Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TOPLAM HARCAMA VE MİLLİ HASILA
DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ(Basit Keynesyen Model)
Toplam Harcamalar ve Tasarruflar
Ortalama ve Marjinal Tüketim-Tasarruf Eğilimi
Tüketim Harcamalarının Belirleyicileri
Yatırım Harcamaları
Firmaların Yatırım Harcamalarının Belirleyicileri
Yatırım Türleri
Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
Stok Ayarlanmaları ve Denge Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
Neler Öğreneceğiz?
Denge Gelir Düzeyinin Formülasyonu
Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesinde
Yatırım Tasarruf Eşitliği
Tasarruf Paradoksu
Çoğaltan ve Hesaplanması
Toplam Harcama Fonksiyonunun Eğilimi ile
Çoğaltan Katsayısı Arasındaki İlişki
Süper Çarpan ve Hızlandıran
Neler Öğreneceğiz?
Ekonomide ne kadar üretim yapılacak ve kaç kişi istihdam edilecek?
Keynesyenler bu soruyu toplam harcamalar yada toplam talep belirler diye yanıtlarlar.
Toplam harcamaları açıklarken şimdilik hanehalkı ve firmalardan oluşan iki sektörlü ekonomiyleanalizimizi sınırlandıracağız.
Modelimizi daha da basitleştirmek için kamu kesiminin ve dış ticaretin olmadığı bir ekonomiyi ele alacağız.
Yine tüm tasarrufların hanehalkı tarafından ve tüm yatırımların firmalarca yapıldığını varsayacağız.
Bu durumda temel GSMH özdeşliği şu hale gelecektir.
C+I≡Y≡C+S
Bu özdeşliğin
Sağ tarafı hanehalkları harcanabilir gelirlerini (Y) tüketim (C) ve tasarruf (S) arasında bölüştürdüğünü göstermektedir.
Sol tarafı ise toplam harcamaların tüketim ve yatırımdan oluştuğunu, yani harcamalar yönünden milli geliri (Y) açıklamaktadır.
Tüm bunlara ilave olarak, fiyatların tam istihdam düzeyine ulaşıncaya kadar sabit kaldığını varsayacağız.
TÜKETİM HARCAMALARI VE TASARRUFLAR
Toplam harcamaların en büyük kısmını tüketim harcamaları oluşturur. Tüketim; tüketici karar birimleri yani hanehalkları tarafından mal
ve hizmet alımı için yapılan harcamalardır.
Tüketim harcamaları (C) harcanabilir gelire (Yd) bağlıdır. Harcanabilir gelir; vergi ve sosyal güvenlik kesintileri
düşüldükten ve transfer ödemeleri ilave edildikten sonra ulaşılan gelirdir.
Hem tek tek hanehalkları için hem de bir bütün olarak toplum için harcanabilir gelir (Yd) düzeyi ile tüketim harcamaları (C) arasında pozitif bir ilişki vardır.
Harcanabilir gelirin tüketilmeyen kısmı ise tasarruf (S) olarak adlandırılır.
Tüketim ve Tasarruf Fonksiyonları
Toplumdaki tüm bireylerin harcanabilir gelirleri ve tüketim harcamaları arasındaki ilişki, diğer koşullar sabitken, tüketim fonksiyonu olarak adlandırılır.
Diğer koşullar sabitken, tasarruf ve harcanabilir gelir arasındaki ilişki de tasarruf fonksiyonu olarak isimlendirilir.
Tasarruf gelirin tüketilmeyen kısmıdır. Gelir ya tüketilecek ya da tasarruf edilecektir. Yani;
olur.
Bu durumda tüketim fonksiyonundan ayrı bir tasarruf fonksiyonu geliştirmek gereksizdir. Yani tasarruf fonksiyonunu tüketim fonksiyonundan türetebiliriz.
CYSSCY
TÜKETİM HARCAMALARI VE TASARRUFLAR
Tablo 5.1’de planlanan harcamalar için sayısal değerler verilmiştir
Dikkat edilirse tüketicilerin planladıkları harcama miktarı ve tasarruf gelirle birlikte artmaktadır.
Ancak tüketimdeki ve tasarruftaki artış hızı gelirdeki artış hızından daha düşüktür. Çünkü gelirdeki artış bu ikisi arasında paylaştırılmaktadır.
Grafik 5.1’de Keynesyen teoriye uygun temsili tüketim ve tasarruf fonksiyonları tablo 5.1 yardımıyla çizilmiştir.
Gözlemler
Harcanabilir Gelir
(Milyar TL)
Planlanan Tüketim
Harcamaları
(Milyar TL)
Planlanan
Tasarruf
(Milyar TL)
a 300 340 -40
b 400 420 -20
c 500 500 0
d 600 580 20
e 700 660 40
f 800 740 60
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
0 100 200 300 400 500 600 700 800
Harcanabilir Gelir (Yd)
CT
ük
etim
(C
)
-150
-100
-50
0
50
100
0 100 200 300 400 500 600 700 800Y
S
Harcanabilir Gelir (Yd)
Tas
arru
f (S
)
Eksi Tasarruf
Tasarruf
Eksi Tasarruf
Tasarruf
740
340
dYC 8.0100
dYS 2.0100
Grafiğin alt panelinde
tasarruf fonksiyonu yer
almaktadır.
Burada yatay eksen üst
panel ile aynı olurken, dikey
eksen tasarrufu ölçmektedir.
Gelir 500 milyar TL’ye
ulaşıncaya kadar eksi
tasarruf söz konusu iken, bu
düzeyde sıfır olmakta ve
daha yüksek gelir
düzeylerinde ise tasarruf
artmaktadır.
TÜKETİM HARCAMALARI VE TASARRUFLAR
Hanehalklarının tüketim ve tasarruf fonksiyonları hakkında
iki önemli noktaya dikkat çekmek istiyoruz:
Hanehalklarının gelirleri olmasa dahi bir miktar tüketim
yapacaklarıdır.
Gelirden bağımsız olan bu tür tüketim harcamalarına
otonom tüketim harcamaları denir ve cebirsel anlatımlarda C0 ile
sembolize edilir.
Hanehalklarının harcanabilir geliri arttığında planlanan
tüketim ve planlanan tasarruflar da artacaktır.
Her ikisi de gelire bağlı olduğu için uyarılmış tüketim ve
uyarılmış tasarruf olarak ifade edilirler.
TÜKETİM HARCAMALARI VE
TASARRUFLAR
Otonom ve uyarılmış değerleri bir arada ifade eden
tüketim fonksiyonu ve tasarruf fonksiyonu
matematiksel olarak şu şekilde yazılabilirler:
biçimine dönüşür.
0
0
0
Tüketim fonksiyonu: C C cY
Tasarruf fonksiyonu: S Y-C
S Y-C cY
S -C (1-c)Y
TÜKETİM HARCAMALARI VE
TASARRUFLAR
Ortalama tüketim eğilimi (APC) her bir yıl için planlanan tüketim harcamalarının gelire (Y) oranlanmasıdır.
Gelir arttıkça APC azalmaktadır.
Aslında geometrik olarak tüketim fonksiyonu üzerinde her bir gelir düzeyi için belirlenen noktayı orijinle birleştirdiğimiz doğrunun eğimi APC’yi verir ve eğim gelir arttıkça azalmaktadır.
Benzer şekilde tasarrufun harcanabilir gelire oranlanmasıyla ortalama tasarruf eğilimi (APS) hesaplanmaktadır.
Gelir arttıkça APS artmaktadır.
Aynı şekilde tasarruf fonksiyonu üzerinde her bir noktayı orijinle birleştirdiğimizde, bu doğruların eğimlerine bakarak da APS’nin arttığını gözlemleyebiliriz.
Ortalama Tüketim ve Tasarruf Eğilimi
TÜKETİM HARCAMALARI VE TASARRUFLAR
Harcanabilir gelir arttıkça ortalama tüketim eğilimi
azalırken, ortalama tasarruf eğilimi artmaktadır. Bir
başka ifadeyle gelir attıkça, bu gelirin tasarruf edilen kısmı
artarken, tüketilen kısmı azalmaktadır.
APC ve APS’nin toplamları 1’e eşittir. Çünkü kişiler gelirlerini
tüketirler, kalanı da tasarruf ederler.
şeklindedir.
Bu eşitliğin her iki tarafı harcanabilir gelire bölündüğünde
ya da
olur. Her iki eşitliğin sağındaki ilk terim APC ikinci terim ise
APS’dir. Bu yüzden APC+APS=1 olur.
SCY
Y
S
Y
C
Y
Y
Y
S
Y
C1
TÜKETİM HARCAMALARI VE
TASARRUFLARMarjinal Tüketim ve Tasarruf Eğilimi
MPC,marjinal tüketim eğilimi, hanehalkları tarafından
kazanılan ilave paranın hangi oranda tüketim harcaması için
kullanıldığını gösterir. Bu tüketim harcamasındaki değişikliğin (
) gelirdeki değişikliğe ( ) oranlaması ile elde edilir.
Benzer şekilde kazanılan her ilave birim gelirin tasarruf edilen
oranı Marjinal Tasarruf Eğilimini (MPS) gösterecektir. Yani MPS
tasarruftaki değişmenin ( ) gelirdeki değişmeye ( ) oranıdır.
MPS yada (s) sembolleri ile tanımlanır. Bu aynı zamanda tasarruf
fonksiyonunun eğimidir.
C
Y
Y
CMPC
S Y
Y
SMPS
Marjinal Tüketim ve Tasarruf Eğilimi
MPC ve MPS nin toplamı bir olmak zorundadır. Çünkü gelirdeki artış ya tüketilecek yada tasarruf edilecektir. Yani;
ΔY = ΔC + ΔS
Bu eşitliğin her iki tarafı ΔY ile bölünürse
eşitliğine ulaşılır. Sonuç olarak da
1= MPC+MPS ya da 1=c+s
şeklinde yazabiliriz. Buradan biz c’yi ya da s’yi biliyorsak, diğerini kolayca hesaplayabiliriz, şöyle ki,
s= 1 – c ya da c = 1 – s olur.
Y
S
Y
C
Y
Y
Şimdi tüketim fonksiyonu için sembollere göre açıklama yaparsak;
C0: otonom tüketimi
c :marjinal tüketim eğilimidir.
Bu tür tüketim fonksiyonu için MPC daima APC’den düşük değer alır.
Benzer şekilde tasarruf fonksiyonu,
olup, tasarruf fonksiyonun eğimidir.
ya da ’den
Hem tüketim hem de tasarruf fonksiyonları planlanan ya da arzulanan tüketim ve tasarruf düzeylerini gösterir.
Bunların mutlaka gerçekleşen tüketim ve tasarruf düzeylerini göstermediği akılda tutulmalıdır.
cYCC 0
cY
CAPCMPCc
Y
C
0
0 (1 )S C c Y sYCS 0 Y
SsMPS
Tüketim Harcamalarının Gelir
Dışındaki Belirleyicileri
Tüketim harcanabilir gelirin bir fonksiyonu olmasına rağmen gelir dışı faktörlerde tüketim harcamalarını önemli ölçüde etkiler ve tüketim fonksiyonunun kaymasına neden olur.
Tüketim harcamalarını etkileyen gelir dışı faktörleri şimdilik üç grupta toplayabiliriz;
bekleyişler,
reel faiz oranları
hanehalklarının servetidir.
Tüketim Harcamalarının Gelir Dışındaki
BelirleyicileriTüketim ve tasarruf fonksiyonları bu gelir dışı faktörlerin sabit kaldığı varsayımı altında çizilir.
Eğer bu varsayım ihlal edilirse, tüketim ve tasarruf fonksiyonlarında kayma gözlenir.
Örneğin; yandaki grafik her bir gelir düzeyinde fiyatlar hakkında bekleyişlerdeki değişmenin planlanan tüketim harcamalarını nasıl etkilediğini açıklamaktadır.
Şayet tüketiciler gelecek yıl fiyatların yüksek olacağını bekliyorlarsa, bu yıl daha fazla tüketim malı alacaklardır ve tüketim fonksiyonu C1 den C3’ye kayacaktır.
Ya da tüketiciler tersi bir bekleyiş içindelerse, muhtemelen daha az tüketim harcaması yapacaklar ve fonksiyon aşağı doğru kayacaktır. C1 den C2’ye.
0
Harcanabilir Gelir (Y)
Tü
ket
im H
arc
am
ala
rı (
C)
1C
2C
3CC
Y
YATIRIM HARCAMALARI
Mal ve hizmet üretilmesine yönelik firmalarca sermaye mallarına yapılan her türlü harcama yatırım harcamasıdır.
Bunlar, yeni bina, fabrika, makineler, üretime yardımcı öteki malları ve stokları kapsar.
Bu şekildeki tanımlama gayri safi yatırım olup iki bileşeni vardır.
Net yatırım olup mevcut sermaye stokuna ilaveyi açıklar.
Yenileme yatırımı olup aşınan yada yıpranan sermayenin yerine konulmasını amaçlar.
YATIRIM HARCAMALARI
Toplam harcamalar içerisinde en çok dalgalanma gösteren yatırım harcamaları ekonominin faaliyet düzeyi üzerinde ikili etkiye sahiptir.
Yatırım harcamaları (I) ekonominin toplam çıktısının ve istihdam düzeyinin belirlenmesinde önemli rol oynar.
Ekonominin sermaye stokunun artması nedeniyle büyümeye katkıda bulunur.
Yani ekonominin mal ve hizmet üretme kapasitesi artar ve reel GSMH da artış meydana gelir.
Firmaların Yatırım Kararları
Firmaların yatırım kararlarını bir çok faktör
etkiler.
Bunlar;
Kar Bekleyişleri
Hasılatlar ve maliyetler hakkında
bekleyişler
Faiz oranları
Mevcut sermaye miktarı
Firmaların Yatırım Kararları
Kar Bekleyişleri
Yeni bir yatırımın karlılığı ne kadar yüksek beklenirse o yatırım derhal gerçekleştirilecek yatırım artacaktır.
Faiz Oranları: Paranın Maliyeti
Yatırımın karlı olup olmadığını belirlemede faiz oranı önemli bir faktördür.
Düşük faiz oranlarının firmaları yatırma yönelteceği, yüksek faiz oranlarında çekici olmayan yatırımların yapılabileceğini ortaya koymaktır.
İşte bu nedenle yatırım harcamaları ile faiz oranları arasında ters yönlü bir ilişki vardır.
Yatırım Harcamaları ile Faiz Oranı İlişkisi
Grafik de gösterilen bu ilişki aslında yatırım talebi eğrisidir.
Yani yatırım harcamalarını etkileyen diğer faktörler sabit iken, planlanan yatırım ve faiz oranı arasındaki ilişkidir.
Bu ilişkiye göre faiz oranları düştüğünde yatırım harcamaları artar.
Yani yatırım talebi üzerinde hareket eder.
Sabit kabul edilen faktörlerdeki değişmeler ise yatırım talep eğrisini kaydırır.
0Yatırım (I)
Fa
iz (
i)
0I
1I
I
i
Firmaların Yatırım KararlarıMevcut Sermaye Miktarı
Ekonominin mevcut sermaye stoku iki şekilde yatırım kararlarını etkilemektedir.
Ekonominin sermaye stoku ne kadar büyük ise, amortisman miktarı, dolayısıyla yenileme yatırımları da o kadar yüksek olacaktır.
Mevcut sermayenin karlılık derecesi artıkça yatırım miktarı da artacaktır.
Oysa durgunluk dönemlerinde sermayenin karlılığı azaldığı için yatırım miktarı da düşmektedir.
Faiz dışındaki tüm bu faktörler yatırım talep eğrisindeki kaymaların nedenleridir.
Yatırım Harcamalarındaki İstikrarsızlık
Keynes’e göre toplam harcamalardaki dalgalanmaların asıl nedeni sürekli değişiklik gösteren yatırım harcamaları oranıdır.
Yatırım harcamalarının tüketim harcamalarından daha az istikrarlı oluşunun nedenlerine kısaca bakarsak;
Faiz oranlarının zaman içerisinde sürekli değişmesi
Firmaların bekleyişleri
Yatırım planlarının ertelenebileceği gerçeği
Yatırım fırsatlarının düzensiz bir biçimde ve aniden ortaya çıkması
Yatırım Türleri
Yatırımları iki ana gruba ayırarak incelemek mümkündür.
milli gelirden bağımsız olarak yapılan otonom yatırımlar
milli gelirdeki değişmelere bağlı olan uyarılmış yatırımlardır.
Yatırım harcamaları tüketim ve tasarruflar kadar milli gelir ile sıkı bir ilişki içinde değildir. Hatta yatırımların önemli bir bölümünü otonom yatırım harcamaları oluşturur.
Otonom yatırım harcamaları
Grafiksel olarak gelir eksenine
paralel yatırım fonksiyonu çizilerek,
otonom yatırım harcamalarının
gelirdeki değişmelere karşı duyarsız
olduğu gösterilir.
Yatırım harcamalarında değişikliğe
neden olan gelir dışında
reel faiz,
bekleyişler
gibi faktörler otonom yatırımların
aşağı ya da yukarı doğru paralel
kaymasına neden olur.
0 Gelir (Y)
Ya
tırı
m H
arc
am
ala
rı (
I)
1I
I
Otonom
Yatırımlardaki
ArtışOtonom Yatırımlardaki
Azalış
0I
2I
Y
(a) Otonom
Yatırım
Toplam yatırımlar ise otonom ve uyarılmış yatırım harcamalarının toplamına
eşittir. Cebirsel olarak yatırım fonksiyonu aşağıdaki şekilde olacaktır.
Uyarılmış yatırımlar
Yatırım harcamalarının bir bölümü ise milli gelirdeki değişmelerden etkilenen uyarılmış yatırımlardır.
Uyarılmış yatırımlar şeklin b panelinde yer aldığı gibi pozitif eğimli olarak çizilir ve fonksiyonel olarak uyarılmış yatırım I= bY şeklinde yazılır.
Fonksiyonda yer alan b katsayısı marjinal yatırım eğilimi olup aynı zamanda yatırım fonksiyonunun eğimidir.
0 Gelir (Y)
Ya
tırı
m H
arc
am
ala
rı (
I)
bYI
I
Y
(b) Uyarılmış
Yatırım
bYII 0
DENGE GELİR DÜZEYİNİN BELİRLENMESİEkonomi biliminde denge kavramı ile birlikte akla öncelikle arz-talep eşitliği gelir.
Burada da benzer bir yaklaşım ile toplam arz-toplam talep eşitliğinden hareket edebiliriz.
İki kesimli modelde toplam talep, tüketim ve yatırım amaçlı harcamalardan oluşur.
Bu durumda toplam harcama (AE) fonksiyonumuz şöyle oluşacaktır.
ya da yatırımlar otonom alındığında, tüketim fonksiyonu ile birlikte toplam harcama fonksiyonumuz (AE) şöyle olacaktır.
Harcama fonksiyonu her bir gelir düzeyinde planlanan harcamaların miktarını gösterir ve eğimini ise marjinal tüketim eğilimi (c) belirler.
ICAE
cYICAEIcYCAE 0000
İki Kesimli Ekonomide
Planlanan Toplam
Harcamalar
Dikkat edilirse harcama
fonksiyonu ,tüketim
fonksiyonuna çok benzer
biçimde grafiği çizilir.
Çünkü yatırımları otonom
aldığımız için AE fonksiyonu
tüketim fonksiyonuna
paralel olur.
Tüm bunlar yan taraftaki
grafik ’de çizim
gösterilmiştir.
AE
Pla
nla
na
n H
arc
am
ala
r (A
E)
Gelir (Y)
Y0
cYICAEIC 00
cYCC 0
0C
00 IC
Harcama Gelir Modeli Çerçevesinde Denge Milli Gelir
Düzeyi
Grafikte dikey eksende planlanan harcamalar yatay eksende ise gelir gösterilerek, toplam talebi temsilen toplam harcama fonksiyonu (AE doğrusu) çizilmiştir.
450’lik doğru ile toplam arzı göstermiş oluruz.
Şekilde iki fonksiyonun kesiştiği D* noktası toplam talebin toplam arza eşitlendiği mili gelir denge düzeyini vermektedir.
0
200
400
600
800
1000
1200
0 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000
Pla
nla
na
n H
arc
am
ala
r (M
ily
ar
TL
)
Gelir (Milyar TL)
700
E
F
D
M
N
TALEP FAZLASI
ARZ FAZLASI
045cYICAE 00
00 IC
Stok Ayarlanmaları ve Denge Çıktı Düzeyi
Tablodaki ilk sütun temsili ekonomimiz için üretilebilecek birkaç olası gelir ve çıktı (Y) düzeyini göstermektedir. Hatırlanacağı üzere toplam çıktı toplam gelire eşit olmak zorundadır.
Firmaların 700 milyar TL tutarında üretimi satabileceklerine inandıklarını varsayalım. Bu düzeydeki üretimi gerçekleştirebilmek için emek, sermaye, toprak ve müteşebbis gibi ekonomik kaynakları istihdam ederler.
Dolayısıyla bu faktörlerin sahipleri yani hanehalkları 700 milyarlık gelir elde eder ki, bu tam olarak toplam üretimin yani çıktının değerine eşittir.
Gözlemler
Toplam
Çıktı ve
Toplam Gelir
(Milyar TL)
Planlanan
Tüketim
Harcamaları (Milyar TL)
Planlanan
Yatırım
Harcamaları (Milyar TL)
Planlanan
Tasarruf
Harcamaları (Milyar TL)
Planlanan
Toplam
Harcamalar (Milyar TL)
Çıktının
Yönü
(Y) (C) (I) (S) (AE)
a 300 340 40 -40 380 Artış
b 400 420 40 -20 460 Artış
c 500 500 40 0 540 Artış
d 600 580 40 20 620 Artış
e 700 660 40 40 700 Denge
f 800 740 40 60 780 Azalış
g 900 820 40 80 860 Azalış
Stok Ayarlanmaları ve Denge Çıktı Düzeyi
Tablo 5.3’e göre bu koşulları sağlayan tek çıktı düzeyi 700 milyar TL seviyesidir. Diğer çıktı düzeylerinde ya çok fazla ya da çok az talep söz konusudur.
Örneğin çıktı düzeyinin 800 milyar TL olduğunu düşünelim.
Tablodan görüleceği üzere 800 milyarlık çıktı üretmek, 800 milyarlık gelir yaratmak demektir.
Ancak dikkat edilirse tüm gelir, harcama biçiminde firmalara doğru akmayacaktır.
Beşinci sütunda görüleceği üzere sadece 780 milyarlık harcama oluşacaktır.
Bu durumda cari dönem üretiminin satışı gerçekleştirilemeyecektir.
Böylece satılmamış malların oluşturduğu stoklar büyüyecektir.
Bu stok artışı firmalara üretimlerini kısmaları için bir sinyal olacaktır.
Sonuçta çıktı miktarı azaltılacak ve ekonomi dengeye doğru yönelecektir.
0
200
400
600
800
1000
1200
0 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000
Pla
nla
na
n H
arc
am
ala
r (M
ily
ar
TL
)
Gelir (Milyar TL)
700
780
540500
ab
cd
e fg
STOKLARDAKİ
AZALMA
(TALEP FAZLASI)
STOKLARDAKİ ARTIŞ
(ARZ FAZLASI)
AE
045
Stok Ayarlanmaları ve Denge Çıktı Düzeyi
Bir önceki slayttaki grafik’den görüleceği üzere ne zamanki harcamalar çıktı düzeyinden fazladır ya da azdır, üreticiler çıktı düzeylerini değiştirmeye teşvik edilirler.
Dengeye doğru harekette doğal bir eğilim vardır.
Sürdürülebilecek tek çıktı düzeyi toplam harcamaların toplam gelire dolayısı ile toplam üretime eşit olduğu çıktı düzeyidir.
Bu denge çıktı düzeyi olarak adlandırılır.
Denge Gelir Düzeyinin Formülasyonu
Denge gelir düzeyinin belirlenişi, planlanan toplam harcamaların (AE) hasılaya ya da gelire (Y) eşit olması şeklindeki mal piyasası denge koşulunu kullanarak da ortaya konulur.
AE=C+I
olduğundan C ve I için davranışsal denklemimiz ya da tüketim veya yatırım fonksiyonumuz;
C=C0+cY ve I=I0şeklinde tanımlandığı için, toplam harcamalar fonksiyonumuz
AE=C0+cY+I0olur.
C0+I0= A
olup, (A) toplam otonom harcamaları simgelemektedir. Bu bilgilerden hareketle;
AE=A+cY
şeklinde toplam harcama fonksiyonunu elde ederiz.
Denge Gelir Düzeyinin Formülasyonu
Denge düzeyi için
AE=Y
olduğundan, AE yerine Y’yi yazıp eşitliği Y için çözümlersek;
Bu sonuca göre denge üretim ve gelir düzeyi marjinal tüketim eğilimi (c) ve otonom harcamalara (A) bağlıdır.
Otonom harcama düzeyi artığında ve marjinal tüketim eğilimi arttığında denge gelir düzeyi de yükselecektir.
Ac
YAYccYAY .1
1)1(
DENGE GELİR DÜZEYİNİN BELİRLENMESİNDE
ALTERNATİF YOL: TASARRUF-YATIRIM EŞİTLİĞİ
Gelir ve harcama ekonominin aynı bütünü ifade eden
madalyonun iki ayrı yüzü olduğundan;
yazabiliriz. Kısaca;
yazabiliriz. Eşitliğin iki tarafında C’yi iptal edersek,
temel denge şartını;
şeklinde belirtebiliriz.
Buna göre temel denge şartını yatırım-tasarruf eşitliği
ile de ifade edebiliriz.
ICAEYSC
ICSC
IS
Denge Şartı Olarak Yatırım-Tasarruf Eşitliği
Şekilde toplam tasarrufun otonom yatırımlara eşitliği gösterilmiştir.
Şayet gelir düzeyi Y*’ın solunda ise planlanan yatırım tasarruflarından fazla olur.
I0>S ve stoklar azalır, firmalar üretimlerini artırmaları yönünde teşvik edilmiş olurlar.
Aksine gelir düzeyinin sağında ise, planlanan yatırım tasarruflardan azdır.
I0<S ise stoklar artar. Stokların artması ise firmaları üretimlerini kısmaya yönlendirir.
-120
-100
-80
-60
-40
-20
0
20
40
60
80
100
0 100 200 300 400 500 600 700 800 900
Ta
sarr
uf-
Ya
tırı
m (
I-S
)
Gelir, Hasıla (Y)
STOKLAR
STOKLAR
sYCS 0
0II
Denge durumunda planlanan harcamalar (toplam talep) hasılaya yada gelire, planlanan yatırımlar ise planlanan tasarrufa eşit olur.
Mal piyasasında dengeyi incelemede kullanılan bu yöntem sızıntılar ve enjeksiyonlar biçiminde de tanımlanır.
Burada ekonomide harcama akımları sırasında oluşan sızıntı sadece tasarruflardır.
Ekonomiye enjekte edilen harcama ise yatırımlardır.
Sızıntılar enjeksiyonlara eşit olduğunda denge gelir düzeyine ulaşılmış olur.
Denge Şartı Olarak Yatırım-Tasarruf Eşitliği
Tasarruf ParadoksuBir ekonomide bireylerin gelir seviyelerinde bir değişme olmadan daha fazla tasarrufta bulunmak istemeleri, yani halkın tutumluluğunun artması, tasarrufları artırmayarak bilakis geliri azaltacaktır.
İlk olarak otonom yatırım durumunda tasarrufları artıralım,(S1’den S2’ye).
Görüleceği üzere gelir düzeyi düşmüştür.
Çünkü tasarrufların artması tüketimi azaltacak, bu ise toplam harcamaları yani toplam talebi düşürecektir.
Toplam talepteki azalma milli hasılayı düşürecek ve stokların artmasına neden olacaktır.
Stokların artması ise firmaların üretimlerini kısmalarına yol açacaktır, sonuçta hasıla ve gelir düzeyi azalacaktır.
-150
-100
-50
0
50
100
150
0 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000
Ta
sarr
uf,
Ya
tırı
m (
S,I
)
Gelir, Hasıla (Y)
0II
1S
2S
Tasarruf Paradoksu
İki grafik arasındaki fark yatırımlar otonom iken, yatırım tasarruf miktarı değişmeden denge hasıla düzeyi azalmaktadır.
Oysa yatırımların gelire bağlı bir kısmı da içermesi halinde (uyarılmış yatırım) tasarruflardaki bir artış yalnız gelir düzeyini düşürmekle kalmayıp tasarruf ve yatırım düzeyini de azaltmıştır.
-150
-100
-50
0
50
100
150
0 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000
Ta
sarr
uf,
Ya
tırı
m (
S,I
)
Gelir, Hasıla (Y)
1S2S
bYII 0
İkinci olarak uyarılmış yatırım durumunda tasarrufları artıralım,(S1’den S2’ye).
Görüleceği üzere gelir düzeyi düşmüştür.
Çünkü tasarrufların artması tüketimi azaltacak, bu ise toplam harcamaları yani toplam talebi düşürecektir.
Toplam talepteki azalma milli hasılayı düşürecek ve stokların artmasına neden olacaktır.
Stokların artması ise firmaların üretimlerini kısmalarına yol açacaktır, sonuçta hasıla ve gelir düzeyi azalacaktır.
Tasarruf Paradoksu
İşte tasarruf fonksiyonunun yukarı doğru kaymasının
sonucu olarak, milli gelir ve dolayısıyla toplam
tasarrufları aşağı çekme olgusuna tasarruf
paradoksu denir.
Görülüyor ki, tek tek bireyler için takdir
edilebilecek bir davranış olan tutumlu olma,
yaygınlaştığı taktirde ekonominin tümü üzerinde
olumsuz sonuçlar yaratabilmektedir.
Tersine, planlanan tasarrufların artışı yerine azalışı ise
denge gelir seviyesini yükseltecektir.
Tasarruf paradoksunun işlemesi ancak eksik istihdam düzeyindeki ekonomiler için geçerlidir.
Yani toplam arz eğrisinin yatay olduğu Keynesyen durumda görülür.
Ancak ekonomi tam istihdamda ise yani toplam arz eğrisi düşey ise, toplam talepteki azalma gelir düzeyini etkilemez sadece fiyatları düşürür.
Bu durum toplam talep ve toplam arz analizi çercevesinde gösterilebilir.
Tasarruf Paradoksu
Keynes’e göre ekonomi tam istihdama (YFE) ulaşıncaya
kadar AS yatay ancak tam istihdamda düşeydir.
Şayet ekonomi YFE’de iken
tasarruflarda bir artışın yol açtığı
AD’deki azalma (AD1’den AD2’ye)
çıktı düzeyinde bir değişikliğe
neden olmamakta sadece fiyatlar
genel düzeyini düşürmektedir.
Oysa eksik istihdam durumunda
tasarruflardaki bir artışın neden
olduğu AD’deki azalma (AD3’den
AD4’e) hasıla düzeyinde azalmaya
(Y3’den Y4’e) yol açmaktadır.
ASP
Fiy
at
Dü
zey
i (P
)
Gelir, Hasıla (Y)
Y0
1AD
2AD
FEY4Y 3Y
3AD
4AD
1P
2P
ÇOĞALTAN
Denge gelir düzeyi sadece marjinal tüketim eğilimine
(c) ve otonom harcamalara bağlıdır.
Yani c’deki değişmeler ve planlanan otonom
harcamalardaki değişmeler temsili ekonomimizdeki
gelir ve çıktının denge düzeyini değiştirecektir.
Çünkü tüketicilerin ya da yatırımcıların harcama
planları değiştiğinde harcama fonksiyonu paralel
biçimde kayarken, c’deki değişme ile harcama
fonksiyonunun eğimi değişecek ve farklı bir denge
noktasına ulaşılacaktır.
Planlanan harcama düzeyindeki bir değişmenin sonuçlarını
gösterebilmek için, otonom yatırım harcamalarının 20 milyar TL
artırılarak, her yıl için 60 milyar TL’ye çıkarıldığını varsayalım.
Bu etkileri aşağıdaki grafik yardımıyla gözleyebiliriz.
0
200
400
600
800
1000
1200
To
pla
m P
lan
lan
a H
arc
am
ala
r (A
E)
Gelir, Hasıla (Y)
1ICAE 11
2ICAE 12
045
0D
1D
E
TLMilyarY 100Δ
TLMilyarI 20Δ
Grafikte toplam harcama fonksiyonu
AE1=C1+I1’den AE2=C1+I2’ye yükselmiştir.
Dikkat ederseniz yatırım harcamaları 20 milyar
artmasına rağmen toplam çıktı ya da toplam
gelir 100 milyar artmıştır.
İşte bu artışın nedeni çoğaltan etkisidir.
ÇOĞALTAN
Çoğaltanın Hesaplanması
Otonom harcamalardaki bir birimlik artışın denge gelir düzeyinde yol açtığı
artışa çoğaltan ya da çarpan denir. Çoğaltan katsayısını α ya da k ile
gösterirsek,
sembollerle
Çoğaltanı türetmek için şöyle bir yöntem izleyebiliriz. Toplam harcamalar
(ΔAE) kadar artınca gelir ya da hasıla da ΔY kadar artmaktadır. Yani ΔY=
ΔAE’dir.
Toplam harcamalardaki artışı:
ΔAE = ΔA+ cΔY
şeklinde iki kısma ayırıp, yerine yazıp bu ifadeyi yeniden düzenlersek,
MPSMPC
1 da ya
1
1
sc
1 da ya
1
1
AY da ya .1
1
)1(
Ac
Y
AcY
YcAY
Çoğaltanın anlamı ve işleyişini daha net görmek amacıyla
aşağıdaki grafik çizilmiştir.
Otonom harcamalarda ΔA kadarlık bir artış, toplam harcama (talep) fonksiyonunu AE2’ye, denge noktasını da E2’ye kaydıracaktır.
Denge üretim düzeyindeki artış (Y2-Y1) kadardır ve bu otonom talepteki artıştan daha fazladır.
Bunun nedeni ise AE fonksiyonunun yatay değil pozitif eğimli olmasıdır.
Bunun anlamı, çoğaltan katsayısının değerinin 1’den büyük olmasıdır, çünkü tüketim talebi hasılayla birlikte artmaktadır, yani hasıladaki artış talepte yeni bir artışa yol açmaktadır.
AE
Top
lam
Pla
nla
na
n H
arc
am
ala
r (A
E)
Gelir, Hasıla (Y)
Y0
cYAAE 11
1A
cYAAE 22
045
A
Y YAc
ΔΔ1
1
2A
1Y 2Y
1E
2E
Toplam Harcama Fonksiyonunun Eğilimi ile Çoğaltan Katsayısı
Arasındaki İlişki
Grafikteki kesikli çizgi ile belirtilen toplam harcama fonksiyonu düz çizgili doğruya göre daha büyük bir marjinal tüketim eğilimini yansıtmaktadır.
Otonom harcamalarda A kadarlık bir artış, birinci toplam harcama doğrusunun geçerliliği halinde gelir düzeyinde Y1 kadar artışa yol açarken, ikinci fonksiyonda Y2 kadarlık ( Y2> Y1) bir artış sağlamaktadır.
Bunun nedeni daha büyük bir marjinal tüketim eğiliminin daha büyük çoğaltan etkisi yapmasındandır.
AE
To
pla
m P
lan
lan
an
Ha
rca
ma
lar
(AE
)
Gelir, Hasıla (Y)
Y0
YcAE 1 1A1
1A
AEY
1EA
1Y
YAc
1
1
2A
1Y 2Y 1Y 2Y
YcAAE 2 12
YcEA 1 2A1
YcAEA 2 22
2E
1E
2E
2Y
45
Toplam Harcama Fonksiyonunun Eğilimi ile Çoğaltan Katsayısı Arasındaki İlişki
Çoğaltan ile ilgili analizimizin sonuçlarını üç noktada toplayabiliriz:
Otonom harcamalarda bir artış denge gelir düzeyini yükseltir.
Gelirdeki nihai artış, otonom harcamalardaki artışın belli bir katıdır.
Marjinal tüketim eğilimi büyüdükçe, tüketim ile gelir arasındaki ilişkiden doğan çoğaltan katsayısının değeri büyür.
Çoğaltan Mekanizmasının İşleme Şartları
Çoğaltanın pratikte etkin olarak işlemesi için;
Gelir akımlarının doğduğu her aşamada, üretimi artırabilmek için yeterli atıl işgücü bulunmalıdır.
Üretimin artırılmasını ve işgücünün istihdamını sağlayacak yeterli atıl sermaye ve toprak bulunmalıdır.
Hammadde temininde güçlükler olmamalıdır.
Uyarılmış Yatırım Durumunda Çoğaltan
(Süper Çarpan ve Hızlandıran)
Otonom yatırım harcamalarındaki artışın çoğaltan katsayısı katı kadar gelir artışına yol açtığını gördük. .
Bu gelir artışı tüketimi dolayısıyla toplam harcamaları ya da kısaca toplam talebi artırırken, artan talebin etkisiyle gelire bağlı uyarılmış yatırımlarda artırabilecektir. Yatırım fonksiyonumuzu;
I = I0 + bY
şeklinde tanımlamıştık.
Burada gelirin önündeki b parametresinin; marjinal yatırım eğilimi olduğunu ve gelirdeki bir birimlik artışın yatırımları ne kadar artırdığını ölçen katsayı olduğunu biliyoruz.
Bu katsayıda artık çoğaltan formülüne dahil edilecektir.
IY
Y
Ib
Uyarılmış Yatırım Durumunda Çoğaltan
(Süper Çarpan ve Hızlandıran)Uyarılmış yatırım harcamalarını da dikkate alan milli gelir denklemimizi yeniden yazarsak,
Y = C0 + cY + I0 + bY
Bu eşitliği Y için çözümlersek;
Y(1-c-b) = C0 + I0
Otonom harcama önündeki kesirli terim uyarılmış yatırımları da dikkate alan çoğaltan katsayısıdır. Bu katsayıyı (γ) gamma ile gösterip süper çarpan olarak adlandıracağız. 1-c yerine s yazarak da süper çarpanı
ifade edeceğiz.
Süper çarpanın gelir artırıcı etkisi basit çoğaltana göre daha yüksektir. Çünkü payda küçüldüğü için katsayının değeri büyüyecektir.
Abc
Y
1
1
b-s
1 da ya
1
1
bc
Marjinal yatırım eğilimini (b) dikkate alarak süper çarpanı hesapladık. Buradaki süreçte:
Önce otonom yatırımlar artmakta, çoğaltan katsayısı ölçüsünde gelir artışına yol açmaktadır.
Artan gelir tüketim ve tasarruflarda artış yaratmaktadır.
ΔY = ΔC + ΔS
Tüketimin, yani toplam harcamaların ya da toplam talebin artması özellikle tüketim malı üreten yatırımcıların yatırımlarını artırmalarına neden olmaktadır.
Böylece bu defa tekrar başa dönülmekte, uyarılmış yatırım artışı yeniden milli gelir artışına yol açmaktadır.
Dolayısıyla, başlangıçtaki çoğaltan etkisi hızlanmaktadır. Bu yüzden süper çarpana, çarpan-hızlandıran da denilmektedir.
Uyarılmış Yatırım Durumunda Çoğaltan
(Süper Çarpan ve Hızlandıran)
IY
IY
Başlangıçta otonom yatırım harcamasının yol açtığı toplam
harcamalardaki artış; uyarılmış yatırım dikkate alınmadığında milli
geliri Y2’ye artırırken, uyarılmış yatırım dahil edildiğinde gelir
düzeyi Y3’e yükselmiştir.
AET
op
lam
Pla
nla
na
n H
arc
am
ala
r (A
E)
Gelir, Hasıla (Y)
Y0
YcAE 1 1A1
1A
AEY
1EYI
bsΔΔ
1
2A
1Y 2Y 3Y
YcAE 1 2A2
YcAEA 2 22
2E
2E
45
YIs
ΔΔ1
Kısaca, otonom yatırım harcamasındaki bir artış önce çoğaltan süreci yoluyla tüketim harcamalarını uyaracaktır.
Otonom yatırım harcamasındaki ilk artışın ve uyarılmış tüketim harcamasının ortak sonucu yükselen gelir düzeyi hızlandıran vasıtasıyla ilave yatırım harcamasını uyarmaktadır.
Yani gelirdeki bu daha büyük artışın nedeni (çoğaltan kanalıyla ortaya çıkan) uyarılmış tüketim harcaması ve hızlandıran yoluyla gelen uyarılmış yatırım harcamalarının ortak etkisidir.
Uyarılmış Yatırım Durumunda Çoğaltan
(Süper Çarpan ve Hızlandıran)
Hızlandıran katsayısını elde etmek için, ekonomideki ortalama sermaye-hasıla oranından hareket edilir.
Ekonomideki tüm üretim araçlarının değerini sermaye (K), üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin tutarını hasıla (Y) olarak ifade edersek; sermaye hasıla katsayısını verir.
İlave bir varsayım ile, üretimdeki teknik koşullar sabit kalırsa, marjinal ve ortalama değerler eşit olacağından
olur.
Sermaye stokundaki değişme net yatırım olarak tanımlandığı için
ΔK = I yazarsak,
olur.
Bu formül hızlandıranın cebirsel ifadesidir.
Ka
Y
K Ka
Y Y
Uyarılmış Yatırım Durumunda Çoğaltan
(Süper Çarpan ve Hızlandıran)
ya da I . YI
a aY