1
ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ
SONUÇ RAPORU
TİP 2 DİYABET HASTALIĞI KOMPLİKASYONLARININ GELİŞİMİNDE ROL OYNAYAN SİTOKİN GEN POLİMORFİZMLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Doç. Dr. İlker ATEŞ (Proje Yürütücüsü)
Yardımcı Araştırmacılar: Prof. Dr. Asuman KARAKAYA
Prof. Dr. H. Sinan SÜZEN Doç. Dr. Durdu ALTUNER
Uzm. Dr. Serap BAYDUR ŞAHİN
Proje Kodu:12B3336005
Başlangıç Tarihi: 30.01.2012 Bitiş Tarihi: 30.01.2015
Rapor Tarihi: 29.04.2015 Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - " 2015 "
2
I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri
Tip 2 diyabet hastalığı komplikasyonlarının gelişiminde rol oynayan sitokin gen polimorfizmlerinin
araştırılması
Investigation of the cytokine gene polymorphisms playing role on the development of the complications
of Type 2 diabetes
Özet
Diabetes Mellitus (DM), insülin eksikliği sonucunda ortaya çıkan karbonhidrat, protein ve yağ
metabolizmasında bozukluklar ile seyreden kronik seyirli endokrin ve metabolik bir hastalıktır. DM,
akut komplikasyonlarının yanı sıra uzun vadede lipit metabolizması bozukluğunun endotel üzerinde
yaptığı hasar sonucunda oluşturduğu aterosklerotik kalp ve damar hastalıkları, retinopati, nefropati,
nöropati gibi makro ve mikro vasküler komplikasyonlar nedeniyle giderek önem kazanan küresel bir
sağlık sorunu haline gelmiştir.
Diyabet komplikasyonlarının gelişiminde genetik ve çevresel pek çok faktör rol oynamaktadır.
Araştırmalara göre enflamasyon oluşumu ile Tip 2 diyabet komplikasyonlarının oluşumu ve gelişimi
arasında ilişki olduğu öne sürülmektedir. Bilimsel çalışmalardan elde edilen verilere göre, Tip 2
diyabette görülen insülin salgısının azalmasına neden olan muhtemel bir mekanizma lipit
metabolizmasının bozulmasıyla ortaya çıkan oksidatif strestir. Oksidatif stres sonucu Reaktif Oksijen
Türleri (ROS) artar ve aktive olmuş makrofaj ve monositlerden sitokinlerin yüksek miktarlarda
salgılanmaları ile insülin rezistansı artmaktadır.
Sitokinler hücreler arası iletisimde önemli rol oynayan hormon benzeri protein veya glikoproteinlerdir.
Hem dogal, hem de spesifik inflamatuar yanıtta önemli rol oynamaktadırlar. Kemokinler ise
inflamasyonda ve homeostazda lökositlere ve stem hücrelere kemotaksi yaptıran sitokinlerdir. Bundan
dolayı sitokinlerin düzeyleri (kantitatif) ve yapılarında ki (kalitatif) varyasyonlar çeşitli hastalıkların
oluşumuna neden olmaktadırlar. Sitokin genlerinde ortaya çıkabilecek polimorfizmlerin çoğu
düzenleyici bölgelerde tek nükleotid değişimi (SNP) şeklinde olmaktadır. Bu varyasyonlar sitokin
genlerinin ekspresyon düzeylerini etkileyerek çeşitli hastalıklara karşı hassasiyeti arttırmaktadırlar.
Yapılan çalışmalar sonucu Tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), İnterlökin 1-beta (IL-1β), İnterlökin-6
(IL-6), İnterlökin-18 (IL-18) ve Monosit kemotaktik protein-1 (MCP-1) gibi sitokin ve kemokin gen
polimorfizmlerinin diyabetlilerde komplikasyon gelişimi ile bağlantılı olduğu öne sürülmektedir.
Bu verilerden hareketle bu çalışmada; diyabet komplikasyonlarının gelişiminde pay sahibi olduğu
düşünülen TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-174), IL-18 (-607) ve MCP-1 (-2518) sitokin ve
3
kemokinlerin belirtilen bölgelerindeki gen polimorfizmlerinin araştırılarak Türk popülasyonunda
diyabet komplikasyonları oluşumu ve gelişimi üzerindeki etkileri araştırılmıştır.
Summary
Diabetes mellitus (DM), is a chronic metabolic disease related with deficiency of insulin. This
deficiency destroys the carbohydrate, protein and lipid metabolisms. DM, gets important day by day
because of its macro and micro vascular complications such as atherosclerosis, vascular diseases,
retinopathy, nephropathy, and neuropathy. These complications are due to the harm of the lipid
metabolism on the endothelium.
Several genetic and environmental factors are playing role on development of the complications. Due to
the recent studies, there is a relation between the formation of inflammation and development of the
Type 2 diabetes complications. In regards of the data from the researches, a possible mechanism
decreasing the levels of insulin is oxidative stress following the impairment of lipid metabolism. After
oxidative stress, the levels of Reactive Oxygen Species (ROS) are increased and following the activation
of macrophages and monocytes, cytokines are secreted with high levels hence. These mechanisms are
resulted in the enhancement of insulin resistance.
Cytokines are the counterparts of hormones or glycoproteins that are important in intercellular
communication. They are playing role in both natural and specific inflamatuar response. Chemokines
are also involved in inflammation and homeostasis. Therefore, the qualitative (structural) and
quantitative (levels) variations of the cytokines resulted in several diseases. The possible polymorphisms
occurring in the genes of cytokines are almost placed in the regulatory regions as single nucleotide
polymorphisms (SNPs). These variations increase the susceptibility against the diseases by affecting the
expression levels of the cytokine genes. The recent studies showed that several cytokine and
chemokines such as tumor necrosis factor alpha (TNF-α), interleukin 1-beta (IL-1β), interleukin 6 (IL-
6), interleukin 18 (IL-18) and monocyte chemotactic protein-1 (MCP-1) gene polymorphisms are related
with the development of the diabetic complications.
In this study, (TNF-α), (IL-1β), (IL-6), (IL-18) and (MCP-1) gene polymorphisms are aimed to
investigated in a group of Turkish diabetic patient population whether they have possible effect on the
development of the diabetes complications or not.
4
II. Amaç ve Kapsam
Diabetes Mellitus, insidansı giderek artan, epidemik bir halk sağlığı problemi olup; en sık rastlanan
endokrin ve metabolik hastalıktır. Diyabet; etiyoloji, patojenez ve genetik temeli bakımından
farklılıklara sahip olup, kronik hipergliseminin yol açtığı bir dizi metabolik bozuklukla karakterize,
birden fazla hastalık tablosu içeren bir hastalıktır (Bouhaha ve ark., 2010; Jing ve ark., 2011).
Diyabet insülinin tam eksikliğine, kısmi eksikliğine veya periferik dokulardaki insülin direncine bağlı
olarak hiperglisemi ataklarıyla seyreder (Ruotsalainen ve ark., 2010). Hiperglisemi, karbonhidrat,
protein ve lipit metabolizmasındaki değişiklikler, kapiller membran duvarlarında plaklarının oluşumu,
arteriosklerotik değişikliklerin gelişimi ve diğer birçok etken diyabetin kronik makro ve mikrovasküler
komplikasyonlarından sorumludur. Majör kardiyovasküler, serebrovasküler ve nefrotik komplikasyonlar
diyabetin en önemli mortalite ve morbidite nedenleri arasındadır. Diyabetteki makrovasküler
komplikasyonlara, endotel hasarı, dislipoproteinemi ve bozulmuş hemostaz neden olmaktadır.
Diyabetlilerin yaklaşık %85-90’nını oluşturan tip 2 diyabetli hastalarda gerek koroner kalp hastalığı,
serabrovasküler hastalık ve periferik arter hastalığı gibi gelişimi diyabet süresine bağlı makrovasküler
komplikasyonların gelişimi olsun, gerekse retinopati, nefropati ve nöropati gibi gelişimi diyabet süresine
kısmen bağlı olan mikrovasküler komplikasyonlar olsun, temelde insülinin periferik dokulardaki
etkisizliği sonucu gelişir (Sherwin R., 2006).
Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu, diyabet ve komplikasyonlarının oluşumu ve gelişimi üzerinde
oksidatif stres ve ROS oluşumu gibi çeşitli mekanizmalar ile sitokin üretimi ve salınımındaki artış
sonucu oluşan enflamasyonun çok büyük bir önemi vardır. Elde edilen verilere göre, Tip 2 diyabette,
oksidatif stres ile ilişkili olarak enflamasyon ve monositlerin aktivasyonu insülin rezistansını arttırmakta
ve pankreatik ada hücrelerinin yıkımına neden olarak insülin salgısını azaltmaktadır. Oksidatif stres
sonucu ROS miktarı artar ve aktive olmuş makrofaj ve monositlerden sitokinlerin yüksek miktarlarda
salgılanmaları ile insülin rezistansı gelişmektedir (Navarro-Gonzalez and Mora-Fernandez, 2008;
Elmarakby and Sullivan, 2010).
Sitokinler, hücre içi sinyalleri gönderen, spesifik hücre yüzey reseptörleri sayesinde biyolojik
fonksiyonlarını gösteren ve çeşitli hücre tipleri tarafından üretilen, hormonlara benzeyen peptid veya
glikoprotein yapısındaki medyatörlerdir (Kishimoto ve ark., 1994). Hedef hücrelere spesifik sitokin
reseptör ligandlarından bağlanmak sureti ile hücrede sinyal iletişimini ve ikincil mesaj taşıyıcı yolakları
başlatarak o hücrede mitotik bölünmeye yol açan gen aktivasyonu, büyüme ve farklılaşma, göç ve
apoptoza neden olur. Gerek doğal gerek spesifik immünitenin etkin bir şekilde fonksiyon
görebilmesinden sorumlu olup doku homeostazında olduğu gibi enflamatuar proseslerde de önemli rol
5
oynamaktadırlar. Vücut savunmasında rol alan immün ve enflamatuar hücrelerin çok yönlü iletişim ve
etkileşiminden de sorumludurlar. Görüldüğü gibi sitokinler çeşitli biyolojik faaliyetlerde çok
fonksiyonlu olarak yer alırlar (Schins and Borm, 1999; Opal and De Palo, 2000).
Sitokinler ismi altında interlökinler, monokinler, lenfokinler, büyüme faktörleri, interferonlar ve
kemokinlerden oluşan çeşitli gruplar bulunmaktadır. Enflamasyonda ve infeksiyonlara karşı konakçı
cevabında lökositlerin dokulara yerleşimi önemli bir basamağı teşkil etmektedir. Bu süreç kemotaktik
sitokinler olarak bilinen kemokinler tarafından kontrol edilmektedir. Kemokinler, inflamasyonda ve
homeostazda lökositlere ve stem hücrelere kemotaksi yaptıran sitokinlerdir. Kemokinler, heparin
bağlayan proteinlerdir ve lökosit migrasyonunu düzenlemek, anjiyogenez ve lökosit degranülasyonunun
gerçekleşmesi ve bunun gibi organizmada gerçekleşen birçok biyolojik süreçte önemli rolleri
bulunmaktadır (Çağlar ve Kansu, 2004; Tesch, 2008).
IL-1, IL-6, TNF-α ve IL-18 gibi sitokinler proenflamatuar sitokinler olarak adlandırılırlar ve
enflamatuar yanıtta temel rolü üstlenirler. Sitokinlerin enflamatuar reaksiyonlarda önemli bir görev
üstlendiği bilinen bir gerçektir ama denge olması için enflamatuar sitokinlerin yanında bu enflamasyonu
baskılayacak ve nötralize edecek pek çok da antienflamatuar sitokin mevcuttur. Bu zıt etkili iki grup
sitokin arasında muazzam bir denge mevcuttur. Ancak bu dengenin herhangi bir nedenle bozulması
sonucu (enflamatuar sitokinlerin miktarının artması veya antienflamatuar sitokinlerin etkilerinin
azalması) problemler başlamakta ve hastalıklara yol açacak zincirleme reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.
Yapılan çalışmalar sonucu, çoğu enfeksiyöz, malignant, mesleksel veya otoimmün hastalığın klinik
sonuçları, bu hastalıkların sitokinler ile yakın ilişkili olduğunu göstermektedir (Nishimoto ve ark.,
1999).
IL-1, IL-6, TNF-α ve IL-18 gibi proenflamatuar sitokinlerin diyabetik hastalarda miktarlarının artan
komplikasyonlarla ilişkili olduğu yapılan çeşitli çalışmalar ile belirtilmiştir (Dalziel ve ark., 2002; Lee
ve ark., 2004; Yu ve ark., 2004; Herbert ve ark., 2005; Lee ve ark., 2005; Wang ve ark., 2005; Fontaine-
Bisson ve ark.,2007; Oberbach ve ark., 2008; Hivert ve ark., 2009; Luotola ve ark., 2009; Szoke ve ark.,
2009; Huang ve ark., 2010).
TNF-α, makrofaj ve T lenfositlerden salınan tip 1 proinflamatuar sitokinler arasında yer alan potent bir
sitokindir. İnsülin direnci gelişiminde baskın bir rol almaktadır. Tip2 DM ve onun mikrovasküler
komplikasyonlarında; TNF-α’nın büyümeyi uyarma, sitotoksisite ve anjiyogenez gibi önemli
fonksiyonları vardır. Ateroskleroz patojenezinde rolü olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır (Tracey
ve Cerami, 1994). İnterlökin-1 ve İnterlökin-6 aktivasyonuyla immun yanıtı yönetir. İnsülinin
indükledigi glukoz utilizasyonunu glukoz transportörü olan GLUT 4 sentezini inhibe ederek azaltır
6
(Besedovsky ve del Rey, 2010). Kanser, endotoksemi, travma veya TNF’nin arttıgı herhangi bir
durumda periferik insülin rezistansı görülür. Karacigerde lipogenezi ve VLDL yapımını artırır ve
hipertrigliseridemiye neden olur (Vendrell ve ark., 2005).
IL-1, baslıca makrofaj hücreleri tarafından üretilmekte olup nöroendokrin ve metabolik fonksiyonları
etkiler. IL-1 in sistemik etkileri arasında insülin miktarında artış da bulunmaktadır. In vitro koşullarda,
IL-1; lenfokinlerin (IL-2, IL-3, IL-4 ve IL-6) miktarında artış, ve pıhtı oluşumuna yol açar. Ayrıca
histamin ve prostoglandin E2 salınımını artırır (Douglas, 2003). IL-1α ve IL-1β olmak üzere iki formu
vardır. İnsan pankreas adacık hücrelerinin yüksek glikoza uzun süre maruz kalmasının, bu hücrelerden
IL-1β yapımını uyardığı, bununda NF-kB (nuclear factor-kB) aktivasyonu ve Fas sinyalinin up-
regülasyonuna yol açtığı ve sonuçta otokrin apopitozu tetiklediği bulunmuştur (Schrijvers ve ark.,
2004).
IL-6, immün sistem dışı çoğu hücrede ve immünregulasyonda anahtar bir rol oynayan pleotropik bir
sitokindir. IL-6; immün sistemin çoğu hücresinde, endotelyal hücreler, iskelet ve düz kas hücreleri, yağ
hücreleri, beta adacık hücreleri başta olmak üzere pekçok hücrede üretilmektedir. Adezyon
moleküllerinin indüksiyonu, monosit endotel ilişkisi ve enflamasyona bağlı hasarda olası rolü olması
nedeniyle aterojenez ve vasküler enflamasyonun gelişiminde ilişkisi olabileceği düşünülmektedir (Ohno
ve ark., 1993; Rader, 2000). Farelerde, IL-6 düzeyinin lipid peroksidasyon ve enflamasyon ile pozitif
ilişkili olduğu bildirilmiştir (Castelnau ve ark., 1998). Yapılan bazı çalışmalar sonucunda IL-6’nın Tip 2
diyabette artmış olduğu gözlenmiştir (Morohoshi ve ark., 1995). Ayrıca hipofiz bezinden ACTH
üretiminin stimülasyonu gibi diyabetojenik role sahiptir. Ek olarak insülin direnci sendromunun
özellikleri olan hastalarda IL-6’nın artmış olduğu görülmüştür.
IL-1 sitokin süper ailesinin üyesi olan IL-18; aktive monosit/makrofajlardan salgılanan, otoimmün,
enflamatuar ve enfeksiyöz hastalıklarda önemli rol oynayan ve son yıllarda üzerinde çok durulan bir
sitokindir. Hem TH1 hem de TH2 hücreleri stimüle etme kapasitesine sahip olan tek sitokindir
(Dinarello, 1999). IL-18, proinflamatuar etki göstererek TH1 lenfositlerin gelişimini, T hücreleri ve
Natural Killer hücrelerini indükleyerek interferon-gama (IFN-γ) üretimini artırır. Aynı zamanda NK
hücreleri ve adhezyon moleküllerinin ekspresyonunu regüle eder. Ayrıca makrofajlardan TNF-α ve IL-1
salınımını ve NO üretimini artırır (Reddy, 2004). IL-18 düzeyindeki değişikliklerin diyabet gibi
immünoenflamatuar hastalıklara yol açabileceği bildirilmektedir (Nicoletti ve ark., 2001). IL-18’in tip 2
diyabetli hastalarda yapılan çalışmalarda diyabetik nefropati ile ilişkili olduğu bildirilmiştir (Moriwaki
ve ark., 2003; Nakamura ve ark., 2005).
7
MCP-1; monositler, endotel hücreler, fibroblastlar ve yağ dokusundan sentezlenir. Bazofil
degregasyonu, monosit, T hücreleri, bazofiller, eozinofiller ve mast hücreleri için kemotaksis ve
makrofaj aktivasyonunu sağlar. Yağ dokusunun miktarına bağlı olarak adipoz dokunun monosit
ihtiyacını karşılar (Robker ve ark., 2004; de Carvalho ve ark., 2006). İnsan ve farelerin mezenkimal
hücrelerinde, yüksek miktarda glikoz seviyesinin NF-kB (nuclear factor-kB) aktivasyonununu ve
oksidatif stres düzeyini arttırmak suretiyle MCP-1 üretimini stimüle ettiği belirtilmiştir (Ihm ve ark.,
1998; Ha ve ark., 2002; Zhang ve ark., 2007).
Sitokinlerin immün cevap, enflamasyon, akut faz cevabı ve doku onarımı gibi homeostatik
mekanizmaların kilit düzenleyicileri olmaları nedeniyle düzeyleri (kantitatif) ve yapılarında ki (kalitatif)
varyasyonların hastalık ve hassasiyet ile bağlantılı olmaları şaşırtıcı değildir. Polimorfizm, poli ve
morfos kelimelerinin biraraya gelmesiyle oluşmuştur ve “çok şekillilik” anlamına gelmektedir. Genetik
polimorfizm ise, birey, gruplar ve popülasyonlarda DNA dizilimindeki farklılıktır veya aynı
popülasyonda bir lokusta iki veya daha fazla alelin belli frekansta görülmesidir veya başka bir deyimle
mutasyonlara bağlı olarak popülasyonda yüksek sıklıkta görülen (>%1) stabil bireyler arası alelik
varyantlardır. Bu genel varyantlar, genellikle tek bir baz çiftinin değişimi (tek nükleotid
polimorfizmleri, SNPs) sonucu oluşur. SNP, DNA’daki tek bir baz mutasyonu olup genomdaki
değişimlerin kaynağıdır. Yani insan genomundaki genetik polimorfizmlerin en yaygın olanı (insan
genetik polimorfizmlerinin %90’ı) ve en basit formudur. Sitokin genlerinde ortaya çıkabilecek bu
varyasyonlar, sitokinlerin ekspresyon düzeylerini etkileyerek çeşitli hastalıklara karşı hassasiyeti
arttırmaktadırlar (Ollier, 2004). Yapılan son çalışmalar sonucu TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-
174), IL-18 (-607) ve MCP-1 (-2518) sitokin gen polimorfizmlerinin diyabetli hastalarda komplikasyon
gelişimi ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir (Dalziel ve ark., 2002; Kubaszek ve ark., 2003; Vozarova ve
ark., 2003; Illig ve ark., 2004; Lee ve ark., 2005; Sookoian ve ark., 2005; Wang ve ark., 2005; Libra ve
ark., 2006; Oberbach ve ark., 2008; Ahluwalia ve ark., 2009; Hivert ve ark., 2009; Luotola ve ark.,
2009; Huang ve ark., 2010; Jing ve ark., 2011).
Bu verilerden hareketle bu projede; diyabet komplikasyonlarının gelişiminde pay sahibi olduğu
düşünülen TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-174), IL-18 (-607) ve MCP-1 (-2518) sitokinlerinin
belirtilen bölgelerindeki gen polimorfizmlerinin araştırılarak Türk popülasyonunda diyabet
komplikasyonları oluşumu ve gelişimi üzerindeki etkileri irdelenmiştir. Yapılan bu projeyle birlikte
çeşitli enflamatuar sitokin ve kemokinlerin belirlenen genleri üzerindeki polimorfik varyantlarının
diyabet gelişimi ve komplikasyonlarının oluşumundaki olası etkinliği saptanmıştır.
8
III. Materyal ve Yöntem
Projede, çalışma grubu olarak 3 grup seçilmiştir. Bunlardan birincisi, diyabet tanısı konulmamış sağlıklı
bireylerden oluşan bir kontrol grubu, ikincisi, WHO tanı kriterlerine göre diyabet hastalığı olan ancak
diyabete bağlı oluşan herhangi bir komplikasyon tanısı konulmamış komplikasyonsuz tip 2 diyabet
hasta grubu ve üçüncü olarak da yine WHO tanı kriterlerine göre diyabete bağlı oluşabilecek retinopati,
nöropati, nefropati veya kardiyovasküler komplikasyonlardan en az biri görülen komplikasyonlu tip 2
diyabetli hasta grubudur. Proje çalışma grubu içinde yer alan Prof. Dr. Asuman Karakaya’nın daha
önceden yürütücülüğünü yaptığı 2001-08-03-032 nolu “Paraoksonaz gen polimorfizminin Tip-2 diyabetli
hastalarda komplikasyon gelişimi ve lipit metabolizması ile ilişkisinin araştırılması” başlıklı proje, BAP projesi
olarak desteklenmiş ve tamamlanmıştır (Altuner ve ark., 2011a; Altuner ve ark., 2011b). Belirtilen
projede, Sağlık Bakanlığı Ankara Hastanesi Diyabet Kliniğinde yatan 50 kontrol ve 100 Tip 2 diyabet
hastasından alınan ve saklanan numunelere ek olarak planlanan bu projede “n” sayısını arttırmak için
Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği’nde yatan ve
demografik olarak aynı özelliklere sahip hastalar ile proje daha da genişletilmiştir.
Projede yer alan kontrol ve hasta gruplarına dahil olan bireylerin “Bilgilendirilmiş gönüllü onay
formları” ve anket formları kendilerine doldurulduktan sonra kan numuneleri Rize Üniversitesi Tıp
Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği’nde alınmış ve orada uygun koşullar
altında numunelerin DNA’ları zaman geçirilmeden uygun yöntem ile izole edilmiş ve bu DNA örnekleri
soğuk zincir içinde analizlerinin yapıldığı “Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik
Toksikoloji Anabilim Dalı Araştırma Laboratuarına” nakledilmiştir. Laboratuarımıza getirilen DNA
örnekleri genotipleme çalışmaları yapılana kadar -20ºC’de saklanmıştır.
Projede yer alan kontrol ve hasta gruplarına dahil olan her bir bireyin DNA’sı üzerinde genotipleme
analizleri yapılmıştır. Bu amaçla, yukarıda belirtilmiş sitokin gen polimorfizmlerinin (IL-18 ve MCP-1
sitokin genleri için ayrıca yöntem kurulacaktır) genotiplemeleri için daha önceden laboratuarımızda
yapılmış çalışmalarda (Ates ve ark., 2008; Ates ve ark., 2011) optimize edilmiş PCR (Polymerase Chain
Reaction) ve RFLP (Restriction Fragment Length Polymorphism) teknikleri kullanılmıştır.
Genotipleme analizlerini takiben elde edilen veriler toparlanıp uygun SPSS istatistik analizleri ile
sonuçlar yorumlanmış ve proje çalışmaları tamamlanmıştır.
9
IV. Analiz ve Bulgular
Analiz
Kontrol grubu olarak daha önce BAP tarafından desteklenen 2001-08-03-032 nolu proje kapsamında
toplanan 50 bireyden alınan ve saklanan numuneler kullanılmıştır. Hasta grubu olarak ise 2001-08-03-
032 nolu proje kapsamında toplanan 100 Tip2 diyabetli hastanın saklanan numunelerine ek olarak, Rize
Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği’nde başvuran 169 Tip2
diyabetli hastadan numuneler toplanmıştır. Bu 169 hastanın kanları aynı klinikte uygun şartlar altında ve
standartlara uygun olarak alınmıştır. Vakit kaybetmeden numunelerin DNA’ları, Promega A1125
Wizard Genomic DNA Purification kiti ile izole edilmiş ve elde edilen bu DNA örnekleri, soğuk zincir
altında analizlerin yapılacağı Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim
Dalı Araştırma Laboratuarı’na nakledilmiştir. DNA numuneleri, genotipleme deneyleri yapılana kadar
-200C’de saklanmıştır.
Proje kapsamındaki kontrol ve hasta gruplarında yer alan tüm bireylerin DNA numuneleri elde
edildikten sonra genotipleme çalışmalarına geçilmiştir. Genotipleme çalışmaları, diyabet hastalığı ve
komplikasyonları üzerinde etkisi olduğu düşünülen TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-174), IL-18
(-607) ve MCP-1 (-2518) sitokin ve kemokinlerin belirtilen bölgelerindeki gen polimorfizmlerinin
saptanması amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, yukarıda belirtilmiş sitokin gen polimorfizmlerinin
genotiplemeleri için daha önceden laboratuarımızda yapılmış çalışmalarda (Ates ve ark., 2008; Ates ve
ark., 2011) optimize edilmiş PCR (Polymerase Chain Reaction) ve RFLP (Restriction Fragment Length
Polymorphism) teknikleri kullanılmıştır (IL-18 ve MCP-1 gen polimorfizmleri için PCR-RFLP
teknikleri optimize edilecektir). Çalışılan sitokin gen polimorfizmleri için kullanılan PCR-RFLP
yöntemleri aşağıdaki gibidir:
TNF-α (-308) polimorfizmi: TNF-α genindeki -308 polimorfizm analizleri, PCR ve RFLP yöntemleri
kullanılarak yapılmıştır.
50 μl toplam reaksiyon karışımı, 5 μl 10x PCR buffer, 100 mM MgCl2, 100μmol dNTP karışımı, 77
pmol TNF-α primerleri sense-ileri (5’-AGG CAA TAG GTT TTG AGG GCC AT-3’) ve antisense-geri
(5’-TCC TCC CTG CTC CGA TTC CG-3’), 5 000U Taq DNA polimeraz, ve 50 ng DNA içermektedir.
PCR koşulları ise, denatürasyon basamağı (950C 1 dakika, 1 döngü), primerlerin yapışma basamağı
(940C 1 dakika, 600C 1 dakika, 720C 1 dakika, 35 döngü) ve sentez basamağı (720C 5 dakika, 1 döngü)
olacak şekilde ayarlandı. PCR ürünü %10’luk TBE içeren hazır jelde PAGE elektroforezine tabi
tutulmuştur. Ürün ise 107 bç (baz çifti)’de bant vermiştir.
10
PCR reaksiyonunu takiben 370C’de gece boyu NcoI restriksiyon enzimi ile kesilerek RFLP yöntemi
uygulanmıştır. Enzimle kesim işleminden sonra PAGE elektroforez işlemine geçilmiş ve analiz
sonucunda gözlenen 87 ve 20 bç’lik iki bant, yabanıl tip (wild type) genotipini (G/G), 87 ve 107 bç’lik
iki bant, heterozigot genotipini (G/A) ve 107 bç’lik tek bant ise homozigot mutant genotipi (A/A)
varlığını göstermiştir.
IL-1β (+3953) Polimorfizmi: IL-1β genindeki +3953 polimorfizm analizleri, PCR ve RFLP yöntemleri
kullanılarak yapılmıştır.
50 μl toplam reaksiyon karışımı, 5 μl 10x PCR buffer, 100 mM MgCl2, 100 μmol dNTP karışımı, 65
pmol IL-1β primerleri sense-ileri (5’-ATG GTT TTA GAA ATC ATC AAG CCT AGG GCA-3’) ve
antisense-geri (5’-AAT GAA AGG AGG GGA GGA TGA CAG AAA TGT-3’), 5 000 U Taq DNA
polimeraz, ve 50 ng DNA içermektedir.
PCR koşulları ise, denatürasyon basamağı (950C 2 dakika, 1 döngü), primerlerin yapışma basamağı
(950C 1 dakika, 67,50C 1 dakika, 720C 1 dakika, 35 döngü) ve sentez basamağı (720C 5 dakika, 1
döngü) olacak şekilde ayarlandı.
PCR ürünü %10’luk TBE içeren hazır jelde PAGE elektroforezine tabi tutulmuştur. Ürün ise 182 bç
(baz çifti)’de bant vermiştir.
PCR reaksiyonunu takiben 650C’de gece boyu TaqI restriksiyon enzimi ile kesilerek RFLP yöntemi
uygulanmıştır. Enzimle kesim işleminden sonra PAGE elektroforez işlemine geçilmiş ve analiz
sonucunda gözlenen 97 ve 85 bç’lik iki bant, yabanıl tip (wild type) genotipini (C/C), 182, 97 ve 85
bç’lik üç bant, heterozigot genotipini (C/T) ve 182 bç’lik bant ise homozigot mutant genotipi (T/T)
varlığını göstermiştir.
IL-6 (-174) Polimorfizmi: IL-6 genindeki -174 polimorfizm analizleri, PCR ve RFLP yöntemleri
kullanılarak yapılmıştır.
50 μl toplam reaksiyon karışımı, 5 μl 10x PCR buffer, 100 mM MgCl2, 100 μmol dNTP karışımı, 77
pmol IL-6 primerleri sense-ileri (5’-TTG TCA AGA CAT GCC AAG TGC T-3’) ve antisense-geri (5’-
GCC TCA GAG ACA TCT CCA GTC C-3’), 5 000 U Taq DNA polimeraz ve 50 ng DNA
içermektedir.
PCR koşulları ise, denatürasyon basamağı (950C 5 dakika, 1 döngü), primerlerin yapışma basamağı
(950C 1 dakika, 600C 1 dakika, 720C 1 dakika, 35 döngü) ve sentez basamağı (720C 5 dakika, 1 döngü)
olacak şekilde ayarlandı.
11
PCR ürünü %10’luk TBE içeren hazır jelde PAGE elektroforezine tabi tutulmuştur. Ürün ise 299 bç
(baz çifti)’de bant vermiştir.
PCR reaksiyonunu takiben 370C’de gece boyu NlaIII restriksiyon enzimi ile kesilerek RFLP yöntemi
uygulanmıştır. Enzimle kesim işleminden sonra PAGE elektroforez işlemine geçilmiş ve analiz
sonucunda gözlenen 227, 59 ve 13 bç’lik üç bant, yabanıl tip (wild type) genotipini (G/G), 227, 118,
109, 59 ve 13 bç’lik beş bant, heterozigot genotipini (G/C) ve 118, 109, 59 ve 13 bç’lik dört bant ise
homozigot mutant genotipi (C/C) varlığını göstermiştir.
IL-18 (-607) Polimorfizmi: IL-18 genindeki -607 polimorfizm analizleri, PCR ve RFLP yöntemleri
kullanılarak yapılmıştır.
30 μl toplam reaksiyon karışımı, 5 μl 1x PCR buffer, 100 mM MgCl2, 100 μmol dNTP karışımı, 0,2 µM
IL-18 primerleri sense-ileri (5’-GTT GCA GAA AGT GTA AAA ATT AGT A-3’) ve antisense-geri
(5’-TAA CCT CAT TCA GGA CTT CC-3’), 0.2 U Taq DNA polimeraz ve 50 ng DNA içermektedir.
PCR koşulları ise, denatürasyon basamağı (950C 5 dakika, 1 döngü), primerlerin yapışma basamağı
(940C 10 saniye, 550C 30 saniye, 720C 30 saniye, 35 döngü) ve sentez basamağı (720C 10 dakika, 1
döngü) olacak şekilde ayarlandı.
PCR ürünü %10’luk TBE içeren hazır jelde PAGE elektroforezine tabi tutulmuştur. Ürün ise 497 bç
(baz çifti)’de bant vermiştir.
PCR reaksiyonunu takiben 370C’de 60 dakika RsaI restriksiyon enzimi ile kesilerek RFLP yöntemi
uygulanmıştır. Enzimle kesim işleminden sonra PAGE elektroforez işlemine geçilmiş ve analiz
sonucunda gözlenen 196 bç’lik bant, yabanıl tip (wild type) genotipini (C/C), 301 ve 196 bç’lik iki bant,
heterozigot genotipini (C/A) ve 301 bç’lik bant ise homozigot mutant genotipi (A/A) varlığını
göstermiştir.
MCP-1 (-2518) Polimorfizmi: MCP-1 genindeki -2518 polimorfizm analizleri, PCR ve RFLP
yöntemleri kullanılarak yapılmıştır.
20 μl toplam reaksiyon karışımı, 2 μl 10x PCR buffer, 1,625 mM MgCl2, 150 μmol dNTP karışımı, 0,25
µM MCP1 primerleri sense-ileri (5’-CCG AGA TGT TCC CAG CAC AG-3’) ve antisense-geri (5’-
CTG CTT TGC TTG TGC CTC TT-3’), 1 U Taq DNA polimeraz ve 300 ng DNA içermektedir. PCR
koşulları ise, denatürasyon basamağı (940C 5 dakika, 1 döngü), primerlerin yapışma basamağı (940C 45
saniye, 610C 45 saniye, 720C 45 saniye, 32 döngü) ve sentez basamağı (720C 7 dakika, 1 döngü) olacak
şekilde ayarlandı.
12
PCR ürünü %10’luk TBE içeren hazır jelde PAGE elektroforezine tabi tutulmuştur. Ürün ise 930 bç
(baz çifti)’de bant vermiştir.
PCR reaksiyonunu takiben 370C’de 16 saat PvuII restriksiyon enzimi ile kesilerek RFLP yöntemi
uygulanmıştır. Enzimle kesim işleminden sonra PAGE elektroforez işlemine geçilmiş ve analiz
sonucunda gözlenen 930 bç’lik bant, yabanıl tip (wild type) genotipini (A/A), 222, 708 ve 930 bç’lik üç
bant, heterozigot genotipini (A/G) ve 708 ve 222 bç’lik bant ise homozigot mutant genotipi (G/G)
varlığını göstermiştir.
Bulgular
-Çalışma grubunun genel özellikleri
Projemizde kontrol grubu olarak kullanılan ve diyabet tanısı konulmamış sağlıklı bireylerden oluşan 50
birey ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tanı kriterlerine göre diyabet hastalığı olan ancak diyabete bağlı
oluşan herhangi bir komplikasyon tanısı konulmamış 135 komplikasyonsuz tip 2 diyabet hasta grubu ve
yine WHO tanı kriterlerine göre diyabete bağlı oluşabilecek retinopati, nöropati, nefropati veya
kardiyovasküler komplikasyonlardan en az biri görülen 134 komplikasyonlu tip 2 diyabetli hasta
grubuna ait genel demografik özellikler ile klinik bulgulara ait veriler Tablo 1’de gösterilmiştir.
Komplikasyonlu ile komplikasyonsuz hasta grubu arasındaki olası istatistiksel ilişkiler ise P değeri
olarak belirtilmiştir.
Tablo 1. Çalışma gruplarının demografik özellikleri ve klinik bulgu verileri*
Kontrol grubu
Komplikasyonsuz
diyabet hastaları
Komplikasyonlu
diyabet hastaları P değeri**
Cinsiyet (erkek/kadın) 50 (21/29) 135 (67/68) 134(58/76) 0.955
Yaş (yıl) 44.04±1.14 50.24±1.33 58.35±1.62 0.365
Vücut kitle indeksi (kg/m2) 26.43±0.62 28.95±0.56 28.82±0.45 0.991
Total kolesterol (mg/dL) 191.59±5.97 205.04±9.11 207.98±9.44 0.889
Trigliseritler (mg/dL) 118.37±10.19 187.56±25.77 215.45±17.57 0.002
HDL-kolesterol (mg/dL) 46.30±1.26 49.45±1.78 48.85±1.70 0.875
LDL-kolesterol (mg/dL) 117.30±5.79 129.35±6.24 130.54±6.87 0.191
VLDL-kolesterol (mg/dL) 24.30±2.07 28.81±2.14 29.11±2.27 0.115
Açlık kan şekeri (mg/dL) 85.83±1.41 181.01±11.12 240.79±15.22 0.001
Sigara (n (%)) 20 (40.00) 55 (40.74) 61 (45.52) 0.077
Sistolik kan basıncı (mmHg) 121,80±1,68 134.80±2.21 145.60±2.74 0.025
Diastolik kan basıncı (mmHg) 73,80±0,93 82.90±1.25 88.70±1.31 0.049
Nabız (atım sayısı/dakika) 72,90±0,93 74.80±1.14 79.55±1.25 0.042
* Toplam denek sayısı ve sigara içimi değerleri dışında çalışma grubunun klinik bulgularına ait tüm
değerler ortalama±SD olarak verilmiştir.
** Komplikasyonlu hastalar ile komplikasyonsuz Tip 2 diyabet hastaları arasındaki karşılaştırmadır.
13
Tip 2 diyabet hastalığının gelişiminde rol oynayabilecek risk faktörlerinin analizleri çoklu lojistik
regresyon analiz yöntemi ile yapılmıştır. Risk faktörleri ile hastalık arasındaki istatistiksel ilişki P değeri
ile, hastalıkların gelişimi üzerine olan etkileri ise odds oranları olarak Tablo 2’de belirtilmiştir. Odds
oranı değerleri, %95lik güven aralığı ile birlikte hesaplanmıştır.
Tablo 2. Tip 2 diyabet komplikasyon gelişimi için olası risk faktörlerinin çoklu lojistik regresyon analiz
sonuçları
P değeri OR (%95 CI)
Vücut kitle indeksi (kg/m2) 0.224 0.71 (0.53-1.71)
Diyabet süresi <0.05 1.44 (1.09-2.66)
Total kolesterol (mg/dL) 0.777 0.60 (0.41-1.37)
Trigliseritler (mg/dL) <0.01 1.70 (1.32-4.60)
HDL-kolesterol (mg/dL) 0.602 0.82 (0.64-1.78)
LDL-kolesterol (mg/dL) 0.085 1.14 (0.95-2.55)
VLDL-kolesterol (mg/dL) 0.073 1.08 (0.86-1.58)
Açlık kan şekeri (mg/dL) <0.001 2.44 (1.57-7.22)
Sistolik kan basıncı (mmHg) <0.01 1.83 (1.20-4.15)
Diastolik kan basıncı (mmHg) <0.05 1.29 (1.08-3.24)
Nabız (atım sayısı/dakika) <0.01 1.55 (1.17-5.19)
Sigara <0.05 1.88 (1.24-4.29)
Elde edilen sonuçlar çerçevesinde diayabet süresi, diastolik kan basıncı, sigara içimi (P<0.05),
trigliseritler, sistolik kan basıncı, nabız (P<0.01) ve açlık kan şekeri (P<0.001) ile hastalık gelişimi
arasında istatistiksel olarak anlamlılık vardır. Odds ratio açısından ele alındığında ise diyabet süresinin
Tip 2 diyabet gelişimi üzerinde 1.44 kat etkisi saptanmışken, trigliseritlerin 1.70 kat, açlık kan şekerinin
2.44 kat, sistolik kan basıncının 1.83 kat, diastolik kan basıncının 1.29 kat, nabız atışının 1.55 kat ve
sigara içiminin ise 1.88 kat etkisi bulunmuştur.
TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-174), IL-18 (-607) ve MCP-1 (-2518) sitokinlerinin genotipleme
çalışmaları sonucunda elde edilen veriler Tablo 3’de gösterilmiştir. Çalışılan sitokin gen
polimorfizmlerinin hastalık ve komplikasyonların gelişimi üzerindeki olası etkileri Odds oranı ve % 95
güven aralığı ile birlikte tabloda verilmiştir.
14
Tablo 3. Çalışılan sitokinlerin genotipik dağılımları
1/1 aleli
(%) 1/2 aleli
(%) 2/2 aleli,
(%) Alel 2
frekansı n
Odds Ratio* (95% CI)
TNF-α (-308)
Kontrol
Komplikasyonsuz hastalar
Komplikasyonlu hastalar
Tüm hastalar
42 (84.0)
93 (68.9)
84 (62.7)
177 (65.8)
7 (14.0)
37 (27.4)
42 (31.3)
79 (29.4)
1 (2.0)
5 (3.7)
8 (6.0)
13 (4.8)
0.10
0.17
0.20
0.19
50
135
134
269
1.00
2.37 (1.02-5.49)a
3.13 (1.36-7.19)a
2.73 (1.23-6.05)a
IL-1β (+3953)
Kontrol
Komplikasyonsuz hastalar
Komplikasyonlu hastalar
Tüm hastalar
33 (66.0)
67 (49.6)
60 (44.8)
127 (47.2)
14 (28.0)
56 (41.5)
58 (43.3)
114 (42.4)
3 (6.0)
12 (8.9)
16 (11.9)
28 (10.4)
0.20
0.30
0.34
0.53
50
135
134
269
1.00
1.97 (1.01-3.87)a 2.39 (1.22-4.71)a
2.17 (1.15-4.08)a
IL-6 (-174)
Kontrol
Komplikasyonsuz hastalar
Komplikasyonlu hastalar
Tüm hastalar
30 (60.0)
78 (57.8)
72 (57.7)
150 (55.8)
17 (34.0)
44 (32.6)
47 (26.9)
91 (33.8)
3 (6.0)
13 (9.6)
15 (15.4)
28 (10.4)
0.23
0.26
0.29
0.27
50
135
134
269
1.00
1.10 (0.57-2.12)
1.29 (0.67-2.50)
1.19 (0.64-2.20)
IL-18 (-607)
Kontrol
Komplikasyonsuz hastalar
Komplikasyonlu hastalar
Tüm hastalar
20 (40.0)
33 (24.4)
29 (21.6)
62 (23.0)
23 (46.0)
81 (60.0)
82 (61.2)
163 (60.6)
7 (14.0)
21 (15.6)
23 (17.2)
44 (16.4)
0.37
0.46
0.48
0.47
50
135
134
269
1.00
2.06 (1.04-4.10)a
2.41 (1.20-4.86)a
2.23 (1.18-4.19)a
MCP-1(-2518)
Kontrol
Komplikasyonsuz hastalar
Komplikasyonlu hastalar
Tüm hastalar
26 (52.0)
80 (59.2)
75 (56.0)
155 (57.6)
17 (34.0)
41 (30.4)
44 (32.8)
85 (31.6)
7 (14.0)
14 (10.4)
15 (11.2)
29 (10.8)
0.31
0.26
0.28
0.27
50
135
134
269
1.00
0.74 (0.39-1.43)
0.85 (0.44-1.63)
0.80 (0.44-1.46)
a P<0,01 kontrole göre
Genotipleme çalışmaları sonunda;
TNF-α (-308) gen polimorfizmi açısından bakıldığında hem komplikasyonsuz hastalarda hem de
komplikasyonlu hastalarda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0,01).
Özellikle Tip 2 diyabet komplikasyonu gelişiminde TNF-α sitokin varyantı 3,13 katlık bir risk
oluşturmakta iken komplikasyonsuz hastalarda da bu rakam 2.37 olarak saptanmıştır. Tüm hastalar
dikkate alındığında da hastalık gelişimi üzerine bu sitokin varyantının 2.73 katlık bir risk meydana
getirdiği bulunmuştur.
IL-1β (+3953) gen polimorfizmi datalarına baktığımızda, TNF-α (-308) gen polimorfizmi ile benzer
sonuçlar bulunmuştur. Hem komplikasyonsuz hastalarda hem de komplikasyonlu hastalarda kontrol
15
grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0,01). Özellikle Tip 2 diyabet komplikasyonu
gelişiminde IL-1β sitokin varyantı 2,39 katlık bir risk oluşturmakta iken komplikasyonsuz hastalarda da
bu rakam 1.97 olarak saptanmıştır. Tüm hastalar dikkate alındığında da hastalık gelişimi üzerine bu
sitokin varyantının 2.17 katlık bir risk meydana getirdiği bulunmuştur.
IL-18 (-607) gen polimorfizmi verilerine baktığımızda, yukarıda belirtilen diğer iki sitokin polimorfizmi
gibi hem komplikasyonsuz hastalarda hem de komplikasyonlu hastalarda kontrol grubuna göre
istatistiksel olarak anlamlılık vardır (P<0,01). Komplikasyon gelişiminde IL-18 varyantı 2,41 katlık bir
risk oluşturmakta iken komplikasyonsuz hastalarda da bu rakam 2.06 olarak bulunmuştur. Tüm hastalar
irdelendiğinde ise bu varyant hastalık gelişiminde kontrol grubuna göre 2.23 katlık bir risk
oluşturmaktadır.
Yukarıda belirttiğimiz sitokin gen polimorfizmlerinin dışında projemiz kapsamında üzerinde
çalıştığımız diğer gen polimorfizmleri olan IL-6 (-174) ve MCP-1 (-2518) varyantları ne hastalık ne de
komplikasyon gelişimi üzerine kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir etki oluşturmamıştır.
V. Sonuç ve Öneriler
Ciddi bir metabolizma hastalığı olan diyabet; tedavi edilmediği zaman vücudun hemen hemen bütün
organlarını etkileyebilmektedir. Tip 2 diyabet eğer kontrol altına alınamazsa kardiyovasküler hastalıklar,
nefropati, nöropati ve retinopati gibi majör komplikasyonların oluşumuna neden olur. Bu
komplikasyonların sonucunda ise körlük, kalp ve damar hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği, retina
hasarı ve sinir sistemi harabiyeti gibi önemli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu kadar ciddi
komplikasyonları olan diyabet hastalığının tanısını erken koymak ve tedavisine erken başlamak daha
sonra gelişecek sağlık problemlerini önleyebilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, dünya genelindeki ölümlerin %5’i diyabetten
olmaktadır. Örgütün değerlendirmelerine göre eğer gelecek 10 yıl içinde ciddi önlemler alınmazsa
diyabetten kaynaklanan ölüm oranı %50den fazla artacaktır.
Günümüzde tüm dünyayı tehdit edici boyutlara ulaşan Tip 2 diyabet, dünyanın farklı bölgelerinde
değişik sıklıkta gözlenmektedir. Örneğin Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri gibi körfez
ülkelerinde %20 civarında diyabet görülürken ülkemizde bu oran %7.2 olarak bildirilmektedir.
Türkiye’de yaklaşık 5 milyon diyabet hastası olup; bu kişilerin 1.5 milyonu diyabet hastası olduklarının
farkında değildir.
16
Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu, diyabet ve komplikasyonlarının oluşumu ve gelişimi üzerinde
oksidatif stres ve ROS oluşumu gibi çeşitli mekanizmalar ile sitokin üretimi ve salınımındaki artış
sonucu oluşan enflamasyonun çok büyük bir önemi vardır. Elde edilen verilere göre, Tip 2 diyabette,
oksidatif stres ile ilişkili olarak enflamasyon ve monositlerin aktivasyonu insülin rezistansını arttırmakta
ve pankreatik ada hücrelerinin yıkımına neden olarak insülin salgısını azaltmaktadır. Oksidatif stres
sonucu ROS miktarı artar ve aktive olmuş makrofaj ve monositlerden sitokinlerin yüksek miktarlarda
salgılanmaları ile insülin rezistansı gelişmektedir. (Navarro-Gonzalez and Mora-Fernandez, 2008;
Elmarakby and Sullivan, 2010). IL-1, IL-6, TNF-α ve IL-18 gibi proenflamatuar sitokinlerin diyabetik
hastalarda miktarlarının artan komplikasyonlarla ilişkili olduğu yapılan çeşitli çalışmalar ile
belirtilmiştir (Dalziel ve ark., 2002; Lee ve ark., 2004; Yu ve ark., 2004; Herbert ve ark., 2005; Lee ve
ark., 2005; Wang ve ark., 2005; Fontaine-Bisson ve ark.,2007; Oberbach ve ark., 2008; Hivert ve ark.,
2009; Luotola ve ark., 2009; Szoke ve ark., 2009; Huang ve ark., 2010; Altuner ve ark., 2011a; Altuner
ve ark., 2011b; Karadeniz ve ark., 2014; Raina ve ark., 2014, Dabhi ve Mistry, 2015).
Yapılan son çalışmalar sonucu TNF-α (-308), IL-1β (+3953), IL-6 (-174), IL-18 (-607) ve MCP-1
(-2518) sitokin gen polimorfizmlerinin diyabetli hastalarda komplikasyon gelişimi ile bağlantılı olduğu
gösterilmiştir (Dalziel ve ark., 2002; Kubaszek ve ark., 2003; Vozarova ve ark., 2003; Illig ve ark.,
2004; Lee ve ark., 2005; Sookoian ve ark., 2005; Wang ve ark., 2005; Libra ve ark., 2006; Oberbach ve
ark., 2008; Ahluwalia ve ark., 2009; Hivert ve ark., 2009; Luotola ve ark., 2009; Huang ve ark., 2010;
Karadeniz ve ark., 2010; Altuner ve ark., 2011a; Altuner ve ark., 2011b; Jing ve ark., 2011; Karadeniz
ve ark., 2014; Raina ve ark., 2014; Dabhi ve Mistry, 2015).
Biz de bu kapsamlı projemiz kapsamında üzerinde çalışmış olduğumuz bu 5 sitokin gen polimorfizmi
ile ilgili olarak yapmış olduğumuz genotipleme çalışmaları sonucunda TNF-α (-308), IL-1β (+3953) ve
IL-18 (-607) sitokin gen polimorfizmlerinin hem Tip 2 diyabet oluşumunda hem de diyabet
komplikasyonlarının gelişiminde risk faktörü olduklarını bulduk.
Bütün bu verilerin ışığında diyabet ve diğer hastalıkların gelişimi ve dünyadaki dağılımında bireysel,
çevresel ve etnik farklılıkların önemli bir rol oynadıkları düşünüldüğünde Türk toplumunda belirtilen
sitokin gen polimorfizmlerinin diyabet gelişimi ve komplikasyon oluşumundaki etkileri üzerine
yapılmış olan bu çalışma önem ve orijinallik kazanmıştır.
17
VI. Geleceğe İlişkin Öngörülen Katkılar
Çalışmış olduğumuz bu proje, Anabilim Dalımızda daha önce proje çalışma grubumuzun yapmış olduğu
sitokin polimorfizmi çalışmalarında elde edilen verilere yeni katkılar sağlamış ayrıca daha önce bu
konuyla ilgili olarak incelenmemiş yeni sitokin bölgelerinin Tip 2 diyabet hastalarını içeren bir Türk
popülasyonunda araştırılmasıyla bir adım daha ileri gidilmiştir.
Bu geniş kapsamlı proje sonunda elde edilen veriler Türk toplumunda yapılmış olması nedeniyle çok
büyük değer kazanmakta olup çalışmaya orijinallik getirmiştir. Dolayısıyla ileride planlanacak olan yeni
çalışmaları kurgularken elde ettiğimiz bu veriler bize çıkış noktası oluşturacaktır. Ayrıca bu projenin
dataları yurtdışı SCI kapsamına giren dergilerde tarafımızdan makaleler şeklinde değerlendirilecek ve
yurtiçi ve yurtdışı bilimsel kongre ve sempozyumlarda bildiriler halinde diğer bilim insanlarına
sunulacaktır.
Bu proje ile sağlanan cihaz ve malzeme altyapısıyla anabilim dalımızda yeni proje ve çalışmalar
rahatlıkla planlanabilecektir. Ayrıca anabilim dalımız lisansüstü öğrencileri de bu altyapı sayesinde tez
çalışmalarını yürütebilecek ve bu bağlamda gerekebilecek cihaz ihtiyaçlarını karşılayabileceklerdir..
VIII. Sağlanan Altyapı Olanaklarının Bilim Alanındaki Katkıları
Projemiz için talep ettiğimiz cihaz ve malzeme olanakları ile Anabilim Dalımızda 1 adet yüksek lisans
tezi tamamlanırken, bir adet de yüksek lisans tezi yapılacaktır. Ayrıca 2 adet bildiri 2 farklı uluslar arası
kongrelerde de sunulacaktır.
Biten yüksek lisans tezi:
Enflamatuar sitokin gen polimorfizmlerinin Tip 2 diyabet ve komplikasyonları üzerine olan etkilerinin
araştırılması (2014/Ankara) Tez sahibi: Ayşegül GÜVENÇ, Danışman: Prof. Dr. Asuman KARAKAYA
Başlanan yüksek lisans tezi:
TNF-α enflamatuar sitokin gen polimorfizmlerinin diyabet hastalığı gelişimi üzerine etkisinin
araştırılması Tez sahibi: Emre Umut GÜRPINAR, Danışman: Prof. Dr. Asuman KARAKAYA
18
Uluslararası sunulacak olan bildiriler:
- Correlation between some cytokine gene polymorphisms and susceptibility to type 2 diabetes. 11th
International Symposium on Pharmaceutical Sciences (ISOPS-11), 9-12 Haziran 2015, Ankara-Türkiye
- Genetic polymorphisms in the cytokine genes and risk of type 2 diabetes and its complications in a
group of Turkish population. 51th Congress of the European Societies of Toxicology (EUROTOX), 13-
16 Eylül 2015, Porto- Portekiz (Özet gönderildi).
IX. Kaynaklar
Ahluwalia, T.S., Khullar, M., Ahuja, M., Kohli, H.S., Bhansali, A., Mohan, V., Venkatesan, R.,
Rai, T.S., Sud, K., Singal, P.K. (2009). Common variants of inflammatory cytokine genes are associated
with risk of nephropathy in Type 2 Diabetes among Asian Indians. PLoS ONE, 4: 1-10.
Altuner, D., Ates, I., Suzen, S.H., Koc, G.V., Aral, Y., Karakaya, A. (2011b). The relationship of
PON1 QR 192 and LM 55 polymorphisms with serum paraoxonase activities of Turkish diabetic
patients. Toxicol. Ind. Health 27:873-878.
19
Altuner, D., Suzen, S.H., Ates, I., Koc, G.V., Aral, Y., Karakaya, A. (2011a). Are PON 1 Q/R 192
and M/L 55 polymorphisms risk factors for diabetes complications in Turkish population? Clin.
Biochem. 44: 372-376.
Ates, I., Suzen, S.H., Yucesoy, B., Tekin, I.O., Karakaya, A. (2008). Association of Cytokine
Gene Polymorphisms in CWP and Its Severity in Turkish Coal Workers Am. J. Ind. Med. 51: 741-747.
Ates, I., Yucesoy, B., Yucel, A., Suzen, S.H., Karakas, A., Karakaya, A. (2011). Possible effect of
gene polymorphism on the release of TNFA and IL1 cytokines in coal workers' pneumoconiosis. Exp.
Toxicol. Pathol. 63: 175-179.
Besadovsky, H.O. and del Rey, A. (2010). Interleukin-1 resets glucose homeostasis at central and
peripheral levels: Relevance for immunoregulation. Neuroimmunomodulation, 17: 139-141.
Bouhaha, R., Baroudi, T., Ennafaa, H., Vaillant, E., Abid, H., Sassi, R., Vatin, V., Froguel, P.,
Benammar-el Gaaied, A., Meyre, D., Vaxillaire, M. (2010). Study of TNFα -308G/A and IL6 -174G/C
polymorphisms in type 2 diabetes and obesity risk in the Tunisian population. Clin. Biochem., 43: 549-
552.
Castelnau, P.A., Garrett, R.S., Palinski, W., Witztum, J.L., Campbell, I.L., Powell, H.C. (1998).
Abnormal iron deposition associated with lipid peroxidation in transgenic mice expressing interleukin-6
in the brain. J. Neuropathol. Exp. Neurol., 57: 268-282.
Çağlar, M. and Kansu, E. (2004). Kemokinler, kemokin reseptörleri ve inflamasyon. Ankem Derg.,
18: 164-168.
Dabhi, B., Mistry, K.N. (2015). Oxidative stres and its association with TNF-α 308 G/C and IL-
1α-889 C/T gene polymorphisms in patients with diabetes and diabetic nephropathy. Gene 562: 197-
202.
Dalziel, B., Gosby, A.K., Richman, R.M., Bryson, J.M., Caterson, I.D. (2002). Association of the
TNF-alpha -308G/A promoter polymorphism with insulin resistance in obesity. Obes. Res., 10: 401-
407.
de Carvalho, M.H., Colaço, A.L., Fortes, Z.B. (2006). Cytokines, endothelial dysfunction, and
insulin resistance. Arq. Bras. Endocrinol. Metab., 50: 304-312.
Dinarello, C.A. (1999). IL-18: A TH1-inducing, proinflammatory cytokine and new member of the
IL-1 family. J. Allergy Clin. Immunol. 103: 11-24.
20
Douglas, D. (2003). Inflammatory cytokines tied to risk of Type 2. Diabetes, 52: 812-817.
Elmarakby, A.A. and Sullivan, J.C. (2010). Relationship between oxidative stress and
inflammatory cytokines in diabetic nephropathy. Cardiovasc. Ther., 00: 1-11.
Fontaine-Bisson, B., Wolever, T.M.S., Chiasson, J.L., Rabasa-Lhoret, R., Maheux, P., Josse, R.G.,
Leiter, L.A., Rodger, N.W., Ryan, E.A., El-Sohemy, A. (2007). Tumor necrosis factor α -238G>A
genotype alters postprandial plasma levels of free fatty acids in obese individuals with type 2 diabetes
mellitus. Metabolism, 56: 649-655.
Ha, H., Yu, M.R., Choi, Y.J., Kitamura, M., Lee, H.B. (2002). Role of high glucose-induced
nuclear factor-kappaB activation in monocyte chemoattractant protein-1 expression by mesengial cells.
J. Am. Soc. Nephrol., 13: 894-902.
Herbert, A., Liu, C., Karamohamed, S., Schiller, J., Liu, J., Yang, Q., Wilson, P.W.F., Cupples,
L.A., Meigs, J.B. (2005). The -174 IL-6 GG genotype is associated with a reduced risk of type 2
diabetes mellitus in a family sample from the National Heart, Lung and Blood Institute’s Framingham
Heart Study. Diabetologia, 48: 1492-1495.
Hivert, M.F., Sun, Q., Shrader, P., Mantzoros, C.S., Meigs, J.B., Hu, F.B. (2009). Circulating IL-
18 and risk of type 2 diabetes in women. Diabetologia, 52: 2101-2108.
Huang, Y., Xu, M., Hong, J., Gu, W., Bi, Y., Li, X. (2010). -607 C/A polymorphism in the
promoter of IL-18 gene is associated with 2 h post-loading plasma glucose level in Chinese. Endocr.,
37: 507-512.
Ihm, C.G., Park, J.K., Hong, S.P., Lee, T.W., Cho, B.S., Kim, M.J., Cha, D.R., Ha, H. (1998). A
high glucose concentration stimulates the expression of monocyte chemotactic peptide 1 in human
mesengial cells. Nephron, 79: 33-37.
Illig, T., Bongardt, F., Schopfer, A., Muller-Scholze, S., Rathmann, W., Koenig, W., Thorand, B.,
Vollmert, C., Holle, R, Kolb, H., Herder, C. (2004). Significant association of the interleukin-6 gene
polymorphisms C-174G and A-598G with type 2 diabetes. J. Clin. Endocrinol. Metab. 89: 5053-5058.
Jing, Y., Zhu, D., Bi, Y., Yang, D., Hu, Y., Shen, S. (2011). Monocyte, chemoattractant protein 1-
2518 A/G polymorphism and susceptibility to type 2 diabetes in a Chinese population. Clinica Chimica
Acta, 412: 466-469.
21
Karadeniz, M., Erdogan, M., Berdeli, A., Yilmaz, C. (2014). Association of interleukin-6 -174
G>C promoter polymorphism with increased risk of type 2 diabetes mellitus patients with diabetic
nephropathy in Turkey. Genet Test Mol Biomarkers 18: 62-65.
Kishimoto, T., Taga, T., Akira, S. (1994). Cytokine signal transduction. Cell 76: 253-262.
Kubaszek, A., Pihlajamaki, J., Komarovski, V., Lindi, V., Lindstorm, J., Eriksson, J., Valle, T.T.,
Hamalainen, H., Ilanne-Parikka, P., Keinanen-Kiukaanniemi, S., Tuomilehto, J., Uusitupa, M., Laakso,
M. (2003). Promoter polymorphisms of the TNF-α (G-308A) and IL-6 (C-174G) genes predict the
conversion from impaired glucose tolerance to type 2 diabetes: the Finnish Diabetes Prevention Study.
Diabetes, 52: 1872-1876.
Lee, S.H., Ihm, C.G., Sohn, S.D., Lee, T.W., Kim, M.J., Koh, G., Oh, S.J., Woo, J-T., Kim, S.W.,
Kim, J.W., Kim, Y.S., Lee, B.C., Kim., S.D., Cho, B.S., Lee, H-J., Chung, J-H. (2004). Polymorphisms
in Interleukin-1β and Interleukin-1 receptor antagonist genes are associated with kidney failure in
Korean patients with Type 2 Diabetes mellitus. Am. J. Nephrol., 24: 410-414.
Lee, S.H., Lee, T.W., Ihm, C.G., Kim, M.J., Woo, J.T., Chung, J.H. (2005). Genetics of diabetic
nephropathy in type 2 DM: candidate gene analysis for the pathogenic role of inflammation.
Nephrology, 10: S32-S36.
Libra, M., Signorelli, S.S., Bevelacqua, Y., Navolanic, P.M., Bevelacqua, V., Polesel, J.,
Talamani, R., Stivala, F., Mazzarino, M.C., Malaponte, G. (2006). Analysis of G(-174)C IL-6
polymorphism and plasma concentrations of inflammatory markers in patients with type 2 diabetes and
peripheral arterial disease. J. Clin. Pathol., 59: 211-215.
Luotola, K., Paakkönen, R., Alanne, M., Lanki, T., Moilanen, L., Surakka, I., Pietila, A., Kahönen,
M., Nieminen, M.S., Kesaniemi, Y.A., Peters, A., Jula, A., Perola, M., Salomaa V. (2009). Association
of variation in the Interleukin-1 gene family with diabetes and glucose homeostasis. J. Clin. Endocrinol.
Metab., 94: 4575-4583.
Moriwaki, Y., Yamamoto, T., Shibutani, Y., Aoki, E., Tsutsumi, Z., Takahashi, S., Okamura, H.,
Koga, M., Fukuchi, M., Hada, T. (2003). Elevated levels of interleukin-18 and tumor necrosis factor-
alpha in serum of patients with type 2 diabetes mellitus: relationship with diabetic nephropathy.
Metabolism, 52: 605-608.
22
Morohoshi, M., Fujisawa, K., Uchimura, I., Numano, F. (1995). The effect of glucose and
advanced glycosylation end products on IL-6 production by human monocytes. Ann. N. Y. Acad. Sci.,
748: 562-570.
Nakamura, A., Shikata, K., Hiramatsu, M., Nakatou, T., Kitamura, T., Wada, J., Itoshima, T.,
Makino, H. (2005). Serum interleukin-18 levels are associated with nephropathy and atherosclerosis in
Japanese patients with type 2 diabetes. Diabetes Care, 28: 2890-2895.
Navarro-Gonzales, J.F. and Mora-Fernandez, C. (2008). The role of inflammatory cytokines in
diabetic nephropathy. J. Am. Soc. Nephrol., 19: 433-442.
Nicoletti, F., Conget, I., Di Marco, R., Speciale, A.M., Morinigo, R., Bendtzen, K., Gomis, R.
(2001). Serum levels of the interferon-gamma-inducing cytokine interleukin-18 are increased in
individuals at high risk of developing type I diabetes. Diabetologia, 44: 309-311.
Nishimoto, N., Kishimoto, T., Yoshizaki, Y. (1999). Anti-cytokine therapy in autoimmune
diseases. Intern. Med. 38:178-182.
Oberbach, A., Lehmann, S., Kirsch, K., Krist, J., Sonnabend, M., Linke, A., Tönjes, A., Stumvoll,
M., Blüher, M., Kovacs, P. (2008). Long-term exercise training decreases interleukin-6 (IL-6) serum
levels insubjects with impaired glucose tolerance: effect of the -174G/C variant in IL-6 gene. Eur. J.
Endocrinol., 159: 129-136.
Ohno, Y., Aoki, N., Nishimura, A. (1993). In vitro production of interleukin-1, interleukin-6, and
tumor necrosis factor-alpha in insulin-dependent diabetes mellitus. J. Clin. Endocrinol. Metab. 77:
1072-1077.
Ollier, W.E.R. (2004). Cytokine genes and disease susceptibility. Cytokine 28: 174-178.
Opal, S.M., De Palo, V.A. (2000). Anti-inflammatory cytokines. Chest 117: 1162-1172.
Rader, D.J. (2000). Inflammatory markers of coronary risk. N. Engl. J. Med., 343: 1179-1182.
Raina, P., Matharoo, K., Bhanwer A.J. (2014). Monocyte chemoattractant protein-1 (MCP-1) g. -
2518 A>G polymorphism and susceptibility in type 2 diabetes (T2D) and end stage renal disease
(ESRD) in the North-West Indian population of Punjab. Ann Hum Biol. 26:1-7.
Reddy, P. (2004). Interleukin-18: Recent advances. Curr. Opin. Hematol., 11: 405-410.
23
Robker, R.L., Collins, R.G., Beaudet, A.L., Mersmann, H.J., Smith, C.W. (2004). Leukocyte
migration in adipose tissue of mice null for ICAM-1 and Mac-1 adhesion receptors. Obes. Res., 12: 936-
940.
Ruotsalainen, E., Stancakova, A., Vauhkonen I., Salmenniemi, U., Pihlajamaki, J., Punnonen K.,
Laakso, M. (2010). Changes in Cytokine levels during acute hyperinsulinemia in offspring of Type 2
diabetic subjects. Atherosclerosis, 210: 536-541.
Schins, R.P.F., Borm, P.J.A. (1999). Mechanisms and mediators in coal dust induced toxicity: a
review. Ann. Occup. Hyg. 43: 7-33.
Schrijvers, B.F., De Vriese, A.S., Flyvbjerg, A.A. (2004). From hyperglycemia to diabetic kidney
disease: The role of metabolic, hemodynamic, ıntracellular factors and growth factors/cytokines.
Endocr. Rev., 25: 971-1010.
Sherwin, R. (2006). Type II Diabetes Mellitus. In: Cecil Textbook of Medicine. Eds: Coldman, L.,
Ausiello, D., 22nd Edition, Philadelphia, PA: W.B. Saunders Company, USA.
Sookoian, S.C., Gonzalez, C., Pirola, C.J. (2005). Meta-analysis on the G-308A tumor necrosis
factor alpha gene variant and phenotypes associated with the metabolic syndrome. Obes. Res., 13: 2122-
2131.
Szoke, D., Molnar, B., Solymosi, N., Racz, K., Gergics, P., Blasko, B., Vasarhelyi, B., Vannay,
A., Mandy, Y., Klausz, G., Gyulai, Z., Galamb, O., Spisak, S., Hutkai, B., Somogyi, A., Berta, K.,
Szabo, A., Tulassay, T., Tulassay, Z. (2009). Polymorphisms of the ApoE, HSD3B1, IL-1β and p53
genes are associated with the development of early uremic complications in diabetic patients: Results of
a DNA sequencing array study. Int. J. Mol. Med., 23: 217-227.
Tesch, G.H. (2008). MCP-1/CCL2: a new diagnostic marker and therapeutic target for progressive
renal injury in diabetic nephropathy. Am. J. Physiol. Renal Physiol., 294: F697-F701.
Tracey, K.J., Cerami, A. (1994). Tumor necrosis factor: a pleiotropic cytokine and therapeutic
target. Annu. Rev. Med., 45: 491-503.
Vendrell, J., Broch, M., Fernandez-Real, J.M., Gutierrez, C., Simon, I., Megia, A., Gallart, L.,
Ricart, W., Richart, C. (2005). Tumour necrosis factor receptors (TNFRs) in Type 2 diabetes. Analysis
of soluble plasma fractions and genetic variations of TNFR2 gene in a case-control study. Diabet. Med.,
22: 387-392.
24
Vozarova, B., Fernandez-Real, J.M., Knowler, W.C., Gallart, L., Hanson, R.L., Gruber, J.D.,
Ricart, W., Vendrell, J., Richart, C., Tataranni, P.A., Wolford, J. K. (2003). The interleukin-6 (-174)
G/C promoter polymorphism is associated with type-2 diabetes mellitus in Native Americans and
Caucasians. Hum. Genet., 112: 409-413.
Wang, Y., Ng, M.C.Y., So, W-Y., Ma, R., Ko, G.T.C., Tong, P.C.Y., Chan, J.C.N. (2005).
Association between tumour necrosis factor-α G-308A polymorphism and risk of nephropathy in obese
Chinese type 2 diabetic patients. Nephrol. Dial. Transplant., 20: 2733-2738.
Yu, H.I., Sheu, W.H., Song, Y.M., Liu, H.C., Lee, W.J., Chen, Y.T. (2004). C-reactive protein and
risk factors for peripheral vascular disease in subjects with Type 2 diabetes mellitus. Diabet. Med. 21:
336-341.
Zhang, Z., Yuan, W., Sun, L., Szeto, F.L., Wong, K.E., Li, X., Kong, J., Li, Y.C. (2007). 1,25-
Dihydroxyvitamin D3 targeting of nF-kappaB suppresses high glucose-induced MCP-1 expression in
mesengial cells. Kidney Int., 72: 193-201.
X. Ekler
Mali Bilanço ve Açıklamaları
25
26
Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar
Proje kapsamında alınmış olan thermal cycler, mini yatay elektroforez, spin santrifüj ve DNA
spektrofotometresi Anabilim Dalımız araştırma laboratuarında konuşlandırılmış olup çalışmalar
sırasında verimli olarak kullanılmış ve deneyler tamamlanmıştır. Bundan sonra planlanacak olan proje
ve diğer çalışmalarda da bu makine ve teçhizatlar rahatlıkla kullanılabilecektir.
Sunumlar (bildiriler)
Proje çalışmaları tamamlandıktan sonra elde edilen verilerden oluşturulan iki (2) adet bildiri, poster
olarak 2 ayrı uluslararası kongrede sunulacaktır. Bundan sonra düzenlenecek olan ulusal ve uluslararası
kongrelerde de proje çalışmalarına ait sunumlar planlanmaya devam edilecektir.
Bildirilerin isimleri ve sunulacak olan kongre bilgileri aşağıdaki gibidir:
1) Correlation between some cytokine gene polymorphisms and susceptibility to type 2 diabetes. 11th
International Symposium on Pharmaceutical Sciences (ISOPS-11), 9-12 Haziran 2015, Ankara-Türkiye
2) Genetic polymorphisms in the cytokine genes and risk of type 2 diabetes and its complications in a
group of Turkish population. 51th Congress of the European Societies of Toxicology (EUROTOX), 13-
16 Eylül 2015, Porto- Portekiz
27
Yayınlar ve Tezler
Proje çalışmalarından elde edilen sonuçlar makaleler haline getirilmektedir. Proje sonuç raporunu takip
eden ay içinde hazırlanarak uluslararası saygınlığı olan ve SCI kapsamına giren dergilere yayınlanmak
üzere gönderilecektir.
Proje çalışmaları sırasında proje çalışma grubunda olan Anabilim Dalımız öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Asuman KARAKAYA'nın yüksek lisans öğrencilerinden Ayşegül GÜVENÇ çalışmalarımızla bağlantılı
olan yüksek lisans tezini tamamlamıştır. Prof. Dr. Asuman KARAKAYA'nın diğer yüksek lisans
öğrencisi olan Emre Umut GÜRPINAR'ın da yüksek lisans tezi proje ile bağlantılı olarak tasarlanmış ve
çalışmalara başlanmıştır. Biten ve devam etmekte olan yüksek lisans tezlerinin başlıkları ve diğer
bilgileri aşağıdaki gibidir:
Biten yüksek lisans tezi:
Enflamatuar sitokin gen polimorfizmlerinin Tip 2 diyabet ve komplikasyonları üzerine olan etkilerinin
araştırılması (2014/Ankara) Tez sahibi: Ayşegül GÜVENÇ, Danışman: Prof. Dr. Asuman KARAKAYA
Başlanan yüksek lisans tezi:
TNF-α enflamatuar sitokin gen polimorfizmlerinin diyabet hastalığı gelişimi üzerine etkisinin
araştırılması Tez sahibi: Emre Umut GÜRPINAR, Danışman: Prof. Dr. Asuman KARAKAYA