Upload
vita
View
30
Download
1
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Zonguldak Maden Grevi ve Büyük Ankara Yürüyüşü (Kasım 90-Ocak 91). Gökhan YILMAZ. İçerik. Grev yürüyüşünün olmasının nedenleri Eylem süresince işçilerin ve sendikaların verdiği tepkiler Eylem süresince hükümetin aldığı tavırlar Büyük yürüyüşün sonucu. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
Gökhan YILMAZ
İçerik
Grev yürüyüşünün olmasının nedenleriEylem süresince işçilerin ve sendikaların verdiği tepkilerEylem süresince hükümetin aldığı tavırlarBüyük yürüyüşün sonucu
Grev yürüyüşünün olmasının nedenleri 1) İş ücretlerinde iyileştirme isteyen işçilerin
sözcüsü sendikaların ortaya koyduğu (aylık ücretin net 2,5 milyon TL, yevmiyenin asgari 85 bin, azami 95 bin TL olması) rakamın hükümet tarafından “mümkün değil” cümlesi ile karşılanması
Grev yürüyüşünün olmasının nedenleri
2) Maden ocaklarının kapatılması, küçültülmesi ve özelleştirilmek istenmesine de “hayır” demek
Eylem süresince işçilerin ve sendikaların verdiği tepkiler30 Kasım sabahı ilk grev pankartı Gelik
işletmesine asıldıGrevin üçüncü gününde binlerce işçinin
katıldığı yürüyüşler artık düzenli hale gelmişti.
Dördüncü güne gelindiğinde, esnaf kepenk indirmiş, belediye işçileri madencilerle omuz omuza vermiş ve sokaklardaki kalabalık 70 bin kişiye ulaşmıştı.
Eylem süresince işçilerin ve sendikaların verdiği tepkilerSendikalar seslerini tüm yurda
duyuramadıklarına inanıyorlardıBu nedenle, Türk-İş 20 Aralık’ta yaptığı
başkanlar kurulu toplantısında 3 Ocakta Türkiye çapında bir günlük “Genel Greve” gitme kararı aldı. 4 Ocak’ta ise Ankara yürüyüşüne başlandı.
Eylem süresince işçilerin ve sendikaların verdiği tepkiler Sendika yönetimi yürüyüş için 1000 otobüs
tuttuğunu açıklamıştı, ama polisin engellemeleri nedeniyle hiçbiri işçilere ulaştırılamamıştı.
Böylece bu engel, işçilerin yürüyerek yola çıkmalarına yol açtı.
Eylem süresince işçilerin attığı sloganlar
“Ölmek var, dönmek yok”“Yolumuz Ankara, hedefimiz Çankaya” “Hükümet istifa Zonguldak’ı sattırmayız”“İşçiler burada esnaf nerede”“Vur vur inlesin, Çankaya dinlesin”Çankaya istifa, Özal istifa”“İşçiden aldın, davulcuya verdin”“Hedefimiz Ankara geliyoruz Çankaya”“Çankaya Özal’a mezar olacak”“Hükümet sen kendin yasal değilsin”
Halkın eyleme yaklaşımı
Yürüyüş kolunun geçtiği yerleşim yerlerinde yaşayanlar, yürüyüşçülere yiyecek, içecek ve alkışlarıyla moral destekte bulunuyordu. Kortejdeki kadın işçilerin rahat yürüyebilmeleri için, terlik ve ayakkabı ihtiyaçlarını karşılıyorlardı.
Aynı zamanda halk, ellerinde geldiğince işçileri evlerinde misafir ediyor ve işçilerin barınma ihtiyaçlarını gideriyorlardı.
İşçilere destek olmak amacıyla esnaf kepenk indirdi.
Dünyanın eyleme yaklaşımı
Güney Afrika da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerin kömür ve liman işçileri greve destek vererek, Türkiye’ye gelecek kömürlerin yükleme işlemlerini durdurdular.
Alman işçiler topladıkları paraları, Zonguldak işçilerine gönderdiler.
Eylem süresince hükümetin aldığı tavırlar
Bu arada hükümet sürekli olarak, kömür ocaklarının işçilerin taleplerini karşılayacak kadar kâr etmediğini, bunların özelleştirilmeleri gerektiğini propaganda ediyordu
Hükümet tarafından genel grevin yasalara aykırı olduğu, o gün işe gelmeyenler hakkında soruşturma başlatılacağı ve işten atılacakları duyuruldu
Grev başlamadan birkaç gün önce, Zonguldak’a jandarma, komando ve çevik kuvvet yığılmaya başlandı
Sendika yönetiminin yürüyüş için tuttuğu 1000 otobüs polis tarafından engellendi.
Eylem süresince hükümetin aldığı tavırlar
İşçiler Mengen’de bekleyişlerini sürdürürlerken, o gece sabaha dek ormana askeri yığınak yapıldı.
Ordu ve polis, işçileri caydıramayınca direnişi kırmak amacıyla , “barikatı zorladıkları” bahanesiyle 201 işçiyi sabah uykudayken gözaltına aldı.
Eylemde sona yaklaşılırkenGenel-Maden İş Sendikasının Genel Başkanı
Şemsi Denizer’in de aralarında bulunduğu Türk-İş’e bağlı bazı sendika genel başkanları, bir toplantı düzenlediler.
Bu toplantıda, artık bir çözüm yolu bulunması kararlaştırıldı.
Alınan kararda, Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve sendikalar devreye girip hükümet nezdinde girişimlerde bulunacaktı.
Eylemde sona yaklaşılırkenYürüyoruz deyince yürüyen işçiler, asla
dönmeyiz kararlılığı içindeyken dahi, Denizer’in bir konuşmasıyla, homurdanarak da olsa geri dönebiliyordu.
Bunun nedeni ise, Denizer işçilerin sevgisini kazanmış bir başkan olarak tartışmasız bir otoriteye sahip olmasıydı.
Ne var ki bu otorite, işçinin Denizer’in her dediğine boyun eğmesini beraberinde getiriyordu.
Büyük yürüyüşün sonucu
6 Şubat’ta Zonguldak madencilerini de ilgilendiren toplusözleşme imzalandı.
Sonuçta, yürüyüş öncesinde talep edilen 98.000 TL yerine 49.905 TL’ye imza atıldı. Böylece hükümetin grevin kırılmasından önce teklif ettiği 64.000 TL’den de geri düşülmüş, 2.900.000 TL için yola çıkan Zonguldak işçisi 1.100.000 TL ücrete mahkûm edilmişti.
Sendika yönetimi, masa başında taviz vere vere büyük bir direnişin yenilgiyle sonuçlanmasına neden olmuştu.
SonuçHer ne kadar başarısızlıkla sonuçlanan bir
eylem yürüyüşü olsa da, 100 bini aşkın işçinin kararlılığı ve Zonguldak halkı ile yurtdışındaki işçilerin de bu yürüyüşe verdikleri destek Türkiye işçi hareketinde önemli bir yer tutmaktadır.
Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenlere "100 bin kişiydiler" belgesi ile "Eylem Günlüğü" kitabını öneriyorum, beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.