Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Elif HAKLI
ALTERNATİF SICAKLIĞIN SU STRESİ ALTINDAKİ MERCİMEK (Lens culinaris Medik.) ÇEŞİTLERİNİN ÇİMLENME VE BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ
BİYOLOJİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2008
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ALTERNATİF SICAKLIĞIN SU STRESİ ALTINDAKİ MERCİMEK (Lens
culinaris Medik.) ÇEŞİTLERİNİN ÇİMLENME VE BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ
Elif HAKLI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
BİYOLOJİ ANABİLİM DALI
Bu tez 04/01/2008 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul
Edilmiştir.
İmza……………………. İmza…………………. İmza…………………...
Yrd.Doç.Dr.Sema DÜZENLİ Doç.Dr.Necattin TÜRKMEN Doç. Dr. Hakan ÖZKAN
DANIŞMAN ÜYE ÜYE
Bu Tez Enstitümüzün Biyoloji Anabilim Dalında Hazırlanmıştır.
Kod No:
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür
Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Araştırma Projeleri Birimi Tarafından
Desteklenmiştir.
Proje No:FEF2006YL16 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve sanat eserleri kanunundaki hükümlere tabidir.
I
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ALTERNATİF SICAKLIĞIN SU STRESİ ALTINDAKİ MERCİMEK (Lens culinaris Medik.) ÇEŞİTLERİNİN ÇİMLENME VE BAZI FİZYOLOJİK
PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ
Elif HAKLI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BİYOLOJİ ANABİLİM DALI
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Sema DÜZENLİ
Yıl: 2008, Sayfa:66
Jüri: Yrd. Doç. Dr. Sema DÜZENLİ
Doç. Dr. Necattin TÜRKMEN
Doç. Dr. Hakan ÖZKAN
Bu çalışmada alternatif sıcaklığın su stresi koşullarında mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla yedi çeşit yerel mercimek (Çağıl, Yerli Kırmızı, Çiftçi, Emre, Özbek, Kafkas ve Fırat 87) iklim odasında dört alternatif (gece/gündüz) sıcaklıkta, 10-150C, 15-200C, 25-250C ve 25-300C; kum-toprak-perlit (1/1/1) karışımında Hoagland besin çözeltisi ve %4 PEG–6000 (w/v) çözeltisi kullanılarak çiçeklenme dönemine kadar yetiştirilmiştir. Yetiştirilen bitki örneklerinde % çimlenme, oransal su içeriği, gövde uzunluğu, klorofil ve karotenoid konsantrasyonu, çözünür karbonhidrat, toplam amino asit konsantrasyonu, prolin, SH-grupları ve askorbik asit, SOD enzim aktivitesi ve çözünür protein miktarı saptanmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre tüm sıcaklıklar için % çimlenme, oransal su miktarı, gövde uzunluğu, toplam amino asit, klorofil ve karotenoid konsantrasyonu, prolin, ve SOD enzim aktivitesi bakımından PEG uygulamasında elde edilen değerler kontrol grubuna göre daha yüksek bulunmuş ve alternatif sıcaklık değişimleri ile su stresine duyarlı çeşitlerin Kafkas, Çiftçi ve Özbek; dayanıklı çeşitlerin ise Yerli Kırmızı, Emre, Çağıl ve Fırat 87 oldukları anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Mercimek, SOD, Prolin, Su stresi, Alternatif sıcaklık.
II
ABSTRACT
MSc THESIS
EFFECTS OF ALTERNATING TEMPERATURE TO GERMINATION AND SOME PHYSIOLOGICAL PARAMETERS OF LENTIL (Lens culinaris
Medik.) SPECIES UNDER WATER STRESS
Elif HAKLI
DEPARTMENT OF BIOLOGY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor: Assist. Prof. Dr. Sema DÜZENLİ
Year: 2008, Pages: 66
Jury: Assist. Prof. Dr. Sema DÜZENLİ
Assoc. Prof. Dr. Necattin TÜRKMEN
Assoc. Prof. Dr. Hakan ÖZKAN
In this study, the effects of alternating temperature to germination and some physiological parameters of lentil species under water stress were investigated. For this purpose; seven local lentil species (Çağıl, Yerli Kırmızı, Çiftçi, Emre, Özbek, Kafkas and Fırat 87) at climate room, at four alternating temperatures (10-150C, 15-200C, 25-250C and 25-300C), at sand-soil-perlit (1/1/1) mixed by using Hoagland nutrient solution and %4 PEG–6000 (w/v) solution, until flowering term were grown. At harvest plants; %germination, relative water content, stem length, chlorophyll and carotenoid concentration, proline, SH-compounds and ascorbic acid, SOD enzyme activity and soluble protein amount were analyzed.
According to result of study; for all temperatures, from the point of view % germinatiıon, relative water content, stem length, total amino acid, chlorophyll and carotenoid concentration, proline and SOD enzyme activity was found that the conclusions of PEG treatment higher than control group. It was understood that the species of sensitive to water stress and alternating temperatures were Kafkas, Çiftçi and Özbek; while the durable species were Yerli Kırmızı, Emre, Çağıl and Fırat 87.
Key Words: Lentil, SOD, Proline, Water stress, Alternating temperature.
III
TEŞEKKÜR
Tez konumun belirlenmesi ve yürütülmesinde maddi ve manevi desteğini
esirgemeyen saygıdeğer hocam Yrd. Doç.Dr. Sema DÜZENLİ’ye sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
Materyal temininde yardımlarını gördüğüm Yrd. Doç.Dr. Faruk TOKLU’ya,
yine çalışmalarım boyunca desteğini esirgemeyen Doç.Dr. Selim EKER’e ve
istatistiksel analizlerde yardımcı olan Dr. Cemal YÜCEL’e de içtenlikle teşekkür
ediyorum.
Ayrıca tez çalışmam süresince bana yardımcı olan Biyolog Şahin
CENKSEVEN ve Biyolog Tuğba BOZ’a, çalışmalarımızı maddi olarak destekleyen
Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonuna ayrı ayrı teşekkürler ederim.
Özellikle, yaşamım boyunca daima yanımda olarak beni destekleyen sevgili
aileme de en derin teşekkürlerimi sunarım.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA NO
ÖZ……………………………………………………………………………. I
ABSTRACT…………………………………………………………………. II
TEŞEKKÜR…………………………………………………………………. III
İÇİNDEKİLER………………………………………………………………. IV
ÇİZELGELER DİZİNİ………………………………………………………. VI
1. GİRİŞ............................................................................................................ 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…………………………………………………. 4
3. MATERYAL VE METOD………………………………………………… 13
3.1.Materyal……………………………………………………………........ 12
3.2. Metod………………………………………………………………….... 14
3.2.1. % Çimlenmenin Belirlenmesi …………………………………..... 14
3.2.2. Oransal Su İçeriğinin Belirlenmesi ………………………………. 15
3.2.3. Bitkide Gövde Uzunluğunun Belirlenmesi……………………….. 15
3.2.4. Klorofil ve Karotenoid Konsantrasyonunun Belirlenmesi………… 15
3.2.5. Çözünür Karbonhidrat Konsantrasyonunun Belirlenmesi…........... 16
3.2.6. Toplam Amino Asit Konsantrasyonun Belirlenmesi........................ 16
3.2.7. Prolin Konsantrasyonunun Belirlenmesi………………………….. 17
3.2.8. SH-grupları Konsantrasyonunun Belirlenmesi…………................. 18
3.2.9. Askorbik Asit Konsantrasyonunun Belirlenmesi…………………. 18
3.2.10. SOD Enzim Analizi. ……………………………………………... 19
3.2.11. Çözünür Protein Konsantrasyonunun Belirlenmesi………………. 20
3.2.12. İstatistiksel Analiz............................................................................ 20
4. BULGULAR VE TARTIŞMA…………………………………………….... 21
4.1. % Çimlenme Sonuçları …..…............................................................. 21
4.2. Oransal Su İçeriği Sonuçları ……………..………...……………...... 23
4.3. Gövde Uzunluğu Sonuçları …………................................................. 24
4.4. Klorofil ve Karotenoid Konsantrasyonu Sonuçları............................. 26
4.5. Çözünür Karbonhidrat Konsantrasyonu Sonuçları.............................. 33
4.6. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Sonuçları ………...................... 36
V
4.7. Prolin Konsantrasyonu Sonuçları…....…………………………....... 37
4.8. SH-grupları Konsantrasyonu Sonuçları ……....………………....... 41
4.9. Askorbik Asit Konsantrasyonu Sonuçları….…..………………….. 43
4.10. SOD Enzim Analizi Sonuçları …..............................……………. 47
4.11. Çözünür Protein Konsantrasyonu Sonuçları …….….....………..... 49
5. SONUÇ VE ÖNERİLER………........…………………………………...…... 53
KAYNAKLAR..................................................................................................... 55
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………….…..…... 61
EKLER………………………………………………………………………….. 62
VI
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA NO
Çizelge 4.1. %Çimlenme Varyans Analiz Sonuçları............................................... 21
Çizelge 4.2. %Çimlenme Ortalama Değerleri...................................................... 21
Çizelge 4.3. Oransal Su Miktarı Varyans Analiz Sonuçları.................................. 23
Çizelge 4.4. Oransal Su Miktarı Ortalama Değerleri............................................ 24
Çizelge 4.5. Bitkide Gövde Uzunluğu Varyans Analiz Sonuçları......................... 25
Çizelge 4.6. Bitkide Gövde Uzunluğu Ortalama Değerleri................................... 25
Çizelge 4.7. Toplam Klorofil Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları............ 27
Çizelge 4.8. Toplam Klorofil Konsantrasyonu Ortalama Değerleri....................... 28
Çizelge 4.9. Klorofil-a Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları....................... 28
Çizelge 4.10. Klorofil-a Konsantrasyonu Ortalama Değerleri............................... 29
Çizelge 4.11. Klorofil-b Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları..................... 30
Çizelge 4.12. Klorofil-b Konsantrasyonu Ortalama Değerleri............................... 30
Çizelge 4.13 Karotenoid Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları.................... 31
Çizelge 4.14. Karotenoid Konsantrasyonu Ortalama Değerleri.............................. 31
Çizelge 4.15. Glukoz Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları........................... 33
Çizelge 4.16. Glukoz Konsantrasyonu Ortalama Değerleri..................................... 34
Çizelge 4.17. Fruktoz Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları.......................... 34
Çizelge 4.18. Fruktoz Konsantrasyonu Ortalama Değerleri.................................... 35
Çizelge 4.19. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları....... 36
Çizelge 4.20. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri................. 37
Çizelge 4.21. Kökteki Prolin Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları............... 38
Çizelge 4.22. Kökteki Prolin Konsantrasyonu Ortalama Değerleri......................... 39
Çizelge 4.23. Gövdedeki Prolin Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları.......... 39
Çizelge 4.24. Gövdedeki Prolin Konsantrasyonu Ortalama Değerleri.................... 40
Çizelge 4.25. SH-Grupları Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları.................. 41
Çizelge 4.26. SH-Grupları Konsantrasyonu Ortalama Değerleri............................ 42
Çizelge 4.27. Toplam Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları... 43
Çizelge 4.28. Toplam Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri............ 44
Çizelge 4.29. İndirgenmiş Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz
VII
Sonuçları................................................................................................................. 45
Çizelge 4.30. İndirgenmiş Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama
Değerleri................................................................................................................. 45
Çizelge 4.31. Okside Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz
Sonuçları................................................................................................................ 46
Çizelge 4.32. Okside Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri........... 47
Çizelge 4.33. SOD Aktivitesi Varyans Analiz Sonuçları...................................... 48
Çizelge 4.34. SOD Aktivitesi Ortalama Değerleri................................................ 49
Çizelge 4.35. Çözünür Protein Miktarı Varyans Analiz Sonuçları....................... 50
Çizelge 4.36. Çözünür Protein Miktarı Ortalama Değerleri.................................. 52
1.GİRİŞ Elif HAKLI
1
1. GİRİŞ
Baklagiller ilk çağlardan beri kültürü yapılarak üretilen besin gruplarından
birisi olup insan beslenmesinde büyük önem taşımaktadırlar (Kılıç, 1997). Bu
bitkilerin havanın serbest azotunu fikse edebilme özellikleri, çevrecilik ve
sürdürülebilir tarımın popülaritesinin arttığı günümüzde önemini daha da
arttırmaktadır (Anonim, 2002). Yüksek protein içeriği yanında diğer yemeklik
baklagil tohumlarının aksine yapısında tripsin inhibitörleri, hemaglutininler ve tanin
gibi toksik maddelerden az miktarda bulundurması ve demir bakımından zengin
olması bu bitki grubunda mercimeğin beslenme açısından değerini arttırmaktadır
(Muehlbauer ve ark., 1997).
Dünya’da özellikle hayvansal proteinin yeterince karşılanamadığı gelişmekte
olan ülkelerde yaşayan insanların protein ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük bir
öneme sahip olan yemeklik tane baklagiller; geleneksel gıda maddelerimiz arasında
yer almaktadır (Bayrak, 1987). Baklagiller içerdikleri zengin besin maddeleriyle
insan ve hayvan beslenmesinde, toprak yapısının iyileştirilmesinde büyük önem taşır.
Yemeklik ve ihracat yönünden mercimeğin önemi ülkemizde gittikçe
artmaktadır. Türkiye’de özellikle 1982 yılından önce iller bazında uygulanan kırsal
kalkınma projelerinin, 1982 yılından sonra ise nadas-tahıl ekim sisteminin
yoğunlaştığı ve yıllık yağışların 450 mm’nin üzerine çıktığı yörelerde uygulanan
Nadas Alanlarının Daraltılması Araştırma ve Yayım Projesi ile İkinci Ürün
Projelerinin baklagil üretiminin artmasında büyük etkisi olmuştur. Bu artışların
sonucu olarak Türkiye, Dünya mercimek ve nohut üretiminde en büyük üretici
ülkelerden birisi olmuştur. Dünya’da mercimek üretimi toplam baklagil üretiminin %
4.9’unu oluşturmakta ve mercimek tarımı 50 ülkede yapılmaktadır. Türkiye, Dünya
mercimek üretiminde Kanada ve Hindistan’ın ardından 3.sırada gelmektedir ( FAO
Web sayfası).
Türkiye’de baklagil üretimi ülke geneline yayılmış olmakla birlikte Güney
Doğu Anadolu, Orta Anadolu ile Marmara Bölgesi’nin güneyi en yaygın olduğu
bölgelerdir. Kırmızı mercimek genel olarak Güney Doğu’da, yeşil mercimek ise Orta
Anadolu’da fazlaca yetiştirilir.
1.GİRİŞ Elif HAKLI
2
Dünya nüfusunun hızla artması ve tarım alanlarının bu artışa göre yetersiz
olması, birim alandan daha fazla ürün elde etme gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
Bunun için yüksek verimli çeşitlerin geliştirilmesi yanında her ürün için uygun bitki
yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi gerekmektedir (Yağmur, 2005).
Özellikle son yıllardaki iklim değişiklikleri, sıcaklık değerlerindeki artış ve
azalışlar, kültürü yapılan bitkiler üzerinde önemli verim kayıplarına sebep
olmaktadır. Üretimin arttırılması artık, ekim alanlarının arttırılması ile mümkün
olmadığından, birim alan tane verimini arttırmak gerekmektedir. Bu ise yüksek
verim potansiyeline sahip iyi bir çeşit ve uygun yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi
ile mümkün olacaktır (Koç, 2004).
Bitkiler farklı çevresel faktörlerin etkisi altında yaşamlarını sürdürmeye
çalışırlar. Bu çevresel faktörler iklim ve toprak faktörleri, doğal olmayan kirleticiler,
hayvanlar ve diğer bitkiler ile rekabet şeklinde sıralanabilir. Ekonomik anlamda iyi
ürün elde edebilmek için; yetiştirilen bitki türünün ve ya çeşidinin kendine has
optimum çevre isteklerinin karşılanması gerekir. Bu optimum isteklerde meydana
gelen her türlü artış ve ya azalış bitki için stresi meydana getirir. Çevresel stres
faktörlerinden biri olan kuraklığa dayanıklılık bakımından bitkiler arasında çok geniş
bir varyasyon mevcuttur. Mercimek kuraklığa dayanıklı bir bitki olmasına rağmen
özellikle bazı gelişim dönemlerinde yaşanan kuraklık stresi verim ve kalite
kayıplarına sebep olmaktadır.
Dünya’nın büyük bir kısmı kurak iklim koşulları altındayken, kültürü yapılan
tüm bitkiler için yetiştirme koşulları da dikkate alınarak kuraklığa dayanıklılık
konusunda gerekli çalışmaların yapılması kaçınılmaz olmuştur.
Bu çalışmada Çukurova Üniversitesi Kozan Meslek Yüksekokulu
Tohumculuk Bölümü’nden temin edilen yedi çeşit yerel mercimek ( Fırat 87, Yerli
Kırmızı, Çağıl, Çiftçi, Emre, Kafkas ve Özbek) iklim odasında kontrollü koşullarda
dört alternatif (gece/gündüz) sıcaklık etkisi altında su stresine maruz bırakılarak
yetiştirilmiştir. Çiçeklenme dönemine kadar su stresi altında yetiştirilen bitkilerde her
bir alternatif sıcaklığın çimlenme ve bazı fizyolojik parametreler üzerine etkisi
araştırılmıştır. Yapılan bu incelemeler sonucunda sıcaklığa dirençli ve suyu
ekonomik olarak kullanabilen çeşitlerin saptanarak bu doğrultuda yetiştiricilere
1.GİRİŞ Elif HAKLI
3
tavsiyede bulunulması amaçlanmıştır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
4
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Kuzmanoff ve Evans (1981), yapmış oldukları çalışmada mercimek (L.
culinaris Medik.) köklerinde osmotik strese adaptasyon kinetiklerini araştırmışlardır.
Mercimek köklerine düşük su potansiyeline sahip çözeltiler (Mannitol ve PEG–4000)
uyguladıklarında kökler kısalmaya (çekmeye) başlamıştır. 10-15 dk içerisinde çekme
sona ermiş ve 20. dk dan sonra kökler gelişmelerine devam etmiştir. Uygulama
süresince su potansiyeli -2 ile -12.4 arasında -8.7 barlık değişim göstermiştir. Su
potansiyeli -8.7 ile 13 bar arasındayken gelişim azalmıştır.
Sharma ve Prasad (1984), çalışmalarında 1979–80 ve 1980–81 yıllarının
bahar mevsimleri boyunca Hindistan-Yeni Delhi Tarımsal Araştırma Enstitüsünde
tarla denemesi koşullarında toprak nem rejiminin mercimeğin toprak nem
ekstraksiyonu, su kullanım etkililiği, su kullanımı (Co) ve bunun serbest su
yüzeyinden evoporasyonla ilişkisi (Eo), sap ve dane verimi üzerine etkisini
belirlemişlerdir. Sonuç olarak sap ve dane verimi, tüketilecek su kullanım oranı,
Co/Eo oranı ve etkili su kullanımının sulama frekansındaki artışla artığını ortaya
koymuşlardır.
Moran ve ark. (1989), mercimeğin (Lens culinaris Medik. cv. Castellana) su
ve sıcaklık stresi altında büyümesini ve kök gelişimini incelemek için tohumları
alternatif sıcaklık rejimi altında (16 saat 4◦C, 8 saat 23◦C ) suda ve 23◦C’de PEG–
4000 (%7,5 w/v) ve suda yetiştirmişlerdir. PEG varlığında ya da alternatif sıcaklık
rejimi altında ıslatmanın ardından kök gelişimi 3,4 ve 5.günlerde kontrol fidelerinden
daha düşük olmuştur. PEG ve suda gelişen hücrelerin osmotik potansiyeli çalışma
süresince çok farklılık göstermemiştir fakat PEG’ deki hücrelerde osmotik
potansiyel, kontrol gruplarına göre daha düşük çıkmıştır. Alternatif sıcaklık rejimi
altında osmotik potansiyel başlangıçta yüksek fakat kontrollerde düşük çıkmıştır.
Kök hücre duvarının selüloz içeriği gelişmenin 3.gününde tüm uygulamalarda
benzerken, daha sonra kontrollerde düşük bulunmuştur. Hücre duvarındaki nötr
selülozik olmayan şekerler, çalışma periyodu boyunca tüm durumlarda düşerken
stresli köklerde kontrollerden daha yüksek çıkmıştır. Üronik asitler ve protein içeriği
strese maruz kalanlardan ziyade kontrol köklerinde daha yüksektir ve varyasyonlar
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
5
çalışma süresince buna benzer devam etmiş, üronik asitlerin miktarı artarken protein
içeriği önemli bulunmamıştır.
Erskine ve ark. (1990), Suriye-ICARDA’da yetiştirilen hatlardan ve 8
ülkedeki gen kaynaklarından 231 mercimek (L. culinaris Medik.) genotipini, 4 sera
ortamında 2 fotoperyotla (günlük 16/13 saat) ve birleştirilmiş 24/13◦C ve 18/9◦C
gündüz/gece sıcaklıklarında, ekilme zamanından ilk çiçeklenme zamanına kadar
yetiştirerek sıcaklık ve çiçeklenme zamanı temelinde çeşitleri karakterize etmeye
çalışmışlardır. Buna göre ICARDA hatları, başka bölgelerde yetiştirilen genotiplere
benzerken, temelde Ürdün’e yakın yerlerdeki genotiplerin değerlerine daha yakın
değerler vermiştir. Türkiye’den alınmış olan yabani bir mercimek türü (L .culinaris
ssp. orientalis), sıcaklık ve çiçeklenme zamanı bakımından aynı yerde kültüre
alınmış mercimeklerle benzerlik göstermektedir.
Valverde ve Frias (1992), iki mercimek varyetesinde (L. culinaris Medik. var.
vulgaris ve var. variabilis) çimlenmenin besinsel lif bileşenleri (nötral temizleyici lif,
selüloz ve hemiselüloz), total ve hazmedilebilir nişasta ve karbonhidratlar üzerine
olan etkilerini araştırmışlardır. Çimlenen mercimeklerde total çözünebilir şeker
miktarı düşerken (%4,3’ten %2’ye ve %5,3’ten %2,2’ye), olgunlaşmamış tohumda
bulunmayan glikoz kısmen yüksek (%0,6 ve %0,7), früktoz hafifçe artmış ve sükroz
hafifçe azalmıştır. Rafinoz oligosakkaritleri çimlenen tohumlarda kaybolmuştur.
Çimlenen tohumlarda total nişasta oldukça düşerken (%60,3’ten %41,4’e ve
%57,4’ten %36,4’e ), hazmedilebilir nişasta yüksek artış göstermiştir. Çimlenen
mercimeklerde nötr temizleyici lif ve hemiselüloz içeriği düşük, ham mercimekte ise
selüloz ve lignin yüksek çıkmıştır. Böylece her iki mercimek varyetesinin besinsel
değerlerinin çimlenme süreçleriyle arttırılabilir olduğu bulunmuştur.
Tang ve Sokhansanj (1993), kuraklığın mercimek tohumlarında sebep olduğu
şekilsel değişiklikleri belirlemek için Laird tipi büyük yeşil mercimekleri %4–40
nispi nem ve 30–70◦ C sıcaklıklarda ince tabakalı bir kurutucu kullanarak kurutmuş,
örneklerin hücreler arası gözenekliliğini ve tohum hacmini hava karşılaştırmalı
Piknometre ile belirlemişlerdir. Tohum şeklini; nemliliğin azalmasına yol açan yüzey
alanındaki değişiklikleri gösteren küreden 2 özdeş segment alarak modellemiş ve
nem içeriğinin % 24’den % 5’e düşmesi ile tohum hacminin %17, yüzey alanının
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
6
%12 azaldığını ortaya çıkarmışlardır. Nem içeriğindeki düşüşün tohum
gözenekliliğini %2,6’dan %5,6’ya yükselttiğini; bu artışın da kotiledonlardaki
hücreler arası boşlukların artmasına bağlı olduğunu bulmuşlardır.
Ellis ve Barret (1994), alternatif sıcaklığın mercimek (L. culinaris Medik.)
tohumlarının çimlenme oranı üzerine olan etkisini belirlemek için 2 sıcaklık
gradiyenti kullanmışlardır. 5-25◦C arasında artan sıcaklıklarda çimlenme oranı
artarken, 0◦C’ nin altındaki minimum sıcaklık uygulaması çimlenmeyi engelleyici
etki göstermiş ve zararla sonuçlanmıştır.
Hamdi ve Erskine (1996), yapmış oldukları çalışmada mercimek cinsinin tüm
alt türlerinin 121 genotipinin kuraklık stresine duyarlılıklarını test etmişlerdir.
Yabani L. culinaris ssp. orientalis (Boiss.) Ponert, L. culinaris ssp. odemensis (
Ladiz.) L. nigricans M.B. Godr. ssp. nigricans Godr. ve L. nigricans ssp. ervoides (
Brign.) Ladiz. türleri üretimdeki potansiyel kullanımlarını belirlemek için Suriye-
Breda’da 1990–91 ve 1991–92 sezonlarında kurak alan ve kurak alan + ilave sulama
olmak üzere 2 sulama rejiminde yetiştirilmiştir. Yetiştirilen mercimekler yabani
türlere göre daha üstün kalitede tohum vermiş ve sap-saman üretimi açısından daha
verimli çıkmıştır. Sonuç olarak Kuzey Afrika ve Batı Asya’nın Akdeniz
Bölgesindeki kurak bölgelerde mercimek üretiminde kuraklık stresine duyarlılığın
anahtar bir faktör olduğu sonucuna varılmıştır.
Bartolome ve ark. (1997), mercimekte (L. culinaris var. vulgaris) çimlenme
ve fermentasyon sırasında fenolik bileşiklerdeki değişiklikleri araştırmışlardır. Bu
amaçla, düşük moleküler ağırlıklı fenolik bileşiklerin (benzoik asitler ve aldehitler,
hidroksisinamik asitler ve türevleri, flavan-3-ols’ler ve prosiyanidler) düzeyleri
belirlenmiştir. Prosiyanidin tipi bileşiklerde önemli yapısal değişiklikler olmasına
rağmen çimlenme fenolik bileşiklerin içeriğinde fark edilebilir bir değişiklik
yaratmamıştır. Fermentasyon fenolik bileşiklerin içeriğini arttırmıştır. Fermente
mercimeklerde gentisik asit, p-hidroksifenol propionik asit, triptofol ve bilinmeyen 3
bileşik olduğu belirlenirken bunlar ham mercimeklerde bulunmamıştır.
McDonald ve Paulsen (1997), yüksek sıcaklığın bazı tane baklagillerin
(fasulye, börülce, bakla ve 5 bezelye çeşidi) fotosentez ve su ilişkileri üzerine etkisini
araştırmışlardır. Yüksek sıcaklığın tüm çeşitlerde özellikle de yüksek toleranslı
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
7
börülcede klorofil floresansını düşürdüğü belirlenmiştir. Bezelyenin çiçeklenmesi
süresince uygulanan yüksek sıcaklık tüm verim bileşenlerini etkilemiştir. Bezelye,
börülce ve buğdayda tilakoidlerdeki tüm fotosentez zincir reaksiyonu yüksek
sıcaklığa eşit duyarlılıkta çıkmıştır. Sonuçlar yüksek sıcaklığın tane baklagillerde
gelişim, su alımı ve fotosentezi etkilediğini ve strese olan duyarlılığın genotip ve
türler arasında farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmıştır.
Maccarrone ve ark. (1997), mercimek (L. culinaris) fidelerinde ozon stresinin
poliamin metabolizması ve membran lipit peroksidasyonu ile amin oksidaz ile
lipoksigenaz aktivitesi üzerine etkisini araştırmışlardır. Lipoksigenaz aktivitesindeki
artış membran lipit peroksidayonunun çoğalmasıyla paralel ilişkiliyken amin oksidaz
aktivitesindeki düşüşün putrescin konsantrasyonundaki artışla ilişkili olduğu
bulunmuştur. Sonuç olarak poliaminlerin mercimekte lipoksigenaz aktivitesini
yavaşlattığı, ozonun amin oksidaz ve lipoksigenaz salgılanmasını kontrol ettiği
ortaya çıkmıştır.
Dell”aquila (2000), yapmış olduğu çalışmada birleştirilmiş tuz ve sıcaklık
uygulamasının mercimek tohumlarında sıcak-şok protein sentezi ve çimlenme
üzerine olan etkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Mercimek tohumları 30-40◦C
sıcaklığa maruz bırakılarak her biri ayrı ayrı ya da birleştirilmiş 0.1, 0.2, 0.3 M NaCl
ya da %34.1 (m/v) PEG-8000’de 6-12 saat tutulmuş ve sonuçta çimlenmelerinin
derece derece düştüğü belirlenmiştir. 20-40◦C’de arttırılmış tuz konsantrasyonlarında
12 saat tutulan mercimeklerde [35S]-metionin içeriği düşerken, 30◦C’de sadece 0.3
M’lık NaCl uygulaması protein sentezini kısmen engellemiştir.1-D SDS PAGE ile
yeni sentezlenmiş proteinlerin belirlenmesine yönelik yapılan analizle, stres artışında
çoğu polipeptidin bozulduğu anlaşılmıştır.
Maccarrone ve ark. (2000), mercimek (L. culinaris) kök protoplastlarında
lipoksigenazın oksidatif stres nedeniyle oluşan programlı hücre ölümüne etkisini
araştırmışlardır. Düşük H2O2 basıncı olduğunda kök protoplastlarının öldüğünü ve
ölen hücrelerin programlı hücre ölümünün (apoptozis) tipik belirtisi olan merdiven
şekli ve DNA fragmentasyonu gösterdiğini ortaya çıkarmışlardır. Hücrelerin H2O2
nin sebep olduğu apoptozise teslim olması, uygulamanın 6 saat ardından özellikle
kontrol gruplarında %300, %350 ve %700’e ulaşan membran lipit peroksidasyonu,
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
8
zayıf lüminesans ve lipoksigenaz aktivitesinin erken artışı ile karakterize edilmiştir.
Katerji ve ark. (2001), 2 mercimek varyetesinin toprak tuzluluğuna olan
tepkisini araştırmak için bu çeşitleri kille doldurulmuş tanklarda 3 farklı düzeyde tuz
içeren su ile sulayarak yetiştirmişlerdir. Tuzluluğun fidelerin hayatta kalması,
çimlenmesi, yaprak su potansiyeli, maksimum osmotik denge, yaprak alanının
gelişmesi, kuru madde, çiçek sayısı ve sonuç olarak verimini etkilediği anlaşılmıştır.
Tuzsuz ve az tuzlu topraklar arasındaki tuzluluk sınırı (Ece) 2dS/m olduğunda verim
kaybı %2 iken 3dS/m olduğunda verim kaybı %90–100 bulunmuştur.
Rozan ve ark. (2001), yaptıkları çalışmada mercimek cinslerinin fide ve
tohumlarındaki amino asitleri belirlemişlerdir. 5 mercimek türünün (L. culinaris, L.
odemensis, L. nigricans, L. ervoides ve L. orientalis) tohumları ve 4 günlük
fidelerinin amino asit içerikleri araştırılmıştır. Serbest protein amino asitlerinin
tohumlarda türler arası değişkenlik gösterdiği ve çimlenme sonrası çarpıcı bir
biçimde arttığı tespit edilmiştir. Serbest protein olmayan amino asit içeriği de tohum
ve fidelerde faklılık göstermiştir.
Lachaal ve ark. (2002), 2 mercimek populasyonunda büyüme oranının tuza
hassasiyet üzerine olan etkisini araştırmışlardır. Tuz ortamında, bitki yapraklarındaki
yüksek Na+ ve Cl- konsantrasyonu hızlı büyümeyi geciktirmiştir. 3 haftalık bitkiler
10–36 mM NaCl eklenmiş ortamda 4–8 hafta yetiştirilmiş ve 3 çevresel koşul etkisi
altında (düşük ışıklandırma, yüksek sıcaklık ve fide yoğunluğundan kaynaklanan
rekabet) büyümeye bakılmıştır. Nispi büyüme oranını (RGR) belirlemek için tüm
bitkilerin kuru ağırlığı alınmıştır. NaCl konsantrasyonu 10 mM’dan 36 mM’a
çıkarıldığında, sınırlı ışık, yüksek sıcaklık ve ya rekabet koşullarında RGR
düşmüştür. 36 mM NaCl’de yaprak nekrozları, yaprak solması ve yapraklarda Na+
birikimi olmuş, bu da büyüme hassasiyetinin arttığını göstermiştir.
Bandeoğlu ve ark. (2004), 14 günlük mercimek (L. culinaris Medik.)
fidelerinin kök ve gövdesinde tuz stresinin (100 mM ve 200 mM NaCl) antioksidan
tepkilerini araştırmışlardır. Tuz stresi yaş ve kuru ağırlıkta ve boyda düşüşe neden
olurken kök ve gövdedeki dokuların prolin içeriğinde artışa sebep olmuştur. Yüksek
oranda tuz uygulaması sonucu yaprak dokularında elektrolit sızıntısı artmış, lipit
peroksidasyon içeriğinin eşlik ettiği H2O2 içeriği de yükselmiştir, kök dokuları bu
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
9
parametrelerde daha düşük değerler göstermiştir. Yaprak doku ekstrakları Cu/Zn-
SOD, Fe-SOD ve Mn-SOD olmak üzere 4 aktivite bandı göstermiştir. Hem kök hem
de gövdede Cu/Zn-SOD aktivitesi toplam SOD aktivitesinin %70-75’ini
oluşturmaktadır. Tuz stresi yaprak dokularının toplam SOD aktivitesinde önemli bir
artışa neden olmamıştır. Yaprak dokularıyla karşılaştırıldığında kök dokularında
APX (askorbat peroksidaz) ve GR (glutatyon redüktaz) aktivitelerinde önemli ve
daha fazla artış olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlar tuz stresi altındaki mercimeğin kök
dokularında APX aktivitesi ile SOD aktivitesindeki artışın bitkiyi stresin neden
olduğu oksidatif zarardan koruduğu gerçeğini desteklemektedir. Bunun yanı sıra
sonuçlar yaprakların tuz stresinden daha kolay etkilendiğini gösterir. Ayrıca Cu/Zn-
SOD’lar ve APX ile prolinin köklerde tuz stresine karşı savunmada reaktif oksijen
türlerini kaldırarak önemli rol oynadığı anlaşılmıştır.
Koç (2004), Diyarbakır koşullarında bazı kırmızı mercimek (Lens culinaris
Medik.) çeşit ve hatlarında verim ve verimle ilgili özelliklerin saptanması üzerine bir
araştırma yapmıştır. Bölge koşullarına uygun yüksek verimli çeşitlerin saptanması
amacıyla yapılan çalışmada 25 genotipte bitkisel ve tarımsal özellikler ve bu
özellikler arası ilişkiler saptanmıştır. Çalışma sonucunda ILL–7213, ILL–7686, ILL–
8603, ILL–8189, ILL–7199, ILL–6789 hatları ve Seyran–96 çeşidi tane verimi ve
erken çiçeklenme süreleri bakımından bölge koşullarında ümitli bulunmuşlardır.
Kuo ve ark. (2004), bu çalışmada fasulye (P. vulgaris L. cv. La Granja),
mercimek (L. culinaris L. cv. Castellana) ve bezelye (P. sativum L. cv. Esla) ‘de
farklı çimlenme koşullarının serbest amino asitler ve yarayışlı ya da potansiyel olarak
toksik serbest protein amino asitlerin içeriği üzerine olan etkisini belirlemeye
çalışmışlardır. Fasulye, mercimek ve bezelye tohumları 2, 4 ve 6 gün, her biri sürekli
ışık ya da sürekli karanlıkta tutularak çimlendirilmiştir. Serbest amino asitler HPLC
ile analiz edildiğinde çimlenmenin serbest amino asitler ve protein olmayan amino
asitler üzerine etkisinin baklagil tipine ve proses koşullarına bağlı olduğu ortaya
çıkmıştır. Bezelyede çimlenme sonrası histidin, glutamat, glisin, arjinin, tirozin ve
triptofan içeriği azalırken, mercimek ve fasulyede serbest protein aminoasitleri
artmıştır. Bezelye ve mercimekte ışıkta çimlenme sonrası serbest protein amino
asitleri yüksek çıkarken fasulyede daha düşük çıkmıştır. Protein olmayan amino
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
10
asitler çimlenmede belirgin biçimde değişmiştir. Bezelyede çimlenme ile α-amino
adipik asit indirgenmiş ve GABA (γ-aminobütirik asit) artmıştır. Serbest protein
olmayan amino asit miktarı en yüksek karanlıkta çimlenen fasulyede bulunmuştur.
Shrestha ve ark. (2004), sera ortamında yürüttükleri çalışmada su zararının
farklı orijinli mercimek (Lens culinaris Medik.) genotiplerinin farklı gelişim
dönemlerindeki kuru madde ve verim özellikleri üzerine etkisini açıklamayı
amaçlamışlardır. Geç vejetatif aşamada su tutma, %50 bakla tutmuş olanlarda su
tutma ve iyi sulanmış kontrol olmak üzere 3 sulama rejimi uygulanmıştır. Çalışmada
büyük tohumlu Batı Asya genotipi Cassab, Güney Asya kültürü Khajura 2 ve Simal
ile Batı ve Güney Asya genotipleri arasında kalan melez ILL 7979, ILL 7982 ve ILL
6829 çeşitleri kullanılmıştır. Mercimek genotipleri geç vejetatif aşamada ya da
reprodüktif aşamada su zararı koşullarına farklı tepkiler vermişlerdir. Vejetatif
aşamadaki su zararı yaprak alanını, bitki uzunluğu, toplam kuru maddeyi, çiçek
üretimini, bakla ve tohum sayısını düşürürken baklalanma sırasındaki su zararı boş
bakla sayısını ve dökülen çiçek sayısını arttırmıştır. Su zararı Simal ve melez
çeşitlerin (ILL 7979, ILL 7982 ve ILL 6829) tohum verimini %60’ın üzerinde
düşürürken vejetatif aşamada Cassab ve Khajura 2 ‘de su zararının etkisi olmamıştır.
Su zararı çiçek sayısında değişikliklere neden olmuştur, Cassab ve Kahjura 2
zararlanmanın ardından daha fazla çiçek vermiştir. Yüksek kuru madde üretimine
sahip ILL 7979 ve Simal genotipleri iyi sulandığında özellikle geç vejetatif aşamada
su zararından oldukça etkilenmişlerdir. Özet olarak su zararı yaprak alanını, kuru
maddeyi ve çiçek sayısını azaltmış; çiçek dökme oranını arttırmış ve genotipler tüm
uygulamalarda su zararına verdikleri tepkilerle önemli varyasyonlar göstermişlerdir.
Turk ve ark. (2004), yaptıkları çalışmada 3 mercimek çeşidinin; büyük
tohumlu FLIP 86-16L, küçük tohumlu FLIP 89-31L ve küçük tohumlu FLIP 95-3L;
fide gelişimi ve çimlenmesi süresince osmotik strese olan (-0.33, -0.66, -0.99 ve -
1.72 Mpa) tepkilerini araştırmak, genotip haritalama ile karakterleri adlandırmak ve
kurak (150 mm yağış alan) ve yarı kurak (364 mm yağış alan) bölgelerde her bir çeşit
için verim ve verim bileşenleri üzerine çeşit farklılığının etkilerini belirlemeyi
amaçlamışlardır. Büyük tohumlu çeşitlerin küçük tohumlulara göre su stresi altında
çimlenme hızı ve çimlenme yüzdesi daha yüksek bulunmuş, çimlenme hızının
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
11
çimlenme yüzdesine göre osmotik potansiyelin değişmesine daha duyarlı olduğu
belirlenmiştir. Tüm çeşitlerin kök ve gövde ağırlıkları osmotik potansiyelin düşüşü
ile azalırken, kök gelişimindeki düşüş gövdedekinden daha kısa sürmüştür. Yarı
kurak bölgedeki mercimek bitkileri kurak bölgede yetişenlere göre bitki
uzunluğu(cm), 1000 dane ağırlığı(g) ve verim bakımından (kg/da) daha yüksek
değerlere sahiptir. Büyük daneli mercimeklerden yetişen bitkilerde bitki uzunluğu,
1000 dane ağırlığı ve verim değerleri daha yüksek çıkmıştır.
Ashraf ve Iram (2005), su stresinin 2 baklagil türünde (Phaseolus vulgaris ve
Sesbania aculeata), kuraklığa toleransta hayati rol oynayan nodüller ve diğer bitki
kısımlarındaki metabolik olaylar ve gelişim üzerine etkilerini belirlemeye
çalışmışlardır. 15 günlük su zararı sonucu her iki türde de kök ve nodül kütlesi
düşerken bu düşüş P. vulgaris’te daha fazla olmuştur. Nitrat redüktaz aktivitesi (NR)
P. vulgaris yaprak ve nodüllerinde daha fazla düşmüştür. Serbest amino asitler her
iki türde de su kaybına bağlı olarak bitkinin tüm kısımlarında artmış, bu artış P.
vulgaris yaprak ve nodüllerinde daha yüksek çıkmıştır. Prolin ve glisin-betain S.
aculeata’nın nodüllerinde ve diğer bitki kısımlarında artmıştır. Sonuç olarak tuza
toleranslı olan S. aculeata, tuza duyarlı olan P. vulgaris’e göre kuraklığa daha
dirençli bulunmuştur. S. aculeata’nın kuraklık toleransı, nodüllerdeki yüksek glisin-
betain içeriği, nodül ve köklerde serbest prolinin fazla olması, nodül ve yapraklarda
nitrat redüktaz aktivitesinin yüksek çıkması, kök nodüllerinin kütle ve sayısındaki
düşüşün az olması ile ilişkili bulunmuştur.
Sarker ve ark. (2005), Etiyopya, Hindistan, İran, Suriye-ICARDA’dan
toplanmış ve rasgele seçilmiş 8 mercimek genotipinin fidelerinde gövde ve kök
karakteristiklerindeki varyasyonu ve bunun kuraklığa toleransla ilişkini
çalışmışlardır. Genotipler 1997–1999 yılları arasında 2 mevsim süresince tarla
koşullarında değerlendirilmiş, açık havada saksıda yetiştirilen 35 günlük fidelerin
gövde uzunlukları, ana kök uzunluğu ve yan köklerin sayısı birbirleriyle ve verimle
yüksek derecede ilişkili bulunmuştur. Test edilen genotipler içerisinde sadece bir hat
ILL 6002 diğerlerinden belirgin biçimde farklı bulunmuştur. Bu hattın oldukça üstün
kök ve gövde özellikleri gösterdiği bu nedenle de kuraklığa toleranslı çeşitlerin
yetiştirilmesinde değerli bir gen kaynağı olabileceği fikri öne sürülmüştür.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Elif HAKLI
12
Yağmur ve Kaydan (2005), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi
deneme arazisinde 1997–1998 ve 1998–1999 yıllarında kış sezonunda iki farklı tarla
denemesi olarak yürüttükleri çalışmada bölgeye adapte olmuş yüksek verimli Sazak–
91 mercimek çeşidinin birim alan tane verimini arttırmak için temel gübrelemeye ek
olarak yapraktan bitki besin elementleri uygulamasının etkilerini araştırmışlardır.
Birinci denemede makro bitki besin elementleri içeren yaprak gübresinin, ikinci
denemede mikro besin elementleri içeren yaprak gübresinin 6 farklı dozunun
(sırasıyla 250–4000 g/da ve 50–800 g/da) Sazak 91 mercimek çeşidinde verim ve
verim unsurları (bakla sayısı, bakladaki tane sayısı, bitkide tane sayısı, bin dane
ağırlığı ve birim alan tane verimi) üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Her iki
denemede de tane verimi ve incelenen tüm karakterler üzerine makro ve mikro besin
elementlerinin farklı dozları etkili olmuştur.
Iqbal ve ark. (2006), 4 önemli baklagilin (nohut, mercimek, börülce ve
bezelye) besinsel performanslarını değerlendirmek için amino asit profilleri ve
mineral unsurlarını incelemişlerdir. Test edilen baklagiller içerisinde börülcenin kül
bakımından iyi, mercimeğin de iyi bir protein kaynağı olduğu belirlenmiştir. 4
baklagil de mineral element miktarı; özellikle potasyum, fosfor, kalsiyum, bakır,
demir ve çinko bakımından zengin bulunmuştur. Bununla birlikte çeşitli minerallerin
konsantrasyonları besinsel ihtiyacı karşılayacak kadar iyi değildir. Test edilen
baklagiller; lisin, lösin ve arjinin bakımından zengin, insan beslenmesi için gerekli S-
içeren amino asitler ve triptofan bakımından da tatmin edici bulunmuştur.
Wang ve Daun (2006), mercimekte (L. culinaris) çeşitliliğin ve ham proteinin
besinsel ve besinsel olmayan içerik üzerine etkilerini araştırmışlardır. Çalışmada her
biri 3 farklı düzeyde protein içeren 4 mercimek çeşidi seçilmiştir. Ham protein
miktarı %24.3-%30.2 aralığında belirlenmiştir. Varyans analizleri; çeşitliliğin ve
çevresel koşulların her ikisinin de nişasta içeriği üzerine önemli etkileri olduğunu
göstermiştir. Mercimeğin iki önemli bileşeni, protein ve nişasta içeriği birbiriyle
ilişkili bulunmuştur. K, Mn, P ve Zn; protein içeriği ile negatif ilişkili bulunmuştur.
Mercimekte en çok eksikliği bulunan amino asit Triptofan iken sülfür içeren amino
asitlerin ikinci sırada geldiği saptanmıştır.
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
13
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
Bu çalışmada kırmızı mercimeğin (Lens culinaris Medik.) ticari olarak tescil
edilmiş yerel çeşitleri olan “Yerli Kırmızı”, “Fırat 87”, “Çiftçi”, “Özbek”, “Kafkas”,
“Emre” ve “Çağıl” ‘a ait tohumlar kullanılmıştır. Denemelerde kullanılan mercimek
yerel çeşitlerine ait tohumlar, Çukurova Üniversitesi Kozan Meslek Yüksekokulu
Tohumculuk Bölümünden temin edilmiştir.
Mercimek Rosales takımının Rosineae alt takımından Fabaceae familyasına
bağlı Lens cinsine girmektedir. Lens cinsi 4 yabani alt türden oluşur: L. orientalis, L.
nigricans, L. ervoides ve L. odemensis. Çalışmada kullanılan L. culinaris türünün
arkeolojik kanıtlara göre L. orientalis’ten türediği anlaşılmaktadır (Zohary, 1972;
Ladizinsky, 1993). Yaygın olarak yetiştirilen mercimeklerin büyük çoğunluğu L.
culinaris türünün yerel populasyonlarıdır ve kültürü yapılan modern mercimek
çeşitlerinin çok azı spesifik çevrelere adapte olmuş yerel hatlardan geliştirilmiştir.
Mercimek Yakındoğu’da yaklaşık 8500 yıl önce Neolitik tarımda buğday ve arpa
gibi kültüre alınan ilk bitkilerdendir. Bronz Çağ ile birlikte Asya, Avrupa ve Akdeniz
bölgesine yayıldığı bilinmektedir.
Mercimek bitkisi, tek yıllık, yarı dik, genellikle 30–45 cm uzunluğundadır.
Bitki tek ve kuvvetli bir gövdeye sahip, pinnat yaprakları soya ve fasülye ile
karşılaştırıldığında kısmen küçük ve her biri 1-4 cm uzunlukta 5-7 çift sapsız
yaprakçık içerir. Her bir yaprağın 2 küçük kulakçığı vardır ve uçta sülükle sonlanır.
Üretken (reprodüktif) nodlar kısa pedinkullerdeki çiçek durumlarında küçük, 4–8
mm uzunlukta 1-4 çiçek taşır. Çiçekler kendiliğinden tozlaşır. Baklalar 2,5 cm’den
kısa, 1–2 tohum taşır. Tohum yuvarlak ve merkeze doğru şişkindir. Tohum çapı 2–9
mm arasındadır. 100 tohum ağırlığı 1,07–8,55 g arasında değişir. Bitkide tohum
sayısı, bakla sayısı ile büyük korelasyon göstermekte ve 17.6 ile 139.6 arasında
değişmektedir (Muehlbauer, 1974).
Araştırmada kullanılan mercimek çeşitlerinin yetiştirme ortamı olarak
toprak-kum-perlit (1:1:1) karışımı hazırlanmıştır. Harç ortamında kullanılan toprak
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
14
Balcalı-Baraj serisine aittir. Harç karışımı hazırlanmadan önce kum iyice yıkanarak
kurutulmuş ve ardından 1.2 Atm basıncındaki otoklavda 120◦C’de 15 dk. steril
edilmiştir, aynı işlem yıkanma hariç ortama ilave edilecek toprak için de yapılmıştır.
Denemeler kurulmadan önce iklim odası ve saksılar %5’lik hipokloritle steril edilmiş
ve 18 cm çaplı plastik sera saksıları harç karışımı ile doldurulduktan sonra iklim
odasına yerleştirilmiştir. Tohumlara canlılık testi yapıldıktan sonra Bliss ve ark.
(1986)’na göre %5’lik (v/v) hipokloritle 5 dk sterilizasyon işlemi uygulanmıştır.
Sterilizasyonun ardından her bir çeşide ait tohumlar distile su ile ıslatılmış saksılara,
her saksıya 40 tohum olmak üzere 3 tekrarlı tesadüf parselleri deneme desenine göre
ekilmişlerdir. Her alternatif sıcaklık döneminde (10-15◦C, 15-20◦C, 25-25◦C, 25-
30◦C) iklim odasının nem içeriği %55–60, günlük fotoperyot süresi 16 saat gündüz /
8 saat gece, ışıklandırma ise tohum çimlenmesi olana kadar 3000 lux, çimlenmeden
sonra 15.000 lux ışık şiddeti olarak ayarlanmıştır. Deneme süresince uygulanmak
üzere modifiye edilmiş Hoagland besin çözeltisi hazırlanmıştır (Hoagland ve Arnon
1950). Çalışmanın amacına uygun olarak kontrol gruplarına sadece besin çözeltisi,
diğer tekerrürlere ise besin çözeltisi ve PEG–6000 (Polyethylen glycol)’in %4’lük
(w/v) dozu uygulanmıştır.
Bu çalışmada alternatif sıcaklık etkisi altında su stresine maruz bırakılan bazı
mercimek çeşitlerinin % çimlenme, oransal su içeriği, gövde uzunluğu, pigment,
çözünür karbonhidrat miktarı, toplam amino asit, kök ve gövdedeki prolin miktarı,
SH-grupları ve askorbik asit konsantrasyonu, SOD enzim aktivitesi, çözünür protein
miktarındaki değişimler incelenmiştir.
3.2. Metod
Araştırma, Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji
Bölümünde iklim odasında kontrollü koşullarda yürütülmüştür.
3.2.1. % Çimlenmenin Belirlenmesi
Denemeler kurulduktan sonra her bir saksıya ekilmiş olan 40 adet tohumun
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
15
çıkışları not alınarak yüzde olarak hesaplanmıştır.
3.2.2. Oransal Su İçeriğinin Belirlenmesi
Oransal su içeriği Sairam ve ark. (2002)’nın metoduna göre belirlenmiştir.
Buna göre 0.5 g taze yaprak örneği 100 ml distile suda 4 saat süresince bekletilmiştir.
Bu sürenin sonunda yaprak örneklerinin turgid ağırlıkları (TU) alınmış ve ardından
örnekler 65◦ C’de 48 saat etüvde tutulmuştur. 48 saat sonunda örneklerin kuru ağırlığı
alınmış (KA) ve oransal su içeriği aşağıdaki formüle göre hesaplanmıştır.
Oransal su içeriği= ((TA-KA) / (TU-KA))x100
TA: taze ağırlık, KA: kuru ağırlık, TU: turgid durumundaki ağırlık
3.2.3. Bitkide Gövde Uzunluğunun Belirlenmesi
Her bir alternatif sıcaklık için kurulmuş olan denemelerdeki bitkiler hasat
edildiğinde her bir tekerrürden rasgele seçilen 5 bitkinin gövde uzunlukları
alınmıştır.
3.2.4. Klorofil ve Karotenoid Konsantrasyonunun Belirlenmesi
Klorofil ve karotenoid konsantrasyonu Arnon (1949)’a göre belirlenmiştir.
Bitkilerin taze yaprak örnekleri (100–200 mg) 15 ml %80’lik (hacim/hacim) asetonla
homojenize edilerek beyaz bant filtre kâğıdı kullanılarak filtre edilmiştir. Elde edilen
ekstraksiyonda absorbans değerleri U.V. spektrofotometresinde (CE 5502 UV
spectrophotometer) 652 nm’de toplam klorofil, 663 nm’de klorofil a, 645 nm’de
klorofil b ve 470 nm’de karotenoid ölçülmüştür. Hesaplamalar Lichtenthaler ve
Wellburn (1983) tarafından aşağıda verilen formüllere göre yapılmıştır (A:ölçülen
absorbans değeri).
Toplam klorofil = A652x27.8 / mg örnek ağırlığı
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
16
Klorofil a (Kl a) = (11.75xA663 - 2.35xA645) x 20 / mg örnek ağırlığı
Klorofil b (Kl b) = (18.61xA645 - 3.96xA663) x 20 / mg örnek ağırlığı
Karotenoid = ((1000xA470 – 2.27xKla – 81.4xKlb) /227) x 20 / mg örnek
ağırlığı
3.2.5. Çözünür Karbonhidrat Konsantrasyonunun Belirlenmesi
Çözünür Karbonhidrat analizi Halhoul ve ark. (1972)’na göre yapılmıştır.
Çözünür karbonhidrat analizi için önceden kurutulmuş bitki materyalinden
100 mg tartılıp 10 ml %80 (v/v) ‘lik soğuk etanolle 15 ml’lik poliüretan tüplerde 30
dk homojenize edilmiştir ( Edmund Bühler SM 25 shaker). Çözünmeyen kısımlar 5
ml %80 (v/v) ‘lik soğuk etanolle yıkandıktan sonra tün çözünebilir kısımlar
5000xg’de 10 dk santrifüj edilmiştir. Üst faz +4◦C’de saklanmıştır. Glukoz ve fruktoz
miktarının belirlenmesi için 0.5 ml örnek alınarak üzerine 2.5 ml taze hazırlanmış
antron çözeltisi (150 mg antron+100 ml H2SO4) eklenmiş ve sonra 40◦C su
banyosunda glukoz için (glukoz+sukroz) 5 dk; fruktoz için (fruktoz+sukroz) 30 dk
tutulmuştur. Soğutulduktan sonra absorbanslar spektrofotometrede (CE 5502 UV
spectrophotometer) 625 nm dalga boyunda okunmuştur.
0.1, 0.2, 0.3, 0.4, 0.5 mg/ml anhidroglikoz içeren standartlar hazırlanmıştır.
625 nm dalga boyunda U.V. spektrofotometresinde okunan standartların regresyon
eğrileri çizilmiş ve bu eğrilerden yararlanarak toplam şeker miktarı tespit edilmiştir.
3.2.6. Toplam Amino Asit Konsantrasyonlarının Belirlenmesi
Amino asit tayini Spies (1957)’e göre yapılmıştır. Amino asit tayini için
kullanılan reaktif çözeltiler aşağıdaki şekilde hazırlanmıştır.
1. pH’ı 5.5 olan tampon çözelti: 21 g sitrik asit monohidrat 1 M 200 ml
NaOH’da çözülüp su ile 500 ml’ye tamamlanmıştır. Elde edilen
çözeltinin pH’ı 5.5 civarındadır.
2. 0.2 g SnCl2-2H2O 1 no’lu reaktif çözeltisinin 125 ml’si içinde
çözülmüştür.
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
17
3. 5 g ninhidrin 125 ml etil alkol içinde çözülmüştür.
4. Hazırlanan 3 no’lu çözelti 2 no’lu çözelti ile karıştırılmıştır.
Önceden kurutulmuş bitki materyalinden 1 g tartılarak 25 ml saf su ile 30 dk
çalkalayıcıda homogenize edilir (Edmund Bühler SM 25 shaker). Daha sonra kaba
filtre kâğıdıyla ardından mavi bant filtre kâğıdıyla süzülen ekstrakttan 1 ml
kullanılarak tayinler yapılmıştır. Su ekstraklarının 1 ml’si üzerine 4 no’lu reaktif
çözeltiden 2 ml ilave edilmiştir. Su banyosunda 90-100◦ C’de 10-15 dakika ısıtılıp
ardından soğutulmuştur. Soğutulan tüplere 1+1 oranında su ile seyreltilen
propanol’den 3 ml ilave edilmiştir. Elde edilen mavi-mor renkli çözeltinin absorbansı
570 nm’de spektrofotometrede (CE 5502 UV spectrophotometer) okunmuştur.
Standartlar glisin kullanılarak 0.05-0.5 mM aralığında hazırlanmıştır. Örneklere
uygulanan işlem basamakları standartlara da uygulanmıştır.
3.2.7. Prolin Konsantrasyonunun Belirlenmesi
Prolin analizi Bates ve ark. (1973)’larına göre yapılmıştır.
Prolin analizleri için 0.5 g kuru bitki materyali alınmış, üzerine 2 ml asit
ninhidrin (Asit ninhidrin çözeltisinin hazırlanışı: 1.25 g ninhidrinle 30 ml glasiyel
asetik asit ve 20 ml 6 M fosforik asidin çözülene kadar çalkalanmasıyla
hazırlanmıştır. 24 saat durağan kalan reagent soğukta (+4◦ C’de) korunmuştur.) ve 2
ml glasiyel asetik asit ilave edilerek 100◦ C’de 1 saat inkübe edilmiştir. Daha sonra
buz banyosunda soğuyuncaya kadar tutulmuştur.
Daha sonra reaksiyon karışımı 4 ml toluenle ekstrakte edilmiştir.
Toluen sulu fazdan aspire edilmiş ve oda sıcaklığında soğutulup absorbans
değerleri U.V. spektrofotometresinde (CE 5502 UV spectrophotometer) 520 nm
dalga boyunda okunmuştur.
0.1, 0.2, 0.3, 0.4 μmol/prolin içeren standartlar hazırlanmıştır. Çizilen standart
eğrisinden prolin miktarları hesaplanmıştır.
((μg prolin / ml toluen) / 115.5μmol ) / ( (g örnek) / 5)= μmol prolin/g materyalin
taze ağırlığı
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
18
3.2.8. SH-Grupları Konsantrasyonunun Belirlenmesi
SH-grubu analizleri %5’lik meta-fosforik asit ekstraksiyonunda 5–5’-
dithiobis (2-nitrobenzoik asit) (DTNB) çözeltisi kullanılarak Cakmak ve Marschner
(1992)’de belirtildiği gibi yapılmıştır. Buna göre 0.5 g taze bitki örneği %5’lik
metafosforik asitle homojenize edilerek 4000 g’de santrifüj edilmiştir. Santrifügattan
0.5 ml alınmış ve üzerine 5mM EDTA içeren 150 mM’lık fosfor tamponu (pH=7.4)
ve 0.5 ml 6mM DTNB çözeltisi ilave edilerek 20 dakika oda sıcaklığında inkübe
edilmiştir. Renklendirilen örneklerde absorbanslar spektrofotometrede (CE 5502 UV
spectrophotometer) 412 nm dalga boyunda okunmuştur. Standartlar indirgenmiş
glutatyon ile 0–100 μg/ml aralığında hazırlanmış ve spektrofotometrede 412 nm
dalga boyunda okunmuştur.
3.2.9. Askorbik Asit Konsantrasyonun Belirlenmesi
Toplam ve indirgenmiş askorbik asit analizleri Cakmak ve Marschner
(1992)’de belirtildiği gibi yapılmıştır. Yöntemin esası, ortama katılan Fe+3’ün
askorbik asit ile Fe+2’ye indirgenmesi ve Fe+2’nin bipiridin ile komplekslenerek
oluşan kırmızı rengin 525 nm’de ölçümüne dayanmaktadır. Buna göre yaklaşık 0.5 g
taze yaprak örneği sıvı azot ve kuvars kumu yardımıyla 10 ml %5’lik meta-fosforik
asit ile homojenize edilmiş ve ardından 4000g’de 30 dakika santrifüj (Sigma 2-16K)
edilmiştir.
Toplam askorbik asiti belirlemek için santrifügattan 0.2 ml alınmış, üzerine 5
mM EDTA içeren 0.5 ml 150mM’lık fosfor tamponu(pH 7.4), 0.1 ml 10mM DTT
(1,4 dithiotreitol) eklenmiş ve 15 dakika oda sıcaklığında inkübe edilmiştir. Bu
sürenin bitiminden sonra aşırı DTT’yi ortamdan uzaklaştırmak için bu çözeltinin
üzerine 0.1 ml %5’lik (ağırlık/hacim) NEM (N-ethylmaleimid) ilave edilmiştir.
Reaksiyon ortamında askorbik asit miktarına bağlı renk oluşumu, sırasıyla 0.4 ml
%10’luk TCA (trichloroaceticacid), 0.4 ml %44’lük orto-fosforik asit, 0.4 ml
%70’lik etil alkol içinde hazırlanmış %4’lük 2,2’-bipiridin ve 0.2 ml %3’lük FeCl3
kimyasallarının ortama katılmasıyla gerçekleşmiştir.
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
19
İndirgenmiş askorbik asiti belirlemek için ortama yukarıda belirtilen
kimyasallardan sadece DTT ve NEM ilave edilmemiş ve diğer işlemler toplam
askorbik asit analizinde olduğu gibi yapılmıştır. Daha sonra toplam ve indirgenmiş
askorbik asit ölçümleri için hazırlanan örnekler renk gelişimi için +40◦ C’de 40
dakika inkübe edilmiştir. Bu sürenin ardından örnekler spektrofotometrede (CE
5502 UV spectrophotometer) 525 nm’de ölçüme alınmıştır.
Okumalar 0–100 μg/ml aralığında, standart olarak L(+) askorbik asit
kullanılarak yapılmıştır. Toplam askorbik asitten indirgenmiş askorbik asit
çıkarılarak okside olmuş askorbik asit düzeyi belirlenmiştir.
3.2.10. SOD Enzim Analizi
Yaklaşık 1 g taze yaprak örneği sıvı azot ve kuvars kumu yardımıyla 0.1 mM
Na-EDTA içeren 50 mM (pH 7.6) fosfor (P) tampon çözeltisi ile (10 ml) homojenize
edilmiştir. Homojenize edilen örnekler 15 dakika süresince 15000 g ve +4◦ C’de
santrifüj edildikten (Sigma 2-16K) sonra elde edilen santrifügatlar enzim ve protein
analizlerinde kullanılmıştır.
Süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi Cakmak ve Marschner (1992) ve
Cakmak (1994)’a göre yapılmıştır. Süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi, nitro blue
tetrazolyum kloridin ışık altında O-2 tarafından indirgenmesi yöntemine göre
ölçülmüştür. Bu amaçla son hacmi 5 ml olan cam şişeler içinde oluşan reaksiyon
ortamına 0.1 mM Na-EDTA içeren 50 mM’lık (pH 7.6) fosfor (P) tamponundan
konulduktan sonra üzerine enzim ekstraktı (50-150 μl), 0.5 ml 50 mM Na2CO3 (pH
10.2), 0.5 ml 12 mM L-methionin, 0.5 ml 75 μM p-nitro blue tetrazolyum chlorid
(NBT) ve 10 μM riboflavin eklenmiştir. Nitro blue tetrazolyum’un O-2 tarafından
indirgenmesi örneklerin 24◦ C ve 400 μmol m-2 s-1 ışık intensitesi altında 10 dk
tutulması ile oluşturulmuştur. Bir SOD aktivitesi ünitesi, 560 nm’de ölçülen
NBT’nin indirgenme oranının %50’sinin engellenebilmesi için gereken enzim
miktarı olarak ifade edilmiştir.
3. MATERYAL VE METOD Elif HAKLI
20
3.2.11. Çözünür Protein Konsantrasyonun Belirlenmesi
Bitki dokularındaki çözünür protein konsantrasyonunun strese bağlı olarak
nasıl değişim gösterdiğini belirlemek için Bradford (1976)’a göre enzim
ekstraklarında çözünür protein analizi yapılmıştır. Bu amaçla 100 mg coomasie
brillant blue (G 250) 50 ml etil alkol (%99.5) içerisinde çözündürülmüştür ve üzerine
100 ml %85’lik ortofosforik asit ilave edilmiş, bundan sonra saf su ile 600 ml’ye
tamamlanarak kaba filtre kağıdıyla filtre edilmiştir. Daha sonra bu çözeltinin üzerine
100 ml gliserol (%87) eklenmiş ve saf su ile 1000 ml’ye tamamlanmıştır. Analiz
aşamasında 100 μl enzim santrifügatı üzerine yukarıda belirtildiği gibi hazırlanmış
olan 5 ml protein analiz çözeltisi ilave edilmiş ve ardından vortekslenmiştir. Oluşan
renk spektrofotometrede (CE 5502 UV spectrophotometer) 595 nm’de ölçülmüştür.
Çözünür protein analizinde standart olarak 0-600 μg/ml aralığında hazırlanan inek
serum albümini kullanılmıştır.
3.2.12. İstatistiksel Analiz
Çalışmada her bir parametre için elde edilen değerler SAS (2002) istatistik
paket programı aracılığıyla “Genel Lineer Model” (PROC GLM) kullanılarak üç
faktörlü ( çeşit x uygulama x sıcaklık) tesadüf parselleri deneme desenine göre analiz
edilmiş; sonuçlar F testiyle irdelenmiş ve ortalamalar Duncan testine göre
gruplandırılmıştır.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
21
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
4.1. % Çimlenme Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin % Çimlenmesi
üzerine etkisine ilişkin elde edilen varyans analiz sonuçları Çizelge 4.1’de; %
Çimlenmeye ilişkin ortalama değerler ise Çizelge 4.2’de verilmiştir. Çizelge 4.1. % Çimlenme Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 3783.259 630.543 14.54*** Uygulama (U) 1 364.621 364.621 8.41** Ç x U 6 827.307 137.884 3.18** Sıcaklık (S) 3 5185.231 1728.410 39.85*** Ç x S 18 5196.801 288.711 6.66*** U x S 3 589.100 196.367 4.53** Ç x U x S 18 1603.348 89.075 2.05* Tekerrür 2 37.127 18.564 0.43 Hata 110 4711.205 43.375 Genel 167 22357.100 D.K. 7.28 *:P≤0.05, **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
Çizelge 4.1’den görüldüğü gibi % Çimlenme bakımından tüm interaksiyonlar
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Çizelge 4.2. % Çimlenme Ortalama Değerleri Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 89.17 ad 89.17 ad 83.33 be 85.83 ad 91.67 ae 91.67 ae 81.07 e 83.33 de
Yerli 95.00 ab 99.17 a 98.33 a 90.83 ad 98.33 a 97.50 ab 98.33 a 93.33 ad
Çağıl 100.00 a 100.00 a 86.67 ad 95.83 ab 99.17 a 96.67 ab 88.33 ae 95.00 ac
Çiftçi 98.33 a 98.33 a 85.00 ae 94.17 ac 95.83 ac 99.17 a 88.33 ae 94.17 ac
Kafkas 98.33 a 98.33 a 68.33 f 38.33 g 95.83 ac 95.83 ac 91.67 ae 72.50 f
Emre 94.17 ac 95.00 ab 71.67 ef 80.00 cf 92.50 ad 90.83 ae 86.67 be 88.33 ae
Özbek 98.33 a 95.83 ab 76.67 df 87.50 ad 98.33 a 95.83 ac 88.33 ae 85.00 ce
Ort. 96.190 A 96.548 A 81.429 B 81.786 B 95.952 A 95.357 A 89.048 B 87.381 B Ort. 88.988 B 91.935 A
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
22
Çizelge 4.2’den görüldüğü gibi % çimlenme bakımından tüm çeşitlerin ve
sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda kontrol
gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Tüm çeşitlerin her bir alternatif sıcaklıktaki ortalamasına göre kontrol
gruplarında ve PEG uygulanmış gruplarda % çimlenme değerleri 10-15◦C ve 15-
20◦C’de farklılık göstermezken, 25-25◦C ve 25-30◦C’de değerlerin daha düşük
olduğu ortaya çıkmıştır. Kontrol gruplarında 10-15◦C ve 15-20◦C’de %100 çimlenme
ile Çağıl çeşidi, PEG uygulamasında ise 10-15◦C’de %99.17 ile Çağıl çeşidi, 15-
20◦C’de ise %99.17 ile Çiftçi çeşitleri en yüksek çimlenme performansını
göstermiştir. Kontrol gruplarında 25-30◦C’de %38.33 ile Kafkas çeşidi, PEG
uygulamasında 25-30◦C’de %72.5 ile yine Kafkas çeşidinde çimlenme bakımından
en düşük değerler saptanmıştır. Kontrol gruplarında Kafkas çeşidi 10-15◦C ve 15-
20◦C’de %98.33 oranında çimlenirken; 25-25◦C’de %68.33, 25-30◦C’de ise %38.33
oranında çimlenmiştir. PEG uygulamasında 10-15◦C ve 15-20◦C’de Kafkas çeşidi
%95.83 oranında çimlenmiş, bu oran 25-25◦C’de %91.67’ye, 25-30’de ise %72.50’ye
gerilemiştir. Bewley ve Black (1994) çalışmalarında su stresinin temelde çimlenme
yüzdesini hızını ve yüzdesini bitki çeşidine bağlı olarak etkilediğini belirlemişlerdir.
Kontrol bitkilerinde 10-15◦C ve 15-20◦C’deki çimlenme oranı stres
durumunda düşerken, 25-25◦C ve 25-30◦C’deki çimlenme oranı artış göstermektedir.
Çağıl ve Çiftçi çeşitlerinin % çimlenme bakımından alternatif sıcaklık
değişimlerinden az etkilendiği, Kafkas çeşidinin ise sıcaklık değişimine karşı hassas
bir çeşit olduğu belirlenmiştir. Michel ve Kaufmann (1973) da yapmış oldukları
çalışmada su stresinin PEG uygulandığında tohum çimlenmesini teşvik ettiğini;
PEG’in dış ortamın osmotik potansiyelini düşürerek çimlenen tohum için yarayışlı
suyu azalttığını ve su alınmasına neden olduğunu rapor etmişlerdir. % Çimlenme
bakımından kontrol grupları ve PEG uygulanmış gruplar kıyaslandığında PEG
uygulanmış olan bitkilerde çimlenme oranı daha yüksek çıkmıştır. Bu sonuç Michel
ve Kaufmann (1973)’ın yapmış oldukları çalışmanın sonuçlarıyla örtüşmektedir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
23
4.2. Oransal Su Miktarı Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve
bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Oransal Su Miktarı
varyans analiz sonuçları Çizelge 4.3’de; Oransal Su Miktarı’na ilişkin ortalama
değerler ise Çizelge 4.4’de verilmiştir.
Çizelge 4.3’den görüldüğü gibi Oransal Su Miktarı bakımından tüm
interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Çizelge 4.4’ten görüldüğü gibi oransal su miktarı bakımından tüm çeşitlerin
ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda kontrol
gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Çizelge 4.3. Oransal Su Miktarı Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 434.476 72.413 13.53*** Uygulama (U) 1 286.499 286.499 53.55*** Ç x U 6 627.103 104.517 19.53*** Sıcaklık (S) 3 8383.629 2794.543 522.29*** Ç x S 18 1913.145 106.285 19.86*** U x S 3 220.918 73.639 13.76*** Ç x U x S 18 835.159 46.398 8.67*** Tekerrür 2 9.799 4.895 0.91 Hata 110 588.561 5.351 Genel 167 13299.281 D.K. 2.613 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
Tüm çeşitlerin her bir alternatif sıcaklıktaki ortalamasına göre kontrol
gruplarında ve PEG uygulamasında 10-15◦C ve 15-20◦C’de değerler arasında
farklılık gözlenmezken 25-25◦C’de kontrol gruplarında %80.80, PEG uygulamasında
ise artarak %86.91 olarak belirlenmiştir; 25-30◦C’de kontrol gruplarında %78.56,
PEG uygulamasında ise %81.69 bulunmuştur. Carter ve Paterson (1985) yaptıkları
çalışmada oransal su miktarının genellikle kurak koşullara adapte olmuş bitkilerde
yüksek bulunduğunu, benzer sonuçların daha önceki çalışmalardaki sonuçlarla
örtüştüğünü belirlemişlerdir. Sinclair ve Ludlow (1985) çalışmalarında oransal su
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
24
içeriğinin su stresi bakımından diğer biyokimyasal parametrelere göre daha iyi bir
indikatör olduğunu belirtmişlerdir.
Kontrol gruplarında %89.96 ile Fırat çeşidi, PEG uygulamasında %95.14 ile
Özbek çeşidi en yüksek değerleri gösterirken; her iki uygulamada da en düşük
değerler Çiftçi çeşidinde bulunmuş olup bu değerler kontrol gruplarında %84.4, PEG
uygulamasında ise %86.25‘tir.
Çizelge 4.4. Oransal Su Miktarı Ortalama Değerleri (%) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 97.23 ac 96.12 bc 83.29 fh 83.19 fh 99.06 bc 97.39 bc 85.65gh 84.39gh
Yerli 98.42 ab 97.16 ac 86.41 ef 77.06 jl 99.71 b 92.78 de 84.02gh 77.82 ıj
Çağıl 96.22 bc 94.37 bc 84.43 fg 81.46 gı 97.03 bc 90.64 de 86.29 fg 83.49gh
Çiftçi 98.45 ab 84.88 fg 75.81 kl 78.49 ıl 97.62 bc 91.69 de 74.29 j 81.41 hı
Kafkas 101.13 a 89.93 de 75.47 kl 79.43 kh 100.03b 89.85 ef 85.24gh 84.49gh
Emre 100.48 a 93.09 cd 79.29 hk 75.69 kl 100.48b 92.15 de 81.68 hı 77.42 ıj
Özbek 96.26 bc 82.82 fh 80.87 gj 74.60 l 95.07 cd 91.53 de 111.16 a 82.80gh
Ort. 98.312 A 91.196 B 80.799 C 78.562 D 98.425 A 92.291 B 86.907 C 81.691 D Ort. 87.217 B 89.829 A
Oransal su miktarı için kontrol grubu ve stres uygulanmış olan bitkilerden
alınan en yüksek değerler 10-15◦C’de, en düşük ise 25-30◦C’de bulunmuştur.
Ortalamalara göre su stresi altındaki bitkilerde oransal su içeriği kontrol grubu
bitkilere göre daha yüksek çıkmıştır.
4.3. Bitkide Gövde Uzunluğu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve
bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Bitkide Gövde
Uzunluğu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.5’de; Bitkide Gövde Uzunluğu’na
ilişkin ortalama değerler (cm) ise Çizelge 4.6’da verilmiştir.
Çizelge 4.5’de görüldüğü gibi bitkide gövde uzunluğu bakımından çeşit, çeşit
x uygulama, sıcaklık, çeşit x sıcaklık, uygulama x sıcaklık, çeşit x uygulama x
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
25
sıcaklık interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmasına rağmen; uygulama
önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.5. Bitkide Gövde Uzunluğu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 1107.244 184.541 117.44*** Uygulama (U) 1 3.23 3.231 2.06öd Ç x U 6 26.662 4.443 2.83* Sıcaklık (S) 3 2837.991 945.997 602.04*** Ç x S 18 409.916 22.773 14.49*** U x S 3 50.284 16.761 10.67*** Ç x U x S 18 121.169 6.732 4.28*** Tekerrür 2 7.643 3.821 2.43 Hata 110 172.844 1.571 Genel 167 4736.983 D.K. 6.69 *:P≤0.05, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.6’da görüldüğü gibi bitkide gövde uzunluğu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG uygulanmış
gruplar arasında değerler farklılık göstermemektedir. Çizelge 4.6. Bitkide Gövde Uzunluğu Ortalama Değerleri (cm) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 12.67 m 17.53 hı 21.87 dg 23.63 ad 12.73 jk 16.87 fg 19.13 e 22.63 c
Yerli 13.70lm 15.87 jl 25.40 a 23.07 be 12.60 jk 16.70 fg 28.60 a 25.20 b
Çağıl 13.37lm 22.77 cf 26.13 a 23.23 be 14.47 hj 19.47 de 29.33 a 21.30 cd
Çiftçi 14.57km 24.63 ac 20.40 fg 25.80 a 13.57 ık 22.27 c 27.60 a 27.67 a
Kafkas 9.07 n 13.87 lm 21.00 eg 20.70 eg 9.97 l 15.00 gı 22.20 c 17.97 ef
Emre 14.87jm 17.97 hı 22.07 dg 19.83 gh 14.60 hj 19.10 e 22.47 c 19.67 de
Özbek 9.83 n 12.60 m 17.27 ıj 16.90 ık 9.37 l 11.93 k 19.87 de 16.10 fh
Ort. 12.581 C 17.890 B 22.019 A 21.881 A 12.471 D 17.333 C 24.171 A 21.505 B Ort. 18.593 18.870 Tüm çeşitlerin her bir alternatif sıcaklıktaki ortalamasına göre 25-25◦C’de
kontrollerde ve PEG uygulamasında gövde uzunluğu değerleri diğer sıcaklıklara
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
26
oranla daha yüksek çıkmıştır, bu oran kontrollerde 22.019 cm, PEG uygulamasında
ise 24.171 cm olarak belirlenmiştir.
Kontrol gruplarında gövde uzunluğu bakımından en yüksek değer 26.13 cm
ile 25-25◦C’de Çağıl çeşidinde, en düşük 9.07 cm ile 10-15◦C’de Kafkas çeşidinde
belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek gövde uzunluğu değeri 29.33 cm ile
25-25◦C’de Çağıl çeşidinde, en düşük ise 9.37 cm ile 10-15◦C’de Özbek çeşidinde
saptanmıştır. Kontrol grubunda Çiftçi çeşidinde 10-15◦C’de 14.57 cm olan gövde
uzunluğu 15-20◦C’de 24.63 cm e yükselmiş, 25-25◦C’de 20.40 cm, 25-30◦C’de ise
25.80 cm olarak belirlenmiştir. Aynı çeşit PEG uygulamasında 10-15◦C’de 13.57 cm,
15-20◦C’de 22.27 cm, 25-25◦C’de 27.60 cm ve 25-30◦C’de 27.67 cm gövde uzunluğu
değerleri göstermiştir.
Kontrol grubunda ve PEG uygulamasında tüm sıcaklıklarda, gövde uzunluğu
bakımından en düşük değerler Kafkas ve Özbek çeşitlerinde bulunmuştur. Bitkide
gövde uzunluğu bakımından 10-15◦C, 15-20◦C ve 25-30◦C ‘de PEG uygulanmış olan
bitkilerde kontrol grubu bitkilere göre gövde uzunluğu düşerken 25-25◦C’de
artmıştır. 10-15◦C, 15-20◦C ve 25-30◦C’de bitki su stresi altındayken gövde boyunun
düşmesi bitkinin su almak için kök gelişimini hızlandırmış olabileceğini dolayısı ile
bu sıcaklık derecelerinde su stresinden daha fazla etkilenmiş olabileceğini
düşündürmektedir.
4.4. Klorofil ve Karotenoid Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve
bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Toplam Klorofil
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.7’de; Toplam Klorofil
Konsantrasyonu’na ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.8’de, Klorofil-a
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.9’da; Klorofil-a
Konsantrasyonu’na ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.10’da, Klorofil-b
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.11’de; Klorofil-b
Konsantrasyonu’na ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.12’de, Karotenoid
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.13’de; Karotenoid
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
27
Konsantrasyonu’na ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.14’de
verilmiştir.
Çizelge 4.7’den görüldüğü gibi Toplam Klorofil konsantrasyonu bakımından
çeşit, sıcaklık, çeşit x sıcaklık ve uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel
olarak önemli bulunmasına rağmen; uygulama, çeşit x uygulama, çeşit x uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.7. Toplam Klorofil Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 5.733 0.956 4.76*** Uygulama (U) 1 0.001 0.001 0.00öd Ç x U 6 0.585 0.097 0.49öd Sıcaklık (S) 3 240.665 80.221 399.29*** Ç x S 18 7.287 0.405 2.01* U x S 3 6.655 2.218 11.04*** Ç x U x S 18 5.017 0.279 1.39öd Tekerrür 2 0.368 0.184 0.92 Hata 110 22.100 0.201 Genel 167 288.406 D.K. 10.22 *:P≤0.05, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil Çizelge 4.7’den görüldüğü gibi toplam klorofil konsantrasyonu bakımından
tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG uygulanmış
gruplar arasında konsantrasyon değerleri farklılık göstermemektedir.
Tüm çeşitlerin her bir alternatif sıcaklıktaki ortalamasına göre kontrollerde en
yüksek konsantrasyon değeri 6.602 mg/g TA ile 15-20◦C’de, en düşük 3.151 mg/g
TA ile 25-25◦C’de belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 6.265 mg/g TA ile
15-20◦C’de, en düşük ise 3.655 mg/g TA ile 10-15◦C’de saptanmıştır.
Toplam klorofil konsantrasyonu bakımından kontrollerde 25-25◦C’de Çiftçi
çeşidi 2.86 mg/g TA ile en düşük, 15-20◦C’de Emre çeşidi 7.16 mg/g TA ile en
yüksek konsantrasyon değerlerini gösterirken; PEG uygulamasında 25-30◦C’de
Özbek çeşidi 3.28 mg/g TA ile en düşük, 15-20◦C’de Çağıl çeşidi 6.86 mg/g TA ile
en yüksek konsantrasyon değerlerini vermiştir.
Alternatif sıcaklıklar arasında en yüksek değerler hem kontrollerde hem de PEG
uygulanmış gruplarda 15-20◦C’de artış göstermektedir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
28
Çizelge 4.8. Toplam Klorofil Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 3.36 fı 6.51 ab 3.07 hı 3.95 cg 3.43 e 5.78 b 3.98 ce 3.75 ce
Yerli 3.76 dh 6.50 ab 3.24 fı 4.52 cd 3.63 de 5.81 b 4.36 cd 3.91ce
Çağıl 3.86 ch 7.10 a 3.18 fı 4.67 c 3.89 ce 6.86 a 3.40 e 4.57 c
Çiftçi 3.51 eı 6.73 ab 2.86 ı 3.85 ch 3.41 e 6.27 ab 3.51 de 4.33 cd
Kafkas 3.65 eı 6.15 b 3.33 fı 4.35 ce 4.17 ce 6.85 a 3.81 ce 3.33 e
Emre 3.78 dh 7.16 a 3.28 fı 4.05 cf 3.74 ce 6.50 ab 3.72 ce 3.58 de
Özbek 3.60 eı 6.08 b 3.11 gı 3.69 eı 3.31 e 5.78 b 3.75 ce 3.28 e
Ort. 3.646 C 6.602 A 3.151 D 4.153 B 3.655 B 6.265 A 3.792 B 3.821 B Ort. 4.388 4.383
Çizelge 4.9’dan görüldüğü gibi Klorofil-a konsantrasyonu bakımından çeşit,
sıcaklık, çeşit x sıcaklık ve uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel olarak
önemli bulunmasına rağmen; uygulama, çeşit x uygulama, çeşit x uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.9. Klorofil-a Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 1.094 0.182 4.27*** Uygulama (U) 1 0.005 0.005 0.12öd Ç x U 6 0.095 0.016 0.37öd Sıcaklık (S) 3 0.837 0.279 6.54*** Ç x S 18 1.441 0.080 1.88* U x S 3 1.633 0.544 12.76*** Ç x U x S 18 0.907 0.050 1.18öd Tekerrür 2 0.077 0.039 0.91 Hata 110 4.692 0.043 Genel 167 10.782 D.K. 8.421 *:P≤0.05, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.10’dan görüldüğü gibi klorofil-a konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG uygulanmış
gruplar arasında değerler farklılık göstermemektedir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
29
Çizelge 4.10. Klorofil-a Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 2.29 cf 2.53 ae 2.19 cf 2.55 ae 2.32 cf 2.25 df 2.60 ae 2.42 af
Yerli 2.48 ae 2.53 ae 2.18 df 2.73 ab 2.42 af 2.27 cf 2.75 ab 2.51 af
Çağıl 2.54 ae 2.76 ab 2.18 df 2.81 a 2.58 ae 2.66 ac 2.31 cf 2.79 a
Çiftçi 2.38 bf 2.60 ac 1.98 f 2.47 ae 2.32 cf 2.44 af 2.37 bf 2.66 ac
Kafkas 2.46 ae 2.40 ae 2.29 cf 2.71 ab 2.66 ad 2.66 ad 2.54 af 2.23 ef
Emre 2.53 ae 2.78 ab 2.25 cf 2.56 ad 2.51 af 2.54 af 2.49 af 2.36 bf
Özbek 2.45 ae 2.38 bf 2.14 ef 2.38 bf 2.27 cf 2.26 cf 2.52 af 2.14 f
Ort. 2.444 B 2.568 AB 2.173 C 2.602 A 2.439 A 2.438 A 2.510 A 2.443 A Ort. 2.447 2.458 Tüm çeşitlerin her bir alternatif sıcaklıktaki ortalamasına göre kontrol
gruplarında en yüksek konsantrasyon değeri 2.602 mg/ TA ile 25-30◦C’de, en düşük
2.173 mg/g TA ile 25-25◦C’de belirlenirken, PEG uygulamasında en yüksek 2.510
mg/g TA ile 25-25◦C’de, en düşük ise 2.438 mg/g TA ile 15-20◦C’de saptanmıştır.
Kontrollerde en yüksek konsantrasyon değeri 2.81 mg/g TA ile 25-30◦C’de Çağıl
çeşidinde, en düşük 1.98 mg/g TA ile 25-25◦C’de Çiftçi çeşidinde; PEG
uygulamasında en yüksek 2.79 mg/g TA ile 25-30◦C’de Çağıl çeşidinde, en düşük ise
2.14 mg/g TA ile 25-30◦C’de Özbek çeşidinde saptanmıştır.
Çizelge 4.11’den görüldüğü gibi Klorofil-b konsantrasyonu bakımından çeşit,
sıcaklık, çeşit x sıcaklık ve uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel olarak
önemli bulunmasına rağmen; uygulama, çeşit x uygulama ve çeşit x uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.12’den görüldüğü gibi, klorofil-b konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ve PEG uygulanmış
gruplar arasında değerler farklılık göstermemektedir.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm çeşitlerin ortalamasına göre kontrollerde en
yüksek değer 0.964 mg/g TA ile 25-30◦C’de, en düşük 0.627 mg/g TA ile 25-25◦C’de
bulunurken; PEG uygulamasında en yüksek değer 0.845 mg/g TA ile 25-30◦C’de, en
düşük ise 0.770 mg/g TA ile 15-20◦C’de saptanmıştır.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
30
Çizelge 4.11. Klorofil-b Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.517 0.086 3.40** Uygulama (U) 1 0.005 0.005 0.19 öd Ç x U 6 0.152 0.025 1.00 öd Sıcaklık (S) 3 0.891 0.297 11.72*** Ç x S 18 0.941 0.052 2.06* U x S 3 0.463 0.154 6.09*** Ç x U x S 18 0.574 0.032 1.26 öd Tekerrür 2 0.036 0.018 0.70 Hata 110 2.787 0.025 Genel 167 6.365 D.K. 20.11 *:P≤0.05, **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Kontrol gruplarında en yüksek konsantrasyon değeri 1.31 mg/g TA ile 25-
30◦C’de Çağıl çeşidinde, en düşük 0.56 mg/g TA ile 25-25◦C’de Çiftçi çeşidinde
belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek konsantrasyon değeri 1.21 mg/g TA ile
10-15◦C’de Kafkas, en düşük 0.64 mg/g TA ile 10-15◦C’de ve 15-20◦C’de Özbek
çeşidinde bulunmuştur. Çizelge 4.12. Klorofil-b Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.67 dı 0.80 cı 0.66 eı 0.86 bh 0.70 bd 0.70 bd 0.85 bd 0.83 bd
Yerli 0.79 cı 0.81 bı 0.65 eı 1.06 b 0.75 bd 0.69 bd 0.95 ad 0.86 bd
Çağıl 0.79 cı 0.91 bf 0.62 hı 1.31 a 0.79 bd 0.89 ad 0.68 cd 1.05 ab
Çiftçi 0.70 dı 0.94 bd 0.56 ı 0.85 bh 0.68 cd 0.80 bd 0.71 bd 1.01 ac
Kafkas 0.72 cı 0.71 cı 0.65 fı 0.97 bc 1.21 a 0.91 ad 0.79 bd 0.69 bd
Emre 0.74 cı 0.92 be 0.64 gı 0.89 bg 0.74 bd 0.77 bd 0.76 bd 0.76 bd
Özbek 0.71 cı 0.66 eı 0.62 hı 0.80 cı 0.64 d 0.64 d 0.76 bd 0.72 bd
Ort. 0.730 C 0.822 B 0.627 D 0.964 A 0.786 A 0.770 A 0.785 A 0.845 A Ort. 0.786 0.797
Çizelge 4.13’den görüldüğü gibi Karotenoid konsantrasyonu bakımından
çeşit, sıcaklık, çeşit x sıcaklık ve uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
31
olarak önemli bulunmasına rağmen; uygulama, çeşit x uygulama, çeşit x uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.13. Karotenoid Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.163 0.027 3.73** Uygulama (U) 1 0.000 0.000 0.02 öd Ç x U 6 0.009 0.001 0.20 öd Sıcaklık (S) 3 0.271 0.090 12.45*** Ç x S 18 0.299 0.017 2.29** U x S 3 0.203 0.068 9.29*** Ç x U x S 18 0.167 0.009 1.28 öd Tekerrür 2 0.009 0.004 0.61 Hata 110 0.799 0.007 Genel 167 1.920 D.K. 10.26 **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil Çizelge 4.14’ten görüldüğü gibi karotenoid konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG uygulanmış
gruplar arasında değerler farklılık göstermemektedir. Çizelge 4.14. Karotenoid Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.81 af 0.86 af 0.72 dg 0.87 ad 0.81 be 0.75 de 0.87 ad 0.83 ae
Yerli 0.84 af 0.84 af 0.69 fg 0.96 ab 0.82 ae 0.77 ce 0.89 ad 0.85 ad
Çağıl 0.93 ac 0.96 ab 0.70 eg 0.95 ab 0.93 ab 0.92 ac 0.73 de 0.93 ac
Çiftçi 0.81 af 0.88 ad 0.62 g 0.87 af 0.78 be 0.79 be 0.73 de 0.93 ac
Kafkas 0.87 ae 0.80 af 0.76 cg 0.97 a 0.98 a 0.91 ac 0.82 ae 0.75 de
Emre 0.87 ad 0.94 ab 0.74 dg 0.85 af 0.86 ad 0.86 ad 0.81 be 0.80 be
Özbek 0.83 af 0.85 af 0.73 dg 0.79 bf 0.78 be 0.78 be 0.85 ad 0.67 e
Ort. 0.852 A 0.875 A 0.706 B 0.893 A 0.853 A 0.825 A 0.816 A 0.823 A Ort. 0.831 0.829 Tüm çeşitler için alternatif sıcaklıkların ortalamasına göre kontrollerde en
yüksek konsantrasyon değeri 0.893 mg/g TA ile 25-30◦C’de, en düşük 0.706 mg/g
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
32
TA ile 25-25◦C’de; PEG uygulamasında ise en yüksek 0.853 mg/g TA ile 10-
15◦C’de, en düşük 0.816 mg/g TA ile 25-25◦C’de saptanmıştır.
Kontrollerde karotenoid konsantrasyonu bakımından en yüksek değer 0.97
mg/g TA ile 25-30◦C’de Kafkas, en düşük 0,62 mg/g TA ile 25-25◦C’de Çiftçi
çeşidinde belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek konsantrasyon değeri 0.98
mg/g TA ile 10-15◦C’de Kafkas çeşidinde, en düşük ise 0.67 mg/g TA ile 25-30◦C’de
Özbek çeşidinde saptanmıştır.
Toplam klorofil bakımından PEG uygulanmış bitkilerin konsantrasyon
değerleri kontrol gruplarına göre daha düşük çıkmıştır.
Klorofil-a, klorofil-b ve karotenoid konsantrasyonu bakımından kontrol
grupları ve PEG uygulanmış bitkiler arasında ortalama değerler bakımından bir
farklılık gözlenmemektedir.
Toplam klorofil konsantrasyonu bakımından kontrol gruplarında ve PEG
uygulanmış bitkilerde en yüksek değerler 15-20◦C’de bulunmuştur. Klorofil ve
karotenoid konsantrasyonu analizlerine dair elde edilen veriler genel olarak
kontrollerde ve PEG uygulamasında 25-25◦C’de diğer sıcaklıklara göre
konsantrasyon değerlerinde azalma olduğunu göstermektedir. Smirnoff (1993);
pigment miktarındaki azalmanın bir stres göstergesi olduğunu belirtmektedir.
Suyun kısıtlı olduğu periyotlarda vejetatif bitki dokularında oksidatif stresin
en yaygın nedeni kloroplastta gerçekleşen ışık-klorofil etkileşimleridir (Farrant,
2000). Zgallai ve ark (2005) yaptıkları çalışmada; su stresinin klorofil ve çözünür
protein miktarında düşüşe neden olduğunu; bu düşüşün ise fotosentez oranındaki
azalmadan kaynaklandığını bildirmişlerdir. Su stresi koşullarında stomaların
kapanarak CO2 alımını sınırlandığını, su eksikliğinin aynı zamanda fotosentetik
elementlerin zarar görmesine yol açtığını ifade etmişlerdir.
Karotenoid konsantrasyonu bakımından en yüksek konsantrasyon değerleri
hem kontrollerde hem de PEG uygulamasında Kafkas çeşidinde bulunmuştur.
Karotenoidlerin stres koşullarında ortaya çıkan aktif oksijen formlarını etkisiz hale
getirme yetenekleri vardır. Karotenoidler lipit peroksidasyon ürünleri ile reaksiyona
girerek reaksiyon zincirini sonlandırabilir ve singlet oksijeni yok eder (Young,
1991).
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
33
4.5. Çözünür Karbonhidrat Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve
bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Glukoz
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.10.1’de; Glukoz
konsantrasyonuna ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.10.2’de, Fruktoz
Konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.10.3’de; Fruktoz
konsantrasyonuna ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.10.4’de
verilmiştir.
Çizelge 4.15’den görüldüğü gibi Glukoz konsantrasyonu bakımından tüm
interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Glukoz konsantrasyonu bakımından tüm çeşitlerin her bir alternatif
sıcaklıktaki ortalama değerleri kontrollerde 25-25◦C ve 25-30◦C’de farklılık
göstermezken PEG uygulanmış gruplarda 15-20◦C, 25-25◦C ve 25-30◦C’deki değerler
arasında da fark bulunmamıştır. Glukoz konsantrasyonu kontrollerde en yüksek
50.81 mg/g TA ile 25-25◦C’de Kafkas çeşidinde, en düşük 36.26 mg/g TA ile 10-
15◦C’de Fırat çeşidinde belirlenirken PEG uygulamasında en yüksek 58.26 mg/g TA
ile 15-20◦C’de Çiftçi çeşidinde, en düşük ise 38.40 mg/g TA ile 15-20◦C’de Yerli
çeşidinde belirlenmiştir.
Çizelge 4.15. Glukoz Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 932.652 155.442 322.22*** Uygulama (U) 1 386.134 386.134 800.43*** Ç x U 6 275.746 45.958 95.27*** Sıcaklık (S) 3 303.938 101.313 210.01*** Ç x S 18 873.934 48.552 100.64*** U x S 3 52.298 17.433 36.14*** Ç x U x S 18 351.641 19.536 40.50*** Tekerrür 2 5.182 2.591 5.37*** Hata 110 53.065 0.428 Genel 167 3234.590 D.K. 1.64 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
34
Çizelge 4.16’dan görüldüğü gibi glukoz konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulamasında kontrol
gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Çiftçi çeşidinde kontrol gruplarındaki konsantrasyon değerleri ile PEG
uygulamasındaki konsantrasyon değerleri arasındaki fark diğer çeşitlere oranla daha
fazla bulunmuştur.
Çizelge 4.16. Glukoz Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 36.26 n 40.01 fh 37.74jm 43.19 e 40.57jm 39.21mo 42.39 gı 41.12 ık
Yerli 37.46lm 39.74 gı 44.58 d 38.83 ık 40.52jm 38.40 o 45.11 f 40.14jn
Çağıl 38.30 jl 37.62km 37.59km 37.64km 43.24 b 39.43 lo 40.82 jl 40.59jm
Çiftçi 38.40 jl 38.47 jk 43.04 e 40.95 f 47.10 e 58.26 a 47.51 de 42.92 g
Kafkas 37.67km 44.83 cd 50.81 a 45.87 c 42.84gh 46.20 ef 50.16 c 48.62 d
Emre 38.93 hj 38.47 jl 40.74 fg 42.41 e 41.50 hj 39.84ko 38.73no 43.65 g
Özbek 36.53mn 42.23 e 40.04 fh 47.89 b 39.84ko 45.14 f 44.96 f 52.35 b
Ort. 37.65 C 40.20 B 42.08 A 42.40 A 42.23 B 43.78 A 44.24 A 44.20 A Ort. 40.584 B 43.617 A
Çizelge 4.17’den görüldüğü gibi Fruktoz konsantrasyonu bakımından tüm
interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Çizelge 4.17. Fruktoz Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 266.505 44.418 726.38*** Uygulama (U) 1 45.938 45.938 751.25*** Ç x U 6 44.634 7.439 121.65*** Sıcaklık (S) 3 230.911 76.970 1258.73*** Ç x S 18 176.059 9.781 159.95*** U x S 3 7.544 2.515 41.13*** Ç x U x S 18 50.486 2.805 45.87*** Tekerrür 2 0.120 0.060 0.98*** Hata 110 6.726 0.061 Genel 167 828.926 D.K. 3.724 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
35
Çizelge 4.18’den görüldüğü gibi fruktoz konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda
kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Çizelge 4.18. Fruktoz Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 4.23 kl 4.93 hj 4.60 jk 5.17 hı 4.70 lm 5.38 j 5.24 jk 5.46 j
Yerli 4.60 jk 4.46 jk 8.31 cd 5.24 hı 5.43 j 4.94 kl 10.64 b 8.08 f
Çağıl 4.83 ıj 3.95 l 5.11 hı 5.81 g 5.97 ı 4.47 m 6.40 gh 6.62 g
Çiftçi 5.23 hı 4.18 kl 6.82 ef 6.48 f 7.96 f 4.83 lm 9.43 c 11.21 a
Kafkas 7.91 d 5.41 gh 14.94 a 8.42 c 8.58 e 5.91 ı 10.43 b 8.20 f
Emre 5.41 gh 4.22 kl 5.79 g 5.16 hı 9.03 d 4.53 m 7.96 f 5.55 j
Özbek 7.13 e 5.33 gı 8.56 c 9.05 b 7.88 f 6.23 hı 8.99 d 10.55 b
Ort. 5.620 C 4.639 D 7.732 A 6.475 B 7.075 C 5.182 D 8.441 A 7.951 B Ort. 6.1166 B 7.1625 A Her bir alternatif sıcaklıkta tüm çeşitlerin ortalamasına göre kontrollerde en
yüksek fruktoz konsantrasyonu 7.732 mg/g TA ile 25-25◦C’de, en düşük 4.639 mg/g
TA ile 15-20◦C’de bulunurken; PEG uygulamasında en yüksek 8.441 mg/g TA ile
25-25◦C’de, en düşük ise 7.075 mg/g TA ile 10-15◦C’de saptanmıştır.
Fruktoz konsantrasyonu bakımından kontrollerde en yüksek değer 14.94
mg/g TA ile 25-25◦C’de Kafkas çeşidinde, en düşük 3.95 mg/g TA ile 15-20◦C’de
Çağıl çeşidinde bulunurken; PEG uygulamasında en yüksek 11.21 mg/g TA ile 25-
30◦C’de Çiftçi, en düşük ise 4.47 mg/g TA ile 15-20◦C’de Çağıl çeşidinde
saptanmıştır.
Çözünür karbonhidrat analizi bakımından genel olarak glukoz
konsantrasyonları PEG uygulanmış ve uygulanmamış gruplarda fruktoz
konsantrasyonlarından daha yüksek çıkmıştır. Glukoz ve fruktoz konsantrasyonu
bakımından PEG uygulanmış gruplarda kontrol gruplarına göre daha yüksek değerler
bulunmuştur.
Bitkilerin stres toleransında şekerleri içine alan çözünür bileşikler, prolin,
çözünür proteinler ve fenolikler önemli rol oynarlar. Kuraklık stresine maruz kalan
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
36
bitkiler hücre turgorlarını koruyabilmek için hücreleri içinde bazı organik çözeltileri
biriktirmek suretiyle osmotik potansiyellerini düzenlemeye çalışırlar. Kuraklık stresi
altında çözelti artışının başlıca kaynağı olarak çözünebilir karbonhidratlar açığa
çıkar, özellikle de glukoz, sakkaroz gibi çözünür şekerler birikir. Kuraklık ve düşük
sıcaklık koşullarında şeker (Chatterton ve ark., 1987; Thomas,1990) ve prolin
konsantrasyonu artış gösterir. 4.6. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Toplam Amino Asit
konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.19’da; Toplam Amino Asit
analizine ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.20’de verilmiştir.
Çizelge 4.19. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.073 0.012 861.94*** Uygulama (U) 1 0.057 0.057 4005.76*** Ç x U 6 0.026 0.004 306.17*** Sıcaklık (S) 3 0.316 0.105 7428.37*** Ç x S 18 0.215 0.012 841.54*** U x S 3 0.029 0.010 678.36*** Ç x U x S 18 0.067 0.004 261.79*** Tekerrür 2 0.000004 0.000002 0.13*** Hata 110 0.002 0.00001 Genel 167 0.783 D.K. 0.382 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
Çizelge 4.19’dan görüldüğü gibi Toplam Amino Asit konsantrasyonu
bakımından tüm interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Çizelge 4.20’den görüldüğü gibi toplam amino asit konsantrasyonu bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler kontrol gruplarında PEG
uygulanmış gruplara göre daha yüksek bulunmuştur.
Tüm çeşitlerin ortalamasına göre kontrol gruplarında en yüksek toplam amino
asit konsantrasyonu 1.062 mg/g TA ile 10-15◦C’de, en düşük 0.918 mg/g TA ile 25-
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
37
25◦C’de; PEG uygulanmış gruplarda en yüksek 1.013 mg/g TA ile 15-20◦C’de, en
düşük ise 0.925 mg/g TA ile 25-25◦C’de saptanmıştır.
Çizelge 4.20. Toplam Amino Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 1.01 ı 0.98 k 0.93 no 0.90 r 0.97 h 0.94 kl 0.94 lm 0.94 mn
Yerli 1.08 e 1.21 a 0.90 r 1.07f 1.01 e 1.07 b 0.91 r 0.93 no
Çağıl 1.07 f 1.01 ıj 0.92 p 0.91 q 0.99 g 0.97 h 0.93 op 0.93 op
Çiftçi 1.12 c 1.03 h 0.87 s 0.97 l 0.96 j 1.01 e 0.94 kl 0.94 k
Kafkas 1.02 h 1.10 d 0.93 o 1.01 ıj 0.94 k 1.03 c 0.92 q 0.94 k
Emre 1.01 j 0.96 l 0.94 n 1.05 g 0.96 ı 0.98 g 0.93 no 1.02 d
Özbek 0.95 m 1.16 b 0.93 o 1.01 ıj 0.99 f 1.10 a 0.92 q 0.92 pq
Ort. 1.036 B 1.062 A 0.918 D 0.987 C 0.974 B 1.013 A 0.925 D 0.944 C Ort. 1.0011 A 0.9643 B
Kontrollerde toplam amino asit konsantrasyonu bakımından en yüksek değer
1.21 mg/g TA ile 10-15◦C’de Yerli çeşidinde, en düşük 0.87 mg/g TA ile 25-25◦C’de
Çiftçi çeşidinde belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 1.10 mg/g TA ile 15-
20◦C’de Özbek çeşidinde, en düşük ise 0.91 mg/g TA ile 25-25◦C’de Yerli çeşidinde
bulunmuştur.
Toplam amino asit konsantrasyonu bakımından tüm alternatif sıcaklıklarda
kontrol gruplarında PEG uygulanmış olan gruplara göre değerler daha yüksek
bulunmuştur. Hem kontrollerde hem de PEG uygulamalarında 15-20◦C ‘de en düşük
değerler elde edilmiştir. 4.7. Prolin Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen kökteki Prolin
konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.21’de; kökteki Prolin analizine
ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.22’de; gövdedeki Prolin
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
38
konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.23’de; gövdedeki Prolin analizine
ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.24’de verilmiştir.
Çizelge 4.21’den görüldüğü gibi Kökteki Prolin konsantrasyonu bakımından
tüm interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Çizelge 4.21. Kökteki Prolin Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.049 0.008 4.51*** Uygulama (U) 1 0.035 0.035 19.31*** Ç x U 6 0.063 0.010 5.77*** Sıcaklık (S) 3 0.366 0.122 67.63*** Ç x S 18 0.756 0.042 23.27*** U x S 3 0.107 0.036 19.69*** Ç x U x S 18 0.351 0.020 10.81*** Tekerrür 2 0.007 0.003 1.90 Hata 110 0.199 0.002 Genel 167 1.932 D.K. 20.545 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
Çizelge 4.22’den görüldüğü gibi kökteki prolin konsantrasyonu bakımından
tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda
kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Kökteki prolin konsantrasyonu bakımından tüm çeşitlerin ortalamasına göre
kontrol gruplarında en yüksek değer 0.267 mg/g TA ile 15-20◦C’de, en düşük 0.133
mg/g TA ile 25-25◦C’de bulunurken; PEG uygulanmış gruplarda en yüksek 0.283
mg/g TA ile 25-30◦C’de, en düşük ise 0.127 mg/g TA ile 25-25◦C’de bulunmuştur.
Kontrollerde en yüksek prolin konsantrasyonu 0.37 mg/g TA ile 15-20◦C’de
Yerli çeşidinde, en düşük 0.08 mg/g TA ile 25-25◦C’de Özbek çeşidinde
belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 0.64 mg/g TA ile 25-30◦C’de Özbek
çeşidinde, en düşük ise 0.06 mg/g TA ile 25-25◦C’de yine Özbek çeşidinde
belirlenmiştir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
39
Çizelge 4.22. Kökteki Prolin Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.13 hj 0.29 ac 0.18 dj 0.14 hj 0.23 eh 0.20 ej 0.19 fı 0.33 c
Yerli 0.12 hj 0.37 a 0.17 ej 0.13 hj 0.18 gk 0.25 dg 0.20 ej 0.15 ım
Çağıl 0.18 dj 0.26 be 0.12 hj 0.17 ej 0.20 ej 0.45 b 0.10 lo 0.21 ej
Çiftçi 0.25 cf 0.19 dı 0.10 ıj 0.16 fj 0.24 eg 0.31 cd 0.15 ım 0.24 eg
Kafkas 0.20 ch 0.24 cg 0.10 ıj 0.15 gj 0.14 jn 0.26 df 0.08 mo 0.26 de
Emre 0.29 ac 0.34 ab 0.18 dı 0.24 cg 0.44 b 0.16 hl 0.12 ko 0.15 ıl
Özbek 0.18 dj 0.19 dı 0.08 j 0.26 bc 0.21 eı 0.07 no 0.06 o 0.64 a
Ort. 0.192 B 0.267 A 0.133 C 0.177 B 0.233 B 0.242 B 0.127 C 0.283 A Ort. 0.192 B 0.221 A
Çizelge 4.23’den görüldüğü gibi Gövdedeki Prolin konsantrasyonu
bakımından tüm interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Çizelge 4.23. Gövdedeki Prolin Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 20.251 3.375 246.85*** Uygulama (U) 1 3.084 3.084 225.56*** Ç x U 6 2.856 0.476 34.81*** Sıcaklık (S) 3 9.453 3.151 230.45*** Ç x S 18 38.893 2.161 158.04*** U x S 3 4.091 1.364 99.75*** Ç x U x S 18 22.496 1.250 91.41*** Tekerrür 2 0.027 0.014 1.00 Hata 110 1.504 0.014 Genel 167 102.654 D.K. 11.68 *** : P≤0.001 düzeyinde önemli
Çizelge 4.24’ten görüldüğü gibi gövdedeki prolin konsantrasyonu
bakımından tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler kontrol
gruplarında PEG uygulanmış gruplara göre daha yüksek bulunmuştur.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin gövdedeki prolin konsantrasyonu
ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 1.572 mg/g TA ile 15-20◦C’de, en
düşük 0.735 mg/g TA ile 10-15◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış olan gruplarda en
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
40
yüksek 0.986 mg/g TA ile 15-20◦C’de, en düşük ise 0.730 mg/g TA ile 10-15◦C’de
bulunmuştur. Çizelge 4.24. Gövdedeki Prolin Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.90 hk 3.33 ab 2.91 c 0.26 p 1.62 b 1.47 b 0.94 eg 1.17 cd
Yerli 0.44 np 3.27 b 1.04 gh 1.16 fg 1.09 ce 2.12 a 0.99 eg 0.98 eg
Çağıl 0.31 op 0.71 jm 0.45 np 0.21 p 0.61 hı 0.53 hj 0.97 eg 0. 40 jl
Çiftçi 0.53 mo 0.75 ım 0.93 gj 2.44 d 0.55 hj 0.65 h 1.26 c 1.07 df
Kafkas 0.90 hk 1.36 f 0.81 hı 0.30 op 0.41 jl 0.90 fg 0.47c 0.87 g
Emre 0.21 p 1.01 gı 3.51 a 0.67 kn 0.31 kl 0.29 l 1.20 cd 0.94 eg
Özbek 1.87 e 0.59 ln 0.72 jm 0.26 p 0.52 hj 0.93 eg 0.48 hk 0.47 ıl
Ort. 0.735 C 1.572 A 1.478 B 0.759 C 0.730 C 0.986 A 0.901 B 0.842 B Ort. 1.136 A 0.865 B
Kontrollerde en yüksek prolin konsantrasyonu 3.51 mg/g TA ile 25-25◦C’de
Emre çeşidinde, en düşük 0.21 mg/g TA ile 10-15◦C’de Emre ve 25-30◦C’de Çağıl
çeşitlerinde bulunmasına karşın; PEG uygulamasında en yüksek 2.12 mg/g TA ile
15-20◦C’de Yerli çeşidinde, en düşük ise 0.29 mg/g TA ile 15-20◦C’de Emre
çeşidinde bulunmuştur.
Prolin analizi bakımından PEG uygulanmış gruplarda kontrol gruplarına göre
kökte prolin miktarı artarken gövdede azalmıştır. Prolin konsantrasyonu bakımından
genel olarak gövdedeki prolin miktarı kökteki prolin miktarından daha yüksek
çıkmıştır. Kökteki prolin konsantrasyonu stres koşullarında daha yüksek çıkarken,
gövdede durum tam tersinedir.
Kuraklığın bir sonucu olarak osmotik strese maruz kalan bitkiler osmolitler
olarak bilinen ve turgorun devamını sağlayan katıları biriktirirler. Prolin osmotik bir
koruyucu olup subselüler yapıların korunması ile serbest radikallerin
uzaklaştırılmasında rol oynar (Mani ve ark., 2002). Prolinin stres koşullarında arttığı,
serbest (toksik) O2 radikallerinin detoksifikasyonuna katıldığı ve stres koşullarına
dayanıklılıkta önemli rol oynayan koruyucu özelliğe sahip bir amino asit olduğu
bilinmektedir (Holmstrom ve ark., 1996).
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
41
Elde edilen sonuçlar su stresindeki bitkilerde prolin konsantrasyonunun arttığı
diğer çalışmalarla (Barnett ve Naylor, 1996; Singh ve ark. 1973) desteklenmektedir. 4.8. SH-Grupları Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen SH-Grupları
konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.25’de; SH-Grupları
Konsantrasyonuna ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.26’da
verilmiştir.
Çizelge 4.25. SH-Grupları Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.0001 0.00002 2.39* Uygulama (U) 1 0.0002 0.00015 22.79*** Ç x U 6 0.0001 0.00001 1.89 öd Sıcaklık (S) 3 0.0166 0.00554 849.35*** Ç x S 18 0.0005 0.00003 4.13*** U x S 3 0.0001 0.00002 2.58öd Ç x U x S 18 0.0003 0.00002 2.41** Tekerrür 2 0.000004 0.000002 0.31 Hata 110 0.0007 0.000007 Genel 167 0.0185 D.K. 5.002 *:P≤0.05, **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.25’den görüldüğü gibi SH-Grupları konsantrasyonu bakımından
çeşit, uygulama, sıcaklık, çeşit x sıcaklık, çeşit x uygulama x sıcaklık interaksiyonu
istatistiksel olarak önemli bulunmasına rağmen, çeşit x uygulama, uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.26’dan görüldüğü gibi SH-grupları konsantrasyonu bakımından
tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda
kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin SH-grupları konsantrasyonu
ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 0.0606 mg/g TA ile 25-30◦C’de, en
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
42
düşük 0.0340 mg/g TA ile 10-15◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış olan gruplarda
en yüksek 0.0614 mg/g TA ile 25-30◦C’de, en düşük ise 0.0355 mg/g TA ile 10-
15◦C’de bulunmuştur.
Çizelge 4.26. SH-Grupları Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.033 n 0.054 gj 0.051ım 0.057 dg 0.039 g 0.062 ab 0.051 f 0.059bd
Yerli 0.034 n 0.054 fı 0.054 gk 0.061 bc 0.035 g 0.055 cf 0.058 be 0.060bd
Çağıl 0.034 n 0.055 fh 0.050km 0.066 a 0.035 g 0.061 ac 0.052 ef 0.061 ab
Çiftçi 0.035 n 0.056 eh 0.048 m 0.062 b 0.035 g 0.059bd 0.050 f 0.058bd
Kafkas 0.034 n 0.054 gk 0.051jm 0.058 ce 0.034 g 0.061 ab 0.052 f 0.062 ab
Emre 0.034 n 0.054 gk 0.049lm 0.060bd 0.035 g 0.050 f 0.049 f 0.066 a
Özbek 0.033 n 0.058 cf 0.053 h 0.060bd 0.035 g 0.062 ab 0.054 df 0.062 ab
Ort. 0.0340 D 0.0548 B 0.0509 C 0.0606 A 0.0355 D 0.0586 B 0.0525 C 0.0614 A Ort. 0.0501 B 0.0519 A
Kontrollerde SH-grupları konsantrasyonu en yüksek 0.066 mg/g TA ile 25-
30◦C’de Çağıl çeşidinde, en düşük 0.033 mg/g TA ile 10-15◦C’de Fırat çeşidinde
belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 0.066 mg/g TA ile 25-30◦C’de Emre
çeşidinde, en düşük ise 0.034 mg/g TA ile 10-15◦C’de Kafkas çeşidinde
belirlenmiştir.
SH-Bileşikleri konsantrasyonu bakımından en yüksek değerler kontrol grupları
ve stres uygulanmış gruplar için 25-30◦C’de bulunmuştur. Aynı zamanda stres
koşullarındaki bitkilerin SH-bileşikleri konsantrasyon değerleri daha yüksek
bulunmuştur.
SH-bileşikleri stres durumunda oluşan serbest radikallerle reaksiyona girerek
enzimlerin SH gruplarının okside olmasını önler. Ayrıca askorbik asit döngüsüne
katılır ve askorbik asidin dihidroaskorbattan rejenerasyonunu sağlar (Foyer, 1993) ve
stresin oluşturabileceği hasarı gidermede rol oynar. Stres uygulanan gruplar da
kontrol gruplarına göre SH- bileşikleri konsantrasyonunun yüksek çıkması bitkilerin
kuraklık stresinden etkilendiklerini göstermektedir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
43
4.9. Askorbik Asit Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Toplam Askorbik Asit
konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.27’de; Toplam Askorbik Asit
analizine ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.28’de; İndirgenmiş Askorbik
Asit konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.29’da, İndirgenmiş Askorbik
Asit analizine ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) Çizelge 4.30’da, Okside Askorbik
Asit konsantrasyonu varyans analiz sonuçları Çizelge 4.31’de; Okside Askorbik Asit
analizine ilişkin ortalama değerler (mg/g TA) ise Çizelge 4.32’de verilmiştir.
Çizelge 4.27. Toplam Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.015 0.003 4.34*** Uygulama (U) 1 0.011 0.011 20.00*** Ç x U 6 0.007 0.001 1.98öd Sıcaklık (S) 3 1.925 0.642 1131.84*** Ç x S 18 0.059 0.003 5.74*** U x S 3 0.005 0.002 2.96* Ç x U x S 18 0.021 0.001 2.09** Tekerrür 2 0.0004 0.0002 0.39 Hata 110 0.062 0.0005 Genel 167 2.105 D.K. 4.116 *:P≤0.05, **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil Çizelge 4.27’den görüldüğü gibi Toplam Askorbik Asit konsantrasyonu
bakımından çeşit, uygulama, sıcaklık, çeşit x sıcaklık, uygulama x sıcaklık ve çeşit x
uygulama x sıcaklık interaksiyonları önemli bulunmasına rağmen çeşit x uygulama
interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.28’den görüldüğü gibi toplam askorbik asit konsantrasyonu
bakımından tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG
uygulanmış gruplarda kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
44
Çizelge 4.28. Toplam Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA)
Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.77 a 0.57 d 0.51 fh 0.47 hı 0.80 b 0.58 de 0.51 gj 0.49 ık
Yerli 0.67 c 0.55 d 0.52 eg 0.47 hı 0.71 c 0.56 df 0.53 fj 0.48 jk
Çağıl 0.74 ab 0.57 d 0.46 ı 0.50 fı 0.82 ab 0.61 d 0.53 fı 0.48 ık
Çiftçi 0.75 ab 0.56 d 0.52 eg 0.49 gı 0.74 c 0.58 de 0.51 hk 0.48 ık
Kafkas 0.71 b 0.55 de 0.50 fh 0.48 gı 0.75 c 0.56 eg 0.52 fj 0.50 hk
Emre 0.77 a 0.54 df 0.51 fh 0.48 gı 0.75 c 0.54 eh 0.51 hj 0.51 hj
Özbek 0.77 a 0.56 d 0.50 fı 0.48 gı 0.85 a 0.58 de 0.46 k 0.50 hk
Ort. 0.740 A 0.557 B 0.502 C 0.482 D 0.774 A 0.572 B 0.508 C 0.491 D Ort. 0.570 B 0.586 A Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin toplam askorbik asit
konsantrasyonu ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 0.740 mg/g TA ile
10-15◦C’de, en düşük 0.482 mg/g TA ile 25-30◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış
olan gruplarda en yüksek 0.774 mg/g TA ile 10-15◦C’de, en düşük ise 0.491 mg/g
TA ile 25-30◦C’de bulunmuştur.
Kontrollerde toplam askorbik asit konsantrasyonu en yüksek 0.77 mg/g TA
ile 10-15◦C’de Fırat, Emre ve Özbek çeşitlerinde, en düşük 0.46 mg/g TA ile 25-
25◦C’de Çağıl çeşidinde belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 0.85 mg/g TA
ile 10-15◦C’de Özbek çeşidinde, en düşük ise 0.46 mg/g TA ile 25-25◦C’de yine
Özbek çeşidinde belirlenmiştir.
Çizelge 4.29’dan görüldüğü gibi İndirgenmiş Askorbik Asit konsantrasyonu
bakımından çeşit, uygulama, sıcaklık ve çeşit x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel
olarak önemli bulunmasına karşın çeşit x uygulama, uygulama x sıcaklık ve çeşit x
uygulama x sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.30’dan görüldüğü gibi indirgenmiş askorbik asit konsantrasyonu
bakımından tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG
uygulanmış gruplarda kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
45
Çizelge 4.29. İndirgenmiş Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.020 0.003 2.75* Uygulama (U) 1 0.008 0.008 6.81** Ç x U 6 0.005 0.001 0.70öd Sıcaklık (S) 3 0.585 0.195 161.95*** Ç x S 18 0.936 0.005 4.32*** U x S 3 0.007 0.002 1.96öd Ç x U x S 18 0.017 0.001 0.80öd Tekerrür 2 0.021 0.001 0.88 Hata 110 0.132 0.001 Genel 167 0.871 D.K. 7.14 *:P≤0.05, **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin indirgenmiş askorbik asit
konsantrasyonu ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 0.580 mg/g TA ile
10-15◦C’de, en düşük 0.422 mg/g TA ile 25-30◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış
olan gruplarda en yüksek 0.587 mg/g TA ile 10-15◦C’de, en düşük ise 0.434 mg/g
TA ile 25-30◦C’de bulunmuştur. Çizelge 4.30. İndirgenmiş Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.58 bc 0.44 fı 0.47 eh 0.42 gı 0.59 bc 0.53 cf 0.47 fı 0.44 hı
Yerli 0.53 ce 0.41 hı 0.48 eg 0.42 gı 0.54 ce 0.44 hı 0.49 eh 0.43 hı
Çağıl 0.61 ab 0.45 fı 0.45 fı 0.45 fı 0.64 ab 0.51 dg 0.48 eh 0.43 hı
Çiftçi 0.59 bc 0.46 eh 0.48 eg 0.44 fı 0.57 cd 0.48 eh 0.48 fh 0.43 hı
Kafkas 0.56 bd 0.43 fı 0.50 df 0.39 ı 0.53 cf 0.49 eh 0.49 eh 0.45 hı
Emre 0.55 bd 0.43 gı 0.47 eh 0.43 gı 0.57 cd 0.43 hı 0.49 eh 0.46 hı
Özbek 0.66 a 0.45 fı 0.47 eh 0.39 ı 0.68 a 0.44 hı 0.45 hı 0.41 ı
Ort. 0.580 A 0.439 C 0.475 B 0.422 C 0.587 A 0.474 B 0.476 B 0.434 C Ort. 0.478 B 0.492 A
Kontrollerde indirgenmiş askorbik asit konsantrasyonu en yüksek 0.66 mg/g
TA ile 10-15◦C’de Özbek çeşidinde, en düşük 0.39 mg/g TA ile 25-25◦C’de Kafkas
ve Özbek çeşitlerinde belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 0.68 mg/g TA ile
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
46
10-15◦C’de Özbek çeşidinde, en düşük ise 0.41 mg/g TA ile 25-25◦C’de yine Özbek
çeşidinde belirlenmiştir.
Çizelge 4.31’den görüldüğü gibi Okside Askorbik Asit konsantrasyonu
bakımından sıcaklık, çeşit x sıcaklık, uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel
olarak önemli bulunmasına rağmen çeşit, uygulama, çeşit x uygulama ve çeşit x
uygulama x sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.31. Okside Askorbik Asit Konsantrasyonu Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 0.003 0.0006 0.75öd Uygulama (U) 1 0.0003 0.0003 0.37öd Ç x U 6 0.006 0.0009 1.22öd Sıcaklık (S) 3 0.495 0.1650 222.14*** Ç x S 18 0.368 0.0021 2.75*** U x S 3 0.012 0.0041 5.55** Ç x U x S 18 0.022 0.0012 1.65öd Tekerrür 2 0.001 0.0006 0.86 Hata 110 0.082 0.0007 Genel 167 0.658 D.K. 29.517 **:P≤0.01, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.32’den görüldüğü gibi okside askorbik asit konsantrasyonu
bakımından tüm çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG
uygulaması arasında değerler farklılık göstermemektedir.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin okside askorbik asit
konsantrasyonu ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 0.159 mg/g TA ile
10-15◦C’de, en düşük 0.027 mg/g TA ile 25-25◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış
olan gruplarda en yüksek 0.187 mg/g TA ile 10-15◦C’de, en düşük ise 0.032 mg/g
TA ile 25-25◦C’de bulunmuştur.
Kontrollerde okside askorbik asit konsantrasyonu en yüksek 0.217 mg/g TA
ile 10-15◦C’de Emre çeşidinde, en düşük 0.011 mg/g TA ile 25-25◦C’de Çağıl
çeşidinde belirlenirken; PEG uygulamasında en yüksek 0.216 mg/g TA ile 10-
15◦C’de Kafkas çeşidinde, en düşük ise 0.011 mg/g TA ile 25-25◦C’de Özbek
çeşidinde belirlenmiştir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
47
Çizelge 4.32. Okside Askorbik Asit Konsantrasyonu Ortalama Değerleri (mg/g TA) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 0.190 ab 0.131 cf 0.033 ı 0.048 hı 0.211 a 0.052 fı 0.092 gı 0.051 fı
Yerli 0.144 be 0.143 be 0.031 ı 0.047 hı 0.171 ac 0.124 cd 0.037 hı 0.043 gı
Çağıl 0.127 cf 0.116 cf 0.011 ı 0.051 hı 0.179 ab 0.096dg 0.048 fı 0.047 fı
Çiftçi 0.162 bc 0.101 eg 0.032 ı 0.046 hı 0.167 ac 0.097 df 0.030 hı 0.054 fı
Kafkas 0.160 bd 0.116 cf 0.045 ı 0.088 fh 0.216 a 0.071 eh 0.036 hı 0.054 fı
Emre 0.217 a 0.109 df 0.036 ı 0.054 gı 0.185 ab 0.108 de 0.023 hı 0.052 fı
Özbek 0.110 df 0.109 ef 0.036 ı 0.087 fh 0.180 ab 0.139bd 0.011 ı 0.097 df
Ort. 0.159 A 0.118 B 0.027 D 0.060 C 0.187 A 0.098 B 0.032 D 0.056 C Ort. 0.0910 0.0936
Alternatif sıcaklıklara göre bakıldığında toplam askorbik asit konsantrasyonu
kontrol gruplarında ve PEG uygulanmış gruplarda en yüksek değerleri 10-15◦C’de,
en düşük değerleri ise 25-30 ◦C’de vermiştir. İndirgenmiş askorbik asit
konsantrasyonu kontrollerde ve PEG uygulamalarında en yüksek değerleri 10-
15◦C’de, en düşük değerleri ise 25-30◦C’de vermiştir. Toplam askorbik asit ile
indirgenmiş askorbik asit değerleri arasında paralellik gözlenmektedir.
Askorbik asit bitkilerin stres koşullarında toksik radikallere karşı kendisini
korumak için kullandığı önemli antioksidanlardandır (Demming-Adams ve Adams,
1996; Noctor ve Foyer, 1998). Askorbik asit süperoksiti, hidrojen peroksiti ve
hidroksil radikali doğrudan indirgeyebilme yeteneğindedir (Foyer, 1993).
PEG uygulanmış olan bitkilerde askorbik asit değerleri kontrol gruplarına
göre daha yüksek çıkmıştır. Bu sonuçlara göre bitkilerin PEG uygulamasından
kaynaklanan su stresinden etkilenerek askorbik asit sentezlediklerini söyleyebiliriz.
Ayrıca 10-15◦C’de en yüksek, 25-30◦C’de en düşük değerlerin bulunması bitkilerin
düşük sıcaklıktan dolayı strese girmiş olabileceklerini düşündürmektedir.
4.10. SOD Enzim Analizi Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen SOD Aktivitesi varyans
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
48
analiz sonuçları Çizelge 4.33’de; SOD analizine ilişkin ortalama değerler(ünite.mg-1)
ise Çizelge 4.34’de verilmiştir.
Çizelge 4.33’den görüldüğü gibi SOD analizi bakımından çeşit, çeşit x
uygulama, sıcaklık, çeşit x sıcaklık, uygulama x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel
olarak önemli bulunmasına rağmen uygulama önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.33. SOD Enzim Aktivitesi Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 144.49 24.08 6.16*** Uygulama (U) 1 0.41 0.41 0.11öd Ç x U 6 60.97 10.16 2.60* Sıcaklık (S) 3 3245113.75 1081704.58 2768.48*** Ç x S 18 3550.02 197.22 50.48*** U x S 3 153.49 51.16 13.09*** Ç x U x S 18 276.12 15.34 3.93*** Tekerrür 2 5.88 2.49 0.75 Hata 110 429.79 3.91 Genel 167 3249734.96 D.K. 0.32 *: P≤0.05, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.34’den görüldüğü gibi SOD analizi bakımından tüm çeşitlerin ve
sıcaklıkların ortalamasına göre kontrol grupları ile PEG uygulanmış gruplar arasında
değerler farklılık göstermemektedir.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin SOD konsantrasyonu
ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 862.2 ünite.g-1 ile 25-25◦C’de, en
düşük 535.4 ünite.g-1 ile 25-30◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış olan gruplarda en
yüksek 861.7 ünite.g-1 ile 25-25◦C’de, en düşük ise 537.4 ünite.g-1 ile 25-30◦C’de
bulunmuştur.
Kontrollerde en yüksek SOD konsantrasyonu 876.4 ünite.g-1 ile 25-25◦C’de
Çiftçi çeşidinde, en düşük 527.7 ünite.g-1 ile 25-30◦C’de Özbek çeşidinde
bulunmasına karşın; PEG uygulamasında en yüksek 878.6 ünite.g-1 ile 25-25◦C’de
Çiftçi çeşidinde, en düşük ise 529.2 ünite.g-1 ile 25-30◦C’de yine Çiftçi çeşidinde
bulunmuştur.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
49
Çizelge 4.34. SOD Enzim Aktivitesi Ortalama Değerleri (ünite. g-1) Çeşit
Kontrol PEG
10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C 10-15 0C 15-20 0C 25-25 0C 25-30 0C
Fırat 538.2mn 542.1 jl 867.9 b 536.3 no 535.9 kl 546.0 fg 866.0 b 537.8 jl
Yerli 542.5 jl 545.8 gı 859.9 d 534.9 o 540.5 ıj 548.1 f 860.5 cd 534.3 l
Çağıl 541.9 jl 545.2 hı 857.8 d 541.7 jl 538.4 jl 545.6 fh 857.1 d 538.2 jl
Çiftçi 539.9lm 545.4 gı 876.4 a 530.2 p 535.5 kl 546.2 fg 878.6 a 529.2 m
Kafkas 548.5 f 546.0 fh 849.8 e 536.8 no 542.3 gj 546.0 fg 848.9 e 539.8 jk
Emre 543.1 ık 548.0 fg 858.1 d 540.3km 542.1 gj 547.8 f 858.4 cd 541.5 hj
Özbek 543.1 ık 544.0 hj 865.1 c 527.7 q 541.3 hj 544.8 fı 862.0 c 540.9 ıj
Ort. 542.5 C 545.2 B 862.2 A 535.4 D 539.4 C 546.4 B 861.7 A 537.4 D Ort. 621.3 621.2
Uygulanan alternatif sıcaklıklar arasında SOD enzim aktivitesi bakımından en
yüksek değerler 25-25◦C’de alınmıştır. Varyans analizinde uygulama dışındaki tüm
interaksiyonlar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Ortalama değerlere
bakıldığında kontrol ve stres grupları arasında bir farklılık gözlenmemiştir. 25-
25◦C’de SOD aktivitesinin yüksek çıkması oksidatif radikallere karşı bitkinin
korunması amaçlı bir savunma mekanizması olabilir.
Stres koşullarında ortaya çıkan toksik O-2 radikallerine karşı bitkiler
enzimatik ve enzimatik olmayan mekanizmalar geliştirmişlerdir. Enzimatik
mekanizmalardan süperoksit dismutaz (SOD) süperoksit radikalin (O2-)
detoksifikasyonunda rol oynamaktadır (Cakmak ve ark., 1994).
Sıcaklıklar arasında 25-25◦C’de değerlerin yüksek çıkması ve diğer
sıcaklıklar arasında önemli bir farklılık olmaması; gece gündüz sıcaklık eşitliğinin
tüm çeşitlerin gelişiminde SOD enziminin artması ile stres oluşturduğunun bir
göstergesidir.
4.11. Çözünür Protein Konsantrasyonu Sonuçları
Alternatif sıcaklığın su stresi altındaki mercimek çeşitlerinin çimlenme ve bazı
fizyolojik parametreleri üzerine etkisine ilişkin elde edilen Çözünür Protein miktarı
varyans analiz sonuçları Çizelge 4.35’de; Çözünür Protein analizine ilişkin ortalama
değerler (ünite.mg-1) ise Çizelge 4.36’da verilmiştir.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
50
Çizelge 4.35’den görüldüğü gibi çözünür protein miktarı bakımından çeşit,
uygulama, sıcaklık, çeşit x sıcaklık interaksiyonu istatistiksel olarak önemli
bulunmasına rağmen; çeşit x uygulama, uygulama x sıcaklık, çeşit x uygulama x
sıcaklık interaksiyonu önemsiz bulunmuştur.
Çizelge 4.35. Çözünür Protein Miktarı Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynakları
Serbestlik Derecesi
Kareler Toplamı
Kareler Ortalaması F Değeri
Çeşit (Ç) 6 3.511 5.851 6.87*** Uygulama (U) 1 4.534 4.534 5.32* Ç x U 6 7.247 1.208 1.42 öd Sıcaklık (S) 3 6.076 2.025 237.67*** Ç x S 18 2.441 1.356 15.91*** U x S 3 4.668 1.556 1.83 öd Ç x U x S 18 2.479 1.378 1.62 öd Tekerrür 2 1.886 9.429 1.11 Hata 110 9.374 8.522 Genel 167 1.024 D.K. 0.003 *:P≤0.05, *** : P≤0.001 düzeyinde önemli, öd: önemli değil
Çizelge 4.36’dan görüldüğü gibi çözünür protein miktarı bakımından tüm
çeşitlerin ve sıcaklıkların ortalamasına göre değerler PEG uygulanmış gruplarda
kontrol gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur.
Her bir alternatif sıcaklıktaki tüm bitkilerin çözünür protein konsantrasyonu
ortalamasına göre kontrollerde en yüksek değer 0.316496 ünite.g-1 ile 25-30◦C’de, en
düşük 0.316454 ünite.g-1 ile 10-15◦C’de bulunurken, PEG uygulanmış olan gruplarda
en yüksek 0.316499 ünite.g-1 ile 25-25◦C’de, en düşük ise 0.316459 ünite.g-1 ile 15-
20◦C’de bulunmuştur.
Kontrollerde en yüksek çözünür protein konsantrasyonu 0.316509 ünite.g-1 ile
25-25◦C’de Emre çeşidinde, en düşük 0.316425 ünite.g-1 ile 10-15◦C’de Özbek
çeşidinde bulunmasına karşın; PEG uygulamasında en yüksek 0.316524 ünite.g-1 ile
25-25◦C’de Emre çeşidinde, en düşük ise 0.316436 ünite.g-1 ile 15-20◦C’de Çağıl
çeşidinde bulunmuştur.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Elif HAKLI
51
Çözünür protein konsantrasyonu bakımından kontrol grupları ile PEG
uygulanmış gruplar arasında konsantrasyon değerleri bakımından önemli bir farklılık
görülmemiştir.
Çalışmada incelenen parametrelerin korelasyon tabloları Ek’te verilmiştir.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER Elif HAKLI
53
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışmada alternatif sıcaklığın su stresi uygulanan mercimek çeşitlerinin
çimlenmesi ve bazı fizyolojik parametreleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla
iklim odasında yetiştirilen bitkilere su stresi oluşturulması için PEG çözeltisi
uygulanmış ve öncelikli olarak çimlenmeleri takip edilmiştir. Farklı mercimek
çeşitlerinde su stresine ve alternatif sıcaklığa dayanıklı çeşitlerin saptanması
amaçlanmıştır.
Araştırmada kullanılan yedi çeşit mercimek arasında su stresine ve alternatif
sıcaklık koşullarına en iyi adapte olan çeşitlerin sırasıyla Yerli Kırmızı, Emre, Çağıl
ve Fırat 87; en dayanıksız çeşitlerin ise Çiftçi, Kafkas ve Özbek çeşitleri olduğu
saptanmıştır. Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleri ve ileriki yıllarda
bu olayın etkisiyle ülkemizin de kurak ve sıcak bir iklim etkisine gireceği göz önüne
alındığında kuraklık stresine dayanıklı besin olarak kullanılan bitki çeşitlerinin
bulunması, tolerans mekanizmalarının açıklanması ve bu bitkilerin korunması;
küresel ısınmanın tüm canlılar için büyük bir sorun haline gelmesini önlemede rol
oynayacaktır.
PEG uygulamalarına bağlı olarak oluşan su stresi durumunda tüm çeşitler için
SH-grupları, askorbik asit miktarı, oransal su içeriği ve kökte bulunan prolin
konsantrasyonu bakımından elde edilen değerler kontrol bitkilerine göre daha yüksek
çıkmıştır. Bu fizyolojik parametrelerdeki değişimler bitkinin stres koşullarında
savunma mekanizmalarını etkinleştirdiğini göstermektedir. Su stresi büyümeyi ve
verimi etkileyen en yaygın çevresel streslerden biridir ve bitkilerde birçok fizyolojik,
biyokimyasal ve moleküler cevabı tetikleyerek bitkinin sınırlı çevresel koşullara
adapte olmasını sağlayacak tolerans mekanizmaları geliştirebilmelerine olanak
sağlar.
Su stresine maruz bırakılan mercimek çeşitlerinde kontrol bitkilerine göre
pigment konsantrasyonu ve çözünebilir karbonhidrat miktarında alternatif
sıcaklığında etkisiyle meydana gelen artışlar bitkinin su noksanlığına verdiği tepkinin
bir göstergesi olabilir. Topraktaki sınırlı su ya da mevcut olan suyu kullanamama
durumuna uyum sağlanırken karbonhidrat miktarındaki değişimin yanı sıra bitkinin
5. SONUÇ VE ÖNERİLER Elif HAKLI
54
diğer organlarından yapraklara taşınan suda eriyebilir kuru madde birikimi de söz
konusudur.
Bitkiler yaşamları süresince birçok stres faktörü ile karşılaşmaktadırlar fakat
bu faktörler bitki üzerine ender olarak tek başlarına etki ederler. Bu stres faktörleri
genellikle sıcaklık ve su stresinde olduğu gibi eş zamanlı etki etmektedirler. Küresel
ısınmanın yol açtığı mevsimsel değişiklikler bitki yaşamı dolayısı ile diğer canlıların
yaşamı için de tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle bitkilerin, özellikle de besinsel
ihtiyacımızın büyük bölümünü oluşturan baklagillerin stres faktörlerine dayanıklılık
mekanizmalarının belirlenmesine yönelik temel araştırmaların yapılması; çalıştığımız
mercimek ve diğer bitki gruplarının da tüm yönleriyle araştırılması ve stres
faktörlerinden en az etkilenen çeşitlerin belirlenerek çiftçilere tavsiyede
bulunulmasının yararlı olacağına inanıyoruz.
55
KAYNAKLAR
ANONİM, 2002. TAGEM Web Sayfası,
url:http://www.tagem.gov.tr/haberler/makale2.html,Işık,M.,Yemeklik
Baklagiller Yetiştirme Tekniği Çalışmaları.
ARNON, D. I., 1949. Copper enzymes in isolated chloroplasts Polyphanoloxidase in
Beta vulgaris. Plant Physiology, 24: 1-15.
ASHRAF, M. and IRAM, A., 2005. Drought stress induced changes in some organic
substances in nodules and other plant parts of two potential legumes differing
in salt tolerance. Flora, 200: 535–546.
BANDEOGLU, E., EYIDOGAN, F., YUCEL, M. and OKTEM, H. A., 2004.
Antioxidant responses of shoots and roots of lentil to NaCI-salinity stres.
Plant Growth Regulation, 42: 69–77.
BARNETT, N. M. and NAYLOR, A. W., 1996. Amino Acid and Protein
Metabolism in Bermuda Grass During Water Stres. Plant Physiol., 41(7):
1222-1230.
BARTOLOME, B., ESTRELLA, I. and HERNANDEZ, T., 1997. Changes in
phenolic compounds in lentils (Lens culinaris) during germination and
fermentation. Zeitschrift für Lebensmitteluntersuchung und-Forschung A,
205(4): 290-294.
BATES, L. S., WALDREN. R. P. and TEARE, I. D., 1973. Rapid determination of
free proline for water-stress studies. Plant and Soil, 39: 205–207.
BAYRAK, A., 1987. Küçük Taneli Bazı Yabancı Mercimek Çeşitlerinin Güney
Doğu Anadolu Bölgesinde Kışlık Olarak Yetiştirilme Olanakları Üzerinde
Araştırmalar. Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Adana, 35s.
BEWLEY, J. D. and BLACK, M., 1994. Seeds. Physiology of development and
germination. Second Edition. Plenum Press, N.Y. 445 pages.
BLISS, R. D., PLATT-ALOIA, K. A., THOMSON, M. M., 1986. The inhibitory
effect of NaCl on Barley germination. Plant, Cell and Environment, 9: 727-
733.
56
BRADFORD, M. M., 1976. A Rapid and Sensitive Method for the Quantification of
Microgram Quantities of Protein Utilizing the Principle of Protein-dye
Binding. Anal. Biochem., 72: 248-254.
CAKMAK, I., 1994. Activity of ascorbate-dependent H2O2-scavenging enzymes and
leaf chlorosis are enhanced magnesium and potassium-deficient leaves, but
not im phosporus-deficient leaves. J. Exp. Bot., 45: 1259–1266.
CAKMAK, I. and MARSCHNER, H., 1992. Magnesium Deficiency and High Light
Intensity Enhance Activities of Superoxide Dismutase, Ascorbate Peroxidase,
and Glutathione Reductase in Bean Leaves. Plant Physiology, 98: 1222–
1227.
CARTER, J. E. Jr. and PATERSON, R. P., 1985. Use of relative water content as a
selection tool for drought tolerance in Soybeans. Argon J. Abstr. ASA
Madison, 21: 77.
CHATTERTON, N. J., HARRISON, P. A., BENNETT, J. H., THORNLEY, W. R.,
1997. Fructan, starch and sucrose concentrations in crested wheatgrass and
redtop as affected by temperature. Plant Physiol. Biochem., 25: 617-623.
DELL”AQUILA, A., 2000. Effect of Combined Salt and Heat Treatments on
Germination and Heat-Shock Protein Synthesis in Lentil Seeds. Biologica
Plantorum, 43(4): 591–594.
DEMMING-ADAMS, B., ADAMS, W. W. III., 1996. Xanthophyll cycle and light
stress in nature: uniform response to excess direct sunlight among higher
plant species. Planta, 198: 460-467.
ELLIS, R. H. and BARRETT, S., 1994. Alternating Temperatures and Rate of Seed
Germination in Lentil. Annals of Botany, 74: 519–524.
ERSKINE, W., ELLIS, R. H., SUMMERFIELD, R. J., ROBERTS, E. H. and
HUSSAIN, A., 1990. Characterization of responses to temperature and
photoperiod for time to flowering in a world lentil collection. Theoretical and
Applied Genetics, 89(2): 193–199.
FAO Web Sayfası, url: http://www.fao.org
FARRANT, J. M., 2000. Comparison of mechanisms of dessication tolerance among
three angiosperm resurrection plants. Plant Ecol., 151: 29-39.
57
FOYER, C. H., 1993. Ascorbic acid. In RG Alscher, JL Hess, eds, Antioxidants in
Higher Plants. CRC Pres, Boca Raton, FL: 31-58.
HALHOUL, M. N. and KLEINBERG, I., 1972. Differential determination of glucose
and fructose yielding substances with anthrone. Anal. Biochem., 50: 337-343.
HAMDI, A. and ERSKİNE, W., 1996. Reaction of wild species of the geneus lens to
drought. Euphytica, 91(2): 173–179.
HOAGLAND, D. R. and ARNON, D. I., 1950. The Water-Culture Method for
Growing Plants Without Soil. Cal. Agric, Exp. Sta. Ciro, 347: 1–32.
HOLMSTROM, K. O., MANTYLA, E., WELIN, B., MANDAL, A., PALVA, E. T.,
TUNNELA, O. F. and LONDESBOROUGH, J., 1996. Drought tolerance in
tobacco. Nature, 379: 683-684.
IQBAL, A., KHALİL, A. I., ATEEQ, N. and KHAN, M. S., 2006. Nutritional quality
of important food legumes. Food Chemistry, 97: 331–335.
KATERJI, N., VAN HOORN, J. W., HAMDY, A., MESTRORILLI, M., OWEIS, T.
and ERSKINE, W., 2001. Response of two varieties of lentil to soil salanity.
Agricultural Water Management, 47(3): 179–190.
KILIÇ, T., 1997.Türkiye’de Yemeklik Baklagil Üretim Tüketim Ticaret ve Dışsatım
Pazarlama Yapısı. Ç.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana, 82 s.
KOÇ, M., 2004. Diyarbakır Koşullarında Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris
Medik.) Çeşit ve Hatlarında Verim ve Verimle İlgili Özelliklerin Saptanması
Üzerine Bir Araştırma. Ç.Ü. Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Yüksek Lisans
Tezi, Adana,43 s.
KUO, Y. H., ROZAN, P., LAMBEIN, F., FRIAS, J. and VIDAL-VALVERDE, C.,
2004. Effects of different germination conditions on the contents of free
protein and non-protein amino acids of commercial legumes. Food
Chemistry, 86: 537–545.
KUZMANOFF, M. K. and EVANS, M. L., 1981. Kinetics of Adaptation to Osmotic
Stress in Lentil (Lens culinaris Med.) Roots. Plant Physiol, 68: 244–247.
58
LACHAAL, M., GRIGNON ,C. and HAJJI, M., 2002. Growth Rate Effects Salt
Sensitivity in Two Lentil Populations. Journal of Plant Nutrition, 25(12):
2613–2625.
LADIZINSKY, G., 1993. Wild lentils. Critical Rev. Plant Sci., 12: 169–184.
LICHTENTHALER, H. K. and WELLBURN, A. R., 1983. Determinations of total
carotenoids and chlorophylls a and b of leaf extracts in different solvents.
Biochem. Soc. Transac., 11: 591–592
MACCARRONE, M., ZADELHOFF, G. V., VELDINK, G. A., VLIEGENTHART,
F. G. J. and FINAZZI-AGRO, A., 2000. Early activation of lipoxygenase in
lentil (Lens culinaris) root protoplasts by oxidative stress induces
programmed cell death. European Journal of Biochemistry, 267(16): 5078–
5084.
MACCARRONE, M., VELDINK, G. A., VLIEGENTHART, F. G. J. and FINAZZI-
AGRO, A., 1997. Ozone stress modulates amine oxidase and lipoxygenase
expresssion in lentil (Lens culinaris) seedlings. FEBS Letters, 408(2): 241–
244.
MANI, S., VAN DE COTTE, B., VAN MONTAGU, M. and VERBRUGGEN, N.,
2002. Altered levels of proline dehydrogenase cause hypersensitivity to
proline and its analogs in Arabidopsis. Plant Physiol., 128: 73-83.
MCDONALD, G. K. and PAULSEN, G. M., 1997. High temperature effects on
photosynthesis and water relations of grain legumes. Plant and Soil, 196: 47–
58.
MICHEL, E. and KAUFMANN, R., 1973. The osmotic potentiel of Polyethylene
Glycol 6000. Plant Physiology, 51: 914-916.
MORAN, M., CORCHETE, P., GUERRA, H., FERNANDEZ-TARRAGO, J. and
HERRERO, M. T., 1989. Growth of lentil, radicles under water and
temperature stress. Environmental and Experimental Botany, 29(3): 343–349.
MUEHLBAUER, F. J. and TULLU, A., 1997. Lens culinaris Medik. New Crop Fact
Sheet.
MUEHLBAUER, F. J., 1974. Seed Yield Components in Lentil. Crop Science, 14:
403-406.
59
NOCTOR, G. and FOYER, C. H., 1998. Ascorbate and glutathione: Keeping active
oxygen under control. Ann. Rev. Plant Physiol. 49: 249-279.
ROZAN, P., KUO, Y. H. and LAMBEIN, F., 2001. Amino acids in seeds and
seedlings of the genus Lens. Phytochemistry, 58: 281–289.
SAIRAM, R. K., RAO, K. V. and SRIVASTAVA, G. C., 2002. Differential response
of wheat genotypes to long term salinity stress in relation to oxidative stress,
antioxidant activity and osmolyte concentration. Plant Science, 163: 1037–
1046.
SARKER, A., ERSKINE, W. and SINGH, M., 2005. Variation in shoot and root
characteristics and their association with drought tolerance in lentil landraces.
Genetic Resources and Crop Evolution, 52(1): 89–97.
SAS, 2002. The SAS System for Windows, release 9.00, SAS Institute, Cary, N. C.
SHARMA, S. N. and PRASAD, R., 1984. Effect of soil moisture regimes on the
yield and water use of lentil ( Lens culinaris Medic. ). Irrigation Science,
5(4): 285–293.
SHRESTHA, R., TURNER, N. C., TURNER, D. W. and SIDDIQUE, K. H. M.,
2004. Response to water deficits of lentil genotypes from West Asia, South
Asia and progenies between the two sources. Adaptation of Plants to Water-
Limited Mediterranean-type Environments Perth, Western Australia.
SINCLAIR, T. R. and LUDLOW, N. M., 1985. Who taught plants thermodynamics.
The unfulfilled potential of plant water potential. Aust. J. Plant Physiol., 12:
213-217.
SINGH, T. N., PALEG, L. G., ASPİNALL, D., 1973. Stress Metabolism. I. Nitrogen
metabolism and growth in the Barley plant during water stress. Australian
Journal of Biological Sciences, 26: 45-56.
SMIRNOFF, N., 1993. The role of active oxygen in the response of plants to water
deficit and dessication. New Phytol., 125: 27-58.
SPIES, J. R., 1957. Colorimetre Proceduren for Amino Acide Method. Enzymal, 3:
468–471.
60
TANG, I. and SOKHANSANJ, S., 1993. Geometric Changes in Lentil. Seeds
Caused by Drying. Journal of Agricultural Engineering Research, 56(4): 313–
326.
THOMAS, H., 1990. Osmotic adjustment in Lolium perenne; its heritability and the
nature of solute accumulation. Annals of Botany, 66: 521-530.
TURK, M. A., RAHMAN, A., TAWAHA, M. and LEE, K. D., 2004. Seed
Germination and Seedling Growth of Three Lentil Cultivars under Moisture
Stress. Asian Journal of Plant Sciences, 3(3): 394–397.
VALVERDE, V. and FRIAS, J., 1992. Changes in carbohydrates during germination
of lentils. European Food Research and Technology, 194(5): 461–464.
WANG, N. and DAUN, J. K., 2006. Effects of variety and crude protein content on
nutrients and anti-nutrients in lentils (Lens culinaris). Food Chemistry, 95:
493–502.
YAĞMUR, M. ve KAYDAN, D., 2005. Mercimek (Lens culinaris Medik.)’te
Yapraktan Gübrelemenin Tane Verimi ile Bazı Özellikler Üzerine Etkisi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi ( J.Agric.
Sci.), 15(1):31–37.
YOUNG, A. J., 1991. The photoprotective role of carotenoid in higher plants.
Physiol. Plant, 83: 702-708.
ZGALLAI, H., STEPPE, K. and LEMEUR, R., 2005. Photosynthetic, physiological
and biochemical responses of tomato plants to polyethylene glycol-induced
water deficit. J. Integrat. Plant Biol., 47: 1470-1478.
ZOHARY, D., 1972. The wild progenitor and the place of origin of the cultivated
lentil (Lens culinaris). Econ. Bot., 26: 326–332.
61
ÖZGEÇMİŞ
1979 yılında Elazığ’da doğdum. İlk ve orta eğitimimden sonra, 1998 yılında
Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümüne girdim. 2002 yılı
Ekim ayında Çukurova Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans
sınavını kazandım. 2003 yılı Ekim ayında Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans sınavını kazandım ve 1 yıl
süresince Çukurova Üniversitesi Yabancı Diller Araştırma ve Uygulama Merkezinde
(YADİM) İngilizce hazırlık sınıfına devam ettim. 2004 yılında Biyoloji Anabilim
Dalında yüksek lisans dersleri aldıktan sonra 2005 Ekim ayında yüksek lisans tezime
başladım.