Upload
others
View
12
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
YÖNETİM KURAMLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ
A. SELİM KARAKÖSE
İSTANBUL - Mart 2019
Sanatların en eskisi, bilimlerin en yenisi…YÖNETİM
2
İnsanların toplu olarak
yaşamaya
başlamalarından
itibaren daha etkin ve
daha verimli örgütler
oluşturabilmenin yolları
aranmış ve bu konu ile
ilgili olarak çeşitli
yönetim kuramları
geliştirilmiştir
Hükümetler ve örgütler
geliştirilen bu
kuramlarla insanları en
iyi motive etmenin
yollarını ortaya
koymaya çalışmışlardır.
Yönetim teorisi, yönetim
disiplini altındaki bilgidir.
• Yönetim kararlarına
rehberlik eder.
• Kurum görüşünü
şekillendirir.
• İşletme çevrelerine
ilişkin farkındalığı
artırır.
• Yeni fikirler için
kaynaktır.
Yönetim; başkaları vasıtasıyla (başkaları ile) iş görmektir.
3
İş-İş
İş-İnsan
İnsan-İnsan
ORGANİZASYON
Kişilerin tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçları, başkaları ile bir araya gelerek
bir grup halinde gayret, bilgi ve yeteneklerini birleştirerek gerçekleştirmelerini sağlayan
bir iş bölümü ve koordinasyon sistemidir. Bir düzen ve düzenlemeyi ifade eder.
İş tanımları
İşe uygun bilgi ve beceriye
sahip bireylerin belirlenmesi
Kurum içindeki insanların
birbiri ile ilişkileri
Organize etmek;
Bir amacı
gerçekleştirmek üzere
yapılacak işlerin; dikey,
yatay ve mekansal olarak
farklılaştırılmasıdır.
4
1980
1900
1950
1930
KLASİK (GELENEKSEL)
YAKLAŞIMLAR
NEO KLASİK (DAVRANIŞSAL)
YAKLAŞIMLAR
MODERN (SİSTEM & DURUMSALLIK & PY)
YAKLAŞIMLAR
MODERN SONRASI (ÇAĞDAŞ)
YAKLAŞIMLAR
«Bu teori ve yaklaşımlar birbirini ikame eden değil, birbirini tamamlayan, yöneticinin karşılaştığı
sorunları çözmede kullanacağı araçların adedi ve etkinliğini artırmayı amaçlayan yaklaşımlar olarak ele
alınmalı.» Tamer Koçel
TARİHSEL GELİŞİM
Klasik kuram iki ana düşünce üzerine kuruludur.
• Rutin işlerin görülmesinde makinelere ek
olarak insan unsurunun nasıl etkin bir
şekilde kullanılabileceği,
• Örgütün formel yapısı
Hareket noktaları rasyonellik ve mekanik
süreçler olmuş, makine-insan
ilişkilerinde, işlerin dizayn ve birleşiminde
rasyonellik esas alınmış, mekanik
rasyonelliği bozacak insan unsuruna ilişkin
faktörler düşünülmemiştir.
KLASİK YÖNETİM KURAMI
Klasik kuram, etkinlik ve verimliliğin artırılması
için hangi ilkelere uyulması gerektiğini araştırmış
ve en iyi örgüt ve yönetim yapısını ortaya
koymaya çalışmıştır.
Bunu yaparken de örgütün toplumsal ya da
beşeri yönünü yani insan unsurunu dikkate
almayarak,
“Emredici Liderlik”
“Otoriter Denetim Ve Gözetim” ve
“Kuramsal Yapı” gibi niteliklerde belirlenen
“Biçimsel Örgütü”
vurgulamışlardır.
Organizasyonu kapalı sistem olarak ele
almışlar, değişen dış çevre şartlarına
uyum üzerinde durmamışlardır.
Organizasyonların özellikleri ve içinde
bulundukları ortama bakarak
organizasyon yapısını belirlemek yerine,
her organizasyonun bu ilkeleri
uygulaması öngörülmüştür.
6
FREDERICK TAYLOR
1911 “Bilimsel Yönetim İlkeleri”
Taylor çalışmalarında üretim
atölyelerinde rutin işler yapan işçilerin iş
tiplerini incelermiş, sanayide çalışan
işçilerin ekonomik olarak
çalıştırılmadıklarını gözlemlemiştir.
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
HENRİ FAYOL
1916 “Genel ve Endüstriyel”
Fayol, yöneticiler ve yerine getirdikleri
fonksiyonlarla ilgilenmiş, konuya yönetim,
özellikle üst yönetim açısından
bakmıştır.
Yönetim Süreci Yaklaşımı MAX WEBER
Weber işletmenin işleyişinin belirli bir
düzen, disiplin, örgütsel yapılanma ve
hyerarşik kurallara uygun biçimde
yapılması gerektiğini savunmaktaydı.
Weber hiyerarşik yapıda yer aldığına
inandığı “Yetki” kavramını da açıklamıştır.
Bürokrasi Yaklaşımı
KLASİK YÖNETİM KURAMI
BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMI
Gelişi güzel çalışma değil Bilimsel yaklaşım
Başıbozukluk değil, Sistematize, Ahenk ve koordinasyon
Bireysellik değil, Yardımlaşma
Düşük verim değil, Maksimum çıktı (output)
İş gören seçimi için gerekli tanımlamaların yapılması ve sistemin kurulması
Ek ücret ödeyerek standart’ın üzerine çıkılması
Herkesin en yüksek verimlilik düzeyine çıkarılması için eğitim
Ana İlkeler
FREDERICK TAYLOR
01
Her iş, bu işi oluşturan unsurlarına (görevlere) ayrılmalı
Bu görevlerin her biri bilimsel açıdan ayrıntılı olarak incelenmeli
Bu inceleme yapılırken görevlerin nasıl daha etkin yapılabileceği
(metot), araç ve gereçlerin nasıl kullanılması gerektiği (zaman ve
hareket) ve görevi yapanın nasıl davranması gerektiği
araştırılmalıdır.
Görev ve işlerin en iyi yapılma şekli bulunduktan sonra bunlar
zaman ve metot olarak standartlaştırılmalıdır.
Daha sonra standartlaştırılmış işleri yapacak fizik ve zihinsel olarak
yeterli kişiler seçilmelidir.
Bu kişiler eğitilerek işi gerektiği şekilde yapacak duruma
getirilmelidir.
Teşvik edici ücret sistemi geliştirilerek işgörenlerin öngörülen
çalışmaları finansal olarak desteklenmelidir.
Yönetim bu sistemin işleyişini sürekli olarak denetlemeli,
aksaklıklar bilimsel olarak incelenmelidir.
Uygulama Adımları
BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMI
FREDERICK TAYLOR
Parçalara ayır
Ayrıntılı incele
Etkinliğini sağla
Standartlaştır
Yetkin kişi
Eğitim
Ücretlendirme
Denetim
YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
Fayol, yöneticiler ve yerine
getirdikleri fonksiyonlarla ilgilenmiş,
konuyu yönetim, özellikle üst
yönetim açısından ele almıştır.
Fayol organizasyonda faaliyetleri
altı grup altında toplamıştır.
HENRİ FAYOL
02 Finansal Faaliyet
Muhasebe Faaliyetleri
Güvenlik Faaliyetleri
Teknik Faalyetler
Yönetim Faaliyetleri
Ticari Faaliyetler
• Öngörme/Planlama
• Organize Etme
• Yürütme
• Koordinasyon
• Kontrol
Prévoir/Plan
Organiser
Commander
Coordonner
Controler
1. İş bölümü (division of work): İş konusunda uzmanlık kazanmak ve daha başarılı çalışanlar elde edebilmek için organizasyondaki insan kaynağının işlere uygun şekilde dağıtılması gerekir.
2. Otorite ve Sorumluluk (Authority & Responsibility): Yöneticiler emir verebilmelidir. Otorite onlara bu hakkı tanır. Sorumluluk otoritenin uygulanması ile doğar.
3. Disiplin (Dicipline): Çalışanlar organizasyonda belirlenen kurallara uymalı ve saygı göstermelidir. İyi bir disiplin, iyi bir liderliğin sonucudur.
4. Emir-Komuta birliği (Unity of Command): Talimatlarda çelişkiye yol açmamak için her çalışan yalnızca bir yöneticiye bağlı olmalıdır.
5. Amaç Birliği (Unity of direction): Organizasyondaki her grubun amacı ortak olmalıdır ve tek bir yönetici tarafından ortak hedefe ulaşan bir plan çerçevesinde yönetilmelidir.
6. Genel amaçların bireysel çıkarlara üstünlüğü (Subordination of Individual Interest): Herhangi bir bireyin kişisel amaçları, organizasyonun genel amacını geçmemeli, çünkü bireysel kazançlar, şirketin
kazanımlarına bağlıdır.
HENRİ FAYOL
Fayol çalışmalarında kurallardan çok prensipler ortaya koymuş, her yöneticinin bu
prensipleri kendi ihtiyaçlarına uygun olarak uyarlaması gerektiğini savunmuştur;
YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
7. Ücretlendirme (Remunaration): Çalışanlara, hizmetlerine göre uygun şekilde ödeme yapılmalıdır.
8. Merkezileştirme (Centralization): Merkezileştirme, hangi çalışanın hangi oranda kararlara dahil olacağını belirlemek anlamına gelir.
9. Sabit zincir (Scalar Chain): En tepe yöneticiden en alttaki çalışana kadar uzanan halkalar, bir sabit zinciri ifade eder. Her türlü iletişim bu zinciri takip etmelidir. Bu zincir sabit olmalıdır.
10. Düzen (Order): Bir organizasyondaki kişilerin, makinelerin, malzemelerin v.b. belirli bir düzen içinde olması, yerlerinin ve çalışma şekillerinin belirli olması gerekir
11. Adelet (Equity): Yöneticiler, astlarına nazik ve anlayışlı davranmalıdır. Çalışanlara iyi davranmak, işyerinde adaleti tesis etmek için önemlidir.
12. Çalışma Sürekliliğinde İstikrar (Stability of Tenure of Personnel): İşe girip çıkmaların yüksek olduğu bir iş yeri verimsizdir. Yönetim, düzgün bir şekilde personel planlaması yapmalı ve ayrılan personelin yerini uygun şekilde
doldurmalıdır.
13. İnsiyatif (Initiative): Planlayan ve uygulayacak olan çalışanların yüksek seviyede gayret göstermesi gerekir ve bazen çalışanların inisiyatif kullanmalarına izin vermek organizasyon için güç kaynağıdır.
14. Takım ruhu (Esprit de corps): Organizasyondaki takım ruhunun ödüllendirilmesi, yüksek uyum ve birlik getirecektir.
HENRİ FAYOL
YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
BÜROKRASİ YAKLAŞIMI
Weber işletmenin işleyişinin
belirli bir düzen, disiplin, örgütsel
yapılanma ve hiyerarşik kurallara
uygun biçimde yapılması
gerektiğini savunmaktaydı.
Weber hiyerarşik yapıda “Yetki”
kavramını da değinmiştir.
Weber’e göre 3 çeşit yetki vardır
MAX WEBER
03
Yasal (Meşru)Yetki
Karizmatik Yetki
Geleneksel Yetki
Kişisel olup, doğuştan kazanılan yetkidir. Yetki ailenin elindedir.
Bu aile soyludur ve belirli bir toplumu yönetmektedir. Krallıkla
yönetilen toplumlar buna örnektir. Astlar emirleri sadakatla yerine
getirir. Emirler geleneklere uyduğu sürece uygulanır.
Üstün kişisel beceri ve niteliklere dayanan karizmatik yetkidir.
İnsanları cezbeden lider ve yöneticiler burada yer alır. Bu kişi
kendine inanan ve bağlanan kimselerden bir astlar grubu
oluşturur. Karizmatik gücünü oluşturan nitelikleri değişmediği
sürece yetkisi devam eder.
Kuralların yasallığı ilkesine dayanır. Bu yetkiyi elinde
bulunduranlar seçimle işbaşına gelir. Demokratik, akılcı ve yasal
düzenlemelerin(hukuk devleti) olduğu toplumlardaki yetki türüdür.
Yasal kaidelere herkes uymak zorundadır.
Uzmanlaşma ve İşbölümü :
Organizasyondaki çalışanların yetenekli ve tecrübeli oldukları alanlara göre
dağıtılması, iş atamalarında önce liyakatın dikkate alınması ve buna göre iş
bölümü yapılması hedeflenir.
Hiyerarşik Yapılanma ve Komuta Zinciri :
İş yerindeki kişiler arası ilişkilerin alt/üst temeline dayalı olduğu yapılanmadır.
Yöneticilerin astlarının davranışları ve yaptıkları bütün işlere doğrudan
karışma ve kontrol etme hakkı vardır. Böylece her kademe bir üst kademe
tarafından kontrol edilebilecektir.
Kurallar ve Yöntemler:
Bütün yönetim sistemi kurallar üzerinden tanımlanmıştır. Kimin nasıl
davranacağı, ne yapacağı detaylıca kurallar üzerinde yazılıdır. Beklenmeyen
veya kurallar tarafından kapsanmayan bir durum oluştuğunda kuralların bu
yeni durumu kapsayacak şekilde nasıl değiştirileceği de kurallarla
belirlenmiştir.
Bürokratik Organizasyon Yapısının Özellikleri
MAX WEBER
BÜROKRASİ YAKLAŞIMI
KISITLAR
Görev odaklıdır.
Örgütteki insanla sadece verim açısından
ilgilenmişler, psikolojik ve sosyal faktörleri
yok saymışlardır
Motivasyonu yalnızca maddi olarak
sağlama yönüne gitmişlerdir.
Örgütteki informal gruplar ve içinde yer
aldığı çevre göz ardı edilmiştir
KLASİK YÖNETİM KURAMI
KATKILAR
Yönetim bilimini zenginleştirmişlerdir.
Verimliliğe ve etkililiğe büyük önem vermişler.
Planlama, yönetme, örgütleme, koordinasyon,
bütçeleme ve personel seçimi gibi süreçlere
önem vermişlerdir.
FREDERICK TAYLOR
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
HENRİ FAYOL
Yönetim Süreci Yaklaşımı
MAX WEBER
Bürokrasi Yaklaşımı
İş Dizaynı, İşlerin Yapılma Şekli
Organizasyon dizaynı, İlkeler
Örgütsel Etkililik İçin İdeal Yapı
Neoklasik & Modern Yaklaşımlar
KLASİK YÖNETİM KURAMI
TEORİSYENLER
Frederick Winslow Taylor (1856 – 1915)
Lillian ve Frank Gilbreth (1875 – 1972 / 1868 – 1924)
Harrington Emerson (1853 – 1931)
Henry L. Gantt (1861 – 1919)
Henri Fayol (1841 – 1925)
Lyndall Urwick (1891 – 1983)
Luther Gulick (1892 – 1993)
Max Weber (1864 – 1920)
Amacı,
• Örgüt içinde çalışan “insan unsurunu” anlamak
• Onun yeteneklerinden maksimum yararlanabilmek,
• Yapı ve insan davranışları arasındaki ilişkiyi incelemek,
• Organizasyon içinde ortaya çıkan sosyal grupları ve özelliklerini tanımak
• Yöneticiye kullanabileceği yeni araç ve kavramlar geliştirmektir.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI
Neo klasik yönetim düşüncesi, klasik yönetim düşüncesindeki birçok görüşü
desteklemekte ancak klasik yönetim düşüncesinin ihmal ettiği insan ilişkileri konusuna
önem vermektedir.
Neo- klasik yönetim kuramı, ilk defa çalışanları insan olarak araştırıp “sosyal insan”
kavramını ortaya koymuştur.
1930 lara kadar klasik yönetim düşüncesi, yol gösterici tek kuram iken, 1929
Ekonomik Krizi ve işletmelerde ortaya çıkan sorunların etkisi ile klasik yönetim
düşüncesindeki eksikler hissedilmeye başlamıştır.
Neo-Klasik olarak adlandırılan insan ilişkileri yaklaşımı bir başka ifade ile
davranışsal yaklaşım temelde örgütün kendisinden çok örgüt üyesi insan
unsurunu esas almıştır.
İnsan davranışı
Kişiler arası ilişkiler
Grupların oluşumu
Grup davranışları
İnformal örgüt
Formal örgüt
Algı ve tutumlar
Motivasyon
Liderlik
Örgütlerde değişim ve gelişme
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI
• 1924 te başlayıp 1930 larda sonuçları alındı.
• ABD Western Elektrik şirketi / Hawthorne
• E. Mayo yönetiminde F. J. Roethlisberger gibi psikologlar
• Binlerce işçi üzerinde yıllarca süren bir araştırma serisi
• Klasik teorinin uygulaması olarak başladı
• Hipotez : Fiziksel ve teknik şartlarının değişmesinin
örgütsel verimliliğe etkilerini ortaya koymak
Hawthorne Araştırmaları
Mayo ve arkadaşları tarafından yapılan bu incelemeler, yönetimde yeni bir düşünce ve
fikir akımına neden olmuştur.
İşçilerle yapılan mülakatlarda ücret, aydınlatma, sıcaklık, gürültü gibi çalışma koşulları
değil, işyerindeki moral ortamı, kişilerarası iyi ilişkiler ve duygusal anlaşmalar, örgütsel
etkinlik ve verimliliği etkileyen temel faktörlerdir.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI
Araştırma sonucuna göre;
Teknik ve fiziksel koşulların kontrol edildiği ve hatta değişiklik
olmadığı ortamlarda bile verimlilik artışının devamlı olmasının nedeni,
grup oluşturma, grupta arkadaşlık ve sevgi bağlarının güçlü olmasıdır,
Kişilerin kendilerine önem verildiği varsayımları daha verimli
çalışmalarına neden olmuştur. işletme sahip ve yöneticilerinin
davranışlarında olumlu yönde değişmelerin işçiler üzerinde işletmeyi ve
üstlerini benimseme duygusu yaratması, çalışma ortamının beşeri havasını
değiştirmiş, verimliliğin sürekli artmasına neden olmuştur.
Ekonomik olmayan ödüllerin personeli motive ve mutlu etmekte çok
önemli olabileceği görülmüştür. Personel, klasik yaklaşımı benimsendiği gibi
yalnızca parayla eylemde bulunan “ekonomik insan (homo economicus)”
değildir.
İşbölümü ve uzmanlaşmanın mutlaka verimi artırmayacağı tespit
edilmiştir. Aksine bunların tek düzelik ve meslek hastalıklarına neden olarak
verimi düşürebildiği görülmüştür.
Personelin örgütte bir kişi olarak değil, bir doğal grubun üyesi olarak
davranışta bulunduğunu tescillemiştir.
NOE-KLASİK YÖNETİM KURAMI Hawthorne Araştırmaları
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI
Deney grubunun gerçek durumu yansıtmayabileceği anlamına gelen “Hawthorne etkisi (Müfettiş Etkisi)” isimli kavram üretilmiştir.
Lewin‟e göre değişiklikler sürükleyici güçler ve kısıtlayıcı güçler
tarafından şekillendirilir. Organizasyonu birbirine zıt olan iki grup gücün
çarpışma alanı olarak tanımlamıştır. Bu güçler nitelikleri bakımından
sosyal ve psikolojik baskı unsurlarından ibarettir.
Güç Alanı Kuramı
Organizasyonda takdir ve ödüllendirmeye dayalı bir motivasyon sistemi, yetki ve
sorumluluk devri, katılımcı yönetim teknikleri (ekip çalışması, öneri sistemleri
vs.), yatay iletişim, ortak vizyon ve misyona sahip olma vs. faktörler
organizasyonun gelişmesini “engelleyici faktörler” in ortadan kalkmasına yardımcı
olabilir. Buna karşın organizasyonda korkuya ve cezalandırmaya dayalı merkeziyetçi-
hiyerarşik bir yönetimde engelleyici güçlerin ortadan kaldırılması zor olabilir.
Sürükleyici Güçler, Örgütsel amaçlara yöneltici görev yapar.
Verimliliği artırmak için üstlerden gelen baskılar, rekabet, astları
özendirici ve harekete geçirici araçlar vb.
Engelleyici Güçler ise, organizasyonun daha yüksek performansla
çalışmasını sınırlayan faktörlerdir. Örnek, tembellik, işden kaçma,
hata yapma korkusu vs.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI
Kurt Lewin, organizasyonda insan ilişkilerini ve davranışlarını etkilemede liderlik tipinin
de belirleyici rol oynadığını açıklamaktadır. Levin’e göre üç tür liderlik sözkonusudur:
Otoriter Liderlik: Çalışanlar üzerinde baskı kuran, emir ve talimatlar veren, tüm güç
ve yetkileri kendisinde toplayan kimsedir.
Liberal Liderlik: Çalışanları kararlarında ve yapacağı işlerinde tamamen serbest
bırakan bir liderdir.
Demokratik/Katılımcı Liderlik: Çalışanlara rehberlik ve öncülük etmekte,
organizasyonda karar alma sürecine çalışanların katılımını teşvik etmektedir.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI Güç Alanı Kuramı
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI İhtiyaç Hiyerarşisi Kuramı
Maslow‟un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını
karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha üst ihtiyaçları tatmin
etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç
kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini savunan bir teoridir.
Abraham Maslow
Değer Odaklı Kurumlar
Statü İhtiyacı
Toplumsa-Sosyal İhtiyaçlar
Güven İhtiyacı
Biyolojij & Fiziki İhtiyaçlar
Kendini Gerçekleştirme
BÜYÜME
/VAROLUŞ
İHTİYAÇLARI
TEMEL
/YOKLUK
İHTİYAÇLARI
Richard Barrett
MASLOW
Geleceği değerler yönetecek.
İş dünyası liderleri sadece şirket yönetmezler. Onlar aileleriyle birlikte küresel toplumun üyeleridir.
Liderlerin, aldıkları kararlarla bugün yaratmakta oldukları gelecek, çocuklarımıza ve onların
çocuklarına miras kalacak olan gelecektir.
X Teorisi :
İnsan, doğuşu itibariyle çalışmayı sevmez ve mümkün olduğu ölçüde
işten kaçar;
İnsan çalışmayı doğası gereği pek sevmediği için onun çalışmasını
motive etmek, ödüllendirmek, kontrol etmek, yerine göre de
cezalandırmak gerekir;
Genellikle insanlar sorumluluktan kaçma eğilimindedir ve
yönetmektense yönetilmeyi arzular; birey işinde özellikle güvence
arar.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI X Teorisi – Y Teorisi
McGregor, İşletmenin İnsan Boyutu (Human Side of Enterprise)
adlı kitabında X ve Y olmak üzere iki farklı insan tipini ele almış ve
karşılaştırmıştır
Y Teorisi
Her insan için çalışmak, dinlenmek, eğlenmek kadar doğal bir istek ve arzudur;
Çalışmak birey için başlı başına bir tatmin kaynağı olabilir;
Sadece dışarıdan kontrol etmek ve cezalandırmak bireyi organizasyon amaçlarını gerçekleştirmeye
yöneltmeyebilir;
İnsan, kendi kendini yöneterek ve denetleyerek de amaçlara ulaşılmasını sağlayabilir;
İnsana yetki ve sorumluluk devri, onun benliğini ve kişisel becerilerini ortaya koymak için fırsat yaratır
dolayısıyla bu tür bir tatmin netice olarak organizasyon amaçlarının gerçekleşmesine imkân sağlar;
İnsan sadece sorumluluk yüklenmeyi değil, sorumluluk aramayı da uygun şartlar olduğunda öğrenebilir;
Sorumluluktan kaçmak, insanın doğasında sabit olan bir özellik değildir.
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI X Teorisi – Y Teorisi
İnsan tembel veya çalışkan değildir; düşünme,
karar verme ve azmetme yeteneklerine sahiptir.
Salt felsefi açıdan bakıldığında insan doğuştan ne
iyidir, ne de kötüdür yani şartlara göre her ikisine de
yatkın olabilir.
İnsanı motive eden çalıştığı ortam ve çevresel
koşullardır.
Motivasyon iç veya dış zorlamayla sağlanamaz, insan
ancak mantık yoluyla ikna edilebilir.
İnsanı iyimser veya kötümser olarak değil, tarafsız
olarak değerlendirmek gerekir.
Ouchi, Z Kuramını oluştururken Japon ve Amerikan
yönetim biçimlerini karşılaştırıp, her ikisinin sentezinden bir
üçüncü yönetim biçimi ortaya koymuştur. Bu kuramın
yönetim felsefesini ise, yönetici ve iş görenlerin
sorumluluğu paylaşabilecekleri ve çalışanların örgütle ilgili
her türlü karar sürecine katılımı ana unsurları
oluşturmaktadır.
Bu kuramın öngörülerini şu
maddeler altında toplamıştır
• uzun süreli istihdam (yaşam boyu iş)
• uzun süreli değerlendirme ve terfi mekanizması
• çapraz işlevli (uzmanlaşmayan) kariyer
• temel kontrol mekanizması, yönetim felsefesiyle
(hedefler ve yöntemler) bütünlük içinde
• katılımcı, çogunlukçu karar verme
• ortak değerlere bağlılık, ekip sorumluluğuna olan
eğilim
• özgecilik (bütüncüllük ve yakın ilişkiler)
Bu yaklaşımda hiyerarşiye ve doğrudan denetlemeye
değil, sorumluluk ve güvene dayanan bir yönetim tarzı
benimsenmektedir (Aydoğan, 2004).
William Ouchi
(1943-…)
Z Teorisi
Sistem 1 (İstismarcı Otoriter) ast-üst arasındaki ilişkiler az olduğu
kadar korku ve güvensizlik vardır. Görev eğilimli, otoriter ve biçimsel
bir yönetim şeklini temsil etmektedir.
Sistem 2 (Yardımlaşıcı Otoriter) de kontrol süreci üst kademenin
elindedir.
Sistem 3 (Danışımcı Demokratik) te önemli kontrol faaliyetleri üst
yönetim tarafından alt yönetime devredilir ve böylece sorumluluk
duyguları geliştirilir.
Sistem 4 (Katılımcı Demokratik) te astlara kontrol sürecine
katılmaları için geniş bir yetki ve sorumluluk verilmiştir. Grup
çalışmasına ve karşılıklı güvene dayanan ilişkilere eğilimli bir yönelim
sistemidir
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI Sistem 1- 4 Modeli
Likert, örgütlerin yürürlükte olan yönetim sistemlerinin 1‟den 4‟e
kadar uzanan bir süreklilik ve olgunluk seviyeleri içinde olduğunu
belirtmiştir.
Rensis Likert
(1903 – 1981)
3
1
2
4 Yüksek Verimlilik
Düşük
Verimlilik
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI Sistem 1- 4 Modeli
Likert’in geliştirdiği bir diğer kavram «ortak eleman» (linking pin)
kavramıdır. Organizasyonel yapıyı ast-üst ilişkisi yerine gruplar
arası ilişkiler olarak ele alınmasını ön görür. Her alt grup bir ortak
eleman üzerinden bir üst gruba bağlanmıştır.
İletişim
Koordinasyon
Amaç Birliği
NEO-KLASİK YÖNETİM KURAMI Olgun & Olgun Olmayan Kişi Modeli
Argyris‟e göre, kişinin sorumluluk alanının arttırılması, onu
daha olgunlaştırmakta, hem kendisi hem de işletme için yararlı
faaliyetlerde bulunma olanağı vermektedir. Olgunlukta;
Kişi, her şeyi başkalarından beklemeyip aktif duruma geçer;
Başkalarına karşı tam bağımlı olmayıp nispi bağımsızlığa
kavuşur;
Sınırlı davranışlardan çok yönlü davranışlara geçer; işe karşı
ilgisi artar;
Şimdiki zamanla ilgili olan davranış yerini geçmiş ve gelecek
zamanla ilgili düşünce ve tecrübelere bırakır;
Kendine güveni vardır, başkalarını kendinden aşağı görmeye
başlar ve kendi bilgi ve yeteneklerini tanımaya başlar.
KISITLAR
Klasik teoriler nasıl örgüt boyutuna ağırlık
vermişlerse neoklasik kuramlarda birey
(işgören) ve informal grup boyutlarına
ağırlık vermişlerdir.
Örgütün içinde bulunduğu çevreyle olan
etkileşimi göz ardı edilmiştir.
NEO- KLASİK YÖNETİM KURAMI
KATKILAR
İnformel grupların motivasyon ve üretkenlik üzerindeki
etkilerini açıklamışlardır.
Bireye ve informel gruplara verilen önem katılımcı
yönetim anlayışının doğmasına neden olmuştur.
Üretimi artırır düşüncesi ile iş görenlerin karara
katılmalarına fırsat verilmiştir.
TEORİSYENLER
Hugo Münsterberg (1863 – 1916)
Elton Mayo (1880 – 1949)
Fritz Roethlisberger (1989 - 1974)
George Homans (1910 – 1989)
W. Lloyd Warner (1898 – 1970)
Mary Parker Follett (1868 – 1933)
Kurt Lewin (1890 – 1947)
Chester Barnard (1886 – 1961)
Douglas McGregor (1906 – 1964)
Chris Argyris (1923 – 2013)
Rensis Likert (1903 – 1981)
Abraham Maslow (1908 – 1970)
YÖNETİM BİLİMİ YAKLAŞIMI
Ana fikri, matematik, istatistik gibi kantitatif
kavram, yöntem ve tekniklerin işletmelerin
sorunlarının çözümünde ve yöneticilerin daha
iyi karar vermelerinde kullanılmasıdır.
II. Dünya savaşı sırasında kıt kaynakların
amaca uygun kullanımı için yapılan
çalışmalar (Yöneylem Araştırması –
Operations Research) ile gelişim göstermiştir.
Endüstri Mühendisliği disiplininin çalışma
alanında ele alınmaktadır.
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı (Taylor), Yönetim Bilimi
Yaklaşımının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Bu yaklaşımın temel kavramı “model” kavramıdır
Model; yaşamdaki gerçek bir olayın kopyası, gerçek
olanın temsili ve soyut açıklamasıdır.
İstatistik ve olasılık
Doğrusal ve doğrusal olmayan proğramlama
PERT (Program Evalution and Review Technique),
CPM (Critical Path Method) uygulamaları
Kuyruk (queueing) modellemesi
Benzetim (simülasyon)
Şebeke (network) optimizasyonu
Hedef (goal) programlama
Karar teorisi
Belirlilik ve belirsizlik koşulları altında karar verme
Ulaştırma (transportation) problemi
Yol belirleme (rotalama) problemi
Tahmin ve kestirmeler (forecasting)
Stok yönetimi
Çok kriterli optimizasyon
Veri zarflama tekniği
Bulanık mantık (fuzzy logic) uygulamaları
Yönetim bilgi sistemleri (MIS)
Dinamik programlama
Kaynak planlama
Maliyet analizleri
Toplam kalite yönetimi
Üretim planlama ve kontrol
MODERN YÖNETİM KURAMI
DURUMSALLIK YAKLAŞIMI
SİSTEM YAKLAŞIMI
II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı gelişen teknoloji yönetim bilimini de etkisi altına almıştır.
Teknolojik gelişmeler, örgütlerin gelişmelerine ve büyümelerine zemin hazırlamış,
böylece büyüyen ve gelişen örgütlerin yönetimi zorlaşmıştır.
1952 yılında “birinci kuşak“ olarak anılan bilgisayarların piyasaya sürülmesiyle bilgisayarlar
yönetim alanına girmeye başlamıştır.
Modern Yönetim kuramı; örgütü bir bütün olarak ele alır ve çevresel koşullarla birlikte açık
sistem olarak değerlendirir.
MODERN YÖNETİM KURAMI
Sistem yaklaşımı, (bir düşünce tarzı, metod)
• Alt Birimler
• Birbirleri ile İlişkileri
• Dış çevre ile İlişkileri
Sistem Yaklaşımı
SÜREÇ
ÇIKTILAR
GİRDİLER
ÇEVRE
Sistem yaklaşımında organizasyona etkiler,
• Bütüncü yaklaşım (holizm)
• Organizasyon çevre ilişkisi
• Bilgi akışının rolü
• Analiz
• Akış Kavramı
MODERN YÖNETİM KURAMI
Sistem yaklaşımı, biyolog Von Bertalanffy'nin 1920'lerde başlattığı "genel sistem teorisinden" kaynaklanmaktadır.
Sistem, karmaşık ve etkileşimli parçaların bütünleşmiş bir topluluğudur. Örgütler bir sistemdir, bir bütün olarak ele
alınması gerekir. Örgütler hem kendi içerisindeki ünitelerin birbiriyle olan etkileşimi hem de çevreyle olan etkileşimleriyle
ele alınmalıdır.
Sistem Yaklaşımı
Entropi, sistemde enerji kaybını ifade
eder. Zamanla bütün sistemler entropi
geçirirler. Gerek sistem içinde gerekse sistemin dışında olsun sistemin uyumlu ve
verimli çalışmasına engel olan her etken
entropiye neden olabilir. Bu uyumun
sağlanması için negatif entropi
oluşturulması gerekmektedir.
Homeostasiz, iç ve dış sistemdeki
dengenin oluşturulmasıdır. Bir organizma sıcak bir ortamdan soğuk
bir ortama geçtiğinde homeostatik
(mekanizmalar) düzenlemeler vücudun
sıcaklığını korumak için tepkide bulunur.
Haşlanmış Kurbağa
Sistem yaklaşımı ile klasik ve davranışsal yönetim yaklaşımlarının öneri ve
bulguları daha iyi değerlendirilip, güçlü ve zayıf yönleri daha iyi anlaşılabilmiştir.
MODERN YÖNETİM KURAMI
Durumsal yaklaşım, sistem yaklaşımı üzerine kurulmuş tamamlayıcı bir yaklaşımdır.
Durumsallık yaklaşımının yönetimin karar verdiği birçok konuyu içinde bulunulan
koşulların özelliklerine bağımlı görmesi, doğal olarak koşullarla, yönetim ve
organizasyon değişkenleri arasındaki ilişkileri araştırmaya yöneltmiştir
Durumsallık Yaklaşımı
Durumsallık yaklaşımı örgütle ilgili her şeyin iç ve dış çevre
faktörlerinin etkisi ile değişebileceğini, bu nedenle de bir tek doğru
değil, içinde bulunulan durum ve koşula bağlı olarak birden fazla doğru
bulunabileceğini ileri sürer.
Firmanın karşılaştığı özel durum ve sınırlamalara uyarlanabilme yönetimin becerisi
olarak da tanımlanabilir.
DURUMSALLIK
TEKNOLOJİ
(girdileri-çıktıya dönüştürme)
DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM
EN İYİ ORGANİZASYON TİPİ YOKTUR…
Koşullara ilişkin değişkenler ile organizasyona ilşkin
değişkenler arası ilşkilerin ölçümü !!!
MODERN YÖNETİM KURAMI Durumsallık Yaklaşımı
SOSYAL DAVRANIŞ
ÇEVRE KOŞULLARI
MEKANİK
KAPALI
DENGELİ
ORGANİK
AÇIK
UYUMCU
Bürokrasi Emir-Komuta Ademi merkeziyetçilik Matrix Ağırlık işin
fiziksel yönü Ağırlık
insan davranışı
Kriterler Mekanik Org. Yapı Organik Org. Yapı
Amaçlar Spesifik Genel
Standartlar Katı Esnek
İlke & Yöntemler Çok & spesifik Az & Esnek
Planlar Ayrıntılı &Az esnek Genel & esnek
Tahminler Geçmiş Trendi Kalitatif & geleceği tahmin
Karar verme Yönetim Bilimi Teknikleri Yaratıcılık & Sezgi
Emir- Komuta İlişkisi Açık & Sapma yok Geniş _ Sapma mümkün
Departmanlara ayırma Uzmanlaşmış Birimler Genişletilmiş birimler
Yetki devri Az Çok
Kontrol Alanı Dar Geniş
Koordinasyon Emir Komuta Özel Koordinatörler
Gary Desler - Management Fundamentals:A Framework
Aktaran: Tamer Koçel - İşletme Yöneticiliği
Zayıf Matriks Dengeli Matriks Güçlü Matriks
Proje Yöneticisi
Yetkileri Az ya da Hiç Düşük Az-Orta Orta-Yüksek
Yüksek-
Neredeyse Tam
Kaynaklara
Ulaşılabilirlik Az ya da Hiç Düşük Az-Orta Orta-Yüksek
Yüksek-
Neredeyse Tam
Proje Bütçesini
Yöneten Kişi
Fonksiyonel
Yönetici
Fonksiyonel
Yönetici Karışık Proje Yöneticisi Proje Yöneticisi
Proje
Yöneticisinin Rölü Yarı Zamanlı Yarı Zamanlı Tam Zamanlı Tam Zamanlı Tam Zamanlı
Proje Yönetimi
İdari Personeli Yarı Zamanlı Yarı Zamanlı Yarı Zamanlı Tam Zamanlı Tam Zamanlı
Matriks
Proje BazlıFonksiyonel
Organizasyon
Yapısı /Projenin
Özellikleri
Matrix Yönetim / Proje Yönetimi MODERN YÖNETİM KURAMI
Ynt 1 Ynt 2 Ynt 3 Fonksiyonel
Zayıf Matrix
Dengeli Matrix PY
PY
PMO
Güçlü Matrix PY
MODERN YÖNETİM KURAMI Proje Yönetimi
MODERN YÖNETİM KURAMI
Proje Yönetimi MODERN YÖNETİM KURAMI
POST-MODERN YÖNETİM
1970’lerin sonlarından itibaren üretim teknolojileri ve süreçleri süratle gelişmeye ve pazarlar arasındaki
sınırlar ortadan kalkmaya başlamıştır.
Rekabetin önem kazandığı bu ortamda ise değişim; iş dünyasının değişmeyen kuralı haline gelmiştir.
Amaç daha esnek daha hızlı karar alabilen ve çevreye hızla uyum sağlayarak rakiplerine karşı avantaj
elde edebilecek örgüt yapıları geliştirmektir.
Modern yaklaşımların göz ardı ettiği uç konulara yönelerek, bu konular üzerinde yaklaşımlar
üretmektedirler.
Bir başka deyişle, post-modern yaklaşımlar, modern yaklaşımların tersine herhangi bir konuya değil, o
konuyla ilgili ayrıntılarla yoğunlaşan yaklaşımlardır.
Modern Sonrası / Çağdaş Yönetim
Örgütsel Adalet
Örgütsel Vatandaşlık
Örgütsel Yalnızlık
Örgütsel Adanmışlık
Örgütsel Sadakat
Örgütsel Yabancılaşma
Örgütsel Tükenmişlik
Örgütsel Kayıtsızlık
Örgütsel Sapma
Organizasyon ile Çalışanlar Arasındaki İlişkiler
POST-MODERN YÖNETİM
Toplam Kalite Yönetimi (TQM),
Temel Yetenek (Core Competence)
Dış Kaynak Kullanımı (Outsourcing)
Değişim Mühendisliği (Reengineering),
Küçülme (Downsizing),
Kademe Azaltma (Delayering)
Kıyaslama (Benchmarking),
Stratejik Ortaklıklar (Strategic Alliances)
Öğrenen Organizasyonlar (Learning Organizations)
Dengeli Skorkartı Yönterimi (Balanced Scorecard)
Sanallık & Sanal Organizasyonlar
(Virtuality & Virtual Organizations)
İşletmelerde insan gücünün artan önemine paralel olarak
gelişen ve organizasyon ile doğrudan çalışan perrsonel
arasındaki ilişkileri konu alan kavram ve teknikler
Örgütsel Dışlanma
Örgütsel Bağlılık
Örgütsel Dinçlik
Örgütsel Tutkunluk
Örgütsel Özdeşleşme
Örgütsel İklim
Örgütsel Sinizm
Örgütsel Fanatiklik
Örgütsel Fedailik
İşletmenin Bütünü ve İşletme Faaliyetleri
Doğrudan işletmenin bütününü ilgilendiren veya işletme içinde
kullanılan bir süreç veya işletme faaliyetlerinin çevresi ile uyum
içinde daha etkin ve rekabet gücü yüksek hale getirilmesi
amacını güden kavram ve teknikleri içerecek yaklaşımlar
Davranışsal
Yaklaşım
Bilimsel Yönetim
Yaklaşımı
Yönetim Süreci
Yaklaşımı
Bürokrasi
Yaklaşımı
1929 Ekonomik Krizi Sanayi Devrimi II. Dünya Savaşı
Sistem
Yaklaşımı
Durumsallık
Yaklaşımı
KLASİK NEO-KLASİK MODERN POST-MODERN
• Verimlilik
• İş dizaynı • Çalışan
• Çevre
• Koşullar
• Sistem
Küreselleşme
Toplam Kalite Yönetimi,
Dış Kaynak Kullanımı
Değişim Mühendisliği,
Küçülme
Kademe Azaltma
Kıyaslama
Stratejik Ortaklıklar
Öğrenen Organizasyonlar
….
• Müşteri
• Rekabet
• Teknoloji
(İletişim & Bilişim)
YÖNETİM KURAMLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ
1900 1930 1950 1980
Proje Ynt. &
Matriks Yapı
Y
Ö
N
E
T
İ
M
B
İ
L
İ
M
İ