Upload
kesif-akademi
View
228
Download
3
Embed Size (px)
Citation preview
Eşlerle Yapılan Araştırmalardan Bazı Sonuçlar:
300 evli kadınla yapılan bir araştırma sonucuna göre; kadınların % 96’sı eşiyle
arasındaki iletişim yetersizliğinden şikâyetçi olduklarını ortaya koymuştur.
Başka bir araştırma sonucuna göre; Yetişkin bir kadın günlük ortalama 25 bin
sözcük kullanırken, erkeğin ortalama 10 bin sözcük kullandığı belirlenmiştir.
Başka bir araştırma sonucuna göre; erkeklerin ilişkilerindeki hemen her
şeyi eşlerine oranla daha toz pembe görmekte olduklarını ortaya
koymuştur.
Yapılan araştırmalar kadınların “sözlü – sözsüz duygusal işaretleri anlama,
ifade etme ve iletme” konusunda erkeklere göre daha usta olduğunu
ortaya koymuştur. Erkekler ise “incinebilirlik, suçluluk, korku ve acıyla
ilgili duygularını en aza indirmekte” beceri sahibidirler.
Başka bir araştırmaya göre; evli geçirilen bir ömre karşın bekar geçirilen bir
ömürde kalp krizi geçirme riski 10 kat daha fazladır.
Tüm boşanmaların %42’si evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşir.
Sağlıklı ailenin üç özelliği:(Avrupa’da yapılan bir araştırmanın sonucu)
a- dine bağlılık
b- karşılıklı övgü ve takdir
c- birlikte zaman geçirme
Yapılan araştırmalar:
• KADINLAR: DAHA ÇOK SÖZEL YETENEĞE SAHİP ( SAĞ BEYİN AĞIRLIKLI)
• ERKEKLER: DAHA ÇOK UZAYSAL VE SAYISAL YETENEĞE SAHİP (SOL BEYİN AĞIRLIKLI)
KADIN
Konuşmak ve
dinlenilmek ister EVE
GELİNCE
ERKEK
Gazete okuyarak, TV
izleyerek günün
yorgunluğunu atmak ister
Duygusal Farklılıklar
Yapılan araştırmalar;
KADINLARIN % 98 ’ İNİN ERKEKLERDEN DAHA FAZLA
“SÖZLÜ YAKINLIK” BEKLEDİKLERİNİ ,
EN ÇOK KIZDIKLARI DAVRANIŞLARIN DA “ERKEĞİN
DİNLEMEMESİ” OLDUĞUNU ORTAYA KOYMUŞTUR.
NLP Teknikleri İle
Kendini ve Eşini Tanıma
Görsel
Dokunsal
İşitsel
Başarılı olma rüyasını gerçekleştiren kimselerin en belirgin özelliklerinden biri;
Kim olduklarını,
Ne istediklerini,
Ne yapabileceklerini,
Güçlü ve zayıf yönlerini,
Hangi inançlarının kendilerini güçlendirdiğini veya zayıflattığını
bilmeleridir.
Bilgeliğin temel direği ne istediğini bilmektir. Bilge insan, kendisine sık sık;
Ne istiyorum? Başkalarına da;
Ne istiyorsun? sorusunu sorar.
«Sorun ne?» sorusunu sormaz. O «Sorun ne?» sorusunun insanı, mevcut
yanlışlığa kilitleyeceğini ve kendini suçu başkalarına atma çabası içine
sokacağını bilir.
Kendimizi tanır, ne olduğumuzu fark edebilir, saklı güçlerimizi harekete
geçirebilirsek çok güçlü aile kurup sürdürebiliriz.
Kendimizi ve dünyayı keşfetme yolculuğuna çıkmışız demektir.
Peygamberimizin (sav) «Kendini bilen Rabbini bilir.» hadisi konunun
önemini ne kadar vurguluyor.
Sağlıklı evliliğe giden yol, ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu
bilmekten geçiyor. Çoğu insan, aslında ne istediğini bilmiyor. Dolayısıyla
sağlıklı seçimler yapamıyor. Bazen seçme özgürlüğünden vazgeçiyor. O
zaman başkaları onun yerine seçim yapıyor. Buna aile , iş siyaset gibi her
alanda şahit olabiliriz.
Doğru seçim yapmak için içimizden yükselen sese kulak vermeliyiz. Bedenimiz,
aklımız, duygularımız, değerlerimiz ne istiyor? Bunun için kendimizi tanımak,
kendimize hakim olmak ve arzularımızın değil, aklımızın egemenliğine girmek
şart. Aklın yolu, nefsi her şeyden mahrum bırakmak değil, her şeyi tatmak ve
ölçülü olmaktır.
Bilindiği gibi, hiçbir varlık diğerinin aynı değildir ve bizi biz yapan,
farklılıklarımızdır. Bu farklılıklarımızın bilincinde olmadığımız zaman «biz»
olamıyoruz ve kendimizi tanıyamıyoruz.
İnsanlarla münasebetin ateşle
münasebetin gibi olsun.
Çok yaklaşma yanarsın, çok
uzaklaşma donarsın.
ŞİRAZLI SADİ
Kendini ve Eşini Tanımanın Kazandırdıkları
Kendini iyi tanıyan kimse, kendinin ve başkalarının iyi bir hayat sürmeleri
için her ortamı iyileştirmeye çalışır.
Kendini tanıyanın benlik değeri artar.
Kendini tanıma, kişiye özgüven ve öz saygı kazandırır.
Kendini tanıma motivasyonu ve konsantrasyonu arttırır.
İnsanoğlu kendini tanıdıkça, kendini daha çok sever ve kişisel gelişimi
hızlanır.
Temsil Sistemleri
İletişimin temeli dostça davranmaktır. Dostça davranmak uyum
içinde, karşılıklı anlayış içinde ve uzlaşma içinde olmaktır. Her
alanda olduğu gibi ailede de, iki kişi arasında kurulacak etkili
iletişim için önce dostluk kurulmalı.
İnsanlarla dostça ilişki kurmak isteyen, onların dilini konuşmalı. İnsanlar
dokunma, işitme ve görme gibi ana duyulardan daha çok birine ağırlık
vermektedirler. İnsanların dünyayı hangi duyu organı ile algıladıklarını
öğrenmenin en kolay yolu, onların önem verdiği özel kelimelere dikkat
etmektir.
NLP’de dünyayı hangi duyumuzla temsil ettiğimize temsil sistemleri denir.
İnsanlar genel olarak üç temsil sistemini kullanırlar: 1.İşitsel, 2.Dokunsal,
3.Görsel
1. İşitseller
Genellikle çok eleştirirler. İşittiklerini hatırlarlar. Dinleyerek
ve konuşarak öğrenirler. Kendi kendilerine konuşurlar,
okuduklarını ve dinlediklerini tekrar ederler, müziği severler,
tempolu ve ahenkli konuşurlar. En konuşkan gruptur.
Güçlü yanları, işittiklerini hatırlamaları, yazarken konuşmaları,
iyi bir hatip olmaları ve seslerden anlam çıkarmalarıdır.
Zayıf yanları ise; gürültüden rahatsız olmaları, resimli
anlatımlardan rahatsız olmaları, yüzleri hatırlamakta
zorlanmalarıdır.
2. Dokunsallar
Dokunduklarını hatırlayan ve dokunduklarını ve yazdıklarını takip
eden realist kimselerdir. İnsanlara dokunur ve yakın dururlar. Devamlı
hareket ederler, el ve yüz hareketleriyle konuşurlar, yaşananı bütünsel
olarak hatırlarlar. En iyi öğrenme şekilleri karalayarak, model yaparak,
deney yaparak, iz sürerek yapılan öğrenme şeklidir.
Güçlü yanları, yapılanı hatırlamaları, dokunma ve harekete önem vermeleri,
dokunarak anlam çıkarmaya çalışmaları, hissettiklerinden konuşmayı
sevmeleridir.
Zayıf yanları ise; işitileni ve görüleni hatırlamakta zorlanmaları ve yazım
hatalarını çok yapmalarıdır. Farkında olmadan insanlara dokunma
eğilimindedirler. Kendi stilinde sunulmazsa sunulan bilgileri algılamakta
yavaş kalabilirler.
3. Görseller
Gördüklerini hatırlayan, insanları, resimleri gözlem
yoluyla, tanıyan hayalci ve görüntü odaklı insanlardır.
Sessiz okumayı, resimli romanları ve yazılı posterleri
severler.
Güçlü yanları, gördüklerini ve okuduklarını hatırlamaları, renk kullanmaları.
Resimleri hafızaya kayıt etmeleri yatkındır. Yüzleri iyi hatırlarlar.
Zayıf yanları ise; işittiklerini uzun zaman hafızalarında tutamamaları, yazılı
olmayan bilgiyi algılayamamaları. Plansızlığa, programsızlığa, dağınıklığa ve
düzensizliğe tahammülsüzdürler. Uzun hedefli planları vardır.
Koca eve gelir ve karısına: «Seni seviyorum.» der. Karısı cevap
olarak; «Hayır beni sevmiyorsun, sevsen beni bir yerlere
götürürsün.» der. Bu olayda koca, sevgisini sözlerle ifade
etmektedir. Çünkü kendisi işitseldir. Kadın ise bir şeyler görmek
istiyor, çünkü kendisi görseldir.
Eşler birbirlerine sevgilerini göstermek için sevgi dillerini bilmelidirler. Her
eş kendine şu tür sorular sorarak eşinin sevgi dilini öğrenebilir ve ona o
dille sevgisini gösterebilir:
Acaba eşime bir şeyler almam gerekir mi? Onu bir yerlere götürmeli
miyim? Ona belirli bir şekilde bakmam gerekir mi? (Görsel)
Eşimi sevdiğimi ona belirli bir şekilde söylemem gerekir mi? (İşitsel)
Ona belirli bir şekilde dokunmam gerekir mi? (Dokunsal)
Koca , karısına özel bir şekilde bakarak ona bir çiçek verir, sevgiyle
dokunur ve onun istediği şekilde konuşur. Böylece üç temsil sistemini
kullanarak sevgisini güçlü bir şekilde ifade eder.
Temsil sistemleri aile bireylerinin kendileri için hangi sistemin etkili
olduğunu anlamalarını ve bu bilginin sayesinde aile bağlarını
zenginleştirmelerini sağlar.
İletişime Genel Bir
Bakış
Beden dili
Ses tonu
Kelimeler
İletişim;
Duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına
aktarılması ve geri dönüt alınmasıdır.
Bir süreçtir.
Zaman içinde değişim gösterir.
Bireyin bulunduğu ortama (toplumsal rollerine) göre değişik özellikler gösterir.
Yapılan araştırmalar iletişimde kelimelerin %7, ses tonunun %38 ve konuşma
dışı görsel davranışların % 55 etkili olduğunu gösterir.
İletişim Engelleri;
Emretme, yönetme: “Yakınmayı bırak şu işini bir an önce bitir” “yap”
(isyankar davranışa neden olabilir)
Uyarma, tehdit etme: “ Çocukların bakımıyla ilgili bu işleri şimdi bitirmelisin
yoksa çok kötü şeyler olacak.” (gücenme ve kızgınlığa neden olabilir)
Ahlak dersi verme: “yapmalıydın” “sorumluluğunu yerine getirmedin”
(suçluluk duygusuna neden olabilir)
Araştırma, sorgulama: “neden?” “kim?” “sen ne yaptın?” (kısıtlandığı duygusu yaratır ve kaçamak
cevaplara yöneltebilir)
Mantık yoluyla inandırma: “işte bu nedenle hatalısın” “olaylar gösteriyor ki…” (Savunucu tutum
yaratır)
Yargılama, Eleştirme, suçlama: “Sen çok tembelsin” “işi ağırdan alıyorsun” (Rahat olamama ve
yetersizlik duygusu neden olabilir)
Tahlil etme teşhis koyma: “senin derdin ne biliyor musun?” “aslında böyle demek istemiyorsun”
(tedirginlik ve başarısızlık duygusuna neden olabilir)
Ad takma, gülünç duruma düşürme: “sulu göz” “koca bebek” “bizimki tam Süpermen” (karşılık
vermeye iter)
Konuyu değiştirme, işi alaya vurma.
Empati;
Kendini eşinin yerine koy, düşünce ve duygularını doğru bir şekilde anla… anladığını ona ilet…
Empati kurma özelliği olan bireyin eşine yardım etme davranışı artar.
Empati kurulan kişi, anlaşıldığını, önemli olduğunu ve değer verildiğini hisseder.
Örnek.
“Bir yardımcı tut” “kocan yardım etmiyor mu?” “bulaşık/çamaşır makinesi al” “ev işleri kadının
görevi sıkılmaman gerekir”
“Ev işleri seni iyice bunaltmış” “bunca iş karşısında kendini çaresiz ve yalnız hissediyorsun”
Sen- Ben Dili;
“Sen…” diye başlayan “sen dili” ifadesi kızgınlığı alevlendirir. “sen zaten hep böylesin” “adamı deli
edersin”
Kişiye yöneliktir
Kişiye kendi ile ilgili bir şeyler söyler
Benlik Saygısını zedeler ya da tümden yok eder
Öfke ve nefret duyguları oluşturur
Çekingen ya da saldırgan insanlar yaratır
Yapıcı ifade “ben dili” dir. Kendine ait duygu ve düşünceleri ifade eder. “böyle
konuştuğunda rahatsız oluyorum ve kendimi değersiz hissediyorum”
Davranışa yöneliktir
Benlik saygısına olumlu katkısı vardır
Atılgan insanlar yaratır
Suçlayıcı değildir
Sen egoistsin, şımarığın tekisin ve kimseye saygın yok!” yerine “Eve geç gelmekle beni rahatsız
etmeye devam ediyorsun.”
“Niye beni aramadın? Sen düşüncesiz bencil herifin tekisin” yerine “Beni arayıp geç geleceğini
söylemeyince beni önemsemediğini hissettim ve kızdım.”
“Sen tembelsin” yerine “Bana daha fazla yardım etmeni isterim”
“Sen çocukları hep şımartıyorsun” yerine “onlara karşı daha müsamahasız olman gerektiğini
düşünüyorum”
Mutlu Bir Evlilik İçin…
Sabır
Saygı
Sevgi
Eşinizin Ellerinden Tutun (Uygulama)
Bir hadisi şerifte efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
«Kişi, hanımının yüzüne baktığı vakit, hanım da efendisinin yüzüne
bakarsa, Allah da her ikisine rahmet nazarı ile bakar. Erkek, hanımın
ellerini avucuna alınca, o da erkeğinin ellerini tutarsa, parmaklarının
arasından günahları dökülür.»
Sevdiğinizi Sözle İfade Edin (Kör Düğüm)
Mutluluk İçin 10 Öneri
1. Tebessüm edin (Resulullah, hanımlarıyla baş başa kaldığında insanların en nezaketlisi ve güler yüzlüsüydü)
2. Birlikte dua edin
3. Eve gelir gelmez pijamalarınızı giymeyin
4. Bayanların önemli günlerini unutmayın
5. Sevgi mesajları bırakın
6. Eşiniz içinde güzel giyinin
7. Dışarıda baş başa yemek yiyin
8. Birbirinizi iyi niyet dilekleriyle uğurlayın
9. Eşinizin ailesine sevgiyle yaklaşın
10.Hitap ederken güzel sözler kullanın
Mutlu olmak için değil, birbirinizi
mutlu etmek için evlendiniz.
Roy L. SMITH
Eşler İle İlgili Hadisler;
Sizin hayırlınız , kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır. (Müslim, Birr 149)
Müminlerin iman bakımından en kamil/olgun olanı; ahlakı güzel olan ve ailesine
nazik davranandır. (Tirmizi, İman hadis no: 2612)
Kadınlarınıza karşı hayırlı olmayı birbirinize tavsiye edin. (Müslim, Rada 62)
Dünya bir meta’dır/ geçimdir. Dünya metaının en hayırlısı saliha bir kadındır. (Müslim, Rada 64)
Kadın, beş vakit namazını kılar, bir aylık orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse
ona: «Hangi kapıdan dilersen oradan cennete gir» denilir. (Ahmed bin Hanbel, I/191)
En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp
ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır. (Tirmizi, Birr 13)
GÖZLERİNİZİ KAPATIN, ARKANIZA YASLANIN VE DÜŞÜNÜN
EŞİNİZİN BEĞENDİĞİNİZ TAKDİR ETTİĞİNİZ YÖNLERİ NELER?
1. …….
2. …....
3. …….
4. …….
5. …….
6. …….
DÜNÜ BIRAKALIM VE BU GÜNE BAKALIM
Hiç birimiz mükemmel değiliz. Mutlaka evlilik süresince de hatalar yaptık. Bazı zamanlar eşlerimizi incitecek söz ve davranışlarda bulunduk. Geçmişi silemeyiz.
Yalnızca yaptığımız hataları itiraf edip, yanlış olduğu konusunda anlaşabiliriz.
Af dileyebilir ve gelecekte daha farkı davranmaya çalışabiliriz. Affetme; sevmenin yoludur. Affetme hala seviyor olmanın bir ifadesidir.
“Seni seviyorum. Sana değer veriyorum ve seni affetmeyi seçiyorum. İncinme duygularım devam etse de, söylediğin sözlerin ve kırıcı davranışlarının
yüreğimde açtığı yaranın sızısı sürse de, olanların aramıza girmesine izin vermeyeceğim. Sen benim biricik eşimsin ve hayata birlikte devam edeceğiz. Zaten
kendimiz için ve çocuklarımız için devam etmek zorundayız ...
Ama ne olursun bir daha birbirimizi kırmayalım...
TEŞEKKÜRLER