39
BU DEMO VERSĠYONDUR, SADECE BAZI BÖLÜMLER KONMUġTUR. 20 TL KARġILIĞINDA EKSĠKSĠZ OLARAK EDĠNMEK ĠÇĠN 533 3627300 NOLU TELEFONDAN UĞUR DOĞRUYOL’A ULAġABĠLĠRSĠNĠZ Uğur Doğruyol DAVUL METODU www.ritmiz.com

Uğur Doğruyol Metod - Demo

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Uğur Doğruyol Metod - Demo

Citation preview

Page 1: Uğur Doğruyol Metod - Demo

BU DEMO VERSĠYONDUR, SADECE BAZI

BÖLÜMLER KONMUġTUR.

20 TL KARġILIĞINDA EKSĠKSĠZ OLARAK

EDĠNMEK ĠÇĠN

533 3627300 NOLU TELEFONDAN

UĞUR DOĞRUYOL’A ULAġABĠLĠRSĠNĠZ

Uğur Doğruyol

DAVUL METODU

www.ritmiz.com

Page 2: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Ġçindekiler

Ġçindekiler 1

Önsöz 2

Müzik eğitiminin önemi 4

ÇalıĢmalara baĢlarken 5

Davul dersleri ve teknikleri 6

Baget tutma teknikleri 11

Davul seti ve notasyon 12

Reading (nota okuma) 20

Reading Üçleme (triplet) 32

Ayak çalıĢmaları 42

Rudimentler 43

Aksanlı paradiddle varyasyonları 54

2/4 ritimlerle kick ve atak (drumfill) varyasyonları 55

2/4 ritimlerle trampet ve atak (drumfill) varyasyonları 67

2/4 ritimlerde trampet ve hihat varyasyonları 70

4/4 Pop, Rock, Funk ritimler ve atak (drumfill) varyasyonları 83

3/4 ritimler 121

6/8 ritimler 121

12/8 ritimler 122

5/4 ritimler 122

5/8 ritimler 123

7/8 ritimler 123

9/8 ritimler 124

Hihat açma-kapama 125

Davul seti üzerinde double stroke çalıĢmaları 127

Üçleme ile el ve ayak kombinasyonları 128

Double kick çalıĢmaları 131

Swing 133

Shuffle 148

Diğer popüler tarzlara örnekler 150

Davul akordu 154

Uğur Doğruyol kimdir? 155

Page 3: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Önsöz

Bu metod davul çalmakla ilgili, oturma pozisyonu, baget tutma, rutin egzersiz gibi

teknik bilgiler içerir. Bunların yanında, yıllar içinde edindiğim tecrübeler sonunda kendi

yazdığım, yazarken melodik olmasına özen gösterdiğim bazı ritim ve süslemeler (atak, drum

fill) de bulunmaktadır.

Davul çalmak diğer enstrümanlara göre bir miktar daha zordur. Bunun nedeni, dört

uzvumuzu aynı anda uyumlu bir şekilde kullanmamız ve istenilen davul soundu için bir miktar

performans gerektiğidir. Uzun sahne performansları için spor yapıyor olmak önemlidir.

Örneğin, davul virtüozlarından Vinnie Colaiuta bir röportajında, her gün bir saat yüzdüğünü

belirtmiştir. Ben bisiklete binmeyi tercih ediyorum.

Herhangi bir enstrüman çalarken kişinin kendisini rahat, gerginlikten uzak, huzurlu

hissetmesi gerekir. Aksi taktirde çalınan etüdde ya da şarkıda hata yapma riski artacağı gibi

parçanın hissini dinleyiciye yansıtmak da zorlaşır. Davul çalarken de, kişi tabureye

oturduğunda kendini rahat ve istekli hissetmeli. Her normal insan, baget tutmayı öğrenip davul

çalabilir. Önemli olan bir şarkıyı çalarken groove denilen akışkanlığı verebilmektir. Bu da uzun

soluklu çalışmaları gerektirir.

Bir davulcu için en önemli özellik, metronomunun sağlam, yani zamanlamasının iyi

olmasıdır. Metronom sorunu olan bir davulcunun çaldığı grupta, ortaya çıkan müziğin hızında

dalgalanmalar, hızlanıp yavaşlamalar olur. Bu da hiç istenmeyen bir durumdur. Bir şarkıyı

insan vücudu gibi düşünürsek, vücudu ayakta tutan iskelet yapısı, müzik grubundaki

davulcunun pozisyonu ile eşdeğerdir. Bir başka örnek olarak; orkestrayı tren gibi düşünürsek,

davulcu lokomotif yerini alır. Lokomotif hangi hızda giderse çektiği vagonlar da o hıza uygun

hareket etmek zorundadırlar. Hangi enstrüman çalınırsa çalınsın etütler, her ne kadar sesinden

dolayı zaman zaman sinir bozucu gibi gelse de metronom eşliğinde yapılmalıdır. Bu durum

davul için bir kat daha önemli, hatta vazgeçilmezdir.

Bir enstrümanı hakkını vererek çalmak için düzenli olarak egzersiz yapmak gereklidir.

Kişinin, haftada bir saatlik ders ile enstrümanını çalabileceğini düşünmesi hayalden öte bir şey

değildir. Şöyle düşünülmeli: Bir öğrenci matematik dersinde herhangi bir konuyu anlamak

adına konu ile ilgili kaç örnek soru çözer? Elbette ki onlarca. Amaca uygun olarak gerektiği

kadar egzersiz yapılması zorunludur. Kişi, bir enstrümanı ya profesyonel müzisyen olmak ya da

hobi amaçlı çalar. Hedefi müzisyen olan kişinin günlük çalışması 4-5 saatten aşağı olmamalıdır.

Müzisyen olmak isteyenler için şunu söyleyebilirim: Günde 2 saatlik çalışma size pek bir

katkıda bulunmaz. 3 saatlik çalışma, bulunulan seviyeyi korur. 4 saatlik çalışmayla yeni

üretimler yapılabilir ve seviyenin biraz üzerine çıkılır. 5 saatlik çalışma ile iyi bir müzisyen

olunur. Müziği hobi olarak yapanlar için benim önerebileceğim, her gün aşağı-yukarı 30 dakika

boyunca verilen egzersizlerin çalışılmasıdır. Küçük bir örnek verilecek olursa; ölçüsü 4/4lük

olan 10 ölçülük bir egzersizin 120 metronom hızla çalınması 20 saniye sürer. Kişi çalmaktan

keyif aldığı bir enstrümanı öğrenmek için günde yarım saatini ayırabilmelidir ki, bir ilerleme

kaydedilebilsin, eğitmenin emekleri ve ödenen ücret boşa gitmesin.

Egzersizler çalışılırken her zaman düşük metronom açılmalıdır. Düşük metronomda

çalışılırken notaların değerleri daha iyi kavranır ve hakkıyla çalınır. Her notanın hakkı

verilmelidir. Bu şekilde mümkün olduğunca bol tekrar yapılır. Metronom hızı azar azar

attırılarak hız kazanılmaya çalışılır. Birden hızlı metronomla çalışmak ya da yavaştan hızlıya

geçerken metronomu 10‟ar, 20‟şer arttırmak zaman kaybından başka bir şey değildir. Geri

alamayacağımız tek şeyin de zaman olduğunu düşünürsek, eğitmenin önerilerine kulak vermek

yerinde olur. Sürücü belgesini yeni almış bir sürücü nasıl ilk başta fazla hız yapmaktan

kaçınırsa, davula yeni başlayan kişi de acemiliğini üzerinden atana kadar yavaş metronomlarda

Page 4: Uğur Doğruyol Metod - Demo

çalışmalıdır. Temeli sağlamlaştırdıktan sonra hızlı metronomlarda çalındığında nota değerleri

yerinde duyulacaktır. Ayrıca, kişi yeni bir ritim öğreniyorsa da metronomu yavaşa alıp, ritmi

iyice kavradıktan sonra yavaş yavaş hızlanmalıdır. Hedef her zaman, notayı, hakkını vererek

doğru çalmak olmalıdır. Bu son derece önemlidir.

“Davul çalmak istiyorum” demenin tek başına bir anlamı olmayacağı akıldan

çıkarılmamalıdır. Bir enstrüman çalabilmek emek ister. Her tanınmış müzisyen çok çalışarak

gelmiştir bulunduğu konuma. Bazıları özel bir yeteneğe sahiptir ki, o kişiler bile prova ve

etüdden vazgeçmezler, geçemezler. Sadece normal bir müzik kulağına sahip kişiye göre daha

hızlı ilerleme kaydettiklerini söyleyebiliriz. Böylece virtüoz ve/veya iyi birer besteci olurlar.

Birçok gitarcının idolü olan Jimi Hendrix‟in sözü hatırlanabilir: “Prova müziğin temelidir”. Kişi ne

kadar etüd, prova yaparsa sahnede o kadar var olur. Çünkü, müziğin yalanı yoktur. Duyulan

bir ritim kulağa çok kolay gelebilir. Gerçekten bildiğiniz ve kolay bir ritimdir. Yine de sahne

alınacaksa en azından o ritmi birkaç kez prova etmeden çıkılmaması doğru bir davranış olur.

Prova edilmemiş sahne performansları, biraz müzik kulağı olan herkes tarafından kolayca fark

edilebilir.

Müzik eğitimi için müzik dinlemek de önemli bir konudur. Bana göre iki tür müzik vardır:

“İyi müzik” ve “kötü müzik”. Kişilerin müzik tercihleri farklı olabilir. Bilmediğiniz bir şeyi

sevemez ya da ondan nefret edemezsiniz. Yani, çok çeşitli dinleme örnekleri seçilmeli. Müziğin

çok sesli olanı tercih edilmelidir. Çok çeşitli müzikler dinledikçe kişinin ufku gelişir. Zaman

içinde kişinin belli bir müzik tercihi oluşsa da değişik tarzlar dinlemek her zaman iyi bir

davranıştır. Davul çalarken kişi şöyle düşünmeli: “Ne çaldığım değil, nasıl çaldığım önemli”.

Dinlerken enstrümanların sesleri ayırt edilmeye çalışılmalı, çalan kişilerin anlatmak istediğine

dikkat edilmeli, kurdukları cümlelerin anlamlı olup olmadığı dinlenmelidir. Davul çalanlar için,

kayıtta çalan davulcunun davulun hangi parçalarını kullandığının ayrımına varılmaya çalışılmalı,

ancak sadece davul dinlenmemeli, aynı zamanda davulun o müziğin içindeki yeri dikkate

alınmalıdır. Önemli bir nokta olarak davulcunun kick vuruşlarıyla bass gitaristin çaldıklarına

dikkat edilmeli, bass-davul uyumunun önemi kavranmalıdır. Bir grupta ritim çalanların işini iyi

yapması gruptaki diğer müzisyenler için büyük rahatlık sağlar.

İki tür davul vardır: Akustik ve elektrik. Akustik davulu mağazadan alıp evinize kurup

çalamazsınız, yüksek volümü yüzünden ev ortamında çevreyi rahatsız edebilir. Elektrik davul

kulaklıkla da çalınabildiği için günün her saati rahatlıkla kullanılabilir. Şu var ki, elektrik

davullarda çok çeşitli sesler, efektler olabildiği halde, akustik davul hassasiyeti tam anlamıyla

yoktur. Sürekli elektrik davulla çalışan biri akustik davulun başına oturduğunda uyum

sağlamak için bir miktar zorluk çekecektir.

Yukarıda okuduklarınızı önemsiyor ve uygulayacağınızı düşünüyorsanız ilk dersimize

başlayabiliriz.

Uğur Doğruyol

Page 5: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Müzik eğitiminin önemi

Müzik insanlığın evrensel dilidir, insanın duygu ve düşüncelerini çeşitli sesler yoluyla

aktarmasıdır.

Müzik eğitimi, okul öncesi çağlarda bireyin gelişimi için çok önemlidir. Erken yaşlarda

müzikle tanışan kişiler, yeteneklerinin gelişimi ve yaratıcılıkları konusunda ilerleme

göstermektedirler. Özellikle de insanoğlunun daha anne karnındayken tanıştığı ritim

duygusunun küçük yaşlarda çeşitli yöntemlerle eğitmenler yardımıyla geliştirilmesi müzik

eğitimine temel oluşturmaktadır. Çocukların/kişilerin ritim eğitimini kolay algılaması ve tepkide

bulunması aslında doğuştan itibaren içlerinde bulunan ritim duygusunun açığa çıkarılmasıdır.

Duyduğu ritimleri aynı şekilde aktarabilme, zamanlama, tempoyu yakalayabilme, müzikle

hareket edip durabilme, dinlemeyi öğrenme, bir enstrüman çalabilmeyi öğrenme, ritim

eğitiminin temel taşlarını oluşturmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda çocuk/kişi üzerinde

zamanlama duygusu, konsantrasyon süresinin artması, hafızanın gelişmesi, duyulan ritmin ya

da müziğin beyin, kulak ve ellerle koordinasyonunun sağlanması, dinlemeyi öğrenme, grup

çalışmasını öğrenme gibi çok önemli gelişimler gözlemlenir. Böylece çocuğun/kişinin bir grup

içerisinde birey olarak uyum sağlamasında, özgüveninin gelişmesinde, sosyalleşmesinde, kendi

yeteneklerini keşfetmesinde, paylaşmayı öğrenmesinde, kendini kontrol edebilmeyi,

durabilmeyi öğrenmesinde büyük önem taşımaktadır.

Yapılan araştırmalar, müzik eğitiminin, konsantrasyonun arttırılması, sosyalleşme,

kendini ifade edebilme gibi, bireyin diğer alanlardaki gelişimine ve başarısına da katkıda

bulunduğunu göstermiştir. Ritim eğitimi müzikte temel eğitimdir. Kişilerin ritmik yetenekleri,

dinlemeleri, yaratıcılıklarını geliştirmeleri için doğru yönlendirilmeleri gerekmektedir. Ritim

eğitimi verilirken öğretilen; enstrümanın doğru kullanılması, doğru sesleri çıkarabilmek için

yapılması gerekenler, oturuş pozisyonu, ellerin doğru kullanılması, temiz seslerin çıkarılması

konusunda eğitimcilerin doğru yaklaşımları çok önemlidir. Müzikal yetenek doğuştan gelmekle

birlikte doğru yönlendirmeler ve eğitimlerle geliştirilmesi de mümkündür.

Bir müzik eseri üç temel unsurdan oluşur: ritim, melodi ve armoni.

Ritim, zamanın belli bir süre içinde eşit ve değişik uzunluktaki parçacıklara

bölünmesidir. Değişik uzunluktaki ritmik değerler veya ritim kalıpları bir düzen oluşturacak

şekilde birbirini izler. Bu düzen eserin tüm elemanlarını birleştirici özelliğe sahiptir. Bu vuruşlar

müzikte nota değerleriyle gösterilir. Bu bakımdan ritim, nota değerlerinin uygulanmasıyla

gerçekleşir. Ritim melodinin en önemli unsurudur. Ritim değişikliği, en bilinen melodiyi bile

tanınmaz hale dönüştürebilir. Yanlış uygulanan ritim; nota değerlerinin, dolayısıyla melodinin

bozulmasına, anlamını kaybetmesine neden olur. Müziğin en önemli öğesi olan ritmi,

bedenimizi ayakta tutan kemik çatısına, iskeletimize benzetebiliriz. Evrende, doğada ve insanın

varlığında da ritmin var olduğunu düşünürsek önemini daha iyi kavrarız.

Page 6: Uğur Doğruyol Metod - Demo

ÇalıĢmalara baĢlarken

Ders alma: Ders alıp almama veya ders almaya başlama herkes için değişik olabilir.

Akademik yatkınlığı olanlar için ders alma iyi bir başlangıç olabilir. Bazıları teknik ve matematik

olarak müzik okumaya heves duyabilirler. Bazıları için ise teknik konular ve müzik okuma,

müziği kendisinden uzaklaştırdığı için heves kırıcı olabilir. Ama yine de ders aldıkları taktirde,

öğrenilen konuların kendi müziklerine yardımcı olacağı kuşkusuz gerçektir.

Bir davulcunun diğer müzisyenlerden daha az ders alması gibi bir durum söz konusu

değildir. Fakat bir davulcunun müzik öğrenimine başladığında ilk öğreneceği yalnız teknik taraf

olmamalıdır. Çalma isteği ve müzik sevgisi ile de enstrüman çalınabilir. Birçok ünlü müzisyen

müzik okumayı bilmez. İleriki yıllarında öğrenmeye çalışsalar da zor olur. Fakat onlar müzik

eğitimi yapmış olsalardı, herhalde müziklerindeki aynı özgürlüğü yakalayamazlardı.

Unutulmamalıdır ki, gözler ile çalınmaz, kulakların duyması gerekir.

Grup ile çalma: Müziğin bir grup işi olduğunu kabul etmek ve bireysel düşünmemek

lazımdır. Çünkü çalan tek kişi değil bir topluluktur ve işbirliği yapmak gerekir. Büyük

ustalardan Steve Gadd‟in şu cümleleri akıldan çıkarılmamalıdır: “Birlikte çalıştığımız insanlara

güvenmemiz gerekir. Eğer onlar kendi enstrümanlarında ve soundlarında iyi olacaklarına

inandıkları değişikliği yapmak isterlerse, bırakın yapsınlar. Önemli olan o soundun çalınan

parçaya uygun olmasıdır. Daha da önemlisi, bir grup insanın aynı hedefe doğru ilerlemesidir.

Profesyonelce çalınıyorsa bu daha da önem kazanır. Amaç bir şeyi ispatlamak değil, müziği en

iyi şekilde icra etmektir.”

Metronom: Müzik parçalarının her yerde herkes tarafından aynı hızda çalınmasını

sağlayan enstrümana verilen isimdir. Metronom sayesinde zamanlar düzgün, şaşmaz bir

biçimde çalınabilir.

Parça tanımı: Form bilgisinin yanı sıra çalınan parçaların melodilerinin ezbere

bilinmesinde büyük yarar vardır. Bu, form bilgisine de yardımcı olur.

Form: Bir şarkının bütün çizimini veya yapısını içermek için kullanılır. Özel form,

şarkının daha küçük parçalara bölündüğü durumda belirlenir. Şarkı, kendi içinde küçük

parçalardan oluşur. Kısa parça ise, bir müzikal fikri veya düşünceyi ifade eden kısa bir melodik

çizgi olarak belirlenir. Popüler şarkılarda kısa parça dört ölçü uzunluğundadır ve daha küçük

melodik birimlerden ya da motiflerden olan parçalardan oluşmuştur.

ÇalıĢırken dikkat edilecek noktalar:

1. Notaya son derece dikkatli bakılır.

2. Değerler (süreler) vurulurken aynı zamanda söylenir.

3. Her çalışma duraksamadan ve yavaş bir tempo ile çalınmaya başlanır.

4. Problem yaratan noktalara üzerinde biraz daha fazla durulur.

5. Tüm egzersiz ya da şarkı başından sonuna okunur, çalınır. Bu çalışma bir haftalığına

bırakılır, bir hafta sonra tekrar gözden geçirilir.

6. En önemli faktör, çaldığını dinlemektir.

7. Bu çalışmalar her gün yapılmalıdır.

Page 7: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Davul Dersleri ve Teknikleri

Nota ve vuruş öğrenirken, ritim denilen, seslerin veya vuruşların düzenli aralıklarla, ard

arda gelmesinden söz edildiğini hatırlamak gerekir. Saatin tik-takları bunun en güzel örneğidir.

Bu ses, saniyede bir vurarak devam eder. Mekanik saatlerde, “tik” sesi vuruşun başında

gelirken, “tak” sesi de saniyenin ortasında çıkar.

Davulda ana tempoyu veren unsur kick olduğu için, bunu ayak tabanının pedalı

yukarıdan aşağıya indirdiği andan tekrar yukarıdaki yerine geldiği zaman dilimi kadar süreçte

yaptığı, yani “tik” sesiyle ayağın tabanının yere vuran hareketi, “tak” sesiyle de tekrar pedalın

yukarı kalktığı düşünülür ve uygulamaya çalışılır. Özetle, saatin tik seslerinde ayakla tempo

tutulur.

Genelde, dinlenilen müzik parçaları bahsedilen tarzda, “tik-tak” seslerini andıran

tempodadır. Marşlar ve disko ritmi, verilebilecek en basit örneklerdir. Saatin “tik-tak”larının hızı

olan, dakikada 60 vuruşluk olan bir tempodan bahsedilir ve “müzikte hız birimi tempo‟dur”

denilir. Metronom isimli cihaz, saat gibi, tik-tak vuruşlarıyla, tempoları hız dereceleriyle bildiren

alettir. Yeni başlayanlara ilk olarak çok yavaş hızda çalışmanın gerektiği hatırlatılır. Dakikada

60 vuruşlu bir tempo “yavaş tempo” kavramına girer. Bu hız genellikle başlangıç için uygudur.

Metronom ya da bir saat sesi yardımıyla ayak vuruşu,

“bir – ki – üç – dört - bir – ki – üç – dört” diye sayarak tempo tutturulmaya çalışılır.

Epeyce bir miktar ayak vuruşlarıyla “bir – ki – üç – dört” şeklinde kendini tekrarlayan bir döngü

kurulur.

Biraz durduktan sonra tekrar başlanır, ama mutlaka,

“bir – ki – üç – dört” diye her vuruşta saymaya, saatin düzeninde gitmeye devam edilir.

Bu yapılan işin nota olarak yazımı aşağıdaki gibidir.

Dakikada 60 vuruş olan hızda yani yavaş tempoda çalışılmış oldu, “tik tik tik tik”.

Müzikte sesler nota işaretleriyle gösterilir. Çeşitli müzik programlarında farklılıklar olsa

da, bateride sağ ayakla çalınan davul, yani kick, porte denilen 5 paralel eşit uzunluktaki nota

yazmaya yarayan çizgi grubunda, birinci aralığa işaretlenerek gösterilir.

Örnekteki notaların her biri temel vuruş olan “1/4 = bir dörtlük” nota değerindedir.

“Müzikte temel vuruş değeri bu vuruştur” varsayımıyla hareket edilir.

Bir ölçü içinde 4 tane dörtlük varsa, yani, “bir vuruş” değerinde 4 adet nota bir grup

oluşturularak dikey çizgilerle ayrılıyorsa, 4/4‟lük ölçüden bahsedilmiş olur. Yazıyla “dört

dörtlük” denilen şey o parçanın “ritim bilgisi”ni belirten işarettir. Portenin en başına konulan

“anahtar” denilen işaretin hemen sağına konulur. Notalar bunun peşinden başlar.

Page 8: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Örnek notaların her biri saatin “tik” sesiyle eşdeğerdedir. Tik-tak‟la karıştırılmamalıdır.

Tik-tak‟ların tak‟ları 8‟lik nota kavramında, sonraki bölümde anlatılacak. Her saniye itibarıyla

ayakla kicke vururken gözlerle de notalar takip edilir. Bu işin binlerce kez yapılması gerekir.

Gerçekten, davul çalabilmek için; tabi bunu notalı, metodlu bir şekilde yapabilmek için,

eldeki her türlü alıştırma veya ders notlarını bıkmadan usanmadan defalarca, yavaştan

başlayarak, alıştıkça hızlanarak çalışmak esastır. Yeteneği kazanıp belli bir noktaya gelince,

daha ileri noktalar için de çalışmak gerekecektir.

Yukarıda, porteyi dikey kesen çizgilere “ölçü çizgisi” denildiği belirtilmişti. Dikkat edilirse

her ölçüde dört tane bir vuruş değerinde olan, yani 1/4‟lük nota vardır. Bu notanın ismi neden

1/4‟lük diye sorulursa, “tam nota”nın, “birlik” nota olduğu ve bunun da 4 vuruş değerinde

olduğu, yumurta biçiminde bir işaret olduğu, 4/4‟lük ölçüyü tek başına kapsadığı söylenebilir.

“Tam nota” görüldüğünde 4 tane 1/4‟lük tempo vuruşu yapılacak sürede çalınacağı anlaşılır.

Varsayımdaki tempoya göre 4 saniye sürer. Baştan da söylendiği gibi; “Her vuruş saatin

tik‟lerine göre yapılır.”

Biraz matematik hesap yapılırsa, yukarıda anlatılan 1/4‟lük notalarla ayak temposu

vurulur. Ölçü, 4/4‟lük yazıyor “1 dakikada kaç ölçü, kaç vuruş yapılır?” diye sorarsak; 60/4=15

ölçü çalışma yapılır; 1 dakikada da 60 saniye olduğuna göre 60 vuruş yapılmış olur.

Çok çocukça gelmiş olabilir. Ama öyle düşünülmemeli. İşin içine, hiç bilmeyen birine

nota, vuruş, tempo, hız, değer, vs gibi soyut anlatımda bulunulursa ve bu da yazıyla

yapılıyorsa, bu tip esprilerle ortalık biraz yumuşar.

Soru: Bu ders yarım saat çalışılırsa kaç ölçü çalınmış, kaç vuruşluk bir antreman

yapılmış olur?

Ayak saniyede bir vuruş yaparken, sağ el sağ dizin üstüne, kol bacağın üst kısmına

bitişik durumdayken, el bilekten hareket ettirilerek ayak temposuyla birlikte tempoya eşlik

ettirilir ve yine “bir-ki-üç-dört-bir-ki-üç-dört” diye sayılır.

Başlangıçta saatin saniyesine göre çalışılabilir. Farklı tempolarda, yardımcı olması

açısından bir metronom edinilmesi önerilir.

Bu vuruşları yaparken gözler mutlaka notadan takipte olmalı ve görülen nota çalınmalı.

El ilavesi taklit olarak yapılır ama ilk etapta sağ ayak pedal yani “kick” notası öğrenilmektedir.

Aynı varsayımsal el çalışması, eksiklik hissedilmesin ve alıştırma olması açısından sol

Page 9: Uğur Doğruyol Metod - Demo

ayak ve sol elle de yapılmalıdır. Bıkana kadar, yoruluncaya kadar tekrarlanmalıdır. Tempoyu

bozmadan ayak ve el değiştirmeler gibi uygulamalarla bu çalışma eğlenceli hale getirilebilir.

İyice alıştıktan sonra, yavaş yavaş hızlanılabilir.

İçi kara renkli dörtlük notanın bir sapı var. Tam notada ise böyle bir sap yok ve içi boş;

dört vuruş değerinde. Bunun yarısı değerinde olan nota da 2‟lik notadır, değeri iki vuruştur. İçi

boş yumurta gibi olan işarete bir sap konulunca olur.

Matematik formül şöyledir:

Birlik nota dört vuruş değerindedir.

İkilik notalar iki vuruş değerindedir.

Dörtlük notalar bir vuruş değerindedir.

Nota Değer Sus (es)

Page 10: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Tam (1‟lik ya da 4/4)

Yarım (2‟lik ya da 2/4)

Çeyrek (4‟lük ya da 1/4)

Sekizlik (8‟lik ya da 1/8)

Onaltılık (16‟lık ya da 1/16)

Otuzikilik (32‟lik ya da 1/32)

Dörtlük nota esası çok uzun bir süre, beynin içindeki doğal saatin içinde yerleşene kadar

kullanılmalıdır.

Şimdiye kadar öğrenilenler kısaca özetlenecek olursa, sayma örneklerinde,

bir-ki-üç-dört

bir-ki-üç-dört

bir-ki-üç-dört

şeklinde örnek verildi.

“Sayma kalıpları” ileride çok işe yarayacağı için dört ölçülük bir grup, birinci-ikinci-

üçüncü ve dördüncü satırları yani ölçüleri anımsatması itibariyle;

bir-ki-üç-dört,

iki-ki-üç-dört,

üç-ki-üç-dört,

dört-ki-üç-dört.

şeklinde sayılmaya alışılmalıdır. Bu sayede 4 ölçülük kalıplar kolayca tekrarlanabilir, eserler

çalınacağı zaman kolaylık sağlar.

Page 11: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Dörtlük notanın bir vuruş olduğunu ve saniyeyle çalışıldığı için 1 saniyelik bir zaman

süresi kapsadığı öğrenilmişti.

Dörtlük “sus” da, notada öğrenilen kadar süreyle vuruş yapılmayacağını, susulacağını

anlatır. Bu susmaya ve kavrama “es” denir.

Basit bir örnek verilecek olursa, “Mehter Marşı” temposundan söz edilebilir. Sadece

bilinen bir melodi olduğu için Mehter Marşı örneği verilebilir. Şöyle bir hafızalar yoklanırsa,

“Ceddin deden, neslin baban, nay nay nanay” diye giden marşın melodisi ve ritmi akla

gelecektir. Bu, öğrenilmiş olunan kick pedalında uygulandığında, üç tane “dörtlük vuruş ve

peşindeki dördüncü vuruşun “sus” olduğu görülür.

Demek ki “1-2-3-4” diye sayılırken, sağ ayakla pedala 1-2-3ncü vuruşlar eşzamanlı

tempoya göre yapıyor, 4ncü vuruş “es” yani sus olduğu için vuruş yapılmıyor, ama sayılıyor.

Şimdi bu elle yapılıp, ayakla tempo sayışı yapılırsa, ayakla “1-2-3-4” sayılır ve bununla

birlikte tempo vurulur. Elle de “1-2-3” ayakla paralel vurulur; 4ncü vuruş “es” olduğu için elle

olan vuruş yapılmaz, “es” geçilir.

Bu notalı hale getirilirse:

Trampet notası portede 3ncü aralıkta gösterdiği için sağ elle dizin üstünde, sanki

trampet kullanıyormuş varsayımıyla hareket edilip yazılır. Böylece davul çalmada iki uzvun

nota cinsinden nasıl görüldüğü hakkında bir fikir sahibi olunur. Bu arada 4‟lük nota ve 4‟lük sus

kavramı da anlaşılmış olur.

İki uzuv, yani el ile ayak bir arada, yukarıdaki notaları çalar hale getirilebilir. İnsan

refleksi, sağ el için yazılmış olunan üstteki trampet vuruşlarını yaparken, daha doğrusu

öğrenmeye başlarken, farkında olmadan ayak da “1-2-3-4” yapmak yerine, “1-2-3-es” gibi

yapmaya eğilimli olabilir. Eğer bu hataya düşmeyip, ayak “1-2-3-4” giderken elle de “1-2-3-es”

yapılabiliyorsa, kişinin yetenekli olduğu düşünülür. Şimdi bir de tam tersini denemek gerekir;

sağ el “1-2-3-4” giderken, ayak temposu melodi haline getirilir, yani “1-2-3-es” şeklinde

yapılır.

Page 12: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Baget Tutma Teknikleri

Geleneksel TutuĢ (Traditional Grip)

sol el sağ el

EĢ TutuĢ (Match Grip)

Page 13: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Davul seti ve notasyon sistemi

Davullar: A kick (bass davul), B snare (trampet), C tomtoms ( tomtomlar),

Ziller: D hihat, E ride, F splash, G chinese

Bazı metod yazarları, standart, yazılması gereken işlemleri nota çok kalabalık olmasın

diye dipnot olarak yazarlar ve önem verilmesi gereken notaları yazarlar. Örneğin, kick ve

trampet üzerinde çalınacakların notasını yazıp, dipnotta, “sağ el swing gidecek sol ayak 2 ve

4‟leri vurup sayacak gibi.

Page 14: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Hihat, trampet ve kick ile ilgili basit bir örneğe gitmeden önce “birlik” tam nota, “ikilik”

yarım nota gibi, yukarıda sözü edilen, fakat örneklemesi yapılmayan hususlar görülmeli, sonra

devam edilmelidir. Saniyede 1 vuruşlu, dört-dörtlük ölçüde, dört ölçülük bu alıştırmanın bir

ölçüsü ayrılıp aşağıya yeni bir örnek hazırlanır. Hemen hatırlanacak olursa, birlik nota “tam

nota” demekti ve içi boş yumurta görünümlüydü.

Portede ilk boşlukta yer alan kick satırında görülen birlik nota, elle “1-2-3-4” temposunu

vururken, ilk el vuruşuyla birlikte, sağ ayakla vurulacak ve 4 vuruşu da içeren uzunlukta olan

nota değeridir. Yani, ayakla vurulan bu tempo, 4 tane el vuruş süresi kadar süre alacaktır ve

yine sesli olarak “bir-ki-üç-dört” diye sayılmalıdır. Bu kadar basit. Bu çalışma birlik nota çok iyi

kavranana kadar “1-2-3-4” diye sayarak defalarca yapılmalıdır ve iyice öğrenildiğinde

hızlanılmalıdır. İyice anlaşılır hale gelince diğer el ve ayakla da çalışma sürdürülmelidir.

Bu noktada yeni bir kavram olan, “aksan” kavramı da öğrenilir. Aksan, “vurgu”

anlamına gelen, üzerinde görüldüğü notayı biraz daha kuvvetlice vurulacağını gösteren bir

işarettir (›).

Şimdi, hem “birlik” ayak vuruşu hem de 1nci vuruş olan el hareketi, biraz daha

kuvvetlice vurulup diğer 2-3-4‟ncü vuruşlar normal kuvvetle vurularak ders öğrenilir. Kızılderili

dansı ritmini andıran bu vuruşlar, notaya bakarak tekrar tekrar yapılmalıdır.

Nota yazımında, ölçü çizgilerinin sonunda biraz daha kalınca hatlı olan bir çizgi ilavesi

yani “çift çizgi” bitiş çizgisi ismini alır. Bitiş çizgisinden önce konulan iki nokta üstüste işareti de

o notaların başa dönülüp tekrar çalınacağını gösterir.

Bu kavram da anlaşıldığına göre, 2‟lik notanın nasıl olduğuna bir örnekle bakılır. İkilik

nota, içi boş olan yumurta işaretinin saplısıdır. Sağ elle “1-2-3-4” temposu yavaş hızda

vurulurken, 1nci vuruşta ayakla yapılan vuruş süresi 1-2‟yi geçip 3ncü vuruşa gelince tekrar

ayakla vurulup 3-4ncü vuruş süresince devam ettirilirse “ikilik” iki vuruşla ölçü tamamlamış

olur.

Bu ayak vuruşu bağımsız olarak yapılırsa, ayak 1 de vurulur, ikinci dörtlükte bu vuruşun

süresi devam ettirilir. Nota gereği 3ncü dörtlük vuruşta bir daha kicke vurulur, dördüncü

dörtlükte bu vuruşun süresi devam ettirilir.

Çalışma bir adım daha ilerletilir. Ayak vuruşlarının olduğu 1nci ve 3ncü vuruşlara

“aksanlı” vurulur; biraz daha kuvvetlice vuruş yapılır. Diğer vuruşlar normal kuvvette olmalı.

Nasıl bir ses dizisi edildiğine bakılır.

Page 15: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Birlik ve ikilik notalardan bahsedilip, dörtlük notanın her bir vuruşa eşdeğer olan

tempoyu oluşturduğu belirtildi. Bu notaların küçükleri neler diye sorulacak olursa, 1/8‟lik yani

sekizlik notadan bahsedilmesi gerekir.

Başta, saatin “tik”leriyle çalışılıyordu, “tik-tak”ların karıştırılmaması belirtilmişti. İşte

şimdi bu noktaya gelindi.

Saatin tik-tak‟ları, önceki bölümlerde öğrenilen bir saniye süren dörtlük nota vuruş

değerinin yarı yarıya bölünmesini sağlar. Standart olan vuruş temposunda, yani dörtlük notada

bir vuruş yapılırken, sekizlik notalarla iki adet vuruş yapılır. Bunların değeri de yarımşar saniye

sürer.

Aşağıdaki örnekde dörtlük notayı ikiye bölünce görüntünün ne olduğu, sekizlik notanın

nasıl yazıldığını görülebilir.

Dikkat edilirse sap burada da değişime uğruyor ve değeri değiştiriyor. Saptaki bir adet

çengel, eğer nota sayısı artıyorsa, kolaylık olsun diye iki veya daha fazla notayı birbirine

bağlayan uzun çengel haline getirilebiliyor.

Nota değeri açısından bakılırsa, dörtlük notalarla ayağın tempoyu vurup kalkarken

yaptığı “iniş-kalkış” hareketi, sekizlik değeri çok basit anlamda saatin “tik-tak” ları gibi anlatır.

Ayakla vurulan tempoda, ayak, aşağıdaki vuruş noktasına ulaşıp, “pam” sesini

çıkarırken yani saatteki “tik” sesi, hareketin yönü aşağı inen ok görünümündedir. Buna vuruş

yönü diyebiliriz. Bu, bir vuruşluk sürecin yarısı olan, ayağın iniş süresinde el ile yapılan vuruş,

ayağın yukarı çıkan oktaki gibi kalkış aşamasında elle bir kez daha vurulacaktır. Bu ikinci vuruş

saatin “tak” sesine karşılık gelen ikinci vuruştur. Ayağın iniş kalkışı: 1 vuruşluk süredeki

hareketi bu sürede elin hareketi iki vuruş, biri ayağın inişinde, diğeri kalkışında.

Ayak pam-pam-pam-pam diye giderken, yani tik-tik-tik-tik gibi saniye başı vuruşu

yaparken, elle vuruş yapıp, ayağın kalkış yaptığı, yani pedalın üst noktaya çıktığı zaman da elle

vururuz.

Aşağıdaki örnekteki sekizlik notaların yani hihat, alttaki dörtlük notalarla bağlantılı

portede yazılış biçimi, vuruluş yerleri itibarıyla aynı düşey noktalarda, sanki aşağı doğru bir

izdüşüm yapıyormuş gibi durur.

Page 16: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Yukarıda, hihat notasından bahsedilmiş ve yazılma işaretinin “x” gibi olduğu söylenmişti.

Sekizlik notayı daha zevkli hale getirmek için, çok basit bir örnek görülebilir ve bir ritim

öğrenilebilir.

Dikkat edilirse sağ ayağın üzerinde, 2nci ve 4ncü vuruşlara denk düşen sol elde trampet

vuruşları, en üstte de sağ elle vurulan 8lik hihat notaları ve 1inci ve 3üncü vuruşlara denk

düşen kick notaları var.

Eğer, “bunlar basit”, “bir-iki kere yaptım oldu” denilirse, ileride çok çalışılması gerekecek

demektir.

4/4lük ölçüde yapılmakta zorlanılan her şey, 1/4‟lük kısımlara ayrılıp analiz edilebilir, tek

kareler halinde çalışılabilir. İyice anlaşılıp ezber noktasına gelindiğinde bütünü üzerinde çalışılır

ve bütün pratik hale getirilir. Etüdler yüzlerce kez bilinçli olarak, aşama aşama çalışılmalı ve

kişi, başardığını hissetmelidir.

Anlatılan her konu, verilen her örnek, saniye ile vuruşlar, dersler doğrultusunda ve çok

dikkatlice uygulanırsa, tekrar tekrar yapılırsa öğrenilmemesi için hiç bir sebep yoktur. Ancak,

verilen örnekler saniyelik vuruşlarla hatta daha da yavaş fakat eşit zaman aralıklarıyla

yapılarak, ne olduğu kavranmalı, öğrenilmeli ve giderek hızlandırılmalıdır. Bu sayede eller,

ayaklar ve beyindeki saat oluşumu geliştirilebilir.

Yürürken bile 4‟lük, 8‟lik ve 16‟lık vuruşlar, adımlardaki tempo kullanılıp bölünerek,

sayma ve reflekslerin daha da gelişmesi sağlanabilir. Kişi, yapılanların tam terslerini de

yaparak kendini geliştirmeye çalışabilir.

Toparlanacak olursa, dörtlük notanın temel vuruş olduğu vurgulandı, öğrenildi. Saatin

“tik”lerinin her vuruşu, saniyede bir bu bahsedilen tempo vuruşunu sağladığı söylendi.

Sekizlik notanın da bu vuruşun yarı süresi değerinde olduğu, iki adedinin bir dörtlük

zamana sığdığı, çengelli nota ile belirtildiği ve sonuç olarak saatin “tik-tak” “tik-tak” gibi giden

seslerine eşdeğer gittiği öğrenildi. Ayakla tempo vuruşunda, ayağın inişinde ve kalkışında

vurulan vuruşlar, sekizlik vuruşlardır.

Aşağıdaki örnekte, ayak temposu 4/4‟lük ölçüde, “dörtlük” = bir vuruş, saniyede bir

vuruş süreciyle, devam ederken, öğrenilmekte olunan 8‟lik notaları, ayağın hem inişinde hem

de kalkışında vurularak elde edilir ve pratik yapılır. Alışıldıkça dengeyi bozmadan hız arttırılır.

Page 17: Uğur Doğruyol Metod - Demo

İlerleyen bölümlerde 16‟lık notalar da öğrenilince, ortalama bir davulcu değerinin üstüne

çıkılmaması için hiç bir neden yoktur.

Detaylarına geçmeden önce, dörtlük-sekizlik ve onaltılık notalarla oluşturulmuş ve

hemen herkesin doğallıkla öğrendiği tekerlemeler yardımıyla vuruşların trampet üzerinde nasıl

olduğunu gösteren, çok işe yarayacak örneklere geçecek olursak; sağ elle ve dizlerin üzerinde,

nota değerlerini iyice kavramak için bu örnekler yardımıyla çok çalışılmalıdır.

4’lük ve 8’lik notalar için: “Ya-ya-ya şa-şa-şa bi-zim-ta-kım çok ya-şa”, hemen

herkesin bildiği bir tekerlemedir. Önce sağ elle ve yavaşça, notalara vuruş olarak bakılır ve

tempo tutturulmaya çalışılır.

Ya - ya ya şa - şa şa

Bi - zim ta - kım çok - ya şa

Yeni bir kavram olan 16‟lık nota, 16‟lık notalarla işlenmiş bir tekerleme yardımıyla 16‟lık

değerleri anlatılmaya çalışılabilir. Bir örnek yazılacak olursa ve bu örneğin ikinci versiyonunda

8‟lik suslarla süslemesi de hemen peşinden yazılırsa ortaya çıkan tablo şöyledir:

8’lik ve 16’lıklar için:

Yağ sa - ta - rım bal sa - ta - rım

Us - tam öl - dü ben sa - ta – rım

Page 18: Uğur Doğruyol Metod - Demo

8‟lik “sus”larla yazılmış versiyonu da okunur hale getirilmeye çalışılırsa;

Yağ sa – ta – rım es bal sa – ta – rım es

Us - tam öl - dü ben sa – ta – rım es

İzcilerin trampet ve borazan ile çaldığı melodi incelenebilir. Tekerlemesi şöyle: Beş para

ver, on para ver, on para yoksa yüz para ver!

Bu tekerleme 2/4‟lük tempoya göre uyarlanabilir. 2/4‟lük tempo ölçüsü, bir ölçüde 2

adet dörtlük nota olduğunu gösterir. Marşlarda çoklukla kullanılır.

Beş pa - ra ver on pa - ra ver

on pa - ra yok - sa yüz pa - ra ver

Derslerin başından bu yana hep 4/4‟lük ritim ölçüsü ve nihayet 2/4‟lük marş ritim ölçüsü

kullanıldı. Bunlar basit ölçü usulleri grubundandır. 3/4‟lük, 6/8lik, 12/8lik gibi bileşik ölçülerden

daha ileride bahsedilecek.

Onaltılık notalar: Nasıl 1/4lük notaların yarı değeri, sekizlik notalara ulaştırırsa, bu

sekizlik notaların da yarı değeri, onaltılık notalara ulaştırır. Ayağın yere bir vuruşu, bir saniyelik

süre= metronomda 60 değeri, bir dörtlük notayı, yani temel tempo vuruşunu temsil ediyordu.

Sonra, ayağın iniş-kalkışı saniyenin tik-tak”ları durumunda tarif edilerek sekizlik nota

bulunmuştu. Aynı mantık silsilesinden hareketle, ayağın sadece iniş sürecinde iki, kalkış

sürecinde de iki vuruş yapılırsa, bir dörtlük tempo vuruşunda dört adet onaltılık vuruş yapılmış

olur. Basit olarak bir bütünü 4‟e bölme işleminden farklı bir şey değildir.

Eller dizin üzerine konulur ve önce sağ elle, alıştıktan sonra sol elle denenir. Kişi solak

değilse sol elle biraz güçlük çekilebilir ama temponun yavaşlatılıp hızlandırılması kişinin

elindedir. Önce çok yavaş tempoda başlanmalı, sonra yavaş yavaş hızlanılmalıdır.

Kızılderili temposu denilen alıştırma hatırlanıp el ve ayak simülasyonuyla 1/4lük notalar

onaltılık yorumlamayla düşünülerek işin üstesinden gelinebilir. Yani bu onaltılık çalışma, eller

Page 19: Uğur Doğruyol Metod - Demo

dörtlük, yani bir vuruş, ayaklar da birlik, yani dört vuruş benzerliğiyle önceki derslerde

öğrenilmiş olunan vuruşların hızlandırılmış şekli gibi yapılmaya çalışılabilir. Her ayak

vuruşunda, Pa-pa-pa-pa, Pa-pa-pa-pa, Pa-pa-pa-pa, Pa-pa-pa-pa sesleri gelecek şekilde

düşünülmeli.

Bazı parçalarda geçiş atakları vardır. Örneğin, trampetten başlayıp tomtomlara geçerek

yapılan geçiş ve süslemeler. İşte bu notalar öğrenilerek ilerideki bu atakların nasıl yapıldığının

temeli atılmış olur.

Şöyle bir geriye dönüp bakılırsa, birlik notadan başlayarak onaltılık nota dahil,

öğrenilmiş olunan nota değerleri yan yana dizilerek ve bunların vuruşları yavaş bir tempoyla

hiç ara vermeden çalınarak, kıyaslamalı olarak da öğrenilenler pekiştirilebilir.

Bundan böyle, yapılacak çalışmalarda hangi elle çalınması gerektiğine bakılıp buna özen

gösterilecek. Temel olarak eldeki egzersizlerin en az 20-25 kez yapılması zorunludur. Hatta bu

alıştırmalar yapılıp ileri seviyelere geçildiği zamanlarda da tekrar geriye dönülüp, aynı

çalışmaların zaman zaman yapılmasında çok yarar vardır.

Özellikle solu kuvvetlendirmek için hem ayak hem el için verilen alıştırmaların her iki

uzuv için de yapılmasında yarar vardır. Aksi takdirde eksik kalan bir şeyler mutlaka ileride

kişinin karşısına çıkacaktır. Elbette ki alıştırmalarda yapılan R-L veya L-R tarzı yazılmış

çalışmalar, hep kazanılan tecrübeler üzerine yazılmış yol gösterici çalışmalardır. Mutlaka

kazandırdığı bir şeyler var.

Page 20: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Bu ritim, refleks ve kuvvetlendirme çalışması olarak düşünülmelidir.

Bir davulcunun üç silahı vardır:

1. Orkestrasyon; davulun değişik parçalarıyla kombinasyonlar oluşturma.

2. Nota değerleriyle varyasyonlar oluşturma.

3. Dinamikler; sert ve yumuşak tuşeler kullanılması.

Moeller Tekniği: Stanford A. Moeller adında bir trampet ustasının 60‟lı yıllarda

bulduğu, "The Moeller Book" adlı kitabında da derinlemesine anlattığı bir tekniktir. Aşırı faydalı

bir teknik olmasına rağmen bunca zamandır çok az davulcu tarafından uygulanır. Belki biraz

zor olduğu, belki de çok az insan bildiği içindir.

Teknik, ilk aşamada, kol-bilek-parmak üçlüsüne yüksek seviyede hakim olmayı ve üçü

arasındaki geçişi güzelce yapabilmeyi gerektiriyor. Bu hakimiyeti sağlamak için whipping

motion (whipping motion: davulda bir çeşit sağ el (solaklar için sol el) tekniğidir. Hihatde

çeyrek notalar bagetin kenarıyla (shoulder), "and"ler de uç (tip) ile çalındığında bir hareket

oluşur ki, bu “groove”un temelini oluşturur.) çalışılabilir; aslen Moeller tekniği de bu hareketten

ortaya çıkmaktadır. Tekniğin faydalarını kabaca açıklanacak olursa; davulcuya daha az efor

sarf ederken daha hızlı ve daha kontrollü vuruşlar yapabilme olanağı verir, tuşe güzelleşir ve

çalınanlar daha groovy duyulur.

Page 21: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Reading (Nota okuma)

1.

2.

Page 22: Uğur Doğruyol Metod - Demo

3.

4.

Page 23: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Reading triplet (nota okuma üçleme )

1.

Page 24: Uğur Doğruyol Metod - Demo

2.

Page 25: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Ayak çalıĢmaları

Page 26: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Rudimentler

Piyano, saksafon, keman, gitar vb enstrümanlardaki gam çalışması gibi davulda da

rudimentler vardır. Rudimentler 80 metronomla çalışılırsa yarım saatte hepsi elden geçirilmiş

olur. Yeni başlayanlar için 80 metronomun hızlı olacağını belirtmek gerekir. Tüm davulcular

konser öncesi ısınmak için bu çalışmaları yapmaktadırlar.

1. Single stroke roll

2. Single stroke four

3. Single stroke seven

Page 27: Uğur Doğruyol Metod - Demo

2/4 Ritimlerde kick ve atak (drum fill) varyasyonları)

1. Bölüm: Kick varyasyonları. Ritim iyice kavrandıktan sonra, dört ölçülük formlar

oluşturulmalı; üç ölçü ritim çalındıktan sonra bir ölçü olarak atak çalınmalı.

Page 28: Uğur Doğruyol Metod - Demo

4/4 Pop, Rock, Funk Ritimler: 1. Örnekte görüldüğü üzere; önce sağ el hihat

üzerinde olacak şekilde çalınır. Ardından sağ el ride üzerine çalınır ve beatlerde hihat ayak

vuruşları yapılır. Sonraki varyasyon için, sağ el ride üzerinde çalınırken hihat ayak vuruşları off-

beat zamanlarında çalınır.

Ses zenginliği için sağ el ride çalarken, beatlerde ride zilin çan kısmı kullanılır, aynı anda

sol ayak ile yapılacak hihat vuruşları off-beat zamanlara denk getirilir. Ya da bu sıralamanın

tersi uygulanır.

Page 29: Uğur Doğruyol Metod - Demo
Page 30: Uğur Doğruyol Metod - Demo
Page 31: Uğur Doğruyol Metod - Demo
Page 32: Uğur Doğruyol Metod - Demo
Page 33: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Üçleme ile el-ayak koordinasyonu

Page 34: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Double kick çalıĢması

Page 35: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Swing

Page 36: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Shuffle

Page 37: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Diğer popüler tarzlara örnekler

Disco

Bossa nova

Samba (slow-medium)

Page 38: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Davul akordu

Her tip müziğin kendi soundu vardır. Müzik tarihi, stil ve akustik ihtiyaçları, bize iyi bir

sound şekillendirmemizde yarımcı olur. Davul akordlamanın tek ve doğrudan tartışılmaz bir

gerçeği vardır ki bu da "Davullar sadece birbirleri ve tek olarak armonili bir şekilde akord

edildiklerinde güzel duyulur.

Davul akordlamanın ilk adımı şöyledir: İlk önce davulu standından çıkartıp düz bir masa

veya yere koyun. Bu şekilde akord edeceğiniz deri her şeyden izole bir hale gelir. Davul

shelline deri koymadan önce shell kısmını ve kasnakların deriye temas ettikleri her şeyi bir

bezle silin. Bundan sonra deriyi yerleştirip üstüne kasnağı koyun. Deri ve kasnağın çok iyi

ortalanmış olmasına dikkat edin. Elinizle tüm vidaları sıkabildiğiniz kadar sıkın. Bundan sonra

davul anahtarınızla sıkmaya başlayın. En iyi sıkma karşılıklı vidaların sıkılmasıyla olur. Tüm

vidaları sıktıktan sonra hepsinde teker teker derinin ortasına bastırırsanız bu yaptığınız akordun

oturmasına yardımcı olacaktır. Bu işlemi davulun sesinin istediğiniz inceliğe gelene kadar

tekrarlayın.

İnce ayar için: Bu aşamada parmağınızla veya bir bagetle her vidanın yaklaşık 1 inç,

yani 2,5 cm kadar uzağından deriye vurun. Kafanızda davuldan çıkan en ince ve en kalın

sesleri ortalama olarak belirleyin. Belirlediğiniz bu kafanızdaki hayali sese göre kalın notaları

inceltip inceleri de kalınlaştırarak bu sese yaklaşmaya çalışın. Bunu bitirdikten sonra derinin

ortasına doğru sıkıca bastırın. Bundan sonra bir kere daha aynı işlemi yapın. Çünkü bazı vidalar

hala bunu gerektiriyor olabilir. Bu işlemleri tüm vidalardaki ses aynı olana kadar tekrarlayın.

İşlem bittikten sonra aynı şekilde alt deriye de uygulayın.

Çok çeşitli türleri barındıran genel olarak 3 çeşit akordlama yöntemi vardır. Bunların

genel olarak özellikleri alt ve üst deri arasındaki ton farklılıklarından oluşur.

1. En uzun ve en açık ses veren stil alt ve üst derilerin aynı tonda akordlanmasıdır. Bu tipik

bir caz akordudur. Ortalama davulların ses inceliği çok kişisel olmasına rağmen genelde

jazz davulcuları ince bir tonda akord ederler.

2. Daha çok pop, funk türü çalanlar için ise al deri üst deriden minör 3lüsünden daha kalın

sese göre akord edilir. Bu davula daha derin bir ton verir. Daha hızlı ses dağılımı olur.

3. Üçüncü tip akord da ise alt deri üst deriden minör 3lüsü kadar inceden akordlanır. Bu tip

akordun amacı ise sesin daha az uzaması ve sesi davulcuya veya mikrofona daha çok

vermektir.

Trampet akordu çok kişisel bir tarzda olur. Ama iyi bir başlangıç noktası için yine alt ve

üst deri akordlandıktan sonra alt derinin üst deriye göre 4lüsü (Perfect Fourth) kadar kalından

akordlanmasıdır. Eski tarzdakiler ve orkestra müzisyenleri genelde trampetlerini Si (B) sesine

göre akord ederler.

Kick akordu şüphesiz en değişken akord stillerine sahiptir. Jazz davulcuları genelde tom

benzeri açık ve rezonanslı tonlar almak isterler ve ince seslerden akordlarlar. Pop ve funk

davulcuları ise genelde kalın sesten akordlanmış tek kat derili atak seviyesi yüksek ama kısa

sürede kesik ses almak isterler. Bunu daha etkili yapmak için ise susturucu bir malzeme iç

deriye değecek şekilde davulun içine koyulur.

Kişi her zaman davulun çalınacağı mekana, odaya göre düşünüp, davulunu buna göre

akord etmelidir. Eğer davul sahnede, çalana ve seyirciye iyi duyulsun isteniyorsa biraz daha

kalın seste akordlanır. Evde çalışılıyorsa sahneye oranla daha ince bir tonda akord edilebilir.

Kullanılan derilerin çeşidine göre ( çift kat, tek kat, kumlu, şeffaf, yağlı ) kişi kendine

has bir sound elde edebilir. Akord etme üzerine zaman harcanmalı. Daha çok deneme ile kişi

sevdiği soundu elde edebilir.

Page 39: Uğur Doğruyol Metod - Demo

Uğur Doğruyol kimdir?

1971 Aydın doğumlu. 1989‟dan bu yana İzmir‟de yaşamakta. Dokuz Eylül Üniversitesi

Turizm – Otelcilik ve Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümlerini bitirdi. İzmir‟e gelir

gelmez küçüklüğünden beri ilgi duyduğu davulla ciddi olarak ilgilenmeye karar verdi. Yamaha

Müzik Okulunda Yalçın Kızılateş (Pepe Yalçın), İlhan Özdeniz (Dede)‟den davul dersleri aldı.

Ömür Gidel ile caz davulu üzerine çalışmalar yaptı. 1993‟den itibaren bar, restoran ve otellerde

gruplarla çalmaya başladı. Barış Roketleri, Fourexample, Bumerang, The Hot Rod Band, Düş

Gezginleri, Atilla Atasoy, Third Eye Project, dahil olduğu bazı grup, müzisyen ve projelerdir.

Söz konusu müzisyenlerle ulusal ve uluslararası konser ve festivallerde rock, pop, blues, caz

tarzlarında eserler icra etti. Bu etkinlikler arasında, 9. Side Uluslararası Kültür ve Sanat

Festivali, İzmir 6. Uluslararası Şiir Buluşması „Şiirler ve Blues” Etkinliği, 14. İzmir Kitap Fuarı

Müzik Etkinlikleri önemlileri sayılabilir. 2000 yılından bu yana İzmir‟in değişik semtlerindeki

stüdyolarda, Güzsanat ve Galip Çevik Güzel Sanatlar Kurslarında eğitmenlik yaptı. Uğur halen,

kendi atölyesi olan Ritmiz‟de davul dersleri vermeye ve müzik yapmaya devam etmektedir.

Müzik dışında yemek pişirmek, bisiklet, Formula 1 ilgi alanlarıdır.