Çocuklarda oksijen tedavisi; Akut (pnömoni, bronşiolit, astım, vb.) ve kronik
akciğer hastalıklarında, Kalp ve damar sistemi hastalıklarında, Solunumu deprese eden kazalar ve
zehirlenmelerde
oluşan hipoksiyi önlemek ve öncelikle kalp ve beyin olmak üzere tüm organlara uygun konsantrasyonda oksijen sağlamak amacıyla uygulanır.
Hipoksi durumunda çocukta;
Başağrısı Şuur bulanıklığı
Hızlı yüzeysel veya derin-zorlu solunum
Ajitasyon
Taşikardi
Burun kanadı solunumu
(Burun kanatlarının solunum ile birlikte inip-kalkması)
Taşikardi
periferal siyanoz
Subternal veya interkostal çekilmeler
Çocuğun hipoksi durumu değerlendirilerek, gerekli
oksijeni yardımsız sağlayamayacağı saptanırsa
oksijen tedavisi uygulanır.
Oksijen uygulamalarının uygun dozda ve sürede
yapılması önemlidir.
Özellikle yüksek konsantrasyonda oksijen
uygulamaları ciddi komplikasyonlara neden olur.
Multifaktöriyel bozukluklara bağlı olarak ortaya
çıktığı kabul edildiği gibi, kuvöz içinde yüksek
konsantrasyonda (%40’dan fazla) oksijen
uygulaması sonucunda da ortaya çıkabilir.
-Bronkopulmoner displazi
Surfaktan eksiklği ve respirutuar distress
sendromu olan prematürelerde, yüksek
konsantrasyonda oksijen verilmesi ve mekanik
ventilasyon basıncına bağlı olarak gelişen bir
hasardır.
3 evresi vardır.
Son dönemde jeneralize amfizem, atelektazi ve
kardiomegali görülür.
Vakaların %40’ı ilk yıl içinde kaybedilir.
İyi gidişli vakalar birkaç hafta sonunda düzelir.
-Oksijen toksikasyonu:
Yüksek konsantrasyonlarda oksijen alınması
durumunda görülür.
Belirtiler; -Retrosternal ağrı, -Vital kapasitenin hızlı ve devamlı düşmesi ve -Konvülsiyonlardır
Oksijenin Özellikleri Alınacak Önlemler
- Oksijen renksiz, kokusuz, havadan ağır bir gazdır.
- Bu nedenle bağlantılardan kolaylıkla oksijen kaçağı olabilir ve fark edilmez.
-Çocuğa hangi yöntemle uygulanırsa uygulansın, çocuğun yaşına uygun malzeme seçilmeli ve sistem oksijen kaçağı yönünden kontrol edilir.
-Oksijen yanmayı destekleyen bir gazdır. Fazla oranları kolaylıkla tutuşup yangınlara sebep olabilir.
-“Sigara içilmez” levhası görülebilecek bir yere asılır.
- Odadaki, elektrikli aletler kapatılır, oksijen silindiri ısı yayan merkezden uzaklaştırılır.
-Yangın söndürücüler hazır bulundurulur ve kullanımı öğrenilir.
- Hasta ailesi yangın tehlikesine karşı eğitilir.
- Oksijen kuru bir gazdır. - Bronşlarda ve alveollerde iritasyon
ve bronkokonstrüksüyon yapar.
-Oksijen çocuğa distile sudan geçirilerek, nemlendirildikten sonra verilir.
- Çocuğu kuru oksijenin iritasyonundan korumak için uygulama sırasında 3-4 saatte bir ağız bakımı verilir.
Oksijen tedavisinde kullanılan yöntemler;
Küvözde(inkübatörde) oksijen uygulama
Oksijen başlığı
Nazal kanül
Nazal katater
Oksijen maskesi
Çocuğa hangi yolla oksijen verileceği;
Çocuğun soluduğu havanın konsantrasyonu,
Çocuğun bu havayı kullanma yeteneği,
Çocuğun yaşı ve durumu değerlendirilerek
saptanır.
Çocuğa en az rahatsızlık verecek yöntem
seçilir.
ve
Çocuğun kilosu 1.500 g’ın altında az
veya oksijen ihtiyacı %55’ten az ise
düşük konsantrasyonda oksijen
uygulama yöntemlerinden biri (nazal
kanül, nazal kateter, vb) tercih edilir.
Erişkinde oksijen uygulama ile ilgili genel kurallar çocuk için de geçerlidir.
Uygulamada hemşirenin özen göstermesi gereken durumlar aşağıda yer almaktadır.
Uygulamadan önce ve sonra eller yıkanır.
Çocuk iletişim kurabilecek yaşta ise çocuğa, değilse ailesine işlem anlatılır ve işbirliği istenir.
Gerekli malzemeler hazırlanır
- Flowmetre veya regülatör
- Humidifer,
- Steril veya distile su
- Bağlantı tüpleri,
- Maske-kanül-çadır gibi seçilen yönteme ve
çocuğun yaşına uygun malzeme,
- “Sigara İçilmez” levhaları
Kontamine olmuş malzemeler kullanılırsa
enfeksiyonlar meydana gelebilir.
Bu nedenle kanül, kateter, vb. malzemeler mümkün
olduğunca disposible olmalı, değilse prospektüsüne
göre temizlenmelidir.
Humidifere (nemlendiriciye) 2/3’sine
kadar steril/distile su doldurulur ve
gerekli bağlantılar yapıldıktan sonra
aletin çalışıp çalışmadığı, oksijen kaçağı
olup olmadığı kontrol edilir.
Nemlendirici her gün temizlenir ve
içindeki suyu değiştirilir.
Oksijen uygulamada kullanılan kateter, vb.
malzemeler çocuğun burnuna yerleştirilirken,
kateterin ucu steril su ile ıslatılarak
kayganlaştırılır.
Kayganlaştırma işleminde lipoid pnömoniye
neden olacağından kesinlikle yağlı maddeler
kullanılmaz.
Çocuğun hava yolları açık tutulur.
Gerekiyorsa ağız, burun, boğaz
aspire edilir ya da mide lavajı
yapılır.
Çocuk desteklenerek rahat edeceği
bir pozisyon verilir. Çocuklar
genellikle fawler veya semi-fawler
pozisyonda rahat ederler.
Tedaviyi yönlendirmek için uygulama sırasında
olanak varsa 4 saatte bir kandaki oksijen
satürasyonu incelenir, değerlendirilir, rapor edilir.
Uygulama sırasında;
-Bağlantıların yerinde olup olmadığı
- Nemlendiricideki su seviyesi
-Giden oksijenin miktarı zaman zaman kontrol
edilir ve oksijenin yanıcı etkisinden korunmak için
gerekli önlemler alınır.
-Uygulama sonunda;
İşlemin başlangıcı,
Yöntemi,
Dakikada giden oksijen miktarı (lt/dk),
Hastanın uygulamaya cevabı (vital
belirtileri, solunum güçlüğü, siyanoz olup-
olmadığı, rengi, öksürüğü)
hemşirelik notuna kaydedilir.
Yalnız yenidoğan döneminde kullanılan bir oksijen
uygulama metodudur.
Küvözde (İnkübatörde) Oksijen Uygulama
Çocuk yeterli oksijeni yardımsız sağlayamıyorsa
(yüzeysel-hızlı solunum, apne nöbetleri, siyanoz)
veya prematüre ise (özellikle tartısı 1.500 g’ın
altında ise) yada
çocuğa düşük konsantrasyonda oksijen verilmesi
gerekiyorsa
bu yöntem seçilir.
Kuvözde yeterli oksijen sağlanamıyorsa, oksijen sistemi arızalı ise, kuvözdeki çocuğa oksijen başlığı kullanılarak da oksijen verilir. Bu durumda kuvözün oksijen girişi kapatılır.
Kuvöz humidiferindeki (nemlendirici) su seviyesi ve
kuvözün ısısı zaman zaman kontrol edilir.
Humidiferin 2/3’si steril/distile su ile dolu
olmalıdır.
Çocuk kuvöz dışında izlenir.
Kuvöz içindeki oksijen konsantrasyonu %40’ın
üstüne çıktığında prematürelerde retronal
fibroplazi’ye neden olabilir.
Bu nedenle oksimetre ile kuvözdeki oksijen
konsantrasyonu belli aralıklarla kontrol edilir.
İşlem:
Kuvöz hazırlanır, oksijen bağlantısı yapılır.
İstenilen O2 konsantrasyonu sağlandıktan sonra
çocuk içine yerleştirilir.
Dakikada 1-1.5 lt. gidecek şekilde oksijen akışı
sağlanır.
Oksijen Başlığı (Oxyhood, Oxygen Hood) ile Oksijen Uygulama
Nemlendirilmiş oksijenin çocuğun başına geçirilen
plastik bir alet yardımıyla verilmesidir.
Küçük çocukların vücutlarına oranla başları büyük
olduğundan oksijen soğuk olarak verildiğinde çocukları ısı
kayıpları ve oksijen tüketimleri de fazla olacaktır.
Bu nedenle oksijen mümkün olduğunca ısıtılarak verilir.
Ayrıca oksijenin
hızlı ve soğuk olarak
doğrudan çocuğun
yüzüne gelmesi
apneye neden
olacağından oksijen
çocuğun yüzüne
gelmeyecek biçimde
verilir.
Oksijen başlığı çocuğun görüş mesafesini
kısıtladığından başlığın içine veya dışına görme
duyusunu uyarıcı eşyalar, oyuncaklar yerleştirilir.
Başlığın iç kısmında
çocuğun nefes alıp-
vermesiyle oluşan buhar
da silinerek, çocuğun
görüşü sağlanır.
Bu yöntemle oksijen alan
çocuklar beslenirken, kısa
bir süre için oksijen
başlığından çıkarılır ve
nazal kanül ile oksijen
verilir.
Oksijenin kaçıp ziyan olamaması veya dışarıdan gelen havanın başlık içindeki oksijen konsantrasyonunu değiştirmemesi, aynı zamanda çocuğun derisinde sürtünme (boyun, çene ve omuza) ve iritasyonu önlemek için çocuğun boynu ile başlık arasına bir gaz bezi yerleştirilir.
Flowmetre başlık içine dakikada yaklaşık 4-8 lt
oksijen gidecek şekilde ayarlanır.
Başlık içindeki oksijen konsantrasyonu zaman
zaman oksimetre ile kontrol edilir.
Nazal Kanül ile Oksijen Uygulama
İki ucu açık, burun deliklerine
yerleştirilen, sert plastikten yapılmış,
gözlük şeklinde bir kanül ile oksijen
verme yöntemidir.
Genellikle büyük çocuklarda, uzun
süreli fakat az miktarda oksijen
verilmesi gereken durumlarda
kullanılır.
Kanülün diğer yöntemlerden
farkı çocuğun hareketlerinde
fazla kısıtlama yapmamasıdır.
Ancak çok aktif ve küçük
çocuklar kanülü yerinden
çıkarmak için uğraşabilirler.
Bu yöntemle oksijen uygulamada, kanülün uçları
burun deliklerinin hemen girişinde olduğundan
verilen oksijen oda havasına karışabilir ve
çocuğuna aldığı oksijen miktarı tam olarak
ölçülemez.
Oksijen fazla oranda verildiğinde gastrik
distansiyon ve regürjitasyon gelişebilr.
İşlem
Gözlük şeklindeki kanül burnun iki deliğine, uçları da kulak arkasına yerleştirilir.
Kanülün bağlantı tübü flaster veya çengelli iğne ile yatağa tespit edilir.
Genellikle %30-40 yoğunlukta oksijen, dakikada en fazla 6 lt gidecek şekilde ayarlanır.
Nazal Katater ile Oksijen Uygulama
Çocuğun yaşına uygun bir kateterin (nazogastrik
sonda) burun deliklerinden birine sokularak tesipit
edilmesiyle oksijen verme işlemidir.
İritasyona neden olduğu için günümüzde daha az
kullanılmaktadır.
Ancak, çocuğun hareketlerinde kısıtlama yapmadığı
için evde oksijen alması gereken çocuklarda tercih
edilmektedir.
Bu yöntemle oksijen uygulamada verilen oksijenin
bir kısmı burun deliklerinden dışarıya çıkabilir.
Bu nedenle hastaya verilen oksijen konsantrasyonu
tam olarak belirlenemez.
Yine fazla oksijen verilmesi durumunda çocukta
gastrik distansiyon ve doku iritasyonu oluşur.
Burundaki herhangi bir enfeksiyon veya nekrozu
önlemek için, katater her 8 saatte bir diğer
burun deliğine takılır.
İşlem
Kateterin ucu distile su ile ıslatılır.
Herhangi bir burun deliğine 1-2 cm kadar sokulur.
Kateter buruna tercihen yanağa tespit edilir.
Flowmetre dakikada en fazla 6 lt oksijen gidecek
şekilde ayarlanır.
Kateter bağlantıları yatağa tespit edilir.
Maske çocuğun yaşına uygun olmalı, çocuğun ağız
ve burnunu tamamen kapatarak yüzüne oturmalı,
böylece oksijen kaçışı önlenmelidir.
Genellikle 4 yaşından büyük çocuklarda, işbirliği
yapma olasılığı daha fazla olduğundan daha sık
kullanılır.
Küçük çocuklar kısa süre de olsa maskeyi
kullanamaz, iterler, reddederler.
Yine komadaki çocuklara aspirasyon tehlikesi
nedeniyle bu yöntem uygulanmaz.
Uygulama sırasında maske
saatte bir çıkarılır, çocuğun
yüzü yıkanır.
Cildinde tahriş varsa
genellikle bakım verilir, maske
tekrar takılır.
İşlem
Maske çocuğun ağzını ve burnunu alacak şekilde
yerleştirilir. Bağları sıkıştırılarak oksijenin kaçışı
önlenir.
Genellikle oksijen %24-50 oranında ve dakikada
en fazla 6-10 lt gidecek şekilde ayarlanır.
BUHAR (HUMİDİFİKASYON, NEM) VE AEROSOL TEDAVİSİ
Alt ve üst solunum yolları ile ilgili durumlarda
kullanılan tedavi yöntemleridir.
Buhar (humidifikasyon,nem) tedavisi:
Solunum yollarını nemlendirme,
Su kaybını önleme ve
Sekresyonları yumuşatarak harekete geçirme
amacıyla yapılır.
Aerosol tedavisi Solunum yollarının
enfeksiyonlarında ve obstrüktif
akciğer hastalıklarında aerosol
veya bazı ilaçların inhalasyon
yolu ile verilmesi amacıyla
uygulanır.
Bu yolla verilen ilaç/aerosol
küçük sıvı partiküllerine dönüşür
ve solunum yollarında depolanır.
Aerosol, bir gaz içinde asılı olan katı veya sıvı ince partiküllerdir.
Genellikle distile su, tuz, propyline glikol veya gliserin içeren maddelerdir.
Aerosoller nebulizatörler ile verilir.
Nebulizasyon için kullnılan ilaçların etkileri ve yan
etkileri iyi bilinmelidir.
Çocuğa buhar tedavisi yapmak amacıyla evde sıcak
duş, soba veya radyatör üzerine ıslak havlu asma
gibi yöntemlerden yaralanılır.
Her işlemden önce ve sonra eller yıkanır.
Enfeksiyon tehlikesini azaltmak için araçlar her
gün temizlenir.
İşlemin başladığı saat, uygulandığı süre, kullanılan
yöntem, hastanın işleme cevabı (vital belirtileri,
sekresyon çıkarıp-çıkarmadığı, öksürüğü, vb.)
hemşirelik notuna kaydedilir.
Buharlı Oksijen Çadırı (Krupet) ile Buhar, Oksijen veya İlaç Uygulama
Akut solunum yolu
hastalıklarında, çocuğa daha
yüksek konsantrasyonda uygun
ısı ve nemde oksijen verme
yöntemidir.
Genellikle küçük çocuklara
uygulanan bir yöntemdir.
Ancak bazı büyük
çocuklarda uzun süreli
oksijen alma durumunda da
bu yöntem seçilir.
Oksijen çadırı şeffaf, plastikten yapılmıştır.
Yatağın üzerine monte edilir.
Bazıları kendi nemini kendi sağlar.
İsteğe göre çadırın arkasındaki depoya sıcak veya soğuk su ya da buz parçası konur.
Wheezingde soğuk su kullanılmaz.
Bu yöntemle çocuğun çevresinde nemli bir hava
akışı olduğundan sekresyonlar yumuşar ve öksürük
gibi iritasyonlar çocuğu daha az rahatsız eder.
Çocuğun rahatlığı ve güveni için annesi devamlı
onun görebileceği bir yerde olmalıdır.
Çocuğa işlem süresince sıkılmaması için dışarıdan
kitap okuma, çadır içine oyuncaklarını verme gibi
meşguliyetler bulunur.
Ancak verilen oyuncaklar çocuğa zarar
vermeyecek, emniyetli (plastik, kıvılcım
çıkartmayan) olanlardan seçilir.
Çadır içindeki ısı, nem ve oksijen oranı 4 saatte
bir kontrol edilir.
Çadır içindeki hava nemli olduğundan çocuğun
üşümemesi için elbiseleri ve yatak takımları sık sık
kontrol edilir.
Islandıkça değiştirilir ve çocuk değiştirme
süresince pamuklu bir battaniyeye sarılır.
Çocuğun işlem süresince ısı alımı, rektal yolla
yapılır (aksiler ısı çevre ısısından etkileneceği için).
İşlem sonrası çadır temizliği yapılır. Temizlikte
eter, alkol gibi yanıcı maddeler kullanılmaz ve
çadıra yağlı elle dokunulmaz.
İşlem
Çadır yatağın üzerine yerleştirilir. Açık olan uçları
yatağın altına sokulur. Çünkü oksijen havadan ağır
bir gaz olduğundan kolaylıkla oda havasına
karışabilir.
Çadırın deposuna isteğe göre sıcak-soğuk su veya
buz parçaları konur.
Çadırda, oksijen %30-40 yoğunlukta dakikada 6-
10 lt gidecek şekilde ayarlanır.
Başlangıçta oksijen 15 lt/dak. olarak ayarlanır,
çadır içinde istenilen konsantrasyona ulaşıldıktan
sonra kısılır.
Çocuğa yapılacak tüm hemşirelik işlevleri, çadır
mümkün olduğunca az açılacak şekilde planlanarak
yapılır.
Nebulizatör ile Buhar ve Aerosol Tedavisi
Nebulizatör yardımıyla oksijen veya havanın sudan
geçirilerek çocuğa verilmesi şeklinde uygulanan bir
inhalasyon yöntemidir.
Buhar ve nem sekresyonların yumuşayarak
çıkmasını sağlar.
Solunum yollarının tıkanmasına yol açan durumlarda kullanılır.
Alet içine konulan su isteğe göre sıcak veya soğuk olabilir. Wheezing’de soğuk su kullanılmaz.
Alet içine istenildiğinde ilaç/aerosol de konulabilir.
Kullanılan ilaçların etkileri ve yan etkileri iyi
bilinmelidir.
Nebulizatörler kullanmadan önce prospektüsü
incelenmeli ve çalışıp çalışmadığı kontrol
edilmelidir.
Aletin deposuna fazla su koyarak zorlanmaz ve
önerilen sürede çalıştırılır.
Uygulama çocuğun durumuna göre 4-6 saat
aralıklarla yapılır.
Uygulamadan sonra alet prospektüsüne göre
temizlenir.
İşlem:
Nebulizatör çocuğun başucuna yaklaştırılan bir
masa, sehpa, vb. üzerine konur.
Çocuğun ağzı, burnu alete yaklaştırılacak şekilde
pozisyonu ayarlanır (flawler veya yarı flawler).
Aletin deposu yarısına kadar suyla doldurulur,
isteniyorsa ilaç da katılır.
Alet çalıştırılır, çocuğa derin nefesler alması
söylenir, çocuğun yanında bir süre beklenerek
destek olunur.
Zaman zaman depodaki suyun miktarı kontrol
edilir. Azalmışsa ilave edilir.
Aerosol Maskesi ile Aerosol Uygulama
Aerosolün bir maske ve maskeyle birleştirilmiş bir
nemlendirici vasıtasıyla uygulanmasıdır.
Aerosol maskesi ile tedavi çocuğa aralıklarla
aerosol tedavisi yapılması gereken durumlarda
kullanılan bir yöntemdir.
Aerosol tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
bronkospazma neden olabilirler. Bu nedenle çocuk
işlem süresince respiratuar distress yönünden
gözlenmelidir.
Maske, nebulizatör ve diğer malzemeler hergün
değiştirilir ve prospektüsüne göre temizlenir.
İşlem
Nemlendiriciye distile suyla birlikte inhale
edilmesi istenen ilaç yada aerosol konulur.
Maske çocuğun ağzını ve burnunu kapatacak
şekilde yerleştirilir ve uygulama yapılır.
Hastanın yanında bir süre beklenir. Maskeye
alışması sağlanır ve düzenli aralıklarla durumu
kontrol edilir.
POSTURAL DRENAJ
Postural drenaj çocuğa çeşitli pozisyonlar
verilerek yerçekimi etkisiyle sekresyonların
akciğerlerden trakeaya atılmasını sağlamak
amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Postural drenaj; bazı solunum sistemi
hastalıklarında (bronşit, kistik fibroz, pnömoni, astım,
obstrüktif akciğer hastalıkları, vb.) tedavi amacıyla
bazı durumlarda da (torakotomi, staz pnömonisi
ameliyatlarından sonra, uzamış suni ventilasyonlarda,
paralitik durumlarda, şuursuz hastalarda) profilaktik
olarak uygulanır.
Postural drenaj uygulaması yapılan ve yukarıda
açıklanan solunum sistemi hastalıklarında vücut,
akciğerleri enfeksiyondan korumak için daha koyu
müküs salgılar.
Koyu müküs solunum yollarına aktığı zaman nefes
alma işlemi dah zor olur.
Uygulama, genellikle günde 3 kez, çocuk sabah
yataktan kalkmadan hemen ve öğle-akşam
yemeklerinden yaklaşık 1.5 saat önce yapılması
önerilir.
İşlem sırasında öksürme ve balgam çıkarma
çocuğun kusmasına neden olabileceğinden
yemeklerden sonra yapılması önerilmez.
Çocuğun tedavisinde balgam söktürücü, bronş
genişletici ilaçlar kullanılıyorsa uygulamadan 15-
20 dakika önce verilir.
Uygulama yemeklerden 30-45 dakika önce
bitirilmeli
Bir uygulama süresi en fazla 20-30 dakika
olmalıdır.
Böylece çocuğun istirahat etmesi ve iştahının
açılması için fırsat verilmiş olur.
Postural drenaj uygulanırken çocuk birkaç farklı
pozisyona getirilir.
Toplam 18 akciğer segmentine uygulanabilecek
klasik 12 pozisyon vardır.
Çocuğun akciğer filmleri değerlendirilerek uygun
pozisyonlar önerilir.
Çocuk bir uygulama süresinde 4-6 tanesini tolere
edebilir. Bu nedenle diğer pozisyonlar diğer
uygulamalarda kullanılır.
Küçük çocuklarda uygulama, çocuk yatağına yastığı üzerine veya anne ya da terapistin kucağına yatırılarak yapılır.
Kuvözdeki bir yenidoğanda; rulo haline getirilmiş bir battaniye ve yükseltilip alçaltılan kuvöz tablası ile pozisyonu ayarlanır.
Uygulama fizik tedavi teknisyenleri veya eğitilmiş
hemşire tarafından yapılır.
Uygulamadan sonra, işlemin saati, çocuğun işlem
sonunda balgam çıkarıp-çıkarmadığı, çıkarmışsa
miktarı, rengi, görünüşü kaydedilir ve ağız bakımı
verilir.
Postural drenaj uygulamasında teknik olarak 2 çeşit masaj hareketinden faydalanılır. Bunlar:
Vurma (perküsyon, tapodman):
Akciğerlerdeki dolaşımı hızlandırıp, mukusu ilerletmek amacıyla yapılan bir harekettir.
El ayası, içinde herhangi bir şey tutuyormuş gibi fincan şeklinde çukurlaştırılır ve lezyonlu akciğer bölgesi üzerine kenarlarında açıklık kalmayacak şekilde yerleştirilerek kısa, ani vuruşlar yapılır.
Küçük bebeklerde; biberon emziğine kağıt mendil doldurulup alt tarafı bantla kapatılarak, bu hareket için kullanılır. Ya da küçük kap şeklinde bir şey (anestezi maskesi, içi doldurulmuş ilaç kadehi, vb.) de kullanılabilir.
Ayrıca elektrikle çalışan perküsyon aletleri de vardır.
Vurma hareketi bir postural drenaj pozisyonu için yaklaşık 1 dakika uygulanır.
Sarsma:
Ekspirasyon sırasında terapistin elleri ve kolları ile
çocuğun göğüs duvarına uyguladığı hareketlere
denir.
Amaç sıkıştırıp-gevşetme hareketleri ile titreşim
oluşturmak ve titreşimle mukusun akciğerlerden
kolayca ayrılmasını sağlamaktır.
Eller .eşitli pozisyonlarda (birbiri üstüne, yan yana
veya göğsün iki tarafına) yerleştirilir.
Çocuğa derin bir nefes alması söylenir, çocuk
nefesini verirken adale sıkıştırma hareketi ile
sarsılır.
İşlem için elektrikli sarsma aleti de kullanılabilir.
İşlem:
Çocuğun üzerindeki fazla giysiler çıkarılır.
Üşümemesi ve derisine çıplak elle dokunmamak için gömleği çıkarılmaz.
Lezyonun bulunduğu yere göre uygun pozisyon verilir.
Büyük çocuklara birkaç derin nefes alması
söylenir. Küçükse bir şişeye üflettirilir veya balon
şişirttirilir.
Birkaç dakika kadar vurma (tapotman) hareketi
uygulanır.
Sonra derin bir nefes aldırılır.
Nefesini verirken sarsma hareketi uygulanır.
Sarsma 3 ekspirasyon sırasında tekrarlanır.
Çocuk iyi nefes alıp veremiyorsa sarsma 5 kez tekrarlanır.
Çocuk öksürtülmeye teşvik edilir.
Kolay öksürmesi için oturur pozisyona getirilir.
Diğer postural drenaj pozisyonlarında da aynı işlemler tekrarlanır.
SOLUNUM YOLLARININ YABANCI BİR CİSİMLE TIKANMASI DURUMUNDA YAPILACAK İŞLEMLER
Yabancı cisimle (düğme, bocuk, misket, leblebi, vb.)
solunum yolu tıkanan bir çocuk 1 yaşından küçük
ise; göğüs dışarıdan baskılanarak yabancı cismin
geri çıkmasını destekleyici hareketler yapılır.
1 yaşından büyük çocuklarda ve adolesanlarda
Heimlich manevrası yaptırılır.
Heimlich manevrası; diyafram altına baskı
yaparak diyaframın yükselmesi sağlanır.
Yükselen diyaframa akciğerlerdeki havayı dışarı
çıkması için zorla ve bu sırada yabancı cisim de
çıkarılmış olur.
Bir Yaşından Küçük Çocuklarda Yapılacak Acil İşlemler
Bebeğin ağız boşluğunda yabancı cisim görülüyorsa,
orta parmak ağız kenarından içeri sokularak
yabancı cisim boğaza daha fazla itilmeden dikkatle
çıkarılır.
Yabancı cisim görülmüyorsa, çocuk kurtarıcının sol kolu üzerine prone(yüzükoyun) pozisyonda, başı aşağı gelecek şekilde yatırılır ve sol elle çenesi desteklenir.
Sağ elle çocuğun sırtına, kürek kemikleri arasına güçlü bir şekilde 4 vuruş vurulur.
Daha sonra bebek ters çevrilir. Baş aşağı supine (sırtüstü) pozisyonda yerleştirilip baş ve boyun desteklenir, göğsüne aynı fakat daha yavaş hızda 4 itme hareketi darbesi uygulanır.
Bir Yaşından Büyük Çocuklarda ve Adolesanda Ayakta Oturarak veya Yatarak
Uygulanan Heimlich Manevrası
Erişkindeki gibidir.
CPAP (CPAP -Continuous Pozitif Airway Pressure) “Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı”
Yardımcı solunumun amacı; bebek ve ya çocuk kendi kendine yeterli solunum yapabilinceye kadar solunumun desteklenmesidir.
Bu destek kısa süreli veya uzun süreli olabilir.
Solunum yetersizliği Solunum yetersizliği başladığında
Bebek solunum hızını
Zaman geçtikçe bebek yorulur
Solunum hızı düşmeye başlar
Bebek solunum yetersizliğini kompanse edebilmek için fizyolojik savunma mekanizmalarını harekete geçirir
-İnleme -İnterkostal çekilme vs.
CPAP ETKİLERİ Fonksiyonel rezidüel kapasite artar.
Atelektatik akciğer bölgeleri açılır.
Alveoler kollaps önlenir.
Akciğerlerin esnekliği artar.
Solunum yolları genişler.
Solunum işlevi azalır.
Dakikada solunum sayısı azalır.
O2 gereksinimi azalır.
CPAP KOMPLİKASYONLARI
Aletlere Bağlı
Burun, yüz ve trakea travmaları
Tüp ve prongda tıkanma
Uygulamaya bağlı
Mide distansiyonu
Alveolar distansiyon
Pnömotoraks
İntrakranial kanama
Enfeksiyon
CPAP TEKNİKLERİ Nazal pronglar
(tek taraflı, çift tarflı))
Nazofarengeal pronglar
Yüz maskesi
Endotrakeal
pronglar
CPAP’TA HEMŞİRELİK BAKIMI
Tedavinin etkinliğini belirlemek ve komplikasyonları
izlemek için bebek
sık sık ve dikkatli bir şekilde izlenmelidir.
Bebek monitorize edilerek kalp atımı, solunum sayısı O2 satürasyonu izlenmeli ve kaydedilmelidir.
Bebeğin klinik durumuna göre kan gazları alınmalıdır.
Nemlendirme: Çocuğa verilen hava-oksijen karışımın mutlaka nemlendirilmesi gerekir.
Nemlendirme yapılmasında sekresyonlar kuruyarak solunum yollarını tıkar.
Aşırı nemlendirme ise ventilatör devreleri içinde su birikimine neden olarak hava akımını bozar ve ulaştığı durumlarda boğulmaya benzer tablolar gelişebilir.
Isıtma: Bebeğe verilen hava-oksijen karışımı, nötral ısı ortamına yakın bir şekilde ısıtılmalıdır.
Aşırı sıcak veya soğuk gazlar oksijen tüketimini arttırır.
Aşırı sıcak gazların apneye yol açma riskleri de vardır.
Bebeğin ağladığı dönemlerde CPAP basıncı düşer ve bebek solumaya başladığı için O2 satürasyonları düşebilir.
Böyle durumlarda bebek sakinleştirilmelidir.
Uygunsuz boyutta prong kullanılması burun deliklerinde irritasyona ve prongların yerinden çıkmasına neden olabilir.
Nazal prongların ve burun deliklerinin temizliğine dikkat edilmeli, hava yollarının mukus ile ile tıkanması önlenmelidir.
Nazal pronglarda genellikle sürtünme , basınç ve aşırı nemin etkisi ile nazal septumda irritasyon ve nekroz gelişebilir.
Bu travmalar iyi bir hemşirelik bakımı ile önlenebilir
Pozisyon: Çocuğa uygun pozisyon verilmelidir.
(Yenidoğanlarda prone pozisyonundaki oksijenasyon supine pozisyonuna göre daha fazla )
Çocukların başı aşırı ekstansiyon ve fleksiyondan kaçınılmalıdır.
Aşırı hareketli çocuklarda CPAP türünü çekilebileceği gibi irritasyona neden olabileceği için CPAP tüpleri etkin sabitlenmelidir.
Aspirasyon : Rutin aspirasyon önerilmez.
Çocuğun klinik durumunun gerektirdiği sıklıklarda aspirasyon yapılması gerekir.
Bu amaçla 0,2-0,3 ml serum fizyolojik verildikten sonra sekresyonlar aspire edilmelidir.
Aspirasyon sırasında farinksin uyarılması ile refleks apne ve bradikardi gelişebileceği bilinmelidir.
Beslenme:CPAP uygulaması sırasında gastrik distansiyon gelişebilir.
Bu nedenle sıklıkla, mide dilatasyonları görülür.
Nazal CPAP uygulaması sırasında bebeklerin beslenmemesi uygun olur.
Aspirasyon riskinin önlenmesi için
bebeklere orogastrik sonda
takılarak mide havasının
sürekli drenajı yapılmalıdır.
Tekrarlayan apneleri olan ve sürekli CPAP’ta kalması planlanan bebekler nazojejunal sonda ile beslenebilir.
Ağız bakımı yapılmalıdır.