49

TYT TÜRKÇE - Anasayfa · 2018. 9. 12. · zaman değil, kendi belirledikleri zamanda oluşur. V Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşa-ğıda verilen açıklamalardan

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

  • UYGULAMAYI İNDİR VİDEO ÇÖZÜMLERE ULAŞ.

    Rehberlik Bölümü

    Deneme Sınavları

    Perforajlı

    ONLİNE“eğitimde yayındenizi online”

    ÖĞRETMEN ÜYELİĞİ SEÇİMİ İLE SİSTEME ÜYELİK FORMUNU DOLDURUNUZ.

    SİSTEME GİRİŞ YAPARAK DİJİ-TAL İÇERİKLERİNİZİ İSTE-DİĞİNİZ YERE İNDİREBİLİRSİNİZ.

    İNTERNETE BAĞLI OLSUN VEYA OLMASIN DİLEDİĞİNİZ PLAT-FORMLARDA İÇERİKLERİMİZİ KULLANABİLİRSİNİZ.

    İSTEDİĞİNİZ SORULARLA KENDİ TESTİNİZİ OLUŞTURA-BİLİRSİNİZ.

    YAYIN DENİZİ TEK

    VİDEO ÇÖZÜM

    UYGULAMASI

    İNDİR

    ÖZELLİKLER

    www.ydakillitahta.com

    ÜCRETSİZ ÖĞRETMEN ÜYELİĞİ

    KOLAY ERİŞİLEBİLİR DİJİTAL İÇERİK

    ÖRNEK KİTAP TALEBİMÜFREDATA UYGUN SORU HAVUZU

    TYTTÜRKÇE

  • • Her tip soru çeşidini görmenizi sağlayacaktır.• Akıl ve mantık yürütmenizi kolaylaştıracaktır.• Düşünme becerinizi geliştirecektir.• Her seviyedeki öğrenciye hitap eden bu soru bankası eksiklerinizi görmede size kaynak olacaktır.• Seviyenizi belirlerken size yol gösterecektir.

    BU KİTAP BANA NE KAZANDIRIR?

    • Testler konu başlıkları ve kazanımlar dikkate alınarak oluşturulmuştur. • Her test kendi içerisinde öğrenme sırası dikkate alınarak hazırlanmıştır.• Her konu öncelikle öğrenmeye yönelik sorularla başlamış daha sonra şekil ve algı gerektiren sorulara geçilmiştir. • Öğrencinin kitaptan tam verim sağlayabilmesi için rehberlik bölümüne yer verilmiştir.• Konuya ait her tip soru çeşidi mevcuttur.• Algı ve yorum gücünü ölçen sorular vardır.• Genel tekrar testleri ile üniteler bütünsel olarak değerlendirilmiştir.• Deneme sınavları eklenmiştir.• Tamamı video çözümlüdür.

    KİTAP İÇERİĞİ

    SAYFA SAYISI

    SORU SAYISI

    TEST SAYISI

    DENEME SAYISI

    • Her tip soru çeşidini görmenizi sağlayacaktır.• Akıl ve mantık yürütmenizi kolaylaştıracaktır.• Düşünme becerinizi geliştirecektir.• Her seviyedeki öğrenciye hitap eden bu soru bankası eksiklerinizi görmede size kaynak olacaktır.• Seviyenizi belirlerken size yol gösterecektir.• Bazı soruların farklı formatlarının üst üste sorulması konuları daha iyi öğrenmenizi, kavramanızı ve pekiştirmenizi sağlayacaktır.

    BU KİTAP BANA NE KAZANDIRIR?

    • Testler konu başlıkları ve kazanımlar dikkate alınarak oluşturulmuştur. • Her test kendi içerisinde öğrenme sırası dikkate alınarak hazırlanmıştır.• Her zorlukta soru mevcuttur. Zorluk açısından orta düzeydedir. Zor soru oranı %20’dir. • Her konu öncelikle öğrenmeye yönelik sorularla başlamış daha sonra şekil ve algı gerektiren sorulara geçilmiştir. • Öğrencinin kitaptan tam verim sağlayabilmesi için rehberlik bölümüne yer verilmiştir.• Konuya ait her tip soru çeşidi mevcuttur.• Algı ve yorum gücünü ölçen sorular vardır.• Genel tekrar testleri ile üniteler bütünsel olarak değerlendirilmiştir.• Deneme sınavı eklenmiştir.• Tamamı video çözümlüdür.• Video çözümleri yanlış şıkların sebeplerine dikkat ederek izlersek, konularda kaçırdığınız noktaları yakalama- nızı sağlayacak ve eksiklerinizi kapatacaktır.• Bölüm kapaklarında konuya ait dikkat edilecek noktalar mevcuttur.

    KİTAP İÇERİĞİ

    SAYFA SAYISI

    SORU SAYISI

    TEST SAYISI

    DENEME SAYISI

    304 135 1768 1

  • ÇALIŞMA PLANI YAPALIM!Ça

    lışma

    Planı Yap

    arken Bu Soruları Dikkate Alınız!

    Hangi ders, hangi gün?

    Konu öğrenme ve tekrar ne zaman?

    Soru çözümü ve ödevler ne zaman?

    Deneme Sınavları ne zaman?

    Aksayan çalışmalar hangi gün ve ne zaman çalışılmalı?Ders dışı hangi etkinlikler ne zaman yapılmalı?

    Tatil günü hangi gün?

    EVDE ETKİN ÇALIŞMA Evde olduğunuz zamanı çok iyi değerlendirmelisiniz.

    Çoğu zaman yoğun ve yorgun bir gün geçirerek eve gel-diğiniz için iyi ve uygulanabilir bir programa ihtiyacınız var.Evde yapılması gereken işler:

    • Uyuma • dinlenme • beslenme • konuları tekrar etme, •soru çözme • çözemediğin sorular için araştırma yapma • ödev yapma • fazladan sınav uygulama • önceden ön-görülemeyen durumlar

    gibi pek çok başlık altında toplanabilir.Dersler gün boyu peşinizi bırakmadı. Okul bitti ama

    evde derse devam çünkü hedefleriniz ve hayalleriniz var. Bunu asla unutmamalısınız.

    Eve gelince önce dinlenmelisiniz.

    Kendinize bir ders çalışma saati belirlemeli ve sürekli bunu düşünmelisiniz. Çünkü zihin neyi tekrar ederse kendini o yönde yönlendirir.

    Konu öğrenme, tekrar etme, soru çözme saatlerini bir-biri arkasına yerleştirmelisiniz.

    Ders çalışırken mutlaka ara vermelisiniz. Ara vermek odaklanma gücünüzü artıracaktır.

    Her gün konu tekrarlarına zaman ayırmalısınız. Yeni bilgiyi günlük tekrar etmelisiniz. Tekrar etmek başa-rının anahtarıdır. Bilginin pekiştirilmesini ve uzun su-reli hazfızaya atılmasını sağlar. Tekrarlarınızı zihinden yapmayı öğrenmelisiniz. Bu size zaman kazandırma-nın yanında kalıcı olarak öğrenmenize de katkı sağla-yacaktır.

    Bilginin kalıcı olmasını sağlamak için ilişkilendirerek öğrenmeye çalışmalısınız. Ezberden kaçınmalısınız. Öğrenilen bilginin tam olarak kullanılması için beyin tarafından analizinin yapılması gerekir. Ezberci sistem bunu engeller.

    Not alma hızınızı kendinize göre belirlemelisiniz. Yavaş not alma beynin konsantre olmasını zorlaştırır, yazma hızı ile beynin çalışma hızı arasında boşluk meydana gelir. Zihin başka alanlara kayar ve konsantrasyon so-runu yaşarsınız.

    Herşeyden arındırılmış ortam çalışma için iyi bir ortam değildir.

    Dikkatinizi belli alanlara değil, genele yaymalısınız. Dikkatinizi uyanık tutmayı unutmamalısınız.

    Sosyol hayattaki olumsuz etkenlere dikkat etmeli mümkün olduğunca ortadan kaldırmalısınız.

    Yaptığınız programa beyninizi ikna etmelisiniz.

    NASILNEREDENE ZAMAN

    Herşey ne kadar karışık görünse de;

    ☛ Gerçekleştirilebilecek bir hedefin varsa,

    ☛ Hedefe ulaşmayı amaç edindiysen,

    ☛ Soru çözerek deneyim kazanıyorsan,

    ☛ Konuları birbiri ile ilişkilendirebiliyorsan,

    ☛ Sınav uygulayarak bilgilerini sık sık kontrol

    ediyorsan.

    ☛ Kendine güveniyorsan

    işler iyi gidecek demektir.

    İYİ NOT ALMAK, HER ŞEYİ YAZMAK DEMEK DEĞİLDİR!İyi not almak; kendi cümlelerini kurmak, şekille veya

    yazıyla şifrelemek, baktığında kolayca anlayıp hatırlamak için materyal hazırlamak demektir.

    Tutulan notlar; onlara geri dönmek, onları okumak, onları gözden geçirmek, oradaki fikirlerin üzerine düşünmekle bir anlam kazanırlar.

    + + = Bilgi Deneyim Duygu ve Davranış ÖĞRENME

    Merak; öğrenme isteğini harekete geçirir, odaklanmayı sağlar, çabuk yorulmayı engeller.

  • TÜRKÇE SORU BANKASI

    KÜNYEÖN SÖZREHBERLİK

    BÖLÜM 1:

    ANLAM BİLGİSİ

    Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam ..................................................................................................................................11

    Cümlede Anlam ...................................................................................................................................................................31

    Paragrafta Yorum ................................................................................................................................................................59

    Paragrafta Yapı ...................................................................................................................................................................89

    Paragrafta Anlatım...............................................................................................................................................................105

    Karma Testler ......................................................................................................................................................................113

    BÖLÜM 2:

    SES BİLGİSİ / YAZIM KURALLARI / NOKTALAMA İŞARETLERİ / SÖZCÜKTE YAPI

    Ses Bilgisi ............................................................................................................................................................................127

    Yazım Kuralları ....................................................................................................................................................................135

    Noktalama İşaretleri.............................................................................................................................................................143

    Sözcükte Yapı .....................................................................................................................................................................151

    Karma Testler ......................................................................................................................................................................159

    BÖLÜM 3:

    SÖZCÜK TÜRLERİ

    İsim-isim Tamlaması ............................................................................................................................................................165

    Zamir (Adıl) ..........................................................................................................................................................................173

    Sıfat (Ön Ad)........................................................................................................................................................................181

    Zarf (Belirteç) .......................................................................................................................................................................189

    Edat - Bağlaç - Ünlem .........................................................................................................................................................197

    Fiilde Kip ve Kişi / Fiilde Yapı / Ek Fiil .................................................................................................................................205

    Fiilde Çatı ............................................................................................................................................................................213

    Fiilimsiler ..............................................................................................................................................................................219

    Karma Testler ......................................................................................................................................................................227

    BÖLÜM 4:

    CÜMLENİN ÖGELERİ

    Cümlenin Ögeleri .................................................................................................................................................................245

    Cümle Türleri .......................................................................................................................................................................253

    Karma Testler ......................................................................................................................................................................261

    BÖLÜM 5:

    DİL BİLGİSİ GENEL TARAMA

    Dil Bilgisi Genel Tarama ......................................................................................................................................................265

    BÖLÜM 6:

    ANLATIM BOZUKLUKLARI

    Anlatım Bozuklukları ............................................................................................................................................................277

    DENEME TESTİ ..................................................................................................................................................................291

    CEVAP ANAHTARI ............................................................................................................................................................300

    İçindekiler

  • TEST BAŞLIKLARI

    Anlam bilgisi soruları Temel Yeterlilik Testi’nin Türkçe sorularının ağır-

    lığını teşkil etmektedir. Bu sorular öğrencilerin Türkçeyi iyi, doğru ve gü-

    zel kullanma becerilerini ölçmeye dönük hazırlanmaktadır. Bu sorularda

    başarılı olmak isteyen öğrencilerimizin hazır bulunuşluk düzeylerini geliştir-

    meleri çok önemlidir. Öğrenim hayatında az kitap okuyan, kelime dağarcığı

    gelişmemiş, dilin önceliklerini kavrayamamış öğrencilerimizin bu bölümün-

    de zorlanması kaçınılmazdır. Bununla birlikte soruların iyi okunması,

    bütün seçeneklerin gözden geçirilmesi, özellikle paragraf sorularında

    önce soru kökünün okunması dikkat edilmesi gereken hususlardır.

    • Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

    • Cümlede Anlam

    • Paragrafta Yorum

    • ParagraftaYapı

    • ParagraftaAnlatım

    • Karma Testler

  • 11TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST1Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

    1. Avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını idame ettiren (sürdü- I ren) ilkel toplum toprağı işlemeyi (ekip biçmeyi) öğrenip II geçimini topraktan sağlamaya (elde etmeye) başlamış- III tır. Bunun yanı sıra (dışında) yerleşik hayata geçerek IV yaşamını bir düzene sokmuştur. Tarım toplumu olarak adlandırılan bu dönemde farklı (değişik) enerji kaynakları V kullanılmıştır.

    Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamakta-dır?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    2. Yeşil pencerenden bir gül at bana I

    Işıklarla dolsun kalbimin içi

    II

    Geldim işte mevsim gibi kapına

    III

    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiy

    IV V

    Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

    A) I. sözcük akla gelen ilk (temel) anlamıyla kullanılmıştır.

    B) II. sözcük mecaz anlama gelecek şekilde kullanıl-mıştır.

    C) III. sözcükte dolaylama yapılmıştır.

    D) IV. sözcük benzetme amacıyla başka bir sözcük ye-rine kullanılmıştır.

    E) V. sözcüğün kökü, eş seslidir.

    3. Genel bir inanış vardır: Yazar takımı hep hoşa gitme ar-zusu ile, beğenilmek kaygısı ile oluşturur eserlerini. Belki bu bir bakıma doğrudur ancak her zaman böyle olmuyor. Bu kaygıyı taşımamış bir yazar çıkıyor ve güzel bir eser yazıyor. Bakıyorsunuz ki eser ciddi bir işçiliğin ürünü ve hoşa gitme tutkusuna da yabancı.

    Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

    A) Usta bir kalemden çıkma- beğenilme isteğiyle hare-ket etme

    B) Çok çalışarak elde etme- beklenti içinde bulunmama

    C) Titiz bir çalışmanın sonucu- takdir edilme amacında olan

    D) Çok emekle, alın teri ile oluşturulmuş eser- beğenil-me arzusundan uzak

    E) Sabırla ve özveri ile meydana getirilmiş yapıt- okun-ma arzusunu taşımamak

    4. Kalemimi göremediklerimiz üzerine oynatmak benim çok I eski merakımdır. Ne yapayım, ruhum bir kelebek, oradan II oraya konan. Gördüğüm her şey farklı bir çiçek. Babam III “Kızım, hayat bir bilmecedir, gözünün önünde sürekli IV V çözdüğün.” demişti de o zaman ne demek istediğini anlamamıştım.

    Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisin-de mecazlı bir söyleyiş yoktur?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    5. Durmadan, yorulmadan hep aynı amacın peşindedir Oktay Rifat: Yaşama sevincini ufak ayrıntılara indirmek. Onun gözünde her an cevaplanması gereken bir soru gibidir yaşamak. O, doğa içinde nesnelerin birbiriyle ve insanlarla akrabalık bağlarının farkına varmış, üstünde bir an bile düşünmeye fırsat bulmadan sevivermiştir her şeyi.

    Bu parçada geçen “yaşama sevincini ufak ayrıntılara indirmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Yaşamın ufak ayrıntılarının farkına varıp ona göre hayatı sürdürmek

    B) Küçük detaylarda bile hayatı sevmek için bir sebep bulmak

    C) En önemsiz gibi görülen olayları bile ciddiye almak

    D) Hayatın acı tatlı bütün yönlerini kabullenerek hayatı devam ettirmek

    E) Hiç kimsenin görmediğini görme yetisine sahip ola-rak yaşamak

  • Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

    12

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TÜRKÇE SORU BANKASI

    6. Hikâye kahramanlarımı gerçek insanlardan damıtırım ben. Sabırla, inatla onların peşlerine düşerim. Benim için Anadolu yalnızca folklorik bir malzeme deposu değil, hikâyesi yazılacak insanların da kaynağıdır. Resmi yapıl-madan, hikâyesi yazılmadan ne çok insan gelip geçmiştir bu topraklardan. Birkaçı anonim türkülerde yaşamıştır belki. Ancak gazete haberi olunca farkına varılan bu insanlar, bana göre hikâyelerini içlerinde saklayan isti-ridyelerdir. Böyle olunca da bana inciyi bulup çıkarmak kalıyor.

    Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

    A) Her insana seslenebilen eserler yazmak

    B) Herhangi bir esere konu olmamak

    C) Hayatın içindeki kişilerden seçmek

    D) Hayatını kendi içinde yaşamak

    E) Hayat hikâyelerini ortaya çıkarmak

    7. Atalarımız ne güzel de söylemiş “ ---- “ diye. Çoğu za-man, kızdığımız kişilere karşı öfkemizi kontrol edemeyiz. Bunu yüksek sesle bağırıp çağırarak karşımızdakine belli ederiz. Bazen de çok incinir ve geri dönüşü olmayan ka-rarlar alırız. Sonunu düşünmeden aldığımız bu kararlar-dan dönmek, istesek de artık mümkün olmaz.

    Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerin-den hangisi getirilmelidir?

    A) Güneş balçıkla sıvanmaz.

    B) İnsan kıymetini insan bilir.

    C) Sözü söyle alana, kulağında kalana.

    D) Demir nemden, insan gamdan çürür.

    E) Atılan ok geri dönmez.

    8. Nabi’ye divan edebiyatında özel bir yer kazandıran özel-liği, şiirlerindeki bilge, tenkitçi ve didaktik tavrıdır. Durak-lama dönemindeki yenilgilere, düzendeki aksamalara, toplumsal yıkıma ve yönetimdeki benlik ve çıkar savaş-larına tanık olması onu etkilemiş, şiirlerinde ahlakçı ve tenkitçi yaklaşıma girmiştir. Divan şairlerinin kalıp özellik-lerine de uygun şiirler yazmış olmasına rağmen Nabi’nin yerel deyimlerle, atasözleriyle, sosyal yaralara parmak basan yaklaşımlarıyla yazdığı şiirler özel önem kazan-mıştır.

    Bu parçada geçen “sosyal yaralara parmak basan yak-laşım” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Toplumu ilgilendiren problemlere dikkati çekmek

    B) Halkı ilgilendiren konuları dile getirmek

    C) Eserlerini halkın konuştuğu dille kaleme almak

    D) Sosyal problemleri gündemde tutan bir yaklaşım ser-gilemek

    E) Halkın problemlerine çözüm üretmek

    9. Hep sorarlar romanlarını nasıl yazıyorsun, belirli bir planın var mı, diye. Hayır, romanlarımı yazarken belirli bir plan çerçevesinde hareket etmem. Önceden bir iskelet belirlemem. Düşünce yazılarım belirli bir plan dâhilinde I oluşur. Ancak roman yazmak için belirlediğim bir zaman yoktur. Çünkü yazarlık, yazarın genlerinde vardır. Bazen II düşünceler bir sağanak şeklinde gelir. Ben de ardı ardına III yazarım. Bazen de düşüncelerim, duygularım kendini IV nadasa bırakır. Aslına bakarsanız eserler yazar istediği zaman değil, kendi belirledikleri zamanda oluşur.

    V

    Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşa-ğıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?

    A) I, eserin daha önceden çerçevesinin oluşturulmaması

    B) II, yazarlığın doğuştan gelen bir yetenek olması

    C) III, düşüncelerin arka arkaya yoğun bir şekilde gel-mesi

    D) IV, bir süre hiçbir şey düşünüp hissetmemek

    E) V, eserlerin yazarın beklentileri doğrultusunda oluş-ması

    10. Sanatçı, eserini ne için oluşturuyorsa okuyucu da bu-nun için okur. Bu bakımdan okuyucu, yazmaktan alıko-yulmuş, yazma imkânları elinden alınmış bir sanatçıdan farksızdır. Okuyucu roman okuyarak, şiir okuyarak varlı-ğının darlığından kurtulur. Yaşayamadığı hayatları yaşa-yarak genişler. Benzerleriyle kaynaşır.

    Bu parçadaki “varlığının darlığından kurtulmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Kısıtlanmış yaşantısını genişletmek

    B) İyiye ve güzele ulaşabilmek

    C) İnsan olduğunu hatırlamak

    D) Yaşamak istedikleriyle yüzleşmek

    E) Kendisi gibi düşünenleri tanımak

  • 13TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST2

    1. İnsan, okuyunca yüreği ve beyni ile okumak istiyor ama günümüzde bazı romanlara bakıyorum da bunların böyle bir özelliğin kıyısından bile geçmediğini görüyorum. Bun-lar, olay örgüsünün sığlığı ve insanı ifade edememesi yönüyle hiçbir gönle ya da beyne mührünü vuramıyor. Okurun yüreğini titretemiyor. Havalı bir adı, gösterişli bir kapağı vardır o kadar. Fakat kapaklar açılıp da sayfalar-da yol alınmaya başlandığında okurun zamanını çalmak-tan başka, okura hiçbir şey sunmadığı ve içinin bomboş olduğu görülür.

    Bu parçadaki altı çizili sözün anlamı aşağıdaki cüm-lelerin hangisinde vardır?

    A) Yazdığı şiirlerle hava attığına bakmayın, hiçbiri nite-likli değil.

    B) Ruh ve fikir dünyama hiçbir katkısı olmayan eserleri okumam.

    C) Güzelim şarkıyı hiç kimsenin dinlememesi beni çok üzdü.

    D) Okuyacağım romanın bir masalı değil, gerçekleri dile getirmesi gerekir.

    E) Şairin birçok şiirini okudum ama bunun gibi ruhsuzu-nu okumamıştım.

    2. (I) Her okuyucunun, her eleştirmenin beğenilerinin fark-lı olması son derece doğaldır. (II) Kimisi Ahmet’in kimisi Mehmet’in öykülerini beğenir. (III) Ama bu öyküleri se-venlerle sevmeyenler bir noktada buluşabilir. (IV) Örne-ğin Sait Faik’i, Orhan Kemal’i sevenlerle sevmeyenler arasında ortak bir düşünce belirebilir. (V) Bunlar aynı duygu etrafında birleşip birbirini anlayabilir.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir söz, benzetme amacı güdülmeden başka bir söz yerine kullanılmıştır?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler yakın anlamlı değildir?

    A) Her zaman çok mutlu olmanı istiyor, bunu gönülden diliyorum.

    B) O kadar uğraştım, didindim; ben böyle olmasını hiç ister miydim?

    C) Bana gücenme, darılma sevdiceğim, gün olur kavu-şur yüreklerimiz.

    D) Bu soruyu anlayıp kavraması çok vakit almayacak gibi görülüyor.

    E) Hayallerim gerçek oldu, şimdi hayata daha umutla bakıyorum.

    4. Sözlü geleneğin bir parçası olan hikâye anlatıcıları, insanlığın ortak birikimlerini kelimelere ve seslere döküp I onların yankıları olma; geçmişin birikimi, geleceğin tasarımları ile insanlara yaşadıkları hayatı aktarma; II birikimin hafızası olma gibi görevler üstlenmişlerdir. III Hikâye anlatıcıları sadece iyi bilen değil, aynı zamanda en iyi anlatan, aktarandır. Birikimi, doğruyu, bilgiyi dinlenir IV hâle getiren; şiirin, müziğin gücünden beslenerek bilgiyi V ahenk, ritim ve biçimsel ustalıkla söz sanatına dönüş- türen kişilerdir bunlar.

    Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşa-ğıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?

    A) I, kültürel mirası dillendirerek insanlığa tanıtmak

    B) II, dünü, bugünü ve geleceği bir arada vererek insan-lığın yaşadıklarını aktarmak

    C) III, kültürel mirası eklentileriyle birlikte aktarmak

    D) IV, her türlü kültürel mirası anlatma ve dinletme gü-cüne sahip olmak

    E) V, sanatın diğer alanlarından faydalanarak anlattıkla-rını sanata dönüştürmek

    5. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde mecazlı bir anla-tıma yer verilmemiştir?

    A) Son yazdığı romanda 1881-1914 yılları arasında İstanbul insanının yaşam biçimini ve siyasi yapısını detaylıca görmek mümkün.

    B) Söz sanatlarına bolca yer vererek anlatımını süslü ve bir o kadar şairane kılan bu hikâyecimiz, birçok okurun kalbine değdi.

    C) Onun bütün dünyayı kucaklayan, yediden yetmişe herkesin beğenisini kazanan kıtalar üstü eserleri var-dır.

    D) Romanlarında; hikâyelerinde gösterdiği titizliği gös-termemiş, savruk ve devrik cümlelerle dağınık bir anlatımı yeğlemiştir.

    E) Her türlü yapmacıklıktan uzak, okuyucusuna tepe-den bakmayan ve onun hâlinden anlayan bir yazar edasıyla oluşturur eserlerini.

    Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

  • Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam

    14

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TÜRKÇE SORU BANKASI

    6. Bu şair, gümbürtülü ama beylik sözleri “ulusal kültür” sa-nan dağını kaybetmiş bir volkan dumanı.

    Bu cümledeki şair için kullanılan “dağını kaybetmiş volkan dumanı” sözüyle anlatılmak istenen aşağıda-kilerden hangisidir?

    A) Kültüründen kopuk, ulusallığı özde değil sözde ara-yan bir sanatçı

    B) Kültürel değerleri yüksek sesle dile getiren bir şair

    C) Milletinden ayrı bir yaşam tarzını seçmiş aydın

    D) Ulusal benliğini kaybetmiş, onu şiirlerinde arayan bir şair

    E) Kendini bulmakta güçlük çeken ve şiirlerini yazarken zorlanan bir şair

    7. Kitap, tutkunları için bambaşka bir dünyadır. Onlar edin-dikleri her kitapta aslında duvarlarına bir tuğla daha ko-yar, kendilerine yeni duvarlar örerler. Kütüphaneleri artık evlerinin bir bölümü değil, merkezi olmuştur. Onlarınki kendi evlerinde bir tutsaklık, vazgeçemedikleri bir bağım-lılıktır. Kitap biriktirmeyi aşırıya vardıranların başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmesi de zordur. Kitap tutkunu ol-mayan biri için kütüphane “düşman bölgesi” olduğundan kitap tutkunları genelde yalnız yaşamayı tercih eder.

    Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu parçadaki altı çizili sözün anlamı ile çelişir?

    A) Kendi yalnızlıklarına daha fazla gömülmek

    B) Sosyal yaşamlarını sürdürmekte sıkıntı çekmek

    C) Kaybettikleri yaşama isteğini başkalarında aramak

    D) Kendilerini, dış dünya ile iletişime kapatmak

    E) Yaşam alanlarında başka hiç kimseyi istememek

    8. I. Benim projemi toplantıda desteklemeyince sanki başı göğe erdi.

    II. Karşısındaki insanları küçümseyen, kimseyle pek di-yalog kurmayan burnu havada biriydi.

    III. Hiçbir işe düşünmeden girişmez, ayağını hep sağlam basardı.

    IV. Onun ayak diremelerine dayanacak gücüm kalma-mıştı artık.

    V. Hem başarılı hem de alçak gönüllü olmaktır önemli olan.

    Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde kullanılan de-yimlerden hangi ikisi birbirine karşıt anlamdadır?

    A) I ve II B) II ve III C) II ve V

    D) III ve IV E) IV ve V

    9. Yaşlılık kişiden kişiye değişen bir kavramdır ama genel-likle bu kavram; artık geç kalındığı, sahnenin bundan sonra başka bir kuşağa ait olduğu duygusunu yaşatır kişiye. Yaşlılığın asıl kötü tarafı bedenin zayıf düşmesi değil, ruhun kayıtsız kalmasıdır. Yaşlanmak kötü bir alış-kanlıktan başka bir şey değildir. İşi olan, meşguliyeti bu-lunan bir insan bu alışkanlığı edinecek zaman bulamaz.

    Bu parçadaki “ruhun kayıtsız kalması” sözüyle anlatıl-mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Yaşamak için bir nedeni olmama

    B) İçinde bulunduğu duruma aldırış etmeme

    C) Yaşadığı zamandan şikâyetçi olma

    D) Karamsarlık içinde bunalma

    E) Hiçbir şeyden memnun olmama

    10. I. Onun bu kadar çok çalıştığını hiç görmemiştim.II. Duygularım coşkun bir deniz olup dalgalandı.

    III. İnsan sevmeyegörsün bir güzeli, mutluluk haramdır artık ona.

    IV. Evin bütün sorumluluğunu üstlenmişti küçük.

    V. Gözleri uzaklara, çok uzaklara daldı; birini bekler gibi.

    Numaralanmış cümlelerin hangisinde somutlaştırma vardır?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    11. Sözcük, anlamlı en küçük ses ya da ses birliğidir. Duygu ve düşüncelerimizi ----, sözlü olsun sözcükler aracılığıyla aktarırız. Bu bakımdan anlatımda temel yapı taşları söz-cüklerdir. Dış dünyayı algılayış ve yorumlayış gücümüz büyük ölçüde sözcük dağarcığımızın zenginliğine bağlı-dır. Bir sanatçıyı diğerlerinden farklı yani ---- kılan söz-cükleridir.

    Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki sözlerden hangileri getirilmelidir?

    A) şiirle olsun – başarılı

    B) anonim olsun – sanatçı

    C) yazılı olsun – özgün

    D) romanla olsun – iyi

    E) beden diliyle olsun – ayrı

  • 31TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST1

    1. I. Oyuncaklar eğlenceden öte, çocukları geleceğe yak-laştıran, yaşamaya alıştıran hayat parçacıklarıdır.

    II. Onlar renkli, süslü, minyatür görüntülerin ardında ha-yatın yaşanacak olan gerçeklerini gizlerler.

    Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlenin ifade ettik-leriyle çelişir?

    A) Oyuncaklar sadece çocukların eğlence aracı değildir, onları hayata ve geleceğe hazırlar.

    B) Oyuncakların dünyası gerçek dünyanın bir benzeri-dir, gerçek yaşamın bazı sırlarını oyuncaklar çocuk-lara anlatır.

    C) Oyuncakları, çocukları gerçek hayattan uzaklaştıran bir eğlence unsuru olarak görmek oldukça yanlış bir tutumdur.

    D) Oyuncaklar çocukların hayatı daha iyi öğrenmesini sağlayan küçük yaşam parçalarıdır.

    E) Oyuncakların renkli ve süslü görüntüleri çocuklardan gerçek hayatı saklar, onların bazı gerçekleri görme-sine engel olur.

    2. Onun yapıtları, binbir renkli, binbir kokulu bahçedir.

    Bu cümlede sözü edilen yazarın, sözcükleri kullanı-mı ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Oldukça ağır, anlaşılması güç bir dilinin olduğu ve sözcüklerle çeşitli sanatlara başvurduğu

    B) Sanatçının estetik kaygı taşıdığı ve bu nedenle ya-bancı kelime ve tamlamalara çok yer verdiği

    C) Sözcükleri yan ve mecaz anlamıyla kullanmaktan hoşlandığı ve bunların gerçek anlamlarını kullanma-dığı

    D) Hoşlandığı bir sözcüğü hangi dilden olursa olsun eserlerine almaktan çekinmediği

    E) Sözcük dağarcığının geniş olduğu bunları birçok an-lama gelecek şekilde kullandığı

    3. (I) Bundan on yıl önceydi. (II) Davranışları sürekli deği-şen bir öğrencim vardı. (III) Bir gün bakardım dersine gayet iyi çalışmış, akıllı uslu bir çocuk; bir gün bakardım dersle hiç ilgisi olmayan yaramaz bir çocuk. (IV) Birçok eğitim merkezine gidip birçok kitap okudum bu konuyla ilgili. (V) Hatta psikolojik destek bile almasını sağladık ailesiyle iş birliği yaparak. (VI) Sonunda çocuğun temel sorununu bulduk.

    Numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önce-ki cümlenin açıklaması durumundadır?

    A) II B) III C) IV D) V E) VI

    4. Herkes kitabımda beni, bende kitabımı görsün.

    Bu cümleye aşağıdakilerden hangisi anlamca en ya-kındır?

    A) Yazdıklarımdan başka bir adam olduğum bilinsin.

    B) Kitaplarımdaki her şey gerçekleri yansıtsın.

    C) Doğru olmayan hiçbir şeyi yazmadığımı herkes görsün.

    D) Beni anlatmayan eserler yazmayı hiç düşünmedim.

    E) Kitabım hayatımın her yönünü, beni okuyucuya an-latsın.

    5. (I) Hep bir arayış içindedir Tanzimat sanatçısı.(II) Bu ne-denle Tanzimat Dönemi, gerekliliklerin kimi zaman bilinç-sizce kimi zaman da bilinçli olarak keşfedildiği bir dönem-dir. (III) Keşfedilenler, önce şiire uygulanacaktı. (IV) Öyle ki şiir, bir birikime, en önemlisi bir geleneğe dayamaktaydı sırtını. (V) Bir şiir dili vardı ayıklanacak, yeni bir biçim ve-rilecek. (VI) Bir içerik vardı yeni biçime göre şiirde yerini alacak.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisi neden-sonuç ilgisiyle birbirine bağlanmıştır?

    A) I ve II B) II ve III C) III ve IV

    D) IV ve V E) I. ve III.

    6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözü söyleyenin ki-şisel düşüncelerine yer verilmemiştir?

    A) Bu romanda, kahramanın ömrü boyunca kurtulama-yacağı hastalığına ve onun bu hastalıkla mücadele-sine yer verilmiş.

    B) Gerçek bir şair, yeni duygu tonları bulup bunları açık-larken konuştuğu dili de zenginleştirir, yüceltir.

    C) Toplumların en derin duygularının en bilinçli bir şekil-de ifade bulduğu ortam, kendi öz şiirleridir.

    D) Şiirin düzyazıdan ziyade duygularımız için en iyi ifa-de ortamı olduğunu söyleyebiliriz.

    E) Şiirimiz ayakta, ona bir şey olmadı; bu konuda yapı-lan tartışmaları anlamsız ve yersiz buluyorum.

    Cümlede Anlam

  • Cümlede Anlam

    32

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TÜRKÇE SORU BANKASI

    7. Kapalı Çarşı, Nuruosmaniye ve Beyazıt camileri ile Mah-mutpaşa Çarşısı arasında, üzeri dam ve kubbelerle örtü-lü çeşitli dükkânların bulunduğu bölgede, İstanbul şeh-rinin merkezinde yer alır. Üzeri kurşun kaplı, pencereli yüzlerce kubbesi vardır ve bugünkü Kapalı Çarşı’nın de-ğerli eşya, mücevher alınıp satılan bölümleri Fatih Sultan Mehmet tarafından, asıl büyük çarşı ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından ahşap olarak yaptırılmıştır.

    Bu parçadan;

    I. Yüzlerce kubbesi bulunan Kapalı Çarşı turistlerin ilgi odağı olmuştur.

    II. Kapalı Çarşı’da el emeği ürünler, fabrikasyon ürünle-re karşı savaşmaktadır.

    III. Fatih Sultan Mehmet, Kapalı Çarşı’nın değerli eşya-lar bölümünü inşa ettirmiştir.

    IV. Kapalı Çarşı, İstanbul’un merkezinde camiler ve çar-şılar arasında yer almaktadır.

    yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir?

    A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

    D) II ve III E) III ve IV

    8. I. Bugünün çocukları eskiye göre çok daha özgür, kor-kusuz ve öz güven sahibi.

    II. Her gelin sandığı, bir kadının hayal ve hatıra defte-ridir.

    III. Romanda İstanbul’un arka mahallelerinde yaşanan-lara yer vermiş yazar.

    IV. Kitabın içeriği ile üslubu birbiriyle uyum içinde.

    V. Bu konuda yapılan haberlerin gerçeklerden uzak ol-duğunu düşünüyorum.

    Numaralanmış cümlelerin hangisinde yoruma yer verilmemiştir?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    9. (I) Sanılıyor ki şiirin ne demek olduğu anlaşıldığı takdirde güzelliği de anlaşılacak. (II) Oysaki bundan önce, şiirin bir söyleniş biçimi olduğunu öğrenmeleri gerekir. (III) Bir dize eğer güzelse neyi söylediği için değil, neyi nasıl söy-lediği için güzeldir. (IV) Öyleyse o dizelerdeki güzelliği anlam dışında başka yerlerde aramak gerekir. (V) Bütün iş bunu sezebilmekte. (VI) Kişi bunu sezdi mi öbür dizele-rin ne anlattığını sormaz.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    A) I. cümlede yanlış bir kanıdan söz edilmiştir.

    B) II. cümlede bir zorunluluk dile getirilmiştir.

    C) III. cümlede şiirde üslubun önemine değinilmiştir.

    D) IV. cümlede dize güzelliğinin nerede aranması ge-rektiği söylenmiştir.

    E) VI. cümlede karşılaştırma yapılarak sonuca gidil-miştir.

    10. Hayatta başarılı olmanın sırları arasında belki de en önemlisinin başkalarının deneyimlerinden faydalanmak, verilen öğütleri can kulağıyla dinlemek, ilgili yayınları dik-katle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek oldu-ğuna inanıyorum.

    Aşağıdaki yargılardan hangisi bu cümle ile aynı doğ-rultuda değildir?

    A) Deneyimli insanlardan faydalanmak, başarıyı kolay-laştırır.

    B) İbret verici olay ve durumlardan ders çıkarmayı bil-mek gerekir.

    C) İnsanı başarıya götüren yolların başında kişisel ça-balar vardır.

    D) Okunanlardan bir sonuç çıkarmak başarının koşulla-rındandır.

    E) Geçmiş yaşantıların incelenmesi, kişiyi kazançlı çıkarır.

    11. Ahmet Haşim’in “Şiir, sözle musiki arasında musikiye daha yakın bir türdür.” sözü aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilendirilemez?

    A) Ahenk

    B) Seslerdeki ritim

    C) Anlam

    D) Üslup

    E) Söyleyiş güzelliği

    12. Bilge insanlar, kendilerinin eleştirilmelerinden hoşnutluk duyarlar; tabu olmayı, eksik insan olmayla eş tutarlar, saygısızlıkla eleştirinin farklarını kavrarlar.

    Bu cümleden “bilge insanlar”la ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

    A) Kendi doğrularının tek doğruymuş gibi kabul edilme-sinden hoşlanmadıkları

    B) Eleştirilmekten tedirgin olmakla birlikte bunu belli et-medikleri

    C) Eleştirinin gerçek anlamını çok iyi kavramış oldukları

    D) Eleştirinin kendilerini geliştireceğine inandıkları

    E) Dokunulmaz olmaktan hoşlanmadıkları

  • 59TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST1

    1. Sanatta etkilenmede karşılaşılan önemli bir mesele ise kapsama alanının genişliği ve çeşitliliğidir. Süreklilikle elde edilmiş deneyim, çeşitli kaynaklardan beslenmezse sığlaşır, tekrara teslim olur. Bu nedenle sürekliliği bütün dünyaya açık bir ortamda sağlamak önemlidir. İzniniz olursa Tanpınar’ın “Antalyalı Genç Kıza Mektup” başlıklı yazısında etkilenme kaynaklarından söz ederken zikret-tiği isimleri ardı ardına sıralamak istiyorum: Yahya Ke-mal, Ahmet Haşim, Şeyh Galip, Nedim, Baki, Baudelaire, Mallarmé, Valéry, Edgar Allan Poe, Goethe, Dede Efen-di, Mozart, Beethoven, Nietzsche, Freud. Bilenler bilir elbette bunlar sadece işin bir kısmıdır.

    Tanpınar’ın etkilendiği kişilerle ilgili bilinenler şun-lardır:

    • Etkilendiği kişiler Türk, Alman, Fransız ve Amerikalı-dır.

    • Bu kişiler şair, müzisyen ve felsefecidir.

    • Etkilendiği kişilerden sadece ikisi felsefeci ve Fransız’dır.

    • Etkilendiği müzisyen sayısı toplam sayının beşte biridir.

    • Etkilendiği kişiler arasında Alman ve Amerikalı şairler vardır

    Bu paragrafta verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki-lerden hangisi söylenebilir?

    A) Etkilendiği kişiler arasında en fazla Türk vardır.

    B) Müzisyenlerin tamamı Fransız’dır.

    C) Etkilendiği kişilerin çoğunluğunu şairler oluşturur.

    D) Şairler içerisindeki Fransız sayısı Alman sayısından daha fazladır.

    E) Etkilendiği felsefeci ve müzisyen eşit sayıdadır.

    2. Ters piramit tekniği muhabirlerin Amerika Birleşik Devletleri’nde iç savaş döneminde yani 1850’lerde, telg-rafla haber geçmek için geliştirdikleri bir tekniktir. O yıllar-da telgraf hatlarındaki kesilmeler ve sorunlar nedeniyle muhabirler haberin en önemli unsurlarını bağlantının yakalandığı ilk dakikalarda geçmek istemişler, ardından da bağlantı el verdiğince ayrıntılara değinmişlerdir. Daha sonra bu yöntem, bir haber yazma tekniği olarak özelli-ğini korumuş ve haber yazma teknikleri arasında en çok kullanılanı olarak giderek daha yaygın hâle gelmiştir.

    Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı-dakilerden hangisidir?

    A) Ters piramit, iç savaş döneminde askerler tarafından geliştirilen bir haberleşme tekniğidir.

    B) Ters piramit tekniği en fazla ABD’de kullanılmaktadır.

    C) 19. yüzyılın başlarında ters piramit tekniği kullanılma-mıştır.

    D) Haber yazma tekniklerinden en güveniliri, ters piramit tekniğidir.

    E) Ters piramit tekniği günümüzde en fazla telgrafla ha-berleşmede kullanılmaktadır.

    3. Eserde ele alınan yazarların önce kısa bir hayat hikâyeleri verilmiş. Daha sonra edebî kişilikleri üzerinde durulmuş. Bu yazarların başlıca eserleri tanıtıldıktan sonra esere, yazarların örnek olarak alınan romanları hakkında bazı düşünceler eklenmiş. Ele alınan ve tanıtılmak istenen ro-manın özeti yapılırken bu özetin, eserin gerçek havasını yansıtmasına çalışılmış. Edebiyat tarihi açısından büyük bir boşluğu dolduran bu biyografik eserin, edebiyat dün-yamıza değişik bir soluk getireceğine inanıyorum.

    Bu parçada sözü edilen eserden aşağıdakilerden hangisini öğrenmek mümkün olmaz?

    A) Tanıtılan romanların ne kadar basıldığı

    B) Yazarların hayatları ile ilgili bilgi

    C) Yazarların edebî kişiliklerine ait bilgi

    D) Tanıtılan romanların özeti

    E) Ele alınan romanlarla ilgili görüşler

    4. Birinci Dünya Savaşı başlarken Balkan Savaşı’ndan yeni çıkmış Osmanlı İmparatorluğu Avrupalı güçlerin yıkılmasını istemediği fakat ittifakı da tercih etmediği bir konumdaydı. Osmanlı Hükûmeti içinse tek seçenek bu güçleri birbirine karşı kullanmaktı fakat İngiliz – Osmanlı ilişkileri soğumaya başlamıştı. Büyük bir kampanyayla halktan toplanan paralarla yaptırılan iki savaş gemisine İngiltere’nin savaş çıkınca el koyması, Türk kamuoyunda tepki uyandırdı. Almanlar Rusya’ya savaş ilan ettiklerinin ikinci günü 2 Ağustos 1914’te Osmanlı Hükûmeti ile gizli bir anlaşma yaptı. Anlaşmadan kısa bir süre sonra Alman gemileri Türk sularına geçiş izni istedi. Daha sonra bu gemiler Rusya’nın Karadeniz sahillerini bombaladı.

    Bu parçaya göre Almanya, Osmanlı Hükûmeti’yle yaptığı anlaşmayla esas olarak neyi hedeflemiştir?

    A) Osmanlı İmparatorluğu ile Avrupa devletleri arasın-daki ilişkiyi daha da bozmayı

    B) Osmanlı Devleti’ni Avrupa devletlerine karşı kendi saflarına çekmeyi

    C) İngiltere’nin el koyduğu gemilere karşılık iki gemiyle Osmanlı Devleti’ne destek vermeyi

    D) Türk kamuoyunun desteğini arkasına alarak Avrupa devletlerine karşı avantaj elde etmeyi

    E) Rusya’nın yayılmacı politikalarının önüne geçerek gücünü pekiştirmeyi

    Paragrafta Yorum

  • Paragrafta Yorum

    63TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST3

    1. “Gelibolu” uzun, zor ve duygusal bir proje oldu. Hem Feza hem ben hem de ekipteki arkadaşlarımızın hepsi-nin üzerinde çok fazla iz bıraktı. İnsanların ülkeleri için nelere katlandığını, ülkeleri için nelerden vazgeçtiğini ve ailelerinin savaşlarda neler kaybettiğini öğretti bize. İki yıl boyunca Gelibolu’da çarpışmış askerlerin günlükleri, mektupları, anıları ve fotoğrafları içinde yaşamak; onla-rın acılarını hissetmek; korkularını, cesaretlerini, kendi ağızlarından dinlemek gerçekten insanı çok etkiliyor. Biz önce film, sonra da kitap sayesinde bu hissettiklerimizi ve öğrendiklerimizden bazılarını sizinle paylaşmak istedik. Her proje gibi filmin ve bu kitabın da hatalarının olabile-ceğinin farkındayız. Tarihî bir belge ya da akademik bir çalışma yapmak gibi bir iddiamız yok. İkisi de Gelibolu ve Çanakkale Savaşları’nın askerin gözünden, onun tecrü-besinden bakmaya çalışan projeler.

    Bu parçada sözü edilen projeyle ilgili olarak aşağıda-kilerden hangisi söylenemez?

    A) Tarihî gerçekliği önceleyen bir proje olduğu

    B) Gerçekleştirenler üzerinde duygusal etkilere yol açtığı

    C) Projeyi gerçekleştirenlere de çok şeyler öğrettiği

    D) İki aşamalı bir proje olduğu

    E) Empatik bir çalışma ortaya konmanın hedeflendiği

    2. Bütün kuşlara “kuş”, bütün balıklara “balık”, bütün ağaç-lara “ağaç”, bütün çiçeklere “çiçek” diyen insanlarız artık. İşin gerçeği isimleri, o isimlerle birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Derinlemesine değil, habire düzleşen bir bi-çim alıyor hayatımız. Daha az kelime, daha az isim, daha az tat… Kentleşmenin gereği ya da sonucu mu bu?

    Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Kullanılan kelimelerin azalmasıyla birlikte hayatımı-zın da yüzeyselleştiği

    B) Doğanın nimetlerinin farkında olmadan renksiz bir hayat sürdürdüğümüz

    C) Doğada var olan canlıların adını öğrenmek adına hiç-bir çaba harcamadığımız

    D) Kentleşmenin üzerimizdeki ağırlığını taşıyamadığımız

    E) Şehirleşmenin hayatımızı gün geçtikçe monotonlaş-tırdığı

    3. Hikâye, “güzel yazma” kaygısından Ömer Seyfettin ile kurtuluyor. Ömer Seyfettin iyi kurulmuş hikâyeleriyle bizde rahat okuma zevkini ilk tattıran sanatçı olmuştur. Güçlü bir gözlemden, çok basit de olsa birtakım düşün-celerden yola çıkan sanatçı, hikâyeye bir yandan konuyu işleyip değerlendirmek yolunda bir nitelik kazandırırken öte yandan temiz ve sade bir dile, bir çeşit edebiyatsız edebiyata doğru bir yön veriyordu. Hikâyelerinin bir bölü-münde yazar, çökmekte olan büyük imparatorluğun eski ihtişamına romantik bir özlemle bakmaktadır. Bunun ya-nında aşırı Batı hayranlığına karşı ulusal değerleri tutan, kör inançlarla alay eden, mizah ve fanteziye yer veren hikâyeler yazar.

    Bu parçadan Ömer Seyfettin ile ilgili olarak aşağıda-kilerden hangisi çıkarılamaz?

    A) Hikâyelerini yazarken estetik kaygı gözetmemiştir.

    B) Eserlerinin sanatsal yönü kuvvetli değildir.

    C) Hikâyelerinde millî değerlere sahip çıkan bir yazardır.

    D) Toplumsal aksaklıklara hikâyelerinde yer vermiştir.

    E) Sahip olduğu iyi gözlem yapabilme gücünü hikâyelerine yansıtmıştır.

    4. İnsan bir saz, tabiatın en zayıf sazıdır. Fakat düşünen bir sazdır. Onu ezmek için bütün kâinatın silahlanmasına gerek yoktur. Dimağında hafif bir bozukluk, bir su dam-laması onu öldürmeye yeter. Bu nedenledir ki bütün üs-tünlüğümüz düşüncemizdedir ve bize bu noktadan değer biçmek lazımdır. Ne kadar düşünürsek o kadar varız. Bizi tabiattan ve onun zararlarından koruyacak şey de budur.

    Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Ne kadar gelişirse gelişsin insan, tabiat karşısında acizdir.

    B) İnsanoğlu tabiatla başa çıkabilecek şekilde donatıl-mıştır.

    C) İnsanı tabiattan üstün kılan şey, onun düşünüyor olmasıdır.

    D) Tabiatın insana oynadığı oyunla insanın başa çıkma-sı zordur.

    E) İnsanı güçlü kılan en önemli özelliği, tehlikelerden korunabilmesidir.

  • Paragrafta Yorum

    65TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST4

    1. Çağımız insanının en büyük sorunlarından biridir yalnız-lık çünkü çağımız insanı, çevresinden giderek uzaklaşı-yor. Kendini büyük bir yalnızlığın içine atıyor. Bu yalnız-lığa dayanabildiği kadar dayanıyor; dayanamadığı yerde televizyona, internete, bilgisayar oyunlarına dadanıyor. Fakat bu teknolojik araçlar, insanın yalnızlığına bir türlü merhem olamıyor. Çünkü insanın hayatında çok önemli bir şey eksik: İnsan… İnsanın yalnızlıktan kurtulabilmesi-nin tek çaresi, insanı yeniden insanla tanıştırmaktır. Bu gerçekleşmediği takdirde dünya mutsuz insanların bir arada yaşadığı bir yer olmaktan öteye geçemeyecek.

    Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Çağımız insanının yalnızlığına bugünkü teknolojik araçlar neden olmaktadır.

    B) Teknolojik araçlar, çağımızın insanına büyük zarar vermektedir.

    C) Dünya gün geçtikçe bir yalnızlık çıkmazına girmek-tedir.

    D) İnsanın yalnızlığını, insani ilişkilerden başka hiçbir araç gideremez.

    E) Yalnızlığına gömülen insanların tek avuntusu tekno-lojik araçlardır.

    2. Bilimsel araştırma istenilen bilgiye ulaşabilmek için siste-matik veri toplama ve analiz etme sürecidir. Bazı bilimsel araştırmalar kavram üretmeyi ya da var olan kuramları sınamayı amaçlamaktadır. Araştırma sürecinde prob-lemlere bulunan çözümlerin güvenilir olması gerekir. Bu nedenle veriler analiz edilerek değerlendirilir. Araştırma sırasında bilimsel ölçütler esas alınmalı, kişisel kanılara ve duygusal yaklaşımlara yer verilmemelidir. Araştırma sırasında hiçbir gerekçeyle etik kurallar ihlal edilemez. Araştırma konusu unsurların maddi-manevi bir zarar gör-mesine neden olunmamalıdır. Araştırma sonuçları bilim-sel bir dille rapor edilmeli, yanlış ve farklı anlaşılmalara yol açacak girift bir üsluptan kaçınılmalıdır.

    Bu parçadan bilimsel araştırmanın;

    I. nesnel olması,

    II. başka araştırmacılar tarafından tekrar edilebilir olma-sı,

    III. incelenen nesne ve öznelere zarar vermemesi ,

    IV. basit ve açık bir şekilde ifade edilmesi,

    V. tarafsız ve tüm eleştirilere açık olması

    özelliklerinden hangisi çıkarılamaz?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    3. Her sanatçının başlangıçta bir taklit dönemi vardır. Be-ğendiği, benzemek istediği bir sanatçı. Fakat sonra gerek dünya görüşü, gerekse estetik düşünceler bakımından zamanla kendi kişiliğini bularak onu taklit etmekten kur-tulur. Eğer sanatçı kendi kimliğini bulamazsa oyalanır gi-der, öncekilerin dümen suyuna kapılır. Aynı şey, kuşaklar için de geçerlidir. Yeni bir kuşak, elbet önceki kuşaklarla işe başlayacak, giderek kendini bulup kendi renkleriyle görünecektir. Bu bakımdan edebiyatta taklitçiliğin başlan-gıç için şaşılacak bir yanı yoktur.

    Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşı-lamaz?

    A) Edebî kuşaklarda taklitçilik yadırganacak bir durum değildir.

    B) Genç sanatçıların beğendikleri sanatçıları örnek al-ması doğaldır.

    C) Taklit, sanatçıları başarıya götüren en önemli et-mendir.

    D) Sanatçılar, taklit döneminden sonra kendi kişiliğini bulur.

    E) Her kuşak, bir sonraki kuşak kendini bulana kadar etkilidir.

    4. 1155 ile 1243 yılları arası Anadolu Selçuklu Devleti’nin bağımsızlık, gelişme ve yükselme dönemidir. Sultan Mesut’un ölümü üzerine oğlu II. Kılıç Arslan yerine geçti. Babası zamanında başlayan siyasi, askerî, medeni ve maddi hamleler onun döneminde daha da ilerleyerek de-vam etti. Yeni sultan, önce iç meselelerle uğraştı. Bizans İmparatoru ile anlaşmayı yenileyerek doğu seferine çıktı. Mengücekoğulları’nı egemenliği altına aldı. Sakarya’dan Fırat boylarına kadar Anadolu Selçuklu topraklarını ge-nişletti. II. Kılıç Arslan’ın bu başarıları Bizans İmparatoru Manuel’i endişelendiriyordu. II. Kılıç Arslan’ın barış istek-lerini reddeden Manuel, yüz bini aşan ordusu ile Miryoke-falon mevkiine geldi. 1176 yılının Eylül ayında yapılan sa-vaşta, Türkler ikinci büyük zaferlerini kazandı. Böylece, Bizanslıların Türkleri Anadolu’dan atma ümitleri yıkıldı.

    Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı-dakilerden hangisidir?

    A) Anadolu Selçuklu Devleti 1155 yılında kurulmuştur.

    B) II. Kılıç Arslan Anadolu Selçuklu Devleti’nin ikinci sul-tanıdır.

    C) II. Kılıç Arslan döneminde Anadolu tamamen Selçuk-lu hâkimiyetine geçmiştir.

    D) Miryokefalon Savaşı’nda Anadolu Selçukluların ba-şında II. Kılıç Arslan vardır.

    E) Miryokefalon Savaşı’ndan sonra Bizanslılar Türklerin karşısına çıkma cesareti gösterememiştir.

  • Paragrafta Yorum

    69TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST6

    1. Bu soruyu büyük sanatçılardan yola çıkarak cevaplamak mümkün. Tolstoy, romanlarına, hikâyelerine bıraktığı yerden devam etmeden önce her sabah yüksek sesle Stendhal’dan on on beş sayfa okur, Fransızcanın dü-zenli, renkli sesler dünyasından doludizgin atlarmış ana dilinin anlatım zenginliğine. Sonra da yazdıklarını bağıra bağıra okurmuş. Bu örnek güzel yazmanın bir anahtarı olmalıydı. Yani yazı yazan adamın her gün yerli yabancı üslup ustalarından en az birkaç sayfa okumayı, sonra da kendi yazdıklarının yankısını kulaklarında denemeyi vaz-geçilmez bir alışkanlık edinmesi gerekir.

    Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ola-bilir?

    A) Sanatçılar, eserlerini nasıl oluşturuyorlar?

    B) Sizce güzel yazmanın sırrı nedir?

    C) Her sanatçı Stendhal’ı okumalı mıdır?

    D) Her sanatçının örnek aldığı biri var mıdır?

    E) Sanatçı olmanın zor yanları nelerdir?

    2. Halkla hiç ilintisi olmayan konuları belki fantezi olarak iş-lemişimdir. O hâlde konularımın kaynağı ne? Bunu şöyle mi belirtsem acaba? Sanatçı olarak herkes gibi yaşadım, herkes kadar düşündüm yurdumu ve evreni. Herkes gibi bazı genellemelere vardım. Daha doğrusu birtakım “doğru”lara demek daha yerindedir. Bir açım oldu. Bu açıdan çevreme baktım, konularımı seçtim. Evet, evet bu “Seçtim.” sözcüğü yerinde. Sanatçı her önüne çıkan konuyu alıp işlemez, bir seçme yapar. Bu konuyu neden aldım? Niçin işleyeceğim? İşlemekten amacım ne? Daha açık bir deyimle, yurttaşlarımla, insanlığa ne demek is-tiyorum? Ne demek isteyeceğim, diye sorar. Bunu her sefer sormaz şüphesiz. Onda bu bir huy hâline gelmiştir. Konusunu alır, işler. Yani sanatçı, konusunu ister halktan ister fantezilerden alsın, insanlara güldürmek ve düşün-dürmek yoluyla bir şey ya da bir şeyler söylemek ama-cıyla hareket eder. Yukarıdakiler göz önünde tutulmak şartıyla diyebilirim ki konularımın genel kaynağı insandır.

    Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?

    A) Eserlerinizde ele aldığınız konuların kaynağı nedir?

    B) Eserlerinizi oluştururken her konuyu işler misiniz yok-sa bir seçim yapar mısınız?

    C) Eserleriniz daha çok kurmacaya mı dayanır yoksa gerçeklere mi?

    D) Eserlerinizi oluştururken bir mesaj verme kaygısı ta-şır mısınız?

    E) Eserlerinizi oluştururken daha çok üsluba mı önem verirsiniz?

    3. Kahvehane kurumuna ad veren ve kaynaklık eden kah-ve bitkisi, kök boyasıgillerden, sıcak ülkelerde yetişen ve yirmi kadar türü bulunan, beyaz ve hoş kokulu çiçekli, yedi metre kadar boylanabilen bir ağaç türüdür. Avrupa dillerindeki cafe kelimesinin türetildiği Latince Coffea’nın Güney Habeşistan’da başlıca kahve üretim merkezi Kaffa’dan geldiği, dolayısıyla Afrika’daki bu yüksek yayla bölgesinin kahvenin ana vatanı olabileceği düşünülmek-tedir. Bu görüşe göre kahve hamur şekline getirilerek yenildiği Habeşistan’dan Yemen’e getirilmiş ve sonra-dan burada yetiştirilmiştir. Arapça “kahva” kelimesinin de Kaffa’nın değişime uğramış şekli olduğu ileri sürülmüştür.

    Bu parçadan hareketle kahve ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?

    A) Sıcak ülkelerde yetişen ve birçok türü bulunan bir bit-kidir.

    B) Uzunluğu yaklaşık yedi metreyi bulan beyaz çiçekli bir türdür.

    C) Birçok dilde farklı şekilde kullanılan kahve “Kaffa” sözcüğünden gelmektedir.

    D) Ana vatanı Habeşistan olarak bilinen kahvenin ismi de bu bölgedeki bir yerin isminden gelmektedir.

    E) İçecek olarak ilk defa Arapların kullandığı kahve daha önce farklı amaçla kullanılmıştır.

    4. Bazılarında genel bir kanı vardır, sanatçı eserlerine kendi kişiliğini aktarır diye. Neymiş, sanatçı eserlerinde mutla-ka kendisinden bir şeyleri ele verirmiş. Eserlerinde ken-disini anlatanlar vardır belki ama sanatçı, kendi kişiliğini koymak zorunda değildir yapıtlarına. Sanat yapıtı kişilik dışıdır. Orhan Veli, salata sevmediği hâlde: “Ben böyle mi olacaktım? Çok sevdiğim salatayı bile aramaz mı ola-caktım?” der. Bütün şiirlerinde ortaya çıkan kişiyi, şairin kendisi olarak kabul etmemiz durumunda saçma sapan bir şey çıkar ortaya.

    Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-bilir?

    A) Şairler, duygularını açığa vurmadan şiir yazamazlar.

    B) Her şair bir değildir; kimi faydayı, kimi estetiği önemser.

    C) Şairlerden şiirlerine kendi kişiliklerini aktarmalarını beklemek yanlıştır.

    D) Sanatçı kimliğini koruyan şairler, şiirlerinde kendile-rinde söz etmezler.

    E) Şairlik hayal ve duygunun birleşmesinden oluşur.

  • Paragrafta Yorum

    77TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST10

    1. Sanat ve bilim birbirinin olmazsa olmazıdır. Biri yoksa diğeri de yoktur. Biri nerede ileri gitmişse öteki de ileri gitmiştir. Birinin itilip kakıldığı yerde, öteki de itilip kakıl-mıştır. Peki, neden ikisi aynı yerde değildir bu iki kavra-mın? Bunun cevabı, bu iki kavramın özünde yatmıyor hiç şüphesiz. Çünkü her ikisinin de amacı aynıdır: İnsan, in-sanın mutluluğu… Bu ikisini ayıran, amaca giden yollar-dır. Dünyanın içinde bulunduğu bu karmakarışık duruma bilim, akıl ile sanat ise duygularla, sezgilerle çözüm arar. Biri mantıkla, diğeri coşkuyla öğretir insana yaşamayı.

    Bu parçada anlatılmak istenen en genel yargı aşağı-dakilerden hangisidir?

    A) Bilimin olmadığı yerde sanattan söz etmek mümkün değildir.

    B) Sanat, olay ve durumlara insani duygularla yaklaşır.

    C) Bilim ile sanatın zaman zaman göz ardı edildiği olur.

    D) Bazen aklın, mantığın çözemediği sorunlar sezgilerle çözülür.

    E) Sanat ve bilim amaçları aynı, yöntemleri farklı alan-lardır.

    2. Mutlu insan, kendine ve başkalarına katkıda bulunabi-len insandır. Hayattaki sorunlarla başa çıkacak yeterliğe sahip olan insandır. Mutlu insan, güçlüdür; mutluluğunu güç kullanarak ve başkalarını ezerek elde etmez. Çünkü mutlu insan başkalarını dinleme ve onlarla iletişim kur-ma sanatını bilen insandır. Başkalarına bağımlı değildir hayatı. Yanlış davranışlar içine girip de başkalarını suç-layan mutsuz insanlarla birlikte hareket etmez. Onlarla birlikte hareket etmek yerine onları kendisi gibi düşünme-leri, mutlu olmaları için destekler daima. Sonuç alır ya da almaz. Bu emeğini onlardan asla esirgemez.

    Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan “mutlu insan”ın özelliklerinden olamaz?

    A) Hem kendine hem de çevresindeki insanlara fay-dalıdır.

    B) Olumsuz davranışlardan kendisini uzak tutmayı ba-şarır.

    C) Mutlu olmak için kendisini daima başarıya odaklar.

    D) Kendi mutluluğunu, başkalarını mutsuz ederek sağ-lamaz.

    E) İnsanlarla iletişim kurma konusunda oldukça başarı-lıdır.

    3. Dil; seslerin, hecelerin, kelimelerin anlamlı ve ahenkli bir şekilde bir araya geldiği semboller olarak tanımlanır. Dil, bu şekilde tanımlansa da esas olarak milletlerin varlığı, devamlılığı açısından değerlendirilmelidir. Çünkü dil, bir milletin kendisini ve folklorunu, iç ve dış dünyasını sözle ya da yazı ile ifade ettiği vazgeçilmez bir unsurdur. Bu açıdan bakıldığında dilin sadece düşünceyi aktaran kuru bir ifade olmadığı, aynı zamanda kişilerin ve toplumların dünyayı algılama biçimi olduğu anlaşılmaktadır.

    Bu parçada dil ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-sine değinilmemiştir?

    A) Sadece bir sesler bütünü olarak değerlendirilmemesi gerektiğine

    B) Evrensel bir yanının olduğuna ve insanları birleştirdi-ğine

    C) Milletlerin devamı için gerekli bir unsur olduğuna

    D) Tek görevinin duygu ve düşünceleri ortaya çıkarmak olmadığına

    E) Toplumların anlayış biçimini ortaya koyduğuna

    4. İnsanlar farklı kaynaklardan, değişik çevresel yollar ara-cılığıyla ve değişik yollardan kimyasallara maruz kal-maktadır. Su, hava, gıda, tüketim malzemeleri ve kapalı ortam tozları – yutma, soluma ya da deri teması yoluyla – insanların etkilenmesinde rol oynayabilmektedir. İnsan biyoizlem çalışmasının işaret ettiği üzere her Avrupa va-tandaşı vücudunda insan üretimi kimyasalları bulundur-maktadır. Avrupa Çevre Bakanlıkları üzerinden Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından 2004 yılında yü-rütülen ve her ülkede birbirinden bağımsız olarak kanda-ki kimyasalların düzeylerinin ölçümü şeklinde yürütülen ‘’Kötü Kan’’ başlıklı çalışma, birçok Avrupa vatandaşı için güçlü bir farkındalık yaratmıştır. Tüm kimyasallar tehlikeli olmamakla birlikte bazılarına maruz kalmak ciddi insan sağlığı sorunlarına ve/veya çevresel etkilere sebep ola-bilmektedir. Kimyasal kirlenmenin doğal yaşam üzerinde-ki toksik etkileri ve bunun insan sağlığıyla da ilişkisi çok uzun süredir bilinmektedir.

    Bu parçada kimyasallarla ilgili aşağıdakilerden han-gisine değinilmemiştir?

    A) İnsanlar üzerindeki etkisine

    B) Sahip olduğu çevresel etkilere

    C) Hangi yollarla insanlara geçtiğine

    D) Vücuttan ne şekilde uzaklaştırılabileceğine

    E) Kimyasallar üzerinde yapılan çalışmalara

  • ParagraftaYapı

    99TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST6

    1. I. Mazmun bulmak ve kullanmadaki ustalığı, Fuzûlî’yi diğer şairlerden ayırır.

    II. Fakat şiirlerde bir de derinlere inildikçe anlaşılan, üzerine düşüldükçe idrak edilen başka anlamlar da vardır ki bu anlamları bulabilmek için konuya hâkim olmak, belli bir bilgi birikimine sahip olmak gerekir.

    III. Fuzûlî’nin şiirlerine baktığımızda anladığımız bir ilk anlam vardır, bunu çoğu kişi ilk bakışında anlar ve beğenir.

    IV. Fuzûlî’nin bu konudaki ustalığı, mazmunları şiirinde bir hasırın telleri gibi örülmüş ve iç içe geçmiş girift bir yapıda kullanmasıdır.

    V. Yani her bilgi ve kültür düzeyindeki insan Fuzûlî’yi kendi seviyesine göre anlar ve sever, herkes Fuzûlî’nin şiirlerinden kendine göre bir anlam çıkar-tabilir, işte bu Fuzûlî nin şiirlerini benzersiz ve değerli kılar.

    Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluştu-rulursa baştan üçüncü aşağıdakilerden hangisi olur?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    2. Günümüzde uluslar varlıklarını, bilim ve sanat alanların-daki yaratıcı güçleriyle kanıtlıyorlar. ---- . Öyle ki bazen bir sanatçı, tek başına ulusunun bayrağı gibi simgesi ola-biliyor. Toplumlar içlerinden çıkardıkları bu sanatçılarla hemen hemen her ülkede kendilerinden söz ettiriyorlar. Örneğin dünya ulusları; Dante ile İtalya’yı, Victor Hugo ve Balzac ile Fransa’yı, Shakespeare ile İngiltere’yi, Cer-vantes ile İspanya’yı, Mozart ile Avusturya’yı çok konuş-muştur. Bu nedenledir ki sanatın uluslar açısından önemi oldukça büyüktür.

    Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

    A) Her ülkenin bu açıdan bir gücü vardır, kendini ispat-ladığı.

    B) Özellikle de sanatsal etkinliklerle yapıyorlar bunu.

    C) Uluslar sanatsal etkinlikleri sayesinde kendilerini ta-nıtır.

    D) Sanatın gücü, ulusların birbiriyle kaynaşmasını sağlar.

    E) Ulusal kimliğin oluşmasında da sanat etkilidir.

    3. (I) Türk hikâyeciliğinde ne Ömer Seyfettin ile ne de Refik Halit Karay ile tam anlamda toplum gerçeklerine dönül-müştür. (II) Bunun için 1930’lara kadar uzanmak gere-kir. (III) Gerçekçi hikâye çığırı bu yıllarda Sadri Ertem ile başlar. (IV) “Sanat bir balıktır, içtimai suda yaşar.” diyen Sadri Ertem gelenekten kalma birtakım düşünceleri ge-liştirmiştir. (V) Geliştirdiği bu düşüncelerle mesaj içerikli hikâyeler yazmıştır. (VI) Bazen kaba alay, bazen ince “homour” karıştırdığı hikâyeleri pek sanat değeri taşımaz. (VII) Bununla birlikte Sadri Ertem’in, propagandaya ka-çan bu hikâyeleriyle bizde gerçekçilik çığırını açtığını da kimse inkâr edemez.

    Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci pa-ragraf hangi cümle ile başlar?

    A) II B) III C) IV D) V E) VI

    4. Aşağıdaki numaralanmış paragraflar tek bir yazının giriş gelişme ve sonuç paragraflarıdır.

    I. Bana öyle gelir ki kimi daha ömrünün baharında kocasını yitirmiş nice yürekli kadını belki yarım asır ayakta tutan kuvvet, eşiyle kurduğu bu gizli bağdır. Bu suretle pes etmeden, vazgeçmeden ve asla yıkıl-madan evi çekip çevirir, çocuklarını büyütürler.

    II. Bir gün annenizi yitirir ve baba evinin kapısını ken-di anahtarınızla açacak olursanız o zaman her şey değişecektir. Sizi dilsiz eşyalar ve karanlık köşeler karşılayacaktır.

    III. Baba evlerini yaşatan ancak ve yalnız annelerdir. Zira anne hayattaysa babanız bütün bütün ölmüş sayılmaz. Evinin direğini yitirmiş çoğu kadın bizim anlayamayacağımız bir marifetle evde onu kimsele-re görünmez ve kendisinin görüp konuşabileceği bir varlık gibi yaşatır.

    Aşağıdakilerin hangisinde paragrafları ifade eden nu-maralar “giriş, gelişme sonuç” şeklinde sıralanmıştır?

    A) I, II, III B) II, I, III C) II, III, I

    D) III, I, II E) III, II, I

  • ParagraftaYapı

    103TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST8

    1. (I) Savaşlara, barışlara, oldubittilere boğulmuş tarih bilgi-sinin ne kadar önemli bilgiler de olsa bizi daha güzel ya-şatacağına inanmıyorum. (II) Unutulsa bile işe yarayan, kafamızı işleten kuru bilgiler vardır: Güneş’in Dünya’ya uzaklığı, kanın içindekiler, Yer Çekimi Kanunu gibi. (III) Kuru tarih öylesi bilgi de değildir. (IV) Ezberlenmek-ten başka bir işe yaramaz. (V) İnsanı bilgiç etme, geçmi-şe hapsetme tehlikesi de cabası. (VI) Yaşayan ve yaşa-tan bir tarih var ki insanı asıl insan eden belki de odur. (VII) Kendini bir oluş içinde görebilmek, dünü bugüne mal edip insanlığın yaşını kendi yaşına katabilmek, eskinin yeniye dönük değerlerini ayırt edebilmek. (VIII) Böyle bir tarih bilgisi -ki buna tarih bilinci demek daha doğrudur- gerekir herkese çünkü tarihin en faydalısı ve hayata uyar-lanabileni budur.

    Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa-ragraf hangi cümle ile başlatılmalıdır?

    A) II B) III C) IV D) V E) VI

    2. (I) Son zamanlarda popüler kültüre ve bu kültürü işleyen yapıtlara karşı temkinli bir yaklaşım söz konusu. (II) Kim nasıl yaklaşırsa yaklaşsın, ne derse desin ben popüler kültüre özgü her türlü edebî tarzı seviyorum. (III) Çünkü bu eserlerde anlam ve biçimle istediğiniz kadar oynaya-bilirsiniz. (IV) Her ne kadar değişmez bir kod örgüsüyle çevrelenmiş gibi görünse de bu kodlar çok farklı alanla-ra doğru yönlendirilebilir. (V) Bazı sanatçıların popüler kültüre bunun için yaklaştığını düşünüyorum. (VI) İster edebiyat ister müzik ya da tiyatro olsun, popüler sanatla ilgilenmek, bu alanda ürünler vermek sanatçının ufkunu genişletiyor. (VII) Sanatçıya farklı bir bakış açısı kazandı-rıyor.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-şüncenin akışını bozmaktadır?

    A) II B) III C) IV D) V E) VI

    3. I. Uzun yıllar ilk yasa koyucu Hammurabi sanılıyordu. II. Her kral kanun uygulamak ister veya adaleti temin

    etmeye çalışır.

    III. Fakat bu kanunlar arasında Hammurabi Kanunları yine önemini korumaktadır çünkü hem üç yüze yakın paragraf ile hepsinden daha ayrıntılıdır hem de ken-dinden evvelki kanunlardan, özellikle ceza kanunu bakımından farklılıklar göstermektedir.

    IV. Bugün artık biliyoruz ki Hammurabi’den 100 yıl kadar önce Ur şehrinde Ur-Nammu’nun Kanunları, daha sonra Daduşa zamanına ait Eşnunna ve nihayet İsin kralı Lipit-İştar’ın Kanunları varmış.

    V. Fakat ülkede geçerli olan kanunları yazılı olarak der-lemek ancak yukarıda adlarını andığımız krallar tara-fından gerçekleştirilmiştir.

    Sıralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturul-mak istense baştan üçüncü hangisi olur?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    4. I. Yazmak özel bir uğraş gerektirir, öyle her babayiğidin harcı değildir yazmak.

    II. İyi bir dil bilincine sahip olmak da yazmanın olmazsa olmazıdır.

    III. Bunun için belli bir bilgi birikimi ve dünya görüşü şarttır.

    IV. Dilin inceliklerine varmak, bunun için de çok okuyup araştırmak gerekir.

    V. Ya değilse yazma heveslisi, sadece kendisi için yaz-maktan öteye gidemez.

    Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü-tün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin bir-biriyle yer değiştirmesi gerekir?

    A) I ve II B) II ve III C) II ve IV

    D) III ve IV E) III ve V

  • 113TÜRKÇE SORU BANKASI

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    Karma Test TEST1

    1. Bazen insan; şehrin insana ettiklerinden, gürültüsünden patırtısından kaçmak istiyor, gidiyor da bir yerlere. Ama bu kaçış bütün kaçışlar gibi beyhude bir kaçıştır. Bizi mutlu yahut mutsuz eden şey bazen mekânmış gibi gö-rünür ama aslında bütün bunların sebebi insandır. Bu ne-denle kaçış diye bir şey yok bana göre, bu mümkün değil. Nerede insan varsa orada iyilik de var, kötülük de. Or-manların içinde bir yerde, bir hayvan gibi yaşamayı göze alabilecek cesaretimiz de yok. Hadi diyelim bunu da göze aldık, geride bırakacağımız insanların üstümüze başımı-za sinmişliğini, hareketlerimizdeki, düşüncelerimizdeki, alışkanlıklarımızdaki yahut hayallerimizdeki varlıklarını nereye koyacağız? Üstelik, biliyorsunuz, içimizdeki kala-balık her daim dışımızdakinden daha büyüktür.

    Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-miştir?

    A) İnsanın olduğu yerde her türlü davranış özelliklerinin bulunduğuna

    B) İnsanların zaman zaman şehir hayatından uzaklaş-mak istediğine

    C) İnsanlık hâllerinin gerçek sebebinin şehirler olmadı-ğına

    D) Asıl kalabalığın insanın kendi içinde bulunduğuna

    E) İnsanların mutsuzluğuna beklentilerinin neden oldu-ğuna

    2. İstanbul dünyanın en eski şehirlerinden. Ancak bugün İstanbul’un eski bir şehir olduğu söylenemez. Çün-kü artık İstanbul’un ne eski sokakları ve mahalleleri ne de o daracık sokakları ve tarihî evleri kaldı. Bir Fatih’e, bir Beyazıt’a, bir Üsküdar’a gittiğinizde o eski sokak ve semtlerde dolaşmış olmuyorsunuz. Onların sadece adı kalmıştır eskiden. İstanbul’da kalan ise sadece tarihî eserlerdir. O güzelim sokakları, semtleri, eski evleri bir bir yok ettik. Yenileşeceğiz derken eskileri yok ettik.

    Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmak-tadır?

    A) İstanbul’un gerçek kimliğinin yok edilmesinden

    B) Modern hayatın İstanbul’un kültür hayatını yok etme-sinden

    C) Ülkemizdeki tarihî eserlerin korunamamasından

    D) İstanbul sokaklarının modern hayatın kurbanı olma-sından

    E) Kültürel değerlerimizin bir bir yok olmasından

    3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

    (I) Zeugma Antik Kenti, MÖ 300’de Büyük İskender tarafından kuruldu; kent, MÖ 31’den itibaren Roma İmparatorluğu’na bağlandı ve köprü, geçit anlamına ge-len Zeugma adını aldı. (II) Roma döneminde büyük bir zenginlik ve ihtişam yaşayan Zeugma, MS 256’da Sasani Kralı I. Şapur tarafından ele geçirilerek yakıldı ve yıkıldı, daha sonra depremden büyük zarar gördü. (III) Kente ait mozaikler, Mark heykeli, duvar resimleri ve kil mühür baskı koleksiyonu hâlen Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. (IV) Mozaikler içinde en ünlüsü, dağınık saçları, çıkık elmacık kemiği ve bakışları ile dikkati çe-ken Çingene Kızı, 30 bin metrekarelik Zeugma Mozaik Müzesi’nin en önemli sanat eserleri arasında yer alır. (V) Çingene Kızı mozaiğine ait kenar bordürleri 2012 yılında ABD’nin Ohio eyaletinde yer alan Bowling Green Dev-let Üniversitesine ait Wolfe Sanat Merkezi’nde bulundu, esere ait parçalar Türkiye tarafından geri istendi.

    3. Bu paragraftan hareketle “Zeugma Antik Kenti” ile ilgili I. kim tarafından ve ne zaman kurulduğu,

    II. kuruluşundan itibaren kaç devletin hâkimiyetine geç-tiği,

    III. tarihinde kaç defa deprem yaşadığı,

    IV. kenti yıkan kralın kim olduğu

    bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz?

    A) I ve II B) II ve III C) III ve V

    D) II ve IV E) II ve V

    4. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    A) I. cümlede Zeugma adının hangi anlama geldiğiyle ilgili bilgi verilmiştir.

    B) II. cümlede kentte bir dönemde rahat bir hayat ya-şandığı vurgulanmıştır.

    C) III. cümlede müzede sergilenen eserlere örnekler ve-rilmiştir.

    D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.

    E) V. cümlede Çingene Kızı’na ait bordürlerin ABD’de bulunduğu ve Türkiye’nin isteğiyle geri alındığı belir-tilmiştir.

  • Karma Test

    116

    1. B

    ÖLÜ

    M •

    Anl

    am B

    ilgis

    i

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TÜRKÇE SORU BANKASI

    6. Halkın konuştuğu dille, bilim, felsefe ve edebiyatın dilini birleştirmek; başka bir deyişle düşündüğünü konuşur gibi yazmak, ilk işi olmuştur Avrupa’da aydın kişilerin. Orada millet şuuru bu birleşme ile doğmuş, bu birleşmeyle ede-biyat kısırlıktan kurtulmuş. Rönesans dedikleri oluşum, bir bakıma halk dilinin yazı dili olması demektir. Değil ileri aydın gençler, atılgan yazarlar, akademisyenler bile ko-nuşulan dilin ardına düşmüşler; lügatlerini, gramerlerini yalnız halktan ders alarak yazmışlar. Bizim Batı kültürün-den alacağımız ilk ders de bu olmalıdır kanımca.

    Bu sözleri söyleyen kişinin asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Halk kültürünün gelişmesi, halk dilinin korunmasıyla mümkündür.

    B) Bilimde ve sanatta ilerleme, halk dilinin yazı dili olma-sıyla mümkündür.

    C) Milletler, yazı dilini sadeleştirme yoluna gitmeden ilerleyemezler.

    D) Batı kültürü, bugün dünyanın en ileri kültürüdür.

    E) Dilini koruyamayan milletler, ilerleme yolunda bir adım dahi atamazlar.

    7. Hem bir tek insanın hem de Türk yazarlığının kendini bul-ma çabası: Ataç’ın bırakıp gittiği iş budur diyemez miyiz? Bu iki taraflı, bu belalı, bu keyifli çaba, her babayiğidin girişemediği bu cömert iş, gerçek edebiyatın ta kendisi değil midir? Kendi düşüncesini kendine söylemek kolay iş gibi gelir insana, her gün herkesin yaptığı iş gibi ge-lir. Onun için de hep küçümseyip kaçarız kendimizden. Daha zor sanıp özendiğimiz yüksek edebiyatsa aslında en kolayı çünkü sahtesidir.

    Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    A) Tartışmacı anlatımdan faydalanılmıştır.

    B) Sözcük tekrarlarıyla anlam pekiştirilmiştir.

    C) Öykülemeye yer verilmiştir.

    D) Öz eleştiri cümlesi vardır.

    E) Bir düşünceyi onaylatma amacı vardır.

    8. (I) Neşe, genç olduğu için hiçbir otoritesi yoktur. (II) Hü-zünse bir tahta kurulmuştur ve her zaman büyük bir saygı görür. (III) Oysa kendimizi hüzne kaptırmamamız gerekir. (IV) Yalnızca neşe iyi bir şey olduğu için değil, doğruyu bulmak gerektiği için. (V) Her zaman dokunaklı, hep kibir-li olan hüzün bize hiçbir zaman doğruyu görmek imkânını vermez.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Bir vardır, bir yoktur insan hayatında.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    9. Çoğu zaman eski sanatçıları özlemle yâd ederiz. Yok-luklarından, onlar gibi sanatçıların artık ortaya çıkma-yışından yakınırız. Oysaki toplumsal yapı değişiyor her gün. Kültürel alanda birçok değişimler yaşanıyor, ilginç dönüşümler gerçekleşiyor. Bu değişimi göz önüne al-madan söz gelimi Yahya Kemal’i aramak, bulamayınca da yakınmak boşunadır. Yahya Kemal, kendi çağıyla birlikte tarihe mal olmuştur. Geçmişte kalmıştır artık. Bir daha da geri gelmeyecektir. Gelse bile artık o eski Yahya Kemal olmayacaktır. Çünkü artık İstanbul, onun İstanbul’u değildir.

    Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?

    A) Zaman; en değerli, en sevilen sanatçıları bile unuttu-rabilir.

    B) Sanatçılar, içinde bulunduğu toplumu anlattığı süre-ce yaşar.

    C) Her sanatçının, çağının gerçeklerini anlatmak gibi bir görevi vardır.

    D) Bazı sanatçılar ne kadar özel olursa olsun zamanın gerisinde kalır.

    E) Her sanatçı, kendi çağının şartları ile bir kimlik ka-zanır.

    10 ve 11. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

    (I) Fenomenoloji ifadesi, görünmek anlamına gelen Yu-nanca bir sözcükten gelmektedir; çağdaş felsefede ise fenomenoloji ifadesi, çoğunlukla bir şeyin nasıl görün-düğünü veya bir tecrübenin neye benzediğini tarif etmek için kullanılır. (II) Fenomenoloji, Alman filozof Edmund Husserl tarafından kurulan bir felsefe ekolüdür. (III) Hus-serl, bilinçli tecrübelerimizi keşfetmek istedi; fenomenolo-jiyi, bilinçli tecrübelerimizi sistematik bir şekilde tarif etme girişimi olarak yorumladı ve bu çabanın felsefenin teme-lini oluşturması gerektiğine inandı. (IV) Husserl’in ana hedeflerinden biri, tecrübenin yönelmişliğini araştırmaktı. (V) Örneğin, eğer bir kişi bir aslan tarafından kovalanma tecrübesine sahip olursa ister aslan tarafından kovalan-manın kâbusuna sahip olsun ister bir aslan tarafından gerçekten kovalanmış olsun, kişinin tecrübesi bir aslan hakkındadır.

    10. Bu paragraftan hareketle fenomenoloji ile ilgili;I. etimolojik olarak hangi dile dayandığı,

    II. ilk olarak kullanılmaya ne zaman başlandığı,

    III. çağdaş felsefede hangi amaçla kullanıldığı,

    IV. kurucusunun kim olduğu,

    V. ilk olarak hangi ülkede kullanılmaya başlandığı

    bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz?

    A) I ve II B) II ve III C) III ve V

    D) II ve IV E) II ve V

    11. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-şüncenin akışını bozmaktadır?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

  • 127TÜRKÇE SORU BANKASI

    2. B

    ÖLÜ

    M •

    Ses

    Bilg

    isi –

    Yaz

    ım K

    ural

    ları

    – N

    okta

    lam

    a İş

    aret

    leri

    – Sö

    zcük

    te Y

    apı

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TEST1Ses Bilgisi

    1. Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onların arasında günlerim geçip gitti. Bazen bir gülücük gibi çiçeklerin çokça açtığını fark ederdim. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşımdan beri çekiyordum. Sana bunu hiç söyleyeme-dim.

    Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

    A) Ünlü düşmesi

    B) Ünsüz yumuşaması

    C) Ünsüz benzeşmesi

    D) Ünlü daralması

    E) Ünlü değişimi

    2. Yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanıanlamak sevgilim, o müthiş bahtiyarlık

    anlamak ve gideni ve gelmekte olanı

    Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerde görülen ses ola-yı aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Ünsüz yumuşaması

    B) Ünlü türemesi

    C) Ünsüz düşmesi

    D) Ünsüz benzeşmesi

    E) Ünsüz türemesi

    3. Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir.Yalnız ben biliyorsam bu aşktır.

    Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.

    Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen ses olayı aşağıdakilerin hangisinde vardır?

    A) Saçın, yüzün, gözün

    Hepsiyle hoş geldin duvarıma

    Al tebeşiri de yaz kara tahtaya

    B) 3’ü 15 geçiyordu, kalbim küt küt atıyordu

    Kapının orda bir gölge beni bekliyordu sanki

    Kimseler yoktu evde korkuyordum

    C) Ben söyleyeyim, sen yaz

    Bir daha gitmeyeceğim yaz

    Ben o zaman ölürüm yaz.

    D) Sen yokken dün gece bir rüya gördüm.

    Kalp krizi geçiriyordum

    Kalbim duruyordu en sonunda

    E) Yine olmadı

    İşin garibi adımlar yoktu bunda

    Kimse kimseye gelmedi

    Çaylar içilmedi, hatırlar sorulmadı

    4. Belimizde kılıcımız kirmaniTaşı deler mızrağımın temreni

    Hakkımızda devlet vermiş fermanı

    Ferman padişahın dağlar bizimdir

    Bu dörtlükte aşağıdaki ses olaylarından hangileri vardır?

    A) Ünsüz türemesi – Ünsüz yumuşaması

    B) Ünsüz benzeşmesi – Kaynaştırma harfi

    C) Ünsüz yumuşaması – Ünlü daralması

    D) Ulama – Ünlü daralması

    E) Ünsüz düşmesi – Ünlü türemesi

    5. Gözlerimi açtığımda güneş henüz doğmamıştı. İçimde I II bir sıkıntı vardı sebebini bilmediğim. Demokratik bir ülke- III de yaşamanın huzuru vardı içimde.

    IV V

    Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi hem bü-yük hem küçük ünlü uyumuna aykırıdır?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?A) Bütün meseleleri kısa sürede çözmeye çalışmak için

    uğraşıp durdum oysa.

    B) Yarınlar daha güzel olacak, daha umut verici.

    C) Hayatın akışında iyi ya da kötü bir sürü olayla yüzle-şir insan.

    D) Evin güneş alan bahçesinde hâlâ meyve ağaçları vardı.

    E) Üniversitede mükemmel dostlar kazanacaksın, de-diler.

    7. Aşağıdakilerin hangisinde ünlü daralması vardır?A) Buraları çok ağaçlı, çok sulak, çok meyveli ve serin...

    B) Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koy-muşlar.

    C) Başı bağlı, saçları iki örgülü, ayağı takunyalı sarışın, küçük bir köylü kızı bana sordu: “Yer misin amca?”

    D) Aldım, şeftalinin buz gibi kabuğu, ısırırken dudakları-mı âdeta yaktı; ağzıma meyvenin öz suyu doluyor.

    E) Buradan daha güzel bir yer, bu zevkten daha büyük bir zevk olmaz, diye düşünüyor insan.

  • Ses Bilgisi

    128

    YA

    YIN

    DA

    TE

    K B

    AR

    IDA

    TE

    K

    TÜRKÇE SORU BANKASI

    2. B

    ÖLÜ

    M •

    Ses

    Bilg

    isi –

    Yaz

    ım K

    ural

    ları

    – N

    okta

    lam

    a İş

    aret

    leri

    – Sö

    zcük

    te Y

    apı

    8. Yüreğindeki hüznü hangi dizeler anlatmıştı ki şiirler sus-muştu… Ne diye?

    Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

    A) Ünsüz yumuşaması

    B) Ünlü düşmesi

    C) Ünlü daralması

    D) Ünsüz benzeşmesi

    E) Ünlü türemesi

    9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden fark-lı bir sebepten ünlü düşmesine uğramış bir sözcük vardır?

    A) Bu konudaki fikrini söylemekten hiç çekinmedi.

    B) İşinden ayrılmamak için direniyor, tüm gücünü kulla-nıyor.

    C) Gömleğinin kolları sıyrılmış, yakası açılmış, düğme-leri kopmuş, koşmaya çalışıyor.

    D) Yılan gibi kıvrılan, sarpa saran yollardan geçtik.

    E) Rüzgârda savrulan yeşil, sarı, kırmızı yapraklar, gök-kuşağını aratmıyor.

    10. Kar yağışı bu hızla devam ederse yollar kapanacaktı.

    Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

    A) Ünlü düşmesi

    B) Ünsüz yumuşaması

    C) Ünsüz benzeşmesi

    D) Ulama

    E) Ünsüz düşmesi

    11. I. Bütün ihtiyaçlarını babası karşılıyordu.II. Ne sinemaya ne tiyatroya