80
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hacı Murat KILIÇ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ADANA, 2005

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hacı Murat KILIÇ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ADANA, 2005

Page 2: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME

UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ

Hacı Murat KILIÇ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI

Bu Tez 5 / 10 /2005 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir.

İmza :………….……………… İmza :….………………. İmza:…………………………. Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No :

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür

Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2004YL/38 *Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

Page 3: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE

ETKİLERİ

Hacı Murat KILIÇ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI

Danışman : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK

Yıl : 2005, Sayfa: 69 Jüri : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK

Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT Çalışmada Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) büyütme

dönemi sınırlı yemleme uygulamalarının, yumurtlama dönemi verim özellikleri üzerine olan etkileri incelenmiştir.

Büyütme döneminde, 105 adet dişi ve 106 adet erkek olmak üzere toplam 211 adet bıldırcın kullanılmıştır. İlk 3 hafta bıldırcınlar bir arada besiye alınmışlar 21. günden sonra, bıldırcınlar 7 gruba ayrılmıştır; Birinci gruba 21- 28 günleri arası günaşırı yem (G.A.Y), ikinci gruba 21- 28 günleri arasında seyreltilmiş yem (S.Y) (% 5 meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi), üçüncü gruba 21- 35 günleri arası GAY, dördüncü gruba 21- 35 günleri arası SY, beşinci gruba 28- 35 günleri arası G.A.Y, altıncı gruba ise 28- 35 günleri arasında S.Y, yedinci grup kontrol grubu olarak belirlenmiş ve serbest yemleme uygulanmıştır. Besi sonunda, bireysel yumurtlama kafeslerine aktarılan bıldırcınlarda, cinsel olgunluk yaşı ve ağırlığı, yumurta verim özellikleri, döllülük oranları saptanmış ve bu özelliklere sınırlı yemleme uygulamalarının etki düzeyleri belirlenmiştir. Canlı ağırlık (C.A) bakımından 10. haftada gruplar arası fark önemli bulunmuş (P<0.05); en yüksek canlı ağırlık değeri 334.72 ± 8.32 g ile altıncı grupta, en düşük değer ise 293.83 ± 5.52 g ile ikinci grupta saptanmıştır. Yumurta verimi bakımından gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuş (P<0.01); en yüksek değer dördüncü grupta (% 72.43 ± 4.01), en düşük değer ise (% 62.15 ± 4.60) altıncı grupta belirlenmiştir. Ortalama yumurta ağırlıkları karşılaştırıldığında sınırlı yemlemenin etkisi önemsiz çıkmıştır (P>0.05). Gruplar arasında yumurtaya göre belirlenen yemden yararlanma oranı, farklılık göstermemiştir (P>0.05). Cinsel olgunluk yaşı ve ağırlığı bakımından gruplar arasında önemli farklılıklar saptanmıştır (P<0.05). Sınırlı yemleme uygulamasının döllülükte etkisi istatistiki olarak önemsiz olmuştur. Anahtar Kelimeler: Bıldırcın, Sınırlı yemleme, Yumurta verimi, Döllülük.

I

Page 4: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ABSTRACT

MSc THESIS

THE EFFECT OF LAYING PERFORMANCES AND RESTRICTED FEEDING DURING GROWING PERIODS OF QUAILS

Hacı Murat KILIÇ

DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE

INSTITUE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA

Supervisor : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK

Year : 2005, Sayfa: 69 Jury : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK

Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT

In this study, the effects of restricted feding applications in growing period on

the egg performances during laying period were studred. In growing period 211 quails (105 female + 106 male) were used as animal material. Quails were fed together in first 3 weeks. After 21 days, they were divided into 7 groups. The first group was fed every other day. Between 21th- 28th days; the second group was fed with diluted feed between 21st - 28th days (5 quercus hay % + 95 broiler feed %), the third group between 21th- 28th days was fed every other day, 4th group was fed with diluted feed between 28th- 35th days, 5th group was fed every other day between 28th- 35th days, 6th group was fed with diluted feed between 28- 35 days while 7th group was fed ad-libitum as control group. At the end of the trial, quails were transferred into individual laying cages; Maturity ages and weights, laying performance traits, ratio of fertility; Effect of restricted feeding were examined. Differences between live weights of quails at 10th week were found significant (P<0.05); 6th group had higher performance (334.72 ± 8.32 g) while 2nd group had worst (293.83 ± 5.52 g) between all trial groups. Differences between (%) egg yield of groups were found significant (P<0.01); The highest egg yield were found in 4th group, (72.43 ± 4.01 %) while group 6 had lovest yield (62.15 ± 4.60 %). Restricted feeding did not effect average egg weight significantly (P>0.05). Feed efficiency of egg yield was not affected significantly. Sexual maturity and weight among groups were found statistically significant (P<0.05). Restricted feeding application for fertility was not found in significant. Key Words: Quail, Restricted feeding, Egg yield, Fertility.

II

Page 5: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

TEŞEKKÜR

Tez konusunun belirlenmesi ve bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde büyük

yardımlarını ve yakın ilgisini gördüğüm danışman hocam, Sayın Prof. Dr. A. Nazım

ULUOCAK’ a, araştırma verilerinin değerlendirilmesinde yardımcı olan Sayın Arş.

Gör. Soner ÇANKAYA’ ya, tartımların yapılmasında yardımda bulunan kardeşim

Ahmet KILIÇ’ a, kuluçkalık yumurtaların temininde yardımcı olan Öğrt. Gör. Mikail

BAYLAN’ a, her zaman maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen Annem ve

Babam’ a, bu araştırmada emeği geçen öğrenci arkadaşlarıma ve araştırmamın

yürütülmesinde desteklerinden dolayı Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma

Projeleri Birimi’ ne teşekkürü bir borç bilirim.

III

Page 6: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ…………………………………………………………………………………….I

ABSTRACT………………………………………………………………………....II

TEŞEKKÜR……………………………………………………………….……….III

ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………..………IV

ÇİZELGELER DİZİNİ………………………………………………………...…..V

SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ…………………………………………….VI

1. GİRİŞ……………………………………………………………………….......…1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…………………………………………………....…..6

3. MATERYAL ve METOD………………………………………..……….…….23

3.1. Materyal……………………………………………………………….…….23

3.1.1. Hayvan Materyali……………………………………………........……….23

3.1.2. Yem Materyali……………………………………………….………...….24

3.1.3. Deneme Odaları ve Kafesleri…………………………………...…………25

3.1.3.1. Kuluçka Odası…………………………………………….…...….25

3.1.3.2. Ana Makinesi ve Odası………………………………………...…27

3.1.3.3. Besi Kafesi ve Odası…………………………………...…………28

3.1.3.4. Bireysel Kafesler……………………………………………...…..29

3.1.3.5. Yumurta Bekletme Odası…………………………...………...…..30

3.2. Metod……………………………………………………….…………...…..30

3.2.1. Deneme Planı……………………………………………….……...…30

3.2.2. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi………………….……………34

3.2.3. Yem Tüketiminin Belirlenmesi………………………….……………34

3.2.4. Yemden Yararlanma Oranının Bulunması……………………………34

3.2.5. Yumurta Verim Dönemine Ait Bazı Verim Özelliklerinin

Bulunması……………………………………………………………35

3.2.5.1. % 50 Pik Döneminin Belirlenmesi………………………… 35

3.2.5.2. Pik Döneminin Gün Olarak Belirlenmesi……………………35

3.2.5.3. Pik Günü Yumurta Sayısı……………………………………35

3.2.5.4. Pik Günü Yüzde Veriminin Belirlenmesi……………………35

IV

Page 7: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3.2.5.5. Pik Verim Haftası……………………………………………36

3.2.6. 10; 14; 18. ve 24. Haftalara Göre Yumurta Verimi ve

Ağırlık Ortalamalarının Bulunması………………………..………....36

3.2.7. Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Kontrollerine Ait

Verilerin Bulunması……………………………………………….….36

3.2.8. İstatistiki Analizler……………………………………………………37

4. BULGULAR ve TARTIŞMA……………………………………….……….…38

4.1. Canlı Ağırlık…………………………………………………………..……..38

4.2. Yem Tüketimi……………………………………………………………..…41

4.3. Yemden Yararlanma………………………………………………………....43

4.4. Yumurta Verim Döneminde Bazı Verim Özellikleri…………………..…….47

4.4.1. Yumurta Ağırlık Ortalamaları………………………………………....47

4.4.2. % 50 Verim Dönemi, Pik Dönemi, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik

Günü Yüzde Verim ve Pik Haftası Yüzde Verim…………………...…49

4.4.3. Yumurta Verimi…………………………………………………...…..50

4.5. Cinsel Olgunluk Yaşı, Cinsel Olgunluk Ağırlığı ve İlk On

Yumurta Ağırlığı…………………………………………………………….52

4.6. Kuluçka Çalışması………………………………………………………..….53

5. SONUÇ ve ÖNERİLER………………………………………………..…....….55

KAYNAKLAR……………………………………………………………..……....59

ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………….…….69

V

Page 8: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Japon bıldırcını (Coturnix coturnix japonica)……………………….……23

Şekil 3.2. Kuluçka makinesi ön gelişim kısmı………………………………………26

Şekil 3.3. Kuluçka makinesi çıkış kısmı…………………………………….………26

Şekil 3.4. Ana makinesi……………………………………………………..………27

Şekil 3.5. Besi kafesi ve odası………………………………………………………28

Şekil 3.6. Bireysel kafesler………………………………………………….………29

VI

Page 9: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA

Çizelge 3.1. Deneme planı ve yemleme şekline ait çizelge……………..……..…31

Çizelge 4.1. Araştırma gruplarının 10; 14; 18. ve 24. gruplar arası

canlı ağırlık ortalamaları ve önem kontrolleri……………………….......................38

Çizelge 4.2. 21, 28, 35 günlük yaştaki hayvanların adedi, canlı ağırlıkları ve

hayvan başına canlı ağırlıkları……………………………………………….….…..41

Çizelge 4.3. İlk 5 haftalık yem tüketimi değerleri………………………...……….42

Çizelge 4.4. 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki hayvanların yemden

yararlanma oranları………………………………………………………………….44

Çizelge 4.5. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta verimine göre

yemden yararlanmaya ait değerler………………………………………..…………45

Çizelge 4.6. Yumurta ağırlık ortalamaları (g) ve önem kontrolleri………………47

Çizelge 4.7. % 50 verim dönemi yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta

sayısı, pik günü % verimi ve pik haftası % verim ile ilgili çizelge…………...……49

Çizelge 4.8. Deneme gruplarında ortalama tavuk- kümes yumurta

verimleri (% ve adet) ve önem kontrolleri……………………………………..……50

Çizelge 4.9. Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve

ilk on yumurta ağırlığına ait önem kontrolleri………………………………………52

Çizelge 4.10. Kuluçka döllülük oranı ve buna ait önem testi çizelgesi..…..……..53

VII

Page 10: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ

G.A.Y. : Günaşırı yemleme.

SEY.Y. : Seyreltilmiş Yemleme (% 5 ince meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi)

SER.Y. : Serbest yemleme.

E.C.Y. : Etlik civciv yemi.

C.O.Y. : Cinsel olgunluk yaşı.

C.O.A. : Cinsel olgunluk ağırlığı.

İ.O.Y.A. : İlk on yumurta ağırlığı.

VIII

Page 11: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ

1.GİRİŞ

İnsanların sağlıklı yaşamalarının yolu, sağlıklı beslenmeden geçmektedir.

Beslenme fiziksel olarak doyumun yanı sıra yaşam için gerekli olan besin

maddelerinin dengeli tüketilmesini kapsar. Bu çerçevede dünya genelinde nicel

açlıktan söz edilmezse de hayvansal protein yönünden açlık sorunu vardır. Hızlı

nüfus artışı, nüfusun tarımdan sanayiye akışı endüstrinin yoğunlaşması, şehirleşme

ve sosyal yaşantıda değişme meydana getirmiştir. Bütün bu değişmeler hayvansal

protein, özellikle et açığının giderek artmasına neden olmuştur (Erensayın, 2001).

Hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasında, hayvansal üretim dalları içinde

kanatlı üretimi önemli bir yer tutmaktadır. Bu olgu, kanatlı yetiştiriciliği ve kanatlı

ürünlerinin özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Ülkemizde protein üretimi konusunda uzun vadeli hedefler üretilememektedir.

Protein açığının ülkesel düzeyde kapatılması bir devlet politikası olarak

benimsenmekle birlikte, protein tüketimimizin düzeyi konusunda net bir istatistikler

bulunmamaktadır. Türkiye’ de kanatlı eti üretimini piliç, hindi, ördek, kaz, bıldırcın,

ve devekuşu etleri oluşturmaktadır (Akbay ve ark. 2005). Özellikle bıldırcın

yetiştiriciliği bu nedenle önem kazanmaktadır.

Doğada yaşayan bir av hayvanı olarak bıldırcının yetiştirilmesindeki önemli

avantajları dolayısıyla gerek et, gerekse yumurta üretiminde kullanımı gün geçtikçe

yaygınlaşmaktadır. Buna paralel olarak ülkemizde de her geçen gün artan sayı ve

kapasitede bıldırcın işletmeleri ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar ülkemizde

tavukçulukta olduğu gibi damızlık ve diğer bazı hizmetleri veren kuruluşlar bu

kanatlı üretim dalında yeterli düzeyde gelişmemişse de, etlik piliç üretiminin

gelişmesindeki başlangıç yıllarına göre bu sektör daha avantajlıdır. Bu avantajların

en önemlisi, tavukçuluk yapılan ve bugün ekonomik olmayan küçük işletmelerin bu

kanatlı türü için büyük işletme özelliği kazanarak üretime açılabilmesidir (Sarıca,

1996). Yani dar alanda büyük yatırım gerektirmeden ve kısa sürede yüksek verim

elde edilmesinden dolayı yetiştiriciliği giderek yaygınlaşmaktadır (İpek ve ark.

2005). Aynı zamanda, sektörde meydana gelen yapısal değişim kuluçka

makinelerinin kapasitelerinin artırılmasını da neredeyse zorunlu kılmıştır (Elibol ve

ark. 2005).

1

Page 12: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ

Bıldırcın yetiştiricileri kuluçka ve inkubasyon için satın aldıkları makinelerde

döllü yumurtalar ile kendi civcivlerini üretebilirler. Böylece istedikleri zaman

istedikleri sayıda civciv elde edebilirler, damızlık satışı yapan firmalara bağımlı

kalmazlar. Yumurta boyutlarının küçük olması nedeni ile küçük bir kuluçka makinesi

500 ile 5000 yumurta alabilir. 2- 4 dişi bıldırcına bir erkek düşecek şekilde damızlık

sürüler oluşturularak döllü yumurta elde edilebilir. Tavuklara göre daha az yem

tüketmelerine karşı vücut ağırlıklarına oranla daha büyük yumurta yumurtlarlar.

Yumurta verimine kısa sürede başlarlar ve yumurtlamaya başladıktan bir ay sonra

pik verimine ulaşırlar. Diğer kanatlı etlerine göre karkasta kemik ve deri oranı daha

az, et oranı daha fazladır. Tavuk yumurtası ile karşılaştırıldığında protein miktarının

daha fazla, mineral maddelerce daha zengin olduğu, kalori miktarı eşit olmasına karşı

karbonhidratlarca daha zengin olduğu bilinmektedir (Yıldız, 2003).

Bir laboratuar hayvanı olarak Japon bıldırcınlarının avantajları; 17- 18 günlük

kuluçka süresi. Erken seksüel olgunluk, yaklaşık 42 günde yumurta üretimine

başlaması, bir yılda 4 veya daha fazla generasyon elde edilebilmesi yüksek yumurta

verimi ve doğal dayanıklılığıdır. Birim alandan daha fazla ürün alınabilmesi, aile tipi

üretime elverişliliği, işletme döner sermayesinin kısa sürede geri dönmesi gibi

özellikleri nedeniylede tercih edilmektedir (Akıncı ve ark. 2005; Erener, 2005; URL

7, 2005).

Japon bıldırcınları odalarda veya laboratuar hayvanları için kullanılan

kutularda kolayca tutulabilirler ve temin edilmeleri de oldukça ucuzdur (URL 10,

2005; Şeker, 2003). Japon bıldırcınlarının yumurta ağırlığı canlı ağırlığının % 7- 8’ i

kadar olurken, tavuklarda % 3 ve hindilerde % 1 ile karşılaştırıldığında yumurta

ağırlığı bakımından oldukça yüksektir. Erkekler 36, dişiler ise 42 günde eşeysel

olgunluğa erişirler. Bıldırcınlar gerek et gerekse yumurta üretiminin yanında evcil

kanatlılar için yapılan denemelerde ideal bir model olması nedeni ile üzerinde yoğun

olarak araştırmalar yürütülmüş bir türdür (Poyraz ve ark. 2002).

Bıldırcınlarda yapılan araştırma çalışmalarının bir kısmı, ekonomik önemi olan

özelliklerin iyileştirilmesi yetiştiricilikte faydalanılabilecek bilgilerin elde edilmesine

yönelik olmasına rağmen, önemli bir bölümü de diğer evcil kanatlılar için de geçerli

olacak temel konuları algılanmasına yönelik olmuştur. Bugün bıldırcın bir deneme

2

Page 13: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ

hayvanı olmaktan daha çok eti ve yumurtası için yetiştirilen bir çiftlik hayvanıdır

(Yıldırım ve Yetişir, 1998).

Yumurta verimini artırmaya yönelik çalışmalarda bir yandan yumurta sayısı

artırılırken, diğer yandan yumurta iç ve dış kalitesi de etkilenmektedir (Poyraz ve

ark. 2002). Bu tavuk yetiştiriciliğinde olduğu kadar bıldırcın yetiştiriciliğinde de

önemli bir husustur. Özellikle kuluçkacı işletmelerde iç ve dış kalite daha fazla önem

kazanmaktadır.

Yumurta; insan, özellikle çocuk beslenmesinde içerdiği besin maddeleri

açısından önemli bir yere sahiptir (URL 3, 2001). Günlük diyetlerimizde yer alan ve

bir çok yemek, çörek, börek ve tatlıların bileşimine giren yumurta sevilerek yenilen

ve besleyici değeri çok yüksek olan bir gıdadır. Biyolojik değeri yüksek protein

içermesi ve lezzeti dolayısıyla dünya pazarında önemli bir yeri vardır. Protein

metabolizması artığı olarak oluşan üre ve azotlu maddelerin az miktarda oluşması

istenilen, karaciğer ve böbrek hastalarının diyetlerinde; yumurtanın protein kaynağı

olarak kullanılması yararlı olmaktadır (Hasipek ve Aktaş, 1997).

Bıldırcın eti ve yumurtası lezzet bakımından halk arasında artan bir popülarite

kazanmakta olup, özellikle hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında iyi bir

alternatif olmaktadır (URL 12, 2005).

Kanatlılarda uzun yıllar gelişme hızı ve canlı ağırlık artışı yönünde yapılan

genetik çalışmalar sonucu et verimi en üst düzeye çıkarılmıştır. Ancak hızlı

büyümenin fizyolojik baskısı olarak yaşama gücünün düştüğü, dolaşım sistemi asites

ve ani ölüm sendromu ve iskelet sistemi bozukluklarının, özellikle bacak

problemlerinin arttığı karkas kalitesinde gerilemeler karın yağında artış olduğu

görülmektedir son yıllarda söz konusu sorunların çözümüne yönelik olarak erken

yaşlarda büyüme hızının yavaşlatılması amacı ile sınırlı yemleme programları

denenmektedir.

Kanatlılarda büyüme ve gelişme döneminde verilen yemin yapısının ve şeklinin

yumurtlama dönemindeki bir çok verim özelliğine etki ettiği tüm araştırıcıların ortak

bir bulgusudur (Okan ve ark, 1992).

Kanatlı üretiminde en büyük payın yem masraflarına ait olması nedeni ile

üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan biride yem maliyetidir. Yem

3

Page 14: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ

maliyetlerinin düşürülmesi oranında kanatlı ürünleri maliyeti de o oranda düşecek ve

tüketim artışı dolayısıyla üretimde de artışlar daha hızlı olacaktır. Türkiye kanatlı

yem maliyeti en yüksek ülkelerin başında gelmektedir (Akbay ve ark. 2005). Bu

nedenle kanatlı üretiminde sınırlı yemleme uygulaması büyük önem taşımaktadır.

Yem masrafının kanatlı üretimi içerisinde yüksek olması diğer ülkelere kanatlı

ürünleri ihracatını da sınırlandıran bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kanatlıların beslenmesinde genel olarak iki çeşit yemleme yöntemi

kullanılmaktadır.

1. Serbest (Ad-Libitum) yemleme yöntemi 2. Sınırlı (Restricted Feeding) yemleme yöntemi

Serbest yemleme, hayvanların gereksinim duydukları miktarda yem

tüketmelerine imkan sağlayan yemleme yöntemidir. Burada hayvan istediği enerji

ihtiyacı ölçüsünde yem tüketmektedir. Bu yemleme yönteminde her hayvanın

ihtiyacı ölçüsünde yem tüketeceği göz önüne alınmaktadır (Özkan ve Bulgurlu,

1998). Serbest yemleme yapıldığında, her hat belirli bir hızda gelişme ve belirli yaşta

belirli bir canlı ağırlıkta cinsel olgunluğa ulaşmada kalıtsal bir kabiliyete sahiptir.

Ancak bu kalıtsal performans, optimum olmayabilir. Bu nedenle büyütme döneminde

kontrollü yemleme programları ile uygun bir yaşta cinsel olgunluk ağırlığına

ulaşabilecektir (Erensayın, 1992). Bunun yanında hayvanların verim dönemleri de

göz önüne alınmalıdır. Çünkü yumurtacılarda, yumurta verimi hayvanlar yumurtaya

geçtikten hemen sonra hızla yükselir ve daha sonra yavaş yavaş düşer (Coşkun,

2005).

Sınırlı yemlemede hayvanlar, besin madde içeriği, enerji içeriği veya belirli

zaman aralıklarında yemlemeye tabi tutulurlar. Özellikle damızlıkçı hayvanlarda

sınırlı yemleme uygulaması önem kazanmaktadır. Bu nedenle damızlık sürülerde

aşırı yağlanmaya ve dolayısıyla üreme verimini düşüreceği için istenmemektedir

(Tilki ve İnal, 1999). Hayvanlarda fazla miktarda mısır verilmesinin de yağlanmaya

bağlı olarak döl verimi ve yumurta verimini düşürmektedir (Parkhurst ve ark, 1987).

Yüksek gelişme hızı ve canlı ağırlık yönünden yapılan genetik çalışmalar sonucu

karkasta aşırı yağlanmalar meydana geldiği görülmüştür (Öztürk ve Işık, 1999).

4

Page 15: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ

Etçi damızlıklardan kuluçkalık yumurta üretim döneminde yeterli performansın

elde edilebilmesi önemli düzeyde piliç büyütme döneminde yapılan bakım ve

besleme ile ilişkilidir (Bozkurt ve ark, 1999; Altan ve ark. 1998).

Hayvanların beslenmesinde özelliklede damızlıkçı sürüler konusunda bazı

damızlık firmalarının ürettikleri kendi ticari hibritleri için hazırladıkları rehberlerde

serbest yemleme (ad-libitum) yada sınırlı yemleme (restricted feeding) programları

uygulanmaktadır.

Özellikle broiler yetiştiriciliğinde genellikle yemliklerde tüm üretim döneminde

yemin bulunduğu hayvanların her an serbestçe yiyebildikleri serbest yemleme

sistemi hakimdir. Ancak yetiştiricilerin bir kısmı öğünler halinde yemleme ile daha

iyi performans elde etmişlerdir.

Bu çalışmalarda, büyütme döneminde yem tüketimi sınırlandırılarak gelişmenin

geciktirilmesi, yemden yararlanmanın iyileştirilmesi, verimin yükseltilmesi ve üreme

kabiliyetlerinin de artırılması amaçlanmaktadır.

5

Page 16: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Ayhan (1990), yumurta tavuklarında farklı dönemlerde ve sürelerde iki günde

bir aç bırakma (skip-a-day) şeklinde uygulanan sınırlı yemleme uygulamalarının,

yumurta verimi ve kabuk kalitesine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırmada uygulanan sınırlı yemlemenin, cinsi olgunluk yaşına, yaşam gücüne,

yem tüketimi ve yemden yararlanmaya etkisi de incelenmiştir. Denemede, hayvan

materyali olarak 600 adet yerli (Ankara Otosex) ve 600 adet yabancı (Bobcock)

genotip olmak üzere toplam 1200 adet hayvan kullanılmıştır. Farklı denemelerde ve

sürelerde uygulanan sınırlı yemlemenin cinsi olgunluk yaşını değişen sürelerde

geciktirdiği, sınırlama dönemi ve süresine bağlı olarak yumurta verimi ve kabuk

kalitesine, yem tüketimi ve yemden yararlanmaya olumlu etki yaptığı, yaşama

gücünü değiştirmediği görülmüştür.

Kaymak (1991), Japon bıldırcınlarında yaşın ve erkek dişi oranının döl verim

özelliklerine olan etkisini saptamak amacıyla yaptıkları çalışmalarda 1 erkek: 1 dişi

ile 1 erkek: 2 dişi grupları arasında döllük oranı bakımından istatistiki olarak önemli

bir fark bulunmadığı, 1 erkek: 3 dişi grubunda döllüğün diğer iki gruba göre düşük

olduğu saptanmıştır. Ayrıca 13.- 16. haftalar arasında döllüğün en yüksek olduğu

saptanmıştır.

ATAE (1992), Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde geliştirilen

kahverengi yumurtacı hibritlerde, farklı düzeylerde sınırlı yemlemenin çeşitli

verimlere etkisi incelenmiştir. Çalışmada kontrol grubuna göre % 10, % 20, % 25 ve

% 30 düzeyinde azaltılarak yem verilmiştir. Deneme 3 tekerrürlü olarak

düzenlenmiştir. Araştırma sonucuna göre, sınırlı yemleme ile önemli yem tasarrufu

sağlanırken, yumurta ağırlığı, yumurta verimi ve yem değerlendirme özellikleri

bakımından, kontrol grubundan daha iyi sonuç verdiği saptanmıştır.

Ödünçsav (1992), yumurta tavukları üzerinde yapılan bu araştırma ile serbest

yemlendiğinde aşırı yağlanma eğiliminde olan ırklarda meydana gelen olumsuz

etkilerin ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Bu amaçla kahverengi, yarı ağır

tavuklarda verim döneminde yapılan nicel kısıtlamanın yumurta randımanı, yumurta

ağırlığı, yemden yaralanma ve canlı ağırlığa etkileri incelenmiştir. Bunun içinde 30

6

Page 17: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

haftalık tavuklar her birinde 100 hayvan bulunan üç grupta rasgele dağıtılmıştır.

Gruplardan birincisi serbest yemlenirken, diğer iki gruba kısıtlama uygulanmıştır. Bu

amaçla ikinci gruptaki tavuklar haftada 2 gün aç bırakılıp diğer günler serbest

yemlenmiştir. Deneme 28' er günlük 3 dönem halinde sürdürülmüştür. Deneme

sonunda % 20 kısıtlı yemlenen grubun yumurta randımanı ve yumurta ağırlığı en

yüksek olmuştur. En iyi yemden yaralanma değeri ile en yüksek net gelir yine bu

gruptan elde edilmiştir. Buna karşılık haftada iki gün yem verilmeyen grup ile serbest

yemlenen grubun yumurta randımanı ve yumurta ağırlığı düşük bulunmuştur. Sonuç

olarak gerek verim özellikleri bakımından gerekse birim üretim için yapılan tasarruf

açısından % 20 kısıtlı yemlenen grup diğer iki gruptan üstün bulunmuştur.

İnal ve ark. (1996), Japon bıldırcınlarında 5. hafta canlı ağırlığa göre hafif ve

ağır yönde 5 generasyon boyunca seleksiyon uygulanan bu çalışmada elde edilen

civciv çıkış ağırlıkları generasyonlara göre 7.37 ile 8.21 g arasında değişmiştir.

Generasyonlara göre 1, 2, 3, 4 ve 5 haftalık yaşlardaki canlı ağırlıklar sırasıyla,

15.57- 29.34 g, 33.04-70.04 g, 57.37-114.40 g, 86.86- 154.46 g ve 112.06-183.23 g

arasında değişmiştir. Yaşlara göre belirlenen 0, 1, 2, 3, 4 ve 5. hafta genel canlı

ağırlık ortalamaları ise sırasıyla kontrol grubunda 7.75, 24.24, 55.37, 91.32, 125.12

ve 156.51 g, hafif hatta 7.43, 22.89, 51.25, 83.45, 114.06 ve 145.18 g, ağır hatta 8.34,

25.68, 57.89, 97.66, 133.26 ve 171.40 g' dır. Bu çalışmada elde edilen 5. generasyon

bıldırcınlara ait kontrol, hafif ve ağır hatlara ait 5 haftalık canlı ağırlık artışları

sırasıyla 4.78, 4.14 ve 5.54 g/gün, yem tüketimi 16.02, 14.49 ve 18.98 g/gün ve 1 kg

canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarları 3.35, 3.50 ve 3.43 kg olarak

hesaplanmıştır.

Coşkun ve ark. (1997), etlik piliçlerde iki farklı kısıtlı yemleme

uygulamasının besi performansı, karkasta yağlanma ve yaşama gücü üzerine

etkilerini inceledikleri çalışmada her grupta 107 adet olmak üzere toplam 321 avian

etlik civciv kullanılmıştır. Kontrol grubuna ad-libitum yemleme uygulanırken diğer

iki gruptan birine 7- 8, 11- 12, 15- 16 ile 19- 20. günlerde % 40 kepek ve % 20 yulaf

ile seyreltilen yem ad-libitum olarak verildi, diğer gruba ise aynı günlerde 3.1kj/g

CA0.67 miktarında olmak üzere kısıtlı miktarda yem verildi. Kısıtlama programlarının

canlı ağırlık artışı üzerine etkisi olumsuz yönde olmuş ve kısıtlamanın bitirildiği 21.

7

Page 18: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

günden sonra ortak yemleme programı uygulanmış olmasına rağmen düşük canlı

ağırlık artışı telafi edilememiş ve denemeye son verilen 45. günde gruplardaki canlı

ağırlıklar ortalama 2335, 2178 ve 1970 g olmak üzere önemli ölçüde farklı

bulunmuştur (P<0.01). Buna karşılık bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem

miktarları kontrol grubunda 1.78 kg kısıtlama uygulanan gruplarda ise 1.84 ve 1.77

kg olarak gerçekleşmiştir. Yaşama gücü kısıtlı miktarda yem verilen grupta % 100

olarak bulunurken bu değer kontrol grubunda % 92.52, seyreltilmiş yem verilen

grupta % 94.39 olarak bulunmuştur. Kısıtlama uygulamalarının abdominal yağ

ağırlığı ve karkastaki yağ oranı üzerine önemli bir etkisi gözlenmemiştir.

Akşit ve ark. (1998), etlik piliçlerde 0- 6 hafta yaş arasında farklı dönemlerde

yapılan sınırlı yemlemenin etkilerini saptamışlardır. Araştırmada 210 adet Arbor

Acres günlük etlik civciv kullanılmıştır. Hayvanlar her grupta 30 civciv olmak üzere

7 gruba ayrılmıştır. Kontrol grubu (1. grup) serbest yemlenirken, 2. grup 7- 14, 3.

grup 7- 21, 4. grup 14- 21, 5. grup 14- 28, 6. grup 21- 28 ve 7. grup 21- 35 günler

arasında sınırlı yemlenmiştir. Sınırlı yemlenen grupların yem miktarları Epy=1.5 x

W 0.75 formülü ile hesaplanmıştır. Gruplar arasında 6. hafta canlı ağırlığı, karkas

randımanı ve incik uzunlukları arasında istatistiksel fark bulunamazken, abdominal

yağ miktarı, göğüs uzunluğu, genişliği ve derinliği, üst but uzunluğu ve genişliği ile

alt but uzunluğu ve genişliği arasındaki farklar önemli bulunmuştur.

Altan ve ark. (1998), iki farklı genotipe sahip etlik piliçlerde, gelişmeyi

geciktirmek amacıyla uygulanan değişik sınırlı yemleme programlarının gelişme ve

karkas özelliklerine etkilerini araştırmışlardır. Erken yaşlarda sınırlı yemleme

programlarıyla sağlanan gelişme geriliğinin kesim yasına kadar telafi edilebilirliği ve

yem tüketimi ile karkas özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla civcivler

rastgele 3 gruba ayrılmıştır. 1. grup serbest yemlenerek kontrol grubu olarak

değerlendirilmiştir. 2. gruba 7- 14 günler arası, 3. gruba 14- 21 günler arasında

yaşama payı enerji gereksinimlerini karşılayarak yem sınırlaması uygulanmıştır.

Yemin sınırlandığı gruplarda görülen gelişme geriliğinin 6. haftada telafi edildiği

gözlenmiştir. Altıncı haftada yemden yararlanma bakımından yemleme grupları

arasında önemli bir fark olmadığı, 7. haftada sınırlı yemleme uygulanan gruplarda

8

Page 19: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

kontrol grubuna göre toplam yem tüketiminin daha düşük, yemden yararlanmanın

daha yüksek olduğu saptanmıştır. Çalışmada, yem sınırlamasının karkas verimi,

karın yağı, but ve göğüs oranlarına etkisi olmamıştır. Sonuç olarak sınırlı yemleme

yöntemleriyle sağlanan gelişme geriliğinin 6. haftada telafi edildiği görülmüştür. 7.

haftada en yüksek canlı ağırlık 7- 14. günlerde sınırlama yapılan 2. grupta

saptanmıştır. Genotipe bağlı olarak sonuçlarda önemli bir değişim saptanmamıştır.

Okan ve ark. (1998), bıldırcınlarda yumurta öncesi büyütme döneminde (ilk 5

hafta), farklı düzeylerde ham protein (% 22 ve % 20) ve metabolik enerji (3000,

2800, 2600 kcal/kg) içeren karma yemle beslemenin yumurta verim özelliklerine

etkilerini araştırmıştır. İncelenen kriterlerden cinsi olgunluk yaşı ve ağırlığı, ilk 10

yumurta ağırlığı ve bunlara ait şekil indeksi bakımından gruplar arsında farklılık

bulunmamıştır. Ancak 11 haftalık yumurta verim dönemi dikkate alındığında en

düşük yumurta verimi, yapısında % 22 ham protein 3000 kcal/kg ME içeren karma

yemi alan 1. grup ile (% 71.22 ± 1.22), % 20 ham protein 2600 kcal/kg ME içeren

karma yemi alan 6. gruptan (% 73.44 ± 1.36) elde edilmiş ve diğer gruplardan

istatistiki olarak farklılık göstermiştir. Ortalama yumurta ağırlığı bakımından en

düşük değer % 22 ham protein 2600 kcal/kg ME ile 3. grup (12.44 ± 0.06) ve % 20

ham protein 2600 kcal/kg ME ile 6. grupta (12.46 ± 0.06) olmuş ve diğer gruplarda

ortalamalar (12.56- 13.09 g) birbirine benzer bulunmuştur. Benzer bulgular yem

tüketimi ve yemden yararlanma değerlerinden de elde edilmiştir.

Açıkgöz (1999), bu araştırmada, etlik piliçlerde genotip, kısıtlı yemleme ve

karma yem protein düzeyinin, performansa (canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem

tüketimi, yemden yararlanma ve yaşama gücü) ve karkas bileşimine (karkas yağı,

karkas proteinin ve karın boşluğu yağı) etkilerini belirlemek amacıyla iki deneme

yürütülmüştür. Birinci denemede, dört farklı genotipten toplam 960 adet civciv

kullanılmıştır. Etlik civcivler yedi haftalık deneme süresince ticari karma yemlerle

beslenmişlerdir. Denemenin sonunda canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı ve yaşama

gücünün genotipe bağlı olarak değiştiği saptanmıştır. Ancak, yem tüketimi, yemde

yararlanma, karkas randımanı, göğüs randımanı, but randımanı, karın boşluğu yağ

oranı, karkas protein oranı ve karkas yağ oranı genotipler arasında önemli derecede

farklılık göstermemiştir. İkinci denemede, birinci deneme sonuçlarına göre en iyi

9

Page 20: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

performansla birlikte en yüksek karkas yağına sahip G2 genotipine ait 990 adet etlik

civciv kullanılmıştır. Bu denemede 3' er tekerrürlü altı deneme grubu

oluşturulmuştur. Birinci deneme grubu, kontrol grubu olarak kabul edilmiş ve

standart karma yemlerle serbest yemleme yapılmıştır. İkinci deneme grubunda 7- 14

günler arasında, üçüncü deneme grubunda 35- 42. günler arasında yem tüketimi

kısıtlanmıştır. Dördüncü, beşinci ve altıncı deneme gruplarındaki piliçler ise farklı

bileşime sahip karma yemlerle (yüksek proteinli, üre veya methionine ilaveli)

beslenmişleridir. İkinci denemenin sonuçları, kısıtlı yemlemenin ve karma yeme %

0.05 methionine ilavesinin performansı ve yağlanmayı etkilemediği göstermiştir.

Ancak, karma yemde protein düzeyini yükseltmek veya üre ilave etmek canlı ağırlığı

ve yağlanmayı azaltmıştır. Ayrıca karın boşluğunda biriken yağın ve serum trigliserit

düzeyinin yağlanma hakkında güvenilir bilgiler verdiği belirlenmiştir.

Bozkurt ve ark. (1999), bu çalışma etlik damızlıklarda büyütme döneminde

uygulanan nitel ve nicel yem sınırlama yöntemlerinin, verim dönemi performansına

etkilerini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla normal ve düşük besin

madde yoğunluğuna sahip etçi damızlık piliç yemleri 3 değişik nicel sınırlama

yöntemi (her gün, gün aşırı, haftada 5 gün) ile 4- 21 haftalar arasında piliçlere

verilmiştir. Deneme avian AK- 34 genotipinden 864 adet etçi damızlık tavuk ile 4-

72 haftalık yaş döneminde sürdürülmüştür. Büyütme döneminde uygulanan nitel

nicel yem sınırlama yöntemlerinin yumurta verimi, civciv ağırlığı, damızlık yumurta

oranı, yumurta sarı ve beyaz ağırlığı, yumurta özgül ağırlığı, damızlık dışı yumurta,

tavukların canlı ağırlığı ve kuluçka sonuçları üzerine önemli bir etkisi bulunmamıştır.

Yem besin madde yoğunluğunun artması damızlık yumurta ağırlığını artırmıştır

(P<0.01). Nitel ve nicel sınırlama yöntemleri damızlık yumurta ağırlığını önemli

ölçüde etkilemiş (P<0.01), haftada 5 gün yemlenen piliçlerin yumurta kabuk ağırlığı

diğer gruplardan daha düşük bulunmuştur. Tavukların yaşama gücü nicel sınırlama

yönteminden etkilenirken (P<0.01), nitel sınırlama yönteminden etkilenmemiştir. 30.

hafta yumurtalarından çıkan civcivlerin performans testinde gruplar arasındaki besi

sonu canlı ağırlık farklılığı önemli bulunurken (P<0.01), 60. haftada yapılan testte

önemsiz bulunmuştur (P>0.05), yavruların yemden yararlanma değeri üzerine

10

Page 21: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

büyütme döneminde piliçlere uygulanan nicel sınırlama yönteminin etkisi önemli

olmuştur (P<0.01).

Öztürk ve Işık, (1999), bu çalışmada, büyütme döneminde uygulanan sınırlı

yemlemenin hindi palazlarında canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden

yararlanma üzerine etkileri araştırılmıştır. Denemenin hayvan materyalini Bigadiç

hindi üretme istasyonundan sağlanan 90 adet Amerikan Bronz hindi palazı

oluşturmuştur. Denemedeki bütün hayvanlar denemenin ilk dört haftasında birlikte

büyütülmüşler, aynı bakım ve beslemeye tabi tutulmuşlardır. Daha sonra denemenin

sınırlı yemleme aşamasını oluşturmak için palazlar canlı ağırlıkları dikkate alınarak

30’ arlık 3 gruba ayrılmış ve 1.5x2m = 3 m² lik büyütme bölmelerine tesadüfi olarak

yerleştirilmişlerdir. Bu gruplardan birincisi kontrol grubunu oluşturmuş, yani 8 hafta

sınırsız, ikinci grup 4 hafta sınırlı, üçüncü grupta 2 hafta sınırlı yemlenmiştir.

Deneme tesadüf parselleri deneme deseninde dizayn edilmiş olup, gruplar;

I. Grup (Kontrol): 8 hafta sınırsız yemleme

II. Grup : 4 hafta sınırsız – 4 hafta sınırlı yemleme (2/3 x ad-

libitum)

III. : 6. hafta sınırsız – 2 hafta sınırlı 7 yemleme (2/3 x ad-

libitum) şeklinde oluşturulmuşlardır.

Bütün gruplar % 27.37 ham proteinli ve 2800 kcal/kg ME içeren hindi civciv

yemi ile beslenmişlerdir. Sınırlı yemleme, serbest yemlenen (ad-libitum) grubun yem

tüketiminin 2/3’ ü diğer gün muamele gruplarına verilmiştir. Deneme boyunca canlı

ağırlıklar her hafta sonunda yapılan bireysel tartımlarla, yem tüketimleri ise grup

düzeyinde günlük olarak yapılan tartımlarla belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına

göre sınırlı yemleme canlı ağırlık artışını olumsuz etkilemiş, 2 hafta sınırlı yemleme

4 hafta sınırlı yemlemeye göre daha az canlı ağırlık kaybına neden olmuştur. En

düşük canlı ağırlık en uzun süre (4 hafta) ile sınırlı yemlenen II. gruptan elde

edilmiştir. Buna göre 8 haftalık büyütme dönemi sonundaki canlı ağırlıklar birinci

grupta (kontrol) 1342.4 g, 2. grupta 1043.4 g ve 3. grupta 1119.5 g olarak

bulunmuştur. 5- 8’ inci haftadaki canlı ağırlık artışları ise 1, 2 ve 3. gruplarda sırası

ile 959.7 g, 645.7 g ve 748.7 g olarak saptanmıştır. 8 haftalık büyütme dönemi

sonunda 4 hafta sınırlı yemlenen 2. ve 2 hafta sınırlı yemlenen 3. grup sırası ile

11

Page 22: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

kontrol grubuna göre % 33 ve % 22 daha az yem tüketmiştir. Yem tüketimi ve

yemden yararlanma katsayısı (YYK) incelendiğinde; en fazla yem tüketimi ad-

libitum yemlenen 1. grupta bulunmuş bunu 3. ve 2. gruplar izlemiştir. Deneme

boyunca gruptaki yem tüketimi 1, 2 ve 3. gruplarda sırası ile 2193.6 g, 1578.8 g,

1710.0 g olarak saptanmıştır.

Taşdöner (1999), erken yaşta (9- 18 gün) farklı düzeylerdeki yem

sınırlamasının hindilerin gelişme performansı ve karkas özelliklerine etkileri

araştırılmıştır. Kontrol (K) grubu deneme boyunca serbest yemlenmiştir. Sınırlama

grupları, 9- 18 gün arasında 8. gün serbest yemlenmiştir. Sınırlama % 80 (S1) ve %

70 (S2)' i ile yemlenmiştir. Sınırlamaya alınan hindiler 18. günde kontrol grubu ile

karşılaştırıldıklarında canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışlarının geri kaldığı, yemden

yararlanmalarının da kötüleştiği görülmüştür. Sınırlamadan sonraki dönemde

sınırlama grupları, ağırlık kazancını arttırmış ve bu dönemde hızlandırılmış gelişme

ile 136. günde kontrol grubunun canlı ağırlığı yakalanmıştır. Sınırlanmış hindiler

sınırlamadan sonraki dönemde aşırı bir yem tüketimi göstermemişlerdir. Toplam

yem tüketimi sınırlama gruplarında kontrol grubuna göre önemli derecede düşüktür

(P<0.05). Sınırlama gruplarında yemden yararlanma sınırlamadan sonraki dönemde

iyileşmiştir ve yem sınırlamasının toplam yemden yararlanma üzerine etkisi

önemlidir (P=0.056). Bacak kusurları oranı bakımından 30 ve 59. gününde deneme

grupları arasında farklılık yoktur, fakat yem sınırlamasının 82 ve 113. günde S1

grubunda bacak kusuru oranı kontrol ve S2 grubu ile karşılaştırıldığında düşürdüğü

görülmüştür. S2 ve kontrol grupları ise bacak kusurları bakımından benzer

bulunmuştur. Yem sınırlamasıyla boyun oranı ve ağırlığı önemli derecede artarken,

toplam but ve alt but ağırlıkları azalmıştır (P<0.05). Göğüs ve but eti oranları, göğüs

ağırlığı ve diğer karkas parçaları yem sınırlamasından etkilenmemiştir. Ölüm oranı

da sınırlamadan etkilenmemiştir.

Türkmut ve ark.(1999), Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) 2

ayrı yönde iki ayrı seleksiyon yoğunluğunda 4. hafta canlı ağırlığına göre yapılan

seleksiyonun dişi bıldırcınların döl verimi ve bazı yumurta kalite özelliklerine etkisi

incelenmiştir. Her kuşakta 4. hafta canlı ağırlığı bakımından, 10 Y hattında en ağır

erkeklerin % 10’ u, dişilerin % 30’ u 10 D hattında en hafif erkeğin % 10’ u dişilerin

12

Page 23: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

% 30’ u, 20 Y hattında en ağır erkeklerin % 20’ si dişilerin % 60’ ı, 20 D hattında en

hafif erkeklerin % 20’ si dişilerin % 60’ ı seçilmiştir. Araştırmada eşeysel olgunluk

yaşı hatlara ve kuşaklara bağlı olarak değişmemiştir. Ortalama eşeysel olgunluk yaşı

46 gün olarak saptanmıştır. Döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı

bakımından hatlar arasında farklılık saptanmamıştır. Seleksiyon kuşaklarının

ilerlemesi ile döllülük oranı artmış, çıkış gücü ve kuluçka randımanı değişmemiştir.

Kuşaklar üzerinden ortalama döllülük, çıkış gücü ve kuluçka randımanı değeri sırası

ile % 79.82, % 54.46 ve % 43.39 olarak saptanmıştır. Embriyonik ölüm oranları

hatlara bağlı olarak değişmemiştir. Erken dönem embriyonik ölümler, ilerleyen

seleksiyon kuşaklarıyla önemli ölçüde azalırken, orta ve geç emriyonik ölümler,

kuşaklar boyunca değişmemiştir. 10 Y ve 20 Y hatları da ortalama erken, orta, geç

dönem emriyonik ölümler sırasıyla, % 7.99, % 13.47, % 15.93; 10 D ve 20 D

hatlarında ise % 7.25, % 10.36, % 20.49 olarak saptanmıştır. Birim yüzey kabuk

ağırlığı dışındaki yumurta kalite özellikleri seleksiyon kuşakları boyunca değişmiştir.

Seleksiyon hatları, şekil indeksi, ak indeksi, yumurta ağırlığını önemli düzeyde

etkilemiştir. Seleksiyon kuşakları boyunca yumurta ağırlığı 10.24 g’ dan 11.45 g’ a,

ak indeksi 11.56’ dan 14.03’ e, sarı indeksi 45.37’ den 48.86’ ya yükselmiştir, sarı

oranı % 33.83’ den % 32.22’ ye, şekil endeksi 82.23’ ten 79.74’ e azalmış, haugh

birimi orantısı 95.21, birim yüzey kabuk ağırlığı oranı 49.39 mg/cm² olmuştur.

Arslan ve İnal (2000), kazlarda farklı kaba yem kaynaklarının (yonca unu,

çayır kuru otu, şeker pancarı posası) sindirilme derecelerini ve büyüme performansı

üzerine etkilerini belirlemek amacıyla iki deneme yürütmüşlerdir. Deneme I’ de; 15

adet, 1 yaşında, yerli erkek kaz kullanılmıştır. Kaba yemlerin besin madde

sindirilebilirliği zorla yedirme tekniğiyle belirlenmiştir. Yonca unu, çayır kuru otu ve

şeker pancarı posasında organik madde, ham selüloz, NDF, ADF sindirilebilirlikleri

sırasıyla % 47.86, 41.16 ve 47.56; 43.81, 27.87 ve 25.53 (P<0.0000); 22.80, 29.26 ve

45.72 (P<0.0001); 6.94, 16.15 ve 19.76 olarak tespit edilmiştir. Deneme II’ de; 51

adet günlük kaz civcivi kullanılmıştır. İlk 2 hafta ortak besleme yapılmıştır. Üçüncü

haftanın başında kazlar üç gruba ayrılmışlardır. 3- 10. haftalarda farklı kaba yemler

(yonca unu, çayır kuru otu, şeker pancarı posası) ve konsantre yem ayrı ayrı

13

Page 24: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

yemliklerde verilmiştir. Konsantre yem miktarı; üçüncü haftada kaz başına 100 g/gün

olarak başlamış, her hafta 50 g artırılmış, altıncı haftadan itibaren konsantre yem

artırılmamıştır. Onbirinci hafta her kaba yem grubu kendi içinde ikiye ayrılmıştır.

Birinci grup; kuru madde esasına göre rasyonun % 25’ ini kaba yem + % 75’ ini

konsantre yem oluşturacak şekilde ve yemler homojen karıştırılarak ad-libitum

verilmiştir. İkinci gruba; kaz başına 185 g/gün konsantre yem + ad-libitum kaba yem

olacak şekilde, kaba ve konsantre yemler ayrı ayrı yemliklerde verilmiştir. Kaba yem

rasyonun % 25’ ini oluşturacak şekilde konsantre yemle karıştırılarak verildiğinde;

bitiş canlı ağırlığı, yonca unu, çayır kuru otu ve şeker pancarı posası gruplarında

4059.83, 4172.81 ve 2976.93 g olarak bulunmuştur (P<0.0000). Ad-libitum kaba

yem verilen gruplarda ise aynı sıraya göre canlı ağırlık; 4001.20, 4332.30 ve 4056.05

g olarak bulunmuş; gruplar arasında farklılık oluşmamıştır (P>0.05). Kaba ve

konsantre yemler ayrı ayrı verildiği zaman, kazların kaba yemleri oldukça az

tükettikleri tespit edilmiştir. Deneme II sonunda; her gruptaki kazların en hafif ve en

ağırları ayrılarak her gruptan 6’ şar tane kaz kesilerek karkas özellikleri

incelenmiştir. Kuru madde bazında % 25 kaba yem tüketen yonca unu, çayır kuru otu

ve şeker pancarı posası gruplarında karkas ağırlıkları; 2832.07, 2869.23 ve 1928.22 g

(P<0.0000), karkas randımanı % 69.40, 67.73 ve 64.15 olarak (P<0.0002)

bulunmuştur. Ad-libitum kaba yem tüketen gruplarda ise; karkas ağırlıkları aynı

sıraya göre 2832.27, 2804.00 ve 2830.93 g (P>0.05), karkas randımanı % 70.98,

66.02 ve 69.20 olarak (P<0.001) bulunmuştur.

Ayaşan ve ark. (2000), Japon bıldırcınları üzerinde yürütülen bu çalışmada,

erken yaşta günün belli saatlerinde aç bırakma ve nicel kısıntılı yemleme

uygulamalarının besi ve karkas üzerine olan etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 75

bıldırcın, üç gruba ayrılmış her grup 3 tekerrürde (her tekerrürde 7- 8 hayvan olacak

şekilde) tekrarlanmış, her gruba toplam 25 bıldırcın konulmuştur. Her 3 gruba da

yapısında % 22 ham protein, 3100 kcal/kg metabolik enerji bulunan etlik piliç yemi

verilmiştir. Deneme boyunca serbest yemleme, kontrol grubunu, günde 4 saat (saat:

8.00- 12.00 arası) kısıntılı yemleme, 2. grubu ve kontrol grubuna verilen yeme göre

günlük % 50 kısıtlama ise 3. grubu oluşturmuştur. Araştırmada Japon bıldırcınlarının

14

Page 25: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

besi süresince haftalık yem tüketimleri, canlı ağırlıkları, canlı ağırlık kazançları ve

yemden yararlanma oranları ile 5. haftanın sonunda grupların canlı ağırlık

ortalamalarına yakın olmak üzere her gruptan 6 adet bıldırcın kesilerek karkas

özellikleri saptanmıştır.

Araştırmada besi sonunda yem tüketimi ve yemden yararlanma oranının

yemleme uygulamalarından önemli düzeyde etkilendiği (P<0.05), canlı ağırlık

kazancının etkilenmediği (P>0.05) belirlenmiştir. Kontrol grubuna göre diğer 2

grubun toplam yem tüketiminin daha düşük; yemden yararlanma oranının daha iyi

olduğu bulunmuştur. Yemleme uygulamalarının karkas üzerine etkisi önemsiz

bulunmuştur.

Bozkurt ve ark. (2000), iki değişik nicel sınırlama yönteminin (erken yaşta

sınırlı yemleme ve bitiş döneminde 7 saat süre ile aç bırakma) ve soğutulmuş su

tüketiminin sıcak iklim koşullarında yetiştirilen etlik piliçlerin besi performansı ve

bazı kesim özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Deneme toplam 1020 adet Avian

genotipinde etlik piliç ile Haziran ayında yürütülmüştür. Denemeye alınan 21 günlük

yaştaki etlik piliçler her biri 3 tekerrürlü 4 gruba eşit olarak rastgele dağıtılmışlardır.

Deneme sonu canlı ağırlığı üzerine muamelelerin etkisi önemli olmazken (P>0.05),

cinsiyetin etkisi önemli bulunmuştur. Erkek etlik piliçler dişilerden daha yüksek canlı

ağırlığa ulaşmışlardır (P<0.01). Piliç başına en fazla yem tüketimi ve en fazla

yemden yararlanma değeri soğuk su tüketen grupta belirlenmiş, sınırlı yemlenen

gruplardan diğerlerine kıyasla daha düşük yemden yararlanma değeri elde edilmiştir.

Üç haftalık deneme süresince belirlenen yaşama gücü değerleri sayısal olarak

birbirine benzerdir. Kesim randımanı, abdominal yağ ağırlığı ve oranı (%) ile göğüs

ağırlığı oranı (%) üzerine muamelelerin etkisi önemli bulunmazken yem

sınırlamasının göğüs ağırlığını azalttığı belirlenmiştir (P<0.05). Sonuç itibarıyla

sınırlı yemleme yöntemlerinin ve soğuk su tüketiminin ad-libitum yemlenen gruba

kıyasla performansı iyileştirmediği belirlenmiştir.

Deniz ve ark. (2000), 15- 28. günler arasında uygulanan sınırlı beslemenin etlik

piliçlerde canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma ve karkas özellikleri

üzerine etkisi araştırılmıştır. Araştırmanın hayvan materyalini Cobb- 500 günlük

15

Page 26: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

erkek civcivler oluşturmuş, çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre 6

muamele grubu ve 3 tekerrür olarak planlanmıştır. Muamele grupları;

I. Grup; tüm besi süresince serbest (ad-libutum) besleme (Kontrol Grubu),

II. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 90’ ı; diğer

günlerde ise ad-libutum,

III. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 80’ i; diğer

günlerde ise ad-libutum,

IV. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 70’ i; diğer

günlerde ise ad-libutum,

V. Grup; 15- 28. günlerde haftanın 3. günü aç bırakılmış, diğer günler ad-

libutum,

VI.Grup; 15- 28. günlerde haftanın 3. ve 6. günü aç bırakılmış, diğer günler

ad-libutum, şeklinde oluşturulmuştur.

Altı haftalık besi süresince tüm gruplar 0- 14. günlerde % 22.75 Ham Protein

(HP) ve 3060 kcal/kg metabolik Enerji (ME) içeren yemi, 15- 28. günlerde % 21.50

HP ve 3180 kcal/kg ME içeren yemi, 29- 35. ve 36- 42. günlerde % 21 HP ve 3226

kcal/kg ME içeren yemi tüketmişlerdir (36- 42. günlerde kullanılan yemde

antikoksidiyal madde çıkarılmıştır). Grupların canlı ağırlık artışları haftalık olarak

grup düzeyinde saptanırken yem tüketimleri 15- 28. günlerde günlük, diğer zaman

aralıklarında ise haftalık olarak tespit edilmiştir. Besi süresi sonunda (42. gün) I.

grubunun canlı ağırlık artışı 2187.53 g olarak bulunurken, bu grubu sırasıyla 2128.23

g ile II. grup, 2099.33 g ile V. grup, 2070.60 g ile III. grup, 2065.97 g ile VI. grup ve

2034.90 g ile IV. grup izlemiştir. Grupların besi süresi sonu canlı ağırlık artışları

istatistiki bakımdan farksız olmuştur (P>0.01). Grupların 6. hafta yem değerlendirme

katsayıları incelendiğinde, en yüksek düzeyde VI. grupta (2.64) saptanmış, bu grubu

sırasıyla II. grup (2.53), I. grup (2.47), V. grup (2.36), III. grup (2.22) ve IV. grup

(2.16) izlemiştir. Grupların 6. hafta yem değerlendirme katsayıları arasında gözlenen

farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0.01).

Işık ve Öztürk,(2000), palaz döneminde değişik oranlarda sınırlı yemlemenin

hindilerde gelişme ve besi performansı ile karkas özelliklerine etkilerini

araştırmışlar. Tesadüf parselleri deneme deseninde faktöriyel olarak planlanan

16

Page 27: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

araştırmada toplam 150 adet Amerikan Bronz ırkı günlük hindi palazı kullanılmıştır.

21 hafta süren denemede ilk dört hafta palazlar birlikte büyütülmüş ve aynı karma

yemle beslenmişlerdir. 5. haftadan 12. haftaya kadar ( 2 ay süreyle) sınırlı yemleme

dönemine geçilmiştir. Bu dönemde erkek ve dişi karışık olarak her grupta 30’ ar

palaz olmak üzere 5 gruba ayrılan palazlardan I. grup ad-libitum (sınırsız), II. grup

ad-libitum x % 85, III. grup ad-libitum x % 75, IV. grup 3 gün ad-libitum + 1 gün ara

ve V. grup 5 gün ad-libitum + 1 gün ara şeklinde beslenmişlerdir. Bu dönemi ise tüm

grupların ad-libitum düzeyde beslendiği ve toplam 9 hafta süren besi dönemi

izlemiştir. Sınırlı yemleme döneminde yem tüketimleri günlük olarak saptanmış ve

ad-libitum düzeyde yem tüketen kontrol grubunun yem tüketiminin % 85 ve % 75’ i

hesaplanarak bir gün sonra diğer gruba verilecek yem miktarı saptanmıştır. Bu

dönemde canlı ağırlıklar haftalık olarak belirlenmiştir. 21. haftada her gruptan grup

ortalaması canlı ağırlığına yakın 6 hindi kesilerek karkas değerlendirmesi yapılmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre sınırlı yemleme döneminde (12. Hafta sonunda) en

yüksek düzeyde canlı ağırlık ve toplam canlı ağırlık artışı ad-libitum yemlenen

grupta elde edilmiştir (P<0.05). En fazla yem tüketimi ise yine ad-libitum yemlenen

grupta belirlenmiştir. YYK’ lar bakımından sınırlı yemleme dönemi sonunda en iyi

YYK ad-libitum x % 75 sınırlı yemlenen gruptan saptanmıştır. Deneme sonunda (21.

hafta) kesilen hayvanlarda en yüksek karkas, göğüs, sırt, but, kalp, taşlık, ön mide

ağırlığı ve en fazla barsak uzunluğu ad-libitum yemlenen grupta belirlenirken, en

yüksek kanat, boyun, abdominal yağ, kursak ve pankreas ağırlığı ad-libitum x % 85

sınırlı yemlenen gruptan, en yüksek karaciğer ağırlığı ise ad-libitum x % 75

sınırlı yemlenen gruptan elde edilmiştir (P<0.05).

Konca ve ark. (2000), sıcak şartlarda kısıtlı yemleme yaşı ve süresinin etlik

piliçlerde performans ve abdominal yaşlanmaya etkisi incelenmiştir. Araştırmada, 1.

muamele grubunda bulunan etlik piliçler sürekli yemlenirken 2., 3. ve 4. muamele

grupları 8. günden itibaren; 5., 6. ve 7. muamele grupları 12. günden itibaren; ve 8.,

9. ve 10. muamele grupları 16. günden itibaren sırasıyla; 5, 7 ve 9’ ar gün boyunca

günde 8 saat aç bırakılmışlardır. Araştırma 7- 42 günlük dönemde tesadüf parselleri

deneme planında ve 3 tekerrürlü olarak yürütülmüş olup her bir tekerrürde 8 piliç

kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, muamelelerin 21. gündeki canlı ağırlık ve

17

Page 28: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

7- 21 günlük dönemdeki günlük canlı ağırlık artışı değerlerini önemli olarak

etkilemiştir (P<0.05). Kısıtlı yemleme yaşı ve süresinin etlik piliçlerde yem tüketimi,

yem değerlendirme katsayısı ve abdominal yağlanmaya etkisi önemsiz bulunmuştur

(P>0.05)

Serbester ve Deniz, (2000), 6 grupta 27 adet etlik civcivden oluşan 162 adet

Ross PM3 hibrid civcivler kullanılmıştır. Tesadüf parselleri deneme deseninde

faktöriyel olarak planlanan araştırmada, erkek ve dişi etlik piliçlerin başlatma

döneminde izokalorik (3200 kcal/kg ME) ve % 19, % 22 ve % 25 ham protein içeren,

bitirme öneminde ise izokalorik (3300 kcal/kg ME) ve % 16, % 19 ve % 22 ham

protein içeren rasyonlarla beslenmesi sonunda besi performansları ve karkas

özellikleri saptanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre başlatma döneminde, en yüksek

düzeyde canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışı erkek ve dişi etlik civcivlerde % 19 ham

protein, bitirme döneminde ise % 22 ham protein içeren gruplarda saptanmıştır. En

yüksek yem tüketimi başlatma döneminde erkek ve dişilerde % 19 ham protein

içeren rasyonu tüketen grupta, bitirme döneminde ise erkek etlik piliçlerde % 22 ham

protein içeren rasyonu tüketen grupta, dişilerde ise % 16 ham protein içeren rasyonu

tüketen grupta bulunmuştur. YDK’ ları bakımından bir kıyaslama yapıldığında gerek

erkek ve gerekse dişilerde başlatma dönemi sonunda % 25 ham protein içeren grup;

bitirme dönemi sonunda ise her iki cinsiyette de % 19 ham protein içeren rasyonu

tüketen gruplar en iyi YDK’ na sahip olmuşlardır. Deneme sonunda karkas

özellikleri araştırılmak üzere kesilen hayvanlarda en yüksek sıcak ve soğuk karkas

ağırlıkları gerek erkek ve gerekse dişi etlik piliçlerde % 16 ham protein içeren

rasyonu tüketen grupta saptanmıştır. Abdominal yağ miktarları ise en yüksek

düzeyde erkeklerde % 16, dişilerde ise % 22 ham protein içeren rasyonları tüketen

gruplarda gözlenmiştir.

Ersan ve Özkan, (2001), sınırlı aydınlatma ve sınırlı yemleme programları

uygulanarak; etlik piliçlerde gelişmenin geciktirilmesinin performans ve stresle

ilişkili kan parametrelerine etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 360 adet Cobb

genotipinden erkek etlik civciv kullanılmıştır. Sınırlı aydınlatma grubunda 0- 3

günler arasında sürekli aydınlatma yapılmış, 3- 7 günler arasında aydınlık süre

kademeli azaltılarak 14A: 10K programa ulaşılmış ve bu program 7- 28 günler

18

Page 29: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

arasında sürdürülmüştür. Yirmi sekizinci günden itibaren tekrar 23A: 1K programa

dönülmüştür. Her bir aydınlatma grubundaki civcivlere serbest ve sınırlı olmak üzere

iki farklı yemleme uygulanmıştır. Sınırlı yemleme grubunda civcivler 0- 6 günler

arası serbest yemlenmiş, 7- 28 günler arasında yem tüketimi günde 8 saat olarak

sınırlandırılmış, 28- 45 günler arası ise tekrar serbest yemleme yapılmıştır. Deneme

sonunda, aydınlatma sınırlamasına bağlı oluşan gelişme geriliği telafi edilirken yem

sınırlaması gruplarında canlı ağırlıklar serbest yemleme grubuna göre önemli

düzeyde daha düşük bulunmuştur (P<0.05). Genel olarak, aydınlatma ve yem

sınırlamaları heterofil sayısı ve H/L oranını artırmıştır. Lenfosit sayısı azalırken

monositin değişmediği saptanmıştır. Uygulanan gelişme sınırlaması yöntemlerinin

etlik piliçler üzerinde benzer düzeyde ılımlı bir stres oluşturduğu sonucuna

varılmıştır.

Ertaş ve Şahin, (2002), sıcaklık stresine maruz kalan yumurta tavuklarında,

farklı yoğunluktaki rasyonlar (% 15 HP 2700 kcal/kg ME, rasyon N; % 18 HP, 3025

kcal/kg ME, rasyon Y) ile farklı yemleme yöntemlerinin verim, yumurta kalitesi, kan

asit baz dengesi, serum metabolitleri ve ham besin maddelerinin sindirilme derecesi

üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma, 3x2 faktöriyel deneme düzeninde her

birinde 30 adet, 16 haftalık Ross Brown yumurta tipi kahverengi melez tavuk

bulunan altı grupta yürütülmüştür. Buna göre geleneksel yöntemle her iki rasyon

verilen grup kontrol N ve Y; günün en sıcak olduğu saatlerde yemliklerin çekilip,

karartmanın uygulanmadığı grup yem çekme N ve Y; günün en sıcak olduğu 14ºº-

18 ºº saatleri arsında yemliklerin çekilmeyip, kümesinin siyah perdeler ile karartıldığı

grup ise karartma N ve Y grubunu oluşturmuştur. Araştırma boyunca yem tüketimi

bakımından yemleme metodları ve rasyonlar arasında önemli bir fark tespit edilmiştir

(P<0.01). Gruplarda en yüksek ortalama canlı ağırlık, yumurta verimi, yumurta

kabuk kalınlığı, kabuk ağırlığı, yumurta özgül ağırlığı karartma grubunda elde

edilirken, bunu sırasıyla, yem çekme ve kontrol grupları izlemiştir (P<0.01).

Yemleme metodları yumurta şekil ve sarı indeksi değerleri ile Haugh birimi, kan pH’

sı, pCO2, pHCO¯3 konsantrasyonu (P<0.01), pO2, (P<0.05) ile hematokrit

değerlerini, olumlu yönde etkilerken (P<0.01), rasyonların bu parametreleri

etkilemediği belirlenmiştir (P>0.05). Ayrıca, serum metabolitleri pozitif yönde

19

Page 30: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

etkilenmiştir. Ham besin maddelerinin sindirilme dereceleri karartma grubunda diğer

gruplara göre daha yüksek tespit edilirken, bunu da yem çekme ve kontrol grubu

izlemiştir (P<0.01). Sonuç olarak, günün en sıcak olduğu 14°°-18°° saatlerinde

kümesin karartılması, yumurta tavuklarında verime, yumurta kalitesini ve ham besin

maddelerinin sindirilme derecesini artırmıştır.

Özdoğan (2002), yemleme süresini sınırlayarak ya da dönüşümlü yemleme

uygulayarak yapılan erken dönem yem kısıtlamasının broyler verim özellikleri

üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın canlı materyalini

1500 adet günlük broyler erkek civciv oluşturmaktadır. Araştırmada bir kontrol (G1),

23- 27 günlük yaşlarda yemleme süresi 8 saat kısıtlanan (G2) ve 23- 27 günlük

yaşlarda dönüşümlü yemleme yapılan (G3) olmak üzere toplam 3 grup

bulunmaktadır. Canlı ağılıklarda gruplar arasında 4., 5. ve 6. haftalarda önemli

(P<0.01, P<0.01 ve P<0.05) farklılıklar bulunmuştur. G1, G2 ve G3 ün 6. hafta canlı

ağılıkları sırası ile 2109.5 g; 2116.8 g ve 2032.3 g bulunmuştur. Piliç başına toplam

yem tüketimi G1, G2 ve G3’ te sırasıyla 4123.13 g; 4062.26 g ve 3923.28 g

bulunmuş ve yemden yararlanma oranları 1.95, 1.91 ve 1.93 olarak hesaplanmıştır.

Toplam yaşama gücü değerleri G1, G2 ve G3’ te 6 hafta sonunda sırasıyla % 94.02,

% 95.20 ve % 96.00 olarak hesaplanmış, guruplar arası farklar istatistiki olarak

önemsiz bulunmuştur. Broyler verim indeks değerleri G1, G2 ve G3’ te sırası ile

249.16, 251.20 ve 240.68 olarak belirlemiştir. Bu çalışmadaki sonuçlara göre G2’ de

canlı ağırlığı etkileyici düzeyde yem kısıtlaması meydana gelmemiş, dönüşümlü

yemleme ertesi yemden yararlanma gücü gelişmiş olan G3’ ün 2 haftalık süredeki

telafi büyümesi kontrol grubunun canlı ağırlığını yakalamaya yetmemiştir.

Çalışlar ve ark. (2003), bu çalışma, 29- 42. günlerde sınırlı yemlenen broyler

piliçlerin bazı verim ve karkas özelliklerine etkisini araştırmak amacıyla

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama

Çiftliği’nde yürütülmüştür. Araştırmada günlük, Cobb- 500 hibrit erkek civcivler

kullanılmıştır. Tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak

düzenlenen çalışmada, 4 farklı yemleme düzeyi (kontrol grubu, kontrol x % 90,

kontrol x % 80, kontrol x % 70’ i kadar yem) kullanılmıştır. Her tekerrürde 20 adet

olmak üzere (12 adet /m2), 4 grupta toplam 240 adet civciv kullanılmıştır. Yerde

20

Page 31: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

barındırılan deneme hayvanlarına, 0- 14. günler arasında etlik civciv başlatma yemi,

15- 28 günler arasında etlik civciv büyütme yemi, 29- 35. günlerde etlik piliç

geliştirme yemi ve 36- 42. günler de ise antikoksidiyal eklenmemiş olan kesim

öncesi etlik piliç bitirme yemi verilmiştir. 24 saat süreyle ışıklandırma yapılmıştır.

Piliçlerin canlı ağırlık artışları, yem tüketimleri ve yemden yararlanma oranları

haftalık olarak yapılan tartımlar ile gruplar düzeyinde belirlenmiştir. Deneme

sonunda (42. gün) kesilen piliçlerin tamamında canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi,

yemden yararlanma oranı ve soğuk karkas ağırlığı; her gruptan ise ortalamaya en

yakın seçilen 6 adet piliçte ise but, kanat, göğüs, boyun, karaciğer, taşlık ve

abdominal yağ ağırlıkları gibi karkas değerleri saptanmıştır. Serbest yemleme

(kontrol) ve serbest yemlenen grubun % 90’ ı, % 80’ i ve % 70’ i kadar yemleme

yapılan gruplarda deneme sonu canlı ağırlıkları sırayla; 2270.0, 2283.3, 2218.3 ve

2122.0 g, toplam canlı ağırlık artışları; 2055.6, 2067.3, 2006.5 ve 1908.9 g, yem

tüketimleri; 3736, 3492, 3337 ve 3151 g, yemden yararlanma oranları ise; 1.82, 1.69,

1.66 ve 1.65 olarak bulunmuştur. 0- 42. gün itibariyle canlı ağırlık, canlı ağırlık

artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma bakımından gruplar arasındaki farklılık

çok önemli (P<0.01) çıkmıştır. Ancak denemenin yürütüldüğü 29- 42. günler

zarfında ise sınırlı yemlemenin yem tüketimi ve yemden yararlanmaya etkisi çok

önemli (P<0.01), canlı ağırlık kazancına etkisi önemsiz (P>0.05) olmuştur. Sınırlı

yemlemenin soğuk karkas randımanına, göğüs ve taşlık oranına etkisi önemsiz

(P>0.05), sırt, kanat, boyun, karaciğer ve abdominal yağ oranlarına etkisi önemli

(P<0.05), but oranına etkisi ise çok önemli (P<0.01) bulunmuştur.

Akıncı (2005), araştırmada aynı yaşlı ve aynı koşullarda yetiştirilen 82 adet

dişi bıldırcın kullanılmıştır. Bireysel yumurta verimleri 140 günlük yaşa kadar her

gün kaydedilmiş ve ilk yumurtlama yaşlarına göre oluşturulan ≤ 55 gün, 56- 62 gün,

63- 69 gün, ≥ 70 gün) dört grupta yumurta verimleri, kg yumurta, yumurta ağırlığı ve

şekil indeksi özellikleri incelenmiştir. İlk yumurtlama yaşı gruplarında hayvan başına

yumurta sayıları ve yumurta verimleri sırasıyla 55, 50, 46, 38 adet ve 630.94, 581.29,

550.64 ve 452.80g bulunmuştur. Grup 1’ de ilk yumurtlanan ve ilk 10 yumurta hafif

bulunurken, şekil indeksi yönünden gruplar arası farklar önemsiz bulunmuştur.

21

Page 32: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ

Araştırmada diğer tüm dönemlerde yumurta ağırlığı ve şekil indeksi değerleri

yönünden gruplar arasında fark olmadığı belirlenmiştir.

22

Page 33: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3. MATERYAL ve METOD

3.1. Materyal

3.1.1. Hayvan Materyali

Araştırmada Japon bıldırcınları (Coturnix coturnix japonica) denemenin

hayvan materyalini oluşturmaktadır. Hayvanlar Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

Samandağı Meslek Yüksek Okulundan kuluçkalık yumurta olarak temin edilmiştir.

Yumurtalar biriktirilmek ve kaliteli çıkış sağlamak amacı ile 19- 20 °C’ de ve % 70

nemli ortamda bir hafta bekletilmiştir. Bunun nedeni; bekletme koşulları ne kadar

uygun olursa olsun, bir haftadan sonra gerçekleştirilen çıkışlarda, çıkış gücü

düşmektedir (Elibol ve ark. 2000). Buradan alınan yumurtalar, Çukurova

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü deneme laboratuarında ki kuluçka

makinelerine yerleştirilmiştir. Yumurtalar burada 16 gün ön gelişme kısmında son iki

günde çıkış kısmında toplam 18 gün kuluçka süresi içerisinde çıkarılmıştır. Kuluçka

çalışmaları sonucunda toplam 264 adet civciv elde edilmiştir.

Denemede kullanılan hayvan materyali şekil 3.1.1.1’ de verilmiştir

Şekil 3.1.1.1. Japon bıldırcını (Coturnix Coturnix Japonica).

23

Page 34: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.2. Yem Materyali

Denemede yem materyali bölgedeki bir yem fabrikasından temin edilmiş ve

2 farklı yem kullanılmıştır.

Birincisi ilk 3 hafta ve 2 haftalık besi süresince verilen % 24 ham proteinli

3240 kcal/kg ME li civciv yemi kullanılmıştır. Bunun nedeni hızlı bir büyüme

dönemi olan civciv döneminde, büyüme için yeterli besin maddelerinin

sağlanmasıdır (URL 17, 2005). İkinci olarak 19 hafta boyunca verilen % 17 ham

protein 2750 kcal/kg ME li yumurtacı tavuk yemi kullanılmıştır. Etlik civciv yemine

% 5 oranında meşe talaşı karıştırılarak seyreltilmiş, bu yemde 4. ve 5. haftalarda 2, 4

ve 6. gruplarda kullanılmıştır.

Denemedeki % 95 etlik civciv yemi ile % 5 ince meşe talaşı karıştırılarak

seyreltilmiş yem hazırlanmıştır. Burada meşe talaşının kullanılma nedeni, reçinesiz

bir ağaç olması ve hayvanların yem tüketimlerini engellemeyeceği düşünülmesidir.

Gün aşırı yemleme ise etlik civciv yeminin bir gün ara ile bıldırcınlara verilmesi ile

yapılmıştır. Buna göre bıldırcınların bir gün boyunca etlik civciv yemi önlerinde

bulundurulmuş diğer gün kaldırılmış ve tekrar ondan sonraki gün konmuştur bu

uygulama bu şekilde devam ettirilmiştir.

Denemede hayvanlar ilk önce 4 gruba erkek dişi karışık olarak ayrılmıştır.

Ana makinesinde 3 hafta süre ile etlik civciv yemi verilmiştir. 4 haftalık yaşa kadar

erkek ve dişiler karıştırıldığında daha az gagalama olması nedeniyle en avantajlı

uygulama olarak kabul edilmektedir (Erensayın, 2000). Bu nedenle daha sonra, erkek

ve dişiler aynı grup içerisinde ayrılarak, kontrol grubu dahil 7 grup oluşturulmuştur.

Hayvanlar besi kafeslerinde 2 hafta süre ile tutulduktan sonra, sadece dişi hayvanlar

5. haftanın sonundan itibaren bireysel kafeslere alınmışlardır. Hayvanlar 5 hafta etlik

civciv yemi 19 haftada yumurtacı tavuk yemi ile toplam 24 hafta beslenmiştir.

Denemenin 10’ cu haftasından sonra bireysel kafeslere dişilerin yanına her

grubun kendi erkeği kuluçka çalışmaları ve döllülük kontrolü amacı ile konulmuştur.

Erkekler bireysel kafeslere konulmadan önce gagaları 1/3 oranında gaga kesme

makinesi ile kesilmiştir.

24

Page 35: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.3. Deneme Odaları ve Kafesleri

3.1.3.1. Kuluçka Odası

Kuluçka odasında, kuluçka çalışması 2 makinede yapılmaktadır. Birincisi

5000 yumurta kapasiteli ön gelişim kısmı, ikincisi ise 2000 yumurta kapasiteli çıkış

kısmından oluşmaktadır.

Yumurtaların düşey eksen ile 45º lik açı yapacak şekilde önce bir tarafa ve

bir müddet sonrada diğer tarafa çevrilmesi ile embriyonun yumurta kabuğuna

yapışmasını önlenmek amacı ile yumurtalar kuluçka makinesi içerisinde 2 saatte bir

45º lik açı yapacak şekilde çevrilmiştir.

Kuluçka odasında termometre, uygun ölçüm yapılabilecek bir yere

konulmuştur. Kuluçkalık yumurtalar, kuluçka makinesine konmadan önce, kuluçka

odası ve kuluçka makineleri ayrı ayrı dezenfekte edilmiştir. Dezenfektasyon

işleminde formalin (formaldehit) ve potasyum permanganat bileşiminin reaksiyonu

kullanılmıştır. Odalar 2 gün havalandırmaya bırakılmıştır (URL 19, 2005; Aksoy,

1991; Elibol, 2005).

Kuluçka odasında 466.71 cc formalin ve 272.25 gr potasyum permanganat

kullanılmıştır. Kuluçka makinesinin gelişme kısmında 13.17 cc formalin ve 7.68 gr

potasyum permanganat kullanılmıştır. Kuluçka makinesinin ikinci kısmı olan çıkış

(inficar) kısmında ise 7.60 cc formalin, 4.43 gr potasyum permanganat kullanılmıştır.

Dezenfeksiyon için ön görülen maddelerin kullanım dozları 2.8 m³ için 30 cc

formalin ve 17.5 gr potasyum permanganat maddeye göre oranlanarak hesaplanmıştır

(Erensayın, 1991).

Denemede kullanılan kuluçka makineleri şekil 3.1.3.1.1’ de ve şekil 3.1.3.1.2’ de verilmiştir.

25

Page 36: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

Şekil 3.1.3.1.1. Kuluçka makinesi ön gelişim kısmı.

Şekil 3.1.3.1.2. Kuluçka makinesi çıkış kısmı.

26

Page 37: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.3.2. Ana Makinesi ve Odası

Deneme odası içerisindeki ana makinesinin her bir kafes bölmesi

100x85x20 cm boyutlarındadır. Raf şeklinde 4 kattan oluşmaktadır. Kafes içerisinde

100 watt’ lık 4 adet ampul bulunmakta bir hafta sonra bu ampuller 60 watt’ a

indirilmektedir. Ana makinesinin ısıtma ve nem ölçümleri Data Logger isminde bir

cihazla saatlik olarak nem ve sıcaklık ölçülmüştür. Kafes bölmeleri içerisinde 2 şer

adet 2.5 cm derinliğinde 36 cm çaplı yuvarlak civciv yemliği kullanılmıştır. Yine

kafes içerisinde 120 cm uzunluğunda, 1.5 cm yarı çaplı oluk şeklinde suluk

bulunmaktadır. Civcivler çıkış bölümünden alınmadan önce ana makinesi gerekli

kontrolü yapılarak hazır duruma getirilmiştir. Bu şekilde 150 bıldırcın civcivi 3 hafta

% 10 kadar düşük bir ölüm oranıyla yetiştirildiği araştırıcılar tarafından da

bildirilmiştir (URL 20, 2005).

Denemede kullanılan anamakinesi şekil 3.1.3.2.1’ de verilmiştir.

Şekil 3.1.3.2.1. Ana Makinesi

27

Page 38: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.3.3. Besi Kafesi ve Odası Ana makinesinde 3 hafta süre ile tutulan hayvanlar. Besi odasındaki besi

kafeslerine 2 hafta tutulmak kaydıyla alınmıştır. Kafes buyutları 100x50x17 cm

boyutlarında olup 5 katlı 3 bloktan oluşmaktadır. Her blok 5 kattan oluşmaktadır.

Kafeslerin tabanı sık örme elekten ve yan tarafları hayvanların geçemeyeceği sıklıkta

yapılan demir çubuklardan oluşmaktadır. Kafeslerin ön kısımlarında galvanizli

sactan yapılmış 100 cm uzunluğunda 7 cm eninde yemlikler bulunmaktadır.

Kafeslerin arka kısmında ise 10 cm eninde 120 cm boyunda plastik borunun ikiye

bölünmesinden oluşmuş bir suluk bulunmaktadır. Altlarına 100 cm boyunda 60 cm

eninde galvaniz sacdan yapılmış gübrelikler konulmuştur.

Bıldırcınların kirli sularda verim özelliklerinin düştüğü görülmüştür (İnal,

2005). Bu nedenle temiz içme suyu önlerine konuldu. Günlük olarak sular eksikleri

tamamlandı ve 3 günde bir genel suluk temizliği yapıldı.

Denemede kullanılan besi kafesleri şekil 3.1.3.3.1’de verilmiştir.

Şekil 3.1.3.3.1. Besi kafesi ve odası.

28

Page 39: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.3.4. Bireysel Kafesler Bireysel kafesler 155x104x25 cm boyutlarındadır. Her hayvan için 16 cm

enlilikte ve 25 cm genişlikte alan bırakılmıştır. Kafesin enine 6 kafes bölmesi

bulunmaktadır. Kafes toplam 4 kattan oluşmaktadır. Her kafes bölmesinin önünde

bireysel olarak 25 cm uzunluğunda 7 cm eninde yemlikler bulunmaktadır. Kafes

bloğunun arkasında ise 10 cm eninde 120 cm boyunda plastik borunun ikiye

bölünmesinden oluşmuş bir suluk bulunmaktadır. Suluğun uç kısımları yarım ay

şeklinde bir tahta ile kapatılıp silikon ile sızdırması önlenmiştir. Kafeste bireysel

bölmelerin yine suluk gibi ortak kullanılan 32 cm ye 98 cm’ lik galvanizli sacdan

yapılmış gübrelikler bulunmaktadır.

Deneme odasındaki bireysel kafesler şekil 3.1.3.4.1’ de verilmiştir.

Şekil 3.1.3.4.1. Bireysel kafesler.

29

Page 40: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.1.3.5. Yumurta Bekletme Odası

Yumurtalarda başarılı bir çıkış için depolama önemlidir. Bu yönde şu şartlara

uyulmuştur (Şenköylü, 2001; Altan, 1995).

a) Yumurtadan buharlaşma yolu ile su kaybı minimum düzeye indirilmiştir.

b) Bozuk, kırık, çatlak ve yapısı normalin dışında şekil bozukluğu olan

yumurtalar elimine edilmiştir.

c) Yumurtaların bulunduğu odanın sıcaklık ve nem düzeyi ölçülmüştür. Bu

ölçümler standartlar ve daha önceki araştırmalar göz önüne alınarak yapılmıştır.

d) Kuluçkalık yumurtalar direk hava akımının bulunduğu yerden

uzaklaştırılmıştır.

Kuluçkalık yumurtaların kuluçka makinesine konulmadan önce bekletildiği

yerdir. Yumurtalar burada 19- 20 °C’ de ve % 70 nemli ortamda bir hafta

bekletildikten sonra kuluçka makinesine konulmuştur.

Bekletme ile kuluçka süresi kesin olarak uzar. Bu uzama 7 gün ve daha fazla

süren muhafaza süreleri için çok kesindir. Kuluçka süresi normali aştıkça (504 saat)

sonuçlar da kötüleşmeye başlar (Akman ve Yıldırım, 1995; Aktaş, 2004). Yine

depolama süresi ile ilgili yapılan bir çalışmada, depolama süresi uzadıkça döllülük

oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanının düştüğü bildirilmiştir (Saylam, 1999).

Bundan dolayı yumurtalar 1 hafta süre ile bekletilmişlerdir.

3.2. Metod

3.2.1. Deneme Planı Özel bir yem fabrikasından yem materyali temin edinilmiş ve büyütme

döneminde etlik civciv başlangıç yemi 5 hafta süre ile kullanılmıştır. Hayvanlara 6.

haftanın başlangıcından itibaren yumurtacı tavuk yemi 19 hafta boyunca verilmiştir.

Hayvanlara etlik civciv yemi 3 hafta süre ile ana makinesinde verilmiştir. Sonra besi

kafeslerinde 2 hafta süre ile devam edilmiştir. Bıldırcınlar besi kafeslerine alındıkları

30

Page 41: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

hafta kontrol grubu dahil 7 gruba ayrılmıştır. Sırası ile hayvanlara besi kafesindeki 2

hafta süresince şu yemler uygulanmıştır.

Deneme planına ait bilgiler çizelge 3.2.1.1’ de verilmiştir.

Sınırlı Yemleme Uygulama Günleri Yemleme Programı 21-28 günleri arası ......................................................Günaşırı Yemleme

21-28 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme

21-35 günleri arası ………………………………… .Günaşırı Yemleme

21-35 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme

28-35 günleri arası …………………………………..Günaşırı Yemleme

28-35 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme

Kontrol Grubu………………………………………..Serbest Yemleme

Çizelge 3.2.1.1. Deneme planı ve yemleme şekline ait çizelge.

E.C.Y: Etlik civciv yemi

Denemede Kullanılan Yemleme Modeli

GÜN 0- 21

GÜNLER ARASI

21- 28 GÜNLER

ARASI

28- 35 GÜNLER

ARASI

21- 35 GÜNLER

ARASI

35- 168 GÜNLER

ARASI

Kontrol Grubu

Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.

1. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) G.A.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.

2. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Sey.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.

3. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. G.A.Y. Ser.Y.

4. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. Sey.Y. Ser.Y.

5. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. G.A.Y. Ser.Y. Ser.Y.

6. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Sey.Y. Ser.Y. Ser.Y.

Sey.Y: Seyreltilmiş yemleme (% ince meşe talaşı+% 95 etlik civciv yemi)

Ser.Y: Serbest yemleme

G.A.Y: Gün aşırı yemleme

31

Page 42: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

Denemede büyütme dönemi sınırlı yemleme uygulamasının yumurtlama

dönemi verim ilişkileri, cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı, günlük

yumurta verimi, ilk 10 yumurta ağırlığı, % 50 verim yaşları, pik dönemi yaşı, pik

dönemi yumurta sayısı, kuluçka randımanı, döllülük oranı, anaç başına döl verimi, 10

hafta, 14 hafta, 18 hafta ve 24 hafta yaşlardaki yumurta, yumurta ağırlığı, canlı

ağırlık, yemden yararlanma oranı değerleri araştırılmıştır.

Deneme süresi 24 haftalık olarak planlanmıştır. Denemede 105 dişi 106 erkek

kullanılmıştır. Deneme bireysel kafeslerde 92 dişi ve besi kafeslerinde 103 erkek ile

devam edilmiştir. Deneme 5 aşamada gerçekleştirilmiştir.

Denemenin 1. aşamasında yumurtalar kuluçkaya konmuştur burada 18 gün

sonra çıkış alınmıştır. Ana makinesin de yem, su, ışık, ısıtma, dezenfektasyon, altlık

gibi tüm hazırlıklar, civcivler çıkmadan önce hazırlanmıştır (URL 22, 2005).

Civcivler ana makinesine konulmuştur.

Denemenin 2. aşamasında hayvanlar 4 gruba ayrılarak ana makinesine

alınmış ve erkekler ayrılarak kontrol grubu da dahil 7 gruba ayrılmıştır.

Denemenin 3. aşamasın da 6. haftanın başında erkek ve dişi olarak

ayrılmıştır. Her grubun erkeği sabit kalacak şekilde kafeslerde bırakılmış dişiler ise

bireysel kafeslere grup ve kanat numarasına göre tesadüfi olarak dağıtılmıştır.

Hayvanlar burada 19 hafta boyunca kalmışlardır. Erkek damızlıkların ayrı

yemlenmesi, erkeklerin döl verimlerini artırmaktadır (Onbaşılar ve Aksoy, 2005).

Denemenin 4. safhasında dişilerin kafeslerine her hayvanın kendi grubundaki

erkek bireysel kafesler içerisine yerleştirilmiştir. Normal çiftleşme bir erkeğe 3 dişi

olmasına rağmen bilimsel çalışmalarda bir erkeğe iki dişi bıldırcın verilmektedir

(URL 20 2005). 20 ile 24 arasında bıldırcının yer aldığı sürülerde cinsiyet oranını

1:1’ den 1:6’ ya kadar uygulamışlar, en yüksek fertilitenin 1:1 ve 1:2 oranlarında

görüldüğünü bildirmişlerdir (Woodard ve ark. 2005) bildirdiğine göre, (URL 20

2005; URL 24 2005). Bu çalışmada ise döllülüğü yüksek tutmak amacı ile 1 dişiye 1

erkek düşecek şekilde kafeslere yerleştirilmiştir. Hafta başında erkekler konulmuş 9.

hafta başında kuluçkalık döllü yumurtalar elde edilmiştir. 10. haftada ise kuluçkalık

yumurtalar kuluçka makinesine yerleştirilmiştir.

32

Page 43: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

Denemenin 5. safhasında ise kuluçka makinesine yumurtalar yerleştirilmiştir.

Burada ki yumurtalara döllülük kontrolü yapılmıştır. Araştırmanın 5. safhası olan

kuluçka çalışması 6 çıkıştan oluşmaktadır. Bu çıkışların her birine grup olarak

döllülük kontrolü yapılmıştır. Bu kontrol her çıkıştan sonra yapılmıştır.

Araştırmada çıkış gücüde gözlenmek istenmiştir. Fakat kuluçka makinesinin

arıza yapması nedeniyle çıkış gücü incelenememiştir.

Büyütme ve üretim kümeslerinde aydınlatma programı birbiri ile uyum

halinde olmalıdır. Kanatlı hayvanlarda et ve yumurta verimi üzerine etki eden en

önemli faktörlerden birisi aydınlatmadır. Aydınlatma süresi yumurta kalitesi ve

yumurta büyüklüğünün düzenlenmesinde önem taşımaktadır. Bıldırcınlarda

uygulanan aydınlatma programları hazırlanırken genel olarak tavuklardan alınan

sonuçlardan yararlanılmaktadır (Cedden, 2005; Sarıca, 1998; URL 25, 2005). Bu

neden ile araştırmada 16 saat aydınlatma uygulanmıştır. Yine yumurta tavukları

üzerinde yapılan bir çalışmada yumurta tavuklarındaki, gelişme dönemi ve sonrası,

ışıklandırma süresin 12 aylık dönem içerisinde her hangi bir olumsuzluğa neden

olmaması ve yumurtlama dönemi içerisinde az da olsa bir artışa neden olduğu

gözlenmiştir (Kaan ve ark. 2005).

Bıldırcınlarda farklı aydınlatma sürelerinin (8, 16 ve 23.5 saat) büyüme,

yaşam gücü, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve bazı kesim ve karkas

özelliklerine etkilerini ortaya koymuşlardır. 6. ve 7. haftalarda canlı ağırlık 8

saat/gün aydınlatma grubunda 164.5 ve 166.8 g; 16 saat/gün aydınlatma grubunda

174.8 ve 177.4 g., 23.5 saat/gün aydınlatma grubunda ise 182.3 ve 177.5 g; yaşama

güçlerini ise % 88.6, % 90.6 ve % 84.0 olarak belirtmişlerdir. En uygun aydınlatma

süresi olarak 16 saat/gün önerilmiştir (Özcan ve Akçapınar, 1993).

Kuluçkada başarı, yumurtanın fiziksel yapısı, çevre koşullarının yumurta

üzerine etkileri ve uygulanan kuluçka faktörlerinin en ideal koşullarda sağlanmasıyla

elde edilebilir (Şahan ve İpek, 2005). Bu nedenle araştırmada havalandırma, sıcaklık

ve nem faktörlerine dikkat edilmiştir.

33

Page 44: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.2.2. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi

Denemede kuluçka makinesinden alınan civcivler ilk üç hafta

tartılmamışlardır. 3. haftadan 5. haftada dahil erkekler ve dişilerin ağırlıkları 0.1

gram hassasiyetindeki terazi ile tartılmıştır. 3. hafta başında erkekler hariç dişilere

kanat numarası verilmiştir. 5. haftadan sonra ise sadece dişiler haftalık olarak

tartılmışlardır. Deneme süresince hayvanlar haftanın aynı günü ve saatleri arasında

tartılmışlardır. Kayıt edilen veriler, deneme sonunda derlenmiştir. Canlı ağırlık

kazancı, 3- 5 haftalar arasında da bireysel olarak tartılmıştır. Hafta başı canlı

ağırlığın hafta sonu canlı ağırlığından çıkarılması ile hesaplanmıştır.

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki hayvanların canlı ağırlıklarının toplamının

gruplardaki hayvan sayısına bölümü ile ortalamaları bulunmuştur.

3.2.3. Yem Tüketiminin Belirlenmesi Denemenin 3. ve 5. haftasında hayvanlar grup olarak değerlendirilmiştir. 6.

ve 24. haftalar arası ise erkek hayvanlar hariç bireysel ve grup olarak

değerlendirilmişlerdir. Hayvanların yem tüketimleri her hafta aynı gün ve saatler

arasında yapılmıştır. Her hayvanın kalan yeminin haftalık verilen yemden çıkarılması

ile birey başına tüketilen yem miktarı bulunmuştur.

3.2.4. Yemden Yararlanma Oranının Bulunması Hayvanlara yem, günlük olarak ve hayvanların tüketimleri doğrultusunda

verilmiştir. Haftalık yem tüketimleri bireysel ve grup olarak belirlenmiştir. Verilen

yemin tartılması 0.1 g hassasiyetli laboratuar terazisinde yapılmıştır.

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yemden yararlanma oranı gruptaki hayvanların

yemden yararlanma oranının toplamının gruptaki hayvan sayısına bölünmesi ile

bulunmuştur. Bulunan değerler 1 kg yumurta üretimi için hesaplanan değerlerdir.

34

Page 45: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

Haftalık Eklemeli Yem Tüketimi (g)

Haftalık Y.Y.O =

Haftalık Canlı Ağırlık (g)

Y.Y.O: Yemden yararlanma oranı

3.2.5. Yumurta Verim Dönemine Ait Bazı Verim Özelliklerinin Bulunması

3.2.5.1. % 50 Pik Döneminin Belirlenmesi Hayvanlar bireysel kafeslere 6. haftanın başında alınmışlardır. Bu haftadan

itibaren 19 hafta boyunca yumurtalar günlük olarak toplanmıştır. Toplanan

yumurtalar grup olarak değerlendirilmiştir. Buna göre her grubun en yüksek verim

haftası içindeki yumurta adedine göre hangi güne denk geldiği esasına göre

yapılmıştır.

3.2.5.2. Pik Döneminin Gün Olarak Belirlenmesi Pik haftası içerisindeki gün esas alınarak yani deneme başından o güne

kadarki gün sayısı olarak belirlenmiştir.

3.2.5.3. Pik Günü Yumurta Sayısı Pik haftasındaki, pik günü içerisinde o gün kaç yumurta verilmiş ise bu

yumurtaların toplamına göre pik günü yumurta sayısı hesaplanmıştır.

3.2.5.4. Pik Günü Yüzde Veriminin Belirlenmesi Grup içerisindeki hayvan sayısının pik günü içerisindeki hayvan sayısının pik

günü içerisindeki yumurta adedine göre oranlanması ile elde edilmiştir.

35

Page 46: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

3.2.5.5. Pik Verim Haftası Grup içerisindeki hayvanların, pik haftasındaki haftalık toplam yumurta

adedine göre hesaplanmıştır.

3.2.6. 10; 14; 18. ve 24. Haftalara Göre Yumurta Verimi ve Ağırlık Ortalamalarının Bulunması 10, 14; 18. ve 24. haftalardaki ortalama yumurta verimleri 10; 14; 18. ve 24.

haftalara kadar ki yumurtaların toplanıp hafta sayısına bölünmesi ile elde edilmiştir.

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yüzde verimler tavuk-kümes formülüne göre

hesaplanmıştır.

Toplam Yumurta Sayısı

T.K = x 100

Kümese Konan Hayvan Sayısı x Hafta x 7

T.K: Tavuk-Kümes

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta ağırlık ortalamaları 6- 10, 10- 14, 15-

18 ve 19- 24 haftalar arasındaki yumurta ağırlıkları toplamının yine aynı haftalar

arsındaki toplam yumurta adedine bölünmesi ile elde edilmiştir.

Toplam Yumurta Ağırlığı

Y.A.O =

Toplam Yumurta Adedi

Y.A.O: Yumurta ağırlık ortalaması

3.2.7. Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Kontrollerine Ait Verilerin Bulunması Yumurtalar her hafta sonu aynı gün ve saatte toplanıp 1 hafta bekletildikten

sonra kuluçka makinesine konulmuştur. 16 gün ön kısımda 2 gün ise çıkış kısmında

36

Page 47: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ

bekleyen yumurtalar. Döllü olup olmamasına göre grup olarak teker teker kontrol

edilip konulan yumurta sayısının döllü yumurta sayısına oranlanması ile döllülük

yüzdeleri hesaplanmıştır. Döllülük yüzdelerinin bulunması için yapılan kuluçka

çalışması 6 çıkış boyunca sürdürülmüştür. Elde edilen veriler haftalık ve gruplar

arası karşılaştırılmıştır.

3.2.8. İstatistiki Analizler Deneme sonunda elde edilen veriler belirli dönemler (10. 14. 18. ve 24. hafta)

için ayrı ayrı tesadüf parselleri deneme planına göre değerlendirilmiştir.

Varyans analizi neticesinde etkisi önemli bulunan faktörlere ait ortalamaların

karşılaştırılmasında duncan çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır.

Deneme sonunda elde edilen verilerin istatistiki analizleri SPSS paket

programı kullanılarak yapılmıştır.

Denemenin matematik modeli;

Yij = µ+αij+eij

Yij = incelenen hafta için, i’ inci gruptaki j’ inci bıldırcına ait gözlem değeri

(canlı ağırlık, yemden yararlanma oranı, yumurta ağırlığı, yumurta verimi, cinsel

olgunluk ağırlığı, cinsel olgunluk yaşı, ilk on yumurta ağırlığı).

µ = Popülasyon ortalaması.

αi = i’ inci gruba etkisi (kontrol grubu, 1. grup, 2. grup, 3. grup, 4. grup, 5.

grup, 6. grup).

eij = deneme hatası

37

Page 48: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Bu çalışma Japon bıldırcınları üzerinde yapılan sınırlı yemleme

uygulamasının bıldırcınların canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı,

yumurta ağırlık ortalamaları, % 50 pik yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta

sayısı, pik günü yüzde verim, pik haftası yüzde verim, yumurta verimi, cinsel

olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı, ilk on yumurta ağırlığı ve kuluçka

çalışmalarıyla döllülük oranlarının tespiti gibi performans özellikleri üzerine

etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu denemede elde edilen bulgular aşağıda

verilmiştir.

4.1. Canlı Ağırlık Denemede elde edilen bulgular ve deneme gruplarının 10; 14; 18 ve 24.

haftadaki canlı ağırlık ortalamaları çizelge 4.1.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1.1. Araştırma gruplarının 10; 14; 18. ve 24. gruplar arası canlı ağırlık ortalamaları

ve önem kontrolleri.

Canlı Ağırlık Ortalamaları 10.Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta

Kontrol Grubu 321.66 ± 7.58 ab 334.33 ± 8.83 333.41 ± 13.76 316.33 ± 10.55

1. Grubu 325.81 ± 8.40 a 343.36 ± 9.54 335.72 ± 9.03 317.63 ± 9.58

2. Grubu 293.83 ± 5.52 b 314.66 ± 7.33 315.00 ± 7.58 290.36 ± 7.62

3. Grubu 309.41 ± 9.08 ab 320.75 ± 11.85 327.25 ± 8.66 307.90 ± 9.36

4. Grubu 308.20 ± 9.38 ab 327.06 ± 11.88 325.86 ± 10.72 305.92 ± 10.82

5. Grubu 307.00 ± 12.25 ab 317.41 ± 10.80 319.41 ± 10.05 292.08 ± 9.33

6. Grubu 334.72 ± 8.32 a 347.54 ± 8.81 338.00 ± 6.32 309.18 ± 9.97

Önem Seviyesi P<0.05 P>0.05 P>0.05 P>0.05

*: Aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arası fark önemli.

Denemenin 10. haftasında en yüksek canlı ağırlık 334.72 ± 8.32 g ile 6.

grupta görülmüştür. Bunu 325.81 ± 8.40 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı

ağırlık 293.83 ± 5.52 g ile 2. grupta görülmüştür.

38

Page 49: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Denemenin 14. haftasında en yüksek canlı ağırlık 347.54 ± 8.81 g ile 6.

grupta görülmüştür. Bunu 343.36 ± 9.54 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı

ağırlık 314.66 ± 7.33 g ile 2. grupta görülmüştür.

Denemenin 18. haftasında en yüksek canlı ağırlık 338.00 ± 6.32 g ile 6.

grupta görülmüştür. Bunu 335.72 ± 9.03 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı

ağırlık 315.00 ± 7.58 g ile 2. grupta görülmüştür.

Denemenin 24. haftasında en yüksek canlı ağırlık 317.63 ± 9.58 g ile 1.

grupta görülmüştür. Bunu 316.33 ± 10.55 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük

canlı ağırlık 290.36 ± 7.62 g ile 2. grupta görülmüştür.

Araştırma sonunda elde edilen bulgularda 10; 14; 18 ve 24 hafta genelinde en

yüksek canlı ağırlık 28- 35 günleri arasında seyreltilmiş yem ile beslenen 6. grup

oluşturmaktadır. Bunu 21- 28 günleri arasında günaşırı yem ile beslenen 1. grup

oluşturmaktadır. En düşük canlı ağırlık artışı ise 21- 28 günleri arasında seyreltilmiş

yemleme uygulanan grupta gerçekleştirilmiştir.

Deneme gruplarında canlı ağırlık bakımından 10; 14; 18 ve 24. haftalarda

yapılan duncan testi sonucu sadece 10. haftada önemli bulunmuştur (P<0.05). 10; 14;

18 ve 24. haftalarda önemli bir fark görülmemiştir (P>0.05).

Baylan ve ark. (2000), Bıldırcınlarda eşeye ve yaşa göre karkas

özelliklerindeki değişime ilişkin araştırma bulguları da bunu destekler niteliktedir.

En yüksek canlı ağırlık ortalaması 260.26 ± 7.28 g ile 2. grupta bulunurken, bunu

sırasıyla 259.74 ± 6.17 g ile 3. grup, 249.49 ± 6.72 g ile kontrol grubu ve 247.50 ±

7.60 g ile 1. grup izlemiştir.

Okan ve Uluocak, (1993), 6. hafta sonu canlı ağırlıklar yem gruplarında,

erkeklerde sırası ile 135 ± 3.59 g, 157.3 ± 2.56 g, 150.5 ± 3.18 g, 156.6 ± 3.31 g,

150.2 ± 3.42 g, dişilerde ise 176.7 ± 3.60 g, 185.5 ± 6.83 g, 189,7 ± 5.99 g, 196.0 ±

3.80 g ve 177 ± 6.20 g olarak bulunmuştur. Çalışmanın sonuçları, bu araştırmanın

sonuçlarını desteklemektedir.

Okan ve Uluocak, (1991), 6. hafta sonu canlı ağırlıkları dişi ve erkeklerde

sırası ile 198.2 ± 3.42 g, 160.8 ± 3.76 g,; 3. grupta 200.5 ± 40.4 g, 164.1 ± 3.46; 4.

grupta 193.4 ± 4.37 ve 154.9 ± 2.98 g olarak bulunmuştur.

39

Page 50: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Ayaşan ve ark. (1998), Bıldırcınlarda dişilerin 5. ve 6. hafta yaşlarında

erkeklerden daha iyi geliştikleri ve bu hafta yaşlardaki canlı ağırlıklarının yüksek

olduğunu, yem tüketimi ve yemden yararlanmada da daha iyi sonuçlar verdiğini

vurgulayan çalışmalar bulunmaktadır.

Bayram ve Akıncı, (2005), Araştırmada iki haftalık yaşta toplam 120 adet

Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 30

civciv bulunan bir kontrol ve 3 deneme grubu düzenlenmiştir. Araştırma sonunda

gruplar arasında canlı ağırlık yönünden fark tespit edilememiştir. Dört haftalık

araştırma süresince kontrol grubu ile 1, 2 ve 3. deneme gruplarında ortalama canlı

ağırlık artışı sırası ile 131.24, 139.44, 135.71 ve 139.02 g olarak bulunmuştur. Erkek

ve dişi bıldırcınların canlı ağırlıkları ile karkas randımanları bakımından gruplar

arasında farklılık tespit edilememiştir.

Seyreltilmiş yemleme uygulanan 2. ve 4. gruplarda canlı ağırlık ortalamasının

düşük olmasının nedeni % 5 meşe talaşının sindirilebilirlik derecesinin düşük

olmasından kaynaklanabileceğini düşünmekteyim. Kazlar üzerinde yapılan bir

araştırmada, kaba yem ile karıştırılmış karma yemle beslenen kazların diğer gruplara

göre canlı ağırlığının daha düşük olduğu görülmüştür (Arslan ve ark. 2000).

Denemede elde edilen bulgular doğrultusunda 3. 4. ve 5. haftalardaki canlı

ağırlık artışları çizelge 4.1.2’de verilmiştir.

40

Page 51: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Çizelge 4.1.2. 21, 28, 35 günlük yaştaki hayvanların adedi, canlı ağırlıkları ve hayvan başına canlı ağırlıkları.

Besi Kafeslerinde Grupsal Canlı Ağırlıkları 3. HAFTA 4. HAFTA 5. HAFTA

Gruplar Hay. Sayısı (adet)

21. GünC.A.(g)

Hay. BaşınaC.A.(g)

Hay.Sayısı (adet)

28. GünC.A.(g)

Hay. BaşınaC.A.(g)

Hay. Sayısı (adet)

35. Gün C.A.(g)

Hay. BaşınaC.A.(g)

D No 1 15 2041 136.1 14 2893 206.6 13 3362 258.6 K.G.

E No 2 16 2135 133.4 14 2935 209.6 14 3690 263.5

D No 3 15 1802 120.1 14 2445 174.6 13 3195 245.8 1.G

E No 4 15 1953 130.2 15 2521 168.1 15 3229 215.3

D No 5 15 1757 117.1 14 2615 186.8 14 3351 239.4 2.G

E No 6 15 1902 126.8 15 2091 139.4 15 3414 227.6

D No 7 15 1728 115.2 13 2326 178.9 13 2689 206.8 3.G

E No 8 15 1687 112.5 14 2190 156.4 14 2610 286.4

D No 9 15 1886 125.7 15 3048 203.2 15 3792 252.8 4.G

E No 10 15 1815 121.0 15 2746 183.1 15 3330 222.0

D No 11 15 1666 111.1 13 2495 191.9 13 2683 206.4 5.G

E No 12 15 1874 124.9 15 2800 186.7 15 3285 219.0

D No 13 15 1574 104.9 13 2194 168.8 11 2644 240.4 6.G

E No 14 15 1857 123.8 15 2751 183.4 15 3208 213.8

4.2. Yem Tüketimi Denemede elde edilen bulgular ve deneme gruplarının ilk 3 hafta, 21- 28

günleri arası ve 28- 35 günleri arasındaki yem tüketimleri çizelge 4.2.1’ de

verilmiştir.

41

Page 52: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Çizelge 4.2.1. ilk 5 haftalık yem tüketimi değerleri.

21- 28 Günleri Arası 28- 35 Günleri Arası Toplam

Gruplar N Eşey N Yem Tüketimi Haftalık Toplam

Birey Başına Yem

Tüketimi

N Yem Tüketimi Haftalık Toplam

Birey Başına Yem

Tüketimi

Birey Başına

15 Dişi 14 2296 164,0 13 3008 231,4 699,5 Kontrol Grubu 16 Erkek 14 2435 173,9 14 2641 188,6 666,6

15 Dişi 14 1756 125,4 13 2799 215,3 644,8 1. Grup 15 Erkek 15 1792 119,5 15 2796 186,4 610,0 15 Dişi 14 2501 178,6 14 2517 179,8 662,5 2. Grup 15 Erkek 15 2647 176,5 15 2485 165,7 646,3 15 Dişi 13 1760 135,4 13 2032 156,3 595,8 3. Grup 15 Erkek 14 1629 116,4 14 1711 122,2 542,7 15 Dişi 15 2416 161,1 15 3015 201 666,2 4. Grup 15 Erkek 15 2331 155,4 15 2644 176,3 635,8 15 Dişi 13 2634 202,6 13 1758 135,2 641,9 5. Grup 15 Erkek 15 2484 165,6 15 1653 110,2 579,9 15 Dişi 13 2010 154,6 11 2685 244,1 702,8 6. Grup 15 Erkek 15 1882 134,4 15 2647 176,5 615,0

Denemenin ilk 3 haftasında gruplar arasında bir fark gözlenmemiştir. Birey

başına 3 haftalık yem tüketimi 304.1 g olarak bulunmuştur. İlk 3 hafta grup düzenine

göre 4561.5 g olarak bulunmuştur.

Denemenin 21- 28 günleri arasında dişilerde en yüksek yem tüketimi 2634 g

ile 5. grupta görülmüştür. Bunu 2501 g ile 2. grup izlemiş ve en düşük yem tüketimi

ise 1756 g ile 1. grupta görülmüştür. 21- 28 günleri arasında erkeklerde en yüksek

yem tüketimi 2647 g ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2484 g ile 5. grup izlemiş ve en

düşük yem tüketimi ise 1629 g ile 3. grupta görülmüştür.

Birey başına 21- 28 günleri arasındaki dişilerdeki en yüksek yem tüketimi ise

202.6 g ile 5. grupta görülmüştür. Bunu 178.6 g ile 2. grup izlemiş ve en düşük yem

tüketimi 125.4 g ile 1. grupta görülmüştür.

21- 28 günleri arasında birey başına erkeklerdeki en yüksek yem tüketimi ise

176.5 g ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 173.9 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük

yem tüketimi 116.4 g ile 3. grupta görülmüştür.

42

Page 53: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Denemenin 28- 35 günleri arasında dişilerde en yüksek yem tüketimi 3015 g

ile 4. grupta görülmüştür. Bunu 3008 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük yem

tüketimi ise 1758 g ile 5. grupta görülmüştür. 28- 35 günleri arasında erkeklerde en

yüksek yem tüketimi 2796 g ile 1. grupta görülmüştür. Bunu 2647 g ile 6. grup

izlemiş ve en düşük yem tüketimi ise 1653 g ile 5. grupta görülmüştür.

Birey başına 28- 35 günleri arasında dişilerdeki en yüksek yem tüketimi ise

244.1 g ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 231.4 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük

yem tüketimi 135.2 g ile 5. grupta görülmüştür. 28- 35 günleri arasında birey başına

erkeklerdeki en yüksek yem tüketimi ise 188.6 g ile kontrol grubunda görülmüştür.

Bunu 186.4 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük yem tüketimi 122.2 g ile 3. grupta

görülmüştür.

21- 35 günleri arasında en fazla yem tüketimi seyreltilmiş yemleme

uygulanan 10406 g ile 4. grupta gözlenmiştir. Bunu 10380 g ile 21- 35 günleri

arasında serbest yemleme uygulaması yapılan kontrol grubu izlemiştir. En az yem

tüketimi ise 21- 35 günleri arasında 7132 g ile günaşırı yemleme uygulanan 3. grupta

görülmüştür.

4.3. Yemden Yararlanma

Denemede elde edilen bulguları ve 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki

hayvanların yemden yararlanma oranları çizelge 4.3.1’de verilmiştir.

43

Page 54: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Çizelge 4.3.1. 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki hayvanların yemden yararlanma

oranları.

Yemden Yararlanma Oranı

Gruplar Eşey 0- 21 günlük İlk Üç Hafta

0- 28 Günlük

0- 35 Günlük

Dişi 2.2 2,4 2.9 Kontrol G.

Erkek 2.3 2,5 2.7

Dişi 2.5 2,6 2,9 1.Grup

Erkek 2.3 2.5 2,8

Dişi 2.6 2,7 2,8 2.Grup

Erkek 2.4 3.4 2.8

Dişi 2.6 2,7 3,1 3.Grup

Erkek 2.7 2,8 3,0

Dişi 2.4 2,3 2,6 4.Grup

Erkek 2.5 2,5 2,9

Dişi 2.7 2.8 3.3 5.Grup

Erkek 2.4 2.5 2.6

Dişi 2.9 3.0 3.5 6.Grup

Erkek 2.4 2.3 2.8

Denemenin 0- 21 günleri arasında dişilerde en yüksek yemden yararlanma

oranı 2.9 ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 2.7 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden

yararlanma oranı ise 2.2 ile kontrol grubunda görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek

yemden yararlanma oranı 2.7 ile 3. grupta görülmüştür. Bunu 2.5 ile 4. grup izlemiş

ve en düşük yemden yararlanma oranı ise 2.3 ile kontrol grubu ve 1. grupta

görülmüştür.

Denemenin 0- 28 günleri arasında dişilerde en yüksek yemden yararlanma

oranı 3.0 ile 6. grupta görülmüştür bunu 2.8 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden

yararlanma oranı ise 2.3 ile 4. grupta görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden

44

Page 55: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

yararlanma oranı 3.4 ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2.8 ile 3. grup izlemiş ve en

düşük yemden yararlanma oranı ise 2.3 ile 6. grupta görülmüştür.

Denemenin 0- 35 günleri arasında en yüksek yemden yararlanma oranı 3.5 ile

6. grupta görülmüştür. Bunu 3.3 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden yararlanma

oranı ise 2.6 ile 4. grupta görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden yararlanma

oranı 3.0 ile 3. grupta görülmüştür. Bunu 2.9 ile 4. grup izlemiş ve en düşük yemden

yararlanma oranı ise 2.6 ile 5. grup olmuştur.

0- 21, 0- 28, 0- 35 günlerindeki yemden yararlanma oranının ortalamaları

alındığında yemden yararlanma oranı dişilerde en yüksek grup 3.1 ile 6. grup

olmuştur. Bunu 2.9 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden yararlanma oranına sahip

olan grup ise 2.4 ile 4. grup görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden

yararlanma oranı 2.9 ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2.8 ile 3. grup izlerken en

düşük yemden yararlanma oranı ise 2.5 ile kontrol grubu, 1. grup, 5. grup ve 6.

grupta görülmüştür.

Denemede 11. haftadan sonraki haftalarda, bireysel kafesler içerisine döllü

yumurta eldesi amacı ile erkek hayvanlar konulmuştur. 11. hafta yem tüketimleri

aynen alınmış daha sonraki haftalarda ise dişi hayvan yumurta veriminden dolayı

daha fazla yem tüketeceği için hesaplamalarda hayvanların tükettiği yemin % 60’ ı

dişinin yediği yem % 40’ ı erkeğin yediği yem olarak hesaplanmıştır.

Denemeye ait yemden yararlanma oranları çizelge 4.3.2’ de verilmiştir. Çizelge 4.3.2. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta verimine göre yemden yararlanmaya

ait değerler.*

Yemden Yararlanma Oranı 10.Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta

Kontrol Grubu 4.90 ± 0.39 b 4.03 ± 0.17 3.83 ± 0.14 3.61 ± 0.16

1. Grup 6.10 ± 0.60 b 4.79 ± 0.17 4.27 ± 0.38 4.24 ± 0.64

2. Grup 6.68 ± 0.64 b 4.81 ± 0.24 4.43.± 0.31 4.30 ± 0.58

3. Grup 8.60 ± 1.30 a 5.37 ± 0.61 4.93 ± 0.66 4.10 ± 0.42

4. Grup 5.16 ± 0.31 b 4.17 ± 0.18 3.85 ± 0.14 3.56 ± 0.21

5. Grup 5.45 ± 0.32 b 4.65 ± 0.31 4.61 ± 0.57 4.50 ± 0.95

6. Grup 5.97 ± 0.53 b 4.43 ± 0.23 3.90 ± 0.18 3.40 ± 0.10 Önem

Seviyeleri (P<0.05) (P>0.05) (P>0.05) (P>0.05)

45

Page 56: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Denemede 10. haftada gruplar arasında en yüksek yemden yararlanma oranı

8.60 ± 1.30 ile 3. grup görülmüştür. Bunu 6.68 ± 0.64 ile 2. grup izlerken en düşük

yemden yararlanma oranı ise 4.90 ± 0.39 ile kontrol grubunda görülmüştür.

Denemenin 14. haftasında elde edilen verilerde ise en yüksek yemden

yararlanma oranı 5.37 ± 0.61 ile 3. grup olarak görülmüştür. Bunu 4.81 ± 0.24 ile 2.

grup izlemiştir. En düşük yemden yararlanma oranı ise 4.03 ± 0.17 ile kontrol grubu

olmuştur.

Denemenin 18. haftasında yemden yararlanmanın en yüksek olduğu grup

4.93 ± 0.66 ile 3. grup olarak belirlenmiştir bunu 4.61 ± 0.57 ile 5. grup izlerken en

düşük yemden yararlanmanın görüldüğü grup ise 3.83 ± 0.14 ile kontrol grubu

görülmüştür.

Denemede 24. haftaya gelindiğinde ise en yüksek yemden yararlanma

oranının 4.50 ± 0.95 ile 5. grupta gözlenmiştir. Bunu 4.30 ± 0.58 ile 2. grup izlerken

en düşük yemden yararlanma oranı ise 3.40 ± 0.10 ile 6. grupta gözlenmiştir.

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar karşılaştırıldığında yemden yararlanma

oranındaki veriler analiz yapıldığında önem seviyesi bakımından sadece 10. haftada

önemli çıkmıştır (P<0.05). 14; 18. ve 24. haftalarda önemsiz çıkmıştır (P>0.05).

Erensayın ve ark (2002), araştırmalarında bıldırcınların yaşı ilerledikçe,

incelemeye alınan yaş dönemlerinde yem tüketimi bakımından gruplar arasında

istatistiki olarak önemli düzeyde farklılık meydana geldiği belirlenmiş (P<0.01).

Buna göre yem tüketiminin ilerleyen yaşla birlikte artış gösterdiği gözlenmiştir. Bu

çalışmadaki elde edilen araştırma sonuçları, bıldırcınlar üzerindeki elde ettiğimiz

verileri destekler niteliktedir. Buna göre yem tüketiminin ilerleyen yaşla birlikte artış

gösterdiği gözlenmiştir. En düşük yem tüketimi 744.52 g ve 747.17 g ile sırayla 5- 8

ve 9- 12 haftalar arasında gözlenmiştir. En yüksek yem tüketimi ise 863.17 g 25- 28

haftalar arasında gerçekleşmiştir. Yemden yararlanma oranı bakımından grup

ortalamaları arasındaki fark istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0.05). En

yüksek yem değerlendirme oranı 3.031 ile 5- 8 haftalar arasında, 2.529 ile 25- 26

haftalar arasında gerçekleşmiştir.

46

Page 57: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

4.4. Yumurta Verim Döneminde Bazı Verim Özellikleri

4.4.1. Yumurta Ağırlık Ortalamaları

Denemede 10; 14; 18. ve 24. hafta yumurta ağırlık ortalamaları ve önem

kontrolleri çizelge 4.4.1.1’ de verilmiştir.

Çizelge 4.4.1.1. Yumurta ağırlık ortalamaları (g) ve önem kontrolleri.*

Yumurta Ağırlık Ortalamaları (g) ve Önem Kontrolleri

10. Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta

Kontrol Grubu 11.06±1.29 11.86±0.10 10.22±1.27 11.80±1.00

1. Grup 10.52±0.19 11.80±0.13 11.15±0.96 11.60±1.85

2. Grup 10.61±0.21 11.84±0.18 10.86±0.92 11.78±1.00

3. Grup 10.22±0.43 11.74±0.32 12.10±0.39 12.61±0.21

4. Grup 10.77±0.20 12.11±0.17 12.05±0.24 12.84±0.22

5. Grup 10.34±0.89 11.97±0.11 10.50±1.24 11.70±0.98

6. Grup 10.01±1.03 12.16±0.28 10.83±1.13 11.66±1.18

Önem Seviyesi P>0.05 P>0.05 P>0.05 P>0.05

Denemenin 10. haftasında en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 11.06 ± 1.29

g ile kontrol grubuna aittir. Kontrol grubunu 10.77 ± 0.20 g ile 4.grup izlemektedir.

En düşük yumurta ağırlığı ortalaması ise 10.01 ± 1.03 g ile 6. gruba aittir.

Denemenin 14. haftasındaki en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.16 ±

0.28 g ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 12.11 ± 0.17 g ile 4. grup izlerken en düşük

yumurta ağırlığı ortalaması 11.74 ± 0.32 g ile 3. grupta görülmüştür.

Denemede 18. haftadaki en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.10 ± 0.39

g ile 3. gruba aittir. Bunu 12.05 ± 0.24 g ile 4. grup izlemiştir. En düşük yumurta

ağırlığı ortalaması ise 10.22 ± 1.27 g ile kontrol grubunda görülmüştür.

Denemenin 24. haftasında ise en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.84 ±

0.22 g ile 4. grupta görülürken. Bu sonucu 12.61 ± 0.21 g ile 3. grup takip etmiş ve

en düşük yumurta ağırlığı ise 11.60 ± 1.85 g ile 1. grupta görülmüştür.

47

Page 58: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Denemede 24. hafta boyunca elde edinilen yumurta ağırlığına ait verilere

uygulanan çoklu karşılaştırma testleri sonucu 10- 14- 18 ve 24. haftalarda önemli

sayılabilecek değerler elde edilememiştir.

Gruplar 10; 14; 18. ve 24. haftalar bakımından karşılaştırıldıklarında, önem

kontrolleri önemsiz çıkmıştır (P>0.05).

Nacar ve ark. (1995), Japon bıldırcınlarında yumurta ağırlığının ilerleyen

yaşla birlikte az da olsa artış gösterdiğini, anaç yaşının çıkış ağılığı üzerinde önemli

bir etki kaynağı olduğunu, ayrıca anaç yaşının civcivlerde dördüncü haftaya kadar

belirlenen canlı ağırlıklar üzerinde etkisinin sürdüğünü ve bu dönemden sonra

gözlenen farklılığın istatiksel olarak önemli düzeyde olmadığını, anaç yaşının

yemden yararlanma oranı üzerinde bir etkisi olmadığını bildirmişlerdir.

Altan ve ark. (1998), Bıldırcınlar 10- 14- 18. haftalarda bireysel olarak

tartılmıştır ve bu haftalarda toplanan yumurtalarda yumurta özellikleri saptanmıştır.

Deneme sonuçları canlı ağırlık yönünde seçilmiş bıldırcınlarda yumurta ağırlığının

arttığını göstermiştir. Yumurta ağırlığı bakımından hatlar arasındaki bu fark, sarı ve

ak ağırlığındaki artıştan kaynaklanmıştır. Seleksiyon ve kontrol hattı bıldırcınlarında

ak, sarı ve kabuk oranları bakımından önemli bir fark olmadığı görülmüştür.

Dönemler üzerinde yumurta verimi incelendiğinde hatlar arasında önemli bir farklılık

olmadığı saptanmıştır. Sürü yaşlanırken yumurta ağırlığının arttığı görülmüştür. Bu

çalışmanın sonuçları da yapmış olduğum araştırmayı destekler niteliktedir.

Bıldırcınlarda grup yemlemesi uygulanan bir çalışmada ise 3 gruba ayrılan

bıldırcınlarda şu yumurta ağırlıkları elde edilmiştir. Gruplar sırası ile 12.64 g, 12.55

g, 12.65 g. bulunmuştur. Sonuç olarak yumurta ağırlığının yem tüketimine etkisi ise

önemsiz bulunmuştur (Nazlıgül ve ark. 2005). Bu sonuçlara göre yapmış olduğum

çalışmada yumurta ağırlıkları olumlu sayılabilecek bir ağırlık düzeyindedir. Özellikle

14. hafta 4. grup ve 6. grup, 18. hafta 3. grup ve 4. grup, 24. hafta 3. grup ve 4. grup

azda olsa önemli sayılabilecek bir yumurta ağırlığına sahiptirler.

48

Page 59: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

4.4.2. % 50 Verim Dönemi Yaşı, Pik Dönemi Yaşı, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik Günü Yüzde Verim ve Pik Haftası Yüzde Verim Denemedeki % 50 verim dönemi, pik dönemi, pik günü yumurta sayısı, pik

günü yüzde verim ve pik haftası yüzdesi ile ilgili veriler çizelge 4.4.2.1’de

verilmiştir.

Çizelge 4.4.2.1. % 50 verim yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta sayısı, pik günü %

verimi ve pik haftası % verimi.

% 50 Verim Yaşı, Pik Dönemi Yaşı, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik Günü % Verim, Pik Haftası % Verim

% 50 Verim Yaşı (gün)

Pik Yaşı (gün)

Pik Günü Yumurta Sayısı

Pik Günü % Verim

Pik Haftası

% Verim Kontrol Grubu 44 66 12 92.31 83.52

1. Grup 48 60 13 100.00 85.71 2. Grup 51 76 13 100.00 85.51 3. Grup 50 69 13 100.00 73.63 4. Grup 49 66 15 100.00 83.81 5. Grup 50 53 11 84.62 72.53 6. Grup 50 86 11 100.00 84.42

Denemede % 50 verim dönemi yaşına ilk ulaşan grup 44. gün ile kontrol

grubu olmuştur. Bunu 48. gün ile 1. grup izlerken, % 50 verim dönemi yaşına en geç

ulaşan gruplar ise 50 gün ile 3. 5. ve 6. gruplar olarak gözlemiştir.

Denemede pik dönemi yaşına en erken ulaşan grup 53 gün ile 5. gruptur.

Bunu 60 gün ile 1. grup izlemekte ve en fazla günde pik dönemi yaşına gelme ise 86

gün ile 6. grupta görülmüştür.

Pik günü yumurta sayısı en yüksek olan grup 15 adet ile 4. gruptur. Bunu 13

adet ile 1. 2. 3. grup izlerken en düşük pik günü yumurta sayısı 5. ve 6. gruplarda

görülmüştür.

Pik günündeki yüzde verimin en yüksek olduğu gruplar % 100 ile 1. 2. 3. 4.

ve 6. gruplar olmuştur. Bunu % 92.31 ile kontrol grubu izlemiş ve pik günündeki en

düşük yüzde verimi ise % 84.62 ile 5. grupta görülmüştür.

Pik haftasındaki yüzde verimin en yüksek olduğu grup ise % 85.71 ile 1. grup

görülmüştür. Bunu 85.51 ile 2. grup izlemiştir. Pik haftasındaki en düşük yüzde

verimi ise 72.53 ile 5. grup görülmüştür.

49

Page 60: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

4.4.3. Yumurta Verimi

Denemede yumurta verimine ait veriler 10 hafta, 14 hafta, 18 hafta ve 24

hafta olarak hem adet hem de yüzde verim değeri hesaplanarak gruplar kendi

aralarında ve 10; 14; 18 ve 24 haftalara göre haftalık olarak ta karşılaştırılmışlardır.

Bu değerler çizelge 4.4.3.1’de verilmiştir. Çizelge 4.4.3.1. Deneme gruplarında ortalama tavuk- kümes yumurta verimleri (% ve adet)

ve önem kontrolleri.* Yumurta Verimi (Tavuk- Kümes)

Gruplar 10.hafta 14.hafta 18.hafta 24.hafta

Adet % Adet % Adet % Adet %

% Değerlerin

Genel Ort.

Kontrol Grubu 21.15±1.84 60.4 42.07±3.61 66.8 61.76±6.38 68.1 88.92±9.58 66.9 65.55±1.74

b

1. Grup 20.46±1.56 58.2 42.61±2.62 67.3 63.69±4.51 69.8 92.53±8.43 69.4 66.18±2.72 b

2. Grup 18.15±1.61 52.1 40.15±2.01 64.6 62.15±3.28 68.8 94.38±5.97 71.1 64.15±4.24 b

3. Grup 16.66±1.90 47.6 39.58±2.62 62.6 61.00±4.05 66.9 96.75±5.46 72.7 62.45±2.37 ab

4. Grup 21.73±1.52 61.7 45.66±1.99 72.8 69.46±2.24 76.5 105.2±3.90 79.3 72.43±4.01 c

5. Grup 17.07±2.31 49.9 37.07±4.09 59.3 56.76±5.85 62.7 89.15±9.24 67.3 59.80±3.69 a

6. Grup 17.36±1.73 49.6 38.45±3.36 61.6 60.09±5.53 66.5 94.63±8.23 70.9 62.15±4.60 ab

% Değerleri

Genel Ort.

54.13±2.12 a

65.00±1.69 b

68.47±1.59 c

71.09±1.58 c **

* : a, b, c aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arası farklılık önemlidir (P<0.01). a, b, c aynı satırda ayrı harflerle verilen haftalar arası farklılık önemlidir (P<0.01).

Denemenin 10. haftasında yumurta veriminin en yüksek olduğu grup 21.73 ±

1.52 adet ile 4. grupta görülmüştür bunu 21.15 ± 1.84 adet ile kontrol grubu takip

etmekte ve en düşük yumurta verimi ise 16.66 ± 1.90 adet ile 3. grupta görülmüştür.

50

Page 61: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Denemenin 14. haftasında yumurta veriminin en yüksek olduğu grup 45.66 ±

1.99 adet ile 4. grup olarak görülmüştür. Bunu 42.61 ± 2.62 adet ile 1. grup izlerken

en düşük yumurta verimi ise 37.07 ± 4.09 adet ile 5. grupta görülmüştür.

Denemenin 18. haftasında yumurta verimi en yüksek olan grup 69.46 ± 2.24

adet ile 4. grup görülmüştür. Bunu 63.69 ± 4.51 adet ile 1. grup izlemiştir. En düşük

yumurta verimi ise 56.76 ± 5.85 adet ile 5. grupta görülmüştür.

Denemede 24. haftaya gelindiğinde en yüksek yumurta verimi 105.2 ± 3.90

adet ile 4. grupta görülmüştür. İkinci olarak en yüksek yumurta verimi 96.75 ± 5.46

adet ile 3. grupta görülmüştür. En düşük yumurta verimi ise 88.92 ± 9.58 ile kontrol

grubunda görülüştür.

Gruplar kendi aralarında yüzde yumurta verim ortalamaları

karşılaştırıldığında en yüksek yumurta verimi yüzdesi ortalaması 72.43 ± 4.01 ile 4

grupta görülmüştür. Bunu 66.18 ± 2.72 ile 1. grup izlemiştir. En düşük yumurta

verimi yüzdeleri ortalaması ise 59.80 ± 3.69 ile 5. grupta görülmüştür.

Haftalara göre yüzde yumurta verim ortalamaları karşılaştırıldığında en

yüksek yumurta verimi yüzdesi 71.09 ± 1.58 ile 24. hafta olmuştur. Bunu sırasıyla

68.47 ± 1.59 ile 18. hafta, 65.00 ± 1.69 ile 14. hafta ve 54.13 ± 2.12 ile 10. hafta

izlemiştir.

Buna göre yüzde yumurta verimleri bakımından haftalar arasında ve gruplar

arasında önemli bir farklılık vardır (P<0.01).

Haftalar ve gruplar arasındaki % yumurta verimi bakımından farklılığı

belirleyebilmek amacıyla yapılan duncan çoklu karşılaştırma testine göre yumurta

veriminin en fazla olduğu haftalar 18. ve 24. haftalar, yine en fazla görüldüğü grup

ise 4. gruptur (72.43 ± 34.01) . % yumurta veriminin en düşük olduğu hafta 10. hafta,

yine en düşük olduğu grup ise 5. gruptur (59.80 ± 3.69).

Akıncı (2005), Bıldırcınlarda ilk yumurtlama yaşının yumurta verimine etkisi

incelenmiştir. Buna göre 55 gün, 56- 62 gün, 63- 69 gün, >70 gün olarak dört grup

incelemeye alınmıştır. Gruplara göre şu değerler bulunmuştur. 55, 50, 46, 38, adet

yumurta bulunmuştur. Araştırmaya göre gruplar arasındaki farklar önemsiz çıkmıştır.

51

Page 62: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

4.5. Cinsel Olgunluk Yaşı, Cinsel Olgunluk Ağırlığı ve İlk On Yumurta Ağırlığı

Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve ilk on yumurta ağırlığına ait

verilerin istatistiksel analiz sonuçları çizelge 4.5.1’ de verilmiştir. Çizelge 4.5.1. Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve ilk on yumurta ağırlığına ait

önem kontrolleri.

* : P<0.05

C.O.Y C.O.A İ.O.Y.A

Kontrol G. 44.61 ± 0.56 bc 315.15 ± 6.72 abc 10.34 ± 0.21 bc

1. Grup 46.07 ± 1.37 abc 318.93 ± 8.87 ab 10.62 ± 0.26 abc

2. Grup 48.53 ± 1.56 abc 291.00 ± 6.61 c 10.77 ± 0.20 abc

3. Grup 49.25 ± 1.50 ab 303.25 ± 7.61 bc 10.14 ± 0.36 c

4. Grup 43.60 ± 0.99 c 301.46 ± 8.71 bc 10.45 ± 0.27 bc

5. Grup 50.00 ± 3.01 a 300.76 ± 9.85 bc 11.38 ± 0.34 a

6. Grup 47.45 ± 1.07 abc 328.81 ± 7.72 a 11.15 ± 0.33 ab

Önem Seviyesi P<0.05 P<0.05 P<0.05

Denemede cinsel olgunluk yaşı en yüksek olduğu grup 50.00 ± 3.01 gün ile 5.

grup görülmüştür. Bunu 49.25 ± 1.50 gün ile 3. grup izlerken en erken cinsel

olgunluk yaşı ise 43.60 ± 0.99 gün ile 4. grupta görülmüştür. Gruplar arasında önemli

bir fark bulunmuştur (P<0.05).

Ancak 28- 35 günleri arasında günaşırı yemleme uygulanan ve cinsel

olgunluk yaşı 50.00 ± 3.01 gün olan 5. grup, ilk on yumurta ağırlığında da 11.38 ±

0.34 ile önemli sayılabilecek bir ilerleme göstermiştir.

Denemede cinsel olgunluğa eriştiğindeki ağırlığı en yüksek olan grup 328.81

± 7.72 g ile 6. grup olmuştur. Bunu 318.93 ± 8.87 g ile 1. grup izlerken en düşük

cinsel olgunluk ağırlığı ise 291.00 ± 6.61 g ile 2. grupta görülmüştür. Gruplar

arasında önemli bir fark bulunmuştur (P<0.05).

52

Page 63: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

İlk on yumurta ağırlığında en yüksek yumurta ağırlığı 11.38 ± 0.34 g ile 5.

grup olmuştur. Bunu 11.15 ± 0.33 g ile 6. grup izlerken ilk on yumurta ağırlığı en

düşük olan grup ise 10.14 ± 0.36 g ile 3. grup olarak görülmüştür. Gruplar arasında

önemli bir fark bulunmuştur (P<0.05).

4.6. Kuluçka Çalışması Kuluçka çalışmasına ait veriler yani 6 çıkış sonucundaki değerler. Haftalar

arasında ve gruplar arasında karşılaştırılmıştır. Denemeye ait sonuçlar çizelge

4.6.1’de verilmiştir.

Bıldırcın yumurtalarında döllülük konusunda çalışan araştırmacılar erkeklerin

dişilerden ayrılmasından 11 gün sonra fertil yumurta elde edilebildiğini, ortalama

fertilite süresinin 6 gün olduğunu ve ilk çiftleşmeden ortalama 3- 5 gün sonra fertil

yumurta alınabildiğini bildirmişlerdir. Bu nedenle döllülüğü artırmak amacı ile

erkekler sürekli olarak dişilerin yanında aynı kafes içinde bulundurulmuştur.

Denemeye ait döllülük oranı çizelge 4.6.1’ de verilmiştir. Çizelge 4.6.1. Kuluçka döllülük oranı ve buna ait önem önem kontrolü.*

Kuluçka Çalışması Döllülük Oranları Döllülük Oranı

Gruplar 1. Hafta 2. Hafta 3. Hafta 4. Hafta 5. Hafta 6. Hafta Ortalama

Kontrol Grubu 87.71 91.37 90.62 93.54 100.00 100.00 93.87±2.08

ab

1. Grup 83.58 88.88 93.50 95.94 100.00 89.18 91.85±2.38 ab

2. Grup 75.47 92.18 89.77 96.47 100.00 100.00 92.32±3.77 ab

3. Grup 80.85 83.92 93.05 94.52 97.36 95.45 90.86±2.77 a

4. Grup 98.52 94.11 96.80 94.50 94.28 100.00 96.37±1.02 b

5. Grup 94.44 88.88 98.59 95.58 96.82 97.67 95.33±1.42 ab

6. Grup 82.22 88.00 91.80 96.49 96.66 93.02 91.37±2.25 ab

Ortalama 86.11±3.04 a

89.62±1.25ab

93.45±1.22abc

95.29±0.43bcd

97.87±0.84d

96.47±1.60 cd *

*: a, b, c aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arsındaki fark önemlidir (P<0.05). a, b, c aynı satırda ayrı harflerle gösterilen değerler arsı fark önemlidir (P<0.05).

53

Page 64: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ

Kuluçka çalışmasında döllülük haftalar arasında karşılaştırıldığında en yüksek

döllülük oranı 97.87 ± 0.84 ile 5. çıkışta görülmüştür. Bunu ikinci olarak 96.47 ±

1.60 ile 6. hafta izlemiştir. En düşük döllülük yüzdesi ise 86.11 ± 3.04 ile 1. haftada

görülmüştür.

Türkoğlu ve Elibol, (1995), dölsüzlüğün oluşmasında en büyük nedenin erkek

hayvandan ileri geldiği bilinmektedir. Ancak yapılan bir çalışmada suni tohumlama

uygulaması halinde dölsüzlüğün % 65’ nin kaynaklandığı bildirilmektedir.

Elibol, (2002), döllülük oranında yaşanan sorunların büyük bir kısmı

horozlardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle civciv döneminden itibaren bütün hayat

süreçleri boyunca horozların özellikle büyütme döneminin son yarısı ile üretim

döneminin ilk 15 haftasında , bakım ve idaresi ile ilgili uygulamalara özen

gösterilmesi ve döllülük oranında % 1’ lik bir değişimin bile kapasiteleri giderek

artan işletmelerde önemli olabileceği vurgulanmıştır.

Uluocak ve Nacar, (1995), yumurta ağırlığının 7. haftadan başlayarak yaşla

birlikte artış gözlenmiş ve yumurta ağırlığının anaç yaşına paralel olarak döllülükte

de artış olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmada elde edilen bulgular bu araştırıcıların

bulgularını destekler niteliktedir.

Elibol, (2000), canlı ağırlık ile döl verimi arasında negatif genetik korelasyon

bulunması nedeniyle canlı ağırlığı artırmak için yapılan seleksiyon, yumurta verimi,

döllülük oranı ve kuluçka randımanın da azalmaya neden olduğunu bildirmiştir.

Denemede gruplar döllülük yüzdeleri bakımından karşılaştırıldığında en

yüksek döllülük yüzdesi 96.37 ± 1.82 ile 4. grup olarak görülmüştür. Bunu 95.33 ±

1.42 ile 5. grupta izlenmiştir. En düşük döllülük yüzdesi 90.86 ± 2.77 ile 3. grupta

görülmüştür.

Genel olarak döllülük yüzdeleri üzerine haftaların etkisi önemli bulunurken,

grupların etkisi önemsiz bulunmuştur. Yapılan duncan çoklu karşılaştırma testine

göre döllülük yüzde oranının en yüksek bulunduğu hafta 5. hafta ve 4. gruptur.

Döllülük yüzde oranının en düşük görüldüğü hafta 1. hafta ve 3. gruptur.

54

Page 65: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

Bıldırcınlarda büyütme dönemi sınırlı yemleme uygulamasının yumurtlama

dönemi verim ilişkileri, canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi, yemden yararlanma

oranı, % 50 pik yumurta verimi dönemi, pik günü yumurta sayısı, pik günü yüzde

verim, pik haftası, haftalara göre yumurta verimi, haftalara göre yumurta ağırlık

ortalamaları, kuluçkalık yumurtaların döllülük kontrolleri gibi yumurta verimi ile

ilgili kriterleri incelemek ve bıldırcınların besi döneminde seyreltilmiş yemleme (%

5 meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi), gün aşırı yemleme ve serbest yemleme

uygulamasına karşı vermiş oldukları verim gözlenmeye çalışılmıştır. Çalışma

sonunda elde edilen bulgular bugüne kadar yapılmış olan bu tip araştırmalardan ve

benzerlerinden elde edilen bulgular ve sonuçlar ile karşılaştırılarak farklılık ve

benzerlikleri göz önüne alınarak incelenmiştir.

Araştırmanın amacı doğrultusunda elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi

sıralanmıştır.

1. Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) yürütülen araştırma

sonuçlarına göre 28- 35 günleri arasında seyreltilmiş yemleme uygulanan 6. gruptaki

hayvanlarda canlı ağırlık artışı 10. hafta itibari ile istatistiki olarak önemli (P<0.05)

bulunmuştur. Ancak 14 ve 18. haftalarda da 6. grubun canlı ağırlığı yüksek olmasına

karşı, diğer gruplara göre önemli düzeyde bir canlı ağırlık artışı gözlenmemiş ve

canlı ağırlık farkı 10. haftadan sonra kaybolmuştur.

2. Yem tüketimi ile ilgili elde edilen bulguların sonuçlarına göre grup

düzeyinde 21- 28, 28- 35, 21- 35 günleri arasında en yüksek yem tüketimi serbest

yemleme yapılan kontrol grubunda gözlenirken, en düşük yem tüketimi 21- 35

günleri arasında gün aşırı yemleme yapılan 3. grupta gözlenmiştir. Ancak 3. grubun

yemden yararlanma oranı 10; 14; 18. haftalarda yüksek bulunmuştur. Büyütme

dönemi içerisinde günaşırı yemleme uygulanmasının yem tüketimini düşürmesine

karşın yemden yararlanma oranını yükselttiği görülmüştür.

55

Page 66: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ

3. Büyütme dönemi içerisinde yemden yararlanma oranına bakıldığında 28-

35 günleri arasında seyreltilmiş yemleme uygulanan 6. grup ilk 5 hafta en iyi yemden

yararlanma oranına sahip olmuştur. En yüksek canlı ağırlık ve cinsel olgunluk

ağırlığının da bu grupta olması, büyütme dönemi içerisinde canlı ağırlığı yüksek olan

hayvanların, hem cinsel olgunluk ağırlığının fazla hem de yemden yararlanma

oranının yüksek olduğunu göstermiştir.

Ayrıca cinsel olgunluk ağırlığının yüksek olduğu hayvanların, cüssesiyle

doğru orantılı olarak ilk on yumurta ağırlığının da yüksek olduğunu göstermiştir.

4. 21, 28 ve 35 günleri arasında kontrol grubundaki yemden yararlanma

oranının düşük olmasının nedenini sıcak stresinin ve yemdeki enerji düzeyinin

metabolizma üzerindeki fizyolojik baskısının etkilerinden kaynaklanabileceği

üzerinde durmaktayım.

10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar karşılaştırıldığında yemlerin

yararlanma oranındaki veriler analiz yapıldığında önem seviyesi bakımından sadece

10. haftada önemli bulunmuştur (P<0.05).

5. 5. haftadan itibaren 19 hafta boyunca günlük olarak toplanan yumurtaların

tartılması ve bu sonuçların istatistiksel analizleri doğrultusunda elde edilen veriler

grup bazında 10; 14; 18, ve 24. haftalarda karşılaştırılmıştır. İstatistiki kontrolleri

önem sonuçlarına göre 10; 14; 18. ve 24. haftalarda önemsiz çıkmıştır (P>0.05).

6. En erken % 50 verim dönemi yaşına ulaşan grup sırası ile 44 gün ile

kontrol grubu olmuştur. Bunun diğer gruplara uygulanan yem sınırlamasının bu

gruba uygulanmamasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu da yem sınırlamasının

hayvanların % 50 verim dönemi yaşı üzerinde geciktirici bir etkisi olduğunu

göstermektedir.

% 50 verim dönemi yaşına erken ulaşmada serbest yemlemenin kontrol grubu

üzerine etkisi olmuştur. Bunun yanında 21- 28 günleri arasında gün aşırı yemleme

uygulanan 1. grupta 48 günde % 50 yumurta verimi dönemi yaşına girmesi besi

kafeslerinde geçen 21- 35 günleri arasındaki sürenin 21- 28 günlerdeki dönemine

56

Page 67: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ

rastlanması ve yumurtlamadan önce metabolizmanın yumurtlama döneminden önce

bu uygulamayı telafi edebildiği sonucuna varılmıştır.

7. Büyütme dönemi içerisinde günaşırı yemlemenin hayvanların pik

dönemlerine erken ulaşmalarında etkili olduğu saptanmıştır. Özellikle erken dönem

içerisindeki gün aşırı yem uygulamasının pik dönemi yaşı üzerinde etkili olduğu

gözlenmiştir.

8. Pik günü yumurta sayısına seyreltilmiş yemleme ve gün aşırı yemleme

uygulamasının etkisi görülmemiştir.

9. Yemleme çeşidinin pik günü yüzde yumurta veriminde etkili olduğu

söylenemez.

10. Serbest yemleme, günaşırı yemleme ve seyreltilmiş yemlemenin Pik

haftası yüzde verimi üzerinde önemli bir etkisi olmadığı gözlenmiştir.

11. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar arasındaki yüzde yumurta verimleri

gruplar arasında ve haftalar arasında karşılaştırıldığında önemli bir farklılık vardır

(P<0.01).

21- 35 günleri arasında yapılan seyreltilmiş yemleme uygulaması,

yumurta verimini artırmıştır. Özellikle damızlıkçı işletmelerde bu dönem içerisinde

yem sınırlamasının yumurta verimini artıracağı sonucuna varılmıştır.

12. Seyreltilmiş yemleme uygulamasının döllülük oranını artırdığı ve canlı

ağırlık artışını dengelediği görülmüştür. Damızlıkçı sürülerde, bu yemleme tekniği

kesinlikle uygulanmalıdır.

13. Cinsel olgunluk yaşı bakımında gruplar arsında önemli bir fark

bulunmuştur (P<0.05).

57

Page 68: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ

Seyreltilmiş yemleme ve günaşırı yemleme uygulaması cinsel olgunluk

yaşını geciktirmiştir.

Yem sınırlaması yumurta verim döneminin uzamasına neden olmuştur.

14. Denemede cinsel olgunluk ağırlığı bakımından yapılan istatistiksel

analizlerde yapılmış ve gruplar arasında karşılaştırılmış, gruplar arasındaki farkın

önemli olduğu bulunmuştur (P<0.05).

15. İlk on yumurta ağırlığı bakımından gruplar karşılaştırıldığında önemli bir

fark bulunmuştur (P<0.05).

Ancak günaşırı yemleme uygulamasının ve seyreltilmiş yemleme

uygulamasının uygulandığı gruplarda azda olsa ilk on yumurta ağırlığının yüksek

olduğu görülmüştür.

16. Döllülük yüzdeleri bakımından haftalar ve gruplar karşılaştırıldığında,

genel olarak döllülük yüzdeleri üzerine haftaların etkisi önemli bulunurken, grupların

etkisi önemsiz bulunmuştur.

Denemede 1. haftadaki döllülük yüzdesinin düşük olmasını dişilerin erkek

hayvanlarla kavga etmeleri ve erkeklerdeki gaga kesimlerinin etkisi olduğu

söylenebilir.

17. Seyreltilmiş yemleme uygulamasının döllülük oranını artırdığı

saptanmıştır.

Sonuç olarak sınırlı yemleme (günaşırı ve seyreltilmiş yemleme), damızlıkçı

işletmelerde döl verimini artırmaktadır. Ayrıca, işletme için büyük bir harcama olan

yem giderlerini düşürmekte ve bir yemleme tekniği olarak tercihen uygulanması

gereken bir yöntemdir.

58

Page 69: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

KAYNAKLAR

AÇIKGÖZ, Z., 1999. Etlik Piliçlerde Performans ve Yağlanma Üzerine Genotip,

Kısıtlı Yemleme ve Protein Düzeyine Etkileri. Ege Üniversitesi Merkez

Kütüphane Tezler Bölümü Doktora Tezi. İzmir. 128 s.

AKBAY, R., YALÇIN, S., CEYLAN, N., ORHAN, E., 2005. Türkiye

Tavukçuluğunda Gelişmeler ve Hedefler (URL 1Adresi:

http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/5tk02/31. pdf. Erişim Tarihi: 09/06/2005.

Erişim Saati: 18:40).

AKMAN, M. K., YILDIRIM, Z., 1995. Kuluçkalık Yumurtaların Saklanması ve

Bunun Kuluçka Sonuçlarına Etkisi. VI. Hayvancılık ve Beslenme

Sempozyumu "95 Tavuk Yetiştiriciliği ve Hastalıkları. 1995. İzmir, 27- 31 s.

AKINCI, Z., 2005. Japon Bıldırcınlarında İlk Yumurtlama Yaşının Yumurta

Verimine Etkisi (URL 15 Adresi: http://tae.com.tr/page.php?lD=11. Erişim

Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 21:22).

AKINCI, Z., KOÇAK, S., TEKERLİ, M., AKÇAN, A., 2005. Bıldırcın

Yumurtalarında Kuluçka Sırasında Ağırlık Kaybı Hızının Embriyonik

Gelişimle İlişkisi (URL 9 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page.php?11. Erişim

Tarihi: 18/06/2005. Erişim Saati: 15:00).

AKSOY, T., 1991. Tavuk Yetiştiriciliği. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi,

Ankara, 251 s.

AKŞİT, M., KIRKPINAR, F., ÖZDOĞAN, M., 1998. Farklı Dönemlerde Uygulanan

Sınırlı Yemlemenin Etlik Piliçlerde Performans Üzerine Etkileri. Ege Bölgesi

1. Tarım Kongresi. 7- 11 Eylül. Aydın. 631- 639 s.

AKTAŞ, A., 2004. Etlik Damızlık Yumurtalarda Depolama Süresinin ve Depolama

Öncesi Isıtmanın Kuluçka Performansını ve Civcivlerde Serum Glukoz

Düzeyine Etkisi. Ege Üniversitesi. 40 s.

ALTAN, Ö., 1995. Kuluçkalık Yumurta Özelliklerinin Kuluçka Sonuçları ve Civciv

Gelişimi Üzerine Etkileri. VI. Hayvancılık ve Beslenme Sempozyumu "95

Tavuk Yetiştiriciliği ve Hastalıkları. 1995, İzmir, 33- 40 s.

59

Page 70: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ALTAN, Ö., OĞUZ, İ., AKBAŞ, Y., 1998. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix

japonica) Canlı Ağırlık Yönünde Yapılan Seleksiyonun ve Yaşının Yumurta

Özelliklerine Etkisi. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. 22 (1998).

467- 473 s.

ALTAN, Ö., ÖZKAN, S., YALÇIN, S., 1998. Değişik Sınırlı Yemleme

Programlarının Etlik Piliç Performansı ve Karkas Özelliklerine Etkileri.

TÜBİTAK. Tr. J. Of Veterinary and Animal Sciencess. 22 (1998): 231- 236

s.

ANONİM, 2001. Ticari Yumurta Tavukçuluğu (URL 3 Adresi: http://www.tb_yayin.

gov.tr/basili/2001/hayvan_yetistiriciligi_III_orta.htm. Erişim Tarihi:

09/06/2005. Erişim Saati: 19:00)

ANONİM, 2005. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 20 Adresi: http://64.233.183.104/

search?q=cache=YX3JQ4eXZWOJ=www.tarim.gov.tr/uretim/hayvancılık/ye

tistiricileri_bilgiler/bildircin/bildircin.htm+b%C4%Blld%C4%Blrc%C4%Blu

larda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4Blrl%C4%Bl%C4%9F5C4%Blilehl=

tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 05/06/2005. Erişim Saati: 19:20).

ANONİM, 2005. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 12 adresi: http:64.233.183.104/

search?q=cache:Hnd_N4GG81MJ:www.bahce.biz/hayvan/bildircin.htmtb%C

4%Bll%C4%Blrc%C4%Blrl%C4%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr.

Erişim Tarihi:10/6/2005. Erişim Saati:16:50).

ANONİM, 2005. Kümes Hayvancılığı Tarım Takvimi (URL 22 Adresi: http://www.

bartintarim.gov.tr/haytak.html. Erişim Tarihi: 08/06/2005. Erişim Saati:

14:12).

ANONİM, 2005. Kafes Tavukçuluğu (URL 17 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page

.php?lD= 26. Erişim Tarihi 07/06/2005. Erişim Saati: 22:21).

ANONİM, 2005. Tavuk Yetiştiriciliği (URL 19 Adresi: http://www.behce.biz/

hayvan/tavuk.htm. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 15:22).

ANONİM, (2005)’ in WOODARD ve APLANALP (2005)’ ten Bildirdiğine Göre.

Çiftleşme (URL 8 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=cache:Y5uwo4lQ

TZIJ;web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/bilyetistirme.htm+b%C4%Blld%C4

%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4%Bl%C4

60

Page 71: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

%9F%C4%Bl&hl=tr&lr_lang_tr. Erişim Tarihi: 09/06/2005. Erişim Saati:

12:17).

ANONİM, 2005. Yetiştirme (URL 24 Adresi: http://web.ttnet.net.tr/nebat7271/

vethek/ bilgiyetistirme.htm. Erişim Tarihi: 18/06/2005. Erişim Saati: 09:00).

ANONİM, 2005. Yumurtlama Öncesi Yönetim (URL 25 Adresi: http://www.

rossanadolu.com/kitap/208_ps/b02.php. Erişim Tarihi: 16/06/2005. Erişim

Saati: 00:13).

ANONİM, 2005. Yetiştirme (URL 7 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=cache=

Y5uwo4lQZIJ=web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/biryetistirme.htm+b%C4%

Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4

%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi:07/06/2005. Erişim

Saati:11:16).

ANONİM, 2005. Yumurta Verimi (URL 2 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=

cache:IT603RwvBAj:web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/bilverim.htm+b%C4

%Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%

C4%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 18/6/2005.

Erişim Saati: 22:30).

ANONİM, 2005. Yumurta Verimi (URL 10 Adresi: http://web.ttnet.net.tr

/nebat7271/vethek/ bilverim.htm. Erişim Tarihi: 13/06/2005. Erişim Saati:

00:20).

ARSLAN, C., İNAL, F., 2000. Kazlarda Farklı Kaba Yem Kaynaklarının

Sindirilebilirliklerinin Tespiti ve Büyüme Performansı Üzerine Etkisi.

Uluslararası Hayvancılık Besleme Kongresi, 4- 6 Eylül, Isparta.

ATAE, 1992. Kahverengi Yumurtacı Hibritlerde Sınırlı Yemlemenin Çeşitli Verim

Özelliklerine Etkileri. Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü. 1991 Yılı

Faaliyet Raporu. Ankara.

AYAŞAN, T., BAYLAN, M., ULUOCAK, A. N., KARASU, Ö., 1998. Etlik

Bıldırcınlarda Eşey Farklılıklarına Göre Değişik Sıklıklarda Barındırılmanın

Besi Özelliklerine Etkisi. Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü Dergisi.1 (1): 10-

14 s.

61

Page 72: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

AYAŞAN, T., OKAN, F., ULUOCAK, A. N., BAYLAN, M., 2000. Japon

Bıldırcınlarında (Coturnix copturnix japonica) Kısıntılı Yemleme

Uygulamalarının Besi ve Karkas Özelliklerine Etkileri. Çukurova

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2000, 15 (2): 89- 94 s.

AYHAN, V., 1990. Yumurta Tavuklarında Farklı Tip Yemlemenin Yumurta Verimi

ve Kabuk Kalitesine Etkisi. Ege Üniversitesi. İzmir, 79 s.

BAYLAN, M., ULUOCAK, A. N., AYAŞAN, T., ŞENTUT, T., 2000. Bıldırcınlarda

Eşeye ve Yaşa Göre Karkas Özelliklerindeki Değişim. Çukurova Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Dergisi. 15 (1): 107- 110 s.

BAYRAM, İ., AKINCI, Z., 2005. Bıldırcın Rasyonlarına Katılan Yer Fıstığı

Küspesinin Besi Performansı Üzerine Etkisi (URL 30 Adresi: http://www.tae

.gov.tr/page.php.?lD=21. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 20:21).

BOZKURT, M., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., 1999. Büyütme Döneminde

Uygulanan Farklı Nitel ve Nicel Yem Sınırlama Yöntemlerinin Etçi Damızlık

Tavukların Verim Dönemi Performansı Üzerine Etkileri. TÜBİTAK, Türk J.

Vet. Anim. Sci. 25 (2001) 463- 472 s.

BOZKURT, M., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., YAKUPOĞLU, Ç., 1999. Farklı

Nitel ve Nicel Yem Sınırlama Yöntemlerinin Etçi Damızlık Piliçlerin

Büyütme Dönemi Performansı Üzerine Etkileri VVI Poultry YUTAV’ 99.

Uluslar arası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı 3- 4- 5- 6. İstanbul, 250- 257 s.

BOZKURT, M., YILMAZER, A., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., 2000. Farklı Nicel

Yem Sınırlama Yöntemleri ve Soğuk Su Tüketiminin Sıcak İklim

Koşullarında Yetiştirilen Etlik Piliçlerin Besi Performansı Üzerine Etkileri.

Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi. 40 (2): 75- 84 s.

CEDDEN, F., 2005. Kanatlılarda Döllenme ve Ovulasyon (URL 26 Adresi:

http://www.tae. gov.tr/page.php?lD=11. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim

Saati: 15:23).

COŞKUN, B., AZMAN, M. A. İŞCAN, K. M., 1997. Farklı Kısıtlı Yemleme

Programlarının Broylerlerde performans ve Karkasta Yağlanma Üzerine

Etkisi. (URL 32 Adresi: http://tagem.gov.tr/yeni%20 web/proleler/

62

Page 73: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

uygulamaya%20aktarilan/projeler97/HAY/hay12.html. Erişim Tarihi:

3/7/2005. Erişim Saati: 18:32).

COŞKUN, B., 2005. Yumurtacı Tavukların Verim Döneminde Beslenmesi (URL 13

Adresi: http://veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/HBES/bilgiyum.htm. Erişim

Tarihi: 16/6/2005. Erişim Saati: 22:08).

ÇALIŞLAR, S., ÖZTÜRK, D., ÇİÇEK, T., DENİZ, O., 2003. Etlik Piliçlerde

Bitirme Döneminde Uygulanan Sınırlı Yemlemenin Bazı Performans ve

Karkas Özelliklerine Etkisi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen ve

Mühendislik Dergisi. 6 (1) 149- 159 s.

DENİZ, O., SERBESTER, U., ÇALIŞLAR, S., ÖZTÜRK, D., 2000. Etlk piliçlerde

Erken Dönemde Sınırlı Beslenmenin Performansa Etkileri. Kahramanmaraş

Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü. Kahramanmaraş.

1- 9 s.

ELİBOL, O., UYSAL, A., TÜRKOĞLU, M., KOÇANOĞLU, S., 2005. Uzun Süre

Depolanan Kuluçkalık Yumurtaların İnkubasyon Öncesi Isıtılmasının

Kuluçka Özelliklerine Etkisi (URL 16 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page.

php?lD=20. Erişim Tarihi: 05/06/2005. Erişim Saati: 16:20).

ELİBOL, O., TÜRKOĞLU, M., EROL, H., 2000. Bir Broiler Damızlık Sürüsünden

Farklı Yaşlarda Üretilen Yumurtalarda Yumurta Ağırlığı ve Kuluçka

Yerleşim Düzeninin Kuluçka Sonuçlarına Etkisi. Tavukçuluk Araştırma

Dergisi (journal of Poultry Research). 2 (1): 17-25 s.

ELİBOL, O., 2000. Üretim Sürülerinde Horoz ve Tavukları Ayrı Yemlemenin

Yarattığı Sorunlar ve Çözüm Yolları. Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü

Dergisi. 2000, 40 (2): 93-101 s.

ELİBOL, O., 2000. Kuluçka Hanelerde Mevsimsel Değişmelerden

Kaynaklanabilecek Sorunlar. Ankara Tavukçuluk Araştırma Dergisi (journal

of Poultry Research). Ankara Üniversitesi Zootekni Bölümü. 2 (1): 55- 57 s.

ERENER, G., 2005. Bıldırcın Büyütme Karma Yemlerinde Tritikalenin

Kullanılabilme Olanakları (URL 11 adresi: http:www.tae.gov.tr/page.php?

ID=20/. Erişim Tarihi: 10/06/2005. Erişim Saati:15:20).

63

Page 74: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ERENSAYIN, C., AKÇADAĞ, H. İ., ÖZSOY, A. N., KOŞKAN, Ö., AKTAN, S.,

2002. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Ebeveyn Yaşının

Verim Özelliklerine Etkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü Dergisi. 6. (2): 34- 40 s.

ERENSAYIN, C., 2000. Bilimsel- Teknik- Pratik Tavukçuluk. Cilt 1, Teksir-Dizgi-

Fotokopi-Ofset Tesisleri, Ankara, 434 s.

ERENSAYIN, C., 1991. Bilimsel-Teknik-Pratik Tavukçuluk. Cilt 2, TDFO, Tokat,

579 s.

ERENSAYIN, C., 1992. Bilimsel- Teknik- Pratik Tavukçuluk. Teksir- Dizgi-

Fotokopi- Ofset Tesisleri. Ankara, 534 s.

ERENSAYIN, C., 2001. Yeni Tavukçuluk Bilimi. Süleyman Demirel Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Basım Evi. Isparta, 324 s

ERSAN, Y., ÖZKAN, S., 2001. Etlik Piliçlerde Gelişmenin Geciktirilmesinin

Performans ve Kan Parametrelerine Etkileri. Ege Üniversitesi Bilimsel

Araştırma Projesi Tez Özeti. İzmir. 120- 129 s.

ERTAŞ, O. N, ŞAHİN, K., 2002. Yumurta Tavuklarında Sıcaklık Stresinin Farklı

Yemleme Yöntemleriyle Önlenmesi. TÜBİTAK. Turk Journal Veterinary

Animal Sciences. 26 (2002), 453- 462 s.

HASİPEK, S., AKTAŞ, N., 1997. Türkiye’deki Tavuk Ürünlerinin İnsan

Beslenmesindeki Yeri ve Önemi. YUTAV. Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve

Konferansı. Bildiriler. İstanbul. 15- 21 s.

İNAL, Ş., TEKEŞ, M. A., İNAL, F., DERE, S., 1996. Japon Bıldırcınlarında

(Coturnix coturnix japonica) Canlı Ağırlığa Göre Yapılan Seleksiyonun

Canlı Ağırlık, Canlı Ağırlık Artışı, Yem Tüketimi ve Yemden Yararlanma

Üzerine Etkileri. Veteriner Bilimleri Dergisi. (12), 1, 5- 14 s.

IŞIK, S. Ş., ÖZTÜRK, D., 2000. Palaz Döneminde Değişik Oranlarda Sınırlı

Yemlemenin Hindilerde Gelişme ve Besi Performansı ile Karkas

Özelliklerine Etkileri. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü. Kahramanmaraş. 89 s.

İNAL,Ş.,2005.Bıldırcın Yetiştirme Bilgisi (URL 21 Adresi: http://64.233.183.104/

search?q=cache:eqelfs4sP4gj:veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/notsoru/bldr.ht

64

Page 75: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

m+b%C4%Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+cinsel+olgunluk+yag%C5%9F%

C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 09/06/2005. Erişim Saati: 19:10)

İPEK, A., ŞAHAN. Ü., YILMAZ, B., 2005. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix

coturnix japonica) Yetiştirme Sistemleri ve Yerleşim Sıklığının Gelişme

Performansları Üzerine Etkisi (URL 5 Adresi: http:www.tae.gov.tr/page.

php?ID=23. Erişim Tarihi: 7/6/2005. Erişim Saati: 16:22).

KAYMAK, Ü., 1991. Japon Bıldırcınlarında Yaşın ve Dişi- Erkek Oranının Döl

Verim Özelliklerine Etkileri. Ege Üniversitesi. İzmir, 32 s.

KAAN, M., İŞCAN, I., İNAL, Ş., APAYDIN, S., 2005. Yumurtacı Tavuklarda

Erken Işık Uyarımının Yumurta Performansına Etkisi (URL 27 Adresi:

http://64.233.183.104/search?q=cache:9F4XIRHJIW8J:veteriner.selcuk.edu.t

r/veteriner/2000INDEX2AB.htm+b%C4%BIId%C4%BIrc%C4%Blnlarda+c

insel+olgunluk+ya%C5%9F%C4%Bl&hI=tr&lr=long_tr. Erişim Tarihi:

9/6/2005. Erişim Saati: 16:10).

KONCA, Y., YAZGAN, O., BAHTİYARCA, Y., ŞENGÜL, T., 2000. Sıcak

Şartlarda Kısıtlı Yemleme Yaşı ve Süresinin Broyler Piliçlerde Performans ve

Abdominal Yağlanmaya Etkisi. "International Animal Nutrition Congrees

2000", 4- 6 Eylül 2000, Isparta, Bildiriler Kitabı, 215- 221 s.

NACAR, H., ULUOCAK, A. N., 1995. Etlik Bıldırcın Üretiminde Anaç Yaşının

Etkileri. YUTAV’ 95 Uluslar arası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı, 24- 27

Mayıs. İstanbul.

NAZLIGÜL, A., BARDAKÇIOĞLU, H. E., TÜRKYILMAZ, K., CENAN, N.,

ORAL, D., 2005. Japon Bıldırcınlarından (Coturnix coturnix japonica)

Yerleşim Sıklığının Yumurta Verimi, Yumurta Ağırlığı ve Yem Tüketimine

Etkisi (URL 31 Adresi: http:/4.233.183.104/search?q=cache=FblhlhPrfe8j=

www.adu.edu.tr/etkinlik/akademikhafta/2000/sunim.html+b%C4%Blld%C4

%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4%Bl%C4

%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 17/06/2005. Erişim Saati:

21:23).

65

Page 76: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1991. Bıldırcınlarda Değişik Düzeylerde Ham

Protein İçeren Karma Yemlerin Gelişmeye ve karkas Özelliklerine Etkileri.

Doğa-Tr.j. of Veterinary and Animal Sciences. 16 (1992), 557- 568 s.

OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1993. Karma Yemlerdeki Değişik Enerji-Protein

Oranlarının Bıldırcınların Besi Özelliklerine Etkileri. Çukurova Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Dergisi. 1993, 8 (3): 183- 196 s.

OKAN, F., ULUOCAK, A. N., CANOĞULLARI, S., AYAŞAN, T., 1998. Büyütme

Döneminde Değişik Düzeylerde Ham Protein ve Enerji İçeren Karma

Yemlerle Beslenmenin Bıldırcınların Yumurta Verim Özelliklerine Etkileri.

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 13 (2); 57- 66 s.

OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1992. Bıldırcınlarda Yumurta Verim Özelliklerine,

Yumurtlama Öncesi Karma Yem Ham Protein Düzeyinin Etkileri. Trakya

Bölgesi 1. Hayvancılık Sempozyumu. 8- 9 Ocak. Tekirdağ, 205- 211 s.

ONBAŞILAR, E. E., AKSOY, F. T., 2005. Kuluçkada Sorun Belirleme Yöntemleri

ve Taze Yumurta Kırma Denemesi (URL 23 Adresi: http://www.tae.gov.tr

/page.php?lD=21. Erişim Tarihi: 03/06/2005. Erişim Saati: 18:20).

ÖDÜNÇSAV, S., 1992. Yumurta Tavuklarının Verim Özelliklerine Nicel

Kısıtlamanın Etkileri. Ege Üniversitesi. İzmir, 54 s.

ÖZCAN, I., AKÇAPINAR, H., 1993. Bıldırcınlarda (Coturnix coturnix japonica)

Süresinin Büyüme ve Karkas Özelliklerine Etkisi. Lalahan Hayvancılık

Araştırma Enstitüsü Dergisi. 33 (1- 2); 65- 84 s.

ÖZDOĞAN, N., 2002. Broyler Üretiminde Farklı Yem Kısıtlaması Uygulamalarının

Verim Özellikleri Üzerine Etkileri. Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü

Dergisi. 42 (1): 35- 41 s.

ÖZKAN, K., BULGURLU, Ş., 1998. Kümes Hayvanlarının Beslenmesi. Ege

Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ders Kitabı, 264. İzmir, 129 s.

ÖZTÜRK, D., IŞIK, Ş. S., 1999. Hindi Palazlarında Sınırlı Yemlemenin Büyütme

Dönemindeki Performansa Etkileri. Uluslararası Hayvancılık " 99 Kongresi

21- 24 Eylül, İzmir, 503- 506 s.

66

Page 77: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

PARKHURST, C. R., and MOUNTNEY, G. J., 1987. Pultry Meat and Egg

Production. Van Nostrand Reinhold Publishing, 115 Fifth Avenue, New

York, USA.

POYRAZ, Ö., AKINCI, Z., ERDOĞAN, M., GÜLER, Ş., 2002. Bıldırcınlarda

Cinsel Olgunluk Mevsiminin Bazı Yumurta Kalite Özelliklerine Etkisi.

Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü Dergisi. 42 (1); 45- 58 s.

SARICA, M., 1996. Işık Rengi ve Aydınlatma Şeklinin Bıldırcınların Büyüme ve

Karkas Özelliklerine Etkileri. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences, 22:

103- 110 s.

SAYLAM, S., K., 1999. Japon Bıldırcınlarında Yumurta Ağırlığının ve Depolama

Süresinin Yumurta Ağırlık Kaybına ve Kuluçka Özelliklerine Etkisi.

TÜBİTAK. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. 23 (1999), 367- 372 s.

ŞAHAN, Ü., İPEK, A., 2005. Anaç Yaşı ve Kuluçka Nemi Arasındaki İlişkinin Et

Tipi Damızlıklarda Kuluçka Özelliklerine Etkileri (URL 28 Adresi:

http://www.tae.gov.tr/ page.php?lD=20. Erişim Tarihi: 21/06/2005. Erişim

Saati: 12:10).

ŞEKER, İ., 2003. Bıldırcınlarda Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Oranına ve

Kuluçka Sonuçlarına Bazı Faktörlerin Etkisi. Y.Y.Ü. Veteriner Fakültesi

Dergisi. 14 (2): 42- 46 s.

ŞENKÖYLÜ, N., 2001. Modern Tavukçuluk Üretimi. Tekirdağ Ziraat Fakültesi

Matbaası, Tekirdağ, 490 s.

SERBESTER, U., DENİZ, O., 2000. Etlik Piliçlerin Beslenmesinde Farklı Enerji ve

Protein İçerikli Rasyonların Performans ve Karkas Özelliklerine Etkisi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Kahramanmaraş. 43 s.

TAŞDÖNER, T., 1999. Hindilerde erken Yaştaki Sınırlı Yemlemenin Besi ve

Karkas Özelliklerine Etkileri. Ege Üniversitesi. 63 s.

TİLKİ, M., İNAL, Ş., 1999. Kazlarda Döl Verimi ve Kuluçka Randımanı (URL 14

Adresi: http://veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/notsoru/kazkuluc.htm#Toc307

17395. Erişim Tarihi: 09/01/2005. Erişim Saati: 11:20).

67

Page 78: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

TÜRKMUT, L., ALTAN, Ö., OĞUZ, İ., YALÇIN, S., 1999. Japon Bıldırcınlarında

Canlı Ağırlık İçin Yapılan Seleksiyonun Üreme Performansı Üzerine etkileri.

Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. İzmir, 23, 223- 234 s.

TÜRKOĞLU, M., ELİBOL, O., 1995. Kuluçka Problemleri ve Çözüm Yolları. VI.

Hayvancılık ve Beslenme Sempozyum "95 Tavuk Yetiştiriciliği ve

Hastalıkları. 65- 74 s.

ULUOCAK, A. N., NACAR, H., 1996. Bıldırcınlarda Anaç Yaşının Kuluçka

Sonuçlarına ve Döllerin Çıkış Ağırlıklarına Etkisi. Çukurova Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Dergisi. 11 (1): 83- 92 s.

YILDIRIM, İ., YETİŞİR, R., 1998. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix

japonica) Kuluçkalık Yumurta Ağırlığı ve Ebeveyn Yaşının Civciv Çıkış

Ağırlığı ve 6. Hafta Canlı Ağırlığı Üzerine Etkileri. TÜBİTAK. Tr. J. of

Veterinary and Animal Sciences. 22 (1998), 315- 319 s.

YILDIZ, A., 2003. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 4 adresi: http:www.aksa.com.tr

/arsiv/aksam/2003/07/24/ozgurplatform/ozgurplatform3.html. Erişim Tarihi:

10/06/2005. Erişim Saati:19:40).

68

Page 79: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÖZGEÇMİŞ

11.11.1975 Adana’ nın Ceyhan ilçesinde doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi

Ceyhan’ da tamamladım. 2003 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Zootekni Bölümünü bitirdim. 2003 senesinde Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek

lisans eğitimine başladım.

69

Page 80: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/IsxKBS6H-1092013-27.pdf · 2018. 4. 12. · ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME

ÖZGEÇMİŞ

11.11.1975 Adana’ nın Ceyhan ilçesinde doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi

Ceyhan’ da tamamladım. 2003 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Zootekni Bölümünü bitirdim. Aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsünde yüksek lisans eğitimine başladım.