ULUSLARARASI BEDRUDDIN EL-AYNI SEMPOZVUMU VE
II. HADiS iHTiSAS TOPLANTISI SEMPOlYUM TEBLiGLERi, MOZAKERELERi,
lHTiSAS TOPLANTISI, KONU~MA METiNLERi VE ALINAN KARARLAR
Editor
Yrd. Do~. Dr. RECEP TUZCU
Editor YardJmcJsl Ar~. Gar. M. RA~iT AKP~NAR
GAZiANTEP 10/11 MAVIS 2013
Turkiye Diyanet Vakft Yaymlan: 628
Uluslararast Bedn1dd!n El-Aynt Sempozyumu ve II. Hadi.s ihtisas Toplanf.lsl
-Sempozyum Tebligleri, Mtizahereleri, lhtisas Toplanttsr, Konu~ma Metinleti
ve Alman Kararlar-EditOr: Yrd. Do~;. Dr. Recep Tuzcu
Editor Yardtmcrst: Ars. Gor. l\·1. Ra$it Akpmar Grafik, Tasanm: T,woos
ISBN 978-975-389-876-8 © Blltlln p;m haklan Turkiye Oi):anet
Val<fr"na aiuir.
1. Baslo Temmuz 2016, 150 Adet ·
Bu eser llksay Kurulu'nun 09.01.2015 tarih ve 1/3 say1lr karanyla uygun gonilmu~ ve Ttirhlye Diyanel Vakf1 Mutevdli Heyeti'nin 27.01.2015 tarih \"e 1505 sayili karanyla basllmt~ur.
Yaymct Sertifika No: 15402
Bask!: TDV/JI
Serhal lvlahallesi 1256 Sk. No: 11 Yenimahalle I Ankara
Tel.: 0312. 354 91 31 (pbx) Faks: 0312. 354 91 32
e-posta: [email protected]
TEFSiR DiSiPLiN~ A<;ISINDAN UMDE $ERHi
Prof. Dr. G1yaseddin Arslan *
Hadis yorumculugu Kur'an yorumculugundan sonra gelen onem
li bir tefsir faaliyetidir. Hadislerin yoro.mu hadist;ileri ilgilendirir;
ancak hadis ~arihleri hadisleri ~erh ve tefsir ederken c;ogu zaman
Kur'an ayetlerini gerekc;e gOstererek orlian ~ahit tutarak yorurrliar
yapabilmektedirler. Bu yonuyle hadis ~erhle~ Tefsir disiplini ac;t
smdan ele ahrup incelenebilir bir mahiyet arz.etmektedir. Umde
~erhinde bu husus c;ok riet olarak gorulebilir.
Hadisleri Kur'an ayetleriyle ~erh ve izah etmeye c;a~anlar, aca
ba Kur'an'm biirunlugu kapsammda ne kadar isabetli yorumlar
yapabilm~lerdir? Onlann kendi ~erh ve yorumlanna dayanak
yapuklan ayetler gerc;ekten sa~hkh yorurrlianm~ m1d1r? Hepsin
den onemlisi hadiSlerle ayetler aym ~eyi mi soylemektedir? Sunu
c;ok iyi biliyoruz ki konunun dogas1 geregt, hadisle ayetin aym ~e
yi soylemesi gerekir; zira elc;i, devletine muhalefet edemez. Bu an
lamda Hz. Peygamber'in Kur'an'a muhalif soz soylemesi mumkun
de@dir; esasen Kur'an buna miisaade etmemekte ve musaade et
meyece~i de ac;tkc;a deklere etmektedir. Bununla beraber baz1
~erhlerde maalesef Kur'an'a aykm ~erh ve izahlar bulmak mum
kundur. Umde ~erhini bu ac;1dan kritik etmeyi du~unuyoruz. 1
Bu amac;la Umde ~erhini Kur'an'a ve tefsir disiplinine arz etme
ye c;al~aca~. Muellifin isabet ettigi yorumlara yer vermeyecegiz.
* Ftrat OniversiLesi ilahiyat Fakiiltesi 1 Bu teblig. Hadis'in Kur'an'la Tefsiri (Eiaz1~ 2011) adh ~hsmarruz esas ahnarak ha
mlannu$oJ.
ULUSLARARASI BEORUOOiN EL·AYNi SEMPOZVUMU
Zira bu, tebligin formatma uymaz. Fakat bize gore yanh~ veya isabetli olmayan ~erhlerini objektif ve bilimsel olarak kritik etmeye c;ah~~cag;tz. Tefsir disiplininin temel bir gorevi de ayetlerin sadece dogru tefsiri degil aym zamanda diger dini ilimlerde ihtisas sahibi olanlann ayetleri dogru anla)'lp anlamadudanm temel tefsir 6l<;Otleri i~tgtnda test edip degerlendirmektir.
Hadis, hadisi tefsir ettigi gibi2 ayet de hadisi tefsir edebilir. Bu realiteyi Ayn:i'nin bizatihi kendisi Umde ~erhinde "hadisin tefsiri" ifadesini kullanarak gosterir.3 Ayni, yapugt ~erh faaliyetine aym zamanda tefsir demektedir:1 0, hazen hadisin zunrunda bulunmayan fakat anlamda hissedilebilen manalara da ayetlerden 6rnekler vererek o manayt teyit etmek ister. 5 Zaman zaman zaJlf hadisleri df! ~erh ettigi g6ruh1r. 6 Ayetlerden istidlal, bizatihi tefsir faaliyetlerinden sa}'lhr.7 Bu anlamda Ayni de c;ok stk olarak ayetlerden delil getirir. Ayetin ~ahid yap1lma51 hem hadisteki kelime veya kavramm mahiyetinin bilinmesine, hem de ayette gec;tigi ~ekliyle o kelime veya ka.vrama ~ahid olan ayetin mahiyetinin bilinmesine bagbdtr.
Bir b~ka Buhaii ~arihi ibn Hacer de l)adis ~erhi faaliyetlerini bir tefsir aktivitesi olarak niteler.8 Aym ~ekilde Ayni, hadisin tevil ve tefsiri tabirlerini de kullamr.9 Dahas1 Ayni, hadis-ayet paralelligini kunnaya c;a~trken hadisin hangi ayetten muktebes oldugunu, Hz. Peygamber'in veciz uslubu ile ayetten yapugt iktibast ve bu iktibaSlfl belli bir ayeti ~a ret ettiginin bilinmesini de ister. Ayni, bu guzel yomemin farkmda olarak hadis ve Kur'an'la fazla m~gul olmayanlann gozden kac;trabilecegi bir gerc;eklik olarak daima ilgili muktebes ayeti zikreder. Boylece hadis tefsiri okuyan ~i, ay-
2 Bedruddin ei-Ayni, Umdetu'l-Kdri Serltu Saltilti1-Bultclrt, Daru'l-Filcr, Beyrut 2005, 11, 499, 500.
3 Umde, VI, 410. 4 Umde,11, 398,399,416,474,493. ' Umde, 11, 510. 6 Umde, II, 593-595. 7 Muhammed HOseyin ez-Zehebt, et-Tejsfrve'l-Mufessiran,l, 128-129; Muhsin De
mirci, Tefsir Tarihi, MOlFV Yay., lstanbu\2008, 103. 8 ibn Hacer, el-Askalani, Fetltu1-Bdrt bi-Serhi Sahllti1-Bultal'i, Daru'l-Filcr, Beyrut
1996,1, 34, 38, 39, 41. 9 Umde, VI, 440,11,497,573,595, III, 504.
flK!H-TEFSIR AI.ANI.ARINDA EL·AYNI
m zamanda aym lafiz, uslup ve anlamda daha yU.ce bir ilahi beya
mn bulundugunu anlar.
"Bu hadis mucmeldir ~u ayet onu tefsir ediyor."10 ~eklindeki
~erh tam boyle bir ~ah~mamn/tebligin imkaruru ortaya koyan te
mel nedenlerden biridir. Zira islam peygamberinin sunneti dinde
bagla)'lctdtr. BOyle bir peygamberin hadislerinin ayetler 1~1gJ.nda
anla~1lmas1 ~eklindeki bir yorum metodu tefsir disiplininin dt~m
da, ondan bagtmslZ bir faaliyet olamaz; nitekim Umde ~erhi' ba~
tan sona hadisleri ayetlerle beraber bir arada anlamanm gereklili
gine clair Omeklerle doludur.
Esasen Hz. Peygamber'in Kur'an'a muhalif bir fiil, sOz ve tak
rirde bulunamayacagt ger~eginden hareket edersek burun hadis
lerirl Kur'an ayetleri ile belli bir paralellik gosterdiklerini kabul et
memiz gerekir; aksi hem Kur'an ayetl~rine uymaz, hem de Pey
gamberligin varhk gayesiyle ~eli~ir. Bu ger~egin farkmda olunma
dtgJ. zaman, gerek kelami, gerekse fi.khi veya tasavvufi birc;ok ko
nuda, fetva, istinbat ve ahkamda hata ve yanl~a du~ulebilir. Gec;
m~te yap1lan hatalarm tekrarlanmamaSl i~in ayet ve Sunnet para
lelligine mutlaka dikkat edilmesi gerekir.
Ote yandan hadisin Kur'an'a am -diger adtyla tefsir disiplini
a~lSllldan ele almmas1- tiir(mden yap1lan ~al~alarm kanaatimiz
ce tefsirciler tarafi.ndan yap1lma51 daha uygun olur. Zira bu tarz
ara~urma ve degerlendirmelerde hakem, Kur'an ve Tefsir ilmi ola
cagtndan ilgili hadislerirl Kur'an'm hangi ayetine arz edilecegi, ne
den arz edilecegi, ayetin sahih anlammm ne olacagt gibi hususlar
tefsir disiplinini ilgilendiren hususlardandrr. Hadisin us,ul ve ede
biyauru bilmeyen hatta sahih veya zayli hadis aynmm1 bile yapa
mayan biri, eger Kur'an'1 ve mahiyetini iyi derecede biliyorsa ha
disleri ve hadis ~erhlerini Kur'an'a ve tefsire rahatllkla arz edebilir.
<:;:unku neticede hakemligine ba~rdugu kaynak Kur'an'du; onu ·
iyi biliyorsa problem yok demektir. Dola)'l.Styla boyle bir c;a~a
tam da tefsircilerin yapmaSl gereken, salt tefsire ait bir faaliyettir.
Kur'an'm dini meselelerde hakem klhnmas1 alimler tarafi.ndan
ozellikle belirtilmektedir. Ebo Hanife, c;ogu kez Haricilerin getir-
10 Umde, VI, 292.
ULUSLARARASI BEORUDDiN EL-AYNI SEMPOZVUMU
digi Kur'an'a aykm rivayetleri hadis usuhi ac;tsmdan kritigine ge
rek duymadan hakh olarak bir c;trptda reddedebilm~tir. "Mushi
man1ar beyaz bir say(a ac;maya tefsir, hadis, filah, akaid ve diger
ilimleri Kur'an t~tgtnda gozden gec;irmeye mecburdur. Yoksa dun
ya da elden gider ahiret de"11 ~eklindeki kanaat, yirmind asnn
ba~lannda Muhammed Abduh, Re~id Rlza, Cemaleddin Efgartt,
Mehrnet Akif vb.leri tarafmdan da tsrarla dile getirilm~tir.
Hadislerin Kur'an'la uyumunu te~n etmek ic;in yaptlan ban
faaliyet ve ugr~llann, ~i daha da problematik hale getirdiklerine
dair kanaatler de goz ard1 edilemez. "Sunnetin Kur'an ile uyu~tu
gunu gosterm~k ic;in yaptlan tevil ve yorumlann hem Kur'ani hem
de diger dinl esaslar ile c;e~memesi gerekir; bir taraftan Kur'an ile
uyumu saglarurken diger cihetten pek c;ok Kur'ani ilke ile c;eli~
memelidir. Ozellikle hadislerin ~erhlerinde gordugumuz bu prob
lem arz uygulamasmda son derece onemli; daha c;ok. hadislerin
mudafaas1 sadedinde yaptlan bu yorumlarda hadisler tashih edil
mek istenirken dinin birc;ok temel esaslanyla c;e~kiye du~uldu
gu fark edilmemi~tir. Hadis yorumlannda ve hadis tashih c;al~ma
lannda bu nokta ciddi olarak goz onunde bulundurulmahdtr. "12
Ote yandan sunnet, Kur'an'a ve tefsire arz edilmek suretiyle aslm
da yine sunnetin kendisi koruma alnna aluuru~ olmaktadrr. Zira
""Arz bir sflnnet muhaftztd1r."13
Sahsi tecrube ve mu~ahedelerimiz goste~tir ki, kimi hadis
mudafaalan hazen olc;usuz raddelere ula~abilmekte, her tur riva
yet veya hadis c;ok kolay bir ~ekilde metluv vahiyle ozd~l~tiri
lebilmekte, Hz. Peygamber din dilinde tam bagtmSIZ ve Kur'an'a
muhalif hareket edebilir tarzda tasavvur edilebilmektedir.
Kur'an'a muhalif olan rivayetler Kur'an 1~1gtr1da degerlendirile
cektir. Diode ash esast bulunmayan hadis formunda olsa bile bir
soze neden Kur'an'dan deW ve karut tedariki yaptlsm ki? Uydur
ma ve zaytf rivayetlerin de en onemli test 4rac1 Kur'an-1 Kerim'dir.
C:unkU Kur'an-1 Kerim Hz. Peygamber'in asla Kur'an'a aykm bir
11 AbdO.laziz BaymdJr, Kur'an l$1gtnda Dogru Bildigimiz Yanl~lar, Suleymaniye Vakfl Yay., lstanbul2007, 30.
12 Ahmet Kelt$, Hadislerin Kur'an'a Arza, lnsan Yaymlan, lstanbul2003, 200. D Kelt$, age., 62.
430
FIKIH· TEFS1R ALANLARINDA EL· AYNI
~ey soylemeyecegini ar;1kr;a beyan etrni~tir: "0, alemlerin Rabbi ta
rafmdan indirilmi~tir. Eger (Peygamber) bize atfen baz1 sozler uy
durmu~ olsayd1, Elbette onu klsklVrak yakalard1k. Soma omm can
damarm1 kopanrillk (onu ya~atmazillk). Hir;biriniz buna mani de
olamazdmlZ." (43/Hakka, 47)
I. $erh Yontemi Ayni, Umde ~erhinde klasik tefsir <;al~malan ile musellem olmu~
tefsir tarihi ve usulu Ue ilgili hemen hemen her konuyu ve kura
h kullanrru~ur. Ancak biz bu <;al~mada onlara girmeyecel< sadece
baz1 yorumlaniu kritik edecegiz.
Ayrli:, ~erhini hem ilmt hem de ders kitab1 olabilecek mahiyet
te hazrrlarru~ur. Once ele alacagt hadis hakkmda genel bir gi~ ya
par, soma hadisin bir onceki hadisle ve babla olan munasebeti
ne ~aret eder. Hadis, mursel ise alimlenn ihtilaf ve taro~malan
ru zikreder, kendi goru~unu ise en sonmi.da "kultu" diyerek ortaya
koyar. Soma hadisi de~ik ar;tlardan ele ahp ~erh ve tefsir eder. H
Muhtemel anlamlan serdedip bazlSlm <;ururur.15
Gozlemleyebildigimiz kadanyla onun ~erh sistemati~ klsaca
~oyledir: Her ~eyden once ana bolum ba~hgtru "kitab" ad1yla or
taya koyar; soma alt ba~hk olarak "bah" admi kullarur. Sonra ha
disi senediyle beraber verir. Hadisle ilgili ayetleri zikreder. Hadi
sin bu bab ile alakastru ar;tklar. Hadisin ravileri hakkmda bilgi
ler verit Hadisin senedini ortaya serer. Hadisin nevini (garib, ha
sen, m~hur vb.) belirtir. Buhari'deki ta'liklan ile beraber diger ha
dis kaynaklanndaki varyantlanna de~. Soma lugat izahma ge
r;er, p~inden i'rab analizi yapar; belagatin ur; ana dah olarak me
ani, beyan ve bedi' sanatma gore izahlar yapar. Soma hadisle ilgi
li muhtemel soru ve cevaplara yer verir. Hadisin vlirud sebebini
izah eder; nkhi istinbatla ahkam uretir; fevaid b~hgt alonda t;lka
nlacak ders ve mesajlara de~nir. Boylece bir hadisin ~erhini bitir
~ olur. Tefsire ait malzeme ise yukanda siraladigtmlZ bu mad
delerden en r;ok lugat, beyan, meani, istinba~ ve fevaid klslmlarm-
a. Umde, I, 4. " Umde, 111, 473-474.
ULUSLARARASI BEORUDDIN El·AYNI SEMPOZVUMU
da bulunmaktadtr. Biz de bu alanlarda yogunl~uk. Sozgelimi rical
bilgisinin tefsire bakan bir yonii bulunrnamaktadtr.
Bazt bah ba~hklannm alnnda sadece ayetzikredilmi~; herhangi
bir hadise yer verilmemi~tir. Ayru, bunun nedenini o konuda her
hangi bir hadisin bulunrnamas1 olarak izah eder. 16
Ayni (beyanu tasdiri'l-bcibi bi'l-ayeti'l-mezhare) bolum ba~hg;t ile
hadisin ayetle olan ilgisine yer verir. Bu konuda ~unlan sOyler: Bil
ki Buhart, zikredece~ hadisle bu konuda munasebeti olan Kur'an
ayetine veya tefsirine veya bir ba~ka hadise, sahabe veya tabiun ri
vayetine (eser) :mutlaka yer ve~tir. Bin;ok boliimii adlandrrma
da bin;ok Kur'an ayetine yer vermeyi ah~kanhk haline geti~
tir. Bazt boliirnlerde salt ayeti b~hk olarak belir~. ona ba~ka
bir ~ey de ilave etrnemi~tir. Bazen de hadisin bab ba~hgmm anla
~tlrnast ic;in a yet tefsiri yapar; 6megin "bdbu'r-riya ft's-sadaha" (sa
daka verirken riyakarhk yapma) babmda hadis zikretrneden once
Bakara suresi 264. ayetini zikreder. Bu ayette de ozellikle bah b~
hg;t ile ilgili olarak "tallun" ve "salden" tabirlerini ac;tklam~nr.17 Bu
yontemle hadisin anlastlmasma katkl.da bulunmu~tur.
Goruldugu gibi hadisi ondan daha kuvvetli ve giivenilir bir bil
gi olan ayetlerle tefsir etmek hakikaten son derece makul ve man
nkh bir ~erh ve tefsir yontemidir. Esasen bu yontem bizzat Hz.
Peygamber tarafmdan kullam~ ve rehber klh~nr.
II. Tefsir Ayni "tefsir" ile "tefsir edilen" ayn:mma dikkat c;eker: Ona gore
"Her hangi bir ~eyhaklanda onun tefsiri denince tefsir o ~ey ile ay
m olmaz. Gerc;i tefsir miicmellik cihetiyle mufesser ile aymdu an
cak tafsil boyutu ile de ondan b~ka bir ~eydir."18 0, tefsir ile tefsir
edilen metin ve ifadelerin c;~itli boyutlan itibariyle bir biriyle ili~
kili olsa bile i~in ic;ine tafsilat, aynnt1lar ve oznel yorumlar girin
ce yine de aym olamayacagtm vurgular. islam dii~iince ve tefsir ta
rihinde usulcii ve sarihlerin en biiyii.k hatalanndan biri yapnklan
16 Umde, VI. 365, 6. bab "bAbu'r-riycli fls-sadaka" VI, 367, 7. bab "bAbun Ia yakbelullahu sadakaten min gulo\in ve· la yakbelu ilia min kesbin tayyib"
17 Umde, VI, 365; b~ka birOmek i!;in bkz. Umde, VI, 376-377,lll, 424,473. 18 Umde, I, 98.
4-32
FIKIH-TEFSIR ALANLARINDA EL·AYNI
tefsir, ~erh, istidl~l. is~had ve yorumlan Din ile nasslar ile ozd~
le~tinneleridir. Bu a<;tdan Ayni'nin bu aynma dikkat <;ekmesi isa
betli ayru zamanda metodik bir yakl~tmdtr
Ayni'nin koyu bir rivayet<;i oldugu onun ~erhinde net olarak
gozlemlenebilmektedir. Dirayet tefsirine ise steak bakmadlgr hatta
kar~1 oldugu da rahathkla anla~llmaktadtr. 19 Mesela bir yerde de
lilsiz tefsir i<;in "tefs!r min indik" (kafadan tefsir) tabirini kullanarak
rivayeti onceledigini ac;lk<;a beyan etmektedir.20 Yine <;ok onemli
bir ilke olan "Muphemin tefsiri olur sarihin tefsiri olmaz. "21 ifade
sine Umdesinde yer verir.
Ayni, geleneksel olarak gayet rahat bir ~ekilde ekoller arasmda
aynm yapmadan hemen hemen burun tefsirlerden yararlanma gi
bi sahih, ba~anh ve glizel bir yontem izlemektedir.
Ayni'nin temel tefsir referanslannm b~ta mufessir sahal?iler ve .
gelenegin makbul addettigi muteber tefsirlerimiz oldugunu goruyo
ruz. Bunlann ba~mda ~ isimler gelir: ibn Abbas, Mucahid, Katade,
Mukatil, Sufym, Abdurrez.zak, Taheri, Ze~eri, Beydav1.22 Bazen
Ayni'nin ~erhi Kadi Beydavt'nin tefsirinden daha <;ok tefsire benze
mektedir. 0, Kurtubi, Zeccac, Nesen;l3 ibn Ebi Hatim, Muc~hid,
Katade, Dahhak, Kurtubi, Hasan el-Basri, Suddi:, EbObekir ibn
Mirdeveyh, Sa'lebi, Ebu Ubeyde, ibnu'l Cevti;H Sufyan b. Uyey
ne, Sufyan es-Servt, Leys b. Sa'd, Hammad b. Zeyd, Harnrnad b.
Seleme;25 Said b. Cubeyr, Eba Salih, Zeyd b. Eslem, Mukatil b.
Hayym, ibn Cerir, Said b. Museyyeb, Abdurrezzak, Buhari, Ebu
Hanife, Mansor, Mucahid, Abd b. Hammad, Ebo Ca'fer en-Nehhas;26
Reb'i' b. Enes, Vahidi:, Ata, ikrime, Suddi:, Katade, TavOs b. Keysm;27
EbO'l-Leys, Ferra, ibn Seyyide, Sa'leb;28 Mukatil b . Abdurahmiin b.
19 Umde, III, 473. 20 Umde, Ill, 514-515. 21 Umde, Ill, 467- 468. 22 Umde, I, 138. 23 Umde, rv, 483. H Umde, v. 250, 283,286,288,350,373,440, 474,.475, 490. u Umde, V, 490, VI, 327,341, VIU, 53-54, 657, X, 69. 26 Umde, Vlll, 657. 27 Umde, VIU, 53-54; VII, 5. 28 Umde, VII, 14.
4-33
ULUSLARARASI BEORUDDiN EL-AYNi SEMPOZVUMU
Ebi Hatim,29 Taben, ibn Kesir, Rebi' b. Enes,30 Haris el-Muhasibi31
vb.lerinden de tefsir ahr.
r;>ola}'ISJyla Ayni de gelenege tabi olmu~ ve tefsir referanslanm
aym kaynaklardan vermi~tir. Bu da onun yapngt ~erhin gOvenilir
ligi hakktnda doyurucu bir kanaat olu~turmaktadJ.r.
III. Tefsir Disiplini Apsmdan lsabetli Olmayan Bazt Yorumlan Omek l: israiliyyat
Tefsirlerin muhim bir problemi olarak israiliyyat32 maalesef hadis
~erhlerinde de gorulebilmektedir. ~agtdaki israiliyyan ayetle teyit
etme ~abas1 Ayni'de de gorulritektedir:
.; rL_, 4P ~~ J~ ..u, .J;.; .Jii ..;Ju ~ ~~ ~; i.!.J~i- if ijj if ~~ ~~ ~t;;i .J?. G.i;l, c.>.JI~jlj ;.*-i, ~~ j(z.. ~ ·I <?.J, .w.;
, , , , r • r- , I' , ,,,: , ., ; .. : ._,.,. j_;. ..:..U.l
Hz. Peygamber, Hz. Ebubekir ve Hz. Omer'in kabirleri ha'kh~da at;tlan babda Hz. Ay~e'den gelen rivayete gore Hz. Peygamber
son hastahgtnda buyurdu ki: "Allah, Yahudf ve Htristiyanlara la
net etsin! Onlar peygamberlerinin kabirler:ini mescit edindiler. Bu
ytizden onun kabri ytikseltilmedi. "33
Bu hadisin ~erhinde ilgint; bir israiliyyat yer almaktad1r. Soy
le ki: Abdullah b. Selam'dan rivayete gore isa (as.) da bu tit; kab
rin yanma defnedilecek; boylece Hz. isa'run kabri de dorduncusu
olacak. Said b. Museyyeb.'den de buna benzer bir rivayet nakledil
mektedir. Su israiliyat daha da ilgint;tir: Tirmizi'nin rivayetine go
re Abdullah ibn Mes'ud de~tir ki; "Ana rahmi ile gorevli melek,
nutfeyi ahr defnedilecegi yerin topragtna band1rarak kan~tmr; ni
tekim bu ger~eklik ~u ayette de beli~tir:
f , I .J .J .J J J •'
c.>).l •.Jii ~).; l.P j ($ ~ t6Jj ($~ lP "Sizi ondan (topraktan) yaramk; yine ~i oray~ d6ndurece~
29 Umde, VII, 439-441. 30 Umde, VUI, 396,441,463. 31 Umde, X, 69.646. 32 Zehebt, et-Tefsir ve1-Mufessiriin, I, 113 vd; Abdullah Aydernir, Tefsirde lsrailiyyat,
Diyanel ~Jeri B~kanh~ Yaymlan, Ankara 1979, 6. n Umde, VI, 307.
434
AKIH-THSIR ALANLARINDA El-AYNI
ve bir kez daha sizi ondan c;tkaracaga." (20/Taha, 55).3+ Benzer
bilgi baz1 tefsirlerde de gec;mektedir. 35
Bu mevkuf haberin sthhati ile ilgilenmek konumuzun dism
dadu esasen bizim isiffiiz de degildir; ancak bu ayetin soz konusu
ibn Mes'fid'un mevkufu ile yakmdan uzaktan bir alakasmm ola
mayacagmt belirtmemek d_e tefsir arast1rmalan ac;1smdan bir ek
siklik olusturur. Bilindigi gibi ilgili ayet, tamamen gene! bir ger
c;eklik olarak insanlann ilk ozlim.in, mayasmm toprak oldugu, ne
amel yaparsa yapsm ne kadar haytrh veya kotu islerde bulunur
sa bulunsun, zengin olsun fakir olsun, mumin olsun kafir olsun,
yine olup topraga kansacagm1 ve yine topraktan dirilecegini be
yan etmektedir. 1nsanlann dirilmeleri ic;in topraga ihtiyac; yoktur,
ayetteki tekrar ondan dirileceksiniz ifadesi taglib uslubudur. Ge
ne! olarak insanlar mezarhga yani top·r:aga gomulurler. Yoksa ya
rup kl.illeri suya aulan insanlar da dirilecektir. Ayeti boyle anlamak
daha makul iken, kisinin henl.iz ana rahmindeyken olecegi topra
ga bandmlmaSl ~eklindeki bir inane; ve fikrin dini nasslara onay
laulmast zor gozukmektedir. Boyle bir dusunce ve yorumun ger
c;ekten ibn Mes'ud'a ait oldugu da bilinmemektedir; oyle olsa bile
bunu Taha suresi 55. ayetle teyit etmeye c;ahsmak dogru degildir.
Zira ayet ozli itibariyle soz konusu anlamlarla yl.ikll.i degildir; bila
kis ona yorum marifetiyle mana yl.iklenmistir.
Ayru sekilde Hz. Peygamber'in, Hz. Ebl.ibekir ve Hz. Omer'in
ayru topraktan yarauldtklanndan dolayt ayru yere defnedildikle
ri ~eklindeki tez de aslislZdtr, hurafeden ote bir anlam tasunamak
tachr. Sonra bu durum ile bu ayet arasmda bir i~ki kurmak da36
ya~ur. Eger kisi ayru toprak ile ezelde bandmlarak kansunlnns
sa, neden Hz. Peygamber kendi klZlan, ogullan ile hatta anne ve
babas1 ile beraber ayru yere defnedilmemistir? sorusu cevapSlZ ka
lacakur.
Muhtemelen bu dusunce, tabiun doneminde Yahudi ve Htris
tiyan din adamlan yoluyla veya yaz1h kaynaklan vas1tas1yla tefsir
ve hadis rivayetleri arasma kan~m~Stlr. Zira ayette bahsedilen top-
3< Umde, VI, 310. israiliyyat konusunda b~ka bir omek i<;in bkz. II, 81-86, 626. 35 Neseli, age., N, 202, Hazin, age., N, 202. 36 Umde, VI, 310.
435
ULUSLARARASI BEORUDDiN El-AYNi SEMPOZVUMU
rak ozel degil cins olarak toprakur. Nitekim muteber tefsirl~rde
de37 boyle izah edilmektedir. Kur'an tefsirinde en onemli yon
tern, kelime, kavram ve ayetleri daima Kur'an burunlugu dogrul
tusunda izah etmektir.38
Omek 2: Su ile istinca ve Tevbe Suresi 108. Ayeti
~agtdaki rivayet su ile istinca hakkmdadtr. 5arihin bu rivayet
le Tevbe suresi 108. ayeti il~kilendirmesi kanaatimizce yanl~ ol
mu~tur. Zira burada baglam, ~irk ve nifaknr. Ayetteki temizlen
me ise bu hastahklardan annmadrr. Suyla istinca ile hic;bir alakaSl
yoktur. Bunu y_akmdan gormek ic;in once rivayete bakalun:
:; ,. ;:; .. , ... .~, t .. , t
E..J- '~! ~j ~ ;_u, .l.r ~~ uiS' J~ ~t;; J. ._;..;, ~ J~ ~~~ ~~ if .,. -"' " .. .
41 ~ ~ '"t:: :.r •)';' (;; r)IP.J ~~~1ft"' ~b..l ..... -.. _, - "' . -.. ..... , Ebo. Muaz, Enes b. Malik'ten ~oyle duydu: "Hz. Peygamber
def-i hacet ic;in d~an c;tkmca ben ve yammda bir c;ocuk ona is
tinea yap mast ic;in deriden yaptl~ kuc;uk bir kap su getirirdik. "39
Sarihimiz bu hadisin ~erhinde de pek c;ok ~erhc;i unsuru devre
ye sokmaktadu. Soz gelimi hadisin kendi (babu'l-istincai bi'l-ma')
bab bolumuyle alakast, Hz. Peygamber'in _su ile is tinea yaptp yap
madtgt, rivayetin diger varyantlan, mezhep imamlanmn goru~le
ri, hadisin ravileri, senedi, kelimelerinin etimolojik izah.t, hadisin
irabt (sentakst), hadisin genel olarak tefsiri ve istinbat edilebilecek
ahkamt kendi ~erh sistematigi ve manngt ic;inde ac;tklamaya detay
landumaya c;al~rr. Bu alanlann hie; biri bizim ar~urma ve incele
me alammtza girmemektedir. Bu sahalann hepsini hadis uzmanla
nna btraktyoruz. Ayni, beyanu istinbati'l-ahkam yani hadisten c;t
kanlabilecek ht1kt1mler ktsmmda ftkhi ·mulahazalarda bulunarak
bazt ht1kt1mler c;tkanr. Bu hukumleri de gec;iyoruz.
Fakat tahric ettigi alnnct hukumde ~u bilgilere yer verir: Bu ha
dise gore su ile istinca yapmak caizdir. Zaten Buhan de bu hadisi
su ile istincayt kabul etmeyenlere kar~t nakletmi~ o ylizden boyle
bir bab ac;m~nr. Said b. Museyyeb ve bazt alirnlere gore su ile is tin-
37 lbn Abbas, age., rv; 202; Beydavi, age., rv; 202. 38 Ge~ bilgi ic;in bkz. Halls Albayrak, Kur'an'm Burun!tigti Oz.erine, Sule Yaymlan is
tanbul, 1993. 39 Umde, 11, 408.
RKIH-TtFsiR ALANLARINDA EL-AYNf
ca kadmlara has bir taharet ~eklidir. Erkekler ise hem ta~ hem de
su ile taharetlenirler. K.adi lyi!.z ibn Museyyeb'in bu sozlin'ii a~ar
ken onun kasurun ta~ ile temizlenmenin kadmlara zor gelrnesi ve
Sikmu verme ihtimalidir. ibn Habtb'e gore su varken t~ ile istinca
yapmak caiz degildir. Zeydiye ve Sia da ayru gOn1~tedir. Oysa sun
net, onlann bu i~tihatlanm bo~a ~1karmt~t1r. Cunkti sahth rivayet
lere gore Hz. Peygamber ta~ ile de taharet yapmt~ su ile de. Selef ve
halef cumhur-u ulemil. ve btittin ~ehirlerin mtictehid mufrulerinin
icmama gOre taharet meselesinde en dogrusu once ta~ ile sonra da
su ile temizlenmektir. Zira ideal temizligi bu saglar.-10 Buraya ka
dar ftkhi bir istinbat yaptlffil~ bu da bizi ilgilendirmemektedir; fa
kat Tahi!.vfnin ve ondan -yorumsuz olarak- oldugu gibi nakleden
~arihimiz Ayni'nin a~agrdaki a yeti istidlalinin ne kadar yersiz oldu
gunun net olarak gorulebilmesi i~in yukanda ge~en uzunca istin
bau ve hukmti buraya alma zarureti dogmu~rur.
Simdi tefsir disiplini a~tSindan meseleye mudahil olmaffilZ
gerekip gerekmedigine soz konusu delil yaptlan ayete bakuktan
sonra hep beraber karar verelim. Ayni, aynen ~un:Ian nakleder:
"Tahi!.Vi (rahimehullah) su ile istincamn caiz olduguna ~u ayeti de
Wyapar:
. ~., ; .... ·' ...... "" ~~~ ~ ~') 1_,~ ul .:> __,:;,...; Jl:;-1 .y
" ... Onda temizlenmeyi seven adaml~r vardtr. Allah d~ c;ok·t~: mizlenenleri sever ... " (9!fevbe, 108) Sarihimizin de Tahavi ile ay
ru gon1~ti payl~ugr onun a~agrya aldtgtffilZ ~u almusmdan da an
l~tlabilir: "Sa'bi dedi ki; ''bu ayet nazil oldugu zaman Hz. Pey
gamber: "Ey Kuba halkt! Siz ne yapuruz ki Allah Teala sizi boyle
sine ovtiyor? Cevaben dediler ki: "kimizde su ile istinca yapma
yan l:U~ kimse yoktur. "~ 1
Yukanya aldtgtmtz almulardan da anl~liacagr uzere Ayni de bu
ayetin yukandaki hadisin bir nevi tefsiri olduguna kendisini inan
dmm~ gozlikmektedir. Maalesef maddi taharet anlaiDI bir c;ok tef
sirde de ayru rivayetler dogrulrusu~da kabul edilmektedir.42
-Kl Umde, ll, 412. •• Umde, ll, 412. 42 Ebll'l-Fida lsmml ibni Kestr, Muhtasar Tefsiru ibni Ktsir, Daru'l-Kur'ani'l-Ket1m,
4-37
ULUSLARARASI BEDRUDDiN El·AYNI SEMPOZVUMU
Oysa durum hi<; de zannedildigi gibi degildir. Zira bu ayet ne
TaMvt'nin sandtgt gibi su ile istincaya cevaz vermek i<;in nazil ol
mu~ ne de Sa'bt'nin zannettigi gibi Kubahla~ strf su ile taharetlen
dikleri i<;in bu ayetin ovgtisune mazhar olm1:1~lardtr. Simdi ayetin
soz konusu hukme!anlama musait olmadtguu ispat i<;in tefsir ilmi
nin en onemli 11<; yontemini kullanacagtz.
Birincisi, ayetin kendi b~runlugu i<;inde gen;ekten ~u He istin
caya delalet var rmdrr? ikincisi, ayetin baglamma bakacagtz; bag
lam su ile istinca veya def-i hacetten sonraki taharet midir, yok
sa ba~ka bir ~ey midir? O.:;uncus\i, Kur'an burunlugune bakaca
gtz. Kur'an'm hangi ayetlerinde su ile istinca vardrr. Strayla ince
leyelim:
Birinci yOntemimize gOre ayetin kendi i<; dinamiginden bu hokUm <;tkmaz; zira ~arih. ayetin rumunu yazma~ son ktsrmru yaz
rm~nr. Oysa ayetin tamarm ~oyledir:
$ ~ ~ IJ t f " I, ., S 1'
Z,~ Jl:;; 4:1 4:1 (_,.oS .)1 .j;-1 rY- J;l d t.S~I JS- ~I ~ 1.l;1 4:1 ?J '.1 ; i .. I I ~ , .. :; • ; :. ... .... .. ·'
'. ~1..'11- ' ... ,-, ·~t.:: ., " .:;!~~....,~~~..,
"Onun i<;inde asia namaz ktlma! ilk gO!J.den takv~ uzerine ku
rulan mescit (Kuba Mescidi) it:;inde namaz ktlman elbette daha
dogrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardrr. Allah da <;ok
temizlenenleri sever." A<;tk<;a gorulecegi uzere ayette mescid-i dt
rar soz konusu edilmektedir. Bilindigi gibi mescid-i duar, Tebuk
sav~1 oncesinde Muslumanlara zarar vermek, k\ifr ve inkar cep
hesini gti<;lendirmek ve muminler arasma tefrika atmak, islam'la
sava~anlara gozculuk yapmak, casusluk yapmak i<;in, munaftk ve
islam du~manlannm kurdugtt altematif bir mescit ve fesat ocagt
olma yo lunda temeli anlan bir mesdttir. Hz. Peygamber Tebuk sa
va~mdan dondukten soma bu camiyi ytknrrm~nr.43
i~te ayet Hz. Peygamber'e boyle kotu ama<;lar i<;in ~a edilmi~
mescitte ibadet etroemesini emrediyor. ~a edildigi ilk gtinkU gi
bi strf Allah nzast ve Allah'a·ger.:;ekten kulluk etmek, ibadet etmek
niyetiyle kurulan mescitte namaz ktl diyor. Ayetin son ktsrm ise,
Beyrut 1981, ll, 171; Ze~n. ~f. II, 296; Beydavt; age., m. 196-197; Nesefi, age., Ill, 196-197; Hazin; lll, age., 196-197.
+l lbni Kesir, TefsTr, ll, 169; Yaztr, Hah Dini, N, 2616.
AKIH-TEFS1R AlANlARINDA El-AYNI
senin ger~ek dostlann hakiki muminler oradad1r. Ger~ekten ora
da inananlar sarnimi bir ~ekilde her turlu ~irk, kUrur, nifak ve her
rur glinahtan annmak istiyorlar. Sarnimi olarak mescide gelip gi
diyorlar. Onlarla beraber ol diyor.
Hakikaten buradaki temizlenmenin ~irk, kUrur ve nifaktan te
mizlenme oldugu a~ikardu: Bu ayetin ba~ tara& olmasa belki mad
di temizlige bir delalet oldugu iddia edilebilir. Ancak mukarrer
kurahm12a gore ayet anlarnsal bir burunluge sahiptir ve bu bun1n
luk ancak ayetin tamammm beraberce bir arada mutalaa edilme
siyle ger~ekle~r. " ... Namaza yakla~maym ... " ayetinin ba~ tara& (ve
entum sukdra/sarho~ken) gorulmezse hakikaten namaza yakl~ma
ym anlam1 ortaya ~1kar.
Ortada bir nifak ~ebekesi, Yahudilerle i~ birligi yapan Medi
neli munaflk, murtet ve islam du~m~ bir grup var ve bunlar
alum kabm mucadelesi verirken, Muslumanlan bolmek, par~ala
mak ve aralanna tefrika sokmak i~in altematif mabet ~a e~
ler. Cenab-1 Hak Hz. Peygambe"r'e ve ashabma kar~1 kurulmu~ bU
yiik bir tuzak ve komployu haber vermektedir. Durum bu kadar
onemli ve stratejik konuma sahip iken bu strateji kar~1smda ge
len vahiy Hz. Peygamber'e taktik plan sunarken, hi~bir yorum
cu ve ~arih tutup bu ayeti kendi bUrunlugu d1~nda ~erh edemez;
ona musait olmadtgt anlamlar yiikleyemez; tabiri caizse 6ZI1nden
kopararak, kokUnden sokerek ilgisiz yorumlara feda edemez. Zi
ra ayette su ile istinca yapmayt emreden, ona delalet eden veya en
azmdan ima eden en ufak bir i~aret ve gosterge bile yoktur.
ikincisi: Baglama bakngtffilZ zaman ayetin baglaim tamamen
Yahudi, mu~rik ve munanklann kurdugu hile ve tuzaklarla ilgi
lidir. Simdi bunu yakmdan gOrmek i~in Tevbe suresi 108. ayetin
hangi makamda bulunduguna bakabm: Her ~eyden once Tevbe
suresinin ilk ayetleri, mu~riklerin kaypakllgtndan ve antla~alara sadlk kalmadlklanndan bahseder. Mu~riklerle sava~ halinde olan
muminlerin ne yapmas1 gerektigini haber verir. (9/Tevbe, l-25)
Sonraki ayetler ise Allah yo lunda cihad etmekten ka~man, bahane
ureten munaflklardan bahseder. (9/Tevbe, 45-107) $imdi bu 4. ve
107. ayetler arasmda kalan ayetlerden birbirine S1ralamada uzak
du~mu~ 11~ tane omek alahm:
439
ULUSLARARAS!BEORUOOiN El·AYNI SEMPOZVUMU
"(0 munafiklar) mutlaka sizden olduklanna dair Allah'a yemin
ederler. Halbuki onlar sizden degillerdir, fakat onlar (lah~lanmz
dan) l<orkan bir toplumdur." (9/Tevbe, 56).
"Ey Peygamber! Kafirlere ve munafiklara kar~t cihad et, onlara
kar~ sen davran. Onlann varacaklan yer cehennemdir. 0 ne koru
bir van~ yeridir!" (9/Tevbe, 73).
"C:evrenizdeki bedevi Ar~plardan ve Medine halkmdan birtaklm
munahldar vardtr ki, munaftkhkta maharet kaza~lardrr. Sen on
Ian bilmezsin, biz biliriz onlan. Onlara iki kez azap edecegiz, sonra
da onlar bUylik bir azaba itileceklerdir." (9/Tevbe, 101).
Mevzu tam olarak anl~llsm diye ilgili oldugumuz ayetirl he
men bir onceki ayeti ise ~oyledir: "(Munafiklar arasmda) bir de
(muminlere) zarar vermek, (hakkt) inkar etmek, mumirllerin ara
sma aynhk sokmak ve daha once Allah ve Resulune kar~1 sav~~
olan adarru beklemek i~in bir mescit kuranlar ve: (Bununla) iyilik
ten ba~ka bir ~ey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlar da
vardtr. Halbuki Allah onlann kesirllikle yalanc1 olduklanna ~ahit
lik eder." (9/Tevbe, 107).
Nifak baglamt 108. ayetten soma da deyam etmektedir; orne
gin "Kiifir olarak olup cehennem ehli olduklan onlm·a apk~a belli olduhtan sonra, ahraba dahi olsala1; (Allah'a) ortak ko~anlar i0n af dilemeh ne peygambere yaraw ne de inananlara." (9/Tevbe, 113) aye
ti buna delildir. Dolaytstyla ayetin baglamrndan da kesinlikle su
ile istirlcaya bir istirlbat yolu, bir ahkam delaleti, bir remz ve ~a
ret ~tk.mamaktadtr.
O~uncus\1: Kur'an'm burunlugu ilkesi belki de dogru tefsir
yapmanm isabetli ~erh etroenin en saglam ve gtivenilir yoludur.
Ve hic;bir tefsir aklrru bu kurah gormezden gelemez. Zira tefsir ve
&k:th tarihi daha dogrusu tum islami ilimlerdeki sapma ve ihtilaf
nedenlerinin ba~mda bu kurala hakk:tyla uymamak gehr. Burada
meselenin daha da detaylamp dagtlmamas1 i~in sadece Kur'an'm
bUrunlinun bir kere okunmaSim oneririz. Kur'an'm rumu okun
dugunda su ile istincanm caiz olup olmarugma dair tek bir ayet
bulunamaz. Konu ile direkt alakab alan Maide suresi 6. ayeti nor
mal abdest ve gus\11 i~in ahkam koymakta su veya t~ ile istirl
cadan bahsetmemektedir. Esasen tathir fiili daha c;ok manevi te-
FIKIH·TEFSIR ALANLARINDA EL·AYNI
mizlik anlammda kullamlm~tlr; mesela Tevbe suresi 103. ayetin
de "onlann mallanndan zekat al, boylece onlan temizlemi~ olur
sun" ayetinde boyledir:H "Ona ancak mutahhar olanlar dokuna
bilir" (Valoa, 79) ayetinde de kastedilenler temiz meleklerdir. Zira
melekler fmaten temizdirler. Onun ic;in onlar haklonda "mutetah
hir" degil "mutahhar" siygas1 tercih edilmi~tir.
Dolaytstyla biz bu ayetin bu hadisle anlamsal bir paralellige
sahip olmadtgw ve ~arihin zannettigi gibi su ile istincaya roes
net tutulamayacagt ve Kuba halkuun faziletinin de su ile istinca
yapmalanndan kaynaklanmad1gt, fakat ~irk, kiifur ve nifak gibi
islam'm esas du~manlanndan ilk glinku gibi uzak durup kendile
rini bu manevi dii~man ve pisliklerden koruduklan ic;in Allah in
dinde oviilmii~lerdir, temiz olarak kabul edi~lerdir.
Ayn!, maalesef "Ia yemessuha illa'l-ri1Utahharan" "Ona ancak mutahhar olanlar dokunabilir." Valoa suresi 79. ayetinde kastedilenle
rin maddeten temiz olanlar (abdestli bulurianlar) oldugunu soy
lerken45 ~erhinin bir ba~ka yerinde ise "mutahharOn"un kufr
den temizlenenler oldugunu soyluyor."'6 Bu da ac;1k bir c;el~kidir.
Dogru olan mana, temiz meleklerin kastedildigidir, bu ayetin de
yukanda uc; madde halinde izah ettigi.miz yontem geregi abdestli
bulunmakla alakas1 yoktur.
Omek 3: Biiyiik Gunah - Kuc;iik Giinah
,. ,~ f • .. :; .. ~ ;. ..... ,
' '. ~ 'I .;_wt 0ih...> : .blb:_. T.' ..:.t$. :.tJ1 J' ~ ~If •· Jli ~ . '1 :. ~ -' . . .:r . r--' . .r c.r- / ...r . .:f. if : 0~.2 ~--0~.2 -~~-:.; ~ lljl '( ~ ~11 JW W. .{ · 0~.2 ~ ·~t.:.fl ._;~
~/. •. . ~ •. . r--' .· - u'_.J' <F. -~J· 1/. r. • • .::=' • J '»: ;.J., • ~; •. ;' ~~~.. • " ' ~~I .)IS"' J'' : '.:" ~ ~.l;.1 .)IS" Ji J\i •~ p$" .. :-0 r. . -'; :. ~ .r-; . . • -' __ '.JI ~ ~. ' • • • !"'"' ;; • Jlil.iA..:..J;.;:I...UIJ '·~~ l:q_;..s-~ '· t< 1.;.·~·· .':;.s'f.i." s:_; r:. YJ • ..r-; • , .t...r ...r:C'Y~ •. {""'";.
t.:.:: :I J·, ' I d.,~~ -.~ :' .:,, ~ __ .:J ·-' •• r- ~
ibn Abbas'tan gelen rivayete gore, Hz. Peygamber Mekke veya
Medine mezarhklanndan birine ugradt; kabirlerinde azap goren
iki insan sesi duydu. "Bunlar biiyiik glinahlardan dolayt azap go
ruyor degiller; biri bevlden korunmaz, digeri de koguculuk yapar
dl." buyurdu. Soma bir y~ dal istedi, onu ikiye boldu, ~er parc;a-
_... Diger omekler ic;in bkz. el-Mu'cemu'!-Mtifehres, 527. ~, Umde, lll, 103-104. ~6 Umde, XVI, 716.
ULUSLARARASI BEDRUODiN EL-AYNI SEMPOZVUMU
smt bir kabir uzerine dikti. Ya Resulallah neden boyle yaptm? di
yenler oldu; o "Umulur ki bu ~ubuklar kuruyana kadar azaplan
hafifler." buyurdu.47
Burada hadisin sihhatini degil fakat yine de bu hadiste anla
ttlanlar ile Ayni'nin hadisin anlarmru teyit etmek i~in delil yapu
gt ayetle ilgilenecegiz. Sahsen biz bu hadisin Hz. Peygamber'e ait
bir soz olduguna kani degiliz. Biz yine de ayete bakahm: Aynt buyiik olmayan iki gunaht izah ederken NOr suresi 15. ayetini ~a
hit tutuyor:
:;. • • • '... - J ,1 J J J " :;... •
.uJI ~ ;_; ~ ~_;..::;.J) •1.,. 41 ' SJ ~ t; ~~_;;~ .)_,J_,i) ' s:::_j~ ~_;..t .)1 - - r-: .. r- - - r- ___ • ~ l· #'
~ "(:unkU siz bu iftirayt, dilden dile birbirinize aktanyor, hak-
kmda bilgi sahibi olmadtgtmz ~eyi agtzlanmzda geveleyip duru
yorsunuz. Bunun onemsiz oldugunu samyorsunuz. Hiilbuki bu, ·
Allah kaunda ~ok buyiik (bir su~) tur." (24/Nur, 15).
Oysa bu ayetin konuyla alakast yoktur. Zira bu ayet Hz. Ay~e'ye
yaptlan iftiradan bahsediyor ki, hakikaten masum Musluman .ka
dma iftira etmek Kur'an ve sahih hadisle b~yiik gunah olarak tescil
edil~tir. Ama ayru ~eyi bevlden korunmamak konusunda soyle
mek rniimkun degildir. (:unkU Kur'an'da boyle bir gunahm rnev
cudiyeti bulunmamaktadtr. Simdi baglarm yani Nur suresi 12-13.
ayetlerini okuyahm:
"(Peygamber'in ~ine) bu agu iftirayt uyduranlar ~uphesiz sizin
i~inizden bir guruptur. Bunu kendiniz i~in bir kotuluk sanmaym,
aksine o, sizin i~in bir iyiliktir. Onlardan her bir ~iye, gt1nah ola
rak ne i~lemi~se (onun kar~thgt ceza) vardu. Onlardan (eleba~thk
yaptp) bu gunahm biiyiiklugunu yt1klenen kimse i<;in de ~ok bu
yiik bir azap vardtr. 12. Bu iftirayt ~ittiginizde erkek ve kadm mii
minlerin, kendi vicdanlan ile husn-i zanda bulunup da: "Bu, apa
~tk bir iftiradtr." demeleri gerekmez miydi? 13. Onlann (iftiract
lann) da bu konuda don ~iihit getirrneleri gerekmez miydi? Ma
demki ~ahitler getiremediler, oyle ise onlar Allah nezdinde yalan
ctlann ta kendisidirler."
•7 Umde, II, 592-593.
AKIH-TEFSIR ALANLARINDA El·AYNI
Buna gore Nur suresi 15. ayeti tamamen Hz. Ai~e'ye yap1lan iftiradan bahSetmektedir. iftira gibi biiylik bir insanhk su¢u ile ilgili bir ayetin bevlden korunmama meselesine indirgenmesi Kur'an'm ruhuna uygun du~memektedir. Bevlden sakmdumak i~in daha ba~ka ~eyler sOylenebilir; fakat ilgisiz bir ayetle bevlden korunmama meselesinde delil yapmak dogru degildir. Bevlden ubbi, ahlaki ve temizlik gibi ~e~itli ~ekillerde sakmdtrma yapllabilir, fakat bunu r;ok ar;1k ve gerr;ekten en buylik bir giinah olarak iftirayt ileri siiren beyan eden Kur'an ayetiyle ilintilendirmek dogru degildir. Ozerine birkac; idrar damlas1 str;rayan bir insan ile peygamber ~ne zi
na iftiras1 atanlann sw;lan ve cezalan baklmmdan konumlan nastl bir olabilir? Kanaatimizce bu ~erhte yorumsal denge epey kayml~ur. Vaiz ve nasihatr;iler halkl baz1 mekruhattan saklndtrmak ir;in hazen boyle dengeli olmayan klyaslar -yaparlar; muhtemelen Ayni
de bunlann etkisinde kalmt~ur. Soma bu hadis ile kendi bah ba~hgt arasmda da bir tutarhhk
bulunmamaktadtr. Her ~eyden once Buhart'nin kendisi bu bOlu-J · ' ...
mun (bah) adm1 ~oyle koymu~tur: -~;. ~ ~ 'l ul _;.1.;...<11 ~ ...,...~; "Ki$i-nin bevlden saklnmamas1 buylik giinahnr" bab1. Simdi babm ba~hgmda ac;lk~ idrardan salonmamak biiylik bir giinah olarak takdim edilmektedir. Fakat bah ile ilgili sevk edilen hadiste ise bizatihi peygamber agzmdan bevlden saklnmamarun biiylik bir giinah olmad1gt belirtiliyor. C:unku hadiste Hz. Peygamber, "onlann buylik giinahtan dolayt azap gormediklerini" soyluyor. Fakat ~erhte, gerek hadisle gerekse delil yaptlan ayetle tam tersi bir tefsir yapthyor. Hz. Peygarnber buylik giinah·demedigi halde ~ahit tutulan ayetle, Peygamberi muradm tam tersi olarak iftira gibi bu~k bir giinahla Ozde~le~tirilen bir ~erhle kar~1 kar~1yayu. Ayni, Buhart'nin a~t1gt bah ile altmdaki hadisin paradoksal durumunu fark edemem~; belki de Buhart'nin masum oldugunu, r;el~kiye du~ebilecegini pe~inen imkanslZ kabul et~ olmah ki bu kadar ac;tk bir c;e~kiyi fark etme~ veya fark etmek isteme~tir. Bu c;el~kiyi fark edememek, elbette konu ile alakast olmayan ayetleri delil yapmada da herhangi bir sakmca gormemek anlamma gelir. Gelenege saygt duymak onemlidir; fakat ayetlere saygt duymak daha onemlidir.
443
ULUSLARARASI BEORUDDiN EL-AYN! SEMPOZVUMU
Bizim burada yapngtmiZ ~ey ise bu c;el~ik durumu de~ifre
edip, hem 6nemli bir hadis klilliyan olarak Buhari'deki bir uyum
suzl"!l~ gidermenin ~aretini vermek, hem de Kur'an ayetlerinin
oyle c;ok kolay bir ~ekilde istenilen gorusleri desteklemek ic;in kul
lamlamayacagtna dikkat c;ekmektir. Diger bir ifadeyle arzu edilen
anlamlan uretip ayetlere anlam yu.kleme degil de ayetin ic;indeki
kendi 6z ve gerc;ek anlamlanru k~fedip ortaya koymaya c;al~mak
nr. Tefsir de bilindigi gibi ke~f ve beyand1r. D1sandan anlam yu.k
leme degildir. Bu yu.kleme istasyonlanmn admm ~erh, tevil, tefsir
veya yorum ol~as1, hakikati degi~tinnez.
Ornek 4: S1la-i Rahim
Ticari bir seferde Herakliytis Mekkeli kafilenin b~kam Ebu
Sufylln'a Hz. Peygamber'in nesebi, sulalesinde kral olup olmadlgt,
ona zenginlerin mi fakirlerin mi daha c;ok iman ettigini, tabilerinin
azald1gtm m1 c;ogald1gtm rm vb. baz1 sorular sorar. Bu sorulardan
biri de neyi emrettigidir. ~ ~ )J ~)~:b.)~~ 'J~' J); ~ rS/~ ~~~ Jli ~:...Jij '-!U;j') ~;:,..Jij ~tSjllj ~~.rJ~ li/~_; rSJI!i .J;; ~ t}Jtj ~
Ebu Sufylln ~oyle cevap verir: "Sadece Allah'a kulluk yapmiZ,
ona ortaklar icat etmeyiniz. Atalanruzm djnini btrakm, namaz kl
lm, dogru olun, iffetli olun v.e s1la yapm diyor." Bu hadis nama
Zl, s1dk, iffet ve s1laY1 emreder.48 Sarih buradaki es-slla kavrarm-~ .t ' f
run tefsirinde J:r,;. 01 ~ ~~ _;;1 ~ "kullun ma emerellahu teala (bihl)en yasele" ifadesini kullamr. Bu ifadenin de Bakara suresinde gec;en
bir ayet oldu~ ~ikardtr. Bu iktibas, ayeti ac;lkc;a g6stermektedir.
Her ne kadar Ayni, Bakara suresi ve ayetini belirtmese de ~erhinin
ibaresinden bu ayet hattrlanmaktachr .
., t ~ :. .. " :0
..) .)J~J J:r,;. .)1 ~~I _;;1 ~ .)J!h~.!j .ul!,.. ~ :r ..JJI ~ .)J ;,i!_; ~.ill -., .. .... ,, .. .. .... , • J , .. '. ...
.,J_rw1;.:. .!.l:.lj' ./~~~ "Onlar oyle (fas1klar) ki, kesin s6z verdikten s;nra sozl~rinden
donerler. Allah'm ziyaret edilip halve hatmmn sorulmas1n1 istedi
gi kimseleri ziyaretten vazgec;erler ve_yeryu.zu.nde fitne ve fesat <;1-
kanrlar. i~te onlar ger~ekten zarara ugrayanlardlr." (2/Bakara, 27).
Boylece okuyucu farkmda olmadan ayetin de Ayni'nin dedigi anla-
•a Umde, I, 128.
444-
FIKIH·TEFSIR ALANLARINDA El·AYNi
- 1
rna geldigi vehrnine kaptlabilir. Ona gore J:,OJ. 01 "en yCisele" ifade-
sinin de "akrabaya iyilik yapmak ve slla-i rahimde bulunmak" de
mek oldugunu;9 soyler ki bu anlamlanrurma ayetin anlam doku
sunda bulunmamaktadtr. ~0 C:::llnkll hadiste stla-i rahimi te~vik ola
bilir. Ancak bunun . l' ~
y~'5JI rl ;~J ~J :G.;~ ill1 ~ Ra'd suresi 39. ayetle teyidi dog-ru degildir. Zira ayetin baglam1 ne sadakadtr, ne de stla-i rahim; fa
kat baglam kitap ve hllkmlln Allah'a ait olmastdtr.
Bakara suresi 27. ayetteki j:,.;. .:,i "enyasele" ifadesinin miikem
mel tefsiri a~agtdaki gibi yaptlrm~ur. "Allah'm birle~tirilmes~i em
rettigi ~eyler"i kesip aytrmalan: Baz1 tefsirciler tarafmdan bu ifade
nin "birle~tirilmesi emredilen" klSmt, akraba ile ilgiJenmek (stla-i
rahim), kan kocarun arastm bulmak gibi pzel ili~kilere tahsis edil
~tir. Dogrusu bunu daha ge~ bir <;er<;evede almak ve anlamak
ur. Allah Teala blltiin dinlerin, peygamberlerin, kitaplann, insan
hgm tevhid anlayt~ ve inanct <;er<;evesinde birl~tirilmesini; bir ve
beraber olrnalan gerektigi halde ayn dll~mll~, par<;alanmt~ olanla
nn bir araya getirilip kaynastmlmalanm istemi~; her nesnenin ve
her kisinin olmast gereken yerde olmasm1, laytk oldugunu bulma
Sffil murat etm~tir. Duzen bozucular (fesat<;tlar) ve gunahkarlar
(fas1klar, zalimler) ise bunlan par<;alamak ve aytrmakla m~gul
dllrler: .. Tarih boyunca yeryiizllnde maddi ve manevi olarak dll
zeni bozan, <;evreyi kirleten, huzursuzluk, act ve felaketlere sebep
olanlar·genellikle inkarctlar, zalirpler ve gunahMrlar olmustur. "51
Omek 5: Kadm Aleyhtan Soylemi Hadis Formunda Ayetler
i<;inde Sunmak
.. • . .. ;; .. ... ; .. ~ $ .. .. 1 .. ;
£;l1..} ~I Jli ~J .y&. illi.Jv~ ~I ;_j .J~c J .J~ ;_j ~t,;:..J J.l 8~ " .. .. .. f • f - ( "' .. tJ ,; : , . - 't • t f "'
~1..:1J1 ~I )5'1 ~I) p1 .j_ ~lj ~I)AJI ~I J$'1 ~I) Eb11 Reca'nm52 imran b. Husayn'den rivayetine gore Hz. Fey-
i9 Umdt, 1, 139. 50 Yazrr, Hah Dini, I, 282; H. Karaman- M. <;:agnct- i. K DC'mmez- S. Go.m~. Kur'an
Yolu Tilrh,e Meal ve Tefsir, Diyanel ~Jeri B~kanhgt Yaymlan, Ankara 2007, I, 94. 51 H. Karaman- M. <::ai1;nct- i. K Donmez- S. Gllmtl$, Kur'an Yolu, I, 94. 52 Ebo Reca: Esas adl imran b. Me!Mn ei-Ataridi ei-Basrfdir. Mekke'nin felhinden
sonra MO.Shlrnan oldu. Hz. Peygamber'i gormedi, 130 yt! y~dt.
445
ULUSLARARASI BEDRUDDiN EL·AYNi SEMPOZVUMU
gainber ~oyle buyurdu: "Cennete baknm ~ogunun fakirler, cehen
neme baknm ~ogunun kadmlardan olu~tugunu gordum. "53 Ayni, (bcib.u md cde ft sifati'!-cenneti ve enneha mahlahatun) "cennetin nite
likleri ve ~imdi mevcut oldugu" hakkmda a~tlgi babda once cen
net tasvirlerine yer veren (2/Bakara, 25; 4/Nisa, 57; 69/Hakka, 23;
18/Kehf, 31; 76/insan, 11, 13; 37/Saffat, 47; 78/Nebe, 24, 33; 83/
Mutaffifin. 25, 27; 55/Rahman, 48, 54, 64, 66; 56Nalaa. 15, 18,
28, 31, 36, 37, 89, vb.) pek ~ok ayeti54 zikrederek onlann gflzel
gflzel tefsirlerini yapar. Buraya kadar her ~ey gayet normal gorun
mektedir; faka~ okumaya devam ettigimizde bu kadar ayetin zik
redildigi bir baglamda birden cehennemliklerin ~ogunun kadm
olduklan ~eklindeki rivayetlerle kar~Ila~matruz hayret i~inde kal
mamiZa sebep olmu~tur.
Konu ile ilgili olarak Ayni, yukanda zikredilen ayetlerin ~o
gundan istinbati imkansiZ bir takrrn hukiirnlere yer vermektedir
ki onlan kabul etmek mumkiin degildir. Sayet Ayni. bu ayetl.eri,
bah ba~hginm hemen altma almasayd1 biz de a~agJ.daki tahlil ve
tenkitleri yapma geregi duymazdlk; zira bizi hadisin hadisle ha
dis olarak ~erhi degil fakat hadisin ayetle ~erh ve tefsiri ilgilendir
mektedir. Simdi yukandaki ayetlerden rastgele b~tan ortadan ve
sondan olmak uzere 11~ tanesine goz atahm: "iman edip iyi davra
rn~larda bulunanlara, i~inden 1rmaklar akan cennetler oldugunu
mujdele! 0 cennetlerdeki bir meyveden kendilerine nz1k olarak
yedirildik~e: Bundan once dunyada bize verilenlerdendir bu, der
ler. Bu nz1klar onlara (baZI yonlerden dunyadakine) benzer ola
rak veri~tir. Onlar i~in cennette tertemiz ~ler de vardir. Ve on
lar orad a ebed'i kahctlardtr." (2/Bakara, 25). "Kendilerine muhurlu
halis bir i~ki sunulur." (83/Mutaffilln, 25). "Ona rahatltk, gflzel n
Zlk ve Nairn cenneti vard1r." (56Nakla, 89).
Bu ayetlerle yukandaki hadisin ve ~agJ.da gelecek olan degi
~ik varyantlanmn hi~bir anlam benzerligi ve alakasmm olmadi
gJ.rnn net olarak gorulebilmesi i~in sadece ayetlerin baglarrnndan
yani eweli veya sonrasmdan bir-iki ayeti buraya almakla yetine-
n Umde, X, 599; XIV, 170-171. f4 6mekler ic;in bkz. Umde, X, 593-599.
Fll<IH-TEFs1R ALANLARINDA EL-AYNi
cegiz. Butun kadmlan cehenneme sevk eden ~az rivayetleri sahih
olarak kabul edenlerden ve bunlann Kur'an'a aykm oldugunu bir
turlu kabullenip ilan etmeyenlerin ise kendi tezlerini teyit edecek
tek bir ayet ornegi getirmeleri gerekir. Yine bu uc; ayetin suayla
baglamlanna bakahm:
Birinci ayet: "Bunu yapamazsamz -ki elbette yapamayacaksl
mz- yakm, insan ve ta~ olan cehennem ate~inden sakmm. C::unkl1
o ate~ kafirler ic;in hanrla~ur." (2/Bakara, 24). Bu ayetin bag
laml ~oyledir:
'1:.:. .J, (21) 0 ~:: ·<-~:1·<-,·:: ~ .Jr ·S:ili. .J, ~<-:-, ~~ ~ 8,,:1 ~:-...r--;- c$ ~ ~- ~-7 .:.r u.. :J ~ c$ r; :J · c..!' ~ -
.. , J , .. , ... • s: .. " .. 1 , , f • 1.-
')\.; ~ uj; ..:..l_r!ll ;y ~ ~y-u ;~ ~~~ ;y J)i) ;~ ~~') \.!.1} J..j~l ~
•.)~ I)U ~~ ~ d_fl!.. -,..;_; ti-~ .)~ (22) 0~ ~ij ,;,i;i JJ i);.;J ~ jj ~-~ .)~ (23) ~~~~: ~ ~l-~' -~~; ~ i~'~ ,~;,j ~~ ~ l~j 1};1 .;,.ill }.;j (24) ~~ _;~\ i.)l,;.,.Jij .fQilA;_,;j .?I.JQII_,iU
,. .. J, , .. , .. } (/"J .. f• .. , "" .. ;.~ ..
l.i..> 1_,1\i \ij; i_rJ ::_,. lP ljj~ ~ ~4J~1 ~ ::_,. !$_;..; ..:..G;. ;.iJ .:>1 ...:..t::.(,.JI ' 11 .,. " "', f "',"'' II f} " ' :0
-c25) s)~~ ~ rJ..J a~ c'.Jjl ~ r-iJ.J ~~ ~ 1)1) Ji ~ 8~~ c$:il'
ikinci ayet ornegine bakahm: "iyiler kesinkes cennettedir." 22.
"Onlar orada koltuklar uzerinde etrafa bakarlar." 23 "Onlann yl1-
zl1nde nimetlerin sevincini gon1rsun." 24. goruldugu gibi cenne
te girecek olanlardan "iyiler" olarak bahsediliyor. Bu ornegi.n bag
larru da ~oyledir:
"' • J I f~ , , 'I• "
~i"i_;..i.i ~;..J t) ..J}J (23) 0J~ .!-UI.)~l . t.fo (22) ~ ~ .JGi~l 51 , .. .., - ... .,.. ., .. .. .. -, J,
(26) ' 1 '" 1 ' -,--.,~ ,u' ' • 1 ' 11' (25) 1
•' ~' -.- , I (24) o:~_,....;=-..1 ~~ .!-v.) tiJ ..!..<-- ~8- rP--- oJ:>-; .:.r " ... ~ - - -c28) .:,j~, ~ y;.; ~ ci7)
1.:--i.;. ~'Y.J
Dc;uncu ornegi.n bir ayet oncesi is; ~oyledir: "Fal<;t (olen ki-~i Allah'a) yakm olanlardan ise" 88. Simdi 89. ayetin devammda
ki dart ayete bakahm: Eger o sagdakilerden ise, 90. "Ey sagdaki!
Sana selam olsun!" 91. "Ama yalanla}'lCl sapudardan ise" 92. "~te
ona da kaynar sudan bir ziyafet vardrr!" 93. "Ve (onun sonu) ce
henneme anlmakur." 94. Bu baglarrun burununun orijinal metin
deki ifade ~ekli ise ~oyledir:
447
ULUSLARARASI BEORUDDiN EL-AYNi SEMPOZVUMU
~ .; '1- , • .. • ... • .. • : • .. .. ~ .. .. •
0:JG.l1 0=:.L<.!.!1 ~ .)IS'".:>! t;;lj (91) ~~ y~>-.rl.;,: .!.11 r".>l:.i (~O) ~~ (93) ~ ~ J~ (91)
94) ~ ~:,..;_; Ve bu ayetl~rin tenzili, oz anlami ~e z;hiri anla
mt o kaa~r a<;~k. net ve anla~thrdlT ki burada aynca tahlil veya her
hangi bir tefsir faaliyeti yapma gere~ bile duymuyor, yargtyt oku-
yucuya btraklyoruz. ·
Her ~eyden once Hz. Peygamber kendinden once olm~ insan
lann hangisinin fakir, hangisinin zengin oldugunu nereden bile
cektir? Cenab-1 Hak bildiremez rni? ~eklinde itiraz edilebilir. El
bette bildirir ama o zarnan da bunun islam iimmetine ne gibi bir
mesaj1 oldugu merak edilir; yani Hz. Peygamber, fakirligin oviinii
lecek gOzel bir ~ey oldugunu mu anlatmaya <;ah~tyor. Sayer fakir
lik cenneti hak ettiren bir ~eyse neden a~ere-i mubesserenin hep
si zenginlerden olusmaktadtr? Biz biliyoruz ki i<;lerinde hi<;bir ta
ne fakir yokrur. Sonra bir hadiste Hz. Peygamber, "Fakirlik kof
re goturebilir." buyurmaktadtr. Baska bir rivayette ise "fakirlikten
Allah'a stgtndtgtm" belirtmektedir.
Sonra Kur'an'm temel degerlerinde fakirlere bir iltimas goziik
memektedir, esasen Kur'an'a gore fakirl~k bizatihi pozitif veya fazi
let ve iyilik kategorisinde bir deger ve statU degildir. Keza zengin
lik de bizatihi kendi i<; dinarnikleri ·itibariyle mezmum, negatif ve
ya kotiiluk tiirlerinden bir statU degildir. Kur'an'm ol<;ii ve deger
yargtlan arasmda zenginlik fakirlik, i$<;i sll1l.ii., memur stmft, aga,
i~eren, patron, sermaye ve emek gibi kategoriler bulunmamakta
dlT. <;:ok ruhafttr ki· bu tarz kategorik nitelemeler 19. ve 20. yuz
ytllarda geli~tirilen kapitalist, liberal ve sosyalist dunya goruslerine
dayah ekonomik ve siyasal teorilerin kavrarnlandtr. Biz Kur'an'm
neyi iyi neyi kotii, neyi zulum neyi adalet olarak gordugunu <;ok
iyi biliyoruz. Bunu bile bile Hz. Peygamber'1 salt fakirden yana
zengin kar~ltl gibi gostermek ne islam pratigine ne de onun kut
sal metinlerine uymaktadrr. Hele hele cinsiyet ayniDI yapmas1 hi<;
bir sekilde uymamaktadtr. ·
Simdi meselenin iyice anlaSilmast i<;in once hadisi, sonra serhi
ni ihtisar edecek, sonra da degerlendirmeye <;ahsacagtz.
AKIH-TEFstR ALANI.ARINDA EL·AYNi
.. • ,:; .. .. ;. , .., :; .. .. f .. ;;
G;jl.} ~I Jli T.j 4P ~I J.r ~I if ..J.rc J 01~ if ~L;..J yl 8.b-.. .. " r- .. r .1 -r.. .. • ,;. :.~• ., t .t r ..
~1.21 ~I js'l ~I} P' <i ~lj ;lpl ~' j)"l ~I} Hz. Peygamber ~oyle buyurdu: "Cennete baknm c;ogunun· fa
kirler, Cehenneme baknm c;ogunun kadmlardan olu~tugunu gor-dum." 55
. Bu hadisin ~erhinde Ayni ~u izahlan yapar: "Bu hadisi Buh~rt
ba~ka bolumlerde56 de tahric ettigi gibi Tirmizt ve Nes~t de bu ri
vayete farkh bablarda farkh versiyonlarla yer vermi~lerdir. Mesela
Nesili'nin bir versiyonunun Jafzl ~oyledir: "ehallu sakineyi'l-cenneti en-nisau" "Cennetliklerin c;ok az1 kadmd1r." Rivayetin bir ba~ka
~ekli ~oyledir: "ammetu ehli'n-nari en-nisd" yani "Cehennemlikle
rin geneli kadmlard1r." Yine Nes~i. Amr b. As'm ~u merfu haberi
ne yer verir: "Kadmlann cennetteki saYJlan bu karga sfniisunun
ic;indeki ~u bir (kac;) karga kadardrr." Wilik~i'nirl el-Ahba1~mda yer
alan Abdurrahm~n b. Sebl'in merfo haberine gore Hz. Peygamber;
"Fa51klar esas cehennemliklerdir; soma bu fas1klan kadmlar ola
rak tefsir etti." Haz1r olanlar, "Ya Resulallah eleyse ummehatund ve
ehevdtund ve bendtuna" "Onlar bizim analanrruz; bac1lanmu veya
kulanmu degil rnidir? diye sordular. 0, "Evet, dedi; fakat onlara
bir ~ey verildigmde ~ukretmezler, ba~lanna bir felaket gelse sab
retmezler." dedi. 57
Kurtubt'ye gore, cennette kadmlann az olmasmm sebebi onla
nn hevalanna (arzu ve isteklerine) du~kiin olmalanndan ve dun
ya hayaurun sus ve zinetine olan a~m meyillerinden ve aklllanrun
noksan olmasmdandrr; bu yiizden ahiret ic;irl haz1rhk yapmakta
geridirler. Onlann c;ogu ahirete bakmaz, dinle alakas1 olmayan ki
~ere c;abucak kanabilir, ahirete ragbet ettirene kulak vermezler.
Fakirlere gelince, onlar kendilerini masiyete surukleyecek mal
lardan mahrum olduklan ic;in kurtulu~a ermi~lerdir. Eger "ma
dem fakirlik boyle faziletli bir ~ey ise neden Hz. Peygamber on
dan Allah'a s1~nr? denilirse deriz ki; Hz. Peygamber, fakirlik
(fakr) fimesinin ~errinden Allah'a SI~Ur, nitekim zenginligin
ss Umde, X, 599; XIY, 170-171. 56 Bkz. Umde, I, 300. 57 Umde, X, 600.
449
ULUSLARARASI BEDRUODIN EL-AYNI SEMPOZVUMU
de (gina) fitnesinin ~errinden Allah'a stgtnrru~ur. Sayet "Cennette
bekar kimse olmayacak; sonra her erkege iki kadm verilecek o za
man erkeklere nazaran nasll onlar Cennette azmhk, Cehennem
de <;ogunluk oluyorlar? diye. soracak olursan, derim ki; Hakim et
Tirmizi ve dtgerlerinin zikrettigt· bu rivayetler (onlara yapllan) ~e
faatten onceki durumla ilgilidir. Her ~rkege iki zevce verilince on
Jar bu sefer Cennette <;ogunluk te~kil ederler. "58
Ttmak i<;inde almnladtgrmlZ bu uzun paragraf birazdan yapa
caguruz hermen6tik degerlendirmenin objektifligtnin test edilebil
mesi i<;in oldugu gibi (ihtisar edilrneden) almtllanm1~; herhangi
bir ktsaltma ve ilave yapllmamt~ur.
Simdi burada ayetlerle degerlendirmeye ge<;meden once hadis
~erhirun metni uzerinde lasa bir metin c;orurnlemesi yapahm. Son
cumleden hareket edersek, gorulur ki hadisin tefsirinin sonunda
esas tefsiri yapuacak metnin y11klu oldugu "kadtnlann Cehennem
de c;ogunluk oldugu" ~eklindeki oz anlarru ve mesajt kaybolmu~
tur. Halbuki tefsir faaliyeti, bir sozti veya edebi, tarihi veya huku
ki bir metni anla~hr ktlmaktlr. Oysa bu son yargt ifadesi ile hadis
sayt1an rivayet, tefsir ve ~erh edilmemi~ fa~t hukmu ve aruarru ip
tal edilmi~tir. Zira esas metinde kadtnlar Cehennemde <;ogt!nluk,
~erh ve tefsirinde ise Cennette c;oguruuk olmu~lardtr. Simdi bura
da sorulmas1 gereken esas soru ~udur: Bir metin ile onun ~erh veya
tefsiri arasmda anlamsal olarak bu kadar tezat olabilir mi? Serh ve
metin arasmdaki semantik a<;I bu kadar ge~leyebilir rni? Kanaati
mizce bunun ad1 ~erh veya tefsir degil., iptal, tagyir ve tahriftir.
Sonra esas metinde gec;mese de Aynt'nin almtlladtgt farkh ver
siyonlarda sebep olarak gosterilen kadinlann "nankorluk ve sabtr
SIZhklan ~efaat ile silinecekse neden Cehennemde gosteril~ler
dir? Oysa Buharl'nin 5194 nolu hadisinin ~erhinde Aynt erkekle
rin cinsellikte daha sabtrSlZ oldugunu soylemektedir.59
Hz. Peygamber, cehennemi ~efaatinden once gormu~ ve bunu
AKIH·TEFSIR ALANLARINDA EL·AYNi
resmetmi~tir, buraya kadar arua~tlabilirdir. Fakat ayru Peygamber
neden insanhgm ve ummetin yansuu olu~turan kadmlan umitsiz
lige sevk etsin ve onlan sadece cinsiyetlerinden dolayt potansiyel
sw;lular, gl1nahkarlar, daha" korkuncu cehennemlikler olarak tas
vir etsin? Boyle bir mesaj, kadtnlann hak dine olan bala~lanna na
stl bir etki yapar? Bu mesaj~a kadmlar dine kazandmlmak rru yak
sa dinden uzakla~nnlmak m1 istenmi~tir? Hic;bir insan grubultop- .
lulugu kendisini p~inen mahkfim eden bir dine, hemen en ba~ta
cehennemlik kabul eden bir dine inanmaz; sa mimi olarak onu be
nimsemez. Sayet burada Hz. Peygamber, korku vermek, inzar et
mek ic;in bOyle bir soz soylem~tir denirse, o takdirde aym in+ar ve
korkutmamn neden tek cinsiyet uzerinden yaplldtgt sorulmahdtr.
Adalet, rahmet ve umut (recti) peygamberi neden yapacagt ~e
faatten soma durumun tersine donecegjni bizzat kendisi beyan et
mesin? Oyle ya bu dini teblig ve tebyin gorevini Ostlenen o degil
rnidir? BOylesine ciddi bir yargtda bulunurken neden en ba~ta i~in
gerc;ek mahiyetini ve dogru olan halini ortaya koymastn da, du
rumun hakikatini kendinden dOrt as1r soma gelen hadisc;ilere, se
kiz astr soma gelen ~arih ve mufessirlere b1raksm? insanhgm ya
nsrm olu~turan bir suufi s1rf cinsiyetlerinden dolayt neden en ba
~mdan mahkom etsin?
Mekke'de her tOrlu kotulugo, zulum ve cinayetleri ~leyen zor
balann, kan emici faizcilerin, yol kesen e~layanm; putperestligi
ihya edip fakiri ezen mustekbirlerin c;ogu kadtnlar mtydt? 0 gl1-
nun Mekkesinin siyasal sosyolojisini haurlamakta fayda vardrr.
Kur'an ayetlerine baklldtgmda ~irk ic;inde debelenenlerin, fakir fukarayt ezenlerin, kibirlenerek hak hukuk tarumayanlann, kadm
lan istismar ederek ezenlerin ba~mda Velid b. Mug1re, Ebu Leheb,
Ebo. Cehil ve Umeyye b. Halef vb. ylizlerce erkek gorulur. Sirk,
kofor, fesat, bozgunculuk, tugyan, istikbar, dalalet ve zulmun on
derleri bunlardrr.
Bu tabloda da Hz. Peygamber'i, kadtnlara ka~1 muntakim klla
cak bir durum gozukmemektedir. Bir Peygamber realiteden, c;ev
resinde olup bitenden ha~a bu kadar habersiz olabilir mi? Hepsin
den onemlisi kadmlar aleyhine Kur'an'da boyle bir onyargt boy
lesine pe~in bir mahkorniyet tavn var rrud1r? Kendisine ozel ola-
451
ULUSLARARASI BEORUDOiN EL-AYN! SEMPOZVUMU
rak gelen Kur'an'da bu anlama ve yorumlara gelebilecek en ufak
bir hukum, ifade hatta bir i~aret ve irna dahi yokken ve Kur'an'l en
iyi bilen yine Hz. Peygamber'in bizatihi kendisi iken neden kadm
cinsini toptan ~agtlayarak d~lasm?
Ote yandan hadisin bir versiyonunda onlar bizim analanmlZ,
bactlanmlZ ise farz edelim ki babalanffilZln veya kocalannm ver
diklerinden memnun kalmadtlar, te~ekkur bile etmediler ve koca
lannm stkmulanna da sabretmediler; bu onlann cehenneme git
meleri i~in hakikaten kafi bir gerek~e midir? Dogrusu Kur'an'da
buna i~aret eden bir ayet bulunmarnaktadtr. Evet, kan koca ara
smda meyqana gelebilecek ge~irnsizliklerde Kur'an birbirlerine iyi
muamele ve sulhu esas almalanru oguder; basit sebeplerden do
layt yuvalanru dagitmamalanru tavsiye eder, hem kanrun hem de
kocanm ailesinden bilirki~iler bulunarak, hakemler tayirl edilerek
anla~mazhklar, sabrrs12hk ve nankorh:ik gibi sorunlann ~ozume
ka~turulmastm ister. Sonra Kur'an, her iki cinse kar~1 da adil
davranmaktadrr; onlara birbirlerinin haklanna sayglit olmalanm
e~it olarak tavsiye etmektedir. Bir cinsi otekine kar~t uste ~tkar
mamaktadtr.
Eger bu rivayet sahih olsaydt, ayru ~ekilde hammlanmn hakla
nna riayet etmeyen kocalar hakkmda da bir hukrrnintin bulunma
st gerekirdi. C:unkti Kur'an a~rhkh olarak ihlal edilen erkek hak
lanndan ziyade ihlal ve ihmal edilen hatta gasp edilen kadm hak
lanndan bahseder.
Burun bunlan goz ontinde bulundurdugumuz zaman bu ka
tegorideki rivayederin, bilakis kadmlar~ hakslZhk eden, onlann
yapttgi rum fedakarhk ve hizmetlerine kar~thk nankorluk goste
ren erkeklerin durumunun ne olacagiffi bildirmesi daha manttklt
olurdu. Zira Hz. Peygamber, Kur'an't herkesten daha iyi bilendir;
her ~eyden once onun birinci vazifesi Kur'an'm tek bir harfinin bi
le anlam teorilerine, tefsir marifetine veya ~erh sanatma feda edil
memesi konusundaki a~tk tavn ve titizligidir. 0, Kur'an'a ragmen,
Kur'an'a alternatif ~a aylon beyanda bulunamai; onun yapmasi
gereken temel ~ey, Kur'an'a paralel beyan ve tafsildir. Kanaatimiz
ce yukanda ge~en kadm aleyhtan rivayetler, kadmlan rabt u zapt
452
AIOH-TEFsiR AlANLARINDA El-AYNi
aluna almak isteyen vaiz ve klssac1latm uydurdugu sozlerdii. ~iz
peygamberle alakas1 yoktur.
Esasen bizi hadisin Slhhati veya ~erhinden vs. den ziyade bu ri
vayette ge~en hukiim ve yargmm, ~arih Ayni'nin istidlal ve is~had
ama~b olarak zikretti~ ayetlere uyup uymad1gt, sonra Kur'an'm
diger ilgili ayetlerine uyup uymad1gt ilgilendirmektedir. Bununla
amactmlZ Hz. Peygamber'in agzmdan Kur'an'a aykm soz soyletme
gibi yanl~. ustelik ki~iyi Cehenneme surukleyen vahim biT anla
Yl~m cerh edilerek ilim ehlinin dikkatine sunulmas1 ve son ekmel
dinin bu tur tahrifattan korunmastdlr. Simdi Kur'an-1 Kerirn'e do
necek olursak; onda
"Murnin erkeklerle rniirnin kadmlar da birbirlerinin velileri
dir. Onlar iyili~ ernreder, korulukten ahkorlar, namaz1 dosdogru
ktlarlar, ze~u verirler, Allah ve Resuliine itaat ederler. i~te onlara
Allah rahmet edecektir. Suphesiz Allah Aziz'dir, hikmet sahibidir.60
72. Allah, murnin erkeklere ve murnin kadmlara, i~inde ebecii kal
mak uzere altmdan 1rmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerin
de gl1zel meskenler vadetti. Allah'm mast ise hepsinden buytiktur.
i~te bUyiik kurtulu~ da budur." (9/Tevbe, 71-72).
~~~~Jij -:-~Uilj ~Uilj -:-~~lj ~~lj -:-~') .;_- ~ ~ '!' .)) -:-u~L-Jij
" ...... Miislurnan erkekler ve Miisluman kadtnlar, miimin er-
kekler ve miimin_ kadtnlar, taate devam eden erkekler ve taate de
vam eden kadtnlar, dogru erkekler ve dogru kadmlar, sabreden er-
60 ic;timai ~uur, fenlerin dini ve ahlaki kusurlan ve koruluk\eri ka~mda da duyarh olmak zorundadrr. Nitekim, yukandaki ayette, kadm olsun erkek olsun mumin\erin, birbirlerine iyiligi emredip korulukten ahkoymalannm, aralanndaki velayet ba~ ve kard~li~n zaruri bir sonucu olduguna i$aret edilmi$tir. Bu gOrev ve yetki cinsiyet far\o gozeuneden islam toplumunun burun fenlerine verllmi$tir. Bkz. Diyanet Vahfi Meali.
4-53
UlUSLARARASI BEORUOOiN EL-AYN! SEMPOZVUMU
kekler ve sabreden kadmlar, mutevazl erkekler ve mutevaZ1 kadm
lar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadmlar, oru<; tutan erkekler ve oru<; tutan kadmlar, rrzlanru koruyan erkekler ve (Irzla
rmi) koruyan kadmlar, Allah'1 <;bk zikreden erkekler ve zikreden
kadmlar var ya; i~te Allah, bunlar i<;in bir magfiret ve buyl1k bir
mukafat haztrlam1~ur." Allah ve Resulu bir i~e hukUm verdi~ za
man, ina~ bir erkek ve kadma o ~i kendi isteklerine gore se<;
me hakkl yoktur. Her kim Allah ve Resulune kar~ gelirse, apa<;Ik
bir saptkhga du~mu~ olur." (33/Ahzab, 35-36).
Goruldu~ gibi burada kadm erkek aynnn degil; tam tersi
ne birlikteli~ ve ~itligi beraberce bir arada zikredilmi~. bu du
rum ozellikle de vurgula~ur. Sadece muminler ifadesi bile ye
terli iken ozellikle kadm muminlertn zikredilmesi Allah'm mu
radmm ve maksadmm ne oldugunu da a<;tk<;a ortaya koymakta
dtr. Kur'an'da, "Musluman erkekler ve Musluman kadmlar, mu
min erkekler ve mumin kadmlar, taate devam eden erkekler ve ta
ate devam eden kadmlar, dogru erkekler ve dogru kadmlar, sab
reden erkekler ve sabreden kadmlar, mutevaz1 erkekler ve mu
tevazl kadmlar, sadaka veren erkekler ve. sadaka veren kaduilar,
oru<; tutan erkekler ve oru<; tutan kadmlar, rrzlarm1 koruyan er
kekler ve (mlarmi) koruyan kadmlar, Allah't <;ok zikreden erkek
ler ve zikreden kadmlar var ya; i~te Allah, bunlar i<;in bir magfiret
ve buyl1k bir mukafat haz1rlami~Ur." (33/Ahzab, ·35) gibi hep iki
li bir sistem vardrr.
Kur'an'm kurtulu~ re<;etesi iman ve amel gibi degerlere dayah
dir. Bu degerlerin ba~nda da tevhid inancr, ahirete iman, peygam
berlere iman, gayba iman, salih amel ve gl1zel ahla~ gelir. iyi bir
Musluman olmanm yolu bellidir cirlsiyetle alakas1 yoktur. ~agt
daki ayetlerde muna&k erkekler ve munaflk kadmlar da bir ara
da zikredilm~tir:
454
AIQH-TEFSIR ALANLARINDA EL-AYNi
ederler. Onlar Allah'1 unuttular. Allah da onlan unuttu! (:unku
muna&klar faslklann kendileridir." 68. "Allah erkek munanklara
da kadm munanklara da kafirlere de i~inde ebedi kalacaklan ce
hennem ate~ini vadetti. 0, onlara yeter. Allah onlara lanet etm~tir!
Onlar it;in devarnll bir azap vardlr. (9ffevbe, 67-68).
Sut; ve Su~luluk uzerine yap1lan ara~nrmalar Kur'an'a gore de
buyok ganah olabilecek cinayet, gasp, h1rs12hk, zina, yalanc1 ~a
hitlik vb. bUyok su~lann ~ogunlukla erkekler taranndan i~lendigi
ni ortaya koymu~tur. Mesela yap1lan bir t;a~maya gore bu su~la
n/ganahlan ~~eyenlerin % 975i erkek iken kadmlarda bu oran % 3'e kadar du~mektedir. 2002 yllmda Dogu Anadolu'daki. cezaevle
rinde yap1lan bir ankete gore cezaevlerindeki tutuklu ve hukurnlu
kadm sa}'lSl, oran olarak % 2'dir. 200t }'lh itibariyle TOrki.ye ge
nelinde tutuklu erkek sayt51 18115, hokumlu erkek sayt51 36498
ki~idir. Toplam 54613 ki~idir. Kadm tutuklu sa}'lSl 664, hukum
lu sayt51 ise 890 k:i$i olup toplam 1554 k:i$idir. Bunlann erkeklere
oraru da % 2. 7 yani % 3'e bile ula~mamaktadtr.61
Halbuki. Buhan ~arihi Ayni, imran b. Husayn hadisirrin ?erhin
de yapngt izahta kadmlann cehenneme daha t;ok girmelerinin ne
deni olarak, onlann nimete kar~1 nankorluk etmelerini, bela ve
musibetlere kar~1 sabr etmemeleri gibi zaaflan, erkek olsun kadm
olsun burun insanlann ortak zaa&ru sadece tek bir cinse hasr et
mesi, vaktaya, realiteye ve sahib rivayetlere ayktnd1r; her ~eyden
once Kur'an'a ayktndlr. Zira borun bir be~eriyetin erkek-kadm
herkesin ortak zaa&ru olu~turan b~eri baz1 zaaflan salt kadmlan
cehennemde gostermek i~in bir gerek~e olarak ileri surmek kana
atimizce isabetli degildir. Sonra hem hadiste, hem de Kur'an'da er
kek olsun kadm olsun insaru cehenneme surOkleyecek buyuk gunahlar at;lk~a bildi~tir. "Yedi helak edici buyok ganalu"62 bu
rada hatulayahm; onlann i~inde bu soz11m ona hadis formuna bu
rundurulmu~ uydurma rivayetin bildirdigi her iki haslet de bulun
mamaktadu; yani ne nat:d<orluk ne de sabus12hk.
61 Zahir Kl.zmaz, Bazt Sosyal Deml1enler Baglammda Dogu Anadolu BO!gesinde Su, ve Su,luluh, Ftrat Oniversitesi Sosyal Bilimler Enstinls1l, Bastlmanu$ Dokrora Tezi, ElazJg 2002, 110-111.
62 Buhari, 1stitabetu'l-Muneddin, "!; Diyat, 2.
455
ULUSLARAAASI 8EDRUDDiN EL·AYNi SEMPOZVUMU
Esasen Kur'an, insanm nankorlugune vurgu yaparken cin.Si
yer aynnu yapmamaktadtr ;jj ~.1 .)t.:i~l ~~ "$ilphesiz insan, Rabbi-.. ,; • j
ne hai·$1 peh nanhordilr." (100/Adiyftt, 6) vb. ayetler bu nankorlu-
gun sadece kadmlara has olmad1gtm bunda erkek-kadm herkesin,
burun insanlann ortak oldugtmu deklare e~ken bu suc;u sad~
ce bic;are kadmlara isnad etmek ne kadar dogru olur? Surekli ka
dmlan koruyan ve onlan yt1celren bir kitabm, bir dinin peygam
beri neden onlan cehennemde gorrnek istesin? Bu ifadelerin ne
bevi olmaktan ziyade kadmlan her rurhi itaat ve kolelige ah~ur
mak isteyen erkek egemen klllruriin uretimi oldugu giin gibi ac;lk
ur. Bu, Cahili klllturiin ~irk, paganizm, zuhim, k1z c;ocuklanm di
rt diri gomme gibi degi~ik versiyonlanndan biri olarak kadm kar
~lthgtmn yeniden hortlaulmasidir.
Kur'an'm cinsiyete gore su'nflar olu~turmad1gt bir gerc;ektir.63
Bunu Hz. Peygamber'in bilmemesi mOmkUn mudur? Kald1 ki o,
yine Kur'an'm ifadesiyle "deki bana ne muamele yap1lacagtm bil
rniyorum" diyor. Kendine yaptlacak muameleyi bilmeyen bir pey
gamber neden insanhgtn yans1m hem de otekinden daha iyi olan
bir yansrm cehenneme sevk etsin?
Aynt'nin ~erhin sonunda yaptlan itirazlar kar~lSmda zor du
rumda kaldtgt goriilmektedir. CunkU o, bir tarafran "Cennette
herkesin iki hamml olacak. n ~eklinde bir rivayeti nakletmekte, bir
taraftan da "Cehennemin c;ogu kadmlar olacak." ~eklinde bir ikilem ic;ine du~mektedir. Bu durumda cennetliklerin c;ogu iki kat
fazlastyla kadmlar olacakttr. Aynt, bu c;el~kiye yaptlan itirazlara
cevap verirken bunun ~efaatten onceki hal oldugu, ~efaatten son
ra ise bu kadtnlann c;ogunun affedilrni~ olacagt.ru sayler. Burada
Ayni, ba~tan beri yer verdigi rivayetlerin hepsini bir c;trptda gec;er
siz saym1~ olmaktadtr ki, bu, ~erh manugt ve tefsir disiplini ac;tSm
dan kabul edilemez. Zira sonuc;ta iptal edilecek rivayet ve dirayet
bilgilerine neden yer verildiginin izah1 zorla~acakur.
Soma ~arihimiz, Hz. Peygamber'in bu kadmlara neden, nasll
ve ne ~ekilde ~efaat edecegine clair de hic;bir bilgi vermemektedir.
Hem ~erhin b~ tara!i.yla c;eli~ecek hem de mahiyeti ~ilinmez bir
63 Talip Ozd~. Kttr'an ve Onsiyet Aynmaltgt, Fecr Yay., Ankara 2005, 69 vd.
FllaH-TEfs!RAlANLARINDA EL·AYNi
~efaat ile bu zavalh kadmlar bir anda cennetlik olacakur. Bu izaha gore Kur'an'm tevhid inanc1, salih amel, ahirete iman, haya, iffet ve giizel ahlak gibi hi~bir temel klstasl gCmdeme gelmi~ olmamaktadlr. Halbuki Kur'an'm bu·konudaki tavn nettir. Sirkten gayn her ~eyin affedilecegini a~1k~a beyan eden yine Kur'an'd1r.64 Sayet bu cehennemlik olma, soz gelimi kadmlann erkeklere gore daha c;ok ~irk ko.~tuklan tezi uzerine otunulsayd1 belki bir Kur'ani dayanagt olurdu. Ancak yukanda da belinildigi gibi bu tez mevhum, aym zamanda da butun insanlann ortak bir zaafma i~aret etmektedir. Resul-i Ekrem'in misyonu, yuksek ahlakl ve Kur'an'm temel ol~utleri goz onunde bulunduruldugunda bu rivayetin sahih olamayacagt kendiliginden anla~hr.
Omek 6: Kocasmm Yatagtna Girmeyen Kadmlar "' I ~{ t "' .- ~ '
~ jj J-1) •?.~ ·~I .;.;I! 1~1 yl/ Buhari 86. bab olarak "Kocasmm .. , .. J
Yatagtna Gitmeyen Kad1nlar" b~hgt ile bir bolum ac;ar:
IJ , ;; , ::;; ~ ::; t
jl ~1/1 $}1 ~.) 1~1 J\i ~j ~ ~I.Jv~ ~I if~ ~l.f.<>.J ;:,;; u~l if ' ' .. , • J ;; , • ,;'.. ... .. • ... ........... - ..... · ' • _f; .. ,
C;!../..;.....? ~JL;.lii.PJ ~<.j'f 01 <.::.-.!\; ~~~ Ebti Hureyre'den rivayete gOre Hz. Peygamber buyurdu ki:
"Bir adam kans1ru yataga c;agtnr, kadm da gitmezse melekler sabaha kadar ona lanet eder. "65 Konu ile ilgili bir sonraki hadis ise ~6yledir:
,:_ .. - ··r· :. ,:~ !i··i, · =t; 1 ~1 ~~ -:: ~ ~~ } t :11 Jli Jli =-·-' i ·...-: Jj ...,.. ~ ·.r.: 'T'" • '/'"' ..;.... . ~. r-J -- ..S.f '-E' ·~--/' ~ if
(::5 J;- L~i:JI tPi Yine Ebo Hureyre'den rivayete gore Hz. Peygamber buyurdu
ki: "Bir kadm kocasmm yatagtndan aynhrsa donene kadar melekler ona lanet eder."
Bu hadisin ~erhi munasebetiyle Ayni daha vahim rivayetlere yer verir. Muslim'in Ebo Hureyre'den nakline g6re, "Boyle kadmlara kocalanm ran etmedikleri surece semadakiler onlara (suht) gazap ederler." ubir rivayetinde ise, "De; Smll insanm duastfnaman kabul olmaz; hasenat1 da goge yukselrnez: Ka~an kole, sa rho~. kocas1
6i 4/Nisa, 47. 65 Umde, xrv, 166.
4-57
UlUSLARARASI BEORUOOiN EL-AYNi SEMPOZVUMU
kendisine klzml$ kadm." ibnu'l Cevzt'nin-Kitabun-Nisd'da naklet
tigine gore yine Ebo. Hureyre'den ge1en bir rivayete gore Hz. Peygam~er musevvife (hep "sonra, sonra" diyen) ve mugallise (ben haizeyim diyen) kadmlara lanet etti. ibnu Ebi Seybe'nin nakline
gore Abdullah ibn Orner dedi ki: Hz. Peygamber'e bir kadm geldi.
"Kocanm kadm uzerindeki hakkt nedir?" diye sordu. Hz. Peygam
ber, "Kadm kutub O.zerinde olsa bile ona ha}'lr dememesidir." dedi. Aynt, bu babda bir hadise 'daha yer verir: "Melekler itaat eden
lere dua, isyan edenlere ise beddua ederler." Serhin sonunda Ayni, isyan edenlere boyle lanetler etmenin caiz oldugunu, ~unkll bir
nevi caydmc1hga sahip oldugundan bahseder; fakat bu isyam i~lemi~se amk tevbeye davet edilir."66 diyerek bir de hukuki ve ah
laki bir sonu~ ~1kanr. Bunun anlam1, boyle kadmlann her halukarda kocalanna ita
at etmeleri, her ne halde olurlarsa olsunlar kar~1 koymamalan gerektigidir. Yani mutlak itaat bir nevi yan kolelik. Oysa boy
le bir durum kadmlann fmatmm, insanhklannm ve kadmhklannm asktya almmas1 demektir. Her tllrlll hak, hukuk, arzu, is
tek, irade beyanlannm ve psikolojilerinit:J. rumuyle inkar ve ip
tal edilmesi demektir ki bunu hi~ bir kadm kabul etmez. insanhgm kadm veya erkek ortak karakteri bunun boyle oldugunu zo- .
runlu olarak kabul ettirmektedir. C:unkll insanm furau cinsiyete gore degi~meyecek kadar selim, saglam, muhkem, insani, vic
dani ve ahlakidir.
Esasen kadm psikolojisi veya cinsel ahlak bizim direkt ar~nrma konumuz degildir. Fakat bizi dogrudan dogruya ilgilendi
ren husus biraz once zikredilen hadislerin ~erhinin Tahrtm suresi
6. ayetiyle delillendirilmeye ve teyit edilmeye ~a~1lmas1dtr. Sarih, bu hadisleri Tahrim suresi 6. ayetiyle ilintilendirirken bu melek
lerin hangi melekler olduguna dair varsa}'lrnsal bir soru sorar. Cevabmda, melekler degi~ ~ler yapmakla gorevlidir; bir ktsrru yag
mur, rllzgar, bulut gibi tabiat i~lerine bakar, bir losrru kabirdekileri sorgular, bir ktsrru zikir meclislerini aramak llzere yeryo.zo.n
de seyahat eder, bir ktsm1 da ~eytanlan t~larlar (~ihab atan), bir
66 Umde, XIV; 167.
AKIH-TEFSIR ALANLARINDA El-AYNi
klsm1 da ba~ka ~lere (el-muvehhilin bi umur) bakarlar. Bu neviden
olan melekleri ~u ayet bildirmektedir:
~ ., ~., ,. . ; ~ • .i .I .I l ' "•' ' - ;; ,I
Ji,W. .u:;~ ·~··; n;...Jr '01 t,;~ -· n; ·~,- ·<- :::,, · '~-, : jjJ q ~ , , 't":"'":J._~..,.. ~J:.~r-:,.:Jr--;-~!r'c.:J! __ ~-5)/~ t; .SA)~;' t; ;.u,z,~Ci '1 ;,~
"Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakln insanlar ve ta~lar
olan ate~ten koruyun. Onun. ba~mda, acrrnaslZ, gu~lo., Allah'm
kendilerine buyurduguna kar~1 gelmeyen ve emredildiklerini ya
pan melekler vard1r." (66/fahnm, 6).
Simdi . ~arihimiz Aynfye kulak verelim bakm ne diyor: Aye tin
zahirinden anla~1lan dogru anlam ~u ki "Bu tiir sakmcah fiille
ri i~leyen insanlara lanet eden melekler i~te bu ayette belirtilen
meleklerdir. "67
Hakikatte ise bu ayetin soz konusu :l:<adlnlarla hi~bir ilgisi bu
lunmamaktadtr. Kanaatimizce bu ayet srrf i~irlde "isyan" ve "emir"
ifadeleri ge~tigi i~irl konu ile inibatlandml~nr. Ttpkl cami mih
raplanna yaztlan "hullema deha!e a!eyha zehe1iyya'l-mihrab" Ome
ginde old:ugu gibi, ayette sadece mihrap kelimesi ge~tigi. i~m bir
i~ki kurulmu~tur. Yoksa Meryem'in i~inde bulundugu mihrap ile
giiniimiizde imarnlann namazda bulunrnalan gereken yeri goste
ren mihrap arasmda hi~ bir alaka yoktur. Bu bilirlcirl olu~masm
dan sonradtr ki Anadolu'da yeni yaptlan camilerde mihrabm uze
rine aruk yukandaki ayet degil fakat klbleye yonelmeyi emreden
"fe-velli vechehe ~atra'l mesddi'l-haram" "Mescid-i Haram'a yonel."
ayeti na~edilmektedir.
Bu ayetlerde de Allah'a daima boyun egen, emrettiklerini harfiy
yen yerine getirip asla O'na isyan etmeyen meleklerden bahsedilmek
tedir. Hem bu nitelik sadece lanet eden melekler i~in degil, gorevle
ri ne olursa olsun iistlendikleri gorevleri harfiyyen yapan butiin me
lekleri kapsamaktadrr. Tahnm suresi 6. ayetteki meleklerin lanet~i
melekler olduguna dair bir ~ret de yoktur. Velev ki olsa bile bu la
net edilesi kimselerin gariban kadlnlar oldugu nereden ~
tadrr? Oysa ayette bu anlami gOsteren ne bir ~ret, ne bir delalet, ne
de en ufak bir irna vardrr. Sonra, ayeti bir huron olarak anlamak ku-
67 Umde, XIv, 168.
459
ULUStARARASI BEORUDOiN EL-AYNi SEMPOZVUMU
rah tefsirde esas iken, ~arihler neden ayetlerin anlam biitiinliigumi
goz onunde bulundurmazlar da boylesine ilgisiz hatta anlaffil tersyiiz
edecek yorum ve izahlara prim verirler; ariliimak miimkiin degildir.
Ayette bahsedilen meleklerin cehennernde gorevli zebaniler
oldugu ac;1kt1r, "aleyhd" ifadesi bunu ac;1kc;a gostermektedir. Son
ra bu meleklerin gerek ayet biitiinliigu, gerekse din mant1gt c;er-·
c;evesinde dii~iiniildugunde cehenneme girmi~ veya ileride gi
recek olanlara lanet edip gazap etmeleri laz1m gelir. Zira onlar
cehennemde gorevlidirler. Esasen bu melekler kimin cehenne
me gelecegini de bilmezler. Zira onlar hesap goriicii, af yetkisi
ne sahip gunahlan bagt~lama vb. din giiniiniin sahibi de degil
ler; fakat din giiniinde tuttuklan kayn ve evraklldokiimasyonu
mahkemeye getirip delilleri arz etmekle gorevlidirler. Kocasmm
arzusuna uymayan bir kadm1, ~erh ve tefsir marifeti ile direkt
olarak cehennem tehdidi altma sokmamn mantigt nedir? Sim
di Kur'an kimlere lanet ediyor? Ku:r'an'm hic;bir ayetinde yuka
ndaki rivayetlerde belirtildigi gibi salt kadmlara lanet eden bir
ayet yoktur.
Kur'an'a gore genel olarak ~u kimseler l?netlenmi~tir: inkar ve
kiifur sahipleri, katiller, miirted olanlar, "ashab-1 sebt" yani dinde
hile yapan (ban Yahudiler), antla~ma ve sozle~melere uymayan
lar, ~eytan, Allah ve Resuliine eziyet edenler, Allah'm indirdigi ila
hi ahkam1 gizleyenler, Allah cimridir diyen ban Yahudiler, masum
namuslu miimin kadmlara iftira edenler, zalimler, yeryiiziinde fe
sat c;1kanp bozgunculuk yapan somuriiciiler vb.68
Omek 7: Serhin ic;inde Ayet Bulunsun da
) • J • • .. .. ~ .. ;; ~ .. ;; t
0S:..l1 ._;-.:.;. o)Ull Ju ~j .y;. ill1 .J..r ~~:; ~ ill1 ~.J i;; ~~:; ... .. "' • f • ~.. .. J .. .. .. - ..
~Ut~l ~j ':'l~l ~d) ~~I~) ;1-b.: '·~lj Ebii Hureyre'den rivayete gore Hz. Peygamber buyurdu ki;
"Fltrat b~ ~eydir: "Siinnet olmak, kas1klan temizlemek, koltuk
altlanm temizlemek, b1ytklan klsaltrnak ve nmak kesmektir." 69
Ayni, bu rivayetin ~erhinde "ntrat"l, uymakla miikellef oldu-
68 Muhammed Fuad Abdulbaki, el-Mu'cenm'l-Mufehres, Daru'l-Hadts, Kahire 1996, 748-749.
69 Umde, XV, 403.
4:60
F!KIH·TEFSIR ALANLARJNDA EL·AYNi
gumuz peygamberlerin sunneti olarak tefsir eder. Bunlar ilk ola
rak da ibrahim'e emredil~tir'' dedikten sonra Bakara suresi 124.
ayetini zikreder:
-j Jli . ~~~ .:,..) JU t:t.:1 ._,.OJ ~~ J! Jli ~~ .;.~ ~) ~l.fll );1 .>II ~ .. - ... ,. .. , .. ... • - , , ., , J r~"
. ._:,..JU:JI c;¥ JG! "Bir zamanlar Rabbi ibrahim'i bir taklm kelimel~~le Sl;ami;i,
onlan tam olarak yerine getirirlce: Ben seni insanlara onder yapa
cagtm, demisti. "Soyumdan da (onderler yap, ya Rabbi!)" dedi. Al
lah: Ahdim zalirnlere ermez (onlar i<;in soz vermem) buyurdu." (2/
Bakara, 124)1° Ayni, devamla fi.tratm bu bes seye tahsis edilmesi
aslmda onlann on tane oldugu ger<;egine de aykm dusmez diye
rek bu bes fi.trata ilave olarak c;esitli varyantlara dayanarak bes ta
ne daha zikreder. 1. Disleri sivak etme~. 2. Mazmaza yapmak (ag
za su almak) 3. isnnsak yapmak (buruna su almak) 4. istinca yap
mak (tuvalet temizligi) 5. Beracimi Ylkamak71
Burada adeta sarih yapugt serhin ic;inde bir ayet ge<;sin de tek,
nas!l gec;erse ge<;sin manugtyla hareket etmistir. Gerc;ekte ise ayet
baska seylerden bahsetmektedir, simdi ona bakahm: Burada Hz.
lbrahim'in 6mek olduiu husus tevhid konusudur.72 Yani bizim
de upkl . ibrahim gibi yapmarmz gereken sey samimi bir sekilde
her tur yoncu, sekilci ve gostertsc;i olmaktan uzak durarak gerc;ek
ten tevhid inancma s1kl Slklya sanlmakur. ibrahim'in (as.) sunne
ti de odur.
Hakikaten Kur'an-1 Kerim'de Hz. ibrahim'den bahseden ayetler
hep tevhidi One c;Ikaran ayetlerdir. Hz. ibrahim'in girdigi yol yani
sOnneti de her tlir sirk ve putc;uluktan ari, saf ve temiz bir tevhid
irlancidrr. Allah Teala Hz. ibrahim'i tevhide imam kllarak serefien
dirir ve ayetinde de buna dikkat c;eker; esasen bu ayetle sunu de
mek istemektedir. Ya Muhammed sozde kendilerini ibrahirn'e nis
pet etmek isteyen Mekkeli musriklerle kitap ehli olan Yahudi ve
H1ristiyanlara ibrahim'in Allah'm emir ve yasaklanrn naSll harfiy
yen yerine getirdigini haurlat. Jj c;~l ~1/.~ "Ve ahdine vefa gos-
70 Unule, XV, 403. 71 Umde, XV, 403. 72 lbni Keslr, Tefsrr, I, 115.
ULUSLARARASI BEDRUDDiN EL-AYNI SEMPOZVUMU
teren ibrahim'in (sahifelerinde bulunan ~u gen;ekler." (53/Necm,
37). "Emredileni yapan ibrahim" (3 7/Siiff~t. 102). _"0 m~1iklerden degildi, Ibrahim Yahudi veya Nasrani degil Jakat o hanif bir Mii.slii.mand.t." Rabbinden aldtgt kelimeler ise Allah'tan aldtgt emirler, ne
hiyler klsaca topyekfin Din idi. 'Je etemmehunne" demek ise "on
Ian harfiyyen yerine getirdi" demektir. Bu ytizden ._,..8! ~\:; J! t:L:! ayetinde "Ey ibrahim seni insanlara onder yapaca~." buyu~: mu~tur. ibrahim ernirleri harfiyyen yerine getirip yasaklanndan da
kar;m> ir;in mukafat olarak onder/imam yaptlm~. uyulmas1 ge
reken gnzel bir ornek olarak ser;ilrni~tir.73
ibn Kesir'in yukandaki yorurnu hakikaten Kur'an'm ruhuna ve
ayetlerine uygundur. Gerr;ekten de ibrahim 6rnekligi, stinnet ol
rnasmda veya btYiklanrn klsaltmasmda veya urnaklanm kesme
sinde degil, ayetlerin baglamma baklldtgtnda tamamen ~irkten ka
r;an, tevhide stgman ve btittin benligiyle sadece Allah Teala'ya yo
nelen, vefah, sabtrh, merhametli bir ~ahsiyet portresi r;izmesinde
dir. Kur'an'm resmettigi ibrahim bu iken, hadis ~erhinde salt vli
cudunun bazt fazlahklanm kesen veya temizleyen bir ki~ilige in
dirgenmesi hakikaten kasnh bir tahrif degilse ternelsiz bir yorum
dan oteye gitmeyen bir yakla~tmdtr.
Bununla beraber, Uzticu olan bir ~ey daha var; o da, Umde'de
yer alan ~erhe benzer bir yorumun da ibn Kesir tefsirinde yer al
mastdtr: ibn Kesir, ibrahim'in hangi kelimelerle (emir ve yasak)
imtihan edildigi konusunun ihtilafb oldugunu beyan ettikten son
ra Ayni'nin yukandaki izahma benzer yine ibn Abbas kaynaklt bir
~erhe ve EbO. Hureyre mahrer;li bir rivayete yer verir.74 Fakat bu kl
sa zikzak ~erhten sonra ibn Kesir hemen r;izgiyi dtizelterek ~u yo
rumu yapar: ikrime'nin nakline gore ibn Abbas; "Bu dinle her ko
nuda imtihamn ustesinden hakklyla gelen tek ~i ibrahim'dir."
~edi ve bu ayeti okudu: ~u ":'~~ ~J ~~! j;~ ~~ ikrime diyor ki Ibn Abbas'a bu kelimeler nedir diye sordum? Ibn Abbas dedi ki:
"islam otuz klstmdtr. Bunlardan on ayet Berae suresindedir. (et
tiiibune'l-dbidane ... ) on ayet Mu'm.inO.n suresinin b~mdaki ayet-
73 1bni Kesir, Tefstr, 1, 115. _ r. ibni Kesir, Tefstr; I, 115.
AKIH-TEFslR AlANLARINDA El·AYNi
lerdir (had ajleha'l-mu'minun). On tanesi de Ahzab suresindedir.
(inne'l-muslimtne ve'l-muslimat. .. ).75
ibn ishak'm yine ibn AbMs'tan rivayetine gore bu kelimeler
~unlardu: "Birincisi; kavmini terk etmesi yani hicret emrini yeri
ne getirmesi, ikincisi; Nemrud'la tar~abilmesi, uc;uncusu; at~e
anlmakla tehdit edilmeye sabretmesi, dorduncusu; hicret ederek
yurdunu terk etmesi, be~incisi; oglunu kurban etme emrini yerine
getirmesi. Taben'ye gore Hasan-1 Basri bunu ~oyle tefsir etti. "Evet
ibrahim'i imtihan etti o da sabretti; ewela )'lldtz, gOne~ ve ay ile
imtihan etti; o, Rab olanm yok olmamas1 ve surekli olmaSl gerek
tigi kanaati ve inancma vararak bu imtiham ba~ardt; bu yuzden
~irkten uzak, hanif olarak yerleri ve go kJeri yaratan tek Allah'a y6-
neldi. Ate~e aulmakla tehdit edilme irntihamna tabi tutuldu, sab
retti. Soma hicret etmekle imtihan olundu, o da, kavmini ve yur
dunu Allah yolunda terk ederek Sam'a gitti. Soma oglunu kurban
ve Sunnet etmekle smand1, bunlara da sabrettt76
Gonildugu gibi tefsir ve had is kaynaklan arasmda birbirine ge
<;i~ken bilgi aklm1 soz konusudur. Bu aktm, kaynagt~ tarihi ile
dogrudan ilintilidir. Somaki kaynaklar onceki kaynaklardan bil
gi almt~lardtr. Yukandaki 6mekte de_ gOnilecegi uzere Ayni, ibn
Keslr tefsirinde de yer alan o rivayetlere yer ve~tir. Ancak yine
ibn Keslr'de yer alan fakat ayetlerin baglamma ve Kur'an'm ruhu
na daha uygun_olan yorumlan ise almayarak onemli bir hata yap
~tlr. lira ayetin esas anlanu o ~erhe ahnmayan ktsunda yer al
maktadtr. Burada Umde bir hadis ~erhidir, ayetten ziyade hadisin
anla~llmasma hizmet etmesi gerekir ~eklinde bir itiraz yaptlabilir.
Dogru, elbette ki Umde, hadis ~erhinde hur ve serbesttir; ancak
soz konusu ayet istidlali olunca burada tefsire de s6z du~er. Biz,
bu ayetin Ebu Hureyre hadisinin muhtevastyla alakah olmadtgtm
belirtmekle tefsir faaliyeti yapugtmiZm bilinmesini isteriz ki hic;bir
arna<;, gaye ve faaliyet, ayetlerin yan~ ve eksik anl~tlmast i<;in bir
mazeret olarak kabul gormesin.
Eger ibrahim'in 6mekligi kendinin veya oglunun sunnet edil-
n ibni Kestr, Tefstr, I, 116. 76 ibni Keslr, Tefsir, I, 116.
UlUSLARARASI BEORUODiN EL-AYNI SEMPOZVUMU
mesinde, t1maklanmn kesilmesinde, koltuk veya kastklanmn te
mizliginde, hela temizligi.nde ya da btJ!klanm ktsaltmasmda vs.
zorba diktatOr Nemrud neden onu at~e a~ak istesin? Hz. ibra
him ve oglu istedigi kadar umaklanru kesebilir, koltuk alum, ora
Sllll burastru temizleyebilirler; kim buna ne diyebilir? HaJ!r ha
Jlr, durum oyle degil; "putlara taharnmulu olmayan,77 ilahliin dili
ne dolayan bir delikanh,18 onlarla dalga ge<;~n bir delikanl1" ,79 us
telik zalim Nemrud'un Ozel kalem mudurunun oglu ibrahim ...
olunca bu fi.trat rivayetinin ibrahirn'le il~kilendirilmesi pek isa
betli gozukmernektedir. Gerek peygarnberler tarihinde gerekse de
burun b~eriyet tarihinde bir insarun.umaklanru kestigi. veya kes
rnedigi, koltuk alum temizledigi veya temizlemedigi., kaslklan
m temizledigi. veya temizlernedigi ir;in at~e auldtgt, tutuklandt
gt, ya da yurdundan kovuldugu gorulmemi~tir. Dahas1 bu yu.zden
Allah'm .sevgisini kazanrn~ ser;kin bir kul, omek bir insan ve on
der bir irnam/peygamber yaptldtgt ise hir; gorulmem~tir. Hadiste belirtilen hususlann koru olrnaY).p, gD.zel ve terniz ~ey
ler oldugu ileri surulerek, Ayni'nin yaptlgt ~erhin sorgulanmast
nm yersiz oldugu ~eklinde bir itiraz yaptlabilir. Ancak burada dik
ka[ edilirse hadisin ~erhi degi.l ayetin ~erhi sorgulanmaktadtr. Esa
sen fi.trat bir burun olarak hayaummn rumudiir. Bizi sevindiren
veya uzen her ~ey fi.tratur. Fakat konumuz burada fi.traun ne olup
olmadtgt meselesi degildir, EbO Hmeyre hadisi de degi.ldir. Fa
kat mesele Kur'an ayetlerinin ilgisiz ve alakastz baglamlarla bir ta
ktm goru~lerin, yorumlann, ~erh ve izahlann desteklenmeye r;ah
~tlmastdtr.
Kaldt ki hadiste ve ~erhinde vurgulanan fiil ve eylernlerin ta
maiDlllln ortak paydast, odak kavrarm temizlik olmaktadtr. Oysa
Kur'an-1 Kerim'de temizligi emreden saY151Z ayet bulunmaktadtr.
Sonra rivayetlerde ar;tk ar;tk her rurlu ternizligi emreden hadisler
de mevcuttur. Buna ragmen bu hadisin ~erhinde ibrahirn'in aldtgt
kelimau bir str olarak gosterip sonra da onlann bahsi ger;en fi.trat
temizlikleri oldugu, ibrahim'in gizemli "kelimat"nnn bunlar oldu-
n 21Enbiya, 54. 78 21/Enbiya, 60. 79 37/Slifflit, 91-92.
AJQH-T£FsiRALANI..ARJNOA EL-AYNi
gu hem de ayet zikrederek belirtmek kanaatimizce ne hadisin ~er
hine hizmet saythr ne de Kur'an tefsirine.
YapllrnaS1 gereken, hadisi muhtevastyla beraber anla~thr yap
makttr; alakasiZ ayetle ilintilendirerek hem ayetin anlamm1 yan
h~ istikamete sevk etmemek, hem de hadiste kast edilmeyen an
lamlan hadiste varmt~ gibi gostermemektir. <::t?nku ay~t kesin bir
iman objesidir. Eger Hz. ibrahim'in aldtgt gizemli kelimelerde soz
gelimi "koltuk altim uzatmamak" var ise koltuk altt biraz uzayan
kimse glinahkar mt olacaknr? Veya umaklan uzaytp kesemeyen
ler fman ~ignemi~ mi ol~caktu? Bunlann, hadiste ifade edildigi
~ekilde hirer tavsiye ve ir~at olarak anla~tlmast, f1klh usuh1 tabi
riyle ibahi emir veya ir~adi emir ~eklinde algllanmast son derece
manttklt olur. Ancak burada anla~tlmayt zora sokan ~ey, bu tav
siyelerin ayetle irtibatlandmlarak ~erh ve izah edilmesidir .. Bu da
okuyucuda onlann ciddi hirer emir, yaptlmadtgt takdirde de gli
nah olacagt ~uphesine sevk etmektedir. Daha Once de i~aret etti
gimiz gibi temizligi emreden pek ~ok ayet ve hadis vardu. Esa
sen insan fman da temizlikten yanadtr. Ancak ~arihin, soz konu
su yaptlgt ayetle bunlann bir alakas1 yoktur. Bizim anlatmaya ~ah~ngtrn1Z, daha dogrusu kabul etmedigimiz husus da budur. Bu
ayet, ~arihin kurguladtgt anlamlara musait degildir. Yoksa ne sun
nete, ne sahih hadise, ne temizlige ve ne de fmata kimsenin iti
razt olamaz.
Sonu{:
Hadis kendi muhtevas1yla ayet de kendi anlamtyla dogru anla~tl
mahdtr. Kur'an ve Hadis yorumculugu ister ayn ayn yap1lsm is
terse bir arada beraber yorumlansm kanaatimizce onemlidir; ~un
kU ba~ka rurhi dinin bu iki asli metinleri yorurnsal tahriften ko
runamaz. Tefsir disiplininin temel bir gorevi ayetleri anlaslltr kll
mak ise diger bir gorevi de yorurnsal tahriflerin onune ge<;mektir.
Hermenotik akll bizi buna mecbur etrnektedir. Sarih ve mufessir
ler manalan iptal, tebdil ve tahrif etrnekle degil bilakis oman sa
bitle~tirmek, otantik anlamlanm ortaya koymak ve Oz anlamlan
ru savunmakla mukelleftirler. Neticede Ayni, Umde ~erhinde ~ogu zaman tefsir disiplinirle ve Kur'an'm genel ruhuna uygun yorum-
ULUSLARARASI BEDRUDOfN EL·AYNf SEMPOZVUMU
lar yapabi~tir, fakat hazen Kur'an'a aykm tefsirler de yapm1~Ur.
Bu ~ah~ma bunu onaya koymu~tur.
Kaynaklar Abdulbakt, Muhammed Fuad, el-Mu'cemu'l-Mufehres, Darul'-Hadis, Ka
hire 1996. Albayrak, Halis, Kur'an'rn Blitllnlagu Ozeline, ~ule Yaymlan, istanbul
1993. Askalant, ibn Hacer, Fethu'l-Bari bi-Serhi Sahthi'l-Buhari, Daru'l-Fikr,
Be~t 1996. Aydemir, Abdullah, Tefsirde lsrailiyyat, Diyanet i~leri B~kanhgt Yaymla
n, Ankara 1979. Aynt, Bedruddin, Umdetu'I-Kdrt Serhu Sallthi1-Buhari, Daru'l-Fikr, Bey
rut 2005. Beydavt, Abdullah b. Orner, Envaru't-Tenzil ve Esraru't-Te'vil, (Mecmau't-
Teftisir), Cagn Yaymlan, istanbul1979. Demirci, Muhsin, Tefsir Tanhi, MOiFY, istanbul 2008. Diyanet Vakft Meali, Ankara 2007. · Ebo DaV11d Suleyman b. el-E~'as es-Sicistant, Sunen, Daru ihyai's
Sunneti'n-Nebeviyye. H. Karaman- M. Cagnct- i. K. DOnmez- S. Gumu~, Kur'an Yolu Turht;e
Meal ve Tefsir, Diyanet i~leri B~kanhgt Yaymlan, Ankara 2007. Hazin, Alaauddin Ali b. Muhammed, Lubabu't-Te'vil fi Metini't-Tenzil,
(Mecmau't-Tefcisir), Cagn Yaymlan, istanbul1979. lbn Kestr, isrnatl, Muhtasar TefsTru lbn-i Kestr, Daru'l-Kur'ani'l-Kerim,
Beyrut 1981. lbn ManzOr, Cemaleddin Muhammed, Liscthu'l-Arab, Daru Sadr, Bey
rut 1993. isfehant, Ragtb, Mufredatu Elfti-zi'l Kur'ctn, (tab. Safvan DaV11dt), Daru'l
Kalem, Duna~k 2002. Kel~. Ahmet, Hadislenn Kur'an'a Aro, insan Yaymlan, istanbul2003. Klzmaz, Zahir, BCIZl Sosyal Demhenler Baglamrnda Dogu Anadolu Bolge
sinde Sut; ve Sut;luluh, Ftrat Oniversitesi, Bas~ Doktora Tezi, Elmg 2002.
Neseft, Ebo'l-Berekat Abdullah b. Ahmed, Mediilihu't-Tenzil ve Hahdihu't-Te'vil, (Mecmau't-Tefaslr), c;agn Yaymlan, istanbul1979.
Ozde~. Talip, Kur'an ve Cinsiyet Aynmahgt, Fecr Yay., Ankara 2005. Razt, Fahreddin, et-Tefsiru'I-Kebtr; Daru'l-Kutubi'l-ilmiyye, Tahran tsz. Ymr, M. Hamdi, Hah Dini Kur;an Dili, Eser Ne~riyat, istanbul1979. Zehebt, Muhammed Huseyin, et-Tefstr ve'l-Mufessirlin, Daru'l-Erkam,
Beyrut, tsz.