Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
Gültekin AKTAŞ
ÖNGERİLMELİ BETON ve BETONARME PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİMİ İÇİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ KALIP TASARIMI
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2005
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Gültekin AKTAŞ
DOKTORA TEZİ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Bu tez 07 / 07 / 2005 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir.
İmza:............................................ İmza:................................. İmza:..................................... Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU Prof. Dr. Naki TÜTÜNCÜ Doç. Dr. Cengiz Duran ATİŞ DANIŞMAN ÜYE ÜYE
İmza:........................................... İmza:............................................... Yrd. Doç. Dr. Beytullah TEMEL Yrd. Doç. Dr. Faruk Fırat ÇALIM ÜYE ÜYE
Bu tez Enstitümüz İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.
Kod No:
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür
Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: FBE 2002 D-180 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖNGERİLMELİ BETON ve BETONARME PREFABRİK YAPI ELEMANIÜRETİMİ İÇİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ KALIP TASARIMI
I
ÖZ
DOKTORA TEZİ
Gültekin AKTAŞ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Danışman: Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU
Yıl: 2005 Sayfa: 123
Jüri: Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU Prof. Dr. Naki TÜTÜNCÜ Doç. Dr. Cengiz Duran ATİŞ
Yrd. Doç. Dr. Beytullah TEMEL Yrd. Doç. Dr. Faruk Fırat ÇALIM
Bu çalışmanın amacı, prefabrik yapı elemanı üretiminde kullanılan kalıplarınbilgisayar destekli tasarım ilkelerinin belirlenmesidir. Bu amaçla, üretim sırasındauygulanan vibrasyon etkisindeki çelik kalıbın ve taze beton-kalıp dinamik etkileşim probleminin çözümü için taze betonun modellenmesi üzerinde durulmuştur. Çalışma deneysel ve teorik olarak yapılmıştır. Deneysel kısmı, Kambeton firmasına ait üretim tesislerindeki iki farklı prefabrik yapı elemanına ait kalıp üzerinde seçilen bazınoktalarda, kalıp yüzeyine dik doğrultuda deplasmanın ölçümleri yapılarak gerçekleştirilmiştir. Teorik kısmı ise, SAP2000® yazılımı kullanılarak, Sonlu Elemanlar Yöntemi ile yapılmıştır. Zaman Tanım Alanında analiz Mod Birleştirme Yöntemi ile, Özvektörler ve Ritz vektörleri kullanılarak gerçekleştirilmiş ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Teorik analiz sonucu hesaplanan deplasman değerleri, deneysel olarak ölçülenlerle karşılaştırılmış ve bunların uyumlu olduklarıgörülmüştür. Çalışmada elde edilen veriler ışığı altında bilgisayar destekli bir kalıptasarım algoritması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Prefabrik yapı elemanı, Deneysel ölçüm, Ritz-vektör analizi
Taze beton-kalıp etkileşimi, Bilgisayar destekli kalıp tasarımı
ÖNGERİLMELİ BETON ve BETONARME PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİMİ İÇİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ KALIP TASARIMI
II
ABSTRACT
Ph.D THESIS
Gültekin AKTAŞ
DEPARTMENT OF CIVIL ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor: Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU
Year: 2005 Pages: 123
Jury: Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU Prof. Dr. NakiTÜTÜNCÜ
Assoc. Prof. Dr. Cengiz Duran ATİŞ Assist. Prof. Dr. Beytullah TEMEL Assist. Prof. Dr. Faruk Fırat ÇALIM
The aim of this work is to determine the criteria of computer- aided design of the mould used in the production of precast concrete units. For this purpose, modeling of fresh concrete was performed to solve the problem of the effect of vibration applied on the steel mould during production and fresh concrete-mould dynamic interaction. The study was carried out experimentally and theoretically. The experimental part was realized at the production plant of Kambeton Company, by measuring the displacement normal to the mould surface at some points selected on the moulds of two different precast concrete members. The theoretical part was executed using Finite Element Method employed in SAP2000® software. Time History analysis was realized by mode-superposition method, in which load-dependent Ritz vectors and Eigenvectors were used and the obtained results were compared. The computational results of displacement histories were compared with the experimental ones and found in good agreement. The algorithm of computer-aided mould design is proposed in the light of the results obtained from this study. Keywords: Precast concrete unit, Experimental measurement, Ritz-vector analysis Fresh concrete-mould interaction, Computer-aided mould design
COMPUTER-AIDED MOULD DESIGN IN THE PRODUCTION OF PRESTRESSED and REINFORCED PRECAST CONCRETE UNITS
III
TEŞEKKÜR
Bana bu konuda çalışma olanağı sağlayan, çalışmalarımda beni yönlendiren,
bilgi ve ilgisini esirgemeyen sayın hocam, Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU’na
teşekkürlerimi sunarım.
Bölüm hocalarıma, çalışmalarımda bana yardımcı olan araştırma
görevlilerinden, başta Tarık BARAN olmak üzere, Cafer KAYADELEN, Serkan
TOKGÖZ, Taha TAŞKIRAN, M. Salih KESKİN, Selahattin KOCAMAN, Engin
EMSEN, İlker Fatih KARA, Hasan GÜZEL ve diğer araştırma görevlisi
arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Kambeton Firması İmalat Müdürü-İnşaat Mühendisi Muhittin ŞAHİN’e
deneysel çalışmada yaptığı yardımdan dolayı teşekkür ederim.
Her zaman bana destek olan, her türlü yardım ve ilgilerini benden
esirgemeyen aileme de sevgi ve saygılarımı sunarım.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA NO
ÖZ …………………………………………………………………………………… I
ABSTRACT ………………………………………………………………………... II
TEŞEKKÜR ……………………………………………………………………….. III
ÇİZELGELER DİZİNİ …………………………………………………………… VII
ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………………………………… VIII
SİMGELER ve KISALTMALAR …………………………………………….… XIV
1. GİRİŞ ………………………………………………………………………….…. 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ……………………………………………………….. 7
2.1. Giriş ………………………………………………………………………….. 7
2.2. Deneysel ve Teorik Çalışmalar ……………………………………………… 7
2.3. Dış Vibratörler İle İlgili Çalışmalar ………………………………………... 10
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ....14
3.1. Giriş ………………………………………………………………………… 14
3.2. Elastodinamikte Hareket Deneklemleri ve Sonlu Eleman Yaklaşımı ……... 14
3.3. Ağırlıklı Artıklar Yöntemiyle İntegral Forma Geçiş ………………………. 17
3.4. Referans Elemanları ………………………………………………………... 22
3.5. Referans Elemanı Üzerinde Yaklaşım ……………………………………... 22
3.6. Referans Elemanı Üzerinde Eleman İntegral Formu We …………………... 23
3.6.1. Türevlerin Dönüşümü ………………………………………………. 24
3.7. İntegral Bölgesinin Dönüşümü …………………………………………….. 25
3.8. Çubuk Sonlu Elemanı ………………………..…………………………….. 26
3.9. Plak ve Kabuk Sonlu Elemanları …………………………………………... 28
3.9.1. Plak Sonlu Elemanı …………………………………………………. 28
3.9.2. Kabuk Sonlu Elemanı ………………………………………………. 31
3.10. SAP2000 Bilgisayar Programı ……………………………………………. 34
3.10.1. Çubuk Elemanı ……………………….…………………………… 35
3.10.1.1. Yerel Koordinat Sistemi ………………………………… 35
3.10.1.2. Kütle …………………………………………………….. 36
3.10.2. Kabuk Elemanı ……………………………………………………. 36
V
3.10.2.1. Yerel Koordinat Sistemi ………………………………… 39
3.10.2.2. Kütle …………………………………………………….. 39
3.10.2.3. Üniform Yük ……………………………………………. 39
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİK
ANALİZİ……………………………………………………………………..… 40
4.1. Giriş ………………………………………………………………………… 40
4.2. Mod Birleştirme Yöntemi ………………………………………………….. 40
4.2.1. Klasik Mod Birleştirme Yönteminin Adımları ……………………... 41
4.2.2. Mod Birleştirme Yönteminin Ritz Vektörleri Kullanılarak
Uygulanması ………………………………………………………... 44
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU
ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ……………………………………….. 46
5.1. Giriş ………………………………………………………………………… 46
5.2. Kalıbın Boş İken (betonsuz) Modellenmesi ……………………………….. 47
5.2.1. Dış Vibratörlerin Kalıba Uyguladığı Yük …………………………… 53
5.3. Kalıbın Taze Beton İle Dolu İken Modellenmesi ………………………….. 54
5.3.1. Taze Betonun Kalıba Uyguladığı Basınç Yükü ……………………... 55
5.3.1.1. Yere Bağlı b(s) Fonksiyonu ………………………………... 55
5.3.1.2. Zamana Bağlı w(t) Fonksiyonu …………………………….. 56
6. DENEYSEL ÇALIŞMA ………………………………………………………... 58
6.1. Donanım ……………………………………………………………………. 59
6.2. Yazılım ……………………………………………………………………... 60
6.3. Cihazın Kalibrasyonu ………………………………………………………. 60
6.4. Deneyin Yapılışı …………………………………………………………… 62
7. ARAŞTIRMA BULGULARI …………………………………………………... 64
7.1. Giriş ………………………………………………………………………… 64
7.2. Uygulamalar ………………………………………………………………... 64
7.2.1. Uygulama 1 …………………………………………………………. 64
7.2.2. Uygulama 2 …………………………………………………………. 69
7.2.3. Uygulama 3 …………………………………………………………. 70
7.2.4. Uygulama 4 …………………………………………………………. 77
VI
7.2.5. Uygulama 5 …………………………………………………………. 78
7.2.6. Uygulama 6 …………………………………………………………. 84
7.2.7. Uygulama 7 …………………………………………………………. 86
7.2.8. Uygulama 8 …………………………………………………………. 88
7.2.9. Uygulama 9 …………………………………………………………. 95
7.2.10. Uygulama 10 ………………………………………………………. 96
7.2.11. Uygulama 11 ……………………………………………………... 104
7.2.12. Uygulama 12 ……………………………………………………... 104
7.3. Bilgisayar Destekli Kalıp Tasarım Algoritması …………………………... 109
7.3.1. Kalıp Tasarım İlkeleri ……………………………………………... 109
7.3.2. Algoritma ………………………………………………………….. 110
7.4. Örnek Kalıp Tasarımı …………………………………………………….. 112
8. SONUÇLAR ve ÖNERİLER …………………………………………………. 118
KAYNAKLAR …………………………………………………………………... 120
ÖZGEÇMİŞ ……………………………………………………………………… 123
VII
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA NO
Çizelge 6.1. Dış vibratörün özellikleri …………………………………………..… 58
Çizelge 6.2. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon tablosu ………………….… 61
Çizelge 7.1. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait serbest titreşim frekansları ….…. 69
Çizelge 7.2. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait kütle katılım oranları ……….….. 70
Çizelge 7.3. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait titreşim parametreleri ……….…. 70
Çizelge 7.4. Kutu menfez kalıbı boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen genlik
değerleri …………………………………………………………...…. 76
Çizelge 7.5. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait serbest titreşim
frekansları ……………………………………………………………. 77
Çizelge 7.6. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait kütle katılım
oranları ………………………………………………………….……. 78
Çizelge 7.7. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait titreşim
parametreleri ………………………………………………………… 78
Çizelge 7.8. Kutu menfez kalıbı taze beton ile dolu iken deneysel ve teorik olarak
elde edilen genlik değerleri …………………………………...……… 84
Çizelge 7.9. Boş halde Kolon kalıbına ait serbest titreşim frekansları ……………. 87
Çizelge 7.10. Boş halde Kolon kalıbına ait kütle katılım oranları ………………… 87
Çizelge 7.11. Boş halde Kolon kalıbına ait titreşim parametreleri ………………... 88
Çizelge 7.12. Faz farklarına göre genlikteki değişim …………………….……….. 95
Çizelge 7.13. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait serbest titreşim
frekansları …………………………………………………..……… 95
Çizelge 7.14. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait kütle katılım oranları …. 96
Çizelge 7.15. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait titreşim parametreleri … 97
Çizelge 7.16. Kolon kalıbı taze beton ile dolu iken deneysel ve teorik olarak elde
edilen genlik değerleri …………………………………………..… 103
Çizelge 7.17. Örnek kalıbın vibrasyon uygulanan yüzeyinde seçilen bazı kritik
noktalarda 1 ve 2 adet vibratör kullanılarak elde edilen maksimum
genlik değerleri ................................................................................. 116
Çizelge 7.18. Örnek kalıba ait titreşim parametreleri ............................................. 117
Çizelge 7.19. Örnek kalıba ait serbest titreşim frekansları ..................................... 117
VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA NO
Şekil 2.1. Poisson Oranının zamanla değişimi …………………………………..… 10
Şekil 3.1. Tipik bir hacim elemanına etkiyen gerilmeler ………………………..… 15
Şekil 3.2. Yüzey gerilmeleri ve doğrultman kosinüsleri …………………………... 17
Şekil 3.3. 3 düğümlü izoparametrik, lineer sonlu eleman (a) Gerçek eleman
(b) Referans elemanı ………………………………………………….… 22
Şekil 3.4. 4 düğümlü izoparametrik, lineer sonlu eleman (a) Gerçek eleman
(b) Referans elemanı ………………………………………………….… 22
Şekil 3.5. Üç boyutlu prizmatik çubuk eleman ………………………………….… 26
Şekil 3.6. Lineer plak elemanı …………………………………………………….. 29
Şekil 3.7. Lineer kabuk elemanı …………………………………………………... 32
Şekil 3.8. Dörtgen kabuk elemanının düğüm bağlantısı ve yüzey tanımları ……… 37
Şekil 3.9. Üçgen kabuk elemanının düğüm bağlantısı ve yüzey tanımları ………... 38
Şekil 5.1. Kolon kalıbının üstten görünümü (h = 60cm) ………………………….. 46
Şekil 5.2. Kutu menfez kalıbının üstten görünümü (h = 97cm) ………………...… 47
Şekil 5.3. Kutu menfez kalıbına ait sonlu elemanlar ağının üç boyutlu görünümü…48
Şekil 5.4a. (a) yüzeyi detayı …………………………………………………….…. 48
Şekil 5.4b. (b) yüzeyi detayı …………………………………………………….… 49
Şekil 5.4c. (c) yüzeyi detayı ……………………………….…………………….… 49
Şekil 5.4d. (d) yüzeyi detayı …………………………………………………….… 49
Şekil 5.5. Kolon kalıbına ait sonlu elemanlar ağının üç boyutlu görünümü ………. 50
Şekil 5.6a. (a) yüzeyi detayı …………….……………………………………….… 50
Şekil 5.6b. (b) yüzeyi detayı …………………………………………………….… 51
Şekil 5.6c. (c), (d), (e) yüzeyleri detayı …………………………...………………. 51
Şekil 5.6d. (f), (g) yüzeyleri detayı ………………………………..…………….… 51
Şekil 5.6e. (h), (i), (j) yüzeyleri detayı ………………………………………….…. 51
Şekil 5.7. Vibratör kütlesinin düğüm noktalarına dağıtılmasında kullanılan αi
katsayıları ………………………………………………………………. 52
Şekil 5.8. Vibratör yükünün zamanla değişimi ……………………………………. 53
Şekil 5.9. Vibratör yükünün kalıp yüzeyine uygulanması ……………………….... 54
Şekil 5.10. (a) Yanal basıncın gerçek dağılımı, (b) Yanal basıncın simülasyonu … 56
IX
Şekil 5.11. w(t) fonksiyonunun zamanla değişimi …….…………………………... 57
Şekil 6.1. Dış vibratör ……………………………………………………………... 58
Şekil 6.2. (a) Dinamik şekil değiştirme ölçme cihazı, (b) Bağlantı kutusu ………... 59
Şekil 6.3. LVDT bağlantısı ……………………………..…………………………. 59
Şekil 6.4. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon seti …………………………... 60
Şekil 6.5. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon eğrisi ………………………… 61
Şekil 6.6. Kutu menfez kalıbı ………………………….………………………….. 62
Şekil 6.7. Kolon kalıbı…………………………………………………………….. 63
Şekil 7.1. Kutu menfez kalıbının ölçüm yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = -145 cm) ……. 65
Şekil 7.2. Kalıp boş iken 1 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ……………………………...… 65
Şekil 7.3. Kalıp boş iken 2 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………... 66
Şekil 7.4. Kalıp dolu iken 1 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………... 66
Şekil 7.5. Kalıp dolu iken 1 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………... 67
Şekil 7.6. 1 nolu noktada kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………... 68
Şekil 7.7. 2 nolu noktada kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………… 68
Şekil 7.8. 1 nolu noktada kalıp boş iken teorik olarak hesaplanan deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………… 71
Şekil 7.9. 2 nolu noktada kalıp boş iken teorik olarak hesaplanan deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) ………………………………… 72
Şekil 7.10. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 72
Şekil 7.11. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 73
Şekil 7.12. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 73
X
Şekil 7.13. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı) ….. 74
Şekil 7.14. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 74
Şekil 7.15. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 75
Şekil 7.16. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 75
Şekil 7.17. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı) ….. 76
Şekil 7.18. 1 nolu noktada kalıp dolu iken teorik olarak hesaplanan deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) …………………………….… 79
Şekil 7.19. 2 nolu noktada kalıp dolu iken teorik olarak hesaplanan deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı) …………………………….… 79
Şekil 7.20. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 80
Şekil 7.21. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 80
Şekil 7.22. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 81
Şekil 7.23. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı) ….. 81
Şekil 7.24. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 82
Şekil 7.25. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 82
Şekil 7.26. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı) …… 83
Şekil 7.27. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı) ….. 83
Şekil 7.28. Kolon kalıbının ölçüm yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 30 cm) ……………. 84
XI
Şekil 7.29. A noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kolon kalıbı) ……………………………………… 85
Şekil 7.30. B noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kolon kalıbı) ……………………………………… 85
Şekil 7.31. C noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kolon kalıbı) ……………………………………… 86
Şekil 7.32. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 88
Şekil 7.33. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 89
Şekil 7.34. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 89
Şekil 7.35. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) ……….… 90
Şekil 7.36. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 90
Şekil 7.37. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 91
Şekil 7.38. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 91
Şekil 7.39. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) …………. 92
Şekil 7.40. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 92
Şekil 7.41. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 93
Şekil 7.42. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 93
Şekil 7.43. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) …………. 94
XII
Şekil 7.44. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 97
Şekil 7.45. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 98
Şekil 7.46. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………... 98
Şekil 7.47. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) …………. 99
Şekil 7.48. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) ………...… 99
Şekil 7.49. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) ……….… 100
Şekil 7.50. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………. 100
Şekil 7.51. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) ………... 101
Şekil 7.52. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı) …………. 101
Şekil 7.53. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı) …………. 102
Şekil 7.54. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı) …………. 102
Şekil 7.55. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı) ………... 103
Şekil 7.56. Kalıp boş iken vibrasyon uygulanan yüzeyde teorik olarak hesaplanan
genlik değerlerinin yüzey boyunca değişimi (mm)
(Kutu menfez kalıbı) ............................................................................. 105
Şekil 7.57. Kalıp dolu iken vibrasyon uygulanan yüzeyde teorik olarak hesaplanan
genlik değerlerinin yüzey boyunca değişimi (mm)
(Kutu menfez kalıbı) ............................................................................. 106
XIII
Şekil 7.58. Kalıp boş iken vibrasyon uygulanan yüzeyde teorik olarak hesaplanan
genlik değerlerinin yüzey boyunca değişimi (mm) (Kolon kalıbı) ...... 107
Şekil 7.59. Kalıp dolu iken vibrasyon uygulanan yüzeyde teorik olarak hesaplanan
genlik değerlerinin yüzey boyunca değişimi (mm) (Kolon kalıbı) ...... 108
Şekil 7.60. Kalıp tasarım algoritması …………………………………………….. 111
Şekil 7.61. Örnek kalıbın boyutları ………………………………………………. 112
Şekil 7.62. Örnek kalıbın vibrasyon yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 10 cm) ............... 112
Şekil 7.63. Örnek kalıbın üstten görünümü …………………………………….... 112
Şekil 7.64. 1 adet vibratör kullanılarak vibrasyon uygulanması halinde vibrasyon
yüzeyinde oluşan maksimum genlik değerleri (mm) ……...……......... 113
Şekil 7.65. Örnek kalıbın vibrasyon yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 10 cm) ………... 114
Şekil 7.66. 2 adet vibratör kullanılarak vibrasyon uygulanması halinde vibrasyon
yüzeyinde oluşan maksimum genlik değerleri (mm) ………………… 115
XIV
SİMGELER ve KISALTMALAR
a : titreşim özvektörleri
A : kesit alanı
b : statik yanal basınç
bi : i. Ritz vektörü
B : şekil değiştirme matrisi
C : sönüm matrisi
D : malzeme matrisi
E : elastisite modülü
f : devirsel frekans
fs : yüzey çekme kuvvetleri
fv : hacim çekme kuvvetleri
G : kayma modülü
h : yükseklik
Ip : x ekseni etrafındaki kutupsal atalet momenti
Iy, Iz : y ve z eksenleri etrafındaki atalet momentleri
J : burulma atalet momenti
J : Jacobian
K : rijitlik matrisi
Ko : yanal basınç katsayısı
L : elemanın uzunluğu
M : kütle matrisi
msn : milisaniye
nx, ny, nz : x, y, z yönlerindeki doğrultman kosinüsleri
Ni : i. şekil fonksiyonu
P : yük vektörü
Po : yük genliği (vibratörün merkezkaç kuvveti)
Q : modal matris
t : plak kalınlığı
tx, ty, tz : x, y, z yönlerindeki yüzey gerilmeleri
T : periyot
XV
u : deplasman vektörü
u& : hız vektörü
u&& : ivme vektörü
ud : düğüm değerleri
ux, uy, uz : x, y, z yönlerindeki deplasmanlar
V : bölge, hacim
Ve : elemanın hacmi
W : global integral formu
We : eleman integral formu
x, y, z, 1, 2, 3 : yerel (lokal) eksenler
X, Y, Z : global eksenler
Y : modal deplasman vektörü
Z : fonksiyonlar vektörü
ξ, η, ζ : referans eksenleri
λ : karakteristik değer
ω : açısal frekans
ν : Poisson Oranı
δ : varyasyon
τ : kayma gerilmesi
τxy, τxz, τyz : xy, xz, yz düzlemlerindeki kayma gerilmeleri
τo : akma gerilmesi
µ : plastik viskozite
φ : malzemenin içsel sürtünme açısı
ρ : malzemenin kütlesel yoğunluğu
γ : malzemenin birim hacim ağırlığı
γ& : kayma hızı
γxy, γxz, γyz : xy, xz, yz düzlemlerindeki kayma şekil değiştirmeleri
θ1, θ2, θ3 : x, y, z yönlerindeki dönmeler
σx, σy, σz : x, y, z yönlerindeki normal gerilmeler
εx, εy, εz : x, y, z yönlerindeki şekil değiştirmeler
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
1
1. GİRİŞ
Öngerilmeli beton ve betonarme yapı elemanı üretiminde en önemli
hususlardan biri, taze betonun; kalıp içerisine boşluksuz olarak yerleşmesini ve
dolayısıyla betonun arzu edilen mukavemet özelliklerine (yoğunluk, dayanım,
dayanıklılık, geçirimsizlik vb.) sahip olmasını sağlamaktır.
Taze beton; çimento ve agregadan oluşan katı malzemelere su ilave edilince
plastik hale gelen çok bileşenli bir karışımdır. Taze beton, henüz tamamen
katılaşmamış, şekil verilebilir durumdaki betondur. Betonun taşınıp kalıplardaki
yerine yerleştirilmesi, sıkıştırılması, yüzeyinin düzeltilmesi gibi işlemler, beton şekil
verilebilir durumdayken yapılabilmektedir.
Beton malzemelerinin karılması ve taze betonun yerine yerleştirilmesi
işlemleri esnasında, beton karışımının içerisine kendiliğinden (istenmeden) bir miktar
hava da hapsolmaktadır. İçerisinde büyük miktarda hapsolmuş hava boşluğu
bulunduran taze beton, yerleştirdiği kalıbın içerisini tamamen doldurmamış ve
yoğunluğu az olan bir beton durumundadır; o haliyle sertleştiği taktirde, agregalarla
çimento hamuru arasında, betonla donatı arasında, veya betonla kalıp arasında
boşluklar bulunduran, su geçirgenliği yüksek, dayanımı ve dayanıklılığı düşük olan
bir beton elde edilmektedir.
Taze betonun içerisindeki hapsolmuş havanın dışarı çıkartılması işlemine
“betonun sıkıştırılması” denilmektedir. Taze betonun sıkıştırılmasında amaç, betonu
yerine yerleştirdikten hemen sonra, içerisinde yer alan hapsolmuş havanın mümkün
olabildiği kadar dışarı çıkartılmasıdır. Böylece beton daha yoğun hale gelmektedir.
Taze betonun akışkanlık davranışı ile ilgili olarak genelde Bingham modeli
benimsenmektedir. Taze beton için Bingham parametreleri (akma gerilmesi ve
plastik viskozite) çok yüksek olduğundan, taze betonun hareket kapasitesi düşüktür.
Taze betona hareket serbestliği sağlamak için titreşim (vibrasyon) uygulandığında,
Bingham fiziksel parametreleri titreşimin hızına bağlı olarak büyük oranda
azaldığından, beton daha akıcı bir hale gelip, agrega daneleri birbirlerinden ayrılarak,
bunların arasındaki hava boşlukları ve fazla suyun dışarı atılması sonucu, beton
boşluksuz ve yoğun bir hale gelerek, kompaksiyonu sağlanabilmektedir.
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
2
Taze betonun sıkıştırılması için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Bu
yöntemlerden biri, taze beton akıcılığının, bazı kimyasal katkı maddeleri kullanılarak
arttırılması olup, kimyasalların çok pahalı olması nedeniyle yaygın olarak
kullanılamamaktadır.
Taze betonun kalıp içerisine boşluksuz olarak yerleşmesi ve kompaksiyonu
için yaygın olarak kullanılan yöntem, “Vibrasyon” tekniğidir. Bu yöntemde belli
başlı iki önemli hedef vardır.
a) Betonu kalıbın her tarafına yaymak ve donatıları devamlı bir şekilde kaplanmasını
sağlamak,
b) Betonu sıkıştırmak, böylelikle hava boşluklarını dışarıya çıkartarak kompasiteyi
artırmaktır.
Yerleştirme yöntemlerinin en pratiği ve en çok faydalı sonuçlar vereni
vibrasyondur. Vibratör denilen özel aletlerle beton titreşim haline sokulur.
Vibrasyona maruz kalan beton, bir sıvının karakteristiğine sahip olarak, kalıp
içerisinde kolaylıkla yayılır. Aynı zamanda betonu oluşturan daneler, kütle içinde
hareket ederek, kompasiteyi artıracak şekilde en uygun yerlerini alırlar. Başka bir
deyişle, vibrasyon betona geçici bir akışkanlık verir. Vibratörün hareketi
durdurulunca beton tekrar eski sıkı kıvamını kazanır.
Vibrasyonun esası betonu kuvvetli bir şekilde titreşime tabi tutmaktır.
Vibrasyon, bu amaçla kullanılan vibratör etkilerinin farklı olması nedeniyle, iç
vibrasyon, yüzeysel vibrasyon ve dış vibrasyon olmak üzere üç gruba ayrılır.
a) İç vibrasyon: Genellikle yerinde dökülen betonlarda kullanılmaktadır. Burada
kullanılan vibratörler doğrudan betona daldırılarak uygulanmaktadır.
b) Yüzeysel vibrasyon: Bu halde vibratör yalnız betonun yüzeyi ile temas
halindedir. Titreşim yapan bir tabla sayesinde betonda titreşim meydana getirilir. Yol
ve hava meydanlarında bu tip vibrasyon kullanılmaktadır.
c) Dış vibrasyon: Burada iki durum söz konusu olmaktadır:
Birinci halde dış vibratör (kalıp vibratörü) kalıba bağlıdır. Vibratörün
çalışması ile kalıbın titreşim yapması sağlanmakta ve bunun sayesinde de taze beton
vibrasyona maruz kalmaktadır. Bu yöntem özellikle çeper etkisi büyük olan yapı
elemanları için uygulanmaktadır.
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
3
İkinci halde vibrasyon, titreşim masaları vasıtasıyla uygulanmaktadır.
Titreşim masası üzerine yerleştirilen bir kalıbın içindeki beton, masanın titreşim
yapması ile vibrasyona maruz kalır. Bu şekilde esası beton olan bir çok yapı
malzemesi; briket, çimento borular, beton direkler v.b. elemanlar sıkıştırılarak
üretilmektedir.
Vibratördeki titreşimler genel olarak iki yöntem ile meydana getirilir. Birinci
yöntemde, belirli ağırlıkta bir kütlenin bir doğru boyunca alternatif hareket etmesi,
titreşim hareketini doğurur. Ufak bir pistonun sıkışmış hava vasıtasıyla bu şekilde
hareket etmesi ile çalışan vibratörler bulunmaktadır. İkinci yöntemde, eksantrik bir
kütlenin bir elektrik veya benzin motoru vasıtasıyla bir eksen etrafında dönmesi ile
de bir titreşim hareketi meydana gelir. Vibrasyon hareketi periyodik bir hareket olup,
sinüzoidal fonksiyon ile ifade edilir.
Dış vibratörler, yaygın olarak, prefabrik beton elemanlarının sıkıştırılmasında
kullanılmakta olup, çok ekonomik ve efektif olmaktadır. Burada dikkat edilmesi
gereken en önemli husus, yanlış frekans ve fazla süre ile uygulanacak vibrasyonun
taze betonda segregasyona ve aşırı terlemeye sebep olması riskidir.
Taze betonun içerisinde yer alan iri agrega ile çimento harcının herhangi bir
nedenle ayrışma göstermesi “segregasyon” olarak adlandırılmaktadır. Taze betonun
segregasyon yapması, beton yapısının heterojen olmasına yol açar; aynı beton
karışımının bazı bölgelerinde daha iri agregalar ve çimento hamuru birikmiş olur,
bazı bölgelerde ise, ince agrega ve çimento hamurundan oluşan çimento harcı yer
almış olur. Dolayısıyla dayanıklılık gibi önemli bazı özelliklerin farklı olmasına
neden olur.
Taze betonun yerine yerleştirilmesinden hemen sonra, katı parçacıkların
yerçekimi etkisiyle dibe doğru, ve suyun yukarı doğru hareket etme eğilimi
bulunmaktadır. Taze betonun üst yüzeyine kadar erişebilen bir miktar su, bazen çok
sığ bir su birikintisi oluşturup buharlaşmakta, bazen de doğrudan doğruya
buharlaşarak kaybolmaktadır. Beton üst yüzeyine ulaşamayan bir miktar su da,
yüzeye yakın bir bölgede toplanmış olmakta, ve dolayısıyla bu bölgenin zayıf bir
betondan oluşmasına yol açmaktadır. Taze beton içerisindeki suyun beton yüzeyine
çıkma eğilimine “terleme” (bleeding) denilmektedir. Bu olay, “kanama” veya “su
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
4
alma” olarak da anılmaktadır. Taze betonun terleme göstermesi, beton içerisinde yer
alan çimento ve agrega taneleri gibi katı maddelerin aşağı doğru çökme göstermesi
ve beton içerisindeki suyu kendilerine bağlanmış durumda tutamamalarından,
böylece, suyun yukarı doğru hareket edebilmesinden kaynaklanmaktadır. Terleme
sırasında çimento ve kum gibi bir kısım ince malzeme de yukarı çıkabilmektedir.
Terleme olayı aslında, su ile katı parçacıklar arasında bir nevi “segregasyon”
sayılabilmektedir.
Vibrasyon tekniğinde dikkate alınması gereken diğer önemli husus ise,
vibrasyonun kalıp üzerine uygulayacağı dinamik etkilerdir. Bu husus üretimde
kullanılacak kalıbın mukavemetini ve dolayısıyla tasarımını çok yakından
ilgilendirmektedir.
Kalıba yerleştirilmiş taze betona iç veya dış vibratör ile enerji vererek
kompaksiyonunun ne oranda sağlandığının tespiti için, yapılacak deneysel çalışma
sonuçlarının, pratikte otomasyon bakımından tek başına fazla bir önemi
olmayacağından, bunun teorik bir model ile uygunluğunun, kalıbın fiziksel
özelliklerinin de dikkate alınarak, belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, vibrasyon tekniği uygulanarak üretilecek
öngerilmeli beton veya betonarme yapı elemanları için kalıp tasarımında:
(a) en uygun vibrasyon noktalarının, vibrasyon frekans ve sürelerinin belirlenmesi,
(b) kalıbın (a)’ da özellikleri belirlenen vibrasyon sonucu doğacak etkilere karşı
dinamik analizinin yapılması gerekmektedir.
Değişik boyut ve kesit özelliklerine sahip her kalıp için en uygun vibrasyon
parametrelerini (nokta, frekans ve süre) önceden kestirmek mümkün değildir. Bu
sebeple problemin tecrübeye dayalı bir ön tasarım ve iteratif bir analiz-tasarım
algoritması ile ele alınması gerekmektedir. Dolayısıyla kalıp tasarımının uygun bir
model ve algoritma ile bilgisayar destekli olarak yapılması zorunludur.
Bu tez çalışmasında, özellikle taze beton-kalıp dinamik etkileşim probleminin
modellenmesi üzerinde durulmuş ve bu model kullanılarak kalıp tasarım algoritması
hazırlanmıştır.
Dış vibrasyon, taze betonun kompaksiyonunu sağlamak üzere, prefabrik
üretim kalıplarının çeşitli noktalarına bağlanmış vibratörler kullanılarak, değişik
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
5
frekans ve sürelerde, yapı elemanının türüne göre üretim tesislerinde “deneme-
yanılma” yöntemine göre yapılmaktadır. Bu durum zaman ve ekonomi açısından
kayıplar oluşturmaktadır. Kalıp cinsine (sac kalınlığı, elastisite modülü, v.s.) uygun
olmayan frekans uygulandığında; kalıbın moleküler yapısı bozulmakta ve
segregasyon oluşmakta, fazla süre uygulandığında; taze betonun üst yüzeyinde fazla
terlemeden dolayı rötre ve segregasyon oluşmakta, ayrıca vibratör konumlarının
uygun yerleştirilmemesi, titreşimin kalıp yüzeyinde üniforma yakın yayılmamasına,
dolayısıyla, beton kompaksiyonunun bazı bölgelerde yeterli olmamasına yol
açmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle dış vibratörler kullanılarak üretilecek
öngerilmeli beton veya betonarme yapı elemanları için kalıp tasarımında; en uygun
vibrasyon nokta, frekans ve sürelerinin belirlenmesi gerekmektedir. Değişik boyut ve
kesit özelliklerine sahip kalıplar için üretim tesislerindeki deneyimlerden de
yararlanarak, ön tasarım ve iteratif bir analiz-tasarım algoritması ile problemin ele
alınması gerekmektedir.
Bu tez çalışması sanayi’den (Kambeton firması, Adana) bilgisayar destekli
kalıp tasarımı konusunda gelen talep üzerine yapılmış olup, deneysel ve teorik
içerikli bir çalışmadır. Çalışmanın deneysel kısmı, bahsedilen firmanın üretim
tesislerinde gerçekleştirilmiştir. Teorik analizler ise, SAP2000 paket programıyla
“Sonlu Elemanlar Yöntemi” kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen teorik sonuçlar,
deneysel bulgularla karşılaştırılmıştır.
Çalışmanın sunuluş düzeni şöyledir: İkinci bölümde, taze betonun titreşim
altındaki davranışına yönelik önceki çalışmalardan bahsedilmektedir. Üçüncü
bölümde, yapı sistemlerinin “Sonlu Elemanlar Yöntemi” ile analizi, Dördüncü
bölümde ise, yapıların dinamik analizi kısaca anlatılmaktadır. Beşinci bölümde, bu
çalışmada ele alınan iki adet prefabrik yapı elemanı üretim kalıbı tanıtılmakta ve
kalıpların teorik modelleme esasları sunulmaktadır. Altıncı bölümde, KAMBETON
firması üretim tesislerinde gerçekleştirilen deneysel çalışmanın detayları
aktarılmaktadır. Yedinci bölümde, deneysel ve teorik olarak elde edilen sonuçlar
kıyaslanarak yorumlanmaktadır. Bu bölümde ayrıca, üretim kalıplarının bilgisayar
1. GİRİŞ Gültekin AKTAŞ
6
destekli tasarımına yönelik bir tasarım algoritması önerilmektedir. Sekizinci
bölümde, çalışma ile ilgili sonuç ve öneriler yer almaktadır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
7
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
2.1. Giriş
Literatürde, taze betonun titreşim altındaki davranışının belirlenmesine
yönelik teorik ve/veya deneysel, ayrıca, dış vibratörler ile ilgili çalışmalar mevcuttur.
Yapılan çalışmaların birçoğunda taze betonun, titreşimsiz durumda, Newton akışkanı
olmadığı ve Bingham modeline uyduğu belirtilmiştir.
2.2. Deneysel ve Teorik Çalışmalar
Alexandridis ve Gardner (1981), üç eksenli basınç cihazı kullanarak taze
betonun kayma mukavemet karakteristiklerini deneysel olarak çalışmışlardır. Deney
sonuçları, Mohr-Coulomb ve Rowe’nin kayma mukavemet teorisi ile analiz
edilmiştir. Taze betonun “içsel sürtünme açısı”, Mohr-Coulomb teorisi ile analiz
edildiğinde, beton karışımının sabit bir özelliği olarak 37o-41o arasında bulunmuştur.
Rowe teorisi ile analiz edildiğinde, 18o-21o arasında elde edilmiştir. Her iki teoride
de, taze betonun yapışmasının (kohezyon) başlangıçta sıfır ve zamana bağlı olarak
beton sertleştikçe arttığını göstermişlerdir.
Tattersal ve Baker (1988), titreşimsiz taze betonun akış davranışını aşağıdaki
Bingham modeli ile göstermişlerdir.
γµ+τ=τ &o (2.1)
Burada: τ kayma gerilmesi, τo akma gerilmesi, µ plastik viskozite, γ& kayma hızı
olmaktadır. Ayrıca, bir cihaz yardımıyla yaptıkları ölçümlerde, taze betona titreşim
uygulandığında, akma gerilmesinin değerini kaybettiğini, dolayısıyla taze betonun
Newton akışkanı (akma gerilmesi sıfır) özelliğini kazandığını ve plastik viskozite
değerinin azaldığını göstermişlerdir.
Tanigawa ve Mori (1989), taze betonun davranışı ile ilgili bir simülasyon
yöntemi önermişlerdir. Burada, taze betonun deformasyon ve akışını değerlendirmek
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
8
için, “Visko Plastik Sonlu Elemanlar Yöntemi” uygulanmış olup, Bingham modeline
uygun davrandığı belirtilmiştir. Slamp ve akış deneylerinden elde edilmiş bazı
akışkanlık sabitleri, teorik sonuçlarla karşılaştırılmış ve modelin doğru olduğu
sonucuna varılmıştır.
Tucek ve Bartak (1991), beton karışımının sıkıştırılmasını, matematiksel bir
model ile ifade etmişlerdir. Modelde beton karışımı, “Viskoelastik” ve Bingham tipi
malzeme olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, beton karışımından hava kaçışı
incelenmiştir.
Murata ve Kikukawa (1992), taze betonun plastik viskozite katsayısının
belirlenmesi için ampirik bir bağıntı geliştirmişler ve deneysel çalışmalar yardımı ile,
bu bağıntının güvenilir sonuçlar verdiğini göstermişlerdir.
Larrard ve ark. (1997), ‘BTRHEOM’ denilen bir cihaz kullanarak, titreşim
altında taze betonun akma gerilmesinin yarıya indiğini, bazı durumlarda ise sıfıra
yaklaştığını, ayrıca plastik viskozite değerinin titreşimden etkilenmediğini
belirtmişlerdir.
Kitaoji ve ark. (1998), iç ve yüzey vibratör etkisindeki taze betonda dalga
yayılması problemi “Viskoplastik Sonlu Elemanlar Yöntemi” ile ele alınmış ve
betona ait Bingham parametreleri ile dalga yayılma özellikleri arasındaki ilişki
belirlenmiştir.
Krstulovic ve Juradin (1999), taze betonun titreşim altındaki davranışının
modellenmesi konusunda yaptıkları çalışmada, geliştirdikleri bir cihaz ve nümerik
yöntem yardımıyla, taze betonun plastik viskozite katsayısı gibi bazı akışkanlık
özelliklerini belirlemişlerdir. Ayrıca, bu çalışmada, ACI – committee 309 (1981)’ a
atıfta bulunularak, titreşimli beton ile ilgili yapılmış tüm çalışmalar göz önüne
alındığında, (a) vibrasyonun, hemen tüm beton inşaat türlerinde kullanılmış olmasına
rağmen, henüz teori bilgisi ve beton titreşiminin mekanizması konusundaki
araştırmaların son derece sınırlı kaldığı, (b) vibratör dahil tüm titreşim yöntemleri
için, taze beton karışımı ve kalıp etkisinin de çalışılması gerektiği sonuçlarına
varmışlardır.
Banfill ve ark. (1999), bir düşey boru aleti ile on farklı beton üzerinde deney
yapmışlardır. Borudaki akıntının hızı ile belirlenmiş titreşimli betonun akışkanlığı,
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
9
titreşimin pik hızı ile kontrol edilmiş ve sözkonusu akışkanlığın betonun titreşimsiz
akışkanlığına bağlı olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada akışkanlığın, kritik bir
seviyeye kadar titreşimli pik hız ile orantılı olduğu, kritik hızın titreşmeyen betonun
akma değeriyle orantılı olduğu ve pik hızın titreşmeyen betonun plastik viskozitesi
ile ters orantılı olduğu belirtilmiştir.
Kurokawa ve ark. (2000), Kitaoji ve ark (1998) tarafından teorik olarak elde
edilmiş olan sonuçları, deneysel sonuçlar ile karşılaştırmışlardır.
Petrou ve ark. (2000), taze betonda agreganın yerleşmesini izlemek için
deneysel bir yöntem, nükleer tıp tekniği kullanmışlardır. Burada titreşimden dolayı
agrega yerleşmesinin gerçek-zaman görüntüleri elde edilmiştir. Bu görüntüler
titreşimli beton karışımının akışkanlık özelliklerini çalışmak için kullanılmıştır.
Ayrıca, agrega yerleşiminde titreşimin etkileri, vibratörün konumundan kaynaklanan
etkiler ve agreganın boyutu ve yoğunluğu dahil olmak üzere, gösterilmiştir.
U.S. Department of Transportation (2003), HIPERPAV isimli bir bilgisayar
yazılımında, taze betonun “Poisson oranı” bir denklem ile ifade edilmiştir. Plastik
durumda Poisson oranı, 0.40-0.45 arasında bulunmuştur. Zamanın bir fonksiyonu
olarak Poisson oranı denklem (2.2)’deki gibi ifade edilmiştir. Bu ifade ve
GERMANN Instruments, Inc. tarafından önerilen eğri, Şekil 2.1’de görülmektedir.
ν (t) = -0.05 ln (t + 1.11) + 0.425 ≤ 0.42 (2.2)
t = betonun hazırlandıktan sonra geçen süre (saat)
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
10
0.00
0.05
0.10
0.15
0.20
0.25
0.30
0.35
0.40
0.45
0 10 20 30 40 50 60 70 80
Zaman (saat)
Poi
sson
Ora
nı
- (t) = - 0.05 ln (t+1.11) + 0.425
GERMANN Instruments, Inc.
Şekil 2.1. Poisson Oranının zamanla değişimi
2.3. Dış Vibratörler İle İlgili Çalışmalar
Wenzel (1986a), taze betonun sıkıştırılması ile ilgili ilkeler, pratik, ve bazı
özel problemleri incelemiştir. Prefabrik yapı üretiminde betonun sıkıştırılması için
kullanılan dış vibratör titreşimlerinin, genellikle, 20 cm’den fazla nüfuz derinliğine
ulaşamadığı, bu nedenle, bundan büyük kesitlerde vibratörlerin iki tarafa bağlanması
gerektiği belirtilmiştir. 50 Hz’lik devirsel frekans betonun sıkıştırılması için kalıba
uygulandığında, büyük genlik oluştuğu için “segregasyona” neden olduğu,
görülmüştür. Bu durum iyi bir kompaksiyon etkisi elde etmek için, betonun daha
yüksek frekanslara maruz kalması görüşüne yol açmıştır. Bu amaçla en uygun
frekansların 75-200 Hz arasında olduğu tespit edilmiştir. Bunların kullanım alanları
ve özellikleri aşağıda özetlenmiştir.
75 Hz. Vibratörler: Kullanım alanları, özellikle büyük boyutlu, hafif beton
elemanlardır. Bu düşük frekansta “segregasyon” oluşmaya eğilimli olduğundan,
bunu en aza indirmek için, kompaksiyon işlemi mümkün en kısa süre olmalıdır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
11
100 Hz. Vibratörler: Duvar panelleri, kirişler, kolonlar, çatı kafesleri, sanayi bina
kısımları uygulama alanlarıdır. Bu vibratörlerin şimdi çok yaygın kullanılmasının
önemli bir nedeni 100Hz’lik dış vibratörlerin, 200Hz’lik konvertörler vasıtasıyla
güçlendirilmiş olan dört kutuplu (quadripolar) makineler olmalarıdır. Onların dönel
eksantrik ağırlık ile kalıpta meydana getirdikleri frekans 100Hz’dir. Böyle
konvertörlerin çıktı voltajı genellikle 42 ya da 250 volt’dur.
150 Hz. Vibratörler: Kalınlığı az olan döşeme bileşenleri, eşik, dış yüzey betonu,
laboratuar işleri vb. narin boyutlu elemanlarda kullanılmaktadır. Segregasyon riski
çok azdır.
200 Hz. Vibratörler: Bu frekansta çalışan dış vibratörler, iletim ortamında (kalıp,
v.s.) hızlıca tedricen ortadan kalkan, göreceli olarak küçük genlik oluşturmaktadırlar.
Bu nedenle, onların etki alanı çok sınırlıdır. Bu yüksek emme kapasitesine sahip
ahşap kalıplarda kullanılmasının uygun olmadığını göstermektedir. Bu vibratörler,
mükemmel titreşim iletim özelliklerine sahip olan çelik kalıplarda uygulansa bile,
bazı olumsuz etkiler oluştururlar. Yüksek frekans, çeliğin moleküler yapısının
bozulmasına sebep olur, öyle ki çok kısa bir sürede çelik kalıbı eskitir ve oldukça
zarar verir. Bu yüzden bu vibratörlerin sınırlı sayıda kullanım alanı vardır. Örneğin,
yaygın olarak yüksek frekanslı iç vibratörlerin kullanıldığı şantiye beton inşaatında
donatılar çok yoğun olup iç vibratörlerin girmesine elverişli değilse ya da
laboratuarda titreşim masalarıyla test küpleri yapmak için, kısa süreli uygulanmak
koşuluyla kullanılmaktadır.
Postacıoğlu (1987), vibrasyon yönteminde bazı kurallara uyulduğu taktirde
betonun yerleştirilmesinde ve kompaksiyonunda istenilen sonuçlara varılabileceğini
ifade etmiştir. Bu kuralların en önemlileri aşağıda sıralanmıştır:
a) Vibratörün frekansı en az 6000 devir/dakika (100 Hz) olmalıdır.
b) Vibrasyonla sıkıştırma işinde bütün beton kütlesinin titreşime maruz kalması
sağlanmalıdır.
c) Vibratörün uygulama süresinin en uygun değerinin saptanması gerekir. Vibrasyon
kısa bir süre için uygulanacak olursa kompaksiyonun yeter derecede
gerçekleşmeyeceği açıktır. Vibrasyon işleminin gereğinden fazla devam etmesi de,
aşırı terlemeye yol açacağından, sakıncalıdır. Eğer beton uzun süre vibrasyon altında
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
12
tutulacak olursa, betonun üst yüzeyinde önemli miktarda su ve bunun beraberinde
sürüklediği çimento toplanır. Buharlaşmaya zaten elverişli olan yüzey bölgesinde
fazla miktarda su ve çimentonun bulunması bu kısmın fazla rötre yapmasına yol açar.
Bunun sonucunda da yüzeyde çatlaklar meydana gelir. Ayrıca, dış vibrasyonla
üretilen prefabrik yapı elemanlarında kullanılan kalıplarda, aşırı deformasyon
ve/veya çökme olmaktadır. Yapılarda çoğu zaman, daha iyi bir sonuç elde etmek
ümidiyle, vibrasyon gereğinden fazla süre uygulanmakta ve böylelikle tamamen aksi
sonuçlar elde edilmektedir. Bu bakımdan vibrasyon süresinin gayet iyi bir şekilde
ayarlanması gerekmektedir. Bu süreyi etkileyen çok değişik faktörler bulunduğundan
bu konuda şu kurala göre hareket edilmelidir: Vibrasyon uygulanırken taze beton
yüzeyinde su toplamaya (terleme) başladığı vakit, ki bu beton yüzeyinde bir
parıltının görülmesiyle anlaşılır, vibratör derhal durdurulmalıdır.
d) Kalıplar sağlam yapılmalı ve yerleştirme sırasında aralanmamalıdır. Vibrasyona
maruz kalan beton kalıplara önemli basınç yapar ve bunun etkisi ile meydana gelen
aralıklardan, özellikle su ve bir miktar çimento dışarıya çıkar. Bu durum betonun
mukavemetinin önemli derecede azalmasına neden olmaktadır. Prefabrik yapı
elemanları üretiminde, aynı boyuttaki elemanın çok sayıda üretilmesi halinde, metal
kalıplara başvurulması faydalıdır. Burada kalıp, genellikle, 3-6 mm kalınlığında çelik
sacdan oluşturulmaktadır.
e) Vibrasyonla sıkıştırılan betonda karma suyu miktarının az olması gerekir, çünkü
fazla su sıkışmaya engel olmaktadır.
Erdoğan (2003), dış vibratörlerle ilgili bazı bilgiler vermiştir. Bunlar aşağıda
sıralanmıştır:
a) Bu tür vibratörler, beton kalıbının dış yüzeyine birkaç noktadan sıkıca bağlı
duruma getirilebilen ve kalıbın içerisine taze beton yerleştirildikten sonra
çalıştırılarak kalıbı titreştiren vibratörlerdir. Vibratörlerin çalıştırılmasıyla beton
kalıbına aktarılan titreşimin etkisi ile, kalıp içerisindeki taze betona da titreşim
uygulanmış olmaktadır.
b) Dış vibratörler, iç vibratörlere oranla, betonun sıkıştırılması işleminde daha çok
enerji harcamaktadırlar.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Gültekin AKTAŞ
13
c) Dış vibratörler titreşim frekansları 3000-9000 devir/dakika arasında değişen
türlerde üretilmektedirler. Bu vibratörlerin kullanılacağı kalıpların sağlam ve su
sızdırmayan türden kalıplar olmaları gerekmektedir.
d) Dış vibratörle sıkıştırılacak betona uygulanacak vibratör süresi, genellikle, 2
dakikadan daha fazladır. Bazen bu süre 30 dakikaya kadar çıkmaktadır.
e) Dış vibratörler kalıp yüzeyine 1-3 m aralıkla bağlanmaktadır. Vibratörlerin
bağlandıkları noktalar arasındaki uzaklık istenilen düzeyde sıkıştırma sağlayamıyor
ise, bu uzaklık uygun tarzda tekrar ayarlanmalıdır.
f) Dış vibratörler, kalıba bağlanmış oldukları bölgeye denk düşen beton yüzünden
yaklaşık 40-45 cm içeriye kadar etkili olmaktadırlar.
g) Bazen dış vibratör kullanılır iken, donatı aralığı uygun ise, ayrıca iç vibratör de
kullanılabilmektedir.
i) Dış vibratörler, genellikle, prefabrik beton elemanlarının sıkıştırılmasında
kullanılmaktadır. Bu tür vibratörler, yerinde dökülen fakat kalıp şekli veya donatı
aralığı bakımından iç vibratörlerin uygulanması zor olan betonların veya ince kesitli
betonların sıkıştırılmasında da çok yararlı olmaktadırlar.
j) Taze betona ne kadar süreyle vibrasyon uygulamak gerektiği, betonun kıvamına,
betonun sıcaklığına ve kullanılacak vibratör tipine göre, değişmektedir. Gerçek
uygulamada, vibrasyon süresinin ne uzunlukta olması gerektiği, vibrasyon esnasında
betonun durumu gözlenerek kararlaştırılmaktadır. Dış vibratör uygulanmasında,
beton yüzeyinin çok sulu ve harçla kaplanmış bir durum almamasına dikkat edilmeli,
ve böyle bir durum başlar başlamaz vibrasyon işlemine son verilmelidir.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
14
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİ
3.1. Giriş
Son yıllarda, bilgisayar teknolojisindeki ilerlemelere paralel olarak teorik
analizlerde sayısal çözümlerin önemi artmıştır. Sonlu elemanlar yöntemi, sayısal
çözüm yöntemlerinden en etkili ve sistematik olanıdır. Programlamaya uygun olan
bu yöntem; bir, iki ve üç boyutlu elemanlara uygulanabilen, genel amaçlı bir
yöntemdir. Yöntemin sistematikliği ve her türlü yapıya aynı işlemlerle uygulanması
en önemli üstünlüğüdür. Bu yöntemde, sürekli ortamlardan oluşan sistemler üzerinde
sonlu eleman ağı ile hayali düğümler oluşturulur. Düğümlerde denge, süreklilik ve
uygunluk şartları sağlayacak şekilde eleman kütle, rijitlik matrisleri ve yük vektörleri
oluşturulur. Kodlama tekniği ile sistem kütle, rijitlik matrisleri ve yük vektörleri
oluşturularak sistem hareket denklemi bulunur. Sistem hareket denklemi ise uygun
bir yöntemle çözülerek deplasman ve gerilmeler hesaplanır.
Sonlu elemanlar yönteminde, ağ modelindeki her eleman kendisine komşu
olan diğer elemanlara gerçekte sonsuz sayıda nokta ile bağlı olmasına rağmen bu
yöntemde sadece düğüm noktaları vasıtasıyla bağlanmaktadır. Böylece,
deplasmanların uygunluğu sadece bu noktalarda sağlanmaktadır. Dolayısıyla, büyük
yapılarda genellikle daha doğru sonuçlar elde etmek için çok fazla sayıda eleman
kullanmak gerekeceğinden, işlem hacminin büyümesi, dolayısıyla, çözüm süresinin
artması dezavantaj olarak görünse de bu olumsuzluk bilgisayar yardımı ile
aşılmaktadır. Son zamanlarda, yeterli hassasiyette sonuçlar veren ve bu tez
çalışmasında da kullanılan SAP2000 gibi sonlu elemanlar yöntemine dayalı bir çok
hazır paket program geliştirilmiştir.
3.2. Elastodinamikte Hareket Denklemleri ve Sonlu Eleman Yaklaşımı
Üç boyutlu elastodinamikte, tipik bir hacim elemanı (Şekil 3.1) dikkate
alındığında, elemana etkiyen kuvvetlere ait hareket denklemleri sırasıyla x, y ve z
yönlerinde aşağıdaki gibi bulunmaktadır.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
15
0tuf
zyx 2
2
xxzxyx =
∂∂
ρ−+∂τ∂+
∂
τ∂+
∂σ∂
0tvf
zxy 2
2
yyzyxy =
∂∂
ρ−+∂
τ∂+
∂
τ∂+
∂
σ∂
0twf
yxz 2
2
zzyzxz =
∂∂
ρ−+∂
τ∂+
∂τ∂+
∂σ∂ (3.1)
Burada σx, σy ve σz sırasıyla x, y ve z doğrultularındaki normal gerilmeleri, τxy, τxz
ve τyz kayma gerilmelerini (izotropik malzeme özelliği, τxy = τyx, τxz = τzx, τyz = τzy),
fx, fy ve fz hacim kuvvetlerini, ρ malzemenin kütlesel yoğunluğunu, u, v ve w
sırasıyla x, y ve z yönlerindeki deplasmanları, t ise zamanı göstermektedir.
Şekil 3.1. Tipik bir hacim elemanına etkiyen gerilmeler
Şekil değiştirme ve deplasmanlar arasındaki bağıntılar aşağıdaki gibidir.
∂∂+∂∂∂∂+∂∂∂∂+∂∂
∂∂∂∂∂∂
=
=
xw/zu/yw/zv/xv/yu/
zw/yv/xu/
γγγεεε
xz
yz
xy
z
y
x
ε (3.2)
x
z
y τzx
σy
σz
σx
τxz
τxy
τyz
τyx
τzy
dz
dx
dy
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
16
Burada γxy = γyx, γxz = γzx, γyz = γzy eşitlikleri mevcuttur. Bünye denklemi aşağıdaki
bağıntı ile tanımlanmaktadır.
σ = D ε (3.3)
Burada D malzeme matrisini göstermektedir; gerilme ve şekil değiştirme vektörleri
ile malzeme matrisinin elemanları aşağıdaki ifadeler ile bulunmaktadır.
σ = { σx , σy , σz , τxy , τyz , τxz }T
ε = { εx , εy , εz , γxy , γyz , γxz }T (3.3a)
=
66
55
44
333231
232221
131211
D000000D000000D000000DDD000DDD000DDD
D (3.3b)
İzotrop malzeme halinde D sabitleri şöyledir.
)21()1()1(EDDD 332211 ν−ν+
ν−===
)21()1(EDDDDDD 323123211312 ν−ν+
ν======
)1(2EGDDD 665544 ν+
==== (3.3c)
Burada E ve G sırasıyla Elastisite ve kayma modülünü; ν ise Poisson oranını
göstermektedir. Cismin yüzeyinde bulunan herhangi bir noktadaki sınır şartları:
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
17
tx = σx nx + τxy ny + τxz nz
ty = σy ny + τyx nx + τyz nz
tz = σz nz + τzx nx + τzy ny (3.4)
şeklinde ifade edilmektedir. Burada tx, ty ve tz sırasıyla x, y ve z yönlerindeki yüzey
gerilmelerini gösterirken, nx, ny ve nz ise, doğrultman kosinüslerini göstermektedir
(Şekil 3.2).
Şekil 3.2. Yüzey gerilmeleri ve doğrultman kosinüsleri
3.3. Ağırlıklı Artıklar Yöntemiyle İntegral Forma Geçiş
Ağırlıklı artıklar yönteminde, herhangi bir diferansiyel denklem ψ ağırlık
fonksiyonuyla çarpılarak tipik bir eleman üzerinde integralin alınmasıyla, integral
forma geçilmektedir (Dhatt ve Touzot, 1985). Bu diferansiyel denklem tüm bölge
(V) üzerinde aşağıdaki ifade ile gösterilmektedir.
ℜ(u) + fv = 0 (3.5)
Burada ℜ(u) bilinmeyen u değişkeninin tüm türevlerini ve varsa kendisini içeren bir
diferansiyel operatörü, fv bölge üzerindeki kuvvetleri temsil etmektedir. Artık
fonksiyonu,
nt
.
z
x
y
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
18
R(u) = ℜ(u) + fv (3.6)
şeklinde tanımlanırsa, W sistem integral formu, aşağıdaki denklem ile verilmektedir:
0dV]f)u([ψW VV =+ℜ∫= (3.7)
Burada ψ ağırlık fonksiyonunu temsil etmektedir. Galerkin yönteminde, ağırlık
fonksiyonu olarak ψ = δu alınmaktadır. Burada δu, u’ nun varyasyonunu
göstermektedir. Tüm bölge üzerindeki integral, bölgeyi oluşturan elemanlar
üzerindeki integrallerin toplamı alınarak yapılmaktadır.
0dV]f)u([δuWW V
n
1eV
en
1e
eel
e
el
=+ℜ== ∑∫∑==
(3.8)
Burada We eleman integral formunu, nel eleman sayısını, V bir, iki ya da üç boyutlu
halde (doğru, alan, hacim) bölgeyi ifade etmektedir. Elemana ait ue ve δue, eleman
bölgesi üzerinde düğümsel yaklaşımla aşağıdaki bağıntılar ile verilmektedir.
ue = NT ud (3.9a)
δue = NT δud (3.9b)
Bu ifadelerde N şekil fonksiyonlarını, ud düğüm değerlerini göstermektedir. (3.9)
ifadeleri, (3.8) denkleminde yerine konursa elemana ait denklem,
( )∫ ∫+ℜδ= e eV V VdTT
de dVfdV)()(W NuNNu (3.10)
şeklinde elde edilir. (3.7) denkleminde bulunan en yüksek türevin mertebesini
azaltmak için, bu ifadeye kısmi integrasyon uygulanır. İntegral formu, δu’ nun
türevlerini ve bazı ilave sınır integralleri içerebilir. Eleman integral formu We, kararlı
(steady state) sistemler için, matris notasyonunda aşağıdaki gibi yazılmaktadır.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
19
dSfδudV]fδu))δ(([W ef
e S SVT
Ve ∫∫ −−∂∂= uDu (3.11)
Burada:
LL 2
2T
xxu
∂∂
∂∂=∂
uuu
LL
∂∂
∂∂=∂ 2
2T
xδ
xδδu)δ( uuu
D lineer operatörler (ℜ) için, u ve u’nun türevlerinden bağımsız olan malzeme
matrisi,
fv ve fs : Hacim ve yüzey kuvvetleri (tractions),
Ve : Elemanın hacmi,
Sfe : Elemana ait bölge sınırının tüm bölge sınırı ile ortak kısmıdır.
We nin ayrık formunu elde etmek için, eleman bölgesinde u, δu ve bunların
türevleri sonlu eleman yaklaşımında kullanılır. Bu ifadeler aşağıdaki gibi
bulunmaktadır.
u = NT ud
δu = NT δud = (δud)T N
u,x = (N,x)T ud , u,y = (N,y)T ud , u,z = (N,z)T ud (3.12a)
ddT
z
Ty
Tx
z
y
x
),(),(),(
u,u,u,
uBuNNN
=
=
ddT
z
Ty
Tx
z
y
x
),(),(),(
u,u,u,
uBuNNN
δ=δ
=
δδδ
⇒ < δu,x , δu,y , δu,z > = (δud)T BT (3.12b)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
20
Burada < > transpoz vektörü göstermekte, B eleman şekil değiştirme matrisi olarak
adlandırılmaktadır. Bulunan bu ifadeler (3.11) denkleminde yerine konursa:
−−δ= ∫∫∫434214342144 344 21
s
ef
v
ee
f
S S
f
V Vd
k
VTT
de dSfNdVfNudVBDBuW )( (3.13)
eleman integral formu elde edilir. Bu denklemde ilk terim eleman matrisini, ikinci
terim elemanda ağırlık nedeniyle oluşan yük vektörünü, üçüncü terim yüzey
kuvvetlerinden oluşan eleman düğüm yük vektörünü göstermektedir:
∫= eVT
(nxn) dVBDBk (eleman matrisi) (3.13a)
∫= eV V(nx1) v dVfNf (eleman ağırlık yük vektörü) (3.13b)
dSff efS S(nx1) s ∫= N (eleman yüzey kuvvetleri yük vektörü) (3.13c)
mekanik problemlerde k eleman matrisi, rijitlik matrisine karşılık gelirken; n
elemanın serbestlik derecesini belirtmektedir. Eleman integral formu, eleman rijitlik
matrisi ve yük vektörü cinsinden aşağıdaki gibi yazılabilir.
We = (δud)T ( k ud – f ) = 0 (3.14)
Bölgedeki elemanların toplanması işleminden sonra global integral formu:
0.K.K.GWWeln
1e
e =+=∑=
W = (δUd)T ( K Ud – F ) = 0 (3.15a)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
21
şeklinde bulunur. Burada G.K.K. geriye kalan kısım, δUd aradığımız büyüklüğün
varyasyonu olup, bir değere sahip olduğundan denklemin sağlanması için parantez
içindeki ifade sıfır olmalıdır. Buradan:
K Ud = F (3.15b)
denklemi kararlı (steady state) sistemler için elde edilir.
Kararsız (unsteady) problemler için ∂u/∂t ve ∂2u/∂t2 terimleri varsa, eleman
integral formunda bunlara karşı gelen ilave ifadeler oluşmaktadır:
dVtuuWvedV
tuuW 2
e2e
Ve
ee
Ve
ee ∂∂
δ∫=∂∂
δ∫= (3.16a)
(3.9) bağıntıları uygulandıktan sonra bu ek terimler,
dV
dtd
)δ(Wvedt
d)δ(W
eV
2d
2T
dedT
de
TNNmc
umuucu
∫==
=
=
(3.16b)
şeklinde bulunmaktadır. Burada m eleman kütle matrisi, c eleman sönüm matrisini
göstermektedir. Eleman artık fonksiyonu, aşağıdaki denklem ile tanımlanmaktadır.
r = f – k ud (3.16c)
Sistem artık fonksiyonu aşağıdaki denklem ile verilmektedir.
∑=
−==eln
1edUKFrR (3.16d)
Ud , (3.15b) denkleminin tam çözümü olduğu zaman, bu son artıklar yok olurlar.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
22
3.4. Referans Elemanları
İki boyutlu problemlerde üçgen veya dörtgen referans elemanları
kullanılmaktadır. Referans elemanı, eğer gerçek eleman üçgen ise ikizkenar dik
üçgen, eleman dörtgen ise kare olarak seçilmektedir (Şekil 3.3 ve 3.4).
Şekil 3.3. 3 düğümlü izoparametrik, lineer sonlu eleman (a) Gerçek eleman (b) Referans elemanı
Şekil 3.4. 4 düğümlü izoparametrik, lineer sonlu eleman (a) Gerçek eleman (b) Referans elemanı
3.5. Referans Elemanı Üzerinde Yaklaşım
Üçgen elemanda herhangi bir noktadaki deplasman değeri, düğüm noktası
deplasmanları (u i , u j , u k) ve şekil fonksiyonları Ni (ξ, η) cinsinden,
x
y
x i x j
x k
1 2
3
η
(0,0) ξ
Be
Br
(0,1)
(1,0) (a) (b)
ji
k
x
y
x i
η
Br
ξx j
x kx l
Be
(1,1)
(1,-1) (-1,-1)
(-1,1)
(0,0)
(b) (a)
l
k
i j2
43
1
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
23
>ηξηξηξ<=ηξ
k
j
i
321
uuu
),(N),,(N),,(N),(u (3.17)
denklemi ile ifade edilmektedir. Burada şekil fonksiyonları,
N1 (ξ, η) = 1 - ξ - η
N2 (ξ, η) = ξ (3.18)
N3 (ξ, η) = η
olarak elde edilmektedir. Kare elemanda ise, elemanın dört düğüm noktası olması
sebebiyle denklem,
>ηξηξηξηξ<=ηξ
l
k
j
i
4321
uuuu
),(N),,(N),,(N),,(N),(u (3.19)
şeklini almaktadır. Burada:
N1 (ξ, η) = (1- ξ - η + ξη) / 4
N2 (ξ, η) = (1+ ξ - η - ξη) / 4
N3 (ξ, η) = (1+ ξ + η + ξη) / 4
N4 (ξ, η) = (1- ξ + η - ξη) / 4 (3.20)
olarak bulunmaktadır.
3.6. Referans Elemanı Üzerinde Eleman İntegral Formu We
Gerçek eleman üzerinde yazılmış olan u ve δu; ud ve δud düğümsel
değişkenler ve varsa bunların türevleri; gerçek eleman uzayındaki integrasyonların
tümü Referans elemanı üzerine dönüştürülmelidir.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
24
3.6.1. Türevlerin Dönüşümü
u,x , u,y , u,z , u,xx ,L ifadeleri geometrik dönüşümden yararlanılarak, Jacobian
matrisi yardımıyla u,ξ , u,η , u,ζ , u,ξξ , L olarak dönüştürülür.
Örneğin, bir boyutlu durumda referans ekseni ξ alındığında aşağıdaki
dönüşümler yardımıyla,
x = x (ξ)
u(ξ) = N(ξ)T ud
dT)),((
dxdξ
dxdξ
dξdu
dxdu uN ξξ==
gerçek eleman için B matrisi, 1
dxdξ −= J ( J = Jacobian), J -1 = Q eşdeğerleri ile,
B = Q Bξ (3.21)
şeklinde elde edilir. İki boyutlu durumda B şekil değiştirme matrisi,
x = x (ξ, η), y = y (ξ, η), koordinat dönüşümleri kullanılarak,
><><
=y
x
,,
NN
B , veya açık olarak,
∂η∂∂ξ∂∂η∂∂ξ∂
=
>∂η∂+∂ξ∂<>∂η∂+∂ξ∂<
=η
ξ
ηξ
ηξ
,,
yyxx
y,y,x,x,
NN
NNNN
B
B = J -1 Bξ = Q Bξ
şeklinde yazılabilir. Sonsuz küçük bir alan ise,
dAe = dx dy = | J | dξ dη
η∂∂η∂∂ξ∂∂ξ∂∂
=yxyx
J
Jacobian matrisine bağlı olarak ifade edilmektedir. Referans elemanı için rijitlik
matrisi aşağıdaki şekilde elde edilmektedir.
ηξ∫= ξξ dd||eA JBQDQBk TT (3.22)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
25
3.7. İntegral Bölgesinin Dönüşümü
Gerçek eleman bölgesi üzerindeki integrasyon, referans elemanı üzerindeki
integrasyona dönüştürülür. Eleman matrisi
∫= eVT dVBDBk , şeklinde idi.
Bir boyutlu hal:
∫∫=
−=
=
==
1ξ
1ξ
xx
xxdξ||)(dx)(2
1JLL
İki boyutlu hal:
Üçgen eleman,
x = x (ξ, η)
y = y (ξ, η)
∂∂∂∂∂∂∂∂
=ηyηxξyξx
J
∫ ∫ ∫=
−
==eA
1
0ξ
ξ1
0ηdηdξ||)(dydx)( JLL | J | = det J
Dörtgen eleman,
∫ ∫ ∫−= −==eA
1
1ξ
1
1ηdηdξ||)(dydx)( JLL
şeklinde elde edilmektedir. İntegralin içi ya analitik (kapalı) olarak ya da sayısal
yöntemlerle, örneğin Gauss sayısal integral yöntemi ile hesaplanır. Eşitliğin sağ
tarafındaki integrallerde parantez içindeki ifadeler ξ, η değişkenlerine bağlıdır.
xx1 x2
x = x(ξ)
Gerçek eleman Referans elemanı
ξξ=0 ξ=1ξ=-1
η
(0,0) ξ
(0,1)
(1,0)
η=1-ξ
η
ξ
(1,1)
(1,-1) (-1,-1)
(-1,1)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
26
3.8. Çubuk Sonlu Elemanı
Aşağıda görülen, üç boyutlu prizmatik, sabit kesitli bir çubuk eleman, x, y, z
yerel koordinat takımında gözönüne alınmıştır (Şekil 3.5).
Şekil 3.5. Üç boyutlu prizmatik çubuk eleman
Şekildeki çubuk elemana ait terimlerin tanımı aşağıda verilmiştir.
E: Elastisite modülü
G: Kayma modülü
ρ: Birim hacmin kütlesi
A: Kesit alanı
L: Elemanın uzunluğu
J: Burulma atalet momenti
Iy, Iz: y ve z eksenleri etrafındaki atalet momentleri
Ip: x ekseni etrafındaki kutupsal atalet momenti (Ip = Iy + Iz).
Çubuk, iki düğümden oluşmakta; her iki düğümde de altı serbestlik
derecesine sahip olmaktadır (üç ötelenme ux, uy, uz ve üç dönme θx, θy, θz).
Deplasman ve dönmeler Ni şekil fonksiyonları ve ud düğüm değerleri cinsinden
aşağıdaki gibi yazılabilir.
E G ρ A L J Iy
y
z
Iz Ip
xi=1 i=2
θy1
uz1 uz2
uy2
ux2
uy1
ux1
θz1θx1 θz2
θy2
θx2
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
27
ux = ∑ Ni uxi
uy = ∑ Ni uyi
uz = ∑ Ni uzi
θx = ∑ Ni θxi
θy = ∑ Ni θyi
θz = ∑ Ni θzi (3.23)
Burada:
Ni = [N1, N2] (3.24)
olmaktadır. Şekil değiştirme bileşenleri altı adet olup, aşağıda verilmiştir.
ε = {εx , εy , εz , γxy , γyz , γxz}T (3.25)
Burada γxy = γyx, γxz = γzx, γyz = γzy eşitlikleri mevcuttur. Şekil değiştirme ve
deplasmanlar arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir.
ε = B ud (3.26)
Burada B şekil değiştirme matrisini, ud düğüm değerlerini göstermektedir. Elemanın
düğüm değerleri aşağıda tanımlanmıştır.
ud = {ux1, ux2, uy1, uy2, uz1, uz2, θx1, θx2, θy1, θy2, θz1, θz2}T (3.27)
Gerilmeler ile şekil değiştirmeler arasındaki bağıntı aşağıdaki gibidir.
σ = D ε (3.28)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
28
Burada D malzeme matrisini temsil etmektedir. Elemana ait rijitlik ve kütle
matrisleri,
dzdydxT BDBk ∫∫∫=
dzdydxT NNm ρ∫∫∫= (3.29)
olarak elde edilmektedir.
3.9. Plak ve Kabuk Sonlu Elemanları
Plak ve kabuk elemanlarının analizleri için, kabuk yüzeyine dik olan şekil
değiştirme ve gerilmeler sıfır kabul edilebilir (Beer ve Watson, 1994). Bu kabul ile
formülasyonu yapılan bir eleman üç boyutlu (solid) cisimden daha az serbestlik
derecesine sahip olmaktadır. İnce plak ve kabuk elemanı kalınlığının diğer iki boyuta
oranı çok küçük olmaktadır.
3.9.1. Plak Sonlu Elemanı
Hughes ve ark. (1977), plak analizinin temel kavramlarını tanıtmak için, plak
eğilmesi tartışılmıştır. Şekil 3.6’da görülen plak elemanı lineer üç boyutlu elemandan
elde edilmiştir. Düğümler plağın orta düzleminde bulunmakta ve her düğümde üç
serbestlik derecesi kabul edilmektedir (bir deplasman uz ve iki dönme θ1, θ2).
Eleman toplam 12 serbestlik derecesine sahip olmaktadır. Plak formülasyonunda,
membran etkisi ve kalınlık yönündeki gerilme ihmal edilmektedir. Deplasman ve
dönmeler Ni şekil fonksiyonları ve düğüm değerleri cinsinden aşağıdaki gibi
yazılabilmektedir.
uz = ∑ Ni uzi
θ1 = ∑ Ni θ1i
θ2 = ∑ Ni θ2i (3.30)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
29
Şekil 3.6. Lineer plak elemanı
Şekil 3.6’da z = 0 plak orta düzlemi olarak tarif edilmektedir. Plak içinde herhangi
bir noktadaki ux ve uy deplasmanları aşağıdaki gibi ifade edilebilir.
ux = θ2 z = ( ∑ Ni θ2i ) z
uy = - θ1 z = - ( ∑ Ni θ1i ) z (3.31)
z yönündeki normal şekil değiştirme εz = 0 kabul edildiği için sadece beş şekil
değiştirme bileşeni mevcut olmaktadır.
∂∂+∂∂∂∂+∂∂∂∂+∂∂
∂∂∂∂
=
=
x/uz/uy/uz/uy/ux/u
y/ux/u
γγγεε
zx
zy
xy
y
x
xz
yz
xy
y
x
ε (3.32)
(3.32) şekil değiştirme vektörü,
=
xy
y
x
B
γεε
ε ,
=xz
yzS γ
γε (3.33)
1
4
uyi
orta düzlem
3
i = 2
uzi
uxi θ2i
θ1i
z y
x
ηξ
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
30
olarak eğilme ve enine kayma terimlerine ayrılırsa, şekil değiştirme ve deplasmanlar
arasında aşağıdaki bağıntılar yazılabilir.
dBB uBε =
dSS uBε = (3.34)
Burada BB ve BS sırasıyla eğilme ve kayma halleri için şekil değiştirme matrisleri
olup, aşağıdaki gibi yazılabilir.
∂∂∂∂−∂∂−
∂∂=
yxy
xzB
N/N/00N/0
N/00B (3.35)
∂∂
−∂∂=
N0N/0NN/
Bxy
S (3.36)
Yukarıdaki denklemlerde:
N = [ N1, N2, N3, N4 ]
∂N/∂x = [ ∂N1/∂x, ∂N2/∂x, ∂N3/∂x, ∂N4/∂x ]
∂N/∂y = [ ∂N1/∂y, ∂N2/∂y, ∂N3/∂y, ∂N4/∂y ] (3.37)
ve 0, 4x1 boyutunda sıfır matristir. Genelleştirilmiş deplasman vektörü aşağıdaki
bağıntı ile tanımlanmaktadır.
ud = {uz1 L uz4, θ11 L θ14, θ21 L θ24}T (3.38)
Plaktaki gerilmelerin şekil değiştirmelerle ilişkisi aşağıdaki gibidir.
σB = DB εB
σS = DS εS (3.39)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
31
Burada, DB eğilme hali için ve DS ise kayma hali için malzeme matrisleridir.
ν−ν
ν
ν−=
2)1(000101
1E
2BD
(3.40)
CG00G
S
=D
Burada G kayma modülüdür ve C amacı kayma gerilmesini plak kalınlığı içerisinde
temsil eden düzeltme faktörüdür. BS matrisinde (3.36) görüldüğü gibi, enine kayma
terimleri z den bağımsızdır, yani, enine kaymanın kalınlık yönünde sabit olduğu
kabul edilmektedir; oysa, gerçekte dağılım yaklaşık olarak paraboliktir. C değeri
genellikle 5/6 olarak alınmaktadır. Rijitlik matrisi aşağıda verilmiştir.
dzdydxdzdydx SSTSBB
TB BDBBDBK ∫∫∫∫∫∫ += (3.41)
z yönündeki integrasyon, analitik olarak hesaplanabilir.
tdzve12tdzz
2/t
2/t
32/t
2/t
2 == ∫∫+
−
+
−(3.42)
Diğer iki yöndeki integrasyon yerel ξ, η doğrultularında yapılmaktadır. 3.41
denkleminin ikinci integrali için 2x2 Gauss noktası almak yeterli olmaktadır.
3.9.2. Kabuk Sonlu Elemanı
Kabuk elemanında membran ve eğilme etkileri birbirinden bağımsız oldukları
için ayrı ayrı ele alınabilmektedir. Şekil 3.7’de biçimi değişmiş lineer bir kabuk
elemanında, kabuk yüzeyine dik yönde üçüncü bir yerel eksen, ζ, tanımlanmaktadır.
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
32
Kabuk elemanın orta düzleminde ζ=0’dır. Membran etkisi dikkate alındığından
elemanın her düğümünde iki ilave serbestlik derecesi uxi ve uyi oluşmaktadır. Ayrıca,
kabuk elemanının konumu herhangi bir yönde olabileceğinden, her düğüm
noktasında yerel bir ortogonal vektör sistemi tanımlanmaktadır.
Şekil 3.7. Lineer kabuk elemanı
v1 ve v2 vektörleri aşağıdaki gibi belirtilir: v3 vektörünün kabuk kalınlığı boyunca
Şekil 3.7’de görüldüğü gibi birim vektör olduğunu kabul edelim.
v1 = v3 x vy
v2 = v1 x v3 (3.43)
Burada vy, y yönündeki birim vektördür. Eğer v3, vy yönündeyse (3.43) vektörel
çarpımı sıfır vektörü verir ve bu durumda v1 aşağıdaki gibi hesaplanır.
v1 = v3 x vx (3.44)
Burada vx, x yönünde birim vektördür. Kabuktaki deplasmanlar genelleştirilmiş
düğüm deplasmanları cinsinden yazılabilir.
1
4
uyi
orta düzlem
3
i = 2
uzi
uxi θ2i
θ1i
zy
x
η
ξ
x’
v1i
v3i
v2i
ζ y’ z’
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
33
2i1ii1i2ii
zi
yi
xi
i
z
y
x
θvζ2tθvζ
2t
uuu
uuu
∑∑∑ +−
=
NNN (3.45)
Şekil değiştirmeleri tanımlarken kabuk kalınlığı yönünde şekil değiştirme ve
gerilmenin ihmal edildiği kabul edilmektedir. Bu ε şekil değiştirme vektörünün z'
ekseni, kabuk yüzeyine dik vektöre (v3) paralel olan, x', y', z' yerel eksen takımında
tanımlanması gerektiği anlamındadır.
Yerel x', y', z' yönlerindeki şekil değiştirmeler, ε', global şekil değiştirmeler
cinsinden aşağıdaki gibi elde edilmektedir.
ε' = (Tε)-1 ε (3.46)
Burada Tε şekil değiştirme dönüşüm matrisidir. Şekil değiştirmeler sistem koordinat
takımında aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır.
=
xz
yz
xy
z
y
x
γγγεεε
ε (3.47)
Şekil değiştirmeler ise yerel koordinat takımında aşağıdaki gibidir.
=
z'x'
z'y'
y'x'
y'
x'
γγγ
0εε
'ε (3.48)
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
34
Burada önemli olan husus, kabuk yüzeyine dik şekil değiştirmenin, εz', sıfır
olduğudur. Global şekil değiştirme bileşenleri aşağıdaki gibi hesaplanabilir.
ε = B ud (3.49)
Burada ud , aşağıdaki gibi verilmektedir.
ud = {ux1 … ux4, uy1 … uy4, uz1 … uz4, θ11 … θ14, θ21 … θ24}T (3.50)
Yerel şekil değiştirme vektörü ise, aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır.
ε' = B' ud (3.51)
Burada,
B' = (Tε) -1 B (3.52)
şeklinde olmaktadır. Kabuk elemanı için rijitlik matrisi aşağıdaki gibi elde
edilmektedir:
dζdηdξ||')'(eV
T JBDBK ∫= (3.53)
Burada |J| Jacobian matrisin determinantını göstermektedir. Genel kabuk
uygulamalarında, özellikle kalın kabuk için, kalınlık yönündeki integrasyon artık
analitik olarak hesaplanamamakta ve Gauss sayısal yöntemi kullanılmaktadır.
3.10. SAP2000 Bilgisayar Programı
SAP2000 (Structural Analysis Program, Integrated Finite Element Analysis
and Design of Structures), yapı mühendisliğindeki deformasyon ve stabilite
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
35
problemlerinin sonlu elemanlar yöntemi ile analiz edilebilmesi için hazırlanmış bir
bilgisayar programıdır.
Bu çalışmada, SAP2000 6.11 versiyonu kullanılmıştır. Çubuk ve Kabuk
elemanları kullanılarak yapı modellenmiştir. Bu elemanlardan aşağıda kısaca
bahsedilecektir.
3.10.1. Çubuk Elemanı
Bu çalışmada, Şekil 3.5’de görülen üç boyutlu prizmatik (eleman uzunluğu
boyunca tüm kesit özellikleri sabit) çubuk elemanı kullanılmıştır. Çubuk elemanı,
düzlem ve üç boyutlu yapılarda kiriş-kolon ve kafes davranışını modellemek için
kullanılmaktadır (Bathe ve Wilson, 1976).
Çubuk eleman formülasyonu, iki eksen doğrultusunda eğilme ve kayma;
ayrıca, burulma ve eksenel deformasyon içerecek şekilde üç boyutlu olarak
yapılmıştır. Bu eleman ile aşağıdaki yapılar modellenebilir:
a) Üç boyutlu çerçeveler,
b) Üç boyutlu kafesler,
c) Düzlem çerçeveler,
d) Düzlem temel ızgaraları,
e) Düzlem kafesler.
Doğru eksenli olarak kabul edilen çubuk, her iki ucunda bulunan birer düğüm
noktası (I, J) ile tanımlanmaktadır. Her iki düğümde de altı serbestlik derecesi (üç
ötelenme ve üç dönme) mevcut olup, toplam 12 serbestlik derecesine sahiptir.
3.10.1.1. Yerel Koordinat Sistemi
Her çubuk elemanı kesit özelliklerini ve yükleri tanımlamak ve sonuçları
yorumlamak için, kendi yerel (lokal) koordinat sistemine sahip olmaktadır. Bu yerel
sistemin eksenleri 1, 2 ve 3 ile gösterilmektedir. 1 ekseni (pozitif yönü I ucundan J
ucuna) elemanın uzunluğu yönünde olup, diğer iki eksen eleman boyuna dik
düzlemde olmaktadır. Elemanın yerel 1-2-3 koordinat sistemi ve onun global X-Y-Z
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
36
koordinat sistemiyle ilişkisinin tanımı önem arz etmektedir. Her iki koordinat sistemi
de sağ-el kuralına dayanmaktadır. Yerel sistem, veri girişini ve sonuçların yorumunu
basitleştirmek için değişik şekilde tanımlanabilmektedir.
3.10.1.2. Kütle
Bilindiği gibi dinamik analizde, yapının kütlesi atalet kuvvetlerini
hesaplamak için kullanılmaktadır. SAP2000’de çubuk elemanına ait kütlenin i ve j
düğümlerinde toplanmış olduğu kabul edilmektedir. Yani elemanın kendi bünyesinde
atalet etkileri dikkate alınmamaktadır. Elemanın toplam kütlesi, kütlesel yoğunluğun
elemanın hacmi ile çarpılmasıyla elde edilmektedir. Toplam kütle, üç ötelenme
serbestlik derecesi yönlerinde (UX, UY ve UZ) uygulanmaktadır. Dönme serbestlik
dereceleri için kütlesel atalet momentleri hesaplanmamaktadır.
3.10.2. Kabuk Elemanı
Kabuk elemanı; kabuk, membran (ince zar) ve plak eğilmesi davranışını
modellemek için düzlem ve üç boyutlu yapılarda kullanılmaktadır. Bu eleman, ayrı
membran ve plak eğilme davranışını birleştiren üç ve dört düğümlü elemanlardır.
SAP2000’de Membran davranışı için, düzlemde ötelenme rijitlik bileşeni ve
eleman düzlemine dik yönde dönme rijitlik bileşeni içeren bir izoparametrik
formülasyon kullanılmaktadır (Taylor ve Simo, 1985; Ibrahimbegovic ve Wilson,
1991). Plak eğilme davranışı ise, Kirchhoff hipotezleri gözönüne alınarak
belirlenmektedir. Silindirik tank, kubbe, ince ve kalın plak döşeme, perde gibi iki ve
üç boyutlu taşıyıcı elemanlar, kabuk elemanı ile modellenebilmektedir.
Yapıdaki yüzeysel taşıyıcı elemanlar için, sadece membran veya sadece plak,
ya da tamamen kabuk davranışı modellemede kullanılabilir. Tamamen kabuk
davranışı, tüm yapı düzlemsel ve yeterince mesnetli olmadıkça önerilmektedir. Bu
çalışmada, tamamen kabuk davranışı kullanılmıştır.
Her kabuk elemanı, malzeme özelliklerini, yükleri tanımlamak ve sonuçları
yorumlamak için kendi yerel koordinat sistemine sahiptir. Her eleman herhangi bir
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
37
yönde yerçekimi ve üniform yükler; üstte, altta ve yan yüzeylerde yüzey basınç ve
sıcaklık değişiminden kaynaklanan yükler ile yüklenebilmektedir.
Eleman yerel koordinat sisteminde, gerilmeler, iç kuvvet ve momentler, 2x2
Gauss integrasyon noktalarında elde edilmekte ve elemanın düğümlerine
aktarılmaktadır. Elemanın gerilme ve iç kuvvetlerinde bir yaklaşık hata, genel bir
düğüme bağlı farklı elemanlardan hesaplanan değerlerdeki farktan, hesaplanabilir.
Bu durum, seçilen sonlu eleman yaklaşımının doğruluğunun derecesini verecektir ve
daha sonra seçilecek yeni ve daha doğru sonlu eleman ağının temelini oluşturacaktır.
SAP2000’de kabuk elemanları dörtgen veya üçgen şeklinde alınabilmektedir.
Dörtgen şeklindeki kabuk elemanları köşe noktalarına yerleştirilen 4, üçgen
şeklindeki kabuk elemanları ise köşe noktalarına yerleştirilen 3 düğüm ile
tanımlanmaktadır (Şekil 3.8, 3.9).
Şekil 3.8. Dörtgen kabuk elemanının düğüm bağlantısı ve yüzey tanımları
j2
Eksen 2
Eksen 3
Eksen 1
j1
j3
j4
Yüzey 1
Yüzey 4
Yüzey 3
Yüzey 2
Yüzey 6: Üst yüzey
Yüzey 5: Alt yüzey
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
38
Şekil 3.9. Üçgen kabuk elemanının düğüm bağlantısı ve yüzey tanımları
Düğümlerin konumları aşağıdaki geometrik koşulları karşılamaya uygun
seçilmelidir.
a) Her köşede iç açı 180o den az olmalıdır. Dörtgen için en iyi sonuçlar, bu açılar 90o
ye yakın yada en azından 45o-135o aralığında olduğu zaman elde edilmektedir.
b) Elemanın kenarları arasındaki oran çok büyük olmamalıdır. Üçgen için bu, en
uzun kenarın en kısa kenara oranıdır. Dörtgen için, zıt kenarların orta noktaları
arasında daha uzun olanın daha kısa olana oranıdır. En iyi sonuçlar birim orana yakın
olduğunda, ya da en azından 4’den küçük olduğunda elde edilmektedir. Bu oran 10’u
aşmamalıdır.
c) Dörtgen için dört düğüm aynı düzlemde olmayabilir.
Kabuk elemanının düğümlerinde daima altı serbestlik derecesi mevcut
olmaktadır. Bütün üç boyutlu yapılar için, tamamen kabuk davranışının (plak artı
membran) kullanımı önerilmektedir.
Eksen 1Eksen 3
Yüzey 3
j1
j3
j2
Yüzey 1
Yüzey 2 Eksen 2
Yüzey 6: Üst yüzey
Yüzey 5: Alt yüzey
3. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE ANALİZİGültekin AKTAŞ
39
3.10.2.1. Yerel Koordinat Sistemi
Her kabuk elemanı kesit özelliklerini ve yükleri tanımlamak ve sonuçları
yorumlamak için, kendi yerel (lokal) koordinat sistemine sahip olmaktadır. Bu yerel
sistemin eksenleri 1, 2 ve 3 ile gösterilmektedir. İlk iki eksen eleman düzleminde
bulunmakta, üçüncü eksen ise bu düzleme dik olmaktadır. Elemanın yerel koordinat
ve global koordinat sistemleri, sağ-el kuralına dayanmaktadır. Yerel sistem, veri
girişini ve sonuçların yorumunu basitleştirmek için, değişik şekilde
tanımlanabilmektedir.
3.10.2.2. Kütle
Dinamik analizde, yapının kütlesi atalet kuvvetlerini hesaplamak için
kullanılmaktadır. Kabuk elemanından kaynaklanan kütle eleman düğümlerinde
toplanmıştır. Yani elemanın kendi bünyesinde atalet etkileri dikkate alınmamaktadır.
Elemanın toplam kütlesi, kütlesel yoğunluğun elemanın hacmi ile çarpılmasıyla elde
edilmektedir. Toplam kütle, üç ötelenme serbestlik derecesine (UX, UY ve UZ)
uygulanmaktadır. Dönme serbestlik dereceleri için ise kütlesel atalet momentleri
hesaplanmamaktadır.
3.10.2.3. Üniform Yük
Üniform yükler (birim alana gelen kuvvet), kabuk elemanlarının orta
yüzeylerine, düzgün yayılı kuvvetleri uygulamak için kullanılmaktadır. Yüklemenin
yönü, elemanın yerel koordinat ya da global koordinat sisteminde
belirtilebilmektedir.
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
40
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİK
ANALİZİ
4.1. Giriş
Sonlu sayıda eleman ile modellenmiş serbestlik derecesi N olan bir yapısal
sistemin hareket denklemi, düğüm deplasmanları cinsinden
)ts,(PuKuCuM =++ &&& (4.1)
şeklinde yazılabilmektedir. Burada M , C ve K sistemin NxN boyutlu kütle, sönüm
ve rijitlik matrislerini, u&& , u& ve u sırasıyla sistemin Nx1 boyutlu zamana bağlı ivme,
hız ve deplasman vektörlerini, P(s, t) ise, yer ve zamanla değişen Nx1 boyutlu yük
vektörünü göstermektedir.
Bu çalışmada, dinamik yük altında davranışı (4.1) denklemi ile tanımlanan bir
yapısal sistemin zaman tanım alanında analizi (time history analysis), Mod
Birleştirme Yöntemi ile yapılmıştır. Aşağıda Mod Birleştirme Yönteminin alternatif
uygulama biçimleri ile ilgili özet bilgiler verilmektedir.
4.2. Mod Birleştirme Yöntemi
Tüm yapıda hareketin dinamik denklemlerini çözmek için, “mod birleştirme
yöntemi” kullanılmaktadır. Kullanılan mod vektörleri sönümsüz serbest titreşim
modları (özvektörler) ya da yüke bağlı Ritz vektörleri olabilmektedir. Tüm uzaysal
yük vektörlerinin, Ritz vektör analizi için başlangıç yük vektörü olarak kullanılması
halinde Ritz vektörlerinin, aynı sayıda özvektörlerin (eigenvectors) kullanılması
durumundakinden, daima daha doğru sonuçlar ürettiği yönünde bulgular elde
edilmiştir (Wilson ve ark. 1982). Ritz vektör algoritması, özvektör algoritmasından
daha hızlı olduğu için, Ritz vektör analizi “zaman tanım alanında analiz” için
önerilmektedir.
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
41
Mod birleştirme yöntemiyle analizde, yapının gerçek davranışına yakın
sonuçlar elde edilebilmesi için:
1) Yeterli sayıda Modun hesaplanması,
2) Modların yeterli frekans aralığını kapsaması,
3) Kütle katılım oranlarının yeterli olması,
4) Mod şekillerinin arzu edilen tüm deformasyonları belirtiyor olması,
gerekmektedir.
4.2.1. Klasik Mod Birleştirme Yönteminin Adımları
Mod birleştirme yönteminde u deplasmanları Yk modal deplasmanları ve
özvektörler cinsinden,
u = a1 Y1 + a2 + Y2 + L + aM YM (4.2)
açılımına tabi tutulmaktadır. (4.2) denkleminde M yeterli kütle katılım oranını
sağlamak için hesaba katılması gereken mod sayısını (M ≤ N) göstermektedir.
Burada ak (k = 1...M) titreşim özvektörlerini göstermekte olup bu vektörler,
( K - λ M ) a = 0 (4.3)
karakteristik özdeğer problemi çözülerek bulunabilmektedir. (4.3) denkleminde λ,
karakteristik değeri temsil etmekte olup, serbest titreşim frekansı ω’ya
λ = ω2 (4.4)
denklemi ile bağlıdır. Her özdeğer-özvektör çifti yapının doğal bir Titreşim Modu
olarak adlandırılmaktadır. (4.2) denklemi kompakt formda yazılırsa
u = Q Y (4.5)
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
42
ifadesi elde edilir. Burada,
u : Deplasman vektörü’nü,
Y : Modal deplasman vektörü’nü,
Q : Mod vektörleri’ni içeren “Modal Matris”i,
göstermektedir. (4.5) denklemi iki kez zamana göre türetilip,
YQu && = (4.5a)
YQu &&&& = (4.5b)
bağıntıları bulunduktan sonra, (4.1) denkleminde yerlerine yazılıp QT matrisi ile
soldan çarpılırsa,
PQYQKQYQCQYQMQ TTTT )()()( =++ &&& (4.6)
ifadesi elde edilir. Özvektörler, K ve M matrislerine göre ortogonaldir. Bu
vektörlerin C’ye göre de ortogonal olduğu kabul edilirse, (4.6) denklemindeki üçlü
matris çarpımları sonucunda,
=
M
1
T
m
m
O
O
O
0
0QMQ , i
Tiim aMa= (4.6a)
=
M
1
T
c
c
O
O
O
0
0QCQ , i
Tiic aCa= (4.6b)
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
43
=
M
1
T
k
k
O
O
O
0
0QKQ , i
Tiik aKa= (4.6c)
şeklinde hesaplanan diyagonal matrisler elde edilmektedir. Denklemin sağ
tarafındaki çarpma işleminden,
=
M
1T
p
pMPQ , Pa T
iip = ( =ip modal kuvvetler) (4.6d)
ifadesi elde edilir. Bu ifadeler yerlerine yazılırsa, (4.6) denklem takımı, her
denkleminde bir bilinmeyen içeren “girişimsiz denklem takımına” dönüşmektedir.
Bu denklemlerin her biri:
iiiiiii pYkYcYm =++ &&& (i = 1...M) (4.7)
formundadır. (4.7) denkleminde bütün terimler mi’ye bölünerek, ci /mi = 2ξi ωi ve
ki /mi = ωi2 eşdeğerleri konursa,
i
ii
2iiiii m
pYY2Y =ω+ωξ+ &&& (i = 1...M) (4.8)
denklemi bulunur. Burada:
Yi : i nci mod için modal deplasman,
ξi : Sönüm oranı (bütün modlar için aynı olduğu kabul edilmektedir),
ωi : i nci mod için serbest titreşim frekansı,
iTiim aMa= ,
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
44
anlamındadır. (4.8) ifadesi ile tanımlanan, indirgenmiş lineer, ikinci mertebe, adi
diferansiyel denklemler, bazı standart sayısal yöntemlerle (Runge-Kutta, Newmark
v.b.), bilinmeyen zaman fonksiyonları [Yi (t)] için, çözülebilmektedir. Böylece Yi (t)
modal deplasmanları bulunduktan sonra u = Q Y denkleminden u = u (t) zamana
bağlı gerçek deplasman değerleri bulunabilmektedir.
4.2.2. Mod Birleştirme Yönteminin Ritz Vektörleri Kullanılarak Uygulanması
Taşıyıcı sisteme ait hareket denkleminin Ritz vektörleri kullanılarak Mod
Birleştirme Yöntemi ile çözümü için, (4.1) denkleminin sağ tarafındaki yük vektörü,
yer ve zamana bağlı iki fonksiyonun çarpımı şeklinde yazılmaktadır.
P(s, t) = f(s) g(t) (4.9)
u deplasman vektörü ise, zamana bağlı Zi fonksiyonları ve bi Ritz vektörleri
cinsinden:
u = b1 Z1 + b2 Z2 + L + bL ZL (4.10)
açılımına tabi tutulmaktadır. Burada L, hesaba katılması gereken Ritz vektörü
sayısını (L ≤ N) göstermektedir. (4.10) denklemi kompakt formda
u = B Z (4.11)
şeklinde gösterilirse, sisteme ait hız ve ivme vektörleri için
ZBu && =
(4.12)
ZBu &&&& =
4. YAPI SİSTEMLERİNİN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ İLE DİNAMİKANALİZİ Gültekin AKTAŞ
45
ifadeleri yazılabilmektedir. (4.11) ve (4.12) ifadelerinde B, (NxL) boyutlu Ritz
vektörleri matrisini, Z ise (1xL) boyutunda zamana bağlı fonksiyonlar vektörünü
göstermektedir. (4.9), (4.11) ve (4.12) ifadeleri (4.1) denkleminde yerine yazılıp
soldan BT ile çarpılırsa:
)t(g**** PZKZCZM =++ &&& (4.13)
denklemi elde edilmektedir. Burada:
M* = BT M B
C* = BT C B
K* = BT K B
P* = BT f(s) (4.14)
şeklinde hesaplanmaktadır. B matrisinin Ritz vektörlerini içeriyor olması nedeniyle,
klasik Mod Birleştirme Yönteminden farklı olarak (LxL) boyutlu M*, C*, ve K*
matrisleri diyagonal olmamakta, yani, (4.13) denklem sistemi “girişimli” olmaktadır.
Bu girişimli denklem sisteminin çözümünün uygun bir adım-adım integrasyon
yöntemi veya dönüşüm tekniği kullanılarak yapılması gerekmektedir. L değerinin M
değerinden her zaman daha küçük olması (L < M) nedeniyle (Wilson ve ark., 1982),
Ritz vektörleri ile çözümün, özvektörler ile yapılacak çözüme göre çok daha az hesap
yükü getireceği açıktır.
Ritz vektörleri, taşıyıcı sisteme etkiyen dinamik yükün f(s) vektörü ile
tanımlanan konumuna ve kütle dağılımına bağlı olarak basit bir prosedür ile elde
edilmektedir (Wilson ve ark., 1982). Burada en önemli husus, bu yöntem ile, temel
yükleme tarafından harekete geçirilmeyecek hiç bir mod şekil vektörünün
hesaplamalara girmeyecek olmasıdır.
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
46
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU
ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ
5.1. Giriş
Daha önce de ifade edildiği gibi, bu çalışmanın amacı, prefabrik yapı elemanı
üretiminde kullanılan ve uygulanan vibrasyon nedeniyle dinamik yük altında bulunan
kalıpların bilgisayar destekli tasarım ilkelerinin belirlenmesidir. Kalıp tasarımında en
önemli husus, vibrasyon noktalarının uygun bir biçimde seçilmesidir. Pratikte, kalıp
üzerindeki vibrasyon noktaları, her yeni tip ve boyuttaki kalıp için deneme-yanılma
yöntemi ile belirlenmekte olup oldukça masraflı ve zaman alıcı bir süreci
gerektirmektedir.
Tasarım sırasında kalıbın sonlu elemanlar yöntemi ile modellenmesi ve
titreşim hareketinin bilgisayar yardımıyla simüle edilmesi, kalıp tasarımını büyük
ölçüde kolaylaştıracaktır. Ancak, öncelikle, kalıp için sonlu elemanlar kullanılarak
oluşturulacak modelin, gerçek kalıp davranışını ne ölçüde yansıtacağının
belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla, KAMBETON firması tarafından prefabrik
yapı elemanlarının üretiminde kullanılan ve üzerinde deneysel çalışma yapılabilecek
iki adet çelik kalıp (kolon ve kutu menfez kalıbı) sonlu elemanlar yardımı ile
modellenmiştir. Kolon ve Kutu menfez kalıplarının üstten görünüşü ve boyutları (cm
cinsinden) Şekil 5.1 ve Şekil 5.2’de görülmektedir.
Şekil 5.1. Kolon kalıbının üstten görünümü (h = 60 cm)
60
30 840
3050
741
80 148
40
120 Y
X
Z
30 129
1029 cm
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
47
Şekil 5.2. Kutu menfez kalıbının üstten görünümü (h = 97 cm)
5.2. Kalıbın Boş İken (betonsuz) Modellenmesi
Kalıp gövdeleri, 5 mm kalınlığında çelik sacdan imal edilmiş olup, ayrıca,
kalıbı güçlendirici değişik boyut ve kesite sahip çelik profiller yatay, düşey ve
diyagonal olarak kalıba bağlanmıştır. Dolayısıyla kalıplar, kabuk ve çubuk
elemanlarından oluşturulmuştur.
Kabuk sonlu elemanları geometriye bağlı olarak yaklaşık 10x10 cm dört
düğümlü kare, dikdörtgen, trapez ve bağlantı amaçlı üç düğümlü üçgen
elemanlarından oluşturulmuştur. Çubuk elemanları kabuk elemanlarıyla ortak düğüm
noktaları kullanılarak elde edilmiştir.
Kutu menfez kalıbına ait üç boyutlu sonlu eleman ağı Şekil 5.3’de, detaylı
kalıp boyutlarını ve kalıp yüzeylerindeki güçlendirme elemanlarını gösteren şemalar
Şekil 5.4a-5.4d’de görülmektedir. Kolon kalıbına ait detaylar ise Şekil 5.5 ve 5.6a-
5.6e’de sunulmaktadır.
20
20
25 25
290 cm
10
10
230
300 cm
230 1010
X
YZ
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
48
Şekil 5.3. Kutu menfez kalıbına ait sonlu elemanlar ağının üç boyutlu görünümü
Şekil 5.4a. (a) yüzeyi detayı
(c)
(d)
(b)
Ölçüm yüzeyi
(a)
U100
Z
Y
47 20 4746 454847
300 cm
4750
97cm
Çelik levha (t = 5 mm)Dış Vibratör
12
1 (Y = -81Z = 72)
2 (Y = -32Z = 23)
U200U200
Lama (10x100 mm)
U100
U100
U100
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
49
Şekil 5.4b. (b) yüzeyi detayı
Şekil 5.4c. (c) yüzeyi detayı
Şekil 5.4d. (d) yüzeyi detayı
U100
Z
X
48 20 4040 444850
290 cm
4750
97cm
U200U200
Lama (10x100 mm)
U100
U100
U100
Lama (10x100 mm)
U100
U100
U200U200 U100
35 30 50 35 3050Y
Z
230 cm
50
97cm
47
Y = 90 cmY = -90 cm
X = 85 cm
Lama (10x100 mm)
U100
U100
U200U200 U100
40 30 45 40 3045X
Z
230 cm
50
97cm
47
X = -85 cm
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
50
Şekil 5.5. Kolon kalıbına ait sonlu elemanlar ağının üç boyutlu görünümü
Şekil 5.6a. (a) yüzeyi detayı
Z
X
Y
(h)
(c)
(d)
(i)
(b)
(j)
(e)
(f)
(g)
(a) Ölçüm yüzeyi
I65
Dış Vibratör
60cm
453 cm
Y
C (Y = 850.5Z = 40)
Çelik levha (t = 5mm)U65
A BDış Vibratör
(Y = 266.3Z = 30)
(Y = 453Z = 30)
U65
3520 51 50 50 48 49 50 5050 32 51 47 4920
U65
U65
I65I65
652 cm
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
51
Şekil 5.6b. (b) yüzeyi detayı
Şekil 5.6c. (c), (d), (e) yüzeyleri detayı
Şekil 5.6d. (f), (g) yüzeyleri detayı
Şekil 5.6e. (h), (i), (j) yüzeyleri detayı
L6560
cm
741 cm
Y
U65
U65 I65
575117 51 46 36 51 51 47 5151 5244 44 522020
L65
L65
I65
60cm
50 cm
U65
I65
L65
148 cm
U65
24 4751 26
60cm U65 U65
Y
(c)
Y
60cm
L65
I65 50cm
(d)
I65
10
L65
20
30cm
Y
60cm
U65Z(e)
I65
U65
U65
42.4cm
60cm
21.221.2
(i)
(j)
Lama (100x10 mm)
60cm L65
I65
L65X
U65 Z
3030 30 30120 cm
(f)
L65
X
L65
I65
60cm
40cm
(g)
60cm
60 cm
U65
Z
X
(h)
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
52
Vibratörler 20x25cm boyutunda rijit bir plakaya bağlı olup bu plaka
vasıtasıyla kalıp yüzeyine sabitlenmektedir. Vibratör kütlesi (mv), sonlu eleman
ağında bu alana isabet eden düğüm noktalarına
α i m v (5.1)
ifadesi yardımıyla, noktasal kütle olarak dağıtılmaktadır. Her düğüm için kullanılan
αi katsayıları Şekil 5.7’de görülmektedir.
Şekil 5.7. Vibratör kütlesinin düğüm noktalarına dağıtılmasında kullanılan αikatsayıları
1/4 1/8
1/8
1/16 1/16
1/161/16
1/8
1/8
10 cm 10 cm
12.5 cm
12.5 cm
Kalıp yüzeyi
Rijit plaka (20x25cm)(t = 1 cm)
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
53
5.2.1. Dış Vibratörlerin Kalıba Uyguladığı Yük
Dış vibratörler, bağlı bulundukları kalıp yüzeyine
P (t) = Po Sin ω t (5.2)
değerinde, yüzeye dik sinüzoidal bir dinamik yük uygulamaktadır. Burada
Po : Yükün genliğini,
ω : Yükün açısal frekansını (zorlama frekansı),
t : Zamanı,
göstermektedir. Yükün periyodu (T) ve devirsel frekansı (f) ise, açısal frekans
cinsinden
ωπ= 2T
T1
2f =
πω= (Hz) (5.3)
şeklinde yazılabilmektedir. 100 Hz’lik bir devirsel frekans değeri için yükün zamanla
değişimi Şekil 5.8’de görülmektedir.
-1
0
1
0 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05
Zaman (sn)
Vib
ratö
ryük
ü
Po
-Po
Şekil 5.8. Vibratör yükünün zamanla değişimi
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
54
Bu çalışmada boş kalıp üzerinde yapılan analizlerde, vibratör yükünün,
vibratörün bağlı bulunduğu plaka ile temas eden kabuk eleman yüzeylerine düzgün
yayılı bir basınç yükü olarak etkidiği kabul edilmektedir (Şekil 5.9).
20x25t)(ωSinP
P oi = ( i = 1...4 )
Şekil 5.9. Vibratör yükünün kalıp yüzeyine uygulanması
5.3. Kalıbın Taze Beton İle Dolu İken Modellenmesi
Kalıba dökülen taze beton, boş duruma kıyasla kalıp davranışını büyük
ölçüde değiştirmekte olup modellemede taze beton-kalıp etkileşiminin dikkate
alınması gerekmektedir. Bu amaçla:
a) Taze betonun kalıp yüzeyine şiddeti zamana ve yere bağlı olarak değişen bir
basınç yükü uyguladığı,
10 cm 10 cm
12.5 cm
12.5 cm
Rijit plaka (20x25cm)(t = 1 cm)
Kalıp yüzeyi
1 2
3 4
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
55
b) Beton kütlesinin, kalıp yüzeyindeki düğüm noktalarında toplanmış çok sayıda
noktasal kütleler şeklinde tanımlanabileceği,
kabul edilmektedir.
Kalıbın ve vibratör yükünün modellenmesi boş kalıpta olduğu gibidir.
5.3.1. Taze Betonun Kalıba Uyguladığı Basınç Yükü
Taze beton tarafından kalıba uygulanan basınç yükü,
P(s, t) = b(s) w(t) (5.4)
şeklinde, yere [b(s)] ve zamana [w(t)] bağlı iki fonksiyonun çarpımı olarak ifade
edilmektedir. Bu fonksiyonlar aşağıda tanımlanmaktadır.
5.3.1.1. Yere Bağlı b(s) Fonksiyonu
b(s) fonksiyonu, katı olmayan taze betonun kalıba uyguladığı yanal statik
basıncı göstermekte olup
b(s) = Ko γ h (5.5)
Ko = 1 – Sin φ (5.5a)
Ko = ν / (1 - ν) (5.5b)
ifadeleri ile tanımlanmaktadır. Burada:
b : Statik yanal basınç (kuvvet/alan),
Ko : Yanal basınç katsayısı,
γ : Malzemenin birim hacim ağırlığı,
h : Yükseklik,
φ : Malzemenin içsel sürtünme açısı,
ν : Malzemenin Poisson Oranı,
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
56
anlamındadır. Ko, 0 ile 1 arasında değişen bir katsayı olup denklem (5.5a)’da
görüldüğü gibi malzemenin içsel sürtünme açısına bağlı veya denklem (5.5b)’de
olduğu gibi malzemenin Poisson Oranına bağlı olmak üzere iki farklı biçimde ifade
edilmektedir. Taze betonun Poisson Oranı, zamana bağlı olarak değişmekte olup
ν (t) = - 0.05 ln (t + 1.11) + 0.425 ≤ 0.42 (5.6)
ifadesi ile tanımlanmaktadır (U.S. Department of Transportation, 2003).
Statik yanal basıncın kalıp yüksekliği boyunca gerçek dağılımı Şekil 5.10a’da
görülmektedir. Kalıbın yükseklik boyunca n adet kabuk elemanına bölündüğü
varsayılırsa, her bir eleman için uygulanacak üniform basınç yükü değerleri ise Şekil
5.10b’de açıklandığı gibi hesaplanmaktadır.
Şekil 5.10. (a) Yanal basıncın gerçek dağılımı, (b) Yanal basıncın simülasyonu
5.3.1.2. Zamana Bağlı w(t) Fonksiyonu
Vibrasyon işlemi sırasında, taze betonun kalıp yüzeyine uyguladığı basıncın
zamanla değişiminin belirlenmesi amacıyla, kalıp boş ve dolu iken gerçekleştirilen
deneysel ölçüm sonuçları değerlendirilmiştir. Ayrıca, ANSYS® programında beton
Bingham viskozitesi modeli ile akışkan olarak modellenmiş ve vibratör fonksiyonu
akışkan modelinin sınırında basınç kuvveti olarak uygulanmıştır. Taze betonun
Ko γ hn
h1
Ko γ h1
Ko γ h2
Ko γ hn-1
hn-1
h2
hn
(a)
hn-2
Ko γ hn-2
Ko γ (h1/2)
Ko γ [(h1+h2)/2]
Ko γ [(hn-2+hn-1)/2]
Ko γ [(hn-1+hn)/2]
(b)
5. PREFABRİK YAPI ELEMANI ÜRETİM KALIPLARININ SONLU ELEMANLAR İLE MODELLENMESİ Gültekin AKTAŞ
57
akışkan olarak modellenmesine olanak veren elemanda gerekli olan akma (yield)
gerilmesi ve viskozite parametreleri literatürdeki deneysel çalışmadan (Banfill, 2003)
alınmıştır. Bu yolla iki boyutlu olarak modellenen taze betonun yüzeylerde
oluşturduğu tepki kuvvetinin zamanla değişimini ifade eden w(t) fonksiyonu, Şekil
5.11’de görüldüğü gibi periyodik bir fonksiyon olarak seçilmiştir. θ, vibrasyon yükü
ile beton tepkisi arasındaki faz farkını göstermektedir.
Şekil 5.11. w(t) fonksiyonunun zamanla değişimi
θ
t1 (vibrasyon periyodu)
0.65 t10.2 t10.15 t1
-0.2
0
1
0
w(t)
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
58
6. DENEYSEL ÇALIŞMA
Bu çalışmada, boyutları ve sonlu eleman modelleri önceki bölümde verilen ve
Kambeton firmasına ait üretim tesislerinde, yapı elemanı üretiminde kullanılmakta
olan iki farklı kalıp üzerinde bir seri deney gerçekleştirilmiştir. Üretimde kullanılan
dış vibratöre ait özellikler Çizelge 6.1’de, vibratör ise Şekil 6.1’de sunulmuştur.
Çizelge 6.1. Dış vibratörün özellikleri
Mekanik Özellikler Elektrik Özellikleri Vibratör tipi Merkezkaç kuvvet Ağırlık Mak. girdi güç Mak. akım ADevir/dak. kg kN kg W 42V 250V
6000-200Hz 1157 11.34 25 1200 23 -
Şekil 6.1. Dış vibratör
Bu deneysel çalışmanın amacı, kalıplar için sonlu eleman yöntemi ile teorik
olarak elde edilen dinamik analiz sonuçlarının denetlenmesidir. Çalışmada kullanılan
deney seti (veri toplama sistemi, VTS) aşağıda tanıtılmaktadır.
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
59
6.1. Donanım
a) Dinamik şekil değiştirme (gerinme) ölçme cihazı (dynamic strain meter), Tokyo
Sokki Kenkyujo Co., Ltd. adlı firmaya ait bu cihazın DA-32D tipi (Şekil 6.2a)
b) RC-Electronics, Inc. adlı firmaya ait 16 kanallı ISC-16 PCI veri toplama kartı
c) LVDT (Deplasman Transduceri) (Şekil 6.3).
Şekil 6.2. (a) Dinamik şekil değiştirme ölçme cihazı, (b) Bağlantı kutusu
Şekil 6.3. LVDT bağlantısı
(a)
(b)
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
60
6.2. Yazılım
RC-Electronics, Inc. ISC-16 PCI veri toplama kartına uygun, Ziegler-
Instruments GmbH, Germany (1990), isimli firmanın SIGNALYS adlı programı.
6.3. Cihazın Kalibrasyonu
Deneyler sırasında deplasman ölçümlerinin doğru bir şekilde yapılabilmesi
için cihazın kalibrasyonu yapılmıştır. Burada, 1/100 mm hassasiyetli okuma saati
(dial gage) yardımıyla, sıfır değeri ile başlanıp belli deplasman artımlarına karşılık
gelen dijital okuma değerleri elde edilmiştir. Kalibrasyon katsayısı,
deplasman/okuma eğimleri bulunup, bunların ortalaması alınarak hesaplanmıştır.
Cihazın kalibrasyon seti Şekil 6.4’de görülmekte olup ölçüm değerleri
Çizelge 6.2’de, kalibrasyon grafiği ise Şekil 6.5’de sunulmaktadır.
Şekil 6.4. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon seti
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
61
Çizelge 6.2. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon tablosu
Deplasman (mm)
Dijital Okuma ( 500x10-6/V )
0.0 2051 0.1 1992 0.2 1922 0.3 1858 0.4 1794 0.5 1727 0.6 1664 0.7 1598 0.8 1536 0.9 1473 1.0 1407 1.2 1278 1.4 1155 1.6 1026 1.8 901 2.0 782 3.0 161 4.0 0
y = -632.56x + 2044.8R2 = 0.9999
0
500
1000
1500
2000
2500
0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4
Deplasman (mm)
Dig
italO
kum
a(5
00x1
0-6/V
)
Şekil 6.5. Deplasman ölçüm cihazının kalibrasyon eğrisi
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
62
6.4. Deneyin Yapılışı
Deneyler, iki farklı çelik kalıp (kutu menfez ve kolon) üzerinde, kalıpların
boş (içinde beton yok iken) ve dolu (içinde taze beton var iken) olması durumları için
ayrı ayrı yapılmıştır. Kutu menfez ve Kolon kalıpları sırasıyla Şekil 6.6 ve 6.7’de
görülmektedir. Deneyler sırasında kalıp dış yüzeyinde seçilen bazı noktalarda, kalıp
yüzeyine dik deplasmanın zamanla değişimi, 0.5 msn (milisaniye) okuma aralığında
4.096 sn süre ile kaydedilmiştir.
Şekil 6.6. Kutu menfez kalıbı
6. DENEYSEL ÇALIŞMA Gültekin AKTAŞ
63
Şekil 6.7. Kolon kalıbı
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
64
7. ARAŞTIRMA BULGULARI
7.1. Giriş
Bu bölümde, Kambeton firmasınca prefabrik Kutu menfez ve Kolon
elemanları üretiminde kullanılan iki farklı çelik kalıp üzerinde yapılan deneysel ve
teorik çalışmalardan elde edilen bulgular sunulmakta ve değerlendirilmektedir.
Teorik analizler SAP2000® paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Kalıpların üretildiği çelik ve betona ait bazı parametre değerleri aşağıdaki
gibi seçilmiştir.
Çelik birim hacim ağırlığı : 7.682x10 –5 N/mm3
Çelik Elastisite modülü : 199948 N/mm2
Çelik Poisson oranı : 0.3
Sönüm oranı : % 5 (tüm modlar için)
Taze beton birim hacim ağırlığı : 2.45 t/m3
Taze beton içsel sürtünme açısı (φ) : 18o
Taze beton Poisson Oranı : 0.4
Taze beton yanal basınç katsayısı (Ko) : 0.75
Vibrasyon yükü ile beton tepkisi arasındaki faz farkı (θ) : 4.5 msn (milisaniye)
Taze beton yanal basınç katsayısı (Ko)’ın seçiminde içsel sürtünme açısına
bağlı (5.5a) denklemi ve taze beton Poisson Oranına bağlı (5.5b) ile (5.6)
denklemlerinden yararlanılmıştır.
7.2. Uygulamalar
7.2.1. Uygulama 1
Bu uygulamada, özellikleri 5. Bölümde tanımlanan Kutu Menfez kalıbı
deneysel olarak ele alınmış, kalıbın ölçüm yüzeyinde bulunan bir dış vibratör etkisi
altında 1 ve 2 nolu noktalarda (Şekil 7.1) kalıp yüzeyine dik doğrultudaki
deplasmanın zamanla değişimi ölçülmüştür. Ölçümler, kalıbın boş ve dolu olması
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
65
durumları için ayrı ayrı kaydedilmiştir. Elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmekte
olup, bu ve bundan sonraki bütün uygulamalarda, deplasmanın pozitif yönü kalıp
yüzeyinden içeriye doğru seçilmiştir.
Şekil 7.1. Kutu menfez kalıbının ölçüm yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = - 145 cm)
a) Boş ve dolu halde, titreşim hareketinin başlangıç döneminde, kalıp davranışının
Şekil 7.2-7.5’de görüldüğü gibi düzensiz olduğu, ancak bu düzensizliğin kısa sürede
ortadan kalktığı ve hareketin düzenli hale geldiği belirlenmiştir.
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.2. Kalıp boş iken 1 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
97cm
300 cm
1 (Y = - 81cm, Z = 72 cm)
2 (Y = - 32 cm, Z = 23 cm)
Dış Vibratör
Z
Y
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
66
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
0 0.15 0.3 0.45 0.6 0.75
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.3. Kalıp boş iken 2 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
-0.7
-0.35
0
0.35
0.7
0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.4. Kalıp dolu iken 1 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
67
-0.4
-0.2
0
0.2
0.4
0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.5. Kalıp dolu iken 2 nolu noktada deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
Bu nedenle, bundan sonraki grafikler davranışın düzenli hale geldiği tipik
zaman dilimleri için verilmektedir.
b) Kalıbın taze beton ile dolu olması halinde davranışın önemli ölçüde değiştiği
anlaşılmaktadır. Kalıp boş ve dolu iken 1 ve 2 nolu noktalarda deneysel olarak
ölçülen deplasmanın zamanla değişimi, tipik bir zaman dilimi için sırasıyla Şekil 7.6
ve Şekil 7.7’de karşılaştırılmaktadır.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
68
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Betonsuz Betonlu
Şekil 7.6. 1 nolu noktada kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Betonsuz Betonlu
Şekil 7.7. 2 nolu noktada kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
69
Şekillerin incelenmesinden görüleceği gibi, 2 nolu noktaya kıyasla vibratöre
daha uzak, ancak, kalıp üst seviyesine daha yakın konumda bulunan 1 nolu noktada
kalıbın boş veya dolu olması halinde genlikteki değişim sınırlı kalmış olmasına
rağmen, kalıbın taze beton ile dolu olması durumunda 2 nolu noktadaki genlik büyük
ölçüde azalmaktadır.
7.2.2. Uygulama 2
Bu uygulamada, Kutu menfez kalıbı boş halde iken, serbest titreşim analizi
gerçekleştirilmiştir. Kalıbın ilk altı titreşim moduna ait devirsel frekans değerleri
Çizelge 7.1’de görülmektedir.
Çizelge 7.1. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait serbest titreşim frekansları
Mod No Frekans (Hz) 1 31.642 41.903 41.994 45.655 49.006 50.89
Frekans değerlerinin incelenmesinden görüleceği gibi, kalıba ait en etkili
frekans değerleri, 100Hz olan vibratör frekansına göre çok küçük kalmaktadır.
Dolayısıyla, kalıba 100Hz’lik vibratörler yardımıyla titreşim uygulanmasının
rezonansa sebep olmayacağı ve kalıp stabilitesini bozmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu uygulamada ayrıca, Mod Birleştirme Yönteminde alternatif olarak
kullanılabilecek olan Özvektör ve Ritz vektörlerinin kümülatif kütle katılım oranına
katkısı incelenmiştir. Mod sayısına göre kütle katılım oranlarının yönlere göre
değişimi Çizelge 7.2’de görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
70
Çizelge 7.2. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait kütle katılım oranları
Kütle katılım oranları (%) Mod sayısı
Vektör tipi X yönü Y yönü Z yönü
Özvektör 27.81 28.94 0.01 50 Ritz vektörü 92.53 93.48 98.84 Özvektör 35.01 31.44 0.02 100 Ritz vektörü 98.30 98.08 99.63 Özvektör 52.35 50.66 0.18 150 Ritz vektörü 99.37 99.29 99.84 Özvektör 59.84 59.89 5.50 250 Ritz vektörü 99.81 99.82 99.95 Özvektör 69.42 73.74 86.95 500 Ritz vektörü ≅ 100 ≅ 100 ≅ 100 Özvektör 80.68 81.09 92.86 650 Ritz vektörü ≅ 100 ≅ 100 ≅ 100
Çizelgenin incelenmesinden görüleceği gibi, Ritz vektörleri kullanılarak elde
edilen kütle katılım oranlarının, Özvektörler ile elde edilenlere kıyasla çok daha
yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
7.2.3. Uygulama 3
Bu uygulamada, Kutu menfez kalıbı boş halde iken, teorik titreşim analizi
gerçekleştirilmekte ve sonuçlar deneysel veriler ile karşılaştırılmaktadır.
Kalıbın zaman tanım alanındaki analizi, seksen adet Ritz vektörü kullanılarak
yapılmıştır. Başlangıç Ritz vektörleri olarak; vibratörün kalıba uyguladığı basınç
yükü ve global eksen takımındaki ivme vektörleri (UX, UY, UZ) kullanılmıştır.
Kalıba ait titreşim parametreleri, Çizelge 7.3’de görülmektedir.
Çizelge 7.3. Boş halde Kutu menfez kalıbına ait titreşim parametreleri
Dinamik serbestlik
derecesi sayısıKümülatif kütle katılım oranları (%)
(Ritz vektörü sayısı = 80)X yönü Y yönü Z yönü 7353 97.14 97.10 99.42
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
71
Yapılan dinamik analiz yardımıyla, kalıp yüzeyindeki 1 ve 2 nolu noktalarda,
kalıba dik doğrultudaki deplasmanın zamanla değişimi hesaplanmıştır. 1 ve 2
noktalarındaki deplasmanın [0-0.3] sn aralığındaki değişimi sırasıyla Şekil 7.8 ve
7.9’da sunulmaktadır.
Titreşim hareketinin başlangıç devresinde-deney sonuçlarında da dikkat
çekildiği gibi-düzensiz olduğu, ancak kısa süre içinde düzenli hale geldiği
görülmektedir.
-0.8
-0.4
0
0.4
0.8
0 0.1 0.2 0.3
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.8. 1 nolu noktada kalıp boş iken teorik olarak hesaplanan deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
72
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
0 0.1 0.2 0.3
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.9. 2 nolu noktada kalıp boş iken teorik olarak hesaplanan deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
1 ve 2 noktalarında teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi,
aynı noktalarda elde edilen deneysel veriler ile, değişik zaman dilimleri için Şekil
7.10-7.17’de karşılaştırılmaktadır. Şekillerin incelenmesinden, teorik ve deneysel
sonuçların uyum içinde olduğu görülmektedir.
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.10. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
73
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.11. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.12. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
74
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.13. 1 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.14. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
75
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.15. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.16. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
76
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.17. 2 nolu noktada kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı)
1 ve 2 nolu noktalarda teorik olarak hesaplanan ve deneysel olarak ölçülen
deplasman genlikleri Çizelge 7.4’de sunulmaktadır.
Çizelge 7.4. Kutu menfez kalıbı boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen genlik değerleri
Genlik değerleri (mm) Nokta No Teorik Deneysel
1 0.38 0.392 0.19 0.19
Çizelgenin incelenmesinden, vibrasyon noktasına göre, 2 nolu nokta 1 nolu
noktadan daha yakın olmasına rağmen, 2 nolu noktada daha küçük genlik elde
edilmektedir. Burada 2 nolu noktanın 1 nolu noktaya göre, kalıbın en alt seviyesine
daha yakın olması rol oynamaktadır. Bu durum, vibrasyon işleminde, vibrasyon
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
77
noktalarının, kalıbın yüksekliği de dikkate alınarak, doğru ve yeterli sayıda
belirlenmesinin önemini ortaya koymaktadır.
7.2.4. Uygulama 4
Bu uygulamada, Kutu menfez kalıbı dolu halde iken, serbest titreşim analizi
gerçekleştirilmiştir. Kalıbın ilk altı titreşim moduna ait devirsel frekans değerleri
Çizelge 7.5’de görülmektedir.
Çizelge 7.5. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait serbest titreşim frekansları
Mod No Frekans (Hz) 1 18.492 21.773 21.824 25.485 25.946 27.98
Frekans değerlerinin incelenmesinden görüleceği üzere, kalıba ait en etkili
frekans değerleri, 100Hz olan vibratör frekansına göre çok küçük kalmaktadır.
Ayrıca, kalıbın boş haline göre de daha küçük olmaktadır (Çizelge 7.1). Dolayısıyla,
kalıba 100Hz’lik vibratörler yardımıyla titreşim uygulanmasının rezonansa sebep
olmayacağı ve kalıp stabilitesini bozmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu uygulamada ayrıca, Mod Birleştirme Yönteminde alternatif olarak
kullanılabilecek olan Özvektör ve Ritz vektörlerinin kümülatif kütle katılım oranına
katkısı incelenmiştir. Mod sayısına göre kütle katılım oranlarının yönlere göre
değişimi Çizelge 7.6’da görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
78
Çizelge 7.6. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait kütle katılım oranları
Kütle katılım oranları (%) Mod
sayısı
Vektör
tipi X yönü Y yönü Z yönü Özvektör 29.08 31.03 0.00550 Ritz vektörü 88.64 87.15 98.15 Özvektör 34.78 34.52 0.01100 Ritz vektörü 96.05 95.87 99.17 Özvektör 35.54 37.18 0.05150 Ritz vektörü 97.91 97.82 99.65
Çizelgenin incelenmesinden, Ritz vektörleri kullanılarak elde edilen kütle
katılım oranlarının, Özvektörler ile elde edilenlere göre çok daha yüksek olduğu
anlaşılmaktadır.
7.2.5. Uygulama 5
Bu uygulamada, Kutu menfez kalıbı taze beton ile dolu iken, teorik titreşim
analizi gerçekleştirilmekte ve sonuçlar deneysel veriler ile karşılaştırılmaktadır.
Kalıbın zaman tanım alanındaki analizi, “doksan beş” adet Ritz vektörü
kullanılarak yapılmıştır. Başlangıç Ritz vektörleri olarak; vibratörün kalıba
uyguladığı basınç yükü, taze betonun kalıba uyguladığı basınç yükü ve global eksen
takımındaki ivme vektörleri (UX, UY, UZ) kullanılmıştır. Kalıba ait titreşim
parametreleri, Çizelge 7.7’de görülmektedir.
Çizelge 7.7. Taze beton ile dolu iken Kutu menfez kalıbına ait titreşim parametreleri
Dinamik serbestlik
derecesi sayısıKümülatif kütle katılım oranları (%)
(Ritz vektörü sayısı = 95)X yönü Y yönü Z yönü7353 95.67 95.44 99.11
Yapılan dinamik analiz yardımıyla, kalıp yüzeyindeki 1 ve 2 nolu noktalarda,
kalıba dik doğrultudaki deplasmanın zamanla değişimi hesaplanmıştır. 1 ve 2
noktalarındaki deplasmanın [0-0.3] sn aralığındaki değişimi sırasıyla Şekil 7.18 ve
7.19’da sunulmaktadır.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
79
Titreşim hareketinin başlangıç devresinde-deney sonuçlarında da dikkat
çekildiği gibi-düzensiz olduğu, ancak kısa süre içinde düzenli hale geldiği
görülmektedir.
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
0 0.1 0.2 0.3
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.18. 1 nolu noktada kalıp dolu iken teorik olarak hesaplanan deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
-0.4
-0.2
0
0.2
0.4
0 0.1 0.2 0.3
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Şekil 7.19. 2 nolu noktada kalıp dolu iken teorik olarak hesaplanan deplasmanınzamanla değişimi (Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
80
1 ve 2 noktalarında teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi,
aynı noktalarda elde edilen deneysel veriler ile, değişik zaman dilimleri için Şekil
7.20-7.27’de karşılaştırılmaktadır. Şekillerin incelenmesinden, teorik ve deneysel
sonuçların uyum içinde olduğu görülmektedir.
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.20. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.21. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
81
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.22. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.23. 1 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
82
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.24. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.25. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
83
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.26. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kutu menfez kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.27. 2 nolu noktada kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kutu menfez kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
84
1 ve 2 nolu noktalarda teorik olarak hesaplanan ve deneysel olarak ölçülen
deplasman genlikleri, Çizelge 7.8’de sunulmaktadır.
Çizelge 7.8. Kutu menfez kalıbı taze beton ile dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen genlik değerleri
Genlik değerleri (mm) Nokta No Teorik Deneysel
0.23 0.241-0.32 -0.40 0.02 0.022
-0.17 -0.15
Çizelgenin incelenmesinden, 2 nolu noktada betonun kalıba uyguladığı basınç
yükü 1 noktasına göre daha büyük olduğu için, 2 noktasındaki deplasman genliğinin
büyük oranda azaldığı görülmektedir.
7.2.6. Uygulama 6
Bu uygulamada, özellikleri 5. Bölümde tanımlanan Kolon kalıbı deneysel
olarak ele alınmış, kalıbın ölçüm yüzeyinde bulunan iki dış vibratör etkisi altında A,
B ve C noktalarında (Şekil 7.28) kalıp yüzeyine dik doğrultudaki deplasmanın
zamanla değişimi ölçülmüştür. Ölçümler, kalıbın boş ve dolu olması durumları için
ayrı ayrı kaydedilmiştir. Elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmektedir.
Şekil 7.28. Kolon kalıbının ölçüm yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 30 cm)
60cm
453 cm
Dış Vibratör A (Y = 266.3cm, Z = 30cm)
B (Y = 453cm, Z = 30cm)
Dış Vibratör
Y
C (Y = 850.5cmZ = 40cm)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
85
Kalıbın taze beton ile dolu olması halinde davranışın önemli ölçüde değiştiği
anlaşılmaktadır. Kalıp boş ve dolu iken A, B ve C noktalarında deneysel olarak
ölçülen deplasmanın zamanla değişimi, tipik bir zaman dilimi için sırasıyla Şekil
7.29, Şekil 7.30 ve Şekil 7.31’de karşılaştırılmaktadır.
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Betonsuz Betonlu
Şekil 7.29. A noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kolon kalıbı)
-0.3
-0.15
0
0.15
0.3
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Betonsuz Betonlu
Şekil 7.30. B noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanın
zamanla değişimi (Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
86
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Betonsuz Betonlu
Şekil 7.31. C noktasında kalıp boş ve dolu iken deneysel olarak ölçülen deplasmanınzamanla değişimi (Kolon kalıbı)
Şekillerin incelenmesinden, vibratöre daha yakın konumda bulunan A
noktasında genlikteki değişim sınırlı kalmış olmasına rağmen, kalıbın boş ve taze
beton ile dolu olması durumunda B ve C noktalarındaki genlik değerleri, büyük
ölçüde azalmaktadır.
7.2.7. Uygulama 7
Bu uygulamada, Kolon kalıbı boş halde iken, serbest titreşim analizi
gerçekleştirilmiştir. Kalıbın ilk altı titreşim moduna ait devirsel frekans değerleri
Çizelge 7.9’da görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
87
Çizelge 7.9. Boş halde Kolon kalıbına ait serbest titreşim frekansları
Mod No Frekans (Hz) 1 8.692 12.423 15.234 16.545 21.596 39.37
Frekans değerlerinin incelenmesinden görüleceği gibi, kalıba ait en etkili
frekans değerleri, 100Hz olan vibratör frekansına göre çok küçük kalmaktadır.
Dolayısıyla, kalıba 100Hz’lik vibratörler yardımıyla titreşim uygulanmasının
rezonansa sebep olmayacağı ve kalıp stabilitesini bozmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu uygulamada ayrıca, Mod Birleştirme Yönteminde alternatif olarak
kullanılabilecek olan Özvektör ve Ritz vektörlerinin kümülatif kütle katılım oranına
katkısı incelenmiştir. Mod sayısına göre kütle katılım oranlarının yönlere göre
değişimi Çizelge 7.10’da görülmektedir.
Çizelge 7.10. Boş halde Kolon kalıbına ait kütle katılım oranları
Kütle katılım oranları (%) Mod sayısı
Vektör tipi X yönü Y yönü Z yönü
Özvektör 72.00 1.36 4.51 50 Ritz vektörü 94.12 89.94 96.89 Özvektör 74.46 2.49 29.42 100 Ritz vektörü 98.50 95.67 99.40 Özvektör 76.10 4.67 37.14 150 Ritz vektörü 99.51 98.20 99.77
Çizelgenin incelenmesinden, Ritz vektörleri kullanılarak elde edilen kütle
katılım oranlarının, Özvektörler yardımıyla elde edilenlere kıyasla çok daha yüksek
olduğu anlaşılmaktadır.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
88
7.2.8. Uygulama 8
Bu uygulamada, Kolon kalıbı boş halde iken, teorik titreşim analizi
gerçekleştirilmekte ve sonuçlar deneysel veriler ile karşılaştırılmaktadır.
Kalıbın zaman tanım alanındaki analizi, seksen adet Ritz vektörü kullanılarak
yapılmıştır. Başlangıç Ritz vektörleri olarak; vibratörün kalıba uyguladığı basınç
yükü ve global eksen takımındaki ivme vektörleri (UX, UY, UZ) kullanılmıştır.
Kalıba ait titreşim parametreleri, Çizelge 7.11’de görülmektedir.
Çizelge 7.11. Boş halde Kolon kalıbına ait titreşim parametreleri
Dinamik serbestlik derecesi sayısı
Kümülatif kütle katılım oranları (%) (Ritz vektörü sayısı = 80)
X yönü Y yönü Z yönü6330 97.62 93.67 99.04
A, B ve C noktalarında teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla
değişimi, aynı noktalarda elde edilen deneysel veriler ile, değişik zaman dilimleri
için Şekil 7.32-7.43’de karşılaştırılmaktadır. Şekillerin incelenmesinden, teorik ve
deneysel sonuçların uyum içinde olduğu görülmektedir.
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.32. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
89
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.33. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.34. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
90
-0.6
-0.3
0
0.3
0.6
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.35. A noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
-0.3
-0.15
0
0.15
0.3
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.36. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
91
-0.3
-0.15
0
0.15
0.3
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.37. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.3
-0.15
0
0.15
0.3
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.38. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
92
-0.3
-0.15
0
0.15
0.3
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.39. B noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.40. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
93
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.41. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.42. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
94
-0.25
-0.125
0
0.125
0.25
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.43. C noktasında kalıp boş iken deneysel ve teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
Bu uygulamada, iki vibratör kullanıldığından bunların arasında faz farkı
oluşabilmektedir. Çeşitli faz farkı değerlerine göre genlikteki değişimin
belirlenebilmesi için analizler yapılmış, sonuçlar, Çizelge 7.12’de verilmiştir.
Çizelgeden görüleceği üzere, vibratörler arasındaki faz farkı deplasman
genliklerini önemli ölçüde etkilememektedir. Faz farklarına göre genlikteki değişim
küçük ve tam olarak bilinmediğinden dolayı, teorik analizde işlemlerin gereksiz
uzamaması için vibratörlere faz farkı verilmemiştir; yani, vibratörlerin aynı anda
harekete geçtiği kabul edilmiştir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
95
Çizelge 7.12. Faz farklarına göre genlikteki değişim
Genlik (mm) Faz Farkı(msn) A B C
0.0 0.4633 0.2026 0.1537 0.5 0.4630 0.2023 0.1538 1.0 0.4625 0.1998 0.1557 1.5 0.4619 0.1954 0.1596 2.0 0.4612 0.1894 0.1650 2.5 0.4606 0.1825 0.1714 3.0 0.4600 0.1753 0.1781 3.5 0.4595 0.1686 0.1846 4.0 0.4592 0.1630 0.1901 4.5 0.4591 0.1590 0.1941 5.0 0.4592 0.1571 0.1964 5.5 0.4595 0.1574 0.1963 6.0 0.4600 0.1599 0.1944
7.2.9. Uygulama 9
Bu uygulamada, Kolon kalıbı dolu halde iken, serbest titreşim analizi
gerçekleştirilmiştir. Kalıbın ilk altı titreşim moduna ait devirsel frekans değerleri
Çizelge 7.13’de görülmektedir.
Çizelge 7.13. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait serbest titreşim frekansları
Mod No Frekans (Hz) 1 7.422 9.783 12.384 13.385 14.606 17.16
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
96
Frekans değerlerinin incelenmesinden görüleceği gibi, kalıba ait en etkili
frekans değerleri 100Hz olan vibratör frekansına göre çok küçük kalmaktadır.
Ayrıca, kalıbın boş haline göre de daha küçük olmaktadır (Çizelge 7.9). Dolayısıyla,
kalıba 100Hz’lik vibratörler yardımıyla titreşim uygulanmasının rezonansa sebep
olmayacağı ve kalıp stabilitesini bozmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu uygulamada ayrıca, Mod Birleştirme Yönteminde alternatif olarak
kullanılabilecek olan Özvektör ve Ritz vektörlerinin kümülatif kütle katılım oranına
katkısı incelenmiştir. Mod sayısına göre kütle katılım oranlarının yönlere göre
değişimi Çizelge 7.14’de görülmektedir.
Çizelge 7.14. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait kütle katılım oranları
Kütle katılım oranları (%) Mod sayısı
Vektör tipi X yönü Y yönü Z yönü
Özvektör 48.47 4.00 15.43 50 Ritz vektörü 84.42 75.80 89.27
Özvektör 52.83 4.55 17.10 100 Ritz vektörü 94.30 88.37 97.69
Özvektör 55.17 5.21 17.29 150 Ritz vektörü 98.20 94.64 99.18
Çizelgenin incelenmesinden, Ritz vektörleri kullanılarak elde edilen kütle
katılım oranlarının, Özvektörler ile elde edilenlere nazaran çok daha yüksek olduğu
anlaşılmaktadır.
7.2.10. Uygulama 10
Bu uygulamada, Kolon kalıbı taze beton ile dolu iken, teorik titreşim analizi
gerçekleştirilmekte ve sonuçlar deneysel veriler ile karşılaştırılmaktadır.
Kalıbın zaman tanım alanındaki analizi, “yüz yirmi beş” adet Ritz vektörü
kullanılarak yapılmıştır. Başlangıç Ritz vektörleri olarak; vibratörün kalıba
uyguladığı basınç yükü, taze betonun kalıba uyguladığı basınç yükü ve global eksen
takımındaki ivme vektörleri (UX, UY, UZ) kullanılmıştır. Kalıba ait titreşim
parametreleri, Çizelge 7.15’de görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
97
Çizelge 7.15. Taze beton ile dolu iken Kolon kalıbına ait titreşim parametreleri
Dinamik serbestlik derecesi sayısı
Kümülatif kütle katılım oranları (%) (Ritz vektörü sayısı = 125)
X yönü Y yönü Z yönü 6330 96.67 92.08 98.78
A, B ve C noktalarında teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla
değişimi, aynı noktalarda elde edilen deneysel veriler ile, değişik zaman dilimleri
için Şekil 7.44-7.55’de karşılaştırılmaktadır. Şekillerin incelenmesinden, teorik ve
deneysel sonuçların uyum içinde olduğu görülmektedir.
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.44. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
98
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.45. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.46. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
99
-0.5
-0.25
0
0.25
0.5
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.47. A noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.48. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
100
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.49. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.50. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
101
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.51. B noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
1 1.05 1.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.52. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen deplasmanın zamanla değişimi (t = 1-1.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
102
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
2 2.05 2.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.53. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 2-2.1 sn, Kolon kalıbı)
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
3 3.05 3.1
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.54. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 3-3.1 sn, Kolon kalıbı)
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
103
-0.2
-0.1
0
0.1
0.2
4 4.04 4.08
Zaman (sn)
Dep
lasm
an(m
m)
Deneysel Teorik
Şekil 7.55. C noktasında kalıp dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen
deplasmanın zamanla değişimi (t = 4-4.08 sn, Kolon kalıbı)
A, B ve C noktalarında teorik olarak hesaplanan ve deneysel olarak ölçülen
deplasman genlikleri Çizelge 7.16’da sunulmaktadır.
Çizelge 7.16. Kolon kalıbı taze beton ile dolu iken deneysel ve teorik olarak elde edilen genlik değerleri
Genlik değerleri (mm) Teorik Deneysel
0.30 0.34A noktası-0.41 -0.40 0.04 0.05B noktası
-0.11 -0.12 0.05 0.06C noktası
-0.12 -0.11
Çizelgenin incelenmesinden, vibrasyon noktasından uzaklaştıkça deplasman
genliğinin büyük oranda azaldığı görülmektedir. Bu durum, daha önce de ifade
edildiği gibi, vibrasyon işleminde, vibrasyon noktalarının doğru ve yeterli sayıda
belirlenmesinin önemini ortaya koymaktadır.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
104
7.2.11. Uygulama 11
Bu uygulamada, kutu menfez kalıbı teorik olarak ele alınmakta ve kalıp boş
ve dolu halde iken, kalıbın vibrasyon uygulanan yüzeyindeki titreşim genliğinin
yüzey boyunca değişimi incelenmektedir. Söz konusu yüzey üzerinde, kalıbın boş
olması halinde hesaplanan en büyük genlik değerleri Şekil 7.56’da, dolu olması
halinde hesaplanan en büyük genlik değerleri ise Şekil 7.57’de verilmektedir.
7.2.12. Uygulama 12
Bu uygulamada, kolon kalıbı teorik olarak ele alınmakta ve kalıp boş ve dolu
halde iken, kalıbın vibrasyon uygulanan yüzeyindeki titreşim genliğinin yüzey
boyunca değişimi incelenmektedir. Sözkonusu yüzey üzerinde, kalıbın boş olması
halinde hesaplanan en büyük genlik değerleri Şekil 7.58’de, dolu olması halinde
hesaplanan en büyük genlik değerleri ise Şekil 7.59’da verilmektedir.
Şekillerin (Şekil 7.56, 7.57, 7.58, 7.59) incelenmesinden, vibrasyon
noktasından ve kalıp üst seviyesinden uzaklaştıkça genlik değerlerinin düştüğü
görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
105
Şeki
l7.5
6.K
alıp
boşi
ken
vibr
asyo
nuy
gula
nan
yüze
yde
teor
ikol
arak
hesa
plan
ange
nlik
değe
rlerin
inyü
zey
boyu
nca
değişi
mi(
mm
)(K
utu
men
fez
kalıbı)
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
106
Şeki
l7.5
7.K
alıp
dolu
iken
vibr
asyo
nuy
gula
nan
yüze
yde
teor
ikol
arak
hesa
plan
ange
nlik
değe
rlerin
inyü
zey
boyu
nca
değişi
mi(
mm
)(K
utu
men
fez
kalıbı)
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
107
Şeki
l7.5
8.K
alıp
boşi
ken
vibr
asyo
nuy
gula
nan
yüze
yde
teor
ikol
arak
hesa
plan
ange
nlik
değe
rlerin
inyü
zey
boyu
nca
değişi
mi(
mm
)(K
olon
kalıbı)
Dış
vibr
atör
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
108
Şeki
l7.5
9.K
alıp
dolu
iken
vibr
asyo
nuy
gula
nan
yüze
yde
teor
ikol
arak
hesa
plan
ange
nlik
değe
rlerin
inyü
zey
boyu
nca
değişi
mi(
mm
)(K
olon
kalıbı)
Dış
vibr
atör
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
109
7.3. Bilgisayar Destekli Kalıp Tasarım Algoritması
Bu tez çalışmasında yapılan teorik ve deneysel çalışmalar, üretim kalıplarının
bilgisayar ortamında modellenmesinin mümkün olduğunu ve gerçeğe çok yakın
sonuçlar elde edilebildiğini göstermektedir. Bu bölümde önce, bu çalışma ve
literatürde mevcut diğer çalışmalardan elde edilen tasarım ilkeleri özetlenecek daha
sonra, bu tasarım ilkelerine uygun Bilgisayar destekli kalıp tasarımına yönelik bir
algoritma önerisi sunulacaktır.
7.3.1. Kalıp Tasarım İlkeleri
Yeterli kompaksiyona ve dolayısıyla istenen ölçüde dayanıma sahip yapı
elemanı üretiminde kullanılacak kalıpların tasarımında aşağıdaki hususlar dikkate
alınmalıdır.
a) Kalıp, içine yerleştirilen beton ve uygulanan vibrasyon yükleri altında yeterli
dayanıma sahip olmalı, eleman boyutlarını istenmeyen ölçüde değiştirecek derecede
deforme olmamalıdır. Bu amaçla kalıp yüzeyi tercihen 3-6mm kalınlıklı çelik
plakalar ile teşkil edilmeli, çelik profiller ile desteklenmelidir. Kalıp yüzeyleri belli
aralıklarla birbirine bağlanmalıdır. Ancak, kalıbın çok rijit olmasının vibrasyonu
zorlaştıracağı ve maliyetini arttıracağı unutulmamalıdır.
b) Kalınlığı 20cm’ye kadar olan elemanların üretiminde kalıbın sadece bir yüzüne,
20-40cm kalınlıklı elemanların üretiminde ise kalıbın her iki yüzüne vibratör
yerleştirilmelidir. 40cm’den kalın eleman üretiminde ayrıca iç vibratör
kullanılmalıdır.
c) Vibrasyonun frekansı, uygulama alanı dikkate alınarak seçilmelidir (Wenzel,
1986a). Örneğin, duvar panelleri, kiriş, kolon vb. yapı elemanları için en uygun
devirsel frekans 100 Hz’dir.
d) Yeterli düzeyde kompaksiyonun sağlanması için kalıp yüzeyinin her noktasında,
kalıp yüzeyine dik doğrultuda minimum bir deplasman genliğine ulaşılması
gerekmektedir. Minimum genlik değeri, eleman kalınlığına bağlı olarak tasarımcı
tarafından belirlenmelidir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
110
e) Değişik boyut ve kesit özelliklerine sahip her kalıp için en uygun vibrasyon
parametrelerini (vibratör konumu, sayısı ve frekans) önceden en uygun şekilde
kestirmek mümkün değildir. Bu nedenle problem, tecrübeye dayalı bir ön tasarım ve
iteratif bir analiz-tasarım algoritması ile ele alınmalıdır.
7.3.2. Algoritma
Yukarıda sıralanan tasarım ilkelerinin ışığı altında, bilgisayar destekli kalıp
tasarımı aşağıda sıralanan işlem basamaklarıyla gerçekleştirilebilmektedir:
a) Tecrübeye dayalı olarak kalıp sac kalınlığının, güçlendirme profillerinin
belirlenmesi, kalıbın bilgisayarda modellenmesi.
b) Vibrasyon uygulanacak yüzeylerin, vibratör tipinin ve minimum vibrasyon
genliğinin seçilmesi.
c) Başlangıç için vibratör konumlarının belirlenmesi.
d) Kalıbın dinamik analizinin yapılarak gerekli tahkiklerin (en az genlik ve gerilme
kontrolleri) yapılması.
e) Tahkiklerin sağlanmaması halinde, kalıp boyutlarının ve/veya vibrasyon
parametrelerinin yeniden seçilerek analizin tekrarlanması.
f) Tahkiklerin sağlanması halinde, kalıp imalatının gerçekleştirilmesi.
Tasarımı tamamlanmış kalıp ile yapı elemanının üretimi esnasında
uygulanacak vibrasyon süresi, beton yüzeyinde su toplanmaya başladığı zamana
kadar geçen süre olmalıdır. Bu süre her yapı elemanı için farklılık gösterecektir ve
dikkatli bir gözlem sonucu uygulama esnasında belirlenmelidir.
Bilgisayar destekli kalıp tasarım algoritmasına ait akış diyagramı Şekil
7.60’da görülmektedir.
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
111
Şekil 7.60. Kalıp tasarım algoritması
Ön tasarım için kalıp sonlu eleman modelinin oluşturulması (sac kalınlığı, güçlendirici profiller,
üst bağlantılar ve mesnet durumları)
Vibrasyonun, yapı elemanının kesiti dikkate alınarak, hangi yüzey(ler)de uygulanacağının
tespit edilmesi
Vibrasyon frekansının, yapı tipine göre, belirlenmesi
Vibratör konumlarının teşkil edilmesi
5
4
3
2
1
Başla
Ön tasarımı yapılan yapının analizi sonucunda gerekli tahkiklerin (en az
genlik ve gerilme kontrolleri) yapılarak, bunların sağlanıp, sağlanmadığının
incelenmesi?
Tasarımı tamamlanmış yapı elemanı için, üretim tabakalar halinde yapılıyorsa, vibrasyon süresi, bir tabaka için gözlenerek (beton yüzeyinde su toplanması) belirlenip, bunun sonraki tabakalar için kullanılması
Son
Hayır
Evet
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
112
7.4. Örnek Kalıp Tasarımı
Örnek olarak, 1000x20x80 cm boyutlarında kiriş üretimi için kullanılacak bir
kalıp ele alınmaktadır (Şekil 7.61). Bu kalıp üzerinde, kalıp tasarımı hakkında
yukarıda açıklanan bilgiler ışığında adım adım işlemler yapılacaktır.
Şekil 7.61. Örnek kalıbın boyutları
1. Adım: Başlangıç için 100 Hz’lik 1 adet dış vibratör kullanılarak, sac kalınlığı,
güçlendirme profilleri, üst bağlantı profilleri, mesnet (sabit) konumları ve vibratör
konumu Şekil 7.62-7.63’deki gibi seçilen kalıp gözönüne alınmaktadır. Kalıbın sonlu
eleman ağı 10x10cm kare kabuk elemanlar ile oluşturulmuş, çubuk sonlu elemanları
kabuk elemanları ile ortak düğüm noktaları kullanılarak tanımlanmıştır. 7.3.1.
bölümünde bahsedilen minimum genlik değeri 0.05 mm olarak seçilmiştir.
Şekil 7.62. Örnek kalıbın vibrasyon yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 10 cm)
Şekil 7.63. Örnek kalıbın üstten görünümü
20
Güçlendirme profilleri (U100)
80cm
Çelik levha (t = 5 mm)Dış Vibratör
10 m
4040
YZ
50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 5050 5040 50405 m5 m
φ30U100
U100100 100100100 100
10 m
100100100100100
20
A-A kesiti
20cm
Z
X80cm
10 m AY
Z A
80cm
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
113
Şeki
l7.6
4.1
adet
vibr
atör
kulla
nıla
rak
vibr
asyo
nuy
gula
nmasıh
alin
devi
bras
yon
yüze
yind
eol
uşan
mak
sim
umge
nlik
değe
rleri
(mm
)
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
114
Örnek kalıp, teorik olarak ele alınmış ve kalıp taze beton ile dolu halde iken,
kalıbın vibrasyon uygulanan yüzeyindeki titreşim genliğinin yüzey boyunca değişimi
incelenmiştir. Sözkonusu yüzey üzerinde hesaplanan maksimum genlik değerleri
Şekil 7.64’de verilmektedir.
Şekil 7.64’ün incelenmesinden görüleceği üzere, tek vibratör kullanılması
halinde kalıp yüzeyinin tamamında istenilen genlik değerlerine ulaşılamamaktadır.
Bu durumda iki farklı çözüm yöntemi düşünülebilir.
a) Kalıp rijitliğinin azaltılması,
b) Vibratör sayısının arttırılması.
Bu örnek tasarım çalışması için vibratör sayısının arttırılması tercih edilmiştir.
2. Adım: 1. Adımdaki kalıp parametreleri (sac kalınlığı, mesnet durumu vb.) aynı
olmak üzere, konumları Şekil 7.65’deki gibi seçilen 100 Hz’lik iki dış vibratör
kullanılarak, kalıbın dinamik analizi tekrarlanmış, kalıbın vibrasyon uygulanan
yüzeyindeki titreşim genliğinin yüzey boyunca değişimi incelenmiştir. Sözkonusu
yüzey üzerinde hesaplanan maksimum genlik değerleri Şekil 7.66’da verilmektedir.
Şekil 7.65. Örnek kalıbın vibrasyon yüzeyi (Y-Z düzlemi, X = 10 cm)
Güçlendirme profilleri (U100)
80cm
Çelik levha (t = 5 mm)
10 m
4040
YZ
50 50 50 50
5 m2.5 m
50 50 50 50 50 50 5050 50502040 40 2040 40
2.5 m
50 50
Dış Vibratör Dış Vibratör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
115
Şeki
l7.6
6.2
adet
vibr
atör
kulla
nıla
rak
vibr
asyo
nuy
gula
nmasıh
alin
devi
bras
yon
yüze
yind
eol
uşan
mak
sim
umge
nlik
değe
rleri
(mm
)
Dış
vibr
atör
Dış
vibr
atör
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
116
Şekil 7.66’nın incelenmesinden görüleceği üzere, iki vibratör kullanılması
halinde kalıbın vibrasyon yüzeyinde oluşan deplasman genlik değerleri, tasarım için
belirlenen minimum genlik değerlerini sağlamaktadır. Dolayısıyla, vibratör sayısı ve
konumlarının uygun ve yeterli olduğu anlaşılmakta ve kalıp tasarımı tamamlanmış
olmaktadır.
Örnek kalıpta, bir ve iki vibratör kullanılarak vibrasyon uygulanan yüzeydeki
bazı kritik noktalarda elde edilen maksimum genlik değerleri Çizelge 7.17’de,
titreşim parametreleri Çizelge 7.18’de, serbest titreşim analizi sonuçları Çizelge
7.19’da karşılaştırılmaktadır.
Çizelge 7.17. Örnek kalıbın vibrasyon uygulanan yüzeyinde seçilen bazı kritik noktalarda 1 ve 2 adet vibratör kullanılarak elde edilen maksimum genlik değerleri
Koordinat (cm, X = 10) Maksimum genlik (mm) Nokta No
Y Z 1. Adım(1 vibratör)
2. Adım(2 vibratör)
308 10 10 0.04 0.20 404 490 10 0.09 0.08 920 10 40 0.01 0.06 922 20 40 0.02 0.06 924 30 40 0.03 0.09 926 40 40 0.03 0.13 928 50 40 0.03 0.15 316 50 10 0.01 0.06 520 50 20 0.02 0.07 1624 470 70 0.60 0.08 1630 500 70 0.64 0.06 1574 220 70 0.06 0.90 1580 250 70 0.04 1.14 1626 480 70 0.22 0.16
7. ARAŞTIRMA BULGULARI Gültekin AKTAŞ
117
Çizelge 7.18. Örnek kalıba ait titreşim parametreleri
Kümülatif kütle katılım oranları (%) (Ritz vektörü sayısı = 60)
Dinamik serbestlik
derecesi sayısı X yönü Y yönü Z yönü 1. Adım 98.45 94.45 98.66 5760 2. Adım 98.38 94.41 98.49
Çizelge 7.19. Örnek kalıba ait serbest titreşim frekansları
Mod No Frekans (Hz) 1. Adım
Frekans (Hz) 2. Adım
1 9.47 10.442 11.35 11.343 12.44 12.894 15.13 15.125 17.61 17.976 21.36 21.31
Frekans değerlerinin incelenmesinden görüleceği üzere, kalıba ait en etkili
frekans değerleri, 100 Hz olan vibratör frekansına göre çok küçük kalmaktadır.
Dolayısıyla kalıba 100 Hz’lik vibratörler yardımıyla titreşim uygulanmasının
rezonansa sebep olmayacağı ve kalıp stabilitesini bozmayacağı anlaşılmaktadır.
8. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Gültekin AKTAŞ
118
8. SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Prefabrik yapı elemanı üretiminde yaşanan şantiye deneyimleri, kalıba
dökülen taze betonun yeterli ölçüde sıkıştırılmasının, titreşim için kullanılan dış
vibratörün tipine ve konumuna bağlı olduğunu göstermiştir. Vibratör tipi ve
konumunun deneme-yanılma yöntemi ile belirlenmesi zaman kaybına yol açmakta ve
her zaman en iyi sonucu vermemektedir. Bu nedenle bilgisayar destekli kalıp
tasarımına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu çalışma, deneysel ve teorik olarak hazırlanmıştır. Dış vibratörler
kullanılarak üretilen prefabrik yapı elemanlarında şantiye deneyleri, Kambeton
firmasının (Adana) üretim tesislerinde veri toplama sistemi (VTS) kullanılarak,
gerçekleştirilmiştir. İki farklı prefabrik yapı elemanında (kutu menfez ve kolon)
deneyler, bu elemanları oluşturan çelik kalıpların yüzeyinde seçilen bazı kritik
noktalarda, hem kalıbın boş (betonsuz) hem de taze beton ile dolu olması hallerinde
ayrı ayrı ölçümler alınarak gerçekleştirilmiştir. Deneyler sırasında kalıp dış
yüzeyinde seçilen bazı noktalarda, kalıp yüzeyine dik deplasmanın zamanla değişimi,
0.5 msn okuma aralığında 4.096 sn süre ile kaydedilmiştir. Deneysel bulgular, kalıp
içine dökülen taze betonun, kalıp davranışını önemli ölçüde değiştirdiğini ve
bilgisayar destekli kalıp tasarımında, taze beton-kalıp etkileşiminin mutlaka
gözönüne alınması gerektiğini göstermektedir.
Teorik titreşim analizi, SAP2000® bilgisayar yazılımı kullanılarak, Sonlu
Elemanlar Yöntemi ile yapılmıştır. Zaman Tanım Alanında analiz, deneylerdeki gibi
0.5 msn okuma aralığında ve 4.096 sn süre ile, Mod Birleştirme Yöntem’inde Ritz
vektörleri kullanılarak gerçekleştirilmiş; ayrıca, Özvektörler ile bulunan sonuçlarla
karşılaştırılmıştır.
Dinamik mod birleştirme analizinde, aynı sayıda mod kullanılması koşuluyla,
Ritz vektörleri kullanılarak yapılan analizlerin tamamlanma süresi (computer time)
Özvektörlerin kullanılmasına göre çok önemli oranda azalmaktadır; ayrıca, dinamik
kütle katılım oranları büyük ölçüde artmaktadır. Bu nedenle, binlerce dinamik
serbestlik derecesine sahip karmaşık kalıp sistemleri için, dinamik mod birleştirme
analizinde, Ritz vektörlerinin kullanılması önerilmektedir.
8. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Gültekin AKTAŞ
119
Önce boş kalıpta deneysel olarak ölçülen zamana bağlı deplasman değerleri,
teorik titreşim analizi ile hesaplanan sonuçlarla karşılaştırılmış ve bunların uyumlu
olduğu görülmüştür. Daha sonra kalıbın dolu olması halinde, taze betonun etkisi
dikkate alınarak, taze beton-kalıp etkileşimi için bir model hazırlanmıştır. Bu model
kullanılarak hesaplanan değerler, deneysel olarak ölçülenler ile karşılaştırılmış,
sonuçların uyumlu olduğu görülmüştür.
Yapılan deneysel, teorik ve literatürdeki çalışmalar ışığında, prefabrik yapı
elemanları üretimi için bir kalıp tasarım algoritması hazırlanmıştır. Bu algoritma
kullanılarak, örnek bir kalıp sisteminin kalıp tasarımı teorik olarak yapılmıştır.
120
KAYNAKLAR
ACI Committee 309, 1981. Behavior of Fresh Concrete during Vibrations. ACI
Journal, 78(1), 36-53.
ALEXSANDRIDIS, A., ve GARDNER, N.J., 1981. Mechanical Behaviour of Fresh
Concrete. Cement and Concrete Research, 11(3), 323-339.
BANFILL, P.F.G., YONGMO, X., ve DOMONE, P.L.J., 1999. Relationship
between the Rheology of Unvibrated Fresh Concrete and its Flow under
Vibration in A Vertical Pipe Apparatus. Magazine of Concrete Research,
51(3), 181-190.
BANFILL, P.F.G., 2003. The Rheology of Fresh Cement and Concrete-A Review.
11. International Cement Chemistry Congress, Durban, May 2003.
BATHE, K.J., ve WILSON, E:L., 1976. Numerical Methods in Finite Element
Analysis. Prentice-Hall, Englewood Cliffs, N.J.
BEER, G., ve WATSON, J.O., 1994. Introduction to Finite and Boundary Element
Methods for Engineers. John Wiley&Sons, New York, 509s.
DHATT, G., ve TOUZOT, G., 1985. The Finite Element Method. A Wiley-
Interscience Publication, New York, 503s.
ERDOĞAN, T.Y., 2003. Beton. ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim A.Ş.
Yayını, Ankara, 714s.
GERMANN Instruments, Inc., 1998. “4c-Temperature & Stress; Temperature and
Stress Simulation during Hardening – User Manual”. GERMANN
Instruments, Inc., Evanston, Illinois.
HU, C., ve LARRARD, F.D., 1996. Rheology of Fresh High-performance Concrete.
Cement and Concrete Research, 26(2), 283-294.
HUGHES, R.J.R., TAYLOR, R.L., ve KANOKNUKULCHAI, W., 1977. A simple
and efficient element for plate bending. Int. J. Num. Meth. Eng., 11, 1529-43.
IBRAHIMBEGOVIC, A., ve WILSON, E.L., 1991. A Unified Formulation for
Triangular and Quadrilateral Flat Shell Finite Elements with Six Nodal
Degrees of Freedom. Communications in Applied Numerical Methods, 7,1-9.
121
KITAOJI, H., TANIGAWA, Y., MORI, H., ve KUROKAWA, Y., 1998. Analytical
Study on Vibration Transmission Properties of Fresh Concrete. Transactions
of the Japan Concrete Institute, 20, 1-8.
KRSTULOVIC, P., ve JURADIN, S., 1999. Modelling of Fresh Concrete Behaviour
under Vibration. International Journal for Engineering Modelling, 12(1), 43-
51.
KUROKAWA, Y., TANIGAWA, Y., MORI, H., ve WATANABE, T., 2000.
Experimental and Analytical Studies on Propagation of Vibration in Fresh
Concrete. Transactions of the Japan Concrete Institute, 22, 27-34.
LARRARD, F.D., HU, C., SEDRAN, T., SZITKAR, J.C., JOLT, M., CLAUX, F., ve
DERKX, F., 1997. New Rheometer for soft-to-fluid Fresh Concrete. ACI
Materials Journal, 94(3), 234-243.
MURATA, J., ve KIKUKAWA, H., 1992. Viskosity Equation for Fresh Concrete.
ACI Materials Journal (American Concrete Institute), 89(3), 230-237.
PAULINI, P., ve GRATL, N., October 1994. Stiffness Formation on Early Age
Concrete. Procedings of the International RILEM Symposium, Munich, E &
FN Spon, Germany.
PETROU, M. F., HARRIES, K. A., GADALA-MARIA, F., ve KOLLI, V.G., 2000.
A Unique Experimental Method for Monitoring Aggregate Settlement in
Concrete. Cement and Concrete Research, 30(5), 809-816.
POSTACIOĞLU, B., 1987. Beton. Teknik Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 404s.
SAP2000, 1999. Integrated Finite Element Analysis and Design of Structures.
Computers and Structures, Inc., Berkeley, California, USA.
TANIGAWA, Y., ve MORI, H., 1989. Analytical Study on Deformation of Fresh
Concrete. Journal of Engineering Mechanics, 115(3), 493-508.
TATTERSALL, G.H., ve BAKER, P.H., 1988. Effect of Vibration on the
Rheological Properties of Fresh Concrete. Magazine of Concrete Research,
40(143), 79-89.
TAYLOR, R.L., ve SIMO, J.C., 1985. Bending and Membrane Elements for
Analysis of Thick and Thin Shells. Proceedings of the NUMEETA
Conference, Swansea, Wales.
122
TUCEK, A., ve BARTAK, J., 1991. Mathematical Modelling of The Dynamics of
the Concrete Mix. Cement and Concrete Research, 21, 21-30.
U.S. Department of Transportation, 2003. Poission’s Ratio and Temperature
Gradient Adjustments. HIPERPAV Validation Model Summary. Federal
Highway Administration Research, Technology, and Development Turner-
Fairbank Highway Research Center 6300 Georgetown Pike McLean, Virginia
22101-2296. 1-4.
WENZEL, D., 1986a. Compaction of concrete-Principles, practice, special problems.
Betonwerk und Fertigteil - Technik, 52(3), 153-158.
WILSON, E.L., YUAN, M.W., ve DICKENS, J.M., 1982. Dynamic Analysis by
Direct Superposition of Ritz Vectors. Earthquake Eng. and Structural
Dynamics, 10, 813-823.
123
ÖZGEÇMİŞ
1966 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdum. İlk ve orta öğrenimimi
Ergani’de tamamladım. 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümünde Lisans öğrenimime başlayıp Mart-1988’de mezun oldum.
1988-1995 yılları arasında özel sektörde çalıştım. 1995 yılında Dicle Üniversitesi
Müh. Mim. Fak. İnş. Müh. Bölümü’ne Araştırma Görevlisi olarak atandım; aynı yıl
Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Anabilim
Dalında Yüksek Lisans öğrenimime başlayıp 1998’de tamamladım. Bir Üniversite
(Dicle Ünv.) adına başka bir Üniversite’de Lisansüstü öğrenim yapmak üzere, 2000
yılında Ç.Ü. F.B.E. İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalında Doktora öğrenimime
başladım. Evli ve bir çocuk babasıyım.