17
Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşı laştı rmal ı Bir Analiz Örneği, 1989-2001 Recep Kök 1 - Orhan Çoban 2 Özet Bu çalışmada Balassa tarafından geliştirilmi ş olan açıklanmış karşılaştırmal ı üstünlükler yaklaşı mı esas alınarak, Türkiye tekstil endüstrisinin AB ülkeleriyle dinamik karşılaştırmalı üstünlüklerinin bir kıyaslaması yapılmıştır. Analizler sonucu hem SITC iki haneli hem de SITC üç haneli ürün grupları ısından Türkiye tekstil endüstrisinin rekabet gücünün oldukça yüksek ve alt sektörler bağlamında dünya ölçeğinde rekabetçi bir yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Fakat, özellikle son yıllarda hemen hemen bütün ürün gruplarının rekabet gücünde dikkate değer düşüşler olduğu görülmüştür. Türkiye tekstil endüstrisinin AB piyasasında halihazırdaki rekabet avantaj ını kaybetmemesi için, ürün farklılaştırması temelinde katma değeri yüksek, moda ve markaya dayal ı ürünler geliştirmesi ve pazar çeşitlendirmesine gitmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Türkiye Tekstil Endüstrisi; Avrupa Birli ği; AKÜ İndeksi; Rekabet Gücü Turkish Textile Industry and Its Competitiveness: A Comparative Analysis with the EU Countries, 1989-2001 Abstract The aim of this paper is to compare of the dynamic comparative advantages in the textile sector, using the revealed comparative advantage approach developed by Balassa, between Turkey and the EU. The results of the analyses showed that, in terms of the product groups both SITC 2-digit and SITC 3-digit, the competitiveness of the Turkish textile industry is quite high and Turkey has a competitive structure in the sub-industry of this sector in the world. However, especially in the last years, it was seen that there has been considerable decreases in the competition power of almost whole product groups. The outcomes of the results revealed that, in order not to lose the competitive advantage in the textile industry in Turkey, it is essential to produce very high value-added goods and to develop a new fashion policy and to create a brand name on the foundation of the product differentiation, and also to consider the market variation. Key Words: Turkish Textile Industry; European Union; RCA Index; Competitiveness 1 Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü 2 Yard. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, Nevşehir İİBF, İktisat Bölümü

Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı Bir Analiz Örneği, 1989-2001

Recep Kök1 - Orhan Çoban2

Özet

Bu çalışmada Balassa tarafından geliştirilmiş olan açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler

yaklaşımı esas alınarak, Türkiye tekstil endüstrisinin AB ülkeleriyle dinamik karşılaştırmalı

üstünlüklerinin bir kıyaslaması yapılmıştır. Analizler sonucu hem SITC iki haneli hem de SITC üç

haneli ürün grupları açısından Türkiye tekstil endüstrisinin rekabet gücünün oldukça yüksek ve alt

sektörler bağlamında dünya ölçeğinde rekabetçi bir yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Fakat,

özellikle son yıllarda hemen hemen bütün ürün gruplarının rekabet gücünde dikkate değer düşüşler

olduğu görülmüştür. Türkiye tekstil endüstrisinin AB piyasasında halihazırdaki rekabet avantajını

kaybetmemesi için, ürün farklılaştırması temelinde katma değeri yüksek, moda ve markaya dayalı

ürünler geliştirmesi ve pazar çeşitlendirmesine gitmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Türkiye Tekstil Endüstrisi; Avrupa Birliği; AKÜ İndeksi; Rekabet Gücü

Turkish Textile Industry and Its Competitiveness: A Comparative Analysis with the EU Countries, 1989-2001

Abstract

The aim of this paper is to compare of the dynamic comparative advantages in the textile

sector, using the revealed comparative advantage approach developed by Balassa, between Turkey

and the EU. The results of the analyses showed that, in terms of the product groups both SITC 2-digit

and SITC 3-digit, the competitiveness of the Turkish textile industry is quite high and Turkey has a

competitive structure in the sub-industry of this sector in the world. However, especially in the last

years, it was seen that there has been considerable decreases in the competition power of almost

whole product groups. The outcomes of the results revealed that, in order not to lose the competitive

advantage in the textile industry in Turkey, it is essential to produce very high value-added goods and

to develop a new fashion policy and to create a brand name on the foundation of the product

differentiation, and also to consider the market variation.

Key Words: Turkish Textile Industry; European Union; RCA Index; Competitiveness

1 Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü 2 Yard. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, Nevşehir İİBF, İktisat Bölümü

Page 2: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

2

1. Giriş

İktisadi çalışmaların araştırma konusunu çoğu zaman endüstriler oluşturmaktadır.

Bunun başlıca nedenleri arasında endüstri analizleri vasıtasıyla endüstrilerin sektörlerdeki

yerinin belirlenmesi, ülke ekonomilerinin uluslararası rekabet gücünün ortaya konulması,

iktisadi olayların değerlendirilmesi ve çözümü gösterilmektedir. Bu öneminden dolayı

araştırmacılar tarafından politika önerilerinin ortaya konulması ve karar alıcılar açısından da

bu önerilerden faydalanarak politikalar yapılması gerekmektedir.

Bu çalışmada esas itibariyle Türkiye tekstil endüstrisi ele alınmaktadır. Tekstil

endüstrisi birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin lokomotifi

konumundadır. Geçmişi Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan Türkiye tekstil

endüstrisinin 2003 yılı verileri dikkate alındığında 21,5 milyar dolarlık üretim değeri ile

GSMH’nın % 10,7’sini, sanayi üretiminin % 17,7’sini, imalat sanayii üretiminin % 19,1’ini,

imalat sanayii katma değerinin % 15’ini, imalat sanayii istihdamının % 35’ini ve toplam

istihdamın % 10,9’unu ve toplam ihracatın % 33,2’sini gerçekleştirdiği görülmektedir.

Faktör donanımına da bağlı olarak hali hazırda dünya ölçeğinde önemli bir rekabet

gücüne sahip olan Türkiye tekstil endüstrisinin en önemli pazarları AB ülkeleri ve ABD’dir.

Türkiye tekstil endüstrisi ihracatı içerisinde AB ülkelerinin payı % 80, ABD’nin payı ise

% 14’dür. Bu bağlamda Çok Elyaflılar Anlaşması (Multi Fiber Agreement-MFA)

çerçevesinde gelişmekte olan ekonomilerin OECD ülkelerine yönelik ihracatları; anti-

damping işlemleri, gönüllü ihracat kısıtlamaları ve uluslararası kota sistemi gibi araçlarla

sınırlandırılmıştı. Söz konusu kısıtlamalardan kotaların 1 Ocak 2005 tarihinde kaldırılarak

dünya tekstil ve konfeksiyon piyasasının global rekabete açılacak olması, Türkiye tekstil

endüstrisinin de rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayısıyla, Türkiye tekstil

endüstrisi açısından ortaya çıkabilecek olumsuzlukların manipüle edilebilmesi; sektörün

yeniden yapılandırılmasının yanısıra AB ülkeleri ve ABD’deki pazar payının ve rekabet

gücünün korunabilmesi için mevcut durumun tespit edilerek, politika önerilerinin

geliştirilmesi gerekmektedir.

Bu çalışmanın temel amacı, doktora çalışmamızda (Çoban, 2001) ulaşılan sonuçlarla

güncel verilerin analizinden elde edilen sonuçların karşılaştırılarak, Türkiye tekstil

endüstrisinin rekabet gücünde meydana gelen değişimleri izlemektir. AB üyesi ülkelerin

karşılaştırma örneği olarak dikkate alındığı analizlerde Balassa tarafından geliştirilmiş olan

AKÜ indeksinden yararlanılmıştır. Ayrıca, 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği

sonucu oluşan yeni süreçte sektörün rekabet gücünde meydana gelen değişimler dönemler

itibariyle ele alınmıştır. Ulaşılan parametreler doğrultusunda endüstrinin yeniden

yapılandırılmasına ve rekabet gücünün arttırılmasına yönelik politika önerileri geliştirilmeye

çalışılmıştır.

Page 3: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

3

2. Tekstil Endüstrisi ve Türkiye Ekonomisindeki Yeri

Tekstil (diğer bir ifadeyle dokumacılık), çeşitli lif türlerinin önce iplik haline

getirilmesi, ardından da belirli desenlerde ve renklerde birleştirilmesi sayesinde kumaş3 ve

daha sonrada nihai ürün elde edilmesi aşamalarından oluşan dünyadaki en eski üretim

faaliyetidir.

Zaman içerisinde tekstil endüstrisinde kullanılan hammaddeler gelişmiş ve

çeşitlenmiştir. Yün, pamuk, bitki saplarından çıkarılan elyaf, başka bir ifadeyle keten, jüt ve

kenevir, doğal hammaddeler olmuştur. 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren kimyasal tekstil

sektörü, endüstri içerisindeki yerini almış ve kimyasal işlevlerden geçmiş suni elyaf ile

kimyasal polimerleşmeden geçirilmiş sentetik elyaf, iki temel yapay hammadde grubunu

oluşturmuştur. Başlangıçta, Avrupa ve Kuzey Amerika’da ve sanayileşmiş olarak

nitelendirilen ülkelerde yapılan suni ve sentetik elyaf üretimi, özellikle II. Dünya Savaşı’nı

izleyen süreçte başta Tayvan, Güney Kore, Çin ve Türkiye olmak üzere birçok gelişmekte

olan ülkede de yaygınlaşmıştır.

Tekstil endüstrisi, pamuk, pamuklu iplik ve dokuma, yün, yünlü iplik ve dokuma, ipek,

ipekli dokuma, sentetik iplik, sentetik dokuma, kord bezi, keten, kenevir ve tüm bunların

türevlerinden elde edilen ürünlerin kullanıldığı hazır giyim-konfeksiyon ile el ve makine

halıları alt sektörlerinden meydana gelmektedir (Aruoba, 1999: 31).

2.1. Tekstil Endüstrisi ve Global Rekabet

Tekstil endüstrisinin dünyanın farklı bölgelerine yayılması, bir ülkedeki üretim

faaliyetlerinin bir kısmının diğer bir ülkeye aktarımıyla gerçekleşmiştir. Üretimdeki

yaygınlığın temelinde, işgücü maliyetlerinin uluslararası ölçekteki farklılıkları yatmaktadır.

Özellikle uzun vadeli seri üretimde, üretim maliyetlerinde önemli düşüşler kaydedilmiştir.

Üretim faaliyetlerinin yoğunlaşma eğilimindeki ülkelerde uygulanan serbest bölgeler, liberal

yatırım yasaları, gümrük muafiyetleri, çeşitli teşvik ve yatırım avantajlarının yanısıra

sendikaların yetersiz yapılanması gibi politika ve uygulamalar, ilgili şirketlere yüksek kâr

marjlarına ulaşma ve bunları arttırma imkanı sağlamaktadır.

Hızla gelişen teknolojiye bağlı olarak tekstil endüstrisi göreceli olarak emek-yoğun bir

üretim süreci yapısı kazanmıştır. Faktör yoğunluğuna dayalı iktisadi büyüme modellerine

göre büyük oranlarda kalifiye olmayan işgücüne sahip yeni sanayileşen ülkelerde tekstil

endüstrisinin gelişme göstereceği ve bu gelişme trendinin bir sonucu olarak 1960’lı ve 70’li

yıllarda gelişmiş endüstri ülkelerinin söz konusu emek-yoğun sektörü tamamen Üçüncü

3 Ayrı-ayrı atkı ve çözgü ipliklerinin birbirinin arasından iç-içe geçirilmesine dokuma, sürekli tek bir

lifin ya da lifler kümesinin ilmiklenerek birleştirilmesi işlemine ise örme denilmektedir. Dokunmuş veya örülmüş bütün ürünler kumaş olarak adlandırılmaktadır.

Page 4: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

4

Dünya ülkelerine terk ederek, yüksek teknoloji gerektiren sermaye-yoğun üretimlere

yönelecekleri varsayılmaktaydı. Fakat, gelişmeler bu varsayımı geçersiz kılmıştır.

Teknolojik değişme, yeni tezgah tasarımları ve elektroniğin tekstil makinelerine girişi,

tekstil endüstrisini zamanla sermaye-yoğun bir endüstri haline getirmiştir. Son 20-25 yılı

kapsayan dönemde tekstil teknolojisinin yapısı hızlı bir değişime uğramış, tekstil endüstrisi

petrol-kimya, kağıt ve bazı metal sanayilerinden sonra dünyadaki dördüncü sermaye-yoğun

sanayii konumuna gelmiştir. Gelişmiş sanayi ülkeleri “Üçüncü Sanayi Devrimi”nde de,

birincisinde “ilk göz ağrıları” olan tekstil endüstrisini kimseye bırakmak istemez bir tutum

içerisine girmişlerdir. Kuzey Amerika ve bazı AB ülkelerinde son dönemlerde tekstil

endüstrisi alanında yapılan yatırımlarda hızlı artışlar gözlenmiştir. Ayrıca, bu ülkeler

uluslararası rekabete karşın korumacılık önlemleri getirerek, ülke tekstil endüstrilerinin

yeniden yapılanması için gerekli olan uyum sürecinin kazanımına imkan sağlayıcı yeni

politika oluşturma çabalarına yönelmişlerdir4.

Bütün ülkelerde tekstil endüstrisi çeşitli kapsam ve düzeylerde varolmasına karşın

göreceli önemi ve kritik rolü, büyüme-sanayileşme ve uluslararası rekabet bağlamında ortaya

çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle, karşılaştırmalı üstünlüklere ve faktör donanımına bağlı

olarak büyüme ve sermaye birikimi açısından tekstil endüstrisinin ön plana çıkması, açık

ekonomilerde daha belirgin olarak görülmektedir. Genellikle kapalı ekonomilerde, ithalat

ikamesine dayalı sanayileşme stratejileri takip edildiği için karşılaştırmalı üstünlükler

bağlamında “endüstriyel uzmanlaşma” yerine, kendine yeterlilik (otarşi) temelinde bir

“endüstriyel çeşitlilik” hedeflenmektedir. Bu açıdan bakıldığında ihracata yönelik

sanayileşme stratejilerinde temel özelliğin, endüstriyel uzmanlaşma olduğu söylenebilir. Bu

süreçte, hangi sektörlerin ekonomik gelişmeye öncülük yapacağı veya kaynakların hangi

sektörlerde yoğunlaşarak endüstriyel uzmanlaşmanın sağlanacağı konusu daha çok faktör

donanımı ve karşılaştırmalı üstünlükler kapsamında değerlendirilecek konulardır (Küçüker,

1999: 54).

4 Dünya tekstil ticareti, gelişmekte olan ekonomilerin OECD ülkelerine yönelik ihracatları, anti-

damping işlemleri, gönüllü ihracat kısıtlamaları ve uluslararası kota sistemi gibi araçları kullanan Çok Elyaflılar Anlaşmasıyla düzenlenmeye çalışılmaktadır. Uruguay Round’u çerçevesinde, Dünya Tekstil Örgütü’nün kurulması ile birlikte, 2005 yılına kadar Çok Elyaflılar Anlaşmasının aşamalı bir biçimde ortadan kalkarak, dünya tekstil ve konfeksiyon piyasasının GATT kuralları altında liberalleşmesi ve global rekabete açılması, geçiş döneminin sona ermekte olduğunu göstermektedir. Bu anlamda karşılaştırmalı üstünlükler temelinde ve piyasaların sürtünmesiz bir biçimde işlemesi sonucunda, tekstil ve konfeksiyon sektöründeki kaynakların dünya ölçeğinde dağılımını engelleyen faktörlerin ortadan kalkması ve uluslararası işbölümü ve uzmanlaşmanın hızlanması beklenmektedir. Bu süreçte Çok Elyaflılar Anlaşması, dünya ölçeğinde işbölümünü kısıtlayan bir uygulama niteliğindedir (Küçüker, 1999: 54).

Page 5: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

5

2.2. Tekstil Endüstrisi ve Türkiye Ekonomisi

Tekstil endüstrisi, özellikle yeni endüstrileşmekte olan ülkelerin ihracata dayalı

büyümede gösterdikleri başarının ana kaynağıdır. Gelişmiş ülkelerin bir çoğunun

sanayileşme yolunda kat ettikleri yol irdelendiğinde, bugün gelinen noktanın başlangıcının

tekstil ve hazır giyim/konfeksiyon ürünleri sektöründe elde edilmiş olan başarılar olduğu

görülmektedir.

1990’lı yıllardan itibaren ekonomi politikalarına gittikçe artan bir şekilde hakim olan

“liberalizm” ve bunun yanısıra etkilerini gerek gelişmekte olan gerekse gelişmiş ülkeler

üzerinde fazlası ile gösteren “globalleşme” olgusu, dünya ticaretini her açıdan büyük

değişikliklere uğratmıştır. Bu değişimin en belirgin olarak yaşandığı alanlardan birisi, tekstil

ve konfeksiyon ürünlerinin uluslararası ticareti olmuştur.

Tekstil endüstrisi, diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de gerek

üretim ve istihdama katkısı ve gerekse ihracat yoluyla ekonomiye döviz kazandırması

nedeniyle ekonominin lokomotif sektörü olma özelliğini sürdürmektedir. Tekstil

endüstrisinin ekonomiye katkısı dikkate alındığında, rekabetçiliğinin arttırılması ve

sürdürülmesi Türkiye açısından hayati önem taşımaktadır. Türkiye tekstil endüstrisinin

üstünlükleri; yüksek üretim kapasitesi, hammaddenin bolluğu, endüstrideki deneyim ve bilgi

birikimi, teslimat süresinin kısalığı, kaliteli üretim, uygun maliyet, esnek üretim ve ürün

çeşitliliği gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Türkiye tekstil endüstrisinin geçmişi Osmanlı İmparatorluğuna kadar uzanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğunda pamuğun ve ipliğin üretilmesi ve işlenmesi üretim faaliyetlerinin

önemli bir kısmını oluşturmaktaydı. Bu bağlamda 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne

İmparatorluktan 8 fabrika ve 10.000 dolayında dokuma tezgahı miras kalmıştır (Tan, 2001:

6). Türkiye’nin en eski sanayi dallarından birisi olan tekstil endüstrisi esas olarak devletçilik

politikasının uygulandığı dönemde ve Sümerbank’ın kurulmasıyla birlikte 1933 yılından

itibaren gelişmeye başlamıştır. Planlı kalkınma politikalarının uygulamaya konulduğu

1960’lı yıllarla birlikte ithal ikameci sanayileşme bağlamında, bu sektöre uygulanan politika

ve teşvik tedbirlerinin sonucunda, özellikle 1967 yılında önemli kapasite artışları

gerçekleştirilmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye tekstil endüstrisi, net tekstil ve konfeksiyon

ithalatçısı iken, tekstil sektöründe 1950, konfeksiyon sektöründe ise 1970 yılından itibaren

net ihracatçı konumuna ulaşmıştır. 1980’li yıllarda ihracatta yakaladığı başarıyı, göstermiş

olduğu üstün ekonomik performans ile bütünleştirerek günümüze taşıyan sektör, hammadde

temininden enerji maliyetine, kapasite kullanım oranından yatırımlarına, dış ticaretten AB

ülkeleriyle ilişkilerine uzanan geniş bir perspektifi ortaya koymaktadır. Özellikle ihracata

yönelik kalkınma modeliyle beraber önemli bir atılım gösteren ve toplam üretiminin

Page 6: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

6

yarısından fazlasını ihraç eden sektör, ekonominin lokomotifi konumuna gelmiştir.

İşgücünün nispi olarak ucuz, hammaddenin kaliteli ve fiyatların dünya fiyatlarının altında

olmasına bağlı olarak Türkiye tekstil endüstrisi, 1980’li yıllarda başlayan yeni ekonomik

süreçten ve özellikle dış ticaretin liberalleşmesi politikalarından en fazla yarar sağlayan

sektörlerden birisi olmuştur.

AB ile gerçekleştirilen ve 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği anlaşmasıyla

birlikte diğer bir çok alanda olduğu gibi tekstil endüstrisinde de büyük bir heyecan ve aşırı

bir beklenti ortaya çıkmıştır. Bu ortamda firmalar finansal kaynaklarını ve Gümrük Birliği ile

birlikte ortaya çıkabilecek etkileri dikkate almaksızın, büyük yatırımlar yaparak, üretim

kapasitelerini artırmışlardır. 1990-1995 döneminde sadece tekstil makineleri satın almak için

6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Bu durum, söz konusu dönemde Türkiye’yi tekstil

makinelerinin en büyük müşterilerinden birisi konumuna getirmiştir. Buna karşın

koordinasyonsuz bir şekilde yatırımlarda görülen bu ani artış, aşırı kapasitenin ortaya

çıkmasına yol açmıştır. Aşırı kapasiteye ilaveten Euro’nun Dolar karşısında değer

kazanmasıyla birlikte Avrupa piyasalarında görülen durgunluğun yanısıra kapasite kullanım

oranının düşmesine bağlı olarak üretim maliyetlerindeki artış, Türkiye tekstil endüstrisini

olumsuz yönde etkilemiştir (Tan, 2001: 9).

Türkiye tekstil endüstrisi 21,5 milyar dolarlık üretim değeri ile GSMH’nın % 10,7’sini,

sanayi üretiminin % 17,7’sini, imalat sanayi üretiminin % 19,1’ini ve imalat sanayii katma

değerinin % 15’ini gerçekleştirmektedir. İstihdam rakamları ele alındığında, sanayi

istihdamının % 28’i, imalat sanayii istihdamının % 35’i ve SSK’ya kayıtlı toplam istihdamın

% 10,9’u tekstil endüstrisi tarafından sağlanmaktadır. Yaklaşık 40 bin firmanın faaliyette

bulunduğu endüstride firmaların 1/4’ü aktif ihracatçı konumundadır. Bu bağlamda 500 büyük

sanayi kuruluşunun 1/4’ü, tekstil endüstrisinde faaliyet gösteren firmalardan oluşturmaktadır.

Ayrıca, halihazırda 21 adet Sektörel Dış Ticaret Şirketi’nin 9’u (ortak sayısı 266) tekstil

endüstrisine yönelik olarak faaliyetlerini sürdürmektedir (DTM, 2004).

Üretiminin yaklaşık yarısını ihraç eden Türkiye tekstil endüstrisinin genel ihracattaki

payı % 33,2, genel ithalattaki payı ise % 7,4’tür. Dünya tekstil ihracatında % 2,3’lük pay ile

14. ve dünya hazır giyim ihracatında % 3,3’lük pay ile 6. sırada bulunan Türkiye tekstil

endüstrisi, dünyanın 7. en büyük ihracatçı ülkesi konumundadır (TÜSİAD, 2002: 51-52).

İhracat açısından Türkiye tekstil endüstrisinin en önemli pazarları, AB ülkeleri ve ABD’dir.

Türkiye tekstil endüstrisinin toplam ihracatı içerisinde AB ülkelerinin payı % 80, ABD’nin

payı ise % 14’tür (İTKİB, 2004). Sektörel bazda ele alındığında Türkiye’nin AB piyasasında

hazır giyim ürünlerindeki payı % 7,4 ve tekstil ürünlerindeki payı ise % 3 düzeylerindedir.

Bu bağlamda Türkiye, AB ülkelerinin tedarikçiler listesinde tekstil ürünlerinde ilk sırada

hazır giyim ürünlerinde ise Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. ABD piyasası dikkate

Page 7: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

7

alındığında ise Türkiye tekstil endüstrisinin tekstil ürünlerindeki payının % 2,9 ve hazır

giyim ürünlerindeki payının % 1,8 olduğu belirlenmiştir. Tekstil ve hazır giyim ürünleri

toplamı dikkate alındığında ise Türkiye’nin pazar payının % 4,7 olduğu tespit edilmiştir

(Eruygur vd., 2004: 7-12).

Bu değerler, tekstil endüstrisinin Türkiye ekonomisi açısından ne kadar önemli bir

değer ve anlam taşıdığına işaret etmektedir. Esasen 1980’li yıllardan itibaren başlayan

ihracat hamlesiyle birlikte önemli aşamalar kat eden Türkiye tekstil endüstrisi, geçen sürede

dünya tekstil ve hazır giyim ticaretindeki artışın üzerinde bir artış gerçekleştirmiştir.

3. Veri Seti ve Yöntem

Bu çalışmada Türkiye ve AB ülkeleri tekstil endüstrilerinin karşılaştırmalı rekabet

gücünü ölçmeye yönelik veriler esas itibariyle UNCTAD’ın yıllık uluslararası ticaret

istatistiklerinden derlenmiştir.

Firmaların, endüstrilerin ve hatta ülkelerin rekabet güçlerinin ölçümünde farklı

yöntemler kullanılmakla birlikte, söz konusu yöntemler genellikle sayısal verilerin

karşılaştırılması vasıtasıyla belirlenen kriterler etrafında yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda

ihracat-ithalat, üretim, verimlilik, maliyet, satış fiyatları, satış hasılatları ve benzeri kriterler

dikkate alınmaktadır.

1960’lı yıllara kadar dinamik karşılaştırmalı üstünlüklerin ölçülmesi konusunda

iktisatçılar çeşitli zorluklarla karşılaşmaktaydılar. İlk olarak Liesner (1958) tarafından

literatüre kazandırılan Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ-Revealed Comparative

Advantage) yaklaşımı, Balassa (1965; 1977) tarafından yeniden tanımlanarak, popüler hale

getirilmiştir. Balassa, ülkeler tarafından sıklıkla başvurulan tarifeler ve miktar

sınırlamalarının yanısıra fiyat-dışı faktörlerin ve göreceli maliyetlerin de ülkeler arası

farklılıkları tanımlamada kullanılabileceğini belirtmiştir. Fiyat-dışı faktörlerdeki ve göreceli

maliyetlerdeki farklılıkların ticaret şekillerine yansıtılabileceğini ileri süren Balassa, bu

durumun ticaret yapan ülkeler arasındaki açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüklerin kaynağı

olabileceğine işaret etmiştir. Dolayısıyla ticarete konu olan mallar açısından kalite

farklılıkları, iyi niyet, müşteri hizmetleri, bakım-onarım imkanlarının mevcudiyeti ve

standardizasyon gibi fiyat-dışı değişkenler uluslararası ticaret şekilleri açısından önem arz

etmektedir (Benedictis and Tamberi, 2001: 1-2; Hinloopen and Van Marrewijk, 2004, 4).

‘Balassa İndeksi’ olarak da bilinen açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler kavramı

genellikle ülkelerin zayıf veya güçlü ihracatçı sektörlerini belirlemeye yönelik ampirik

araştırmalarda kullanılmaktadır. Balassa tarafından geliştirilen söz konusu yaklaşımla

endüstri-içi analizlerden sektör ve alt-sektör karşılaştırmalarına kadar bir çok alanda ampirik

araştırmalar yapılmış ve bu yaklaşım sayesinde bölgesel ve/veya ülkeler arası kıyaslamaların

Page 8: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

8

yapılması kolaylaşmıştır. Bu bağlamda Giuli (1997) Avrupa tekstil endüstrisinin rekabet

gücünü, Richardson ve Zhang (1999) ABD’nin ticaret partnerleri karşısındaki karşılaştırmalı

üstünlüklerini, Kaitila (1999) Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve AB ülkeleri arasındaki

karşılaştırmalı üstünlükleri, Çoban (2001), Türkiye tekstil endüstrisinin dinamik

karşılaştırmalı ekonomik performansını, Verma (2002) Hindistan tekstil ve giyim

endüstrisinin ihracat açısından rekabetçiliğini, Fertö ve Hubbard (2003) Macaristan gıda

sektörünün rekabet gücünü, Lee (2003) ABD piyasasına ihracat yapan 31 ülke örneğinden

hareketle Kanada’nın ihracat performansını, Hinloopen ve Van Marrewijk (2004) Çin

ekonomisinin karşılaştırmalı üstünlüklerinin dinamiklerini analiz etmek için Balassa

İndeksi’ni kullanmıştır.

Bir ülkenin ürün ya da sektör bazında ihracatının yapısı o ülkenin sahip olduğu

karşılaştırmalı avantajlarını, ithalatının yapısı ise karşılaştırmalı dezavantajlarını

göstermektedir. Balassa’ya göre açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler iki şekilde

hesaplanmaktadır (Ballance, 1988: 12; Thiessen, 1995: 280):

- Bir ülkenin belirli bir ürün ve/veya sanayi kolundaki ihracat payının -o ürün ve/veya

sanayi kolu için- dünya ihracat payına oranı.

- Belirli bir sanayi kolundaki ihracat-ithalat oranı.

Bu çalışmada rekabet gücü kriteri olarak Balassa tarafından geliştirilen,

⎥⎦⎤

⎢⎣⎡

⎟⎠⎞⎜

⎝⎛⎟

⎠⎞⎜

⎝⎛=

at

ax

at

axax M

MX

XEP /

formülünden yararlanılacaktır. Burada; a: ülke, x: mal olmak üzere; Xax: a ülkesinin

ilgili sektör ihracatını, Xat: a ülkesinin toplam ihracatını, Max: a ülkesinin ilgili sektör

ithalatını, Mat: a ülkesinin toplam ithalatını temsil etmektedir. Hesaplanan indeks değeri

EPax > 1 ise, ilgili sektörün ekonomik performansının dünyadakinden yüksek, EPax < 1 ise,

düşük olduğunu göstermektedir. Buna göre EP > 1 ise ilgili sektörün dünya ölçeğinde

rekabetçi; EP < 1 ise dünya ölçeğinde rekabetçilikten uzak olması anlamına gelmektedir

(Balassa, 1977: 328).

4. Analiz Sonuçları

4.1. Türkiye Tekstil Endüstrisinin Karşılaştırmalı Rekabet Gücü

Çalışmanın bu kısmında 1989-2001 döneminde Türkiye tekstil endüstrisinin AB-

ülkelerinin tekstil endüstrileri ile karşılaştırmalı ihracat performansı ortalama indeks

değerleri hesaplanarak değerlendirmeye tabi tutulmuş ve bu yöntemle tekstil endüstrisinin

tüm ülkeler bağlamında sektör ve alt sektörler (ürün grupları) açısından ekonomik

performansı tespit edilmiştir.

Page 9: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

9

Uluslararası karşılaştırmaların yapıldığı çalışmalarda standart tanım ve kapsamların

çerçevesinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle uluslararası kuruluşlar tarafından ürün

tanımlamaları yapılmış ve endüstriyel bağlamda sektörlerin kapsamları sınıflandırılmıştır.

Bazı durumlarda tanım ve yaklaşımların birtakım farklılıklar içermesinden dolayı sistemler

arasında bir tercih yapma zorunluluğu ortaya çıkarken, bu sorun genellikle Birleşmiş

Milletlerin Standart Uluslararası Ticaret Sınıflaması (SITC) sistemi ile giderilmeye

çalışılmıştır. Bu çalışmada da ürün gruplandırılmasında SITC Rev.3 sistemi kullanılmıştır5.

Uluslararası ticaret sınıflandırmasında en genel anlamı ile tekstil endüstrisi, tekstil

ürünleri ve hazır giyim/konfeksiyon olmak üzere iki temel başlık altında incelenmektedir.

Bunlar, tekstil ipliği, dokuma, mensucat ve ilgili ürünleri içeren SITC 65 (tekstil) kodlu ürün

grubu ve konfeksiyon ve aksesuarların yer aldığı SITC 84 (hazır giyim) kodlu ürün grubudur.

Tekstil endüstrisi bağlamında ülkelerin ticaret performanslarının karşılaştırmasında da

genellikle SITC 65 ve 84 kodlu ürün grupları dikkate alınmaktadır. Bu iki grup her ne kadar

birbirleriyle yakın ilişki içerisinde olsalar da talep yapıları birbirlerinden oldukça farklı

olduğundan dolayı ayrı ayrı değerlendirilmektedir.

Türkiye ve AB ülkeleri tekstil endüstrilerinin uluslararası rekabet gücünü tanımlayan

AKÜ indeksleri incelendiğinde, AB ülkeleri karşısında SITC iki haneli (SITC 65 ve SITC

84) ürün grupları açısından Türkiye’nin hem tekstil hem de hazır giyimde rekabet gücünün

oldukça yüksek olduğu ve diğer ülkelerin rekabet indeksleri arasında anlamlı bir fark

bulunmazken, Türkiye’nin önemli ölçüde farklılıklar gösterdiği söylenebilir (Tablo-1). Her

iki ürün kategorisinin toplamı dikkate alındığında da yine Türkiye’nin yüksek bir rekabet

gücüne sahip olduğu görülmektedir.

Türkiye’nin ardından -bazı yıllarda birtakım farklılık arz etmesine karşın-

Belçika&Lüksemburg, İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Avusturya ve Almanya’nın da

SITC 65 ürün grubunda dünya ölçeğinde rekabet gücüne sahip oldukları görülmektedir.

Türkiye dışındaki bu ülkelerin söz konusu ürün kategorisinde ekonomik performansları

1989-2001 döneminde genel olarak sabit bir trend izlerken, Türkiye’nin ekonomik

performansında önemli oranlarda düşüşler meydana gelmiştir.

SITC 84 olarak sınıflandırılan hazır giyim ürünlerinde Türkiye’nin rekabet gücünün

tekstil ürünlerine göre daha yüksek olduğu görülmüş, bu ürün grubunda Türkiye’nin AKÜ

indeksinin değeri incelenen dönemde ortalama 149,7 olmuştur. Ayrıca, ilgili sektörde

Yunanistan, Portekiz ve İtalya’nın da önemli bir rekabet gücünün olduğu görülürken, diğer

AB ülkelerinin ekonomik performanslarının düşük olduğu tespit edilmiştir.

5 Ayrıntılı bilgi için bkz. http://unstats.un.org/unsd/cr/registry/regcst.asp?Cl=14&Lg=1 (Erişim

Tarihi: 29.11.2004).

Page 10: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

10

Tablo- 1: Türkiye ve AB Ülkelerinin SITC Ürün Gruplarına Göre AKÜ İndeksleri (1989-2001 Ortalaması)

Türkiye Almanya Avusturya Bel&Lük. Danimarka Finlandiya Fransa Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İtalya Portekiz Yunan.

65 2,7 1,0 1,1 1,9 0,7 0,4 0,9 0,9 0,7 0,5 1,3 0,5 1,7 1,2 1,4

84 149,7 0,3 0,5 0,6 0,7 0,3 0,5 0,5 0,5 0,4 0,6 0,2 3,1 6,0 7,0

65+84 8,1 0,5 0,8 1,2 0,7 0,3 0,7 0,6 0,6 0,4 0,9 0,3 2,2 2,6 3,6

651 1,6 1,1 0,9 0,6 0,5 0,2 0,7 0,4 0,8 0,9 1,3 0,1 0,9 0,3 3,1

652 2,8 1,3 1,8 1,0 0,5 0,3 1,3 1,2 0,5 0,9 1,9 0,4 1,5 0,9 1,5

653 2,1 1,4 1,5 1,7 0,5 0,2 1,3 0,8 0,5 0,5 1,0 0,7 2,6 0,8 0,2

654 1,4 0,9 0,9 0,8 0,5 0,4 1,4 1,1 1,7 1,5 0,9 0,8 6,3 0,5 0,4

655 2,3 1,7 2,0 0,7 1,6 0,8 1,0 1,0 0,9 0,1 2,2 1,1 2,6 0,3 1,3

656 5,1 1,3 2,8 0,8 0,5 0,8 2,3 1,4 0,8 0,6 1,1 0,5 1,0 0,4 1,0

657 1,4 1,7 1,0 1,7 0,6 0,8 0,8 1,3 1,2 0,9 1,8 1,0 1,9 1,4 0,5

658 6,0 0,4 0,6 0,7 0,7 0,1 0,4 0,6 0,5 0,5 1,5 0,4 0,6 4,6 2,2

659 8,1 0,2 0,4 6,2 1,6 0,1 0,7 1,4 0,6 0,5 0,8 0,2 0,5 1,6 1,2

841 65,3 0,3 0,4 0,9 0,5 0,3 0,3 0,4 0,4 0,3 0,7 0,2 1,7 9,4 1,8

842 205,1 0,4 0,3 0,5 0,7 0,4 0,7 0,5 0,5 0,3 0,6 0,1 3,1 4,1 5,5

843 359,4 0,2 0,6 0,6 0,5 0,1 0,4 0,6 0,4 0,4 0,3 0,1 1,0 8,8 4,9

844 767,0 0,2 0,8 0,5 1,0 0,4 1,8 0,2 0,3 0,2 0,4 0,1 12,2 14,1 12,8

845 238,9 0,3 0,8 0,6 0,6 0,2 0,5 1,7 1,6 0,6 0,9 0,2 1,3 4,7 13,4

846 30,1 0,4 1,0 0,6 0,3 0,2 0,7 0,5 1,2 0,6 0,4 0,2 8,0 2,9 1,3

848 97,6 0,3 0,4 0,6 0,4 0,4 0,4 0,5 0,5 0,3 0,6 0,3 1,7 0,6 7,9

Kaynak: Ham Veriler UNCTAD/UN, 1994; UNCTAD/UN, 1997; UNCTAD/UN, 2004; DPT, 1994 ve DPT, 2003’den derlenmiş ve indeks değerleri tarafımızdan hesaplanmıştır.

Page 11: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

11

Tekstil endüstrisinde SITC iki haneli ürün kategorilerinin toplamı (SITC 65 + SITC 84)

analiz edildiğinde, AB ülkelerine göre Türkiye’nin rekabet gücünün oldukça yüksek olduğu

sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, Yunanistan, Portekiz, İtalya ve Belçika&Lüksemburg’un da bu

sınıflandırma bağlamında rekabet güçlerinin yüksek olduğu görülürken, diğer AB ülkelerinin

ekonomik performanslarının düşüklüğüne bağlı olarak rekabet güçleri de düşük çıkmıştır.

SITC üç haneli ürün kategorileri dikkate alındığında tekstil ürünleri 9 alt ürün grubu

altında, konfeksiyon ürünleri ise 7 alt ürün grubu altında değerlendirilmektedir. Bu

sınıflandırmalar bağlamında araştırma kapsamındaki ülkelerin her bir alt sektörlerine ait

karşılaştırmalı ihracat performans indeksleri Tablo -1’de görülmektedir. Buna göre SITC 651

(dokuma ipliği) ürün kategorisinde rekabet gücü en yüksek ülkenin Yunanistan olduğu

görülürken, bu ülkeyi Türkiye, İspanya ve Almanya izlemektedir. İlgili sektörde diğer ülkelerin

rekabet güçleri olmamakla birlikte son yıllarda Avusturya, İrlanda ve İtalya’nın indeks

değerlerinde artışlar görülmüştür.

SITC 652 (pamuklu dokuma) nolu ürün grubu dikkate alındığında ise, incelenen ülkeler

içerisinde Türkiye rekabet gücü en yüksek ülke olmuştur. Türkiye’nin yanısıra İspanya,

Avusturya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Almanya, Hollanda ve Belçika&Lüksemburg’un da bu

sektörde rekabet gücünün yüksek olduğu tespit edilmiştir. Buna karşın İrlanda, Portekiz,

İngiltere, Danimarka, İsveç ve Finlandiya’nın bu sektörde rekabet güçlerinin olmadığı

gözlenmiştir.

Pamuk dışı dokuma (SITC 653) ürün kategorisinde ilgili ülkeler içerisinde dünya

ölçeğinde rekabet gücü en yüksek ülke İtalya olurken, Türkiye, Belçika&Lüksemburg,

Avusturya, Almanya, Fransa ve İspanya bu ülkeyi izlemiştir. İlgili sektörde diğer ülkelerin

rekabet gücü bulunmamaktadır.

Tekstil ürünleri grubunda yapılan diğer bir alt ürün kategorisini, diğer dokuma ürünleri

(SITC 654) oluşturmaktadır. Bir önceki ürün grubunda olduğu gibi bu ürün grubunda da İtalya

tekstil endüstrisi, rekabet gücü en yüksek endüstri olmuştur. Bu ülkeyi İngiltere, İrlanda,

Fransa, Türkiye ve Hollanda izlemiştir. Bu sektörde diğer ülkelerin rekabet gücü bulunmamakla

birlikte, İspanya, Avusturya ve Almanya son yıllarda önemli gelişmeler göstermişlerdir.

SITC 655 (triko ürünleri) alt ürün grubu dikkate alındığında analizlere esas ülkeler

içerisinde İtalya, dünya ölçeğinde rekabet gücü en yüksek ülke olmuştur. İtalya’yı, Türkiye,

İspanya, Avusturya, Almanya, Danimarka, Yunanistan, İsveç, Hollanda ve Fansa takip etmiştir.

İngiltere, Finlandiya, Belçika&Lüksemburg, Portekiz ve İrlanda’nın söz konusu endüstriyel

alanda rekabet güçlerinin olmadığı tespit edilmiştir.

SITC 656 olarak adlandırılan tekstil ürünleri alanında diğer bir alt ürün grubunu ise

dantel, şerit ve tül oluşturmaktadır. Bu ürün grubunda yüksek bir rekabet üstünlüğü bulunan

Page 12: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

12

Türkiye’yi, Avusturya, Fransa, Hollanda, Almanya, İspanya, Yunanistan ve İtalya takip etmiştir.

Araştırmaya konu olan diğer ülkelerin ise bu alanda rekabet gücünün bulunmadığı söylenebilir.

SITC 657 nolu özel tekstil ürünleri alt ürün grubunda İtalya ilk sırada yer almaktadır. Bu

ülkeyi İspanya, Belçika&Lüksemburg, Almanya, Türkiye, Portekiz, Hollanda, İngiltere,

Avusturya ve İsveç izlemektedir. Söz konusu sektörde diğer ülkelerin rekabet güçlerinin

bulunmadığı tespit edilmiştir.

Tekstil ürünleri kategorisi içerisinde değerlendirilen ve SITC 658 sınıflandırmasına dahil

edilen tekstilden mamul eşyalar ürün grubunda ise Türkiye’nin önemli bir rekabet üstünlüğünün

olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’den sonra Portekiz, Yunanistan ve İspanya’nın da ekonomik

performansının yüksek olduğu gözlenirken, diğer ülkelerin rekabetçi bir yapıya sahip

olmadıkları belirlenmiştir.

Tekstil ürünlerinin SITC üç haneli grup sınıflandırmasında son grubu ev tekstili ürünleri

(SITC 659) oluşturmaktadır. Türkiye tekstil endüstrisi -tekstil ürünleri alt grubundaki bazı ürün

gruplarında olduğu gibi- ilgili ülkeler içerisinde dünya ölçeğinde rekabet gücü en yüksek

endüstri olmuştur. Türkiye’yi sırasıyla Belçika&Lüksemburg, Danimarka, Portekiz, Hollanda ve

Yunanistan takip ederken, diğer ülkelerin bu sektörde rekabet gücüne sahip olmadıkları

sonucuna ulaşılmıştır.

Tekstil endüstrisinin tekstil ürünleri alt sektörlerine ait mukayeseli ihracat performansı

indeks değerleri genel olarak değerlendirildiğinde, Türkiye tekstil endüstrisinin hemen hemen

bütün sektörlerde –bazılarında öncü konumunda olmak üzere- dünya ölçeğinde rekabetçi bir

yapısının olduğu tespit edilmiş, fakat incelenen dönemde zamanla birçok alt sektörün rekabet

gücünde önemli azalmalar meydana gelmiştir.

Tekstil endüstrisinde hazır giyim sanayii erkek giysileri (SITC 841), kadın giysileri (SITC

842), iç çamaşırı (SITC 843), triko giysiler (SITC 844), triko iç çamaşırı (SITC 845), giyim

aksesuarları (dokuma eşya) (SITC 846) ve başlık (SITC 848) olmak üzere 7 alt ürün

kategorisinde sınıflandırılmaktadır.

SITC 841 nolu erkek giysileri ürün grubunda ülke endüstrilerinin karşılaştırmalı üstünlük

indeksleri incelendiğinde, Türkiye’nin mutlak bir rekabet gücüne sahip olduğu görülmektedir.

Bu sektörde Türkiye’yi dünya ölçeğinde rekabet gücü bulunan Portekiz, Yunanistan ve İtalya

izlerken, diğer AB ülkelerinin ilgili sektörde rekabet güçleri bulunmamaktadır.

SITC 842 ve SITC 843 nolu ürün gruplarında ise SITC 841 nolu ürün grubundaki gibi

yine Türkiye’nin ilgili ülkeler içerisinde tartışmasız bir rekabet üstünlüğünün olduğu tespit

edilirken, zamanla bu sektörlerdeki rekabet gücünde büyük oranlarda düşüşler meydana geldiği

tespit edilmiştir. Öyle ki, 1989 yılında kadın giysileri sektöründe Türkiye’nin 205,1 olan

karşılaştırmalı ihracat performansı katsayısı 2001 yılında 40,2 olarak gerçekleşmiş, benzer

şekilde iç çamaşırı ürün grubunda da 1989 yılında 715,1 olan söz konusu değer 2001 yılında

Page 13: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

13

38,2’ye gerilemiştir. Bu rakamlar ilgili ürün grubunda Türkiye tekstil endüstrisinin tartışmasız

rekabet gücü olduğunu göstermesine rağmen, yakın gelecekte bu üstünlüğünü kaybedebileceğini

de ifade etmektedir. Ayrıca söz konusu sektörlerde Portekiz, Yunanistan ve İtalya’nın rekabetçi

bir yapıya sahip oldukları görülürken, diğer ülkelerin rekabet güçlerinin bulunmadığı

belirlenmiştir.

Triko giysiler sektöründe de yine Türkiye’nin yüksek oranlarda rekabet üstünlüğü

olmakla birlikte, ekonomik performansının azalma trendine girdiği görülmüştür. Bu alanda

dünya ölçeğinde rekabet gücüne sahip diğer ülkeler Portekiz, Yunanistan, İtalya, Fransa ve

Danimarka olmuş ve geri kalan ülkelerin rekabetçi bir yapıya sahip olmadıkları tespit edilmiştir.

SITC 845 ve SITC 846 nolu sektörlerde de yine bir düşme trendi gözlenmesine karşın

Türkiye önemli bir rekabet üstünlüğüne sahiptir. SITC 845 ürün grubunda Türkiye’yi

Yunanistan, Portekiz, Hollanda, İngiltere ve İtalya takip ederken, bazı yıllar birtakım

farklılıklar olmakla birlikte Hollanda’nın da son yıllarda rekabetçi konuma geldiği

belirlenmiştir. Dokuma eşya ürün grubunda ise Türkiye’nin yanısıra İtalya, Portekiz,

Yunanistan, İngiltere ve Avusturya’nın ekonomik performansının yüksek olduğu görülmüştür.

Hazır giyim sanayiinin üçlü ürün kategorisinde son sınıflandırmayı başlık sektörü (SITC

848) oluştururken, bu sektörde de rekabet gücü en yüksek ülke Türkiye olmuştur. Ayrıca, bu

sektörde Yunanistan ve İtalya dışındaki ülkelerin rekabet üstünlüklerinin bulunmadığı tespit

edilmiştir.

4.2. Gümrük Birliği ve Türkiye Tekstil Endüstrisi

Tekstil endüstrisinin hem SITC iki haneli hem de SITC üç haneli ürün gruplarına ait

1989-2001 dönemi ortalama ekonomik performans indeks değerleri genel olarak

değerlendirildiğinde, Türkiye’nin hem iki haneli hem de üç haneli ürün grupları açısından

rekabet gücünün oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Fakat, incelenen dönemde hem ana hem

de alt ürün gruplarında Türkiye tekstil endüstrisinin rekabet gücünde önemli oranlarda düşüşler

meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu bağlamda incelenen dönem içerisinde önemli bir konumu

bulunan Gümrük Birliği sürecinin de irdelenmesi gerekmektedir. Gümrük Birliği’ne bağlı olarak

Türkiye tekstil endüstrisinin rekabet gücünde meydana gelen değişimler, uygulamaya konacak

politikalar açısından yol gösterici olacaktır. Bu nedenle Gümrük Birliği öncesi (1989-1995) ve

Gümrük Birliği sonrası (1996-2001) SITC iki haneli ürün kategorileri dikkate alındığında; SITC

65 nolu ürün grubunun indeks değeri 3’den 2,3’e; SITC 84 nolu ürün grubunun indeks değeri

241,5’den 42,5’e; her iki ürün grubu bir arada değerlendirildiğinde ise indeks değeri 9,7’den

6,1’e düşmüştür (Grafik-1).

Bu rakamlar Türkiye tekstil endüstrisinin halen dünya ölçeğinde rekabetçi bir yapısının

olduğunu göstermekle birlikte, Türkiye tekstil endüstrisinin ekonomik performansında görülen

Page 14: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

14

düşüş trendinin Gümrük Birliği sonrası dönemde de devam ettiğine işaret etmektedir (Ayrıntılı

indeks değerleri için bkz. Çoban, 2001).

Grafik- 1: Gümrük Birliği ve Türkiye Tekstil Endüstrisinin Ekonomik Performansı

0

50

100

150

200

250

1989-1995 3,0 241,5 9,7

1996-2001 2,3 42,5 6,1

65 84 65+84

SITC üç haneli ürün gruplarına ait ekonomik performans indeks değerleri analiz

edildiğinde -bazı ürün gruplarında artış olmakla birlikte- iki haneli ürün gruplarında olduğu gibi

alt ürün gruplarının rekabet güçlerinin Gümrük Birliği sonrası dönemde de azaldığı tespit

edilmiştir. Buna göre, 651 nolu ürün grubunun indeks değeri 1,9’dan 1,4’e, 652 nolu ürün

grubunun indeks değeri 3,4’den 2’ye, 653 nolu ürün grubunun indeks değeri 2,5’den 1,7’ye, 654

nolu ürün grubunun indeks değeri 1,8’den 0,9’a, 657 nolu ürün grubunun indeks değeri 1,8’den

1’e ve 658 nolu ürün grubunun indeks değeri 6,6’dan 5,3’e düşerken, 655 nolu ürün grubunun

indeks değeri 1,6’dan 3,1’e, 656 nolu ürün grubunun indeks değeri 5’den 5.2’ye ve son olarak

659 nolu ürün grubunun indeks değeri ise 8’den 8,3’e yükselmiştir (Grafik-2).

Grafik- 2: Gümrük Birliği ve Tekstil Ürünlerinin Ekonomik Performansı

0

2

4

6

8

10

1989-1995 1,9 3,4 2,5 1,8 1,6 5,0 1,8 6,6 8,0

1996-2001 1,4 2,0 1,7 0,9 3,1 5,2 1,0 5,3 8,3

651 652 653 654 655 656 657 658 659

Page 15: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

15

Tekstil endüstrisinin diğer bir alt sektörü olan hazır giyim/konfeksiyon ürünlerine ait

indeks değerleri incelendiğinde ise tüm ürün gruplarının ekonomik performansının azalma

eğiliminde olduğu görülmüştür (Grafik-3).

Grafik- 3: Gümrük Birliği ve Konfeksiyon Ürünlerinin Ekonomik Performansı

0

200

400

600

800

1000

1200

1400

1600

1989-1995 89,7 342,6 620,9 1343,0 399,7 37,6 167,3

1996-2001 36,9 44,8 54,2 95,0 51,2 21,4 16,3

842 843 844 845 846 847 848

Özetle, Gümrük Birliği sürecinin Türkiye tekstil endüstrisinin SITC iki haneli ve SITC

655, SITC 656 ve SITC 659 nolu ürün grupları dışındaki SITC üç haneli ürün gruplarının

rekabet gücü üzerinde olumlu yönde bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Gümrük Birliği

sonrası Türkiye’nin ihracat portföyündeki değişime bağlı olarak toplam ihracat içerisinde tekstil

sektörünün payının azalması, bu sonucun ortaya çıkmasının bir nedeni olabilir.

5. Sonuç

Bu çalışmada 1989-2001 dönemi dikkate alınarak AKÜ indeksi yardımıyla Türkiye ile AB

ülkeleri tekstil endüstrileri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Bu yöntemle tekstil

endüstrisinin tüm ülkeler bağlamında sektör ve alt sektörler (ürün grupları) açısından ekonomik

performansları tespit edilmiştir. Ayrıca, Gümrük Birliği sürecinin Türkiye tekstil endüstrisinin

rekabet gücüne etkisi, hem ana hem de alt ürün grupları açısından ele alınmıştır.

Analizler doğrultusunda, hem SITC iki haneli hem de SITC üç haneli ürün grupları

açısından Türkiye tekstil endüstrisinin AB-ülkeleri karşısındaki rekabet gücünün oldukça

yüksek ve alt sektörler bağlamında dünya ölçeğinde rekabetçi bir yapıya sahip olduğu tespit

edilmekle birlikte özellikle son yıllarda hemen hemen bütün ürün gruplarının rekabet gücünde

dikkate değer düşüşler yaşandığı tespit edilmiştir. Bu tespitler, Çoban (2001) tarafından 1989-

1998 dönemi dikkate alınarak yapılan araştırma sonuçlarıyla benzerlik arz etmekte olup,

sektörün rekabet gücündeki düşüş trendi devam etmektedir. Her iki araştırma sonucu, Türkiye

tekstil endüstrisinin ekonomik performansının dünya ölçeğinde her geçen gün azaldığına ve

sürecin devam etmesi halinde yakın gelecekte sektörün rekabet gücünü kaybedebileceğine işaret

Page 16: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

16

etmektedir. Ayrıca, Gümrük Birliği sürecinin söz konusu değişime etkisi analiz edildiğinde ise,

SITC iki haneli ve SITC 655, SITC 656 ve SITC 659 nolu ürün grupları dışındaki SITC üç

haneli ürün gruplarının rekabet gücünün olumsuz yönde etkilendiği belirlenmiştir.

1 Ocak 2005 sonrası dönemde tekstil endüstrisinde üretim ve ticaret anlayışı değişmeye

ve rekabet süreci yeniden şekillenmeye başlayacaktır. Bu bağlamda tüm göstergeler ve analiz

sonuçlarından da görüldüğü üzere gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye özellikle hazır

giyim/konfeksiyon sektöründe sahip olduğu rekabetçi üstünlüğünü kaybedecektir. Dolayısıyla

başta AB olmak üzere OECD pazarında sahip olduğu rekabet avantajını kaybetmemesi için

Türkiye tekstil endüstrisinin ürün farklılaştırması temelinde katma değeri yüksek, moda ve

markaya dayalı ürünler geliştirmesi ve pazar çeşitlendirmesine gitmesi gerekmektedir.

Kaynakça

ARUOBA, Çelik (1999), “Dünya Tekstil Ekonomisi”, ONGUN, M. Tuba (Editör), Anadolu’da Hızla Sanayileşen Kentler: Kahramanmaraş Örneği, Ankara: Türkiye Ekonomi Kurumu Yayını, 31-42.

BALASSA, Bela (1965), “Trade liberalization and ‘revealed’ comparative advantage”, The Manchester School of Economic and Social Studies, 33, 92-123.

BALASSA, Bela (1977), “‘Revealed’ Comparative advantage revisited: An analysis of relative export shares of the industrial countries (1953-1971)”, The Manchester School of Economic and Social Studies, 45(4), 327-344.

BALLANCE, R. H. (1988), “Trade performance as an indicator of comparative advantage”, GREENEWAY, David (eds.), Economic Development and Intermational Trade, McMillan Education Ltd.

ÇOBAN, Orhan (2001), Türkiye Tekstil Endüstrisinin Üretim Yapısı ve Karşılaştırmalı Rekabet Gücü-AB Örneği Almanya İle Karşılaştırma ve Bir Alan Çalışması, Cumhuriyet Üniversitesi SBE, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Sivas, 2001.

De BENEDICTIS, Luca and TAMBERI, Massimo (2001), “A note on the balassa index of revealed comparative advantage”, 2001, http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=289602, (Erişim tarihi, 18.01.2004).

DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) (1994), Uluslararası Ekonomik Göstergeler, Ankara.

DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) (2003), Uluslararası Ekonomik Göstergeler, Ankara.

DTM (Dış Ticaret Müsteşarlığı) (2004), Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü, http://www.foreigntrade.gov.tr/IHR/sektor/tekstil.htm (Erişim tarihi, 27.02.2004).

ERUYGUR, Ozan, ÖZÇELİK, Emre ve TAYMAZ, Erol (2004), “Tekstil ve Hazır Giyim Sanayilerinde Uluslararası Rekabet”, İktisat-İşletme ve Finans Dergisi, 19(217), 5-23.

FERTÖ, Imre and HUBBARD, Lionel J. (2003), “Revealed comparative advantage and competitiveness in Hungarian Agri-Food Sectors”, World Economy, 26(2), 247-259.

GIULI, Maurizio (1997), The competitiveness of the European textile industry, Centre for International Business Studies, Research Papers in International Business, 2-97, London.

HINLOOPEN Jeroen and Van MARREWIJK, Charles (2004), Dynamics of Chinese Comparative Advantage, Tinbergen Institute Discussion Paper, TI 2004-034/2, Amsterdam.

Page 17: Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı …1).pdf · 2009-10-19 · Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı

17

İTKİB (İstanbul tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) (2004), http://www.itkib.org.tr (Erişim tarihi, 22.02.2004).

KAITILA, Ville (1999), Trade and revealed comparative advantage: Hungary, the Czech Republic, and the European Union, BOFIT Discussion Papers, 8, Helsinki.

KÜÇÜKER, Celal (1999), “Türkiye’de Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Gelişimi ve Yeniden Yapılanması”, ONGUN, M. Tuba (Editör), Anadolu’da Hızla Sanayileşen Kentler: Kahramanmaraş Örneği, Ankara: Türkiye Ekonomi Kurumu Yayını, 51-87.

LEE, Sung-Chul (2003), Patterns of Canada’s revealed comparative advantage in the United States, Department of Economics, University of Regina, Discussion Paper, 104, Regina.

RICHARDSON, David J. and ZHANG, Chi (1999), Revealing comparative advantage: chaotic or coherent patterns across time and sector and U.S. trading partner?, NBER Working Paper, 7212, Cambridge.

TAN, Barış (2001), Overview of the Turkish textile and apparel industry, Harvard Center for Textile & Apparel Research, Cambridge.

THIESSEN, Ulrich (1995), “Competitiveness of Central-eastern European Countries”, DIW-Vierteljahreshefte zur Wirtschaftsforschung, 64(2), 279-301.

TÜSIAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) (2002), Sektörel Durum Analizi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri-2001-II, Tüsiad Yayını, Tüsiad-T/2002-05/320, İstanbul.

UNCTAD/UN (1994), Yearbook International Trade Statistics, Vol: 2, New York.

UNCTAD/UN (1997), 1996 International Trade Statistics Yearbook, Vol: 1, New York.

UNCTAD/UN, http://www.foreign-trade.com/unstats.HTM’den (Erişim tarihi, 15.01.2004).

VERMA, Samar (2002), Export competitiveness of Indian textile and garment industry, Indian Council for Research on International Economic Relations, Working Paper, 94, New Delhi.