193
-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL EGITIM BİLIMLERI DİKKAT! BU BÖLUMDE CEVAPLAYACAĞİNIZTOPLAM SORU SAYISI 120'DİR. Bu testte Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Öğretim Metotları ve Rehberlik konularında sorular bulunmaktadır. Bu bölümdeki sorularla ilgili cevaplarınızı, cevap kağıdınızdaki "EĞİTİM BİLİMLERİ" bölümüne işaretleyiniz.

EğItim Bilimleri 12

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL

EGITIM BİLIMLERIDİKKAT! BU BÖLUMDE CEVAPLAYACAĞİNIZTOPLAM SORU SAYISI 120'DİR.

Bu testte G e l i ş i m P s i k o l o j i s i , Öğrenme P s i k o l o j i s i , Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Öğretim Metotları ve Rehberlik konularında sorular bulunmaktadır. Bu bölümdeki sorularla ilgili cevaplarınızı, cevap kağıdınızdaki "EĞİTİM BİLİMLERİ" bölümüne işaretleyiniz.

Page 2: EğItim Bilimleri 12

1. "İlköğretim birinci sınıf öğretmeni dönem başında bazı öğrencilerin düzgün çizgi çizebilmesine rağmen bazı öğrencilerin doğru formda kalem dahi tutamadıklarını gözlemlemiştir."

Gelişim sürecini etkileyen etmenler göz önüne alındığında öğrenciler arasındaki bu farklılığın nedeni aşağıdakilerden hangisi olamaz ?

A) Geçmiş yaşantılarB) OlgunlaşmaC) ZekadüzeyiD) Kalıtımsal etmenlerE) Yaş

m"ü

Organizmanın hacimce artışı yani ağırlaşma ve boyca uzama aşağıdaki temel kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?

A) GelişmeB) HazırbulunuşlukC) BüyümeD) OlgunlaşmaE) Gelişim

Page 3: EğItim Bilimleri 12

S İU

,fc;UJ

QLU

2. "Bir aylık bir bebek sadece genel vücut hareketleri gösterebilir ve refleksif tepkiler verebilir. Ancak bu aylarda bebekler yüzü koyun yatarken başlarını kaldırabilir."

Gelişimin temel ilkeleri göz önünde tutulduğunda yukarıda anlatılanlar hangi ilke için bir örnek oluşturur?

A) Gelişimde kalıtımsal faktörler etkilidirB) Gelişim baştan ayağa doğrudurC) Gelişimde kritik dönemler vardırD) Gelişim birbütündürE) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır

4. "Beş yaşındaki Ahmet ve Ali hayvanat bahçesinde yaptıkları gezide gördükleri zebraya Ahmet 'at' derken Ali 'hayır o eşek' demiştir."

Yukarıdaki durumda iki çocuğun ilk kez gördükleri bu hayvan için verdikleri farklı tepkiler aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?

A) ŞemaB) BilişselyapıC) Zihinsel süreçD) ÖzümlemeE) Örgütleme

Page 4: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ.

5. Ergenlik dönemi her gelişim alanı için kritik bir dönemdir. Gençlerin bu dönemi sorunsuz ve başarıyla atlatabilmeleri için öğretmenler ve ana-babalara düşen en önemli görev aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gençierin karar ve düşüncelerine saygı duyupkontrollü bir özgürlük sağlamak

B) Gençlerin karşılaştıkları problemlerde onlarakendi deneyimlerini aktarmak

C) Gençlere öğütler vererek sakıncalı yollarasapmalarını engellemek

D) Hızlı fiziksel gelişimden kaynaklanankoordinasyon problemlerine karşı ergeni sık sıkuyarmak

E) Yanlış ideolojilere kapılmamaları için her türlüdüşünce sistemini açıklamak

8. Bireyin bedensel, zihinsel, sosyal ve dilsel yönden aşamalı, ileriye dönük, niteliksel ve niceliksel değişimi aşağıdaki terimlerden hangisinin kapsamında yer alır?

A) BüyümeB) ÖğrenmeC) OlgunlaşmaD) HazırbulunuşlukE) Gelişme

Page 5: EğItim Bilimleri 12

6. Gelişim süreci göz önünde tutulduğunda eğitim sürecinde yapılacak etkinliklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi uygun degildir ?

A) Tartışma ve yoğun düşünsel beceri gerektirenetkinlikler ergenler için uygundur

B) Okul öncesi dönemde küçük kas gelişimi içinküçük materyaller kullanılmalı

C) İlköğretim birinci kademede işlemler ve örneklersomut nesneler üzerinde olmalı

D) Okul öncesi eğitim programları oyun ağırlıklıolmalı

E) ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin dikkatsüreleri dağınık olduğu için ders saatleri dahaesnekolmalı

7. Piaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre somut işlemler döneminde olan bir çocuk aşağıdakilerden hangisini yapamaz ?

A) Nesneleri birden fazla özelliklerine göresınıflayabilir

B) Somut nesneler üzerinde işlemler yapabilirC) Bir değer ve inanç sistemi oluşturmaya başlarD) Cinsel rollerine uygun davranışlar sergilerE) Çevresindeki nesneleri çeşitli sembollerle ifade

edebilir

9. Aşağıdaki seçeneklerde verilenlerden hangisi 2-7 yaş dönemi bir çocuğun bilişsel özelliklerinden biri değildir ?

A) Nesne devamlılığının kazanılmasıB) Tek yönlü basit sınıflama yapabilmeC) Korunumun kavranmasıD) Soyut kavramları anlayamamaE) Benmerkezci düşünce yapısı

10. Bu psiko-sosyal kişilik döneminde

I. Çocukları yoluyla neslini devam ettirme önemtaşır.

II. Kişi evi dışında topluma yararlı işler yapar.

III. Kendinden önceki kuşaklara rehberlik edereküretken davranışlarda bulunur.

Yukarıda sözü edilen psiko-sosyal kişilik gelişim dönemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzlukB) Yakınlık kurmaya karşı uzaklıkC) Üretkenliğe karşı durgunlukD) Başarıya karşı aşağılıkduygusuE) Girişkenliğe karşı suçluluk

Page 6: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL

Page 7: EğItim Bilimleri 12

11. Araştırmalara göre, bireylerin ergenlik dönemlerinde cinsel ve duygusal gelişimleri daha ağırlıktadır.

Burada, gelişim ilkelerinden hangisi söz konusudur?

A) Gelişim baştan ayağa doğrudur.B) Gelişim bir bütündür.C) Gelişimin belli dönemlerinde farklı türden

gelişmeler önem kazanır.D) Geüşim genelden özele doğrudur.E) Gelişim nöbetleşe devam eder.

14.Zeka, kişilik vb. testlerin ve envanterlerin geliştirilmesi ve uygulanması ile uğraşan psikoloji alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Örgüt psikolojisiB) Sosyal psikolojiC) Klinik psikolojiD) Psikometrik psikolojiE) Eğitim psikolojisi

Page 8: EğItim Bilimleri 12

12. Çevre, çocuğun dili öğrenip öğrenemeyeceğini değil, hangi dili öğreneceğini belirler. Çünkü çocuklar yaratılıştan dil öğrenme donanımıyla dünyaya gelmektedir.

15. "Gelişim içten dışa baştan ayağa doğru devam eder."

Gelişim ile ilgili olarak yukarıda verilen ifade gelişimin hangi ilkesi ile ilgilidir?

A) Gelişim farklı alanlarda nöbetleşe devam eder.B) Gelişimde kritik dönemler vardır.C) Gelişim alanları birbirleriyle etkileşim halindedir.D) Gelişimde belli yönelimler vardır.E) Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır.

Page 9: EğItim Bilimleri 12

B goruşuhangisidir?

A) Maslow

B) RogersC) PiagetD) GuilfordL

U

Chomsky

savunan aşağıdakilerden

fcr •oUJ

"5 Ui

Page 10: EğItim Bilimleri 12

13. Bireyin çevresiyle etkileşimde bulunarak çevresine ve çevresindeki değişikliklere uyum sağlaması olarak tanımlanan bilişsel gelişim kavaramı aşağıdakilerden hangisidir?

A) AdaptasyonB) ŞemaC) UyumsamaD) ÖzümlemeE) Dengeleme

16. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi olumsuz pekiştirme ve ceza arasındaki ilişki bakımından yanlış bir ifadedir?

A) Olumsuz pekiştirme hoş olmayan uyarıcınınortamdan çekilmesi, ceza ise ortamasokulmasıdır.

B) Olumsuz pekiştirme davranışın görülme sıklığınıarttırır, ceza iseazaltır.

C) Organizma için hoş olan bir uyarıcının ortamdançekilmesi ceza, hoş olan bir uyarıcının ortamakonması ise olumsuz pekiştirmedir.

D) Olumsuz pekiştirme davranış değiştirir, ceza isedavranışı bastırır.

E) Ceza kullanılan birey için hoş olmayan bir durumoluşturur, olumsuz pekiştirmede ise bu sözkonusu değildir.

Page 11: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİÜMLERİ-

17. Bir babanın daha çok çalışmasını, başarılı

olmasını beklediği çocuğundan bu tepkiyi

alamadıkça onun isteklerini yerine

getirmemesi; ancak yüksek not aldığı

zamanlarda onu ödüllendirmesi hangi öğrenme

metoduna örnektir?

A) Operant şartlanma

B) Deneme-yanılma

C) Modeli gözleme

D) Klasik şartlanma

E) Kavrama yolu ile öğrenme

20. Aşağıdakilerden hangisi bir çocuğun eğitim ve

öğretiminde başvurulacak uygun ve verimli

yollardan biri olamaz?

A) Ders konularını günlük yaşamla ilişkilendirerek

kavratmak

B) Yetenek ve becerilerine uygun bir geliştirme

çalışmasına yönelmek

C) Başarılı davranışların ödüllendirme yolu ile

pekiştirilmesini sağlamak

D) Bireyi çevresinde daha başarılı kişilerle

karşılaştırmak

E) Zihinsel düzeyine uygun bir eğitim programı

uygulamak

Page 12: EğItim Bilimleri 12

18. Bazı davranışçı psikologlar davranışı; "doğrudan

görülebilen ve ölçülebilen eylem" olarak

tanımlamışlardır.

Aşağıdakilerden hangisi bu tanıma uygun bir z

davranıştır? £

A) Bir problemin çözüm yolunu düşünme

B) Bir tanıdığın telefon numarasını hatırlamaya

çalışma

C) Belirli bir haberle ilgili bir yorum tasarlama

D) Verilen karton parçatarından bir bütün oluşturma

E) Bir yakınının hastalığından üzüntü duyma

21.Önceden öğrendiklerimiz kimi zaman yeni bilgiler edinmemizi zorlaştırır. Bunun nedeni genellikle eski alışkanlıkların yenisine uygun olmamasıdır. Bu duruma negatif transfer ya da alışkanlık çatışması denir.

Aşağıdakilerden hangisi bu duruma örnektir?

A) Voleybol bilen birinin basketbol öğrenmesi

A) Bisiklet kullanmayı bilen birinin motosiklet

kullanmayı öğrenmesi

B) Fransızca bilen birinin Latince öğrenmesi

B) Traktör kullanmayı bilen birinin araba kullanmayı

öğrenmesi

E) Gitar çalmayı kendi kendine öğrenen birinin nota

îekniğini öğrenirken zorlanması

€0

Page 13: EğItim Bilimleri 12

19. Ailesinin isteği ile sınava giren bir çocuk ile son

hakkını kullanan ve kazanmayı çok arzulayan bir

çocuğun başarısı birbirine çok yakındır. Birinci

çocuk yeterince uyarım almadığı için, ikinci çocuk

ise aşırı uyarım altında olduğundan başarısız olur.

Bu örnekte, başarılı olmada gerekli olan

etkenlerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Kaygı

B) Transfer

C) Geri bildirim

D) Genel uyarılmışlık hali

E) Materyalin anlamlı olması

22. "Önceden öğrenilmiş bilgilerin canlandırılmamasına unutma denir."

Unutma jle ilgili aşağıda verilmiş bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Uyku, unutmayı yavaşlatır.

B) 45 yaşından sonra unutma fazlalaşır.

C) Zihinsel yorgunluk öğrenmeyi etkiler ancak

unutmayı etkilemez.

D) Mutlak unutma, beynin tamamıyla harap olması

dışında yoktur.

E) Ateşli hastalıklar, başın bir yere çarpması gibi

durumlar, unutkanlığa yol açar.

zihinde

Page 14: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI-

Page 15: EğItim Bilimleri 12

23. Pekiştirme, bir uyaran karşısında gösterilen bir

davranışı ödül veya ceza gibi başka bir uyaran

yardımıyla güçlendirmektir.

Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde

pekiştirmeden söz edilemez?

A) Yemeğini bitiren çocuğa annesinin "aferin"

demesi

B) Sözlü yoklamada soruyu bilen öğrenciye geçer

not verilmesi

C) Başarması halinde, annesinin kendisine bisiklet

alacağını söylemesi

D) Trafik suçu işleyen bir kimsenin ehliyetinin iptal

edilmesi

E) Okumayı söken çocuğa kırmızı kurdele takılması

26. "Annesi mutfaktan odaya döndüğünde Ahmet bebeğin ayağa kalktığını ve i lk yürüme denemelerini yaptığını görür. Anne bu durum karşısında bir çığlık atar ve Ahmet bebek korkup düşer. Bu olaydan sonra Ahmet bebek epey uzun bir süre hiç yürüme denemesi yapmaz ve geç yürür."

Bu durum aşagıdaki öğrenme kavramlarından hangisi ile açıklanabilir?

A) Tepkisel koşullanma

B) Edimsel koşullanma

C) Sosyal öğrenme

D) Deneme-yanılma yoluyla öğrenme

E) Bilişsel öğrenme

Page 16: EğItim Bilimleri 12

24. "ilköğretimdeki öğretmeni çok katı ve disiplinli olan •§

bir çocuk orta öğretimde de erkek öğretmenlere S

hep çekinerek yaklaşmakta ve erkek •«

öğretmenlerden korkmaktadır." ^

27. "Çeşitli yaştan çocukların bulunduğu bir çaltşma grubunda çalışmacı 7 yaşmdaki çocuklara rahatlıkla A harfini çizmeyi öğretmiş fakat daha küçük çocuk la r i se i s tenen fo rmda çizememişlerdir."

Page 17: EğItim Bilimleri 12

Yukarıdaki durum aşağıdaki

kavramlarından hangisi ile

açıklanabilir?

A) Ayırtetme

B) Sönme

C) Genelleme

D) Kendiliğinden geri gelme

E) ileriye ket vurma

Bu örnek durum öğrenmeyi faktörlerden hangisi ile ilgilidir?

A) Türe özgü hazır oluş

B) Güdülenme

C) Genel uyarılmışlıkhali

D) Zeka

E) Olgunlaşma

etkileyenogrenme s

fcrU

"5

Page 18: EğItim Bilimleri 12

25. "Alınan bir kararla sigara paketlerinin üzerindeki

uyarıların ürünün reklamından daha fazla yer

kaplaması sağlandı."

Bu durum aşağıdaki hangi algı durumu ile

açıklanabilir?

A) Şekil zemin ilişkisi

B) Yakınhk

C) Benzerlik

D) Tamamlama

E) Devamlılık

28. "Kurulan deney düzeneğinde kafes içindeki fare ve yiyecek arasına cam bir engel yerleştiriliyor. Fare yiyeceğe ulaşmak istediğinde cama çarpıyor. Bir süre sonra cam engel kaldırıldığında farenin yiyeceğe ulaşmak için hiç bir gir işimde bulunmadığı gözleniyor."

Yukarıda anlatılan durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?

A) Öğrenilmiş çaresizlik

B) Kendini gerçekleştiren kehanet

C) Batıl davranış

D) Gizil öğrenme

E) Denemeyantlmayoluylaöğrenme

Page 19: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

29. "Ders sırasında sürekli olarak konuşan ve ders akışını engelleyen öğrenciyi öğretmen sınıftan çıkarmıştır."

Bu örnek durum öğretmen açısından aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?

A) CezaB) Olumsuz pekiştirmeC) Olumlu pekiştirmeD) Nötr uyarıcıE) Koşullu uyarıcı

32. Televizyonda hırsızlık ve kapkaç haberlerinin büyük bir bölümü İstanbul ile ilgili olduğundan İ s t a n b u l ' a g i t t i ğ i n d e s o k a k t a r a h a t dolaşamayan bir adamın bu davranışının nedeni ne tip bir öğrenme durumudur?

A) Klasik koşullanmaB) Edimsel koşullanmaC) Modelden öğrenmeD) Gizil öğrenmeE) Kavrama yolu ile öğrenme

Page 20: EğItim Bilimleri 12

30. "Bir banka kredi kartı sahiplerine harcamaları oranında puan vermektedir. Bu puanlar belli bir seviyeye ulaştığında müşteri bankanın belirlediği hediyeleri almaya hak kazanır."

Bu uygulama aşağıdakilerden hangisi için bir oörnek oluşturur? .22

UJ

A) Olumsuz pekiştirme gB) Değişken zaman aralıklı pekiştirme Ş.C) Simgesel ödülle pekiştirme SD) Sabit zaman aralıkh pekiştirme ^E) Değişken oranlı pekiştirme

33.1. Guthrie

II. Köhler

III. Tolman

IV. Bandura

V. Max VVertheimer

Yukarıdaki bilim adamlarından hangisi davranışçı yaklaşımın temsilcilerindendir?

A) I ve II C) III ve IV E) Yalnız I

B) II ve I I ID) Yalnız V

Page 21: EğItim Bilimleri 12

31 . Sınıfta olumsuz davranışları edimsel koşullanma ilkelerine göre söndürmek isteyen bir öğretmenin izlemesi gereken yol aşağıdakilerden hangisidir?

A) istenmeyen davranış gösteren öğrenciieri sınıfönünde cezalandırmak

B) Uygun davranış gösteren öğrencileri diğerlerineörnek göstermek

C) Uygun davranış gösteren öğrencilere daha çoksorumluluk ve görev vermek

D) İstenmeyen davranışları görmezden gelip uygundavranışları pekiştirmek

E) Daha katı bir disiplin uyguiamak

34. Aşağıdakilerden hangisi eğitim psikolojisinin doğrudan ilgilendiği konulardan degildir ?

A) Çocukların yaşama uyum sağlamalarınıkolaylaştırmak

B) Bireyin grup içindeki davranışlarını saptamakC) Öğrenme teknikleri geliştirmekD) Meslek seçimi ve mesleğe yöneltmeye yardımcı

olmakE) Çocukluğun olumlu ve olumsuz davranış

özelliklerini denetlemek

Page 22: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI.

Page 23: EğItim Bilimleri 12

35. "Hull'un sistematik davranış kuramına göre

karmaşık davranışlar adım adım öğrenmeyle veya

koşullanma ile oluşur."

Sistematik davranış kuramına göre ödülün

öğrenme sürecindeki temel iş lev i

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dürtünün azalmasını ve buna bağlı olarak da

alışkanlık gücünün artmasını sağlar

B) Organizmayı amaca yönelik harekete geçirir

C) Organizmanın çevresel uyaranlara karşı daha

dikkatli olmasını sağlar

D) Öğrenilen davranışın performansa

dönüştürülmesini sağlar

E) Öğrenilecek konuya ilişkin organizmanın hazır

bulunuşluk düzeyini artttnr

37.- Organizmanın kendi davranışının sonuçlarından

öğrenmesi

- Organizmanın başka organizmaların davranışının

sonuçlarından öğrenmesi

- Organizmanın mevcut problem durumunda

seçenekleri sınayarak doğru olanı öğrenmesi

Yukarıda tanımları verilen öğrenme türleri

hangi seçenekte doğru sıralı olarak verilmiştir?

A) Edimsel koşullanma - Tepkisel koşullanma -

Deneme yanılma ile öğrenme

B) Klasik şartlanma - Edimsel Şartlanma -

Kavrama yolu ile öğrenme

C) Edimsel şartlanma - Modelden öğrenme -

Deneme yanılma ile öğrenme

D) Klasik şartlanma - Modelden öğrenme - Gizil

öğrenme

E) Deneme yanılma ile öğrenme - Gizil öğrenme -

Kavrama yolu ile öğrenme

Page 24: EğItim Bilimleri 12

Ö acÜJQ

"EUJ

"£Q

•oUJ

Page 25: EğItim Bilimleri 12

36. "Thorndike'ın kuramı bağdaşımcı kuram olarak

kabul edilir. Öğrenme; uyarıcı - tepki bağının adım

adım zihinde oluşması şekl inde ortaya

çıkmaktadır."

Buna göre aşağıdaki seçeneklerden hangisi

Thomdike'a göre öğrenmeyi uygun bir şekilde

ifade eder?

A) Organizma doğru olan davranış biçimini aniden

kavrama yolu ile öğrenir

B) Organizma farklı seçenekler arasında tüm

seçenekleri tek tek deneyerek öğrenir

C) Organizmanın uyarıcıya karşı kendisini hedefe

ulaştıracak doğru seçimleri yapmasıdır

D) Organizmanın kendisini hedefe götüren

davranışları öğrenmesinde bilişsel faktörler

önemlidir

E) Organizma çevresindeki bireylerin davranışlarını

gözleyerek öğrenir

38. "Arkadaş grubu içinde sigara içenlerin

saygı gördüğü bir ergen sigaraya

başlayabilir ya da abisinin sınavlardan

yüksek not atdtğında babasından aferin

alması sonucunda çocuk daha çok çalışabilir."

Yukarıdaki parçada verilen öğrenme

durumları hangi tür öğrenme için örnek

oluşturur?

A) Edimsel koşullanma

B) Tepkisel koşullanma

C) Deneme yanılma ile öğrenme

D) Modelden öğrenme

E) Kavrama yolu ile öğrenme

Page 26: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ.

39. Aşağıdaki seçeneklerde verilenlerden hangisinin kazanılmasında modelden öğrenme diğerlerine göre daha etkisizdir ?

A) Psikomotor becerilerB) Toplumsal değer ve inançlarC) Duygularını ifade etme biçimiD) Çevre ile ilişkilerE) Korkular

42. Aşağıdaki seçeneklerde verilen ölçme işlemlerinden hangisinin sonucu sınıflama ölçeği ile verilmiştir?

A) Okulda 3 tane 9, 2 tane 10, 1 tane de 11. sınıfvar.

A) Sınıfın en başarılı öğrencisi Kadir'dir.B) İkinci ile arasında 45 m. fark vardı.C) Sınavdan 100 alan sadece Sevcan'dı.E) Hava sıcaklığı gece -4 dereceye kadar düştü.

Page 27: EğItim Bilimleri 12

40. Pekiştirme tarifeleri ile ilgili olarak;

I. Her üç doğru davranıştn pekiştirilmesi

II. Her 40 dk. da bir yapılan pekiştirme

III. Milli piyango, kumar makinelerio

IV. Bir seferinde 5 davranışa, diğerinde 3 j»davranışa bir başkasında 4 davranışa ödül wverilmesi g

Yukarıdaki örneklerden hangisi değişken S aralıklı pekiştirmeye örnek olarak verilebilir? ^

A) Yalnız III C) Yalnız IIE) III ve IV

43. "Eğit im sürecinde yapı lan ölçme ve değerlendirmelerin amacı öğrenciden çok sistemin değerlendirilmesi olmalıdır."

Buna göre eğitim sürecinde yapılan değerlendirmelerde aşağıdaki amaçlardan hangisi ön planda tutulmalıdır?

A) Ön koşul öğrenmelerin tespit edilmesiB) Öğrencilerden istenen niteliklere sahip olanların

seçilmesiC) Öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin tespit

edilmesiD) Öğretim hedef, konu ve yöntemlerinin işlerliğinin

tespit edilmesiE) Öğretmen niteliklerinin ölçülmesi

B) Yalnız IV D) Yalnız I

Page 28: EğItim Bilimleri 12

41. Aşağıdakilerden hangisi uzun süreli belleğin bölmelerini temsil etmektedir?

A) Anısal-örgütsel-duyusal bellekB) İşlemsel-şematik-kısa bellekC) Bilgisel-anlamsal-kavramsal bellekD) Anısal-anlamsal-işlemsel bellekE) Anısal-duyumsal-bilişsel bellek

44. Aşağıdaki seçeneklerde verilen değerlendirme ifadelerinden hangisi amacına göre diğerlerinden farklıdır?

A) Bu sınavdan 70 ve üzeri puan alanlar üst sınıfageçecek

B) Testten en yüksek puan alan 3 öğrenci bilgiyarışmasında okulumuzu temsil edecek

C) ÖSS'de ilk 100'e giren öğrenciler burslu öğrenimgörecek

D) Bu sınavdan zayıf alanlara ek ders verilecekE) Matematik ve Fen Bilgisi ders ortalamaları 4 ve

üzerinde olanlar sayısal sınıfına gidecek

Page 29: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI.

Page 30: EğItim Bilimleri 12

45. Aşağıc'aki seçeneklerde verilen sorulardan hangisi diğerlerine göre daha üst düzey bir hedef davranış ölçer?

A) Dünyanın en uzun nehri hangisidir?B) Türkiye'den yurt dışına çalışmaya giden aileler

ne tip sorunlarla karşılaşabilir?C) Kullanılan ölçüt bakımından değerlendirme kaça

ayrılır?D) Divan edebiyatında kullanılan nazım

nelerdir?E) Amasya genelgesinin maddeleri nelerdir?

48. "Test sonuçlarının güvenirliği rasgele hatalardan arınıklık derecesidir. Sistematik ve sabit hatalar test sonuçlarının güvenirliğini etkilemez."

Bu durumun temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sabit ve sistematik hatada hatanın kaynağınınbelli olmaması

B) Sabit ve sistematik hataların test sonuçlarındanayıklanabilmesi

C) Sabit ve sistematik hataların uygulamacıdankaynaklanması

D) Hata miktarının her ölçümde aynı olmasıE) Bu hataların testin kendisinden kaynaklanması

Page 31: EğItim Bilimleri 12

46. Aşağıdakilerden hangisi kısa cevaplı testlerin yazılı yoklamalara göre üstün yanlarından biri degildir?

A) Daha çok soru sorulabilirB) Puanlaması objektiftir gC) Üst düzey hedef davranışların ölçülmesi için a

uygundur £D) Dahaaltsınıf öğrenciler için uygundur ME) Puanlaması kolaydır "55

LL3

Q Ul

47. "Puanlamanın sübjektif olması, güvenirliğinin ve kapsam geçerliğinin düşük olması gibi önemli sınırlılıklarına rağmen yazılı yoklama türü sınavlardan eğitim ortamında vazgeçemeyiz."

Yazılı yoklamaların eğitimde başarıyı ölçmedekivazgeçilmezliğinin temel nedeniaşağıdakilerden hangisidir?

A) Sentez yeteneğinin ölçülmesindekullanılabilecek en iyi teknik olması

B) Hazırlama açısından kullanıcıya kolaylık vermesiC) Puanlayıcıya genel izlenimle puanlama imkanı

vermesiD) Kavrama ve uygulama hedef davranış

düzeylerinde kolaylıkla uygulanabilmesiE) Soru çeşitliliği açısından uygulayıcıya çok

seçenek sunması

49, 50 VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ TABLO

VERİLERİNİ KULLANARAK CEVAPLANDIRINIZ!

TEST ORTALAMA ORTANCA STANDART

SAPMA1 45 15 15

2 60 80 2

3 55 55 5

4 70 65 7

5 80 40 4

49. Yukarıdaki verilere göre hangi ölçüm sonuçlarının güvenirlik katsayısının daha yüksek olması beklenir?

A)1 B)2

50. Hangi ölçüm sonucunun grafiği sola çarpık ve sağa yığımlı bir grafik oluşturur?

A)1 B)2 C)3 D)4 E) 5

E) 5 C)3 D )4

Page 32: EğItim Bilimleri 12

10- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 33: EğItim Bilimleri 12

51.Hangi test sonucu normal bir dağılım eğrisine sahiptir?

C ) 3 D ) 4

54. Hangi soru düşük ayırt edicilik seviyesinden dolayı asıl test formunda kesinlikle yer almamalıdır? B)2 E)5

Page 34: EğItim Bilimleri 12

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E)5

Page 35: EğItim Bilimleri 12

52. Bir öğretmen hazırladığı matematik başarı testini aynı sınıfa belli bir zaman aralığı ile iki kez uygulamış ve iki uygulama sonuçları arasındaki ilişki katsayısını hesaplamıştır. Öğretmenin testi için bulduğu bu değer aşağıdakilerden hangisini ifade eder?

A) İç tutarlık katsayısıB) Geçerlik katsayısıC) Kararlık katsayısı

D) Eşdeğerlik katsayısı

E) Standarthata

55. Test maddelerinin güçlük ve ayırt edicilik indisleri göz önünde bulundurulduğunda çok kişinin katıldığı ve seçilecek kişi sayısının az olduğu önemli bir seçme sınavı için hangisi kullanılabilir?

A) 1 B) 2 C) 3 D)4 E)5

Page 36: EğItim Bilimleri 12

o

Page 37: EğItim Bilimleri 12

53, 54 VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ TABLODAN

YARARLANARAK CEVAPLANDIRINIZ. (KOYU

PUNTO İLE YAZILI SEÇENEKLER İLGİLİ SORUNUN

DOĞRU CEVABIDIR)

_________________________________________

'a

56. Ortalaması 60 standart sapması 5 olan bir testten 40 alan bir öğrencinin z puan değeri kaçtır?

Page 38: EğItim Bilimleri 12

Soru/Seçenek A B C D E1 Ust Grup 12 7 11 20 0

Alt grup 20 4 15 6 52 Ust Grup 16 4 10 15 5

Alt grup 18 2 5 12 133 Ust Grup 4 4 8 6 28

Alt grup 5 4 7 8 264 Ust Grup 12 14 6 20 0

Alt grup 15 16 8 4 25 Ust Grup 10 12 13 5 10

Alt grup 12 13 12 5 8

53. Yukarıda analizleri yapılmış olan soruların güçlük dereceleri hangi seçenekte doğru sıralı olarak verilmiştir?

A) 0,32-0,06-0,54-0,24-0,10B) 0,12-0,60-0,54-0,10-0,55C) 0,22-0,16-0,56-0,04-0,05D) 0,20-0,08-0,28-0,12-0,12E) 0,16-0,03-0,28-0,16-0,05

A)-3 B)-4 C)4 D)2

57. Aşağıdaki seçeneklerde verilen ölçme

işlemlerinin sonuçlarına karışabilecek

hatalardan hangisi hatanın kaynağı bakımından

diğerlerinden farklıdır?

A) Testin olması gerekenden daha az soru içermesi

B) Uygulama yönergesinin açıkça belirtilmemiş

olması

C) Sınav salonunun yeterince aydınlatılamaması

D) Yeterli gözetmen bulunmadığından öğrencilerin

kopya çekmesi

E) Sınavın çok erken bir vakitte uygulanması

E)-2

Page 39: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 11

Page 40: EğItim Bilimleri 12

58. Standart sapma değeri 6 güvenirliği 0,75 olan bir testten 90 alan bir öğrencinin %68 olasılıkla alabileceği en düşük değer aşağıdakilerden hangisidir?

A)66 B)72 C)75 D) 80 E) 84

59.- Öğrencilerin program başındaki hedeflerle ilgili mevcut durumu belirlenir

- Program sonunda öğrenci özellikleri ile ilk durum karşılaştırılır

61. "Bir eğitim programının hedefleri tek bir davranış alanında toplansa bile yine de bu hedeflere ulaşmak için çok çeşitli öğretme-öğrenme etkinliklerinden faydalanmak gerekir."

Yukarıda bahsedilenlere dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine kesinlikle varılamaz ?

A) Hedefler aynı alanda oisa bile öğrenci özelliklerifarklı olduğu için farklı yöntemler kullanılmalıdır

B) Eğitim durumlarının belirlenmesinde hedeflerinçeşitliliği olduğu kadar farklı etkenler deönemlidir

C) Hedeflere ulaşmak için tek bir yol kullanmakeğitim programının işlerliğini azaltır

D) Hedefler bir alanda olsa bile bu hedeflerietkileyen etkenler de eğitim durumlarınınoluşturulmasında önemlidir

E) Hedeflerin farklı alanlarda olması öğretimetkinliklerini çeşitlendirmeyi gerektirmez

Page 41: EğItim Bilimleri 12

Yukarıdaki çalışma eğitim programının hangi göğesinin ortaya konmasına yöneliktir? E

A)Sınama durumları .1B) Hedef '5C)İçerik -j|D)Eğitim durumları '£2E) ihtiyaç analizi ■—

UJ>■

62. Öğrenciye konu seçiminde esneklik tanıyan ve öğrencilerin araştırma yapmalarına olanak tanıyan içerik düzenleme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konu ağı proje merkezli programlama yaklaşımıB) Sarmal programlama yaklaşımıC) Doğrusal programlama yaklaşımıD) Çekirdek programlama yaklaşımıE) Modüler programlama yaklaşımı

Page 42: EğItim Bilimleri 12

60. 'Eğitim programının sonunda öğrencilerde görmek istediğimiz özellikler nelerdir?' sorusu programın hangi öğesi ile ilgilidir?

A) Sınama durumlarıB) Eğitim durumlarıC) İçerikD) ÖğretmeE) Hedefler

63. Eğitim programlarını etkileyen eğitim felsefeleri ve dayandığı felsefi temeller aşağıda eşleştirilmiştir. Bu eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) Yeniden kurmacılık- PragmatizmB) İlerlemecilik - PragmatizmC) Daimicilik- PragmatizmD) Daimicilik - RealizmE) Esasicilik- İdealizm

Page 43: EğItim Bilimleri 12

12- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 44: EğItim Bilimleri 12

64. "Öğretim, ders dışı kol faaliyetleri, özel günlerin

kutlanması, geziler, kısa süreli kurslar, rehberlik,

sağlık vb. hizmetler ve fonksiyonlar..."

Yukarıda belirtilen faaliyetler aşağıdaki

program çeşitlerinden hangisinin içeriğini

oluşturmaktadır?

A) Program Geliştirme

B) Örtük Program

C) Ders Programı

D) Öğretim Programı

E) Eğitim Programı

67.'Türkiye'de köy enstitülerinin kurulmasının ya da

öğretmen okullarının açılmasının belirli amaçları

vardı. Öğretmen okullarının veya günümüzdeki

Anadolu öğretmen liselerinin esas amacı öğretmen

adayları yetiştirmektir."

Yukarıdaki açıklamalar eğitim programlarının

hangi öğesiyle açıklanabilir?

A) Hedef

B) içerik

C) Eğitim durumları

D) Sınama

E) Değerlendirme

Page 45: EğItim Bilimleri 12

65. Oğretme durumlarında;

1. Öğrenciyi öğrenmeye hazırlama

II. Öğrenciye yol gösterme

ill. Hedefleri düzenleme

IV. İpuçları verme

V. İçeriği oluşturma

Yukarıdaki ifadelerden hangisi

görevlerindendir?

A)

B)

C)

D)

E)

1- I I - I I I I -

I I - V I -

I I - I V I I -

I I I - I V

ııı-ıv-v

öğretmenin

>-fi2m

68. Hedefler yatay boyutta aşamalı olarak üç alanda sınıflandırılmaktadır.

Bunlar;

I. Bilişsel alan

II.Duyuşsal alan

III. Devinsel alan

Aşağıdakilerden hangisi devinsel alan hedeflerin alt basamaklarından birisidir?

A) Yaratma

B) Analiz

C) Sentez

D) Tepkide bulunma

E) Değerverme

Page 46: EğItim Bilimleri 12

66. Program öğeleri olan hedef, içerik, öğrenme-

öğretme durumları ve değerlendirme öğeleri

arasındaki ilişkileri bütün olarak açıklayan

kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Program geliştirme

B) Öğretim programı

C) Ders programı

D) Örtük program

E) Müfredat programı

69. "Yeniden kurmacılık akımına göre eğitimin temel

amacı toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda

gerçek demokrasiyi yerleştirmektir."

Aşağıdaki öğretim yöntem ve tekniklerinden

hangisi yeniden kurmacılık eğitim felsefesi için

uygun degiidir?

A) Örnek olay inceleme

B) Problem çözme

C) Soruyanıt

D) Düzanlatım

E) Tartışma

Page 47: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 13

Page 48: EğItim Bilimleri 12

70. "Geliştirilecek eğitim programiarı toplumsal yapıyla uyumlu olmak zorundadır. Programın başarısı toplumsal sorunlara get irdiği çözümler oranındadır."

Yukarıdaki görüşe göre Program Karar ve Koordinasyon grubunda aşağıdakilerden hangi üyenin bulunması belirtilen amaç açısından işlevseldir?

A) Konu alanı uzmanıB) Gelişim psikolojisi uzmanıC) Öğrenme psikolojisi uzmanıD) Öğretmen örgütleri temsilcileriE) Veli temsilcileri

73. "Bir öğretmen hazırladığı yıllık ve günlük planlarda konunun anlatılması kısmına az zaman ayırmakta, hazırladığı planının büyük bölümünü uygulama ve öğrenci sorularına ayırmaktadır."

Yukandaki örnek durumda plan hazırlanırken öğretmenin dikkat ettiği özellik aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencilerin geçmiş yaşantılarına uygun olmasıB) Öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamasıC) Esnek ve değişebilir olmasıD) Konu alanı içeriğine uygun olmasıE) Öğretmen ihtiyacına cevap vermesi

Page 49: EğItim Bilimleri 12

71. Ürün değerlendirme ağırlıklı bir

tasarımında aşağıdakilerden hangisi diğerlerine göre daha büyük bir önem taşır?

A) Programı uygulayacak personelin özellikleri

B) Öğrenme yaşantılarıC) Kullanılacak ölçme yöntem ve araçlarıD) içerik tasarımıE) Programın uygulandığı ortam

74. Aşağıdakilerden hangisi programın öğelerine bakarak değerlendirilmesinde içerik öğesini değerlendirirken yanıt aranacak sorulardan biri değildir?

A) Konular hedeflerle tutarlı mı?B) içerik geçerli ve güncel mi?C) içerik öğrenme-öğretme ilkelerine uygun mu?D) Öğretim planları uygun mu?E) Konular öğrenciler için anlamlı mı?

program §

Q

IX U

Page 50: EğItim Bilimleri 12

72. "Modern eğitim programları öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını ön planda tutup, öğrencilerin gelişimsel özellikleri dikkate alınarak hazırlanmalıdır."

Aşağıdaki program tasarımlarından hangisi yukarıda belirtilen yönüyle diğerlerinden ayrılır?

A) Çocuk merkezli tasarımB) Çekirdek (CORE)C) Yaşantı merkezli tasarımD) Romantik (Radikal) tasarımE) Hümanistik tasarım

75. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme-öğretme süreçleri hedeflerini belirlerken dikkat edilecek öncelikli ölçütlerden biri degildir ?

A) Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyiB) Okulun fiziki olanaklarıC) Öğrencilerin belirlenen hedefleri kazanmamış

olmasıD) Toplumun değerler yapısına uygun olmasıE) Öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeyleri

Page 51: EğItim Bilimleri 12

14- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 52: EğItim Bilimleri 12

76. Aşağıdakilerden hangisi buluş yoluyla öğretim ve sunuş yoluyla öğretim stratejilerinin ortak yanlarından biridir?

A) Tümdengelim metodunun kullanılmasıB) Öğrencinin derse aktif katılımıC) Anlamlı öğrenmeye önem verilmesiD) Tümevarım metodunun kullanılmasıE) Kavram haritalarının öğretimine önem verilmesi

79. Sunuş yoluyla öğretimöğrencinin anlamlıgerçekleştirebilmesi için hangisi gerekmez ?

A) Sunulan içeriğin bütünlük taşımasıB) Öğrencinin kararlı ve öğrenmeye niyetli olmasıC) Konuların mantıklı bir sıra takip etmesiD) Örneklerin genellemelerden önce verilmesi

stratejisine göreöğrenmeyi

aşağıdakilerden

Page 53: EğItim Bilimleri 12

77. "Öğretim sürecinde kullandığımız araç ve yöntemler amaçlanan davranışları en kısa zamanda gerçekleştirebilecek nitelikte seçilmelidir."

öğretim ilkesiYukarıda anlatılan genel aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aktivite (iş) ilkesiB) Aktüalite ilkesiC) Hayatilik ilkesiD) Ekonomiklik ilkesiE) Öğrenciye uygunluk ilkesi

80. Öğretim sürecinde tümevarım yaklaşımını kullanan bir öğretmenin amacı aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Öğrencilerin kavramlar arasındaki ilişkileribulmasını sağlama.

§ B) Güdülenmişlik düzeyini arttırma.JS C) Öğrencilerin ezber becerilerini geliştirme.UJ D) Kavram haritaları oluşturmak.to

§ E) Konunun tüm ayrıntılarıyla öğrenilmesini5" sağlamak.

Page 54: EğItim Bilimleri 12

öğretim stratejisinde

hangisi ağırlıklı

olarak

A) TümevarımB) TümdengelimC) Kavram haritalarıD) Karşılaştırıcı örgütleyicilerE) Düzanlatım

81."Sunuş yoluyla öğretim stratejisinin etkili biçimde kullanımı için öğrencilerde kavram haritaları oluşturulmaya çalışılmalıdır."

Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerde kavram haritalarını oluşturmanın sağlayacağı faydalardan biri degildir ?

A) Öğrencilerin örnek olan durumlardangenellemelere varmalarına yardımcı olur.

B) Dersin bütününü ve kavramlar arasındakiilişkileri gösterir.

C) Anlamlı öğrenmeyi sağlar.D) Öğrencilerin bilgiyi organize etmelerini

kolaylaştırır.E) Bilginin zihinde somut biçimde düzenlenmesini

sağlar.

78. Buluş yoluyla aşağıdakilerden kullanıimaktadır?

Page 55: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 15

Page 56: EğItim Bilimleri 12

82. Tam öğrenme modelinin öğretim süreçlerinde etkili bir biçimde kullanılabilmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli değildir ?

A) Öğrencilerin gerekli ön koşul öğrenmeleriedinmesi

B) Öğrencinin öğretme-öğrenme etkinliklerine aktifolarak katılması

C) Öğretilecek konunun öğrenci ihtiyaçlarına uygunolması

D) Öğrencilerin doğru davranışlarının veöğrenmelerinin vakit geçirmeden pekiştirilmesi

E) Öğrencinin kendi hatalarını bulmasına izinverilmesi

85. Aşağıdakilerden hangisi programlı öğretim yönteminin özelliklerinden biridir?

A) Öğrenciye kendi hızında ilerleme imkanı verirB) Sadece özel eğitim gereksinimi olan öğrenciler

için kullanılabilirC) Öğrencilerin birbirleriyle olan etkileşimini arttırırD) Üst düzey hedef davranışlar için kullanışlıdırE) Kulianılan malzemelerin temini kolay,

hazırlanması pratiktir

Page 57: EğItim Bilimleri 12

83. "Teorik olarak J. Piaget tarafından ortaya atılanyapısalcı yaklaşım öğretim süreçlerinde __öğretmenin ve ders kitaplarının mutlak ■§hakimiyetinin azaltılması gerekliliği üzerinde Sdurmuştur." 'E

Buna göre yapısalcı yaklaşım için en uygun !=jöğretim strateji veya yaklaşımı aşağıdakilerden ıhangisidir? ;§

A) Buluş yoluyla öğretmeB) Sunuş yoluyla öğretmeC) İşbirlikli öğrenmeD) Tam öğrenme modeliE) Araştırma inceleme yoluyla öğrenme

86. Aşağıdaki öğretim yöntemlerinden hangisi öğrencilerin ön koşul öğrenme eksikliklerini tespit etmek açısından diğerlerine göre daha avantajlıdır?

A) TartışmaB) Düz anlatımC) Gezi gözlemD) Soru-yanıtE) Mikro öğretim

Page 58: EğItim Bilimleri 12

84. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinin kullanıldığı ve dersin çoğunluk hedeflerinin bilgi ve kavrama düzeyinde olduğu bir ders için öğretmenin kullanabileceği en ekonomik öğretim yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anlatım yöntemiB) Mikro öğretimC) Gösterip yaptırmaD) DramatizasyonE) Deney yöntemi

87. Mikro öğretim yönteminin öğrenme öğretme süreçlerinde sıkça kullanılamamasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Psikomotor beceriler kazandırmada yetersizoluşu

B) Üst düzey zihinsel beceriler kazandırmadayetersiz oluşu

C) Öğrencitere sunulan yaşayarak öğrenmefırsatları açısından yetersiz oluşu

D) Çok zaman alması ve ekonomik maliyetinin fazlaolması

E) Sadece öğretmen yetiştirme programlarındakullanılabilmesi

Page 59: EğItim Bilimleri 12

16- -EGİTİM BİLİMLERİ.

Page 60: EğItim Bilimleri 12

"Eğitim süreci öğrenciyi hayata hazırlamalı,

öğrencinin günlük yaşamda karşılaşabileceği

problemler karşısında ona çözüm becerisi

kazandırmalıdır."

Bu amaçlar doğrultusunda uygulanabilecek en

uygun öğretim yöntemî aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Soru-yanıt

B) Düzanlatım

C) Roloynama

D) Gösteri yöntemi

E) Beyin fırtınası

91. "Öğretilecek konuya ilişkin bilgiler öğrenciye hazır

olarak verilir. Hedeflere kolay ulaşılmasını

sağlayarak zaman açısından kullanıcıya

ekonomiklik sağlar."

Yukarıda bahsedilen öğretim stratejisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Buluş yoluyla öğretim

B) Sunuş yoluyla öğretim

C) Araştırmaya dayalı öğretim

D) Mikro öğretim

E) Tam öğretim

Page 61: EğItim Bilimleri 12

89. Aşağıdakilerden hangisi tam öğrenme modeli

için doğru bir ifade degildir?

A) Öğrencilerin hemen hemen hepsi okulda

öğretilen davranışları öğrenebilirler

B) Öğrenme farklılıklarının temeli çevreseldir

C) Tam öğrenme için öğrencinin kendini derse

vermesi ve sürece aktif katılması gerekir

D) Tam öğrenme için öğrencilerin kişilik özellikleri

değiştirilmelidir

E) Öğretim öğrenci açısından anlamlı olmalı ve

öğrencinin ihtiyacına cevap vermelidir.

92. Aşağıdakilerden hangisi araştırma ve inceleme

yoluyla öğretim stratejisi için söylenemez?

A) Üst düzey bilişsel becerilerin kazandırılması

amaçlanır.

B) Öğrenciye problem çözme becerilerinin

kazandırılması esastır.

C) Verilen ev ödevleri proje temelli olmalıdır.

D) içeriğin aktarılması ve sunumu önemli bir yer

tutar.

E) Öğrenci sadece akademik değil hayatın her

anında karşılaşabileceği problemleri çözme

becerisi kazanmalıdır.

Page 62: EğItim Bilimleri 12

90. Aşağıdakilerden hangisi dersinde soru - yanıt

yöntemini kullanan bir öğretmenin bu yöntemi

etkili bir biçimde kullanmak için dikkat edeceği

noktalardan biri deçjildir?

A) Sorular öğrenci için rahat ve güven verici bir

ortamda sorulmalı

B) Öğrenciye yanıtların hazırlanabilmesi için yeterli

süre tanınmalı

C) Derse daha aktif katılım için soruların yanıtlarına

puanlar verilmeli

D) Sorular öğrenciler arasında mümkün olduğunca

eşitdağıtılmalı

E) Anlaşılmayan sorular daha açık ve farklı

biçimlerde sorulmalı

93. "Diksiyon dersinde öğretmen öğrencilerine verdiği

metni sınıfta okutmuş ve teybe kaydetmiştir. Daha

sonra kayıtlar dinienip yapılan hatalar üzerine

konuşulmuştur."

öğretim yöntemiBu öğretmenin kullandığı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gösterip yaptırma

B) Mikro öğretim

C) Tartışma

D) Düzanlatım

E) Beyin fırtınası

Page 63: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 17

Page 64: EğItim Bilimleri 12

94. Belli öğretim amaçlarını geliştirmek amacıyla

öğrencilerin ilgi ve istekleri doğrultusunda,

çevreden seçilen ünite ya da konuların,

öğrencilerin aktif çaiışmasıyla bir iş ya da eser

olarak sonuçlanmasıdır.

yöntemiYukarıda anlatılan öğretim

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Proje tekniği

B) Laboratuar yöntemi

C) Gezi-gözlem yöntemi

D) Rol oynama yöntemi

E) Gösterip yaptırma yöntemi

97.1. Öğrenciler topluluk karşısında serbestçe

konuşma ve hareket etme alışkanlığı kazanır.

II.Öğrencilerin yaratıcılığını güçlendirir.

III. Duygusal öğrenmeler gerçekleştirir.

IV. İletişim sözden çok harekete dayanır,

Yukarıdaki özellikler aşağıdaki öğretim

yöntemlerinden hangisi için söylenebilir?

A) Rol oynama

B) Altı şapkalı düşünce

C) Dramatizasyon

D) Uygulama ayakkabısı

E) Psikodrama

Page 65: EğItim Bilimleri 12

95. Programlı öğretim ilkeleriyle ilgili aşağıdaki

ilkelerden hangisi öğrenci için etkin geribildirim

sağlar?

A) Küçük adımlar ilkesi

B) Etkin katılım ilkesi

C) Başarı (Pekiştirme) ilkesi

D) Anında düzeltme ilkesi

E) Bireysel hız ilkesi

'5İÜ

Page 66: EğItim Bilimleri 12

96. "TRT'de yayınlanan Prof. Üstün Dökmen'in

sunduğu "Mutluluğun Anahtarı Küçük Şeyler" isimli

programda anne-baba çocuk iletişimi gibi

konularda önce drama oynamakta, drama

sonrasında ise olayın nedeni, niçini, nasıl olduğu,

sonuçlarının ne olacağı, alternatif çözüm yolları ve

olayın çözüme ilişkin öneriler getirmektedir."

Yukarıdaki parçaya en uygun öğretim yöntemi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bağımlı Dramatizasyon

B) Bağımsız Dramatizasyon

C) Roloynama

D) Örnek olay yöntemi

E) Problem çözme

98.1. 1980'li yıllardan sonra bilgisayar teknolojisinin

gelişmesiyle bu tekniğin kullanım olanı

genişlemiştir.

I I . Bu tekn ik te yapay durumda ça l ışan

öğrenciler, yeterli gelişim gösterdikten sonra

gerçek araçta veya durumda bilgilerini uygulama

imkanı bulurlar.

Yukarıdaki ifadelerden hareketle aşağıdaki

öğretim tekniklerinin hangisinden söz

edilebilir?

A) Demonstrasyon

B) Dramatizasyon

C) Mikro öğretim

D) Simülasyon

E) Gösterip yaptırma

Page 67: EğItim Bilimleri 12

18- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 68: EğItim Bilimleri 12

99. "Bu uygulamada, öğretim etkinliği sistem yaklaşımı ile ele alınır. Sistemi oluşturan alt sistemler analiz edilerek sistemin işleyişi iyileştiri lmeye, öğrencilerin, iş görenlerin ya da personelin verimi arttırılmayaçalışılır."

yöntemiYukarıda anlatılan öğretim aşağıdakilerden hangisidir?

A) Modüler öğretimB) Programlı öğretimC) Mikro öğretimD) Ekiple öğretimE) İşbirlikçi öğretim

1O2."Antina VVoolfolk sınıf yönetimini, olumlu ve verimli öğrenme ortamı sağlamak amacıyla kullanılan teknikler olarak tanımlamaktadır."

Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin etkili bir sınıf yönetimi için yapacağı etkinliklerden biri degildir?

A) Sınıf içi davranış problemlerinin çözümünürehberlik servisine bırakmak

B) Sınıf kurallarını öğrencilerle birlikte belirlemekC) Öğretme etkinliklerinde uyarıcıları açısından

zengin materyallerle sunmakD) Demokratik ve eşitlikçi bir tutum sergilemekE) Öğretim etkinliklerini yönetim ve veli işbirliği

içinde yürütmek

Page 69: EğItim Bilimleri 12

100.1. Sorucevap

II. Anlatım

III. Bireysel çalışma

Yukarıdaki öğrenciyekazandırılmasında degildir?

A) Yalnız I C) Yalnız III E) II-III

1O3.Sınıfında öğrencilerinin büyük bölümünün düzenli ve verimli ders çalışma alışkanlık ve becerilerine sahip olmadığını fark eden bir öğretmenin aşağıdakilerden hangisini yapması uygun olmaz?

A) Konu ile ilgili olarak rehberlik servisinden yardımalmak

B) Diğer öğretmenler ve velilerle ortak hareketetmek

C) Sınıf içi etkinlikleri öğrenciler için anlamlı halegetirmek

D) Okuldaki tüm imkanlan (kütüphane, bilgisayarvb.) öğrenciye sunmak

E) Uygun davranış gösterenleri diğerlerine örnekgösterip ödüllendirmek

yöntemlerinden hangisi düzey davranışların

öğretim üst

etkili yöntemlerden birisi

B) Yalnız II

Page 70: EğItim Bilimleri 12

1O1."Sınıfta sevgi, saygı ve karşılıklı anlayışa dayalı olumlu bir ortam oluşturmak eğitimin kalitesini arttırır."

Aşağıdakilerden hangisinin sınıfta olumlu bir ortam oluşturmada etkisi diğerlerine göre daha azdır?

A) Öğrencilerle etkili bir iletişim kurulmasıB) Öğrencilerde okula ve öğretmenlere karşı olumlu

tutum geliştirilmesiC) Öğretim hedeflerine ulaşılarak başarının

arttırılmasıD) Öğretim ortamlarının etkili biçimde kullanılmasıE) Okulda demokratik bir anlayışın yerleştirilmesi

1O4."Sınıfta öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamak isteyen bir öğretmen sınıfta söz alan öğrencilere küçük ödüller vermektedir. Fakat her hafta ödülü değiştirmektedir."

Öğretmenin bu uygulamasındaki temel amaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencilerin uyarıcıya alışmasını engellemekB) Öğrencilerin ayırt etmesini sağlamakC) Sönmeyi engellemekD) Ödülün etkisini arttırmakE) Farklı pekiştirme tarifeleri kullanmak

Page 71: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 19

Page 72: EğItim Bilimleri 12

1O5.Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde rehberlik

hizmetleri ve öğrenci kişilik hizmetleri

arasındaki ilişki uygun bir şekilde ifade

edilmiştir?

A) Her iki hizmet alanı da yönetim hizmetleri

içerisinde yer alır

B) Öğrenci kişilik hizmetleri rehberlik hizmetlerinin

alt birimidir

C) Rehberlik öğretim süreçleri ile ilgilenir öğrenci

kişilik hizmetleri öğretim etkinlikleri ile ilgilenmez

D) Rehberlik öğrenci kişilik hizmetleri kapsamında

sunulan bir hizmettir

E) Her iki hizmet türü de öğretimden bağımsızdır

1O7."Yapılan bir araştırmada çalışma süresi iki saatse bu sürenin ilk kısmı 45-60 dakika olup daha sonra 10-15 dakikalık bir ara verilmesi gerektiği tavsiye edilmektedir."

Böyle bir tavsiyenin nedeni öğrenme stratejilerine ve bellek destekleyici stratejilere göre ne olabilir?

A) Bilgilerin organizeli hale gelerek bellekteki diğer

bilgilerle ilişkiler kurulması

B) Arada ana noktaları tekrarlanarak unutmayı

engellemek

C) Konuların öğrenilmesi için asgari 45 dakika

gerekmesi

D) Konuları karmaşık ve kompleks olmaktan

kurtarmak için

E) Bireyin zihinsel kapasitesini zorlamak için

Page 73: EğItim Bilimleri 12

o ccUJ Cl

'SUi

LU

"5iij

Page 74: EğItim Bilimleri 12

1O6."Çağdaş eğitim sistemi öğrenciler arasındaki bireysel farkları dikkate alır. Rehberlik programları da bireylerin ihtiyacı, ilgileri doğrultusunda hazırlanıp bireysel ayrılıkları temele almalıdır ve bireylerin tüm yönleriyle olgunlaşması temele alınmalıdır."

Yukarıda belirtilenler rehberlik hizmetlerinin hangi işlevi doğrultusundadır?

A) Yöneltici rehberlik

B) Uyum sağlayıcı rehberlik

C) Ayarlayıcı rehberlik

D) Geliştirici rehberlik

E) Tamamlayıcı rehberlik

1O8."Günümüz gelişimsel rehberlik anlayışında bireyin

gizil güçlerinin keşfedilmesi ve bu gizil güçlerin

öğrenci tarafından fark edilmesi önemli bir yer

tutmaktadır."

Bu amaçlar doğrultusunda rehberlik hizmet

alanlarından hangisi diğerlerine göre daha

büyük bir önem taşımaktadır?

A) Plan-program hazırlama hizmetleri

B) Oryantasyon hizmetleri

C) Psikolojik danışma hizmetleri

D) Grup rehberlik hizmetleri

E) Öğrenciyi tanıma hizmetleri

Page 75: EğItim Bilimleri 12

20- -EGİTİM BİLİMLERİ-

Page 76: EğItim Bilimleri 12

1O9.Rehberlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen öğrenciyi tanıma hizmetlerinin temel amacı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencinin kendi özelliklerine uygun bir meslekseçmesine yardımcı olmak

B) Psikolojik sorunlu öğrencileri tespit etmekC) Bireylere etkili bir eğitsel yönlendirme

yapabilmekD) Bireyin kendini tanıması ve potansiyellerinin

farkına varmasını sağlamakE) Öğrenme güçlüğü çeken ve özel eğitime ihtiyacı

olan öğrencileri belirlemek

112.Bireyi grup içinde incelemeye yarayan ve grubun ilişki örüntüsünü ortaya koyan bireyi tanıma tekniği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Problem tarama listesiB) SosyometriC) Derecelendirme ölçeğiD) AnketE) Otobiyografi

Page 77: EğItim Bilimleri 12

HO.Aşağıdakilerden hangisi bireyi tanıma tekniklerinden olan görüşme tekniğinin üstün yönlerinden biri degildir ?

A) Kullanım alanı oldukça geniştirB) Bireye psikolojik yardımda bulunmak için de §

kullanılabilir .wC) Az zamanda çok bilgi elde etmeye yararD) Kişinin söylediklerinin gerisinde yatan düşünce

ve duyguları da anlama imkanı sunarE) İstenen konuda bilgi eksiksiz ve birinci elden

elde edilir

113.Aşağıdakilerden hangisi grup rehberlik ve psikolojik danışma etkinliklerinin bireysei rehberlik ve psikolojik danışmaya göre üstün yanlarından biri deçjildir ?

A) Daha çok öğrenciye ulaşma imkanı sağlar.B) Öğrencilerin sosyal gelişimlerine katkıda

bulunur.C) Sorunların derinlemesine incelenmesine olanak

sağlar.D) Bireye benzer sorunu yaşayanların diğer

bireylerin sorunla nasıl başa çıktığını görmeimkanı sağlar.

E) Grup bilinci ile iyileşme süreci hızlanır vekolaylaşır.

o

Page 78: EğItim Bilimleri 12

111 ."Gözlem tekniğinin etkili ve verimli biçimde kullanılabilmesi için bu teknikten elde edilen bilgiler kayıt altına alınmalıdır."

Gözlem sonuçlarının kaydedilmesi için kullanılan araç aşağıdakilerden hangisidir?

A) SosyogramB) Özellik kayıt çizelgesiC) Derecelendirme ölçekleriD) AnektodE) Anket

114.Aşağıdakilerden hangisi ilköğretimde rehberlik hizmetlerine örnek olabilecek bir rehberlik faaliyeti olamaz ?

A) Öğrencilerin motivasyonlarının artırılmasıB) Kişisel gelişimlerinin desteklenmesiC) Meslek seçme kararına yardımcı olunmasıD) Öğrenme ve çalışma becerisi kazandırmaE) Okula uyum sağlamaya yardımcı olma

Page 79: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 21

Page 80: EğItim Bilimleri 12

115.Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde rehber

öğretmenin meslek seçimi ile ilgili yaptığı

faaliyetler sistematik ve hiyerarşik bir şekilde

verilmiştir?

A) Bireyin kendisini tanıması-Mesleklerin

özelliklerinin belirlenmesi-Bireyin özellikleri ile

meslek özelliklerinin eşlendirilmesi

B) Mesleklerin özelliklerinin belirlenmesi-Bireyin

kendisini tanıması-Bireyin özellikleri ile mesleki

özelliklerin eşlendirilmesi

C) Mesleklerin özelliklerinin belirlenmesi-Bireyin

özellikleri ile mesleki özelliklerin eşlendirilmesi-

Bireyin kendisini tanıması

D) Bireyin kendisini tanıması-Bireyin özellikleri ile

mesleki özelliklerin eşlendirilmesi-Mesleklerin

özelliklerinin belirlenmesi

E) Bireyin özellikleri ile mesleki özelliklerin

eşlendirilmesi-Mesleklerin özelliklerinin

belirlenmesi-Bireyin kendisini tanıması

117."Bireylerin göründüğü gibi değil de, olduğu gibi davranması önemlidir." Bu kavramın bireyde tam manasıyla gerçekleşmesi için bireye sunulacak psikolojik danışma ve rehberlik yardımı son derece önemlidir."

Yukarıda anlatılan ifadelerden bizim rehberlik hizmetleri ile ilgili çıkaracağımız temel yargımız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rehberlik bir süreçtir.

B) Rehberlik bireye yardım etme işidir.

C) Rehberlik yardımı bireye dönüktür.

D) Rehberlik bilimsel ve profesyonel bir yardımdır.

E) Rehberlik bireyin kendini gerçekleştirmesine

yardım etmektir.

Page 81: EğItim Bilimleri 12

02 "örrUJ

oUi

3i

Q UJ>■

Page 82: EğItim Bilimleri 12

116.Aşağıdakilerden hangisi bireylerin kariyer

gelişimini olumlu olarak etkileyen bir değişken

değildir?

A) Mesleki görevleri yerine getirme

B) Toplumsal roller yerine mesleki rolleri yerine

getirme

C) Meslekle ilgili hizmet içi eğitim

D) Meslekle ilgili bir sendikada aktif bir rol alma

E) Planlı ve getişmeye açık bir mesleki hazırlık

118.Mesleki gelişim sürecindeki en zor aşama

bireyin seçtiği meslekle ilgili eğitimi alması ve

eğitimi bittikten sonra iş buluncaya kadar

mesleği ile ilgili beceriler, yeni birikimler,

mesleki tutumlara sahip olma ve bu mesleki

tutumları işinde uygulayacak hale gelmesine

meslek gelişim sürecinde ne ad verilir?

A) Kararverme

B) Hazırlık

C) işe yerleştirme

D) Uyanış ve farkında olma

E) Meslekleri keşfetme ve araştırma

Page 83: EğItim Bilimleri 12

22- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 84: EğItim Bilimleri 12

119.Bireyin ruh sağlığını koruması ve bulunduğu

ortama uyum sağlaması eğitimin vazgeçilmez

hedeflerinden birisidir. Bunun için eğitim ve öğretim

vasıtasıyla bireye bir takım yeterlilikler kazandırılır.

Aşağıdakilerden hangisi bu yeterliliklerden

birisi değildir?

A) Atılganlık becerileri

B) İletişim becerileri

C) Günfük yaşam becerüeri

D) Sorun çözme becerisi

E) Sağlıklı beslenme alışkanlığı

12O."Birey kendine has bir kimlik geliştirirken kendisi

ile ilgili birtakım psikolojik bilgiler elde etmelidir."

Bireyin olumlu ve pozitif bir kimlik geliştirmesi

için aşağıdakilerden hangisi diğerlerine göre

öncelikli olarak kendisi ile ilgili bilmesi gereken

niteliklerden biri degildir?

A) Bireyin yeteneklerinin farkına varması

B) Bireyin kişisel özelliklerini fark etmesi

C) Bireyin potansiyel olarak zayıf yönlerini bilmesi

D) Kişisel problemlerinin farkına varması ve kabul

etmesi

E) Ailesinin geçmişi ite ilgili bilgiler edinmesi

z o>-'aUJ «3

Page 85: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 23

Page 86: EğItim Bilimleri 12

ÇÖZÜMLER1. Gelişimi etkileyen etmenler kalıtım ve çevre olarak

iki grupta ele alınabilir. Kalıtım organizmanın anneve babasından getirdiği gen alt yapısıdır. Çevreseletmenler ise bireyin gelişimini etkileyen dışkoşullardır. Çocuğun aile yapısı, anne babanınçocuk yetiştirme koşulları, doğum öncesindebebeğin maruz kaldığı ortamlar vb. gelişimietkileyen çevresel etmenlerdir. Gelişimtemellerinden eğitim açısından en önemlilerindenbiri de bireysel farklılıklardır. Her organizma kendigelişim hızında ilerler. Çünkü her organizmanınkalıtımsal özellikleri ve yaşadığı çevre birbirindenfarklıdır. Soruyu anlamak için de bireyselfarklılıkların nedenlerini bilmek gerekir. Kalıtımsaletmenler ve çevresel koşullar bireysel farklılıklarıntemelleridir. Zeka düzeyi, olgunlaşma da bireylerarasındaki farklılıkların nedenlerindendir. Fakatsoruda ilköğretim birinci, sınıf yani aynı yaşgrubundan bahsedildiği için örnek durumdakibireysel farklılıkları açıklamada yaşın önemi yoktur.Aynı yaş grubundaki çocukların benzer özelliklergöstermesi, belli gelişim görevlerini yerine._getirmesi beklenir. Aynı yaş grubu bireylerin "5gelişimsel özelliklerini zeka, çevre, önceki gyaşantılar ve kalıtımsal özellikler ayırır.

"E

(Cevap E) .1

2. Gelişimin belli temel ilkeleri vardır. Bunlar;

a) Gelişim kalıtım ve çevrenin etkileşiminin ürünüdür.

b) Süreklidir ve belli aşamalarla gerçekleşir.

a) Çeşitli dönemlerde gelişim alanları nöbetleşerek önplana geçebilir.

c) Gelişimde kritik dönemler vardır.

d) Gelişim bütündür.

e) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.

b) Gelişimde belli yönelimler vardır: baştan ayağa,içten dışa, genelden özele...

Sorudaki örnek durumda da bir aylık bebeğin genelvücut hareketleri ve refleksif tepkiler ile yaşamınısürdürdüğünden fakat başını kontroiedebildiğinden bahsedilmektedir. Gelişimingenelden özele yönelimine göre çocuklar önceleritüm vücutlarıyla hareket eder, büyük kaslarınıkullanır. Baştan ayağa ilkesine göre de bebekler ilkönce başlarını kontrol etmelerini öğrenirler ancakdaha sonra belli etkinliklerle ilgili organlarınıkullanabilirler. Soruda bebeklerin genel vücuthareketlerini sergilemelerine karşı başlarını kontroledebildikleri belirtilmektedir. Bu durumda gelişimyönelimlerinden baştan ayağa ilkesininaçıklamasıdır. (Cevap B)

3. Gelişimin temei kavramları;

a) Büyüme: Büyüme vücudun sadece boy, kilo vehacimce artmasıdır. Organizmanın sadeceniceliksel değişimi, artışıdır. Büyüme vücudundeğişik organlarında değişik hızlarda gerçekleşir.

b) Gelişme: Organizmanın büyüme, olgunlaşma veöğrenmenin etkisiyle sürekli olarak ileriyekaydeden değişim sürecidir.

c) Gelişim: Gelişmeyi süreç olarak ele aldığımızdagelişim ise bu sürecin ürünüdür. Gelişimorganizmanın döllenmeden başlayarak bedensel,bilişsel, dil, duygusal ve sosyal ve kişilik yönündenbelli koşulları olan ve son aşamaya gelene deksürekli ilerleme kaydeden değişimidir.

d) Olgunlaşma: Öğrenme yaşantılarından bağımsız,biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen birdeğişimdir. Vücut organlarının kendilerindenbeklenen görevi yapabilecek düzeye gelmesidir.

e) Öğrenme: Bireyin çevreyle etkileşimi sonucudavranışlarında meydana gelen kalıcı izlideğişikliklerdir.

f) Hazırbulunuşluk: Hazırbulunuşluk, bireyin önöğrenmelerini, tutumlarını, güdülenmişlik düzeyini,yeteneklerini, genel sağlık durumunu kapsar.Organizmanın tüm bu koşullar açısından belliöğrenmelere hazır hale gelmesidir.

g) Kritik dönem: Organizmanın belli tür öğrenmelerekarşı duyarlık gösterdiği dönemlere kritik dönemdenir. Bu dönemlerde organizma çevre etkilerinekarşı daha duyarlıdır ve çevrede düzenlenenöğrenme yaşantılarını diğer dönemlere göre dahahızlı kazanabilir.

Soruda belirtilen kavram yani bedenin niceliksel artışı büyümedir.

(Cevap C)

4. Piaget bilişsel gelişimi, biyolojik ilkelerle açıklamıştır. Piaget'ye göre gelişim kalıtım ve çevrenin etkileşiminin bir sonucudur. Bilişsel gelişimi etkileyen ilkeleri de şöyle belirlemektedir: 1- Olgunlaşma, 2- Yaşantı, 3- Uyum, 4- Örgütleme, 5- Dengeleme.

Piaget, bilişsel gelişimi, dünyayı öğrenme yoiunda bir denge, dengesizlik, yeni bir denge süreci olarak görmektedir. Diğer bir deyişle alt düzeydeki bir dengeden, üst düzeydeki bir dengeye ilerleme olarak tanımlamaktadır. Bu dengeleme sürecinin kesintisiz işleyebilmesi ise karşılaşılan yeni obje, duruım ve varlıklara uyum sağlamayı gerektirir. (N. Senemoğlu, Gelişim Öğrenme ve Öğretim, s.32,33) Organizmanın her karşılaştığı yeni durum, obje

Page 87: EğItim Bilimleri 12

24- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 88: EğItim Bilimleri 12

veya varlık dengesini bozar. Organizma ise sürekli dengede durma eğilimindedir. Piaget'ye göre uyumun iki yönü vardır. Bunlar özümleme ve düzenlemedir. Örnekteki çocuklar da ilk karşılaştıkları zebrayı tanımlama ve dengeye kavuşma isteği içindedirler. Bireylerin dünyayı tanımlamak için kullandıkları yapılar ve çözüm yolları şema ve bilişsel yapıiardır. Bilişsel yapı tüm bireyler için aynı olan genel bilme yolları ve yapılarıdır. Şema ise bireyin kendine özgü çevresini anlamak için geliştirdiği problemleri anlama, çözme, dünyayla baş etme yollarıdır. Örnekte de yeni karşılaşılan hayvanı çocuklar kendi şemaları içinde açıklamaya çalışmışlardır. Her ikisinin de uyum için kullandıği süreç özümlemedir. Fakat burada esas olan çocukların yeni karşılaştıkları durumu anlamak için kendi özel şemalarını kullanmalarıdır.

(Cevap A)

5. Ergenlik dön^mi özellikle kişilik gelişimi açısından kritik bir gelişim dönemidir. Bu dönemde 'Ben kimim?' sorusu çok önemli bir hale gelir ve ergen bu soruya yanıt arar. Bu soruya C9vap ararken ergen anne babadan çok arkadaş ve akran gruplarından etkilenir. Bu dönemde ergen akran ve arkadaş gruplarına körü körüne güvenir ve bağlanır. Hızlı fiziksel değişim içerisinde ergen aynı zamanda gelecekteki eğitimi ve kariyeri hakkında önemli kararlar vermek zorundadır. Ergenlik birey için değişme zamanıdır. Ergenin bu dönemde cevaplandırması gereken bir çok soru vardır. 'Çocuk mu yoksa yetişkin miyim?', "Başarılı olabilecek miyim?', 'Bir gün anne V9ya baba olacak mıyım?' ergenlik dönemindeki bu kişilik krizinin başarıyla atlatılabilmesi için anne-baba ve öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Öğretmenler ve ana-babalar ergene bir yetişkin olarak davranmalıdır. Onunla sevgi ve saygı temelli bir dostluk kurmalıdır. Ergenlerin olumlu bir kişilik geliştirmesi için çevresinde sağlıklı özdeşimler kurabileceği yetişkin modellerine ihtiyaç vardır.

(Cevap A)

o çoUi10

Okul sistemi insanların gelişim dönemlerine göre düzenlenmiştir. Erken çocukluk (3-6 yaş) okul öncesi eğitim, çocukluk (7-11 yaş) ilköğretim birinci kademesi, erinlik (12-14 yaş ilköğretim ikinci kademesi, ergenlik (15-18 yaş) ortaöğretim kademesine denk gelmektedir. Öğrencilerin her bir öğretim kademesinde bilişsel, bedensel ve sosyal yeterlikleri birbirinden farklıdır. (M. Erden, Y. Akman; Gelişim ve Öğrenme, s.15) Her dönemin kendine özgü özellikleri vardır ve her dönerrnMi öğretim etkinlikleri V9 hedefleri bu özelliklere uygun olarak düzenlenmelidir. Örneğin ilköğretime yeni başlayan bir çocuk soyut düşünemediği, soyut kavramları anlayamadığı için öğretilecek konular somutlaştırılır. Yapılacak işlemler somut nesn^lerle gerçekieştirilir. Gelişim psikolojisi her dönem9 d9nk gelen ortak özellîkleri açıklayarak eğitime katkıda bulunur. Seçeneklere baktığımızda. Ergenler soyut düşünebilme becerileri tartışma ve üst düzey bilişsel aktiviteler için uygundur. Okul öncesi dönemde ise çocukların küçük motor gelişimleri iyi düzeyde değildir. Bu dönemde çocuklar daha çok kaba motor beceriler gerektiren oyunlar ve aktivitelerde başarılıdır. Bu dönemdeki etkinlikler de bu yönde olmalıdır. Küçük kas becerilerini gerektiren küçük materyaller bu dönem için uygun değildir. Bu dönem eğitim programları oyun ağırlıklı olmalıdır. İlköğretim birinci kademede soyut düşünme becerileri yetersiz olduğu için verilen örnekler, yapılan aktiviteler somut nesneler üzerine odaklı olmalıdır. Bu dönemde dikkat süreleri kısa olduğu için kısa ders süreleri ve uzun aralar kullanılmalıdır.

(Cevap B)

Page 89: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 25

Page 90: EğItim Bilimleri 12

7.Evreler Tahmini

YaşlarErişilen Temel Özellikler

Duy

usal

Mot

or 0-2 yaş - Kendisini dış dünyadan ayırt etme - Refleksif davranışlardan amaçlı davranışlara geçme - Nesnenin sürekliliğini kazanma

İşle

m Ö

nces

i

2-7 yaş - Çevresindeki olay ve nesneleri çeşitli sembollerle ifade etme -Tekyönlü sınıflamalar yapma - Başlangıçtaki ben merkezlilikte giderek azalma

-Som

ut İş

lem

ler

7-11 yaş - Mantıksal düşünme yeteneğinde gelişme - Korunum kazanma - Üst düzeyde sınıflama yapma - Ben merkezlikten uzaklaşma - Somut yollarla problem çözme

Soy

ut İş

lem

ler

11 yaş+ - Soyut düşünme - Bilimsel yöntemlerle problem çözme - Değer ve inanç sistemini yapılandırma - Fikir dünyasıyla aktif olarak ilgilenme ve düşüncesini etkinliklerine yansıtma

organların niceliksel değişimi ve artışı söz konusu iken fiziksel gelişim niteliksel değişimi kapsar. Çocuğun bacaklarının ve ayaklarının büyümesi fiziksel gelişim için yeterli değildir. Bu organların niteliklerinin de (koşma, yürüme vb.) ilerlemesi gerekmektedir. Soruda verilen terim gelişmedir.

(Cevap E)

Page 91: EğItim Bilimleri 12

(N. Senemoğlu, Gelişim öğrenme ve öğretim, s.39) Değer ve inanç sistemi oluşturma ve yapılandırma soyut işlemler döneminde gerçekleştirilebilecek bir gelişim görevidir. Somut işlemler dönemindeki bir çocuk bunu başaramaz. Ayrıca her gelişim dönemindeki birey kendinden önceki dönemlerin etkinliklerini yapabilir.

(Cevap C)

8. 3. sorunun çözümünde gelişimle ilgili temel kavramları kısaca açıkladık bu çözümde de gelişimi detaylandıralım. İnsan gelişimi döllenmeden yaşamın sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Bu gelişim süreci ileriye dönük ve çok yönlü bir süreçtir. İnsanın fiziksel, bilişsel(zihinsel), dilsel, sosyal, kişilik yönlerinden ileriye dönük niteliksel ve niceliksel değişimini kapsar. Teme! kavramlarla ilgili en çok karıştırılan konu da gelişim ve büyüme kavramları ile ilgilidir. Gelişme büyümeyi içine alır. Büyüme sadece niceliksel artışı ifade eder. Bu arada fiziksel gelişim ile büyüme de karıştırılmamalıdır. Büyüme de sadece

2-7 yaş Piaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre işlem öncesi döneme rast gelmektedir. Bu dönemi Piaget Sembolik Dönem (2-4) ve Sezgisel Dönem (4-7) olmak üzere ikiye ayırmıştır. Sembolik dönemde çocuklarda dilsel beceriler çok hızlı bir şekilde gelişir. Her nesneyi çocuklar kendilerine özgü sembollerle ifade ederler. Bu dönemdeki çocuklar sembolik oyunlar oynarlar. Sembolik oyun çocuğun bilişsel gelişiminde olduğu kadar duygusal ve sosyal gelişiminde de önemli bir yer tutar. Bu dönemde çocuklar ben merkezlidir. Objeleri tek bir özelliğine göre sınıflayabilirler. Mantık yürütmede tümdengelim ve tümevarımı kullanamazlar. Mantıkları değişken ve yüzeyseldir. Sezgisel dönemde ise çocuklar mantık kurallarına uygun düşünme yerine sezgilerine dayalı olarak akıl yürütürler ve problemlerini sezgileriyle çözerler. Üst düzey sınıflama yapamazlar. Korunum ilkesi henüz kazanılmamıştır. Korunum somut işlemler döneminin başında kazanılan bir özelliktir.

(Cevap C)

Page 92: EğItim Bilimleri 12

26- -EGİTIM BILİMLERI.

Page 93: EğItim Bilimleri 12

10.Erikson'a göre, insanın yaşamında belli başlı sekizkritik dönem vardır. Her dönemde de atlatılmasıgereken bir kriz, bir çatışma bulunmaktadır.insanların sağlıklı bir kişilik kazanmalarında bukrizierin ya da çatışmaların başarılı olarakatlatılması önem taşımaktadır. Bir evredeki krizinbaşarılı olarak atlatılması kendinden sonrakievreler için sağlıklı temeller oluşturur. Eğer birdönemdeki kriz başarılı olarak çözülemezseFreud'un kuramında olduğu gibi birey, o dönemetakılıp kalmaz. Ancak yaşamın daha sonrakidönemlerinde de bu kriz devam eder,çözümleninceye kadar problem yaratır. (N.Senemoğlu, Gelişim Öğrenme ve Öğretim,s.74,75)

Erikson'a göre kişilik gelişimi dönemleri ve temel özellikleri

I. Evre: Güvene karşı güvensizlik (0-1 yaş): Bu dönemde bebeğin çevresindekilerle özellikle bakımını sürdürenlerle ilişkisi temel güven duygusunu etkiler. Bebeğin ihtiyaçlarının zamanında giderilmesi ve ihtiyaçlarını gideren kimsenin bebeği sevmesi okşaması, sıcaklığını hissettirmesi, onunla ilgilenmesi bebeğin kendine ve çevresine güv9n duymasını sağlar.

11. Evre: Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphe (1-3yaş): Bu dönemde çocuk tamamen çevrelerinebağımlı kalmak istemez. Kendi çevrelerini kontroletmek güçlerini göstermek isterler. Neyi yapıp neyiyapamayacağı konusunda anne babalarını veçevrelerini test ederler. Bu dönemde çocuğunözgürlüğü hissetmeye ihtiyacı vardır. Bu dönemdeçocukların kendi başlarına yapacakları aktiviteçabaları desteklenirse bağımsızlık duygularınıntemelleri atılmış olur.

III. Evre: Girişkenliğe karşı suçluluk (3-6 yaş): Budönem çocuklar daha atılgandır. Çocuktagirişkenlik duygularının gelişmesi için koşmasına,atlamasına, oynamasına, tırmanmasına izinverilmelidir. Kendini keşfedebilmesi için gerekliyaşantıları kazanmalıdır.

IV. Evre: Başarıya karşı aşağılık duygusu (6-12yaş): Bu dönemde çocukta iş planlama, işbirliğiyapma, öğrenme ve iş başarma önemli bir yeresahiptir. Başarma çalışkanlığı getirir. Tadacağıbaşarılar kendine ve yeteneklerine karşı olumlu birtutum geliştirmesini sağlar. Başarısızlık ise aşağılıkduygusu ve akademik olarak düşük bir özgüvengeliştirir.

V. Evre: Kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası (12-18): Kimliğin kazanıldığı ve ben kimim? Sorusuna cevap arandığı dönemdir. Bu dönemde ergen kimlik sorununu çözmesi gerekir.

VI. Evre: Dostluk kazanmaya karşı yalnız kalma

(18-26): Başkalarıyla yakın ilişkiler kurma, dostluk arkadaşlık bu dönemde önemli yer tutar. Birey çevresindekilere karşılık beklemeden verebilir. Bu dönemde evlilik önemli yer tutar.

VII. Evre: Üretkenliğe karşı durgunluk: Ortayetişkinlik yıllarını kapsar. Bundan önceki evreleribaşarıyla atlatmışsa üretken, verimli ve başarılıdır.Bu dönemde birey kendinden sonraki kuşaklararehberlik edebildiği ölçüde başarılıdır. (M. K.Atatürk'ün; Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseriolacaktır. Sözü bu döneme iyi bir örnektir.) Sorudaverilen özelliklerde bu dönemi yansıtmaktadır.

VIII. Evre: Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk:Bu dönemde birey ya benlik bütünlüğünütamamlamış olarak topluma etkin bir uyum sağlarya da uyumsuz hırçın ve aksi bir insangörünümünde olur. Bu dönemde birey öncekidönemlerin muhasebesini yapar.

(Cevap C)

11. Gelişimin temel ilkelerinden biri de nöbetleşeliktir. Çeşitli dönemlerde gelişim alanları nöbetleşerek ön plana çıkar. Bir gelişim alanının hızlandığı bir dönemde diğerleri duraklama ya da yavaşlama gösterebilir. Örneğin dil gelişiminin konuşmanın ön plana çıktığı dönemde Psikomotor gelişme geri planda kalabilir. Ergenlik döneminin ilk yıllarında fiziksel gelişim ön planda iken ikinci yarısında kişilik gelişimi ve sosyal gelişim daha ön plana çıkar. Bu durum gelişim ilkelerinden gelişim nöbetleşe devam eder ilkesi ile açıklanabilir.

(Cevap C)

Page 94: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 27

Page 95: EğItim Bilimleri 12

12. Dil gelişimini açıklayan iki temel görüş vardır bunlar davranışçı görüş ve dil gelişimini biyolojik temellere bağlayan görüştür (Psikolingustik). Davranışçı görüşe göre çocukiar diü herhangi bir şeyi öğrendikleri gibi öğrenirler. Bebekler sesleri tekrar ederken ana dilindeki sözcüklere benzeyen bir ses çıkardığında çevresindekiler tarafından ödüllendirilir. Böylece bebek çevre tarafından pekiştirilen sözcükleri daha sık tekrar etmeye başlar. Sonuçta konuşma bu şekilde şekillenir. Biyolojik temelli görüşe göre ise insanlar doğuştan dili öğrenebilmek için özel bir mekanizmayla dünyaya gelirler. Bu mekanizma çocuğun dili içselleştirmesini, kurallarını algılayıp bu kurallara uygun olarak konuşmasını sağlar. Dil kurallarını anlamayı mümkün kılan bu mekanizma sayesinde tüm çocuklar biyolojik bir olgunluk düzeyine eriştiklerinde tıpkı yürümeyi öğrenir gibi dili kullanmayı öğrenirler. Psikolingustik kuramların en önemli temsilcisi Chomsky'dir.

(Cevap E)

13. Daha önceki 4. çözümde de belirttiğimiz gibi uyum süreci gelişim açısından Piaget tarafından fonksiyonel bir değişmez olarak tanımlanmıştır. Uyum bireyin yaşamı boyunca devam eder. Birey sadece bilişsel gelişim açısından değil fiziksel ve psikososyal gelişim açısından da sürekli olarak bir uyum sağlamak durumundadır. Bebek doğduğunda çevresini tanımak için Refleksif hareketler ve genel vücut hareketlerini kullanır. Bunlar ilk aylarda bebeğin dünyayı tanımak ona uyum sağlamak için kullandığı bilişsel yapılardır. Bunlar emme, yakalama gibi basit şemalardır. Bebeklikten yetişkinliğe doğru olgunlaşma, yaşantı kazanma ve kazandığı uyumlarla şemaları sürekli olarak gelişir ve değişir. Bireylerin çevreleriyle etkileşim sonucu uyum sağlamalarına adaptasyon denir. insanlarda varolan uyum (adaptasyon) yeteneği birbirinin tamamlayıcısı olan özümleme ve uyumsama süreçlerini içermektedir. Özümleme bireyin yeni karşılaştığı nesne ve olayları kendisinde önceden varolan şemalar içerisine yerleştirmesi sürecidir. Uyumsama yeni şemalar oluşturarak ya da kendisinde önceden varolan şemaların kapsam ve niteliğini değiştirerek yeni edinilen deneyimlerin gerektiklerine uygun olarak davranmak olarak tanımlanabilir.

Özümleme ve uyumsama mekanizmaları kullanılırken, yeni öğrenilen bilgiler tıpkı besin maddelerinin sindirilmesi gibi, mevcut zihinsel yapının içinde eritilir ve uygun eylemler ortaya konur. Örneğin küçük bir çocuğun eline aldığı küçük nesneleri

ağzına götürerek yemek istemesi, o görünüşteki nesnelerin yiyecek olduğu bilgisinin ya da deneyiminin özümlenmiş olması sonucudur. Ancak ağza götürülen nesne, sert bir nesne ise, söz gelimi küçük bir taş parçası ise, çocuğun tepkisi o nesneyi tükürerek ağzından atmak olacaktır. Burada özümlenecek yeni bir deneyim birbirine benzer nesnelerin hepsinin yiyecek olmadığıdır. (M. Erden, Y. Akman, Gelişim ve Öğrenme, s.63)

(Cevap A)

14. Psikoloji insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. İnsan hayatı birbirinden farklı yönler içerir. İnsan yaşamının bu değişik yönleri psikoloji alanlarının gelişmesine yol açmıştır. Başlıca psikoloji altdalları;

Deneysel psikoloji: Deneysel psikologlar belli davranışı etkiieyen çevre koşullarını ve uyarıcıları ayrıntılı biçimde tanımlayıp ölçerek, uyarıcının hangi davranışı, nasıl ve ne derecede etkilediğini bulmayı amaçlarlar.

Fizyolojik psikoloji: Biyolojik süreçlerle davranış arasındaki ilişkiyi inceler. Duyu organlarının yapısı ve işleyişi, kana karışan hormonların fizyolojik sisteme ve dolayısıyla davranışa olan etkisi de inceleme konusu içine girer

Gelişimsel Psikoloji: Bireyin kronolojik yaşıyla onun davranış türü arasındaki ilişkiyi inceler.

Kişilik psikolojisi: Bireyin kendine özgü davranış, düşünce ve duygu biçimleriyle ilgilenir.

Sosyal psikoloji: Bireylerin birbirleriyle etkileşimini ve bireyin grup içindeki davranışlarını inceler.

Bilişsel Psikoloji: Algılama, düşünme, hatırlama ve unutma ve problem çözme davranışının altında yatan süreçler konusunda araştırmalaryapar.

Klinik ve danışmanlık psikolojisi: Klinik psikoloji bireylerin psikolojik sorunlarına yardım süreçleri ile danışmanlık psikolojisi de bireylerin kendi yaşamlarının değişik yönleriyle ilgili kararlar vermesine yardımcı olabiiecek bilgi ve yetenekleri bireyde geliştirmeyi amaçlar.

Eğitim psikolojisi: Eğitimin en verimli bir biçimde nasıl yürütüleceği, hangi öğretme yöntemlerinin kullanılması gerektiği, okulda öğrenmeyi etkileyen faktörler gibi konularda araştırmalaryapar.

Endüstri psikolojisi: Bir işe en uygun kişi, veya belirli bir kişiye en uygun işi seçmeyle, iş yerinde verimi arttırma gibi konularla ilgilenir.

Psikometrik psikoloji: Psikolojinin diğer alanları ileilgili araştırmalarda kullanılacak test, envanter ve ölçeklerin hazırlanması ve geliştirilmesi ve uygulanması ile ilgilenen alt daldır.

(Cevap D)

Page 96: EğItim Bilimleri 12

28- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 97: EğItim Bilimleri 12

15. Gelişim sürecinde belli yönelimler vardır yani gelişim yordanabilir bir sıra izler bu ilkeye gelişimin sırası ilkesi de denilmektedir. Bu ilkeye göre bedensel ve motor gelişim sırasında yapısal ve işlevsel özellikler belli bir sırayla ortaya çıkar. Bunlar;

Gelişim baştan ayağa doğrudur: Doğum öncesinde bebekte ilk önce başı daha sonra baş yakın yerler daha sonra ayaklara doğru bir gelişme ortaya çıkar. Doğumdan sonra da ilk önce baş sonra gövde en sonunda da bacak ve ayakların kontrolü ortaya çıkar.

Gelişim içten dışadır: Gelişim bedenin iç kısımlarından dışa doğru, merkezi bölgelerden uzaktaki organlar yönünde oluşur. Örneğin ilk önce omuzlar sonra kollar en sonra da eller gelişir.

Gelişim genelden özele doğrudur: Bebeklerde ilk önce genel ayrımlaşmamış vücut hareketleri daha sonra küçük kasların kontrolü gözlenir.

Gelişimin içten dışa doğru oluşu gelişim sürecinin yordanabilir bir sıra izlemesi yani gelişimde belli yönelimler olması ile açıklanabilir.

(Cevap D)

16. Olumsuz pekiştirme ve ceza birbirleri ile karıştırılan ve çoğu kez de yanlış olarak birbirleri yerine kullanılan kavramlardır. Bu çözümde bu ayrımı yapmakta fayda vardır. Edimsel koşullanmanın tanımında der ki; edimsel koşullanma organizmanın gösterdiği davranışın pekiştirilerek (olumlu ve olumsuz) görülme sıklığının arttırılması, cezalandırılarak görülme sıklığının azaltılmasıdır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere pekiştirme gerek olumlu gerek olumsuz davranışın görülme sıklığını arttırır. Ceza ise davranışın bastırılıp (bu önemlidir ceza davranışı bastırır) görülme sıklığının azaltılmasına yarar. Olumlu ve olumsuz pekiştirme davranış kazandırırken ceza ise davranış kazandırmaz sadece varolan davranışın bastırılmasını sağlar. Ceza ile bastırılan davranışlar organizmanın ceza almayacağı ortamlarda tekrar ortaya çıkar. Yani ceza organizmaya yeni bir davranış biçimi kazandırmaz sadece cezadan kaçmayı, ya da davranışı gösterinde nasıl yakalanmayacağını gösterir. Olumlu pekiştirme organizma için hoş olan bir uyarıcının ortama dahil edilmesidir. Olumsuz pekiştirme organizmayı rahatsız eden bir uyarıcının ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Ceza ise organizma

2 O

S2

için hoş olan bir uyarıcının verilememesi yani ortamdan çekilmesi veya organizma tarafından rahatsızlık veren bir uyarıcının ortama dahil edilmesidir. Aşağıdaki tablo ceza ve pekiştirme durumlarını özetlemektedir.

Ortama konduğunda

Ortamdan çıkarıldığında

Organizma için hoş olan

uyarıcı

Olumlu pekiştirme

Ceza

Organizma için hoş olmayan uyarıcı

Ceza Olumsuz pekiştirme

Yukarıda belirttiğimiz gibi organizma için hoş olan bir uyarıcının ortama konması olumlu pekiştirmedir.

(Cevap C)

17. Edimsel koşullanma konusunu açıklamadan önc9 edimsel ve tepkisel koşullanmayı ayırt edebilmek için edimsel ve tepkisel davranışı açıklamak gerekir. Koşulsuz uyarıcıların neden olduğu tepkiler tepkisel davranış kapsamına girer. Yani her insanın aynı tepkiyi göstereceği uyarıcılara verilen tepkilerdir tepkisel davranışlar. Örneğin azgın bir köpek gördüğünde korkmak, yüksek bir ses ile irkilmek, ışıkta göz bebeğinin küçülmesi gibi refleks türü davranışlar tepkisel davranışlardır. Tepkisel davranışı ortaya çıkara uyarıcı bellidir. Edimsel davranışa neden olan uyarıcı çoğu kez belirsizdir. Günlük hayatımızda gösterdiğimiz davranışlarm büyük bir kısmı edimsel davranışlardır. Edimsel davranışlar davranışın sonucu ile kontrol edilebilmektedir. Eğer tepkisel ve edimsel koşullanmayı ayırt etmekte güçlük çekiyorsak koşullanma sonucu kazanılan davranışın niteliğine bakmakta yarar vardır. Gelelim edimsel koşullanmaya; insan davranışının muhtemel iki sonu vardır. Ya davranış sonunda organizmanın hoşuna giden bir durum ortaya çıkar ya da hoşuna gitmeyen bir durum ortaya çıkar. Skinner'e göre bir davranışın sonucu organizma için hoşa giden, olumlu bir durum yaratıyorsa, o davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı artar. Örnekte de baba ödüllendirdiği çocuğu başarılı olursa ödüllendirme davranışını gösterme olasılığı artar ya da cezalandırdığı çocuğu başarılı olursa çocuğu cezalandırma davranışını gösterme sıklığı artar. Hangi davranışın sonucu olumlu ise o davranışın görülme sıklığı artar. Birey kendi ediminin sonucundan öğrendiği için bu durum edimsel koşullanmadır diğer adıyla operant

Page 98: EğItim Bilimleri 12

şartlanmadır.

(Cevap A)

Page 99: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 29

Page 100: EğItim Bilimleri 12

18. Öğrenme organizmanın yaşantı sonucu kazandığı nispeten kalıcı ve izli davranış değişikliğidir. Öğrenmeyi kavrayabilmek için öncelikli olarak davranışı açıklamakta ve analiz etmekte yarar vardır. Davranış organizmanın her türlü etkinliğini

kapsamaktadır. Organizmanın gözlenebilen ya da gözlenemeyen açık ya da örtük tüm etkinlikleri davranıştır. Davranışlar genel olarak üç grupta incelenebilir.

Page 101: EğItim Bilimleri 12

DAVRANIŞOrganizmanın yaptığı hertürlü hareket.

Page 102: EğItim Bilimleri 12

Öğrenilmemiş

Davranışlar

Öğrenilmiş DavranışlarSonradan kazanılan öğrenme

ürünü olan davranışlardır.

Page 103: EğItim Bilimleri 12

Doğuştan gelen davranışlar

İçgüdüsel davranışlar

Refleksif davranışlar

Geçici davranışlar

Alkol, ilaç, hastalık vb.

Etkisi ile oluşan davramşlar

İstendik davranışlar

a) Planlı eğitimürünü davranışlarb) Gelişigüzel kültürlenmeürünü davranışlar

İstenmedik davranışlar

a) Kötü kültürel koşullaraltında kazanılandavranışlarb) Eğitimin hatalıyan ürünüdavranışlar

Page 104: EğItim Bilimleri 12

Davranışları bunun haricinde gözlenebilen ve"" gözlenemeyen davranışlar olarak da sınıflayabiliriz. ;j§ Gözlemlenebilen davranışlar duyu organları Ü3 yoluyla algılayabildiğimiz davranışlardır. M Seçeneklerde verilenlerden sadece D M seçeneğindeki davranış görülebilir ve gözlenebilir Ş niteliktedir.

(Cevap D)

19. Öğrenmeyi etkileyen öğrenenle ilgili faktörlerden biri de genel uyarılmışlık halidir. Genel uyarılmışlık hali organizmanın dışarıdan gelen uyarıcıları işleyebilme beceri ve kapasitesini gösterir. En düşük uyarılmışlık hali bitkisel hayattır bu durumda sadece organizma hayatsal uyaranları alabilir. Daha sonraki ise uyku halidir. Bundan sonraki uyarılmışlık hali uyuşukluk durumudur ve daha sonra normal uyarılmışlık gelir bunun ötesi ise aşırı uyarılmışlıktır. Kişinin öğrenebilmesi veya dikkatini yöneltebilmesi için normal bir uyarılmışlık gerekir. Sınava aiiesinin zoruyla giren öğrencinin uyarılmışlık düzeyi oldukça düşüktür. Sınavı son çaresi olarak gören bir kişinin de uyarılmışlık düzeyi çok yüksektir. Aslında bu durum güdülenme ile ilgilidir. Sınava aile baskısı ile giren çocuk yetersiz güdülenmiş, sınavı son şans olarak gören öğrenci de aşırı güdülenmiştir. Aşırı güdülenme aşırı uyarılmaya, yetersiz güdülenme de yetersiz uyarılmaya yol açar. Bu iki uç da öğrenmeyi ve başarıyı etkiler.

(Cevap D)

Page 105: EğItim Bilimleri 12

30- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 106: EğItim Bilimleri 12

20. Bu tarz sorular eğitim bilimleri konularının tümünü içine alır. Böyle sorularda daha genel düşünmekte yarar vardır. Dergimizde, kitabımızda ve diğer yayınlarda da sıkça belirttiğimiz gibi en iyi öğrenme, en kalıcı öğrenme yaparak yaşayarak öğrenmedir. Öğrenciler için düzenlenen öğretme süreçleri yaşamla ilişkilendirildiği ve uygulama bulduğu oranda başarılıdır. Gelişim psikolojisinin eğitime en büyük katkısı öğrencilerin gelişimsel özelliklerini açıklayarak eğitim ortamlarının bu ilkelere göre düzenlenmesini sağlamaktır. Düzenlenen öğrenme-öğretme yaşantıları öğrencilerin gelişimsel düzeylerine uygun olmalıdır. Öğrencileri kendilerinden başarılı olan kimselerle karşılaştırmak ise öğrencide düşük bir benlik algısı yerleşmesine yol açar. Düşük akademik benlik algısı öğrenmeyi oldukça olumsuz etkiler. Benlik tasarımı çok genel olarak kişinin kendisini algılayış biçimidir. Kişinin kendi görüşüne göre özelliklerinin, yeteneklerinin, duygu, düşünce, inanç ve tutumlarının dinamik bir görüntüsüdür. Benlik tasarımı dinamik bir yapıya sahiptir ve bu yapıyı bireylerin yaşantıları belirler. Sürekli olarak başarısızlık tatmış, başkaları ile kıyaslanmış bireylerin benlik tasarımları oldukça düşüktür. Bu bireyler kendi potansiyellerini ortaya koyamaz ve başarılı olamazlar.

(Cevap D)

21.Öğrenmeyi etkileyen öğrenenle ilgili faktörlerden biri de bireyin ön öğrenmeleridir. Ön öğrenmeler öğrenmeyi kolaylaştırır ya da zorlaştırır. Önceki öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri kolaylaştırdığı duruma olumlu aktarma ya da olumlu transfer denir. Örneğin daktilo kullanmayı bilen bir kişinin bilgisayar klavyesini kullanmayı bilmeyene göre daha kolay öğrenmesi olumlu aktarmadır. Önceki öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri zorlaştırması durumuna da olumsuz aktarma ya da olumsuz transfer denir. Örneğin iki parmak daktilo kullanmayı bilen bir kişinin on parmak daktilo kullanmayı bilmeyene göre daha zor öğrenmesi olumsuz aktarmadır. Seçeneklerde verilen ifadelerden ilk dördü olumlu aktarmadır ön öğrenmelerin öğrenmeyi kolaylaştırması söz konusudur. E seçeneğinde ise kendi kendine gitar çalmayı öğrenen kişinin nota ile çalmayı öğrenmede zorlanması yani negatif transfer söz konusudur.

(Cevap E)

22. Bilgiyi işleme kuramına göre öğrenmeyi etkileyen iki temel unsur vardır. Bunlardan biri bilginin depolandığı bellekler, diğeri ise edinilen bilginin işlenmesini, saklanmasını ve hatırlanmasını sağlayan yürütücü kontrol süreçleridir. Bilginin saklanmasını sağlayan bellekler boyut ve işlevlerine göre üçe ayrılır. Bunlardan ilki duyu organlarımızla aldığımız uyarıcıların çok kısa süreli saklandığı daha doğrusu çevreden alınan uyarıcıların bıraktığı uyarıcı izlerinin bulunduğu duyusal bellektir. Diğeri de duyusal kayıttan gelen bilgilerin davranışa dönüştürülmesini ve uzun süreli belleğe kodlanmasını sağlayan kısa süreli bellektir. Y9ni gelen bilgilerin önceki bilgilerle ilişkilendirilip saklandığı bölüm de uzun süreli bellektir. Unutma duyusal kayıt ve kısa süreli bellekte meydana gelir. Duyusal kayıta gelen bilgi dikkat edilmeyince geri getirilemeyecek şekilde kaybolur. Diğer bir deyişle uyarıcı izi tamamen yok olur. Kısa süreli bellekteki unutma süreci biraz daha farklıdır. Kişi kısa süreii belleğe gelen bilginin farkındadır. Ancak bu bilgi kişi tarafından örtük yada açık tekrar edilmezse ya da bilgi önceki bilgilerle ilişkilendirilip uzun süreli belleğe gönderilmezse en geç 20 saniye içerisinde kaybolur ve bir daha geri getirilmesi mümkün değildir. Uzun süreli bellekteki bilgi durumuna baktığımızda ise buradan bilgi geri getirilemeyecek şekilde yok olmaz. Ancak bilgiye ulaşmak güçleşebilir. Bilginin uzun süreli bellekten geri getirilememesi beynin hasar görmesi ile mümkündür. Ayrıca yaş ilerledikçe özellikle yaşlılıkta bilginin geri getirilmesi süreçleri ve bilginin uzun süreli belleğe kodlanma süreçleri güçleşir. Bunların dışında kullanılmayan biigilerin tekrar geri getirilmesi zamanla güçleşir. Zihinsel yorgunluk dikkat sürecini etkilediği için duyusal kayıttan bilgiye ulaşılmasını engelleyeceği için unutmayı etkiler. Ayrıca yine yorgunluk durumunda kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe gönderilme sistemi de yavaşlar. Yani yorgunluk kısa süreli bellekte ve duyusal kayıtta unutmaya sebep olur.

(Cevap C)

Page 107: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 31

Page 108: EğItim Bilimleri 12

23. 17. sorunun çözümünde değindiğimiz gibi edimsel koşullanma organizmanın gösterdiği davranışın pekiştirilerek görülme sıklığının arttırılması, cezalandırılarak bastırılmasıdır. Edimsel koşullanmada önemli olan organizmanın kendi davranışının sonucundan öğrenmesidir. Organizma davranışının sonucunda olumlu bir uyarıcı alıyorsa davranışı gösterme sıklığı artar, olumsuz bir uyarıcı ile karşılaşırsa davranışı gösterme sıklığı azalır. Pekiştirmede de esas olan davranıştan hemen sonra verilmesidir. Seçeneklere baktığımızda A, B, D ve E seçeneklerinde pekiştirme hemen davranışın ardından veriliyor. C seçeneğinde ise davranışı yaparsa verileceği söyleniyor bu pekiştirme değildir. 0 davranışı gösterdikten sonra ödül vermek bir pekiştirmedir.

(Cevap C)

UJ Q

24. Daha önce de açıkladığımız gibi kişinin korkma, -p irkilme vb. Refleksif tepkileri tepkisel davranıştır. *g Tepkisel davranışların koşullanması da klasik .1 koşullanma yolu ile olur. Korkuların büyük :şg bölümünün kaynağı klasik koşullanma ile § öğrenmedir. Örnekteki durumu klasik koşullanmaya göre öğelerine ayıracak olursak;

Öğrenim hayatına yeni başlayan bir çocuk için öğretmen nötr bir uyarıcıdır.

Otoriteden katı ve sert bir tutum görmek koşulsuz uyarıcıdır. Bu uyarıcıya verilen korkma ve çekinme gibi tepkiler de koşulsuz tepkidir.

Nötr uyarıcıyla koşulsuz uyarıcı belli bir süre birlikte verildiğinde koşullanma olur. Yani öğretmen ile katı ve sert tutum eşlenir ve koşullanır.

Koşullanma sürecinden sonra öğretmene karşı hissedilen korkma ve çekinme tepkileri de koşullu tepkidir.

Koşullu uyarıcıya gösterilen tepkinin benzer uyarıcılara da gösterilmesi de genellemedir. Örnekte de ilköğretimdeki öğretmene duyulan korku erkek öğretmenlere genellenmiştir. Bu genelleme tüm öğretmenlere, okula, derslere veya o öğretmenin dersine karşı da olabilirdi.

(Cevap C)

25. Gestalt kuramcılarına göre insanlarda algılamabelli kurallar ve yasalara göre olur. Bunlar;

Şekil-zemin: insan algılamada şekil ve zemin arasında bir ayrıtn yapar. Orneğin bu sayfada yazılı olanlar şekil arkasındaki beyaz kağıt da zemindir. Şekil kişinin dikkatini üzerine odaklaştırdiğı şey, zemin ise algılananın arkasında dikkat edilmeyen, algı alanına girmeyen şeydir. Şekil zeminden daha dikkat çekici özelliklere sahiptir. Sorudaki örnekte de sigara paketlerine uyarıların daha büyük yazılması şeklin zeminden daha kolay ayrılmasını sağlar. Şekil daha büyük ve dikkat çekici olduğunda algı kolaylaşır.

Yakınlık: Bir alandaki nesneler birbirlerine olan yakınlıklarına göre gruplandırılarak algılanır. İşitsel uyarıcıların gruplanarak algılanmasında zaman açısından birbirine yakınlık esastır. Böyle bir gruplama olmasaydı dinlediğimiz müziği bir bütün olarak değil birbirinden ayrı sesler olarak algılardık.

Benzerlik: Şekil, renk, doku, cinsiyet vb. pek çok özellik açısından birbirlerine benzeyen maddeler gruplanarak algılanır. Örneğin futbol maçı izlerken forma renkleri aynı olan oyuncuları takım olarak algılarız

Tamamlama: Organizma eksik kalan uyarıcıları tamamlama eğilimindedir. Basımı silik çıkmış bir yeri tam olarak algılarız.

Devamlılık: Aynı yönde giden noktalar, çizgiler vb. birimler birlikte gruplanarak algılanır.

Basitlik: Diğer unsurlar eşitlendiğinde organizma basit ve düzenli biçimde organize edilmiş figürleri algılama eğilimindedir.

(Cevap A)

26. Edimsel koşullanma sürecinin iki temel ilkesivardır. Birincisi; pekiştirici uyarıcının izlediğitepkiler tekrarlanma eğilimindedir. İkincisi isepekiştirici uyarıcılar edimsel davranışın meydanagelme oranını ya da olasılığını arttırır. Buradabelirtildiği gibi edimsel koşullanmada önemli olanhusus davranış ve sonucudur. Organizmapekiştirilen davranışını daha sık gösterirpekiştirilmeyenden ise vazgeçer. Örnekte korkudurumu olduğu için klasik koşullanma düşünülebilirancak klasik koşullanmada koşulsuz uyarıcıkoşullu davranış ile birlikte verilir. Çocuğa bağırılıpsonra ayağa kaldırılsa klasik koşullanmayıdüşünebilirdik. Ancak örnek durumda bebek ayağakalkma davranışını gösteriyor fakat bu davranışınsonucu olumsuz olduğu için bir daha göstermeoranı ya da olasılığı düşüyor. Yani örnekte bebekkendi ediminin sonucundan öğreniyor dolayısıylasoruda verilen örnek durum edimsel koşullanma ileilgilidir. (Cevap B)

Page 109: EğItim Bilimleri 12

32- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 110: EğItim Bilimleri 12

27. Öğrenmeyi etkileyen öğrenenle ilgili faktörler.

Türe özgü hazıroluş: Öğrenen öğrenilecek davranışı gösterebilecek türden olmalıdır. Eğer organizma öğrenme konusu davranışı göstermek için gerekli biyolojik donanıma sahip değilse öğretmeye çalışmak boşuna olur.

Olgunlaşma: Öğrenmeyi etkileyen faktörlerden öğrenenle ilgili olanlarından en önemlisidir. Organizmanın belli bir beceriyi yapabilecek veya belli bir öğrenme durumunu gösterebilecek seviyeye gelmesidir. Olgunlaşma öğrenme yaşantılarından bağımsız, biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen bir süreçtir. Vücut organlarının kendilerinden beklenen görevi yerine getirebilmesi için öğrenme yaşantılarından bağımsız olarak geçirdikleri biyolojik değişikliklerdir. Sorudaki durumda da 7 yaşındakilere A harfini çizmeyi öğretebilmişler, daha küçüklere öğretememişler. Bunun nedeni daha küçük yaş grubundaki çocukların küçük kaslarının yazı yazabilecek olgunluğa ulaşmamasıdır.

(Cevap E)

28. Öğrenilmiş çaresizlikte organizma ne kadar çaba harcarsa harcasın durumu değiştiremeyeceğini öğrenerek pasif kalmakta ve bu pasifliği de tüm istenmeyen durumlara genellemektedir. Öğrenilmiş çaresizliğin belirtileri herhangi bir pekiştireci elde etmek veya cezadan kaçınmak için davranış göstermeye isteksizlik, genel olarak pasiflik, korku vb.dir. Örnekteki durumda da fare çaresizliği öğreniyor, yani pekiştirece ulaşamayacağını tüm durumlara genelliyor. Daha sonra engel kaldırıldığında pasiflik gösteriyor ve pekiştirece ulaşmak için çaba gösteriyor. Farenin durumu öğrenilmiş çaresizliktir.

Kendini gerçekleştiren kehanetin öğrenilmiş çaresizlikten en büyük farkı öğrenilmiş çaresizliğin başında organizmanın sonuçsuz kalan çabaları vardır. Kendini gerçekleştiren kehanette organizma pekiştirece ulaşmak veya cezadan kaçmak için bir çaba sarf etmez. Zihinsel olarak yapamayacağını, başaramayacağını düşünür ve bu düşüncelerin etkisi ile hedefe yönelik hiçbir etkinlikte bulunmaz.

(Cevap A)

29. Örnekte anlatılan durumu öğrenci açısındandeğerlendirirsek bu bir cezadır. Öğrenci kendisi içinhoş olmayan bir uyarıcıyla (sınıftan dışarı çıkarma)ile karşı karşıya bırakılmıştır. Öğretmen açısındanise bu durum olumsuz pekiştirmedir. Olumsuzpekiştirme organizma için hoş olmayan biruyarıcının ortamdan çıkarılmasıdır. Sınıfta gürültüyapıp sınıfın huzurunu bozan öğrenci öğretmenaçısından olumsuz bir uyarıcıdır. Bu öğrencinindışarı çıkarılması da öğretmen açısından olumsuzpekiştirmedir. Olumlu ve olumsuz pekiştirme ileilgili unutulmaması gereken durum her ikisi deorganizmanın hoşuna giden bir etki oluşturur vedavranışın tekrar edilme olasılığını ve tekraroranını arttırır. Burada bir konuya daha dikkatçekmekte yarar vardır. Pekiştirmeler yoluylaistenmedik davranışlarda kazanılabilir. Örneğinanne ve babaların çok sık düştükleri hatalardan biride çocuklar ağladıklarında hemen istedikleriniverme veya isteklerini yerine getirmedir. Böyleceçocuğun istenmedik bir davranış olan istekleriniağlayarakyaptırması pekiştirilmiş olur. Aynı şekildeolumsuz pekiştirme ile de olumsuz istenmedikdavranışlar oluşturulabilir. Sıkıntılı ve zordurumlarda bu sıkıntılardan kurtulmak için alkolkullanmak olumsuz pekiştirmeyle meydana gelenöğrenmelere örnek olarak gösterilebilir. Cezadankaçınmak için de yanlış davranışlar gelişebilir.Öğrenci ödevini yapmadığı öğretmeni kızacağı içinyalan söyleyebilir. Yalan söyleyerek öğretmeninvereceği cezadan kurtulan çocuk benzerdurumlarda da yine yalana baş vurabilir.

(Cevap B)

30. Davranış değiştirmek veya bir alışkanlıkkazandırmak için kullanılan yöntemlerden biri desimgesel ödülle pekiştirmedir. Bu yöntemleorganizmaya doğrudan doğruya ihtiyacınıkarşılayacak bir ödül verilmez; bunun yerine yıldız,puan, artı vb. simgesel ödüller verilir. Bu simgeselödüller belli oranlarda toplanarak gerçek ödülledeğiştirilir. Örneğin 5 tane yıldız alana sözlü notu100 vermek gibi. Örnekteki durumda da bankamüşterilere yaptıkları alışverişler sonunda hediyevermek yerine bu alışverişler için belli bir puan verirve bu puanlar belli sayıda toplandığında gerçeködülle değiştirilir. Şimdi gelelim simgesel ödüllepekiştirmenin eğitim ortamlarında kullanılması veesaslarına. Simgesel ödülle pekiştirme bir programçerçevesinde düzenlenir. Bu program öğretmentarafından oluşturulabileceği gibi programıöğretmen ve öğrenci birlikte de oluşturabilir. Buprogram hazırlanırken aşağıdaki işlemlerinyapılması gerekir.

Page 111: EğItim Bilimleri 12

-EGITIM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 33

Page 112: EğItim Bilimleri 12

Değiştirilmek istenen davranış belirlenir. Bu amaçla öğrencinin davranışları incelenir ve hangi davranışların değiştirileceğine karar verilir.

Değiştirilmesi gereken davranışlar belirlendikten sonra simgesel ödülün ne olacağına karar verilir. Simgesel ödül öğrenciye yıldız verme, boncuk verme, öğrenci için açılan bir kartona gülen adam, güneş, çiçek vb. çizme olabilir.

Simgesel ödüller belirlendikten sonra bu ödüllerin nasıl harcanacağı belirlenir. Yani pekiştirecin ne olacağı ve bu ödülün kaç simgeye bedel olacağı belirlenir.

Siımgeyle ödüllendirme programı hazırlamak ve uygularken de simgeleri birincil pekiştirece dönüştürmek zaman alabilir. Kalabahk smıflarda uygulanması zordur ancak evde anne babalar çeşitli alışkanlıkları bu yolla kazandırabilirler.

(Cevap C)

31. Skinner'e göre etkili öğretme süreçleri için öncelikli yapılması gereken öğrenme hedeflerinin ortaya konmasıdır. Sadece hedeflerin belirlenmesi yeterli değildir. Aynı zamanda bu hedeflerin davranışsal tanımlamalarının da yapılması gerekmektedir. Örneğin öğrencilerde düzenli çalışabilme alışkanlığı kazandırmak isteniyorsa; düzenli çaiışan öğrencinin hangi davranışları göstermesi gerektiği saptanmalıdır. Skinner'e göre öğrenme öğretme süreçlerinde öğretmene düşen görev öğrencilerin davranışlarını biçimlendirmektir. Bunun için de öğretmen davranışların analizini iyi biçimde yapmak zorundadır. Davranışları biçimlendirmek hedeften haberdar olmayı, pekiştirmenin ilkelerini, pekiştirme tarifelerini ve bunların sonuçlarını bilmeyi gerektirir. Bu hususta dikkat edilecek nokta öğrencide istendik yönde olan davranış değişiklikleri anında pekiştirilmelidir. Olumlu davranış ve pekiştirme arasındaki zaman çok olmamalıdır. Edimsel koşullanmanın eğitim açısından doğurgularına baktıktan sonra şimdi de sorumuza dönelim. Daha öncede belirttiğimiz gibi ceza eğitim sürecinde kullanılması uygun görülmeyen bir yöntemdir. Çünkü ceza davranışı ceza koşulları ortadan kalkana kadar bastırır. Asla ceza yeni bir davranış kazandırmaz. Ceza sadece olumsuz bir öğrenme ortamı oluşturmaya ve cezalandırılan kişinin bu cezadan nasıl kurtulacağını öğrenmesine yol açar. Uygun davranış göstermeyen öğrencilere olumlu davranışlar sergileyenleri örnek göstermek de olumsuz bir benlik algısına yol açar. Sınıf içinde verilen görev ve sorumluluklar özellikle ilköğretim öğrencileri için pekiştirme görevi üstlenirken bunları sadece uygun davranışları gösteren öğrencilere vermenin diğerleri üzerinde bir etkisi olmaz. Katı bir

disiplin anlayışı da öğrenme ortamının öğrenci açısından sıkıcı ve korkulacak bir yer olmasını sağlar. Uygun olmayan davranışları söndürmek için ilk yapılması gereken şey bu davranışların ayrıntılı analizinin yapılması ve sonra da bu davranışı pekiştiren nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır.

(Cevap D)

32. Bu durumu klasik koşullanmaya göre öğelerine

ayıracakolursak; istanbul'a hiç gitmemiş ve burası

hakkında daha öncebir bilgi edinmemiş birisi için bu şehir nötr bir

uyarıcıdır. Kişinin can ve mal güvenliğini tehdit

eden durumlarkoşulsuz bir uyarıcıdır ve herkes bu duruma aynıbiçimde korkma tepkisi verir. Bu tepki de koşulsuz

tepkidir. Televizyondaki hırsızlık ve kapkaç olayları

ile istanbuluyarıcıları birlikte verildiği için bir koşullanma

meydana gelmiştir. Bu süreçten sonra Kişinin

istanbul'u korkulacak bir yerolarak görmesi de koşullu bir tepkidir. Dolayısıylaböyle bir davranış değişikliği klasik koşullanma

yolu ile meydana gelmiştir. Sorudaki durumda kişi

kendi davranışının sonucundanöğrenmediği için edimsel koşullanma değildir.

(Cevap A)

Page 113: EğItim Bilimleri 12

34- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 114: EğItim Bilimleri 12

33. Soruda verilen bilim adamlarına baktığımızda Köhler'i kavrama yoluyla öğrenme (içgörüsel öğrenme) deneyleriyle tanıyoruz. Maymunlarla yaptığı deneylerde organizmanın bir problemin çözümünde bütün öğeleri kullandığını ve deneme yanılmaları içsel süreçlerle gerçekleştirdiğini savunmuştur. Kavrama yoluyla öğrenmeyi açıklayan Köhler VVertheimer gibi Gestalt kuramcılarındandır.

Öğrenme ve motivasyon alanında önemli çalışmaiar yapmış olan ve amaçiı davranışçılık kuramını geliştiren Tolman ise bilişsel ağırlıklı bir bilim adamıdır.

Bandura'nın öğrenme kuramı da sosyal öğrenme kuramıdır.

Seçeneklerde verilen bilim adamlarından sadece Guthrie davranışçı bir bilim adamıdır. Ayrıca Guthrie'yi alışkanlıkları yok etme yöntemleri olarak tanımladığı eşik yöntemi, bıktırma yöntemi ve zıt tepki yöntemlerinden de tanıyoruz.

(Cevap E)

34. "Hangi konu, kime ve nasıl öğretilmelidir?' sorusuyla okul ve eğitim psikolojisi ilgilenir. Eğitimin veriminin en üst düzeye ulaşması için öğretmen nasıl yetiştirilmeli, öğretim programları gerek içerik, gerek biçim olarak nasıl düzenlenmeli, sınıf ortamını etkileyen değişkenleri nasıl değerlendirmeli gibi sorular, okul ve eğitim psikolojisinin ilgilendiği konulardan birkaçına örnek oluşturur. (D. Cüceloğlu, İnsan ve Davranışı, s.39) Bireyin grup içindeki davranışları, bireyin gruba ve grubun bireye etkilerini inceleyen psikoloji alt dalı ise sosyal psikolojidir.

(Cevap C)

35. Hull 1943 yılında 16 önerme ortaya ataraköğrenmeyi açıklamaya çalışmış ve daha sonra1952'de bu kuramını geliştimniştir. Hull'unsistematik davranış kuramına genel oiarakbakacak olursak;

Tanımladığı kavramlardan biri uyarıcı izidir. Dışsal uyarıcılar duyu sinirlerine etkiyi başlatır. Ancak bu etki uyarıcı yok olduktan sonra birkaç saniye daha sürer. Bu etkiyi Hull uyarıcı izi olaraktanımlamıştır. Buna göre de Hull geleneksel U-T bağlantısını Uyarıcı-Uyarıcı kalıntısı-Tepki (S-s-R) olarak değiştirmiştir.

Organizma ihtiyacının doyurulması ile birlikte içsel tepkileri başlatır ve rahatsız edici koşulların giderilmesini sağlar. Eğer bir tepki biçimi organizmanın ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalıyorsa başka bir tepki biçimi denenir. Organizmanın mevcut içsel tepkileri hiçbir biçimde ihtiyacı karşılamıyorsa organizma yeni tepki biçimleri öğrenmek zorunda kalır. Yani öğrenmenin olabilmesi için organizmanın içsel tepkilerinin mevcut ihtiyacı karşılamada yetersiz olması gerekir.

Uyarıcı ve tepki arasındaki bağın güçlenmesi uyarıcıya verilen tepkinin ihtiyacı karşılamasına bağlıdır. Hull'a göre birincil pekiştirme de ihtiyacı giderir nitelikte olmalıdır. Bu duruma Hull dürtü azalması adını verir. İhtiyacın karşılanmasını sağlayan diğer uyarıcılarda ikincil pekiştireçlerdir. Yani organizmaya davranışı sonucunda verilen ödül organizmanın dürtülerinin azalmasına ve dolayısıyla rahatlamasına yol açar. Pekiştireç dürtüyü azaltabilen uyarıcılardır. Alışkanlık gücü ise uyarıcı ve tepki arasındaki bağı gösterir. Pekiştirilen uyarıcı ve tepki sayısı arttıkça alışkanlık gücü de artar. Organizmaya tepkisinin sonucunda verilen pekiştireçler de dürtü azalması ve alışkanlık gücünün artmasını sağlar.

(Cevap A)

36. Thorndike'a göre öğrenmeyi açıklarken üç temelilke üzerinde durmakta yarar vardır.(i)Bağlaşımcılık, (2) seçme ve bağlama,(3)öğrenme küçük adımlarla oluşur.

Bağlaşımcılık: Thorndike'a göre uyarıcı ve tepkiyi birlikte tutan şey bunların sinirsel bir bağla bağlanmasıdır. Bağlaşım uyarıcı ve tepki arasındaki sinirsel bağın kurulmasıdır.

Seçme ve bağlama: Thorndike'a göre öğrenmenin en temel yapısı deneme yanılma öğrenmesidir. Deneme yanılma yoluyla öğrenmeyi Thorndike daha sonra seçme ve bağlama öğrenmesi olarak tanımlamıştır. Oğrenici organizma bir çok problem durumuyla karşı karşıya kalır (kafesten kaçma,

Page 115: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 35

Page 116: EğItim Bilimleri 12

yiyeceğe ulaşma, para kazanma vb.) Problemli durumla karşılaşan organizma amaca ulaşmak için pek çok davranış yapar. Bunlardan bazıları onun amacına ulaşmasına yardım eder. Organizma da daha sonraki benzer durumlarda kendini başarıya götüren davranışları sergiler başarısız olanları ise eler. Haz ile sonuçlanan başarıiı tepkiler kalıcı hale gelir.

Öğrenme küçük adımlarla olur: Thorndike'a göre öğrenme birden bire iç görüsel olarak oluşmaz. Problem çözme süresi ardışık denemeler sonucunda yavaş yavaş kısalır. Öğrenme büyük atlamalardan çok küçük sistemli adımlarla meydana gelir.

(Cevap C)

37. Tanımlara baktığımızda organizmanın kendi davranışlarının yani kendi edimlerinin sonuçlarından öğrenmesini edimsel koşullanma olarak daha önceki çözümlerde açıklamıştık.

Organizmanın başka organizmanın davranışlarının sonuçlarından öğrenmesi ise Modelden öğrenmedir.

Organizmanın mevcut seçenekler arasından kendini amaca ulaştıracak tepkiyi deneyerek öğrenmesi de bir önceki çözümde açıkladığımız gibi deneme yanılma yoluyla öğrenmedir.

(Cevap C)

39. Bandura'ya göre gözlemci modelden beş şey öğrenmektedir. Bunlar;

Yeni bilişsel beceriler (etkili okuma, problem çözme) ve yeni Psikomotor beceriler (basketbolde turnike atmayı öğrenme)

Modeli gözlemek sonucunda önceki öğrendiği yasaklar güçlenir ya da zayıflar. Yapmaktan çekindiği davranışı model yapıp ödüllendiriliyorsa bu davranışı gösterir hale gelebilir (Sınıfta söz almaktan çekinen bir öğrencinin söz alan öğrencilerin öğretmen tarafından pekiştirildiğini görüp söz almaya çalışması)

Yeni değerler ve inançlar kazanma

Çevrenin ve eşyaların nasıl kullanılacağını öğrenme. Çocuklar çevrelerindeki eşyaları kullanmayı genellikle bu yolla öğrenirler. (Çocuğun televizyonu açıp kapamayı öğrenmesi, sofrada anne babası gibi davranması).

Modelin duygularını açıklama biçimi öğrenilebilir. (Sinirlendiğinde etraftaki eşyalara zarar veren bir babanın çocuğu da sinirlendiğinde benzer tepkiler gösterebilir.)

Korkular ise daha öncede belirttiğimiz gibi çoğunlukla tepkisel koşullanma yolu ile kazanılır.

Page 117: EğItim Bilimleri 12

38. Bandura'ya göre gözleyerek öğrenme, sadece bir kişinin diğer kişinin etkinliklerini basit olarak taklit etmesi değil, çevredeki olayları bilişsel olarak işlemesiyle kazanılan bilgidir. Bandura gözlem yoluyla öğrenme ile taklit yoluyla öğrenmenin birbirinin yerine kullanılabilecek iki kavram olmadığını açıklamıştır. O'na göre gözlem yoluyla öğrenme taklit içerebilir de içermeyebilir de. Örneğin sınavda yanındaki arkadaşının kopya çekerken yakalandığını gören bir öğrenci, kendisinin böyle bir duruma düşmemesi için, soruları kopya çekmeden kendi bilgileriyle cevaplamaya çalışır. Bu durumdaki öğrenci, gözlemleri sonucunda öğrenmiş; ancak modeli taklit etmemiştir. (N. Senemoğlu, Gelişim Öğrenme veÖğretim, s.218)

Örnekteki durumlarda da arkadaş grubu içinde sigara içenlerin itibar gördüğünü düşünen bir ergenin bunu modei alması, abisinin çalışmaları sonucunda babasından takdir gördüğünü gören çocuğun abisini model alması söz konusudur.

(Cevap D)

40. Pekiştirme tarifeleri;

Sürekli pekiştirme: En basit tarifedir. Öğrenene yeni bir şey öğretilirken kullanılır. Her doğru davranışın pekiştirilmesidir. Bu tarife davranış kazanıldıktan sonra bırakılmalıdır. Çünkü bir süre sonra pekiştirecin etkisi kalmaz. Davranış kazanıldıktan sonra diğer tarifelere geçilmelidir.

Sabit oranlı pekiştirme: Organizmanın belli sayıdaki davranışını pekiştirmedir. Öğrenciye her 5 ödevini yaptıktan sonra not verilmesi. Sorudaki I numaralı durum buna ömektir.

Sabit aralıklı pekiştirme: Organizmanın belli bir zaman dilimi içinde kalan davranışlarının pekiştirilmesi. Memurlara her ayın 15'inde maaş verilmesi. Sorudaki II numaralı durum buna ömektir.

Değişken oranlı pekiştirme: Belirli bir sayıdaki davranışın pekiştirilmesi yerine değişken sayıdaki tepkilerin pekiştirilmesidir. Örneğin 6 davranış sonunda pekiştirilme yapılacaksa; ilk önce iki

Page 118: EğItim Bilimleri 12

36- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 119: EğItim Bilimleri 12

davranıştan sonra, bir kez beş davranıştan sonra, bir kez on davranıştan sonra bir kez yedi davranıştan sonra pekiştirmenin yapılması. Sorudaki II numaralı durum buna iyi bir ömektir. Değişken aralıklı pekiştirme: Değişken zaman aralıklarıyla davranışların pekiştirilmesidir. Değişken oranlı da olduğu gibi bunda da ortalama zaman önemlidir. Sorudaki IV numaralı durum buna örnektir.

(Cevap B)

42. Ölçme gözlenen nesnelerin gözlenen özelliklerinin sayı ve sembollerle ifade edilme işlemidir. Ölçme işleminin olabilmesi için gözlem ve bu gözlem sonuçlarının sayı veya sembollerle ifade edilmesi gerekmektedir. Ölçme sonucunda gözlemlenen özellikleri hangi kurallara göre sayılarla veya sembollerle nitelendireceğimizi veya gözlenen özelliklere verilen bu sayı ve sembolleri hangi kurallara göre yorumlayacağımızı bize ölçekler bildirir. Dört çeşit ölçek vardır.

Sınıflama (adlandırma): En basit, en detaysız ve gözlem sonuçları hakkında en kaba bilgileri veren ölçek türüdür. Nesneleri belli bir yönden birbirlerine benzeyip benzemediğine göre sınıflama işidir. İnsanların erkek-kadın, evli-bekar-dul gibi kategorilere ayrılması sınıflama ölçeğine uygundur. Seçeneklere baktığımızda sadece A seçeneğinde bir sınıflama söz konusudur. Okuldaki öğrenciler sözel, sayısal, eşit ağırlık alanı kategorilerine ayrılmıştır.

Sıralama: Bu ölçek nesneleri belli bir özelliğe sahip oluşları bakımından sıraya koymakla elde edilir. Nesneler özelliğe en çok sahip olandan en az sahip olana doğru ya da bunun tersi biçimde sıralanır ve sonra da bu sıralara sayılar verilir. Bu ölçekte 1., 2. veya en çok, en az gibi sıralar vardır. Sorudaki B seçeneği bu ölçeğe örnek oluşturur.

Page 120: EğItim Bilimleri 12

41.Uzun süreli bellek öğrendiğimiz bilgiyi uzun süre depoladığımız bölümdür. Uzun süreli belleğin bölümleri;

Anısal bellek: Kişisel yaşantımızın depolandığı bölümdür. Bu bölüm otobiyografik bir işlev görür. Başımızdan geçen olaylar, şakalar, dedikodular, yani kişisel yaşamımızla ilgili yaşantılar bu bölümde saklanır.

Anlamsal bellek: Konu alanlarının kavramları, olguların, genellemelerin, kuralların depolandığı bölümdür.

İşlemsel bellek: Herhangi bir şeyin nasıl yapılacağına ilişkin bilgilerin saklandığı bölümdür. Yüzme, bisiklet binme vb. Bu bölümün oluşumu zaman alır ancak bir kez meydana geldiğinde güçlü bir kalıcılığa ve hatırlanmaya sahiptir.

(Cevap D)

Eşit aralıklı: Nesnelerin belli bir başlangıç noktasına göre ve belli bir özelliğe sahip oluş derecesi bakımından eşit aralıklarla sıralandığı ya da sıralar arasındaki farkların eşit olduğu düşünülürse sıralama ölçeğinden eşit aralıklı ölçeğe geçilmiş olunur.Bu ölçekte tanımlanmış değişmez bir birim vardır. Ölçek başlangıç noktasından itibaren bu birimle eşit olarak bölmelenmiştir. Bu ölçeklerdeki başlangıç noktası yani sıfır ölçmeci tarafından belirlenir ve bu başlangıç noktası (sıfır)ölçülen özelliğin olmaması anlamına gelımez (matematik dersinden sıfır alan öğrenci için matematikten hiçbir şey bilmiyor denemez). Bu ölçekte başlangıç keyfi belirlenir ve bu noktanın sağa sola kaydırılması sonucu değiştirmez. Bu ölçekte ölçme sonuçlarının birbirine oranı, değişkenin gerçek değerinin oranına eşit değildir. D ve E seçenekleri bu ölçek için birer örnektir.

Oranlı: Eşit aralıklı ölçekteki keyfi sıfır yerine doğal bir sıfır noktası konabilirse elde edilen ölçek oranlı olur. Bu ölçekteki sıfır yani başlangıç noktası mutlak bir yokluğu ifade eder. Bu ölçekler üzerinde oranlı karşılaştırmalar yapılabilir. Bir değişkenin iki gerçek değerinin birbirine oranı bu değerlere

Page 121: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 37

Page 122: EğItim Bilimleri 12

karşılık gelen ölçme sonuçlarına oranına eşittir. (Ahmet 200cm Mehmet 100cm boyunda ölçülmüş ise biz Ahmet Mehmet'in iki katı uzunluktadır diyebiliriz.) Bu ölçek üzerinde her türlü matematiksel işlem yapıiabilir. Sorudaki C seçeneği oranlı ölçekle verilmiştir.

(Cevap A)

tn'o tvÜJ

m

43. Eğitim ortamında ölçme ve değerlendirmenin çeşitli ÎJj işlevleri vardır. Eğitim ortamında hedeflere "g ulaşmak yani öğrencilere istendik davranış :E değişiklikleri kazandırmak için çeşitli yöntem, >~ teknik, araç ve gereçler kullanılır. Olçme sonuçları da bize hedeflere ulaşımla derecesini göstermesi açısından kullanılan bu yöntem, teknik, araç ve gereçlerin ne derecede işler olduğu konusunda fikir verir. Eğitim sürecinde yapılan ölçmelerde önemli olan öğrencileri seçmek ya da onların seviyelerini belirlemek değildir. Ölçme ve değerlendirme işlemlerinin asıl işlevi eğitim sürecini, bu süreçteki iş lemler i , bu süreçteki öğret ic i ler i değerlendirmektir. Ölçme ve değerlendirme eğitim sürecine iyileştirici önlemler almak için veri sağlar. Eğitim aksaklıkiarını ve yanlışlarını gösterir. Eğitimde ölçme ve değerlendirmede asıl amaç yoi gösterici olmasıdır. Ölçme değerlendirme eğitim sürecinin işleyişinin kontrolü, eksik veya yanlış hedef dayranışların tekrarı veya onarılması amaçlıdır. Ünitedeki öğrenme eksiklikleri daha ileri öğrenmeleri etkilemeden giderilmelidir. Ölçme ve değerlendirme eğitimde amaç değil araçtır.

(Cevap D)

44. Değerlendirmeyi yönelik olduğu amaca göre Diagnostik(tanılayıcı), Summatif (düzey belirleyici) ve Formatif (biçimlendirici) olmak üzere üçe ayırabiliriz.

Diagnostik değerlendirmeler. Tanılayıcı değeriendirmeler olarak da adlandırılır. Bu değerlendirmeler eğitim süreci başında öğrencilerin giriş özelliklerini yani hazırbulunuşluk derecelerini belirlemek için yapılır. Eğitim sürecini planlamaya ona yön vermeye yönelik tasarlanan değerlendirmelerdir. Dershanelerin yaptıkları seviye tespit sınavları buna örnek olabilir.

Formatif değerlendirmeler: Biçimlendirici değerlendirmeler de denir. Eğitim süreci içinde eğitim devam ederken eğitim eksikliklerinin ve öğrenme güçlüklerinin saptanması ve bu güçlüklerin giderilmesi için yapılır. Dönüt sağlamak amacıyla tasarlanan değerlendirmelerdir. izleme testleri, quizler, ara sınavlar, vizeler vb.

Summatif değerlendirmeler: Düzey belirleyici, eğitim süreci sonunda bir değer biçme, bir bitiş (final) notu vermek için tasarlanan değerlendirmelerdir. Öğrenci hakkında bir karara varmak, başarısını ve öğrenme düzeyini belirlemek için yapılır.Final sınavları, bir kurs sonunda yapılan sertifika sınavları vb.

Seçeneklerde verilen değerlendirme durumlarına bakarsak A, B, C ve E seçeneklerindeki değerlendirmeler Summatif yani düzey belirleyici değerlendirmelerdir. D seçeneğinde ise Formatif bir değerlendirme söz konusudur.

(Cevap D)

45. Hedeflerin aşamalı sınıflandırması ile ilgili geçmiş KPSS'İ9rde oldukça fazla soru yer aldı. Eğitimde hedefleri bilişsel alan, duyuşsal alan ve psikomotor alan olarak sınıflayabiliriz. Bir sorunun ne tür ve hangi düzeyde bir davranış ölçtüğü, sorunun soruluş biçimi ve soruyu cevaplandıran öğrencilerin yetişmişlik düzeyi ve önceki yaşantıları gibi etkenlere bağlı olarak belirlenebilir.

Bilişsel alan hedefleri 6 basamakta sıralanabilir.

Bilgi: Öğrenciden gördüğünde hatırlaması, sorulduğunda söyiemesi beklenir. Bir alana özgü bilgiler, bir alana özgü bilgiierle uğraşma araçları ve yollarının bilgisi, evrensellerin ve soyutlamaların bilgisi. Bilgi düzeyinde geliştirdiği davranışlar anlamadan daha çok ezberlemeyi vurgular. A, C, D ve E seçeneklerindeki sorular bilgi basamağında olan bir davranışı ölçmeye yöneliktir.

Kavrama: Öğrencinin öğrendiği bilgiyi kendine göre

Page 123: EğItim Bilimleri 12

38- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 124: EğItim Bilimleri 12

ifadelendirmesi beklenmektedir. Kavrama düzeyinde öğrencinin önceden öğrendiklerinin yeni bir biçimde, yeni bir düzenlemeyle sunması ya da farklı biçimlerde ve düzenlemelerde gördüğünde tanınnası gerekir. Kavrama basamağı çeviri, yorumlama ve ötelemeden oluşur. Kavrama basamağında öğrenci; dönüştürme, çevirme, gerekçe belirleme, savunma, ayırt etme, izah etme, açıklama ve tahminde bulunma gibi davranışları yapabilir. B seçeneğindeki soru da kavrama düzeyinde yorumlama gerektiren bir sorudur. Uygulama: Öğrencinin öğrendiği bilgiyi kullanması, değişiküğe uğratması, yeniden oluşturması beklenmektedir. Daha önce öğrenilenlerin yeni durumlarda kullanılmasıdır. Bilginin olgular, kavramlar, yöntemler, ilkeler ve kuramlar gibi yönlerini yeni durumlara uygulamayı gerektirir. Uygulama basamağında öğrenci; bütünüyle değiştirme, değişikliğe uğratma, hesaplama, ilave etme, ekleme, ispat etme, kullanma ve üretme gibi eylemleri gerçekleştirebilir.

Analiz: Öğrenciden öğrendiği bilgiyi, ana hatlarıyla belirlemesi, ayrıştırması ve bunu nakletmesi beklenmektedir. Kavrama-analiz ve analiz-değerlendirme arasında kesin çizgiler çizmek zordur. Kavrama materyalin içeriği ile ilgili iken analiz hem içerik hem de örüntüyle ilgilidir. Öğelere dönük analiz, ilişkilere dönük analiz ve örgütleme ilkelere dönük analiz. Analiz basamağında öğrenci; parçalarına ayırma, bölme, dağıtma, ayırma, resimlendirme, sonuç çıkarma, ayırt etme, seçme ve bağlantı kurma gibi davranışları yapabilir.

Sentez: Öğrenciden öğrendiği bilgiye yaratıcılığını da kullanarak yenilerini eklemesi bilgilerini birleştirip bütünleştirerek, özgün bir muhteva oluşturması, bilgilerini başkalarına rahatlıkla ve kendi yöntemini kullanarak aktarması beklenir. Sentezde bir özgünlük olmalıdır. Sentez basamağında öğrenci, sınıflandırma, birleştirme, tasarlama, desenleme, organize etme, hazırlama ve yönetme gibi davranışları yapabilir.

Değerlendirme: Değerlendirme belli bir amaç doğrultusunda belli ölçütler kullanarak bir şeyin değerinin bilinçli bir şekilde yargılanmasını içerir. Değerlendirme basamağında öğrenciden öğrendiği bilgilerden yeni bilgiler üretmesi, bulması, icat etmesi, yaratması beklenmektedir. Değerlendire basamağında öğrenci, değer biçme, başka bir olgu ya da nesne ile karşılaştırma, sonuçlandırma, çelişkileri bulma, yargılama ve nitelendirme gibi davranışları yapabilir.

(Cevap B)

46. Kısa cevaplı testler ve yazılı yoklamaların özelliklerine kısaca değinecek olursak.

Yazılı yoklamalar, yazılı olarak verilen birkaç sorunun yine yazılı olarak cevaplandırılması istenilen sınavlardır. Cevaplar yazılı olarak verildiğinde cevaplayıcı istediği cevabı verebilir, cevaplar yoruma açıktır. Ayrıca puanlamasının uzun zaman alması ve güç olması önemli puanlama hatalarına sebep olur ve puanlayıcıya taktir hakkı bırakır. Bunlar yazılı yoklamalar istenilmeyen özelikleridir. Bunun dışında öğrenci sınav süresinin büyük bir kısmını vereceği cevabı düzenleme ve yazmaya ayırır. Bu sebepten dolayı uzun cevaplı sorulardan belli bir süre içerisinde sınırlı sayıda sorulabilir. Bu durum da uzun cevaplı testlerin güvenirlik ve geçerliğini olumsuz yönde etkiler. Bu sınırlıklarının yanında uzun cevap l ı tes t le rden vazgeçilememesinin en büyük nedeni bu tür sınavların öğrencilerin sentez ve değerlendirme gibi üst düzey bilişsel becerilerini ölçmek için oldukça uygun oluşudur. Ayrıca bu sınavlar öğretmene uygulama aşamasında kolaylık sağlar.

Kısa cevaplı testler ise cevaplayıcının bir rakam bir kelime yada en çok bir cümle ile cevaplandırdığı sorulardan oluşan sınavlardır. Kısa cevaplı testler başlıca iki madde formunda yazılabilir. Bunlardan biri boşluk doldurma olarak bilinen eksik köklü maddelerdir. Öğrencinin vereceği cevapların soru (madde) kökünde bırakılan boşluğa yazılması istenir. Diğeri ise kökü soru ifadesiyle biten maddelerdir. Cevaplar kısa olduğundan cevaplama zamanı kısa değildir bu nedenlerde soru sayısı yazılı yoklamalara göre daha çoktur. Bu bilgilere göre yazılı yoklamalar kısa cevaplı testlere göre daha subjektiftir, daha az soru sorulabilir, puanlaması daha zordur. Yazılı yoklamaların kısa cevaplı testlere en üstün yönü üst düzey hedef davranışları yoklayabilmesidir.

(Cevap C)

47. Yazılı yoklamalarda öğrenci sınav süresinin büyük bir kismını soruların cevabını yazmaya ayırır. Belli bir sınav süresinde bu tip sorulardan çok sayıda sorulamayacağı için güvenirliği dolayısıyla da geçerliği düşüktür. Puanlamasının subjektif olması güvenirlik ve geçerliği düşüren bir diğer etkendir. Bunca sınırlıklara rağmen yazılı yoklamalar eğitim sürecinde çok sık kullanılır. Bunun ilk nedeni yasaldır ilgili yönetmelik gereği bir dönem boyunca yapılabilecek test sınırlıdır. Diğer bir nedeni de

Page 125: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 39

Page 126: EğItim Bilimleri 12

öğrencilerin özellikle sentez yeteneklerini ölçebilecek başka bir araç olmamasıdır. Üst düzey hedef davranışların ölçülmesinde yazılı yoklamalar idealdir. Örneğin öğrencinin özgün bir içerik meydana getirmesi, bir kompozisyon yazması başka birteknikie ölçülebilecek özellikler değildir.

(Cevap A)

48. Ölçme hatası gözlenen niteliğin gerçek değeri ile 5! ölçüm sonuçları arasındaki farktır. Ölçme hataları 'g sabit hata, sistematik hata ve rasgele hata olmak üzere üç türlüdür. Sabit hatada ölçme sonucuna karışan hata her ölçmede aynı miktardadır. (Terazinin üzerine konan her ağırlığı 1 kg. eksik tartması, öğretmenin her cevap kağıdına 5'er puan fazladan vermesi vb.) Sistematik hata her ölçmede belli oranda artan ya da azalan hatalardır. (Öğretmenin 50 alanlara 5, 70 alanlara 10 puan fazla vermesi, terazinin 10 kg ve üstü ağırlıkları 5 kg eksik tartması vb.) Rasgele hatalar ise ölçüm sonucuna karışan, kaynağı belli olmayan hatalardır. Ölçmede güvenirlik de hatasız ölçme yapabilmedir. Ölçmede güvenirlik ölçme sonuçları ile ilgilidir. Güvenilir dersek sonuçların güvenirliğinden bahsetmiş oluruz. Güvenirlik ölçme sonuçlarının rasgele hatalardan arınıklık derecesidir. Sabit ve sistematik hataların güvenirliği etkilememesinin nedeni ise bu hataların kaynağının belli olması ve ölçme sonuçlarından çıkarılabilmesidir.

(Cevap B)

49. Test sonuçlarının dağılımı hakkında yorum yapabilmek ve test sonuçlarını genel olarak değerlendirebilmek için merkezi yığılım ve merkezi dağılım ölçülerini kullanırız. Merkezi yığılım ölçüleri, Mod, Ortanca ve Aritmetik ortalamadır. Merkezi yığılım ölçüleri vasat ölçüler olarak ta adlandırılır. Merkezi yığılım ölçüleri ölçüm sonuçlarının hangi puaniar arasında toplandığı hakkında bilgi verir. Bunlardan en basiti ve en kaba bilgi vereni mod değeridir. Mod dağılım içinde en çok tekrarlanan değer yani frekans değeri en büyük olan ölçümdür. Ortanca ise sıralanmış ölçümler arasında tam ortada olan ölçümdür. Ölçümlerin yarısını üstünde yarısını altında tutan değerdir. Aritmetik ortalama ise yığılım hakkında en detaylı bilgiyi veren ölçüttür. Ölçümlerin toplamının ölçüm sayısına bölümü ile bulunur. Dağılım ya da yayılma ölçüleri ise ölçüm sonuçlarının homojenliği, heterojenliği ya da ortalamadan ne kadar uzaklara yayıldığını betimlemede kullanılan ölçütlerdir. En çok kullanılan yayılma ölçüleri ranj, çeyrek sapma ve standart sapmadır. Ranj ölçüm sonuçlarındaki en yüksek değer ile en düşük değer arasındaki farktır. Ranj değeri büyüdükçe ölçümler heterojenleşir, küçüldükçe homojenleşir. Ancak ranj dağılım hakkında kaba bir bilgi verir. Standart sapma en detaylı bilgiyi veren dağılım ölçüsüdür. Ölçümlerin ortalama etrafında ne derece yayıldığını gösterir. Standart sapma değeri büyüdükçe ölçümler heterojenleşir. Bu kısa hatırlatmadan sonra şimdi sorumuza dönelim

Testlerin dağılımlarına baktığımızda en heterojen testin 1 olduğunu görürüz (standart sapma değeri en büyük olan). Homojen gruplar ya da ölçümleri sonuçları heterojen olanlara göre güvenirliği daha düşüktür. Çünkü güvenirlik aynı zamanda grup üyelerinin farklı ölçümler arasında sırası ile de ilgilidir. Mesela yapılan bir testte 1. olan bir kişinin bu testin bir süre sonra yapılan ikinci ve üçüncü tekrarlarında ya da eşdeğerinin uygulanmasında 1. ya da buna yakın bir sırada yer alması gerekir. Eğer farklı uygulamalar arasında sıralarda çok büyük değişiklikler olursa sonuçlar yeterli güvenirlikte değildir. Buna göre homojen gruplar birbirilerine yakın özellikler gösterdikleri için farklı ölçümlerde sıralarda büyük değişiklikler olur. Yani heterojen gruplar üzerinde yapılan ölçmeler daha güvenilir sonuçlar verir. Testlerden de en heterojeninin güvenirliğinin daha yüksek olması beklenir.

(Cevap A)

Page 127: EğItim Bilimleri 12

40- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 128: EğItim Bilimleri 12

50. Yığılımlara baktığımızda bu konudakullanabileceğimiz basit bir formül vardır çarpıklık

Çarpıklık= 3.(Ortalama - Ortanca) / standart sapma Buna göre 1. testin çarpıklığı 3.(45-15)/15= 6

2. testin çarpıklığı 3.(60-80)/2= -30

3. testin çarpıklığı 3.(55-55)/5= 04. testin çarpıklığı 3.(70-65)/7= 2,142. testin çarpıklığı 3. (80-40)/4= 15

Çarpıklık değeri büyüdükçe garafik sola yığımlı, sağaçarpık bir hal alır. Sola yığımlı testler de zor testlerdir. Çarpıklığın negatif olduğu ölçümlerin grafikleri de sağa yığımlı, sola çarpık grafiklerdir. Bu testler kolay testlerdir. Buna göre 2. testin çarpıklık değeri negatif olduğu için bu testin grafiği sağayığımlı, solaçarpıktır.

(Cevap B)

uygulama arasındaki zaman ölçülen bireylerin önemli ölçüde değişmelerine yetmeyecek hem de b i r i nc i uygu lamada ver i l en cevap la r ın hatırlanmasına izin vermeyecek uzunlukta olmalı. Bu yol la bulunan katsayı değerine kararlık katsayısı denir.

TEST YARILAMA YÖNTEMİ: Bir testi bir gruba bir defa uyguladıktan sonra biri diğerinin eşdeğeri olabilecek şekilde iki kısma ayrılması ile ayrılan kısımlara ait puan dağılımlarının korelasyonunu bulma. Bu yolla hesaplanan değer testin iç tutarlık katsayısı değeridir . Ayrıca KR20 ve KR21 formülleri ile hesaplanan değerlerde iç tutarlık katsayısını verir.

Örnekte de öğretmen hazırladığı testi gruba iki kez uygulayıp sonuçlar arasındaki korelasyonu bulmuştur . Bulduğu değer test in karar l ık katsayısıdır.

(Cevap C)

Page 129: EğItim Bilimleri 12

51. Normal dağılımlar çarpıklık değeri sıfır olan,ortalama ve ortancası birbirine eşit olandağılımlardır. 3. testin ortalama ve ortancadeğerleri birbir ine eşitt ir . Bu dağılımın çarpıklık §değeri sıfırdır ve normal bir dağıtım gösterir. .§>

(CevapC)

Page 130: EğItim Bilimleri 12

52. Yukarıda da belirttiğimiz gibi güvenirlik ölçüm sonuçlar ının rasgele hata lardan ar ınık l ık derecesidir. Bir ölçme aracı aynı özelliği her uygulandığında aynı sonucu verecek tarzda ölçüyorsa güvenilirdir. Bir ölçme işlemine ne kadar hata karışırsa ölçmedeki tutarlılık ve kararlılık o oranda azalır. Hata miktarı arttıkça güvenilirlik düşer. Güvenirliği kestirmek için kullanılan başlıca yöntemler ve bu yollarla elde edilen katsayı değerleri şunlardır.

EŞDEĞER TESTLER YÖNTEMİ: Bir testin iki eşdeğer formunun(madde sayısı, niteliği ve ölçtükleri davranışlar bakımından birbirine denk ) aynı gruba ayn ı zam anda ya da f a r k l ı zam an l a r da uygulanması ile elde edilecek ölçüm sonuçları arasındaki korelasyon katsayısıdır. Bu katsayı değeri eşdeğerlikkatsayısıolarak adlandırılır.

TEST TEKRAR TEST YÖNTEMİ: Aynı testin aynı gruba değişik zamanlarda iki defa uygulanışı ile ifade edilecek sonuçların korelasyonunu bulma. Iki

53. Güvenilir ve geçerliliği yüksek bir test için test maddelerinin iyi düzeyde olması gerekir. Madde analizi de bir testteki maddelerin kalitesi ve istendik yönde birtest geliştirmek için kullanılır.

Madde güçlüğü maddeyi doğru cevaplayan öğrenci sayısının testi alan tüm öğrenci sayısına bölümü ile bulunur. Madde güçlüğü o maddeyi doğru cevaplandıran öğrencilerin oranıdır. Sorudaki gibi üst grup ve alt grup olarak ayrılan maddelerin güçlüğü de üst ve alt gruptan o maddeye doğru cevaplandıran öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısına bölünerek bulunur.

Buna göre 1. sorunun güçlüğü 32/100 = 0,322. sorunun güçlüğü 6/100 = 0,063. sorunun güçlüğü 54/100= 0,544. sorunun güçlüğü 24/100 = 0,24

5. sorunun güçlüğü 10/100 = 0,10oiarak bulunur.

(Cevap A)

Page 131: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 41

Page 132: EğItim Bilimleri 12

54. Madde analizi hesaplanırken öğrenciler aldıkları puanlara göre sıralanır ve hesaplama açısından kolaylık için üst sıradaki belli öğrenci ile alt sıradaki belli öğrenciler üst grup olarak belirlenir. Üst gruptaki öğrencilerin alt gruptakine göre öğrenme düzeyleri daha iyidir. iyi bir maddenin de bilen ile bilmeyeni ayırt etmesi istenir. Ancak madde bu şekilde işe yarar. Maddenin ayırt ediciliğinin iyi düzeyde olması içinde üst gruptan daha çok öğrencinin bu maddeye doğru cevap vermesi beklenir. Sorudaki şekilde üst grup ve alt gruba ayrılmış ölçümlerde madde ayırt ediciliği şu basit formülle hesaplanabilir.

(üst gruptan doğru cevaplayanların sayısı- alt gruptan doğru cevaplayanların sayısı) / toplam öğrenci sayısının yarısı (gruplardan birinin öğrenci sayısı)

Buna göre sorudaki maddelerin ayırt edicilik dereceleri

soruiçin (12-20)/50 = -0,16

soru için (4-2)/50 = 0,04

soru için (28-26)/50 = 0,04

soru için (20-4)/50 = 0,32

soru için (5-5)/50 = 0

madde ayırt edicilik düzeyinin 0,20 den düşük olmaması tercih edilir. Medde ayırt edicili düzeyi negatif olan maddeler test formundan kesinlikle çıkarılmalıdır.

(Cevap A)

55. Madde güçlük düzeyi 0 ile 1 arasındadır. Güçlük düzeyi 1'e yaklaştıkça soru kolaylaşır; O'a yaklaştıkça güçleşir. Asıl test formu için kullanılacak maddelerin güçlükleri tamamen amaca bağlı olarak seçilir. Örneğin müracaat edenin çok seçilecek kişinin az olduğu seçme sınavları için güç maddeler tercih edilir. Soruda da böyle bir seçme sınavı için aranacak madde sorulmaktadır. Böyle bir sınavda kullanılacak madde elbette ayırt ediciliği yüksek, güçlüğü ise zor veya zora yakm olmalıdır.

(Cevap D)

Q ili

56. Standart puanlar bireylerin başarılarının karşılaştırılmasında ve yorumlanmasında önemli bir yer tutar. Standart puan bireyin puanının ortalamadan farkının standart sapmaya bölünerek bulunur. Standart puan kişinin puanının standart kayma birimi cinsinden ifade etmektedir. En sık kullanılan standart puanlar z ve t puanlarıdır. Z puanı

Z = (Kişinin puanı - Aritmetik ortalama) / standart sapma formülü ile hesaplanır.

Sorudaki verilere göre öğrencinin z standart puanını hesaplarsak;

Z= (40-

60)/5 Z= -

20/5

Z= -4 bulunur.

(Cevap B)

57. Ölçülen nesnenin gerçek değeri ile ölçme sonucunda elde edilen değer arasındaki farka ölçme hatası denir. Ölçme sonuçlarına istenmeyen değişkenlerin karışması. Kim hangi özelliği hangi araç ile ölçerse ölçsün ölçmede hata yapılacaktır. Ölçme sonuçları üzerinde gerçek ölçümden söz edilemez. Bir ölçmede yapılan hata kullanılan birimin yarısı kadardır. Birim ne kadar küçültülürse hata miktarı o kadar azalır. Hata kaynakları: Ölçmeyi yapan kişiden kaynaklanan hataiar.

Ölçme aracından kaynaklanan hatalar.(sorularınokunaksız ve anlaşılmaz olması)

Ölçmenin yapıldığı ortamdan kaynaklanan

hatalar.(uygun olmayan ortamlar)

Ölçülen özellikten kaynaklanan hatalar.

Ölçmenin yönteminden kaynaklanan hatalar.

(yazılıyoklama, test vb)

Sorunun seçeneklerine bakarsak testin olmasıgerekenden az sayıda sorudan oluşturulması testinkendisinden yani ölçme aracından kaynaklanan birhatadır.

Test yönergesi testin uygulanmasını kolayiaştıranve netleştiren bir etkendir. Uygulamayönergesindeki hatalar ortamdan kaynaklanan birhatadır. Aynı şekilde sınav salonunun ısı,

Page 133: EğItim Bilimleri 12

ışıkdurumu, sınav esnasındaki kopya ve sınavın çokerken saatlere konması uygulama ortamındankaynaklanan hatalardır.

(Cevap A)

Page 134: EğItim Bilimleri 12

42- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 135: EğItim Bilimleri 12

58. Gözlenmiş tek bir puan ölçmenin hatası hakkında bilgi vermez. Hataların büyüklüğünü araştırmak için aynı kişi ile ilgili iki ya da daha çok gözleme sahip olmalıyız. Eğer aynı araçla ya da testle bir birey için sonsuz sayıda ölçme yapılsa o bireyin aldığı puanlar belli bir dağılım gösterecektir. Bu kişinin ortalaması bireyin evren puanının iyi bir tahminidir. Böyle bir dağılımın standart kayması ölçmenin standart hatası olarak adlandırılır. Elde edilmiş puan dağılımının standart kayması ve puanların güvenirliği bilinirse ölçmenin standart hatası tahmin edilebilir. Ölçmenin standart hatasını diğer güvenirlik kestirme yöntemlerinden ayıran en büyük fark standart hatada bulunan değerin test puanı cinsinden olmasıdır. Böylece standart hata değeri test puanlarına ekienerek ve çıkartılarak puanların güven aralıkları hesaplanır. Standart hata şu formülle hesaplanır:

Sem =sVl-rS: Standart sapma

r: güvenirlik katsayısı

Puanların güven aralıklarını hesaplanması ise

%68 olasılıkla puana 1 standart hata puanı ekleyipçıkararak

%95 olasılıkla puana 2 standart hata puanı ekleyip

çıkararak%99 olasılıkla puana 3 standart hata puanı ekleyipçıkararak

puanların üst sınırı (alınabilecek maksimum puan)ve alt sınırı (alınabilecek minimum puan) bulunur.

Soru için ilk önce Sem (standart hata) değerinihesaplayalım

Sem =6^/1-0,75

Sem = 6^/0,25

Sem = 6. 0,5 = 3

bulunur.

Buna göre % 68 olasılıkla puanın alabileceği en

düşük değeri yani alt sınırı bulmak için puandan 1

standart hata puanı değeri çıkartılır. Öğrencinin

puanı 90 ise = 90-1.(Sem) = 90-6 = 84

(Cevap E)

59. Sınama durumları öğrencide gözlemeye karar verdiğimiz istendik davranışların kazanılıp kazanılmadığı hakkında bir yargıya varma işidir.Yetiştirilen öğrencinin istendik davranışlara sahip olup olmadığına bakarak sınama durumlarını düzenleyebiliriz. Bu amaçla her davranışı yoklayan bir ölçme aracı ya da test maddesi ile davranışın öğrenilip öğrenilmediğini ortaya çıkarmak olası görülmektedir. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.155) Eğitim öğrencilere istendik davranış kazandırma sürecidir. Eğitim programları öğrencileri istendik yönde yetiştirmek için hazırlanan programlardır. Eğitim programının işlerliği de öğrencilerin öğrenme-öğretme süreçlerinde kazandıkları davranışların tespit edilmesi ile mümkündür. Öğrencilerin program sonundaki mevcut kazanımlarını tespit etmek de öğrencilerin eğitim süreci başındaki özellikleri ile eğitim süreci sonundaki özelliklerinin karşılaştırılması ile mümkündür. Eğitim sürecinin başında öğrenci özelliklerini tespit etmek, eğitim süreci devam ederken öğrenci eksikliklerini tespit etmek ya da eğitim süreci sonunda öğrencilerin bu süreçten kazanımlarını tespit etmek amacıyla yapılan tüm ölçmeler eğitim programının sınama öğesi içinde değerlendirilir.

(Cevap A)

60. Planlı eğitim etkinlikleri için ayrılan zamanın sınırlı olması nedeniyle eğitimle kazandırılması mümkün özellikler arasında en önemli sayılanlar belirlenerek uygun önlemlerle öğrenciye kazandırılmaya çalışılmalıdır. Eğitimde hedefler, öğretimi yönlendirtnesi, öğretme-öğrenme işleminin yapılmasını ortaya koyması ve ölçmelere kılavuzluk etmesi açısından gerekli görülmektedir. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.105) Eğitim programının hedef boyutunu araştırırken cevaplandırılması gereken soru 'bireyleri niçin eğitiyoruz' dur. Eğitim programı öğrenciye okulda ve okul dışında planlı etkinlikler yolu ile sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir. Düzenlenen bu öğrenme yaşantıları sonunda öğrencide görmek istediğimiz özellikler ya da bu öğrenme yaşantılarının öğrencide meydana getirmesini planladığımız davranış değişiklikleri eğitim sürecimizin hedef boyutunu oluşturmaktadır. Öğrencilere ne öğretelim? Öğrencilerde bu eğitim programı sonunda hangi davranışları görmek istiyoruz? Sorularının cevabı eğitim programlarının hedef boyutunu oluşturmaktadır.

(Cevap E)

Page 136: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 43

Page 137: EğItim Bilimleri 12

61. Hedefler yetiştirilmek bireylerde bulunması uygun görülen ve istenen, eğitim yoluyla kazandırılabilir istendik niteliklerdir. Bu nitelikler bilgiler, beceriler, ilgiler, tutumlar alışkanlıklar vb. olabilir. Eğitimde hedefler tek boyutlu değildir yani örneğin öğrencilerde sadece zihinsel beceriler geliştirilmesi amaçlanmaz. Eğitim kapsamlı bir süreçtir ve bu süreç içerisinde öğrencilere kazandırılmak istenen davranış değişiklikleri ya da davranışlar farklı alanlarda ya da bu alanların birkaçında birden bulunabilir. Örneğin öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak ve öğrencilere toplama işlemini öğretmek birbirinden farklı nitelikte hedeflerdir. Hedefler üç aianda toplanabilir. Bilişsel Alan, Duyuşsal Alan ve Devinişsel (Psikomotor) Alan. Bilişsel alan zihinsel öğrenmelerin çoğunlukta olduğu ve zihinsel yetilerin geliştirilmesinin amaçlandığı hedef alanıdır. Duyuşsal alan sevgi, ilgi, güdülenmişlik gibi duyuşsal yönlerin baskın olduğu alandır. Devinişsel alan ise zihin ve kas koordinasyonu gerektiren becerilerin yoğun olduğu hedef alanıdır. Oğretme için tek bir yol yoktur ya da tek bir öğretme yolu ve tekniği ile amaçlara yeterince ulaşılamaz. Kazandırılması planlanan hedeflerin niteliği ve öğrenci özellikleri gibi bir çok etken öğretim metot ve yöntem seçimini etkilemektedir. Öğrenme öğretme süreçleri öğrenci yaşantıları temelli olduğu için hedeflere ulaşmak için öğretme aktivitelerinde öğrencilere yaşantı zenginliği sunulmalıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi öğretim hedefleri nitelikleri bakımından birbirinden farklıdır. Devinişsel bir beceriyi kazandırmak için öğrenciye bu becerinin gösterilmesi ve öğrenciye uygulama imkanı sunulması gerekirken bilişsel beceriler için ise anlatım yeterli gelebilmektedir. Öğretim hedeflerinin farklı alanlardan olması öğretim etkinliklerinin çeşitlendirilmesini gerektirir.

(Cevap E)

62. Programlarının içerik boyutunda 'Öğrencileri hedefiere ulaştırmak için ne öğretmelidir?' sorusuna yanıt aranmaktadır. Programın içerik öğesinde konuların düzenlenmesi söz konusudur. Bu düzenlemenin nasıl olması gerektiğine ilişkin farklı yaklaşımlar söz konusudur.

İçerik düzenlemede farklı yaklaşımlar;

Doğrusal programlama yaklaşımı: Birbiri ile ardışık sıralı, yakın ilişkili, ve zorunlu ya da ön koşul öğrenmelerin ağırlıklı oiduğu konuların düzenlenmesinde doğrusal programlama yaklaşımı kullanılır. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.127)

Sarmal programlama yaklaşımı: Bu yaklaşımda konular doğrusal bir düzen izlemez. Konular yeri geldikçe tekrar edilebilir. Bu yaklaşım daha esnektir. Konuların zamanı ve yeri geldiğinde tekrar tekrar öğretilmesi söz konusudur. Dil öğretim programlarının içeriğinin düzenlenmesinde kullanılır.

Modüler programlama yaklaşımı: içerik düzenlenirken konular öbekler halinde düzenlenir. Bu öbeklerin (ya da modüllerin) birbiriyle ilişkili olması beklenemez. Öğrenme üniteleri modüllere ayrılır. Her modül kendi içinde doğrusal, sarmal ya da farklı yaklaşımla düzenlenebilir. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.127)

Piramit ve Çekirdek programlama yaklaşımı:Piramit yaklaşımı ilk yıllarda geniş tabanlı konuların olduğu uzmanlaşmanın küçük birimlerde olduğu yaklaşımdır. Çekirdek yaklaşımında ise piramitte olduğu gibi her öğrenci tarafından alınması gereken ortak çekirdek konular vardır. Bu çekirdek etrafında her öğrenci kendi ilgi ve istekleri doğrultusunda ders alabilir.

Konu ağı proje merkezli programlama yaklaşımı: Bu yaklaşımda öğrenci almak istediği konulara kendi başına ya da bir grup olarak karar verir. Bu yaklaşımda öğrencilere konular bir harita gibi verilir ve belirli zamanlarda nerelerde olmaları gerektiği söylenir. Bu yaklaşımda konular küçük projeler olarak da belirlenebilir. Konu seçimi açısından öğrenciye esneklik diğerlerine göre daha fazladır.

Sorgulama merkezli programlama yaklaşımı: îçeriğin öğrencilerin sorularına göre oluşturulduğu yaklaşımdır. Bu yaklaşımın temelinde öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi ve sorularına yanıt verilmesi gerektiğini benimseyen felsefi görüş yatmaktadır.

(Cevap A)

Page 138: EğItim Bilimleri 12

44- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 139: EğItim Bilimleri 12

63. Eğitim programlarının geliştirilmesi aşamalarında felsefeden yararlanılır. Özellikle program tasarımının ortaya konması ve hedeflerin belirlenmesi aşamalarında felsefe yol gösterici niteliktedir. Felsefe genel düşünce tarzını, program hedeflerini ve konularını etkilediğinden program geliştirme süreçlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Başlıca felsefelere kısaca değinecek olursak; İdealizm, gerçekçiliği ruhsal sayan birfelsefedir. Bu görüşe göre gerçeğe giden yol sadece bilimsel yöntem değildir. Sezgisel düşünme bilimsel yöntem kadar önemli bir yer tutar. Değerler mutlaktır ve değişmez bir yapıya sahiptir. Bu felsefeye göre de okul kültürel mirası oluşturan değerleri öğretmelidir. Realizm felsefesine göre ise varolan her şey gerçektir. Dış dünya insanın algılarından bağımsızdır ve maddenin varlığına olan inanç temeldir. idealist görüşe karşıt olarak ortaya atılmıştır. Pragmatist felsefe ise bir fikrin, bir inancın ve bir hipotezin sonuçlarını değerlendirerek gerçeğe varma yoludur. Eğitim felsefelerinin temelinde ise; daimicilikte realizm, esasicilikte idealizm ve realizm, İlerlemecilik ve yeniden kurmacılıkta da pragmatizm vardır.

(Cevap C)

programlarında sadece öğretime konu olan dersle ilgili aktiviteler yer alırken eğitim programının kapsama alanı daha geniştir.

(Cevap E)

65. Eğitim durumları, program geliştirme çabalarının süreç boyutunu oluşturmaktadır. Oğrencilere istenen davranışların kazandırılmasını sağlayan öğrenme yaşantılarının düzenlenmesi bu aşamada ele alınmaktadır. Öğrencilerde istenen davranışların gelişebilmesi için yaşantılarının etkili biçimde düzenlenmesi söz konusudur. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.135) Öğrencilerde istenen davranışları yerleştirebilmek için öğretme-öğrenme süreçlerinin düzenlenmesi eğitim durumları ile ilgilidir. Hedefleri düzenleme hedef boyutu, içeriği oluşturma da içerik boyutunda yer alır.

(Cevap C)

Page 140: EğItim Bilimleri 12

64. Eğitim programı ile öğretim programı kavramiarı birlikte, çoğu kez de biri diğerinin yerine kullanılmaktadır. Varış (1994), eğitim programının bir okul ya da eğitim kurumunda yer alan bütün eğitim faaliyetlerini kurum içi ve kurum dışı eğitim etkinliklerini içine aldığını belirtir. Öğretim programının ise eğitim progrannı içinde yer aldığını ve öğretme-öğrenme süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsadığını belirtir. Ders programı da öğretim programı içerisinde yer alan ve dersle ilgili olan eğitim faaliyetlerinin sistematik bir şekilde düzenlendiği bir plan olarak belirtmektedir. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.6)

Eğitim programı, öğrenene okul içi ve dışında planlanmış etkinlikler yolu ile sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir.

Öğretim programı, okul içi ve dışında bireye kazandırılacak bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsar.

Ders programı, bir ders süresinde planlanan hedeflerin bireylere nasıl kazandırılacağını gösteren planlardır.

Buna göre en kapsamlı olanı eğitim programıdır. Öğretim programı eğitim programı içerisinde yer alır. Aynı şekilde ders programı da öğretim programı içinde yer alır. Ders programı ve öğretim

66. Eğitim programının hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünü program geliştirmedir. Eğitim programının dört temel öğesi bulunmaktadır. Hedef, içerik, eğitim durumu ve değerlendirme. Program geliştirme kapsamlı, uygulanna ile iç içe, sürekli ve bilimsel bir süreçtir.

(Cevap A)

67. Hedefler öğrencilere kazandırılmak üzere seçilen istendik özelliklerdir. Yetiştirilecek insanda bulunması uygun görülen eğitim yoluyla kazandırılabilir niteliklerdir. Eğitimde hedefler üç düzeyde ifade edilebilir. Ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça genel olarak belirtilen uzak hedefler. Örneğin iyi bir vatandaş yetiştirmek. Uzak hedeflerin yorumu şeklinde olan ve okulun işgörüsünü yansıtan genel hedefler. Soruda belirtilen örnek durumda bir uzak hedef ifadesidir. En son da öğrenciye kazandtrılması uygun görülen özellikler ve bir disiplin (matematik, tarih vb.) alanı için hazırlanmış olan hedeflerdir.

(Cevap A)

Page 141: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 45

Page 142: EğItim Bilimleri 12

68. Devinimsel hedefler zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren hedeflerin ağırlıkta olduğu hedef davranış alanıdır. Devinimsel (psikomotor) hedefler 5 basamaktır.

Uyarılma: Beden eğitimi dersinde nasıl top sürüldüğünü gözleyebilme

Kılavuz denetiminde yapma: Öğretmenin yardımıyla

düz çizgi çizebilme Beceri haline getirme: Beden

eğitimi dersinde kurallara

uygun top sürebilme Duruma uydurma: Bir maç

esnasında top sürebilme,

yeni karşılaştığı birenstrümanı çalabilme Yaratma:

Yeni bir top sürme tekniği geliştirme, özgünbir resim çizebilme

(Cevap A)

ço "otr UJ

70. Toplumsal yapıdan ve değerlerden bağımsız bir eğitim programı geliştirmek imkansızdır. Geliştirilecek eğitim programı toplumsal yapıya uyumlu ve o yapıyı daha iyiye ve tutarlıya taşıyacak nitelikte olmalıdır. Program karar ve koordinasyon grubu hangi alanlarda program geliştirileceğine karar veren bir üst kuruldur. Karar ve koordinasyon grubunun görevi ülkede başat eğitim felsefesinin programlara yansıtılması, hazırlanacak programların kabul edilmesi ya da reddedilmesi ve program geliştirme çalışmalarının koordinasyonunun sağlanmasıdır. Bu komisyonda aşağıdaki üyeler bulunmalıdır.

a) Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri

b) Program geliştirme alan uzmanları(üniversitelerden)

c) Öğretmen örgütleri temsilcüeri

d) Veli temsilcileri

e) Öğrenci temsilcileri

bu temsilcilerinden toplumsal yapıyı ve değerleri en iyi temsil edebilecek olan grup veli temsilcileridir. Veli temsilcilerinin bulunması geliştirilecek programların toplumsal yapı ile uyumu açısından işlevseldir.

(Cevap E)

Page 143: EğItim Bilimleri 12

d! 'm

Page 144: EğItim Bilimleri 12

Yeniden kurmacılık eğitim akımı ilerlemecilik eğitimfelsefesinin devamı niteliğindedir. Bu eğitimakımının yararlandığı felsefe

yararcılıktır(pragmatizm). John Dewey, Bergson bu akımın temsilcilerindendir. Bu eğitim akımına göre eğitimin temel amacı toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda gerçek demokrasiyi yerleştirmektir. Eğitim toplumsal reform için en önemli araçtır. Eğitim de yeni bir toplum düzeni oluşturmayı amaçlamalıdır. Okul yeni toplumsal gelişmelere imkan verecek şekilde geleceğe dönük olmalıdır. Okul toplumun bir laboratuarı gibi görülmektedir. Öğrencinin ilgisi toplumsal sorunlar ve demokrasi üzerine yoğunlaştırılmalıdır. Sınıfta toplumsal sorunlar tartışılmalı ve öğrencilerin bunlara çözümler getirmesi sağlanmalıdır. Seçeneklere baktığımızda düz anlatım dışındaki diğer seçeneklerin öğrenci merkezli ve problem çözmeye yönelik olduğunu görürüz. Düz anlatım daha çok öğretmen merkezli olması ve problem çözme becerilerini geliştirmede yetersiz olmasından dolayı bu eğitim akımı için çok uygun değildir.

(Cevap D)

71.Bir eğitim programı planlarken işe öncelikle programın nasıl olacağını tasarlamakla başlanmalıdır. Program tasarımı bir eğitim programını oluşturan temel öğelerden oluşmakta ve bu öğeler arasındaki ilişkiler açısından farklılıkları ortaya koymakla farklı tasarımlar ortaya çıkmaktadır. Bir programın temel öğeleri hedef, içerik, öğrenme yaşantıları ve değerlendirmedir. Eğitim programı tasarımları bu öğelere farklı ağırlıklar verilerek oluşturulur. Genelde bu öğeler arasından en çok içerik öğesine ağırlık verilmektedir. Kimileri de öğrenme yaşantılarına ya da değerlendirme boyutuna ağırlık vermektedir. Süreç değerlendirme ağırlıklı bir program tasarımtnda, öğrenme yaşantılarını düzenleme daha çok ağırlık kazanmakta, ürün değerlendirme ağırlıklı programda ise ölçme teknikleri daha çok ön plana çıkmaktadır. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.49)

(Cevap C)

H

Isaac S

Page 145: EğItim Bilimleri 12

46- -EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 146: EğItim Bilimleri 12

72. Eğitim program tasarımlarını geliştirmede genellikle üç temel yaklaşım izlenir.

Konu merkezli program tasarımları: En sık kullanılan tasarım şeklidir. Programın her öğesi bir bütün olarak değerlendirilir. Programın içerik boyutu ön plandadır. Bu yaklaşım dört ana şekilde görülür; 1) Konu tasarımı, 2) Disiplin tasarımı, 3) Geniş alan tasarımı, 4) Süreç tasarımı.

Öğrenen merkezli tasarımlar: Öğrenenin ön planda tutulduğu tasarımlardır. Öğrenci programın merkezindedir ve tüm program öğeleri ona göre düzenlenir.1) Çocuk merkezli tasarım, 2) Yaşantı merkezli tasarım, 3) Romantik (radikal) tasarım, 4) Hümanistik tasarım bu yaklaşım içerisinde yer almaktadır.

Sorun merkezli tasarımlar: Bu tasarımlar kültürel ve geleneksel değerlerin güçlenmesini sağlamak, toplumun karşılanmamış ihtiyaçlarına işaret etmesi amacıyla düzenlenmiştir. Bu tasarımlarda öğrenenin sorunları da asla göz ardı edilmez. Bu yaklaşımda içerik kadar öğrencilerin gelişimi de ön planda tutulur. Bu tasarımların birbirlerinden farkı toplumsal sorunlar ve bireysel sorunlara verdikleri önem derecesindedir. 1) Yaşam şartları tasarımı, 2) Çekirdek (CORE) tasarımı, 3) Toplumsal sorunlar ve yeniden kurmacılık tasarımı bu yaklaşımın içerisinde yer alır.

Çekirdek tasarımı sorun merkezli tasarım yaklaşımlarındandır.

(Cevap B)

74. Programın değerlendirilmesi program işlerliğihakkında karar verme sürecidir. Değerlendirmeprogram hedeflerinin gerçekleşme düzeyininbelirlenmesidir. Programın değerlendirilmesisonuçları program geliştirme uzmanına programadevam, gözden geçirme, ya da yeni bir aşamayageçme konusunda bilgi vermektedir. Programındeğerlendirilmesi temel olarak öğretim sürecinindeğerlendirilmesidir. Eğitim programının amacı tümöğrencilerde hedef davranışların kazandırılmasıdırancak bu her zaman mümkün değildir. Programınuygulanması sonucunda yetersiz kalan ya da tersişleyen öğelerin olup olmadığı, varsa aksaklıklarınprogramın hangi öğelerinden kaynaklandığınıbelirlemek ve gerekli düzeltmeleri yapmakamacıyla programın değerlendirilmesigerekmektedir. Değerlendirme eğitim programının etkililiği hakkında; veri toplama, verileri ölçütlerle karşılaştırıp yorumlama, etkililik hakkında karar verme basamaklarından oluşur. Eğitim programı değerlendirilirken program öğelerine tek tek bakmak gerekir. Örneğin içerik öğesi değerlendirilirken; içerik öğrenci için anlamlı mı?, içerik bilimsel ve teknolojik gelişmelere duyarlı mı?, içerik hedeflerle uygun mu?, içerik öğrenci için uygun biçimde düzenlenmiş mi? Gibi sorulara cevap vermek gerekir. Planlarla ilgili durumlar içerikten çok öğretim durumları öğesini ilgilendirir.

(Cevap D)

Page 147: EğItim Bilimleri 12

73. Ders Planı ya da günlük plan bir ders sürecinde hedef davranışları kazandırmak için yapılacak tüm aktiviteleri kapsamaktadır. Planlarda bulunması gereken özellikler; Esneklik (öğrenci, konu ihtiyaçiarına göre değişebilir nitelikte olması), konu alanı içeriğine uygun olmalı, öğrenci merkezli olmalı (öğrenci gelişimsel özelliklerine uygun, yaşantılarına uygun olmalıdır), öğrencilerin aktif katılımını sağlamalı (öğrenciye uyarıcı açısından zengin, yaparak yaşayarak öğrenme fırsatları sunmalıdır).

(Cevap B)

75. Ertürk'e göre, etkili yaşama bireylerde toplumsal çevrenin niteliğine göre farklı özelliklerin bulunmasını gerektirecektir. 0 halde yetiştirilecek insanda bulunması gerekli özellikleri belirlemeye girişince, ilk adımda onların nasıl bir toplum içinde ne gibi işler görerek ve ne tür ilişkilerde bulunarak yaşayacaklarını bilmek gerekir. Toplum düzeninin bireylerden beklediği işgörüler ile onlara sunduğu fırsatlar yanında, kültürün yararlanılmaya hazırbulunuş biçimleri ve derecesinin, yetiştirilecek bireylerin genel olarak ihtiyaçlarının belirlenmesi gerekir. Bütün bu inceleme ve araştırmaların işaret edeceği aday hedefler olacaktır. Bu aday hedeflerden hangilerinin hedef olacağını belirlemek için de tümünün eğitim felsefesi, eğitim psikolojisi ve eğitim ekonomisi süzgeçlerinden geçirilmesi gerekecektir. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.106)

Hedef seçmek için genel belirleyiciler; toplumsal yapı, bireysel ihtiyaçlardır. Öğrencilerin sosyo ekonomik düzeyi diğerlerine göre daha ikinci planda kalan bir kriterdir.

(Cevap E)

Page 148: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 47

Page 149: EğItim Bilimleri 12

76. Sunuş stratejisi çok sık kullanılan bir öğretim stratejisidir. Bu stratejide bilgiler öğrenciye hazır olarak verilir. Tamamen öğretmen merkezli bir stratejidir. Genellemeler örnek durumlardan önce yerilir tümdengelim yaklaşımı söz konusudur. Öğrencilerde kavram haritaların oluşturulması amaçlanır. Kavram haritaları sayesinde öğrenci verilen genellemeleri önceki öğrenmeleriyle ilişkilendirerek anlamlı öğrenme gerçekleşir. Buluş stratejisi ise öğrencilerin verilen örnek durumlardan ilke ve genellemelere kendilerinin ulaşması amaçlanan bir stratejidir. Buluş stratejisinde tümevarım yaklaşımı esastır. Buluş yoluyta öğretim stratejisinde sunuş yoluyla öğretimde olduğu gibi anlamlı öğrenme esastır. Öğrencilerin kendilerinin bularak öğrenmeleri buluş yoluyia öğretim için anlamlıdır. Her iki strateji için de anlamlı öğrenme esastır.

(Cevap C)

77. Öğretimin genel ilkelerine kısaca değinelim.

Açıklık ilkesi: Derste işlenilen konu ile ilgili tüm sözlerin öğrenci için anlamlı, net ve anlaşılır olmasıdır. Örneğin öğrenciye kare şeklini anlatırken karenin doğada, modelde ve grafik halinde figürlerinin gösterilmesi ve böylece açıklık ilkesine göre sunulması gerekir.

İş (aktivite) ilkesi (öğrenci eylemi ilkesi): Öğrencinin aktif olarak ders sürecine katılmasıdır. Yaparak yaşayarak öğrenme fırsatları öğrenciye sunulmalıdır.

Yaşama yakınlık ilkesi: öğretim etkinlikleri öğrencinin yaşamı için değerli, yardım edici nitelikte ve kullanılabilir olmalı. Öğretim bizzat hayatın kendisi olmalıdır.

Çocuğa uygunluk: Öğretim öğrencinin bireysel ve yaşıyla ilgili gelişimsel özelliklerine uygun olmalıdır.

Ekonomiklik: Öğretim sürecinde hangi aktivite gerçekleştirilecekse bunların zaman, emek ve enerji bakımından en az olanı ile yapılmasıdır. Öğretim süreçlerinde kullanılan yöntem, strateji, araç ve gereçlerin birden fazla hedef davranışa yönelik olması da ekonomiklik ilkesi gereğidir.

Bütünlük ilkesi: Öğretim etkinlikleri öğrenciyi bir bütün olarak ele alıp onu tüm yönleriyle geliştirmeyi amaçiamalıdır.

(Cevap D)

trLÜ Q

"trİU

78. Buluş yoluyla öğretim stratejisine göre öğrenci derste pasif alıcı değildir. Etkin öğrenme için öğrencinin ders sürecine aktif katılımı gerekmektedir. Bu stratejide öğrenciler ders sürecinde problem durumlarıyla karşı karşıya bırakılır. Öğrencinin merak duygusu önemlidir. Buluş yoluyla ders tümevarım yoluyla işlenir. ilk önce parçalar üzerinde çalışılır, bunlardan hareketle bütüne, yani ilke tanım ve genellemelere ulaşılır.

(Cevap A)

79. Buluş yoluyla öğretim stratejisine altematif olarak geliştirilmiştir. Öğrenciler bilgileri keşfetmekten çok hazır olarak alırlar. Bilişsel kuramlara dayalıdır. Ezberlemeye karşı çıkmış ve anlamlı öğrenmenin önemi üzerinde durmuştur. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinin en önemli ürünü anlamlı öğrenmedir. Anlamlı öğrenme için bu stratejide kavram haritaları kullanılır. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde tümdengelim stratejisi kullanılır. Bunun içinde genellemeler, ilke ve tanımlar açıklama ve örnek durumlardan önce verilir.

(Cevap D)

80. Tümevarım yaklaşımında öğrenciye parçalar verilir ve öğrenciden bu parçalardan genelleme ve tanımlara ulaşması beklenir. Bu yaklaşımda asıl amaç öğrencinin bilgiyi hazır olarak alması değil öğrencinin bilgiyi keşfetmesidir. Öğrencinin keşfetme sürecinde başarılı olabilmesi için d9 verilen parçalar arasındaki iiişkileri bulması fark etmesi gerekir.

(Cevap A)

81.Kavram haritaları daha geniş bir kavram başlığı altındaki kavramların birbiriyle ilişkilerini gösteren iki boyutlu bir şemadır. Kavram haritaları bilgin zihinde somut ve görsel olarak düzenlenmesini sağlar. Kavram haritaları kavramlar arasındaki ilişkileri şematize ederek anlamlı öğrenmeyi sağlar. Örnek durumlardan genellemelere varmak tümevarım yaklaşımı için geçerlidir.

(Cevap A)

Page 150: EğItim Bilimleri 12

48- -EGİTİM BİLİMLERİ-

Page 151: EğItim Bilimleri 12

82, Tam öğrenme modeli Bloom tarafından sistematize edilmiştir. Tam öğrenmenin amacı öğrenci başarısını %90-%95 seviyelerine çıkarmaktır. Bloom'a göre öğrencilerin hemen hemen hepsi okulda öğretilen davranışları öğrenebilirler. Tam öğrenme modelinin başarıya ulaşabilmesi için öğrencilerin gerekli ön koşul öğrenmeleri edinmiş olması, öğrencileri öğrenmeye kendilerini vermesi yani çaba sarf etmesi ve öğretilecek konuların öğrenci ihtiyaçlarına uygun olması gerekir. Tam öğrenme modeli için öğretim hizmetlerinin düzenlenmesi önemli bir yer tutar. Bunun için öğretmenin öğrenciye gerekli ipuçlarını vermesi, öğrencinin öğrenme süreçlerine aktif katılımını sağlaması, öğrencilerin doğru davranışlarını anında pekiştirmesi, eksik ve yanlış öğrenmelerin anında geribildirimle düzeltilmesi gerekir.

(Cevap E)

83. Yapısalcı yaklaşım öğrencinin öğrenme süreçlerinin pasif alıcısı olmadığı, sürece aktif olarak katıldığı görüşünden hareketle ortaya atılmıştır. Yapılandırmacı öğrenmenin en önemli temsilcileri Piaget ve Vygotsky'dir. Vygotsky'nin yapısalcı kurama kazandırdığı en öneımli kavram bireylerin birbirleriyle etkileşimle, işbirliği ile öğrenmesidir. Yapılandırmacı kurama göre kişi kendisinden daha bilgili bir kişiyle iletişim kurarak bilgisini arttırabilir. Birey edindiği yeni bilgiyi kendine göre ön öğrenmelerinin etkisiyle şekillendirerek yeni bir yapı oluşturur. Yeni bilgiler bireyin ön öğrenmeleri ve değer yargıları ile yeniden yapılandırılır. Yapılandırmacı kuramın hakim olduğu sınıflar rekabetten uzak işbirliğine dayalı öğrenme ortamlarının bulunduğu ortamlardır. Öğretme-öğrenme süreçleri tamamen öğrenci kontrolü ve sorumluluğuna bırakılır.

(Cevap C)

84. Ausubel tarafından oluşturulan sunuş yoluylaöğretme stratejisinin temel özellikleri;

Öğretmen ve öğrenci arasında yoğun bir etkileşim gerektirir.

Bol örnek vermek gerekir. Ağırlıklı olarak sözel öğrenmeler olmakla birlikte örnekler, resimler, şemalar gibi görsel diğer uyarıcılardan da yararlanılır.

Genelden özele doğru bir sıra izler (tümdengelim)Öğretim adım adım ilerler.

Sunuş yoluyla öğretmenin üç temel aşaması vardır. Bunlar; 1) ön organize edicilerin sunulması, 2) öğrenilecek yeni konunun, materyalin sunulması, 3) bilişsel örgütlemenin güçlendirilmesi, aşamalarıdır. Yani başlangıçta sunulan ön organize ediciler ve ayrıntılar arasındaki ilişkilerin gözden geçirilerek açıkça görülmesinin sağlanması, transferlerin yapılması (sonuç alma) bu aşamada gerçekleştirilir. (N. Senemoğlu, Gelişim öğrenme ve öğretim, s.478)

Sunuş yoluyla öğretim öğrenciye bilgilerin sunulması, hazır olarak verilmesine dayanır. Bu strateji de ağırlıklı olarak anlatım ve tartışma teknikleri kullanılır. Anlatım yöntemi öğrenciye bilgi ve kavrama düzeyinde bir çok bilginin kısa sürede kazandırmasını sağlama açısından oldukça ekonomiktir.

(Cevap A)

85. Programlı öğretim, davranışçı kuramcılardanSkinner tarafından geliştirilen edimselkoşullanmanın öğretime uygulanması sonucuortaya çıkan bir öğretim modelidir. İlk kez 1954yılında Skinner tarafından geliştirilen bu model,19601ı yıllarda Amerika'da popüler olmuş veetkililiği üzerinde bir çok araştırma yapılarakgeliştirilmiştir. 1980'li yıllarda kişisel bilgisayarlarınyaygınlaşması ve eğitime girmesinden sonra,bilgisayar destekli öğretimde, eğitim yazılımlarınınhazırlanmasında programlı öğretim tekrar önemkazanmaya başlamıştır. Programlı öğretim,öğrencilerin kendi hızları ile bireysel olaraköğrenmelerini sağlayacak, programlı öğretimmateryalleri ile yapılan bir öğretim yaklaşımıdır. (M.Erden, Y. Akman; Gelişim ve Öğrenme, s.147-148)

Programlı öğretimin temel ilkeleri;

Küçük adımlar: Öğretilecek bilgiler her biri kolaylıkla kavranabilecek küçük birimlere bölünür. Bu birimler basitten karmaşığa ve ön koşul olmalarına göre sıralanır.

Etkin katılım: Öğrenmenin öğrenme sürecine etkin olarak katılması gerekir. Her bilgi biriminden sonra öğrencinin kazandırılmak istenen davranışı göstermesi beklenir.

Page 152: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI- 49

Page 153: EğItim Bilimleri 12

Başarı ilkesi: Öğrenme için öğrencinin doğru davranışları pekiştirilmelidir. Pekiştireç alabilmesi için de başarılı olması gerekir. Bu nedenle sorular öğrencinin başarabileceği güçlükte olmalıdır.

Anında düzeltme: öğrenciye yaptığı davranışın doğruluğu hakkmda geribildirim vakit geçirmeden verilmelidir.

Bireysel hız: En etkili öğrenme öğrencinin kendi bireysel hızıyla gerçekleştirdiği öğrenmedir. Öğrenmede bireysel farklılıklar olduğu için öğrenciye kendi, hızıyla ilerleme imkanı verilemelidir.

(Cevap A)

86. Öğrenme öğretme süreçlerini düzenlerken veplanlarken dikkat edilecek öneli noktalardan biri deön koşul öğrenmelerdir. Ders süreci içerisindegerçekleştirilmesi planlanan davranışdeğişikliklerinin gerçekleştirilebilmesi içinöğrencilerin bu davranışlarla ilgili ön koşulöğrenmelere sahip olması gerekmektedir. Aksitaktirde öğretim hedefleri değiştirilmelidir. Ön koşulöğrenme konunun öğrenilmesi için gerekli olan önöğrenmelerdir. Öğretimde öğretilecek konularçoğunlukla doğrusal bir sıra izler yani birbirinin önkoşulu olacak şekilde sıralanır. Öğretmenindersinin giriş aşamasında öğrencilerin ön koşulöğrenmelerini kontrol etmesi gerekir. Bunun için enuygun yol öğrencilere önceki öğrenmeleri ile ilgilisorular yöneltmekle olur. Bu amaç için dekullanılacak en uygun yöntem soru-yanıtyöntemidir.

(Cevap D)

87. Mikro öğretim uygulanan gruba öğrendikleriniuygulama imkanı sunarak yaparak yaşayaraköğrenmesine olanak verir. Fakat bu tekniğinkullanılabilmesi için öncelikli olarak bir ekipmanaihtiyaç vardır. Uygulama sırasında sürecikaydetmek için video kaydedici ve bunları tekrarizlemek için televizyon gibi materyallere ihtiyaçvardır. Ayrıca mikro öğretim yöntemi çok zamanalır. Bu sebeplerden dolayı öğretme-öğrenmesüreçlerinde sıkça kullanılamaz. Mikro öğretimyöntemi öğretmen adaylarına yapay bir ortamdauygulama imkanı verir. Mikro öğretim normalöğrenme öğretme süreçlerinin karmaşıklığınıbasitleştirmeyi amaçlayan bir laboratuar öğretimyöntemidir. Bu yöntemle öğretmen adaylarınageniş bir deneyin imkanı sunulur. Bu yöntemleöğretmen adayları öğretim stratejilerini planlama veuygulama konusunda yeterlik kazanırlar.

(Cevap D)

88. Rol oynama yönteminde bir fikir, durum, sorun ya da olay bir grup önünde dramatize edilir. Grubun üyeleri yalnızca dinlemek ya da tartışmak yerine olayın nasıl oluştuğunu izlerler ve konunun ayrıntısına inerler. Rol oynama yöntemi özel bir değere sahiptir. Çünkü, bu yöntemle öğrenciler başka bir "kimliğe" bürünür, başkalarının nasıl hissettiğini, düşündüğünü ve etkiniikte bulunduğunu anlama imkanına sahip olurlar. (L. Küçükahmet, Öğretim ilke ve yöntemleri, s.87) Rol oynama yöntemi öğrencilere günlük hayatta karşılarına çıkabilecek problem durumlarına karşı çözüm becerisi geliştirir. Örneğin bir iş görüşmesinde nasıl davranılır? Becerisi bu yolla öğrencilere rol oynama yöntemiyle kazandırılabilir. Öğrenci rol oynama sayesinde problem durumlarıyla nasıl baş edeceğini öğrenebilir. Ayrıca rol oynama yöntemi öğrencinin empatik düşünme ve empatik algılama becerilerini de geliştirir.

89. Tam öğrenme modeli öğrenci niteliklerini ve öğretim hizmetlerinin niteliğini kontrol altına alarak, verimli ve etkili bir şekilde öğrenme ürünlerine ulaşmak amacıyla geliştirilmiştir. Tam öğrenme modelinin öğeleri;

ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ

Bilişsel giriş davranışları: genel olarak öğrencinin okuduğunu anlama, yazma ve dili kullanma becerilerini ve dört işlem becerilerini kapsar.

Duyuşsal giriş davranışları: Öğrencilerin derse, okula ve öğretmenlere karşı ilgj ve tutumlarıdır.

ÖĞRETİM HİZMETLERİNİN NİTELİĞİ

ipucu: öğrenciyi amaca ulaştıran yönlendirici mesajların tümü.

Katılım: öğrencinin öğrenme süreçlerine aktif olarak katılması.

Pekiştirme: Öğretmenin doğru davranışları pekiştirmesi

Dönüt düzeltme: Öğrenciye geribildirim verilmesi.

ÖĞRENME ÜRÜNLERİ

Öğretim süreci sonunda sistemin başarı seviyesi, hedeflere ulaşımak için harcanan zaman ve duyuşsal davranışlardaki değişme Tam öğrenme modelinin başarıya ulaşabilmesi için öğrencilerin giriş davranışlarının değiştirilmesi söz konusudur. Bu giriş davranışları da öğrencilerin ön koşul öğrenmeleri, bilişsel giriş davranışları ve duyuşsal giriş davranışlarıdır. Öğrencilerin kişilik yapılarının değiştirilmesi söz konusu değildir.

(Cevap D)

Page 154: EğItim Bilimleri 12

50- -EĞİTİM BİÜMLERİ-

Page 155: EğItim Bilimleri 12

90. Soru-cevap öğretmenin formüle ettiği soruları öğrencilerin sözel olarak cevaplandırmalarına dayanan bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemde iyi bir öğretmen neyi ne zaman soracağını bilmeli, ayrıca öğrencileri de belli bir çerçeve içinde tutmalıdır. Yine öğretmen soruları ile öğrencilerin yalnızca gerçek hatırlama ile cevap vermeleri değil, düşünmelerini de sağlamalıdır. Sorular öğrencilerin kendi bilişsel yeteneklerini kullanmalarına imkan hazırlamalıdır. iyi bir soru sorma tekniği öğrencilerin düşünmelerine, değerlendirmelerine ve yaratıcılıklarına imkan sağlamalıdır. (L. Küçükahmet, Öğretim ilke ve yöntemleri, s:78). Soru cevap yöntemini etkili biçimde kullanmak için;

Sorular basit, kolay takip edilebilir ve anlaşılabilir nitelikte olmalıdır.

Anlaşılamayan sorular açıklanarak, farklı biçimde tekrar sorulmalıdır.

Her soru yalnız bir fikri kapsamalıdır.

Sorular öğrencilerin yeten^k ve gelişim düzeylerine uygun olmalıdır.

Sorular sınıfa yöneltilmeli öğrencilerin düşünmesi için biraz beklendikten sonra cevap vermesi istenen öğrencinin ismi söylenmelidir.

Sorular tüm sınıfa yayılmalı, soru sorarken sabit bir sıra izlenerek öğrencinin başka şeylerle meşgul olması önlenmelidir.

Cevaplama için öğrenciye yeteri zaman tanınmalıdır.

Doğru cevaplar muhakkak ödüllendirilmeli (iyi, güzel, aferin vb. demek olabilir). Ancak bu ödüllendirme asla not olmamalı çünkü bu yöntem öğretim içindir eğer soru yanıt yöntemini not vermek için kullanıyorsak artık bu öğretim yöntemi hüviyetinden çıkmış sözlü yoklamaya dönmüş olur.

(Cevap C)

92. Araştırma inceleme yoluyla öğretim stratejisine göre okul çocuğa bilgi veren değil, onu yaşamda yolunu bulabilmesi için düşünmeye alıştıran biryer olmalıdır. Okul öğrencinin gelişimi için durmaksızın düzenlenmeli ve değiştirilmelidir. Okul öğrenciye yaşam zenginliği katmalı. Öğrenciyi harekete geçiren en önemli güç ilgisidir. Oğretmenin görevi de bu ilgiyi izlemek ve bir yola sokmaktır. Okul gerçek yaşamdan koparılmamalıdır. Öğrenci sürekli olarak gerçek problem durumlarıyla karşı karşıya getirilmeli ve problemlere çözüm üretmelidir. Bu strateji öğrenci merkezli ve öğrencilerde problem çözme becerisi geliştirme amaçlıdır. Bu sebepten dolayı içerik önemli değil öğrencinin içeriği kullanabilmesi, problem durumlarına uygulayabilmesi önelidir.

(Cevap D)

93. Gösteri öğretmenin öğrencilerin önünde bir şeyin nasıl yapılacağını göstermek ya da prensibi açıklamak için yaptığı işlemdir. Gösteride hem görsel hem işitsel öğe kullanılır. Gösterinin en önemli faydası herhangi bir şeyin en uygun biçimde ya da ustaca nasıl başarılacağını göstermedir. Bu nedenle gösteri en uygun biçimde hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Gösteri yöntemi özellikle, fen, spor, müzik, ve sanat alanlarında kullanılmaktadır. (L Küçükahmet, Öğretim ilke ve yöntemleri, s.83) Örnekteki durumda da öğretmen turnike atma becerisini öğrenciiere televizyon yardımıyia göstermiştir.

(Cevap A)

Page 156: EğItim Bilimleri 12

91.Ausubel tarafından ortaya atılan sunuş yoluyla öğretim stratejisi buluş yoluyla öğretime alternatif olarak geliştirilmiştir. Bu stratejiye göre öğrenciler yeni bilgiyi hazır olarak alırlar. Öğrencilere bilgiler bütünden parçaya doğru, öğretmen tarafından hazır olarak sunulur.

(Cevap B)

94. Proje öğrencilerin bir ürüne ulaşmak için bireysel ya da küçük bir grupla bir görev üzerinde uzun süre çalışmasıdır. Bu yöntemin kazanımlarından biri de öğrenciye bilgilerini gerçek yaşamda veya ona yakın şartlarda sınama imkanı vermesidir. Amaç bir iş, bir ürün ortaya koymaktır. Bu yöntemde öğrenci aktif olarak sürece katılır ve proje sonunda ürünü sınıfa sunar. Bu yöntemde öğrencilerin problem çözme, araştırma, sent9zleme, eleştirel düşünme becerileri ve yaratıcılıkları gelişir. Öğrenci öğrendiklerini uygulama imkanı bularak pratik kazanır.

(Cevap A)

Page 157: EğItim Bilimleri 12

-EĞİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVI. 51

Page 158: EğItim Bilimleri 12

65. Programlı öğretim öğretimin bireyselleştirilmesini sağlamaktadır. Her öğrenci kendi beceri düzeyine uyan bir programla çalışır. Yani programlı öğretim öğrenciye kendi bireysel hızında ilerleme imkanı verir. Programlı öğretim bu bireyselleştirmeyi programın küçük parçalar halinde sunulması ve sürekli geribildirim ile gerçekleştirmektedir. Programlı öğretimin eğitim süreci açısından en önemli dezavantajı öğretmen-öğrenci, öğrenci-öğrenci ilişkilerinin ihmal edilmesidir. Geribildirim öğrenciye meydana gelen davranış değişikliklerinin bildirilmesidir. Programlı öğretimde anında düzeltme ile öğrenci her adımda geri bildirim alır.

(Cevap D)

Örnek olay incelemesi öğrencilerin sorunlu bir olaya aktif olarak katılmalarını gerektiren bir yöntemdir. Sorunlu olay gerçek ya da hayali olabilir. Olayı anlatan ve gerekli verileri kapsayan bir rapor üzerinde çalışan öğrenciler, olayı öğrenir, verileri analiz eder, sorunu değerlendirirler. Tartışarak olayın nedenlerine ya da çözümüne ilişkin öneriler getirirler. Özellikle sosyal bilimlerde pek çok konu örnek olay biçiminde sınıfa getirilebilir. Öğrenciler tartışarak öğrenme imkanına kavuştukları için bu yöntemden oldukça hoşlanmaktadırlar. (L. Küçükahmet, Öğretim ilke ve yöntemleri, s.91) Bu örnekte ilk aklımıza gelen elbette rol oynama yöntemidir. İzleyiciler olaya aktif katılmadığı rol oynamadığı için bu bir rol oynama ya da Dramatizasyon değildir. Tiyatrocular aile içi iletişim, empati vb. durumları izleyiciler önünde oynar daha sonra bu olay izleyicilerle birlikte tartışılır ve çözüm önerileri üretilir.

(Cevap D)

98. Benzetişim tekniği olarak da bilinen simülasyon askerlerin harp oyunlarıyla, piiotların uçak modelleriyle, şoförlerin özel pistlerde yetiştirilmeleri şeklide olan bir yöntemdir. Öğrenen gerçek durumun bir benzeri üzerinde eğitilmeye çalışılmaktadır. Öğrenen yapay bir ortamda eğitilir. Gerçek yaşantıların pahalı, güç ve tehlikeli olduğu durumlarda benzetişim tekniği kullanılır. Bu tekniği uygularken dikkat edilecek en önemli nokta öğrenene uygumla esaslarını ve asıl amaçları açıklamaktır. Aksi taktirde bu yöntem bir oyuna dönüşebilir. Bu tekniğin uygulandığı bir eğitsel etkinlik sonunda muhakkak bir özet ve genel değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirme öğrencilerin hatalarını görmelerini, nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve gerçek ortamdaki başarı hakkında bir fikir verir.

(Cevap D)

99. Modüler yaklaşıma göre eğitim süreci bir sistem olarak ele alınır. Bu sistemi oluşturan alt sistemler (öğretme öğrenme etkinlikleri, sosyal etkinlikler, araç-gereç kultanımı vb. eğitim sürecinin alt sistemleri olarak değerlendirilebilir) ayrı ayrı ele alınıp değerlendirilerek sistemin işleyişi iyileştirilmeye çalışılır. Modüler öğretimde öğrenci ve çalışan verimini arttırmak önemlidir.

(Cevap C)

Page 159: EğItim Bilimleri 12

97. Öğretim süreçlerinde öğrenciler bizzat katıldıkları ve hoşlandıkları eylemlerden daha fazla tecrübe kazanırlar. Rol oynama (Dramatizasyon) yöntemi sayesinde öğrenciier duygularını ve tutumlarını rahat bir şekilde açıklama imkanı bulurlar. Öğrenciler doğaçlama olarak oynadıklarında farklı durumlaria karşılaşır ve bu durumlara geliştirilecek tepkiler öğrencinin yaratıcılığını geliştirir. Öğrencilerde sosyal becerilerin kazandırılması için rol oynama oldukça elverişli bir tekniktir (iletişim becerileri, topluluk önünde kendini rahat biçimde ifade edebilme ya da günlük yaşamda karşılarına çıkabilecek durumlar) Rol oynama da iletişim sözden çok hareketlere dayanır.

(Cevap C)

100.DÜZ anlatım yöntemi öğrenciye öğrendiklerini uygulama imkanı vermediği için üst düzey hedef davranış kazandırması zordur. Soru yanıt yöntemind9 öğrenci etkileşime girer düşünür ve yorum yapar. Bireysel çalışma yönteminde de iyi bir rehberlikle öğrenci de üst düzey hedefler gerçekleştirilebilir. Bireysel çalışma da öğrenciler araştırmaya, problem çözmeye yöneltildiği sürece üst düzey davranışlar kazandırılabilir.

(Cevap B)

Page 160: EğItim Bilimleri 12

52- -EĞİTİM BİLİMLERİ.

Page 161: EğItim Bilimleri 12

101 .Sınıfta olumlu bir ortam oluşturmanın temeli öncelikle öğrenci ilgi, ihtiyaç ve gelişimlerine duyarlı olmakla başlar. Oğretim hizmetleri öğrenciler için anlamlı olmalıdır. Ayrıca öğrencilerin okula, öğretmenlere ve derslere karşı tutumu sınıf içi etkileşimini ve sınıfın atmosferini etkiler. Oğretmenin sınıf içinde olumlu, demokratik bir ortam oluşturması için öğrencilerle empati temelli, onları anlamaya yönelik bir iletişim kurması gerekir. Öğretim ortamların etkili kullanılması verimi arttırır, öğretim hedeflerine ulaşmayı kolaylaştırır ancak smtf içi etkileşimde diğerleri kadar etkili değildir.

(Cevap D)

1O4.Pekiştirmenin esaslarından biri de pekiştirecin öğrenen için anlamlı olmasıdır. Pekiştireç verildiği için ne kadar anlamlı, ne kadar işe yararsa o derece etkili olur. Pekiştireç verilirken de öğrencinin yaşı, gelişi özellikleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulup pekiştireç bunlara göre seçilmelidir. Bir pekiştireç uzun süre kullanılmamalıdır. Çünkü uzun süre aynı pekiştireci vermek kişide bıkkınlık yaratır ve belli bir süre sonra artık pekiştireç özelliğini kaybeder. Öğretmenin verdiği ödülleri değiştirmesi de öğrencilerin pekiştirece alışmalarını engellemek ve pekiştirmenin etkisini arttırmak içindir.

(Cevap A)

Page 162: EğItim Bilimleri 12

1O2.Sınıf yönetimi sınıfta verimli bir öğrenme-öğretme ortamı oluşturmak için alınacak tedbirleri kapsamaktadır. Sınıfta oluşa istenmeyen davranışlar sınıf ortamını ve sınıf düzenini tehdit eden en önemli engellerdir. İstenmeyen davranışların önlenmesi ve oluşa bu davranışların söndürülmesinde öncelikli sorumluluk sınıf öğretmenine aittir. Sınıf içi olumsuz davranışların söndürülmesi daha önce öğrenme sorularındaki çözümlerde belirttiğimiz gibi davranış söndürme ilkelerine dayanır. Rehberlik servisi sınıf içi problem davranışların önlenmesi için öğretmeni yönlendirebilir ancak bu sorunların giderilmesi öncelikle sınıf ders öğretmenine aittir.

(Cevap A)

1O3.L)ygun davranışlarda bulunmayan öğrencilere diğerlerini örnek göstermek öğrencilerin benlik algısını zedeler. Sınıf içinde uygun davranış gösterenleri ödüllendirmek bu davranışların daha sık tekrarlanmasını sağlayacaktır ancak bu davranışları diğerlerine örnek göstermek sınıfta olumsuz bir ortam oluşmasını, diğer öğrencilerin benlik algılarının zedelenmesine yol açabilir.

(Cevap E)

1O5.Öğrenci kişilik hizmetleri çağdaş eğitim anlayışının ayrılmaz bir parçasıdır. Klasik eğitim anlayışı öğretim ve yönetim hizmetlerinden oluşmakta idi. Ancak insana verilen önemin artması, duygusal yaşamın hayatta daha önem kazanması eğitim hizmetlerine de yansımış ve öğrenciyi bu yönleri ile ele alan öğrenci kişilik hizmetieri oluşmuştur. Öğrenci kişilik hizmetleri yönetim ve öğretim hizmetlerinden ayrı kendine özgü bir hizmet alanıdır. Öğrenci kişilik hizmetleri sosyal ve eğitsel etkinlikler, sosyal yardımlar, özel eğitim ve özel yetiştirme, sağlık hizmetleri, rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini kapsamaktadır. Öğrenci kişilik hizmetlerinin temel amacı bireyleri bir bütün olarak ele alıp onların özgün bir şekilde gelişmesini sağlamaktır. Rehberlik hizmetleri öğrenci kişilik hizmetleri kapsamında yer alan hizmetlerden biridir.

(Cevap D)

Page 163: EğItim Bilimleri 12

-EGITIM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 53

Page 164: EğItim Bilimleri 12

1O6.İşlevlerine göre rehberlik hizmetleri;

Uyum sağlayıcı: Okul rehberlik hizmetlerinin en büyükuğraşı alanlarından biri de uyumsuzluklardır.Rehberlik hizmetlerinde öğrencilerin uyumsağlamalarına yardımcı etkinliklere yer verilmelidir.(Okula yeni başlayan öğrencilere okulu ve

çevresini tanıtma etkinlikleri vb) Yöneltici rehberlik:

Bireylerin kendi niteliklerineuygun alan, ders, okul ve meslek seçimlerine

yardım işlevidir. Ayarlayıcı rehberlik:

Rehberliğin eğitimplanlamacılanna yol gösterici işlevidir. Eğitimplanlamasında, müfredat programınınhazırlanmasında ve geliştirilmesinde ayarlayıcı

işlevönem kazanır. Geliştirici rehberlik: Bu işlev

gelişimsel rehberlikanlayışma dayalıdır ve bireyleri tüm yönleriyle alıp

geliştirme esastır. Önleyici rehberlik:

olumsuzlukların ortaya çıkmasınıönleme işlevidir. Özellikle disiplinsizlik ve uyum

sorunlarının önlenmesi. Tamamlayıcı rehberlik:

öğretim etkinliklerini _

tamamlayıcı nitelikte olmasıdır. Öğretim hizmetleri -grehberlik hizmetleriyle paralel

sürdürülmelidir.

108.Okulda sunulan rehberlik hizmetleri içinde en önemli yeri öğrenciyi tanıma hizmetleri tutmaktadır. Çünkü öğrenciyi tanıma hizmetleri çerçevesinde edinilen öğrenci hakkındaki bilgiler diğer tüm rehberlik hizmetlerine dayanak teşkil eder. Örneğin mesleki rehberlik için öncelikli olarak bireyin tanınması gelir. Daha sonra bireyin kendini tanıması, meslekleri tanıması ve en sonra da yöneltme. Gelişimsel rehberlik açısmdan da durum aynıdır. Öğrencilerin bir bütün olarak ele alınması ve onların tüm yönleriyle gelişmesi için bireylerin tanınması gerekir.

(Cevap E)

1O9.Öğrencilere rehberlik hizmetleri kapsamında etkili bir hizmet sunabilmek için öğrencilerin bir takım özelliklerini tanımak ve nelere ihtiyaçları olduğunu bilmek gerekir. Öğrenciler hakkında çok çeşitli bilgiler toplanabilir (kişisel bilgiler, aile ile ilgiii bilgiler, yetenekleri, ilgileri, tutumları, akademik durumu vb.) Ancak öğrencileri tanımada onları mümkün olan bir çok yönü ile tanımak esastır. Rehberliğin amaçlarından biri de bireyin kendi potansiyellerinin farkına varmasıdır. Kendi potansiyellerinin farkında olmayan bir birey doğru kararlar veremez, kendisi i le doğru değerlendirmeler yapamaz. İşte bireyi tanıma tekniklerindeki asıl amaç öğrenciyi tanımak değil öğrencinin kendisini tanımasınayardımcı olmaktır.

(Cevap D)

olarak g

(Cevap D)

"5

Page 165: EğItim Bilimleri 12

1O7.Bilgiyi işleme kuramına göre zihnin üç bölümü vardır bunlardan ilki dışarıdan gelen uyarıcıları alındığı ve uyarıcıların çok kısa süreli tutulduğu duyusal kayıt, bilgilerin işlendiği ve yine kapasitesinin sınırlı olduğu kısa süreli bellek ve bilgilerin depolandığı uzun süreli bellek. Kısa süreli belleğin kapasitesi sınırlıdır. Kısa süreli belleğe işlemsel bellek de denir çünkü edinilen bilgiler burada işlenip, kodlanıp uzun süreli belleğe gönderilir. Eğer ara vermeden bir çalışma olursa kısa süreli bellek bilgileri yeteri kadar iyi kodlayıp anlamlandıramaz. İyi kodlanamayan ve anlamlandırılamayan bilgiler eksik ve bozuk bir biçimde uzun süreli belleğe aktarılır. Ders süreleri arasındaki molalar bilginin iyi bir şekilde kodlanıp, anlamlandırıiıp uzun süreli belleğe gönderilmesine yarar.

(Cevap A)

HO.Görüşme belli bir amaç ile yüz yüze gelen iki veya daha fazla kişinin sözel ve/veya sözel olmayan davranış ve teknikler kullanarak yaptıkları etkileşim sürecidir. Amacına, niteliğine, görüşmecinin ve görüşülenin özelliklerine göre görüşme değişik şekiller göstermektedir. Rehberlik hizmetlerinde görüşme bireye yardım etmek (psikolojik danışma süreçlerinde) ve bilgi toplamak amacıyla yapılır. Görüşmenin en önemli avantajı hemen hemen her yaş ve eğitim seviyesinden bireylere uygulanabilmesidir. Görüşme yüz yüze doğal bir etkileşim sürecidir. Görüşme de görüşmecinin söylediklerinin ardında yatan duygu ve düşünceleri anlama imkanı vardır. Bu tekniğin en büyük sınırlılığı ise ekonomikliktir. Çok zaman alır.

(Cevap C)

Page 166: EğItim Bilimleri 12

54- -EĞİTİM BİLİMLERL

Page 167: EğItim Bilimleri 12

m.Gözlem bir nesnenin, olayın, bir kişi veya grubun ggrçek durumu ve niteliklerini bilmek amacı ile dikkatli ve planlı olarak incelenmesidir. Gözlem sayesinde kişiler doğal çevrelerinde nasıl davrandıkları konusunda bilgi sahibi olunur. Gözlem sonuçlarının kayıt altında tutulması için geliştirilen forma Anektod denir. Anektod'a vaka kaydı veya olay kaydı da denir. Anektod öğretmen ve uzmanların tanık oldukları ve önemli gördükleri iyi ve kusurlu olduğunu düşündükleri öğrenci davranışlarının ayrıntılı biçimde kaydedilip saklanmasına yarayan araçlardır.

(Cevap D)

114.Mesleki rehberiik bireyin tanınması, bireylerin kendilerini tanımasına yardımcı olunması, mesleklerin tanıtılması ve bireylerin doğru mesleki kararlar vermelerine ve seçtikleri meslekte ilerlemelerine yardım süreçlerini kapsamaktadır. Mesleki rehberlik daha çok orta öğretim kademesinde ağılık kazanmaktadır. İlköğretimde mesleki rehberlik ile ilgili yapılabilecek etkinlikler bireylerin kendi potansiyellerinin farkına varmalarına yardımcı olmak ve meslekler hakkında olumlu tutum geliştirmelerini sağlamaktır. Meslek seçme kararı kapsamlı bir süreçtir ve orta öğretim yıllarında gerçekleşir.

(Cevap C)

Page 168: EğItim Bilimleri 12

112.Bir ölçüte göre bir gruptaki bireylerin birbiri ileilişkilerini, eğilimlerini ve üyelerin ilişki örüntüsünüortaya çıkarmaya yarayan bireyi tanıma tekniğisosyometridir. Sosyometri tekniği sayesinde grupiçindeki alt gruplar, klikler, lider ve izole edilmişkişiler ortaya çıkar. Sosyometri okullardaöğrenciierin sosyal açıdan gelişmelerini takipetmek, sosyalleşmelerine katkıda bulunmak, grupyapısını ortaya çıkarmak için kullanılır. g

(CevapB ) |

113.Psikolojik danışma hizmetleri diğer rehberlik hizmetlerine göre daha teknik bilgi ve beceri gerektirmektedir. Psikolojik danışma bu alanda yeteri kuramsal bilgi ve tecrübeye sahip alan uzmanları tarafından yürütülür. Bireysel psikolojik danışma sadece danışan ve danışma arasında gerçekleşen psikolojik yardım süreçlerini kapsar. Grupla psikolojik danışma da ise birden fazla danışan söz konusudur. Grupla danışma birden fazla danışanın aynı anda bu hizmetten yararlanması açısından bireyle psikolojik danışmaya göre daha ekonomiktir. Ayrıca grupla psikolojik danışma da birey sorunun bir tek kendinde olmadığını görerek rahatlar ve benzer sorunla başkalarının nasıl başa çıktığını görerek çözüm yolları geliştirir. Bu anlamda grubun iyileştirici bir etkisi vardır. Ancak grupla danışma da bireyin sorunu bireysel psikolojik danışmaya göre detaylı bir biçimde incelenemez.

(Cevap C)

115.Mesleki rehberlik sürecini sistematik olarak

sıralarsak; Öğrenciyi tanıma: Öğrencinin ilgi,

yetenek, tutum veakademik başarısının kısaca mesleki yönlendirme

için gerekü tüm yönlerinin tanınması Öğrencinin

kendine tanıtılması: Öğrencinin kendipotansiyellerinin, ilgi ve tutumlarının farkınavarması yani öğrencinin kendisini keşfetmesi

Mesleklerin tanıtılması: Öğrencinin meslekler hakkında detaylı bilgi sahibi olması. Mesleğe giriş koşulları, mesleğin avantajları, olumlu ve olumsuz yönleri vb. bilgilerin verilmesi

Meslekler ve öğrenci yetenekleri arasında bağ kurulması: Öğrencinin kendi potansiyelleri ile mesleğin gerektirdiği potansiyeller arasında gerekli bağı kurabilmesi

Meslek seçimi: Öğrencilerin kendileri için uygun bir mesleki tercih yapmalarına yardım süreci

Mesleki gelişim: Edinilen meslekle ilgili kariyer planlaması ve mesleki gelişim olanaklarının öğrenciye tanıtılması

(Cevap A)

116.Kariyer gelişimi kavramı mesleki gelişimden kapsamlı bir kavramdır. Kariyer gelişimi bireyin geleceği ile ilgili uzun vadeli planlarını içerir. Seçeceği meslek, mesleğe hazırlanma, alacağı eğitimler, mesleki gelişme, mesleki açıdan bulunmak istediği yerler vb kariyer planında yer alır. Mesleki sendikal faaliyetler bireylerde aidiyet duygularını geliştirir ve sosyal bir yaşam çevresi hazırlamaya yardımcı olur. Sendikal faaliyetler mesleki gelişimden çok kişisel ve sosyal gelişim iie ilgili etkinlikleri içerir.

(Cevap D)

Page 169: EğItim Bilimleri 12

-EGİTİM BİLİMLERİ DENEME SINAVL 55

Page 170: EğItim Bilimleri 12

117.Rehberlik hizmetlerinin nihai amacı bireylerin kendilerini gerçekleştirmeleridir. Kendini gerçekleştirmiş kimse çevresiyle, ailesiyle ve arkadaşlarıyla uyumludur, hayattan zevk alır, kendini olduğu gibi kabul ettiği için olduğu gibi davranmaktan çekinmez, yaptığı hataları mantıklı biçimde değerlendirir ve bu hatalardan ders çıkarmasını bilir.

(Cevap E)

118.Mesleki rehberlik bireylerin meslek seçmeleriylesona eren bir hizmet değildir. Bireyin seçtiğimesleğe hazırlanması, seçtiği meslekte ilerlemeside mesleki rehberlik kapsamtnda yer alır.Yükseköğretimde mesleklerle ilgili teorik ağırlıklı bireğitim uygulanmaktadır. Bireyin iş yaşamındakarşılaşacağı zorluklara hazırlanması ancak yarızamanlı iş deneyimleriyle gerçekleşir. Bireyin m

edindiği teorik bilgileri meslekte kullanılacak '5olgunluğa getirmesi, mesleği ile ilgili edindiği gbilgileri bir işe girene kadar geliştirmesi vb süreçler 'smesleğe hazıriık aşamasında yer almaktadır.

(Cevap B) "E

12O.Daha öncede belirttiğimiz gibi rehberliğin sonal aımacı bireyin kendini gerçekleştirmesidir. Rehberlik bireyi bu amaca götürecek her türlü yardım hizmetlerini içermektedir. Kendini gerçekleştiren birey kendisi ile ilgili problemlere etkili ve uygun çözümler geliştirebilmiş kişidir. Bunun içinde kişinin kendisi ve problem çözme becerileri ile ilgili bilmesi gerekenler vardır. Kendisini tanımayan kendisini gerçekleştiremez. Kendini gerçekleştirme sürecinde bireyin ilk yapması gereken kendisini tanıması daha da önemlisi kendi özellikleri gerçekçi bir biçimde değerlendirebilmesidir. Olumlu bir ruh sağlığı için de bireyin kendi problemlerinin farkında olması ve problemlerin çözümü için çaba sarf etmesi gerekmektedir. Ancak bireyin kendi kimliğini oluşturması veya kendini gerçekleştirmesi için ailesinin geçmiş yaşantısı ile ilgili bilgilere ihtiyacı yoktur.

(Cevap E)

Page 171: EğItim Bilimleri 12

119.Eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçası olan psikolojik hizmetler ile bireyin her şeyden önce bir insan olarak etkili bir birey olması, çevresiyle olumlu ilişkiler geliştirebilmesi amaçlanmaktadır. Kişisel rehberlik bireylerin kendileri ile ilgili kişisel problemleri çözebilmelerine ve bu problemlere çözüm yolları bulabilmelerine yardım sürecidir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırma bireylerin ruh sağlığından çok beden sağlığını ilgilendiren bir hizmettir.

(Cevap E)

Q UJ

Page 172: EğItim Bilimleri 12

DERGİMİZİN 11. SAYISINDA YAYINLADIĞIMIZ DENEME SINAVININ CEVAP ANAHTARI

EGITIM BILIMLERI CEVAP ANAHTARI1 C 31 A 61 B 91 D2 B 32 D 62 C 92 D3 A 33 A 63 IPTAL 93 E4 C 34 C 64 C 94 B5 B 35 B 65 A 95 D6 B 36 D 66 C 96 D7 B 37 E 67 D 97 B8 E 38 C 68 E 98 D9 A 39 C 69 B 99 E10 A 40 A 70 A 100 A11 C 41 B 71 A 101 D12 IPTAL 42 B 72 B 102 IPTAL

13 B 43 E 73 C 103 C14 C 44 B 74 LLJ 104 B15 D 45 C 75 A 105 LU

16 E 46 C 76 A 106 E17 A 47 A 77 D 107 E18 B 48 B 78 E 108 A19 D 49 C 79 E 109 C20 E 50 B 80 D 110 B21 A 51 A 81 D 111 B22 D 52 A 82 D 112 D23 C 53 D 83 E 113 W

24 A 54 B 84 B 114 B25 B 55 A 85 LJJ 115 A26 B 56 A 86^ c 116 B27 E 57 C 87 A 117 B28 D 58 D 88 D 118 E29 D 59 C 89 A 119 A30 C 60 A 90 E 120 C