Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
Koray KORKMAZ
SELENOMETĐYONĐN KATKILI YEM ĐLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIĞININ (Oncorhynchus mykiss) BUZDA DEPOLANMASI ESNASINDA PROTEĐN KALĐTESĐ VE LĐPĐT OKSĐDASYONUNDA MEYDANA GELEN DEĞĐŞĐMLER
SU ÜRÜNLERĐ ANABĐLĐM DALI
ADANA, 2007
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
Koray KORKMAZ
SELENOMETĐYONĐN KATKILI YEM ĐLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIĞININ (Oncorhynchus mykiss) BUZDA DEPOLANMASI ESNASINDA PROTEĐN KALĐTESĐ VE LĐPĐT OKSĐDASYONUNDA MEYDANA GELEN DEĞĐŞĐMLER
SU ÜRÜNLERĐ ANABĐLĐM DALI
ADANA, 2007
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
SELENOMETĐYONĐN KATKILI YEM ĐLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIĞININ (Oncorhynchus mykiss) BUZDA DEPOLANMASI
ESNASINDA PROTEĐN KALĐTESĐ VE LĐPĐT OKSĐDASYONUNDA MEYDANA GELEN DEĞĐŞĐMLER
Koray KORKMAZ
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
SU ÜRÜNLERĐ ANABĐLĐMDALI
Bu tez 28/09/2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri tarafından Oy Birliği ile Kabul Edilmiştir. Đmza : ………………… Đmza : ………………… Đmza : ………………… Yrd.Doç.Dr. Bahar TOKUR Prof.Dr. Abdurrahman POLAT Yrd.Doç.Dr.Abdullah ÖKSÜZ DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Su Ürünleri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No : Prof.Dr. Aziz ERTUNÇ
Enstitü Müdürü Đmza ve Mühür
Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No : SÜF2005YL5 Not : Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
I
ÖZ
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ SELENOMETĐYONĐN KATKILI YEM ĐLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI
ALABALIĞININ (Oncorhynchus mykiss) BUZDA DEPOLANMASI ESNASINDA PROTEĐN KALĐTESĐ VE LĐPĐT OKSĐDASYONUNDA
MEYDANA GELEN DEĞĐŞĐMLER
Koray KORKMAZ
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
SU ÜRÜNLERĐ ANABĐLĐM DALI
Danışman:Yrd.Doç.Dr. Bahar TOKUR
Yıl : 2007 Sayfa : 37
Jüri : Prof.Dr. Abdurrahman POLAT
Yrd.Doç.Dr. Bahar TOKUR
Yrd.Doç.Dr. Abdullah ÖKSÜZ
Bu çalışmada, 3 farklı oranda selenometiyonin eklenmiş yemler ile beslenerek 14 gün
boyunca buzda depolanan gökkuşağı alabalık (Oncorhynchus mykiss)’larının protein kalitesi ve lipit
oksidasyonundaki değişimler incelenmiştir. Lipit oksidasyonunu incelemek için tiyobarbitürik asit
(TBA, mg malonaldehit/kg et) sayısına, proteinlerinde meydana gelen denatürasyonu incelemek için
sodyum dedosil sülfat poli-akrilamid jel elektroforezi (SDS-PAGE) analizleri yapılmıştır. Çalışmada,
yemlerde eklenen selenyum (Se) miktarları kontrol grubu olan 1. grup için 0 mg/kg Se, 2. grup için 1
mg/kg Se, 3. grup için 5 mg/kg Se ve 4. grup için 10 mg/kg Se olarak bulunmuştur. Yüksek düzeyde
selenometiyonin katkısı yapılan yemlerle beslenen alabalıkların depolama boyunca TBA sayısında
diğer gruplara göre önemli bir azalma saptanmıştır(p<0.005). Elektroforez analizi sonucunda ise,
miyofibriler proteinlerin denatürasyonunun daha depolamanın başlangıcında meydana geldiği ve
depolama boyunca da miyofibriler proteinlerin denaturasyonunda önemli bir değişikliğin meydana
gelmediği tespit edilmiştir. Bu çalışma ile selenometiyonin katkısının sadece lipit oksidasyonunu
engelleyebildiği fakat protein kalitesinin korunmasında önemli bir etkiye sahip olmadığı
saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Selenometiyonin , Oncorhynchus mykiss, TBA, miyofibriler protein
II
ABSTRACT
MSc THESIS
THE CHANGES OF PROTEIN QUALITY AND LIPIT OXIDATION DURING ICE STORAGE OF RAINBOW TROUT (Oncorhynchus mykiss)
FED WITH SUPPLEMENTATION OF SELENOMETHIONINE
Koray KORKMAZ
DEPARTMENT OF FISHERIES INSTUTE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor :Asst.Prof.Dr.Bahar TOKUR
Year :2007 Pages : 37
Jury : Prof.Dr.Abdurrahman POLAT
Asst.Prof.Dr.Bahar TOKUR
Asst.Prof.Dr.Abdullah ÖKSÜZ
In this study, the changes in the lipid oxidation and protein quality of ice stored
rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) fed with three different selenomethionine
supplementations were observed. Thiobarbitüric acid (TBA, mg malonaldehyde/kg. muscle)
value for lipid oxidation and sodyum dedocylsulfade polyacrylamide gel electrophoresis
(SDS-PAGE) for protein quality were analyezed. In the study the selenium supplemantation
in diets were used as a control group 0 mg/kg Se for 1st group, 1mg/kg Se for the 2nd
5mg/kg Se for the 3rd and 10mg/kg Se for the 4th. The signifacant decrease was found in
TBA values of ice stored rainbow trout muscle fed with diets supplemented different levels
of selenomethionine, during storage(p<0.05) . At the end of the electrophoretic study, the
denaturation of the myofibriller proteins occured at the beginning of the storage and an did
not change during the storage. As a result of the study, it was found that selenomethionine
supplementation was able to retart the lipid oxidation, while it wasn’t able to protect
protein denaturation during ice storage.
Key Words: Selenomethionine, Oncorhynchus mykiss, TBA, myofibrillar protein
III
TEŞEKKÜR
Araştırmamın planlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesinde bilgi,
yardım ve her türlü desteği özveri ile sağlayan danışman hocam Su Ürünleri
Fakültesi Avlama ve Đşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr . Bahar
TOKUR’a, Araştırma Görevlisi Ali Serhat ÖZKÜTÜK, Ali Sabri TAŞLIEL’e ve
Burcu KARAYAĞIZ’a, besleme uygulamalarını yaptığım ve hammadde teminini
sağladığım Ordu Çambaşı Yaylası Ertaş Alabalık Turizm Pazarlama Ltd.Şti’ne,
Protein kalitesinin incelenmesi aşamasındaki analizlerimin yürütülmesi aşamasında
bana çalışma ortamı sağlayan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama
ve Đşleme Teknolojisi Bölümüne maddi ve manevi her türlü desteği ile yanımda olan
ailem ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
IV
ĐÇĐNDEKĐLER SAYFA
ÖZ…………………………………………………………………….…..……… I
ABSTRACT………………………………………………………………………II
TEŞEKKÜR……………………………………………………………………... III
ĐÇĐNDEKĐLER………………………………………………………………..… IV
ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ…………………………………………………………. V
ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ …………………………………………………..………...VI
RESĐMLER DĐZĐNĐ …………………………………………………..………...VII
1.GĐRĐŞ…………………………………………………………………………. 1
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR……………………………………………………. 4
3.MATERYAL VE YÖNTEM ……………………………………………........ 12
3.1 . Besleme Aşaması………………………………………….…….…........ 12
3.2. Depolama Aşaması…………………………………………………..…. 15
3.2.1. Kimyasal Analizler..…………………………………………….... 16
3.2.1.1. Selenyum Analizi.…………………………………………….... 16
3. 2.1.2. Tiyobarbitürik Asit (TBA) Sayısı Tayini………………………... 16
3.2.1.3. Sodyum dedosil sülfat poliakrilamit jel elektroforezi(SDS-PAGE)17
3.2 .1.4 Đstatistiksel Analiz….………………………………………… 18
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA……………………………... 19
4.1. Besleme Çalışması ………………………………………………………... 19
4.1.1. Ağırlık Kazancı ……………………………………………… 19
4.1.2.Selenyum Katkısının Alabalık Kasındaki Selenyum Miktarına
Etkisi …………………………………………………….………… 20
4.2. Lipit Oksidasyonu …………………...……………………………..……… 20
4.3 Miyofibriler Protein Denaturasyonu ………………………..……….……. 24
5.SONUÇLAR VE ÖNERĐLER………………………………………………... .28
5.1 Sonuçlar ……………………………………………………………..………28
5.2 Öneriler ……………………………………………………………………...29
KAYNAKLAR………………………………………………………………….. 31
ÖZGEÇMĐŞ……………………………………………………………………... 37
V
ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ SAYFA
Çizelge 2.1. Araştırmada kullanılan diyetlerin besin kompozisyonu
Aşağıdaki çizelgede verilmiştir……………………………………. 8
Çizelge 2.2. Selenyum ve E vitamini eklemesi yapılan %80 O2: %20 CO2’de
depolanan kaslarda lipid oksidasyon değerleri …………………….8
Çizelge 2.3. Farklı selenyum kaynakları kullanılarak kesimlik domuzların
serum, kas, karaciğer, pankreas, ve böbrek dokularında
selenyum konsantrasyonları üzerine etkisi……………………….. 10
Çizelge 2.4. Kesimlik domuzların kas ve karaciğer dokularındaki
glutatyon peroksidaz aktivitesi ve malonaldehid içeriği üzerine
farklı Se kaynaklarının etkisi……………………………………... 10
Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan pelet alabalık yeminin
( 4.0 mm çapında ve 4.0 mm boyunda) besin madde içerikleri…….13
Çizelge 4.1. Farklı düzeylerde selenometiyonin içeren yemlerle üç ay
boyunca beslenen alabalıkların ağırlık olarak gelişmeleri………… 19
Çizelge 4.2. Farklı oranlarda selenometiyonin katkılı yemlerle beslenen
gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss)
belirlenen selenyum değerleri ………………………………….. 20
Çizelge 4.3. Farklı düzeyde selenometiyonin eklenen yemler ile
beslenen gökkuşağı alabalığının buzda depolama
esnasındaki lipit oksidasyonu ……………………………………. 21
VI
ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ SAYFA
Şekil 4.1.Farklı oranlarda selenometiyonin içeren yemler ile beslenen
gökkuşağı alabalığının buzda depolama esnasındaki lipit
oksidasyonu ……………………………………………………….…… 22
Şekil 4.2. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen
gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 0.gün
elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı.…………… 24
Şekil 4.3. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen
gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 7.gün
elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı. ………… 25
Şekil 4.4. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen
gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 14.gün
elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı. ………… 26
VII
RESĐMLER DĐZĐNĐ SAYFA
Resim 3.1 Besleme çalışmasının uygulandığı Ordu Çambaşı yaylası
Ertaş Alabalık Turizm Pazarlama Limited Şirketi
işletmesi ve havuzları. ……………………………………………. 13
Resim 3.2 Farklı düzeylerde selenometiyonin içeren yemler ile
yapılan besleme çalışması ………………………………………..14
1.GĐRĐŞ Koray KORKMAZ
1
1.GĐRĐŞ
Biyolojik sistemlerde ve gıdalarda doğal olarak üretilen ve reaktif oksijen
türleri (ROS) olarak bilinen süper oksit anyonu (O2), hidrojen peroksit (H2O2),
singlet oksijen (1O2) gibi indirgenmiş oksijen ürünleri aşırı üretildiklerinde canlı
organizmada lipit, protein ve DNA gibi kompleks hücresel moleküllerde önemli
hasarlar yaratabilirler. Canlı organizmalar, koruma mekanizmalarıyla ROS’ lar ın
organizmalara verdikleri zararlı etkileri kolaylıkla nötralize edebilirler. Fakat bu
sistem organizmalar öldükten sonra çalışmaz ve bunun sonucunda kaslarda biriken
ROS, lipit ve proteinlerde istenmeyen modifikasyonlara neden olur. Özellikle yağlı
balıkların post-mortem depolanması ve işlenmesi esnasında reaktif oksijen türleri ya
direkt olarak doymamış lipitlerin çift bağlarıyla reaksiyona girerek lipitlerin
oksitlenmesine neden olurlar ya da lipitlerin oksitlenmesine neden olan pro-
oksidantların aktif hale geçmesini sağlarlar (Han ve Liston, 1989; Hultin, 1992).
Lipit oksidasyonu, proteinlerin denatürasyonunda, enzimlerin inaktivasyonunda ve
biyolojik membranların yıkımında da büyük rol oynamaktadır (Chan, 1987;
Standsby, 1990; Brannan ve Erickson, 1996). Bunların birer sonucu olarak, balığın
doku yapısında, renginde, kokusunda ve tadında balığın kalitesini etkileyen arzu
edilmeyen değişimler meydana gelmektedir (Yinci et al., 1995; Brannan ve
Erickson, 1996; Khalil ve Mansour, 1998). Bunların yanında, oksidatif acılaşmayla
birlikte ortaya çıkan besinlerdeki malonaldehit oluşumunun insanlar için mutajenik
ve karsijonek etkiye sahip olduğu belirtilmektedir (Polat ve Tokur, 2000).
Post mortem depolama ve işleme esnasında, balığın tekstürel yapısında
istenmeyen değişimlerin meydana gelmesi kaliteyi etkileyen diğer önemli
faktörlerden birisidir. Meydana gelen bu değişimlerin proteinlerin denaturasyonu
veya indirgenmesinden kaynaklandığı öne sürülür. Kas proteinlerinin post-morterm
depolama esnasındaki indirgenmesi çoğunlukla proteoliz sonucu oluşur ve soğuk
depolama esnasında önemli kalite kayıplarından biri olduğu bilinen post-morterm
yumuşamasına sebep olduğu düşünülür. Proteolizden dolayı balığın kas
proteinlerinin indirgenmesi ile ilgili oldukça literatür bulunmasına rağmen,
1.GĐRĐŞ Koray KORKMAZ
2
proteinlerde meydana gelen değişimlerin ayrıntılı mekanizması ve sebepleri hala
çok açık değildir. Sonuçta, protein denaturasyonu/indirgenmesi kompleks birçok
mekanizmaya bağlıdır ve sadece tek bir sistem bu bozulmadan sorumlu tutulamaz.
Hem invitro hem de invivo yapılan çalışmalar göstermiştir ki ROS’lar tarafından
proteinlerin oksidasyonu proteinlerde sayısız birçok yapısal değişimlere neden
olmuştur. Bu değişimler arasında proteinlerin çözünürlüğünün azalması, protein
fonksiyonlarının bozulması, besinsel kayıplar ve tekstürel bozulmalar sayılabilir
(Srinivasan ve Hultin,1997; Soyer ve Hultin,2000; Tokur ve Korkmaz, 2007a).
Biyolojik sistemlerde, okside olarak inaktif hale gelmiş proteinlerin
proteolize karşı daha hassas olduğu ve bunun sonucunda proteinlerin yapısının
bozulduğu belirtilmektedir (Davies ve Goldberg, 1987; Oliver ve ark., 1987). Liu ve
Xiong (2000) enzim kökenli veya enzim kaynaklı olmayan serbest radikal üreten
sistemle oksitlenmiş tavuk miyosinlerinin proteolitik bozulmasına karşı
hassasiyetinin arttığını bulmuştur. Rowe ve ark. (2004) post-mortem depolama
esnasında meydana gelen proteolizden dolayı oluşan kas yumuşamasının oksijen
radikalleri ile oluşabileceğini öne sürmüştür.
Selenyum (Se) canlı organizmalar için esansiyel bir iz mineraldir ve
organizmada meydana gelen çok doymamış yağ asitlerinin oto-oksidasyonunu
engeller. Bunun nedeninin, selenyumun serbest radikalleri (ROS) inaktivite eden ve
böylece lipit perokidasyonunun oluşmasını engelleyen “glutatatyon peroksidaz”
enziminin merkez katalitik yapısını oluşturmasından kaynaklandığı belirtilmektedir
(Tos`- Luty ve ark, 2003 ). Rasyonlara yapılan selenyum eklemesinin, etlerin
işlenmesi ve depolanması esnasında önemli kalite kayıplarına neden olan oto-
oksidasyona engel olduğu ve böylece daha uzun süreli depolama yapılabildiği öne
sürülmektedir. DeVore ve ark. (1983) selenyum eklemesi yapılan yemlerle beslenen
tavuk kaslarında daha yüksek glutatyon peroksidaz aktivitesi ve daha düşük
tiyobarbitürük asit (TBA) sayısı bulmuşlardır. Moksnes ve Norheim (1983) selenit
ve selenometiyonine eklenmiş rasyonlarla beslendiklerinde kuzuların kaslarındaki
toplam selenyumun ve glutatatyon peroksidaz aktivitesinin arttığını saptamışlardır.
Kumar ve Selvam (2003) litojenik farelerde selenyum ve vitamin E eklemesinin
1.GĐRĐŞ Koray KORKMAZ
3
sadece antioksidan savunma sistemindeki Se içeren enzimlerin değil aynı zamanda
enzimatik olmayan antioksidanların da arttığını bulmuşlardır.
Raymen (2000) selenyumun insan sağlığı için vazgeçilmez bir esansiyel iz
element olduğunu belirtmektedir. Selenoproteinin bir bileşeni olarak selenyum, bir
antioksidant olarak ve aktif tiroit hormonunun üretimi için bir katalizör olarak
önemli yapısal ve enzimatik görevlere sahiptir. Bunun yanında selenyumun
bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için gerekli olduğu ve virüslere
karşı özellikle de HIV virüsüne karşı anahtar rol oynadığı belirtilmektedir. Kalp
hastalıkları ve enfeksiyonlu hastalıklarda da yüksek selenyum alımının pozitif etkiye
sahip olduğu belirtilmektedir. Ayrıca selenyumun kanser riskini azalttığı da
saptanmıştır. Günümüzde bu hipotezi doğrulamak için dünyanın bir çok ülkesinde
yoğun araştırmalar yapılmaktadır (Chieng ve ark., 2003). Đnsanlarda yaşla birlikte
antioksidant mekanizmasının zayıfladığı ve dolayısıyla oksidatif stresle birlikte
yaşlanmanın meydana geldiği bilinmektedir (Dalle-Donne ve ark., 2003; Davies ve
ark., 1999).
Alabalık, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de ilk ele alınan
ve 1970’li yıllardan beri yetiştiriciliği başarılı bir şekilde uygulanan bir balık
türüdür. Alabalık türleri içinde yoğun ve yaygın yetiştiriciliği yapılan en önemli tür
gökkuşağı alabalığıdır. 2005 yılı tatlı su balıkçılığı verilerine göre, ülkemizde 880
adet alabalık üretim tesisi bulunmaktadır ve bugün çiftlik sayısı 60-70’i bulan
illerimiz mevcuttur. Bu çalışma sayesinde, ülkemizde son yıllarda üretim ve
tüketiminde gözle görülür bir artışı olan alabalığın antioksidant sistemi geliştirilerek
daha uzun süreli depolanmasına olanak sağlanması ve alabalık kasındaki Se
birikimini artırarak hem insanların daha fazla Se alımının gerçekleştirilmesi hem de
glutatatyon peroksidaz enziminin artışına sebep olarak lipitlerin oksidasyonunun ve
proteinlerin denatürasyonunun engellenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma,
yetiştiriciliği yapılan diğer balıklar için de bir model teşkil edecektir.
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
4
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR
Bell ve ark. (1983), alabalığın karaciğer ve plazmasındaki glutatyon
peroksidaz aktivitesi üzerine dietlere katılan selenyum (Se) ve E vitamini
kombinasyonunun etkisini çalışmışlardır. Bu çalışma sonucunda, dietlerdeki Se ve E
vitamini miktarının artmasına paralel olarak karaciğer ve plazmadaki glutatyon
peroksidaz aktivitesinin arttığını bulmuşlardır.
DeVore ve ark. (1983), selenyum eklenen dietlerle beslenen tavuklarda
depolamaya bağlı lipit oksidasyonu ve glutatyon peroksidaz aktivitesinde meydana
gelen değişimleri incelemişlerdir. 0.09 ppm Se içeren kontrol grubu ile 0.31ppm Se
içeren Se eklenmiş diyetlerle beslenen tavuklardan 50gr’lık köfteler elde edilmiş ve
bunlar 4 Cº’de 4 gün boyunca depolanmışlardır. Araştırma sonucuna göre, daha
yüksek Se içeren yemlerle beslenen tavuklardan elde edilen tavuk köftelerinde
glutatyon peroksidaz aktivitesi daha yüksek ve TBA sayısının da daha düşük olduğu
bulunmuştur.
Moksnes ve Norheim (1983), selenit ve selenometiyonin ile beslenen
kuzulardaki glutatyon peroksidaz düzeyi ve Se miktarını araştırmışlardır . Çalışma
sonucunda, Se eklenmesi 0 mg/kg dan 0.1 mg/kg a arttırıldığında kaslardaki Se
düzeyinin ve glutatyon peroksidaz aktivitesinin arttığını bulmuşlardır.
Han ve Liston (1989), selenyum bağlı glutatyon peroksidaz ve selenyum
bağlı olmayan glutatyon peroksidaz aktivitesinin balığın mikrozomlarında bulunan
çoklu doymamış yağ asitlerini (PUFA) koruma faktörleri olduğunu ileri
sürmüşlerdir.Bu koruma faktörlerinin varlığında docosahexanoik (C22:6) ve
eicosapentanoik asit (C20:5), balık kas mikrozomları peroksitleme koşulları altında
inkübe edilmiş ve sonuçta her iki yağ asidinde de sadece çok az bir değişikliğin
olduğu saptanmıştır. Bu her iki tip koruma faktörünün, enzimatik ve enzimatik
olmayan lipit peroksidasyonunu korumada etkili olduğu saptanmıştır.
Steffens (1989), bir molekülünde bir atom selenyum içeren glutatyon
peroksidaz enziminin çok doymamış yağ asitlerinin oksidasyonu sonucu üretilen
peroksitlerin etkisini koruduğunu bulmuştur.
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
5
Watanabe ve ark. (1996), Kolyoz (scomber japonicus) ve tuna
(Katsuwonus pelamis) ‘da depolama ve işleme esnasında balığı oksidatif hasardan
koruyan glutatyon peroksidaz aktivitesini araştırmışlardır. Araştırma sonunda,
peroksidaz aktivitesinin ve indirgenmiş glutatyon düzeyinin 4 C◦ de 5 günlük
depolama boyunca azaldığını tespit etmişlerdir. Bununla paralel olarak lipit
hidroperoksitlerinde de depolama boyunca bir artış olduğunu bulmuşlardır. Bu
enzim aktivitesinin azalmasının enzimlerin denaturasyonundan veya depolama
boyunca hücreler içi proteazların bu enzimi hidroliz etmesinden dolayı olabileceğini
ileri sürmüşlerdir. Ayrıca balık kasındaki toplam glutatyon düzeyinin depolama
boyunca azaldığını da saptamışlardır.
Sompongse ve ark. (1996), buzda depolamanın sazan miyosinlerindeki
-SH gruplarının oksidasyonuna olan etkilerini araştırmışlardır. Çalışmanın
sonucunda, buzda depolanan sazanların myosin ağır zincirlerinde (MHC) bir
azalmanın olduğunu ve disulfit kovalent bağlarla oluşan yüksek moleküler ağırlıklı
polymerlerin oluştuğunu bulmuşlardır.
Wang ve Lovell (1997) adlı araştırıcıların kanal kedi balıkları (Ictalurus
punctatus) ile yapmış oldukları bir çalışmada, organik selenyum kaynakları olarak
selenometiyonin ve selenomayanın inorganik selenyum kaynağı olan sodyum
selenit’den daha yüksek biyolojik değerliliğe sahip olduğunu bulmuşlardır. Bu
çalışmada, kanal kedi balıkları fingerlikleri (170g) 9 hafta süre ile 0.002, 0.006, 0.20
veya 0,40 mg selenyum/kg içeren selenyum kaynakları olan sodyum selenit
(Na2SeO3), selenometiyonin (Se-M) ve selenomaya (Se-Y) ile beslenmişlerdir.
Çalışmanın sonucunda, kaslardaki en yüksek Se birikiminin 0.40 mg/kg Se içeren
selenometiyonin ile beslenen balıklarla sağlandığı, kaslardaki Se birikiminin
diyetlere eklenen Se miktarına paralel olarak arttığını ve karaciğerdeki Se içeren
glutatyon peroksidaz aktivitesinin en yüksek düzeyde selenometiyonin içeren
yemlerle beslen balıklarda en yüksek bulunduğu saptanmıştır.
Khalil ve Mansour (1998), çiğ ve pişirilmiş sazan (Cyprinus carpio)
filetolarını buzdolabı koşullarında depolayarak, farklı antioksidantların ve paketleme
materyallerinin lipit oksidasyonunun kontrolüne olan etkisini araştırmışlardır.
Araştırmada, 5 0C’ de 16 gün boyunca depolanan adi sazan filetolarında ticari olarak
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
6
kullanılan bazı antioksidantların lipit oksidasyonuna etkileri değerlendirilmiştir.
Ayrıca, farklı paketleme koşulları kullanılarak lipit oksidasyonu ve acı tat
oluşumuna etkisi de araştırılmıştır. Buzdolabında depolamada lipit oksidasyonunun
kontrolünde en iyi antioksidant olarak Antracine 350 (propyl gallate, TBHQ, ve
%10 sitrik asit) bulunmuştur. Bu antioksidant, 200 ppm.lik konsantrasyonlarda ve
45 dak. daldırma zamanında en iyi sonucu vermiştir. Oksidatif acılaşmayı
engellemede vakum paketlemenin vakumsuz paketlenenlere göre çok daha fazla
etkili olduğu bulunmuştur. Pişirilmiş sazan filetoları, hem vakumlu hem de
vakumsuz paketlenenlerde çiğ olanlardan daha yüksek TBA değerine sahip
olmuşlardır. Ayrıca, lipit oksidasyonunu, pişirildikten hemen sonra yapılan
paketlemenin soğuk veya oda sıcaklığında paketlenenlerden daha iyi engellediği
tespit edilmiştir. Yapılan duyusal test değerlendirilmesinde ise, çiğ ve sıcak olarak
vakum paketlenen sazan filetoları depolama periyodu boyunca en fazla tercih edilen
uygulama olmuştur.
Simeonidou ve ark. (1998), 7 farklı Akdeniz balığı türünü buzda
depolayarak bunların kalite değerlendirmesini yapmışlardır. Çalışmada bütün
balıkların, buzda depolanması sırasında TBA değerinde önemli bir artış
bulunmuştur.
Clark ve ark. (1999) tarafından, lipozom model sisteminde ve alabalıktan
(Oncorhyncus mykiss) elde edilen kıyılmış etlerde kantaksantinin (CX) antioksidant
etkisi araştırılmıştır. Araştırmada, fosfotidilkolin (30 mg), kolesterol (12 mg) ve
dicetil fosfat (3 mg) içeren yapay bir lipozom model sistemi hazırlanmıştır. Bu
model sistemine, 5 µM ve 10 µM CX eklenmiştir. Araştırma materyali olarak
seçilen dişi alabalıklardan bir grup ise CX eklemeli yemle diğeri ise CX eklenmemiş
yemle beslenmiştir. Besleme periyodu sonunda alabalıklar, kıyılarak 25 g.lık
parçalar halinde oksijen geçirmez bir filmle kaplanmış ve hem 4 0C’ de 6 gün, hem
de – 20 0C’ de 24 hafta depolanmıştır. Lipozom model sisteminde, CX’ in bir
antioksidant olarak etkisinin konsantrasyona bağlı olduğu (10 µ > 5 µ >0 µ >)
bulunmuştur. Kıyılmış alabalıklarda ise depolama esnasında TBA değişimleri
incelenmiştir. 4 0 C’ de depolanan alabalıkların TBA sayılarında 6. güne kadar CX-
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
7
ekli ve CX eklenmemiş yemle beslenen alabalıklarda önemli bir farklılık yokken, 6.
günde CX-ekli yemle beslenen alabalıkların %50 daha düşük TBA sayısına sahip
olduğu bulunmuştur. Dondurarak depolamada (-20 0C) ise 24. haftada CX-eklemeli
kıyılmış alabalık parçalarının TBA sayısı kontrolden %25 daha düşük bulunmuştur.
Böylece, düşük oksijen geçirgenliğine sahip bir paketleme yapıldığında alabalıkların
lipit ve renk stabilitelerinin arttığı tespit edilmiştir.
Maraschiello ve ark. (1999), glutatyon peroksidaz aktivitesinin etin
oksidatif stabilitesini gösteren bir indikatör olarak kullanabileceğini önermişlerdir.
Ayrıca anti oksidatif enzim aktivitesi ve TBA arasında da bir ilişki olduğunu
belirtmişlerdir.
Undeland ve Lingnert (1999)’ in ringa filetoları ile yapmış oldukları bir
çalışmada, 0, 3, 6 ve 9 günlük buzda depolamanın selenyum içeren glutatyon
peroksidaz aktivitesini azalttığını bulmuşlardır.
Amerika Gıda ve Beslenme Kurumu (2000), bebeklerin günlük Se
ihtiyacını 15-20 mg/gün, çocukların 20-30 mg/gün, yetişkinlerin 40-55 mg/gün,
hamile bayanların 60 mg/gün, süt emziren annelerin ise 70mg/gün olarak
belirlemişlerdir. Ayrıca Se için alınması gereken en yüksek düzeyin 400mg/gün
olduğunu belirtmişlerdir.
O’Grady ve ark. (2001), 55 gün süre ile besi ineklerinin yemlerine organik
selenyum (0.3 mg/kg) ve E vitamini (300 I.U. α-tokoferol asetat/kg yem) eklenerek
antioksidan durumları ve kasların oksidatif stabilizesi üzerine çalışma
yapmışlardır.(Çizelge 2.1.) E vitamini eklenen diyetler içen modifiye atmosfer
paketleme ile plazmada ve kasta α-tokoferol düzeyinin artmasına neden olmuştur.
Selenyum katkılı yemlerle beslenen besi ineklerinin lipit oksidasyonu ise, E
vitaminin katılmayan grupla karşılaştırıldığında E vitamini olan diyetlerle beslenen
ineklerin kaslarında daha düşük bulunmuştur (p<0.05). E vitaminli ve E vitaminsiz
diyetler eklenen selenyum katkısının, kaslarda Se düzeyinin, glutatyon peroksidaz
aktivitesinin ve lipit oksidasyonunun azalmasına karşı önemli bir katkısının
olmadığı bulunmuştur.
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
8
Çizelge 2.1. Araştırmada kullanılan diyetlerin besin kompozisyonu aşağıdaki
çizelgede verilmiştir.
Đçerik Kontrol +E +Se +E+Se
Buğday %89.5 %89.5 %89.5 %89.5
Soya Unu %8 %8 %8 %8
Mineral/vitamin karışım %2.5 %2.5 %2.5 %2.5
Organik Se (Selplex50) %0.03 %0.03
E vitamini eklemesi %0.004 %0.064 %0.004 %0.064
Çizelge 2.2. Selenyum ve E vitamini eklemesi yapılan %80 O2 %20 CO2’de
depolanan kaslarda lipid oksidasyon değerleri. +4 C° depolama
0. Gün 7. Gün 14. Gün Grup TBARS TBARS TBARS Kontrol 0.24±0.08abx 1.91±0.90axy 2.86±0.88ay +E 0.11±0.02abx 0.38±0.10abxx 0.65±0.19bcy +Se 0.28±0.08ax 1.71±0.65abxy 2.34±0.77acy +E+Se 0.09±0.01bx 0.19±0.01by 0.28±0.02bz a,b,c,dAynı sütundaki farklı harfler günler arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farkı göstermektedir. x,y,zAynı satırdaki farklı harfler gruplar arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farklılığı göstermektedir.
Chien ve ark. (2003), Tayvan’ daki süpermarketlerden toplanan alabalıklar’
daki Se düzeyinin 1,18-1,47µg/g yaş ağırlık olduğunu bulmuşlardır.
Chytiri ve ark. (2003)’ nın yapmış olduğu bir çalışmada, kültüre alınmış
gökkuşağı alabalık (Oncorhynchus mykiss)’larını tüm ve fileto halinde buzda
depolamış ve bunların kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal kalitelerini
incelemişlerdir. Çalışmada 18 gün boyunca tüm olarak depolanan balıkların TBA
değeri çok yavaş bir şekilde artarken fileto halinde depolanan örneklerde TBA
değerleri daha yüksek bulunmuştur. Buzda depolama boyunca tüketilebilirlik
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
9
düzeyleri azalmıştır. Bu çalışma sonucu göstermektedir ki iç organları
temizlenmemiş alabalıklarda depolama süresi 15-16 gün, fileto alabalıklarda 10-12
gün sürmüştür.
Flair-Flow Europe Projesi (2003), balıklardaki selenyumun biyolojik
değerliliği, balık ürünlerindeki Se içeriğinin zenginleştirilmesi ve tüketicinin
selenyum alımını geliştirmek için yapmış oldukları çalışma sonucunda elde edilen
yetiştiricilik verileri, somon, yılan balığı, kedi balığı, morina ve gökkuşağı
alabalıklarının diyetlerine eklenen selenyum kaynağı için en uygun olanlarının
selenometiyonin ve selenyum içeren maya olduğunu bulmuşlardır.
Kumar ve Selvan (2003)’nın fareler ile yapmış oldukları bir çalışmada,
yemlere eklenen E vitamini ve selenyum ilavesinin hidroperoksitler ve glikolik asit
oksidaz (GAO) enziminin aktivitesini düşürdüğünü, laktat dehidrojenaz (LDH),
ksantin oksidaz (XO) ve buna eşlik eden superoksit dismutaz (SOD) gibi enzimatik
faaliyetlerin arttığını, katalaz (CAT) , glutatyon peroksidaz (GPx) ve glukoz-6-fosfat
dehidrojenaz (G6PDH) ile askorbik asit, alfa-tokoferol ve azaltılmış glutatyon
(GSH) gibi non-enzimatik antioksidantların seviyelerinde ise bir artış olduğunu
bulmuşlardır.
Zhan ve ark. (2006) Selenyum kaynaklarının farklı kesimlik domuzların
kaslarındaki selenyum dağılımına, et kalitesine ve antioksidan durumuna olan
etkilerini çalışmışlardır. Kontrol grubu olarak bazal diyetin 0.045 mg/kg Se içerdiği
tespit edilmiştir. Deney grupları için bazal gruba 0.3 mg/kg Se selenyum, sodyum
selenit veya selonometiyonin formunda eklenmiştir. Çalışmanın sonucunda, hem
sodyum selenit hem de selenometiyonin uygulaması yapılan yemlerle beslenen
kesimlik domuzların serumda, kasta, karaciğerde, pankreasta ve böbrek kaslarındaki
Se miktarının artmış olduğu bulunurken, selenometiyoninin kas, karaciğer ve
pankreasta daha yüksek olduğu bulunmuştur. Karaciğerde ve kasta her iki Se
kaynağı eklenmiş yemlerle beslenen domuzlarda, glutatyon peroksit aktivitesi artmış
buna karşılık malonaldehit içeriği de azalmıştır. Elde edilen bu çalışmanın
sonuçlarına göre, sodyum selenit ile karşılaştırıldığında selenometiyonin
dokulardaki selenyum birikimine ve anti oksidant statünün arttırılmasına karşı daha
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
10
etkili olduğu bulunmuştur. Çalışmada dokulardaki selenyum içeriği, glutatyon
peroksit aktivitesi ve malonaldehit miktarı Çizelge 2.3 ve 2.4 de verilmiştir.
Çizelge 2.3. Farklı selenyum kaynakları kullanılarak kesimlik domuzların serum, kas, karaciğer, pankreas, ve böbrek dokularında selenyum konsantrasyonları üzerine etkisia
Domuzlara Kontrol Sodyum selenitb Selenometiyoninb
Serum (µg/ml) 0.06±0.013y 0.15±0.011x 0.16±0.020x
Karaciğer (µg/g) 0.27±0.027z 0.53±0.025y 0.72±0.052x
Kas (µg/g) 0.10±0.022z 0.14±0.022y 0.35±0.036xx
Pankreas (µg/g) 0.30±0.020z 0.38±0.033y 0.58±0.035x
Böbrek (µg/g) 1.7±0.28y 2.3±0.32x 2.6±0.27x
Farklı harfler p<0,05 önem düzeyindeki farkı göstermektedir
a selenyum kaynaklarının 40. günde araştırıldığı yapılar
b 0.3 mg/kg Se diyetlere eklenmesi sonucu belirlenen Se oranları
Çizelge 2.4. Kesimlik domuzların kas ve karaciğer dokularındaki glutatyon peroksidaz aktivitesi ve malonaldehid içeriği üzerine farklı Se kaynaklarının etkisia.
Kontrol Sodyum selenitb Selenometiyoninb
Glutatyon Peroksit aktivitesi Karaciğer (U/mg) 46±5.3 69±4.8 74±5.1
Kas (U/mg) 5±1.12 7±1.03 8±1.36
Malonaldehit içeriği Karaciğer (nmol/mg) 10±2.4 8±1.8 7±1.6
Kas (nmol/mg) 80±12.2 617±11.5 51±8,3 Farklı harfler p<0,05 önem düzeyindeki farkı göstermektedir
a selenyum kaynaklarının 40. günde araştırıldığı yapılar
b 0.3 mg/kg Se diyetlere eklenmesi sonucu belirlenen Se oranları
2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Koray KORKMAZ
11
Rezaei ve ark. (2007)’ı buzda depolanan gökkuşağı alabalığının
(Oncorhynchus mykiss) kalite değişimleri üzerinde geciktirilmiş buzlanmanın
etkisini araştırmışlardır. Avlandıktan hemen sonra buzda depolanan gökkuşağı
alabalığının raf ömrü 9-11 gün ve TBA düzeyi düşük bulunurken 4 ve 8 saat
geciktirilerek buzlanan gökkuşağı alabalıklarında raf ömürleri daha kısa olmuştur ve
daha yüksek TBA düzeyi belirlenmiştir.
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
12
3.MATERYAL VE YÖNTEM
Projede, ticari bir firmadan sağlanan alabalık yemlerine 3 farklı oranda
selenometiyonin eklenmiş ve alabalıklar farklı düzeylerde selenometiyonin içeren
yemlerle 3 ay sonunda tüketimlik aşamaya getirilen balıklar buzda depolanmış ve
depolama boyunca balıkların protein kaliteleri ve lipit oksidasyonu araştırılmıştır.
3.1 Besleme Aşaması
Araştırmada, alabalık yemi olarak ticari bir yem fabrikasından gökkuşağı
alabalığı için formüle edilmiş standart 4mm çapında pelet alabalık yemleri
kullanılmıştır(Çizelge 3.1). Ç.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Tatlı su Đşletmesindeki yem
öğütme makinesi kullanılarak alabalık yemi tekrar öğütülüp 4 ayrı gruba ayrılmıştır.
Her bir grup iki tekerrürden oluşturulmuştur.1. grup kontrol olmak üzere, 2.grup 1
mg/kg Se, 3. grup 5 mg/kg Se ve 4. grup 10 mg/kg Se selenometiyonin eklenip iyice
karıştırıldıktan sonra pelet yapma makinesinde tekrar yem haline dönüştürülmüştür.
Đşlem esnasında yemde meydana gelecek olan oksidasyonu engellemek için yeme
%0,1 butil hidroksi tolen (BHT) eklenmiştir.
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
13
Çizelge 3.1.Araştırmada kullanılan pelet alabalık yeminin ( 4.0 mm çapında ve
4.0 mm boyunda) besin madde içerikleri
Miktar
Nem % 12
Ham Protein % 45
Ham Yağ % 20
Ham Selüloz % 3
Ham Kül % 12
Nişasta % 8
P % 1,5
CA % 1-2,0
HUFA(n-3) mg/gr 7
Vitamin A IU/kg 11
Vitamin C mg/kg 200
Vitamin D3 IU/kg 2000
Vitamin E mg/kg 250
Vitamin K3 IU/kg 15
Brüt Enerji kcal/kg 4704
Sindirilebilir Enerji kcal/kg 4140
Metabolik Enerji kcal/kg 3849
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
14
Besleme uygulamaları, Ordu Çambaşı Yaylası Ertaş Alabalık Turizm
Pazarlama Limited Şirketindeki havuzlar (Resim 3.1) kullanılarak yapılmış ve her
bir havuza 20 adet alabalık olmak üzere toplam 160 adet alabalık 8 havuzda 150±
gr ağırlığa sahip gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üç farklı oranda
selenometiyonin içeren yemlerle 3 ay süre ile beslenmiştir (Resim 3.2).
selenometiyonin içermeyen yem kontrol grubu olarak kullanılmıştır. Alabalıklar
ağırlıklarının %3’ ü kadar oranda serbest yemleme ile günlük olarak
yemlenmişlerdir.
Resim 3.1 Besleme çalışmasının uygulandığı Ordu Çambaşı yaylası Ertaş Alabalık Turizm Pazarlama Limited Şirketi işletmesi ve havuzları.
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
15
Resim 3.2 Farklı düzeylerde selenometiyonin içeren yemler ile yapılan besleme çalışması
3.2. Depolama Aşaması
Yaklaşık 250-300 gr. ağırlığa ulaşan alabalıklar havuzlardan hasat edilerek
ve iç organlarından temizlenerek köpük kutular içinde 1:3 oranında buzla
kaplanarak Ordu Çambaşı Yaylası Ertaş Alabalık işletmesinden Ç.Ü. Su Ürünleri
Fakültesi Đşleme Teknolojisi Bölümü Protein Araştırma Laboratuarına getirilmiştir.
Selenometiyonin ile beslenen alabalıkların buz içinde depolanması ile meydana
gelen lipit ve protein kalitesi incelenmiştir. Ayrıca yemlere eklenen selenyum
miktarı ve kasta olan birikimleri de analiz edilmiştir. Laboratuara getirilen
balıklardan protein kalitesinin incelenmesi için yapılacak olan SDS-PAGE (sodyum
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
16
dedosil sülfat poliakrilamit jel elektroforezi) analizinde kullanılacak olan örnekler
hemen derin dondurucu kaplarına yaklaşık 20’şer gr olmak üzere alınarak aynı gün
içinde -80 Cº ‘de depolanmıştır. Balıkların lipit kalitesini belirlemek için yapılacak
olan TBA (tiyobarbitürik asit) analizi aynı gün içinde değerlendirilmiştir. Araştırma,
balıkların duyusal olarak bozulduğu tespit edilinceye kadar buzda depolanmıştır.
Besleme çalışması sonucunda iki tekerrürden oluşan balık üç paralel olarak
çalışılmıştır.
3.2.1. Kimyasal Analizler
3.2.1.1 Selenyum Analizi
Yaklaşık 0.5 gr balık kası tartılarak teflon kaba yerleştirildi ve üzerine 10ml
%35’lik nitrik asit konsantrasyonu eklendi teflon kap sıkıca kapatıldıktan sonra
Mikrodalga Kapalı Sistem Cihazına(MARS 5) yerleştirildi. 200 Cº sıcaklık, 220 bar
basınç altında 20 dakika boyunca parçalanma işlemi gerçekleştirilerek soğuması için
bir süre bekletildikten sonra ekstrakt mavi bant filtre kağıdı ile süzülerek balon
jojelere konuldu ve ultra saf su ile 25 ml ye tamamlandı.Kör örneklerle aynı anda
hazırlanarak ICP-MS cihazında okuma gerçekleştirilmiştir.
3.2.1.2. Tiyobarbitürik Asit (TBA) Sayısı Tayini
Lipit oksidasyonunu belirlemek için tiyobarbitürik asit sayısı tayini Tarladgis
ve ark.(1960)’nın uyguladığı yönteme göre yapılmıştır. Bu amaçla homojenize yem
örneğinden 10 g örnek 0.1 mg duyarlı hassas terazide tartılarak, Kjeldahl cihazının
tüplerine aktarılmıştır. Ardından örneğin üzerine 97.5 ml distile su ile 2.5 ml
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
17
(1/2)’lik HCl çözeltisi ilave edilerek destilasyon işlemine geçilmiş ve 200 ml destilat
elde edilinceye kadar destilasyona devam edilmiştir. Destilasyon işleminden sonra,
5’er ml destilat alınarak kapaklı cam tüplere koyulmuş ve üzerine 5 ml TBA reaktifi
ilave edilerek vorteks yardımıyla karıştırılmıştır. Kör için ise bir başka deney tüpüne
5 ml TBA reaktifi ve 5 ml distile su koyularak vortekste karıştırılmış, tüm örnekler
ve kör kaynayan su banyosuna alınarak 35 dakika kaynatılmış daha sonra su
banyosundan çıkarılarak soğutulmuştur. Soğutulan tüplerdeki örnekler
spektrofotometre tüplerine aktarılarak 538 nm dalga boyunda kör tüpüne göre, optik
dansitesi okunmuştur. Elde edilen dansite değeri 7.8 sabit değeri ile çarpılarak
1000g örnekteki mevcut malonaldehit miktarı mg olarak hesaplanmıştır.
3.2.1.3.Sodyum dedosil sülfat poliakrilamit jel elektroforezi (SDS-PAGE)
Balıkların miyofibriler proteinlerinde meydana gelen denatürasyonu
incelemek için, BioRad marka mini vertikal sodyum dodesil sülfat (SDS)-
polyakrilamid jel elektroforezi (PAGE) kullanılmıştır. Jelde kullanılacak olan
örnekler önce ekstrakte edilip miyofibriler proteinlerine ayrılmış ve jellere bu
ekstrakt enjekte edilmiştir. Ekstraksiyon işlemi Dyer ve arkadaşları (1950)’ nin
yöntemine göre yapılmıştır. Bunun için 0.5 gr balık örneği 10 ml 0.6 M NaCl ve 50
mM sodyum fosfat buffer solüsyonunda ultra-turax kullanılarak 1 dak. buz içinde
homojenize edilmiştir. Örneklerin ekstraksiyon esnasında oksitlenmesini önlemek
için %0.1 oranında butil-hidroksi-toluen (BHT) kullanılmıştır. Ekstrakte edilen
örnekler daha sonra 5000 rpm de ve 4 oC’ de 20 dakika Universal 32R marka
soğutmalı santrifüj ile santrifüj edilmiştir. Örneklerdeki protein miktarı Lowry ve
arkadaşları (1951) metoduna göre yapılmıştır. Protein standardı olarak bovine serum
albümin kullanılmıştır. Elektroforez işlemi %10’ luk polyakrilamid jel ile Laemmli
(1970) metoduna göre yapılmıştır. Jeller, % 0.025 Coomassie Blue R-250, %40
methanol ve %7 asetik asit ile boyanmıştır ve fazla boya % 5 metanol ve% 7 asetik
asit ile 24 saat bekletilerek alınmıştır. Proteinlerin moleküler kütlesini belirlemek
3.MATERYAL VE YÖNTEM Koray KORKMAZ
18
için, myosin (211,24 kDa), β-galaktosidaz (117,76 kDa), bovin serum albumin
(99,81 kDa) ve ovalalbumin (49,78 kDa) içeren SDS-PAGE standardı (BioRad-161-
0309) kullanılmıştır.
3.3.4.Đstatistiksel Analiz
Araştırmanın sonunda elde edilen veriler SPSS 13.0 paket programı
kullanılarak değerlendirilmiştir. TBA ve alabalıkların ağırlık gelişimleri
değerlendirmesi için ‘tek yönlü varyans analizi’(One-Way Anova) modeli seçilerek,
Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
19
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
4.1. Besleme Aşaması
4.1.1. Ağırlık Kazancı
Çizelge 4.1. Farklı düzeylerde selenometiyonin içeren yemlerle üç ay boyunca beslenen alabalıkların ağırlık olarak gelişmeleri.
1.grup
(kontrol)
2.grup
(1 mg/kg Se)
3.grup
(5mg/kg Se)
4.grup
(10 mg/ kg Se)
Başlangıç 145,3a¹±0,010 147,5 a¹±0,025 146,3 a¹±0,044 150,6 a¹±0,040
1.Ay ağırlık (gr) 170,2 b¹±0,005 175,6 b¹±0,060 175,4 b¹±0,060 180,4 b2±0,060
2.Ay ağırlık (gr) 200,5 c¹±0,008 210,2 c1±0,080 212,2 c1±0,050 220,5 c2±0,050
3.Ay ağırlık (gr) 230,6 d1±0,012 240,4 d1±0,021 251,2 d2±0,010 270,2 d3±0,070
¹Aynı sütundaki farklı harfler aylar arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farkı göstermektedir.
²Aynı satırdaki farklı rakamlar gruplar arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farklılığı göstermektedir.
Besleme çalışmasının başlangıcında farklı oranlarda selenometiyonin katkılı
yemlerle beslenen gruplar arasında ağırlık artışı bakımından önemli bir fark
bulunmamıştır(p>0.05). Besleme çalışmasının 1. ayından sonra selenometiyonini en
yüksek düzeyde içeren yemlerle beslenen alabalıklardaki ağırlık artışı diğer gruplara
oranla önemli bir şekilde artış göstermiştir(p<0.05). Çalışmanın sonunda eklenen
selenometiyonin oranı ile doğru orantılı bir şekilde gruplar arasında ağırlık artışı
farkları gözlenmiştir.
Çizelge 4.1’ de görüldüğü gibi 4.grup yemlerle beslenen alabalıklar diğer
gruplara göre önemli artış göstererek 150,6±0,040 gr ‘dan 270,2±0,070 gr’a
ulaşmıştır. Bu çalışma sonunda 10 mg/kg Se ilavesi ile alabalıklarda önemli ağırlık
artışı gözlenmiştir. Balıklarda selenometiyonin ile beslemenin büyümeye etkisi ile
ilgili bir araştırmaya rastlanmamıştır.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
20
4.1.2. Selenyum Katkısının Alabalık Kasındaki Selenyum Miktarına Etkisi
4 farklı oranda selenometiyonin eklenerek pelet haline getirilen alabalık
yemlerinde ve bu yem grupları ile beslenen alabalıklarda tespit edilen selenyum
miktarı (mg/kg) Çizelge 4.2’ de verilmiştir.
Çizelge 4.2. Farklı oranlarda selenometiyonin katkılı yemlerle beslenen gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss) belirlenen selenyum değerleri.
1.grup
(kontrol)
2. grup 3. grup 4. grup
Yeme katılan Se (mg/kg)
miktarı
1 5 10
Balıktaki Se (mg/kg)
miktarı
0,305±0,005 0,307±0,008 0,394±0,002 0,403±0,001
Çalışmada yemlere katılan selenometiyonin değerleri 1. grup olan kontrol
grubu için 0 mg/kg Se, 2. grup için 1 mg/kg Se, 3. grup için 5 mg/kg Se ve 4.
grup için 10 mg/kg Se’dur. Verilen orandaki yemlerle beslendiklerinde yemdeki
selenyum artışına paralel olarak alabalıkların kaslarındaki selenyumunda arttığı
bulunmuştur. Selenyum balıklar için esansiyel bir mineraldir. Doymamış yağ
asitlerinin otooksidasyonunu sonucu üretilen peroksitlerin oluşumunu engelleyen
glutatatyon peroksidin enzimi 1 molekül enzime karşılık 1 atom Se içerir
(Steffens, 1989).
4.2 Lipid Oksidasyonu
Farklı düzeylerle selenometiyonin içeren yemlerle beslenen gökkuşağı
alabalığının buzda depolama esnasında lipit oksidasyonunda meydana gelen
değişimler Çizelge 4.3 ‘de verilmiştir.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
21
Çizelge 4.3. Farklı düzeyde selenometiyonin eklenen yemler ile beslenen gökkuşağı alabalığının buzda depolama esnasındaki lipit oksidasyonu ¹,²
¹Aynı sütundaki farklı harfler gruplar arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farkı göstermektedir. ²Aynı satırdaki farklı rakamlar günler arasındaki p<0,05 önem düzeyindeki farklılığı göstermektedir.
Depolamanın başlangıcında farklı oranlarda selenometiyonin ile beslenen
gruplar arasındaki thiobarbitürik asit sayılarında (TBA) önemli bir fark
bulunmamıştır(p>0.05). Depolamanın 7. gününde selenometiyonini en düşük
düzeyde içeren yemlerle beslenen alabalıklarda TBA düzeyi önemli derecede
yüksek bulunurken (p<0.05) selenometiyonini en yüksek düzeyde içeren 4. grupta
TBA düzeyleri önemli düzeyde düşük bulunmuştur (p<0.05). Depolamanın
14.gününde ise en yüksek TBA düzeyinin 3.grup yemlerle beslenen alabalıklarda
olduğu bunu 1. ve 2. grup yemlerle beslenen alabalıkların takip ettiği en düşük TBA
düzeyin ise 4.grup yemlerle beslenen alabalıklarda olduğu saptanmıştır (p<0.05).
Şekil 4.1.‘de görüldüğü gibi 4.grup yemlerle beslenen alabalıklar hariç
diğer tüm gruplarda depolama boyunca TBA düzeyinin önemli düzeyde arttığı
sadece 4.grupta TBA düzeyinin önemli düzeyde azaldığı tespit edilmiştir(p<0.05).
Bu sonuçlara göre, 4. grubun kaslarında saptanan 0.403±0.01 mg/kg Se miktarı ile
alabalıkların lipit oksidasyonunun engellenmesinde önemli bir rolü olduğu
söylenebilir. Balıklarda selenometiyonin ile beslemenin lipit oksidasyonuna olan
etkisi ile ilgili bir araştırmaya rastlanmamıştır. Fakat selenometiyonin katkısının lipit
oksidasyonunu engellediği DeVore ve ark.(1983)’ nın tavuklarda yaptığı, Moksnes
ve Norheim(1983)’nın kuzularda yaptığı çalışmalarda da saptanmıştır.
Gruplar 0. Gün 7. Gün 14. Gün
1. Grup 0,35a1±0,131 0,88a2±0,045 2,13a3±0,364
2. Grup 0,38a1±0,087 0,59b2±0,043 1,40b3±0,159
3. Grup 0,46a1±0,046 0,52b1±0,139 2,55c2±0,218
4. Grup 0,47a1±0,317 0,19c2±0,070 0,18d2±0,024
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
22
LĐPĐD OKSĐDASYONU
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
0 7 14
GÜNLER
TBA m
g m
alonaldehit/1000 g et
1. Grup
2. Grup
3. Grup
4. Grup
Şekil 4.1. Farklı oranlarda selenometiyonin içeren yemler ile beslenen gökkuşağı alabalığının buzda depolama esnasındaki lipit oksidasyonu.
Yağlı balıkların depolamasında raf ömrünü kısıtlayan en önemli
problemlerden birisinin, yağların oksitlenmesi olduğu bilinmektedir. Balık
kaslarındaki yağların oksitlenmesini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar arasında,
balığın kas dokusunda doğal olarak bulunan pro-oksidantlar (demiri indirgenmiş bir
biçimde koruyan iyonik demir ve bileşiklerini, moleküler oksijenin indirgenmiş
biçimlerini, halojene olmuş hidrokarbonları ve hidrojen peroksit tarafından
aktiflenmiş heme proteinlerin) ve antioksidantlar (oksijenin aktif formunu tutanlar,
çeşitli kompleks oluşumlarla demirin reaksiyonlarını engelleyenler ve
oksitlenmemiş demiri koruyan bileşikler, tokoferol ve ubiquinal veya askorbat ve
sistein gibi serbest radikalleri tutan bileşikler), balığın türü, içerdiği çok doymamış
yağ asitlerinin miktarı, depolamadan önce uygulanan işlem ve depolama sıcaklığı,
kullanılan paket materyali, ışık,... vs. en önemli faktörlerdir. Alabalıklar yağlı balık
olmalarına rağmen oksidatif acılaşmaya karşı oldukça dayanıklıdır (Nilsson ve
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
23
Ekstrand, 1995). Alabalığın kas dokusunda bulunan karotenoyitlerin özellikle
singlet oksijeni tutarak etkili bir antioksidant olduğu belirtilmektedir (Burton ve
Ingold, 1984; Murasecco-Suardi ve ark., 1988; Frankel, 1991;Hirayama ve ark.,
1994). Anderson ve ark. (1990)’ nın yaptıkları bir çalışmada, 9.1 mg /kg
astaksantine sahip çiftlik alabalık filetolarının, 4.9 mg/kg astaksantin içeren doğal
Atlantik salmon filetolarından daha az lipit oksidasyonuna maruz kaldıkları
saptanmıştır. Bu araştırıcılar, elde edilen bu sonucun astaksantinin radikal tutma
etkisinden dolayı olabileceğini öne sürmektedirler. Buna rağmen, astaksantinin lipit
oksidasyonuna olan etkisiyle ilgili yapılan diğer araştırmalarda, özellikle düşük
astaksantin konsantrasyonunun lipit oksidasyonu üzerine herhangi bir etkisinin
olmadığı, ancak dokularda yüksek miktarda bulunduğunda antioksidant etkisi
gösterdiği belirtilmektedir (Polvi ve Ackman, 1992; Bjerkeng ve Johnsen, 1995).
Yine aynı şekilde kanal kedi balıkları (Ictalurus punctatus) ile yapılan çalışmalarda,
diyetlerine eklenen tokoferolün acılaşmadaki rolü araştırılmış ve sonuçta kedi
balıklarının diyetlerdeki α-tokoferol düzeyinin artması ile oksidatif acılaşmanın
engellendiği bulunmuştur (Gatlin ve ark., 1992). Karotenoyitler dışında,
alabalıkların beyaz kas sitozellerinde lipit peroksidasyonunu koruyan iki tip koruma
faktörü bulunmuştur (Han ve Liston, 1989). Bu nedenlerle alabalıklarda özellikle
oksidatif acılaşmayı ölçen TBA düzeyinin oldukça yavaş geliştiği bir çok çalışma
ile belirlenmiştir (Bjerkeng ve Johnsen, 1995; Andersen ve ark., 1990; Clark ve ark.,
1999; Nilsson ve Ekstrand, 1995). Balıklardaki lipit stabilizesini ve oksidatif
acılaşmayı etkileyen diğer bir faktörde oksijen ve ışıktır. Bu konu ile ilgili olarak
şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, özellikle vakum paketlemenin ve karanlık bir
ortamda depolanan balıkların hava ile temas edenlerden ve ışığa maruz kalanlardan
daha az oksidatif acılaşmaya maruz kaldığı bulunmuştur. Bu çalışmada da TBA
düzeyi diğer yağlı balık türlerine göre düşük bulunmasına rağmen selenometiyonin
lipit oksidasyonundaki etkisinin konsantrasyona bağlı olarak değişebildiğini ve
kaslardaki selenyumun artışına paralel olarak TBA oluşumunun önemli derecede
azalttığını göstermektedir.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
24
4.3 Miyofibriler Protein Denaturasyonu
Üç ay süre ile 4 farklı oranda selenometiyonin içeren yemler ile beslenen
gökkuşağı alabalığının 14 gün süre ile buzda depolama sonucu protein profillerinde
meydana gelen değişim Şekil 4.2, 4.3, ve 4.4’ te verilmiştir.
0.Gün Elektroforez Profilleri
A B
Şekil 4.2. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 0.gün elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı. Örneklerin elektroforezi β –merkaptoethanol (A) varlığında veya yokluğuda (B) gerçekleştirilmiştir. MW: moleküler ağırlık kDa: kilo dalton
Depolamanın başlangıcında alabalıkların elektroforez dağılımları β –
merkaptaethanolsüz incelendiğinde birinci grup dışındaki tüm gruplarda özellikle 50
kDa molekül ağırlığından daha büyük molekül ağırlığına sahip proteinlerin
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
25
bantlarında bir azalmaya rastlanırken, β – merkaptaethanol içeren elektroforez
profillerinde ise bu protein bantlarında herhangi bir azalmaya rastlanmamıştır.
Ayrıca bant yoğunluklarına göre gruplar arasında da önemli bir farka
rastlanmamıştır.
7.Gün Elektroforez Profilleri
A B
Şekil 4.3. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 7.gün elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı. Örneklerin elektroforezi β –merkaptoethanol (A) varlığında veya yokluğuda (B) gerçekleştirilmiştir. MW: moleküler ağırlık kDa: kilo dalton
Depolamanın 7. gününde ise β – merkaptaethanolsüz elektroforez
profillerindeki protein bantlarının yoğunluklarının 0. güne hemen hemen benzer
olduğu görülmektedir. Aynı şekilde β – merkaptaethanol içeren elektroforez protein
bantlarında da 0. gün ile benzer olduğu bulunmuştur. Yine bant yoğunluklarında
gruplar arasında önemli bir fark görülmemiştir.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
26
14.Gün Elektroforez Profilleri
A B
Şekil 4.4. Farklı düzeylerde Selenometiyonin içeren yemler ile beslenen gökkuşağı alabalıklarının buzda depolanmasında 14.gün elektroforez profillerinin molekül ağırlıklarına göre dağılımı. Örneklerin elektroforezi β –merkaptoethanol (A) varlığında veya yokluğuda (B) gerçekleştirilmiştir. MW: moleküler ağırlık kDa: kilo dalton
Depolamanın 14. gününde de protein bantlarında başlangıç ve 7. güne göre
önemli bir değişim görülmemiştir.
Elektroforez sonuçlarına göre protein denaturasyonunun daha depolamanın
başında meydana geldiği ve depolama boyunca da proteinlerde önemli bir
denaturasyonun/indirgenmenin meydana gelmediği bulunmuştur. Araştırmada
selenometiyonin katkısının alabalıkların protein bantlarında önemli bir etkiye sahip
olmadığı saptanmıştır.
Depolamanın başlangıcında tespit edilen ve depolama boyunca benzer seyir
gösteren indirgenme maddesi içermeyen elektroforez protein profillerinde
görülmemesi ve bu protein bantlarının indirgenme maddesi içeren protein
profillerinde görülmesi depolamanın daha başlangıcında düşük moleküler ağırlıklı
proteinlerin disülfit kovalent bağlarla yüksek moleküler ağırlıklı bileşikler
oluşturmasından kaynaklandığını göstermektedir.
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Koray KORKMAZ
27
Sompongse ve ark.(1996) adlı araştırıcılar sazan miyosin ağır zincirlerine
(MHC) buzda depolamanın etkisini araştırmışlar ve araştırma sonucunda MHC’ de
önemli bir azalma ve proteinlerde di-sülfit bağlarla yüksek moleküler ağırlıklı
polimerlerin oluştuğunu bulmuşlardır. Depolama boyunca indirgenme maddesi
içeren ve içermeyen elektroforez örneklerindeki protein bantlarında bir azalma ve
kayba rastlanmadığı için depolama boyunca proteoliz sonucu proteinlerde bir
indirgenmenin olduğu söylenemez. Depolamanın başında ve 14.gününde β –
merkaptaethanol elektroforez bantlarının en üstünde koyu renkli yüksek moleküler
ağırlıklı proteinlere rastlanmıştır. Bunun nedeninin depolama boyunca dev
miyofibriler proteinlerin dereceli olarak post-mortem proteolizi ile ayrılmasından
kaynaklandığı söylenebilir (Bonnel ve ark,2001;Vernez-Bogrin ve ark,2001).
(Bonnel ve ark,2001) bizim bulduğumuz çalışmaya benzer olarak ince dudaklı
kefallerle yapmış olduğu bir çalışmada dev miyofibriler proteinlerde depolamanın
başlangıcında bir proteolize uğrayarak ayrıştığını öne sürmüştür.
Verrez-Bognis ve ark.(2001), 96 saat süre ile buzda depolanan levreklerin
miyofibriler proteinlerinde önemli bir değişime rastlamadıklarını öne sürmüşlerdir.
Benzer şekilde, Munasinghe ve ark.(2005) tarafından 4 Cº deki soğuk depolama
boyunca sarıkuyruk balıklarının kıymasındaki miyofibriler proteinlerin
yoğunluklarında da önemli bir değişime rastlanmamıştır. Bu sonuçlar, bizim elde
ettiğimiz sonuçlarla benzerlik göstermektedir.
5.SONUÇ VE ÖNERĐLER Koray KORKMAZ
28
5. SONUÇ VE ÖNERĐLER
5.1 Sonuçlar
Farklı oranda selenometiyonin eklenmiş yemlerle beslenerek 14 gün boyunca
buzda depolanan alabalıkların protein ve lipit kalitesindeki değişimleri araştırmayı
amaçlayan bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular şu şekilde sıralanabilir.
1. Farklı oranda selenometiyonin katkılı yemlerle üç ay boyunca beslenen
gökkuşağı alabalık (Oncorhynchus mykiss)’ ının ağırlık artışları sonuçlarına göre,
1.,2. ve 3. grup arasında ağırlık artışlarında önemli bir fark olmadığı halde, 4.grup
yemlerle beslenen (10mg/kg Se) önemli bir artış göstererek 150,6±gr ‘dan
270,2±0.070 gr’a ulaşmıştır. Bu çalışma sonunda 10 mg/kg Se ilavesi ile
alabalıklarda önemli bir ağırlık artışı gözlenmiştir.
2. Yemdeki selenyum artışına paralel olarak, buzda depolanan gökkuşağı alabalık
(Oncorhynchus mykiss) kaslarındaki selenyum miktarının da arttığı saptanmıştır.
Yemdeki ve balıktaki selenyum değerleri sırasıyla,
1.grup için 0 mg/kg Se, 0.305±0.005mg/kg Se,
2.grup için 1 mg/kg Se,0.307±0.008 mg/kg Se,
3.grup için 5 mg/kg Se,0.394±0.002 mg/kg Se,
4.grup için 10 mg/kg Se,0.403±0.001 mg/kg Se,
3. Buzda depolama sırasında yeme en yüksek düzeyde katılan 10mg/kg Se
düzeyinin alabalığın lipit oksidasyonunu önemli derecede engellediği söylenebilir.
Araştırmada selenyumu en yüksek düzeyde içeren 4.grup yemlerle beslenen
alabalıklar hariç diğer tüm gruplarda depolama boyunca TBA düzeyinin önemli
derecede arttığı sadece 4.grupta TBA düzeyinin önemli derecede azaldığı tespit
edilmiştir. Bu sonuçlara göre 4.grubun kaslarında rastlanan 0.403±0.001 mg/kg Se
5.SONUÇ VE ÖNERĐLER Koray KORKMAZ
29
miktarı ile alabalıkların lipit oksidasyonunun engellenmesinde önemli rolü olduğu
söylenebilir.
4.Elektroforez sonuçlarına göre protein denatürasyonunun daha depolamanın
başında meydana geldiği belirlenmiştir. Bu çalışmada, buzda depolanan
alabalıklarda protein denatürasyonun önemli kalite kayıplarına neden olabileceği
saptanmıştır.
5.2.Öneriler
Yaptığımız çalışma, sadece bir tür üzerinde selenometiyonin ile beslenerek
buzda depolamanın protein ve lipit kalitesindeki değişimler üzerine
gerçekleştirilmiştir. Elde ettiğimiz veriler göz önüne alındığında gelecekte bu konu
üzerinde çalışacak araştırmacılara şu önerilerimiz olacaktır.
1. Bu çalışmanın sonucunda, alabalık yemlerine katılan selenometiyonin
miktarı alabalıkların kaslarında istenilen selenyum birikimine neden olmamıştır. Bu
nedenle kaslardaki selenyum birikiminin proteinlere olan etkisinin daha ayrıntı
araştırılması için daha yüksek konsantrasyonlarda selenometiyonin içeren yemlerle
beslemenin de yapılması gerekir. Çalışmamızda alabalık yemine 1 mg/kg Se, 5
mg/kg Se, 10 mg/kg Se ilavesi yapılmış ve çalışmanın protein kalitesine önemli bir
etkisinin olmadığı görülmüş olup bundan sonra yapılacak olan çalışmalarda
selenometiyonin düzeyinin 10 mg/kg Se ve üzeri değerler kullanılarak elde edilecek
sonuçların değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
2.Alabalıkların besleme aşamasındaki çalışma yetiştiricilik amaçlı
yapılmamıştır. Son yıllarda üretim ve tüketiminde gözle görülür bir artış olan
alabalığın antioksidant sistemi geliştirilerek daha uzun süreli depolanmasına olanak
sağlanması ve alabalık kasındaki Se birikimini artırarak insanların daha fazla Se
alımının gerçekleştirilmesi için yapılmıştır. Bu çalışma, yetiştiriciliği yapılan diğer
5.SONUÇ VE ÖNERĐLER Koray KORKMAZ
30
balıklar içinde bir model teşkil ederek, 10 mg/kg Se’den den fazla selenometiyonin
ilavesi ile daha uzun süreli araştırmalar gerektiği önerilmektedir.
31
KAYNAKLAR
ANDERSEN, H.J., BERTELSEN, G., CHRĐSTOPHERSEN, A.G., OHLEN, A., VE
SKĐBSTED, L.H., 1990. Development of rancidity in salmonid steaks during
retail display. Z. Lebensm. Unters. Forsch, 191:119-122
BELL, JB., ELĐOT, GE., SMĐTH, DW., 1983. Influence Swage Treatment and
Urbanization on Selection of Multiple-Resistance in Fecal Coliform
Populations. Applied Environmental Microbiology 46, 227-232.
BJERKENG, B. AND JOHNSEN, G., 1995. Frozen storage quality of rainbow trout
(Oncorhynchus mykiss) as affected by oxygen, illumination, and fillet
pigment. J. Food Sci., 60(2): 284-288.
BONNAL, C., RAYNAUD, F., ASTIER, C., LEBART, M.C., MARCILHAC, A.,
COVES, D., CORRAZE, G., GELINEAU, A., FLEURENCE, J.,
ROUSTAN, C., BENYAMIN, Y., 2001. Postmortem degradation of ehite
fish skeletal muscle (Sea Bss, Dicentrarchus labrax): Fat diet effects on in
situ dystrophin Proteolysis during the prerigor stage. Mar. Biotechnol.,
3:172-180.
BRANNAN, R.G., AND ERĐCKSON, M.C., 1996. Sensory assessment of frozen
stored channel catfish in relation to lipid oxidation. J. Aquatic Food Product
Tech., 5(1):67-80
BURTON, G.W. AND INGOLD, K.U., 1984. β-carotene: an unusual type of lipid
Antioxidant. Science, 224: 569-573.
CHAN, H.W.S., 1987. Microsomal lipid peroxidation. In: autoxidation of
unsaturated lipids. H.W.S. Chan (Eds), Academic Press, New York, p.1
CHĐEN, L., YEH, C., HAUNG, S., SHĐEH, M., HAN, B., 2003. Pharmacokinetic
model of daily selenium intake from contaminated seafood in Taiwan. The
Science of the Total Environment, 311:57-64.
32
CHYTĐRĐ, S., CHOULĐARA, I., SAVVAĐDĐS, I.N., KONTOMĐNAS, M.G., 2004.
Microbiological, chemical and sensory assessment of iced whole and filleted
aquacultured rainbow trout. Food Microbiology 21: 157–165
CLARK, T. H., FAUSTMAN, C., CHAN, W.K.M., FURR, H.C., REĐSEN, J.W.,
1999. Canthaxanthin as an antioxidant in a liposome model system and in
minced patties from rainbow trout. J. Food Sci., 64 (6): 982-986.
DALLE-DONE, I., ROSSĐ, R., GĐUSTARĐNĐ, D., LUSĐNĐ, L., MĐLZANĐ, A.,
SĐMPLĐCĐO, P.D., & COLOMBO, R., 2001. Actin carbonylation: from a
simple marker of protein oxidation to relevant signs of severe functional
impairment. Free Radical Biology & Medicine, 31, 1075-1083.
DAVĐES, K.J.A. AND GOLDBERG, A.L., 1987. Proteins damaged by oxygen
radicals are rapidly degraded in extracts of red blood cells. J. Biol. Chem.,
262:8227-8234.
DAVĐES, M.J., FU, S., WANG, H., DEAN, R.T., 1999. Stable markers of oxidant
damage to proteins and their application in the study of human disease. Free
Radical Biology & Medicine, 27: 1151-1163.
DEVORE, V.R., COLNAGA, G.L., JENSEN, L.S., GREENE, B.E.,1983.
Thiobarbituric acid values and glutathione peroxidase activity in meat from
chickens with a selenium supplemented diet. Journal of Food Science, 48(1):
300-301.
DYER, W.J., FENCH, H.V., SNOW, J.M., 1950. Proteins in Fish Muscle. 1.
Extraction of protein fraction in fresh fish. J. Fish Res. Bd. Can. 7:585
FRANKEL, E.N., 1991. Recent advences in lipid oxidation. J. Sci. Food Agric.,
54:495-511.
FLAĐR-FLOW EUROPA, 2003. Fish as a sources of selenium. Flair-flow Reports
FFE 576/03/SME66, 1 p
FOOD AND NUTRITION BOARD, INSTITUTE OF MEDICINE, 2000. Dietary
reference intakes of vitamin C. vitamen E., selenium and carcinoids. New
York: National Academy Press., p. 284-324.
33
GATLIN, D.M., BAI, S.C. VE ERICKSON, M.C., 1992. Effect of dietary vitamin
e and synthetic antioxidants on composition and storage quality of channel
catfish, Ictalurus punctatus. Aquaculture, 106:323-332.
HAN, T.J., LĐSTON, J., 1989. Lipid peroxidation protection factors in rainbow trout
(salmo gairdnerii) muscle cytosol. J. Food Sci., 54(4):809-813.
HIRAYAMA, O., NAKAMURA, K., HAMADA, S. AND KOBAYASI, Y., 1994.
singlet oxygen quenching ability of naturally occurring carotenoids. Lipids,
29:149-150.
HULTIN, H.O., 1992. Biochemical deteriotion of fish muscle. In: Quality
Assurance in fish industy, pp. 125-139.
KHALIL, A.H., MANSOUR, E.H., 1998. Control of lipid oxidation in cooked and
uncooked refrigerated carp fillets by antioxidant and packaging.
combinations. J. Agric. Food Chem., 46: 1158-1162.
KĐM, K., WANG, X., CHOĐ, S., PARK, G., KOO, J., BAĐ, S.C., 2003. No
synergistic effects by the dietary supplementations of ascorbic acid, α-
tocopheryl acetate and selenium on the growth performance and challenge
test of Edwardsiella tarda in fingerling Nile Tilapia, Oreochromis niloticus
L. Aquatic Research, 34: 1053-1058
KUMAR, M. S., SELVAM, R., 2003. Supplementation of vitamin E nd selenium
prevents hyperoxaluria in experimental urolithic rats. J. Nutritional
Biochemistry, 14: 306-313
LAEMMLI, U.K., 1970. Cleavage of structural proteins during the assembly of the
head of bacteriophage T4. Nature, 277:680-685.
LIU, G., & XIONG, Y.L. (2000). Electrophoretic pattern, thermal denaturation, and
in vitro digestibility of oxidized myosin. J. Agric. Food Chem., 48, 624-630.
LOWRY, O.H., ROSEBROUGH, N.J., FARR, A.L., RANDALL, R.J., 1951.
Protein measurement with the folin phenol reagent. J. Biol. Chem., 193, 265-
275.
34
MARASCHIELLO, C., SARRAGA, C., REGUEIRO, A.G., 1999. Glutathione
peroxides activity, TBARS, and α-tocopherol in meat from chickens fed
different diets. J. Agric. Food Chem., 47: 867-872
MOKSNES, K., NORHEĐM, G., 1983. Selenium and glutathione peroxidase levels
in lamp received feed supplemented with sodium selenite or
selenomethionin. Acta Veterinaria Scandinavica, 24(1):45-58.
MUNASĐNGHE, D.M.S., OHKUBO, T., SAKAĐ, T., 2005. The lipid peroxidation
induced changes of proteins in refrigirated yellowtail minced meat. Fisheries
Science, 71:462-464.
MURASECCO-SUARDĐ, P., OLĐVEROS, E., BRAUN, A.M. AND HANSEN,
H.J., 1988. Singlet-oxygen quenching by carotenoids: steady-state
luminescence experiments. Helv. Chim. Acta, 71:1005-1010.
NILSSON, K. AND EKSTRAND, B., 1995. Frozen storage and thawing methods
affect biochemical and sensory attributes of rainbow trout. J. Food Sci.,
60(3): 627-630.
O’GRADY, M. N., MONAHAN, F. J., FALLON, R. J. AND ALLEN, P., 2001.
Effects of dietary supplementation with vitamin E and organic selenium on
the oxidative stability of beef. J. Anim. Sci. 79:2827–2834
OLĐVER, C.N., AHN, B., MOERMAN, E.J., GOLDSTEĐN, S., STADTMAN, E.R.,
(1987). Age-related changes in oxidized proteins. J. Bio. Chem., 262(12):
5488-5491.
OWUSU-ANSAH, Y.J. AND HULTIN, H.O., 1987. Effect of in situ formaldehyde
production on solubility and cross-linking of proteins of minced red hake
muscle during frozen storage. J. Food Biochem., 11:17.
POLAT, A. and TOKUR, B., 2000. Balıklarda prooksidan ve antioksidanların lipit
oksidasyonuna etkileri. Ege Üniversitesi Su ürünleri Fak. Dergisi, 17(3-4),
299-310
35
POLVĐ, S.M. AND ACKMAN, R.G., 1992. Atlantic Salmon (Salmo salar) muscle
lipids and their response to alternative dietary fatty acid sources. J. Agric.
Food Chem., 40: 1001-1007.
RAYMEN, M., 2000. The importance of selenium to human health. Lancet,
356:233-241.
STEFFENS, W., 1989, Princples of Fish Nutrition Ellis Horwood Ltd, Chichester
384 p
SOMPONGSE, W., ITOH, Y., NAGAMACHI, S., OBATAKE, A., 1996. Effect of
the oxidation of sh groups on the stability of carp myosin during ice storage.
Fisheries Science, 62(3):468-472.
SOYER, A., HULTIN, H.O., 2000. Kinetics of oxidation of the lipids and proteins
of cod sarcoplasmic reticulum. J. Agric. Food Chem., 48, 2127-2134.
SRINIVASAN, S., HULTIN, H.O., 1997. Chemical, Pyhsical, and Functional
properties of cod proteins modified by a nonenzymic free-radical-generating
system. J. Agric. Food Chem., 45, 310-320.
STANSBY, M.E., 1990. Deteriotion. In: Fish Oil in Nutrition. M. Stansby (Eds),
Van Nostrand Reinhold, New York, p. 120-131
TARLADGIS, B., WATTS B.M., and YONATHAN M., 1960. Distillation method for determination of malonaldehit in rancid food. J. of American Oil Chmistry Society, 37(1), 44-48.
TOKUR, B. and KORKMAZ, K., 2007a. The effects of fenton type (Fe+2/H2O2)
oxidation system on lipid and protein oxidation of grey mullet (Mugil
cephalus). Journal of FisheriesSciences.com, 1(1): 41-47
REZAEĐ, M., HOSSEĐNĐ, S. F., LANGRUDĐ, H. E., SAFARĐ,R. HOSSEĐN, S.
V.,2008. Effect of delayed icing on quality changes of iced rainbow trout
(Onchorynchus mykiss). Food Chemistry 106: 1161–1165
SĐMEONĐDOU .S., GOVARĐS, A. AND VARELTZĐS, K., 1998. Quality
assessment of seven Mediterranean fish species during storage on ice. Food
Research International, Vol. 30, No. I, pp. 479484
STEFFENS, W., 1989. Minearl. Principle of fish nutrition. Ellis Horward Lmt., p.
306-311.
36
TOS´-LUTY, S., OBUCHOWSKA-PRZEBĐROWSKA, LATUSZYNSKA, J.,
MUSĐK, I., TOKARSKA-RODAK., 2003. Comporison of Histological and
ultrastructural changes in mice organs after supplementation with inorganic
and organic selenium. Ann Agric Environ Med., 10:87-91.
UNDELAND, I. AND LINGNERT, H., 1999. Lipid oxidation in fillets of herring
(Clupea harengus) during frozen storage. Influence of prefreezing storage. J.
Agric. Food Chem., 47: 2075-2081.
WANG, C., LOVELL, R.T., 1997. Organic selenium sources, selenometthionine
and selenoyeast, have higher bioavailability than an inorganic selenium
source, sodium selenite, in diets for channel catfish (Ictalurus punctatus) .
Aquaculture, 152: 223-234.
WATANABE, F., GOTO, M., ABE, K., NAKANO., 1996. Glutathione peroxidase
activity during storage of fish muscle. J. Food Science, 61(4): 734-735.
VERREZ-BAGNIS, V., LADRAT, C., MORZEL, M., NOËL, J., FLEURENCE, J.,
2001. Protein changes in post mortem sea bass (Dicentrarchus labrax)
muscle monitored by one-two-dimensional gel electrophoresis.
Electrophoresis, 22:1539-1544.
YINCI, X., YAMAGUCHI, T., TAKEUCHI, M., LIDA, H., 1995. Determination of
oxidative rancidity in fish oil by an odor sensor. J. Jpn. Soc. Food Sci.
Technol., 42: 677-681.
ZHAN. X., WANG, M., ZHAO, R., LĐ, W. AND XU, Z.,(2007) Effects of diffrent
selenium source on selenium distribution, loin quality and antioxidant status
in fishing pigs. Animal Feed Scince and Technology 132: 202-211
37
ÖZGEÇMĐŞ
1981 yılında Ordu’ da doğdum. Đlk, orta ve lise eğitimimi Ordu’ da
tamamladım. 1999 yılında Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesini kazandım.
2003 yılında mezun oldum, aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
Su Ürünleri Ana Bilim Dalında açılan yüksek lisans sınavını kazanarak, yüksek
lisans eğitimime başladım.
Şu ana kadar 4 adet yayınım bulunmaktadır.