15
OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyum 23-25 2007 I. Yayma Doç. Dr. Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ · Doç.Dr. Mesut

Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Uluslararası

OSMANLI'DAN CUMHURİYETE ÇORUM Sempozyum

23-25 Kasım 2007

I. CİLT

Yayma Hazırlayanlar

Doç. Dr. Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ · Doç.Dr. Mesut OKUMUŞ

İrfan YİGİT

Page 2: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Çorum Belediye~i Yayınlan: 5 Çorum

2008

Sempozyum Düzenleme Kurulu Mustafa TOPRAK (Çorum Valisi) TuranATLAMAZ (Çorum Belediye Başkaru) Prof. Dr. Serdar KILIÇKAPLAN (Hitit Üniversitesi Rektörü) Prof. Dr. Ferhat KOCA (Hitit Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dekan Vekili) Doç. Dr. Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ (Hitit Üniversitesi ilahiyat Fakültesi) Doç. Dr. Mesut OKUMUŞ (Hitit Üniversitesi ilahiyat Fakültesi) Doç. Dr. Muhit MERT (Hitit Üniversitesi ilahiyat Fakültesi) Ethem ERK OÇ (Araştırmacı-Yazar) · Ali ALAıT(OÇ (Çorum Belediyesi) İrfan YİGİT (Çorum Belediyesi)

Sempozyum Sekretaryası Doç. Dr. Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ, Hitit Ünv. ilahiyat Fakültesi Doç. Dr. Mesut OKUMUŞ, Hitit Ünv. ilahiyat Fakültesi · Ethem ERKOÇ, Emekli Öğretmen, Araşhrmacı-Yazar İrfan YİGİT, Çorum Belediyesi . ·· ...

Osman YÜZTGEÇ, Çorum Valiliği

Yayma Hazırlayanlar Doç. Dr. Mehmet Mahfuz SÖYLEMEZ Doç.Dr. Mesut OKUMUŞ İrfan Yictr

Baskı Yeri ve Tarihi Lider Matbaacılık A.Ş. - ÇORUM

Yayımlanan Tebliğierin yasal tiim sorumlıılıığıı yazariarına aittir. Tebliğler Çorum Belediyesi'nden izin aluımadan kısmen ya da tamametı bir başka yaymda kullamlamaz veya elektrotıik ortama ttktarım ve kopyalaması

yapılamaz.

isteme Adresi: Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Arşivi Yeniyol Mah. Gazi Cd. Turgut Özal işınerkezi Kat:3 ÇORUM Tel: O 364 225 08 10 1 1539 E-posta: [email protected]

Page 3: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~ 391

ÇORUMLU İBRAHİM İPEK EFENDi HAYATI VE

TASAVVUFİ GÖRÜŞLERİ

( 1934-2000)

" Oğuzhan KANTAR 1

Doğumu ve Çocuı<Iuğu

İbrahim İpek Efendi 20 Eylül 1934 yılında Çorum 'un İskilip ilçesine bağlı Yerli _,köy de dünyaya gelmiştir. Babası köyde çiftçilikle uğraşan, Çerkez Mehmet Efendi olup büyük dedeleri Kafkasya göçrnenidir. Annesi Seyyide Fatıma harumdır. İbrahim İpek Efendi bu ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Anne tarafından eviad-ı Res\).1 olup aynı zaman da yine anne tarafından İskilipli Atıf Hoca ile de akrabalıkları vardır.çocukluk dönemine ilişkin daha detaylı

bilgiye sahip ol_amadığıınız İbrahim İpek Efendinin çocukluğu genel olarak doğduğu köyde geçmiştir.

Tahsil Hayah ve Hocaları

İbrahim İpek Efendi yaklaşık al h yedi yaşlarına geldiği vakit köyde çiftçi

olan babasına yardım ettiği gibi, aynı zamanda köy hocalarından da ders alarak ilk tahsil hayatına başlamıştır. ilme olan iştiyakırun fazlalığından olsa gerek bir ara tahsil için İstanbul'a da gitmek istediyse de gidemerniş, daha sonra İskilip alimlerinden Mekkeli Ömer hafız (1) denmekle maruf zattan ve İskilip Meydan Camiiİmam Hatibi Osman Hafız Efendiden (2) ders almıştır.

Tasavvufi Hayah

İbrahim İpek Efendinin doğduğu yerli köy son dönem Halveti Uşşaki kolu temsilcilerinden Şeyh Hüsnü Gülzari'nin (3) çok sık uğradığı ve dolayısıyla birçok seveninin bulunduğu bir yerdir. Bu neden1e İbrahim İpek Efendi çok küçük yaşlarında tasavvuf neşesiyle taruşmış ve Hüsnü Gülzari'nin seven1erinden biri olmuştur.

Hüsnü Gülzari Kırıkkale Hüseyin bey o basında metfun olan Seyit Hasan Necati dedenin halifelerindendir. Seyyid Hasan Necati dedenirı silsilesi ise Edirne Şeyh Muslihiddin dergahı şeyhi Mustafa Kaınber baba vasıtasıyla

1 Araştırmacı, yazar.

Page 4: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~392

Çanakkale Kilit bahir'de metfun Ahmet Talip İrşadi babaya ulaşmaktadır. Bu zatlar Anadolu da son dönem Hal\'eti Uşşaki ekolünü temsil etmiş olup Uşşaki'ye ise 1475-1594 yılları arasın da yaşaıruş ayru zamanda Osmanlı

padişahlanndan 3. Murat hanında şey hi olan Pir Hasan Büsarnettin el Buhari el Uşşaki(4)tarafından sistemleştirilmiş bir tasavvuf ekolu olup Mevlevilik,Bektaşilik, Ahilik, Bayrami'lik tarzı tamamen Türk İslam sentezi bir tasavvuf neşesidir.

İbrahim İpek efendinin temsilcisi olduğu Uşşaki tarikab, Halveti tarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu olup genel olarak Halveti tarikinin ayru olmakla beraber füruat diyebileceğimiz bazı konularda farklılık arz etmektedir. Uşşaki ekolü kendisi Halvetiyye nin bir kolı.ı. olmasına rağmen daha sonraları kendi bünyesinden de Cahidiye, Musluhiye, Cemaliye, Selahiye, İrşadiye, Samiye ve Ruhzariye gibi alt kollar çıkarmıştır.

İbrahim İpek Efendi tasavvufi ortamda bulunmakla birlikte mürşidi Hüsnü Gülzari hazretlerine intisabı onüç, ondört yaşlannda olm.uştur. Yaşı

küçüktür ancak o yaşlarda bile mürşidinin şu sözü onun manevi derecesinin ne kadar yüksek olduğunun göstergesi olsa gerektir. İbrahim İpek Efendi mürşidine ilk intisap ettiği gün şeyhine gördüğü bir rüyayı anlatmış ve bir kaç soru sormuş bı.inun üzerine Hüsnü Efendi sorularını yarutlamakla birlikte yarundakilere dönerek eğer bu çocuğun yaşı uygun olsaydı şuan kazetini ~ . . . yaz~dım demiştir. Işte bu şekilde seyri silluka başlayan Ibrahim Ipek Efendi uzun zaman nefsine muhalefet etmek suretiyle riyazet ve mucahedelerden sonra her geçen gün manevi kemalatını daha da yükseltmiştir. Bu manevi derecesini daha 17 yaşında iken yazmış olduğu şu dörtlük anlatsa gerektir.

Yaşım on yediye basb gidiyor

Melekler sema ya uçtu gidiyor

Rüştü peşlerine düştü gidiyor

K ün tü k enzin babını görmedin mi aşık

Yine bu yıllarda ilk eşi olan Lale harumla evlenmiş tir. Yirmi yaşında askere giderek Bitlis'te vatani görevini ifa etmiştir. Askerlik dönüşü İskilip Kayaağzı köyünde imam hatiplik görevine başlarruş ve iki yıl burada imamlık yaptıktan sonra kendi köyü ola.rı Yerli köyde aynı görevine devam etmiştir. Bu arada birinci eşi Lale hanım'dan çocuğu olmadığı için birinci eşin in'de isteğiyle Cemanur hanımlaikinci evliliğini yapmıştır bu evlilikten bir erkek dört'te kız eviadı olmuştur

İbrahim İpek efendinin yetişmesinde mürşidi kadar Hüsnü efendinin ilk halifesi olan Mehmet Ali Fehirıi(5) dede'nin de etkisi büyüktür bu dönemde

Page 5: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum -----------------1 393

İbrabim İpek efendinin rehberliğini Melunet Ali Fehmi dede yapmışb.r İbrabim İpek efendi yirmi sekiz yaşına geldiği vakit seyri sillukunu tamamlayarak mürşidi tarafından 1962 yılında icazeti yazılmışb.r. Görev aldığı ilk bir kaç yıl üstadı Hüsnü Efendinin de hayatta olması hasebiyle kendini gizlemiş kendisine intisap etmek isteyenleri mürşidine götürüp teslim

~

etmiştir. Bilahare Hüsnü Efendinin1965 yılında vefahyla birlikte ser halife Melunet Ali Fehmi dede olmuş 1967 dede buzalın vefalına kadar İbrahim

· İpek efendi bu zatiDda önüne geçmemiştir bilahare Mehmet Ali Fehmi d edenin de vefahyla birlikte bizatihi irşat görevini i cra etmeye başlamıŞtır.

İbrahimİpek Efendi ye gelen Uşşakiyye-i Halvetiyye silsilesi

1-Hz. Muhammed Mustafa (sav)

2-Hz. Ali (r.a)

3-Hasan-ı Basri

4-Habib-iA'cemi

5-Davud-i Tai

6-Ma'rüf-ıKerhl

7-Seri-yiSakati

8-Cüneyd-i Bağdacil (CÜNEYDİYYE)

9-Ahmed Mimşad-ı Dineveri

10-Muhammed-iDineveri

11-Muhammed-i Bekri

12-Vecihüddin-i Bekri

13-Abdu'l Kahir-i Sühreverdl (SÜ:HREVERDİYYE)

14-Kudbuddin-i Ebheri

15-Muhammed Rukneddin-i Nuhasi

16-Şehabe'd-dinMuhammed-i Şirazi

17-MuhammedCemaleddin-iŞirazi .

18-İbrahim Zahid-i Geylani (ZAHİDİYYE)

19-Muhammed Sadeddin-i Fergani

20-Ahi Muhammed -i Halveti

21-Pir Ömer-iHalveti (HALVETİYYE)

22-Ahi Emre-1 Halveti

23- Izzeddin-i Halveti

24-Sadreddin Hıyami

Page 6: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~394

25-Piri Sani Yahya-i ŞirvaıU

26-Muhammed Bahaeddin-i ErzincaıU

27-İbrahim-i Taceddin-i Kayseri

28- Alaedelin-i Uşşakl

29-Ahmed Şemseddin-i Marmaravi (AHMEDİYYE)

30- İzzeddin-i Karamanı

31 ~İbrahim -üırıiDJ Sinan (SİNANİYYE)

32-Emir Ahmed-i Semerkandi

33-Pir Hasan H usameddin-i Uşşaki (UŞŞAKİYE)

34-Memican-ı Saruharu

35-Ömer-i Gelibolu vi

36-Alim-i Sinan

37-Muhammed-iKeşaıU

38-Halil-i Gümülcinevi

39- Abdu'l-Kerim-i Gümülcinevi

40-Osman Sıdkı-i Gümülcinevi

41-Hamdi-i Bağdadi

,, 42-Cemaledelin-i Uşşaki (CEMALİYYE)

43-Salahaddin-i Uşşaki (SALAHİYYE)

44-Muhammed Zühtü-i Nazilli

45.: SüleymanRüşti

46- Ali Galib-i Vasfi

47-: Mehmed Tevfik

48- Ömer Hulusi

49-Hüseyin Hakkı Kasabavi

50-AhmetTalip İrşadi (İRŞADİYE)

51-Hüseyin HüsnüAziz

52-Mustafa Kamber

53-Seyyid Hasan Necati

54-Hüsnü Gülzari-iRuhzari (RUHZA,RİYE)

55-Mehmed Ali Fehmi

56- Ha o İbrahim Rüşti İpek Mücahit Çoru mi

Page 7: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum -----------------------------4395

İrşat Dönemi ve Vefa h

İbrahim İpek Efendi 1962 yılında icazet almıştır. 1965 yılında şeyiiinin 1967de ise ser halife Mehmet Ali Fehmi dede nin vefabyla birlikte bilfiil hizmete başlayarak o yıllarda ikamet ettiği yerli köy merkez olmak üzere Çorum, Çankın, Kırıkkale, Ankara gibi Anadolu'nun bir,çok yerini köy kasaba demeden dolaşarak insanlara hak ve hakikati, Allah ve Resulü'nün ve ehlibeytinin aşkıru mphabbetini sevgisini duyurmak yolunda gayret sarf etmiştir. Bir hususu özellikle belirtmeliyiz ki İbrahim İpek efendinin ve mensubu bulunduğu silsilenio son dönem temsilcileri özelikle tekkelerin kapanmasıyla birlikte irşat hizmetlerini yeni döneme uy_arlayarak uzlete çekilip mürltıerini beklemek yerihe bizatihi müridarun bulunduğu yerlere giderek seyahat usulü irşadı benim semişlerdir. İbrahim İpek efendicle Bu hizmetler cümlesinden olmak üzere Çorum, Çankın, Kırıkkale, Ankara, İstanbul başta olmak Ja beraber bir çok yurtiçi, Pakistan, Hindistan, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Almanya, Hollanda gibide bir çok yurt dışı

seyahatlerinde ~ulurunuştur ve bu seyahatleri esnasında gerek yurdumuzda gerekse yurt dışında bir çok insanın tasavvuf neşesiyle tanışmasına vesile olmuşlardır. Ve aynca bu seyahatleri esnasında ilim ve irfanlanyla temayüz etmiş Mehmet Zahit Kotku, İsİnail Hakkı Toprak, Muhammed Malik Alevi, Muhammet Mustafa Kamil, Muhammet Ne~ir, Şeyh Nazım Kıbnsi, Prof. Dr. M. Esat Coşan, Abdullah Çetin Faruki, Sıddık N ad Eren Balıkesiri, gibi bir çok ilim, fikir ve gönül adamlarıyla da görüşmüştür

İbrahim İpek Efendi ilk hacanı 1965 yılında yapmış ve ömrünün sonuna kadar kırk küsur hac ve umre ziyaretinde bulurunuştur. Hac ve umre ziyaretlerinin çok olmasından dolayı kutsal topraklarda ve oraya gelen bir çok İslam ülkesinden de mürit ve muhibbanı bulurunaktadır. Yetmişli yıll~ sonuna kadar köyünde daha sonra ise Çorum merkezde hizmetlerine devam eden Hacı İbrahim İpek Efendi 5 Haziran 2000 tarihinde vefat etmiş. Yerli köy kabristarunda toprağa verilmiştir.

Şahsiyeti ve Günlük Ha ya h

İbrahim İpek Efendi ilm-i zahire de sahip alim bir zatb.fakat İrşat sahasuun genellikle Anadolu'nun kırsal kesimleri olması hasebiyle ilmi yönünün kıymeti bilinemedi. Ancak kendisiyle sohbet eden erbabı ilim bu yönünü anlar ve taktir ederlereli Başta tasavvufi eserler olmak üzere çok sayıda eseri ihtiva eden bir kütüphaneside olan İbrahim İpek ~fendi okumaya ve akutmaya çok önem verirdi.

Ehli sünnet akaidine son derce bağlı olan İbrahim İpek Efendinin irşat ekseni bu çerçevede sürmüştür. Şeriatsız tarikalın olmayacağını heyan eden

Page 8: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~396

İbrahim İpek Efendi dervişlik için en başta şeriabn tüm emirlerinin yerine getirilmesi ve daha sonra da hayatu1 takva denilen İslami hassasiyete göre yaşanınası gerektiğini beyan eder ve kendiside öyle yaşardı. Bir günlük ha ya h içerisinde gece teheccüt vaktinde uyanır evrat ve ezkarıyla meşgul olur sabah fecre kadar bu minval üzere devam ederdi. Kahvalh sonrası is tirahat eder daha sonra da gün boyu yapacağı işlerle ve misafirleriyle ilgilenir tüm farz namaziarım ilk vaktinde ve cemaatle edaya çalışırdı. Günde beş yüz sayfaya yakın Kuran okuduğunu, delail-i hayrat adlı salavat kitabıru devamlı

okuduğu ve Hz pirin evradına devam ettiği bilinmektedir. Özellikle tasavvufi ilerlemenin Rasulullah ve ehli beyt sevgisinden gectiğini beyan eder ve günlük virt olarak Hz Peygambere salavat getirilmesinin gerektiğini söylerdi. Kendiside salavat-ı şerife ile çokça meşgul olurdu. Hatta bu konuda şu sözü meşhurdur. " Eğer ben tarikat piri olsaydım evrat olarak salavat-ı şerifeden başka bir ders vermezdim." Demiştir

Eserleri

İbrahim İpek Efendinin Rüştü ve Mücahit mahlaslarıyla yazrruş olduğu bir divan olacak kadar Tasavvufi içerikli şiirleri bulunmakta olup, bunlar kendisi tarafından şey hi Hüsnü efendi ve Mehmet Ali Fehmi dedenin de divanlanru içerecek şekilde 1992 yılında GÖNÜL İNCİLERİ ismiyle kitaplaştırılrruşhr. 1\1evcudu tiikenen bu eser bilahare vefabndan sonra halifesi tasavvufçu yazar Fatih Nurullah Şağban tarafından İbrahim İpek Efendinin menakıbı ve şiirlerinin de yer aldığı İPEK YOLU ve GÜLZARI HÜSNİYA isimli kitaplarla tekrar neşredilmiştir. Aynca ileriki yıllarda yayınlanmak üzere hazırladığımiz bazı el yazmasınotları ve sohbetkayıtları bulunmaktadır.

Halifeleri

İbrahim İpek Efendi temsil etmiş olduğu Halveti Uşşaki ekolünde 38 yıl gibi uzun bir süre irşat faaliyetinde bulunmuştur. Dolayısıyla gerek yurt içinde gerekse yurt dışında binlerce insanın bu neşe ve muhabbetten istifade etmesini sağlarnışhr. Bir çok karnil insanlar yetiştirmiştir. Bunlardan özelikle dört tanesine Halveti Uşşaki erkanınca icazetvererek irşada izinli kılnuşhr.

Hüseyin Murat Efendi ( Çankın Şahlı köyü ö.1992)

İbrahim İpek Efendinin icazet yazdığı ilk halifesidir. Çankın'nın Şahlı köyündendir. Aslen İbrahim İpek Efendinin de şeyhi olan Hüsnü Gülzari' den intisaplıdır. Hüsnü Efendi, Hüseyin Murat Efendinin irşadıru ilk halifesi Mehmet Ali Fehmi dedeye havale etmiş ve bu zabn gözetiminde silluk

Page 9: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~397

çıkamuştır. Fehmi dedenin ömrü yetmeyerek icazetini bilahare Fehmi dedenin vasiyeti gereği İbrahim İpek Efendi yazmıştır. Şahlı köyünd~ ve Ankara'da irşat faaliyetlerinde bıı.lunan Hüseyin Efendi 1992 yılında bir trafik kazası sonucu vefat etmiştir ..

2 Hasan Mansur Efendi (Sungur! u Hallaçlı köyü ö. 1987)

İbr~)pe~- Efeı::ıdinin ikin9 ~alifesidir. Çankın Kızılırmak kasabası Hallaç köyündendir.1965 yılında Hüsnü Efendi'nin ilk halifesi Mehmet Ali

Fehmi Efendi'ye intisap etmiştir. Fehmi dedenin vefahyla İbrahini. İpek Efendiye biat etmiş ve bilahare ir~atla görevlendirilmiştir. 1987 yılında vefat etmiştir

3 Esat Celali Efendi ( İskilip yerli köyü ö. 2003)

İbrahim İpek Efendinin ağabeyi~. Hüsnü Gülzari'ye intisap etmiş ve onun vefatıyla kardeşi İbrahim İpek Efendiye biat etmiştir. Bilahare icazet alarak vefatı olan 2003 yılına kadar İskilip yerli köyde irşat hizmetlerine devam etmiştir.

4 Fatih N urullah Şağban (İstanbul)

İbrahim İpek Efendinin vefatından 40 gün önce icazet verdiği dördüncü ve son halifesidir.

İbrahim İpek efendinin Tasavvufi konulard.aki görüşleri

Zikir

Zikir anmak tekrar etmek anlamında bir kelime olup tasavvufi manada ise Allah c.c isimlerini ferden veya topl11 olarak söylemek manasındadır bu cümleden olmak üzerede İbrahim İpek efendinin zikir konusundaki görüşlerini şu şekilde sıralayabiliriz

İbrahim İpek efendinin temsil<;isi olduğu Halveti Uşşaki ekolü cehri (sesli) zikri esas alan bir yoldur oturarak ayakta ve devran ile yapılan Halveti zikrine Darbı esma da denilmektedir Halveti Uşşaki mensupları günlük tesbihatlarını özellikle seher vakti denilen imsak vaktinden önceki zamanda hafi (sessiz) olarak yapmakla birlikte genellikle Perşembe ve Cuma akşamlan toplu halde cami dergah yada uygun ilivan evlerinde cehren (sesli) olarak zikrin temposuna göre bestelenmiş ilahiler bazende bendir kudüm gibi vurmalı çalgılar eşliğinde yapmaktadırlar bunun içindir ki İbrahim İpek efendi bir sohbetlerinde "Şeriatın ilanı ezanı Muhammedi ye iledir tarikatın

Page 10: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~398

ilaru ise halkayı zi.krullahladır dolayısıyla haftada birde olsa halkayı

zi.krullaha devam etmeyen derviş günlük tesbihab.ru çekse bile bir müddet sonra tarikattan düşer" buyurarak temsilcisi olduğu yolun toplu olarak yapılan ayini zikrullaha ve cemaati içtimaa bakış açısım ortaya koymuştur

Ayrıca kişisel tarikat dersi denilen günlük tesbihatlarında yirmi dört saatlik zaman dilimi içerisinde istenilen bir vakitte yapılması mümkün iken özellikle seher vaktinde yapılması istenilmektedir ki İbrahim İpek efendi sık sık sohbetlerinde bu konuya değinerek "Bir keçi sağılacak kadar bir süre olsun gece kalkıp tespih çekin"der ve seher vaktindeki yapılacak zikir in faziletinden balısedederdi

Ayrıca bir sohbetlerin dede zikrin şu aşamalarından bahsetmiştir

"Dörttürlüzikirvardır.

Birincisi dilin zikri ki kul, Allah der, lailahe illailah der, burıların dille

söylenınesi fazla bir faide temin etmez

İkincisi kalbin zikridir. Zikir dilden kalbe indimi, kişi kendisini alemi menarn da (rüya alemi) kendini ilim meclislerinde görür, evliyaullahla görüşmeye başlar. Burılar zikrin kal be indiğinin işaretleridir.

Üçüncüsü ruhun zikridir. Zikir dilden kalbe, kalpten ruha sirayet ettimi

kişide aşkı ilahi ve muhabbetullah başlar ve zikrin ruha sirayet ettiğinin işareti ise o kişinin zahirde ve rüya aleminde göz yaşı dökmesidir. · ~

Dördüncüsü ise müşahede zikridir. Kalp aynasını temizleyip orayı Nur-u Muhammediyle sırlayan kişinin kalbine zikir esnasında Cenabı Hak tecelli eder. O kişide bu nuru seyreder ki buda her velinin dahi işi değildir" buyurmuşlardır.

Kepdisinin bu mertebeleri geçerek müşahede zikrine eriştiğinin delilide şu ·şiiri olsa gerektir.

Bildirdi kendini bizi yaradan

Görmeden cemalini çıkmamaradan

Çok şükür seçtiidi akıkaradan

Didemden didara bak dedi bana

Zerreyi az görme sakın

Cananın sana canından da yakın

Mürşitler aynadır sizlerde bakın

Gösterdi cemalin aynada bana

Page 11: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum· ------------------------------~399

V ir ane şu gönlümimar istiyor

İman görmeye mimar istiyor

Canım canarumdan di dar istiyor

Bu gün canarum can oldu bana

Taş olmuş şu gönlüm şakule gelmez

- ·Uçurdum·dilberiahllegelmez

Darılnuş canarum evime gelmez

Bugün canarum ev oldu bana

Mücahit bu gün ahat oldu

Nur-u Muhammetmirat oldu

Nurdan nura seyreyledim

Cümle cihan Sübhandır bana

Devran ve Sema

Tarikatlar zikir metotlarına göre cehri ve J:ıafi olmak üzere ikiye ayrılırlar cehri tarikler ise kuudi kıya mi ve Devrani tarikler diye kategorilere ayrılmaktadır Halveti tariki ve kollan Devrani tarikler arasında yer almakta olup Darbı esma da denilen zikirlerini başlangıçta oturarak kuudi sonra aya kalkıp kıya mi daha sonrada dönerek Devrani olarak tamamlarlar sofilerin sema ve devranları tarih boyunca zahir ulemasınca tenkit edilmiştir ancak safiler kendilerini çeşitli deJtllerle savunarak usul ve kaidelerini korumuş ve günümüze kadar devam ettirmişlerdir. İbrahim İpek efendide irşat hayatı boyunca üstatlarından gördüğü Usule riayet ederek ayini zikrullahı devam ettirmiştir genellikle Perşembe ve P~ar akşamları dergah cami veya bir ihvan evinde toplanılır önce cemaatle akşam ve yatsı namazlan eda edilir namaz akabinde halka olunarak önce yasini şerif okunur daha sonra. ise bizatihi ipek efendi yada görevlendirdiği bir serzakir -tarafından desturlar alınarak önce oturarak istiğfar salavat kelime-i tevhit ve ismi celal zikredilir bilahare de hu esmasıyla ayağa kalkıp kı ya mi olarak hu hak ve hay esmalan icra edilir& bu esnada zikrin temposuna uyun olarak hestelenmiş gerek İbrahim İpek efendinin gerekse diğer Uşşaki büyüklerinin ilahileri okunurdu kıyam zikrinde bazen İbrahim İpek efendi veya onun işaretiyle b~şka bir derviş ortaya çıkarak sema eder bilahare zikir dua ile bitirilirdi eğer zikrullah kandil geceleri gibi özel günlerde yapılıyor ise zikir daha da uzun tutulur hay esmasından sonra Kayyum, Kahhar, Fettah, Vahit, Ehat, Sarnet Allah

Page 12: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------1 400

esrnalanda zikredilircli ve yine eğer bir vefat nedeniyle yapılıyor ise ölenin ruhu için kelimeyi tevhit zikri normal zikir makamından daha seri ve hızlı söyleniş tarzıyla okunarak yetmişbin tevhit hatmi yapılırdı Halvetiyye tarikinde zikir esnasında çeşitli vurmalı çalgılarm kullanılması adet olmakla beraber İbrahim İpek efendi döneminde pek kullanılmarruştır ancak İbrahim İpek efeneli bu konuda her hangi bir menfi tutumda sergilememiş hatta bazı düğün merasimlerinde ve sair tariki aliyyenin yapmış olduğu bu tür zikirlere katılnuştır yine Halvetiyye Devrani bir tarikolması hasebiyle Uşşakiyye'dede Devran vardır ancak gerek Hüsnü efeneli gerekse İbrahim İpek efeneli dönemlerinin imkansızlıklarmdan bu usulü talim etmemişlerdir İbrahim İpek efeneli yaptırmış olduğu zikrullah esnasmçla cezbeye müsaade eder ancak cezbede aşınya gidilmesine nza göstermezdi

İlim

İbrahim İpek efeneli zahir dini ilimleri de tahsil etmiş alim bir kimse idi hafız olan İbrahim İpek efeneli aynı zamanda iyi derecede · Arapça da bilmektedir imarnet yaptığı dönemlerde kısa bir süre okuttuğu birkaç talebeside olmuştur ilme ve alime kıyınet veren İbrahim İpek efeneli alimiere özellikle hafız kimselere ayrı önem verir bu tip kimselerin meclisinde orılan konuşturup dinler mecliste baş köşeyi onlara verireli ilim ve alimler hakkın dada şu sözleri meşhurdur.

ilim aloldan eftaldir.

İnsanlar içinde alimin yeri k okular içinde miskin yeri gibidir ..

Alim insan, tiryak-ı ekber, kibrit-i ahmerdir.

Keşif ve Keramet

İbrahim İpek efeneli bir sohbetlerinde "Bu insanlar keşfi severler ancak keşifte büyük zarar vardır çünkü hakkın müşahedesinden ~alkın müşahedesine bir tenezzül vardır" buyurarak keşif ve kerametin kişiyi hak te ala 'nın yakınlığından aşağıya düşüren bir etken olduğunu beyan etmişlerdir

keramethakında şu sözü de kendisinden çok kez işitilmiştir "Uçmaya imkarun olduğu halde ayağını yerden kaldırma."

Dünya ve alıret dengesi

İbrahim İpek efeneli bir sohbetlerinde "Ahret işlerinde Mevlana'dan ileri olmak isterim dünya işlerinde ise Vehbi koçtan ileri olmak isterim." buyurarak dünya için alıretin ahret içihde dünyarun terk edilmemesi gerektiğini bir

Page 13: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum -------------------------------;401

lokma bir lur ka anlayışırun İslami bir anlayış olamayacağını beyan etmişlerdir. ve bu gün bulduğunu bugün yeyip yarı.niru düşünmeyen insanlar9.an olunmaması gerektiğini iktisat geçimin yarısıd1r diyerek iktisatlı

davrarulmasıru tavsiye etmişlerdir.

~

İbrahim İpek Efendi'nin Dostlarına Vasiyet Niteliğindeki Mektubu

EVLATLARIM, Önce selam eder gözlerinizden öperim. Huzuru Peygamberi de dünyada ve ahrette mutlu ve bahtiyar olmanızı Cenabı Allah'tan dilerim. Bu beldeyi Tayyibede, duası makbul olanlar hürmetine, istikametli yaşayıp, ihsanlı ibadet etmenizi, sizin ve sulbünüzçlen geleceklerin sapıklık ve adavetyolunu tutanlanİi. peşine düşmemenizi yüceAllah'tanniyaz ederim. EVLATLARIM, Sizler sorumluluk sahibi olduğunuz zaman kimliğinizi bilin. Sizi, Müslüman olmanızdan dolayı, hor hakir gören nasipsiz alçak kişilerle dost olmayın. Allah'ın emrini tutmayan, ahir zaman peygamberi Muhammed Mustafa SAV'! sevmeyen, İslam'ın hududu dışına çıkmış gafillerin elinden ab-ı hayat suyu da olsa içmeyin. EVLATLARIM, Bizim yaşanhmız bundan ibarettir, diyenlere inanmayın. Zakirierin ölüsü diri, gafillerin dirisi ölü gibidir. Günahkarların yaşannları sizi irnrendirmesin. Yaşamın hepsini dünyada sananların peşine düşüp gitmeyin. Allah'ın ihsanı bollakin aza bı şedittir. EVLATLARIM, Annei}izi, akrabalarıruzı, büyüklerinizi beni sevip saydığıruz gibi sayıp sevin.Akılsız ahrnaklarla dostluk bağlarıruz varsa çözün. İffet ve namusunuza zarar geleceğini sandıklarınızdan, koyunun caı:avardan kaçtığı gibi kaçın. Kibirli ve küsen taraf siz olmayın.

EVLATLARIM, Nikahında bulunduğunuz kişiyi tahtınız altına almayın. Fakiriere ikramda bulunun. Kibirlilere kibirli davranın. Zira Peygamberimiz SA V. "Kibir liye kibirli davranmak sadakadır" buyurmuştur. Her halinize r~ı olun, dünyanın fakirliği sizi üzmesin. Zira Peygamberimiz SAV. "Benim iki sanatım var. Biri fakirliğe sabır etmekr biriyse düşmanlada harb etmektir" demiştir. EVLATLARIM, Dünya varlığı sizi şaşırtmasın. Zikir ve şükür ehli olun. Bu gün bulduğunuzu bu gün yeyip tüketip, müsriflerden olmayın. Zira Peygamberimiz SAV. "İdare ve iktisat geçimin yansıdır," buyurmuştur. Eğer müsriflerden olursanız, nikahında bulunduğıınuz kişinin ölene kadar iki yakası bir araya gelmez. Dünyada kanaatte ve ibadette rekabet edin. EVLATLARIM, Hükümet ve devleti hafife almayın. Dünya ve ahret kanunlannın zıddına hareketlerde bulunmayın. En az farz emirleri yapacak kadar dini emirleri öğrenin, çocuklarınıza da öğretin. EVLATLARIM, Ben bu mektubu size peygamber şehrinden hatıra olarak yazıyorum. Eğer aklınız varsa yeter. Yoksa Kuran'ın manasını, hadislerin ibarelerinin tümünü duysanız yetmez. EVLATLARIM, Allah bu mübarek belde hürme~e sizi, bizi

Page 14: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------------------~402

eba ve ecdatlarİmızı bütün ümmeti Muhamnı.edi aliedip son nefes te de iman selameti ilisan eylesin. Allah'a emanet olun. Bu kadarcık kafi gelsin. Biz size dua ediyoruz. Siz de bize dua edin. Esselamu aleyküm verahmetullah.

KAYNAKÇA VE DİPNOTLAR

(l)Mekkeli Ömer Haftz

İBRAHiM İPEK

1983- MEDiNE-İ MÜNEVVERE

Medine'de Rııvza-i mııtalıhara kandilcisi Hacı Osman Efendinin oğludur. 1327 de Medine'de dünyaya gelmiştir. Medine işgal edilince beş yaşlarmda babasıyla birlikte Şam'a geçmiş Şam'ın da işgal edilmesiyle Türkiye'ye göç ebnişlerdir. Önce Kayseri bilalıare Bergama daha sonra da Çorımı'ıın Alaca ilçesine yerleşen Ömer Efendi Çarımı merkezde. Batıını'lu hafızdaıı hıftıııı tamamlamıştır. Bir ramazantnııkabele okumak üzere İskilip' e gitmesiyle oraya yerleşmiştir. Askerlik sonrası İski/ip Eskiz oğlu Camiine atanmış ve buraımı imamlığını yaparken aynı zamanda hafız yetiştirmeı;e de başlamıştır: Kıraat ilminde çok derin olan Mekkeli Ömer Hafız Efendi bir çok hafız yetiştinniş İbrahim İpek Efendi de lııftım Ömer Efendiden tamamlamıştır. Ömer Efendi1988 yılında İski/ip'te vefat etmiştir.

2)0smanHafız Efendi

Hayatı hakkında fazla bilgi bulamadığımız Osman Hafız İski/ip Meı;dan camiinde imam hatiplikyapmış bıı esnada İbrahim İpek Efendi kendisinden Arapça ve sa ir ulımııı tahsil etmiştir. Osmaiı hafız zahiri ilimlerde İbrahim İpek Efendininhacası olmakla birlikte tasavvuft salıada ise İbrahim İpek Efendinin bağlılarındmı olmuştıır

(3)Şey1ı Hiisııii Giilzari

Hiisnii Giilzari hazretleri ise Sııııgıırlu Müdii Köyiinde 1872 yılmda doğınıış aslen Irak Kerkiikliidiir. Sungıtrlu 'da 17 yıl medrese eğitimi almıştır. Boyıınıın da kısa olması hasebiyle de Kiiçiik Molla lakabıyla tanınan bir alimdir. Sııngııflıı 'da ıızıııı yıllar Cııma vaizliği de yapan Hüsnü Efendi daha çok tasavvııft sahadaki faaliyetleriyle tanınmıştır. Kendi döneminin zor şartlarına rağınen iç Anadolu' da Uşşaki tariki ni yaydığı için kendisi Uşşaki tarikinin Rııhzari kolu piri kabııl edilmektedir.1965 yılında sımgıtrlu miidii köyiinde vefat etmiştir

(4) Pir Seyyid HasanHıısameddin El Bıı1ıari El Uşşaki .

Hiisamettin Uşşaki 1475 Buhara da doğınuş eliili yaşiarına kadar orada kalmış bilalıare manevi bir işaretle Anadolıı'ya gelerek Halveti şeı;hlerindeıı Emir Alımet Semerkandi ye intisap etmiş ve ondaıı icazet alarak Uşak yöresinde irşada başlamıştır. Padişalı 3. Murat'ın

Page 15: Uluslararası OSMANLI'DAN ÇORUM Sempozyumisamveri.org/pdfdrg/D180223/2008/2008_KANTARO.pdftarikabnın orta kolu da denilen Ahmediye koluna bağlı Sinaniye şubesinin bir alt kolu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çorum ----------------1403

emriyle İstanbul'a gelen Hiisamettin Uşşnki İstanbul Knsımpaşn'dn bir tekke yaptımrak lı izmetleri ne devam etmiştir. 120 yaşlarmda lıacca gitmiş, Jıac dö11iişii Konya' da vefat etıııiş dnlıa so11ra nnşı istanbıı/'a getirilerek İstanbul Knsımpnşn dolap deredeki tekkesine defnedilmiştir

(5) MehmetAli Felmıi Dede Efendi o

Çorum Sımgıtrlu ilçesi Tir keş köyiiııdeııdir Hiis11ii Giilznri 11i11 ilk /ın lifesi olup kendisinden .sonra 1967 tan1ıindeki vefatı na kadar tariki Uşşaki de ser halife olarakvazife yapmıştır

KAYNAKÇA

Hamdi Ertekin, "Soıı Dönem İski/ip/i Alimler", Tiirk Kiiltiiriiııde İz Bırakan İskilipli Alimler Sempozyımıu, 23-25 Mayıs 1997, Tiirhye Diyaııet Vakfı Yayııılnrı, Ankara, 1998, s., 407-435. ,

Eyiip Fati/ı Şağban, İpek Yolu, t.y, y.y.

---, Giilzari Hiis11iiya, İpek Yolu Yayırıcılık, İstanbul, 2003.

---,Nurdan Doğan Nur Damlayaıt Solıbetler, İpek Yolu Yaymcılık, İstanbul, 2005.

Şeıjlı Abdullah Salalıaddin-i Uşşfiki, Şetjlı Abdıırrnlımnıı Sfimi-yi Uşşfiki, Uşşfiki

Silliklerinin Adfibı (Tıılıfetii'l-Uşşakiyye), Hazırlaynıı: Mahmut E. Kılıç, Asi ttine-i Uşşfikl Neşriyfit, İstanbul, 1998.

İbrahim İpek Efendi'ye aitkendi el yazması notlar ve bant kayıtları kişisel sohbetler