33
 ARI STOTEL ES' in «KATEGOR İ LER»  inde, «FÎZÎK»i ile «METAF İ Z İ  inde DE ĞİŞ ME ve Z AM AN SORUNLARI Teoman Durak ÇALIŞMANIN PROGRAMCA DÖKÜMÜ G İ R İŞ I - KATEGOR İ LER I I - • FİZİK I I I  METAF İ Z İ K SONUÇ ATIFLAR ve EK LE R KAVRAMLAR  D İ Z İ N İ KAYNAKLAR YARDIMCI KAYNAKLAR

Teoman Duralı, Aristoteles'in Kategoriler'Inde, Fiziki Ile Metafizikinde Değişme Ve Zaman Sorunları

  • Upload
    hsynmnt

  • View
    30

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Teoman Duralı, Aristoteles'in Kategoriler'Inde, Fiziki Ile Metafizikinde Değişme Ve Zaman Sorunları

Citation preview

  • A R I S T O T E L E S ' i n

    KATEGORLER inde, FZKi ile METAFZK inde

    D E M E ve Z A M A N

    SORUNLARI

    Teoman Durak

    ALIMANIN PROGRAMCA DKM

    GR

    I - KATEGORLER

    I I - FZK

    I I I METAFZK

    SONU

    A T I F L A R ve E K L E R

    K A V R A M L A R DZN

    K A Y N A K L A R

    YARDIMCI K A Y N A K L A R

  • 94

    Neos empeiros ouk esti, Plethos gar khronou poiesei ten empeirian.

    Genlik tecrbeden yoksundur. Bunu kazandracak, uzun

    samandr ancak

    Aristoteles

    G R

    Doada olup biten her gey gibi, canllar da deiir. Ne var ki, klsik fizik-kimya teorilerinde ele almanlar, vaka erevelerinde!] tecrid edilirler. Bu fizik-kimya bilimlerindeki tutumun, canllara da uygulanmasnn, yerinde olup olmad, biyoloji bilim teorisinin1

    en temel sorunlarndandr.

    E n azndan, u kadarn biliyoruz: rgtleniindeki karmaklk derecesi arttka, canhyti* sreUliinden ekip karmak da zorlar, sonuta imkanszlar. O, evresiyle etkileen sre 3 olduu srece canldr. Belirli bir canl sreci snrlamak suretiyle onu evresinden-1 ayrmak, tecrid etmek, sun, yleki keyf bir idir. evresiyle ancak anlaml, daha akas, 'grev-grr'3 bir btnlk oluturduu srece bir sre, 'canl-olma' 'kimlii'ini gsterir. Yoksa 'can-l-olmak'tan dpedz 'cisim' hline geer. Bylelikle de incelenen, biyolojinin konusu sre olmaktan kp fizik-kimya bilimlerinden birinin nesnesidir artk, Sreler, devingen"; nesne1 ise, duraandr8. Doada her gey sretir. Ancak, srete olup bitenleri kavrayabilmek iin fizik-kimya bilimleri bunlar kendilerine 'nesne' klarlar. Bu bakmdan bize 'nesne-kdmak'la, baka bir deyimle, 'nesnellik'le ilgili en olgun rnei klsik mekanik sunmaktadr.

    'Nesne', u durumda 'duraan1 klman bir 'vaka'6, artk llp biilmee, bylece de soyutlamann ok yksek derecesi olan nicel bir dille ifde edilmee elverili hle gelir. u durumda 'nesnellik', srecin 'dondurulma'sm, onun ierisinden de 'varsayra'm taleb et-

  • 95

    tii bir 'rnek kesim'in llmek zere tecrid edilmesini gerektirir. 'Nesne', hareketsiz kabul edilen bir mekn anlamndaki 'uzam'da1" llebilir.

    'Nesne', bir d etken tarafndan itildiinde bulunduu konumdan uzaklamaa balayp yeni bir konuma yaklar. Sonunda durdurulduu konumda karar klar, iki konum arasnda yer deitiren 'nesne'nin, hareket ettii sylenir. Bu hususta adet lm verisi elde edilebilir: Birincisi, 'nesne'nin kalkt konum ile vard arasndaki mesfe; ikincisi, sz konusu konumlar arasndaki mesafeyi ne kadar zamanda katettii; nihayet, bu iki konum arasndaki mesafeyi hangi hzlarla kapattdr.

    Konusunu arptmak, halisliini bozmak pahasna biyoloji de, az nce fizik-kimya bilimleri iin geerli olduu bildirilen yntemi, inceleme tarzm kullanmak zorundadr. Geri, yzylmzn nde gelen filosoflarndan Henr Berg&on'un dedii zere, canly 'srelili'in-den, ortamndaki 'devinim'inden11 alkoyup bizim uygun grdmz bir konuma yerletirir ve buradan ikinci bir konuma intiklini salarsak; btn bu ilemler srasnda da varsaymmzn diledii oranda lp biersek, elimizdeki, 'canl-olma' zelliini yitirir. Ne var ki, 'bilgi' derleyip dzenlenen 'bilgiler'den bir yapnn meydana getirilmesi iin Nicols Gopemicus ile Galileo Galilei'en bu yana uy-gulanagelen yeni, yni mekanistik nedensellie dayal bilim anlaynn dnda bir yolun bulunup bulunmad henz tartma konusudur. Bununla birlikte, 'canl'nn da, kendi ortamnda 'sre' ierisinde bulunmas gerekliini grmezlikten gelemeyiz. Canl, fizik-kimya bilimlerine konu olan cismin tersine, bir d kuvvetin dorudan etkisiyle hareket1" etmeyip kendi drtleriyle 1 3 devinmektedir. Bu drtler, canbnn byk lde belirleyip aklayamadmz i zerk organik ileyiinden 1 1 domakta, te yandan da ortam tarafndan ynlendirilmektedir. Bylece evreden gelen etkilere tepki gsteren, drtleriyle devinen, davranan canlnn, kesintisiz bir sre ierisinde bulunduunu gryoruz. Sre ise, bir 'deimeler dizisi'dir. u hlde yagama, sreklice deimelere tbidir. Deimeleri kesip bir yahut birok kesiti gz nne aldmzda, elde ettiimiz ya bir carik varfaktiT ya da onun bir parasdr. Buna karlk kardmz, canl sretir. 'Canl'nn btnlkte gereki, anlalaca zere, bir 'deimeler dizisi' demek olan 'sre'te bulunabilir ancak,

  • 96

    'Deime', grld gibi, felsefe-bilim tarihinde ana sorunlarn, gndemden dmediklerine rnektir. Ana sorunlar, zamanla edinilen tecrbelerin ve bunlar zerinde giriilen aklyrtmelerin nda yeni sorunlar dourarak kapsamca genilerler. Aslnda bir ana felsefe-bilim sorununun zlmesi, nceleri bilmeyen yahut henz f arkna varlamam olan yeni yeni sorunlara zemin hazrlamas demektedir. Sorunlar daarnn genilemesi, felsefe-bilimin ilerilediini gsterir. nk felsefe-bilimde sorun belli bir gereklik alanna ilikin kantlanma bekleyen bir varsaymlar adr. Konuca benzer sorunlar ise bize bunlarn daarn verir,

    te Eskia Ege medeniyetinin ilk bilginlerinin uramaa koyulduklar iki ana sorundan biri olan 'Olu", tekisi, burada konumuzun dnda kalan 'Varlk"" ncelikle 'Deime'1'' ile 'Zaman' 1 8

    gndeme getirmitir. Nitekim 'olu', 'deime'yi de 'zaman' da im eden, akla getiren ar tmel bir kavramdr. 'Olu'u kendi bana, daha dorusu, 'varlklatrmak'szn belirlemek imknszdr. 'Olu'u aklmz havsalamz almaz; bu, anlama-gemz aan bir kesintisiz 'ak'tr. Ancak, iin ierisine 'varlk' katlrsa, o durumda da 'olu'-tan bahsedemeyiz. Nitekim, Andr Lalande, ... deime olarak deime... 1 8 diye tarif etmi olduu 'olu'un, 'varl'; 'varl'm ise 'olu'u dta braktm kesin bir biimde ilk ifde eden Parme-nides'tir, 'Olu', ona gre, 'var-deil'dir2 0. Herkleitos ise, bu temel soruna daha esnek bir tutumla yaklap 'varlk' ile 'olu'u birbirlerine kar karmamtr. Herakleitos'a bakdrsa, 'olu', 'gerek-olan'dr2 1. Ama 'olug'a dayanarak aklyrtemeyiz 2 2. Zira 'AkF3', 'kalc-olan', 'duraan' kavrayabilir. yleki 'olu'u bile 'duraan' kabul edilen 'nirengi noktalar'mn yardmyla idrk edebiliriz, 'Varolan' dediimiz bu 'nirengi noktalar'm kuran 'Akl' iin 'olu', artk dur durak bilmez bir 'ak' 2 5 deildir. Byle bir 'olu', gerek anlamdaki 'Olu' olmadndan, bu kavram karlayacak yeni bir kelime gerekmektedir. te bu da, 'Deime'dir. u hlde 'deime' 2 8, bir 'varolu'tan2', 'yleolu'-tan a a, bir 'durum'dan^9, bir 'konum'dan30, 'zellik'ten 3 1, bir 'miza'tan3* bir bakasna geitir. 'Varolu'lar, 'yleolug'iar, 'durum'lar, 'konum'-lar 'zel'lik'ler, 'miza'lar, bize deimez 3 3 kabul ettiimiz bir eyleri yanstrlar. te adna 'varlk' yahut 'z' dediimiz bu 'deinez'ier yahut 'deimez-birim'ler arasndaki 'gei'ler, 'deime'leri meydana getirir. 'Deimez-birim'ler arasndaki 'gei'in nicel tarzdaki ifdesi,

  • 97

    ksacas, liilmesiyse, bize 'para-zaman', yni 'sre'yi verir. Bir 'varl'm, bir 'z'n, az nce kullandmz terimle sylersek, bir 'de-imez-birira'in 'meydana geli'ten 'kuvve'den2,1 'meydana gelmi-l i'e'fi'e 3 5 'gei'i, 'Sre'tir. 'Sre' boyunca 'varoh'lar, 'yle-oular, 'durnm'lar, 'konum'lar, 'zellik'ler, yleki 'miza'lar durmadan deiir. Bununla birlikte, bir 'deien-varolu'u yahut 'yle-olus'u tanyabiliyoruz. Bunu ite, karlatmz belli bir 'deien-varoluglar-dizisi'ni belirli bir 'deimez-birim'e, baka bir deyile, belirli bir 'varlk-' yahut 'z-tabam'na indirgeyebildiimiz takdirde baarrz. Belirli bir 'deien-varolu'u yleyse, ne denli 'deimeler-dizisi'nden alkoyup aid olduunu im ettii 'deimez-birim'e yak-latrabilirsek, onu o kadar aka seike tanyabilir, bilebiliriz. te klsik fizik-kimya teorilerinin sanl, gvenilirlii, onlarn, 'deien-varolu-dizileri'ni, 'deien-yleolu-dizileri'ni elden geldiince ksa kesip eildikleri 'deien-varolular' '-yleolular', ait bulunduklar 'varsaylan' belirli 'deimez-birimler'e geri gtrebilmelerinde grlmelidir, Biyolojinin durumu ise, iki yan keskin klmc andrmaktadr: Ele ald 'deien-varohlar', '-yleolular' seike tanyabilmek iin biyolog, bunlar ait bulunduklarn 'varsayd' 'deimez-birim'lere olabildiince salam ekilde oturtmas arttr. Bunu yaptnda ise, yle bir grnmle karlar: nceledii 'deien-varolular', ait bulunduklarn varsayd 'deimez-birimler'e yaklatu'd oranda 'deien-varolu' ile onun oturtulaca 'dei-mez-birim' arasndaki balar zayflar, sonunda da ba diye bir ey kalmayverir. Zira bir 'deien-varolu', bir 'deien-yleolu' hlindeki 'Ca/nh', hangi 'deigmez-birim'den ise, ona 'canl somutlu'u ierisinde yaklatrldnda, daha dorusu indirgendiinde, 'Dirili'ini yitirir, bize 'l' gzken 'Cism'e dnr.

    te f elsef e-bilimin iki geleneksel ana sorunundan biri olan 'Olu'-tan tremi ve zamanla canllar ele alan felsefe-bilim trnn 3 6 ana sorunlar arasnda grlmee balayan 'Deime'yi ve 'Zaman' Aristoteles'in nasl belirlemi bulunduunu bu almada incelemek istiyoruz.

    'Deime' ile 'Zaman', Eskia Egeli dnrlerden Herdkleitos'-ta, Parmenides'te, Empedokles'te, Andksagoras Ue Zenon'a. olduu gibi, Aristoteles'in doa ile doast sorunlarn ileyen sisteminde de nemli yer tutan kavramlardandr. Bu sebeple almamzda sz

    Felsefe Ar. F . 7

  • 98

    konusu kavramlarn, Aristoteles felsefesine artk sistem zelliini kazandrm olan ORGANONun Kategorie blmnde, PHYS-KAda ve nihayet META T A PHYKAda nasl ele alnp belirlendikleri ksaca gzden geirilecek.

    Aristoteles, adn andmz eserinde de 'Deime' ile 'Zaman' kavramlarm irdelemitir. Ancak, her defasnda bunlara baka baka alardan yaklamaa almtr. Nitekim, teki bellibal sorunlar temsil eden kavramlar iin de bu, byledir. Szgelii, 'zne', yni dilbuna 'mantk'da diyebilirizkategorisi olarak 'varl' Orga-nonun birinci blmnde ele alrken; 'varolan', yni bir ontoloji sorunu, olarak da 'varl' Metafizikte incelemitir.

    Aristoteles, Fizikinde ncelikle 'zaman' 'hareketle balant kurmak suretiyle pek ayrntl tarzda incelemitir. Ne var ki, gerek 'zaman'a, gerek 'deime'ye gerekse ikisi arasndaki ilintiye ilikin en esasl tahlilleriyle Metafizik inde karlarz. Aslnda, Ge Dair, Oluma ile Bozulmaya Dair, Hayvanlarn Olageliine Dair, Hayvanlarn Paralarna Dair, Ruha Dair gibi eserlerinde dile getirdii doayla ilgili aratrma verilerini Fizikinde teorik bir dzen hline sokarak ortaya koyduu doa retisini, ve siyaset, ahlk, sanat stne kitaplarnda gelitirdii grlerini, Organonda kurduu mantk sistemini de temel alarak, Metafi-zikinde kaynatrm, sonuta da 'felsefe-bim'in ana hatlarn karmtr. Bunu da dnce tarihinde ilk yapan, odur.

    Burada hazrlam olduumuz, Organonun I. blmn oluturan Kategorilere, sekiz kitaptan meydana gelen Fizike ve nihayet on drt kitaplk Metafizikine dayanarak Aristoteles'in, 'Deime' ile 'Zaman' hakkndaki grleri zerine analizci bir incelemedir. almamzda Herv Barreau'mm., Aristoteles'in zaman kavrayna dair aratrmasmdan da nemli lde yararlandk.

    almamzda geen kimisi de 'neologisma' olan kavramlar ile terimlerin, varsa, Osmanl Trkesindeki ve Avrupamn temel fel-sefe-bilim dillerinden Yunancadaki, Franszca ile Alnancadaki karlklar EKX.ER3.de gsterilmektedir.

    Felemenk dnr Desiderius Erasmus'ua X V I . yzylda koymu olduu kurallara ramen, Yunanca kelimelerin telffuzu tam olarak bilinemediinden, bunlar olduklar gibi brakmak gerekir.

  • 99

    Ancak, teknik imknlarn yetersizlii yznden Yunan harflerinin baslamamas, bizi, birsr yanl yapma pahasna da olsa, bunlar Ltin harflerine evirmek zorunda brakmtr. Bu ii yaparken de, Mill Eitim Bakanh sYunan Klsiklerinde uygulanm olan e-viriyaz sistemine dayanmaktayz.

    Bu almamzda -ve btn tekilerde YUNANCAdan kasdet-tiimiz, M.. 800lerde yazya geirilmesiyle Ege Medeniyetinin, M.. 500lerden itibaren de Akdeniz dnyasnn genelgeer bildirime arac ve felsefe-bilimin bilinen ilk taycs olan dildir. M.. 500lere dein eitli lehelere blnm olan Kadm (Archaique) Yunancadr. Bahsedilen tarihten sonra, Ege, giderek, Akdeniz havzalarnn iktisat, siyaset, sanat, zanaat ve felsefe-blim merkezi hline gelen Atina'nn Attika lehesi, genelgeer dil (koine) olmutur. te yzyllar boyu stnde durulan Eskia felsefe-bilim metinleri Attika lehesinde kaleme alnmlardr. Bahsi geen lehe nitekim, Klsik Yunancavt oluturur. Bu da mrn M.S. 400lere dein srdrr. Byk Kons-tantin'in Bizans Devletini kurmasndan, istanbul'u da bu devletin baehri olarak iln etmesinden sonra, Yunancann, yeni bir dile dnt grlr: Bizans Rumcas 'Rum', 'Romal' demektir.

    istanbul'un, 1204te Ltiuler tarafndan sndrdp yamalanmasnn ardndan Yeni (Moderne) Rumca (Demotike) bermee balar bkz : W.B. Lockwood : A Panorama of Indo-European Languages*, 5.-20. sayfalar; ayn yazar: Indo-European Philology, 39. ile 40. sayfalar.

  • 1

    I

    K A T E G O R L E R

    Adlandrma, belli bir varolanlar beini oluturan btn bireylerde bulunduu kabul edilen ortak zelliklerin, tek tek varolanlardan soyutlanarak tesbit edilmeleridir. Baka bir anlatla, adlandrma, tek tek somut varolanlardan, nesnelerden kalklp tmel soyut bir kavrama ulama ilemidir. Kavramn kendisi, deiik zelliklere somut nesnelerin yanssn tamakla birlikte, aslnda o belirli nes-nelerdeki ortak temelin tesbitme dayanr. Sz konusu ortak temel, bu nesnelerin dnda var olamaz.

    te, zetlenen bu anlay uyarnca Aristoteles, soyutlama istidad sayesinde btn yapp etmeleri belirleyen dil vakasn incelemee koyulmutur. Sz konusu incelemeye koyulurken kendisine klavuzluk eden bellibal sorular, ana hatlaryla ylece sralanabilirler: Herhangi bir nesneyi dile getiren szlerin, temsil ettikleri nesnelerden ayrldklar noktalar nelerdir? Bir varolann yahut nesnenin ne olduunu sylemek, onun niteliklerini dkmlemek, konumunu tesbit etmek , miktarn belirtmek, teki varolanlarla ilikisini dile getirmek ne demektir? Bir nermenin tketesiye analizi yaplabilir mi? ite bylesi sorular ile bunlara verilen cevaplar, sylemelerimizin 3 7, belli mantk dzeni uyarnca dizilip anlamca berraklamalarn salarlar. u hlde, her sylemeyi, daha dorusu yanlh yahut doruluu kantlanabilir her ifdeyi ki, bunlara 'nerme' diyoruz Aristoteles'in tesbit etmi olduu on dil kategorisinden birine yahut birkana gre yarglayabiliriz. Syleme tarzndaki her ifdeyse, elbette ancak kavram dzleminde ortaya kar. yleyse 'kavram', nereden, nasl oluur diye sormak, yerinde olur.

    'Kavram'a 'kavram-olmayan'n, yni 'somut'un, 'som'luundan 'soyulma'ayla varlr, Bu yoldan da srekli hareket hlindeki, durmadan deien duyunlanabilir varolanlar, ortakm gibi gzken belli birtakm zellikler erevesinde derlenip toparlanr, bylece de anlalr klnrlar. yleyse hep hareket eden, durmadan deien du-yumlanabilir 'varolanlar', deimez duyumlarst 'kavramlar'a

  • 101

    dntrebi d iimiz oranda, olu hlindeki evrenin duyularmzla nfuz edebildiimiz kesimlerini aklanabilir birimlere ayrstrabiliriz.

    Durmadan deien varolanlarn kendisine gelince: Bunlarn nasl olageldiklerini, nasl artp azaldklarm, yer deitirip bakala-tklarn Aristoteles, 'Zaman' kategorisiyle balantl olarak 'Hareket1 kategorisi erevesinde incelemitir. Balbana 'Zaman' kate-gorisiyse: Aristoteles, dorudan doruya 'nce1 ile 'sonra' balamnda ete almtr; yle ki: Bir eyin, bir bakasndan nce geldiini bildirmenin drt yolu vardr. lkin ve zellikle bu terim, zaman balamnda anlalmaldr. Buna gre, 'daha eski', 'az eski'deu 'nce'dir. Demekki, 'daha eski' yahut 'daha yal', daha uzun bir zaman kesitine iret eder... 3 8

    u durumda, Organonun birinci blmn oluturan Kategorilerde Aristoteles, 'Zaman', 'daha eski'den 'daha az eski'ye; baka bir deyile, 'gemi'ten 'imdi'ye, 'imdi'den de gelece'e doru tersinmezcesine deien olaylar btn biiminde anlayp anlatmtr. Tersinmemesine diyoruz; nk, Aristoteles, bir satr sonra 'nce' hakknda unlar da szlerine ekliyor: Varlm tersinmez bir dizi ierisinde buluyorsa, bir eyin, bir bakasndan 'nce' geldii sylenir. Bu sebeple de 'bir', 'iki'den 'nce'dir. Nitekim 'iki' varsa, buradan 'bir'in de varolduu dorudan doruya kmaktadr. Ama yalnzca 'bir' varsa, buradan 'iki'nin de zorunlulukla kaca beklenmemelidir. Grld gibi, bu dizi tersine evirilemez. yleyse tersine evirilemez bir dizi oluturan iki eyden biri dayanlan, b-rsyse dayanandr. 'Dayanlan'a da, u durumda, 'dayanan'a gre, 'nce'dir, diyeceiz. . . a s .

  • n

    F Z K

    Varolanlar, Aristoteles'e gre, deiik eitlere, beklere ayrlrlar. Kendi bana varolan, baka bir varolann barnda yer almayan btnlk, somuttur. Bylelikle btnlkler de, varolanlarn eitle-rindendirler.

    Nicelikler ile niteklere gelince: Onlar da btnlklerdendir. Ancak, onlar, kendi balarna varolmayip bakalarnn varln gerekserler, art koarlar, ite, varolanlar, ilkin, genellikle, duyularmz araclyla; sonra da onlarn nicekleri ile nitelikleri ve nihayet yer aldklar zaman ile mekn yoluyla alglayabiliriz. Giderek, alglarn, dzenlenip anlam kazanmalar, ksacas, bilgi durumuna girmeleri, zihnimizin idir. Karmak rgtlenmilik seviyesine ulam hayvanlar, duyularyla, alglaryla evrelerinde olup bitenleri tanya-bilmelerine karlk, az nce zikredilen grler uyarnca, insan, bilinci sayesinde hem kendisini hem de dnyay bilme imknna kavumu bulunmaktadr. Ne var ki Aristoteles'm, Fizikte bildirdiklerine baklrsa, insan bilincinin, dolaysyla da bilgisinin hammaddesi, duyu yahut alg verileridir. Bununla birlikte, yine Aristoteles'in indinde duyu organlarmza konu olan nesnelerin alglanabil-meleri, gereklikte bulunmayan 'zaman'a baldr. 'Zaman' ise, 'hareket' ve 'deime' araclyla anlalabilir. Nitekim, madem, zaman, kendikendisini reten, oluturan, kendikendisine yol aan hareketin lsdr; yine madem o, l diye kabul edilmi bir harekete gre hareketi ler...; yleyse hareket hlindeki her varolan, zamann ierisindedir. Baka bir anlatla, zamann, gerek hareketi gerekse onun varoluunu lmesi hareketin, zaman ierisinde bulunduunu gstermee yeter kanttr. Bundan dolay da hareketi varlyla karlatrmak suretiyle lebiliriz...3 6

    ...Hareket ettirilen, nicelik tamas bakmndan, dpedz zaman tarafndan llemez. llebilir olan, onun hareketidir. u hlde hareket ettirilen ve duran herhangi bir ey, zaman ierisinde

  • 103

    yer almaz. Zir, zaman, hareketin ve durmuluun ls olduuna gre, zaman ierisinde bulunmak, zaman tarafndan llmek demektir.

    Genellikle zaman, hareketin dorudan doruya, teki eylerin de dolayl lsyle, zamana gre llen bir eyin, hem dururken hem de hareket halindeyken varolaca, ortadadr. yleyse oluma ile bozulmaya hkml olan, baka bir anlatla, genellikle birara varolup sonra olmayan eyler, zorunlulukla zaman ierisindedir. Nitekim gerek tek tek varolanlar gerekse bunlarn varoluunu len zaman aan daha kapsayc bir zaman daha vardr. Zamanca kap-sanmakla birlikte, varolmayan eylerden de bahsedebiliyoruz. Horneros konu olduunda, szgelii, vard; buna karlk, gelecek hakknda konuuyorsak, varolacak, diyoruz. Zamann, u hlde, iki yn bulunur: Bir ey ya vard, varolmutur; ya da, varolacak. Buna karlk, zamann bu iki ynnden birine girmeyen bir ey, ne varolmutur ne de varolacak. Byle bir ey, varolmayandr. Bunun tam tersiyse, apn 4 0 llemezliinde 1 1 grdmz gibi, hep varolandr ki, bu da, elbette, zaman ierisinde yer almaz...

    n, daha nce de sylendii zere, gemi ile gelecek arasnda geii sreklice salayan badr. Ama ayn ekilde, birincinin bitimini, ikincininse balangcn oluturan snrdr. n, bir bakma noktay andryorsa da, aslnda ondan ok farkldr. Balayclk zelliiyle matematik izgilerin temel birimleri olan noktalara benzemekle birlikte, blmleyiciliiyle onlardan ayrlr. n, bir bakma zaman 'bil-kuvve'" ayrmakla deiken olurken, birletirmekle de ayn kalr.

    u durumda n, zaman bilkuwe blen, bir bakmaysa, iki ksmn bitilerini gstermekle, birletiren etkendir. AUnan mracat merkezine gre blen ile birletiren ayn ey olmakla birlikte, nn bu iki ciheti mahiyete ayn deildir . . 4 i

    Anlalaca zere, 'olu'u durduran zihnimiz, durdurduu kesime 'n' demektedir. yleyse gereklikte 'n' yoktur. O, sdece zihnimizin bir 'yaktrma's, bir 'fixion'udur. 'Olu'un durdurulmasyla da, onun sreklilii bozulmu olur. Nitekim 'salverildi'inde, onun bu yeni 'ak' 'doall'n yitirmi bulunur artk. 'n' dediimiz bu

  • 104

    durma ile yemden balama kesimleri arasnda, bu yzden, bir 'srama' bagsterir. te sz konusu 'srama' da, 'deime'den baka bir ey deildir. Elbette farkl derecelenmeleri olmakla birlikte her 'deime', ortaya bir ncekisinden baka biimdeki bir 'eehre'nin. 'grnm'n kmasn salar. Buradan da anlalaca zere, 'deime', bir gerek yahut gerekd dzlemde bir 'nceki durum'dan bir 'sonraki durum'a farkl keskinlik derecesindeki 'gei' demektir. 'Bir nceki durum'dan bir 'sonraki durum'a 'gei' demek olduuna gre, 'deime'nin, 'Zaman'n temel birimi olarak kabul ettiimiz 'n'm zellii olduunu kavryoruz. u var ki, belirli bir gerek yahut gerekd dzlemde olageldiinden, 'deime'yi 'Mekn'dan da bamsz gremeyiz. Sonuta belli bir gerek yahut gerekd dzlemde bir 'nceki varolma-durumu'ndau bir 'sonraki varolma-durumu'na41

    farkl keskinlik derecesindeki 'gei'lerden biri anlamna geldiine gre, 'deime'yi ancak varolanlarn erevesinde 'yakalayabiliriz'. u hlde, salt 'Olu' balamnda 'deime'den anlaml bir ekilde bahis alamaz. Gerekten de, 'Olu'ta 'sbitlemi' yahut 'sabitletirilmi' 'varolan'lar yoktur ki, bunlarn arasndaki 'gei'lerden sz edilebilsin. Yine buradan anlalaca zere, 'varolan'lann bulunmad, mantka bulunamayaca 'salt Olu evreni'nde 'n', dolaysyla 'Zaman' olamaz.

    imdi tekrar Aristoteles'in Pizikine dndmzde, orada da 'Zaman'n, 'Deime'den soyutlanamayacam greceiz. Deimenin bulunmad yerde, zaman da yoktur. Nitekim dncelerimiz^ deimedike yahut bunlarn deitiklerini farketmediimiz takdirde, zamann getiini de anlayamayz... 'n'lar deimese yahut hep ayn kalsa, zaman da olmayacakt. Deimeleri duyumlamadka, zamann da farkna varamayz. Deimeleri duyumlamayan, dolaysyla zamann farkna varamayan bir ruhun kendisi de deimez; o, hep bir ve ayn kalr... te bylece zamann, ne hareket olduu ne de hareketten bamsz bulunduu artk aka ortaya kmaktadr.

    ... Gerekten de hareketi alglamak suretiyle zamann da farkna varabiliyoruz. Nitekim karanlkta kaldmzda ve bedenimizin aktard duyumlarla karlamadmzda dah, ruhumuzda46 olagelen bil" hareket bize zamann getiini dndrr. Ayn ey bunun

  • 105

    tersi iin de geerlidir: Bizde zamann getii duygusu uyandnda, bir hareketin olageldiini sanrz 4 1.

    | Bize zaman te byle amladktan, terih ettikten sonra, Aristoteles, zaman ile onun temel birimi 'n' arasndaki balanty yle serimlemitir: Zaman ile n*", birbirlerini art koarlar. Biri varolmadnda, tekisi de olamaz. Nasl hareket eden ile hareket, kopmazcasna birlikte dnlrlerse; ayn ekilde, hareket edenin says ile hareketin says da ayrlamazcasma birarada bulunurlar, ite, zaman, devinmenin saysn andrmasna karlk, devinenin4" saysn hatrlatan n, saynn birimi gibidir...

    n, u hlde, zaman bir yandan srekli klarken, te yandan da blmler. nk, devume ile devinenin akmas, zaman ile n arasnda da vardr. Nitekim, devinme yahut hareket de, devinen yahut hareket eden araclyla bir ve btn klnr.. .>5U

    Devinenin yahut hareket edenin durmasyla devinme yahut hareket de kesilir, Ayn ekilde, 'n' 'idrk' eden 'zne'ye gre, 'zaman', 'nce' ile 'sonra'ya blnr. Bunlar arasnda 'kpr' grevini gren, son derece devingen 'yaanp idrk edilen n' demek olan 'imdi' vardr. Bu noktada akla taklabecek soru udur: 'idrk eden zne', baka bir szle, 'nsan', bulunmasayd, 'Zaman' yine ola-cakmydz? Baka bir ifdeyle, 'Zaman'n, 'nsan'n dnda bir 'ger-ekli'i varmdr? Bu soru'nun cevabn alabilmek in Aristoteles, ilk elde 'zaman' ile 'zihin' arasnda ne eit balarn bulunduunu anlamak gerektii kanatndadm Neye dayanarak 'zaman'n, yerde, gkte, denizde, ksacas, her yerde bulunduunu dnebiliyoruz? Hareketin bir tr, bir hli hareketin saysdr. Ayrca, btn varolanlarn hareketli olmasndan dolay m zaman her yerde varsayyoruz? Zaman ile hareket, gerekten de kuvve ile fiil bakmndan, bir btndrler...

    Ancak asl sorulmas gereken, ruh bulunmasayd, zaman var-olabilirmiydi. Esasnda, sayan bulunmasayd, saylann, dolaysyla da saynn ortaya kamayaca ikrdr. Zira saylm olanlar ile saylabilecekler, sayy olutururlar. Ruhtan ve ruhtaki dnebilir-likten5 1 gayr, doas gerei sayabilen bir varlk yoksa, ortaya u sonu kar: Ruhun bulunmay, zaman da imknsz klar. Geriye olsa olsa zaman kendisine yklemlediimiz ey, yni hareket kalr.

  • 106

    Hareket edenler, ruhtan bamsz olmakla birlikte, harekete nce ile sonra yklemlerini atfetmekle ruh, saylabilirlik olarak zaman kurar 5 2.

    Burada grld gibi, Aristoteles, yaad adan ok sonralar ortaya kacak 'maneviyat maddiyat' yahut 'idealisin madde-cihk' eidinden bir varlk (ontolojik) ikiliinin tuzana dmemitir. Ancak, yine kendisinden uzun sre sonra yaam olan ve kendi dehasn hatrlatan Immanel Kant gibi, onun da, evreni, ok kabaca sylendikte, 'varolan'Iar (ontik) ile 'bilinenler (epistemik) lemleri olmak zere ikiye ayrm olduu grlyor. Buna gre, 'algm'a konu olmam yahut olmayan 'varolan'lar inkr etmemekle birlikte, bunlara dair bir 'bilgi retemem'. Zira, 'dmdakiler' hakknda ancak 'ben', varolduka, kantlanabilir, anlaml sylemelerde 'bulunabilirim'. 'Ben'in bulunmad bir ortamda 'ben-olmayan'lar konusunda 'ben', olsa olsa inanlarn dile getirebilir. Ancak Aristoteles gibi, gl bir 'gereklik duyuu'na ship biri, 'ben'in bulunmad bir ortamda dah varolanlarn bulunabilecei kanatim tar. Bununla blikte, 'ben'in bulunmad bir ortamda varolanlar 'ben' alglayamaz. 'Bilgi'nin de retilebilmesi iin ilk ve en temel art, 'algla-yabilmek'tir. Bu, yok ise, 'bilgi' de retilemez. te, 'hareket eden'leri alglayacak bir 'ben' varolmazsa, Aristoteles'in, 'hareket'in idrk edilme biimi olarak kavrad 'Zaman'm da meydana kmayaca apak ortadadr. 'Zaman' yok ise, ona geri gtrerek ilemleyip biimlediimiz alglar, dolaysyla da retebileceimiz bilgiler olmayacak. Sonu olarak, Aristoteles'e gre, sreklilik gsteren ve 'nce' ile 'sonra' hattnda hareket says demek olan 'Zaman'53, 'bilme' edimimizin en nemli dayanaklanndandr.

  • m

    M E T A F Z K

    Aristoteles, Physikasnda ig grm olduu kavramlar, Ana-Iytikon Proterumda, Analytikon Hysternu ile Topiknsunda gelitirmi bulunduu karm dzeni erevesinde Meta ta Physika-snda ileyerek varlk retisinin (ontolojisinin) 'at'sm rmtr. Bu bakmdan, Meta ta Physikada ne srdkleri, *Physikada bil-dirdiklerinm biroundan zce pek uzak dmyorlar. Bylelikle, Metafizikte (Meta ta Physikada) 'deime' ile 'zanan'a ilikin ileri srlen savlar, Fizikdekilerin (Physikadakilerin), sdece devam olarak da grlebilirler. Nitekim, ... zamanca5* nce olmak, u ndan uzakta bulunmak demektir. Szgelii, Truva sava, Med savalarndan ncedir. Birinci, ikinciye oranla u ndan, imdiden daha uzaktr da ondan. Ayn eyi gelecein dorultusunda da grrz: ik i olagelecek olaydan u na, imdiye daha yakn olan nce. tekisiyse sonradr. Yine szgelii Nemea oyunlar, Pythias'lardan ncedir; nk, u na daha yakndrlar. Grld gibi, u n, hareket ilkesi, kalk noktasdr5 5... . E e

    'Hareket'e gelince: Onda da lk Kmldatan'a 5 7 daha yakn olan 'nce'dir. te, ...olageli sralannda sonra gelen biim ile cevherin dzenleniinde nce gelir. Szgelii adam58, ocuktan, insan 5 9

    ise, dlden ncedir; zira, birincinin biimi olmasna karlk, ikincinin henz yoktur. . . 6 0

    nce gelen, yalnzca lk Kmldatcya daha yakn bulunduundan yle deildir. nce gelen, ayn zamanda varolann biimi ile yapm da imkn olarak tar. yleyse varolann nedeni ile ilkesinin yam sra, ulaaca gayenin de sakl durduu merci, cevheridir. u durumda cevher, biim ve yn veren gc olarak 'varolan'dan ncedir. Anlalaca zere, her belirli 'varolan'm, kendi biimini ve gyesini tyin edebilme 'gc' 'imkn', 'cevher'i vardr. te bu gcn gereklemesi, 'deime'dir. Ancak, her 'gerekleme', yeni bir gerek-leme'nin de 'gc'dr. Bir canlda 'gereklemeler zinciri'nin en ol-

  • 108

    gun 'halka's, canlnn, kendi benzerinin meydana gelmesini salayabildii dnemdir.

    Toparlarsak '.

    1) 'Giic-olmak'tan 'gereklegmili'e, 'kuvve'den 'fiil'e her 'gei', varolanm yaps ile biiminde bir 'deime'dir.

    2) Her 'gereklemitik', baka bir deyile, her 'fiil', yol aabilecei, vcut verebilecei 'gereklemili'in, 'fiil'in 'kuv-ve'sidir, 'imkn'dr; bir anlamda, 'cevher'idir.

    3) ite, 'cevher', bir 'varolan'n 'gerekleler'i boyunca sergileyebilip sergileyemedii btn 'grnmler'i" tayan 6 2 , besleyen 'kaynak't**.

    4) 'Cevher', 'varolan'n 'kuvve'si, 'imkn'dr; 'Varolan' ise, 'cevher'in 'gerekleen-hller'idir.

    5) 'Cevher'den yaymlanan 'kuvve'ler, 'gereklemilik'lere dnr.

    Her 'gereklesmilik'ten yeni bir 'gereklemik' doar. u hlde 'gereklemilikler' arasnda 'ncelik - sonrahk' ilintisi bulunur. 'nceki gereklemilik', 'sonraki'sinin 'kuvve'si; 'sonraki'si, 'nce-ki'sinin 'gereklemi'!, kendisinin ardndan geleninse, 'kuvve'sidir.

    ite, btn 'olup bitenler'n bal bulunduu 'ncelik - sonrahk ilintisi', 'Zaman' adyla anlmaktadr. ...Zamann gidiinde her fiil bir bakasn nceler, diyen Aristoteles, szlerini yle srdryor: Bu sralan, ezel - ebed lk Kmldatcya dek geri gtrlebilir. Bunun yannda, fiilin, cevher asndan bakldkta, daha da esasl bir ncelii vardr. Ebed varlklar, gerekten de, cevher bakmndan, bozulabilir olanlardan ncedir. Zir ebed olan hibir varlk, hibir zaman kuvve hlinde bulunamaz...' 4

    Madem 'kuvve'den 'fiil'e eitli derecedeki 'gei'ler, farkl iddetteki 'deime'leri ifde ediyorlar, bunlarysa biz, 'Zaman' erevesinde idrk ediyoruz; yleyse, yine Aristoteles'in de belirttii zere, 'ezel - ebed' olanlar, 'kuvve'si bulunmayan, bylelikle 'dei-me'ye uramayan, dolaysyla da 'Zaman'a tbi olmayan 'varlk'lar-

  • 109

    din. Nitekim, .. bozulmaz cinsten, olan her ey, fiil halindedir. Hibir zorunlu varlk, kuvve hlinde bulunmaz. mdi zorunlu olanlar, ilk varlklardr 6 5. nk bunlar olmasayd, hibir ey bulunmayacakt. Ayn ekilde, ebed hareketin, varsa byle bir ey, kuvvesi yoktur. Bir ebedi hareket eden varsa, o, bir kuvve tarafndan harekete geirilmi olamaz. Tersini dnecek olursak, o durumda, konu aldmz varln, bir hareketten bir bakasna getiini, yni durup hareket ettiini kabul etmemiz gerekir. . te bu sebepten tr, gne, yldzlar ve tekmil gk cisimleri sreklice faaliyet hlinde olup fizikilerin 8 6 sandklarnn tersine, bunlarn bir gn duracaklarn dnmek safdilliktir. Onlarn faaliyeti hi kesintiye uramaz. Kartlklarn gcnden doan hareket, onlar iin olmayp bozulabilir varolanlara 6 1 mahsustur... Birbirlerine sreklice dntklerinden, ebed hareket zelliini gsteren toprak ile ate trnden durmadan deimeye tb varolanlar, bozulmayan varlklar taklid ederler. .. S

    Grld gibi, 'kuvve'den 'fiil'e gemeyen 'ilk varlklar', 'de-ime'ye uramadklarndan, 'zamantesi'dirler. 'Deime'ye hkml olanlarn 'kuvve'sini oluturan 'fiil'i gsterir, bylece 'zamanl' varolanlarn 'zamantesi' 'imkn'dr, yleki 'cevher'idirler. Her belirli bir 'cevher', yapsn, biimi ile hareket tarzlarm, ksacas varolma artlarn belirledii bir fiil hlinden bir bakasna geip duran 'var-olan'm tersine, 'deime'nin ve 'zaman'm tesindedir. Zten, Herak-eiios'tan beri 'zaman' ile 'mekn' erevesinde hareket hlindeki 'deime'ye hkml 'varolan'larn, ancak 'zaman' ile 'mekn' akn deimek zorunda kalmayan ilkeler yahut ilke syesinde anlalabilecekleri dncesi ilenmektedir. zetle 'cevher'i dile getiren bu dnceyi de, ona saran byl, mistik havadan ekip kararak erevesi belli, tkz bir metafizik 'problematik'i eklinde felsefe-bilim tarihinde ilk defa Aristoteles ele almtzr.

    Bir varolann temel birimi olan 'birey' seviyesinde 'vargrd-mz' 'zamanam'na yava urayandan olabilir ve dnlebilir tm varolanlarn taycs durumundaki 'Varlk' dzleminde 'varsayp' 'zamantesi' ' E n temel', 'En son, 'z', nihayet 'Mutlak diye de kabul ettiimize varncaya dek eitli 'cevherleme' dereceleri yahut katlar bulunur. 'Cevher' ise, 'Bir'dir, yni Tanr'dr. nk, olabilir ve dnlebilir tm nitelikler ile yklemler, ilk elde, Ondadr, Ona ikindirler 6 0. O, btn kartlklar ken-

  • 110

    diinde tamakla birlikte, kendisine kart yoktur. Zir kendisinden gayr bir Ebed ve Mutlak Cevher bulunmaz. Kendi cevherleriyle birlikte btn alglanabilir, duyumlanabilir ve nihyet dnlebilir varolanlar, ilk hareketi Ondan alm olup Onun belirlemi bulunduu erevede kmldarlar. Her cevher, kendisinden daha tmel olan birine yklemlenebilir. Kendisinden daha tmeli bulunmayan ise, baka birine yklemlenemez. Tm varolanlarn, u hlde, taycs Varfok-tr; Varln kaynaysa, Tanrdr. Ebed ve Mutlak Cevher olarak tm hareketleri boandrp dzenleyen Tanr'nn kendisi harekete geirilmi deil, dolaysyla da ayarlam olduu Zamann tamamyla tesindedir. Nitekim, .. .Tanr, ebed ve mkemmel olan Canldr 7 1

    diyen Aristoteles'in indinde ...kesintisiz ve sonsuz sre ile yaama Tanr'ya aittir; Tanr, ite budur 7 2.

  • S O N U

    Btn hareket edip bozulabilir, sonuta 'Zaman'm 'deitirici' etkilerine ak olanlara da; hareket etmekle birlikte, Aristoteles'e gre, 'Zaman'm 'deitirici gc'nden etkilenmeyen gk cisimlerine de, ilk hareketi veren 'Ebed ve Mutlak Cevher' durumundaki Tanr, u hlde, evrende olup biten her eyin anlalabilip yarglanabilme-sinde basvurulabilen en amaz mracaat merciidir. Evrende her olup biten, ister deitirici, dolaysyla da yapc ile bozucu etkilerine ak bulunsun, ister bulunmasn, 'Zaman'a baldr. 'Zamanl'1 3 olmana ramen, hibir olay, geliigzel ortaya kmaz. Zir esasta her fiil, vaktiyle barnda yer alm olduu 'lk ve Mutlak Fiil'e gre ileyen dzene uygundur. Nitekim 'lk Kmldatc', gerekli 'asl'7* ayar yapmtr: Tanr ve doa, bir eyi bouna meydana getirmez."1

    Her fiil, 'gerekleen-gc' olarak 'lk Kmldatc'nn barndan km olmakla birlikte, Onun 'dzen'iyle erevelenmitir, i te Aristoteles, bunu Budemos 7 1 Ahlklnda Tanr, evrenin her yerinde bulunduuna ve her eyi harekete geirdiine gre, Onun, iimizde de olmas ve bize hareket vermesi, apak ardatr ; B diyerek belirtmitir.

    Bir fiil, evren dzenini belirleyen artlar ile kurallara aykr den bir mecraya girerse, o durumda elbette, 'olaan'm 1 6 dna kar. 'Olaand' bir 'fiil'in ise, 'nih gye'sine, yni 'enteleheia'sna ulamas ,dolaysyla da yeni 'fiil'in 'neden'i, Aristoteles'in ifdesiyle, 'kuvve'si olmas sz konusu deildir.

    Peki, 'olaand', 'sakat' 'fiil' bir insann ise, o durumda 'ola-andlk', 8 0 'gnah' boyutuna eriip mi? Madem Tanr, btn teki varolanlar dzenlemi olduu zere, biz nisanlar da, 'dzen'e8 1 tab

  • 112

    klp bize hareket vermitir; yleyse, bu 'dzen'e uygun hareket etmezsek, Aristoteles'in grnce, Tann'nm isteine aykr davranm olmazmyz ?

    Bu 'canalc' soru'nun cevabn Aristoteles'in bize ak yahut rtk bir biimde verip vermediini u durumda bilmediimiz gibi, bahsin kendisi de, almamza koymu olduumuz konu erevesini byk lde amaktadr. Bundan tr, bahsi geen soruyu yeni bir aratrmay gtmek zere ortaya srp burada brakyoruz.

  • A T I F L A R v e E K L E R

    1 Epistmologie. 2 Zon; vivant; Lebendig, Lebewesen. 3 Praksis; procs; Verfahren, Verlauf. 4 Homoria, parohksis; environnement; Umgebung. evre, hcre seviyesinden itibaren bir canlnn bymesi ile ge

    limesini belirleyen yahut etkileyen etkenlerin, kuvvetlerin yahut artlarn kimisini kapsayan mekndr.

    Canl ile evresi, Hans Jonas.1 & gre, bir sistem olutururlar... Canlln en belirgin zellii, belli bir durumu meydana getiren sz konusu iki etken arasndaki dengeyi temsil eden herhangi verilmi bir trde grdmz davranlarn zgll ile ondaki nisb istikrardr... Hans Jonas: The Phenomenon of Life, 46. sayfa.

    evre (environnement; Umgebung), ou kere, ortamla (muhit; milieu; Umwelt) kartrlr. lemce (implication) birbirine pek yakn olan bu iki kavram arasnda bize kalrsa, yine de fark vardr. 'evre'den daha ziyde canly evreleyen kendi trdeleri, topluluk (population) mensuplar, nihyet canimin ierisinde bulunduu dirimsel (biotique) artlar anlalmaldr, Ortama gelince: Burada akla, canlnn, diriliini borlu bulunduu dirim (bios), iklim, corafya ve fizik-kimya artlarnn tamam geliyor. Canllar, zellikle rgtlenmiglik seviyesi yksek olanlar, evrelerine tamamyla baml olmamakla birlikte, ortamlarna 'mahkum'durlar, nsan ise, canllar evreninde elbette bir istisnadr.

    5 Ergon; fonction; Verrichtung, Betrieb: GREV, Fonctionnel: GREV-GRR. 6 Dynamique. 7 Pragma; objet; Gegenstand: N E S N E . Afaki; pragmatiks; objectif; gegenstndlich, schlich : NES

    N E L

    Felsefe Ar. F . 8

  • 114

    8 Statique. 9 Fait; Ereignis. Belli bir zaman ile meknda bir tikel (cz; idios; particulier;

    besonderer) olup bitene vaka denir. u durumda 'bir-kerelik' ve 'bir-yerde' olma zelliini yaiyan her bir 'vaka'nn ei yoktur. Bir 'vaka'y ancak, ondan nce olagelmi, benzerini yahut benzerlerini hatrlamak suretiyle 'anlarz', giderek 'anlamlandrrz'.

    Tarihinin de, u hlde, kendisine temel ald tarih gereklik, 'vaka'dan baka bir fey deildir. Her belirli tarih, madem bir defaya mahsus 'vaka' dediimiz unsurlardan kuruludur, yleyse, 'tarih, tekerrrden ibarettir' itikad da btl saylmaldr.

    Olay (hdise; sytnbama; vnement; Ereignis) ise, zaman ile mekn tasrih edilmemi bir olup bitendir. Byle 'olup biten'lerin (Geschehnis) zellikleri aa karlmadndan, bunlarn 'bir-kere-li'i de belli deildir. Bundan tr, ayn diye nitelediimiz olaylar, bir 'olaylar bei'ni olutururlar. Demekki olay, olup biten gereklik tabanndan, vakaya oranla, daha uzak, daha kapsayc, daha geneldir. Nitekim ayn biimde olagelen, aa yukar ayn zellikleri tayan belli birtakm olaylara szgelii polisiye olaylar diyoruz. Ama bunlardan biri belirli bir yerde ve zamanda belli bir tarzda olageldiinde, sz konusu olan, artk olay olmayp bir polisiye vakasdr.

    eye (khrma; chose; Ding) gelince: Devingen bir gereklik olan 'vaka'nn tersine, 'ey' duraandr. Onun, meknda birarada duran sabit (fixe) zelliklerden vcut bulduunu dnrz. Elma, szgelii, bir 'ey' ; elmann dgmesiyse, bir 'vaka'dr. u hlde dnyay alglaymzda 'ey', bakmzn duraan; 'vaka' ise, devingen asn oluturur bkz: Andr Lalande: Vocabulaire Technique et Critique de la Philosophie, 338. sayfa.

    Anlama olabilir klmak zere, nasl 'olu'u dizilere blp her dizi blmesini dondurur, 'varlklatrr'sak; ayn ekilde, 'srec'i de, onun gzmze arpan -vaka yahut fenomen dediimiz kesimlerini durdurarak 'ak'n ierisinden ekip karmak suretiyle 'geyleti-rir'iz.

    10 Hayyiz; ektasis; tendue; Ausdehnung. Bir izgi, bir snrlanm yzey yahut hacim, uzam oluturur.

    Baka bir anlatla, uzam, belirli bir cismin igl ettii snrl, llebilir mekndr.

  • 115

    Kapsam (imtidd; epidosis, ektasis; extension; Ausbreitung) ise, cisimlerin, meknda belli bir yer kaplama zelliine denir.

    Kaplam (mul; peribol; extension; Umfang) da, bir dnme ileminin (opration) yahut bir bgi unsurunun kuatabildii gerek yahut dncel, somut yahut soyut nesneler yahut konular kmesidir. Buna gre kavramn kaplam, onun, iaret ettii nesneler kmesidir. Bir nermenin se, doruland hllerin (cas ), bylelikle de onaylanm belli birtakm varsaymlarn meydana getirdii kmedir bkz : Andr Lalende A.g.e., 304., 328. ile 329. sayfalar.

    11 Pereutikon, phora; locomotion; Fortbewegung.

    Canlnn, yer deitirmesi sonucu evresi yahut yaama alanyla olan ilikilerinin deimesi, devinme yahut devinimdir bkz: Mithat Bn: Ruhbilim Terimleri Szl, 54. sayfa, satr: 539.

    12 Kinesis; mouvement; Bewegung. Hareket, bir varolann, meknda zamana gre kesintisiz ekde

    belirli bir mesafeyi katetmesidir. iire dikkate alnmakszn meknda bir konumdan (position) bir bakasna gerekletirilen geie, 'yer deitirme1 denir (tebdil-i mekn; poreia; dplacement; Ortsvernderung) bkz: Andr Lalande: A.g.e., 658. sayfa.

    13 Muharrik; thymos, kinumenon; mobile; Triebfeder. Drt, beden yahut ruh dengelerinin yahut da evre artlarnn

    deimesine canimin gsterdii tepkileri boandran ondaki ileyilerin tmdr.

    Motordan (harek, mteharrik; kinoun, kintos; moteur; Beweger, bewegend) fark, gelen etkilere bedenin kendiinden karlk vermeyip duygulardan, heyecanlar ile alkanlklardan kaynaklanan tepki gstermesi zelliinde yatar.

    Motor tepkilere yol aan da, bedeni, yaamas iin belli madd gayelere doru harekete geiren itki (ilea; horm; impulsion; Trieb) dediimiz gtr (puissance).

    Duygulara, heyecanlar ile alkanlklara dayal tepkilere drt denmesine karlk, burada artnt teki canllar deil de, yalnzca sz konusu olan insan, karar vererek hl ve hareketlerini dzenlemesini gd (sik; to kineisthai; motif; Beweggrund) denilmektedir. Akl sebebi olarak da nitelendirilen gd kavram, u durumda, in-

  • 116

    sanr, hl hareketlerini, kendisinin dmda yer alanlara karg tavrlarn kendi akl ile isteme gcyle gdsn dile getirmektedir.

    14 Mchanisme. 15 Tekevvn; genesis; devenir, gnration; Werden.

    16 Mevcudiyet, zt (z) ; ousia; tre (varolma), substance (cevher), essence (z); Sein, Weaen.

    17 Tebdil; metbdl; changement; Wechsel.

    18 Khronos; temps ; Zeit. 19 Andr Lalande: A-g.e., 224. sayfa. 20 M on. 21 Althinn. 22 AHstkon. 23 Logos; raison; Vernunft.

    24 Karlatmz herhangi bir eyin benliimizde brakt ilk belirsiz ize alg (aisthesis; perception; Wahrnehmung) diyoruz. Szgelii, karanlkta karlatmz yahut arptmz bir varolann, o nda bizde brakt, henz anlamlandrp kavramlatrmadmz, yni stnde dnmee daha frsat ve vakit bulamadmz bir ham duyu verisidir. te bu duyu verisini zihnimizdeki hlihazr bilgiler yoluyla yarglayp anlamlandrmamz bizi idrke (aperception) gtrr. Yine rneimize dnersek: Karanlkta karlatmz yahut arptmz varolan, bir nlk bocalamadan, giderek, bilemenin yaratt tirkntden sonra, bizde brakt duyu verisi uyarnca, katdr, suya basmm, fare mi?, kafam bir cisme vurdum! eidinden 'uucu' yarglar, 'idrk'mzn eiidir. 'Yarg! ar'mz stnde durup dndke, 'idrk'mzda derinleiriz; bylece o da, 'uucu' olmaktan kp 'san' ve 'oturmu' bir hl alr.

    25 Rhentma. 26 MetaboU. 27 Seinsbestimmtheit. 28 Sogeinsbestimmtheit. 29 Thesis; situation; Zustand. 30 Vaziyet; position; Lage, 31 Hususiyet; idion; proprit, caractristique; Eigenschaft.

  • 117

    32 Releis, physis; nature; Beschaffenheit. 33 Emmentetm; constant; Beharrende. 34 Dynamis; puissance; Kraft. 35 Energeia; acte; Tat.

    36 Pelsefe-bilimin sz konusu sahasna 'biyoloji felsefesi' diyoruz.

    37 Rhma; discours; Rede. 38 Kategoriler, XII /14a (25, 30, 35). 39 Fizik*, IV/12 221b (7).

    40 Aristoteles: Dimetros. Ross'a gre, 'diagonal'; Cartron'a gre, 'diamtre'; Prantl'a gre, 'Durchmesser'.

    41 Asymmetros; incommensurabilit. 42 Kata dynamin; en puissance.

    43 Fizik, IV/12 221b (17-30), 222a (5, 10, 15, 20). 44 Daseinszustand. 45 Aristoteles'te dianoia:

    Ross'a gre, 'mind'; Cartron'a gre, 'pense'; Prantl'a gre, 'Denkttigkeit'.

    46 Aristoteles'te psykh: Ross'a gre, 'mind'; Cartron'a gre, 'me'; Prantl'a gre, 'Seele'. 47 Fizik, V/11 218b (25-30), 219a (5).

    48 Aristotelesin tnym dediini Ross, now; Cartron, instant; Prantl ise, Jetzt diye evirmilerdir.

    Nyn' 'imdi' yerine 'n' kelimesiyle Trkeye aktarma tercih ettik. nk Aristoteles'in, buraya dek grdmz metinlerinden de anlald zere, 'n', 'Zaman'n, 'nce' ile 'sonra' diye ikiye ayrld kesime noktasdr. 'n', u hlde, 'Zaman'n belirlenmemi, z-nel-olmayan temel birimidir. 'Zaman', yleyse, bir 'nlar zinciri'dir. Her 'zne'nin, yni her 'ben'in yaad her bir 'n' ise, bir 'imdi'dir. Demekki 'imdi', belirli ve 2nel bir 'n'dr. imdi, 'ben'in bulunduu 'imdi'ye gre, belirli yahut belirsiz 'nceki n'lar 'gemi'i, 'sonraki n'lar ise, 'gelece'i olutururlar.

  • 118

    49 Yukarya aktarlm parada Aristoteles, fte kinesis yerine he pJora kelimesini kullanmtr. Bunu da Ross, locomotion; Car baron, transport; 'Prantl ise, Bewegung diye evirmilerdir.

    Aristoteles, 'Zaman' niye 'hareket ediyor' deil de, 'deviniyor' fiiliyle belirtmek ihtiyacn duymutur? 'Zaman'm 'ak'm, meka-nistik nedenselhk anlamnda, bir d etkenin salamadn dnm olabilir de ondan.

    50 Fizik, IV/12 220a (5-10). 51 Aristoteles'te .psykhes mis:

    Ross'a gre, soul reason; Carteron'a gre, dans l'me, l'intelligence; Prantl'a gre, von der Seele die Denkkraft.

    52 Fizik, IV/14 223a (20-25). 53 Bzk: Fizik, IV/11 220 (25). 54 Ta de kata khronon. 55 Hs arkhe kai prt khresemenn 56 Metafizik, A, X I , 1018b (15). 57 To proton kinesan; el-muharrik el-evvel; Primum Mobile;

    Le Premier Moteur ; der Urbeweger. 58 AnSr. 59 Anthrpos. 60 Metafizik, , VHL 1050a (5). 61 Phainomenon. 62 To hypokeimenon. 63 He arkhe. 64 Metafizik, , V m , 1050b (5). 65 Bir kyasta kk terimin yardmyla karmlanan varg

    udur: lk varlklarn kuvve hli bulunmaz; yleyse, fiil kuvveden* ncedir.

    66 OM peri physesntan Aristoteles'in kasdettii, Empedokles olmal bkz: Ge Dair, I I , 1, 281a (24).

    68 Metafizik, , 8, 1050b (5, 20, 25).

    67 Bir varolan, zn yitirirse, mutlak; yerini deitirirse, yerel; miktarnda bir deiiklie urarsa, nicel anlamda bozulabilir cinstendir.

  • 1^19

    68 Metafizik, &, S, 1050b (5, 20, 25). 69 Bkz: Metafizik, E , 3, 1029a (15). 70 Krz: Metafizik K, 7, 1073a (5). 71 Zon aidion ariston. 72 Metafizik, A, 7, 1072b (29). 73 Tes; temporaire; zeitweilig. 74 Arkh, profras; arch, primaire; ur-. 75 Aristoteles: Ge Dair, 1, 4, 271a (33). 76 Snergea.

    77 Aristoteles'in ahlka dair eserlerinden birinin, Eudemos Ahlk (Ethika Eudemeia, 7 kitab ve 79 blm kapsar) balm tamas- onun, M.. IV. yzylda yaam ve Teofrastos'la. binlikte Aristoteles'in en parlak rencilerinden biri olan Eudemos tarafndan derlenmi bulunmasndan ileri geyor olabilir bkz: Paul Kroh: Lexikon der Antiken Autoren, 89. ile 206. sayfalar.

    78 Bkz: Thomas Kiernan: Aristotle Dictionary, 277. sayfa. 79 Normalit, kurallk': Normativite. 80 AnmaUa; anomalie. 81 Tahsis, kosmos; ordre; Ortnung.

  • K A V R A M L A R D Z N

    Burada, almada geen bellibal kavramlarn dkm sunulmaktadr. Kavramlarn karssmdak rakkamlar, dipnot rakkamm gstermektedir. Dipnot yoksa, kavramn getii sayfa says belirtilmektedir.

    Alul (23) Alulyrtme (22) Akg (25) Alg (24) An (48) Asl (74)

    Ben (48) Bilim teorisi (1) BLlluvve (42)

    Canl (2) Cevher (16)

    ap (40) evre (3)

    Deime (17) Deimez (33) Devingen (6) Devume, devinim (11) Dirimsel (4) Duraan (8) Durum (29) Drt (13) Dnce (45) Dne bilirlik (51) Dzen (61)

    Eskia Ege Medeniyeti (96. sayfa) Etki (13)

    Fiil (35)

    Gelecek (48) Gemi (48) Gereklemen-g (76) Grev-g-rr (5) Gd (13)

    Hl (10) Hareket (12)

    lem, (4) drk. (24) kilik (1D6. sayfa) ilk Kmudatc (107. sayfa) lem (10) leyig (14) tki (13)

    Kaplam (10) Kapsam (10) Konum (30) Kuvve (34)

    Mekn (10) Mekanlstt nedensellik (118. aayfa) Miza (32) Motor (13)

  • Nesne (7) ey (9) Nicelik (102. sayfa) imdi (48) Nitelik (102. sayfa)

    Tepki 13) Olaan (79) Tersinmezlik (101. sayfa) Olag-audgllt (80) Tikel (9) Olay (9) Topluluk (4) Olus (15) Tmel (96. sayfa) Ortam (3)

    Uzam (10) llemezini (41) nce (48) Vaka (9) yleolu (28) Varlk: (16) z (16) Varolan (96. sayfa) zellik (31) Varolma-durumu (44) zne (48) Varolu (27) znel (48) znel-olmayan (48) Yer deitirme (12)

    Ruh (46) Zaman (18) Zamanam (109. sayfa)

    Sonra (48) Zamanl (73) Syleme (37) Zamantesi (109. sayfa) Sre (12) Sre (95. sayfa)

  • K A Y N A K L A R

    A R I S T O T E L E S : KATEGORLER, The Works of Aristotle*: I. cilt, I . ksm, Categoriae ile De Interpretatione, Sir W.D. Ross'un denetiminde eviren: E.M. Edghill; Oxford University Press, Londra, 1950.

    ARSTOTELES : FZK, 1) The Physics, Yunanca - ngilizce, eviren : Philip H. Wicksteed; Loeb Classical Library, William Heinemann, Londra, 1929;

    2) The Works of Aristotle: I I . cilt, I . ksm, Physica, Sir W.D. Ross'un denetiminde evirenler: R,P. Hardie ile R.K. Gaye; O. U. P., Londra, 1962;

    3) Physik (APIsTOTE A OYS 3>YIKH AKPOAsEiS), Yunanca - Almanca, eviren: C. Prantl; Verlag von Wilhelm Engelmann, Leipzig, 1854;

    4) Physique, eviren: Henri Cartron; Socit d'Edition Les Belles Lettres, Paris, 1926.

    ARSTOTELES : METAFZK, 1) The Metaphysics, Yunanca-ngilizce, eviren: Hugh Tredennick; Loeb Classical Library, William Heinemann, Londra, 1961 ;

    2) Aristotle's Metaphysics (APISTOTE A OYS TA META TA YSIKA) ; O. U. P., Londra, 1924;

    3) Mtaphysique, eviren: J . Tricot; Librairie Philosophique J . Vrin, Paris, 1933.

    ARSTOTELES : GE DAR, The Works of Aristotle*: De Caelo, Sir W.D. Ross'un denetiminde eviren: J .L . Stocks; O. U. P., Londra, 1962.

  • 123

    Hans JONAS : THE PHENOMENON O F LIFE / Toward a Philosophical Biology; The University of Chicago Press, Chicago, 1982.

    Thomas K I E R N A N : ARISTOTLE DICTIONARY^, Introduction: Theodore James; Peter Owen, Londra^ 1962.

    Paul K R O H : LEXIKON D E R A N T I K E N AUTOREN ; Alfred Krner Verlag, Stuttgart, 1972.

    Andr L A L A N D E : VOCABULAIRE TECHNIQUE E T C R I T I Q U E D E L A PHILOSOPHIE ; P. U. F . , Paris, 1968.

    W.B. LOCKWOOD : A PANORAMA O F INDO-EUROPEAN L A N -GUAGES* ; Hutchinson University Library, Londra, 1972.

    W.B. LOCKWOOD : INDO-EUROPEAN PHILOLOGY ; Hutchin-son University Library, Londra, 1977,

  • Y A R D I M C I K A Y N A K L A R

    almada kendilerinden yararlanlmakla birlikte, dorudan doruya atfta bulunulmayan kaynaklarn dkmdr :

    A. B A I L L Y : DICTIONNAIRE G R E C - FRANAIS ; Hachette, Paris, 1950.

    Herv B A R R A U : LE T R A I T E A R I S T O T E L I C I E N DU TEMPS, Revue de la Philosophie de, 4. say ; Presses Universitaires de France, Paris, 1973.

    Sonia et Maurice D A Y A N : ARISTOTE, 'PHYSIQUE' E T 'METAPHYSIQUE' , T E X T E S CHOISIS ; P. U. F. , Paris, 1972.

    Teoman D U R A L I : METNLER IIINDA ARSTOTELES'N C A N L I Y L A ve CANLININ EVRMYLE LGL DNCELERNE P R O B L E M A T I K YAKLAIM, Felsefe Ar-kivinde, 24. say; stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaymlar, stanbul, 1984.

    Mithat GEN : RUHBLM TERMLER SZL; T. D. K , Ankara, 1974.

    SMAL F E N N : LUGATE- FELSEFE; Matbaa-i mire, stanbul, 1925 (eski harflerle).

    Hermann M E N G E : ALT GRIECHISCH - D E U T S C H und D E U T S C H - ALTGRIECHISCH; Langenscheidts Taschenwrterbuch, Mnih, 1972.

    F . E . P E T E R S : GREEK HISTORICAL TERMS; University of London Press, Londra, 1967.

    Dagobert D. RUNES : DICTIONARY O F PHILOSOPHY ; Little-field, Adams, Totowa, New Jersey, 1977.

    Georgi SCHISCHKOFF : PHILOSOPHISCHES WRTERBUCH; Alfred Krner Verlag, Stuttgar, X V . bask: 1969.

    Edwin B. S T E E N : DICTIONARY OF BIOLOGY ; Barnes and Noble, New York, 1971.