Upload
buiminh
View
226
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 21
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme
İlişkisi: Türkiye Örneği1
Taha Bahadır SARAÇ*
Öz
1969-2013 döneminde Türkiye ekonomisinde vergi yükü ile ekonomik büyüme
arasındaki ilişkinin incelendiği ve Markov rejim değişim tekniğinin kullanıldığı bu
çalışmada, ekonominin içerisinde bulunduğu daralma ve genişleme dönemlerinde
dolaysız vergilerin gayrisafi yurtiçi hasıla içerisindeki payının artmasının ekonomik
büyümeyi negatif yönde, dolaylı vergilerin gayrisafi yurtiçi hasıla içerisindeki
payının artmasının ise ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği sonuçlarına
ulaşılmıştır. Bu sonuçlarla çalışmanın kapsadığı dönemde içsel ekonomik büyüme
modellerinin vergi politikaları ile ilgili ileri sürdüğü görüşün Türkiye ekonomisi
açısından geçerli olduğu ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Vergi Yükü, Ekonomik Büyüme, Markov Rejimi, Türkiye
The Relationship between Tax Burden and Economic Growth:
The Case of Turkey
Abstract
In this study which aims to investigate the relationship between tax burden and
economic growth in Turkish economy during the period of 1969-2013 by using
Markov regime switching model it has been found out that increases in direct taxes
as a percentage of gross domestic product affect the economic growth negatively
however increases in indirect taxes as a percentage of gross domestic product affect
it positively during economic contraction and expansion periods. The results
indicate that argument introduced by endogenous economic growth models
regarding tax policies is valid for Turkish economy for the period covered by the
study.
1Bu çalışma 16. Uluslararası Ekonometri, Yöneylem Araştırması ve İstatistik Sempozyumu’nda sunulmuş
çalışmanın genişletilmiş şeklidir. *Doç.Dr., Niğde Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, [email protected]
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
22 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
Keywords: Tax Burden, Economic Growth, Markov Regime, Turkey
JEL Classification Codes: E62, O47, C22
Giriş
Ülkelerin içinde bulundukları koşullar ile toplumsal ihtiyaçlara ve tercihlere
bağlı olarak ortaya çıkan ve sınırları anayasayla belirlenmiş görevler devletler
tarafından karşılanmaktadır. Bu durum, devletlerin söz konusu görevleri yerine
getirebilmek için gelire ihtiyaç duymasına neden olmaktadır. Bu anlamda,
devletlerin yüklenmiş oldukları mali, sosyal ve ekonomik fonksiyonlarını
gerçekleştirmek amacıyla anayasal sınırlar içerisinde başvurduğu ve değerlendirdiği
çeşitli kaynaklardan sağlamış olduğu gelirlerin tümü kamu gelirleri şeklinde
tanımlanmaktadır. Devletler, kamu geliri ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü ise
vergilerle karşılamaktadır (Akdoğan, 1999: 99). Örneğin, Türkiye’de 2013 yılında
kamu gelirlerinin %53,8’ini, bütçe gelirlerinin %86,4’ünü, gayrisafi yurtiçi hasılanın
ise %21,4’ünü vergiler oluşturmaktadır. Fakat vergilerin temel işlevinin, kamu
harcamalarının finansmanını sağlamak olmadığı; devletlerin belirtilen bu temel
amaç dışında fiyat istikrarının sağlanması, tasarruf düzeyinin yükseltilmesi,
yatırımların özendirilmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi gibi amaçların
gerçekleştirilmesi noktasında da vergileri politika aracı olarak kullanabilecekleri
vurgulanmaktadır (Öztürk, 2013: 124).
Vergilerin birçok ekonomik değişken üzerinde etki oluşturabilmesi vergi
politikalarının etkili bir şekilde belirlenmesi gerekliliğini ortaya çıkartmaktadır.
Vergi politikalarının bu şekilde belirlenmesi noktasında ise politika yapıcıların
kullandıkları karar girdileri bulunmaktadır. Bu karar girdileri içerisinde vergi yükü
kavramı önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü devletlerin bir vergi çerçevesinde ve
yürürlükteki vergi sistemine göre toplumdan alabilecekleri vergi miktarının bir sınırı
olmaktadır. Bu sınırın aşılması durumunda devletlerin vergi kaynakları
azalabilmekte, vergiden kaçınma ve vergi kaçakçılığı yaygınlaşabilmekte,
ekonominin faaliyet hacmi yavaşlayabilmektedir (Türk, 1999: 196; Tekbaş ve
Dökmen, 2007: 196). Bu nedenle toplumdaki vergi yükünün ekonomik faaliyet
hacmini olumsuz yönde etkileyecek düzeyde olmaması gerekmektedir. Bu
gereklilikten hareketle hazırlanan çalışma, Türkiye'de vergi yükü değişimlerinin
ekonomik faaliyet hacmindeki değişmeyi yansıtması için vergi yükünün ekonomik
büyüme oranı üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Konu ile ilgili
Türkiye’deki çalışmalardan farklı olarak bu çalışmada ekonominin içerisinde
bulunduğu daralma ve genişleme dönemlerinde dolaysız ve dolaylı vergiler
kullanılarak hesaplanan vergi yüklerinin ekonomik büyümeyi nasıl yönlendirdiği
incelenmiştir. Bu amacı gerçekleştirmek için ise çalışmada Markov rejim değişim
tekniği kullanılmıştır. Bu yöntemin çalışmada benimsenmesinin nedeni ise söz
konusu yöntemin değişkenler arasında olası bir doğrusal olmayan ilişki olduğunda
da kullanılabilmesi ve daha etkili tahminler yapılmasına imkân tanımasıdır. Örneğin
vergi oranlarındaki artış ile vergi hasılatı arasında ilişkiyi açıklayan Laffer Eğrisinin
geçerliliği, herhangi bir ülke için tahminlenmek istenildiğinde uygun modelin
doğrusal olmayan bir model olması gerekmektedir. Çünkü Laffer Eğrisinde
belirtildiği üzere vergi oranları belli bir düzeyden sonra artırılmaya devam
edildiğinde vergi hasılatının azalacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla değişkenler
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 23
arasında doğrusal olmayan bir ilişki olduğu iddia edilmektedir. Bu nedenle bu
iddianın doğruluğunun araştırılması noktasında doğrusal olmayan bir analiz
tekniğinin kullanılması daha uygun olacaktır. Bu açıklamada da belirtildiği üzere
hazırlanan bu çalışmada benimsenen değişkenler arasında olası bir doğrusal olmayan
ilişki olduğu düşüncesinden hareketle Markov rejim değişim tekniğinin kullanılması
benimsenmiştir. Bu yönüyle de mevcut literatüre katkı sağlayacağı düşünülen ve üç
bölüm şeklinde hazırlanan çalışmada birinci bölümde teorik çerçeve ve literatür,
ikinci bölümde veri seti ve değişkenler, üçüncü bölümde ise ekonometrik yöntem ve
analiz sonuçları yer almaktadır.
1. Teorik Çerçeve ve Literatür
Vergi, “devletin veya devletten vergilendirme yetkisi alan kamu idarelerinin,
kamu harcamalarını karşılamak amacıyla, kanuna dayanılarak ve usulüne uygun
olarak, gerçek ve tüzel kişilerden, hukuki cebir altında, karşılıksız olarak ve geri
vermemek üzere aldıkları paralar” şeklinde tanımlanmaktadır. Vergiler bu tanımdan
da görüleceği üzere toplumun tüm kesimlerini doğrudan veya dolaylı olarak
ilgilendiren bir mali araç olarak görülmekle birlikte vergi yükümlüsü için bir yük,
kamu için ise bir alacak olarak kabul edilmektedir. Toplum için yük olarak kabul
edilen vergi yükleri ise gayrisafi vergi yükü, kişisel, sektörel, bölgesel ve sosyal
tabakalar açısından vergi yükü, safi vergi yükü ve gerçek vergi yükü şeklinde farklı
şekillerde ifade edilmektedir (Şahin, 2009: 70).2 Farklı şekillerde tanımlanan söz
konusu vergi yüklerinin artması veya azalması izlenen vergi politikalarından
etkilenmekle beraber bu etkilerin hangi makroekonomik değişkenler üzerinde hangi
derecede etki oluşturduğunun tespit edilmesi politika yapıcıları için önemli bir bilgi
kaynağı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, vergi yükü ile ekonomik büyüme arasındaki
ilişki incelendiği için vergi politikaları ile ekonomik büyüme ilişkisinin teorik
temelleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Vergi politikalarının ekonomik büyümeyi ne şekilde etkilediği noktasında ilk
araştırmaların neoklasik ekonomik büyüme modelleri bağlamında gerçekleştirildiği
görülmektedir. Bu anlamda, neoklasik ekonomik büyüme modelleri içerisinde yer
alan Solow (1956) modeli incelendiğinde modelde sermayenin azalan getiriye sahip
olduğu, ölçeğe göre getirilerin sabit olduğu, teknolojinin dışsal olduğu, faktörler
arası ikamenin mümkün olduğu ve bağımsız bir yatırım fonksiyonu bulunmadığı
varsayımları benimsenmektedir. Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonunun
kullanıldığı bu modelde ülkelerin uzun dönemde durağan durum denge seviyesine
ulaşacağı ve uzun dönem ekonomik büyüme oranı üzerinde vergi politikalarını da
içerisine alan hükümet politikalarının bir etkisi olmayacağı ileri sürülmektedir
(Solow, 1956: 66-68; Kibritçioğlu, 1998: 214).
Neoklasik ekonomik büyüme modellerinden sonra geliştirilen içsel ekonomik
büyüme modellerinde ekonomilerin uzun dönem durağan durum büyüme hızının
yeniden üretilebilir sermaye birikimi tarafından belirlenmesi nedeniyle her türlü
fiziki ve beşeri sermaye birikimini olumsuz yönde etkileyen vergi politikalarının
2Çeşitli vergi yükleri tanımları için bkz. Şahin, A. (2009), “Türkiye’de Optimal Mali Kurallar Açısından
Vergi Politikaları ve Vergi Yükü Değerlendirmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman
Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta.
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
24 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
ekonomik büyüme hızını yavaşlatacağı savunulmaktadır (Açıkgöz, 2008: 92;
Widmalm, 2001: 201; Milesi-Ferretti ve Roubini, 1995). Söz konusu bu iki model
arasında oluşan bu fark ise sermayenin getirisine ilişkin kabul ettikleri
varsayımından kaynaklanmaktadır. Buna göre neoklasik ekonomik büyüme
modelleri sermayenin azalan getirisi varsayımını kabul ederken içsel ekonomik
büyüme modelleri beşeri sermayeyi de kapsayan sermayenin artan getirisinin
olabileceğini ve bu artan getirinin de uzun dönemde ekonomik büyümeyi
geriletmeyeceğini kabul etmektedir. Böylelikle içsel ekonomik büyüme
modellerinde teknoloji içselleştirilmekte ve kamu politikalarının ekonomik
büyümeyi etkileme mekanizmaları öne çıkartılmış olmaktadır (Kar ve Taban, 2003:
147-149). Bu kapsamdaki çalışmalar içerisinde yer alan Barro’nun (1990)
çalışmasında, vergiler ile finanse edilen altyapı harcamaları gibi verimli kamu
harcamalarının özel sektöre ait sermayenin verimliliğini artırdığı ve firmalar için
dışsal bir üretim faktörü oluşturduğu ileri sürülmektedir (Parasız, 1997: 132; Barro,
1990: 12-122). Yine aynı kapsamda King ve Rebelo (1990) tarafından
gerçekleştirilen ve ülkeler arasındaki uzun dönem ekonomik büyüme farklılıklarının
incelendiği çalışmada, vergi politikalarının bir ülkenin durgunluk dönemine veya
yavaş bir ekonomik büyüme sürecinden hızlı bir ekonomik büyüme sürecine
girmesinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Bununla birlikte söz konusu çalışmada,
tüketim ve sermaye üzerinden alınan verginin %20’den %30’a yükseltilmesinin
ekonomik büyüme oranını %2’den %0,37’ye düşürdüğü sonucu da elde edilmiştir
(King ve Rebelo, 1990: 126,133). Bu sonucu destekleyici nitelikteki diğer bir
çalışmada Lucas (1990), beşeri sermaye yatırımlarının ekonomik büyüme açısından
önemli olduğunu ve sabit oranlı vergilendirmenin işgücü arzının esnek olduğu
durumda beşeri sermaye yatırımı üzerinde negatif etki oluşturduğu görüşünü
benimsemiştir (Lucas, 1990).
Sonuç olarak içsel ekonomik büyüme lieratüründe vergiler ile ilgili olarak içsel
ekonomik büyüme modellerinde “bozucu vergiler” ve “bozucu olmayan vergiler”
şeklinde bir ayrım yapılmakta ve bu ayrımda, gelir ve servet üzerinden alınan ve
fiziki ve beşeri sermaye yatırımını zorlaştırması nedeniyle ekonomik büyümeyi
olumsuz yönde etkileyen vergiler “bozucu olan vergiler”, harcamalar üzerinden
alınan ve ekonomik birimlerin yatırım kararlarını etkilemek yerine sadece dönemler
arası tüketim tercihlerini değiştiren vergiler ise “bozucu olmayan” vergiler olarak
tanımlanmaktadır (Kneller vd., 1999: 172-173, 177; Benos, 2009: 2-3).
Teorik çerçevenin ardından konu ile ilgili literatür incelendiğinde Tablo 1’de de
özetlendiği üzere teorik beklentilerden farklı sonuçlara ulaşan çalışmalar olduğu
görülmektedir.
Tablo 1: Literatür Özeti
Yazar(lar) Kapsam ve Dönem Yöntem Sonuç
Marsden
(1984)
Yüksek ve Düşük Gelir
Seviyesine Sahip 20 Ülke
(1970-1979)
Regresyon
Analizi
Vergi gelirleri ile gayrisafi yurtiçi hasıla
arasındaki oranda %1 düzeyindeki bir
artışın ekonomik büyümeyi %0,36
düzeyinde azalttığını belirlemiştir.
Engen ve Skinner
(1992)
Gelişmiş ve Gelişmekte
Olan 107 Ülke
(1970-1985)
Yatay Kesit
Analizi
Vergi oranındaki artışın ekonomik
büyümeyi negatif yönde etkilediğini tespit
etmişlerdir.
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 25
Yazar(lar) Kapsam ve Dönem Yöntem Sonuç
Easterly ve
Rebelo
(1993)
100 Ülke
(1970-1988)
125 Ülke
(1870-1988)
Yatay Kesit
Analizi
Marjinal vergi oranındaki artışın
ekonomik büyümeyi ve özel sektör
yatırımlarının gayrisafi yurtiçi hasıla
içerisindeki oranını azalttığını
belirlemişlerdir.
Widmalm
(2001)
23 OECD Ülkesi
(1965-1990)
Yatay Kesit
Analizi
Gelir vergisindeki artış ile ekonomik
büyüme arasında negatif ilişki olduğu
sonucuna ulaşmıştır.
Koch vd.
(2005)
Güney Afrika
(1960-2002)
Regresyon
Analizi
Vergi yükündeki azalmanın ekonomik
büyüme potansiyelini yükseltmede etkili
olduğunu ve dolaylı vergilerdeki
azalmanın ekonomik büyümeyi
artıracağını tespit etmişlerdir.
Lee ve Gordon
(2005)
70 Ülke
(1970-1977)
Yatay Kesit ve
Panel Veri
Analizi
Kurumlar vergisi oranında yapılacak olan
%10 oranındaki bir azalmanın ekonomik
büyümeyi yaklaşık %1,1 oranında
artıracağını belirlemişlerdir.
Tosun ve
Abizadeh
(2005)
Seçilmiş OECD Ülkeleri
(1980-1999)
Panel Veri
Analizi
Gelir ve servet vergilerinin ekonomik
büyümeye pozitif tepki verdiğini,
istihdam vergileri ile mal ve hizmetlerden
alınan vergilerin ise negatif tepki
verdiğini ortaya koymuşlardır.
De Wet vd.
(2005)
Güney Afrika
(1969-2003)
Regresyon
Analizi
Dolaysız vergilerdeki azalmanın
ekonomik büyümeyi yükselteceğini tespit
etmişlerdir.
Anastassiou ve
Dritsaki
(2005)
Yunanistan
(1965-2002)
Eşbütünleşme
Analizi ve
Granger
Nedensellik
Testi
Vergi gelirlerinden ve marjinal dolaysız
vergi oranından ekonomik büyümeye
doğru nedensellik ilişkisi tespit
etmişlerdir.
Durkaya ve
Ceylan
(2006)
Türkiye
(1980-2004)
Eşbütünleşme
Analizi,
Hata Düzeltme
Yöntemi ve
Granger
Nedensellik
Testi
Dolaysız vergiler ile ekonomik büyüme
arasında karşılıklı nedensellik ilişkisi
olduğunu fakat dolaylı vergilerle
ekonomik büyüme arasında nedensellik
ilişkisi olmadığını belirlemişlerdir.
Temiz
(2008)
Türkiye
(1960-2006)
Eşbütünleşme
Analizi,
Hata Düzeltme
Yöntemi ve
Granger
Nedensellik
Testi
Eşbütünleşme testi sonuçlarına göre,
dolaysız vergi gelirleri ile reel gayrisafi
milli hasıla arasında pozitif, dolaylı vergi
gelirleri ile reel gayrisafi yurtiçi hasıla
arasında negatif bir ilişki olduğu;
nedensellik testi sonuçlarına göre ise
dolaylı vergi gelirleri ile reel gayrisafi
milli hasıla büyüme oranı arasında neden
sonuç ilişkisi olmadığı, dolaysız vergi
gelirleri ile reel gayrisafi milli hasıla
büyüme oranı arasında çift yönlü
nedensellik ilişkisi olduğu sonuçlarına
ulaşmıştır.
Mucuk ve
Alptekin
(2008)
Türkiye
(1975-2006)
Eşbütünleşme
Analizi,
Granger
Nedensellik
Testi ve VAR
Analizi
Eşbütünleşme analizi sonuçlarına göre,
dolaysız vergiler ile dolaylı vergilerin
ekonomik büyüme oranı değişkeni ile
birlikte hareket ettiklerini; nedensellik
testi sonuçlarına göre ise dolaysız
vergilerden ekonomik büyümeye doğru
tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin
olduğunu tespit etmişlerdir.
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
26 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
Yazar(lar) Kapsam ve Dönem Yöntem Sonuç
Arnold
(2008) 21 OECD Ülkesi
Panel Veri
Analizi
Gelir vergisinin tüketim ve servetten
alınan vergilere göre daha fazla oranda
ekonomik büyüme üzerinde negatif etkide
bulunduğunu belirlemiştir.
Padda ve Akram
(2009)
Pakistan, Hindistan ve
Sri Lanka
(1973-2008)
Regresyon ve
VAR Analizi
Yüksek vergi oranlarının ekonomik
büyüme üzerinde negatif etkide
bulunduğunu belirlemişlerdir.
Katırcıoğlu
(2010)
Türkiye
(1960-2006)
Eşbütünleşme
Analizi
Reel gayrisafi yurtiçi hasıla ile toplam
vergi gelirleri arasında eşbütünleşme
ilişkisi olmadığını ortaya koymuştur.
Arısoy ve
Ünlükaplan
(2010)
Türkiye
(1968-2006)
Regresyon
Analizi
Dolaylı vergiler ile ekonomik büyüme
arasında pozitif bir ilişki olduğunu buna
karşılık dolaysız vergiler ile ekonomik
büyüme arasında herhangi bir anlamlı
ilişki olmadığını belirlemişlerdir.
Ardıç vd.
(2010)
Türkiye
(2003 yılına
ait veriler kullanılmıştır.)
Yaklaşım İdeal
Talep Sistemi
Dolaylı vergilerdeki artışın özellikle fakir
kesim üzerindeki vergi yükünü arttırdığını
tespit etmişlerdir.
Göçer vd.
(2010)
Türkiye
(1924-2009)
Sınır Testi
Eşbütünleşme
Yaklaşımı
Uzun dönemde dolaylı ve dolaysız
vergiler ile ekonomik büyüme arasında
pozitif yönlü bir ilişki bulunmakla birlikte
dolaysız vergilerin etkisinin dolaylı
vergilerden daha büyük olduğunu, kısa
dönemde ise dolaysız ve dolaylı vergilerin
ekonomik büyümeyi pozitif yönde
etkilediğini ortaya koymuşlardır.
Ünlükaplan ve
Arısoy
(2011)
Türkiye
(1968-2006)
Eşbütünleşme
Analizi,
Granger
Nedensellik
Testi ve VAR
Analizi
Dolaylı vergilerin toplam vergi hasılatı
içerisindeki nispi payının yükselmesinin
ekonomik büyüme üzerinde olumlu etki
oluşturduğu sonucuna ulaşmışlardır.
Veronika ve
Lenka
(2012)
27 Avrupa Birliği Ülkesi Panel Veri
Analizi
15 Avrupa Birliği ülkesinde kurumlar
vergisindeki artışın ekonomik büyümeyi
azalttığı sonucuna ulaşmışlardır.
Mangır ve
Ertuğrul
(2012)
Türkiye
(1988-2011)
Sınır Testi
Eşbütünleşme
Yaklaşımı
Kısa ve uzun dönemde vergi yükü ile
ekonomik büyüme arasında negatif bir
ilişki olduğunu belirlemişlerdir.
Erdoğan vd.
(2013)
Türkiye
(1998:1-2011:4)
Eşbütünleşme
Analizi,
Hata Düzeltme
Yöntemi ve
Granger
Nedensellik
Testi
Ekonomik büyüme üzerinde kısa
dönemde dolaysız vergilerin, uzun
dönemde ise dolaylı vergilerin ekonomik
büyüme üzerinde etkili olduğunu ortaya
koymuşlardır.
Canavire-
Bacarreza vd.
(2013)
14 Latin Amerika Ülkesi
ve
81 Gelişmiş ve
Gelişmekte Olan Ülke
(1990-2009)
VAR Yöntemi
ve
Panel Veri
Analizi
Latin Amerika ülkelerinin genelinde
ekonomik büyüme ile gelir vergisi
arasında negatif yönlü bir ilişki
olmadığını ancak tüketim vergisi ile
ekonomik büyüme arasında pozitif bir
ilişki olduğunu, 81 ülkede ise gelir vergisi
ile ekonomik büyüme arasında negatif bir
ilişki olduğunu, tüketim vergileri ile
ekonomik büyüme arasında ise pozitif bir
ilişki olduğunu tespit etmişlerdir.
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 27
2. Veri Seti ve Değişkenler
Çalışmada, vergi yükü ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin araştırılması
noktasında Veronika ve Lenka (2012), Arnold (2008) ve De Wet vd.’nin (2005)
çalışmalarında benimsedikleri modelden hareketle (1) numaralı model kullanılmıştır.
0 1 2 3 4 1 5 2/ / / / / /Y Y I Y L L DH Y T Y T Y
(1)
(1) numaralı modelde 0 sabit terimi, i ’ler eğim katsayılarını ve ise hata
terimini ifade etmektedir. Bununla birlikte (1) numaralı modelde yer alan
değişkenlerin tanımlamaları ise Tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablo 2: Çalışmada Kullanılan Değişkenler ve Tanımları
Değişkenler Tanımları
/Y Y
: Kişi başına reel gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme oranı
/I Y : Gayrisafi yatırım harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı
/L L
: İstihdam hacmi büyüme oranı
/DH Y : Dış ticaret hacminin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı
1 /T Y : Dolaysız vergilerin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı
2 /T Y : Dolaylı vergilerin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı
Not: :Y Kişi başına reel gayrisafi yurtiçi hasıla, :L İstihdam sayısı, :I Gayrisafi yatırım
harcamaları, :DH Dış ticaret hacmi, 1 :T Dolaysız vergiler,
2 :T Dolaylı vergiler.
Tablo 2’de yer alan değişkenlere (1969-2013 dönemine) ait yıllık veriler Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, Gelir İdaresi Başkanlığı,
Türkiye İstatistik Kurumu, Kalkınma Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasına ait veri tabanlarından elde edilmiştir.
3. Ekonometrik Yöntem ve Analiz Sonuçları
3.1. Ekonometrik Yöntem
Hamilton (1989) tarafından ekonomide iş çevrim dönemlerinin belirlenmesi
amacıyla kullanılan Markov rejim değişim modelleri daha sonraları Krolzig’in
(1997) çalışmasıyla geliştirilmiştir (Çatık ve Önder, 2011: 127-128). Bu modellerde
ekonominin içerisinde bulunduğu daralma ve genişleme dönemleri doğrudan
gözlenemeyen ve tam sayı değerleri alan ts tesadüfi değişkenine göre
hesaplanmaktadır. Buna göre ts ’nin j değerini alması 1ts ’in almış olduğu
değerlere bağlı olarak (2) numaralı eşitlikte aşağıdaki gibi oluşturulmaktadır.
1 1 1, ,....t t t t t ijP s j s i s k P s j s i p (2)
(2) numaralı denklemde belirtilen süreç , 1,2,....,ij i j N
p
geçiş olasılıkları
N durumlu Markov zinciri olarak nitelendirilmekte ve ijp geçiş olasılığı durum
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
28 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
j ’yi izleyen durum i ’nin olasılığını vermekte ve her bir durum için olasılıklar
toplamı (3) numaralı denklemde belirtildiği gibi 1’e (bir) eşit olmaktadır.
1 2 ... 1i i iNp p p (3)
(2) numaralı denklemde bir rejimden diğer döneme geçiş, örneğin 0ts
(daralma dönemi) ve 1ts (genişleme dönemi) olarak oluşturulduğunda iki rejimli
bir durumdan diğer duruma geçiş (4), (5), (6) ve (7) no’lu denklemler ve geçiş
olasılıklarının sabit olduğu geçiş olasılıkları matrisi ise (8) numaralı denklem ile
belirtilmektedir.
1 11Pr 1 1t ts s p p (4)
1 10Pr 0 1 1t ts s p p (5)
1 00Pr 0 0t ts s p q (6)
1 01Pr 1 0 1t ts s p q (7)
1
1
q qP
p p
(8)
Bu açıklamalar ışığında Markov rejim değişim modeli (9) numaralı eşitlikte
aşağıdaki gibi gösterilmektedir.
t t t ty x s (9)
(9) numaralı denklemde ts birinci dereceden Markov zincirini, tx dışsal
değişkenleri ve içsel değişkenin gecikmeli değerlerini içeren vektörü, t beyaz
gürültülü hata terimini ifade etmektedir (Barışık vd., 2010: 92-93 ve Kuan,
2002: 3-4). Buna göre (9) numaralı denklem tahmin edilirken öncelikle ty ’nin
gözlemleri 1ts ile 0ts ’a denk gelen gözlemler olarak sınıflandırılmakta ve
sırasıyla ilk sınıfta ve ikinci sınıfta yer alan gözlem değerlerinden yararlanılarak en
küçük kareler yöntemi ile önce (9) numaralı denkleme ait parametreler sonra (10) ve
(11) numaralı denklemler ile belirtilen rejim olasılıkları hesaplanmaktadır.
1
1
# 1, 1ˆ
# 1
t t
t
s sp
s
(10)
1
1
# 0, 0ˆ
# 0
t t
t
s sq
s
(11)
(10) ve (11) numaralı denklemlerdeki # . ifadesi örneklemde parantez içindeki
olayın kaç defa yinelendiğini gösteren sayı olarak kabul edilmektedir. Son olarak
(10) ve (11) numaralı denklemler ile hesaplanan olasılıklar koşullu olasılıkların
tahminleri olmakla birlikte parametre tahminleri EM (Expectation Maximization-
Maksimum Beklenti) algoritması yardımıyla tespit edilmektedir (Koç, 2008: 68-76;
Bildirici ve Bozoklu, 2007: 3-5).
3.2. Ekonometrik Analiz Sonuçları
(1) numaralı modelin tahmin edilmesi için öncelikle modelde yer alan
değişkenlere ait serilerin birim kök içermemesi gerekmektedir. Bu nedenle söz
konusu serilere ilişkin ADF (Augmented Dickey-Fuller), PP (Phillips-Perron) ve
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 29
KPSS (Kwiatkowski-Phillips-Schmidt-Shin) birim kök testleri gerçekleştirilmiş ve
elde edilen sonuçlar Tablo 3’de sunulmuştur.
Tablo 3: ADF, PP ve KPSS Birim Kök Testleri Sonuçları
Değişkenler ADF PP KPSS
a b a b a b
/Y Y
-6,6967* (0) -6,6594* (0) -6,9783* (5) -6,9749* (5) 0,1167* (5) 0,0548* (5)
/I Y -3,0009* (0) -2,8818 (0) -3,0378* (3) -2,9281 (3) 0,2111* (4) 0,1375 (4)
/L L
-4,7028* (0) -4,6868* (0) -5,0114* (3) -4,9992* (3) 0,1387* (4) 0,1151* (4)
/DH Y -0,0721 (0) -2,3697 (0) 0,2343 (6) -2,4354 (2) 0,8278 (5) 0,1564 (4)
1 /T Y -2,6708 (0) -2,5720 (0) -2,7320 (3) -2,7074 (3) 0,3401*(5) 0,0737*(4)
2 /T Y 1,0688 (0) -1,1005 (0) 1,1391 (3) -0,9986 (2) 0,6742 (5) 0,2069 (5)
Not: 1) Parantez içerisindeki değerler ADF testi için gecikme uzunluklarını, PP ve KPSS testi
için ise uygun band genişliklerini göstermektedir. 2) ADF testi için uygun gecikme
uzunluğunun belirlenmesinde Schwarz bilgi kriteri, PP ve KPSS testlerinde uygun band
genişliğinin belirlenmesinde ise Newey-West Bandwidth kriteri kullanılmıştır. 3) a: Sabitli
Modeli, b: Sabitli ve Trendli Modeli, * ifadesi ilgili serinin %5 ve %10 önem düzeylerinde
birim kök içermediğini ifade etmektedir ve /I Y değişkenine ait seri için gerçekleştirilen
ADF, PP ve KPSS testlerinde trend değişkeni %5 ve %10 önem düzeylerinde istatistiksel
açıdan anlamlı bulunamamıştır.
ADF (Augmented Dickey-Fuller) ve PP (Phillips-Perron) birim kök testi
sonuçlarına göre /DH Y , 1 /T Y ve 2 /T Y değişkenlerine ait seriler dışında, KPSS
(Kwiatkowski-Phillips-Schmidt-Shin) birim kök testi sonuçlarına göre ise /DH Y
ve 2 /T Y değişkenlerine ait seriler dışındaki serilerin birim kök içermediği
belirlenmiştir. Fakat ADF (Augmented Dickey-Fuller), PP (Phillips-Perron) ve
KPSS (Kwiatkowski-Phillips-Schmidt-Shin) testi gibi serilerdeki olası yapısal
kırılmayı dikkate almayan birim kök testleri, serilerde olası yapısal kırılma
durumunda birim kök yoktur hipotezini kabul etmeme eğilimlerinin zayıf olması
noktasında eleştirilmektedir (Perron, 1989: 1361-1401). Bu nedenle söz konusu
eleştiri nedeniyle /DH Y , 1 /T Y 3 ve 2 /T Y değişkenlerine ait seriler için birim
kökün varlığı serilerdeki yapısal kırılmanın dikkate alındığı Lee ve Strazicich (2003)
testi ile incelenmiş ve ulaşılan sonuçlar Tablo 4’de gösterilmiştir.
3
1 /T Y serisi için ADF, PP ve KPSS birim kök testleri farklı sonuç vermiştir. Bu nedenle ilgili serinin
birim kök içerip içermediğine Lee-Strazicich birim kök testi uygulaması ile karar verilmiştir.
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
30 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
Tablo 4: Lee-Strazicich Birim Kök Testi Sonuçları
Değişken Model A
(t-ist.)
Birinci
Kırılma
Tarihi
İkinci
Kırılma
Tarihi
Model C
(t-ist.)
Birinci
Kırılma
Tarihi
İkinci
Kırılma
Tarihi
/DH Y -4,3612 (4)
-6,0202* (0)
2000
1990**
2005
1998**
-4,9876 (5)
-7,1728* (1)
1987
1979**
1999
1991**
1 /T Y -3,1358 (3)
-7,7139* (0)
1980
1984**
1994
1997**
-4,9978 (3)
-8,3088* (0)
1975
1978**
1987
1984**
2 /T Y -2,0425 (4)
-8,2005* (0)
1988
2002**
1997
2007**
-4,7302 (5)
-8,7975* (1)
1984
1982**
1997
2002**
Not: 1) Model A: Sabitli, Model C: Sabitli ve Trendli modeli ifade etmektedir. 2) Model A
için %5 önem düzeyinde kritik değer -3.842, %10 önem düzeyindeki kritik değer -3,504;
Model C için farklı kırılma zamanları için %5 önem düzeyindeki kritik değerler: -5,59, -5,74,
-5,67, -5,71, -5,65, -5,73, %10 önem düzeyindeki kritik değerler: -5,27, -5,32, -5,31, -5,33,
-5,32, -5,32 olarak ifade edilmektedir (Lee- Strazicich, 2003: 1084). 3) (t-ist.) “t” istatistik
değerini, * ifadesi ilgili serinin %5 ve %10 önem düzeylerinde birinci fark seviyesinde birim
kök içermediğini ve ** ifadesi ise birinci farkı alınmış serilere ait kırılma yıllarını
göstermektedir.
Tablo 4’deki test sonuçları Model C’ye göre yorumlandığında /DH Y , 1 /T Y
ve 2 /T Y değişkenlerine ait serilerin düzey değerlerinde birim kök içerdiği fakat
birinci fark değerlerinde birim kök içermediği tespit edilmiştir. Birim kök analizinin
ardından (1) numaralı denklemde doğrusal olmayan bir ilişkinin olup olmadığı
doğrusallık testleri yardımıyla araştırılmış ve Tablo 5’de de belirtildiği üzere
doğrusal olmayan bir ilişkinin olduğu ortaya konulduktan sonra (1) numaralı
denklem Markov Rejim Değişim Modeli çerçevesinde tahmin edilmiş ve analiz
sonuçları Tablo 5’de gösterilmiştir.
Tablo 5: Markov Rejim Değişimi Modeli Tahmin Sonuçları
Bağımsız
Değişkenler
Daralma Dönemi Analiz Sonuçları Genişleme Dönemi Analiz Sonuçları
Katsayılar t-istatistik
değerleri Katsayılar
t-istatistik
değerleri
Sabit Terim -18,5523 -1,7400** -7,92317 -3,5600*
Hata Terimi
Varyansı 2,9471 4,1900* 0,8557 4,2100*
Trend -0,0224 -0,1880* -0,0285 -0,8830
/I Y
0,9516 2,4400* 0,7073 5,0500*
/L L
-0,2278 -1,1800 0,1011 1,0000
/DH Y
-0,0921 -0,3690 0,0560 0,3530
1 /T Y
-3,6660 -2,2200* -4,4286 -5,6500*
2 /T Y
2,1437 1,8600** 1,3092 2,6100*
Tanımlayıcı Testler
LR (Olabilirlik Oranı) Doğrusallık Testi: 23,0450 (0,0106) (0,0002)***
Otokorelasyon Testi: 8,9632 (0,1757)
Değişen Varyans Testi: 1,5875 (0,2198)
Normallik Testi: 4,1763 (0,1239)
Not: 1) * ve ** ifadeleri sırasıyla ilgili serinin %5 ve %10 önem düzeylerinde istatistiksel açıdan anlamlı
olduğunu, *** davies doğrusallık testi olasılık değerini, parantez içerisindeki değerler ise ilgili test
istatistik değerlerine ait olasılık değerlerini göstermektedir. 2) Modelde %5 ve %10 önem düzeylerinde
hata terimleri arasında otokorelasyon bulunmamakta, hata terimlerinin varyansları sabit olmakta ve hata
terimleri normal dağılmaktadır.
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 31
Tablo 5’deki sonuçlar incelendiğinde /I Y değişkeninin %5 önem düzeyinde
ekonomik büyümeyi istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde daralma ve genişleme
dönemlerinde pozitif yönde etkilediği, 1 /T Y değişkeninin %5 önem düzeyinde
ekonomik büyümeyi istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde daralma ve genişleme
dönemlerinde negatif yönde etkilediği, 2 /T Y değişkeninin daralma döneminde %10
önem düzeyinde ve genişleme döneminde %5 önem düzeyinde ekonomik büyümeyi
istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde pozitif yönde etkilediği, /DH Y ve /L L
değişkenlerinin ise %5 ve %10 önem düzeylerinde ekonomik büyümeyi istatistiksel
açıdan anlamlı bir şekilde etkilemediği belirlenmiştir.
Tablo 5’de belirlenen daralma ve genişleme dönemlerinin geçiş olasılıkları
matrisi ve dönem özellikleri ise Tablo 6’da oluşturulmuştur.
Tablo 6: Geçiş Olasılıkları Matrisi ve Dönem Özellikleri
1- Geçiş Olasılıkları Matrisi
Dönemler Daralma Dönemi Genişleme Dönemi
Daralma Dönemi 0,80279 0,19721
Genişleme Dönemi 0,32968 0,67032
2- Dönem Özellikleri
Dönemler Gözlem Sayısı Ortalama Süre
(Yıllık Dönem)
Daralma Dönemi 25 3,57
Genişleme Dönemi 19 2,71
Tablo 6’daki sonuçlara göre ekonomi daralma döneminde iken daralma
döneminde kalma olasılığı %80,27, ekonomi daralma döneminde iken genişleme
dönemine girme olasılığı %19,721, ekonomi genişleme döneminde iken daralma
dönemine girme olasılığı %32,968, ekonomi genişleme döneminde iken genişleme
döneminde kalma olasılığı %67,032’dir. Bu sonuç, Türkiye ekonomisinin
çalışmanın kapsadığı dönemdeki ekonomik yapıyı ilerleyen dönemlerde de
sergilemesi durumunda daralma rejimine girme olasılığının yüksek olduğuna işaret
etmektedir. Son olarak daralma ve genişleme dönemlerine ait geçiş olasılıkları ise
Şekil 1’de sunulmuştur.
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
32 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
Şekil 1: Daralma ve Genişleme Dönemleri Geçiş Olasılıkları
Sonuç
Ekonomik büyüme ile maliye politikası arasındaki ilişkinin teorik arka planda
temelde iki yaklaşım çerçevesinde incelendiği görülmektedir. Bu yaklaşımlardan
neoklasik modellerde maliye politikalarının ekonomik büyüme üzerinde etkisinin
olmayacağı kabul edilirken içsel ekonomik büyüme modellerinde ise maliye
politikaları ile ekonomik büyüme üzerinde etki oluşturulabileceği kabul
edilmektedir. Bu görüşün vergi politikalarına yansıması ise dolaylı vergilerin
ekonomik büyümeyi olumlu yönde, dolaysız vergilerin ise ekonomik büyümeyi
olumsuz yönde etkilediği şeklindedir. Bu bağlamda hazırlanan bu çalışmada dolaylı
ve dolaysız vergilerin gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki paylarının diğer bir deyişle
dolaylı ve dolaysız vergilere göre hesaplanan vergi yüklerinin Türkiye ekonomisinde
ekonomik büyüme üzerinde nasıl bir etki yaptığını ortaya koymak amaçlanmaktadır.
Çalışmada Türkiye’yi konu alan vergi yükü ve ekonomik büyüme ilişkisinin
incelendiği diğer çalışmalardan farklı olarak doğrusal olmayan ekonometrik analiz
tekniği benimsenmiştir. Bu analiz tekniği ekonomik büyümenin daraldığı ve
genişlediği dönemlerde uygulanacak vergi politikalarının ekonomik büyüme
üzerinde nasıl bir etki meydana getireceğinin tahmin edilmesini mümkün kılması
nedeniyle çalışmada kullanılmıştır. Bu yönüyle tercih edilen doğrusal olmayan
ekonometrik analiz sonuçları incelendiğinde, çalışmanın kapsadığı dönem içerisinde
ekonominin genişleme ve daralma dönemlerinde dolaylı vergilere göre hesaplanan
vergi yükünün ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği, dolaysız vergilere göre
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 33
hesaplanan vergi yükünün ise ekonomik büyümeyi negatif yönde etkilediği tespit
edilmiştir. Bu sonuçlar ışığında ekonomik büyümenin gerek daraldığı gerekse de
genişlediği dönemlerde artırılması noktasında, dolaylı vergilerin dolaysız vergilere
göre tercih edilmesinin daha doğru bir tercih olacağı düşünülmektedir.
Kaynakça
Açıkgöz, Ş. (2008), “Türkiye’de Vergi Gelirleri, Vergi Yapısı ve İktisadi Büyüme:
1968-2006”, Ekonomik Yaklaşım, 19(68), 91-113.
Akdoğan, A. (1999), Kamu Maliyesi, Gazi Kitabevi, Ankara.
Anastassiou, T. ve Dritsaki, C. (2005), “Tax Revenues and Economic Growth: An
Empirical Investigation for Greece Using Causality Analysis”, Journal of Social
Sciences, 1(2), 99-104.
Ardıç, O., Erus, B. ve Soydan, G. (2010), “An Evaluation of Indirect Taxes in
Turkey”, Economics Bulletin, 30(4), 2787-2801.
Arnold, J. (2008), “Do Tax Structures Affect Aggregate Economic Growth?
Empirical Evidence from a Panel of OECD Countries”, Economics Department
Working Papers, 643, OECD.
Arısoy, İ. ve Ünlükaplan, İ. (2010), “Tax Composition and Growth in Turkey: An
Empirical Analysis”, International Research Journal of Finance and Economics,
59, 50-61.
Barışık, S., Çevik, E.İ. ve Çevik, K.N. (2010), “Türkiye’de Okun Yasası, Asimetri
İlişkisi ve İstihdam Yaratmayan Büyüme: Markov-Switching Yaklaşımı”,
Maliye Dergisi, 159, 88-102.
Barro, R.J. (1990), “Government Spending in a Simple Model of Endogenous
Growth”, Journal of Political Economy, 98(5), 103-125.
Benos, N. (2009), “Fiscal Policy and Economic Growth: Empirical Evidence from
EU Countries”, MPRA Paper, 19174.
Bildirici, M. ve Bozoklu, Ü. (2007), “Bireysel Beklentiler ve Çoklu Ekonomik
Denge: Markov Geçiş Modeli”, 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi, 24-
25 Mayıs, Malatya.
Canavire-Bacarreza, G., Martinez-Vazquez, J. ve Vulovic, V. (2013), “Taxation and
Economic Growth in Latin America”, IDB Working Paper Series, 431, Inter-
American Development Bank.
Çatık, A.N. ve Önder, A. Ö. (2011), “ Inflationary Effects of Oil Prices in Turkey: A
Regime-Switching Approach”, Emerging Markets Finance and Trade, 47(5),
125–140.
De Wet, A.H., Schoeman, N.J. ve Koch, S.F. (2005), “The South African Tax Mix
and Economic Growth”, South African Journal of Economic and Management
Sciences, 8(2), 201-210.
Durkaya, M. ve Ceylan, S. (2006), “Vergi Gelirleri ve Ekonomik Büyüme”, Maliye
Dergisi, 150, 79-89.
Easterly, W. ve Rebelo, S. (1993), “Fiscal Policy and Economic Growth: An
Empirical Investigation”, NBER Working Paper, 4499, Cambridge, Mass.
Engen, S. ve Skinner, J. (1992), “Fiscal Policy and Economic Growth”, NBER
Working Paper, 4223, National Bureau of Economic Research, Cambridge,
Mass.
Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
34 Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015
Erdoğan, E., Topcu, M. ve Bahar, O. (2013), “Vergi Gelirleri ve Ekonomik Büyüme
İlişkisi: Türkiye Ekonomisi Üzerine Eşbütünleşme ve Nedensellik Analizi”,
Finans Politik & Ekonomik Yorumlar, 50(576), 99-109.
Göçer, İ., Mercan, M., Bulut, Ş. ve Dam, M.M. (2010), “Ekonomik Büyüme ile
Vergi Gelirleri Arasındaki İlişki: Sınır Testi Yaklaşımı”, Dumlupınar
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 28, 97-110.
Hamilton, J.D. (1989), “A New Approach to the Economic Analysis of
Nonstationary Time Series and the Business Cycle, Econometrica, 57(2),
357-384.
Kar, M. ve Taban, S. (2003), “Türkiye’de Kamu Harcama Türlerinin Ekonomik
Büyümeye Etkileri”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi,
58(3), 145-169.
Katırcıoğlu, S.T. (2010), “Is There a Long-Run Relationship Between Taxation and
Growth: The Case of Turkey”, Romanian Journal of Economic Forecasting,
13(1), 99-106.
Kibritçioğlu, A. (1998), “İktisadi Büyümenin Belirleyicileri ve Yeni Büyüme
Modellerinde Beşeri Sermayenin Yeri”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 53(1-
4), 207-230.
King, R.G. ve Rebelo, S. (1990), “Public Policy and Economic Growth: Developing
Neoclassical Implications”, Journal of Political Economy, 98(5), 126-150.
Kneller, R., Bleaney, M.F. ve Gemmell, N. (1999), “Fiscal Policy and Growth:
Evidence from OECD Countries”, Journal of Public Economics, 74, 171-190.
Koch, S.F., Schoeman, N.J. ve Van Tonder, J.J. (2005), “Economic Growth and the
Structure of Taxes in South Africa: 1960-2002”, South African Journal of
Economics, 73(2), 190-210.
Koç, S. (2008), “Tek ve Çok Değişkenli Rejim Değişim Modellerinin Türkiye
Ekonomik Göstergelerine Uygulanması”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul,
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Krolzig, H.M. (1997), Markov-Switching Vector Autoregressions: Modelling,
Statistical Inference, and Application to Business Cycle Analysis, Berlin:
Springer.
Kuan, C-M. (2002), Lecture on the Markov Switching Model, Institute of Economics
Academia Sinica, http://homepage.ntu.edu.tw/~ckuan/pdf/Lec-Markov_note.pdf
Lee, J. ve Strazicich, M.C. (2003), “Minimum Lagrange Multiplier Unit Root Test
with Structural Breaks”, The Review of Economics and Statistics, 85(4),
1082-1089.
Lee, Y. ve Gordon, R.H. (2005), “Tax Structure and Economic Growth”, Journal of
Public Economics, 89, 1027-1043.
Lucas, R.E. (1990), “Supply-Side Economics: An Analytical Review”, Oxford
Economic Papers, New Series, 42(2), 293-316.
Mangır, F. ve Ertuğrul, H.M. (2012), “Vergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi:
1988-2011 Türkiye Örneği”, Maliye Dergisi, 256-265.
Marsden, K. (1984), “Links Between Taxes and Economic Growth Some Empirical
Evidence”, World Bank Staff Working Papers, 605, Washington DC.
Milesi-Ferretti, G.M. ve Roubini, N. (1995), “Growth Effects of Income and
Consumption Taxes: Positive and Normative Analysis”, NBER Working Paper,
5317, National Bureau of Economic Research, Cambridge, Mass.
T.B. SARAÇ
Maliye Dergisi Sayı 169 Temmuz-Aralık 2015 35
Mucuk, M. ve Alptekin, V. (2008), “Türkiye’de Vergi Gelirleri ve Ekonomik
Büyüme İlişkisi: VAR Analizi (1975-2006)”, Maliye Dergisi, 155, 159-174.
Öztürk, N. (2013), Kamu Maliyesi, Ekin Kitabevi, Bursa.
Padda, I.U.H. ve Akram, N. (2009), “The Impact of Tax Policies on Economic
Growth: Evidence from South-Asian Economies”, The Pakistan Development
Review, 48(4), 961-971.
Parasız, İ. (1997), Modern Büyüme Teorileri, Ezgi Kitabevi, Bursa.
Perron, P. (1989), “The Great Crash, the Oil Price Shock, and the Unit Root
Hypothesis”, Econometrica, 57(6), 1361-1401.
Solow, R. (1956), “A Contribution to the Theory of Economic Growth”, The
Quarterly Journal of Economics”, 70(1), 65-94.
Şahin, A. (2009), “Türkiye’de Optimal Mali Kurallar Açısından Vergi Politikaları ve
Vergi Yükü Değerlendirmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman
Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta.
Tekbaş, A. ve Dökmen, G. (2007), “Türkiye’de Vergi Yükünün Bölgesel Dağılımı”,
Maliye Dergisi, 153, 196-213.
Tosun, M.S. ve Abizadeh, S. (2005), “Economic Growth and Tax Components: An
Analysis of Tax Changes in OECD”, Applied Economics, 37, 2251-2263.
Temiz, D. (2008), “Türkiye’de Vergi Gelirleri ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1960-
2006 Dönemi”, 2. Ulusal İktisat Kongresi, 20-22 Şubat, İzmir.
Türk, İ. (1999), Kamu Maliyesi, Turhan Kitabevi, Ankara.
Ünlükaplan, İ. ve Arısoy, İ. (2011), “Vergi Yükü ve Yapısı ile İktisadi Büyüme
Arasındaki Dinamik Etkileşimler Üzerine Uygulamalı Bir Analiz”, ODTÜ
Gelişme Dergisi, Nisan, 38, 71-100.
Veronika, B. ve Lenka, J. (2012), “Taxation of Corporations and their Impact on
Economic Growth: The Case of EU Countries”, Journal of Competitiveness,
4(4), 96-108.
Widmalm, F. (2001), “Tax Structure and Growth: Are Some Taxes Better than
Others?”, Public Choice, 107(3/4), 199-219.