Upload
yunus-e-uelkue
View
24
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
ROY FORBES HARROD’UN BÜYÜME MODELİ
(KEYNESGİL DİNAMİK ANALİZ)
ÖNCÜLLER
HARROD da KEYNES’in yaptığı gibi ekonomide eksik istahdam dengesinden
devamlı bir tam istihdam dengesine ulaşmanın yollarını araştırıp incelemiştir.İki iktisatçı
arasındaki fark;
KEYNES’in makro-statik perspektifinden incelediği problemi HARROD’da
makro-dinamik perspektiften ele alıp incelemesinden kaynaklıdır.
Öte yandan HARROD,ortalama tasarruf meyli ile marjinal tasarruf meylinin sabit ve
birbirine eşit olduğunu varsaymıştır.Geliri ‘’Y’’,tasarrufu ‘’S’’, tasarruf meylini
‘’s’’,zamanı veyahut dönemini de ‘’t’’ ile gösterecek olur isek;
t dönemi için tasarruf fonksiyonunu: St = sYt şeklinde yazmamız mümkündür.
Burada bahsolunan tasarruf ‘’planlanan(ex-ante)’’tasarrufudur.
Ancak,HARROD,planlanan tasarrufun mutlaka gerçekleşeceğini de kabul
etmiştir.
Dönem başı itibariyle yani gerçekleşen veyahut fiili(ya da ex-post) tasarrufu ise R ile
gösterir isek,planlanan tasarrufun mutlaka gerçekleşeceği varsayımından hareketle
SRt = SPt
eşitliğini yazabiliriz.Ayrıca,fiili(gerçekleşen) yatırım fiili(gerçekleşen) tasarrufa eşit
olduğundan
IRt = SRt
eşitliğini de yazmak mümkündür.
Bu noktada açıklanması gereken bir diğer husus da ‘’planlanan yatırım’’ dır.
Planlanan yatırım;planlanan tasarruf,fiili tasarruf ve fiili yatırım gibi faktörlerden
tamamen bağımsız olarak teşekkül eder.Bu nedenle,planlanan yatırım(Ipt) her durumda
planlanan tasarrufa(Spt) eşit olması olası veyahut mümkün değildir.
Çünkü,tasarrufta bulunanlar ile yatırım yapanlar ayrı kişiler olup,her iki grup da
farklı motifler ile ifada bulunmaktadırlar.
Bu koşullar altında;
Planlanan tasarruf ile planlanan yatırımın eşit olması tesadüfe bağlıdır.Eğer ki
eşitlik yok ise,HARROD’a göre fiili yatırım planlanan tasarrufa uyacaktır.Bu
durumda ise,ya yatırım fazlalığı ya da eksikliği/azlığı ile karşılaşılmış olacaktır.
Ip < Sp ya da Ip < It ise,yani planlanan yatırım planlanan tasarruftan küçük ise ya
da fiili yatırım planlanan yatırımdan büyük ise,ortaya arzu edilmeyen bir
yatırım(üretim) fazlası çıkacaktır.Bu durum;arzın talebi aşması veyahut arzın
talepten büyük olmasını demektir,dolayısıyla stokların yığılmasına(birikmesine)
ve atıl kapasiteye sebep olacaktır.
Ip > Sp ya da Ip > It ise,yani planlanan yatırım planlanan tasarruftan büyük ise ya
da fiili yatırım planlanan yatırımdan küçük ise bu kez de ekonomide bir
yatırım(üretim) eksikliği veyahut noksanlığı ile karşılaşılacaktır.
MODELİN İŞLEYİŞİ
HARROD,birbirinden farklı üç büyüme oranı kabul etmiştir.Şöyle ki;
Fiili büyüme oranı,
Gerekli büyüme oranı ve
Tabii büyüme oranı
şeklindedir.
Fiili büyüme oranı,ekonomide fiilen gerçekleşen büyüme oranıdır.Bu oranı
G,kapital koefisyanını1 C,tasarrufu S ile gösterir isek,
𝑮×𝑪 = 𝑺 ve buradan da
𝑮 =𝑺
𝑪
eşitlikleri yazılabilir.Yani,
Üretim artışından belli bir oranda sermaye teşekkülüne ayrılan kısım,dönem
sonunda toplam hasıladan tüketilmeyip,biriktirilen kısma veyahut tasarrufa
eşittir.
Örneğin;belirli bir dönemde,üretimde meydana gelen artış %10 olup bu artışın da
%50’si kadar sermaye stokuna ilavede bulunulmuş ise,dönem sonu sermayesinin
dönem başı sermayesinden farkı %5 şeklinde olacaktır.
I = S eşitliğinin mantığı gereği,dönem sonu itibariyle gelirden tasarrufa ayrılan
pay da yine %5 şeklinde olacaktır2 .
Gerekli veyahut tatmin edici büyüme oranına gelince;bu oran,planlanan tasarrufu
planlanan yatırıma eşit kılan ve ekonomide arzu edilmeyen bir stok fazlası veya eksikliği
le karşılaşılmasına fırsat vermeyen bir büyüme oranıdır.
Gerekli büyümüne oranını Gw , gerekli kapital koefisyanını3 Cr , tasarrufu ise S ile
gösterir isek,
Gw Cr = S
ve buradan da
Gw = S / Cr
eşitlikleri yazılabilir.
HARROD’a göre dengeli bir büyümenin temel şartı;
G × C = Gw × Cr (1)
eşitliğine dayanmaktadır.Yani,
Ekonomide fiili büyüme oranı gerekli büyüme oranına eşit ölçüde yürütülebildiği
sürece,tam istihdam seviyesinde ve pürüzsüz bir ilerleme sağlanmış olur.
Çünkü,fiili büyüme ile gerekli büyüme arasındaki uyumsuzluktan çıkan
beklenmedik derece de önemlidir.
Eğer G > Gw ise, (1) numaralı eşitliğin mantığı gereği C < Cr olması
gerekir.Yani,ekonomide fiili büyüme gerekli büyümeden fazla ise yeni sermaye
malları üretimine gidilecek olup,ekonomi genişlemeye başlayacaktır.
G < Gw ise,yine (1) numaralı eşitliğin mantığı gereği C > Cr olması gerekir.Bu
durumda ise,dönem sonu itibariyle gereğinden daha fazla miktarda mal(meta)
elde kalacağından yeni yatırımlara ihtiyaç duyulmayacaktır.Diğer bir
deyişle,ekonomi daralmaya başlayacaktır.
Şu halde,
Eğer ekonomide tam istihdamın tesisi ve de bunun devamı isteniyor ise,büyüme
hızını o denli ayarlamak gerekir ki,tam istihdam seviyesinde halkın tasarruf
edeceği miktara her dönem eşit büyüklükte bir yatırım uyarlanmış olsun.Böylece;
GC = Gw Cr
dengesi de gerçekleşmiş olsun4 .
Eğer fiili tasarruf gerekli tasarruftan büyük ise veyahut gerekli tasarrufu aşar
ise,ekonomide müzmin ve sürekli bir işsizlik ile karşılaşılır.
Eğer fiili yatırımlar gerekli yatırımlardan büyük ise veyahut gerekli yatırımları
aşar ise,o takdirde de sürekli bir enflasyon ile karşılaşılır5.
HARROD’un bu açıklamalardan çıkardığı iki önemli sonuç vardır:
Ekonomide,tasarruf meyli ile gerekli kapital miktarının birlikte belirledikleri öyle
bir büyüme yolu vardır ki,girişimciler bu yolu izlediklerinde üretim ne eksik ne
fazla olacaktır.
Bu yolun dışında ise,ya işsizlik ya da enflasyon ile karşılaşılacaktır.
¶ Tabii büyüme oranına(Gn ) gelince;eğer fiili büyüme gerekli büyümeden büyük
olur ise,ekonomi hızlı bir şekilde büyüyor demektir.Ancak,büyüme yolunda
ilerlenir iken tabii ve teknik şartların oluşturduğu bir tavana çarpılabilir.
Gerçekten de,ekonomilerde üretim artışı zaman zaman belirli bir sınıra gelip orada
kalmaktadır.İşte;işgücü,doğal kaynaklar,sermaye,üretim teçhizatı,teknolojik seviye ve
teknik bilgi gibi faktörlerin elverdiği ölçüdeki büyüme oranına HARROD ‘’Tabii Büyüme
Oranı’’ adını vermiştir.
Eğer tabii büyüme oranı gerekli büyüme oranından büyük olur ise,fiili büyüme
oranının gerekli büyüme oranından büyük olması da mümkündür.
Buna karşın,
Tabii büyüme oranı gerekli büyüme oranının altında seyrediyor ise veyahut
gerekli büyüme oranı küçük ise,bu durumda,fiili büyüme oranı da gerekli büyüme
oranının altında kalmaya mahkumdur.Bu durumdaki bir ekonomi artık sürekli
durgunluğa6 girmiş olacaktır.
DİPÇELER:
(1) :Kapital koefisyanı,belli bir dönemde üretilmiş olan sermaye mallarının(teçhizat ve
stokların) toplam hasılaya oranıdır.Başka bir deyişle,bu oran,belirli bir dönemde üretimde
meydana gelen artıştan sermaye teşekkülüne ayrılan kısmı gösterir.
(2) :ÜLGENER,S.,:a.g.e.,s.410. (3) :Gerekli kapital koefisyanı,gerekli büyüme hızını gerçekleştirebilmek için üretilmesi
gereken sermayeyi belirtir. (4) :ÜLGENER,S.,:a.g.e.,s.413. (5) :ÜLGENER,S.,:a.g.e.,s.413 ve 414. (6) :Bir ekonomide, nüfusun istem yaratıcı bir güç olarak büyüme hızını yitirmesi, doğal
kaynakların giderek daralması, teknik ilerlemede önemli adımların artık söz konusu
olamaması nedeniyle sermayenin sınırsal etkinliğinin, faiz sınırının düşebileceği düzeyden
daha da aşağı bir düzeye ulaşması ve bu durumun süreklilik göstermesidir