25
Working Paper Series VII Kapsayıcı Toplum Kalkınması Olanakları: Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Avrupa Birliği Tarafından Fonlanan Projeler Umut YANARDAĞ, PhD Melek ZUBAROĞLU YANARDAĞ, PhD Özet Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki mutabakat üzerine Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler ve ev sahibi topluluklar için kullanılmak üzere 6 milyar Avroluk bir fon ayrılmasına karar verilmiştir. 2016 yılından günümüze kadar devam eden dönemde, ilgili fon kapsamındaki mevcut bütçe; sağlık, eğitim, sosyal koruma, sosyal ve ekonomik destek ile göç yönetimi gibi çeşitli alanlarda kullanılmıştır. AB tarafından 2016-2018 yılları arasında başta Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü olmak üzere hem kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşlarına bağlı pek çok çalışma fonlanmıştır. Bütçesi 100 milyon Avronun üzerinde olan toplamda üç proje bulunmaktadır. Mayıs 2019 itibariyle 6 milyar Avroluk AB fonunun 4,2 milyarlık kısmın tahsisatı yapılmıştır. Avrupa Komisyonu, şu anda hedef grup ile onlara ev sahipliği yapan topluluklara yönelik 80’den fazla projenin hali hazırda yürütüldüğünü belirtmektedir. Bu çalışma, fon sağlayıcı olarak AB tarafından koordine edilen projelerde/çalışmalarda, AB tarafından yürütülen kalkınma çalışmalarının bir prensibi olan kapsayıcılık boyutunu Türkiye’deki Suriyeli göçmenlere yönelik yürütülen kalkınma çalışmaları üzerinden tartışmak amacındadır. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların kapsayıcı toplum kalkınmasına ne düzeyde bir katkı sunduğu ve yapılacak çalışmaların kapsayıcı toplum kalkınmasına hizmet edebilmesi için nelerin sağlanması gerektiği öneriler bazında paylaşılmaktadır.

VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Wor

king

Pape

r Se

ries

VII

Kapsayıcı Toplum Kalkınması Olanakları:

Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik

Avrupa Birliği Tarafından Fonlanan Projeler

Umut YANARDAĞ, PhD

Melek ZUBAROĞLU YANARDAĞ, PhD

Özet

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki mutabakat üzerine

Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler ve ev sahibi

topluluklar için kullanılmak üzere 6 milyar Avroluk bir fon

ayrılmasına karar verilmiştir. 2016 yılından günümüze kadar

devam eden dönemde, ilgili fon kapsamındaki mevcut bütçe;

sağlık, eğitim, sosyal koruma, sosyal ve ekonomik destek ile göç

yönetimi gibi çeşitli alanlarda kullanılmıştır. AB tarafından

2016-2018 yılları arasında başta Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık

Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü olmak üzere hem

kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşlarına bağlı pek çok

çalışma fonlanmıştır. Bütçesi 100 milyon Avronun üzerinde olan

toplamda üç proje bulunmaktadır. Mayıs 2019 itibariyle 6

milyar Avroluk AB fonunun 4,2 milyarlık kısmın tahsisatı

yapılmıştır. Avrupa Komisyonu, şu anda hedef grup ile onlara

ev sahipliği yapan topluluklara yönelik 80’den fazla projenin hali

hazırda yürütüldüğünü belirtmektedir. Bu çalışma, fon sağlayıcı

olarak AB tarafından koordine edilen projelerde/çalışmalarda,

AB tarafından yürütülen kalkınma çalışmalarının bir prensibi

olan kapsayıcılık boyutunu Türkiye’deki Suriyeli göçmenlere

yönelik yürütülen kalkınma çalışmaları üzerinden tartışmak

amacındadır. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların kapsayıcı

toplum kalkınmasına ne düzeyde bir katkı sunduğu ve yapılacak

çalışmaların kapsayıcı toplum kalkınmasına hizmet edebilmesi

için nelerin sağlanması gerektiği öneriler bazında

paylaşılmaktadır.

Page 2: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

1

Giriş

Tüm dünyada yaygınlaşan neoliberal sosyal politikalarla, sosyal sorunların

çözümünde toplum kalkınması uğraşları önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Bu

çerçevede uluslararası kuruluşlar tarafından finanse edilen uluslararası kalkınma

örgütleri, kalkınma odaklı yerel paydaşlar aracılığıyla sosyal hizmetin çeşitli

alanlarında dezavantajlılara yönelik uygulamaların gerçekleştirilmesini gündeme

getirmektedir. Bu durum, kalkınmaya farklı bir boyut katmanın yanı sıra

kalkınma çalışmaları aracılığıyla fon kuruluşu tarafından riskli görülen hedef

gruplara yönelik uygulamaların nasıl gerçekleştirileceği konusunda, fon

kuruluşlarının da karar verici olmasını beraberinde getirmektedir.

Avrupa’ya doğru düzensiz göç akımını engellemek, yoğun akım nedeniyle

oluşabilecek psikososyal ve ekonomik sorunları çözebilmek amacıyla AB

ülkelerinin Türkiye ile yapmış olduğu müzakereler sonucunda, Türkiye’nin 1951

yılında çekince koyarak taraf olduğu Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki

Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekince kuralını da

ilgilendiren ve düzensiz göç akımını durdurmaya yönelik Geri Kabul Anlaşması

ise 2013 yılında imzalanmıştır. Yine Geri Kabul Mutabakatı olarak

adlandırılabilecek başka bir “anlaşma”1, Türkiye ile AB2 arasında 18 Mart 2016

tarihinde imzalanmıştır. İmzalanan bu anlaşmayla, iki taraf da belirli

yükümlülükleri yerine getireceğine dair taahhütte bulunmuştur. Bu çerçevede,

AB, geçici koruma altındaki bireylerin zorluklarla başa çıkabilmesi için Türkiye’ye

tahsis edilen ve tahsis edilmesi öngörülen Katılım Öncesi Mali Yardım Fonu (IPA)3

dışında yeni fonların tahsis edilmesini taahhüt etmiştir. Eylem planında, fonların

tahsis edilmesinde, önceliklerin belirlenmesinde Türk makamlarıyla ortaklaşa

hareket edileceği belirtilse de hazırlanan anlaşma metninde önceliklerin acil

1 Her ne kadar “anlaşma” olarak ifade edilse de orijinal belge de “statement” ifadesi

kullanılmaktadır. Geri Kabul Mutabakatı olarak anlaşılabilir.

2 Geri Kabul Anlaşması tüm AB ülkelerini kapsamamaktadır. Danimarka ile Birleşik Krallık

(İngiltere) ve İrlanda’nın durumu farklılık arz etmektedir (T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı). 3 Katılım öncesi Mali Yardım Fonu (IPA-Instrument for Pre-Accession Assistance), Türkiye’nin

Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak özellikle politik ve ekonomik alanda belirli iç

düzenlemelerini yapması, mevzuat ve standartlarını bu yönde belirlemesi ve bu sayede katılım

öncesi gerekli alt yapının sağlanması amacıyla AB tarafından finanse edilen bir fondur.

Page 3: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

2

insani yardım sağlayan eylemler, göçmenlere yasal, idari ve psikolojik destek

sağlanması, toplum merkezlerine destek, kendine yeterlilik ve ekonomiye

katılımın arttırılması ile Türkiye’de kaldıkları süre boyunca, sosyal içerme, her

seviyede eğitme erişimin arttırılması gibi geçici koruma altındakilere yönelik

desteklerin yanında, aynı zamanda ev sahibi toplukları desteklemeyle ilgili olacağı

belirtilmiştir (European Commision, 2015). 12 Mayıs 2016’da yapılan toplantıda

ise Türkiye’de geçici koruma altında olanlara yönelik çalışmalarda altı öncelik

belirlenmiştir. Bu öncelikler;

a) İnsani destek,

b) Göçmen Yönetimi,

c) Eğitim,

d) Sağlık,

e) Belediyelerin alt yapıları,

f) Sosyal ve ekonomik destek (European Commission, 2016) olarak

sıralanmaktadır.

Fon sağlayıcı taraf olan AB, fonların doğrudan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti

tarafından kullanılması yerine, anlaşmada belirlenen öncelikler çerçevesinde

kullanılması yönünde hareket etmiş, bu kapsamda fonlanan çalışmaların büyük

bir çoğunluğu uluslararası kalkınma örgütleri tarafından gerçekleştirilmeye

başlanmıştır. Bu çalışma, fon sağlayıcı olarak AB tarafından koordine edilen

çalışmalarda, AB tarafından yürütülen kalkınma çalışmalarının bir prensibi olan

kapsayıcılık boyutunu geçici koruma altındaki bireylere ve onlara ev sahipliği

yapan topluluklara yönelik yürütülen kalkınma çalışmaları üzerinden tartışmak

amacındadır.

Toplum Kalkınması ve Kapsayıcı Kalkınma

Toplum kalkınması “tüm toplum için tüm toplumun ortak katılımıyla ekonomik

ve sosyal ilerleme koşullarının yaratılmasına dair bir süreç (BM, 1995; akt.

Gilchrist, 2009) olarak tanımlansa da toplum kalkınması uygulamaları, toplumun

tüm unsurlarını kapsayıcı çalışmalar olamayabilmektedir. Bu durumu, Roman

toplumlarına yönelik kalkınma uğraşlarında görmek mümkündür. Romanlara

yönelik gerçekleştirilen toplum kalkınması uygulamalarında, toplum kalkınması

Page 4: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

3

uğraşlarında katılımın sağlanmadığı, terapiye ve teskine yönelik uğraşlarla

Roman topluluğunun karşı karşıya kaldığı kurumsal ve yapısal eşitsizliklerin

çözülmediği (Ryder, 2011) görülmektedir. Bu çerçevede kalkınma uğraşlarının

amacına ulaşabilmesi ve toplumu oluşturan tüm üyelerin güçlenebilmesi için

kalkınma uğraşlarının kapsayıcı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu

uğraşların neler olabileceğini, misafirperver ve kapsayıcı toplumların özellikleri

üzerinden görmek mümkündür. Kapsayıcı toplumlar:

1. Kapsayıcılık, aidiyet duygusu, kabul etme hissi, kök ve bağlantılar

kurma, verme ve alma duygusunun bulunduğu,

2. Topluluğa herhangi bir engel olmaksızın, herkesin güvende hissettiği,

güven olduğu için hataların öğrenme fırsatı olduğu,

3. Topluluk katkılarının kabul edildiği,

4. Kültürel kimliğin, güçlü bir unsur olduğu, bir varlık olarak kabul

edildiği,

5. Entegrasyon deneyiminin ve tanımının kişisel olduğu,

6. Bireylerin, mevcut programlar dışında özel programlara ve hizmetlere

ihtiyaç duymadığı,

7. Tutumları, değerlerin zihniyetini, yanlış veya uygun olmayan algıların

düzeltilmesini içeren yeni gelenler ve yeni gelenler tarafından kurulan

topluluklar için eğitim programlarının bulunduğu,

8. Herkesin gerçek bir topluluk üyesi olarak tanındığına ilişkin kamusal

bir söylemin bulunduğu toplumlardır (Garcea & Pontikes, 2007).

Dolayısıyla kapsayıcı kalkınmanın toplumdaki tüm grupları içine alan bir

anlayışla planlanması ve hayata geçirilmesi oldukça önemlidir. Buna, toplumda

yerleşik farklı etnik gruplar, farklı yaş dönemlerinden gruplar, engelliler,

sığınmacı ve göçmenler gibi grup ve topluluklar dahildir. Dezavantajlı grupları

tamamen kapsamayan toplum kalkınması uğraşları, tam anlamıyla başarıya

ulaşamayacağı için, kalkınma uğraşlarının başarılı olabilmesi için kapsayıcı

kalkınma anlayışıyla gerçekleştirilmesi gerekmekle beraber, özellikle bu

çalışmada ele alınan bir grup olarak zorunlu nedenlerle göç ederek farklı

coğrafyalarda yaşamaya başlayan bireylere yönelik hayatta kalma ve entegrasyon

temelli kalkınma çalışmaları daha da önem arz etmektedir.

Page 5: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

4

Avrupa Birliği Tarafından Fonlanan Bazı Projelerin Mevcut Analizi

Bilindiği üzere AB, Türkiye’de yaşayan ve geçici koruma atlındaki Suriyelilere ve

onlara ev sahipliği yapan topluluklara destek amacıyla, yardım taahhüdü

çerçevesinde iki dilimde toplam 6 milyar Avroluk bir fon ayırmıştır. 4

Şekil 1: Projelerin Coğrafi Dağılımı

Kaynak: (European Neighbourhood Policy and Enlargement Negotiations, 2019)

AB tarafından 2016-2018 yılları arasında 394,577,145 Avro Milli Eğitim

Bakanlığı’na, 196,221,217 Avro Sağlık Bakanlığı’na, 54,000,000 Avro Göç İdaresi

Genel Müdürlüğü’ne olmak üzere 644,798,362 Avro ile kamu kuruluşları

tarafından yürütülen çalışmalar fonlanmıştır. Fonun büyük bir kısmı uluslararası

sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen çalışmaları fonlamak için

kullanılmıştır. Sivil toplum örgütlerinden sadece ikisi (Sığınmacı Göçmenlerle

Dayanışma Derneği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ulusal sivil toplum

örgütleri olup geri kalan sivil toplum örgütleri uluslararası faaliyet gösteren

kalkınma örgütleridir (European Court of Auditors, 2018).

4 AB’nin Türkiye'deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı (FRIT) 2015 yılında, Türkiye’deki

Suriyeli mültecilerin desteklenmesi doğrultusunda AB Konseyi tarafından yapılan önemli ek

kaynak çağrısına cevaben oluşturulmuştur. FRIT, mültecilerin ve ev sahibi toplumların

ihtiyaçlarının kapsamlı ve eşgüdümlü bir şekilde karşılanması için tasarlanmış, ortak bir

koordinasyon mekanizması sunmaktadır. AB’nin Birlik içi ve dışındaki mülteci krizini ele alırken

izlediği kapsamlı yaklaşımın bir parçasını oluşturan destek, Türkiye’deki mültecilerin koşullarının

iyileştirilmesini amaçlamaktadır. FRIT, hem insani yardım hem de insani-yardım dışındaki

faaliyetleri içeren, toplam 6 milyar Avroluk bir proje bütçesine sahiptir. Bu çerçevede, 2016-2017

ve 2018-2019 dönemleri için 3'er milyar Avro öngörülmüştür (Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu,

2018).

Page 6: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

5

Şekil 2. Projelerin Alanlara Göre Dağılımı

Kaynak: (European Court of Auditors, 2018)

Bütçesi 100 milyon Avroyu aşan üç proje bulunmaktadır. Bu projelerden biri, AB

tarafından fonlanan projelerde en fazla bütçesi olan 520,000,000 Avro ile fonlanan

Sosyal Uyum Yardımı Programı’dır. Bu projeyi kamu kuruluşlarına eğitim ve

sağlık amacıyla harcamaları için Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığına verilen fonlar

takip etmektedir. Fonlarla yürütülen çalışmaların ağırlıklı olarak sosyal koruma,

eğitim ve sağlıkla ilgili olduğu görülmektedir. Öte yandan belediyelerin alt yapı

çalışmalarına ve sosyo-ekonomik desteğe dair çalışmanın yeterince

gerçekleştirilmediği görülmektedir. Bu durum, fonlarla gerçekleştirilen

çalışmalara dair etkin bir izleme ve değerlendirme mekanizmaları bulunmasa da

AB tarafından fonlanan projelere dair AB Sayıştay’ı tarafından hazırlanan

raporda görülmektedir. Raporda, öncelikli alanlara dair gerçekleştirilmesi

planlanan belediyelerin alt yapı projelerinin gerçekleştirilmesinde ve sosyo-

ekonomik destek konusunda Türkiye tarafından yeterli finansman sağlanmadığı

için çalışmaların gerçekleştirilmediği belirtilmektedir (European Court of

Auditors, 2018).

Aynı raporda, Sayıştay tarafından incelenen 10 insani yardım projesi

değerlendirilmiştir. Raporda, ayrıca değerlendirilen projelerden ikisinde belirtilen

amaçlara ulaşıldığı, sekiz projenin amaçlarına ulaşılamadığı, iki projenin

zamanında tamamlandığı, projelerin zamanında tamamlanmasıyla ilgili sorunlar

olduğu belirtilmektedir. AB Sayıştay’ı projelerin olağanüstü koşullarda

gerçekleştiğini belirtmektedir. Öte yandan Sosyal Uyum Programı Projesinin 1,3

25; 27%

18; 19%39; 42%

8; 9%3; 3%

Sağlık

Eğitim

Sosyal Koruma

Sosyal ve Ekonomik Destek

Göç Yönetimi

Page 7: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

6

milyondan fazla yararlanıcıya ulaşması nedeniyle tatmin edici bir proje olduğunu

da belirtmektedir. AB Sayıştay’ı, belediye alt yapılarına ve sosyo-ekonomik

ihtiyaçlara yönelik projelerin gerçekleştirilmesi, nakit yardım projelerinin

verimliliğini arttırılması, STK’ların çalışma ortamının iyileştirilmesi konusunda

Türk makamlarına yöneltilmesi, Türkiye’de mülteciler için gerçekleştirilen

projelerin izlenmesi ve raporlanmasına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi,

yardımın kolaylaştırılması ve tamamlayıcılığının geliştirilmesi ve insani

yardımdan kalkınma yardımına geçiş için bir strateji uygulanması konusunda

tavsiyelerde bulunmuştur. Komisyon tarafından tüm tavsiyeler kabul edilmiş olsa

da Türkiye’de gerçekleştirilen projelerin kalkınma odaklı olabilmesine yönelik bir

strateji henüz oluşturulmamıştır (European Court of Auditors, 2018).

Kapsayıcı Kalkınma Yaklaşımı Çerçevesinde Türkiye'de Mevcut Durum

Türkiye’de geçici koruma altındakilere yönelik AB tarafından yürütülen

çalışmalar, Lizbon Antlaşmasının 78. maddesi çerçevesinde kitlesel göç akını

durumunda, yerlerinden edilmiş kişiler için ortak bir geçici koruma sistemi

kurulması ile ilgilidir. Bu çalışmaların kalkınma odaklı olabilmesi için, tüm

toplum için, tüm toplumun ortak katılımıyla ekonomik ve sosyal ilerleme

koşullarının yaratılmasına dair bir süreç” olarak adlandırılabilecek toplum

kalkınması ile ilişkili hale getirilmesi gerekmekte olup bu çerçevede bu

çalışmaların AB kalkınma politikalarıyla ilgili olması gerekmektedir.

AB kalkınma politikalarıyla, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve gelişmekte olan

ülkelerin sürdürebilir kalkınmasının teşvik edilmesi hedeflenmektedir (EU, 2009).

Bu hedeflerin göç alanında yaygınlaşabilmesi için göç politikasının, tarım, sağlık

ve eğitim gibi tüm sektörel politikaların bir parçası olması gerekmektedir (Council

of European Union, 2012). Bu hedefin göçmenlere yönelik uygulamalarda da

gerçekleştirilebilmesi için Göç Konusunda Küresel Yaklaşımın Güçlendirilmesine

Yönelik Avrupa Birliği Tebliği (ICMPD, 2013) ve AB ve Avrupa Kalkınma

Konvansiyonu çerçevesinde (EU, 2009) komşu ülkelerle iş birliğinin sağlanması

gerekmektedir.

Türkiye ile AB arasındaki ilişki, AB’nin komşuluk ilişkileri çerçevesinde diğer

ülkelerle kurduğu ilişkilerden farklılık arz etmektedir. Bu farklılığın iki boyutu

Page 8: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

7

bulunmaktadır. Bu boyutların birincisi, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin halen

devam etmesidir. Bu nedenle, kalkınma politikaları, aday ülke olarak Türkiye’nin

gelecekte AB’ye üye olacağı ihtimali çerçevesinde geliştirilmelidir. Bu bağlamda,

Türkiye’de gerçekleştirilecek çalışmaların, geçici koruma altındakiler de dahil

olmak üzere her işçinin iş güvenliğinin korunması (Hedef 8.8), düzenli ve güvenli

göçü de güçleştiren ülkeler arasındaki eşitsizliklerin azaltılması (Hedef 10.7) ve

göçmenlerin paralarının gönderilmesine ilişkin maliyetlerin azaltılmasına yönelik

düzenlemeler yapılmasını da içeren (ICMP, 2013) Birleşmiş Milletler Kalkınma

Hedefleri için 2030 Ajandası doğrultusunda hazırlanan Yeni Avrupa Kalkınma

Konsensüsü: Bizim Dünyamız, Bizim İnsan Onurumuz, Bizim Geleceğimiz Belgesi

doğrultusunda, 2015 Valletta Eylem Planı ve Birleşmiş Milletler Göçmenler ve

Mülteciler için 2016 New York Deklarasyonu çerçevesinde karşılıklı hesap

verilebilirlik ve insan hakları temelli bir düzlemde gerçekleştirilmesi

gerekmektedir (EU, 2017).

Türkiye bağlamında bu ilişkinin, AB’nin komşuluk ilişkileri çerçevesinde diğer

ülkelerle kurduğu ilişkilerden farklılık arz etmesinin ikinci boyutu ise Türkiye’nin

Avrupa Sosyal Şartı’na taraf ülkelerden biri olmasıdır. Avrupa Sosyal Şartı5

çerçevesinde geçici koruma altındakilere yönelik Türkiye’de yürütülecek

çalışmaların üç boyutu barındırması gerekmektedir. Bu boyutların birincisi, sağlık

ve sosyal yardımların veriliş şekliyle ilgilidir. Avrupa Sosyal Şartının 13. maddesi

çerçevesinde, herkese yeterli yardım sağlanmalı, yardım alan bireylerin yardım

almaları nedeniyle siyasal ve sosyal haklarının kısıtlanmaması ve kişisel

yardımların uygun kamusal ya da özel hizmetler eliyle alınabilmesi sağlanmalıdır.

Avrupa Sosyal Şartı çerçevesinde geçici koruma altındakilere yönelik Türkiye’de

yürütülecek çalışmaların ikinci boyutu; yürütülecek uygulamaların, Avrupa

Sosyal Şartı’nın 14. maddesi ile ilgilidir. 14. madde çerçevesinde kalkınma

uğraşları, sosyal hizmet mesleğinin yöntemlerinden yararlanılarak, mevcut

5 Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa Konseyi tarafından 1961’de imzaya açılmış uluslararası bir insan

hakları belgesidir. Barınma, sağlık, eğitim, çalışma, sosyal güvenlik, seyahat özgürlüğü,

yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi sosyal konularla ilgili olarak hazırlanmıştır.

Page 9: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

8

uygulamalar geçici koruma altındakilerin refah ve gelişimlerine ve sosyal çevreye

uyum sağlamalarına katkıda bulunacak şekilde gerçekleştirilmelidir.

Avrupa Sosyal Şartı çerçevesinde geçici koruma altındakilere yönelik Türkiye’de

yürütülecek çalışmaların üçüncü boyutu ise; geçici koruma altındakilerin çalışma

yaşamı ile ilgilidir. Avrupa Sosyal Şartı’nın 19. maddesi doğrultusunda, geçici

koruma altında bulunanların çalışma yaşamında haklarının korunmasına yönelik

düzenlemelerin yanında, ilgili madde çerçevesinde, bireylerin geçici koruma

altında bulunması dolayısıyla oluşabilecek ek düzenlemelerin de

gerçekleştirilmesi vurgulanmaktadır.

Yukarıdaki boyutlar doğrultusunda, AB tarafından fonlanan geçici koruma

altındakilere yönelik çalışmaların kalkınma odaklı bir strateji benimsenerek

yürütülmesi ve bu çalışmalarda sosyal dışlanmayla karşı karşıya kalabilen geçici

koruma altındakilerin yüksek yararı gözetilerek “sosyal, ekonomik ve ekolojik

bağlamları” içerici bir şekilde (Gupta & Vegelin, 2016) kapsayıcı kalkınma

yaklaşımının uygulanması gerekmektedir. Bu çerçevede, geçici koruma

altındakilerin Türkiye’ye entegrasyonunun sağlanmasının önemine vurgu yapan

kapsayıcı kalkınma yaklaşımını;

• İşgücü piyasasına uyum

• Eğitim ve dil becerisi geliştirme süreçlerine erişim

• Barınma ve genişletilmiş kent ve bölge planlarına erişim

• Sağlık ve sosyal hizmetlere erişim

• Sivil yaşama aktif dahiliyet ve katılım

• Milliyet, vatandaşlık ve çeşitliliğe saygı (Council of Europe, 2008) olmak

üzere altı başlık altında incelemek uygun olacaktır (OECD, 2015).

İşgücü Piyasasına Uyum: 15/01/2016 tarihinde Geçici Koruma Sağlanan

Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik çıkarılmış ve istihdama ulaşmak

konusunda yasal engeller ortadan kaldırılmak istenmiştir ancak kayıt dışı çalışma

devam etmektedir. Dil ve meslek ile ilgili eğitim programlarının gelişmemesi, iş

gücü piyasasına uyum açısından güçlük arz etmektedir. Öte yandan, sivil yaşama

Page 10: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

9

aktif dahiliyet ve milliyet, vatandaşlık ve çeşitliliğe saygı konusundaki sorunlar

işgücü piyasasına uyumu da zorlaştırmaktadır.

Tablo 1. Türkiye’de Mültecilerin İstihdamı

İşsizlik Oranı % İstihdam Oranı % İşgücüne

Katılım %

2012 11,4 46,1 52

2013 11,1 46,6 52,4

2014 12,7 46,3 53

2015 12,8 44,4 50,9

2016 12,6 43,9 50,2

Kaynak: OECD veri setinden derlenmiştir. (Akt. Aygül, 2018).

Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin işgücü piyasasına uyumları ile

ilgili Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından belirli projelerin yürütüldüğü

bilinmektedir.

Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Ofisi, özellikle 2015 yılından bu yana bu

grupla ilgili kapsamlı ve kapsayıcı bir strateji geliştirme çabasındadır. Bu

stratejinin üç ayaktan oluştuğu belirtilmektedir (Uluslararası Çalışma Örgütü,

2019).

• “Suriyeli mültecilerin ve Türkiye’deki ev sahibi toplulukların insana

yakışır işlere erişimlerini kolaylaştırmak üzere vasıflı, yeterlilik sahibi ve

üretken işgücünün artırılması;

• Suriyeli mülteciler ve Türkiye’deki ev sahibi topluluklar için yeni

işler ve girişimcilik fırsatları yaratılmasına yönelik olarak belirli

sektörlerde ve coğrafi mekânlarda iş geliştirme ve ekonomik büyüme

açısından elverişli ortamlar yaratılmasının desteklenmesi;

• Türkiye’nin kapsayıcı kalkınma stratejileri uygulamasına yardım

amacıyla işgücü piyasası yönetişim kurum ve mekanizmalarının

güçlendirilmesine destek sağlanması”

Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Ofisi ve Türkiye Hükümeti adına Çalışma

ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda AB fonu ile yürütülen uzun

dönemli ve kapsamlı olarak “Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev

Sahibi Topluluklar için İş Yaratma ve Girişimcilik Fırsatları Projesi”

bulunmaktadır. Proje, Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler ve ev sahibi

toplulukları ekonomik ve sosyal olarak güçlendirmek ve dayanıklılıklarını

Page 11: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

10

artırmak amacındadır. Bu proje MADAD Fonu olarak da bilinen “Suriye Krizine

Müdahale için AB Bölgesel Güven Fonu” desteği ile yürütülebilmektedir. 1 Şubat

2018’de başlatılan projenin 2020 yılı Ocak ayı sonuna kadar devam etmesi

planlanmaktadır. 11,6 milyon Avro bütçeli bu projenin aynı zamanda belirli

bölümleri Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ortaklığında yürütülmektedir. Proje

Ankara, İstanbul, Bursa, Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Mersin ve Hatay’da

yürütülmektedir (Uluslararası Çalışma Örgütü, 2019).

Ayrı bir proje olarak, 2015 yılı sonunda protokolü imzalanan ve bir yıl süren, GAP

İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Birleşmiş

Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Gaziantep Büyükşehir

Belediyesi ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ortaklığıyla yürütülen ‘’GAP

Bölgesinde Suriye Krizinin Etkilerinin Azaltılması Projesi’ bulunmaktadır. Bu

proje ile ise geçici koruma altındaki Suriyelilere mesleki eğitimler verilmiş ve

böylelikle iş bulabilme şanslarının artırılması amaçlanmıştır. Proje AB tarafından

fonlanmış ve bütçesi 5,3 milyon Avro olarak belirlenmiştir (Gaziantep Sanayi

Odası, 2015).

Eğitim ve Dil Becerisi Geliştirme Süreçlerine Erişim: AB’nin de desteklediği

Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi (PICTES) başta

olmak üzere büyük projelerle okul çağındaki çocukların eğitimine yönelik

uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Okullaşma oranı 2015 yılında %30 iken

(SETA, 2009) 2017-2018 yılında %62 düzeyinde olup en yüksek okullaşma oranın

%95 ile ilkokul düzeyinde olduğu görülmektedir. Kademeler açısından eğitime

devam edenlere bakıldığında ise geçici koruma altında bulunan çocuklar arasında

ortaokula gitme oranı %55,1 iken bu oran lisede %23,1‘dir. Kademe yükseldikçe

okullaşma oranı azalmaktadır. Bu durumu yönetebilmek amacıyla MEB ve

UNICEF iş birliğinde 2018 yılı itibariyle 10-18 yaş arasında örgün eğitim dışında

kalanlara yönelik hızlandırmış eğitim programları düzenlenmeye başlanmıştır

(Eğitim Reformu Girişimi, 2019).

TBMM Göç ve Uyum Raporu’na (2018) göre, “yaklaşık 85,000 yetişkine meslek

kazandırma içerikli ve 210,000 yetişkine Türkiye’ye uyum sağlayabilmeleri için

çeşitli konularda eğitim verilmiştir. 160,000 Suriyeli yetişkin Türkçe dil

Page 12: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

11

kurslarına katılmıştır”. Geçici koruma altında bulunanlara yönelik her ne kadar

Türkçe bilgisi ve mesleki yeterlilikler konusunda bir istatistik bulunmasa da geçici

koruma altında bulunan nüfusa genel olarak bakıldığında, yetişkinlerin yaşam

boyu eğitim programı çerçevesinde eğitim alma süreçlerine yönelik çalışmalara

ihtiyaç olduğu görülmektedir. Öte yandan, rehberlik ve psikolojik danışmanlık

hizmetlerinin güçlendirilmesine, özel gereksinimi olan Suriyeli çocuklara yönelik

bir eğitim programı oluşturulmasına ve Suriyeli ailelerin eğitim konusunda

bilinçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Barınma ve Genişletilmiş Kent ve Bölge Planlarına Erişim: Aile ve Sosyal

Politikalar Bakanlığı’nın (2015) hazırladığı bir rapora göre geçici koruma altında

bulunup barınma merkezi dışında kalanlar, çatılı ve çatısız evsizlikle karşı

karşıyadır. Ayrıca geçici koruma altında bulunanlar Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşlarından daha fazla kira ödemektedir. Bu durumu, Erçoban (2014)

tarafından yapılan bir araştırmada geçici koruma altında bulunan Suriyeli bir

birey aşağıdaki gibi açıklamaktadır:

Suriyeli olduğumuz için vermiyorlar. Burada bir sürü daire var boş. Ben kaç

eve sordum. “Suriyeliysen, sana yok” diyor, vermiyorlar. Suriyelisin,

Arap’sın vermiyoruz! Bir ev buluyorsun, bir-iki ay oturuyorsun, geliyor,

senden zam istiyor (Erçoban,2014). Zam yapıyor. Ya daireden çıkarsın ya

zam yaparım, Kimi insan böyle parkta yatıyor. Parkta….tutuyorlar, kampa

götürüyorlar.

Öte yandan, geçici koruma altındakilerin kent ve bölge planlarına erişimi ile ilgili

de herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

Sağlık ve Sosyal Hizmetlere Erişim: Sağlığa erişim açısından gerekli

düzenlemelerin yapıldığı, göçmen sağlığı ile ilgili sorunların yönetildiği

görülmekle beraber, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2015 yılında

hazırladığı rapora göre geçici koruma altında bulunanlar sağlık hizmetlerine

erişirken barınma vb. sorunlarla karşılaşabilmekte ayrıca sağlık okur-yazarlığı

açısından yetersiz oldukları için sağlık hizmetlerine erişimde güçlük arz eden dil

problemleri nedeniyle hizmet alma ile ilgili de pek çok problem yaşamaktadırlar.

Sosyal hizmetlere yönelik düzenlemelerin eğitim, kurum bakımı ve sosyal

yardımla ilgili olduğu görülmektedir. TBMM Göç ve Uyum Raporu’na (2018) göre,

Page 13: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

12

Aile Eğitim Programı Arapça ’ya çevrilmiş, yaklaşık 15,000 kişiye eğitim

verilmiştir. Bunun yanında, Çocuk Destek Merkezlerinde 67, diğer bakım

kuruluşlarında 129 olmak üzere 196 Suriyeli çocuk hizmet almakta, 40 çocuk

koruyucu aile hizmetinden yararlandırılmakta, 3,553 çocuğa sosyal yardım

verilerek aile yanında desteklenmektedir. Yine aynı raporda sosyal hizmetler

alanında sivil toplum örgütleri ile işbirliğiyle çalışmaların devam ettiği

belirtilmektedir. Ancak 2015 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

tarafından yayınlanan raporda da görüleceği (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,

2015) üzere uyum ve ilişki sorunlarının ortaya çıkarılmasına, sosyal hizmetlerin

sunumunda risk gruplarının saptanmasına, geçici koruma altında bulunanların

psikososyal durumlarına dair istatistiki bilgiye ihtiyaç halen bulunmaktadır. Öte

yandan toplum düzeyinde uyuma yönelik sosyal hizmet müdahaleleri

gerçekleştirilmemekte, geçici koruma altında bulunanların toplumsal uyumuna

yönelik herhangi bir sosyal hizmet enstrümanı geliştirilememektedir. Bu durum,

sosyal hizmet uzmanlarının (sosyal çalışmacıların) alandaki etkililiği ve sosyal

yardımların sürdürebildiği açısından güçlük arz etmektedir.

Toplum kalkınması esasında ayrı bir disiplin olmakla beraber, çeşitli disiplinlerin

mesleki uygulamalar gerçekleştirdiği uygulama alanlarından da biridir. Her ne

kadar sosyal hizmet mesleği ve toplum kalkınması disiplini ayrı disiplinler olarak

tanımlansa da sosyal hizmet mesleği ortaya çıktığından bu yana toplum

kalkınması uğraşları ve sosyal hizmet disiplini arasında güçlü bir bağ

bulunmaktadır (Menes ve Binns, 2012, akt. Lynch ve Forde, 2015). Bu bağ, toplum

kalkınması uygulamalarının çıktılarının etkili bir şekilde hayata geçirilmesini

sağlamanın yanında, toplum kalkınması uygulamalarının kapsayıcı bir şekilde

yürütülmesine yönelik bir dizi uygulamayı da içermektedir.

Toplum kalkınması ile ilgili çalışmaların etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi

için, toplum kalkınması uğraşlarını örgütlenmiş bir grubun oluşturması,

misyonun belirlenmesi, toplumdaki paydaşların tanınması, bilginin toplanması ve

analiz edilmesi, etkili iletişim süreçlerin geliştirilmesi, toplum örgütlenmesinin

geliştirilmesine yönelik ihtiyaçların oluşturulması (Phillips ve Pitmann, 2009)

bunlardan başlıcalarıdır.

Page 14: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

13

Sivil Yaşama Aktif Dahiliyet ve Katılım: Milliyet, vatandaşlık ve çeşitliliğe

saygıyla ilgili sorunlar sivil yaşama aktif dahiliyeti ve katılımı da

güçleştirmektedir. Yıldırımalp ve diğerleri (2018), tarafından yapılan araştırmaya

göre, Suriyeliler, Türk toplumunun kendilerine hak kaybına sebep olan kişiler

şeklinde bakmalarından rahatsızlık duymakta ve ayrımcılığa maruz kaldıklarını

belirtmektedirler (Yıldırımalp, vd., 2017). Erdoğan tarafından 2014 yılında

yapılan bir araştırmaya göre ise araştırmaya katılan Türk vatandaşları geçici

koruma altında bulunanların şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara

bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozduğunu düşünmektedir (Erdoğan, 2018).

Öte yandan aynı araştırmada araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu,

Suriyeliler ile kültürel olarak aynı/benzer olduklarını düşünmemektedir.

Özellikle geçici koruma altındaki bireylerin sivil yaşama aktif dahiliyeti ve

katılımlarıyla ilgili yerel düzeyde sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bunlar

belirli ulusal ve uluslararası kuruluşlar ve AB tarafından desteklenen çeşitli

projelerdir.

Gaziantep Belediyesi tarafından Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu GİZ’in

finansmanı ile 800 Suriyeli ve 200 Türk vatandaşı bireye bir meşguliyet ve iş

sağlanması amacıyla ve Suriyelilerin yerel halkla bir bağ kurması aynı zamanda

ekolojik katkıları olması amacıyla 3 milyon Suriyeli 3 milyon fidan projesi

yürütülmektedir (Gaziantep Belediyesi, 2019). Üç ay sürmesi planlanan projenin

Haziran 2019’da sonlanacağı bilinmektedir. Bu proje istihdamla ilgili olduğu

kadar Suriyelilerin sivil ve sosyal yaşama dahiliyetini amaçlamaktadır.

Gaziantep Belediyesi’nin 2017 yılında, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum

Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve

Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) işbirliği ile

tamamladığı Kilis Öncüpınar ve Elbeyli Geçici Konaklama Merkezlerinde

kalmakta olan Suriyelilere yönelik “Çevre ve Atıkların Ayrı Biriktirilerek Geri

Kazanımının Sağlanması Projesi” kapsamında 5500 Suriyeli birey eğitilerek geri

dönüşüme katkı vermeleri sağlanmıştır. Kamp sosyal tesislerinde çalışan

kadınların da geri dönüşüm malzemelerinden tasarımlar yapmaları teşvik

edilerek bir yarışma düzenlenmiş ve çocuklar için de bilgisayar destekli ayrı bir

Page 15: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

14

eğitim modülü (oyunların da entegre olduğu) oluşturularak, çocukların çevre ile

ilgili farkındalık kazanmaları sağlanmıştır (Gaziantep Belediyesi, 2017).

Tüm bunların yanında her ne kadar özellikle geçici koruma altındakilerin yoğun

yaşadığı yerlerde, proje bazlı olarak temsiliyet mekanizmaları oluşturulsa da bir

politika bağlamında geçici koruma altındakilerin toplum katılımına yönelik

düzenlemeler bulunmamaktadır. Bu durum iki ayrı toplumun aynı topraklarda

birbirinden ayrı bir şekilde yaşamalarına neden olmaktadır.

Milliyet, Vatandaşlık ve Çeşitliliğe Saygı: Türkiye’de geçici koruma altında

bulunanlara yönelik yapılan çalışmalar bu başlıklar çerçevesinde

değerlendirildiğinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Suriyelilerin milliyet,

vatandaşlık ve çeşitliliğine saygıya dair ciddi sorunlar bulunduğu görülmektedir.

Murat Erdoğan tarafından 2017 yılında yapılan Suriyeliler Barometresi

araştırmasında bu durumu görmek mümkündür. Her ne kadar araştırmaya

katılanlar geçici koruma altında bulunanları zulümden / savaştan kaçan mağdur

insanlar olarak adlandırsa da (%57,8), Suriyelilerin kendilerine yük olduğunu

(%43) ve ileride çok sorun açacak tehlikeli insanlar (%39) olduklarını da

belirtmektedirler. Öte yandan aynı araştırmaya göre araştırmaya katılanlar

Suriyelilerin geri dönmeyeceğine (%38,9) inanmaktadır. Katılımcıların %37,4’ü

Suriyelilerin kurulacak güvenli bölgede, %28,1’i sadece kamplarda olmaları

gerektiğini ve %11,5’i her halükârda geri gönderilmeleri gerektiğini belirtmektedir

(Erdoğan, 2014).

Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyeliler ile ilgili yapılmış birçok

araştırma ve çalışmada, Suriyeli bu göçmenlerin Türkiye’de kalacakları

vurgulanmakta ve bu nedenle yapılacak çalışmaların uzun vadeli olması

durumunda çözüm odaklı olacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla Suriyelilerin

uyumuna yönelik kapsayıcı ve uzun soluklu çalışmaların gerekliliğinin altı

çizilmektedir (Ihlamur-Öner, 2014; Tol, 2014; Kap, 2014). Bu çalışmalar yapılırken

dar anlamda ev sahibi toplulukların ve geniş anlamda Türkiye’deki tüm

vatandaşların da bu çeşitliliğe uyum sağlamalarına yönelik çift taraflı çalışmalar

gerekli görünmektedir.

Page 16: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

15

Avrupa Birliği ve Uygulamaların Yürütücüsü Sivil Toplum Örgütleri

Sosyal Uyumun Neresinde?

AB tarafından fonlanan ve planlanan sosyal uyuma yönelik çalışmaları aşağıdaki

gibi tanımlamak mümkündür:

1. İnsani Yardım

2. Eğitim

3. Sağlık

4. Sosyo-Ekonomik Destek

İnsani destek çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmaların en büyüğü,

Sosyal Uyum Yardımı Programı’dır. Yerel ekonomiye harcama yoluyla katılmayı

sağlaması amaçlanan Sosyal Uyum Yardımı Programı kapsamında aylık 30 Avro

ücret ödenmektedir (EU, 2019a). Öte yandan insani destek çalışmaları

çerçevesinde eğitime yönelik destekler sunulmuştur. Eğitim için Koşullu Nakit

Transferi programı doğrultusunda, 470,000 çocuğun ailesine yardım yapılmıştır.

6768 çocuk okul ulaşım desteğinden, 9267 çocuk yaygın eğitim faaliyetlerinden

yararlanmıştır. İnsani destek hizmetleri çerçevesinde 873,365 geçici koruma

altındaki birey birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlandı, 40,705 gebe

84,714 doğum öncesi konsültasyonundan yararlanmıştır. Ayrıca 105,315 geçici

koruma altındaki birey ruh sağlığı ve psikososyal hizmetlerden yararlanmış,

137,575 geçici koruma altındaki birey ameliyat sonrası hizmetlerden

yararlanmıştır. Eğitim destekleri çerçevesinde 16,000’den fazla öğrenciye telafi

eğitimi, 43,000’den fazla öğrenciye destek eğitimi verilmiştir. 136 bina, 50

prefabrik okul inşaatı devam etmekte, 33 okul tamamlanmış bulunmaktadır. Tüm

bunlara ek olarak Aralık 2018 tarihi itibariyle 6000 kişi toplum ve ev tabanlı erken

çocuk eğitiminden yararlanmıştır. 476 üniversite öğrencisine üç proje aracılığıyla

burs verilmektedir (EU, 2019b).

Avrupa Komisyonu yetkililerince 2019 yılı Mayıs ayında, FRIT-AB’nin (AB

Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı) 12. Yönlendirme Komitesi

toplantısında yapılan bir açıklamaya göre; mevcut program sayesinde 1,6 milyon

mülteci temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için insani yardım desteği almaktadır.

Program kapsamında hem hedef gruba hem de onlara ev sahipliği yapan

Page 17: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

16

topluluklara yönelik yürütülen 84 projenin somut ilerlemeler sağladığı ifade

edilmiştir. AB, eğitim alanında kullanılmak üzere yeni bir adım olarak 400 milyon

Avro tutarında ve devamında bu tutara 100 milyon Avro daha eklenecek olan bir

sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşme kapsamında inşaatı devam eden okulların

tamamlanması (136 okul binası ve 50 prefabrike okul) ve yaklaşık 400,000

öğrencinin yararlanmakta olduğu Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine

Entegrasyonu Projesi (PIKTES) uygulamasının sürmesi amaçlanmaktadır

(Avrupa Komisyonu, 2019).

Sağlık destekleri çerçevesinde ise; 300 milyon Avroluk doğrudan destek verilen

SIHHAT projesi yürütülmektedir. Proje kapsamında %69’u Suriyeli olan 569

sağlık personeli istihdam edilmiştir. Sosyo-ekonomik destek programları

çerçevesinde ise, dil kursları düzenlenmiş, sosyo-ekonomik destek sağlamaya

yönelik sekiz proje için 196,6 milyon Avro ödenmiştir. Avrupa Komisyonu

yetkililerince 2019 yılı Mayıs ayında, FRIT-AB’nin (AB Türkiye’deki Mülteciler

için Mali Yardım Programı) 12. Yönlendirme Komitesi toplantısında yapılan bir

başka açıklamaya göre; sağlık alanında hali hazırda faaliyetlerine devam eden ve

üçte ikisi Suriyeli mültecilerden müteşekkil olmak üzere 2600’dan fazla personel

istihdam eden 178 göçmen sağlık merkezi yoluyla 5 milyon sağlık konsültasyonu

yapılmıştır (Avrupa Komisyonu, 2019).

AB tarafından yürütülen çalışmalar genel olarak bakıldığında, sivil yaşama aktif

dahiliyeti ve katılım ile milliyet, vatandaşlık ve çeşitliliğe saygı ile ilgili herhangi

bir çalışmanın bulunmadığı görülmektedir. Yukarıda belirtilen sivil yaşama aktif

dahiliyet ve katılıma dair araştırmalarda da görüleceği üzere Türkiye’de

Suriyeliler ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında kutuplaşma her geçen

gün artmaktadır. Bu durum, toplum kalkınması uğraşlarının bu kutuplaşmanın

etkilerini azaltmaya odaklanmasını beraberinde getirmektedir. AB tarafından bu

odağa yönelik herhangi bir stratejisinin bulunmadığı görülmektedir. Öte yandan,

kalkınma uğraşlarının yerel halkın örgütlenmesi ve aktif katımıyla

gerçekleştirilmesi gerekirken, geçici koruma altında bulunanlara yönelik

kalkınma çalışmalarında bulunan sivil toplum örgütlerinde geçici koruma altında

bulunanların ve yerel halkın temsiliyetinin bulunmadığı görülmektedir. Bu

Page 18: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

17

durum toplum kalkınmasının yerel halk katılım koşulunun yerine

getirilememesine neden olmaktadır.

Sonuç: Kapsayıcı Toplum Kalkınmasının Olanağı ve Çözüm Önerileri

Türkiye’deki geçici koruma altındaki bireylere ve bu bireylerin içinde yaşadıkları

topluluklara yönelik mevcut çalışmaların genel olarak kapsayıcı toplum

kalkınması anlayışıyla bütünleşemediği ve bir strateji altında toplanamadığı

görülmektedir. Kapsayıcı, kalkınmacı bir stratejinin geliştirilebilmesi için, geçici

koruma altında bulunanların entegrasyonunun sağlanması gerekmektedir. AB

tarafından finanse edilen projelerle, barınma olanakları, sağlık ve sosyal

hizmetlere erişim sağlansa da işgücü piyasalarına uyum, sivil yaşama aktif

dahiliyet ve katılım, milliyet, vatandaşlık ve çeşitliliğe saygı gibi entegrasyonu

sağlayacak diğer boyutlara yönelik etkin politikalar bulunmamaktadır. Bu durum,

yerel halk ile geçici koruma altındakiler arasında çatışmaların oluşmasına, sosyal

uyuma yönelik mevcut çabalara karşılık yine de yerel halkın tepki göstermesine

yol açmaktadır.

Bu bağlamda, AB tarafından fonlanan çalışmaların kapsayıcı kalkınma

yaklaşımıyla gerçekleşebilmesi için yerel halk ile geçici koruma altındakiler

arasındaki çatışmaları yönetmeye yönelik mesleki uygulamaların

gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede yerel halk ile geçici koruma

altındakiler arasındaki diyaloğun arttırılmasına yönelik mesleki uygulamalar,

toplum/topluluk odaklı planlı sosyal hizmet müdahaleleri çerçevesinde

gerçekleştirilmelidir.

Toplum katılımının sağlanabilmesi için, geçici koruma altında bulunanların

temsiliyetine ve aktif katılımına yönelik mekanizmaların oluşturulması; bu

çerçevede halk forumları, topluluk buluşmalarına yönelik çalışmalar

planlanmalıdır. Öte yandan yerel yönetimlerde geçici koruma altında

bulunanların Kent Konseyleri aracılığıyla katılımı sağlanmalıdır. Çatışma

yönetimine yönelik çalışmalarla yerelde yaşanan sorunların çözülmesine yönelik

programlar geliştirilmelidir. Geçici koruma altında bulunanlar ve Türkiye

Cumhuriyeti vatandaşları arasında sakinlik (ikamet eden) ekseninde diyalog

kapasitesinin arttırılması sağlanmalıdır. Bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi

Page 19: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

18

için toplum örgütlenmesine6 yönelik çalışmaların arttırılması gerekmektedir. Bu

bağlamda, kalkınma alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin, geçici koruma

altında bulunanlar ve yerel halka yönelik toplum örgütlenmesi mekanizmalarını

oluşturmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Tüm bunların yanında, özellikle neoliberal sosyal politikalar çerçevesinde, toplum

kalkınması çalışmalarının odağında, “insanlara kendi hayatları ve koşulları

üzerinde daha büyük bir kontrol kazanmaları için yardım etmek (Thompson, 2016)

olarak adlandırılabilecek “güçlenmeye” yönelik çalışmalar yerine, genellikle

sorunların geçici olarak çözülmesi odaklı çalışmaların bulunması, toplum

kalkınmasına yönelik uğraşların yalnızca dar bir gruba yönelik olmasını

beraberinde getirmiştir. Toplum kalkınması çalışmalarının kapsayıcı olabilmesi

için “güçlendirme/güçlenme odaklı” çalışmalara ağırlık verilmelidir. Güçlenme

odaklı çalışmalarla desteklenmemiş Suriyeliler ayrımcılıkla mücadele etme

konusunda başarısız kalacak ve bu durum, dışlanma sürecinin içselleştirilmesi ile

bireysel çaresizliğin toplumsal çaresizliğe dönüşmesine ve kronikleşmesine neden

olabilecektir. Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için uygulamaların bir boyut

ile sınırlı değil, psikososyal ve sosyal politika açısından etraflıca ele alınmasına

ilişkin mekanizmalar oluşturulmalıdır. Öte yandan geçici koruma altında

bulunanlar arasında istekli ve şartları uygun olan bir kısım Suriyeli için ülkelerine

geri dönmeleri konusunda güçlendirme odaklı sosyal hizmet çalışmalarının

yapılması ve bu yönde politikaların oluşturulması önem arz etmektedir.

6 Toplum örgütlenmesi “Toplumdaki kişilerin sosyal refah ihtiyaçlarını belirlemede ihtiyaçlarını

karşılayacak yolları bulmak ve planlar yapmak, gerekli kaynakları harekete geçirmek için bir

arada düşünme süreci” olarak tanımlanmaktadır (Kuntz, 1940; akt. Yanardağ, 2018)

Page 20: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

19

KAYNAKÇA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (2015). Türkiye’de geçici koruma statüsündeki

Suriye vatandaşlarına yönelik sosyal uyum ve psikososyal destek çalışmaları

koordinasyon ve planlama çalıstayı. Erişim:

https://ailetoplum.aile.gov.tr/uploads/pages/yurtici-calisma-raporlari/calistay-

raporu.pdf

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu (2018). Türkiye’deki mülteciler için AB mali

yardım programı: Suriyeli mültecilerin eğitimine destek amaçlı ilave 400 milyon Avro.

Erişim: https://www.avrupa.info.tr/tr/pr/turkiyedeki-multeciler-icin-ab-mali-yardim-

programi-suriyeli-multecilerin-egitimine-destek

Avrupa Komisyonu (2019). AB’nin Türkiye’deki mülteciler için mali yardım programı

(FRIT): Mültecilerin desteklenmesinde somut adımlar, Erişim:

https://www.avrupa.info.tr/tr/pr/abnin-turkiyedeki-multeciler-icin-mali-yardim-

programi-frit-multecilerin-desteklenmesinde-somut

Aygül, H. H. (2018). Mülteci emeğinin Türkiye işgücü piyasalarındaki görünümü ve

etkileri. Vizyoner Dergisi, 9(20), 68-82.

Council of Europe (2008). Migration and social cohesion içinde 8th Council of Europe

conference of ministers responsible for migration affairs, Ukraine.

Erişim:https://www.coe.int/t/dg3/migration/archives/Ministerial_Conferences/8th

conference//MMG8 - thematic report_Chapter_III_en.pdf

Delegation of the European Union to Turkey. (2019). Facility projects. Erişim:

https://www.avrupa.info.tr/en/eu-facility-projects-6993

Eğitim Reformu Girişimi: Eğitim Gözlemevi. (2019). Eğitim izleme raporu 2017-2018.

Erişim: http://www.egitimreformugirisimi.org/wp-

content/uploads/2017/03/EIR_2017_2018_29.11.18.pdf

Erçoban, P. (2004). Sağlık, eğitim ve barınma, Türkiye’de mülteci olmak: Uydu kentler

izleme ve raporlama projesi kapanış toplantısı notları. Erişim:

Page 21: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

20

http://www.multeci.org.tr/wp-content/uploads/2016/10/Turkiye-de-Multeci-Olmak-

Uydu-kentler-Izleme-ve-Raporlama-Projesi-Kapanis-Toplantisi-Notlari-Ankara.pdf

EU (2015). EU-Turkey joint action plan. Erişim: http://europa.eu/rapid/press-

release_MEMO-15-5860_en.htm

EU (2017). The new European Consensus on development: Our world, our dignity, our

future, Erişim: https://ec.europa.eu/europeaid/sites/devco/files/european-consensus-

on-development-final-20170626_en.pdf

European Court of Auditors (2018). The facility for refugees in Turkey: Helpful support,

but improvements needed to deliver more value for money. Erişim:

https://www.eca.europa.eu/Lists/ECADocuments/SR18_27/SR_TRF_EN.pdf

European Commission International Cooperation: Building Partnerships for Change

in Developing Countries (2019). The EU approach to development effectiveness. Erişim:

https://ec.europa.eu/europeaid/policies/eu-approach-aid-effectiveness_en

European Commision (2016). Communication from the commission to the European

Parliament, the European Council and the Council :Second report on the progress made

in the implementation of the EU-Turkey statement. Erişim: https://ec.europa.eu/home-

affairs/sites/homeaffairs/files/what-we-do/policies/european-agenda-

migration/proposal-implementation-

package/docs/20160615/2nd_commission_report_on_progress_made_in_the_implemen

tation_of_the_eu-turkey_agreement_en.pdf

European Commision (2019). Communication from the Commission to the European

Parliament, The European Council and the Council: Third annual report on the progress

made in the implementation of the EU-Turkey Statement. Erişim:

https://ec.europa.eu/neighbourhood-

enlargement/sites/near/files/com_2019_174_f1_communication_from_commission_to_i

nst_en_v5_p1_1016762.pdf

European Neighbourhood Policy and Enlargement Negotiations (2019). The EU facility

for refugees in Turkey. Erişim: https://ec.europa.eu/neighbourhood-

enlargement/news_corner/migration_en

Page 22: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

21

EU (2019a). Development policy of the European Community. Erişim: https://eur-

lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/HTML/?uri=LEGISSUM:r12001&from=EN

EU (2019b). Strengthening the global approach to migration. Erişim: https://eur-

lex.europa.eu/legal content/EN/TXT/HTML/?uri=LEGISSUM:jl0008&from=EN

Erdoğan, M. (2014). Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal kabul ve uyum araştırması.

Erişim: https://data2.unhcr.org/en/documents/download/46184

Erdoğan, M. (2018). Suriyeliler barometresi. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi

Yayınları.

Garcea, J & Pontikes, K. (2007). What is a Welcoming and inclusive community?

Welcoming & inclusive communities toolkit, Erişim: http://mcos.ca/wp-

content/uploads/2017/07/module-1_toolkit_what-is-a-

welcoming_and_inclusive_community.pdf

Gaziantep Belediyesi (2017). Çevre ve Atıkların Ayrı Biriktirilerek Geri Kazanımının

Sağlanması Projesi. Erişim: https://gantep.bel.tr/haber/suriyeli-multecilerin-geri-

kazanim-projesi--5388.html

Gaziantep Belediyesi (2019). 3 milyon fidan projesi, Erişim:

http://www.3milyonfidan.org/#proje-hakkinda

Gaziantep Sanayi Odası (2015). Suriyeli mültecilere mesleki eğitim verilmesi öngörülen

protokol, Erişim: http://www.gso.org.tr/?gsoHaberID=3321

Gilchrist, A. (2009). The well-connected community (Vol. 2). BK: The Policy Press.

Gupta, J. & Vegelin, C. (2016). Sustainable development goals and inclusive

development. International Environmental Agreements: Politics, Law and

Economics, 16(3), 433-448.

ICMPD (2013). Migration and development policies and practices: A mapping study of

eleven European countries and the European Commission, Vienna.

Ihlamur-Öner, S. G. (2014). Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yönelik politikası.

Ortadoğu Analiz, 6(61), 42-45.

Page 23: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

22

Kap, D. (2014). Suriyeli mülteciler: Türkiye’nin müstakbel vatandaşları. Akademik

Perspektif, 30-35. Erişim: https://www.ikv.org.tr/images/files/Akademik-Perspektif-

Aralik-2014_30-35(1).pdf

Latek, M. (2019). Interlinks between migration and development. Erişim:

http://www.europarl.europa.eu/RegData/etudes/BRIE/2019/630351/EPRS_BRI(2019)

630351_EN.pdf

Lynch, D., & Forde, C. (2015). Social work and community development. USA:

Palgrave.

OECD/European Union (2015). Indicators of immigrant integration 2015: Settling in.

Paris: OECD Publishing. Erişim: http://www.oecd.org/els/mig/Indicators-of-

Immigrant-Integration-2015.pdf

Phillips, R. & Pittman, R. H. (2009). A framework for community and economic

development. In R. Phillips and R. H. Pittman (Ed.), An Introduction to Cummnity

Development (pp.3-19) New York: Routledge.

Ryder, A. (2011). Gypsies and travellers and the third sector. Third sector research

centre working paper, University of Birmingham.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Mülteci Hakları Alt Komisyonu. (2018).

Göç ve uyum raporu. Erişim:

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/docs/2018/goc_ve_uyum_raporu.pdf

SETA (2019). Suriyeli çocukların yıllara göre eğitim verileri ve okullaşma oranları.

Erişim: https://www.setav.org/suriyeli-cocuklarin-yillara-gore-egitim-verileri-ve-

okullasma-oranlari/

T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye-AB vize muafiyeti süreci ve geri kabul

anlaşması hakkında temel sorular ve yanıtları. Erişim:

https://www.ab.gov.tr/files/pub/turkiye_ab_vize_muafiyeti_sureci_ve_geri_kabul_anla

smasi_hakkinda_temel_sorular_ve_yanitlari.pdfhttps://www.ab.gov.tr/files/pub/turki

ye_ab_vize_muafiyeti_sureci_ve_geri_kabul_anlasmasi_hakkinda_temel_sorular_ve_

yanitlari.pdf

Page 24: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

23

Thompson, N. (2016). Güç ve güçlendirme. Ankara: Nika Yayınları.

Tol, G. (2014). Suriye iç savaşının Türkiye’ye etkileri ve mülteciler. TÜSİAD Görüş

Dergisi, 81, 67-81.

Uluslararası Çalışma Örgütü (2019). Mülteci krizi karşısında ILO’nun çalışmaları,

Erişim: https://www.ilo.org/ankara/projects/WCMS_380370/lang--tr/index.htm

Yanardağ, U. (2018). Toplumla sosyal çalışmaya giriş. Ankara: Maya Akademi

Yayıncılık.

Yıldırımalp, S., İslamoğlu, E., & İyem, C. (2017). Suriyeli sığınmacıların toplumsal

kabul ve uyum sürecine ilişkin bir araştırma. Bilgi, 35, 107-126.

Page 25: VII Türkiye’deki Suriyeli Göçmenlere Yönelik Olanakları ...demis.org.tr/uploads/Yanardağlar WP/Yanardağlar WP.pdf · yılında çekince koyarak taraf olduğu Birlemi Milletler

Temmuz 2019

24

Yazarlar

Umut YANARDAĞ, Dr. (PhD): 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve

İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını

Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Tezli Yüksek Lisans Programı’nda

tamamladı. Yüksek lisans mezuniyeti sonrasında Hacettepe Üniversitesi’nde

başladığı Sosyal Hizmet Doktora Programı’nı 2017 yılında tamamladı. 2008-2018

yılları arasında sosyal çalışmacı olarak çeşitli kamu kuruluşlarında görev yaptı.

2018 yılı şubat ayından beri Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde Dr.

Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Başlıca çalışma alanları; toplum ve

topluluklarla sosyal çalışma, ekolojik sosyal çalışma ve sosyal çalışma etiğidir.

Melek ZUBAROĞLU YANARDAĞ, Dr. (PhD): 2009 yılında Hacettepe

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden

mezun oldu. 2012 yılında Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Tezli Yüksek Lisans

Programı’ndan mezun oldu. 2016 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet

Doktora Programı’nı tamamladı. 2009-2017 yılları arasında sosyal çalışmacı

(sosyal hizmet uzmanı) olarak çeşitli kamu kuruluşlarında görev yaptı. 2017 yılı

şubat ayından beri Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Hizmet

Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Başlıca çalışma

alanları; göç ve göçmenler, yaşlı refahı ve klinik sosyal hizmettir.