23
1 TÜRK-SLÂM MEDENYET AKADEMK ARATIRMALAR DERGS Ylda iki kez yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir. Editör / Editor in Chief Prof. Dr. Mehmet AYDIN Editör Yardmclar / Associates Editor Doç. Dr. Dicle AYDIN Yrd. Doç. Dr. Ahmet ARAS Yl/Years: 6 Say/Number: 12 KONYA - 2011

TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

1

TÜRK-İSLÂM MEDENİYETİAKADEMİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ

Yılda iki kez yayımlanan uluslararası hakemli bir dergidir.

Editör / Editor in Chief Prof. Dr. Mehmet AYDIN

Editör Yardımcıları / Associates Editor

Doç. Dr. Dicle AYDIN Yrd. Doç. Dr. Ahmet ARAS

Yıl/Years: 6 Sayı/Number: 12 KONYA - 2011

Page 2: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

89

BUDİZM'İN ÇİN'E GİRİŞİ VE MADHYAMİKA OKULLARININ İLK DEVRELERİ

V. Şafak YAMI*

Özet: Budizm'in genel tarihi içinde Çin Budizm'inin ayrıcalıklı önemi; coğrafi

sahasının genişliği, diğer Asya ülkelerine kendi Budist okullarının felsefe ve dini pratiklerini ihraç etmesi ve Budizm'e yepyeni bir yorum katmasından kaynaklanmaktadır. Çin devlet geleneği; Hindistan'da doğan bu yeni inancınkutsal metinlerini kendi dillerine tercüme etmekte oldukça erken davranmış,sistematik olarak yapılan tercüme faaliyetleri neticesinde oldukça geniş sinolojik Budist literatürünü oluşturmuştur. Bu literatür, günümüze dini olduğu kadar edebi ve tarihi kayıtları temin etmesi açısından da ayrı bir önem arz eder. Çin Budist geleneğinde, tercüme aşamasının tamamlanmasının hemen ardından, Madhyamika ve Yogacara felsefi düşünce sistemleri örnek alınmış ve dağzirvelerinde kurulan manastırlarda rahip adayı öğrenciler yetiştirilmeye başlanılmıştır. Bu iki düşünce sisteminden birisi olan Madhyamika okullarınınoluşumunu hazırlayan etmenler ve bu okulların başlangıç evrelerini tarihsel bir bakış açısıyla gözlemlemek, makalemizin asıl gayesidir.

Anahtar Kelimeler: Budizm; Çin Budist Okulları; Madhyamika; Tientai, Huayan, Chan, Temiz Ülke Budizm'i.

THE ENTRANCE OF BUDDHİSM INTO CHİNA AND

BEGİNNİNGS OF MADHYAMİKA SCHOOLS Abstract: Within the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely

important for some reasons; firstly China owns geographically vast land, secondly she has exported this religion to some other Asian countries and Chinese Budist zongs have made a brand new comment on Buddhism itself. The sacred texts of the new religion, born in India, were translated into Chinese under the patronage of the Chinese states and eventually a sinological Buddhist canon were compiled. After the translation process was completed, Madhyamika and Yogacara philosophical doctrines were taken as example and monastery complexes started to train priests. In our study study it is aimed to study the entrance of Buddhism into China and the formation of first Madhyamika schools.

* Yrd. Doç. Dr., Hakkari Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi. [email protected]

Page 3: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

90

Key Words: Buddhism; Chinese Buddhist Schools; Madhyamika; Tientai, Huayan, Chan, Pure Land Buddhist Schools.

Giriş:Batılı bilim çevrelerinde tarihin babası olarak tanımlanan Bodrumlu

Herodot'un (M.Ö. d. 484? – ö. 425) doğum tarihiyle, Budizm'in kurucusu Lumbinili Gautama Buda'nın (M.Ö. d. 563 – ö. 483) vefat tarihleri aşağı yukarıaynı zaman dilimine denk düşer. Herodot'un Yunan-Pers savaşlarının kaydınıtutuğu Historia isimli eseri Batı medeniyetinin antik kökenlerini merak edenler için nasıl bir önem taşıyorsa; antik Çin Astroloğu ve Müverrihi Sima Qian'ın(M.Ö. yk. d. 145 – ö. 87) Shiji isimli eseri, dört bin yıl öncesinden günümüze seslenen Çin medeniyetini anlamak isteyenler açısından aynı önemi ifade eder.1Sima Qian'ın, Shiji'de M.Ö. iki binli yıllara dayanan olayları tabletler üzerinde anlatırken hissettikleri ile Herodot'un hisleri herhalde aynıydı. Gautama'nındünya tarihini etkileyecek bir şahsiyet olduğunun farkına varabilselerdi, eminim ki her iki tarihçi de Gautama'nın izlerini takip etmek isterlerdi. Sima Qian'nın yaşadığı M.Ö. II. yy.da Çin'de hakim olan dini-felsefi inançlar, Taoizm ve Konfüçyüsçülük idi. Çok geçmeden bu durum değişecek, Buda'nınvaazlarının sedası, Pali ve Sanskrit dillerinden yapılan tercümeler yoluyla ülkeye yayılacak ve kadim Çin medeniyeti, Çinli olmayan bir kişinin, Buda'nınmirasıyla adeta yeniden şekillenecektir.

Gautama; eşi Rahula'yı, oğlunu ve gençliğinden itibaren öğrendiğiUpanişad ve Vedalarda somutlaşan geleneksel Brahmanizm'i terk edip çileli yolculuğuna çıktığında henüz yirmi dokuz yaşındaydı; aklını kurcalayan soruların cevaplarını, riyazet ve nefis mücadelesiyle (asetisizm) bulabileceğini düşünüyordu, ancak yanılmıştı; aradığı huzuru, altı yıl sonra Bodh Gaya'da bir ağacın gölgesinde meditasyon esnasında bulur; Budist inanca göre O artık“Aydınlanmış Kişi”dir, o andan itibaren Buda olarak tanınacak, ömrünün kalan 1 Antik Çin vekayinâmeleri isimlerini genellikle ya felsefî öğretisini konu edindikleri kişiden ya da eserin derlenmesini maddî olarak himaye eden kişiden alır; örnek olarak, Konfüçyüsçü feylesof Mencius'un öğretisine atfen (Batı kaynaklarında Mengzi veya Meng-tzu olarak da tanınır) yazılan Mencius ve Lü Buwei himayesinde derlenen Lüshi chunqiu (Bay Lü'nün İlkbahar ve Sonbaharı)isimli eserler gösterilebilir. Bunların arasında Shiji, antik Çin tarihinde ismini yazarından alan, yazarın doğrudan okuyucuyla konuştuğu ilk metinler olması itibariyle de ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası Radyosu web sayfasında eser ile ilgili şu özet bilgiler yer alıyor: “Büyük bir tarih ve edebiyat yapıtı olan "Shi Ji", aynı zamanda zengin felsefe, siyaset, ekonomi, strateji, hukuk, astronomi ve coğrafya bilgileri de içeriyor. Çeşitli dönemlerde meydana gelen önemli olaylarıimparatorların tahta geçiş sırasına göre işleyen "Tarihsel Kayıtlar", yüksek konuma sahip soylu ailelerin tarihi ile toplumda büyük etki sahibi olan önemli insanları da anlatıyor. Ayrıca, farklı dönemlerdeki ekonomi, askerlik, su işleri, töre ve protokol kurallarından da söz ediyor. Bu niteliğiyle bir tür ansiklopedi de sayılabilir.”; bkz.: turkish.cri.cn/757/2010/01/07/1s122851.htm (E.T.: 11.06.2010); her üç eserin İngilizce tercümeleri için bkz: Mencius, Mencius, Çev.: David Hinton, CounterPoint Publications, Washington D.C., A.B.D., 1998; --, The annals of Lü Buwei, Cev.: John Knoblock, Jeffrey Riegel, Stanford University Press, A.B.D., 2000; Sima Qian, Records of the Grand Historian: Qin Dynasty,Çev.: Burton Watson, Columbia University Press Book, New York, A.B.D., 1993

Page 4: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

91

kırk beş yılını cemaati Sangha ve öğretisi Dharma'ya2 adayacaktır. Gautama'ya göre, yeniden doğum zincirini kırıp huzurlu aleme kavuşmanın yolu, Orta Yol olarak ifade ettiği görüşlerinde saklıdır. Bir kaç yüz yıl içinde mesajı neredeyse tüm Asya kıtasında duyulacak, kutsal hale gelen vaazları farklı Asya lisanlarında derlenecek, yazılı hale getirilecek, başka dillere tercümeleri yapılacak, din adamlarınca vaazlarına tefsirler yazılacak, kendisine atfen yazılan hikayelerden oluşan menkıbeler sözel ve yazılı kanallarla kuşaktan kuşağaaktarılacaktır. Kaderin bir cilvesi, doğduğu yer olan Hindistan'da kastlardan oluşan katı Brahmanist toplum katmanlarında sesi ve mesajı zamanla silinecek, yerleşik inanca yenik düşecektir.

M.Ö. II. yy.dan itibaren, içlerinde palmiye yaprakları ve huş ağacıkabuğundan tabletlerin bulunduğu çeşitli malzemelerde kayıt altına alınan Budist metinlerin sayısı o derece çoğalır ki bazı hallerde kendi içinde aykırılıklar oluşturan büyük bir külliyat meydana gelir. Temelde üç ana fikri işleyen ve Üç Sepet Tipitaka olarak isimlendirilen bu metinler, ele aldıkları konulara göre M.Ö. I. yy.da Sri Lanka konsilinde üç ana gurubta tasnif edilirler: Buda'nınöğrencilerinin uyması gereken kurallar sepeti kitapları, Vinaya-Pitaka;söylevlerin yer aldığı sutralardan oluşan vaaz sepeti, Sutta-Pitaka ve son olarak felsefi metinler sepeti, Abhidhamma-Pitaka. Sayıları gün geçtikçe artan, kendi ibadethanelerini ve ritüel sistemlerini kuran Budizm bağlıları, kutsal metinlerinin yorumlarından kaynaklanan ihtilaflarını gidermenin bir yolu olarak konsil toplantılarını seçerler. Her ne kadar Hristiyanlıkla karşılaştırılamayacak kadar sayıca az konsil yapılsa da bu toplantılarınsonucunda bazı ayrılıklar ve bölünmeler meydana gelir.3

2 Dhamma (Pali dilinde) ya da Dharma (Sanskritçe), iki anlama sahiptir: “Dharma” (büyük harfle başladığında), Buda'nın Öğretileri, Kanun, Doğanın Değişmez Kuralları; “dharma” şeyler, fenomenler. dünyamızı oluşturan elementler. Gautama Buda'nın bilinen en eski vaazı, M.Ö. V. yy.'a ait Dhamma cakka pavattana Sutra'sında (Dhamma Yolunun Tekerleği) kayıtlıdır. Bu metinlerde şutemel konular ele alınır: Orta Yol: Kurtuluşa ermek için takip edilmesi gereken yol; Dört YüceGerçek: Dukkha, Yaşamın acıları; Samudaya, Acıların kaynağı; Nirodha, Acıyı dindirmek; Magga, Acıçekmenin sonu Sekiz Katlı Asil Yol'u gösterir; Sekiz Katlı Asil Yol: Doğru Bilgi, İyi Niyet, Doğru Söz, Doğru Hareket, Namuslu Kazanç, Doğru Çaba, Doğru Dikkat, Doğru Konsantrasyon. 3 Gautama'nın vefatından (M.Ö. 483) bir kaç ay sonra, onun sözlerini derlemek ve kutsal Tipitaka metinlerinin ilk oluşumu sayılabilecek sutra bölümlerini belirlemek üzere beş yüz Arhat'ınkatılımıyla Rajaga'da ilk konsil toplanmış, iki rahip Ananda ve Upali'nin ezberden okuduklarıBuda'ya ait sözler sahih olarak kabul görmüştür; takiben 100-110 yıl sonra yedi yüz Arhat'ınkatılımıyla, manastır hayat tarzı ve rahiplerin para kullanıp kullanmamaları hususunda ortaya çıkan bir ihtilafı gidermek üzere Vaisali'de ikinci konsil toplanır; Vaisali toplantısının anlaşmazlıklarınıgidermek üzere Maurya krallığının başkenti Pataliputra şehrinde yeni bir konsilin hazırlıklarına başlanır. M.Ö. 350 yılında ilk aşaması yapılan Pataliputra toplantısında doktrin ve manastır hayatıkonularında mezkur gurupların anlaşmazlığı devam eder. Yüz yıl sonra, M.Ö. 250 yılında Budist Kral Aşoka hamiliğinde, Pataliputra'da ikinci kez toplantı yapılır. Pataliputra toplantılarında on sekiz farklı görüşün ortaya çıktığı belirtilmektedir. Bu on sekiz okulun yekûnu, Hinayana geleneğini oluşturacak; içlerinden sadece bir tanesi Theravada, günümüze değin hayatta kalacaktır. Kral Kaniska (h. M.Ö. 78 - 101), Kaşmir'de M.Ö. 100 yılında yeni bir toplantı düzenler; ancak bu konsil, Theravadin Budistlerince sahih olarak kabul görülmez. Rajaga ve Vaisali konsilleri hakkındaki

Page 5: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

92

Madhyamika Felsefesi ve Kurucusu Nagarjuna : Vaisali konsilinde Sthivira grubu ile Mahasanghika'lar (Büyük Meclis

Takipçileri) grubu arasında, Buda olma halinin tabiatı4 ve gerçekliğine dair bir ihtilaf ortaya çıkar; bazı kaynaklarda liberal olarak tanımlanan Mahasanghika grubuna dahil arhatlar, Buda tabiatına bir nev'i aşkınlık ve uluhiyet atfıyaparlar. Bu ihtilaf, İmparator Aşoka tarafından toplanacak olan konsilde giderilmeye çalışılacaktır. Ancak Budist inançta ortaya çıkan bu ihtilafısakinleştirmek mümkün olmayacak, Mahasanghika grubunun savunduğufikirler, M.S. I-III yy.lar arasında feylesoflar Nagarjuna (yk. d. 150 – ö. 250; Madhyamika felsefesi kurucusu) ve Vasubandhu (yk. d. 320 – ö. 400; Yogacara felsefesi kurucusu) sayesinde Mahayana ve takiben Çin Budist okullarının çıkış noktasını oluşturacaktır.

Budist felsefenin ilgi alanına giren hemen her türlü konuda yazılarınıkaleme alan Nagarjuna'nın Madhyamika (Çince: zhonglun) adıyla anılan doktrininin nüvesi, Mulamadhyamakakarika (Orta Yol Üzerine Temel Beyitler) isimli eserinde saklıdır; kitapta sebep, zaman ve fail kavramlarının felsefi tahlilleri yapılır, diğer Budist okulların görüşlerine karşı fikirler sunulur. Madhyamika felsefesi; Eternalizm - Nihilizm, Çilecilik - Hedonizm arası bir usul takip etmesi dolayısıyla Orta Yol Okulu; Sunyata [Sanskrit: Sunyata, Çince: kong, Japonca: ku, Türkçe: Boşluk] doktrinini önermesi dolayısıyla Sunyata Okulu olarak da tanınır, hedefinde Sthaviravadin fikriyatı (daha sonra Theravadin Budizm'inin çıkış noktası olan felsefe) vardır; Sunyata kavramınıBudist felsefede ilk kullanan Nagarjuna olmuştur. Mahayana Budizm'inde Sunyata, en yüksek gerçekliktir; Sunyata'yı fark eden kişi, tüm tatminsizliklerinden ve manevi kirlerden (dukkha)5 kurtulur, Aydınlanma yolunun lezzetli meyvelerini tatma imkanına kavuşur. Mahayanistik bir kavram olan Sunyata, Budizm'de genel bir kavram olan Samsara'ya6 benzer. Sunyata; bilgilerimiz; Tripitaka'da yer alan Vinaya Pitaka (Disiplin Sepeti) metinlerinin Skandhaka bölümlerinin son kısımlarına dayanır. Pataliputra konsili hakkındaki bilgiler ise; Nagarjuna'ya atfedilen Samayabhedoparacanacakra ve Nikayabhedavibhangavyakhyana vekayinamelerine ayrıca; Paramartha, Ki-tsang, Bu-ston, Hsuan-tsang, Taranatha gibi Budist tarihinin önemli isimlerinin eserlerine dayanır. Diğer bazı Pali metinlerinde de bu konsil ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. 4 Konu hakkında detaylı bilgi için bkz.: Paul Williams, Mahayana Buddhism: the Doctrinal Foundations, Routledge, New York, 2009, s.1-45; ayrıca Koichi Shinohara, “The Iconic and Aniconic Buddha Visualization in Medieval Chinese Buddhism”, Representation in Religion: Studies in Honor of Moshe Barasch, ed.: Jan Assmann, Albert I. Baumgarten, Brill Publications, Hollanda, 2001, s. 133-148 5 Sanskritçe anicca (eşyanın sonu oluşu), anatta (önemsiz olma hali) ve dukkha (çile çekme) kavramları Antik Budist felsefesinde sıklıkla ele alınan konulardı ve üç kavram toplu halde Varlığın Üç İşareti olarak tanımlanıyordu. 6 Samsara; Yaşam Çemberi, literal manada: yeniden doğum acısının yaşandığı alem(ler); Budist teolojide: nirvana, bir bakıma Samsara'dan halas olmaktır. Samsara içinde altı farklı varlık tipi söz konusudur: Devas (tanrılar), Asuras (yarı-tanrılar), İnsanlar, Hayvanlar, Pretas (ruhaniler) ve Cehennem Yaratıkları. Her bir varlık türü kendi alemi içinde yeniden doğum, hastalık, yaşlılık ve ölüm acılarına katlanmak durumundadır.

Page 6: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

93

Nagarjuna tarafından derlenmiş, Kumarijava (d. 344 – ö. 413) tarafından Çinceye 408 yılında tercümesi yapılmış Dvadasanikaya Sutrasında şöyle tanımlanır: “En yüksek erdem, Sunyata'dır!”.7

Nagarjuna'nın Madhyamika doktrinine göre, ne kesin gerçeklik vardır ne de kesin gerçek dışılık; tek hakikat, her şeyin izafi olması durumudur; Sunyata ise nihai hakikat durumudur; izafi hakikat adetseldir, empiriktir ve duyularımızla algılanabilir; bütün elementler (dharma), namütenahi devam eden bir değişim ve yeniden oluşum içindedir; ancak hiç bir dharma'nın varlığı kendinden menkul değildir, sonsuz defa parçalara bölünebilirler. Ravisinin Nagarjuna olduğu tahmin edilen Lotus Sutra'nın8 çoğu yerinde kavramlar ele alınırken mefhum-u muhalif ile izah etmek yöntemi kullanılır; aynı durum Sunyata kavramı için de söz konusudur:

“Akın Mükemmeliyetine Selam Olsun, Sevgili Olan, Mukaddes Olan! Aziz Üstat Bodhisatva Avalokita, Aklın derin yolunda ilerliyordu; epey yol almıştı. Yukarılardan aşağıya baktı; beş tepeyi fark etti ve onların boş olduğunu gördü.”

“İşte Sariputra; şekil, boşluktur ve boşluğun kendisi şekildir. Boşluk şekilden farklıdeğildir, şekil de boşluktan farklı değildir. Şekli olan ne varsa boşluğu da vardır, boşluğuolan ne varsa şekli de vardır. Aynı durum duygularımız için de geçerlidir, algılarımıziçin de geçerlidir, tepkilerimiz ve şuurumuz için de geçerlidir.”

“İşte Sariputra, bütün dharmalar (elementler) boşluk ile bağlıdır. Bunlar mamul değildir, durdurulmuş değildir, kirli değildir, saf değildir, noksan değildir, eksiksiz değildir.”

“Bunun için Sariputra, Boşluk içinde şekil yoktur, duygu yoktur, algı yoktur, tepki yoktur; göz, kulak, burun, dil, beden, beyin yoktur. Beynin algılayabileceği ses, tat, dokunulabilir nesneler yoktur; Çürümenin ve ölümün olmadığı noktada lakaytlıkyoktur, yok olma yoktur; çile yoktur, yeniden meydana geliş yoktur, durmak yoktur, yol yoktur. İdrak yoktur, marifet yoktur, yeteneksizlik yoktur.”

Madhyamika, yüksek gerçekliği tanımlarken kullandığı boşluk kavramıdolayısıyla sık sık Nihilizm'le karıştırılmıştır. Halbuki Nihilizm; gerçekliğin bilinemezliği, varlığın olmadığı, madde hakkında anlamlı şeyler söylenemeyeceği iddiasındadır; Sunyata doktrininde ise tam tersi bir noktaya ulaşılır; yani gerçeklik bilinebilir; ontolojik açıdan fonemenler hakkındaki yargısı da Nihilizm'in tam tersinedir, dünya ve maddeden faydalı bilgi elde 7 Mahayana Budizm'inde Sunyata kavramı hakkında tafsilat için bakınız; Charles B. Jones, “Emptiness, Kenosis, History, and Dialogue: The Christian Response to Masao Abe's Notion of "Dynamic Sunyata" in the Early Years of the Abe-Cobb Buddhist-Christian Dialogue.”, Buddhist-Christian Studies, Cilt 24, 2004; Miao Yun, “Sunyata in the Mahayana Context”, Teachings in Chinese Buddhism, ed.: Neng Rong, Buddha Dharma Association, Tullera, Avustralya, 1995, s. 182-197 8 Metinlerin İngilizce tercümeleri için, Sanskritçe ve Çince Budist metinlerini İngilizce'ye tercümelerini gerçekleştirmek üzere kurulan The Buddhist Text Translation Society 'Budist Metinlerini İngilizceye Tercüme Derneği' web sitesine bakılabilir: http://www.bttsonline.org/ (E.T. 07.07.2010)

Page 7: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

94

edilebilir; ayrıca Sunyata kavramı, “hiçlik” kavramı ile karıştırılmamalıdır. Boşlukta varlık yoktur ancak gerçeklik vardır.

M.S. V. yy.'ın başlarında Budist misyoner Kumarajiva (d. 344 – ö. 413), Nagarjuna'nın yazılarını Çinceye tercüme edecek ve öğretisini Çin'e tanıştıracaktır. İlerleyen zaman içinde yapılan dini metin tercümelerin sayısıbinlerle ifade edilecek derecede genişlemiş ve Çince, Budist metinler açısından en zengin literatür sahibi dil haline gelmiştir. Nagarjuna; felsefi sisteminin bir parçası olarak, Mahayana göksel ulularına bağlılığı teşvik etmiş, Temiz Ülke'de doğmanın ayrıcalığına kavuşmanın yöntemini Amitabha Samadhi kültünün kolay dini pratiklerinde görmüştür; Hindistan Theravada Budizm'inde mezkur külte rastlamak olası değildir. Hindistan'da doğan yeni inanç Çin'e girişyaparken; kutsal metinler Çinceye tercüme edilmiş, Çinli tercümanlar Sanskritçe ve Pali dilindeki teknik dini kavramları olduğu gibi kullanmak yerine önceleri Budist kavramların kendi dillerinde yerleşik Taoist karşılıklarını kullanmışlar,9kısa süre sonra bu yöntemin sakıncalarını fark ederek olduğu gibi alıntı yolunu seçmişler, son merhalede ise Çince kaşılıklarını türetme yoluna gitmişlerdir. Örneğin Budizm'in merkezinde yer alan, nirvana kavramı önceleri Taocu bir terim olan wuwei ile tercüme edilmiş, daha sonra wuwei yerine niepan kullanılmıştır. Nirvana terimi niepan olarak kullanılmaya başladığında semantik bir metamorfoza da uğramış, nefsani arzuları öldürmeye yönelik bir anlam yüklenen soyut bir terim olmaktan uzaklaşmış, bunun yerine Amitabha kültünde müşahhaslaşan mutluluk ve yaşamdan zevk alma gayreti10 mündemiç bir terim haline getirilerek bir nev'i Çinlileştirilmiştir. Çinli Budistler; ülkede yerleşik dini inanç olan Taoizm'le mücadeleye girmek yerine ondan faydalanma yolunu seçmişler; kendi dinlerini kitlelere anlatırken Taocu dini terimler kullanmakta bir sakınca görmemişler, hatta Tao dini metinleri üzerinde şerhler düşerek kendi inanç hakikatlerini delillendirmeye çalışmışlardır.

Çin Budizm'inde 'okul' 'zong' kavramı, Batı felsefesindeki 'ecole' kavramına nazaran daha esnektir ve tam karşılığı olmayabilir; Çin Budist okullarınıbirbirinden ayıran unsurlar, Mahayana geleneği içinde kendilerine özgü doktrinlerinin dayandığı dini metinlerin birbirlerinden farklılık arz etmesi, üstatlarının belli bir silsile takip etmesi ve kendi ibadethane ve manastırkomplekslerinin olmasıdır. Bir zong'un kurumsal hale gelmesi; mensuplarınınortak bir geçmişi paylaşmalarıyla, üstatlarının silsile zincirinin zaman içinde 9 Örneğin Sanskritçe bodhi (aydınlanma) terimi Çince pu-ti; arhat (nirvanaya ulaşan kişi, Budizm'de sayıları 16 – 18 veya 500 olarak ifade edilir) yerine lohan; dharma yerine fa (chu-fa shih-hsang); prajna (hafi zeka) yerine po-jo; anuttarasamyaksambodhi (Eşi Olmayan Mükemmel Aydınlanma) yerine a-nou-to-lo-san-miao-san-p'u-t'i terimlerini üretmişlerdir. Sanskritçede dharma sözcüğünün iki anlamı olduğu için bu sözcüğün Çince karşılığının türetilmesi sıkıntılı olmuştur; bkz.: --, Lotus Sutra, Burton Watson, “Translator's Note”, Columbia University Press, New York, 1993, s. xxvii 10 Budizm'de yaygın ve mistik bir havada icra edilen sutra kıraatı dini pratiği; IV. yy.dan itibaren Çin Budizm'inde değişime uğramış ve bu ibadet Çince: fan-pai ismiyle müzik enstrümanlarıeşliğinde yapılır olmuştu; bkz.: E. Zucher, a.g.e., s. 75

Page 8: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

95

oluşmasıyla ve cemaati oluşturan rahiplerin, üstatlarının yolundan gitmesiyle mümkündür. Bazı durumlarda bir manastır içinde aynı inanca bağlı ve benzer ritüelleri uygulayan rahiplerin üstatları farklı bir silsile zincirine de bağlıolabilir. Bundan dolayı, belli bir zong'a bağlı jia'lar (evler) ve pai'ler (dallar) ortaya çıkmıştır.

Çin'de İlk Budist Yerleşimler ve Budist Metinlerin Çinceye Tercümesi : M.S. 61 yılında Çin Hükümdarı Ming-ti rüyasında yabancı bir tanrının

suretini görür; bu rüya üzerine on sekiz seçkin adamını, Budist dini ile ilgili bilgi toplamaları için binlerce kilometre uzaklıkta güney-doğudaki Hint sınırına gönderir. Bu kafile, Gatae şehrinde Brahman ve Budist din adamlarınca karşılanırlar; beş yıl sonra ülkelerine döndüklerinde yanlarında Kashiapmadanga isminde bir Hintli vardır; ayrıca hükümdara arz etmek üzere kutsal Budist metinleri, imajlar ve resimler getirirler.11 Kashiapmadanga, Hükümdar Ming-ti için Kırk İki Bölümlük Sutra12 (Çince: Sishierzhang jing)isimli kısa bir dini metni Çinceye tercüme eder. Bu tercümeden önceki Konfüçyüsçü ve Taocu Çin vekayinamelerinde Gautama Buda'dan söz edildiğivarit değildir. Günümüzde de Çinli Budistler tarafından sık okunulan Kırk İki Bölümlük Sutra'nın Çince tercümesinde Konfüçyüsçü etki kolayca görülebilir; Gautama Buda'nın özlü sözlerinden oluşan Sutra, Konfüçyüsçü analektlerin akışındaki “Üstat şöyle dedi;..” formunu kullanır ve “Buda şöyle dedi..” girişcümleleri halinde devam eder. Kashiapmadanga, hayatının geri kalan kısmınıÇin'de geçirir ve Lo-yang şehrinde ölür.

Yeni dini inanç, Han Hanedanlığı (M.S. 25 – 220) döneminde Asya'nındoğusunu ve batısını birbirine bağlayan ticaret yolları vasıtasıyla Çin'e girme fırsatını bulur. Bu devirde Hindistan'dan Çin'e gelen misyonerlerin ekserisi Mahayana kökenlidir. İlk tanışma aşamasında Budizm; temsilcilerinin bekarlığı ve dilenciliği teşvik edici tutumları sebebiyle yerleşik Konfüçyüsçü devlet ahlakıyapısıyla ters düşer, ancak daha sonra Konfüçyüsçü rahiplerin Han Hanedanlığının son yıllarından itibaren gözden düşmeleri13 ve Taoculukla benzer meditasyon usulleri sayesinde imparatorluk himayesini kazanır.

M.S. 65 yılında Doğu Çin Han krallığının (M.S. 25 – 220) Budist ve Taocu Kralı Ying, Pengcheng şehrinde ilk Budist kolonisinin oluşmasına müsaade eder. 75 yılında çıkan ayaklanma sonucu Kral Ying intihar eder. Bunun üzerine, henüz Çin imparatorluğu tarafından resmi kabul görmemiş yeni din ve bağlıları,sosyal hayatları ve politik faaliyetleri gözlem altında tutulmak amacıyla,

11 Joseph Edkins, Chinese Buddhism, Forgottenbooks Pub., A.B.D., 2007, s.80,81-350 12 Kırk İki Bölümlük Sutra, Gautama Buda'nın veciz deyişlerinden oluşan oldukça kısa bir dini metindir, Çince tercümesi sadece 100 Çince karakterden ibarettir; sutra'nın İngilizce tercümesi için bkz.: --, The Sutra of Forty-two Chapters, Garden City Publishing Ltd., A.B.D., 2009 13 Robert H. Sharf, Coming to terms with Chinese Buddhism: a reading of the Treasure store treatise, Kuroda Institute Publications, A.B.D., 2002, s. 4-6

Page 9: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

96

Pengcheng şehrinden alınarak krallığın başşehri Luoyang'a götürülürler.14

Luoyang şehrindeki bu Budist toplumun dini inançları zamanla çevre illere ve bölgeye yayılacak, ve bu etkileşim Çin'de Budizm'in yaygınlaşmasına yol açan etmenlerden birisi olacaktır. Diğer bir etmen ise çeşitli yörelerden Çin'e gelerek, ülkenin farklı bölgelerindeki Çinli kralların Budist dinini kabul etmelerine vesile olan rahiplerdir. Örneğin 310 yılında Çin'e gelen Budist Rahip Fotudeng (ö. 348), feodal krallıkların kendi aralarında ve göçer kabilelerle tutuştukları savaş-ların sonucu hakkında doğru tahminlerde bulunarak Çinli yöneticilerin itimatla-rını kazanır ve Xiongnu şehri valileri Shi Le (ö. 333) ve Shi Hu'nun (ö. 348) Bu-dizm'e girmesine vesile olur.

M.Ö. III. yy.da yaşamış Budist Hint Kralı Asoka'nın Budizm'e katkıları ve şöhreti, Çin kralları ve hanedanları arasında çok geçmeden duyulacak ve Sanskritçe cakravartin (Budist Öğretisinin Tekerini Döndüren Kral) unvanı,Çinceye zhuanlun wang şeklinde tercüme edilecektir. Qin devleti başı Kral Fu Jian (h. 357 – 384) ve İmparator Liang'lı Wu (h. 502 – 549), kendilerini birer Budist cakravartin olarak gören, bu unvanı kullanan ve Budizm'i himaye eden Çinli devlet adamlarındandır.

Budist dini metinlerinin Çinceye tercüme edilmesi, M.S. II. yy.ın ortasında İran'dan Çin'e diplomatik elçi sıfatıyla gelen ancak daha sonra bu ülkede Budist dinine girerek yerleşen Rahip An Shigao15 ve çağdaşı Lokaksema ile başlar. Mahayana geleneğini yansıtan prajna-paramita sutra koleksiyonuna ait ilk metin olması itibariyle dini olduğu kadar tarihsel bir öneme sahip Tao-hsing pan-jo ching'i,16 Sanskritçe orjinali Astasahasrika-prajnaparamita-sutra'dan (8.000 Satırlık Sutra) Çinceye tercüme eden kişi Lokaksema'dır; tercüme, M.S. 179 yılında tamamlanmıştır. Sutrayı inceleyen Taoist rahipler, mezkur sutranıniçeriğinin kendi itikadlerine olan yakınlığını fark etmişler ve tarihte ilk kez Budizm'in Taoizm'le irtibatlandırılması ve ortak ilgi alanlarının bulunmasısüreci böylece başlamıştır. İlerleyen zaman içinde aynı sutranın farklı isimlerle yapılan Çince tercümelerine de rastlamaktayız: Ta ming-tu ching (Chih Ch'ien tarafından 222 – 229 yılları arasında) ve Mo-ho pan-jo-ch'ao ching (T'an-ma-pi tarafından 382 yılında). Lokaksema'nın yirmi bir sutrayı Çinceye tercüme ettiğibilinmektedir. Bu sutranın Çince tercümesi; Çince versiyonunun tercümesinde baz alınan Sanskritçe orjinali ve daha sonra Sanskritçe orjinalinden Tibet diline tercüme edilen nüshaları ile karşılaştırıldığında doktrinel bir takım farkılıklar görülmektedir.17 Bu dönemde Budist kutsal metinlerinin Çinceye tercüme işinde

14 Gabriel Palmer-Fernández, ”Buddhism in China”, The encyclopedia of religion and war, ed.: Gabriel Palmer-Fernandez Routledge Publications, Londra, 2004, s. 39-43 15 Rahip An Shigao hakkında geniş bilgi için bkz.: Antonino Forte, The Hostage An Shigao and His Offspring : An Iranian Family in China, Italian School of East Asian Studies, Kyoto, 1995 16 Tercüme, Sanskritçe aslının aksine satır satısıyla tanımlanmamış, bunun yerine girişbölümlerinin birisinin ismi olan Sutra Yolunun Tatbikî (Tao-hsing pan-jo ching) şeklinde isimlendirilmiştir. 17 Örneğin Astasahasrika-prajnaparamita-sutra'sının Sanskritçe nushasında Gautama Buda'nın

Page 10: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

97

görev alan bir diğer önemli akademisyen Dharmarakşa'dır (d. 230? – ö. ? ). Yaklaşık 100 akrabasıyla18 Budist dinine giren ve sonrasında 266 yılında Çin şehri Luoyang'a gelen Dharmarakşa; gerek yaptığı tercümelerin teknik açıdan ilerlemesiyle gerekse de Budizm'in kurumsallaşmasına sağladığı maddi destekle Çin Budizm'inin önemli kişilikleri arasında sayılır.

Skolastik anlamda uzman Budist rahiplerin sayıca yetersizliği, mütercim rahiplerin konuşma dili Çincesinden ziyade yazı dili Çincesine vukufiyetleri,19

tercüme kalitesinin düşük olması ve kutsal metinlerin Vedik gelenekte rahiplerce ezberlenerek dilden dile aktarılması alışkanlığının Budizm'de geçerli olmaması, Pali dilinden Çinceye nakledilen bazı metinlerde tahrifatlarınmeydana gelmesine ve karışıklığa yol açar. Örneğin Culasakuludayi Sutrası,hem Pali hem de Çin dilindeki nüshalarında Gautama Buda'nın Sakuladayi isimli gezgin talebesiyle yaptığı konuşmaları anlatırken Çince versiyonu bu noktada biter, ancak Pali dilindeki versiyonu bir Budist'in dört jhanayı (manevi makam) ve üç büyük bilgiyi elde etmesi için neler yapması gerektiği üzerinde devam eder.

İki yüzyıl boyunca süren bu kargaşanın giderilmesi, yapılan tercümelerin kalitesi ve hacimce genişlemesi, M.S. V. yy.'ın başında meşhur Budist skolastiğiKumarajiva'nın çabaları, Bodhiruci'nin 508, Paramartha'nın 545 yılında20 Çin'e gelmesi ve tercüme işine başlamaları ile gerçekleşir. 334 yılında Qiuzi'de doğan (günümüzde Uygur Özerk Bölgesindeki Kuche şehri) Kumarajiva, yedi yaşında Budist eğitimi almaya başlar. Yaşadığı şehrin 385 yılında işgal edilmesi üzerine Liangzhou (günümüz Wuwei) şehrine taşınır ve burada on beş yıl boyunca kalarak Çinceyi öğrenir. 401 yılında Qin devletinin (kuzey Çin'deki on altıkrallıktan birisi) kralı Yao Xing tarafından Chang'an (günümüz Xi'an) şehrine davet edilir. 413 yılında ölümünden önce, çoğu Nagarjuna'ya atfedilen Madhyamika metinlerinden oluşan 383 ciltlik 74 farklı kutsal metni Çinceye tercüme eder. Kumarajiva, Sanskritçeden Çinceye yapılan kutsal metin tercümelerinde uygulanan tekniği mükemmel hale getiren bilim insanı olarak da anılır. Ölüm anında, hayatı boyunca yaptığı tercümelerde kasıtlı bir hata yapmadığına, dini metinlerin özgün hallerine sadık kaldığına dair ant içer.21 Huijiao'nun (d. ? - ö. 554) biyografik kitabı Gaoseng Zhuan'de, Kumarijava'nın

şahs-ı manevisi ile alakalı olan rupa-kaya ve Dharma-kaya teorilerine rastlanılmazken, Kumarijava'dan sonra yapılan tercümelerde rastlanılır; Lewis R. Lancester, “The Oldest Mahayana Sutra”, Buddhism: Critical Concepts in Religious Studies, Cilt:3, ed.: Paul Willams, Routledge Publishers, A.B.D., 2005, s. 302-312 18 E. Zucher, Buddhist Conquest of China the Spread and Adaptation of Buddhism, E. J. Brill Press, Hollanda, 1972, s. 68,69 19 Robert H. Sharf, a.g.e., s. 18 20 Diana Y. Paul, Philosophy of mind in sixth-century China: Paramartha's "evolution of Consciousness, Stanford University Press, California, 1984, s.14-16 21 Ma Zuyi, “History of Translation in China”, An encyclopaedia of translation: Chinese-English, English-Chinese, ed.: Sin-wai Chan,David E. Pollard, The Chinese University of Hong Kong, 2001, s. 373-388

Page 11: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

98

öğrencileri Sengzhao (Seng-Chao, d. 374 – ö. 414) ve Sengrui'nin (d. 371 – ö. 438) üstatlarının tercüme işini devam ettirdikleri anlatılmaktadır.22 Yapılan kaliteli tercümeler sonucu; Madhyamika felsefesini temel alan San-lun,Dasabhumika sutrayı temel alan Ti-lun, ve Mahayanasamgraha sutrayı temel alan She-lun Çin Budist okullarının faaliyetleri, Kuzey ve Güney Hanedanlıkları(h. 317 - 589) döneminde söz konusudur. Kısa yaşam sürelerinde bu okullarınayırt edici özelliği; her birinin kendine has dini metinleri benimsemeleri, toplumdan uzak yaşayan züht ve takvaya dayalı asetik hayat tarzı benimseyen rahiplerden müteşekkil olmalarıdır. Elimizdeki tarihsel kayıtlara göre bu okulların emperyal destek aldıklarını söyleyemeyiz; zira Çin Budistlerinin yüksek devlet ricali ile ilk teması23 IV. yy.ın başlarında Rahip Po Yüan tarafından gerçekleştirilmiş ancak Yüan, gelişen olaylar neticesinde kırbaçlanarak ölüm cezasına çarptırılmıştır.

Çin'de hüküm süren Sui (h. 581 – 618) ve T'ang (h. 618 – 906) hanedanlıklarıdönemi Budizm'in Çin'deki Altın Çağı olarak nitelendirilebilir. Gemi yapımında meydana gelen teknolojik ilerleme, okyanus ötesi yolculukları mümkün hale getirmiş; Güney Asya – Doğu Asya deniz yolu rotası açılmış; öte yandan İpek Yolu vasıtasıyla ülkeler arası etkileşim çoğalmıştır. 629 yılında Hindistan'a giden ve on altı yıl kalan Çinli Budist Rahip Hsüan-tsang, (Xuan Zang; d. 600 – ö. 664) ve Nalanda'ya seyahat eden I-Ching (d. 635 – ö. 713) tercüme işinin devamınısağlayan diğer tarihi figürlerdir. Kuzey Hindistan Kralı Harsa (d. 590 – ö. 647) tarafından konuk edilen Hsüan-tsang, on yıl süresince bu ülkede kalır; 645 yılında Çin'e dönüş yolunda yanında beş yüz bavul dolusu 657 farklı dini metin vardır; ancak bu metinlerden sadece 75 adetini tercüme etmeyi başarmıştır, tercümeler toplam 1335 ciltlik bir koleksiyon oluşturur. Hsüan-tsang tarafından Sanskritçe yazılıp bir nüshası Hindistan'a gönderilen Lao Zi (Büyük Tang İmparatorluğunun Batı Bölgeleri Üzerine Vesikalar) isimli kitap, Orta Asya ve Çin tarihini çalışanlar için önemli bir kaynak eserdir. Çinliler; Dao An (d. 312 – ö. 385), Fa Xian (d. 334 – ö. 420), Xie Lingyun (d. 385 – ö. 433), Yan Zong (d. 557 – ö. 610), Yi Jing (d. 634 – ö. 713) gibi bilim insanları önderliğinde ve Çin hanedanlarının maddi himayesinde kurdukları komisyonlarla, sutra ve manastırkuralları kitaplarının tercüme işini yüzyıllar boyunca akademik bir disiplinle aksatmaksızın sürdürecekler ve böylece Mahayana Budizm'inin yaklaşık 600 dini metinden mürekkep parajnaparamita sutra külliyatı oluşacaktır. Mahayana dini metinlerinin Çinceye tercümesi için oluşturulan komisyonlarda Hun Türklerinin de görev aldığı belirtilmektedir.24

Pali, Sanskrit ve diğer yerel Hint dillerinden Çinceye tercümesi yapılan sutraların Çince isimlerinde sutra sözcüğü yer almaz (örneğin Dharmapada 22 Stuart H. Young, Conceiving the Indian Buddhist Patriarchs in China, ProQuest LLC, A.B.D., 2008, s.5 23 E. Zucher, a.g.e., s. 76,77 24 Tilla Deniz Baykuzu, Hunların Kayıp Kitapları ve Sutralar, Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, Kış 2008, sayı 44, s. 195-210

Page 12: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

99

sutra'nın M.S. 224 yılında yapılan Çince tercümesinin ismi Fa-chü-ching'dir); bunun sebebi, Çinceye tercüme işinin başladığı dönemde Çinli mütercimlerin tercüme ettikleri metinleri sadece Buda'nın söylevlerinden ibaret sanmaları,Tipitaka mefhumundan haberdar olmamalarıdır. Tercümanlar ilerleyen zamanla birlikte Budizm hakkında daha çok bilgi sahibi olunca, sadece Tipitaka'yı oluşturan üç sepetten birisi olan Sutta-Pitaka içindeki kutsal metinlerin sutra sayılması gerektiğinin farkına varmışlardır.25

Çin Budist Okulları :M.S. ilk dört yüz yıl boyunca, Hindistan'da gelişimini tamamlamış olan

Mahayana geleneğinden beslenen Çin Budizm'i, M.S. V. yy. başından itibaren üç yüz yıl içinde kendi zonglarını üretmeyi ve özgün yorumunu Budizm'e katmayıbaşarmıştır. Tientai, Huayan, Temiz Ülke ve Chan isimleriyle anılan bu akademik okulların; Buda tabiatı, akıl, boşluk mefhumu, tathagatagarbha (şuur sahibi her varlığın aydınlanmaya ulaşabileceği doktrini), upaya (hedefe ulaştıran vasıta, meditasyon tekniği), samsara (ölüm-doğum zincirinden kurtulmak) ve bodhi (aydınlanma) gibi inanç ve kavramlar açısından birleştikleri dogmalarıvardır. Lotus çiçeğinin çamurlu toprakta yetiştiği gibi, ihlaslı bir Budist'in de türlü sıkıntılar içerisinde samsaraya kavuşabileceği Mahayanistik kurtuluş fikri, Çin Budist zonglarındaki yerini çok geçmeden almıştır. Mahayana Buda panteonunun tüm üyeleri zamanla geniş Çin topraklarında tanınmış, panteonun belli üyeleri devlet nezdinde ve halk arasında zaman zaman daha önemli hale gelmiştir. Çin devlet mekanizmasına ve toplumun her katmanına bu derece nüfuz etmeyi başaran Budizm, Huichang hanedanlığı döneminden (h. 840 – 845) itibaren yaklaşık yirmi yıl baskı ve takibata uğrar. Resmi olarak 858 yılında biten bu baskı politikasından, doktrin okulları olarak da tanımlanan Huayan ve Tiantai zarar görecek ve eski etkinliklerini bir daha elde edemeyeceklerdir. Chan ve Temiz Ülke okulları ise Huichang baskı politikaları döneminde henüz kuruluşlarını tamamlamadıklarından daha az zarar görürler.

Çin Budist okullarının oluşumu; üstatları ve merkezlerine aldıkları dini metinleri farklı olmasına rağmen, bazı ortak noktalardan hareketle meydana gelmiştir. Madhyamika ve Yogacara geleneği devamı olan okullarınfelsefelerinin çakışma noktasında Yuanjue jing (Aydınlanmanın Mükemmel Sutrası) ve Paramartha (d. 499 – ö. 569) tarafından yazıldığı tahmin edilen Ta-ch'eng ch'i-hsin lun (Mahayana İmanının Uyanışı) gibi dini metinler yer alır. Çin Budist geleneği, VIII. yy.dan itibaren Hint Budizm'inin etkisinden sıyrılacak ve özgün felsefesini üretecektir.

25 Sayısı 'yüzlerle' ifade edilen Mahayana kutsal metinlerinin derlenmesi, geçmişten günümüze bir çok kez ciddi teşebbüslere konu olmuştur. 1871 yılında Burma'da yapılan V. Budist konsili sonrasısutra metinlerinin mermer tabletlere kazılmasına karar verilir; inşa edilen 729 adet minyatür stupa kampüsü içine yerleştirilen mermer tabletler üzerinde işlem gerçekleştirilir. Ancak aradan geçen yaklaşık yüz elli yıldan sonra bile bu tabletlerdeki metinlerin eksiklikleri-fazlalıkları hususunda tartışmalar devam etmektedir.

Page 13: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

100

Bir Çin Budist okulu; Budist itikat içinde bir felsefi doktrin etrafında kümelenmiş rahiplerden oluşuyordu; rahipler belirli süreler içinde aldıklarıeğitim neticesinde ait oldukları okulun inancını yaymakla vazifelendiriliyorlardı. Bu okullar, Hıristiyanlık geleneğindeki mezheplerin yapılanmasından farklılıklar arz ediyorlardı. Örneğin Huayen okulunun sutralarının kıraatine öncelik veren bir rahip, Chan erkanına uygun meditasyon yapıp Qingtu okulunun Amitabha kültünü benimseyebiliyordu. Bu durumda Huayen okulu talebesi sayılıyordu, çünkü okuduğu sutralardan dolayı bu okulun akademik alt yapısını diğerlerinden üstün tuttuğu anlaşılıyordu.

Tien tai Zong : Üstat Zhiyi'nin (d. 538 – ö. 597 ) T'ien t'ai okulu ismini, Çin'in doğusunda

Che Chiang (Zhejiang) bölgesindeki T'ien-t'ai dağından alır; aynı dağın üzerinde üstadın manastırı vardır; bu manastır, 515-576 yılları arasında yaşamış Çinli Budist Rahip Hui-Sze tarafından yaptırılmıştır. Zhiyi (Chih-i, Chih K'ai, Chih Che olarak da tanınır); tarih kitaplarında T'ien-t'ai okulunun kurucusu olarak gösterilse de aslında Nagarjuna ile başlayan, Hui-Wen (d.?-ö.550, Hui-Sze'nin hocalığını yapmış olmasının dışında hakkında çok az şey bilinmektedir) ve öğrencisi Hui-Sze (Hui-su, Huisi d.515-ö.576) ile devam eden bir silsilenin üçüncü temsilcisidir. Lotus Sutra'ya olan bağlılığı ile bilinen Hui-Sze, aynızamanda Zhiyi'nin hocasıdır.

Zhiyi; Taoizm'in ve Konfüçyüsçülüğün hüküm sürdüğü bir toplumda, Sui hanedanlığı başlangıcından hemen önce 538 yılında doğmuş, küçük yaşlarda Budist olmuş, mesleğini mezkur hanedanlık esnasında sürdürmüştür. On yedi yaşında başladığı rahiplik eğitimini yirmi yaşında tamamlar ve meditasyon üstadı Hui-Sze ile çalışmak üzere Guangzhou'ya (günümüzde Henan eyaleti sınırlarında) gider. 569 yılında Lotus Sutra üzerine ders vermesi için Waguan manastırından davet alır. Madhyamika okulunun görüşü, Zhiyi'i tam olarak tatmin etmediğinden26 kendi doktrinini oluşturmaya karar verir; bu manastırda kaldığı altı yıl boyunca Budizm'in yeni bir yorumunu yapar ve Tientai geleneğinin temellerini atar.

575 yılında çalışmalarını ilerletebilmek ve öğrencileriyle birlikte olabilmek için Tiantai dağı Budist manastırına çekilir; On yıl sonra 585 yılında Kalp Sutrası(Mahaprajnaparamita) üzerine bir tefsir olan Dazhidulun eğitimi vermesi talebiyle Çin'in batısındaki Chen prensliğinden (h. 557– 587) davet alır; davete icabet eder ve prensliğin Jiankang şehrindeki sarayına yerleşir. Bir müddet sonra Changan şehrindeki Guangzhai manastırına taşınır, Lotus Sutra üzerine dersler verir; öğrencilerinden Guandin hocasının derslerinin kaydını tutar ve Fuhuawenju isimli eser ortaya çıkar. 591 yılında Yangzhou şehrinin valisi Yangguan'dan davet alır ve bu şehre taşınır. Şehrin Budist konsili tarafından

26 Rujun Wu, T'ien-T'ai Buddhism and early Madhyamika, University of Hawaii Press, A.B.D., 1993, s.1-2

Page 14: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

101

düzenlenen resmi bir törenle kendisine Bodhisattva (Aydınlanmış Kişi) unvanıverilir.27 Bir yıl sonra Yangguan'dan ayrılır ve geldiği şehre döner; burada Yuque manastırı inşasını tamamlar. Bu manastırda kendi kitapları Fahuajing Xuanyi (Lotus Sutra'nın Derin Anlamı Üzerine Mülahazalar) ve Mohe zhiguan (Büyük Meditasyon) üzerine eğitim verir. 595 yılında Vali Yangguan'dan bir davet daha alır. 597 yılında ölmeden önce Vimalakirti Sutrası üzerinde yaptığı tefsir çalışmasını tamamlar. Son yıllarda yapılan akademik çalışmalarda şüpheli olarak görülse de Jingtu shiyi lun isimli eserin müellifi, geleneksel olarak Zhiyi kabul edilir. Kitap; bir nev'i ilmihal formatında hazırlanmıştır ve Budist inanca dair on şüpheli duruma ya da soruya (shiyi) cevap arar. Bu kitabı okuduktan sonra Budist inancı kabul eden ve mezkur esere bir tefsir kaleme alan Zhanran Yuanzhao (d. 1048 – ö. 1116),Temiz Ülke geleneğinin üstatları arasında sayılır.28

T'ien t'ai geleneğinin ayırt eden özelliği, Üstat Zhiyi'nin Çinceye tercüme edilen ve içlerinde bir takım tutarsızlıklar bulunan dini metinlerde tashîh işini29 ve Lotus Sutra tefsirini yapmış olmasıdır. Gelenek, her ne kadar merkezine Lotus Sutra'yı yerleştirmişse de başka okulların da Lotus Sutra üzerinde akademik çalışmaları mevcuttur; bunlar arasında Madhyamika (Sanlun) okulundan Jicang (d. 549 – ö. 623), Vijnanavada (Faxiang) okulundan Kuji (d. 532 – ö. 682), Avatamsaka (Huayan) okulundan Kore'li Wonhyo (d. 617 – ö. 686) sayılabilir. Zhiyi ve halefi üstatlar, meditasyon dini pratiğinin Tientai geleneğiiçinde yeni bir yorumu yapmışlar ve farklı meditasyon teknikleri geliştirmişlerdir. Bir çok eseri günümüze ulaşamadan kaybolan üstat, dini metinler üzerine tefsirlerini kaleme alırken Mahayana felsefesinin prensiplerini ve hermenetiğini (tefsir ilmi, yorum bilim, algılama kuramı) temel almış;kendinden önceki Tientai üstatların da inandığı gibi, Budizm'in özünün Lotus Sutra'da mevcut olduğunu düşünmüştür. T'ien t'ai dağındaki ve buraya bağlımanastırlar, özellikle Sui (h. 581 – 618) ve T'ang (h. 618 – 906) hanedanlıklarıdöneminde devlet himayesi görür ve faaliyetlerini yoğunlaştırırlar ancak Huichang dönemi baskı politikası sonucu, IX. yy.ın ilk yarısından itibaren eski etkinlik ve saygınlıklarını yitirirler.

Huayan (Avatamsaka) Zong : Çin'de Sui hanedanlığının son dönemi ve Tang hanedanlığı (h. 618 - 907)

esnasında doğmuş ve gelişmiş, Mahayanist bir düşünce sistemidir; felsefi sistem olarak kendisine Avatamsaka Sutra'yı, teknik terminolojisini ise bu sutranınÇince yazılmış tefsiri Huayan Lun kitabından temel alır. Beş Büyük Huayan

27 Guang Xing, “Zhiyi”, Holy people of the world: a cross-cultural encyclopedia, C. III, ed.: Phyllis G. Jestice, ABC Clio Publications, A.B.D., 2004, s. 940 28 Zhanran Yuanzhao; hayatı ve eserleri için bkz.: Chi-chiang Huang, Pure Land Hermeneutics in the Song Dynasty: The Case of Zhanran Yuanzhao (1048~1116), Chung-Hwa Buddhist Journal No.13.2 (Mayıs 2000) s.385-429 29 Peter D. Hershock, age, s. 59,60

Page 15: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

102

Patrik, okulun doktrin kurucuları olarak gösterilir:30

Dushun (Tu-Shun, d. 557 - ö. 640), Zhiyan (Chih-yen, d. 602 - ö. 668), Fazang (Fa-tsang, d. 643 - ö. 712), Chengguan (Ch'eng-kuan, Ching-liang d. 738 - ö. 839), Zongmi (Tsung-mi, d. 780 - ö. 841 aynı zamanda Chan Okulu

kurucularındandır). Huayan okulunu müstakil bir zong olarak kuran Dushun ve bu geleneğin

düşünsel veçhesini başlatan Zhiyan olsa da, kaleme aldığı eserleriyle gerçek kimliğini kazandıran Fazang ve ardından Zongmi olmuştur. Huayan rahiplerinin oluşturduğu kardeşlik cemaati içinde günlük olarak tatbik edilen ve mutat hale gelen Avatamsaka Sutra kıraati dini pratiğinin, Dushun tarafından başlatıldığı belirtilmektedir. Huayan kardeşliğinin merkez noktasında, rahiplere atfedilen ulviyattan ziyade Avatamsaka sutrasının manevi anlamı ve kerameti söz konusudur. Bu kardeşlik organizasyonları zamanla toplum içinde genişkitlelerinin katılımıyla yaygınlaşacak ve Çin devlet otoritesini rahatsız eden mesihçi & millenarist (kıyameti bekleyen) bir kimlik kazanacaktır. Rahip kardeşliğinin özünde meydana gelen bu değişim sonucu Huayan zong'u, Tang hanedanlığının (h. 618 - 906) son devresinde imparatorluk desteğini yitirecek ve Song hanedanlığı (h. 960 - 1279) döneminde büyük ölçüde yok olacaktır.

Kaleme aldığı bir çok eseri ile anılan Fazang'a göre bir bodisatva; meditasyon uygulamasına başladığı andan itibaren katettiği manevi aşamalarınherhangi birisinde bir anda nihai aydınlanmayı elde edebilir ve böylece Buda olma makamına erişebilir, tüm manevi aşamaları tek tek kat etmek zorunda değildir. Fazang oldukça üretken bir yazar olarak günümüz bilim dünyasına şueserleri miras bırakmıştır: Hua-yan wujiaozhang (Beş Doktrin Üzerine Huayen İnceleme), Huayanjing tanxuanji (Huayen Sutra’nın Hikmetinin SoruşturulmasıÜzerine Notlar), Huayen jinshizizhang (Altın Aslan Üzerine Huayen Denemeler), Qixinlun yiji (Mahayana İmanın Uyanışı Üzerine İnceleme). Bu eserlerin önemli bir kısmının, Fazang tarafından İmparatoriçe Wu-Zetian’a (d. 624 – ö. 705; Konfüçyüsçülüğe karşıtlığıyla tanınır) verilen derslerden mürekkep olduğu düşünülmektedir.

Tang hanedanlığının desteğini kazanmayı başaran Chengguan'ın ismi, okulun Çin devlet ricali arasında yaygınlaşmasına yönelik yaptığı katkıları ile anılır. Ömrünün büyük bir kısmını Wutai dağındaki manastırda geçiren feylesofun, Budizm'i ve Huayan düşüncesini anlatan eserleri vardır. Chengguan'ı takiben okulun beşinci patriği kabul edilen Guifeng Zongmi de üretken bir yazar olarak okulun gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.

Huayan felsefesi; oldukça karmaşık, anlaşılması zor öğretiler içermektedir. 30 Paul Williams, a.g.e., s. 138,139

Page 16: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

103

Belki bundan dolayı olsa gerek Fazang'ın Jinshizizhang isimli eserinde, İmparatoriçe'nin Huayen felsefesini daha kolay kavrayabilmesi için Altın Aslan metaforu sık sık kullanılır. Altın Aslan, aslında imparatorluk sarayısalonununda nöbet tutan bir heykel figürüdür. Chan dünya görüşünü de önemli ölçüde etkilediği belirtilen Huayan felsefesi; bir cümleyle, belli rasyonel terimler vasıtasıyla mistik ve gizemli bir dünya görüşünün temellendirilmesi çabasıdırdiye tanımlanabilir.

Huayan geleneği, Lotus Sutra'nın Budist inanç açısından tek ilham kaynağı ve birleştirici araç olduğu kanaatinde değildir; bu sutra yerine kendine çıkış noktası ve Gautama Buda'nın Dharma'sının özü olarak Avatamsaka Sutra'yı(Okulun bu sutraya atfettiği önem yüzünden Huayan Sutra olarak da isimlendirilir) görür; içinde insanın manevi aşkınlık halinin en detaylıtasvirlerinin yapıldığı Avamsataka Sutra'nın İngilizce tercümesi 1.500 sayfadan fazladır. Felsefi özeti, her durumun ve varlığın sebebini mütekabiliyet ilkesine dayandırmasıdır; varlığın tamamı, mütekabiliyet prensibinden dolayı benzer özellikler taşır ve birbirlerinin oluşlarının destekçisi durumundadır. Bazımüsteşrikler,31 Madhyamika felsefesinin Çince ifade edilmiş biçimine Huayan denilmesi gerektiğini, müstakil bir Huayan felsefesinden söz edilemeyeceğini ileri sürerler.

841 - 845 yılları arasında İmparator Wuzong zamanında çıkarılan kanun gereği Tien tai ve Huayan okullarının faaliyetleri yasaklanır, manastırlarındaki kitaplar yakılır ve taşınır taşınmaz mallarına el konulur. XI. yy.'da Koreli Budist rahipler yanlarında Huayan metinleri ile birlikte Çin'e gelip bu ekolü canlandırırlar. Ancak bu devirde Chan ve Temiz Ülke okulları kuruluş ve gelişim aşamalarını tamamlamış olduklarından Tientai ve Huayan ekolleri eski saygınlıklarını bir daha elde edemezler. Huayan okulunun son üstadıZongmi'nin mirası; Koreli Rahip Chinul (d. 1158 – ö. 1210) tarafından tarafından devralınır ve üstatlar silsilesi vasıtasıyla günümüze değin Kore'de yaşatılır. Ekol, Japonya'da Kegon okulu vasıtasıyla yaşatılmıştır.

Qingtu (Jingtu) Zong, Temiz Ülke Okulu : Çince adıyla Qingtu, Jingtu ekolü; bu terim ilk kez Vasubandhu tarafından

Çinceye tercümesi yapılan, Sanskritçe orijinali günümüze ulaşmayan Vimalakirti Sutrada geçer. Günümüzde daha çok Temiz Ülke ismiyle anılan okul; Amitabha (Sonsuz Işık) Amitayus (Sonsuz Yaşam) Buda kültünün32 ön 31 Paul Williams, Chan Buddhism (Dimensions of Asian Spirituality), University of Hawaii Press, 2004, s. 142, 143 32 Çin'de Sui Hanedanlığı döneminin (M.S. 581 – 618) sonlarında, belirli Budist ulu kişiliklerinin yüceltildiği kültler yaygındı; bu kült inançlar arasında; Manjusri kültü (Bilgelik Bodisatvası), Guanyin kültü (Şefkat Bodisatvası), Maitreya kültü (İstikbaldeki Buda, Mesih, Çin Budist mabetlerinde gülümseyen, şişman Buda heykelleri şeklinde tasvir edilir), Amita kültü (Amitabha “Sonsuz Işık”) sayılabilir. Bu yüce kişiliklerden başka, Hinduizm kaynaklı Dört Göksel Kahraman kültü (Japon Budizm'inde Shitenno olarak bilinir), Çin Budizm'inde yaygındır. Budizm'i himaye eden İmparatoriçe Wu (h. 683–705), kendisini Maitreya'nın enkernasyonu olarak görüyordu. Tahtan

Page 17: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

104

plana çıkarıldığı, Sukhavati vyuha (Daha Geniş ve Daha Küçük olmak üzere iki versiyonu vardır) ve Guan Wuliangshuofo jing sutralarını merkez alan, VI. yy.ın başlarında Rahip Tanluan (d. 476 – ö. 542) tarafından kurulmuş bir inanç şeklidir. İnanca göre, Amitabha kainatın batısında Mutluluk Ülkesi ya da Temiz Ülke olarak adlandırılan, içinde muhtelif tanrıların ve insanların mukim olduğubir nev'i cennette, her türlü dertten, sıkıntıdan ve kötü ruhlardan (gatis) uzak yaşar; bu cennet gerçekte yoktur ancak tasavvurîdir.

Amitabha kültü, erken dönem Mahayana sutralarından birisi olan Pratyutpannasamadhi 'de karmik yeniden doğuş zincirinden kurtulmanın ve Temiz Ülke'de doğmanın anahtarı olarak gösterilir. Pratyutpannasamadhisutra ile Temiz Ülke sutraları arasında bir çok benzerlikler vardır. Mezkur metinlerin hepsinde kurtuluşa ermenin yolu olarak Buda'yı Hatırlama dini pratiği gösterilir ki bu da Temiz Ülke inancının Mahayana geleneğinin devamı olduğunun bir delilidir.

Xu gaoseng zhuan33 isimli eserde anlatıldığına göre Tanluan; Çin'in kuzeyinde, Wutai Shan in Shansi bölgesine yakın bir yerde dünyaya gelir. Küçük yaşlarda Budizm eğitimi alır, ancak geçirdiği bir hastalık sebebiyle ölümsüzlük arayışına girer ve Taocu kutsal metinlerde bu arzusuna cevap bulmaya çalışır. Bu arayışı esnasında, Altı Hanedanlıklar dönemi (h. 265 – 581) simyacısı ve Maoshan Tao Üstadı Tao Hongjing (d. 456 – ö. 536) ile tanışır; Tao Hongjing Tanluan'a Xian cjng (Ölümsüzlerin Metinleri) isimli eserin on fasikülünü verir. Bu olaydan sonra Tanluan, kuzeye doğru yolculuğuna devam eder ve Hintli Rahip ve Mütercim Bodhiruci ile tanışır; Ondan, Guan wuliangshou jing (Amitabha Buda'nın Görüntüsü Üzerine Yazılar) isimli eseri alır. Bodhiricu Tanluan'a Amitabha'nın (Sanskritçe ismiyle Amitayus, Sonsuz Yaşam Buda'sı), insanları yeniden doğum eleminden kurtarabilecek en yüce ulu kişi olduğu inancını aşılar. Bu andan itibaren Tanluan kendisini Temiz Ülke sutralarını okumaya, bu inancı yaymaya adar ve nihayetinde çevresinde kendine bağlı bir cemaat oluşur.

Tanluan, Qingtu liturjisini konu aldığı Wangsheng lunchu (Vasubandhu'nun Tefsiri Üzerine Bir Tez) isimli eseri kaleme alır; eser, Budist Yolunu iki ayrı patika olarak sınıflandırır: Kolay Patika ve Zor Patika. Zor Patika, bireyin kendi dini gayretleri ile maksada vasıl olma fikridir; talebelerinden Dauchuo (d. 562 – ö. 645) bu fikre Shengdao adını verir ve Shengdao'yu takip edenlerin başarısızlığa uğrayacağını belirtir. Tanluan, bireyin kendi gayretinin yerine, Wuliangshou jing 'da (Daha Geniş Amitabha Sutrası) belirtilen Kırk- indirildikten sonra; Maitreya'da dahil olmak üzere İmparatoriçe ile ilgili her şey gözden düşer. Bu boşluktan istifade eden Amita kültü, ülkede popülerlik kazanır. Amita'nın, Gautama Buda'nın bir enkarnasyonu mu yoksa bir başka bodisatva mı olduğu konusu, Temiz Ülke dini metinlerinde tartışmalıdır. 33 VI. yy.ın ortasından XI. yy.a dek, tarihte yaşamış Çin feylesofları ve din adamları hayatlarıhakkında derlenen biyografik Çin vekayinamelerinden oluşan koleksiyonun bir parçası.Koleksiyonu oluşturan eserlerin isimleri: Gaoseng zhuan, Xu gaoseng zhuan, Song gaoseng zhuan.

Page 18: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

105

Sekiz yemine sadık kalarak, Kolay Patikayı takip ederek ve Amitabha'ya tam bir sadakatle bağlanarak maksadın hasıl olabileceği tezini savunur. Bir diğer eseri Lun zhu, Vasabandhu'ya atfedilen Sukhavativyuhopadesa isimli sutra üzerinde şerhler formatında yazdığı ilahilerden oluşur.

Tanluan, Vasubandhu'nun eserlerini yorumlayan önemli bir tarihsel kişiliktir ve Çin Temiz Ülke geleneğinin fikir babası ve kurucusu olarak görülür. Budist olmadan önce bir Taocu olarak yaşayan feylesofun Çin Budizm'ine en önemli katkısı Madhyamika ve Yogacara felsefelerini harman ederek kendi düşünce sistemini oluşturmasında yatar. Qingtu inancına göre; aydınlanmaya kavuşan kişi, ölümünden sonra Temiz Ülke'de doğar ve diğer insanlarınkurtuluşuna vesile olmak ve bodhisatva yeminini tamamlamak için tekrar dünyaya gelir;34 böylesine yüksek bir makama ermek ancak Amitabha'nıninayeti ile mümkün olabilir, dolayısıyla kişinin kendi sevaplarına güvenmesinden ziyade çokça zikir (Na-mu A-mi-to Fo; Amita Buda'ya Selam Olsun!; Ben Amida Buda'ya Sığınırım!) yaparak kendine ihsan edilecek bu lütufa nail olmaya çalışmasının doğru yöntem olduğu telkin edilir. Temiz Ülke inancının merkez dini pratiği olan zikre, Çincede nianfo (Japon Budizm'inde nembutsu; Namu Amida Butsu!) ismi verilir. Bu pratik, derin manevi tefekkür gerektirmez, az miktar konsantrasyon ile başarı elde edilebilir. Tanluan'dan sonra Daochuo, Temiz Ülke okulunun II. Patriği olarak, Qingtu okulunun felsefi ve doktrinsel yönünü ortaya koyan Anleji (Yazı Pasajları Koleksiyonu) isimli eseri kaleme alır; kitapda Temiz Ülke ile bodisatva yolunun aynı olduğu fikri işlenir. Okulun III. Patriği Shandao (d. 613 – ö. 681), anlattığı nianfo kıssalarıyla bu geleneğini devam ettiren bir diğer önemli din adamıdır. Köylüler, tüccarlar, Han hanedanlık etnik grubu ve haricindeki halk kitleleri arasında yaygın bir taban bulmayı başaran Qingtu kültü, An Lushan (755 yılında) ayaklanmasınınyarattığı kaotik ortamdan istifade ederek saray çevresine de girer. XIII. ve XIV. yy.larda Chan Budistleri ve Huayan sutra kıraati uygulayan dini gurublar arasında nianfo zikriyle uğraşan rahip ve cemaat mensuplarını görmek olağandır; bu imtizaç ve kaynaşma hali belli bir süre sonra öyle bir duruma gelir ki VI. ve son Chan patriği Dajian Huineng (d. 638 – ö. 713), Temiz Ülke inancının kendi inançlarının dışında olmadığını açıklar.35 Temiz Ülke varlığını,

34 Mark I. Blum, “Mahayana Buddhism, Pure Lands”, Buddhism: The Illustrated Guide, ed.: Kevin Trainor, Oxford; University Press, Oxford, İngiltere, 2004, s. 143-145. Theravada ve Mahayana geleneklerinin ayırt edici noktalarından birisi olan bu konuda anlatılan bir hikaye vardır: Dört Budist yüksek bir dağın zirvesine tırmanmaya karar verirler ve yola çıkarlar. İlk Budist zirveye yaklaşırken dağın diğer yamacında gördüğü muhteşem güzellikteki manzara karşısında kendini tutamaz ve kendini o yöne doğru bırakır. İkinci ve üçüncüler de aynı yere vardıklarında benzer şekilde davranırlar ve gördükleri cennet misali yere doğru kendilerini bırakırlar. Dördüncü Budist de söz konusu noktaya ulaştığında aynı muhteşem manzarayı görür ancak diğerleri gibi kendini bırakmaz, geri dönüp insanlara gördüğü güzellikleri anlatmaya karar verir. İlk üç Budist Theravada Budizm'inin, dördüncü Budist ise Mahayana Budizm'inin takipçisidir. 35 Aaron Proffitt, Pure Land Buddhism and the Construction of Buddhist Studies, University of Colorado, MA Religious Studies, http://www.scribd.com/doc/30857439/Pure-Land-Buddhism-and-the-Construction-of-Buddhist-Studies (E.T. 29.06.2010)

Page 19: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

106

Japonya'da Rahip Shinran (d. 1173 – ö. 1262) tarafından kurulan Jodo Shinshu okulu vasıtasıyla devam ettirmiştir.

Chan Zong : Etimolojisi itibariyle Chan sözcüğü, Sanskritçe meditasyon anlamına gelen

Dhyana kavramından türetilmiştir. Diğer Çin Budist okullarının tersine tek bir kutsal metne bağlılığa vurgu yapmayan, dini ayin geleneği olmayan Chan Budizm'i; insanın doğuştan gelen Buda olma tabiatına ve yeteneğine sahip olduğunu, ancak bunun cahillik ve bilgisizlik sebebiyle saklı kaldığını, muhtecib olan bu yeteneğin meditasyon yaparak geliştirilmesi durumunda ani bir aydınlanma haline kavuşulabileceğini söyler. Belli bir kutsal metni odak noktasına koymadığından doktrinsel bir okul olarak değil üstatlarının silsilesine bağlı bir gelenek olarak doğup gelişmiştir. Tiantai, Huayan ve Temiz Ülke okullarının, belli dini metinlere öncelik vermesi ve skolastik din adamlarının bu metinler üzerinde tefsir çalışmaları yapmaları sonucunda devasa dini metin külliyatları oluşmuş ancak aynı durum Chan için söz konusu olmamıştır.

Çin'de Chan geleneğini başlatan kişi olarak 520 yılında Güney Hindistan'dan Çin'e gelen Bodhidarma (d. ? – ö. 530?) gösterilmekle birlikte VIII. yy.dan öncesine ait tarihsel kayıtlar sınırlıdır. Bodhidarma'yı; gerçekte yaşamamış, bir çok tarihi kişiliğin bir bileşimi olarak gören bilim insanları da mevcuttur. Hindistan'ın güney kesiminde bir krallıkta hanedanlık üyesi bir prens olarak hayata gözlerini açtığı söylenmektedir. Hocası, Hint Chan geleneğinin 27. kuşaktan Üstadı Prajnadhara 'dır. Prajnadhara, talebesi Bodhidharma'dan Çin'e yolculuk yapmasını ister. Güney Çin'e gelerek burada uzun yıllar kalan Bodhidharma, daha sonra kuzeye doğru yolculuk yapar.

Efsaneye göre36 İmparator Wu (d. 520 – ö. 550) huzuruna çıkar; Budizm'i himaye ettiğine inanan imparator, ne kadar sevap kazandığını sorar. Bodhidharma, bir imparator dahi olsa kişinin yeterince alçak gönüllü ve diğer insanlara karşı saygılı olmadığı sürece yeterli sevap kazanamıyacağını söyler. Daha sonra İmparatorluk başşehrinden ayrılır ve yolculuğu esnasında Yangtze nehrinin öte yakasına geçer. Burada bir mağaraya girer ve bacaklarıharekesizlikten kurumuş dal gibi olasıya değin, hiç kıpırdamaksızın dokuz yılmeditasyon yapar. Daha önceden tanıdığı bir Tao rahibi olan Huike, mağaraya gelir ve meditasyon yapan Bodhidharma'dan kendisini Chan talebeliğine kabul etmesini ister. Ancak Bodhidharma bu isteği kabul etmez. Bunun üzerine Huike sol elini bıçakla keserek Bodhidharma'ya sunar. Huike, bu kararlılığı karşısında Bodhidharma tarafından talebeliğe kabul edilir ve üstadının yanında geçirdiğisüre sonunda Çin Chan geleneğinin ikinci patriği olur. Huike'nin kararlılığınıgösterirken yaptığı davranış, Chan geleneğinde üstat-talebe ilişkisi açısından gelecek kuşaklara bir model oluşturmuştur.

36 Carl Olson, “Bodhidharma”, Holy people of the world: a cross-cultural encyclopedia, C. III, ed.: Phyllis G. Jestice, ABC Clio Publications, Kalifornia, 2004, s. 131

Page 20: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

107

Chan geleneğinde, kişinin aydınlanma yolunda iştiyakla izlemesi gereken tekniğin ipuçlarını; Bodhidharma'nın mağarada hareket etmeksizin ve dini metinlerle ilgilenmeksizin dokuz yıl boyunca meditasyon yapmasında aramak gerekir. Hakkında bir çok efsane anlatılan Bodhidharma'nın 530 yılında öldüğüne inanılmaktadır. Bir efsaneye göre, kutsal Budist metinleri toplamak üzere Hindistan'a yolculuk yapan bir rahip, yolda Bodhidharma ile karşılaşır ve üstadın beyaz sandaletler giydiğini fark eder. Ülkesine döndükten sonra merak içinde üstadın mezarını açarlar ve mezarında yatan üstadın ayağında aynı beyaz sandaletlerin olduğunu görürler. Başka bir efsaneye göre, Bodhidharma'nınşöhretini kıskanan diğer üstatlar onu zehirlemeye çalışırlar; bir çok girişimde bulunurlar ancak başarılı olamazlar.

Elimizdeki tarihsel belgelerin çoğu IX. yy.dan kalmadır, bu belgeler geçen yy. içinde Dunhuang şehri (Kuzey-batı Çin'de Gansu eyaleti sınırlarında) kütüphanelerinde keşfedilmiştir ve halen üzerilerinde akademik çalışmalar sürmektedir. Belgelerden anlaşıldığı kadarıyla VI. yy.ın ilk yarısından itibaren Çinli akademisyenlerin Budizm'e yaptıkları yorumun bir sonucu olarak farklıbölgelerde Chan geleneği ortaya çıkmıştır.

V. XIII. yy.ları arasında oluşturulmuş Dunhuang Şehri Kütüphanelerinden bir kesit.

X. yy.ın son döneminde Linji ve Caodong ismiyle anılan iki büyük kola (bu kollar ilerleyen dönemde diğer küçük Chan kolları tarafından ma'ssedilecektir) bölünen okul; Song hanedanlığı döneminde geniş topraklar

Page 21: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

108

üzerinde kurulu manastır komplekslerine, ekilebilir tarım arazilerine ve maddi imkanlara sahip olmuş, toplumun farklı katmanları içinde yaygınlaşmış ve güç kazanmış, XIII. yy.ın sonlarında Çin'in en büyük Budist zong'u haline gelmiştir. Bu dönem içinde okul; en meşhuru VI. Chan Patriği ve Üstadı Dajian Huineng (d. 638 – ö. 713) olmak üzere bir çok büyük din adamı yetiştirmiş ve yu-lu (Söylencelerin Kayıtları) ismiyle maruf kendi literatürünü üretmiştir. Yu-lu literatürü içinde Jingde chuandeng lu (Kuzunun Jingde Dönüşümü), Wudeng huiyuan (Kaynakta Buluşan Beş Kuzunun Toplantısı), Zongjing lu (AynalarınKayıtları) ve Baizhang jinggui (Baizhang'ın Yasaları) isimli kitaplar sayılabilir. Dajian Huineng, okulun doktrinsel alt yapısını geliştiren kişi olarak anılır. Huineng, merkezde olan meditasyon pratiğinin yanına zeka'yı yerleştirir ve iki unsurun birbirini tamamlayan ayrılmaz parçalar olduğunu söyler.

Chan geleneği, Çin'de Beş Hanedanlıklar döneminde (h. 907 - 960), özellikle belli coğrafi bölgelerde yoğunlaşan ve üstat silsilelerindeki farklar dolayısıyla birbirlerinden ayrılan; Linji, Caodong, Guiyang, Yunmen ve Fayan isimli kollara bölünmüştür.

Sonuç : Çin Budist okulları, Hindistan orijinli Budist kutsal metinlerinin yaklaşık iki

bin yıl önce Çin topraklarına girmesiyle ilk anda şaşkınlığa uğrayan Çinli akademisyenlerin kısa süre sonra mezkur metinlerin mütecanis olmadıklarınıfark etmeleriyle birlikte takındıkları tavrın sonucu ortaya çıkmıştır. Farklılıklar, Mahayana ve Hinayana kollarının sutralarından olduğu kadar her bir kolun önem atfettiği kutsal metinlerden de kaynaklanıyordu. M.Ö. II. yy.dan itibaren Hindistan'da şekillenmeye başlayan Mahayanist Parajna paramita külliyatınınbir çok bölümünde birinci ağızdan konuşan Buda'nın söylemlerindeki çelişkiyi fark eden Çinli rahiplerin, O'nun bazı sutralarda gerçeğe aykırı konuşmuşolabileceğini ihtimal dışı gördükleri ve bu sıkıntılı durumun çözümü için Budist öğretiyi tasnif etmeye karar kıldıkları anlaşılmaktadır. Tasnif sürecinde belli kriterleri göz önünde bulunduran tercüman ve üstatlar, metinleri felsefi tahlile tabi tutmuşlar ve zamanla yazdıkları tefsirlere kendi yorumlarını da eklemekten kaçınmamışlardır.

Bu faaliyetin kaçınılmaz bir sonucu olarak belli rahip gurupları akademik çalışmalarını belli metinler üzerinde yoğunlaştırmışlar ve bu kutsal metinleri diğerlerine yeğlemişler, hatta daha da ileri giderek diğer metinlerden üstün görmüşlerdir. Aynı metinler üzerinde çalışan rahiplerin bir araya gelerek kendilerine belli idealler ve hedefler koydukları; bunun sonucu olarak Çin Budist okullarının oluştuğu tarihsel bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Page 22: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

109

Kaynaklar :--, The Sutra of Forty-two Chapters, Garden City Publishing Ltd., A.B.D.,

2009 --, Lotus Sutra, Burton Watson, “Translator's Note”, Columbia University

Press, New York, 1993 Aaron Proffitt, Pure Land Buddhism and the Construction of Buddhist

Studies, University of Colorado, MA Religious Studies Antonino Forte, The Hostage An Shigao and His Offspring : An Iranian

Family in China, Italian School of East Asian Studies, Kyoto, 1995 Carl Olson, “Bodhidharma”, Holy people of the world: a cross-cultural

encyclopedia, C. III, ed.: Phyllis G. Jestice, ABC Clio Publications, Kalifornia, 2004

Chi-chiang Huang, Pure Land Hermeneutics in the Song Dynasty: The Case of Zhanran Yuanzhao (1048~1116), Chung-Hwa Buddhist Journal No.13.2 (Mayıs 2000)

Diana Y. Paul, Philosophy of mind in sixth-century China: Paramartha's evolution of Consciousness, Stanford University Press, California, 1984

E. Zucher, Buddhist Conquest of China the Spread and Adaptation of Buddhism, E. J. Brill Press, Hollanda, 1972

Gabriel Palmer-Fernandez, ”Buddhism in China”, The encyclopedia of Religion and War, ed.: Gabriel Palmer-Fernández Routledge Publications, Londra, 2004

Guang Xing, “Zhiyi”, Holy people of the world: a cross-cultural encyclopedia, C. III, ed.: Phyllis G. Jestice, ABC Clio Publications, A.B.D., 2004

Henrik H. Sorensen, “Buddhism, Inculturation”, Encyclopedia of Monasticism, Cilt 1, ed.: William M. Johnston, Fitzroy Dearborn Publications, Londra, 2000

Joseph Edkins, Chinese Buddhism, Forgottenbooks Pub., A.B.D., 2007 Lewis R. Lancester, “The Oldest Mahayana Sutra”, Buddhism: Critical

Concepts in Religious Studies, Cilt:3, ed.: Paul Willams, Routledge Publishers, A.B.D., 2005

Ömer Rıza Doğrul, Dinler Tarihi, İnkılap Yayınları, İstanbul, 1963 Ma Zuyi, “History of Translation in China”, An encyclopaedia of

translation: Chinese-English, English-Chinese, ed.: Sin-wai Chan,David E. Pollard, The Chinese University of Hong Kong, 2001

Mark I. Blum, “Mahayana Buddhism, Pure Lands”, Buddhism: The Illustrated Guide, ed.: Kevin Trainor, Oxford; University Press, Oxford, İngiltere, 2004

Page 23: TÜRK- SLÂM MEDEN YETisamveri.org/pdfdrg/D02907/2011_12/2011_12_YAMIVS.pdfWithin the general history of Buddhism, the Chinese Buddhism is uniquely important for some reasons; firstly

110

Paul Williams, Mahayana Buddhism: the Doctrinal Foundations,Routledge, New York, 2009

Paul Williams, Chan Buddhism (Dimensions of Asian Spirituality),University of Hawaii Press, 2004

Peter D. Hershock, Chan Buddhism, University of Hawaii Press, A.B.D., 2005

Robert H. Sharf, Coming to terms with Chinese Buddhism: a reading of the Treasure store treatise, Kuroda Institute Publications, A.B.D., 2002

Rujun Wu, T'ien-T'ai Buddhism and early Madhyamika, University of Hawaii Press, A.B.D., 1993

Stuart H. Young, Conceiving the Indian Buddhist Patriarchs in China,ProQuest LLC, A.B.D., 2008

Tilla Deniz Baykuzu, Hunların Kayıp Kitapları ve Sutralar, Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, Kış 2008, sayı 44, s. 195-210