94

DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)
Page 2: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Allah'u Teâlâ'ya ibâdet maksadıyla mükellef olmadığı halde mübah olan bir işi yapmayı kararlaştırmak, kişinin öyle bir ameli kendisine vâcip kılması ve bunu yapacağına dair Allah'a söz vermesi.

"Hani İmran'ın karısı şöyle demişti: 'Rabbim' karnımda taşıdığım çocuğu sadece sana hizmet etmek üzere adadım. Bunu benden kabul buyur Allah'ım sen her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi

bilensin. " (Âl-i İmrân, 3/35).

"İnsanlardan birini görürsen "Rahman olan Allah'a konuşmama orucu adadım bugün kimseyle konuşmayacağım" de." (Meryem, 19/26).

Allah rızası için yapılan adaklar Allah katında geçerlidir. Yalnız Allah'ın rızası gözetilirse böyle bir ibâdetten sevap elde edilir. Sırf Allah rızası için oruç tutmak, sadaka vermek, Kur'an okumak namaz kılmak gibi. Ancak sırf dünyevî bir maksat uğruna yapılan adaklar geçerli değildir.

Page 3: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Nezir`in şarta bağlı olan ve olmayan şeklinde ikiye ayrıldığı gibi bu türler de ayrıca kendi aralarında çeşitli kısımlara ayrılmaktadırlar. A- Şarta bağlı olan adaklar Hastalığım geçer ve iyileşirsem şu kadar oruç tutacağım. Falan kimse ile konuşursam şu ibâdeti yapmak üzerime vâcip olsun. B- Şarta bağlı olmayan adaklar önümüzdeki perşembe günü oruç tutmayı adamak. Şu kadar gün oruç tutacağım

Page 4: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Adağın Şartları

• Adanan ibâdetin cinsinden mutlaka bir farz veya vâcibin olması gerekir. Örneğin "Üç gün oruç tutacağım.", "Şu kadar namaz kılacağım", "Kurban keseceğim", diye adamak câizdir ve böyle bir adak sahihtir.

• Adayanın akıllı, bülûğa ermiş yani ergin olması gerekir. • Adanan ibâdet o anda veya gelecekte yapılması farz olan bir

ibâdet olmamalıdır. • Adanan ibâdet ayrıca bir farz veya vâcip bir ibâdete sebep ve

zemin türünden olmamalıdır. • Adanan şey Allah'ın razı olmayacağı, günah özelliği taşıyan

türden de olmamalıdır. • Adanan şeyin yerine getirilmesi mümkün olmalıdır. • Adanan şey bir malın sadaka olarak verilmesi ise, adanan mal

adağı yapanın malından ve servetinden fazla olmamalıdır.

Page 5: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Adak Kurbanı: Adanılan şey bazen kurban olabilir. Bu durumda şu iki hususa dikkat edilmelidir: 1. Kurban olarak adanan hayvan, vâcib kurbanlar cinsinden olmalıdır. Kurban davar, sığır ve deve gibi dört ayaklı hayvanlardan olur. Tavuk, kaz ve hindi gibi iki ayaklı hayvanlardan kurban olmaz. 2. Kurbanın etinden onu adayan kimse ile usûl ve füru yiyemezler.Kurbanın eti fakirlere tasadduk edilir. Şayet yerlerse yedikleri miktarın değerini fakirlere vermeleri gerekir.

Page 6: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İmrân İbnu Husayn radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Nezir iki çeşittir: Kimin nezri Allah'a taatla ilgiliyse bu nezir Allah içindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah'a masiyetle ilgili ise işte bu nezir şeytan içindir, bunda vefa yoktur. Böyle bir nezirde bulunan kimse, nezri için, yeminde olduğu gibi keffarette bulunur.“ (Kutubi Sitte)

İbnu Ömer (ra)`i şöyle söyler işittim: "Siz nezr etmekten yasaklanmadınız mı? Resulullah (sav) demişti ki: "Nezir, olacak bir şeyi ne öne alır ne de geriye bıraktırır. Ancak onanla cimriden mal çıkarılmış olur.“ (Kutubi sitte)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nezir, ademoğluna, Allah`ın kendisine takdir etmediği hiçbir şeyi yakınlaştırmaz. Ancak nezir, kadere muvafık olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile çıkarmak istemediği, cimriden çıkarılır.“ (Kutubi Sitte)

(Babam) Ömer (ra) (bir gün) dedi ki: "Ey Allah`ın Resulü! Ben cahiliye devrinde bir gün itikat yapmayı nezretmiştim. -Bir rivayette Mescid-i Haram`da bir gece denmiştir.- [Bunu ifa etmem gerekir mi?]" Resulullah (sav): "Nezrini yerine getir!" buyurdular. (Kutubi Sitte)

Page 7: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

HAD CEZALARI

Hadd: Sözlükte engelleme manasina gelmektedir. Seriatin haddleri ise engelleyici ve

caydirici yaptirimlardir. Seriattaki manasi ise Allah’in hakki olarak vacip

olan ve miktari belirlenmis bir cezadir.

Page 8: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri

(Bakara 179)

Page 9: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Allah'ın yasaklarına uyan kimseyle o yasakları (hududu) ihlâl eden kimse, bir gemiye binip, kur'a çekerek bir kısmı alt kata bir kısmı üst kata yerleşen topluluk gibidir. Aşağı katta olanlar su almak istedikleri zaman yukarı katta olanlara gidip: "Sizi

zarara sokmadan biz kendi katımızda bir delik açsak!.." derler. Eğer yukarıdakiler onları serbest bırakırsa hepsi helâk olur,

mani olursa hepsi kurtulur."

(et-Terğib ve't-Terhib, 4/25, 27).

"Allah'ın hadlerini yakında ve uzakta yerine getiriniz. Hiçbir kınayanın kınaması sizi Allah'ın hakkını yerine getirmekten

alıkoymasın. "

Page 10: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

ÖNEMLİ BEŞ DEĞER

• Dini korumak

• Cani korumak

• Akli korumak

• Nesli korumak

• Mali korumak

Page 11: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Had ve Kısâs Cezası Allah tarafından

belirlenenler

Ta'zir Cezası İslami

idare tarafından belirlenenler

Page 12: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Biz Rasulullah (sav) ile bir mecliste iken bize;

"Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak ve zina etmemek üzere biat etmeye geldikleri zaman" ayetinin tamamını okuyarak şöyle dedi: “Bana biat ediniz dedi. Sizden kim

sözünde durursa onun mükafatı Allah'a aittir. Kim bunlardan birisini yaparsa kendisine keffaret olmak

üzere işlediği suçun cezası ile cezalandırılır. Kim bunlardan birini yapar da Allah onu suçunu örterse,

dilerse ona azap eder dilerse onu bağışlar.

(Buhari)

Page 13: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Zina Haddi

Page 14: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Zina: Onunla arasinda sahih nikah da süpheli nikah da bulunmayan bir kadinin ön tarafindan cinsel iliskiye girmek ve cinsel organin sünnet yerini

gecmesidir.

Bu tarifden cikarilacak hususlar: 1) Nikah bulunmamasi 2) Ön tarafdan (Vajina) temasda bulunulmasi 3) Erkegin cinsel organinin sunnet (Uc bölge)

bolgesinin kadinin cinsel organina girmesi

Page 15: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Zina Sucu Ne ile sabit olur: 1) Dört âdil erkeğin zina fiilini kesin olarak gördüklerine dair şahitlik etmeleri, 2) Suçu işleyen kimsenin itirafı, 3) Suçlu kadınsa hamile kalması. (Bu madde ihtilafli)

Page 16: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

1) Dört âdil erkeğin zina fiilini kesin olarak gördüklerine dair şahitlik etmeleri,

a. Kur'an, suça görgü tanığı en az dört erkek kişinin bulunmasını emreder. Bu hüküm Nisa Suresi 15. ayette belirtilmiş ve bu surede de iki kez (ayet 4 ve 13) tekrarlanmıştır. Hakim, çifti suçu işlerken bizzat görse bile, kendi bilgisine dayanarak karar vermeye yetkili değildir. b. Şahitler, İslâm hukukunun ilgili hükümlerine göre güvenilir, yani daha önce hiç bir şekilde yalan şahitlikte bulunmadıkları sabit olmalıdır. İffetsiz olmamalı, doğru sözlü olmalı, daha önce hüküm giymemiş bulunmalı, sanığa karşı kişisel bir kini ve düşmanlığının bulunmadığı kesin olmalıdır vs. Kısaca güvenilmez delillere dayanarak kimse ne recmedilebilir, ne de kamçılanabilir. c. Şahitler, erkekle kadını tam birleşme halinde, birleşmenin bir pistonun mil içinde, bir ipin kuyu içindeki hali gibi tamamlanmış bir fiil olarak görmelidirler. d. Şahitler, zaman, yer ve suçu işleyenlerin kimliği üzerinde görüş birliği içinde olmalıdırlar. Bu noktadaki bir ayrılık şehadetlerini hükümsüzleştirecektir.

Page 17: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Sahitlerde su 7 sart aranmalidir: 1) Dört kisi olmalari 2) Erkeklik 3) Hürriyet 4) Adalet 5) Islam 6) Zinayi tarif etmek 7) Sahitligi tek mecliste ve belirli zaman diliminde yapmak.

Örnek : Ebu Yusuf ve imam Muhammede göre olayin üzerinden bir ay gecmemelidir.

Page 18: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İslâm hukuku, kişinin zina suçunu itiraf etmesini, ya da bunu bilenlerin durumu yetkililere bildirmesini şart koşmaz. Fakat suç yetkililerce

bilindiğinde artık af için hiç bir gerekçe yoktur. Bu konuda gelen bir hadiste şöyle buyurulur:

"Eğer içinizden biri bir ahlâksızlık yaparsa, Allah'ın örtüsü altında gizli kalsın; ama onu bize açacak olursa kendisine

Allah'ın kanununu mutlaka uygularız.“

Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadise göre, Maiz bin Malik Eslemi, zina ettiği zaman, Hazzal bin Nuaym'ın tavsiyesiyle

Hz. Peygambere (s.a) gelerek itirafta bulunur. Hz. Peygamber (s.a) recmedilmesini emreder, ama aynı zamanda da şöyle

der: "İşi gizli tutsaydın, bu senin için daha iyi olurdu."

Ebu Davud ve Nesaî'nin rivayet ettiği bir başka hadiste ise Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurur: "Öngörülen cezaları hak eden suçları kendiniz bağışlayın, çünkü bu tür cezalardan birini gerektirici bir suç benim önüme geldiğinde, cezayı vermek

üzerime vacip olacaktır."

Page 19: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

2) Suçu işleyen kimsenin itirafı

Akilli ve balig kisinin dört ayri mecliste kendisinin zina yaptigina dair itirafta bulunmasidir. Hakim Onu görmemek ve itirafinin geregini uygulamamak icin her defasinda onu geri cevirir. Onu ikrardan engeller, bundan hoslanmadigini izhar eder ve bundan uzak durmasini emir ve tavsiye eder. Suçu işlerken yakalanmayıp da, kendisi itirafta bulunan kimseye yalnızca tevbe etmesi için uyarıda bulunulur.

Page 20: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bir Hadis

Mâiz b. Mâlik, Hz. Peygamber'e gelerek "Beni temizle" dedi. Hz. peygamber "Yazık sana, çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu.

Mâiz, pek uzaklaşmadan geri döndü ve "Ey Allah'ın Resulu! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber aynı sözlerle üç defa daha geri gönderdi. Dördüncü ikrarında "Seni hangi konuda temizleyeyim?" diye sordu. Mâiz; "Zinadan" dedi. Hz. Peygamber "Bunda akıl hastalığı var mıdır?" diye sordu. Böyle bir rahatsızlığı olmadığını söylediler. "Şarap içmiş olabilir mi?" diye sordu. Bir adam kalkıp içki kontrolü yaptı. Onda şarap kokusu tesbit edemedi.

Hz. Peygamber tekrar "sen zina ettin mi?" diye sordu. Mâiz "Evet" cevabını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi. Recimden sonra

onun hakkında sahabiler iki kısma ayrıldılar. Bir bölümü Mâiz'in helâk olduğunu, başka bir grup ise onun en faziletli tövbeyi yaptığını söylediler. Bu farklı yaklaşım üç gün sürdü. Daha sonra yanlarına gelen Resulullah

(s.a.s) "Mâiz b. Mâlik için dua edin" buyurdu. "Allah Mâiz'e mağfiret eylesin" dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Mâiz öyle bir tövbe etti

ki, bu tövbe bir ümmet arasında paylaştırılırsa onlara yeterdi"

(Müslim, Hudûd, 22; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 95,109; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 314 vd.).

Page 21: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bir Hadis

Ebû Hureyre ile Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.anhumâ)'dan nakledildiğine göre, zina eden kadının kocası ile, zina eden işçinin babası Resulullah (s.a.s)'e başvurarak bu konuda "Allah'ın kitabı" ile hüküm vermesini istemişlerdir.

Işçinin babası şöyle dedi:

"Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Onun hanımı ile zina etti. Bana, oğlum için recm gerektiği haber verildi. Ancak ben onun adına yüz koyunla bir

cariye fidye verdim. Bu arada bilenlere danıştım, (oğlum bekâr olduğu için) ona yüz değnekle bir yıl sürgün cezası, bunun karısına ise recm cezası

gerektiğini haber verdiler". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ve koyunlar geri verilecek. Oğluna yüz değnekle bir yıl

sürgün gerek. Ey Üneys, sen de bu adamın karısına git. Eğer zinasını itiraf ederse, onu recmet". Üneys kadına gitmiş ve kadın suçunu itiraf etmiş, Hz.

Peygamber'in emri üzerine de recmedilmiştir

(Müslim, Hudûd, 25; Buhârî, Hudûd III, 38, 46, Vekâlet,13)

Page 22: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bir Hadis

Mâiz'in recmedilmesinden kısa bir süre sonra Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın elçisi! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber

"Yazıklar olsun sana. Çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Kadın dedi: "Beni, Mâiz'i çevirdiğin gibi geri çevirmek istiyorsun" Hz. Peygamber, "Sana ne

oldu?" diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine "Sen mi?" buyurdu. Kadın "Evet" dedi. Hz. Peygamber "Doğuruncaya kadar git" buyurdu. Kadının bu arada geçimini Ensar'dan bir adam üstlendi.

Daha sonra Hz. Peygamber'e gelerek; "Gâmidli kadın doğurdu" dedi. Çocuğun bakımını da Ensar'dan birisi üzerine aldı ve kadın recmedildi" (Müslim, Hudûd,

22, 23, 24; Ibn Mâc'e, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta', Hudûd, II). Başka bir rivâyette, çocuk sütten kesilinceye kadar emzirmesine izin verildiği, recm

sırasında Hâlid b. Velîd (r.a)'ın üzerine kan sıçraması üzerine kadın hakkında kötü sözler söylediğini işiten Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu nakledilir:

"Ey Halid! yavaş ol. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim. Bu kadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru) yapsaydı, şüphesiz

mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir

(Müslim, Hudûd, 23).

Page 23: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bir Hadis

Abdullah b. Ömer (r.a)'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber'e, zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Allah elçisi, yahudilere,

Tevratta ki zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip sokaklarda dolaştırılır" demişler. Tevrat

getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve yahudi iken Islâm'a giren

Abdullah b. Selâm, Hz. Peygamber'e yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm

uygulanmıştır

(Müslim, Hudûd, 26).

Recm olayinin yahudilikte olup Nur suresinin 2. ayeti inene kadar tevratin hukmuyle hareket edildigi ve Nur suresinin 2. ayetiyle recm olayinin neshedildigini iddia edenler bu hadis delil almaktadir.

Page 24: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Zinanin cezasi:

Hanefilere göre: Muhsan (Evli yada dul olan) icin recm. Bekar icin yuz degnektir.

Page 25: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Muhsan kimdir

• Hürriyet

• Akil

• Bulug

• Islam

• Sahih nikahla evli olmak

• Zifafa girmis bulunmak

• Ikisininde muhsan sifati uzere olmasi

Page 26: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız,

Allah'ın dinini tatbik hususunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk onların cezalarına

şahit olsun.“ Nûr Sûresi, 2.

Page 27: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Ömer bin Hattab bir gun hutbesinde soyle dedi: Suphesiz Allah, Muhammed’i hak olarak gönderdi ve ona kitabi indirdi. Ona

indirilen ayetler arasinda recm ayetide vardi. Biz onu okurduk ve idrak ettik. Resulullah recmetti, Ondan sonra bizde recmettik. Ben

aradan uzun zaman gecince birilerinin cikip “Recm ayeti Allah’in kitabinda yoktur” demesinden, boylece Allah’in indirmis oldugu bir

farizasini terk suretiyle sapmalarindan korkuyorum.

Zira muhsan olduklari delil bulundugu veya hamilelik, itiraf gibi bir durum oldugunda zina eden erkek ve kadinlarin recmedilmeleri bir

hak ve gorevdir. Allah’a and olsun ki insanlar “Ömer Allahin kitabina ekleme yapiyor” demeyecek olsalardi bunu yazardim. Bahsettigi ayet sudur: “ihtiyar (Muhsan) erkek ve kadin zina

ettiklerinde onlari Allahtan bir ceza olarak taslayin. Allah azizdir hakimdir”

(el-itkan)

Page 28: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

KAZF (iftira) HADDi

Page 29: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Namuslu bir erkek veya kadına "sen zina ettin..." ey zaniye..." gibi sözlerle zina suçlaması yapmak anlamında bir İslâm hukuku

terimidir.

Kazf büyük günahlardandır. Bu konuda Cenab-ı Hakk: "Şüphesiz namuslu, kendi halinde olan mü'min kadınlara

(zina iftirası) atanlar, dünyada ve âhirette lanet olunurlar. Onlar için büyük bir azap vardır"

(en-Nur, 24/23).

Hz. Peygamber (s.a.s) de bir hadis-i şeriflerinde, kazfi, insanı helâka götüren yedi unsurdan biri olarak zikretmiştir

(Buhârî, Vesâyâ, 23).

Page 30: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup da, sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek (hadd) vurur, onların şahitliklerini de ebediyyen kabul etmeyin, Onlar yoldan çıkmış kimselerdir"

(en-Nur, 24/4)

Kişi iftira ettiğini söyleyip sonra bundan caymaya kalkarsa, bu kabul edilmez, yani kendisine ceza uygulanır.

Page 31: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İÇKİ İÇME CEZASI (HADD-I ŞÜRB)

Page 32: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

“Şeytan; içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ın anmaktan ve namazdan

alıkoymak ister. Artık siz bunlardan vazgeçtiniz değil mi?”

(Mâide, 5/91)

“Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer

pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz." (Maide, 5/90)

Page 33: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Dünya Sağlık Örgütü'nün, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 ülkede yaptığı araştırmalara göre:

Dünya'da: Cinayetlerin %85, Tecavüzlerin %50, Şiddet

Olaylarının %50, Ölümcül Trafik Kazalarının %65, Aile içi kavga ve geçimsizliklerin %70 ve sonradan görülen akıl

hastalıklarının %60 oranında en etkili unsuru ya da sebebi ALKOL'dür!!!

Page 34: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İçki içmek Mâide suresi 90. âyetle kesin olarak yasaklanmıştır. Fakat cezası Hz. Peygamber (asm)'in sünneti ve uygulamasıyla sabittir. Hz. Peygamber (asm) ve Hz. Ebû Bekir (ra), içki içene 40 sopa (celde) vurdular. Hz. Ömer (ra)

zamanında içki içenler çoğalınca o, arkadaşlarıyla istişare etti. Haddin en az miktarı olan 80 değnek vurulmasını

kararlaştırdılar.

(bk. Dârimî, Hudûd,10; A. b. Hanbel, IV, 389).

Page 35: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Hırsızlık cezası (hadd-i sirkat)

Page 36: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

“Akıllı ve ergin (baliğ) bir kimsenin nisab miktarı bir malı bulunduğu yerden çalması"na hırsızlık denir.”

“Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet

sahibidir”

(el-Mâide, 5/38)

El kesme cezasının tatbik edilebilmesi için iki âdil şahidin şahitlik yapması ve hakimin de sorgulaması (muhakemesi) neticesinde suçun sabit olduğuna kanaat getirmesi

gerekir.

Hakim şahitlere sırasıyla: Hırsızlığın mahiyetini, çalınan malın cinsini, kıymetini, nasıl çalındığını, hırsızlık yerini, hırsızlığın ne zaman yapıldığım, malı çalan şahsın kim olduğunu sorar.

Page 37: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

BiR HADiS

Mahzum kabilesine mensub bir kadının hali Kureyş (kabilesin)i üzdü. Onlar: Kim Rasûlullah'a (gidip de) bu kadın (a şefaat) için konuşacak' dediler. Bir kısmı da: "Bu

işe Rasûlullah'ın sevgili (sahabî)si Üsâme b. Zeyd'den başkası cesaret edemez' dediler. Üsâme (kadına şefaat için) Resûl-i Ekrem'le konuştu. Bunun üzerine

Rasûlullah buyurdular ki: "Yüce Allah'ın hadlerinden bir hadd(in yapılmaması) hususunda şefaat mı ediyorsun?" Sonra kalkıp bize bir hutbe irad etti. Daha sonra

buyurdu: "Sizden evvelkilerden (şerefli bir kimse hırsızlık yaptığında (suçluyu) bırakırlardı. (Şeref itibariyle) zayıf olan kimse çaldığında haddi tatbik ederlerdi.

Allah'a and olsun ki, Muhammed'in kızı hırsızlık yapmış olsaydı elbette onun elini de keserdim "

(Eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VII,' 131, 136).

Page 38: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Hz. Ömer, bir kıtlık döneminde hırsızlık yapanlara ceza uygulamamış ve:

“İnsanların karnını doyurmadan, onlardan kanunlara uymayı

istemeyiz” demiştir.

Page 39: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İslam tarihinde, bu cezanın âdil bir şekilde uygulandığı ilk üç asırda, hırsızlık suçundan ötürü, kesilen ellerin sayısı yalnız altıdır.

(bk. İsmail el-Fehranî, “eş-Şeriatü beyne’s-salihin ve’l-Murcifin” el-Ehram,

17 Yenayır, 2011)

Page 40: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Şu anda, dünyanın her bir şehrinde her gün bu suçlar sebebiyle, talan edilen bunca servet yanında, en az bir veya birkaç-el değil,

baş kesilmekte / mal sahibi zalimce öldürülmektedir. Buna caydırıcı bir önlemle dur demeye, her çağdan daha çok bu çağın

ihtiyacı vardır

İlginçtir, hırsızın durumuna acıyoruz da malı çalınan, hayatı boyunca on yıllarca çalışıp zor biriktirdiği bütün servetini hırsıza kaptıran mal sahibinin bu durumunu pek dikkate almıyor gibi davranıyoruz. Bu adamın da çoluk çocuğu yok mu? Kendisi de

muhtaç duruma düşmemiş mi?

Page 41: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Yol kesme cezası

Page 42: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Allah ve Rasûlüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları, yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir.

Bu dünyada onlar için bir zillettir. Âhirette ise, onlar için büyük bir azap vardır. Ancak kendilerini yakalamanızdan

önce tevbe edenler olursa, bilin ki, Allah, "Gafûr'dur, Rahîmdir" çok bağışlayan ve çok merhamet edendir"

(el-Mâide, 5/33, 34).

Page 43: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Yoldan geçenlerin önünü kesmek, kuvvet kullanarak geçişi engellemek ve yolcuları soymak. Yol kesme suç, tek kişi veya

topluluk, silah veya silahsız, meskun alanda veya kırda yahut şehir içinde ya da şehir dışında işlenmiş olabilir.

Page 44: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bu âyete ve İslâm hukukçularının bundan çıkardığı hükümlere göre, yol kesenin cezası şu şekilde belirlenmiştir. a) Soygun yapıp, adam öldürmüşse, yol kesici öldürülür ve ibret için asılır. b) Yalnız adam öldürmüş olup, soyguna katılmamış bulunursa, asılmaksızın öldürülür. c) Adam öldürmeksizin, yalnız soygun yapmışsa, çapraz bir şekilde eli ve ayağı kesilir. d) Adam öldürmeden ve soygun da yapmaksızın, yalnız yolda korku ve terör meydana getirenlere "sürgün cezası" uygulanır.Mâlikîlere göre ise; yalnız soygun yapılmışsa Devlet başkanı öldürme, asma ve çapraz kesim konusunda seçimlik hakka sahiptir. Yolda öldürme soygun yapmaksızın yalnız korku ve terör yaratırsa, Devlet başkanı, öldürme, asma, çapraz kesim ve sürgün için seçimlik hakka sahip olur. (İbn Teymiyye es-Siyâsetü'ş-Şer'iyye, Mısır 1951, s. 82, 83; İbn Kudâme, el-Muğnî,1367, y.y. VIII, 228).

Page 45: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Özet •Muhsan ise ölümdür

•Bekarsa yüz sopa ve gerek duyulursa sürgün Zina

• Ibret olmasi icin sag eli bilekten kesilir Hirsizlik

•40 sopa vurulur icki

•Yaptigi ise göre cezalndirilir. Mesala birisini öldurmusse bunun karsiliginda oda öldürülür Yol Kesme

•Yüz sopa ve sahitliginin bir daha kabul edilmemesidir. Iftira

Unutmayalim: 1% bir süphe bile cezayi dusurur ve yerine gerek duyulursa tazir cezasi uygulanabilir. Islam tarihinde bu cezalar cok az sayida uygulanmis buna

karsilik tum toplum bu ciddi hastaliklardan kurtulmus ve guven icerisinde bir hayat surmustur.

Page 46: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

KISAS

Page 47: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

ADAM ÖLDÜRMEK

Page 48: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kim bir canı, bir can karşılığında veya yeryüzünde bir fesat çıkarmaktan

dolayı olmaksızın, öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur."

(el-Mâide, 5/32)

Page 49: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

‘’Kim bir mü’min’i taammüden öldürürse, onun cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir.

Allah da ona gazap etmiştir. Ona lanet etmiştir ve ona çok büyük bir azap hazırlamıştır

(Nisa: 93)

Page 50: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

‘’Bir Müslümanı öldürmek, Allah (c.c.) indinde dünyanın yıkılmasından büyüktür’’ (Nesai)

‘’Kıyamet günü önce insanlar arasındaki kan davaları hükme bağlanır’’ (Buhari,

Müslim)

‘’Yarım kelimeyle de olsa bir müslümanın öldürülmesine yardımcı olan kimsenin huzuru ilahiye gittiği zaman iki gözünün arasında –bu adam- Allah

(c.c.) ın rahmetinden ümitsizdi yazılır’’ (Ahmed)

“Ehli zimmet bir gayri müslimi öldüren kimse cennet’in kokusunu koklayama. Halbuki onun kokusu kırk yıllık mesafeden duyulur.’’ (Buhari)

Page 51: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Tarifi

Cinayette ödeşmek. Bir suç işleyenin aynı cinsten bir ceza ile cezalandırılması. Öldürme veya yaralamada, suçluya

aynı şeyin yapılması. Kasten adam öldürene veya yaralayana İslâm hukukunun uyguladığı ceza.

Bir İslâm hukuku terimi olarak kısas; ferdin hakkı olarak yerine getirilmesi gereken, âyet ve hadislerde miktarı

belirlenen ve suçlunun bedenine yönelik bulunan cezayı ifade eder.

Page 52: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı…”,

“Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır.

Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.”

(Bakara, 2/178, 179)

"Her kim haksız olarak öldürülürse onun velisine yetki

verdik. O da öldürmede haddi aşmasın. Çünkü ona yeterince yardım olunmuştur"

(el-İsrâ, 17/33).

Page 53: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür hür ile; köle köle ile, kadın kadın ile kısâs olunur.

Öldürülenin velisi tarafından, öldüren lehine bir şey affolunursa (diyet için) yapılacak uygulama örfe göre normal

olmalı ve en iyi bir şekilde ona ödenmelidir. Bu size Rabbınızdan bir kolaylık ve rahmettir. Artık bu hükümden sonra kim haddi aşarsa ona acı bir azap vardır. Sizin için

kısasta hayat vardır, ey tam akıllı insanlar"

(el-Bakara, 2/178-179).

Page 54: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Biz Tevrat'ta onlara şu hükümleri farz kılmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun,

kulağa kulak, dişe diş ile kısas yapılır. Yaralarda da kısas vardır. Fakat kim hakkından

vazgeçerse, bu onun günahlarının affına bir sebeptir. Kim Allah'ın indirdiği ile

hükmetmezse, işte onlar, zâlimlerin ta kendileridir"

(el-Mâide, 5/45).

Page 55: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kısas hükümlerinin önceki semâvî kitaplarda da bulunduğunu Kur'ân-ı Kerîm bildirmektedir. Yahudilerin mukaddes kitabı Tevrat'ta bugün konu ile ilgili şu

kurallar yer almaktadır:

"Bir kimseyi vurarak öldüren kimse, mutlaka öldürülecektir" (Çıkış: 21/13).

"Bir kimsenin komşusuna kini olur ve onu hile ile öldürürse,

öldürülmesi için onu mizbahından bile alacaksın" (Çıkış: 21/14).

"Bir kimse bir adamı öldürürse mutlaka öldürülecektir "

(Levililer: 24/17).

Page 56: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Allah'tan başka ilâh olmadığını ve benim Allah'ın elçisi olduğumu tasdik eden müslüman

bir kimsenin kanı, şu üç durum dışında helal değildir: Cana karşı can, zina eden evli kişi ve dini

terkedip cemaatten ayrılan kimse"

(Buhârî, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 25, 26; Ebû Dâvud, Hudûd, 1; Tirmizî, Hudûd, 15; Nesâî, Tahrîm, 5, 11, 14; Dârimî, Siyer,11; Ahmed b. Hanbel, I, 61,

63, 65, 70, 163, 382, 428, 444, 465, VI, 181, 214; es-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, Mısır t.y, VII, 7).

Page 57: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kasten ve taammüden öldürmenin kısası gerektirdiği konusunda görüş birliği vardir.

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre, ister öldürücü âlet

ile olsun, ister ölüme götüren bir eylem ve fiille olsun, işlenen öldürme suçu "kasten" sayılır. Denize atmak, yüksek bir yerden düşürmek ve zehirlemek bunlar

arasında sayılabilir.

Katil ile maktülün velisi anlasirsa kisas yerine diyet uygulanir. Diyetin miktari ise: a) Yüz deve, b) Bin dinar (miskal) altın, c) On veya onikibin dirhem gümüş, d) İkiyüz tane sığır, e) İkibin koyun

Page 58: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Yaralamaların tazminatı olan erş miktarlarından bir bölümü hadisle belirlenmiştir. Meselâ; el kesme suçunun erş'i, tam

diyetin yarısıdır, diş kırmada erş, tam diyetin onda biri kadardır. Prensip olarak; vücutta tek bulunan organlar için tam

diyet, çift organların her biri için yarım diyet, dört tane olanların her biri için dörtte bir diyet gerekir. Nass'larda tayin ve takdir edilmeyen durumlarda, tazminatın miktarını hâkim

belirler.

(bk. Eş-Şevkânî, a.g.e., VII, 61 vd.; el-Kâsânî, a.g.e., VII, 252 vd.; İbn Kudâme, a.g.e., VIII, 57-58).

Page 59: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Hz. Peygamber devrinde bir kadın bir câriyenin dişini kırmış, câriye tarafı diyeti kabul etmeyerek, kısasta israr etmişti.

Ashâb-ı kiramdan Enes b. en-Nadr, kısâsen dişin kırılmasına karşı çıkınca, Rasûlüllah (s.a.s); "Ey Enes!. Allâh'ın kitabında

ceza kısastır" buyurmuştur. Câriye tarafının suçluyu affettiğini bildirmesi üzerine Allah Rasûlü onların bu affı sebebiyle kazandıkları manevi dereceyi şöyle ifade buyurmuştur:

"Allâh'ın öyle kulları vardır ki Allah'a yemin etse, Allah onu yemininde yalancı çıkarmaz"

(es-Şevkânî, a.g.e., VII, 26, 27).

Page 60: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kasten adam öldürme fiilinden dolayı kısas uygulanabilmesi için şu şartların bulunması gerekir: a. Suçu işleyenin âkıl ve bâliğ olması gerekir. Akıl hastası veya küçük çocuk işlediği bir cinayetten dolayı diyetle yükümlü tutulursa da, kısas hükümleri uygulanmaz. Bunların kasten işleyecekleri suç, hata hükmünde olup, bundan dolayı mirastan ve vasiyetten de mahrum olmazlar. b. Öldürme fiilinin kasten işlenmesi gerekir. Bir kimseyi hata veya sibh-i amd suretiyle öldüren kimseye kısas uygulanmaz. c. Katilin, suçu serbest iradesiyle işlemiş olması gerekir. Öldürülme veya bir uzvun sakatlanması gibi bir zorlama (ikrah-i mülcî) altında işlenen suçlarda, Ebû Hanife ve imam Muhammed'e göre, kısas veya diyet zorlayan üzerine gerekir. Ebû Yusuf'a göre, burada zorlayana yalnız, üç yılda ödenmek üzere diyet lâzım gelir. İmam Züfer'e göre ise, zorlama, kısasa engel değildir. d. Öldürülen, öldürenin fer'i, yani çocuk veya torunlarından biri olmamalıdır. Oğlunu, kızını veya torununu öldüren kimse için diyet, ta'zîr ve mirastan mahrumluk gibi hükümler uygulanırsa da, kısas gerekmez. Hadîs-i şerîtte; "Babaya, çocuğundan dolayı kısas uygulanmaz" buyurulmuştur (bk. Tirmizî, Diyat, 9; Dârimî, Diyat, 6; Ahmed b. Hanbel, I, 16, 22). Ancak baba, anne, dede ve nine gibi usûlünden birisini kasten öldüren kimse hakkında kısas uygulanır.

Page 61: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

BAZI NOTLAR

Kısas yoluyla öldürülüp öldürülemeyecek kimseler şunlardır: Erkek erkek karşılığında, erkek kadın karşılığında ve kadın erkek karşılığında öldürülür. Hür erkek köle karşılığında ve köle

köle karşılığında öldürülür. Yine kâfir, müslüman karşılığında, müslüman zimmî (İslâm Devleti tebeası olan ehl-i kitap) karşılığında ve zimmî zimmî karşılığında kısasen öldürülür. Bir zimmî başka bir zimmîyi öldürse, öldüren daha sonra İslâm'a girse yine kısas uygulanır. Bu konuda

görüş birliği vardır. Müslüman veya zimmî İslâm ülkesine (daru'l-İslâm) emân'la girmiş bulunan bir harbî karşılığında öldürülmez. Zâhir (açık, kuvvetli) rivayete göre, müste'men

(pasaportlu gayri müslim yabancı) başka bir müste'men karşılığında öldürülmez. Bir müslüman mürted (İslâm'ı terkettiğini ilân etmiş veya inanç bozukluğu nedeniyle dinden

çıktığına hükmedilmiş bulunan) bir erkek veya kadını öldürse, öldürene kısas uygulanmaz. Yine dâru'l-harp'te pasaportla bulunan iki müslümandan biri diğerini öldürse, hanefîlere göre,

kısas gerekmez. Müslüman, dâru'l harp'te, müslüman bir savaş esirini öldürse kısas gerekmez. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre, öldürenin mal varlığından diyeti ödenir.

Ebû Hanîfe'ye göre, diyet de gerekmez.

Büyük kimse çocuk karşılığında; sağlam insan, kör, topal felçli vb. hasta veya sakat kimse karşılığında öldürülür. Ölmek üzere bulunan kimseyi öldürene kısas uygulanır. Yaşamını

sürdüremeyeceğini bilmesi de sonucu değiştirmez. İki çocuk arasında kısas uygulanmaz. Çocuğun kastı ve hatası eşit tutulur, iki durumda da yalnız diyet gerekir

(el-Fetâvâ'l-Hindiyye, Beyrut 1400/1980, VI, 3, 4).

Page 62: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kumar ve Şans Oyunları

Page 63: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

KUMAR NEDİR?

Bilindiği gibi “kumar”, bir malı, eşyâyı veya parayı ele geçirmek ve onu mülk edinmek niyetiyle, oynanan her türlü tâlih, şans oyununun adıdır. Karşılıklı para veya mal koyarak bahse tutuşma şeklinde olur. Tek tarafın mal, para vermeyi kabul etmesi hâlinde kumar olmaktan çıkar. İki veya daha çok kişi arasında, bahse girilen konuda kaybeden tarafın mal vermeyi kabûl etmesi şartıyle yarış etmek, bilmece çözmek, bir oyunun ve at yarışı vs. gibi bir sporun sonucunda bahse girmek, ilmî bir münâkaşada bulunmak yollarından her biri kumar olur. Birkaç kimsenin aralarında para veya mal toplayarak piyango çekip, isâbet etmeyenlerin isâbet edenlere mal veya para vermek için sözleşmeleri yine kumardır. Para ile kazanmak için tahminde bulunma, toto şeklinde de oynanır. Paralı olarak, tek veya çift zarla oynanan her türlü tavla, satranç, dama ve hatta çocukların ceviz ve misket oynaması gibi oyunlar da kumar olur.

Page 64: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: 'Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.' Yine sana Allah

yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: 'İhtiyaçtan arta kalanı.' Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki

düşünesiniz."

(Bakara, 2/219)

Page 65: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle ve batıl yollarla yemeyin."

(Bakara, 2/188; Nisâ, 4/29)

Page 66: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Ey inananlar, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan

kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve

kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister..."

(Mâide, 5/90, 91)

Page 67: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Kumar ve Zararları:

• Hızlı ve kolay para kazanma sonucunda meydana gelen tembellik => çalışmama

• Parayı çabuk harcama => tutumsuzluk

• Haksız Kazanç yollarına karşı özenme

• Kısa sürede mal varlığını kaybetme

• Ortaya çıkan aile sorunları

• Fazla miktarda borçlanma

• Borçlar karşısında ödeyememe ve ortaya çıkan ağır stres

• İntihar eylemleri

• Öldürme ya da öldürülme durumları

• Kumar uyuşturucu gibi bağımlılık yapar => kurtulamama

Page 68: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

• Kumarda kaybeden kişi, önce kazanmak için oynadığı oyunu, daha sonra zararlarını karşılamak için oynamaya başlar; kaybettikçe hırslanır, elindekileri kaybettiği gibi, borca da girer; ailesini, yakınlarını zor durumda bırakır.

• Kumar oynanan yerlerde, kötü amaçlı gruplar, zayıf karakterli insanların ağlarına düşmesini bekler; böyle birini bulduklarında önce onu birkaç kez kazandırır, daha sonra bütün varlığını elinden alırlar

• Borçlanmalar ya da beklentilerden dolayı ortaya çıkan depresyon durumları ve kişilik bozuklukları

• Kumarın yaygınlaşması ile o çevrede eğitimden uzak; el altındna iş çeviren ve kolay para kazanmaya çalışan kişi sayısının artması

• Kumardaki stres ve depresyondan dolayı ortaya çıkan diğer bağımlılıklar; örneğin sigara ve alkol…

Page 69: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)
Page 70: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)
Page 71: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)
Page 72: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)
Page 73: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Piyango ve spor toto gibi oyunlar zaten kumar sayılmaktadır. Zira kumarın bütün özelliklerini içinde

taşıyor. Piyango şeklindeki kumarın İslam öncesi Cahiliye devrinde de olduğu bilinmektedir. Onlar

oklar üzerine işaretler koyar, oktaki çıkan işarete göre para alırlardı. İslâmiyet kumarın her çeşidini haram

kıldığından, piyango da bunların içindedir.

Page 74: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Karşılıklı bahis ve iddialaşmak gibi tertip ve oyunlar da aynı şekilde kumar sayılmaktadır. Meselâ, iki kişi yarışa çıkmadan önce

birisi, “Eğer beni geçersen sana şu kadar vereceğim, şayet ben seni geçersem bana şu kadar vereceksin.”derlerse böyle bir

bahis kumara girer. Ancak tek taraflı olursa caiz olur. Yani taraflardan birisi,”Beni geçersen sana şu kadar vereceğim, fakat ben seni geçersem sen bana bir şey verme.” der ve anlaşırlarsa böyle bir

iddia meşrudur. Bu parayı alan kimsenin onu kullanması caizdir.

Page 75: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

•İddiasına maç oynamak caiz mi? Örneğin parayı yenilenin ödeyeceği halı saha maçlarını yapmak haram mıdır? •Şans oyunlarından (millî piyango, at yarışı, sayısal loto, vb.) vergi veriliyor, yardımlar yapılıyor. Bundan dolayı bu oyunlar caiz olur mu? •Kahveye gidip, kumar olmamak şartıyla oyun oynamak caiz mi? Oraya gelir sağladığımızdan dolayı yükümlü olur muyuz? •Bazı şirketlerin düzenediği çekilişlere, kampanyalara katılmak ve bunların verdikleri hediyeyi / ödülleri kullanmak caiz midir? •Bilgi Yarışmasından Kazanılan Para?

Page 76: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun. Ateşin başında sert

ve şiddetli, Allah emrine karşı gelmeyen, verilen emirleri olduğu gibi yerine getiren melekler vardır."

(Tahrîm, 66/6).

Page 77: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Tavla Okey Satranc

Page 78: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Hz. Büreyde radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim tavla oyunu oynarsa elini domuz kanına

bulamış gibi olur."

[Müslim, Şi'r 10, (2260); Ebu Dâvud, Edeb 64, (4939)]

“Kim tavla ile oynarsa Allah ve Resûlüne isyân etmiştir.”

(Ebû Davûd, Edeb, 56; Ibn Mâce, Edeb, 43; Muvattâ, Rüya, 6)

Peygamber efendimiz, tavla oynayan bir grup insana buyurdu ki:

”Oyunla meşgul olan el ve kalblere, boş ve bâtıl sözlere yazıklar olsun!”

[Beyhaki]

Page 79: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İmam Şafii ve cumhur bu hadislere dayanarak tavlanın haram olduğuna hükmetmiştir. Hanefilerden bazilari

tahrimen mekruh demistir.

Fakat sonunda kaybeden taraf bir seyler verecekse yani kumara alet edilecekse herhalukarda haramdir.

Yukardaki hüküm kumara alet edilmedigi durumlar icindir.

Okey icinde yukardakilerin aynisini söylemek

mümkündür.

Page 80: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Sahih hadis kitaplarında yer almasa da, bazı rivayetlerde satranç “şah sahibi” olarak geçmekte ve oynanmasına cevaz verilmemektedir. Hz. Ali (r.a.) “Satranç Acemlerin kumarıdır”

Ebû Musa el-Eşarî, “Satrancı ancak günahtan sakınmayanlar oynar”

İbrahim en-Nehâî ise kendisine satranç hakkındasorulduğunda, “O lânetlenmiştir” diye cevap vermiştir.

Abdullah ibni Ömer, “Satranç diğer kumarlardan daha kötüdür”

İmam-ı Mâlik satrancı tavla gibi değerlendirmekte ve haram saymaktadır.

Hanefî ulemasından İbni Âbidin, satranç için, “Haramdır, bizim mezhebimizde büyük günahtır” dedikten sonra, İmam Şâfiî’nin ve bir rivayete göre İmam Ebû Yusuf’un satrancı mubah saydıklarını kaydetmektedir.

Page 81: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İmam Nevevî satrancın mubah sayılması için dört şartın mevcut olması gerekir: 1. Satranç oynayanlar, oyuna dalmak suretiyle namazın gecikmesine meydan vermemelidir. 2. Satranç kumara yol açacak şekilde para ve benzeri bir menfaat karşılığında oynanmamalı, yani kazanan ve kaybeden birşey alma şartını koşmamalıdır. 3. Oynayanlar, oyun esnasında dillerini kötü sözlerden yalan, gıybet ve küfürden sakındırmalıdır. 4. Satranca alışan kimseler, ondan vaz geçemeyecek kadar müptelâ olmamalıdır. Şu halde, bu görüşe göre, ölçüyü kaçırmamak, ibadetlere mâni olmamak ve günahlara vesile kılınmamak şartıyla, satranç mubah görülmektedir.

Page 82: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Satrancın mubahlığını, oyunun kendi mahiyeti itibariyle ele alan Şâfiî ulemâsından İbni Hacer el-Mekkî ise tavla ile satranç arasındaki farkı

şöyle izah etmektedir:

“Tavlada oyun zarlara dayanmaktadır. Fakat satranç düşünce ve zihnî melekeye dayanmaktadır. Bu bakımdan, savaş taktikleri hususunda

bundan istifade edilebilir.”

Ez-Zevâcir isimli eserinde bu meseleye uzunca yer veren İbni Hacer son olarak şu neticeye varmaktadır:

“Bu meseledeki farklı görüşleri uzun boylu zikretmenin bir faydası

yoktur. Kaide anlaşıldıktan sonra üzerine hükmü bina etmek mümkün olur. Kaide şudur: Bu çeşit oyunlar düşünce ve hesaba dayanıyorsa,

helâl demekten başka yol yoktur. Satranç bunun gibidir. Şayet zar ve tahmine dayanıyorsa, buna da haram demekten başka çare yoktur.

Tavla da bunun gibidir.”

Sözün Özü

Page 83: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Bilgisayar ve web tasarım işi ile uğraşıyorum. Bir arkadaşım vasıtası ile bir iş geldi. Tombala oyununun bilgisayar ortamındaki halinin hazırlanmasıydı. Biraz da zaman problemi vardı. Ücreti de iyi olunca kabul ettim. Programı hazırlarken öğrendim ki, müşteri, dernek/lokal adı altında kumar oynatan biriymiş. Bu programla insanlara para karşılığı tombala oynatacakmış. Benim alacağım para helal olur mu? Olmaz

ise, parayı alıp ihtiyaç sahiplerine verebilir miyim? Söz verdiğimden işi reddedemiyorum...?

Kötülüğü yapmak haram olduğu gibi ona neden olmak da caiz değilidr. Bu açıdan böyle bir işe yardımcı olmak kişiyi sorumlu eder.

Nitekim alimlerimizin çoğunluğu böyle bir şeyin haram olduğunu söylüyorlar. En azindan mekruhtur.

Bir Soru ve Cevap

Page 84: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-

ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler.

(Kasas Suresi, 55)

"Ki onlar, yalan şahitlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir."

(Furkan, 72)

“Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et”. Ve yalnızca Rabbine

rağbet et”

(İnşirah, 7-8)

Page 85: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

1 - Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir, 2 - Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler,

3 - Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler, 4 - Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,

5 - Ve onlar ki, iffetlerini korurlar, 6 - Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç.

(Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir. 7 - Şu halde, kim bunun ötesine gitmeyi isterse, işte

bunlar , haddi aşan kimselerdir. 8 - Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler,

9 - Ve onlar ki, namazlarını muhafaza ederler, 10 - İşte asıl onlar varislerdir.

11 - Ki, Firdevs'e varis olan bu kimseler orada ebedî kalırlar.

Page 86: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Riba (Faiz)

Page 87: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Faiz neden haram?

izlenmesi ve okunmasi gereken meteryaller

Bankacılık Sistemi ve Dünyayı köleleştirmek için 10 ipucu!

http://www.youtube.com/watch?v=0jG_JXa-sCY

Faiz Tuzağı

http://www.youtube.com/watch?v=AR6dicvXRfY

http://metegundogan.com/docs/borca-dayali-para-sistemi-(faiz-tuzagi)refah-adasi.pdf

Page 88: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İslam, toplum arasındaki sevgiyi göz önünde bulundurduğu gibi, kişinin ahlakının temizliğinede

önem verir. Ahlakı ve vicdanı olan birisi faiz yiyemez. Faizin yaygın olduğu herhangi bir toplumda da sevgi

ve saygı diye bir şey kalmaz. Benden onu iki lira olarak geri almak için bana bir lira veren bir kişi, benim düşmanımdır. Hiçbir zaman ruhum ona

ısınamaz ve kalbim de ona sevgi besleyemez. Oysa yardımlaşma, İslam toplumunun temellerinden

birisidir. Bu temeli faiz zayıflatır ve çökertir. İşte İslam, bundan dolayı faizden tiksinir.

Prof.Dr. Seyyid Kutub

Page 89: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

“(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi'. Öyle ki (bu), mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize) kadar

sürdü.”

(Tekasür Suresi, 1–2)

“Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır. Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını mı sanıyor? Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır."Hutame"nin ne olduğunu sana bildiren nedir? Allah’ın

tutuşturulmuş ateşidir.”

(Hümeze Suresi, 2–6)

Kıyamette, o biriktirilen altın ve gümüşlerin üzerleri cehennem ateşinde kızdırcak da, bu mal toplayanların alınları, yanları ve sırtları bunlarla

dağlanacak ve onlara şöyle denecektir; “- İşte bu, nefisleriniz için kasalara tıkıp sakladıklarınız! Artık topladıklarınızın acısını tadın bakalım!...”

(Tevbe Suresi, 35)

Page 90: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza onlara, "alışveriş de faiz gibidir" demeleri

yüzündendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim,

Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizciliğe son verirse, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah'a kalmıştır. Her

kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz

kalacaklardır.

2:275

Page 91: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez.

Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini

bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz.

Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık

etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız.

2:76-79

Page 92: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Kişinin bilerek yediği bir dirhem faiz otuz üç zinadan daha kötüdür’ buyurdu.”

Ahmed Müsned 5/225

Page 93: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

Faiz çokluk getirse bile şüphesiz ki sonunda bir azlık olacaktır.

Hâkim Müstedrek 2/37

Page 94: DELiLLERiYLE iSLAM FIKIH 2 (CEZALAR-SANS OYUNLARI-FAIZ)

İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ribâyı (fâizi) yiyene de, yedirene de lânet etti.“

Müslim, Müsâkât 25, (1579)

-------

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanlar öyle bir devre ulaşacak ki, o zamanda ribâ yemeyen kalmayacak. Öyle ki, (doğrudan) yemeyene buharı ulaşacak."

Bir rivayette "...tozu ulaşacak" denir.

Ebu Dâvud, Büyû 3, (3331)