1112
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Toplantıları I-II-III

Türk Ticaret Kanunu · 49 maddelik “Türk Ticaret Kanunu’nun Mer’iyet ve Tatbik Şekli” hakkındaki kanun lâhiyaları bir iki dakika içinde bir kül ha- linde kabul edilmiştir

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

    Türk Ticaret Kanunu

    Tasarısı Toplantıları

    I-II-III

  • ��

    Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 138

    Türk Ticaret KanunuTasarısı Toplantıları I-II-III

    ISBN: 978-9944-234-35-1© Türkiye Barolar BirliğiBirinci Baskı: Mart 2008, Ankara

    Türkiye Barolar BirliğiKaranfil Sokağı 5/6206650 Kızılay - ANKARATel: (312) 425 30 11 Faks: 418 78 57web: www.barobirlik.org.tre-posta: [email protected]@barobilik.org.tr

    Sayfa Tasarımı ve Ofset HazırlıkDüş Atelyesi (0312.215 70 37)

    BaskıŞen MatbaaÖzveren Sokağı 25/B Demirtepe-Ankara(0312. 229 64 54 - 230 54 50)

  • ���

    Türk Ticaret Kanunu

    Tasarısı Toplantıları

    I-II-III

  • �V

  • V

    İÇİNDEKİLER

    Sunuş ..........................................................................................VIIÖzet ............................................................................................... 1

    TüRKİyE BaRoLaR BİRLİğİ TüRK TİcaRET KaNuNuTasaRısı TopLaNTısı ı

    Birinci GünBirinci Oturum............................................................................99İkinci Oturum ...........................................................................147Üçüncü Oturum .......................................................................173

    İkinci GünBirinci Oturum..........................................................................239İkinci Oturum ...........................................................................289Üçüncü Oturum .......................................................................315

    TüRKİyE BaRoLaR BİRLİğİ TüRK TİcaRET KaNuNuTasaRısı TopLaNTısı ıı

    Birinci GünBirinci Oturum..........................................................................355İkinci Oturum ...........................................................................413Üçüncü Oturum .......................................................................451

  • V�

    İkinci GünBirinci Oturum..........................................................................479İkinci Oturum ...........................................................................543

    üçüncü GünBirinci Oturum..........................................................................615İkinci Oturum ...........................................................................681Üçüncü Oturum .......................................................................717

    Dördüncü Gün .........................................................................763

    TüRKİyE BaRoLaR BİRLİğİ TüRK TİcaRET KaNuNu TasaRısı

    TopLaNTısı ııı

    Birinci GünBirinci Gün ................................................................................819Birinci Oturum..........................................................................819İkinci Oturum ...........................................................................855Üçüncü Oturum .......................................................................885Dördüncü Oturum ...................................................................931

    İkinci GünBirinci Oturum..........................................................................961İkinci Oturum ...........................................................................983Üçüncü Oturum .....................................................................1039Dördüncü Oturum .................................................................1073

    Kavram Dizini .......................................................................1093

  • V��

    s u N u Ş

    Türkiye Barolar Birliği, kurulduğu 1969 yılından bu yana, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere görüş almak isteyen bü-tün bakanlıklara, yasama aşamasında TBMM Komisyon ve Genel Kurulu’na düşüncelerini demokratik bir ortamda ge-liştirerek vermiştir.

    Son zamanlarda bu yöndeki çalışmalar kitap halinde de yayımlanmaktadır. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili olarak pek çok kitap yayımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ile de aynı yol izlenmiş; Prof. Dr. Er-doğan Moroğlu’nun kitapları yayınlarımız arasında ilgililerin bilgilerine sunulmuştur.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmek üzere olan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ile ilgili olarak Türkiye Barolar Birliği’nce çeşitli üniversiteler ticaret hukuku kürsülerinden öğretim üyeleri ile üç toplantı düzenlenmiştir.

    Prof. Dr. Rıza AYHAN (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi) başkanlığında 25-26 Aralık 2007 tarihlerinde Sapanca’da Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR (Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Yadiğar İZMİRLİ (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Nevzat KOÇ (İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Huriye KUBİLAY (Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Cevdet YAVUZ (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Doç. Dr. Mertol CAN (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Doç. Dr. Tekin MEMİŞ (Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fa-

  • V���

    kültesi); Yrd. Doç. Dr. Murat AKIN (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. İbrahim ARSLAN (Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. Mür-sel BAŞGÜL (Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi);Yrd. Doç. Dr. Tamer PEKDİNÇER (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi)’in; 17- 20 Ocak 2008 tarihlerinde Ankara’da; Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR (Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi); Prof. Dr. Cevdet YAVUZ (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ); Doç. Dr. Mertol CAN (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. Murat AKIN (Marmara Üniversite-si Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. İbrahim ARSLAN (Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. Mürsel BAŞGÜL ( Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi)‘ün; 4-5 Şu-bat 2008 günleri yine Ankara’da; Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR (Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Prof. Dr. Nevzat KOÇ (İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Doç. Dr. Mer-tol CAN (Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi); Yrd. Doç. Dr. İbrahim ARSLAN (Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi); Yrd. Doç. Dr. Mürsel BAŞGÜL (Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi)’ün katılımlarıyla yapılan toplantılar banda alınarak çözümü yapılmış, değerli hocalarımızın denetimin-den geçerek yayınlanmaktadır.

    Kitabın baş tarafında Prof. Dr. Rıza Ayhan’ın hazırladı-ğı bir özet yer almaktadır. Kitap TBMM üyeleri başta olmak üzere bütün ilgililere gönderilecektir.

    Toplantılara katılan bilim adamlarına, kitabın kısa za-manda hazırlanıp ilgililere gönderilmesine katkıda bulunan-lara teşekkürlerimi sunuyorum.

    av. Özdemir ÖzokTürkiye Barolar Birliği Başkanı

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    Türkİye Barolar Bİrlİğİ

    Türk TİcareT kanunu

    Tasarısı ToplanTıları ı-ıı-ıı

    Özet

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    ankara Şubat 2008

    Başkanlığınızca, Komisyonumuza havale edilmiş olan, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı”, Komisyonumuzun üç ayrı toplantısında ele alınmış geneli üzerindeki görüşmelerden sonra, ayrıntılı bir çalışma yapılmıştır.

    Saygıyla arz olunur.

    Prof. Dr. Rıza Ayhan

    Türk TİcareT kanunu Tasarısı

    HakkınDa GÖrüŞüMüZ

    Hukuk sistemimizde Ticaret hukuku, Ticaret Kanunu’na nispetle daha geniş bir alana hitap ediyorsa da, Ticaret huku-kunun ana kaynağı Ticaret Kanunu’dur.

    Memleketimizde ilk Ticaret Kanunu, 1850 tarihli “Kanun-name-i Ticaret”tir. Daha sonra 865 sayılı 1926 tarihli Ticaret Ka-nunu kabul edilmiş ve bu Kanun 6762 sayılı halen yürürlükte bulunan ve değiştirilmesi gündeme gelen Türk Ticaret Kanu-nunu yürürlüğe girmesine kadar mer’iyetini sürdürecektir.

    ı. Tasarıya İlİŞkİn Genel DeğerlenDİrMe

    Tasarının genel olarak bir değerlendirmenin yapılmasın-da, Cumhuriyet döneminde yapılan Ticaret Kanunu değişik-lik çalışmalarının genel bir değerlendirmesinin yapılmasının ve bilhassa ticaret kanunlarının çıkarılmasına etkili olan se-beplerle, tasarının hazırlanmasına etkili olan sebeplerin tespi-ti isabetli olacaktır.

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    a. Ticaret kanunlarının Değiştirilmesine etkili olan sebepler

    1. 1926 Tarihli Ticaret kanunu’nun Çıkarılmasına etkili olan sebepler

    Bilhassa 1850 tarihli “Kanunname-i Ticaret”in 1807 tarihli Fransız Ticaret Kanunu’ndan alelacele tercüme edilmiş olması ve üstelik Fransız Ticaret Kanunu’nda sonradan vâki olan ta-dillerin nazara alınmamış olması yeni bir Ticaret Kanunu’nun hazırlanmasını gerekli kılıyordu.

    Bu alandaki ilk ciddi teşebbüs, 1908 yılında yapıldı ve yeni bir Ticaret Kanunu hazırlamak maksadıyla bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun hazırladığı lâyihayı ıslah ve ikmal etmek üzere 1916’da ikinci bir komisyon ihdas edildi. Fakat bu komisyonun hazırladığı lâyiha, I. Dünya Savaşı dolayısıy-la kanunlaşamadı.

    Cumhuriyetin ilanı ile İstanbul’da kurulan ıslah komis-yonları arasında Ticaret Kanunu Komisyonu da mevcuttu. Medenî Kanun Komisyonu’nun İsviçre Medenî Kanunu’nu tercüme etmesi üzerine Ticaret Kanunu Komisyonu da eski lâyiha üzerinde bazı çalışmalar yaparak yeni bir lâyiha hazır-ladı. 30 Ocak 1926 da Büyük Millet Meclisi’ne sunulan lâyiha, 26 Mayıs 1926 tarihinde bir bütün halinde, maddeler üzerinde müzakere açılmaksızın kabul edildi ve 4 Ekim 1926 tarihinde Medenî Kanun ile birlikte yürürlüğe girdi.

    2. 1957 Tarihli Ticaret kanunu’nun Çıkarılmasına etkili olan sebepler

    1926 tarihli Ticaret Kanunu 1065 maddeyi ihtiva ediyor ve “alelıtlak ticaret”e ait birinci kitabı teşkil ediyordu. 13 Mayıs 1929 tarih ve 1440 sayılı (Deniz) Ticaret Kanunu ise, Ticaret Kanunu’nun ikinci kitabını, yani “Deniz Ticareti”ni tanzim etmişti. Bu sebeple maddeler devam ettirildi ve böylece Ti-caret Kanunu 1495 maddeyi buldu. 1495 maddelik bu Ticaret Kanunu, tercüme ve toplama olmak üzere iki çeşit hükümler-den teşekkül ediyordu:

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    a. Senedat-ı ticariye hükümleri, 1910–1912 La Haye Kon-feranslarında kabul edilmiş olan “Reglement Uniforme”dan ay-nen alınmıştı. Deniz ticaret kitabı ise1897 tarihli Alman Ticaret Kanunu ile Alman Bayrak Kanunu’ndan tercüme edilmiştir. Bu suretle kanunun üçte birini tercüme hükümler teşkil et-mekteydi.

    b. Kanunun diğer maddeleri ise muhtelif devletlerin ka-nunlarından toplanmış; ancak hangi hükümlerin hangi ya-bancı kanunlardan alındığı gerekçede belirtilmemişti.

    1926 tarihli bu Ticaret Kanunu’nun asıl projesi (1916 ta-rihli komisyonun hazırladığı metin) Mecelle yürürlükte kala-cakmış kanaatiyle hazırlanmış; bu haliyle de başarılı sayıla-mayacak bir derleme olmuştu. Medenî Kanun’un terimleriyle ahenk tesis edilemeyen kanunun dili ise çok ağır tutulmuştu.

    c. Aynen tercüme edilen metinlerde, bilhassa deniz tica-ret ve senedat-ı ticariye kısmında pek çok tercüme hatası vardı.

    d. Ticaret Kanunu acele çıkartılmıştı. Öyle ki, Resmi Gazete’de yayınlanan metinde ve maddelerin sıra numaralarında bile hata yapılmış; bu sebeple Resmi Gazete’de uzun bir “Ticaret Kanunu Tashihat Cetveli” yayınlandı.

    e. Ticaret Kanunu’nda tanzim edilen bazı müesseseler hakkında Borçlar Kanunu’nda da ayrıca hükümler vardı ve her iki düzenleme arasında muhteva, metin ve sistem farkı bu-lunmakta idi. Bu şekliyle, bir ihtilaf halinde hâkim aynı mü-essese hakkındaki Ticaret ve Borçlar Kanunu hükümlerinden hangisini tercih edeceği tartışmalıydı.

    1926 tarihli Ticaret Kanunu’nun yukarıda ana hatlarıyla belirtilen durumu karşısında artık değiştirilmesi zaruret hali-ni almıştı.

    Bu düşünceyle olacak ki, 1936 yılında, Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin henüz onuncu yılında, Adliye Vekili Ş. Saraçoğlu zamanında, bir komisyon teşkil edilmiş ve hâkim ve savcılar arasında bir anket yapılmış; İstanbul’da da Ticaret ve Sanayi Odası bir rapor hazırlamış, muhtelif meslek dergi-

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    lerinde de çeşitli görüşler ileri sürülmüştü. Bu görüşleri iki kısımda incelemek mümkündür:

    a. Ticaret Kanunu’nu tamamen ilga ederek, yerine Me-denî ve Borçlar Kanunu ile de uyum sağlaması bakımından İsviçre Borçlar Kanunu’nun 1936 yılında tadil edilmiş 3-5. kı-sımlarını ve Sigorta Kanunu’nu iktibas etmek.

    b. Yürürlükteki Ticaret Kanunu’nu tadil ve ıslah etmek. Ticaret Kanunu’nun sınırlı bir çerçeve dâhilinde tadili görüşü-nü savunanların başında Prof. Hirş bulunuyordu. Bu maksat-la Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu arasındaki ahenksizliğin ortadan kaldırılması, lüzumsuz görülen 180 kadar maddenin ilga edilmesi, tercüme ve baskı hatalarının düzeltilmesi, mâna ifade etmeyen 100 kadar maddenin ıslah edilmesi ve noksan-ları telafi için de yeni bazı hükümlerin ilâve edilmesi teklif ediliyordu.

    Mer’i kanunun sınırlı bir çerçevede tadili teklifleri, tadilin kısa zamanda ve süratle yapılacağı görüşüne dayanıyordu. 1937 yılında Atatürk TBMM’nin açış konuşmasında, kara ve deniz ticareti kanunlarının tadil ve ıslahı lüzumunu hüküme-tin resmi görüşü olarak ayrıca ifade etmişti. Bu amaçla ku-rulan komisyon çalışmalarından bir netice alınamadı, Ticaret Kanunu’nun tadil çalışmaları, bilhassa II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bir müddet için durdurulmuştu.

    II. Dünya Savaşı’nın sona ermesini takiben 1946 yılında Hirş’e yeni bir tasarı hazırlama vazifesi verildi. Prof. Hirş, önce tasarının esaslarını tespit ederek bir ön proje hazırladı ve sonra Adliye Vekâleti’nin görevlendirdiği bazı hâkimlerle metin, bilhassa dil ve üslup bakımından gözden geçirilmiş ve Hirş’in hazırladığı metin Adliye Vekâleti’ne tevdi edilmiştir.

    Prof. Hirş tarafından hazırlanan tasarı üç sene Adliye Vekâleti’nde kaldığı halde her nedense mahrem tutulmuş ve yayınlanmamıştır. Yeni Ticaret Kanunu tasarısı 1951 tarihin-de o sıralarda Adliye Vekili olan Halil Özyörük’ün teklifiy-le vekiller heyetinden geçerek TBMM’ye sunulmuş ve Adli-ye Encümeni’ne havale edilmiştir. Tasarı 1956 yılının başına

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    kadar Encümende kalmıştı. Adaliye Encümeni’nden geçen metin tarihsiz ve gerekçesiz olarak “Adalet Komisyonunun De-ğiştirisi” adıyla TBMM tarafından bastırıldı. Metinleri değer-lendiren hukukçular, tasarının kanunlaşacak bir olgunluğa henüz varmadığını müşahede ediyorlardı. Bu görüşlerini dile getirmek maksadıyla hukukçular arasında bir seminer yap-mak teşebbüsüne geçtiler. Fakat bu teşebbüs yapıldığı esnada TBMM Adliye Encümeni’nde beş yıl kalan tasarının genel ku-rula sevk edilmesiyle ilgili prensip kararı alındı ve tenkitler dolayısıyla tasarının yeniden gözden geçirilmesi için Adliye Vekâleti’nde dört kişilik bir komisyon kurulmuştu. Bu komis-yon da bir rapor hazırladı. Böylece Yeni Ticaret Kanunu’na ait üç tasarı metni oluşmuştu: Birincisi hükümet tasarısı, ikincisi Vekâlet Komisyonu’ndan evvel bastırılmış bulunan Adliye Encümeni’nin ilk tasarısı ve üçüncüsü Vekâlet Komisyonu tarafından hazırlanan Adliye Encümeni’nin asıl (ikinci) ta-sarısıdır ki TBMM Zabıt Ceridesi’nde encümenin tadili olarak yayınlanan metin bu son metindir.

    Tasarının TBMM’deki takdim konuşmasında, tasarının TBMM Adliye Encümeni’nde “senelerce devam eden ciddi bir incelemeye tâbi tutulduğu” beyan edilmişse de, hangi ciddi ça-lışmaları yapıldığı ifade edilmemiştir. Esasen büyük bir ana kanun hakkında böyle bir incelemeyi Adliye Encümeni’nden beklemek de yerinde değildir. Tasarı esas itibariyle Vekâlet Komisyonu tarafından ciddi bir incelemeye tâbi tutulmuş, ta-dil ve ilâve şeklinde isabetli müdahaleler yapılmıştır.

    Ancak tasarıyı biran önce TBMM’den geçirme arzusu, bu ni-hai revizyonun dahi gereği gibi yapılmasına mâni olmuş ve tasarı 15 Haziran 1956’da TBMM Genel Kurulu’na getirilmiş; on beş günlük inceleme müddeti içinde herhangi bir tadil tek-lifi verilmediği için 1475 maddelik “Türk Ticaret Kanunu” ile 49 maddelik “Türk Ticaret Kanunu’nun Mer’iyet ve Tatbik Şekli” hakkındaki kanun lâhiyaları bir iki dakika içinde bir kül ha-linde kabul edilmiştir (29 Haziran 1956).

    6762 sayılı bu kanunun gerekçesinde, “Memleketimizin içtimai, iktisadi ve siyasi bünyesine uygun bir Ticaret Kanunu

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    hazırlamak uzun zamana ihtiyaç gösteren bir iştir. Kaldı ki mem-leketimizde ferdi mülkiyet ve ticaret serbestisinin umumi menfaat mülahazasıyla ne nispette tahdit edileceği hakkında henüz kanun yapmak için zaruri olan kesinlik mevcut değildir. İntikal devresi he-nüz sona ermemiştir. II. Dünya Harbi’nin sebep olduğu siyasi, ik-tisadi ve dolayısıyla hukuki değişikliklerin mahiyet ve vüsati henüz malum değildir. Bu şartlar altında yepyeni bir kanun hazırlamak maksada elverişli değildir. Ticaret ve iktisat hayatında anayasa me-sabesinde tutulan Ticaret Kanununa ticaret erbabı alıştıktan sonra bu kanunun yerine başka prensiplere göre tertip ve tanzim edilen yepyeni bir kanun konması iktisat sahasında derin bir sarsıntı, ka-rışıklık ve emniyetsizlik husule getirebilir. Son yirmi yıl içinde ya-yınlanmış olan ilmi eser ve etüdler ve kazai içtihatlar renksiz olan kanuna muayyen bir çehre vermiştir. Önemli bir fikir servetinin muhafazası için de bu çehrenin muhafaza edilmesi lâzımdır” deni-lerek yepyeni ve orijinal bir kanun hazırlanmadığı; kanunun hazırlanmasında yürürlükte bulunan 1926 tarihli kanunun ta-dil ve ıslahı yolunun tercih edildiği ifade edilmiştir.

    Gerekçeye göre, 1926 tarihli Ticaret Kanunu’nun tadilin-deki yegâne gaye:

    1. Ticaret Kanunu ile diğer kanunlar arasında ahengi sağla-mak,

    2. Kanunun zayıf bünyesini güçlendirmek,

    3. Kanunu, zaruretin icap ettirdiği nispette memleketimizin ekonomik, sosyal ve siyasal şartlarına göre değiştirmektir.

    Bu gayeye varmak için zaruret nispetinde ve halin icabı-na göre:

    1. Lüzumsuz hükümlerin kaldırılması,

    2. Tercüme hatalarının düzeltilmesi ve yanlış anlaşılmaya müsait cümlelerin ıslah edilmesi,

    3. Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerin, Medenî, Borçlar ve İcra İflâs kanunlarına uygun olarak tertiplenmesi, dil ve ter-minoloji itibariyle değiştirilmesi,

  • TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    4. Önemli olan noksanları telafi maksadıyla bazı hüküm-lerin eklenmesi veya eskimiş olan kaideler yerine modern ya-bancı kanunlardan ve devletlerarası anlaşmalardan hukuki ve iktisadi bünyemize uygun görülenlerin alınması,uygun görülmüştür.

    “Yürürlükte olan kanunu tadil ve ıslah etmek” şeklinde olan bu gerekçelere rağmen kabul edilen hal tarzı böyle olmamış; kanun, yalnız dış şekli bakımından değil, muhteva bakımın-dan da yepyeni bir kanun manzarası arz etmiştir. Bir diğer ifadeyle, gerekçede yepyeni bir kanun yapmanın mahzurla-rı belirtilerek “yürürlükte olan kanunu tadil ve ıslah etmek yolu tercih edilmiştir.” denilmesine rağmen, ortaya yepyeni bir kanun çıkmış; gerekçede ifade edilen mahzurlar yeni metinle birlikte Türk hukukuna taşınmıştır.

    Yeni Ticaret Kanunu dil, terim, ifade ve muhteva bakımın-dan eski kanunla mukayese edilemeyecek kadar iyidir. Ancak yeni kanun böyle bir karşılaştırma yapılmadan ele alınacak olursa dil, terim, ifade ve muhteva bakımından yirminci yüz-yılın ikinci yarısında çıkartılmış bir ana kanunda bulunması gereken kaliteden mahrum olduğu görülmektedir.

    6762 sayılı bu Ticaret Kanunu’nun özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:

    a. sistemi

    Türk Ticaret Kanunu, başlangıç hükümleri, beş kitap ve son hükümlerden oluşur.

    1. Başlangıç Hükümleri (1-10)

    2. Birinci Kitap: Ticarî işletme (m. 11–135)

    3. İkinci Kitap: Ticaret Şirketleri (m. 136–556)

    4. Üçüncü Kitap: Kıymetli Evrak (m. 557–815)

    5. Dördüncü Kitap: Deniz Ticareti (m. 816–1262)

    6. Beşinci Kitap: Sigorta Hukuku (m. 1263–1459)

    7. Son Hükümler (m. 1460–1475)

  • �0

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    b. kaynakları

    Esasları ve ilk metni Ernest Hirş tarafından ticarî işletme esasına göre hazırlanan Ticaret Kanunu’muzda eski Ticaret Kanunu’ndan, yabancı kaynaklardan alınmış hükümlerle memleketimizin hususiyetleri göz önüne alınarak konmuş yeni hükümler vardır. Bu hükümler arasında insicam ve ahengi temin etmenin güç olduğu aşikârdır. Melez bir kanun yapmak bir yabancı kanunu aynen iktibas etmekten, hatta bir bakıma tam manasıyla yeni bir kanun yapmaktan daha zor bir iştir. Kanun hazırlanırken öngörülemeyen ve sadece muhtelit, melez bir kanun olmaktan ileri gelen güçlükler ve tehlikeler kısa zamanda kendisini göstermiş; kanunun değiş-tirilmesi gündeme gelmiştir.

    c. kanundaki kenar Başlıkları Metne Dâhildir

    Kanunun kenar başlıkları (matlap=Randtitel) maddenin maksat ve şümulünü tespitte ve kanunun kullanılmasında büyük kolaylık sağlar. Ticaret Kanunu’muzda, kenar başlık-ları metne dâhil bulunmaktadır. Bu husus, “kenar başlıkları da metne dâhil olan işbu kanun...” diye kaleme alınan 1474. madde muhtevasından açıkça anlaşılmaktadır.

    d. Ticaret kanunu, Medenî kanunu’nun ayrılmaz Bir cüz’üdür (parçasıdır)

    Borçlar Kanunu’nun 544. maddesinde ifade edilen ilke-den esinlenerek, Ticaret Kanunu’nun birinci maddesinin ilk cümlesinde “Türk Ticaret Kanunu, Türk Medenî Kanunu’nun ayrılmaz bir cüz’üdür.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, Ticaret Kanunu’nun tatbik ve tefsirinde medenî hukukumu-zun ana prensipleri daima göz önünde bulundurulacak ve hükümler o sistem içinde değerlendirilecektir.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    d. Ticaret kanunu’nda Terim karışıklığı Vardır

    Her ilim dalının kendine mahsus (özel) bir dili oldu-ğu da nazara alınacak olursa, Ticaret Kanunu’muzun dil ve ifade yönünden, dönemine göre oldukça iyi olduğu müşa-hede edilir(gözlemlenir). Ticaret Kanunu’muzun dil ve ifa-de yönünden, dönemine göre oldukça iyi olmasına rağmen, Kanunda terim karışıklıklarına tesadüf edilmektedir. Terim karışıklığı, bilhassa tasarının Vekâlet Komisyonu tarafından dilinin sadeleştirilmesi esnasında yapılmıştır.

    Terim karışıklığına misal olmak üzere şunlar gösterilebi-lir: Aynı maddede (m.18) “dernek” ve “cemiyet”; bazı madde-lerde “bilirkişi” (m. 293, 294, 296, 297, 303, 311 vb.), bazı mad-delerde “eksper” (m. 25, 226/I, 249/II) bazı maddelerde ise “ehlivukuf” (m. 80/I. 143, 249/I, 289) terimleri kullanılmıştır. Bu tür misalleri çoğaltmak mümkündür.

    e. Ticaret kanunu’ndaki Hükümlerin Hepsi Maddi Hukuka Müteallik (İlişkin) Değildir

    Ticaret Kanunu’nu oluşturan hükümler esas itibariyle maddi hukukla ilgilidir. Ticarî işletme esasına istinat eden ti-caret hukukumuzun maddi hukukla ilgili meseleleri esas iti-bariyle Ticaret Kanunu’nda yer almıştır.

    Bununla birlikte, Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerin hepsi maddi hukuka müteallik (İlişkin) değildir. Ticaret Kanunu’ndaki hükümleri beş grupta toplayabiliriz. Bunlar:

    1. Usule müteallik hükümler: 2. Cezaî mahiyetteki hükümler: 3. İdare Hukukuna müteallik hükümler: 4. Devletler Özel Hukukunu ilgilendiren hükümler: 5. Maddi Hukukla İlgili Hükümlerdir.

    f. Ticaret kanunu’nun yürürlüğe Girmesi ve uygulanması

    Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ve uygulanması ile ilgili hükümler sadece Ticaret Kanunu’nda değil, onunla

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    aynı zamanda yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu’nun Me-riyet ve Tatbik Şekli Hakkındaki Kanun’da da yer almıştır.

    Kısaca “Tatbikat Kanunu” denilen bu kanunun amacı “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun uygulamasını kolaylaştırmak ve kanun yürürlüğe girmeden önce yapılan işlemlerin ve meydana gel-miş olan müesseselerin hukukî durumunu açık hükümlere bağla-maktadır.”

    g. Ticaret kanunu’nun Tatbiki Bakımından Bazı Tüzüklerin Çıkarılması Öngörülmüştür

    Ticaret Kanunu ve Tatbikat Kanunu, beş tüzüğün çıkarıl-masını öngörmüştür. Bunlar:

    1. Türkiye Ticaret Sicili Nizamnamesi (Tüzüğü) (8.2.1957); 2. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Nizamnamesi; 4. Gemi Bayrak Şaha-detnameleri Hakkında Nizamname: 5. Anonim Ortakların Deneti-mine Dair Tüzük.

    Bütün bu özellikleriyle, 1 Ocak 1957 tarihinde yürürlüğe giren ve elli yıla yakın bir süreden beri uygulanmakta olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Türk hukukuna ve Türk ti-caret hayatına büyük hizmetlerde bulunmuş bir kanundur. Bu kanunun kurumları ve hükümleri bağlamında özgün öğ-retiler oluşmuş ve ufuk açan yargı kararları verilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Türk hukukunda örnek alınan, çağ-daşları arasında saygın bir yeri olan, çözümleri nesnel adalete dayanan, menfaatler dengesinin başarıyla gerçekleştirildiği temel bir kanun (Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, Genel Gerekçe, Adalet Bakanlığı Yayını, Ankara 2005, s. 333) olarak Türk hu-kukunda yerini almıştır.

    3. Türk Ticaret kanunu Tasarısı’nın Hazırlanmasına etken olan sebepler

    Halen yürürlükte bulunan ve işbu tasarıyla değiştirilmek istenen 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun uygulandığı XX. yüzyılın ikinci yarısı, bir Ticaret Kanunu için önemli ve

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    bir anlamda sıra dışı diye nitelendirilebilecek olaylara sah-ne olmuştur. Bu süre içinde, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olarak hayata başlayan Avrupa bütünleşmesi projesi, Avrupa Topluluğu (AT) aşamasından geçtikten sonra Avru-pa Birliği’ne (AB) ulaşmış ve bu birlik henüz tasarı halinde bulunan, federalizm ilkesinin kendisini kuvvetle hissettirdiği “Avrupa İçin Bir Anayasa Oluşturan Antlaşma Tasarısı”nın üye devletlerde referanduma sunulması veya ulusal hukuklarına göre kabul edilmesi aşamasına varmıştır (Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, Adalet Bakanlığı Yayını, Ankara 2005, s. III).

    Avrupa’nın bütünleşmesi projesinin bu aşamasında Av-rupa Birliği’nin konumu bilhassa özellik kazanmış; Avru-pa Birliği, ekonomik, ticarî ve siyasî bir güç olmak yanında, maddî hukuk kuralları koyan uluslar üstü bir topluluk haline gelmiştir. Bu birliğin koymuş bulunduğu maddi hukuk ku-ralları arasında 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu ilgilendi-ren konular oldukça önem kazanmıştır. Söz konusu Avrupa hukuku, özellikle ticaret şirketleri, sermaye piyasası ve ticarî işletme alanlarında yoğun, deniz ile kara taşımacılığında ve sigortada kendisini hissettirebilecek düzeye ulaşmıştır.

    Bu gelişmeler karşısında, 1960’lardan beri AET’nin ortak üyesi olan Türkiye’de, 11 Aralık 1999’da Helsinki Zirvesi’nde tam üye olmak konumunu kazandıktan sonra, topluluk mük-tesebatını (acquis communautaire’ni) Türk hukukuna aktarılma-sı gerektiği kanaati hâkim olmuş; Türkiye ile müzakerelerin 17 Aralık 2005’de başlaması konsey tarafından karara bağla-nınca da, bu gerekliliğin zorunluluk olduğu varsayılmıştır.

    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yerini alacak yeni bir Ticaret Kanunu hazırlanması da bu zorunluluk içinde mü-talaa edilmiş ve bilhassa;

    a. Avrupa Birliği yanında, Avrupa Ekonomik Alanı ve NAFTA (North Americas Free Trade Agreement /Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması) gibi dünya ticaretinde yeri ve etkisi olan ekonomik, bölgesel birliklerin çalışmaya başla-masının;

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    b. Söz konusu örgütlerin maddî hukuk kuralları koyma-ları ve uluslar üstü hukuk rejimleri yaratmalarının;

    c. 1960’ların ortalarından itibaren serbest pazar ve re-kabet ekonomisinin tüm ülkelerde yaygınlık kazanması, bu kavramların AB için ortak değerler olarak kabul edilmesi ve AB’nin Kopenhag kriterleri arasına girmesinin;

    d. İşletmeler arası yoğunlaşmaların, yani şirketler toplu-luklarının artması ve böylece isletmenin bağımsız hareket etti-ği, hep menfaatine olan kararları alması gerektiği seklindeki hukuk dogması ile gerçek arasındaki çelişki sorunsalının büyümesinin;

    e. Genel işlem şartlarının kanunlardaki menfaatler den-gesini kuran yedek hükümleri uygulamadan kovmasının, adaleti tehlikeye atan yanlılığın adeta kökleşmesinin, uzman hukukçuluğunun tüketicinin aleyhine işlemesinin;

    f. Elektronik (e) işlemlerin ve ticaretin, hem ticareti hem şirketler hukukunda yönetim kurulu ile genel kurula daveti, katılmayı, oy vermeyi, bilgi almayı ve vermeyi kökten etki-lemesinin;

    g. Çevre kirliliği başla olmak üzere teknolojinin yol açtığı tahribatın sorumluluk hukukunu etkilemesinin, bu sebeple özellikle deniz taşımacılığında taşıyıcının sorumlulu-ğunu yeniden şekillendirmesi ve tanımlamasının;

    h. Emredici kurallarla korunması gereken kişiler arası-na, tüketicinin, halk pay sahibinin, sigortalının, elektronik ortamda işlem yapanın ve genel işlem şartlarının muhatapla-rının katılmasının;

    i. Uluslararası konvansiyonların ticaret kanunlarının konusunu oluşturan birçok alanı ayrıntılı bir tarzda düzen-lemelerinin; iki taraflı dış ticaretin çok taraflı uluslararası tica-rete dönüşmesinin; küreselleşme anlayışının yapılaşması olan Dünya Ticaret Örgütü’nün faaliyete geçmesinin,

    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu doğrudan etkilediği ve bu gelişmelerin, örgütlenmelerin ve oluşumların; kuram-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    larını, öğretilerini ve düzenlerini birlikte getirdiği gerekçe-leriyle, bu düzenlemelerin Türk hukukuna ithal edilmesi gerekliliği savunulmuştur.

    Bu gelişmeler karşısında kanunların, özellikle de AB üyesi ülkelerin kanunlarının bu hızlı akışın arkasından adeta sürüklendiği, sürekli değiştirildiği; son elli yılın hem yeni ko-nuların kanunlaştırıldığı hem de temel kanunların, daha önce görülmemiş sıklıkla değiştirildiği bir dönem olduğu; 6762 sayılı kanunda ise geçen elli yıl içinde bu gelişmelere karşılık verebilecek değişiklikler yapılmadığı ifade edilmiştir.

    Yeni bir Türk Ticaret Kanunu hazırlanmasına etken önem-li bir gelişmenin de AB Tam Üyeliğine Aday Olma ve AB’nin Müzakerelere Başlanması Kararı olduğu ifade edilmektedir (Gerekçe, 003).

    Bilindiği gibi, Türkiye 1960’lardan beri AET/AT’nin ortak üyesidir; 14 Nisan 1987’de üyelik için başvurmuş, 11.12.1995 tarihinde Ortaklık Konseyi Gümrük Birliği aşa-masına geçilmesini kararlaştırmış ve 10/11 Aralık 1999’da yapılan Helsinki Zirvesi’nde tam üye adayı konumunu al-mıştır. Türkiye ile AB, 2001 yılında, Türkiye’nin katılma sü-recine hazırlanmasına hizmet edecek olan katılma ortaklığı anlaşmasını imzalamışlardır.

    Ortak üyelik ile başlayan hukukî uyumun sağlanması yükümü, “Gümrük Birliği”yle birlikle somutlaşmış ve Türki-ye, rekabet ve fikrî mülkiyet hukukuna ilişkin düzenlemeler başta olmak üzere çeşitli AT düzenlemelerini ulusal huku-kun bir parçası haline getirmiştir.

    Tasarının gerekçesinde “Üye adaylığı”, Türkçeye “AB müktesebatı” diye çevrilen “acquis communautarie”nin “Türk hukukuna aktarılması zorunluluğunu getirmiştir” denilmektedir (Gerekçe, 003).

    Bu zorunluluğu yerine getirmek amacıyla Bakanlar Kuru-lu, 2001/2129 sayılı “Avrupa Müktesebatının Üstlenilmesine İliş-kin Türkiye Ulusal Programı” ile “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması,

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    Koordinasyonu ve izlenmesine Dair Kararı’ı (RG, 24.03.2001mük, 24352) yayınlamıştır. Bunların yerini 2003 yılında çıkarılan, 2003/5930 sayılı ve 23.06.2003 tarihli “Avrupa Müktesebatı-nın Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Program” ve “Avrupa Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı-nın Uygulanması, Koordinasyonu ve izlenmesine Dair Karar” (RG, 24.07.2003. 25178mük) almıştır.

    Bakanlar Kurulunca yapılan bu düzenlemeler, AB’ye tam üyelik süreci içinde Türkiye’de kısa ve orta vadede gerçekleştirilmesi öngörülen çalışmaları kapsamakta, bu çalışmaların genel çerçevesini çizen yönlendirici bir nite-lik taşımaktadır. Gerekçede (003) “AB’nin, üye ülkelerin ulusal hukuklarında çeşitli dallarda gerçekleştirdiği uyum-laştırma ile ortaya çıkan ortak hukuka ve dolayısıyla geleceğin hukukunun biçimlendirilmesine ilişkin çalışmalara ve reformlara uzak kalmış 6762 sayılı kanunun, adaylık ve müzakere sürecinde, AET/AT’nin ticaret, şirketler, sermaye piyasası, taşıma ve sigorta hukukuna ilişkin yönergeleri ile tüzüklerine göre değiştirilmesi ka-çınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir” denilmekte ve görüşleri-ni, AB Komisyonu’nun acquis communautarie ile i lgili olarak yaptığı açıklamaya dayandırmaktadır. AB Komisyonu’nun acquis communautarie ile i lgili olarak yaptığı açıklamada “Başvuruda bulunan (her) ülke Topluluğa üye olması ile birlikte, Anlaşmaları ve Anlaşmaların öngörülmüş hedeflerini, Anlaşmala-rın yürürlüğe girmesinden itibaren verilmiş her türlü düzenle-meleri, kararları ve Topluluğun kurulması ve güçlendirilmesi amacıyla açıklanmış görüşleri çekingesiz kabul etmek zorundadır” denilmektedir.

    Tasarının gerekçesinde ayrıca, “AB Komisyonu 7 Ekim 2004’de, Türkiye i l e müzakerelere başlamasını AB’ye üye devletlerin devlet ve hükümet başkanlarından oluşan konseye önermiş ve konsey 17 Aralık’ta da bu tavsiyeye uymuştur. Söz ko-nusu gelişme, 6762 sayılı kanunun sadece acquis communautaire i l e uyumlaştırılması zorunluluğunu ortaya çıkarmakla kalma-makta, aynı zamanda, Türkiye’ye ileride yayınlanacak yönergelere de uyum sağlamak, AB Komisyonu’nun kurduğu yüksek düzeyli uzmanlardan oluşan komisyonların AB hukukunun şekillendi-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    rilmesine ilişkin raporlarında yer alan önerileri değerlendirmek, AB’nin ticaret hukuku alanındaki eylem planını izlemek ve 6762 sayılı kanunda gerekli değişiklikleri yapmak görevini de yükle-mekledir. Yeni Türk Ticaret Kanunu, AB’ye üye diğer ülkelerin, ticaret, şirketler, taşıma, deniz ticareti ve sigorta kanunlarında ol-duğu gibi, dinamik bir konuma geçecek ve eskisiyle kıyaslanamaya-cak sıklıkta değiştirilme olasılığına açık bir kanun haline gelecektir.” denilmektedir.

    Tasarının gerekçesinde, Türk Ticaret Kanunu’nun çıkarıl-masına etkili olan bir diğer sebebin, “teknolojik gelişmeler” ol-duğu ifade edilmektedir. Gerekçede, “İnternetin günlük ha-yata sıra dışı bir hızla girip her alanda kullanılır hâle gelmesi hukuku da etkilediği; sözleşmelerin kurulmalarından başlayarak, belgelerin elektronik ortamda oluşturulmasına ve saklanmasına başlandığı; şeffaflığın bu yoldan en üst düzeyde sağlanabilmesi-nin, şirketlerde organların toplantılarına ilişkin çağrılarının e-posta ile yapılmasının, toplantıya katılmanın, öneri sunmanın, oy kullanmanın aynı yolla gerçekleştirilmesinin kanun koyucu-ların kanunlarda değişiklik yapmaya yönelttiği” görüşlerine yer verilmiştir.

    Gerekçede (005), “teknolojik gelişmeleri nazara alan Al-manya, Fransa ve İskandinav ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin, 2000’den beri e-postayı, e-ticareti ve yönlendirilmiş e-mesajı, ticaretin bir parçası haline getirdiği ifade edilerek; Türk Ticaret Kanunu’na da bu hususların da dâhil edilmesi gerektiği” görüşü savunulmuştur.

    Tasarının gerekçesinde ayrıca “Türkiye bir taraftan AB üyeliğine hazırlanırken, diğer taraftan da uluslar arası piyasala-rın bir parçası olmak zorunluluğu”, Türk Ticaret Kanunu’nun çıkarılmasına etkili olan önemli bir neden olarak gösterilmiş-tir.

    Gerekçede Türk Ticaret Kanunu’nun çıkarılmasına etkili olan bir sebep olarak da, 2004 yılında yürürlüğe giren Türki-ye Cumhuriyeti Devleti’nin Para Birimi Hakkında Kanun gere-ğince (eski) Türk Lirası’ndan altı sıfırın atılması gösterilmiştir. Gerekçede, “Bu önemli değişikliğin, diğer kanunlarda olduğu gibi,

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    Türk Ticaret Kanunu’nda da nazara alınması gerektiği” ifade edil-miştir.

    Tasarının gerekçesinde ayrıca, Türk Medenî Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nun ve benzeri kanunlardaki değişikliklerin de Türk Ticaret Kanunu’nu etkilediği ve gerekli değişikliklerin Türk Ticaret Kanunu’na ithal edilmesi; bunun için de Türk Ti-caret Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiği kanaati belirtilmiş-tir.

    Özetle belirtmek gerekirse, tasarının gerekçesine göre, yeni bir Türk Ticaret Kanunu hazırlanmasında en önemli etken:

    1. Türkiye’nin AB Tam Üyeliğine Aday Olma ve AB’nin Müzakerelere Başlanması Kararıdır. Tasarı, Türkiye’nin AB’ye tam üye olacağı mülahazasıyla hazırlanmıştır.

    2. Teknolojik gelişmeler. Gerekçede, “İnternetin günlük ha-yata sıra dışı bir hızla girip her alanda kullanılır hâle gelmesi hukuku da etkilediği”, bu gelişmelerin Türk Ticaret Kanunu-na dâhil edilmesi gerekliliğinden bahsedilmiştir.

    3. Türk Lirasından altı sıfırın atılması ile ilgili Türkiye Cum-huriyeti Devleti’nin Para Birimi Hakkında Kanun’un yürür-lüğe girmesi, Türk Medenî Kanunu ile Türk Ceza Kanunun ve benzeri kanunlardaki değişikliklerin Türk Ticaret Kanununu etkile-diği görüşü. Gerekçede, bu kanunlardaki değişikliklerin Türk Ticaret Kanunu’na ithal edilmesi; bunun için de Türk Ticaret Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiği kanaati belirtilmiştir.

    B. Tasarının Hedefleri açısından Değerlendirmesi

    Adalet Bakanlığı tarafından kurulan komisyon, ilk toplan-tısında bazı hedefler belirlemiştir.

    Bunlardan birincisi, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Türk işletmelerinin ticari ve ekonomik yönden uluslar arası rekabet piyasalarında güçlü aktörler olarak çalışmalarını sağlayacak kurum ve sistemlere sahip olmasının sağlanmasıdır.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    İkincisi, AB Müktesebatının yeni Ticaret Kanunu’nun tica-ri işletme, şirketler, sermaye piyasası, taşıma, deniz ticareti ve sigorta hukuku kitaplarına tam olarak yansıtılmasıdır.

    Üçüncüsü, yeni kanunun Türkiye’nin güncel, orta ve uzun vadeli gereksinimlerine cevap verecek mekanizmaları ve hü-kümleri içermesidir.

    Dördüncüsü, kanunun modern ticaret hukuku ile örtüş-mesi ve beşincisi, mevcut bilimsel birikimin korunması, yargı kararlarıyla sağlanan hukuki gelişimin sürdürülmesidir.

    Bu çerçevede, Türk Ticaret Kanunu’nda köklü değişikler öngören tasarıda, komisyonun tespit ettiği hedeflerin ne ölçü-de gerçekleştirilebildiğinin incelenmesi gerekir.

    1. aB Müktesebatının yansıtılması

    Tasarının gerekçesinde,“AB’nin, üye ülkelerin ulusal hukuklarında çeşitli dallarda gerçekleştirdiği uyumlaştırma ile ortaya çıkan ortak hukuka ve dolayısıyla geleceğin hukukunun biçimlendirilmesine ilişkin çalışmalara ve reformlara uzak kalmış 6762 sayılı kanunun, adaylık ve müzakere sürecinde, AET/AT’nin ticaret, şirketler, sermaye piyasası, taşıma ve sigorta hukukuna ilişkin yönergeleri ile tüzüklerine göre değiştirilmesi kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir” denilmektedir.

    Gerekçede ayrıca, Bakanlar Kurulu tarafından çeşitli dü-zenlemelerin de bu yönde olduğu, bu şekliyle AB’ye üyeliğin hükümetin resmi görüşü haline geldiğini, AB’ye tam üyelik süreci içinde Türkiye’nin kısa ve orta vadede gerçekleşti-rilmesi öngörülen çalışmalarını ve görüşlerini buna uyumlu hale getirmesi gerektiğini; kaldı ki AB Komisyonu’nun acquis communautarie ile i lgili olarak yaptığı açıklamaya göre bu-nun bir zorunluluk olduğu, AB Müktesebatı’nı çekingesiz ka-bul etmek zorunda olduğumuz belirtilmektedir.

    Tasarı bu haliyle, AB’ye tam üye olacağımız mülahaza-sıyla hazırlanmıştır. Bu haliyle “AB müktesebatı”nın (acquis communautarie’nin) Türk hukukuna aktarılması zorunluluğu

  • �0

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    yerine getirilmiş, AB’nin düzenlemeleri tasarıya yansıtılmış-tır.

    Ancak AB Müktesebatı’nı çekingesiz kabul etmek zorunlu-luğu, çoğunlukla AB Müktesebatının iktibası olarak değer-lendirilmiş; AB Müktesebatı’ndaki tüzük, direktif ve tavsiye kararları farkı nazara alınmamış, AB Müktesebatı’nın üye devletlere bir çerçeve çizdiği, bu çerçeve içinde üye devlet-lerin kendi ulusal mevzuatını serbestçe düzenleyebileceği hususu ihmal edilmiştir.

    Kaldı ki, AB hukukunda gelişmelerin devam ettiği ve buna bağlı olarak mevzuatın sıkça değiştirilme ihtimalinin bulunduğu bir dönemde temel kanunun tümüyle değişti-rilmesinin isabeti tartışılır. İntikal devresi henüz sona erme-miştir; bu sebeple, AB mevzuatı istikrar kazanıncaya veya AB’ye tam üyeliğimiz gerçekleşinceye kadar, ana kanun niteliğinde olan Türk Ticaret Kanunu’nda köklü değişiklik-ler yapmak yerine, AB Müktesebatı’na uyum temin etmek maksadıyla küçük reformların yapılması yolu; belki de di-ğer AB ülkelerinde olduğu gibi, değişikliklerin tamamının ana kanunda yapılması yerine bazılarının bağımsız kanun-larda yapılması yolu tercih edilebilirdi (Avrupa ülkelerinde yapılan değişiklikler için bkz., Gerekçe, 009 vd.). Tasarıda, Türk Ticaret Kanunu’nun çıkarılmasına etkili olan sebepler arasında gösterilen, Türk Lirası’ndan altı sıfır atılmasında bu metot başarıyla gerçekleştirilmiştir.

    Yukarıda da izah edildiği gibi, 1926 tarihli Ticaret Kanunu’nu, Mecelle’nin yürürlükte kalacağı mülahazasıyla hazırlanmış; Mecelle yürürlükten kalkınca, kanun ilk gün-den itibaren tenkide maruz kalmıştır. AB hukukunun henüz tam istikrar kazanmadığı ve AB’ye tam üyelik tarihimiz de henüz belli olmadığı nazara alınırsa, tasarının ana kanunda bu denli köklü değişiklikler, “Ticaret ve iktisat hayatında ana-yasa mesabesinde tutulan Ticaret Kanununa ticaret erbabı alıştık-tan sonra bu kanunun yerine başka prensiplere göre tertip ve tanzim edilen yepyeni bir kanun konması iktisat sahasında derin bir sar-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    sıntı, karışıklık ve emniyetsizlik husule getirebilir.” (6762 sayılı kanunun gerekçesinden).

    2. Mevcut Bilimsel Birikimin korunması, yargı kararlarıyla sağlanan Hukuki Gelişimin sürdürülmesi

    Tasarının temel hedeflerinden birinin “Mevcut Bilimsel Bi-rikimin Korunması, Yargı Kararlarıyla Sağlanan Hukuki Gelişimin Sürdürülmesi” olmasına rağmen bilhassa şeklî olarak buna ria-yet edilmediği gözlenmektedir.

    Tasarının hedefine ulaşabilmesini temin maksadıyla, ta-sarının gerekçesinde yer alan tespitlerde belirtildiği şekliyle (Gerekçe, 001), çağdaşları arasında saygın bir yeri bulunan ka-nunun sistematiğinin ve bilhassa madde numaralarının muha-faza edilmesi isabetli olurdu. Özellikle madde numaralarının değiştirilmiş olması, önemli bir birikimin kaybına yol açacak-tır. Benzeri değişikliklerin yapıldığı ve esas itibariyle meha-zımızı oluşturan İsviçre ve Almanya medeni, borçlar ve ticaret kanunlarında yapılan değişiklik ve eklerde, madde numaraları değiştirilmemiş; madde tümüyle yürürlükten kaldırıldığında, madde numarası yanına maddenin kaldırılmış olduğu ya-zılmış, takip eden maddeler tekrar numaralandırılmamıştır. Aksi uygulama, önemli bir birikimin kaybına yol açacağı gibi, yargı kararlarından istifade etme hususunda ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Medenî Kanun’un değiştirilmesi esnasında ya-pılan bu hatanın tekrarlanmaması dileğimizdir.

    Tasarı, Türk Ticaret Kanunu’nun bir tadili ve ıslahı şek-linde hazırlanmamış; gerekçede de belirtildiği üzere, bazı bö-lümler yeniden kaleme alınmış, yürürlükteki 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun pek az hükmü tasarıya alınmıştır (Gerek-çe, 117). Yeniden kaleme alınan hükümlerin ne kadar tartışı-labileceği ileride görülecektir. Ancak gerekçede belirtilen bu yaklaşımın, tasarının “mevcut bilimsel birikimin korunması, yar-gı kararlarıyla sağlanan hukuki gelişimin sürdürülmesi” hedefi ile uyuşmadığı görülmektedir. Zira yeniden kaleme alınan mües-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    seslerde, bu güne kadar oluşmuş bilimsel birikimin korunması ve yargı kararlarından istifade edilmesi söz konusu olamaz.

    3. Türk İşletmelerinin uluslararası rekabet piyasalarında kurum Ve sistemlere sahip olmasının sağlanması

    Anayasa’mız özel mülkiyet, özel teşebbüs ve çalışma ve sözleşme hürriyetine dayanan bir ekonomik düzenini kabul etmiştir (m. 48). Yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda da bu esaslar kabul edilmiş; kanun, özel mülki-yet, özel teşebbüs ve sözleşme hürriyeti temel alınarak hazır-lanmıştır.

    Uluslararası ticari ve ekonomik faaliyetler toplumların en önemli kalkınma ve gelişme vasıtalarından biridir. Çağdaş dünyada, uluslararası ticaretin ve yatırımın dışında kalan ya da kalma iddiasında bulunan bir ülke mevcut değildir. Ulus-lararası ticaretin dünya genelindeki vazgeçilmez gerçekliğine rağmen, bugün için onun beynelmilel anlamda gelişmiş bir yargı ve hukuk sistemi yoktur. Uluslararası ticaret hukuku alanını düzenleyen az sayıda uluslararası anlaşma ve ticari örf-adet kuralı bulunmaktadır.

    Uluslararası ticari sözleşmeler ile buna bağlı ilişkiler, kural olarak, sözleşme veya işlemin doğrudan irtibatlı olduğu ulusal yasalara bağlı olarak icra edilmektedir. Uluslararası karakterli sözleşme ve işlemlerin doğrudan hangi ulusal yasa ile bağlan-tılı olduğu ve dolayısıyla hangi ülkenin yasalarına tâbi olacağı, yine sözleşme ve işlemlerin tartışma konusu yapıldığı ülkenin ulusal karakterdeki “devletler özel hukuku/kanunlar ihtilafı kural-ları” ile belirlenmektedir.

    Tasarıdaki AB Müktesebatı’na uyum çalışmaları tartışma götürmezken, bu açıklamalar ışığında, tasarının “yeni Türk Ti-caret Kanunu’nun Türk işletmelerinin ticari ve ekonomik yönden uluslararası rekabet piyasalarında güçlü aktörler olarak çalışmalarını sağlayacak kurum ve sistemlere sahip olmasının sağlanması” konu-sunda neler getirdiği veya getireceği gerekçede belirtilmemiş-tir.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    4. yeni kanunun Türkiye’nin Güncel, orta Ve uzun Vadeli Gereksinimlerine cevap Verecek Mekanizmaları ve Hükümleri İçermesi

    AB’ye tam üyelik sürecinde, yeni bir kanunun Türkiye’nin güncel, orta ve uzun vadeli gereksinimlerine cevap verecek mekanizmaları ve hükümleri içermesi, bazı konulardaki belir-sizliklerin ortadan kalkmasına bağlıdır. AB’ye üyelik söz ko-nusu olursa, düzenlemelerde AB Müktesebatı esas alınacaktır. Bu halde de, AB hukukunda henüz istikrarın sağlanamadığı hatırlanmalıdır. Tam üyelik gerçekleşmezse, çağdaş normlar yine esas alınmakla beraber herhalde yeni politikalar gelişti-rilecektir.

    Bu itibarla, AB hukukunun henüz tam istikrar kazanma-dığı ve AB’ye tam üyelik tarihimizin henüz belli olmadığı ve intikal devresinin henüz sona ermediği nazara alınırsa, tasa-rının bu hedefine tam olarak ulaşabileceği söylenemez.

    5. Teknolojik gelişmelere uyum

    Bu açıdan tasarının daha ayrıntılı hükümler içermesinin uygun olacağı, aksi takdirde uyumun sırf şirketlere web sitesi kurma zorunluluğundan ibaret kalacağı düşünülmektedir. Oysa elektronik genel kurullar, faturaya itirazın elektronik beyanla yapılabilmesi gibi bazı ilâve olanaklar öngörülebilirdi.

    c. Tasarının Genel Değerlendirmesi

    Yürürlükte bulunan ve işbu tasarı ile değiştirilmek iste-nen 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu dil, terim, ifade ve muh-teva bakımından 1926 tarihli kanunla mukayese edilemeye-cek kadar iyidir. Bununla beraber, yeni kanun bu şekilde bir karşılaştırma yapılmadan, sadece çıkarıldığı dönem nazara alınarak değerlendirme yapılırsa; dil, terim, ifade ve muhteva bakımından, bir ana kanunda bulunması gereken kaliteyi ya-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    kalayamadığı görülmektedir. İşte bu sebeple, yürürlüğe gir-diği ilk günden itibaren tenkitlere maruz kalmıştır.

    Bu tenkitleri nazara alan Adalet Bakanlığı, 8.12.1999 tarihinde Sayın Prof. Dr. Ünal Tekinalp başkanlığında bir komisyon kurmuştur. Değerli hocamız Sayın Prof. Dr. Ünal Tekinalp başkanlığında kurulan geniş katılımlı bu hazırlık ko-misyonu, oldukça uzun bir zaman içinde, çok emek sarf edile-rek tasarıyı hazırlamıştır. Komisyon, konunun hassasiyetine istinaden, çalışmalarını gizlilik içinde sürdürmüş; tasarının nihai hali ortaya çıktıktan sonra ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde görüşe açılmış, kısa sürede görüşlerini bildirmesi istenmiş; Görüşler uygun görüldüğü ölçüde tasarıya aktarıl-mıştır. Bu haliyle 1926 ve 1957 tarihli kanunların hazırlan-masındaki metot benimsenmiştir.

    Türk Ticaret Kanunu Tasarısı altı kitaptan oluşan temel bir kanun olarak ülkemizdeki ticari yaşamı etkileyecek pek çok yeniliği içermektedir. Temel bir kanun olan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın yasalaşması, ticari alanı düzenleyen özel kanunlara da yön verecektir; aksi halde özel kanunlarla ya-pılan düzenlemelerle uyum sorunlarının artacağı endişesini doğurmaktadır.

    Bunun somut örneği, 03.06.2007 tarihinde kabul edilen 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’dur, bu Kanun’un sigorta sözleşmesi ile ilgili maddesi Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ile uyumlu olmadığı gibi, Borçlar Kanunu’ndaki sözleşme özgür-lüğü ilkesini bertaraf eden bir hüküm de içermektedir. Sigorta sözleşmesinde belirtilmeyen riskler sigorta güvencesi kapsa-mında sayılmaktadır. Böyle bir hüküm, borçlar hukukundaki sözleşme özgürlüğünü sigortacı aleyhine ortadan kaldırdığı gibi sigorta hukuku ilkelerinden biri olan riskin belirli olması ilkesine de aykırı düşmektedir.

    Ayrıca Çek Kanunu Tasarısı Taslağı hazırlanarak görüşe sunulmuştur. Böylece özel kanunlar genel kanundan önce yü-rürlüğe girdiği; Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın yürürlüğe girmesi geciktiği takdirde, temel kanunun özel kanunlara yön

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    verme özelliği ortadan kalkacak, kanunlar arasındaki uyum sorunları uygulamada karmaşaya yol açabilecektir.

    Bundan başka, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın yürürlü-ğe girmesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun denkleştirme istemine ilişkin hükmünün işlerlik kazanmasını da sağlaya-caktır. Sigortacılık Kanunu’nda, sigorta acentesinin portföy tazminatı talep etme hakkından söz edilmiş, ancak bunun na-sıl hesaplanacağı belirtilmemiştir; bu konuda halen bir boşluk söz konusudur. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda ise denk-leştirme isteminin hesaplanması ayrıntılı bir hükümle düzen-lenmiştir. Sigortacılık Kanunu’nda ‘portföy tazminatı’ , Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda ‘denkleştirme istemi’ terimlerinin kullanılıyor olması, her şeyden önce terim birliğinin bulun-madığını göstermektedir. Tasarı’da kullanılan terim, öğreti, yargı kararları, yabancı hukuk göz önünde bulundurularak oluşturulmuş bir terim olduğu için Sigortacılık Kanunu’nda da bu terimin tercih edilmesi uygun olurdu.

    Ticari hayatı bu denli etkileyecek bir kanunun hazırlan-ması sürecinde, daha evvel tatbik edilen ve başarılı olmadığı ifade edilen metot yerine, tasarı hazırlanırken yaşanan so-runların tespiti ve çözümü konusunda daha etkin bir işbir-liği sağlanması, konuların seminer ve sempozyumlarla ele alınması ve bunlara bağlı olarak görüş bildirilmesi için daha makul bir süre verilmesi gerekirdi.

    Gerekçede tespit edilen hedefler ve onların gerçekleşme-si için kabul edilen esaslar “yürürlükte olan kanunun tadil ve ıslah etmek” şeklindeki hal tarzından çok daha geniş olmuş; günümüzün sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenlemek gayesiyle hazırlanan tasarıda, AB mev-zuatının ticari hayatın gelişmeleri karşısında henüz istikrar kazanmadığı ve sürekli değiştiği gerçeği göz ardı edilmiştir. Bu halde, AB mevzuatındaki değişikliklere paralel olarak Türk Ticaret Kanunu’nda da değişiklik yapılması kaçınıl-maz olacaktır. Böyle bir çözüm yolunun benimsenmesi ise, ana kanun olan Türk Ticaret Kanunu’nun sürekli değişme-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    sini gündeme getirecek; ticari hayatın istikrarı tartışmaya açılacaktır.

    1. Genel olarak

    a. Tasarının Özellikleri

    Yukarıda da izaha çalıştığımız gibi, yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu, kanunlaştırma sürecinde dikkate alınmayan hususlardan dolayı, kabul edildiği günden itibaren eleştiril-miş, değiştirilmesi gündeme getirilmişti. Daha sonra bilhassa 20. yüzyılın ikinci yarısında, bir Ticaret Kanunu için önemli ve bir anlamda sıra dışı diye nitelendirilebilecek gelişmeler ya-şanıştır. Bu süre içinde, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olarak hayata başlayan Avrupa bütünleşmesi projesi, Avrupa Topluluğu (AT) aşamasından geçtikten sonra Avrupa Birliği-ne (AB) ulaşmış; teknolojide önemli gelişmeler yaşanmıştır.

    Getirilen eleştiriler ile dünyadaki gelişme ve değişmele-rin yanı sıra Avrupa Birliğine giden bu süreçte, Türk Ticaret Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiği kanaati yaygınlaşmış, nihayet bu tasarı hazırlanmıştır. Tasarının birtakım özellikleri vardır. Bunlar:

    aa. Tasarı Muhtelit Bir kanundur

    Tasarı esas itibariyle, dünyadaki ve AB mevzuatının ti-cari hayatın gelişmelerine uyum sağlamak maksadıyla ha-zırlanmış, bu amaca ulaşmak için AB Müktesebatı ve AB üyesi ülkelerinin mevzuatı kaynak olarak kullanılmış; kimi zaman aynı müessese için birden çok ülkenin mevzuatından faydalanıştır. Tasarı hazırlanırken öngörülemeyen ve sade-ce muhtelit bir kanun olmaktan ve bilhassa AB mevzuatının henüz istikrar kazanmamasından ileri gelen güçlükler, kısa zamanda ortaya çıkacaktır.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    bb. Tasarıda kanun yapma Tekniğinin Başlıca kaideleri nazara alınmamıştır

    Bilhassa ana kanunların hazırlanmasında bazı kurallara riayet edilmesi, kabul edilecek kanundaki aksaklıkların as-gariye indirilmesi bakımından önemlidir. Bu esastan olmak üzere tasarının ve müzakere tutanaklarının ilgililerin tetkik ve tenkidine sunulması isabetli olmaktadır. Tasarının beş yıl-lık bir hazırlama sürecinden geçtiğinden bahsedilmesine rağ-men, tasarı metni ancak alt komisyona sevk edilirken kamuo-yuna sunulmuş ve kısa sürede görüş istenmiştir.

    cc. Tasarı Önemli Değişiklikler Getirmektedir

    Tasarıda, günümüz ticari hayatının ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, uluslararası uygulamalar doğrul-tusunda yeni kurum ve düzenlemeler getirilmeye gayret sarf edilmiş; bilhassa anonim şirketlerde esaslı değişiklikler yapılmıştır.

    Bu esastan olmak üzere, bilhassa anonim şirketlerle ilgili şeffaflığı temin eden hükümler günün şartlarına göre tekrar ele alınış; azınlık ve ferdi pay sahiplerine sağlanan koruma hakları artırılmış; anonim ve limitet şirketler arasındaki tip farklılığı belirginleştirilmiş, limitet şirketin mevcut halinden daha tercih edilir bir şirket haline dönüştürülmesi çalışma-ları yapılmıştır. Bununla beraber limitet şirketlerde mevcut sorunların devam edeceği de söylenebilir. Şöyle ki, sınırlı sorumluluğun esas olduğu bu şirketlerde Amme Alacakları-nın Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un etkileri, bu şirketin tercihini etkileyebilecektir. Ayrıca, limitet şirketlerin kuru-luşunda “ön şirket”in kabulü bunlara örnek verilebilir.

    Tasarıda “Şirketler Topluluğu” ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemeyle, ana ve yavru şirketler arasındaki ilişkiler ele alınmış; bu ilişkiler şeffaflık, hesap verilebilirlik ve menfaat dengesi gibi esaslara bağlanmıştır. Bu güne kadar esas itiba-riyle sözleşme hürriyeti ilkelerine göre kurulan ve idare edi-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    len bu toplulukların müdahaleye dayanan belirli kurallara bağlanması, topluluk hukuku açısından eleştirilebilir.

    Şirketlerin birleşme, bölünme ve tür değiştirme konu-sunda, bazı eksikliklere rağmen, dünyadaki gelişmeler doğ-rultusunda düzenlemelere tasarıda yer verilmiştir. Tasarıda “Uluslararası Muhasebe Standartları”nın kabul edilmesi isa-betli olmuşsa da, uyum maliyeti yaşanabileceği izlenimi edi-nilmiştir. Bu bağlamda küçük işletmeler için bir geçiş süreci öngörülebilir.

    Tedrici kuruluşun kaldırılması, kurumsal yönetim ilkele-ri doğrultusunda düzenlemeler getirmesi; bu bağlamda pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının genişletilmesi, özel denetçi tayini talep hakkının bireysel hak haline dö-nüştürülmesi, yeni azınlık haklarının ihdas edilmesi, haklı sebeplerle fesih hakkının tanınması, denetçilerin yeniden ta-nımlanması ve nezaret ve temsil gibi idari yetkilerinin kal-dırılarak denetim fonksiyonunun ön plana çıkartılması, pay sahiplerinin elektronik ortamda genel kurula katılmalarının sağlanması, tasarıda öngörülmüştür.

    Kısaca sayılan bu hususlar dahi tasarı ile getirilmek iste-nen değişikliklerin vüsatini göstermeye yeterlidir. Hiç kuş-ku yok ki, getirilmek istenen bu değişiklikler, uzun zaman-dan beri Türk Ticaret Kanunu’ndaki aksaklıkları gidermeye yönelik olarak öngörülmüştür. Bununla birlikte, getirilmek istene değişikler nazara alındığında, tasarının kendi içinde ve ilgili diğer kanunlarla uyumlu olup olmadığının ayrıca ele alınması gerekir. Buna göre, mesela, pay sahibinin bil-gi alma hakkı mevcut hukuk sistemlerine uygun bir tarzda düzenlenmişken, tasfiye sürecinde aynı hassasiyet gösteril-memiştir.

    Bunun gibi, ayrılma hakkı birleşmede ayrı şirket toplu-luklarında ayrı düzenlenmiş; kurumsal yönetim bütün ano-nim şirketlerde bir anlamda zorunlu tutulurken, kurumsal yönetim ilkelerinin temel unsurlarından olan bağımsız yö-netim kurulu üyeliğine borsa şirketlerinde yer verilmemiş, kurumsal yönetimde şirket ile menfaat sahipleri arasında-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    ki ilişkilere gerekli hassasiyet gösterilmemiş, bu bağlamda İsviçre’de kabul edilen işçi komitelerinden görüş alınması hükmü tasarıya dâhil edilmemiştir. Bunların yanında, bir-leşme, bölünme ve tür değiştirmede İsviçre düzenlemesi esas olarak tasarıya dâhil edilmiş ve fakat İsviçre’de ayrı bir kanun halinde düzenlenmiş olan ticari işletmenin devri, ka-nunun mevcut halinde olduğu gibi BK’ya bırakılmıştır.

    Tasarıda ele alınan konulardan birisi de “halka açık ano-nim ortaklık”larla ilgilidir. Tasarıda, asıl amacı yatırımcıyı korumak olan SPK’da kullanılan Halka Açık Anonim Or-taklık yerine birçok yerde, “pay senetleri borsada işlem gören anonim ortaklık” ve “pay senetleri borsaya kote edilmiş anonim ortaklık” kavramları tercih edilmiş; sadece ortak sayısı naza-ra alınarak bir ortaklığın halka açık sayılmasının doğru ol-mayacağı ifade edilerek SPK’dan farklı esaslar getirilmiştir.

    Bilindiği gibi, SPK uygulamasında, “halka açık anonim ortaklık” kapsamında, hisse senetleri borsada işlem gören-ler olduğu gibi, binlerce ortağı bulunmakla beraber, borsa kotasyon şartlarını taşımadıkları için borsa ortaklığı niteliği kazanamamış ortaklıklar da vardır; SPK, “halka açık anonim ortaklık” olması sebebiyle hepsine tatbik edilir. Tasarının dü-zenlemesine göre ise, binlerce ortağı bulunmakla beraber, borsa kotasyon şartlarını taşımadıkları için borsa ortaklığı niteliği kazanamamış ortaklıklar, SPK’nın özel hükümlerin-den istifade edemeyeceklerdir. Bu haliyle tasarının, SPK ile bütünlük sağlayamadığı söylenebilir.

    Kaldı ki, “hisse senetleri borsada işlem gören anonim ortaklık”lar SPK mevzuatında, geniş bir yatırımcı kitlesinin menfaatleri nazara alınarak hazırlanmış; bu ortaklıklarda, bağımsız denetim, ara mali tabloları hazırlama ve yayımla-ma, kurumsal yönetim değerlemesi yaptırma gibi konular-da, diğer halka açık anonim ortaklıklardan farklı bir koruma getirilmiştir. Tasarıda bu farklı düzenlemelere de yeterince dikkat edilmemiştir.

    Tasarının getirdiği önemli yeniliklerden birisi de “ku-rumsal yönetim” ile ilgili düzenlemelerin, ticari hayatın şef-

  • �0

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    faflaşmasına, şirketleşmeye ve kurumsallaşmaya önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Ancak, bu müessese-nin Türk hukukuna yeni girecek olmasına rağmen, kurum-sal yönetim alanında detaylı düzenlemeler yapılmış olması da, işletmelerin ticari serbestîsini kısıtlayabilecek nitelikte görülmektedir. Bu şekilde detaylı bir düzenleme yerine, kurumsal yönetimin ilkeleri tespit edilmekle yetinilebilirdi. Detaylı düzenleme halinde, sürekli gelişim ve değişim için-de olan kurumsal yönetimde meydana gelecek yenilik ve değişikliklerin hayata geçirilmesinde sıkıntılar yaşanabilir.

    b. Tasarı Türk Borçlar kanunu Tasarısı ile uyum sorunu yaşayabilir

    Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ile uyum sağlanması gerek-tiği tartışmasız olan Ticaret Kanunu Tasarının, bu uyum için, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’ndan sonra veya TTK Tasarısı ile eş zamanlı olarak ele alınmasının uygun olacağı görüşü hâkimdir. İki Tasarı arasında dil, ifade ve özellikle TMK m. 5’te yapılan yollama uyarınca uygulanması gereken genel ni-telikli hükümler arasında önemli bazı uyumsuzluklar bulun-duğu gözlemlenmektedir.

    Tasarı sistematik bakımından da TBK Tasarısı ile uyumlu değildir. İki ana kanunun ele alındığı bu günlerde hangi ku-rumların TBK Tasarısı’nda düzenlenmesi, buna karşılık hangi kurum ve kuralların ise TTK Tasarısı’nda düzenlenmesinin uygun olacağının komisyonlarda ele alınmadığı görülmekte-dir.

    Üzerinde birçok önemli ve yararlı değişiklik yapılmasına rağmen Tasarı’nın dil ve ifadeleri bakımından da, hala eksik veya çelişkiler içerdiği saptanmış ve bu konuda TBK Tasarısı ile uyum içinde bulunmadığı da somut örneklerle değerlen-dirilmiştir.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    c. Tasarıda Özel kanunlarla uyum

    Ticari hayatı yakından ilgilendiren (Sermaye Piyasası Kanunu, Sigortacılık Kanunu, Bankacılık Kanunu gibi) ka-nunlara uyum konusunda fazla özen gösterilmediği dikkati çekmektedir.

    d. Tasarının dil ve İfadeleri Bakımından

    Üzerinde birçok önemli ve yararlı değişiklik yapılmasına rağmen hâlâ eksik veya çelişkiler içerdiği saptanmıştır.

    2. Tasarının kitaplarına Göre Getirilen yenilikler ve Değişiklikler

    Değiştirilmesi öngörülen Türk Ticaret Kanunu’nun esas-larına uygun olarak hazırlanan tasarıda, taşıma senedi dola-yısıyla kıymetli evrak hükümleri içinde yer alan taşıma ayrı bir kitap haline getirilmiş; başlangıç ve son hükümler hariç, beş kitaptan oluşan Türk Ticaret Kanunu başlangıç ve son hü-kümler hariç, altı kitaba çıkartılmıştır.

    Tasarının gerekçe kısmında, “Tasarının Kitaplarına Göre Getirilen Yenilikler ve Değişiklikler” başlığında “başlangıç hükümleri”nde değişiklikten bahsedilmemiştir. Ancak mad-de değişiklikleri incelendiğinde “faiz” hükümlerinde önemli değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Tasarı ile yürürlükte-ki Türk Ticaret Kanunu’nun 8. maddesinin 2 ve 3. fıkraları kaldırılmış; yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu tarafından ön-görülen ve istisnai hallerde uygulanabilen, faizin anaparaya ilave edilerek yeni dönemde anapara ve faizden oluşan yeni meblağdan oluşan tutara faiz yürütülmesi olarak ifade edi-lebilen “mürekkep faiz” uygulaması kaldırılmış fakat bunun sebebi gerekçede belirtilmemiştir.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    a. Ticari İşletme

    aa. Ticari İşletme

    TTK Tasarısı’nın başlangıç hükümleri ve birinci kitabı olan ticari işletme kitabında büyük ölçüde 6762 sayılı TTK metnin-den yararlanılmıştır. Bu nedenle ticari hüküm, ticari iş ve tacir kavramlarının tayininde “ticari işletme” esaslı bir unsur ola-rak kabul edilmiş; Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda, mevcut sistemde olduğu gibi, ticaret hukukunun tanzim tarzına esas prensiplerden modern sisteme ağırlık verildiği kabul edilmiş-tir. Ancak tasarı modern sisteme ağırlık vermekle birlikte ti-cari işletmeyi yegâne hareket noktası olarak kabul etmemiş, başka ölçütler de benimsemiştir. Örneğin TTK’da düzenlenen hususların ticari iş olduğu (m. 3), ticaret kanunundaki hü-kümlerin ticari hüküm olduğu (m. 1), tacir tanımında ticari iş-letme işletmenin yegâne ölçüt olmadığı (m. 16) hükümlerine yer verilmiştir. Ayrıca ticari davaların belirlenmesinde ticari işletme kavramına nispi etkili bir rol verilmiştir. Bu nedenle başlangıç hükümleri ve ticari işletme kitabında, ticaret huku-kunun tanzim tarzına esas sistemlerden modern sisteme (tica-ri işletme sistemine) ağırlık verilmekle birlikte tek bir sisteme bağlı kalınmadığı sonucu çıkmaktadır.

    Tasarı, yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu gibi “ticari iş-letme” esas alınarak kaleme alınmış, yürürlükteki kanunda hangi müesseselerin ticari işletme sayılacağı belirtilmişken, tasarıda doktrindeki tanıma uygun olarak bir tanım yapılmış-tır. Bu konuda uygulamada ve doktrinde bir sorunla karşıla-şılmadığı için, yapılan değişiklik sadeleştirme olarak değer-lendirilmiştir.

    bb. Faiz

    Tasarının 8 ve 9. maddelerinin gerekçesinde, “Mürekkep faize ilişkin 6762 sayılı kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve etrafında önemli birikim sağlayan hüküm, 9. maddede ba-ğımsızlaştırılmalıdır.” denilmiş; mürekkep faizin uygulanaca-ğı istisnai haller belirtilmişken, alt komisyon tarafından kabul

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    edilen tasarının son metninde bu hüküm kaldırılmış, kaldırıl-masının gerekçesi belirtilmemiştir.

    Bizzat tasarının gerekçesinde “önemli birikim”e sahip ol-duğu belirtilen bu hükmün tasarı metninden çıkarılmasının sonuçları nazara alınamamaktadır.

    cc. Ticaret sicili

    Tasarıdaki “ticaret sicili” ilgili düzenlemeler, AT’nin şir-ketlere ilişkin birinci yönergesi hükümlerine uyum esas alına-rak hazırlanmıştır. Bu esastan olmak üzere, tescil ve ilana tâbi konuların düzenli olarak depolandığı ve elektronik oramda kullanıcılara sunulabildiği bir bilgi bankasının TOBB nezdin-de kurulması söz konusu olacaktır.

    Bununla birlikte tasarıda Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yetki çevresi belirlenmediği; bir bölgede hem ticaret hem de sanayi odası bulunması halinde bu kayıtların hangi oda tara-fından tutulacağının da hükme bağlanmadığı görülmektedir. Bunun yanında, oda bünyesinde bulunan ticaret sicil memu-runu denetleme yetkisi olmayan odaları, sicilin tutulmasın-dan doğan sorumlulukta, devletle birlikte müteselsil sorumlu-luğu getirilmiştir.

    dd. Ticaret unvanı

    Yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu’ndaki, “Ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse…” ibare-si tasarıda, ticaret unvanının, ticaret hayatında geçerli olan dürüst uygulamalara aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması ha-linde hak sahibi,…” şeklinde yer almıştır.

    Tasarının düzenlemesindeki “ticaret hayatında geçerli olan dürüst uygulama”dan maksadın ne olduğu tam olarak anla-şılamamaktadır. Bu bakımdan yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu’ndaki “kanuna aykırı olarak” kullanım ibaresi yeterli ve daha kapsayıcı görülmektedir. Değişiklikle dürüst uygu-lamanın ne olduğu konusunda özel bir araştırmaya gidilmesi

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    gerekiyor ve dürüst uygulamanın sınırına kadar kanuna ay-kırı olarak kullanan kişiyi muhafaza imkânı tanınıyor, kana-ati doğmaktadır.

    Yine bu maddede tecavüzün sonucu olan maddi duru-mun ortadan kaldırılması ve gereğinde araçlar ve ilgili mal-ların imhasını isteme unvan sahibinin hakkı olarak öngörül-müştür. Unvanda ne gibi bir aracın ya da malın imha edileceği sorusu ister istemez akla gelmektedir.

    ee. Haksız rekabet

    Yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu’ndaki haksız rekabe-te ilişkin hükümler, bu konudaki mehaz kanunumuz olan İsviçre Haksız Rekabete Karşı Federal Kanunu’ndan yarar-lanılarak büyük ölçüde değiştirilmiş, bu kanun iktibas edil-memiştir. Bu esastan olmak üzere kanuna bir amaç bir de ilke hükmü konulmuş, gerekçede yapılan tespite göre, yorum-lanması güç tanım hükmü kanundan çıkartılmıştır.

    Haksız rekabet hükümleri ile ilgili tasarı metni incelendi-ğinde, haksız rekabet teşkil eden hallerin sayıldığı, bu sayımın rakipler ve tüketici (müşteri) menfaat dengesinde, tüketici menfaatlerine ağırlık verildiği, yine haksız rekabet dolayısıyla dava açabilecekler arasındaki en önemli gelişmenin de zarar tehlikesiyle karşılaşabilecek müşteriler olduğu, haksız reka-bet kavramında müşterilere açıkça yer verildiği, genel işlem şartları konusunda özel düzenleme yapıldığı saptanmakta; mevcut haliyle tasarının tüketici menfaatlerine ağırlık veren bir hareket noktasından yola çıktığı tespit edilmektedir.

    Gerekçede, 6762’deki tanımın yetersizliğinden ve bazı gereksiz düzenlemeler bahsedilmiş; bu gereksiz hususlardan birinin de tarifte geçen “iktisadi rekabet” kavramı olduğu ifade edilmiştir. Tasarı gerekçesine göre, iktisadi rekabet kavramı hukuki değildir ve anlamının ne olduğu da belirli değildir.

    Ancak bu kavramın tasarıda bulunmaması, haksız reka-bet hükümlerinin gayesi dışında uygulamalara yol açabilir. Haksız rekabet hükümlerinin, iktisadi hayattaki rekabeti

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    düzen içerisinde tutması gerekir. Bu alanın dışındaki rekabet hükümleri TTK hükümleriyle düzenlenemez. Bu sebeple “ik-tisadi rekabet” kavramının tasarı metninden çıkartılması bazı karışıklıklara yol açabilecek mahiyette görülmektedir.

    Tasarının gerekçesine göre, haksız rekabet iki temel esas üzerine inşa edilmiştir. Bunlardan birincisi, dürüst ve bozulma-mış bir rekabetin sağlanması gereği, ikincisi dürüst davranış kura-lıdır. Tasarı gerekçesine göre 6762’de dürüst davranış kuralı vurgulanmıyor, tali bir nokta olarak yer alıyordu(!).

    Eski ve yeni metin arasındaki fark, gerekçedeki bu ifade-lerle uyumlu değildir. Çünkü yürürlükteki kanunda, gerek-çede belirtildiğinin aksine, dürüstlük kuralına aykırılık tali değil esaslı bir noktadır. 6762’ye göre de haksız rekabet iki esas üzerine kuruluydu. Bunlardan biri dürüstlük kuralı, di-ğeri iktisadi rekabetin kötüye kullanımı idi. Bu yönüyle tasa-rıda her iki esas muhafaza edilmiş, sadece iktisadi rekabetin suiistimali kavramının kapsamını belirlenmiş ve bu dürüst ve bozulmamış rekabete indirgenmiştir.

    Ayrıca tasarıda haksız rekabet konusunda Avrupa Birliği direktifleri de nazara alınmamıştır. Şöyle ki, Avrupa Birliği direktifinde ve haksız rekabet hukukundaki gelişmede tama-men tüketici lehine bir değişiklik yapılmış ve reklâm veren şirkete gerekli hallerde hâkim söz konusu hizmetteki belirt-tiği hususların olduğunu ispat yükümlülüğünü getirmiştir. Yani ispat yükümlülüğü ters çevrilmiş; ancak bu husus Tasa-rıya alınmamıştır.

    Tasarı, gerekçesiyle birlikte değerlendirildiğinde, birden fazla kanunu ve mahkemeyi ilgilendiren hükümler sevk et-tiğinden, tüketici ve rekabetin korunması hakkındaki ka-nunlarla sınırlarının net bir şekilde çizilmediği gözlenmekte-dir. Gerçektende tasarı, gerekçesiyle birlikte incelendiğinde, haksız rekabet hükümleri rekabetin korunması hakkındaki kanunun gayesini gerçekleştirebilecek mahiyette izlenimini vermektedir. Keza tüketicinin korunması hakkındaki kanun açısından tamamlayıcı ve hatta belirleyici muhtevadadır. Bir haksız rekabet eylemi birden fazla kanun kapsamına girebi-

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    lecek mahiyettedir. Bu durum faydadan ziyade, iş yükünü bahaneyle görevsizlik kararı veren mahkemeler nedeniyle sakıncalar doğurabilir. Öte yandan düzenleme, bu haliyle kanun yapım tekniğine de uygun değildir. Zira her bir ka-nun, gayesi çerçevesinde hükümler sevk edip, sevk ettiği hü-kümlerin uygulanmasını sağlayacak kendine özgü tedbir ve yaptırımlara yer verir. Haksız rekabete dair TTK hükümleri-nin, haksız rekabet hukukunun taraflarından sayılan kamu, ekonomi ve müşteri menfaatlerinin sağlanmasına yönelmesi, TTK’nın amacını aşar mahiyettedir. TTK kamusal düzenleyi-ci hükümler barındırabilecek bir kanun değildir. Bu nedenle rekabetin korunması hakkındaki kanunun gayesine tecavüz eder düzenlemeler TTK’da yer bulmamalıdır.

    ff. acente

    Gerekçede, yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nda, acentenin haklarına ilişkin boşluk bulunduğu, bilhassa acen-tenin ücret hakkına ilişkin düzenlemelerin yetersiz olması se-bebiyle, acentenin emeğinin birçok halde karşılıksız kaldığı, bunu önleyici hükümlerin getirildiği ifade edilmiştir. Bu bağ-lamda, acentenin, müvekkilin ve 3. kişinin menfaatleri ara-sındaki ilişkide, 6762 sayılı kanun kural olarak tamamlayıcı ve yorumlayıcı hükümlere yer vermişken, tasarıda emredici hükümler artırılmış, düzenlemelerle acentenin menfaatlerine ağırlık verilmiştir.

    Tasarının acentelikte getirdiği yenilik “denkleştirme iste-mi” ile ilgilidir. Ancak bu isabetli düzenleme, menfaatler den-gesi bakımından yapılan düzenlemelerin ayrıca irdelenmesi gerekir.

    gg. Ticari Defterlerle İspat

    Tasarıda ticari defterlerin delil olma niteliğine ilişkin hü-kümler, “Artık hiçbir ülkenin kanununda yer almadığı ve ispat hukuku ilkeleriyle de pek bağdaşmadığı” gerekçesiyle tamamen çıkartılmıştır. Ticari defterlerin delil olmasının uygulamada

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    kazanmış olduğu yaygınlık ve yöneticilerin ticari defterlerin tutulmasındaki cezai sorumluluğun kaldırılmış olması karşı-sında düzenleme konusunda tekrar düşünülmelidir.

    Bu kısımda sadece ticari defterlere değil, bilânço ve di-ğer mali tablolara ilişkin hükümlere de yer verilmiştir. Söz konusu hükümler genel olarak incelendiğinde, defter kayıtla-rının ve ilgili diğer kayıtların gerçekliğini doğruluğunu ve za-manında düzenlenmesini sağlamaya yönelik hükümlere yer verildiği, kayıtların tutulmasında birtakım standartlara riayet edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Böylece kayıtların anlaşılabilirlik ve açıklığının, gerçekliğinin ve doğruluğunun sağlanmaya çalışıldığı, ilke ve standartlar vasıtasıyla kayıtlar-da yeknesaklık sağlanmak suretiyle mukayeseye elverişliliğin hedeflendiği, bu yönüyle ilgililerle hukuki münasebete gire-cek 3. kişilerin doğru ve güvenilir bilgi almasına yönelik ted-birlerin bulunduğu ve 3. şahıs menfaati de esas alınarak bir düzenleme tarzına yer verildiği söylenebilir.

    hh. kaldırılan Hükümler

    Yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nda ayrıntı-lı bir şekilde düzenlenmiş bulunan ticaret işleri tellallığı (m. 100-115) hakkındaki hükümler, aynı konunun BK’da düzen-lenmiş olduğu dikkate alınarak, tasarıdan çıkartılmıştır.

    Bunun gibi, hiçbir işlevi olmayan, sevk edilme ama-cı da pek anlaşılamayan yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nun 135. maddesi de tasadan çıkartılmış, benzerine de tasarıda yer verilmemiştir.

    b. Ticaret Şirketleri

    aa. Genel Hükümler

    aaa. ultra Vires

    Yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nda ticaret şir-ketlerinin ehliyeti, şirket sözleşmesinde yazılı işletme konu-su ile sınırlıdır; ticaret şirketleri, şirket sözleşmesinde yazılı

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    işletme konusunun çerçevesi içinde kalmak şartı ile hakları iktisap edebilir ve borçları yüklenebilir. İşletme konusu dışın-daki işlemler ultra vires olduğu için, ehliyetsizlik sebebiyle yok sayılmaktadır.

    Türk hukukuna 1957 tarihli 6762 sayılı yürürlükte bulu-nan Türk Ticaret Kanunu ile giren, ticaret şirketlerine hâkim olan bu temel kural, öğretide eleştirilmekte, uygulamada ise sıkıntılara yol açmakta; kaldırılması önerilmektedir.

    Bir taraftan hep gündemde bulunan eleştiriler, diğer ta-raftan bu husustaki AET yönergesi dikkate alınarak, ultra vires hükmüne tasarıda yer verilmemiştir. Ancak, tasarının 371. maddesindeki düzenleme bazı tereddütlere yol açmakta; ultra vires nazariyesinin uygulamasının devam edeceği izle-nimini vermektedir.

    bbb. sermaye

    Gerekçede, 6762 sayılı yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nun ticaret şirketlerine ilişkin genel hükümleri ara-sında yer alan sermaye koyma borcu hakkındaki düzenleme-sinde, teknik gelişmeler göz önünde tutularak bazı değişiklik-lerin yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak teknik gelişmeler göz önünde tutularak yapıldığı ifade edilen değişiklikler yenilik değildir; konuya açıklık sağlayacak mahiyettedir.

    ccc. Birleşme, Bölünme, Tür Değiştirme

    Tasarıda, şirketlerin birleşmeleri ve tür değiştirmeleri ay-rıntılı bir şekilde ve AT mevzuatına uygun olarak düzenlen-miş; aynı esaslar doğrultusunda “bölünme” de tasarıya ilave edilmiştir. Tasarının alt komisyonda kabul edilen metninde, mevzuat hazırlama usulüne uygunluğun sağlanması amacıy-la yapılan değişikle getirilen “teknik terimle” ifadeleri uygun olmamıştır. Bundan başka, tasarı maddelerinde ifade edece-ğimiz bazı eksikliklerin bulunduğunu düşünüyoruz.

  • ��

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    ddd. Şirketler Topluluğu

    Tasarının ele aldığı yeniliklerden birisi de, “Şirketler Topluluğu”dur. Ticari hayatımızda sıkça tesadüf edilmesine karşın, Ticaret Kanunu’nda düzenlemesi bulunmayan şirket-ler topluluğu; şeffaflık, hesap verebilirlik ve menfaat denge-lerinin sağlanması amacıyla, Alman hukukundan esinlenerek kaleme alınmıştır.

    bb. kollektif ve komandit Şirketler

    Tasarıda, kolektif ve komandit şirketler hukukunda me-haz İsviçre kanununda ve Avrupa hukukunda değişikliği ge-rektirecek önemli değişiklikler olmadığından bahisle, önemli bir değişikliğe gidilmemiş; bazı kavramlara açıklık getirilmiş-tir.

    cc. anonim Şirketler

    Tasarıda yapılan esaslı değişikliler “anonim şirketler”le il-gilidir; yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketler hakkındaki pek az hükmü tasarıya alınmış, AET/AT’nın şirketlere ilişkin yönergeleriyle uyum sağlanmaya ça-lışılmıştır.

    Bu esastan olmak üzere tasarıda, anonim şirketlerin ku-ruluşu yeniden düzenlenmiş ve tedrici kuruluş kaldırılmış; tek kişilik anonim şirketin kurulmasına imkân sağlanmıştır. Ayrıca, iki temel ilke; pay sahiplerinin eşit işleme tâbi tutul-ması ve pay sahiplerinin şirkete karşı borçlanmaları ilkeleri açıkça hükme bağlanmıştır.

    Tasarıda, yönetim kurulu, genel kurulu ile ilgili önemli değişikliklere gidilmiş; denetçiler anonim şirketin organı ol-maktan çıkartılmış, her ölçekteki şirketlerin denetimi, bağım-sız denetim kuruluşlarına veya küçük anonim şirketlerde en az iki serbest yeminli müşavire veya yeminli serbest muhase-beciye bırakılmış, denetçinin yanında “işlem denetçisi” kavra-mına yer verilmiştir. İşlem denetçileri, kurulma, sermaye ar-

  • �0

    TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI TOPLANTILARI

    TÜRK

    TİCARET

    KANUNU

    TASARISI

    TOPLANTILARI

    ÖZETİ

    tırımı, azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul kıymet ihracı gibi işlemleri denetleyen uzmanlardır.

    Temel hedeflerinden biri, “Mevcut Bilimsel Birikimin Korun-ması, Yargı Kararlarıyla Sağlanan Hukuki Gelişimin Sürdürülmesi” olan tasarıda, anonim şirketler hukukunda bu denli değişiklik düşünülmesi, hedeften uzaklaşıldığı izlenimini vermektedir.

    dd. limitet Şirketler

    Tasarıda limitet şirketlerle ilgili önemli değişikliklere gidilerek, limitet şirketin sermaye şirketi mahiyetine ağırlık verilmiş; bu mahiyetiyle kaynak İsviçre düzenlemelerinden farklı bir yaklaşım benimsenmiştir.

    Tasarının gerekçesinde, limitet şirketlerle ilgili düzenle-melerde, “halen İsviçre’de tartışılmakta olan İsviçre BK’nın limitet şirketlere ilişkin hükümlerinin revizyonuna ilişkin tasarı dikkate alınmıştır” denilmiştir. Gerekçede de belirtildiği gibi bu metin henüz tasarıdır.

    ee. sermayesi paylara Bölünmüş komandit Şirket

    Herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

    c.