Upload
others
View
17
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE ŞEBEKE ORGANİZASYONLAR VE DENİZLİ TEKSTİL İŞLETMELERİ UYGULAMASI
DOKTORA TEZİ
HAZIRLAYAN İbrahim DURAK
DANIŞMAN Doç. Dr. Özlem ÖZKANLI
ANKARA-2005
İÇİNDEKİLER GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
İŞLETMELERİ DEĞİŞİME ZORLAYAN NEDENLER, KÜRESELLEŞME VE İŞLETMELERİN YENİDEN YAPILANMASI
1.1. DEĞİŞEN PİYASA ŞARTLARI VE İŞLETMELERİ DEĞİŞİME ZORLAYAN
NEDENLER........................................................................................................ 4 1.1.1. Küreselleşme........................................................................................... 6 1.1.2. Değişen Rekabet Şartları....................................................................... 12 1.1.3. Müşteri Profilinin Değişmesi ................................................................ 17 1.1.4. Beklentilerin Değişmesi ........................................................................ 18 1.1.5. İnternet Kullanımının Yaygınlaşması ................................................... 19
1.2. İŞLETMELERİN YENİDEN YAPILANMASI................................................. 21 1.2.1. Fordizmin Önemini Kaybetmesi ........................................................... 24 1.2.2. Artan Esneklik Eğilimleri ..................................................................... 25 1.2.3. Hiyerarşik Organizasyon Yapısının Değişmesi .................................... 26 1.2.4. İşin Yapısının ve Süreçlerinin Değişmesi ............................................ 29 1.2.5. Bilginin Artan Önemi............................................................................ 30
İKİNCİ BÖLÜM
ŞEBEKE ORGANİZASYONLARIN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ,TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ
2.1. ŞEBEKE ORGANİZASYONLARIN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ VE GELİŞİMİ ................................................................................................ 35
2.1.1. Belirsizliği Azaltmak ........................................................................... 40 2.1.2. Esneklik................................................................................................. 41 2.1.3. Kapasite Sağlamak................................................................................ 42 2.1.4. Hız Sağlamak ........................................................................................ 42 2.1.5. İşletmenin Tek Başına Sahip Olamadığı Kaynak ve Yeteneklere
Geçiş Olanağı Sağlamak ...................................................................... 42 2.1.6. Bilgi Sağlamak...................................................................................... 44
2.2. ŞEBEKE ORGANİZASYONLARIN TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ…………...……………………………………………………….49
2.2.1. Şebeke Organizasyonların Tanımı ........................................................ 49 2.2.2. Şebeke Organizasyonların Özellikleri .................................................. 56 2.2.3. Şebeke Organizasyonların Çeşitleri ...................................................... 64
I
2.2.3.1. Dahili Şebeke Organizasyon........................................ 64 2.2.3.2. Dengeli Şebeke Organizasyon ..................................... 66 2.2.3.3. Dinamik Şebeke Organizasyon..................................... 68
2.2.4. Şebeke Organizasyonun Yararları ........................................................ 69 2.2.5. Şebeke Organizasyonların Sakıncaları.................................................. 72 2.2.6. Şebekenin Temel Elemanları ................................................................ 73 2.2.7. Şebeke Organizasyonlarda Güven ........................................................ 76 2.2.8. Şebeke Organizasyonlarda Örgütsel Kültür.......................................... 81 2.2.9. Şebeke Organizasyonlarda İletişim....................................................... 82 2.2.10. Şebeke Organizasyonlarda Güç .......................................................... 84 2.2.11. Şebeke Yeteneği.................................................................................. 84 2.2.12. Şebeke Organizasyon Türü Olarak Stratejik Ortaklıklar ve
Ortak Girişimler .................................................................................... 87 2.2.12.1. Stratejik Ortaklıklar................................................................ 87 2.2.12.2. Ortak Girişimler ..................................................................... 90 2.2.13. Şebeke Organizasyon ve Sanal Organizasyon Etkileşimi................... 92 2.2.14. Şebeke Organizasyonlarda Başarısızlık Nedenleri ............................ 96
2.2.14.1.Dahili Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık Nedenleri ................................................................................ 98
2.2.14.2.Dengeli Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık Nedenleri ............................................................................... 98
2.2.14.3.Dinamik Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık Nedenleri ................................................................................ 99
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BİR ŞEBEKE ORGANİZASYON ÖRNEĞİ OLARAK FASON ÜRETİM YAPAN DENİZLİ TEKSTİL İŞLETMELERİ
3.1. Denizli Tekstil İşletmeleri ile İlgili Genel Bilgi .................................... 101 3.2.Araştırmanın Amaçları............................................................................ 103 3.3. Araştırmanın Hipotezleri........................................................................ 104 3.4. Araştırmanın Yöntemi............................................................................ 106 3.5. Anket Soruların Niteliklerine Göre Değerlendirilmesi .......................... 108
3.5. 1. İşletmelerin Kuruluş Tarihi .................................................... 108 3.5.2. Çalışan Sayısı .......................................................................... 108 3.5.3. Üretimin Kim İçin Yapıldığı ................................................... 109 3.5.4. İşletmelerin Sahip Oldukları ISO Belgeleri ............................ 109 3.5.5. Sipariş Üzerine Üretim Yapılan İşletme Sayısı ..................... 109 3.5.6. Üretim Yapılan Yurtiçi Ünlü Markalar................................... 110 3.5.7. Üretim Yapılan Yurtdışı Ünlü Markalar ................................. 111
II
3.5.8. En Çok Üretim Yapılan Ülkeler.............................................. 111 3.5.9. Fason Üretim Yapılan İşletme Sayısındaki Son Üç Yıllık Değişim ................................................................................... 112 3.5.10. İşletmeye Sipariş Edilen Ürünlerin %’de Kaçının Başka İşletmelere Sipariş Olarak Verildiği....................... 112 3.5.11. Fason Üretimin Nedenleri ................................................... 113 3.5.12. Fason Üretimin Sakıncaları................................................... 115 3.5.13. İşletmenin Stratejik Kararlarının Belirlenmesinde Aracı ve Sipariş Veren İşletmelerin Etkisi .......................................... 117 3.5.14. İşletmelerin Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi
.............................................................................................. 119 3.5.16. İşletmelerin Hedef Pazardaki Rakiplerine Göre Rekabet Üstünlükleri............................................................. 121 3.5.17. Üretimde Girdi Maliyetleri ................................................... 123 3.5.18. Denizli’de Daha Yüksek Bir İşbirliği İçin Gerekli Faktörler 123 3.5.19. Sektörel Dış Ticaret Üyeliği, Beklenen ve Gerçekleşen Yararları ................................................................................ 126 3.5.20. İşbirliği Yapma Durumunda Olunan İşletmelere İlgili Güven
.............................................................................................. 128 3.5.21. Marka kullanımı .................................................................... 130 3.5.22. Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı130 3.5.23. Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbirleriyle İşbirliği Seviyesi .................................................................................. 132 3.5.24. Uzakdoğudaki Rakiplere Karşı Olası Pazar Kaybetme Endişesi .................................................................................. 135 3.5.25. Mevcut Üniversite-sanayi İşbirliği Seviyesi .......................... 136 3.5.26. Birlikte Çalışılan İşletmelere Duyulan Güven ....................... 137 3.5.27. Denizli Tekstil İşletmelerinin Pazar Kaybetme Endişesi....... 138
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME........................................................................ 141 ÖZET…………………….……………….……………………………………….150 SUMMARY…………. ........................................................................................... 151 KAYNAKÇA……… ………………..…………………………………………….152 EKLER…………………....................................................................................... 163 Ek-1:Anket Formu ……………........…………………………..………….......163
III
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Küreselleşme Sürecinin İşletmeler Üzerinde Yarattığı Temel Değişiklikler…23 Tablo 2: Yeni Ekonomi İle eski Ekonomi Arasındaki Farklılıklar…………………..…32 Tablo 3: Organizasyon Biçimlerinin Evrimi…………………………………………...37 Tablo 4: Şebeke Yönetimiyle İlgili Farklı Terimler ve Tanımlamalar………………....50 Tablo 7: Şebeke Organizasyonlarda Başarısızlık Nedenleri……………………….…..97 Tablo 8: Denizli’deki Sanayi Kuruluşlarının Sektörlere Göre Dağılımı…..........….....101 Tablo 9: Türkiye’nin Toplam İhracatı ,Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Toplam İhracatı Ve Denizli Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Bu İhracat İçindeki Payı..102
Tablo 10: 2004 Yılı Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatı Miktar ve Dağılımı……………...……………………………………………………..103
Tablo 11: Ölçeklerin Güvenirliliği (Cronbach Alfa)………………………………….107 Tablo 12: İşletmelerin Kuruluş Tarihi………………………………………………...108 Tablo 13: Maaş ve Ücret Karşılığı Çalışan Eleman Sayısı……………………….…..108 Tablo 14: Üretimin Kim İçin Yapıldığı……………………………………………….109 Tablo 15: İşletmelerin Sahip Oldukları ISO Belgeleri………………….………….....109 Tablo 16: Sipariş Üzerine Üretim Yapılan İşletme Sayısı……………………………110 Tablo 17: Üretim Yapılan Yurtiçi Ünlü Markalar…………………………………….110 Tablo 18: Yurtdışı Ünlü Markalar…………………………………………………….111 Tablo 19: Sipariş Üzerine En Çok Üretim Yapılan İlk Beş Ülke……………………..111 Tablo 20 : Son Üç Yılda Fason Üretim Yapılan İşletme Sayısındaki Değişiklik……112 Tablo 21 : İşletmeye Sipariş Edilen Ürünlerin %’de Kaçının Başka İşletmelere Sipariş
Olarak Verildiği……………………………………………………………………..113 Tablo 22: Fason Üretimin Nedenleri………………………………………………….114 Tablo 23: Fason Üretimin Nedenleri (Anova)………………………………………...114 Tablo 24: Fason Üretimin Nedenleri (Tukey HSD )………………………………….114 Tablo 25: Fason Üretimin Sakıncaları………………………………………………...115 Tablo 26: Fason Üretimin Sakıncaları (Anova)……………………………………….116 Tablo 27: Fason Üretimin Sakıncaları (Tamhane T2)………………………………...116 Tablo 28: İşletmenin Stratejik Kararların Belirlendiği ………………………………..117 Tablo 29: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Sipariş Veren İşletme Etkisi ………..118 Tablo 30: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Sipariş Veren İşletme Etkisi………...118 Tablo 31: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Aracı İşletme
Etkisi………….....…...119 Tablo 32: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Aracı (Koordinatör) İşletme Etkisi (Tek örneklem t.testi) ………..…………………………………………….119 Tablo 33: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi…………………….....…120 Tablo 34: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi (Anova)……………….. 120 Tablo 35: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi(Tamhane T2)…………..120 Tablo 36: İşletmelerin Hedef Pazardaki Rakiplerine Göre Rekabet Üstünlükleri……121 Tablo 37: Hedef Pazardaki Rakiplere Göre Rekabet Üstünlükleri(Tamhane T2)…….122 Tablo 38: Üretimde Girdi Maliyetleri…………………………………………………123 Tablo 39: Denizli’de Daha Yüksek Bir İşbirliği İçin Gerekli Faktörler………………124 Tablo 40: Denizli’de Daha Yüksek İşbirliğiİçin Gerekli Faktörler(Anova)………....124 Tablo 41: Denizli’de Olası İşbirliği Biçimleri Oluşturulmasına Katılım…………….124 Tablo 42: Denizli’de Olası İşbirliği Biçimleri Oluşturulmasına Katılım (Anova)……...………...…………………………………………..…….....125
IV
Tablo 43: Olası İşbirliği Biçimleri Oluşturulmasına Katılım (Tamhane T2)………...125 Tablo 44: Sektörel Dış Ticaret Üyeliği………………………………………………..126 Tablo 45: Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği………………………………………..126 Tablo 46: Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği (Tek Örneklem t Testi)………….…...127 Tablo 47: Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği Olanlar / Olmayanlar………………...127 Tablo 48: İşletmelerarası İşbirliğinde Güven…………………………………………128 Tablo 49: Güven (Anova)……………………………………………………………..128 Tablo 50: Güven Oluşumunda Ve Sürdürülmesinde Etkili Olan Faktörler…………..129 Tablo 51: İşletmenin Yurtiçi ve Yurtdışı Marka Kullanım Durumu………………….130 Tablo 52: Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı……………...130 Tablo 53: Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı……………...131 Tablo 54: Fason Üretim Yapılan Yurtdışı İşletme Sayısı- İletişim Seviyesi ………..131 Tablo 55: Fason Üretim Yapılan Yurtdışı İşletme Sayısı-Yurtdışı İletişim Seviyesi
(Ki-Kare Testi)……………………………………………………………....132 Tablo 56: Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbirleriyle İş birliği Seviyesi………..133 Tablo 57: Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbirleriyle İş birliği Seviyesi………..133 Tablo 58: Fason üretimin kim için yapıldığı-Denizli’deki işbirliği seviyesi (Ki-kare)...................................................................................…...133 Tablo 59: Fason üretimin kim için yapıldığı-Denizli’deki işbirliği Seviyesi………134 Tablo 60: Fason Üretimin Kim İçin Yapıldığı-Denizli’deki İşbirliği Seviyesi……….134 Tablo 61: Uzak Doğudaki Rakiplere Karşı Olası Pazar Kaybetme Endişesi…………135 Tablo 62: Uzak Doğudaki Rakiplere Karşı Olası Pazar Kaybetme Endişesi…………135 Tablo 63: Mevcut Üniversite-sanayi İşbirliği Seviyesi……………………………….136 Tablo 64: Mevcut Üniversite-sanayi İşbirliği Seviyesi……………………………….136 Tablo 65: Üniversite –sanayi İşbirliğinin Gerekliliğine Katılma Derecesi……….......137 Tablo 66: Üniversite –sanayi İşbirliğinin Gerekliliğine Katılma Derecesi (t-Testi)………………………...……………………………………...…...137 Tablo 67: Yurtiçi ve Yurtdışı İşletmelere Duyulan Güven Düzeyi…………………..138 Tablo 68: Yurtiçi ve Yurtdışı İşletmelere Duyulan Güven Düzeyi…………………..138 Tablo 69: Uzakdoğu’daki Rakiplere Karşı Pazar Kaybetme Endişesi ……………….138 Tablo 70: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme Endişesi (Ki-kare)……….…………....139 Tablo 71: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme EndişesiArasındaki İlişki……..…...….139 Tablo 72: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme Endişesi…………….…………………140
V
ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Açık Bir Yenilik Sistemi Olarak İnternet……………………………………20 Şekil 2: Kişisel ve Şirket Bilgileri Arasındaki Karşılıklı Etkileşim …………………34 Şekil 3: Kataloglar Aracılığıyla Taze ve Kolay Bozulabilir Çiçekleri Pazarlama Şebekesi……………………………………………………………………..39 Şekil 4: İlişki İçeriği: Önemi, Yoğunluğu, Yakınlığı, Gücü ve Sorumluluğu……….53 Şekil 5: Değer Yaratma, Karşılıklı Bağımlılık, Ortak Sadakat ve Bağlı Şebekeler Arasındaki Yapısal İlişki Modeli……………………………………………54 Şekil 6: Yeni Organizasyonel Benzetim……………………………………………...58 Şekil 7: Dahili Şebeke Organizasyon Yapısı …………………………..……………..66 Şekil 8: Dengeli Şebeke Organizasyon Yapısı……………………………………….67 Şekil 9: Dinamik Şebeke Organizasyon Yapısı……………………………..………..68 Şekil 10: Şebeke Organizasyonun Üstünlükleri……………………………………...71 Şekil 11: Şebeke Yeteneği Modelinin Teorik Çerçevesi……………………………..85
VI
KISALTMALAR C.A.D : Bilgisayar Destekli Tasarım (Computer Aided Design) C.A.M: Bilgisayar Destekli Üretim (Computer Aided Manufacturing) E.G.S : Ege Giyim Sanayicileri Derneği F.M.S: Esnek Üretim Sistemleri (Flexible Manufacturing Systems) G.M : General Motors G.Ü.G: Genel Üretim Gideri S.D.Ş : Sektörel Dış Ticaret Şirketi
VII
GİRİŞ
Son yıllarda en çok tartışılan kavramlardan birisi de küreselleşmedir.
Küreselleşme kavramı, değişik bakış açılarına göre farklı şekillerde
tanımlanmaktadır. Bazı yazarlar küreselleşmenin sadece ekonomik boyutunu ön
plana çıkarırken, bazıları da buna ek olarak sosyal, siyasi kültürel yönlerine de işaret
etmektedir. Dolayısıyla küreselleşmenin tanımıyla ilgili henüz bir fikir birliği olduğu
söylenemez. Bir tanıma göre küreselleşme, elektronik biliminin gelişmesi sonucu
bilginin iletişimle bütün dünyaya anında yayılabilmesi anlamına gelmektedir. Başka
bir tanıma göre ise, küreselleşme sınırlar yerine pazar ve üretimi önde tutan, bilgi
sermaye, mal ve hizmetlerin sınır tanımadan dünyanın her tarafına belirli kurallara
bağlı olarak anında ulaşabilmesi anlamına gelmektedir. Pek çok araştırmacıya göre
küreselleşme, kökenleri 1960’larda ortaya çıkan dönüşüm ve hızlı değişimlere dayalı
politik sonuçları da beraberinde getiren bir süreçtir.
1970’li yıllar dünyada genel ekonomik krizle birlikte kitle üretiminin de krize
girdiği yıllar olmuştur. Bu yılların ortalarında yaşanan iki petrol krizi de kitle
üretiminin önemini kaybetmesine katkıda bulunmuştur. Kitle üretiminin varlığını
sürdürebilmesi standart tüketim kalıplarına, istikrarlı pazarların varlığına ve değişim
hızının düşük olmasına bağlıdır. Sanayi toplumu ve işletmelerinin yönetim ve
örgütlenme biçimini genel olarak Weber’in bürokratik örgüt ve yönetim biçimi
oluşturmaktadır. Bürokratik örgüt ve yönetim biçiminin temel özellikleri ise, aşırı iş
bölümü, hiyerarşik yapı, ayrıntılı ilke ve yöntemler ve emir-komuta şeklinde tek
yönlü iletişimden oluşmaktadır. Bürokrasi ortaya çıkmış olduğu tarihi durum ve
şartlar açısından uygun ve etkili bir yönetim biçimi oluşturarak ölçek ekonomileri,
kaynağa ulaşma ve verimlilik gibi üstünlükleri de beraberinde getirmiştir.
Özellikle 1980’li yıllar ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla hız kazanan
küreselleşeme süreci sosyo-ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda pek çok değişim
ve dönüşümü de beraberinde getirmiştir. Küreselleşme sürecinde ülkeler arasında
mal, sermaye ve emek hareketliliği artarak ekonomik ilişkiler yoğunlaşmakta,
ekonomiler giderek birbirine daha bağımlı hale gelmekte, ülkeler ve işletmeler arası
iş birliği gelişmektedir. Yeni ekonominin bir “şebeke” ekonomisi olduğu sıklıkla
vurgulanmaktadır. Örneğin, geçmişte Chrysler otomobil firması, arabalarını
1
Amerikan pazarından tedarik ettiği hammadde ile üretip çoğunlukla iç pazarda
satmakta iken, bugün ürettiği otomobillerde kullandığı parçaları Japon, Kore, Alman
ve diğer birkaç ülke pazarından tedarik etmekte ve ürettiği arabaları da sadece
ABD’de değil, pek çok ülkede pazarlamaktadır.
Küreselleşme süreciyle birlikte hiyerarşik ve büyük işletme yapıları
gittikçe önemini kaybetmekte ve ayrışarak daha dinamik, esnek ve küçük yapılar
olarak yeniden örgütlenmektedir. Bürokratik olmayan günümüz modern işletme
yapılarında ise, bütün çalışanların zihinsel güçlerini üretim sürecine katabilecekleri
ekip çalışması ile bilginin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanması önem
kazanmaktadır. Çevresel belirsizlik, belirsizleşen pazar sınırları, müşteri çeşitliliği,
küresel pazarlarda rekabet, yetenek ve kaynak açığı, teknoloji talebi ve pazar geçişi
gibi faktörler örgütlerde değişimin ve yeni örgüt biçimlerinin ortaya çıkmasında
başlıca yönlendiriciler olmaktadır. Küresel iş çevresi artan değişiklerle beraber
işletmelerin tek başına faaliyet göstermesinin çok karmaşık ve yüksek maliyetli
olmasından dolayı, işletmeleri birlikte çalışmaya yöneltmektedir. Günümüzde
birbirinden bağımsız işletmelerin kendi temel yeteneklerine (core competence)
yönelerek, diğer işletmelerle ortak proje bazında yada uzun dönemli iş ilişkileri
sürdürmesi yaygın bir durumdur. Sanayi toplumu işletmelerinde dikey bütünleşme
ön planda iken, bilgi toplumunda işletmeler mümkün olduğu kadar kendi temel
yeteneklerine yönelip diğer faaliyetler için dış kaynaklardan yararlandığı hiyerarşik
olmayan örgüt ve yönetim biçimleri önem kazanmaktadır. Dolayısıyla işletmeler,
hızlı, ucuz, kaliteli iş yapan uzman işletmelerle birlikte çalışmayı tercih
etmektedirler. İşletmenin kendisi adeta bir “sözleşmeler örgütü”ne dönüşerek şebeke
organizasyonlara yönelmektedirler.
21. yüzyılda oluşan yeni örgüt biçimleri müşteri istek ve tercihlerine daha çok
duyarlı, hızlı çevresel değişimlere çabuk tepki verebilen, esnek yalın ve merkezi
olmayan yapı ve yönetim biçimlerinden oluşmaktadır. Küçük ve orta ölçekli
işletmeler hızlı değişikliklere cevap verebilmede sınırlı bilgi, finans, teknoloji,
yönetim ve deneyime sahip olmanın sıkıntısını çekmektedir. Bu durum ise, işletmeler
arası iş birliklerinin önem kazanmasına neden olmaktadır. Daha önceden işletmelerin
kendi içerisinde yaptıkları iş bölümü küreselleşme süreciyle birlikte dünya
2
genelindeki ülkelerin ve ilgili ülke işletmelerinin temel yetenekleri doğrultusunda
şebeke organizasyonlara dönüşmüştür. Şebeke organizasyonlar, gelişmiş ülke
işletmeleri arasında oluşturulduğu gibi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke işletmeleri
arasında da oluşturulmaktadır. Benzer gelişmişlik düzeyine sahip ülke işletmeleri
arasında oluşturulan şebeke organizasyonlar daha çok eşit ilişkilere dayanmakta ve
yatay bir yapı oluşturmaktadır. Buna karşılık, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke
işletmeleri arasında kurulan şebeke organizasyonlar ise, gelişmekte olan ülke
işletmelerinin gelişmiş ülke işletmelerine fason üretim yapması biçiminde ortaya
çıkmaktadır. Gelişmiş ülke işletmelerinin gelişmekte olan ülke işletmelerine sipariş
ettiği ürünlerin nasıl üretileceği ile ilgili standartları da bildirmesi nedeniyle bu tür
şebeke organizasyonlar hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Bu çalışmada şebeke
organizasyon kapsamında daha çok gelişmiş ülke işletmelerine fason üretim yapan
Denizli tekstil işletmeleri incelenmeye çalışılmıştır.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde küreselleşme, değişen
piyasa şartları ve işletmeyi değişime zorlayan nedenler teorik olarak incelenmiştir.
Küreselleşme süreci ve değişimin işletmeleri nasıl etkilediği ve yeniden
yapılandırdığı (restructuring) incelenmeye çalışılmıştır.
İkinci bölümde ise, şebeke organizasyonların tanımı, çeşitleri, başarısızlık
nedenleri, şebeke organizasyonu oluşturan işletmeler arasındaki güven, iletişim
vb…gibi konular teorik olarak incelenmiştir. Şebeke organizasyon yapısına benzer
örgütlenmeler üzerinde durulmuştur.
Üçüncü bölüm, Denizli tekstil işletmeleriyle ilgili anket ve mülakat
çalışmalarından oluşmaktadır. Anket ve mülakat çalışmasında ise, Denizli tekstil
işletmelerinin gelişmiş ülke işletmelerine şebeke organizasyon bağlamında fason
üretim yapmalarının nedenleri, yarar ve sakıncaları incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca
Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarındaki iş birliği seviyesi ve birbirlerine
duydukları güven düzeyi tespit edilmeye çalışılarak kendi aralarında olası işbirliği
seçenekleri incelenmeye çalışılmıştır. Hedef pazardaki rakiplerine oranla Denizli
tekstil işletmelerinin başlıca rekabet üstünlükleri (competitive advantage) ve bunun
sürdürülebilmesi, mevcut sorunları ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.
3
BİRİNCİ BÖLÜM
İŞLETMELERİ DEĞİŞİME ZORLAYAN NEDENLER, KÜRESELLEŞME VE
İŞLETMELERİN YENİDEN YAPILANMASI
1.1. DEĞİŞEN PİYASA ŞARTLARI VE İŞLETMELERİ DEĞİŞİME
ZORLAYAN NEDENLER
20. yüzyılın son yılları, büyük ölçüde, değişimlerin yaşandığı yıllar
olmuştur. Dünyamızın yaşamakta olduğu hızlı değişim hergün biraz daha artarak
devam etmektedir. Günümüzde bilgi, ulaşım, mikro elektronik ve iletişim gibi
alanlardaki teknolojik gelişmeler dünyayı küçülterek ülkeleri ve insanları birbirine
daha çok yakınlaştırmaktadır. Özellikle, bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler
sonucu ulaşım ve iletişim maliyetleri aşırı derecede düşmüş, insanları ve piyasaları
birbirinden ayıran zaman ve mekan gibi doğal engeller büyük ölçüde ortadan
kalkmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmeler ve yayılmalar ikili bir
etkiye sahiptir. Hem küreselleşme için ihtiyacı artırmakta, hem de yeni fırsatlar
oluşturmaktadırlar1.
Diğer taraftan, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra ticari ve finansal
liberalleşme hareketleri hız kazanmıştır. Finansal liberalleşme kapalı bir ekonomiyi
dünyaya açan, zaten açık olan bütün ekonomilere de yeni ticaret ortaklıkları getiren
bir süreç olarak algılanmaktadır2. Kamu yönetimindeki değişimler ve piyasa
ekonomisinin ülkeler arasında giderek yaygınlaşması eğilimi, dış ticaret ve sermaye
üzerindeki kısıtlama ve kontrollerin kaldırılmasına ortam hazırlamıştır. Dolayısıyla,
gerek Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) müzakereleri, gerekse
hükümet politikaları, pek çok ülkede dış ticaret üzerindeki kota ve tarifelerin
kaldırılmasını ya da önemli ölçüde düşürülmesini sağlamıştır.
1 Dieter Ernst, Linsu Kim, “Global Production Networks, Knowledge Diffusion and Local Capability
Formation” Research Policy, 31, 2002, s.1419. 2 Gülnur Muradoğlu, “Globalizasyon, Dünya ile Bütünleşme ve Kriz: Finansal Liberalizasyon ile
Nasıl Başa Çıkılır?”, Active, Mart-Nisan 2002, s.22.
4
Bir başka önemli husus ise, rekabettir. Küresel ekonominin gerçeklerinden
birisi de rekabetçi olmaları için işletmelere güçlü bir baskı yapmasıdır3. Liberalleşme
eğilimleriyle birlikte rekabetin dinamikleri önemli ölçüde değişmiştir. Coğrafi
rekabet alanı daha da genişlemiş ve rekabet gereksiniminin karmaşıklığı artmıştır.
Özellikle, son yıllarda kullanılan küresel işletme kavramı ile bütün dünyayı iş sahası
olarak gören işletmelerden söz edilmektedir. 1970’lerden itibaren gittikçe daha fazla
sektör küresel sektöre dönüşmektedir4. Bu sektördeki işletmeler, üretim ve
pazarlama alanı olarak tek bir ülkeyi değil bütün dünyayı hedeflemektedir. Nestle
işletmesi, çokulusluluktan küresel işletmeye geçmiş bir işletme olarak gösterilebilir.
Nestle’nin merkezi İsviçre, Veney’dir. Ancak şirketin faaliyetleri hergün bütün
dünyada devam etmektedir. Nestle’nin 71 ülkede 494 fabrikası ve 210.000 çalışanı
bulunmaktadır5. Nestle’nin ar-ge şebekeleri, 10 ülkede faaliyet gösteren 15 araştırma
merkezi ve 21 ar-ge biriminden oluşmaktadır. Her araştırma merkezi belirli bir
teknolojik alanda uzmanlaşmaktadır. Dünya genelinde faaliyetlerin koordinasyonu
ve sinerjinin kullanılması yasal olarak bağımsız ar-ge işletmelerine bağlı olan ve
Nestec olarak adlandırılan 20’den az teknik eleman tarafından yönetilmektedir. Ar-
ge koordinasyonunun yanısıra Nestle’nin bu teknik elemanları küresel olarak
yayılmış üretim merkezlerine teknik hizmet kadar teknoloji ve bilgi transferinden de
sorumludurlar. Her üretim merkezi teknik hizmetler ve ticari marka kullanımı için
Nestle’nin bu teknik elemanlarıyla sözleşme yapmaktadırlar6.
Bir diğer çarpıcı gelişme ise, soğuk savaş döneminin sona ermesidir.
1990’ların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla soğuk savaş dönemi bitmiş ve
ülkeler arasındaki ideolojik kutuplaşmalar sona emiştir. Soğuk savaş döneminin sona
ermesi küreselleşmenin önündeki engelleri ortadan kaldırarak eski Doğu Bloku
ülkelerinin Batı ile yakın ekonomik ve siyasi entegrasyon içine girmelerine ortam
3 Jeniffer Bowerman, Gordon Collins, “The Coaching Network: A Program for Individual and
Organizational Development”, Journal of Workplace: Employee Counselling Today, Vol.11, No.8, 1999, s.297.
4 Michael E. Porter, Rekabet Stratejileri, Sektör ve Rakip Analizleri Teknikleri, Çev: Gülen Ulubilgen, Sistem Yayıncılık, İstanbul 2000, s.346.
5 Bahadır Akın, “21.Yüzyılın Eşiğinde Küreselleşme ve Küresel İşletmeler”, Finans Dünyası, Ocak 1998, s.100.
6 Oliver Gassmann, Maximilian Von Zedtwitz, “New Concept and Trends in International R & D Organization”, Research Policy 28, 1999, s.244.
5
hazırlamıştır. Ülkeler arasında ekonomik ve teknolojik gelişme odaklı yeni
uluslararası ilişkiler düzeni ikame olmaya başlamıştır. Küreselleşme süreciyle bütün
dünyada müşteri tercihleri de birbirine yaklaşmaktadır. Örneğin, Coca–Cola, blue-
jeans, radyo ve televizyonlar gibi ürünlerin evrensel kabul edilebilirliği piyasaların
küreselleşmesinin ilk adımı kabul edilebilir. Günümüzde reklamlar aracılığı ile mal
ve hizmetlerin tanıtımı kolaylaşmıştır. Ayrıca, tüketiciler küresel işletmeler
tarafından üretilen ucuz ve kaliteli mal ve hizmet çeşitlerini yakından tanıma
fırsatına kavuşmuşlardır7.
21.yüzyılda her çeşit ekonomik faaliyetin odak noktasını tüketiciler
oluşturmaktadır. Günümüzde yönetimin temel önceliklerini satış miktarının en çok
olmasından öte, müşteri tatmini, müşteri bağlılığı ve uzun dönem müşteri sadakati
oluşturmaktadır.8 Küreselleşme süreciyle birlikte insanların birbirine daha çok
yakınlaşması, hızlı rekabet, tüketici tercihlerinin değişmesi, esneklik, düşük maliyet,
kalite… vb. kavramların önem kazanması işletmeleri değişime zorlamaktadır.
İşletmeler sürekli olarak örgütsel strateji ve çevresel şartlar gibi çeşitli içsel
ve dışsal değişikliklerin etkisi altında faaliyet göstermektedirler. Değişimin göreceli
olarak düşük olduğu dengeli bir çevrede işletmeler katı, bürokratik ve kuralcı
hiyerarşinin belirlediği mekanik modeller kullanmışlardır. Değişimin göreceli olarak
yüksek olduğu dinamik çevrede ise, işletmeler dışa açık, değişimlere cevap verebilen
hiyerarşinin olmadığı şebeke organizasyon ve sanal organizasyon gibi organik
modellere yönelmişlerdir9.
1.1.1. Küreselleşme
Küreselleşme kavramı değişik bakış açılarına göre farklı şekillerde
tanımlanmaktadır. Bazı yazarlar küreselleşmenin sadece ekonomik boyutuna ağırlık
verirken, bazıları ekonomik boyuta ek olarak siyasi ve kültürel boyutlarına da işaret
etmektedir. Bazıları ise, küreselleşmeyi oluşturan unsurlardan herhangi birini ön
9 Alexande Nikolenko and Brian H.Kleiner, “ Global Trends in Organizational Design”, Work Study, Vol.45 , No.7., 1996, s.23.
7 Gülşen Demirel, “Ünlü Guru Kotler’den Pazarlamanın Yarını”, Capital 8 / 1996, s.94. 8 Achim Walter, “Relationsip Promoters: Driving Forces for Succesful Customer Relationships”,
Industrıal Marketing Management 28, 1999, s.537.
6
plana çıkarmaktadır. Dolayısıyla küreselleşmenin tanımıyla ilgili henüz bir fikir
birliği olduğu söylenemez.
Giddens’a göre; küreselleşme politik ve ekonomik etkilerin birleşiminden
doğan bir dizi karmaşık süreçten oluşmaktadır. Giddens’a göre küreselleşme, tek bir
süreç olmayıp karmaşık süreçlerin biraraya getirdiği bir olgular kümesidir. Aynı
zamanda çelişkili ya da birbirine zıt etkenlerin devreye girdiği bir süreçtir. Bir
taraftan, güç yerel toplulukların elinden alınıp küresel ortama aktarılırken, diğer
taraftan da yerel özerklik doğrultusunda baskılar oluşturan bir süreçtir10.
Küreselleşmenin bir diğer tanımı ise, kavramların, teknolojinin ve modern
yönetim tekniklerinin ülkeden ülkeye taşınmasıdır. Bu görüşe göre, bugün dünyanın
bir bölgesinde ortaya çıkan bir yenilik kısa sürede başka bir bölgesine taşınmaktadır.
Artık bilginin hızına erişmek mümkün değildir11.
İşletmeler açısından küreselleşme, sınır ötesi ağlar şeklinde faaliyet gösteren
şirketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının sayıca artarak çeşitlilik göstermeleri
anlamına gelmektedir. Benzer şekilde bütün ülkeleri etkileyen ve dünyada yaşayan
herkesin bir biçimde etkilendiği küresel ısınma ve soğuma, ozon tabakasının
incelmesi, bazı doğal kaynakların dünya çapında hızla tüketilmesi ve yeryüzündeki
biyolojik çeşitliliğin azalması gibi olgular da ekolojik açıdan küreselleşmeyi ifade
etmektedir. İletişim açısından küreselleşme, kişilerin bilgisayar ağları, telefon ve
kitle iletişim araçları gibi teknolojik araçlar yardımıyla bulundukları yer ve devlet
sınırından bağımsız olarak birbirleriyle kurdukları toplantıların yoğunlaşmasını ifade
etmektedir12.
Toplumsal hayatta ise dünyadaki herkesin günlük yaşamını etkileyebilen
hukukun üstünlüğü, çevrenin korunması, insan hakları gibi bir çok norm ve kuralın
evrensel bir nitelik kazanmasını ifade etmektedir.
10 Antony Giddens, Elimizden Kaçıp Giden Dünya, Alfa Yayınları, 1.B., İstanbul, Ocak 2000, s.25. 11 Selen Timur, “Globalleşme ve Getirdiği Farklı Rekabetler” Executive Excellence, Ekim 2002, s.13. 12 Coşkun Can Aktan, İstiklal Y.Vural, Yeni Ekonomi ve Yeni Rekabet, Rekabet Dizisi:1, TİSK
Yayın No:253, Ankara 2004, s.146-147.
7
Birçok araştırmacıya göre de temel anlamda küreselleşme, kökenleri
1960’larda ortaya çıkan dönüşüm ve hızlı değişimlere dayalı, politik sonuçları da
beraberinde getiren ekonomik bir süreçtir13. 1970’lerde özellikle petrol kriziyle
başlayan ekonomik krizler sonucunda bazı ulusal işletmeler üretim hatlarını artık
uluslararası hale getirmek zorunda kalmışlardır. Bu durum ise, üretimin
uluslararasılaşması (Internationalization of Production) olarak adlandırılmaktadır.
Ulusal işletmeler, ar-ge maliyetlerini azaltmak, ileri teknolojilere ulaşmak,
ortak bilgi birikiminden yararlanmak, yabancı pazarlara geçebilmek için vb.
nedenlerle yabancı işletmelerle işbirliğine gitmektedirler. Böylece ülke içinde
faaliyet gösteren ulusal işletmeler üretim faaliyetlerini ulus ötesine taşımakta ve
üretim faaliyetlerinin önemli bir kısmı çokuluslu şirketlerce hatta küresel şirketlerce
yapılmaktadır.
Küreselleşme sürecinde gittikçe daha çok sayıda şirket kendisini küresel
pazarda bulmaktadır. Bu durum şirketler için olumlu ve olumsuz çeşitli gelişmeleri
de beraberinde getirmektedir.
Şirketlerin mal ve hizmetleri için yeni pazarlar bulmaları olumlu bir
gelişmedir. Artık bir işletme kendi coğrafi sınırlarını ekonomik sınırları olarak
görmemektedir.
Örneğin, küresel bir işletme olan Coca-Cola faaliyet gelirlerinin %80’inden
fazlasını Amerika dışından elde ettiğini belirtmektedir. Küreselleşmenin işletmeler
için olumsuz yönlerinden birisi ise bir işletmenin yalnızca mal ve hizmetleri için
yeni pazarlar bulmayıp aynı zamanda yeni rakipler de bulmasıdır14. Günümüzde
rakip işletmeler dünyanın herhangi bir yerinde olabilmektedir.
Küreselleşme olgusuyla ilgili “küreselleşme taraftarları” ve “şüpheciler”
olarak adlandırılan birbirine zıt iki görüş bulunmaktadır15.
13 Akın,a.g.m., s.98. 14 Linda Musthaler, Frank Ricotta, Cherly .C. Currid , Computing Strategies for Reengineering
Your Organizations, Prima Publishing, 1993, s.11. 15 Giddens, a.g.e., s.20-21.
8
Küreselleşme taraftarları, küreselleşmeyi özgürleştirici bir güç olarak
görmekte ve herkese hayallerini gerçekleştirebileceği fırsatları tercih hakkı sağlayan
bir süreç olarak ele almaktadırlar. Bu bağlamda küreselleşme mobiliteyi, esneklik ve
uyumu, değişim kapasitesini ve başkalarıyla bağlantıları artırmaktadır. Dolayısıyla
küreselleşme üretimin uluslararasılaşmasını, sermayenin daha fazla mobil hale
gelmesini, rekabetin küresel düzeyde artmasını içermektedir. Bu yaklaşıma göre
küreselleşme, ekonomik kararlarda devletin rolünü azaltan ve bütün dünyayı küresel
düzeyde ve kalitede ürünlerin piyasası haline dönüştüren bir süreçtir.
Literatürde “şüpheciler” olarak adlandırılan ikinci gruba göre ise,
küreselleşme kültürlerin tekdüzeleşmesine ve siyasi özerkliklerin ortadan kalkmasına
yola açan bir süreçtir16. Bu bağlamda küreselleşme, Batı kaynaklı ve özellikle
ABD’den gelen bilgi ve bireycilik, materyalizm ve tüketim kültürü gibi değerleri
dünyanın her tarafına yaymaktadır. Sonuçta küresel kültür gittikçe artan bir düzeyde
Batı ya da Amerikan kültürü haline gelerek kültürel emperyalizm ortaya
çıkarmaktadır. Şüphecilere göre küreselleşme, Üçüncü Dünyanın uzun yıllardır
içinde bulunduğu ve kolonileştirme olarak adlandırılan sürecin günümüzde moda bir
kavram haline gelen karşılığıdır. Dolayısıyla küreselleşme yerel kültürlerin, farklı
kültür ve değerlerin yok olmasına, ulus devletlerin gücünün azalmasına, zengin ve
yoksul arasındaki farkın artmasına ve eko-sistemlerin yok olmasına neden olan bir
süreçtir. Son zamanlarda küreselleşmeyle ilgili yapılan çeşitli çalışmalarda yerelliğin
önemini kaybettiği belirtilmektedir17.
John Naisbitt küreselleşme aleyhindeki yaklaşımlarla ilgili şunları
belirtmektedir:
“Küreselleşme özellikle Batı’da çeşitli politik kesimler tarafından işçi ve
yoksullara karşı ABD’nin başını çektiği kötü niyetli bir komplo olarak
gösterilmektedir. New York ve Washington’da geçen yıllar küreselleşme karşıtı
konferanslar gerçekleştirildi. Hollandalı genç bir televizyon yapımcısına göre Mc
Donalds, Time Warner, Disney ve diğerlerinin küreselleşmeyi dünyaya hükmetmek 16 Aktan,Vural, a.g.e., s.148. 17 Shirin Madon, Sundeep Sahay, “Cities in the Developing World,Linking Global Local Networks”,
Information Technology and People, Vol.14, No.3, 2001, s.273.
9
ve kitleleri kontrol etmek için yarattıklarını söylemişti. Gerçek şu ki, bugünün
dünyasında herkes kazanmak için yarışıyor. Bu gelişmekte olan ülkelerin karşısına
çıkan en iyi fırsattır. Küreselleşme ideolojik bir inanç değildir. Sanayi devrimi gibi
kendine özgü bir olgudur. Bence onun kadar kaçınılmaz ve yararlıdır18.”
Yaklaşımlar farklı olsa da ortak olan nokta insanlık tarihinin son üç yüz
yılına damgasını vuran sanayileşme sürecinin yerini aşama aşama yeni bir uygarlığa
bırakmakta olduğudur. Bu süreci ifade edebilmek için bazı yazarlar “bilgi toplumu” ,
bazıları “sanayi sonrası toplum”, bazıları da “hizmet ekonomisine dayalı toplum”
ifadesini kullanmaktadırlar19. Yüzyılın başındaki ekonomik ve endüstriyel
faaliyetlerde daha çok kas gücünden yararlanılan ve diğer üretim faktörleri gibi
yalnızca üretimin bir girdisi sayılan insanın, bilgi toplumu aşamasına ulaşmış
ülkelerde her etkinliğin odak noktasına yerleştiği söylenebilir. Kalkınmış sanayi ötesi
toplumlarda hizmet sektörünün ağırlık kazanmasıyla, ekonomide istihdam edilen
insan kaynağı, “mavi yakalıların aleyhine”, “beyaz yakalıların lehine” olacak şekilde
değişerek üretim ile ilgili faaliyetlerde insanın düşünce gücünün ve yaratıcılık
yönünün açığa çıkarılması zorunlu hale gelmiştir20.
Küreselleşme sürecinde ülkeler arasında mal, sermaye ve emek hareketliliği
artmakta ülkeler arasında ekonomik ilişkiler yoğunlaşmakta, ekonomiler giderek
birbirine daha bağımlı hale gelmekte ve işbirliği gelişmektedir. Yeni ekonominin bir
şebeke ekonomisi olduğu sıklıkla belirtilmektedir21. Üretim alanında otomotiv ve
mikro-elektronik gibi sektörlerde küresel fabrikalar yaygınlaşmaktadır. Bu çeşit bir
üretim biçiminde ar-ge, materyallerin işlenmesi, montaj ve kalite kontrolü gibi imalat
sürecinin farklı safhaları tek bir ülkede gerçekleştirilmeyip, nihai ürüne birden fazla
ülkedeki üretim faaliyetleri şebeke biçiminde katkıda bulunmaktadır. Örneğin,
geçmişte Chrysler otomobil işletmesi, arabalarını Amerikan pazarından temin ettiği
hammadde ile imal edip ürettiği arabaları da çoğunlukla iç pazarda satmakta iken,
18 John Naisbitt, Megatrendler Asya, Çev: Ulaş Kaplan, Altın Kitaplar, İstanbul 1997, s.90. 19 Veysel Bozkurt, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, Sistem Yayıncılık, 1.B., İstanbul 1996,
s.31. 20 Feyzullah Eroğlu, Küreselleşme Sürecinde Yönetim Krizi ve Çözüm Yolları, Berikan Yayıncılık,
Ankara 1998, s.8-9. 21 Morten T.Hansen, Henry W. Chesbrough, Nitin Nohria, Donald N.Sull, “Networked Incubators,
Hothouses of the New Economy”, Harvard Business Review, September-October 2000, s.76.
10
bugün ürettiği otomobillerin imalinde kullandığı parçaları Japon, Kore, Alman ve
diğer birkaç ülke pazarından temin etmekte ve ürettiği arabaları da sadece ABD’de
değil pek çok ülkede pazarlamaktadır22. Küresel işletmelerin başarıya ulaşabilmesi
tüm organizasyon çalışanlarının küresel düşünmesiyle mümkündür. “Küresel düşün,
yerel hareket et (think global act local)” sözünün anahtarı sadece tepe yönetiminin
değil, tüm organizasyon çalışanlarının küresel düşünmeleriyle mümkündür. Genel
olarak küreselleşmenin felsefesi, “Küresel olarak en önce biz yapamazsak, bir
başkası mutlaka yapacaktır” şeklinde belirtilmektedir23. Küreselleşme süreci, küçük
ve orta büyüklükteki işletmeleri ön plana çıkararak büyük şirketlerde de 1980’ler
boyunca yaşanan küçülme (downsizing) dalgasının gözlemlenmesine neden
olmuştur. Günümüzde pek çok işletme rekabetçi baskılara ve teknolojik gelişmelere
cevap verebilmek için küçülmeye yönelmektedir24. Başarılı bir küçülme yönetimi
işletmenin pazarda varlığını sürdürebilmesi açısından önemlidir. Günümüzde tüketici
tercihlerinin farklılaşması talebin bölünmesine neden olmaktadır. Böylece küçük
işletmeler ekonomik yapı içinde güçlü bir konuma gelmektedir. Ayrıca talebin hızlı
bir biçimde karşılanması noktasında esnek olmaları nedeniyle küçük işletmelerin
önemi artmaktadır. Büyük ölçekli işletmelerin maliyet açısından uygun bulmadığı ek
işleri küçük işletmelere devretmesi de küçük işletmelere yan sanayi alanı
oluşturmaktadır25. Geçmişte daha çok önemli olan doğal kaynaklara ve pazara
yakınlık gibi kavramların önemi azalırken, özellikle gelişmiş ülkelerde ucuz ve
kalifiye olmayan işgücü yerini eğitimli işgücüne devretmektedir.
Dünyada küreselleşme olgusunun yanısıra çeşitli bloklaşma eğilimleri de
gözlemlenmektedir. Küreselleşme süreciyle ekonomiler birbirine yaklaştıkça uluslar,
kentler ve bölgeler de birbirinden ayrılmaktadır. Küresel ekonomik bütünleşme
süreciyle beraber politik ve sosyal dağılma da hızlanmaktadır26. Diğer taraftan,
22 Mahmut Gürses, “Küresel Ekonomi: Şirket Yapısında Değişiklikler, Dış Ticarette Şirketlerin
Yönlendirici İşlevleri ve Küreselleşme Sonrasında Gelir Dağılımı Üzerine”, Maliye Dergisi, Sayı:128, Mayıs-Ağustos 1998, s.57.
23 Akın, a.g.m., s.101. 24 Priti Pradhan Shah, “Network Destruction: The Structural Implications of Downsizing”, Academy
of Management Journal, Vol.43, No.1, 2000, s.101. 25 Özlem Özkanlı, “Ülkemizde Küçük İşletmelerin Başarısında Yönetim Becerisinin Etkisi”,
Verimlilik Dergisi, 2001/2, s.51-52. 26 Richard J.Barnet, John Cavanagh, Küresel Düşler, İmparator Şirketler ve Yeni Dünya Düzeni,
Çev.:Gülden Şen, Sabah Kitapları, Gençlik Yayınları, İstanbul 1995, s.1.
11
dünyada küreselleşme süreciyle birlikte ülkeler arasındaki ekonomik sınırlar ortadan
kalkarken, çeşitli bölgesel bütünleşme hareketleri ile “kutuplaşma” olarak
adlandırılabilecek bir başka değişim yaşanmaktadır. Avrupa, Amerika, Asya-Pasifik
gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde ekonomik bütünleşme hareketlerinin önem
kazandığı görülmektedir27.
Günümüzde, artık ulusal devletlerden devletler topluluğuna, tam
bağımsızlıktan karşılıklı bağımlılığa, ayrışan ve içine kapalı dış çevreye duyarsız
yapılardan entegrasyona doğru bir eğilim yaşanmaktadır. Küreselleşen dünyada
bilginin, paranın, mal ve hizmetlerin dolaşımının geçmişe oranla çok hızlandığı ve
bunları sınırlamanın giderek zorlaştığı bir ortam vardır28.
Küresel sistemin öncülüğü ise, bazı bağımsız ulusların ekonomisinden daha
büyük olan birkaç yüz dev şirket tarafından yapılmaktadır. Örneğin, Ford’un
ekonomisi Arabistan ve Norveç’in ekonomisinden daha büyüktür. Aynı şekilde,
Philip Morris’in yıllık satışları Yeni Zelanda’nın gayrısafi milli hasılasından daha
büyüktür. Dünyanın çeşitli bölgeleri için küreselleşme iyi bir refah sağlamaktadır.
Aynı zamanda, bir başka kıta ya da kentin karşı yakası için ise, bu sonuçlar
yoksulluk olmaktadır 29.
1.1.2. Küreselleşme Sürecinde Değişen Rekabet Şartları
Küreselleşme sürecinde bugün dünyanın bir bölgesinde ortaya çıkan bir
yenilik, yarın başka bir bölgesine taşınabilmektedir. Bu hızlı bilgi ve iletişim
yoğunluğunda insanların beklentileri, umutları, hayal güçleri ve talepleri de aynı
oranda artmaktadır. Günümüz rekabet şartları eskisinden çok farklı ve hızlı bir
yapıya sahiptir. Rekabet gücü olan şirketler giderek büyümekte, rekabet gücü
olmayanlar ise, faaliyetlerini devam ettirebilmek için güçlerini birleştirmektedir.
Günümüz yöneticisi için geleceği öngörebilme, organizasyonel yapı ve değişim
kavramları yeni bir boyut kazanmıştır. Yöneticiler gittikçe artan belirsizlikle, hızlı
27 Aktan,Vural, a.g.e., s.166. 28 Üzeyir Garih, Globalleşme Sürecinde Türkiye, Hayat Yayınları, İstanbul 2000., s.31-33. 29 Barnet ve Cavanagh, a.g.e., s.2.
12
değişimlerle, sürekli yeniden yapılanma çalışmalarıyla ve daha yüksek performans
gösterebilme talepleriyle karşı karşıyadırlar. Bu durumda, yöneticiler genellikle daha
işbirlikçi bir kültüre ihtiyaçları olduğunu belirtmektedirler30. Günümüz rekabetinde
teknoloji, düşük maliyet, kalite, hız ve esneklik gibi özelliklere sahip işletmelerin
başarılı olma şansı çok daha yüksek gözükmektedir. Günümüz küresel rekabet
stratejilerinin karmaşık ve pahalı olması nedeniyle bu stratejiler, ulusötesi yönetici
grupları ve yeteneklerini özenle biraraya getiren uzmanlar tarafından
gerçekleştirilmektedir31.
Sanayi devrimi kitlesel üretime ağırlık vererek, kitlesel tüketim ihtiyaçlarını
karşılamaya çalışırken, bilgi toplumunda sanayi toplumunun tamamlayıcı özelliği
olan kitlesel üretim önemini kaybetmiştir32. Üretimin yeni dönüm noktası, üretimin
kitlesel olmaktan çıkıp müşteri tercihlerine uygun hale getirilmiş, esnek üretim
biçimidir. Üretimdeki bu değişikliğe paralel olarak kitlesel pazarlamanın yerini de
dilimlere ayrılmış pazarlama almaktadır. Çoğu şirket açısından pazar payı bir işteki
stratejik konumun gücünü ölçmede başlıca kriterdir. Gelecek için rekabette pazar
payından çok fırsat payı önemlidir. Bu rekabet ister genetik ilaç işletmelerinde,
ister finansal hizmetlerde ya da gelişmiş malzemelerde olsun bir şirketin geniş bir
fırsatlar yelpazesi içinde gelecekte potansiyel olarak elde edebileceği fırsatların
payını en üst düzeye çıkarmak için yürüteceği rekabettir. “Mevcut beceri ya da
yeteneklerimizle gelecekteki fırsatlardan ne kadarlık bir pay kapabiliriz?” sorusu her
şirket yöneticisinin yanıtlaması gereken soruyu oluşturmaktadır. “Hangi
yeteneklerimizi geliştirmeliyiz ya da geleceğin fırsatlarından daha büyük bir pay
kapabilmemiz için mal / hizmet sunulan pazar tanımımızı nasıl değiştirmeliyiz?”
sorusu ister ülkeler açısından, isterse işletmeler açısından olsun hemen hemen
aynıdır. Bilgi ve iletişim teknolojisiyle birlikte günümüz tüketicilerinin karşılaştıkları
mesaj sayısı da ciddi oranda artmıştır. ABD’de ortalama bir tüketici günde iki binden
fazla mesajla karşı karşıya kalmaktadır. İnternet sayesinde ulaşılan bilgi yoğunluğu
30 David A. Strauss , Jamie O. Harris , “İşbirliği Kültürü”, Executive Excellence, Mayıs 2003, s.4. 31 Charles C.Snow, Sue Canney Davision,vd., “Use Transnational Teams to Globalize Your
Company”, Organizational Dynamics, Vol.24, 4, Spring 1996, s.50. 32 Alvin ve Heidi Toffler,Yeni Bir Uygarlık Yaratmak, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1996, s.31.
13
nedeniyle daha çok kişi internet kullandıkça beklentileri de aynı oranda artmaktadır.
Dolayısıyla internet kullanıcıları değişik ülke ve sosyo-kültürel özelliklere sahip
olabileceğinden esneklik ve hız önem kazanmaktadır.
Küreselleşme sürecinde bir diğer rekabet unsuru insandır. Mevcut işlerde
daha kalifiye elemanlara, zihinsel yeteneklerini daha fazla üretim sürecine
katabilecek beyaz yakalılara ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin, Japon yönetim
modelinde takım çalışması, esneklik, karşılıklı güven, sadakat ve çalışanların katılımı
gibi unsurlar ön plana çıkarılarak işletmelerdeki insan unsuruna vurgu yapılmıştır33.
Küreselleşme ve artan rekabetin şirketlere getirdiği en zor görevlerden birisi de iyi
eleman seçebilme, onu motive edebilme ve onun zihinsel güçlerinden en üst düzeyde
yararlanabilmektir. Yeni rekabet bir yönüyle ileri teknolojiler ile göreceli olarak
hiyerarşik olmayan organizasyon yönetiminin çok yetenekli işgücünün uyumlu bir
karışımı demektir34.
Küreselleşme olgusu, 1980’li yılların ortalarından itibaren etkilerini doğrudan
ya da dolaylı olarak hemen hemen bütün toplumlarda hissettirmeye başlamıştır.
Küreselleşme süreciyle birlikte bireylerin, işletmelerin ve toplumların doğasında
zaten varolan rekabet daha da hız kazanmıştır. Küreselleşmenin açık hedefi dünya
ticaretinin serbestleştirilerek dünya ticaret hacminin artışını sağlamaktır. Derin ve
örtülü hedefi ise, sınırlı bulunan dünya kaynaklarını daha etkili ve verimli bir şekilde
kullanarak gelişmiş ülkelerin bu yöndeki başarılarını devam ettirmektir35.
Küreselleşme süreciyle birlikte sosyo-ekonomik ve siyasi sistemler içe dönük ve
kapalı birer yapı olmaktan çıkarak uluslararası ve küresel alanlara açık hale gelmiştir.
Bu durum ise, işletmelerarası rekabeti daha da hızlandırmaktadır.
Dünya ticaretinin serbestleşerek küresel bir boyut kazanmasında birisi makro,
diğeri de mikro olmak üzere iki temel neden bulunmaktadır36. Birincisi,
dünya ticaretindeki ve parasal işlemlerdeki liberal makro ekonomik eğilimler, 33 İlkay Savcı, Örgüt ve Birey, 1.B., Ankara, Nisan 1999, s.126. 34 Michael H. Best, The New Competition: Instutions of Industrial Restructuring, Library of
Congress Catalog –in-Publication Data, 1990, s.257. 35 Eroğlu, a.g.e., s.9. 36 Michaela Y.Yoshino , U.Srinivasa Rangan, Strategic Alliances, An Entrepreneurial Approach
to Globalization, Harvard Business School Press, Boston, Massachusetts, 1995, s..193.
14
ulaşım sistemlerindeki ilerlemeler ve teknolojik gelişmelerle birlikte tüketicilere
dünyanın farklı kesimlerinden ürün alabilmesi için geniş bir tercihler yelpazesinin
sunulmasıdır. Bu durumda ürün, teknoloji ve rekabetteki mikro eğilimler bu
potansiyeli gerçeğe dönüştürmektedir. Bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmede yönetsel
yaratıcılık küreselleşme üzerinde büyük bir etki yapmaktadır. Tüketici tercihleri
birbirine yaklaştıkça dünya çapındaki tüketicilere ve pazarlara sunulan ürünlerin
daha çok standartlaşacağı yönünde bir eğilim vardır.
Örneğin, Sony’nin walkmani bütün dünyada aynıdır. Nükleer reaktörler,
ticari havayolu şirketleri, jet motorları, kişisel bilgisayarlar, yarı iletkenler, kolalı
içecekler, televizyon setleri ve saatler de böyledir. Ürünlerin evrensel kabul
edilebilirliğindeki artış piyasaların küreselleşmesinin belki de ilk adımıdır.
Küreselleşmeyi destekleyen fakat daha az tanınan bir mikro unsur ise,
teknolojinin hızlı gelişmesi ve yayılmasıdır. Artık ABD, 20. yüzyılın ilk yarısındaki
gibi teknolojik gelişmelerin rakipsiz kaynağı değildir. Hızla gelişen teknoloji
insanlığın gelişmesi ve ekonomik kalkınmanın anahtarlarından birisi olan rekabeti
mümkün kılmaktadır. Günümüz dünyasında giderek artan şekilde teknoloji, bilgi ve
beyin gücü yoğun rekabet ortamının belirleyicileri durumundadır. Sanal ya da
şebeke organizasyonların teknolojik talepleri kolaylaştırmak için ortaya çıkan yeni
organizasyon biçimlerini temsil ettikleri belirtilmektedir. Geleneksel yönetim
anlayışında sistemin gelecekte belirli bir süre dengede olacağını varsayan kapalı
sistem anlayışı geçerlidir. Günümüz modern yönetim anlayışında ise, sistem ile ilgili
gelecekte meydana gelebilecek olası değişimleri tahmin etmek ve buna göre
davranmak gerekmektedir37.
Günümüz bilgi çağında işletmelerin yaşamları için gerekli faktörlerden birisi
karmaşık sistemin özelliklerini anlayabilmeye bağlıdır. Küreselleşmenin getirdiği
hızlı değişimle birlikte bilim adamları farklı yönetim ve organizasyon yaklaşımları
37 Janice A. Black, Sandra Edwards, “Emerge of Virtual or Network Organizations: Fad or Feature”,
Journal of Organizational Change Management, Vol.13, No.6., 2000, s.567-574.
15
geliştirmeye yönelmişlerdir. İleri iletişim ve bilgisayar teknolojilerinin kullanıldığı
şebeke organizasyonlar bu tür işletmelerin örneklerini oluşturmaktadır.
Geleneksel rekabet anlayışında endüstri bölümlerinin bulunması, girdilerin
düşük fiyata temin edilmesi, ürünlerin ise, yüksek fiyata satılması vardır. Günümüz
iş dünyasında ise, faaliyetler bir tek işletmenin üstesinden gelemeyeceği ölçüde
karmaşıklaşmıştır. Yeni pazarların oluşturulması, müşteri hizmetleri, yeni ürün ve
süreç geliştirme çabaları tek bir işletmenin gücünü fazlasıyla aşmaktadır. Dolayısıyla
günümüzde işletmeler kendi temel yeteneklerine (core competence) yönelip diğer
işletmelerle işbirliğine giderek çeşitli işbirlikleri oluşturmakta ve birbirlerinden
karşılıklı olarak yararlanma yollarını tercih etmektedirler. Küreselleşme sürecinde
işletmeler eğitim seviyesi yüksek, ne istediğini bilen, bilinçli, şirketin faaliyetlerini
tartışabilen kaliteli müşterilerle karşı karşıyadırlar. Buna paralel olarak,
küreselleşmeyle ilgili yapılan çalışmalarda pek çok yazar kültürel heterojenliğin
küreselleşmeyi temsil ettiğine vurgu yapmaktadır38.
Küresel rekabet ucuz iş yaptırma mantığına yoğunlaşmaktadır. Meksika,
Kore ve Tayvan gibi ülkelerde ucuz işgücü seçeneklerinin olması Amerikalı
imalatçıları ülkeleri içinde çözüm aramak yerine, üretimlerini yurtdışına
kaydırmalarına yöneltmektedir39.
Peter Drucker, dünyanın herhangi bir yerinde kendi konusundaki liderlerin
belirlediği standartlara sahip olmayan şirket, üniversite ya da hastanelerin varlığını
sürdürebilmesinin bile zor olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla, günümüzde küresel
rekabeti stratejik bir amaç haline getiren işletmelerin başarılı olması
beklenmektedir40.
38 Tim J. Newton, “Creating The New Ecological Order? Elias And Actor-Network Theory”,
Academy of Management Review, Vol.27, No.4, 2002, s.535. 39 Wayne E.Baker, Networking Smart: How To Build Relationships for Personal and
Organizational Sucess, McGraw-Hill, Inc. 1994., s.30. 40 Peter Drucker, 21.Yüzyıl için Yönetim Tartışmaları, Epsilon Yayıncılık, 1.B., İstanbul 1999, s.73.
16
1.1.3. Müşteri Profilinin Değişmesi
Teknoloji ve bilgi yoğun işletmeler ürünlerinde çok düşük maliyetle
müşterilerin taleplerine uygun pek çok değişiklik yapabilmektedir41. Hızlı ve esnek
teknolojilere geçiş, çeşitliliği teşvik ederek müşteri tercihlerini daha da
özgürleştirmektedir. Bugün Wal-Mart mağazası alıcılarına tercih yapabilecekleri
çeşitli tip, boyut, model ve renklerde yaklaşık 110.000 adet ürün sunmaktadır. Fakat,
Wal-Mart kitlesel bir perakendecidir. Halbuki müşteri ihtiyaçları farklılaştıkça ve
yoğun bilgi kullanımı sonucu pazar dilimleriyle değil tek tek müşteri tercihleriyle
ilgilenmek mümkün olmaktadır. Kitle üretiminin yerini büyük oranda müşteri
isteklerine göre üretimin almasıyla üreticiler bireysel tüketicilerin zevk ve
tercihlerine uygun özel mal ve hizmetler üretmek durumunda kalmışlardır. Bu yeni
ekonomide tüketiciler fiilen üretim sürecine katkıda bulunabilmektedirler.
Örneğin, Chrysler özel müşteri siparişlerine bağlı olan bir arabayı 16 günde
üretebilmektedir42.
Pazarlama literatüründe, üretime odaklı olan üretim anlayışı ve satışa odaklı
olan satış anlayışı döneminden sonra üçüncü sırada yer alan pazarlama anlayışı
dönemi tüketiciye ve tüketici tatminine büyük önem vermektedir. Pazarlama
anlayışında tüketici tatmini ön plana çıkarılarak bütünleşmiş pazarlama çabalarıyla
birlikte uzun dönemli karlılık amaçlanmaktadır43.
Günümüzde işletmelerin varlığını devam ettirebilmesinin ön şartı, hızlı
rekabet ve müşteri tatmininden geçmektedir. Küreselleşme bağlamında pazarlama
bizim müşterilerimizle değil piyasadaki bütün müşterilerle başlamaktadır44.
41 Alvin ve Heidi Toffler, a.g.e., s.43. 42 H.Bahadır Akın, Yeni Ekonomi, Strateji, Rekabet, Teknoloji Yönetimi, Çizgi Kitabevi Yayınları 39, Konya, 1.B., 2001, s.41. 43 İsmet Mucuk, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, 10.B, İstanbul 1998, s.9-11. 44 Peter F.Drucker, Gelecek İçin Yönetim, 1990lar ve Sonrası, Çev: Fikret Üçgan, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, 5.B., 1998, s.268.
17
Aynı zamanda, çoğu ürünler için ürün hayat seyri gittikçe kısalmaktadır.
Müşteriler gittikçe çeşitlenen taleplerinin karşılanabilmesi için mal ve hizmet
endüstrilerine daha fazla baskı oluşturmaktadır. Üreticiler ise, yüksek ürün kalitesi,
kısa yaşam seyri, yüksek ürün çeşidi ve düşük maliyet gibi müşteri odaklı
performans ölçüleriyle sürekli müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya ve dengelemeye
çalışmaktadırlar45.
Günümüz rekabetinde kazançlı olan işletmelerin yeni teknolojileri
uygulayarak ürünlerinin kalitelerini artırırken, maliyetlerini kısmayı başarabilen,
tüketici istek ve tercihlerine uygun farklı ürün / hizmet sunabilen işletmeler olacağı
beklenmektedir.
1.1.4. Beklentilerin Değişmesi
Günümüzde yalnızca piyasaya mal sürmek yeterli olmamaktadır. Aynı
zamanda, çeşitli sosyal sorumluluklar çerçevesinde hareket etmek gerekmektedir.
Sadece kar maksimizasyonu amaçlı, kısa dönem üzerinde yoğunlaşan, sadece hukuki
ve kanuni sorumluluğunu yerine getiren işletmeler önemini kaybetmektedir. Bunun
yerine, uzun dönemli müşteri tatminiyle kar amaçlayan, şirketin sosyal çevresini ve
hissedarlarının beklentilerini dikkate alan ve bu doğrultuda sorumluluk üstlenebilen
şirketler çok daha fazla başarı şansına sahip gözükmektedir.
Örneğin, Body Shop’ın ürünlerinde yalnızca doğal malzemeleri
kullanması ve hayvanlar üzerinde test yapmayı reddetmesi gibi ya da Avon’un
üretim yaptığı ülkelerde en iyi çalışma koşullarını sağlamayı hedeflemesi, sosyal
sorumluluk davranışlarının iyi birer örnekleridir. Özellikle gelişmiş ülkelerde,
tüketici artık şirketlerle ilgili her konuyu, her yeni gelişmeyi, şirketin faaliyetlerini
takip edebilmektedir. Bununla da yetinmeyip kendi özel ilgi alanlarına göre gruplara
katılıp çevre bilinci, iş güvenliği, sağlıklı yaşam gibi pek çok konularda aktif roller
alabilmektedir. Dolayısıyla niçin var olduklarını, neyi, niçin ve nasıl yaptıklarını
45 Srinivas Talluri, R.C. Baker, Joseph Sarkis, “A Framework for Designing Efficient Value Chain
Networks”, International Journal of Production Economics 62,1999, s.133.
18
bilen, sosyal duyarlılıklarını tüketici gruplarıyla paylaşabilen işletmeler küreselleşme
sürecinde başarılı olan işletmelerdir. Hewlett-Packard’ın Genel Müdürü Lew Platt bu
durumu şöyle özetlemektedir: “İş ve yaşama ilişkin sorulara yanıt bulabilen iş-
verenler, toplumdaki en iyi kişileri şirketlerine çekmeyi ve onları ellerinde tutmayı
başaracak lider işverenler olmaktadır. Bu da rekabetin ta kendisidir46.”
1.1.5. İnternet Kullanımının Yaygınlaşması
İnternet, hiç kimsenin tek başına sahip olmadığı, merkezi bir yönetimi
olmayan, fakat bütün kullanıcıların birlikte sahip olduğu bir ortamdır. İnternetin
sahibi hiç kimse değildir ama herkestir47. Fiziki mesafeler internet yoluyla
aşılmaktadır. İnternet aracılığı ile ülke sınırlarının çok uzaklarındaki noktalara erişim
mümkün olmaktadır. Artık internet aracılığı ile dünyanın çok uzak noktalarına ürün,
hizmet satılabilmekte, aynı şekilde ürün ve hizmet satın alınabilmektedir. 1999’da
Amerika’daki toplam perakende satışların %1’den daha az bir kısmı internet aracılığı
ile yapılırken, günümüzde milyonlarca kişi ev ya da işyerinden günlük olarak mal ve
hizmet satın almakta ve bu serbest evrensel elektronik sistemle milyonlarca kişi
iletişim kurmaktadır. Elektronik iletişimindeki bu yükseliş bilgi devriminin en
önemli tetikleyicisini oluşturmaktadır48. İnternet kullanımının yaygınlaşması
küreselleşmeye önemli katkılar sağlamaktadır. Tedarik, üretim, pazarlama
faaliyetlerinin her biri uygun koşulları sağlayan farklı ortamlarda yapılabilmektedir.
İnternet hiçbir girişimcinin engelleyemeyeceği bir yenilik sistemi
oluşturmaktadır. Bu yenilik sistemi Şekil 1’deki gibi gösterilebilir:
46 Ann Vincola , Nancy Mobley, “Artık Geleneksel Anlayışta İş yeri Kalmadı”, Executive Exellence,
Ağustos 2000, s.3. 47 Şule Özmen, Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu, e-Ticaret, İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları No:32, 1.Baskı, İstanbul 2003, s.9. 48 Frederic Jallat , Michael J.Capek, “Disintermediation in Question: New Economy, New Markets,
New Middlemen”, Business Horizons, March-April 2001, s.55.
19
Eş zamanlı işbirliği / birlikte yenilik Ortak bilgi Tabanı Uzak şeylere
erişilebilirlik ve bu yönde teşvik
Çok sayıda yenilikçi
Açık bir yenilik sistemi olarak internet
Şekil 1: Açık Bir Yenilik Sistemi Olarak İnternet
Kaynak: Sam. K. Steffensen, “ Informational Network Industrialization and Japanese
Business Management”, Journal of Organizational Change Management,
Vol.11, No.6., 1998, s.521.
Japon işletmelerinin 1995 mali yılında % 11.7 olan internet kullanım oranı
1996 mali yılında %50.4’e yükselmiştir. Japonya’daki büyük ölçekli şirketlerde ise,
bu oran %34.3’ten %74.8’e tırmanmıştır49.
İnternet aracılığıyla önemi artan küresel pazarlar küresel rekabeti de
beraberinde getirmektedir. Günümüzde rakiplerin kim olduğunun geleneksel ticaret
hayatından farklı bir boyutta değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir mağazanın sahibi
hemen yanındaki başka bir mağaza değil, dünyanın herhangi bir yerindeki birçok
mağaza olabilmektedir. Bir yayınevinin rakibi internette doğan yeni bir şirket
olabilmektedir. İnternet aracılığı ile kullanıcılar istedikleri bilgiye bulundukları
mekanda günün her saatinde ulaşma olanağına sahiptirler. Ağ tabanlı veriler yayın
kolaylığı ve süreklilik durumu nedeniyle akışkan bir özelliğe sahiptir. Bu bilgilerin
varlığını koruyabilmek için ise, özel bir çaba gerekmemektedir50. Coğrafi mekan ve
mesafenin eskiye oranla önemi azalmaktadır. Küresel bilgi alanına geçiş günümüz
gerçeklerinden birisidir. İnternet bilgi üreticilerini, aracılarını ve kullanıcılarını
49 Sam. K. Steffensen , “ Informational Network Industrialization and Japanese Business
Management”, Journal of Organizational Change Management,Vol.11, No.6., 1998, s.520. 50 Philip Uys, “ Networked Educational Management: Transforming Educational Management in a
Networked Institute”, Campus-Wide Information Systems, Vol.19, No.5, 2002, s.179.
20
önceden olmadığı biçimde birbirine yaklaştırmaktadır51. Bilgi ve bilgi iletişimi ürün
ve hizmetlere değer kazandırmaktadır. İnternet aracılığı ile ağ tabanlı yeni iş
modelleri (amazon.com gibi) gündeme gelmektedir. Geleneksel ticaret hayatında var
olmayan ve sanal olarak adlandırılan internet üzerinden iş yapan işletmeler ortaya
çıkmaktadır.
1.2. KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE İŞLETMELERİN YENİDEN
YAPILANMASI
Sanayi toplumunun temel iktisadi birimlerini işletmeler oluşturmaktadır.
Emir-komuta ve kontrol hiyerarşisinin kökenleri tarım toplumundaki kilise, ve
orduya ait olmakla beraber sanayi toplumlarında daha da genişletilerek sanayi
işletmelerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Bu dönemde üst düzey yöneticilerin
öncelikli görevi, işletmenin hacim olarak büyüklüğünü sağlamak ve kitle üretimini,
hasılatını artırarak karını maksimize etmek olmuştur.
Küreselleşme süreci geleneksel metotlarla üretim ve hizmet yapan işletmeleri
ağır, hantal ve yeterli olamama durumuyla karşı karşıya bırakmıştır. Büyük
hiyerarşik yapılar hızlı değişime zamanında tepki veremediğinden daha esnek
yapılara dönüşmektedir. Günümüzde, işletmeler hızlı değişen pazar şartlarına cevap
verebilmek için içsel ve dışsal ilişkilerinde esnekliği en üst düzeye çıkarmaktadır52.
Büyük işletme küçük işletmelerin sahip olduğu hız, esneklik ve değişime daha çabuk
tepki verebilme gibi üstünlüklerden yararlanabilmek için kendi işletmelerini
küçülterek, daha küçük ve esnek birimler halinde yeniden yapılanmaya gitmektedir.
Bilgi ve iletişim teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmelerle müşterilere ulaşabilmek
daha ucuz ve kolay hale gelmiştir. Günümüz teknolojisi bir taraftan küçük ölçekli
işletmelere büyük işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomileri ve kaynağa ulaşma
gibi temel üstünlükleri sağlarken, diğer taraftan katı bürokrasi, hiyerarşik yapı ve
değişim güçlüğü gibi büyük ölçekli işletmelerin dezavantajlarını da ortadan
kaldırmaktadır. Şirketler asıl rekabet gücüne sahip oldukları uzmanlık alanları 51 Richard Teare, Jim O’Hern, “Challenges for Service Leaders: Setting the Agenda for the Virtual
Learning Organization”, International Journal of Contemporary Hospitality Management, 12/2, 2000, s.102.
52 Nick Lee, Jonh Hassard, “Organization Unbound:Actor-Network Theory, Research Strategy and Instituonal Flexibility”, Organization, Vol:6 (3), 1999, s.394.
21
dışında pazarlama ve muhasebe hizmetlerinden hammadde teminine kadar diğer tüm
işlerini küçük işletmelere devrederek yaptırmaktadırlar53. Aşağıdaki örnek
küreselleşme sürecinde dünyadaki ekonomik entegrasyonu, küresel çapta üretimi ve
bu üretimden elde edilen hasıla paylaşımının geldiği boyutları göstermektedir54:
“Bir Amerikalı GM’dan bir Pontiac Le Mans satın aldığında farkında
olmadan uluslararası bir anlaşmaya girer. Araba için GM’a ödenen 20.000 dolardan
yaklaşık 6.000 doları işgücü ve montaj giderleri için Güney Kore’ye, 3.500 doları
gelişmiş parçaların temin edildiği Japonya’ya, 1.500 doları stil ve tasarım
mühendisliği için Almanya’ya, 800 doları küçük parçalar için Tayvan, Singapur ve
Japonya’ya, 500 doları reklam için İngiltere’ye ve yaklaşık 100 doları da bilgi işlem
için İrlanda ve Barbados’a gitmektedir. Kalan 8.000 dolardan az miktar ise,
Detroit’teki strateji uzmanlarına, New York’taki bankacı ve avukatlara,
Washington’daki lobicilere, ülkenin her yanındaki sigorta ve sağlık sektörü
çalışanlarına ve dünya çapındaki GM hissedarlarına gitmektedir.”
Küreselleşme sürecinde işletmelerin uluslararası pazarlarda faaliyet
gösterebilmeleri, dolayısıyla küresel koşullara ayak uydurabilmeleri yalnız başlarına
çok zor gözükmektedir. Küresel rekabetin sonucu olarak işletmelerin faaliyet alanları
sürekli değişmekte, genişlemekte ve karmaşıklaşmaktadır. Küreselleşme sürecinde
bir organizasyon için zayıf olduğu bir alanı tamamlayıcı güçlü bir ortak bulması, bu
karmaşa ortamında işletmeye bir denge öğesi sağlamaktadır55. İşletmeler
küreselleşmenin olanaklarına karşın artık daha fazla birlikte hareket etme, işbirliği
yapma, birbirlerinden yararlanma ve yeni pazarlara birlikte girme eğilimindedirler56.
Küreselleşme sürecinde üretimin paylaşılması ekonomik bir dizi kaynaklarla
(düşük işgücü maliyeti gibi), başka bir dizi ekonomik kaynakların (yönetim,
53 Francis Fukuyama, Güven (Sosyal Erdemler ve Refah Yaratılması), Türkiye İş Bankası
Yayınları, 2.B., İstanbul, Mart 2000, s.40. 54 Margaret Sharp, Technology, Cultures and Competitiveness: Change and The World Political
Economy, Ed.Michael Talalay, Chris Farrands, Roger Tooze, Routledge, London 1997, s..90. 55 F. Warren McFarlan, Richard L.Nolan, “How to Manage an IT Outsourcing Alliance”, Sloan
Management Reiview, Winter 1995, s.11. 56 Orhan Çelik, “ Küreselleşme Sürecinde Firmalar Arası Stratejik İşbirliği” Ankara Üniversitesi
SBF Dergisi , 54-1, Ocak –Mart 1999, s.26.
22
teknoloji, kalifiye elemanlar, pazar ve satın alma gücü) biraraya getirilmesi olarak
tanımlanabilir.
Ford’un Japonya’nın üçüncü büyük işletmesiyle ve Meksika’nın düşük işgücü maliyetlerinden yararlanmak için birlik oluşturduğu Toyo Kogyo şebekesi buna güzel bir örnektir. Yeni sanayileşmekte olan ülkeler düşük işgücü maliyetine sahip iken çokuluslu işletmeler dünya ekonomisinde pazar geçişine sahip oldukları kadar teknolojiye, yönetsel teknik bilgi ve beceriye de sahiptir57.
Küreselleşme sürecinin sonucu olarak dünya ekonomisinde yaşanan bir diğer eğilim de dünyanın belirli ticaret bölgelerine ayrılmasıdır. Ana ticaret bölgeleri bu bölgelerin dışında faaliyet gösteren işletmelere birtakım giriş engelleri getirmektedir. Bu anlamda, işletmelerin birbiriyle işbirliği içinde olmaları, birlikte faaliyet göstermeleri ve birbirlerinden karşılıklı olarak yararlanmaları bu ticaret bölgelerinin “içinde” olma durumu için bir fırsat oluşturmaktadır. Dolayısıyla, dışarıdaki işletmeler “içeridekiler” statüsünü kazanabilmek için içerdeki bir işletme ile işbirliğine gitmek, birlikte faaliyet göstermek ya da birleşmek zorunda kalmaktadır.Gelecekteki rekabet tehdidini azaltmak ve riski paylaşmak amacıyla da ortaklıklar oluşturulmaktadır.
Küreselleşme sürecinin işletmeler üzerinde ortaya çıkardığı temel değişiklikleri Tablo 1’deki gibi özetlemek mümkündür: Tablo1 : Küreselleşme Sürecinin İşletmeler Üzerinde Yarattığı Temel Değişiklikler
Büyük ve çeşitli üretim merkezlerinden Küçük fabrikalara
Dikey bütünleşmeden Esnek küçük yapılara
Yüksek ve sivri hiyerarşik
organizasyonlardan
Basık ve yalın
organizasyonlara
Bürokratik kişilikten Girişimciliğe
Pazar payını artırmaktan Yeni pazarlar yaratmaya
Toplu pazarlamadan Niş (niche) pazarlamaya
Miktardan Kaliteye
Kaynak: Business Week, “Is Your Company Too Big?”, March 27, 1989, s.46.
57 Riad Ajami, “Designing Multinationl Networks”, Raplh H. Kilmann ve diğerleri (ed.) içinde, s.320.
23
1.2.1. Fordizmin Önemini Kaybetmesi
yaşandığı ve pek çok ulusun refah
düzeyinin önemli ölçüde yükseldiği bir yüzyıl olmuştur. Bunun arkasında yatan
düşünc
mik krizle birlikte kitle üretiminin de krize
girdiği yıllardır. Kitle üretiminin varlığını sürdürebilmesi standart tüketim kalıpları
ve istik
20.yüzyıl dünyada verimlilik devriminin
e ise, Frederick Winslow Taylor’un 1911 yılında yayınlamış olduğu Bilimsel
Yönetimin İlkeleri (The Principles of Scientific Management) isimli kitabı ve burada
önerdiği yönetim ve organizasyon anlayışıdır58. Taylor’un önerdiği “Bilimsel
Yönetim” anlayışı ilk kez 1910’lu yıllarda Henry Ford tarafından, model-T adlı
dünyadaki ilk seri üretim otomobilin imalatında kullanılmıştır. Ford bu ilkelerden
hareketle kendi otomobil fabrikasında sipariş usulü üretimden kitle halinde seri
üretime yönelmiştir. İleri derecede işbölümü ve standartlaşmayı son derece katı bir
biçimde uygulayarak verimlilikte büyük artışlar sağlamıştır. Ayrıca, kitlesel
haberleşme araçları da standartlaştırıcı imajların yayılmasını sağlayarak kitle
tüketimini ve kültürünü teşvik etmiştir59.
1970’li yıllar dünyada genel ekono
rarlı pazarların varlığı ile ilgilidir. Teknolojik gelişmelerle küçük ve orta
ölçekli işletmelerin geçmişten farklı olarak büyük işletmeler karşısında rekabet
edebilme şansına sahip olması piyasalarda rekabetin hızlanmasına ve ölçek
ekonomilerinin önemini kaybetmesine neden olmuştur. 1970’li yılların ortalarında
arka arkaya yaşanan iki petrol krizi de kitle üretiminin krize girmesine önemli
katkıda bulunmuştur. Rekabetin arttığı bu dönemde gittikçe daha çok seçeneğe sahip
olan tüketici seçici konuma gelmiştir. Dolayısıyla esnekliği ve çeşidi olmayan ,
büyük stoklarla çalışan dev işletmeler seçici tüketicilerden oluşan istikrarsız
piyasalarda eski üstünlüklerini kaybetmeye başlamışlardır. Yine 70’li yıllardan
itibaren batı toplumu bireyselliği keşfetmeye başlamıştır. Sonuçta, her birey kendi
farklılığını yaşama arzusunu geliştirmektedir. Bu durumda ise, başkalarının
kullandığı ürün ve hizmetlerden farklı olanını talep etme şeklinde bir piyasa baskısı
oluşmaya başlamıştır. Değişime ayak uydurabilen işletmeler bir taraftan seri olarak
ekonomik açıdan anlamlı üretim yaparken, diğer taraftan da ürünlerine çeşitlilik ve
58 Peter F.Drucker, Yeni Gerçekler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1994., s.192. 59Alvin Toffler, Üçüncü Dalga , Çev. Ali Seden, Altın Kitaplar Serisi, 3.B., İstanbul, 1996, s.77.
24
farklılık getirmeye başlamıştır. Toyota ve Benetton bu toplumsal değişimi ilk fark
eden işletmelerdendir. Müşteri beklentilerindeki bu çeşitlilik ve farklılaşma tüm
dünyada yeni bir üretim ve yönetim anlayışını da beraberinde getirmiştir. Bu yeni
üretim şekli “siparişe göre seri üretim (mass customization)” olarak
adlandırılmaktadır. Hem büyük miktarlarda üretim yapılmakta, hem de çok farklı
model ve çeşit sunulmaktadır.
1.2.2. Artan Esneklik Eğilimleri
Günümüz bilim ve teknolojisinde yaşanan hızlı gelişim ve değişim hayatın
bütün a tim alanında da kendisini hissettirmektedir.
Gümrü
verimli bir şekilde çalışmasını
sağlam
lanında olduğu gibi üretim ve tüke
k duvarlarının kaldırılmaya başlanması, dünyanın çeşitli bölgelerinde oluşan
ekonomik ve siyasi gruplarla küresel pazar çekici hale gelmiştir. İşletmeler, küresel
pazarı bütün dünya olarak algılayıp bu pazarlarda paylarını artırmaya
çalışmaktadırlar. Bunun için üretim ve pazarlama politikalarında değişikliğe gitmeye
ve yeni teknolojilere yatırım yapmaya başlamışlardır.
Standart üretim ve tüketim kalıpları ile büyük ve istikrarlı pazarların varlığı,
kitle üretim sisteminin 1970’li yıllara kadar etkili ve
ıştır. Ancak, bu tarihten sonra dünyada yaşanan ekonomik krizler sonucu
değişen pazar koşullarına tüketicilerin düşük fiyatlarla elde ettiği standart mallara
doymuş olmaları da eklenince geleneksel üretim sistemleri birçok konuda yetersiz
olmaya başlamıştır. Günümüzde Taylorcu organizasyon biçimi yerini esnek
organizasyonlara bırakmaktadır. Çok sayıda ve çeşitli müşteri istek ve taleplerini
artan rekabet koşullarında hızlı ve etkili bir biçimde karşılayabilmek için pek çok
işletme esnek imalat sistemlerine yönelmiştir. Esnek imalat sistemleri etkili rekabet
edebilmenin biçimini değiştirmiştir60. Günümüz küreselleşme sürecinde uluslararası
rekabet hızlıdır ve işletmeler bu süreçte en kaliteliyi en ucuza üretmek zorundadır.
Bu yeni üretim biçiminde geçmişin optimum stokla çalışma anlayışı yerine, tam
zamanında üretim, esnek imalat sistemleri, kalite kontrol çemberleri… vb. önem
kazanmıştır61.
60 Bernard Michael Gilrol, Networking in Multinational Enterprises, University of South
California Press., 1994, s.131. 61 Mahmut Tekin, Üretim Yönetimi, 1.C., Konya 1998, s.8.
25
Esnek organizasyonlar, esneklik ve ürün kalitesini kitlesel üretimden
kaynaklanan düşük birim maliyetler ile hızla birleştirmektedir. Taylorcu yaklaşımda
ölçek ekonomileri ile yüksek düzeyde verimlilik elde edilirken, esnek organizasyon
biçimine sahip üreticiler ölçek ekonom
zmet sunması mümkün olmaktadır.
Bu durum kitlesel pazarları farklı yuvalara bölmektedir. 1960’lı yılların sonlarına
doğru pazarlam
değişen
piyasa şartlarında, müşteri istek ve tercihlerini karşılamada, değişime uyum
sağlama
olarak en ucuza nasıl üretilebileceği ile mal ve hizmetlerin üretiminde yeni
teknolojilerden nas
İşletmelerin örgütsel yapısı ile rekabet güçleri arasında önemli bir ilişki söz
konusudur65. Sanayi toplumunun ve işletmelerinin yönetim ve örgütlenme anlayışını
genel olarak Weber’in bürokratik organizasyon ve yönetim biçimi oluşturmaktadır.
isinden ödün vermeksizin bir çok ürün ve
hizmetin sunumunda kapsam ekonomilerinden ve çalışanların beşeri yeteneklerinden
yararlanarak daha verimli çalışabilmektedirler.62
Günümüzde müşteri ihtiyaçları farklılaştıkça ve bilgi yoğun teknolojilerle
işletmelerin mikro pazarları saptayıp bunlara hi
acılar pazarları dilimlere ayıkırken günümüzde “dilimler”le değil
“parçalar”la yani aile birimleri, hatta tek tek müşterilerle ilgilenilmektedir63.
Esnek üretim sistemleri ile müşteri istek ve tercihlerine uygun küçük
miktarlarda ürün grupları yüksek verimlilikle üretilebilmektedir. Hızla
da küçük ve esnek işletmeler çok daha başarılı olmaktadır. Dolayısıyla ölçek
ekonomilerinden çeşit ekonomilerine doğru bir eğilim ön plana çıkmaya başlamıştır.
Sanayi toplumunun özelliklerinden birisi olan standartlaştırmanın yerini,
günümüz küreselleşme sürecinde, bir malın müşteri istek ve tercihlerine uygun
ıl yararlanılabileceği almaktadır64.
1.2.3. Hiyerarşik Organizasyon Yapısının Değişmesi
62 Aktan,Vural, a.g.e., s.161. 63 Alvin ve Heidi Toffler, a.g.e., s.43. 64 Toffler, Üçüncü Dalga, a.g.e., s.310. 65 Coşkun Can Aktan, İstiklal Y.Vural, Rekabet Gücü ve Rekabet Stratejileri, Rekabet Dizisi: 2,
TİSK Yayın No:254, Ankara 2004, s.47.
26
Bürokr şbölümü, hiyerarşik
yapı, ayrıntılı ilke ve yöntemler ve kişisel olmayan (impersonal) ilişkiler
oluştur
ayan modern yapılarda ise, bütün çalışanların zihinsel
güçlerini katabilecekleri ekip çalışması önemlidir. McGill Üniversitesi
profesörlerinden Read “de
atik organizasyon yapısının temel özellikleri ise, aşırı i
maktadır66. Bürokrasi ortaya çıkmış olduğu tarihi dönem ve şartlar açısından
uygun ve etkili bir yönetim şeklini oluşturarak, ölçek ekonomileri ve kaynağa
ulaşma, verimlilik gibi üstünlükleri de beraberinde getirmiştir. Çalışanların yarı
nitelikli ya da niteliksiz oluşu, basit üretim teknolojisi kullanarak basit ürünler
sunmaları bürokratik organizasyonun özelliklerindendir67. Merkezileşmiş bir karar
alma sistemine sahip olan bu yoğun hiyerarşik yapı durgun, katı ve değişime uyum
sağlayamadığından dolayı günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilmede yetersiz
kalmaktadır. Dolayısıyla hiyerarşik işletme yapıları gittikçe önemini kaybetmekte ve
ayrışarak daha dinamik, esnek ve küçük yapılar olarak yeniden örgütlenmektedir.
Bilgi teknolojilerinin üstünlüklerinden yararlanarak sanal ve şebeke organizasyonlar
geleneksel, kısıtlı ilişki ve tekli yapıya sahip işletme biçimlerinin yerini almakta ve
pazar değişimlerine cevap verebilmek için yönetime yüksek oranda esneklik
tanımaktadır68.
Bürokratik işletme yapıları sıradan günlük problemlerin çözümünde etkili
olmuştur. Ancak, günümüzde sorunlar günlük ve rutin olmaktan çıkmıştır.
Dolayısıyla günümüz sorunlarını çözebilmek için daha hızlı ve çok bilgiye ihtiyaç
duyulmaktadır. Bürokratik olm
ğişen teknoloji içinde işbirliği ve iletişim sorunlarıyla başa
çıkmanın yolu geleneksel bürokrasiyle bağları koparıp insanları ve görevleri yeniden
düzenlemektir” demektedir69. Bilgi toplumunda bilgisayarın ve otomasyonun yoğun
olarak kullanılması bürokrasinin önemini azaltmaktadır. Geleneksel işletmelerin
kitlesel ağırlıklı olmalarına karşılık bilgi toplumunun ekonomileri birey temeli
üzerine kurulmuşlardır. Zihinsel gücü daha fazla üretim sürecine katabilmenin, ekip
66 Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Yayınları 1.B., İstanbul 1998., s.138. 67 Özlem Özkanlı, İşbirliği ve Yönetim, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2.B., Ankara
Ekim 2000, s.39. 68 Shouhong Wang, “Meta-management of Virtual Organizations: Toward Information Technology
Support”, Internet Research: Electronic Networking Application and Policy , Vol.10, No.5, 2000, s.451.
69 Alvin Toffler, Gelecek Korkusu , Şok, Altın Kitaplar Yayınevi, 4.B., İstanbul Aralık 1996, s.118.
27
çalışmasının, çok yönlü iletişimin, maddi araçlara ek olarak psiko-sosyal araçların da
motive edici unsurlar olarak kullanıldığı modern örgütler daha basık ve esnek bir
yapı sergilemektedir.
Özellikle, 1990’lı yıllardan sonra büyük hiyerarşik işletmelerin değişime
zamanında tepki verememesinden kaynaklanan çeşitli olumsuzlukları giderebilmek
için daha esnek yapılara yöneldikleri gözlemlenmektedir. Büyük işletmeler küçük
işletmelerin sahip olduğu üstünlüklerden yararlanmak için organizasyon yapılarını
değiştirerek daha esnek ve küçük birimler olarak yeniden yapılanmaya
(reorga
ir71. Günümüzde pazarlar, teknoloji ve müşteri
ihtiyaçlarının hızlı değişimine paralel olarak işletmeler de yeni organizasyon ve
yönetim
darikçi-üretici işbirlikleri (supplier-producer
collaborations), dağıtım kanalları (distribution channels) gibi yapılar da bir şebeke
uygula
nization) yönelmişlerdir70.
Schumacher’in ifadesiyle merkezileşme düzenliliğin bir kavramıdır. Ademi
merkezileşme ise, yaratıcı özgürlüğün ve girişimciliğin bir kavramıdır.
Merkezileşme, rasyonelliği ve verimliliği gerektirirken, özgürlük ise, sezi
gerektirerek yeniliğe götürmekted
biçimlerine yönelmektedir. Örneğin, süreç yenileme (reengineering)
yöntemiyle işletmeler pazar ya da uzmanlık bölümleri yerine süreç çevresinde
yeniden yapılanmaya yönelmektedir.
Günümüzde birbirinden bağımsız işletmelerin kendi temel yeteneklerine
yönelerek, diğer işletmelerle ortak bir proje bazında ya da uzun dönemli iş
ilişkilerini sürdürmesi yaygın bir durumdur. Stratejik ittifaklar (strategic alliance),
ortak girişimler (joint ventures), te
ması kapsamına girmektedir72. İşletmelerin coğrafi açıdan kümelenmeleri ve
şebeke oluşturmaları rekabet güçlerini artırmak bakımından son derece önemlidir.
Maliyetlerin yükselmesi, karmaşıklığın artması ve teknolojinin kapsamının gelişmesi
70 Rifat İraz, “Yenilenen Ekonomide Yenilenen Örgüt Yapıları”, Standard, Ağustos 2004, s.59. 71 E.F.Schumacher, Küçük Güzeldir, 4.B.Cep Kitapları, İstanbul 2002, s.181. 72 David W. Cravens, Shannon H. Shipp and Karen S. Cravens, “Reforming The Traditional
Organization: The Mandate for Developing Network”, Business Horizons, July-August 1994., s.21.
28
diğer işletme ve kurumlarla işbirliğine dayalı faaliyetlerin oluşturulmasını
yoğunlaştırmaktadır73.
Son yıllarda büyük bir hareketlilik gözlenen ve pek çok ülkede sayısı artan
yeni birlikte çalışma biçimlerinden birisi de franchisingdir. Franchising sistemi,
perakende ticaret, yerel pazarlara yakınlık ve olası müşterilerle doğrudan ilişki
kurulab
k becerili, temelde birbirleriyle
değişti ktadır. Adale gücü vida
gibidir. İşten ayrılan ya da çıkarılan düşük becerili bir işçinin yerine kolaylıkla ve
yine dü
uzun dönemde sürdürülebilir olmasını olanaksız kılmaktadır. Diğer bir ifadeyle,
ilmesi gibi nedenlerle gittikçe artmaktadır74.
1.2.4. İşin Yapısının ve Süreçlerinin Değişmesi
Sanayi toplumunun genel işgücü yapısı düşü
rilebilir kas gücüne dayalı çalışanlardan oluşma
şük maliyetle bir yenisi bulunabilmektedir75. Fakat bilgi toplumunda yüksek
beceri düzeyine sahip uzmanlardan yararlanılmaktadır. Dolayısıyla işten ayrılma ya
da çıkarılma durumunda, doğru becerilere sahip doğru kişilerin bulunması çok daha
zordur. Uzmanlaşmanın derinleşmesi ve beceri gereklerinin çeşitlenerek artması
emeğin birbiriyle ikamesini güçleştirmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde beyaz
yakalıların önemi gittikçe artarken, mavi yakalıların önemi de gittikçe azalmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde düşük vasıflı emeğin göreceli olarak daha ucuz olması,
gelişmiş ülkelerdeki emek yoğun üretimin yerini almaktadır. Düşük vasıflı işgücünün
fason üretim (tekstil sektörü gibi) veya doğrudan yabancı yatırım yoluyla ulusal
sınırlar ötesindeki işçilerle ikame edilme olanağını artmaktadır. Bu durum ise,
gelişmekte olan ülkelerdeki düşük vasıflı işgücünün ücretler ve toplam çalışma
saatlerindeki değişkenliği artırmaktadır. Gerek çalışma koşullarında ve gerekse
ücretlerde düşük vasıflı çalışanlar aleyhine ortaya çıkan bu durum, birim maliyetler
içinde emeğin oranını azaltmakta ve fiyat rekabetine dayalı rekabet üstünlüğünün
73 Aktan,Vural, a.g.e., s.157. 74 Agustin Gamir, Ricardo Mendez, “Business and New Distribution Methods: The Spread of
Franchises in Spain”, International Journal of Urban and Regional Research, Vol.24.3, September 2000, s.655.
75 Toffler,Yeni Bir Uygarlık Yaratmak, a.g.e., s.44.
29
düşük vasıflı emek bolluğuna dayalı rekabet üstünlüğünü gerçek anlamda bir
üstünlük olmaktan uzaklaştırmaktadır76.
Diğer taraftan teknolojinin, değişen piyasa şartlarının ve tüketici tercihlerinin
zorlamasıyla geleneksel montaj hattı uygulamaları yerini bilgisayar kontrollü üretim
teknolojilerine bırakmaktadır. Yine standart üretim mantığı çerçevesinde tek amaç
için tasarlanan makinelerin yerini yeni üretim biçimine uygun olarak esnek
makine
i gibi sanayi şirketinin
değeri binalar, m irbaşlar gibi somut varlıklarla ölçülmektedir.
Buna karşılık, başarılı üçüncü dalga (bilgi) toplumu işletmelerinin değeri, bilgiyi
strateji
ler almaktadır. Diğer bir deyişle, kitle üretiminden ürün farklılaştırmasına
gidilmektedir. Yeni üretim biçimlerinde vasıflı işgücü, yüksek iş motivasyonu,
işbirliği ve katılımcı yönetim gibi unsurlar önem kazanmaktadır. Bilgisayar
teknolojisindeki gelişmelerin üretim sürecine yansımasıyla işletmelerde bilgisayar
destekli tasarım (CAD) ve mühendislik, bilgisayar destekli üretim(CAM), esnek
üretim sistemleri (FMS), sanayi robotları ortaya çıkmıştır77.
1.2.5. Bilginin Artan Önemi
Günümüz küreselleşme sürecinde her türlü ekonomik faaliyetin odak
noktasını bilgi oluşturmaktadır. Alvin Toffler’ın belirttiğ
akineler, stok ve dem
k ve operasyonel olarak elde etme, üretme, dağıtma ve uygulama
kapasitelerine bağlıdır78. Bilgi veri, imajlar, semboller, kültür ve değerleri de
içerecek biçimde geniş anlamda kullanılmaktadır. Compaq, Kodak, Hitachi veya
Siemens gibi işletmelerin gerçek değeri sahip oldukları demirbaşlar, montaj hatları
veya diğer fiziksel varlıklardan daha çok çalışanların kafasındaki fikir, görüş ve
bilgiye dayanmaktadır. Bilgi toplumunun gelişmesiyle birlikte işletmelerin kuruluş
yeri seçimine etki eden işgücü kaynağına yakınlık ve taşıma maliyetleri gibi
faktörlerin önemi azalmaktadır79. Aynı şekilde, bilgi yoğun işletmelerden olan
Mikrosoft incelendiğinde maddi kaynaklarının (arazi, bina, stoklar, hammadde gibi)
76 Aktan,Vural, a.g.e., s.172. 77 Akın, a.g.e., s.163. 78 Alvin Toffler,Yeni Bir Uygarlık Yaratmak,a.g.e., s.43. 79 Anne Wallemacq, “Totem and Methaphor: The Concept of Network as a Symbolical Operator”,
Organization, Vol.5 (4), 1998, s.605.
30
çok az olduğu ancak kayda değer tek varlığının işletme içindeki çalışanlarının “beyin
gücü” olduğu görülmektedir. Sermayenin önemli olmasıyla birlikte yaklaşık 15 yıl
önce büyük bir sermayesi olmayan Mikrosoft’un bugünkü piyasa değeri IBM ve
GM’dan daha fazladır. Dolayısıyla, sermaye giderek elle tutulabilir olmayan zihinsel
yeteneklere dayanmaktadır.
Toprak, emek, hammadde ve sermaye gibi sanayi dönemi işletmelerin başlıca
üretim faktörleri sonlu kaynakları temsil ederken, bilgi tükenmez bir kaynağın
temsilcisidir. Bilgi bir buhar kazanı ya da montaj hattından farklı olarak aynı anda
p
dev işletmeleri yeni pazarlar oluşturma, yeni ürünler ve teknoloji
g
ın en büyük tarım
ek çok işletme tarafından kullanılabilmektedir. Aynı zamanda, işletmeler bu bilgiyi
daha çok bilgi üretmek için de kullanabilmektedir. Zaman, hammaddeden daha
önemli bir role sahiptir. Aynı zamanda bilgi işçileri işbirlikçi çalıştıklarından dolayı
proje sorumluluğunu paylaşmaya daha çok ihtiyaç duyarlar80. Bilginin üretilmesi ve
paylaşılması görünmeyen faaliyetlerdir. Dolayısıyla, insanları zorlayarak ya da emir
komuta ile bilgiyi yönetmek güçtür. Ancak, çalışanların motivasyonuyla
mümkündür. Bilgi ekonomisinde teknolojik değişiklikler ve yenilikler kalifiye işgücü
lehine işlemektedir. Yüksek performanslı ve esnek işletmeler inisiyatif, yaratıcılık,
problem çözme, değişime açıklık…vb.gibi işgücü niteliklerine daha çok önem
vermekte ve bu yeteneklere sahip çalışanlar için daha yüksek bir ücret ödemeyi kabul
etmektedirler.
Günümüzde zirvede bulunan çeşitli işletmelerin bilgiye yaklaşımları niçin zirvede
olduklarıyla ilgili önemli ipuçları vermektedir. Örneğin, Honda, Canon gibi
Uzakdoğu’nun
eliştirme gibi alanlarda bilgiyi kullanmaktan ziyade bilgi üreterek liderliklerini
korumaktadırlar. Mevcut bilgiyi yorumlamak teknik bir boyut iken, bilgiyi yaratmak
için hayalgücü ve sezgiden yararlanmak gerekmektedir.81
.
Bilgi ortamında organize olmaya çalışan her işletme hızla yönetim kademelerinin en az yarısını, genellikle de %60’ını iptal etmiştir82. Dünyan
80 Susanna Opper, Henry Fresko-Weisis, Technology for Teams: Enhancing Productivity in
Networked Organization,Van Nostrand Reinhold, 1991., s.15. 81 Aktan,Vural, a.g.e., s.161. 82 Drucker, Gelecek İçin Yönetim, a.g.e., s.349-351.
31
araçları üreticilerinden birisi olan Massey Ferguson bunun güzel bir örneğidir. İş
Coşkun Can Aktan, İstiklal Y.Vural, , Rekabet Dizisi:1, TİSK Yayın No:253, Ankara 2004, s.151.
letmenin 14 olan yönetim kademesi 6’ya indirilmiş ve daha da azaltılmasıyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Günümüzde, geleneksel büyük işletme yapıları giderek ayrışmakta, dinamik birey ve kurumların oluşturduğu yeni yapılara dönüşmektedir. İşletmenin ortadan kalkması değil dönüşmesi sözkonusudur. Sosyal ve iktisadi hayatın tüm yönlerinde kitlesel yapılardan moleküler yapılara dönüşüm yaşanmaktadır83. Sanayi toplumu işletmelerinde dikey bütünleşme ön planda iken, bilgi toplumunda, yöneticiler mümkün olduğu kadar çok görevi dışarıya vermektedir (outsourcing). İşletmenin kendisi adeta bir “sözleşmeler işletmesine”ne dönüşmektedir. Yeni ekonomi ile eski ekonomi arasındaki temel farklılıklar Tablo 2’deki gibi gösterilebilir:
Tablo 2:Yeni Ekonomi İle Eski Ekonomi Arasındaki Farklılıklar
Kaynak: Yeni Ekonomi ve Yeni Rekabet
83 Akın, a.g.e.,s.36.
Eski Ekonomi Yeni Ekonomi Değişim Unsuru Üretim ve Rekabet Alanı Ulusal Küresel
O ke rganizasyon Türü Hiyerarşik-Bürokratik Ağ örgüsü, ŞebeÜretim Organizasyonu Kitlesel Üretim Tam Zamanında Esnek Üretim
Büyümeyi Belirleyen Faktör e Bilgi Sermaye, İşgücü Yenilik, İcatlar v
Teknolojiyi Belirleyen Faktör leşme me Makine Dijitalleş
Karşılaştırmalı üstünlüğün Kaynağı şük Maliyet i,Yenilik ve Kalite Ölçek Ekonomileri, Dü Kapsam Ekonomiler
Ar-Ge’ye verilen Önem Düşük, Orta Yüksek
Diğer Firmalarla İlişkiler Tek Başına Hareket Etme leşme İşbirliği, Ortaklık, Sinerji, Bir
İşgücü Politikasının Amacı Tam İstihdam Yüksek Reel Ücret
Gerekli Eğitim Mesleki Diplomaya Yönelik Yaşam Boyu Öğrenim
İstihdamın Doğası İstikrarlı Risk ve Fırsatlarla Dolu
Regülasyonlar Kumanda ve Kontrol Piyasa Araçlarına Dayalı, Esnek
Beşeri sermaye Üretim Odaklı Müşteri Odaklı
İşgücü Önemli Daha Az Önemli İşgücünün Yapısı Kalifiye Değil veya Sınırlı Uzman nlü Beceri Bilgi,Tecrübe ve Çok Yö
Sahibi, Yenilikçi, Yaratıcı
Varlıklar Maddi Varlıklar Görece Önemli an Varlıklar Daha Maddi OlmayÖnemli
Sektörel Yapı Sanayi Sektörü Ağırlıklı ırlıklı Tarım ve Hizmet Sektörü ağ
32
Bilginin üretilmesi, işlenmesi, pazarlanması dünyada en hızlı büyüyen
endüstriyi oluşturmaktadır. Küreselleşme sürecinde küresel şirketlerin tamamı bilgi
devrim den yararlanmaktadır. Bilgi toplumunda insanlar bilgi yaratma ve bilgi
paylaşımının kaynağını oluştururlar. İnsanlar sorulara cevap verebilmek, problemleri
çözebilm
liği, yorum ve geri
besleme gerektirmektedir. Bu durum, belirli amaçlar için kullanılabilecek yeni bilgi
yaratmak iç
ası işbirliği yoksa işletmeyle ilgili bir bakış açısı geliştirilmesi de
güçleşmektedir. Bir işletmenin iş ortaklarının olması işletme için geniş bir kaynak
alanı ol
in
ek, yeni bir şeyler öğrenebilmek ve birbirine yardım edebilmek için bilgiyi
paylaşmaktadırlar. Dolayısıyla, bilgi teknolojisi temelli şebekeler oluşturulurken
insan unsurunun merkezde yer alması çok önemli bir amaçtır84.
Günümüz hızlı rekabet ortamında çoğu şirket bilgi, yetenek ve teknoloji
değişimi yapabilecek ortaklar arayarak şirket dışından bilgi sağlamanın gerekliliğini
fark etmiştir. Yeni bilgi sağlanması durum değişikliği, işbir
in şirket dışından bilgi toplanması ve veri sınıflamasıyla mümkündür.
İşletme alanında bu faaliyetler ise, koalisyon, ortak girişimler gibi birliktelikleri
gerektirmektedir. Şebeke ve diğer işletmelerle yapılan işbirliği faaliyetleri öğrenme
açısından çok önemlidir. Çünkü şirketler birbirlerinden öğrenebilecekleri pek çok
şeye sahiptir. Şirketlerin birbiriyle bilgi değişimi yapabilmelerinin yöntemlerini
artırmak mümkündür. Bilgi teknolojisi şebeke geliştirmek için kullanılan araçlardan
birisidir.
Kıyaslama da aynı şekilde önemlidir. Şirketlerin birbiriyle bilgi değişimi
olmaksızın bir şirketin çalışma yöntemlerini geliştirmesi zordur. Aynı şekilde,
şirketlerar
uşturarak onun gelişme ve büyümesini kolaylaştırmaktadır85.
İnsanlar çalışarak farklı biçimlerde değer yaratmaktadırlar. Örneğin, içinde hem
kişisel, hem de şirket bilgilerinin olduğu “şirket bilgisi” olarak adlandırılan ürünler,
belgeler, yöntemler, şebekeler, müşteri ilişkileri ve iletişim araçları gibi.
84 Christian Högberg, Leif Edvinsson , “A Design For Futurizing Knowledge Networking”, Journal
of Knowledge Management, Vol.2, No.2, December 1998, s.81. 85 Don L.Lee, Eric W.K.Tsang, “The Effecs of Entrepreneurial Personality, Background and
Network Activities on Venture Growth”, Journal of Management Studies, Vol.38, No:4, June 2001, s.587.
33
İşletmeler, kişisel bilgileri şirket içinde kalan şirket bilgisine dönüştürmenin
üzerine odaklanmalıdırlar. Kişisel bilgi ve şirket bilgileri arasındaki karşılıklı
etkileşim Şekil 2’deki gibi gösterilebilir:
Şekil 2: Kişisel ve Şirket Bilgileri Arasındaki Karşılıklı Etkileşim
Kaynak: Christian Högberg, Leif Edvinsson, “A Design For Futurizing Knowledge Networking”, Journal of Knowledge Management, Vol.2, No.2, December 1998, s.84.
pozisyonlarına ve görevlerine göre belirlenm
toplanmaktadır. Şebeke organizasyonlarda ise gücün temel kaynağı bilgidir. Örgütler
bilgi güçlerine göre şebeke organizasyon içerisindeki varlıklarını sürdürebilirler86.
Dolayı
Bürokratik yönetim anlayışında güç, örgüt içerisindeki kişilerin
ekte ve karar alma yetkisi merkezde
sıyla şebeke içerisinde bilgi üreten ve bilgiyi elinde bulunduran işletme, diğer
şebeke üyelerine oranla daha fazla güce ve belirleyici etkiye sahip olacaktır.
86 Ayşe İrmiş, Yeni Bir Örgütlenme Şekli Olarak Şebeke Organizasyonlar, Beta Yayınları , 1.B.
İstanbul 2003, s.55.
Kişisel Bilgi
Şirket Bilgisi
Öğrenme ve Kişisel Bilgi Paylaşımıyla Dahili Değer Büyümesi
İletişim ve Şirket Bilgisi Paylaşımıyla Dahili Değer Büyümesi
Mümkün OldŞirket Bilgisi
uğu Kadar Etken Yaratmak İçin
Çevre Oluşturacak Karşılıklı Etkileşime Odaklanma
34
İKİNCİ BÖLÜM
ŞEBEKE ORGANİZASYONLARIN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ, TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ 2.1.ŞEBEKE ORGANİZ RTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ
nemli değişiklikler meydana
gelmek
değişm ı pazar ve ürün değişimlerine cevap vermede yetersiz
kalmak
e merkezi olmayan yapılardan oluşmaktadır. Çevresel belirsizlik,
belirsiz
arklı ve uzman
yeteneklerden, dış kaynaklardan yararlanma yollarına yönelmişlerdir. İşletmeler,
yeni rekabetçi şartların üstesinden gelebilmek için yeni stratejiler geliştirerek
organiz
lenebilir . Birincisi olan “fonksiyonel organizasyon” 19.yüzyılın
sonlarında gözükür ve 20. yüzyılın başlarında gelişir. Bu organizasyon biçimi
büyüye
ASYONLARIN OVE GELİŞİMİ İşletmelerin geleneksel hiyerarşik yapılarında ö
tedir. Geniş, bürokratik işletmeler yeni teknolojiler ve müşteri tercihlerinin
esiyle oluşan hızl
tadır87.
21. yüzyılda rekabet için oluşan yeni organizasyon şekilleri müşteri istek ve
tercihlerine daha çok duyarlı ve hızlı çevresel değişimlere çabuk tepki verebilen
esnek, yalın v
leşen pazar sınırları, müşteri çeşitliliği, küresel pazarlarda rekabet, yetenek ve
kaynak açığı ve teknoloji talebi gibi faktörler işletmelerde değişimin ve yeni işletme
biçimlerinin ortaya çıkmasında başlıca yönlendiriciler olmaktadır.
Yöneticiler, küresel rekabette başarılı olabilmek için f
asyon yapılarında ve yönetimlerinde çeşitli değişikliklere ihtiyaç
duymaktadırlar.
Amerikan iş dünyası tarihi derslerine göre dört tip organizasyon şeklinin
ortaya çıktığı söy 88
n yurt içi pazara mal ve hizmetleri sağlamak için işletmelerin gerekli
büyüklük ve etkililiğe ulaşmalarını sağlamaktadır. Dikey birleşmiş fonksiyonel
87 Cravens ve diğerleri, a.g.m., s.19. 88 Raymond E. Miles, Charles C.Snow, “Causes of Failure in Network Organizations”, California
Management Review, Summer 1992, s.54-55.
35
organizasyonların başlangıcı demiryolundan çelik üretimine uygulanmıştır.
Hammadde tedarikçisi ve dağıtımcısının her ikisinin de kontrolüyle yapılan
programla fabrikanın etkili bir şekilde çalışması sağlanmıştır.
İkinci organizasyon şekli “bölümlere ayrılmış organizasyon” şeklidir.
1940’ların sonları ile 1950’lere doğru hızlı bir şekilde yayılmıştır. İlk bölümlenmiş
yapılar
s yapılardan
oluşma
ı teknolojik değişimin Amerikan sanayi ve şirketlerini
boydan
öncelikle fiyat farklılaştırmasıyla farklı pazarlara yönelik belirli marka ve
model arabaların olduğu General Motors’da dizayn edilmiştir. Şirket yönetimi
büyüme ve değişim için yatırım bankeri gibi görev yaparken ürün bölümleri
(Chevrolet, Pontiac, Cadillac gibi) kendi hedef müşterilerine üretim yaparak ve
pazarlayarak hemen hemen özerk şirketler gibi faaliyet göstermişlerdir.
Üçüncü organizasyon şekli, 1960’larda ve 1970’lerde yavaş yavaş gelişen,
fonksiyonel ve bölümlenmiş unsurların her ikisini de birleştiren matrik
ktadır. Bu tip işletmeler daha çok uzmanlık isteyen çalışma alanlarında,
organizasyon içi kaynakların bütünleşmesi gerektiği durumlarda ve kısa sürede
tamamlanması gereken programlarda kullanılmaktadır89. İlk olarak uzay
çalışmalarında kullanılan bu yapı şimdi hastane, kimya, bankacılık, elektronik gibi
alanlarda da kullanılmaktadır.
Dördüncü organizasyon şekli olan şebeke organizasyon yapısına doğru eğilim
ise, uluslararası rekabet ve hızl
boya büyük ölçüde yeniden yapılanmaya zorladığı 1980’lerde görülmeye
başlamıştır. Şebeke organizasyonların ortaya çıkmasında öncelikle küresel
ekonominin etkisi büyük olmuştur. 1950 ve 1960’larda Amerika’daki şirketler
teknoloji, pazarlama yetenekleri ve büyük ölçekli şirketleri yönetebilme açısından
yetersiz kalmışlardır. 1980 ve 1990’larda dünyanın birçok yerindeki şirketler
Amerikan şirketlerinin başarı seviyesini yakalamışlar ya da onlara yaklaşmışlardır.
Bu değişim özellikle bilgisayar ve otomobil endüstrisinde kendisini göstermektedir90.
89 Ömer Dinçer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta Yayınları 5.B., İstanbul 1998, s.334 90 Benjamin Gomes-Casseres, “Group Versus Group:How Alliance Network Compete”, Harward
Business Review, July- August 1994, s.62-63.
36
Diğer bir faktör ise, rekabetçi çevredeki değişimlere cevap verebilmek, tek bir
şirketin ya da geleneksel iki şirket ortaklığının başaramadığı rekabet üstünlüğünü
yakalayabilmek için şirketler şebekeleri oluşturmaktadır. Şebeke organizasyonlar ve
ortaklıklar evrimsel bir niteliğe sahiptir91. Snow ve Miles’a göre, organizasyon
biçimlerinin evrimi, ürün-pazar stratejileri, ilk uygulayıcıları, temel faaliyet ve
kontrol sistemleri Tablo 3’deki gibi gösterilebilir:
Tablo 3: Organizasyon Biçimlerinin Evrimi
Kaynak: Raymond E. Miles, Charles C. Snow, “Fit, Failure And The Hall of Fame”,
California Management Review, Vol.26, No.3, Spring 1984, s.19.
91 Richard N. Osborn, John Hagedoorn, “The Institutionalization and Evolutionary Dynamics of
Interorganizational Alliances and Networks”, Academy of Management Journal, Vol.40., No.2., 1997, s.261.
rün-pazar rganizasyon eşfeden ya da ilk
emel faaliyet ve
Ü
stratejisi
O
yapısı
K
kullanıcı
T
kontrol sistemi
800
a da
r
sahip i ve
1
Tek ürün y
hizmet.Yerel /
bölgesel pazarla
Acente Çok sayıda
yöneticili küçük
işletmeler
Personel yönetim
kontrol
850
art
sal
Fonksiyonel teel Merkezi plan ve
1
Sınırlı sayıda stand
ürün ya da hizmet
hattı. Bölgesel / ulu
pazarlar
Carniege S
bütçeleme
900
dirilmiş
da
Bölümlere General Motors, Sears, Şirket politikaları ve
1
Çeşitlen
Değişken ürün ya
hizmet hattı.
ayrılmış Roebuck, Hewlett-
Packard
kar merkezi bölümleri
1950
nilikçi Matriks ve elektronik
.
Geçici takımlar ile
Standart ve ye
ürün ya da hizmetler.
Dengeli ve değişken
pazarlar.
Bazı uzay
işletmeleri. NASA,
TRW, IBM, vb. gibi
içsel pazarlar, ortak
planlama sistemleri
gibi yatay kaynak
dağılım yöntemleri
000
Ürün ya da hizmet Dinamik Uluslararası / yapı sanayi
in
yar
on
ının
gi
2
tasarımı. Küresel,
değişken pazarlar.
şebeke işletmeleri. Küresel
tüketim malları
işletmeleri. Seçk
elektronik ve bilgisa
işletmeleri. IBM gibi.
Güven ve
koordinasy
temelinde, arac
biraraya getirdiği bil
paylaşımlı geçici
yapılar.
37
Tablo 3’de görüldüğü gibi, 21.y şim ına uygun
i büyük
yapı iş ile elektronik ve
bilgisay
uluslararasılaşma sürecini hızlandırmayı ve kendi başlarına yapabileceklerinin
tesinde başarılı olmayı mümkün kılmaktadır. Burada uluslararasılaşma kavramı,
strateji
m
karmaş
Bu bağlamda, işletmeler kendi temel yeteneklerine doğru küçülerek, yönetim
sağlayarak şebeke organizasyonlara yönelmişlerdir. Bu yeni işletmeler dikey
üzyılın hızlı deği şartlar
organizasyon biçimi şebeke organizasyonlardır. Bu yeni organizasyon biçim
letmelerinde, küresel tüketim malları üreten işletmeler
ar işletmelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır92.
Şebekelerle işbirliği oluşturmak küçük ve orta ölçekli işletmelerin
ö
, organizasyon yapısı ve ürünleri kapsayacak şekilde geniş bir anlamda
kullanılmaktadır 93. Pek çok işletme uluslararası işletmeciliğe öncelikle ürünlerini
dış ülkelere ihraç ederek başlamaktadır. İkinci aşamada ise, pazar fırsatlarından daha
iyi yararlanabilmek için üretim birimlerini yurtdışında kurmaktadırlar. Şirketin
uluslararası üreti ve pazarlama faaliyetlerinin coğrafi yönden gelişmesiyle şirketin
merkezindeki yöneticiler yerel düşünce tarzından küresel bakış açısına ulaşırlar.
Küresel bir bakış açısıyla bütün faaliyetlerin coğrafi uzaklık dikkate
alınmaksızın stratejik yönetimi ve kontrolü yapılmaktadır94. Küresel iş çevresinde
artan değişikliklerle beraber işletmelerin tek başına faaliyet göstermelerinin çok
ık ve masraflı olması, işletmeleri birlikte çalışmaya yöneltmektedir. Küçük ve
orta ölçekli işletmeler bu hızlı değişikliklere karşı sınırlı bilgi, finans, yönetim ve
deneyime sahip olmanın sıkıntısını çekmektedirler. Dolayısıyla işbirlikleri kobiler
için ayrı bir öneme sahiptir.
hiyerarşisini azaltarak ve faaliyetlerinin geniş bir yelpazesini dış kaynaklardan
92 Raymond E. Miles, Charles C. Snow, “Fit, Failure And The Hall of Fame”, California
Management Review, Vol.26, No.3, Spring 1984, s.25-26. 93 Sylvie Chetty, Colin Campell-Hunt, “ Explosive International Growth and Problems of Success amongst
Small to Medium-sized Firms”, International Small Business Journal , Vol 21 (1) 2003, s.5-6. 94 Öznur Yüksel, Uluslararası İşletme Yönetimi ve Türkiye Uygulamaları, Gazi Büro Kitabevi,
2.Baskı, Ankara 1999, s.29.
38
bütünle
Şekil 3: Kataloglar Arac a Taze ve Kolay Bozulabilir Çiçekleri Pazarlama Şebekesi
Kaynak: David W. Cravens, Shannon H. Shipp and Karen S. Cravens, “Reforming The Tradational Organization: The Mandadete for Developing Network”, Business
Katalogl C&C, kendine özgü birkaç özelliğe sahiptir.
Müşter
C&C’ye telefon kesen, belirli malzemeler kullanarak
paketleyen ve ana hatlar
belirtilebilir96:
şme yoluyla büyümekten kaçınarak bunun yerine bağımsız tedarikçilerle
ve/veya dağıtımcılarla birleşme yollarını araştırmaya yönelmişlerdir.Claxy ve
Corolla (C&C) şebeke organizasyonların ilginç bir örneğidir95:
ılığıyl
Horizons, July-August 1994., s.20.
arla çiçek pazarlayan
iler düzenli bir şekilde hazırlanmış kataloglardan bir çiçeği seçer ve onu
la bildirir. Bu sipariş çiçekleri
ı C&C tarafından sağlanan 25 ya da daha fazla üreticiye
iletilir. Federal Express siparişleri toplayarak taze ve çabuk bozulabilir çiçekleri
belirtilen ikametgaha ya da büroya dağıtır. FedEx bilgi sistemi şebeke üyelerine
bağlıdır. C&C bu tür yeni örgütsel şekillerde yönetimde bilgi sisteminin öneminin
tipik bir örneğidir. Teknoloji, ulaştırmada yenilikler, şebeke dağılımı ve müşterilerle
ilişkileri korumak C&C’nin temel başarı faktörleridir. Sonuç, makul fiyatlarla yüksek
müşteri memnuniyetidir.
Şebeke organizasyonların ortaya çıkmasındaki temel nedenler şu şekilde
95 Cravens, Shipp and Cravens, a.g.m. , s.20.
Üretici
Federal Express
Tüketici
Claxy & Corolla
39
2.1.1. Belirsizliği Azaltmak: Belirsizliği azaltma güdüsü şebeke
organizasyonların oluşturulmasında temel nedenlerden birisi olarak ileri
sürülmektedir. Pazarlardaki ekonomik ilişkiler belirsizliklerle doludur. Şebeke
organiz
de belirsizliklerin etkisini azaltmaya çalışır. Gittikçe belirsizleşen pazar
sınırlar
tal teknolojilerin ortak kullanımını
yaygın
Aynı şekilde, Hawlett-Packard ve Matsushita tek başlarına
yapabil
asyonlar ise, ilişkilerin geliştirilmesini sağlayarak karşılıklı dayanışma ve
işbirliği için
ı, artan müşteri çeşitliliği, birbirine bağlı ve birbirini etkileyen çok sayıda
küresel şirketler ve ekonomiler hızla değişen çevreyi belirlemektedir. Hızla değişen
çevreye uyumla ilgili Western Union ilginç bir örnektir. Western Union şirketi, hızla
değişen telekomünikasyon sanayi için strateji geliştirmede başarılı olamamış ve bu
durum Western Union şirketinin sonu olmuştur.
Geçmişte açıkça tanımlanabilen pazar sınırları günümüzde oldukça geniş ve
karmaşık bir yapıya sahiptir. Bilgi sanayisi pazar sınırlarının belirsizliğinin zorladığı
baskılara güzel bir örnektir. Bilgisayar teknolojisi, telekomünikasyon, tüketici
elektroniği, eğlence medyası, yayınlar ve büro malzemeleri sanayini birbirine
bağlamaktadır. Karşılıklı sanayi bağımlılığı diji
laştırmaktadır. Tüketici ihtiyaçlarını tatmin için işletmelerin tek başlarına
rekabet etmesini zorlaştırmaktadır. Bu ürünlerin pek çoğu tasarım, üretim ve
pazarlama açısından işletmelerin tek başlarına yeteneklerini aşmaktadır. Bu durum
ise, işletmeleri birlikte çalışmaya sevk etmektedir.
Örneğin, Nestle ile Coca-Cola otomatik makinelerden alınabilecek
kutulanmış sıcak içecekler geliştirmede işbirliği yapmaktadır. Japonya dışında pek
bilinmeyen bu yeni ittifak Nestle’nin kahve ve çay işindeki gücüyle Coca-Cola’nın
güçlü uluslararası dağıtım ve otomatik satış makineleri ağını birleştirmektedir.
eceklerinden çok hızlı bir şekilde mürekkep püskürten faks makineleri ile
pazara girmek için yeteneklerini mürekkep püskürtme ve faks makineleri
teknolojilerinde birleştirmişlerdir97.
96 John Child, David Faulkner, Strategies of Cooperation Managing Alliances, Network and
Joint Ventures , Oxford University Press, March 1999, s.114-115. 97 Gary Hamel , C. K. Prahalad , Geleceği Kazanmak, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1996, s.243.
40
Günü üz rekabet ortamında bir işletmenin tek başına uluslararası pazarda
rekabet etme ve çevresel belirsizliğin üstesinden gelebilme şansı gittikçe
azalmaktadır. Buna karşılık, diğer işletmelerle stratejik işbirlikleri geliştirmek ve
birlikte çalışmak bu riski azaltmaktad
m
ır. Küresel pazarlarda işbirliği gruplarının
rekabet ettiği yeni bir rekabet biçimi görülmektedir98.
zarlamayı, programlamayı ve
faaliyetleri koordine etmektedir.
larla satın aldığı standart mallara doymuş olmaları
aynı maldan çok sayıda ve ucuza üretme felsefesine dayalı kitle üretiminin önemini
kaybetm
liği: Belirli bir zaman içinde üretilen mal ve hizmetlerin
çeşitlerini değiştirebilme yeteneği.
üretim düzeyini değiştirebilme özelliği.
d. Teslim esnekliği: Planlanan teslim tarihlerinde değişiklik yapabilme
yeteneği.
Örneğin, British Airways ile US Air’in stratejik işbirliği kendilerinde mevcut
olmayan iki taşıma olanağı ve güzergah sunmaktadır. US Air British Airways’e
Amerika pazarına geçişi sunmaktadır. British Airways ise, uluslararası güçlü bir
taşıma sistemi sunmaktadır. İki havayolu şirketi pa
2.1.2. Esneklik: 1970’li yıllara kadar standart üretim ve tüketim kalıpları ile
istikrarlı pazarlarda kitle üretim sistemi etkili ve verimli bir şekilde varlığını devam
ettirmiştir. Ancak, bu yılların başında ve ortasında dünyada yaşanan ekonomik
krizler ve tüketicilerin düşük fiyat
esine neden olmuştur. Artan rekabet koşullarında çok sayıda ve çeşitli olan
tüketicilerin talep ve tercihlerini hızlı, etkili bir şekilde karşılayabilmek için pek çok
işletme esnek üretim sistemlerine yönelmiştir. Herhangi bir sistem için esnekliğin
birkaç boyutu bulunabilir99:
a.Ürün esnekliği: Yeni ürünler üretebilme veya mevcut ürünler üzerinde
değişiklikler yapabilme yeteneği.
b.Ürün karması esnek
c. Miktar esnekliği: Toplam
98 Gomes-Casseres, a.g.m., s.62. 99 John Bessant, Managing Advanced Manufacturig Technology, NNC, Blackwell, Manchester,
1991, s.78-81., Aktaran: Akın, a.g.e., s.173-174.
41
2.1.3. Kapasite Sağlamak: Bir işletme örgütsel yapısının bir sonucu olarak
belirli bir performans kapasitesine sahiptir. Bununla birlikte işletme şebekenin bir
bölümü ise, bu kapasite diğer şebeke üyelerinin de dahil edilmesiyle genişletilebilir.
Teknol tılım için
şirketle
neğin, Apple Computer, Motorola ve Sony aynı zamanda elektronik
blokno
rda şirketin küresel stratejisi karmaşık ve
hızla değişen dünya pazarında ihtiyaç duyduğu temel yeteneği kazanmak için
ortaklık
klere
Geçiş
Dolayısıyla, şebeke yeteneğini tekli ilişkilerde ve bir bütün olarak şebekelerde
oji, pazar fırsatlarından yararlanmak ve birlikte ürün geliştirmeye ka
ri teşvik edici temel bir faktördür.
Ör
t özelliği olan cep telefonları üretmek için birlikte çalışmaktadır Apple
yazılımını, Motorola elektronik çipini yapmakta, Sony ise, dizaynına ve diğer
gereklerine katkıda bulunmaktadır. Sonuçta tek başlarına yapabileceklerinden daha
hızlı ve daha iyi bir ürün geliştirmektedirler100. General Electric dünyada 100’den
fazla şirketle işbirliği içindedir. 1990’la
gerçeğini göstermektedir. Satın alıcılar değer talep etmekte ve satın
alımlarında tek olmayı istemektedirler. Etnik ve kültürel çeşitlilik rekabetçi üstünlük
kazanmayı ve bunu korumayı sağlamak için bireysel farklılıkların önemini
belirtmektedir. Geçmişte pek çok pazarda ürün hayat seyri yıllarla ölçülürken,
günümüzde aylarla ölçülmektedir. Hızla yeni ürünlerin geliştirilmesi ve rekabete
hızla cevap verilebilmesi bu pazarların kritik başarı unsurlarını oluşturmaktadır
2.1.4. Hız Sağlamak: Kısa dönemli ve çabuk tepki verilmesi gereken
fırsatlardan yararlanabilmek için hıza gereksinim duyulmaktadır. Klasik olarak
“fırsat penceresi” kısa bir süre için açıktır ve daha sonra kapanmaktadır. Şebekenin
varlığı, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için kaynakları ve kapasiteyi etkin bir şekilde
kullanabilir.
2.1.5. İşletmenin Tek Başına Sahip Olamadığı Kaynak ve Yetene
Olanağı Sağlamak: Yetenek bilgiye sahip olmayı ve bu bilgiyi kullanmayı
belirtir. Davranışsal bir sonucu olmaksızın sadece bilgiye sahip olmak ya da teknik
bilgi (know-how) olmaksızın faaliyet göstermek yetenek olarak görülmemektedir.
100 Cravens ve diğerleri, a.g.m., s.21.
42
üstünlükler elde etmek için lider şirketin meydana getirmesi, geliştirmesi ve
şebekeyi yönetme kaynak ve faaliyetleri olarak tanımlanabilir.
ve diğer yeteneklerin
yüksek teknolojili küresel pazarlarda rekabet edebilmesi çoğu zaman tek bir
işletme
iğine
yönelmektedir.
üretimine yönelerek bu üstünlüklerini dünya çapındaki faaliyetlerini büyütmek ve
Şebeke bakış açısıyla bir şirket sadece kendi tekil ilişkilerini yönetmek
durumunda olmayıp, aynı zamanda tüm ilişkilerden oluşan portföyünü de yönetmek
durumundadır. Dolayısıyla şebeke yeteneği etkili bir ilişki yönetimi için ön
koşullardan birisidir. Çünkü şebeke yeteneği tekli ilişkilerden daha geniş bir
çerçeveye sahiptir101. Çevresel belirsizlik, riskin üstesinden gelebilmek ve temel
yeteneği kazanabilmek için bireysel işletmeleri diğer işletmelerle şebeke şeklinde
çalışmaya zorlayan çeşitli baskılar vardır. Teknoloji, pazarlama
yi aşan kaynaklara ihtiyacı gerektirmektedir. Geliştirme maliyetleri ve geniş
bir beceri yelpazesinin devam ettirilebilmesi çoğu şirketin kaynak limitlerinden daha
büyüktür. Böylece, diğer işletmelerle takım oluşturarak her oyuncu neyi “en iyi”
yapabildiğini gösteren kendi temel yeteneklerine yoğunlaşabilecektir. Yeni
teknolojiler geliştirmek ve yeni pazarlara girebilmek tek başına çoğu şirketin
sınırlarını aşabilmektedir. Ticari uçak, tüketici elektroniği ve diğer yüksek teknolojili
ürünlerin geliştirilmesi büyük miktarda finansman kaynakları gerektirmektedir.
Kaynak sınırlılığı ve yeni rekabetçi zorunluluklar küresel rekabeti önemli
ölçüde etkilemektedir. Şebeke organizasyonlar şebekeyi oluşturan işletmelerin en iyi
yapabildikleri şey üzerinde odaklaşmasını sağlamaktadır102. Şebeke
organizasyonların gerisindeki temel ilkenin kaynak bağımlılığı yaklaşımıyla
açıklanması mümkündür. Yaşamını südürebilmesi için çevresiyle değişim içinde
bulunan işletme, kritik özelliğe sahip veya temininde belirsizlik olan girdileri
güvence altına alabilmek için diğer işletmelerle çeşitli düzey ve şekillerde işbirl
Geçmişte çoğu işletmeler ölçek ekonomisi ve uzmanlık üstünlükleriyle kitle
101 Hans George Gemünden, Thomas Ritter , Achim Walter, Relationships and Networks in
International Markets, Pergamon 1998, s.297-298. 102 Lars T. Moratis, Peter J.Van Balen, “The Radicalization of the Multiversity: The Case of
Networked Business School”, The International Journal of Educational Management , 16/4, 2002, s.161-164.
43
genişletmek için kullanmışlardır. Fakat, 1980’lerden itibaren dünya ekonomisi
çarpıcı biçimde değişmeye başlamıştır103. Hızlı çevresel değişim ve dalgalanmalar
nedeniyle büyük olmanın üstünlükleri yeni talepleri karşılamada yetersiz
kalmaktadır. Maliyetlerin, riskin ve bilginin paylaşımında güçlü bir ihtiyaç ortaya
çıkmıştır. Şebeke organizasyon uluslararası pazarlara girmeye çalışan işletmeler için
de çeşitli seçenekler sunmaktadır. Özellikle kobilerin finansman, bilgi, yetenek vb.
açısından sınırlı kaynaklara sahip olması uluslararası pazarlara girmelerini önemli
ölçüde
Başka bir görüşe göre ise, şebeke kavramına ilginin artmasıyla ilgili üç temel
neden
yeni rekabetin organizasyon biçimi şebeke yapılardan oluşmaktadır. Yeni
sınırlandırmaktadır. Uluslararası pazarlara girmenin şekillerinden olan lisans
verme (özellikle franchising), ortak girişimler (joint ventures) ve stratejik işbirlikleri
(strategic alliances) işletmelerin birlikte çalışarak şebeke organizasyon
oluşturmalarının çeşitli örnekleridir104.
2.1.6. Bilgi Sağlamak: Şebeke üyeleri endüstri ile ilgili haber ve bilgilere
dikey birleşmiş işletmelerden daha çok ve kolay sahip olurlar. Şebeke
organizasyonlar, daha az sermaye ile sabit yatırım yapmaksızın sadece bilgi
teknolojisi vasıtasıyla başkalarının olanaklarını birleştirerek kazanç sağlama
üstünlüğü sunmaktadır. Şebeke organizasyonlarda müşterileri, iş yaptırılan
işletmeleri sürekli olarak tanıma ve onlarla ilgili daha kolay bilgi edinme olanağı
vardır.
bulunmaktadır105: Birincisi, son 20 yıl içinde rekabeti neyin belirlediği ile
ilgilidir. Bu durum California Silikon Vadi ile İtalya’da Prato ve Modena gibi
bölgesel alanlarda bilgisayar ve bioteknoloji gibi yeni endüstrilerde Japon, Kore ve
Tayvan gibi Asya ekonomilerinde 20 yılı aşkın bir süredir küçük girişimci
işletmelerin rekabetindeki yükseliştir. Bu yeni rekabet önemli bir açıdan eskisiyle
çelişmektedir. Geleneksel organizasyon biçiminin büyük ölçüde hiyerarşik olmasına
karşın,
103 A. Asuman Akdoğan, “Network Organizations (A Comparison Between Traditional Organization
Forms and Network Forms as a Non-Traditional Form)”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı 11, Aralık 1994, s.185.
104 Mucuk, a.g.e., s.309-310. 105 Nitin Nohria , George C. Eccles, Network and Organizations: Structure, Form and Action,
Harward Business Scholl Press, 1996, s.2.
44
rekabet
esinde üçüncü neden olmaktadır.
Şebeke
ş
grubu (işletmeler) seçilir. Bunların etken faaliyet gösterememesi durumunda
dışarıd
mayı ön plana çıkarmış ve şebeke
organizasyonlara yönelimi hızlandırmıştır. Kitle üretiminin istikrarlı ve tahmin
edilebilir pazarlarda kullanılmasıyla çok iyi performans gösteren büyük işletmeler
şeklinin başarısı şebekelere ilginin artmasına neden olmuştur. Daha önceden
kurulmuş olan işletmeler kendi içinde şebeke hatlarıyla yeniden yapılanmaya
çalışmaktadırlar. Satıcılarla, müşterilerle hatta rakiplerle samimi, rekabetçi ilişkiler
yerine bunları bir şebekeye bağlayan işbirlikçi ilişkileri aramaya yönelik olarak
ilişkilerini yeniden düzenlemeye çalışmaktadırlar.
Yeni rekabet şekline ek olarak şebekelere ilginin artmasının ikinci nedeni ise,
yeni teknolojik gelişmelerle ilgilidir. Yeni bilgi teknolojileri ayrı, dağınık ve esnek
üretim düzenlemelerini mümkün kılmaktadır. Bu gibi üretim ve telekomünikasyon
şebekelerinin artması yeni teknolojik gelişmelerin ortaya çıkarabileceği örgütsel
şebekelere ilgiyi artırmıştır.
Aynı zaman diliminde akademik disiplinler tarafından şebeke analizlerinin
yapılması da işletmelerin şebeke şekline yönelm
analizi matematiğe eğilimli birkaç sosyolog tarafından geliştirilmiştir. Bu
gelişme sosyal yapıyı şebekeler olarak düşünmek ve analiz etmek için biçimsel bir
araç geliştiren Harrison White ve ekibine 1970’lerde öncülük etmiştir. Şebeke
organizasyonlarda değişim ilişkisi farklıdır. Şebeke ilişkisi modeli bir grup arkadaş
ilişkisine benzemektedir. Şebeke organizasyonda faaliyet gösterecek bir arkada
an başka işletmeler tercih edilmektedir106.
Bir başka görüşe göre ise, şebeke organizasyonlara eğilime hızlı pazar
değişiklikleri, yetenek ve kaynak açıkları neden olmaktadır. Hızlı teknolojik
değişimler, kısa ürün-hayat seyri, dilim (segment) tercihli pazar yapısı ve ulusal
sınırların ötesine genişleyen pazarlardan kaynaklanmaktadır107.
1980’li yılların başlangıcında küreselleşme süreciyle birlikte uluslararası
rekabet ve hızlı teknolojik değişimlerin yaşanması, geleneksel hiyerarşik yapıları
zorlayarak işbirliğini ve karşılıklı yardımlaş
106 John Peters, “QA in the Network Organization”, The TQM Magazine Vol.9, No.4, 1997., s.248. 107 Cravens ve Shipp, a.g.m., s.22.
45
yaşanm
. Şirketlerde büyük
olmanın üstünlüklerini da kaybetmeksizin müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilme
yeteneğ
ercih
edilen bir stratejidir.
akta olan hızlı değişimin etkisiyle sınırlarının farkına varmışlardır. Zaman
baskısı değişimin üstesinden gelebilmek için işletmelerin yeteneklerini
zorlamaktadır. Teknoloji dünyayı küçülterek yavaş hareket eden ve değişime kapalı
işletmeleri daha hızlı cezalandıran bir konuma getirmiştir108
ine sahip olmak temel konu olmuştur. İşletmeler kendi kendilerini üretim
sürecinin bölümlerinden yoksun bıraktıklarında işbirliği için otomatik olarak bir
ihtiyaç yaratırlar. Dolayısıyla, daha çok yenilikçi ve esnek olmak için dikey
birleşmelerden uzaklaşarak işletmelerarası işbirliğine yönelme kaçınılmazdır.
Yöneticiler, “daha işbirlikçi bir kültüre ihtiyaç olduğunu” belirtmektedirler109.
Günümüzde ürünler çok karmaşık ve hızla değişen ürünler olduklarından
büyük işletmeler artık tedarikçilerle işbirliği olmaksızın ürünlerini en iyi şekilde
üretememektedirler. Örneğin, Benetton küresel bilgi sistemiyle yönetilen çok sayıda
tedarikçi ve perakendecilere sahiptir110. Benetton Kuzey İtalya’daki şirket
merkezinden almış olduğu önerilerle giysi tasarımı yapmaktadır. Kullanmış olduğu
bilgi sistemi ise, sipariş ve tasarımları üreticilere taşımaktadır. Benetton geniş bir
bağımsız tedarikçiler zinciri kullanmaktadır. Şirket yeni coğrafi pazarlara girmekte
ve değişen tercihler ile pazar fırsatlarının belirlediği yeni giysi tasarımları
geliştirmektedir. Dolayısıyla fırsatçı strateji giyim sanayinde rekabet için t
Engellerin ortadan kalkmasıyla küresel rekabet, işletmeleri faaliyet
etkililiklerini artırmaya zorlamaktadır. Müşteriler oldukça rekabetçi fiyatlardan daha
kısa süreli ve daha çok esnek teslim zamanları talep etmektedirler. Bu taleplere cevap
verebilmek için ise, işletmeler her şebeke üyesi işletmenin temel yeteneğiyle ilgili
faaliyette uzman olduğu tedarikçi şebekeleri oluşturmaktadır111. Şebekenin yaygın
108 Mosad Zineldin , “Beyond Relationship Marketing: Technologicalship Marketing”, Marketing
Intelligence and Planning, Vol.18, Issue.1, 2000, s.2. 109 Strauss ve Harris, a.g.m., s.4. 110 David W. Cravens , Nigel F. Piercy, “Relationship Marketing and Collaborative Networks in
Service Organizations”, International Journal of Service Industry Management, Vol.5, No.5, 1994, s.41-42.
111 Kristian K. Möller, Aino Halinen, “Business Relationships and Networks: Managerial Challenge of Network Era”, Industrial Marketing Management, 28, 1999, s.414.
46
olmasının bir diğer belirtisi de pazarlama-dağıtımcı ve pazarlamacı-müşteri
ilişkilerinin özelliklerinin değişmesidir. Rekabetin küreselleşmesi nihai tüketicilere
ulaşma zorluğunu artırmaktadır. Bu durum ise, güçlü dağıtım zincirleri ile kendi
kendine organize olabilen dağıtımcıların önemini artırmaktadır. Dağıtımcıların rolü
güçlene
zı değişiklikler yapılması gerektiği
sonucuna varmışlardır. Daha etkili ve uygulanabilir yapılara ihtiyaç artmıştır. Bu
ihtiyac
sanayi tekrar yapılanmaya başlayarak işletmeler temel
yeteneklerinin farkına varmaya ve küçülmeye başlamıştır. Bu yeni işletmeler dikey
birleşm
rek üreticilerle nihai müşteriler arasında bir geçiş noktası oluşturmaktadır.
Wal-Mart’ın Amerika’daki yoğun tedarik ilişkileri ve Marks and Spencer ile
Tesco’nun İngiltere’deki benzer faaliyet stratejileri tedarik ve dağıtım şebekelerinin
büyük etkiye sahip örneklerini oluşturmaktadır.
Günümüzde yaşanan çeşitli çevresel değişimler şebeke rekabetini
etkilemektedir112.
Pazardaki değişime ayak uydurabilmek için büyük ve küçük işletmeler
birbirlerinden yeni pazarlar ve yeni teknolojilerle ilgili bilgiler öğrenmek
durumundadır. Yöneticiler farklı ve uzman yetenekler ile dış kaynaklardan
yararlanmaya yönelmişlerdir. İşletmeler yeni rekabetçi şartların üstesinden
gelebilmek için yapılarında, yönetimlerinde ba
ı karşılayacak yapılardan birisi de şebeke organizasyonlardır. Bu dönemde
özellikle Amerikan
e yoluyla büyümekten kaçınarak, bunun yerine bağımsız tedarikçi ve/veya
dağıtımcılarla çalışmaya yönelmişlerdir.
Şebeke içindeki işletmeler şebekeye kendi temel yetenekleriyle katılırken,
diğer fonksiyonlarını şebeke içindeki başka işletmeler ya da katıldıkları başka
şebekeler aracılığı ile gerçekleştirebilirler. Diğer bir ifadeyle, işletmeler kendi temel
yeteneklerinin dışındaki pek çok fonksiyon ve faaliyette dış kaynaklardan
yararlanarak şebeke organizasyonlarda doğrudan ya da dolaylı olarak işletmenin öz
yeteneklerinin sinerjisi sağlanır. Temel yeteneklerin şebeke içinde kalabilmesi ve
112 Uta Jüttner, “Strategic Marketing: Tracing the Evolution in the Network Context of Competition”,
Editör: Peter Naude, Peter W. Turnbull, Network Dynamics in International Marketing, Pergamon 1998., s.296.
47
rekabet gücünü sürdürebilmesi için sürekli geliştirilmesi ve yenilenmesi
gerekmektedir113.
Şebeke organizasyonların günümüz işletmecilik ihtiyaçlarının bir sonucu
olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Bir işletmenin sınırlı kendi olanaklarıyla
yetinmeyip daha geniş küresel olanaklardan yararlanabilmek için daha dinamik,
esnek ve yenilikçi olan şebeke organizasyonlara yönelerek daha fazla rekabet
üstünlüğü elde etmesi mümkündür.
Şebeke organizasyonlar kısa sürede ürün geliştirebilmekte, sabit sermaye
yatırımı yapmaksızın bilişim teknolojileri aracılığı ile başkalarının olanaklarını
birleştirerek kazanç sağlamayabilmekte, piyasa elemanlarıyla ilgili sürekli bilgi
toplaya
şebeke organizasyonlarda devletlerarası bazı
sorunların ortaya çıkması durumunda şebeke ilişkilerinin hız ve maliyeti olumsuz
etkilen
bilmektedir. Dolayısıyla aynı endüstride çalışan diğer organizasyonlara oranla
daha çok rekabet ve başarı üstünlüğüne sahiptir. Diğer taraftan şebeke organizasyonu
oluşturan ve birbirinden ayrı faaliyet gösteren işletmelerin aralarındaki ilişkilerde
koordinasyon eksikliğinin oluşması faaliyetlerin etkenliğini düşürecektir. Benzer
şekilde uluslararası ilişkileri olan
mektedir. Günümüz bilgi ve iletişim teknolojisi alanında yaşanan hızlı
değişim ve gelişmelerle işletmelerde hız, esneklik ve yenilikçilik daha çok önem
kazanmaya başlamıştır. Yönetim alanında meydana gelen bu değişim organizasyon
yapılarında da değişimi beraberinde getirmektedir. Zira yaşanmakta olan hızlı
değişim ve yoğun rekabete klasik organizasyon yapılarının cevap vermede yetersiz
kaldığı görülmektedir. Küreselleşme sürecinde işletmelerin yaşamlarını devam
ettirebilmesi ve rekabet edebilmesi için dünyanın her yerindeki üretim ve teknoloji
olanaklarından, hammadde ve işgücü kaynaklarından yararlanması gerekmektedir114.
Bu bağlamda, günümüz işletmelerinin küresel rekabette varolabilmesine olanak
veren organizasyon yapılarından birisi de şebeke organizasyonlardır.
113 İrmiş, a.g.e., s.60. 114 İraz, a.g.m., s.66.
48
2.2. ŞEBEKE ORGANİZASYONLARIN TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE
ÇEŞİTLERİ
2.2.1. Şebeke Organizasyonların Tanımı
Sosyal psikoloji ve organizasyonlararası teoriden doğan şebeke teorisi kavramı, başlang çta bireyler arasındaki ilişkileri tanımlamada kullanılmıştır115. Sosyal şebeke analizi şebekeler şki yapılarına dayanmaktadır . Şebeke insanlar arasındaki işbirliğinin temel göstergesi olarak algılanmakta ve her şeyden önce organiz ı ve biçimini yansıtmaktadır117. Şebek
ganizasyon, bir mal ya da hizmeti üretebilmek için yapılması gerek
ı ise, bir dizi sosyal ilişkiler kümesinin oluşturduğu birey ya da organizasyon
i arasındaki ili 116
asyonlardaki sosyal sermayenin kaynağıneler ve topluluklar insanlar arasındaki ilişkilerin temel göstergesidir. Sosyal
sermaye ile ilgili yapılan pek çok araştırmanın temelinde şebekeler, bunların ilişkileri, uygulamaları yer almaktadır. Şebeke, diğer şebekelere ulaşarak bilgi, zenginlik, güç ve üstünlük sağlamakta, diğer bir deyişle sosyal sermaye ortaya çıkarmaktadır. Şebekeler ve güven sosyal sermayenin iki temel unsurunu oluşturmaktadır118.
1980’li yıllardan itibaren şebeke kavramı yaygın olarak stratejik yönetim ve işletme organizasyonlarında ön plana çıkmaya başlamıştır. Literatürde şebeke kavramının çeşitli tanımları yer almaktadır. Bir tanıma göre şebeke organizasyon, katı bir emir komuta yerine piyasa mekanizması tarafından düzenlenen yığışım işletmeleri ya da uzmanlık alanı birimleri olarak görülebilir119. Başka bir tanıma göre ise, şebeke or
en iş ve faaliyetler ile bunun için gerekli olan kaynakları tek bir işletmenin bünyesinde toplamak yerine farklı işletmelere dağıtmış organizasyon şeklidir120.
115 C. H. Tseng, C. M. J. Yu, D. H. W. Seetoo, “The Relationships Between Types of Network
Organization and Adoption of Management Mechanisms: An Empirical Study of Knowledge Transaction of MNC’s Subsidiaries in Taiwan”, International Business Review, 11, 2002, s.212.
116 H. Brinton Milward , Keith G. Provan, “Measuring Network Structure”, Public Administration, Vol.76, Summer 1998, s.388.
117 Don Kohen-Laurance Prusak, Kavrayamadığımız Zenginlik, Kuruluşların Sosyal Sermayesi, Çev: Ahmet Kardam, MESS Yayınları, İstanbul, 2001, s.84.
118 James T. Murphy, “Network Trust and Innovation in Tanzania’s Manufacturing Sector”, World Development, Vol.30, No.4., 2002, s.595.
119 Miles ve Snow, “ Causes of Failure..”, a.g.m., s.53. 120 Koçel, a.g.e., s.283.
49
Diğer bir tanıma göre ise, şebeke organizasyon hiyerarşik emirle yürütülmeyen, dışsal işbölümüne dayalı karşılıklı etkileşim içinde olan işletmeler setidir121.
Şebeke organizasyonlar değişik yazarlar tarafından çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Bu yazarlar ve yapmış oldukları tanımlamalar özet olarak Tablo 4’deki gibi gösterebilir:
Tablo 4: Şebeke Yönetimiyle İlgili Farklı Terimler ve Tanımlamalar
lReferans Terim Şebeke Yönetiminin Tanım anması
Alter ve Hage, 1993 Organizasyonlararası şebekeler
Yasal olarak ayrı birimlerden oluşan basık ve ortak yapılı sınırlı ya da sınırsız organizasyon yığışımlarıdır.
Dubini ve Aldrich, 1991 Şebekeler Bireyler, gruplar ve organizuyumlu ilişkilerdir.
asyonlar arasında
Gerlach 1992
İşbirliği k i Gen un dönemli ilişkilerdir.
ve Lincoln, apitalizm iş bir pazar bağlamında stratejik, uz
Granovetter, 1994, 1995 İş grupları* Biçimsel ya da biçimsel olmayan yollarla sınırlı sayıda işletmelerin orta seviye bir bağlılıkla toplanmasıdır.
Kreiner ve Schultz, 1993 Şebekeler Biçimsel olmayan organizasyonlararası işbirlikleridir.
Larson, 1992 Şebeke organizasyon biçimleri ın oluşturduğu uzun
Zorunluluk, beklenti ve ortak ilgi nedeniyle karşılıklı bağımlılığdönemli tekrarlanan değişimlerdir.
Liebeskind, Oliver, Zucker ve Brewer, 1996
Sosyal şebekeler değişimlerin yer
Yalnızca güvenilir davranış normlarının paylaşımıyla desteklenenaldığı bireyler arasındaki ortaklıktır.
Miles ve Snow, 1986, Şebeke organizasyonlar zması tarafından koordine 1992
Pazar mekaniedilen işletme yığışımları ya da uzmanlaşmış birimlerdir.
Powell, 1990 Organizasyonların şebeke iletişim biçimleri
Bağımsız kaynak akışı ve karşılıklıhatlarının olduğu yatay değişim biçimleridir.
* İş gruplarının hepsi “işbi
rl k tanım
nes phe: E oc
Review, October, 1997, s.915
yi bir evli
rak ele alan yaklaşıma göre,
samimi ve uzun dönemli ilişkiler önemlidir.
iği şebekeleri” olara lanamaz
Kaynak: Candace JoGovernance
, William S.Hesterly, Stexchange Conditions and S
n P.Borgatti, “A General Theory of Network ial Mechanisms”, Academy of Management
Şebeke lik ya da bir iş sistemi olarak ele alan yaklaşımlar da vardır.
Sosyal hayattan esinlenerek şebekeyi bir evlilik ola
121 Patrizio Bianchi , Nicola Bellini, “Public Policies for Local Networks of Innovators”, Research
Policy, Vol.20, 1991, s.489.
50
Şebekeyi bir iş sistemi olarak ele alan yaklaşım ise, rekabetçi üstünlük
lmek için stratejik, değsağlayabi er yaratıcı ve yönetilebilir şebekelere vurgu
yapm
ğu ve batı bloğunu kapsayan ulusal
sınırl
isi, değişim ve ilişkilerde karşılıklı etkileşim
biçiminin olmasıdır. İkincisi ise, şebekeyi oluşturan bağımsız birimler arasında
oluşa
ir şebeke üyesi şebekenin diğer üyelerine farklı katkıda
bulunan tamamlayıcı ve sinerjik bir fonksiyon sağlar125. Kaynak bağımlılığı
teoris
aktadır. Bu tür yaklaşım şebeke yapılarını, ekonomik modellerini ve
fonksiyonlarını vurgulamaktadır122.
Bazı şebeke yaklaşımları da şebekeyi do
arın ötesinde işlerin güçlendirilmesinin bir yolu olarak tanımlamaktadır. Şebeke
özellikle Japon işletmelerinin gerektirdiği iş ilişkilerinin yeniden düzenlenmiş bir
modeli olarak görülmektedir123. Bütün bu tanımlamalar iki anahtar kavram üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Bunlardan birinc
n kaynak akışıdır124.
Stratejik işbirlikleri ile şebeke şekli arasında işlem maliyetleri teorisine bağlı
olarak bir fark olduğu belirtilmektedir. Stratejik işbirlikleri işlem maliyetleri
nedeniyle oluşabilir, fakat şebekeler hiçbir zaman bu gerekçeyle oluşmazlar.
Şebekelerin oluşumu genellikle kaynak bağımlılığı teorisine (resource dependence
theory) dayanmaktadır. B
ine göre, organizasyonlar faaliyetlerini ve yaşamlarını sürdürebilmek için
çevrelerinden aldıkları girdileri (input) kullanırlar. Girdi ise, işletmenin mal ya da
hizmet üretmek için kullandığı her çeşit malzeme, enerji, bilgi, beceri, yetenek,
işgücü, para… vb. kaynakları ifade etmektedir. Her işletme için kullandığı girdilerin
122 Kimmo Alajoutsijarvi, Paivi Eriksson, Henriki Tikkanen, “Dominant Metaphors in the IMP
Network Discourse: The Network as a Marriage and The Network as a Business System”, International Business Rewiew, 10, 2001, s.103.
123 Rachid Zeffane, “The Widening Scope of Inter-organizational Networking: Economics, Sectoral, Social Dimensions”, Leadership and Organization Development Journal , Vol.16, No.4, 1995., s.29.
124 Candace Jones, William S. Hesterly, Stephen P. Borgatti, “A General Theory of Network Governance: Exchange Conditions and Social Mechanisms”, Academy of Management Review, October, 1997, s.914.
125 Child ve Faulkner, a.g.e., s.113.
51
çeşidi, nispi önemi ve bunları sağlanma kolaylığı farklıdır. Her işletme için kritik
öneme sahip girdiler ve bazı girdilerin sağlanmasında çeşitli belirsizlikler
olabilmektedir. İşletmeler kritik öneme sahip ve sağlanmasında belirsizlik olan bu
girdiler için önlemler almaktadır. Bu önlemler arasında işletmelerarası birleşmeler
(mergers ve ortak yatırım gibi) konsorsiyumlar ile çeşitli yasal anlaşma ve stratejik
işbirlikleri sayılabilir.
Şebeke modelinin temel varsayımlardan birisi de şebekeyi oluşturan her
işletmenin diğer işletmeler tarafından kontrol edilen kaynaklara sahip olmasıdır.
İşletmelerarası bu bağımlılık koordinasyonu gerektirmektedir. Bu koordinasyon
geleneksel pazar modelinde organizasyonel hiyerarşi ya da fiyat mekanizmasıyla
sağlanmasına karşılık şebeke organizasyonlarda, işletmelerin karşılıklı etkileşimiyle
oluşm
ği birbirinden
soyutlanam
aktadır. İşletme faaliyetleri şebekeyi oluşturan işletmelerin karşılıklı
etkileşimiyle sağlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, şebekeyi oluşturan işletmeler
birbirini hem etkilemekte, hemde birbirlerinden etkilenmektedirler.
Şebekeyi oluşturan işletmeler kaynaklarını, ürün ve hizmetlerini birbirleriyle
değiştirerek etkileşimde bulunmaktadırlar126.
Organizasyonlararası ilişkiler şebekenin gelişmesini belirlemekte ve şebekeyi
etkilemektedir. Organizasyonlararası ilişkilerin temel özelli
az olmasıdır. Organizasyonlararası ilişkiler kendini kendini oluşturan ve
etkileyen ilişkilerdir.
126 Sean De Burca, Damien Mcloughlin, “Business Network Research: A Grounded Theory
Approach”, Editör: Peter Naude, Peter W. Turnbull, Network Dynamics in İnternational Marketing, Pergamon 1998, s.101-102.
52
Organizasyonlararası ilişkilerin doğasını ve gelişimi Şekil 4’deki gibi
gösterebilir:
Yüksek
Durgun ve bağımsız ilişkiler
I
Etkileşimli ve bağımlı ilişkiler
III
Düşük
Durgun ve bağımlı ilişkiler
II
Etkileşimli ve karşılıklı bağımlı ilişkiler
IV
DİN
AMİZ
M
Düşük Yüksek
İLİŞKİ İÇERİĞİ (önemi, yakınlığı, güçlülüğü ve sadakati )
Şekil 4: İlişki İçeriği: Önemi, Yoğunluğu, Yakınlığı, Gücü ve Sorumluluğu
Kaynak: Metis Y. S. Cheung and Peter W. Turnbull, “A Review of the Nature and Development of
Inter- Organisational Relationships: A Network Perspective”, Editör: Peter Naude, Peter W. Turnbull,
Network Dynamics in International Marketing, Pergamon 1998., s.61.
Şebeke organizasyondaki güçlü bağlar organizasyonların çevresel değişimlere
cevap verebilmek için temel rollerini uyumlaştırmalarında çok önemli bir yere
sahiptir127. Organizasyonel ilişkiler organizasyon ve iş şartlarını hem etkilemekte,
hem de onlardan etkilenmektedir. Dolayısıyla, organizasyonlararası ilişkiler kendi
kendini oluşturan ve etkileyen ilişkilerdir. Bu ilişkiler şebekenin özelliğini ve
gelişmesini belirleyerek şebekenin gelişmesini etkilemektedir128. Organizasyonlararası
ilişkiler, ilişki içeriğinin düşük ve bağımsız olması durumunda başka bir ilişki tercih
edileceğinden dolayı hareketli bir yapıya sahiptir. (Şekil 4, I’nolu alanda görüldüğü
gibi.) Etkileşimin ve karşılıklı bağımlılığın artması ilişki içeriğini yükseltmektedir.
127 Matthew S. Kraatz, “Learning By Association? Interorganizational Networks and Adaptation to
Environmental Change”, Academy of Management Journal, Vol.41, No.6, December 1998, s.623.
128 Metis Y. S. Cheung , Peter W. Turnbull, “A Rewiew of the Nature anad Development of Inter- Organisational Relationships: A Network Perspective”, Editör: Peter Naude, Peter W.Turnbull, Network Dynamics in İnternational Marketing, Pergamon 1998, s.64.
53
İlişkiler, düşük dinamizm nedeniyle durgun olabilir. Bununla birlikte organizasyonel
bağlılığın artacağı beklentisiyle ilişkiler bağımlı kabul edilebilir(II’nolu alan).
Organizasyonlararası ilişkiler zamanla geliştiğinde artan ilişkinin bağlamının daha
fazla karma ıklık ve değişime neden olmasıyla dinamizm de artmaktadır (III’nolu
alan). Uzun dönemli ve yakın ilişkilerle sadakatin artmasıyla birlikte ilişki in
içeriğindeki artış ve e nan yü rağmen
dina a ektedir (IV’nolu alan).
içbir işletme kendi kendine yeterli değildir. İşletmenin ihtiyaç duyduğu
kaynakların önemi ya da kıtlık derecesi bu işletmenin çevresine bağımlılığının
kapsam ğini bel k ihtiya elerine
bağımlı hale getirmektedir. Organizasyonlar kritik ö bağımlılığı
güvence altına alabilmek için, d evredeki organizasyonlarl üşteri, tedarikçi,
rakip… vb. gibi) çeşitli şeki birliği geliştirmekted tak girişim r,
birey el se tersiz olm sı
rumu 130
Şebeke organizasyonların diğer işletmelerle işbirliği yaparak değer yaratma süreci
Mutual Commitment To Business Network Relationships”, Strategic Management Journal, 20, 1999, s.470.
ş
n
tkileşimden kaynakla ksek bir karmaşıklığa
mizm
H
ve niteli
zalabilm
irlemektedir. Kayna cı organizasyonları çevr
neme sahip bu
ış ç a (m
llerde iş ir129. Or le
s rmayenin, teknik bilginin ve iş için gerekli zamanın ye a
du nda ortaya çıkar .
Şekil 5’deki gibi gösterilebilir:
Şekil 5: Değer Yaratma, Karşılıklı Bağımlılık, Ortak Sadakat ve Bağlı Şebekeler Arasındaki Yapısal İlişki Modeli
Kaynak: Desiree Blankenburg Holm, Kent Eriksson and Jan Johanson, “Creating Value Through
129 Koçel, a.g.e., s.254-255. 130 Ali Erkan Eke, Müteşebbislik, KOSGEB Yayınları, Ankara 1993, s.21.
Ortak Sadakat
Bağlı Şebekeler
Karşılıklı Bağımlılık
Değer Yaratma
54
Şebekeler, birbirlerine karşı sadakat göstererek karşılıklı bağımlılıklarını
güçlendirmektedirler. Bunun sonucunda ise, ortak değer yaratmaktadırlar.
Kaynak bağımlılığı yaklaşımına göre, işletmeler çevrelerinden almış oldukları
kaynaklardan kritik özellik taşıyan ya da sağlanmasında belirsizlik olan girdileri
güvence altına alabilmek için diğer işletmelerle çeşitli düzey ve şekillerde işbirliğine
gitmektedirler. Şirketlerin birbirine bağlanmasının temel işlevi pazar belirsizliklerini
en aza ind nl 131
n rmasyon akışı ise, şebekeye bağlı işletmelerin rekabetçi
az tanınan işletmeleri kabul etmesiyle itibar ve güç
kı
baş n bir şirket hemen tanınmaktadır. Şebeke yaklaşımı, bir işletmenin küresel
rekabet gücünü kendi kaynak ve yetenekleri ile açıklamanın yetersiz olduğu
varsa mı ektedir. Piyasalar, değişim ilişkilerinin ve pek çok
ekonomik aktörün etkileşiminden oluş ebeke olarak kabul edilecek olursa
işletm performansı doğrudan ya da dolaylı olarak iliş unduğu bütün
ktörler tarafından belirlenmektedir134. Hızlı küresel rekabet ortamında işletmeler
çevresel değişime cevap verebilmek ve etkenliğini artırabilmek için uzmanı olduğu
irmek için işletmeler arasında bilgi ve uzma ık değişimi sağlamaktır .
Bir şebeke organizasyonun elemanı olmak, şebekenin diğer işletmeler tarafından
kontrol edilen dışsal kaynaklara geçiş olanağı sağlamaktadır. Sonuçta ise, işletmenin
kısa ya da uzun dönemdeki başarısı şebekeye bağlıdır132.
Şebeke organizasyonlar arasında varlık, enformasyon ve itibar (status flows)
akışı olmak üzere üç tür kaynak akışından bahsedilebilir. Varlık akışı, şebekeyi
oluşturan işletmeler arasında para, teçhizat, teknoloji ve organizasyonel yetenek
akışını kapsamaktadır. E fo
amaç, strateji ve kaynakları ile ilgili bilgi ve haberleri kapsamaktadır. Şebekeyi
oluşturan çok ünlü işletmelerin,
a şı oluşmaktadır133. Örneğin, Intel işletmesiyle stratejik ortaklık içinde çalışmaya
laya
yı ndan hareket etm
an bir ş
elerin kide bul
fa
esas işi yapmakta ve diğer işlerini piyasa disiplini çerçevesinde başka işletmelere
Organ132 Gilrol,133 Devi R. Gnyawali, Ravindranath Madhavan, “Cooperative Networks and Competetive Dynamics:
A Structural Embeddedness Perspective”, Academy of Management Review, Vol.26, No.3, July 2001, s.432.
134 Murat Ali Dulupçu, Küresel Rekabet Gücü, Nobel Yayınları, , Ankara Haziran 2001, s.111-112.
131 Xiaowei Zang, “Research Note: Personalism and Corporate Networks in Singapore”, ization Studies , 20/5, 1999, s.862. a.g.e. , s.103.
55
devretmektedir. İşletmeler rekabet edebilmek için bir taraftan diğer işletmelerle iyi
ilişkiler geliştirmekte, diğer taraftan da kendi temel yeteneklerine uygun roller
üstlenmektedir.
arasındaki en önemli benzerlik
her ik
Şebeke organizasyonlar işbirliğini, dayanışmayı ve geleneksel yapılardan ayrı
olmayı yansıtmaktadır. Bir şebeke organizasyonda değişim faaliyetleri ile ilgili bir
anlayış var ise, ortaklar aralarındaki ilişki ve işbirliğini sürdürmeye önem
vereceklerdir135.
2.2.2. Şebeke Organizasyonların Özellikleri
Klasik organizasyon yapısıyla şebeke yapıları
isinin de işletme bağlamında rasyonel hareket etmesi ve iktisadi mantıkla
kararlar almasıdır. Bir diğer benzerlik de, her ikisinin temelinde işbölümü ve
uzmanlaşmanın yer almasıdır. Bununla birlikte, klasik organizasyon yapısında
işbölümü ve uzmanlaşma bir organizasyon içinde gerçekleşirken, şebeke
organizasyon yapısında şebekeyi oluşturan çeşitli organizasyonlar arasında
gerçekleşmektedir136.
Şebeke organizasyon yapıları tek bir organizasyonun sınırları dışına çıkmakta
ve karşılıklı iş yapmayı kolaylaştırmak için birkaç işletme arasında bağlantıların
kurulmasıyla oluşmaktadır. Diğer bir görüşe göre ise, şebeke organizasyonlar ya bir
işletmenin birimleri arasında ya da dışsal olarak başka işletmelerle
oluşturulmaktadır137. Stratejik işbirliklerinin işlem maliyetlerinden dolayı ortaya
çıkabilmesine karşın şebeke organizasyonlar, genellikle şebekenin diğer üyelerine
tamamlayıcı ve sinerjik farklı bir katkı sağlayan kaynak bağımlılığı teorisi nedeniyle
135 Desiree Blankenburg Holm, Kent Eriksson, Jan Johanson, “Business Networks and Cooperation
in International Business Relationships”, Journal of International Business Studies, Special Issue, 1996, s.1038.
136 İrmiş, a.g.e., s.54. 137 Fatih Semerciöz, Mustafa Kurt “Sağlık Sektöründe Şebeke Organizasyon Yapıları , Hayat
Hastaneler Grubu Örneği”, 10. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 2002, s.545.
56
oluşmaktadır138. Şebeke organizasyonlar daha önceki organizasyon şekillerinden
birkaç açıdan farklıdır139:
a) Geçmiş yıllarda işletmeler belirli mal ya da hizmet üretimi için gerekli
kayna
işletmeler tarafından kontrol edilen kaynaklara bağımlı olmasıdır. İşletmeler
birbirleriyle karşılıklı ilişki içinde oldukları zaman aralarında kaynak, ürün ve hizmet
alışveri lıklı bağımlı olmaları ise, bu
bağım
ş
s ırların olmadığı varsayılmaktadır. Günümüz küreselleşme
sürecind
141
esnek ve ortak bir bilgi temelinde kendi kendini ve diğer kaynakları yöneterek
faaliyetlerini gerçekleştiren küresel bir yapı gerektirmektedir. Bu gibi takımlar hem
kları özel anlaşmalarla işletme bünyesinde tutan daha geleneksel yapıları tercih
etmişlerdir. Şebeke modelinin temel varsayımlarından birisi, her işletmenin diğer
şi yapmaktadırlar. İşletmelerin birbirine karşı
lılığın koordine edilmesini gerektirmektedir. Geleneksel pazar modelinde
koordinasyon, organizasyonel hiyerarşi ya da fiyat mekanizmasıyla sağlanmasına
karşın şebeke organizasyonlarda karşılıklı etkileşimle sağlanmaktadır140. Geleneksel
işletmecilik yaklaşımında her işletme analizin bir parçası olarak ele alınmakta ve
çevresinden belirgin sınırlarla ayrıldığı varsayılmaktadır. Şebeke modelinde ise,
bireysel işletmeler yerine ebeke ilişkileri analizin birimidirler ve işletme ile çevresi
arasında belirgin ın
e ise, hızlı teknolojik değişimler, ürün-hayat döngüsünün kısalması, hızlı
rekabet gibi faktörler genellikle geleneksel yapıları başarısız kılmaktadır. Hızlı
çevresel değişimin üstesinden gelebilmek ve küresel rekabet ortamında varlığını
sürdürebilmek için işletmeler öz yeteneklerine yoğunlaşarak diğer işletmelerle
işbirliğine ve dayanışmaya yönelmektedir. Şebeke organizasyonlarda anahtar kavram
birkaç bağımsız organizasyon arasında kurulmuş olmasıdır .
Geleneksel, esnek olmayan hiyerarşik yapılara karşın şebeke organizasyonlar,
138 Child ve Faulkner, a.g.m., s.113. 139 Miles ve Snow, a.g.m., s.55-56. 140 Peter Naude, Peter W. Turnbull, Network Dynamics in International Marketing, International
Business and Managemen Series, Pergamon, 1999, s.101. 141 Cravens, Shipp ve diğerleri, a.g.m., s.22.
57
içeride, hem de dışarıda işletme adına hızlı hareket ederek farklı bir rekabet
üstünlüğü sağlamaktadır142. Geleneksel organizasyon yapısı ile şebeke organizasyon
yapısı Şekil 6’daki gibi gösterebilir:
rol alacak şekilde
oluştu
Şekil 6: Yeni Organizasyonel Benzetim
Kaynak: Raymond E. Miles, Charles Snow,The New Network Form:A Spherical Structure Built on
a Human Investment Philosophy, Organization Dynamics, Spring 1995, s.6.
b) Şebeke organizasyonlar kaynak akışı yönetiminde yönetsel süreçten daha
çok pazar mekanizmasına güvenirler. Kontrol de benzer şekilde pazar mekanizması
tarafından gerçekleştirilmektedir.
c) Taşeron şebekelerin inşaat sanayinde doğal olarak yer almasına karşın son
zamanlardaki şebekeler, ortaklar arasında daha kapsamlı
rulmuştur. Basitçe anlaşma sorumluluğunu yerine getirmekten daha çok nihai
mal ya da hizmeti gerçekleştirme davranışına istekli aktif yapılar olarak ortaya
çıkmaya başlamıştır. Günümüz şirket ortakları az para kazanmak için oluşturulan
142 Raymond E. Miles, Charles C. Snow, “A Spherical Structure Built on a Human Investment
Philosophy”, Organizational Dynamics, Spring 1995, s.6.
58
kısa dönemli işbirlikleriyle az ilgilenmekte, ağırlıklı olarak uzun dönemde kazançlar
sağlayan işbirliklerine yönelmektedirler143.
d) Şebekeler yeni organizasyonların omurgasıdır. Şebeke organizasyonlar bilgi
gücüne dayandıklarından dolayı geniş ölçüde kurulabilme ve yayılabilme yeteneğine
sahiptir144.
Geleneksel emir komuta hiyerarşisinin aksine şebeke organizasyonlar basık
yapılardan oluşmaktadır. Diğer bir ifade ile daha az bir organizasyonel hiyerarşi
seviyesi ile organizasyonel birimler ve insanlar arasında şebekeleşmenin önemi
artmaktadır. Yatay koordinasyonun dikey hiyerarşiden öncelikli olması yeni
organizasyon biçiminin temel özelliğini oluşturmaktadır145. Diğer bir ifadeyle, dikey
hiyerarşinin ötesinde yatay koordinasyonun üstünlüğü yenilikçi şekillerin anahtar
özelliğini oluşturmaktadır. 1996 yılında Avrupa ve Japonya’da yapılan
organizasyonel yenilik araştırmaları da bu yaklaşımı desteklemektedir. Zira, Avrupa
ve Japon şirketlerinin geliştirmek için insan
kaynaklarına önemli yatırımlar yapmaktadırlar. 1990’larda modern organizasyon
derecede olduğu
belirt
taşımalarına rağmen onların gelişimi sonucunda ortaya çıkmıştır. Fonksiyon esasına
dayal
1/3’ü yatay takımlar ve dahili şebekeler
teorileriyle ilgili yapılan çeşitli araştırmalarda, geleceğin organizasyonlarının yüksek
esneklik, düşük hiyerarşi ve güçlü bir iletişimle özdeş
ilmektedir146.
Şebeke organizasyonlar daha önceki organizasyon yapılarından farklı özellikler
ı olarak oluşturulmuş bir işletmenin bütün dikkatini en iyi olduğu faaliyet
alanına yöneltip, diğer işleri başka işletmelere yaptırdığında (dış kaynaklardan
yararlandığında) dengeli şebeke organizasyon yapısı ortaya çıkmaktadır. Dahili
şebeke organizasyon biçimi ise, tasarım, üretim ve dağıtım birimlerinden oluşan bir 143 Zeffane, a. g. m., s. 31 . 144 Manuel Castells, The Information Age , Economy, Society and Culture, Vol.1: The Rise of The
Network Society, Blackwell, Cambridge, Massachusetts, 1996, s.196. 145 David M. Schweiger, Tugrul Atamer, Ronald Calori, “Transnational Project Teams and
Networks: Making The Multinational Organization More Effective”, Journal of Business 139, 2003, s.1.
146 Nikolenko ve diğerleri, a.g.m., s.26.
59
uluslararası matriks organizasyonun iş birimleri arasındaki transferlerde, işletme
merkezi tarafından belirlenen transfer fiyatı yerine pazar fiyatını tercih etmesiyle
oluşmaktadır. Hızlı teknolojik değişiklik ve pazar değişimlerinin yaşandığı
sektörlerde bölüm
arımcılardan, tedarikçilerden, üreticilerden ve dağıtımcılardan
oluşan çok oyunculu dinamik bir şebeke organizasyon şeklinde örgütlenmeye
yönel
asyonlarda her organizasyon ya da acente organizasyonlararası
ilişkilere farklı bir yetenek getirmektedir. Bu yetenek üretim sürecine katıldığı
zama
şebekelerin zamanla yavaş yavaş gelişmesi, yaratıcı problem çözmeye ve ortak
esasına dayalı bir işletme varlıkların hepsini kendi bünyesinde
tutmak yerine tas
mektedir.
Şebeke organizasyon ile ilgili en genel çalışma Danimarka’da yapılmıştır. 1989
yılında Danimarka hükümeti, bir şebeke programı çalışması yapmak için 25 milyon
dolar kaynak ayırmıştır. Şirketler ihracatı takip edebilmek ve ürün hatlarını
geliştirebilmek için gruplar halinde bu programa katılmışlardır. İmalatçılar kaynak,
yetenek, teknoloji ve bilgilerini biraraya getirmişler, özellikle hizmet sektöründeki
işletmeler araştırma, eğitim ve pazarlama faaliyetlerini birleştirmişlerdir.
Danimarka’da 18 ay içinde hammadde işletmelerinden mobilya üreticilerine kadar
3500 işletme bu şebekelerde faaliyet göstermişlerdir147.
Şebeke organiz
n karşılıklı bağımlılık sağlanarak işbölümü oluşturulmakta ve şebekeyi kontrol
etmeye çalışan baskın ortakların ön plana çıkmasına engel olmaktadır. Bu yeteneğin
üretim sürecine katılmasıyla ilgili herhangi bir başarısızlık ise, ilişkilerin bitmesine
yol açabilmektedir. Ortaklık ve üretim şebekeleriyle ilgili yapılan araştırmalar, yeni
ürün sayısı ve ortaklık zamanı dikkate alındığında Japonya’daki başarının A.B.D.’ye
oranla daha fazla olduğunu göstermektedir. Bunun nedenlerinden birisi, Japonya’da
147 Zeffane, a.g.m., s.29.
60
hareket etmeye önem verilerek, organizasyonlararası güven gelişimine yer
verilmesidir148.
Geleneksel organizasyon yapısı ile şebeke organizasyon yapısının arasındaki
Tablo 5: Geleneksel Organizasyon Yapısı İle Şebeke Organizasyon Yapısı Farkları
farklılıklar Tablo 5’deki gibi gösterilebilir:
a) Organizasyonlararası şebekeler mantıklı yapılardır: Şebeke kurulmadan
önce işletmelerin yetenekleriyle ilgili ortak bir anlayış oluşmalıdır. Şebeke içinde
Kaynak: Erik Brynjolfsson, A. A. Renshaw, M.V. Alstyne, “The Matrix of Chance: A Tool for
Business Reengineering”, Sloan Management Reiew, 38:2, Winter 1997, s.51.
Bir diğer görüşe göre ise, şebeke organizasyonların bütün çeşitleri için dört
normatif özellik bulunmaktadır:
148 Catherine Alter, Jerald Hage, Organization Working Together, Sage Library of Social Research
191, 1993, s.79-80.
ganizasyon Yapısı Şebeke Organizasyon Yapısı Geleneksel Or
Kitlesel pazar Siparişe yönelik üretim
Daha az model / Daha uzun yaşam Daha geniş yelpazede sunum / Daha kısa
yaşam
Yüksek dikey yapılanma Yüksek olmayan dikey yapılanma
Tek fonksiyonlu yüksek hacimli Esnek makine ve malzeme makine / malzeme
Büyük yatırımlar ve büyük miktarlı stoklar
Stoksuz üretime dayalı yatırımlar
Dikey iletişim Doğrudan iletişim
Ticari bağlantısı olmayan rekabet Sınırlı sayıda ve b
halindeki tedarikçiler
irbirine güvenen tedarikçiler
Fonksiyona dayalı iş grupları Çapraz fonksiyonlu takımlar
Çoklu kademe yönetimi Yatay yapılanmaya göre yönetim
Dar iş tanımları Yerel özerklik / merkezileşmemiş kararlar
Çıktı için sabit ücret Hatayı önlemeye yönelik teşvik
Kıdeme dayalı otorite Uzmanlığa dayalı otorite
61
karşılıklı bağımlılık sonucu her birim diğer birimlerin yeteneklerini, onların
ihtiyaçlarını ve bunlar arasındaki eşleştirmeyi bilmelidir. Japonların ortaklık
koşullarından birisi de birlikte refah ve birlikte var olmak anlamına gelen “kyoei
el problemlerden birisi, ortak amaç
olmasına karşın kullanılacak yöntem ve stratejilerle ilgili bir anlaşma
ç
e
yapıların aksine şebekeler yatay bağla n oluşur. Fakat tüm organizasyonel ve
o kleri gibi ilenirler ve
s e bir işletmenin ya
d letmenin baskın olması, şebekenin başarı sağlama olasılığını
d maliyetleri,
g rla birlikte daha az etkililiktir.
a rası ilişkilere bir teknik yetenek getirmektedir. Bu yeteneğin
g se, şeb l açmaktadır. Bu
i bekeleri kon lişmesini de
e
ı şebekeler kendi kendini denetler: K a yapıları
yatay bir undan şebeke organizasyonlar hiyerarşik bir yapıya sahip
çalışma i malıdır.
Diğer
rmelidir149.
kyozon”dir. Mantıklı yapılar olan şebekeler bu nedenle güven ve sadakat üzerine
kurulurlar. Şebekelerin kurulmasında tem
sağlanamamasıdır. Şebekelerde kullanılacak yöntem ve stratejilerle ilgili genel olarak
atışmalar vardır.
b) Organizasyonlararası şeb keler hiyerarşik yapılı değildir: Hiyerarşik
ntılarda
rganizasyonlararası işbirli çevreleri tarafından az ya da çok etk
ahip oldukları özerklik derecesini de
a birkaç büyük iş
ğiştirebilirler. Şebeke içind
üşürmektedir. Şebeke içinde baskın
ecikme ve hatala
lığın sonucu ise, çatışmanın ek
c) Organizasyonlararası şebeke
cente organizasyonlara
ler işbölümüne sahiptir: Her işletme ya da
österilmesindeki başarısızlık i eke ile ilişkinin bitmesine yo
şbölümü aynı zamanda şe trol etmeye yönelik faktörlerin ge
ngellemektedir.
d) Organizasyonlararas arar alm
şekilde olduğ
değildir. Yatay olarak birbirine bağlı yığışım organizasyonlarda faaliyet ve ortak
çin demokratik ilkelerle sağlanan belirli bir dayanışma seviyesi ol
taraftan ise, organizasyon özerkliğinden belirli bir ölçüde özveride bulunarak
ve gücü paylaşarak faaliyet göste
Şebekeler hiyerarşiyi ortadan kaldırmak için oluşturulan takımlar, çapraz
fonksiyonlu geçici işbirliği grupları (task forces) ya da diğer adhoc türü yeniliklerden
149 Alter ve Hage, a.g.e., s.78-79.
62
birkaç açıdan farklıdır:150 Birincisi, şebekeler geçici değildirler. Pek çok geçici
işbirliği grupları belirli bir problemi çözmek için biraraya gelir ve daha sonra
dağılarak her zamanki işine döner. Organizasyonel davranışta bir değişikliğe yol
açmazlar. Diğer taraftan bir şebekenin üyeleri birbirleriyle bütünlük
oluşturduklarının bilincindedir. İlişkilerin sıklığı ve dürüstlüğü kişisel ilişkileri
yönlendirmektedir. İşletmelerin belirli bir süre bir işte birlikte çalışmaları işle ilgili
ortak bir anlayış meydana getirir. Şebeke, üyelerinin organizasyon içinde nasıl
hareket edeceğini de etkilemektedir. Şebeke yöneticilerinin performans ve terfileri
şebekeye yapmış oldukları katkı tarafından ve bazen de şebekenin kendisi tarafından
belirl
İş yapmanın yeni bir yolu olarak ve
yeni çalışma sistemiyle bireysel yöneticilere varlıklarını hissettirirler.
nizasyonlarda şebekenin kurulması ve varlığını devam ettirmesi üst
yönetimle başlayan bir süreçtir. Bir şebekeyi etken bir şekilde yönetebilmek için
yönet
n karşılıklı bağımlılık gerektirdiğinin
bilincinde olunması gerekmektedir.
enir.
İkinci olarak, çoğu çalışma takımlarının ve geçici işbirliği gruplarının zıddına
şebekeler yalnızca problemi çözmez, aynı zamanda problemleri de tanımlar.
Şebekeler dinamik olmaları nedeniyle inisiyatif kullanırlar. Şebeke içindeki
işletmeler bilgi akışına, karar almaya ve güç kullanımına doğrudan katılırlar ve
geribildirimin (feedback) kaynağını oluştururlar.
Şebekelerin bir diğer özelliği ise, çalışma takımları ve geçici işbirliği
gruplarının talep etmediği üst yönetimi talep etmeleridir.
Büyük orga
ici, otorite kullanmaksızın gücünü gösterebilmelidir. Şebeke yöneticisi verimli
bir şekilde çalışarak emir vermeden faaliyetlerin yönünü etkileyebilmelidir. Üst
düzey bir yönetici ise, başarılı bir şebeke şeklinde çalışabilmek için işbirliği
bilincinin gerektiğini belirtmektedir151. Şebeke organizasyon şekline geçiş ile birlikte
yönetsel çeşitli kademelerin kaldırılarak organizasyonlarının daha çok takım
merkezli bir konuma geldiğinin ve işleri
150 Ram Charan, “How Networks Reshape Organizations-For Results”, Harward Business Review,
September-October 1991, s.106. 151 Yoshino, a.g.e., s.2002.
63
2.2.3. Şebeke Organizasyonların Çeşitleri
Literatürde genellikle dahili (internal) organizasyon yapısı, dengeli (stable)
organizasyon yapısı ve dinamik (dynamic) organizasyon yapısı olmak üzere üç tür
şebeke organizasyon yapısından bahsedilmektedir152: Çevresel değişkenlik,
işbirliğinin büyüklüğü, pazar yapısı, teknoloji karmaşıklığı, temel yetenekler, şebeke
çalışanlarının özellikleri vb. birçok unsur şebeke biçiminin seçimini etkilemektedir.
Bununla birlikte hizmet sektörü ile ilgili pazarının gelişim seviyesi de şebekenin
biçimini etkilemektedir. Örneğin, etkileşimli (interactive) medya sektörü gibi yeni bir
hizmet pazarında ve olgun bir pazar olan hava ulaşımında oluşturulabilecek şebeke
yapıları farklı olacaktır153.
işletmelere iş
yaptırmayıp, işlerini kendi organizasyon çatısı altında gerçekleştirmektedir. Belirli
bir fa
lan şebeke organizasyonda
işletmeler birbirinin müşterisi olmaktadır. Bununla birlikte, işletmelerin birbileriyle
oluştu
2.2.3.1. Dahili Şebeke Organizasyon
Dahili şebeke organizasyonun mantığı, işletme içinde bir pazar oluşturmaya
dayanmaktadır. Bu organizasyon şekli belirli bir işin yapılabilmesi için kaynakların
büyük çoğunluğuna ya da tamamına sahiptir. Dolayısıyla dışarıdaki
aliyette uzmanlaşan işletmeler piyasa disiplini çerçevesinde diğer işletmelerle
girdi-çıktı alışverişine girmektedir. Bu anlamda oluşturu
rdukları bu ilişki bir piyasa disiplini çerçevesinde gerçekleşmektedir.
Şebekenin üst yönetimi ise, herbiri kendi alanında uzmanlaşmış işletmeleri koordine
ederek onlar için finansal performans hedefleri belirler. Şebeke kapsamındaki
işletmeler bu standart ve hedefler içinde kaldıkları sürece faaliyetler devam
etmektedir. Aksi durumda ise, ana şirket girdileri piyasadan ve şebeke dışından
sağlamaktadır. Dahili şebeke organizasyon yapısı ülkemizdeki holding türü bir
yapılanmaya benzemektedir154. Bu organizasyon şeklinde işletmeler kendi aralarında
şebeke olarak örgütlenirken dış kaynaklardan yararlanmazlar.
152 Miles ve Snow, “Causes of Failure…”, a.g.m., s.63. 153 Cravens ve Piercy, a.g.m., s.49. 154 Koçel, a.g.e., s.284.
64
Bununla birlikte piyasadaki diğer işletme ve müşteriler için üretim ve satış
yapab
e
işlem fiyatlarına müdahale edilmesidir. Oysa ki ideal olanı şebeke yöneticilerinin
transfer fiyatlarına ve sürece müdahale etmek yerine şebeke içi ekonomiyi
yönet en merkezi planlanmış hiyerarşilerden
dahili pazar yapılarına doğru bir eğilim gözlemlenmektedir. IBM’in son yıllardaki
ilmektedirler. Böylece işletmeler piyasadaki rekabete kalite, hız ve fiyat
açısından uyum sağlayabilmektedirler155.
Bununla birlikte, şebeke yapısı içindeki işletm nin şebeke içindeki diğer
işletmelere mal satıyor olmasının getirdiği rahatlık işletmenin piyasa şartlarına uyum
sağlamasında sakıncalar doğurabilmektedir. Dahili şebeke organizasyon aşırı
büyüme nedeniyle başarısız olabileceği gibi, yönetim hatalarıyla da başarısız
olabilmektedir. Dahili şebekede en yaygın yönetim hatası ise, kaynak akışı ya da
meleridir. Potansiyel problemlere rağm
çalışma planı bunun güzel ve açık bir örneğidir156. IBM’in planı şebekeyi oluşturan
her ana birimi birbirlerinden ve nihai olarak dışarıdakilerden serbestçe mal ve hizmet
alışverişi yapabilecekleri kendi kendini yöneten işletmelere dönüştürmektir.
Şebeke organizasyonun merkezindeki bireyler diğerleri arasında kaynak ve
bilgi dağılımına aracı durumunda oldukları için organizasyon içinde daha çok etkiye
sahiptirler157.
155 İrmiş, a.g.e., s.65. 156 Snow , Miles, a.g.m., s. 65-66. 157 Jane E. Salk Essec, Mary Yoko Brannen, “National Culture, Networks and Individual Influence in
a Multinational Management Team”, Academy of Management Journal, Vol.43, No.2, 2000, s.194.
65
Dahili şebeke organizasyon yapısı Şekil 7’deki gibi gösterilebilir:
Kaynak: Raymond E. Miles, Charles Snow, “Causes of Failure in Network Organizations,
ebeke organizasyonu ana işletmenin yine aynı sektörde yer alan
işletmelere iş yaptırması sonucu oluşan bir organizasyonel yapıdır. Bu tür
organizasyonlar, dikey olarak örgütlenmiş tek bir işletme yerine ana işletmeye bağlı
birbirini tamamlayan çeşitli işletmelerden oluşur. Diğer bir deyişle, belirli bir mal ya
da hizmet üretimi için gerekli olan kaynaklar birbirinden tamamen bağımsız çeşitli
işletmelerin bünyesinde toplanmaktadır. Şebekeye dahil olan işletmeler yönetim ve
sahiplik bakımından birbirinden bağımsızdırlar. Bu tür şebeke organizasyon
yapısında lider bir işletme vardır ve diğer işletmeler bu lider işletmenin
gerçekleştirdiği koordinasyon içinde çalışırlar158. Dengeli şebeke organizasyon yapısı
Şekil 8’deki gibi gösterilebilir:
Şekil 7: Dahili Şebeke Organizasyon Yapısı
California Management Review, Summer 1992, s.56.
2.2.3.2. Dengeli Şebeke Organizasyon
Bu tür ş
158 Koçel, a.g.e., s.285-286.
Tasarımcı Üretici
Tedarikçi PazarlamaAr-ge
Aracı
66
Şekil 8: Dengeli Şebeke Organizasyon Yapısı
Lider İşletme (Core Firm)
Dağıtımcı
Dağıtımcı
Tedarikçi
Tedarikçi
Kaynak: Raymond E. Organizations, California Management Review, Summer 1992, s.56.
Lid pabilecek durumdaki küçük işletm m de kaliteli üretim yapabilecektir. Dengeli şebeke organizasyon yapısı daha çok otomotiv sanayinde gerçekleştirilen yan s
a stratejisi oluşturarak 3 milyar dolarlık bir ticaret yapmıştır. Nike kendi tedarikçileri olan işletmelerin diğer tasarımcılara da hizmet vermelerini sağlayarak onların teknik yeteneklerini geliştirmelerini sağlamıştır.
Miles, Charles Snow, “Causes of Failure in Network
er işletme ilgili işleri en kaliteli ve en ucuza yaelere devretmek yoluyla hem ucuz, he
anayi uygulamalarına benzemektedir. Örneğin, lider konumundaki bir otomotiv işletmesi otonun belirli parçalarını dışarıdaki işletmelerden almaktadır. Bu tür şebeke yapısıyla ilgili ülkemizdeki diğer yaygın işletmecilik uygulamaları ise, yemek hizmeti, güvenlik hizmeti, temizlik hizmeti, personel taşıma hizmeti gibi hizmetleri işletmelerin kendi bünyesinde yürütmek yerine dışarıdan satın almasıdır.
Dengeli şebeke organizasyonun önemli bir örneği de spor ayakkabı ve giyim alanında faaliyet gösteren Nike işletmesi tarafından oluşturulmuştur. Bir Amerikan işletmesi olan Nike, 1964’de bir Japon işletmesine satış yapmak üzere kurulmuştur. Nike 1972’de kendi ürün serisini geliştirmeye başlamış ve Kore, Tayvan, Tayland ve Çin’deki işletmelerle bir çalışm
67
Nike’ın pazar liderliğini sürdürmesinde en önemli etken pazar eğilimlerini karşılamak için yeni modelleri hızla geliştirme yeteneğine sahip olmasıdır. Ayrıca Nike, ar-ge yatırımlarına da büyük önem vermektedir159.
2.2.3.3. Dinamik Şebeke Organizasyon
Bu tür şebeke organizasyonlarda lider konumunda bir işletme yoktur.
İşletmeler herhangi bir organizatör (broker) işletmenin koordinasyonu altında şebeke
oluştururlar. Ortak girişimler (joint ventures) bu tür girişimin yaygın örnekleridir160.
Şebeke kapsamında her biri kendi alanında uzmanlaşmış işletmeler arasındaki
ilişkiler merkezi bir plan ya da koordinasyona göre değil, pazar mekanizması içinde
hareket ederler. Şebeke içinde tek bir lider işletmenin ve bu lider işletme tarafından
yapılan koordinasyonun olmaması nedeniyle dinamik şebeke organizasyon dahili
şebeke organizasyona kıyasla daha hızlı ve esnek hareket edebilmektedir. Örneğin,
otomobil yan sanayinde olduğu gibi yan sanayi sayılan bir işletme sadece belirli bir
otomobil işletmesine hizmet etmemektedir161.
Dinamik şebeke organizasyon yap
ısı Şekil 9’daki gibi gösterilebilir:
Aracı (Broker)
Tasarımcı
Üretici
Tedarikçi
Pazarlama
Ar-ge
Şekil 9: Dinamik Şebeke Organizasyon Yapısı
Kaynak: Raymond E. Miles, Charles Snow, “Causes of Failure in Network Organizations, California Management Review, Summer 1992, s.56.
159 Miles ve Snow, a.g.m., s.63-64. 160 Dinçer, a.g.e., s.336. 161 Dinçer, a.g.e., s.336.
68
Belirli bir uzmanlık alanına sahip olan işletmeler yurt içinde ve yurtdışında diğer
işletmelerle işbirliğine gidebilmekte ve onlarla ortak yatırım işbirlikleri ve
organizasyonlar oluşturabilmektedir. Organizatör işletme, başka bir işletmeden daha
uygun iliyorsa bu yeni işletme şebekeye
alınm
1. Şebeke organizasyon yapısının esnek olması ve uzmanlığa dayalı
işletm karşısında
n, daha
yenilikçi olm esinde
ş aşaması olarak hizmet edebilirler.
2. Şebeke organizasyon sahip olduğu yüksek teknoloji nedeniyle kısa sürede
enilik yapma ve ürün geliştirebilme olanaklarına sahiptir.
3. Şebeke organizasyon yapısı ile tüm faaliyetlerin tek bir organizasyon
tarafından yapılması yerine faaliyetler şebekedeki üyeler arasında temel
eteneklerine göre paylaştırıldığı için şebekeyi oluşturan her işletmenin maliyeti
düşmektedir. Şebeke organizasyonun maliyetler açısından üretim, satın alma, tasarım
ve pazarlama olanaklarının en uygun olanı ı seçebilme özelliğine sahiptir.
4. Az bir serm ilgi teknolojileri
.
Şebeke, organizasyonlardaki bilgi teknolojisi kullanımını önemli ölçüde etkilemektedir.
şartlarda mal ya da hizmet sağlayab
aktadır.
Dinamik şebeke organizasyonu oluşturan her işletme şebekeye katkısını doğru
ve tam olarak bilmeyebilir. Bu durum ise, kendi yeteneklerini koruyabilmeleri ve
şebekenin performansına katkıları açısından bir tehdit oluşturabilmektedir162.
2.2.4. Şebeke Organizasyonun Yararları
Şebeke organizasyonlar, küreselleşme sürecindeki hızlı çevresel gelişme ve
değişimlere en hızlı cevap verebilen esnek ve uyumlu organizasyon biçimini
oluşturmaktadır. Şebeke organizasyon yapısının işletmelere sağlayabileceği yararlar
aşağıdaki şekilde özetlenebilir163:
elerden oluşması şebeke organizasyonlara pazardaki rakipleri
rekabet üstünlüğü sağlamaktadır. Şebekeler organizasyonların daha yalı
asında ve organizasyonel değişimlere daha hızlı cevap verebilm
bir geçi
y
y
n
aye ile sabit yatırım yapmaksızın sadece b
sayesinde başkalarının olanaklarını birleştirerek kazanç sağlama olanağı vermektedir
162 Miles ve Snow, a.g.m., s.68. 163 Rachid Zeffane, “Inter-Organizational Alliances and Networking: Dynamics, Processes and
Technology? ”, Leadership and Organization Development Journal, Vol.15, No.7, 1994, s.28.
69
Bazı işletmelerin bilgi teknolojilerine büyük yatırımlar yapmasına karşın, şebeke ve
yazılım alanındaki gelişmelerle şirketlerin bilgi teknolojilerine ulaşmaları ve bunu
kullanmaları daha kolay olmaktadır.
5. Şebeke organizasyon yapısı işletmelere finansal kaynaklara ulaşım kolaylığı
sağlamaktadır. Şebeke kapsamında olmayan bir işletmenin tek başına bir finansman
kurul
ekeyi
oluştu kları bilgiyi zamanında ulaştırarak
yenil
ilir.
tişimi gibi) şirket ve olası müşteriler
arasında yüksek kaliteli ve müşteri öncelikli yaklaşımlar sağlamaktadır164.
işletmelere iyi oldukları
belirli bir faaliyet konusunda bütün imkan ve kaynaklarını yoğunlaştırarak
uzma ş
projelerde şebeke organizasyonlar aracılığı ile yer alabilmektedir. Küçük ölçekli
uşuna teminat vermediği durumlarda dış kaynak bulması zor olmaktadır.
Şebeke organizasyon ise, kolayca kaynak bulabilmektedir.
6. Şebeke organizasyon yapısı daha geniş bir bilgi akışı sağladığı için şeb
ran işletmelere tek başına sahip olamayaca
ik yapma fırsatı vermektedir. Küresel ekonomide varlığını sürdürebilmek için
gerek organizasyon içinde, gerekse ulusal sınırların ötesinde daha fazla bilgiye
gereksinim vardır. Şebeke bir yönüyle küresel ekonominin zorlamış olduğu iletişim
gereklerine bir cevap olarak görüleb
7. Pazar ve müşterilerle ilgili bilgileri sürekli izleyebilme, alınan kararları
uygulama ve sonuçları hakkında hızlı geri besleme sağlama olanağı vermektedir.
Şebeke aracılığı ile küçük işletme sahipleri müşterilerine zamanında ulaşarak müşteri
tatminine dayalı pazarlama yaklaşımları geliştirebilmektedir. Birebir pazarlama
stratejileri şebeke aracılığı ile (e-mail ile
8. Şebeke organizasyon yapısı şebekeyi oluşturan
nla ma olanağı vermektedir.
9. Küreselleşme süreciyle birlikte şebeke organizasyon yalnızca ulusal pazar
olanakları ile sınırlı değildir. Satın alma, üretim ve teknik bilgi (know-how) gibi
alanlarda dünyanın geniş fırsatlarını değerlendirebilme olanağına sahiptir.
10. Şebeke organizasyon yapıları daha az işgörenle çalışma fırsatı verdiğinden
işgörenlerin en üst düzeyde eğitilebilmesini sağlar.
11. Küçük ölçekli işletmeler tek başına gerçekleştiremeyeceği büyük
164 Zeffane, a.g.m., s.28.
70
işletmeler temel yeteneklerinde yoğunlaşıp diğer fonksiyonları daha iyi yerine
getiren başka işletmelere devrettiği için daha büyük işlerin başarılmasında rol
oynayabilmektedir.
Şebeke yaklaşımının kamu yönetiminde de kullanılabileceği ile ilgili çeşitli
çalışmalar yapılmaktadır. Bununla birlikte yerleşik gelenekler, şebeke politikası ve
kamu yönetimiyle ilgili görüş birliği olduğu söylenemez. Araştırmacılarının çoğu
şebeke yönetim biçimini esnek, açık ve demokratik olması nedeniyle katılımcı
Kaynak: H. Wildemann, “Management von Produktions-und Zuliefernetzwerken”in Widdleman H.
Şebeke organizasyonlar belirtilen yararlarının yanında bir takım sakıncalara
da sa
yönetime (participative management) benzetmektedir165.
Şebeke organizasyonun yararları Şekil 10’da özetlenmektedir:
Şekil 10: Şebeke Organizasyonun Üstünlükleri
(Ed.), Produktions-und Zuliefernetzwerke, TCW Transfer-centrum Verlag, Münhen, 1996, s.13-34., Aktaran: Moratis, a.g.m., s.165.
hiptir.
165 Theo A. J. Toonen, “Networks, Management and Institutions: Public Administration as Normal
Science”, Public Administration , Vol. 76, Summer 1998, s.250.
Yenilik ve teknik bilgi
R E
Örgütsel öğrenme Önemli kaynaklara geçiş Temel yeteneğe yoğunlaşma Enformasyon ve bilgi aktarımı Yeni temel yeteneklerin geliştirilmesi
K A
N
B E T Ç İ
Ü S T Ü
Amaç birliği Pazar girişine yüksek engeller Pazara geçiş Kapasite büyümesi Her şirket kültürünün korunması
Yapılan iş süresinin azaltılması Pazar için daha hızlı davranma Kaynakların etken kullanımı Biçimsel bilgi
Sistem yeteneği ve esneklik
Zaman üstünlüğü
L Ü K
(İşlem)maliyet üstünlükleri
Ölçek etkenliği Genel gider maliyetlerinin azalması Daha az sermaye ihtiyacı Sinerji
71
2.2.5. Şebeke Organizasyonların Sakıncaları
Her organizasyon biçiminde olduğu gibi şebeke organizasyonların da çeşitli
sakıncaları vardır. Bu sakıncaları şu şekilde sıralanabilir166:
ü rini yok etmeden şebeke
amaçlarıyla paralel hale gelm 167
2. İşletmeler kendi bünyesi içinde yapabilecekleri işleri işletme dışı birimlere
yaptı
. Şebeke organizasyonlarda birbirinden farklı yerlerdeki işletmeler belli bir
amaç için biraraya gelmektedir. Bu işletmeler arasında koordinasyon sağlanamaması
ya da işletmelerin birisinde meydana gelebilecek bir aksaklık diğer işletmeleri ve
şebekeyi etkileyebilir.
4. Şebeke organizasyon yapısında mal ya da hizmet üretimi için gerekli
faaliy tler bir organizasyon altında toplandığından amaçlara ulaşabilmek için çok
yönlü ilişkilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Çok yönlü ilişkilerin geliştirilmesi ve
artma ı ile şebekedeki güven faktörü güç kazanır. Bununla birlikte, bazı işletmelerin
yeni ve farklı işletmelerle ilişki kurmada isteksiz ve çekingen davranmaları
şebekenin esnekliğini olumsuz etkiler.
. Şebekenin çok büyümesi hantallaşmasına neden olur. Böylece şebeke
esnekliğini kaybed
6. Şebeke liderliğini çoğunlukla gelişmiş ülkelerdeki büyük işletmelerin
bulunduk vresindeki işletmelerden birini şebeke
dışınd
yetle çalışma riski vardır.
1. Şebeke organizasyon yapısı şebekeyi oluşturan işletmelere kendi bünyeleri
dışındaki uzmanlıklardan yararlanma fırsatı verir. Bu işletmelerin dıştaki
uzmanlıklara aşırı bağımlı hale gelmesi işletmelerin kendi yeteneklerini
geliştirebilmesini sınırlamaktadır.
Şebekeyi oluşturan işletmelerin kendi özgünl kle
esi önemli bir örgütsel sorundur .
rarak, gelecek vadeden iş fırsatlarını gözardı edebilirler.
3
e
s
5
erek rekabet üstünlüğünü koruyamayabilir.
yaptığı, gelişmekte olan ülke işletmelerinin ise, bu lider işletmenin çevresinde
ları durumlarda, lider işletme çe
a bırakabilir. Bu durumda şebeke dışında kalan işletmenin kapanma ya da
yüksek mali
166 İrmiş, a.g.e., s.70. 167 Cohen ve Prusak, a.g.e., s.103.
72
7. Şebekede lider işletmenin bulunması ve dikey farklılaşmanın olması
durum
nı engelleyebilir.
lusal, örgütsel ve fonksiyonel kültür farkları
şebekenin işlevini olumsuz etkileyerek şebekenin başarısızlığına neden
olabilm
2.2.6. Şebekenin Temel Elemanları
büyük miktarda benzer
ürünlerin üretildiği dönemlerde dikey birleşme (vertical integration) işletmelerde
başarı
ek olmayan bu yapılar değişen yeni ürün ve süreç
geliştirm
derecesi genel olarak rakip güçler tarafından
belirl
beklentisi, uyumluluk,
faydalanabilirlik ve üyele 170
unda şebekede kendiliğinden hiyerarşik bir yapılanma ortaya çıkabilir. Bu
durum ise, şebeke içinde gücün dengeli bir biçimde dağılımı
8. Organizasyon kültürü herhangi bir işletme ya da ortaklığın başarısının çok
önemli bir belirleyicisidir. Buna ek olarak farklı ülkelerden ve farklı fonksiyonel
alanlardan (pazarlama, ar-ge gibi) insanları kapsayan şebekeler için organizasyon
kültürü çok daha önemlidir. U
ektedir168.
Teknolojik değişimin göreceli olarak yavaş, standart ve
lı bir strateji olarak uygulanmıştır169. Günümüz küreselleşme sürecinde ise,
çevrenin hızlı bir şekilde karmaşıklaşması sonucu büyük ölçekli dikey birleşmeler
şirketlerin ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmekte ve çevreye uyumda yetersiz
kalmaktadır. Yeterli derecede esn
e için bir direnç oluşturmaktadır. Dolayısıyla şirketler yeni eğilimlere
yönelerek şebeke yapıları oluşturmaya başlamışlardır. Bu şekilde, tasarım, üretim,
pazarlama ve ar-ge gibi çeşitli işletme fonksiyonları bağımsız birimler ve / veya
şebeke kapsamındaki organizasyonlar tarafından gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu
çeşit bağlantılar ise, dikey ayrışma (vertical disaggregation) olarak
adlandırılmaktadır. Dikey ayrışmanın
enir. Örneğin, daha az rekabet ortamında daha az karmaşık şebeke yapısı
görülür. Bir şebeke, şimdiki büyüklüğü, gelecekteki büyüklük
rinin kalitesi gibi beş faktör tarafından belirlenmektedir .
168 John W. Medcof, “Challenges in Managing Technology in Transnational Multipartner Networks”,
Business Horizons, January- February, 1996, s. 49. 169 Walter W. Powell, “Hybrid Organizational Arrangements: New Form or Transitional
Developments”, California Management Review, Vol.30, Issue 1, 1987, s.73-74. 170 Judy K. Frels, Tasadduq Shervani, Rajendra K. Srivastava, “The Integrated Networks Model:
Explaining Resource Allocations in Network Markets”, Journal of Marketing, Vol.67, January 2003, s.39.
73
Şebeke organizasyon yapısının başarılı bir şekilde varlığını sürdürebilmesi
etkili bir koordinasyonla mümkündür. Şebeke organizasyon yapısı aracı (broker),
lider ya da çekirdek olarak adlandırılan bir aracı organizasyon tarafından
yönle
siyonları yerine getiren organizasyonlarla ilişkileri koordine
etmektedir. Aracı organizasyonların en temel özelliği şebekeyi yönetmesidir.
Orga elirli üstünlükler sağlamak için yerine
getirm
dağıtımını çeşitli işletmelerin oluşturduğu bir dahili şebeke organizasyonu
incelemiştir. GM’nin bugün de kullandığı dahili şebeke biçimi aynı sürecin
günümüzdeki modern bir uzantısıdır 172.
ndirilmektedir. Geleneksel organizasyon yapısında daha çok üst kademe
yönetimi tarafından yapılan planlama, örgütleme, yürütme, koordinasyon ve kontrol
gibi yönetim fonksiyonları şebeke organizasyon yapısında aracı organizasyon
tarafından yapılmaktadır. Aracı organizasyon, şebeke organizasyon içinde yapılan
faaliyetleri yönetmekte ve şebeke organizasyon yapısı için üretim, pazarlama ve
diğer temel fonk
nizasyon, aracılık rolünü kendisine b
ektedir. Aracı organizasyon, şebeke yapısında en büyük organizasyon
olmasına karşın böyle olmak zorunda değildir. Aracı organizasyon olmak için şebeke
organizasyon yapısını başlatma ve organize etme yetenekleri büyüklükten daha çok
önemlidir.
Bir şebeke organizasyonda üç farklı aracılık rolü vardır171:
a. Mimar (Architect): Bir şebeke mimarı şebeke elemanlarının şekil ve
işlevini tasarlayarak şebekenin çalışabilmesi için gerekli bağlantıların kurulmasına
yardım eder. Şebeke mimarı pazardaki bir fırsatı fark edip pazara cevap vermek için
ihtiyaç duyulan kaynakları şebeke kapsamındaki organizasyonlar arasında
paylaştırarak ilk adımı atmaktadır. Şebeke mimarı şebekenin oluşmasını
kolaylaştırmaktadır. Dahili şebeke organizasyon yapısında mimarın rolü daha
kolaydır. Çünkü dahili bir şebeke organizasyonun tasarlanmasında mimarın şebeke
içinde uygun organizasyonel birimleri saptaması göreceli olarak daha kolaydır
Örneğin, General Motors’un ilk yıllarında Alfred Sloan üretim, montaj ve
171 Charles C. Snow, Raymond E. Miles, Henry J. Coleman, Jr., “Managing 21st Century Network
Organizations”, Organizational Dynamics, Vol.20, Issue 3, Winter 1992, s.15. 172 Miles ve diğ., a.g.m., s.16.
74
Dengeli ve dinamik şebeke organizasyon yapılarında ise, bu rol daha zor ve
karmaşıktır. Zira bu yapılarda düzenlenmesi gerekli kaynakların tamamı şirket içinde
değildir. Bu tür şebekelerde mimarın dışsal kaynakları ve birimleri belirlemesi
gerekmektedir.
Örneğin, BMW’nin dengeli şebeke organizasyon yapısını tasarlayan yöneticiler
uzun vadeli ar-ge ilişkileri için uygun ortak olabilecek çeşitli işletmeleri dışarıdan
belirlemek zorundadırlar.
b. Eylem Yöneticisi (Lead Operator): Şebeke organizasyon yapılarını
birisinin harekete geçirmesi gerekmektedir. Şebeke organizasyonlar kurulduktan
sonra organizasyonun etken bir şekilde faaliyetlerini yürütebilmesi eylem yöneticisi
tarafından yerine getirilmektedir. Günlük faaliyetlerin yürütülmesi, çeşitli işlemler
arasında ilişkilerin kurulması ve bu organizasyonlar arasında etken bir iletişimin
gerçekleştirilmesi gibi pek çok faaliyet eylem yöneticisi tarafından yerine
getirilmektedir. Yapılacak faaliyetlerle ilgili kararlar almak eylem yöneticisinin
sorumluluğundadır. Eylem yöneticisi mimar ile aynı kişi olabilir.
c. Bakıcı Rolü (Caretaker): Şebeke organizasyonun düzenli ve etken bir
şekild
enin
kontr
lir. Bakıcı, teknik bilgiyi ve şebekelerin
çalışmasıyla ilgili görüşlerini paylaşmak için şebekeyi oluşturan organizasyonları
e çalışabilmesi için sistemi izleyerek gerektiğinde müdahale edebilecek bir
denetçiye ihtiyaç vardır. Uyumun son derece önemli olduğu çeşitli organizasyonlar
arasında bu rol de çok önemlidir. Bakıcının temel işlevi şebeke ve çevre ilişkisini
izleyerek sistemin çevreye uyumunu sağlamaktır. Bakıcı, organizasyonu gözleyerek
içsel anlaşmazlıkları ortaya çıkarmak, çatışmaları çözümlemek ve amaçlara uygun
bir örgütsel yapı oluşturmak gibi görevleri yerine getirir. Bakıcının diğer bir önemli
görevi de şebeke üyeleri arasında “biz” duygusunu geliştirmesidir173. Şebeke
organizasyonda “biz” duygusunun yaratılması kaynakların tek bir işletm
olünde olduğu dahili şebeke organizasyon yapısında, dinamik organizasyon
yapısına oranla daha kolaydır. Şebekenin başarısı bu anahtar oyuncunun kalitesine
bağlıdır. Şebeke organizasyonları oluşturan birimler arasındaki iletişim ve
koordinasyon bakıcı tarafından geliştiri
173 Miles ve diğ., a.g.m., s.18.
75
ziyar
izasyon yapısında şebekeyi oluşturan işletmeler pazar fiyatları ile
kendi
ştirecek yöneticiler gerekmektedir. Dahili şebeke
organ
aktadır174.
ş
et eder. Böylece şebekeye katılan yeni üyelerin şebekeye alışmasını ve onunla
bütünleşmesini kolaylaştırır.
Dahili şebeke organizasyon yapısında en önemli yönetim rolü bakıcınındır. Bu
tip şebeke organ
aralarında alışveriş yaparlar. Böyle bir yapının başarılı bir şekilde işleyebilmesi
için şebeke organizasyonu gözetleyerek birimler arasındaki iletişimi ve
koordinasyonu gerçekle
izasyonlarda bunu en iyi yapacak kişi ise, bakıcıdır.
Dengeli şebeke organizasyon yapısında ön plana çıkan en önemli rol eylem
yöneticisinindir. Bu yapının başarısı şebeke kurulduktan sonra işleyiş aşamasında
lider organizasyonun alıcı ve satıcı arasında iyi bir iletişim sistemi kurmasına
bağlıdır. Bu faaliyetler ise, eylem yöneticisi tarafından yerine getirilmektedir.
Dinamik şebeke organizasyon yapısında ise, en önemli aracılık rolü
mimarlıktır. Dinamik şebeke organizasyon yapısında ortaklar ve ilişkiler sıklıkla
değiştiğinden mimarın kaynakları koordinasyon rolü ön plana çıkm
2.2.7. Şebeke Organizasyonlarda Güven
Günümüzün en önemli sorunlarından birisi, birarada yaşamak ve birarada
varolmak (co-existence) sorunudur. Bu sorunun nedenleri çağımızın toplumsal,
kültürel ve etik yapısından kaynaklanmaktadır. Yaşamın bütün alanlarında olduğu
gibi ekonomik alanda da işveren işçisine, işçi işverene, üretici müşterisine, müşteri
işçisine güvenmek durumundadır175. Güven, genel olarak bir ilişkide bir tarafın,
diğer tarafın onun zayıflığını istismar etmeyeceğinden emin olması eklinde
tanımlanmaktadır. Bir değişim işleminde ortaklardan biri, diğerlerinin güvenine layık
olduğu zaman güvenilirdir. Güven risk ve karşı tarafın zayıflıklarıyla ilgili bir
kavramdır176. Ortaklar arasında güvenin olması etkili bir işbirliğinin koşullarından
174 Miles ve diğerleri, a.g.m., s.16. 175 Ahmet İnam, “Herşeyin Başı Güven”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda Erdem,Vadi
Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.13. 176 Marek Korczynski, “Güvenin Ekonomi Politiği”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda
Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, 64-65.
76
birisini oluşturmaktadır177. Başarılı işbirlikleri oluşturabilmek için işbirliği yapmayı
bilen girişimciler ve onları destekleyen ortam gerekmektedir178. Daha işbirlikçi
kurul
ndilerini savunma gereği
duymadıklarından dolayı yaratıcı yönleri daha çok gelişebilmektedir. İnsanların
düşünm
duyg
üvenin
oluşm ı önemli bir role sahiptir.
Dolay
uşlar oluşturabilmek için çalışanlara güvenerek onları üretim sürecine katmak
ve işbirliğini sağlayıcı beceri, araç ve bilgi ile donatmak gerekmektedir. Şebeke
organizasyonların sınırlı sayıda temel yeteneğe sahip ve diğer girdiler için başka
işletmelere güvenen organizasyonlardan oluşması güvenin önemini artırmaktadır179.
Güven düzeyinin yüksek olduğu organizasyonlarda insanlar engelleri daha kolay
aşacaklardır. Güven ortamında insanlar çoğu zaman ke
e, sorun çözme gibi davranışları daha çok amaca odaklanmaktadır. Güven
düzeyinin yüksek olduğu ortamlarda amaca ulaşma yolunda daha kolay işbirliği
sağlanmaktadır. Güven düzeyi düşük olduğunda ise, insanlar gerçekte var olmayan
engelleri görecek ve kendilerini olumsuzluğa koşullandıracaklardır. Güven
usuyla, engellere mücadele edilmesi gereken birer rakip ya da fırsat olarak
bakılacaktır180. Güven konusuyla ilgili yapılan çeşitli çalışmalarda örgütsel güven ile
örgütsel adalet arasında yakın ilişkiler tespit edilmiştir. Örgütsel g
asında, çalışanların örgütsel adalet algılamalar
ısıyla yöneticiler adaletli uygulamaları oranında çalışanlar tarafından güvenilir
bulunacaklardır181.
İşletmelerin geniş hiyerarşik yapılardan küçük şirketlerin oluşturduğu ağ
yapılara geçiş yeteneği o toplumda sosyal sermaye ve güvenin ne ölçüde var
olduğuna bağlıdır. Sosyal sermaye, özellikle bir toplumda güven duygusunun yüksek
olmasından ileri gelmektedir. Sosyal sermaye tarihsel alışkanlıklar, gelenek ve
görenekler gibi kültürel mekanizmalar aracılığı ile oluşturulup iletildiği için diğer
sermaye çeşitlerinden farklıdır. Örneğin, Japonya gibi güven düzeyi yüksek
177 Walter W. Powell, Kenneth W. Koput, Laurel Smith-Doerr, “Interorganizational Collaboration
and the Locus of Innovation: Networks of Learning in Biotechnology”, Administrative Science Quarterly 41, 1996, s.117.
178 Chip R. Bell, Heater Shea, “Büyük Ortaklıklar İçin Atılan Adımlar”, Executive Exellence, Eylül 2000, s.11-12.
179 Nick Oliver, Michelle Blakeborough, Globalization Growth And Governance: Creating an Innovate Economy, Oxford University Press, 1998, s.147.
180 James R. Fisher JR, “ Güven Nedir?”, Executive Exellence, Mayıs 1999, s.11. 181 Janset Özen, “Örgüte Duyulan Güvenin Anahtar Unsuru Olarak Örgütsel Adalet”, Sosyal
Bilimlerde Güven, Editör: Ferda Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.196.
77
toplumlar, bilgi teknolojileri bu derece gelişmeden önce toplumsal ağ yapıları
oluşturabilmiştir. Japon aile yapısı sahip olduğu sosyo-ekonomik ve moral değerlerle
Japon şebeke şirketleri ve Japon yönetim tarzı uygulamalarının kurumsal mantığını
oluşturmaktadır182.
Hem ekonomik örgütlenme modellerinin hem de kar amacı gütmeyen
örgütlerin geniş bir tabana yayılabilmeleri ve yüksek performans gösterebilmeleri,
büyük ölçüde, o toplumun içinde yer alan güven ilişkilerine bağlıdır. Güven
anlayışının bazı toplumlarda yakın ilişki, akrabalık ve hemşehrilik gibi profesyonel
olmayan öğelerle dar kapsamlı olarak ele alınması örgütlenme sayısı ve yönetim
biçimlerini sınırlandırmaktadır183. Büyüme olanağı olan sınırlı sayıda organizasyon
ne denli büyük olursa olsun sahiplik açısından toplumda geniş bir tabana
yayılamayacaktır. Bu durum ise, o toplumda zenginliğin paylaşılmasını ve
yayılmasını sınırlamakta ve entelektüel sermayenin ülkeye zenginlik katacak şekilde
gelişmesini engellemektedir184. Düşük güvenli toplumların bilgi teknolojilerinin
kendilerine sunmuş olduğu verimlilikten yararlanabildikleri söylenemez. En etken
organizasyonlar ortak etik değerlere sahip organizasyonlar üzerinde yükselmektedir.
Eğer bir örgütte birlikte çalışmak zorunda olan insanlar ortak ahlaki değerleri
paylaştıklarından dolayı birbirine güveniyorlarsa o işi yapmanın maliyeti daha düşük
olmaktadır. Bun n au ksine birbirine güvenmeyen insanlar sonuçta kendilerini yalnızca
müza
kere, anlaşma ya da dava etmeye götüren bir resmi kurallar ve düzenlemeler
sistemi içinde birbirleriyle işbirliği yapabileceklerdir. Toplumdaki yaygın
güvensizlik bütün ekonomik faaliyetlere bir tür vergi olarak eklenmektedir.
Toplumdaki güvenin yerini alan bu yasal unsuru ekonomistler “işlem maliyeti”
olarak adlandırmaktadırlar. Bu tür bir vergiyi yüksek güven duygusuna sahip
toplumlar daha az ödemektedirler185.
182 Anita D. Bhappu, “The Japanese Family: An Institutional Logic For Japanese Corporate
Networks and Japanese Management”, Academy of Management Review, Vol.25, No.2, 2000, s.411-414.
183 Selami Sargut, “Kurumsal Alandaki Örgüt Yapılarının Oluşmasında ve Ekonomik İşlemlerin Yürütülmesinde Güvenin Rolü”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.89.
184 Sargut, a.g.m., s.121. 185 Fukuyama, a.g.e., s .41-43.
78
Güven, bireyci (individualist) toplumlarda bilişsel temele, ortaklaşa davranışçı
(collectivism) toplumlarda ise, duygu temeline dayanmaktadır. Bireyci toplumlardaki
bilişsel temelli güven, profesyonelliğin önemsenmesini, ortakların yapılan
sözleşmeye sadık kalmalarını ve birbirlerine eşit davranmalarını öngörmektedir.
Ortak
lı alar, ortaklar arasında güvenin sağlanmasının
ilişkilerin başarısı açısından temel unsur olduğunu göstermektedir189. Güvenin
sağlanması ise, uzun zaman almaktadır. Karşılıklı güvenin sağlanabilmesi için, uzun
vadeli iş ilişkileri kuracak işletme ortaklarına, uzun vadeli ilişkiler kurmadan önce
laşa davranışçı toplumlardaki duygu temelli güven ise, ortakların toplumsal ve
duygusal bağlar oluşturduklarını, bu bağların profesyonelliğin ve düzenli iş
ilişkilerinin önüne geçtiğini göstermektedir. Ayrıca bilişsel güven kişisel çıkarlar
aracılığı ile özendirilirken, duygusal güven kişisel ilişkilere dayalı olarak
özendirilmektedir. Bilişsel güven evrensel kurallar ve işlem standartlarıyla
oluşturulurken, duygusal güven ilişkide bulunulan kişilere gösterilen özel ilgiyle
geliştirilmektedir186. Türk toplumu ortaklaşa davranış değerlerine sahip bir
toplumdur. Bu kültürel özelliğin örgütsel yaşam alanına ve bireyler arası güven
ilişkilerine yansıması beklenebilir.187
Bir zamanların ideal modeli olarak kabul edilen bürokratik organizasyonlarda
güven, yazılı kurallar ve biçimsel bir hiyerarşi ile organizasyondaki ya da
organizasyonlar arasındaki işlemleri destekleyecek şekilde oluşturulmaktadır.
Hiyerarşi çalışanlarda itaat biçiminde bir işbirliği sağlamaktadır. Bu çeşit
organizasyonlarda kuralların belirleyiciliği ile sağlanan güven anlayışı günümüzde
değişmiştir. Günümüz organizasyonlarında güven, çalışanlar arasında sinerjiye yol
açacak şekilde ilişki temeline dayanmaktadır. Güven ve diğer normlar çalışanlarda
aktif bağlılık ve özdeşleşme biçiminde işbirliği yaratmaktadır. Birey ve organizasyon
için çağın imajı güvenilirliktir. Oldukça karmaşık ve dinamik bir çevrede faaliyet
gösteren günümüz işletmelerinin güçlü bir pozisyon oluşturmaları güveni
kurumsallaştırmalarıyla mümkündür188.
Yapılan çeşitli akademik ça şm
186 Sargut, a.g.m., s.112. 187 Erdem, a.g.m., s.171. 188 Ferda Erdem, “Örgütsel Yaşamda Güven”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda Erdem,Vadi
Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.155. 189 Cravens ve Shipp, a.g.m., s.26.
79
kısa
iş
enmesinde, gerekse ortağın değiştirilmesinde
güven
mel görevi, karşılıklı güven ile başarılı
şebekelerin temelini oluşturan bir anlayışla bilgi akışını geliştirmektir. Şebeke
ortak
vadeli projelerde çalışmaları tavsiye edilebilir. Karşılıklı güven ortamının
oluşturulamadığı işbirlikleri büyük olasılıkla başarısız olacaktır.Yapılan
araştırmalar ortaklar arasındaki gerçekçi beklentilerin güvenin oluşmasına katkıda
bulunduğunu göstermektedir. Güven, güveni çağrıştırmaktadır. Ortaklar
karşılarındakilere güvenerek ve kendilerine güvenildiğinin izlenimini edinerek güven
ortamını pekiştirmektedirler. Başlangıçta ortakların birbirleriyle ilgili beklentilerinin
büyük olması, erdemli bir döngü oluşturarak güven oluşumuna pozitif katkı
sağlamaktadır. Aynı zamanda başlangıçtaki beklentilerin düşük olması ise, kötü bir
döngü oluşturmakta ve kuşkulara neden olarak sonuçta güven oluşumunu olumsuz
etkilemektedir190.
Ortaklık il kilerinin uzun dönemli başarılara odaklı olması önem
kazanmaktadır. Bu tür ilişkilerde ortakların birlikte olmalarının faydaları daha çok
olacaktır. Gerek ortağın belirl
irlilik önemli bir unsurdur. Ortaklık ilişkilerinde güven kendiliğinden ve
ortakların karşılıklı çaba göstermesiyle oluşmaktadır191.
Ortaklığın devamında liderlikten çok güvenin ön planda olacağı
belirtilmektedir192. İşlem maliyetlerini azaltan güvenin küresel ekonomide
sağlanabilmesi için çeşitli seçenekler sunulmaktadır. Bu seçenekler, şeffaf yönetim
kodlarına sahip kişi ya da organizasyonlarla birlikte çalışmak, demokratik bir karar
alma süreci oluşturmak, organizasyon üyelerini organizasyondaki diğer üyelerin
yaptıkları kalitede iş yapmaya teşvik etmek ve üyelerin performanslarını ölçmek
olarak sayılabilir193.
Küresel şebekelerde işletmelerin te
ları arasındaki ilişkileri güven, karşılıklılık (reciprocity), ortak amaçlara yapılan
190 Henry Adobor, “Trust as Sensemaking: The Microdynamics of Trust in Interfirm Alliances”,
Journal of Business Research, 58, 2005, s.335. 191 Brian Uzzi, “Social Structure and Competetion in Interfirm Networks: The Paradox of
Embeddedness”, Administrative Science Quarterly, March 1997, s.43. 192 Mack Hanan,Yarının Rekabeti, Çeviren: Ziya Kütevin, İnkılap Kitabevi, İstanbul Ocak 1996,
s.171. 193 Douglas A. Houston, “Trust in the Networked Economy: Doing Business on Web Time”,
Business Horizons, March-April, 2001, s.43.
80
yatırım ve karşılıklı dayanışma duygusunun belirlemesi durumunda şebeke
organizasyonlar başarılı olacaklardır194.
2.2.8. Şebeke Organizasyonlarda Örgütsel Kültür
Örgütsel kültür, bir işletme ya da ortaklığın başarısı için önemli bir
belirleyicidir. Özellikle farklı ülkeler, farklı işletmeler, pazarlama ve ar-ge gibi farklı
fonksiyonel alanları kapsayan şebekelerde örgütsel kültür çok daha önemlidir195.
Örgütlerarası ilişkilerde bir şebekenin kurulması organizasyon kültüründe birtakım
değişikliklerin yapılmasını gerektirmektedir. Örgütsel kültür, yönetimin değerleri,
beklentileri ve örgütün nas19
ıl davranması gerektiği ile ilgili tercihlerinden
oluşmaktadır 6.
ik yapıya ve daha çok
esnekliğe sahip örgütlerin başarılı olma şansı çok daha yüksek gözükmektedir.
ı, ortakların ihtiyaç ve taleplerini anlamak için
önemli olan teknik yetenekleri kapsamaktadır. Sosyal nitelikler ise, bireyin sosyal
ortam
Örgüt kültürü, bir örgütün nasıl tasarlanacağını ve fonksiyonlarını nasıl yerine
getireceğini etkilemektedir. Örgüt kültürü, otokratik bir emir-komuta ve kontrol
sisteminden, gayrıresmi ve daha çok katılımcı yapılar arasında geniş bir yelpazeyi
kapsamaktadır. İşbirliği ilişkilerinde daha az hiyerarş
Örgütsel kültür konusu uluslararası şebeke ilişkilerinde son derece önemlidir.
Dil engelleri, işletmenin nasıl yönetileceği ve diğer temel farklılıklar nedeniyle
kültürlerin çatışma potansiyeli yüksektir. Böyle durumlarda şebekeyi oluşturan
ortaklar birbirilerine karşılıklı olarak gerekli ödünleri vermeye razı olmalıdırlar.
Ortaklar bu türlü ilişkilerde çatışmanın kaçınılmaz olduğunun bilincinde olmalıdırlar.
Bir örgütteki uzman nitelikler ortaklar
da özerk, anlamlı ve yararlı davranışlar gösterebilmesiyle ilgilidir. İletişim
yeteneği, çatışma yönetimi becerisi, empati, kendini ifade edebilme, adalet
duygusu...vb. gibi kavramları kapsamaktadır. Bu yetenekler ise, şebeke organizasyon
194 Antony F. Buono, “Enhancing Strategic Partnerships, Intervening in Network Organizations”,
Journal of Organizational Change Management, Vol.10, No.3, 1997, s.265. 195 Medcof, a.g.m., s.49. 196 Cravens ve Shipp, a.g.m., s.26.
81
kültürü ile yakından ilişkilidir. Çünkü, bu tür ilişkilerde bireyler karşılıklı olarak
birbirini etkilemektedir 197.
Kültür, dil, tavır, değer ve norm farklılıkları açısından insanlararası etkileşimi
yavaş 198
yönetilmesi durumunda kültür, yeni fikirlerin potansiyel kaynağını
oluşturmaktadır.
irliği,
düşük rekabet ile verilmiş ve değişmez pozisyonlar ağırlıktadır. Bu durumun aksine
Amerika gibi bireyci kültürlerde ise, yüksek
daha fazlasını kapsamaktadır. Aynı zamanda, bölümler ve örgütler arasında aynı
latmaktadır . Özellikle birlikte faaliyet göstermenin ilk aşamalarında bu
farklılıkların yanlış anlamalar nedeniyle zaman alması sorun olmaktadır. Bazı
durumlarda ise, kültürel farklılıklar insanların kendi kendilerini tam ifade edememesi
ya da diğerlerini tam anlayamaması nedeniyle takım gündeminde belirsizliğe neden
olmaktadır. Kültür, iletişimde ve birbirini anlamada çeşitli engellere neden olarak
çoğu zaman kişilerarası çatışmaların kaynağını oluşturabilmektedir. Bununla birlikte
yapıcı bir şekilde
Kültür, sosyal değer sistemlerine göre farklılıklar göstermektedir. Hofstede’nin
yapmış olduğu bir çalışma Amerikan ve Hindistan kültürlerini bireycilik ve
kolektivizm açısından karşılaştırarak farklılıklarının işletme faaliyetlerini nasıl
etkilediği incelenmiştir. Hindistan gibi kolektivist toplumlarda yüksek işb
rekabet ve bireycilik ön planda olup
statü ve pozisyonlar kazanılmakta ve değişebilmektedir199.
2.2.9. Şebeke Organizasyonlarda İletişim
Son zamanlarda pek çok Amerikan işletmesi yalnızca iyi kalitede mal ve
hizmet üretmenin rekabet için yeterli olmadığının farkına varmıştır. 1990’lardan
itibaren işletmeler müşteri ihtiyaç ve taleplerini hızlı ve en iyi şekilde karşılayacak
ürün ve hizmetlere yönelmişlerdir. Müşteri ihtiyaç ve taleplerinin hızlı bir şekilde
karşılanması ise, etkili bir iletişimle sağlanmaktadır200. Etkili bir iletişim bu
bağlamda geleneksel organizasyon yapılarındaki yukarıdan aşağıya iletişimden çok
197 Thomas Ritter, “The Networking Company, Antecedents for Coping with Relationships and
Network Effectively”, Industrial Marketing Management, 28, 1999, s.468-469. 198 Schweiger, a.g.m., s.7-8. 199 Madhav N. Segal, Uma A. Segal, “Value Network For Cross-National Marketing Management: A
Framework for Analysis and Application”, Journal of Business Research , 27, 1993, s.71. 200 John B. Bush Jr., Alan L. Frohman, “Communication in a Network Organization”,
Organizational Dynamics, Autumn 1991, s.23.
82
kademelerde yatay iletişimi gerektirmektedir. Klasik organizasyon yapısında bilgi
akışı ve haberleşme daha çok organizasyon içinde gerçekleşmektedir. Emir-
komu
rek şebeke organizasyonların oluşturulma aşamasında, gerekse
faaliy
unu yorumlayabilmesine
bağlıd anlararası etkileşimin bir resmini
yansıtmaktadır204. Etkililik, aynı zamanda belirli iletişim kanallarının kullanımını
özend
tanın yoğun olduğu geleneksel hiyerarşik yapıların aksine şebeke
organizasyonlar, ortaklar arasında etkileşimin yoğun olduğu basık yapılardır201.
Şebeke organizasyonlarda işletmelerarası haberleşme ve bilgi akışı meydana
gelmektedir. Şebeke organizasyonlar iletişim kanallarına dayanmaktadır ve yatay
iletişim ön plandadır. Bilgi akışı geleneksel organizasyonlardan daha özgür ve
yoğundur. Üyeler arasındaki ilişkilere bağlı olarak kurulan şebekeler, üyelerin tutum
ve davranış biçimlerini etkilediklerinden dolayı önem taşımaktadır202.
Günümüz hızlı rekabet koşullarında güçlü iletişim kanalları büyük önem
taşımaktadır. Ge
etlerini başarılı bir şekilde yürütmesinde doğru ve hızlı bir bilgi akışı son
derece önemlidir. Şebeke içinde sağlanabilecek iyi bir iletişim çevresel
değişikliklerin gerektirdiği doğrultuda, işletmenin hızlı bir şekilde strateji
geliştirmesini kolaylaştırmaktadır203.
Bir örgütün amaçlarını başarabilmesi için yönetimin, örgütün iletişim
yapısından da yararlanması gerekmektedir. Bu yönde bir girişim üstlenebilmek ise,
yönetimin, örgütün iletişim haritasına sahip olmasına ve b
ır. Şebeke iletişim analizi, bir örgütteki ins
irmeyi gerektirmektedir. Örgütlerarası ilişkilerde ve şebekelerde kişilerarası
iletişim, uzun dönemli ilişki, güven, karşılıklı bağımlılık gibi konuların öneminin
anlaşılmasına yardımcı olmaktadır205.
201 Cravens ve Shipp, a.g.m., s.22. 202 Ian Clarke, Alan Hallsworth, “Interorganizational Networks and Location Investment Decisions,
A Canadian Example”, International Journal of Retail and Distribution Management, Vol.22, No.6, 1994, s.39.
203 Noble, a.g.m., s.26. 204 Patricia Hager Karathanos, “Communication Network Analysis and Dysfunctional Oragnizational
Coalition”, Management Decision, Vol.32, No.9, 1994, s.18. 205 Rami Olkkonen, Henrikki Tikkanen, Kimmo Alajoutsijarvi, “The Role of Communication in
Business Relationships and Networks”, Management Decision, 38/6, 2000, s.405.
83
2.2.10. Şebeke Organizasyonlarda Güç
Güç kavramı, şebeke organizasyonun en temel konularından birisidir. Bir
şebeke organizasyonda ekonomik, teknolojik, uzmanlık, güven ve meşruluk olmak
üzere beş temel güç kaynağından söz edilebilir206. Şebeke organizasyonlarda güç
karşılıklı dayanışmadan kaynaklanmaktadır. Bir şebeke üyesinin bu alanlardan en az
birisinde üstün olması gerekmektedir. Örneğin, şebeke içinde gücün nasıl
dağılacağını belirlemede bilgi en önemli varlık olabilmektedir. Bütün şebeke üyeleri
biçimsel olarak eşit güce sahip gözükse de aynı derecede güce sahip olamayacaktır.
Şebeke organizasyonlar “gücü” iş için gerekli bilgi katkısını yap bila ecek yer ve
zama
el çıktısını etkileyebilmektedir. Bu etki
ve gü
ey oluşturan işletmelerin temel yeteneklerinin
belirlenmesi, şebeke oluşturulmasıyla ilgili kararların ilk adımını oluşturmaktadır.
Aynı şekilde şebeke organizasyonun ihtiyaç duyduğu temel yetenekleri şebekeye
katacak ortakların seçilebilmesi de eşit derecede öneme sahiptir209. Şebeke
yeteneğinin teorik çerçevesi Şekil 11’deki gibi gösterilebilir:
na göre dağıtmaktadır. Karar vermede biçimsel otoriteye, iş tanımına ve diğer
ilgili geleneklere bakılmaksızın uzmanlık ve bilgi gücü ön plandadır. Bir şebeke
organizasyonda bir bireyin ya da organizasyon üyesinin gücü ve önemi, şebekenin
cari fonksiyon ve performansına yaptığı katkı tarafından belirlenmektedir. Şebeke
için gerekli olan bilgi, uzmanlık ve kaynakların (maddi ve maddi olmayan)
sağlanması şebeke karar ve faaliyetlerinin tem
cün kaynağı ise, biçimsel otoriteye dayalı karar almaktan oldukça farklıdır207.
2.2.11. Şebeke Yeteneği
Temel yetenek, bir işletmeye müşterilerine özel bir yarar sunma olanağı
sağlayan bir dizi beceri ve teknolojinin bileşimi olarak tanımlanabilir208. Örneğin,
Sony’de bu yarar cepte taşınabilme özelliği, temel yetenek ise,
minyatürleşebilmektir. Federal Express’de ise, yarar zamanında teslim, yetenek ise,
üst düzeyde lojistik yönetimdir. Temel yetenekler geleceğin fırsatlarına açılmada
geçit oluşturmaktadır. Bir şebek i
206 Hans B. Thorelli, “Networks; Between Markets and Hierarchies”, Strategic Management
Journal, Vol.7., 1986, s.38. 207 Kilman, a.g.e., s.439-443. 208 Prahald, a.g.e., s.257. 209 Cravens ve Shipp, a.g.m., s.26.
84
Şekil 11: Şebeke Yeteneği Modelinin Teorik Çerçevesi
Kaynak: Hans Georg Gemünden, Thomas Ritter, Relationships and Networks in International Markets, Permagon, 1998., s.301.
Şebeke yeteneği ise, bir ana işletmenin tekli ilişkilerden ve bir bütün olarak
şebekeden yararlanabilmesi için şebekeyi oluşturması, geliştirmesi ve yönetmesiyle
ilgili kaynak ve faaliyetleri olarak tanımlanabilir. Tekli ilişkilerin yönetilmesi demek
belirli bir ilişkide hedef ve amaçları gerçekleştirmek demektir. Şebeke içinde hedef
ve am ğundan dolayı belirli bir ilişkide hedef ve amaçları
gerçe
e
şirket birbirine
bağlı çeşitli ilişkilerden oluşmaktadır.
İlişki yönetiminde uzman ve sosyal nitelikler olmak üzere iki tür nitelikten
bahsedilebilir. İlişki yönetiminde uzman nitelikler, ortakların ihtiyaç ve taleplerini
açlar birbirine bağlı oldu
kleştirirken bütün şebekeyi dikkate almak gerekmektedir. Şebeke yaklaşımı
açısından bir şirket yalnızca kendi ilişkilerini yönetmeyip aynı zamanda bütün
ilişkilerden oluşan bir ilişki portföyünü yönetmek durumundadır. Şebeke yeteneği
tekli bir ilişki yönetiminden daha geniş bir çerçeveye sahip olması nedeniyle etken
bir ilişki yönetiminin ön koşulunu oluşturmaktadır 210.
Bir şebekede işletmelerarası ilişkilerin kurulmasında temel motivasyon faktörü,
her şirketin diğerlerinin sahip olamadığı temel bir yeteneği şebekeye sunmasıdır.
Ortakların herbirisinin en iyi yeteneklerini şebekeye katması durumunda büyük
olasılıkla ilişkiler daha başarılı olacaktır. Bir şirketin bilgi, yetenek ve b cerileri
şebeke yönetimi için kaynak olarak görülebilmektedir. Bir şebekede
210 Gemünden ve Ritter, a.g .e., s.297-298.
Faaliyetler
Şebeke biçimi
Şebeke etkililiği
Şebeke Yeteneği
Kaynaklar
85
anlamada önemli olan teknik yetenekleri kapsamaktadır. Sosyal nitelikler ise, bireyi
özerk olması, öngörülü ve sosyal bağlamda yararlı davranışlar gösterebilmesiyle
ilgilidir. Sosyal nitelikler aynı zamanda iletişim yeteneği, çatışma yönetimi, empati,
duygusal denge, adalet duygusu ve işbirliği gibi kavramları da kapsamaktadır Hem
uzman, hem de sosyal nitelikler işletmelerarası ilişkilerin ekonomik ve teknolojik
amaca dayalı (uzman nitelik) fakat insanlararası değişim (sosyal nitelik) temeline
göre kurulduğundan dolayı önem taşımaktadır. Geleneksel olarak teknolojik
yetenekler ve bunların şirket yapısı üzerine etkileri incelenirken son zamanlarda daha
geniş bir bakış açısıyla yönetsel yetenekler de incelenmeye başlanmıştır. Dolayısıyla
n
yetenek kavram klerin şebeke
Şebeke içinde her birim belirli bir ürün, unsur ya da teknoloji alanında
uzma
liyet unsuru ücretlerdir. Ürün
farklı
ı, bilgi ya da yeteneğe sahip olmakla birlikte bu niteli
yönetiminde kullanılmasını da kapsamaktadır211.
nlaşmaktadır. Belirli bir alanda uzmanlaşmanın sağladığı bilgi birikimiyle
oluşan birim, bir yetenek merkezi olarak yol gösterici rol üstlenmektedir212.
Küreselleşme sürecinde rekabet gücünün orta ve uzun vadede sürdürülebilmesi
büyük ölçüde işletmelerin rakiplerine kıyasla sahip oldukları yeteneklere bağlıdır.
Özellikle yeni teknolojiler, işletmelerin temel yetenekleri üzerinde önemli etkiler
oluşturmaktadır. Dolayısıyla düşük teknolojiye dayalı ürünlerde (tekstil, giyim,
ayakkabı, diğer deri ürünleri, plastik, mobilya…vb. gibi) büyük bir rekabetçi
üstünlüğe sahip olmak, gelecekte bu üstünlüğü sürdürebilmek için fazla bir anlam
ifade etmemektedir. Düşük teknolojili ürünlerde ar-ge gideri, ölçek ekonomileri ve
işgücünün niteliği düşük düzeydedir. En önemli ma
laşmamıştır ve piyasaya giriş engelleri düşük düzeydedir. Bu tür ürünlerde
rekabetçi üstünlük kalite veya farklılaştırmaya değil fiyat rekabetine dayalıdır213.
211 Ritter, a.g.m., s.468-469. 212 Gassmann ve diğerleri, a.g.m., s.244. 213 Coşkun Can Aktan, Rekabet Gücü ve Türkiye, Rekabet Dizisi:3, TİSK Yayın No:255, Ankara
2004, s.133-134.
86
2.2.12. Şebeke Organizasyon Türü Olarak Stratejik Ortaklıklar ve Ortak
Girişimler
2.2.12.1. Stratejik Ortaklıklar
Küreselleşme süreciyle birlikte işletmelerin başka işletmelerle yardımlaşma ve
işbirliği yapma eğilimleri de artmaktadır. Çünkü günümüzde işletmelerin dünyada
rekabet edebilmek için gerekli kaynaklara tek başına sahip oldukları söylenemez.
Geçmişteki yerel ve ulusal pazarlardaki rekabet, günümüzde uluslararası ve
küresel boyuta taşınmıştır. Günümüz ekonomisinde bilgi temelli faaliyetler
sürdürülebilir rekabet üstünlüğünün temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda
şebekeler ve işbirliği anlaşmaları kobilere, bilgiyi elde etmek için çeşitli fırsatlar
sunm 214
üretim
yöntemlerine kadar birçok alanda değişim yapması gerekmektedir. İşletmeler
arasın
İki ya da daha fazla işletmenin yeni bir ad ve kimlik altında bir işletme
kurmadan yalnızca belirli varlık ve yeteneklerini birlikte kullanarak, belirli amacı
gerçekleştirmek için anlaşmaya dayalı işbirliği yapmaları “stratejik ortaklık” olarak
tanımlanmaktadır. Ortaklık kavramı işletmeler arasında bir sermaye pay sahipliği
aktadır .
Küresel rekabete ayak uydurabilmek için işletmelerin, organizasyon
yapılarından insan kaynakları politikalarına, finansman politikalarından
daki stratejik işbirlikleri, küresel rekabete uyum sağlayabilmek için kullanılan
bir yöntemdir. Dolayısıyla bir işletmenin uluslararası ve küresel pazarda rekabet
edebilmesi için diğer işletmelerle “dayanışma” (alliance, partnership) içinde olması
başarı şansını yükseltecektir. Stratejik birlik ya da ortaklık, işletmeler arasında çeşitli
şekillerde ortaya çıkan dayanışma ve kaynak birleştirme faaliyetlerinin genel adı
anlamında kullanılmaktadır. Dolayısıyla işletmelerin aynı dağıtım kanallarını
kullanmaları, ortak girişim oluşturmaları, ar-ge birimlerini birleştirmeleri…vb.
faaliyetler birer stratejik birlik oluşturma faaliyetleridir. Stratejik işbirlikleri
oluşturmada amaçların stratejik, diğer bir deyişle uzun vadeli amaçlar olması
gerekmektedir 215.
214 Anita Van Gils, Peter Zwart, “Knowledge Acquisition and Learning in Deutch and Belgian
SMEs: The Role of Stratejic Alliances”, European Management Journal, Vol. 22, No.6, 2004, s.685.
215 Koçel, a.g.e., s.308-309.
87
çağrı
olmadığınd ği de sözkonusu değildir. Stratejik ortaklıklar,
bölge çok basit anlaşmalardan, teknik bilgi( know-
how), lisans, taşeronluk, franchising gibi daha belirli ve karmaşıklık derecesi yüksek
çeşitli i
azı
önemli örnekleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
ilgi ( Know-how): Teknik bilgi (know-how) anlaşmaları genellikle
bir ü
kçi işletmenin markasını, ürün ve mağaza tasarımını, pazarlama
tekni
ştırmasına karşın, bu tür bir işbirliğinde yeni bir işletme veya girişim söz konusu
an, sermaye pay sahipli
sel acentelik ve bayilikler gibi
şbirliklerini kapsamaktadır216.
Çeşitli varlık ve yeteneklerin paylaşılmasıyla oluşturulan işbirliklerinin b
a) Bölgesel acentelik ve bayilikler: Ana işletme ile bölgesel işletme arasında
belli bir süreyi kapsayan, ana işletme ürünlerinin belli bir bölge içinde dağıtım ve
satışına ilişkin yapılan anlaşmalardır.
b)Teknik b
rünün üretimiyle ilgili faaliyetlerde yapılan teknik işbirliklerini kapsar. Bu
işbirliği türünde ana ürün konusunda deneyimli ve bilgili olan işletme başka bir
bölgesel pazarda aynı konuda üretim faaliyetinde bulunan ancak bilgi ve deneyimi
yeterli olmayan işletmelere ana ürün ile ilgili faaliyetlerde teknik danışmanlık
yapmaktadır. Bölgesel işletme, danışman işletmeye belli bir ücret ödeyerek bu
yardımları kendi ürünlerinin üretiminde kullanmaktadır. Genellikle cam, gıda,
tekstil…vb. sektörlerde kullanılmaktadır.
c) Lisans anlaşmaları: Lisans anlaşmalarının kapsamı teknik bilgiden daha
geniştir. Bu anlaşmada üretici ya da tedarikçi, bölgesel pazarlarda faaliyet gösteren
işletmelere teknik bilgi ve ayrıca patent, telif (copyright) tasarım, pazarlama
teknikleri, marka vb. gibi sahip olduğu hakların kullanım hakkını vermektedir. Diğer
bir ifadeyle bölgesel işletme aldığı teknik bilgi ve danışmanlığa ek olarak lisans
veren ya da tedari
klerini, yönetim sistemlerini de kullanma hakkına sahiptir. Lisans alan bölgesel
işletme (licesee) anlaşma konusuna göre kendi adına yaptığı faaliyetlerde danışman
işletmenin markasını kullanabilmekte, mağazalarını ana işletmeden aldığı tasarım ve
plana uygun olarak düzenleyebilmekte, faaliyet bölgesinde bütün kullanım haklarını
216 Hayri Ülgen, S. Kadri Mirze, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Literatür Yayınları No:113, 1.B.,
İstanbul Şubat 2004, s.324.
88
kendi adına tescil edebilmektedir. Örneğin, Massey-Ferguson traktörlerinin Uzel
Makine A.Ş.tarafından üretilmesi gibi.
d) Taşeronluk anlaşmaları: Bu anlaşma ile (bir taşeron) işletme ürünlerin
sahibi ana işletme adına üretim ya da diğer faaliyetleri yapmaktadır.Üretilen ürün ya
da yapılan faaliyetler, taşeron işletme tarafından tamamen ana işletme adına yapılır.
Taşer
alzemelerinin marka ve ana
işletm
standartlar içinde bağımsız yatırımcıya
kulla
Franchisor; kendi alanında başarılı olmuş,
belirl
onluk dış kaynaklardan yararlanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Örneğin, Nike (ABD) ve Adidas (Almanya) spor m
eler adına Tayvan’da başka işletmeler (taşeronlar) tarafından üretilmesi gibi.217
e) Franchising: Franchising, tanınmış bir markanın, oluşmuş bir imajın belirli
bir bedel karşılığında, belirli
ndırılmasıdır. Ana işletmenin belirli bir bölgede belirli bir süre için belirli
ayrıcalıkları kullanma hakkını diğer bir işletmeye verdiği ; yönetim, organizasyon ve
tedarik konularında yardım sağladığı bir pazarlama ve dağıtım yöntemidir.
Franchasing’de bir işletme (franchisor), kendi marka ismi ve işletme yönetimi
altında mal ve hizmetlerin pazarlama hakkını ikinci bir işletmeye (franchise,e)
satmaktadır.218
Franchising, franchisor ve franchise denilen, hukuken birbirinden bağımsız iki
taraf arasında sözleşme ile yapılmaktadır.
i bir kalite standardına sahip, tanınmış bir markadaki ürün ya da hizmetin,
işletme sisteminin sahibidir. Belirli ayrıcalıkları belirli bir bedel ve süre karşılığında
karşı tarafa veren ve kullandıran hukuken bağımsız bir işletmedir. Bir üretim veya
hizmet işletmesi olabilmektedir. Franchise, belirli bir süre ve belirli bir bedel
karşılığında franchise, verenin ticari markasını, hizmet markasını, teknik bilgisini,
işletme sistemini, diğer sınai ve kullanma hak ve zorunluluğunu üstlenen bağımsız
bir işletmedir. Franchising’in amacı; karşılıklı güven ve sürekli bir iş ilişkisi içinde
her iki tarafın birbirlerinden yararlanmasını sağlamaktır219.
217 Ülgen, Mirze, a.g.e., s.325. 218 James G.Combs, Steven C. Michael, Gary J.Castrogiovanni, Franchising: “A Review and
Avenues to Greater Theoretical Diversity”, Journal of Management 30, 6, 2004, s.907. 219 Dilber Ulaş, Franchising Sistemi, Nobel Yayınları, Yayın No:84, Ankara 1999, s.5-6.
89
Franchising, dikey entegrasyona dayalı en gelişmiş stratejik ortaklık
çeşitlerinden birisidir. Franchising, teknik bilgi, lisans ve taşeronluk anlaşmalarının
birini
bir a
o ganizasyon yapısında değişiklik gerektirmeyen giriş biçimlerini
oluştu
ini gerçekleştiren ana işletmelerin, kendi mevcut kurum kimlikleri ve varlıkları da ayrıca devam etmektedir. Yeni girişimin ortaya çıkış amacı, ana işletmelerin tek başlarına
ya da hepsini kapsayabilmektedir.
Stratejik işbirlikleri, işletmeler açısından yeni bir kavram olmayıp özellikle
uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren çokuluslu işletmeler tarafından önceden beri
kullanılmaktadır. Stratejik işbirlikleri özellikle 20. yüzyılın başlarında uluslararası
işletme faaliyetlerinde önemli ölçüde kullanılmıştır. Bu dönemde işletmelerarası
stratejik işbirlikleri özellikle doğal kaynakların elde edilmesi ve kullanımında önemli
raç olmuştur220. Küreselleşme süreciyle birlikte, küresel rekabet koşullarına
uyum sağlamaya çalışan işletmeler stratejik işbirliklerini sıklıkla kullanmaya
başlamışlardır.
2.2.12.2. Ortak Girişimler
Çokuluslu şirketlerin ülkelere giriş stratejileri, organizasyon yapısında
değişiklik gerektirmeyen ve organizasyon yapısında değişiklik gerektiren giriş
biçimleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Lisans anlaşmaları, yetki anlaşmaları ve portföy
anlaşmaları r
rmaktadır. Dış ülkelere açılmada ihracat, yabancı şube açma, yavru şirket ve
ortak girişim (ortak yatırım) organizasyon yapısında değişiklik gerektiren başlıca
giriş biçimlerini oluşturmaktadır. Bunlar organizasyon yapısında sırasıyla en az
yapısal değişiklik gerektiren giriş biçiminden en çok yapısal değişiklik gerektiren
giriş biçimlerine doğru sıralanmıştır 221.
İleri derecede bir beraberliği simgeleyen ortak girişimlerde işletmelerarası işbirliği, mülkiyet ya da pay sahipliği derecesine kadar ilerlemiştir. Belirli bir alanda belirli bir işi ya da projeyi gerçekleştirmek için işletmeler varlık ve yeteneklerini biraraya getirerek, yeni bir işletmeyi (ortak girişim), yeni bir isim ve kimlik altında başlatmaktadırlar. Fakat birleşmelerin aksine, işbirliğ
220 David Mowery, Joanne E. Oxley, Brain S. Silverman, “Strategic Alliances and Interfirm
Knowledge Transfer”, Strategic Management Journal, 96/17, Winter –Special Issue, 1996, s.78.
221 Yüksel, a.g.e., s.141.
90
yapm
nedeni ortadan kalktığı için ortak yatırım tasfiye edilebilir. Örneğin, İstanbul metrosu yapılırken oluşturulan çeşitli ortak girişim
ağılmaktadır. Dolayısıyla ortak girişimin ömrü proje hedefleri ile sınırl ası pazarlara açılmanın da önemli bir yolu olarak görülm 223. Yaygfarklı
letme kurularak gerçekleştirilir.
ıı) Ortak girişimin amacı genellikle ana işletmelerin tek başlarına yapamayacakları ya d
akta zorlanabilecekleri ya da gerçekleştiremeyecekleri belirli proje ve işlerin ortaklaşa yapılabilmesini sağlamaktır. Proje ya da iş bittikten sonra bu amaçla kurulmuş olan ortak girişimin de varlık
ler proje bitince sona ermiştir. Bununla birlikte uzun dönemli büyük projeleri kapsayan işlerde ise, piyasa talebi, satış ve karlılık devam ettikçe ortak girişimler süreklilik gösterir. Örneğin, Ford-Otosan, Hyundai-Assan, Oyak-Renault, BekSA…vb. gibi.222
Ülkemizde olduğu gibi ortak girişimler çoğunlukla “proje” tipi işlerde görülmektedir. Farklı yönleri olan bu projeler farklı temel yeteneklere sahip işletmelerin biraraya gelmesiyle oluşmaktadır. Proje amacı gerçekleştikten sonra ise, ortak girişim d
ıdır. Ortak girişimler uluslararektedir ın olarak kullanılmasına karşın ortak girişimler, yönetim tarzı
lıkları ve temel işletmecilik kavramlarıyla ilgili çeşitli anlayış farklılıklarını içerebilmektedir. Ayrıca şebekeyi oluşturan işletmelerin gerek kendi ve gerekse ortakların temel rolleriyle ilgili beklenti farklılıklarının olması gibi çeşitli sorunları da kapsayabilmektedir.
Ortak girişimlerin temel özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir224:
ı) Ortak girişimler, kısa ya da uzun dönemde belirli bir proje veya işi gerçekleştirmek için işbirliği yapan ana işletmeler tarafından ayrı bir isim ve kimlik altında yeni ve bağımsız bir iş
a yapmakta zorlanabilecekleri proje ve işlerin yapılmasıdır.
ııı) İşletmeleri ortak girişim oluşturmaya yönelten temel etken, karşılıklı dayanışma sağlamak ve kaynakları biraraya getirerek sinerji yaratmaktır. Ortaklardan her biri diğer taraftan kendi başına elde etme yeteneği sınırlı olan konuları öğrenmektedir.
ıv) Ortak girişim, stratejik amaçların olması gereken bir sistemdir.
v) Ortak girişim diğer uluslararası faaliyetlerden farklı olarak, farklı kültürel değerlerden ve sosyal normlardan insanları biraraya getirir225.
222 Ülgen, Mirze, a.g.e., s.328. 223 Koçel, a.g.e., s.309. 224 Ülgen, Mirze, a.g.e., s.328-329.
91
2.2.13. Şebeke Organizasyon ve Sanal Organizasyon Etkileşimi
Sanal kavramı (virtual), fiilen var olmayan bununla birlikte sanki varmış gibi
görülen, hissedilen anlamındadır. Sanal gerçeklik kavramı da (virtual reality) fiilen
var olmayan bir olayın sanki varmış gibi hissedilmesi, gerçekmiş gibi görülmesini
ifade etmektedir. Çeşitli bilgisayar oyunları, süpermarketlerden elektronik ortamlarda
yapılan alışverişler sanal gerçeklik örnekleridir226.
Temelde bilgi teknolojisinin bir sonucu olarak, iletişim teknolojisindeki
oplumunda bilgisayar aracılığı ile zaman ve mekan sorunu
lanabilmektedir.
Örneğin, Walt Disney’in animasyon stüdyoları Kaliforniya, Florida, Fransa, Kanada,
ins deki kişiler
pro ceki projelerden
gelişmeler şebeke organizasyonlar ve sanal organizasyonlar gibi yeni organizasyon
biçimlerini ortaya çıkarmaktadır227.
Bir tanıma göre sanal organizasyon müşteri tarafından tek bir sahibi varmış
gibi algılanan fakat personele ve fiziki mekana sahip olması gerekmeyen bir şirketler
şebekesidir228. Bir diğer tanıma göre ise, sanal organizasyon sanal üretim çevresinde
ortaya çıkan bir organizasyon şeklidir. Sanal üretim bilgisayar simülasyon
teknolojileri ile gelişmiştir. Sanal çevre ise, bilgisayar aracılığı ile oluşturulmaktadır.
Sanal işletme kavramının gerçek anlamı sanal üretime dayanmaktadır229.
Günümüz bilgi t
olmaksızın dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce kişi birbirine bağ
Japonya ve Avustralya gibi farklı coğrafi mekanlardan film projesinde çalışan
anları iletişim teknolojisiyle birbirine bağlamaktadır. Bu yerler
elektronik posta, telefon, video konferans…vb. teknolojileri kullanarak film
jesinde birlikte çalışabilmektedirler. Bu insanlar daha ön
bildikleri kişilerle takım arkadaşı olmaya yakındırlar. Bu durum ise, çalışanlar
225 Dilber Ulaş, Uluslararası Pazarlara Giriş Stratejisi Olarak Ortak Girişimler (Joint Venture)
227 ations: Reflections on Mobile Communication Systems”, Futures, 33, 2001, s.379.
228 Kristina Zgodavova, Peter Kosc, Tauo Kekale, “Learning Before Doing: Utilising a Co-operative Role play for Quality Management in a Virtual Organization”, Journal of Workplace Learning, Vol.13, No.3, 2001, s.113.
229 Weixuan Xu, Yiming Wei, Ying Fan, “Virtual Enterprise and Its Intellige Management”, Computers and Industrial Engineering, 42, 2002, s.200.
ve Türkiye Uygulamaları, Turhan Kitabevi, Ankara 2003, s.60. 226 Koçel, a.g.e., s.319.
Niki Panteli, Mark R. Dibben, “ Revisiting the nature of virtual organiz
92
arasınd nda bilgi
teknolo
ılığı ile dünyanın çeşitli
yerlerindeki insanlar aynı mekandaymış gibi birlikte çalışabilmektedirler. Sanal
organizasyonlar de
ışan bir organizasyon olarak tanımlanmaktadır.
Aslında
gelebil
neden olabilmekte ve farklı kültürlere sahip sanal organizasyon çalışanlarının etken
işbirliğini engelleyebilmektedir. Ayrıca, çalışanları yüz yüze etkileşim içinde
olmadığından farklı ülke ve insanlarla birlikte çalışmaktan kaynaklanan çatışma ve
yanlış anlamaların çözümlenmesi de güçleşmektedir. Aynı şekilde sanal
a güven seviyesini yükseltmektedir230. Elektronik ticaret çağı
jisinin üstünlüklerinden yararlanarak siber uzayda pek çok sanal
organizasyon ortaya çıkmaktadır. Siber uzay kavramı ise, sanal organizasyonların
bilgilerini paylaştıkları fiziksel olmayan mekandır. Sanal bir takımda iki ya da daha
fazla çalışan, uzay ve zamana karşı elektronik medyayı kullanarak faaliyetlerini
koordine edebilmektedirler231. Bilgisayar ağları arac
ğişik coğrafi bölgelerdeki işletmelerin belirli ürünlerin üretimi
amacıyla iletişim teknolojisi yardımıyla birbirine bağlanan, uyumlu hale gelen ve
sanki tek bir işletme varmış gibi çal
sanal organizasyon, sanal üretim yapan işletmeler arasında bir işbirliği
ortaklığıdır. Bu ortaklar farklı ortamlarda bulunmaktadırlar, farklı ölçek ve
teknolojilere sahiptirler. Sanal organizasyonda bu ortaklar, maçlarını
gerçekleştirmek için temel yeteneklerini bir şebeke kapsamında biraraya
getirmektedirler.
Sanal şirket, hızlı değişim fırsatlarından yararlanabilmek için biraraya
en geçici şirket şebekeleridir. Sanal şirketi oluşturan işletmelerin temel
yeteneklerinin biraraya gelmesiyle işletmelerin maliyetleri azalmakta ve yetenekleri
ve küresel pazarlara geçişleri kolaylaşmaktadır. Teknoloji, fırsatları değerlendirme,
mükemmeliyet, güven ve sınırsızlık sanal şirketlerin temel özelliklerini
oluşturmaktadır232.
Sanal organizasyonları oluşturan işletmelerin şebeke organizasyonlarda
olduğu gibi farklı kültürlerden olması farklı iletişim biçimlerini ve grup
davranışlarını da beraberinde getirmektedir. Çeşitli kültür farklılıkları, çatışmalara
230 Kai R. T. Larsen, Clarie R. McInerney, “Preparing to Work in The Virtual Organiztion”,
Information and Management 39, 2002, s.454. 231 D.Robey, K. S. Schwaig, L. Jin, “Interwining Material and Virtual Work”, Information and
Organization 13, 2003, s.121. 232 Businessweek, February 8, 1993, s.36-37.
93
organizasyonu oluşturan farklı kültürlere sahip bireylerle kolayca işbirliği
yapabilmek için kültürel farklılıkların anlaşılması ve bu farklılıklara saygı duyulması
gerekmektedir233. Sanal gerçeklik, sanal üretim ve sanal işletme arasındaki ilişki
Şekil 13’deki gibi gösterilebilir:
Şe
b) Sanal organizasyonların uyum (adaptability) yeteneği yüksektir. Müşteri istek ve beklentilerine çok hızlı cevap verebilen organizasyonlardır.
kil 13: Sanal Gerçeklik, Sanal Üretim ve Sanal İşletme Arasındaki İlişki
Kaynak: Weixuan Xu, Yiming Wei, Ying Fan, “Virtual Enterprise, and Its Intelligence Management”, Computers and Industrial Engineering, 42, 2002, s.201.
Sanal organizasyonların sahip oldukları özellikler aşağıdaki gibi gösterebilir234:
a) Bilgi ve uzmanlıkları farklı organizasyonlar ortak bir amacı gerçekleştirmek için iletişim teknolojisiyle birbirine bağlanmıştır.
233 Yuhyuhg Shin, “A Person-Environment Fit Model for Virtual Organizations”, Journal of
Management , 30, 5, 2004, s.731. 234 Koçel, a.g.e., s.320-321.
Sanal Gerçeklik
Sanal Ür.Kontrol
Sanal Süreç Simulasyonu
Sanal Ür.Tasarım
Sanal Üretim
Sanal İşletme
Çok merkezlilik ve Koordinasyon
İnternet Sistem Entegrasyonu
Ağ Sağlayıcı
Çevre ….. Çevre İşletme I
İşletme II
94
c) Sanal organizasyonlarda güven son derece önemlidir. Bu güvenin sağlanabilmesi için ise, ortak iş anlayışı ve güçlü bir iş etiği gerekmektedir. Özellikle ortaklığın ilk aşamalarında ortak iş anlayışını paylaşılan bir vizyon, ortak amaçlar için takımdaki rol ve beklentilerin açık bir şekilde tanımlanması ve iletişim oluşturmaktadır. Sanal organizasyonlarla ilgili başlıca etik ilkeler ise, ortaklıkla ilgili kuralların bilinmesi ve izlenmesi, diğer ortakların gizlilik ve sahiplik haklarına uyulması, aldatmaksızın, karalamaksızın ve diğerlerini rahatsız etmeksizin ortaklarla etkileşimde bulunulmasıdır235.
d) Sanal organizasyonlarda unvanlar önemini kaybetmektedir. Hiyerarşik kademeyi belirten unvanlar yerine, yalnızca işin niteliği ile ilgili pazarlama elemanı, ar-ge mühendisi gibi unvanlar kullanılmaktadır.
e) İşletmenin dış kaynaklardan fazla yararlanması durumunda daha önce şirket içinde yapılan işler dışarıdaki işletmelere devredilmektedir. Böylece içi boşalan şirketler (hollow corporation) ortaya çıkmaktadır. Şebeke ve sanal organizasyonlar bunun örneklerindendir 236.
Her sanal organizasyon aynı zamanda bir şebeke organizasyon iken, her şebeke organizasyon bir sanal organizasyon değildir. Şebeke organizasyon ile sanal organizasyon arasındaki farklılıklar Tablo 6’daki gibi gösterebilir: Tablo 6: Şebeke Organizasyonlar ve Sanal Organizasyonların Karşılaştırılması
al Şirket, Çev., Mustafa Küpüşoğlu, Koç
Unisys Yay
Kaynak: William H. Davidow, Michael S. Malone, San
ınları 1, Seçil Ofset, İstanbul 1995, s.10-14.
235 Eva C. Kasper-Fuehrer , Neal M. Ashkanasy, “Communicating Trustworthhiness and Building
Trust in Interorganizational Virtual Organizations”, Journal of Management, 27, 2001, s.244-247.
236 Koçel, a.g.e., s.320-322.
Şebeke Organizasyonlar Sanal Organizasyonlar Şebeke organizasyonlar sanal organizasyonları kapsamaktadır. Her sanal organizasyon aynı zamanda bir şebeke orga
Sanal organizasyonlar, şebeke organizasyonların özel bir şeklidir. Her şebeke organizasyon bir sanalorganizasyon değildir.
nizasyondur. Yapı on,
projenin amacına ulaşmasıyla beraber sona erer. lanma geçici ve kalıcı olabilir. Yapılanma, proje bazındadır. Organizasy
Bölünüp eklenme genelde daha büyük azındadır.
Bölünüp eklenme kişiye kadar inebilir. birimler b
Lider tek olabilir. Tek bir lider işletme yoktur.Liderlik projeden projeye ve amaca göre değişir.
95
Bir şeb
mevcut başarılarına rağmen özellikle yöneticilerin
tasarım
Ö
aya
e organizasyon biçimlerinin öncüsü olan yöneticiler bu yapıların
işletim m
azandıkça yanlış
sıyla
ş imlerinde Ayrıca, şebeke
organiz ili çeş
o
eyen y
organizasyonun geçici bir moda olarak bile
b ı bozan yönetim müdahalelerin olm Şebeke
o itleri itibariyle başarısı
eke organizasyonun sanal organizasyon olabilmesi için şebeke organizasyondaki
işletmelerin bilişim teknolojilerine dayalı olarak işlemlerini sanal olarak yapmaları
gerekmektedir. Oysa her şebeke organizasyon işlemlerini sanal ortamda
yapmamaktadır237.
2.2.14. Şebeke Organizasyonlarda Başarısızlık Nedenleri
Şebeke organizasyonların
ve yönetimlerinden kaynaklanan başarısızlık riski de vardır. Tarihsel süreç
olarak yeni organizasyon biçimleri mevcut organizasyon biçimlerinin eksiklikleri
nedeniyle ortaya çıkmaktadır238.
rgütselsel çevredeki değişikliklerin artması mevcut organizasyon şekillerinin
talebi karşılama yeteneklerini kısıtlamaktadır. Bu durum ise, yöneticileri yeni
yaklaşımlara ve kaynaklarını daha etkin kullanabilmelerinin yollarını aram
yöneltmektedir. Y ni
antığını bildikleri için üstün ve zayıf yönlerinin de farkındadırlar. Bununla
birlikte, yeni organizasyon biçimlerinin kullanımı yaygınlık k
uygulamaların olasılığı da artmaktadır. Tasarım ve işletim hatalarının çoğalma
ebeke organizasyon biç başarısızlık artmaktadır.
asyon biçimi ile ilg
labilmektedir.
itli sınırlamalar ve yanlış uygulamalar
Örneğin, hiç düşünülm a da uygun olmayan durumlarda şebeke
kurulması ya da görünüşte gerekçesi olsa
azen şebekenin işletim mantığın ası gibi.
rganizasyon çeş zlık nedenleri Tablo 7’deki gibi gösterilebilir:
237 İrmiş, a.g.e., s.75. 238 Miles ve Snow, “Causes of Failure…”, a.g.m., s.53.
96
Tablo 7: Şebeke Organizasyonlarda Başarısızlık Nedenleri
Şebeke Çeşidi
Dengeli Şebeke Organizasyon
Dahili Şebeke Organizasyon
Dinamik Şebeke Organizasyon
Çalışma Büy
Mantığı
ük bir lider
organizasyon ortaklarla
Ortak sahip olunan
işletme kaynakları piyasa
değer zinciri boyunca
Bağımsız organizasyonlar
geniş potansiyel ortaklar
ndan değer zinciri
boyunca geçici olarak
pazara dayalı ilişkiler kurar. disiplini çerçevesinde arası
dağıtılır. biraraya gelirler.
Başlıca
Uygulama
Alanı
Olgun sanayiler büyük
sermaye yatırımı gerektirir.
Çeşitli sahiplikler riski
Olgun sanayiler büyük
sermaye yatırımı
Kısa ürün tasarım
döngüsüyle düşük
sınırlar ve bütün
gerektirir. Pazar fiyatlı
değişimler dahili
teknolojili sanayiler ve
gelişen ileri teknoloji
kaynakların kullanımını
teşvik eder.
birimlerin değerini
belirler.
sanayileri (elektronik,
biyoteknoloji gibi.)
Büyümeyle
İlgili
Başarısızlık
Faktörleri
Belirli tedarikçi ya da
dağıtımcının aşırı kullanımı
ile lider işletmeye aşırı
bağımlı olma durumu.
Kaynakların dahili pazar
kapasitesinden daha fazla
artırılması ve performans
değerlemesi
yapılamaması.
Uzmanlık alanının çok
daralması nedeniyle değer
zincirine başka işletmelerin
girmesi.
Değişimle
İlgili
Başarısızlık
Faktörleri
İşbirliği ile ilgili yüksek
beklentilerin ortakların
yaratıcılığını sınırlaması.
Mekanizmanın ortakların
fırsatçılığını önleyememesi
ya da sınırlı sayıdaki
ortaklarla olan ilişkilerin
dışına çıkılması.
Kaynak
işletim mantığının bozulması ise, şebekenin etkililiğini önemli ölçüde sınırlamakta
ve başarısızlığına neden olmaktadır. Pekçok işletmelerarası ilişki ortaklarının
beklentilerini karşılamakta yetersiz kalma nedeniyle ya da diğer nedenlerle başarısız
olmaktadır239.
: Raymond E. Miles, Charles C. Snow, “Causes of Failure in Network Organizations”, California Management Review, Summer 1992, s.64.
Daha önceki organizasyon biçimlerinde olduğu gibi şebeke organizasyonlar da
iyi niyetli yöneticiler tarafından yapılan değişikliklerle de başarısız olabilmektedir
Şebeke organizasyon biçimlerinin her birisi kendi işletim mantığına sahiptir. Bu
239 Barringer ve Harrison, a.g.m., s.368.
97
2.2.14.1. Dahili Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık
Nedenleri
ili şebeke organizasyonun mant oluşturan i nda
r olu nmaktadır. ganiza r
iyatın da m ür
organizasyonda transfer fiyatlar ığı için
içindeki işletmeler şebeke dışındak eler da alışv satılacak
nın ka lama
ili d organiz ğu gibi
kıt kaynakla ımını sağ el ve tek mini
geliştirerek ğlam triks inde
olduğu gibi dahili pazar mekanizması zorlanması, alı ndaki
d ası d e rar
ilir. D
ıyla ba ır. Ayr rı büyüme nedeniyle de başarısız
olabilmektedir.
hil onla daki en yaygın yön n
ışı ını suni olarak
eke organizasyon içindeki her etkileşimin alt kadem n
arz ve talebe göre belirlenmesi gerekmektedir. İdeal olan icilerinin
kolayca transfer fiyatlarını ve süreci belirlemekten daha çok dahili şebeke
ekonomi e rağmen merkezi planlı
hiyer
k di bünyesinde gerçekleştirdiği faaliyetleri, alanlarında uzman başka
Dah ığı, şebekeyi şletmeler arası
bir paza
pazar f
şturmaya daya
dan kendi araların
ı pazar fiyatlar
Dahili şebeke or
al ve hizmetleri alıp
ını yansıtt
i işletm
syon içindeki işletmele
satmaktadırlar. Bu t
şebeke organizasyon
eriş yaparak
malları
Dah
lite ve fiyatını doğru
şebeke organizasyonlar
rın ortak kullan
rekabet üstünlüğü sa
fırsatına sahiptir.
a amaç matriks
layarak, yönets
aktır. Fakat, ma
nın aşırı
asyonlarda oldu
nolojik bilgi biriki
organizasyon biçim
cı ve satıcılar arası
ilişkilerde
göreb
yapılmas
enge sağlanamam
ahili şebeke organizasyo
şarısız olmaktad
urumunda dahili şeb
nlar genellikle uygun
ıca, aşı
ke organizasyon za
olmayan değişikliklerin
Da
kaynak ak
Dahili şeb
i şebeke organizasy
na müdahale etmesi ve transfer fiyatlar
r etim hatası, yönetimi
belirlemesidir.
e tarafından belirlene
ı, şirket yönet
sini yönetmeleridir. Potansiyel problemler
arşik organizasyon yapılarından dahili şebeke organizasyon yapısına yönelme
gittikçe yaygınlaşmaktadır.
2.2.14.2. Dengeli Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık
Nedenleri
Dengeli şebeke organizasyon biçimi yapı ve işletim mantığı açısından
fonksiyonel organizasyona dayanmaktadır. Bu tip organizasyon şeklinde işletme
daha önce en
98
işletm ktadır.240
Dengeli şebeke organizasyon biçiminde, sözleşmeyle her birisi ana işletmeye bağlı
fakat
na işletmenin ihtiyaçlarına
odakl
e ve etrafındaki işletmelerin gerekli özeni göstermemesi durumunda
aşırı
zasyon işletim mantığı açısından bölüm esasına dayalı
organiz ayalı
organizasyon lı fakat birbirleriyle ilişkili pazarlar için faaliyet gösteren
bağım
elere devrederek dengeli şebeke organizasyon yapısını oluşma
rekabetçi uygunluğunu şebeke dışındaki işletmelere hizmetle sağlayan bir dizi
işletmeyi kullanılmaktadır.
Dengeli şebeke organizasyon biçiminin etkililiğini tehdit eden en önemli sorun,
ana işletmenin tedarikçi ya da dağıtımcıların kaynaklarının tamamını kullanım
talebiyle oluşan büyümedir. Şebeke organizasyon içindeki birkaç tedarikçi ya da
dağıtımcı işletme, kaynaklarının tamamını tek bir a
aması durumunda pazardan büyük yararlar sağlayamamaktadır. Tedarikçilerin
ana işletme dışındaki diğer işletmelere satış yapmaması durumunda üretilen mal ya
da hizmetin kalitesi pazar testine tabi tutulamamaktadır. Şebeke üyesi işletmelerin
şebeke dışındaki işletmelerle alışveriş yapması bu işletmelerin teknolojik uzmanlık
ve esnekliğini artırmaktadır. Tedarikçilerin çeşitli müşterilere hizmet etmesi mal ve
hizmet tasarımıyla ilgili yenilikleri izlemelerini kolaylaştırarak bununla ilgili
yeteneklerini geliştirmektedir.
Ana işletm
uzmanlaşma ve sınırlı öğrenme ortaya çıkmaktadır. Bazı ana işletmeler,
tedarikçilerin kalite standardı ve teslim tarihleriyle ilgili yöntemleri belirlemeye
çalışırlar. Bununla birlikte nihai olarak ana işletme kendi kendini ortaklarının
kaynaklarını yöneten ve ortaklarının çıktılarından sorumlu olmayı kabul eden bir
konumda bulabilmektedir.
2.2.14.3. Dinamik Şebeke Organizasyonlarda Potansiyel Başarısızlık
Nedenleri
Dinamik şebeke organi
asyon yapılarına (divisional form) benzemektedir. Bölüm esasına d
biçimi, fark
sız işletmelerin uyum becerisini vurgulamaktadır. Dinamik şebeke
organizasyon biçimi ise, belirli mal ya da hizmet üretimi için bir defalık ya da kısa
bir zaman dilimi için biraraya gelen bağımsız işletmelerden oluşmaktadır241.
240 Snow ve Miles, a.g.m., s.63. 241 Miles ve Snow, a.g.m., s.66.
99
Dinamik şebeke organizasyonun tüm potansiyelini gerçekleştirebilmesi için değer
zinciri boyunca her noktada ihtiyaca uygun şekilde faaliyet gösteren pek çok sayıda
işletme ya da işletme birimlerinin olması gerekmektedir.
Dinamik şebeke organizasyonlarda değer zincirine çeşitli aşamalarda katkı
sağla
asyonları oluşturan işletmelerin, teknik yetenek ve
faaliy
görüşler vardır. Ayrıca, işletme yöneticileri diğer şebeke
organ vresel
değişimlerin i mevcut şebekenin dışına itmesi durumunda diğer şebeke
biçim
yan işletmelerin olması yalnızca şebekenin başarı anahtarı olmayıp, aynı
zamanda bazı problemlere de yol açabilmektedir. Örneğin, üretim sürecinin herhangi
bir noktasındaki işletmelerden birisinin aşırı uzmanlaşması, şebekeye katkısı açıkça
belirlenemeyen içi boş bir şirket (hollow corporation) olma riski taşır. İşletmelerin
katkılarının değerini belirleyebilmek ve koruyabilmek için değer zincirini yeterli
genişlikte tutmaya ihtiyacı vardır. Örneğin, bir tasarımcının prototip yapabilecek
yeteneğini korumaya ihtiyacı olması ya da bir üreticinin yeni teknoloji sürecini
denemeye ihtiyacı olması…vb. gibi. Değer zincirinde belirli bir temel yeteneğe sahip
olan, teknoloji ve becerilerini sürekli geliştiren işletmeler ise, şebekenin
faaliyetlerine anlamlı katkılar yapabilecektir.
Dinamik şebeke organiz
et alanlarını hem kendisi, hem de şebekenin başarısı için sürekli yeniden
değerlendirmeleri gerekmektedir. Şebekeyi oluşturan her işletmenin kendi yeteneğini
koruması ve şebeke performansını olumsuz etkileyebilecek davranışlardan sakınması
gerekmektedir.
Sonuç olarak, hangi organizasyon biçiminin nasıl ve niçin başarısız
olabileceğini belirten çeşitli
izasyon biçimlerinin işletim mantığını da bildikleri zaman, çe
işletmelerin
lerine katılmaları mümkün olmaktadır. Doğası gereği şebeke organizasyon
sürekli yenilenme sürecindedir. Şebekenin temel elemanları pazara, teknolojiye ve
diğer çevresel değişkenlere yönelik sürekli bir uyum sağlama süreci içindedir. Bu
uyum sağlama süreci, yöneticilere şebeke biçiminin işletim mantığını daha kapsamlı
anlamalarına ve kendilerini yenileme yeteneklerinin gelişmesine yardımcı
olmaktadır.
100
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
in dünya pazarlarında büyük kabul
görm
ı Tablo 8’deki gibi gösterilebilir:
BİR ŞEBEKE ORGANİZASYON ÖRNEĞİ OLARAK FASON ÜRETİM
YAPAN DENİZLİ TEKSTİL İŞLETMELERİ
3.1. Denizli Tekstil İşletmeleri ile İlgili Genel Bilgi
Denizli’nin 1980 yılından itibaren sanayileşme süreci, Türkiye’nin 4. Beş
Yıllık Kalkınma Planı (1978-1984) dönemine rastlamaktadır. 1980 yılında “24 Ocak
Kararları”nın yürürlüğe girmesiyle sanayileşmeyi ve ihracatı teşvik eden bir program
uygulanmaya başlamıştır.
1985-1990 yılları arasında 5. Beş yıllık Kalkınma Planı döneminde ise
Denizli’de yoğun bir sanayileşme süreci yaşanmıştır. Dokuma sektörünün teşvik
edilmesi ve Denizli’de üretilen tekstil ürünlerin
esi bu sanayileşme sürecinin temel nedenleri arasında yer almaktadır. 1990
sonrası dönemde de özel sektörün gelişmesi amacıyla teşvik tedbirleri uygulaması
devam etmiştir. Bu dönemde %60’ı tekstil olmak üzere yeni sanayi kuruluşları
faaliyete geçmiştir. Günümüzde Denizli’de faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının
sektörel dağılım
Tablo 8: Denizli’deki Sanayi Kuruluşlarının Sektörlere Göre Dağılımı
Sektör Adı Denizli Sanayi İçindeki Payı (%)
Dokuma, giyim eşyası ve deri 45
Metal sanayi 21,4
Metal eşya sektörü 11
Diğer 32,6
Kaynak: Ekonomik Yönü İle Denizli 2004, Denizli Ticaret Odası Yayınları:31, 2004, s.4.
Tablo 8’de görüldüğü gibi, sanayi kuruluşlarının büyük bölümünü dokuma,
eşyası ve deri sanayi oluşturmaktadır. Denizli tekstil üretiminin tamamına giyim
101
yakını ihraç edilmektedir. Tekstil-Konfeksiyon ihracatında ilk sırada havlu, bornoz
e çarşaf ve nevresim üretimi gelmektedir. Denizli’nin Türkiye tekstil ve
konfeksiyon ihracatı içindeki payı ise, her yıl artış göstermektedir. Türkiye’nin son
dokuz yıllık ihracatı, tekstil ve konfeksiyon ihracatının payı, Denizli tekstil ve
kon ar
ve % olarak Tablo
Tablo 9 ktörünün Toplam İhracatı Ve Denizli Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Bu İhracat İçindeki Payı (Milyar$)
odern
işletme yer almaktadır. Denizli Organize Sanayi Bölgesi dışında ilçelere de organize
sanay a yönelik çalışmala umrutaş,
Tavas ges li Organize Sanayi Bölgesi’nin
kuruluş çalışmaları sürdürülmektedir.
01.01.2004-31.12.2004 tarihleri arasında Denizli’den yapılan tekstil ve
konfe en yılın ayn oranla %14.85’lik bir artışla
930.070.880 USD’na ulaşmıştır(Tablo 10).
Bu ihracat tutarında sırasıyla ilk üç kalem ise, havlu, bornoz-sabahlık ve
çarşa
4
il
feksiyon ihracatının Türkiye tekstil ve konfeksiyon ihracatı içindeki payı mikt
9’daki gibi gösterilebilir.
: Türkiye’nin Toplam İhracatı ,Tekstil ve Konfeksiyon Se
YIL 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 200
Türkiye İhracatı 23.224 26.261 26.974 26.587 27.775 31.334 36.059 47.253 63.121
Tekstil ve Konfeksiyon 8.800 10.049 10.631 9.994 10.292 10.604 12.362 15.224 17.621
% 37.8 38.2 39.4 37.5 37.0 33.8 34.3 32.2 28.0
Denizli Tekstil ve ksiyon İhracatı
0.289 0.370 0.402 0.433 0.450 0.525 0.691 0.811 0.93Konfe
0
Denizli’nin Bu
İhracatındaki Payı %
3,28 3.68 3.38 4.02 4.37 5.00 5.60 5.33 5.30
Kaynak: http://www.dtm.gov.tr/ead/SEKTOR/IHRA.xls ve www.detkib.org.tr’deki veriler esas alınarak düzenlenmiştir.
Denizli merkezde kurulu olan 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde 139 m
i kurulmasın r devam etmektedir. Acıpayam-Y
, Çardak Organize Sanayi Böl i, Çal-Deniz
ksiyon ihracatı geç ı dönemine
f-nevresim ihracatı oluşturmaktadır.
102
Tablo 10: 2004 Yılı Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatı Miktar ve Dağılımı
Mal Grupları 2004 (FOB / 1000$) % Havlu 347.261 37.4 Bornoz-Sabahlık 208.514 22.4
Çarşaf-Nevresim 117.688 12.6 Diğer(kumaş, çorap vb...gibi.) 256.608 27.6 Toplam 930.071 100
Kaynak:www.detkib.org.tr
yılı Denizli T ve ek ih ık ve çarş
olu k ih ü a ü
oluşturmaktadır.
3.2.Araştırmanın Amaçları
1. Denizli’deki tekstil işletmelerinin teorik çerçevede ifade edilen şebeke
ından daha çok hangisine benzediğ s lm .
le eri, mi e iş le eb rg sy
lişkide bulunuyor ise, bunun nedenlerini belirlemektir. Diğer bir
etme
3. Şeb
5. De
(Sektörel Dış Ticaret Şirketi) vb..gibi )
eği
tir.
2004 ekstil konf siyon racatında havlu, bornoz-sabahl af
-nevresimden şan il üç racat rünü toplam ihrac tın % 72.4’ nü
organizasyon yapılar inin te pit edi esidir
2. Denizli’deki tekstil iş
çerçevesinde i
tmel geliş ş ülk letme riyle ş eke o aniza on
deyişle, gelişmiş ülke işletmelerine fason üretim yapmalarının nedenlerini tespit
ktir.
eke bağlamında sürekli yurtdışı işletmelere fason üretim yapmalarının
sakıncalarını belirlemektir.
4. Denizli tekstil işletmelerinin stratejilerinin belirlenmesinde, kendilerine üretim
için sipariş veren ve aracılık yapan (koordinatör) işletmelerin etkisini
belirlemektir.
nizli’deki tekstil işletmelerinin kendi aralarında işbirliği (ar-ge, yüksek
teknolojilerin birlikte kullanımı, marka oluşturma, ortak marka satın alınması,
diğer işletmelerle birlikte ihracat yapma
limlerini tespit etmek, işbirliği seviyesi düşük ise bunun nedenlerini ve
işbirliği ile ilgili tutumlarını belirlemek
103
6. Denizli tekstil işletmelerinin diğer ülkelerdeki rakiplerine göre rekabet
elirlemek ve gümrük duv tkilerini
etmek, bununla ilgili çözüm öneril lmektir.
7 rının tamamen kaldırılm ya pazarına çok daha ucuz
n Çin, Hindistan ve Pakistan gibi Uzakdoğu ülkelerindeki tekstil
tekstil işlet lası pazar kayb endişe
ini belirlemektir.
ası ve uygulamasında Denizli’de üniversite-sanayi
ri ortaya koyabilmektir.
i
yurtdışına açılmanın zorluğu, sınırlı pazarlama bilgisi, fason üretimin
k diğerlerinden farklıdır.
H : Denizli tekstil işletmelerinin yurtdışına fason üretim yapması sonucu
aya bağımlılık, gelecek vadeden fırsatların göz ardı edilmesi
ım olası sakıncaların en az birinin ortalaması
l işletmelerinin stratejik kararlarının
belirlenmesinde, fason üretim için aracı olan (koordinatör)
işletmelerin etkisi istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
üstünlüğünü b arlarının kaldırılmasının olası e
tespit eri geliştirebi
. Gümrük duvarla ası ile dün
fiyatla ürün sata
işletmelerine karşı, Denizli melerinin o etme
seviyes
8. Bilginin üretilmesi, paylaşılm
işbirliğinin gerekliliğine katılma derecesini tespit etmektir.
9. Denizli tekstil sektörünün küresel rekabet ortamında başarılı olabilmesi için
çözüm önerile
3.3. Araştırmanın Hipotezler
H0: Denizli’de yurtdışına fason üretim yapan işletmeler dinamik şebeke
organizasyon yapısına sahip değildir.
H1: Denizli’de yurtdışına fason üretim yapan işletmeler dinamik şebeke
organizasyon yapısına sahiptir.
H2: Denizli tekstil işletmelerini fason üretime teşvik eden markayla
kolay ve rahat olması vb…gibi nedenlerin en az birinin ortalaması
istatistiksel olara
3
ortaya çıkan işletme yeteneklerinin kısıtlanması, fason üretim yapılan
firm
vb..gibi bir tak
istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır.
H4:Fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin stratejik kararlarının
belirlenmesinde, fason üretim için sipariş veren işletmelerin etkisi
istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
H5:Fason üretim yapan Denizli teksti
104
H6: İşletmelerin müşterilerle bağlantı kurma biçimleri (internet, müşteri
ziyareti vb..gibi) arasında istatistiksel olarak önemli farklılıklar vardır.
H7: Fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin hedef pazardaki
işletmelerinin kendi aralarında daha yüksek düzeyde
lamaları arasında
istatistiksel olarak önemli farklılıklar vardır.
retiminde işbirliği, ortak yatırım yapma
ecek çalışmaların en az birinin ortalaması
H10: G ri Derneği) gibi Sektörel Dış
ğlantıları yapılması vb…gibi),
H11: G
H12: Y
H13: F ayısı ile yurtdışı iletişim
H14: F
şbirliğine sahiptir.
rakiplerine oranla rekabet üstünlüğünü oluşturan kalite, zamanında
teslim ve güvenirlik vb…gibi faktörlerden en az birinin ortalaması
istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır.
H8: Denizli tekstil
işbirliği yapabilmesinde ortaklararası güven, birlikte çalışma kültürü
ve bu yönde ortak çaba olması faktörleri orta
H9: Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarında ortak ar-ge bölümü kurma,
yetiştirilemeyen ürünlerin ü
vb…gibi olası yapılabil
istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır.
eçmişte EGS (Ege Giyim Sanayicile
Ticaret Şirketleri’ne üye olanların elde ettikleri yararlarla (yeni
pazarlar bulunması, yeni iş ba
potansiyel üye olacakların elde edebileceği olası yararlarla ilgili
beklentileri arasında istatistiksel olarak önemli fark vardır.
üven oluşumuna ve güvenin sürdürülmesine etki eden faktörlerin (etik
değerler, verilen sözün yerine getirilmesi vb..gibi) en az birinin
ortalaması istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır.
urtdışına fason üretim yapan işletmelerin, fason üretim yaptıkları
yurtdışı işletmelerle iletişimi istatistiksel olarak orta düzeyden
farklıdır.
ason üretim yapılan yurtdışı işletme s
seviyesi arasında istatistiksel olarak ilişki vardır.
ason üretim yapan Denizli tekstil işletmeleri kendi aralarında
istatistiksel olarak orta düzeyden farklı bir i
H15:: Üretimin kim için (yurtiçi, yurtdışı) yapıldığı ile Denizlideki işbirliği
seviyesi arasındaki ilişki vardır.
105
H16: Gümrük duvarlarının kaldırılması ile ürünlerini dünya pazarına çok
daha ucuza veren Çin Hindistan, Pakistan gibi Uzakdoğu
ülkelerindeki tekstil işletmelerine karşı, fason üretim yapan Denizli
tekstil işletmelerinin olası pazar paylarını kaybetme endişesi
istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
r-ge faaliyetleri, strateji geliştirme, mH17: A arka oluşturma…vb. gibi
H18: mesi, paylaşılması ve
H19: F
e Denizli’deki tekstil
H20 Y
Bu araş
3.
Denizli’de şletmelerin ise
%15’i fason üretim
üretim yapan 181 tekstil i
yaklaşımları farkl ştur. Bir kısım işletmeler olumlu cevap verirken, bir kısım
işletmeler yurtd
nedeniyle me nlarının olmadığını
belirtm
bu tür çalışma
belirtirken, bir k
sorularıyla bir etirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
alanlarda bilginin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanmasında
Denizli’de mevcut üniversite-sanayi işbirliği istatistiksel olarak orta
düzeyden farklıdır.
Denizli sanayi için yararlı bilginin üretil
uygulanmasında üniversite-sanayi işbirliğinin gerekliliğine katılma
derecesi istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
ason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin işbirliği yapma
durumunda oldukları yurtdışındaki v
işletmelerine duydukları güven düzeyi arasında istatistiksel olarak
fark vardır.
urtdışı iletişim seviyesi ile olası pazar kaybetme endişesi arasında
istatistiksel olarak ilişki vardır.
tırmada yukarıdaki hipotezler test edilecektir.
4. Araştırmanın Yöntemi ve Kısıtları
214 tekstil işletmesi faaliyet göstermektedir. Bu i242 yapmamaktadır . Dolayısıyla araştırmada ana kütle fason
şletmesi olarak tespit edilmiştir. İşletmelerin anketle ilgili
ı olmu
ışındaki fason üretim yaptıkları işletmelerden gelen misafirleri
şgul oldukları vb…gibi nedenlerle zama
işlerdir. Bir kısım işletmeler ise anket sonuçlarının kendilerine iletilmediği ve
ların sıklıkla yapılmasına rağmen bir faydasını görmediklerini
ısım işletmeler de anket sorularına cevap verebilmek için anket
likte resmi bir kurumdan yazı g
242İrmiş, a.g.e., s.118.
106
Dolayı
yüze yapılmış
yapılmış ve ce
not edilmiştir
doldururuz” d 10 anketten sadece 45
tanesi a
geri dönüşüm
konuda çalışm
bazı sorular da irlikte ankete ilave edilmiştir.
Anket
Soruların ve
kullanılmıştır. n güvenirliliğinin
değerle
Tablo 11: Ölç
Soru Ölçek Madde Sayısı
Cronbach Alfa Katsayısı
Yorumu
sıyla anket yapmak için 150 işletmeye gidilmiştir. 40 anket, yöneticilerle yüz
tır. Gerekli görülen yerlerde anket sorularıyla ilgili açıklamalar
vaplayıcıların ilgili sorular kapsamındaki görüş, öneri ve yorumları
. Geri kalan 110 anket ise, “daha sonra uygun bir zamanda
enilmesi üzerine işletmelere bırakılmıştır. 1
toplan bilmiştir. Daha sonra alınmak üzere işletmelere bırakılan anketlerin
oranı %40’tır. Anket sorularının hazırlanmasında daha önce bu
a yapan Ayşe İrmiş’in anket soruları temel alınmıştır. Buna ek olarak,
danışman hocamla b
sonuçları SPSS 12.0 istatistik programında değerlendirilmiştir.
hipotezlerin nitliklerine göre, t-testi, Ki-kare, Anova testleri
raştırmada kullanılan soru gruplarının ölçeklerini
ri (Cronbach Alfa) tablo 11’de gösterilmiştir.
eklerin Güvenirliliği (Cronbach Alfa)
lar
Fason üretimin sakıncaları 5 0.621 Oldukça güvenilir
Müşterilerle bağlabiçimi
0.637 Oldukça güvenilir ntı kurma 4
Sipariş vetkisi
Yüksek derecede güvenirlilik
eren ve aracı işletme 2 0.826
Fason 0.743 Oldukça güvenilir üretimin nedenleri 6
Rekabet üstünlüğü 7 0.648 Oldukça güvenilir
Denizli’de işbirliği 3 0.717 Oldukça güvenilir
Olası işbirliği durumu 5 0.755 Oldukça güvenilir
SDŞ üyeliği 7 0.974 Yüksek derecede güvenirlilik
SDŞ’ye üye olunması durumunda beklenen olası yararlar
7 0.956 Yüksek derecede güvenirlilik
Güven 8 0.753 Yüksek derecede güvenirlilik
107
3.5. Anket Soruların Niteliklerine Göre Değerlendirilmesi
3.5. 1. İşletmelerin Kuruluş Tarihi Ankete katılan 85 işletmeden 14 tanesi (% 16,5), 1980 öncesi 2 tanesi
(%2,4) 1980-1984 yılları arasında, 16 tanesi (%18,8) 1985-1989 yılları arasında,
26 tanesi (%30,6) 1990-1994 yılları arasında, 23 tanesi (%27,1) 1995-1999
yılları darasına ve 4 tanesi de (%4,7) 2000 ve sonrasında kurulmuştur.
Tablo 12: İşletmelerin Kuruluş Tarihi
Kuruluş Tarihi Sıklık %
1980 öncesi 14 16,5 1980-1984 2 2,4 1985-1989 16 18,8 1990-1994 26 30,6 1995-1999 23 27,1 2000+ 4 4,7 Toplam 85 100,0
Tablo 12’de görüldüğü gibi D ul elerinenizli’de kur
ktadır
an tekstil işletm in y 58’i
1990-1999 yılları arasına rastlama
Sayısı Tablo 13’de görüldüğü gibi maaş ve ücret karşılığı 0-49 arası eleman
2,4), 50-9 arası eleman tıran 4 ), 100-
lıştıran 6 işletme (%7,1), 1 üzeri
yer almaktadır
e Ücret Karşılığı Çalışan Eleman ı
an Eleman Sayısı Sıklık %
aklaşık %
3.5.2. Çalışan
çalıştıran 19 işletme (%2 9 çalış işletme (%4,7
149 arası eleman ça 50 ve eleman çalıştıran 56
işletme (%65,9)
Tablo 13:Maaş v Sayıs
Çalış0-49 19 22,4 50-99 4 4,7
100-149 6 7,1 150+ 56 65,9
Toplam 85 100,0
Dolayısıyla Denizli tekstil işletmelerinin çoğunluğu (%66) 150 ve üzeri
eleman çalıştırmaktadır.
108
3.5.3. Üretimin Kim İçin Yapıldığı
Üretimin kim için yapıldığı sorusuna katılımcılardan 12 tanesi tamamen
yurtiçi
Tablo14:
Üretimin Kim İçin Yapıldığı Sıklık %
(%14,1), 30 tanesi tamamen yurtdışı (%35,3), 43 tanesi (%50,6) de kısmen
yurtiçi- kısmen yurtdışı cevabını vermişlerdir.
Üretimin Kim İçin Yapıldığı
Tamamen yurtiçi 12 14,1 Tamamen yurtdışı 30 35,3 Kısmen yurtiçi, kısmen yur 43 50,6 tdışı
Toplam 85 100,0
Tablo 14’de görüldüğü gib elerin % kısmen yada tamamen yurtdışına
aktadır.
İşletmelerin Sahip Olduklar elgeleri
nan kalite belgelerdir.
ukları ISO Belgeleri
ISO
i işletm 86’sı
üretim yapm
3.5.4. ı ISO B
Ankete katılan işletmelerin 51 tanesi (%60) her hangi bir ISO belgesine sahip
değildir. ISO 9001-2000 en çok sahip olu
Tablo 15: İşletmelerin Sahip Old
Belgeleri Sıklık % ISO 9001 5 5,9 ISO2000 2 2,4 Urs 2 2,4 ISO 9001-2000 14 16,5 Wrap 4 4,7 ISO 9002 2 2,4 ISO 9000 3 3,5 ISO 2 2,4 9001-14001 Hiç Yok 51 60,0 Toplam 85 100,0
Anke 14 işletme (%18,5) bu kalite belgelerine sahiptir. Anket
cevaplandırı vaplayıcılarla yap mülakat zı yöneticiler ISO
belgeleriyle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtmişlerdir.
düğü gibi ankete katılan işletmelerin 25 tanesi (yaklaşık
%58) 11 ve daha fazla sayıda yurtiçi işletme için üretim yapmaktadır.
te katılan
lırken ce ılan ta, ba
3.5.5. Sipariş Üzerine Üretim Yapılan İşletme Sayısı
Tablo16’da görül
109
Tablo letme Sayısı
16: Sipariş Üzerine Üretim Yapılan İş
Yurtiçi İşletme Sayısı
Yurtdışı İşletme Sayısı
Denizli içi İşletme Sayısı
İşletme Sayısı
Sıklık % Sıklık % Sıklık % 1-5 4 9,3 15 24,6 6 40 6-10 14 32,6 11 18,0 7 46,6 11-15 10 23,3 14 23,0 2 13,3 16-20 4 9,3 6 9,8 0 0,0 21+ 11 25,6 4,6 0 0,0 15 2Toplam 43 100,0 61 100,0 15 100,0 Cevapsız 42 70 24
Üretim yapılan yurtiçi işletme sayısıyla ilgil s me sayısı 4 (%9,3), 6-10
aras ı i e say ı 4
n yurtdışı işletme sayısı 1-5 olan 15 işletme (%24,6), 6-10 olan
lan 6 işletme (%9,8), 21
ve daha
tim yapmaktadır.
yaptığını belirten 15 işletme
var tmeye üre an 6 işletme (%40), 6-10 arası işletmeye üretim
e (%46,6), 11-15 arası işletmeye üretim yapan 2 işletme (%13,3)
tilmiştir.
3.5.6. Üretim Yapılan Y tiçi Ünlü Markala
izli’de en fazla üreti ılan başlıca yurtiçi markalar Home Sweethome
en (%13,3), Abbate (%10) ve Egeria (%10)’dır.
Üretim Yapılan Yur nlü Markalar Üre
i 1-5 ara ı işlet
ı işletme sayısı 14 (%32,6), 11-15 aras şletm ısı 10 (%23,3), 16-20 aras
(%9,3) ve 21 ve daha fazla işletme sayısı da 11 (%25,6) olarak belirtilmiştir.
Üretim yapıla
11 işletme (%18,0), 11-15 olan14 işletme (%23,0), 16-20 o
fazla olan 15 işletme (%24,6) bulunmaktadır. Katılımcıların yaklaşık %25’i
1-5 arası aynı şekilde %25’i de 21 ve üzeri yurtdışı işletme için üre
Sipariş üzerine Denizli’deki işletmelere üretim
dır.1-5 arası işle tim yap
yapan 7 işletm
olduğu belir
ur r
Den m yap
(%13,3), Bisse (%13,3), Beym
Tablo 17: tiçi Ütim Yapılan Yurtiçi Ünlü Markalar
Sıklık %
Home Seweethome 3 13,3 Bisse 3 13,3
Beymen 3 13,3 Abbate 2 10 Egeria 2 10 Diğer 12 40
Toplam 25 100 Cevapsız 60
110
Diğer yurtiçi ünlü markalar (%40) grubunda ise, Milteks, FEC, Hürsan,
Küçüker, Homeline, Lakzar, Tatlısu, Akstar, Ladik, Akcan, Ümit Tekstil, Deniz
Te ukurova pen
3.5.7. Üretim Yapı Yurtd nlü M alar
enizli tekstil işlet rinin la üre ık rtdışı ünlü mar
M 7), Tesco (%7), A as (%5 ictoria ret (% Karsta
N ır (%5) (Tablo 18).
T rtdışı Ünlü Markalar
kstil, Evteks, Ç , Vuralsay ve Ek yer almaktadır.
lan ışı Ü ark
D mele en faz tim yapt ları yu kalar
etro (% did ), V Sec 5) ve dt-
ekerman’d
ablo 18: Yu
Üretim Yapılan Yurtdışı Ünlü Markalar
Sıklık %
Metro 3 7 Tesco 3 7 Adidas 2 5 Victoria Secret 2 5 Karstadt-Nekerman 2 5 Diğer 30 71 Toplam 42 100 Cevapsız 43
Diğer başlığı altında toplanan başlıca ünlü markalar (%71) ise, AMC, Next,
Walt Disney, Carrefour, Gent, Vandyck, Ibena, Zara, Ross, Gardenyen, Dillard’s,
Li-Fung, Target, Anemoz, Marks & Spencer, Deleron, Wella, CWC, Texfusion,
Woolmark, Quelle, Cypress, Kungel, Heatens, Art Ross, Klingel, Dunnes, Lascol,
Plantier, Naci Sultan, Sears, Philip Morris, Blend, Hobby Hall, Dolphin, C&A,
Esprit,
Ta Çok Ür pılan İlk Beş e
Sıklık %
La Redoute ve Tommy Hilfiger’dır.
3.5.8. En Çok Üretim Yapılan Ülkeler
Bu soruya toplam 60 işletme cevap vermiştir.
blo 19: Sipariş Üzerine En etim Ya Ülk
Ülkeler Almanya 16 27 İngiltere 15 25 Fransa 13 21 ABD 10 17 İtalya 6 10 Toplam 60 100 Cevapsız 25
111
Ankete cevap veren işletmelerin en çok fason üretim yaptığı işletmeler
sırasıyla Almanya (%27), İngiltere (%25), Fransa (% 22), ABD (%17) ve İtalya
(%10)’dur. Almanya, %27’lik oranla en çok üretim yapılan ülkedir.
i Son Üç Yıllık Değişim
ığını, 29 tanesi de (% 49,2) değişmediğini
T a Fason Üreti ılan İşletme Say ındaki Değişiklik
Fason Üretim Yapılan Yurtdışı İşletme Sayısı
Fason Üretim Yaptırılan Deniz deki İşletme Sayısı
3.5.9. Fason Üretim Yapılan İşletme Sayısındak
Son üç yıldır fason üretim yapılan yurtdışı işletme sayısındaki değişiklikle
ilgili soruya 59 katılımcı cevap vermiştir. Bu katılımcılardan 24 tanesi (%40,7)
arttığını, 6 tanesi (%10,2) azald
belirtmiştir.
ablo 20 : Son Üç Yıld m Yap ıs
li’
Sıklık % Sı % klıkArttı 24 40,7 29,5 18
Azaldı 6 10,2 12 19,7 Değişmedi 29 49,2 31 50,8
Toplam 59 100,0 61 100,0
Cevapsız 26 24
Fason üretim yaptırılan Denizli’deki işletme sayısıyla ilgili soruya
katılımcılardan 61 tanesi cevap vermiştir. Bu katılımcılardan 18 tanesi (%29,5)
arttığını, 12 tanesi (%19,7) azaldığını, 31 tanesi de (%50,8) değişmediğini
belirtm
’de Kaçının Başka
riş edilen ürünlerin %’de kaçının Denizli’deki başka işletmelere
rak verildiği sorusuna katılımcıların 85’i de cevap vermiştir.
iştir.
3.5.10. İşletmeye Sipariş Edilen Ürünlerin %
İşletmelere Sipariş Olarak Verildiği
İşletmeye sipa
sipariş ola
112
Tablo 21: İşletmeye Sipariş Edilen Ürünlerin %’de Kaçının Başka İşletmelere
Sipariş Olarak Verildiği
Denizli İçi Denizli Dışı Sıklık % Sıklık %
Sipariş yok 31 36,5 79 92,9
%25’den daha az 39 45,9 2 2,3
%25-%49 arası 15 17,6 2 2,3
%50 ve yukarısı 0 0,0 2 2,3
Toplam 85 100,0 85 100,0 İşletmeye sipariş edilen ürünlerin %’de kaçının lere sipariş olarak verildiği (% rini belirtmiştir. 39 katılımcı şletmelerine sipariş edilen ürünlerin %25’den daha azını, 15 kat ı da (%17,6) %25-%49 aras miktarı Denizli’deki baş letmelere sipariş olarak verildi lirtmiştir. letmeye sipari edilen ürünlerin %’de kaçının Denizli dışındaki ba şletmelere sipariş olarak verildiği sorusuna, kat ımcılardan 79 tanesi (%92,9) hiç sipariş ediklerini, 2 tanesi (%2,3) %25’den daha az, yine 2 tanesi (%2,3) %25-%49 arası, 2 tanesi de (%2,3) %75 ve yukarısı miktarın Denizli dışı firmalara sipariş verildiğini belirtm tir. Tablo 21’de
alara hiç sipariş vermediklerini belirtmişlerdir.
3 Fason ü k 6 ktör i i tanımlayıcı istatistikler Tablo 22’de verilmiştir. Buna göre, fason üretimin nedenleri arasında
1:. Yurtdışı işletmelere fason üretim yapılmasının nedenlerini oluşturan faktörlerin en az birinin ortalaması istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır.
Denizli’deki başka işletme36,5) hiç sipariş vermediklesorusuna 31 katılımcı
(%45,9 ), kendi imcılı ı
ka iş ği be İş şşka i
ıl verm
işgörüldüğü gibi, işletmeye sipariş edilen ürünlerin ne kadarının Denizli
içindeki işletmelere tekrar sipariş olarak verilmesinde “%25 ve daha az” seçeneği en çok katılım oranını (%46) oluşturmaktadır. Ayrıca katılımcıların %93’ü Denizli dışındaki firm
.5.11. Fason Üretimin Nedenleri retimin nedenlerini belirlemeye yöneli fa le ilgil
ortalaması en yüksek faktör 4,45 ile marka konusunda rekabet gücünün zayıflığı, en düşük ortalama ise, 3.03 ortalama ile hızlı pazar değişikliğidir H
113
Tablo 22: Fason Üretimin Nedenleri N Ort. Std. 95% Confidence
Sapma Interval For Ort. Lower Upper
Bound Bound 1. Marka ile yurtdışı pazarlara açılmanın zorluğu 83 4,3253 ,84259 4,1413 4,5093 2. Pazarlama ile ilgili s ırlılıklar 8 ,95936 083 ın 83 3,698 3,4893 3,93. Fason üretimin pazara satışa göre daha kolay ,897 92 olması 83 3,7831 80 3,5871 3,974. Marka konusunda rekabet gücünün zayıflığ 3 4,4 ,737 968 89 ı 8 578 52 4,2 4,615. Hızlı Pazar d 3,0361 1,05282 2,8063 eğişiklikleri 83 3,2660 6. Belirli sipariş ına alınması 83 3 ,91531 3,7399 6 lerin güvence alt ,9398 4,139Toplam 498 3,8735 1,01402 3,7842 3,9628
Bu 6 fakt 0.05 anla ık düzeyinde istatistiksel olarak lı olup
olmadığın NOVA te yapılmış
Tablo 23: Fason Üretimin Nedenleri ( )
Sig.
ör ortalamalarının mlıl fark
ı belirlemek için A sti tır.
ANOVA
Sum of Squares Serbestlik derecesi Ort. Square F
Between Groups 107,054 5 21,411 26,076 ,000
Within Groups 403,976 492 ,821
Toplam 511,030 497
Sig.Alfa <0,05 olduğundan en az bir ortalamanın diğerlerinden farklı olduğu
hipotezi (H1) kabul edilmiştir. Kullanılacak teste karar vermek için varyansların eşit
olup olmadığını belirlemek amacıyla Levene testi uygulanmıştır. Sig.Alfa
(,607)>0.05 olduğundan varyansların homojen ve Tukey HSD kullanılmıştır.
Tablo 24: Fason Üretimin Nedenleri (Tukey HSD ) Subset for alpha = .05
N 1 2 3 4
Hızlı pazar değişiklikleri 83 3,0361
Pazarlama ile ilgili sınırlılıklar 83 3,6988
Fason üretimin pazara satışa göre daha kolay olması 83 3,7831
Belirli siparişlerin güvence altına alınması 83 3,9398 3,9398
Marka ile yurtdışı pazarlara açılmanın zorluğu 83 4,3253 4,3253
Marka 4,4578 konusunda rekabet gücünün zayıflığı 83
Sig. 1,000 ,524 ,069 ,935
114
Tablo 24’de Tukey HSD sonuçları verilmiştir. Buna göre, marka konusunda
ıflığı ve marka ile yurtdış arl lm en
li faktörler olarak karşımıza çıkmakta r. Bu iki faktörün or sı azar
nırlıl r aso tim la gibi
lı tır ü ya ının
ızl d iği
3.5.12. Fason Üretimin Sakıncaları
üretimin sakıncaları arasında
veren işletmelerin, sipariş verdiği
işletmeyi Denizli’deki diğer fason üretim yapan işletmelerle rekabete sokarak düşük
kar etmesine neden olması tu ır. orta a ise,
ortaya çık (2,27). 5 faktö talam
üzeyinde istatistikse k farkl up olma nı belirlemek için
ılmı ır.
H1:Yurtdışı firmalara sipariş ile üretim yaparken ortaya çıkabilecek olası
duruml
or
rekabet gücünün zay ı paz ara açı anın zorluğu
önem dı talama hızlı p
değişikliği, pazarlama ile ilgili sı ıkla ve f n üre in ko ylığı
nedenlerin ortalamasından anlamlı olarak fark çıkmış . Fason retim pılmas
“en az düzeyde önemli” olarak belirtilen nedeni ise, h ı pazar eğişikl dir.
Fason üretimin sakıncalarını belirlemeye yönelik 5 faktör ile ilgili tanımlayıcı
istatistikler Tablo 25’de verilmiştir. Buna göre, fason
ortalaması en yüksek faktör, 4,69 ile sipariş
faktörü oluş rmaktad En düşük lam
koordinasyon problemi masıdır Bu rün or alarının 0.05
anlamlılık d l olara ı ol dığı
ANOVA testi yap şt
arın en az birinin ortalaması diğerlerinden istatistiksel olarak faklıdır.
Tablo 25: Fason Üretimin Sakıncaları
N Ort. Std.
Sapma
95% Confidence Interval F
Ort. Lower
Bound Upper Bound
1.İşletme yeteneklerinin gelişmesini kısıtlamaktadır. 65 3,0000 1,42522 2,6468 3,3532 2. Koordinasyon problemi ortaya çıkarmaktadır. 65 2,2769 1,16603 1,9880 2,5659 3. Sipariş veren firmaya, işletmeyi bağımlı hale getirmektedir.
65 3,7692 1,14249 3,4861 4,0523
4. Alternatif yatırımların ve gelecek vadeden fırsatların göz ardı edilmesine neden olmaktadır
3 1,24615 3,0758 3,6934 65 ,3846
5.Sipariş veren firmalar işletmfirmalarla fiyat konusunda rekabete sokup,
eyi diğer fason üretim yapan düşük kar
4,6923 ,76899 4,5018 4,8829
etmesine neden olmaktadır.
65
Toplam 3,4246 1,41356 3,2704 3,5789
Fason üretimin sakıncaları arasında “ sipariş veren işle i izli’deki
i şletmelerle fiyat konusunda rekabete sokup,
düşük kar etmesine neden olması” ile “en önemli” fason üretim sakıncasını
oluşturmaktadır( ortalama 4,69). “Koordinasyon problemi ortaya çıkarması” 2,27
a ile “en az düzeyde önemli”sakıncayı oluşturm ır. .
tmeler n Den
şletmeyi diğer fason üretim yapan i
ortalam aktad
115
Tablo 26: Fason Üretimin Sakıncaları (ANOVA)
Kareler Toplamı
Serbestlik derecesi Ort. Square F Sig.
Between Groups 209,618 4 52,405 38,305 ,000
Within Groups 437,785 320 1,368
Toplam 647,403 324
Test sonucunda F 38,305 ve Sig. 0.000 çıkmıştır. Dolayısıyla, en az bir ortalamanın
istatistiksel olarak diğerlerinden farklı olduğu hipotezi (H1) kabul edilmiştir. Levene
Testi sonucunda Sig.(,000)<0.05 olduğundan varyanslar homojen değil ve Tamhane
T2 Testi kullanılmıştır.
Tablo 27: Fason Üretimin Sakıncaları (Tamhane T2)
Ort. Fark Std. Error
Sig. 95% Confidence Interval
Alt Sınır Üst Sınır 1,00 2,00 ,72308(*) ,22840 ,019 ,0720 1,3742 3,00 -,76923(*) ,22656 ,009 -1,4152 -,1233 4,00 -,38462 ,23482 ,666 -1,0538 ,2845
1.Fason üretim işletme yeteneklerinin gelişmesini kısıtlamaktadır.
5,00 -1,69231(*) ,20087 ,000 -2,2676 -1,1171 1,00 -,72308(*) ,22840 ,019 -1,3742 -,0720 2,00 3,00 -1,49231(*) ,20248 55
2.Koordinasyon problemi ortaya çıkarmaktadır.
,000 -2,0691 -,914,00 -1,10769 8 -1,7108 (*) ,2116 ,000 -,5046
5,00 -2,41538(*) ,17325 ,000 205 -2,9103 -1,91,00 ,76923(*) ,22656 ,009 ,1233 1,4152 2,00 1,49231 691 (*) ,20248 ,000 ,9155 2,03,00 4,00 ,38462 ,20969 ,511 -,2128 ,9821
3.h
8 52
İşletmeyi, sipariş veren firmaya bağımlı ale getirmektedir.
5,00 -,9230 (*) ,17082 ,000 -1,4109 -,431,00 ,3846 538 2 ,23482 ,666 -,2845 1,02,00 1,10769(*) ,21168 ,000 ,5046 1,7108 3,00 -,38462 ,20969 ,511 -,9821 ,2128 4,00
4vn
.Alternatif yatırımların ve gelecek adeden fırsatların göz ardı edilmesine eden olmaktadır.
5,00 -1,30769(*) ,18163 ,000 -1,8269 -,78851,00 1,69231(*) ,20087 ,000 1,1171 2,2676 2,00 2,41538(*) ,17325 ,000 1,9205 2,9103 3,00 ,92308(*) ,17082 ,000 ,4352 1,4109 4,00 1,30769(*) ,18163 ,000 ,7885 1,8269
5.Sipariş veren firmalar, bizi diğer fason üretim yapan firmalarla fiyat konusunda rekabete sokup, düşük kar etmemize neden olmaktadır.
5,00
* 0,05 seviyesinde önemli
116
Tamhane T2 test sonuçları Tablo 27’de verilmiştir. Buna göre 5. faktörle
belirtilen, “sipariş veren i rin r eyi, Denizli’deki diğer
f pan işletmelerle rekabete sokup düşük kar etmesi en olm n
önemli ve istatistiksel olarak farklı çıkmıştır. Yapılan mülakatlarda bazı
yöneticilerin ; “Denizli’deki işletmeler diğer ülkelerle değil birbirleri ile rekabet
ediyor” şeklindeki ifadeleri cu des mektedir
3. ve 4. faktörlerle ifade edilen, işletmenin sipariş veren işletmeye bağımlı hale
adığı hissine kapılıyoruz” ve “biz ünlü marka ile muhatap
ıları var” şeklindeki
açıklamaları bu sonucu desteklemektedir.
Fason üretimin işletme yeteneklerini kısıt ise orta düzeyde bir
timin “en az önemli” düzeyde belirtilen
ıncası ise, koordinasyon problem ta as
3.5.13. İşletmenin Stratejik K r lir sin r ipa
melerin Et
İşletmenin stratejik kararlar ndan belirlendiği na
katılımcı cevap vermiştir.
nı Kim
Stratejik Kararlar Sık k %
şletmele sipariş ve diği işletm
ason üretim ya ne ned ası” e
bu sonu tekle ..
gelmesi ile alternatif ve gelecek vadeden fırsatların göz ardı edilmesi sakıncası
“ikinci derece önemli” faktör grubu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan
mülakatlarda bir yöneticinin; “sipariş veren işletmeler işimize o kadar çok karışıyor
ki, işletmenin bize ait olm
olamıyoruz, arada aracı firmalar hatta onların da arac
laması
sakıncayı oluşturmaktadır. Fason üre
sak i or ya çıkarm ıdır.
ara larının Be lenme de A acı ve S riş
Veren İşlet kisi
ının kim tarafı sorusu 83
Tablo 28: İşletmenin Stratejik Kararları in Belirlediği
lıİşletmemiz tarafından 2118 ,7
Sipariş veren işletme tarafından 63 75,9
Aracı işletme tarafından 2,2 4 Toplam 83 100,0 Cevapsız 2
Katılımcılardan 18 tanesi
(%75,9) sipariş veren işletme taraf
( 1, iş ri ınd ta
ı , 2 e ( ar şlet rafın
belirlendiği cevabını vermiştir (Tablo 28). Dolay ıyla, Denizli tekstil i elerin
esinde sipariş veren işletme ve aracı işletme tarafından
% 2 7) kendi letmele taraf an, 63 nesi
ndan tanesi d % 2,4) acı i me ta dan
ıs şletm in
stratejik kararların belirlenm
117
belirlendiği ile ilgili katılım oranı %78’dir. Diğer bir ifadeyle, Denizli tekstil
işletmelerine sipariş veren ve aracılık yapan işletmeler aynı zamanda, sipariş
verdikleri bu işletmelerin stratejik kararların belirlenmesinde çok önemli bir role
sahiptir. Stratejik kararların belirlenmesinde sipariş veren işletme etkisinin
tanımlayıcı istatistikleri Tablo 29’da gösterilmiştir.
Tablo 29:Stratejik Kararların Belirlenmesinde Sipariş Veren İşletme Etkisi
N Ort. Std. Sapma
Sipariş Veren İşletme Etkisi 79 3,59 1,104
Bu soruya cevap verenlerin ortalaması 3,59 dur.
H1:Fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin stratejik kararlarının
belirlenmesinde, fason üretim için sipariş veren işletmelerin etkisi orta düzeyden
farklıdı
Test Değeri = 3
r.(H0: µ=3, H1: µ≠3)
Tablo 30: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Sipariş Veren İşletme Etkisi (Tek örneklem t testi)
i tailed) Difference Interval of the Difference
t Serbestlik dereces
Sig. (2- Ort. 95% Confidence
Lower Upper Sipariş Veren İşletme Etkisi 4,791 78 ,000 ,595 ,35 ,84
(P=0.000<0.05 olduğundan H1 hipotezi kabul edilmiştir. Denizli tekstil
işletmelerinin stratejik kararlarının belirlenmesinde sipariş veren işletmelerin orta
ır. güven ar a, Denizli tekstil
işletmelerine sipariş veren firmaların Denizli tekstil işletmelerinin stratejilerini
belirlem aktad r. Aynı şekilde yapılan mülakatlarda
ey’den geldiler. 18 aş altına çalış ar mı diye çalışan
baktılar”, “aracı işletme sayısı o kadar çok k i ürüne katkımızı
bilmiyoruz”,
düzeyden daha yüksek bir etkisi vard % 5 9 alığınd
e ortalaması 3.35 ile 3.84 yer alm ı
yöneticilerin; “Walt Disn y an v
dosyamıza i niha
“bize sipariş veren işletmeler ürünlerin askı ve etiketleri hangi
ülkelerden alacağımızı bile (Japonya, Fransa vb..gibi) belirlemektedir” biçimindeki
açıklamaları bu sonuçları desteklemektedir.Bir diğer yönetici ise, “işletmelerdeki
118
florasan lambaları kontrol ettiler. Olası kırılma ve ürünlere karışma riskine karşı
lambalar üzerine koruyucu takmamızı istediler” şeklinde görüş bildirmiştir.
Stratejik kararların belirlenmesinde aracı (koordinatör) işletme etkisinin tanımlayıcı
istatistikleri Tablo 31’de verilmiştir.
Tablo 31: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Aracı (Koordinatör) İşletme Etkisi
N Ort. Std. Sapma rror Ort.
Std. E
Aracı (koordinatör) İşletme Etkisi 3 1,1 ,134 72 ,21 38
Bu soruya cevap verenlerin ortalaması ( mean) 3,
21 dir.
Test Değeri = 3
Tablo 32: Stratejik Kararların Belirlenmesinde Aracı (Koordinatör) İşletme Etkisi (Tek örneklem t testi)
95% Confidence
f the t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed) Ort. Difference Interval o
Difference Lower Upper Aracı İşletme Etkisi 1,554 71 ,125 ,208 -,06 ,48
H1: Fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin stra n
belirlenmesinde, fason üretim çin oo r tm rta
düzeyden farklıdır. (H0: µ=3, H1: µ≠3)
P=0.125>0.05 olduğundan H1 reddedilmiştir. Denizli tekstil işletmelerinin
ın
tejik kararlarını
elerin etkisi o i aracı (k rdinatö ) olan işle
stratejik kararlar ın belirlenmesinde aracı firmaların orta derece etkisi vardır. % 95
güven aralığında Denizli tekstil işletmelerine fason üretim siparişi için aracı olan
işletmelerin sipariş verdikleri işletmelerinin stratejilerini belirleme ortalaması 2.94
ile 3.48 arasında yer almaktadır. Yapılan mülakatlarda bir yönetici, “işletmeye bir
kalemin alınmasına dahi patronun karar verdiğini, profesyonel yönetim olmadığını,
adeta ayakta kalma mücadelesi verdiklerini” belirtmiştir.
3.5.14. İşletmelerin Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi
İşletmelerin sipariş için müşterilerle iletişim kurma biçimiyle ilgili
tanımlayıcı istatistikler Tablo 33’de verilmiştir.
119
Tablo 33: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi
Sıklık Ort. Std. Sapma
1.İnternet, web sayfası 73 3,74 1,344
2.Fuar 73 3,48 1,324
3.M 73 4,11 ,966 üşteri ziyareti 4.İş gezisi 73 2,93 1,408
Toplam 73
H1:Firmaların müşterilerle bağlantı kurm biçi a t rak
önem
Tablo 34: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi (Anova)
F Sig.
a mleri rasında ista istiksel ola
li farklılıklar vardır.
Sum Of Squares
Serbestlik Derecesi
Between Groups 53,709 3 17,903 11,063 ,000 Within Groups 466,055 288 1,618 Toplam 519,764 291
Test sonucunda F 11,063 ve Sig. 0.00 ani en az bir ortalamanın
tistiksel olarak diğerlerin o ipotezi (H1) kabul e e
Test sonucunda Sig.(,000)<0.05 oldu varyansların hom dığı
k ne’ni 2’si k ılmaya karar verilmiş
ce
0 çıkmıştır. Y
ista den farklı lduğu h
ğundan
dilmiştir. Leven
ojen olma
sonucuna ulaşılara Tamha n T ullan tir.
Tablo 35: Sipariş İçin Müşterilerle Bağlantı Kurma Biçimi(Tamhane T2)
Ort. Differen
Std. Error Sig. 95% Confidence Interval
Lower Bound
Upper Bound
2,00 ,26027 ,22081 ,808 -,3288 ,8493 3,00 -,36986 ,19369 ,303 -,8873 ,1476
1. ternet, web
4,00 ,80822(*) ,22778 ,003 ,2005 1,4159
İnsayfası
1,00 -,26027 ,22081 ,808 -,8493 ,3288 3,00 -,63014(*) ,19179 ,008 -1,1425 -,1178
2. Fuarlar
4,00 ,54795 ,22618 ,096 -,0555 1,1513 1,00 ,36986 ,19369 ,303 -,1476 ,8873 2,00 ,63014(*) ,19179 ,008 ,1178 1,1425
3. Müşteri ziyaretleri
4,00 1,17808(*) ,19978 ,000 ,6442 1,7120 1,00 -,80822(*) ,22778 ,003 -1,4159 -,2005 2,00 -,54795 ,22618 ,096 -1,1513 ,0555
4. İş gezileri
3,00 -1,17808(*) ,19978 ,000 -1,7120 -,6442
* 0,05 se
İnternet ve mü
oluşturturken, fuarlara kat
rmaktadır. Yapılan mülakatlarda bir
önetici; “1990’dan önce Denizlide yabancı dil bilen eleman sıkıntısı olduğundan
viyesinde önemli
şteri ziyaretleri “en çok tercih edilen” müşteri bulma seçeneklerini
ılım ve iş gezileri ise “orta derece tercih edilen”
müşterilerle bağlantı kurma seçeneğini oluştu
y
120
İstanbul’daki yabancı dil konusunda yardımcı olan aracı firmalara eğilimin arttığını
ve firmalar aracılığı ile yurtdışına ürünlerin ek için %5 gibi bir
komisy ştir.
in Hedef Pazardaki Ra lerine Göre Rekabet
stünlükleri
lerine göre başlıca rekabet üstünlükleri incelendiğinde
kalite, zamanında teslim ve güvenilirlik faktörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir.
zayıf faktörleri
oluşturmaktadır (Tablo 36).
H rin rekabet lerini şturan faktörler arasında ista tiksel
olarak farklılıklar vardır.
i pazarlayabilm
on ödediklerini belirtmi
3.5.16. İşletmeler kip
Ü
İşletmelerin rakip
Buna karşılık maliyet ve fiyat faktörü ise, rekabette en
1: İşletmele üstünlük olu tis
Tablo 36: İşletmelerin Hedef Pazardaki Rakiplerine Göre Rekabet Üstünlükleri
N Ort. Std. Sapma 95% Confidence Interval For Ort.
Lower Bound Upper Bound
1. Maliyet 83 2,0602 1,06324 1,8281 2,2924
2. Fiyat 83 2, 1, 1,9216 1566 07615 2,3916
3. Esneklik 83 3,9880 1,12069 3,7432 4,2327
4.Güvenilirlik 4,6 ,72 4,4551 4,7738 83 145 971
5. Kalite 85 4, 4 7647 ,52660 ,6511 4,8783
6.Zamanında Teslim 4,68 ,51 4,5691 4,796882 29 826
7.Çevre Duyarlılığı 83 3,6265 1,12305 3 3,8717 ,3813
Toplam 3,7 1,41055 3 010 ,5862 3,8159
Varyansların farklı olup olmadığını belirlemek için Levene Testi yapılmıştır.
Sig.0,000<0,05 olduğundan H1 kabul edilmiştir. Diğer bir ifadeyle rekabet
üstünlüklerini oluşturan faktörlerin varyansları arasında fark vardır. Bunun için
Tamhane T2 kullanılmıştır.
121
Tablo 37: Hedef Pazardaki Rakiplere Göre Rekabet Üstünlükleri(Tamhane T2)
Ort. Difference Std. Error Sig. 95% Confidence Interval
Lower Bound Upper Bound
1. Maliyet 2,00 -,09639 ,16605 1,000 -,6076 ,4148 -1,4057 3,00 -1,92771(*) ,16956 ,000 -2,4497 ,55422(*) ,14155 ,000 -2,9909 -2,1176 4,00 -2 0446(*) ,12993 ,000 -3,1068 -2,3021 5,00 -2,7 6,00 -2,62269(*) ,12998 ,000 -3,0252 -2,2202 7,00 -1,56627(*) ,16975 ,000 -2,0889 -1,0437 2. Fiyat 1,00 ,09639 ,16605 1,000 -,4148 ,6076 3,00 -1,83133(*) ,17054 ,000 -2,3564 -1,3063 4,00 -2,45783(*) ,14272 ,000 -2,8981 -2,0175 5,00 -2,60808(*) ,13121 ,000 -3,0145 -2,2017 6,00 -2,52630(*) ,13126 ,000 -2,9328 -2,1198 7,00 -1,46988(*) ,17073 ,000 -1,9955 -,9443 3. Esneklik 1,00 1,92771(*) ,16956 ,000 1,4057 2,4497 2,00 1,83133(*) ,17054 ,000 1,3063 2,3564 4,00 -,62651(*) ,14679 ,001 -1,0796 -,1735 5,00 -,77675(*) ,13563 ,000 -1,1970 -,3565 6,00 -,69498(*) ,13567 ,000 -1,1154 -,2746 7,00 ,361 ,571 45 ,17415 -,1747 ,8976 4 Güvenilirlik 1,00 2,5542 ) ,00. 2(* ,14155 0 2,1176 2,9909 2,00 2,45783 *) ,1427 ,0 75 1 ( 2 00 2,01 2,898 3,00 ,62651(*) ,14679 ,001 ,1735 1,0796 5,0 -,1 ,0 ,945 -,4536 531 0 5025 9838 ,1 6,00 -,06847 ,09844 1,000 -,3720 ,2351 7,0 ,98 ,1 ,000 ,5342 4417 0 795(*) 4701 1, 5. Kalite 1,00 2,70446(*) ,12993 ,000 2,3021 3,1068 2,00 2,60 ,1 ,000 2,2017 0145 808(*) 3121 3, 3,00 ,776 ,135 ,000 ,3565 1970 75(*) 63 1, 4,00 ,150 ,098 ,945 -,1531 536 25 38 ,4 6,0 ,0 ,08 1,000 -,1671 307 0 8178 086 ,3 7,00 1,13 ,135 ,000 ,7172 5592 820(*) 86 1,6T 1,00 2,62 ,12 ,000 2,2202 0252 . Zamanında
eslim 269(*) 998 3,
2,00 2,52630(*) ,13126 ,000 2,1198 2,9328 3,0 ,69 ,1 ,000 ,2746 1154 0 498(*) 3567 1, 4,00 ,06847 ,09844 1,000 -,2351 ,3720 5,00 -,0 ,0 1,000 -,3307 671 8178 8086 ,1 7,00 1,05642(*) ,13591 ,000 ,6353 1,4776 7. Çevre Duyarlılığı 1,00 1,56627(*) ,16975 ,000 1,0437 2,0889 2,00 1,46988(*) ,17073 ,000 ,9443 1,9955 3,00 -,36145 ,17415 ,571 -,8976 ,1747 4,00 -,98795(*) ,14701 ,000 -1,4417 -,5342 5,00 -1,13820(*) ,13586 ,000 -1,5592 -,7172 6,00 -1,05642(*) ,13591 ,000 -1,4776 -,6353
* 0,05 seviyesinde önemli
122
Rekabet üstünlüğü araçlarından güvenilirlik, kalite ve zamanında teslim
ında istatisti k derecesine
şturmaktadır. E eklik ve evre du tö de
ecesi bi e re açı öne ktör u
şturmaktadır. Maliyet ve fiyat faktörleri de eş em ne sa e
ğün en ktö oluş akatl r
neticinin; Denizl i or ma nin ortal 0
L.) olmas arşı istan 0 $ unu belirtmesi bu sonucu
lemektedir.
3.5.17. Üre G etl
ıcıl ü irdi etini turan adde ,
erji, G.Ü.G gibi m t çok i, ön ve o ce ön i
lamaları istenmi
Üretimd di M ri
ma İş nerji G.Ü.G
faktörleri aras ksel olara eşit önem sahiptir ve en önemli
rekabet faktörlerini olu sn ç yarlılığı fak rlerinin
önem der rbirin e eşittir v kabet sından mli fa grubun
olu it ön derecesi hiptir v
rekabet üstünlü de zayıf fa rleri turmaktadır. Mül arda bi
yö i’dek bir işçinin talama liyeti 500 $ ( ama 75
milyon T ına k lık, Pak ’da 10 olduğ
destek
timde irdi Maliy eri
Cevaplay ardan retimde g maliy oluş hamm , işçilik
en aliye unsurlarını öneml emli rta dere emli gib
sıra ştir.
Tablo 38: e Gir aliyetle
Ham dde çilik E S ık ıklık ıklık % Sıkl % Sıklık % S %
1.Çok önemli 8 15 1 0 6,2 56 20,5 6 1,1 0,00
2.Önemli 52 2 2 6 9,2 71,2 11 0,4 14,3
3.Orta derece 6 6 12 85,7 3 4,6 8,2 37 8,5
Toplam 3 14 65 100,0 7 100,0 54 100,0 100,0Cevapsız 12 31 71 20
Çok önemli sıralamasında %86,2 oranla hammadde “ilk dadır. Önemli
%71 tıl la maliyetleri “ik sıradad a
li sıra sın erj ,5 .Ü.G. %85,7
ıyla “üçüncü” s ön ğu belirtilmiştir
3.5.18. Deni D sek irliğ Ger ktörle
iş i i ol en, te çal ltürü k
i faktörler i nmi
:Denizli’ de dah k rliğ ere an (g irlikte a
ltürü, ortak çaba ib ar stati el olarak önemli fa ar
” sıra
sıralamasında ,2 ka ım oranıy işçilik inci” ır. Ort
derece önem lama da ise, en i % 68 ve G ’nin katılım
oran ırada emli oldu .
zli’de aha Yük Bir İşb i İçin ekli Fa r
Bu soruda birliğ için gerekl an güv birlik ışma kü ve orta
çaba gib ncele ştir.
H1 a yü sek bir işbi i için g kli ol üven, b çalışm
kü vb.. g i) faktörler asınsa i stiks rklılıkl
vardır.
123
Tablo 39: Denizli’de Daha Yüksek Bir İşbirliği İçin Gerekli Faktörler
N Ort. Std. Sapma Std. Error 95% Confidence Interval For Ort.
Lower Bound
Upper Bound
1. Daha yüksek bir işbirliği için ortaklar arası güven gerekir.
85 4,6118 ,61903 ,06714 4,4782 4,7453
2.Birlikte çalışma kültürü olması gerekir.
85 4,6235 ,57686 ,06257 4,4991 4,7480
3. Bu yönde ortak çaba olması gerekir.
85 4,6706 ,47279 ,05128 4,5686 4,7726
Toplam 255 4,6353 ,55799 ,03494 4,5665 4,7041
Tablo 40: Denizli’de Daha Yüksek Bir İşbirliği İçin Gerekli Faktörler (Anova)
derecesi F Sig. Sum of Squares Serbestlik
Between Groups ,165 2 ,263 ,769 Within Groups 78,918 252 Toplam 79,082 254
Sig.0,769>0.05 olduğundan H1 reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, bu üç faktör
asında istatistikse lamlı bir fark olmayıp, istatistiksel olarak her üç
faktör de birbirine “ç öne üzey dir.
İşbirli i Biçimleri Olu turulmasına K tılım
tirilemey sipa rin ü timin birli ,7 or a il n yü ”
ği katılım çen olu urk rka ın a ,9 o ma
sı işbirliği lım seçeneğini gösterm ktedir(Tablo 41).
Tablo 41: Denizli’de Olası İşbirliği Biçimleri Oluşturulmasına Katılım
ce
ar l açıdan an
eşit ve ok mli” d de
3.5.18. Denizli’de Olası ğ ş a
Yetiş en rişle re de iş ği 3 talam e “e ksek
olası işbirli se eğini ştur en, ma sat lma 2 rtala ile en
düşük ola katı e
H1:Denizli sanayinde yapılabilecek ortak çalışmaların (Ar-Ge, yetiştirilemeyen
siparişlerin üretiminde işbirliği vb.. gibi) en az birinin ortalaması istatistiksel olarak
diğerlerinden farklıdır.
95% ConfidenInterval Ort.
N Ort. Std. Sapma
Lower Bound
Upper Bound
1. Diğer işletmelerle beraber ar-ge bölümü kurma 85 3,3647 1,45444 3,0510 3,6784 2.Yetiştirilemeyen siparişlerin üretiminde işbirliği 85 3,7412 1,09276 3,5055 3,9769
3.Ortak marka oluşturma 85 3,0118 1,63659 2,6588 3,3648 4.Marka satın alma 85 2,9412 1,63556 2,5884 3,2940 5.Ortak yatırım 85 3,5647 1,34914 3,2737 3,8557 Toplam 425 3,3247 1,47398 3,1842 3,4652
124
Tablo 42: Denizli’de Olası İş rliğ
Sum of Squares
Serbestlikderecesi Ort. Sq are F
bi i Biçimleri Oluşturulmasına Katılım (Anova) u Sig.
Between Groups 40,602 4 10,151 4,841 ,001
Within Groups 880,588 420 2,097
Toplam 921,191 424
Sig.0,001<0,05 olduğundan H1 hipotezi kabul edilmiştir
apılan Levene testi sonucunda Sig 0,000 < 0,05 olduğundan varyansların homojen
ğu belirlenmiş ve Tamhane T2 kullanılmıştır.
Tablo 43: Olası İ leri lmasına Katılım (Tam e T2) Ort. Difference
rror Sig. 95% Confidence
Interval
.
Y
oldu
şbirliği Biçim Oluşturu han
(I-J) Std.
E
Lower Bound
Upper Bound
2,00 -,37647 ,19732 ,451 -,9368 ,1839 3,00 ,35294 ,23748 ,776 -,3209 1,0268
4,00 ,42353 ,23740 ,548 -,2501 1,0971
1. Diğer işletmelerle beraber ar-ge bölümü kurma
5,00 -,20000 ,21518 ,987 -,8105 ,4105
1,00 ,37647 ,19732 ,451 -,1839 ,9368
3,00 ,72941(*) ,21345 ,008 ,1227 1,3361
2.Yetiştirilemeyen siparişlerin üretiminde işbirliği
4,00 ,80000(*) ,21335 ,003 ,1936 1,4064 5,00 ,17647 ,18831 ,987 -,3581 ,7110
1,00 -,35294 ,23748 ,776 -1,0268 ,3209
2,00 -,72941(*) ,21345 ,008 -1,3361 -,1227
4,00 ,07059 ,25096 1,000 -,6414 ,7825
3. Ortak marka oluşturma
5,00 -,55294 ,23005 ,161 -1,2059 ,1000
1,00 -,42353 ,23740 ,548 -1,0971 ,2501 2,00 -,80000(*) ,21335 ,003 -1,4064 -,1936
3,00 -,07059 ,25096 1,000 -,7825 ,6414
4. .Marka satın alma
5,00 -,62353 ,22997 ,072 -1,2762 ,0292
1,00 ,20000 ,21518 ,987 -,4105 ,8105
2,00 -,17647 ,18831 ,987 -,7110 ,3581
5. Ortak yatırım
3,00 ,55294 ,23005 ,161 -,1000 1,2059 4,00 ,62353 ,22997 ,072 -,0292 1,2762
* 05 anlamlılık düzeyinde önemli
Yetiştirilemeyen siparişlerin üretiminde işbirliği, diğer işl rle r
a ların yap eş de nde k
k ermektedir. Ortak mar l a ve ortak ma tın a e
“ ” bir katılımı göstermektedir
0,
etmele berabe
r-ge bölümü kurma ve ortak yatırım ılması it önem recesi yükse
atılım oranını göst ka o uşturm rka sa lma is
orta düzeyde .
125
3.5.19. Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği ve SDŞ Üyeliğinin Ge en ve Beklenen Yararları
ılardan 41 işletme (%54,7) Sektörel D irketi Üyesi o u belirtirk işle (%45,3) Sektörel D ş Ticaret Şirketi Üyesi
lmadığını belirtmiştir. Dolayısıyla katılımcıların yarısından çoğu geçmişte bir
rçekleş
Katılımc ış Ticaret Şlduğun en, 34 tme ı
oSektörel Dış Ticaret Şirketi’ne üye olmuşlardır.
Tablo 44: Sektörel Dış Ticaret Üyeliği
Sıklık %Evet 41 54,7 Hayır 34 45,3 Toplam 75 100,0 Cevapsız 10
H1:SDŞ üyesi olanların elde ettikleri yarar arla(yeni pazar bulunma ağl ı
ku nla lası elde edecekl ar or sı a
istatistiksel olarak anlamlı farkl vardı
Tab icare keti Ü i
S
l sı, iş b antılar
rulması,vb...gibi) olmaya rın o eri yar ların talama rasında
ılık r.
lo 45: Sektörel Dış T t Şir yeliğ
N Ort. Std. apma
1.İşle tme yeni pazarlar buldu. 36 1,56 ,773 2.Yeni iş bağlan ıları kurdu. t 36 1,50 ,775 3.SDŞ ortağı işletmelerin müşterisi oldu. 36 1,39 ,688 4. SDŞ ortağı işletmelerin tedarikçis . 1i oldu 36 1,56 ,081 5.Ürün v iyle ilgili y ikirl 1e iş yap a biçimm eni f er doğdu. 36 1,50 ,028 6.İşletmelerarası işbirliği kavramı be endi. 1nims 36 1,69 ,064 7.İşletmenin satış, karlılık vb…gibi sal pe sı geliş 1finan rforman ti. 36 1,67 ,069 I. İşletme ulabilir. 1 yeni pazarlar b 33 2,94 ,540 ll. Yeni iş bağlantıları kurabilir. 133 2,91 ,378 lll. SDŞ ortağı işletmelerin müşteris ilir. i olab 33 2,64 1,220 IV. SDŞ ortağı işletmelerin tedarikçisi olabilir. 33 2,58 1,173 V. Ürün ve iş yapma biçimiyle ilgili yeni fikirler doğabilir. 33 2,88 1,219 VI. İşletmelerarası işbirliği kavramı benimsenebilir. 33 3,00 1,414
VII. İşletmenin satış, karlılık vb…gibi finansal performansı gelişebilir. 33 2,64 1,365
126
Tablo 46: Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği (Tek Örneklem t Testi)
3 Test Değeri =
t Serbestlik Sig. (derecesi
2-tailed)
Ort fark
95% Confidence Interval of the
Difference
Lower Upper Karar
1.İşletme yeni pazarlar buldu. (H0: µ=3, H1: µ≠3) -11,21 35 ,000 -1,444 -1,71 -1,18 H1 kabul
2.Yeni iş bağlantıları kurdu. -11,61 35 ,000 -1,500 -1,76 -1,24 H1 kabul 3.SDŞ ortağı işletmelerin müşterisi ,000 -1,611 -1,84 -1,38 H1 kabul oldu. -14,05 35
4. SDŞ ortağı işletmelerin tedarikçisi oldu -8,018 35 ,000 -1,444 -1,81 -1,08 H1 kabul . 5.Ürün ve iş yapma biçimiyle ilgili yen r doğdu. -8,753 35 ,000 -1,500 -1,85 H1 kabul i fikirle -1,15
6.İş rası işbirliği kavramı ben -7,361 35 ,000 -1,306 -1,67 -,95 H1 kabul letmelera
imsendi. 7.İşletm ış, karlılık vb…gibi fina ansı gelişti. -7,483 35 ,000 -1,333 -1,70 -,97 H1 kabul enin sat
nsal performI. İşletme yeni pazarlar bulabilir. -,226 32 ,823 -,061 -,61 ,49 H1 red ** l. Yeni iş bağlantıları kurabilir. -,379 32 ,707 -,091 -,58 ,40 H1 red lll. SDŞ ortağı işletmelerin müşterisi olabilir. -1,712 32 ,097 -,364 -,80 ,07 H1 red
IV. SDŞ ortağı işletmelerin tedarikçisi olabilir. -2,077 32 ,046 -,424 -,84 -,01 H1 red
V. Ürün ve iş yapma biçimiyle ilgili yeni fikirler doğabilir. -,571 32 ,572 -,121 -,55 ,31 H1 red
VI. İşletmelerarası işbirliği kavramı nimsenebilir. ,000 32 1,000 ,000 -,50 ,50 H1 red be
VII. İşletmenin satış, karlılık vb…gibi finansal performansı -1,530 32 ,136 -,364 -,85 ,12 gelişebilir.
H1 red
* Ş üyesi olmayanların üyelik durumunda sa ca ararl ili
b
Tablo 47: ayanlar
Sdş Üyesi Olanl lm r A ıl ze Farkl
*1-7; SDŞ üyesi olanların, I-VII; SD ğlaya kları y arla ilg
eklentileri ifade etmekledir.
Sektörel Dış Ticaret Şirketi Üyeliği Olanlar / Olm
ar / O ayanla rasında0.05 Anlaml ık Dü yinde ılık
1.Pazar bulma Var 2.Yeni iş bağlantıları kurma Var 3.SDŞ ortağı işletmelerin müşterisi olma ar V4. SDŞ ortağı işletmelerin tedarikçisi olma Var 5.Ürün ve iş yapma biçimiyle ilgili yeni fikirlerin doğması ar V
6.Firmalararası işbirliği kavramını benimseme Var 7.İşletmenin satış, karlılık vb…gibi finansal performansının ar gelişmesi
V
mişte SDŞ üyesi olan işletmelerin beklentileri gerçekleşmemiştir. Diğer bir ifade
ile SDŞ üyesi olmakla elde etmeyi umdukları yararları elde edememişlerdir. Buna
Geç
127
karşılık, geçmişte SDŞ üyesi olmayan işletmeler bir SDŞ üyeliğinin olası
yararlarıyla ilgili olumlu kanaat ve orta dü ey beklentiye sahip
3.5.20. İşbirliği Yapma D rum lu şle er n
unda etkili olan 8 faktör ile ilgili tanımlayıcı istatistikler
Tablo 48’ de verilmiştir. Buna göre, bütün faktörler katı r nd ta
4 ile 5 ç emli arasında a rıl r. k
a da güven oluşumunu etkileyen ortalaması ük ak ,6 ve
sözlerin yerine getirilmesi, en orta a ise güçlü ve zayı ler lin
(
T
med od O ma td. 95 onfiInterval for Ort
z tir.
u unda O nan İ tmel e İlgili Güve
Güvenin oluşum
lımcıla tarafı an or lama
’ün üzerinde (önemli) ok ön cev plandı mıştı Bu fa törler
rasın en y sek f tör 4 9 ile rilen
düşük lam f yön in bi mesi
4,09) dir.
ablo 48: İşletmelerarası İşbirliğinde Güven
N m rtala S Sapma
% C dence .
Low er Upper
1. Geçmiş deneyimler 5 5 5 18 4,2592 4,5879 85 4,423 ,76 3 2.Güçlü ve zayıf yönlerin bilinmesi 4 4 1 38 3,8927 4,2955 85 4,094 ,93 0 3. İyi iletişim 85 4 4 4,2253 4,4806 4,3529 ,59173 4. Ortak etik değerlerin varlığı 4 4 4,2973 4,5497 85 4,4235 ,58506 5.Fırsatçı davranışlar sergilenmesi 85 4 5 2 916 4,2390 4,5374 4,388 ,6 9 6.Verilen sözlerin yerine getirilmesi 85 5 5 4,6941 ,59808 4,5651 4,8231 7. Karşılıklı bilgi akışı 85 5 5 4 79 4,3642 4,6005 4,482 ,54 8 8. Satış sonrası ilişkilerin devamı 85 5 5 4,5882 ,54103 4,4715 4,7049
H1:Güven oluşumuna etki eden faktörlerin en az birinin ortalaması istatistiksel
Bu 8 faktörün ortalamasının 0.05 anlamlılı
belirlem ılmıştır(Tablo 49).
va)
tlik Ort. Square F .
olarak diğerlerinden farklıdır.
k düzeyinde farklı olup olmadığını
ek için Anova testi yap
Tablo 49: Güven (Ano
Sum of SerbesSquares derecesi
Sig
Between Groups 18,540 7 2,649 5,929 ,000
Within Groups 300,212 672 ,447
Toplam 318,751 679
Test sonucunda F= 5,929, Sig. =0.000 çıkmıştır.Yani en az bir ortalamanın
diğerlerinden farlı olduğu hipotezi (H1) kabul edilmiştir.
128
Kullanılacak teste karar vermek için varyansların eşit olup olmadığını
belirlemek amacıyla Levene testi uygulanmıştır. Test sonucunda Sig.Alfa
(0.001)<0.05 bulunmuştur. Dolayısıyla varyansların homojen olmadığı sonucuna
ulaşılar
ak Tamhane’s T2 kullanılmaya karar verilmiştir.
Tablo 50: Güven Oluşumunda Ve Sürdürülmesinde Etkili Olan Faktörler
2 3 4 5 6 7 8 1 1 ,301 1,000 1,000 1,000 ,265 1,000 ,957 2 ,301 1 ,604 ,170 ,447 ,000* ,033* ,001*3 1,000 ,604 1 1,000 1,000 ,007* ,986 ,191 4 1,000 ,170 1,000 1 1,000 ,088 1,000 ,815 5 1,000 ,447 1,000 1,000 1 ,065 1,000 ,655 6 ,265 ,000* ,007* ,088 ,065 1 ,384 ,999
1,000 ,033*7
,986 0 4 1 1,000 1, 00 ,38 ,998
8 ,957 ,001* ,191 ,815 ,655 ,999 ,998 1
* e o am rı birbirinden farklı ktö
hane T2 sonuçları verilm una güv şum
etkileyen 6.faktörle belirtilen “verilen sözlerin yerine getirilmesi”, aktörle
b lı bilgi akış ve faktö e be son işki
d ktör bel ilen güç zay nler inm
lı olarak farklı ve
yüksek çıkmıştır. 1.,4. ve 5. faktörlerin ortalamaları diğer faktörlerden anlamlı bir
Buna göre güven oluşumunda verilen sözlerin yerine
getirilmesi, karşılı ak k o atış sonrası ilişkilerin devamı öne
ç dir.
0,05 anlamlılık seviyesind rtal ala olan fa rler.
Tablo 50’de Tam iştir. B göre, en olu unu
7.f
elirtilen “karşılık ı” 8. rl lirtilen “satış rası il lerin
evamı” faktörleri, 2. fa le irt “ lü ve ıf yö in bil esi”
faktöründen 0.05 anlamlılık seviyesinde farklı ve yüksek çıkmıştır.
Ayrıca yine verilen sözlerin yerine getirilmesi seçeneği güven oluşumunda iyi
bir iletişimin etkisi seçeneğinden 0.05 anlamlılık seviyesinde anlam
şekilde farklı çıkmamıştır.
klı bilgi ışının açı lması ve s
ıkan faktörler
129
3.5.21. Marka kullanımı
Marka kullanım durumu ile ilgili verilen cevaplar Tablo 51’da belirtilmiştir.
Tablo 51: İşletmenin Yurtiçi ve Yurtdışı Marka Kullanım Durumu
Yurtiçi Yurtdışı Sıklık % Sıklık %
İşletmenin markası var 29 34,1 28 32,9 Tamamen işletme markası kullanılmakta 20 23,5 10 11,8
Hem işletme markası hem de fason yapılan marka 16 18,8 32 kullanılı r
37,6 yo
İşletmenin ası v t fas lan mk llanılıyo
0 ,8 mark ar kafa o ın yap arka u r
1 11 17 20
K cıla 34 tiçi 33’ü yur mar nın ğunu
belirtmişt ol a eler 66’ yurt ,%67’ de tdışı
m . %2 yur e, % de dışınd tamam endi
m ı lla dır. Hem işl mar ason ılan markanın
letmenin
markası olup fakat fason yapılan markanın yurtiçinde kullanılma oranı yaklaşık
%12, y
Tablo
atılım rın % ’ü yur , % de tdışı kaları oldu
ir. D ayısıyl işletm in % sının içi sinin yur
arkası yoktur Ayrıca 3,5’i tiçind 12’si yurt a en k
arkalar nı ku nmakta etme kası hem de f yap
yurtiçi kullanım oranı %19, yurtdışı kullanım oranı ise, yaklaşık %38’dir. İş
urtdışında kullanılma oran ise, %20’dir.
3.5.22. Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı
Bu soruya cevap veren işletme sayısı 56’dır. Verilen cevapların ortalaması
4,27 olarak bulunmuştur.
52: Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı
N Ort. Std. Sapma
Yurtdışı iletişim sıklığı 56 4,27 ,646
Sipariş üzerine üretim yapılan yurtdışı işletmelerle işletişim seviyesi ortalaması
4,27’dir.
H1: Yurtdışına fason üretim yapan işletmelerin, fason üretim yaptıkları yurtdışı
işletmelerle iletişim sıklığı ortalaması istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
(H0: µ= , H1: µ≠3)
3
130
Tablo 53: Sipariş Üretim Yapılan Yurtdışı İşletmelerle İletişim Sıklığı
(Tek Örneklem t Testi)
Test Değeri = 3
t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed) ce
95% Confid l of th nce
ODifferen
rt. ence Intervae Differe
r UppLowe er
Yurtdışı iletişim sıklığı 14,677 55 ,000 1,268 1,441,09
P=0,000<0.05 olduğu için H1 kabul edilmiştir. % 95 güven aralığında, Denizli
tekstil i
Tablo
şletmelerinin sipariş üretim yaptıkları yurtdışı firmalarla iletişim sıklığı
ortalama 4,09 ile 4,44 arasında yer almaktadır. Fason üretim yapılan yurtdışı işletme
sayısının artması ile iletişim seviyesi arasında ilişkinin olup olmadığını incelemek
amacıyla yapılan ki-kare testi ve sonuçları tablo 55’de verilmiştir.
H1: Yurtdışı iletişim seviyesiyle fason üretim yapılan yurtdışı işletme sayısı arasında
istatistiksel olarak ilişki vardır.
54:Fason Üretim Yapılan Yurtdışı İşletme Sayısı- İletişim Seviyesi
Yurtdışı İletişim Seviyesi
1-3 4-5
Toplam
Fason üretim yapılan yurtdışı işletme sayısı 1-5 Sıklık 4 (0,67) 6 (0,1
4)
10
Toplam 8,3% 12,5%
20,8%
6+ Sıklık 2 (0,33) 36 (0,86) 38
Toplam 4,2% 75,0% 79,2%
Toplam Sıklık 6 42 48
Toplam 12,5% 87,5% 100,0%
131
Tablo 55: Fason Üretim Yapılan Yurtdışı İşletme Sayısı-Yurtdışı İletişim Seviyesi
(Ki-Kare D Serbestlik g.
(2-sided) -sided) xact Sig.
)
Testi)
eğeri derecesi
Asymp. Si Exact Sig. E(2 (1-sided
Pearson Chi-Square 8,734(b) 1 ,003
Continuity Correction(a) 5,847 1 ,016
Likelihood Ratio 7,039 1 ,008
Fisher's Exact Test ,013 ,013
Phi ,427 ,003
N of Valid Cases 48 a Computed only for a 2x2 table b 2 cells (50,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 1,25
olduğundan Continuity Correction değeri
dilmiştir.
Phi=0,427 değeri orta seviyede bir ilişki olduğunu göster er şı
iş tmeye fason üretim yapan işletmelerin yurtdışı iletişim seviyeleri daha yüksek
iken 5 ve daha az işletmeye üretim yapan işletmelerin iletişim seviyesi düşük
ç yu işlet a tim
işletmelerin fason üretim yaptıkları işletmelerle iletişim seviyesi, daha az sayıda
yurtdışı işletmeye fason üretim yapan işletmelerin yurtdışı iletişim seviyesinden daha
yüksektir.
3.5.23. Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbirleriyle İşbirliği Seviyesi
Bu soruya verilen cevapları ortalaması 2,07’dir.
H on üretim yapan Denizli tekstil işletm in ke i arala daki i iği
düzeyi istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdı =3, H1: µ≠3
Boş göze sayısı 2 tane
kullanılmıştır. Bu değer (0,016)<0.05olduğu için H1 hipotezi kabul e
mektedir. 6 üz i yurtdı
le
ıkmıştır. Diğer bir ifadeyle, çok sayıda rtdışı meye f son üre yapan
1: Fas elerin nd rın şbirl
r. (H0: µ )
132
Tablo 56: Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbirleriyle İşbirliği Seviyesi
N Ort. Std. Sapma
Denizli’deki irbirleriyle işbirliği seviyesi 85 2,07 1,100 tekstil işletmelerinin b
Tablo 57: Denizli’deki Tekstil İşletmelerinin Birbir birli sineklem t
Tes i = 3
leriyle İş ği Seviye (Tek Ör Testi)
t Değer
t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed)
Ort. ce
95% Confidence Interval the Differen e Differen of c
Lo er U per w p
Denizli’deki tekstil ibirbirleriyle işbirliği se
şletmelerinin viyesi
7,792 84 ,000 29 -,9 -1,17 -,69
(P=0.000<0.05 olduğ % 95 g ven aral ında
letmelerinin kendi aralarında işbirliği seviyesi, ortalama 1,83 ile 2,31
rasında, yani düşük bir düzeyde yer almaktadır. Yapılan mülakatlarda bir yönetici,
ir yönetici
ise, “ortak torbaya ekmek bile koyma” diye atasözü olduğunu, işbirliği kültürünün
çok za
rdır.
Tablo
derecesi sided)
undan H1 kabul edilmiştir. ü ığ
Denizli tekstil iş
a
“Denizli’deki ortaklıkların en fazla üç yıl sürdüğünü” belirtmiştir. Başka b
yıf olduğunu belirtmiştir. Başka bir yönetici ise, ortaklıkların kurulmasında
başta yazılı sözleşme yapılmadığını fakat işler iyi gitmeyince akraba ve arkadaşlar
arasında ayrılık ve bölünmelerin başladığını belirtmiştir. Bir diğer yönetici ise,
“Denizli’de işbirliği kültürünün zayıf olduğunu fakat yüksek olması gerektiğine”
katıldığını belirtmiştir. Başka bir yönetici ise, “Bizim insanımız çözümsüzlüğü görüp
zor durumda kalınca birliktelik oluşturmaya başlar. Önce ayrılığı tercih eder ve
başarısız olunca birlikteliğe yönelir.” demektedir.
H1:Üretimin kime yapıldığı ile Denizlideki işbirliği seviyesi arasında istatistiksel
olarak ilişki va
58: Fason üretimin kim için yapıldığı-Denizli’deki işbirliği seviyesi (Ki-kare) Serbestlik Asymp. Sig. (2-Değer
Pearson Chi-Square 9,841(a) 2 ,007 Continuity Correction
Likelihood Ratio 10,775 2 ,005 N of Valid Cases 85
a. 1 cells (16,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 4,24.
133
Fason üretimin kim için yapıldığı-Denizli’deki işbirliği seviyesi arasındaki
il kiyi belirlemek için yapılan Ki-kare testi sonucunda ki-kare de 5
olduğundan H1 hipotezi kabul edilmiştir.
Tablo 59: Fason üretimin kim için yapıldığı-Denizli’deki işbirliği seviyesi
ox. Sig.
iş ğeri 0,007<0,0
Değer Asymp. Std. Approx. ApprError(a) T(b)
Nominal by Nominal Phi ,340 ,007
Cramer's V ,340 ,007
Contingenc ey Co fficient ,322 ,007
N of Valid Cases 85
İlişkinin gücünü görmek için (Tablo 60 mxn olduğundan) Contingency
Coefficient değerine (0,322) bakılmıştır. Bu değer 0,322 olduğundan yurtdışı
iletişim seviyesi ileDenizli’deki işbirliği seviyesi arasında orta derece ilişki
olduğunu göstermektedir.
Tablo 60: Fason Üretimin Kim İçin Yapıldığı-Denizli’deki İşbirliği Seviyesi
İşbirliği seviyesi
1-2 3-5
Toplam
Fason üretimin
kim için yapıldığı
Tamamen yurtiçi Sıklık 6
(0,11)
6
(0,20)
12
Toplam
7,1%
7,1%
14,1%
Tamamen yurtdışı Sıklık 26
(0,47)
4
(0,13)
30
Toplam 30,6% 4,7% 35,3%
Kısmen yurtiçi-kısmen yurtdışı Sıklık 23 20 43
(0,41)
(0,66)
Toplam 27,1% 23,5% 50,6%
Toplam Sıklık 55 30 85
Toplam 64,7% 35,3% 100,0%
134
Tamamen yurtdışına üretim yapan işetmelerde Denizli’deki işbirliği seviyesi
en düşük çıkmıştır. Denizli’deki işletmelerin işbirliği seviyesi (düşük- yüksek)
arasındaki en büyük fark buradadır. Bir kısım işletmelerin tamamen yurtdışına üretim
kd daki Rakiplere Ka lası Pa r Kaybe me End
Bu soruya verilen cevapların ortala 4,11’dir. Tanıml ıcı istatistikler
T blo 61’de gösterilm
Tablo 61:Uzak Doğudaki Rakiplere Karşı Olası Pazar Kaybetme Endişesi
yapmasının nedenlerinden birisinin de bu olduğu düşünülmektedir.
3.5.24. Uza oğu rşı O za t işesi
ması ay
a iştir.
N Ort. Std. Sapma
Uzakdoğu’daki rakiplere karşı olası pazar
kaybetme endişesi
85 4,11 ,887
H1:Gümrük duvarlarının kaldırılması ile ürünlerini dünya pazarına çok daha ucuza
veren Çin, Hindistan, Pakistan gibi Uzakdoğu ülkelerindeki tekstil işletmelerine
k şı, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin olası pa e
endişesi istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır. (H0: µ=3, H1 3)
T oğudaki Rakiplere Karşı Olası Pazar Kaybetm d (Tek Örneklem t Testi)
Test Değeri = 3
ar zar paylarını kaybetm
: µ≠
ablo 62:Uzak D e En işesi
95% ConfidencInter
e val of the
Difference
t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed) Ort. Fark.
Lower Upper
Uzakdoğu’daki rakiplere ka ı
pazar kaybetme endişesi
11,498 84 rşı olas ,000 1,106 ,91 1,30
(P=0.000<0.05 olduğundan H1 kabul edilmiştir. % 95 güven aralığında, fason üretim
yapan Denizli tekstil işletmelerinin olası pazar kaybetme endişesi ortalaması 3,91 ile
4,30 arasında yer almaktadır. Dolayısıyla, yüksek düzeyde pazar kaybetme endişesi
taşıdıkları söylenebilir.
135
Yapılan
3.5.25. Mevcut Üniversite-sanayi İşbirliği Seviyesi
Bu soruya verilen cevapların ortalaması 1, 64’dür.
te-sanayi İşbirliği Seviyesi
mülakatlarda bir yönetici, geçmişte 10 banka ile çalıştıklarını, şimdi ise
ancak 3 banka ile çalışabildiklerini ve bankaların tekstil işletmelerine duydukları
güven seviyesinin düşük olduğunu belirtmiştir.
Tablo 63: Mevcut Üniversi
N Ort. Std. Sapma
Üniversite-sanayi işbirliği seviyesi 85 1,64 ,884
H1:Mevcut üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde ar-ge faaliyetleri, strateji
eliştirme, marka oluşturma…vb. gibi alanlarda bilginin üretilmesi, paylaşılması ve
ablo 64: Mevcut Üniversite-sanayi İşbirliği Seviyesi (Tek örneklem t Testi)
Test Değeri = 3
g
uygulanmasında Denizli’de mevcut üniversite-sanayi işbirliği orta düzeyden
farklıdır. (H0: µ=3, H1: µ≠3)
T
t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed)
95% Confidence Interval of the
Difference
Ort. Difference
Lower Upper Üniversite-sanayi işbirliği seviyesi
-14,227 4 65 6 8 ,000 -1,3 -1,5 -1,17
ğundan H1 hipotezi kabul edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, mevcut
ayıp sonuçlarının işe yaramasını umduklarını, üniversitenin
(P=0,000<0.05 oldu
üniversite –sanayi işbirliği orta düzeyin çok çok altındadır. % 95 güven aralığında
Denizli tekstil işletmelerinin mevcut üniversite-sanayi işbirliği düzeyinin ortalaması
1,44 ile 1,83 arasında yer almaktadır. Yapılan mülakatlar da yöneticiler, bu tür
araştırmaların sözde kalm
136
özellikle kalite ve markalaşma konusunda önayak olabilmesini talep ettiklerini
belirtmişlerdir.
Tablo 65: Üniversite –sanayi İşbirliğinin Gerekliliğine Katılma Derecesi
Std ror Ort. N Ort. Std. Sapma . Er
Üniversite-sanayi işbirliğinin gerekliliği 83 4,48 ,705 ,077
Bu soruya verilen cevapların ortalaması 4,48’dir.
H1:Denizli sanayi için yararlı bilgilerin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanması
ko e yöneticileri ünivers şbirli olması
gereken düzey ile ilgili kanaatleri istatistiksel olarak orta düzeyden farklıdır.
(H0: µ=3, H1: µ≠3)
Test Değeri = 3
nusunda Denizli’deki işletm nin ite-sanayi i ğinin
Tablo 66:Üniversite –sanayi İşbirliğinin Gerekliliğine Katılma Derecesi (Tek Örneklem t Testi)
95% Confidence Interval of the
Difference
t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed)
Ort. Difference
Lower Upper
Üniversite-sanayi işbirliğinin 19,158 82 ,000 1,482 1,33 gerekliliği
1,64
(P=0.000<0.05 olduğundan H1 ka m 95 gü ğında,
Denizli tekstil işletmeleri yöneticilerinin üniversite-sanayi işbirliğinin olması en
düzey ile ilgili ortalaması 4,33 ile 4,64 arasında yer almaktadır. Dolayısıyla
niversite –sanayi işbirliğinin olması gereken düzey ile ilgili yöneticilerin kanaatleri
hipotezi bul edil iştir. % ven aralı
gerek
ü
oldukça yüksektir.
3.5.26. Birlikte Çalışılan İşletmelere Duyulan Güven
H1:Fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin Denizli’deki işletmelere
duydukları güven seviyesi ile yurtdışı işletmelere duydukları güven seviyesi arasında
istatistiksel olarak fark vardır. (H0: µ1=µ2 , H1:µ1 ≠ µ2 )
137
Yurtdışındaki ve yurtiçindeki işletmelere duyulan ortalama güven skorları
tablo 67’da verilmiştir. Buna göre yurtdışı işletmelere duyulan güven düzeyinin
ortalaması 3,4 iken yurtiçindeki işletmelere duyulan güven düzeyi ortalama 2,86’dır.
ablo 67: Yurtiçi ve Yurtdışı İşletmelere Duyulan Güven Düzeyi
N Ort. a
T Std. Sapm
Yu 75 3,40 ,854 rtdışı güven
Yurtiçi güv 85 2,86 1,060 en
Bu iki grubun ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup
İki Örneklem t Testi) Levene's Test
olmadığını test eden bağımsız iki örneklem t testi sonuçları tablo 68’de verilmiştir.
Tablo 68: Yurtiçi ve Yurtdışı İşletmelere Duyulan Güven Düzeyi
(Bağımsız
for Equality of Variances
t-test for Equality of Ort.s
F Sig. t Serbestlik derecesi
Sig. (2-tailed)
Ort. Difference
Std. Error Difference
99% Confidence Interval of the
Difference
Lower Upper
Yurtdgüven
ışı Equal variances assumed
1,670 ,198 3,526 158 ,001 ,541 ,153 ,141 ,941
Equal variances
3,573 ,0 4 1
not assumed
156,771 00 ,5 1 ,15 ,146 ,936
Tablo 68’deki sonuçlar incelendiğinde Sig. 0,01< 0,01 olduğu için H1 hipotezi
abul edilmiştir. Yurtdışı işletmelere duyulan güven seviyesi yurtiçi işletmelere
şı Pazar Kaybetme Endişesi
%
k
duyulan güven seviyesinden %99 güven aralığında istatistiksel olarak daha yüksektir.
3.5.27.Denizli Tekstil İşletmelerinin Pazar Kaybetme Endişesi
Bu soruya 85 işletme cevap vermiştir.
Tablo 69:Uzakdoğu’daki Rakiplere Kar
Sıklık
Biraz 2 2,4 Orta 23 27,1 Fazla 24 28,2 Çok fazla 36 42,4 Toplam 85 100,0
138
una karşılık hedef pazardaki rakiplere karşı olası pazar kaybetme endişesi “fazla”
arlarının tamamen
aldırılması ile işletmelerin çok önemli bir kısmı Çin, Hindistan, Pakistan vb…gibi
rakiplerine karşı yüksek oranda (%70) olası pazar kaybetm şesine sahiptir.
iletişim seviyesi ile pazar kaybetme end arasında istatistiksel olarak
Değer Serbestlik Derecesi
Asymp. Sig. (2-sided)
Ankete katılan işletmelerden sadece 2 tanesi “biraz endişe” duyduğunu belirtmiştir.
B
ve “çok fazla” olan işletme sayısı 50’dir. Dolayısıyla, gümrük duv
k
e endi
H1: Yurtdışı işesi
ilişki vardır. Hipotezi test etmek için yapılan Ki-kare sonuçları tablo 70’de
verilmiştir.
Tablo 70: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme Endişesi (Ki-Kare)
Pearson Chi-Squar ,002 e 10,039 1
N of Valid Cases 56
Sig.0,002<0,05 olduğundan H1 hipotezi kabul edilmiştir. Tablo 71: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme Endişesi Arasındaki İlişki Derecesi
Değer Approx. Sig.
Nom ,423 ,002 inal by Nominal Phi
Cramer's V 02 ,423 ,0
Contingency ,390 ,002 Coefficient
N of Valid Cases 56
Phi=0,423 yurtdışı iletişim ile pazar kaybetme endişesi arasında orta derece bir
ilişki ektedir.
olduğunu gösterm
139
Tablo 72: Yurtdışı İletişim-Pazar Kaybetme Endişesi
Pazar Kaybetme Endişesi Toplam 2-3 4-5
Orta- Yüksek Sıklık 18 (0,90) 17 (0,47) 35 Y.D. % 51,4 48,6 100,0 Çok yüksek Sıklık 2 (0,10)
19 (0,53)
21
Y.D. % 9,5 90,5 100,0 Toplam 20 36 56
Yurtdışı iletişim seviyesi
35,7 64,3 100,0
Tablo 72’de yurtdışı iletişim seviyesi ile pazar kaybetm ki
ilişkinin nerede yoğunlaştığı verilmektedir. B re y etiş sine
“çok yüksek” cevabı veren 21 işletmenin %90,5’,i (19 işletme) pazar kaybetme
end yüksek”olarak değerlendirmiş ışı i tişim seviyesini “orta
üksek” olarak değerlendiren 35 işletmenin ise %48’i (17 işletme) pazar
aybetme endişesini de “çok yüksek” olarak belirtirken %52’si (18 işletme) pazar
İletişim seviyesi çok yüksek olan işletmelerin pazar kaybetme endişenin de
ikte
belirli standart ve talimatları olduğundan bunların karşılan sı en
kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Yapılan mülakat sıras ir y inin,
“önem şı işletmelerin bize güvenmesi, bizim onlara güvenm iz pek
anlam ifade etmemektedir” sözleri de bu sonuçlar
e endi
urtdışı il
şesi arasında
im seviyeuna gö
işesini de “çok tir. Yurtd le
ve y
k
kaybetme endişesinin düşük olduğunu ifade etmiştir.
yüksek olmasının nedeni, sipariş veren çok sayıda yurtdışı firmanın siparişle birl
amama endişesind
ında b önetic
li olan yurtdı em
ı desteklemektedir.
140
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Küreselleşme süreci küresel rekabeti de beraberinde getirmektedir. Küresel
e yönelip, diğer faaliyetler için
b ka işletmelerin yeteneklerinden yararlanarak b i
yaratarak rekabet ortamında varlığını sürdürmektedir. Bu bağlam gelişmiş ülke
işletmeleri benzer düzeyde g ele lişm n v az
gelişmiş ülke işletmeleriyle ç şitli strateji ikler makta u ça
özel me k niza psa son tim
yapan Denizli tekstil işletm cele çalış ştır. Denizli, geleneksel
dokumacılık temeline dayalı sanayi yapısını, 1970 lların dan n
odern teknolojiyle geliştirmeye başlamıştır. 1980’li yılların ortasından itibaren ise,
yapmaktadır. Denizli tekstil
letme
ip olduklarını
göstermektedir. Denizli’de çok sayıda yurtdışı firmanın istek ve beklentileri
oğrultusunda fason üretim yapılması, Denizli tekstil işletmelerinin esnekliğinden
aynaklanmaktadır. Hedef pazardaki rakiplere göre esnekliğin “önemli” bir rekabet
faktörü olması da bu sonucu desteklemektedir(Tablo 36). Ayrıca, Çin, Hindistan,
Pakistan vb..gibi rakiplerine karşı olası pazar kaybetme endişesinin
“yüksek(ort.4,11)” olması da dinamik şebeke organizasyon özelliği taşıdıklarının bir
başka göstergesidir(Tablo 62). Bununla birlikte gelişmiş ülke işletmelerinin (ana
rekabet ortamında işletmeler, kendi temel yeteneklerin
aş ir şebeke oluşturmakta ve sinerj
da,
elişmiş ülke işletm riyle, ge ekte ola eya
e k işbirl i yap dır. B lışmada
likle gelişmiş ülke işlet lerine şebe e orga syo kan mın a fad üre
eleri in nmeye ılmı
’li yı başın itibare
m
tekstil üretimi ve ihracatı konusunda ön plana çıkmaya başlamıştır.
Yapılan çalışmada belirtilen amaçlar ve hipotezler doğrultusunda anket ve
mülakat yöntemiyle veriler değerlendirilerek aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir:
H1, Denizli’de yurtdışına fason üretim yapan işletmeler dinamik şebeke
organizasyon yapısına sahiptir. Denizli tekstil işletmelerinin çok sayıda yurtdışı ünlü
markalara üretim yapmaktadır(Tablo 18). Aynı zamanda bu işletmeler çok sayıda
yurtiçi (özellikle Denizli içi) işletmelere de üretim
iş lerinin başlıca üretim yaptıkları yurtdışı markalar Metro (%7), Tesco (%7),
Adidas (%5), Victoria Secret (%5) ve Karstadt-Nekerman’dır (%5) (Tablo 17).
Ankete katılan işletmelerin yaklaşık %58’i 11 ve daha fazla sayıda yurtdışı ve yurtiçi
işletme için fason üretim yapmaktadır(Tablo 16).
Denizli tekstil işletmelerinin çok sayıda yurtdışı ve yurtiçi işletmelere fason
üretim yapması, dinamik şebeke organizasyon yapısına sah
d
k
141
işletme) Denizli tekstil işletmelerine sipariş ile birlikte ilgili standart ve talimatları da
bildirmesi şebeke içerisind şebeke özelliği
gösterm
ğerlerinden
farklıdı
rler
olarak
yapması, işletme
yetenek
e hiyerarşi oluşturarak dengeli
esine neden olmaktadır. Stratejik kararların belirlenmesinde özellikle sipariş
veren işletme etkisinin “önemli (ort.3,59)”düzeyde çıkması da bu sonucu
desteklemektedir(Tablo 30). Dolayısıyla Denizli tekstil işletmeleri hem dinamik hem
de dengeli şebeke organizasyon yapısını özelliğine sahiptir. Son üç yılda fason
üretim yapılan yurtdışı firma sayısının arttı ve azaldı seçeneklerine katılım oranının
yaklaşık %50, değişmediğine katılım oranının da yaklaşık %50 olması da karma bir
şebeke organizasyon yapısı gösterdiğini desteklemektedir(Tablo 20). Dolayısıyla,
birinci hipotez kısmen doğrulanmıştır.
H2, Denizli tekstil işletmelerini fason üretime teşvik eden markayla
yurtdışına açılmanın zorluğu, sınırlı pazarlama bilgisi, fason üretimin kolay ve rahat
olması vb…gibi nedenlerin en az birinin ortalaması istatistiksel olarak di
r(Tablo 30). Bu hipotez kabul edilmiştir. Marka konusunda rekabet gücünün
zayıflığı ve marka ile yurtdışı pazarlara açılmanın zorluğu en önemli faktö
karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yurtdışında yaklaşık %90’ının markasının
olmaması da bu sonucu desteklemektedir(Tablo 51).Yaoılan mülakatlarda
yöneticilerin üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde “marka konusunda” beklentileri
ilk sıralarda yer almaktadır. Bu iki faktörün ortalaması hızlı pazar değişikliği,
pazarlama ile ilgili sınırlılıklar ve fason üretimin kolaylığı gibi sebeplerin
ortalamasından anlamlı olarak farklı çıkmıştır. Fason üretimin en az önemli olarak
belirtilen nedeni ise hızlı pazar değişikliğidir(Tablo24).
H3, Denizli tekstil işletmelerinin yurtdışına fason üretim
lerinin kısıtlanması, fason üretim yapılan firmaya bağımlılık, gelecek
vadeden fırsatların göz ardı edilmesi gibi bir takım olası sakıncaların en az birinin
ortalaması istatistiksel olarak diğerlerinden farklıdır. Bu hipotez kabul
edilmiştir(Tablo27). Buna göre 5. faktörle belirtilen, “sipariş veren işletmelerin
sipariş verdiği işletmeyi, Denizli’deki diğer fason üretim yapan işletmelerle rekabete
sokup düşük kar etmesine neden olması” en önemli faktör olarak karşımıza
çıkmaktadır. 3. ve 4. faktörlerle ifade edilen, işletmenin sipariş veren işletmeye
bağımlı hale gelmesi ile alternatif ve gelecek vadeden fırsatların göz ardı edilmesi
sakıncası, ikinci derece önemli faktör grubunu oluşturmaktadır. Fason üretimin
142
işletme yeteneklerini kısıtlaması ise orta düzeyde bir sakıncayı oluşturmaktadır.
Fason üretimin en az önemli olarak belirtilen sakıncası ise, koordinasyon problemi
ortaya çıkarmasıdır. Mülakatlarda ise, sipariş veren işletmelerin ürünlerin askı ve
etiketlerini dahi hangi ülkelerden (Fransa, Japonya gibi.) alacaklarını belirlediklerini,
dolayısıyla işletmenin kendilerine ait olmadığı hissine kapıldıklarını belirtmişlerdir.
H4, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin stratejik kararlarının
belirlenmesinde, fason üretim için sipariş veren işletmelerin istatistiksel olarak orta
düzeyden farklı etkisinin olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. % 95 güven
aralığında Denizli tekstil işletmelerine sipariş veren işletmelerin Denizli tekstil
işletmelerinin stratejilerini belirleme ortalaması 3.35 ile 3.84 arasındadır. (Tablo 30).
Dolayı
rdir. Bir diğer yönetici ise,
ünlü m
sıyla, yüksek düzeyde bir etki gücüne sahiptir. Yönetici ve işletme sahipleriyle
yapılan mülakatlarda, sipariş veren işletme temsilcilerinin yılda en az bir kez gelerek
işletmelerini ziyaret ettiklerini ve işlerine aşırı müdahele edildiğini belirtmişlerdir.
Örneğin, işletmelerinde, üzerinde koruması olmayan florasan lambalara dahi kırılıp,
ürüne karışabilir gerekçesiyle koruyucu takılması talebi gibi.
H5, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin stratejik kararlarının
belirlenmesinde, fason üretim için aracı olan (koordinatör) işletmelerin etkisinin
istatistiksel olarak orta düzeyden farklı olduğudur. Bu hipotez reddedilmiştir. % 95
güven aralığında Denizli tekstil işletmelerine fason üretim siparişi için aracı olan
işletmelerin etkisi ortalama 2.84 ile 3.48 arasındadır(Tablo 32). Dolayısıyla, orta
düzey bir etkisi vardır.Yapılan mülakatlarda , aracı işletme sayısının çokluğundan
dolayı niahi ürüne katkılarını bilmediklerini belirtmişle
arka ile muhatap olamadıklarını arada aracı işletmelerin, hatta onların da
aracılarının olduğunu belirtmiştir.
H6, işletmelerin müşterilerle bağlantı kurma biçimleri arasında istatistiksel
olarak önemli farklı olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. %95 güven aralığında,
internet ve müşteri ziyaretleri en çok tercih edilen müşteri bulma seçeneklerini
oluşturturken, fuarlara katılım, iş gezileri ise orta derece tercih edilen seçeneği
oluşturmaktadır(Tablo35).
143
H7, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin hedef pazardaki
rakiplerine oranla rekabet üstünlüğünü oluşturan kalite, zamanında teslim ve
güvenirlik vb…gibi faktörlerden en az birinin ortalaması istatistiksel olarak
diğerlerinden farklı olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. Rekabet üstünlüğü
araçlarından güvenilirlik, kalite ve zamanında teslim faktörleri arasında istatistiksel
olarak
üç faktörün ortalaması
birbirin
erecesinde yüksek katılım oranını göstermektedir.
Ortak marka oluşturma ve ortak marka satın alma ise orta düzeyde bir katılımı
gösterm
anların elde ettikleri yararlarla (yeni pazarlar bulunması,
yeni iş bağlantıları yapılması vb…gibi), üye olacakların elde edebileceği olası
yararlarla ilgili beklentileri arasında istatistiksel olarak önemli fark olduğudur. Bu
eşit önem derecesine sahiptir ve en önemli rekabet faktörlerini
oluşturmaktadır. Esneklik ve çevre duyarlılığı faktörlerinin de önem derecesi
birbirine eşittir ve rekabet açısından önemli faktör grubunu oluşturmaktadır. Maliyet
ve fiyat faktörleri de eşit önem derecesine sahiptir ve rekabet üstünlüğünde en zayıf
faktörleri oluşturmaktadır(Tablo37).
H8, Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarında daha yüksek düzeyde
işbirliği yapabilmesinde ortaklararası güven, birlikte çalışma kültürü ve bu yönde
ortak çaba olması gibi faktörler arasında istatistiksel olarak önemli fark olduğudur.
Bu hipotez reddedilmiştir. Denizli’de diğer tekstil işletmeleriyle daha yüksek
düzeyde işbirliği oluşturulabilmesinde, istatistiksel olarak her
e eşit ve çok önemli düzeydedir(Tablo 40). Yapılan mülakatlarda, Denizli
tekstil işletmelerin diğer ülke işletmeleriyle değil birbirleriyle-özellikle düşük fiyat
konusunda- rekabet ettikleri belirtilmiştir.
H9, Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarında ortak ar-ge bölümü kurma,
yetiştirilemeyen ürünlerin üretiminde işbirliği, ortak yatırım yapma vb…gibi olası
yapılabilecek çalışmaların en az birinin ortalaması istatistiksel olarak diğerlerinden
farklı olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir.Yetiştirilemeyen siparişlerin
üretiminde işbirliği, diğer işletmelerle beraber ar-ge bölümü kurma ve ortak
yatırımların yapılması eşit önem d
ektedir(Tablo 42). Yapılan mülakatlarda Denizli’deki işbirliği kültürünün
zayıf olduğu fakat “yüksek olması gerektiği fikrine” katıldıklarını belirtmişlerdir.
H10, geçmişte EGS (Ege Giyim Sanayicileri Derneği) gibi Sektörel Dış
Ticaret Şirketleri’ne üye ol
144
hipotez
k diğerlerinden farklı olduğudur. Bu hipotez
kabul edilmiştir. Verilen sözlerin yerine getirilmesi, karşılıklı bilgi akışı ve satış
sonrası ili
u hipotez kabul edilmiştir. % 95 güven
aralığın
ir
ifadeyle, çok sayıda yurtdışı işletmeye fason üretim yapan işletmelerin fason üretim
yaptıkl
istatistiksel olarak orta düzeyden farklı bir işbirliğine sahip olduğudur. Bu hipotez
kabul edilmiştir. Geçmişte SDŞ üyesi olan işletmelerin beklentileri
gerçekleşmemiştir. Diğer bir ifade ile SDŞ üyesi olmakla elde etmeyi umdukları
yararları elde edememişlerdir. Buna karşılık, geçmişte SDŞ üyesi olmayan işletmeler
bir SDŞ üyeliğinin olası yararlarıyla ilgili olumlu kanaat ve orta düzey beklentiye
sahiptir(Tablo 47). Bir yönetici bu durumu; “bizim insanımız çözümsüzlüğü görüp
zor durumda kalınca birlikteliğe yönelir. Önce ayrılığı tercih eder, başarısız olunca
birlikteliğe yönelir” biçiminde belirtmektedir.
H11, güven oluşumuna ve güvenin sürdürülmesine etki eden faktörlerin en az
birinin ortalaması istatistiksel olara
şkilerin devamı faktörleri güven oluşumunu ve devamını etkileyen en
önemli faktörlerdir(Tablo 48). Bir yönetici, geçmişte 10 banka ile çalıştıklarını şimdi
ise, 3 banka ile çalıştıklarını, bankaların tekstil işletmelerine güvenmediklerini
belirtmiştir.
H12, yurtdışına fason üretim yapan işletmelerin, fason üretim yaptıkları
yurtdışı işletmelerle iletişim sıklığının istatistiksel olarak orta düzeyden farklı
olduğudur. Yapılan analizler sonucunda b
da, Denizli tekstil işletmelerinin sipariş üretim yaptıkları yurtdışı firmalarla
iletişim sıklığı ortalaması 4,09 ile 4,44 arasındadır (Tablo53). Dolayısıyla, yüksek
bir iletişim sıklığına sahiptir. Yurtdışı işletmelerle iletişim en fazla internet ve
müşteri ziyaretleri ile gerçekleşmektedir(Tablo 35).
H13, fason üretim yapılan yurtdışı işletme sayısı ile yurtdışı iletişim seviyesi
arasında istatistiksel olarak ilişki olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. Orta
seviyede bir ilişki olduğunu sonucuna ulaşılmıştır. 6 üzeri yurtdışı işletmeye fason
üretim yapan işletmelerin yurtdışı iletişim seviyeleri ilişkili çıkmıştır. Diğer b
arı işletmelerle iletişim seviyesi, daha az sayıda yurtdışı işletmeye fason
üretim yapan işletmelerin yurtdışı iletişim seviyesinden daha yüksektir(Tablo 55).
H14, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmeleri, kendi aralarında
145
kabul edilmiştir. % 95 güven aralığında Denizli tekstil işletmelerinin kendi
aralarında işbirliği seviyesi ortalaması istatistiksel olarak 1,83 ile 2,31
arasındadır(Tablo57). Çok düşük bir işbirliği seviyesini göstermektedir. Bir
yöneticinin; “Çin bizi korkutmuyor. Denizli’deki Çin bizi korkutuyor” şeklindeki
ifadeleri de bu sonucu desteklemektedir.
H15, üretimin kim için (yurtiçi, yurtdışı) yapıldığı ile Denizlideki işbirliği
seviyesi arasındaki ilişki olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. Tamamen
yurtdışı
betme endişesi istatistiksel olarak orta düzeyden farklı olduğudur.
zli’de üniversite-sanayi işbirliği
seviyesinin orta düzeyden farklı olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. % 95
güven
95
güven aralığında, Denizli tekstil işletmeleri yöneticilerinin üniversite-sanayi
işbirliğ
na üretim yapan işetmelerde Denizli’deki işbirliği seviyesi en düşük
çıkmıştır. Denizli’deki işletmelerin işbirliği seviyesi (düşük- yüksek) arasındaki en
büyük fark buradadır(Tablo 60).
H16, Gümrük duvarlarının kaldırılması ile ürünlerini dünya pazarına çok daha
ucuza veren Çin Hindistan, Pakistan gibi Uzakdoğu ülkelerindeki tekstil
işletmelerine karşı, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin olası pazar
paylarını kay
Bu hipotez kabul edilmiştir. % 95 güven aralığında fason üretim yapan
Denizli tekstil işletmelerinin olası pazar kaybetme endişesi ortalaması istatistiksel
olarak 3,91 ile 4,30 arasındadır(Tablo 62). Yüksek düzeyde bir endişeyi
göstermektedir.
H17, ar-ge faaliyetleri, strateji geliştirme, marka oluşturma…vb. gibi
alanlarda bilginin üretilmesi ve paylaşılmasında Deni
aralığında Denizli tekstil işletmelerinin mevcut üniversite-sanayi işbirliği
düzeyi ortalaması istatistiksel olarak 1,44 ile 1,83 arasında yer almaktadır(Tablo 64).
Çok düşük bir işbirliği düzeyini göstermektedir.
H18, Denizli sanayi için yararlı bilginin üretilmesi, paylaşılması ve
uygulanmasında üniversite-sanayi işbirliğinin gerekliliğine katılma derecesinin
istatistiksel olarak orta düzeyden farklı olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir. %
inin olması gereken düzey ile ilgili ortalaması istatistiksel olarak 4,33 ile 4,64
146
arasında yer almaktadır(Tablo 66). Oldukça yüksek bir katılım derecesini
göstermektedir. Denizli’de teknopark kurulmasıyla ilgili çalışmaların devam
etmesinin bu sürece önemli katkılar sağlaması beklenmektedir. Yapılan mülakatlarda
yöneticiler, üniversiteden özellikle “kalite ve marka” konusunda yardım
beklediklerini belirtmişlerdir. Bir diğer yönetici ise, bu tür araştırmaların sözde
kalmay
işletmelere duyulan güven seviyesi, yurtiçi
işletme
şki
olduğu
onuçları genel olarak değerlendirildiğinde elde edilen bulgular
doğrultusunda Denizli tekstil işletmelerinin küresel rekabet ortamında var olabilmek
ve bu
ise, alternatif yatırımları ve gelecek
vadeden çalışma alanlarının göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Ayrıca fason
etim
ıp sonuçlarının işe yaramasını umduğunu belirtmiştir.
H19, fason üretim yapan Denizli tekstil işletmelerinin işbirliği yapma
durumunda oldukları yurtdışındaki ve Denizli’deki işletmelere duydukları güven
seviyesi arasında istatistiksel olarak fark olduğudur. Bu hipotez kabul edilmiştir.
%99 güven aralığında yurtdışı
lere duyulan güven seviyesinden istatistiksel olarak farklı ve daha
yüksektir.(Tablo 68). Bir yönetici bu durumu; “bizdeki ortaklıklar en fazla 3 yıldır.
Ondan sonra bozulur”, şeklinde belirtmektedir.
H20, yurtdışı iletişim seviyesi ile olası pazar kaybetme endişesi arasında ili
dur. Bu hipotez kabul edilmiştir. Yurtdışı iletim seviyesi ile pazar kaybetme
endişesi arasında orta derece ilişki vardır(Tablo 72). İletişim düzeyi yüksek
işletmelerin pazar kaybetme endişeleri daha yüksek çıkmıştır.
Araştırma s
rekabeti sürdürebilmesi için gerçekleştirilebilecek olası çözüm önerileri şu
şekilde özetlenebilir:
1.Denizli Tekstil işletmelerinin çok önemli bir kısmı markaya sahip
değildir(Tablo51). Dolayısıyla yurtdışı ünlü markalara sipariş ile fason üretim
yapmaktadır. Ünlü markalar yapılan fason üretim
ür yapan işletmeleri sipariş veren işletmelere karşı bağımlı hale getirmektedir.
Dolayısıyla, diğer işletmelerle beraber ortak ar-ge kurulması ve ortak yatırımların
yapılması bu bağımlılığı önemli ölçüde azaltarak, markalaşma konusunda Denizli
tekstil işletmelerine önemli katkılar sağlayacaktır.
147
2. Geçmişte Sektörel Dış Ticaret Üyesi olan işletmelerin beklentileri önemli
ölçüde gerçekleşmemiştir. Bu durumun nedenlerinden birisinin geçmişte yaşanan
olumsuz EGS (Ege Giyim Sanayicileri Derneği) deneyiminden kaynaklanmış
olabileceği tahmin edilmektedir. Buna karşılık araştırma sonuçlarında, potansiyel üye
olacakların beklentileri yüksek çıkmıştır. Dolayısıyla Denizli tekstil işletmelerinin
sınırlı sayıda SDŞ üyesi olarak yeniden örgütlenmelerinin daha kolay pazar
bulabilme ve ihracat yapabilmelerini kolaylaştıracağı düşünülmektedir.
şlıca rekabet üstünlüklerini
oluşturmaktadır(Tablo37). Dolayısıyla bu rekabet faktörlerinde yoğunlaşılması
dünya
ndini temizleyen, ütü
gerekti
erin üretilebilceği bu tür değişikliklerin ve gerekli ar-ge
çalışma
metal ipliğin bakırın iletken bir
madde olması nedeniyle insan bedenindeki elektiriği dolayısıyla stresi azalttığı
tezinden hareketle pazarın yeni terndi olacağı beklenmektedir.
3. Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarındaki işbirliği seviyesi orta
düzeyden düşüktür(Tablo57). Dolayısıyla kendi aralarında işbirliğini geliştirici ve
güçlendirici önlemlerin alınması ve bu yönde ortak yatırımların yapılması dış
firmalara bağımlılığı azaltarak, küresel rekabet ortamında başarı şansını artıracaktır.
4. Kalite, güvenirlilik, zamanında teslim gibi faktörler Denizli tekstil
işletmelerinin rakiplerine oranla ba
pazarlarına ürünlerini çok daha ucuz fiyatla veren Çin, Hindistan, Pakistan
gibi ülke işletmelerine karşı pazar payını korumasına yardımcı olacaktır. Özellikle
ürün kalitesi ve özellikleriyle ilgili yapılabilecek iyileştirmeler (yanmayan, leke
tutmayan, terlemeyi önleyen, sivrisinek kovucu, kendi ke
rmeyen, iplik ve tüy bırakmayan vb. gibi özelliklere sahip kumaş) çoğunlukla
gelişmiş ülkeler tarafından nanoteknolojiyle yapılabilmektedir. Düşük maliyet ve
düşük fiyat gibi rekabet faktörlerine sahip Uzakdoğu işletmelerine karşı katma
değeri yüksek ürünl
larının yapılması Denizli tekstil işletmelerinin rekabet gücünü artıracaktır.
Ürün farklılaştırma ve katma değeri yüksek ürünler üretebilme çalışmalarına
Kahramanmaraşlı bir iş adamının bu yöndeki çabaları dikkat çekici bir örnek
oluşturmaktadır. İlgili işadamı fuar için gittiği İtalya’da bir müşrerisinden “metal
iplik” çalışmalarını duyduğunu Kahramanmaraş’a dönünce, ar-ge çalışmalarıyla
bunu geliştirerek klasik ham pamuk ipliğinden 10 kat daha pahalı olan metal ipliği
ürettiğini ve Avrupanın tamamına ihraç ettiğini belirtmektedir. Pamuğun içine saç
teli kalınlığında bakır, çelik konularak elde edilen
148
5. Üniversite-sanayi işbirliği seviyesi düşük olmasına karşın bunun
gerekliliğine katılım düzeyi oldukça yüksek çıkmıştır(Tablo 66). Dolayısıyla bu
potansiyeli fiili duruma dönüştürerek özellikle ar-ge, markalaşma, pazar araştırmaları
vb. gibi konularda bilginin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanmasında üniversite –
sanayi işbirliği geliştirici faaliyetler çok önemli gözükmektedir. Kuruluş aşamasında
olan teknopark çalışmalarının bu süreçte önemli katkılar sağlaması beklenmektedir.
6. Birlikte iş yapabilmenin, ortaklıkların en önemli unsurlarından birisi,
bilindiğ
gösteri
Özuğur
i gibi güvendir. Yapılan çalışmalarda Denizli tekstil işletmelerinin sipariş
üzerine üretim yaptıkları yurtdışı işletmelere Denizli’deki işletmelerden daha çok
güven duydukları tespit edilmiştir(Tablo 68). Dolayısıyla Denizli tekstil
işletmelerinin birlikte iş yapabilmesinde bu güven düzeyini artırıcı yönde çaba
lmesi gerekmektedir. Özellikle verilen sözlerin yerine getirilmesi, satış sonrası
ilişkilerin devamı ve karşılıklı bilgi akışının açık olması güven konusunda öne çıkan
faktörlerdir.
Tekstil sektörü günümüzde küresel bir sektör halini almıştır. Bilgi ve
teknoloji yoğun gelişmiş ülke işletmeleri (lider işletme), emek ve hammaddenin ucuz
olduğu gelişmekte olan ülke işletmelerine (bağlı işletme) fason üretim
yaptırmaktadır. Şebeke içerisinde bilgi ve teknoloji gücünü elinde tutan ve markası
olan lider işletmeler, fason üterim yaptırdığı işletmelere gerekli emir ve talimatları da
sipariş ile birlikte vermektedir. Öyleki fason üretim yaptırdığı işletmelerin stratejik
kararlarını dahi önemli ölçüde kendisi belirlemektedir. 19. yüzyılda mevsimlik işçilik
ve fason üretim angarya çalışma (sweated labour) olarak değerlendirilmektedir(
lu, 2005, s.115).
Dolayısıyla Denizli tekstil işletmelerinin kendi aralarında, güven artırıcı
davranış eğilimlerini güçlendirmeleri ve işbirliğine yönelmeleri gerekmektedir.
Üniversite-sanayi işbirliğine ağırlık verilerek, üniversitenin özellikle marka, kalite ve
ürün farklılaştırma çalışmalarda öncü olmasının tekstil sektörünün geleceği
açısından önemli yararlar sağlayacağı düşünülmektedir.
149
ÖZET
Küreselleşme süreci sosyo-ekonomik, politik ve kültürel pek çok değişimi de
beraberinde getirmektedir. Bu süreçte bilgi, sermaye, teknoloji sınır tanımaz hale
gelmiştir. Gittikçe daha çok sayıda işletme kendisini küresel pazarda bulmaktadır.
Hızlı değişimle birlikte bürokratik ve hiyerarşik yapılar yerini dışa açık, esnek
değişime hızlı cevap verebilen hiyerarşinin olmadığı şebeke organizasyon (network
organiz
ları ve şebeke kapsamında fason üretim yapan Denizli tekstil
işletmelerini incelemeye yöneliktir.
nun nedenleri incelenmeye çalışılmıştır.
ation) ve sanal organizasyon (virtual organization) gibi yeni örgüt
modellerine bırakmaktadır.
Katı emir ve komutaya sahip geleneksel işletmelerin yerine, “piyasa
mekanizması tarafından düzenlenen yığışım (cluster) firmaları yada uzmanlık alanı
birimler” olarak tanımlanabilen şebeke organizasyonlar, küreselleşme sürecinin tipik
örgüt yapılarından birini oluşturmaktadır. Küreselleşme sürecinde şebeke
organizasyon
Bu çalışma, Denizli tekstil işletmeleriyle ilgili anket ve mülakat
çalışmalarından oluşmaktadır. Anket ve mülakat çalışmasında ise, Denizli tekstil
işletmelerinin gelişmiş ülke işletmelerine şebeke organizasyon bağlamında fason
üretim yapmalarının nedenleri (markanın olmaması, vb..gibi) ve sakıncaları ( düşük
fiyatla çalışma, bağımlılık vb..gibi) incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, Denizli Tekstil
işletmelerinin kendi aralarındaki işbirliği seviyesi ve birbirlerine duydukları güven
düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır. Kendi aralarında düşük bir işbirliği ve güven
seviyesine sahiptirler. Bu
Hedef pazardaki rakiplerine oranla Denizli tekstil işletmelerinin başlıca
rekabet üstünlükleri (esneklik, kalite ve zamanında teslim vb..gibi) (competitive
advantage) ve bunun sürdürülebilmesi, mevcut sorunları ve çözüm önerileri
sunulmaya çalışılmıştır.
150
SUMMARY
Globalization process has brought about a great deal of socio-economical,
political and cultural changes. In this process information, capital and technology
does not respect borders. Many more businesses increasingly find themselves in the
global market. As a result of these rapid changes, hiearchic and bureaucratic
structures are replaced by new organization models such as network organizations
and virtual organizations which are open, flexible and responsive.
This study consist of sample survey and interviews related to the textile
firms,
he textile firms in
Denizli in comparison with their rivals based on target market ( for example,
flexibil
Typical organizational structure of globalization process is not embodied by
traditional businesses based on command and control, but network organizations
which can be defined as cluster firms regulated by the market mechanism or units of
area of specialization. This sudy attempts to explore network organizations and the
textile firms performing contract manufacturing for network in Denizli.
which are carried out in Denizli. It analyses the survey data in order to find
out why the textile firms in Denizli perform contract manufacturing for the firms of
developed contries ( for example, having no brands) and its disadvantages ( for
example, manufacturing with low prices and dependence). It also determines the
level of cooperation and reliance among the textile firms in Denizli. They are very
low among the textile firms in Denizli.
Finally, the study argues main competetive advantages of t
ity, quality, delivery at right time), sustainabilty of these advantages, existing
problems and their remedies.
151
99.
Adobor Henry, “Trust as Sensem
İşletmeler”, Finans Dünyası, Ocak 1998.
Baker
Bell Chip R., Heater Shea, “Büyük Ortaklıklar İçin Atılan Adımlar”, Executive
, Eylül 2000.
The New Competition: Instutions of Industrial Restructuring, Library of Congress Catalog –in-Publication Data, 1990.
KAYNAKÇA Achim Walter, “Relationsip Promoters: Driving Forces for Succesful Customer
Relationships”, Industrial Marketing Management 28, 19
aking: The Microdynamics of Trust in Interfirm Alliances”, Journal of Business Research, 58, 2005.
Akdoğan A. Asuman, “Network Organizations (A Comparison Between Traditional
Organization Forms and Network Forms as a Non-Traditional Form)”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı 11, Aralık 1994.
Akın H. Bahadır, “21.Yüzyılın Eşiğinde Küreselleşme ve Küresel
Akın H.Bahadır, Yeni Ekonomi, Strateji, Rekabet, Teknoloji Yönetimi, Çizgi Kitabevi Yayınları 39, Konya, 1.B., 2001.
Alajoutsijarvi Kimmo, Paivi Eriksson, Henriki Tikkanen, “Dominant Metaphors in
the IMP Network Discourse: The Network as a Marriage and The Network as a Business System”, International Business Rewiew, 10, 2001.
Alter Catherine, Jerald Hage, Organization Working Together, Sage Library of
Social Research 191, 1993.
Wayne E., Networking Smart: How To Build Relationships for Personal and Organizational Sucess, McGraw-Hill, Inc. 1994.
Barnet Richard J., John Cavanagh, Küresel Düşler, İmparator Şirketler ve Yeni
Dünya Düzeni, Çev.:Gülden Şen, Sabah Kitapları, Gençlik Yayınları, İstanbul 1995.
Exellence
Best Michael H,
152
Bhappu Anita D., “The Japanese Family: An Institutional Logic For Japanese Corporate Networks and Japanese Management”, Academy of Management Review, Vol.25, No.2, 2000.
ianchi Patrizio, Nicola Bellini, “Public Policies for Local Networks of Innovators”, Research Policy, Vol.20, 1991.
Black Janice A., Sandra Edwards, “Eme e of Virtual or Network Organizations:
Fad or Feature”, Journal o l Change Management, Vol.13, No.6., 2000.
Workplace: Employee Counselling Today, Vol.11, No.8, 1999.
Bozkur tem Yayıncılık, 1.B., İstanbul 1996.
Buono agement, Vol.10,
No.3, 1997.
Burke Peter J., “An Identity Model For Network Exchange”, American Sosyological Review, 62, 1997.
Bush tion in a Network Organization”, Organizational Dynamics, Autumn 1991.
Busine
astells Manuel, The Information Age , Economy, Society and Culture, Vol.1:
(1) 2003.
er- Organisational Relationships: A Network Perspective”, Editör: Peter Naude and Peter W.Turnbull, Network
hild John, David Faulkner, Strategies of Cooperation Mananging Allians,
Network and Joint Ventures , Oxford University Press, March 1999.
B
rgf Organizationa
Bowerman Jeniffer, Gordon Collins, “The Coaching Network: A Program for
Individual and Organizational Development”, Journal of
t Veysel, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, Sis
Antony F., “Enhancing Strategic Partnerships, Intervening in Network
Organizations”, Journal of Organizational Change Man
Jr. John B., Alan L. Frohman, “Communica
ssweek, February 8, 1993.
CThe Rise of The Network Society, Blackwell, Cambridge, Massachusetts, 1996.
Charan Ram, “How Networks Reshape Organizations-For Results”, Harward
Business Review, September-October 1991. Chetty Sylvie, Colin Campell-Hunt, “ Explosive International Growth and Problems of
Success amongst Small to Medium-sized Firms”, International Small Business Journal , Vol 21
Cheung Metis Y. S., Peter W. Turnbull, “A Rewiew of the Nature anad
Development of Int
Dynamics in İnternational Marketing, Pergamon 1998.
C
153
an Högberg, Leif Edvinsson , “A Design For Futurizing Knowledge Networking”, Journal of Kno
Christiwledge Management, Vol.2, No.2, December
1998.
Clarke nterorganizational Networks and Location Investment Decisions, A Canadian Example”, International Journal of
Cohen Don -Laurance Prusak, Kavrayamadığımız Zenginlik, Kuruluşların Sosyal
Sermayesi, Çev: Ahmet Kardam, MESS Yayınları, İstanbul, 2001.
Combsisversity”, Journal of
Management 30, 6, 2004.
ganization: The Mandadete for Developing Network”, Business Horizons, July-August 1994.
Craven Service Organizations”, International Journal of Service
Industry Management, Vol.5, No.5, 1994.
De Bu “Business Network Research: A Grounded Theory Approach”, Editör: Peter Naude and Peter W. Turnbull, Network
emirel Gülşen , “Ünlü Guru Kotler’den Pazarlamanın Yarını”, Capital 8 / 1996.
inçer Ömer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta Yayınları 5.B.,
Don L.Lee, Eric W.K.Tsang, “The Effecs of Entrepreneurial Personality,
Background and Network Activities on Venture Growth”, Journal of
rucker Peter F., Gelecek İçin Yönetim, 1990lar ve Sonrası, Çev: Fikret Üçgan,
Drucke r, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara
1994., s.192.
Drucke
ulupçu Murat Ali, Küresel Rekabet Gücü, Nobel Yayınları, Ankara, Haziran
Ian and Alan Hallsworth, “I
Retail and Distribution Management, Vol.22, No.6, 1994.
James G., Steven C. Michael, Gary J.Castrogiovanni, Franchising: “A Review and Avenues to Greater Theoritical D
Cravens David W., Shannon H. Shipp, Karen S. Cravens, “Reforming The Tradational Or
s David W., Nigel F. Piercy, “Relationship Marketing and Collaborative Networks in
rca Sean, Damien Mcloughlin,
Dynamics in İnternational Marketing, Pergamon 1998.
D D
İstanbul 1998.
Management Studies, Vol.38, No:4, June 2001.
DTürkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5.B., 1998.
r Peter F., Yeni Gerçekle
r Peter, 21.Yüzyıl için Yönetim Tartışmaları, Epsilon Yayıncılık, 1.B., İstanbul 1999.
D2001.
154
Eke Ali Erkan, Müteşebbislik, KOSGEB Yayınları, Ankara 1993.
Erdem Erd i Yayınları, 1.B., Ankara 2003.
roğlu Feyzullah, Küreselleşme Sürecinde Yönetim Krizi ve Çözüm Yolları,
ssec Jane E. Salk, Mary Yoko Brannen, “National Culture, Networks and
Frels Ju
Model: Explaining Resource Allocations in Network Markets”, Journal of
Fukuya efah Yaratılması), Türkiye İş
Bankası Yayınları, 2.B., İstanbul, Mart 2000.
Gamir l of Urban and
Regional Research, Vol.24.3, September 2000.
arih Üzeyir, Globalleşme Sürecinde Türkiye, Hayat Yayınları, İstanbul 2000.
Gassmann Oliver, Maximilian Von Zedtwitz, “New Concept and Trends in International R & D Organization”, Research Policy 28, 1999.
Gemün998.
ia Press., 1994.
Gils Anita Van, Peter Zwart, “Knowledge Acquisition and Learning in Deutch and Belgian SMEs: The Role of Stratejic Alliances”, European Management
Ferda, “Örgütsel Yaşamda Güven”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda em,Vad
Ernst Dieter, Linsu Kim, “Global Production Networks, Knowledge Diffusion and
Local Capability Formation” Research Policy, 31, 2002.
EBerikan Yayıncılık, Ankara 1998.
EIndividual Influence in a Multinational Management Team”, Academy of Management Journal, Vol.43, No.2, 2000.
Fisher JR. James R., “ Güven Nedir?”, Executive Exellence, Mayıs 1999.
dy K., Tasadduq Shervani, Rajendra K. Srivastava, “The Integrated Networks
Marketing, Vol.67, January 2003.
ma Francis, Güven (Sosyal Erdemler ve R
Agustin, Ricardo Mendez, “Business and New Distribution Methods: The Spread of Franchises in Spain”, International Journa
G
den Hans George, Thomas Ritter , Achim Walter, Relationships and Networks in International Markets, Pergamon 1
Giddens Antony, Elimizden Kaçıp Giden Dünya, Alfa Yayınları,1.Basım,
İstanbul,Ocak 2000. Gilrol Bernard Michael, Networking in Multinational Enterprises, University of
South Californ
Journal,Vol. 22, No.6, 2004.
155
Gnyawali Devi R., Ravindranath Madhavan, “Cooperative Networks and Competetive Dynamics: A Structural Embeddedness Perspective”, Academy
omes Benjamin -Casseres, “Group Versus Group:How Alliance Network
ürses Mahmut, “Küresel Ekonomi: Şirket Yapısında Değişiklikler, Dış Ticarette
, Mayıs-Ağustos 1998.
anan Mack,Yarının Rekabeti, İnkılap Kitabevi, Çeviren:Ziya Kütevin, İstanbul
pecial Issue, 1996.
1.
os 2004.
İrmiş yonlar, Beta Yayınları , 1.B. İstanbul 2003.
Jallat F tion: New Economy, New Markets, New Middlemen”, Business Horizons, March-April 2001.
Jones C Hesterly, Stephen P. Borgatti, “AGeneral Theory of Network Governance: Exchange Conditions and Social Mechanisms”,
üttner Uta, “Strategic Marketing: Tracing the Evolution in the Network Context of
Competition”, Editör: Peter Naude and Peter W. Turnbull, Network
Karathanos Patricia Hager, “Communication Network Analysis and Dysfunctional
Oragnizational Coalition”, Management Decision, Vol.32, No.9, 1994.
of Management Review, Vol.26, No.3, July 2001.
GCompete”, Harward Business Review, July- August 1994.
GŞirketlerin Yönlendirici İşlevleri ve Küreselleşme Sonrasında Gelir Dağılımı Üzerine”, Maliye Dergisi, Sayı:128
Hamel Gary , C. K. Prahalad , Geleceği Kazanmak, İnkılap Kitabevi, İstanbul
1996, s.243.
H1996.
Holm Desiree Blankenburg, Kent Eriksson, Jan Johanson, “Business Networks and
Cooperation in International Business Relationships”, Journal of International Business Studies, S
Houston Douglas A., “Trust in the Networked Economy: Doing Business on Web
Time”, Business Horizons, March-April, 200 İnam Ahmet, “Herşeyin Başı Güven”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda
Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.13.
İraz Rifat, “Yenilenen Ekonomide Yenilenen Örgüt Yapıları”, Standard, Ağust
Ayşe, Yeni Bir Örgütlenme Şekli Olarak Şebeke Organizas
rederic, Michael J.Capek, “Disintermediation in Ques
andace, William S.
Academy of Management Review, October, 1997.
J
Dynamics in İnternational Marketing, Pergamon 1998.
156
Kasper-Fuehrer Eva C., Neal M. Ashkanasy, “Communicating Trustworthhiness and Building Trust in Interorganizational Virtual Organizastions”, Journal of Management, 27, 2001.
Koçel Tamer, İşletme Yöneticiliği, Beta Yayınları 1.B., İstanbul 1998.
orczynski Marek, “Güvenin Ekonomi Politiği”, Sosyal Bilimlerde Güven, Editör:
raatz Matthew S., “Learning By Association? Interorganizational Networks and
December 1998.
tion”, Information and Management 39, 2002.
adon Shirin, Sundeep Sahay, “Cities in the Developing World,Linking Global
cFarlan F. Warren, Richard L.Nolan, “How to Manage an IT Outsourcing
edcof John W., “Challenges in Managing Technology in Transnational
Multipartner Networks”, Business Horizons, January- February, 1996.
Miles Raymond E., Charles C. Snow, “Fit, Failure And The Hall of Fame”, California Management Review, Vol.26, No.3, Spring 1984.
Miles R auses of Failure in Network Organizations”, California Management Review, Summer 1992.
Miles R an Investment Philosophy”, Organizational Dynamics, Spring 1995.
Milwar
/17, Winter –Special Issue, 1996.
KFerda Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, 64-65.
KAdaptation to Environmental Change”, Academy of Management Journal, Vol.41, No.6,
Larsen Kai R. T., Clarie R. McInerney, “Preparing to work in the virtual
organiz Lee Nick, Jonh Hassard, “Organization Unbound:Actor-Network Theory, Research
Strategy and Instituonal Flexibility”, Organization, Vol:6 (3), 1999.
MLocal Networks”, Information Technology and People, Vol.14, No.3, 2001.
MAlliance”, Sloan Management Reiview, Winter 1995.
M
aymond E., Charles C.Snow, “C
aymond E., Charles C. Snow, “A Spherical Structure Built on a Hum
d H. Brinton , Keith G. Provan, “Measuring Network Structure”, Public Administration, Vol.76, Summer 1998.
Moratis Lars T., Peter J.Van Balen, “The Radicalization of the Multiversity: The
Case of Networked Business School”, The International Journal of Educational Management , 16/4, 2002.
Mowery David, Joanne E. Oxley, Brain S. Silverman, “Strategic Alliances and
Interfirm Knowledge Transfer”, Strategic Management Journal, 96
157
Kristian K., Aino Halinen, “Business Relationships and Networks: Managerial Challenge
Möllerof Network Era”, Industrial Marketing
Management, 28, 1999.
ucuk İsmet, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, 10.B, İstanbul 1998.
Murado ve Kriz: Finansal Liberalizasyon ile Nasıl Başa Çıkılır?”, Active, Mart-Nisan 2002.
usthaler Linda, Frank Ricotta, Cherly .C. Currid , Computing Strategies for
aisbitt John, Megatrendler Asya, Çev: Ulaş Kaplan, Altın Kitaplar, İstanbul 1997.
Naude eting, International Business and Managemen Series, Pergamon, 1999.
NewtonTheory”, Academy of Management Review, Vol.27, No.4, 2002.
Nikole anizational Design”, Work Study, Vol.45 , No.7., 1996.
ohria Nitin, George C. Eccles, Network and Organizations: Structure, Form
liver Nick, Michelle Blakeborough, Globalization Growth And Governance:
pper Susanna, Henry Fresko-Weisis, Technology for Teams: Enhancing
rhan Çelik, “ Küreselleşme Sürecinde Firmalar Arası Stratejik İşbirliği” Ankara
sborn Richard N., John Hagedoorn, “The Institutionalization and Evolutionary
zen Janset, “Örgüte Duyulan Güvenin Anahtar Unsuru Olarak Örgütsel Adalet”,
M
ğlu Gülnur, “Globalizasyon, Dünya ile Bütünleşme
Murphy James T., “Networks Trust and Innovation in Tanzania’s Manufacturing
Sector”, World Development, Vol.30, No.4., 2002.
MReengineering Your Organizations, Prima Publishing, 1993.
N
Peter, Peter W. Turnbull, Network Dynamics in International Mark
Tim J., “Creating The New Ecological Order? Elias And Actor-Network
nko Alexande, Brian H.Kleiner, “ Global Trends in Org
Nand Action, Harward Business Scholl Press, 1996.
OCreating an Innovate Economy, Oxford University Press, 1998.
OProductivity in Networked Organization,Van Nostrand Reinhold, 1991.
OÜniversitesi SBF Dergisi , 54-1, Ocak –Mart 1999.
ODynamics of Interorganizational Alliances and Networks”, Academy of Management Journal, Vol.40., No.2., 1997.
ÖSosyal Bilimlerde Güven, Editör: Ferda Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003.
158
Özkanlı Özlem, İşbirliği ve Yönetim, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi,
zkanlı Özlem, “Ülkemizde Küçük İşletmelerin Başarısında Yönetim Becerisinin
2005.
001.
1997.
Porter Teknikleri, Çev: Gülen Ulubilgen, Sistem Yayıncılık, İstanbul 2000.
Powell ansitional Developments”, California Management Review, Vol.30, Issue 1, 1987.
Powell aurel Smith-Doerr, “Interorganizational Collaboration and the Locus of Innovation: Networks of Learning in Biotechnology”, Administrative Science Quarterly 41, 1996.
Rami sijarvi, “The Role of Communication in Business Relationships and Networks”, Management
itter Thomas, “The Networking Company, Antecedents for Coping with
Sargut syal Bilimlerde Güven,
Editör: Ferda Erdem,Vadi Yayınları, 1.B., Ankara 2003, s.89.
Savcı İ
chumacher E.F., Küçük Güzeldir, 4.B.Cep Kitapları, İstanbul 2002.
2.B., Ankara Ekim 2000, s.39.
ÖEtkisi”, Verimlilik Dergisi, 2001/2.
Özmen Şule, Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu, e-Ticaret, İstanbul Bilgi
Üniversitesi Yayınları No:32, 1.Baskı, İstanbul 2003. Özuğurlu Metin, Anadolu’da Küresel Fabrikanın Doğuşu, Halkevleri Bilimsel
Çalışma Merkezi, Bilimsel Yayınlar:1, 1.B., İstanbul Panteli Niki, Mark R. Dibben, “ Revisiting the nature of virtual organizations:
Reflections on mobile communication systems”, Futures, 33, 2 Peters John, “QA in the Network Organization”, The TQM Magazine Vol.9, No.4,
Michael E., Rekabet Stratejileri, Sektör ve Rakip Analizleri
Walter W., “Hybrid Organizational Arrangements: New Form or Tr
Walter W., Kenneth W. Koput, L
Olkkonen, Henrikki Tikkanen, Kimmo Alajout
Decision, 38/6, 2000.
RRelationships and Network Effectively”, Industrial Marketing Management, 28, 1999.
Robey D., K. S. Schwaig, L. Jin, “Interwining Material and Virtual Work”,
Information and Organization 13, 2003, s.121.
Selami, “Kurumsal Alandaki Örgüt Yapılarının Oluşmasında ve Ekonomik İşlemlerin Yürütülmesinde Güvenin Rolü”, So
lkay, Örgüt ve Birey, 1.B., Ankara, Nisan 1999.
S
159
ger David M., Tugrul Atamer, and Networks: Making The M
Schwei Ronald Calori, “Transnational Project Teams ultinational Organization More Effective”,
Journal of Business 139, 2003.
Segal M Network For Cross-National Marketing Management: A Framework for Analysis and Application”, Journal of
emerciöz Fatih, Mustafa Kurt “Sağlık Sektöründe Şebeke Organizasyon Yapıları ,
000.
Political Economy, Ed.Michael Talalay, Chris Farrands, Roger Tooze, Routledge, London 1997.
Shin Y al Organizations”, Journal of Management , 30, 5, 2004.
Snow st Century Network Organizations”, Organizational Dynamics, Vol.20, Issue
Snow C mbrick, “Use
Transnational Teams to Globalize Your Company”, Organizational
Steffen rmational Network Industrialization and Japanese
Business Management”, Journal of Organizational Change
Strauss
etworked arvard Business Review,
September-October 2000.
t mics
eaders: Setting the Agenda for the Virtual Learning Organization”, International Journal of
adhav N., Uma A. Segal, “Value
Business Research , 27, 1993.
SHayat Hastaneler Grubu Örneği”, 10. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 2002.
Shah Priti Pradhan, “Network Destruction: The Structural Implications of
Downsizing”, Academy of Management Journal, Vol.43, No.1, 2 Sharp Margaret, Technology, Cultures and Competitiveness: Change and The
World
uhyuhg, “A Person-Environment Fit Model for Virtu
Charles C., Raymond E. Miles, Henry J. Coleman, Jr., “Managing 21
3, Winter 1992.
harles C., Sue Canney Davision, Scott A. Snell, Donald C. Ha
Dynamics, Vol.24, 4, Spring 1996.
sen Sam. K., “ Info
Management,Vol.11, No.6., 1998. David A., Jamie O. Harris , “İşbirliği Kültürü”, Executive Excellence, Mayıs 2003.
T.Hansen Morten, Henry W. Chesbrough, Nitin Nohria, Donald N.Sull, “N
Incubators, Hothouses of the New Economy”, H
Talluri Srinivas, R.C. Baker, Joseph Sarkis, “A Framework for Designing Efficien
Value Chain Networks” , International Journal of Production Econo62 (1999).
Teare Richard, Jim O’Hern, “Challenges for Service L
Contemporary Hospitality Management, 12/2, 2000.
160
Tekin Mahmut, Üretim Yönetimi, 1.C., Konya 1998.
i Hans B., “Networks; Between M Thorell arkets and Hierarchies”, Strategic
Management Journal , Vol.7., 1986.
offler Alvin, Heidi,Yeni Bir Uygarlık Yaratmak, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1996.
Toffler
seng C. H., C. M. J. Yu, D. H. W. Seetoo, “The Relationships Between Types of
ction of MNC’s Subsidiaries in Taiwan”, International Business Review, 11, 2002.
Ulaş D
laş Dilber, Uluslararası Pazarlara Giriş Stratejisi Olarak Ortak Girişimler
ys Philip, “ Networked Educational Management: Transforming Educational
ess”, Administrative Science Quarterly, March 1997.
allemacq Anne, “Totem and Methaphor: The Concept of Network as a Symbolical
Wang Shouhong,“Meta-management of Virtual Organizations: Toward Information
Technology Support”, Internet Research: Electronic Networking
Timur Selen, “Globalleşme ve Getirdiği Farklı Rekabetler” Executive Excellence, Ekim 2002.
T
Alvin, Gelecek Korkusu , Şok, Altın Kitaplar Yayınevi, 4.B., İstanbul Aralık 1996.
Toffler Alvin, Üçüncü Dalga , Çev. Ali Seden, Altın Kitaplar Serisi, 3.Basım,
İstanbul Eylül 1996. Toonen Theo A. J., “Networks, Management and Institutions: Public Administration
as Normal Science”, Public Administration , Vol. 76, Summer 1998.
TNetwork Organization and Adoption of Management Mechanisms: An Emprical Study of Knowledge Transa
ilber, Franchising Sistemi, Nobel Yayınları, Yayın No:84, Ankara 1999.
U(Joint Venture) ve Türkiye Uygulamaları, Turhan Kitabevi, Ankara 2003.
UManagement in a Networked Institute”, Campus-Wide Information Systems, Vol.19, No.5, 2002.
Uzzi Brian, “Social Structure and Competetion in interfirm Networks: The Paradox of Embeddedn
Vincola Ann , Nancy Mobley, “Artık Geleneksel Anlayışta İş yeri Kalmadı”,
Executive Exellence, Ağustos 2000.
WOperator”, Organization, Vol.5 (4), 1998.
Application and Policy , Vol.10, No.5, 2000.
161
Xu Weixuan, Yiming Wei, Ying Fan, “Virtual enterprise and its intelligence ineering, 42, 2002.
alization, Harvard Business School
Yüksel ararası İşletme Yönetimi ve Türkiye Uygulamaları, Gazi Büro Kitabevi, 2.Baskı, Ankara 1999.
ang Xiaowei, “Research Note: Personalism and Corporate Networks in Singapore”,
effane Rachid, “Inter-Organizational Alliances and Networking: Dynamics,
7, 1994.
zation Development Journal , Vol.16, No.4, 1995.
Zgodav
1.
g”, Marketing Intelligence and Planning, Vol.18, Issue.1, 2000.
management”, Computers and Industrial Eng Yoshino Michaela Y., U. Srinivasa Rangan, Strategic Alliances, An
Entrepreneurial Approach to GlobPress, Boston, Massachusetts, 1995. Öznur, Ulusl
Z
Organization Studies , 20/5, 1999.
ZProcesses and Technology? ”, Leadership and Organization Development Journal, Vol.15, No.
Zeffane Rachid, “The Widening Scope of Inter-organizational Networking:
Economics, Sectoral , Social Dimensions”, Leadership and Organi
ova Kristina, Peter Kosc, Tauo Kekale, “Learning before doing: Utilising a co-operative role play for quality management in a virtual organization”, Journal of Workplace Learning, Vol.13, No.3, 200
Zineldin Mosad, “Beyond Relationship Marketing: Technologicalship Marketin
162
-1 ANKET FORMU EK
Sayın Yönetici,
ankete,
ışma arzu ettiğiniz takdirde sizinle
Arş.Gör.İbrahim DURAK
Tel: 0 312 319 77 38 E-Posta Adresi: [email protected]
3. Üretima
Denizli tekstil sanayi işletmelerinin şebeke organizasyon bağlamında sipariş üzerine
üretim yapmalarının nedenlerini belirlemeyi ve çözüm önerileri sunmayı amaçlayan bu göstereceğiniz ilgi ve zahmetler için teşekkür eder, saygılar sunarım.
Sözkonusu veriler bilimsel bir çalışmanın veri setini oluşturmanın dışında başka bir amaç doğrultusunda kullanılmayacaktır. Araştırmanın bulgularının
larınızda yararlı olacağını düşündüğümden,çalpaylaşabilirim.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü
1. İşletmenizin kuruluş tarihi (…………) 2. Ücret ve maaş karşılığı işletmenizde çalışan eleman sayısı (…….……... )
min kim için yapıldığı, men yurtiçi firmalara a. Ta
b.Tamamen yurtdışı firmalara c.Kısmen yurtiçi kısmen de yurtdışı firmalara d.Yerel-bölgesel firmalara e.Yurtiçindeki nihai tüketicilere 4. İşletmenizin sahip olduğu ISO belgeleri (………………………………………)
. Sipariş üzerine üretim yaptığınız firma sayısı, Yurtiçi firma sayısı
5
Yurtdışı firma sayısı Denizli içi firma sayısı Toplam firma sayısı
6. Sipariş üzerine yurtiçindeki firmalara üretim yapıyorsanız üretim hacmine göre yurt
indeki ilk beş marka / firmayı ve kaç yıldır bu marka / firmalarla çalıştığınızı önem erecesine göre belirtiniz.
Önem derecesi
Marka veya firma adı
Kaç yıldır çalışıldığı
içd
1. 2. 3. 4. 5.
163
7. Sipariş üzerine yurtdışındaki marka / firmalara üretim yapıyorsanız, üretim hacmine a / firmayı ve kaç yıldır bu marka / firmalarla çalıştığınızı
belirtiniz. göre yurtdışındaki ilk beş markönem derecesine göre
Önem derecesi
Marka veya firma adı
Kaç yıldır çalışıldığı
1. 2. 3. 4. 5.
8.Sipar(………………………………………..…………………… ) 9. Son ü a.Arttı b.Azald di
kaçının başka işletmelere sizin tarafınızdan
nizli’deki rmalara
Denizli dışındaki firmalara
iş üzerine üretim yaptığınız ülkeler ……………………………
ç yılda fason üretim yaptığınız yurtdışı firma sayısı, ı c.Değişme
10.İşletmenize sipariş edilen ürünlerin %’de fason üretim yaptırmak üzere sipariş olarak verildiği
Defi
%25’den az %25-%49 %50-%74 %75-%100
11.Yurtdışı firmalara üretim yapıyorsanız, firmanızın yurtdışından üretim için sipariş
Çok Düşük Çok Yüksek 4 5
aldığı firmayla iletişim sıklığı,
1 2 3 12. İşletmeniz yurtdışı firm üretim yaparken, ortaya çıkabilecek
aşağıdaki durumla belirtiniz (1=Hiç atılmıyorum, …, 5=Tamamen katılıyorum).
Fason üretim işletme yeteneklerinin gelişmesini kısıtlamaktadır. 1 2 3 4 5
alara sipariş ile ra katılma düzeyinizi k
Koordinasyon problemi ortaya çıkarmaktadır. 1 2 3 4 5 Bize sipariş veren firmalara işletmeyi bağımlı hale getirmektedir.
1 2 3 4 5
Alternatif yatırımların ve gelecek vadeden fırsatların göz ardı edilmesine neden olmaktadır.
1 2 3 4 5
Sipariş veren izi diğ etim yapan firmfiyat konusun rekabete sokup düşük ar etmemize neden olmaktadır.
2 3 4 5 firmalar, b er fason ür alarla 1 da k
Diğer(Lütfen irtiniz……………… ……………………...... 1 2 3 4 5 bel … ) 13. Sipariş için üşterilerle bağlantı ku inizin aşağıda belirtilen yollar kanalıyla ne
sıklıkta gerçekleştiğini belirtiniz.( Hiçbir Zaman: 1, …, Sürekli:5) İnternet, web sayfası 1 2 3 4 5
m rma biçim
Fuarlar 1 2 3 4 5Müşteri ziyaretleri 1 2 3 4 5İş gezileri 1 2 3 4 5Diğer(Belirtiniz………..) 1 2 3 4 5
164
14. Firmamızın stratejik kararları, a.Firmamız tarafından verilir.( ) b.Bize sipariş veren firmaların beklentilerini dikkate alarak firmamız tarafından verilir( ) c.Firm rün n birkaç bağım fından verilir.( ) d.Üretim için talepte bulunan firma ile biz ız arasındaki iletişimi sağlayan
aracı (koordinatör) firma tarafından verilir.( ) 15. İşletmenin stratejilerinin ş veren firma ile aracı (koordinatör)
firma stratejilerin belirlenmesi üzerindeki etkisi, Hiç yok Çok
fazla 4
amıza ü siparişi vere sız firma taraim firmam
belirlenmesinde, siparinın
Sipariş veren firma etkisi 1 2 3 5 Aracı firma etkisi 1 2 3 4 5
16. Denizli tekstil işletmelerinin sipariş üzerine üretim yapmasının nedenlerini önem
17. Son üç yılda sipariş üzerine si üretim yap dığınız Denizli’deki firma s ısı
a.Arttı b.Azaldı c.Değişmedi
ok la:2 4
seviyesine göre belirtiniz. (Önemsiz: 1,…, Çok Önemli: 5 biçimindedir)
zin tır ay 18. Hedef pazarınızdaki rakiplerinize göre, aşağıdaki konularda hangi ölçüde rekabet
üstünlüğünüzün olduğu, (Çok az=1 Ç faz 5)
Maliyet 1 3 5Fiyat 1 2 4 3 5Esneklik 1 2 3 4 5Güvenilirlik 1 2 3 4 5Kalite 1 2 3 4 5Zamanında teslim 1 2 3 4 5Çevre duyarlılığı 1 2 3 4 5
1 d ön size doğ
ralayınız.
20. Size göre, Denizli’deki tekstil işletmelerin birbirleriyle şbirliği seviyesi,
Çok Çok Yüksek 2 3 4 5
9. Üretiminizde girdi maliyetini oluşturan faktörleri çok önemli en em ru sı 1.(Çok önemli)……….2…………….3……………4……………….5…..……..( Önemsiz)
i Düşük
1
Markayla yurt dışı paza anın zorluğ 2 3 4 5 rlara açılm u 1 Pazarl sınırlılıklar 1 2 3 4 5 ama ile ilgiliFason pazara satışa göre daha kolay ve rahat o
1 2 3 4 5 üretimin, lması
Marka ekabet gücünün zayıflığı 1 2 3 4 5 konusunda rHızlı pazar değişiklikleri 1 2 3 4 5 Belirli siparişlerin güvence altına alınması 1 2 3 4 5 Diğer(belirtiniz………………………………….) 1 2 3 4 5
165
21.Denizli’deki diğer tekstil işletmeleri ile daha yüksek düzeyde işbirliği yapabilmenizde
aşağıdaki ifadelere katılma derecenizi belirtiniz. (1=Önemsiz,…, 5=Çok önemli)
Daha yüksek bir işbirliği için ortaklararası güven gereklidir. 1 2 3 4 5 Da ürünün olması gerekir.
1 2 3 4 5 ha yüksek bir işbirliği için birlikte çalışma kült
Daha yüksek bir işbirliği için bu yönde ortak çaba olması rekir.
1 2 3 4 5 geDaha yüksek bir işbirliği için (Diğer, lütfen 1 2 3 4 5 belirtiniz……………………………………………………..)
2.Aşağıdaki ifadelere katılma dereceniz (1=Hiç katılmıyorum,……5=Tamamen atılıyorum)
2k Diğer işletmelerle beraber ar-ge bölümü kurma 1 2 3 4 5 Yeti etiminde işbirliği 1 2 3 4 5 ştirilemeyen siparişlerin ürOrtak marka oluşturma 1 2 3 4 5 Marka satın alma 1 2 3 4 5 Ortak yatırım 1 2 3 4 5 23. n mu Ev Hayır( ) 24. C Şirketi’ne üye ma fir nız açısından
ılara katı a d cen b tini (1=Hiç
Fir
Sektörel Dış Ticaret Şirketi ( EGS gibi) üyesi oldu uz ? et ( )
evabınız “evet” ise bir Sektörel Dış Ticaret ol kla maaşağıda ifade edilen hususlarla ilgili yargkatılmıyorum, …5=Tamamen katılıyorum).
lm ere izi elir z.
mamız yeni pazarlar buldu. 1 2 3 4 5 Firmamız yeni iş bağlantıları kurdu. 1 2 3 4 5 SDŞ ortağı firmaların müşterisi olduk. 1 2 3 4 5 SDŞ ortağı firmaların tedarikçisi olduk. 1 2 3 4 5 Ürün ve iş yapma biçimimizle ilgili yeni fikirler doğdu. 1 2 3 4 5 Firmalararası işbirliği kavramını benimsedik. 1 2 3 4 5 Firmamızın finansal performansı (satış, karlılık vb…gibi) gelişti.
1 2 3 4 5
25. Cevabı ” ise bir SDŞ’ye üye ol kla elde edebileceğiniz olası yar rla ilgil
aşağıda ifadelere katılma derecenizi belirtiniz(1=Hiç katılm ,...,5=Tamamenkatılıyo
Firmamız 1 2 3 4 5
nız “hayır ma arla i ıyorum
rum). yeni pazarlar bulabilir.
Firmamız kurabilir. 1 2 3 4 5 yeni iş bağlantıları SDŞ ortağ risi olabiliriz. 1 2 3 4 5 ı firmaların müşteSDŞ ortağı firmaların tedarikçisi olabiliriz. 1 2 3 4 5 Ürün ve iş yapma biçimimizle ilgili yeni fikirler ortaya çıkabilir.
1 2 3 4 5
Firmalararası işbirliği yapma düzeyi gelişebilir. 1 2 3 4 5 Firmamızın finansal performansı (satış, karlılık vb.) artabilir. 1 2 3 4 5
166
26. İşletmenizin yurtiçi ve yurtdışına satılan ürünlerdeki marka kullanım durumu, Yurt içi Yurt dışı
İşletmenin markası mevcut değil. Ta şletme markası kullanılmakta. mamen iHem işletme markası hem de fason yapılan marka kullanılmakta İşletmenin markası var fakat fason marka kullanılmakta.
2 i yapma durumunda olunan yurtdışı firmalarla ilgili duyduğunuz güven düzeyi Ç Yü ek
4 5
7.İşbirliğ Çok Düşük
1 2 3 ok ks
28. İşbirliği yapma durumunda olunan Denizli’deki firmalarla ilgili duyduğunuz güven
Çok Düşük Çok Yüksek 3 4
düzeyi
1 2 5 29. İşbirliği yapma durumunda olunan firmalarla güven ile i li ıda ifade edilen
a derecenizi belirtiniz. (1=Hiç katılmıyorum, ….. 5=Tamamen katılıyorum).
3 rak n ö mli ö ms
1.………….2……………….3………………..4…………...…..5…………..6………......
2
lgi aşağyargılara katılm
1.İşbirliği yapılan firmalarla geçmişteki deneyimler güven oluşumunda etkilidir.
1 3 4 5
2.İşbirliği yapılan firmaların bize güçlü yönleri kadar zayıf yönlerini göstermesi güvenin devamı için önemlidir.
1 2 3 4 5 de
3.T devamını tehlikeye 1 2 3 4 5 araflar arasında güvenin olmaması ilişkilerinsokmaktadır.
4 etişimin varlığı, güveni olu 2 5.İşbirliği yapılan firmalarla iyi bir il mluyönde etkilemektedir.
1 3 4
5 değerlerin varlığı gü i 2 5.Firmalar arasında belirlenen ortak etik venolumlu etkilemektedir.
1 3 4
6 nemsizdir. 2 5 .İşbirliği yapılan firmaya güveniliyorsa fiyat ö 1 3 4 7 si gü i 2 5.İşbirliği yapılan firmaların fırsatçı davranış sergileme
olumsuz yönde etkiler. ven 1 3 4
8.İşbirliği yapılan firmaya güvenilmesi, yazılı anlaşma yapılmasını 1 2 3 4 5 engellememelidir.
9.İşbirliği yapılan firmaların verdikleri sözleri yerine getirmesi mlidir.
1 2 3 4 5 öne1 ması güven atmosfer n 2 50.Karşılıklı bilgi akışının açık ol ini
oluşumuna neden olmaktadır. 1 3 4
1 ilişkilerdeki belirsi i 2 51.İşbirliği yapılan firmaya güvenilmesi zliğazaltmaktadır.
1 3 4
1 i sürdürmesi 2 52.İşbirliği yapılan firmanın satış sonrasında da ilişkilerinfirmaya olan güveni artırmaktadır.
1 3 4
0. Rakip olarak gördüğünüz işletmeleri, menşei ülkeler oladoğru sıralayınız.
e ne den ne ize
167
31. Gümrük duvarlarının tamamen kaldırılması ile ürünlerini dünya pazarlarına çok daha ucuz fiy land gibi Uzakdoğu l i etme endişeniz,
Oldukça fazla 5
atla veren Çin, Hindistan, Pakistan, Tay ülkelerindeki tekstişletmelerine karşı olası pazar kayb
Hiç yok 1 2 3 4
32. A anlarda bilginin üretilmesi ve paylaşılmasında üniversite sanayi işbirliği seviyesi,
Çok düşük Çok yüksek
r-ge faaliyetleri, marka stratejisi geliştirme vb…gibi al
1 2 3 4 5 33. Denizli sanay yararlı ilerin üretil ve paylaş asında üniversite sanayi
işbirliğinin gerekliliğine katılma dereceniz.
1 2 3 4 5
i için bilg mesi ılm
Çok düşük Çok yüksek
eriz.
Anket bitmiştir, yardım ve katkılarınız için teşekkür ed
168