Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
l (J.JJ '1 L
. Uluslararası
Bursa Tasavvuf l(ültürü Seınpozyuınu
4
BURSA KULTUR SANAT VE
TURIZM VAKFI
BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI BURSA IdTAPLIGI 18
Uluslararası Bursa Tasa11vuj Kültiirii Scmpozyumu 4
ISBN ...-975-7003-16-6
B irinci Basım Eylül2005
Ya)luıa Hazırlayan
Mehrned Temelli
Baskı
F.Özsan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
İzmiryolu No:221 Beşevler 1 BURSA
Tel: O (224) 441 33 82
e-mail: [email protected]
Açıkhava Tiyatrosu Yanı, Kültürpark 1 Bursa Tel: (O 224) 234 49 12 (3 hat)
Faks: (O 224) 234 49 ll E-posta: [email protected]
Zeyniyye l(ültürünün Bursa'daki Mirası Dr. Abdurrezzak Tek*
Selçuklular devrinde başlayan Anadolu'nun İslamiaşma sürecinde tasawuf kültürü ve tarikatiann önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Maveraünnehr, Harizm, Horasan ve diğer bölgelerden gelen şeyh ve dervişler vasıtasıyla bu kültür, başta Yeseviyye olmak üzere Kazerfıniyye, Kübreviyye, Sühreverdiyye, Mevleviyye, Rifaiyye, Bektaşiyye, Halvetiyye ve Nakşibendiyye tarafından asırlar boyu temsil edilmiştir. Bu süreç içinde bazı tarikatlar varlığını yüzyıllarca sürdürebilirken, bir kısmı da belli bir süre etl<.ili olduktan sonra tarih sahnesinden çel<.ilmiştir. Zeyniyye kültürü ise, Sühreverdiyye'nin kolu olarak XV. yüzyılın ill( yanşında dönemin tanınmış şeyhlerinden Zeynüddin Han'nin önderliğinde Herat'ta ortaya çıkışının ardından kısa sürede üç kıtaya yayılabilmiştir.
Söz konusu kültür, Şeyh Han'nin kaleme aldığı eserlerinin yanında yetiştirdiği halifelerinden Muharnıned Tebadegani, Derviş Ahmed Semerkandi, Sadreddin Rewasi, Mahmud Hisari vasıtasıyla Horasan. bölgesinde, Abdülmuti Mağribi, Ebü'l-Fütüh Nfıreddin Ahmed, Abdülkenın Halife, Seyyid Safiyyüddin İci, Ahmed b. Faldh Ali Dimyati, Kemaleddin İbnü'lHümam, Eıninüddin Aksarayi ile Hicaz bölgesi ile Suriye ve Mısır civannda, Siracüddin el-Multani ve Abdülmelik el-Gaznevi ile Hindistan bölgesinde, Şeyh Muhammed, Abdurrahim Rumi/Merzifoni, Abdüllatif Kudsi/ Mal(disi ve halifeleri vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de temsil edilmiştir.
Yul(anda zikredilenler arasında Abdüllatif Kudsi (öl. 856/1452), Zeyniyye kültürünü Bursa'ya taşıyan ill( ldşi olması yönüyle konumuz açısında önemli bir isimdir. Dolayısıyla XV. yüzyılın yansında Kudsi ile teşekkül eden ve günümüze kadar ulaşan Zeyniyye mirasını, daha çok onun ekseni etrafında ele almaya çalışacağız.
• Uludağ Ünv. ilahiyat Fakültesi TasavvufTarihi Araştırma Görevlisi
382 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
1. AbdüllatifKudsi Ve Türbesi
786/1384 senesinde Kudüs'te doğan Abdüllatif, kaynaklarda daha çok "Makdisl/Kudsi" nisbesiyle anılır. Bununla birlikte "İbn Ganim", "İbn Benane" ve "Zeynüddin" lakaplanyla da ziJ.<:ı;edildiği anlaşılmaktadır.' Tam ismi, Abdüllatif b. Abdurrahman b. Ahmed b. Ali b. Ganim el-Makdisi elEnsari'dir.2 Nesebi baba tarafından Hazrec l(abllesine, anne tarafından da Hz. Peygambere dayanmaktadır.3 Annesiniı:i-a.dı, Fatma bt. Şeriftir (öl. 832/1429)4 .
Önce medresede okuyarale zahiri ilimleri öğrenen Kudsi, daha sonra devrin meşhur sufllerinden Şeyh Abdulaziz Fernevi'ye5 intisap ederek tasavvuf yoluna girdi. Yaklaşık on yıl hizmetinde bulunduğu şeyhinden irşad için ica.zet aldığı kaynaklarda belirtilmektedir. 6 825/1422 yılında ise Kudüs'e uğrayan' Zeynüddin Hafi ile tanıştı: Önceden adını duyduğu bu şey-
1 Bkz., Sehav'l, Şemsüdd'ln Muhammed b. Abdurrahman, ed-Dav 'u '1-Liimi' li-E/ıli '1 Karni 'tTiisi ', Beyrut ts., c. IV, s. 327; Taşköprizade, İsamüddin Ahmed, eş-Şekiiiku 'n-Nu 'nıiiniyye fi Ulemiii 'd-Devleti'I-Osnıaniyye, (nşr. Ahmed Suphi Furat) İstanbul ı 985, s .26; İsmail Bel'iğ, Gi"ildeste-i Riyiiz-ı İrfan ve Vefeyiit-ı Diinişveriin-ı Niidirediin, Bursa 1302 (tıpkı basım, A. Abdulkadiroğlu, Ankara ı 998), s. 242; Şeyh i Hill gibi Kudsi de "Zeynüddin" lakabı ile anılmıştır. Eserlerinin bazı nüshalarında vasfı, "Zeynü '1-Hakk'ı ve '1-milleti ve 'd-din" şeklinde kaydedilmiştir. (Tulıfe, Süleymaniye Ktp, Hacı Mahmud, nr. 3007; Hiidi'I-Kulitb, Genel,.1479/l, s. I; Orhan 650, vr. lb). Ayrıca bkz., Katip Çelebi, Keşji"i'z-Zünıin 'an Esiimi'iKütüb ve'I-Fiinıin, I-ll (nşr. Kilisli Muallim Rifat-Şerefeddin Yaltkaya), İstanbul 1941-43, c. I, s. 376. Lamii Mahmud Çelebi, Nefehiitii '1-Üns min Hadariili '1-Kuds Tercümesi, İstanbul ı 980, s. 555; TaŞköprüzade, eş-Şekiiik, s. 66. Kudsi'nin mehtemelen mürldlerinden İbn Ceriiziki diye bilinen Şemseddin eş-Şiimi'nin Tulıfe 'yi övmek amacıyla kaleme aldığı şiirin ilk satırlarında şeyhin nesebi dile getirmiştir. Bkz., Tulıfe, BEEK., Orhan 651/2, vr. 6ıb.
4 Kara, Mustafa, Bursa 'da Tarikatlar ve Tekkeler, Bursa 2001, s. 243. Kudsi'nin tasavvufı hayata meylettikten sonra intisap edip iciizet aldığı ilk kişinin Şeyh Abdülaziz olduğu konusunda kaynaklar müttefik ise de, bu sufl hakkında bilgi vermemektedir. Kudsi, Keşfü '1-İ'tikad'da (s. 339) adını Abdülaziz el-Gaznevi el-Horasani İbn Sultan Mahmud el-Gazi olarak kaydettiği bu zatı, şeyhlerimizden, iirifbillah, Resululliih'a tabi, yüce pimmet sahiplerinin sonuncusu, İslam'ın ve müslümanların nuru şeklinde anmaktadır. Sehav'i'nin Femevi olarak verdiği nisbenin ise sehven olduğu kanaatindeyiz. Bkz., edDav 'u '1-Liinıi ', c. IV, s. 327.
6 Sehiivi, ed-Dav 'u '1-Liimi ', c. IV, s. 327; Lamii, Nefelıiit Tercümesi, s. 55 ı; Taşköprizade, eş-Şekiiik, s. 66; Hoca Sadeddin Efendi, Tiicü't-Teviirilı, c. U, İStanbul ı279-ı280, s. 434; Baldırzade Mehmed, Vefeyiitniime: Ravza-i Evliyii, (haz. M.Hızlı-M. Yurtsever), Bursa 2000, s. ı84; Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi I-ll: Bursa Dergiilıları, (nşr. M. KaraK. Atlansoy), Bursa 1997, s. 365.
7 Zeynüddin Hill'nin Vasaya '1-Kudsiyye adlı eserini 825'de Kudüs'te tamamladığı, müellif nüshasından istinsah edilmiş olan Süleymaniye Kütüphanesi, Darulmesnevi, ı57 nurnarada kayıtlı nüshanın sonunda belirtilmiştir. Yine eseri ıa:mamladıktan sonra Kudüs'ten Mekke'ye gittiği, esere yapılan tercümelerin bir kısmında (Mesela bkz., Süleymaniye Ktp., Diirulmesnevi, nr. 158, vr. 2a) ifade edilmiştir. Kudsi'nin şeyhiyle tanışınası hususunda
ZEYNiYYE KÜL TÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 383
hi evinde misafir ederek sohbetlerinden faydalandı ve birlikte hacca gitmek istedi. Ancak annesinin rahatsızlığı sebebiyle buna izin venneyen Şeyh Han, hac dönüşü kendisini Horasan'a götürebileceğini söyledi. Şeyhiyle
birlikte Horasan'a giden Kudsi, mürşidinin gözetiminde yeniden seyrü sülı1k hayatına başladı. Daha sonra riyazet ve mücahedesini tamamlamak amacıyla şeyhinin tavsiyesi üzerine Cam şehrine giderek Ahmed Caml-i Nameki'nin kabrinin yanında erbaine girdi. Bu sırada iç dünyasındaki değişme ve gelişmeleri mürşldine mektuplarla düzenli olarak bildirdi ve bir müddet sonra da şeyhi tarafından irşad için icazet verildi.8 Şeybinden icazet aldıktan sonra ömrünün büyük bir kısmını seyahatlerle geçiren Kudsi, kimi zaman aradığı irşad ortamını bulamaması, bazen de ulema sınıfı veya mülhidlerle yaşadığı problem ve mücadeleler nedeniyle gittiği şehirlerin hiç birinde uzun süre kal(a)mamıştır. Mürşldinin işaretiyle irşad faaliyeti için önce memleketine dönen şeyh, ardından Anadolu'ya yönelmiş, muhtemelen Bursa üzerinden Edirne'ye kadar gitmiştir. Daha sonra tekrar doğduğu yere dönmüş, fakat bir müddet sonra Kudüs'ten ayrılarak Kahire'ye vam1ış ve bu şehre yerleşmiştir. Dönemin Memlülc sultanı el-Melikü'z-Zahir Çakmak'la9 yakın bir münasebet içinde olan sufimiz, K.ahire'de bir hangah inşa ederek tarikat hizmetlerini sürdürmek istemişse de sultanın zaviyenin yapımı için verdiği sözde durmaması üzerine müridleriyle Şam'a yönelmiş; buradaki ikametinin ardından manevi bir işaretle ilcinci defa Anadolu'ya doğru yola çıkmıştır. Konya'da Sadreddin Konevi zaviyesinde tasavvufl faaliyetlerini sürdüren Kudsi, eser telifinin yanı sıra Anadolu'nun muhtelif yerlerinden gelen mürldlerini yetiştim1ekle meşgul olniuştur. Ancak bu şehirde de aradığı huzurlu ortamı bulamamış, kendisini ve ihvanını ral1atsız eden Hurüfi ve ibahllerle mücadelesinin ardından yine ilahi bir emir üzerine Bursa'ya gitmiştir. 855 Zilhicce ayının başında hastalanan Kudsi yaklaşık üç ay kadar süren hastalığının ardından 1 Rebiulevvel 856 Perşembe günü (22 Mart 1452) gurüb vaktinde vefat etmiş ve faaliyet göster-
muhtemel tarihlerle ilgili değerlendirme için bkz., Öngören, Reşat, Tarihte Bir Aydın Tarikatı Zeynfler, İstanbul2003, s. 77-78.
8 Lamii, Nefelıiit Tercümesi, s. 551-552; Taşköprlziide, eş-Şekiiik, s. 66-67; Hoca Sadeddin, Tticü't-Teviirilı, c. Il, s. 434; Mehmed b. Sa'dl, Bursa Vefeyiitı (nşr. Kadir Atlansoy 'Edebiyat Tarihi Kaynağı Olarak Bursa Vefeyatnameleri I' isimli makale içinde, Osmanlı Araştırmaları, XVIII, 1998) vr. 2b; Davudzade Mehmed b. Mustafa, Rical-i Zeyn(yye, BEEK, Genel 854/3, vr. 79a; Bakırcı Raşid Mehmed, Ziibdetii '1-Vekiiyi ', Millet Ktp., Ali Emir!, Tarih nr. 89, vr. 71b-72a; İsmail Bellğ, Giildeste, s. 96; Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 365. Mehmed b. Sa'dl, Zeynüddln Hiifı'nin iciizet verdikten sonra Kudsi'yi Bursa'ya gönderdiğini söymekte ise de bu doğru değildir. Zira Hiifı iciizetnamede sufimizi memleketine gönderdiğini belirtmektedir.
9 Memlüklü sultanları içinde çok iyi Türkçe ve Arapça konuşmasıyla dikkat çeken elMelikü'z-Ziihir'itı cesur, dindar, alim, kitap merakıyla tanınan, israfı sevmeyen, ilim adamlarıyla sohbet etmeh.'1en zevk alan ve onlara saygı gösteren bir sultan olduğu kaydedilmiştir. Bkz., Çubukçu, Asri, "Çakmak, ei-Melikü'z-Ziihir", DİA, c. VIII, s. 192-193.
384 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
diği mahalle defnolunrnuştur. 10 Bağlı bulunduğu tarikatın isminden dolayı daha sonra bu rnuhit, Zeyniler adını alrnıştır. 11
Vefatından sonra müridierinden İranlı Hoca Bahşayiş adlı bir tüccar, kabrinin bulunduğu arsayı satın alarale buraya, zaviye, rnescid ve abdesthane inşa ettimliştir. 12 Türbellin yapımı ise Kudsi'run yerine geçen Taceddin İbrahim Kararnani'run vefatından ·s·onradır. Abdüllatif Kudsi'nin sağ yanına defnedilen Kararnani'run kg.bri üzerine müridierinden Veliyyüddinzade Ahmed Paşa tarafından inşa.,..~ttirilnlİŞtir. 13
Zeyniler canlİnin güney-batısında yer alaıi'türbenin günümüzdeki nlİrnari yapısı hakkında Ekrem Haklu Ayverdi'nfn verdiği bilgiler şöyledir: "Kubbesi balclavalı bir kuşalcla oturur. Duvarlarda pencere seviyesine kadar sade hatılsız rnoloz, ondan sonra 2 sıra hatıllı rnoloz kullanılmış, kasnak kesme taşla işlennlİştir. Pencere camide olduğu gibidir. Yalnız zencirek biraz başkadır. Kemer aynalan deruz dalgası gibi tuğla kıvnrnlanyla süslüdür. Kasnak çok yüksektir. Türbenin altı rnevta rnahzeni olup, dehlizi türbe hi:zasını geçmekte, kapıya kadar uzanmaktadır. Bundan, türbenin kapısı önünde eskiden bir sofa olduğu anlaşılır. Kapı epeyce çıkıntılı bir kemer altındadır." 14 Zarnanırnıza kadar çeşitli tarılİrlerden geçen türbe, 1965 yılında Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun bir şekilde tarilir edilrniştir. 15 Yakın dönerne kadar üst kısmı Kur'an Kursu olarale kulIanılan fürbe şu an kapalıdır.
Kaynalclardaki kayda göre Abdüllatif Kudsi ile birlikte türbede, aynı zamanda sırasıyla tekkede postnişin olan İbrahim Kararnani ( öl. 8 72/ 1467), Hacı Halife (Abdullah Kastarnoni, öl. 894/1489), Bolulu Çelebi
10 Lamii, Nefeluit Tercümesi, 552; Taşköprizade, eş-Şekfıik, s. 69; Hoca Sadeddin, Tdcü 'tTewirih, c. II, s. 435; Mehmed b. Sa'di, Bursa Vefeyatı, vr. 3a; Ga.zZizılde, Hulô.satü 'lVefeyat, BE EK, Genel nr. 2162, vr. 7b; Bakırcı Rılşid Mehmed, Zübdetü '/-Vekô.yi ', vr. 72a; İsmail Beliğ, Güldeste, s. 97; Mehmed Şemseddin; Yadigar-ı Şemsi, s. 366; Vassılf, Sefine-i Evliya-ı Ebrar, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar nr. 2306, c. I, s. 265. Vefeyatname'lerde şeyhin defui ile ilgili olarak şöyle bir hadise anlatılır: Abdüllatif Kudsi, Hisar içinde vefat ettiği zaman, muhibbanından her birisi kendi evine defuolunmasını arzulamış ve bu hususta çekişmeye başlamışlar. Bunun üzerine Şeyh Tılceddin, istihılreye yatılmasını ve bunun sonucuna göre karar verileceğini bildirmiş. İstihılrede ak bir kuşun şeyhin benedini alarak günümüzde mednın bulunduğu yere götürdüğü görülmüş ve böylece buraya defuolunmuştur. Bkz., Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyatı, vr. 13b; Davudzade, Rical-i Zeyniyye, vr. 79a; Bakırcı Rılşid Mehmed, Zübdetü 'l- Vekô.yi ', vr. 72b.
11 Sehavi, ed-Dav 'u'l-Lami ', c. IV, s. 327-328. Aşıkpaşazade Derviş Ahmed, Aşıkpaşazade Tarihi (nşr., Ali Bey), İstanbul 1332, s. 264-266; Kara, Bursa 'da Tarikatlar ve 'İ'ekkeler, s. 245.
ıı Lılmii, N efehat Tercümesi, s. 556; Taşköprizade, eş-Şekfıik, s. 114; Hoca Sadeddin, Tacü 'tTevarih, c.II, s. 461; Mehmed b. Sa'di, Bursa Vefeyatı, vr. 3b; Mehmed Şemseddin, Yadigar-ı Şemsi, s. 367. Kudsi'nin kronolojik olarak hayatı için ekler bölümüne bakınız.
ıJ Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyatı, vr. 4a; Davudzade, Ricıll-i Zeyniyye, vr. 79a-b. ı 4 Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarisi, İstanbul1972, c. II, s. 353. ıs Baykal, Kazım, Bursa ve Anıtları, İstanbul 1982.
ZEYNiYYE KÜL TÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 385
(Muhyiddin Mehmed, öl. 900/1494) ve Safiyyüddin Mustafa ( öl. 919/ 1 513) medfund ur. 16
Günümüzde Zeynller mahallesi salanlerinin bile farkında olmadıklan · türbe, geçmişte önemli ziyaret yerlerinden biridir. Örneğin XVI. yüzyılın önde gelen mutasavvıf ve güçlü ediplerinden Lamii Çelebi (öl. 938/1532), Kudsl'~in türbesiyle ilgili duygularını Şelıreiıgiz-i Bursa adlı eserinde şöyle dile getirn1iştir: 17
Ammçün Hazret-i Abdüllatife Olubdur merkad ol arz-ı şerife
Ne tenlıa ol gülıerdir anda malızün FiraJlaıı genc-Jlftr ol yi1·de medjtm
Ki lıer birisidür bir sen1er-i din Dil-i züJlllfir-ı enJlarmdan idin
2. Zeyniler Tekkesi ve Cami
Abdüllatif Kudsi'nin vefatından sonra Taceddin Karamani müridleriyle birlikte şeyhinin kabri civarında irşad faaliyetlerini sürdüm1eye başlaması üzerine 18 Kudsi'nin ınuhiblerinden Hoca Bahşayiş adlı İranlı bir tüccar, kabrin etrafındald arsayı satın alarak dervişler için zaviye, mescid ve abdestl1ane yaptırmıştır. 19 Bursa Vejryfttı müellifine göre, iaviye ve mescid olarak ild ayrı bina değil her ild amaç için de kullanılan bir bina yapılmıştır.20 Şeyhin izniyle Bursalı Hoca Ramazan tarafından da bir mescid yaptınlara!<. kubbesi kurşunla kaplatılmıştır. Bursa kadısı olduğu dönemde Ka-
16 Lamii, Nefelıat Tercümesi, s. 558; Taşköpriziide, eş-Şeluiik, s. 244, 349; Hoca Sadeddin, Tacü't-Tewirilı, c. II, s. 530, 580; İsmail Beliğ, Güldeste, s. 100-101; Mehmed b. Sa'di, Bursa Vefeyatı, vr. 4a; Davudziide, Rical-i Zeyniyye, vr. 79b-80a; Neviziide Ata!, Hadaiku '1-Haluiik fi Tekmileti 'ş-Şeluiik, (nşr. Abdulkadir Özcan) İstanbul 1989, s. 63-64; Baldırziide, Vefeyatname, s. 183, 242; Gazziziide, Hulasatü '1-Vefeyat, vr. 13a; Bakırcı Riişid Mehmed, Zübdetü '1-Vektiyi', vr. 93a-93b, 13b; Vassiif, Sefine-i Evliyii, c. I, s. 266; Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 368-69; Kepecioğlu, Kamil, Bursa Kütüğü, III/224, 386.
17 Kara, Bursa 'da Tarikatlar ve Tekkeler, s. 245. 18 Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyiitı, vr. 3b. 19 Lamii, Nefelıtit Tercümesi, s. 556; Taşköprüziide, eş-Şeluiik, s. 1 14; Hoca Sadeddin, Tiicü 't
Teviirilı, c. II, s. 461; Mehmed b. Sa'dl, Bursa Vefeyatı, vr. 3b. Atili'nin kaydı (s. 63) ile Bursa Şeriyye Sicillieri 'ne (338175) göre, ziiviye AbdullatifKudsi hayatta iken yapılmıştır.
20 Mehmed b. Sa'di, Bursa Vefeyiitı, vr. 3b; Güldeste ve Yadigiir müellifleri de bu bilgiyi desteklemektedir. Bkz., İsmail Beliğ, Güldeste, s. 98; Mehmed Şemseddin, Yiidigtir-ı Şemsi, s. 367. Bununla birlikte Bursa Şeriyye Sicilieri'ne göre, Hoca Bahşiiyiş tarafından ziiviye, Sursalı Hoca Ramazan tarafından da mescit bina edilmiştir. (BS., B 124175). Gazziziide ise, . dergiihın Hoca Rüstem tarafından inşa edildiğini söylemektedir. (Bkz., Hulasatü '1- Vefeyiit, s. IL)
386 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
zasker Muallimzade Ahmed Efendi21 ise, bu mescidi camiye çevirmiş22 ve geliri tekkeye verilmek üzere bir çifte hamam ve on oda inşa ederek vakfeylemiştir.23 Daha sonra zaviye için bazı hayır sahipleri bir kısım dükkan, ev, fınn, bahçe ve değim1en val<.fetmiştir. Mesela, Ahmet oğlu Haa Hilife, 1487'de zaviye için Hoca Mehmet Mescidi Mahallesi'nde bir fırın almış, 1590'da Hazret-i Emir Mahallesi'ndeı:ı-Aödülkeİim oğlu Abdurrahman adındald bir hayırsever, Musa Baba Mahallesi yakınındili bahçesini val<.feylemiş, yine Molla Hüsam adlı bir zat, G~Üncik çarşısı civarında on ev val<.fetmiştir. Tekkeye valuedilenler arasında-:Meydancık Mahallesi'nde yedi ev ve bir ahır, Koyunpazarı'nda bulunan yağhane ve bir berber dükkanı ile Atpazan'nda bir ahır vardır.24 1473'de Fatih- Sultan Mehmet, Yıldının camiine giden Aleçağlan suyundan tekleeye bir parmale su verilmesini emretmiştir.25 Zeyniler zaviyesinin havuzuna alean bu suyun valetiyle bizzat Abdüllatif Kudsi tarafından bulunduğu da rivayet edilmektedir. Şeyh Ahmed Gazzi bu suda zemzem lezzeti olduğunu söylemiştir.26
Gerek teklee, gerekse cami ve val<.fiyeleri daha sonra bazı tamiriere uğramıştır. Tarnirlerle ilgili notlar, bize hem cami hem de tekkenin mimari yapısıyla ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Ömeğiri, 16 79' da türbenin tabanı, cami ve caminin üç billur penceresi, dört pencere kafesi, münaldcaş hücresinin çatısı ve caminin ldremitlerinin aletanlması toplam 62.533 aleçe ile tamir edilmiştir. -ı 745'de caminin kubbesiyle, minarenin şerefesindeld dizme beyaz mermerler rüzgarın şiddetiyle harap olduğundan 40.500 aleçeye tamir edilmiştir. Yine 1761 senesi Eylül'ünde cami kubbesinin ve önündeld suffalar ile türbe kubbesi Üzerinde bulunan kurşunlar ve minare külalu tamamen düştüğünden yeniden inşası ile caminin dört tarafınciald büyüle münalekaş camlanndan dört adet cam, astarlarıyla ve ild adet cam dahi astarsız büsbütün münhezi ve minberin sağa ve soluna asılan ild san-
21 Kazasker Muallimziide Ahmed Efendi'nin babası Muallimziide Mustafa Efendi (öl. 930/1523 veya 933/1527), Zeyniyye dergiihının altıncı sıradaki şeyhidir. Bkz., Baldırziide, Vefeyô.tname, s. 242-243; Gazziziide, Hulô.satii '1-Vefeytit, vr. Ila; Mehmed Şemseddin, Yô.
digô.r-z Şemsi, s. 370. 22 Bu _nedenle cami, Muallimziide Camii olarak da anılmıştır. Mehmed b. Sa'di, Bursa
Vefeyô.tz, vr. 3b; ayrıca bkz., Baldırziide, Vefeyatnô.me, s. 140; İsmail Beliğ, Giildeste, s. 98; Mehmed Şemseddin, Ytidigô.r-z Şemsi, s. 367.
23 Bursa Şeriyye Sicilleri, B 124/75. 24 Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyiitı, vr. 3b; Bursa Şeriyye Sicilleri, B 78/16; A 5/296; B 12/6;
B 1361102) 25 Bursa Şeriyye Sicili eri, B 83/5. 26 Gazziziide eserin<;le Zeyniler tekkesi civarında "Zeyniler Köşkü" adı verilen küçük ve şirin
bir kasrın suyunun da aynı şekilde zemzem tadında olduğunu ve bu nedenle de pekçok ziyaretçisinin bulunduğundan bahsetmektedir. Bkz., Hulô.satii '1-Vefeyat, vr. 40a. Öte yandan Hasib Şeyh Ahmed'in Bursa suları ile ilgili Miytihiye adlı şiirinde Zeyniler suyundan şöyle bahsedilmektedir: "Zeyniler suyun içiib kalbini tezyfn ey/e 1 Atşô.dan eyleme tekdir deriinun kat 'li. Bkz., Kepecioğlu, Bursa Kiitiiğii, IV 1190 vd; ayrıca bkz., Hulasatii '!- Vefeyô.t, s. 45.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 387
cağın eskiyen bezlerinin yenilenmesi, zaviyeye bitişik şeyh odası denilen üst kattaki oda ve önünJe sundurmasıyla yıluldığından tamanunıı1 tamiri için 40.720 akçe harcanmıştır.27
l925'de tekke ve zaviyelerin ilgasından sonra harap olan Zeyniyye dergalu, 1934 yılında Vakıflar idaresi tarafından yıkılarak ortadan kaldırılmıştır. Vefeyatnamelerdeki kayıtlara göre Zeynller caminin batısında, türbenin de kuzeyinde yer alan zaviyenin yerine evler inşa edilmiştir. Cami ise ı 957 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun olarak tamir edilmiştir. 28 Yfıdigar-ı Şemsf müellifi Mehmed Şemseddin ( öl.l 9 3 6) tamir edilmeden önce cami ve zaviye hakkında kendi dönemiyle ilgili şu tespitlerde bulunmaktadır: "Cami-i şerifi mezkur elyevm harap olup her ne kadar etrafına mul1acirin iskan edilmiş ise de bir sahib-i hayr zuhür edip de cami-i mezbür ihya edilememiştir. Sultan Emir Canli-i şerifi miluabı önünden Zeyniler'e kadar olan tarik, tesviye edilmiş olsaydı, mamuriyetine ve züvvarın gidip gelmesine pek çok suhület olacağı ve cüzi bir himmetle muvaffak olacağı vareste-i beyandır. ( ... ) Dergah-ı şerif mürür-ı zamanla harap olup bir hayli mebani-i hayriyyenin inşasına sebep olan Bursa mul1assılı Kani Bey'in zamanında taraf-ı şahaneden ı259 tarihinde bir tevhid-hane ile birkaç hücre müceddeden inşa edilmiş ve zamanımıza kadar mevcudiyetini mul1afaza etmiş ise de el-yevm tamir ü termime muhtaç bir haldedir."29
Caminin günümüzdeki mimari yapısı ise şöyledir: Yüksek, mütenasib, üç sıra pencereli güzel bir binadır. İçten içe 9. 18 x 9. ı 8 duvar O. 9 5 m. dir. Revak derinliği 3.75 dir. Duvarlar 2 sıra tuğla ve 2 sıra ın.oloz taşıyla yapılnuştır. Kasnakta kesme taş kullanılmıştır. İncecik mermer söveli pencereleri kemer içine ıo sm. gömülüdür. Etrafında tuğladan geniş bir zencirek geçirilmiştir. İldnci ve üçüncü sıra pencereler arasında kabartn1a bir şerit vardır. Bu durum "Acaba bina mescit iken alçal(tı da camiye dönüştürülürken üçüncü sıra pencere ile beraber bir yükseltn1e mi yapıldı? Sorusunu alda getirmektedir. Cami epeyce yüksek olmalda birlikte yine de Bursa ömeğindedir. Benzerleri arasında üç sıra pencereye yalnız burada tesadüf edildikten başka kubbenin kürevi köşelilderle oturtulması da emsalinde rastlanmayan bir tarzdır. Kubbenin kürevi 'alikaları duvar seviyesinden aşağıda tutulup, dışarıdan gizlenme usta.lığı gösterilmiştir. 'Alika köşelilderinin arasında ufacık kürevi müselleslerle kubbeye geçiş temin edilnliştir. Mihrab istikameti güneyden doğuya 20° dir. 30
27 Bursa Şeriyye Sicilleri, B 75/19; B 124/105; B 136/102; B 122/102. 28 Baykal, Kazım, Bursa ve Anıtları, İstanbul 1982. 29 Bkz., Ytidigtir-ı Şemsi, s. 379. 30 Ayverdi, a.g.e., c. ll, s. 352.
388 ULUSLARARASI BURSA TASAVVUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Zeynller Mezarlığı
Mezarlık, Arapça "ziyaret" kökünden gelen "ziyaret mekanı" anlamındald "İnezar" kelimesinden Türkçe elde türetilmiş bir yer adıdır. Önemli ldşilerin mezarıarına veya mezarlarının bulunduğu yere ravza, meşhed,
kubbe, türbe ve küı11bet; cami, teld(e, tQrqe gibi yapıların bitişiğinde yer alan küçük ınezarlıldara ise lıazfre denmiŞtir. Etrafı çalı, çit veya taştan duvarla çevrili bu yerlere vadi-i hamuşan (sesiz-vadi) adının da :verildiği gö-rülmektedir. ..-:- ·
İslam şehirlerinde mezarlıldar, genellilde )~erleşim alanının ve surların dışında şehir kapılarına yakın yerlerde olmuştur. Arıcak yerleşim alanlarının genişlemesi sonucu söz konusu mekanlar şehirlerin içinde kalmıştır. Bununla birlikte şehirlerin kuruluşundan itibaren yerleşim merkezlerinin içinde; cami, teld(e ve türbe gibi yapıların bitişiğinde küçük mezarlıldar da yer almaktadır.3 ı Bu tarz mezarlıldarın Bursa'dald ömelderinden biri de Zeyniler Mezarlığı'dır.
Abdüllatif Kudsi'den sonra yerine geçen halifesi Taceddln İbrahim Karamanl'nin, vefatının ardından şeyhinin yanına defnedilmesi ve üzerlerine türbenin inşa edilmesiyle başlayan Zeynller haziresi,32 daha sonra tekIce, ınescit ve Zeynllere ait arsa üzerine inşa edilen Molla Hüsrev Medresesi'nde görev yapan önemli ldşiler, vakıf mensupları, bunların aileleıi ve ayrıca başka ldmselerin, zikredilen yapıların etrafına gömülmesiyle genişlemiştir. Bu durumda hazire olarak başlayıp caminin önündeld yolun altına kadar uzayarak geniş bir mezarlığa dönüşen Zeynller kabristanı, türbe, teld(e, mescit ve medrese etrafında yer alan mezarlıldardan oluşmal(tadır.
Bölgedeld geniş kabristanlardan biri olan ve XX. yüzyılın başlarına kadar büyük ölçüde varlığını koruyan mezarlıktan günümüze sadece caminin güneyindeld küçük bir al~n ve bazı mezarlar ulaşmıştır. Bunlardan Molla Hüsrev ve Molla Hayall gibi zatların kabirieri haıiç diğerleri, sonradan oluşturulmuş izlenimini vermektedir. Yaklaşık yirmi civarında bulunan Zeynl mezar taşlanndan bir kısmı kabristanın duvarına gelişi güzel diziimiş ve kaybolmasın diye dip taraflarından bir bölümü toprağa gömülınüştür.
Birkaç yaşlı servinin gölgelediği bu küçük mezarlıkta günümüze kadar ulaŞabilen mezar ve mezar taşlarını şöyle sıralayabiliriz:33
I. Molla Hüsrev (Mehmed b. Feramürz, öl. 886/1481) XV. yüzyılın önde gelen alimlerindendir. Dönemin padişahı Fatih Sul
tan Mehmed tarafından "Zamanın Ebu Hanlfesi" diye övülen Molla
31 Bozkurt, Nebi, "Mezarlık", DİA, c. XXIX, s. 519-520. 32 Bu gün türbenin bahçesinde büyük bir bölümü toprağa gömülü birkaç mezar taşından başka
hazireyi hatırlatacak bir şey kalmamıştır. 33 Mezar taşları yazılarından okuyamadığımız yerleri (?) işareti ile gömülü, kırık gibi neden
lerle okunamayan yerleri de( ... ) ile belirttik.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 389
Hüsrev'in,34 bir meseleden dolayı sultana kınlmasının ardından İstanbul'dan Btirsa'ya giderek bir medrese inşa ettirdiği ve orada tedr!s ile me~gul olduğu kaydedilmektedir.35 Zeyniler caminin mihrabı hizasında yaptınlan36· bu medresenin arsası, aynı yerde geniş bir alan satın alarak Zeyniyye dergahı ile mescidini inşa ettiren İranlı tüccar Hoca Bahşayiş tarafından hibe edilıniştir.37 Molla Hüsrev'e zaviyenin de içinde bulunduğu bu arsaya inedresesini38 kurmasına izin verilmesi ve Büsrev'in günümüzde varlığını kanıyan kabrinin Zeyn! mezarlığında yer alması,39 onun Zeyıüyye tarikatına müntesip olduğunu gösteren bir işaret olarak kabul edilebilir. Yine Şeyh Vefa'nın İstanbul'dan gelerek zaman zaman onu ziyaret etmesi de40 bu işaretlerden bir diğeridir. Öte yandan A. Süheyl Ünver, kaynak belirtmeksizin Molla Büsrev'in Zeyniyye intisap ettiğini yazmıştır.4 ı
Etrafı demir parmakiılda çevrilen ve sonradan yenilendiği anlaşılan kabir taşında şunlar yazmaktadır: Baş taşının iç yüzü: "Menba'-ı 'ilm ü h üner varis-i 'ulfrm-ı Hazret-i Hayru'l-Beşer fazıl-ı hurşid-i eser sahibü'd-Dürer ü Gurer, Mevlfma Mehmed Hüsrev, 886.
Ayak taşının iç yüzü: Mevlana Mehmed ibn Feramürz, eş-şehir biMevlana Hüsrev tabe serahu, sene 886.
2. Molla Hayali (öl. 875/1470) Asıl adı Şemseddin Ahmed, babasının adı Hoca Musa Efendi'dir. Ha
ya.Ii mahlasını titiz araştırmaları ve nazik üslı1bu sebebiyle verildiği kaydedilmektedir. fık tahsilini ba.basının yanında yapan H~yall, daha sonra
34 Aşıkpaşazade, "Hüsrev" adının eniştesine ait olduğunu ve bu nedenle Molla Hüsrev'e "Hüsrevkaynı" dendiğini, ancak zamanla değişerek bu ismin Molla Hüsrev'e dönüştüğünü söylemektedir. Bkz., Teviirilı-i Al-i Osmiin, s. 203.
35 Taşköprizade, eş-Şekiiik, s. 116-120; Bakırcı Riişid Mehmed, Zübdetü '!-V ekiiyi ', vr. 77b-79a.
36 Gazzizade, Huliisatü '!-Vefeyiit, vr. ll b. 37 Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyiitı, vr. 4b; Davudziide, Riciil-i Zeyniyye, vr. 80a. 38 Gazzizade, bir yangın geçiren bu medresenin, Şeyhülislam Çelebizade Zeynülabidin Efendi
(ö( 1239/1823) tarafından hicri 1233 senesinde dört hücre ilave ile ihya edildiğini ve masrafları için bazı binaları vakfeylediğini söylemektedir. Bkz., Huliisatü '1-Vefeyiit, vr. ll b. Ayrıca Bursa Kütüğü'ndeki kayda göre, Zeyniler Camii'nin yetmiş-seksen metre güneyinde inşa edilen bu medresenin, vaktiyle kargir bina olu b üzeri kurşun kaplı iken, sonraları ahşap yapılmıştır; günümüzde ise hiçbir izi kalmamıştır. Medreseyle ilgili geniş bilgi için bkz., Hızlı, Mefail, Osmanlı Klasik Döneminde Bursa Medrese/eri, İstanbul 1998, s. 109-11 I; Kepecioğlu, Bursa Kiitiiğii, Il/227.
39 Sonradan yenilendİğİ anlaşılan kabir taşında şunlar yazmaktadır: Baş taşı: "Menba'-ı 'ilm ü hüner, varis-i 'ulüm-ı Hazret-i Hayru'l-Beşer, f'azıl-ı hurşid-i eser, siihibü'd-Dürer ü Gurer, Mevlana Mehmed Hüsrev, 886. Ayak taşı: Mevlana Muhammed ibn Feriimürz, eş-şehir biMevlana Hüsrev tabe seriihu, sene 886."
40 Taşköprizade, eş-Şekiiik, s. 88. 4 ı Ünver, "Mahmud Paşa", Fatih ve İstanbul, c. II, sy. 7-12, s. 193; ayrıca bkz., Öngören,
Zeyniler, s. 161-162.
390 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Alaeddin Ali et-Tfısi ve Bursa Sultaniye Medresesi müderrisi Hızır Bey'in gözetiminde eğitimini tamamladı. İcazet aldıktan sonra bir müddet Hızır Bey'in yardımcısı olarak çalıştı. Bazı medreselerde ders okuttuktan sonra günlük 30 akçe ile Filibe'de Şehabeddin Paşa Medresesi'ne müderris tayin edildLİlk eseri olan Haşiye'ala Şerhi'l-'Alcl:idi'n-Nesefiyye'yi burada yazarak dönemin sadrazanu Mahmud Paşa'ya t:akdim etti ve bundan dolayı büyük iltifata nail oldu. Ancak Bursa'da buLaıı.an Muradiye Medresesi'nin müderrisliğinin kendisine değil Gelibolu Kadıs(.Mevlana Hacıhasanzade'ye verilmesi üzerine sadrazama kırıldı ve bu duygularını. ona bir mektupla bildirdi. Daha sonra İznik Orhaniye Medresesi müderrisi Hatipzade'nin vefatı üzerine günlük 130 akçe maaşla bu medreseye müderris tayin edildi ve görevine hac vazifesini eda ettikten sonra başladı. Burada kısa süre müderrislik yaptıktan sonra henüz otuz üç yaşında iken 875/1470 tarihinde42
vefat etti ve cenazesi İznik'ten getirilerek Zeyniler kabristanına defnedil-d. 43
ı.
Ze)qliler caminin hemen güney batı kısmında yer alan ve Molla Hüsrev'in kabrinde olduğu gibi etrafı demir parrnaldıkla çevrilerek sonradan yenilenen mezar taşı kitabesinde44 şunlar yazmal,tadır: Baş Taşı: Hüve'l-Hallaku'l-Bald garil'u rahmeti Rabbi el-müte'ali Mevlana Fazıl
Şemseddin Ahmed Hayali lillahi'l-fatiha sene 875. Yan kısımlardald taşlarda ise, muhtemelen mezan tamir ettiren şahsın
adı yer almaktadır: ICarin-i sanı Hazret-i Şehriyari sahibü'l-hayrat Haa Ali Bey Efendi Hazretleri.
3. Derviş Mehmed b. Hızır Şah (öl. 884/1480) Bursa Sultaniye Medresesi'nde müderrislil' yapan Derviş Mehmed'in
Zeyniyye şeyhlerinden birine intisap ettiği ve vasiyeti üzerine Bursa'dald dergahın haziresine defnedildiği kaydedilmiştir.45 Dervişler gibi aba giydiği
42 Vefat tarihiyle ilgili kaynaklarda farklı bilgiler verilmektedir. Geniş bilgi için bkz., Bebek, Adil, "Hayali", DİA, c. XVII, s. 4.
43 Taşköpriziide, Hayali'nin Kitabii 't-T elvi/ı üzerine düştüğü bir nottaki bilgiyi: dayanarak onun Edirne'deki Yenicami'de bulunduğu sırada Şeyh Zeynüddln Hiifı'nin halifelerinden Abdürrahim Merzifoni'den tasavvuf dersi aldığını kaydetmektedir. (Şekfiik, s. 141) Ancak Hayali'nin ne şiirlerinde ne de eserlerinde tasavvuf temasını işlediği görülmektedir. Hayatı hakkında geniş bilgi için bkz., İsmail Beliğ, Giildeste, s. 272-274; Taşköpr'izade, eş-Şekfiik, s. 85; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osman!, c. II, s. 46, 313; Bebek, "Hayali", DİA, c. XVII, s. 3-5.
44 Kepecioğlu son zamanlara kadar eski taşının bu parmaklıklar içinde bulunduğunu kaydetmektedir. Bursa Kiitiiğii, II/226.
45 Mehmed b. Sa'dl, Bursa Vefeyatı, vr. 4b; ayrıca bkz., Baldırzade, Vefeyatnanıe, s. 164-165; Bakırcı Riişid Mehmed, Ziibdetii '!-V ekiiyi ', vr. 77b. Bu kaynaklarda onun aynı şekilde. dergiihın haztresinde medfün olan babası Hızır Şah'ın yakınına defnedildiği belirtilirken Bursa
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 391
ve başına şemle sardığı nakledilen bu zat, gerek halk gerekse idareciler arasında keramet ehli46 ve duası makblli biri olarak tanınmı.;tır. Nitekim şu olay bunun en güzel örneklerinden biridir: Fatih Sultan Mehmed, Uzun Hasan'la savaşmak için sefere çıktığında Bursa'da onu karşılayanlar arasında Derviş Mehmed' de vardır. Merkeb üzerinde yolun kenannda beklerken padişah kendisini tam farketmeden selam verip yarıındarı geçmiş, sonra Sadrazam Mahmud Paşa'ya "Bu zat Derviş Mehmed değil miydi?" diye sormuştur. Sadrazam "Evet o" deyince, sultarı "Arkasındarı yetiş ve benim için dua etmesini söyle" demiştirY Babası Hızır Şah ise, Mehmed b. Sa'di'nin belirttiğine göre, muhtemelen Zeyniyye'ye intisap eden ve vasiyetl gereği dergahın haziresine gömülen alimlerdendir.48 Kaynaklarda Derviş Mehmed'in dedesi Abdüllatif Efendi'nin de Zeyniyye tarikatına mensup olduğu şeklinde dalaylı bilgiler vardır. Balat şehri (Balıkesire bağlı) kadısı olduğu için "Balat Kadısı" diye bilinen II. Murad devri alimlerinden Abdüllatif Efendi'nin, Zeyniyye tarikatımn kurucusu Zeynüddin Hafi'nin Evrı1d-ı Zrynryye adlı eseri ile yakından ilgilenmesi, söz konusu tarikata mensubiyetinin göstergesi olarak kabul edilebilir.49 Kanili Kepecioğlu, Bursa Kütüğü'nde Derviş Mehmed Efendi'nin kabir taşına dayarıarak 8 Zilhicce 884 (20 Şubat 1480) tarihinde vefat ettiğini ve Zeynilere mahsus kabir taşında isminin sadece "Derviş Efendi" şeklinde yazıldığım belirtmiştir.50
· Zeyniler mezarlığındaki kabri ve şu ibarelerin yer aldığı kabir taşı günümüzde varlığım korumaktadır:
Kütüğü'nde kabrinin Fenari Hasan Çelebi'nin mezarının yanında olduğu kaydedilmiştir. Bkz., Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, I/373.
46 Derviş Mehmed'in bir kısım kerametleri için bkz., Taşköprizilde, eş-Şektiik, Beyrut 1975, s. 103 (İstanbul baskısındaki sayfa hatası nedeniyle, Beyrut baskısı kaynak olarak verilmiştir); Baldırzade, Vefeyô.tnô.me, s. 164.
47 Taşköpriziide, eş-Şektiik, Beyrut 1975, s. 103; Baldırzade Mehrned, Vefeyô.tnô.me, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1381,vr. 98a Derviş Mehrned, Fatih'in Uzun Hasan'la muharebeye çıktığı tarihte hayatta olduğuna göre, vefatının 878'den sonraki bir tarihte meydana geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bkz., Öngören, Zeynfler, s. 160.
48 Mehmed b. Sa' di, Bursa Vefeyô.tı, vr. 4b; ayrıca bkz., Baldırziide, Vefeyô.tnô.me, s. 161; Davudziide, Rical-i Zeyniyye, vr. 80b; ayrıca bkz., Gazziziide, Hulô.satü '!- Vefeyô.t, vr. 11a-b; İsmail Beliğ, Güldeste, s. 290; Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, II/240. Taşköprizade ise, Hızır Şah'ın Balat medresesinde müderrislik yaptığını, Sultan IL Murad'ın kendisini Bursa'da inşa ettiği medreseye davet ettiği halde mazeret bildirip gelmediğini ve 853/1449'da Balat'ta vefat ettiğini kaydetmiş, fakat defnolunduğu yerle ilgili her hangi bir şey söylememiştir. Eğer Hızır Şiih, Taşköpriziide'nin belirttiği tarihte vefat etmiş ise, henüz o tarihte mezkür dergiih inşa edilmediğinden haziresine gömülmüş olması ihtimal dışıdır.
49 Mecdi'nin Abdüllatif Efendi, "Evrô.d-ı Zeyn(Y.ye'yi bir güzel kitap eylemiştir." ifiidesinden eseri, istinsah mı, şerh mi yoksa tercüme mi ettiği anlaşılamamaktadır. Bkz., Hadô.ilaı 'lHaktiik, s. 124.
5° Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, I/373.
392 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Baş taşı dış kitabesi: Haza kabru men fa.ka'l-enam (?) şehid Mevlana Derviş Efendi b. Mevlana ei-mağfur leh Hızır Şah, el-mağfur leh, kad vasala ila rahmeti Rabbihi ·
Ayak taşı dış kitabesi: Fi'l-yevmi's-samin min şehri Zilhicce fi !ücreti sene erba' ve semanin ve semani mie (884)
4. Ebu Bekir b. Veliyyüddin (öl. 872/1467) Kazasker Veliyyüddin Paşa'nın oğlu, şair }).hmet Paşa'nın da kardeşi
dir. Kabri Molla Hüsrev'in mezanna yakındır. :n-:. Baş taşı dış kitabesi: eş-Şehid el-muhmc·-na rahmeti'I-Kahhar el
mü'minune Ia-yemutune bel yunkalCın ed-dünya evvelüha büka'un ve evsatuha 'ana'ün ve ahiruha fena'ün ed-dünya fani.
Baş taşı iç kitabesi: Kad intaleale min dari'l-fena' ila dari'l-beka, elmerhum el-mağfur es-sa'id
Ayak taşı dış kitabesi: ed-Dünya mezra'atü'l-ahiret ed-dünya fani ve'lahiretü bald ed-dünya sicnü'l-mü'min ah mine'l-mevt ve sekeratihi
Ayak taşı iç ldtabesi: Ebu Beldr bin Veliyyüddin tabe serahu ve cu'ile'lcennetü me'vahu fi şehri Muharrem sene isna ve seb'in ve semani mie hicriyye (872)
5. KaJ.e'n-Nebiyyü 'aleyhi's-selam (?) Malımud ibn Hacı 'İvaz52
'afallahu anhüma. Ümran! Mahmud b. Hacı 'İvaz Paşa 'afallahu anhüma (Kabir taşı Zeynilere mahsustur) 6. el-Merhun1 Şeyh Mehmed bin Mevlana Mehmed Çelebi (Kabir taşı Zeynilere mahsustur) 7. Hüve, Tarikat-ı 'aliyye-i Nakşibendiyye fukarasından merhum Hacı Nazmi Efendi'nin ruhu
.·için Fatiha 27 Zilhicce sene 1323 8. Mate şehid (Abdülmü'min?) Çelebi ibn (?) Mevlana Hızır Şah Efendi el-müteferrid bi-cem'i kemalati (ICabir taşı Zeynilere malısustur) 9. el-Merhume ICamer Hanım binti Mustafa ( ... ) 10. el-Müteveffa Mahmud b. Derviş Mehmed b. Hızır Şah fi şehri
Rebi'ulahir ( ... ) (ICabir taşı Zeynilere mahsustur) I I. Fi'l-yevmi's-samin min şehri Zilhicce ( ... ) fi sene erba' ve semanin ve semani mie (884) (ICabir taşı Zeynilere mahsustur) 12. Merkadü'l-muhtac ila rahmeti Melild'lMüte'ali Zeyneb binti Mahmud ahu Mevlana Ahmed el-Hayall.53 13. Rabbiğfirli ve li-vaJ.ideyye, haza kabrü merhum Mustafa Çelebi ibn Nasuh
· 51 Bursa Kiitiiğii, IIli 52 Hacı İvaz Paşa'nın oğludur. 7.10.1488'de Kavaklı mahallesinde ölmüş ve Zeyniler camiinin
batı tarafına gömülmüştür. Zeynilere mahsus kabir taşından Zeyniyye tarikatından olduğu anlaşılmaktadır. Öldüğü zaman, Hafsa, Şılhnüviiz, Gülbadem adında üç karısı, Mehmet, Ahmet, Bekir, İbrahim, Hüseyin, Hasan ve Yakup Çelebi'ler adında yedi oğlu ve Eslem Paşa, Nefise, Hatice, Ayşe, Fatma adında beş kızı ve birçok serveti kalmıştı. Kitapları arasında Atiiyi Çelebi ve Mahmut Çelebi divanları vardı. Beş kölesi ve üç cariyesiyle birçok at ve katırları ve 109.689 akçe muhallefatı kalmıştır. Bkz., Kepecioğlu, Bursa Kiitiiğii, III/6186.
53 Molla Ahmet Hayiili'nin kardeşi Mahmud Efendi'nin kızıdır. Mezarı Molla Hüsrev'in kabrinin yakınındadır.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 393
Halife. ( ... ) irtahale fi'l-yevmi's-salisi 'aşer min şehri Ramazani'l-mübarek s.::ne 961 14. Kad iatakalet el-merhümc. (?) ila rahmetillahi'l-Meliki'lMünir Safiye Hatun ibneti Mevlana Abdüllatif Efendi bin eş-Şeyh
Safiyyüddin kuddise sırruhu, sene 990 15. Ya Hayyüllezi yuhyi'l-mevt Ya Rahmani külli şey'in verhamna intalealet el-merhume el-mağfure Fatma binti Sinan min dari'l-fena ila dari'l-beka 16. intalealet el-merhume Hani Hatun binti Mevlana Ahmed bin Hızır Bey ı?-. Hüve'l-Hayyü'l-Baki merhum ve mağfurun leh Zeynüddinzade el-Hac Lütfullah Efendi ruhu için riza'en lillah el-Fatiha sene 1215 18. Hüve'l-Hayyü'l-Baki Murad-ı Sani mahalleli Kalınbıçakçızade merhum ve mağfurun leh Hattat el-Hac Ahmed Efendi 19. el-Muhtac ila rahmetiliahi nevverallahu Ta'ala kabrehu (I<abir taşı Zeyı1ilere mahsustur.) 20. Fl şehri Cemaziyelahir sene tis'a aşar ve tis'a mie hicriyye (9 1 9) (I(abir taşı Zeynilere mahsustur.)
Duvara dizili taşlar: Dip tarafları toprağa gömülü veya diğer yüzleri duvara çok yalGn yahut da bir !Gsmı lGrık olduğu için bu taşlardan bazısının tam olarak okunması ni.ümkün olmamıştır.
ı. Fi tarihi sitte ve 'işrin ve tis'a mie (926) 2. el-Müteveffa fi şehıi Rebi'ulevvel tarih sene 'işrin ve tis'a mie (920) (I<abir taşı Zeynllere mahsustur) 3. Tarih sene seb'a ve tis'in ve semani mie (897) ah min nuri'Ikamer (I<abir taşı Zeynilere mahsustur) 4. Kale en-Nebiyyi 'aleyhisselam ed-dünya .... 5. ( ... ) bin Seyyid fi evveli şehri Rebi'ulevvel el-merhum Derviş Mehmed (l(abir taşı Zeynilere mal1sustur) 6. Sene sitte ve tis'in ve semani mie (896) (I(abir taşı Zeynllere mahsustur) 7. el-IG.çli Mustafa bin Mevlana 'Ala'uddin el-Fatiha 2. Henidem bin Abdullah 3. Hüve'l-Bili Zeynüddinzade ( ... ) 4. Sellm b. el-merhume 5. intalealet el-merhfıme Ümmü Gülsüm binti merhum ( ... ) mul1tace ila rahmeti Rabbihi 6. elMüteveffa fi şehri Zilhicce ( ... ) ve 'işrin ve tis'a mie hicriye (920?) 7. Mal1mfıd b. Hacı 'ivaz54 8. Nefise55 binti (?) nevverallalm merkadal1a, ah 9. ah (Me'lum?) BalGp geçme ricam budur ey Muhammed ümmeti 1 Mevtanın (?) bir Fatiha (?) Cami'-i Kebir dersiamlarından Dağıstani merhum ve mağfürun leh Hacı Abdülaziz Efendi'nin ruhu için el-Fatiha 17 Ağustos 1928, l Rebi'u'l-evvel 1347 10. Merhfım ve mağfür Zeynüddin Çelebi ruhu için Fatiha sene ( ... ) ll. Merhfıme ve mağfur leha Ayşe !(adın ruhu için Fatiha sene 1212 12. Sitte ve tis'in ve semani mie 13. ( ... ) Molla ruhu ıçın Fatiha sene 1242 14. Hüve'l-Baki merhuman mağffıran
Zeynüddinzadeler 15. Mustafa Molla ile Zeynüddin Molla rul1ları için
54 Kabir taşı Zeynllere mahsus olmayan bu zat, aynı künyeyi taşıyan Hacı İvaz Paşa'nın oğluyla karıştırılmamalıdır.
55 Mahmud Çelebi'nin kızıdır. Kabrinin babasının mezarının yakınında olduğu kaydedilmiştir. Bkz., Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, III/6 I 86.
394 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Allah nzası için el-Fatiha 16. Kad intakale'l-merhfım es-Seyyid Nesimi ruhuna Fatiha sene 1187.56
Mezarlığın alt tarafında toprağa gelişi güzel olarak gömülmüş izlenimini veren taşlar: 1. Fi şehri Receb tarihuhu sene 999 2. Mehmed b. Abdurralm1an 3. Fişehri Saferi'I-muzaffer sene 970 4. Ah mine'l-mevt ( ... ) bostan-ıdehrin zairi 1 Geleyle temaşii bu mal~b~ri/ ( ... ) göğsünde bir taze kadın 1 Ah etti bu ıssız yerleri57 5. Fi şehri Ceinaziyelahir sene 961 6. el-,---Müteveffa fişehri Zilhicce sene 985. .
Kaynaldarda Zeyniler Mezarlığı'na medffın-ölduklan zikredilen,58 ancal<. bu gün ne kabirieri ne de mezar taşlan mevcut olan zatlardan bazılannın isimleri şöyledir: Balat ve Sultan Murad Han müderrislerinden Hızır Şal1 (öl. 853/1449),59 Fıklıu'l-Ekher şarihi, Sultaniyye müderrislerinden Mevlana Sinani, Molla Fenari'nin torunlarından. Sahn-ı Sernan müderrisi Hasan Çelebi Fenari (öl. 891/1486),60 İlyas b. İbrahim Sinobi (öl. 891/ 1486),61 Fatih devri Sultaniyye medresesi müderrisi ve Bursa müftüsü Molla Hüsa'mzade (Muslihüddin b. Hüsameddin),62 Bursa kadılanndan Kadızade Molla Kasım (öl. 899/1493),63 inegöl müderrisi Emir Hasan Efendioğlu, Şüca' Çelebi (öl. 914/1508),64 Salm müderrisi Şüca' Efendi (öl.
56 Kazım Baykal Bursa Anıtları adlı eserinde (s. 151) Seyyid Nesim'i'nin kabrinin Molla Hayal'i'nin kabrinin hemen alt tarafında olduğunu kaydetmiştir. Şu an bu bölgede abdeshiinelikler mevcuttur. Cami çevresi düzenienirken muhtemelen kabri bozulmuş ve mezar taşı da kabristanın duvar dibine bırakılni.ıştır.
57 Bu taş, korumasız bir şekilde kabristandaki ağaçlardan birine yaslanmış vaziyettedir. 58 Örneğin bkz., Mehmed b. Sii'di, Bursa Vefeyiitı; Davudziide, Riciil-i Zeyniyye. 59 Baldırziide, Vefeyiitniime, s. 161; Mecdi Mehmed Efendi, Hadiiilaı 'ş-Şekfiik: eş-Şekfiiku 'n
Nu 'miiniyye Tercümesi, (nşr. Abdulkadir Özcan); İstanbul ı 989, c. I, s. 115-116. 60 Hasan Çelebi'nin müderrisliği sırasında tasavvuf yoluna girip derviş kıyafetleri giydiği ve
bir çok meşayihle de çok yakın ilişkisi olduğu belirtilmiş, ancak intisap ettiğişeyhinadı zikredilmemiştir. Bununla birlikte vefeyatnamelere göre, kabri Zeyn'iler caminin mihrabı önünde bulunan Hasan Çelebi, Zeyni şeyhlerinden birine intisap etmiş ve bu sebeple dergahın haziresine defnedilmeyi vasiyet etmiştir. Bkz., Taşköpriziide, eş-Şekfiik, s. 186; Mehmed b. Sa'di, Bursa Vefeyiitı, vr. 4b; Davudzade, Riciil-i Zeyniyye, 80b; aynca bkz., Gazzizade, Huliisatü '!- Vefeyiit, vr. ll b; Bakırcı Riişid Mehmed, Zübdetü '!-V ekiiyi ', vr. 79b-80a; M ecd!, Hadiii/cu 'ş-Şekfiik, s. 204; Akpınar, Cemi!, "Hasan Çelebi Feniiri", DİA, c . .XVI, s. 313.
6 ı Fıkh-e Ekber şiirihi olarak tanınan İlyas Efendi, aynı zamanda Teftaziinl'nin Şerh-i Mekfisıd'ına hiişiye yazmıştır. Bursa'da Sultan Mehmed Hiin Medresesi müderrisi iken vefat etmiş ve Zeyn'iler Cami'nin önüne defnedilmiştir. Bkz., Baldırzade, Vefeyiitniime, s. 120; Mecdi, Hadiii/cu 'ş-Şekfiik, c. I, s. 122-123; İsmail Bel'iğ, Güldeste, s. 303.
62 Mecdi, Hadiiilaı 'ş-Şekfiik, c. I, s. 206-207. 63 Mecdi, Hadiii/cu 'ş-Şekfiik, c. I, s. 207-208. 64 Asıl adı İlyas oiup halk arasında Şüciiedd'in Niyazi diye şöhret bulmuştur. Kadılık mesleğini
bırakıp Hacı Halife'ye mürid olmuştur. Şeyhindçn irşiid için icazet aldığı bildirilmekle birlikte tarikat faaliyetlerini nerede sürdürdüğü kaydedilmemiştir. Mecdi Efendi bin adet gaze- · !ini ihtiva eden Türkçe bir divanını gördüğünü söylemektedir. 914 senesinde vefat eden Niyazi, zaviyenin haziresine defnolunmuştur. Bkz., Taşköpriziide, eş-Şekfiik, s. 349; Baldırziide, Vefeyiitniime, s. I 79; Bakırcı Mehmed Riişid, Zübdetü '!-V ekiiyi ', vr. ı OOa;
ZEYNiYYE KÜL TÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 395
923/ 1517), 65 Şeyhillislam Zekeriya Efendi'nin büyük oğlu,66 Hızır Bey b. Müftü Ahmet Paşa (öl. 924/1518),67 Müftü Al1ınet Paşa b. Hızıı Bey b. Kadı Celaleddin (öl. 927/1520),68 Sahn ınüderrisi Aşçızade Hasan Çelebi (öl. 942/ 1535),69 İsrafilzade Fahreddin (öl. 943/1536)/0 Bayramı şeyhi Bahaüddinzade (öl. 952/1545),71 Kuşçu Abdi Çelebi (öl. 954/1547),72
İmamzade Ahmed b. Mahmud (öl. 977/1569),73 Seyyid Ahmed Çelebi (öl. 977/ 1569)/4 Kara Piri Efendi/5 Kazasker Mualliınzade Ahmed Efendi (öl.
Mecdi, Hadaiku 'ş-Şektiik, c. I, s. 355; İsmail Beliğ, Giildeste, s. 504-505. Bursa Kütüğü'nde (III/451) Şeyh Şüca'nın Emirsultan tekkesine derviş olduğu şeklindeki bilgi hatalıdır.
65 Baldırzade, Vefeyatname, s. 179-180; Mecdi, Hadai/...11 'ş-Şektiik, c. I, s. 329-330. 66 Şeyhülisliim ?ayramzade Zekeriya Efendi'nin (öl. 1001/1593) oğullarından Yahya Efendi
(öl. 1053/1644) 26. Osmanlı şeyhülisliimıdır. Çelebi Kadı Lütfiılialı Efendi ise yedi defa Filibe kadılığı yapmıştır. Yukarıda bahsedilen Atronos (Bursa-Orhaneli) kadısı iken vefat eden büyük oğlunun kim olduğu tespit edilememiştir.
67 Müftü Ahmet Paşa'nın oğlu olduğu belirtilen Hızır Bey'in Bursa Kaplıca müderrisliği yaptığı ve "Hızıri" mahlasıyla şiirleri bulunduğu kaydedilmiştir. Zeyniler kabristanında bulunan mezarının heca taşında Zeyniyye ve Nakşibendiyye silsilesinin yazılı olması onun Nakşiliğinin yanı sıra Zeyni olduğunu da göstermektedir. Bkz., Davudzade, Rical-i Zeyniyye' vr. 81a-b; Baldırzade, Vefeyatname, s. 161-162; Mecdi, Hadaif...11'ş-Şektiik, c. I, s. 431; İsmail Beliğ, Giildeste, s. 463.
68 İsmail Beliğ, Giildeste, s. 277-278. 69 Mecdi, Hadaila1 'ş-Şektiik, c. I, s. 457-458; İsmail Beliğ, Giildeste, s. 291-292. 70 Mevlana İsrafıl b. Mevlana Mahmud Çelebi'nin oğludur. Yıldırım, Manastır, Sultaniye ve
Muriidiye müderrisliğinin yanı sıra Şam kadılığı da yapmıştır. Ömrünün sonlarına doğru akli melekelerini kaybettiği kaydedilen Fahreddin Efendi 943/1536 senesindeki vefatından sonra Zeyniler mezarlığına defuedilmiştir. İsmail Beliğ, Gıildeste, s. 289; Mehmed Süreyya, Sicilli-i Osmanf, c. II, s. 505.
7 ı Taşköprizade, eş-Şektiik, s. 432, 550; Mecdi, Hadaila1 'ş-Şektiik, c. I,. s. 427-429. Taşköpriziide ve ondan nakille Mecdi, Bahaüddinzade'nin kabrinin Kayseri'de olduğunu bildirirken Mehmed b. Sa'di (Vefeytitnanıe, vr. 5a) ve Davudzade (Rictil-i Zeyniyye, vr. · 81 a), şeyh in Zeyniyye zaviyesinin haziresine defuolunduğu mezarın yerini tarif ederek belirtmişlerdir.
72 Asıl adı Mevlana Abdurrahman b. Seyyid Yusuftur. Taşköprizade'nin dayısı olan Abdi Çelebi aynı zamanda Zeyni şeyhi Hacı Halife'nin kız kardeşinin oğludur. Küçük yaşta Zeyniyye tarikatına giren Abdi Efendi, zahir ilimleri tahsil ettikten sonra Bolu ve Bursa'da müderrislik yapmıştır. Bazı kaynaklarda Hacı H;alife'den sonra posta oturan Bolulu Çelebi'den iciizet aldığı belirtilen bu zatın, mürid yetiştirdiğine dair bir kayda rastlanmamıştır. 954/1547'deki vefat etmiş ve Zeyniler kabristanına defuolunmuştur. Bkz., Taşköpriziide, eşŞektiik, s. 245; Tabibziide Derviş Mehmed Şükrü b. İsmail, SilsiZename-i 'Aliyye-yi Meşiiyih-i Siifiyye, Hacı Selim Ağa Ktp., Hüdayi Efendi, nr. 1098, s. 54; Davudziide, Riciil-i Zeyniyye, vr. 81a; İsmail Beliğ, Güldeste, s. 284-285.
73 "İmamziide" diye meşhurdur. Molla Arab'ın kardeşi Mahmud Efendi'nin oğludur. Babası, İstanbul'da Fatih Camii'nin imamıdır. İstanbul ve Bursa'da birçok medreselerde müderrislik yapmıştır. 977!1569'da vefat ederek Zeyniler'e defuedilmiştir. Birçok Arapça eserleri olduğu gibi, Arapça Al-i Selçuk Tarihi 'ni yazmıştır. Türk ve Arap edebiyatma hakkıyla vakıf olan Ahmed Efendi'nin Hiisrev ii Şirin ve Şah ii Geda namında iki manzumesi vardır. İsmail Beliğ, Güldeste, s. 305-306.
74 İsmail Beliğ, Giildeste, s. 311. 75 Giildeste, s. 307.
396 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
980/1572),76 Kazasker Hüsamzade Mustafa,77 Abdülvahid Efendi (öl. 986/ 1578),78 Anadolu kazaskeri Abdülgani b. Emir Şah (öl. 995/1586)/9 Nalcşibendi kibanndan Göreli Şeyh Uzun Muslihüddin Efendi,80 Emir Sultan müderrisi Süfyan Efendi (öl. 996/1587),81 vaiz Bursalı Hacı Bayram Efendi,82 Hızır Bey (öl. 990/1582),83 Ali Vaiz (öl.lQ06/1598),84 Mahmud Hayran. 85 Karababazade İbrahim ( öl.I 12 6/ ı-715), 86 H üsamzi\.de S un 'ullah, 87
. '-
76 Muallimziide Şeyh Muslihiddin Efendi'nin oğludur:-ı504'de doğmuştur. Müderrisliğinin ardından Bursa kad1s1, Anadolu ve sonra Rumeli kazaskeri olmuş ve 70 yaşında olduğu halde 9801l572'de İstanbul'da vefat eylemiş ve cenazesi Bursa'ya getirilerek Zeyniler mezarlığında babasının yanına defnedilmiştir. Fıkıh ilminde dönemin önde gelen alimlerinden kabul edilen bu zatın, gerek Zeyniler Canli'ni genişletmesi, gerekse de zaviye için çeşitli binalar vakfetmesinden haraketle Zeyniyye tarikatına mensup olduğu söylenebilir. Bkz., Mehmed b. Sa'd!, Bursa Vefeyiitı, vr. 5b; Davudzaze, ]J.iciil-i Zeyniyye, vr. 8Ia; Bakırcı Mehmed Raşid, Ziibdetii'l-Vekiiyi', vr. 130a-131b; Baldırziide, Vefeyatname, s. 121-122; İsmail Bellğ, Güldes te, s. 300-302; Bursa Şer(ırye Sicili eri, B I 24/75; Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c. V69.
77 İsmail Bellğ, Güldeste, s. 316-317. 78 Zeyn! şeyhi Mehmed b. Abduİiah Efendi'nin oğludur. Ebu's-Su'fıd Efendi'den icazetinin
ardİndan İstanbul Molla Gürani ve Bursa Molla Hüsrev medreselerinde görev yapmıştır. Kaynaklarda alim, amil ve fazı! olduğundan bahsedilen bu zat, emekliye ayrıldıktan sonra da tedr!s hayatına devam etmiş, pek çok öğrenciye nahiv, tefs!r, hadis ve fıkıh konularında ders okutmuştur. Zeyniyye tarikatına babası vasıtasıyla intisab ettiği düşünülen Abdülvahid Efendi, vefatından sonra zaviyenin haziresinde babasının yanına defuolunduğu kaydedilmekiedir. Bkz., Davudziide, Rical-i Zeyniyye, vr. 80b; Baldırzade, Vefeyiitniime, s. 205.
79 Ata!, Hadiiiku '1-Hakiiik, c. II, s. 294-295; İsmail Bellğ, Giildeste, s. 312-314. 80 Baldırzade, Vefeyiitniime, s. 120-121; Mecd!, Hadiiiku'ş-Şekiiik, c. I, s. 366-367. 81 Baldırziide, Vefeyiitniime, s. 178; Ata1, Hadiiikıı'l-Hakiiik, c. II, s. 303. 82 Baldırziide, Vefeyiitniime, s. 134-135; İsmail Bellğ, Güldeste, s. 199. 83 Müftü Ahmed Paşa'nın torunlarındandır. Zeyn1ler'de medfün olan Hız1r Bey'in mezarı,
cedd! Müftü Ahmed Paşa'nın kabrine yakındır. Baldırzade, Vefeyiitniime, s. 160-161; İsmail Bellğ, Güldes te, s. 279-280; Bursa Kütüğü, II/243.. Baldırzade vefat tarihini 99911590 olarak vermiştir.
84 Sarayoğlu Mahallesi mescidi ve Ulucami imamlığında bulunmuştur. Ömrünü vaaz ve nasihatla geçirmiştir. 1598'in Kadir gecesinde vefat ederek Zeyniler'e, Enarlı şeyhi Fahrettin Efendi'ye göre ise, Umurbey cami haziresine gömülmüştür. Kepecioğlu, Bursa Kütiiğii, I/135.
85 Vefeyatnamelerdeki kayda göre, Bursa'da Zeyniyye dergahında vaktini zikir ve ibadetle geçiren bu zat, halk arasında keramet ehli olarak tanınmıştır. Ri vayete göre, kendisine vefat edeceği zaman bildirilmiş, o da vakit yaklaştığında arkadaşlarını dergiihın yanındaki Muallimzade (Zeyn11er) Camii'nin önünde toplayarak, "İçeride bir cenaze var. Ben girip dışarı çıkarayım, siz de yıkayıp kefenlenmesi ve namazının kılınması için hazırlık yapın" -diyerek içeri girmiş. Uzun bir müddet dışarı çıkmayınca ne olduğunu merak eden dervişler camiye girdiklerinde onu kıbleye yönelmiş bir şekilde vefat etmiş halde bulmuşlar. O zaman "içerideki cenaze" ile kendisini kastettiğini anlamışlar. Kabrinin dergahının haziresinde olduğu kaydedilmiştir. Bkz., Mehmed b. Sa'd1, Bursa Vefeyiitı, vr. 5a; Baldırzade,
Vefeyiitniinıe, s. 246-24 7; Davudzade, Riciil-i_ Zeyniyye, vr. 81 a; Gazzizade, Hıı!iisatii '1-Vefeyiit, vr. 12b; Bakırcı Raşid Mehmed, Zübdetii'l-Vekiiyi', vr. 83a-83b; İsmail Beliğ, Güldes/e, s. 228-229; Mehmed Süreyya, Sicil/i-i Osman i, c. IV, s. 31 O; Kepecioğlu, Bıırsa Kütüğü, IIIII 71.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 397
Seyyid Abdurrahman Efendi (öl. 1223/1808),88 Cafer Çelebi (öl. 952/ 1545),89 Naleşibendi şeyhi Hacı İsmail Efendi,90 Mevlana Hüseyin Çelebi,9 ı Nalcşibendiyy'e şeyhlerinden İsmail Vehbi Efendi (öl. 1292/ 1875),92
Mahmud Bey (öl. 900/1495),93 Mehmed Çelebi (öl. 951/1544),94 Salm müderrisi Muhyidd!n Kasım (öl. 899/1494),95 Üzeyir b. Safiyyüdd!n (öl. 989/1582),96 Melek Mehmed Efendi (öl. 980/1573).97
Öte yandan 1957 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından Zeyniler Cami aslına uygun olara inşa edildikten sonra Zeynller Mezarlığı'nda gömülü olan kişilerden bazılannın isimleri mermer bir levha üzerine yazılarak caminin avlusunda bulunan çeşmenin üst kısmına konmuştur.98
86 Bursa' da doğmuştur. Murad el-Buhar!' nin (öl. 113211720) halifelerindendir. Akaide dair risaleleri ile Nakşibendilik hakkında bir eseri vardır. Vefatı 1135/1722 olarak gösterilmeh.iedir. Bkz., Eşrefzade Ahmed Ziyaeddin, Gülizôr-ı Sii!elıô, BEEK, Orhan, nr. 1018/2, 93-94; Osmanlı Müe!lifleri, I, s. 149; BK., II, s. 265.
87 Bursa'lı olan Sunuilah Efendi, genç yaşta yazdığı şiirlerle dikkati çekmiştir. Eğitimine devam ederken genç yaşta taundan vefat ederek Zeyniler'e defnedilmiştir. İsmail Beliğ, Gü!deste, s. 481.
88 Sfıfiziide'dir. Zahiri ve batınİ ilimlerde mahir, alim ve kamil bir zattı. 122311808'de vefat ederek Zeyniler'de Abdüllatif Küdsi'nin türbesinin batısında medffındur. Bursa Kütüğü, I/42.
89 Şeyh İbrahim Çelebi'nin oğludur. 952/1545 yılında Bursa'da kadı iken vefat etmiştir. Bursa Kütüğü, I/305.
90 Bursa Kütüğü, II/2 1. 9 ı Ulema sınıfından olan Hüseyin Çelebi, Mustafa Çelebi b. Mevlana Sinaneddin Kirmasti'nin
oğludur. Annesi Mısır Şah oğlu Derviş Mehmet-'in kızı Hundi Paşa' dır. Bursa Kütüğü'ndeki (II/263) kayda göre 1520 yılında hayatıad ır.
92 Bursa'da doğmuştur. Nakşibendi-Halidi şeyhi Muhammed b. Abdullah el-Hani'nin halifesidir. Manzum Miinacaat ve Nasilıatname, Bursa enlem dairesine göre hazırladığı Ruznôme, 240 hutbeyi içeren Mecmua ve Risa!etü 's-Süliik isimli eserlerinin olduğu kaydedilmiştir. Mehmed Tahir, Osmanlı Müe!lifleri, c. I, s. 38; Bursa Kütüğü, II/357
93 Bali Bey b. Hamza Bey'in oğludur. 900/1495 senesinde vefat eylemiş ve Zeyniler caminin doğu tarafına defnedilmiştir. Mezarının gösterişli olduğu kaydedilmektedir. Bursa Kütüğü, III/181.
94 Mevlana Abdülkadir'in oğludur. Kardeşi Ahmed Çelebi ve Hatice Hatun'la Zeyniler kabristanında medfundur. Bursa Kütüğü, II/224; III/237.
95 Ahaveyn Mehmet Efendi'nin oğludur. İstanbul"da rriescid ve mek.iep yaptırmıştır. Tecrid Şerhi'ne haşiyesi ve Bektiişiler aleyhine dair eseri vardır. Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanf, c. IV, s. 340; Bursa Kütüğü, Il/354. ·
96 Bursa Kütüğü'ne (IV/296) göre, Zeyni şeyhi Safiyyüddin Efendi'nin oğlu olduğu bildirilen bu zatın kardeşlerinden sonra Zeyniyye tekkesine zaviyediir olduğu kaydedilmişse de kaynaklarda böyle bir bilginin yer almaması nedeniyle ihtiyatla karşılanmalı dır. Belirtilen tarihte, mezkfır tekkedeki postnişin, Safiyyüddln Efendi'nin diğer oğlu Şeyh Abdülazlz Efendi'dir.
97 Bursa Kütüğü, III/2.45. 98 Yukarıda zikredilmeyip de adı burada yer alan isimler vefat tarihleri ile şöyledir:
Muallirnzade Lütfi (öl.l523), Mehmed Nadiri, Seyyid Ali (öl.l533),98 Mehmed Çelebi
398 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Zeyni Mezar Taşları
Mezarlıkların yerleşiminin şehireilik tarihi açısından önemli olmasının yanı sıra mimari ve hat sanatının gelişimi konusunda zengin .örnekler sunan mezar taşlan, tarihi ve demografik araştırn1alar balanundan büyük değer taşır. Özellikle Anadolu'dald tarihi mezarlıklar, Türk süsleme sanatlan ve edebiyat tarihi açısından da önemli belgekr içennektedir.
Osmanlı Devleti'nin Anadolu'ya haldm olı;nasıyla serpuşlu, gövdesi ldtabeli, alt lasmı ince tarzdald mezar taşlan yaygiil.laşnuştır. Osmanlı dönemine ait mezar taşlannın devletin geçirdiği evreleri açık bir şeldlde yansıtır. Kuruluş aşamasında, büyüme döneminde, Uüe Devri ve sonrasında mezarların tezyinatları farklı olmuştur. XVI. yüzyılın ildnci yansına kadar şahidelerin tepelerinde genellikle başlık yoktur, olanlar da sade birer sarıktan ibarettir. Dal1a sonra meslek sınıflannın başlık şekliyle ayırt edilmesine paralel olarak erkek şahidelerinde baş ucu taşlarının, ölünün meslek grubunun veya bir tarikat mensubu ise o tarikatın başlığının biçiminde nihayetlendirildiği görülür. Gül, taç, sarıl<, fes veya kavuk gibi unsurlar mezarctald şal"\Sın cinsiyeti, mesleği, mensup olduğu zümre, tarikat, bölül( ya da taşıdığı unvana işaret eder. Baş ucu taşına oranla daha küçül( tutulan ayak taşları genellilde daha sade olup çoğunlukla yazısız ve tezyinatsızdır.
Mezar taşı süslemelerinde gül başta olmak üzere lale, karanfil ve sümbül gibi çiçeklerle servi, asma sarılmış servi ve hurma ağacı ile nar ve incir gibi meyve motiflerinin kullanılması estetik tercihler yanında bunların
·sembolik anlamlanyla da irtibatlıdır. Taşlann üzerine ölümü, insanların. ffuüliğini ve ~ald olanın Allah olduğunu belirten ibareler, şiirler, dualar ve darbımeseller yazılmıştır. Taşın üst kısmına bazen besınele ve kelime~i
tevhid de yazılmalda birlikte daha çok "Hü, Hüve'l-Bald, Hüve'l-Hayyü'lBald, Hüve'l-Hallal(u'l-Bald" gibi yalnız Allal1'ın ebedl, her zaman diri ve yaratıcı olduğuna işaret eden ibarelerle her şeyin fani olduğunu (Rahman, 55/26), Allah'tan başka her şeyin yok olacağını (Kasas, 28/88) ve her canın ölümü tadacağını (Al-i imran, 3/185; Ankebüt, 29/57) belirten ayetler işlenmiştir. Özellikle tasavvuf ehline ait mezarlarda taşın şeldl ve tezyinatı yaninda bazı ifade ve kalıplar da orada medffın ldşinin hangi tarikata mensup olduğu hususunda ipucu verir. Ölünün ldmliğinin yazıldığı bölümde isimle birlikte görev ve mesleğini, sosyal statüsünü belirten unvan ve lal(aplara, dini bakımdan değer taşıyan "seyyid, şerif, hacı hafız, şehid" gibi nitelernelere ve bir soyadı gibi aile mensubiyetini gösteren ifadelere yer verilir.
(öl.l564), Alıdülaziz (öl.l568), Abdullah (öl.l596), Mehmed (öl.l508), Mehmed (öl.l630), Kemal, Sadettin, AkifMuslihü!Uin (öl.l814). Seyyid Ali'den itibaren Sadettin'e kadar zikredilen isimler, Zeyniyye dergahında şeyhlik yapan zatlardır. Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da levhada belirtilen vefat tarihlerinden bazılarının yanlış olduğudur.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 399
Her mezar taşında bulunmasına dikkat edilen diğer bir husus da ölenin ruhuna Fatiha olua1ması dileğidir.
Mezar taşlannın genellikle sonunda kişinin ölüm tarihi doğrudan kaydedildiği gibi bazen bununla birlikte veya tek başına tarih düşürüldüğü de görülmektedir. Ebced hesabıyla kişinin ölüm tarihini veren, genellilde ölenin meziyetlerinin dile getirildiği yahut kendisine dua temenni edildiği bu metinler birer kelime, terkip, satır, beyit veya kıtadan oluşabilmekte, sade bir ifadeden edebi sanatlar bakırnından büyük değer taşıyan ibarelere kadar değişiklik göstermektedir. 99
Zeyniyye tarikatının Anadolu'ya gelişinden itibaren bu tarikat mensuplannca kullanılmaya başlanan Zeyni mezar taşları, ana hatlarıyla bir mızrak ucunu andırmakta, üstte köşelemesine dörtgen şeldlli bölümün alt köşesi olması gereken yerde iç bükey bir kavisle boyun halini alıp, altta yine dörtgen bir kısım oluşturmasından ortaya çıkan tip olarak tarif edilebilir. Süsleme yönünden faldr olan Zeyni şahidelerin genellilde kenarlan dolaşan ince bir veya birkaç sıra sade silme ile sınırianan yüzeylerinin üç bölüme taksim edilerek içlerinde yazıların yer aldığı görülür. Bu silmelerin basit zencerek kuşağı şeklinde olanları da vardır. Yine şahide yüzÜnün işlemesiz tamamen düz bir yüzey olara!( bıraluldığı, ldmi zaman birkaç küçük rozet motifinden meydana geldiği bazen de bir yüzünde çerçeve içinde yazıların işlendiği diğer yüzünün köşelemesine dörtgen olan bölümünde dörtgen pano oluşturarak rumi palmet motiflerinden meydana gelen merkezi bir kompozisyon yerleştirildiği görülmektedir. ıoo
Zeyniyye tarikatı mensuplarının mühürleri olarak kabuİ edilen söz konusu mezar taşları, Zeyniyye Mezarlığı'nın yanı sıra tespit edebildiğimiz kadarıyla Umur Bey, Elvan Bey, Azap Bey ve Molla Fenari, camilerinin haztreleri ile Yeşil'deld Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi ve Muradiye'de padişah ve yalanlarının türbelerinin bulunduğu mahalde yer almaktadır. Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi ile Muradiye'deld söz konusu mal1alle getirilen mezar taşları, sergilenmek amacıyla Zeynller kabristanından alınmış olmalıdır.
Abdüllatif Kudsi'nin muhiblerinden olan Molla Fenari'nin yaptırdığı caminin haziresinde bulunan ondan fazla Zeyni mezar taşının tamamı yazısızdır. Aynı şeldlde Umur Bey Cami'nin haziresinde yaldaşık on beş civarında bulunan ve bü~ bir bölümü yazısız (veya yazıları sonradan silinmiş) olan Zeyni mezar taşlarından okunabilenler şunlardır: l. Haza'lkabrü kad intakale'l-merhum, el-mağffu, es-sa'id Ağa Muhyiddin ibn Hacı Hoşkadem ıoı fi evveli şehri Muharrem tarihulm sene 893 2. el-Müteveffa
99 Bozkurt, Nebi, "Mezarlık", DİA, c. XXIX, s. 519-521. ıoo Karaçağ, Demet, Bursa'daki 14-15. Yüzyıl Mezartaşları, Ankara 1994, s. 164-166. ıoı "Ağacık" olarak tanınan Hacı Mehmed Muhyiddin'in babası Hoşkadem b. Abdullah Umur
Bey'in kölelerindendir; ve Umur Bey vakfıyesinde adı geçmektedir. II.Murat zamanında
400 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
fi şehri Zilkade fl tarihi sene selase ve tis'a mie (903) 3. Fl şdwi Ceınaziyeiahir sene ihda ve tis'a mie (90 ı) 4. İntakale'l-merhfım el-mağrur es-sa'id eş-şeh!d Muhammed b. Hac Muslihüddin 5. İntakalet el-merhfıme el-mağffıre ( ... ) Mahtfım Hatun binti Mahmüd, el-muhtace ( ... )
Azap Bey Cami'nin hazln~sinde bulunan.Zeynl taşı: İntakale'l-merhüm el-mağffır es-sa'!d eş-şeh!d el-muhtac ila nihmeti Rabbihi'l-Medd, sene ihda ve tis'a mie sülaletü'l-e'azim Melu)~ed b. Abdülvahhab (öl. 901/1496) 102 r--·
Muradiye'de padişah ve yakınlarının türbeierinin güneyindeki mezar taşları müzesinde yer alan Zeynl taşlar: 1. Mustafa Çelebi tarih şehri
Reb!ülahir sene selase ve tis'a mie (903) 2. ( ... ) fl yevmi hadi 'aşer fl şehri Şewal tarih sene ihda ve tis'!n ve semani mie hicriyye nebeviye 3. elMerhüm Hoca Bey ibn Hacı Sefer Şah b. Hacı Mitmir et-Tebriz! el-muhtac ila rahmetiliahi Ta'ala 4. İntakale'l-merhüm el-ınağfür Hızır Şal1 bin Mevlana Derviş Mehmed el-muhtac ila ral1metillahi Ta'ala
Yılaldıktan sonra tekrar inşa edilmeyen ve haziresi ile birlikte yeri demir pam1aklıklarla çevrili olan Elvan Bey caminin bahçesindeld bir servi ağacııtı"n altında bulunan ve hala varlığını koruyan Hunde Hatun'un mezar taşı.nda şunlar yazılıdır.103 : "İntal(alet el-ınerhfııne el-mağffıre eş-şeh!de Hunde Hatun binti Elvan Bey." Bursa Kütüğü'ndeld kayda göre (II/253) mezarlığı ve mezar taşı 1934 senesine kadar Zeynller kabristanında bulu-. nan Hund1 Hatun'un mezkfır taşı, Elvan _Bey caminin bahçesine sonradan getirilmiş olmalıdır.
Mezar taşından Zeyn! şeyhi Safiyyüddln Efendi'nin oğlu olduğu anlaşılan Ahmed Çelebi'nin Burs:ı Türk İslam Eserleri Müzesi'nde sergilenen Zeyn! mezar taşında şu ifadeler yer almaktadır: "el-Merhum, el-mağffır, essa'id eş-şeh!d newaralHUm kabrehu Ahmed Çelebı ibn Şeyh Safıyyüddin" Sergilen diğer taşta ise "el-Müteveffa yevm sabi' 'aşar fi şehri Şewal min şuhui-i sene fl tarihi isna ve tis'!n ve semani mie (892)" yazılıdır.
Cami, türbe, haztre ve mezar taşlarının dışında Zeyniyye tarikatının bu şehrin kültür hayatına sunduğu fakat günümüze kadar ulaşmayan mirasları da vardır. Zeyı1ller Yaylağı, Zeynller Muallimhanesi ile Üçkozlar ve Orhaneli'de bulunan Zeynl zaviyeleri bunlar arasında yer almal(tadır.
Şehzade Mustafa, Bursa Hisarı önüne geldiği zaman ahali kapıları kapayıp kendisine yüz parça kumaş ile Bursa ileri gelenlerinden Ahi Yakup ve Hoşkadem'i Bursa'yı muhasaradan vazgeçirmek üzere göndermişler, onlar da bu hususta muvaffak olmuşlardır. 872/1467'de vefat etmiş ve Umurbey Camii avlusuna defnedilmiştir. Bursa Kütüğü, II!255.
102 Eflak beyzadelerindendir. 90111496 senesi Ağustos ortalarında taundan vefat eylemiştir. Bursa Kütüğü, III/226. -
103 Söz konusu ağacın altında Hunde Hatun'un baş taşı dikkate alınmak suretiyle etrafı ufak taşlarla çevrilerek yapay bir mezar oluşturulmuşsa da kıblesinin yanlışlığı dikkati çekmektedir.
ZEYNİYYE KÜL TÜRÜNÜN BURSA'DAKi Mİ RASI 401
Zeyniler Yaylağı: Taceddin Karamani'nin Uludağ'da inzivaya çekildiği yere 10\ Kud::;i'nin muhiblerinden Kastomonulu Hoca Rüstem tarafından derviş hücereleri yaptırılmıştır. Zeyni dervişlerin yaz aylarını geçirdiideri "Zeyniler105 veya Sufiler Yaylağı" diye bilen bu mahalde bir de hamamın bulunduğu ve sonradan çevresinde bir çok bina yaptınldığı kaydedilmektedir.106 Lamii Çelebi'nin (öl. 938/1532) "henüz ma'mı1rdur" 107 kaydını düş
tüğü bu binalar, bugün harabe halindedir. 108
Zeyniler Muallimhanesi: Bursa Antıları'ndaki kayda göre Emirsultan'dan Zeynilere giderken sağda rastlanan ilk kümbettir. Kubbesi çökmüş olan ve pencereleri bulunmayan bu binan duvarları, kefeke ve tuğladan muntazam bir şekilde yapılnuştır. Yapı şekliyle Fatih devri kümbetlerine benzemektedir. 109
Üçkozlar'da Zeyni Teldcesi: Hacı Halife'nin önde gelen halifelerinden Zeyni Muhyiddin Efendi (Muhyiddin Esved), Bursa'da Üçkozlar'ın üst tarafında Karanfilli bayır denilen yerde, ilcinci bir Zeyıüyye teldcesi kurmuş ve burada tarikat faaliyetlerine devam etmiştir. Ytıdigar-ı Şemsf'de I<araca Muhyiddin Zaviyesi diye kaydedilen bu teldce de adı geçen şeyhin
925/1519 tarihindeldııo vefatının ardından yerine Hacı Halife'nin diğer bir halifesi, Şeyh Abdülgani Efendi (öl. 940/1533-34) oturmuş 111 ondan sonra da Abdülgani Efendi'nin aynı zamanda müderris olan oğlu Mehmed Çelebi, meşihatı üstlenmiştir. 112 Mehmed Çelebi'den sonra teldcedeld irşad faaliyetlerini devam edip etmediği, ettiyse ldmler tarafından yürütüldüğü tespit edilememiştir. Güldeste'nin müellifi I 728 tarihli kayd;ında, adı geçen zaviyeden ve yanındald mescidden o dönemde bir eser bulunmadığını be-
104 İbrahim Karamani'nin mürldlerinden Bostancı Dede'den nalden kaydedildiğine göre, Karamani bir ara gizlice Keşiş Dağı'na (Uludağ) çıkarak ıssız bir yerde inzivil.ya çekilmiş, dervişler günlerce aradık'tan sonra şeyhin, sonradan Sfıfiler Yayiası denilecek mevk1de ibiidetle meşgul olduğunu görmüşlerdir. Bkz., Lil.mi1, Nefelıiit Tercümesi, s. 556; Taşköprizil.de, eş-Şekfıik. s. 1 14; Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 367. Gazzizil.de, Zeyn11er Yaylası şeklinde zikrettiği bu yerin suyunun ve havasının gayet güzel olduğnu ve Abdüllatif Kudsi'nin de burada bir müddet vakit geçirdiğini kaydetmiştir. Bkz., Huliisatii '1- Vefeyiit, vr. 36b.
105 Kara, Bursa 'da Tarikatlar ve Tekkeler, s. 263. 106 Lamii, Nefelıiit Tercümesi, s. 557; Hoca Sadeddin, Tiicü't-Teviirilı, c. II, s. 461;
Gazzizil.de, Huliisatü '1-Vefeytit, vr. 50b; Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 367. 107 Lil.mii, Nefelıiit Tercümesi, s. 557. 108 Harabe halindeki bu binaların fotoğrafları için Mustafa Kara'nın Bursa 'da Tarikatlar ve
Tekkeler adlı eserinin sonundaki fotoğraflar bölümüne bakınız. ıog Baykal, ag.e., s. 150. ııo Baldırzil.de, Vefeytitniime, s. 244; Tablbzil.de, Silsileniime, s. 54. Yiidigiir-ı Şemsi'de vefat
tarihi 91111505 olarak gösterilmiştir. (s. 479) ı ı 1 Şeyhin hizmet ettiği zil.viyenin haziresine defnolunduğıı kaydedilmiştir. Bkz., Bakırcı
Ril.şid Mehmed, Ziibdetii '1- V ekiıyi ', vr. lll b. ııı Mehmed Şemseddin, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 479; Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, I/12; Öngören,
Zeyniler, s. 107-108.
402 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
lirtmiştir.ll3 Bununla birlikte, Mehmed Şemseddin, 1330/1912 tarihinde tamamladığı Yadigfi.r-ı Şemsi' de, teld(enin harap olmakla birlikte haziresindeki bir çbk Zeyni mezar taşın halen mevcut olduğunu kaydetmiştir. 114
Günümüzde ise ne teld(e, ne de mezar taşlan bulunmaktadır. Orhaneli'de Zeyni Tekkesi: Yadigar-ı Şen.:ısi müellifinin bildirdiğine
göre, Bursa Zeyniyye dergalundan başka ·Bursa Orhaneli'de (Atranos) Zeyniyye'ye mahsus bir zaviye bulunduğu göri,ilmektedir .. XIX. asrın ortalarına doğru buranın meşihatını bir süre Şeyh Ijacı Ali Baba (öl. 1264/1848) üstlenmiştir. 115 Ancak zaviyenin ldm tarafından:_ ne zaman kurulduğu, kimlerin faaliyet gösterdiği ve ne kadar süreyle Zeyni ricaiin elinde kaldığı tespit olunamarnıştır.
Zeynller Cami'nin Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından tamir ettirilmeden önceki hali '
113 İsmail Beliğ, Güldes te, s. 172. 114 Mehmed Şemsedd!n, Yiidigiir-ı Şemsi, s. 480. 115 Yiidigiir-ı Şemsi, s. 378.
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 403
1957 yılında aslına uygun olarak tamir edilen caminin günümüzdeki görünümü
Abdüllat1f Kuds1'nin türbesinin Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından tamir ettirilmeden önceki görünümü.
404 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
1965 yılında aslına uygun olarak tamir edilen türbenin günümüzdeki görünümü
Zeynller Mezarlığı (Yeşil parmaklıkla çevrili olan mezar, Molla Hüsrev'in kabridir)
ZEYNiYYE KÜLTÜRÜNÜN BURSA'DAKi MiRASI 405
Umur Bey Cami'nin haziresindeki Zeynl mezar taşlan
Molla Fenarı Cami'nin haziresindeki Zeynl mezar taşlan
406 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Muradiye'de Sultan ll. Murad'ın türbesinin güneyinde bulunan Zeyn1 mezartaşlan
Günümüze kadar ulaşamayan Elvan Bey Cami'nin arsasındaki Hunde Hatun'un Zeyn1 mezar taşı.