39
TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi ÖZET Otizm çocukluk yıllarında görülmeye başlayan bir hastalık olmakla birlikte tedavisinde çok yönlü disiplinlerin kullanılması gerektiren bir hastalıktır. Bu hastalığın sağaltımında tıbbi tedaviye ilaveten ailesi, okuldaki eğitmeni ve öğretmeni ile iş birliği halinde tedaviye katılma zorunluluğu vardır. Otizmli bir çocuk için en büyük desteği sağlayan kişi ailesi, özellikle de annesidir. Bu yüzden bu çalışmada annelerin endişe düzeyleri araştırılmak istenmiş ve bu kapsamda otizmli çocuğa sahip anneler ile normal çocuğa sahip annelerin arasındaki endişe düzeyi araştırılmıştır. Araştırmamız tarama yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Tarama yöntemi; soru listesi, görüşme gibi tekniklerden yararlanarak, belirli özelliklere sahip olan insanları ilgilendiren ya da olayı, o an ki durumuyla saptama amacı güden bir araştırma metodudur. Otizmli çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri, normal çocuğa sahip annelerin endişe düzeylerinden anlamlı bir şekilde daha yüksektir. Otistik çocuğa sahip olmak, annelerin endişesinin fazla olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Otizm, endişe, anneler, otistik çocuklar, normal çocuklar

ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

ÖZET

Otizm çocukluk yıllarında görülmeye başlayan bir hastalık olmakla birlikte tedavisinde çok

yönlü disiplinlerin kullanılması gerektiren bir hastalıktır. Bu hastalığın sağaltımında tıbbi

tedaviye ilaveten ailesi, okuldaki eğitmeni ve öğretmeni ile iş birliği halinde tedaviye katılma

zorunluluğu vardır. Otizmli bir çocuk için en büyük desteği sağlayan kişi ailesi, özellikle de

annesidir. Bu yüzden bu çalışmada annelerin endişe düzeyleri araştırılmak istenmiş ve bu

kapsamda otizmli çocuğa sahip anneler ile normal çocuğa sahip annelerin arasındaki endişe

düzeyi araştırılmıştır. Araştırmamız tarama yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Tarama

yöntemi; soru listesi, görüşme gibi tekniklerden yararlanarak, belirli özelliklere sahip olan

insanları ilgilendiren ya da olayı, o an ki durumuyla saptama amacı güden bir araştırma

metodudur. Otizmli çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri, normal çocuğa sahip annelerin

endişe düzeylerinden anlamlı bir şekilde daha yüksektir. Otistik çocuğa sahip olmak,

annelerin endişesinin fazla olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Otizm, endişe, anneler, otistik çocuklar, normal çocuklar

Page 2: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

ABSTRACT

Autism an illness which is seen at childhood, can be treated with multi-disciplinary

methods. Apart from medical curement for this illness, patient's family, educator and teacher

at school have to be included cooperatively at the treatment period. For an autistic child, one

of the greatest support come from her/his family and especially her/his mother. Therefore

mothers' anxiety levels are decided to be researched and within this scope, the anxiety level

between mothers who have autistic child, and on the other hand who have not autistic child,

are studied. Our research was executed with screening method. Screening method: By

benefiting from techniques such as question list and interview, it is a research method that

shows which things attract certain kind of people or shows those certain kind of people's

condition at that certain moment. Anxiety levels of mothers who have autistic child are

meaningfully higher than mothers who have not autistic child. It is seen that having an autistic

child increases mothers' anxiety.

Page 3: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Keywords: Autism, anxiety, mothers, autistic children, normal children

İÇİNDEKİLER

Özet 1

Abstract 2

Tablo Listesi 5

Şekil Listesi 6

BÖLÜM I

GİRİŞ 7

1. 1 Otizm 8

1.1.1 Sınıflandırma 8

1.1.1. 2 Asperger Sendromu 9

1.1.1. 3 Çocukluğun Dezentegratif Bozukluğu 9

1.1.1. 4 Rett Sendrom 9

1.1.1.5 Atipik Otizm 9

1.2. Otizmin Nedenleri 10

1.3 Görülme Sıklığı 11

1.4 Hastalığın Belirtileri 11

1.4.1. Sosyal Etkileşimdeki Yetersizlik 11

1.4.2. Dil Ve İletişim Gelişiminde Ve Sembolik Gelişimde Normalden Farklı Olma 11

1.4.3. İlgilerin sınırlı sayıda olması 12

1.5 Otistik Çocukların Özellikleri 12

1.5.1 Duyusal Özellikler 12

1.5.2 Motor Gelişim Özellikleri 13

1.5.3 Sosyal Gelişim Özellikleri 13

1.5.4 Dil ve İletişim Özellikleri 13

1.5.5 Zihinsel Gelişim Özellikleri 14

1.5.6 Davranış Özellikleri 14

1.5.6.1 Duygusal Tepkiler 14

1.5.6.2 Davranış Problemleri 14

1.6. Otizme Nasıl Tanı Konur 14

1.7 Otizmin Tedavisi 17

1.8 Erken Tanının Önemi 18

1.9 Otizm Ve Eğitim 18

1.10 Otizm Ve Aile 18

1.11 İlgili Araştırmalar 20

1.11.1 Otizmle İlgili Yapılan Çalışmalar 20

1.11.1.1 Türkiye’de Yapılan Çalışmalar 20

1.11.1.2 Yurtdışında Yapılan Çalışmalar 21

Page 4: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

BÖLÜM II

YÖNTEM 23

2.1 Araştırmamızın Modeli 23

2.2 Evren ve Örneklem 23

2.3 Veri toplama Araçları 23

2.3.1 Kişisel Bilgi Formu 23

2.3.2 Ölçek 24

2.4 Verilerin Değerlendirilmesi 24

2.5 Veri Analiz Yöntemi 25

BÖLÜM III

BULGULAR 26

3.1 Örneklemin Genel Yapısına İlişkin Bulgular 26

3.2 Otistik çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri ile normal çocuğa sahip annelerin endişe

düzeylerinin karşılaştırılmasına ilişkin bulgular 27

3.2.1 Endişe ölçeğinin maddelerine ilişkin betimleyici istatistikler 27

3.2.2 Annelerin endişe düzeylerinin karşılaştırılmasına ilişkin bulgular 28

BÖLÜM IV

Sonuç ve Tartışma 32

KAYNAKÇA 33

EKLER 35

Page 5: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

TABLO LİSTESİ

Tablo 1. Örneklem grubunun demografik özellikleri

Tablo 2. Annelerin endişe ölçeğinin ifadelerini algılama düzeylerine ilişkin ortalama

puanlar ve standart sapma değerleri

Tablo 3. Endişe ölçeği normallik testi

Tablo 4. Çocuğu normal ve otistik olan annelerin endişe düzeylerinin karşılaştırılmasına

ilişkin t-testi

Page 6: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 1. Normal çocuk annesi toplam endişe puanı dağılımı

Şekil 2. Otistik çocuk annesi toplam endişe puanı dağılımı

Page 7: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

BÖLÜM I

GİRİŞ

Otizm çocukluk yıllarında görülmeye başlayan bir hastalık olmakla birlikte tedavisinde çok

yönlü disiplinlerin kullanılması gerektiren bir hastalıktır. Bu hastalığın sağaltımında tıbbi

tedaviye ilaveten ailesi, okuldaki eğitmeni ve öğretmeni ile iş birliği halinde tedaviye katılma

zorunluluğu vardır.

Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan

çocukların annelerinin bu konudaki endişelerinin ne yönde olduğu araştırmacılar tarafından

merak konusu olmaktadır. Bu bağlamda bizde otistik çocuk annelerinin endişe düzeylerini

incelemeyi uygun bulduk.

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve kendini özellikle sosyal alanda ve iletişim alanındaki

bozukluklarla gösteren, davranışlarda sınırlılıklara yol açan ve çocuğun gelişimini olumsuz

yönde etkileyen nöropsikolojik bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Otizm, çeşitli nedenlere

bağlı olarak çocukluğun ilk üç yılı içinde iletişim ve sosyal beceri yetersizliği ile sınırlı ilgi,

takıntılı ve tekrarlayıcı davranışlarla ortaya çıkan, ileri derecede ve karmaşık bir gelişimsel

bozukluktur. Otizm, bir yelpaze gibi ağırdan hafife giden çok farklı şiddetlerde olabilir.

Otistik çocukların tanımlanmasında kullanılan özelliklerin hepsi eşzamanlı ve eşit olarak

otistik çocuklarda bulunmaz; kimi çocuğun sosyal ilişkileri diğerine nazaran bozukluk

gösterirken, kimisinde iletişim yetersizliği daha yoğundur ( Özbay, Çetin, 2005).

Page 8: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Ayrıca belirtiler zamanla değişime uğrayabilir. Yaş ilerledikçe birçok davranış değişir

veya söner. Örneğin, sosyal ortamlardan kaçan çocuk, zamanla insanlara yakınlık gösterebilir

ve insanların arasına katılabilir ( Özbay, Çetin, 2005).

Endişe, görünüşte var olan bir neden olmaksızın oluşan kavrayış, anlama şekli olarak

tanımlanır. Endişe genellikle, bir insanın güvenlik ve huzurunu rahatsız edecek, bozacak anlık

bir tehlikenin olmadığı, fakat bu duygunun kendini hissettirdiği veya birey tarafından

hissedildiği durumlarda ortaya çıkar. Endişe, insanın var olan durumdan kaçarak kurtulmak

istemesine sebep olabilir. Kalp hızla atmaya başlar, vücut terlemeye başlar. Ve bunu da,

midede oluşabilecek kasıntılar ve midenin içinde uçuşan kelebekler hissi izleyebilir. Bununla

yanı sıra, çok az miktarda oluşabilecek endişe, aslında insanların tetikte ve odakta kalmalarına

yardımcı olabilir ( Hipnoz Tedavisi, 2010).

Engelli bir çocuğa sahip olduklarını öğrenmelerine bağlı olarak, ailelerin ruhsal

durumlarında bazı değişiklikler ortaya çıkmaktadır. İlk aşamada aile böyle bir çocuğu olduğu

kabul etmemekte ve çocuğun normal olduğuna ilişkin kanıtlar aramaktadır. Bu dönemde

aileler, eğitimi ve tıbbi tedaviyi reddedebilirler. Uzmanlara karşı kızgınlık ve tepki

duyabilirler ( Fazlıoğlu ve Yurdakul, 2005: 117), ( Akt. Demir, 2009).

Otistik çocuğa sahip anneler tanı konulmadan önce genellikle, dünyada

kendilerininkinden başka kimsenin çocuğunun böyle tuhaf davranışlarının olmadığını

hissederler. Tanının konulmasıyla başkalarının bulunduğunu öğrenince rahatlarlar. Annelerin

otistik bozukluğa ilişkin bilgileri arttıkça, çocuğun ilk yıllarında yaşadıkları duygusal

soyutlanmışlık duyguları azalır ama yok olmaz ( Demir, 2009).

1.1 OTİZM

Yaygın gelişimsel bozukluk gruplamasında en çok görülen en temel alt gruptur. Otizm,

çocukları üç temel alanda ciddi bir şekilde etkilemektedir; sosyal uyum zorluğu, konuşma ve

iletişimde bozukluk, sınırlı ve takıntılı ilgiler ile tekrarlayıcı davranışlar olarak belirtilir

( Özbay, Çetin, 2005).

1.1.1 SINIFLANDIRMA

Page 9: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

DSM-IV yaygın gelişimsel bozukluğu beş alt grup olarak ele almaktadır:

1: Otizm

2: Asperger Sendromu

3: Çocukluk dezentegratif bozukluk

4: Rett Sendromu

5: Atipik Otizm

1.1.1.2 Asperger Sendromu

Asperger sendromunda zekâ düzeyi normal veya normalin üzerindedir. Dil gelişimi

oldukça iyidir. En belirgin özelliği, sosyal uyum ve iletişim yetersizliği, ilgi alanının sınırlı

olması ve sembolik oyun oynama becerisinin olmamasıdır. Bu belirtiler, Asperger

sendromunun otizmle olan ortak özellikleridir. Asperger sendromlular, çok sınırlı ilgi

alanlarıyla bilinirler; bütünüyle bir konuya odaklanır ve sürekli o alanla ilgili araştırmalar

yapar. Örneğin, yılanlara ilgi duyan Asperger sendromlu birey, yılan çeşitleri ve yılanların

tüm diğer özellikleriyle ilgili uzmanlaşır ( Özbay, Çetin, 2005).

Katı prensiplere sahiptirler. Birçok yönden normal çocuklarla benzerlik gösterirler, bu

nedenle çoğu kez fark edilmezler. Arkadaş ilişkileri de çok sınırlıdır; ya bir iki arkadaşı vardır

ya da hiç yoktur. Empati kuramama ve soyut olay ve kavramları anlayamama gibi özellikleri

vardır. Motor gelişimi genellikle normal görünür ama oldukça beceriksizdir. Fazla dikkat

çekmeyen tekrarlayıcı davranışları vardır ( Özbay, Çetin, 2005).

1.1.1.3 Çocukluğun Dezentegratif Bozukluğu

Çok nadir görülen bir bozukluktur. Heller hastalığı olarak da isimlendirilir. Çocuk, en az

iki yaşına kadar normal bir gelişim gösterir. Daha sonra aniden bir gerileme olur ve var olan

becerilerini yitirir, orta ve ağır düzeyde zihinsel gerilik görülür. Tipik bir otistik gibi davranır

( Özbay, Çetin, 2005).

1.1.1.4 Rett Sendrom

Page 10: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Sadece kızlarda rastlanan bir gelişimsel bozukluktur. En belirgin belirtileri, başın bedene

oranla küçük olması ve çamaşır yıkıyormuş gibi takıntılı el hareketleridir. Motor becerilerinde

gelişme görülmez, aksine sürekli bir gerileme görülür. Bu sendromun temel nedeni genetiktir

( Özbay, Çetin, 2005).

1.1.1.5 Atipik Otizm

Başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk olarak da bilinir. Yukarıda

belirtilen gruplara ait özellikleri taşımayan çocuklar için kullanılan bir adlandırmadır. Otizm,

çocuklarda üç temel gelişim alanını etkiler; fakat atipik otizmde bu temel alanlardan yalnızca

birinde bozukluk görüldüğünde ve diğer gelişimsel bozukluklar için belirtilen ölçütler

karşılanmadığında bu tanı konur ( Özbay, Çetin, 2005).

1.2 OTİZMİN NEDENLERİ

Otizme neden olarak ebeveynin çocuğa olan ilgisizliği ve sevgisizliği gösteriliyordu. Bu

iddiayı savunanların başında, uzun yıllar otizmle ilgili çalışmalar yapan Bettelhim geliyordu.

Sonradan yapılan geniş çaplı araştırmalar, otizmin ebeveyn ve çocuk ilişkisinden

kaynaklanmadığını, sosyoekonomik etkenlere bağlı olmadan her ırkta ve her sınıfta ortaya

çıktığını kanıtlamıştır ( Özbay, Çetin, 2005).

Otizme neyin yol açtığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Ancak otizme neden olarak

öne sürülen olasılıklar şunlardır; genetik etkenler, genetik yatkınlık, çevresel faktörler,

psikolojik ve sosyopsikolojik sebepler olarak sıralanabilir ( Özbay, Çetin, 2005).

Kanner, ilk zamanlarda otizme neden olarak anne-çocuk ilişkisindeki aksaklıklar

olduğunu öne sürmüş, sonradan organik nedenler öne sürmüştür; fakat kesin bir sonuca

varamamış, iki neden arasında kalmıştır. 1970’lerde çocuğun genetik yatkınlığı ile ailenin

negatif eğiti anlayışının birleşmesiyle otizmin ortaya çıktığını belirtmiştir ( Özbay, Çetin,

2005).

Tek yumurta ikizleri genetik açıdan birbirinin aynısıdır. Eğer tek yumurta ikizlerinden

biri otistikse, diğerinin otistik olma ihtimali %35–70 arasındadır. Çift yumurta ikizlerinde bu

Page 11: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

oran ani bir düşüş gösterir. Otizmin görülme sıklığı % 0–23 arasındadır. Kardeşlerden ilki

otistik olursa, sonra doğan kardeşin otistik olma ihtimali % 5–15 arasındadır. Ayrıca otistik

bireylerin yaklaşık % 15’nın de aile geçmişinde otistik davranışlar gösteren biri olduğu

gözlenmiştir. Bu nedenlerden dolayı otizmin genetik nedenlerden kaynaklanan bir bozukluk

olduğu savını desteklemektedir ( Özbay, Çetin, 2005).

Otizme çevresel etkenlerin de yol açtığı düşünülmektedir. Buna kanıt olarak da tek

yumurta ikizlerinden birinin otistik, diğerinin sağlıklı doğması gösterilmektedir. Bazı

araştırmalar, beynin konuşma ve duygulardan gelen bilginin değerlendirilmesiyle ilgili

bölümünde fiziksel bir problem olduğunu iddia etmektedir. Beyinin belirli kimyasal

dengelerinde bozukluk olabilir. Gebelikte, doğum sırasında ve doğumdan sonra yaşanan bazı

olumsuzlukların otizme yol açtığını iddia eden uzmanlarda bulunmaktadır ( Özbay, Çetin,

2005).

1.3 GÖRÜLME SIKLIĞI

Günümüzde otizmin görülme sıklığı ile ilgili yapılan çalışmalar, otizmin hiç de

küçümsenmeyecek bir oranda yaygın olduğunu bizlere göstermektedir. İlk araştırmalar

sonucunda otizmin görülme oranı 10.000’ de 5 olarak belirlenmiştir. Cinsiyete göre dağılıma

bakıldığında ise otistik bozukluğun görülme oranının, erkeklerde kızlardan 3–5 kat daha fazla

olduğu ileri sürülmüştür (Saygı Eğitim, 2009).

1.4 HASTALIĞIN BELİRTİLERİ

Genellikle bebekliğin ilk iki yılı içinde otizme ait belirtilerin başlaması beklenir. Nadiren

bu belirtiler daha geç yaşta da başlayabilir. Otizm belirtileri çocuğun yaşına ve gelişim

düzeyine göre çok farklılıklar gösterebilir (Pedam, 2009).

1.4.1. Sosyal etkileşimdeki yetersizlik

Çevresindeki bireylerin farkında olmama

Kendisinin rahat ve güvenli olabileceği ortamı seçme becerisinin olmaması

Taklit davranışının yetersizliği ya da hiç olmaması

Arkadaşlık ilişkilerinde rahatsızlık

Sosyal oyun davranışının yetersizliği ya da hiç olmaması (Baldık, 2005).

Page 12: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

1.4.2. Dil ve iletişim gelişiminde ve sembolik gelişimde normalden farklı olma

Karşılıklı iletişimin olmaması

Sözel olmayan normal dışı iletişimin kurulması

Üretkenliğin olmayışı

Sözel dilin kullanımındaki farklılık

Karşılıklı diyalog kurmada yetersizlik (Baldık, 2005).

1.4.3. İlgilerin sınırlı sayıda olması

Kendiliğinden başlayan ve tekrar edilen hareketler sergileme

Nesnelerin daha çok ayrıntılarıyla ilgilenme

Çevredeki değişikliklere karşı tepki gösterme

İlginin son derece sınırlı olması (Baldık, 2005).

1.5 OTİSTİK ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ

1.5.1 Duyusal Özellikler

1.5.1.1 İşitsel uyarılara karşı tepkiler: Seslere karşı çok değişik tepkiler gösteren

otistik çocukların, erken çocukluk döneminde bazı seslere hiçbir tepki

vermemesi, çocukta işitme problemi olduğu düşüncesini çağrıştırmaktadır

(Darıca vd, 2005: 36), (Akt. Demir, 2009)

1.5.1.2 Görsel uyarılara karşı tepkiler: Otistik çocukların insan yüzüne ve

çevrelerindeki birçok nesneye bakmamalarına karşın, hareket eden, dönen ya

da parlak olana bazı nesnelere çok uzun bakabildikleri hatta karanlık bir odada

daha rahat ettikleri görülür (Darıca vd, 2005: 37), (Akt. Demir, 2009)

Page 13: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

1.5.1.3 Dokunulmaya karşı tepkiler: Herhangi bir kimse tarafından dokunulmaya,

kucağa alınmaya tepki gösteren otistik çocuklar, fiziksel teması reddetmekte ve

çevreleriyle ilişki kurmaktan kaçınmaktadır. Yeni bir nesneyi genellikle

koklayarak, yalayarak ya da parmaklarını üzerinde gezdirerek tanımaya ve

keşfetmeye çalışırlar (Darıca vd, 2005: 38), (Akt. Demir, 2009)

1.5.1.4 Acıya, sıcağa, soğuğa karşı tepkiler: Bu tepkiler bazı çocukta acıyı, sıcağı,

soğuğu fark edememe şeklinde ortaya çıkarken, bazılarında soğuk suyla

ellerini yıkarken ağlama, ellerine iğne battığı zaman çığlık atma gibi aşırı

duyarlıklar şeklinde de görülebilir (Darıca vd, 2005: 37), (Akt. Demir, 2009)

1.5.2 Motor Gelişim Özellikleri

Otistik çocukların, taklit etme yetilerinin çok az ya da hiç olmamasına bağlı olarak, büyük

kas motor becerilerinin kullanılmasını gerektiren ip atlama, dans, yüzme gibi bazı hareketleri

daha geç öğrendikleri görülmektedir (Baldık, 2005).

Otistik çocuklar duruşlarında, ellerini kullanmada zaman zaman normalden farklı bir

görünüm sergilerler. Bununla birlikte hiperaktif veya hipoaktif olmaları da diğer motor

davranış özellikleri olarak kabul edilmektedir (Baldık, 2005).

1.5.3 Sosyal Gelişim Özellikleri

Kucağa alındıklarında sarılmama, annenin sesine tepki vermeme gibi davranışlar gösteren

otistik çocukların çoğu, anneyle bağımlılık davranışından yoksundur. Sevgi ve güvende olma

gereksinimi açısından insanlara yönelik fiziksel yakınlaşma davranışları gösterirler. Otistik

çocukların zamanlarının çoğunu tek başlarına oynayarak geçirdikleri ve anne babayla iletişim

kurmadıkları gözlenmiştir. Otistik çocuklarda oyun becerisi, sembolik düşüncenin kazanıldığı

duyu-motor döneme paralel olarak gelişmemiştir. İletişim ve hayal güçlerinden yoksun

olmaları nedeniyle diğer çocukların oyununa katılmazlar (Baldık, 2005).

1.5.4 Dil ve İletişim Özellikleri

Page 14: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

1.5.4.1 Sözel Olmayan İletişim

Temel duyguları ifade etmede güçlük, karşıdaki kişinin yüzüne ve gözüne bakmama,

karşılıklı iletişim kurmak istemediğinde bağırma, vurma, çığlık atma gibi özellikler görülür

(Baldık, 2005).

1.5.4.2 Sözel İletişim

Otistik çocukların dil gelişimlerinde hiç konuşamama, sadece bir iki kelime söyleme,

çok kelimeyle anlamsız konuşma, zamirleri karıştırma, konuşulanları anlamada güçlük

çekme, telaffuz bozukluğu gibi özellikler görülmektedir (Baldık, 2005).

1.5.5 Zihinsel Gelişim Özellikleri

Otistik çocukların zeka düzeylerini belirleyen testleri kullanmada güçlükler olması ve

bu çocukların testlerde düşük performans göstermeleri, zeka bölümlerinin tespitini

zorlaştırmaktadır (Baldık, 2005).

1.5.6 Davranış Özellikleri

Otistik çocuklarda insana karşı tepkisiz davranma, sosyal etkileşimlerden geri çekilme

gibi davranış özellikleri olduğu belirtilebilir (Baldık, 2005).

1.5.6.1 Duygusal Tepkiler

Sudan korkma, ayakkabı ayağını sıktığından ayakkabı giymeme isteği gibi

korkular

Tehlikelerin farkında olmama

Nedensiz gülme ve ağlama davranışı gösterme

En ufak değişikliklere büyük tepki gösterme (Baldık, 2005).

1.5.6.2 Davranış Problemleri: Öfke nöbetleri, kendisine ya da çevresine zarar verici

davranışlar, stereotip vücut hareketleri otistik çocuklarda görülen davranış problemleridir.

(Baldık, 2005).

Page 15: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

1.6 OTİZME NASIL TANI KONUR?

Otizmin kesin tanısı için kullanılan belirli bir yöntem yoktur. Gözleme dayanarak ve

aileden alınan bilgilere göre tanı konur. Otistik çocuklar aşağıdaki belirtileri gösterebilirler.

Belirtilerin tamamının bir çocukta görülmesi şart değildir. Otistik çocuklar bu davranışları

hafiften ağıra değişen ölçülerde ve değişik kombinasyonlar da sergileyebilirler. Belirtilerin

bazıları zaman içinde kaybolup, bazıları da yine zaman içinde ortaya çıkabilirler. ( Engelliler

Sitesi, 2009)

İlgisizdir.

Gereksinimlerini bir yetişkinin elini kullanarak ifade eder.

Ekolalisi vardır. (kendisine söylenenleri papağan gibi yineler)

Uygunsuz gülme ve kıkırdamaları vardır.

Göz teması yoktur veya kısıtlıdır.

Oyunlara bir yetişkinin yardımı ve ısrarı ile katılır.

Başka çocuklarla oynamaz.

Hayal gücüne dayanan, yaratıcı oyunlar oynamaz.

Tek bir konu hakkında durmadan konuşur.

Nesneleri çevirir veya döndürür.

Değişiklikten hoşlanmaz.

Bazıları sosyal beceri gerektirmeyen faaliyetlerde çok başarılıdır. (müzik, boz-yap

oyunları gibi) ( Engelliler Sitesi, 2009)

DSM IV e göre otistik bozukluk tanısı konulabilmesi için;

A. En az 2 tanesi (1)’inci maddeden ve birer tanesi (2) ve (3)’üncü maddelerden olmak

üzere (1), (2) ve (3)’üncü maddelerden toplam altı (ya da daha fazla) maddenin

bulunması:

(1) Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal etkileşimde nitel

bozulma:

Page 16: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

(a) toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu,

takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi sözel olmayan bir çok davranışta

belirgin bir bozulmanın olması

(b) yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe

(c) diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma

arayışı içinde olmama (örn. ilgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da

belirtmeme)

(2) aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde nitel bozulma:

(a) konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması (el, kol

ya da yüz hareketleri gibi diğer iletişim yollarıyla bunun yerini tutma girişimi eşlik

etmemektedir)

(b) konuşması yeterli olan kişilerde, başkalarıyla söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede

belirgin bir bozukluğun olması

(c) basmakalıp ya da yineleyici ya da özel bir kullanma

(d) gelişim düzeyine uygun çeşitli, imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları

kendiliğinden oynama

(3) aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde

sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması:

(a) ilgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden

fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma

(b) özgül, işlevsel olmayan, alışılageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel

davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma

(c) basmakalıp yineleyici motor hareketler (örn. parmak şıklatma, el çırpma)

(d) eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma

B. Aşağıdaki alanların en az birinde, 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağandışı bir

işlevselliğin olması:

(1) Toplumsal etkileşim

(2) Toplumsal iletişimde kullanılan dil

(3) Sembolik ya da imgesel oyun (Köroğlu, 2005)

Page 17: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

( Engelliler Sitesi, 2009)

1.7 OTİZMİN TEDAVİSİ

Bugün için otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Hastalık hayat boyu süren kalıcı bir

rahatsızlıktır. Ancak gerek yaşla, gerek erken müdahale ile belirtilerin sıklığında ve şiddetinde

değişiklikler görülür. Belirtilerin bir kısmı kaybolur, bazı yeni belirtiler açığa çıkabilir. Bugün

için en temel tedavi şekli özel eğitimdir. Gelişmiş ülkelerde otistik çocuklar için hazırlanmış

özel eğitim programları mevcuttur. Ülkemiz henüz bu açıdan hazırlık aşamasındadır. Eğitim

programlarının esasını davranış ve konuşma terapileri oluşturur. Son zamanlarda her bir

otistik çocuğun özelliklerine ve gereksinimlerine uygun bireysel terapiler geliştirilmektedir.

Tüm bu tedavilerde amaçlanan çocuğun öz bakımını kendi kendine gerçekleştirmesi,

öğrendiklerini karşılaştığı yeni durumlarda da kullanmayı öğrenerek sosyal yaşama

uyumunun artmasıdır. Son çalışmalar göstermiştir ki, son 10 yılda tanı konan otistik çocuklar

öncekilere oranla daha iyi durumdadır, çünkü bunlara daha erken yaşta eğitim tedavisi

başlamıştır. Bu nedenle otizmin erken yaşta tanısı önemlidir. Özellikle küçük çocuklarda

kesin bir tanı koymak her zaman olanaklı değildir, normal çocukların dahi bazen gelişimleri

sırasında geçici olarak otistik belirtiler gösterebildikleri bilinmektedir. Dolayısı ile bazen tanı

Page 18: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

konmadan da eğitim açısından hazırlıklı olmak, bu tip çocukları kısa aralıklarla izlemek ve

değişik disiplinlerden gelen uzmanların bir arada değerlendirilmeleri gerekebilir ( Engelliler

Sitesi, 2009).

Otizmde ilaç tedavisi, bazı durumlarda değişik nedenlerden ötürü uygulanabilir. Özellikle

epilepsi (sara) nöbetleri otistiklerde sık görülür ve tedavi edilmezse olumsuz sonuçlar

doğurabilir. Ayrıca hiperaktivite, depresyon, düzen bozucu davranış, saldırganlık, uyku ve

yeme sorunları bazı otistiklerde ilaç kullanımını zorunlu kılacak ölçüde şiddetli olabilir.

İlaçlar otizmi tedavi etmez, ancak eğitimi olanaksız kılan durumlarda veya sorunlar ailenin

baş edemeyeceği boyutlara vardığında gerekli olabilir. Gelişigüzel ve belli bir amaca yönelik

olmaksızın ilaç kullanılması sakıncalı olup, otizm konusunda uzmanlaşmış hekimlerin ilaç

önermesi daha uygundur ( Engelliler Sitesi, 2009).

Bilimsel olarak destek görmese de, özellikle A.B.D.'de otistik çocuklarda yüksek doz

vitamin ve diyet uygulamaları çok yaygındır. Yararı tartışmalıdır. Eğitim ve ilaç tedavilerinin

yanı sıra daha pek çok yardımcı teknik vardır. Bunların bir kısmı çok tepki görmektedir,

bazıları ise çok günceldir ( Engelliler Sitesi, 2009),

1.8 ERKEN TANININ ÖNEMİ

Erken tanı eğitimin biran önce başlatılması açısından önemlidir. Çünkü küçük çocuklar

öğrenme çağlarında büyük potansiyel taşırlar ve verilen eğitimden büyük yaştaki çocuklara

kıyasla daha fazla yarar görürler. Uzmanlar ve araştırmacılar, çocuk gelişimindeki erken kritik

yaşlardan sonra fazla bir gelişme olmayacağını saptamışlardır. Hatta bu çocukların diğer

çocuklar gibi kendilerine özgü bir öğrenme teknikleri olmadığı için, bir süre sonra mevcut

potansiyellerini de kaybettikleri, düzeltilmesi zor bazı durumlara gelebildikleri de

bilinmektedir. Birçok araştırma göstermiştir ki, erken yaşta tanı konan ve eğitimine başlanan

pek çok otistik çocuğa bazı becerileri kazandırmak ve onları üretken, kendine yeterli hale

getirmek mümkün olabilmiştir ( Engelliler Sitesi, 2009).

1.9 OTİZİM VE EĞİTİM

Page 19: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Otizmli çocukların eğitiminde, öncelikle öğretilmek istenen ya da ortadan kaldırılmak

istenen davranış belirlenmektedir. Gözlenen olumsuz davranışların sıklığının azaltılması ya da

olumlu davranışların öğretilmesi ve kalıcı olabilmesinde de yardım ve ödül gibi teknikler

kullanılır. Bunun yanı sıra, çocuğa verilen ayırıcı uyarıcının da çocuğun yeni bir davranışı

öğrenmesinde etkilidir (Darıca vd, 2005: 74), ( Akt. Demir, 2009).

1.10 OTİZM VE AİLE

Engelli bir çocuğa sahip olduklarını öğrenmelerine bağlı olarak, ailelerin ruhsal

durumlarında bazı değişiklikler ortaya çıkmaktadır. İlk aşamada aile böyle bir çocuğu

olduğunu kabul etmemekte ve çocuğun normal olduğuna ilişkin kanıtlar aramaktadır. Bu

dönemde aileler, eğitimi ve tıbbi tedavileri reddederler (Fazlıoğlu ve Yurdakul, 2005: 117),

(Akt. Demir, 2009).

Otistik çocuğa sahip anne babalar tanı konulmadan önce genellikle, dünyada

kendilerinkinden başka kimsenin çocuğunun böyle tuhaf davranışları olmadığını hissederler.

Tanının konulmasıyla başkalarının da olduğunu öğrenince rahatlarlar. Ebeveynlerin otistik

bozukluğa ilişkin bilgileri arttıkça, çocuğun ilk yıllarında yaşadıkları duygusal soyutlanmışlık

duyguları azalır, ama yok olmaz. Otistik bir çocuğa bir beceri öğretmek ya da bir etkinlikten

zevk almasına yardım etmek oldukça zor ve zaman isteyen bir iştir. (Akt. Sencar, 2007: 30,

“Wing, 2005).

Çoğu anne baba, özellikle ilk çocuklarında otistik bozukluk varsa, başka çocuk yapma

konusunda kaygı yaşarlar. Ailede başka çocuk varsa bu çocuk ile olan ilişkiler, normal

kardeşin otistik kardeşle ilişkisi aile için farklı bir stres kaynağı olabilmektedir (Akt. Sencar,

2007: 30, “Wing, 2005).

Otistik bir çocukla yaşamanın stres yaratmaması kaçınılmazdır. İletişim kuramayan bir

çocuğun gereksinimleri ve istekleri ile ilgilenme, aile ortamında düzeni devam ettirmeye

çalışma, tuhaf ve alışılagelmemiş davranışlarla baş etme, tehlikeleri tanımayan çocuğu sürekli

olarak denetleme ve bu arada kişisel gereksinimleri tatmin etmeye çalışma, yeterince yorucu

ve stres vericidir (Güneş, 2005: 51), ( Akt. Demir, 2009).

Page 20: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Araştırmamızın amacı, otistik çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri ile otistik çocuğa

sahip olmayan ailelerin endişe düzeylerini araştırmaktır.

Otizmin tedavisinde hekim, aile işbirliği sağlanarak daha fazla yol kat edilebilir. Bu

bağlamda ailelere ve özellikle annelere son derece önemli görevler düşmektedir. Annelerin,

kaygı düzeyleri otistik çocuğun sağaltımında örseleyici ya da katkı sağlayıcı yaklaşımları

önemli bir işleve sahiptir. Elde edilecek bulguların eşiğinde tedavinin bir parçası olarak

annelerin stres ve kaygı düzeylerinin belirlenmesi ve annelere destek programlarının

hazırlanmasında önem kazanacaktır.

Bu amaçlarımıza uygun olarak araştırmamızın hipotezlerimizi şu şekilde belirledik:

1. Otistik çocuğa sahip anneler, otistik olmayan çocuklara sahip annelere göre

gelecekle ilgili kaygı düzeyleri yüksek midir?

2. Otistik çocuğa sahip anneler ile otistik çocuğa sahip olmayan annelerin sosyo-

ekonomik düzeyleri arasında fark var mıdır?

Araştırmanın önemi, bu çalışma, ortaya konulacak verilerin, otistik çocuk ailelerine

ve özellikle otistik çocuk annelerine dair geliştirilebilecek psikolojik destek yaklaşımlarına bir

katkı sağlayabileceği düşünülerek planlanmıştır. Otistik çocuğun gelişimindeki ilerleme,

bakımı için çok fazla zaman ve çaba harcanması gerektiğinden bu durum otistik çocuğa

annenin yaşam doyumsuzluğuna ve depresyona girmesine yol açar. Otistik çocuğu olan

annelerin hissettiği bu umutsuzluk duyguları ve depresyonu, sosyal destek verildiği zaman

azalmaktadır.

1.11 İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde araştırmanın konusu ile benzer konular üzerine yurtiçi ve yurtdışında

yapılmış olan çalışmalara yer verilecektir.

1.11.1 Otizmle İlgili Yapılan Çalışmalar

1.11.1.1 Türkiye’de Yapılan Çalışmalar

Akkök(1989) çalışmasında, öğretilebilir, eğitilebilir, otistik öğrenme güçlüğü olan

çocuklara sahip anne babaların kaygı ve endişe düzeylerini, çocuğun cinsiyeti, yaşı ve özrü

derecesi ile araştırmıştır. Sonuçta anne babaların kaygı ve endişelerinin çocuğun yaşıyla ve

Page 21: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

cinsiyeti ile bir ilişkisinin olmadığı, çocuğun engel türünün kaygı ve endişe düzeylerine

anlamlı bir etki yaptığı bulunmuştur; eğitilebilir ve otistik çocuğa sahip olan anne babaların

kaygı ve endişe düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür (Akkök, 1989: 8-12), ( Akt.

Demir, 2009).

Kaygusuz (1993), “Otistik Ve Down Sendromlu Çocukların Annelerinde Depresyon

Ve Durumluk-Sürekli Anksiyete Düzeylerinin İncelenmesi” adlı çalışmasında otistik ve down

sendromlu çocukların annelerinin depresyon düzeyleri ve durumluk-sürekli kaygı düzeylerini,

normal çocuğa sahip annelerin depresyon ve durumluk-sürekli kaygı düzeylerinden daha

yüksek bulmuştur (Kaygusuz, 1993), ( Akt. Demir, 2009).

Yurdakul ve Girli (1997), yaptıkları çalışmalarında otistik veya zihinsel engelli çocuğa

sahip olan anne ve babaların, sosyal destek ağı ve desteği psikolojik sağlık ile ilişkisi

incelenmiş ve aynı yaşlarda normal çocuğu olan anne babalarla sosyal destek ve psikolojik

sağlık açısından karşılaştırmışlardır. Çalışmaya 83 zihinsel engelli çocuğa sahip olan anne-

baba, 56 otistik çocuğa sahip olan anne-baba ile 78 normal çocuğa sahip olan anne baba

katılmıştır. Araştırmada, sosyal destek, destek sağlayan kişilerin sayısı, desteğin kimler

tarafından verildiği ve sosyal destekten memnuniyet derecesi ölçülmüştür. Araştırma

sonucunda engelli çocuğa sahip anne-babaların sosyal destek ağının, engelli çocuğu olmayan

anne-babalara göre daha dar olduğu bulunmuştur. Analizler sonucunda, engelli çocuğu olan

ebeveynlerin birinci derecede kendi ailelerinden destek aldıkları ve arkadaş desteğinin az

olduğu saptanmıştır (Yurdakul ve Girli, 1997: 6-12), ( Akt. Demir, 2009).

Beşikçi (2000), yaptığı araştırmalarda; otistik olan ve olmayan çocuklara sahip anne-

babaların kaygı düzeyleri ile aile yapılarını karşılaştırdığı çalışmasında tanısı yeni konmuş

otistik çocuk ailelerinin depresyon düzeyleri ile durumluluk ve sürekli kaygı düzeylerinin

tanısı daha önceden konmuş otistik çocuk annelerine göre daha yüksek olduğu, aynı zamanda

otistik çocuk annelerinin otistik olmayan çocuklara sahip annelere göre depresyon düzeyleri

ile durumluluk – sürekli kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur (Beşikçi, 2000),

(Akt. Demir, 2009).

Öksüz (2008), otistik çocuk aileleri ve sağlıklı çocuk annelerini karşılaştırdığı

çalışmasında, otistik çocuğa sahip anne babaların depresyon düzeylerini, sağlıklı çocuk anne

Page 22: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

babalarından daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca otistik çocuğa sahip annelerin obsesif-

kompulsif belirti düzeyleri, sağlıklı çocuk annelerinin obsesif-kompulsif belirti düzeylerinin

anlamlı derecede yüksek bulunmuştur ( Öksüz, 2008: 64-65), ( Akt. Demir, 2009).

1.11.1.2 Yurtdışında Yapılan Çalışmalar

Bristol (1980) yaptığı çalışmada yaşları 4 ile19 arasında değişen kırk otistik çocuğun

anneleriyle yaptığı çalışmada annenin yaşı, ailedeki genel kaygı ve çocuğun bağımlılık

derecesi arasındaki ilişkiye bakmıştır. Sonuç olarak annelerin kaygısı üzerinde; çocuğun yaşı

(yaş büyüdükçe kaygı artmaktadır), çocuğun cinsiyeti (erkek çocuk anneleri kızlara göre daha

fazla kaygı yaşamaktadırlar), çocuğun bağımlılık derecesi (bağımlılık artıkça kaygı

artmaktadır) ve çevreye bağlı değişkenlerin (resmi ve resmi olmayan kurumlardan yardım

alanlarda daha düşük) etkili olduğu bulunmuştur (Morgan, 1988: 267-268), ( Akt. Demir,

2009).

DeLong ve Dwyer’ın (1988) aile hikâyelerini kullanarak yaptıkları araştırmaya otistik

sendromlu kişilerin ebeveynleri ve kardeşleri katılmıştır. Bipolar bozukluk ile depresif

bozukluğun görülme oranın otistik sendromlu kişilerin ailelerinde kontrol grubuna göre daha

fazla olduğu görülmüştür (DeLong ve Dwyer, 1988: 593-600), ( Akt. Demir, 2009).

Weiss (2002), yaptığı çalışmada normal çocuğa sahip anneler ile otistik ve zihinsel engelli

çocuğa sahip annelerin stres düzeylerine sosyal desteğin ve kişisel dayanıklılığın etkisini

incelemiştir. Otistik çocuğa sahip annelerin zihinsel engelli ve normal çocuğa sahip

annelerden daha fazla olarak stresin olumsuz etkileriyle karşılaştığı bulunmuş ve bu sonucun

daha önce konu ile ilgili yapılan çalışmalarla benzer olduğu belirtilmiştir. Depresyon,

Anksiyete, Somatik yakınma boyutlarında da otistik çocuğa sahip anneler diğer guruptaki

annelere göre daha yüksek puan almışlardır. Araştırmada stres düzeyinin en önemli

belirleyicisi olarak bakmakla yükümlü olunan çocuğun anneye bağımlılık düzeyi olduğu

bulunmuştur. Kişisel dayanıklılığın ve sosyal desteğin, sosyal adaptasyonun belirleyicileri

olduğu belirtilmiştir (Weiss, 2002: 115–130), ( Akt. Demir, 2009).

Page 23: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

BÖLÜM II

YÖNTEM

2.1 Araştırmamızın modeli, tarama yöntemi olarak belirlenmiştir. Tarama yöntemi; soru

listesi, görüşme gibi tekniklerden yararlanarak, belirli özelliklere sahip olan insanları

ilgilendiren ya da olayı, o an ki durumuyla saptama amacı güden bir araştırma metodudur.

Genellikle bu yöntemle çok sayıda kişiye ulaşmak istenir. Bu yöntemde testlerden ve

anketlerden yararlanılır. Test, psikolojinin önemli araştırma yöntemlerinden biridir.

Page 24: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Günümüzde özellikle eğitim, endüstri ve psikiyatri de yaygın olarak kullanılır. Anketler:

Bir konuda düzenlenmiş soruların ilgili kişilere sorarak ya da göndererek bilgi derlemeye

anket denir. Anket yönteminden daha çok kişilerin görüşlerini, kanılarını toplamak için

yararlanılır. Anketin geçerliliği, soruların iyi hazırlanmış olması kadar anketi cevaplayanların

içtenlikli olup olmamalarına bağlıdır. (Dönüşüm Konağı, 2010)

2.2 Evren ve Örneklem, Araştırmamız, İstanbul ili Avrupa yakısında bulunan özel bir

eğitim kurumunda otizm tanısı almış olan 5–12 yaş grubundaki 30 çocuk annesi deney grubu

olarak belirlenmiş ve İstanbul ili Anadolu yakısında otizm tanısı almamış, hastalığı olmayan

30 çocuk annesi de kontrol grubu olarak oluşturulmuştur. Toplamda 60 çocuk annesi

araştırmamıza tabii tutulmuştur.

2.3 Veri Toplama Araçları

2.3.1 Kişisel Bilgi Formu, Araştırmada katılımcılara, araştırmacı tarafından

hazırlanan yaş, eğitim düzeyi, ekonomik düzey, herhangi başka bir rahatsızlığının olup

olmadığı ile ilgili sorular yöneltilmiştir.

2.3.2 Ölçek, “ Penn State Endişe Ölçeği” (Penn State Worry Questionnaire)

kullanılmıştır. Bu ölçeği Meyer TJ, Miller ML, Metzger RL, Barkovec TJ geliştirmiştir ve

Boysan M, Keskin S, Beşiroğlu L, uyarlamışlardır.

Özgün makale: Meyer TJ, Miller ML, Metzger RL, Barkovec TJ: Development and

validation of the Penn State Worry Questionnaire. Behav Res Ther 1990;28.

Türkçe formunun güvenirliliği: 18 gün arayla elde edilen test tekrar test korelâsyonu r =.81

(p<0.001). Ölçme aracının tüm sorulara ilişkin Cronbach alpha iç tutarlılık kat sayısı. 88’dir.

Türkçe formunun geçerliliği: Madde ayırt ediciliğini değerlendirebilmek amacıyla

hesaplanan düzeltilmiş madde toplam puan korelasyonları .36 ve .66 arasında

değişmektedir.yalnızca 13. maddenin madde toplam korelasyonu .26’dır. Ölçme aracının yapı

geçerliği onaylayıcı hiyerarşik faktör analizi ve Schmid Leiman transformansyonu sonucu

elde edilen ikinci seviyeden faktör yükleriyle değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda birinci

Page 25: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

seviyeden iki faktör ve ikinci seviyeden bir genel faktör elde edilmiştir. Ölçekteki 16 soruyu

temsil eden ikinci seviye faktör yükleri ölçek varyansının %74’ünü açıklamaktadır. Bu durum

ölçeğin uygulamada tek bir endişe faktörünü ölçtüğünü ve değerlendirmenin toplam ölçek

puanlarına göre yapılması gerektiği göstermektedir. Ölçeğin birlikde geçerliği PSEÖ toplam

puanlarıyla Beck Depresyon Envanteri, Beck Anksiyete Envanteri, Rosenberg Benlik Saygısı

Ölçeği ve Genel Öz Yeterlilik Ölçeği arasında hesaplanan Pearson korelâsyonlarıyla

değerlendirilmiştir. PSEÖ toplam puanlarının Beck Depresyon Envanteri puanlarıyla

korelasyonu r = .45, Beck Anksiyete Envanteri puanlarıyla korelasyonu r = .46, Rosenberg

Benlik Saygısı Ölçeği’yle korelasyonu r = -.36 olarak bulunmuştur.

Türkçe formunun makalesi: Boysan M, Keskin S, Beşiroğlu L: Penn State Endişe Ölçeği

Türkçe Formunun Hiyerarşik Faktör Yapısı, Geçerlik ve Güvenilirliği (Akt, Köroğlu ve

Aydemir 2009, Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2008; 18 (3))

2.4 Verilerin değerlendirilmesi: Elde edilen bulgular SPSS programı ile uygun analiz

programları kullanılarak değerlendirilecek, sonuçların anlamlılık düzeyleri p<.05 düzeyinde

yorumlanmıştır.

İşlem, özel bir kurumda gerekli izinler alınarak, otistik çocukların aileleriyle kendi istekleri

doğrultusunda, eğitmenlerin denetiminde gözlemler yapılarak bu araştırmamızı

yürütülmüştür.

2.5 Veri analiz yöntemi

Kişisel Bilgi Formu ve Penn State Endişe Ölçeği ile toplanan verilerin analizleri SPSS

17 for Windows paket programı ile yapılmıştır. Anket ile elde edilen verilerin hatalara karşı

kontrol edilmiştir ve analizleri yapılmıştır.

Page 26: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

1. Örneklemi oluşturan annelerin demografik özelliklerini özetlemek bakımından; yaş,

eğitim düzeyi, çalışma durumu, gelir durumu ve çocuklarla ilgili sorumluluklarda eşin

desteği değişkenlerinin frekans (N) ve yüzdeleri (%) hesaplanmıştır.

2. Annelerin ölçeğin maddelerine ilişkin algılamalarının düzeyini incelemk üzere bu

maddelere verdikleri puanların ortalama ( X ) ve standart sapmalar (ss) değerleri

hesaplanmıştır.

3. Analizler yapılırken öncelikle örneklem grubunu oluşturan annelerin otizmli ve

normal çocuğa sahip olmalarına göre ölçek toplam puanlarının normallik dağılımı

gösterip göstermedikleri Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiştir.

4. Annelerin endişe düzeylerinin, otizmli veya normal çocuğa sahip olmalarına göre

farklılaşıp farklılaşmadığı, bağımsız gruplar t testi (normallik varsayımı

sağlandığından) ile araştırılmıştır.

Tüm istatistiksel hesaplamalarda anlamlılık düzeyi .05 olarak kabul edilmiştir.

Page 27: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

BÖLÜM III

BULGULAR

Bu bölümde, araştırmada ele alınan hipotez doğrultusunda çocuğu normal ve otistik

teşhisi konmuş annelerin endişe düzeylerine ilişkin, Penn State Endişe Ölçeği ile toplanan

verilerin istatistiksel çözümlemeleri yer almaktadır.

3.1. Örneklemin Genel Yapısına İlişkin Bulgular

Örneklem grubunu oluşturan 60 anneye ait demografik verilerin (yaş, eğitim düzeyi,

çalışma durumu, gelir durumu ve çocuklarla ilgili sorumluluklarda eşin desteği) frekans ve

yüzde dağılımları aşağıda, Tablo 1’de sunulmuştur.

Tablo 1 Örneklem grubunun demografik özellikleri

Değişken Gruplar

Normal

Çocuk

Anneleri

N=30

Otistik Çocuk

Anneleri

N=30

Genel N=60

f % f % f %

Yaş 30-35 18 60,0 18 60,0 36 60,0

36-40 12 40,0 12 40,0 24 40,0

Eğitim durumu Ortaokul 1 3,3 2 6,7 3 5,0

Lise 29 96,7 18 60,0 47 78,3

Yüksekokul - - 5 16,7 5 8,3

Üniversite + - - 5 16,7 5 8,3

Çalışma

durumu

Çalışmıyor 29 96,7 25 83,3 54 90,0

Çalışıyor 1 3,3 5 16,7 6 10,0

Gelir durumu Düşük 1 3,3 3 10,0 4 6,7

Orta 28 93,3 25 83,3 53 88,3

Yüksek 1 3,3 2 6,7 3 5,0

Eş desteği Hiç 1 3,3 - - 1 1,7

Bazen 20 66,7 22 73,3 42 70,0

Her zaman 9 30,0 8 26,7 17 28,3

Page 28: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Araştırmaya katılan her iki grup annelerinin %60,0’ı 30- 35 yaş grubunda ve %40,0’ı

36- 40 yaş grubunda yer almaktadır (35,12±1,76). Annelerin büyük kısmı (%78,3) lise

mezunudur ve %90,0 çalışmamaktadır. Ailelerin gelir düzeyi büyük oranda (%88,3) orta

düzeydedir. Araştırmaya katılan annelerin %1,7’si eşlerinin çocuklarla ilgili sorumluluklarda

hiç destek görmediklerini, %70,0’i bazen destek gördüklerini ve %28,3’ü her zaman destek

gördüklerini belirtmişlerdir.

3.2. Otistik çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri ile normal çocuğa sahip annelerin

endişe düzeylerinin karşılaştırılmasına ilişkin bulgular

Araştırmanın bu bölümünde, örneklemini oluşturan 60 annenin, endişe düzeyleri için

ölçekten aldıkları toplam puan ortalamalarının, çocuklarının otizmli veya normal olması

değişkenine göre anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin analize (hipotezin

sınanmasına) yer verilmiştir.

Bölümün başında, araştırmaya katılan annelerin endişe ölçeğinin 16 maddesine ilişkin

ortalama puan ve standart sapmalar incelenmiştir (Tablo 2).

3.2.1 Endişe ölçeğinin maddelerine ilişkin betimleyici istatistikler

Tablo 2 Annelerin endişe ölçeğinin ifadelerini algılama düzeylerine ilişkin

ortalama puanlar ( X ) ve standart sapma değerleri (ss) (n1=n2=30, N=60)

Endişe Ölçeği İfadeleri

Normal

Çocuk

Anneleri

N=30

Otistik

Çocuk

Anneleri

N=30

Genel

N=60

X ss X

ss X ss

01. Her şeye yetişebilecek kadar zamanım olmasa bile bunun için endişelenmem.

(T)

3,17 1,12 2,13 1,50 2,65 1,35

02. Endişelerim beni bunaltır. 3,10 1,32 3,33 1,25 3,22 1,28

03. Bir şeyler hakkında endişelenmeye eğilimli değilim. (T) 2,60 1,52 2,43 1,17 2,52 1,35

04. Pek çok durum beni endişelendirir. 2,97 1,11 3,23 1,01 3,10 1,05

05.Bir şeyler hakkında endişelenmemem gerektiğini biliyorum; ancak kendime

engel olamıyorum.

3,00 1,57 3,43 1,02 3,22 1,33

06. Baskı altında olduğumda çok fazla endişelenirim. 3,23 1,49 4,00 1,36 3,62 1,46

07.Her zaman bir şeyler hakkında endişeleniyorum. 2,62 1,40 2,85 1,10 2,73 1,25

08. Endişe veren düşünceleri aklımdan uzaklaştırmayı kolay buluyorum. (T) 2,83 1,42 2,87 1,25 2,85 1,33

09. Bir işi bitirir bitirmez, yapmak zorunda olduğum her şey için endişelenmeye

başlarım.

2,77 1,48 2,63 1,25 2,70 1,37

Page 29: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

10. Hiçbir şey için asla endişelenmem. (T) 2,43 1,19 1,97 1,19 2,20 1,21

11. Bir sorun hakkında yapabileceğim daha fazla bir şey olmadığında o konu

hakkında daha fazla endişelenmem. (T)

3,03 1,59 2,83 1,02 2,93 1,33

12. Hayatım boyunca endişeli birisi oldum. 2,77 1,49 3,00 1,28 2,88 1,38

13. Birden bir şeylere endişelenmekte olduğumu fark ettim. 2,57 1,42 2,90 1,22 2,73 1,33

14. Bir kere endişelenmeye başladığımda durduramam. 2,87 1,59 3,07 1,44 2,97 1,51

15. Her zaman endişelenirim. 2,40 1,20 2,87 1,14 2,63 1,16

16. Tümüyle yapılıp bitirilinceye kadar planladığım işler hakkında

endişelenmeye devam ederim.

3,17 1,56 3,13 1,36 3,15 1,45

Tablo 2’de araştırmaya katılan annelerin ölçeğin maddelerine algılamalarına göre

verdikleri puanların ortalama değerleri ile standart sapmaları görülmektedir. Penn State

Ölçeği, 5 tanesi olumsuz yüklemli toplam 16 ifadeden oluşmakta ve araştırmaya katılanlarca

1=Benim için hiçbir zaman doğru değil ile 5=Benim için her zaman doğru arasında

değerlendirilmektedir. Ölçekten alınabilecek toplam puan, en az 16 ve en çok 80 olabilmekte,

yüksek puan yüksek endişe (patolojik) düzeyini ifade etmektedir.

Çocuğu otistik olmayan annelerin endişe ölçeği ifadelerini değerlendirme puanlarına

bakıldığında en düşük ortalama puanın X =2,43 ile “10. İteminde hiçbir şey için asla

endişelenmem.” ifadesi için verildiği görülmektedir. En yüksek ortalama puanın ise X =3,23

ile “06.İteminde baskı altında olduğumda çok fazla endişelenirim.” ifadesi için verildiği

hesaplanmıştır.

Çocuğu otistik olan annelerin endişe ölçeği ifadelerini değerlendirme puanlarına

bakıldığında ise en düşük ortalama puanın X =1,97 ile “10. İteminde hiçbir şey için asla

endişelenmem.” ifadesi için verildiği görülmektedir. Cümlenin yüklemi olumsuz olduğundan,

çocuğu otistik olan annelerin bu ifadeye çok az katıldıkları anlaşılmaktadır. En yüksek

ortalama puan ise X =4,00 ile “06. İteminde baskı altında olduğumda çok fazla

endişelenirim.” ifadesi için verildiği hesaplanmıştır. Çocuğu otistik olan ve olmayan annelerin

en düşük ve en yüksek puanladıkları ifadelerin aynı olduğu ancak, katılma düzeylerinin farklı

olduğu anlaşılmaktadır.

3.2.2 Annelerin endişe düzeylerinin karşılaştırılmasına ilişkin bulgular

Çocuğu normal veya otistik olan annelerin, 16 maddeden oluşan Penn State Endişe

Ölçeği toplam puanlarının karşılaştırılmasından önce normallik dağılımları Kolmogorov-

Page 30: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Smirnov ile incelenmiş ve normallik varsayımının her iki grup için de sağlandığı bulunmuştur

(p Normal çocuk annesi >0,05 ve p Otistik çocuk annesi >0,05).

Analiz yapılırken öncelikle örneklem grubunu oluşturan annelerin otizmli ve normal

çocuğa sahip olma ile ölçeğin toplam puanlarına göre normallik dağılımları incelenmiştir

(Tablo 3, Şekil 1 ve Şekil 2).

Tablo 3 Endişe ölçeği normallik testi

Endişe Ölçeği Anne

Kolmogorov-Smirnov

F sd p

Toplam endişe puanı

Normal çocuk annesi 0,75 30 0,200

Otistik çocuk annesi 0,16 30 0,076

Şekil 3 Normal çocuk annesi toplam endişe puanı dağılımı

Page 31: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Şekil 4 Otistik çocuk annesi toplam endişe puanı dağılımı

Tablo 4 Çocuğu normal ve otistik olan annelerin endişe düzeylerinin

karşılaştırılmasına ilişkin t-testi analizi (N=60)

Endişe Ölçeği Anne n X ss sh

t-test

t sd p

Endişe Ölçeği Toplam

Puanı

Normal çocuk annesi 30 41,20 4,37 2,60 2,76 58 0,002**

Otistik çocuk annesi 30 58,40 3,69 1,77

** p< .005 düzeyinde anlamlıdır.

Endişe ölçeği toplam puanları üzerinden her iki anne grubu için de normallik

varsayımı sağlandığından dolayı, çocuğu normal ve otistik olan annelerin endişe düzeyleri ile

ilgili hipotez, bağımsız gruplar t-testi (parametrik) ile incelenmiştir (Tablo 4).

H0= Otistik çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri ile normal çocuğa sahip annelerin endişe

düzeyleri arasında anlamlı (istatistiksel) bir fark yoktur.

H1= Otistik çocuğa sahip annelerin endişe düzeyleri, normal çocuğa sahip annelerin endişe

düzeylerinden anlamlı (istatistiksel) bir şekilde daha yüksektir.

Araştırmaya katılan 30 normal ve 30 otizmli çocuğa sahip annenin endişe düzeyleri

bağımız t-testi ile incelenmiş ve iki anne grubunun endişe düzeylerinin anlamlı bir şekilde

Page 32: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

farklı olduğu bulunmuştur (t=2,76 ve p<0,05). Annelerin endişe düzeylerini gösteren

ortalama puanları incelendiğinde; otizmli çocuğa sahip annelerin endişe düzeylerinin, normal

çocuğa sahip anneleri endişe düzeylerinden anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu

görülmektedir ( X Normal çocuk=41,20; X Otizmli çocuk=58,40). Otistik çocuğa sahip olmanın,

annelerin endişe düzeylerini yükselttiği anlaşılmaktadır.

Page 33: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

BÖLÜM IV

SONUÇ VE TARTIŞMA

Tablo 1’de araştırmaya katılan anneler 30-35 ve 36-40 yaş grubunda yer almaktadır.

Annelerin büyük kısmı lise mezunu olup çalışmamaktadır. Ailelerin gelir düzeyi büyük

oranda orta düzeydedir. Araştırmaya katılan annelerden bazıları eşlerinden çocuklarla ilgili

sorumluluklarda hiç destek görmediklerini, bazıları bazen destek gördüklerini ve bir kısmı da

her zaman destek gördüklerini belirtmişlerdir.

Tablo 2’de araştırmaya katılan annelerin ölçeğin maddelerini algılamalarına göre

verdikleri puanların ortalama değerleri ile standart sapmaları görülmektedir. Penn State

Endişe Ölçeği, 5 tanesi olumsuz yüklemli olmak üzere toplam 16 ifadeden oluşmaktadır.

Ölçekten alınabilecek toplam puan, en az 16 ve en çok 80 olup, maksimum puan yüksek

endişe (patolojik) düzeyini ifade etmektedir.

Tablo 3’te örneklem grubunu oluşturan annelerin otizmli ve normal çocuğa sahip olma

ile ölçeğin toplam puanlarına göre normallik dağılımları incelenmiştir. Normallik dağılımı

testinde p’nin 0.05’ten büyük olduğu ve iki grup üzerinde dağılan endişe puanının farklı

olmadığı belirtilmiştir.

Tablo 4’te endişe ölçeği toplam puanları üzerinden her iki anne grubu için de

normallik varsayımı sağlandığından, çocuğu normal ve otistik olan annelerin endişe düzeyleri

ile ilgili hipotez, bağımsız gruplar t-testi (parametrik) ile incelenmiştir.

Araştırmamız da otizmli çocuğa sahip annelerin normal çocuğa sahip olan annelere

göre daha endişeli olduğunu varsayarak çalışmamızı yürüttük. Araştırmaya katılan 30 normal

ve 30 otizmli çocuğa sahip annenin endişe düzeyleri bağımız t-testi ile incelenmiş ve iki anne

grubunun endişe düzeylerinin anlamlı bir şekilde farklı olduğu bulunmuştur. Annelerin endişe

düzeylerini gösteren ortalama puanlar incelendiğinde; otizmli çocuğa sahip annelerin endişe

düzeylerinin, normal çocuğa sahip annelerin endişe düzeylerinden anlamlı bir şekilde daha

yüksek olduğu görülmektedir. Bu verilerden Otistik çocuğa sahip olmanın, annelerin endişe

düzeylerini yükselttiğini göstermektedir.

Page 34: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

KAYNAKLAR

Baldık, Ö. (2005) Ansiklopedik Eğitim ve Psikoloji Rehberi, 2. Baskı, (s. 553, s. 554–556),

Timaş Yayınları, İstanbul

Bozkurt, T. (2005) Öğrenme ve Öğrenme Bozuklukları, (s. 13), İstanbul Kültür Üniversitesi

Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı (7. baskı). Ankara: Pegem

Büyüköztürk, Ş. (2004). Veri Analizi El Kitabı (3. baskı). Ankara: Pegem

Demir, E. , (2009). Otistik Çocuk Annelerinde Benlik Saygısı Ve Somatizasyon Düzeylerinin

Karşılaştırılması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Psikoloji Anabilim Dalı

Güneş, A. (2005), Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İzmir: İlya İzmir Yayınevi

Hipnoz Tedavisi (2009), http://www.hipnoztedavisi.com/insan.html

Jöreskog, K. G., & Sörbom, D. (1979). Advances in factor analysis and structural equation

models. New York: University Press of America.

Kalaycı, Ş., (2006). SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri (2. baskı). Ankara:

Asil.

Karasar, N. (2000). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım

Köroğlu, E. (2005). DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı (2. baskı). Hekimler Yayın

Birliği. Ankara

Leech, N.L. (2005). SPSS for Intermediate Statistics: Use and Interpretation. London:

Lawrance Erlbaum Associates Publishers

Özbey, Çetin, (2005), Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İnkılap Yayınları, İstanbul,

Özdamar, K. (2004). Paket Programlar ile İstatistiksel veri Analizi (Çok Değişkenli

Analizler) (5. baskı). Eskişehir: Kaan.

Pedam (2009), http://www.pedam.com/cocuk_psikolojisi/otism.html

Saygı Eğitim (2009), http://www.saygiegitim.com/tedavisi/otizm-nedir-10.html Sipahi, B.,

Page 35: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Uman, E. Psikolojideki Araştırma Yöntemleri. (2010)

http://www.donusumkonagi.net/makale.aspid=5801&baslik=psikoloji_de_ki_Araştirma_yont

emleri&i=Araştırma_yontemleri

Yurtkoru, E. S. ve Çinko, M. (2006). Sosyal Bilimlerde SPSS’le Veri Analizi. İstanbul: Beta.

Page 36: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

EKLER

Ek1 Kişisel Bilgi Formu

Değerli Katılımcı;

Bu çalışma, İstanbul Bilim Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri Hasan Doğan, Dilan

Çakırsoy, Hakan Aytaç, H. Ahmet Tiryaki tarafından yürütülmektedir. Çalışmanın amacı;

otizmli çocuk annelerinin endişe düzeyleri ile ilgili değerlendirmeler yapmaktır. Ankette

sizden kimlik belirtici hiçbir bilgi istenmemektedir.

Cevaplarınız gizli tutulacak ve sadece araştırma amacıyla kullanılacaktır.

Tamamlanmamış formlar çalışmada kullanılamayacağı için, lütfen soruların tamamını

içtenlikle yanıtlayınız. Sorularla ilgili cevaplamak istemediğiniz veya soruların açık

olmadığını düşündüğünüz durumlarda anketi uygulayan kişiyle iletişim kurunuz. Katılımınız

için şimdiden teşekkür ederiz.

Yaşınız:

Eğitim Düzeyiniz: Eğitimim yok ( )

İlkokul ( )

Ortaokul ( )

Lise ( )

Yüksekokul ( )

Üniversite ve üstü ( )

Mesleğiniz:

Page 37: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

Tedavi Gördüğünüz Herhangi Bir Hastalığınız Var Mı?

Genel Olarak Toplam Gelir Düzeyinizi Nasıl Değerlendirirsiniz:

( ) Düşük ( ) Orta ( ) Yüksek

Çocuklarınızla İlgili Sorumluluklarda Eşinizden Destek Görüyor Musunuz?

( ) Hiç ( ) Bazen ( ) Her Zaman

Page 38: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

EK2 Penn State Endişe Ölçeği

Her bir ifadenin sizi ne ölçüde tanımladığını, aşağıda verilen ölçekten yararlanarak değerlendiriniz.

Sizin için uygun olan rakamı ilgili maddenin yanındaki boşluğa yazınız.

T = Terslenerek kodlanacak

1 2 3 4 5

Benim için Benim için Benim için

hiçbir zaman bazen doğru her zaman doğru

doğru değil

____ 1. Her şeye yetişebilecek kadar zamanım olmasa bile bunun için endişelenmem. (T)

____ 2. Endişelerim beni bunaltır.

____ 3. Bir şeyler hakkında endişelenmeye eğilimli değilim. (T)

____ 4. Pek çok durum beni endişelendirir.

____ 5.Bir şeyler hakkında endişelenmemem gerektiğini biliyorum; ancak kendime engel olamıyorum.

____ 6. Baskı altında olduğumda çok fazla endişelenirim.

____ 7.Her zaman bir şeyler hakkında endişeleniyorum.

____ 8. Endişe veren düşünceleri aklımdan uzaklaştırmayı kolay buluyorum. (T)

____ 9. Bir işi bitirir bitirmez, yapmak zorunda olduğum her şey için endişelenmeye başlarım.

____10. Hiçbir şey için asla endişelenmem. (T)

____ 11. Bir sorun hakkında yapabileceğim daha fazla bir şey olmadığında o konu hakkında daha

fazla endişelenmem. (T)

____ 12. Hayatım boyunca endişeli birisi oldum.

____ 13. Birden bir şeylere endişelenmekte olduğumu fark ettim.

____ 14. Bir kere endişelenmeye başladığımda durduramam.

Page 39: ÖZET - TavsiyeEdiyorum.com · Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan otizmin ve bu hastalığa sahip olan çocukların annelerinin bu konudaki endielerinin ne yönde

TavsiyeEdiyorum.com Makale Kütüphanesi

____ 15. Her zaman endişelenirim.

____ 16. Tümüyle yapılıp bitirilinceye kadar planladığım işler hakkında endişelenmeye devam

ederim.