16
283 TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR DEĞERLENDİRME BOYRAZ, Şeref TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Hayatın, ölümün kıyısındaki izdüşümü olan mezar taşları, ait oldukları toplumların dünya görüşü ve kültürel yapısı hakkında çok önemli veri- ler sunabilmektedir. Tunuseli’nde incelediğimiz mezar taşları, Türkiye ile Tunuseli arasında aynılıklar ve birçok bakımdan da benzerlikler bulundu- ğunu göstermektedir. Bu aynılık ve benzerlikler hiç şüphesiz ortak tarihî geçmişimizden ve Müslüman kimliğinden kaynaklanmaktadır. Tunuseli’ndeki mezar taşlarının bir kısmı, tamamen Türk üslubuyla ya- pılmıştır ki bunlar Osmanlı döneminden kalma olup orada yaşayan Türk nüfusuna aittir. Yerli halka ait olanlar ise gerek Türk etkisi ve gerekse İslamî kimlik dolayısıyla Türk mezar taşı kültürüne birçok bakımdan ben- zemektedir. Fakat bunun yanında Tunuseli mezar taşlarında, yerel kültü- rün etki ve renklerini de görmek mümkündür. Anahtar Kelimeler: Mezar taşı, Tunuseli, Türkiye, karşılaştırma. ABSTRACT A Comparative Evaluation about the Culture of Grave Stone in Turkey and Tunisia The grave stones, which are fiz of life at the edge of death, can present very important data about the cultural structure and world view of the societies they belong to. The grave stones which we analyzed in Tunisia show that there are some differences between Turkey and Tunisia and also some similarities in many respects. No doubt, these differences and similarities arise from our common historical past and also from the Muslim identity. Some of the grave stones in Tunisia are completely made in Turkish genre, and these come from the Ottoman history and belong to Turkish

TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

283

TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİMEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ HAKKINDA

KARŞILAŞTIRMALI BİR DEĞERLENDİRME

BOYRAZ, ŞerefTÜRKİYE/ТУРЦИЯ

ÖZETHayatın, ölümün kıyısındaki izdüşümü olan mezar taşları, ait oldukları

toplumların dünya görüşü ve kültürel yapısı hakkında çok önemli veri-ler sunabilmektedir. Tunuseli’nde incelediğimiz mezar taşları, Türkiye ile Tunuseli arasında aynılıklar ve birçok bakımdan da benzerlikler bulundu-ğunu göstermektedir. Bu aynılık ve benzerlikler hiç şüphesiz ortak tarihî geçmişimizden ve Müslüman kimliğinden kaynaklanmaktadır.

Tunuseli’ndeki mezar taşlarının bir kısmı, tamamen Türk üslubuyla ya-pılmıştır ki bunlar Osmanlı döneminden kalma olup orada yaşayan Türk nüfusuna aittir. Yerli halka ait olanlar ise gerek Türk etkisi ve gerekse İslamî kimlik dolayısıyla Türk mezar taşı kültürüne birçok bakımdan ben-zemektedir. Fakat bunun yanında Tunuseli mezar taşlarında, yerel kültü-rün etki ve renklerini de görmek mümkündür.

Anahtar Kelimeler: Mezar taşı, Tunuseli, Türkiye, karşılaştırma.

ABSTRACTA Comparative Evaluation about the Culture of Grave Stone in

Turkey and TunisiaThe grave stones, which are fiz of life at the edge of death, can present

very important data about the cultural structure and world view of the societies they belong to. The grave stones which we analyzed in Tunisia show that there are some differences between Turkey and Tunisia and also some similarities in many respects. No doubt, these differences and similarities arise from our common historical past and also from the Muslim identity.

Some of the grave stones in Tunisia are completely made in Turkish genre, and these come from the Ottoman history and belong to Turkish

Page 2: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

284

population living there. The grave stones, belonging to natives, resemble the culture of Turkish grave stone in many respects because of both Turkish effect and Islamic identity. Besides, it is possible to see the colors and effects of native culture in Tunisia grave stones.

Key Words: Grave stones, Tunisia, Turkey, comparison.

-----

İnsan hayatının önemli evrelerinden birinin, yine önemli bir parçası olan mezar taşları, ilk bakışta ölümün kıyısına iliştirilmiş, donmuş, cansız materyaller gibi görünse de aslında onların, dikkatle incelendiğinde sa-hiplerinin aynası olduğu, onlarla birlikte muhtelif değişim ve dönüşümler geçirdiği ve bir anlamda canlı bir organizma gibi zaman içerisinde kılık ve mahiyet değiştirerek varlıklarını sürdürdüğü anlaşılacaktır. Sosyal, ekono-mik, siyasal ve kültürel hayatın âdetâ izdüşümü olan mezar taşları birçok işlevinin yanında ait oldukları toplumların dünya görüşü ve kültürel yapısı hakkında da muhtelif bilgiler sunmaktadır1.

Bilindiği üzere Tunuseli2 Berberî, Kartacalı ve Romalıların egemenli-ğine sahne olmuş, önemli ve eski kültür merkezlerinden biridir. Miladî yedinci yüzyıldan itibaren müslüman Arapların akınlarına uğrayan ülke, kısa süre sonra tamamen onların egemenliği altına girmiştir. Kayravan, Mehdiye ve Tunus gibi merkezlerde Aglebî, Şii Fatimî ve Hafsî hanedan-larının yönetim ve çabaları, baskın kimlik olarak “Mağripli Müslüman-Arap kimliği (Oğuz, 2002: 16)”ni ortaya çıkarmıştır. Üç yüzyıldan fazla süren Hafsiler döneminin ardından Tunuseli, Barbaros Hayrettin Paşa ve Turgut Reis’in girişim ve fetihlerini devam ettiren Uluç Ali Paşa - Sinan Paşa ikilisi sayesinde 1574’te Osmanlı idaresiyle tanışmıştır. Böylece Tunuseli’nde 1881’deki Fransız işgaline kadar 307 sene süren Türk döne-mi başlamıştır3.

Tunuseli, Osmanlı toprağına katılmasından 17. yüzyılın başlarına ka-dar gücünü yeniçeri ağalarından alan, yerli kaynakların deyimiyle Deyler, Türk kaynaklarının tabiriyle Dayılar tarafından yönetilmiştir. 17. yüzyılın 1 Mezar taşlarının ait oldukları insanlarla birlikte âdetâ soluk alıp verdikleri, hayatın izdüşümü olduğu gerçeği ve işlevleri hakkında detaylı bilgi için Hans Peter Laqueur (1997), Şeref Boyraz (2003: 35-98) ve Edhem Eldem (2005: 115-288)’in çalışmalarına bakılabilir.2 “Tunuseli” kelimesiyle kastedilen, kolayca tahmin edileceği üzere kaynaklarımızda Tunus diye geçen ülkedir. Osmanlıdan bu tarafa bizim kaynaklarımızda başkentiyle aynı adı taşıyan ve bu sebeple de zaman zaman çeşitli karışıklık veya bulanıklıklara sebebiyet veren ülkenin adı Batıda Tunisie, kendi kaynaklarında ise Tunisiyye biçimindedir. Bu sebeple ve bizdeki karışık/bulanıklığı gidermek düşüncesiyle Öcal Oğuz (2002: 7-9) tara-fından ülkenin adı olarak “Tunuseli” kelimesi önerilmiştir. Haklı gerekçeleri dolayısıyla yerinde bulduğumuz bu öneriye biz de katılıyor ve çalışmamızda “Tunuseli” kelimesiyle ülkeyi, “Tunus” sözcüğüyle de ülkenin başkentini kastediyoruz.3 Tunuseli tarihi hakkında bilgi için bkz. (Şeker ve Mercan 1985: 105-107; Pektaş 2002; Oğuz 2002: 15-20).

Page 3: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

285

başlarında yönetimi ele alan Usta Murat’la birlikte Tunuseli’nde, yüz yıl sürecek olan Muradîler dönemi başlamıştır. “Bu dönemde Anadolu ve Bal-kanlardan gelen sivil ve askerî nüfus4 din birliği (Oğuz 2002: 18)” dolayı-sıyla yerli halkla çabucak kaynaşmış ve zamanla babası Türk, annesi yerli halktan olan ve “kuloğlu” denilen gruplar ortaya çıkmıştır. On sekizinci yüzyılın başında ise yönetim, kendisi de bir kuloğlu olduğu söylenilen Hü-seyin bin Ali Türkî’nin eline geçmiştir. Hüseyin bin Ali Türkî’nin soyundan gelen Hüseynî hanedanı, 1881’deki Fransız işgaline kadar yönetimi elinde tutmuştur. Hatta aynı hanedanın idaresi, sembolik de olsa, Fransızlardan sonra da 1956’da ülke bağımsızlığını kazanana kadar devam etmiştir.

Çok kısa biçimde verilen işte bu tarihî geçmişinden dolayı Tunuseli ve Tunuselili, Osmanlı-Türk kültürünün etki alanına girmiş ve oradan pek çok şeyi ödünçlemiştir. Bu bağlamda başta Tunuseli’ndeki bazı tarihî yapılar (Şeker, 1994; Pektaş, 2002) ve Tunuseli Millî Kütüphanesindeki Türkçe yazmalar (Şeker ve Mercan, 1985: 105-122; Okuyucu, 2001: 135-171) ol-mak üzere Tunuseli Arapçasındaki Türkçe kelimeler, Türkçe soyadı taşıyan Tunuselili aileler (Okuyucu, 2000: 437-451; 2002: 128; Oğuz, 2002: 108-115), 1956’da Burgiba tarafından yasaklanıncaya kadar özellikle ramazan gecelerinde oynatılan Karakuz yani Karagöz (Okuyucu 2002: 124; Oğuz 2002: 143-146), bazı Tunuselililerde görülen olumlu Türk imajı (Aydın 1996: 143; Okuyucu 2002:100-101; Oğuz, 2002: 22-23) gibi daha pek çok unsur Tunuseli’ndeki Türk varlığını ve etkisini gözler önüne sermektedir. Bu itibarla Tunuseli ve Türkiye farklı oranlarda da olsa Osmanlı mirasını taşımak ve müslüman olmak gibi iki büyük ortak paydaya sahip ülkelerdir. Bu sebeple aralarında bazı bakımlardan benzerlikler ve etkileşimler olma-sı muhtemeldir. Bu bağlamda çalışmamızda, mezar taşları açısından iki ülke arasında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar olduğu ortaya konulmaya çalışılacak ve bunların nedensellikleri üzerinde durulacaktır. İki ülkenin geçirmiş olduğu kültürel değişimlerden mezar taşları nasıl etkilenmiştir? Ait oldukları toplumların düşünsel yapısını ne derece yansıtmaktadırlar? Mezar taşlarından hareketle iki ülke halkı arasında ne gibi benzer ve farklı noktalar bulunmaktadır? Çalışmamızda işte bu sorulara cevaplar bulunma-ya çalışılacaktır.

Malum olduğu üzere siyasî anlamda merkez edinilen bir yer zamanla bilim, kültür, sanat, edebiyat, ekonomi ve bunlara bağlı olarak gerçekleşen daha başka birçok unsurun da merkezi haline gelmektedir. Ya da sözünü ettiğimiz hususlarda öne çıkmış olan bir yerleşim birimi, siyasî otoritenin 4 Tunuseli ile Anadolu arasındaki nüfus hareketleri için İbrahim Güler (2003: 59-86)’in çalışmalarına müracaat edilebilir.

Page 4: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

286

de merkezi yapılmaktadır. Her hal ü kârda siyasi merkezler hem periferiyi besleyip yönetmekte hem de periferinin şu ya da bu oranda katılımıyla oluşan sinerjiden doğmaktadır. Dolayısıyla merkez, bünyesinde çoğu za-man, hemen hemen birçok konuda bütünü yansıtıcı örnekler barındırmak-tadır. Bu düşünceler dolayısıyla çalışmada daha ziyade, çok uzun zaman-dır Tunuseli’ne merkezlik yapmış olan başkent Tunus’taki mezar taşları üzerinde durulmuştur.

Tunuseli’ndeki mezar taşlarını genel olarak iki gruba ayırarak incele-mek mümkündür:

1. Türk kültürünün etkisiyle oluşturulanlar2. Yerel kültürün etkisiyle oluşturulanlar

Bunlardan birinci gruptakiler antropomorfik karakterli5 olup Osmanlının, ülkede hâkim olduğu yıllardan kalmadır ve daha ziyade Tunus’taki beylere ait türbelerde ve Bizert’te bulunmaktadır. Yerden 50 ila 70 cm yüksekli-ğindeki mermer sandukalar üzerine oturtulmuş olan bu mezar taşları ensiz olmaları hasebiyle, Osmanlı coğrafyasının başka yerlerinde örneğine sıkça rastlanan yeniçeri mezar taşlarına benzemektedir. Ait olduğu döneme ve kişinin kimliğine uygun olarak kavuk, sarık ya da fes biçiminde başlık6ları bulunan bu taşların hem yeniçerilerinkine benzemesi hem de daha ziya-de Tunus ve Bizert’te bulunmaları tesadüfî değildir sanırız. Taşların şekli, Tunuseli’nde Osmanlıyı temsilen daha ziyade yeniçerilerin bulunduğunu gösterirken bunların çoğunlukla Tunus ve Bizert’te görülmesi de yeniçeri-lerin, stratejik önemi dolayısıyla en fazla bu iki şehirde konuşlandığı anla-mına gelmektedir ki tarihî veriler de (Güler, 2003: 60-80) bu yorumumuzu destekler mahiyettedir.

Ekseriyetle Türk kökenli kişiler tarafından kullanıldığını düşündüğü-müz antropomorfik karakterli mezar taşları Tunus’ta en fazla, “Medina atika (eski şehir)” diye adlandırılan yerde, “Türbeti’l-bey” sokağındaki “Türbeti’l-beyât (Beyler Türbesi)”ta bulunmaktadır (Resim 1). Yukarıda adı geçen Hüseynî hanedanından ikinci Ali’nin yaptırdığı ve hanedana mensup kişilerin kabirlerini içeren bu türbedeki taşlar, antropomorfik ya-5 İnsan şeklini, siluetini andıran antropomorfik karakterli mezar taşları, bilindiği üzere eski Türklerdeki “sin” denilen mezar heykellerinin bir uzantısıdır. “Sin”den antropomorfik karakterli mezar taşına dönüşümün nasıl gerçekleştiği konusunda bilgi için bkz. (Boyraz, 2003: 50-51).6 Hatırlanacağı üzere Osmanlıda serpuşlar, başı olumsuz hava koşullarından korumanın yanında birer sosyal sta-tü göstergesi idi. Bu nedenle “kişinin statüsünü ve o statüyle özdeşleşmiş kişinin kendisini belirtmek için mezar taşının baş kısmına, onun kullandığı serpuşun şekli (Boyraz, 2003: 50)” verilmekteydi. O bakımdan Osmanlı dönemine ait mezar taşlarında kadınlara ait olanlarda genellikle üstüvani biçimli ve âdetâ bir gelin başı gibi süslenmiş figürler, erkeklerinkinde ise statülerini simgeleyen kavuk, sarık veya fes biçimleri kullanılmıştır.Osmanlı mezar taşlarında kullanılan serpuşlar ve bunların ifade ettiği statüler konusunda bilgi için bkz. (Öcal, 1981: 51-75; Laqueur, 1997: 138-160; Bayrak, 1998: 120-121; Çal, 2000: 208-214; Berk, 2006: 25-30).

Page 5: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

287

pıda olmasına rağmen oldukça basit tarzda yapılmışlardır (Resim 2, 3, 4, 5, 6). Türbenin bir köşesine sonradan iliştirilmiş olan bir levhadan, türbe-nin 1964-68 yılları arasında tamir gördüğü anlaşılmaktadır. Gerek taşla-rın basit tarzda yapılmış olması ve gerekse yeni oluşları bunların, tamir sırasında eskilerini takliden yapılarak buraya konulmuş olduğu intibaını uyandırmaktadır. Zira taşlar hem işçilik açısından Osmanlı üslubunu yan-sıtmamaktadır7 hem de bu taşların başlık kısımlarının daha iyileri, daha az önemli kişilerin defnedildiği umumi mezarlıklarda görülebilmektedir. Bu bağlamda Tunus’un eski mezarlıklarından olan Jellaz’da yaptığımız in-celemelerde bazı kavuklu mezar taşlarına rastlanmıştır. Fakat taşların ka-vuk biçimindeki kısımları maalesef çoğunlukla kırılmış, gövde kısımları ise kaybolmuştur. Koparılan kavuk kısımları da ya yerlerde atılı vaziyette durmakta ya da başka mezar taşlarının başına sonradan monte edilmiştir (Resim 7, 8, 9, 10). Başlıkların monte edildiği bu mezarlar daha yakın dönemlere tarihlenmekte olup Tunuselililere aittir ve Türklere has mezar taşının Tunuselililer üzerindeki etkisini göstermesi bakımından oldukça kayda değer bir durumdur.

Plastik açıdan daha iyi durumda olan Jellaz’daki bu başlıkların varlığı, Türbeti’l-beyat’taki taşların da en azından bunlar gibi olabileceğini düşün-dürmektedir. Zira sosyal statüleri yüksek olanların daha iyi taşlara sahip olduğunun bir yığın örneği bulunmaktadır.

Türk mezar taşı kültürünün, Tunuselililer üzerindeki etkisi sadece bu-nunla sınırlı değildir elbette. Üstüvani tarzdaki mezar taşlarının bir ben-zerini bazı Tunuselililerin mezarlarında da görmek mümkündür (Resim 11, 12, 13). Bu tip taşlara daha çok Jellaz’daki eski mezarların bulunduğu yerlerde rastlanmaktadır. Mermerden veya betondan yapılan bu şahide-ler dikdörtgen biçimli ve üçgen kemerli olup Türkiye’deki benzerlerinden daha büyüktür.

Bu konuyla ilgili olarak son tahlilde, Tunus’ta yaptığımız araştırma-lar neticesinde umduğumuzun çok altında bir miktarda antropomorfik karakterli mezar taşına rastladığımızı söyleyebiliriz. Jellaz Mezarlığında karşılaştığımız tablo, bunun nedenini bizim için bir parça açıklar mahi-yettedir. Bize öyle geliyor ki Tunuseli’ndeki Osmanlı döneminden kalma antropomorfik karakterli mezar taşları, ülkenin yaşadığı siyasi ve kültürel

7 Bu bağlamda örneğin Osmanlı mezar taşlarında ışık gölge dengesi gözetilmekte ve ayrıntılara, derinliğe daha fazla dikkat edilmektedir ve yazılar ekseriyetle kabartma halinde yazılmaktadır. Oysa Türbeti’l-Beyat’taki taşlar şekil itibariyle ayrıntıdan yoksun olarak ve düz bir şekilde, kaba hatlar halinde yapılmıştır ve yazıları “dişi” diye de tabir edilen oyma biçiminde yazılmıştır Bu bilgiler ışığında Resim 2, 3, 4, 5 ve 6’daki taşlara yeniden bakıldığında ne demek istediğimiz daha iyi bir şekilde anlaşılacaktır.

Page 6: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

288

değişimler ve bunlara bağlı olarak gelişen yaklaşım tarzları dolayısıyla maalesef iyi korunamamıştır. Türk kültürünün Kuzey Afrika’ya kadar uza-nan varlığının önemli göstergelerinden biri olan bu taşların tespit edilerek envanterinin çıkarılması ve bunların koruma altına alınması, geleceğe yö-nelik kimliğimizin inşasında önemli bir eksikliği giderecektir sanırız.

Yerel kültürün etkisiyle oluşturulan mezar taşlarına geçmeden önce Tunuseli mezarlıklarına kısaca bir göz atmanın yerinde olacağını düşünü-yoruz. Buna göre Tunuseli’nde mezarlıklar genellikle yüksek duvarlarla çevrilmiştir ve nispeten bakımlı olup ülkenin florasına uygun ağaç ve çi-çekleri barındırmaktadırlar. İçerisinde cami veya mescit ve abdest almaya uygun yerler bulunmaktadır. Aynı yapıları Türkiye’dekilerde de görmek mümkündür. Bazı mezarlıklar, yine tıpkı bizde olduğu gibi bir din büyüğü-nün makamının çevresine kurulmuştur; örneğin Jellaz Mezarlığının, İmam Şazelî8’nin makamının9 etrafına kurulması gibi.

Her ne kadar 20. yüzyıl Türkiye’sindeki örnekleri yanında biraz daha sade kalsalar da Tunuseli’ndeki, özellikle de başkentteki mezarların üst-yapısı, İslam hukukunun öngördüğü şekilden10 oldukça uzak bir tarzdadır. Türklerdeki mezar sandukalarını hatırlatan bir yapıya sahip olan bu mezar taşları, ülkenin güneyine doğru gidildikçe belki İslamın, belki ekonomik koşulların ve belki de her iki faktörün birden çeşitli oranlardaki etkisiy-le daha sade ve İslamî düşünceye daha uygun bir şekle dönüşmektedir. Örneğin Hamamet’teki bir mezarlıkta ya mezarın üzerinde sadece künye bilgilerini içeren küçük bir taş vardı ya da mezar taşları daha basit ve sade idi. Bölgeler arasındaki bu farklılık, hangi sebepten kaynaklanırsa kay-8 Asıl adı Ali bin Abdullah bin Abdülcebbâr, künyesi ise Ebu’l-Hasan olan İmam Şazeli, 1196-1258 yılları arasında yaşamış olup Tunuseli’nin Şazile kasabasında doğduğu için Şazilî nisbesiyle meşhur olmuştur. Hac yolculuğu sı-rasında Mısır’da vefat ettiği için oraya defnedilmiştir. Şazeliyye tarikatının kurucusudur. Tarikatı daha çok Kuzey Afrika’da yaygındır, İstanbul’a ise II. Abdülhamit döneminde girmiştir (Güner, 1991: 351-353). Kahvenin bulunup yaygınlaştırılmasında etkin rol oynadığı düşünüldüğü için kahvecilerin piri olarak bilinmektedir. Bu sebeple kahve-ciler dükkânlarına eskiden “‘Her sabah besmeleyle açılır dükkanımız / İmam Şazeli’dir pîrimiz, üstadımız’ yazılı levha (Haksever 2004)” asarlardı. Yine aynı sebeple olsa gerek ki Bektaşilikteki 12 hizmet postundan dokuzuncusuna “Şah Şazeli (veya Şadili) kahveci postu” (http://www.aleviweb.com/forum/showthread.php?page=2&t=19712) de-nilmektedir. Kahvenin kökeni ve Şazelî tarikatiyle ilgisi hakkındaki görüş ve anlatılar için ayrıca bkz. (Hattox, 1996: 10-22).9 Buradaki makam kelimesinden, mezarının bulunduğu yer anlaşılmamalıdır. Çünkü mezarı Mısır’dadır. Tunus’ta yaptığımız derlemelere göre İmam Şazeli bazı zamanlar mağaralara inzivaya çekilir, vaktini ibadetle geçirirmiş. İşte Jellaz denilen yerde de Şazeli’nin inzivaya çekildiğine inanılan mağaralar bulunmaktadır. Riva-yete göre Şazeli bu mağaralarda kalırken Allah katından kendisine hurma, ekmek, zeytin ve su gönderilirmiş. İşte bu mağaraların üzerine veya yakınına cami ve türbe gibi binalar yapılmıştır ve halk buraları kutsal diye ziyaret etmektedir. Özellikle kadınlar, dileklerine kavuşmak için burayı ziyaret etmekte ve oraya gelen diğer kişilere kutsal olduğuna inanılan su ve özel poğaça tarzında küçük ekmeklerden dağıtmaktadırlar. Ayrıca ziyaret yerinin dışında gelenlerin alıp dağıtması için helva, lokum ve pasta türü yiyeceklerle tütsü ve mum gibi şeyler de satılmaktadır.Görüldüğü üzere hem Şazelî hakkında anlatılanlar, Türk dünyasındaki sûfilerle benzerlik göstermektedir hem de ziyaret yerinin ve usulünün Türkiye’dekilerden pek farkı yok gibidir.10 İslam hukukunun öngördüğü mezar şekli hakkında Youssef Ragheb (1996: 17-22)’in çalışmasına bakılabilir.

Page 7: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

289

naklansın başkenttekilerin yapısında, Türk mezar taşı kültürünün önemli ölçüde etkili olduğunu düşünüyoruz. Zira sanduka biçimi verilmiş mezar-ları sadece ekonomik faktörle açıklamak yeterli değildir. Çünkü ekonomik yapı, sanduka biçimi değil de başka tarzlar da üretebilirdi. Oysa örnekler (Resim 9, 10, 11, 16, 17) ekonomik yapının, Türk mezar sandukalarının benzerini ürettiğini göstermektedir ki Türk nüfusunun yoğun olarak yaşa-dığı bir yerde, bu bir tesadüf olmasa gerektir.

Tunus’un Jellaz ve Sidi Yahya mezarlıkları ile Ariana bölgesindeki me-zarlığında yaptığımız incelemelere göre Tunuseli mezarlarında, mezarın üzeri genellikle beton ya da mermerden mamül, 20 ila 40 cm arasında yük-sekliği bulunan dikdörtgen sandukalarla kapatılmaktadır. Bunların bazıları düz dikdörtgen biçiminde iken çoğunda yukarı doğru çıktıkça küçülen, iç içe geçmiş intibaı veren iki veya üç dikdörtgen bulunmaktadır. Betondan yapılmış olanlar, ekseriyetle beyaza, nadiren de açık yeşil veya buz mavi-sine boyanmaktadır, tıpkı Tunus evleri gibi (Resim 9, 10, 11, 14, 15, 16, 17). Özellikle yeni yapılanların ya başucu, ya ayakucu tarafına ya da orta kısmına ziyarete gelenlerin oturması için iki karış yüksekliğinde küçük se-kiler yapılmıştır (Resim 14, 16, 17). Mezar sandukasının üzerine, başucu tarafında yastık yüksekliği kadar, hatta bazen biraz daha fazla bir yükselti konulmakta bu yükseltinin üzerine de açık vaziyette duran, kitap formunda bir mermer yerleştirilmektedir. Bu mermer, 45’le 70 derece arasında deği-şen bir açıyla daima mezarın iç tarafına doğru meyilli durmaktadır (Resim 8, 9, 14, 15, 16, 17, 18). Yani kitabın konumu, üzerindekileri mezarın aya-kucunda duranların rahatça okuyabileceği tarzdadır. Bu kitap tahmin edi-leceği gibi Kuran-ı Kerim’i simgelemektedir. Türkiye’deki mezarlıklarda da zaman zaman kitap formunda mezar taşlarına rastlanmaktadır. Fakat bunlar ekseriyetle kişinin mesleğini belirtmek amacıyla yapılmışlardır ve mesleği öğretmenlik olanlara aittir.

Tunuseli’ndeki mezarların ayakucunda herhangi bir taş ya da yükselti bulunmamaktadır.

Beton sandukaların bazılarının üzerine genellikle birle üç arasında de-ğişen küçük oyuklar yerleştirilmiştir. Sevabı ölüye gitmesi için bu küçük oyuklara kuşlar için yem ve su konulmaktadır ki yapısı farklı olmakla bir-likte aynı düşüncenin izleri Türkiye’deki bazı mezar taşlarında da görül-mektedir (Resim 19). Çok amaçlı olması için oyuklardan bazılarına Allah ve Muhammed adlarının yazılı olduğu seramik/porselen tabaklar sabit-lenmiştir (Resim 17). Allah yazılı olanı, mezardakinin baş kısmına daha yakındır. Üçüncü oyuklar ise mezarın hemen hemen tam ortasına denk

Page 8: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

290

gelecek şekilde yapılmıştır ve bunlar aslında oyuktan ziyade mezar topra-ğına suyun ulaşması için bırakılmış deliklerdir (Resim 13, 17). Çünkü bu yolla suyun, yani rahmetin ölene ulaşıp onun yangınını geçireceğine ina-nılmaktadır. Aynı inanış dolayısıyla Türkiye’de de mezarların üzeri ya tam olarak kapatılmamaktadır (Resim 19) ya da pehle taşının ortasına bir delik açılmaktadır (Resim 20). Hatta bu inanış dolayısıyla Sultan II: Bayezid, mezar toprağının su alması için türbesinin üzerinin kapatılmaması yolunda vasiyette bulunmuştur (Doğanay, 1999: 106-107).

Tunuseli’ndeki mezarlarda sözünü ettiğimiz bu deliklerin bazılarına çi-çek ekilmektedir. Bazı mezarların üzeri ise çiçek ekebilmek gayesiyle tam olarak betonlanmamıştır. Kimi mezarlarda da çiçek ve muhtelif bitkiler ekmek amacıyla ölenin baş tarafına, kitabenin hemen arkasına, yine beton-la küçücük bir yer çevrilmiştir (Resim 9, 10).

Tunuseli’ndeki bazı mezarların başucu tarafına zeminle aynı düzlemde olmak üzere kandil ya da mum yakmak için özel, küçük kulübecikler ya-pılmıştır ki buralara ölenin günahlarını temizleyeceği inancıyla kandil ve bayram gecelerinde mum yakılıp bırakılmaktadır. Bu, bizde olduğu gibi kandil ve bayram günlerinde mezar ziyaretinin daha fazla yapıldığı anla-mına gelmektedir. Hıristiyan mezarlarından etkilenilerek yapıldığını dü-şündüğümüz bu kulübeciklere (Hıristiyan mezarlarından etkilenilerek di-yoruz çünkü Almanya’da yaptığımız mezarlık ziyaretlerinde bunun bir yı-ğın örneğiyle karşılaştık.) sadece Jellaz’daki bir bölümde rastlanmıştır. Bu durum, dinî inançlarına uymasa bile Tunuseli insanının bazı etkilere açık olduğunu göstermektedir ki bu da Türk mezar taşı kültürünün Tunuselililer üzerindeki etkileri konusunda söylediklerimizi teyit etmektedir.

Tunuseli mezarlarında orada yatana ait her türlü bilgiyi kitap formun-daki mermerler barındırmaktadır. Genellikle bu mermerlerin sağında bes-mele ve Fecr suresinin “Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O‘da senden hoşnut olarak Rabbine dön. Kullarım arasına katıl ve cen-netime gir.” mealindeki son dört ayeti (89/27-30) bulunmaktadır (Resim 21, 22) ki Osmanlı dönemi mezar taşlarında çoğunlukla, bu ayetlerden iktibas edilen “ırcı‘î” kelimesiyle adı geçen ayetlere gönderme yapılmak-tadır. Söz konusu ayetten sonra “Yüce olan Allah doğrudur.” anlamındaki “Sadakallahü’l-azim” ibaresiyle kitabın sağına yazılanlar bitirilmektedir. Ayetlerin sağa yazılması, sağa verilen önemi göstermekte ve kitabı sağın-dan verilecek olanlara telmihte bulundurmaktadır.

Mermerin sol tarafına yazılanlar, Allah’ın yüceliğini hatırlatan “Allahu

Page 9: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

291

ekber” ibaresiyle başlamaktadır. Ardından mezarda yatanın tanıtımı yapıl-maktadır. Bunun için de genellikle;

“Hâzâ darîhü’l-merhum Muhammed bin Muhammed Sehnûn El-mevlûd fî: 2. 2. 1930 Tuvuffiye fî: 21. 7. 1996 Rahimehu’l-lah (Resim 21) [Bu, rahmet edilmiş Muhammed oğlu Muhammed Sehnun’un kabridir. 2. 2. 1930’da doğdu 21. 7. 1996’da öldü Allah ona rahmet etsin.]11”

veya“Darîhü’l-merhum Ahmed Naci bin Muhammed es-sâdık el-vâfi

Vulide: 9 May 1945 Tuvuffiye: 4 Septembre 1997 Rahimehu’l-lah (Resim 22) [Rahmet edilmiş, vefalı, sadık Muhammed oğlu Ahmed Naci’nin kab-ridir. 9 Mayıs 1945’de doğuruldu 4 Eylül 1997’de öldü Allah ona rahmet etsin.]”

örneklerindeki gibi klasik bir yapı kullanılmaktadır.

Orijinal okunuşunu ve çevirisini verdiğimiz bu örneklerdeki gibi öle-nin kendisinin ve babasının adının belirtildiği ve doğum ölüm tarihinin verilip Allah rahmet etsin dileğinin dilendiği sade sözlerin yanı sıra kişi-nin bir parça bazı sıfatlarla övüldüğü sözler de mevcuttur. Örnek olması için Türbeti’l-Beyat’tan alınan şu sözler okunabilir: “El bekâu lillahi Hâzâ darîhü’l-müreffa‘ şânuhâ Azize ibnetü’l-mün‘am Abdilaziz el-Cezirî ve halîletü’l-müreffa‘ şânuhu el-merhum seyyidi el-Muhtar ibni’l-Mukaddes el-mebrur seyyidi Ahmed Paşa Bey Tuvuffiyet fî cumadiye’s-saniye sene 1373 (Resim 23) [Ebedî olan Allah’tır. Bu, kutsal, temiz Seyyid Ahmed Paşa Bey’in oğlu, şanı yüceltilmiş, rahmet edilmiş Seyyid Muhtar’ın karı-sı ve nimetlenmiş Abdilaziz el-Cezirî’nin kızı, şanı yüceltilmiş Azize’nin kabridir. 1373 senesi Cemaziyelahirinde öldü.]”

Görüldüğü üzere başlıkta, Türkiye’deki mezar taşlarında Osmanlı döne-minden bu yana sıkça kullanılan “Hüve’l-Baki” ile aynı anlama gelen bir yapı kullanılmış, taşın sahibesi Azize Hanımın tanıtımı, kimin gelini, kimin karısı ve kızı olduğu anlaşılacak şekilde ayrıntılı olarak yapılmıştır ki bu tarz tanı-tımlarla, Osmanlı dönemi taşlarında sık sık karşılaşılmaktadır.

20. yüzyıla tarihlenen Tunuseli mezar taşlarında doğum ölüm tarihleri belirtilirken aylar, ya rakamla gösterilmiştir ya da Arap harfleriyle yazıl-mıştır. Ancak bu ay adları bazen Arapça olarak bazen de Fransızca ola-rak (Resim 15, 22) verilmiştir. Yine bu bağlamda ölüm tarihleri verilirken de Fransız kültürünün etkisiyle olsa gerek ki özellikle Fransız etkisinin yeni yeni hissedilmeye başlandığı dönemlerden itibaren hem hicrî, hem de 11 Arapça metinlerin çevirisindeki yardımlarından dolayı Cumhuriyet Üniversitesi öğretim elemanlarından Doç. Dr. Mehmet Ali Şimşek’e teşekkür ederiz.

Page 10: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

292

miladî tarihler kullanılmıştır (Resim 25). Son otuz kırk yıl içerisinde ölen-lerde ise genellikle miladi tarih tercih edilmektedir. Demek ki Tunuseli’nde hicrî takvim yavaş yavaş bırakılmakta, miladî takvimin kullanımı iyice yerleşmektedir.

Bazı mezar taşlarına ihlas suresi, Bakara suresinin 156. ayetindeki “Biz Allah’tanız ve yine O’na döndürüleceğiz.” mealindeki “İnna lillahi ve inna ileyhi râciûn” cümlesi, “Her canlı fanidir.” anlamına gelen “Külli men ‘aleyhâ fân (55/26)” ile Kuran’da üç yerde (3/185, 21/35, 29/57) geçen “Her nefis ölümü tadacaktır.” manasındaki ayetler, Allah’ın 99 ismi, fatiha ve bakara suresinin son ayetleri, besmele, kelime-i tevhid, salavat-ı şeri-fe yazılmıştır (Resim 15, 16). Mermerden yapılmış olan mezarlarda, bu ve bunlara benzer söz ve ibareler daha fazla bulunmaktadır. Benzerlerine Selçuklu ve Beylikler dönemi ile Osmanlının ilk zamanlarındaki mezar taşlarında da rastlanılan (Boyraz, 2003: 65-89) bu tarz ifadelerle hem ya-ratıcının methi yapılmakta, hem ölümün mukadder oluşu hatırlatılmakta, hem de yaratıcıya yakarılmaktadır. Böylece bir taraftan geride kalanların ölümü kabullenmesi sağlanırken bir yandan da ölenin günahlarının bağış-lanması için dolaylı yoldan dua edilmiş olunmaktadır. Tabiî aynı zamanda mezara estetik bir görünüş de kazandırılmaktadır.

Tunuseli mezar taşlarında Türkiye’deki Hüve’l-bakî, Hüve’l-hayy, Hüve’l-hayyi’l-bakî tarzındaki serlevhaları görmek pek mümkün değildir. Bunun yerine daha çok besmele ve Allahu Ekber ibaresi kullanılmaktadır. Türkiye’deki serlevhaların benzerleri tespit edebildiğimiz kadarıyla sade-ce beylerin sülalesinden gelenlerinkinde vardır (Resim 26).

Tunuseli mezar taşlarında pek fazla Fatiha isteğinde bulunulmamak-tadır. Türkiye’de hemen her taşta, bazen de ısrarlı bir şekilde istenen fa-tihanın burada pek sözü edilmemektedir. Sadece dua edilmesi ve rahmet dilenmesi istenmektedir. Bazı mezar taşlarında “Rica” veya “Dua” başlığı altında ziyaretçiden ölen için rahmet dilenmesi istenmektedir: “Yâ vâkıfen ‘alâ kabri seeltüke bi-rahmani ubsut yedeyke ilâ rabbî ve’tlub li minhu’r-rahmeti ve’l-gufrani Lillahi’l-fatiha (Resim 15, 16, 17)” [Ey kabrimin üzerinde ayakta duran! Senden rahmet diliyorum. Aç ellerini rabbine bana rahmet ve af dile. Allah için fatiha.]

Tunuseli mezar taşlarında Türkiye’deki gibi birtakım şekil ve figürlere rastlamak pek mümkün değildir Ancak Türkiye’de olduğu gibi bütün me-zarların yönünün kıbleye baktığını söylememize gerek yoktur sanırız.

Türkiye’de olduğu gibi Tunuseli’nde de zengin kişilerin mezarları di-

Page 11: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

293

ğerlerine göre daha büyük, süslü ve gösterişlidir. Ayrıca zengin olduğunu tahmin ettiğimiz kişilerin mezarlarının üzeri beyaz fayansla kaplanmıştır. Büyüklüğe bağlı olarak da bunlardaki yazılar daha fazladır ve genellikle manzumelerle kişinin medh ü senası yapılmaktadır (Resim 11, 12, 13, 18, 23, 24, 25, 26, 27).

Çocuk mezarlarının üzerindeki beton yükselti, yetişkinlerinkine oranla daha alçaktır ve bunların kitabeleri de kitap formunda değildir. Tek bir sayfa gibidir ve üzerinde de sadece ölenin künyesini barındırmaktadır. Günahsız oldukları düşünüldüğü için olsa gerek ki onların mezar taşların-da dinî ibarelere pek yer verilmemiştir.

Görüldüğü üzere Tunuseli’ndeki mezar taşları ile Türkiye’dekiler ara-sında, kendi öz kültürlerinden kaynaklanan bariz farklılıklar olduğu gibi gerek yapı, yazı ve gerekse düşünüş tarzı itibariyle yabana atılamayacak kadar benzerlikler de bulunmaktadır. Bu benzerliklerin bir kısmı ortak tarihî geçmişin getirdiği etkileşimden, bir kısmı da İslamî düşünce siste-matiğinden kaynaklanıyor olsa gerektir.

KAYNAKÇAAYDIN, Mehmet Zeki, (1996), “Sosyo-Kültürel Hayat ve Eğitim Açısından Bu-

günkü Tunus”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1: 143-148.BAYRAK, M. Orhan, (1998) Türbeler Sözlüğü, İstanbul: Mezarlıklar Vakfı Ya-

yınları.BERK, Süleyman, (2006), Zamanı Aşan Taşlar Zeytinburnu’nun Tarihi Me-

zar Taşları, İstanbul: Zeytinburnu Belediyesi Yayınları.BOYRAZ, Şeref, (2003), Türkiye’de Mezar Taşı Sözleri, Ankara: Akçağ Ya-

yınları.ÇAL, Halit, (2000), “İstanbul Eyüp’teki Erkek Mezar Taşlarında Başlıklar”, Tari-

hi Kültürü ve Sanatlarıyla Eyüp Sultan Sempozyumu III, İstanbul: 206-225.DOĞANAY, Aziz, (1999), “Sultan II. Murad’ın Vasiyetnamesinin Mezar Mimari-

mize Tesiri”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul: Mezarlıklar Vakfı Yay., 99-113.

ELDEM, Edhem, (2005), İstanbul’da Ölüm Osmanlı-İslam Kültüründe Ölüm ve Ritüelleri, İstanbul: Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi Yayınları.

GÜLER, İbrahim, (2003), “Osmanlılar Devrinde Tunus’ta Sivaslı ve İç Anadolulu Gençler (XVIII. Yüzyıl)”, Cumhuriyetin 80. Yılında Sivas Sempozyumu Bildirile-ri, Sivas: Sivas Hizmet Vakfı Yay., 59-86.

GÜNER, Ahmet, (1991), Tarikatlar Ansiklopedisi, İstanbul: Milliyet Yayınları.HAKSEVER, Hamit, (2004), “Tasavvufî Esnaf Teşkilatı, Âhilik”, http://www.il-

kadimdergisi.com/195/zaman.htmHATTOX, Ralph S., (1996), Kahve ve Kahvehaneler Bir Toplumsal İçeceğin

Yakındoğu’daki Kökenleri, (Çev.: Nurettin Elhüseyni), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt

Page 12: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

294

Yayınları.http://www.aleviweb.com/forum/showthread.php?page=2&t=19712LAQUEUR, Hans-Peter. (1997), Hüve’l-Baki İstanbul’da Osmanlı Mezarlık-

ları ve Mezar Taşları, (Çev.: Selahattin Dilidüzgün), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Ya-yınları.

OĞUZ, Öcal, (2002), Tunuseli İncelemeleri, Ankara: Milli Folklor Yayınları.OKUYUCU, Cihan, (2000), “Tunus Arapçasında Mevcut Osmanlıca Unsurlar ve

Bazı Türkçe Aile Adları”, Akademik Araştırmalar Dergisi (Osmanlı Özel Sayısı), Sayı 4-5: 437-451.

OKUYUCU, Cihan, (2001), “Tunus Milli Kütüphanesindeki Türkçe El Yazmaları”, Akademik Araştırmalar Dergisi, Sayı 7-8: 135-171.

OKUYUCU, Cihan, (2002), Göz Hakkı Gönül Armağanı, İstanbul: Kaynak Yayınları.

ÖCAL, Ersin, (1981), “İstanbul Müzelerindeki Börklü Mezar Taşları”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Yıl: 2, Cilt: 2, Sayı: 11, İstanbul: 51-75.

PEKTAŞ, Kadir, (2002), Tunus’ta Osmanlı Mimarî Eserleri, Ankara: TTK Yayınları.

RAGHEB, Youssef. (1996), “İslam Hukukuna Göre Mezarın Yapısı”, (Çev.: Ak-sel Tibet), İslam Dünyasında Mezarlıklar ve Defin Gelenekleri I, Ankara: ttk Yay., 17-23.

ŞEKER, Mehmet ve MERCAN, İsmail Hakkı, (1985), “Tunus Milli Kütüphanesindeki Türkçe El Yazmaları”, 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, II: 105-122.

ŞEKER, Mehmet, (1994), Başşehir Tunus’taki Türkçe Kitabeler, İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları.

EKLER:1. Tunuseli’nden Seçilmiş Mezar Taşı Sözleri1.1. Bismillahirrahmanirrahim

Yâ eyyühe’n-nefsü’l-mutma’inneh. Ircı‘î ilâ rabbike razıyyetem marzıyyeh. Fe’dhulî fî ‘ibâdî. Ve’dhulî cennetî

Allahu Ekber

Darîhü’l-merhum Milad bin Bekr Salih bin Er-rebi‘ Vulide: 15 Novembre 1920 Tuvuffiye fî: 21 May 2001 Rahimehullah

Bismillahirrahmanirrahim Ebubekir, Ömer (Allah’ın isimleri) Lâilahe illallah Muhammeden rasulallah, El-bekâu lillah Ricâ’ Yâ vâkıfen ‘alâ kabri seeltüke bi-rahmani ubsut yedeyke ilâ rabbî ve’tlub li minhu’r-rahmeti ve’l-gufrani Lillahi’l-fatiha (Resim 15).

1.2. Bismillahirrahmanirrahim ve sallallahu alâ seyyidinâ Muhammed

Kulli nefsin zâikati’l-mevt.

Hâzâ darîhü’l-mun‘ame bi-rahmeti’l-hayyi’l-kayyum Aişe binti’l-merhum Ali Paşa Bey bin el-merhum Hüseyin Bey Tuvuffiyet Gafarallahu leha yevme’l-isneyn

Page 13: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

295

sâlise aşara şehri recebi’l-asbar Sene 1196 (Resim 24).1.3. Subhanü’d-dâim

Hâzâ darîhü refi‘ati’ş-şân el-emireti’l-celileti’l-merhume seyyideti Zeyneb er-miletu sumuvvi refi‘i’ş-şân el-mun‘am el-emiri’l-celil seyyidi Said Bey Tuvuffiyet yevmi’l-hamis et-tâsi‘ min şehri zi’l-ka‘de el-muvafık li’l-hâdî ve’s-selâsîn min şehri Culiyye Rahimehullah ve eskenehâ firdevse cinanihi 1371 / 1953 (Resim 25).

1.4. Huve’l-hayyi’l-bâkî

Hâzâ risâ’ü’l-mun‘am cenâbi’l-emir seyyidi İzzeddin Bey Veliyyi’l-ahd bi’l-memleketi’t-Tunisiyye

Li’l-kadâi fîmâ cerâ nesteslimMâsivâ ed-deyyani adlen yahkumBi’l-mâ’i siel-yevme kad fâza’l-inâuYevme fâza’s-seylü’l-müstahrimMarsa‘u’l-mevlâ veliyü’l-ahd lâŞey’e fi’l-ahdâsi minhu a‘zamMâte İzzeddin fî usretihiGıyleten ve huve’l-vedî‘ü’l-müslimŞehri şevval ve fîhi erhûVe ‘aleyhi(121) Rabbenâ(253) nesterhim(998)Sene 1372 (Resim 26).

Page 14: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

296

2. RESİMLER

-9-

Kulli nefsin zâikati’l-mevt. Hâzâ darîhü’l-mun‘ame bi-rahmeti’l-hayyi’l-kayyum Aişe binti’l-merhum Ali Paşa Bey bin el-merhum Hüseyin Bey Tuvuffiyet Gafarallahu leha yevme’l-isneyn sâlise aşara şehri recebi’l-asbar Sene 1196 (Resim 24).

1.3. Subhanü’d-dâim

Hâzâ darîhü refi‘ati’ş-şân el-emireti’l-celileti’l-merhume seyyideti Zeyneb ermiletu sumuvvi refi‘i’ş-şân el-mun‘am el-emiri’l-celil seyyidi Said Bey Tuvuffiyet yevmi’l-hamis et-tâsi‘ min şehri zi’l-ka‘de el-muvafık li’l-hâdî ve’s-selâsîn min şehri Culiyye Rahimehullah ve eskenehâ firdevse cinanihi 1371 / 1953 (Resim 25).

1.4. Huve’l-hayyi’l-bâkî

Hâzâ risâ’ü’l-mun‘am cenâbi’l-emir seyyidi İzzeddin Bey Veliyyi’l-ahd bi’l-memleketi’t-Tunisiyye Li’l-kadâi fîmâ cerâ nesteslim Mâsivâ ed-deyyani adlen yahkum Bi’l-mâ’i siel-yevme kad fâza’l-inâu Yevme fâza’s-seylü’l-müstahrim Marsa‘u’l-mevlâ veliyü’l-ahd lâ Şey’e fi’l-ahdâsi minhu a‘zam Mâte İzzeddin fî usretihi Gıyleten ve huve’l-vedî‘ü’l-müslim Şehri şevval ve fîhi erhû Ve ‘aleyhi(121) Rabbenâ(253) nesterhim(998) Sene 1372 (Resim 26).

2. Resimler

Resim 1 (Türbeti’l-Beyât) Resim 2

-10-

Resim 3 Resim 4

Resim 5 Resim 6 Resim 7

Resim 8 Resim 9

-10-

Resim 3 Resim 4

Resim 5 Resim 6 Resim 7

Resim 8 Resim 9

Page 15: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

297

-10-

Resim 3 Resim 4

Resim 5 Resim 6 Resim 7

Resim 8 Resim 9

Resim 10 Resim 11 Resim 12

-11-

Resim 13 Resim 14

Resim 15 Resim 16 Resim 17

Resim 18 Resim 19 Resim 20

-11-

Resim 13 Resim 14

Resim 15 Resim 16 Resim 17

Resim 18 Resim 19 Resim 20

Page 16: TUNUSELİ VE TÜRKİYE’DEKİ MEZAR TAŞI KÜLTÜRÜ …ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/BOYRAZ-Şeref-TUNUSELİ-VE-TÜRKİYE’DEKİ... · 284 population living there. The

298

-12-

Resim 21 Resim 22

Resim 23 Resim 24 Resim 25

Resim 26 Resim 27

-11-

Resim 13 Resim 14

Resim 15 Resim 16 Resim 17

Resim 18 Resim 19 Resim 20

Resim 19 Resim 20