19
2013 CRP488 - INSTITUTIONAL ASPECTS OF URBAN AND REGIONAL PLANNING Assoc. Prof. Dr. Serap KAYASÜ Hazırlayanlar: Ayaz ZAMANOV İrem BAHÇELİOĞLU TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM AKTÖRLERİ VE ORTAKLIK MODELİ

Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

1

2013

CRP488 - INSTITUTIONAL

ASPECTS OF URBAN AND

REGIONAL PLANNING

Assoc. Prof. Dr. Serap KAYASÜ

Hazırlayanlar:

Ayaz ZAMANOV

İrem BAHÇELİOĞLU

TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM

AKTÖRLERİ VE ORTAKLIK MODELİ

Page 2: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

2

GİRİŞ

Kentler karmaşık organizmalardır. Fiziksel, toplumsal,

ekonomik ve politik kavramları bir arada bulunduran ve sürekli

değişime ihtiyaç duyan bir olgudur. Kentsel dönüşüm kavramı

da bu ihtiyaçtan dolayı doğmuştur. Bütün Dünya’da tartışılan bu

kavram, kent bilimciler tarafından farklı yorumlarla

açıklanmıştır. Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan başka

bir biçime girme” olarak tanımlanan “dönüşüm” kelimesinden

hareketle, kentsel dönüşüm, var olan durumun başka bir duruma

dönüşmesi olarak tanımlanabilir (Akkar, 2006). Lichfield (1992)

kentsel dönüşümü, kentsel bozulma süreçlerini daha iyi anlama

ihtiyacından doğan ve gerçekleştirilecek dönüşümde elde

edilecek sonuçların üzerinde bir uzlaşma olarak tanımlarken,

Donnison (1993) ise, kentsel çöküntü alanlarında yoğunlaşan

sorunları eşgüdümlü bir biçimde çözümlemek için ortaya

konulan yeni bir yol ve yöntem olarak tanımlamıştır. Bu

tanımlar kapsamında kentsel dönüşümü değerlendirmek

gerekirse, kentsel dönüşüm, çökme ve bozulma olan kentsel

mekanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşulları

kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirmeye yönelik

uygulanan strateji ve eylemler bütünüdür(Akkar,2006).

Dünya’daki kentsel dönüşüm hareketleri 1800’lü yıllarda yeni

kent akımlarıyla başlamıştır. Artan sanayileşme, göçün artması

ve beraberinde getirdiği konut ve güvenlik sıkıntısı kentlerin

yapısında değişim ihtiyacını doğurmuştur. Ancak bu Türkiye

için daha yeni bir kavramdır. 1900’lerde kullanılmaya başlanan

bu kavram, kavramsal ve yöntemsel olarak hala tartışılmaktadır.

Toplumsal ve fiziksel kaygılardan dolayı başlayan kentsel

dönüşüm zamanla politik ve ekonomik bir amaç kazanmıştır.

Günümüzde de rant kaygısının arttığı ve kentsel dönüşüm

aktörlerinin azami kar elde etmeye çalıştığı bir ortamda yapılan

dönüşümün ne derece sağlıklı olduğu ve bu kavramın

çıkışındaki amacı taşıyıp taşımadığı tartışılır.

Page 3: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

3

Bu makalede, Türkiye’deki kentsel dönüşüm süreci, bu süreçteki

aktörler ve yeni bir model olan “ortaklık modeli” incelenmiş ve

kentsel dönüşümle ilgili Türkiye’den örnekler verilmiştir.

Türkiye’deki kentsel dönüşüm dönemlerle incelenmek istenirse

üç dönemde incelenebilir. Bu dönemler 1950-1980, 1980-2000

ve 2000-sonrası olarak incelenebilir (Ataöv, Osmay, 2007).

1950-1980 DÖNEMİ

İkinci dünya savaşından sonra Türkiye ekonomik büyüme ve

sanayileşme politikasıyla büyürken, kırdan kente artan göçle

hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. Bu, kent çevresindeki

kırsal veya boş alanların kentsel alana dönüşmesiyle

sonuçlanmıştır. Kentlerdeki altyapı yetersizliği ve sermaye

birikiminin yanlış kullanımı, göçen kesimin konut ihtiyacını

karşılamaya engel olmuş, bunun çözümü olarak da kırdan göçen

nüfus, konut ihtiyacını, kent çeperindeki hazine veya özel

arazilere gecekondu yaparak karşılamışlardır. Gecekondu, ana

yollara yakın kümeler halinde oluşan, topografik eşiklere

referansla organik olarak şekillenen yerleşmelerdir. Zamanla bu

kümeler arasındaki boş alanlar dolmuş ve birbirleriyle

bütünleşerek ilçeleri oluşturmaya başlamışlardır

(Şenyapılı,1996).

Ekonomik büyümeyle beraber kentte bir çok sorun oluşmuştur.

Ekonomik büyüme ilk on yılda sanayileşmeyi, dış yardımları,

liberal ekonomi modelini ve tarımsal modernleşmeyi

beraberinde getirmiştir (Şenyapılı, 2007). Bu ilk on yıllık

dönemde uygulanan ekonomik büyüme modeli, büyük kentlere

göçü başlatmış, kentlerin nüfusu toplam ülke nüfusuna oranla

%80 artış göstermiştir (Osmay,1999). Bu artış beraberinde

konut,altyapı ve işsizlik sorunu getirmiştir. 1960’ta Devlet

Planlama Teşkilatı’nın kurulması ile planlama yetkisinin

merkezde toplanması amaçlanmıştır. İkinci on yıllık dönemde

ise kent nüfus artış en yüksek değerine ulaşmış ve kentteki

Page 4: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

4

gecekondulaşma baş edilemez bir boyuta ulaşmıştır. Bu

dönemde artan gecekondulaşmaya en önemli tepki 1966 yılında

oluşturulan 775 sayılı Gecekondu Yasası ile verilmiştir. Bu

yasayla izinsiz yapılaşma olan gecekondu, yasallaşmış ve

gecekondu sahiplerinin konut sahibi olması amaçlanmış. Bu

dönemde, konut ihtiyacını sağlamak ve gecekondu alanlarından

kaçmak isteyen üst gelir gruplarına hitap eden konutlar yapmayı

amaçlayan özel kuruluşlar oluşmaya başlamıştır. Bunun

temelinin 1969 yılında MESA Grup tarafından atıldığı

bilinmektedir. Bu dönemdeki son periyotun 1970 yılında özel

konut üretimiyle başladığı görülmektedir. İlk olarak kentsel

dönüşüm kavramı gerçek anlamıyla 1980 yıllarında

kullanılmaya başlanmış ve sağlıklaştırma ve yeniden yapılanma

yöntemleri uygulanmıştır. Hem gecekondu alanları hem de kent

merkezindeki eski konut alanları apartmanlaşarak

dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm işgücüne göre çeşitlenmiş ve bu

çeşitlenmiş işgücü ruhsatlı veya ruhsatsız yapıların bulunduğu

yeni gelişen orta ve düşük gelir gurubunun oluşturduğu

mahallelerdeki konutlara geçmiştir.

1950-1980 arasındaki dönemde kentteki ekonomik büyüme ve

bunun sonucunda oluşan kentsel değişim ihtiyacı, bu dönemdeki

kanunlarla desteklenmiş, boş arsalar yapılaşmış, kente yeni

büyük yapı alanları eklemlenmiş, ve “azman kentler”

oluşmuştur (Tekeli,1999).

Page 5: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

5

1980-2000 DÖNEMİ

1980’lerden sonra Türk ekonomisi dışa açılmış, böylece

uluslararası pazarlara üretim yapan birimlerin sayısı ve bununla

beraber kaliteli işçi talebi artmıştır (Ataöv, Osmay, 2007). Bu

durumda, sanayi birimleri organize oldukça alan ihtiyacı artmış

ve kent dışına çıkmaya başlamıştır. Kaliteli işçi ihtiyaçlarını ise

çevrelerindeki ruhsatsız konutlardan oluşan alanlardan

karşılamışlardır. Diğer yandan, küçük ölçekli üretim yerleri ise

tarihi merkezde kalmaya devam etmiş, işçi ihtiyaçlarını

çevrelerindeki düşük kaliteli ve eğitimsiz nüfustan

karşılamışlardır. Bu durum çalışma birimleriyle çöküntü

alanlarından yaşayan kesimin bağımlılık ilişkisini arttırmıştır.

1980’lerde kırdan kente göç devam etmiş ancak niteliği

değişmiştir. Siyasal karışıklıklardan ve güvenlik kaygılarından

dolayı doğudaki iller boşaltılmış ve bu da göçe neden olmuştur

(Şenyapılı,2006). Ancak kentlerdeki nüfus artışına rağmen

doğurganlık oranı azaldığı için kentsel nüfus artış hızı

azalmıştır. Kent nüfus artış hızı azalmış olsa da konut ihtiyacı

bitmemiş, bu ihtiyacı karşılamak adına kooperatif birlikleri

oluşturulmuş, toplu konut uygulamaları yaygınlaştırılmıştır.

1984 yılında TOKİ (Toplu Konut İdaresi)’nin kurulmasıyla

konut üretimi yeni bir can kazanmıştır. Aynı yılda toplu konut

fonunun oluşturulması hem bireysel hem de kooperatiflerin

konut üretimini teşvik etmiştir. 1984 yılında kabul edilen İmar

Affı Yasası ile gecekondu alanlarına yapılaşma hakkı verilmiş

ve gecekondulara tapu verilmesi resmileşmiştir. Bununla

beraber artan konut üretimi özellikle toplu konut fonuyla

desteklenmiştir. 1989’da TOKİ ve özel kuruluş işbirliğiyle

gerçekleştirilen ve Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm projesi

sayılan Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi ve Portakal

Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi başlamıştır. 2000’lere

baktığımızda ise sermayeden pay almak için yasadışı

dönüşümler yapan belediyeler ve gecekondular lehine

Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi

Page 6: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

6

oluşturulan yasalar sonucu konut ve yaşam kalitesinin düştüğü

görülmektedir. Artan nüfusla beraber baş gösteren işsizlik

sorunu ve Dünya’da etkisini gösteren ekonomik kriz Türkiye’yi

de etkilemiştir. 1993 yılında genel bütçe kapsamına alınan toplu

konut fonu, konut üretiminde düşüşe neden olmuş ve işsizlikle

beraber gecekondulaşma az da olsa artmaya başlamıştır. Bu

nedenle konut ve yaşam kalitesinde düşüş gözlemlenmektedir.

Bu dönemde gerek bireysel müdahale sonucu ortaya çıkan,

gerekse önemli bir otoritenin kararıyla oluşan dönüşüm

uygulamalarını yapılan müdahale biçimlerine göre; kentsel

yenileme, kentsel iyileştirme ve kentsel koruma-soylulaştırma

olarak üç grupta incelemek mümkündür (Ataöv, Osmay, 2007).

2000 VE SONRASI DÖNEMİ

Bu dönemdeki en önemli gelişme kentsel dönüşümün yasalarda

yer almasıdır. Aynı zamanda katılımcı araçları ve aktörler de bu

dönemde tartışılmaya başlanmıştır.

Ekonomik ilişkilerin yeniden yapılanması, ulaşım ve iletişim

ağlarının güçlenmesi ile kentsel yönetim sınırları değişmiştir.

İşgücü talebinin değişmesinden dolayı doğudan batıya göçün

Page 7: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

7

arttığı görülmektedir. Bu artış konut niteliğini ve sosyal toplum

niteliğini değiştirirken toplumdaki suç oranını da arttırmıştır. Bir

önceki dönemde büyük artış gösteren konut üretimi, bu

dönemde talep fazlası olarak ortaya çıkmaktadır. Resmi konut

sunum fazlası rakamlarına kayıt dışı konut üretimi de

eklendiğinde bu oranın gerçekleşen üretimin %30-50 üstünde

olduğu anlaşılmaktadır (Balamir,2004). Belediyelerin

oluşturdukları toplu konut kooperatifleri ve deprem riski olan

alanlarda konut üretimi; konut sunum biçimlerini arttırmış, özel

sektör eliyle kent dışına lüks konut yapımını arttırmıştır.

2002’de toplu konut fonunun kaldırılmasıyla konut yapımında

önemli bir düşüş olduğu görülmektedir. Bu düşüş maddi olarak

bütün konut üreticilerini etkilemiştir. Bu nedenle, aktörler

işbirliğinde bulunmuşlardır. Türkiye’nin ilk işbirliği projesi olan

Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 2004 yılında

TOKİ ve belediyelerin ortaklığıyla başlamıştır. 2005 yılında

belediyelere yeni görevler verilmesi ve yetkilerinin

genişletilmesi, kentsel dönüşümde belediyelerin daha aktif bir

rol oynamasını sağlamıştır. Değişen Belediye Kanunuyla

beraber suç oranında ve düşük kaliteli konut oranında büyük

artış gösteren Altındağ Belediyesi, 2005 yılında kentsel

dönüşüm projesini başlatmıştır (Örnekler kısmında detayı

verilmiştir). 2007 yılında ise özel sektör ve TOKİ işbirliği

başlamış ve Parkoran Konutları projesi başlamıştır. Günümüze

geldiğimizde ise, ulusal ekonomik politikalar, sosyo-ekonomik

düzen, yasal düzenlemeler ve yönetim anlayışındaki

değişimlerle, metropoliten kentlerin fiziksel yapısının bundan

önceki dönemlerden farklı biçimde, büyük parçalar halinde ve

dönüşerek büyümekte olduğu görülmektedir (Tekeli,2005).

Taleplerin değişmesi, kentsel boşlukların konut üretimine

açılması, metropoliten kentlere göçün devam etmesi ve bu

göçlerden dolayı kentlerde oluşan sosyo-ekonomik düzenin

bozulması, günümüz kentlerinde önemli bir sorun olan kentsel

saçılmaya sebep olmaktadır. Kentsel saçılma, hem fiziksel

Ankara Park Oran Konutları

Page 8: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

8

olarak şehirlerin kapasitesini zorlamakta hem de teknik altyapı

ihtiyacından dolayı maddi olarak belediyeleri zorlamaktadır.

Kentsel saçılmanın önlenmesinin yollarından biri kentsel

dönüşümdür ve dönüşüm tek taraflı değil, katılımcı

ortaklıklarıyla olmalıdır.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ AKTÖRLER VE

ORTAKLIK MODELİ

Türkiye’deki kentsel dönüşüm incelendiği zaman, kentsel

dönüşüm, kanunların esnekliğinden dolayı konut yapma yetkisi

olan her kurum ve kuruluş bireysel olarak uygulanmaktadır.

Kentsel dönüşüm sürecine dahil olan temel aktörler; kamu

yönetimi, özel sektör, yerel halk ve sivil toplum kuruluşlarıdır

(Turok,2005). Ancak dönüşümün hedef ve niteliği bu aktörleri

ve ortaklık niteliklerini belirler. Türkiye’de görülen ortaklık

belediye-TOKİ veya TOKİ-özel kuruluş ilişkisinden öteye

geçememiştir. Oysa kentsel dönüşüm, birçok kesimi ilgilendiren

önemli bir süreçtir ve katılımcılarının çok olması, projenin

işlevselliği ve güvenilirliği açısından önemlidir.

Page 9: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

9

Buna örnek olabilecek bir model olan “ortaklık modeli” ilk kez

İngiltere‘de, politik çıkarlar arasında erişilen bir uzlaşmaya bağlı

olarak ortaya çıkmış, etkin kentsel dönüşüm stratejilerinin

gerçekleştirilebilmesi için kamu yönetimi ve özel sektör

arasında daha yakın bir bağlantının ve yerel halkın doğrudan

katılımının gerektiği sonucuna varmıştır (Mccarthy, 2005).

Ortaklık modelinin amacı, rant sektörünün yarattığı kentsel

tahribatı durdurup kentsel dönüşümün kalitesini arttırmaktır.

Türkiye’de özellikle 1970 yılı itibariyle görülmeye başlanmış

ancak etkin olarak kullanılamamıştır.

KAMU SEKTÖRÜ

Yerel yönetim ve merkezi yönetimin oluşturduğu kamu sektörü,

hemen hemen tüm dönüşüm projelerinde yer alan güçlü bir

aktördür. Kamu sektörü, ortaklık modelinde düzenleyici ve

denetleyici bir rol üstlenmektedir. Ayrıca özel sektörün

risklerini, alanın mekansal planlanması ve alandaki politika

gereksinmelerine ilişkin bilgi üretme gibi yollarla azaltabilmesi

bir diğer önemli görevidir. Bu durum özel sektörün dönüşüm

sürecine katılması açısından önemlidir (Barka, 2006; Atkinson,

2005; Mccarthy, 2005).

TOKİ (1984 - )

1980 yılı öncesinde gecekondular yasallaşmaya başlamıştır. Bu

yasallaşmayla beraber, insanların gecekonduları tercih etmesi,

eskiye oranla artmıştır. Böylelikle kentlerdeki sosyo-ekonomik

dengeler de değişime uğramış, gecekondu alanlarındaki kiralık

ve mülk sahipliliği artmıştır. Bunların dışında, 1980'li yıllardaki

farklı konut uygulamalarıyla beraber, gecekondu alanlarında

dört ve beş katlı apartmanlaşmalar görülmektedir. Toplu Konut

İdaresi'nin (TOKİ), bireysel olarak ya da işbirliğiyle yaptığı

konutlar, 1980 yılından sonra görülmektedir. Bu dönemde,

TOKİ dışında kooperatifler, kooperatif üst birlikleri ve yerel

yönetimlerle oluşan konut alanları, özel girişimciler ve Türkiye

Page 10: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

10

Emlak Bankası'nın da ortaklık ettiği konut yatırımları

yapılmıştır.

TOKİ, 1980'li yılların önemli konut üreticilerinden biridir. Bu

yüzden TOKİ'nin tarih içerisinde Türkiye'deki konut

yatırımlarına nasıl bir katkı sağladığını iyi irdelemek gerekiyor.

1984 yılında kurulan Toplu Konut İdaresi, dar gelirli ailelere

konut üretimi yapmak amacıyla görevine başlamıştır.

Gündemdeki rant kavgalarının etkisiyle TOKİ de zamanla kendi

amacından uzaklaşarak piyasa için konut üretmeye başlamıştır.

Bunun nedeni ise rant kaygılarından çok o dönemin yönetimsel

kurgusuyla beraber konutlara olan talebin de günden güne

değişmesi olarak söylenebilir. Bu değişiklikler, gecekonduların

dönüşmesine neden olmakla birlikte, 2003 yılı itibariyle merkezi

yönetimin de yaptığı düzenlemelerle TOKİ, kentsel dönüşümde

önemli bir aktör olmuştur.

TOKİ kurulduğu dönemlerde 'toplu konut fonu' adı altında bir

fonla kurulmuştur. Bu fon TOKİ ve toplu konut kanunuyla

beraber oluşturulmuştur. 1984 yılında ülkemizin yaşadığı hızlı

nüfus artışı ve hızlı kentleşme sebebiyle oluşan konut ve

kentleşme sorunlarının çözülmesi ve üretimin artırılarak

işsizliğin azaltılması amacıyla oluşturulmuş bir fon olan toplu

konut fonu, belirli kaynaklar sayesinde belli bir süre ayakta

durabilmiştir. Bu kaynaklardan bazıları şunlardır; tekel idaresi

ve tekel dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler tarafından imal

edilen alkollü ve alkolsüz içkiler, tütün mamulleri vb.

ürünlerden en fazla %15 miktarında ayrılacak vergiler, yurt

dışına çıkışlardan kişi başına alınacak 100 Amerikan Doları,

fona yapılacak bağışlar, fona açılacak krediler, tüketilen elektrik

enerjisinin saatlik satış bedeli üzerinden en fazla %10 nispetinde

hesaplanacak miktardan alınacak olan paralar, toplu konut

fonuna eklenmiştir. Bu fonun idaresi TOKİ'nin elindeyken, 1993

yılında genel bütçe kapsamına alınmıştır. 2002 yılında ise bu fon

tamamen kaldırılmış, konut üretimi için ekstra kaynak

Page 11: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

11

sağlanamadığı için genel anlamda bu yıllarda konut üretimi

azalmıştır. Buna karşılık, kentlerdeki hızlı kentleşme sonucunda

nitelikli konut ihtiyacı artmış, belli oranda azalmış olan

gecekondulaşma tekrar artmaya başlamıştır.

2001 yılında TOKİ, konut müsteşarlığına bağlanmıştır. Buna ek

olarak ise 2003'ten sonra devlet, konut üretimindeki amacını

değiştirmiştir. Kentlerdeki yoğun konutlaşma sonucunda

toprakların pahalılaşması, konut yapmak için kent çeperlerine

doğan ilgiyle beraber, halihazırda konut bulunan topraklara

yatırımlar başlamıştır. Gecekondu alanları ve bazı kullanım

değeri düşük alanlarda toplu konut ve kentsel dönüşüm projeleri

başlamıştır. TOKİ bu müdahaleleri yapabilme haklarına sahip

olabilmesi için tekrardan başbakanlığa bağlanmıştır.

Bu makalenin ana çıkış noktası olan konut üretimindeki ortaklık

modeli başlığı altında TOKİ'yi değerlendirecek olursak 2003

yılına dikkat çekmek gerekecektir. 2003 yılından sonra TOKİ,

belediyeyle işbirliği içersinde olmuştur. Konut üretiminde söz

sahibi olmak isteyen belediyeler, ellerindeki TOKİ faktörünü

değerlendirmeyi amaçlamışlardır. Buna karşılık, 2005 yılında

belediyelere kentsel dönüşümde görevler verilmiştir. Toplu

konut yapmak, satmak, kiralamak, eskiyen kent kısımlarını

yeniden inşa ve restore etmek gibi görevleri belediyeler almıştır.

Bu çalışmalara en güzel örneği 2004 yılında yapılan Kuzey

Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi olarak gösterebiliriz. Bu

projede TOKİ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi işbirliği

içerisinde çalışmıştır.

Son olarak, TOKİ'nin yaptığı çalışmalarda ortaya çıkan

rakamlardan bahsetmek gerekirse, 1983-2003 ve 2003-2009

dönemleri olarak ayırmak doğru olacaktır. TOKİ, ilk dönemde

940.000 konuta kredi desteği sağlamış, 43.145 konutu ise toplu

konut fonu yardımıyla kendisi üretmiştir. İkinci dönemde ise

TOKİ Konutları

TOKİ Konutları

Page 12: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

12

369.547 konut üretmiş, bunların yaklaşık 316.000'ini sosyal

konut olarak kullanıma açmıştır.

KONUT KOOPERATİFLERİ

Konut kooperatifleri, Türkiye'deki konut üretiminde kurulduğu

günden bugüne büyük oranda artış göstermiştir. 7 kişilik gruplar

halinde kurulan konut kooperatifleri, insanların kendi istedikleri

türde konut üretimine el verdiği için seçilme oranı yüksek

olmuştur. İlk konut kooperatifi 1934'de 'Bahçelievler Yapı

Kooperatifi' olarak kurulmuştur. 1969'da kooperatif yasası ile

konut kooperatifçiliği yaygınlaşmıştır. Özellikle de 1984

yılındaki Toplu Konut Kanunu sonrasında Toplu Konut

Fonunun işletilmesi ve Toplu Konut İdaresi'nin kurulması, konut

kooperatifçiliğinin kurumsallaşmasında önemli bir dönüm

noktası olmuştur (Palabıyık,Kaya, 2010). 1984 yılına kadar

toplam 140 kooperatif varken, 1984 yılından sonra toplu konut

fonundan sağlanan krediler sonucu her yıl ortalama 2700

kooperatif kurulmuş, 2012 yılı itibariyle ülkemizde yaklaşık

toplam 75.600 kooperatif oluşturulmuştur.

ÖZEL KURULUŞLAR

Özel sektör, kentsel dönüşümün finansal ayağını

oluşturmaktadır. Bu nedenle dönüşümdeki önemli aktörlerden

biridir. Uzmanlığından faydalanmak ve finansal olarak destek

almak açısından özel sektör, ortaklık modelinin vazgeçilmez bir

parçası olmaktadır (Barka, 2006; Atkinson, 2005; Mccarthy,

2005).

Bahçelievler Yapı Kooperatifi

MESA Çankaya Konutları

Page 13: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

13

Özel kuruluşların konut üretimindeki rolü, üst gelir seviyesinin

gecekondu tarzındaki konutlaşmalardan farklılaşmak istemesi

sonucu önem kazanmıştır. 1969'da kurulan 'MESA Grup', üst

gelir gruplarına hitap eden konutlar yapmıştır. Kuruluşundan bu

yana 60.000'den fazla konut yapan MESA, ilk olarak 1970

yılında Çankaya Merkez Kooperatifi adı altında projeler

üretmiştir.

Yukarıda, özel sektörün konut üretimindeki payını gösteren

grafiği görmekteyiz. Bu grafikte asıl dikkat çekilecek nokta,

1984 yılından sonraki düşüştür. Bu durumu TOKİ'nin kurulması,

toplu konut fonunun oluşturulması ve toplu konut kanununun

çıkmasına bağlayabiliriz. Özel sektör, daha çok üst gelir

seviyesindeki insanlara konut sağladığı için, özel sektörün hiçbir

zaman konut üretimindeki payının sıfıra düşeceğini

düşünemeyiz çünkü lüks konutlara olan talebin sıfır olması

imkansız bir durumdur. Sadece özel sektörün konut

üretimindeki payının düşmesi ya da yükselmesi durumu, diğer

konut üreticilerinin piyasadaki etkinliklerine ve yüksek gelir

gruplarının taleplerine bağlı olarak değişim gösterebilmektedir.

2000'li yıllardaki artışın günümüzde de etkin örneklerinden biri

olan Ağaoğlu İnşaat'ı da örnek olarak verebiliriz.

0

20

40

60

80

100

1979 1984 1990 2001 2003

Özel Sektörün Konut Üretimindeki Payı

MESA Çankaya Konutları

Çengelköy MESA Konutları

Page 14: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

14

YEREL HALK

Ülkemizdeki yerel halkın ortaklık modelindeki rolü, diğer

ülkelerdekine göre çok daha düşük bir orandadır. Gerek kentsel

dönüşüm noktalarında olsun, gerekse bir kentin parçası haline

gelme çabalarında olsun, halkın rızası genelde arka planda

kalmaktadır. Yerel halkın, dönüşüm projelerine dahil olması, o

projenin güvenirliliğini ve aidiyetini büyük oranda arttıran bir

faktör olacaktır.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

Sivil toplum kuruluşları, kentsel projelerde dolaylı yoldan olsa

da etkin rol oynamaktadır. Üniversiteler tarafından yetiştirilen

şehir plancıları olsun, projeleri detaylandıran mühendisler veya

mimarlar olsun, bu tür kuruluşların yardımıyla kenti

şekillendirmektedirler. Sivil toplum kuruluşlarının genelde belli

başlı hedefleri vardır ve bu hedefler doğrultusunda bünyelerinde

çeşitli kaynak ve becerilere sahip kişiler bulundurmaktadırlar.

Bu kuruluşlar yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası alanlarda

faaliyet göstermektedirler. Kentsel dönüşümlerde ve kent

planları yapılırken, ortaklık modeline sivil toplum kuruluşlarının

entegre olması, projenin güçlü olmasını sağlamakta, sivil toplum

kuruluşlarının bilgi ve deneyimlerinden yararlanıldığı için de

ayakları yere basan bir çalışma olması kaçınılmaz hale

gelmektedir.

Sivil toplum kuruluşlarını vakıflar, dernekler, sendikalar ve

meslek kuruluşları olarak kategorilere ayırmak mümkün.

Page 15: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

15

ÖRNEKLERLE KENTSEL DÖNÜŞÜM

1. Ankara Altındağ Kentsel Dönüşüm Projeleri (2005)

2004 Yılında Çekilmiş Hava Fotoğrafı

2009 Yılında Çekilmiş Hava Fotoğrafı

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ işbirliğiyle yapılmakta

olan Ankara Altındağ Kentsel Dönüşüm Projeleri, 2004 yılında

başlamış ve günümüze kadar etap etap yapılarak proje

sürdürülmüştür. Suç oranının yüksek olması, konut kalitesinin

düşüklüğü ve kentin giriş kapısının fiziksel olarak bozuk bir

yapıda olması, bu projeyi hayata geçirmek için gerekli nedenler

arasında sayılabilir. Bu projeyle birlikte amaçlananlar ise suç

oranında azalma, konut kalitesini geliştirme ve kentin giriş

kapısının fiziksel olarak yeniden yapılanması ve giriş kapısı

niteliği taşımaya uygun hale getirilmesidir. 2004 yılında

Page 16: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

16

çekilmiş olan hava fotoğrafında görünen kahverengi tondaki

yapılar yıkılarak, 2009 yılına ait hava fotoğrafında da görüldüğü

gibi yeni apartman tipi çok katlı konutların yapımı başlamıştır.

ÖNCE SONRA

ÖNCE SONRA

ÖNCE SONRA

Page 17: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

17

2. Eryaman Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi (2000)

2000 Yılında Çekilmiş Hava Fotoğrafı

2011 Yılında Çekilmiş Hava Fotoğrafı

Eryaman Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi, bu alanlardaki

gecekonduları önlemek amacıyla yapılmıştır. Bu projede, TOKİ

ve özel sektör yer almış, gecekonduları önlemeye yönelik olarak

daha çok orta ve düşük gelirli kesime hitap eden tipte konutlar

geliştirilmiştir. 2000 ve 2011 yılına ait uydu fotoğraflarından

anlaşılacağı gibi, planlı bir büyüme Eryaman'da oluşabilecek

olası gecekondulaşmayı önlemiştir.

Page 18: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

18

SONUÇ

Ortaklık modeli Türkiye'de uygulanması gereken bir modeldir.

Kentsel dönüşümdeki güvenirliliği, işlevselliği ve aidiyeti

arttırmak açısından önemli bir model olan ortaklık modelini

geliştirmek, Türkiye'deki konut yatırımlarını güçlendirecektir.

Bu iyileştirme ve geliştirmeyi öncelikle kamu yönetiminin

kentsel dönüşümde rol ve sorumluluklarının belirlenmesiyle

oluşturabiliriz. İkinci olarak yerel yönetimlerin belediyelere,

projelerin uygulanması için teşvik programları geliştirmesi,

ortaklık modeline katkı sağlayacağı görüşündeyiz. Son olarak

ise halkın da plan sürecine dahil edilmesi ile toplumsal

eşitsizliğin azaltılması, dışlama ve kutuplaşmayı arttıran

projelerin azaltılmasıyla ortaklık modeli Türkiye'de

desteklenerek projelere dahil edilebilir.

Page 19: Türkİye’de Kentsel Dönüşüm aktörlerİ ve ortaklık modelİayazzamanov.weebly.com/uploads/2/5/4/0/25407348/488paper...Türk Dil Kurumu’nda (1992) “olduğundan baúka bir

19

KAYNAKÇA

- Akkar, Z. M. (2006). Kentsel Dönüşüm Üzerine Batı'daki Kavramlar, Tanımlar, Süreçler ve Türkiye.

- Ataöv,A., Osmay,S., (2007). Türkiye'de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel Bir Yaklaşım. 57-82.

-Atkinson, R., (2005). Kentsel dönüşüm, ortaklıklar ve yerel katılım. Küçükçekmece Belediyesi

Yayını, s. 87-98.

- Barka, İ.,(2006). Kentsel Dönüşüm Bağlamında Yeni Konut Alanları

- Bayraktar, E., (2007). Bir İnsan Hakkı Konut TOKİ’nin Planlı Kentleşme ve Konut Üretim

Seferberliği, İstanbul

-Balamir, M., (2004). Aspects of Urban Regeneration in Turkey: The Zeytinburnu Project, The UK-

Turkey Urban Renegeneration Symposioum, Ankara.

- Kara, M., Palabıyık, H., 1980 Sonrası Türkiye’de Konut Politikaları: Toplu Konut İdaresi Başkanlığı

Gecekondu Dönüşüm Uygulamaları, Çanakkale

- Karasu, M. A., (2005). Türkiye’de Konut Sorununun Çözümünde Farklı Bir Yaklaşım: Belediye-

Toplu Konut İdaresi-Konut Kooperatifleri İşbirliği Modeli, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar

Dergisi

-Mccarthy, J., (2005). Kentsel Dönüşümde Ortaklık Pratiği, Küçükçekmece Belediyesi Yayını, s. 99-

107

-Osmay, S. (1999). 1923'ten Bugüne Kent Merkezlerinin Dönüşümü. 75 yılda Köylerden Şehirlere,

Tarih Vakfı Yayını, İstanbul.

-Şenyapılı, T., (1996). Ankara Kentinde Gecekondu Oluşum Süreci, Ankara'da Gecekondu Oluşum

Süreci ve Ruhsatlı Konut Sunumu (1-55) der. T. Şenyapılı, A.Türel, Batıbirlik Yayınları,

Ankara.

-Şenyapılı, T. (2006). Gecekondu Olgusuna Dönemsel Yaklaşımlar, Değişen Mekan: Mekansal

Süreçlere İlişkin Tartışma ve Araştırmalara Toplu Bakış 1923-2003 içinde, der. A.Eraydın,

Dost Kitabevi, Ankara; 84-122.

-Şenyapılı, T., (2007). Charting the "Voyage" of Squatter Housing in Urban Spatial "Quadruped",

European Journal of Turkish Studies, www.ejts.org (2 Mayıs 2007)

-Tekeli, İ. (1999). Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde Kentsel Gelişme ve Kent Planlaması, 75 yılda

Köylerden Şehirlere, Tarih Vakfı Yayını, İstanbul

- Turok, I. (2005). Kentsel Dönüşümde Yeni Eğilimler ve Yönetişim. (D. Özdemir, Ed.) İstanbul.

- TÜRKKENT. (2004). 16. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Ankara

- www.toki.gov.tr

- http://www.mesagrup.com/tr