Upload
ihramcizade
View
733
Download
141
Embed Size (px)
Citation preview
1
KUDDUSÎ DİVANI
2
Kapanur ise bir kapu ne kapular açar Mevlâ
Tevekkül it yime kaygu işini hoş yapar Mevlâ
Tabibindir senin inan ider her derdine dermân
Olur müşkillerin âsân kılar zahme tîmâr Mevlâ
Günâh dermânı istiğfâr dimiş Peygamber-i Muhtâr
Hemân sen ağlayub yalvar kulum yarlıgar Mevlâ
Sığın hem ana şeytândan dahi dost gibi düşmândan
Niyâz eyle dil ü cândan 'adû mekrin bozar Mevlâ
Gurûr itme öğerlerse hazîn olma söğerlerse
Tahammül it döğerlerse olur nâçâra çâr Mevlâ
Su'âl it 'âfiyet her dem şikâyet itme gelse gam
Hemîn ol sâbir ü ebsem kışı eyler bahâr Mevlâ
Güneş-veş 'âmiyye nef it Hızır-veş çağırana yit
Tarîk-ı muhsinâta git ki bire on yazar Mevlâ
Telattuf eyle yârâna teleyyün eyle düşmâna
Otur kalk gez hakîrâne ider a'dâyı yâr Mevlâ
Sakın bühtân u gıybetden dahi buğz u 'adâvetden
Edîblerden edeb öğren ki bî-'ân yakar Mevlâ
Zinâdan çün eşed gıybet düşürür meclise zulmet
Virir câlislere kasvet ider hem ihtimâr Mevlâ
Sevinme mâl-ı dünyâya kıvanma zühd ü takvâya
Tekebbür itme ednâya saha hürmet kılar Mevlâ
Hakîr zann itme dervîşi odur Hak sevdiği kişi
Anı bil şöyle ey şaşı ki itmiş bahtiyâr Mevlâ
tdüb yağma kamu varın kabûl itmiş hemân yârin
Zelîl bu gün 'azîz yarın kılısar şehr-yâr Mevlâ
Dakîkdir kalbi miskinin yıkarsan yıkılır dînin
Yaşını bil ki şâhînifi idübdür ihtisâr Mevlâ
Hazer kıl ehl-i ilhâddan urur yolunı ol râh-zen
Tutar isen sözimi sen elini bil tutar Mevlâ
Erenler-veş giyer bir tâc henüz bilmez nedür minhâc
İşi gücüdür istidrâc hemîn dir kâr-güzâr Mevlâ
2
Be-sûret ehl-i Haklar var ki dünyâ ehlidür anlar
'Azâbı anlara ey yâr idiser bî-şümâr Mevlâ
Kanı bir sâlik-i sâdık kanı bu yola bir lâyık
Kanı zikr ile mest 'âşık ki dir leyi ü nehâr Mevlâ
Sebebler halk idiib Rezzâk virir mahlûkına erzâk
Teşebbüs itmeyen fakfâk ma'âşında sıkar Mevlâ
Katî çok sûret uğrusı bilinmez özi toğrısı
Zamânın balsız arusı yaratmış sad-hezâr Mevlâ
Çalış sen zikr-i tevhîde dem-â-dem dîni tecdîde
Gönülden mâ-sivâ gide ana ol dem sığar Mevlâ
Lisânın ile zikr eyle dahi kalbinle fıkr eyle
Ganî Vehhâba şükr eyle sever ol Kird-gâr Mevlâ
Dilinde virdi olmayan içinde derdi olmayan
Ki 'ışk odma yanmayan han nâra yakar Mevlâ
Şu kez zikr eyle dün ü gün diyeler tâ sana Mecnûn
Sakın olmayasın mahzûn seni kılmaz nâ-çâr Mevlâ
Tevekkül eyle her işde koma gönlüni teşvîşde
Koyubdur kalb-i dervîşde bu 'ışkı yâdigâr Mevlâ
Bu nazmı sanma yâbânî çün ol ilhâm-ı Rabbânî
Okuyub pendi tutanı erenlere katar Mevlâ
İdersen zikr-i Kuddûsî siler kalbindeki pâsı
Komaz hîç dilde vesvâsı hem eyler pây-dâr Mevlâ
3
Eğer Hak ise maksûdun karışma sû'-yı akrana
Bu vaktin ehlinin meyli hemân ağyâr-ı Yezdâna
Gürûh-ı evliyâullah bilinmez oldılar şimdi
Gezerler nâsın içinde hakîrâne fakîrâne
Zuhûr güni değil bu gün sakın şöhretden ey sâlik
Tezellül it tesettür it tevâzu' eyle ihvâna
Özini cümleden alçak bilüb da'vâyı terk eyle
Tekessürden temâcüdden hazer kıl uyma şeytâna
Hudânın kubbeler altında gizlü evliyâsı çok
Di her kimi görürsen bu velîdir dime bîgâne
Sıfatlanurlar imiş evliyâ nâsın sıfâtıyla
Bize lâyık olan itmek mahabbet ehl-i îmâna
3
Oların ba'zı ef âli muhâlif görinür şer'e
Anın sırrı olur ma'lûm güruh-ı ehl-i 'irfana
Kaçub Mecnûn gibi anlar 'avamdan vahşet iderler
Görişmezler kavuşmazlar karışmazlar her insana
Eğer anın biri itse zuhûr işbu vakitlerde
Gelür halk yedi iklîmdeıı kılarlar 'âsî Rahmâna
Kimisi tâlib-i dünyâ kimisi tâlib-i 'ukbâ
Gönüller uğrıları heb görinürler sadîkâne
Kalîldür 'âşık-ı Mevlâ benim gibi yalancı çok
Alışmış dillerimiz gıybet ü bühtân ü yalana
Nasîhat itse bir nâsıh muhibbi yâr-ı garına
îder 'isyân olur düşman gazûbâne 'abûsâne
Hudânın oldığı içün nişânı bilmesi âsân
Ki cümle halk nişân ana bil(in)sün 'aklı olana
Velînin yok nişânı hîç Hudânın gayrisi bilmez
Anı bildirmemiş Mevlâ ne dânâya ne nâdâna
Sorarsan hikmetin anın bizi hıfz u himâyetdür
'Abes mi zann idersin yohsa sen bu işi dîvâne
Ki insân biri birine cefâ vü çevre mecbûldür
İderler lâ-cerem cevr ü cefâ düşmâna yârâna
Bilürken evliyâyı cevr iden olur helâk ol dem
Eğer bilmez ise kalur cezâsı ulu dîvâna
Anınçün gizlemiş Hak evliyâsın dâr-ı dünyâda
Diyen bu sözi ehlullah-durur zann itme efsâne
Sene bin iki yüz elli dahi altıdır ey kardaş
Yaşım yitmiş ikiye irdi muhtâc oldum ihsâna
Du'â matlûbum ancak sanmanız kim cîfe-i dünyâ
Karışdırsun beni fazlıyla Mevlâ hizb-i merdâna
Selâmet bulayım dirsen eğer dâreynde Kuddûsî
Firâr eyle kamu nâsdan devam it zikr-i Mennâna
4
Hikâyet eyleyim ahvâlimi fı'l-cümle yârâna
Sabâvetden berü başa geleni diyem ihvâna
Sabî iken gelürdi gönlüme âsârı 'ışkın pes
Yanar idi yüreğim gice gündüz nâr-ı sûzâna
4
Peder merhûm icâzet virdi zikrullaha pes bana
Didi çalış hemân ben sağ iken tevhîd-i Yezdâna
Şu kez çok eyle kim zikri olasın mest-i lâ-ya'kıl
Münâfıklar disünler yâ mürâ'îdür yâ dîvâne
Vefât itdi peder ben on sekiz yaşında iken bil
Karârım kalmadı hîç başladım pes âh u efgâne
Resûlin 'ışkı düşüb gönlüme Hakka niyâz itdim
Didim aç yâ İlâhî yol varam ol fahr-ı ekvâne
Kabûl itdi du'âmı bir sene oldum mücâvir hem
Gelüb Rûma yine gitdim o şâhlar şâhı sultâna
Mecazî 'ışka oldum mübtelâ kalmadı hîç sabrım
Hevâlandı düşüb dîvâne gönlüm hubb-ı nisvâna
Beni rüsvâ-yı 'âlem eyledi 'ışk-ı mecâzî pes
Atardım kendimi pervâne-âsâ şem'-i hûbâna
Tezevvüc eyledim çok zen toğırdılar nice evlâd
Kimisi oldı yâr bana kimisi oldı bîgâne
Kimisi gitdi 'ukbâya kimisi kaldı anların
Kalanlar oldılar fitne giden düşürdi ahzâna
Sene bin iki yüz kırk altıda yazdım bu ebyâtı
İrişdirdi Hudâ fazlıyla nısf-ı mâh-ı Şa'bâna
Peder târîhimi yazmış ki bin yüz seksen üç deyü
Ana Hak eylesün rahmet ve cümle ehl-i îmâna
Rebî'ü'l-evvelin pes on biri isneyn gicesinde
Dimiş kim toğdı oğlum çok şükür Vehhâb u Rahmâna
Komuş hem ismimi Ahmed teyemmün idüben dimiş
Adaş olsun bu oğlan fahr-ı 'âlem kân-ı 'irfâna
Anın bî-had salât-ıla selâm it rûhına yâ Rab
Bu Kuddûsî güneh-kân bağışla hem o hâkâna
5
Oğlum efendi gûş eyle pendi
Yi bal ü kandi şükr it Hudâya
Gezme yabanda bul Hakkı sende
Sıdk-ıla bende ol pîşvâya
İt istikâmet bulgıl selâmet
Çekme vahâmet uyub hevâya
Bir ferdi yirme kendini görme
5
Dînârı dirme tapma sivâya
Sözimi işit gel hoşça iş it
Turma hemân git râh-ı rızâya
Câha kıvanma 'ilme tayanma
Nefse inanma sa'y it likâya
Zen olma merd ol hem ehl-i derd ol
'Asrında ferd ol bul yüce pâye
Zikre meşgul ol deryâ gibi tol
'Işk-ıla mest ol gel râh-ı bâba
Korkma günâhdan ayrılma râhdan
'Afv iste şâhdan yüz tut recâya
Çün bâb-ı rahmet boldur be-gâyet
Yok hîç nihâyet yemm-i 'atâya
Kesme ümîdi yâd it Mecîdi
Anın va'îdi ehl-i şekâya
Ol ana 'âşık hem vasla lâyık
Kapusı açık şâh u gedâya
Zâhidleyin sen dime aslâ ben
Ol râha reh-zen katlan cefâya
Kıl 'ışkı rehber ki olasın er
'Işk-ıla irer iren 'alâya
Her dem di Allah şevk-ıla it âh
Kalb eyler ol şâh derdi devâya
Koy bu sıfâtı bulgıl necâtı
Çok it salâtı dost Mustafâya
Eyle diyânet dînde metânet
Olgıl emânet Rabbü'l-verâya
Kuddûsîyi bil bir şahs-ı câhil
Gümrâh-ı gâfil meşgul du'âya
6
Sakın aldanma kardaş u 'azîzim gel bu dünyâya
Ki ol mekkâredir zîrâ salar başını gavgâya
Ana dil virüben cem' eyleyen oldı cüdâ Hakdan
Kulak tut nutkumı dinle gider dîn yohsa yağmaya
Resûlullah hadîsinde buyurmış cîfedir dünyâ
Kilâbdır dahi tullâbı virir Hak anı a'dâya
6
Ve buyurmış ki dünyâ hubbıdır başı kamu zenbin
Hudâ-yı Lem-Yezel virmez anı hizb-i ehibbâya
Anı dostlarına dahi virir Mevlâ dir isen bil
Gönül virmezler anlar hîç ne dünyâya ne 'ukbâya
Kişi bir dilber-i ra'nâyı sevse cân u gönülden
Yanar 'ışkı ile anın düşer mi gayrı sevdâya
Kifâf mikdânna üç nesnenin râzî vü kâni' ol
Biri mesken biri melbes dahi bir kas'a çorbaya
Buhulden ihtirâz eyle bahîlı çünki Hak sevmez
Sever cömerdi hem idhâl ider cennât-ı 'ulyâya
Elinde var iken fursat hemân sa'y-i belîg eyle
Sa'âdet bulayım dirsen işini koyma ferdâya
Kamudan nefsini alçak tutub eyle tevâzu' sen
Bu râhın ehline çünki tevâzu' oldı sermâye
Hudânın ni'metini hem suçunı i'tirâf eyle
Güvenme zerre mikdârı kemâl ü zühd ü takvâya
Günâhım çok deyü kesme ümîdi bahr-ı rahmetden
Ki 'afv olunsa heb gümrâh nakıs gelmez o deryâya
Bulub bir şeyh-i kâmil gir erenler gitdiği râha
Olur kalbinde hâsıl 'ışk ki oldur vuslata mâya
Şerî'atsız tarîkat işi bitmek mümteni' zîrâ
O bir kapu ki andan irilür maksûd-ı aksâya
Ana kim ki ider ta'zîm odur mü'min velî Hakka
Dahi mülhid münâfık şol ki uymaz şer'-i zîbâya
Buyurmışdur Resûlullah kaçın siz ehl-i ilhâddan
Uyuz gibi sirayet eyler ol lâ-büd esihhâya
Tefekkür eyle âyâtında hem Hallâk-ı ekvânın
Dilinden zikrini kesme irersin câh-ı bâlâya
Hudâdan iste gel 'ışk-ı hakîkî geç mecâzîden
Nedâmet eyledi Mecnûn sonunda 'ışk-ı Leylâya
Nasîhat itdi Kuddûsî sana bu on tokuz beytde
Tutarsan vâsıl olursın anı bî-şübhe Mevlâya
7
Hudâ her şeyi halk idüb komış yirlü yirince
İderler cümlesi ana 'ibâdet rütbesince
7
'Abes bir nesne yokdur kim ola bî-fâ'ide hâşâ
Büyük küçük duruşur hıdmetine cüssesince
Hemân bir sen misin kulluk iden ey ibn-i Adem
Hudâya cümle mevcûdât ider tesbîh dilince
Beher nev'in cihanda var-durur bir hıdmeti kim
Anı bir nev'-i âhâr göremez teklîf olunca
Dahi bunlarda vardur çok menafi' çok mesâlih
Sana ma'lûm olısar sıdk-ıla idrâk idince
Deve at har dahi sâ'irleri yük götürürler
Koyun keçi inek süd viriserler sağılınca
Tolaşub tağ u bâğı bal arusı emr-i Hakla
Alur dürlü çiçekden balı sen yirsin toyunca
Köpek avlar dahi bekler tolanur gice gündüz
Kedi fâre tutar dahi mazarratı bulunca
Dahi fâre yılanı yir bulub vakt-i şitâda
Yılan da fâreyi tutub yudısar yaz olınca
Yılanın yarası olursa vay ana ki zîrâ
Biriküb 'akıbet ihlâk ider anı karınca
Nazar kıl Hak Te'âlânın kemâl-i kudretine
Ki filden intikâm alır o asgar bili ince
Dahi çok nefi koymaz devşirir yirden hubûbı
Kapub etmek ufacıklarını alur görünce
Eğer kim olmasa fâre yılan dünyâyı zabt eyler
Ve fâre zabt ider dünyâyı yılan olmayınca
Tonızlan böceğinde var menâfi' dürlü dürlü
Biri bu kim tutub yir 'akrebi tâ dükenince
Kıyâs it bunlara var on sekiz bin dürlü halkı
Nefi'siz nesne yok filden karıncaya varınca
Bi-küllî ferd-i mahlûkât melek hem cin cemâdât
Çalışub hıdmet iderler kamu hâllü hâlince
Hevâda dahi yirde suda taş ağacda Mevlâ
Yaratmış dürlü hayvânât semâvâta varınca
Nola şu şöyle olsaydı diyecek yir komamış
Bilürsin anı Kuddûsî tefekkür eyleyince
8
8
Re'is-i 'âlimân u fâzılândır Hamza Beg-zâde
Habîb-i 'ârifân u kâmilândır Hamza Beg-zâde
Tonuk göfiülleri açar olur 'âşıkiar-ıla yâr
Marîzin zahmına tîmâr kılandır Hamza Beg-zâde
Sevişir ehl-i 'ışk-ıla sever 'uşşâkı sıdk-ıla
Derûnı derd-i şevk-ıla tolandır Hamza Beg-zâde
Ezelden nûş idüb câmı olub mest cümle endâmı
Bu yolda 'âr ile nâmı atandır Hamza Beg-zâde
Seviben cân u dil yârin unutmış fikr-i ağyânn
Yolma yârinin varın koyandır Hamza Beg-zâde
Bakub gayretle eflâke döker gözyaşı pek hâke
Beher hâl şâh-ı levlâke uyandır Hamza Beg-zâde
Düşüb bir özge sevdâya idüb ikbâli Mevlâya
Gönül fülkini deryâya salandır Hamza Beg-zâde
'Alî anda güzel ismi unutmış 'âdeti resmi
Hemân 'ışk odına cismi yanandır Hamza Beg-zâde
Kanı bir oldı ol selver sülük ehline hem rehber
Bu yolda terk-i cân u ser urandır Hamza Beg-zâde
Ayık sanur gören anı ol ise cür'a sekrânı
Erenler ile devrânı sürendir Hamza Beg-zâde
Nasîhat dâ'imâ işi bulunmaz böyle er kişi
Dîn içün gözinin yaşı akandır Hamza Beg-zâde
'Ulûmda râsihü'l-fâzıl fünûnda mâhir ü kâmil
Hakîkat sırrına nâ'il olandır Hamza Beg-zâde
Bulur nâs feyzi pendinde celîs ol sen de 'indinde
Arayub Hakkı kendinde bulandır Hamza Beg-zâde
Berâber medh ü zem ana sivâya meyli yok aslâ
Koyub gayrı Hakdan yana varandır Hamza Beg-zâde
Oluban şem'e pervâne yanarsın nâr-ı sûzâne
Gözinin yaşını kane katandır Hamza Beg-zâde
Girüben râh-ı merdâne viren varını cânâne
Dem-â-dem bahr-ı 'irfâne talandır Hamza Beg-zâde
Görür her şeyde Yezdânı muhîtdür çün bilür anı
Mahabbet hamrına câm katandır Hamza Beg-zâde
Sözimi eyler ol ısgâ bilürsiz kadrini zîrâ
Dimeyüb Hak söze hîç lâ tutandır Hamza Beg-zâde
9
Hilâfet virdi Kuddûsî uyandırsın deyü nâsı
Gönüllerde olan pası yuyandır Hamza Beg-zâde
9
Cihânın halkına bir ni'met-i 'uzmâ halîfe
'İbâd-ı Müslimîne rahmet-i Mevlâ halîfe
Anınladır bekâ-yı dîn ilâ yevmi'1-kıyâme
Ki bu dîn-i 'azîzi eyleyen ibkâ halîfe
Sebeb kılmış hayâtına çü dînin anı Yezdân
Anınla hayy olur bu dîn ider ihyâ halîfe
Halîfe olmasa bir gün ider tuğyân kamu nâs
Anın-çün eksik olmaz ez-kadîm aslâ halîfe
Nizâm-ı mülk olur ancak anınla bu cihânda
Hudânın bir ulu nu'mâsıdur hakkâ halîfe
Dahi ol olmasa yer nâs etin ba'zısı ba'zın
Cemî'-i nâsa şefkat idici baba halîfe
Ne dîn kalur ne 'ırz ne cân ne mâl olmasa ol zât
Za'îfe ümmete bil hâris ü bînâ halîfe
Anın esrârının bilür şümârın Hak Te'âlâ
Ne mümkin eylemek idrâk 'akıl deryâ halîfe
Anınla terbiye eyler 'usâtı Mâlikü'l-mülk
'Adûyı seyf-i şevketle ider ifnâ halîfe
Görüb zâhid anın ba'zı umûrını ider ta'n
Dimez kim emr-i Hakk-ıla kılar mahzâ halîfe
Ki me'mûr 'abdidür Hakkın anın emrini işler
Mutî'i eyler idhâk 'âsîyi ibkâ halîfe
Bu vaktin halkının pes ekseri mâ'il fesâda
İder müfsidleri ta'zîbde istikzâ halîfe
Sanur câhil ki râ'îsiz ganem bulur selâmet
Ra'iyye heb ganem râ'îsi müstesnâ halîfe
Ana her kim ki eyler i'tirâz 'ârif değil ol
Bilüben kadrini medh itmeye ahrâ halîfe
Resûl sultânı medh itmiş hadîsinde katî çok
Dimiş mazlûmlara hoş melce'-i me'vâ halîfe
Buyurmış hem ki sultân sâye-i Hallâk-ı halkdur
Muhakkak şübhesiz bil sâye-i kübrâ halîfe
10
Dimiş hem ana ikrâm idene ikrâm ider
Hak Dahi mubgızlara buğz-ı 'azîz zîrâ halîfe
Dahi ana ihânet idene eyler ihânet
'Ulüvv-i kadrini fehm it şeh-i zîbâ halîfe
Hudânın sevdiğin çünki sever imiş kamu halk
Bilür Hak dostı oldığın kamu eşyâ halîfe
Yazılur defterine cümle halkın ecr-i misli
İder pes cümlesinin hakkını îfâ halîfe
Hadîs çok medhi hakkında selâtînin velâkin
Bulunmaz böyle kılan 'âlemi ahlâ halîfe
Dimişler sırr-ı levhi keşf idenler bu nesilden
Gelenler heb olurlar gün gibi rahşâ halîfe
Yedi iklîme şâmil nûrı bu nesl-i 'azîzin
İder dîn düşmenin diz üstine icsâ halîfe
Dimiş ihyâ kitâbında Ebû Hâmid ki sultân
İderse zulmi seksen yıl dimem ednâ halîfe
Eşedd andan ki bir demde ra'iyye itdiği şer
Güneş-tek nef'i şâyi' 'âleme bil hâ halîfe
Husûsâ bu halîfe kim adı 'Abdülmecîddür
Yedi ceddinden artık ekrem ü eshâ halîfe
Sever sâlihleri eyler hemîn ihsân telattuf
Virir muhtâclara dînâr ider iğnâ halîfe
Özi pâk gıll u gışdan kendü pâk bir pâdişâhdur
Bulunmaz bu zemânda böyle bî-hem-tâ halîfe
Yapar her işini Mevlâ güzel sen sonına bak
Olur bir gün ki dirler cümle halk a'lâ halîfe
Cehûl inşân cehâletle lisânın eyler ıtlâk
Dimez ahkâm-ı takdiri ider icrâ halîfe
Murâdım bu halîfe hazretin medh ü senâdan
Cemî'-i halk disünler Bâyezîd-âsâ halîfe
Yaşım yitmiş dahi dörtdür beni zann itmeniz kim
Garaz ancak ide câh u zeheb i'tâ halîfe
Bana virmez mi şu sinnimde rızkı Râzıku'l-halk
Hulâsa göremezsin böyle bir ra'nâ halîfe
Olalım rûz u şeb meşgûl du'âya anın içün
Ki bulsun dü cihânda rütbe-y i bâlâ halîfe
11
Yalan dimen bu Kuddûsî fakîrin sözine kim
Yakında gelmemiş böyle melek-sîmâ halîfe
10
Hak size gönderdi bizi hıdmet-i irşâd ile
Güç imiş dünyâda 'işret eylemek ezdâd ile
Çekdiğim zahmet meşakkat içinizde bî-hisâb
Yanınızda çün berâberdir sitem imdâd ile
Eylik iden kimseye kemlik iden imiş habîs
Noldığınız oldı ma'lûm işbu memkûtât ile
Başsız 'asker gibi herkes kendi cinsiyle gezer
Ülfet itmezler hemîn 'ubbâd ile zühhâd ile
Kaçdım arslandan kaçar gibi Hudâ tevfîk idüb
Ayağımda dürlü dürlü bend ü bağ asfâd ile
Aldanub erkek nisâ cümle cihânın nakşına
Eylemişler erler ünsiyyet zen-i bî-dâd ile
İçinizde ehl-i dünyâ çokdur ahret ehli az
Ehl-i Mevlâ gizlü bilinmezler aslâ ad ile
Kimi bilüb evliyâdan oldığın âgâh olur
Kimi bilmez hîç makamın üns ider enkâd ile
Ehl-i dünyâ sûretinde var nice Hak dostları
Saklamış anları halkdan sûret-i berbâd ile
Gayret itdim ben sizi îkâz u irşâd itmeğe
Kaçdınız benden nice dem kalb ile ecsâd ile
Ben öğüt virdikce size itdiniz buğz u cefâ
Dün ü gün itdim nidâ toldı cihân feryâd ile
Cîfe-i dünyâya her kim ki mahabbet eyler ol
Kopısar Kârûn ile Nemrûd ile Şeddâd ile
Dahi ahmak kuldur ol kim cennet içün çalışır
Dûr olub ol Bânîden kalur hemân bünyâd ile
Olmayınca 'ışk u ihlâs ehl-i Hak olmaz mürîd
Hâsıl olur kalbde 'ışk ism-i Hudâyı yâd ile
İtmek-ile zikri girer cennete paşa vü mîr
Kavl-i Peygamber-durur bu bil sahîh isnâd ile
Hem buyurmuş cümle zikrin efdali tevhîd-durur
Hak celîs olur kulına ismini çok yâd ile
12
Nefsimi 'add eyledim ehl-i kubûrdan ben bugün
Ülfeti yok gönlümün ezvâc ile evlâd ile
Pîr ü 'âciz olmışam mevtim yakındur şöyle kim
Zikr ü istiğfârdır işim mevte isti'dâd ile
Müsta'id mevte bu Kuddûsî fakîr râzî-durur
Hâlikı alırsa nolur cânını is'âd ile
11
Sakla gönlün derdini sen söyleme hîç derdsize
Derdi kazan sa'y idegör kat giceyi gündize
Derdi olmayan behâ' imdendir ol insân değil
Varmayalım yanına biz gelmesün yanımıza
Derd-i 'ışkdur pes murâdım zikr ile kalbe tolar
Ol kadar zikr eyle kim 'ışk tola deryâ-veş öze
Cümle zikrin efdali tevhîd buyurmışdur Resûl
Ol kadar çalış ana kim kalbinin bendin çöze
Zikr ile toğar gönülde şems ü 'irfan nûr-ı zât
Mâsivâ görünmez olur zerre mikdârı göze
Umma düşmândan vefâ nâdâna sır keşf eyleme
Sanma sâdık her sana dostum deyü gülen yüze
Hem sadîkından hazer eyle emîn olma ki ol
'Aybını düşmândan artuk bilüben katar söze
Varma nâmerd kapusına bitmez işin hem sana
Göricek hışm-ıla bakar yüzine eyler meze
Şerre bin altun virir hayra viremez birini
İstesen bir nesne andan pes kıyamaz bir koza
Mâlını itlâf ider Mevlâ kalur müflis melûl
Gider elden cümle varı kıyamaz iken aza
Ağniyânın meyli şimdi fâsık u bî-dînlere
Ehi-i Hak açlıkdan ölse dir ana gelme bize
İsteme hîç kimseden rızkı virir Rezzâk-ı halk
Her ne istersen dimez yok tâ ki varınca tuza
Di ne lâzım ise yâ Rab vir bana şu nesneyi
Sensin ancak rızkı viren çün bizim cümlemize
13
Ol Semî'dür hem Mücîbdür hem Ganîdür hem Cevâd
Viriser matlûbını atmaz seni yaza güze
Gice iste gündüz iste kapusı dâ'im açık
İder ihsân cümle ins ü vahş u baykuş u kaza
Çün virir dostlarına düşmânlarına ni'meti
Gussalanma rızk içün Hâlik virir bize size
Zahiri ta'mîre meşgûl olmagıl zâhidleyin
İtme tezyîn kalıbı var kalbi 'ışk-ıla beze
İt tesebbüb yâ tevekkül besleyen Perverdigâr
Ko riyâyı kıl gönül kapusına 'ışkı reze
Ergen isen itme rağbet şu zemân hatunına
Hak didi ezvâca fitne dahi oğlana kıza
Dinle Kuddûsî kelâmın tut bulam dirsen felâh
Münkirin sağır kulağı kalbi hem benzer buza
12
Nâr-ı 'ışk-ıla yanub kül olmayan nâdâna yuf
Ölmeden evvel ölüb dirilmeyen bî-câna yuf
Kadrini 'uşşâk-ı Hakkın bilmeyüb ta'n eyleyen
Bed kelâm u bed likâ vü bed nefis hayvâna yuf
Zu'm ider ki özi yahşi tâğiyândır ehl-i 'ışk
Yuf o tâgînin özine itdiği tuğyâna yuf
Mü'minin budur nişânı ki seve mü'minleri
Ehl-i îmâna 'adâvet eyleyen düşmâna yuf
Zemm ü istihzâ vü gıybet itmek anın 'âdeti
Ana inşân deyü rağbet eyleyen insâna yuf
Söyleyüb elfâz-ı küfri güldürür nâsı müdâm
Dinleyüb anın kelâmın gülüşen yârâna yuf
Ger gazab eylerse kalmaz anda aslâ 'akl u dîn
Bî-vefâ vü 'akl u hem bî-dîn ü bî-îmâna yuf
Kândır gamz u nemîme kizb ü sebb ü ifk ü zem
Halk içinde fitneyi îkâz iden fettâna yuf
Çün virir dostlarına düşmânlarına ni'meti
Gussalanma rızk içün Hâlik virir bize size
Zahiri ta'mîre meşgûl olmagıl zâhidleyin
İtme tezyîn kalıbı var kalbi 'ışk-ıla beze
14
İt tesebbüb yâ tevekkül besleyen Perverdigâr
Ko riyâyı kıl gönül kapusına 'ışkı reze
Ergen isen itme rağbet şu zemân hatunına
Hak didi ezvâca fitne dahi oğlana kıza
Dinle Kuddûsî kelâmın tut bulam dirsen felâh
Münkirin sağır kulağı kalbi hem benzer buza
12
Nâr-ı 'ışk-ıla yanub kül olmayan nâdâna yuf
Ölmeden evvel ölüb dirilmeyen bî-câna yuf
Kadrini 'uşşâk-ı Hakkın bilmeyüb ta'n eyleyen
Bed kelâm u bed likâ vü bed nefis hayvâna yuf
Zu'm ider ki özi yahşi tâğiyândır ehl-i 'ışk
Yuf o tâgînin özine itdiği tuğyâna yuf
Mü'minin budur nişânı ki seve mü'minleri
Ehl-i îmâna 'adâvet eyleyen düşmâna yuf
Zemm ü istihzâ vü gıybet itmek anın 'âdeti
Ana insân deyü rağbet eyleyen insâna yuf
Söyleyüb elfâz-ı küfri güldürür nâsı müdâm
Dinleyüb anın kelâmın gülüşen yârâna yuf
Ger gazab eylerse kalmaz anda aslâ 'akl u dîn
Bî-vefâ vü 'akl u hem bî-dîn ü bî-îmâna yuf
Kândır gamz u nemîme kizb ü sebb ü ifk ü zem
Halk içinde fitneyi îkâz iden fettâna yuf
Öğredirler anı hussâd şeyhe dahi eyle deyü
Öğreden hussâda hem şeyhine taş atana yuf
î'tirâz eyler Cenâb-ı Hakka hem Cebrâ'île
Şeyhine itmez mi yâ ol 'âsî-yi Rahmâna yuf
Asdikâyı fırka fırka eyleyüb İblîs gibi
Ara yirde ceng ü gavgâ buğz u kîn koyana yuf
Nân-ı ni'met 'îş u sohbet hakkını nisyân idüb
Şol kuduz hay vân gibi her gördiğin kapana yuf
Çün 'ayân oldı bu yüzden dostımız düşmânımız
Bize dostluk gösterüb gizlü 'adû olana yuf
İsteyen bizim rızâmız varmasun hîç yanına
Bize rağmen ol sefîhin yanına varana yuf
İtmeniz anınla ülfet ey bizim ahbâbımız
15
Pes didik ol münkire yuf hem ana uyana yuf
Hâsılı anda vefâ yok bilüriz lâkin ana
Taş virüb Kuddûsîye ur diyüben salana yuf
13
Ey Cevâd u Lem-Yezel eyle bana 'ışkı semâh
Bula sadrım 'ışkın ile inşirâh ü infısâh
Komagıl bu zulmet içre gönlümi yâ Rab meded
Âfitâb-ı 'ışkı gönder giceler olsun sabâh
Nefs-i emmârem fesâda meyl ider turmaz hemân
Nâr-ı 'ışkınla anı yak ki ola işi salâh
Düşmenim yanımdadır pes fursatım gözler müdâm
'Işkını virgil Hudâyâ urayım ana rimâh
Enbiyâ vü evliyâ vü sâlik ü mürşid kamu
Eylediler 'ışkını nefs-i 'Azâzîle silâh
'Işk-ıla itdi tekarrüb heb mukarrebler sana
'Işk-ıla buldı firakından kamu 'âşık felâh
'Işk-ıla irdi yüce menzillere ehl-i visâl
'Işk-ıla hûrî iderler cennet ehli pes nikâh
'Işk-ıla bozdı Nebî Mûsâ 'âdânın sihrini
'Işk-ıla esdi Nebî Ya'kûba Yûsufdan riyâh
'Işk-ıla sabr itdi Eyyûb derdine âh itmedi
'Işk-ıla buldı yine derde şifâ oldı sıhah
'Işk-ıla dostın Halîle nâr-ı Nemrûd oldı nûr
'Işk-ıla 'îsâ Nebî itdi semâvâta tamâh
'Işk-ıla server Muhammed Sidreye itdi 'urûc
'Işk-ıla cümle nebîler içre pes oldı hicâh
'Işk-ıla 'âşıkların nâlân olurlar rûz u şeb
'Işk-ıla her dem mecâzib iniler bî-irtiyâh
'Işk-ıla sell-i süyûf eyler 'adûya gâziyân
'Işk-ıla tuymaz şehîdler hergiz âlâm-ı cirâh
'Işk-ıla kat'-ı mesâfe eyler ebdâlin senin
'Işk-ıla uçar melâ'ik anlara 'ışkdur cenâh
Sırr-ı 'ışkı gizlemek müşkil katî 'âşıklara
Kim ki oldıysa giriftâr oldı anın 'aklı zâh
Her kimin gönli evine dâhil oldıysa bu 'ışk
İşleri olur dem-â-dem âh u efgân u nibâh
16
Şol kişi kim nâr-ı 'ışkınla yanub kül olmadı
Ol denî nâkes görür mahşerde yarın iftizâh
Dâr-ı dünyâda eğer 'ışkınla rüsvâ olsa merd
Cennet içre yapılur ana nice 'âlî serâh
Yâ ilâhî vir bu Kuddûsî gedâna 'ışkını
Ol cemâl-i bî-misâlin göre fazlınla kefâh
14
Tesmiye kıldı erenler Bor iken Nûr adını
İtdi çok zîrâ Hudâ 'uşşâkını 'ubbâdını
Ekserî halk-ı mesâkin ü 'avâciz ise de
Gönderir Rezzâk-ı 'âlem cümlesinin zâdını
'Alimi çok tâlibi çok ez-kadîm hem sâlihi
Zâkiri çok eylemez terk rûz u şeb evzârını
Kâdirî sâliklerinden oluban uyandılar
Heb severler kendini Geylânını Bağdâdını
Çoğı çulha rencberi çok ağniyâsı borçlu hem
Kesmesün Mevla o kavmin 'avnini imdâdını
Bid'ati az zîneti az sâ'ire nisbet ile
Nâsihin pendin tutarlar mürşidin irşâdını
'Afvı gâlib kezmi gâlib kîn 'adâvet tutmayub
Biri birinin temennî eylemez berbâdını
Çün peder merhûm iderdi anı tercih Mar'aşa
Görüben kurrâsını huffâzını zühhâdını
Görmedim hîç böyle bir kavm ki zekâtların virir
Hak Te'âlâ eylemiş çok anların hussâdını
Köyleri çok imiş evvel cümlesi olmuş harâb
Eyleyüb vîrân harâmîler kamu bünyâdını
Eylesün rahmet Hudâ 'Abdülmecîd sultâna kim
Kahrı ihlâk eyledi yer yüzinin bî-dâdını
Oğlu Mahmûd Hânı da mansûr muzaffer eylesün
Hem muvaffak eylesün anı dahi evlâdını
Rahmet itsün hem kamu ecdâdına eslâfına
Dû cihânda saklasun Mevlâ anın ecdâdını
Hoş tecellî eylemiş ol nesl-i pâke zü'l-Celâl
Hem zahîr itmiş kamu aktâbını evtâdını
17
Sâhibi yokdur Hudâdan gayrı işbu beldenin
Kahr u ihlâk eylesün Mevlâ anın hussâdını
İçlerine bir garîb gelse unudur beldesin
Gezdirüb seyr itdirirler bakce-i âbâdını
Eyledi Türkmânca medhini Kuddûsî anın
Medh ider her kim görürse bâg u mâ' ü bâdını
15
Dimiş Hakkın Resûl-i bâ-safâsı
Beher derdin cihânda var devâsı
Günâh derdine istiğfâr devâdur
Ki Mevlânın bize ulu 'atâsı
Devâm iden ana mağfûr olur çün
Çün eyler mağfiret anı Hudâsı
Beher gün it yüz istiğfân zîrâ
İderdi böyle Hakkın Mustafâsı
Gelürse başına dünyâda sıklet
Yidi yüz kerredir bil müntehâsı
Murâd hâsıl olıcak yüze indir
Anı terk itme artsun kalb cilâsı
Günâh-kârâne istiğfâr emândur
Anınla def olur cümle belâsı
Günâh-kârdur bu ümmet Hak Gafurdur
Dimiş hem ol Hudânın âşinâsı
Günâh işlenmede var dürlü hikmet
Diyendir asfiyânın pîşvâsı
Yimese dâneyi cennetde Adem
Olur mıydı bize Hakkın hüdâsı
Cihân toldı anın zürriyyetiyle
Ki hadsiz enbiyâ vü evliyâsı
Tolar cennet dahi evlâdı ile
Değil beyhûde anın ibtilâsı
Terakkî buldı ol suç-ıla Adem
Bu hikmetler içündür ictirâsı
İder Hak mağfiret suçın bileni
Günâhı olsa da yir gök arası
Musirr olma günâha çünki Şeytân
18
O yüzden oldı la'net mübtelâsı
Ana uyan cehennem ehlidir pes
Musirr olanların nârdır cezâsı
Bu Kuddûsî fakîrin pendini tut
Dime kardaş anın sözi nolası
16 ve 17. şiirler arapçadır.
18
Ey ibn-i hâlî ko kîl ü kâli
Kesb eyle hâli seyr it cemâli
Cümle sivâdan kes nazarı sen
Gönlüni 'ışkdan eyleme hâlî
Zikre devâm it 'ışkı idâm it
Nefsini râm it çekme vebâli
Gönlüni yorma Hakdan ayırma
Gözini ırma gözle visâli
Nefsine nfk it yoluna bin git
Pendimi işit görme melâli
Mâla sevinme alçağa inme
Meslek idinme râh-ı dalâli
İlleri yirme kendini görme
Hırs-ıla dirme mâl ü menâli
Dostum özle vechini gözle
Sırrını gizle bulma nikâli
Zühde tay anma 'ilme kıvanma
Özüni sanma buldı kemâli
İsteme devlet çekme meşakkat
Kor gider elbet her kişi mâlı
'Ömri ziyâne virme divâne
İtme bahâne ehl ü 'ıyâli
Mürşide vir el turma çalış gel
Perde tağın del özle visâli
'Işkı gıdâ it derde devâ it
Terk-i sivâ it bul Müte'âli
Bâb-ı şerî'at ulu be-gâyet
Girmeyen elbet buldı zevâli
19
Lübdür hakîkat zarf-ı tarîkat
Kışr-ı şerî'at anla me'âli
Sırr-ı şerî'at oldı tarîkat
Şân-ı hakîkat a'le'l-e'âlî
'Işka gulâm ol mest-i müdâm ol
Nâvil-i câm ol hamr-ı zülâli
İste Hudâyı gözle rızâyı
Olma mürâ'î görme habâli
Kavle inanma odlara yanma
Bâkîye sanma zili u hayâli
'Işk-ıla inle ol bu deminle
Sözümi dinle tut bu hısâli
Kuddûsîden al öğüdi sen bul
Çalışuban al menzil-i 'âlî
19
Günâhlar'afv iden Gaffâr değil mi
' Ayıblar setr iden Settâr değil mi
Günâhım çok deyü kesme ümîdi
Ki kânıt ekfer-i küffâr değil mi
Günâhın nef i vardır Müslimâna
Diyen Peygamber-i Muhtâr değil mi
Günâh eyler kulı ehl-i temellük
Tevâzu' inkisâr hoş kâr değil mi
Günâh-kâr kurtılur ucb u kibirden
Tekebbür ekber-i evzâr değil mi
'Azâzîli sezâ-yı la'net iden
Gurûr u 'ucb u istikbâr değil mi
Özini ahkar-ı mahlûk tutanlar
Ulü'l-elbâb ulü'l-ebsâr değil mi
Günâh işlenmese kim ola mağfûr
Gönül rencine ol tîmâr değil mi
Günâhını bilen bulur selâmet
Günâhım yok diyen bî-'âr değil mi
Günâhın i'tirâf itmekle mü'min
Terakkî idiser her bâr değil mi
20
Günâhda hikmeti bî-had Hakîmin
Günâhda bî-şümâr esrâr değil mi
Günah-ile iden çokdur tekarrüb
Ki tevvâblar kamu dostlar değil mi
Günâh itmez zarar yârân-ı Hakka
Ehibbâsı anın anlar değil mi
Günâh nebbâş velî olmağa bâ'is
Ki tâ'ib yâr-ı Hakka yâr değil mi
Günâhı nefsine isnâd idenler
Hudânın sevdiği ahyâr değil mi
Günâh takdîr ile oldı diyenler
Re'îs-i zümre-i eşrâr değil mi
Günâh-kânn var ise havf u zilli
Mutî'ifi 'ucb u kibri var değil mi
Günâh-kâr mu'terif cürm ü günâhın
Benim diyen muti' berdâr değil mi
Mutî'in nâz u istiğnâdur işi
Günâh-kâr müftekır zinhâr değil mi
Mutî'in matlabı 'izz ü teraffu'
'Usâtın hâli istihkâr değil mi
Mutî'in maksad-ı aksâsı cennet
O miskîn tâlib-i ağyâr değil mi
Günâh-kâr tevbe-kâr olub sonunda
Hudâsın zikr ider ağlar değil mi
Gice gündüz hemân dir Allah Allah
O zâkir 'âşık-ı dil-dâr değil mi
Gurura düşdi İblîs oldı merdûd
Ki mağrûr efcer-i füccâr değil mi
Kıvanma 'ilm ü a'mâl kesretine
Kıvanmak mûcib-i idbâr değil mi
Hudânın kullarını yirme aslâ
İli dîn-dâr bilen dîn-dâr değil mi
Nasîhat eylemek ihvân-ı dîne
Güzel haslet güzel güftâr değil mi
Nasîhat dutmayan mağrûr le'îmin
Cehennemde cezâsı nâr değil mi
21
Bu Kuddûsî günâhda bî-nazîr hem
Rahîmin rahmetin umar değil mi
20 Arapçadır
21
Başıma geldi benim bir derd ki hîç dermânı yok
Olmışam bîmâr ü nâçâr sıhhatin imkânı yok
îdemez Lokmân Hekîm olsa dahi ana 'ilâç
Bu sözüm gerçek-durur kardaş inan yalanı yok
Gülşen-i dîdârı 'âbid çün temâşâ itmemiş
Bildiği oruç namâz hac âhı yok efgânı yok
Derd imiş dermânı derdin derdsize dirler himâr
'Ucb ile tolu içinde âteş-i sûzânı yok
Derd-i 'ışkdur didiğim her kişiye olmaz nasîb
Bir mübârek tuhfe kâr kim haybet ü hüsrânı yok
Mürşid-i kâmil bu 'ışk inşân arar irşâd içtin
Nice bin hayvân gezer içinde bir inşânı yok
Ehl-i 'ışk olmağa himmet eyle sen de kendine
'Işkı olmayanların var cismi lâkin cânı yok
'Âşıkın artar yakîni 'ışkı oldukça mezîd
Her kimin yokdur yakîni dîni yok îmânı yok
Yok imiş 'ışka nihâyet kimse bilmez haddini
Bir ulu deryâdır ol kim haddi yok pâyânı yok
Dürr ü mercân bahr-i a'zamda bulınur bî-gümân
Bahr-i asgardan ne hâsıl dürri yok mercânı yok
Bahr-i a'zam 'ilm-i bâtın dürr ü mercân ma'rifet
Bahr-i asgar 'ilm-i zâhir ehlinin 'irfânı yok
Dir isen ki ben bu 'ışkı nice tahsîl ideyim
Ne alınur ne satılur sevki yok dükkânı yok
Benzemez zâhir işine ki ta'allüm olma
Hocası yok mektebi yok meclis ü meydânı yok
'İlm-i zâhir kesb-ile hâsıl olur hirfet gibi
'Işk bilinmez kesb olınmaz ismi mevcûd sânı yok
Bu su'âlin vireyim cevâbını sana işit
Tâlib-i sâdık irer matlûbına hırmânı yok
Tenrisini isteyen bulur dinür dilde mesel
22
Sıdk-ıla 'ışk isteyen bulmaz mı hey iz'ânı yok
Ol kadar iksâr-ı zikr it ki münâfıklar sana
Diyeler Mecnûn mürâ'î 'aklı yok erkânı yok
Katre katre gönlüne deryâ gibi 'ışk dola tâ
Diye nâs erbâb-ı 'ışk içre anın akrânı yok
Buldı taklîd ile Kuddûsî bu 'ışkı çünki ol
Bir mukallid idi ki hîç 'ilmi yok ferzânı yok
22
Şol gönül kim içine girdi bu 'ışk
Mâsivâyı çıkarub sürdi bu 'ışk
Nice 'iffet ehli perhîz-kârların
'Ar u nâmûs şîşesin kırdı bu 'ışk
Çok kerâmet sahibi mürşidlerin
Dil evine küfri toldurdı bu 'ışk
Şeyh-i San'ânın düşünde bir gice
Kâfirin kızını gösterdi bu 'ışk
'Aşık oldı cân u dilden ol kıza
Gice gündüz oda yandırdı bu 'ışk
Var idi dört yüz müridi anlara
Levh-i mahfûz keşfini virdi bu 'ışk
Geldi anlar ile şehr-i Kaysere
Anda kızı şeyhe buldurdı bu 'ışk
Bulmadı bir çâre vuslat ol kıza
'Akıbet dînine döndürdi bu 'ışk
Mürşid-i halk-ı Yemen iken ana
Bir zemân hınzîri gütdürdi bu 'ışk
Geldi hâtifden nidâ bir gün hemân
Emr-i Hakk-ıla uyandırdı bu 'ışk
Döndi Hak dînine ol demde hemîn
Dil sarâyın sildi süpürdi bu 'ışk
Eyledi hak dîni kız dahi kabûl
Pes kıza hak dîni bildirdi bu 'ışk
Kız Yemen iklîmini ârzûladı
Gönline îmânı toldurdı bu 'ışk
Yum gözini didi Şeyh kıza o dem
Kızı bir deryâya taldırdı bu 'ışk
23
Aç gözini didi açdı kız gözin
İkisin San'âya irdirdi bu 'ışk
Nice demler ağladub Kuddûsîyâ
'Abd-i Rezzâk şeyhi güldürdi bu 'ışk
23
Selâtîn-i cihânın a'zamı sultân-ı İslâmbol
Nücûm-âsâ tecemmu' eylemiş merdân-ı İslâmbol
Bilâd-ı Müslimîne kûh-ı kâf-tek sedd-i muhkemdir
Gazâ ecrin alurlar bî-'aded sükkân-ı İslâmbol
Halîfe oldığı yirde biriktir evliyâ dirler
Katı çok bu ecilden sâhib-i 'irfân-ı İslâmbol
İhâta idemez 'akl-ı beşer esrânnı aslâ
Ne mümkindir bilinmek hikmet-i ferzân-ı İslâmbol
Münâcâtı harâbâtı erenler eksen nâsı
Sanur zâhid ki heb füccâr-durur mestân-ı Islâmbol
Sıfât-ı halk ile eyler tesettür evliyâullah
Olur bu vech-ile kuvvetli sıddîkân-ı İslâmbol
Gürûh-ı ehl-i hâl il 'ışk u cezbe bî-şümâr anda
Dem-â-dem dost-ıla cünbişde meczûbân-ı İslâmbol
Sınık gönülleri ta'mîr iderler hûb devâlarla
Bu ahlâk ile rif'at buldığı a'yân-ı İslâmbol
Beşâşet tatlu dil i'zâz u ikrâm u tevâzu' hem
Tahabbüb hem telattuf pîşe-i yârân-ı İslâmbol
Mürüvvet merhamet re'fet-durur 'âdâtı ol kavmin
Garîb ü bî-kese rağbet ider ihvân-ı İslâmbol
Varan ol beldeye irer murâdına mücerrebdür
Olur handân u mesrûr lâ-cerem mihmân-ı İslâmbol
Anı medh eylemişdir on sekiz bin 'âlemin fahri
Budur ez-cümle memdûhiyyete bürhân-ı İslâmbol
Eğer 'âlim eğer câhil eğer sâlih eğer tâlih
Tarîk ehli fakır ü tâcir ü hâkân-ı İslâmbol
Kamusı 'âşıkân-ı Hazret-i Şâh-ı rüsüldür hem
Severler âlî hem ashâbı müştâkân-ı İslâmbol
Tolu 'ilm ü ma'ârif ehli Eflâtûnleyin zâtlar
Muvaffak ma'rifet tahsîline insân-ı İslâmbol
24
Cevâmi'de medârisde ider kesb-i 'ulûm tullâb
Beher vech-ile büldân üzre var rüchân-ı İslâmbol
Tekâvîde zevâyâda çalışur zikre 'âşıklar
Ki 'ışk odına yanmak kân dervîşân-ı İslâmbol
Kişi sâlihleri sevmekle anlardan olur lâ-büdd
Muhibbân heb ulu kiçi nisâ sıbyân-ı İslâmbol
Kazâya râzıyân anlar belâya sâbirân cümle
Rızâ vü sabr u teslîm ü tevekkül şân-ı İslâmbol
Ki bir anda yanar meskenleri 'uryân kalurlar pes
İder biri birini tesliye 'uryân-ı İslâmbol
Bu 'âlemde virir Yezdân belâyı sevdiğine bil
Sever İslâmbolın mü'minlerin Yezdân-ı İslâmbol
Bizim bir kâsemiz kırılsa olunz katı gam-nâk
Cihânda yok-durur her vech-ile akrân-ı İslâmbol
Görür özini yahşi ehl-i İslâmboli kem sûfî
Özi düşmân-ı Hak iken olur düşmân-ı İslâmbol
Yiyüb içüb giyüb dürlü-be-dürlü ni'metini ol
Teşekkür yirine eyler hemîn küfrân-ı İslâmbol
İder buğz u 'adâvet Kird-gârın dostlarına çün
Kubâb altında dostlarla gezer dostân-ı İslâmbol
Kimi görse koyub tartar terâzüsine ol ahmak
Sanursın ki virilmiş destine mîzân-ı İslâmbol
İki fırka kılar nâsı biri nâcî biri hâlik
Necât ehlinden eyler nefsin ol nâdân-ı İslâmbol
Tekebbür eyleyüb dâ'im öğer özini ol miskîn
Gurûr u 'ucb-ıla dir çok-durur tuğyân-ı İslâmbol
Günâh işler bu ümmet mağfiret eyler Gafûrdur Rabb
Değil mi yohsa ümmetden güneh-kârân-ı İslâmbol
Günâhın nef i vardır mü'mine buyurdı Peygamber
Ki oldur 'âmmenin Lokmânı hem Lokmân-ı İslâmbol
'Abes mi nefs ü İblîs ü hevâ şehvet bu inşânda
İder mi zan ki 'afv olmaz 'aceb 'isyân-ı İslâmbol
Olur taksîmde gufrân müznibe 'isyânı mikdân
İdiser mağfiret Rahmân-ı halk Rahmân-ı İslâmbol
Resûl didi 'azâb yok âhiretde ümmetime hîç
25
Bu ümmetden değil mi yohsa gümrâhân-ı İslâmbol
'Azâbı ümmetin dünyâda çekdiği belâlardır
Bu ümmetden değil mi sâhib-i îmân-ı İslâmbol
Hudâ bu ümmete uyhu virir imiş cehennemde
Cinân içre olurlar şâd-mân giryân-ı İslâmbol
İdelim dâ'im istiğfâr cemî'-i mü'minân içün
Be-küllî kulların Hannânıdur Hannân-ı İslâmbol
Hadîs-i beşşirû ile 'amel it sen de ey vâ'iz
Recâ itsün Hudânın rahmetin sekrân-ı İslâmbol
Ne tenfîr it ne ta'sîr it hemân teysîr ü tebşîr it
Ne taknît it ümîdi kesmesün meccân-ı İslâmbol
Ne teşdîd it ne tazyîk it ki rahmet bahr-i evsa'dur
Ne terhîs it ki ruhsat bulmasun şübbân-ı İslâmbol
Recâ vü havfı ta'lîm idüben tergîb ü tehdîd it
Ki kansunlar işidüb pendini 'atşân-ı İslâmbol
Makarr-ı evliyâ vü 'ârifân ol belde-i zîbâ
Bakuban zâhire itme sakın bühtân-ı İslâmbol
Nasîhat eyle kavl-i nerm-ile nâzik-durur anlar
Zemîn ü âsümânın halkı heb a'vân-ı İslâmbol
Kebâ'ir irtikâb-ile dinilmez mü'mine kâfir
'Usâtı itme tekfir olmagıl fettân-ı İslâmbol
Bu ümmet ümmet-i merhûmedir pek çok şefî'âtı
Sakın olma idüben sû-i zan ta'ân-ı İslâmbol
Halîfe anda olmakla yedi iklîme mir'âtdır
İder inşân melek cin cümle istihsân-ı İslâmbol
Cesed 'âlem halîfe cân diri olmaz cesed ansız
Halîfe 'âlemin cânı-durur hem cân-ı İslâmbol
Nişânı yok velînin kimse bilmez Tenriden gayrı
Dime bu pâdişâh u 'asker ü dihkân-ı İslâmbol
Kabâda şimdi ehlullah gürûhı oldığı içün
Bu Kuddûsî fakîr olmış-durur hayrân-ı İslâmbol
Hayâ eyler bu Kuddûsî zelîl çârşûda gezmekden
İdüb zan her kimi görse ki bu arslan-ı İslâmbol
Olub meddâh-ı İstanbul bu Kuddûsî hakîr dir kim
Kazâdan saklasun Mevlâ bülenddir şân-ı İslâmbol
26
24
Çünki dünyâ dârını teşrîf idüb basdı kadem
Ol Safiyullah ki Adem çekdi nice hüzn ü gam
Enbiyânın cümlesi dürlü belâlar çekdiler
Hem Hudânın dostı 'âlem fahri şâh-ı muhterem
Çâr-yâr-ı Mustafâ Sıddîk 'Ömer 'Osmân 'Alî
Al ü ashâb çekdiler dünyâda gûnâ-gûn elem
Cümle ümmet rütbesince gam yükin yüklendiler
Sen dilersin dâr-ı mihnetde safâ vü 'îş ü dem
Hasteye acı devâlar yidirir çünki tabîb
Sabr idüb anı yir ise 'âfiyet bulur dedem
Didi Peygamber ki mü'min üç belâdan boş değil
Biri zillet biri kıllet birisi dahi sekam
Olmasa inşânda bu üç nesne bil tuğyân ider
Nefs ü şeytân leşkeri bunlarla olur müntakam
'İzzet ü sıhhat dahi mâl mü'mini müşrik ider
Bunlara nâ'il olub Fir'avn didi ben Tenriyem
Dostlarına anları virmez Hudâ-yı Lem-Yezel
Her kime virdiyse zîrâ oldı anın hâli kem
'Âkil ü dânâ olan anlarla itmez iftihâr
Çünki anlar ehl-i istidrâca virilür hocam
Kahr içinde gizlemiş Hallâk-ı 'âlem lutfını
Sûretâ ni'met görinen fi'l-hakîka heb nikam
Yedi yirde mü'minin kalmaz günâhı arınur
Sıdk-ıla dinle ki anları sana bir bir diyem
Cümle dünyâda çekilen derd belâ mihnet keder
Zenbine keffâret olur görmez uhrâda sedem
Anlar-ile gitmeyüb kalur ise cüz'î günâh
Cân virirken çekdiği zahmet kabir içinde hem
Dahi mîzânda hisâbda hem sırâtda çekdiği
Mü'minin zenbine keffâret olur ey ibn-i 'am
Gâyet ile çok olub cürmi biraz kalur ise
Yanuban dûzahda sonra virilür bî-had ni'am
Nev'-i insânda terakkî var melekde yok imiş
Bu terakkiye sebeb mihnet meşakkat gussa gam
îtme Hâlikdan şikâyet halka sâbir ol hemân
27
Var-durur her bir belâda nice esrâr ü hikem
Tâ'at ü 'ilm ü 'amel takvâ kerâmet gerçi hûb
Sâhibi 'ucba düşer ise olur merdûd o dem
Kibrin esbâbından olubdur bu mezkûrlar kamu
Kim tekebbür eyler ise olur alçak lâ-cerem
Sırrını tuy kadrini bil fakr u zili ü 'illetin
Anları dostlarına ihsân ider ancak Hakem
Her neden ki hoşlanursa nefsin ol şerdür sakın
Anın ikrâh itdiği nesne hayırdur itme zem
'Afiyet iste Hudâdan sen dahi Kuddûsîyâ
Bir belâ geldikde sabr it bul terakkî dem-be-dem
25
Ben bu cihâna 'irfâna geldim
Bulmağa kenzi vîrâna geldim
Cümle mevcûdât kulluk iderler
Bendelik içün sultâna geldim
Bir katre sudur çün benim aslım
Sun'-ı Hakk ile bu şâna geldim
Ana rahmine bir nutfe düşdüm
Turub tokuz ay bu hâne geldim
Dürlü meşakkat çekdim bu handa
Terbiyet içün zindâna geldim
Esdi başımdan 'ışkın rüzgârı
' Andelîb-âsâ efgâna geldim
Cümle mahlûka olmışam mir'ât
Sırr-ı pinhânı tibyâna geldim
Bu ne san'at kim bir tamla sudan
Yapdı ol üstâd bu şâna geldim
Geldiğim gibi giderim âhir
Pes iki üç gün mihmâna geldim
Ma'rifet tahsîl eylemek içün
Sıdk-ıla râh-ı merdâna geldim
Boynuma takdim tabla-i 'ışkı
Satmağa anı alana geldim
Tâlib olanlar bana gelsünler
Çünki ben ta'lîm-i ihvâna geldim
28
Bildiğim mikdân öğredem anı
Hasbetenlillâh ihsâna geldim
'Işkı ister isen ol zikre meşgûl
Ben de zikr-ile bu kâne geldim
'Işkdır silâhım destime anı
Aluban kahr-ı düşmâna geldim
Dünyâ vü âhret 'âşıka perde
Atdım kamuyı Rahmâna geldim
Hüsn-i cinânı tuyıcak ruhum
'Işk-ı sıdk-ıla cenâna geldim
Yanaram 'ışkın odına dâ'im
Şem'-i cemâle pervâne geldim
'Işkı tâc idüb başıma koydum
Sahn-ı gülzâra cevlâna geldim
Dir ki Kuddûsî geçdim sivâdan
Neylerem gayrı Yezdâna geldim
26
Dünyâya emr-i Hakk-ile geldim
Anı tesbîh ü tehlîle geldim
Ma'rifet içün halkı yaratdı
Ben de 'irfânı tahsîle geldim
Çün buyurdı ben gizlü kenz idim
Bende ol remzi te'vîle geldim
Aslım benim bir katre su idi
Bu şekle gör ne hâl ile geldim
Aluban lezzet babam vikâ'dan
Cümle a'zâsından bile geldim
Bilden kopıban rıfk-ile akub
Turmayub ol dem ihlîle geldim
Ana rahmine akub ihlîlden
Hami ü sakîle tahmîle geldim
Pes iki nutfe karışub sonra
Bir kıt'a lahme tebdîle geldim
Olıcak dört ay bak sun'-ı Hakka
Şekl-i inşânı temsîle geldim
29
Tokuz ay durub ana rahminde
Dünyâya cism ü cân-ıla geldim
Şekl ü sûret hîç yok idi evvel
Şimdi bu gökçek şekl-ile geldim
Tıfl-idim dilim söylemez idi
Büyüyüb sonra hoş dile geldim
İrdim bülûga 'ışk beni tutdı
Râh-ı merdâna 'ışk-ıla geldim
Gün-be-gün artdı derd-i 'ışk dilde
'Ar u nâmûsı ta'tîle geldim
Yalınız sanman siz beni zîrâ
'Işk-ıla Hakkı ben bile geldim
Gerçi bir tamla su idim ammâ
'Işk-ıla akub ben sîle geldim
Karışub sîle çağlayub coşdum
Bahri özleyüben Nîle geldim
Cümle halk Hakka ta'zîm iderler
Ben de ta'zîm ü tebcîle geldim
'Uşşâkı gördüm dosta giderler
Olmağa yoldaş ol cîle geldim
Gelmişem andan giderim ana
Ana rücû' u tebdîle geldim
'Ârif-i Hakkım ben tâ ezelden
Varlığ u birliğin bilegeldim
Dilimde zikri kalbimde fikri
Özimi ana tavsîle geldim
Bed huylarımı 'ışk himmetiyle
Hulk-ı hamîde tahvîle geldim
Gerçi taksîrim kullukda çokdur
Pes i'tizân tatvîle geldim,
Zühdün safâsm bulmadım hergiz
'Işkı kamuya tafsîle geldim
Dir ki Kuddûsî rütbemi bunda
'Avn-i Bâr ile tekmile geldim
27
Çok dâr-ı fenânın keder ü hemmi deminden
30
Usandım anın mihnet ü hüzn ü eleminden
Bakdım dün ü gün hîç kuru gavgâsı dükenmez
Çekdim elimi şimdi kamu yahşi keminden
Tüccâr kati hırsa düşüben mâlı direrler
Mevti unudub cîfe-yi murdâr u haminden
İt gibi iderler biri biriyle şemâtet
Hoşlanmadım ebnâ-yı zamânın şiyeminden
Dînân tutarlar atuban dîni yabana
Gelmez şiba' anlara bu dünyâ deseminden
Muhtâcları gördikde tonar yüzleri buz-veş
Anlar da dönüb girü kaçarlar şiyeminden
A'yân-ı bilâd çevre meyil eylediler heb
Zulm-ile cihân toldı vülâtın reşeminden
Yok havf-ı Hudâ havf-ı melik zerrece aslâ
Bezdi fukarâ cân u metâ' u ganeminden
Küffâr buluben fürce nice beldeler aldı
İblîs-i la'în eyledi iğvâ saneminden
Sultâna da hîç sıdk-ıla bir tâ'at ider yok
Etbâ' u re'âyâ vü cüyûş u hademinden
İtmez vüzerâ nusret-i dîn cân u gönülden
Feth olmadığı pes rü'esânın daceminden
Vay hâline hak söyleyenin böyle zemânda
Korkar 'ulemâ çünki kuzâtın kaleminden
Hultatda hatar sâlike çokdur bu 'asırda
Pes 'uzlet iden sâlim olur halk siteminden
Dîn gayreti çekmez ne 'aceb ekseri nâsın
Az kaldı gelen hayr u nefi' dest ü feminden
Techîz-i guzât eyleyeni Hak idinir dost
Hak dostlığı yeğ iki cihânın ni'metinden
Bir akça bahîl virse gider cânı berâber
Altun ana kıymetli tamar içre deminden
Bu mâlı Hudâ virdi diyüb gâzîye virmez
Virirse hazân gibi sararır nedeminden
Zabt eylediler 'arsa-yı merdânı gabîler
Erbâb-ı 'akıl cümlesi hayrân se'eminden
31
Virildi münâsib cühelâ vü bülehâya
Sorulmaz imiş Hâlik-ı kevnin hikmetinden
Teslîm-i umûr eylediler anlara ki hîç
Yok sevgilü şey mey-kedenin câm-ı ceminden
Dîn düşmeni pek itdi hücûm iki tarafdan
Tağ taş iniler top u tüfengin zememinden
Yalvaralım ol Tenri Te'âlâya ki bizi
Hıfz eyleye fazlı ile kahr u edaminden
'Avn eyleye sultânımıza 'askerine hem
Mağlûb ola düşmânlan şevk-i haşeminden
Şol rütbe hemân kalblerine toldıra ru'bı
Ki ditreyeler heybet-i tabi u 'aleminden
Teştît ide cem'iyyet-i kübrâlannı heb
Bir katrece ilkâ ide bahr-i nikaminden
Gâzîlere in'âm ide çok mâl ü ganîmet
Zer sîm ü cevâhir ni'amin bâ-kıyeminden
Sultânı vü etbâ'ını iğnâ ide şol kez
Ki bula gınâ cümlesi bâlâ himmetinden
Yardımcı kıla rûh-ı şerifini Resûlün
Yârânını hem müntahab u muhtereminden
İnzâl-i melâ'ik ide cenk eyleyeler hem
Ervâh-ı gürûh-ı şühedâ muhteşeminden
İrsâl ide kutbı dahi a'vânını cümle
Yir üzre olan ümmet-i hayrü'l-ümeminden
Hem cümleye gayret vire ki emr-i cihâdı
Yir yir tutuban kurtılavuz harb zeheminden
Yalvaralım evkât-ı seherlerde diyüb hem
Yâ Rabbi necât vir bize dâreyn zuleminden
Şu zulmet-i müstenfereden it dahi tahlîs
Hıfz it bizi ahzâb-ı 'adûnın vahaminden
Rahm itmeyicek sen bize yâ kim ide bugün
Çün muztarib olduk katı küffâr haveminden
Bu kürbeyi bizden bu sene eyle ki tefrîc
Tîz kurtılalım savlet-i a'dâ hazeminden
Gümrâhlığ-ıla başımıza geldi bu hâller
Neşr it bize nebzece hilimin diyeminden
32
İblîse uyub râh-ı dalâle sefer itdik
İşidemeyüb hak sözi nefsin sameminden
Ol şâh-ı rüsül hürmetine eyle sıyânet
Bizi vü kamu ümmeti hışmın deheminden
Kat' itmeyiz elbetde ümîdi ki umarız
Sen pâdişâhın bahr-i hanân u kereminden
Noksân mı gelür rahmetine ey ulu Yezdân
Geçsen bir avıç hâk-i sefâlin töheminden
Sultâna rahim eyle husûsen ki olubdur
Dîn uğrına dil hastesi fart-ı hazeminden
Terk eyledi ecdâdı gibi hâb u safâyı
Küffâra gazab ümmete lutf u rahaminden
Çün ümmet-i merhûmeye itdin anı sultân
Bu hızmet-i 'uzmâya kemâl-i zememinden
Senden dileriz ki idesin feyzini itmâm
Kuvvet bula dîn şevket-i câh-ı 'izamından
Târîh-i sene bin iki yüz kırk dahi dörtdür
Mevlâya sığındık gazevâtın ceşeminden
Kaldı işimiz ana dileriz ki selâmet
Vire bize şu fitne-i 'uzmâ dareminden
Kuddûsî-yi bî-çâre niyâz eyleyüben dir
Ey Hak bizi kurtar şu zamânın gaseminden
28
Gör nice bülend oldığını şân-ı Üveysin
Bu ümmete hem itdiği ihsânı Üveysin
Eylerdi ana şâh-ı rüsül hubb-ı teşevvuk
Bî-had idi çün cezbe vü ferzânı Üveysin
Ol cebhe-i tâbânın açub vakt-i seherde
Hoş geldi bana dir idi reyhânı Üveysin
Arzûlar idi görmeği olmadı mukadder
Çün itdi nihân cismini Yezdânı Üveysin
Ashâbına şol kez anı vasf eyler idi kim
Olurlar idi cümlesi hayrânı Üveysin
Dir idi sa'âdetle o şâh-ı rûz-ı mahşer
Bir devr ola kim sürile devrânı Üveysin
33
Pes ide şefâ'at nice yüz bin ümmete hem
İrişe nice dertliye dermânı Üveysin
Çün hırka-i mergûbesini kıldı vasiyyet
Bahş itdi safâ cânına cânânı Üveysin
Gitdiler ana itmeğe teblîg ü emânet
Ashâb-ı güzîn sevgilü yârânı Üveysin
Birisi 'Ömer biri 'Alî hem birez ashâb
Didiler olaydık nola mihmânı Üveysin
Arayub anı buldılar iklîm-i Yemende
Bir çölde kurulmış ulu dîvânı Üveysin
Gördükde 'Ömer köhne pelâs içre didi kim
Hoş geldi bana sîne-i 'uryânı Üveysin
Hem didi gerekmez bana bu câh-ı hilâfet
Görüb yüce olduğını eyvân-ı Üveysin
O1 didi birâder seni efdal bilürem ben
Sanma ki ola üstüne rüchânı Üveysin
İtdiler ana hırka-i mergûbeyi teslîm
Dünyâ tolusı buldı ferah cânı Üveysin
Didi ki revâ gördi mi ol bahr-ı keremden
Bu bürde-i şâhâneyi sultânı Üveysin
Pûs eyleyüben başına koydı anı derhâl
Ağlatdı yeri gökleri efgânı Üveysin
Ol demde varub secdeye çok itdi münâcât
Hem didi ki yâ Hazret-i Rahmânı Üveysin
Bağışlar isen ümmetini eşref-i halkın
Âbâd olur ol dem dil-i vîrânı Üveysin
Hem höşnûd olur 'âşık u ma'şûk ol sebebden
Ol eşref-i mahlûk ulu hâkânı Üveysin
Hâtif didi oldı sana bahş sülüs-i ümmet
Bahş itdi sülüs ümmeti Hannânı Üveysin
Baş indirüben itdi yine secde Hudâya
Didi dileği cümle-yi ihvânı Üveysin
Hâtif didi oldı sülüs-i ümmet dahi bahş
'Afv eyledi sülüsini Mennânı Üveysin
Kuddûsîye olur mı 'aceb lutfı müyesser
Ol bahr-ı kerem fazl u 'atâ kânı Üveysin
34
29
Rabbini bilmek dilersen sen eğer 'ayne'l-yakîn
Nefsini bil kim nedir aslın düşün Hak hikmetin
Çün peder sulbında bir katre su idin bilmiş ol
Ana rahmine akuban anda turdın nice hîn
Anda kırk gün meks idüben kana oldın munkalib
Gör nice halk ider imiş kulı Rabbü'l-'âlemîn
Pes turub kırk gün dahi oldın hemân bir mud'a et
Sonra endâmın seçildi cümlesi hem yir yirin
Sureti düzen melek düzdi kamu a'zânı hem
Virdi cân Hallâk-ı 'âlem buldın inşân hey'etin
Eyledi anda gıda kanı saña Rezzâk-ı halk
Tokuz ay olınca buldun bu cihanın 'izzetin
Virdi tedrîc-ile kuvvet dürlü ni'met hem saña
Kudretiyle eyledi bu cismini hısn-ı metîn
İç ü taşında olan esrar ü âyâtı kamu
'Aklını başına dir eyle tefekkür cümlesin
Cümle a'zânı düşün sıdk-ıla başdan ayağa
Bil Hudânın sendeki olan kemâl-i kudretin
Pes tokuz cevherden olmışdur mürekkeb bu beden
Dördi atanın menisinden olur hâsıl hemîn
Biri ol dördin kemik biri sinir biri tamar
Birisi dahi deridür kıl te'emmül ey emîn
Hem beşi ana menisinden et ile kan ilik
Kıl ile yâg bu tokuzdur bil beden cevherlerin
Çift olan a'zâ berâberdür biri birine heb
Kudret-i Hallâka bunlar dahi bürhân-ı mübîn
Baş topak gözün yiri çukur-durur burun yüce
Burma burmadur kulaklar bunların bil sırların
Zühd-ile kimse talamaz ma'rifet deryasına
'Işk-ıla talınur ancak çünki ka'rı pek derin
Sen de Kuddûsî tefekkür bahrine tal 'ışk-ıla
Çün aña her kim talarsa ol bulısar dürlerin
30
Firakın derd-i müşkil-kâra benzer
Visalin intizârı nâra benzer
35
Bu gönlüm hayrete düşdi yanılmaz
Nigârın 'ışkı anda vara benzer
Figân u âhımı dir işidenler
Bu miskin 'âşık-ı dil-dâra benzer
Hemân tîz tîz gönül şehrini bu 'ışk
Gelüb yağma ider Tâtâra benzer
Beni 'ışk-ıla tevbîh eyleyen şol
Fakîhin güft ü gûsı hâra benzer
Ne bilsün kadrini zâhid bu ışkın
Ki tab'ı câmid-i ahcâra benzer
Celîsidir Hudâ çün zâkirinin
İbâdet var mıdır ezkâra benzer
Oları şöyle zann eyler ki vâ'iz
Semâ' u vecdi heb evzâra benzer
Tolanırlar olar şem'-i cemâle
Olar pervâne-i devvâra benzer
Eğer var ise di işbu cihanda
Ki Mevlânâ gibi hünkâra benzer
Anın tabl u kudüm u nâyını heb
Meramı zahidin inkâra benzer
Olar mestâne-i bezm-i elestdir
Velî zahirleri huşyâra benzer
Oları dost idinmiş Hak özine
Oları sanmanız ağyara benzer
Olar dersi alurlar ol Hudâdan
'Ulûmı anların ebhâra benzer
Ferah eyler halâ'ik sevdiğiyle
Olara sevgüli yok yâra benzer
Oların bende-i müştakı çokdur
Bu Kuddûsî fakîr anlara benzer
31
Gürûh-ı enbiyâ içre Muhammed ulu sultândır
Semâ vü kâ'inât üzre Muhammed şems-i tabandır
Muhammed seyyidü's-sâdât Muhammed nûr-ı Hak bizzat
Muhammed sâhibü'I-âyât Muhammed ehl-i burhandır
36
Muhammeddür nebîyullah Muhammeddür safîyullah
Muhammeddür necîyullah Muhammed 'abdü'r-Rahmândır
Muhammed bâ'is-i eflâk Muhammed mürşid-i süllâk
Muhammed 'ârif-i zerrâk Muhammed kân-ı 'irfandır
Muhammed fâtih ü miftâh Muhammed müncî vü mısbâh
Muhammeddür ebü'l-ervâh Muhammed canlara candır
Muhammedle bilinür Hak Muhammedle bulunur Hak
Muhammedle görinür Hak Muhammed yâr-ı Yezdândır
Muhammed 'âşık u ma'şûk Muhammedle bu halk merzûk
Muhammed bâ'is-i mahlûk Muhammed kutb-ı eyvandır
Muhammed ümmete rehber Muhammed sâhib-i kevser
Muhammed şâfı'-i mahşer Muhammed kâmil insandır
Muhammedle toğar envâr Muhammedle turur bâzâr
Muhammedle sevilür yâr Muhammed 'ayne'l-a'yândır
Muhammed mürşid-i ekber Muhammed ulu peygamber
Muhammed cümleye server Muhammed şâh-i sahandır
Muhammedle yağar yağmur Muhammedle cihan ma'mûr
Muhammed nasır u mansûr Muhammed ehl-i Kur'ândır
Muhammedle toğar ay gün Muhammedle akar Seyhûn
Muhammedle kamu memnun Muhammed fahr-ı ekvândır
Muhammedle nizâm-ı mülk Muhammedle kıyâm-ı mülk
Muhammedle devâm-ı mülk Muhammed mülke hakandır
Muhammedle okur diller Muhammedle coşar siller
Muhammedle eser yiller Muhammed böyle bir hândır
Muhammed mahzen-i esrar Muhammed matla'ü'l-envâr
Muhammed şâfi'-i bîmâr Muhammed derde devadır
Muhammed rahmet-i Rahman Muhammed sâkî-yi atşân
Muhammed mahrem-i 'irfan Muhammed dost-ı canandır
Muhammed sâhib-i mi'râc Muhammedle toyar her ac
Bu Kuddûsî ana muhtâc Muhammed ehl-i ihsandır
32
İhanet itme sultâna anın esrarı çokdur
Ki yüklenmiş umûr-ı müslimîni bârı çokdur
Gice gündüz idelim biz anın içün du'âlar
Güneş gibi toğar üstümize envârı çokdur
Hudâya eyleriz kulluk anın biz sayesinde
37
Çeker gam dün ü gün bizim içün ekdârı çokdur
Çalışur itmeye dâ'im bizi hıfz u himaye
Bilür ki bu zemânın halkının esrarı çokdur
Bizim içün-durur heb çekdiği mihnet meşakkat
Bilelim kadrini çün şevketi âsârı çokdur
Yigirmi cins kamu a'dâ-yı dîn fırsat ararlar
Te'emmül it ki dünyânın katî küffârı çokdur
Bilâd-ı Müslimînde hem katî çok ehl-i fitne
Fesâd ister koyun başlı gezer kurtları çokdur
Selâtîn-i benî 'Osmânda var şevket mehabet
Ki a'dânın yüreklerinde korkuları çokdur
Halîfe olmasa bir gün biri birini yir nâs
Dime kardaş bu sultânın bize âzârı çokdur
Anı halk eylemiş lutfıyla kahra çünki âlet
Beher işinde anın hikmet-i Cebbarı çokdur
O bir mir'ât-ı 'âlem kim bakan görir özini
Bu sırrı bilmeyen câhillerin güftârı çokdur
Var ise zâhirâ anda eğer üç beş kem ahlâk
İderiz zann ki bâtında güzel huyları çokdur
Hevâ vü nefsine uydı deyü itme tehâvün
Günâhını ider tekfîr mükeffırleri çokdur
Değil ma'sûm günâhdan çün bizim gibi beşer ol
Mukannit olma (asla) rahmet-i Gaffârî çokdur
Halâ'ik i'tizâr itdikde yârın Kird-gâre
Olur makbul anın 'özri ki pek a'zârı çokdur
Reva mı eylemek ta'yîr du'â itmek yirine
Anın 'aybını örter sütre-i Settârı çokdur
İder tevbe olur tâhir mutahhir 'akıbet ol
Olınur hüsn-i zan zîrâ mutahhirleri çokdur
Eğer dirsen veliyullah idi bunun atası
Diriz ki ol zemânın ehlinin dîndârı çokdur
Kabahat bizdedür cümle ki bozdık fi'limizi
Bizim gibi bu vaktin nâsının bî-'ârı çokdur
Yüri sen kendine çâre bulagör turma sofî
Muhammed ümmetinin şahının ensârı çokdur
38
Bu ümme itdiği kulluk savâb ü ecrinin heb
Virilür misli ana ecri bu mikdârı çokdur
Kutublar kutbı var 'âlemde bâtın pâdişâhı
Bunun gibi değil anın hafî bâzârı çokdur
Nazar eyler hemân levhe 'amel eyler anınla
'Ukûl irmez umûrına 'acîb işleri çokdur
Beder vaz' eylemiş Hallâk-ı 'âlem yir yüzünde
Kamu âktâb anın etbâ'-ı hizmet-kârı çokdur
Hakîkat şâhıdur ol bu şerî'at pâdişâhı
Bunın gibi kapusında anın kulları çokdur
Selâtîn-i cihan cümle anın mahkûmlarıdur
Anın Hak dest-gîri hem dahi nussârı çokdur
Elinde kabz u bast u 'azl ü nasb u re'y ü tedbîr
Yürür hükmi ekâlîmde tasarrufları çokdur
Tehî mi zann idersin yohsa sen bu pâdişâhı
O bir bâz-ı hümâyûndur ki bâz-dârı çokdur
Bizi bu i'tirâzdur düşüren bunca belâya
Rızâ vü sabr u teslimin faziletleri çokdur
Hakîkatde bize oldı bu sultân şeyh ü mürşid
Bizi mühlik olan rencimize tîmârı çokdur
Bi-küllî zenblerin başı imiş çün hubb-ı dünyâ
Medâ'in ehlinin bu vech-ile bîmârı çokdur
Tecâvüz eyledik biz zînet-i dünyâda haddi
Ki gıbta ider oldık anı kim dînârı çokdur
Resul didi cehennem ehlinin çoğı nisâdur
Bunı bilen bilür ki anların evzârı çokdur
Didiler yâ Resûlallah nedür zenbi nisanın
Didi sîm ü zere gayet mahabbetleri çokdur
Sirayet itdi nisvândan ricale hubb-ı zînet
Ricalin şimdi nisvâna teşebbühleri çokdur
Tağıldı zînet-i dünyâ medâ'inden kurâye
'Umûmen haste oldık cümlenin dertleri çokdur
Idüb himmet bu sultân zîneti kaldırdı zîrâ
Zemânın halkının gördi ki istikbârı çokdur
Tekebbürden bizi kurtardı kıldı Hakka mahbûb
Sever anları Allah kim tevâzu'ları çokdur
39
Bunun emsali var bizde günâhlar gerçi lâkin
Gurur u kibr ü 'ucbufi kullara ahtârı çokdur
Anınla terbiye eyler bizi Rabbü'l-berâyâ
Dime imdi bu sultânın ki teşdîdleri çokdur
Kazandık destimiz ile bu ahvâli kamumuz
Hudâ zulm eylemez kullara hikmetleri çokdur
Fakîre tavsiye eyler menâmımda atası
Dir imdâd eyle oğluma ki mihnetleri çokdur
Atasının velî oldığına yok şübhe asla
Ulaşur bun deminde bana gayretleri çokdur
Bu nazma başladıkda geldi atası düşimde
Du'âlar itdi bana hoşça himmetleri çokdur
Öper yüzimi eyler kendi bana çok beşaret
Vasiyyet eyler oğlum bana ibşârı çokdur
Yaşım altmış beş olmağ-ıla cismim köhnelendi
Za'îfem gerçi amma nefsimin suçları çokdur
Meseldür 'âşıkın gönli kocamaz olsa da pîr
Beni levm eylemen dostlar ki 'ışkın nârı çokdur
Kocalıkda benim hâlim budur kimi idem levm
Civanların kafasında eser yilleri çokdur
Bu Kuddûsî unutmaz hîç du'âdan pâdişâhı
Atasının ana zîra vasiyyetleri çokdur
Elinden nesne gelmez gerçi Kuddûsînin amma
Anın içün du'â vü zikr ü istiğfarı çokdur
Melek inşân ider sultân içün dâ'im du'âlar
Bu Kuddûsîleyin anın du'âcıları çokdur
33
'Işk kime mihmân olur gözleri giryân olur
İşleri efgân olur hâli perişan olur
Yârini ister müdâm zikrin ider subh u şâm
Vaslını idüb meram vâlih ü hayran olur
Fikr idüben yârini terk ider ağyarını
Görmeğe dîdârını tâlib-i derman olur
Gice ile gündüzi fark idebilmez özi
Kande bakarsa gözi gördiği cânân olur
40
Birdir ana harr u berd hayrete talmış o merd
Dem-be-dem artmakda derd 'ışk-ıla nâlân olur
'Âdet-i nâsın o cân 'aksini işler hemân
Hak ile hak bî-gümân halk ana düşman olur
Ekseri 'uzlet ider ba'zısı hultat ider
Kalıbı kesret ider kalb tolu 'irfan olur
Hırkası bin paredir ciğeri pür yâredir
Zahiri âvâredir ma'nîde hâkân olur
Gâhî yalıncak yürür köhne 'abâ bürinür
Nâs anı Mecnûn sanur çün katî sekrân olur
Gâhî samurlar giyer dürlü ta'âm yir toyar
Oturub altun sayar kîsesi milyân olur
Gâhî olur bir gedâ varını eyler fıdâ
Cümleden olur cüda şöylece 'uryân olur
Sâ'il olur nice dem dirler ana oldı kem
Her gören eyler sitem meskeni külhan olur
Hâsılı ol merd-i pâk geh zer olur gâhî hâk
Perde ider inhitâk vâsıl-ı Yezdan olur
'İzzet anın 'izzeti rif'at anın rif'ati
İki cihan devleti çün afia ihsan olur
Horlama bir ferdi sen itme sakın sû-i zan
Pend-i 'acîbdir diyen kim tutar inşân olur
Tâ'ife-i evliya eylediler ihtifâ
Her kimi görsen di hâ kevne bu sultân olur
Her sıfat-ıla bular cümle sıfatlandılar
Kim ki anı Hak diler server-i merdân olur
'Âşık olan behr olur pâdişâh-ı dehr olur
Katre iken nehr olur nehr iken 'umman olur
'Işk-ıla Kuddûsîyâ hem-dem olub bul safâ
'Işka olan âşinâ ma'rifete kân olur
34
Ummet-i merhumeye çün bir emân geldi Üveys
Nâr-ı dûzahdan 'usâtı kurtarub aldı Üveys
Çün vasiyyet itdi ana hırkasın fahr-ı rüsül
Bu za'îf ümmetlere gör ne kerem kıldı Üveys
Hazret-i 'Ömer 'Alî dahi birez ashâb-ıla
41
Hırkayı alub varınca şevk-ıla toldı Üveys
Vardı bir tenhâ yire itdi du'â Mevlâsına
Bir iki sâ'at münâcât bahrine taldı Üveys
Didi 'afv it ümmeti heb yohsa geymem hırkayı
Nâz ile re's-i şerifin secdeye saldı Üveys
îrdi hâtifden nida üçde birin afv eyledim
Üç sülüsden birisinin defterin sildi Üveys
Secdeye varub yine didi ki 'afv it cümlesin
Yüzini toprağa sürüb saçını yoldı Üveys
Yine irdi bir nida 'afv eyledim bir sülüsin
Üç sülüsden ikisinin çâresin buldı Üveys
Yine varmak diledi pes secdeye lâkin
'Ömer didi kande gitdi varub göreyim noldı Üveys
Ya karındaşım 'Ömer pes gelmese idiñ deyüb
Kaldığına bir sülüs ümmet hazîn oldı Üveys
Sordı ashaba bilür misiz Resûlin hilyesin
Âh idüben şerha şerha yüreğin deldi Üveys
Ba'zısı vasf itdi cüz'î bildiği mikdârı pes
Bilmemişsiz didi anı gör nice bildi Üveys
Başı göklerden yüce yirlerden ingin ayağı
Böyle bilürin deyüben sararub soldı Üveys
Didi anlara sever misiz Resûlullahı siz
Didiler kim biz severiz ol zemân güldi Üveys
Sevmeye var mı 'alâmet didi itdiler sükût
Ağzını açub didi dişsiz niçün kaldı Üveys
On sekiz biñ 'âlemin fahri Muhammed hubbına
Otuz iki dişini çekdi yire çaldı Üveys
Eyle Kuddûsî hediyye rûhına sen Fatiha
Bizim içün gussa yiyüb bağrını deldi Üveys
35
Hudâvendâ saña kavmimden eylerem şikâyet
Mu'în-i 'âcizânsın kıl baña 'avn ü 'inayet
Buyurdın çün Resûline ki eyle kavmine pend
Bize lâzım olan itmek bu emre hoş ri'âyet
Rızâ-yi pâkin içün itdim anlara nasihat
Didim itmeyesiz mebgûzedir dünyâ be-gâyet
42
Tutalım emrini Hakkın menâhîden kaçalım
Seçelim Hakkı bâtıldan olub ehl-i dirayet
Çıkardık mevti hatırdan ki havf- Hakkı unutduk
İşimiz dâ'imâ gaflet hatâ 'isyan gavâyet
Sivâ kirini yuyalım gönüller bula safvet
Gönül pası olubdur mü'mine büyük cinayet
Ben isterem ki anlar bulalar dâreynde 'izzet
Baña anlar didiler ki gele zillet hazâyet
Ben anları sıyânet eylerem yetdikce vüs'im
Beni anlar helak içün idiserler rimâyet
Saña ben anları da'vet iderem ki baña ol
İderler kibr 'adavet buğz u inkâr bî-nihâyet
Ben îsâr eylerem anlara vaktimi seninçün
İderler benden anlar cîfe dünyâyı vikâyet
Tetebbu' eyleyüb dâ'im ben anlara kütübden
Uyansınlar deyü nakl eylerem dürlü hikâyet
Eğer başlarına zulmet gelürse yâr olurlar
Necat buldukça bağlarlar ayağıma sinâyet
Ne derd-i 'ışk ne hüzn-i âhiret var ekserinde
Münafıklar gibi bâtınları şerr-i nifâyet
İderler birbirine ol husûmet gâ'ib-âne
Yüze geldikde eylerler beşâşet hem vilâyet
Bulunmaz dîn içün gayret çeken işbu zemânda
Hezârân bulınur dünyâ içün iden cinayet
Agısnî yâ İlâhî ol habîbin hürmetine
Garîb-i derd-mendim it beni setr-i himâyet
Yâ it anları ıslâh yâ beni lutfınla kurtar
Sırât-ı müstakime eyle irşâd u hidâyet
Dem-â-dem cezbe gönlümde temevvüc eylesün kim
Hem itsün dem-be-dem 'ışk ateşi kalbe sirayet
Semâ-ı dilde tevfîkınla şems-i ma'rifet toğsun
Şu'â'-ı ten zemininde inüb itsün devâyet
Bu Kuddûsî kulundan kimse yok alçak Rahîmâ
Aña deryâ-yı rahmetden ider katre kifayet
36
43
Katı çok gülme vardur ey püser mevt
Gelür bir gün virür zinhar keder mevt
Zelîl ü hor ider nice 'azîzi
Nice şehbâzı eyler der-be-der mevt
Dem-â-dem devr ider eğlenmez asla
Demi yetmişleri arar gezer mevt
Hemân işi-durur dirnek tağıtmak
Ne evlâd kor ne 'avrat kor ne er mevt
Ne a'lâ dir ne ednâ dir ne evsat
Hatır saymaz aman bilmez sürer mevt
Kime me'mûr olursa te'hîr itmez
Kimi tutar ise zinhar yıkar mevt
Ne 'âlim dir ne câhil dir ne şeyh dir
Ne sıbyân dir hemân kabre tıkar mevt
Ne 'âdil dir ne zâlim dir ne mazlum
Ne paşa dir ne beg dir ne nefer mevt
Ne sultân dir ne dervîş dir ne zengîn
Cemâ'âti perakende kılar mevt
Nice erbâb-ı tedbîrin sonunda
Nizâm ü hüsn-i tedbîrin bozar mevt
Nice eshâb-ı mâl ü mülk ü câhı
Gelüben cism ü canına kıyar mevt
Yüce bol köşklere sığışmaz iken
Karanlık tar yiri eyler makar mevt
Kopar küçük kıyamet geldiği dem
Kişinin başına halkı direr mevt
Virir gam ağladır evlâd u ehli
Akıdub gözlerinden yaş döker mevt
Yiyüb içüb giyüb şâdân olurken
Yetîm koyub boyunların büker mevt
Firar mümkin değil asla elinden
Kaçırmaz dir sana eyne'l-mefer mevt
Seni de şöyle bil Kuddûsiyâ kim
İder dost iline ehl-i sefer mevt
37
Sâlikâ dinle beni diyem sana bir hoşça râz
44
Çün gereklidir be-gâyet eyle gönülden rikâz
Hak Te'âlâ Hazreti buyurdı gizlü kenz idim
Halkı yaratdım ki bilsünler beni bî-inhicâz
Bildiler anı bilenler oldılar üç tâ'ife
Birisinin bildiği çok biri evsat biri az
Biri taklîd ile bildi biri istidlal ile
Biri tahkik ile bilüb itdi Hakka inhiyâz
Şol mukalliddir ki ilden işidüb bildi anı
Müstedil naklen ü 'aklen bilüben oldı türâz
Bildi Allahı muhakkak bî-gümân 'ayne'l-yakîn
Cümlesinden anı a'lâ eyledi ol bî-niyâz
Kim ki bu sırra olursa âşinâ Hakkı bilür
Hakkı bilmek diler isen bum levh-i dilde yaz
Ma'rifet virildi inşâna hemîn gayride yok
Anın içün oldı inşân cümle mahlûkdan firâz
Ma'rifet didikleri bir feyz-i Rabbânî-durur
'İlm-i zahir ile ancak kişi anı bulamaz
'İlm-i bâtın zâkirin kalbinde tîz hâsıl olur
Zühd ü takva itmek ile kimse 'arif olamaz
Okusan bin cild kitabı eylesen bin yıl 'amel
Ma'rifetden zerre tammaz kalbine gel itme nâz
Hem bu denlü olsa 'ömrin eylesen hac her sene
Her gice kılsan kamu şart-ıla bin rek'at namaz
Sâ'im olsan her gün asla yimesen hem içmesen
Cân kulağı ders-i 'irfan noktasını tuyamaz
Cümle halk olsa muhibbin itseler i'zâz seni
Anı 'izzet sanma çün Hakk ile olur i'tizâz
Dir isen kim nice tahsîl olunur bu ma'rifet
Cân u dilden dinle diyem sana eyle iktiyâz
Ma'rifet gönülde toğar cezbe ile gün gibi
Cezbe de zikr-ile tolub kalbe ider ihtiraz
Zikrin envâ'ı dahi çokdur kamunın efdali
Nefy-ile isbât buyurdı sâkin-i arz-ı Hicaz
Bu yola şeyhsiz sülük itmekde var havf u hatar
Bir icazet sahibi şeyhden izin al kıl cihaz
45
Bulamazsafi şeyhi sana benden olsun izn-i tâm
Eyle imdi zikr-i Hudâ itme asla ihtiraz
Bu icazet 'âmmedir virdim izin isteyene
Tâ kıyamet günine dek zâkirine var cevaz
Yazana okuyana dinleyene virdim izin
Bu hakîkat emridir zann itmeniz emr-i mecaz
Didi Peygamber ki taşa hüsn-i zann iden dahi
Nef'ini bulur o taşın menzili olur nişâz
Her kim eyler bu icâzet-nâmeye hoş hüsn-i zann
Anı Allah ehl-i 'irfandan ider mahrum komaz
Girmek istersen erenler zümresine ey 'azîz
Turma dâ'im eyle tevhîd gice gündüz kış u yaz
Dört neferden 'uzlet eylersen bulursın tîz murâd
Ehl-i dünyâ ehl-i gaflet ehl-i bid'at hîle-bâz
Kesme dilden her nefes her dem beher hâl zikri sen
Zâkirin kalbine şeytân mâsivâyı koyamaz
Bulmadım bir şeyh deyüb terk itme zikrullahı çün
Sana Kuddûsî icazet virdi oldun sen mücâz
38
'Uzletde vahdet vahdetde vuslat olmamak olmaz
Hultatda şöhret şöhretde âfet olmamak olmaz
Esrân çokdur nâsdan firarın eyle istihfâ
Ülfetde kesret kesretde zahmet olmamak olmaz
Çün nev'-i insan mecbûl biribirine ezaya
Sohbetde külfet külfetde kürbet olmamak olmaz
Zâkir huzûrı tenhâda bulur zikr ü fikrinde
Halvetde rikkat rikkatde safvet olmamak olmaz
Gafiller ile olma mecâlis gafil olursın
Celsetde gaybet gaybetde nekbet olmamak olmaz
İhvân-ı 'asrın binde birinde yokdur sadâkat
Vahşetde hikmet hikmetde rahmet olmamak olmaz
Nefsini lâkin yeğ bilme ilden itme istikbâr
'İzzetde zillet zilletde hasret olmamak olmaz
Şâh u gedâya eyle tevazu' yirme dervîşi
Hürmetde re'fet re'fetde devlet olmamak olmaz
'Uzletin şartı nefsini alçak ili hoş bilmek
46
Savletde haybet haybetde dehşet olmamak olmaz
Aktâb u ebdâl çeşm-i 'avamdan gizlü gezerler
Gurbetde 'ismet 'ismetde kurbet olmamak olmaz
Mü'minin dünyâ sicnidir zinhar rahat bulunmaz
Zulmetde kasvet kasvetde 'illet olmamak olmaz
İtme icabet da'vet-i halk-ı âhir zemâna
Da'vetde vefret vefretde nefret olmamak olmaz
Eyle kanâ'at kût-ı mevcuda Rezzâka şükr it
Hiffetde 'iffet 'iffetde rahat olmamak olmaz
Zînet-i nâsa bakuban itme sen dahi tuğyan
Zînetde satvet satvetde şıkvet olmamak olmaz
Nâsa görünme hem görme nası bulgıl selâmet
Rü'yetde gaflet gafletde hıclet olmamak olmaz
İtsen nasîhat düşman oluban mevtin dilerler
Himmetde hiddet hiddetde 'usret olmamak olmaz
Sana kim itsün nushı bu kaht-ı merdân güninde
Nedretde fakat fâkatda 'âhet olmamak olmaz
Emval ü evlâd fitnedir bize vâcib sakınmak
Nedhetde salvet salvetde firkat olmamak olmaz
Kârûnı çok mâl yire batırdı batmakda hâlâ
Ruhsatda vüs'at vüs'atda nikmet olmamak olmaz
Hak sevdiğine çok virmez imiş mâl ü evlâdı
Kuvvetde şehvet şehvetde levmet olmamak olmaz
Sultâna kulluk bendeye farzdur olma keselân
Hızmetde lezzet lezzetde ferhat olmamak olmaz
Uyma hevâ-yı nefse ey zâhid iç hamr-ı 'ışkı
Sabvetde reybet reybetde haybet olmamak olmaz
Kuddûsîyâ it Yezdâna ikbâl geç mâsivâdan
Vechetde rehbet rehbetde rif at olmamak olmaz
39
Bugün 'ışk-ıla kim nâlân olunmaz
Yarın vuslat bulub handan olunmaz
Temellük eyleyüb yalvar Hudâya
Anın babında hîç hırmân olunmaz
Tefekkür eyle masnû'ında Hakkın
Ne var 'âlemde ki bürhân olunmaz
47
Hudâdan gâfıl olma tarfetü'l-'ayn
Huzûrsız bendelik bir an olunmaz
Şerî'atsiz tarikat işi bitmez
Hakîkat sırrı hem tibyân olunmaz
Hilafın işle 'âdât-ı 'avamın
Hevâya uyma kim iz'ân olunmaz
Tama'dan ictinâb idüb ganî ol
Kanâ'at kenzi hîç tâlân olunmaz
İlin 'aybını görme kendine bak
Suçum bilene hizlân olunmaz
Sana kemlik idene eyle ihsan
'Afiv olmasa 'âlî-şân olunmaz
Ne dirlerse disünler kıl tahammül
Sabırsızlıkla dervîşân olunmaz
Dem-â-dem toklığı 'âdet idinme
Karın aç olıcak tuğyan olunmaz
Zemine halkına keşf itme razı
Ki a'dâya silâh ihsan olunmaz
Yüzine her gülen zann eyleme dost
Nifak ehli ile yârân olunmaz
İder bir 'aybını gördikde ifşa
Karîn-i su'a itmînân olunmaz
Bu halkdan 'uzlet it Hakkı bulasın
Ki hultat ile yol âsân olunmaz
'Alâ'ik fitnesinden kurtulana
Kıyâmetde hisâb mîzân olunmaz
Mücâhid ol mücâhid ol mücâhid
Cehidsiz nâ'il-i ferzân olunmaz
Reva mı subha dek yatub uyuman
Dün ü gün hâb ile merdân olunmaz
Taleb kıl sen de Kuddûsî bu'ışkı
Ki ansız sâhib-i 'irfan olunmaz
40
Marîz olmayana derman olunmaz
Taleb kılmayana ihsan olunmaz
48
Meşakkat çekmeyen bulmaz terakki
Belâsız vuslat-ı cânân olunmaz
Ne hoş yerdir bu 'ışkın hân-kâhı
Ki andan özgede mihmân olunmaz
Mahabbet şahına kul olmayınca
Dü-kevnin mülkine sultân olunmaz
Şarâb-ı 'ışkı gel nûş eyle sûfî
Anı içmeyicek sekrân olunmaz
Hudâyı 'ışk-ıla bildi bilenler
Ki ansız sâhib-i 'irfan olunmaz
Sivâdan 'âşıkı tecrîd ider 'ışk
Bu 'ışk olmayıcak 'uryân olunmaz
Sakın 'uşşâkı ta'yîr itme sûfî
Oların sırları tibyân olunmaz
Mücerred zühd ü takva ile zinhar
Ma'ârif cevherine kân olunmaz
Özini sanma kim inşân olubdur
Kuru da'vâ ile inşân olunmaz
Hemân taklîd ile ol Kird-gâra
Yakîn ü sıdk-ıla îmân olunmaz
Bu 'ilm-i müstedillîn ile asla
Hakikat iizre Hak îkân olunmaz
Zevahir ehli kurtulmaz gümândan
Ledün 'ilminde hîç nâdân olunmaz
Riyâ şirk-i hafidir ancılayın
Bu yolda sâlike hüsran olunmaz
Tutulmış 'ucb-ıla mürâ'î kalbin
Tonuk gönülde 'ışk iskân olunmaz
Enâniyyetle merdûd oldı İblîs
Tevazu' idene hizlân olunmaz
Halâ'ik içre alçak kendini bil
Kibirden bed Haka 'isyan olunmaz
Eğer oldun ise nâ'il bu 'ışka
Sivâya bakmağa imkân olunmaz
Bu 'ışk bir tâc-ı devletdir ki başa
Anı giymeyicek sultân olunmaz
49
Hemân dûr olma Kuddûsî bu 'ışkdan
Ki 'ışksız vâsıl-ı Yezdan olunmaz
41
Bin iki yüz kırka irdi dahi dörde salimiz
Dinle sana söyleyeyim noldı bizim hâlimiz
Yaşım altmış ikiye olmış-ıdı baliğ henüz
Toldı ekdâr ile dünyâ artdı pek ahvâlimiz
Her tarafda fitne uyandı katı çoğaldı here
Gözimize hîç görinmez oldı mülk ü mâlımız
Fürce buldı çün bu târîhde katî a'dâ-yı dîn
Fitneden oldı belürsiz gadvimiz âsâlimiz
İtmez oldı nâs biribirine re'fet merhamet
Fark olunmaz ehl-i 'ilm ü fazl-ıla cühhâlimiz
Bahr-i ebyaz bahr-i esvedde selâmet kalmadı
Bu sebeb ile perîşân oldı pes ahvâlimiz
Hak Te'âlâ bozdı bize virdiği ni'metleri
Çünki bozuldı bizim etvârımız ef âlimiz
Emr-i dînde gafil olduk emr-i dünyâda gayur
Var Hudânıfi buyruğın tutmakda hem ihmâlimiz
Ahiret kaydın yimez olduk unutduk mevti hem
Rûz u şeb tedbîr-i dünyâdır hemân eşgâlimiz
Hak rızâsi'çün 'ilim tahsîline sa'y itmeyiz
'İzzet-i dünyâ içündür 'ilmimiz a'mâlimiz
Ağniyâmız cem' iderler hırs-ıla sîm ü zeri
Hîç dimezler 'ömrimiz az pek yakın âcâlimiz
Hayra bir dînân virmezler hezâr pend eyleseñ
Şerre biñ dînâr virirler lağv olur akvâlimiz
Gıll u gış sirkat hıyanet ekser-i nâsın işi
Gâlib oldı zümre-i ahyâra pes erzâlimiz
Bir kişi hayr işlese hîç kimse itmez ittibâ'
Ehl-i şerre tâbi' olur fevc fevc ecyâlimiz
Kahve enfiyye tütün efyûn hamir buldı şüyu'
Bu ecilden oldı müzdâd gün-be-gün belbâlimiz
'Adeti ebnâ'-yi vaktin gâlibâ fısk u fesâd
Söylemekde çok hatar var salim ancak lâlimiz
50
Giyüben erler harîri benzediler zenlere
Bunları gördikce vîrân oldı cism-i bâlimiz
'Uzlet itdik gönlimizde yok ise de hîç huzur
İtdiler heb ihtifâ ebrârımız ebdâlimiz
Ol Hudâdan dileriz ki bizi ıslâh eyleye
'Afv ide hem cürmimizi añadur idlâlimiz
Hem şefî' ide habîbini şu biz gümrâhlara
Bulavuz gamdan selâmet biz dahi emsalimiz
Aña uyub gidevüz ol Hazret-i Gaffara hem
Mâsivâsından geçüb aña ola ikbâlimiz
İsm-i Gaffar eyle Kuddûsî tefe'ül eyleyüb
Didi kim elhamdülillah kâl-ı zîbâ kâlimiz
GAZELLER
1
Du'âyı eylerem nazm-ile saña
Kabul it fazliñ-ile sen Mücîbâ
Muradım 'arz-ı hâldir saña ancak
Bu tarz ile su'âl hoş geldi baña
Su'âlden gayrı hîle bilmez oldum
Hemân kârım bu oldı şimdi hâlâ
Cevârih ile kulluk idemem çün
İderem bendelik dil ile şâhâ
Dilinde virdi Kuddûsî fakirin
Baña lutf u kerem eyle Kerîmâ
2
Ne mümkin yârden ayrılmak bu behcet anda oldukça
Bu zîbâlık bu hûblık bu letafet anda oldukça
Beşaret kıldı vaslıyla baña çün ol şehen-şâhım
Ümîdi kesmezem hergiz beşaret anda oldukça
'Azız olmak karîb olan 'azîze 'âdet olmuşdur
Tekarrüb isterem madem ki 'izzet anda oldukça
Feragat idemem iki cihanda ben bu sevdadan
Yanaram 'ışk odına bu zarafet anda oldukça
Deli gönlümde bir halet var amma nidiğin bilmem
Nasihat eylemez te'sîr o halet anda oldukça
Kalur zann itme ey zâhid beni 'ışk-ı mecazîde
51
Dime geçmez hakîkîye fazîhet anda oldukça
O yâr-i bî-nazîre 'âşık oldı çünki Kuddûsî
İder mi iftirâk şevk u mahabbet anda oldukça
3
Kurbân ideyin canımı cânânı bulınca
Yanub tüteyin 'ışkı ile tâ kül olınca
Yağmaladı dil kişverini 'asker-i 'ışkı
Hâşâ ki feragat ideyin andan ölince
Takat mi kalur 'âşık-ı bî-çârede vâ'iz
Meclis kurılub ney çalınub mey sunulınca
Yâ nice figân eylemesün 'âşık-ı şeydâ
Va'd itmiş idi çünki aña vaslını gonca
Ma'şûkına elbetde irer 'âşık eğer kim
Ağyarını terk eyleyüben gitse yolınca
Her şâm u seher giryeme bâ'is bu ki ol yâr
Rahm eyleye bârân gibi eşkim dökülünce
Maksûdını lâ-büdd kişi hîç bulmamak olmaz
İşk derdi ile benzi hazân gibi solunca
Kuddûsî-yi bî-çâre nice sabr idebilsün
Biñ şîve ile yüzüne mahbûbı gülünce
4
Selâmet yok- bu yolda 'ışka yoldaş olmayınca
Gönül içinde 'ışk derya misâli tolmayınca
Silâhı 'ışk olan korkmaz 'adûdan râh-ı
Hakda İrilmez menzile hem 'ışk kılavuz olmayınca
'İbâdet zühd ü takva hoş güzel gerçi velâkin
Kabul itmez Hudâ anlarda ihlâs bulmayınca
Bilinmez 'ilm-i zahir ile çün 'aynel-yakîn Hak
Ki evvel nefsini 'arif oluban bilmeyince
Seraya pâdişâh girmez eğer olmaz ise pâk
Dahi kalbe Hudâ girmez süpürüb silmeyince
Gönül pası silinmez 'ilm-ile Kuddûsîyâ bil
Çalışub zikre 'ışkın lüccesine talmayınca
5
Velî olmaz kişi taşlanmayınca
Sivâ endîşesi boşlanmayınca
52
Kemâle iremez sâlik dirîgâ
Bu 'ışkın odına haşlanmayınca
Söğütde hîç biter mi tatlı elma
Yarılub sarılub aşlanmayınca
Yiyemez körpe kuzı dürlü otı
Büyüyüb gün-be-gün dişlenmeyince
Ne deñlü 'aklı olsa da kişinin
Okumaz hocaya başlanmayınca
Dahi başlanmağ-ıla 'âlim olmaz
Çalışub dersine düşlenmeyince
Sabî baliğ hemîn 'âkil olur mı
Nice yıllar geçüb yaşlanmayınca
'Amel çokluğına yok i'tibâr hîç
Kulından Halikı hoşlanmayınca
Bu Kuddûsî gibi sen olma tenbel
Vücûd bulmaz bir iş işlenmeyince
6
Dimez dost saña 'âşık 'ışk meyine kanmayınca
Dahi pervâne-veş 'ışkın odına yanmayınca
Eğer Hak ise maksûdın sivâsından elin çek
Aña ehl olamazsın gayriden usanmayınca
Bu dünyâ bir tîmâr hâne behey dîvâne bil kim
Halâs yok kayd u zencîrden saña uslanmayınca
Murâd uslanmadan 'akl-ı ma'âş zann itme zîrâ
Hudâ sevmez seni 'ışk rengine boyanmayınca
Binüb 'ışk atına hem menzile ir az vakitde
İrilmez çün ırak menzil begim atlanmayınca
Unut bildiklerini heb dime kim 'âlimem ben
İşin bitmez ki 'arif işiğin yaslanmayınca
Seher vaktinde gider yola kervan yol dürilür
Kalur gitmez yola gafil yatan uyanmayınca
Gice gündüz çalış tevhîde fırsat elde iken
Hudâya vuslat olmaz mâsivâ hoşlanmayınca
Tahammül eyle Kuddûsî cefâya dost yolında
Sadâkat mi olur 'ışk derdine katlanmayınca
7
53
İki cennet var birinde dürlü ni'metle safâ
Yok birinde nesne hergiz 'ışk-ı Hakdan mâ'adâ
Ahiret ehline dünyâ çün haram dimiş Resul
Ehl-i dünyâya harâmdur âhiret dinle şehâ
Ehl-i Mevlâya haram dünyâ ile ahret kamu
'Aşıkın kalbine girmez bil ki asla mâ-sivâ
Nice sâlihlerde çokdur mâl-i dünyâ dir isen
' Abdinin bilür ki kalbinde ne muzmerdür Hudâ
Sen kıyâs itme sakın anları kendi nefsine
Hırs-ıla cem' itme dünyâ cifesin ey bî-hayâ
Üç gürûhdan kankısı a'lâ idügin fehm idüb
Ol gürûhdan olmak iste Tefinden Kuddûsîyâ
8
'Aşıka gelmez kanâ'at 'ışkı derya olsa da
Hem usanmaz mübtelâsı halka rüsvâ olsa da
İdemez idrâk anın esrârını 'akl-ı beşer
Zâhidin kalbine sığmaz zerre-âsâ olsa da
Nûr-ı şemsi kör ne bilsün ider inkâr dâ'imâ
Gözi açık olana zâhir hüveydâ olsa da
Şol ki açıkdır basîret gözi 'arşı seyr ider
Her ne denlü cümle göklerden mu'allâ olsa da
Keşf-i eşyâ eyleyen kalb gözidir 'ayne'l-yakîn
Baş göziyle Hak'bilinmez bellü peyda olsa da
Açılur zikr-ile kalb gözi devam it sen ana
'Ârif olmaz kişi nahv ü sarfda yekta olsa da
'İlm-i zâhir ehli Allahı bilür 'ilme'l-yakîn
Bilemez 'ayne'l-yakîn her fenne dânâ olsa da
Ma'rifetden zerre mikdârı olamaz hisse-yâb
Okusa bin cild kitâb hem ehl-i takvâ olsa da
Kalbde 'irfan hâsıl olmaz zühd ile Kuddûsîyâ
Dahi ider 'uşşâka zâhid kendi a'mâ olsa da
9
Ey fâtır-ı arz u semâ pîr hasteyem rahm it bana
Ma'lûm-durur hâlim sana pes olmışam bî-kes gedâ
Var gerçi evlâd u 'ıyâl yokdur birisinde mecal
Sensin Kerim ü zü'l-Celâl kıl fazlını ana 'atâ
54
İlimde oldum çün garib itdi beni gurbet meşîb
Bulamadım sâdık habîb ider bana cevr ü cefâ
Cismim 'alîl kalbim hazîn dâ'im işim âh u enîn
Olmaz bana kimse mu'în sen yerdim eyle ey Hudâ
Çok akrabâ vü asdikâ 'âciz kamusı bî-vefâ
Sana iderem ilticâ ol dest-gîrim dâ'imâ
Çocuklayın oldum za'îf çünki kafes gâyet nahîf
Lutf it bana sen yâ Latif geldim bu gün ben kapuna
Düşdü bu Kuddûsî fakîr tut destini olgıl nazîr
Yetmiş tokuz yaşında pîr it merhamet re'fet aña
10
Heb cihan halkı senin sâ'illerindür ey Hudâ
Çün saña muhtâc kamusı dâ'imâ şâh u gedâ
Ak sakallu sâ'ilem geldim kapuña itme red
Vir habîbin hürmetine her ne istersem baña
Lutf idüb 'Abdülmecîd Hâkâna olgıl dest-gîr
Eyle ecdadı gibi tevfîk-i tâm ihsan aña
Niyyeti sârâ velâkin yalınızdur hem za'îf
Zahir ü bâtın cüyûşın eyle çok irsal şehâ
Pes bilâd-ı müslimînde fitneler artub gider
'Arz-ı hâl maksûdım ancak nazm-ile bu gün saña
Kervan alurlar haramiler bilürsin ey 'Alîm
Kalmadı emn ü selâmet buldı fırsat eşkıya
Korkılur hem işidüb efrenc bulur ruhsat diyü
Pâdişâh içün du'â eyler bu Kuddûsî gedâ
11
'Âşıkam ey dil-rübâ cân u gönülden saña
Derdime 'ışkın deva rûhıma ol hem gıda
Sevmişem ey yâr seni sürme kapuñdan beni
Vaslın ile kıl ganî eyleme senden cüda
Zikrini leyi ü nehâr eylerem ey Kird-gâr
Olmışam 'ışkınla yâr bulmışam anda safâ
Nâm u nişan istemem câh-ı cihan istemem
Mülk-i cinân istemem vechiñi göster baña
Yetmiş iki çün yaşım kalmadı hergiz dişim
Zikre devâmdur işim çıkdı gönülden sivâ
55
Vuslatını özlerem ismini vird eylerem
Gayrini ben neylerem sen var iken ey Hudâ
Aç yolunı varayın sen şahıma ireyin
Hem yüziñi göreyin mest olayın dâ'imâ
Gönlimi cezb it hemîn eyle firâkdan emîn
Ben kuluna ol mu'în kıl saña hem âşinâ
'Aybımı setr eyle hem hîç baña gösterme gam
Cürmi kesîr bendeyem mağfiret eyle şehâ
Tut elimi düşmişem bî-kes olub şaşmışam
Oda yanub bişmişem 'ışkını it râh-nümâ
Di baña Kuddûsiyâ kesme ümîd gel baña
'Işkımı virdim saña 'ışk-ıla it iktifa
12
Hudâ gönderdi Konya şehrine bir zât bu ezmânda
Nazîri gelmemiş sıdk u salâh u 'ışk u 'irfanda
Bize mâh-ı siyamda oldı bir gice işaret kim
Anın 'Âşık 'Alî Pâşâ yazıldı ismi dîvânda
Kubâb altında var nice velîsi gizlü Hallâkın
Mukayyed zann olınur bu dahi dîvân-ı Yezdânda
Zarar virmez aña etbâ' u ensâr kesreti zîrâ
Gürûh-ı 'ârifân çokdur vezîr ü mîr ü hakanda
Muhabbet eyledim ez-cân u dil hâlin işitmekle
Velîlerde olur ancak olan hulk-ı hasen anda
Benim kârım (budur) hergiz vezirler medhi nazm-ıla
Olur imiş mu'azzeb fâsıkın meddahı nîrânda
Umarız biz du'â vü himmetin ol 'âşık-ı Hakkın
Bulınur kenz-i lâ-yuhsâ birader çünki vîrânda
Ki 'ışkda 'ayn u şın kaf var dahi 'aşkarda var anlar
Anın içün dinür 'aşkar zeban-ı nev'-i inşânda
Mükâşifler dimişler kim gelür bir er 'Alî adlu
Şebîh olmaz aña bir kimse 'avn-i dîn-i sultânda
Sever sâlihleri talihleri sevmez olur mubgız
Muhakkak bil ki bu ahlâk olısar hizb-i merdânda
Bize bağışlasun Hak ol 'azîzi eyleyüb ibkâ
Gerekdür öyle bir zâtın bulunması bu ahyânda
Bu Kuddûsî fakîr dir ol 'Alî bu olması me'mûl
56
Yazıldı zann olınur çünki ismi levh-i Rahmanda
13
'Aceb var mı garîb olmış benim gibi vatanda
Katî suçlu gözi yaşlu hakîr meczûb cihanda
Mecazî 'ışk-ıla 'ömr-i 'azîzimi geçirdim
İçim vîrân dışım ma'mûr adım dervîş lisânda
Şerî'atdan tarîkatdan hakîkatden habersiz
Kocayım halk beni 'arif sanurlar şu zemânda
Ne bilsün Tenrisin ol kim henüz nefsini bilmez
Nice 'arif oluram ben ki kaldım şekk ü zanda
Olur tevhîde meşgul olmag-ıla kişi 'arif
Bilür kimdir tasarruf eyleyen kevn ü mekânda
'Aşâ'irde kabâ'ilde esîr-i şöhret olan
Cüda olur Hudâsından murâd sürmez cihanda
Bu dünyâ ehl-i 'ukbâya haram 'aksi de böyle
İkisi de haram Hak ehline çün gönü anda
Diler Kuddûsî-yi bî-çâre olmak ehl-i Yezdan
Hemîn bakmak cemâline ki dâr-ı câvidânda
14
Bugün bir bahre taldım kim görünmez hîç kenar anda
Elimi ka'rına saldım ki bî-had inci var anda
Anuñ birini sultâna götürdüm isteyüb bahşiş
'Atâ itdi baña ol bî-nihâyet bî-şümâr anda
Metâ'ımı alub kıldım 'azîmet bir ırak yola
Giderken bir nazar kıldım ki çok âteş yanar anda
O nâra kendimi atdım didim yanub olayım kül
Düşüben sahnına bakdım ki var hoş gül'izâr anda
Gözüm gördi nazîrsiz bir gül-i ra'nâ o gülşende
Aña bülbül olub ötdüm nice dem bî-karâr anda
İhata eyledi etrafını bî-had diken anın
Batar dirmek murâd itsem elime has u hâr anda
Bu Kuddûsî olub meczûb unutdı zühd ü takvayı
Melâmiyyûna karışdı ne nâmûs var ne 'âr anda
15
Bilürsin ey 'Alîm bî-haddür ekdârım bu ezmânda
Latifsin hem Cevâdsın yok nazíriñ lutf u ihsanda
57
--------------------- kaynakta eksik
Diler leyi ü nehâr gufran bu Kuddûsî fakîr senden
İdüben i'tirâf dir biz garîkız bahr-i 'isyanda
16
Elif Allanın habîbidür Muhammed Mustafâ
Be beni dûr itmesün rahmetle 'ışkdan ol Hudâ
Te teşerrüf eylerem ism-i şerifin yâd ile
Se sevâb olur anı yâd idene bî-had şehâ
Cim cemâli nûrının bir zerresidür âfitâb
Ha hayât-ı câvidân bulur olan 'âşık aña
Hı halîlidir Hudânın hem resûli bî-gümân
Dal didi peygamberimdir ol habîb-i bâ-safâ
Zel zelîl olmaz aña her kim ki eyler ittibâ'
Re risâlet tahtının sultânı fahr-i enbiyâ
Ze zeval yok şer'ine anın ilâ-yevmül-kıyâm
Sin sa'âdet bulısar ol şâha iden iktidâ
Şın şefâ'at tacını başına geydirdi Hudâ
Sad salât ile selâm üstüne olsun inkızâ
Dad dalâlet üzre itmez ümmeti hîç içtimâ'
Tı taparlar Hakka ancak dileyüb vasl-ı lika
Zı zuhur itdikde nün gitdi küfriñ zulmeti
'Ayn âlemlere rahmet geldi ol Hayrü'l-verâ
Gayn gârât eyledi 'ışkı bu gönlüm şehrini
Fe firâkıyla tutuşub yanaram subh u mesâ
Kaf kudûmiyle teşerrüf eyledi halk-ı cihan
Kef kerîmdür sâ'iline bî-hisâb eyler 'atâ
Lam livâ'ü'l-hamdi ihsan itdi Yezdan hem aña
Mim mahabbet eyleyen bulur o sultâna 'ulâ
Nun nebîler hâtemidür hem kamuniñ efdali
Vav vücûda geldi anınçün bu arz-ile semâ
He hidâyet bulmışuz anınla biz Hak râhına
Lâm elif lâ lâ-yezâlin dostıdur ol tâ' ü hâ
Ye yaraşur Halik u mahlûk anı medh itmeye
Sende Kuddûsî anın meddahı olgıl dâ'imâ
17
Cennetde çok imiş yiyüb içüb giyüb itmek safâ
58
Men isterem itmek nazar gökçek yüziñe ey Hudâ
Vakt-i sabâda başladım 'ışkın odına yanmağa
İsm-i şerifini işidüb olmışam 'âşık saña
Uyub hemîn 'ışka hisâbsız çekmişem zahmet mihen
A'dâyı taslît eyledi İblîs hased idüb baña
Kullarını îkâz içün çok sa'y ü gayret eyledim
Âhir zemân 'âlimleri pes itdiler baña cefâ
Şimdi olub pîr ü za'îf nâsdan firar itdim kamu
Sen eylediñ tevfîk bu Kuddûsî gedâya inziva
18
Ehl ü evlâd nefs ile mâl cümlesi düşmen baña
Senden erham dahi ekrem yok-durur dost ey Hudâ
Cinn ü insânda vesâ'irlerde a'dâ bî-hisâb
İsti'âze eylerem dâ'im kamusından saña
Hem gülüb yüzime ardımdan 'adavet idenin
Sakla şerrinden beni ey Rabb ü Hallâkul-verâ
Eyledim çünki cemî'-i emrini tefvîz hemîn
Saña yalvarub iderem gice gündüz iltica
Yok bu Kuddûsî garibin 'askeri etbâ'ı hîç
Sen şehen-şâh u Hafîza sığınur ol dâ'imâ
19
Ey Hudâ ben kulmı fazlınla ehl eyle saña
Cennetinle şâd idüben eyleme senden cüda
Var imiş bir cennet anda yok imiş hûr u kusur
Ko habîbin hürmetine sen beni lutf it ana
Mâ-sivâdan her ne ki var ise gönümden çıkar
Kalmasun dil kişverinde zerrece hubb-ı sivâ
Bende yok ise liyâkat hîç saña ehl olmağa
Sen be-küllî şey'e kadirsin bu câhı vir baña
Âdemi hâkden yaraduben halîfe eylediñ
Oldı insân nev'iniñ ceddi atası enbiyâ
Gökleri dört günde yaratdın iki günde yeri
Altı günde halk olundı yedi yer yedi semâ
Niceler dünyâyı sevdi nice kullar cenneti
Pes bu Kuddûsî kulum saña ehl it ey Hudâ
20
59
Kird-gârın âşinâsıdır Muhammed Mustafâ
'Âşıkânın dil-rübâsıdır Muhammed Mustafâ
Nûr-ı pâkinden Hudâ bu halkı inşâ eyledi
Kâ'inâtın mübtedâsıdır Muhammed Mustafâ
İns ü cin peygamberi iki cihanın serveri
Enbiyânın pîşvâsıdır Muhammed Mustafâ
'Âlemine rahmet irsal eyledi Mevlâ anı
Bize Yezdânın 'atâsıdır Muhammed Mustafâ
Olmasaydı ol eğer biz ihtida itmez idik
Ehl-i îmânın hüdâsıdır Muhammed Mustafâ
Nûr-ı 'irfân-ı Hudâdan itdi bizzat iktibas
'Ârifânın reh-nümâsıdır Muhammed Mustafâ
Sırr-ı mi'râcın tuyan bilür 'ulüvv-i sânını
Cümle a'lâlar 'ulâsıdır Muhammed Mustafâ
Andan özge kimse Hakkı baş göziyle görmedi
Hak habîbi bâ-safâsıdır Muhammed Mustafâ
İtdi anınla tevessül enbiyâ vü mürselîn
Çünki dertlüler devâsıdır Muhammed Mustafâ
Aña geydirdi şefâ'at hil'atini ol Hudâ
Cümle emrazın şifâsıdır Muhammed Mustafâ
Gökde Ahmed dahi cennetde aña Mahmûd dinür
Yir yüzinüñ rûşenâsıdır Muhammed Mustafâ
Sıdk u şevk ile bu na'tı okuyan hem dinleyen
Bildi halkın müntehâsıdır Muhammed Mustafâ
Eyle Kuddûsî aña her dem salât-ile selâm
Ki Hudânın Mustafâsıdır Muhammed Mustafâ
21
Olmışam müştak u tevvâk ben sabî iken saña
Ey Hudânın dostı Mahmûd u Muhammed Mustafâ
Gün-be-gün gönlümde şevkin artub oldum bî-karâr
Halk içinde senden a'lâ yok güzel mahbûb baña
Kayseriden bir gice çıkdım senin sevdan ile
Şeyh-i Turhal Hazretiyle görişüb buldum 'ulâ
Sonra Arzingâna gitdim uyuben bir kâmile
Sakin oldum anda birkaç mâh şedîd idi şitâ
Yaz gelince Şâma 'azm itdim yayan hem yalınuz
60
Mısra andan Mekkeye varub idüb haccı edâ
Hak Te'âlâ eyledi tevfîk irişdim şehrine
Oluben anda mücavir saña itdim iltikâ
Cümle mahlûk yaradılmışdur senin içün hemîn
Kendüsi içün yaratmışdur seni ancak Hudâ
Şimdi Kuddûsî olub pîr ü za'îf eyler hemân
Rûz u şeb saña salât-ile selâm bî-had aña
22
Ey 'Azîz ü Müntakim men eylerem şekva saña
Şol kişilerden ki dâ'im işleri nâsa cefâ
Çok emek çekdim ki irşâd eyleyem anları pes
Olmayub irşada lâyık oldılar düşman baña
Aşikâre fışkı eylerler o fâsıklar hemân
Eylemezler çünki senden havf dahi halkdan haya
Ehl-i 'ilmi iden istihfaf olur kâfir o dem
'Avreti boş cümle a'mâli dahi olur heba
Ekserinde yok devam tîz bozılur dostlıkları
Söyledi Hakkı deyü küfre iderler ictirâ
Şetm iderler buğz iderler ehl-i 'ilm ü 'ırza hem
Kati iderler güçleri yiter ise ol eşkıya
Ehl-i 'ırz havf eyleyüb kurtdan koyun korkar gibi
Ağlaşurlar inleşürler ditreşürler dâ'imâ
Korkmayub hem pâdişâhdan ol gürûh-ı tâğiyân
Zann iderler başımıza hîç bizim gelmez kazâ
İtdi Kuddûsî bugün şekva saña ey Müntakim
Yetmiş üç yıl eyledi yardım kamu hâlde aña
23
Gel sözimi tut eyle firar Hakk u İlâha
Kulluk idegör şevk-ı hulûs-ıla o şâha
Tevhide devam eyle hemîn gice vü gündüz
Anın ile irer kişi zîrâ ulu râha
Dirlerse disünler saña dîvâne 'adular
Kendi düşer elbetde 'adû kazdığı çâha
Zikr ide ide kalbde toğar şems ü ma'ârif
Hak 'arifi ol gir çalışub sen o penâha
Kuddûsîye zikri pederi eyledi telkîn
61
Ol itdi sülük mürşidinin gitdiği râha
24
Sâlik dü cihandan geçüb ol 'âşık-ı Mevlâ
Ağyarına meyi itme sakın pendimi tut hâ
Hâlık mı 'azîz halk mı 'azîz eyle te'emmül
Kankısı 'azîz ise kul ol sıdk-ile aña
Evlâd u 'ıyâl nefs-ile mâlın saña düşman
Pes cümlesidür fitne iderler seni ilhâ
'İrfanı olan kişiye yiter bu nasihat
Câhil dahi dir fehm idemem söyleme baña
Kuddûsîye bu pendi Hudâ eyledi ilham
Her kim ki kabul itse bulur riitbe-i bâlâ
25
Zikre devam it dir iseñ olsun celîs Mevlâ baña
Bu pendi işit cân u dilden itme gaflet sâlikâ
Çün Hak sever zâkirleri hem zikr ider anları ol
Evkâtini fevt eyleme zikre çalış subh u mesâ
Gafillere olma karîn kaç ehl-i dünyâdan dahi
Uyuz gibi eyler sirayet anların hulkı saña
'Âşıklara ol yâr-ı gâr iki cihanı eyle terk
Pes ol güruhun işleri zikr-i Hudâ terk-i sivâ
Eyle şerî'atle 'amel gir râh-ı ' Abdü'l-kâdire
İder seni irşâd o zât Kuddûsîdür mensûb aña
26
Sen Rahîmsin hem Halimsin bize rahm it ey Hudâ
Geldi istihkakımız ile bu envâ'-ı belâ
Cürmimiz hadden tecâvüz eyledi çünki bizim
Ehl-i tevhidiz bilürsin itmişüz îmân saña
Hem habîbin ümmetiyüz ol bize re'fet ider
Eyleriz dâ'im salât-ile selâm bî-had aña
Bizi ıslâh it olalım sâlihîn ü muslihîn
İdelim kulluk saña cân ü gönülden dâ'imâ
'Aybımız sâdır olur ise eğer setr eyle hem
Dû cihanda kılma rüsvâ bizi sen beynel-verâ
Lutf u rahm idüb bize ref it beliyyâtı kamu
Gice gündüz eyleyelim şevk ile hamd ü sena
62
Pîr-i fânî haste Kuddûsî dahi olub hazîn
Senden eyler 'afv u gufran neşr-i bârânı recâ
27
Eyledik biz cürmi çok itdi gazab şimdi Hudâ
Geldi çünki biribirinden büyük dürlü belâ
'Uzlet itdim pîr-i fânî oluban lâkin bugün
Yok huzur kalbimde bî-had hüzne oldum mübtelâ
'Âmmeten geldi kamumıza mesâ'ib Tenriden
Eylerem ref'-i belâ içün gice gündüz du'â
Paresi yok çâresi yok ekseri nâsın fakîr
Ağlayub dirler hemân yâ Rabbena fâğfir lenâ
Çıkdı çün on dört guruşa bir ratıl hınta bugün
Eyle istiğfar dahi rahmet recâ Kuddûsîyâ
28
Eğer bitsün işim dirsen gice gündüz hemân ağla
Virir maksûdını elbetde Hallâk-ı cihan ağla
Du'ânın kıblesi çünki semâdır sen hemân dâ'im
Semâya destini ref eyleyüb di el-emân ağla
Budur 'âdet ki hüzn-ile muradına irer tâlib
Hudâya vuslat istersen hemân turma ki kan ağla
Ferah eyle kimi gördün bağışlanmış hatî'âtı
Suçunı i'tirâf it iste Hannândan hanân ağla
Eğer 'âşık isen dîdârına dildârın ey sâlik
Cinânın arzusından geç hemîn 'ışk-ıla yan ağla
Meseldir ağlayan düşde güler uyanıcak dirler
Yarın olmak dilersen âhiretde şâd-mân ağla
Nişanı ehl-i 'ışkın ağlamakdır derd-i 'ışk-ıla
Sakın zâhidleyin olma ki sen de bî-nişân ağla
Muradı ağlamakdan 'âbidin cennet imiş ancak
Yaraşmaz 'âşıka ücret hemân sen rây-gân ağla
Melikdir bendenin maksûd-ı aksâsı değil mülki
Sivâyı ko Hudâ içün beher dem her zemân ağla
Riyâ olmaz gürûh-ı 'âşıkânda zerre mikdârı
Gözünden seller aksun aşikâr ağla nihân ağla
Ferâ'izde kusur itme nevâfille tekarrüb kıl
Kula kulluk gerek kardaş virüb cânâna cân ağla
63
Tefekkür eyle masnû'unda ki Hallâk Te'âlânın
Basiret gözin açılsun görüb anı 'ayan ağla
Mukarrebler bükâ ile tekarrüb itdiler Hakka
Dahi ağladı hüzn-ile Resûl-i ins ü cin ağla
Lisânın zikre meşgul ola Kuddûsî gönül fikre
Dem-â-dem 'andelîb-âsâ idüb âh u figân ağla
29
Ben bu sahraya geldim 'ışkınla
Bahr-i sevdaya taldım 'ışkınla
Târ-mâr itdi 'aklımı şevkin '
Akıbet Mecnûn oldum 'ışkınla
Neylerem ey dost mâsivâyı çün
Hüsn-i dîdârın bildim 'ışkınla
Zühd ü takvayı değişüb 'ışka
Varımı yağma kıldım 'ışkınla
Dilde kir ü pas her ne var ise
Komayub zerre sildim 'ışkınla
'Ar ü nâmûsın şişesini hem
Uruban taşa çaldım 'ışkınla
Bağrımı yakdı âteş-i firkat
Göklere tütün saldım 'ışkınla
Mübtelâyım bir derde yok 'ilâç
Bilmezem ki ben noldum 'ışkınla
Kalmadı takat nice sabr idem
Başıma gavgâ aldım 'ışkınla
Katre-yi nâçîz idim evvel ben
'Aleme şimdi toldum 'ışkınla
Ağladım bî-had sen nigârım çün
Buluban âhir güldüm 'ışkınla
Dü cihanın ben istemem câhın
Cümleden geçdim kaldım 'ışkınla
Dir ki Kuddûsî istedim senden
Sen dilârâyı buldum 'ışkınla
30
Kapuna gelmişem yâ Rab tehî destim yüzüm kara
Ki kulluk itmedim sana 'aceb hâlim nice ola
64
Şerî'at emrini tutub tarîka olmadım sâlik
Sanurdum kendimi 'arif muhakkak Bâyezîd-âsâ
Hevâ-yı nefs ü İblise uyub itdim hatâ bî-had
Menâhî irtikâb itdim evâmir tutmadım kat'â
Riyâ' ü süm'a vü taklîd ile celb eyledim nâsı
Bilür iken ki şöhret 'âşıka bir fitne-i 'uzmâ
Severdim medh-i nâsı havf iderdim zemlerinden hem
Baña hak söz diyen mebgûz idi sevmez idim asla
Edeb iz'ân haya nâmûs u 'ân cümle terk itdim
Mecazî 'ışk beni bu hâle koyub eyledi rüsvâ
İki nesne zelîl eyler buyurdı mer'î Peygamber
Biri şehvet biri hırsdur bu iki bende çok hâlâ
Mehâsinden melâ'ik yazmadı dîvânıma bir harf
Mesâvîde ma'âsîde velâkin olmışam yekta
Bu hâl-ile ümîdi kesmeyüb hîç rahmetinden ben
Dilerem mağfiret senden gice gündüz Hudâvendâ
Günâhım çoklığından var mıdır saña keder hergiz
Beni 'afv eyleseñ rahmet tükenür mi ki bir derya
Hatâmı i'tirâf idüb 'atanı isteyü geldim
Gerek 'afv it gerek 'adi it vezirin yok senin hâşâ
Velâkin 'afv iderseñ dostlarım heb sevinişürler
Dahi gam-nâk olub heb cümle a'dâ zümre-i tersâ
Kamu dostlarının başı Muhammed Mustafâ kim ol
Baña atamdan erham oldığı malûm-durur saña
' Azâb itseñ baña mahzun olur elbetde ol dostun
Olur bî-şübhe mesrur hem beni bağışlasan afla
Habîbin hakki-çün tard itme Kuddûsî günâh-kârı
Seniñ kapuñdan evsa' var mı bir kapu ki ol vara
31
Şol kişi kim hamr-ı 'ışkı bir kadeh içmiş ola
Dû cihanın ârzûsından bil heme geçmiş ola
Kat' idüben meylini cümle 'alâ'ikdan hemân
Per açub gönli kuşı yârdan yaña uçmış ola
Zühd ü takvasına mağrur olanın hüsran işi
Ol meğer ağyarı koyub yârine kaçmış ola
Cennete dil bağlayan ahmak olur Hakdan cüda
65
Ehl-i Hak ancak odur ki 'ışk anı kuçmış ola
Her neye baksa görür anda Hudânın vechini
Ol kişi kim çeşmini bir ehl-i 'ışk açmış ola
Behlivân dinür aña pes seyf-i 'ışk-ıla hemîn
Nefs-i şûmın bilini urub iki biçmiş ola
Cân u dilden tâlib-i vuslat olan Kuddûsîyâ
Mâsivâsını koyub dost kûyine göçmiş ola
32
Girüb dil şehrine heb varımı 'ışk itdi yağma
Komadı hîç yakub yıkdı sivâdan zerre asla
Getürdi başıma dürlü belâlar gerçi bu 'ışk
Velâkin geçmezem andan enîsimdür o zîrâ
Ne devlet oldığın bilmez bu 'ışkın çünki vâ'iz
Baña dir 'ışkı terk it gel ki hoşdur zühd ü takva
Anın zu'mınca zühdiñ kadri bu 'ışkdan bülenddir
Ricâlu'l-lâh katında şân-ı 'ışk ez-cümle bâlâ
Kulağıma o tab'ı camidin girmez kelâmı
Feragat eylemek 'ışkdan baña lâyık mı hâşâ
Benim başımda tacım 'ışk libâs-ı fâhirim 'ışk
Ta'âmım 'ışk şarâbım 'ışk gıdâmdur 'ışk-ı zîbâ
Benim vird-i zebanım 'ışk tamar içinde kanım
Bedende tatlu canım 'ışk içimde tolu hâlâ
Refikim 'ışk şarâbım 'ışk delîl ü mürşidim 'ışk
Sadîkım 'ışk habîbim 'ışk tabibim 'ışk -ı ra'nâ
Benim seyf ü sinânım 'ışk dahi tîr ü rimâhım
Benim muhkem hisarım 'ışk baña Hak itdi i'tâ
Benim çâr 'unsurum 'ışkdur mürekkeb oldum andan
Atam anam benim 'ışkdur beni toğırdı gûyâ
Bilür 'uşşak bu 'ışkın kıymetini gayrı bilmez
Bahâ salmak ne mümkin ehl-i dünyâ ehl-i 'ukbâ
Bu 'ışkın himmetiyle irdi Kuddûsî murada
İder dostın cemâlini ki anınla temâşâ
33
Ey altı günde yidi kat eflâk-ile zemini yaradan Mevlâ
Kün emri ile hem cümle halkı eyleyen îcâd yoğiken asla
Hem on sekiz biñ dürlü hayvanât rızkını viren rûz u şeb dâ'im
66
Toyar kamusı aç kalmaz biri bulur nasibin pes gelür aña
Berr ü deryada hâk ü hevâda taş ü ağaçda rû-yi zeminde
Cânlu olanlar rızkını yirler nesne eksilmez idiser îfâ
Nev'-i inşânı dahi yaradub eylediñ tekrîm dürlü hasletle
Eylediñ mü'min anların kimin kimisin müşrik eylediñ saña
Dostın Muhammed içün yaratmışsın hem cemî-i' halk-ı cihanı
Hem kendin içün halk eylemişsin ol dostını hoş mahbûb-ı ra'nâ
Kuddûsîye hem idüb hidâyet ümmeti kıldın fazlınla anın
Hem saña itdiñ meddah u müştak eyleyüb tevfîk sen dahi aña
34
Kula mü'min mutî' iken tekebbürdür kılan tersâ
'Azâzîl kibr ü 'ucb idüb tarîd itdi anı Mevlâ
Birader ictinâb eyle tekebbürden tevazu' it
Tekebbür Hakka muhtasdur tezellül it hemân aña
Günâh sâdır olur ise Hudâdan mağfiret iste
Gafurdur ol dahi Gaffar ider lutf u kerem saña
Sen ol kullukda dâ'im korkma zenbim var deyü bî-had
'Azaba muktedirdür Hak dahi 'afva kadîr zîrâ
Çalış tevhide 'ışk u cezbe tolub dil serâyına
Dahi Kuddûsiyâ olsun yeriñüz bir ulu derya
35
Baña çün ehl ü mâl ü nefs ü evlâdım kamu a'dâ
Esirge lutf idüb men kulum anlardan ey Mevlâ
Dahi cümle karındaşlarla ahfâdım-durur düşman
Ve ihsan itdiğim kimse 'adavet eyledi baña
Ehibbâdan hisâbsız lutf u ihsan u kerem gördüm
Babam anam gibi anlar meveddet itdiler ra'nâ
Senin içün severler ben fakiri ol muhibler heb
İlâhî sen de sev anları 'âşıklar kamu saña
Bu Kuddûsî kocayı sen cemî'-i mü'minât ile
Livâ'i'l-hamdin altında kavışdır eyleme rüsvâ
36
Cananıma geldim ki idem hâlimi şekva
Çün leşker-i 'ışk varımı heb eyledi yağma
Dünyâyı benim başıma tar eyledi şol kez
Ki sabr idemem içime od toldı ser-â-pâ
67
Kalmadı figân eylemeye tâb ü tüvânım
Dil şehrini 'ışk yakdı harâb eyledi zîrâ
Geydirdi hemîn başıma tâc eğnime hırka
Ussumı alub itdi beni 'âleme rüsvâ
Bu 'ışka giriftar oluben zühdi unutdum
İnşâna kemâl virmez imiş zühd-ile takva
Ben dersimi aldım bu gün ol hoce-i 'ışkdan
Varsun okusun zühd ü 'amel dersini monlâ
Kuddûsîye öğretdi şi'ir tarzını bu 'ışk
Her kime virilürse olur 'ışk dili derya
37
Geç zünûbımdan Gafûrâ bakmagıl noksanıma
İ'tirâf idüb suçumı gelmişem Rahmanıma
Çün tefekkür eyledim yok benden alçak kimse hîç
Ne yüz-ile 'arz ideyim hâlimi sultânıma
Ma'siyet deryasına müstağrak oldum el-gıyâs
Merhamet eyle iriş feryadıma efgânıma
Destimi tut sen benim ey râhimînifi erhami
Senden özge kimsenin yitmez güci dermanıma
İtdi Kuddûsî tevessül şol habîbiiıle sana
Dir vesîlemdür benim varmağa sen sultânıma
38
Olmışam 'âşık bugün ben çün şeh-i hûbânıma
İstemem ağyarını hîç gelmesünler yanıma
Mest ü bî-hûş eyledi şevki beni oldum delü '
Arz-ı hâl sunmağa geldim ol ganî sultânıma
Bir elimde 'arz-ı hâlim bir elimde dest-mâl
Silerem göz yaşını yalvaruban cananıma
Beklerem kapusını boynum eğüb giryân ü zâr
Umaram ki rahm ide bu âhıma efgânıma
Cürm ü 'isyan bî-nihâyet eylesem de dâ'imâ
Bakmaz ol asla benim hîç cürmime 'isyanıma
Setr ider hem 'aybımı halk içre rüsvâ eylemez
Dir hemîn 'afv eylerem ben kaçma gel dîvânıma
Dürlü ni'metler virir lâyık değil isem de ben
Gönderir mi'mârı tîz tîz bu dil-i vîrânıma
68
Böyle behcet böyle ahlâk bu güzellik kimde var
İsmini yâd eylemek virir safâlar canıma
Nice 'âşık olmasun bî-çâre Kuddûsî aña
Ki dimiş ol 'âşıkam ben 'âşık-ı nâlânıma
39
Meyhâne-i 'ışk sâlikâ bil hân-kâh-ı evliya
Ol ânda sakin câ-be-câ hem mest ü hayran dâ'imâ
Anlara her kim ki celîs olur ise olmaz hasîs
Ol zikr-i Mevlâya enîs kalbinde kalmasun sivâ
Bir lahza 'arif sohbeti 'uşşâka virir hayreti
Hem zikr ile ünsiyyeti biñ yıl 'amel uymaz aña
'Aşıklara 'ışk cezbe hâl mahbûb-durur sûfîye kâl
Sen zikre eyle iştigâl bulsun dil ü canın safâ
Kuddûsîye iki cihan zînetleri ider ziyan
Ancak anı mesrur kılan leyi ü nehâr zikr-i Hudâ
40
Bal ü şekerden toyub insân usanur zâhidâ
'Işkdan usanmaz yanar 'âşık dün ü gün dâ'imâ
Zikre sa'y it 'âşık ol hem 'arif ol Mevlâyı (çün)
Işksız olan 'âbidin heb çekdiği zahmet heba
Sâlikin gönlünde 'irfan 'ışk-ıla hâsıl olur
Zikr ile 'ışk 'ışkıla 'irfan tolar kalbe cilâ
'
Aşıkın bir cezbesi biñ yıl 'ibâdetden güzel
Eyle tahsîl 'ışk u cezbe ki seni sevsin Hudâ
İrdi seksân yaşına hem hasteyim hem 'ışk beni
Hâlime koymaz ider bî-ihtiyâr ehl-i hevâ
Yazdı Kuddûsî firâşında bunu yatur iken
Hem ider Hakdan beher ân 'ışk ile cezbe recâ
41
Nideyin ben gönlüm ârâm eylemez sensiz şehâ
Bende Mevlâsını özler gice gündüz dâ'imâ
İtmesün zâhid baña levm ki tarab eyler deyü
Cân kulağına gelür senden beher dem çün nida
Hâlime koymaz beni 'ışk gönlümi tahrîk ider
Muktedâmdur ol benim pes eylerem hoş iktidâ
Zikrin ile rûz u şeb bulur tesellî ehl-i 'ışk
69
Gönlime ey dost virir zikrin senin zevk u safâ
Geldi Kuddûsî fakirin varını heb aldı 'ışk
Kalmadı 'ilm ü 'amel takva edeb 'ışk u haya
42
Ey Rabb u Ganî it beni fazlın ile ignâ
Çün pîr ü fakîrem baña rahm eyle Rahîmâ
Her şey'e kadirsin beni hem hıfz (it) haramdan
Virme kerem it şübheli olanları baña
Lâyık değil isem de helâl rızkına hergiz
Sen şâh-ı cevâdsın iderem nâzımı saña
Bozuldu ma'âş emri katî bu senelerde
Kime ideyin sen var iken girye vü şekva
Kuddûsiye vir rızk-ı helâl rahmetin ile
Hîç eylemesün vesvese me'kûlde o koca
43
Bilürsin hâlimi sen hoş 'Alîmâ
Yaşım seksân baña rahm it Rahîmâ
Kocayub olmışam bî-çâre zîrâ
Meded senden olur ancak Nasîrâ
Sen eyle 'afiyet hem kuvvet ihsan
Perîşân itme dâreynde Halîlâ
Nahîfem sabra yokdur takatim hîç
Baña rıfk-ı telattuf it Latîfâ
Tevekkül hirfetim bilmem ne sebeb
Sañadur i'timâdım çün Vekîlâ
Eğerdirsen ki sen de itme 'isyan
Direm ki mağfiret eyle Gafûrâ
Ümîd kesmez bu Kuddûsî güneh-kâr
Kabul it sen du'âsını Mücîbâ
44
Gafura mağfiret eyle beni sen cürmime bakma
Virüb dâr-ı fenanın devletin hicr odına yakma
Baña sensiz safâ virmez cinânın ni'meti hergiz
Visalinden cüda idüb beni ol bakceye tıkma
Serây-ı dil mülevves oldı evsâh-ı zünûbımla
Anı 'ışkınla pâk idüb otur içinde hîç çıkma
70
Senin adın Kerîmdir kapuña geldim kerem eyle
Sakalım ak sınık gönlüm benim hâtırcığım yıkma
Yarın rûz-ı cezada 'aybımı setr it hacîl itme
Çeküb ince hisâba halk arasında beni sıkma
Virüben cenneti Kuddûsîye ayırmagıl senden
Aña lutf eyle bağrına firak mismârını çakma
45
Tarîk-ı evliyaya it sülük zahirle kalma
Bakuban 'ilmine bahr-ı gurur u kibre talma
Eğer kalbinde cezbe var ise mikdâr-ı zerre
Hemân Mevlâya ol mukbil sivâya kalbi salma
Çü lâzım sâlike cezbe sülük ansız hebâdur
Çalış tevhîde bul Hakkı gönülde gayrı bulma
Tolub derya gibi 'irfan u 'ışk-ıla tarab kıl
Kenef gibi sakın encâs-ı dünyâ ile tolma
Sözin tut sen bu Kuddûsî fakîrin ey birader
Virüben cevher-i 'ömr-i 'azîzi boncuk alma
46
Dila geç gayriden ol dilber-i ra'nâdan ayrılma
Nidersin özge sevdayı ki bu sevdadan ayrılma
Ne buldun mâsivâdan bunca demdür ülfet eylersin
Sözüm dinle hemân ol sâhib-i îfâdan ayrılma
Katî gayretlidür sevmez şerîki bakma ağyara
Letâfetde hüsünde ferd-i bî-hemtâdan ayrılma
'Ulüvv-i himmet îmândan özine it yüce himmet
Tenezzül itme ednâya sen ol a'lâdan ayrılma
O bir mahbûb-ı zîbâ kim nazîri yok güzellikde
Sözi ahlâ özi bâlâ yüzi zîbâdan ayrılma
Kişi maksûdına vâsıl olur sıdk-ıla cehd itse
Çalışub sen de ir ol maksad-ı aksâdan ayrılma
Bir ednâ 'âşıkıdur ol şehen-şâhın bu Kuddûsî
Hemân ey dil o şâh-ı 'âlem-i yektadan ayrılma
47
Hudâya hamd ü şükr eyle sakın kardaş le'îm olma
Seni bir nutfeden halk eyledi bilgil hasîm olma
Tayanma rif ate câha güvenme sıhhate mâla
Halîm ol hem rahîm ol sâhib-i hulk-ı zemîm olma
71
Hazer eyle tekebbürden riyadan hubb-ı dünyâdan
Selîm ol bul selâmet lâyık-ı nâr-ı cahîm olma
Tehalluk eyle ahlâk-ı Nebî ile nasîhat tut
'Uyubıfi setr olur elbet ki sen tab'-ı sakîm olma
Yaman bil kendini Kuddûsîyâ zinhar ili yahşi
'Azâzîl-tek idüben nefsini i'câb esîm olma
48
Gelürse bir keder sana tahâretdür gazab sanma
İder İblîs seni iğfal sakın mekrine aldanma
İhanet eylemez mü'min kuluna çünki Mevlâsı
Olur ise eğer cüz'î keder hem 'arız usanma
Hemân iste Hudâdan 'akıbet yalvar gice gündüz
İdüben zikr ü istiğfar necat bul hüzn-ile yanma
Gülüb oynamağ-ıla bitmez ağla çok tazarru' kıl
Gurur u 'ucb ile hem itdiğin a'mâle kıvanma
Tayan Kuddûsîyâ Hakka hemîn rahmet recâ eyle
Bu 'ilm ü zühd ü takvaya dahi bu 'izze tayanma
49
Cem' eyleyüben cîfe-i murdara kıvanma
Fir'avnı vü Kârûnı düşün kenze tayanma
Bu dâr-ı fenada yüce köşk yapma birader
Vîrân olur elbet anı bakî kala sanma
Yüziñe güler mâkir-i dünyâ sakın andan
Aldanub anın mekrine sen hergiz inanma
Çün aña mahabbet idenin yiri cahîmdür
Sevme anı asla vü cahîm odına yanma
Cennet içün itme dahi Mevlâya 'ibâdet
Kuddûsî gibi sen de beher renge boyanma
50
Hudâvendâ beni bir lahza vaslından ayırma
Dakîkdür şîşe-i kalbim anı hicrinle kırma
Ki olmaz dû cihanın mülk ü câhı baña devlet
Âmân sensiz baña zindan olan eyvanı virme
Benim var gerçi taksirim saña kullukda lâkin
Halîmsin hem Gafûrsın 'aybımı yüzime urma
Habîbinle tevessül eyleyüb geldim kapuña
72
Aña bahş it beni ol kapudan lutf eyle sürme
Ganîsin 'âleminden kimseye yok ihtiyâcın
Kerîmsin sen şu ben miskîni mîzâna çığırma
Hatâmı i'tirâf idüb recâmı pîşe kıldım
Beni setr eyle mahşerde zebânîye duyurma
Re'is oldı bu Kuddûsî gürûh-ı mücrimine
Anın 'afv it günâhını dime kûyime girme
51
Şâhâ kerem it 'aybımı sen yüzime urma
Geldim kapuna eyleme red gönlimi kırma
Ni'metlerini mu'terifem suçlarımı hem
Halk içre hisâba çeküben anları sorma.
Çok ise günâhım nolur ey rahmeti bol şâh
Setr eyle kamu zenbimi bir ferde tuyurma
Bahş it beni yârânımı hem eşref-i halka
Budur dileğim ki bizi hîç andan ayırma
Yüz.kara tehî dest sakal ak suç da katî çok
Gümrâh deyü hışm eyleyüben dûzaha sürme
Bir bağrı yanık bende-yi nâçâr-ı nahîfem
Yok sabra mecâlim beni hicrâna düşürme
Şiddetlere sabr eyleyemem saña 'ayândır
Yük yükledüben üzerime belimi kırma
Çün 'âşıka hicrân elemi nârdan eşeddür
Senden ayırub cenneti Kuddûsîye virme
52
Ey şah-ı kerîm kapuña geldim beni sürme
Setr eyle kamu suçlarımı yüzime urma
Aç yolını vâsıl olayın saña kerem kıl
Hıfz eyle beni zümre-i hussâda tuyurma
Çekdirme meşakkat baña nfk it ki za'îfem
Asân idüben lutfiñ ile râhını yorma
Çün mihnete ben sabr idemem saña 'ayândır
Tahmîl idüben haml-i sakil belimi kırma
Kuddûsîye gösterme fırâk acısını hem
Vaslın ile şâd eyle anı senden ayırma
53
73
Zikrini çok eyle mevtiñ olma gâfil sâlikâ
Anı iksâr eyleyen sâlih olısar ey hümâ
Mevt yıkar lezzetleri hem tağıdır dirlikleri
Hiç unutma mevti sen eyle tefekkür dâ'imâ
Olmasa dünyâda üç nesne azar nâsın çoğı
Biri mevt biri maraz biri dahi fakr u fenâ
Mü'mine vâ'iz-durur mevt dâ'imâ îkâz ider
Tuhfetü'l-mü'min buyurmuşdur aña Hayrü'l-verâ
Mevti Kuddûsî unutmaz her zamân zikrin ider
Eyledi Mevlâsı tevfîk tâ sabî iken aña
Her zemân zikrin ider mevtiñ bu Kuddûsî fakîr
Eyledi tevfîk Hudâsı tâ sabî iken aña
54
İşit ey 'âşık-ı Hak bir hafî sır söyleyim sana
Devâm it zikre dir isen celîs olsun Hudâ baña
Gice gündüz olub tevhîde meşgûl sıdk u şevk ile
Celîs olur enîs olur mugís olur sana Mevlâ
Aña her işifli tefvîz idüb zikre devâm eyle
Kifâyet eyler ol sana sakın hüzn eyleme aslâ
Münâfıklar ne dirler ise disünler hemân sabr it
Dögüb sögerseler dahi bozılub itmegil ısgâ
Eğer tutar isen sözin bu Kuddûsî günâh-kârın
Olursın tîz vakitde sırra vâkıf 'ârif ü dânâ
55
Sana hamd eylerem dâ'im Kerîmâ
Virürsin bî-hisâb çün rızkı baña
Tesebbüb itmeğe yok iktidârım
Tevekkül hirfetim sıdk-ile sana
Benim Perverdigânm sensin ancak
Kapundan gitmezem bir lahza aslâ
İdersin fazlın ile halk sebebler
Bu 'âciz bendene lutfınla şâhâ
Ulu tağlarda hem çöllerde hergiz
Komadiñ ac susız mahzun Kadîrâ
Kefilsin cümle halkın rızkına hem
Münezzehsin zühulden sen 'Alîmâ
74
Gice gündüz ider hamd ü şükürler
Bu Kuddûsîye itdiñ çok 'atâyâ
56
Bir hûba 'âşık olmışam ki cümle halk müştak aña
Lâyık değil isem de 'ışka lutf idüb virdi baña
Rûz-ı ezelde eylemiş ben kuluna anı nasîb'
'Ubbâda virmiş cenneti ol sâhib-i fazl-ı 'atâ
Pes itmişem feryâd ana rahminde işitmiş anam
Girmiş kulağına 'ayânen 'ışk u şevk-ile sadâ
Havf eyleyüb anam babama söyledikde ol dahi
Dimiş ki fazlıyla anı bahş eyledi bize Hudâ
Bir kez dahi çağırmışam anı işitmiş bir 'acûz
Anam dimiş ki ey 'acûz keşf eyleme bu sırrı hâ
Ru'yâda hem görmüş peder üç ay semâda hoş kamu
Ortadaki ayda çoğ-imiş behcet ü nûr u ziyâ
Aña dimişler bil bu ay oğlun ana rahmindeki
Halk-ı cihanın ekserin irşada olısar seza
Aña muhabbet eyleyen 'âşıkları Mevlâ sever
Bulmaz felah her kim ider ise aña buğz u cefâ
Telkîn-i zikr ile aña irsün makâme tıfl iken
Hem eyle tenbîh ki hemân zikr eylesün ol dâ'imâ
Vakt-i sabâvetde baña tevhidi telkîn eyledi
Dir idi Kuddûsî çalış virdim icazet ben saña
57
Dimişdür Fahr-ı 'âlem medh olunmağı sever Mevlâ
Anın medhin değil hergiz münâsib eylemek baña
Kitâbda bu hadîsi görüben itdim heves medhe
Umaram bu tarîk ile tekarrüb eylemek aña
Zemîn ü âsümânı hem cemî'-i halkı Hâlikdur
Nazın yok şerîkı yok mu'înı yok-durur hâşâ
Murâd eylerse bir şey'i hemân kün dir olur mevcûd
Anın emriyle gelmişdür vücûda bil kamu eşya
Kadîr her şey'e Hallâk u 'Azîm ü Hayy u Kayyûmdur
Bu mahlûkâtı heb oldur yoğiken eyleyen inşâ
Yaratmış kendi nûrından Muhammed Mustafâ nûrın
Cemî'-i halkı nûr-ı Mustafâdan eylemiş peyda
75
Cihanda her ne var ise senin cisminde var misli
Hudânın kudretin sen de görüb ol 'arif ü dânâ
Dahi birliğine şâhid cihanın halkı bi'l-cümle
Bu mülkin mâliki oldur Ahad Ferd ü Ahad Yekta
Tefekkür eyle Kuddûsî kemâl-i kudretin Hakkın
Ki inşân nev'ini kılmış cihanda âyet-i kübrâ
58
Ey kudretiyle nutfeyi insân iden Kadir Hudâ
İt rahmetin ile visalin ni'metin in'âm baña
Lâyık değilem gerçi men ana velâkin bilirem
Sen Mâlikü'l-mülk pâdişâhsın yok şerîk hergiz saña
Puta tapan kâfirlere îmân virirsin lutf idüb
Kulluk iderler sıdk-ile saña gice gündüz şehâ
Cümle ümemden eylediñ efdal habîbin ümmetin
Hem eylediñ ashabını ümmet içinde râh-nümâ
Ashâb içinde eylediñ efdal Ebûbekri ki ol
Peyamberândan sonra oldı efdal-i külli'l-verâ
Her kime kim itseñ hidâyet olısardır mühtedî
Kıldın nice fâsıkları ehl-i salâh u evliyâ
Cennet virüb Kuddûsîye itme visâlinden ba'îd
İster cemâline nazar itmek hemân ol dâ'imâ
59
Ey Hudâ çün 'âşıkım rûz-ı ezelden ben saña
Kıl visâlin devletin lutf eyleyüb ihsân baña
İtdi 'ışkıfl vanmı yağma eser koymadı hîç
Gözime aslâ görünmez oldı şimdi mâ-sivâ
Zikr ü fikriñle hemân dîvâne goñliim eğlenür
'Işkın ile rûz u şeb bulur dahi cânım safâ
Var bu 'âlem halkimñ her birinin bir sevdiği
Ben de olmışam seniñ sevdáña dostum mübtelâ
Yok ise Kuddûsî-yi âvârede 'ilm ü 'amel
Her hünerdan sen şehifi 'âşıklığı yeğdir aña
60
Ey Cevâd u Ferd ü Vehhâb sâ'ilem geldim safta
İt habîbin hürmetine 'ışkıîiı ihsân baña
İstemem câh-ı riyâset dâr-ı dünyâda dahi
76
Dâr-ı 'ukbâda kusûr u hûr ile zevk u safâ
Derd-i 'ışkıft tatludur bâl u şekerden 'âşıka
Vir baña lutf it o derdi kim kamu derde devâ
Merhamet eyler baña halk-ı cihân pîrdür deyü
Râhimînin erhamisiñ sen de rahm it ey Hudâ
Senden özge her ne gelse goñlime virir keder
Sâlim it cümle kederden gel buyur gir sen aña
Eyle meşgûl zikriñe dâ'im baña hem ol habîb
Kalmasun gönlimde hergiz iltifât-ı mâ-sivâ
Cümle halk mesrûr olurlar dürlü ni'metler ile
Eyle Kuddûsîyi mesrûr 'ışkıft ile dâ'imâ
61
Çün hisâbsız ni'meti virdin baña sen ey Hudâ
Lutf idüb anları ancak eylediñ ihsân baña
Seksen iki yıl mu'ammer eyleyüb kıldın bu gün
Bir marîz koca dahi ez-cân u dil 'âşık saña
Şevk-ile zikr eylerem leyi ü nehâr sen şâhımı
Kalmadı gönlümde tevfîkinle hergiz mâ-sivâ
Halk ile sohbet gürûh-ı ehl-i Hakka çün harâm
Zikriñ ile eğlenir ol dem beher ân dâ'imâ
Vahşî hayvânât gibi nâsdan bu Kuddûsî kaçar
Goñline virmez anın insân ile ülfet safâ
62
Ey keremi çok Hudâ it baña 'ışkı 'atâ
Eyleme senden cüdâ vechiñi göster baña
'Âşıka iki cihân oldı harâm bî-gümân
Çün bu hadîsi beyân eyledi hayrü'l-verâ
Neylerem ağyârı ben sen baña hoş yâr iken
'Işkım vir tâ ki sen 'âşık olayın saña
Benliğimi benden al vaslını eyle nevâl
Ey Samed ü bî-zevâl saña olam âşinâ
'Işk-ı mecâzdan geçir tûl-ı tırâzdan geçir
Söz ile sazdan geçir dilde koma mâ-sivâ
Nefse uyub çok günâh işledim ey pâdişâh
Yüzimi kılma siyâh görme 'azâba revâ
Şehvet ile hırs beni eylediler pes denî
77
Bilürem ammâ seni gâfir-i zenb ü hatâ
Di baña Kuddûsiyâ yetişür itdiñ baña
Vaslımı kıldım saña it baña hamd ü senâ
63
İder oldum şimdi Hakka nazm-ile her ân du'â
Ol dahi lutf eyleyüb matlûbımı virir baña
Eylemez red pîr-i fânî haste oldığım içün
Ben de aña iderem leyl ü nehâr hamd ü sena
Çün Semî'dür hem Mücîb ol dahi her şey'e kadîr
Hem bu mülkin mâlikidür yok şerîk hergiz aña
Halika mahlûkı ortak olamaz hîç bî-gümân
Anı dir ancak iden şeytân la'îne iktidâ
'Âşıkındır cân u dilden çünki Kuddûsî senin
Zikrini ider hulûs-ı kalb ile ol dâ'imâ
64
Ey hâkiminin ahkemi ma'lûm-durur hâlim saña
Yetmiş tokuz yaşında pîr-i fânîyem rahm it baña
Başladılar tuğyana bu günlerde nâsın ekseri
Çoluk çocuk çiftçi çobanlar oldılar pes eşkıya
Katl-i nüfûs fısk u fesâd sirkat sitem yağma dahi
Sâ'ir günâhlar işlenüb geldi bize dürlü belâ
Müştedd olub kış eyledi meyvâları ifsâd kamu
Vaktinde yağmur yağmayub itdi zuhur kaht u galâ
Hîç böyle kahtın misli vâki' olmamış bu beldede
Çok kimseler ot yediler aç kaluben subh u mesâ
Tüccarda yok dîn merhamet idüb tama' Kârûn gibi
Artırdılar hadden ziyâde hıntaya çünki bahâ
Kuddûsîye virdi keder oldı hazîn ağlar diyüb
Olduk seza biz hışma eyle mağfiret sen ey Hudâ
65
Ey şehen-şâh 'arz-ı hâle gelmişem bugün saña
Bağrı başlu gözi yaşlu kulunum rahm it baña
'Âlemin dikkatle kıldım halkına çünki nazar
Bulmadım hîç bir güneh-kâr kimse benden mâ'adâ
Olmışam ilimde bir bî-çâre-i merd-i fakîr
Ummazam hîç senden özge kimseden fazl u 'atâ
78
Kavm u yaranım benim fehm eylemezler derdimi
Var mı gayrı bir tabîb kim ide ol baña deva
El-gıyâs ey çaresizler nasırı tut destimi
Yüreğimin yarasına merhem it bulsun şifâ
Âb-ı 'ışk-ıla serây-ı gönlimi pâk eyleyüb
Eyle teşrîf yaliñuz sen kalmasun hîç mâ-sivâ
Çok 'ubûdiyyetde taksirim işim dâ'im günâh
Sarpa uğradı yolum eyle hidâyet ey Hudâ
Eylesem şol kez günâhlar tolsa yir gök arası
Kesmezem hergiz recâmı senden olmazam cüda
Kapunı bekler bu Kuddûsî kulun ey pâdişâh
Ol habîbin hürmetine feth ü bâb eyle aña
66
Hudâvendâ habîbinle tevessül eyleyüb saña
İderem 'arz-ı hâl nazm ile rıfk itsün deyü baña
Muhît 'ilmin kamu şey'e bilürsin hâlimi cümle
Bugün pes olmışam bir şeyh-i fânî hem marîz koca
Garîb oldum ilimde münkesir kalbim hazîndür hem
Olub mahbûs-ı bâtın halvet içre 'andelib-âsâ
Sabî iken sülük itdim tarîka 'ışk u sıdk-ile
Gice gündüz çalışdım zikr-ile dil oldı bir derya
Geçirdim çoğını evkâtımın zikr-i şerifinle
Akub Nîl-veş gönül iklimine 'ışk toldı ey Mevlâ
Şu hâlimde yine zikr eylerem kalb ti lisânımla
Fütur gelmez cihanda halkı olsa dahi hem a'dâ
Bu günlerde uyandı fitne mel'ûndur uyandıran
Sığınur saña Kuddûsî kulun hıfz eyle Kuddûsâ
67
Dilemez 'âşıkân içinde 'âşık bülbülâne
Diler ma'şûkı zîrâ kıymaz asla cism ü cana
Fidâ itmek gerek pervâne-veş varını yâre
Aña 'âşık dinür ancak ki şem'e karşu yana
Hezârân âferînler âb-ı 'ışk-ıla nigârın
Ne deñlü var ise ağyarını dilden yuyana
Uyub 'akl-ı ma'âşa ahmak u bî-aklı gör kim
Sanub özini pes 'arif düşer zann u gümâna
79
Reva mıdır saña ey müftî-yi mâcin bu rütbe
'Adavet eyleyüb tersâ dimek kars müslimâna
Küdûret virme bizim gönlümüze ebsem olgıl
Ki te'sîr eylemez va'zın gürûh-ı 'âşıkâna
Visâl-i yâri umarsın riya vü zevk-ile sen
Müyesser olmaz ol vallahi illâ muhlisâna
'Ulüvv-i kadrini bilüb be-küllî halk-ı 'âlem
Kamusı dir ki 'ışk olsun bu 'ışk sırrın tuyana
Melâ'ik dahi ins ü cin iderler cümle gıbta
Erenler sofrasında hûnına 'ışkın toyana
Ne ulu bahtı var anın ki 'ışka ola nâ'il
Ne a'lâ kadri var anın ki bu renge boyana
Sala şol terk-i terk idüb giren meydân-ı 'ışka
Dahi canını îsâr eyleyüb cana kıyana
Virilmez tab'ı câmid zahide bil ni'met-i 'ışk
Tayanub zühd ü takvasına ol uğrar ziyana
Ne mümkindir bu 'ışkın sırrını vasf eyleye dil
Ki bir deryâ-yı a'zamdır sığar mı hîç beyâna
Cemî'-i enbiyânın evliyanın yâri 'ışkdır
Değişmez anı Kuddûsî na'îm-i dü cihâna
68
Bu pendi okuyub tutan olur hâs bende Yezdâna
Karışur 'akıbet bir gün gürûh-ı ehl-i 'irfana
Sevicek bir kulın Mevlâ virir birkaç güzel ahlâk
Günâhın mağfiret eyler ki koymaz anı nîrâna
Eğer sevmez ise bir kimseyi virir kötü ahlâk
Kabul itmez anın a'mâlini kor dâr-ı hizlâna
Tevazu' it tezellül it tevekkül it terahhum it
Tezekkür it tefekkür it ta'abbüd eyle Rahmana
Mahabbet eyle ehl-i 'ilm ü 'irfan u salâha çün
Ki bunlar sevgilü bil Hazret-i Hallâk-ı ekvâna
Yetâmâya garibe hem fakire eylegil ikram
Kebîre eyle tevkîr merhamet it hem sagîrâna
Sebebsiz kimseyi incitme hîç it Müntakimden havf
Refîk ol rıfk u lutf eyle kamu insâna hayvana
Eğer i Mân iderse zenbini bir fâsık u fâcir
80
Hemân buğz it edeb bilmez haya bilmez o bîgâna
Dahi küffâr-ı bed-kâre münafık mülhide buğz it
Mukârin olma yok ise zaruret sû-yi akrana
Tecessüs eylemek câ'iz değil mü'minleriñ 'aybın
Görürsen dahi setr eyle dime yârana düşmana
İki kişiye zinhar olma munis hem yakın olma
Bu dünyâ ehline dahi sakalsız taze oğlana
Çalış tevhîde gâfıl olma bir dem zikr-i Mevlâdan
Bu Kuddûsî ider nushı saña hem cümle yârana
69
Eyle istiğfarı yüz kerre beher gün dâ'imâ
Çün devam ider imiş her gün Resûl-i Hak aña
Hem salât-ile selâm eyle Hudânın dostına
Ol-durur bî-şek muhakkak bâ'is-i halk-ı verâ
Kıl cemâ'at-ile namaz eyle tevhîde devam
Tîz vakitde ider ihsan bil Hudâ 'irfan saña
San'at veyâhûd ticâret itmeğe sa'y eyle sen
Di hemîn yâ Rabbi rızkı fazlın-ıla vir baña
Diñle Kuddûsî fakirin pendini tut-gıl dahi
Okudukça nazmını eyle anın içün du'â
70
Her kimi kim derd-i 'ışka mübtelâ kıldı Hudâ
Ni'met-i 'uzmâyı ihsan eylemişdir bil aña
Derd-i 'ışkdır çün bu yolda sâlike lâzım olan
'Işkı olmayan kişinin zühd ü takvası heba
Cezbesiz makbul değil zîrâ sülük bu yolda hîç
Zikre çalış cezbe tolsun gönlüne bulsun safâ
Efdali zikrin dimiş tevhîd Resûl-i Kird-gâr
Ol aña meşgul hemân sen gice gündüz dâ'imâ
Tut bu Kuddûsî sözin ol zikre meşgul itme şekk
Tîz vakitde ma'rifet in'âm ider Mevlâ saña
71
Sabî iken semâya oldı çün seyrân-ı Mevlânâ
Velîler üzre her vech ile var rüchân-ı Mevlânâ
Bulur her demde rûhâniyyetinden mürde diller cân
İrişür çaresiz dertlülere dermân-ı Mevlânâ
81
İder deryada hem berde olan muztarlara imdâd
Hemân çağır olur lâ-büdd saña ihsân-ı Mevlânâ
Kerâmâtı anın günden 'ayan her ân zuhur eyler
Giirûh-ı 'ârifân içre bülenddir şân-ı Mevlânâ
Hudâ eylerdi bir günde tecellî on yedi kerre
Tahammül itmek içündür aña devrân-ı Mevlânâ
Basîret gözi görmez münkirin inkâr ider anı
Ne yâr oldığını ancak bilür yârân-ı Mevlânâ
Olayım dir iseñ sen de eğer şâh ol aña bende
Nüfuz eyler nice şâhâne çün fermân-ı Mevlânâ
Cihanda evliyanın her biri gösterdi burhanlar
Sekiz yaşında zahir oldı bil bürhân-ı Mevlânâ
Giren anın tarîkına olur Mevlâya tîz vâsıl
Hudânın sevgülü dostları dervîşân-ı Mevlânâ
Şeb-i mi'râcda gösterdi anı Yezdan habîbine
Melâ'ik oldılar ol gice heb hayrân-ı Mevlânâ
İder züvvânna ikram u in'âm ol kerem kânı
Seni mahrum komaz sen ol hemân mihmân-ı Mevlânâ
O şahın bende-i ednâsıdır bî-çâre Kuddûsî
Bu 'âlî câhı bahş itmiş aña Yezdân-ı Mevlânâ
72
Resûlullah buyurmış ehl-i 'ukbâya haram dünyâ
Dahi 'ukbâ harâmdur ehl-i dünyâya inan aña
Hudânın ehli 'uşşâka harâmdur bu ikisi bil
Sakın meyi itme ey sâlik harâmdur mâ-sivâ saña
Gice gündüz çalış tevhide ol 'âşık unut gayrı
Münafıklar disünler kim delidür bu mürâ'î yâ
Olur 'ışk zikr ile hâsıl gönülde ez-kadîm 'âdet
Akar Nîl-i mübârek-veş tolar kalbe olur derya
Celîsi zâkirin çün Hak Te'âlâ Hazreti imiş
Hemân zikr eyle Kuddûsî saña olsun celîs Mevlâ
73
Ey şehen-şâh-ı 'azîm hem idemem kulluk saña
Hem umaram vaslını lâyık değil iken aña
Böyle bir meczûb koca oldum utanmak bilmezem
Muktedirsin çünki her şey'e anı virgil baña
82
Hasteyem seksen yaşında isterem senden seni
Nesne gelmez pes elimden hîç su'âlden mâ'adâ
Heb girerler ehl-i cennet rahmetinle cennete
Men cemâline nazar itmek dilerem dâ'imâ
Vir bu Kuddûsî fakîre rahmetinle vaslını
Gönli bulmaz zînet-i cennet ile hergiz safâ
74
Ta'n eylemesün zâhid-i bî-'ışk baña zîrâ
Cezb eyledi bu gönlimi bir dilber-i ra'nâ
Ol eyledi Mecnûn nice dânâ fuzalâyı
Hem kıldı nice ahmak u dîvâneyi dânâ
Sevdası nice şahları soyub kodı 'uryân
Geydirdi külah başlarına etdi sükârâ
Belh pâdişâhın çöllere düşürdü yayan ac
Altun tabak üzre yir iken sükker ü helvâ
Kuddûsîyi 'ışkıdır anın odlara yakan
Pîr oldı usanmaz yanar 'ışk odına hâlâ
75
Bizi sen mağfiret eyle Gafürâ
Tevessül eyleriz dostunla sana
'Azâba lâyıkız gerçi velâkin
Telattuf eyleyüb bahş eyle ana
Olur mesrûr bize rahm eyler isen
'İkâb itme terahhüm it Rahîmâ
Bi-küllî şey'e kâdir muktedirsin
Ne denlü var ise def it belâyâ
Günâhı işledik biz bî-nihâyet
Senin de rahmetin bir ulu deryâ
Tükenür mi bize rahm eyleyince
Kamu halka ider bir katre îfâ
Seni tevhîd ideriz sıdk-ile çün
Ki var îmânımız bi'l-cümle hakkâ
Olurız mu'terif heb cürmimizi
Dahi sensin günâh örtücü Mevlâ
Hatâya çünki biz ehliz kılarız
Hemîn sen ehl-i Gufrânsın Halîmâ
83
Bu Kuddûsî kocadır yâ İlâhî
Kamu ümmet ile rahm eyle bana
76
Ey cemî'-i 'âleminin erhami rahm it bana
Her cihetden mihnetim çok iderem şekvâ sana
Hâlimi bir kimse bilmez sen 'Alîmsin hem
Basîr 'Âcizân heb ehl ü evlâd akrabâ vü asdikâ
Çünki Rahmin ü Rahîmsin hem Latîfsin hem
Kerîm Kûşe-i halvetde yatub inilerem dâ'imâ
Şeyh-i fânî hasteyim hem eyledim nâsdan firâr
İhtiyânmla değildür ıztırâr-ı inzivâ
Halk sahîh zann eyleyüb himmet umarlar hâlbuki
Müsta'îd mevte marîzem eylerem gufrân recâ
Sâlike âfet imiş şöhret deyii korkar iken
Oldı Kuddûsî koca ol âfete pes mübtelâ
77
Yâ ilâhe'l-'âlemîn itme 'ikâb lutf it bana
Nice demdür eylerem kullarını irşâd sana
Heb işim kâmilleri taklîd mukallid câhilem
Pîr-i fânî oluban itdim bu gün ben inzivâ
Eyledim bî-had hatâ gerçi velâkin ey Rahîm
Rahmetin bahri yanında zerredir bî-had hatâ
Tâ sabâvetden berii tevhîd iderem çün seni
Bu-durur zannım ki itmezsin beni nâra sezâ
Gice gündüz yüreğim titrer düşünüb hışmını
Ol habîbindür şefî'im kıl beni bahşiş ana
Çün bilürsin ki yaşı yetmiş-durur dahi tokuz
Mağfiret eyle şu Kuddûsî kocayı ey Hudâ
78
Düşdüm elimi tut bana rahm eyle Rahîmâ
Çün pîr-i za'îfem idemem hıdmeti sana
Rihlet güni yaklaşdı günâhım ise bî-had
Sen mağfiret it koyma beni dûzaha şâhâ
Dostun bana rü'yâda ider dürlü beşâret
Bahş eyle beni rahmet ü lutfın ile ana
Geldim kapuna suçlu kulum hâl sana ma'lûm
Ey rahmeti bol Tenri 'ikâb eyleme bana
84
Kuddûsîyi 'afv eyleyüben 'aybını setr it
Hem eyleme dâreynde anın zenbini ifşâ
79
Ey Hudâ-yı Lem-Yezel vir 'ışk u 'irfânı bana
Bileyin 'ayne'l-yakîn hem olayın 'âşık sana
'Ömrimi uyub hevâ-yi nefse itlâf eyledim
Gönlime perde oluben itdi iğfâl mâ-sivâ
Sâlik oldum gerçi evvel hoş erenler yolına
Geldi pes 'ışk-ı mecâzî vanmı kıldı hebâ
Hubb-ı nisvân oldı müstevli bu gönlüm şehrine
Kıldılar meftûn beni emvâl ü evlâd u nisâ
Hırs ile şehvet zelîl iderler imiş mü'mini
Yok benim gibi olan hîç zillete bir mübtelâ
Pîr-i 'âciz oldum ammâ geçmedi gönlüm henüz
'Işk-ı hûbân-ı mecâzîlerden ey güzel Hudâ
Dir bu Kuddûsî dem-â-dem yâ ilâhe'l-'âlemîn
'Işkını vir yolumu aç gideyin senden yana
80
Nedir maksûdın ey 'âbid 'ibâdetden digil bana
Eğer tâlib isen dünyâyı bil âhret harâm sana
Eğer âhret diler isen gönül virme şu dünyâya
Ki âhret ehline dünyâ harâmdur böylece bil hâ
Eğer 'âşık isen Mevlâya geç dünyâ vü 'ukbâdan
Harâmdur çünki ehlu'l-lâha anlar şübhe yok aslâ
Sığar mı bir gönülde iki mahbûb var düşün bir kez
İki zıd içtimâ' itmek muhâl mümkin değil zîrâ
Bu Kuddûsî kelâmına eğer ısgâ ider isen
Hudâya vâsıl olursın makâmını ider bâlâ
81
Dünyâ harâmdur ehl-i 'ukbâya rükün itme ana
'Ukbâ harâm hem ehl-i dünyâya işit direm sana
Bu iki dahi ehl-i Mevlâya harâmdır bilmiş ol
Kankı gürûhdan olmak istersen haber virgil bana
Matlubın ise âhiret çok dirme dünyâ mâlını
Hak ise maksûdın eğer hîç eyleme meyl-i sivâ
Sâdıklar ile hem-dem ol kaç ehl-i 'ukbâdan dahi
85
Çün ülfet itmez mâ-sivâ ehli ile ehl-i Hudâ
Tevfîk-ı Hak ile bu pendi itdi Kuddûsî koca
Tutgıl anın sözini sen ol ehl-i Mevlâ sâlikâ
82
Ey bu mahlûkâtı kün emriyle var iden Hudâ
Cümlesi kulluk iderler her zemân dâ'im sana
Nutfe-i murdâr idim virdin bana bu hey'eti
'Işk u cezbe ma'rifet hem eyledin ihsân bana
Olmışam 'âşık sabî iken sana ez-cân u dil
Geçdi 'ömrüm zikrin ile gice gündüz dâ'imâ
Şimdi oldum haste koca seksân ikidür yaşım
Dil ile hem kalb ile zikr eylerem subh u mesâ
Sana ma'lûm tâkatim yok cismim ile kulluğa
'Aciz ü bî-çâre bende olmışam 'afv it şehâ
Pes bu nazmı eyledim tahrîr firâşda güc ile
İsterem bu hâl-i za'fımda hemîn sana likâ
Rûz u şeb eyler bu Kuddûsî du'â ağlayuben
Hem ider senden Gafûrâ mağfiret rahmet recâ
83
Kime varub yalvarayım kapunı koyub ey Hudâ
Bir bende-i bî-çâreyim boynum eğüb geldim sana
Destim tehî yüzüm siyâh geldim sana ey pâdişâh
Dâ'im işim efgân ü âh ol dest-gîr lutf it bana
Girdâb-ı hicre düşmişem şevkin odına bişmişem
Al destimi ki şaşmışam sen derdime eyle devâ
Sana benim hâlim 'ayân lâzım değil itmek beyân
Sensin mu'în ü müste'ân 'avn eyle gel bana şehâ
Nefsin uyub sevdâsına taldım günâh deryâsına
Eyle ilâç dil pâsına kılma beni senden cüdâ
Hîç sana kulluk itmedim buyurdığını tutmadım
Râh-ı rızâya gitmedim oldı kamu 'ömrüm hebâ
'Işk-ı mecâzdan geçmedim hamr-i hakîkî içmedim
Yahşi yamanı seçmedim itdim hevâya iktidâ
Dostun Muhammed hakkiçün koyma bizi zâr u zebûn
Kudret yedinle câmı sun çıksun gönülden mâ-sivâ
Yok nideyim kâmil delîl kaldım yetîm oldum zelîl
86
Gönlüm hazîn cismim 'alîl bu renclere virgil şifâ
Ey sâhib-i fazl u kerem Kuddûsîye vir câm-ı Cem
Artsun safâsı dem-be-dem ana gerekmez mâ'adâ
84
Ey rahmeti bol pâdişâh cürmim ile geldim sana
Ben işledim hadsiz günâh cürmim ile geldim sana
Hadden tecâvüz eyledim deryâ-yı zenbi boyladım
Ma'lûm sana ki neyledim cürmim ile geldim sana
Senden utanmayub hemân itdim hatâ gizlü 'ayân
Urma yüzime el-emân cürmim ile geldim sana
Aslım çü bir katre menî halk eyledin andan beni
Aslım denî fer'im denî cürmim ile geldim sana
Gerçi kesel fısk u fücûr 'ayb u zelel çok her kusûr
Lâkin senin adın Gafur cürmim ile geldim sana
Zenbim ile toldı cihân sana 'ayân zâhir nihân
Ey lutfı bî-had Müste'ân cürmim ile geldim sana
Adın senin Gaffâr iken 'ayb örtüci Settâr iken
Kime gidem sen var iken cürmim ile geldim sana
Hîç sana kulluk itmedim râh-ı rızâya gitmedim
Hem buyruğını tutmadım cürmim ile geldim sana
Bin kerre bin ey pâdişâh itsem dahi böyle günâh
Lâ-taknatû yeter penâh cürmim ile geldim sana
'İsyânda Kuddûsî şedîd kullukda bir battâl pelîd
Dir kesmeyüb senden ümîd cürmim ile geldim sana
85
Ey Hudâ pîr olmışam it 'ışkını ihsân bana
Sen Ganîsin ben fakîr ü sâ'ilem geldim sana
Fazlın ile eyle iğnâ gayre muhtâc eyleme
Kalmasun gönümde hergiz iltifât-ı mâ-sivâ
Merhamet eyler bana halk-ı cihân pîrdür deyü
Râhimînin erhamisin sen de rahm it ey Hudâ
İstemem câh u riyâset dâr-ı dünyâda dahi
Dâr-ı 'ukbâda kusûr u hûr ile zevk u safâ
İsterem 'âşık olub dâ'im seni zikr eylemek
Neylerem beyhûde kîl ü kâli çünki yok vefâ
Senden özge her ne gelse gönüme virir keder
87
Sâlim it cümle kederden dâ'imâ sen gel ana
Derd-i 'ışkın 'âşıka bal ü şekerden tatludur
Vir bana şol derdi kim oldur kamu derde devâ
Cümle halk mesrûr olur anınla hem 'indindedir
Eyle Kuddûsîyi mesrûr 'ışkın ile dâ'imâ
86
Yâ müferric eyle tefrîc giryemi rahm it bana
Çün vatanda olmışam pîr ü garîb ma'lûm sana
Kimse bilmez hâlimi disem inanmayub hemân
Yükledirler bana ahmâl-i sakîle dâ'imâ
Merhamet itmez biri birine hîç halk-ı cihân
Ben fakîre zahmet olur çün iderler iştikâ
Yazaram mektûb vücûha dinlemezler sözimi
'Adet olmuş eylemek mazlûmlara cevr ü cefâ
Bu zemânda bulamaz sâlik huzûr-ı kalbi hîç
Sâ'ilin Kuddûsî nâçârdur telattuf it ana
87
Lutf-ile vir her ne ihsân ider isen ey Hudâ
Pîr-i fânî hasteyim cismim nahîf ma'lûm sana
İsterem bu hâl ile sen pâdişâhın vaslını
Eylerem ârzû cemâline nazar hem dâ'imâ
Olmışam 'âşık sana ez-cân u dil çocuk iken
Cennetin zînetleri virmez bana hergiz safâ
Ana rahminde senin 'ışkınla feryâd eyleyüb
Seksen iki yıl seni zikr itmişem subh u mesâ
İdemez oldum lisân-ile bu gün çok zikrini
Zikr-i kalbî eylerem 'ışkın dahi bî-intihâ
'Arş u kürsîye ider seyrân bu gönlüm rûz u şeb
Yidi kat yirler nazar-gâhım dahi yidi semâ
Cezbe Kuddûsî kocanın dil serâyına tolar
Rahmetinle ni'met-i vaslı dahi bahş it ana
88
Yok varlığında birliğinde reyb ü şek hîç ey Hudâ
Hem mü'minem hem 'âşıkam cân ü gönülden men sana
Kullukda taksîr eyledim gerçi velâkin bilürem
Sensin Gafûrü'l-müznibîn pes itmezem kat'-ı recâ
88
Yetmiş sekiz yaşında bir miskîn 'alıl pîr olmışam
Sıbyân gibi yiyüb içüben uyumak pek hoş bana
Hem 'ışk u cezbe dem-be-dem artub gider deryâ gibi
Hem her cihetden giryeler bî-had sanadur iştikâ
Ey râhimînin erhami it merhamet Kuddûsîye
Hem cümle îmân ehline budur du'âsı dâ'imâ
89
Hazer kıl ey püser olma mukârin sû'-i akrana
Karînin fi'li Ijem hulkı sirâyet eyler inşâna
Karîninden bilinür kişi sorma kimseden hâlin
Karîni sâlih ise hüsn-i zann it düşme bühtâna
Resûlullah buyurmuş kim ki mülhidden firâr eylen
Uyuz gibi gelür ilhâdı çün yanına varana
Hudâ emr itdi Kur'ânda ki sâdıklarla olun siz
Bu emre imtisâl iden kanşur ehl-i 'irfana
Şerî'atden 'udûl iden olur mülhid hakîkatde
Nasîhat tut karîn olma birâder hizb-i şeytâna
Usûli anların söğmek Resule dahi ashâba
Yanarlar ol münâfıklar cahîmde nâr-ı sûzâna
Kabûl it ey gözüm nûrı bu Kuddûsî nasihatin
İder irşâd seni tutar isen bî-şübhe Yezdâna
90
Ey Hâlik-ı arz u semâ sen rahm ü 'avn eyle bana
Olub bu gün haste koca geldim niyâz içün sana
Cismim 'alîl kalbim hazîn dâ'im işim âh u enîn
Sensin bana ancak mu'în ol dest-gîrim ey Hudâ
Nefsim ise 'isyân ider her dem virir bana keder
Kârı hemîn tuğyân u şer sana iderem iştikâ
Oldur kılan müznib beni dahi ider gâfil denî
Ey rahmeti evsa' Ganî pes eylerem rahmet recâ
Sensin Gafur dahi Rahîm sensin Ra'ûf Rahmân Halîm
Sensin Hafız sensin Kerîm hıfz it beni sen dâ'imâ
Sensin hidâyet eyleyen sensin himâyet eyleyen
Bize meveddet eyleyen hem nusret eyle sen bana
Kuddûsîyi setr eyle hem iki cihânda virme gam
Çekdirme hiç zahmet elem itsün sana hamd ü senâ
89
91
Mâlikü'l-mülk Hâliku'l-halk sensin ancak ey Hudâ
Mülk senin mahlûk senifidür yok şerîk hergiz sana
'Âkil ü bâliğ olana farz-durur bilmek seni
Birliğine cümle halk tanık dahi arz u semâ
Rûz u şeb hamd eylerem sen Hâdî vü Vehhâba kim
Eyledin fazlın ile ihsân bu 'irfanı bana
Başladım çocuk iken tevhîde sen şâhen-şâhı
Pîr-i fânî olmışam tevhîd iderem dâ'imâ
Dir ki Kuddûsî kulun hıfz it benim îmânımı
Şerr-i İblîsden habîbin hürmetine Hâfızâ
92
Yaşım yitmiş sekiz geldim kocayub bâb-ı Rahmâna
Gelür kul rahme lâyık olıcak toğrıca sultâna
İder sultâna hâlin 'arz virir matlûbını ana
Gice gündüz ider hamd ü senâ ol kul edîbâne
Garîb oldum ilimde çün kamu nâsdan idüb 'uzlet
'Iyâl evlâd kavım kardaş idemez yardım insâna
Çekildim hâneme gerçi velâkin râhatım yokdur
Keder mihnet meşakkat çok garîkam bahr-i ahzâne
93
Sana bir ma'cûn-ı nâfi' öğredeyim sâlikâ
Anı her kim yir ise görmeyiser renc ü 'anâ
Gerçi her derde devâ virmiş Hudâ lâkin begim
Yok-durur anın gibi dünyâda kuvvetli devâ
Bir kişi 'ömründe bir kerre yise bulur necât
Sâlim olur her belâdan hîç 'azâb olmaz ana
Gice gündüz turmayub her dem diyen 'âşıklara
Bil hayât-ı sermediyye bahş ider Bârî Hudâ
Hem ider rûhı telezzüz anı iksâr idenin
Gönüne deryâ gibi 'ışk toluben bulur safâ
Ol olur Hakk'ıfi enîsi Hak olur ana celîs
'Akıbet eyler o ma'cûn anı Hakka âşinâ
Bil ki ma'cûn didiğim tevhîd-i Yezdândır benim
Semm ile tiryâkdan olmuşdur mürekkeb dinle hâ
Semm-i nefy' isbât dahi hem sâlike tiryâkdır
Sâlike ma'cûn-ı müshildir virir kalbe cilâ
90
Anı bir kez dise kâfir mü'min olur şübhesiz
Rûz u şeb meşgul olan ana velî olmaz mı yâ
Anı iksâr eyle Kuddûsî gice gündüz hemân
Olmasun 'ömr-i 'azîzin hâb-ı gafletle hebâ
94
Olmışam bir güzelin sevdâsına çün mübtelâ
Ki nazîri yok anın hîç benzemez bir şey ana
Var diyen müşrik münâfıkdur o hûbın mislini
Bu söze eyler şehâdet cümle halk arz u semâ
Neylerem dünyâ vü 'ukbânın safâ vü zevkini
Derd-i 'ışkı ol şehin virir bana zevk u safâ
İsmini yâd itmek-ile rûz u şeb eğlenirem
Görmeği ârzû kılar gönlüm cemâlin dâ'imâ
Dileğim andan budur kim ben kuluna diye sen
Tâ ebed eyle nazar hûb yüzime Kuddûsîyâ
95
Ey Hudâ ben pîr-i fânî olmışam rıfk it bana
Kuvve-i kudsiyye vir hem gideyim senden yana
Şart imiş bu yolda sa'y u 'ışk u cezbe sâlike
Tâkatim yok sen bilürsin lâyıkıyla kulluk sana
Gönlimi cezb it şarâb-ı 'ışkına kandır beni
Mest ü müstağrak olub kalam seninle dâ'imâ
Dû cihânın zînetine itmeyüben iltifât
Zikr ü fikre olayın meşgûl hemân subh u mesâ
Çünki Kuddûsî adın virdin bana lutf eyleyüb
Sırrımı eyle benim takdîs bi-hakk-ı Mustafâ
96
Vâsıl olmak ister isen cümle halk Allâhına
Gir birâder sıdk u şevk-ıla erenler râhına
Anların yolına sâlik oluban zikre çalış
'Abidifi bin yılı değmez 'âşıkın bir âhına
Zikr-ile tîz 'ışk u cezbe kalbe deryâ-veş tolar
Pâdişâhlar câhı uymaz ehl-i zikrin câhına
Çok erenler râhı cümle hak-durur lâkin bize
Râh-ı Gîlânî münâsib varalım dergâhına
Cism-ile varmak güç ise kalb-ile varmak yiter
91
'Akl irişmez seyr-i kalbin sâl u rûz u mâhına
Ol ider irşâd müridin şeyhe muhtâc eylemez
' Avn ider mensûbınıfi hem sâlih ü gümrâhına
Hem ulaşur çağıran muztarlara sür'at ile
Bildirir Mevlâsı hâli çünki ol âgâhına
Dinle Kuddûsî fakîrin sözini tutgıl hemîn
İr murâda iktidâ idüb erenler şâhına
97
Tevhîde çalışan kişi irmez mi yohsa yârine
Zikr-i Hudâ olan işi bakmaya mı dîdârına
Gelsün bugün câna kıyan bu 'arsada başın koyan
'Işk odına bunda yanan yanmaz cahîmin nârına
Tevhîde meşgul ol hemân zikr eyle her dem her zemân
Bülbül gibi eyle figân koyma bu güni yarına
Bu yolda tevhîddür usûl anınladur Hakka vusûl
Cehd idüben müstağrak ol tevhîd-i zât envârına
Kesme dilinden hîç anı 'âşık nider şunı bum
Döndür Hudâya sen yöni meyi itme hîç ağyârına
Kuddûsîyâ tevhîdi sen eyle gıdâ-yı cân u ten
Anı gice gündüz diyen vâsıl olur Gaffârına
98
Mevlâ sever bil zâkiri hem sevdirir kullarına
Münkir ider buğz u hased olub muzırr inkârına
Eyler temennî mevtini bilmez ki ölmez ehl-i 'ışk
Çünki iderler intikâl 'uşşâkı Hak yanlarına
İki cihânın zîneti virmez safâ anlara hîç
Maksûdları itmek nazar her ân Hudâ dîdârına
Var cennetin içinde bir cennet adı Rıdvân-durur
Ol cennetin sükkânı bakmazlar cinân gülzârına
Lâyık değil ise dahi umar bu Kuddûsî anı
'Arz itmeye eyler hayâ bu hâcetin dildârına
99
Çünki değmez goncası fânî cihânın hârına
Dil virüb aldanma anın bî-vefâ gülzârına
Kim ana itdiyse rağbet düşdi ol Hakdan cüdâ
Dînini değişme kardaş cîfe-i murdârına
92
Hâl-i Kârûnı tefekkür eyle noldı 'âkıbet
Dirme mâlı düşmiyem dirsen cahîmifi nârına
Rızkını virmez mi 'âlem halkının rızkın viren
Yi bugünki rızkını di Hak Kerîmdir yarına
Sana lâyık mı ki dünyâ mâlını cem' idesin
Hem tapasın eyleyüb put sîmine dînârına
'Ârif-i Hallâk olan halka gönül virir mi hîç
Sen de ol 'ârif gönül virme anın ağyârına
'Âşık-ı sâdık geçer iki cihândan sâlikâ
Neylesün ol masivâyı ki virir dil yârine
Yığma gel zahmet çeküb mâlı sözimi dinle sen
Uyma zinhâr bu zemânın halkının füccârına
Bin sene olsan mu'ammer 'âkıbet ölsen gerek
Gayret eyle koma Kuddûsî bu güni yarına
100
Düşmişem bugün güzeller şâhının sevdâsına
Bakmazam fânî cihânın ağına karasına
Geçdi gönlüm mâsivâsından anın şimden girü
Talmışam zîrâ o hûbın 'ışkının deryâsına
Öyle bir ma'şûk-ı zîbâdır ki yok ana nazîr
Lutfı çok itmez sitem hem 'âşık-ı rüsvâsına
Gözime görünmez oldı hergiz ağyârı anın
Kılalı bir kez nazar ol çehre-i rahşâsına
Hüsnine hayrân olan bir ben değilem yalınız
Virdi hayret Ademe hem Âdemin Havvâsına
Bilmeyüb ol hayret-ile dâneyi eki itdiler
İtmeyüb rağbet cinânın ni'met-i zîbâsına
Gördi Adem rûy-ı Havvâda o hûbın hüsnini
Gitdi elden ihtiyârı bakmadı me'vâsına
Hem göründi vech-i Yûsufdan Zelîhâya o hûb
Anı mir'ât eyleyüb düşürdi 'ışk gavgâsına
İbn-i Edhem mübtelâ olub o yârin 'ışkına
Geydi bir köhne 'abâyı değişüb atlâsına
Gösterüb Leylâ yüzünden hüsnüni Mecnûna hem
İtdi 'ışkı ile anın elvedâ' Leylâsına
Çünki ol cezb itdi Kuddûsî fakîrin gönlüni
93
İltifât itmez anın dünyâsına 'ukbâsına
101
İrmek istersen ma'ârif sırrının gâyâtına
Aç gözini kıl nazar ol Hâlikın âyâtına
Zât-ı pâkinde tefekkür itme aslâ ey 'azîz
Ki bilinmez 'akl irişmez ol Hudânın zâtına
Sıdk-ıla bak göklere hem dahi göklerde olan
Âfitâb u mâh u pâr u seb'-i seyyârâtına
Yirlere hem yirde olan sun'-ı Hakka kıl nazar
On sekiz bin 'âleme hem dürlü mahlûkâtına
'Arşın altında bu yir gök cümle bir kandîl ile
Asılubdur bak şu Hakkın bunca masnû'âtına
Tab'ı câmidlerden olma 'âşık ol 'âşık yüri
Himmet eyle kendine sen binegör 'ışk atına
Eyle Kuddûsî tefekkür Hâlikın halkında kim
Feyz-i Rabbânî tola bir gün gönül mir'âtına
102
'Arz-ı hâl itdim sana nazm ile çün (ben) ey Hudâ
Suçlıyam hem sâ'ilem geldim niyâza kapuna
Şu cihânda çekdiğim mihnetleri keffâret it
Ben güneh-kâr kulunı sen mağfiret eyle şehâ
Akuben sulb-ı pederden düşdüm ana rahmine
Ben cenîn oldum ana rahminde çekdim çok cefâ
Doğdığım sâ'atde çekmişem meşakkat cüz'i ben
Tıfl iken çok itmişem anam kucağında bükâ
Bilmeyüb vakt-i sabâda işledim suç bî-hisâb
Urdılar te'dîb içün bana nice yumruk 'asâ
İricek vakt-ı bülûğa doldı ışkın gönlime
Başladım yanmağa 'ışk âteşine subh u mesâ
Gezdim ol sevdâ ile Şâmı Hicâzı Rûmi heb
Yaşım ol demde yigirmi idi ma'lûmdur sana
Kârbâna hem karışmak istemez vahşî idim
Yalınuz yayan yürümek hoş gelür idi bana
Rûma geldim çok tezevvüc eyledim nefse uyub
İtdiler meftun beni şehvet hevâ hubb-ı nisâ
Nâsa itdim pes nasîhat bana düşmân oldılar
94
Gördüm anlardan hisâbsız gam sitem derd ü belâ
Kocayub 'âciz kaluben eyledim nâsdan fırâr
Ehl ü evlâd kavm u kardaş bana iderler cefâ
Hem bu hâlde bulmadım şöhret belâsından halâs
Eylerem halk-ı zemândan ey şehen-şâh iştikâ
İrmek isterler yüzümden mâ-sivâya ekseri
İstemezler cân u dilden 'ışk u 'irfân-ı Hudâ
Eskidi şimdi kafes yok iktidârım ülfete
Kûşe-i vahdetde buldum zikr ü fikrimde safâ
Dir bu Kuddûsî habîbin şehrini ârzûlayub
Rûhumı al anda yâ Rabbe'n-nebiyyi'l-müctebâ
103
Beni setr eyle ey Settâr kerem kıl eyleme rüsvâ
Günâh-kârım katî hadden tecâvüz eyledim zîrâ
Cihâne gelmedi mislim benim hîç cürm ü 'isyânda
Senin de 'afv u gufrânda nazîrin yok Hudâvendâ
Hatâmı i'tirâf idüb kapuna ağlayu geldim
'Atâya hem 'azâba muktedirsin bilürem şâhâ
Nice gümrâhları 'afv eyleyüben evliyâ kıldın
Nice 'âbidleri târd eyledin pes oldılar tersâ
Nice kullarını sevdin yoluna eyledin irşâd
Nicesine gazab idüb cahîmi eyledin me'vâ
Kerîmsin sen sığınuram sana ey fazlı bol Rahmân
Rahîmsin rahmetin sebkat idiibdür hışmına hakkâ
Senin inşân melek cin heb umarlar lutfını dâ'im
Ki evsa' rahmetin aslâ tükenmez bir ulu deryâ
Habîbinle tevessül eyledi sana bu Kuddûsî
Diler gufrânını ey mağfiret ehli olan Mevlâ
104
Ma'rifet içün yaratmış bizi Hallâku'l-verâ
Anı tahsîl eyleyelim sa'y idüb subh u mesâ
Zikr ile hâsıl olur kalbde bu nûr-ı ma'rifet
Olalım tevhîde meşgûl şevk-ile biz dâ'imâ
Çünki Hakkın yollarının akrebi tevhîd imiş
İdelim ihlâs ü kalb ile devâm her dem ana
'Işk u 'irfân cezbe zikr ile tolar kalbe dahi
95
Dû cihân hubbı çıkar heb kalbde kalmaz mâ-sivâ
Cümle halka bakuben 'ibret ile fıkr idelim
Bilelim 'ayne'l-yakîn Mevlâmızı Kuddûsîyâ
105
Rahm eyle ey Rahman bana nâçâr kalub geldim sana
Kârım hemîn rahmet recâ yalvarıram subh u mesâ
Çün sen bilürsin ey 'Alîm ki olmışam pîr ü sakîm
Sensin Halîm dahi Kerîm vir derdlerime sen devâ
Yatub fırâşda rûz u şeb itmek işim gufrân taleb
Gösterme dâreynde naseb ey kulma erham Hudâ
Gerçi günâhım bî-hisâb yok defterimde hîç sevâb
Umar velâkin şeyh u şâb senden kamu re'fet şehâ
Kapun açık leyl ü nehâr olur gelenler bahtiyâr
Yok ortağın ey Kird-gâr ister bu Kuddûsî likâ
106
Çün zâkirin zikr eyler imiş rahmetiyle ol Hudâ
Sa'y idelim zikre gelin ey 'âşıkân subh u mesâ
Olur imiş hem zâkirine ol celîl dahi mu'în
Zikr eylemek ile hemîn olur mecâlis kul ana
Câhı bülenddir zâkirin zikre uyamaz bir 'amel
Çünki zikirler efdali tevhîd dimiş Hayrü'l-verâ
Zâkirde hem koymaz günâh tevhîd buyurmuş ol habîb
Ol Hak resulü Mustafâ sultân-ı cümle enbiyâ
Dilin yoruldu ise it kalbin ile zikri dahi
Bir lahza gâfıl olmayub zikre çalış Kuddûsîyâ
107
Sa'âdet râhına şol kim sülük idüb sa'îd olsa
İrişür menzile elbetde muhlis müstefîd olsa
Hudâ Kur'ân içinde zikr idin deyü buyurdı pes
Murâdını bulur zâkir eğer sâdık mürîd olsa
Buyurdı cedd-i dû îmâna kim ol fahr-i mevcûdât
Nolur tevhîdi çok itsen ki îmânın cedîd olsa
Bu 'ilm ü zühd ü tâ'atler düşürmüşler seni 'ucba
Nefi' virmez sana bunlar ne denlü de mezîd olsa
Tefekkür eyle Bel'âmın ki noldı 'âkıbet hâli
Gider mi idi küfr-ile hemân 'ilmi yufîd olsa
96
Salât u hacc u savm-ıla ledün 'ilmi bilinmezmiş
Bu dersi anlamaz monlâ cihânda hem ferîd olsa
Muhakkak bil ki zikrullah kılar âdemleri 'ârif '
Aceb midir ki 'âşık zikr-ile bahr-i sefîd olsa
İnanmazsan sözime tecribe eyle otur kırk gün
Gelür 'ışk u mahabbet gönlüne taş u hadîd olsa
Riyâ itmez idi zâhid şarâb-ı 'ışkı nûş itse
Olurdı ma'rifet kânı ne mikdâr-ı pelîd olsa
Ne güzel rûz u şeb tevhîde meşgûl olsa bir 'âşık
Ki Kadir olsa gicesi dahi gündüzi 'îd olsa
Yiyüb içüb uyumazdı behâ'im gibi şol gâfıl
Özünde zerre denlü 'ışkı yâ havfı va'îd olsa
İrer rütbe-i 'ulyâya ki Kuddûsî o kul kim tâ
Ki seyf-i 'ışk-ıla kati olunub ol-dem şehîd olsa
108
Şu ben gümrâhı kapundan kerem kıl sürme Kuddûsâ
Yarın mahşerde suçumı yüzime urma Kuddûsâ
Halâ'ik içre keşf itme ne denlü var ise zenbim
Cahîmin nârına hışm eyleyüb yandırma Kuddûsâ
Nedâmet tevbe imiş nâdim oldum her günâhıma
Ki tevvâblar gürûhından beni ayırma Kuddûsâ
Mukaddessin münezzehsin müberrâsın 'uyûbdan sen
Menim 'aybımsa bî-had bî-hisâbdır sorma Kuddûsâ
Günâhlar setr idici oldığın bildür o günlerde
Zebânîye bu Kuddûsî kulunı virme Kuddûsâ
109
Hamd-i bî-had şükr ü minnet dâ'imâ olsun sana
Çün bize îmân ü İslâm ni'metin kıldın 'atâ
Cümle mahlûkun şümârınca salât ile selâm
Rûh-ı pâkine o şâhın kim bize ol pîşvâ
Hem anın ashâbına evlâdına ezvâcına
Turdığınca 'arş u kürsî levh kalem arz u semâ
Sensin ol kevn-i mekân u kâ'inâtıfi sâni'i
Vâhid ü Ferd ü Ahadsin yok şerîkifi ey Hudâ
'Işkını rehber idüb râha sülük itdim hemân
Muktedâmdır 'ışk benim ben ana itdim iktidâ
97
Dost bana 'ışkın gerek ben istemezem gayrisin
Hânmânım cism ü cânım 'ışkına olsun fıdâ
Ben bu 'ışkın yolına başım komışam dönmezem
Neylerem hûr-i cinânı 'ışk bana çün âşinâ
Dünyâ vü 'ukbâyı virdim 'ışka ben şimden girü
Bildim uş kim gönlüme perde olurmış mâ-sivâ
Esrikem 'ışkın meyinden bir nefes ayrılmazam
Cür'a-i câmı yedinden nûş idelden berü tâ
Bana 'ışkın zehri baldan tatludur billâhi çün
Derdime 'ışkın devâ hem ruhuma 'ışkın gıdâ
Düşdü Kuddûsî gedânıfi sana gönli dâ'imâ
Rûz u şeb bî-sabr u ârâm ârzular vasl-ı likâ
110
Hudâ biş dürlü mansıb virdi fazlıyla bana zîrâ
Budur evvelkisi ma'dûm iken itdi vücûd i'tâ
İkincisi hayâtdur virdi mevcûdâtın içinde
Ki cân yokdur cemâdâtda virüb itdi beni ihyâ
Üçüncü bu ki hayvânât içinde eyledi insân
Bu mansıb yüce anlardan ki inşân cümleden a'lâ
Dahi dördüncüsi îmân ü İslâm mansıbın virdi
Bu mansıb mansıb-ı bâlâ bu devlet devlet-i 'uzmâ
Beşinci bu ki ümmet kıldı şâh-ı enbiyâya ol
Bu mansıb cümleden a'zam ki ümmet olmışam ana
Bu mansıb cümleden esnâ bu mansıb cümleden erfa'
Bana bu mansıbı lutfıyla ihsân eyledi Mevlâ
Nice hamd itmesün Yezdâna Kuddûsî gice gündüz
Ki anı eyledi Hayrü'l-verâya bende-i ednâ
111
İki haslet var inşânda birinin sâhibi dânâ
Birinin sâhibi müşrik ana dûzah olur me'vâ
Biri ihlâs-durur lâkin katî az sâhibi anın
Dahi biri riyâdur sâhibinin hasmıdır Mevlâ
Bu ihlâs 'ışk ile kalbde olur hâsıl karâr eyler
Hemîn ışk zikr-ile dâhil olur kalb şehrine bil hâ
Habîb-i Hak buyurmuşdur ki tevhîd efdal-i ezkâr
Devâm eyle birâder sen hemân leyi ü nehâr ana
98
Sana öğretdi Kuddûsî tarîklar akrebîn sâlik
Sülük eyle bu râha kim bulasın rütbe-i bâlâ
112
Nideyim harmen-i 'ömrim oldı gafletle hebâ
İtmedim bir lahza kulluk ki ola Hakka revâ
Eyledim zâhiri ta'mîr bâtınım oldı harâb
Itdi ihrâc beni yoldan nefs ü şeytân u hevâ
Azığım yok yazığım çok yol ırak yalınuzam
Ne olur 'âkıbetim bu elem ile 'acebâ
Umaram rahmet-i Rahmânı kunût eylemezem
Vay eğer 'adi ider ise bana 'ukbâda Hudâ
Gele imdâd ide rahm eyleyüb ol demde kerem
Ol şefî'ü'l-müznibîn şâh-ı rüsûl kân-ı vefâ
Hüsn-i zann it Hazret-i Gaffâra Kuddûsî hemân
Çünki eyler 'abdinin ol zannına göre cezâ
113
Ben iki bahri içmişem ta'n itmesün münkir bana
Hem dû cihândan geçmişem gönlüme girmez mâ-sivâ
'Işk-ı mecâzîdür biri mecnûn ider içenleri
Kor nûş iden cân u seri kâr eylemez öğüt ana
Biri hakîkî ey püser olur içen bu yolda er
Çok nâsı ol irsâl ider mürşid kılar anı Hudâ
Geldi mecâzî başıma ağu katıldı aşıma
Hîç girmedi pend gûşıma itdim tezevvüc çok nisâ
'Işk âteşi kıldı harîk pes oldı dünyâ sicn-i dîk
Yâr olmadı bana nefis râhımdan eyledi cüdâ
Ezvâc u evlâd ey ahî fitne kamusı mâl dahi
Me'vâ kılarlar dûzahı anlarda yokdur hîç vefâ
'Işk-ı hakîkî gelmedi mîm-veş içime tolmadı
Medhûş ü hayrân kılmadı çekdim nihâyetsiz cefâ
Gençlikde sa'y itmiş idim Hak râhına gitmiş idim
Mürşid elin tutmış idim eyler idim hoş inzivâ
Dünyâ-yı sehhâre beni sihr eyleyüb itdi denî
Didi iderem ben seni igrâk bulursın bil 'ulâ
Oldum bu gün bî-çâre pîr gâfıl zelîl müznib hakîr
Dir Hak bana olub beşîr kesme ümîd Kuddûsîyâ
99
114
Olmışuz biz tâ ezelden çünki 'uşşâk-ı Hudâ
Gönlimizde sâkin olmaz hîç bizim hubb-ı sivâ
Nefsine itme kıyâs Hallâk-ı 'âlem kulların
Sû'-i zan idüb dime 'uşşâk-ı Hakka eşkıyâ
Evliyâ var kubbeler altında kim zühhâd hemân
Göricek anları dirler zümre-i ehl-i lazâ
Gizlenürler pes sıfât-ı nâs ile Hak dostları
Yiyüb içüben uyurlar kimse bilmez sûfiyâ
Fâsıkın buğzı hemân zâhirde olan fıskına
Zâtına it hüsn-i zan dime cahîm ehli ana
Kendini yüce tutarsan Hak seni alçak ider
Cümle halkın alçağıyam dir-isen devlet sana
Sâlikin 'ışk-ı mecâzîsi riyadan yeğ imiş
Şirk-i mahfı bil muhakkak eyleme hergiz riyâ
Münkirin inkârına bakub sakın bulma fütûr
Ehl-i zikr ü 'ışka sen olgıl muhib Kuddûsîyâ
115
Yok benim gibi cihânda bir kulun hîç ey Hudâ
Ak sakalım çok zünûbum eylerem senden hayâ
Kapuna varmağa yok yüzüm benim lâkin bu gün
Nâdim olub itdiğime toğrılub geldim sana
Rahmetinden kesmezem hergiz ümîdi çün senin
Eylerem ben şöyle zan kim rahm idersin sen bana
Eylemezsin red beni hem 'afv idersin suçumı
Çün bana 'isyân yaraşur mağfiret sana şehâ
Kul hatâsız olmaz imiş eyledim zünb bî-hisâb
Bendeye lâyık günâh sultâna da 'afv u 'atâ
Nefs ü iblîs ü hevâ şehvet beni azdırdılar
Uyuben anlara itdim bî-'aded cürm ü hatâ
Zühd ü takvâmı gelüb yağmaladı 'ışk-ı mecâz
'ilm ü a'mâl ü riyâzâtım kamu oldı hebâ
Çok nisâ idüb tezevvüc bahre düşdüm bir zemân
İrtikâb itdim günâhlar şimdi itdim inzivâ
'Akıbet 'ucb u gurûrdan eyledi pâk 'ışk beni
Sâlike virir keder bunlar dahi kibr ü riyâ
100
Yeğ imiş 'ışk-ı mecâzîsi riyâdan sâlikin
Çün riyâ şirk-i hafîdür müşrikin bi'ri lazâ
Mağfiret eyle bu Kuddûsî günâh-kârı dahi
Cümle îmân ehlini lutfınla yâ Rabbü'l-verâ
116
Çün oldum mübtelâ ben bir onulmaz derd-i sevdâya
Devâsın istemem aslâ ki irdim câh-ı bâlâya
Ne mümkin iltifât itmek sivâ-yı yâre bir lahza
Bu gönlüm murgı düşdi çünki dem-i 'ışk-ı Mevlâya
Mecâzî hûbların 'ışkıyla yandım bir zemân gerçi
Velâkin yok-durur anlarda kudret Hakkı îfâya
Budur hâsıl ki usandım zemânın bî-vefâsından
Erâzilden geçüb döndüm bugün ol yâr-ı a'lâya
Hemîn bildim ki cisr imiş mecâzî 'ışk hakîkîye
Viren gönlüni a'lâya nazar eyler mi ednâya
Çalış tevhîde rûz u şeb bu 'ışka nâ'il ol kardaş
Elinde var iken fırsat koma bugüni ferdâya
İden Kuddûsîyi şeydâ vü hayrân 'ışk-ı Yezdâna
Niçün zâhid atar taşı 'aceb ol mest-i şeydâya
117
Çalış tevhîde dir isen olayın 'ârif ü dânâ
Tolar tîz kalbine 'ışk-ı Hudâ olur ki bir deryâ
Irag ol ehl-i gafletden dahi dervîş-i câhilden
Muhib ol ehl-i Mevlâya olursın 'âşık-ı Mevlâ
Tarîka gir şerî'atla hakîkat 'ilmini kesb it
Muhakkıklar gürûhına karış nush eylerem sana
Kabûl idüb 'amel kıl çün erenler yolıdır bu yol
Sülük ahvâlini bilmek gerekdür sâlike bil hâ
Bu yola girdi Kuddûsî çalışdı zikre hâlince
Hidâyet eyledi Hâdî yolı bilmez iken ana
118
Bir gereklü hâcetim var sana geldim ey Hudâ
Sen Cevâdsın hem Ganîsin lutf idüb eyle kazâ
Olmışam muhtâc katî yüzüm suyın dökmez idim
Vir habîbin hürmetine anı fazlınla bana
İstemem bir gayri nesne isterim ancak anı
Kimse bilmez senden özge ol hemân ma'lûm sana
101
Çün anın adını tasrîhe cesâret idemem
Eylesem tasrîh cihâna bana görmezler revâ
Dostlarım düşmân olub dirler kamu mecnûn hemîn
Birleşüb münkirler ile bana iderler cefâ
Boynı eğri cürmi çok desti tehî bir sâ'ilem
Hem vesîlem hem şefî'imdür habîbin Mustafâ
Eylerem dâ'im tevessül çün sana anın ile
Rûhına olsun salât-ile selâm bî-inkızâ
Vir bu Kuddûsî kulına ey Kerîm maksûdını
Cümle halka irişür senden hemân lutf u'atâ
119
Ey bu mülkin mâliki Vehhâb ü Hallâkü'l-verâ
Var benim bir hâcetim lutf idüben eyle kazâ
Sâ'ilem geldim kapuna itme mahrum el-emân
Çünki her şey'e kadîrsin it anı ihsân bana
Cennet ehli rahmetin ile girer heb cennete
Men kulum cennet-i 'uşşâkda iskân it şehâ
Ziyneti sevmez bu gönlüm ârzûlar sen güzelin
Bakmağı gökçek yüzine mest oluben dâ'imâ
Yimek içmek bilmeyüb hîç tâ-ebed idem nazar
Eyleyeyin rü'yet-i dîdârın ile iktifâ
Dir isen lâyık değilsin vaslıma sen ey denî
Sen şehen-şâh-ı ahadsin yok şerîk hergiz sana
Bilmezem meczûb mı Kuddûsî koca serhöş mıdır
Eylemez çocuklayın sen pâdişâhdan havf hayâ
120
Giderler ehl-i İslâm heb Hicâza
Döner rûy-ı zemîn ahsen tırâza
Gelür Mehdî ider tathîr cihânı
Bulur ol günde bu dîn cân-ı tâze
Nüzûl ider benî 'îsâ semâdan
Turur mü'minler ile ol nemâza
İmâm ol dir ana Mehdî o demde
Sen ol dir hem uyar ol pîş-bâza
İder Deccâli ihlâk Hak nebîsi
Girer hınzîr-i mel'ûn dest-bâza
102
'Adâletle cihân tolar ser-â-pâ
İrer ümmet kamu 'îş ü tırâza
Olurlar heb revâfız ehl-i sünnet
İderler iktidâ şâh-ı nihâza
Sakın Kuddûsîyâ tûl-ı emelden
Zemân kalmadı âmâl-i dırâza
121
Hak sever medhin buyurmuş çün Resûl-i bâ-safâ
Olmışam meddâhı ben hergiz değilsem de sezâ
Cümle mahlûkâtı havi ü kuvvetiyle var iden
Rabb ü Hallâk u 'Azîm u Muktedirdür ol Hudâ
Valığına birliğine kudretine dâl kamu
On sekiz bin 'âlemin halkı dahi arz u semâ
Âdemi hâkden yaradub hem halîfe eyledi
Hem kamu esmâyı ta'lîm itdi fazlıyla ana
Bizi bir katre menîden halk idüb ol Kird-gâr
Bî-hisâb ni'metleri kıldı dahi bahş u 'atâ
Virdi îmân devletin hem ümmet itdi dostına
İtmese bize hidâyet itmez idik ihtidâ
Yok bu Kuddûsîde istihkâk anı medh itmeğe
Kendi ider kendini künh ile çün medh ü senâ
122
Sâlik-i Hakka gerekdür ide halkdan ictinâb
Çünki gayre meyi idenler oldılar âhir tebâb
Sen eğer anı dilersen mâ-sivâ terk üzre ol
Bu-durur bilgil muhakkak ey begüm toğrı cevâb
Zikrini rûha gıdâ it rûz u şeb eğlenmesün
'Âşıka ma'şûkının pes zikri olur nân u âb
Giceler tâ subha dek zikr eyleyüb mezkûre ir
'Ayn-ı 'uşşâka gelür mi giryeden bir lahza hâb
'Uzlet eyle vahdet eyle kaç kamudan Hakka gel
Çünki hultat oldı ehlu'l-lâha yetmiş kat hicâb
Var yüri cümle 'alâ'ikdan özin pâk eyle kim
Görmeyesifi mecma'-i ekberde hîç havf-ı hisâb
Ehl-i 'irfana musâhib olmağa sa'y eyle çün
Ki celîsi anların olmaz şakî bî-irtiyâb
103
Zâd-ı 'ışk olmaksızın seyr-i sülük itme sakın
Bu yola aslâ azıksız idemez kimse zehâb
Yok dime dünyâda mürşid kıl şerî'atle 'amel
Ki gelür bir gün seni irşâd ider bir merd-i nâb
'Işka her kim uydı ise görmedi hergiz hatâ
Sen de cehd it ki ola Kuddûsîyâ re'yin savâb
123
Koca miskîn günâh-kâr sâ'ilem Kapunda ey Vehhâb
Marîz-i münkir-i kalbim bana sen eyle feth-i bâb
Olub mağlûb-ı 'ışk u cezbe aslâ kalmadı 'aklım
Sabî-veş bilmez olmışam bu gün hergiz hayâ âdâb
Kafes eski gönül vîrân zünûbım çok tehî destim
Bu vîrân gönlümi lutf eyleyüben rahmetinle yab
Tevessül eylerem sana habîbin Mustafâ ile
Ana bahş it beni ey mağfiret ehli olan yâ Rab
Kesildi hîlesi Kuddûsî-yi bî-çâre nâçârın
Lisânıyla ider kulluk hemân dir ki cesed bî-tâb
124
'Âşık-ı sâdık ider kibr ü riyâdan ictinâb
Zâhid-i bî-'ışka zühdi olısar aglez hicâb
Gizlü şirk imiş riyâ müşrik mürâ'î şübhesiz
'Işk u cezbe olmayınca bil ki olmaz feth-i bâb
Çünki a'mâl zühd ü takvâ bî-hulûs makbûl değil
Böyle ol bin yıl çalışsa yine olmaz feyz-yâb
Zikr ile hâsıl olur 'ışk zâkirin kalbinde çün
Dâ'imâ sa'y eyle zikre ki olasın müstetâb
Cümle zikrin efdali tevhîd-i Hak dimiş Resûl
Her kim eylerse devâm ana olur 'âlî-cenâb
Anda esmânın kamusının hemîn esrârı var
Ol ana meşgûl ki nef i bî-nihâyet bî-hisâb
İste Kuddûsî Hudâdan 'ışkı muhlis olasın
Sıdk u ihlâs 'ışk-ıla hâsıl olur bî-irtiyâb
125
Ey Hudâ her ân iderem vaslını senden taleb
Bilürem lâyık değilem iderem yine ragab
Olmağ-ıla seksen iki yaş dahi köhne kafes
104
Bilmezem sıbyânleyin hergiz hayâ iz'ân edeb
Kuru ümniyye işim hîç yok 'amel çün 'âcizem
Eki ü uyku kıllet-ile 'ârız olmışdur lahab
Her kime itsen hidâyet ol olısar mühtedî
Kubbeler altında gizlü evliyâ var heb 'aşeb
Cennet-i 'uşşâkda iskân eyle bu Kuddûsîyi
Hûb yüzine baksun ancak gayriden itsün hereb
126
Ümîdin rahmetinden kat' iden kişi imiş kezzâb
Bana lâyık değil kapunı koyub gitmek ey Vehhâb
Günâhım çok ise adın senin Vehhâb ü Rahmândur
Olur mağfur kapunda müznibân ey Fâtihü'l-ebvâb
Yaşım yetmiş hem üçdür fârig olmadım hatâdan ben
Henüz işim gice gündüz behâyim-veş ekil şürb hâb
Hevâ-yı nefse uyub çok nikâh itdim cehâletle
Ta'accüb itdiler tuğyanıma pes cümle şeyh ü şâb
İşin bilen eşin bilen aşın bilen 'azîz olub
Buları bilmemek itdi bana bu zilleti îcâb
İderem gönlimi Gaffârlığınla tesliye dâ'im
Sana zannım budur kim 'afv idersin ey Rahîm Tevvâb
Mülâzım âsitânında nice demdir bu Kuddûsî
Ne eyler bendelik sana ne kapundan gider cilcâb
127
Nâr-ı firkat cism ü cânım yakuben itdi kebâb
Kişver-i mülk-i vücûdım yıkılub oldı harâb
Dilerem ki pâdişâhım bendene rahm idesin
Söyünüb bu nâr-ı firkat aradan kalka hicâb
Zulmet-i gaflet gönül iklîmine toldı şehâ
Zerrece kalmaz gider lutfınla toğsa âfıtâb
Nice demdir sicn-i hasretde kalub âh eylerem
Ey kerem ıssı Hudâ lutfınla eyle feth-i bâb
Teşnedür cânım eyâ sâkî piyâle sun bana
Şerbet-i vaslından özge 'âşıka yokdur şarâb
Susayub vardım serâba ki susuzlığım gide
İki kat oldı harâret bulmadım bir katre âb
Çâre Kuddûsî garibe irişe senden meğer
105
Yohsa girmez gözlerine bunca ahzân ile hâb
128
Yok benim gibi günâh-kâr kul zünûbum bî-hisâb
Zâhirim ma'mûr görinür bâtınım lâkin harâb
Ol Rahîm u Rabb u Tevvâba işim kaldı hemân
Defterim cürm-ile memlû yok-durur bir harf sevâb
Var Melâmiyyûn Hudânın evliyânın hâsları
Tışları vîrân görinür içleridür mâh-tâb
'Aksi anların benim hâlim katî havf eylerem
Dâ'imâ gönlümde merkûzdur bu hüzn ü ıztırâb
Çün münâfık fı'lidir ta'mîr-i sûret eylemek
Cümle küffârdan ziyâde anlara olur 'azâb
Kendime pend eyleyüb direm hemân Kuddûsîyâ
Eyle istiğfâr gice gündüz olursın müstetâb
129
Hatâ 'isyân işim dâ'im mutî' it şu beni yâ Rab
Bi-küllî şey'e kâdirsin bilürem ben seni yâ Rab
İhâta eyledi gaflet kamu endâmımı şol kez
Ki taksîr eyleyüb kullukda oldum pek denî yâ Rab
Erenler râhına girdim idi pes yolı yanıldım
'İnâyet kıl sana döndür bu kalb-i âheni yâ Rab
Ma'âsîde civân olur bu nefsim pîr 'ibâdetde
Habîbin hürmetine eyle gel ıslâh anı yâ Rab
Bu Kuddûsî za'îfe kuvvet-i kudsiyye ihsân it
Senin adıfi-durur Vehhâb u Fettâh u Ganî yâ Rab
130
Ey rahmeti bî-had Hudâ gösterme bana hîç 'azab
Çün gussa-i firkat virir 'uşşâka hüzn ü ıztırâb
Gönlimi cezb eyle sana dâ'im seninle kalayın
Çıkar sivâyı kalmasun hergiz aramızda hicâb
Sen her kimi sevdin ise kıldın anı 'âşık sana
Bir lem'asın yeğ eyledin ez-'ilm ü a'mâl bî-hisâb
Rûz-ı ezelden hamr-ı 'ışkı nûş iden mestândan it
Mest-i müdâm olam hemîn fark itmeyüb vizr ü sevâb
'Ubbâdına vir cenneti Kuddûsîye 'ışk vir hemân
Kûyine varır ise it fazlınla ana feth-i bâb
106
131
Üç gürûhdur nâs kamu A'câm 'Arab
Ehl-i dünyâ ehl-i 'ukbâ ehl-i Rab
Bil ki dünyâ ehline âhret harâm
Ehl-i 'ukbâya harâb dünyâ-yı hab
Dû cihân ehl-i Hudâya heb harâm
Mâsivâdan geç idüb ana hereb
Cennet içün pes 'ibâdet eyleme
Hakk içün it isteme menzil rüteb
İltifat itme sakın ağyâra kim
Çekmeyesin râh-ı Mevlâda naseb
Var imiş cennet içinde bir mahal
Ehl-i Hak anda bulur imiş şekab
Cennetü'r-Rıdvân imiş ismi anın
Eyle Kuddûsî anı Hakdan taleb
132
Adem oğlanı kanâ'at eylemez niçün 'aceb
Bu kamu gavgâya birkaç lokma nân oldı sebeb
Eyle Kârûnın tefekkür hâlini it i'tibâr
Ki sonunda neyledi gör kendüyi sîm ü zeheb
Gel bu dünyâya gönül virme 'azîzim dinle söz
Çünki ana meyi iden görse gerek bî-had küreb
Var helâl ise hisâb zîrâ harâm ise 'azâb
Ey gözüm nûrı anı cem' eyleyüb çekme ta'ab
Hak Te'âlâ idiser elbetde ihkâk-ı hukûk
Ulu dîvâna halâ'ik dirilüb durdukda heb
Halka her kim rahm iderse rahm ider Rahmân ana
Merhametsiz kimseye Hallâk-ı halk eyler gazab
Tenri hakkiçün seni kurtaramaz 'Azrâ'îlin
Pençesinden 'asker ü kavm ü kabîle ümm ü eb
Çün bu Kuddûsî Hudânın emrine indirdi baş
Matlabı ancak rızâdur dâ'imâ eyler taleb
133
Bunca 'isyân ile bilmem nolısar hâlim 'aceb
Çünki bende ne 'amel var ne 'ibâdet ne edeb
Zühd ü takvâya cüvânlıkda heves eyler idim
Pîr-i fânî olıcak 'ışk geldi yağma itdi heb
107
İ'tirâf idüb suçumı isterem gufrânını
Nesne gelmez hîç elimden ki ola 'afva sebeb
Ağlaram kapunda boynumı eğüb yâ Rab senin
Hâ'ib olmaz sâ'ilin giryân olursa rûz u şeb
Yok vezîrin ki anınla eyleyesin hasb-ı hâl
Hem tükenmez rahmetin deryâsı ey Rahmân ü Rab
Eylerem her dem tevessül ol habîbinle sana
El-emân gösterme lutf eyle bana ta'b u naseb
Kudretim yok çille-i merdânı bir gün çekmeğe
Tâkatim yok âteşe yanmağa hem misl-i hatab
'Adl idersen râzîyım haddim mi var ki olmayam
'Afvını hem râcîyem çün eylerem dâ'im taleb
İtme Kuddûsî fakîri der-be-der ey Kird-gâr
Görmesün ol dû-cihânda fazlın-ile gam küreb
134
Ey kamu halkın murâdların viren Hallâk u Rab
Sana muhtâclar bi-küllî şâh u dervîş hoca heb
Cümlenin işi biter kapunda yok özge kapu
Ben kulun da eylerem ancak seni görmek taleb
Gizlü bu sevdâ benim gönlümde bilmem hikmetin
Eylerem senden hayâ hem oldığıma bî-edeb
Diler oldum şi'r-i mevzûn-ıla hâcet şimdi pes
Gönlüm ister okuyub şi'ri hemîn itmek tarab
Bilmeyüb haddin bu Kuddûsî diler senden seni
Zikrini eyler hemân bu ârzû ile rûz u şeb
135
Yâ Hayy u yâ Kayyûm u yâ Sübbûh ü yâ Kuddûs ü Rab
Halk-ı cihân senden iderler fazlını dâ'im taleb
Şâh u gedâ leyi ü nehâr kapunda sana yalvarır
Her birinin maksûdını sensin virici rûz u şeb
Oldum bu gün haste koca muhtâc bilürsin hâlimi
Yok sabra hergiz tâkatim gösterme bana hîç ta'ab
Tut lutf idüben destimi düşdüm hazîn kaldır beni
İt kalbimi hem tesliye gitsün kamu hüzn ü küreb
Kuddûsî-yi bî-çâreye sen yardım eyle yâ Mugîs
Hem eyle tefrîh kalmasun ekdâr u ahzân u zakab
108
136
Ey Cevâd u Hayy u Kayyûm u Kerîm ü Hakk u Rab
Vaslını fazlınla senden eylerem dâ'im taleb
Mâ-sivâdan eyle ignâ 'ışkını virüb bana
Oldı zîrâ gönüme bu zühd ü takvâ perde heb
'îlm ü a'mâlimde ihlâs yok işim 'ucb u riyâ
Kıl gürûh-ı 'âşıkândan görmeyem ta'b u naseb
Aldanub kaldım hemân dünyâda nâm u şöhrete
Bu zemânda evliyâ heb itdiler nâsdan hereb
Rahmet ü lutfınla cezb eyle sana bu gönlümi
Ehl-i âhret zümresinden kıl beni hem müntahab
Gözime gösterme hergiz mâ-sivânı şöyle kim
Vechine bakub olam hayrân idem vecd ü tarab
Koma senden dûr idüb cennetde bu Kuddûsîyi
Sen ana kâfisin ancak dilemez menzil rüteb
137
Bir şehen-şâh bâbına geldim ki meftûh rûz u şeb
Eylerem dürlü ni'am leyi ü nehâr andan taleb
Ol Ganîdür hem Cevâd virir bana matlûbımı
Cümle halkın rızkını viricidür Rezzâk u Rab
İtmişem ana tevekkül çün tesebbüb idemem
Her ne lâzım olur ise eyler ihsân bî-sebeb
İdemez oldum ana kulluk marîz pîr 'âcizem
Bilmezem sıbyânleyin hergiz hayâ haşyet edeb
Sâdır oldukda günâh benden 'ikâb itmez Halîm
'Aybımı hem setr ider hîç itmeyüb hışm u gazab
Bana ikrâm u mahabbet idene ikrâm ider
Her kim eylerse ihânet ana tiz virir naseb
'Âşık olmışam sabî iken o şâha çünki men
Andan özge yok bana bir kimse ahsen hem ehab
Tâ çocuklukdan berü zikr eylerem dâ'im anı
Ol dahi lutfıyla zikr eyler beni virmez küreb
Kendi güzel fi'li güzel bî-şübhe vü bî-nazîr
İtdi Kuddûsî kulum rıfk ile cezb ü celeb
138
Tutub sözimi ey sâlik çalış tevhîde rûz u şeb
109
Hudâ yollarının ol cümlesinden eshel ü akreb
Tarîk-ı Kâdirîye gir ider ol zât seni irşâd
Bu evkâtda bize ol râh-durur evlâ dahi enseb
Dimiş virsün halîfem zikre ruhsat isteyenlere
İderem anları irşâd irer anlar makâma heb
Halîfe kâmil olmak şart değildür bu tarîkda bil
Hemân al bir icâzet sen güşâd olur sana mezheb
Mukârin olma câhil sâlike ider seni ıdlâl
Sana öğretdi Kuddûsî tarîki olmagıl izheb
139
Sâlikâ zikre devâm it Hakkı eylersen taleb
Hem dir isen hâsıl olsun kalbde 'irfân bî-naseb
Çün dimiş Mevlâ celîsîyem beni zikr idenin
Bil muhakkak eylemez ol zâkire hışm u gazab
Gavs-ı a'zam zikr-ile eyler tasarruf dâ'imâ
Her ne dilerse ider ihsân ana Vehhâb u Rab
Hızr u İlyâs 'avn iderler zikr-ile muztarlara
Bahş iderler açlara muhtâclara nân u zeheb
Götürürler 'arş-ı Rahmâna melekler zikr-ile
Gâfil olmazlar zikirden bil ki yir gök ehli heb
Zikr-ile zâkir olub a'dâya gâlib hedm ider
Zikr-ile mü'minden eyler 'asker-i İblîs hereb
Medh iderler zâkiri Allâh dahi peygamberi
Buğz ider zâhid anın hîç yok mı iz'ânı 'aceb
Dir imiş câ'iz değil cehren kıyâmen zikr-i Hak
Tab'ı câmid münkir-i bî-dîn ü îmân u edeb
'Işk u cezbe zâkiri tahrik idüb raks itdiren
İhtiyar ile değildür itdiği vecd ü tarab
Cümle zikrin efdali tevhîd dimiş şâh-ı rüsül
Bize inanmak ana farz dahi vâcib müstehab
Tut bu Kuddûsî fakirin pendini zikre çalış
Âhiretde zâkire virir Hudâ bâlâ rüteb
140
Derd-i hicre mübtelâyım eylerem derman taleb
İderem feryâd ü efgân bülbül-âsâ rûz u şeb
Yüreğimi âteş-i 'ışk yakdı biryân eyledi
110
El-emân ey râhimînin erhami virme naseb
Fazl u lutf u rahmetinle derdime bir çâre kıl
Kalmasun gönlümde hergiz gussa vü hüzn ü küreb
Korkudurmış sahibin suçlarım hod dâ'imâ
Bir kamu ekdâr u havf u hüznime suçum sebeb
İ'tirâf u i'tizâra başladım nâçâr kalub
Bulmadım bir hîle bundan gayrı ey Tevvâb u Rab
Vaslına yokdur liyâkat bende kim idem recâ
Her kime itsen hidâyet ol bulur sana sekab
Eyle Kuddûsî kulına sen hidâyet Hâdîyâ
Dost Muhammed hürmetine dime git ey bî-edeb
141
Vasl-ı Hudâyı cân u gönülden ider isen taleb
Turma hemân zikre devam eyle birader rûz u şeb
Kalbinde 'irfan güneşi toğub olur rûşen dahi
Mevlâ celîsin olmağa zikr-i kesîrdür bil sebeb
Çün ol buyurmuş ki celîsiyem beni zikr idenin
Eyler takarrüb enbiyâ vü evliya zikr-ile heb
Şâh-ı rüsül cümle zikirin efdali tevhîd dimiş
Ana devam iden kişiye 'arız olmaz hîç naseb
Tolar gönül iklimine zikr-ile 'ışk u cezbe tîz
Hallâk-ı halk 'âşıklarına eylemez kahr u gazab
'Işkın şarâbını içen itmez sivâya iltifat
Ma'şûkının zikri ana olur kamu kârdan ahab
Kuddûsîyâ zikre beher dem her zemân sa'y eyle çün
İki cihanda zâkire virmez Hudâ gussa küreb
142
Dinle ey kardaş diyem sana kime dirler edîb
Olmaya hergiz Hudâdan mâ'adâ ana habîb
Bilmeye kimse anı ol kimseyi hem bilmeye
Beldesinde ola kavmi içre bir merd-i garîb
Halk yanında olmaya kadri delidür diyeler
Hak ile ünsiyyet idüben ola 'abd-i münîb
Muttasıf ola sıfatı nâs ile ol sûretâ
Zikre idüb iştigâl Mevlâsına ola karîb
Kılmayub ârzû-yı cennet bilmeye hem dûzahı
111
Gönlinin içinde gizlü ola bir derd-i 'acîb
Kalmaya mikdâr-ı zerre nesne kalbinde dahi
Kesmeye tevhîd dilinden öte misl-i 'andelîb
'Işk u hâl ü cezbe tolub gönline dâ'im diye
İtme vaslıfidan cüda ben kulunı sen yâ Mücîb
İtdi Kuddûsî sana ta'rîf Hudânın dostlığın
Mübtelâ kendi cehalet derdine ister tabîb
143
'Işk derdi lâzımdur sana olmağa Mevlâya karîb
Dinle bu sözi sâlikâ var anda hem sırr-ı 'acîb
112
Gafil olan yol alamaz zikr itmeyen derd bulamaz
Derdsiz kişi merd olamaz itmez 'ilâç ana tabîb
Olur celîs Hak zâkire virir kemâl sa'ye göre
Gönlüme dirsen şâh gire pâk eyleyüb olgıl habîb
Hâsıl olur 'ışk zikr ile derya gibi tolar dile
İt zikri Hakdan 'ışk dile virir Cevâddur hem Mücîb
Kuddûsîyâ 'ışkı kazan 'uşşak boyasına boyan
Tevhîd imiş kalbi yuyan çalış Hudâya ol münîb
144
Yâ Basîr ü yâ 'Alîm ü yâ Habîr ü yâ Karîb
Yâ Ra'ûf u yâ Rahîm ü yâ Semî' ü yâ Mücîb
Rahm ü re'fet it bana çün olmışam muztar bu gün
Eyle tefrîc kürbemi sen yâ Halîm ü yâ Hasîb
Hoş bilürsin hâlimi seksen yaşım hem hasteyem
Ehl ü evlâdım 'avâciz cümlesi oldum garîb
Geldi kış gice tavîldür berd şedîd az uyku hem
Yok celîsim senden özge yâ Mu'în ü yâ Rakîb
Lutf idüb Kuddûsîye vir uyku Kehfîler gibi
Yatdılar üç yüz tokuz yıl oldı bir sırr-ı 'acîb
145
Bin iki yüz elli beşde bunı yazdım ey habîb
Yetmiş iki yaşına irüb henüz oldum garîb
Geçmedi 'ışkdan bu gönlüm olmış isem dahi pîr
Eylemez te'sîr bana pend çekmesün zahmet lebîb
Rûz -ı taksimde virilmişdür bana zîrâ bu 'ışk
'Âbide cennet safâsı bana 'ışk oldu nasîb
Kâni' ü memnun u şâkir olmışam bu 'ışka ben
Çünki bildim anı kim her derde hoş hazık tabîb
Cismime kuvvet benim hem ruhuma bu 'ışk gıda
Tecribe kıldım hezârân ki umurunda musîb
'Işk ider pîri civan dirler Hudâ 'arifleri
Şöyle bil hem sâliki Mevlâya 'ışk eyler karîb
'Işkı istersen eğer tevhide meşgul ol hemân
Oldı Kuddûsî dahi tevhîd ile Hakka münîb
146
Rûm diyarında bugün oldum koca haste garîb
1
113
Bana rahm it yâ Rahîm ü yâ Ra'ûf u ya Hasîb
Her cihetden 'âcizem kapuna geldim el-Gıyâs
Yâ Mu'în u yâ Latîf u yâ Semî' u yâ Karîb
Eylerem dürlü du'âlarla sana 'arz hâlimi
Müstecâb eyle du'âmı yâ Kerîm ü yâ Mücîb
Şiddet-i berde tahammül idemez oldum dahi
Kalb huzur bulmadı ağyar içre misl-i 'andelîb
Pîr ü haste olmak ile cismime geldi fütur
Bî-edeb dîvâne dir gören beni dimez lebîb
Sabr u hilm ü 'âr u havfa takatim kalmadı hîç
Zahmime sen eyle tîmâr çünki artdı ey tabîb
Toldı bu vaktinde 'ışk u hâl ü cezbe gönline
Eylemez Kuddûsîye te'sîr bu gün pend-i hatîb
147
Yok bir 'amelim vuslat-ı Yezdâna münâsib
Me'mûl iderem menzil-i merdâna münâsib
Gafletle geçirdim nideyim 'ömr-i 'azîzi
Kesb idemedim tuhfe-i sultâna münâsib
Zâhidliği zann eyler idim hoş hüner amma
'Işk gibi hüner yoğimiş inşâna münâsib
Yağmalasa heb varımı 'ışk zerre komasa
Ansız olamaz çün kişi 'irfana münâsib
Kalsam yalınız dost ile hîç olmasa ağyar
'Işk ehline dünyâ ile 'ukbâ ne münâsib
Leylâ deyü Mecnûn nice dem yandı yakıldı
Son demde didi bana bu gavgâ ne münâsib
Yiyüb içüb uyumag-ıla Tenri sevilmez
Çünki bu sıfat zümre-i hayvana münâsib
Sa'yine göre irse gerek kişi murada
Cehd eylemeyen olmadı ihsana münâsib
Zikr eyle hemân leyi ü nehâr turma çalış kim
Dost vaslı olur zâkir-i hayrana münâsib
Kuddûsîye dirler ki niçün 'uzlet idersin
Ol dir ki firar 'âşık-ı cânâna münâsib
148
Bu 'ışk nice dil kişverini eyledi târac
114
Çok sîneleri kıldı belâ okuna âmâc
Tağlar gibi ehl-i emelin varını cümle
Esdikde hemân eyledi sarsar gibi iz'âc
Geydirdi pelâs eğnine şol pâdişâhın kim
Ki nâz ile ol giyer idi atlası u dîbâc
Çok kimselerin saltanatın meskenet itdi
Kıldı nice erbab-ı 'atayı ile muhtâc
Ol sükker ü helva yir iken zer tabak üzre
Kâh arpa ragîfin yidirüb kâhî kodı ac
Taht üzre hükümler sürüci hanları bu 'ışk
'Uryân u sefil itdi mağaralara îlâc
Çün tan mı kayalar kesüben 'ışk-ıla
Ferhâd Şîrîn iline vuslat içün eylese minhâc
Toldıkda bu 'ışk gönline derya gibi Kaysın
Leylâ deyü oldı dün ü gün derd-ile 'uccâc
Bir mürgı bu 'ışk bir çiçeğe eyledi 'âşık
Kıldı gözinin yaşını bârân gibi seccâc
Pervane fedâ kıldı bu 'ışkın yolına cân
Pes yakdı kebâb itdi anı şu'le-i vehhâc
Bil kadrini 'ışkın dime beyhude hevâdur
Virdiyse Hudâ anı sana başına kıl tâc
Kuddûsî bu 'ışk-ıla irer menzile herkes
Zîrâ ki bu 'ışk oldı kamu sâlike mi'râc
149
Yâ Gıyâse'l-Müstagîsîn derd-i hicre kıl 'ilâç
Kalmışam zulmet içinde 'ışkını eyle sirâc
İttibâ' itdim cehaletle hevâ-yı nefsime
Pes olub mağlûb-ı şehvet eyledim çok izdivaç
Fitne imiş kişiye ezvâc u evlâd mâl kamu
Virdiler bu gönlüme sıklet tegayyür i'vicâc
Kıldılar anlar beni sen Kird-gârımdan cüda
Nadim olub sana geldim eyledi mes ihtiyâç
Tut bu Kuddûsî garibin gönlüni cezb it sana
Eyle ihsan 'ışkını çün eylesün başına tâc
150
Garaz 'ukbâ ise kardaş bu cem'-i sîm ü zerden geç
115
Eğer dünyâ ise cennât-ı Huld-ı bî-kederden geç
Eğer Mevlâ ise maksûd nidersin gayriye meyli
Ana ikbâl-i küllî it sivâsına nazardan geç
Dirersin cîfe-i murdarı dirsin 'âşık-ı Hakkam
'Azîzim gel bu tarzı ko bu kâr-ı pür-zarardan geç
Hudâ bilmez mi sanursın 'aceb içindeki şirki
Riyâ-yı süm'ayı terk eyle gel bu şirk ü serden geç
Lisânı zikre meşgul it cenanı fikre Kuddûsî
Bu gafletden bu kesretden bu evsâf-ı beşerden geç
151
Ey halk-ı cihanı yoğiken eyleyen îcâd
Kıl rahmet ü lutfınla harâb gönlümi âbâd
Seksen bire çün irdi yaşım pîr ü sakîmem
Düşdüm elimi tut bugün eyle bana imdâd
Yok şimdi lisânım ile zikr itmeye vüs'im
Kalbim ile dâ'im iderem hem seni çok yâd
Yiyüb içüb uyumağı senden dilerem hem
İt kürbemi tefrîh olayın zikrin ile şâd
Kehfîleri gâr içre uyutdın nice yıllar
Kuddûsîyi fazlın ile it her gice irfâd
152
Olayım dirsen ey kardaş belâ vü fitneden âzâd
Hamakat eyleyüb mutlak Hudâdan isteme evlâd
Hayırlusını iste kim seni Hak hıfz ide serden
Mutî' olmaz ise sana ider lâ-büd seni berbâd
Zemân âhir fesâd zahir çok inşân fitnede mahir
Uyarsan anlara bil kim iderler dînini ifsâd
Husûsâ irkek evlâdı ki olmaz binde bir sâlih
Atasına ider 'isyan olur İblîs ana üstâd
Buyurdı Hak kelâmında size evlâd ü mâl fitne
Hazer kılın siz anlardan olalım dirseniz âbâd
Buyurdı hem Resul bir gün gele ki beslemek kelbi
Hayırlu beslemekden irkek evlâd ki olur bî-dâd
Hudâdan her ne istersen hayırlu iste Kuddûsî
Olur ol dest-gîrin her umûrında ider imdâd
153
116
Zâhidâ gel 'ışka yâr ol eyleme 'âr u 'inâd
'Işk u 'irfan oldı ins ü cinni îcâddan murâd
Şol ki 'ışka dil virüb tolmaz derûnı 'ışk-ıla
Zühd ü 'ilmine irişür 'akıbet anın kesâd
Varını 'ışka virüb 'uryân olan 'izzet bulur
Sen de merd isen eğer işde bâzâr işde mezâd
Gel 'Azâzîl sözine uyma vü nefse olma kul
Çünki anların işidir mekr ü telbîs ü fesâd
Câhidü fillahi geldi gerçi Kur'ânda velî
Fahr-i 'âlem didi nefs-ile gazâ ekber cihâd
Uçmağa girmek dilersen 'ışka rabt it özüni
Çün meseldir bil 'azizim uçmağa lâzım kanad
Gezme a'mâ gibi bunda râh-ı 'ışka it sülük
Çekmeyesin âhiretde ıztırâb u irti'âd
Cezbe-i Rahmân-ile meczûb olam dirsen eğer
Zikre meşgul ol dem-â-dem her gice eyle semâd
İt kanâ'at virdiği rızka Hudânıfi şâkir ol
Fi'l-hakîka bil kanâ'at oldı kenz-i bî-nefâd
Var 'alâ'ik mekrine aldanma Kuddûsî hemân
'Işka nâr ol ki bulasın 'ışk-ıla vasl-ı Cevâd
154
Çün seni zikr eylerem ey kerem ıssı Cevâd
Gayrını ben neylerem gönlüme virür fesâd
Kendime leyi ü nehâr eylemişem zikri kâr
Zikr ile ey Kird-gâr münşerah olur fu'âd
Gönlüme yâr u enîs ruhuma çâr u nefis
Zâkire sensin celîs zikr ile buldum reşâd
Buldı bulanlar seni zikrin ile ey Ganî
Lutfın ile kıl beni sana mürîd hem murâd
İstemezem mülk ü câh medrese vü hân-kâh
Eyler isen sen nigâh oluram ol-demde şâd
'Işkını deryâ-misâl kişver-i gönlüme sal
Eyle 'atâ vecd ü hâl eyleme ehl-i 'inâd
Hamr içüben kanayın 'ışk odına yanayın
Gayriden usanayın sana idem inkıyâd
Sâdık erenlerden it râha gidenlerden it
117
Varı virenlerden it mahv ola heb nâm ü ad
Eyleme Kuddûsiyâ meyl-i sivâ-yı Hudâ
Zikrini subh u mesâ eyle hemân i'tiyâd
155
Ey Kerîm ü Kadir ü Settâr ü Gaffar ü Ahad
Bahr-i 'isyanda garîk oldum günâhım lâ-yu'âd
Çün Halîmsin sana lâyık hilm ü setr ü mağfiret
Ben le'îmem bana lâyık ma'siyet ef âl-i bed
Var ise kullukda taksîrim benim sen şahıma
Rahmetin boldur günâhımdan benim yok ana had
Nefs-i emmâre hevâ şehvet 'Azâzîl birleşüb
İtdiler igvâ beni oldum gavî yâ Rab meded
'Afv ider isen eğer itmez bana zenbim zarar
'Adi idersefi ıssı kılmaz olsa a'mâl bî-aded
Biz günâh-kâr olmasak kimi iderdin mağfiret
Sen Gafûrsın isteriz gufranını biz ey Samed
Hem kime itsün şefâ'at itmesek biz hîç günâh
Ol Şefî'ü'l-müznibîn dostun senin yevmü'l-kebed
Geldi Kuddûsî günâh-kâr kapuna ey Kird-gâr
Fahr-i 'âlem hürmetine itme ol gümrâhı red
156
Bende kocayınca eyler pâdişâh rahmi ziyâd
Yâ Rahîm ü yâ Vedûd u yâ Ra'ûf u yâ Cevâd
Çün bilürsin hâlimi kim uyhu gelmez çeşmime
Vir bana sen hâb u sıhhat cismime geldi fesâd
Yâ Gıyâse'l-müstagîsîn eyle tefrîh kürbemi
İtmişem sana tevekkül sıdk-ıla hem i'timâd
Eyledin ashâb-ı Kehfe uyhu ihsan lutf idüb
Vir bana hem lutf idüb uyhu yanub oldum remâd
Ehl-i Kehfin hürmetine eyle hâb ihsan bana
Artdı Kuddûsî kocanın derdi çünki izdiyâd
157
Vechini görmekdir ancak bunca efgândan murâd
Zümre-i 'uşşâkın içre it benim adım da yâd
Tuyuban canım nesîm-i zülfüni yanar tüter
Ey güzeller güzeli vakt-i seher esdikçe bâd
118
Bâz-ı 'ışkın gönlümi sayd eyledi şimden-girü
'Akl u fikrim bana hergiz eylemezler inkıyâd
Mest-i medhûş olmışam şol dem ki hîç ayılmazam
Çünki nûş itdim yedinden tolu camı ey Cevâd
Yanaram hicrin gamından rûz u şeb âh eylerem
İntizârın odına canım yanub oldı remâd
Ben nice sabr ideyim bu firkatin nârına kim
Eylemez ana tahammül taş ü toprak u polâd
Hasteyim derd-i firakın acısından ağlaram
Virdi ârzû-yı visalin cism ü cana irti'âd
Destimi tutub müdâm dergâhına yalvarıram
Sâ'ilem zâram zelîlem isterem feyz ü reşâd
Fülk-i Kuddûsî Hudâyâ düşdi gam girdabına
Hak Resûlin hürmetine eyle ol mahzûnı şâd
158
İlâhî 'ilm-i nâfı'de bizi sen eyle üstâd
Seni 'ayne'l-yakîn bilüb idelim ismini yâd
O bir ni'met ki ancak dostlara ihsan idersin
Olub rehber ider anları sana çünki irşâd
Koma bu zulmet-i cehl içre bizi sen kerem kıl
Ki olur işi cühhâlin iki cihanda berbâd
Senin dostun-durur 'âlim olur ise de fâsık
Dahi düşmân-durur câhil eğer 'ubbâd u zühhâd
Nefi'siz 'ilmi virme el-emân ey Rabb ü Settâr
Ki anın ehli olur 'akıbet Şeddâd-ı bîdâd
Niyaz eyler bu Kuddûsî cenâb-ı 'izzetinden
Kılasın 'ilm-i nâfi' ile ol vîrânı âbâd
159
Bu mahlûkâtı Hallâk itdi kün emriyle îcâd
Zemîn ü asumanı altı günde eyledi bünyâd
Muhammed nûrını halk itdi kendi nûr-ı zâtından
Anın rûhından ervahı yaratdı pes ol üstâd
Ebû'l-Ervâh Muhammeddür Ebû'l-Eşbâh-durur Adem
Anın içtin olubdur dû-cihân kevn ü mekân âbâd
Dimiş ana Hudâ halkı yaratdım ben senin içün
Seni dahi benim içün yaratdım bir bilüb ol şâd
119
Bu ni'met şükrinin 'âciz edasından bu Kuddûsî
Anın ümmetliğin ana Hudâsı eyledi irfâd
160
Ey bu cümle kâ'inâtı vaf iden Mevlâ meded
Başıma 'ışk-ı cihanı tar iden Mevlâ meded
Olmışam muztarr iriş tut destimi rahm it bana
Nârı İbrâhîme hoş gülzâr iden Mevlâ meded
Sen eğer itmez isen imdâd bana yâ kim ide
Vasl-ı sevdası beni çün zâr iden Mevlâ meded
Gönlümün şehrini 'ışkın girüben itdi harâb
Haste diller derdine tîmâr iden Mevlâ meded
'Aklıma geldi halel nâmûs u 'arım kalmadı
Ey benim 'aklım alub bî-'âr iden Mevlâ meded
Yüreğime hüzn-i hicrin yâresi kâr eyledi
Rûz u şeb bendesini zâr iden Mevlâ meded
Pes bu Kuddûsî garîbi eyledi mest-i müdâm
Son deminde 'âşık-ı dîdâr iden Mevlâ meded
161
Bende-i bî-çârenem eyle bana çâre meded
Yâ Şefî'ü'l-müznibîn kıl ben güneh-kâra meded
Eyledim gerçi ziyaret ravzanı kerrat ile
Bakmadın yüzime kaldım böyle âvâre meded
Baş açık yalın ayak şehrine vardım şevk-ile
Yalvarub didim günâhım çok yüzüm kara meded
Bir sene oldum mücavir gice gündüz ağladım
İtmedin ey Fahr-i 'âlem bu pür-evzâra meded
Çün senin 'ışkınla itdim 'azm-i iklîm-i Hicaz
Eylesün şahım deyü bu bende-i zara meded
Tolanub gezdim cihanı 'ışkın ile bir zemân
Dir idim kurtar âmân yakma beni nâra meded
Bî-karâr olub yine şevkinle vardım şehrine
Zehr-i hicrin yüreğimi itdi bin pâre meded
İntizâr-ı mâderim ayırdı şehrinden beni
Hasretinle oldı içim tobtolu yara meded
Kalıb ise pîr-i fânî kalb ise bir nev-cüvân
Ak sakallu bir yetîmem salma ağyara meded
120
Çek bu Kuddûsî fakîri kıl civarında mukîm
Eyle müstağrak anı lutfınla envâra meded
162
Yâ Delîlü'l-hâ'irîn hayretde kaldım el-meded
Ka'rı yok pâyânı yok deryaya taldım el-meded
Senden a'lâ bir mu'în var mı ki istimdâd idem
İsti'ânet itmek içün sana geldim el-meded
Çaresiz kalanlara imdâd idersin dâ'imâ
'Aciz ü bî-çâre pîr-i fânî oldum el-meded
Cümle mahlûkata sensin 'avn ü lutf u rahm iden
Bana ancak 'avn ider sen şâhı buldum el-meded
Her cihetden derd meşakkat gam keder artub gider
Tesliye eyle beni hüzn-ile toldum el-meded
Bulmaz oldum zikr ü fikrimde huzûr-ı kalb dahi
Şîşe-i 'ân sabî-veş taşa çaldım el-meded
'Işk u cezbe pes olub gâlib fakîr Kuddûsîye
Dir Latîfâ göfilümi ben safla saldım el-meded
163
Ey Vâhid ü Ferd ü Ahad ey Lem-Yelid ve Lem-Yuled
Sensifl kamuyı var iden Hallâk-ı halksıfi hem Samed
Sensin semâyı ref iden sensin bu tağları diken
Sensin zemîni döşeyen hîç çekmeyen hem ta'b u ked
Sensin bu tolabı kuran sensin bize rızkı viren
Sensin 'Azâzîli süren hem Ademe kılan meded
Sensin bizi inşân iden hem kâbil-i 'irfan iden
Bî-had ni'am ihsan iden viren nevalar bî-'aded
Ey sâhib-i fazl u kerem geldim 'atanı isterem
Dâ'im seni zikr eylerem itme beni sen tard u red
Ben işledimse çok günâh oldı ise rûyım siyah
Kapunı kılmışam penâh yok rahmete pâyân ü had
Adın senin çünki Gafur sensin Halîm sensin Sabûr
Kesmem ümîd itmem nüfûr budur bana akvâ sened
Ey lutfı bî-pâyân Hudâ Kuddûsiye eyle 'âtâ
Virdi budur subh u mesâ yâ Rab bana virme kebed
164
İtmişem îmân sana tevfîkın ile ey Ahad
Hâlıku'l-halk mâlikü'l-mülksin dahi Ferd u Samed
121
Bî-şerîk ü bî-nazîr ü bî-vezîrsin Vâhidâ
Yok mu'înin sen Mu'însifi dilerem senden meded
Eyleriz cümle şahadet biz cihan halkı ile
Ki sana muhtasdur ancak kibriyâ vü 'izz ü ced
Hem şahadet eyleriz kim cümlenin ma'bûdısın
Olısar müşrik mu'azzeb tamu içre tâ ebed
Eylerem tevhîd ü takdîs ey Hudâ her dem seni
Takatim yok kulluğa zîrâ za'îf oldı cesed
Eyle Kuddûsî günâh-kârın recisini kabul
Mağfiret ehli Gafûrsın itme ol gümrâhı red
165
Dil çeşmine göründi çü dîdâr-ı Muhammed
Toğdı gönül iklimine envâr-ı Muhammed
Mevlâya dem-â-dem iderin hamd ü şükür kim
Lutf eyleyüben kıldı beni yâr-ı Muhammed
Hem virdi bana şevkini fazlıyla o şahın
Oldum çü bugün bülbül-i gülzâr-ı Muhammed
Sabr idemeyüb firkatine şehrine vardım
Büldân-ı cihan eşrefidür şâr-ı Muhammed
Lâyık değil isem de beni kıldı mücavir
Mihmânına ikram ü 'atâ kâr-ı Muhammed
Çün 'âdetidür cûd u kerem lutf u mürüvvet
Dâreynde şeref 'izzeti züvvâr-ı Muhammed
Kuddûsîye Hak 'ışkını bahş eyledi anın
Dilinde Hudâ zikri vü güftâr-ı Muhammed
166
Ey Cevad u Hayy ü Vehhâb u Samed
Sâ'ilem geldim kapuna itme red
Sânına lâyık olan lutf u kerem
Sana benzer yok-durur hîç bir ahad
Râhimînifi erhamisin ey Hudâ
İsterem senden hemân 'avn ü meded
Bahr-i 'isyanda garîk isem nolur
Yok Rahîmâ rahmetin bahrine had
İttibâ' idüb hevâ-yı nefsime
İşledim ben bî-şümâr ef'âl-i bed
122
'Afv idersefi bana zenb itmez zarar
Oluram mahsûd ider a'dâ hased
'Adi idersefi kimseden yok fâ'ide
Sığınuram sana ey Ferd ü Ahad
Eyle Kuddûsî kulunı mağfiret
Dî-cihânda ana gösterme kebed
167
Yetmiş üç yaşında bir pîr ü fakîrem ey Samed
Kapuna geldim bugün bir hacetim var itme red
Çün mecazî pâdişâha eylesem 'arz hâlimi
Merhamet eyler bana dimez güneh-kâr pîr-mend
Sen ki şahlar şâhısın hem râhimînifi erhami
Gitmezem hergiz kapımdan dilerem 'avn ü meded
Hacetim ne oldığın tasrîhe cür'et idemem
Anı görmez bilse reva kem-terine bir ahad
Cümle halk dirler bana bu hacete lâyık değil
Dostlarım dahi iderler cümleten reşk ü hased
Düşmişem tut destimi kaldır beni ol dest-gîr
Nice demdür gözlerem bu hacetim içün rasad
Vir bu Türkmen kocası Kuddûsiye maksûdını
Çünki ol ister enîs olmak anınla tâ ebed
168
Resûlullah buyurmış cümle zikrin efdali tevhîd
Anı iksâr ile mü'min ider îmânını tecdîd
İçinde ism-i Zât vardur bu sırrı bil tefekkür it
Oku dâ'im sana olsun beher dün Kadr ü her gün 'îd
Taleb itmiş Resulden çün 'Alî Hakka yakın bir yol
Ana tevhîdi telkîn eylemiş ol itmeyüb terdîd
Tefâsîrde ehadîsde dahi sâ'ir kitâblarda
Olınur fazlı anın bî-hisâb beyyin dahi tezdîd
Sabâvetden berü tevhîdi Kuddûsî okur dâ'im
İder Mevlâyı hem takdîs ü hem tehlîl ü hem temcîd
169
Cemî' enbiyânın virdi tevhîd
Muhammed Müctebânın virdi tevhîd
Ebubekr ü 'Ömer 'Osman 'Alînin
123
Vesâ'ir evliyanın virdi tevhîd
Sülük ehli anı dâ'im okurlar
Gürûh-ı sâlikânın virdi tevhîd
Hudâ yollarının çün akrebidür
Be-küllî 'âşıkânın virdi tevhîd
Cemâl müştaklarına zikri ihsan
Visâl-i tâlibânın virdi tevhîd
Ana meşgul olurlar ehl-i 'irfan
Ki hizb-i 'ârifânın virdi tevhîd
Anınla hâsıl olur 'ışk u cezbe
Mecâzîb-i Hudânın virdi tevhîd
Celîsiyem dimiş Hak zâkirimin
Anı ârzû kılanın virdi tevhîd
Dimiş hem zâkirimi zikr iderem
Ki mezkûr-ı Hudânıfi virdi tevhîd
Anın zikri-durur ekber ü a'lâ
Ana mazhar olanın virdi tevhîd
Komaz tevhîd muvahhidde zünûb hîç
Kamu ehl-i cihanın virdi tevhîd
Gice gündüz çalışub menzile ir
Murada vâsılânın virdi tevhîd
Resul dimiş zikirler efdalidür
Bu Kuddûsî gedânın virdi tevhîd
170
Zikr-i Hakka iştigâl iden kişi olur sa'îd
Kadr olur her gicesi anın dahi her rûzı 'îd
Gönüne cezbe toluban gözlerinden yaş akar
Derd-i 'ışk içinde deryâ-veş olur her dem mezîd
Gafil olma rûz u şeb sen zikr-i Yezdânı hemân
Al icazet şeyh-i kâmilden ana sen ol mürîd
İzini gözle sakın dûr olma şeyhden bir kadem
Nutkımı tut ki olasın ol 'azîzden müstefîd
Sen de halkı eyle irşâd mürşid-i kâmil olub
Himmet eyle kendine olmağa üstâd-ı müfîd
Zâkirin olur celîsi Hak Te'âlâ Hazreti
Zikri iksâr idenin îmânı hem olur cedîd
124
Olma Kuddûsî gibi battal gözüm nûrı çalış
Zikre çalışan irer mezkûre bil olma 'anîd
171
Ne bilsün kadr-i 'ışkı zühdine mağrur olan zâhid
Olubdur tab'ı miskînin gurur u 'ucb ile câmid
Şarâb-ı 'ışkı nûş itmek mukadder olmamış ana
Anın çün oldığı 'âşık-ı Hakka münkir ü hâsid
Özini ehl-i Hak zann eyleyüb turmaz atar taşı
Hudâ dostlarının eyler helak ü kahrını kâsid
Riyâ vü süm'adur işi ki yok ihlâs derûnında
Salât ü hacc ü savm u zühd ü a'mâli kamu fâsid
Bu hâl ile ider 'arifler üzre nefsini tafdîl
Mufaddal olamaz bir 'arif üzre sad hezâr zâhid
Eğer dirsen olam 'arif sülük it râh-ı merdâna
Çalış tevhide rûz u şeb olur tevhîd sana mürşid
Şu kez zikr it ki disünler sana mecnûn münafıklar
Hadîs-i Mustafâdur bu sakın olmayasıfi câhid
Hayırludur geçen 'ışk-ıla bir dem sâlik-i Hakka
Ki 'ışksız bin yıl olmakdan dün ü gün râki' ü sâcid
Firar it Halika halk-ıla istinası terk eyle
Kabul itmez isen pendi olursun müflis ü mülhid
Kıvanmaz zühd ü a'mâl-i kerâmâta bu Kuddûsî
Ki had yok rencine 'ışkın riyanın sûkıdur kâsid
172
Dil sabr idemez inleyüb âh eylemeyince
Hicre döyemez yâri nigâh eylemeyince
'Işk derdi beni eyledi nâçâr u perîşân
Kim çâre ider bendeye şâh eylemeyince
Açmaz yüzüni 'âşıka ma'şûkı beher ân
Kullukda devam terk-i günâh eylemeyince
Zann itme ki zühd-ile irer menzile sâlik
Dost kapusını puşt ü penâh eylemeyince
Kuddûsîye vuslat dahi ola mı müyesser
'Işk zevrakını merkeb-i râh eylemeyince
173
Sana 'âşık mı dirler derd-i 'ışkı çekmeyince
125
Dü çeşminden beher şeb kanlu yaşlar dökmeyince
Bu yolda her bir inşân sâlik-i salim olamaz
Külüng-i 'ışk-ıla nefsin belini bükmeyince
Makamım mürtefi' olsun dir isen 'ışka yapış
Meseldir bu ki kalkmaz yeğni ağır basmayınca
Çıkar dilden sivâyı yerine nasb eyle 'ışkı
Gönül şehri nizâm bulmaz halîfe dikmeyince
Beden bakçesine nefsin talub kökler tolaşmış
Onulmaz fe's-i 'ışk-ıla çalışub sökmeyince
' Adûya olayım gâlib dir isen al ayağın
Ki sen anı yıkamazsın ayağın kesmeyince
Budur 'âdet ki Kuddûsî eken biçer biçen yir
'Aceb sen ne biçüb yirsün ki tohmı ekmeyince
174
Fahr eyleme gel şöhrete halkın arasında
Bir gün ola kim bu cesedin hâk ola sende
Bu dâr-ı fenanın kime olmış di vefası
Gördin mi kalub gitmeyeni anın içinde
Aldanma sakın zînetine gülşenine sen
Yok çünki devam bülbül ü gülzâr u gülinde
Şol gölgeye benzer ki geçer düş gibi turmaz
Di var ise görmiş kıdemin ins-ile cinde
Sehhâredür eyler nice tâlibleri meshûr
Var dürlü keder heb ni'am u 'îş ü deminde
İkbâl idegör Halika mahlûkı nidersin
Vir ana kamu varını yoğ eyle yolında
Zikr eyle hemân leyi ii nehâr 'ışk-ıla anı
Ayrılma hemîn bekle kapusı işiğinde
Bil cümle zikirden dahi tevhîd imiş efdal
Vird eyler anı Tenrinin ebdâlı dilinde
Kuddûsîyi şöhreti katî eyledi meftun
Yok define bir çâre o miskinin elinde
175
Sene bin iki yüz elli tokuz mâh-ı saferde
Bu nazmı eyledim inşâ' ki vakt-i mu'teberde
Oluban pîr-i fânî kalmadı cismimde kuvvet
126
Ne mümkin ki ola 'irfan bu Türkmân bî-hünerde
Bilâd-ı Rûmda bulunmaz ider izhâr kemâlin
Hemân bir şeyhlik adı var bu Ahmed der-be-derde
Henüz kârım behâ'im-veş yiyüb içüb uyumak
'Aceb var mı benim gibi denî nev'-i beşerde
Tezâyüd itse cezbe eksilür 'aklı kişinin
Nolur hâli anın olmayıcak hîç 'aklı serde
Keder çok rahatım yok hastedir cism-ile ruhum
İrer imiş gönül maksûdına hüzn ü kederde
Tahammül idemez oldum belâ-yı mihnete hîç
Temellük idemem Mevlâya her vakt-i seherde
Hemân dilimde var zikri anın kalbimde 'ışkı
İkisinde olan lezzet halâvet yok şekerde
Cevârih ile kulluk idemez isem Hudâya
Gelür gönlüme hoş cezbe yire göğe nazarda
Beraber ins ü cin a'mâline bir cezbe dimiş
Resûl-i Hak sahîhdür böyle gelmiş çün haberde
Dükenmez derdi Kuddûsî fakîrin söylemekle
Anı dostıdur ancak düşüren bu dürlü derde
176
Huda ehli Hudâsıyla ider bâzârı 'uzletde
Huzûr-ı kalb-ile dilden sürer ağyarı 'uzletde
Tefekkürle olur hâsıl gönülde ma'rifet nün
Bilür ol nûr ile 'arif hemîn Cebbarı 'uzletde
Be-küllü fitnenin başı 'avâm-ı nâsa hultatdır
Bulur sâlik gönül emrazına tîmân 'uzletde
Zemâne halkının yok ekserinde zikr-i Hak şuglı
Birader it hemân sen rûz u şeb ezkân 'uzletde
Nasîhat eylesen düşman olub hem mevtin isterler
Karışma anlara it zikr ü istiğfarı 'uzletde
İden nâs ile istînâs olur müflis dimişler bil
Geçüb bu kâr-ı bedden bulagör hoş kârı 'uzletde
Hıra tağında Peygamber iderdi 'uzlet ahyânen
Gelüb Cibril ana bildirdi pes esrarı 'uzletde
Feragat eyle Kuddûsî halâ'ik ile sohbetden
127
Özine ihtiyar it sohbet-i Settârı 'uzletde
177
Ey sâlik-i 'ışk-ı Hudâ işin biter tevhîd ile
Asla gönülde mâsivâ kalmaz gider tevhîd ile
Hak zikrini it subh u şâm olsun gönül 'ışka makam
Bil şöyle kim heb hâs u 'âm Hakka irer tevhîd ile
Hak yollarının akrebi tevhîd-durur didi Nebî
Her kim tutar bu mezhebi tîz yol keser tevhîd ile
Çokdur begim Hakkın yolı tevhîd kamunın esheli
Bu güTizârın bülbüli 'arşa uçar tevhîd ile
Kuddûsîyâ gel nutkı tut kıl canına tevhidi kût
Bu 'arsada bulan sübût er olısar tevhîd ile
178
Bilmezem nolur benim hâlim 'aceb tuğyan ile
Geçdi 'ömrüm irtikâb-ı hîle-i destan ile
Bakmadım gayretle masnû'âtına hîç Halikın
Hayrı serden itmedim fark gezmedim iz'ân ile
Emr-i Hakkı tutmadım dâ'im menâhî işledim
Fursatı fevt eyledim pes gaflet ü nisyân ile
Gice gündüz olmadım zikre müdavim 'ışk-ıla
Ol ecilden tolmadı gönlüm evi 'irfan ile
Nâs-ı 'ân fülk sanub eyler idim kibr ü riyâ
Yapuban dünyâmı yıkdım dînimi bu sân ile
Toldı bir gün içime 'ışk-ı mecazî nâgehân
Yandı 'ilm ü zühd ü takva âteş-i sûzân ile
Gün-be-gün itdi tezâyüd dilde bu derd 'akıbet
Eyledim ta'cîz cihanın halkını efgân ile
Yok yüzüm dîvân-ı Hakka varmağa ben nideyim
Defterime bî-hisâb kayd olunan 'isyan ile
Bunca demler ehl-i dünyâ ile sohbet eyledim
Gitmedim râh-ı Hudâya zümre-i merdân ile
Bir gice ahvâlimi kıldım tefekkür şöyle kim
Oldı gönlüm şehri vîrân girye-i ahzân ile
Der-'akab oldı beşaret sırrıma buldı safâ
Eyledim ol dem teselli vüs'at-i Gufran ile
Kendime didim ümîdi kesme hîç Kuddûsîyâ
128
Cennete girer kamu halk rahmet-i Hannân il
179
'Âşık olmaz kişi Hakka böyle nâm u 'âr ile
İremez hem Ka'be-yi maksûdına bu kâr ile
Zümre-i merdâna girmek kibr ü 'ucb-ıla muhal
Sen dilersin ki olasın hem-nişîn anlar ile
Yiyüb içüb uyumakla subha dek öküzleyin
Zann idersin ki tolar dil hanesi envâr ile
Pes ne mümkindür nigârı rây-gân bir ferd bula
Buldılar anı bulanlar varını îsâr ile
Gûşıma girmez benim lâf u güzâfı zahidin
Yâre vuslat itmek ister ülfet-i ağyar ile
Himmeti alçak imiş bî-çâre magbûn vâ'izin
Oturub kürside satar dînini dînâr ile
Celb-i nas içün ider nakl-i hikâyât u kasas
Cem'-i dünyâdur meramı fazlını izhâr ile
Kendüyi sanur ki nâcî ehl-i 'ışk bulmaz felah
Nice bulur ol necatı tobtolu evzâr ile
Korkarın âhir nefesde hışm olınur şöyle kim
Mevt ana olmaz müyesser tevbe vü ezkâr ile
İftihar eyler Hudâ 'âşıklarına ta'n ile
Zu'm ider me'cûr olur zâkirleri inkâr ile
Bilmez ol kim nef i olmaz bî-'amel 'ilmin ana
Farkı yokdur gafilin hîç taş ile dîvâr ile
İste Kuddûsî Hudâdan 'ışkı sen geç gayriden
Çünki istînâs iderler 'âşıkân ol yâr ile
180
Buldunsa eğer yâri sürür u tarab eyle
Bulmadın ise turma çalışub taleb eyle
Bulmağa sebeb maksadı sa'y-ile talebdir
Tut pendimi tevhide devam rûz u şeb eyle
Yiyüb içüb uyuma behâ'im gibi dâ'im
Aç gözini bak göklere havf u edeb eyle
Işk atına bin git yola tîz vâsıl olursın
Kıl zikri gıda rûhına def-i küreb eyle
Kuddûsî-yi gafil geçüben cümle hevâdan
129
Ashâb-ı Kehif gibi sivâdan hereb eyle
181
Eğer sıdk-ıla cananı dilersen canı terk eyle
Yaraşmaz 'âşıka kesret bu bed sâmânı terk eyle
Ne eylesin ki cennetde ekil şürb maksûdın ancak
Sivâdan geç birader mûcib-i hicranı terk eyle
Rükün itme dahi dâr-ı fenanın mâl ü câhına
Güler gerçi yüze lâkin 'adûdur anı terk eyle
Gidersin sen kalur köşkler serâylar vâr ise cümle
İçine il girüb devrân süren eyvanı terk eyle
Didi Allah Resûli hubb-ı dünyâ re'si her zenbin
Cemî'-i seyyi'ât başı olan 'isyanı terk eyle
Vefası yok bekası yok cefâsı çok 'anası çok
Öni ma'mûr u âbâdân sonı vîrânı terk eyle
Vefâ görmiş mi eslafın düşün Kuddûsîyâ andan
İşi güci kamu kârı hemân destanı terk eyle
182
Hudâvendâ bana mahbûb u ma'şûkı sen eyle
Ki nûr-ı 'ışk-ıla gönlüm evini rûşen eyle
Serây-ı dilde evsâh-ı sivâyı koyma hergiz
Anı sen şâha lâyık bir mücellâ mesken eyle
Sana cezb it beni kes dû cihanın ârzûsından
Hemân maksûdumı seyr-i cemâl-i ahsen eyle
Nider ağyarı 'âşık var iken sen şâh-ı hûbân
Benim gönlümi ancak 'ışk-ıla hoş mahzen eyle
Bu Kuddûsî sabırsız 'âşıkındur ey Hudâvend
Anı ma'şûkına lutfınla vâsıl irken eyle
183
Tekebbürden teraffu'dan tefâhürdan hazer eyle
Tevazzu' it tenezzül it tezellül ey püsereyle
Müridin mürşid-i kâmil ider dört nesneden tahzîr
Deyüben sâlikâ tutub nasîhat hoş hüner eyle
Riyâ itme hased itme dahi kibr ile 'ucb itme
Kamusı anların şer oldığın bil terk-i şer eyle
Cihanın halkının ednâsıyam diyüb selâmet bul
Erenler zümresinin gitdiği râha sefer eyle
130
Bu Kuddûsî gibi kendini alçak bil kamu halkdan
Kimi görsen anı kutb-ı zemân hayrü'l-beşer eyle
184
Eğer dirseii Hudâ olsun celîsim zikre sa'y eyle
Dahi dirsen ki olsun ol enîsim zikre sa'y eyle
Hasîs kişi 'azîz olur devam itmek ile zikre
Dime kardaş ki ben 'abd-i hasîsem zikre sa'y eyle
Nice ednâ hakîr 'âlâ makama zikr-ile irdi
Ümîd kesme diyüb miskîn be'îsim zikre sa'y eyle
Seni hem zikr ider Mevlâ anı zikr itdiğin içün
Özini sanma bir câhil besîsim zikre sa'y eyle
Kamu zikrin buyurmış efdali tevhîd Resûl-i
Hak Sakın Kuddûsîyâ dime halisim zikre sa'y eyle
185
Dünyâda gönül devlet-i ikbâle güvenme
Vârislere âhir kalacak mâle güvenme
Bil ehl ü 'ıyâlin seni sağlıkda severler
Halkın sana itdikleri iclâle güvenme
Bin yıl tutalım 'ömrin eğer olsa cihanda
Bir gün gibi gelüb geçecek sâle güvenme
Geçdifi mi sıratı gülüb oynarsın 'aceb sen
Bu 'îş ü safâlarla geçen hâle güvenme
Kuddûsî-yi bî-çâre Hudâdan dile rahmet
Dünyâ tolusı olsa da a'mâle güvenme
186
Ey bülbül-i şeydâ bu gülistâne güvenme
Her vakt-i seher itdiğin efgâne güvenme
Bu gülşeni bakî sanuban olma ferah-nâk
Çün evveli ma'mûr sonı vîrâne güvenme
Aldanma gülün güldiğine yüzine zinhar
Yok zerre vefası ana dîvâne güvenme
Gül mevsimi birkaç gün imiş bâğ-ı fenada
Zâ'il olacak zili gibi seyrâna güvenme
'Işk odına yak canını Kuddûsî-yi gafil
Son demde cesedden çıkacak cana güvenme
187
'Âşıksan eğer sıdk-ıla Hallâk-ı Mübîne
131
Dikkatle nazar eyle semâvât u zemîne
Var idi bu mahlûk yoğiken Vâhid-i bî-çün
Halk itdi hemân anları kim kendi biline
Göklerde olan kudret-i asarını fikr it
Aç gözîni bak necmine şems ü kamerine
Hem eyle nazar yir yüzinin halkına cümle
Söylerler anın varlığını biri birine
Fikr eyle dahi nefsini bil Halikını hem
Koymuş nice esrarını inşân bedenine
Hem cümle melek cin heme zî-rûh u cemâdât
Kamusı delîl varlığına Tenriliğine
Her zerrede gör çeşm-i basîret ile anı
'Arif olasın dürlü-be-dürlü hikemine
Dünyâda iken kimse anı göremez amma
Ahretde bakar 'âşıkı vech-i hasenine
Kuddûsîye dir nazmını her kim okur ise
Virsün hele bu pendlerini kendi özine
188
Sevinme ey birader şu cihanın gülşenine
Sakın aldanmağıl anın güline bülbüline
Virüben kendine zînet ider sihr ile meftun
Sonunda indirir virmez mehil zîr ü zemîne
Anın Hallâkına ikbâl idüb terk it sivâsın
Eğer dirseiî ki yanmayam cahîmin âteşine
Tutub fermanını kullukda taksîr itme zinhar
Gazab eyler ise virir zebânîler eline
Dahi tahsîl-i 'ilm ile cehâletden hazer kıl
Zarar îrâs ider bil anı pes îmân u dîne
'Amel eyle hemîn 'ilmin ile muhlis olagör
Riyâ şirkdir ki müşrik olma Rabbü'l-'âlemîne
Gice gündüz çalış tevhîde gafil olma hergiz
Olayım dir isen dâhil gürûh-ı 'ârifîne
Tolar hem 'ışk u cezbe gönüne 'arif olursın
Güzeller şâhı gökçek yüzlü Hallâk-ı Mübîne
Bu Kuddûsî hakîr gerçi velâkin sözi hakdır
Anı söyleyene bakma bak onı söyledene
132
189
Ey Hudâ 'afv it beni Hayrü'l-verâ hürmetine
Ahmed ü Mahmûd Muhammed Mustafâ hürmetine
Sâhib-i seyf-i fütuhat kâhir-i a'dâ-yı dîn
'Amme-i rahmet habîb-i bâ-safâ hürmetine
Tayyib ü tâhir nebîler hâtemi hem eşrefi
Hâşır-ı şemsü'd-Duhâ bedrü'd-Dücâ hürmetine
Halkı anın-çün yaratdın anı da kendin içün
Bâ'is-i îcâd-ı halk bahr-i vefâ hürmetine
Hâmid ü muhtar enîsi ins ü cin peygamberi
Şâfi'-i rûz-ı kıyamet Müctebâ hürmetine
Eyle Kuddûsî güneh-kârı Gafûrâ mağfiret
'İllet-i gâ'iyye-i arz u semâ hürmetine
190
Kesildi nideyim hîlem bana kimden olur çâre
Elime cürmimi alub gelürem bâb-ı Gaffâre
Büküb boynumı turıram umaram 'afvını anın
Kırıldı gorilimin mir'âtı oldı sad hezâr pâre
Ki yok pâyân u haddi zenbimin ma'lûm ana cümle
'Aceb nice olur hâlim onulmaz ise bu yare
Gözimin yaşı akmaz oldı bilmem ki ne sırdır bu
Sakalım ak günâhım çok elim boş nefsim emmâre
Direm ben kendime dâ'im ki Kuddûsî kunût itme
Gice gündüz hemân yalvar sen ol Gaffar u Settâre
191
İsteyen derd-i cürmine çâre
Toğrılub varsun bâb-ı Gaffâre
Gice gündüz ol kapu kapanmaz
Olınur tîmâr gönli bîmâre
Rahmetin bahri bî-nihâyetdir
Var nusret anda çok güneh-kâre
Kesmeyüb mü'min zinhar ümîdi
Talmış ise de bahr-ı evzâre
Hak sever tevvâb zümresini bil
Tevbe it her dem ol Kird-gâre
133
İli a'lâ bil kendini alçak
Bulmasun ruhsat nefs-i emmâre
Hîç felah bulmaz iden istikbâr
Sen tevazu' it yâre ağyâre
Kibr ü gururdan kurtulur müznib
Dir güneh-kârım bir yüzi kare
İştigâl eyle zikre şol kez kim
'Işk-ıla yansun cism ü cân nâre
'İlm ü a'mâle hîç olma mağrur
Uyma Kuddûsî kavl-i mekkâre
192
İlâhî kıl habîbin hürmetine derdime çâre
Yanaram dün ü gün bir nar-ı dûzahdan eşed nâre
Olub dîvâne gönlüm mübtelâ 'ışk-ı mecazîye
Unutdum zühd ü takvayı taluban bahr-i evzâre
Zemîn ü âsümân ehli iderler merhamet bana
Kamu rahimlerin sen erhamisin 'abd-i bed-kâre
Şu kez vâsi' senin fazlın ki yokdur hadd ü pâyânı
Mukabil katresi bârân-ı lutfun yidi ebhâre
Didin lâ taknatû min rahmetillâhi kelâmında
Nolur çok ise cürmim gelmişem çün bâb-ı Gaffâre
Gice gündüz iderem zikr ü istiğfarı Gafûrâ
Direm 'afv it 'azâb itme bu Kuddûsî güneh-kâra
193
Bugün ben olmışam 'âşık güzeller şâhı bir yâre
Ne gökçek yüzlü dilber kim bakamaz oldum ağyâre
Bırakdım zühd ü takvayı yitirdim nâmûsı 'ân
Bu 'ışkın odına yanan bakar mı gayrı dil-dâre
Unutdum 'ilm-i zahirden ne tahsîl eyledim az çok
Müyesser olmadı bâtın kamudan oldum âvâre
Katî müşkil imiş bu 'ışk beni giryân u zâr itdi
Giriftar olalı ana duruşdum nazm u eş'âre
Bilürem zahirimde gerçi 'ışkın zahmi hîç amma
Velâkin içerimde hâsıl oldı sad hezâryâre
Eğerzâhid şarâb-ı 'ışkın itse nîm kadehin nûş
Hudâ 'âşıklarına taş atub düşmezdi inkâre
134
Benim ahvâlimi her kim ki görse dir ki Kuddûsî
'Aceb bir derde düşdin sen yüri bul başına çâre
194
' Arz-ı hâl itmek diler gönlüm benim ol yâre
Yüreğime derd-i 'ışkı urdı müşkil yare
'Aşık-ı bî-çârede takat kalur mı sabra
Gayret eyler yaresine bulmağa bir çâre
Bin 'ilâç itsem bu derde hîç onulmaz asla
Vuslat olmadıkça kısmet bir gün ol dildâre
Devlet-i 'ışk ni'met-i 'uzmâ-durur 'âlemde
Sen de tahsîl eyle gel ey zâhid-i âvâre
Râz-ı 'ışkı söylemek lâyık değil nâdâna
Dime Kuddûsî anın hîç sırrını ağyara
195
Tâ ezelden 'âşıkam ben misli yok bir dil-bere
Virmişem dil şöyle kim hîç bakmazam cân u sere
Girdi 'ışkı gönlümün şehrin perîşân eyledi
Bu perişanlık sürer zann eylerem tâ mahşere
Boynu eğri gözi yaşlı bağrı başlı kulıyam
Sayd olundum kayd olundum geçdi nâmım deftere
Nideyim ben ol şehen-şâh yüzime itmez nigâh
Korkaram yüzini göstermez bu 'abd-i kemtere
Dir ki Kuddûsî eğer korsa beni ol cennete
Bakmayam hîç hûr u gılmân u kusur u kevsere
196
' Atâ babı açık turma beher ân her zaman iste
Virir matlûbını elbetde Hallâk-ı cihan iste
Cevâd bir ismi hem Vehhâb hisâb yok virgisine bil
Semi'dür hem Mücibdür sen nihân iste 'ayan iste
Günâhım çok diyü korkma ki Gaffar u Halîmdür ol
Dahi Rahman u Settârdur sakın itme gümân iste
Sever tevvâbları sâ'illerini hem Ganîdir ol
Tereddüd itme ey mü'min sözüm gerçek inan iste
Kapu anın kapusıdur mecazî kapulardan geç
Ki ağlayı gelenleri ider heb şâdmân iste
Kabul ider mi itmez mi du'âmı deyü şekk itme
İder tallahi ol Hannân ü Mennândan cinân iste
135
Uyub vu'âz-ı cühhâle üınîdi kesme Kuddûsî
Hudânın rahmeti bol sen hemân iste hemân iste
197
Dirler meseldür ez kadîm ki tolanur kuş çalıya
Kurd bunaluban ağıla (hem) fîl mekân-ı hâlîye
Mümkin değil bulmak halâs mevtin elinden bir ahad
Hâk içre bu nâzik beden olur 'izâm u bâlîye
Her derde bulınur 'ilâç illâ ölüme çâre yok
Çıksan dahi kurulamazsın bil semâ-yı âlîye
İnsen yedi kat yirlerin altında saklansan hemîn
Bulur ölüm virmez emân eyler garîb ü câlîye
Kuddûsîyâ mevti emâmında bilüb unutma hîç
Bahs-i tavîli eyle terk ol müştagil icmâlîye
198
Ey benim ihvanım itdim çok nasîhatlar size
Tutmayub söz virdiniz hüzn ü elem zahmet bize
Hak yolına sizi teslîk itmeye sa'y eyledim
İtdiniz siz ben fakîri dâ'imâ hicv ü meze
Atdınız taşlar beni ihlâk içün hıfz itdi Hak
Döndi ol taş girü heb uğradı ol başınıza
Nâz ii istiğna cefâ buğz u şemâtet itdiniz
Eyledim sabr u tahammül katlanub çevrinize
Dir idim bu cîfe-yi dünyâyı hîç sevmeyelüm
İdelim ikbâl-i küllî sıdk-ıla Mevlâmıza
Giderem yâ ölürem pes içinizde kalmazam
Uydıhız İblîs sözine uymayub hîç hak söze
Hubb-ı dünyâ cümle zenbin başıdur dimiş Resul
Anı her kim ki severse gelmesün yanımıza
Eyledim dürlü tarîk-ıla 'ilâç kâr itmedi
Çünki dünyâ sevgisi benzer bürûdetde buza
Kaçdım arslandan kaçar gibi bugün nâsdan hemân
Eylemez Mevlâ hidâyet 'ışkı yok tevfîksize
Hem Resul dimiş haram Hak ehline iki cihan
Bir gönülde 'ışk olunca gayrı göstermez göze
Eyledim teşvîk sizi ben zikr ü fikr ü tâ'ate
Aldanub dünyâya tâbi' uydınız nefsinize
136
Bu cihanın mâl u mülki 'ariyet bizde hemân
'Aşıkın 'indinde değmez cümlesi çürük koza
Bir kişi kim yokdur a'mâlinde ihlâs zerrece
Döndirir anın Hudâ mahşerde şeklin öküze
Ehl-i 'ışkın gönline girmez riyâ ile gurur
'Işkı tahsil idelim katub giceyi gündüze
Zikr-ile 'ışk zâkirin kalbinde tîz hâsıl olur
Hem olur dil kapusına 'ışk anın muhkem reze
Mâsivâya eylemez Kuddûsî-yi şeydâ rükün
Diler ol Hakdan adın dîvân-ı 'uşşâkda yaza
199
Ey Hudâ men eylerem fazl u 'atanı i'tirâf
Hem mukırram zenbimi her demde misl-i kûh-ı Kâf
Defterimde bir 'amel yokdur ki müstahsen ola
Dâ'imâ işim hemân gıybet menâhî kizb-i lâf
Yok yüzüm kapuna varuban temellük itmeğe
Umaram fazlınla ola cümle suçlarım mu'âf
Pîr-i fânî oldum uslanmadı nefsim nideyim
Geçmedi gönlüm hevâdan olmadı 'ışkınla sâf
Didiler nâs içre Kuddûsî bana lâkin hemân
Bir kurı gavgâ imiş heb oldığım halka muzâf
200
Lutf u rıfk it men kuluna ey Latîf
Pîr ü haste olmışam cismim nahîf
Sen bilürsin ki firâşda yaturam
Kuvvet-i kudsiyye vir oldum za'îf
Çok zünûbum it beni hem mağfiret
Bende-i merdâne hem eyle harîf
Çün ağır yükler tahammül idemem
Rahm idüben yükümi kılgıl hafif
Hem cemî'-i mü'minâna it kerem
Sen bu Kuddûsî kocayı kıl nazîf
201
Tâc-ı 'ışkı her kimin başına giydirdi Latîf
Bil ki cümle halk içinde oldı muhtâr-ı şerîf
Dû cihanda anı sultân eyledi bî-şek Hudâ
137
Şol kişi kim ola gönü 'ışk-ıla her dem elîf
Devlet-i 'uzmâ bu 'ışkdır iste virsün Hak sana
Rütbe-i bâlâya sâlik 'ışk-ıla olur refîf
Ma'rifet lü'lü-durur deryâ-yı 'ışk içre nihân
Kim ki gavvâs oldı bu bahre olısardır 'arif
Hacc u savm u zühde mağrur olma ey zâhid yüri
'Işk u 'irfan olmadıkça olamaz kişi hanîf
Hısn-ı 'ışka giregör kim bulasın şahım necat
Girmeyen zîrâ bu hısna oldı muztarr-ı lehîf
Eyle Kuddûsî vefâ şol 'ahdine itdin ezel
Çün elest bezminde sen 'âşıklara oldın harîf
202
'Işkına düşüb sivâdan eyledim çünki ferâg
Yüreğimde oldı hâsıl firkatin odıyla dağ
Ol sıfât-ı hüsn-i vechin tuyalı dîvâne dil
Kat' idüb meylin sivâdan sana itdi pes rivâg
Derdine olan giriftar 'âleme sultân olur
Kim ki derdin çekmediyse didiler adına zâg
İbn-i Edhem şâh-iken 'ışkın anı itdi fakîr
Kıldı hem 'ışkınla Mansûr boynına urganı bağ
Yüzdiren Seyyid Nesîmifi derisin 'ışkın-durur
'Işk elinden oldı Mecnûnın hemîn turagı dağ
Sevdi Kuddûsî seni pes neylesün ağyarını
Çünki 'ışkınla anın gönünde yandırdın çerâğ
203
Her kime 'ışk hem-dem oldıysa çürüği oldı sağ
Hem anın rûz-ı cezada olısardır yüzi ağ
Zühd ü takva 'ilm ü a'mâl gerçi hoş lâkin eğer
Sahibi kibr ü riyâ eylerse dirler ana zâg
Bülbülün yeri gülistan olmasına 'ışk sebeb
Cîfenifi etrafını cevlân ider miskin kelâg
Sürme it sen hâk-i pây-i 'âşıkânı çeşmine
'Işkı olmayan kişinin kaç yanından ol ırağ
Derd-i 'ışkın hastesi halkdan kaçub vahşet ider
Ol ecilden oldı Mecnûnın mekânı ulu tağ
Gönlüni ma'şûka viren gayrıya meyi eylemez
138
Mâl-ı dünyâ mülk-i cennet ana olmaz bend ü bağ
'Âbidin içi gurur u 'ucb ile memlû olur
'Âşıkın dil hanesinde yanısar nurdan çerâğ
İdegör 'ışk-ıla ülfet olma hîç andan cüda
Dir isen ki sana olsun âsitân-ı yâr turağ
Kimse nâ'il olmadı bu 'ışka savm u hacc-ile
Zikr-i Hakka ol müdavim mâsivâdan it firâg
Söz tutan inşân olur elbette gel tut sözimi
Gice gündüz turma zikr it dem bu demdir çağ bu çağ
Cümle zikrin efdali tevhîd didi şâh-ı rüsül
Ol ana meşgul şu kez kim bilmeyesin sol u sağ
'Âşık-ı sâdık dinilmez bil sana Kuddûsîyâ
İtmeyince gönlüni dostun sivâsından dibâg
204
Eğer iki cihanda dir isen olsun yüzüm ağ
Sızır 'ışk ateşiyle yüreğinde kalmasun yağ
Gönül mir'âtını tesvîd iden yağ ile kandır
Mücellâ eyle gönlüni idüb anları ifrâg
Makamı bülbülün gülzâr olubdur 'ışk yüzünden
Dolanur cifenin etrafını yağ kan içün zâg
Bu 'ışkın mübtelâsı istemez ağyâr-ı yari
Anın-çün oldı Mecnûnın nice dem meskeni dag
Hudâ her kime virdi ise 'ışkı şöyle bil kim
Ana bî-şübhe itdi ni'metin itmam u isbâg
Hemân tevhîde meşgul ol ki tolsun gönline 'ışk
İder ol 'âşıkı tîz yârine îsâl ü iblâğ
Bu Kuddûsî özine hem sana eyler nasîhat
Kişinin destine bir kez geçer kardaş ki bu çağ
205
Bu derd-i hicre yok çâre der-i dosta recâdan yeğ
Ki olmaz 'âşıka bir kâr niyaz u ilticadan yeğ
İrişür zümre-i 'uşşak temellük birle ol yâre
Yüzini hâke sürmek sad hezârân ittikâdan yeğ
Sakın hîç i'tirâz itme Hudânın fi'line zîrâ
Bu yolda var mı bir nesne ki teslîm ü rızâdan yeğ
Mahabbet eylemez ağyara 'ışkında olan sâdık
139
Olur mı 'âşıkân 'indinde bir mahbûb Hudâdan yeğ
Visâl-i yâr ise Kuddûsîyâ maksûdın ol giryân
Ana yok sevgili bir şey tezellülle bükâdan yeğ
206
Yaratmamış Hudâ bir kul Muhammed Mustafâdan yeğ
Be-küllî halkdan efdaldür ve cümle enbiyâdan yeğ
Kamu ümmetlerin hem efdalidür ümmeti anın
Ümem içinde yokdur ümmet-i Hayrü'l-verâdan yeğ
Bu ümmet içre ashâb-ı güzîn efdal kamusından
Dahi ashâbda yok Sıddîk-ı zî-sıdk u safâdan yeğ
Tarîk yok bu cihânda sâlikân içün velâkin hîç
Yakîn âsân tarîk yokdur tarîk-ı evliyâdan yeğ
Tarîk-ı Kâdirî cümle tarîklar esheli zîrâ
Sülük ehline yok şimdi bu râh-ı bî-venâdan yeğ
Sahâbe vakti gibi oldı bizim vaktimiz zîrâ .
Cihâddur efdalü'l-a'mâl ki bin yıl inzivâdan yeğ
Nebîler serveri itdi cihâd bizzât muhakkak bil
Bulunmaz bir 'amel Kuddûsîyâ aslâ gazâdan yeğ
207
Sen ey gâfıl niçün meyl-i sivâdan olmadın fârig
İdersin dün ü gün 'isyân hatâdan olmadın fârig
Seni Hak da'vet eylerken cinânü'l-Hulda ey mü'min
'Azâzîle dem-â-dem iktidâdan olmadın fârig
Hudânın emrini tutub yolma gitmedin bir dem
'Adû mekrine aldanub ibâdan olmadın fârig
Menâhîden kaçub sabr itmedin ârzû-yı nefsine
Günâh deryâsına taldın hevâdan olmadın fârig
Yiyüb içüb uyumanla irilmez menzile zinhâr
Bakar gibi yatursın hîç ki hâbdân olmadın fârig
Resul didi kamîseyni olan îmân tadın bulmaz
Begim sen lebs-i dîbâc u kabâdan olmadın fârig
Bilür iken bu dünyâ dâr-ı mihnet oldığın yine
Dirersin turmayub bir dem cefâdan olmadın fârig
Bu hâletlerle oldun mübtelâ hicrâna Kuddûsî
Gözifi yaşı akar dâ'im bükâdan olmadın fârig
208
140
Zâhid niçün bu tûl-ı emelden olmadın fârig
Bî-hulûs zühd ü 'ilm ü 'amelden olmadın fârig
Zerre mikdârı ma'rifet yokdur sende ey câhil
'Ucb u gurûr zenb ü zelelden olmadın fârig
Hallâkı zikr it kalbden çıkarsun hubb-ı sivâsın
Hâb-ı gafletden levh-i keselden olmadın fârig
Tevbe istiğfâr büyük emândur bu ümmete bil
Kezb ü taklîd mekr ü hiyelden olmadın fârig
Kuddûsîyâ ol müsta'id mevte yaklaşdı rihlet
Tevhîde çalış lu'b u mihelden olmadın fârig
209
Sun ey Vehhâb bana fazlınla tolu tolu ekdâh
Olayım on sekiz bin 'âlemin fahrini meddâh
Baiîa vir kâbiliyyet kim o şâhın medhin idem
Gönül şehrinde yanub şu'le virsün kevne mısbâh
Resulün ol habîbin hem nebîler serveridür
Ana her kim ki îmân eyledi ol buldı iflâh
Sivâ endîşesi gönlüm evini kıldı vîrân
Bu vîrânı o dostın hürmetine eyle ıslâh
Sebeb oldur vücûdına bu mevcûdâtın ol şâh
Anıfiçün halk olundı bu kamu ervâh u eşbâh
Açar her bâb-ı makfûlı ider hal müşkilâtı
Ki fâtih eyledin anı virüb destine miftâh
Vesîle itdiler cümle nebîler bun deminde
Kamuya nef'i şâmildür ider mahzûnı ifrâh
Diler senden bu Kuddûsî anın meddâhlığını
Muvaffak eyle anı ey Ganî vü Hayy ü Fettâh
210
Nideyim ben artdı derdim yok halâsa çâre âh
Hâlimi 'arz ideyim sultânıma bir pâre âh
Hâb u râhat selb olundı noldığımı bilmezem
Cân kafesde kuş gibi vuslat diler dildâra âh
Açmasun mantık ma'ânî dersini monla bana
Arzular gönlüm benim bakmak cemâl-i yâre âh
Zühd ü takvâ 'ilm ü tâ'at cümlesi oldı hebâ
Vâkıf oldum 'ışk yüzinden nükte-i esrâra âh
141
Savm u hacc ile bilinmezmiş Hudâ 'ayne'l-yakîn
İtmeyince iştigâl subh u mesâ ezkâra âh
Gice gündüz ideyim şevk-ıla dostun zikrini
Yakayım pervâne-veş bu cism ü cânı nâra âh
Neylerim cennât-ı 'Adnifi hûrını gılmânını
Düşdi bu dîvâne gönlüm misli yok Cebbâra âh
Âh u efgân itdiğimi tanlaman ey münkirân
Eylemez tîmâr tabîbim çünki ben bîmâra âh
Âh idüb bülbül gibi göz yaşını sel eylerem
Iztırâb virir bu akan sel kamu ebhâre âh
Âhımı zâhid işidüb ihtiyârî zann ider
Yüreğimde oldı hâsıl hîç onulmaz yare âh
Âh-ile bulur tesellî haste dâ'im iniler
'Âbidin uymaz salâtı cilve-yi eshâre âh
'Âşıkın âh ü enîni hoş gelür ma'şûkına
İt hemân leyi ü nehâr Kuddûsî-yi âvâre âh
211
Gelin diyelim ey yârân sizinle biz hemân Allah
İde rahm eyleyüb ihsân bu firkatde emân Allah
Kapusında vezîri yok mu'în ü dest-gîri yok
Ahaddür hîç nazîri yok Ganî vü Müste'ân Allah
Menîden halk ider inşân virir ol suya cism ü cân
Kimisine virüb îmân kimin şirkde koyan Allah
Tuyar kulun recâsını kabul eyler du'âsını
Virir dertler devâsını tabîb-i mihribân Allah
Günâhlarımıza bakmaz virir ni'met başa kakmaz
Hacâlet nârına yakmaz ider 'aybı nihân Allah
Kamunıii rızkını viren sonında mahşere diren
Kimin cennâta irgüren kimin oda salan Allah
Hudâvendâ ne kılalım rızânı nice bulalım
Seni bildir ki bilelim bize eyle 'ayân Allah
Bu Kuddûsîdür aylakçı ki sâ'illik işi güci
Seni senden olub râcî bulam dir rây-gân Allah
212
Sever Hak zâkiri elhamdülillâh
Olur hem nâsırı elhamdülillâh
142
Dahi olur anın dâ'im celîsi
Hem olur zâkiri elhamdülillâh
Sever zâkirlerini hem seveni
Ki sevmez münkiri elhamdülillâh
Gürûh-ı zâkirândan kıldı bizi
Pes oldık şâkiri elhamdülillâh
Bizi hem nutfe iken kıldı inşân
Halâ'ik fâtırı elhamdülillâh
Olalım rûz u şeb tevhîde meşgul
Zikirler serveri elhamdülillâh
İder tevfîk-i Hak ile bu tevhîd
Münevver kalbleri elhamdülillâh
Yeni toğmış sabî gibi mutahhar
Kılar hem kâfiri elhamdülillâh
Geçer dimiş kamu ezkârı tevhîd
Hudâ Peygamberi elhamdülillâh
Muvahhidde günâh koymaz dahi hîç
İder zenbden bert elhamdülillâh
Devâm it zikre Kuddûsî hemîn sen
Di buldum râhberi elhamdülillâh
213
Benim sinnim-durur yetmiş ü çâr elhamdülillâh
Dahi her bir demime sad hezâr elhamdülillâh
Geçirdim 'ömrimi gerçi günâh-ıla velâkin
Sever 'uşşâkını ol Kird-gâr elhamdülillâh
Anam rahminde itmişem anı tevhîd ü takdîs
Oluban tâ ezelden 'ışka yâr elhamdülillâh
Mukırrım cürmimi hem ni'metin kim virdi bî-had
İderem zikrini leyl ü nehâr elhamdülillâh
Dahi ihvân-ı dîne eylerem ta'lîm ü telkîn
İderler cümle zikri ihtiyâr elhamdülillâh
Bu işler heb anındur ben arada bir delîlim
Hemân maksûdumuz ana fırâr elhamdülillâh
Anın zikri bize tatlu-durur bal u şekerden
Çü gönlümüzde 'ışk u cezbe var elhamdülillâh
Sene bin iki yüz elli yedidür şimdi çok nâs
143
İderler zikrine hoş ibtidâ elhamdülillâh
Halîfe Hazret-i Hak 'âşıkı 'Abdülmecîddür
İder 'uşşâk-ı Hakka i'tibâr elhamdülillâh
Tolu kalb-i şerifinde fütûhât ârzûsı hem
Dün ü gün izne eyler intizâr elhamdülillâh
Nuhuset kalkdı ümmet üzerinden himmetiyle
Sa'âdet toğdı şimdi âşikâr elhamdülillâh
Salâha meyi ider dâ'im fesâd ehlini sevmez
Salâh ehliyle eyler iftihâr elhamdülillâh
Kamu bid'atleri ref eylemek kasdı cihânda
Nicesinden komadı çün hubâr elhamdülillâh
Atasının du'âsıyla irişdi bu makâma
Dahi dâ'îsi bî-had bî-şümâr elhamdülillâh
Bu Kuddûsî fakîr ednâ du'âcısı olubdur
Hudâ virdi bize hûb şehr-yâr elhamdülillâh
214
Hudânın dostı şâh-ı enbiyâsın yâ Habîbullâh
Şefî'ü'l-müznibîn Hayrü'l-verâsın yâ Habîbullâh
Cemî'-i halkı yaratmış senin içün hem ol Hâlik
Seni kendi içün yâr-ı Hudâsın yâ Habîbullâh
İhâta eylemiş iken cihânı zulmet-i fetret
Münevver eyledin Bedrü'd-Dücâsın yâ Habîbullâh
Be-küllî ümmetin hem mürşidisin eyledin irşâd
Gürûh-ı sâlikâna reh-nümâsın yâ Habîbullâh
Sabî iken bu Kuddûsî kocanın gönlini kapdın
Gönüller sayd ider bir dil-rübâsın yâ Habîbullâh
215
Bu mahlûkâtı halka sen sebebsin yâ Habîbullâh
Kamusından Hudâya hem ehabsin yâ Habîbullâh
Yaradılmış senin rûh-ı şerîfin be-küllî nâs
'Arabdur hayr-i nâs hayrü'l-'Arabsın yâ Habîbullâh
Senin içün yaratmış halkı kendi çün seni Hallâk
Halâ'ik içre şâh-ı müntahabsın yâ Habîbullâh
Çün inşân nev'inin ecsâdının Adem atasıdur
Muhakkak sen de ervâha ebûsın yâ Habîbullâh
Cihân küfr-ile tolmış Ka'bede esnâma tapmışlar
144
Arıtdın anı keşşâf-ı kürebsin yâ Habîbullâh
Hudâ nûr-ı şerifinle ki rûşen kıldı dünyâyı
Cemî'-i halka rahmet nûr-ı Rabsin yâ Habîbullâh
Bu Kuddûsî koca hâlince meddâhın olub dir kim
Nebîler eşrefi a'lâ'n-nesebsin yâ Habîbullâh
216
Yüzünden halk-ı 'âlem pür-ziyâdır yâ Resûlullah
Siyâh gözünle kaşın dil-rübâdır yâ Resûlullah
Rûhın şevki ile gökde tarab eyler kerrûbiyyûn
Halâ'ik 'ışkına heb mübtelâdır yâ Resûlullah
Dehânın nefhası vasfın idebilmez melek insân
Ki medh iden seni bizzât Hudâdır yâ Resûlullah
Mu'anber sünbülin şevkiyle yanar rûz u şeb gönlüm
Dişinle 'arş-ı a'zam rûşenâdır yâ Resûlullah
Dudağın lezzetine âb-ı kevser selsebîl uymaz
Lisânın tercümân-ı reh-nümâdır yâ Resûlullah
Vücûdın bâ'is-i halk-ı semâvât cümleye rahmet
Diyen ol Hâlik-ı arz u semâdır yâ Resûlullah
Dahi re's-i hümâyûnın yukaru yedi kat gökden
Mübârek ayağın tahte's-serâdır yâ Resûlullah
Çün oldı cism-i pâkin mübtelâ bu kâ'inâta çün
Yine ol kâ'inâta müntehâdır yâ Resûlullah
Teşerrüf ideriz ism-i şerifin itmek-ile yâd
Be-küllî derdlere zikrin devâdır yâ Resûlullah
Şefâ'at devletin Allah sana çün eyledi ihsân
Gıyâsın müznibâna mültecâdır yâ Resûlullah
Gürûh-ı mücrimânız biz ki icrâm eyledik bî-had
Ümîdimiz kıyâmetde sanadır yâ Resûlullah
Atamızdan bize erhamsin ey lutf u kerem kânı
Mürüvvet merhamet sana sezâdır yâ Resûlullah
Zebânîler eliyle hem cahîmde bizi yandırma
Ki bizim zenbimiz bî-intihâdır yâ Resûlullah
Bizim ancak işimiz dâ'imâ cürm ü hatâ iken
Sana düşen hemân 'afv u 'atâdır yâ Resûlullah
Ne mümkindür bu Kuddûsî fakîr meddâhın olmak kim
Murâdı rûz-ı mahşerde likâdır yâ Resûlullah
145
217
Bugün bildim suçumı ey Hudâ estağfîrullâh
Katî çok işledim cürm ü hatâ estağfîrullâh
Uyuban nefs ü şeytâna günâh bahrine taldım
Ki düşmânlara itdim iktidâ estağfirullâh
Evâmir tutmadım hergiz menâhî işledim çok
Ki senden itmeyüb havf u hayâ estağfirullâh
'Ukûbet virmeyüb dünyâda setr itdin beni sen
Sığındım ey Ganî Settâr sana estağfirullâh
Senin gaffârlığını bilürem kesmem recâmı
Bilüb cürmimi geldim kapuna estağfirullâh
Elimden hem lisânımdan halâ'ik oldı bîzâr
İşim gücim idi cevr ü cefâ estağfirullâh
Düşüb gaflet kesel deryâsına itdim batâlet
'İbâdetde ider idim riyâ estağfirullâh
Unutdum mevti hem dûzah 'azâbın işledim zenb
Mecâzî 'ışka olub mübtelâ estağfırullah
Bugün bildim ki istiğfârdan a'zam bir emân yok
Direm dâ'im hemân subh u mesâ estağfırullah
İrişdi altmış üç yaşına Kuddûsî kulun çün
Diler gitmek bugün senden yana estağfırullah
218
Di ey mü'min beher ân her zamân estağfırullah
Olur magfûr dimekle müznibân estağfirullah
Emândur ümmete çünki bu istiğfâr muhakkak
Di istersen 'ukûbetden emân estağfirullah
Sever Hak sâ'ili eyle taleb gufrân u rahmet
Günâhın çok ise de di hemân estağfirullah
Lisân söyler dem-â-dem tercümân kalbde olanı
Disün kalb dâ'imâ dahi lisân estağfirullah
Hudânın rahmetinden kesme Kuddûsî ümîdi
Di kim magfûr olasın bî-gümân estağfirullah
219
Olalı 'ışka yâr işim gücüm oldı figân u âh
Ki 'âşık olmışam bir hûba uymaz ana şems ü mâh
Anın hüsn-i cemalini işitdi cân kulağı çün
146
Serây-ı gönlümi 'ışkı harâb itdi gelüb nâgâh
Eser kalmadı bende zühd ü takvâ 'âr u nâmûsdan
Gören dir hâlimi oldı bu miskîn 'âkıbet gümrâh
Bilenler 'özrimi ta'n itmeyüb ma'zûr tutarlar hem
İdüben hüsn-i zann dirler ki itmiş 'ışk anı âgâh
Bu 'ışkı başına tac eyle Kuddûsî düşürme sen
Ne dirlerse disünler Hak virir 'uşşâka 'âlî câh
220
Ağniyâ eyler cihânda çün gınâ ile ferah
Unıdub mevti ider 'îş ü safâ ile ferah
Ehl-i cennet yigrenüb eyler firâr pes dünyâdan
Tâlib-i dünyâ olan eyler hatâ ile ferah
Dû cihândan eyler istikrâh Hudânın 'âşıkı
Mâsivâya bakmayub eyler Hudâ ile ferah
Terk-i terk ider fenâ fıllah makâmına iren
Bahr-i mahva gark olub eyler fenâ ile ferah
'Ar u nâmûs kalmadı Kuddûsî-yi dîvânede
Ol hemân eyler bugün 'ışk u hevâ ile ferah
221
Vâsıl-ı Yezdân olan eyler tarab ile ferah
Tâlib-i sâdık dahi eyler taleb ile ferah
Mâ'il-i dünyâ ferah eyler hemân dînâr ile
Hıfz idüb cânı gibi eyler zeheb ile ferah
Râgıb-ı cennet dahi i'râz ider bu cîfeden
Rûz u şeb cennet içün eyler naseb ile ferah
İkisinden eyler istikrâh Hudânın 'âşıkı
Ehl-i gafletden kaçub eyler hereb ile ferah
Mâsivâyı terk idüb Kuddûsiyâ ol ehl-i
Hak Terk iden ağyân eyler zikr-i Rabb-ile ferah
222
Nev'-i insânın kimi dünyâ ile eyler ferah
Kimi terk idüb anı 'ukbâ ile eyler ferah
Kimi geçmiş ikisinden Hak ile kalmış hemân
Kârı Mevlâ zikridir Mevlâ ile eyler ferah
Hâllenir ahvâl-i nâs ile özi Hallâk ile
Sırrını bildirmeyüb ahfâ ile eyler ferah
147
Kimi 'ilmiyle 'amel çokluğına eyler gurûr
Bilmeyüb iblîsi ol da'vâ ile eyler ferah
Kimi Kuddûsîleyin mest-i müdâm rüsvâ-yı halk
Dost anı cezb itmiş ol sevdâ ile eyler ferah
223
Ekseri halk-ı cihanın mâl ile eyler ferah
Nicesi sevdâ-yı 'ışk u hâl ile eyler ferah
Nicesi hacc ü salât ü savm ile mifrâh olur
Nice kimse 'ilm-ile a'mâl-ile eyler ferah
Niceler zikr-i Hudâya rûz u şeb eyler devâm
Sıdk-ıla Mevlâsına ikbâl-ile eyler ferah
Niceler nâsdan kaçub 'uzlet iderler zikr içün
Niceler halk içre kîl ü kâl ile eyler ferah
İste Kuddûsî Hudâdan 'ışk u hâl ü cezbeyi
Ehl-i 'ışk ma'şûkını iclâl ile eyler ferah
224
Bende-i sâdık hemân sultân ile eyler ferah
'Arif ü âgâh olan 'irfân ile eyler ferah
Zâhidin 'ucb u güründür iden 'ışkdan cüdâ
Kendini müflih sanub hizlân ile eyler ferah
'Ucb ile sürüldi İblîs bâb-ı Hakdan 'âkıbet
Tutmayuben emri ol küfrân ile eyler ferah
'Âşıkı eyler zelîl 'ışk idemez kibr ü 'inâd Zikr-i
Yezdân eyleyüb Yezdân ile eyler ferah
İste Kuddûsî Hudâdan 'ışk u cezbe dâ'imâ
Çünki Rahmân 'ışk-ı Rahmânî ile eyler ferah
225
Ehl-i dünyâ dirhem ü dînâr ile eyler ferah
Ehl-i 'ukbâ ülfet-i ağyâr ile eyler ferah
Mâsivâya eylemez hîç iltifât Hak 'âşıkı
Neylesün ağyân ol dildâr ile eyler ferah
Bende-i sâdık ferah-nâk olur ancak şâh ile
Özgesin çün bilmez aslâ yâr ile eyler ferah
Gice gündüz 'ışk-ıla zikrin ider ma'şûkının
Kîl ü kâli terk idüb ezkâr ile eyler ferah
Eyle Kuddûsî Hudânın zikrine sen iştigâl
Ehl-i Mevlâ zikrini iksâr ile eyler ferah
148
226
Ehl-i dünyâ cem'-i sîm ü zer ile eyler ferah
Ehl-i 'ukbâ ziynet ü zîver ile eyler ferah
Ehl-i Mevlâ ikisinden cîfe-veş nefret ider
İstemez mülk ü mâlı bihter ile eyler ferah
'Aşıkın gönlüne Hakdan gayri nesne giremez
Çünki ol îsâr ü cân ü ser ile eyler ferah
Vech-i ma'şûka nazar itmek diler 'âşık hemân
Zâhidin gönli dahi kevser ile eyler ferah
Halk ile eyler ferah vâ'iz hemîn Kuddûsiyâ
Kalb-i 'âşık Hâlik-ı ekber ile eyler ferah
227
Cihân hâlî değildir anda tolu evlîyullah
Gice gündüz yanuban âteş-i 'ışka iderler âh
' Abâ içindedir kimi kabâda kimi anların
Görenler bilmeyüb dirler ki bunlar zümre-i gümrâh
Görünmez zâhirâ ol kimselerde hayrın âsârı
Bulunmaz içlerinde zerrece şer olgıl âgâh
Lisânlarında çün 'avret şarâb u tabi u tanbûr
Gönüllerine Hak 'ışkıyla girmez iştihâ vü bâh
Hemân sen hüsn-i zann eyle 'ibâdullaha Kuddûsî
Kimi görsen di virmişdir bu kişiye Hudâsı câh
228
Nazar kıldım ki Hakka cümle şey her an ider tesbîh
Be-küllî halk-ı 'âlem dileyüb ihsân ider tesbîh
Halâ'ik içre düşmiş gulgule gördüm ki 'âlemde
Melâ'ik ins ü cin hayvân kamu yeksân ider tesbîh
Su yel âteş ağaç toprak u dağ u taş cemî'isi
Zemîn üzre olan cümle tutub fermân ider tesbîh
Yedi gök 'arş u kürsî levh kalem yıldız güneş ü ay
Bulut hem yıldırım kırcıca kar bârân ider tesbîh
Yedi kat yirler ü anda olan efrâd-ı mevcûdât
Yedi deryâ ve içinde olan sükkân ider tesbîh
Sırât mîzân kamu ekvân bilüb Yezdânı Kuddûsî
Sekiz cennet ü mâ-fîhâ yedi nîrân ider tesbîh
229
149
Kudretiyle neyledi gör ol hakîm-i bî-şebîh
Çünki her bir kulı bir gûnâ yaratdı ey fakîh
Kimini sevdi iki 'âleme sultân eyledi
Şânını kıldı müşerref itdi halk içre vecîh
Kimini tahte'l-kubâb itdi velî halkdan hafî
Eyledi keşf ü kerâmât ile meşhur u nezîh
Kimini tedbîr-i re'yinde musîb itmiş Hudâ
Kimisi emre muhâlif re'y-ile oldı sefih
Kimi Kuddûsî gibi 'ışk-ıla yanuban tüter
Çün ana irs oldı yanmak nâr-ı 'ışka min ebîh
230
Çü dünyâ ehlini itdin ise dünyâ ile tefrîh
Beni de rahmetinle eyle sen Mevlâ ile tefrîh
Kifâf mikdârı vir rızkı dahi sabr u kanâ'at vir
Sivâ ednâ sen a'lâsın ki it a'lâ ile tefrîh
Sana cezb it hemân bu gönlümi ağyân unutsun
Düşür sevdâ-yı 'ışka eyle ol sevdâ ile tefrîh
Dü-cihân zîynetin gösterme tenfîr it bana zîrâ
Hemîn eyle beni sen dilber-i ra'nâ ile tefrîh
Koyuben Cennetü'l-Me'vâya Kuddûsîyi habs itme
Seninle eyle ferhân eyleme Me'vâ ile tefrîh
231
Yanaram 'ışk odına sabra mecâlim kalmadı
Bulmadım hîç vasla hîle ihtiyâlim kalmadı
Geçdi 'ömrüm irmedi gönlüm murâda nideyim
Gice gündüz zikr-i yârden gayrı kâlim kalmadı
Derd-i 'ışkı tâ sabâvetden berü çekmekdeyim
Ağlamakdan mâ'âdaya iştigâlim kalmadı
Kesmezem aslâ ümîdi çünki yâr şâh-ı kerîm
Andan özge kimseye hîç 'arz-ı hâlim kalmadı
Bahr-i kesretde garîk oldı cesed lâkin gönül
Mâsivâdan geçdi gayre ihtilâlim kalmadı
Dû cihânın gussasını yimezem şimden-girü
Toldı 'ışk dil kişverine hüzn-i bâlim kalmadı
Fazl-ı 'ışkı 'âbide tefhimden es'ab nesne yok
Nâ ehil nâdân ile bahs ü cidâlim kalmadı
150
Asitân-ı dostı Kuddûsî makâm itmek diler
Dir nigâre bundan özge ibtihâlim kalmadı
232
İrdi 'ömrüm ahire cismimde kuvvet kalmadı
Geçdi gaflet-ile günler elde fırsat kalmadı
Bilmedim kadr-i şebâbı gitmedim Hak râhına
Olmışam 'âciz bugün hîç seyre kudret kalmadı
Nefs ü İblîse uyuban işledim çok seyyi'ât
'Ar u nâmı eyledim terk 'ırz u 'iffet kalmadı
'Işk-ı Leylâ zühd ü takvâ resmini mahv eyledi
Havf-ı Mevlâ bilmez oldum dilde hışmet kalmadı
Yok benim gibi cihânda bahr-i 'isyâna garîk
Çünki hîç kılmadığım cürm ü cinâyet kalmadı
Gün-be-gün artub gider gaflet kesel zenb ü hatâ
Bir zelîl oldum ki aslâ 'izz ü savlet kalmadı
İbtidâ hâlimde gerçi hûb hısâlim var idi
'Işka hem-dem olalı bir yahşi haslet kalmadı
Tâbi'-i 'ışk u hevâ kıldı beni dîvâne dil
Gitdi elden ihtiyânm çün kabâhat kalmadı
Ağla Kuddûsî hemân yalvar Hudâya dün ü gün
Çünki sana ağlamakdan gayrı hizmet kalmadı
233
Nideyim bu gönlümün maksûdı hâsıl olmadı
Vasl-ı yâri ârzûlar ammâ muradın bulmadı
Gözlerimden kanlı yaş dökdüm nice dem ağladım
Dost bana bilmem niçün bir kez terahhum kılmadı
Zühd ü takvâ 'ilm ü a'mâl gönlüme oldı hicâb
Nefsime geldi gurûr bir tarfe râha salmadı
Bir zamân seyyâh olub gezdim Hicâzı Şamı heb
Eskidi şimdi kafes cismimde kuvvet kalmadı
Geçmedi 'ışk-ı mecâzîden henüz dîvâne-dil
Ol gidüben yerine 'ışk-ı hakîkî gelmedi
Gitmedim gerçek erenler yolına bir hatve hîç
Gönlüme gayret gelüb bahr-i fenâya talmadı
Neylesün bî-çâre Kuddûsî bu hüzn-i hicr-ile
Pîr-i fânî oldı hâlâ Tenrisini bilmedi
151
234
Kime şekvâ ideyim yârim beni güldürmedi
Perde çekdi yüzüne lutf eyleyüb kaldırmadı
Gözüme hâk ü gubârı saçdı a'mâ olmışam
Bir tabîb-i hâzıkı irsâl idüb sildirmedi
Kapusında nice yıllar bekleyüb itdim su'âl
Virmedi istediğimi destimi toldurmadı
Gerçi cömerd pâdişâh dirler anı lâkin bana
Virmedi maksûdımı cömerdliğin bildirmedi
Ağlasa çocuk anası rahm idüben süd virür
Cümleden ol erham-iken hîç murâd aldırmadı
Sanma zâhid sen beni kim gayrı nesne isterem
Derd-i 'ışkını virüben benzimi soldurmadı
Maksadım kendidür ancak mâsivâsın istemem
Kendi 'ışkı bahrine Kuddûsîyi taldırmadı
235
Dost bakcesinin sünbül ü reyhânı açıldı
Din bülbüle kim gonca-i handânı açıldı
Gelsün demidir vecd-i tarab isteyen 'âşık
Merdân-ı Hudânın yine meydânı açıldı
Çay taşını cevher sanuban destine alma
Gel tâlib isen la'l-i güher-kânı açıldı
Yüz yıl okusan ma'rifet ehli olamazsın
'Âşık olanın dîde-i 'irfânı açıldı
Kuddûsîyi dost itdi bugün 'ışkına da'vet
'Işk olsun ana kim der-i cânânı açıldı
236
Sana bu tarz ile ey dil dem-i vuslat harâm oldı
Ki taksîr eylemek hizmetde mu'tâdın müdâm oldı
Huzûr-ı pâdişâhîde edebsizlik iden bende
Düşüben sicn-i idbâra ezell-i hâs u 'âm oldı
Eğer 'âşık isen gerçek muhâlif olma ma'şûka
Nişânı ehl-i 'ışkın tâ'atinde ihtimâm oldı
Beher kullarına Mevlâ tecellî itdi bir dürlü
Kimi 'âbid kimi 'ışk-ıla halk içre mülâm oldı
Kimi 'ârif kimi zâhid kimi sâlih kimi fâsık
Kimi 'âşık kimi sâlik kimi sâkî-yi câm oldı
152
Kimisi hâb-ı gafletde yatub uyur behâ'im-veş
Kiminin subhadek işi Hudâsıyla kıyâm oldı
Kimisi yir helû' gibi düşünür yarının rızkın
Kimi zikri gıdâ idüb erenlere imâm oldı
Kimisi gice gündüz Hakka lâyık hizmetin eyler
Kimi emmâre nefsine dahi şeytâna râm oldı
Kimi tahsîl-i 'irfâna dürişüb cidd ü sa'y eyler
Kimine cem'-i dünyâ eylemek aksâ merâm oldı
Kimi 'akreb gibi halka ezâ eyler lisânıyla
Kiminin 'âdeti sükker gibi tatlu kelâm oldı
Kimisi gül gibi gülüb tevâzu' eyler ihvâna
Kimisinin yüzi turşı satub sözi riyâ oldı
Kimisi şâh kimi pâşâ kimi müftî kimi kâdî
Bu Kuddûsî-yi âvâre kalub 'ışka gulâm oldı
237
'Işk-ı Hak bana çünki yâr oldı
Zühd ü takvâ heb târümâr oldı
İtdi temevvüc deryâsı 'ışkın
Dîvâne gönlüm bî-karâr oldı
Çıkdım vatandan gitdim Hicâze
Tağ u çöl bana gül'izâr oldı
Yalınız yayan râha 'azm itdim
Köşkim sarâyım kûh-sâr oldı
Vahşî âhûlar gibi inşândan
Kaçmak bana bir hoşça kâr oldı
Susız azıksız ulu tağlarda
Rûz u şeb rızkım tatlu nâr oldı
Görmedim açlık hem susızlık hîç
Her ne istersem çün o var oldı
Tevhîd ile bu devleti buldum
Çok diyen anı bahtiyâr oldı
Düşdi Kuddûsî dâmına 'ışkın
İstemez çıkmak hoş şikâr oldı
238
Hevâ-yı 'ışka uydum ben cihân başıma tar oldı
Visâlin intizârını çeküb dil bî-karâr oldı
153
Hayâl-i hüsn-i vechinle eser yil gibi her yana
Ki ârâm eylemez aslâ gönül bî-ihtiyâr oldı
Şu cân kim zülfünün bir şemmesini tuydı ey dilber
Hicâb u zühd ü takvâyı atub 'ışkınla yâr oldı
Giriftâr olmayanlar dâm-ı 'ışka şöyle sanurlar
Ki kendi ihtiyârıyla gönül 'ışka şikâr oldı
Bana pend itme ey vâ'iz ki ben mahbûsıyam 'ışkın
İhatâ eyledi her yanımı muhkem hisâr oldı
Bu 'ışkın bâğına giren çeker dürlü meşakkatler
Ezelden çün budur 'âdet gülün etrâfı hâr oldı
Devâsı derd-i 'ışkın derd imiş yine işit câna
Bu derde mübtelâ olan habîb-i Kird-gâr oldı
Fenâfillah makâmına iren bulur bekâyı çün
Bu yolda cân viren 'âşık iki 'âlemde var oldı
Boyandı rengine 'ışkın o kim bahtı-durur bâlâ
Dahi andan bülend oldur ki yanmak ana kâr oldı
'Aceb insâfı yok mı zâhidin hîç zerre mikdârı
Gelüb 'âşıklara ol tab'ı câmid pîr ü yâr oldı
Bu 'ışka uyalı rüsvâ-yı 'âlem oldı Kuddûsî
Ki çalub şîşe-i 'ân yere bî-nâm u 'âr oldı
239
Sene bin iki yüz altmış iki hem altı mâh oldı
Cihan dürlü belâyâ vü musibetler ile toldı
Şitânın berdi çün meyvâları heb eyledi itlâf
Zuhûr idüb zahîre kahtı herkes itdiğin buldı
Çocuk nisvân ricâl setrâk olub cümle bu günlerde
Kazandılar belâyı didiler Hakdan kazâ geldi
Unutmuşlar Hudâyı gaflet idüb ekseri nâsın
Uyanub hâb-ı gafletden kamusı Hâlikı bildi
Nice hikmetleri var bu musibetler 'abes sanma
Be-küllî halk olub âgâh didiler kim bize noldı
'Abes bir nesne yokdur bu cihânda cümlemiz bildik
Okumak bilmeyen câhil dahi okudı ders aldı
Bize lutf oldı heb kahrı Hudânın anla Kuddûsî
Basîret gözimizde hîç gubâr koymayuban sildi
154
240
'Işk bahrinin emvâcı başımdan yine aşdı
Dîvâne gönül bir ulu gavgâya bulaşdı
Bilmem ki bu sevdâya beni dost mı düşürdi
Kangı güzelin 'ışkı 'aceb başa yanaşdı
Ta'n eyleme zâhid bana sen ebsem otur var
Bu 'arsada zühd ehlinin ayağı tolaşdı
Şol kimse ki çeşminde remed 'illeti vardur
İtdikde nazar şemse anın gözi kamaşdı
Yârin yolına kim ki kodı baş-ıla cânı
Meydâna girüb iki cihân ile güleşdi
'Işk atına kim bindi ise irdi murâda
Ki dost içün ol cümle sivâ ile savaşdı
Cân gûşı ile ol güzelin hüsnini tuyan
Üftâdelerin 'aklı gidüb cümlesi şâşdı
Kuddûsîyi 'ışk eyledi vâlih turamaz hîç
Yâ neylesün ol bahr-i muhabbet yine taşdı
241
Sevdâna düşen dil heme sevdâyı unutdı
Vaslın dileyen vuslat-ı Leylâyı unutdı
Ey dost sana 'âşık olan ağyârına bakmaz
Sen hûbı seven dünyâ vü 'ukbâyı unutdı
Hicrin elemi bağrımı kan eyledi şol kez
Çeşmimden akan yaş yedi deryâyı unutdı
'Işkın nice şâhı soyuban eyledi 'uryân
Bir hırka giyüb atlas-ı dîbâyı unutdı
Kuddûsîye vir 'ışkını 'ubbâda cinânı
Ol sevdi seni cennet u havrâyı unutdı
242
Çün menem bir pâdişâhın bende-i ednâcığı
Dir kulum yirmez sever men pür 'uyûb kocacığı
Dâ'imâ in'âm ider fazlı ile türlü ni'am
Lutf idüb kıldı meni hem 'âşık-ı şeydâcığı
Eylemez hergiz 'itâb çünki Halîmdür hem Rahîm
'Afv u setr eyler hemîn bu müznib ü rüsvâcığı
Her kaçan mahzûn olursam der-'akab mesrûr kılar
Eyledi 'ârif dahi men câhil ü a'mâcığı
155
Virdi Kuddûsî fakîre 'ışk u cezbe vecd ü hâl
Başına tar itdi 'ışk bu vâsi'a dünyâcığı
243
Ma'rifet içtin bizi yaratdı Hallâk ey ahî
Kâfir ü nâdâne me'vâ eylemiş ol dûzahı
Şems-i 'irfan zâkirin bil kalbine eyler tulü'
Zikre sa'y it 'ârif ol merdân-ı Hak-veş sen dahi
Cümle zikrin efdali tevhîd buyurmışdur resûl
İştigâl iden ana olur ma'ârif râsihi
Sa'y-ile sâlik irer maksûdına tut sözimi
Kat' ider sa'y-ile yolcı nice nice fersahı
İtdi Kuddûsî sana ta'lîm sülûkin tarzını
Öğrenüb eyle 'amel olgıl Cüneyd gibi dahi
244
Cennet içinde var imiş çün gizlü bir cennet dahi
Giren ana hayrân imiş bilmez cinân u dûzahı
Yokdur o cennetde yimek içmek tena'um cümle
Dîdâra bakmak işleri dâ'im işit sen ey âhî
Hak mı 'azîz melek mi sen eyle tefekkür sâlikâ
Ehl-i Hudâ ister mi görmek göz ile kaşı ruhi
Kuddûsîyâ bil kendüni sen olmadın Hak 'âşıkı
Çün ehl-i dünyâsın henüz cennet sanursın berzahı
245
Sana müştâk olalı fark idemem rûz u şebi
Dâ'imâ dîvâne gönlüm ider ârzû sebakı
Bana rahm eyle tabîbim katî müşted marazım
Gice gündüz zâr u giryân oluram misl-i sabî
Nideyim oldı nahîf irdi yaşım yetmiş üçe
Bilmez oldum hulk-ı ihsân dahi sabr u edebi
Dâr-ı dünyâ dâr-ı gussa bana ol yâr-ı enîs
İdeyin şevk-ıla meydân-ı semâ'da tarabı
Tâkatim yok ise vech ü taraba kalb ile
İderem kalb-ile raksı dahi def kürebi
Bu cihanda bulamaz kimse seni gezmek ile
Çîn ü Bağdâdı Hicâzı Rûm u Şâm u Halebi
'Aşıkın Kuddûsîye göster o gökçek yüzini
156
Ol nebiyyü Hâşimiyyî Kureyşiyyü 'Arebi
246
Bu gönlüm yârini bilmem bir gün olub bula mı
Yüreğimde dâm-ı hasret yohsa böyle kala mı
Kime şekvâ ideyim 'ışkın elinden 'acebâ
'Arz-ı hâl itsem şâha (ben) hoş terahhüm kıla mı
Ben kimin kapusına varub murâdım dileyim
Bâb-ı nâdâna varan sâ'il murâdın ala mı
Çille-i 'ışka tahammül idemez sûfî-yi hâm
Yanmayan şem'-i cemâle zevk-ı vaslı bile mi
Nideyim zehr-i firâkın acısı müşkil imiş
Dike mi kûh-i visâle dertli gönlüm 'alemi
Severem hûbı ezelden tâ ebed bil vâ'izâ
Mübtelâ olan bu 'ışk-ı pâke fârig ola mı
Ebsem ol 'uşşâk-ı Hakka i'tirâz itme sakın
Ol gürûha buğz iden me'vâda bir dem güle mi
Gice gündüz turmayub zikr-i Hudâ ile hemân
Ma'rifet deryâsına şol ehl-i gaflet tala mı
Ravza-i cennât ararsan halka-i tevhîde gir
'Işk gülistânında biten açılan gül sola mı
Yandı Kuddûsî fakîrin bağrı hicrân odına
Hâne-i vîrânını teşrîf idüb dost gele mi
247
Beni bilmem ki bir destim tutub irşâd iden yok mı
Benim gibi bu râha yohsa sıdk-ıla giden yok mı
Sülük ehli delilsiz gidemez bu yola dirler pes
Şu ben a'mâyı bir Mevlâsına bugün yiden yok mı
Ümîdim kesmeyüb hergiz iderem intizâr dâ'im
Erenler zümresinde yohsa hîç gayret güden yok mı
Kesilmez yüz yigirmi dört bin Allah dostları dirler
Bu mürşid çokluğında yohsa 'ışk hamrin tadan yok mı
Hudâsını bilen rahmet umar hem havf ider andan
Bu Kuddûsîyi tebşîr eyleyüb hem korkıdan yok mı
248
Cihânda bir benim gibi garîb bî-çâre var mı
Savırmış harmen-i 'ömrin yile âvâre var mı
157
Geçiren fırsatı elden hevâ-yı nefse uyan
Mecâzî 'ışka düşüb meyl iden ağyâra var mı
Te'emmül eyledim halk-ı cihânda yok şebîhim
'Aceb bencileyin meftûn olan evzâre var mı
Kalub cisr-i mecâzda bulmadım 'ışk-ı hakîkî
Tutuban destimi irşâd iden dil-dâre var mı
Hudâvendâ kapuna geldi Kuddûsî kulun dir
Ki ben gümrâhleyin dünyâda yüzi kara var mı
249
'Aceb şu dâr-ı dünyâda benim gibi olan var mı
Gice gündüz günâh deryâsına her ân talan var mı
Tışı ma'mûr içi vîrân yaşı seksen dişi hîç yok
İşi dâ'im enîn ü âh re'is-i mücrimân var mı
Olub meşhur kabâ'ilde dahi nefsi ile kâ'im
Hemîn şöhret muhibbi echel-i halk-ı cihân var mı
Henüz kendinde yok miskâl-i zerre 'ilm ü 'irfân hem
Sülûkün tarzını bilmez iken şeyhlik satan var mı
Bu hâl-ile ümîdin kesmeyüben rahmet-i Hakdan
Ki Kuddûsîleyin 'âsî dahi rahmet uman var mı
250
Şu 'âlemde benim gibi 'aceb bir bî-hiüner var mı
Kulağı sağır a'mâ çeşmi hem kalbi hacer var mı
Nice yıllar aradım bulmadım bu derde bir dermân
Kimi görsem dir idim yâreme merhem sarar var mı
Bana dirler idi anlar da ey 'aklı kalîl ebleh
Bize göster ki mürşid izine uyub gider var mı
Kanı bir sâlik-i sâdık kanı bu yola bir lâyık
Kanı bir 'ışk-ıla yanık Hudâsını diler var mı
Özini ehl-i 'ışk zann eyleyüben olmagıl mağrur
Ki düşün sende hîç âsâr-ı 'ışkdan bir eser var mı
Sivâya iltifât iden olamaz yârine vâsıl
Gönülden çıkarub ağyârı ol yâre irer var mı
Şerî'atden tarîkatdan ma'ârifden hakîkatden
Sorarlar ise Kuddûsî cevâbında haber var mı
251
Bugün bir câm-ı 'ışkı nûş idüb sekrân olur var mı
Ki vecd ü cezbe ile cûş idüb 'ummân olur var mı
158
Virüb vârını yağmaya düşüb bir özge sevdâya
Salub gönlini Mevlâya şeh-i merdân olur var mı
Girüb meydâna sıdk-ıla safâ vü zevk u şevk-ıla
Dahi sevdâ-yı 'ışk-ıla işi efgân olur var mı
Nider sîm ü zeri 'âşık nider cân u seri 'âşık
Nider esb ü harı 'âşık diyüb 'uryân olur var mı
Kanı bir 'ışk-ıla rüsvâ kanı bir vâlih ü şeydâ
Dem-â-dem 'andelib-âsâ ötüb nâlân olur var mı
Kiminin matlabı dünyâ kiminin maksadı 'ukbâ
Koyub ağyârını Mevlâ içtin hayrân olur var mı
Arar yok vaslına çâre gider yok râh-ı dil-dâre
Atuban kendini nâre yanub biryân olur var mı
Riyâdur 'âbidin işi ider pes kuru teşvîşi
Hudâ içün gözi yaşı akub Ceyhân olur var mı
Kanı bir sâlik-i sâdık ki bu râha ola lâyık
Kamu ikrârına fâ'ik bütün inşân olur var mı
Şerî'at hükmini tutub hakîkat bahrine batub
Sivâyı ardına atub dün ü gün hân olur var mı
Olub Kuddûsîyâ giryân Hudâdan iste gel gufrân
Senin gibi işi her ân hemân 'isyân olur var mı
252
Nice bir ağlayayım ey Hudâ güldürsen olmaz mı
Sürûr-ı vasl-ile dil hânesin toldursan olmaz mı
Yetişmez mi bana çekdirdiğin gamlar firâkınla
Bu hasret perdesini ortadan kaldırsan olmaz mı
Akan seller gibi bu gönlümi 'ışkınla akıtsan
Esen yiller gibi hayrân idüb yildirsen olmaz mı
Aluban benliği benden unutdursan beni bana
Senin senliğini 'ayne'l-yakîn bildirsen olmaz mı
Şarâb-ı 'ışkı içirsen geçirsen zühd ü takvâdan
Bu 'ârın şişesini taşlara çaldırsan olmaz mı
'Alâ'ikdan idüb tecrîd enîs itsen beni sana
Sarardub 'ışkın ile benzimi soldırsan olmaz mı
Salub 'ışkın çerisini bu gönlüm kasrına şâhâ
Kamu varımı yağma eyleyüb aldırsan olmaz mı
159
Aramızda sivâ tağı olubdur vuslata mâni'
Külüng-i 'ışk-ıla anı bana deldirsen olmaz mı
Habîbin Mustafâyı eyledin çün ümmete mürşid
Şu gönlüm levhini ol mürşide sildirsen olmaz mı
Gice gündüz niyâz idüb bu Kuddûsî kulun dir ki
Hudâvendâ beni ölmezden ön öldürsen olmaz mı
253
Hudâvende beni yolına irşâd itsen olmaz mı
Şu vîrân gönlümi lutfınla âbâd itsen olmaz mı
Yetişmez mi firâkınla dün ü gün oldığım nâlân
Visâlinle bu mahzun bendeni şâd itsen olmaz mı
Uyub nefs ü 'Azâzîle beni azdırmak isterler
Beni hıfz eyleyüb anları berdâr itsen olmaz mı
'Alâ'ik dâmına düşdüm elimden nesne gelmez hîç
Bana rahm eyleyüb ol dâmdan âzâd itsen olmaz mı
Yorılub kalmışam yoldan işim gâyet perîşândır
Habîbin hürmetine bana imdâd itsen olmaz mı
Derûn(um)da yanar hicrin odı yüreğimi yakar
Visâlin âbı ile anı îrâd itsen olmaz mı
İhâta itdi gaflet zulmeti gönlüm zemînini
Çerâğ-ı 'ışkını fazlınla îkâd itsen olmaz mı
Fünûnı gerçi bu 'ilm-i sülûkin çok velâkin 'ışk
Kamudan yeğ beni bürkanda üstâd itsen olmaz mı
Bu Kuddûsî kuluna câm-ı 'ışkı sunsafi ey Mevlâ
Dahi sâ'at be sâ'at anı merdân itsen olmaz mı
254
Kerîmâ ben fakîre lutf u ihsân itsen olmaz mı
Şu mahzun gönlümi fazlınla şâdân itsen olmaz mı
Cemî'-i halka sensin her ne isterlerse virici
Beni de 'ışkın-ıla mest ü hayrân itsen olmaz mı
Nice bir ârzû-mend olmak kapunda ey Ganî Vehhâb
Bu pîrin müşkilâtın hail ü âsân itsen olmaz mı
Eğer sen dest-gîrim olmaz isen ben kime gidem
Güşâd idüb yolumı şâd u handân itsen olmaz mı
Çü dünyâda olan a'mâ didin âhretde a'mâdur
Basîret gözüm açub kâmil inşân itsen olmaz mı
160
Behâ'im-veş yiyüb içüb uyumakla günüm geçdi
İdüb îkâz bu uyhudan ki yakzân itsen olmaz mı
Bu Kuddûsî seni bilmek içün dünyâya gelmişdür
Seni bildirüb ana ehl-i 'irfân itsen olmaz mı
255
Tükendi kalmadı bir söz ki manzumen disem anı
İden intâk beni 'ışkdır hemân medh ile Yezdânı
Bilürsin ey 'Alîm yetmiş sekiz yaşında bir pîrem
Marîzem tâkatim yok nutka hergiz şi'r-i dîvânı
Yoğiken bu zemîn ü âsmân u cümle mahlûkât
İder idin yine sen ey şehen-şâh hükm ü fermânı
Şerîkin hem nazîrin yok idi el'ân dahi yokdur
Hitâb-ı kün ile var eyledin bu çerh-i devrânı
Bu mevcûdât u masnû'ât u hayvânâtı yaratdın
Türâbdan eyledin îcâd u inşâ' nev'-i inşânı
Virirsin cümlenin sen rızkını Rezzâk u Vehhâbsın
Ganîsin fazlının deryâsının yok hadd ü pâyânı
Habîbinçün yaratmışsın cemî'-i halkı ey Hallâk
Dahi kendin içün var eylemişsin sen o sultânı
Hidâyet eyleyüb Kuddûsîyi kıldın ana ümmet
Hem itdin 'âşık u meddâh o miskîn koca Türkmânı
256
Dirsen eğer 'âşıkam âh ile efgân kanı
'Işkına ey müdde'î hüccet ü bürhân kanı
Dostı taleb eyleyen sâlik olur yolına
Sâlik-i sâdık isen sîne-i 'uryân kanı
İki cihân zâhidâ 'âşık-ı Hakka harâm
'Âşık isen Hakka sen cezbe-i Rahmân kanı
Ziynet-i dünyâya aldanma nazar itme hîç
Râgıb isen cennete tâ'at-i Yezdân kanı
Mülk-i cinândan dahi ehl-i Hudâ yigrenür
Çünki Hudâ ehlisin zikr-i beher ân kanı
Kimi severse kişi zikrini iksâr ider
Leyi ü nehâr Hâlikın zikr-i hezârân kanı
Ekseri nâsın hemân nefsine kulluk ider
Sıdk-ıla Mevlâsına kul olan inşân kanı
161
'İlm ü 'amel hâl gerek seyr ü sülük ehline
Sen ki sülük ehlisin 'ilm-ile 'irfân kanı
Tut sözi Kuddûsîyâ eyleme da'vâ-yı 'ışk
Dir sana zîrâ Hudâ âteş-i sûzân kanı
257
'Ârif-i Hakkım dimişsin 'ilm ü 'irfânın kanı
Vecd ü hâlden dem urursın zevk u vecdânın kanı
Zühd-ile mağrur olursan hışm ider Mevlâ sana
Muhlisem dirsen eğer ihlâsa bürhânın kanı
'Işk-ı Yezdân olmayan gönülde İblîs eğlenür
Çünki dirsin 'âşıkam ben 'ışk-ı Yezdânın kanı
Kârıdur 'âşıkların ma'şûkı çok zikr eylemek
Bende-yi müştâk isen di zikr-i sultânın kanı
Cümle halkdan nefsini alçak bilen a'lâ olur
'İzzet ister ki Hudâdan zili ü iz'ânın kanı
Buğzına bâ'is nedir bilmem senin zâkirlere
Yok ise kalbinde buğzın hubb-ı merdânın kanı
Tatlu dil güler yüz imiş hâl ü şânı mü'minin
Mü'min-i kâmil isen göster bize şânın kanı
Eylemez pend münkire te'sîr işit Kuddûsîyâ
Dir sana ol hâl diliyle mekr ü destânın kanı
258
Dir isen ben 'âşıkam Mevlâya bürhânın kanı
Hamr-ı 'ışkı içdin ise zevk u vecdânın kanı
'İlm-i zâhirle bilinmez çün Hudâ 'ayne'l-yakîn
Bilürem ben dir isen ey hoca îkânın kanı
Kalbe istidlâl ile tolan 'ilim bulmaz devâm
Sen devâm bulur dir isen zerre iz'ânın kanı
Şems-i tâbân gibi 'irfân zikr-ile kalbde toğar
Zikre yokdur iştigâlin şems-i tâbânın kanı
Fahr-ı 'âlem cümle zikrin efdali tevhîd dimiş
Ger ana inanmaz isen dîn ü îmânın kanı
Buldı Kuddûsî Hudânın 'ışkını tevhîd ile
Dün ü gün zikr eylemezsin 'ışk-ı Yezdânın kanı
259
Hıdmet it bir pâdişâha ki ide ignâ seni
Hîç fakîr olmaz Ganînin kulu dirler bil anı
162
Gâfil ü battâl olan bende fakîr ü hor olur
İtmeyüb kulluk hemîn dir kıl beni şâhım ganî
Hıdmet itmez hem umar dürlü-be-dürlü himmeti
Hâlbuki ol pâdişâh sevmez tekâsül ideni
Dir bana şâh eylemez in'âm ü ikrâm ü nazar
Cümle kulların sever ol yâ niçün sevmez beni
Koca hem haste bu Kuddûsî yatur leyi ü nehâr
Hem diler Hakdan visâlin bî-'akl-ı câhil denî
260
Bugün men bî-nazîr bir hûbın oldum mest ü hayrânı
Unutdum masivâ zikrin hemân zikr eyledim anı
Girüben 'ışkı gönlüm şehrine yıkdı harâb itdi
Komadı cism ü cânda râhat ol fazl u kerem kânı
Anın kahrı bana bildim ki heb lutf u 'atâ imiş
Lisân vasf idemez itdikleri in'âm u ihsânı
Bela-yı kesret-i ezvâca kıldı mübtelâ gerçi
Velâkin bulmışam anlar yüzünden kurb-ı Yezdânı
Hakîkat köprisi dirler mecâzî 'ışka gerçekdir
Hudânın 'ışkına buldum çü köpri 'ışk-ı nisvânı
Geçirdi cümle sivâdan beni oldum ana 'âşık
Bugün lâkin kocayub olmışam bî-çâre-i fânî
Bum Kuddûsîye Mevla idüb tevfîk ki nazm itdi
Sakın beyhûde zann itme çün ol ilhâm-ı Rabbânî
261
Yakîndur ey ahî Mehdî zamânı
İnan gerçek bu söz itme gümânı
Nebî Isâ nüzûl eyler semâdan
İner Şama bıragur âsümânı
Giderler ehl-i îmân heb Hicâze
İderler terk bu mâl ü hânmânı
Bulunmaz ol zamânda hîç katır at
Omuzda götürirler âb u nâm
Çocukları büyükler götürirler
Hemân tahlîs iderler cism ü cânı
Çıkar Deccâl-i sehhâr ol vakitde
İder îsâ katil ol hînde anı
163
İki zât birleşüb mü'minler ile
Kılarlar pâk mutahhar bu cihânı
Sakın yapma yüce köşkler serâylar
Hudâ sevmez ki anları yapanı
Bu Kuddûsî fakîr itdi nasîhat
Sever Hak Hazreti anı tutanı
262
Bir murâdım vardur ey Cevâd 'atâ ıssı Ganî
Pîr ü 'âciz sâ'ilem eyle bana ihsân anı
Ol murâdım hâsıl olmayınca âram idemem
Vir habîbin hürmetine eyleme mahrum beni
Her kime virdin ise anı sivâdan geçdi ol
Hem düni Kadr oldı anın 'îd-ı ekber hem güni
Senden özge yok cemî'-i halka in'âm idici
Bilürem Vehhab u Mu'tîsin muhakkak ben seni
İstemez ağyârı Kuddûsî hemân dir dâ'imâ
Sensin ey Kuddûs murâdım neylerem şunı bum
263
Dinle bu pendi sâlikâ dünyâ Hudânın düşmeni
Sevsin beni dirsen Hudâ sevme sakın hîç sen anı
Dimiş hadîsinde Resûl bu ümmete mâl fitnedür
Cem' itme çok ol fitneyi 'âsî kılar bil ki seni
Şeddâd u Nemrûdı dahi Kârûn u Fir'avnı bu mâl
İtfâ iden bî-şek muhakkak it hazer olma denî
Salihlerin zenginlerine nefsini itme kıyâs
Sîm ü zer-ile hâk-i yeksân itmiş anlara Ganî
Kuddûsîye çok mâlı virmez Tenri azmasun deyü
Ol hamd idüb dir dâ'imâ hıfz eyledi Mevlâ beni
264
Kâ'inâta bak tefekkür eyle bil Hallâkını
On sekiz bin dürlü 'âlem halkının Rezzâkını
Berr ü bahr-ile hevâda taş ağaç içindeki
Cümle zî-rûhun nice virir düşün erzâkını
Kıl tefekkür ki toğa gönülde şems-i ma'rifet
'Ârif olam dir isen tut 'ârifân ahlâkını
Çün hadîsinde buyurdı muhbir-i sâdık Resûl
164
Sıdk-ıla dinle 'amel it fehm idüb mısdâkını
İns ü cinnin kulluğından yeğ düşünmek bir nefes
Bu hadîsin sırrını bil bul gönül işrâkını
Zât-ı Hâlikda tefekkür itme hîç halkında it
Gönlüni virüb düşün arz u semâ âfâkını
Kimse bilmez zât-ı pâkini hemân kendi bilür
Fikre zikri kıl mukârin kalbde bul eşvâkını
Nefy ü isbâta devâm eyle 'azîzim rûz u şeb
'Âşık ol 'âşık sever zîrâ Hudâ 'uşşâkını
Zehr-ile tiryâka benzer nefy ü isbât sen hemân
Zehrini yabana atub yudagör tiryâkını
Hak buyurdı ki celîsiyem beni zikr idenin
Bil ki koymaz yalınuz ol zâkir-i müştâkını
Hem buyurdı ki beni zikr ideni zikr eylerem
Rahmet-ile yâd ider bil zâkir-i tevvâkını
Zikr ü fikre iştigâl it rûz u şeb Kuddûsîyâ
Gör o Vehhâbın sana ihsânını infâkını
265
Bir bî-nazîr yâr sevmişem ben neylerem ağyârını
Görmek nasîb olur mı bilmem ol şehin dîdârını
Arzu kılaram dâ'imâ bir kez yüzin görsem deyü
Sabr idemez 'âşık olan turmaz arar dildârını
İster bu gönlüm vuslatın imkânı hergiz yoğ-imiş
Müşkil belâdur 'âşıka hîç görmemek ol yârini
Bu 'ışkı tâ rûz-ı ezelden eylemiş ihsân bana
Bir dem dilimden kesmezem ol şâhımın ezkârını
Mağlûb-ı 'ışk oldı bu Kuddûsî hemîn mest-i müdâm
Yazmaz o meczûbun ferişte deftere evzârını
266
Elf Allah yiter bana neylerin ağyârını
Be Basîrdür hem 'Alîm bilür kulun esrârını
Te temennî eylerem ki zikrini idem hemân
Se sakildir bana itmek mâsivâ ezkârını
Cim cemâli rü'yetinde kılmaya mahzûn beni
Ha habîbi hürmetine göstere dîdârını
Hı halâs ister gönül gavgâ-yı kesretden bugün
165
Dal diler terk itmeği iki cihân efkârını
Zel zikirden olmayam gâfil huzûr-ı kalb-ile
Re revân ider gönül şehrine 'ışk enhârını
Ze zevâlin Hak bana göstermesün bu devletin
Sin sa'âdet buldı şol kim virdi 'ışka varını
Şın şifâ her derde bu 'ışk nûş iden bulur hayât
Sad sahîh olur marîz eylerse 'ışk tîmârını
Dat dalâletde işi ol zâhidin kim 'ışkı yok
Tı taleb kılmaz mürâ'î cân u dilden yârini
Zı zafer bulur murâda 'ışk-ıla âsân kişi
'Ayn 'ayne'l-yakîn bilürehl-i 'ışk Gaffârını
Gayn gaflet kalmaz aslâ gönlüme geldikde 'ışk
Fe fakîhin itmezem gûş buğz-ıla inkârını
Kaf kanâ'at eyleyüb 'ışka bırakdım özgesin
Kef kesüb 'ışk-ıla atdım gönlümün zünnârını
Lâm likâdur maksûdum ancak benim ma'şûkıma
Mim merâmım 'ışka değişmek cinân gülzârını
Nun nebîler serveridür bana 'ışkı bildiren
Vav vesîlemdür benim ol görmişem envârını
He hidâyet buldum anın himmetiyle çünki ben
Lâm-elif lâ lâ-yezâlin gösterir yollarını
İtme Kuddûsî Hudânın mâ'adâsına rükün
Ol sever ağyârına meyi itmeyen kullarını
267
Hudâyâ 'ışkına yandır şu ben kulun günâh-kârı
Ki meylini sana döndür koma gönünde ağyârı
Sivâ fikrini unutsun hemân bülbül gibi ötsün
Senin gayrını ol nitsün anın sen olıcak yâri
Şarâb-ı 'ışkına kandır cemâlin şem'ine yandır
Sana hem gönlüni döndür unutsun cümle efkârı
Dahi kıl anı pervâne ki şem'in odına yana
Ola 'ışk-ıla dîvâne koya nâmûs ile 'ân
Anı ölmezden ön öldür aradan perdeyi kaldır
Katî çok ağladı güldür koma gam içre bu zârı
Neye meyi eylese redd it sivâ yollarını sedd it
'Atâyı ana bî-had it dem-â-dem şükr ola kârı
166
Nice bir kala kesretde nice bir tura gafletde
Nice bir yana firkatde ana kıl bir nazar Bârî
Bu Kuddûsî garîb kuldur içini 'ışk-ıla toldur
Rahîmsin rahmetin boldur sana ehl it o naçârı
268
Sülük ehli giderler 'ışk-ıla dildâre toğrı
Bu yolda sâdık oldur kim gide ol yâre toğrı
Değildir cezbesiz seyr eylemek bu yolda mergûb
Akar coşkun sular boz bulanık ebhâre toğrı
Kerâmet kesret-i savm u salât-ile bulunmaz
Ana dirler kerâmet kim baka dîdâre toğrı
Tefekkür ide mahlûkât-ı Hallâk-ı 'azîme
Bile 'ayne'l-yakîn anı gele ikrâre toğrı
Tezekkür ile olurmış tefekkür kalbde hâsıl
Bu remzi fehm idüb gel sıdk-ıla güftâre toğrı
Kişi 'ârif olamaz 'ilm-i zâhir okumakla
Tağılur gönü zâhir ehlinin ağyâre toğrı
Ledün 'ilmiyle açılur basîret gözi kardaş
Nazar eyler bu göz-ile gören âsâre toğrı
Bu 'ilme nâ'il olmak ister isen cân u dilden
Çalış dilin alışsun rûz u şeb ezkâre toğrı
Hadîsde geldi tevhîd efdalidir cümle zikrin
Sahîhdir çün varur Peygamber-i Muhtâre toğrı
Gice gündüz hemân yüz kerre meşgûl olagör kim
Ana meşgûl olan zâkir gider Cebbâre toğrı
Sakın şekk itme Kuddûsî kelâmında 'azîzim
Sen ol 'ışk hastesi gelür tabîb bîmâre toğrı
269
Ey zemîn ü âsümân u 'arş-ı a'zam fâtırı
Hem cemî'-i halk-ı 'âlem Tenrisi vü nâsırı
Eyledin nusret bana bugün katı muztarr iken
Lutfın ile oldı âbâdân bu gönlüm kişveri
Çün Basîrsin hem Karîbsin hem Semî'sin hem
Mücîb Şâd u handân eylemekdür 'âdetin mahzunları
Müstecâb idüb du'âmı rızkımı virdin benim
Koymadın aç hem susız 'uryân bu 'abd-i kemteri
167
Hamd ü şükr eyler sana dâ'im bu Kuddûsî kulun
İt helâl rızk-ıla merzûk pîr-i sâ'il ahkarı
270
Eğer olmak diler isen Hudânın âşinâsı
Hemân sen oğlı ol vaktin sakın olma babası
Ki vaktin hâkimi olma anın mahkûmı olgıl
Ana sen iktidâ it olma zinhâr muktedâsı
Rızâ vü sabr u teslîm ü tevekkül hoş hısâldir
Bulınur ey 'azîzim anlar ile Hak rızâsı
'İnâd u kibr ü 'ucb u kînden hem ihtirâz it
Sülük ehline rene anlar ki yok anın devâsı
Hudâya eyle Kuddûsî tevekkül ibn-i vakt ol
Tevekkül idenin zîrâ mu'înidür Hudâsı
271
Günâhdır dâm-ı 'ucbun ey birâder hoş devâsı
Anınçün oldığı mü'min günâhlar mübtelâsı
Çün altun balçığa düşmek-ile paslanmaz aslâ
Yatur zîr ü zemînde hîç bozulmaz bil cilâsı
Ma'âdin içre yok anın gibi 'izzetli ma'den
Mülevves olmağ-ıla nâkıs olur mı bahâsı
Günâh-kârânı taknît itme Hakkın rahmetinden
Olur dergâh-ı Mevlâda kulun makbûl du'âsı
Hudâ sevdiyse bir 'abdi zarar itmez ana zenb
Buyurmuş bu hadîsi cümle ümmet pîşvâsı
Buyurmuş (ki) eğer olmasanız sizler güneh-kâr
İderdim havf gele gönlünüze benlik belâsı
Gurûr u 'ucb-ıla olur mutî'ifi kalbi ma'lûl
'Usâtın işi dâ'im mağfiret rahmet recâsı
Günâh-kârâne mahşer halkı gıbta idecekler
Mübeddel olıcak ol zümrenin hayre hatâsı
Şefî'ü'l-müznibînin himmet-i 'ulyâsı ile
Olur gufrân-ı rahmet cümle mücrime cezâsı
'Azâb yok ümmetime âhiretde dimiş ol şâh
'Azâbı anların dünyâdaki derd ü cefâsı
Cemî'-i enbiyâdan sevgüli oldığı içün
Sever bu ümmet-i merhûmeyi bî-şek Hudâsı
168
Bu ümmet içre Kuddûsîden azgın bir ahad yok
Şefi' olur ana hem cümleye Hak Mustafâsı
272
Sev bir güzeli kim ola 'uşşâka vefâsı
Hem çok ola fazl u keremi lutf u 'atâsı
Redd eylemeye sâ'ili rahmi ola gâlib
Bay ide gedâyı ola bu rütbe gınâsı
Olmaya güzellikde anın misi ü nazîri
Rûşen kıla dil kişverini nûr-ı ziyâsı
Bir kerre cemâlini görenler ola hayrân
'Akılları dîvâne kıla 'ışk u hevâsı
Meyi eyleme ağyârına ol yâri bulursan
Çün olmaz anın gayrisine meyi ü rızâsı
Dermân arama derdine oldunsa giriftâr
Dost derdinin ancak yine derd bil ki devâsı
Kuddûsî-yi bî-çâre sen ol hûba kul ol kim
Bayrâm ola 'âşıklara hengâm-ı likâsı
273
Tefekkür eyleyüb halk-ı cihânda bil Hudâyı
Ki altı günde yaratmış bu 'arz-ile semâyı
Nice ref' eylemiş eflâki fikr it kudretin hem
Kamu mahlûka bakub bil 'ayânen ra ü bâyı
Dahi nefsinde olan san'at u hikmetlerin gör
Hemîn tevhîde ol meşgul çıkar dilden sivâyı
Tezekkürle tefekkür lâzımân biri birine
Devâm it zikr-ile fikre gönül bulsun safâyı
Marazlar tolu gönlünde seni ihlâk iderler
Gelürse 'ışk bulur gönlün marazlardan şifâyı
Riyâdır biri emrâzın dahi kibr ü haseddür
Koma gönlünde Kuddûsî Hudâdan mâ'âdâyı
274
Rahîmâ kesmedim senden recâyı
Benim derdim katî çok it devâyı
Günâh-kâr bendeyim gerçi velîkin
Gafûrsın mağfiret it biz gedâyı
Kılarsın evliyâ nice 'usâtı
169
İdersin kullığa tebdîl hatâyı
Dahi şart-ıla kulluk itmiş iken
Kapundan eyledin tard evliyâyı
Habîbin hürmetine 'afv u lutf it
Melûl kılma bu Kuddûsî kocayı
275, 276 arapçadır….
277
Elhamdülillah çünki bana 'ışkı ihsân eyledi
Hem kıluban yoldaş anı yolımı âsân eyledi
İtdim sülük bugün tarîk-ı Hazret-i Geylânîye
Ana mürîd idüb beni mensûb-ı sultân eyledi
Yok ise de hîç hizmetim pîr ü za'îf olmak ile
Zikr-i şerîf ile beni halvetde iskân eyledi
Gâh dil ile gâh kalb ile zikr eylerem leyi ü nehâr
Bir hücre içinde hemîn fazlıyla mihmân eyledi
Âhir zamânın fitnesinden kıldı mahfuz lutf idüb
Göstermeyüb halk-ı cihâne hoşça pinhân eyledi
Bin iki yüz altmış ikidir şimdi târîh-i sene
Bu sâlde Kuddûsî fakîri mest ü hayrân eyledi
278
Şu cihâna ben gibi bir fi'l-i tayyâş gelmedi
Nâsı aldadıcı bir mekkâr u gaşşâş gelmedi
Zâhirim ma'mûr görinür bâtınım vîrân-durur
Hâlimi 'arz idecek himmetli hâldaş gelmedi
Râh-ı Hakka gitmeye rehber aradım bulmadım
Yol bilüb irşâd ider kuvvetli kardaş gelmedi
Nideyin kaldım hazîn mesrur iden yok gönlümi
Rahmi gâlib lutfı çok şefkatli yoldaş gelmedi
Kahr içün taş atdı zâhid bu garîb Kuddûsîye
Kendüye uğradı taşı ana ol taş gelmedi
279
Gönlümi yâre salasım geldi
Bahrine 'ışkın talaşım geldi
'Ar u nâmûsın şişesini hem
Uruban taşa çalasım geldi
Levha-i dilden mâsivâ kirin
170
Âb-ı 'ışk-ıla silesim geldi
'Işkın atına binüben bu gün
Arayub yâri bulasım geldi
Kalmadı sabra tâkatim aslâ
Şem'a pervâne olasım geldi
Vasla 'uşşâkı da'vet itmiş dost
Duyıcak anı gülesim geldi
Görsün 'uşşâkım yüzimi dimiş
Pes sürûrumdan ölesim geldi
İçime toldı nâr-ı mahabbet
Cismimi biryân kılasım geldi
İdeli bî'at pîr-i tarîka
Kadrini 'ışkın bileşim geldi
Tîr-i müjgâna turuban karşu
Dertli bağrımı delesim geldi
Hem şerha şerha bu yüreğimi
Seyf-i 'ışk-ıla dilesim geldi
Dir ki Kuddûsî koyub ağyârı
Yâr-ile tenhâ kalasım geldi
280
Benim gönlüm olub 'âşık yine bir hûba dillendi
Anı levm itmeniz dostlar ki 'ışk ana sitillendi
Giriftâr olalı bu derde ârâm eylemez bir dem
Hevâya uyuban dîvâne dil gitdikce billendi
'İlâç itmek diler zâhid benim bu yâreme lâkin
Kabûl itmez devâ zîrâ içimde ol temellendi
Emek çekme bana vâ'iz ki te'sîr eylemez va'zın
Temâşâ eyledikçe vechini yârin güzellendi
Tururken kendi hâlinde bu Kuddûsî olub ebsem
O hûbın 'ışk u sevdâsıyla şâ'ir oldı dillendi
281
Hevâ-yı 'ışkın ey dilber beni nâlân u zâr itdi
Düşürdi özge sevdâya yirimi kûh-sâr itdi
Safâ vü zevk u 'işretler sürer idim şu 'âlemde
Benim heb varımı 'ışkın çerisi târümâr itdi
171
Cihânı ser-te-ser devr eyledim şevkınla
Mecnûn-veş Visâlin intizârı başıma dünyâyı târ itdi
Bana iki cihânın beğliğinden yeğ senin 'ışkın
Firâkın âgûsı ammâ katî bağrıma kâr itdi
Melâmet hırkasını eğnime giydirdi şevkin hem
Beni sevdâ-yı 'ışkın 'âkıbet bî-nâm u 'âr itdi
Bu rütbe hüzn-i hicrâna nice sabr eylesün gönlüm
Meded ey lutfı çok dostum beni 'ışk bî-karâr itdi
Ezel bezminde her bir şahsa virdin çünki bir kârı
Bu Kuddûsî kulun 'ışkı özine ihtiyâr itdi
282
Rûz-ı taksîmde 'ışk bana düşdi
'Âbide cennet hem safâ düşdi
Aldandı miskîn şey-i hakîre
Çün ana kısmet mâsivâ düşdi
Neylesün nitsün böyledir takdîr
Bendeye şâhdan hem rızâ düşdi
Dünyâ harâmdır âhret ehline
'Aksidir böyle muktezâ düşdi
Cümle harâm hem ehl-i Yezdâna
Bu emre kulı Mustafâ düşdi
Kıymayan câna cânânı bulmaz
Vaslına anın cân bahâ düşdü
Ma'şûka 'âşık varını virdi
'Işk ana zîrâ muktedâ düşdü
İsteyen yâri ağyârı nitsün
Gönlüne şevk-ı dil-rübâ düşdi
Bâg-ı cinâna eylemez rağbet
Dîdâra gözi çün baka düşdi
İki cihanın beğliğin almaz
Dost 'ışkı ana âşinâ düşdi
Şol tab'ı câmid zâhidi gör kim
Zümre-i münkirden hem yana düşdi
Her kaçan itdim ise tefe'ül
'Işk bana sûfîye riyâ düşdi
Kuddûsîye 'ışk eyler kifâyet
172
Ferhunde olub çün Hudâ düşdi
283
Kula Hakdan 'atâdır 'ilm-i nâfi'
Kamu derde devâdır 'ilm-i nâfi'
Anınladır kıyâm-ı dîn-i İslâm
Bize feyz-i Hudâdır 'ilm-i nâfi'
Hemân sa'y eyle ana gice gündüz
Sana hoş reh-nümâdır 'ilm-i nâfi'
Fuzûlî 'ilm ile 'ömrün geçürme
Ki 'ilm-i Mustafâdur 'ilm-i nâfi'
Fünûnı çok-durur 'ilmin velâkin
Kamudan mu'teberdir 'ilm-i nâfi'
Fakîr olmaz anın ehli birader
Dükenmez bir nevadır 'ilm-i nâfi'
Hudâdan iste nâfi' 'ilmi zîrâ
Na'îm-i bâ-safâdır 'ilm-i nâfi'
Cihanda andan efdal nesne yokdur
Ki irs-i enbiyâdır 'ilm-i nâfi'
'Azâzîlin kafasına uragör
Yedinde çün 'asadır 'ilm-i nâfi'
Cahîmin odı yakmaz ehl-i
'ilmi Ki 'ilm-i evliyadır 'ilm-i nâfi'
Mehidden lahde dek anı taleb kıl
Ki her rence şifâdır 'ilm-i nâfi'
Virir ol cisme kuvvet kalbe rahat
Dahi ruha gıdadır 'ilm-i nâfi'
Bu Kuddûsî Fakîrin pendini tut
Her emraza 'atadır 'ilm-i nâfi'
284
Hak zâkirine buğz u cefâ eyleme sûfî
Hoş gör anı sen çünki ider zikr-i şerîfi
Kalbinde komaz zikr-i Hudâ kibr ii riyâ hîç
Zikr itmek ile bil ki olur 'âşık-ı safi
Zâkirlere ol yâr-ı celîs eyle mahabbet
Mevlâ bana olsun dir isen nasır u kâfî
Her derde şifâdur ana ol sıdk-ıla meşgul
173
Kur'ânda musaddakdır anın oldığı şâfî
Kuddûsîye ta'n eyleme çün zâkir-i Hakdır
Ol ana muhibb olma sakın münkir ü câfî
285
'Arif olamaz her hoca 'ilmi kesîr olsa dahi
Kâmil olamaz her hoca şeyh-i kebîr olsa dahi
'Işksız gidilmez bu yola giden ulaşmaz menzile
Gelmez hulûs bî-'ışk dile 'âbid fakîr olsa dahi
Kâl ehli olmaz ehl-i hâl bilmez nedir râh-ı visal
Var pendi sen 'ârifden al merd-i fakîr olsa dahi
Zâhid heman suret bezer virmez kemâl tac u kemer
Her kim ki 'ışkdan bî-haber kördür basîr olsa dahi
'Âşık olan nâsdan kaçar çün bilmez ol bir gayrı kâr
'Işk odına dâ'im yanar emr-i 'asîr olsa dahi
'Işksız kişide yok safâ kalbinde yerleşmiş riyâ
Sevmez o gümrâhı Hudâ kûtlı şa'îr olsa dahi
'Arif ili a'lâ bilür özini pek ednâ bilür
Her gördiğin etkâ bilür şâh u vezîr olsa dahi
Yirmez Hudânın kulların ta'mîr ider gönüllerin
Tutar düşicek ellerin bekler hakîr olsa dahi
Sâlikleri irşâd ider vîrânları âbâd ider
Nâçârlara imdâd ider cemm-i gafîr olsa dahi
Ey zâhid-i bî-hüzn ü gam virme Kuddûsîye elem
Çünki anı itmiş hakem 'âşık sagîr olsa dahi
286
Sen bana rahm itmez isen var mı bir Rahman dahi
Var mı senden mâ'adâ bir Hâliku'l-ekvân dahi
Yok şerikin yok nazîrifi yok vezirin ey Hudâ
Yok senin mislin bu mülkin mâliki Yezdan dahi
Yok 'adîlin yok şebîhin yok mu'înin bî-gümân
Yok senin gibi Ganîyy ü sâhibü'l-ihsân dahi
Yok-durur hâşâ seni ta'cîz ider bir kimse hîç
Yok sana olub mu'ârız buyuran ferman dahi
Oldı Kuddûsî fakîr pîr haste kalbi münkesir
Ol marîzi it 'iyâd subh u mesa her ân dahi
287
174
Akrabanın zehri 'akrebden eşeddir ey ahî
Gafil olma yohsa uğrarsın belâya sen dahi
İt elinden geldiği mikdârı ihsan anlara
Cennete gider imiş zîrâ halîm ile sahî
Kemlik itme kimseye kişi bulur itdiğini
Gayriye dûzah kuran yarın bulusar dûzahı
Varma münkir ile müstekbir olanın yanına
Çünki Hak sevmez 'azîzim münkir ile şâmihi
Kavm u kardaşık deyüb olma sakın hergiz emîn
Ki olurlar başına fursat bulıcak var ahi
Bulmadı bir kimse çâre bil hased gavgâsına
Âteşi teskîn ider sanma birader nâfihi
Tenriye it isti'âze şerr-i hussâddan hemân
Kişinin düşmanı olmaz bun deminde hicr ahî
Eyle Kuddûsî Hudâya rûz u şeb dâ'im niyaz
İtmesün sana mukârin şol nifâkda râsihi
288
Var mı ey şahım senin gibi bana bir yâr dahi
Kimsenin görmez gözi rûyın gibi dîdâr dahi
Bî-misilsin bî-nazîrsin bî-nedîdsin şübhesiz
Yok senin gibi bu mülkin mâliki Cebbar dahi
Yoğ-iken hîç cümle mahlûkât yine sen var idin
Diyemez bir ferd sana benzer Hudâmız var dahi
Varlığına birliğine heb cihan halkı şühûd
Cümlemiz îmân u tasdîk ideriz ikrar dahi
Yanuban Kuddûsî-yi bî-çâre 'ışkın odına
Dir hemîn yok böyle bir lezzet virici yâr dahi
289
Tefekkür eyle gör açub gözini sun'-ı Hallâkı
Neler halk eylemiş bil ol 'Azîm ü Dâ'im ü Bakî
Yir ü gök 'arş u kürsî cümle mahlûkât u masnû'ât
Anın emriyle buldılar 'adem zehrine tiryakı
Müdebbirdür umûrın cümle halkın ol ider tedbîr
Virir hem cümle halkın rızkını oldur ki Rezzâkı
Bakarsın gerçi eşyaya velâkin 'ibret almazsın
Bakardan yok senin farkın değilsin 'abd ü müştakı
175
Sana ol göz kulak virmiş beni bilsün deyü kulum
İşin yiyüb içüb gezmek behâ'im gibi âfâkı
Sebeb halk eylemiş Mevlâ beher şey'e bu 'âlemde
Çalış turma hemân zikre bulasın dilde ezvâkı
Meşakkat çekmeyince Ka'beye hüccâc irer mi hîç
Hudâya vuslat istersen bu nefse itme işfâkı
Basiret gözi açılmaz zikirsiz anla Kuddûsî
İdersen rûz u şeb zikri bulursın kalbde işrâkı
290
Şu cihan içre benim hoş kafâ-dârım Şeyh 'Alî
Râh-ı Mevlâda refik u yâr-ı garım Şeyh 'Alî
Derdime ortak olan hem sırrıma mahrem olan
Hem-demim hem-sohbetim hem özge yârim Şeyh 'Alî
Hem muhibbim hem habîbim hem tarîk-daşım benim
Hem enîsim hem sadîk-ı sâz-kârım Şeyh 'Alî
Cân u dilden her umurumda bana himmet ider
Müşkilim hail idici bir kâr-zârım Şeyh 'Alî
Görmedim 'ömrümde anın gibi bir yâr-ı sadîk
Pes huzurda vü seferde gam-güsârım Şeyh 'Alî
Bu 'asırda bulınur mı şeyhine öyle muhib
Cümle ihvanım içinde bahtiyarım Şeyh 'Alî
Kendi dürlü dürlü derde mübtelâ muztarr iken
Gussamı yir gice gündüz şerm-sârım Şeyh 'Alî
Lahmi lahmimdir benim ol 'unsurudur 'unsurum
Toprağım suyum benim hem bâd u nârım Şeyh 'Alî
Fikrî-zâde dimek ile çünki ma'rûf ol 'azîz
Hâs erenler zümresinde yâd-gârım Şeyh 'Alî
Dostlarıma dost olan a'dâma hem hasm-ı kavî
Zümre-i merdânda bir merd sivârım Şeyh 'Alî
Yâ İlâhî anı 'afv it akrabası ile heb
Sen bilürsin ki benim hammâl-yârim Şeyh 'Alî
Dir ki Kuddûsî Hudâya eylerem bî-had şükür
Çün benim bir hûb 'atâ-yı Kird-gârım Şeyh 'Alî
291
Sevmişem vakt-i sabâda bir nazîrsiz güzeli
O1 zamanda eylemiş idi beni 'ışkı deli
176
Bir zemân tahsîl-i 'ilm-i zahire sa'y eyleyüb
Sonra tutdum fahr-ı 'âlem şehrine giden yolı
Zikrine meşgul olub leyi ü nehâr itdi bu 'ışk
Mürşidim babam idi didim ana çünki belî
Bir sene olub mücavir anda buldum devleti
Emr-ile Rûma gelüb hail eyledim çok müşkili
Kocayuban şimdi Kuddûsî kodılar ismimi
Halk sanurlar 'arif ü kâmil bu gafil tenbeli
292
Ey Celîl ü Rabb ü Hayy u Hakk u Cebbar u
'Alî Hüsn-i dîdârın işitmek ile olmışam deli
Çün ana rahminde cehren itmişem feryâd ü âh
Başlamışam ol zemân tesbîhe ben sen güzeli
Yetmiş iki yıl seni zikr-ile geçdi ekseri
Tâ ezel rûzında dahi dimişem sana belî
Hem cüvânlıkda senin zikrinle seyyah oluban
Gezmişem hayran ü sekrân nice yaban ü çöli
Gönlüme dostun nebîler şahının şevki düşüb
Gitdim Erzingâna andan Şâma dönderdim yolı
Mekkeye Mısra vü andan Mekkeye varub dahi
Ol habîbin şehrine vardım ki büldân efdali
Anda oluban mücavir buldum ol ma'şûkımı
Yok bana cümle halâ'ik içre andan sevgili
Eyledi in'âm u ihsan bî-hisâb ol şâh bana
Bildi zîrâ oldığımı 'âşıkı kemterkulı
Rûm diyarına gelüb çok halkı irşâd eyledim
Oldılar heb sen şehen-şâh gülşeninin bülbüli
Pîr ü 'âciz olıcak itdim kamu nâsdan firar
Kimi Kuddûsî deli dir kimisi 'âşık velî
293 arapçadır..
294
Tâ ezelden olrruşam mest işbu âna geleli
Mâsivâyı bilmez oldum Kird-gân bileli
Derd-i 'ışkı girüben dil şehrine sürdi kamu
Her ne ki var ise anda kibr ü 'ucb u zeleli
Ne güzel derd imiş ol kim canıma virdi safâ
177
Salim oldum her kederden gönlüme 'ışk geleli
Dahi ider imiş bana vâ'iz sever hûbbı deyü
Nideyim yokdur karârım gönlümi dost alalı
Eyledi Kuddûsîyi 'ışk bir şeh-i hûbâna kul
Ki unutdı mâsivâsın ana 'âşık olalı
295
Olmışam bir rahmeti evsa' şehen-şâhın kulı
' Afv ider kullarını hem hail ider her müşkili
Eyledim taksîr o şâha bendelikde gerçi ben
Kesmezem lâkin ümîdi çün sever ol sâ'ili
Bir gün olur mı 'aceb kim eyleyem ikbâl ana
Kat' idem ez-cân u dil cümle sivâsından eli
Geldi 'ışk dil şehrine yağmaladı heb varımı
Kalmadı 'ilm ü 'amel 'akl u haya oldum deli
Yok önümde bir delîlim ki ide irşâd beni
Yüzimi sürem izinin tozına diyem belî
Eylediler şimdi zîrâ heb erenler ihtifâ
Düşmişem bir hayrete fark idemem sağ u solı
Çekse Kuddûsî garîbi kendine ol pâdişâh
Olur ol demde mecâzib zümresinden bir velî
296
'İlme sa'y it ey püser sevmez Hudâ çün câhili
Hem 'amel eyle sever ol 'ilmi ile 'âmili
Gizli şirk imiş riyâ olma mürâ'î muhlis ol
Aç basiret gözüni fehm eyle hakkı bâtılı
Olma mağrur muhlisem ben dime hergiz çünki
Hak Eyledi red kapusından nice mağrur gafili
'İlm-i nâfi' iste Mevlâdan hemîn turma çalış
Menfa'atsiz nesneyi tâlib olan bil ki deli
Niyyeti ancak afla her kande râsih diyeler
Sanur ol bî-çâre bakîdir bu câh-ı zâ'ili
Uyma hem 'akl-ı ma'âşa yok anın hiç bildiği
Pes bilür dünyâ umûrın gösterir eğri yolı
Var ise 'akl-ı ma'âdın olur ol mürşid safla
Sâlik-i Hakkın odur yolda delîl-i kâmili
'İlmi tahsîl itme dünyâ cifesin dirmek içün
178
Mü'minin çünki bu dünyâ hubbı zehr-i katili
Şöhret ü mansıb riyaset sevgisin dilde koma
Ki seni sevmez Hudâ olsan da 'asrın fâzılı
'İlm-i zahir ile kalma gel tarîk-ı Hakka gir
'İlm-i bâtın iste andan eylemez red sâ'ili
Ol hemân tevhide meşgul gice gündüz dâ'imâ
Bahrına 'ışkın talarsın bekler isen sahili
Ma'rifet şemsi toğar dil kişverinde 'akıbet
Bir gün olursın Hudânın 'arifi hem vâsılı
Olma Kuddûsîleyin câhil çalış turma hemân
Ehl-i 'irfan olagör budur kelâmın hâsılı
297
Aşıka farz yârinin her sözine dimek belî
Her kim iderse hilaf ol ana olmaz sevgüli
Dutmağa emrin Hudânın gayret idelim hemân
Ey gönül dinle sözi dirler sana hâr ya deli
Ey benim nefsim bu tuğyan bizi Hakdan dûr ider
Heb günâhı idelim terk olalım ana velî
Ol sever tevvâbları pes idelim tevbe bugün
Hâne-i dil nûrı-ıla olsun münevver müncelî
Eyledin Kuddûsî-yi gümrâh uyub şeytâna sen
Olalım tevhîde meşgul bulalım toğrı yolı
298
Yâ Men yucîbu du'âe'l-mü'mini'l-herimi
Ercûke'l-âfiyete yâ Vâhibe'n-ni'ami
Ente'l-'alîmi bi-hâlî küntü mürteciyen
Minke's-selâmete fi'd-dâreyni min sedemi
Yâ Rabbi es'elüke 'afven ve magfireten
Eznebtü zenben kesîren mûcibe'n-nedemi
Ve'l-cismü kad da'ufe ve'l-kalbü muztaribu
Fa'gfir li-'abdike yâ ze'l-rahmi ve'l-Keremi
Ve'ltuf bi-'abdike'l-Kuddûsiyyi v'erfuk bihi
V'ahfezhü fi'd-dâreyni min hevlin ve min sedemi
299
Sen bilürsin çün ' Alîmâ bu benim ahvâlimi
Pîr-i fânî hasteyem eyle kabul amalimi
179
Sen şehen-şâhın günâh-kâr bende-i müştâkıyam
Tıfl iken itdim sana ez-cân u dil ikbâlimi
Yalınız kaldım gözime uyhu gelmez inlerim
O1 celîsim hem enîsim her gice sor hâlimi
Rahatım yok mihnetim çok çünki meczûb kocayam
Bî-sabır bir kişiyem it tesliye (şu gönlümi)
Takatim kalmadı hergiz kulluğa cism(-ile hem)
Heb unutdum kulluğu hem 'ilmimi a'mâlimi
Pes bu Kuddûsî sana yalvaruban (dir Latîfâ)
Hâle tebdîl eyle lutfın(l)a bu kîl ü kâlimi
300
Eylerem halka nasihat kimse tutmaz sözimi
Söz tutanın hâk-i pâyine süreyim yüzimi
İ'timâd idiib bana pendimi tutsunlar deyu
Sırrımı ifşa idüben söylerim hem razımı
Bir ahad koymaz kulağına benim hîç sözimi
Dinlesünler gayret-ile çığşadıram kozumı
Nefsime geçmez sözüm ki gayrıya te'sîr ide
Cümle halkın alçağıyam ben bilürem özimi
Âb-ı zikr-ile kaluban nâsı pâk itsem direm
Levha-i dilden henüz ben silemedim tozımı
Pes behâ'im gibi ben de yiyüb içüb uyuram
Gaflet uyhusundan asla açamadım gözimi
Hâlbuki uyandırayım nâsı gafletden direm
Çalaram hîç dinlemezler tabi u nây u sazımı
Hakka irşâd eyle Kuddûsî bizi dirler bana
Aradım bu yolda hergiz bulamadım izimi
301
Bu 'ışk bir devlet-i 'uzmâ değil mi
Kulına tuhfe-i Mevlâ değil mi
Kime virilür ise hâtem-i 'ışk
Süleymân-ı 'asır gûyâ değil mi
Kimin başına tâc oldıysa anın
Makamı menzil-i bâlâ değil mi
Bu 'ışk (ki) görinür hûbân yüzünden
Kılan 'âşıkları rüsvâ değil mi
180
Zelîhâyı iden hayran u nâlân
Cemâl-i Yûsuf-ı zîbâ değil mi
Koyan Mecnûnı hayretde idüb mest
Salan tağ başına Leylâ değil mi
Virüb Ferhâda gayret deldiren tağ
O Şîrîn-i kamer-sîmâ değil mi
İden hem bülbülün işini efgân
Hemân şevk-ı gül-i ra'nâ değil mi
Bu 'ışkdır Edhem oğlum soyuban
İden heb varını yağma değil mi
Bu 'ışkdır Şeyh-i San'âyı çıkarub
Dîninden eyleyen tersâ değil mi
Sonunda eyleyüb irşâd Hudâya
Kılan hoş mü'min-i Sârâ değil mi
Bu Kuddûsî fakiri zâhid iken
İden bir 'âşık-ı şeydâ değil mi
302
Hudâ zâkirleri ahyâr değil mi
Gedâyı şâh iden ezkâr değil mi
Devam eyle dün ü gün zikre kardaş
Hudâ zikri hümâyûn kâr değil mi
Celîsiyem didi Hak ehl-i zikrin
Hudâ zikri şâh-ı sâlâr değil mi
Virir zâkirlerine ol bülend câh
Anın zikri güzel güftâr değil mi
İren maksûdına zikr-ile irdi
Mukarrebler kamu zükkâr değil mi
Niçün leyi ü nehâr zikr eylemezsin
Muradın rü'yet-i dîdâr değil mi
Niçün 'ışk odına yanmazsın ey har
Meramın vuslat-ı dildâr değil mi
Ta'accüb eyleme har didiğime
Kişiyi hor iden inkâr değil mi
Ne hey'et virdi Halik nutfe iken
İçin tısın tolu esrar değil mi
Bilen nefsini bilür Halikını
181
Diyen ol Hayder-i Kerrâr değil mi
Devam it zikr ü istiğfara her ân
Zahirin zikri istiğfar değil mi
Olagör zikre Kuddûsî müdavim
Ki zâkir vâsıl-ı Cebbar değil mi
303
Beni Mecnûn iden dil-dâr değil mi
Alan bu gönlümi ol yâr değil mi
Anın sevdasına düşen fakîrin
Gözi yaşlı özi bîmâr değil mi
Kılan 'âşıkları mestân u hayran
Elest bezmindeki ikrar değil mi
'Azâzîli iden mel'ûn u matrûd
Enâniyyet ile inkâr değil mi
Yaraşmaz 'âşıka ağyara rağbet
Hicâb olan sana ağyar değil mi
Sakın Kârûnleyin dînârı yığma
Anı hasf eyleyen dînâr değil mi
Zuhuri istemez gerçek erenler
Kulı yoldan koyan izhâr değil mi
Bu yolda sıdk-ıla ihlâs gerekdir
Mürâ'îler kamu küffâr değil mi
Günâh-kâr-âne tevbe hoş emândur
Hudânın bir adı Gaffar değil mi
İder kürsîde vâ'iz halka pendi
Henüz kendi işi evzâr değil mi
Kilâbdur sîm ü zer tâlibleri bil
Ki dünyâ cîfe-i murdar değil mi
Günâhlar başıdur dünyâyı sevmek
Diyen Peygamber-i Muhtar değil mi
Hemân zikr-eyle Kuddûsî Hudâyı
Kulı sultân iden ezkâr değil mi
304
Şu dünyâ cîfe-i murdar değil mi
Anın tâlibleri füccâr değil mi
Günâhlar başıdur dünyâyı sevmek
182
Diyen Peygamber-i Muhtar değil mi
Yapuban anı dîni hedm idenler
Hudâdan dûr olan ağyar değil mi
Düşün Kârûnın encamın ki noldı
Sebeb hizlânına dînâr değil mi
Ana dil virme Kuddûsî hazer kıl
Ki meyi iden ana eşrâr değil mi
305
Münafık ekfer-i küffâr değil mi
Tışı tâhir içi murdar değil mi
Hudâ bilmez mi zann eyler nifakın
'Ayan ana kamu esrar değil mi
Mekânı derk-i esfeldir cahîmde
Kelâmında diyen Cebbar değil mi
Dimişler kork Hudâdan korkmayandan
Ki ol bî-merhamet gaddar değil mi
Yehûdîden Nasârâdan münafık
Eşed düşmân-ı dîn zinhar değil mi
Sığın Kuddûsîyâ Settâra dâ'im
Münafıklar kamu eşrâr değil mi
306
Ben ezelden bir meh-i garrâya virdim gönlümi
Olmışam Mecnûn bugün Leylâya virdim gönlümi
Yimezem şimden-girü dünyâ vü ahret kaydını
Çünki ben bir dil-ber-i yektaya virdim gönlümi
Vâ'iz eyler bana pendi fârig ol 'ışkdan deyü
Ben zarurî ol gül-i ra'nâya virdim gönlümi
Gerçi sûretde gedâ-yı bî-kesem ben zâhidâ
Ma'nâda bayım ki ben şol baya virdim gönlümi
Vird-i Kuddûsî budur her dem dilinde yâd ider
Mâsivâyı neylerem Mevlâya virdim gönlümi
307
Benim çekdiklerim çille Hudâvendâ yetişmez mi
Bu kesret bu meşakkat bu kuru gavgâ yetişmez mi
Seni bilmek içün bizi yoğ-iken eyledin îcâd
Bu gaflet bu cehalet bu yalan da'vâ yetişmez mi
183
Metâ'-ı 'ömrimi zayi' idüb oldum bugün müflis
Bu hasret bu hacâlet bu elem bana yetişmez mi
Şu mahzun gönlümi şâd eylesen olmaz mı fazlınla
Dün ü gün ağlayub yalvardığını sana yetişmez mi
İhata eyledi endamımı gaflet kesel fetret
Basîret gözimin hem oldığı a'mâ yetişmez mi
Sana ma'lûm benim hâl-i perişanım 'Alîmsin çün
Bu denlü çekdiğim hüzn ü keder bana yetişmez mi
'Azâb itmek ise bana muradın yok sözüm asla
Eğer 'afv itmek ise eylesen şâhâ yetişmez mi
Benim zannım sana budur ki eylersin bana re'fet
Disen Kuddûsîyi 'afv itdim ey Mevlâ yetişmez mi
308
Ey Hudâ var bir muradım isterem senden anı
Çün Kerîmsin hem Cevâdsın hem Latîfsin hem Ganî
Eylerem dostın Muhammedle tevessül ben sana
İtme anın hürmetine sen kapundan red beni
Dir isen lâyık değülsin ol muradına eğer
'Âdetindür eylemek şâd 'arz-ı hacet ideni
Nice alçak mücrimi 'afv eyleyüb kıldın refî'
Oldı bayram her güni hem Kadr olubdur her düni
Ol muradımı virirsen gayrı nesne istemem
İsterem ancak anı ben neylerem şunı bum
Nâ'il olmak ol murada herkese olmaz nasîb
Sen kimi dilersen olur 'îd-i ekber her güni
Yok su'âlden gayrı Kuddûsî fakirin kârı hîç
Pes anın sensin muradı vir ana lutf it seni
309
İste Hakdan her ne ki lâzım olur ise anı
Ol Karîbdür hem Semî'dür hem Mücîbdür hem Ganî
Hem Cevâddur hem Kerîmdür sâ'ilin mahrum komaz
Dahi Mugnîdür ider fazlıyla ignâ ol seni
Ol-durur Vehhâb u Rezzâk u Latîf ü Lem-Yezel
Cümle halkın ol-durur viren dün ü gün rızkını
Sen ana eyle tevekkül ol vekîlindür hemîn
Eyle esbaba ta'alluk di Hudâ besler beni
184
'Adet olmış dürlü dürlü kesb-i kâr Kuddûsîyâ
Hak viren rızkı sebeb eyler imiş şunı bum
310
Yedi iklîmde sonlur işit erkân-ı Geylânî
Kamu büldânda kurılur hemîn meydân-ı Geylânî
Ulaşur idene feryâd ider muztarlara imdâd
Olur ana uyanlar şâd serî' dermân-ı Geylânî
Tarîkına giren anın düşer 'ışkına Mevlânın
Olanı kul o sultânın sever Yezdân-ı Geylânî
İder irşâd mürîdin ol olalım biz o şâha kul
Hudâ 'indinde çün makbul ki dervîşân-ı Geylânî
Düşenin destini tutar yakîn ırak dimez yiter
Tarîkına girüb ol er yücedir şân-ı Geylânî
Mürîdine cefâ iden kefen hâzırlasun erken
İnan bu sözlerime sen açık bürhân-ı Geylânî
Çağırsan ana sıdk-ıla yetişür ol silâh-ıla
Muradın ne ise dile ki bul ihsân-ı Geylânî
Ki tablım çalınur her ân yir ü gökdedir ol sultân
İşit bu sim it iz'ân ki ol cânân-ı Geylânî
Mürîdim tabii ursun dir kasidesinde hem ol pîr
Seni tabiim uyandırır budur fermân-ı Geylânî
Mürîdim korkma dir asla nasîrimdir benim
Mevlâ Size düşman olan zîrâ olur düşmân-ı Geylânî
Dimiş hem Hakka it ikbâl tagannî ile çağır çal
Tarab it bahr-i 'ışka tal kerîm Hannân-ı Geylânî
Anın dervîşi Kuddûsî olalı artdı sevdası
Diyüb teşvîk ider nâsı olun yârân-ı Geylânî
311
Elif Allanın kânı be Bağdâddır mekânı
Te Tenrinin arslanı 'Abdülkâdir Geylânî
Se sâbitdir sırrından cim cemali nûrından
Hâ habîbin 'ilminden 'Abdülkâdir Geylânî
Hı Hudânın kapusı dal delâlet yapusı
Zel zelîller kapusı 'Abdülkâdir Geylânî
Re Rabbimi heman çok ze zebûndur özi tok
Sin sivâda meyli yok 'Abdülkâdir Geylânî
185
Şın şefâ'at serveri sad safânın rehberi
Dad dalâletden berî 'Abdülkâdir Geylânî
Tı tarikat sultânı zı zahirdir burhanı
'Ayın 'ışkın nişanı 'Abdülkâdir Geylânî
Gayın gayet zikri çok fe fenada fikri yok
Kaf kâyetde özi tok 'Abdülkâdir Geylânî
Kef kerâmetdir işi lâm letafet cünbişi
Mim mahabbet dervîşi 'Abdülkâdir Geylânî
Nun nazîri yok anın vav vücûdı zemânıfi
He hatmi bu cihanın 'Abdülkâdir Geylânî
Lâm-elifdir mekânı yeyin yokdur nişanı
Kuddûsînin sultânı 'Abdülkâdir Geylânî
312
Ey Rabb u Tevvâbu'r-Rahîm sen mağfiret eyle beni
Rahman u Gaffar u Halîm sen mağfiret eyle beni
İtme bana hışm u 'itâb itdin deyü zenb bî-hisâb
İsmin Gafur bî-irtiyâb sen mağfiret eyle beni
Bana yaraşur çün günâh gufran sana ey pâdişâh
Direm idüb efgân u âh sen mağfiret eyle beni
Nefse uyub itdim hatâ sensin 'Alîm ma'lûm sana
Geldim bugün ben kapuna sen mağfiret eyle beni
Toldı günâhımla cihan sana 'ayan halka nihân
Çün muktedirsin bî-gümân sen mağfiret eyle beni
Zühdüm bana virdi gurur olmaz imiş 'ışksız huzur
Pes eyledim bî-had kusur sen mağfiret eyle beni
Kuddûsî-yi bîçâre dir kıldı beni suçum hakîr
Ey rahmeti evsa' kebîr sen mağfiret eyle beni
313
Âteş-i sûzâna ey dost yandıran 'ışkın beni
Dürlii dürlü renklere boyandıran 'ışkın beni
Gizleyüb 'ışk-ı mecazînin içinde nice dem
Boz bulanık sel gibi bulandıran 'ışkın beni
Gönlümi cezb eyleyiib sen hûba meczûb eyleyen
Mâsivâya bakmadan usandıran 'ışkın beni
Komayub nâmûs u 'âr u zühd ü takvadan eser
Zillet ü mihnetlere katlandıran 'ışkın beni
186
Zehr-i katil idim evvel kati iderdim nâsı çok
Şimdi sükker gibi yâr tatlandıran 'ışkın beni
Hâb-ı gafletde behâ'imler gibi uyur iken
Rahatımı selb idüb uyandıran 'ışkın beni
Düşürüb seyyâh-ı 'âlem eyleyen Mecnûnleyin
Mısrı Şâmı gün gibi tolandıran 'ışkın beni
Ben sanurdum ki mecazî hûbların müştâkıyam
Sen hakîkî hûba şimdi gönderen 'ışkın beni
Dir ki Kuddûsî visalin ârzûlayub rûz u şeb
Çerh-i devvâr gibi dâ'im döndüren 'ışkın beni
314
Rûz u şeb ey 'ışk bîdâr u zâr iden sensin beni
Bir gül içün sâkin-i gülzâr iden sensin beni
Zühd ü takva perdesini eyledin bir demde çâk
Zâhid iken 'âşık-ı dîdâr iden sensin beni
'Ar u nâmûs ile nâs içinde hoş ma'rûf iken
Şîşeyi taşa çalub bî-'âr iden sensin beni
Mâsivâ kaydından âzâd eyledin bu gönlümi
Tatlu canımdan dahi bîzâr iden sensin beni
Virmedin bir lahza rahat bu cihan içre bana
Mübtelâ-yı girye-i ekdâr iden sensin beni
Göfilümi sayd eyledin dâm üzre döküb dâneyi
Yok halâsa çâre pes nâçâr iden sensin beni
Eyleyüb her dem senalar sana Kuddûsî hemân
Dirki ey 'ışk vâsıl-ı dil-dâr iden sensin beni
315
Düşmişem râh içre bugün ey Hudâ kaldır beni
Ağladım yitmiş sekiz yıl rahm idüb güldür beni
Rahatım yok mihnetim artub gider suç bî-hisâb
Bilmedim sen şahımı 'irfân-ıla toldur beni
Hâb-ı gafletden uyandır aç basîret gözimi
Lutf idüb deryâ-yı 'ışk u cezbeye taldır beni
Toğrı yola it hidâyet bana olgıl reh-nümâ
Bende benlik komayub ölmezden ön öldür beni
Yalvarub Kuddûsî-yi gafil sana dir ey Latîf
Derd-i 'ışkınla hazân-veş 'akıbet soldur beni
187
316
Dilberâ bed-nâm u rüsvâ eyledi 'ışkın meni
Mübtelâ-yı derd-i sivâ eyledi 'ışkın meni
Zann iderdim ben anı âsân meğer pek güç imiş
'Akıbet Mecnûn-ı şeydâ eyledi 'ışkın meni
Ben seni sevdiğimi hîç bilmez iken bir ahad
Hâlime koymadı ifşa eyledi 'ışkın meni
Gül'izârında bu gönlüm gonca gül kokmak diler
Bülbül-i dîvâne-âsâ eyledi 'ışkın meni
Bildi çün dil hüsnini artdı mahabbet gün-be-gün
Pes güzel sevmekde yekta eyledi 'ışkın meni
Zühd ü takva 'âr u nâmûsı değişdim 'ışka heb
Mansıb-ı a'lâda ibkâ eyledi 'ışkın meni
El-âmân ey şâh-ı hûbân merhamet it bendene
Kürbe vü ahzâne me'vâ eyledi 'ışkın meni
Gündüzüm gicem senin fikr-i visalinle geçer
'Aşık-ı mahbûb-ı ra'nâ eyledi 'ışkın meni
Kûşe-i eyvân-ı zilletde mukîm oldum bugün
Bir şeh-i zî-baht-ı bâlâ eyledi 'ışkın meni
Haste Kuddûsî kulun yatur gelüb sor hâlini
Dir marîz-i derd-i zîbâ eyledi 'ışkın meni
317
'Aklımı alub perîşân eyledi bu 'ışk meni
Rûz u şeb nâlân u giryân eyledi bu 'ışk meni
Komadı sabrımı ârâm idemem hîç şimdilik
Kûşe-i zilletde mihmân eyledi bu 'ışk meni
Perde-i nâmûs u 'ân bir nazarda çâk idüb
Mübtelâ-yı meyl-i cânân eyledi bu 'ışk meni
Tanlaman dostlar benim böyle figân u âhımı
Derd ü gam tahtında sultân eyledi bu 'ışk meni
Yimez oldum şimdi havf-ı ta'n-ı a'dâ kaydını
Çün emîr-i ceyş-i sekrân eyledi bu 'ışk meni
İtmezem perva 'adûdan gelse tek yârim bana
İntizâr odunda biryân eyledi bu 'ışk meni
Gezdirir sahraları virmez emân bir dem bana
'Akıbet mecnûn u hayran eyledi bu 'ışk meni
188
Bu-durur 'âdet ider 'âşık niyaz ma'şûkı nâz
Vâdî-yi hicranda iskân eyledi bu 'ışk meni
Takatim yok nideyim derd-i firakı çekmeye
Pes şikâr-ı dâm-ı hûbân eyledi bu 'ışk meni
Mürşid-i kâmil aradım 'ışk imiş mürşid bana
Himmetiyle kân-ı 'irfan eyledi bu 'ışk meni
Kal'a-yı cismimde var idi metanet bî-kıyâs
Geldi yakdı yıkdı vîrân eyledi bu 'ışk meni
Eylerem dâ'im emel 'îd-i visale irmeği
Malihulya ile ferhân eyledi bu 'ışk meni
Bana vâ'iz dir ki Kuddûsî bu 'ışkdan fârig ol
Nideyin igrâk-ı 'umman eyledi bu 'ışk meni
318
Bir güzeller şahına meftun iden 'ışkdır meni
'Akıl ü dânâ iken mecnûn iden 'ışkdır meni
Gıbta eylerdi bakuban zühdime halk-ı cihan
Şimdi bir menfûr-ı halk azgun iden 'ışkdır meni
Bilmeyenler 'özrimi gerçi atarlar bana taş
Nideyim hor u zelîl ü dûn iden 'ışkdır meni
Meclis-i 'ışka girüben olmışam mest-i müdâm
Bu belâya râzî vü memnun iden 'ışkdır meni
'İzzet ü şöhret libâsın giydi nefsim bir zemân
Hâk-i zilletde bugün meftun iden 'ışkdır meni
Nefsimi bildirdi bu 'ışk bana sonra Rabbimi
Pes sadefde lü'lü'-i meknûn iden 'ışkdır meni
Hakka şükr eyler bu Kuddûsî diyüb her ân hemân
Zümre-i mestâneye makrûn iden 'ışkdır meni
319
Yâ İlâhî cennet-i Rıdvânda iskân it beni
Yimek içmek bilmeyüben göreyin dâ'im seni
Cennete girerler imiş cümle halk rahmet ile
Sana ehl it rahmetinle ben fakiri ey Ganî
Zîneti sevmez deli gönlüm seni ister hemân
Vir anın maksûdını çün istemez şunı bum
Tâ ebed gökçek yüzine bakuban mest olayın
Girmesün hîç beynimize bâg-ı cennet gülşeni
189
Pes bu Kuddûsî kulunı itme vaslından cüda
Görmesün bir taife gözi ana perde olanı
320
Cân u dilden sevmişem ben ey şeh-i hûbân seni
Arzular aşüfte gönlüm her zaman her ân seni
Mâsivâdan nefret idüben sana geldim bugün
Çünki buldum sâhib-i cûd u 'atâ sultân seni
Kapufia geldim elim boş suçum ise bî-hisâb
Söylediler bana çok eyler deyü ihsan seni
Cümle halk içre benim gibi güneh-kâr bende yok
Kesmezem lâkin ümîdi bilürem Rahman seni
Ehl-i dünyâ ehl-i 'ukbâ oldılar senden cüda
Sevdiler cân u gönülden zümre-i merdân seni
Lutf idüb vir 'ışkını bana olam mest-i müdam
İsterem fazlınla senden ey cevâd Yezdan seni
Muntazırdur gice gündüz sana Kuddûsî garîb
Eyle teşrif dil evini itsün ol mihmân seni
321
Ey cümle 'âlem halkının erzakını viren Ganî
Heb anların Perverdigârısın bilürem ben seni
Pes kuvvetim havlim yoğ-iken rızkımı ihsan idüb
Yitmiş tokuz yıl besledin dürlii ni'am ile beni
Şimdi bana rahm eyleyüb kıldın 'atâ bu 'uzleti
'Avn it bana 'avn idene hazl eyle hem hazl ideni
Artdı bu günlerde keder gam gussa ma'lûmun kamu
Tenassuh eylesem dirler itsün sükût miskîn denî
Mazlum gelüben kapufia ağlayarak nusret diler
Ben de marîz bir kocayam def eylerem pes çoğını
Sıbyan rical nisvân iderler sirkati leyi ü nehâr
Bir kimse dimez sen niçün itdin baha söyle bunı
Tâ'ûn cünûdın gönderüb anları heb kahr eyle kim
Bulsun selâmet ehl-i 'ırz hem ol güruh itdiğini
Kavm-ı ebâhiyye gibi olmış bu kavmin ekseri
Havf itmeyüb hergiz alurlar dâ'imâ il hakkını
Dostun Muhammed Mustafânın hürmetine ya Mücîb
Eyle bu Kuddûsî du'âsın müstecâb kurtar anı
190
322
Virdi hayret gönlüme ashâb-ı Kehfın hâlleri
Sıdk-ıla oldı Hudâya anların ikbâlleri
Eyleyüb halkda tefekkür bildiler tîz Halikı
Ders yönünden bize kâfidir kamu ef'alleri
Kalblerinden çıkdı cümle mâsivâ kalmadı hîç
Kişiye düşman imiş çünki 'ıyâl ü mâlları
Cümlesin terk eyleyüb Hakka teveccüh itdiler
Uyhu oldı ol 'azîzânıfi hemân a'mâlleri
Ey ahî anlara bakub sen de 'uryân olma çün
Şirk idi dirlikleri buldı selâmet bâlleri
Cümle zahmet tut bu Kuddûsî fakîrin sözini
Eyle kulluk Hakka terk it gaflet ü ihmâlleri
323
Sevmişem ben bir nazîrsiz şâh-ı hûbân dilberi
'Işkına düşen olur anın sivâsından beri
Ben de el çekdim bugün heb mâsivâsından anın
İstemem simden girü hîç bî-vefâ dilberleri
Çünki ol eyler 'atâ 'uşşâkına bî-had hemân
İtseler de cürm ü taksîr bendelikde ekserî
Göfilümi cezb eyledi ol çengel-i 'ışkı takub
Sevmeden itmem feragat ben o vech-i enveri
Ta'n ider sûfî bana eyler tarab turmaz deyü
'Aklı yok meczûblara ta'n itmenin var mı yeri
İki 'ışk deryasını içirdiler düşde bana
Cümlesini eyledim nûş kalmadı zerre kiri
Benzemez her vech-ile dünyâ sularına suyı
Yâ cinânın selsebîli yâ rahîk ya kevseri
Yaşım irişdi henüz yetmiş bire oldum za'îf
'Işk-ı dildâr-ıla olmışam civan gibi diri
Râh-ı merdândır benim bu gitdiğim yol zâhidâ
Cümle yollardan yakın hem cümlesinin azheri
Gel sülük it bu yola 'arif olayım dir isen
Ki bu yola eyleyen teslîk Resuldür Hayderi
Eyledi telkîn ana tevhîdi yumub gözlerin
Ol nebîler serveri hem ins ü cin peygamberi
191
İtdi Cebrâ'îl dahi telkîn Resule ol dahi
Aldı Yezdândan anı bil it sülük ol yol eri
Olmışam ben de bugün dervîşi ' Abdü'l-kâdirin
Girmişem anın yolına Kâdirîyem Kâdirî
Kuyu kazan kendi düşer bu garîb Kuddûsîye
Çıkamaz kalur içinde hâk olur cism ü seri
324
Dâ'im olmaz bu gülistân-ı fenanın gülleri
Hem gider şol 'ışk-ıla feryâd iden bülbülleri
Ne güli kalur ne gülzârı bu dâr-ı hicretin
Zâ'il olur bâgbân u lâle vü sünbülleri
Virme dil güzellerine 'akıbet bir gün olur
Ki çürür sîm tenleri ebruları kâkülleri
'Işk-ı Leyla ile Mecnûn eyleyüb terk-i vatan
Mesken itdi kendüsine ulu tağ u çölleri
'Işk-ı Şîrîn ile Ferhâd tağı deldi açdı yol
Gözlerinden akıdub ma'şûk iline selleri
Niceler 'ışk-ı mecazî âteşine yandılar
Kıl tefekkür 'ibret al kim noldı âhir hâlleri
Sen de mağrur olma bu çalub çağırdıklarına
Hâk ider bir gün ölüm bu eller ile dilleri
Geç mecazîden hakîkî 'ışkı iste Tenriden
Ol Kerîmdür eylemez dûr kapudan sâ'illeri
Didi Peygamber uyur nâs uyanurlar ölicek
Bil ölüm îkâz ider bizim gibi gafilleri
Zikre meşgul ol 'azîzim 'âşık-ı Hak olasın
Zikr içün halk eylemişdür ol Hudâ bu dilleri
Çün beni çok zikr idin deyü bize emr eyledi
Sevmez ol zikr itmeyen hayvânleyin tenbelleri
Cümle zikrin efdali tevhîd buyurmışdur Resul
Hem yakîn yoldur Hudâya çok ise de yolları
Halkı anın ecli içün eylemiş îcâd hemîn
Anı kendi-çün yaratmışdır o Halik Hazreti
İtdi 'Abdülkâdirin dervişlerinden hem bizi
İder ol mensûbına imdâd-ı bâlâ himmeti
192
Gice gündüz hamd ü şükr eyler bu Kuddûsî fakîr
Ol Hudâya kim ana bahş eyledi bu 'uzleti
329
Ey cümle halkın râzıkı fazlınla neşr it rahmeti
Sensin viren düşmana dosta bu cihanda ni'meti
Biz eyledik îmân sana yok birliğinde şübhemiz
Sen bize in'âm eyledin 'irfan u vahdâniyyeti
Mücrimleriz bakma bizim ecrâm u taksîrimize
'Afv eyle çekdirme habîbin hürmetine zahmeti
Bizde liyâkat gerçi yok lâkin senin bol rahmetin
Bulur bu 'âlemde kamu mü'min ü kâfir devleti
Bârâna muhtacız bugün yağdır kerem kıl yâ Ganî
Yok sabrımız hîç açlığa virme Halîmâ kürbeti
Biz ümmet-i merhumeyiz var ise de çok zenbimiz
Senden ümîdi kesmeyiz gösterme bize kılleti
Diler kamu mahlûk matar vir ey Cevâd u Lem-Yezel
Cümle bilürler rahmetin deryasının var vüs'ati
İster lisân-ı hâl ile yağmurı heb halk-ı cihan
Kaht-ı matar virdi kamu yir ehline çün zahmeti
Şu beldede vardur senin çok evliya 'ariflerin
Bağışla bizi anlara ki görmeyelim zilleti
Hışmımı geçdi rahmetim didin sözün gerçek-durur
Ey cümleden gayur Hudâ vir matarı it gayreti
Adın senin Rahmân-durur îmânımız vardur bizim
Eyle bugün seyr idelim izhâr-ı Rahmâniyyeti
Ağlar bu Kuddûsî görince açları sıbyân gibi
Meczûbdur ol kalbi rakîk yok sabra hergiz takati
330
Sevdiği kullarına virmez Hudâ çok ni'meti
Nice takva ehlini kâfir kılar mâl kesreti
Dirme dünyâ mâlını dinle sözi itme 'inâd
İster isen ey püser iki cihanda rahatı
Kıl tefekkür noldığın Şeddâd ile Nemrûd dahi
Neyledi Kârûn-ıla Fir'avnı dünyâ devleti
Sa'lebe ashâb içinde bir 'azîz mü'min iken
Döndi dînden oldı kâfir kalmadı hîç 'izzeti
193
İste Kuddûsî kifâf mikdârı rızkı dinle söz
Çün tama'-kâr kulu sevmez Hak Te'âlâ Hazreti
331
Değmez cemalin görmeye iki cihanın lezzeti
Çün 'âşıkı teşvîk ider ma'şûkı dâ'im rü'yeti
Göster o gökçek yüzüni ey bî-nazîr şahım bana
Vir isteyen kullarına cümle na'îm-i cenneti
Ârzû kılaram vaslını dâ'im sana müştak olub
Fazlınla it ihsan bana sen pâdişâha vuslatı
Lâyık değil isem dahi ben hûb yüzini görmeye
Gönlüm umar bilmez edeb ister hemân ol ni'meti
Sen her kimi ister isen ana virirsin çok nevâl
Dilenciyem ben ez-kadîm terk itmezem bu hasleti
Gerçi günâhım çok velâkin mağfiret şanın senin
Mücrimleri 'afv eyleyüb ihsan idersin rahmeti
Dir cümle halkın alçağı Kuddûsî-yi bî-çâre kim
Ben kuluna lutf eyleyüb gösterme hergiz firkati
332
İtme ey nefsim gurur bu şöhrete gûş it sözi
Mekr-i Cebbarı gönülden hem çıkarma aç gözi
Sıdk u ihlâs ile istiğfarı çok eyle hemân
Zikre meşgul ol beher dem giceye kat gündüzi
'İlm ü a'mâl çoklığına bakuban 'ucb eyleme
Kendini bil cümle halkın ahkarı hem a'cezi
Niceler şart-ıla kulluk itmiş iken Tenriye
Gitdiler İblîs izine şaşırub toğrı izi
Kıl hazer Kuddûsîyâ 'ucb u gururdan dâ'imâ
Zahiri ta'mîri terk it kılagör safî özi
333
Gör ne yaratmış Hudâ sıdk-ıla esrara bak
Aç gözini sâlikâ san'at-ı Cebbara bak
Her ne ki var ise bil halk-ı Hudâ-yı Celîl
Cümlesi tutmış sebîl Hazret-i Settâra bak
Halk-ı cihan ser-te-ser Tenriye kulluk ider
Gafleti koy ey püser hıdmet-i Gaffara bak
Niceye dek bu kesel ide seni pür-zelel
Pendimi gûş eyle gel yarene tîmâra bak
194
Perdedir iki cihan 'âşık-ı Hakka inan
Özleme hûr u cinân gayrı unut yâre bak
Zâhid-i zevvâk ile olma mukârin bile
Koyma sivâyı dile şevk ile dildâra bak
Al sözi Kuddûsîden Hakdır anı söyleden
Bu gazeli oku sen sıdk-ıla güftâra bak
334
Bu gönlüm sevdi bir yâri ki vechi âfıtâb ancak
Anın bu âfitâb yanında gûyâ bir şihâb ancak
Sayılmaz itdiği fazl u kerem bu bendesine çün
Ki 'uşşâkına in'âmı o şahın bî-hisâb ancak
Visali 'ıyd-ı ekberdir o hûbın yok nazîri hîç
Firakı nâr-ı dûzahdan eşed mühlik 'azâb ancak
Mahabbet itmeyen ana sürilür bâb-ı Yezdândan
Olur hem ol şakînin dîn ü 'ukbâsı harâb ancak
Cihanın pâdişâhları eşiğine sürerler yüz
Halâ'ik içre bî-misl ü bedel 'âlî-cenâb ancak
Kapusında mülâzım ol murada irmek istersen
Anın babında zîrâ heb du'âlar müstecâb ancak
Anın-çün kim vücûda geldi bu cümle-i mahlûkât
Anın içün kurulmuşdur muhakkak bu dolab ancak
Tevessül itdiler cümle nebîler Hakka anınla
Olur anı vesîle itmek ile feth-i bâb ancak
Bu Kuddûsî anın 'âşıklarının hâk-i pâyidir
Hemân bu tarz ile maksûdı ana intisâb ancak
335
Sevabım yok dimek 'uşşâk-ı Hakka bed cevâb ancak
Ki koyub zühdi 'ışkın odına yanmak sevâb ancak
Hulûs olmayıcak 'ilm ti 'amel olur heba cümle
Cezası çün mürâ'înifi cehennemde 'azâb ancak
İder 'ilm-i şerifi cem'-i mâla ol vesîle çün
Hadîsde geldi ki dünyâyı tâlibler kilâb ancak
Taleb eyler anı hırs-ıla şol 'atşân gibi varır
Görür ki su değildir ol hemân kuru serâb ancak
Gezer dünyâda zu'm idüb özüni pes uyanıkdır
Ecel hamrını nûş birle bilür işi harâb ancak
195
Bürür gaflet hicabı gözini hîç mevti göstermez
Gelince canı hulkuma gider gözden hicâb ancak
Benim mâlım deyü hıfz eyleyüb sakladığı cümle
Kalur vârislere bir gün olur kendi türâb ancak
Şu murdar cîfeye meyi eyleme Kuddûsîyâ zîrâ
Ana hırs eyleyüb düşen değil illâ gurâb ancak
336
Be-küllî şey'e kadirsin çün ey Hak
Kapunı aç bana hîç kılma muğlak
Günâh-kârım beni it mağfiret hem
Dahi it zümre-i 'uşşâka mülhak
Geçir fazlınla meyl-i masivâdan
Hemîn deryâ-yı 'ışka eyle muğrak
Sana cezb it olayım mest ü mahbûb
Benim sen ol enîs ü yârim ancak
Kamu muhsinlerin çün ecvedisin
Cemî'-i halka Vehhâbsın muhakkak
Beni bir lahza vaslından ayırma
Ki matlûbım o hûb yüzine bakmak
Bu Kuddûsî kulun ister Latîfâ
Cemâlin şem'ine pervane olmak
337
Ana rahminde itmişem seni tevhîd ben ey Hallâk
Civânlıkda düşüb sevdana gezdim çok yayan çıplak
Habîbini ziyaret eyleyüb oldum mücavir hem
Serây-ı gönlümi nûr-ı şerîfi eyledi işrâk
Gelüben Rûma fazlınla uyandırdım nice halkı
Ki toldı kalblerine zikr ile derya gibi eşvâk
Kocayub şimdi bir 'âciz fakîr haste za'îf oldum
Gelüb her gice lutf idüb celîsim ol yüzime bak
Lisânım zikrine meşgul beher ân ey şehen-şâhım
Dahi gönlüm visalin 'ıydına olmış-durur tevâk
Bana mâl 'avret oğlan kız dahi nefsim kamu düşman
Ayağım bağlu zincîrler ile sen it beni ıtlak
Ulaşdır ol Habîbifî şehrine Kuddûsîyi zîrâ
Ana fitne olub anlar dilerler sana itmek 'âk
196
338
Devâ-yı zenbdir istiğfar muhakkak
Mukayyed sanma anı bil ki mutlak
Havas ider 'avam ider anı çün
Günâh derdîne derman oldur ancak
Resul ider imiş yüz kerre her gün
Bize evlâ vü ekrem dahi elyak
Devam eyle ana sen de birader
Bize çün farz u sünnetdir okumak
Sana pend itdi Kuddûsî günâh-kâr
Tutar isen olursın bil muvaffak
339
'Acâyib a'cebidir bî-vefâlardan vefâ ummak
Dahi dâr-ı fenaya meyi idüb Hakdan rızâ ummak
Haram iki cihan 'uşşâk-ı Mevlâya bilürsin çün
Sana lâyık mıdır cennet sevüb vasl-ı Hudâ ummak
Cinânı isteyen bil rü'yet-i dîdâr içün ister
Yaraşmaz 'âşık-ı Hakka ki dîdârsız safâ ummak
Sakın aldanuban nakşa Hudâdan iftirâk itme
Kabîhdür mâsivâya aldanub Hakka lika ummak
Bu cisr üzre ikâmet iderem zann itme Kuddûsî
Ne mümkindir 'adûdan pend ü müflisden 'atâ ummak
340
'Âşıkların nişanı 'ışk rengine boyanmak
Hem turmayub dem-â-dem şem'-i cemâle yanmak
Nûş itmeyen şarâbı pâk olamaz riyadan
Hayran olan ne bilsün 'âr ü nâm u utanmak
Lâyık mıdır sana kim meyi idesin sivâya
Hem 'âşıka yaraşmaz sîm ü zere kıvanmak
Sen mâlına sevinme ki cümle vârisindir
Ahmakların kârıdır il mâlına tayanmak
Kim ki cennet ister ol Hakdan cüdâ olısar
Kârı hemân hûbânın boncuğı incü sanmak
Gûş eyle Kuddûsîyâ sâdıkların sözini
Çün yolda kor sâliki gul sözine inanmak
341
197
Tâ vakt-i sabâda sana oldum idi müştak
'Işkın odı bu yüreğimi eyledi ihrâk
Zikr eylerem ey şâh-ı 'azîm çün seni her ân
Redd itme kapundan beni sen yüzime hoş bak
Muhtâc u zelîl pîr ü sakîm 'abd ü fakîrem
Sen şâh-ı Ganîsin bana it fazlını infâk
Matlûbımı vir lutf u kerem merhamet eyle
Cennetde safâ virme hemân 'ışk odına yak
Vaslıiıdan ayırma beni bir lahza Rahîmâ
İt rıfk-ıla hayret denizine dahi igrâk
Çün her kulıfia cenneti rahmetle virirsin
Vir bana da şol cenneti kim eğlenür 'uşşak
Kuddûsî-yi bî-çâre tayanmaz çü firaka
Eyle anı sen zümre-yi 'âşıklara ilhak
342
'Aceb bu sende hîç mikdâr-ı zerre yok mıdır idrâk
İdersin mâl-ı dünyâyı bedende cân gibi imsak
Ki ol bir zıll-i zâ'ildir bekası yok geçer lâ-büdd
Belâsı çok ider tâliblerini 'akıbet ihlâk
Anı hırs-ıla cem' idenden ahmak kimse yok zîrâ
Yarın rûz-ı kıyâmetde olısar nadim ü gam-nâk
Olur 'arş gölgesinde terk iden dünyâyı bî-şübhe
Halâ'ik itdiği günde feza'larla yakalar çâk
Sivâdan kalbini pâk eyle Kuddûsî koma hergiz
İrişmez Hakka bir kişi ki kalbi olmaz ise pâk
343
Hudâvendâ beni it zümre-i merdâna ilhak
Geçüb dünyâ vü uhrâdan olayım sana müştak
Firakın zehrine yok takatim sabr idebilmem
O zehrin acısın def eyle kıl vaslını tiryak
Hidâyet eyleyen sensin tarîk-ı müstakîme
Za'îfem kalmışam yoldan bana sen eyle işfâk
Yolını eyle hem âsân şu ben azmış kulına
'Alâ'ik gönlümi bend itdi eyle anı ıtlak
Bu Kuddûsîleyin yokdur cihanda gerçi gafil
Velâkin fazlın ile kıl sana meyyal ü tevvâk
198
344
Yok cihanda devlet-i bâlâ çü 'ışk u cezbe-tek
İste Mevlâdan anı sen mâsivâdan desti çek
Gerçi a'mâl-i cevârih hoş velâkin zâhidâ
Yok ise anda hulûs umma sevâb çekme emek
Gizlü şirk imiş riyâ pes sahibi müşrik olur
La'net ider ana deryada semek gökde melek
Muhlis olanlar imiş dahi hâtarda anı bil
Bin sene kılsa 'amel ol cümlesi çöpden direk
Tenriden haşyet iderler hem mukarrebler kamu
Çünki îmânsız giden inşândan a'lâdır köpek
Mekr-i Hakdan ehl-i 'irfan zümresi olmaz emîn
Câhile Hallâkı virmiş taş gibi katı yürek
Çünki 'uşşâk-ı Hudâyı sen de sev Kuddûsîyâ
Hem sever anları cümle ehl-i arz ehl-i felek
345
Beyt-i Yezdâna gidilmez yolda 'isyan iderek
Hacca niyyet idene sıdk u safâ-yı kalb gerek
Hakk-ı Rahman hakk-ı inşân hakk-ı hayvan var iken
Ne yüz-ile varacaklar beyte Lebbeyk diyerek
Hem Resûlini ziyaret itmenin şartı bu kim
Ola safî dû cihanın iltifatından yürek
Geçmeyince her günâhdan haccı Hak itmez kabul
'Asî hâcînin cezası 'akıbet habs ü kürek
İtdi Kuddûsî bu pendi kendi nefsine dahi
Cümle hüccâc cümle dîn kardaşlarıyla müşterek
346
Sâlikâ bize haber vir azığın var mı görek
Çün uzakdır yol 'azîzim yolcıya azık gerek
Korkulu râha gidersin yok yanında hîç silâh
Seyf ü rümhi bulamazsın al eline bir çörek
Her konakda bir metîn muhkem hisar yapmak içün
Al yanınca her takım balta külünk kazma kürek
Hem katî sarpdır bu yol kim belleri var Kâf gibi
Ki o bellerden aşub gitmek be-gâyet güçirek
Kal'a-yı esrarını hıfz eyle düşmandan hemân
Basdırub kapusını vir ardına sağlam direk
199
Eyleme yolda cinayet korkudur suç issini
Çün gereklüdür bu yolda kişiye salim yürek
Fehm idersen bu sözün sırrını kardaşım eğer
Bil ki olursın kamu esrara vâkıf giderek
Irma Kuddûsî izinden gözini Peygamberin
Dir isen kim Hazret-i Hakka selâmetle irek
347
Olmadı bu gönlüm bende (ki) bana muvafık
Dostum sana olmak dilerem 'âşık-ı sâdık
Lutf eyle bana 'ışkını vir gönlümi cezb it
Terk eyleyüb ağyarı olayım sana 'âşık
'Abidlere vir mülk-i cinânı sen de bana
Kıl fazlın ile ben kulunı vaslına lâyık
Tâ rûz-ı ezelden berü müştâk-ı cemâl(im)
Sâdıklığıma gözlerimin yaşları tanık
Kuddûsîyi hayretde kodı şevk-ı visalin
Şol rütbe ki nice hayranları fâ'ik
348
Rahîmâ bize rahm u lutf u rıfk it 'âciz oldık
Kazandık destimiz ile belâyı satun aldık
Zalûmız çünki zulmi eyledik biz nefsimize
Cehûlız hem cehaletle günâhı çokça kıldık
Kamumız mücrimiz bî-had-durur bizim suçumız
Uyub nefsin hevâsına günâh bahrine taldık
Gafûrsın hem Ra'ûfsın cümlemizi mağfiret it
Aradık bir penâh ancak senin kapunı buldık
Cihan başımıza tar oldı bugün sen bilürsin
Bu Kuddûsî fakîr dir girye vü hüzn ile toldık
349
Sanur mısın behey kardaş olısar böyle insanlık
Hakîkatde senin heb işlediğin çünki hayvanlık
Bu 'asrın halkı âdât u 'ibâdât i'tikâdıyla
İderler sûret-i Hakda biri birine şeytanlık
Direrler hırs-ıla dînân put idüb taparlar hem
Bu fi'li zu'm iderler eyledik dünyâda merdânlık
Fakîri eyleyüb tahkîr iderler zengine tevkîr
200
Anı fehm eylemezler kim fakîrlik ehl-i Yezdânlık
Değiş Kuddûsîyâ heb varını sen 'ışka ol miskin
Ki dünyâda olan miskîn sürer 'ukbâda sultanlık
350
Ne hâsıl zühd ü takvadan yüri var 'âşık ol 'âşık
Koyub zühhâdı 'uşşâka olub yâr 'âşık ol 'âşık
Riyâ şirk-i nihândır kurtılamaz 'âbidân andan
Olayım dir isen hâs bende zinhar 'âşık ol 'âşık
Eğer yâr ise maksûdın bu 'ışkı it sana rehber
Ki buldı 'ışk-ıla anı bulanlar 'âşık ol 'âşık
Kimi dünyâyı sevdi kimisi cennâtı bu halkın
Sen it Allâhı ağyar üzre îsâr 'âşık ol 'âşık
Erenler zümresine girmeye sa'y eyle Kuddûsî
Sivâdan geç idüb dost-ıla bâzâr 'âşık ol 'âşık
351
Hudâdır cümle mahlûkâtı halik
Dahi ol cins-i hayvanâta râzık
Bu mülkün mâliki hem oldur ancak
Ana kulluk iderler heb halâ'ik
Münezzehdir şerîkden misli yok hîç
Ahad oldığını bilmez münafık
Yaratmış Ademi hâk-i zeminden
Kamu halk üzre kılmış anı fâ'ik
Buyurmış hem habîbim-çün yaratdım
Be-küllî halkı ol kavlinde sâdık
Anı kendim içün dahi yaratdım
Buyurmış sözi fi'line muvafık
Cemî'-i enbiyânın eşrefidür
Anı medh eyleyelim çünki lâyık
Hakîkat 'ilmini Hak ana virmiş
Cihanda yok anın gibi muhakkik
İder medhin bu Kuddûsî Hudânın
Sabî iken ana olmış çü 'âşık
352
Ey birader biz cihâna cem'-i mâla gelmedik
Mâsivânıfi fitnesine iştigâle gelmedik
201
Çünki halk itdi Hudâ bizi hemân kulluk içün
Bendelikdir kârımız şirk ü dalâle gelmedik
Müdde'îlerle bizim yokdur cidal ü bahsimiz
Ma'rifet tullâbiyüz bahs ü cidale gelmedik
Zikr-i Hakdır şuglımız 'âşıklarız zâkirleriz
Kavlimiz tevhîddir ancak gayrı kale gelmedik
'Âşık-ı Hakka vebal imiş sivâya iltifat
Kesb-i hâl maksûdımız kesb-i vebale gelmedik
Gelmişüz tahsîl-i 'ışk u vecd-i 'irfan itmeye
Dâr-ı rihlet cîfesini ictilâle gelmedik
Sîm ü zer cem' eyleyenler Hakdan ayrı düşdiler
Bil ki Kuddûsî ki biz bu bed hısâle gelmedik
353
Bu zemânda sâlike 'uzletden evlâ yok tarîk
Çün bulunmaz oldı yola gitmeye sâdık refîk
Kalmadı zâ(hir)de hergiz mürşid-i kâmil dahi
Bağrı yanmış tâlib-i Hak bir mürîd bula hakîk
Ekseri nâsın iderler zikri halk celbi içün
Bin kişide bir kişi yokdur olan vasla halîk
Kimi dünyâ talibidir kelb gibi eyler taleb
Kimi cennet arzular olub hakîkatde hamîk
İste Kuddûsî Hudâdan vechine itmek nazar
Tâ ebed 'ışk bahrine talub hemîn olmak garîk
354
Sivâ deryasına zinhar girüben talma ey sâlik
Yedine cemreyi cevher sanuban alma ey sâlik
Tarîk-ı Hakdan ayrılub hevâ yollarına gitme
Erenler kâr-bânından girüye kalma ey sâlik
Görinür dürlü zînetle gözine gerçi bu dünyâ
Güler ise sana ol hîç ana sen gülme ey sâlik
Libâsın fâhirin giyme soyar bir gün alur âhir
Anın mekrine aldanub sakın râm olma ey sâlik
Ganîlerle mecal is olma kaç ebnâ-yı dünyâdan
Ki anlar gibi cîfe ârzûsına düşme ey sâlik
Dilersen semt-i maksûda eğer vuslat selâmetle
Gönül fülkini girdâb-ı sivâya salma ey sâlik
202
Bu cism ü canını 'ışk odına yak eylegil safî
Ki dost dîvânına yarın safâsız gelme ey sâlik
Gıda it rûhına zikr-i Hudâyı her nefes her dem
Şu kez müstağrak ol kim subh u şâmı bilme ey sâlik
Gözünden kanlı yaş dök virme nefse hâb-ı rahat (kim)
Murada ireyim dirsen bükâ it gülme ey sâlik
Sana seyr-i sülûkün tarzını öğretdi Kuddûsî
Varub zühd ü riyazetle sararub solma ey sâlik
355
Hudânın gerçi kullara 'atâyâsı katî çok
Velâkin 'ışka benzer bu cihanda nesne hîç yok
İder kürsîde vâ'iz oturub halka nasihat
Anı gûyâ sanursıfi kim yâ Sıddîkdur yâ Fârûk
İçinde zerre yok ihlâs işi dâ'im riyadır
Anın cevher deyü satdıklarıdır cümle boncuk
Bana pend eyleyüb dir ki bu 'ışkdan fârig ol gel
Beni bezm-i elestde 'ışk-ıla Hak itdi merzûk
İder her lahza Kuddûsî bu 'ışk-ıla terakki
Hudâdan kork bana sen söyleme var eksik artık
356
Gürûh-ı sâlikâna râh-nümâ 'ışk
Ki komaz kalblerinde mâsivâ 'ışk
Anın kadrin bilür sâdık erenler
Mürâ'î zahide virmez safâ 'ışk
Giderler sıdk-ıla Hak râhına çün
Sivâ ehlin kılar ehl-i Hudâ 'ışk
Virir yoldaşına gayret şecâ'at
İder tullâb-ı Mevlâya ve"fâ 'ışk
Yatur pîr haste Kuddûsî firâşda
Olur her derdine anın deva 'ışk
357
Nideyim kalmadı sabrım çünki nâgâh geldi 'ışk
Bilmez oldum hâb u ârâm rahatımı aldı 'ışk
Çille-yi 'ışk sa'b imiş âsân sanub itdim heves
Eyledi medhûş u hayran kârımı gam kıldı 'ışk
Çıkmaz asla hatırımdan fikr-i hiisn-i rûy-ı yâr
Çünki derya gibi gönlüm kişverine toldı 'ışk
203
'Arz-ı hâl itsem varub dildâre disem el-emân
Tîr-i müjgânın atuban bağrımı çün deldi 'ışk
Zühd ü takva didiğim cümle riyâ imiş meğer
'İlm ü a'mâl 'âr ü nâmûsı yabana saldı 'ışk
Eyle Kuddûsî garîbin vasl-ıla gönlüni şâd
Eyleyüb tebşîr beni ey dost yüzime güldi 'ışk
358
Hakdan yana gider iken yoldan beni sapdırdı 'ışk
Ki dil-rübâ dilberlere bu gönlümi kapdırdı 'ışk
'İlm ü 'amel zühd ü vera'dan hîç eser komayuban
Yağmacı Tatarlara cümle varımı kapdırdı 'ışk
'Anka tabî'atlü hümâ sîretlü bir serkeş iken
Şimdi saçı leylâların eşiklerin öpdirdi 'ışk
'Uşşâka dahi ider idim yokdur deyü ârâmları
Gemsiz harûn atlar gibi turmayuban kopdurdı 'ışk
'Ucb u riyâ ile harâb olmuş idi gönlüm evi
Vîrânları ma'mûr iden üstada hoş yapdırdı 'ışk
Kuddûsîyâ bu 'ışkı sen zann itme kim beyhudedir
Çün bildirüb ma'bûdını ana seni tapdurdı 'ışk
359
Çünki bugün itdi cülus dil tahtına sultân-ı 'ışk
Dağıldı hem 'âşıklara turrâlanub fermân-ı 'ışk
Dellâl-ı sûk 'ışkı nida idüb bülend âvâz-ıla
Didi ki gelsün 'âşıkân kuruldı pes dîvân-ı 'ışk
Bindi gemiye keştibân 'azm eyledi dost iline
Münkirleri gark itdi heb komadı hîç tûfân-ı 'ışk
Uğradığı yeri bu 'ışk yakub yıkub eyler harâb
Ta'mîr ider sonunda hoş ma'mûr olur vîrân-ı 'ışk
Bu 'ışka olan mübtelâ eyler telezzüz şöyle kim
Sormaz 'ilâç hîç derdine bilür ki derd dermân-ı 'ışk
Bir kez içen 'ışk şarâbın mest-i müdâm medhûş olur
Ayılmaz asla tâ ebed sekrân olur mestân-ı 'ışk
Zâhid bu 'ışkın sırrına irmek muhaldir zühd ile
Bu râza mahrem olamaz bîgânedir nâdân-ı 'ışk
Mecnûn ider 'akıllan alur karâr u sabrını
Başına tar olur cihan ağlar gezer hayrân-ı 'ışk
204
Tîz vâsıl eyler 'âşıkı ma'şûka 'ışk mürşid olur
Anınla bulur vuslatı Yezdâna heb merdân-ı 'ışk
Lutf eyleyüben sâkîyâ Kuddûsîye sun cür'ayı
Vecde gelüb cûş eylesün içinde şol 'ummân-ı 'ışk
360
Ukbâda olur şâdmân olan bugün giryân-ı 'ışk
Virmez gönül ağyarına Hakkı bilen hayrân-ı 'ışk
Yokluk ile takrîb ider şol pâdişâha bendesi
Ma'şûka virir varını hem canını merdân-ı 'ışk
Dâr-ı fenanın 'akıbet vîrân olur âbâdı heb
İtme sivâya iltifat olgıl hemîn sekrân-ı 'ışk
Zikre çalış leyi ü nehâr disün münafıklar delü
Tolsun gönül iklîmine aksun hemân (Ceyhân-ı 'ışk)
Yandır bu 'ışkiiî nârına cân u teni Kuddûsîyâ
Yanmaz cahîmin odına görmez 'azâb biryân-ı 'ışk
361
Ey tâlib-i 'ışk-ı 'azîz gel gir açık bâzâr-ı 'ışk
Gündüz gice dimez ider alış veriş tüccâr-ı 'ışk
Andan cüda olma sakın mal u metâ'ım yok deyü
Bây u gedâyı seçmeyüb bâzâr yapar simsâr-ı 'ışk
Zann itme ki anda alınur satılur altun kumaş
Cân satılur yâr alınur kâr-ı cesîmdir kâr-ı 'ışk
Ana giren müflis olur kalmaz elinde mülk ü mâl
Çünki gelür yağma ider heb varını âsâr-ı 'ışk
'Arif olan levm eylemez Kuddûsî-yi bî-çâreyi
Dir bu kişi ma'zûr-durur yakmış anı gülzâr-ı 'ışk
362
Nice sultânları 'uryân itdi 'ışk
Hem nice 'üryanları hân itdi 'ışk
Dahi nice kâfiri müslim kılub
Hak yolın anlara âsân itdi 'ışk
Her kimin dil şehrine girdi ise
Yıkuban ol şehri vîrân itdi 'ışk
Gösterüb Leylâyı Mecnûn gözine
İşini âh-ıla efgân itdi 'ışk
'Işk-durur Ferhâda tağı deldiren
205
Vâmıkı hem mest ü hayran itdi 'ışk
Hem Zelîhâyı kılub zâr u zebûn
Kırk sene bed-nâm ü giryân itdi 'ışk
'Ar ü nâmûs koymayub Kuddûsîde
Bir edebsiz pîr ü sekrân itdi 'ışk
363
Nice yüz bin 'âkil u dânâyı Mecnûn itdi 'ışk
Nice zühhâdın bozub zühdini meftun itdi 'ışk
Her kime uğradı ise itdi yağma varını
Nice nâsa va'z iden kurrâya efsun itdi 'ışk
Nice eyvanı yıkub indirdi nice şahları
Hem nice kadri bülendin kadrini dûn itdi 'ışk
Nice erbâb-ı hayanın perdesini çâk idüb
Bî-edeb bed-nâm u rüsvây bağrını hûn itdi 'ışk
Rûz u şeb yârân ile zevk u safâ demler süren
Kişilerin kalbini vîrân u mahzun itdi 'ışk
Çok yiyüb içüb gülüb handan olan bî-gamların
Girye ile çeşminifi yaşını Ceyhun itdi 'ışk
Nice kuttâ'-ı tarîki hem nice uğruları
Sâhib-i sıdk u vefâ halk içre me'mûn itdi 'ışk
Hem nice ahmak bî-'akl u bîgâne nadanları
Bir nazarda halkı irşâd ile me'zûn itdi 'ışk
Nice gafil nice câhil nice tab'ı camidin
İçine sel gibi akub nehr-i Seyhûn itdi 'ışk
Nice ümmî söylemek bilmez sığır çobanının
Dilini bülbül sözüni dürr-i meknûn itdi 'ışk
Nice münkir nice mubgız nice dîn düşmanının
Hâlini hoş kârını kâr-ı hümâyûn itdi 'ışk
Pes bu Kuddûsî fakîri hicr-ile mahzun iken
Râh-ı vaslı bildirüb handan u memnun itdi 'ışk
364
Vücûd iklîmine basdı kadem 'ışk
Gönül mülkinde hem dikdi 'alem 'ışk
Geçürdi mâsivâdan bizi âhir
Serây-ı dilde şâh-ı muhterem 'ışk
'Ulüvv-i kadrini sûfî ne bilsün
206
Ki zann eyler ider îrâs-ı gamm 'ışk
Sakın 'uşşâkı techîl itme zîrâ
İder anlara ta'lîm-i hikem 'ışk
Bu Kuddûsî Hudâya hamd idüb çün
Ki irşâd eyler anı dem-be-dem 'ışk
365
Beni dânâ iken Mecnûn iden 'ışk
Gözimin yaşını Ceyhun iden 'ışk
Salâh u zühd ü takvama bakub nâs
Pesend eyler iken azgun iden 'ışk
Cihan halkında yok zilletde mislim
Bu hâle râzî vü memnun iden 'ışk
Sürerken 'işret ü demler safâlar
Virüb gam inledüb mahzun iden 'ışk
Derûnum derdine derman ararken
Dem-â-dem derdimi efzûn iden 'ışk
Görinüb Kayşa Leylânın yüzinden
Saluban tağlara meftun iden 'ışk
Bugün bî-çâre Kuddûsî fakîri
'Azîz iken zelîl ü dûn iden 'ışk
366
Sivâdan kalbleri tathîr ider 'ışk
Kararmış dilleri tenvîr ider 'ışk
Kılar vîrân kimin gönline girer
Hakîkatde güzel ta'mîr ider 'ışk
Duhûl itdiği kalb olur mücellâ
Şehen-şâha münâsib yir ider 'ışk
Dahi şirk ehlini eyler muvahhid
Ki ma'bûdı gönülde bir ider 'ışk
Tolar 'ışk zikr-ile kalbe çü derya
Kalîl ise dahi teksîr ider 'ışk
Zikirler efdali tevhîd imiş bil
Anı vird ideni tezkîr ider 'ışk
Devam it zikre Kuddûsî sözin tut
Güç işin zâkirin teysîr ider 'ışk
367
207
Olur 'uşşâk-ı Yezdâne peder 'ışk
Ki anları çoban olur güder 'ışk
Delîl olur sülük erbabına hem
Takub zencîrini Hakka yeder 'ışk
Yimez iki cihanda gussa 'âşık
Komaz gönlünde zîrâ hîç keder 'ışk
'Azîz olur bu 'ışka hemdem olan
Ki yoldaşını itmez der-be-der 'ışk
Bu 'ışkı iste Kuddûsî Hudâdan
Kahır yüzünden ihsanlar ider 'ışk
368
Benim dostum bana eyler neler 'ışk
Cemâlin şem'ine yanmak diler 'ışk
Ne bir lahza virir rahat cihanda
Ne rahm idüb yüzime bir güler 'ışk
Ne tebşîr-i visal eyler bana ol
Ne mahzun gönlümi mesrur kılar 'ışk
Karâr u sabrımı komadı hergiz
Atub ebruların bağrım deler 'ışk
Uruban yüreğime tîg-ı kahrı
Emân virmez dilik dilik diler 'ışk
Sivâ kirini Kuddûsî gönülde
Ne denlü var ise koymaz siler 'ışk
369
Göfiül emrâzına dünyâda bir 'âcil şifâdır 'ışk
Usanmaz mübtelâsı çün ki bir şîrîn belâdır 'ışk
Sivâ fikrini koymaz şol gönülde kim olur dâhil
Zamâ'ir kişverinden kâli'-i kûh-ı sivâdır 'ışk
Geçürdi nice 'ubbâdı riyâ vü süm'a mekrinden
İder azmışları irşâd tarîk-ı pîşvâdır 'ışk
Küdûret kalmaz aslâ dil serâyından ider tathîr
Açar pâsını komaz hîç tonuk kalbe cilâdır 'ışk
Beher dem hamd ü şükr eyle hemân Yezdâna Kuddûsî
Saña fazlıyla ihsân itdi her derde devâdır 'ışk
370
Eser 'âşık başında rûz u şeb bir özge rîhdir 'ışk
Sanur zâhid riyâ makbûl u müstahsen kabîhdir 'ışk
208
Hudâ merdânı 'indinde bülenddir kadri bu 'ışkın
Hemân tahsîle sa'y it ey 'azîzim çün melîhdir 'ışk
Riyâ bil gizlü şirk imiş mürâ'îde hulûs olmaz
Mu'arrâ hem müberrâ cümle 'illetden sahîhdir 'ışk
Olur hâsıl bu 'ışk zikr-ile çalış rûz u şeb aña
Hemîn sen 'âşık ol 'âşık ki sâfî hem sarîhdir 'ışk
Gürûh-ı ehl-i 'ışk hîç mâsivâya iltifât itmez
Seni irşâd ider Kuddûsîyâ şeyh-i fasîhdir 'ışk
371
Nice şâhın gönlüne geldi bu 'ışk
Varını yağmalayub aldı bu 'ışk
Nice 'ilmü 'âru nâmûs ehlinin
Şîşe-i 'arın yire çaldı bu 'ışk
Nice 'iffet sâhibi 'âbidleri
Kûşe-i meyhânede buldı bu 'ışk
Nice takvâ ehli perhîz-kârlara
Rehber-i râh-ı hevâ oldı bu 'ışk
Kaysı meftûn eyledi Leylâ ile
Ulu tağlar başına saldı bu 'ışk
Şeyh-i San'ânı dîninden çıkarub
Soñra goñlin andub sildi bu 'ışk
Bülbüli hayrân u giryân eyledi
Nitekim gül yüzine güldi bu 'ışk
Soydı Edhem-zâdeyi 'uryân kodı
Şâh iken miskîn ü ac kıldı bu 'ışk
Gösterüb Şîrîn(i) Ferhâd gözine
Aradan varlık tağın deldi bu 'ışk
Virdi sevdâ bu garîb Kuddûsîye
Şol zamân kim gönline toldı bu 'ışk
372
Çünki deryâ-veş gönül iklimine toldı bu 'ışk
Komadı aslâ karâr u sabrını aldı bu 'ışk
Virdi hayret şol kadar kim subh u şâmı bilmezem
'Aklımı yağmaladı pes bî-haber geldi bu 'ışk
Zülf-i yâr-ile beni muhkem tutuban bağladı
Şîşe-i nâmûsımı âhir yire çaldı bu 'ışk
209
Zâhidâ levm itme ebsem ol ki ma'zûr olmışam
Bulmadım çün 'ışkı ben ammâ beni buldı bu 'ışk
Sevdiğim yâri değildir ihtiyârî nideyim
Dürlü dürlü cilvelerle 'aklımı çaldı bu 'ışk
Mâsivâdan geldi nefret hâsılı şimdi baña
Cümleden derd-i nigârı mu'teber kıldı bu 'ışk
Kablamışdı levha-i kalbimi evsâh-ı sivâ
Sünkibârı feyz ile komadı heb sildi bu 'ışk
Rûz u şeb efgânımı sen tanlama sûfî benim
Hâlimi kıldı perîşân bağrımı deldi bu 'ışk
Virdi Kuddûsî bu 'ışkın yolına heb varını
Mâsivâdan geçdi gönünde hemân kaldı bu 'ışk
373
Sanma kim şimdi beni buldı bu 'ışk
Tâ ezelden hem-demim oldı bu 'ışk
İtmişem feryâd anam rahminde çok
Tıfl iken hayrân u mest kıldı bu 'ışk
Nice demler 'ilme sa'y itmiş idim
'İlm ü 'akl u zühdimi aldı bu 'ışk
Rûm u Şâmı gezdirüben bir zemân
Tağlara hem çöllere saldı bu 'ışk
Gönlümün şehrini vîrân eyledi
Yâğmacı Tâtârleyin geldi bu 'ışk
Mâsivâdan eyleyüb tenfîr hemîn
Kir ü pâsın kalblerin sildi bu 'ışk
Neylesün Kuddûsî-yi haste koca
İçine deryâ gibi toldı bu 'ışk
374
Çok zâhidi rüsvâ-yı cihân eyledi bu 'ışk
Çok gâfıli âgâh-ı zemân eyledi bu 'ışk
Çok pâdişâhın şevketini meskenet itdi
Çok bende-yi bî-'izzeti hân eyledi bu 'ışk
Çok 'âlimin 'ilmini alub eyledi câhil
Çok câhile her fenni 'ayân eyledi bu 'ışk
Çok fâciri bir nazar ile eyledi irşâd
Çok 'âbidin işini yaman eyledi bu 'ışk
210
Çok şâbları pîr eyleyüben bilini bükdi
Çok pirleri hem dahi civân eyledi bu 'ışk
Çok 'âkili hayretde koyub eyledi bî-hûş
Çok eblehi erbâb-ı beyân eyledi bu 'ışk
Çok vâsılı düşürdi dahi vâdî-yi hicre
Çok münkatı'ı dosta revân eyledi bu 'ışk
Çok mürtefi'in zîr-i zemîn eyledi kadrin
Çok sâfile eyvânı mekân eyledi bu 'ışk
Çok kimseleri tîr idüben atdı yabana
Çok kimseleri tîre nişân eyledi bu 'ışk
Çok kimseleri lâl idüben bağladı dilin
Çok kimseleri nutk-ı lisân eyledi bu 'ışk
Kuddûsîye virdi katı hayret katı dehşet
Çün kârını gam bağrını kan eyledi bu 'ışk
375
Her kimin dil şehrine girdi bu 'ışk
Mâsivâyı komayub sürdi bu 'ışk
'Aklını alub anı mest eyledi
'Âr u nâmûs şişesin kırdı bu 'ışk
Eyledi seyyâh dahi coşdıruban
Rûm u Şâm u Mısrı gezdirdi bu 'ışk
Kimini düşürdi bir sevdâya pes
Şâh iken tâcın yire urdı bu 'ışk
Kapularda sâ'il itdi 'âkıbet
Virmeyüb bir lokma sürdirdi bu 'ışk
Kimini Kuddûsî-yi nâçâr gibi
Nâs içinden çekdi ayırdı bu 'ışk
376
Sûretâ bir hoş heves eyleyecek kârdır bu 'ışk
Hâlbuki 'uşşâkı ihrâk idici nârdır bu 'ışk
Mübtelâsı istemez hergiz halâs yanar hemân
Bir göfiüller kapucı kuvvetli sehhârdır bu 'ışk
'Akıl ü dânâlan serhöş u ser-gerdân ider
Sâlik-i sâdıkları irşâda efsârdır bu 'ışk
İbn-i Edhem gibi nice pâdişâhların gelüb
Varını yağmaladı yağmacı Tâtârdır bu 'ışk
211
Deldirir tağları 'uşşâka açarlar dosta yol
İrdirir müştâk-ı yâre mûsil-i yârdır bu 'ışk
Hâb u râhat mı kalur uğradığı bî-çârede
Mekri çok emsâli yok dünyâda mekkârdır bu 'ışk
Her kimiñ kim 'ışk u sevdâ gelmedi hîç başına
Zann ider âsân tahammül bir hafîf bârdır bu 'ışk
Eyledi rüsvâ-yı 'âlem derd-mend Kuddûsîyi
Gadr ider virmez emân miskine gaddârdır bu 'ışk
377
Beni bir dilber-i bî-misle meftûn eylediñ ey 'ışk
Gözümün yaşını sel bağrımı hûn eylediñ ey 'ışk
Hümâ-veş göklere pervâz ider iken gönül mürgi
Düşürdün vâdî-yi ahzâna mahzun eylediñ ey 'ışk
Ne dünyâ hemmi var şimdi ne 'ukbâ kaydı goñlümde
Unutdurduñ baña şimdi ne efsûn eylediñ ey 'ışk
Derûnum derdine çâre bulayım dir iken el'ân
Düşürdün bir beter derde dîger-gûn eylediñ ey 'ışk
Komadiñ sabrı ârâmı gönülde uykuyı gözde
Bugün pes kârımı kâr-ı hümâyûn eylediñ ey 'ışk
Gice gündüz hemân ârzû-yı vasl-ı yâre meşgülam
Baña ihsân u lutfı hadden efzûn eylediñ ey 'ışk
Girüb dil şehrine bozduñ dagitdiñ zühd ü takvâyı
Belâ üzre belâyı bende kânûn eylediñ ey 'ışk
Bu Kuddûsî fakîri sûretâ hor u zelîl itdiñ
Hakîkatde emîr-i rub'-ı meskûn eylediñ ey 'ışk
378
Derdimi kime diyem kime idem 'arz-ı hâl
Niceyedek gam yiyem kalmadı sabra mecâl
Goñlüme 'ışk u hevâ girdi komadı sivâ
Cümleden oldum cüdâ ârzûlar oldum cemâl
Derd-i derûn bî-hisâb disem olur bir kitâb
Sâkit ol ağzım yap eyleme hîç kîl ü kâl
'Işk beni dûn eyledi zâr u zebûn eyledi
Bağrımı hûn eyledi soñra da virdi kemâl
Ol baña nâfi' 'ilâç itdim anı başa tâc
Hâsıl olub ibtihâc buldum aniñla visâl
212
Anı ideli enîs oldı baña yâr celîs
Evvel idim pes hasîs hissete irdi zevâl
Hem olalı aña yâr oldı işim âh ü zâr
İtdim anı ihtiyâr geldi dile hoş hısâl
'Işk-ıla Kuddûsîyâ hemdem olub bul safâ
Varım eyle fedâ emrine it imtisâl
379
Sizinle isteyelim biz Hudâdan 'ışk u vecd ü hâl
Çün 'ışkı olmayan zâhid olısardır mudili hem dâll
Düşirir kibr ü 'ucb u hakda ol miskini İblîs hem
İder dürlü hiyel ile o mağrûr ahmakı idlâl
'Amel ihlâs ile makbul olur 'indinde Mevlânın
Riyâ şirk-i hafidir pes olısar müfsid a'mâl
Olur müşrik mürâ'î itse de biñ yıl 'ibâdetler
Kulûb-ı 'âşıkânı 'ışk ider pâk hîç komaz ezbâl
Gelür 'ışk zikr-ile kalbe olalım biz aña meşgul
İder Kuddûsîyâ Mevlâ gürûh-ı 'âşıka îsâl
380
Ey Latîf ü Hayy u Kuddûs u 'Azîm ü zü'l-Celâl
Koyma göülümde 'alâ'ikdan eser lutf eyle al
Mâsivâdan anda hîç mikdâr-ı zerre kalmasun
Sen buyur gir ol serâya çıkma hergiz anda kal
İtmeyem hûr u kusûrına cinânıfi iltifât
Vechiñe dâ'im nazar itmek baña a'zam nevâl
Ehl-i dünyâ ehl-i 'ukbâ oldılar senden cüdâ
Kendiñe ehl eyle fazlmla beni görem cemâl
Tâkatim yok kulluğa çün pîr ü 'âciz bendeyim
Bilmeyüben haddimi hîç eylerem vuslat su'âl
Görmezem ben kendimi lâyık bu bâlâ devlete
Kâfire itseñ hidâyet bilürem bulur visâl
Eyle Kuddûsî kulum lâyık-ı vasl-ı likâ
İnfısâlden kurtarub vir rahmetiñle ittisâl
381
Ey Semî' ü Hayy u Kayyûm u Hakîm ü zü'l-Celâl
İder oldum nazm-ıla şimdi saña ben 'arz-ı hâl
'Aklım irmez hikmetin bilmem bu manzum sözlerin
213
Sen biliirsin ki değil maksûdım izhâr-ı kemâl
'Acizem çün 'âdet-i nâs üzre kullukdan hemân
Oldı işim pes mecâzib gibi manzum kîl ü kâl
Pîr-i fânî olmışam yok tâkâtim hîç kulluğa
'Işk u cezbe vir baña sen bende benlik koma al
Eyle Kuddûsî kulum lutf idüb mest-i müdâm
01 habíbiñ hürmetine ey Latîf ü bî-zevâl
382
Ey bu mahlûkâtı halk iden Melîk-i zü'l-Celâl
Mülk seniñ ancak saña mahlûk şerîk olmak muhâl
Olsa iki pâdişâh bir beldede olur harâb
Sen gibi bir pâdişâh yok ey Hudâ-yı Lâ-Yezâl
Kangı mahlükiñ seniñ mülkiñde ortağın olur
Cümleniñ Hal lâkı sensin Hayy u Bâkî bî-Zevâl
Didiren ben Teñriyem sensin biraz ahmaklara
Ruhların kabz eylediñ sen anlariñ hem bî-kıtâl
Birliğine heb delîl bu işlerin var hikmeti
İdemez bir kimse senden her ne kilarsañ su'âl
Çünki bir katre menîden eylediñ anları halk
Sen şehen-şâha nice ortak olabilür şegâl
Eyle Kuddûsî güneh-kâr bendeñi sen mağfiret
Rahmetiñden kânıt olmaz itse de çok ihtiyâl
383
Ey birâder 'ilme sa'y it gice gündüz bî-melâl
Bir gün olur ki virir maksûdını Hak zü'l-Celâl
Her kişi irse gerekdir menzile sa'yı kadar
Turmayub sa'y it ki olsun menziliñ a'le'l-e'âl
Bilmiş ol 'ilmi ki ancak feyz-i Rabbânî-durur
Gice gündüz ağlayub anı Hudâdan it su'âl
'İzzet-i dâreyni ehl-i 'ilme virir ol Kerîm
Zillet-i kevneyne bâ'isdir cehil itme cidâl
Meyyite benzer muhakkak câhil-i bî-ma'rifet
Diñleyüb cân u gönülden sözimi gûşine al
Hiç basiretle berâber mi olur a'mâ olan
'Alimin 'ilmi hüdâdır cáhiliñ cehli dalâl
'İlm ile eyler tekarrüb bil ki kul Mevlâsına
214
Olayım dirseñ mukarreb 'ilm-ile it iştigâl
Tâlib-i 'ilmin ferişteler ayağı altına
Didi Peygamber döşerler Teñriniñ emriyle bâl
Her neye sarf itse inşân himmet ile vüs'ını
Viriser matlûbını aniñ Hudâ-yı Lâ-yezâl
'İlm-i nâfi' iste Hakdan eyleme bî-nef e hırs
Çünki olur nice dânişmendlerin 'ilmi vebâl
Çok 'ilim var ki tevaggul eylemek olur harâm
İste Mevlânın rızâsın hemen olursun hısâl
Hem cemâ'atle namâzı kıl sakın terk eyleme
Destini tut beş vakitde eyle Hakka ibtihâl
Sâlihînin meslekine it sülük ayrılma hîç
Çün bu yoldan mâ'adâya gideniñ işi hayâl
Pendi Kuddûsî ider tullâb-ı 'ilme ki anı
Kim ki tutarsa virür Mevlâ aña fazl u kemâl
384
Ey Cevâd u bî-şebîh ü bî-nazîr ü bî-misâl
Vey Kerîm ü Hayy u Kayyûm u 'Azîm ü zü'l-Celâl
Kapuña geldim niyâzım bu-durur leyi ü nehâr
Ki baña gösterme lutf it iftirâk u infısâl
Gerçi yokdur zerrece bende liyâkat vaslına
Eylerem boynum eğüb sen pâdişâhımdan su'âl
Rahmetimden kesmeñiz ey kullarım didiñ ümîd
İtmezem kat'î recâ pes umaram kâm-ı visâl
Çün habîbinle tevessül itdi Kuddûsî saña
Kıl müyesser aña fazliñla temâşâ-yi cemâl
385
Eyledim dürlü du'âlarla kapuñda çok su'âl
İtmedin ihsân benim matlûbumı ey zü'l-Celâl
Nazm-ıla şimdi su'âle başladım leyi ü nehâr
Bilmez isem de 'arûz 'ilmin dahi şîrîn makâl
İstemem dünyâda mansıb sîm ü zer cem' eylemek
'Âşık-ı sâdıklara meyl-i sivâ vizr ü vebâl
Mübtelâ olub mecâzî 'ışka aldım çok nisâ
Toğdı çok evlâd irişdi zühd ü takvâma zevâl
Dir bu Kuddûsî kuluñ hıfz eyleyüb îmânımı
215
İt beni îsâl habíbiñ şehrine cânımı al
386
Çün Resûl dimiş sever medh itmeyi Hak zü'l-Celâl
İsterem meddahlığın yok ise de bende kemâl
Kendini medh ider ancak kendi ol Hallâk-ı halk
Men fakîr ü câhilem kârım hemân kîl ile kâl
Cümle mahlûkâtı kâf u nûn ile var eyledi
Vâhid ü bâkî şehen-şâhdır aña hîç yok zevâl
Bî-şerîk ü bî-nazîr ü bî-vezîr ü bî-zahîr
Kapusı hergiz kapanmaz ideriz fazlın su'âl
Heb cihân halkıyla anıfi eyleriz biz medhini
Kârımız tesbîh ü takdîse beher ân iştigâl
Cân kulağı işidüben hüsnini oldum delii
Ta'n ider zâhid baña zann eyleyub ehl-i dalâl
'Âşık-ı meddâhı olmışam o hûbın pes bugün
Eyledi zîrâ temevvüc bahr-i 'ışk misl-i cibâl
Nazm-ıla Kuddûsî-yi miskîn Hudâyı medh ider
Bu tarîk ile nasîb olmak umar aña visâl
387
Kıl tefekkür Hakkı bil halk-ı cihândan 'ibret al
Yedi kat yerden ü yedi kat semâdan 'ibret al
Ay u gün yıldızlara bak nice halk itmiş Hudâ
Yer yüzinde bî-hisâb mahlûk olandan 'ibret al
On sekiz biñ 'álemiñ Hallâkı oldığın düşün
Bâ-husûs Âdem Safiyy-i 'âlî-şândan 'ibret al
Yerde gökde 'arş u kürsîde olan emlâk dahi
Dâr-ı dünyâda bulunan ins ü cândan 'ibret al
Cümle mahlûk kâf ile nûn arasında geldiler
Kün hitâbıyla gelen kevn ü mekândan 'ibret al
Kibriyâsını eğer bilmekse maksûd Hâlikın
O kuyub nazmı te'emmül eyle andan 'ibret al
'Ârif-i üstâd-ı masnû'ât olayın dir iseñ
Cümle eşyâdır nişânı bak nişândan 'ibret al
Ma'rifet içün seni Kuddûsîyâ halk itdi
Hak Anı tahsîl eyle turma 'ârifândan 'ibret al
388
216
Ey Cevâd u Hayy u Kayyûm u Kerîm ü zü'l-Celâl
Eylerem sen pâdişâhımdan büyük nesne su'âl
Çünki hâcet eyledi mess vir benim matlûbımı
itme red gümrâh deyü pîr olmışam kılma nikâl
Bende kocayınca sultân eylemez hergiz 'itâb
Var ise dahi günâhı sad hezâr mislü'l-cibâl
Hem amñ kesmez gıdâsın dâ'imâ ihsân ider
Hizmete yitmez güci dimez virir dürlü nevâl
Dû cihânın ni'meti virmez safâ Kuddûsîye
Çün anın maksûdı sensin pes diler saña visal
389
Ey Celîl ü Rabb ü Cebbâr u Kerîm ü zü'l-Celâl
Kapuña geldim bugün itmek içün senden su'âl
Müstecâb olur imiş kapuñda zîrâ her du'â
Pes yaşım yetmiş sekiz cismim nahîf hem ak sakal
Sen 'Azîmü'ş-şân du'â idift deyü emr eylediñ
Kara yüzlü kul isem de emre itdim imtisâl
Kesmezem hergiz ümîdi rahmetiñden ey Rahîm
Cümle halkiñ zenbi katre rahmetiñ deryâ-misâl
İtme Kuddûsî günâh-kân kapuñdan red bugün
Müsta' iddir mevte çün yaklaşdı rûz-ı irtihâl
390
Her kimiñ kim yok hulûsı ol behâ'imden adal
Muhlis ol çek bu riyâ vü süm'adan sıdk-ıla el
Bil olur hâsıl hulûs 'ışk-ıla hem 'ışk zikr-ile
Eyle tevhîde devâm kim olasın 'ışka mahal
Cümle zikrin efdali tevhîd buyurmış çün Resul
Eylemiş telkîn 'Alîye anı sen bu râha gel
Kıl şerî'atle 'amel eyle tarîka hem sülük
Ol hakîkat 'ilmine nâ'il anınla it 'amel
İtdi Kuddûsî nasihat sana tutgıl ey ahî
Eyle tevhîd-i Hudâ çünki Ahaddür hem Ecel
391
'İbâdet içre bilmiş ol ki efdal
Namazdır kıl sen anı olma tenbel
Münâfıklardan eyle ictinâb çün
Ki anların mekânı derk-i esfel
217
Hulûs yok kılsalar da kalblerinde
Anın kadrin ne bilsün kavm-i echel
Riyâdır işleri heb ol gürûhın
Hudâ 'indinde cümle halkdan erzel
Huzûr-ı kalb-ile kılub namâzı
Sen ol Kuddûsîyâ bir 'abd-i ekmel
392
'Âşıkam bir yâre kim yok hîç anın gibi güzel
Ekrem ü a'lâ vü erham hem e'azdir hem ecell
Kendini zikr ideni zikr eyleyüb olur celîs
Çün sever 'uşşâkını ol pâdişâh-ı Lem Yezel
Bî-hisâb suçlarını dahi ider heb mağfiret
Eylemez hergiz zarar anlara 'isyân u dagel
İsmi Gaffâr u Halimdir dahi Settâr u Gafûr
Dahi Tevvâb u Rahîm ol bî-nazîr ü bî-mesel
Çocuğiken işidüben cân kulağı hüsnini
Gönlüme sevdâsı düşdi 'aklıma geldi halel
Eyledi merhum babam tevhidi telkîn ol zemân
Başladım leyi ü nehâr zikre çalışdım bî-mehel
Tîz vakitde toğdı kalb oğlı memem altında hem
Cânlu hayvân gibi oynar şevk-ıla idüb 'acel
Vâlideynim oldılar hayrân ü handân hamd idüb
Didiler pes oğlumız oldı bu esrâra mahal
Ol şehen-şâh virdi Kuddûsî kuluna 'ışkını
'Âşık u meczûbda kalmaz gıll ü gış gaflet kesel
393
Civânlıkda rezîl pîrlikde oldum şeyh-i erzel
Dahi gâfil idim ol demde oldum şimdi agfel
Dir idim yok-durur câhil benim gibi cihânda
Bugün itdim te'emmül bulmadım hîç benden echel
Mecâzî 'ışk beni tahrîk idüb dâ'im gezerdim
Gelüb bir hûb dahi takdı bu dem gönlime çengel
Boyandım dürlü dürlü renge bozdı cümlesin 'ışk
Ki oldı levn-i 'ışka cümle elvânım mübeddel
Heves eyler boyanmağa bu renge gerçi zâhid
Velâkin 'âr ü nâmûsı komaz elden o tenbel
218
Riyâ vü kibr ü 'ucb-ıla tutulmış ammâ goñül
İder da'vâ-yı kutbiyyet gözi kör zihni muhtel
Benimle oynayub satranç bu 'ışk varımı aldı
Didi saña yiter 'âşık iseñ zülf-i müselsel
Şu kez mest olmışam 'ışkın meyinden kim görinür
Gözime her neye baksam hemân çeşm-i mükemmel
Ozan itdi beni 'ışk şöyledir mağdur tutuñ çün
Ki bilmem muhtasar mıdır sözüm yâhûd mutavvel
Sakın ta'n itme ey vâ'iz bu Kuddûsî fakîre
Ki dir mahbûbı terk it mâsivâmı heb baña gel
394
Ey nefis şimden girü ağyân terk it yâre gel
Yetiştir itdiklerin tuğyân u 'isyân u dagal
Sû-yı akrâna uyub siydin Hudânın emrini
Kılmadın bu ana dek aslâ rızâ sicne 'amel
Seçmedin hergiz helâl-ile harâmın beynini
Cîfe-i dünyâyı bel' itdin hemân misl-i zagel
Sûretâ mü'minsin ammâ gizli şirk içinde var
Çün hakîkatde mürâ'îdir behâ'imden 'adel
Yolcısın yok zâd-ı râhın yükün ise pek sakîl
San'atın ta'mîr-i dünyâ hedm-i dîn tül-i emel
Bakmadın 'ibret göziyle Hâlikın masnû'ına
Kablamış endâmını heb gaflet ü sehv ü kesel
Hem lisânınla Hudânın zikrin iksâr itmedin
Söyledin gaybet yalan çok i'tirâz-ile cedel
Hak kelâmı hîç kulağınla işidüb tutmadın
Hey'etin insândır ammâ işlerin cümle dagel
Hayr işe yapışmadın destinle çok şerr işledin
Bilmezem ki kurtulur mı nâr-ı dûzahdan bu el
Ayağınla gitmedin bir hatvecik Hak yolına
Köhnelendi şimdi a'zâ dahi yaklaşdı ecel
Kalbin ile itmedin bir dem tefekkür sıdk-ıla
Ki neler halk eylemişdir Kird-gâr u Lem-Yezel
Kendini sen zann idersin cümleye sâlim kavî
İç ü taşın toptolu emrâz u eskâm u 'ilel
219
Hâsılı budur kelâmın bilmiş ol itme gurur
Cümle a'mâlinde vardır bî-şümâr 'ayb u halel
Mâsivâsından geçüb Allaha gel Kuddûsîyâ
Külli şey'hâlikdir illâ vechü Mevlâne'l-ecel
395
Sâlikâ ağyârı gönülden çıkar dildâre gel
Vuslat-ı cânân içün cân satılan bâzâra gel
Varma zâhid yanına magbûn ider sonra seni
Rûz u şeb kânûn-ı 'ışk içre yanan nâçâra gel
Nehr-i asgardan cevâhir çıkmaz ey ebleh yüri
Dürr-i meknûn ister isen sâhil-i ebhâre gel
Turmayub yâd eyle yârin ismini leyi ü nehâr
Ma'rifet kesb itmeğe sa'y eyle hey âvâre gel
Cân u dilden tâlib isen dost visâlini eğer
Cismini yandır bu 'ışkın odına bir pâre gel
Tevbe eyle 'âşıkâna itdiğin küstâhlığa
Ehl-i Hakka buğz u inkârı koyub ikrâra gel
Çok uyuma gicelerde kıl temellük Hâlika
Bitmek istersen işin hoş cilve-i eshâra gel
Cân u dilden 'âşık oldınsa behey bülbül güle
Âşiyânın terkini ur şevk-ıla gülzâra gel
Zühd ü takvâ perdesini çâk idüben sıdk-ıla
'Işkı rehber it hemîn bul firkate bir çâre gel
'Âr u nâmûs şişesini kırmayan 'âşık m'olur
'Âşık olmak diler isen 'âşık-ı bî-'âra gel
Mâsivâdan fârig olub yâri bul Kuddûsîyâ
Arayan Mevlâsını bulur dimişler ara gel
396
İster isen olmak velî Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Cümle sivâdan çek eli Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Aldanma(gıl) sen câhına gir sıdk-ıla dost râhına
Ol bende mülkin şâhına Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Çün perdedir iki cihân 'uşşâk-ı Hakka bî-gümân
Çâk eyle sen anı hemân Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
İt rûz u şeb zikre devâm ki olasın mest-i müdâm
Mezkûre ir ol şâd-kâm Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
220
Kalbe tolar 'ışk zikr-ile 'âşık olub seyr it yola
Bakınma hîç sağ u sola Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Aç gözini nakkâşı gör nakşına bakub olma kör
Ol ibni Edhem-veş gayûr Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Mevlâsını kıldı taleb terk eyledi varını heb
İt sen de ağyârdan hereb Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
Kuddûsîyâ itme mehel tevhîde çalış bî-kesel
Tut pendi çek gayriden el Kuddûsa gel Kuddûsa (gel)
397
Gözlerinden sûfîyâ cennet içün kan dökme gel
Nâr-ı dûzah korkusından dahi bârân dökme gel
Cümlenin Hallâkının 'ışkı odına yan hemîn
Nefs-i ejderhâ femine katre niyân dökme gel
Çün riyâ şirk-i hafidir müşrik olma ey 'azîz
Taht-ı sultâna sakınub zibl ü katrân dökme gel
İtme Hak zâkirlerine buğz u inkâr u cefâ
Sû-yı tedbîr ile hınzîr önine nân dökme gel
Zikre çalış tut bu Kuddûsî fakirin sözini
Harmen-i 'ömri yabana böyle her ân tökme gel
398
Ey Hudâ çokdur bizim müşkil işimiz eyle hal
Artdı ekdâr virdi zikr ü fikrimize pes halel
Cümle mü'min kulların tefrîc idersin giryesin
Çünki erham dahi ekrem hem e'azsin hem eceli
Zenbimiz çok rahmetin deryâ senin pâyânı yok
Mağfiret eyle bizi ey pâdişâh-ı Lem-yezel
Gice gündüz cân u dilden isteriz senden necât
Vir selâmet her ne var ise elem gussa galel
Dir ki Kuddûsî umarız dâ'imen eltâfını
Eyleriz tevhîd seni yok ise de 'ilm ü 'amel
399
Zâhidâ sen itme tahkîr 'âşıkı insâfa gel
Yok deyü hîç anda mâl u 'izzet ü 'ilm ü 'amel
İstemez iki cihanın 'izzetin Hak 'âşıkı
Yokluğ-ıla bulınur vasl-ı Hudâ-yı Lem-Yezel
Aslımız bir nutfedir âhir türâb olsak gerek
Bu kıyâmet bozılur hem dinle söz itme cedel
221
Virdi Yezdân bize cism ü rûh u 'akıl kuvveti
Çok da gitmez mahv olur cümlesi geldikde ecel
Destimizde var mı hüccet ki nolısar hâlimiz
Ağlayalım bizde vardır bî-hisâb cürm ü zelel
Varamaz bu sûret-ile mahşere her âdemî
Sâhibine virir ol günde günâhları sakîl
'Ucb-ıla sürüldi iblîs oldı mel'ûn u recîm
Benlik ile geldi âhir 'izz ü câhına halel
Kemlik idenlere eylik bil velîler hulkıdır
Eylik it sen aña kim eyler saña cevr-i hiyel
Saña Kuddûsî bu pendi dahi nefsine ider
Tut anı gücenme lutf it kalmasun dilde melel
400
Visâl-i yâre irmek isteyen 'âşık berü gel
Bu şi'rime nazar it gözini aç olma ahvel
Gönül virme şu dünyâ zînetine bakma aslâ
Dahi cennet içün çalışma zinhâr olma tenbel
Mukayyedlikden ol âzâde 'ışkın himmetiyle
Teveccüh eyle Allaha sivâsından yuyub el
Firâr it 'ışkı olmayan kişiden itme ülfet
Cihân halkında yok bir kimse hîç bî-'ışkdan agfel
'Amelsiz 'ilm ü ihlâssız 'amel makbul değildir
Anın çün záhidiñ goñli müşevveş zihni muhtal
Beher dem her nefes zikre devâm it olma gâfıl
İder Allah ne deñlü var ise müşkil işin hail
Bu Kuddûsî gibi sen de tegâfül itme kardaş
Külüñg-i 'ışk-ıla gayret idüb varlık tağın del
401
Ey cümle halkm müşkilâtın eyleyen lutfıyla hal
Hail it benim müşkillerim ben olmışam pîr ü ezel
Rahme sezâ oldum bugün her kim ki görse rahm ider
Sen ráhimíniñ erhamisin hem e'azsin hem ecel
Sabr idemem hergiz belâya tâkatim yok 'âcizem
Etfâl gibi senden iderem dâ'imen ni'met emel
Yok iktidârım kesbe hîç kârım hemân şeklen sana
Çün isterem senden beher ân cüz'-i su mislüh besel
222
Dürlü ni'metle besledin yetmiş tokuz yıl hoş beni
Pes eyledin ihsân u in'âm sükker ü lahm u 'asel
Fazlınla ihsân eyledin hem rızkımı baykuşleyin
Bu cîfe-i murdâr içün gezdirmedin sehl ü cebel
Şimdi tezâyüd itdi ekdârım sana ma'lûm-durur
Cismim za'îf kalbim hazîn yaklaşdı hâlbuki ecel
Eşrât-ı sâ'at oldı peydâ fitneler uyandılar îkâz
İderler fitne-i kavm-i şerâr ehl-i dagal
Kuddûsîyi hıfz it Hafîzâ dû cihânda kürbeden
Kılma anı giryân u gam-nâk ü perîşân mübtezel
402
'Işk güzel 'âşık güzel ü yâr güzel
Gül güzel bülbül güzel gülzâr güzel
Tevbe olsun ki (bu) halkı yirmeyem
Halk güzel Hâlik güzel her var güzel
Bulmadım bir nesne kim ola 'abes
Çâr 'anâsır yil su hâk ü nâr güzel
Yedi gökler dahi anlarda olan
Levh Kalem ay gün cünûd-ı yâr güzel
'Arş u Kürsî Beyt-i Ma'mûr u melek
Pes dahi anlardaki envâr güzel
Yedi kat yer dahi anlarda olan
Cümle eşyâya virilmiş kâr güzel
Yok-durur 'âlemde bir beyhude şey
Taş ağaç sâ'ir cemâd cân-dâr güzel
On sekiz bin dürlü 'âlem halkı heb
Kulluk iderler kamu her bâr güzel
Kelb ü hınzîr ü yılan 'akreb dahi
Sâ'irinin var nice esrâr güzel
Var yaratmakda 'azâbı dûzahı
Nice nice hikmet-i Cebbâr güzel
Kâfiri şeytânı halk itmekde hem
Var mesâlih ideriz ikrâr güzel
İ'tirâz itme sakın Kuddûsîyâ
Hak güzel halkı güzel âsâr güzel
223
403
Mehdî zuhuri bil yakîn dünyâ evin çok yapmagıl
Açmış Resûl Mevlâ yolın sen toğrı yoldan sapmagıl
Dimiş günâhlarm başı dünyâyı sevmek ey kişi
Güç eyleme kolay işi sîm ü zere hîç tapmagıl
Ahir zamân halkına sen uyma birâder misl-i zen
Oda yanar dünyâ seven uçmak yolından sapmagıl
Dirme anı hırs-ıla hem rızkı virir Hak lâ-cerem
Eyle tevekkül çekme gam il rızkını sen kapmagıl
Kuddûsîyâ zikre çalış gaflet ile bitmez bir iş
Merdân gürûhına karış gâfiller ile kopmagıl
404
Ey dost baña sen 'ışkı fazliñla 'atâ kıl
Bu goñlümüñ ikbâlini her demde saña kıl
Çün her kimi sevdiñse aña 'ışkını virdiñ
Lâyık değil isem dahi lutf eyle sezâ kıl
Yaz adımı hem defter-i 'uşşâkın içinde
Cezb eyle saña goñlümi pür zevk-ı safâ kıl
Bed-nâm u zelîl itdi beni 'ışk-ı mecâzî
Derdim katı çok merhamet it aña devâ kıl
Kuddûsîyi ehl eyle saña ey kerem ıssı
Zühhâdı sivâ ehli anı ehl-i Hudâ kıl
405
Hudâvendâ beni fazlınla merdân zümresinden kıl
Seni 'ârif olan ashâb-ı 'irfân zümresinden kıl
İçir 'ışk-ı hakîkî hamrını mest-i müdâm olam
Gice gündüz seniñ şevkinle mestân zümresinden kıl
Bu kesret fitnesinden lutf idüb ben kuluîiı kurtar
Koyub ağyârı sen şâh-ıla kalan zümresinden kıl
Hicâb olur imiş iki cihân 'uşşâk gürûhına
Beni cümle sivâdan fârig olan zümresinden kıl
İdüb Kuddûsîyi hem zikre meşgül sen celîsi ol
Anı 'ışk bahrine sıdk-ıla talan zümresinden kıl
406
Ey sâlik-i Hak sa'y idüben kesb-i hüner kıl
Ko gayrisini Hazret-i Yezdâna sefer kıl
Aldanma sakın nakşına bu dâr-ı fenaniñ
224
Sehhâredir ol kendiñi pek virme hazer kıl
'Uşşâka harâm didi Resul iki cihân bil
Meyi itme aña zen gibi sen kendiñi er kıl
Bir katre menî idi seniñ çünki esâsın
Pes nefsini bil hikmet-i Hallâka nazar kıl
Var eyledi bu halkı deyüb kün yoğiken hîç
'İbretle gozüñ aç nazariñ zîr ü zeber kıl
Kuddûsî-yi bî-çâre düşün kudret-i Hakkı
Dil köşküni pâk eyleyüb ol şâha makar kıl
407
Tagayyür eylemez 'ârif kıyâmet kopsa dahi bil
Aña hoş görinür Hakkm işi itmez ki kâl ü kîl
Olurçün i'tirâz Mevlâya tatvîl-i lisân itmek
İder 'ârif hazer kalb i'tirâzından olur lâl dil
Hudâyı bilse bir kişi dili ahras olur imiş
İdebilür mi hîç ahras olan kimse dilin tatvîl
Garîb oldığına díniñ olurız gerçi biz gam-nâk
Velîkin ol zuhûr itmiş gariben sen te'emmül kıl
Hemân Kuddûsîyâ iste Hudâdan ma'rifet her ân
Râhat it rûz u şeb iksâr-ı istiğfâr ile tehlîl
408
Olur Hakdan cüdâ gâfiller ile ülfet iden bil
Firâr it ehl-i dünyâdan iderler çün seni tahbîl
Geçirme vaktiñi nâs ile istînâs idüb zîrâ
Saña dünyâ umûrın pes iderler mekr-ile tahmil
Ki vardır her birinin bir merâmı gizlü kalbinde
İderler hâlini berbâd dahi evkâtım ta'tîl
Refâkat itmeye sâdık refik zâhirde yok şimdi
Çalış 'uzlet idüb zikre ider Hak işim teshil
Saña pend eyleyüb bî-çâre Kuddûsî koca dir kim
Olub tevhide meşgul mâsivâ hubbın goñülden sil
409
Olur imiş celisi zákiriñ Mevlâ muhakkak bil
Gice gündüz devâm it zikre olgıl bende-i mukbil
Celisiñ Hak olınca her işin biter seniñ bî-şek
Hemân ısmarla cümle işim aña tevekkül kıl
225
Virir matlûbmı ol her ne ki ister iseñ bil hem
İder düşmânını ilhak bela virir alet tacil
Buyurmışdur Resul tevhîd-durur bil efdalü'l-ezkâr
Aña meşgûl olub kalbde olan kiri koma heb sil
Hudâ emr itdi Kur'ânda bize zikr ile Kuddûsî
Tutub emrini idelim beher ân her zamân tehlîl
410
İli yahşi vü kendini yaman bil
Kimi görsen anı kutb-ı cihân bil
Hemîn eyle hazer kibr ü gurûrdan
Gönül alçaklığı büyük emân bil
Sakın iblîs gibi müstekbir olma
Olur merdûd ben a'lâyım diyen bil
Dahi bu cîfe-i murdârı sevme
Batar yere anı dirüb seven bil
Kifâf mikdârı rızka it kanâ'at
İden dünyâyı terk göğe ağan bil
Aniñ çokluğıdır Fir'avnı âhir
İdüb it'â dahi mugrak kılan bil
Mahabbet itme Kuddûsî aña hîç
Hudânıfi dostı dünyâ sevmeyen bil
411
Kıyâmet iktirâb itdi sözimi hem te'emmül kıl
Binâ-yı medrese mescid zemânı kalmadığın bil
Giderler ehl-i îmân heb Hicâze kimse kalmazlar
Nefes tut kalbini itme harâb ta'mîrine temyîl
Sakın itlâf-ı mâl itme olur belki saña lâzım
İder oldı 'alâmet çün zuhûr her ân dahi her yıl
Zemân oldığına âhir birâder eyleme şübhe
Olub meşgûl binâya vaktim hîç itmegil ta'tîl
Harâmdır mü'mine tûl-i emel andan hazer it hem
Düşün mevti yakîn bil kim idiser hâlini tahvîl
Çalış tevhide rûz u şeb takarrüb eyle Mevlâya
Elinde var iken fırsat hemîn it ma'rifet tahsîl
Uyandırmak içtin ider bu pendi sana Kuddûsî
Tutar isen ider her işini dâreynde Hak teshîl
226
412
Ey tâlib-i Hak ister isen olmağı vâsıl
Tut pendimi gel sıdk-ıla hîç olma mücâdil
Nâ-hak yire incitme Hudâ halkını aslâ
Hem illeri yahşi özini dûn ü yaman bil
'Ucb ile kibirden hazer it çünki 'Azâzîl
Kibr itmek ile oldı kamu dirliği zâ'il
Toprak idi aslın yine toprak olacaksın
Bir nutfeden itdi seni Hak 'ârif ü kâmil
Fahr eylediğin zindeliği şöylece bil ki
Tutulsa nefes heb bozılur şekl ü şemâ'il
'İlm ii 'amel ü fazl u kerâmata güvenme
Mevlâ kimi sevdiyse odur bende-i fâzıl
Kullukda halâvet bulanın eksilür ecri
Çün almış olur hazzını dünyâda o gâfil
Aç gözlerini 'aklını dir başına sa'y it
Mir'ât-ı gönülde olan evsâhı hemân sil
Fikr eyle ki bu heft semâvât ü zemîni
îcâd idenin cümle vücûdına delâ'il
Kudret 'azamet sâhibi oldığı bedîhî
Al 'ibreti eşyâya bak ol 'âbir ü 'âkil
Cem' itme sakın sîm ü zeri dâr-ı fenâda
Lâyık mı sana ki olasın cîfeye mâ'il
Defn eyle hamûl arzına bu cism-i 'azîzi
'Âşık dilemez olmağı meşhûr-ı kabâ'il
Her mısra'ı bil bu gazelin 'ârife bir bâb
Kalbinde olur 'ilm-i ledün sırları hâsıl
Yâd eyle hemîn ism-i Hudâyı gice gündüz
Zâhid gibi sen olmayasın Tenriyi câhil
Kuddûsîyi gûş eyler isen cân u gönülden
Eyler seni Hak ni'met-i 'uzmâlara nâ'il
413
Her kimin dâ'im lisânı zikr-i Cebbârda değil
Bil tehî-destdir anın aslâ eli kârda değil
Eylemiş igfâl anı dâr-ı fenânın zîyneti
Lâşede zîrâ gurâbın zevki gülzârda değil
227
Zâga teşbîh eylemişler ehl-i dünyâyı ki ol
Cîfeyi yir zu'm ider hem gönü murdârda değil
Ehl-i ahret cîfe-veş dünyâdan istikrâh ider
Çün anın gönü cinânda cem'-i dînârda değil
Ehl-i Hak iki cihândan nefret eyler cîfe-veş
Yâre 'âşık olmış ancak gönü ağyârda değil
Dostdan özge nesne virmez kalb-i 'uşşâka safâ
'Âbidin maksûdı ağyârda hemân yârda değil
Münkiri kibr ile 'ârdır eyleyen Hakdan cüdâ
Hak bulan yoklukda buldı kibr-ile 'ârda değil
Zikre hasr eyle hemân sen şuglını Kuddûsîyâ
Vâsıl olmaz yâre ol kim şuglı ezkârda değil
414
Hulûs 'ışk-ıla vü 'ışk zikr-ile kalbde olur hâsıl
Gice gündüz çalış tevhide olgıl muhlis ü kâmil
Gürûh-ı evüyâ zikr ile irerler kerâmâta
Olur zâkir devâm-ı zikr ile ihlâsa tîz nâ'il
Hulusi olmayan 'âbid hakîkatde münâfıkdur
Sen olgıl mü'min ü sâdık dahi 'irfâna ol vâsıl
Riyâ çün gizlü şirkdir bil muhakkak ihtirâz eyle
Hemîn tahsîl-i 'ışk it çünki 'ışksız kişi(dir) câhil
Seni Kuddûsî-yi bî-çâre ider zikre hoş tergîb
Birâder zikre sa'y it vaktiñi hîç eyleme ta'tîl
415
Yok benim gibi halâ'ik içre gâfil 'âsî kul
Kesmezem hergiz ümîdi çün rahmet deryâsı bol
Zikr-i istiğfâra meşgûl olurum leyi ü nehâr
Hak gazab itmez imiş müstağfırâna bil oğul
Ümmete büyük emân imiş bu istiğfâr hemîn
Bize emr itmiş hadîsinde anı çünki Resûl
Eyle istiğfârı yüz kerre beher gün sen dahi
Anı peygamber ider imiş bize ta'lîmdür ol
Günde istiğfârı it yüz kerre sen Kuddûsîyâ
Sen de ekser eyle anı Kird-gâr eyler kabûl
416
Sakın 'abd-i direm olma var 'abd-i İlâh ol
Sen ol a'lâya ol bende ki sen de 'âlî-câh ol
228
Neye meyi eylese goñlüñ seniñ ma'büdiñ oldur
Bu şirkden eyleyüb tevbe 'afîf ü bî-günâh ol
Sivâsından kesil Hakkiñ fırâr eyle aña hem
Sülük it 'ışk u şevk-ıla ki turma ehl-i râh ol
Özine put idinme zînet-i dünyâyı gâfıl
Hudâya sıdk-ıla kulluk idüb dû kevne şâh ol
Gice gündüz hemân Kuddûsîyâ cehd-i belîg it
Eğer bî-tâb iseñ bârî mücâhid gâh gâh ol
417
Gel ey 'âşık sana diyem Hudâya bir yakın yol
Kolay hem cümle yollardan bu yolun sâliki ol
Bilürsin kim bu fursat bir dahi girmez eline
Metâ'-ı 'ömrini itme hebâ ol 'abd-i makbul
Devâm it rûz u şeb tevhîde bir dem gâfıl olma
'Alâ'ikdan yumub göz ol hemân tevhîde meşgûl
Bizi halk eyledi Mevlâ ki kulluk itmek-içün
Dimez ol mâsivâya iltifât idenlere kul
Geçirme vaktini boşa bu Kuddûsîleyin sen
Bulur Mevlâsını dirler arayan var ara bul
418
Uzlet it nâsdan birâder tut nefes olma cehûl
Açılur ehl-i sülûke 'uzlet itmek ile yol
Nâs ile ülfet iden olur kıyâmet müflisi
Sözimi tut gel kerem kıl nushımı eyle kabul
'Uzlet ehli sohbet eyler rûz u şeb Mevlâ ile
Buldı 'uzletde erenler bahr-i 'irfâna vusûl
Çün Hırâ tağında 'uzlet itdi şâh-ı enbiyâ
Anda Kur'ân nâzil oldı Hak anı kıldı Resûl
Kaç hemân tenhâ yire nâsa karışma ol 'azîz
İştigâl it zikre mezkûrı gönül kasrında bul
Ekserî halkı bu vaktin zînete eyler heves
Turma yanlarında meclislerine itme duhûl
Nakş-ı dünyâya bakub kalmışlar ol bî-çâreler
Ki iderler tutmayub söz râh-ı Yezdândan 'udûl
Kimi hınzîr kimi kaplan suretinde kopıser
Kimi yılan kimi maymun kimi kelb kimisi gûl
229
Ehl-i dünyâ dürlii sûretde gelürler mahşere
Ehl-i Hakkın sûreti tebdîl olunmaz bilmiş ol
Ehl-i dünyâ dinmez aña kim helâl mâlı ola
İtmeye hergiz mahabbet hem ola ihsânı bol
Olmaya gönlünde kadri hîç bu dünyâ mâlının
Ola 'indinde berâber çuha ile köhne çul
Şimdi lâkin böyle merdân var ise de az-durur
Cem'-i mâl idenleriñ çün 'âdeti kizb ü gulûl
Kim bu Kuddûsî fakíriñ sözlerin tutar ise
Dû cihânda her belâdan kurtılur olmaz melûl
419
Kesme ümîdi rahmetinden ol Rahímiñ çünki bol
Sen eyle istiğfâr hemîn Tevvâb-durur eyler kabul
Meftûh kapusı rûz u şeb sâ'illere ihsân ider
İste ne ise hácetiñ virir Ganî cömerddir ol
Kullukda taksîr eyleme eyler iseñ kaçma sakın
Di mağfiret eyle beni pes olmışam bir suçlu kul
Vehhâb-durur koymaz seni mahrum virir matlûbıüı
Var toğrılub kapusına yalvaruban eyle duhûl
İtmez gazab yetmiş tokuz yaşında pîre ol Halîm
Kuddûsîyâ it hüsn-i zann aña hemîn olma melûl
420
Günâhım çok deyü kesme ümîdi çünki rahmet bol
Olur 'indinde Rahmânm muhakkak bil du'â makbûl
Tarîk-ı evliyâya it sülük zikre devâm eyle
Hudâ yollan içre bu tarîk âsân u akreb yol
Dahi eslem-durur sâliklere yok anda hîç korku
İder irşâd mürîdin pirimiz sen böyle bilmiş ol
Tarîk-ı Kâdirîye girüben zikre devâm eyle
Şerî'atla 'amel idüb sühûlet eyle vuslat bul
Ne buldı ise Kuddûsî fakîr zikr-ile bulmışdur.
Olur zâkir Hudâ 'indinde bî-şübhe mukarreb kul
421
Gel ey sâlik saña ta'lîm ideyim bir güzel yol
Ki ol yola giden olur Hudâ 'indinde makbul
Dikensiz çalısız taşsız kayasız gizli yoldur
230
İniş yokuş harâmî kaygusı yok düz dahi bol
Hemân seyr ü sülük it rûz u şeb eğlenme biraz
Kamu yollardan azher hem kamusından yakın ol
Erenler yolıdır bu yol aña gir sen de kardaş
Ki itsün maksad u matlûbım Hak saña mebzûl
Sürilür 'asl-ı ashâbdan gelür bu âna dek çün
Ki Hakk(m) Resûlinden 'Alî itmişidi me'mûl
Didi it yâ Resülullah beni bu yola irşâd
Ki ola cümle yollardan o yol 'akreb ü ma'kûl
Didi aña iki gözlerim yum yâ 'Alî sen
Hem ol baña teveccüh itmeğe kalbiñle meşgûl
Sa'âdetle berü gel yâ 'Alî deyü buyurdı
Oturdı diz-be-diz anı ki hâsıl ola mes'ûl
Dahi ben yumuben gözümi ideyim teveccüh
Oku sen de teveccüh ideyim ben de 'azîz kul
Okuram nefy ü isbâtı ben üç kez it teveccüh
Ki sen envâr-ı zikrullah ile deryâ gibi tol
'Alîye böyle telkîn eyledi ol fahr-ı 'âlem
Hadîsdir şübhe yok bunda ki olmış böyle menkûl
Tarîk çok gerçi Allaha velâkin pek yakını
Tarîk-ı zikr idiğin bil muhakkak añla oğul
Eğer Kuddûsîyi diñler iseñ Hakka irersin
Hemân iksâr-ı zikr it az zamânda tîz anı bul
422
Ey 'ışkı yok bî-çâre var bu gaflete bir çâre bul
Tut pendimi gerçek erenler yolına eyle duhûl
Lâzım olan sâliklere 'ışk u hulûs u cezbedir
İtmez mürá'íniñ Hudâ a'mâlini hergiz kabûl
Sultâna cânsız câriye ihdâ iden magzûb olur
'Abidde olmazsa hulûs dimez aña Teñrisi kul
İster iseñ 'ışkı çalış tevhide sen leyl ü nehâr
Ehl-i sülûke cezbe vü 'ışk-ıla dürilür bu yol
Hak yollarıniñ akrebi tevhîd imiş bil şübhesiz
Gir sıdk u 'ışk-ıla yola diñle sözüm itme 'udûl
Öğretdi Kuddûsî fakîr saña yakíniñ yolların
Anı 'Alîye eylemiş telkîn muhakkak bil Resûl
231
423
Cihânda yok benim gibi zelîl kul
Tışım ma'mûr içim vîrân ü ma'lûl
Sever dîvâne goñlüm medh-i nâsı
Hudâ memdûhıdır zîrâ ki makbûl
'Azâzil şartî ile itdi kulluk
Mukarreblerden iken oldı mahzûl
Anı medh eyler idi cümle mahlûk
Soñinda oldı ol matarr u mahsûl
Nice keşf ü keramet ehli kümmel
Sürilüb bâb-ı Hakdan oldı ma'zûl
Kitâblarda görüb mahzun oluram
Musarrah bunları mahkî vü menkûl
İdüben vesvese Kuddûsî oldı
Bugün çocuk gibi bir pîr ü hevlûl
424
Sen bilürsin ki ' Alîmâ pîr ü haste olmışam
Lutf u re'fet it baña dâreynde virme hüzn ü gam
Cümle râhimlerden erhamsin adiñ Rahmân dahi
Bir adiñ Hannân baña gösterme hergiz derd elem
Kul kocayınca aña şâhı ider hoş merhamet
Ey şâhen-şâh it bu nâçâr kuluña lutf u kerem
Kalmadı cismimde kuvvet itmeye hizmet bugün
Saña ma'lûm ki fırâşda gice gündüz yaturam
Hirfetim şimdi hemân sen şâhımı zikr eylerem
'Işk u cezbe zikr-ile eyler tezâyüd dem-be-dem
Yok lisânımla dahi zikr itmeye hem tâkatim
Zikr-i kalbiye devâm tevfîkin ile eylerem
Yidi kat gökler ü yirler rûhımıfi seyrân-gehi
Dahi cennet sidre tûbâ 'arş u kürsî levh kalem
Kılma vaslmdan cüdâ bir dem(de) bu Kuddûsîyi
Çün o meczûb idemez sensiz karâr hîç lâ-cerem
425
Şâhâ kapuñ sá'illeriniñ cümlesinden ahkaram
Gümrâh deyü tard eyleme lutf eyleyüben vir ni'am
Kullukda taksîr eylesem de kesmezem hergiz ümîd
232
Hem sen şehen-şâhıfl kapusını bıragub gidemem
Halk-ı cihân senden dilerler cümlesi maksûdların
Sen var iken kul kapusına varmağa utanıram
Çün goñlümüñ ârzûsı ma'lümiñ ne lâzım söylemek
Lâyık değil isem de anı rahmetiñle isterem
Maksûdımı disem açıkdan ta'n iderler halk baña
Kuddûsîye virgil murâdın lutf idüb yâ ze'l-kerem
426
Ey bizim ihvânımız eyleyelim nûş-ı câm
Ki şeh-i hûbânımız ide bizi şâd-kâm
Terk-i sivâ idelim dostumuza gidelim
Gayrı sözi nidelim zikr idelim subh u şâm
Zühdi idüb târ-mâr isteyelim 'ışk-ı yâr
Hem idelim ihtiyâr olmağı mest-i müdâm
Ad-ıla sandan geçüb iki cihândan geçüb
Cism ile cândan geçüb bilmeyelim hâs ü 'âm
İtmeyelim hultatı eyleyelim 'uzleti
Terk idelim sohbeti yolcıya sohbet harâm
Her kime kim 'ışk gelür kadrini şâhıfi bilür
Bende vü mukbil olur bulısar a'lâ makâm
Zühdine mağrûr olan zâhidin işi yaman
Bildiği zann u gümân keşfi kamu ihtilâm
'Ar şişesin kıramaz Hak yolına giremez
Menzile hem iremez yolda kalur ve's-selâm
Pendiñi Kuddûsîyâ eyle hemân sen saña
Kim ki tutarsa aña Teñri virir 'ışkı tâm
427
Bende bir sevdâ var ammâ nidiğin hîç bilemem
İtmişem ülfet aniñla bir nefes ayrılamam
Tatludur bâldan şekerden ol baña hem sevgilü
Tâ ezelden olmışam nâ'il ferâgat kılamam
Yâr-ı gârım hem o sevdâ hem enîsimdir benim
Hergiz ol bensiz olamaz ben de ansız olamam
Dû cihânm ni'metinden yeğdir ol sevdâ baña
Mâsivâyı itseler 'arz meyi idüben alamam
Talmışam bir bahre kim yok aña hadd ü inkızâ
233
Olmışam mest-i müdâm deryâ-yı mahva talamam
Eylerem lehv ü tarab sıbyân gibi 'âr bilmeyüb
Gülerem gâh ağlaram göz yaşını hîç silemem
Dir ki Kuddûsî baña virdi bu sevdâyı Hudâ
Andan özge her ne virse şâd oluban gülemem
428
Benim goñlümde bir sevdâ var amma nidigin bilmem
Hazînem dâ'imâ bir lahza râhatla ferah bulmam
Olubdur bu cihân derd-i firâk-ıla baña zindân
Girersem cennete bu hâl ile hîç müsterih olmam
Cüdâ olınca ma'şûkdan cinânı neylesün 'âşık
Olub giryân diyüb dîdâr-ı yâri görmesem gülmem
Çü bülbül bâgda güli górmese bir dem safâ bulmaz
Aña dürlü çiçek 'arz itseler dir iltifât kılmam
Bulamazsın bu derd-i firkate dermânı Kuddûsî
Dimez ise eğer ma'şûk seni benden cüdâ kılmam
429
Yaşım yetmiş tokuz hem haste bir sâ'il fakîrem
Kapuña geldim ey Mevlâ beni kıl 'abd-i mun'am
Tagayyür eyledi şimdi cihânm hâsı çünki
Gelübdür o belâlar 'âciz oldı halk-ı 'âlem
Münezzehsin zulümden sen biz olduk müstahakkız
Yine sen rahm u lutf eyle bize ey şâh-ı erham
Habíbiñ hürmetine cümlesin ref it belânın
Bizi hem eyle ıslâh kim olalım kavm-i mükrem
Diler Kuddûsî-yi bî-çâre senden kim kılasın
Anı hem ümmet-i mahzûneyi 'afviñla hurrem
430
Dimiş Resûl ki âhiret ehline bu dünyâ harâm
Hem ehl-i dünyâya işit kim cennet-i zîbâ harâm
Hak ehli itmez iltifât hîç masivâya zerrece
Cezb eylemiş çünki anı iki cihân aña harâm
Eyle tefekkür var ise 'aklıfi bu üçün kankısı
Mergûb 'azîzdür sev anı pes gayrisi saña harâm
Bu cîfe-yi murdârı çok cem' eyleme Kârûn gibi
Her kim ki söz tutmaz ise aña olur me'vâ harâm
234
Kuddûsîyâ 'âşıklara dünyâ vü ahret perdedir
Anlara meyi iden kişiye vuslat-ı Mevlâ harâm
431
Dost elinden itmişem nûş çün ezel bezminde câm
Hâb-ı râhat sohbet-i nâdân baña oldı harâm
Virdi dehşet goñlime 'ışkı o dildârm bu gün
Eylerem fikr-i visâlin her zamân her subh u şâm
Zühd ü takvâyı dahi yağmaladı 'ışkı anın
Komayub varlığını hîç aldı benden intikâm
Ağladub evvel beni işimi efgân eyledi
Soñra idüb merhamet göfilümi kıldı şâd-kâm
Taldı ka'r-ı bahr-i 'ışka fiilk-i Kuddûsî henüz
Bildi kim kendinden alçak kimse yok beynü'l-enâm
432
Bî-nazîr bir güzeliñ ben zâkir ü müştâkıyam
Tâ çocuklukdan berii 'ışkı odına yanaram
Çün sabî iken çalışdım gice gündüz zikrine
Her günüm bayrâm idi Kadr ü Berât hem her gicem
Eylemiş idi peder ta'lîm baña zikri dahi
Dir idi sa'y it benim günümde soñra görme gam
Emrini ez-cân u dil tutub çalışdım rûz u şeb
Oldı efzûn 'ışk u cezbe misl-i deryâ dem-be-dem
Az vakitde toğdı kalb oğlı anam bildi anı
Çün babam aña dimiş var bunda esrâr u hikem
Söylerem şimdi size zikre çalışsunlar deyü
Zikre sa'y iden diker Kâf tağına nurdan 'alem
Oldı Kuddûsî bugün pîr ü za'îf turmaz yine
Hem lisânı ile dâ'im zikr ider kalb-ile hem
433
Cümle halkın bir ezelli ahkarı pîr olmışam
Koca öküz gibi külliyyen 'amelden kalmışam
Kesret-i ezvâc u evlâda oluban mübtelâ
Mâsivâya meyl idüben bahr-i zenbe talmışam
Âfet-i şöhret Hudâdan eyledi ib'âd beni
Zann ider idim ki şöhretle teferrüd kılmışam
Nâdim oldum şimdi heb itdiklerim gümrâhlığa
Pes bilüb günden 'ayân kim Hak katında nolmışam
235
Eyle Kuddûsî günâh-kâra hidâyet Hâdîyâ
Dir olub tevvâb kapuña toğrıluban gelmişem
434
Ben mâsivâyı neylerem meczûb-ı Kuddûs olmışam
Ağyârını terk eylerem meczûb-ı Kuddûs olmışam
'Işk dem-be-dem artub gider kalmadı gönlümde keder
'Âşık olan gayri nider meczûb-ı Kuddûs olmışam
Cezb itdi çün Kuddûs beni ez-cân u dil sevdim anı
Hem aña döndürdim yöni meczûb-ı Kuddûs olmışam
Yağmaladı 'ışk varımı komadı 'akl u 'ârımı
Bildirdi hoş dildârımı meczûb-ı Kuddûs olmışam
Hem o şâhın meczûbıyam hem tâlib-i matlûbıyam
Hem 'âşık-ı mensûbıyam meczûb-ı Kuddûs olmışam
Zâhid beni tahkîr ider meczûb deyü ta'yîr ider
'Işkdan hemân tenfîr ider meczûb-ı Kuddûs olmışam
Münkir habîs gör neyledi Kuddûsîyi zemm eyledi
Ol dahi bu sözi didi meczûb-ı Kuddûs olmışam
435
Ey ganî Perverdigârım kapuña geldim bu dem
Her cihetden 'âciz oldum ak sakallı kocayam
Kulluğa yok tâkatim hergiz bilürsin hâlimi
'Ömrimi kılub hebâ heb nefsime itdim sitem
Bir vesîle kalmadı aslâ su'âlden mâ'adâ
Ac ü muhtâc sâ'ilem ey sâhib-i fazl u kerem
Cümle kullarına ancak sensin in'âm idici
Münteşir olur hazînenden kamu halka ni'am
İtmedim kesb ü tesebbüb çün tevekkül eyledim
Yetmiş altı yıl senin kapunda merzûk olmışam
Pâdişâhın kalbine ilhâm idüb nice zemân
İtdi tevcîh ü vazâ'if olmış idim muğtenem
Her ayın başında yazmak bir sened olub 'asîr
Şimdi andan fârig olub senden ummak isterem
Bu kapu güc geldi Kuddûsî kuluna pes bugün
Zann ider kim bir kapu dahi açarsın bî-sedem
436
Ben bu 'âlem içre bir nâdân-ı Türkistânîyem
236
'Aşıkam ammâ mahabbet hamrının sekrânıyam
Dost yolında koymışam heb cism ü cân u varımı
Girmişem meydân-ı 'ışka şâh-ı 'ışk oğlanıyam
Mâsivâdan geçdi gönlüm itmezem hîç iltifât
Çün fenâfillâha irmişem ki Hakda fânîyem
Düşmişem deryâ-yı 'ışka olmışam anda garîk
Ol güzeller güzelinin vâlih ü hayrânıyam
Kalıbım insân ile ünsiyyet eyler sûretâ
Kalbim istînâs ider Rahmân-ıla Rahmânîyem
Yir yüzünde yiyüb içüb uyuram hayvânleyin
'Arşdadır gönlüm benim Hak 'arşının mihmânıyam
Mahlasımdur çünki Kuddûsî benim Kuddûsîyem
Hazret-i Kuddûsun oldum 'âşıkı hayrânıyam
437
Men bir şehen-şâh-ı 'azîmin bende-i ednâsıyam
Yok hizmetim gerçi velâkin 'âşık-ı şeydâsıyam
Yitmiş tokuz sinnim za'îf hem haste olmaklık ile
Kullukda taksirim oluyor mücrim ü rüsvâsıyam
Pes eylerem zenb bî-hisâb setr eyler ol itmez 'ikâb
Göülümi eyler müstetâb hoş şâkir-i na'mâsıyam
Virir ni'am hem bî-şümâr Vehhâb u Muğnî Kird-gâr
Kârım sipâs leyi ü nehâr Türkmân-ı Rûm kocasıyam
'Işk gün-be-gün artub gider dil karyesin tahrîz ider
Oldum perîşân der-be-der dost 'ışkınm me'vâsıyam
Bilmem baña noldı 'aceb kalmadı havf iz'ân edeb
'Işk geldi anlar gitdi heb gümrâh-ı kalbi kâsîyem
Kuddûsîyâ kesme timîd olursa da suçufi mezîd
Şâhım Gafurdur hem Mecîd dir kulumun Mevlâsıyam
438
Men sicn-i 'ışka girmişem ma'şûkımıfi mahbûsıyam
'Arı gönülden sürmişem zann itme ki nâmûsıyam
Bu râha itdim çün sefer kalmadı benlikden eser
Gel sen de seyr it ey püser men bu yoluñ câsûsıyam
Ol hûba virdim varımı kat' eyledim zünnârımı
Sıdk-ıla sevdim yârimi dost bakcesi arusıyam
Mahv oldı dilden mâsivâ tahta oturdı dil-rübâ
237
Kalmadı hîç 'akl u hayâ 'ışk u hevâ me'nûsıyam
'Işk hamrini nûş eyledim deryâ olub cûş eyledim
Dost da'vetin gûş eyledim bugün anın med'ûsıyam
Gelsün nasihat isteyen itsün nisâr cân ile ten
Bilsün muhakkak ol ki men her dertlerin dârûsıyam
Var gerçi cürmüm bî-hisâb yok defterimde hîç sevâb
Şâhım Halîm itmez 'itâb bilürse de suçlusıyam
Takdîs-i Kuddûs eylerem ismini dilde söylerem
Men mâsivâyı neylerem Kuddûsîyem Kuddûsîyem
439
Halk beni medh itseler de aldanub inanmazam
Çünki meyl-i mâsivâdan kurtılub usanmazam
Hûbların 'ışkı odına yanaram olsam da pîr
Gice gündüz 'ışk-ı Mevlâ âteşine yanmazam
Uyuban nefs-i 'adûya çok tezevvüc eyledim
Ehl-i dünyâ ile ülfet eylerem uslanmazam
Şehvetim kalmadı lâkin hubb-ı zenden geçmedim
Cümle 'âlem Hâlikından havf idüb utanmazam
Medh-i nâsı sevmeyüb Kuddûsî-yi bî-çâre dir
İtseler i'zâz cihânın halkı heb kıvanmazam
440
Ben gayre dil virmezem yârimden ayrılmazam
Yansun anın şem'ine cismimi kayırmazam
Yağmaladı gönlümi yağmacı 'ışk çün benim
Dîvâne oldum bugün halk içine girmezem
'Işk bakcesi gülini 'azm eyledim dirmeğe
Bâg-ı fenâ goncasın şimden-girü dirmezem
Bir derde düşdiim ki ol cânıma virir safâ
Lokmânı görsem anın dermânını sormazam
Dost yüzini görmeğe dîvâne dil muntazır
Görür isem yüzüni hîç gözümi ırmazam
Levm itmeniz goñlümiñ böyle hevâlandığın
Bâlâya saldım anı alçağa indirmezem
Vâ'iz baña nush ider 'ışk câmını kır deyu
Kuddûsî dirler baña ol câmı ben kırmazam
238
441
Gönlüm ister ki bugün heb mâsivâyı terk idem
Binüben 'ışk atına toğrıca Allaha gidem
Nice demdir nefs-i emmâre hevâsına uyub
Gitmedim hîç râh-ı Hakka basmadım aslâ kadem
Toydum usandım 'abes gavgâlarından dünyânın
Gel seninle gidelim Hak yolına biz ey dedem
Hırs-ı şöhret vâdî-yi hüsrâna düşürdi beni
Cismime irdi vehen hem gönlüme geldi nedem
Gel bu Kuddûsî garîbe ol refik bu yolda sen
Fırsatı fevt itmeyelim çağ bu çağdır dem bu dem
442
Ey Hudâ saña bu nefsimden şikâyet eylerem
Ki uyub İblîse itdiler benim hâlimi kem
Şol kadar düşürdiler zili ü hakâret bahrine
Hîç halâ'ik içre yokdur ben gibi bir müttehem
Kalmadı cismimde kuvvet ki idem tâ'at saña
Nice demdir gaflet uyhusına talub yatıram
Eylerem senden hayâ vasf itmeğe çok zenbimi
Çünki mahlûkât içinde mislimi hîç bilmezem
Heb saña ma'lûm kamu itdiklerim cürm ü hatâ
Sen bilür iken huzûrufida ne lâyık söyleyem
Mağfiret deryâsı evsa'dır zünûbımdan benim
Sen ki Gaffârü'z-zünûbsın ben recâmı kesmezem
Her ne mikdâr-ı 'amel itsem dahi yine seniñ
Rahmetiñ 'indimde ercâdır kamudan ey hakem
Senden özge pâdişâh yok hail ider müşkilleri
Ki varub kapusına ahvâlimi 'arz eyleyem
Derdime dermân irişmez senden özge kimseden
Yâreli olsam dahi ağyârıfia göstermezem
Gitmezem çokdur deyü zenbim kapuñdan ey
Kerîm Böyle bî-'âr böyle yüzsüz böyle müflis bendeñem
Bulmışam bu kapuda ben bî-hisâb ni'metleri
Bundan evsa' bundan a'lâ bir kapu yok ki gidem
Âna rahmine düşelden şimdiye dek ni'metiñ
Eksik olmadı vü hâlâ ni'metiñ içindeyem
239
Bâ-husûs itdiñ 'atâîmân u 'irfân ni'metin
Ben dahi her dem seni tevhîd ü temcîd eylerem
Hem içirdin hamr-ı 'ışkı ben kuliña lutf idüb
Olmışam kâni' aña hîç gayrı nesne istemem
Gice gündüz saña Kuddûsî kuluñ dir yalvarub
Senden ayırma beni ey sâhib-i fazl u kerem
443
Ey Rabb ü Kerîm kıl beni fazliñla mükerrem
İlinde garîb 'abd-i fakîr pîr ü zelîlem
Ah-ile enindir gice gündüz hemân işim
Rahm itmez iseñ baña 'aceb kim ide bilmem
Evlâd u 'ıyâl kavm-i ehibbâ heme 'âciz
Anlar idemez (ki) bu hazîn bendeni hurrem
Lutf eyleyüb ol men kuluna hâfız u nâsır
Sensin benim ahvâl-i perîşânımı a'lem
Kuddûsîye rahm it koca bî-kes ki o miskîn
Bilür seniñ oldığını çün ekrem ü erham
444
Cihânda var mıdır gümrâh şu benden mâ'adâ bilmem
Günâhım i'tirafdan gayri çâre ey Hudâ bilmem
Mecâzî 'ışk beni çıkardı yoldan saña giderken
Meğer senden ola yohsa bu derde ben devâ bilmem
Ne takvâ kaldı ne zühd ü 'amel ne 'âr u nâmûsım
Ne havf-ı haşyetim var ne utanmak hîç hayâ bilmem
'Aceb dîvâne mi oldum ki nef ü zarrı fark itmem
Savâb bilmem hatâ bilmem sahıt bilmem rızâ bilmem
Yaşım yetmiş iki bir pîr-i fânî olmış isem de
Usanmak bilmezem 'ışkdan cefâ bilmem safâ bilmem
İki deryâ suyun içirdiler baña menâmımda
Ki oldum şöyle serhöş kim fenâ bilmem bekâ bilmem
Biri 'ışk-ı mecâzîdir hakîkî biri deryânıfi
Hakîkî 'ışk nasîb olur mı olmaz mı baña bilmem
Saña fazliñla ey Kuddûs beni mensûb iden sensin
Ki Kuddûsî deyü ad virdiñ ammâ ben vefâ bilmem
445
Firâk-ı yâre oldum mübtelâ nâdân mıyam bilmem
240
Yıkıldı kasr-ı dil ma'mûr mıyam vîrân mıyam bilmem
İşim gücüm benim şimdi yiyüb içmek behâ'im-veş
Uyumak dün ü gün inşân mıyam hayvân mıyam bilmem
İder nefsim cesâret mûcib-i firkat olan fi'le
Hevâya kul mıyam yâ bende-i sultân mıyam bilmem
Hakîkatden ururam dem 'amel yok hîç şerî'atle '
Aceb bu hâl ile ben kâbil-i 'irfân mıyam bilmem
Yüzüm güler gönül ağlar gören sanur ki handânım
Ne sırdır bu ki ben handân mıyam nâlân mıyam bilmem
Hudâ Nahnü kasemnâda baña 'ışk derdini virmiş
Aña kâni' miyem yâ tâlib-i dermân mıyam bilmem
İşitmez hîç kulağım vá'iziñ sözini zîrâ kim
Ki ben müştâk-ı cennet mi yâhûd cânân mıyam bilmem
Beni ister ki taknît ide 'âbid bahr-i rahmetden
O bahri ârzûlar goñlüm katî 'atşân mıyam bilmem
Ne Mecnûnam ne 'âkil kim Hudâya eyleyem kulluk
'Aceb meczûb mıyam sekrân mıyam hayrân mıyam bilmem
Bu Kuddûsî olubdur muntazır dost da'vetine dir
Bu dem gider miyem yâ iki gün mihmân mıyam bilmem
446
Beni habs eyledi şâhım bu zindânda niçün bilmem
Kodı baykuşleyin tenhâca vîrânda niçün bilmem
Murâdı ne 'aceb bu bendesin hayretde koymakdan
Çıkarmaz eyler iskân fânî eyvânda niçün bilmem
Yaşım yetmiş ikidir râhatım yok hoş bilür iken
Virüb mühlet bırakdı bahr-i ahzânda niçün bilmem
Sene biñ iki yüz elli dahi beşde bugün târîh
Halîfe hâbı terk itdi bu ezmânda niçün bilmem
Ağırlaşdı yüki kutb-ı zemânın neylesün nitsün
Du'âlar müstecâb olmaz şu âvânde niçün bilmem
Bu yıllarda fütûhâtı 'aceb görür mi Kuddûsî
Güreşmez pehlivânlar şimdi meydânda niçün bilmem
447
Şâhâ kapun sâ'illerinin cümlesinden ahkaram
Gümrâh deyü tard itme vir matlûbımı it muğtenem
Kullukda taksîr eylesem de kesmezem hergiz ümîd
241
Halk-ı cihân senden dilerler cümlesi maksûdı hem
Çün goñlümüñ ârzûsı ma'lûmın ne hâcet dimeye
Lâyık değil isem de anı rahmetiñle isterem
Maksûdımı disem açıkdan ta'n iderler halk baña
Kuddûsîye vir gel murâdın lutf idüb yâ zel-kerem
448
'Işk-ıla çün ülfet itdim özge kârı neylerem
Mâsivâdan geçmişem ağyâr-i yâri neylerem
Bâg-ı fenânıü güli pür hâr olur hem tîz solar
Gülşen-i zâ'il içün (ben) bunca hân neylerem
Zühd ü takvâ 'ilm ü a'mâl 'âr u nâmûsı kamu
'Işka değişdim bugün heb elde varı neylerem
Gün-be-gün artub gider derd-i fırâkı yârimin
Terk-i evtân ideyim dâr-ı diyârı neylerem
Ah u efgân eylerem ârzûlayub dost vaslını
Maksadım güldür hemân ben gül'izârı neylerem
Göfllüm eğlenmez çıkub gitmek diler bu aradan
Uyuban 'ışka hevâlandı karârı neylerem
Dir ki Kuddûsî baña eyler kifâyet 'ışk-ı yâr
Dû cihânm ni'metiyle iftihârı neylerem
449
Ey Hudâ senden gice gündüz müdâmet isterem
Düşmişem girdâb-ı hicrâna selâmet isterem
Bendelikde eyledim taksir bilürem cürmümi
Sen Cenâb-ı Kibriyâdan istikâmet isterem
Kesmezem hîç zikrini dilden gönülden hubbını
Bundan ayırma beni lutf it idâmet isterem
Hakkı bâtıldan seçüb fark ideyin fazlın ile
Gice gündüz dâ'imâ senden harâmet isterem
Var mı dünyâda benim gibi güneh-kâr kul 'aceb
Düşmişem girdâb-ı 'ummâna selâmet isterem
Ol nebîler serveri dostuñ Muhammed hakkiçün
Tevbemi eyle kabûl zenbden nedâmet isterem
Çünki fazlınla benim adımı Kuddûsî koduñ
İtmeyüb tebdîl bu adı hoş ikâmet isterem
450
242
Tâ ezelden olmışam 'âşık Hudâyı severem
Hem anın dostı Muhammed Mustafâyı severem
Hazret-i Adem Safiyullahı sevdim hem aniñ
Nesl-i pâkinden gelen heb enbiyâyı severem
Hem Ebâbekr ü 'Ömer 'Osmân 'Alîyy-i Haydarı
Al ü ashâb-ı Resûl-i bâ-safâyı severem
Eylerem bî-had sipâs ol Hâlik u Cebbâra kim
Ki beni kıldı muhib heb evliyâyı severem
'Ar u nâm u 'iffete mağrur olanı sevmezem
'Işk-ıla rüsvâ olan ehl-i recâyı severem
'İlmine bakub tekebbür ideni hem sevmezem
Cehl ü zenbin i'tirâf iden gedâyı severem
Sevmezem anı ki mağrur 'izz ü câh u mâlına
Hüzn-i fakra derd-i 'ışka mübtelâyı severem
Sevmezem şol tab'ı câmid kalbi meyyit zâhidi
Goñli pür nûr sırr-ı 'ışka âşinâyı severem
Dir ki Kuddûsî kelâmıfi hâsılı budur ben ol
Bağrı yanık ehl-i 'ışk-ı bî-riyâyı severem
451
Gönlüm ârâm eylemez bir dem seni yâd itmesem
Rûz u şeb ey dost seniñ zikrin ile eğlenirem
'Uzlet itdim şimdi nâsdan eyledim ikbâl saña
Anlanñ sohbetleri virir baña kasvet elem
Kalmadı zâhirde ehl-i sıdk u 'ışk u vecd ü hâl
Ehl-i bâtın gizlü sürerler safâ vü zevk u dem
Eyledim nice zemân ülfet zemân halkı ile
Virdiler baña hemân sıklet bürûdet hüzn ü gam
Çok cefâ çekdim elinden bî-vefâ yaranların
Her kime itdim ise ihsan baña itdi sitem
Bulmadım hîç senden a'lâ yâr-ı vâfî kendime
Pes bugün sen şâh-ıla hoş tatlu sohbet bulmışam
'Aybımı setr eyleyüb dâ'im virirsin rızkımı
Bî-hisâb ni'metlerine bakuban şükr eylerem
Dilde zikrin kalbde 'ışkınla idüb ünsiyyeti
İsmin ile yiyiib içüb uyıyub uyanıram
Çün Gafûrsın eyle Kuddûsî kulum mağfiret
243
Hem Latifsin hem Kerîmsin kıl aña lutf u kerem
452
Ey Rabb ü Ganî rızkımı vir çiinki fakîrem
İlinde garîb haste-yi bî-çâre vü pîrem
Sen halk-ı cihanı Münşî Rezzâk u Celîlsin
Men 'abd-i zelîl erzel-i nâs dûn u hakîrem
Geldim kapuña vir baña matlûbımı lutf it
Seksen senedir leyi ü nehâr rızkını yirem
İt rahmetin ile dahi vaslını müyesser
Her gün bu sözi vird idüben her gice direm
Dâreynde diler fazlını Kuddûsî-yi miskin
Dir ben sanuram kendimi bir tıfl-ı sagîrem
453
Yâ Latîf ü yâ Rahîm eyle baña lutf u kerem
Saña ma'lûm haste kocayam firâşda yatırem
Her cihetden bî-şümâr ekdâr u ahzânam bugün
Rahm u rıfk it dû cihanda virme baña derd elem
Kılma zenbi çok deyü beyne'l-halâ'ik şerm-sâr
Bilüben suçumı istiğfar u tevbe eylerem
Gice gündüz eğlenirem dâ'imâ zikrin ile
'Işk u sevda cezbe hâl eyler tezâyüd dem-be-dem
İt habîbin hürmetine mağfiret Kuddûsîyi
Hem cemî'-i ümmeti hîç görmeyelim gussa gam
454
Çün menâmımda iki derya suyum içmişem
Hubb-ı dünyâdan hazer idüb hüdâya geçmişem
Biri deryanın mecazî 'ışk hakîkîdir biri
Nice dem hûrîleyin hûblarla konub göçmişem
Uyuban 'ışk-ı mecâze olmışam rüsvâ-yı halk
Çok nikâh idüb cihan hatunlarını kuçmışam
Pes bu yüzden başıma geldi keder mihnet belâ
Mübtelâ olub ma'âş fikrine Hakdan kaçmışam
Hayrı serden itmedim fark işledim bî-had günâh
Nadim olub gözlerimden şimdi kan yaş saçmışam
Yetmiş üç yaşına Kuddûsî irüb dir ey
Hudâ îsteyüben 'ışkını destimi saña açmışam
244
455
Men bugün elhamdülillah mâsivâdan geçmişem
Derd-i 'ışka nâ'il oluban devadan geçmişem
İki deryanın suyın içirdiler düşde baña
Mürşid olub 'ışk baña 'ucb u riyadan geçmişem
Cümlesini eyledim nûş kalmadı bir katre hîç
Bu ecilden halk ile bey' ü şirâdan geçmişem
Biri deryanın mecazî 'ışk hakîkatdir biri
Hak hidâyet eyleyüb sâ'ir hevâdan geçmişem
Çok sitem çekdim mecazî 'ışk yüzünden bî-şümâr
Tâ'ib olub şimdi dostdan mâ'adâdan geçmişem
Virme sıklet baña zâhid yok senin ile işim
Dahi cümle akraba vü âşinâdan geçmişem
İstemem iki cihanın hûbların şimden-girü
Hakka 'âşık oluban 'ışk-ı nisadan geçmişem
Dir bu Kuddûsî vefâ yokdur Hudâdan gayride
Yâr-i vâfî bulmışam men bî-vefâdan geçmişem
456
Men cihanda nefsime zulm destim ile itmişem
Hem kamu halkı terahhum itmeyüb incitmişem
Gitmedim bir hatve râh-ı sâlihîne Hak içün
Uyuban su'-i karîne iğri yola gitmişem
Benden azgun kimse yok dünyâda itdim çok hatâ
Kılmayub ihlâs 'amelde hayra şerri katmışam
Gice gündüz çalışub Mevlâya kulluk itmedim
Pes behâ'im-veş yiyüb içüb dün ü gün yatmışam
Bilmeyüb 'ömr-i 'azizin kadrini gaflet ile
Cevher-i zî-kıymeti boncuğa katub satmışam
Sa'yi mikdârı virilür kişiye yarın 'atâ
Tutmadım mürşid sözin müfsid sözini tutmışam
Kocayub Kuddûsî-yi müznib ider Hakdan recâ
Dir beni it mağfiret bahr-i hatâya batmışam
457
Mecnûn mıyam ma'tûh mıyam meczûb mıyam bilmem neyem
Menfur mıyam mağfur mıyam mahbûb mıyam bilmem neyem
Zâkir miyem fâtir miyem şâkir miyem bâ'ir miyem
'Âlim miyem tâlib miyem matlûb mıyam bilmem neyem
245
Serhöş mıyam ayık mıyam 'âşık mıyam dâ'if miyem
Dost vaslına lâyık mıyam magzûb mıyam bilmem neyem
Handan mıyam giryân mıyam 'uryân mıyam nalân mıyam
Nâdân mıyam dânâ mıyam ma'yûb mıyam bilmem neyem
Manzum kelâm Hazret-i Hasan dimişdir men dahi
Halimce taklîd eylerem melsûn mıyam bilmem neyem
Seksânı geçdi sinn-i Kuddûsî fakirin dir ki men
Azâdlu kullardan 'aceb mahsûb mıyam bilmem neyem
458
Men 'ışk şarâbın içmişem rûz-ı ezel serhoşıyam
Dahi itmesün zâhid baña mest-i müdâm bir kişiyem
Dost gönlimi cezb itdi merdâna uyub girdim yola
Pes bu yola 'azm eyleyen 'âşıkların yoldaşıyam
Yok ayrı gayrı evliyanın yolları hak cümlesi
Hem Halveti hem Celvetî hem Kâdirî hem Nakşîyem
Keşf ü keramet talibi gerçek erenlerden değil
Men sâlikân-ı sâdıkânın bir muhib hâldaşıyam
'İlm ü 'amel takvaya mağrur mu'cibi sevmez
Hudâ Şol i'tirâf-ı 'acz iden 'ariflerin kardaşıyam
İki cihan Hak ehline dimiş harâmdur çün Resul
Ağyarını men neylerem bir güzelin medhûşıyam
Kuddûsîyâ sen di hemân şahım sever tevvâbları
Men hâti'ârı ü mücrimân u tâ'ibânın başıyam
459
Hak kaplısında sâ'ilem tarz-ı su'âli bilmezem
Kîl ile kâl kârım hemân 'ışk-ıla hâli bilmezem
Niçün 'aceb virmez benim matlûbımı Perverdigâr
Sordum hakimden hikmetin didi muhali bilmezem
Yalvarmışam bîçûn muhaldir sırrını söyle deyü
Didi cevâbında baña kim kîl ü kâli bilmezem
Çün tatmayan bilmez imiş bal lezzetin dimek ile
İnkâr ider görse dahi dir ben o balı bilmezem
'Işk hamrını nûş itmeyen münkir olur 'âşıklara
Dir hak-durur şer'-i şerif 'ışk u dalâli bilmezem
'Işksız fakîhin matlab-ı a'lâsıdır cennet hemîn
Dir pes lisân-ı hâl ile kadr-i cemâli bilmezem
246
Kuddûsîyâ kesme Hudânın vuslatından ümîdi
Gitme kaplısından deyüb semt-i visali bilmezem
460
Bir gün ölür giderem zinhar girüye gelmezem
Zann ider bî-çâre nefsim ki ölüm yok ölmezem
Uyuban nefsin nevasına ma'âsî işledim
Geçdi 'ömrüm zenb-ile havf u hayâtı bilmezem
Şöyle bir gafil güneh-kâr kişiyem kim cümle halk
Kulluk iderler Hudâya ben 'ibâdet bilmezem
İşlesem mikdâr-ı zerre hayrı ma'zûr oluram
Rûz u şeb kârım hatâdır hiç ki tâ'ib olmazam
Bilürem ki dünyâya her kim gelür turmaz gider
Bakuban gidenlerin hâline 'ibret almazam
Yiyüb içüb uyumakdır rûz u şeb kârım hemân
Çalışub tevhide 'irfan lüccine ben talmazam
Ma'rifet içün bizi yaratdı Hallâk-ı cihan
Zikri tekrar ide ide ma'rifetle tolmazam
Eyle ey Hâdî hidâyet bu kulun Kuddûsîye
Dir hidâyet olmayınca toğrı râhî olmazam
461
Zenbe derman zikr ü istiğfardan evlâ bulmadım
Aradım a'mâli heb ezkârdan evlâ bulmadım
İstedim ki dilde şems-i ma'rifet ide tulü'
Nefy ü isbâtı hemân tekrardan evlâ bulmadım
Mâsivâdan kalbi safî idici kâr istedim
Zikr-i Hak hoş kâr imiş bu kârdan evlâ bulmadım
Gaflet ile bilmeyüb ağyara meyi itmiş idim
Yâre meyi itdim bugün ben yârden evlâ bulmadım
Dir ki Kuddûsî Hudâya pek yakın yol aradım
Gice gündüz zikrini iksârdan evlâ bulmadım
462
Kendime yoklukdan özge bir eyü kâr bulmadım
Benden ednâ halk içinde kimse zinhar bulmadım
Şöyle fehm itdim ki varlıkdır beni yoldan koyan
Dâmen-i 'ışka yapışdım dilde ağyar bulmadım
Zühd ü takva 'âr u nâmûs perdesini çâk ider
247
'Işka hemdem olalı gönlümde hîç 'âr bulmadım
Tamu odından eşeddir intizârın ateşi
Andan özge mü'mini hâlis kılar nâr bulmadım
Tîg-ı hicran sînemi deldi onulmaz yâresi
Rûmu Şâmı eyledim geşt aña tîmâr bulmadım
Rahm idüb Rahman bu 'ışkı eyledi ihsan baña
Andan a'lâ halk içinde hoş kafa-dâr bulmadım
Bildi Kuddûsî muhakkak nefsinin gümrahlığın
Didi benden gayrı halk içre güneh-kâr bulmadım
463
'Aceb noldı baña bilmem ki yârimden cüda oldum
Yüzime bakmaz oldı hem hazînem yalınız kaldım
İderdi ol baña ihsan iderdim ben aña şükran
Kerem idi işi her an bugün gam bahrine taldım
Severdi ol beni gayet virirdi bî-hisâb ni'met
İderdi va'de-i vuslat bu dem âlâm ile toldum
Gönül bu hasrete döymez beni hîç hâlime koymaz
Sanırdım dost baña kıymaz ümîdin 'aksini buldum
Beni gözden düşürdi ol niyazım olmadı makbul
Kapandı aña giden yol yine yalvarmaya geldim
Gönül mir'âtını kasvet büridi geldi bir gaflet
Dahi cismime bir sıklet çöküb sararuban soldum
Kime 'arz ideyim hâli kederden olmadım hâlî
Unutdum kîl ile kâli özimi bilmezem noldum
Hemân Kuddûsîyâ ağla çürük işlerini sağla
Durub dîvâna el bağla di her 'isyana ben kaldım
464
Gafûrâ fikr idüben zenbimi senden utandım
Cehaletle günâh meydânlarında çok tolandım
Bilür idim benim yolum mukallidler yolıdur
Olur bir gün ki bu taklîd döner tahkîka sandım
Hemân ümniyye ile bitmez imiş iş bu yolda
Mukarribler sözine cân u gönülden inandım
Geçirdim yetmiş üç yıl 'ömrimi heb gaflet-ile
Bu şöhretden bu gafletden bu kesretden usandım
Senin 'âşıkların bakmazlar imiş mâsivâya
248
Nice demler mecazî hûbların 'ışkıyla yandım
Tezevvüc eyledim çok dilber-i fânî cihanı
Karışub nâsa dünyâ ehli rengine boyandım
Melâlet geldi baña her günâhdan uş bu demde
Henüz bulub necat zencîr-i ağyardan boşandım
Bugün sıdk-ıla girdim yolma gerçi velâkin
Katî 'âciz iken gayret kuşağını kuşandım
Kime 'arz eylesün Kuddûsî-yi bî-çâre hâlin
Hemân dir ey Hudâ sen pâdişâhıma tayandım
465
Cânâna gönül vireli ben candan usandım
Hem düşeliden derdine dermandan usandım
Meyi eylemezem gayrısına tevbeler olsun
Bu âna değin itdiğim 'isyandan usandım
Pervane gibi yanmağı ister deli gönlüm
Her şâm u seher âh-ıla efgândan usandım
Kalmadı firak giryesine sabra mecalim
Vuslat dilerem yârime hicrandan usandım
'Işk-ıla enîs oldı gönül geçdi sivâdan
Ben sohbet-i nâs ülfet-i yarandan usandım
Çün zerre vefâ bulmadım ihvân-ı zemândan
Şol yüzleri dost özleri düşmandan usandım
Vird ideyim ismini hemân Hazret-i Hakkın
Kesret ile ünsiyyet-i inşândan usandım
Kuddûsîye vahşet gelüben cümle sivâdan
Dir her ne ki ağyar var ise andan usandım
466
Şol dem ki mey-i 'ışkına parmağımı bandım
'Işkın toluban içime âteşlere yandım
Pervane gibi şem'-i cemâlinle dem-â-dem
Cân atmağiçün şevk-ıla her yana tolandım
Sen vaslına da'vet beni hoş eyledin ey dost
Ol da'veti gûş eyleyüb uykudan uyandım
Vâ'iz beni tevbîh ider 'ışkın-ıla amma
Billahi anın zenb ü hatâ vü zu'mı sandım
Mahbûbı sever 'âşık-ı şûride dir imiş
249
'Işk rengine ben Nahnü kasemnâda boyandım
Var pendini vâ'iz yüri sen kendine eyle
Tâ rûz-ı elest ben tolu peymâneye kandım
Bu 'ucb u gururun seni tâmûya kor âhir
Dirsin ki ben itdim nideyim kendime kendim
İblîse didiler ki ne cürm ile sürüldün
Ol didi ki 'ilm ü 'amel 'izzete kıvandım
Bel'âma nefi' virdi mi gör 'ilm ile 'izzi
Kes sözini zâhid ben o da'vâdan usandım
'Âşıklara dahl itmez idin zevkin olaydı
Var zühdini sen 'ışka değiş dinle bu pendim
Bin yıl 'amel itsen yine 'ışkı bulamazsın
Dimezsen eğer 'ışk erine uydum inandım
Kuddûsîye dirlerse tehî dest tehî dâmân
Ol dir ki ben ol Hazret-i Gaffara tayandım
467
Men Hak yolına sıdk-ıla ihlâs-ıla girdim '
Ar şîşesini taşa çalub 'ışk-ıla kırdım
Cezb eyledi bu gönlümi kıldı beni meczûb
Lâyık değil iken o yüce mansıba irdim
'Ucb-ıla gurur cezbe ile kalmadı hergiz
Pâk oldı gönül kasrı sivâyı heme sürdüm
Ol cezbeye tevhîde devam itmek ile pes
Nâ'il oluban Halikı her zerrede gördüm
Kuddûsîyi meczûb didiler şimdi erenler
Çün dosta kamu varımı hem 'aklımı virdim
468
Yetişür ey dost firakın ateşine yandığım
Oldı bâ'is yandığıma va'diñe inandığım
Gel baña rahm eyle kaldır mâh yüzünden perdeyi
Hûb cemâlin görmek içün kûyini tolandığım
Eyledi vaslın ümîdi tesliye bu gönlümi
Anın içündür bu deñlü hicrine katlandığım
Rûz u şeb 'ışkın beni bî-sabr u aram eyledi
Mâsivâdan bu sebebledür benim usandığım
Mest ü hayran eyleyen 'ışkın şarâbıdur beni
250
Ey benim ol hamr-ı müskir cür'asına kandığım
Nideyin ben mâsivâııı heb saña olsun fidâ
Cism ü canım hânümânım kesb idüb kazandığım
Turdı Kuddûsî kapuñda boynı eğri yalvarur
Dir ki senden mâ'adâ var mı benim nazlandığım
469
Beni hayran u Mecnûn itdi şahım
Çıkar 'ışkı ile tâ 'arşa âhım
Za'îfem pîr-i miskâm olmışam ben
Garibem andan özge yok penâhım
Aña cismim ile kulluk idemem
Suçum bî-had ü gayet pür-günâhım
Sülük itdim sabî iken tarîka
Tarîk-ı Kadiridir şimdi râhım
Bugün Kuddûsî-yi bî-çâre dir kim
Geçer zikr ile dâ'im sâl ü mâhım
470
Sakalım ak siyah yüzüm elim boş çok günâhım
Ne yüz-ile varayın kapuña ey pâdişâhım
'Aceb noldı baña bilmem ki hîç kalmadı sabrım
Gice gündüz hemân artub gider efgân u âhım
Cevârihle 'ibâdet idemez oldum saña ben
Açılmadı henüz mesdûd nice gidem çü râhım
Bulunmaz oldı mürşid inziva itdi velîler
Cihan anlar ile memlû-durur yok iştibâhım
İderler bu zemânda gizlü irşâd sâlikânı
Dimez kâmil olan şimdi ki ben ehl-i nigâhım
Zuhur itse eğer bir er üşer başına çok nâs
Kamusı dir ki artsun şu cihanda mâl ü câhım
Kapuña geldi Kuddûsî gedâ ağlar deyüben
Kerîmâ yok seniñ kapuñdan özge bir penâhım
471
İlâhî Hâlikî Rabbî sañadur istinadım
Ki kulluk idemez oldum nahîf cismim kocadım
Bilürsin hâlimi sen ey 'Alîm gerçi velâkin
Hemân bir i'tirâf-ı 'acz-i taksîrdür muradım
251
Cevârihle tekarrüb itmeye pes takatim yok
Lisânım zikr-i ârzû-yı visal eyler fu'âdım
Günâhdan olmayub hâlî utanuram ki senden
Şu hâlimde dahi eksik değil dürlü fesadım
Halimsin sen Gafûrsın hem Rahimsin hem Ra'ûfsın
Dahi birliğine kalbimde var hoş i'tikâdım
Kelâmında buyurmışsın ki tevhîd ehline ben
Kıyâmetde 'ikâb itmem Kerîmim hem Cevâdım
Eğer setr itmesen bunca 'uyûb u zenblerimi
Olur Kuddûsî-yi gümrâh halâ'ik içre adım
472
Ana rahminden gelüb dünyâya düşdüm ağlarım
Dürlü dürlü mihnet ü gavgâya düşdüm ağlarım
Dertli başım olmadı hâlî kederden bir zemân
Şimdi bir yâri sevüb sevdaya düşdüm ağlarım
Hasretiyle gice gündüz eylerem âh u figân
Karı yok bî-intihâ deryaya düşdüm ağlarım
Nâgehân 'ışk râhına olub giriftar rûz u şeb
İntizâr-ı vuslat-ı Leylâya düşdüm ağlarım
Bulmadım bir hîle hergiz ağlamakdan gayrı pes
Halk içinden çıkuban tenhâya düşdüm ağlarım
Bir 'azîz-i nâs iken 'ışk eyledi hor u zelîl
Bâb-ı sultâna gelüb şekvaya düşdüm ağlarım
Dir ki Kuddûsî bugün meczûb-ı Kuddûs olmışam
Ben bugün bir cezbe-yi sârâya düşdüm ağlarım
473
Sanmanız ben ihtiyarımla nigârı ararım
'Işkına oldum giriftar ıztırârî ararım
Tañlamañ dostlar benim feryadımı leyl ü nehâr
Çün gülümden ayrı düşdüm gül'izârı ararım
Şem'în etrafında cevlân eylerim ki cân virem
Muktezâ-yı 'ışk budur yanmağa nârı ararım
Dâne-i 'ışkı yiyüben dama düşdüm nâgehân
Çıkmazam simden girü anda karârı ararım
Bir şikâr ârzû kılar gönlüm ki sayd itmek muhal
Bilür iken ki bulunmaz ol şikârı ararım
252
Halk-ı 'âlem her biri bir kârı itmiş ihtiyar
Kâr-ı 'ışk baña nasîb oldı o kân ararım
Dir ki Kuddûsî bugün ben câm-ı 'ışkı nûş idüb
Mâsivâdan geçdi gönlüm Kird-gârı ararım
474
Firâk-ı yâri andıkça dü çeşmimden akar yaşım
Beni levm itmeniz dostlar katî sevdâlıdur başım
Gerekmez şol kişi baña ki 'ışkın derdi yok anda
Derûnı derd-ile memlû olandır özce kardaşım
Safâsız zahidin hîç sohbetinde bulamam zevki
Şarâb-ı 'ışk-ıla mestân olan 'uşşâka hâldaşım
Mücerred eki ü şürb içün idüben şeklini tebdil
Oturur pend ider halka dimez asla ki gaşşâşım
Bu Kuddûsî niyaz idüb Hudâya dâ'imâ dir kim
Benim yâ Rabbi 'ışkınla müzeyyen kıl iç ü taşım
475
Hudâ 'ışkı ile bağrı yanan hâldaşa yoldaşım
Gerekmez mâsivâya meyi iden olsa da kardaşım
Bu yolda 'ışk u hâl ü cezbe lâzım tâlib-i Hakka
Ko da'vâyı dime ben zümre-i 'uşşâka sırdaşım
Sürüldi kibr idüb şeytân mukarreblerden iken ol
Ki benlik eyleyüb didi melekler hizbine başım
Gürûh-ı ehl-i Yezdâna karışmak isteyen tâlib
Cihanın nakşına bakmaz yiter dir baña nakkaşım
Riyadır zahidi Hakdan cüda iden hemîn dir kim
Ben oldum 'âşık-ı Mevlâ hem ehl-i 'ışka hâldaşım
Nider ağyarı Kuddûsî Hudâ 'ışkına kâni'dir
Dem-â-dem dir ki ben bir 'âşık-ı şeydâ vü kallâşım
476
Tâ'ate yok kudretim var kati çok zilletim
Artdı hemîn gafletim kalmadı hîç rahatım
Kocadım oldum za'îf bu vücûd gayet nahîf
Lutf ider ise Latîf 'izzet olur zilletim
Hâlbu ki 'ışk-ı hevâ olmadı benden cüda
Dün ü gün işim hatâ sehv ü zelel hirfetim
'Işk beni kıldı zebûn gitmedi derd-i derûn
İtmedi Hakka rükün bu dil-i pür-dehşetim
253
Mest-i müdâm olmışam 'ışkda safâ bulmışam
'Aklı fedâ kılmışam oldı ziyâd hayretim
Cismime geldi hevân gönlüm ise bir civan
Kondı ölümden nişan oldı beyaz lihyetim
Fitne-i hubb-ı nisa 'ömrimi kıldı heba
Olmış idi dâ'imâ 'ışk-ıla ünsiyyetim
'Işk bu gönülden henüz çıkmayub itdi nüşûz
Anın ile şâm u rûz oldı hemân ülfetim
Her kime gelse meşîb ölümi olur karîb
Da'vete oldum mücîb geldi benim nevbetim
Dost didi Kuddûsîyâ ko kafesi gel baña
Eyledim ikbâl aña çünki yakîn rihletim
477
'Arz-ı hâl içün sultâna geldim
Sâ'ilem lutf u ihsana geldim
Derd-i firaka derman aradım
Ben ol tabibe dermana geldim
Cân kulağıyla hüsnüni tuyub
Şem'-i cemâle pervane geldim
'Işkına oldum anın giriftar
Kalmadı 'aklım dîvâne geldim
Âmâde olmış çün hamr-ı safî
Nûş eyleyüben mestâne geldim
Yağmaladı 'ışkı zühd ü takvamı '
İlm ü 'amelden bigâne geldim
Hükmini icra itdi 'ışk bende
Yanmağa nâr-ı sûzâna geldim
Mahv-ı fenada buldum safâyı
Yoklukda râh-ı merdâna geldim
Bildim ki varlık perdedir Hakka
Ref idüb anı canana geldim
Eyledi tevhîd hoş beni irşâd
Bir katre iken 'ummana geldim
Dir ki Kuddûsî elhamdülillah
Kaçdım sivâdan Yezdâna geldim
254
478
Nebîler serveriniñ himmet-i bâlâsını aldım
Ki bir gice menâmımda rical meydânına geldim
Hisâbsız pehlivanlarla tolu meydânı göricek
Büyük olmag-ıla kametleri hayran olub kaldım
Kayış kisvetli baş açık ayak yalın tolanurlar
Mehâbetli şecâ'atli kamusına nazar kıldım
Biri didi baña kim gel senin ile güleşelim
Didim ben bir za'îf 'âciz hakîrem sararub soldum
Ne haddim var benim güleşmeye dirken senin ile
Sarıldı baña ol ben de tutub anı yire çaldım
Kamusı didiler böyle tutuşub cümlesin yıkdım
'Aceb sır bu deyü fikr eyleyüb dehşet ile toldum
Resûl-i muhterem bir köşkde oturmış bakar bize
O meydân sahibi ol oldığın fehm eyleyüb bildim
Uyanub uykudan ol dem Hudâya hamd ü şükr itdim
Zelîl nâçâr kul iken kuvvet-i kudsiyye hem buldum
Habîbine salât-ile selâm hem âline itdim
Ki anın himmetiyle dâ'imâ ağlar iken güldüm
Dimiş Mevlâm ki Kuddûsîde yok ise de isti'dâd
O miskin bendeme fazlım ile ben dest-gîr oldum
479
Men bir günâh-kâr kocayım bâb-ı Gaffara geldim
Çokdur 'uyûbum dileyüb setrin Settâra geldim
Mu'terif olub suçumı bildim itdim istiğfar
Kesmem recâmı çün rahmeti bol Cebbara geldim
Yalvarmadan yeğ bulmayub çâre kıldım tazarru'
İsteyüb gufran didim kapuña bî-çâre geldim
Söylemek 'âdet derdi tabîbe ben de didim kim
Zalimim azgundır ey tabîb saña tîmâra geldim
'Andelîb bâg-ı gül içün bekler maksûdı oldur
Bülbülem ben de gül ârzûsıyla gülzâra geldim
İstemez 'âşık hûr u kusûrı çün seni ister
Sensin muradım ben temâşâ-yı dîdâra geldim
Lutf idüb baña vir muradımı rıfk-ıla zîrâ
Haste kulunum sen kerem ıssı dildâra geldim
255
Dir ki Kuddûsî sen muktedirsin çünki her şey'e
Men seni senden isterem bugün sen yâra geldim
480
Hamrına 'ışkın kanmaya geldim
Şem'ine nârın yanmaya geldim
Kanlu yaş-ıla 'arz-ı hâl yazdım
Ol şehen-şâha sunmaya geldim
Sırr-ı semâ'ı tuyıcak ruhum
Bî-karâr olub dönmeye geldim
Gönlüm mülevves oldı kesretle
Bahr-i vahdetde yunmaya geldim
Dir ki Kuddûsî kâmil insâna
Tarz-ı sülûki tanmaya geldim
481
Halîmâ baña rıfk it çünki ilimde garîb oldum
Bugün nâsdan idüb 'uzlet saña mukbil olub geldim
Yaşım yitmiş sekiz cismim nahîf gönlüm sınıkdır hem
Bu za'îf 'acz ile 'ışk bahrine gavvâs gibi taldım
Gazab vahşet şetaret hâl ü şevk u cezbe vü sevda
Tecemmu' eylediler cümlesi hayret ile toldum
'lyâl evlâd ehibbâ sû-yi hulkımdan kamu 'âciz
Baña 'avn idemezler yalınız bir hücrede kaldım
Bilürsin hâlimi gerçi velâkin oluban bî-kes
Saña yalvanram zîrâ seni baña mugís buldum
Çekilüb haneme halkdan karâr itdim saña şimdi
Dahi zikrinle istînâs idüb anı enîs buldum
Terahhum eyle Kuddûsî fakire çün saña dir kim
Baña rahm idici Rahman hemân sen oldığın bildim
482
Yaşım yetmiş yedi cismim nahîf haste koca oldum
Kalub nâçâr garîb kapuña 'arz-ı hâl içün geldim
Baña 'avn it ki senden gayrı ey Mevlâ nasîrim yok
Olub meczûb u hayran şimdi bahr-i hayrete taldım
Sabîler gibi hîç 'âr u edeb haşmet feza' bilmem
Za'îf olmak ile saña 'ibâdet itmeden kaldım
Menâhîden tecennüb idemem dîvâne-veş hergiz
Tefekkür eyleyüb direm ki nefsime sitem kıldım
256
Bu Kuddûsî saña yalvaruban dir kim Hudâvendâ
Seniñ kapunı ben bî-çâreye güzel penâh buldum
483
Hak dostı cihan halkına rahmetsin efendim
Sultân-ı rüsül lâyık-ı midhatsin efendim
Görmek dileriz mâh yüzini düşde beher ân
Yok saña 'adîl sâhib-i behcetsin efendim
İt gönlimizi vaslıñ ile tesliye şâhâ
Zi-hüsn ü bahâ kân-ı melâhatsin efendim
Biz ümmet-i müştaklarınız merhamet eyle
Çün kenz-i vefâ râhim-i ümmetsin efendim
Ol rûz-ı kıyâmetde şefi' salma cahîme
Gümrâhlara hoş ehl-i şefâ'atsin efendim
Yaratdı senin 'ışkına Hak kevn ü mekânı
Mahbûb-ı Hudâ nâ'il-i rif'atsin efendim
Ol sevdi seni sen dahi oldiñ aña 'âşık
Hâsıl bu ki sen şâh-ı mahabbetsin efendim
Kuddûsîyi kıl seyr-i cemâlinle müşerref
Sen şems-i duhâ bahr mürüvvetsin efendim
484
Hevâ-yı nefse uyuban hatâ-yı bî-hisâb itdim
Evâmirde tekâsül hem menâhî irtikâb itdim
Yiyüb içüb behâ'im-veş uyumak 'âdetim idi
Ne hayra bezl-i vüsu' hem ne serden ictinab itdim
Geçirdim vaktimi gafletle kıldım 'ömrimi zayi'
Oluban pîr ü 'âciz şimdi kendime 'itâb itdim
Hudâvendâ bugün kapuña geldim suçumı 'afv it
Dahi Geylânîye derviş oluban intisâb itdim
Habîbin 'âşıkı Kuddûsî-yi bî-çâre dir dâ'im
Anın 'ışkı odına cismimi yakub kebâb itdim
485
Kocayım yetmiş tokuz yaşım bilürsin ey 'Alîm
Hem marîzem lutf u rahm it yâ Latîf ü yâ Rahîm
Bî-hisâb vardır günâhım mağfiret eyle beni
Yok-durur 'isyanda mislim çün kamu hulkım zemîm
Ekserî nâsın dahi tuğyanı artdı bu sene
257
Başımıza geldi envâ'-ı belâ oldı 'amîm
Biri birinden büyük hîç misli sebkat itmemiş
İt bizi fazlın ile ıslâh u tefrîh yâ Halîm
Lâyık olduk biz aña gerçi velâkin şübhesiz
Saña lâyık mağfiret rahmet keremdir yâ Kerîm
Ol habîbin hürmetine ki şefî'ü'l-müznibîn
Cümlesin ref it belânın kudretinle ya 'Azîm
Vahşîyem bu hâl ile nâsdan kaçaram dâ'imâ
Ekseri evkâtde tenhâ yirde oluram mukîm
Kendi ekdârı dahi ekdâr-ı cîrân itdiler
Kalb-i Kuddûsî fakîri bî-huzûr olmaz selîm
486
Ey Hayy u Kayyûm u 'Azîm Gaffar u Settâr u Halîm
Tevvâb u Rahman u Rahîm rahm eyle pîrem hem sakîm
Çocuk iken girdim yola ünsiyyet itdim zikr-ile '
Işka uyub düşdüm dile oldum kapuñda pes mukîm
Seksen iki oldı yaşım hâlî değil 'ışkdan başım
Dâ'im oda yanmak işim ma'lûm saña heb ey 'Alîm
Lezzetlidir çünki bu nâr 'âşık gice gündüz yanar '
Işksız olan münkir kınar sanur bu 'ışk kâr-ı zemîm
Kuddûsîye it merhamet hem eyle 'afv u mağfiret
Mahzûn-durur ez-her cihet virüb selâmet kıl selîm
487
Ey cemî'-i 'âleminin Teñrisi Rabb ü Rahîm
Olmışam seksen dahi bir yıl kapuñda çün mukîm
Pâdişâhlar kapuları gice mesdûde olur
Sen şehen-şâhın kapusı sedd olunmaz ey Hakîm
Anların kapuları kendileri hem mahv olur
Sen Kadîm ü Hayy u Bakîsin dahi kapuñ kadîm
Pîr-i fânî haste oldum sen bilürsin hâlimi
Kıl beni vaslınla handan yâ Cevâd u yâ Kerîm
Eyle Kuddûsî fakîrin sen recâsını kabul
Yâ Semî' ü yâ Basîr ü yâ Mücîb ü yâ 'Azîm
488
Yâ Selâm u yâ Vedûd u yâ Ra'ûf u yâ Rahîm
Yâ Şekûr u yâ Sabûr u yâ Gafur u yâ Halîm
258
Yâ Celîl ü yâ Hasîb ü yâ Hamîd ü yâ Mucîd
Yâ 'Azîz ü yâ Mu'izz ü yâ 'Aliyy ü yâ 'Azîm
Yâ Basîr ü yâ Karîb ü yâ Mücîb ü yâ Veli
Yâ Ganî vü yâ Mukît ü yâ Cevâd ü yâ Kerîm
Yâ Kadîr ii yâ Kaviyy ü yâ Vekîl ü yâ Nasîr
Yâ Rakîb ü yâ 'Aliyy ü yâ Semî' ü yâ 'Alîm
Sen bilürsin hâlimi kim pîr ü fânî olmışam
Hem za'îfem hem fakîrem hem garîbem hem sakîm
Rûm şitâsı geldi yine düşdü korhu içime
Yüreğime toldı bu günlerde hem hüzn-i elîm
Valide içün Hicazda kalmadım ma'lûm saña
Vir bu Kuddûsîye dâreynde selâmet ey Halîm
489
Ey Hayy u Kayyûm u 'Azîm Fettâh u Vehhâb u Kerîm
Tevvâb u Rahman u Rahîm Gaffar u Settâr u Halîm
Cebbar u Hallâku'l-verâ yok rahmetine inkızâ
Pîr olmışam rahm it baña kalbim hazîn cismim sakîm
Çün her işim oldı 'asîr lutf eyleyüben kıl yesîr
Hem ol baña sen dest-gîr eyle belalardan selim
Oldum ilimde pes garîb hâlbuki var serde meşîb
Olamadım saña münîb kullukda olmadım mukîm
Kuddûsîyi it mağfiret hem eyle ihsan ma'rifet
Vir hem selâmet 'afiyet ey Rabb ü Kuddûs ü 'Azîm
490
Baña it merhamet ey rahmeti bol Rabb u Rahîm
Saña ma'lûm benim ahvâlim adın çünki 'Alîm
Bilürem ben seni bir şâh-ı gafûrsın Samedâ
Yaraşur bizlere 'isyan saña gufrân-ı 'amîm
Muhayyer kişiyem hîç bilemem havf u haya
Hâlime koymayub igvâ ider İblîs-i recîm
Sözine uymamağa 'azm iderem ez-dil ü cân
Uyuban mekrine âhir oluram 'abd-i zemîm
Saña Kuddûsî-yi gümrâh ider ahvâlini 'arz
Sakalı ak yüzi kara suçu çok gönlü sakîm
491
Gerekdür nâzıma 'ilm ü kemâl hîç yok kemâlim
Hemân var cehl ii noksan u fütur u ibtizâlim
259
Benim gibi dahi çok şimdi nâzımlar cihanda
Kuru da'vâ idüb dir her biri hoşdur makâlim
Nesîmî hem anın mânendleri 'uşşâk-ı Hakkın
Görüb dîvânların mahzun olur dîvâne bâlim
Gelür gönlüme yakmak her ne kim nazm eyledimse
Beni ider pes ol zîrâ hüsünsiz kîl ü kâlim
Fesahat yok halâvet yok virir ihvana sıklet
Usanub işiden dir var benim gayet melalim
Kelâmı söyleyen hâl ehli olmak dahi lâzım
Ki münkir olsa da sâmi' diye yokdur cidalim
Kulûb-ı şâ'irân Hakkın hazâ'ini imiş çün
Ne söylerlerse ehlullah dimek Hak aña hâlim
İder işbu zemân halkı müzahref nazma rağbet
Tezâyüd itdi Mevlâya bu yüzden ibtihâlim
'Alâmât-ı kıyâmetden imiş sâdık az olmak
Anın-çündür kamu nâsdan fırâr u infisâlim
Firar idiñ baña deyii Hudâ emr itdi bize
Bugün elhamdülillah oldı emre imtisâlim
Bu Kuddûsîleyin câhil mukallid nâzım olmış
Sanur kim yok fesâhatda belâgatda misâlim
492
Ey bizim ihvanımız zikr-i Hudâ idelim
Bakmayub ağyara biz terk-i sivâ idelim
Hâsıl olur her murâd itmek ile anı yâd
Bulmağa feyz ü reşâd zikr ü du'â idelim
İki cihan ey hümâm 'âşık-ı Hakka haram
Zikr idüben subh u şâm dosta lika idelim
Zikr-ile irmiş iren menzile tut pendí sen
Yâr kûyine gidüben zevk u safâ idelim
İtdi sülük evliya zikr-ile Kuddûsîyâ
Sen de bu râha biyâ hicre deva idelim
493
Ey 'azizim gel seninle râh-ı Hakka gidelim
Mâsivâyı ibni Adem-veş hemân terk idelim
Dil serayı nice demdir oldı me'vâ-yı hevâ
Taht-ı şâhı idelim pâk kir ü pası nidelim
260
'Işk-ı Rabbânî gıdâ-yı ruhumuz olsun bizim
Her nefesde hûn-ı zikr-i Kird-gârı yudalım
'Ömrimiz geçdi hevâ-yı nefs-ile bu ana dek
Çalışub tevhide 'irfan lezzetini tadalım
Himmet eyler saña hâlince bu Kuddûsî fakîr
Adımı aheste aheste yürüyüb atalım
494
Ben bir eli boş zellesi çok pir ü zelilim
Girdim yola hiç yok nideyim zâd-ı rahîlim
Çün lâzım imiş sâlike cezbe bu tarîkda
Nef itmedi zühdim verâ'ım kâl ile kilim
Gitdim nice demler yola hoş gerçi velâkin
Uğradı kati sarpa açılmadı sebilim
A'mâ yolı bilmez imiş olmazsa kılavuz
Seyr eyledim amma yoğ-idi şeyh-i delilim
Yol içre kalub tutmadı bir er elimi pes
Mahzun u mükedder yalınız zâr u sefilim
Dünyâda hemân şöhrete aldandı bu nefsim
Halk içre 'aziz olmışam amma ne rezîlim
Gizlendi bu ezmânda kamu sâdık erenler
Şöhretle heba oldı benim 'ömr-i tavîlim
Şimdi sene biñ iki yüz elli dahi altı
Dîn gussasıdır şimdi benim haml-i sakîlim
Kuddûsî-yi nâçâr idüb Allaha tevekkül
Yalvardı deyüb ol baña her hâlde vekîlim
495
Halâ'ik içre dünyâda benim tuğyanda yok mislim
Kamu mahlûkdan alçağım ki ins ü canda yok mislim
Bulunmaz baña benzer bir günâh-kâr ey Ganî Gaffar
Senin gufranda yok mislin benim 'isyanda yok mislim
'Ayıblar setr idicisin ki Settârdır senin ismin
Benim de 'ayb u cürm ü gaflet ü nisyânda yok mislim
Eğer 'afv eyler-iseñ seyyi'âtım zerrece kalmaz
Eğer 'adi eyler-iseñ kürbe-i ahzânda yok mislim
Habîbin Mustafâ hakkı içün Kuddûsîyi 'afv it
261
Eğüb kapuñda boynun dir benim noksanda yok mislim
496
Elf Allah 'ışkıdur gönlümde mihmânım benim
Be bülend oldı anınla gün-be-gün sânım benim
Te teşevvuk eyledim rûz-ı ezelden çün aña
Se sebat itdi gönül tahtında sultânım benim
Cim cemâlin şem'ine tolanıram pervâne-veş
Ha halâvet buldı nârı 'ışk-ıla canım benim
Hı harâb itmiş idi nefsin çerîsi gönlimi
Dal dem-i 'ışkınla âbâd oldı vîrânım benim
Zel zelilim şu cihanda benden alçak kimse yok
Re recâm budur ki îrâh ide Rahmanım benim
Ze zemîn üzre benim cürm ü hatâmın haddi yok
Sin sile virdi cihanı zenb ü 'isyanım benim
Şın şefâ'at eyleyüb bahri baña fahr-i Rüsül
Sad safâ bulur o demde kalb-i perişanım benim
Dat dayık oldum mecazî 'ışkı hararetine
Tı tanık bu hâlime hem âh u efgânım benim
Zı zuhur itdi bugün 'ışk-ı hakîkî pertevi '
Ayn 'avn-i Hakk-ile pâk oldı dâmânım benim
Gayn gayret eyleyüb 'ışk mâsivâyı sürdi heb
Fe firar itdi gönülden gayr-ı cenanım benim
Kaf kabahat imiş ancak tat 'ibâdet sandığım
Kef kerem kıldı baña pes ulu Sübhânım benim
Lâm libâsımdır hemîn Mevlâ-durur başımda tâc
Mim Muhammed mürşidim hem canda cenanım benim
Nun nevâlandı gönül ârzû kılar ma'şûkını
Vav vatan tutdı içimden hubb-ı Hannânım benim
He hevâlandı bugün 'ışk mâsivâya bî-karâr
Lâm elif lâ ilahe illâda îmânım benim
Dir ki Kuddûsî garîb ben bahr-i 'âşıkam bugün
Koymadı hîç bende benlik gayrı Yezdânım benim
497
Halâ'ik içre hergiz yok hakâretde nazîrim
'Aceb dir mi Hudâ bilmem baña 'abd-i hakirim
Hemân ol ismi yâd it didiği eyler kifayet
262
Olur zann eylerem iki cihanda dest-gîrim
Ne 'ilmim var ne zühdüm var ne kadrim var ne 'izzim
Hemân var cehl ü cürm ü gaflet ü 'ayb-ı kesîrim
Bilür iken benim taksirimi kullukda her gün
Virir hîç rızkımı kesmez olub dâ'im nasîrim
Nebîler serverin kılub vesîle isterem gufran
Yeter dir ise Kuddûsî kapumda pîr fakirim
498
Bakmaz oldı yüzime ol nazlı yârim nideyim
Derd-i 'ışkdır gice gündüz şimdi kârım nideyim
Güç imiş firkat 'azabı 'âşık-ı bî-çâreye
İnlemek ile geçer leyl ü nehârım nideyim
Gönlüm ârâm eylemez yok sabra hergiz takatim
Bulmadım bu derdime derman aradım nideyim
Beklerem kapusını nice zemân itdim niyaz
Virmedi maksûdımı ol Kird-gârım nideyim
Yok benim gibi vatanda bir garîb olmuş hemân
Âh u efgândır dem-â-dem yâr-ı garım nideyim
Murg-ı dil düşdi bu 'ışkın damına çıkmak muhal
Gün-be-gün artub gider içimde nârım nideyim
Râzî vü memnun bu Kuddûsî halâsın istemez
Dir ki ben sayyâd elinde bir şikârım nideyim
499
'Işk-ı nigâr ile ben esrük ü dîvâneyim
Şem'-i cemâline hem yanıcı pervaneyim
Leşker-i 'ışkı anın varımı yağmaladı
Yıkdı harâb itdi dil mülkini viraneyim
Düşeli sevdasına âh u efgân eylerem
Nûş ideli cür'ayı mest değilem yâ neyim
Yâr baña oldı celîs hem baña oldur enîs
Sanma beni zâhidâ sen gibi ben laneyim
Dostlarını ben anın dost tutaram özime
Buğz iderem cümle düşmanına bigâneyim
Zâhid-i hâm tab'-ıla sohbet-i 'ışk itmezem
'Âşıka bir demde (ben) biñ hâki efsâneyim
Görinürem münkirin gözine hör u hakîr
263
Çeşm-i mahabbetle sen gör ki ne ferzâneyim
Katre-i nîsân idim yutdı beni çün (bu) 'ışk
Şimdi sadet" içre bir lü'lü ü dür-dâneyim
Sundı bu Kuddûsîye tolu piyâle nigâr
Anın içün dir ki ben sâkin-i meyhaneyim
500
Yâ Vedûd u yâ Ra'ûf u yâ Latîf ü yâ Kerîm
Yâ Halîm ü yâ 'Alîm ü yâ 'Aliyyü yâ 'Azîm
Olmışam bugün bilürsin pîr ü muhtâc ü fakîr
Baña lutf u rahm u rıfk it garîbem hem sefilim
Takatim yok sabra hergiz dest-gîrim ol benim
Gûşe-i halvetde nâsdan kaçuban oldum mukîm
Okurum subh u mesâ sünnet olan ed'iyeyi
Gice gündüz kalb ile zikr eylerem 'âciz dilim
Eyle Kuddûsîye ihsan kuvvet-i kudsiyye hem
Dû cihanın mihnetinden kıl o miskini selîm
501
Ey Hudâvende Gafûrsın hem Sabûrsın hem Halîm
Ben bir ednâ kulunum yüzüm kara cürmüm 'azîm
Bî-hisâb itdim hatâya nefse uyub bir zemân
Köhnelendi şimdi cismim kocadım oldum sakîm
Kesmezem lâkin ümîdi rahmetini umaram
Çün sıfatındır senin Gaffar u Settâr u Kerîm
Var mı senden gayrı Teñri ki varam kapusına
Vâhid ü Ferd ü Samedsin Hayy u Tevvâb u Rahîm
Kim ola kadir ki ben gümrâhı ide mağfiret
Sen eğer itmez isen çünki bu bir emr-i cesîm
Sen Ganîsin 'âleminden cümle halk muhtâc saña
Ben kim olam ki saña lâyık 'ibâdet ideyim
Çok saña kulluk iden 'ubbâdı sürdün kapudan
Dahi çok müznibleri 'afv eyleyüb kıldın selîm
'İlm ü 'irfan u 'ibâdetde nazîri yok iken
Tard idüb İblîsi hem la'net idüb kıldın recîm
Nice kimse put-perest iken hidâyet eylediñ
Dostlarından oldılar hem buldılar râh-ı kavîm
Hikmetine iremez 'akl-ı melek hem ins ü cân
264
Çeviremez kimse işini bilürsin ey Hakîm
Çünki sen her şey'e kadirsin bu Kuddûsîye hîç
Virme gussa görmesün fazlın ile hevl-i cahîm
502
Bugün yitmiş sekiz yaşında men maksûdımı buldum
Yed-i dostdan tolu camı içüb mest-i müdâm oldum
Dilimde zikri kalbimde anın 'ışkı mekân tutdı
Safâ vü zevk u şevk u vecd-ile derya gibi toldum
Yanaram âteş-i 'ışkıyla her ân ol şehen-şâhın
O nârı şu kocalıkda gönül eğlencesi kıldım
Kaçub nâsdan aña ikbâl-i küllî eyledim şimdi
Çekilüb mâsivâsından hemân anın ile kaldım
Teşekkür eyleyüb bî-çâre Kuddûsî gice gündüz
Hemîn dir ey Hudâ heb varımı virüb seni aldım
503
Bu 'ışka iktidâ itmekde men bî-ihtiyâr oldum
Düşüb bir dil-rübânın damına nâgâh şikâr oldum
Sabî iken anın şevkıyla okur idim eş'âr ben
Gice gündüz hemân pervâne-veş oda yanar oldum
Peder merhum dahi tevhîdi telkîn eyledi baña
Olub meşgul aña dîvâne-âsâ bî-karâr oldum
Çalış ben sağ iken dir idi ben de çalışur idim
İrüb esrâr-ı zikre tîz vakitde bahtiyar oldum
İder idi baña Kuddûsîyâ sa'y it deyü pendi
Tutub pendin aña vakt-i sabâda yâr-ı gâr oldum
504
Bugün bir şeyh-i fânî haste bî-çâre fakîr oldum
Diyâr-ı Rûmda 'uzlet eyleyüb ekdâr ile toldum
Şikâyet eylerem sen râhimînin erhamine çün
Kamu düşmişlerin ancak elin tutan seni buldum
Celîsim yok enîsim yok şefîkım yok refikim yok
Gelüb bir yardım iden yok garibim yalınız kaldım
'Iyâl evlâd ehibbâ akraba çok ise de anlar
Baña imdâd idemezler ki bahr-i gussaya taldım
Saña yalvaruban Kuddûsî-yi miskîn kulun dir kim
Hudâvendâ bugün kapuña istirham içün geldim
265
505
Hakkı aradım ben'ayânen buldum
Yok iştibâhım bî-gümân buldum
Yalınızda kaluban ağlar iken
Cânâna giden kâr-bân buldum
Elhamdülillah çekmedim zahmet
Kenz-i pinhânı rây-gân buldum
Derdime derman bulmak isterdim
'Işkı dermân-ı câvidân buldum
Mâsivâyı heb ardıma atdım
'Aşıka perde dû cihan buldum
'İbâd u zühhâd kabza mâ'iller '
Uşşâkı cümle şad-mân buldum
Uğradı yolum bahr-i 'ummana
Bir hazâkatlü keştibân buldum
Havf u hatar yok hîç gemisinde
Aña girenleri kâm-rân buldum
Yil kimi 'ışka giregör kardaş
Sâlike anı çün bir emân buldum
Keştibân şâh-ı enbiyâdır hem
Ümmete gayet mihr-bân buldum
Kadrini 'ışkın bilemez sûfî
'Işkı olmayanı ben çoban buldum
Sen de Kuddûsî'ışka ol tâlib
Evliyâullâhı 'âşıkân buldum
506
Beni fazlınla ey Mevlâ ne zâlim it ne mazlum
İki 'ismetde kıl benden beni hem eyle ma'sûm
Senin a'dâna olayım 'adû dostlarına dost
Ki idem merhamet anlara olam ben de merhum
Basîret gözimi aç kim seni görem 'ayânen
Dahi 'ayne'l-yakîn bilem olasın baña ma'lûm
Gürûh-ı 'ârifâna eyle ilhak rahmetinle
Sivâya iltifat eyler ise nefsim gözin yum
Bu Kuddûsî habíbiñle saña eyler tevessül
Anı aña şefî' kıl rahmetinden itme mahrum
266
507
Kamu eşyaya bakuban 'ayânen anı gördüm
Ki 'uşşâkın dilin kapan şeh-i hûbânı gördüm
Sözüm yalan değil and içerem dostlar inanın
Beher zerrât-ı mevcûdâtda ben ol canı gördüm
Ne gökçek yüzli dilber kim beni mest itdi 'ışkı
Ki her kim görse dir bir 'âşık-ı hayranı gördüm
Boyanub reng-i 'ışka resm ü takvayı unutdum
Pes ol renk içre pinhân dilber-i mihmânı gördüm
Nazîrsiz hüsn ü behcetde hemîn muhsin-durur ol
Ki baña bî-nihâyet itdiği ihsanı gördüm
Atuban çengel-i 'ışkın tutub gönlümi çekdi
Arardım derdime derman henüz dermanı gördüm
Mecazî hûblara olur idim dîvâne amma
Gözümden perde mahv oldı hakîkî hânı gördüm
Mürâ'î zahidin inkârına 'ucb oldı bâ'is
Görüb 'uşşâkı dir ben birtakım nâdânı gördüm
Anı rabt eylemiş dünyâ ağacına çün îblîs
Sanur kim şeyhi mürşid dir dimez şeytânı gördüm
Yimem gussa cefâ-yı münkirâna zerre deñlü
Bu yolda her cefâya sabr iden merdânı gördüm
Tarab eyler deyü dahi eyler imiş bizi vâ'iz
O tab'ı camidi kim görse dir hayvanı gördüm
Girer mi hiç kulağıma anın 'ışksız kelâmı
Ki bir nutkında biñ esrar olan sultânı gördüm
Beni toğrı yolundan çıkarub sabdırmak ister
Bu râh içre erenler gördiği burhanı gördüm
Bu Kuddûsî teşekkür eyleyüb dir kim 'ayânen
Nazar itdim kamu eşyada ben Yezdânı gördüm
508
İdüb temevvüc 'ışk bahri yine coşdı bu gönlüm
Bir şâh-ı hûbân hüsnini tuyub şaşdı bu gönlüm
Ta'n itmesünler zühhâd baña çün olmışam ma'zûr
Ol dil-rübânın dâm-ı 'ışkına düşdi bu gönlüm
Neylesün 'âşık cezb eyleyince anı ma'şûkı
Bir cezbe ile kulle-i kâfi aşdı bu gönlüm
267
Dil kişverine şevki ol hûbın akdi Ceyhân-veş
Oluban şimdi deryâ-yı a'zam taşdı bu gönlüm
Kuddûse mensûb oldı Kuddûsî eyler teşekkür
Rûz u şeb dir hem râh-ı dosta yaklaşdı bu gönlüm
509
Sayda çıkmış nice yüz biñ av şikâr eyler ölüm
Hâzır ol kardaş saña da intizâr eyler ölüm
Sen idersin gerçi dünyâ bahsini tatvîl bugün
Bu mutavvel bahsi yarın ihtisar eyler ölüm
Dürlü hayvan lahmini yiyüb gıdâlandın bugün
Lahmiñi yarın gıdâ-yı mûr u mâr eyler ölüm
Şimdi kâr itmez saña pend yüz kitâb okısalar
Bir gün olur ki seni hoş sâz-kâr eyler ölüm
Kimseye göstermeyüb canın gibi sakladığın
Mâlını meydâna döküb aşikâr eyler ölüm
Bunca zînet bunca hışmet bu hadem bu mülk ü mâl
Biri kalmaz cümlesini târümâr eyler ölüm
Olma mağrur gel şu dünyâ câh u 'izz ü nâzına
Meskenini 'akıbet sahn-ı mezar eyler ölüm
Şevk-ıla bağrına basub kuçub öpüb sevdiğin
Ehlini ardına koyub yâda yâr eyler ölüm
Sevmediğin kişileri mâlına vâris idüb
Ac ü çıplak müflis iken bahtiyar eyler ölüm
Yüce köşkler gerçi yapdın bî-nazîr amma seni
Çok da gitmez çıkarub ağyara dâr eyler ölüm
Rûh çıkıcak heb kaçar atan anañ oğlun kızın
Bu güzel cismini çün mekruh kokar eyler ölüm
Müsta'id ol mevte Kuddûsî gelür bir gün saña
Çünki her nefse gelüben reh-güzâr eyler ölüm
510
Cümle nâsın hanesine gün gibi girer ölüm
Kurtılınmaz kaçmağ-ıla 'akıbet irer ölüm
İ'timâd itme yüziñe güldiğine dünyânın
Cîfedir bir gün bu eyvandan seni sürer ölüm
Geçmedin tûl-i emelden irdi 'ömrin âhire
Şîşe-i amalini taşa çalub kırar ölüm
268
Zerrece 'aklında fikrinde yoğ-iken hîç senin
Nâgehân girüb 'ömür defterlerin dürer ölüm
Rif'ate câha tayanma sıhhate itme gurur
Soyuban dürlü libâsı bir kefen sarar ölüm
Çevrilüb evlâd u ezvâc başına şâdân iken
Çok da gitmez cümlesinin boynum burar ölüm
Tuhfetü'l-mü'min didi aña Hudâ peygamberi
Hâzır ol Kuddûsîyâ çün işine yarar ölüm
511
Bir dem olur mı ki yârin vechini göre gözüm
Bakmaya lâyık değil amma benim kara yüzüm
Tutmadım hîç emrini uyub hevâ-yı nefsime
Gaflet ile geçdi gitdi gice ile gündüzüm
Geldi Kur'ân içre düşman mâl ü evlâd u 'ıyâl
Fi'l-hakîka ......
İtmedim terk .....
Ol ecilden eylemez ihvântma te'sîr sözüm
Olmışam pîr gerçi 'âşık...
Çahş .........
6 ......
(kaynakta eksik)
512
Geç 'âşık isen Hakka eğer cümle sivâdan
Yok 'âşıka çün sevgilü bir nesne Hudâdan
Hem olma sakın sâlik-i câhil ile hem-dem
Eyler seni tenfîr taleb-i rüşd-i hüdâdan
'Işksız kişiden kaç ki virir sana bürûdet
Nâra alışan kimse kaçar berd-i şitâdan
İt farzı edâ mülhide uyma gözini aç
Bil rütbe-i 'ulyâya irer bu sözi tutan
Kuddûsî-yi miskin sana bu pendi ider kim
Sa'y eyleyüben zikre olasın nücebâdan
513
Zülfin kohusın tuyalı dil bâd-ı sabâdan
Kurtulmadı ey dost elem ü derd ü belâdan
Bülbül gibi her şeb iderim nâle vü efgân
Turmaz gözümün yaşı akar hüzn-i bükâdan
269
Yok iki cihanda senin 'ışkın gibi devlet
Lutf it beni dûr eyleme bu 'ışk-ı hevâdan
'Ubbâdına virdiñse cinânın ni'metini
Vir baña da 'ışk ni'metini yemm-i 'atadan
Ben mülk-i cinânın nideyin zevk u safâsın
Yeğdir baña 'ışk lezzeti dâreynde safâdan
Bir gice minâdan baña gel 'âşık deyübdür
Gönlüm içine toldı muhabbet o nidadan
Gavgâlara saldın beni sevdana düşürdün
Bilmem ki muradın nedir ol hükm-i kazadan
Yağmaya virüb varımı heb kalam seninle '
Uryân olayın cübbe vü destâr u kabadan
Cezb eyle beni şöyle hemân kim olayın mest
Tefrîc ideyim gönlümi hem cümle sivâdan
Kuddûsîye vir 'ışkını ey yâr kerem eyle '
Âşıklara çün yâr olamaz özge Hudâdan
514
Saña yok fâ'ide zâhid hulûssız zühd ü takvadan
Anı iste gice gündüz hemân sıdk-ıla Mevlâdan
İdersin sûretâ secde muradın ise dünyâdır
Usanmazsın behey ahmak kilâb-veş cîfe dünyâdan
Hulûs 'ışk ile 'ışk zikr ile hâsıl olısar kalbde
Ne zikrin var ne 'ışkın var ne nef'iñ var bu gavgâdan
Yâ cennetde yiyüb içmek safadır matlabın ancak
Kamusı perde anların idüb terk geç bu sevdadan
Zikirler efdali tevhîd imiş olgıl aña meşgul
İder pend saña Kuddûsî fakîr işit o ednâdan
515
Bilemez bir kimse Hakkı kendi nefsin bilmeden
Cevher-i 'irfan bulunmaz bahr-i fikre talmadan
Cezbesiz râha sülûkün nefi yokdur sâlike
Vâsıl olmaz çünki zinhar gönlüni dost almadan .
Cezbe zikr-ile gelür kalbe hemân sa'y it aña
Kalbde 'irfan şemsi toğmaz 'ışk u cezbe tolmadan
Eyleseñ biñ yıl 'ibâdet Hak anı itmez kabul
Cümle arzudan kaçuban aña 'âşık olmadan
270
Olamaz her kişi 'âşık bil muhakkak zâhidâ
Saykal-ı zikr-ile 'ucb u kibri kalbden silmeden
Zât-ı Hallâkda tefekkür eylemek câ'iz değil
Çün Resul nehy eylemiş zâtda tefekkür kılmadan
Zâtını kendi bilür ancak sakın düşünme hîç
Fâ'ide yok var zarar çok zâtına dil salmadan
Eyle mahlûkâtına bakub tefekkür 'ibret al '
Arif olub Rabbiñi bil cân alıcı gelmeden
Nefsini ehl-i kuburdan eyle 'add Kuddûsîyâ
Çünki olmaz kul velî ölmezden evvel ölmeden
516
Ey şâh-ı kerîm senden ayırma beni bir ân
Setr eyle kamu 'aybımı kıl vasl-ıla şâdân
Çok suçu deyü sürme kapuñdan beni zîrâ
Gaffar u Halîm oldığına itmişem îmân
O şâh-ı rüsül hürmetine mağfiret eyle
Bu koca günâh-kâr kulum eyleme nâlân
Bildirme benim zenbimi bir kimseye asla
Çün sabr idemez bilse melek cin dahi inşân
Kuddûsîye cennet virüben senden ayırma
Ey rahmeti bol fazlı 'amîm sâhib-i ihsan
517
Sığın Settâra iste 'afiyet derd ü belâdan
Hemân izhâr-ı 'acz it olma gafil hîç du'âdan
Umûr-ı dîn ü dünyâ âhiretde 'akıbet hem
Selâmet iste dâreynde gice gündüz Hudâdan
Cehaletle dime halka bahadırlık satuben
Nasibim var bu 'âlemde benim sabr u rızâdan
Ulu söz söyleme zinhar ki Hak sevmez anı hem
İder taslît belâlar hâlî koymaz hîç 'anadan
Ulu söz sahibin tezlîl ider iki cihanın
Tevazu' it birader pek sakın kibr ü riyadan
Temellük eyle Mevlâya yüzini hâke sürüb
Di hışm idüb baña derd virme ignâ it devadan
Müvekkeldir belâ söze ne söylersen gelür bil
Olısar başına nazil ma'âzallah semâdan
271
Ne gelürse eğer bir derd ümîdi kesme sabr it
Recâ it 'afiyet rahmet hemân Rabbü'l-verâdan
İhanet eylemez mü'min kulına eyler ikram
Ki hoşdur 'âşıka her ne gelürse âşinâdan
Tabîbi derd ider tathîr anı cümle günâhdan
Olub tâhir gider 'ukbâya bu dâr-ı fenadan
Güneh-kâr gerçi Kuddûsî velâkin sözleri hak
Olur bî-şekk anı tutan gürûh-ı evliyadan
518
Mübtelâ olub mecazî 'ışka çıkdım râhdan
Nideyim kurtulmadım ol ka'rı bî-had câhdan
İltifat itmez imiş Hak 'âşıkı hîç gayre
Gayrı terk idüb geçer dîvâne mihr-gâhdan
Terk-i terk itmek gerekdür zümre-i 'uşşâkâ
îstimâ' itdim buru bir 'ârif-i âgâhdan
'İlmine takvasına mağrur olan bîgâne
Olısar merdûd u mahrum ol ulu dergâhdan
Geçmeyince varlığından kişi 'âşık olmaz
İste Kuddûsî hemân Allâhı sen Allahdan
519
Dimişler 'ışk u cezbe yolı akrebdür kamu râhdan
Taleb kıl sıdk-ıla 'ışkı birader her dem Allahdan
Tolar 'ışk zikr-ile sa'y eyle aña 'âşık ol 'âşık
Değil efdal mürâ'înin hezâr a'mâli bir âhdan
Yanar pervane-veş 'ışk ateşine 'âşık-ı Mevlâ
Hayırlu bir fakîr 'âşık nice biñ sâhib-i câhdan
Şerî'atle 'amel eyle hazer kıl ehl-i hâdîden
Hemîn dûr olma hergiz zümre-i 'uşşâk-ı âgâhdan
Kamu zikrin buyurmış Fahr-ı 'âlem efdali tevhîd
Bu Kuddûsî sözin tut kaç riyâ idici gümrâhdan
520
Hudâvendâ benim bir matlabım var sen İlâhımdan
Penâhım çünki kapuñda ayırma ol penâhımdan
Nolur çok ise 'isyanım ki rahmet bî-nihâyetdir
Beni ol rahmetinle yarlıgayub geç günâhımdan
Bu 'ışk bir câh-ı a'zamdır baña hoş eylediñ ihsan
272
Cüda itme beni andan dahi 'azl itme câhımdan
Gönül ister ki fazlınla dem-i vasla ola nâ'il
Bu gözüm görmeye firkat 'azabın yüzi mâhımdan
Eğer virmez iseñ matlûbımı ey lutfı çok Vehhâb
Olur halk-ı cihan 'âciz benim efgân u âhımdan
Senin her şeyde vardır kudretin itme beni mahzun
Ümîdi kesmeyüb asla umaram lutfı şahımdan
Bu Kuddûsî kulun yâ Rab yolına eylediñ teslîk
Niyaz eyler diyüb yâ Rab beni çıkarma râhımdan
521
Baña hîç gelmez oldı bir haber ol şîve-kârımdan
Cüda düşdüm nice demdir kerem ıssı nigârımdan
Aña ben tâ elest bezminde gönül virmiş idim pes
Hased idüb beni a'dâ ayırdı şimdi yârimden
Karâr itmez hemân bülbül gibi dil eylerem efgân
Melekler oldılar 'âciz semâda âh u zarımdan
Geçirdi 'akıbet 'ışkı beni cümle hevâlardan
Kamudan geçdim amma geçmezem ol gül'izârımdan
Melâmet hırkasın giydim bugün ben oluban
Mecnûn Feragat eyledim tâc-ı 'ibâdet nâm u 'arımdan
İçimde hâsıl oldı bir onulmaz derd 'ilâcım yok
Tabîb-i hazıkı bulmak içün çıkdım diyarımdan
Hisâr-ı 'ışk içinde habs idüb Kuddûsîyi ol dost
Dimiş hergiz çıkarmazam anı ben bu hisarımdan
522
Coşub yine 'ışk bahri bugün aşdı boyumdan '
Aciz heme halkı şu cihanın bu huyumdan
Mevrûs pederimden baña bu 'ışk-ıla cezbe
'Uşşak olunz biz nideyim çünki suyumdan
Girerse bu 'ışk bir kişinin gönli evine
Şâh-ısa dahi fârig olur hıfz-ı rüsumdan
Hem câhil ü nâdânı ider 'arif ü dânâ '
Işk toğrı kılar eğri olan fâciri mumdan
Kuddûsî-yi bî-çâreye ta'n eyleme zâhid
Yok fâ'ide ol 'âşıka hîç ta'n u şutumdan
273
523
Bu dünya çün kemâle irdi korkılur zevalinden
Düşünmez gâfıl inşân hem usanmaz cem'-i mâlından
Alış virişde mîrâsda ider mazlumlara zulmi
Kalurlar çaresiz ol zâlimin pes sû-yi hâlinden
Namaz kılar oruç tutar haram ile gider Hacca
Sığınurlar o gaddarın Hudâya mekr ü âlinden
Gelüb bî-çâre baña ağlayub 'avn u meded ister
Elimden nesne gelmez hîç utanıram su'âlinden
Nice bulur felah bu fi'l-ile ol bî-rahim zâlim
Ki itmez havf haya hergiz Hudâ-yı zü'l-Celâlinden
Yapub dünyâsını dînin yıkar söz dinlemez asla
Kıvanur mâla korkmaz dîn ü îmân infisâlinden
Saña bildirdi Kuddûsî kıyamet iktirâbını
Ki dünyânın zevalin fehm ider 'âkil kemâlinden
524
İlâhî eyle tahlîs ben fakîri şugl-ı eş'ârdan
Saña sığınuram dâ'im beni igfâl iden kârdan
Gice gündüz seni zikr eylemek ister hemân gönlüm
Aradım bulmadım efdal 'amel hergiz çü ezkârdan
Unutdurdı baña zikri ki şi're iştigâl itmek
Senin 'ışkın gerek ancak usandım meyl-i ağyardan
Heves itmiş idim şi're seni nazm-ıla medh içün
Ne hâsıl ben hakirin yazdığı kırtâs-ı güftârdan
Uyur uyanıram şi'ri te'emmül hem tefekkürle
Haya eyler bu Kuddûsî kulun sen şâh-ı Cebbardan
525
Beni fazlınla ey Hannân geçür nefsin hevâsından
Selâmet vir olam 'uryân baña kesret belâsından
Senin ile olam her ân seni dilde bulam her ân
Senin ile kalam her ân toyam vaslın nevasından
Şarâb-ı 'ışkına kandır cemâlin şem'ine yandır
Kamu ağyardan usandır çıkam halkın arasından
Uyub 'ışka hevâlandım elimle bağladım bendim
Ben itdim kendime kendim bu derdin vir devasından
Baña itdiñ ni'am ihsan ki yokdur hîç aña yanan
Dün ü gün eylerem şükran olub 'âciz edasından
274
Çıkardı 'ışk beni râhdan düşürdi ayrı sen şâhdan
Halâs bulamadım çâhdan cefâsı çok vefasından
Beni zâr u zebûn itdi ciğerciğimi hûn itdi
Cefâyı hem füzûn itdi usanmazam cefâsından
Ki 'ışk şîrîn belâ imiş kula senden 'atâ imiş
Yire inmez hümâ imiş cüda olmaz yuvasından
Kılar bî-derdi ol derd-nâk komaz kişide hîç idrâk
Riyadan kalbi eyler pâk eser kalmaz mahâsinden
Anı cezb eyle kıl meczûb budur senden hemân matlûb
Aña köhne 'abâ mergûb cihanın hûb libâsından
Nider ol gayrı sevdayı nider dünyâ vü 'ukbâyı
Nider ağyâr-ı Mevlâyı geçür heb mâsivâsından
Koma 'ışksız Hudâvendâ kulun Kuddûsîyi asla
Yiter 'ışkın seniñ aña vefâ yok mâ'adâsından
526
İlâhî sen beni iki cihanda sakla âfâtdan
Husûsâ bu zemânda fitneden her bir beliyyâtdan
'Alimsin çün 'ayan saña ne hacet hâlimi 'arza
Muradım 'aczimi ikrar bu nazm-ıla münâcâtdan
Du'âdan gayrı yok çâre baña haste koca oldum
Pes ol efdal imiş 'âcizlere dürlü 'ibâdetden
Günâhım çok ise Gaffar u Settâr u Halimsin sen
Zarar gelmez saña hîç kıldığım cürm ü hatî'âtdan
Mevâni'den esirge zikr ü fikrimde huzur bulam
Seni zikr eylemek baña ehabdür cümle tâ'atden
Gücüm yitmez ki kulluk eyleyem saña cevârihle
Beni cezb eyle kim bir cezbe yeğ envâ'-ı hayrâtdan
Hidâyet eyle Kuddûsî kulına Hâdîyâ Lutf it
Geçir fazlınla ol miskini ârzû-yı kerâmâtdan
527
Kerîmâ sen baña it fazlın-ıla ma'rifet ihsan
Bilürsin kim gerek inşân u cinne 'ilm ile 'irfan
Geçüb iki cihandan eyleyem ikbâl saña ancak
Seni 'ayne'l-yakîn bilüb olayım vâlih ü hayran
Liyâkat gerçi yok bende velâkin sensin ey Vehhâb
İden diler isen bir 'abd-i ednâyı 'azîz sultân
275
Nazır olmaz saña hîç bir ahad çün Hâliku'l-halksın
Saña olmuş idim çocuk iken ben 'âşık-ı nâlân
Virüb cennet bu Kuddûsî kocayı senenden ayırma
Anın maksûdı sensin nitsün ağyarı muhibb olan
528
Dilbera itdim saña dürlü niyazlar çok zemân
İstedim senden cemâlin seyrini kıldın nihân
Görmemiş hîç bir ahad bu dâr-ı dünyâda seni
Geçdi gönlüm ol hevâdan kaldı bu sevda hemân
Gezdim ol sevda ile Rûmi Hicazı Şâmı heb
Virmedi bu derdime bir kimse dermandan nişan
Şimdi bildim ki baña derman imiş ancak bu derd
İstemez hergiz halâs bu derd-i zîbâyı bulan
Düşdi 'ışkın nârı gönlüm şehrine yakub yıkar
Arzular dil vaslını hem zikrini eyler lisân
Saña 'âşık oldığına gönlümün şâhid bu dil
Turmayub virir ki hayret aña olub tercüman
Cümleden el çekdi Kuddûsî idüb ikbâl saña
Rûz u şeb 'ışkın ile işi hemân âh ü figân
529
Gizlendiler şimdi erenler ağlayalım biz hemân
Şerr ü fesâd u fitne ile toldı zîrâ ki cihan
Pes ekseri inşân olub şirrîr ider halka sitem
Yok merhamet biri birine işleri cevr ü ziyan
Bir kimse Hakkı söylemez çün söylemekdir tehlike
Oldı sükût-ile şerâr-ı nâs gürûhı şâd-mân
Hayr işleyen menfur hakîr şer ehli makbul u 'azîz
Bulmaz huzûr-ı kalb halâvet bu zemânda sâlikân
Dünyâya meyi itmek ile yıkar çok inşân dînini
Hîç âhiret kaydın yimez dünyâya hırs rağbet kılan
Biñ iki yüz altmış ikidir çünki şimdi bu sene
Kalmadı hergiz şübhemiz oldığına âhir zemân
Kuddûsîyâ şükr it Hudâya çün seni hıfz eyledi
Halvetdedir ancak selâmet çıkma dâ'im ol nihân
530
Gördi ma'şûkın Zelîhâ bir gice düşde hemân
276
Tolub ol dem gönüne 'ışk oldı zindan bu cihan
Kalmadı ârâmı hergiz artdı 'ışkı gün-be-gün
Geldi Mısra çekdi çok zillet meşakkat bir zemân
Kırk sene 'ışk ateşiyle yanuben sonra Hudâ
Eyledi tezvîc aña fazlıyla kıldı şâd-mân
Çekmeyen bu çilleyi sanur kolay kârdur bu 'ışk
Men anı çekdim hisâbsız güç idemem bî-gümân
Pîr-i fânî oldı Kuddûsî yanar 'ışk odına
Toyub usanmaz henüz 'ışkdan değil yalan inan
531
Zümre-i ehl-i fücûrın ibtilâsıdur duhân
Müsrif-i gümrâh-ı Yezdânun belâsıdur duhân
Mâlını itlaf iden oldı şerî'atda sefih
Mü'min-i 'âkil olanın nâ-sezâsıdur duhân
Nûr-ı îmân-ı 'azîze tütsi virmekdir haram
Fârig ol andan birader ki nolasıdur duhân
Sırr-ı misvâkin ağız tathîri oldığın düşün
Pes ağız kokularının ibtidâsıdur duhân
Şâribin cisminde kuvvet komayub eyler za'îf
Cism-i canın bâ'is-i za'f u zarârıdur duhân
Didiler olmasa üç şey Âdem oğlı biñ yaşar
Biri bed koku biri toz pek fenâsıdur duhân
Dinle Kuddûsî sözini tut hemân itme 'inâd
Çün nasihat tutmayanların cezâsıdur duhân
532
Ahir zemânda çünki gider heb Hicâze mü'minân
Şâm ile Mekke arası anlara olur hoş mekân
Hüccâc giderler Mekkeye Şamdan güneş görmeksizin
Bu rütbe çok olur ağaçlar sayesi misl-i cinân
Sen Rûm diyarında idersin medrese mescid binâ
Bil bu vakitde mâlını itlaf iden görür ziyan
Hicret iderler cümle mü'minler kalur bu beldeler
İşit sözi hem tut birader çün sahîhdir bî-gümân
Kuddûsîye ilhâm-ı Hakdır bu nasâyih it kabul
Zahmet çeküb itlâf-ı mâl itme yakîn âhir zemân
533
277
Ey Hudâ gönlüm seni zikr itmek ister her zemân
Çün mukarreb dostlarındır zâkirân u 'âşıkân
Aç basîret gözimi idüb nazar göğe ire
Bileyin 'ayne'l-yakîn sen pâdişâhı bî-gümân
Gerçi var kullukda taksirim velâkin ey Gafur
Sen Latifsin hem Halîm hem dest-gîr ü Müste'ân
Benden ednâ benden a'cez benden ahkar bende yok
Kulluk iderler sana dâ'im kamu halk-ı cihan
İtdi Kuddûsî tevessül şol habîbirile sana
Kim yaradıldı anınçün cümle bu kevn ü mekân
534
Dîvâne kılan ben kulunı bir şeh-i hûbân
Oldum nice dem hüzn-i firakı ile nalan
Tâ vakt-i sabâvetde oluban aña 'âşık
Zikr eyler idim 'ışk-ı hulûs ile beher ân
Virdi pederim çünki baña zikre icazet
Hem eyledi telkîn baña tevhidi o sultân
Kâmil imiş ol kadrini ben bilemedim hîç
Aldım hele çok himmetini eyledi ihsan
Dir idi çalış zikre hayâtımda benim çün
Zikr-ile tolar kalbine derya gibi 'irfan
Çalışur idim emrini tutub gice gündüz
Toğdı veled-i kalb pederim eyledi şükran
Bu sırrı peder valideme dir idim ancak
Olurlar idi ikisi de şâkir-i Hannân
Kuddûsîye 'ışk ni'metini virdi Hudâsı
Her kime dilerse virir ol ni'meti Rahman
535
Aldanma nakşa sâlikâ nakkaşa it ikbâl hemân
Yokdur nukûşda hîç vefâ anın ile sen kal hemân
İki cihan çünki hicâb olur saña kıl ictinâb
Anları sevmek nâ-savâb eyler seni iğfal hemân
Her derde Hak derman ider 'uşşâka 'ışk ihsan ider
Hem yüküñi âsân ider git itmeyüb ihmâl hemân
Maksûdın olsun vasl-ı Zât ağyara itme iltifat
Mecmu'ını ardına at deryâ-yı şevke tal hemân
278
Zikre çalış leyi ü nehâr sıdk-ıla it Hakka firar
Ol ehl-i zikre dahi yâr anları it iclâl hemân
Mevlâ celîsdir zâkire eyler 'azab gafillere
Olgıl mürîd gerçek ere Hakka ider îsâl hemân
Kuddûsîye münkir mehîn çün kârı dâ'im kibr ü kîn
Olma aña zinhar karin ider seni ıdlâl hemân nâlân
536
Mağfiret eyle beni ey pâdişâhım el-emân
Yir ü gök arasına toldı günâhım el-emân
Cümle 'âlem halkına virdi küdûret zenblerim
Yok nazîrim böyle bir rûy-ı siyahım el-emân
Koymadı 'ışk-ı mecazî zühd ü takvadan eser
Düşdi başımdan benim devlet külahım el-emân
Bahr-ı zilletde garîk itdi beni şehvet hevâ
Senden özge yok benim püşt-i penâhım el-emân
Nefs-ile dâ'im kıyamım yok saña hîç hıdmetim
Artmadı 'ışkınla hem efgân u âhım el-emân
Çünki kadirsin beni gufrana ismindir Gafur
Hem 'azaba iktidarın var İlâhım el-emân
Eyle ey Hâdî hidâyet sen beni toğrı yola
Çünki azmışlar yolıdur şimdi râhım el-emân
Mağfiret eyle beni hem ehl-i îmânı Hudâ
Yok senin gaffârlığına iştibâhım el-emân
Bize lâyık zenb ü taksîr saña lâyık mağfiret
Cürm ü 'isyan ile geçdi sâl ü mâhım el-emân
Geldi Kuddûsî kapuña her günâhı işleyüb
Dir senin bol rahmetin ey ulu şahım el-emân
537
Kırk sekiz sultân-ı rûhânî kamusı mü'minân
Hizmet itdiler baña 'askerler-ile bir zemân
Anlar ile ülfet idüb zikrime geldi halel
Soñra ehlullah baña rü'yâda didiler uyan
Biz seni sevdik idi gerçi velâkin şimdi sen
Cinciliğe meyi idüben zikrine irdi ziyan
Tâ'ib oldum sıdk-ıla hoş zikre itdim iştigâl
Sevgili oldı baña halkdan kaçub olmak nihân
279
'Uzlet itdi şimdi Kuddûsî olub pîr-i sakîm
Gıbta iderler aña heb ins ü cin halk-ı cihan
538
Câm-ı 'ışkı nûş idüb sekrân olayın bir zemân
Katre-i bî-kadr iken 'umman olayın bir zemân
Mescid ü medreseyi zühhâd ü 'ubbâde virüb
Tekye-i 'ışkda varub mihmân olayın bir zemân
Gurbetin mihnetlerini yüklenüben eğnime
Zâr ü giryân hâmil-i ahzân olayın bir zemân
Bulayın bir şeyh-i kâmil ideyin hizmet aña
Himmetiyle mahzen-i 'irfan olayın bir zemân
Bu 'alâ'ik fitnesinden ibn-i Edhem-veş geçüb
Bir pelâs içre nihân sultân olayın bir zemân
Nice demler ülfet itdim yâd ile yârân ile
Kird-gâra meyi idüb hayran olayın bir zemân
Nice demler yiyüb içüb uyudum mânend-i tûr
Kâmil inşânı bulub inşân olayın bir zemân
Nice demler zenb ü 'isyan eyledim hasbe'l-beşer
Tevbe idüb bende-i Yezdan olayın bir zemân
Bir zemân ma'mûr idim sürdüm cihan içre safâ
Yıkıluban 'ışk ile vîrân olayın bir zemân
Bir zemân bu cismimi dürlü ni'amla besledim
Yanayın 'ışk odına biryân olayın bir zemân
Bir zamân handân olub seyr-i gülistân eyledim
Derd-i 'ışk-ı yâr ile giryân olayın bir zemân
Bunca demdir çekdi Kuddûsî firákiñ hüznini
Dir ki vasla irüben ferhân olayın bir zemân
539
Ey mü'minîn ü mü'minân âhir zemândır bu zemân
Oldı 'alâmetler 'ayân âhir zemândır bu zemân
Kopar kıyâmet dört yüz ile beş yüziñ beyninde bil
Yok iktırâbında gümân âhir zemândır bu zemân
Dört yüze yüz kırk bir sene kalmış-durur ey âhîler
Ağlaşalım zâhir nihân âhir zemândır bu zemân
Hem tevbe istiğfâra meşgûl olalım leyi ü nehâr
Sa'y idelüm zikre hemân âhir zemândır bu zemân
280
Mevlâ celîsi zâkirin bulmaz aña düşmân zafer
Zikre çalış ol şâd-mân âhir zemândır bu zemân
Kuddûsiyâ işit sözi dünyâ evin çok yapmagıl
Olur harâb işbu cihân âhir zemândır bu zemân
540
Cihânın müddeti az kaldı ağlayalım ey ihvân
Hemîn yalvaralım Hakka deyüb rahm eyle yâ Rahmân
Esirge fitne-i âhir zemândan bizleri lutf it
Dahi it pâdişâha ehl-i islâma zafer ihsân
Bilâd-ı Müslimîne geldi envâ'-ı musibetler
Tarîkdan çıkdı halkın ekserî hem eyleyüb tuğyân
Hudâya eyleyelüm isti'âze tevbe istiğfâr Gafurdur ol
Halimdir hem Latîf zü'l-lutfu ve'l-gufrân
Ağırlaşdı yüki kutbuñ dahi Abdülmecîd şâhın
Bu Kuddûsî olubdur koca miskîn dâ'imü'l-ahzân
541
Ey cümle cihân halkına erzâk iden ihsân
Dünyâda kamu (nesneye) rahm idici Rahmân
Bu bende-yi bî-çâre dahi dürlü-be-dürlü
Ni'metleri fazlıyla viren Mugnî vü Mennân
Hizmetde kusûr eyler iken rızkımı kesmez
Hem 'aybımı setr eyleyici Hâfız u Hannân
Bir hasta kocadır diyüben merhamet eyler
Pes hamd ü senâ eylerem ol şâhı beher ân
Kuddûsîye erhamdür anasından o Mevlâ
Kahr eyler anı kim olur ol kocaya düşmân
542
Yaşım seksen kafes köhne gönül olmuş-durur vîrân
Baña sen rahm u lutf u rıfk u re'fet eyle ey Rahmân
Dem-â-dem 'ışk u cezbe artuben eyler beni hayrân
Za'îfem tâkatim yok kuvvet-i kudsiyye it ihsân
Murâdım 'arz-ı hâl ancak saña nazm ile çün şâhâ
Baña itsün deyü nusret bugün çün olmışam pinhân
Bunı yazdım firâşımda yatur iken bilürsin hoş
Hemîn işim gice gündüz enîn ü âh ile efgân
İder kalb ile Kuddûsî bugün zikri olub 'âciz
281
Celîs ü dest-gîri ol anın dâ'im sen ey Hannân
543
Bugün ben pîr-i fânî olmışam rahm eyle ey Rahmân
Saña yok kullığım gerçi velâkin itmişem îmân
Güneh-kâr bendesiyem sen şehen-şâhın ben ey Gaffâr
Gice gündüz dilerem ağlayub 'afv ü kerem gufrân
Suçumı mu'terif oldum hisâbı yok bilürsin sen
Hacîl itme beni dâreynde kıl her 'aybımı pinhân
Kamu ráhimleriñ çün erhamiyem ben buyurmışsın
Kamu kâ'illerin hem esdakısın sen 'Azîmü'ş-şân
Habíbiñle tevessül eylerem saña vesîlem ol
Aña bahş it bu Kuddûsî fakîri ey Ganî Hannân
544
Ekser-i halk-ı cihân şerde olur şâdmân
Oldı çün âhir zemân Mehdî gelür bî-gümân
İtdi 'alâmât zuhûr Hakdan iderler nüfûr
İşleri fısk u fücûr kalmadı emn ü emân
Mü'min-i muhlîs kalîl nâsıfi içinde zelîl
Eyleyüben kâl ü kîl dirler aña nâtüvân
Her kim ider şer murâd anlar ider inkıyâd
Birleşür ehl-i fesâd cümle olur pehlivân
Vâ'iz-i nâsıh garîb fâsık u fettân mehîb
Câhil-i bî-dîn lebîb sâlihe dirler çûbân
Lafz-ı küfür sözleri kâfir olur özleri
Gerçi beyâz yüzleri kalbleridür pür ziyân
Kim anı dirse eğer dîn ü nikâhı gider
Heb 'amelin zabt ider sen bu sözime inan
Çok bu lafız ey hümâm bul idüben ihtimâm
Yazıludur bi't-temâm hocalar itmiş beyân
Bir dimek ile bu hâl olıcak ey sûfî bâl
Çok diyen olmaz mı dâl dahi îmânsız kopan
Biri birine cefâ kârlarıdur dâ'imâ
Sen hele Kuddûsîyâ ol bu zemânda nihân
545
Ey râhimînin erhami rahm eyle bize el-emân
Gerçi günâh-kânz velâkin mü'minânız bî-gümân
282
Yok varlığında birliğinde şübhemüz ma'lûm sana
Gösterme lutf it bize hîç dünyâda âhretde ziyân
Hıfz it şu vaktin halkının şerr ü fesâdından dahi
Ricâl-i mel'ûn fitnesinden kıl emîn yâ Müste'ân
Dostun Muhammed Mustafâ ile tevessül eyleyüb
Diriz esirge sen bizi korku zemânı bu zemân
'Avn eyle dîne 'avn iden mü'minlere hem dâ'imâ
Bu haste Kuddûsîye de gösterme gam zâhir nihân
546
Kapuna geldim ey mahzûnları mesrur kılan Hannân
Murâd itdiği vîrân kalbleri mesrûr kılan Hannân
Gelüb kapusına ashâbına idüb hidâyet hem
Virüb 'ışk içlerine kalblerin pür nûr kılan Hannân
Nice fısk u fesâd ehlin idüb sâlih dahi mürşid
Dahi sâlikleri irşâd ile me'mûr kılan Hannân
Nice 'uşşâka ta'n u buğz iden münkirleri dahi
Yakub 'ışk âteşine çokların tennür kılan Hannân
Bu Kuddûsî cenîn iken ana rahminde 'ışk virüb
Dahi çocuk iken ol 'ışkını mevfûr kılan Hannân
547
Hudâya hamd ü şükr olsun bize itdi ulu ihsân
Kerem bâbın açuban çok ni'am bahş itdi ol Mennân
Ki cümle enbiyânın efdaline eyledi ümmet
Ne devlet ne sa'âdetdür ki virdi ol 'Azîmü'ş-şân
Haraç yok dînimüzde ecr-i nûr on katdur anlardan
Yazılur bir günâha bir ne denlü var ise 'isyân
'Azâba müstahak olmak dahi lutf-ıla setr eyler
Ki bir ismi anın Settâr biri Gaffâr biri Hannân
Bizi dahi kamu ümmetler üzre eyledi tafdîl '
İbâdetde 'umurda var ise de bizde çok noksân
Menîden halk idüb bizi bu hey'etde çün ol Hallâk
Virüb hem bunca ni'metler kodı adımuzı inşân
Gelin ey suçlı kardaşlar idelim tevbe istiğfâr
Sürüb hâke siyâh yüzlerimüzi olalım nâlân
Bu dünyânın işi on kat güç iken emr-i ahretden
Duruşuruz bu güç işe dimevüz kim sonı hüsrân
283
Tecâvüz eyledik hadden uyub İblîse Kuddûsî
Meğer cürmimüzi 'afv eyleye ol fazlı bol Rahmân
548
Yanar 'ışk odına 'âşık beher ân
İder ol derd-mendi nâr-ı hicrân
Komaz hîç masivâ gönlünde anın
İder girdiği kalbi çünki vîrân
Emân virmez alur 'aklın anın kim
Olur bir dem bu 'ışk gönünde mihmân
Beni seksen yaşında koca iken
Civân idüb virir ârzû-yı cânân
Bu Kuddûsî dilencidür kapunda
İlâhî vaslını sen eyle ihsân
549
Ey şâh-ı Cevâd eyle baña 'ışkını ihsân
Yâd eyleyeyin ismini şevk-ile beher ân
Yitmiş tokuza irdi yaşım saña 'ayândır
Rahm it baña ey rahmeti bol Hâlik u Rahmân
Ekdâr-ı cihân itdi bu târîhde tezâyiid
Biñ iki yüz altmış ikiye irdi çü ezmân
Hıfz eyle delü göfilimi ikbâl-ı sivâdan
Çün meyl-i sivâdır kişiyi dûzaha salan
Kuddûsîye vir fazliñ ile hamr-ı zülâli
İçüb anı olsun ebeden vâlih ü sekrân
550
Sebeb imiş helâkine kişinifi kesret-i 'isyân
Dem-â-dem eyle istiğfâr ü istirhâm dile gufrân
Mücîbdir hem Gafurdur hem Rahimdir hem Semî' Mevlâ
Kabûl eyler du'âfiı bil muhakkak bil ' Azîmü'ş-şân
Yaraşur çün hatâ bize aña 'afv u kerem rahmet
Halimdir hem Gafûrdur hem Kerîmdir hem Ra'ûf Rahmân
Günâhım çok deyü itme sakın hîç vesvese zîrâ '
Azâba muktedir hem 'afva ol Gaffâr dahi Hannân
Sever Hak sâ'ili sen it su'âli mağfiret dâ'im
Di Kuddûsî beni 'afv eyle yâ ze'l-lutfu ve'l-ihsân
551
'Işk hamrı beni itdi katî zâr u perîşân
284
Pes oldum anı nûş ideli vâlih ü hayrân
Tahsîl-i 'ulûm itmeye sa'y eyledim ammâ
Komadı gönül şehrini 'ışk eyledi vîrân
Hem nice zemân zühd ü 'amel kaydına düşdüm
Bildim ki riyâ virir imiş 'âbide hizlân
'Uşşâkı sever çünki Hudâ 'âşık ol 'âşık
Hâs bende olur şâhı sevüb gayriyi koyan
Kuddûsîye virdi ol sivâdan kati nefret
Hak tâlibine lâzım olan 'ışk-ıla 'irfân
552
Ey dost bilimi bükdi benim girye-i hicrân
Lutf eyleyüb it vasimi ben kulma ihsân
Toldır içime 'ışkıfiı deryâ gibi zîrâ
'Işk-ıla gelür kalb evine cezbe vü 'irfân
Sâliklere 'ışk lâzım imiş pes bu tarîkda '
Işksız gidenin 'âkıbeti haybet ü hüsrân
Çün pîr-i sakîmem idemem cism-ile kulluk
Sun cür'ayı içüb olayın vâlih ü hayrân
Cezb eyle bu Kuddûsî-yi miskîni kerem kıl
Hem goñlini pâk eyleyüb olgıl aña mihmân
553
Marîzem ey Hudâ lutf eyleyüben kıl şifâ ihsân
Tezâyüd eyledi derdim baña eyle devâ ihsân
'Ayândur cümle ahvâlim saña yitmiş sekiz yaşım
Kapuñ sá'illeriniñ ahveciyem it baña ihsân
Benim kârım dilencilikdür ancak gayrî kârım yok
Seniñ işifi kamu halk-ı cihâna dâ'imen ihsân
Yaraşur baña yiyüb rızkıflı şükr eylemek saña
Dahi saña yaraşur eylemek baña gıdâ ihsân
Diler ihsânıfiı heb on sekiz biñ dürlü mahlûkât
Umar senden bi-küllî ehl-i arz ile semâ ihsân
Kiminiñ rızkı cismânî-durur pes kimi rûhânî
Kamusına iden sensin beher ân ey Hudâ ihsân
Bilürsin herkese lâzım dahi ahsen olanı sen
Ne lâzım ise Kuddûsî kulma it aña ihsân
554
285
Saña hamd eyleriz leyi ü nehâr ey lutfı çok Yezdân
Bu günlerde bize itdiñ belâlardan necât ihsân
Musibetlerde nice nice hikmet var imiş bildik
Ki kahrıñ bize lutf oldı Latifsin çünki ey Hannân
Seversin ümmetin dostiñ Muhammed hakkı içün hem
Zuhûr itdi yine âsâr-ı fazlın yağdı çün bârân
Uyandık nevm-i gafletden inâbet eyledik saña
Hevâ-yı nefse tâbi' oluben itdik katı tuğyân
Umarız dâ'imâ gufrânını rahmet dileriz hem
Bilüb suçumızı diriz bizi 'afv eyle ey Rahmân
Seni zikr eyleriz tevhîd ü istiğfâra meşgûliz
Güneh-kârız velâkin itmişüz biz saña hoş îmân
İder seksân yaşında haste Kuddûsî recâ senden
Ki anı hem cemî' mü'minâtı idesin şâdân
555
Kulak tut ey birâder saña bir sır idem i' lâm
Ki fehm eyle muhakkak üç bölükdür nev'-i inşân
Birisi ehl-i dünyâdır birisi âhiret hem
Birisi zümre-i 'uşşâk ki anlar ehl-i Yezdân
Harâmdır âhiret ehli olanlara bu dünyâ
Ve dünyâ ehline pes âhiret bil oldı harâm
Hudâ ehli olan merdâna bu iki harâmdır
Yüri var ehl-i Hak olmağa sa'y it turma ey cân
Dahi cennet ikidir cennetü'l-hayvân birisi
Olur sâkinleri aniñ 'avâm-ı ehl-i îmân
Biriniñ cennetü'r-Rıdvân-durur ismini añla
Anın sâkinleri ancak havâs-ı ehl-i 'irfân
556
Buyurmuş fahr-ı âlem kim sever medh itmeği
Yezdân Nice medh idebilür anı câhil pür kusûr inşân
Utanmaz 'âşık-ı şeydâ ider ma'şûkınıü medhin
Dimez hîç yok liyâkat bende eyler rûz u şeb efgân
Bu mahlûkâtı halk itmezden evvel kendi var idi
Kamuyı kün hitâbıyla yaratdı Hâlik u Mennân
Münezzehdir şerîkden hem nazîrden hem mu'înden ol
Ahad Ferd Vâhid u Kayyûm u Hakk u Bârîyü'l-ekvân
286
Eğer olsaydı andan gayrı bir Teñri dahi hâşâ
Nizâm bulmayuben turmaz idi bu yîr ü gök bir ân
Yaratdı Ademi hâkden meniden bizi bî-şübhe
Hemîn halk eyleyen oldur kamu zî-rûhı it îkân
Ne hoş medh eylediñ Kuddûsîyâ háliñce Hallâkı
Bilür kadrin bu nazmiñ okuyub hem işiden inşân
557
'Aceb noldı baña kim bilmezem hergiz edeb iz'ân
Liyâkat yok ise de hîç umaram cennetü'r-Rıdvân
İder sâkin olan anda nazar Hakkiñ cemâline
Hemîn olur imiş dâ'im beher dem vâlih ü hayrân
Yemek içmek tena'um eylemek olmaz imiş anda
Anın sükkânı iderler telezzüz 'ışk-ıla her ân
Kokar imiş olara cîfe gibi ni'met-i cennet
Harâm kılmış-durur 'uşşâka anı Hazret-i Yezdân
Umar Kuddûsî-yi meczûb u câhil bilmeyüb haddin
Geçüb her mâsivâdan olmağı ma'şûkına mihmân
558
İlâhî isterem senden sıhâh u 'afv u gufrân
Ki itdim bî-nihâyet zenb ü zulm ü fısk u 'isyân
Basîret gözümi aç göreyim her şeyde vechiñ
Yiter ağlatdığın hicr-ile kıl vaslınla handân
Buyurduñ kör olan dünyâda pes 'ukbâda kördür
Seni her zerrede kim görmez anın işi hüsrân
Kamu eşyâ saña kulluk iderler şübhemiz yok
Saña ma'lûm-durur cümle velâkin bize pinhân
Ma'ârif devletin insâna ihsân eylediñ çün
Bu hasletle kamudan efdal oldı nev'-i insân
'İbâdetler içinde ma'rifetden bihteri yok
Baña fazliñla ihsân eyle vecd ü 'ışk u 'irfân
Su'âl eyler bu Kuddûsî hidâyet toğrı yola
Tarîkdan sapdı ol rahm it aña ey Rabb u Rahmân
559
'Aşıkam hîç yok karârım isterem cânânı ben
Mâsivâdan geçmişem ârzû kılaram anı ben
İstemez goñlüm cinâna girüben itmek safâ
Maksadım çün pâdişâhım neylerem eyvânı ben
287
Bendelik içün mücerred bu ile geldim bugün
Ol ecilden beklerem 'ışk-ile âsitânı ben
Mansıb-ı a'lâ imiş ol pâdişâhın kulluğu
Virmezem iki cihániñ varına bu şânı ben
Çünki oldum mübtelâ-yı 'ışkı ben ol güzeliñ
Neylerem 'ışk-ı mecâzîyle olan hûbânı ben
Kîl ü kâlinden usandım şu zemâne halkının
Yâri buldum eyledim terk ülfet-i yârânı ben
'İlm ü a'mâle gurûr iden olur Hakdan cüdâ
Hem-dem itmem kendime mağrûr olan nâdânı ben
'Ábidiñ hacc u salâtı savmı hoş lâkin Hudâ
Didi Kur'ân içre sevmem bî-hulûs olanı ben
Hem didi dünyâ-perest zâhidlere Kur'ânda kim
Saymazam hîç Müslimînden kavl-i bî-îkânı ben
'Aşık-ı Hakkın ayağı tozı kuhlı gözimiñ
İstemem 'ışkdan habersiz birtakım çûbânı ben
'Işk-ı sıdk ile iden beyti ziyâret oldı hâcc
Defter-i hüccâca yazmam 'ışkı yok hayvânı ben
Men' ider vâ'iz beni 'ışkdan 'adâvet eyleyüb
Hâlbu ki 'ışk ile itdim Teñriye îmânı ben
'Işk imiş her derde dermân didi baña çün Resûl
Bulmışam elhamdülillah derdime dermânı ben
Hem didi kim beytime mâl-ı helâl ile geliñ
İtmezem mahbûb u mergûb değme bir insânı ben
Mahlasımdur çünki Kuddûsî menem Kuddûsîyem
Hazret-i Kuddûsün oldum 'âşık-ı hayrânı ben
560
Ey Şâh-ı Gafûr men kuluñi mağfiret it sen
Di saña 'ikâb eylemeyüb 'afv iderem ben
Yitmiş sene tevfîkın ile zikre çalışdım '
Âşıklara dost zikri ehabdür dahi ahsen
Tevhîd iderem dilim ile kalbim ile hem
Sen Vâhid ü Ferd ü Samedi hasta yaturken
Zenbim katı çok mu'terifem gerçi velîkin
Bir katrece rahmet yetiştir bahr-i keremden
288
Kuddûsîyi tard eyleme gümrâh deyü zîrâ
Olmuşdur anın kalbi senin 'ışkına mahzen
561
Çün bir güzelin 'âşık-ı dîvânesiyem ben
Şem'ine yanar şevk-ile pervânesiyem ben
Dilimde anın zikri hemîn gice vü gündüz
Bir pîr-i za'îf sâkin-i kâşânesiyim ben
Kullukda kusurum var iken ol ider ihsân
Meddâhı dahi hâk-i efsânesiyem ben
Yitmiş yidi yıl eylemişem hoş anı tevhîd
Zann eyleme kim gâfil-i bîgânesiyem ben
Kuddûsî-yi medhûş deyü ol tesmiye kıldı
Ol pâdişâhın bende-i ferzânesiyem ben
562
Firkat gamını dil çekemez âh nideyin ben
Açılmaz ise dosta giden râh nideyin ben
Seyyâh oluben devr-i cihân itdim anınçün
Bakmaz şu siyâh rûyıma ol şâh nideyin ben
Bülbül gibi her vakt-i seher beklerem ammâ
Dîvâne gönül olmadı âgâh nideyin ben
'Âşıkları mecnûn deyü pes levm ider idim
Yağmaladı 'ışk gönlümi nâgâh nideyin ben
Şimden girü fârig olayım iki cihândan
Ağyâr ile ünsiyyeti her gâh nideyin ben
Bend eyledi Kuddûsîyi ol zülfi teliyle
Tav'ımla değil eyleyen Allah nideyin ben
563
Ey bu cihânın halkını yoğ-iken hem îcâd iden
Hem altı günde bu yir-ile gökleri bünyâd iden
Hâkden yaradub Ademi hem nutfeden zürriyyetin
Kılub kimisin enbiyâ kimisin evrâd iden
Kimisine îmân virirsin cennete koyar anı
Kimini pûta tabdurub dûzahda hem ıhlâd iden
Kimisini 'uşşâk idüb hem yandıran 'ışk nârına
Kimini ehl-i ma'rifet kimisini 'ubbâd iden
Kimin dalâletde koyub tard eyleyen İblîs gibi
İdüb hidâyet kimine toğrı yola irşâd iden
289
Kimisini kılub harîs mâl yığdıran Kârûnleyin
Virüb kanâ'at kimine hoş zümre-yi zühhâd iden
Lutf eyleyüb Kuddûsîye kılan 'atâ bu 'uzleti
Hem zikr ü fikr-ile o bî-çâre kocayı şâd iden
564
Ey baña bu hey'eti ihsân iden
Nutfe-i murdâr iken inşân iden
Çün ana rahminde turan bir zemân
Nutfeyi kün emri ile kan iden
Kanı kün emri ile lahm idüben
Lahmi dahi rûh-ile yeksân iden
Cismimi ihyâ idüb anda hemîn
Birkaç ay hoş sâkin ü mihmân iden
Müddet-i mihmânlığım yetişicek
Bu cihâna gönderüb iskân iden
Bir nice dem rızkımı süd eyleyüb
Ol süd ile toyurub şeb'ân iden
Nice dem ana kucağında dahi
Muhterem mahbûb 'azîz sultân iden
Sonra virüb kuvveti tedrîc ile
Yürüyüben gezmeyi âsân iden
Gülüb oynayub sabîler ile hem
Sevgilü ahbâbımı sıbyân iden
Şimdi virüb'akl-ıla'ilmi dahi
Tâlib-i 'ışk tâlib-i 'irfan iden
Vaslını Kuddûsîye va'd eyleyüb
O1 ferah ile anı hayrân iden
565
Bilmem ne 'aceb geçmedi gönlüm o güzelden
Şem'ine yanar hüsn-i cemâlini sizelden
Sevdâsına düşdüm ben anın 'âşıkıyam çün
Ârzû çekerim vaslına tâ rûz-ı ezelden
Ben gâfil idim uyhuda uş bir gice nâgâh
Yağmaladı gönlüm evini 'ışkı tîz elden
Dil nice tahammül ide bu zehr-i firâka
Hoş imdi yine kendi-durur anı düzelden
290
Kuddûsîye rahm ide mükerrem kerem ıssı
Bu girye ile yohsa gider iki göz elden
566
Îlâhî eylerem şekvâ ki sen sultâna gönlümden
Usanub olmışam bîzâr bugün dîvâne gönlümden
İşi güci hemân leyi ü nehâr ağyâra meyl itmek
Tükenmez eylemek her dem nazar hûbâne gönlümden
Ne kayd-ı cân u baş eyler ne meyl-i mâsivâ hergiz
'İmâret ummazam bu hâl ile vîrâne goñlümden
Bu hicrân derdine bulunmaz imiş çâre şimdi pes
Bugün varmak geçer ey pâdişâh dîvâne gönlümden
Bu Kuddûsî niyâz eyler diyüben rûz u şeb yâ Rab
Çıkar fazlınla her ne var ise bîgâne gönlümden
567
Hudâ 'âşıkların bilmek diler iseñ eğer sen
Haber virem nedir aña 'alâmet diñle benden
Bilinür ol 'alâmetle ki ma'şûkı kişinin
Kimiñ 'ışkı ile yanar olur saña mu'ayyen
Bu 'âlem halkının her biriniñ bir sevdiği var
Kimi dünyâyı sevmişdir anı ister Hudâdan
Kimisi âhiret sevmiş ider kulluk anın-çün
Kimi kendi gibi bir kula olmuşdur müfetten
'Alâmet bu ki zikr eyler kişi mahbûbını çok
Bu Kuddûsî de Hakkın zikrini kesmez dilinden
568
İlâhî çün cemî'-i dertlere dermân idersin sen
Dahi muztarlara 'avn u meded ancak olur senden
Cihânın halkı isterler kamu hâcâtı kapuñda
Bugün kapuña geldim isterem hicrâna dermân ben
Dilerem vaslını lâyık değil isem dahi aña
Umaram rahmetiñ boldur seniñ hem her işin ahsen
Saña ma'lûm ki seksen bir-durur sinnim marîz oldum
Gice gündüz seni zikr eyleyüb kalbim olur rûşen
Geçirdi vakti evkâtın cemâlin ile Kuddûsî
Seni tevhîd ü takdîse şürû' itdi sabî iken
569
291
' Aceb dîvâne oldum 'ışk-ı cânânın elinden
Diler gönlüm ki şemm ide gülistânı gülinden
Beni tenfîr içün zâhid hemân turmaz atar taş
Çıkar mı cevr ile 'âşık dilârâsı yolından
Baña ol dir imiş ki 'ışkı terk itmez usanmaz
Ne mümkin 'âşıka 'ışk bahsini kesmek dilinden
Nihân olmaz bu 'ışkı miske teşbîh eylemişler
Olur elbetde zâhir 'âşıkın her bir kılından
Tarîk-ı müstakime halkı zu'mınca ider sevk
Henüz zünnârını kat' itmemiş vâ'iz bilinden
Ki ârzûsı anın cennetde eki ü şürbdür ancak
İsâbet itmemiş zerre aña 'ışkın yilinden
Satar hem nâsa mürşidlik ider anları teslîk
Velâkin sağını fark idemez kendi solından
Riyâdur zühd ü takvâsı hebâdur tâ'ati heb
Ki hîç gönline akmamış hem ol 'ışkın silinden
Bu 'ışkın fazlını bilmez anın çün eyler inkâr
Aña söylen ki sorsun ehl-i 'ilmiñ kâmilinden
O tab'ı cámidiñ görmez basiret gözi kördür
Musâhib olma 'uzlet eyle halkiñ echelinden
Bu 'ışkın derdini kim çekmez ise 'ârif olmaz
Ne bilsün ma'rifetden yâd olan 'ârif hâlinden
Nider ağyârı Kuddûsî ki 'âşık oldı yâre
Takılmış istemez çıkmak bu 'ışkın çengelinden
570
Ey sâlik-i Hak geç bu zamânm geçeninden
Hem şimdiki hâlinden aniñ hem geleninden
Tedbîr-i umûr Hazret-i Hallâka yaraşur
Ismarla aña her işi kurtul şeceninden
Teslîm ü rızâ eşrefıdür cümle hısâlin
Terk eyle kamu hasleti algıl haseninden
Hayr ancak olub leyi ü nehâr zikr-i Hudâ it
Virir saña maksûdını bahr-i meneninden
Meyi eyleme ağyâra sen ol yâri dilerseñ
Firkat marazı hâsıl olur kalb haceninden
Mümkin mi ki bir göñle sığa Hâlik ile halk
292
Pâk eyle göñül kasrını kesret lezeninden
Sabr eyle cefâsına 'adûnın ceza' itme
Bülbül güle eyler mi şikâyet dikeninden
Diñle sözimi sıdk-ıla hem cân u goñülden
Kim sâlim olasın bu cehâlet fiteninden
Kuddûsî-yi bî-çâre ider saña nasihat
Tut anı necât bul dü cihânın miheninden
571
Âşık aña dirler ki giçe cân u serinden
Dost vaslı içün seller aka dîdelerinden
Zikr eyleye dâ'im çalışub olmaya gâfıl
Fârig ola emlâk ü dür ü sim ü zerinden
Şâh olsa dahi dünyâya itmeye mahabbet
Usana kamu taht-ıla tâc u kemerinden
'İrfân güneşi ide tulü' kişver-i dilde
Azher ola dünyâ güneşiyle kamerinden
Kuddûsîye 'âşık dimesünler ki değildir
Yok zerrece göftlünde anın 'ışk eserinden
572
Hak ehli odur kim geçe heb özgelerinden
Nefret ide dünyâ eviniñ sîm ü zerinden
Hırs itmeye mâl cem'ine kâni' ola dâ'im
Kelbler kapar ancak kemüği birbirisinden
Çün iki cihân 'âşık-ı Mevlâya harâmdır
'Fârig ola ol cümle sivâ cân u serinden
A'lâyı bulan gönlüni ednâlara virmez
İtmez hareket sâbit olur çünki yirinden
Bakma bu fenâ dârının ol zînetine hîç
Sel gibi akar kan ile yaş dîdelerinden
Belh şâhı Hudâ 'ışkı ile oldı çü derviş
Geçdi soyunub tâc ile taht u kemerinden
Kişi neye 'âşık ise zikrin ider iksâr
Kuddûsîye Hak 'ışkı gelür zikr eserinden
573
Beni hıfz it Hafîzâ zümre-yi fettâne şerrinden
Yüze güler taşı ma'mûr içi vîrâne şerrinden
293
Kuyu kazar baña dâ'im düşer kendü kuyusina
Saña sığınuram ol bî-'akıl dîvâne şerrinden
Ne nefsine ider dostluk ne baña çünki serhöşdur
İderem isti'âze birtakım mestâne şerrinden
Nasîhat eylesem düşmân olurlar cümlesi baña
Esirge ben kulum münkir ü bîgâne şerrinden
Bu Kuddûsî koca dâ'im olubdur zikriñe meşgul
Anı kıl ey Hudâ mahfuz tuzakda dâne şerrinden
574
Hafîzâ bizi hıfz it zümre-yi bîgane şerrinden
Vefâsız merhametsiz bî-'akıl dîvâne şerrinden
Latifsin lutf idüb sakla münâfık münkirândan hem
Harâm hamrı içüb serhöş olan mestâne şerrinden
Nazardan düşirir iseñ olurız cümlemiz sefsâf
Umarız setriñi cem'iyyet-i fettâne şerrinden
Şerî'at nidiğin bilmez ider mü'minleri tahkir
Bizi kurtar tışı ma'mûr içi vîrâne şerrinden
Bilâd-ı Müslimînde yapdılar meyhâneler füssâk
Necât vir ümmete ol fıtne-yi meyhâne şerrinden
Zikir meclisleri meyhâne-yi 'ışk-ı hakîkîdür
Bize vir 'ışkı hıfz it hirfet-i cingâne şerrinden
Şüyû' buldı mühimmât-ı mübâhât gibi ol murdâr
Esirge ehl-i İslâmı o sun'-ı lâne şerrinden
Saçar dâm üstine dâne hemân İblîsleyin münkir
Sen ey Settâr bizi 'ismetde kıl ol dâne şerrinden
Bu Kuddûsî kuluñ leyi ü nehâr yalvaruben saña
Sığınur fırka-yı sehhâre-yi kühhâne şerrinden
575
Yüzüñ rûşen-durur şems ü kamerden
Sözün tatludur ey dilber şekerden
Düşüb vasliñ hevâsına bu gönlüm
Usandı câh u mülk ü cân u serden
Seni bildirdi 'ışkın baña dostum
Bulunmaz hoş hüner işbu hünerden
Geçürdi mâsivânın gussasından
Necât buldum kamu hüzn ü kederden
294
Safâlar kesb ider cânım tuyuben
Cemáliñ hüsnüni bâd-ı seherden
Cihânın mihnetinden sâlim oldım
Çeküb el cem'-i mâl ü sîm ü zerden
Bu 'ışk 'ilm ü -'amel ile bulunmaz
İşitdim ben bum bir kâmil erden
Ki 'irfân 'ışk-ıla hâsıl olurmış
Ne hâsıl ma'rifetsiz bî-basardan
Nazardan sâkıt olmaz imiş 'âşık
Düşer mağrûr olan 'âlim nazardan
Sorarım fazl-ı 'ışkı ehl-i 'ışkdan
Anı sormam bu 'ışkdan bî-haberden
Gurûr u 'ucb-ıla çün gönli tolmış
Ne soram işidem ol der-be-derden
Bu 'ışk kesbî değil Kuddûsîyâ bil
Tevârüs itdi ecdad ü pederden
576
Nasîrâ yardım eyle dîne 'avn iden kişiye sen
Dahi hıfz it kamu âfât u ahzân u kederlerden
Buyurmuşsun ki her kim dîne 'avn u nusret eylerse
Mu'în olub aña fazlım ile imdâd iderem ben
Bu vaktin halkının çoğı iderler zulmi mazlûma
Gelüb baña iderler iştikâ' ol bî-rahimlerden
Vücûha yazaram mektûb sözimi diñlemezler hîç
Pes oldum pîr-i fânî yok benim pendimi hoş tutan
Saña leyi ü nehâr eyler tazarru'lar bu Kuddûsî
Dir ey Mevlâ beni gönder habíbiñ şehrine irken
577
Latîfâ pîr-i fânî hasteyem lutf eyle baña sen
Bugünlerde tezâyüd itdi hüznim her cihetlerden
İder oldum saña şimdi du'â mevzun kelâm-ıla
Beni hıfz eyle dâ'im sen Hafîzâ şerr-i a'dâdan
Yezîdîler gibi çün ekserî nâs itdiler tuğyân
Hayâ havf itmeyüb senden baña pes oldılar düşmân
Suçum nush eylemekdür anlara ancak saña ma'lûm
İderem sen 'Azîmü'ş-şâna 'arz-ı hâl şikâyet men
295
Marîz bî-çâre Kuddûsî kuluñ hem münkesir kalbi
Aña 'avn eyle gel ey kendi ahsen fi'li hem ahsen
578
Bize lutf it Latîfâ hürmetine ol habíbiñ sen
Belâlar gün-be-gün artub gider her bir cihetlerden
Kazandık destimiz ile velâkin rahmetiñ boldur
Kelámiñda buyurdiñ ráhimíniñ erhamiyem ben
Dahi lâ taknatû min rahmetillâhi didiñ bize
Recâyı kesmemek aslâ bize evlâ dahi ahsen
Günâh dermânı istiğfâr dimiş dostiñ hadîsinde
Gice gündüz anı biz kılmışuz hoş vird-i müstahsen
Diler senden kuluñ Kuddûsî miskîn koca yalvarub
Aña hem cümle îmân ehline rahm it di lâ tahzen
579
Ey Hak beni müznib deyü redd itme kapuñdan
Çün başlamışam zikre seni tâ çocuğiken
Seksen sene zikrin ile geçdi heme vaktim
Zâkir kocayım merhamet ü mağfiret it sen
Derdim saña ma'lûm katı çokdur baña rıfk it
Her dem iderem âh u enîn sabr idemem ben
Zikriñle oluben müteselli gice gündüz
Kalbim ferah u şevk-ıla olur dahi rûşen
Hem cezbe vü 'ışk u tarab u hâl ile dâ'im
Kuddûsîye ol derdler olur eshel ü ehven
580
Her kimi kıldı esîr 'ışk oldı sultân kul iken
Sâhib-i in'âm u ihsân kıldı bir yohsul iken
Nice ni'met sâhibi sultânları dahi bu 'ışk
Eyledi sâ'il fakîr nân u na'îmi bol iken
Kıldı Edhem zâdeyi dervîş ü 'uryân u fakîr
Ehl-i Belhe lutf u ikrâmı katı mebzûl iken -
Nice koyun güdici çobanı hakan eyledi
Geydiği eski külâh eğninde köhne çul iken
Nice keşf-ile kerâmet ehlini Kuddûsîyâ
Eyledi 'ışk mest ü medhûş mürşid-i makbûl iken
581
Niçün küfrân ider inşân Hudâ ni'met virir iken
296
Utanmayub ider 'isyân kamuyı ol görür iken
Beher ân hamd ü şükr itmez dahi ihsânı fıkr itmez
Dün ü gün Hakkı zikr itmez bedende cân turur iken
Basiret gözi çün a'mâ ölümi bilemez aslâ
Kavim kardaş ata ana görür kabre gider iken
Sanursın ki kanad açmış sırât köprisini geçmiş
Uyur hâlbuki hamr içmiş gezüb koşub yürür iken
Bırakmaz 'âdet ü resmi dahi vird eylemez ismi
Olub ol 'âkıbet cismi türâb içre çürür iken
İçinde tolu kir ü kîn hemîn dînân itmiş dîn
Düşünmez mevti hîç miskîn ki tuz gibi erir iken
Yığar hırs-ıla çün mâlı ider infâkda ihmâli
Ölüm bu gülşeni hâlî koyub güller kurur iken
Gerekdür sâlike gayret çeküb itmek bülend himmet
Umar gâfıl olan vuslat yol içre oturur iken
Bu Kuddûsî olub gâfıl murâda olmadı vâsıl
Sanur ki oluram kâmil gözin gaflet bürür iken
582
Belâ müştedd olursa eyle istiğfâr birâder sen
Teveccüh it Hudâya sıdk-ıla yalvarıgör erken
'Azâba müstahak olsan dahi ol mağfiret eyler
Di yâ Rabbi Gafûrsın çünki gufrân isterem senden
Günâhım çok benim gerçi velâkin rahmetin bî-had
Umaram olmazam kânıt senin ol rahmetinden men
Senin Gaffârlıgın hükmi olur bizlerde hoş zâhir
İdüben mağfiret men mücrimi hem di ki lâ tahzen
Suçın fikr eyleyüb korkar bu gümrâh 'âsî Kuddûsî
Dahi rahmet umub dir ki recâyı kesmemek ahsen
583
Olmışam 'âşık bugün hûblıkda yektâ yâra men
İtmezem hîç iltifât şimdengirü ağyâra men
Gönlüm ister ibn-i Edhem-veş soyunub gitmeye
Niyyet itdim sıdk-ıla ikbâle ol dildâra men
Nideyin cezb itdi bu 'âşıkını ol dil-rübâ
Ârzûlaram olmağı meczûb şeh-i hûblara men
Bendelikde çok-durur taksirim oldum mu'terif
297
Suçumı bilüb bugün pes gelmişem ikrâra men
Şeyh-i fânî oldı Kuddûsî ider vuslat recâ
Dir ki oldum mübtelâ ahzân u intizâra men
584
Kuddûse mensûb olmuşam meyi itmezem ağyâra men
Goñlümi aña salmışam çün 'âşıkam dîdâra men
Nahnü kasemnâda baña bahş itdi 'ışkı ol Hudâ
Ta'n eyleme sen zâhidâ müştâkam ol dildâra men
Rûz-ı ezelden Kird-gâr virdi beher inşâna kâr
Men 'ışkı itdim ihtiyâr ki kâni'im bu kâra men
'Işk-ı nâr 'uşşâkı yakar tütüni eflâke çıkar
Dil şehrini koymaz yıkar yandım bugün ol nâra men
Virdi bu 'ışkı Yaradan çık sûfîyâ sen aradan '
Işksız olan bîçâreden sığınıram Settâra men
İtmem sivâya iltifât ancak murâdım çünki zât
Buldum kamu gamdan necât 'âşık olub ol yâra men
Dünyâya rağbet eylemem ârzû-yı cennet eylemem
Nâs ile sohbet eylemem oldum enîs Cebbâra men
Cezb eyledi çünki meni ol Kâdir ü Hayy ü Ganî
Zikr eylerem dâ'im anı çalışuram ezkâra men
Kuddüsîyi Kuddûs sever mücrim deyü sûfî yirer
Bir cürmime itmem keder geldim der-i Gaffâra men
585
'Işk şarâbın içmişem bulmışam hoş kârı men
Mâsivâdan geçmişem neylerem ağyârı men
Kird-gârı isterem ismini vird eylerem
Arzûlayub iverem görmeğe dîdârı men
Mâl u devlet istemem câh u 'izzet istemem
Nakş u zînet istemem isterem dildârı men
Gel didi çün ol baña eyledim ikbâl aña
Giderem andan yaña terk idüb heb varı men
Gönlüme ol çengeli takuban oldum deli
Pes didim aña belî itmişem ikrârı men
Öyle bir hûb ki o yâr bî-hisâb 'uşşâkı var
Halk-ı 'âlem ârzûlar sevmişem ol yâri men
Kapdı ol Perverdigâr goñlümi itdi şikâr
298
Eylerem leyi ü nehâr 'ışk-ıla ezkârı men
Hâl-i Kuddûsî 'acîb virdi derd aña tabîb
Hem tabîbdir hem habîb itmezem inkârı men
586
Sakın kesme ümîdi ol Rahímiñ rahmetinden sen
Birâder olmagıl kânıt saña nush eylerem hoş men
Günâh olmasa mü'minde olur şeytân gibi mu'cib
Anı 'ucbu-durur zîrâ 'azîz iken tarîd iden
Eğer hayr işler iseñ di Hudâ itdi anı tevfîk
Günâh sâdır olursa tevbe it mağfûr suçın bilen
Kişi bir günde yitmiş kerre suç işler ise dahi
Musirr olmaz imiş ol zenbe istiğfâr ider iken
Saña Kuddûsî-yi miskîn bu nazmı eyledi inşâ
Ki istiğfârı çok eyle ümîdi kesme rahmetden
587
Cânânına cân virmeği pervâneden öğren
Pervâneliği 'âşık-ı dîvâneden öğren
Dîvâne iden Kaysı hemîn behcet-i Leylâ
Leylâ gibi dil saydım sen dâneden öğren
Dâne yidiren Ademe çün cilve-i Havvâ
Havvâ gibi zîbâlıgı dür-dâneden öğren
Dür-dâne-yi i'zâza sebeb oldı çü zillet
Zilletde şeref bulmağı vîrâneden öğren
Vîrânede kenzi ara Kuddûsî-yi medhûş
Medhûşlığı da sâkin-i meyhâneden öğren
588
Kesme cürmüm çok deyü kardaş recâyı Tenriden
Ol Gafûrdur hem Rahimdir rahm u gufrân iste sen
Günde istiğfârı yüz kez eyle çün sünnet-durur
Virmez istiğfâr iden kullarına Mevlâ hazen
Didi müstağfirlere itmem 'azâb Kur'ânda Hak
Bil muhakkak kim mu'azzeb olmaz istiğfâr iden
Var idi bu ümmete iki emân dimiş 'Alî
Biri gitdi kaldı biri kurtarır her kürbeden
Ol giden fahr-ı rüsüldür kaldı istiğfâr ki ol
Ümmetin mücrimlerin her gussadan dür eyleyen
299
Bir büyük gam gelse yâhûd olsa bir müşkil işin
Eyle istiğfâr yedi yüz kerre her gün bir zemân
Hâsıl oldukda murâdın eyle yüz kerre anı
Zikr ü istiğfâr ile maksûdına irmiş iren
Sen bu Kuddûsî fakirin tut sözin kesme ümîd
Böyle 'âdetdir ki kul ister Hudâsıdır viren
589
Ben seni sevdim elest bezminde ey vechi hasen
Eylesen olmaz mı tebdil vasla bu hicrânı sen
Hasretinle olmışam dîvâne ârâm idemem
Başıma oldı cihân tar cismime geldi vehen
Kodı hayretde beni şol kez visâlin ârzûsı
Pes diler gönlüm senin kûyinde tutmağı vatan
Çünki 'ışkın girüben dil şehrini kıldı harâb
Sen tabîbimsin yine bu derdime dermân iden
Rûz u şeb bî-çâre Kuddûsî yanar 'ışk odına
Senden özge ol garibe var mıdur rahm eyleyen
590
Sevmek istersen eğer yâr sev hakîkî yâri sen
Ey gönül eyle ferâgat sevmeden ağyân sen
Gayriye ikbâli sevmez şâh-ı hûbân zerrece
Sevme zinhâr mâsivâsını sev ol dildârı sen
Perdedir iki cihân geç sevgisinden sev anı
Sevmeyenlerden firâr it dinle bu güftârı sen
Sevmeye budur 'alâmet zikrini çok idesin
Bilmeyesin resm-i 'âdet kayd u nâm u 'ân sen
Mâ-hâsal bu ki koyasın baş u cânı yolına
Kılasın yâr olmağiçün cân-ıla bâzârı sen
Sevmek-ile oldı mahbûb anı fahr-ı enbiyâ
Sev temâşâ ideyim dirsen eğer dîdârı sen
Sev sevil zîrâ sever o şâh-ı hûbân 'âşıkın
Sev hemân Kuddûsîyâ vir aña cümle varı sen
591
'Abdi kendi zenbidir bil mübtelâ-yı hüzn iden
Cân u dilden gûş idüb tut ey püser bu pendi sen
Dûr iden inşânı dürlü ni'metinden zenbidür
Kendi zenbidür cahîme cümle halkı düşüren
300
Gél birâder zikr ü istiğfâra meşgul olalım
Çün budur gümrâhları kamu günâhdan arıdan
İdelim tevhidi her gün bî-'aded hem on salât
Hem yüz istiğfâr idüb 'afv isteyelim Teñriden
Gice gündüz kapusı dâ'im açık yalvaralım
Diyelim ey pâdişâhlar pâdişâhı zü'l-minen
Oldı Kuddûsî bugün baş birtakım mücrimleriz
Mağfiret eyle bizi hem anı kurtar kürbeden
592
Şahâdet eylerem hakkâ Resûl-i bâ-safâsın sen
Cemî'-i enbiyániñ serveri Hayrü'l-verâsın sen
Feleklerde melekler arasında ismiñ Ahmeddir
Bu dünyâ 'âleminde hem Muhammed Mustafâsın sen
Dahi cennetde Mahmûd oldı nâm-ı pákiñ ey mahbûb
Muhassal biñ bir ismiñ sâhibi bir dil-rübâsın sen
Kitâb-ı medhiñi tahrîre sa'y itse halâ'ik heb
Olurlar cümlesi 'âciz 'aceb sırr-ı Hudâsın sen
Seniñ zerrât-ı núrıñdan alubdur âfitâb zerre
Kamu ins cin melek hayrân ki pür nûr-ı ziyâsın sen
Tevessül eyledi Hakka seniñle nice peygamber
Şefâ'at saña virildi Hudâya âşinâsın sen
Ne haddi var seniñ ol kadd-i bálaña ire Tûbâ
Bülend oldı makámiñ Sidreden fevka'l-'ulâsın sen
Cirimde gerçi 'arş oldı bu halkiñ a'zamı lâkin
Hakîkatde kamusından mu'azzam müctebâsın sen
Seninçün halkı yaratdım deyü buyurdı pes Hâlik
Bu kevn ü kâ'inâtın bâ'isi bir mehlikâsın sen
Hemân hamd eyleriz Hakka bizi kıldı saña ümmet
Ki cümle halka rahmetsin bize hoş reh-nümâsın sen
Habîbâ kapuña geldik şefâ'at isteriz senden
Kerem kıl eyleme mahrum bize kân-ı vefâsın sen
Cinâyet eyledim bî-had ma'âsi bahrine taldım
Meded yâ erhame'l-ümmet ki her derde devâsın sen
Bizim gibi cihânda yok-durur gümrâhlar ammâ biz
Saña mü'minleriz hakkâ imâmü'l-enbiyâsın sen
301
Ne yüzi var bu Kuddûsî eşiğine süre yüzin
Meğer bilür seni bir pâdişâh-ı zî-'atâsın sen
593
Dilerem vasliñi ey Hak değil isem de lâyık men
Anı fazliñla ihsân eyle çün aña kâdirsin sen
Nice nâdânlara idüb hidâyet evliyâ kıldiñ
Nice bigâneyi itdiñ mukarreb bende-i ahsen
Rahimsin rahmetiñle sen Hudâ itme beni zîrâ
Ki cennet ehli heb 'âciz olur âh u figânımdan
Tahammül idemem hicrâna ma'lûmdur saña hâlim
Ki sensiz 'âşık-ı bî-çâreye gülşen olur külhan
Lâtîfâ lutf u rıfk eyle bu Kuddûsî kocaya çün
Saña olmuşdur ol 'âşık yaşı on bir buçuk iken
594
Kapuña geldim ey Mevlâ marîz nâçâr kocayım ben
Günâhı çok deyü sürme kapuñdan 'afv u rahm it sen
'Uyûbum hadden efzûndur dahi anları setr eyle
Olur çün ez-kadîm sâdır hatâ benden 'afiv senden
Garîb oldum saña ma'lûm benim hâl-i perîşânım
Baña sen yardım it zîrâ ki sensin nâsır u ahsen
'Iyâl evlâd kılamazlar beni mesrur kemâl-ile
Ki çok ahzân u ekdânm dimez bir kimse lâ-tahzen
Saña 'arz itdi Kuddûsî Hudâvendâ bugün hâlin
Aña sen dest-gîr ol yoksa olur pîr-i müstehcen
595
Semâda yıldıza bak 'ibret al Hallâkını bil sen
Dir iseñ kalbim olsun ma'rifet nûrı ile rûşen
Yedi kat gökleri ref eylemişdür kudretiyle ol
Hem itmiş dürlü yıldızlar ile tezyîn ü müstahsen
Cemî'-i halk-ı 'âlem kün hitâbı ile var oldı
Kamusın eyledi îcâd cihânda biri yoğiken
Tefekkür it hemân mahlûkına bakuben ol 'ârif
Hazer kıl zât-ı pâkinde te'emmülden tefekkürden
Yiter Kuddûsîyâ 'ibret alana nefsi insânın
Ki oldur katre-i nâçîz iken bu hey'eti viren
596
Ey cümle halkı yoğ-iken inşâ vü îcâd eyleyen
302
Kün emri ile yidi kat eflâki bünyâd eyleyen
Bu mülk seniñdür mâliki sensin şerîkifi yok-durur
Sensin anı dürlü halâ'ik ile âbâd eyleyen
Sensin yaradub cümleden evvel Muhammed nûrını
Andan kamu mahlûka nûn ihsân irkâd eyleyen
İtmişsin îcâd bu cemî'-i halkı heb inşân içün
Toprakdan Adem yaradub ta'lîm ü irşâd eyleyen
İblîse virüb kuvveti şart-ıla kulluk itdirüb
İdicek istikbâr sürüb matrûd u berbâd eyleyen
Şol kul ki eyler i'tirâf suçın idersin mağfiret
Sensin gurûr idenleri rahmetden ib'âd eyleyen
Hem bu fakîr Kuddûsîyi pîr-i za'îf haste kılub
Tevhîd ü istiğfâr hemân dilinde evrâd eyleyen
597
Sen bu gaflet uyhusundan ne 'aceb uyanmadiñ
Serseri gezdiñ cihânda ey delü uslanmadın
Bunca demdir 'omriñiñ sermâyesin itdiñ telef
Bu şarâb-ı 'ışka bir kez parmağını banmadiñ
'Arif ü dânâ eşiğin bekleyüb Yûnusleyin
Kendini kânûn-ı 'ışka bırakuben yanmadın
Çünki Yûnus kırk yedi yıl hıdmet itdi şeyhine
Didi şeyh aña bizim rengimize boyanmadın
Hıdmeti odun getirmek idi tağdan matbaha
Bunca hıdmetle didi sen hıdmete tayanmadın
Boynu yağır olmağ-ıla atdı odunı yire
Didi şeyh çık git bu dem çün hıdmete katlanmadın
Tutdılar çıkardılar başı kısıldı kapuya
Didiler sen hâlimiz ile bizim hâllenmedin
Başı kapu içre kalub hırlayub didi hemân
Ey başım elhamdülillah taşraya yollanmadın
Tuyıcak bu sözi şeyhi didi yakdın bağrımı
Gel ki bildim sen beni beyhûde işler sanmadın
Bu söz-ile buldı Yûnus kurb-ı Yezdâna visâl
Sen ki Kuddûsî hemân nâr-ı visâle yanmadın
598
'Ârif ü dânâ eşiğin bekleyüb kul olmadın
303
Kendini kânûn-ı 'ışka bırakuban yanmadın
İtmedin gerçek erenler gitdiği râha sülük
Pes hevâ-yı nefse uymakdan henüz usanmadın
Eyledin bî-had günâh nice olur hâlin senin
Ol seni var eyleyen Hakdan niçün utanmadın
Kendi başına gezüb âvâre'âvâre bu sen
Bir ulunun yanına varub işini tanmadın
Zühd ü takvâ perdesini çâk idüb Kuddûsîyâ
Sen de 'âşıklar gibi 'ışk cür'asına kanmadın
599
Ey 'ışk beni sen derd-ile gavgâlara saldın '
Aklımı alub son ucı sevdâlara saldın
Bir hâle bırakdın beni nolduğımı bilmem
Dîvâne idüb sen beni sahrâlara saldın
Ben bilmez idim hüsnini bu rütbe nigârın
Gönlüm akıdub sel gibi deryâlara saldın
'Akıllar ile ülfet iderdim edeb-ile
Anlardan alub 'ışk-ıla rüsvâlara saldın
Gelmezdi hayâline hem ol zülf-i perîşân
Kuddûsîyi bu fikr-ile hülyâlara saldın
600
Dirsen eğer bileyim Hallâkı 'ayne'l-yakîn
Zikre çalış ey begim hâb u keselden sakın
Tevhide eyle devâm turma hemân subh u şâm
Hîç kalmasun 'âr u nâm ol kibr ü kînden emîn
Süllâki meyl-i sivâ eyler Hudâdan cüdâ
İtme bu 'ömri hebâ dûr olma Hakdan hemîn
İt zikrini rûz u şeb eyle visâlin taleb
Bil hicre gaflet sebeb andan Hudâya sığın
Dünyâda a'mâ olan âhretde a'mâ inan
Özüni yahşi sanan şeytâna olur karîn
'Işk hamrını eyle nûş bahr-i muhît gibi coş
Ağyârdan it kalbi boş şevk-ıla eyle enîn
Zikr eyle Kuddûsîyâ çıksun gönülden sivâ
Girüb içine Hudâ disün sana âferîn
304
601
Ey 'âbid eğer cennet ü hûr ise merâmın
Dünyâyı dirüb kılma habîs kelb gibi nâmın
Hak ise murádiñ aña it sıdk-ıla ikbâl
Olsun gice gündüz dahi Hak ile kıyâmın
Bu niyyet ile 'âşık-ı Yezdân olamazsın
Yok fâ'idesi hacc u salât-ıla sıyâmın
Çün 'ilmini inkârdır işin sözimi diñle
Kalbiñde hulûs yoksa cahîm bil ki makâmın
'Işk-ıla kişi muhlis olur zikr-ile 'âşık
Di var mı seniñ leyi ü nehâr zikre devâmın
Tevhîd ile it kalbini tathîr aña çalış
Ol efdali hem enfa'ıdır cümle kelâmın
Geylânî tankına girüb eyle sülûki
Tîz biter işin ismiyle çün pîr-i imâmın
İrşâd ider ol zât-ı şerîf çünki müridin
Bil kutbı-durur ol nice aktâb-ı 'izâmın
Kuddûsîye ol eyledi çok himmet ü imdâd
Bir ulu 'atâsı aña Kuddûsî Selâmın
602
Bak hâline şol vâ'iz-i fettân-ı zemániñ
Men' eyler imiş zikrini cehr-ile Hudânın
Her şey ider Allahı zikir kendi dilince
İnkârına bâ'is nedir ol re'y-i hatânın
Kimisine ihfâ ile çün itdi tecellî
Kimisine de cehr-ile Hallâkı cihânın
Ey kendüyi 'âlim sanıcı münkir-i câhil
Vallâhi galatdır bu seniñ biliş ü zannın
Sırrı ne-durur söyle eğer var ise 'ilmiñ
Okundığının savt-ı bülend ile ezânın
Her gice namâzında cehir oldığı meşru'
Niçün di baña cevâbını yumma dehânın
Kur'ânı tilâvet ya niçün cehr-ile efdal
Hem sırrı ne minberdeki cehrî hutebânın
Lebbeyk diyü niçün çağırır vakfede hüccâc
Di sırrı ne ol 'arsada feryâd u figânın
305
Hacciñ ya niçün zînetidür telbiye cehren
Hem hikmetini söyle baña ref'-i sadániñ
Eyvâh ki garîb oldı henüz dîn-i Muhammed
Çün kaldı elinde bu misilli 'ulemânın
Münkirleri nehy eylemeyüb 'aksin iderler
Kuddûsî hemân bil ki budur başı belânın
603
Her derde devâ kalbe şifâ zikri Hudânın
Zikr eyle hemân ismini Hallâk-ı cihânın
Tevhide devâm it gice gündüz sözimi tut
Olsun aña meşgul heme hâlâtda lisânın
Abdestsiz olursañ da dahi itme anı terk
Bil câ'iz imiş kavli budur heb fukahânın
Şeyh izni gerekdür deyüben vesvese itme
Var izni bize çün mâlik-i kevn ü mekânın
Ol zikrini iksâr ile emr eyledi bize
Yeter bize emr eylemesi zikr ile anın
Anlar ile zikre çalışub olma perîşân
Ta'n eylemesün zâkire cühhâli zemânın
Hâl gâlib olur ise saña eyle ferâgat
İt hizmetini hakk(ıy)la evlâd u nisanın
Ol bir iki sâ'at geçicek zikre müdâvim
İt zikrini Hallâk-ı zemîn ile semânın
Kuddûsî-yi nâçîz saña pend itdi birâder
Tutarsañ olur iki cihânda yüce şânın"
604
Birkaç sözüm var gerçek-durur ey ihvân inaniñ
İlhâmı çünki baña hemân Hallâk-ı cihânın
Hâkden yaradub Âdemi dahi kıldı halîfe
Havvâyı andan yaraduvirdi mülkin cinânın
Cennet içinde mübtelâ itdi Ademi ol Hak
Şîrîn belâ 'ışk bize olur hoş mîrâsı anın
Kantara imiş 'ışk-ı mecâzî pes hakîkîye
Ehl-i sülûke bu 'ışk u cezbe lutfı Hudânın
Ma'nâda iki deryâ suyını nûş eyledim heb
Biri mecâzî 'ışk biri dahi 'ışkı Mevlânın
306
Hasteyim seksen iki hem yaşım kurtılmadım hîç
Mübtelâsıyım tâ çocuğiken men bu belânın
Dir bu Kuddûsî 'ışk-ı hakîkî bilmem gelür mi
Kesmem recâyı bol rahmetinden Rabb ü Rahmânın
605
Aldanma sakın nakşına bu dâr-ı fenânın
Meyi eyleme hem nâz u na'îmine cinânın
Hak 'âşıkına iki cihân didi harâmdur
Ol şâh-ı rüsül heb sebebi kevn ü mekânın
Vir senliğini Teñriye çün varlık anındur
Hîç kalmasun ortada seniñ nâm u nişânın
Yan 'ışk odına ki bulasın menzil-i bâlâ
Altun mı olur yanmayıcak toprağı kânın
Benlik idenin hâlini düşün ki ne oldı
Hayr oldı sofiı töhmeti nefsine kılanın
Bir katre menîdür senin ey der-be-der aslın
Mevt geldiği demde bozılur cism-ile cânın
Her kim ki bilür nefsini ol Rabbini bilür
Bil özini hem Hâlikını arz u semânın
Zann eyleme kim hâsıl olur zühd-ile 'irfân
Pes sanma olur ma'rifeti ehl-i riyânın
Gel eyle sülük cezbe vü 'ışk-ıla bu râha
Dirsen olayım 'ârifı Hallâk-ı cihânın
Öz başına sen 'ilm-i ledünnî bilemezsin
Var 'ârif-i dânâdan okı dersini anın
Bilmek budur ancak deyüben düşme gurûra
Heb cümle mürekkeb-durur ol bilmen ve sanın
Kuddûsî-yi bî-çâre cüdâ olma bu 'ışkdan
Olam dir isen bende-i mahbûbı Hudânın
606
Yakîn şeksiz gümânsız çün harâbı dâr-ı dünyânın
İder ta'mîr anı hîç 'aklı yok mı gâfil insânın
Te'emmül eyleyüb bilmez mi yaklaşdığını sâ'at
Ki çoğı gitdi azı kaldı bugünlerde ezmânın
Kıyâmet kâ'ime olmağa az kalmış-durur müddet
Hesâb it bil muhakkak var ise 'aklınla 'irfanın
307
Hudâ Kur'ânda Peygamber hadîsinde iderler pend
Utan havf it nasihat tut eğer var ise îmânın
Yaparsın yüce köşk mevti sırâtı dûzahı hergiz
Düşünüben dimezsin var yıkılması bu eyvânın
Harâm mâl ile hacc idüb namâz kılub oruç tutub
Sanur mısın olur makbul kalur yanına tuğyânın
Virüb rüşvet vücûha gasb idersin mâl-ı mazlûmı
Yığarsın dimeyüb vardur tağılması bu yığmanın
Saña Kuddûsî-yi miskîn ider irşâd içün pendi
Anı intâk iden ancak Hudâdur sun'ı yok aniñ
607
Habîbâ sen nebîler serven kevneyne sultânsın
Münevver vechiñ-ile 'âleme hem şems-i tâbânsın
Hudâ 'âlemlere gönderdi rahmet çünki sen şâhı
Kamu halka bize hem rahmet-i Rahmân u Mennânsın
Güşâd idüb bize râh-ı Hudâyı eylediñ irşâd
'İlimde ma'rifetde yok nazíriñ bahr-ı 'irfansın
Beşerdir efdal-i halk-ı cihân ey Fahr-ı 'âlem sen
Cemî'-i halkdan efdalsin ki hayr-ı nev'-i insânsın
Bu 'âlem hem kamu halkı saña müştâk-durur cümle '
Ulûm-ı evvelîn ü âhirînin kânı hâkânsın
Sekiz cennet ü mâfihâ iderler vasimi ârzû
Hudâ hem cümle mahlûkât severler dost-ı Yezdânsın
Seniñ içün yaratmış çünki bu halkı Hudâ ancak
Sebeb sensin vücûd-ı halka hem anlara sen cânsın
İder Kur'ânda Mevlâ medhiñi bi'z-zât seniñ şâhâ
Budur hâsıl ki bir memdûh u mahmûd refî'-i hânsın
Halâ'ik içre yok bir kes saña beñzer güzellikde
Bu Kuddûsî saña 'âşık-durur çün şâh-ı hûbânsın
608
Ey şâh-ı rüsül sen heme gümrâha emânsın
Mahbûb-ı Hudâ bâ'is-i mahlûk-ı cihânsın
Sen olmasañ olmaz idi bu seb'-i semâvât
Hem bulmaz idi kimse hayât tenlere cânsın
Medh eyledi bizzât seni ol Hâlik-ı ekvân
Çün medhe sezâ eşref-i halk gevhere kânsın
308
Virildi şefâ'at sana ey melce-i ümmet
Ol bize şefi' sen ki şeh-i kevn ü mekânsın
Kuddûsî-yi miskîn kapuna geldi habîbâ
Sâ'illere ihsân idici bir ulu hânsın
609
Niçün sûfî bu sen kem iş tutarsın
Ki tatlu işine ağu katarsın
Mürâ'î müşrik oldığına şek yok
Kurılub halka muhlislik satarsın
İşin gücün hemân lâf u güzâfdur
Ki tağları çakıl deyü atarsın
İlin 'aybını eylersin tecessüs
Velâkin sen kamusından betersin
Bu Kuddûsî seni bilür behey zâg
Be-sûret 'andelîb-âsâ ötersin
610
Zikr olmayıcak 'âşık-ı Yezdân olamazsın '
Işk olmayıcak ma'rifete kân olamazsın
Hem sırr-ı hakîkat bilinür ma'rifet-ile
Sa'y itmeyicek zikre Hudâyı bilemezsin
Tevhide devâm eyle hemân leyi ü nehâr kim
Bu gaflet-ile zerre kadar feyz alamazsın
Şer'-ile 'amel eyleyüben râha sülük it
Bil itmez isen gönlüni âgâh kılamazsın
Kuddûsîye ilhâm-ı Hudâdur bu nasâyih
Hoş tutmaz iseñ 'ışk deñizine talamazsın
611
Geylânî gibi mürşid-i sâlâr bulamazsın
Hem ancılayın pîr-i vefâ-dâr bulamazsın
Dünyâda velî zümresi çok gerçi velâkin
Anın gibi 'avn eyleyici yâr bulamazsın
Deryâda karada çağıranlara ulaşur
Düşmânları kahr idici kahhâr bulamazsın
İlyâs u Hızır-veş eyler ol cümleye imdâd
Düşen kişinün destini tutar bulamazsın
Çölde yalınız aç u susus merd-i garîbe
309
Çörek su viren kâmili zinhâr bulamazsın
Yayan ise at virüb anı bindirüben hoş
Bir lahzada matlûbına salar bulamazsın
Ol aña mürîd gir yolına zikre devâm it
Anın gibi bir rehber dîndâr bulamazsın
Rü'yâda ider terbiye ol sâliki dâ'im
Fevt itme sakın anı sen arar bulamazsın
Hakk eylemiş ol dostına çün böyle tecellî
Kuddûsî anın mislini deyyâr bulamazsın
612
' Aceb niçün di ey zâhid ki çün sen 'ışkı tatmazsın
Girüben râh-ı Hakka zühdiñi yabana atmazsın
Riyâ-yı rızk-ıla 'ömrüfi geçüb gider behey nâdân
Bu şirke eyleyüb tevbe hulûs bahrine batmazsm
Hayâ it rızkını her gün viren Rezzâk u Mugnîden
Rızâ-yı nâsı istersin aña boyun uzatmazsiñ
'İbâdet eyleyen cennet içün Hakdan cüdâ olur
Niçün dostı alub ağyârını bir pula satmazsın
Bu Kuddûsî gibi sen de kalır iseñ garîb öksüz
Katî havf iderin ki bir Hudâ ehline çatmazsın
613
Hudâ bir gizli derd virdi şu vaktimde baña lâkin
Anın noldığını fehm eylemez hergiz melek ins cin
Bulunmaz hîç aña dermân ki derd imiş hemîn dermân
Anmla eğlenür dîvâne göftlüm hem olur sâkin
Çü ansız idemem ârâm enîsimdir benim ol derd
Dahi oldır baña ey şeyh-i fânî hem-demim sensin
Arar haste tabîbi ez-dil ü cân pes 'ilâç ister
Benim derdim ne şîrîn kim tezâyüd eylesün dirin
Bu derdi sanma ey zâhid cevârih derdine beñzer
Aña kalb derdi dirler nâ'il olamaz beher mü'min
Gürûh-ı 'âşıkân beyninde mergûbdur be-gâyet ol
O derde mübtelâ olan aramaz çünki dermânın
Anı Kuddûsîye Mevlâ ana rahminde virmişdir
Temevvüc eyledi yem-veş olınca pîr kesîrü's-sinn
614
310
Çocuğiken sen beni meczûb u şeydâ eylediñ
Pîr-i fânî olıcak hayrân u rüsvâ eylediñ
'Işk u cezbe Nîl gibi eyler tezâyüd gün-be-gün
Goñlümi lutf idüben şimdi çü deryâ eylediñ
Geçdi vaktim zikr-ile pes olmışam mest-i müdâm
Cezb idüb hem târik-i dünyâ vü 'ukbâ eylediñ
Rahm u re'fet it baña sen yâ Rahîm ü yâ Vedûd
Çün bugün çocukleyin bir hasta koca eylediñ
Hoş bilürsin ki bu Kuddûsî za'îf bî-çâredir
Dime aña 'omriñi gafletle ifnâ eylediñ
615
Ey gönül ben saña çok pend itdim ammâ tutmadiñ
Nefs ile şeytâna uyduñ râh-ı Hakka gitmediñ
Gel uyan bu hâb-ı gafletden emân göñlüm didim
Ma'rifet kesb itmedin 'ışk dadını hîç tatmadiñ
Her gice âh u figânıfi âsümâna çıkmadı
îsteyüb şevk-ile yâri bülbül-âsâ ötmedin
İltifât itdiñ cihânın nakşına aldanuban
Terk-i dünyâ terk-i 'ukbâ terki hem terk itmediñ
Sen bu Kuddûsî garîbe hâsılı râm olmadiñ
Çok didim ardiña at cümle sivâyı atmadiñ
616
Ey 'ışk beni ol dilbere hayrân niçün itdin
Her şâm u seher işimi efgân niçün itdin
Gönlüm sana hem-dem olalı eylemez ârâm
Bu gözlerimin yaşını Ceyhân niçün itdin
Dâd eylemeyüb râhatı cismimden uçurdın
Dünyâyı bugün başıma zindân niçün itdin
Takvâ ile dil kişveri ma'mûr idi evvel
Yakub yıkub ol kişveri vîrân niçün itdin
Heb varımı yağmalayuban aldın elimden
Di hikmetini bu kulı 'uryân niçün itdin
Yûsuf deyü ağlardı Zelîhâ nice demler
Ol der-be-deri zâr u perîşân niçün itdin
Ferhâda virüb kuvveti Şîrîne yol açdı
Hem bir gül içün bülbiili nâlân niçün itdiñ
311
Çok cevr ü cefâ çekdim eliñden seniñ ey 'ışk
Ammâ yine bugün beni sekrân niçün itdiñ
Hak eyledi ey 'ışk seni Kuddûsîye ihsân
Kim diyebilür ki aña ihsân niçün itdiñ
617
Ey Rabb u Rahmân u Rahîm hem Pâdişâh-ı yevm-i dîn
Saña ider ben kulluğı bilüb hemân 'ayne'l-yakîn
Sen cümle halkm dest-gîrisin bize eyle meded '
Avn isteriz senden beher ân lutf idüb olgıl mu'în
Toğrı yola eyle delâlet azmayalım Hâdîyâ
Şol kullanñ râhına kim fazliñla kıldın mün'amîn
Magzublariñ azgunlariñ gitdikleri dûzah yolı
Kıl bizi ol yollara gitmekden Hudâvendâ emîn
Kuddûsîye hem cümle îmân ehline it merhamet
Hem mağfiret eyle bizi sensin Gafûru'l-Müznibîn
618
Ey nefs-i dûn nice bir bu gaflet-i zeleliñ
Dükenmez mi 'acebâ hırs u tûl-i emeliñ
Fikr eyle aslını gel fehm eyle noldığını
Bir nutfe idi seniñ çün esâs temeliñ
'Ucb u gurûra düşüb Hak buyruğını sıyub
Taldın hemân bahrine zenb ü cürm ü keseliñ
Sû'-i karine uyub eylediñ bunca hatâ
Hışmından korkmayub Kahhâr-ı Lem Yezeliñ
İblîs ile bir olub şaşırdınız yolumı
Gelmedi hâtırıma yaklaşdığı eceliñ
İhlâs eğer yoğısa gör başına ne gelür
Kurtaramaz çün seni zühd ü 'ilm ü 'amelin
'Işkı taleb idegör eyleme 'ömrî hebâ
Çünki 'ışk olmayıcak vuslata irmez eliñ
Kesme Kuddûsî ümîd bil ki rahmet katî bol
Di müznibâne dahi bâb-ı Rahmâna geliñ
619
Eyledi Mecnûn beni 'ışk u hevâsı yârimin
Kalmadı göftlümde hergiz mâsivâsı yárimiñ
Devlet-i 'uzmâ imiş 'ışk nâ'il oldum ben aña
Gözime görünmez oldı mâ'adâsı yârimin
312
Ben sanurdım zühd ü takvâ ile yâre irilür
Bildim ancak 'ışk-ıla imiş likâsı yârimin
Bir zemân bîgânesiydim gerçi lâkin 'âkıbet
Himmet-i 'ışk-ıla oldum âşinâsı yárimiñ
Sıdk u ihlâs yok idi kalbimde 'ışk gelmeksizin
Şimdi olmışam muhib yokdur riyâsı yárimiñ
Bir nefes 'ışkdan cüdâ olsa olur gönlüm hazîn
Çün baña baldan elezzdir 'ışk belası yárimiñ
İrdi Kuddûsî murâda rûz u şeb hamd eyleyüb
Dir ki oldı baña 'ışk ulu 'atâsı yárimiñ
620
'Âşık-ı hayrânı oldum bî-nazîr bir dilberin
Cümle 'âlem halkı hayrânı o şâh-ı ekberiñ
Yanaram 'ışk odına (ben) tâ sabâvetden berü
Dir görenler olmadı hâlî bu sevdâdan seriñ
Rûmu Şâmı Mısrı gezdim hem Hicâzı nice dem
Bulmadım tadın ziyâretiyle beyt-i enveriñ
Her cihetden derd ü mihnet başıma geldi bugün
Dilerem ol Hâlikımdan defini bu dertleriñ
Virdi Kuddûsî kocaya bî-hisâb zahmet bu 'ışk
Yüzine ma'şûkı bakmadı o pîr ü ahkarın
621
Âşıkındır cân u dilden çün bu 'abd-i ahkanñ
Gice gündüz zikrin ider sen Melîk-i Ekberiñ
Olmag-ıla sen 'Azîmü'ş-şân aña yâr u celîs
Eyler istînâs seniñle pîr ü müştâk kemteriñ
Dir saña yalvaruban ey Bârî-yi halk-ı cihân
Gönlüme sevdâsı düşdi çün o rüy-ı bihteriñ
Mâsivâdan eyledim nefret saña idüb fırâr
Kalmadı kalbimde hergiz hubbı sîm ile zeriñ
Saña 'âşık eyleyüb ben câhili fazlınla hem
Ümmeti kıldın nebîler serveri Peygamberiñ
Eylediñ hem râh-ı Geylânîye teslîk lutf idüb
Olmışam ednâ mürîdi kutb-ı aktâb rehberiñ
Kâdiriyyü'l-vakt olanlardan idüb Kuddûsîyi
313
Dahi kıldın bir mukallid 'abd-i müznib çâkerin
622
Olmışam meddâhı ben Hak yâri 'Abdülkádiriñ
Hem gürûh-ı evliyâ serdârı 'Abdülkádiriñ
Gerçi bî-had bî-hisâb aktâb lâkin dâ'imâ
Çâresiz melhûfa imdâd kârı 'Abdülkádiriñ
Aña her kim çağırır ise olur havfdan emîn
Görinür her-dem nice esrârı 'Abdülkádiriñ
Eyleyüb rûhı tecessüd rümh-i seyfiyle gelür
Gün gibi eyler zuhûr envârı 'Abdülkádiriñ
Eylemiş Hallâk-ı 'âlem Hızrı İlyâs-veş aña
İrişür mahzunlara imdâdı 'Abdülkádiriñ
Yalmız yayan susuz aç çölde istimdâd iden
Olısar ol hînde yâr-ı gârı 'Abdülkádiriñ
Yatub uyurken mürídiñ kahr ider düşmânını
Bil mu'in Kuddûsîyâ Cebbârı 'Abdülkádiriñ
623
Zâhid sanur ki çekmeği âsân bu 'ışkın çillesin
'Âşık olan koymak gerek ma'şûk yolunda kellesin
Şol bî-edeb vâ'iz bizi kürsîde zemm eyler imiş
Varsun o câhil müdde'î âdâb-ı 'ilmi bellesin
Didi Resûl Hak ehline dünyâ ile 'ukbâ harâm
Ol ehl-i dünyâdır henüz görür gözi il zellesin
Hem didi Peygamber günâhlar başı dünyâ hubbıdır
Hak ehli olmak isteyen ağyâr sözin mücmellesin
Kuddûsîyâ leyi ü nehâr eyle hemân zikre devâm
Mecnûn deyü münkir seni hîç turmayuben dillesin
624
Çekmek ne mümkin zâhide 'ışk-ı Hudânın çillesin
Da'vâ-yı 'ışkı eyleyen meydâna koysun kellesin
Buğz eyleyüb vâ'iz bizi kürsîde zemm eyler imiş
Varsun hele ol bî-edeb âdâb-ı râhı bellesin
Çün didi Peygamber harâm Hak ehline iki cihân
Hırs-ıla direr cîfeyi görür gözi il zellesin
Her kim sever bir nesneyi yâd ider ismini anın
Söylen o miskine ki dünyâ bahsini mücmellesin
314
'Işk-ıla it Kuddûsîyâ zikr-i Hudâyı rûz u şeb
Tâ ki münâfıklar seni mecnûn deyüben dillesin
625
Hudâvendâ bu tolabı kuran sensin
Bu yidi gökleri hem kaldıran sensin
Zemîni döşeyüb tağları nasb iden
Bu hayvanâta cism ü cân viren sensin
Bu inşân nev'ini hâkden idensin halk
Bu eşcâr u nebatı bitiren sensin
Bu mülkin mucidi hem mâlikisin heb
Sana eşyayı tesbîh itdiren sensin
Bu cinn ü insi kulluk içün iden var
Hemîn Tenriliğini bildiren sensin
Kimini rahmetinle koyub uçmağa
Kimin 'azlinle oda yandıran sensin
Bu 'âlem halkını ihya idüben hem
Kamusını sonunda öldiren sensin
Kamu mevtayı sûr-ile dirildüb hem
Yine anları mahşerde diren sensin
İdüb rü'yet umûrına bu kulların
Kimi mahzun kimini güldiren sensin
İki ev eyleyüb anlar içün bünyâd
İkisin anlar ile toldıran sensin
Mukaddessin münezzehsin zulümden çün
Neye lâyık ise kul irgüren sensin
Seni tevhîd ider dâ'im bu Kuddûsî
Anı 'ışk lüccesine taldıran sensin
626
Bugün bir dilbere ey 'ışk beni kul eyleyen sensin
Gice gündüz figân u âha meşgul eyleyen sensin
Komadiñ sabr u ârâmım düşürdün özge sevdâya
Benim 'indimde bu sevdâyı makbûl eyleyen sensin
Unutdum zühd ü takvâyı saña ben olalı hem-dem
Virüb heb varımı yağmaya mebzul eyleyen sensin
Nice şâhânı tahtından aluben eylediñ dervîş
Harîr tonları âhir bir kara çul eyleyen sensin
315
Bu Kuddûsî garîbi koyma ey 'ışk yaliñuz bir dem
Aña reh-ber olub Mevlâsına yol eyleyen sensin
627
'Aşıksan eğer cennet-ile hûrı nidersin
Mest-i câm iseñ cür'a-i engûri nidersin
Yitmez mi saña kûşe-i vîrâne eğer sen
Kenz ister iseñ mesken-i ma'mûrı nidersin
Dünyâyı sevenlerle sakın olma mecâlis
Sehhâreye aldanıcı meshûrı nidersin
Şol mürşide ol bende ki ide seni irşâd
Zâhid gibi bir kendi henüz köri nidersin
Kuddûsîye Hak 'ışkı virüb 'aklını almış
Sen kendiñe bak 'âşık-ı ma'zûrı nidersin
628
Yâr ister iseñ ülfet-i ağyârı nidersin
Hûr ister iseñ cîfe-i murdârı nidersin
Gülzâr-ı bekayı idegör fânîye îsâr
Bu gülşen-i pür mihnet ü pür hârı nidersin
Salınma geyüb eğnine fahr-ile kabâyı
Soyunacağın cübbe vü destârı nidersin
Çün kim derecât ister isen cennet içinde
Dünyâda bu kez menzil-i sâlârı nidersin
Çün oldı 'ıyâl mâl ü menâl heb sana düşmân
Sür koma gönülden çıkar anları nidersin
Tâmûya salar nefsi 'Azâzil sakın uyma
Gel pendimi tut nûra iriş nârı nidersin
Dînârı tutub dînini yabana bırakma
Dîn kaydını gördün ise dînârı nidersin
'Hallâk-ı cihân rızkına çün zâmin olubdur
Mü'minsen eğer rızk içün efkârı nidersin
Hem zümre-i 'uşşâka dahil itme birâder Sev
Hakkı seven kulları inkârı nidersin
Kuddûsî hemân sen dahi 'âşık olagör kim
Nâmûs arama 'âşık isen 'ârı nidersin
629
Gam çekme gönül vuslat-ı cânâna irersin
Sonunda bunun zevk u safâsını sürersin
316
Sen sende gözet Hakkı hemân gezme yabânda
Kendinde iken sen anı gayrîde ararsın
Her şâm u seher âh u figân eyle ki bir gün
Dost bakcesinin güllerini sen de dirersin
Nâ-ehle sakın derdini bildirme hazer kıl
Pes şîşe-i esrârını destinle kırarsın
Dîvâne gönül kadrini var şöylece bil kim
Kuddûsî sadef sen anın içinde dürersin
630
Habîbâ sen Hudânın nûr-ı zâtıyla münevversin
Kamu 'âlemlere rahmet şefî'-i rûz-ı mahşersin
Sen olmasan yaratmazdım didi eflâki Yezdân pes
Vücûd-ı kâ'inâtın bâ'isi bir şâh-ı serversin
Ki kendi nûr-ı pâkinden seni halk eyledi bizzât
Yire düşmez idi sâyen küdûretden mutahharsın
Halâ'ik iktibâs itdi senin nurından envârı
Kamuya vâsıta oldun be-küllî halka rehbersin
Dahi rüh-ı şerifin yaradıldı cümleden akdem
Nebîler hâtemisin çünki dünyâda mu'ahharsın
Sana ikrâm içün Hak ümmetini eyledi te'hîr
Anın dostları içinde ki sen muhtâr-ı bihtersin
Türâb içinde çok meks itmesünler içün itdi ol
Beher hâlde mu'azzezsin müşerrefsin muzaffersin
Cemî'-i enbiyâ ümmetleri mahşerde kırk safdur
Senin seksen-durur ümmet yönünden dahi eksersin
Ne mümkin söylemek na't-ı şerifini kemâl üzre
Hudâ dost ittihâz itmiş Halîlullah-ı ekbersin
Bilürler 'illet-i gâ'iyye oldığını halk cümle
Bu Kuddûsî dahi böyle bilür çün günden azhersin
631
Niçün hırs eyleyüb dünyâ dirersin
Dahi ruhun gibi ten de seversin
Anı sevmek günâhların başıdır
Gice gündüz hemân iksâr idersin
Nice sâlihleri mâl kıldı küffâr
Kanâ'at eyle çok mâlı nidersin
317
Buyurmuşdur Resul ki cîfe dünyâ
Oluben kelb anı ârzû kılarsın
Sana pend itdi Kuddûsî birader
Eğer tutar isen söz bil ki ersin
632
Sen ey battal bu hâl ile Hudâya ireyim dirsin
Mücerred kîl ü kâl ile cemâli göreyim dirsin
Kulak vir sıdk-ıla pende olagör Halika bende
Liyâkat yok iken sende bu râha gireyim dirsin
Seversin çünki dünyâyı idersin kun da'vâyı
Unudub zikr-i Mevlâyı sivâyı süreyim dirsin
Bulınur gül gülistanda ararsın sen tağıstanda
Gezüben çölde yabanda çobandan sorayım dirsin
Kıvanub 'izzet ü mâla tayanub 'ilme a'mâla
Bakub kibr-ile cühhâla ki kaşın düreyim dirsin
Senin mâlın behey ahmak yediğin giydiğin ancak
Kalanı vârisin mutlak bilürken direyim dirsin
Dilersen vuslatı yâre ta'alluk itme ağyâre
Değişüb dîni dînâra tapayım turayım dirsin
Bu Kuddûsîden al pendi bırak bu mekr ile fendi
Değişüb cîfeye kandi gurâba vireyim dirsin
633
Bu 'ilm ile sen 'ârif-i Yezdan olamazsın
Bu kibr ile dergâhına anın gelemezsin
Çün iki cihan hubbı haram ehl-i Hudâya
Dünyâyı dirüb sevmek ile Hak bulamazsın
Zikr eyle hemîn gice vü gündüz uyuma çok
Bu uyku ile kat'î mesafe kılamazsın
Zühdinde riyâ itse kişi müşrik olısar
'Işk olmayıcak gönlüni dosta salamazsın
Gir sıdk-ıla merdân yolına mürşide uyub
Mürşidsiz eğer gider iseñ yol bilemezsin
Geylânî tarîki bu zemân halkına rehber
Girmezsen aña ma'rifet ile tolamazsın
Kuddûsîye Mevlâ iden ilham sözini tut
Söz tutmaz iseñ 'ışk denizine talamazsın
318
634
Bu hâl ile sen 'ârif-i Yezdan olamazsın
Ki bilmeyicek nefsini anı bilemezsin
Fikr it ki seni nice yaratmışdır o Hallâk
Fehm eylemesen aslını 'ibret alamazsın
Bir katre menî çünki senin asi u esâsın
Ol olmasa bil kim bu cihâna gelemezsin
Tedrîc ile bu hey'eti virdi sana Mevlâ
Düşünmeyicek bunları 'irfan bulamazsın
Kuddûsî-yi âvâre gibi gafil olursan
Allahı bilüb ma'rifet ile tolamazsın
635
Baña rahm itseñ Rahîmâ dükenür mi rahmetin
Eyleseñ i'zâzını hem eksiltir mi 'izzetin
Cümle 'âlem halkının rezzâkı hem vehhâbısın
Yetiştir çünki kamuya rızk u fazl u ni'metiñ
Eyledi sen pâdişâhımdan beni nefsim cüda
Bağrımı kan itdi hüzn-i iftirâk-ı hasretin
Gelmeyen başına bilmez iftirâk acısını
'Âşıka müşkil belâdır ey Hudâ pes firkatin
Korka korka yüreğimin heb eritdi yağını
Gönlümün şehrini vîrân itdi havf-ı heybetin
Anesinden kula sen erhamsin ey Rabb u Ra'ûf
Umdığım senden Kerîmâ rahm u lutf u re'fetiñ
Tesliye it kalb-i Kuddûsî garîbi virme gam
Ağlayub eyler dem-â-dem çün recâ-yı vuslatın-
636
Tesliye itmez şu ben mahzûnı yârim nideyin
Yüzime itmez nigâh ol şîve-kârım nideyin
Beklerem her gice teşrif itse deyü hanemi
Gün-be-gün artub gider sinemde nârım nideyin
Va'z ider ki pâdişâh sevmez günâh-kâr bendeyi
Dürlü zenb-ile geçer leyi ü nehârım nideyin
Eyledi yağma gelüb 'ışk zühd ü takvamı kamu
Ol ecilden kalmadı nâmûs u 'arım nideyin
'Âkil ü dânâ iken meczûb u sekrân olmışam
319
Gitdi cümle 'akl u fikr ü ihtiyarım nideyin
Hüzn-i firkat 'âşıka zehrin ağusından katı
Var benim gönlümde hüzn ü intizârım nideyin
Kesme Kuddûsî ümîdi sen hemân yalvar deyüb
Yok şehâ saña niyazdan gayrı kârım nideyin
637
Ey 'âşıkân men olmışam meddâh-ı Rabbü'l-'âlemîn
Mevzun kelâmlar ile medhin eylerem şâ'irleyin
Kâmilleri taklîd hemân kârım mukallid câhilem
Budur muradım ki aña bu tarz-ıla olam yakîn
Kulluğına yok takatim zîrâ yaşım yetmiş sekiz
Ancak işim leyi ü nehâr zikr ü du'â âh u enîn
Bir hîle bilmem kapusında sâ'il olmakdan güzel
Çün bir Ganî Vehhâb şehen-şâhdur sever sâ'illerin
Yalvarıram bir hacetim vardır kazâ itsün deyü
Halk-ı cihanın dâ'imâ ider kazâ hacetlerin
Cümle zemîn ü asumanın Hâlikıdur bî-gümân
Anlarda her ne var ise halk eyleyen oldur hemîn
Aña visâldür hacetim virsün deyü yalvarıram
Gönlüm anı ârzû kılar itmez temennî gayrisin
Birdür şeriki yok münezzehdir nakâ'isdan dahi
Her şey'e kadir muktedir Hallâk-ı halkdur ecma'în
Mâlik bir olmasa eğer bulmaz bu mülk hergiz devam
Bum tefekkür eyleyen olur cehâletden emîn
Kuddûsîyâ ider kifayet bu delîl 'akıllara
Bî-'akl u bî-îmân şakî bilmez Hudânın birliğin
638
Baña itdikleri 'ışk-ı nigârın hadden efzûn
Emân virmez ki dünyâda olam bir lahza me'mûn
Düşürdi gönlümi tuzağına mekr ile âhir '
Aceb fettan imiş ki itdi ben nâçârı meftun
Ne 'âr kaldı ne nâmûs ne edeb mikdâr-ı zerre
Değişdim zühdimi 'ışka hem oldum aña memnun
Beni benlik hicabından geçirdi 'akıbet hem
Dahi selb eyleyüben 'aklımı pes kıldı Mecnûn
Bu Kuddûsî kolay zann eyler idi 'ışkı amma
320
Meğer müşkil belâ imiş ki itdi bağrımı hûn
639
Ben bir fakîr câhil zelîl haste koca oldum bugün
Hem dem-be-dem artub gider 'ışk u hevâ cezbe cünûn
'İlm ü 'amel zühd ü verá' 'akl u edeb kalmadı hîç
Nefsim bulub fırsat hemîn kıldı beni mağlûb zebûn
Virdi 'alâ'ik fitnesi dahi huzûrıma halel
Gökde iken gönlüm yire düşüb ve dûn oldı bugün
Dünyâya meyi itmez idim oldum tama'-kâr u harîs
Şimdi işim hırs u tama' hem ehl-i dünyâya rükün
'İlm-i 'arûzı bilmezem söz söylerem şâ'irleyin
Şi'ri Hudâ ilham ider baña oluram zü-fün
Gerçi nasâyihdır velîkin pîr-i fânî olmışam
Sinim çü yetmiş hem sekiz cismimde derd ise füz
Virdi keder mihnet elem şöhret hakir Kuddusiye
Zira derunidur harab ma’mur u abadan birun
640
Eyledi bir dilberin 'ışkı beni zâr u zebûn
Korkarım ki başıma bir gün gelür âhir cünûn
Vaslına bir çâre bilmem ki bulam andan halâs
Ah ü efgân eylerem bülbül misâli dün ü gün
Merhamet itmez baña hîç nideyin ol dil-rübâ
Cismimi yandırdı 'ışka eyledi bağrımı hûn
Ne ider red kapusından ne virür matlûbımı
Nâzı çok bir yâr imiş kim derdimi kıldı füzûn
Kesme Kuddûsî ümîdi kapusından olma dür
Gice gündüz ağla dâ'im yalvarub destini sun
641
Ey kendini 'arif sanıcı zâhid-i magbûn
Gel olma virüb goñlüñi bu cîfeye meftun
Hak 'âşıkı meyi eylemez ağyarına zinhar
Koymaz ki ide gayre nazar 'ışk-ı hümâyûn
Cem' eyleme gel sîm ü zerin fânî cihanın
Fikr it nice oldığını keyfıyyet-i Kârûn
Bu zıll-i hayâldir geçer ol bakî değil bil
Terk eyle bu dünyâyı ider talibini dûn
321
Bülbül gül ile zâg cîfe ile cünbiş ider
Kuddûsî gibi ol güle sen kâni' ü memnun
642
Ey kendini 'arif sanıcı zâhid-i magbûn
Gel olma bu dünyâya virüb goñliñi meftun
Çün fitne-yi 'uzmâ imiş ol cîfeyi sevmek
Al 'ibret eğer 'arif iseñ neyledi Kârûn
Bil nefsini bilmekse garaz Hakkı yakînen
Tevhide devam eyle hemân turma dün ü gün
Yok sende o cananı taleb cân u gönülden
Ol talibi eyler saña ihsân-ı hümâyûn
Kuddûsî-yi bî-çâre gönül virme sivâya
Ağyarı seven yârden olur hâ'ib ü mahzun
643
Saña birkaç kelâmım var ki gûyâ dür-i meknûn
Baña ilhâm-ı Hakdır olmışam çün nutka me'zûn
Anı cân u gönülden tut ki yohsa ey birader
Seni bu nefs-i emmâre ider memkûr u meftun
Sakın beş nesneden zinhar selâmet ister iseñ
Anın birini İblîs işleyüben oldı mel'ûn
Gurur u kibr ü 'ucb-ile hased dahi riyadır
Hudâdan iste ki ide seni mahfuz u me'mûn
Azâzîl idi evvel adı sonra oldı Şeytân
Mukarreb iken oldı pes enâniyyetle azgun
Bu beş emrâz-ı kalbiyye ider insânı ihlâk '
İlâcı bunların bil şöyle ki 'ışk-ı hümâyûn
Anı her kime virirse ulu Hallâk-ı 'âlem
Akar gönli evine nehr-i 'irfan misl-i Ceyhun
Gönül emrazına 'âcil şifâdır 'ışk muhakkak
Bulunur mu cihanda 'ışk gibi kuvvetlü ma'cûn
Virir nefret sivâdan 'âşıkın gönüne bu 'ışk
Anın esrarını sorar iseñ bil hadden efzûn
Bu Kuddûsî fakîrin nutkını tut ki olasın
Yarın rûz-ı kıyâmetde 'azîz ü şâd u memnun
644
Hallâk-ı halk bizi yaratmışdur hemân 'irfan içün
Kur'ânda bir âyet okınur cinn ile insân içün
322
Varlığına birliğine eyler delâlet yir ü gök
Tesbîh-durur anlarda olanlar kamu Rahman içün
Tevhide meşgul ola kim pâk eylesün gönlimizi
Tathîr iderler çün sarayın içini sultân içün
İksâr-ı zikr itmek ile çıkar gönülden mâsivâ
Şâhâ kılalım menzili ol sevgilü mihmân içün
Kuddûsîyâ eyle devam sen zikr ü istiğfara hem
Derdi olan arar tabîb-i hazıkı derman içün
645
Ey gönül (sen) gam yeme bu cîfe-i murdar içün '
Âşıka olmaz reva hüzn eylemek deyyâr içün
Fakr u faka hilye-i ebdâl-i Hakdır şübhesiz
Gussalanma bir iki günlük olan i'mâr içün
Vâ'izin hûr-ı cinân içün işitme pendini
Himmeti alçak anın kim nush ider ağyar içün
Şîşe-i 'ârı kırub bin pâre eyle 'ışk-ıla
Zahidin meczûblığı bil ki hemân ol 'âr içün
Işk odına şöyle yandır cismini Kuddûsîyâ
Kül olub savrıl çağırsın cümle ecza' yâr içün
646
Seni bu hâb-ı gafletden uyandıran gelür bir gün
Olur cân-dârların canın kalan bir cân gelür bir gün
Sakın aldanma dünyâ nakşına çün yok bekası bil
Ki nâzik cismini soyub koyan 'uryân gelür bir gün
Olayın dir iseñ agâh unutma mevti çok zikr it
Gelür bir demde nâgâh kabrine salan gelür bir gün
Tayanma mâla etbâ'a güvenme zevce evlâda
Seni sürüb yerine anları koyan gelür bir gün
Muhibb iken Hudâ 'âşıklarını münkir olmışsın
Bu hâlden geç ki her dirlikleri bozan gelür bir gün
Tutalım şâh-ı 'âlem ol cihanda biñ kez it hüküm
Ecel yetdikde bir sâ'at gibi kılan gelür bir gün
Saña itdi bu Kuddûsî bülend himmet 'inâd itdiñ
Îdegör tevbe istiğfar işit hicran gelür bir gün
647
Yitmiş sekiz yaşında bir miskîn koca oldum bugün
323
Devr-i bilâd eyler iken mahbûs olub kaldım bugün
Mısr u Hicaz u Rûmda halvetler idüb nice zemân
Sâlikleri irşâd içün Rûm arzına geldim bugün
Şimdi za'îf olmak ile nâsdan firar itdim kamu
Halvetde üns billâh idüb zevk u safâ buldum bugün
Cismim ile aña 'ibâdet idemez oldum ise
Ol ben kulın cezb eyleyüb 'ışkı ile toldum bugün
Kuddûsî-yi nâçâr ider leyi ü nehâr zikre devam
Dir ben Hudânm zikrini özime kâr kıldım bugün
648
Rahm it Rahîmâ sen baña pîr-i sakîm oldum bugün '
Avn eyle nâçâr olmışam pes kapuña geldim bugün
Zikrin ile eğlenirem oldur enîsim rûz u şeb
Kalbimde yok iken huzur gam bahrine taldım bugün
Sana tevekkül itmişem çün bilmezem bir gayri kâr
Her veçhile oldum hazîn ahzân ile toldum bugün
İt kürbemi tefrîh benim hem cümle îmân ehlinin
Muztar kalub sen pâdişâha 'arz-ı hâl kıldım bugün
Kuddûsîye lutf eyle çün hâli perişandır katı
Dir mağfiret it sen beni pes cürmimi bildim bugün
649
Geldim cihâne hemân Hallâkı bilmek içün
Sa'y itmedim bilmeğe oldum peşîmân bugün
'İlmim ile çün 'amel kılmak nasîb olmadı
Tâbi' olub nefsime dünyâya itdim rükün
Zühdümde yok hîç hulûs 'ucb u gurur hem işim
Mâl ü 'ıyâl kıldılar meftun beni hem zebûn
'Işksız irilmez imiş fehm eyledim menzile
Her gicesi 'âşıkın Kadir Berât hem rükün
Geçsem mecazdan dirin olsam hakîkatle yâr
Yansam bu 'ışk odına çıksa semâya tütün
'Ayne'l-yakîn Halikı 'irfan gerek bilmeğe
Her kim ki 'arif değil ol olmaz inşân bütün
Kuddûsîye ma'rifet vir lutf idüb ey Hudâ
Olsun senin 'arifin hem 'âşıkın ez-derûn
650
324
'Işk haletini zâhid-i bîgâne ne bilsün
Mey lezzetini nâkıl-ı efsâne ne bilsün
Bülbül gül içün âh u figân itse 'aceb mi
Hem yandığını âteşe pervane ne bilsün
Derman idemez derdine bîmârı bu 'ışkın
Ten kaygusını 'âşık-ı mestâne ne bilsün
Leylâya visal idi hemân maksûdı Kaysın
Pes anı bilür özgeyi dîvâne ne bilsün
O1 yâri seven gayrisine meyi idemez hîç
Bakmaz dahi ol cennet-i Rıdvâna ne bilsün
Ta'n itdi Zelîhaya şu kim bilmedi 'ışkı
Aşüfteliğin bir şeh-i hûbâna ne bilsün
Kuddûsîyi 'ışk eyledi gark bahr-i 'amîka
Ol saldı gönül fülkini 'ummana ne bilsün
651
Ey birader olma gam-nâk yarının rızkı içün
Ki ölüm vardır gice gündüz hemân anı düşün
Hem düşünme geçmişi gelmez giden 'âdet değil
Her ne ki virdiyse Rezzâk yi kanâ'at it bugün
Ölümi çok zikr iden dünyâya bakmak istemez
İdemez 'avret ü oğlan hem ol agâhı zebûn
Fahr-ı 'âlem ölümi çok zikr idin dimiş bize
Dahi lezzetler yıkıcı mevt dimiş ol zü-fünûn
Kesbi terk itme anı Mevlâ bize kılmış sebeb
İt müsebbeb rızkı kesb it yi yidir olma harûn
Tenri virmiş bir sebeb her birine halkın kamu
Kesbe sa'y iden olur fakrın hümûmından masun
Di Hudâdır rızkı viren itme kesbe i'timâd
Rızkı Hakdan bilmeyen bî-çârenin fi'Ii cünûn
Eyle tevhîde devam âbdestli âbdestsiz dahi
İdüb istiğfarı yüz kez tevbe suyı ile yun
İtme kullukda kesel uyma revâfız sözine
Şer'e ta'zîm itmeyen mülhid behâ'imden de dûn
Bunı her kim ki okur ya işidür aña Hudâ
Vire cennetde rıi'am kim görmemişdür hîç 'uyun
Cem'-i dünyâ eylemekden kıl hazer olma haris
325
Çün kifâf mikdârı ni'met artuğıdur nâr-ı nûn
Eyle iksâr zikr-i mevti dâ'imâ Kuddûsîyâ
Ki olasın hubb-ı dünyâdan emîn safi derûn
652
Ceddinin emriyle gitdi Kerbelâya Şâh Hüseyn
Şevk-ıla 'azm eyledi râh-ı rızâya Şâh Hüseyn
Gördi rü'yâsında zîrâ ceddini ol yâr-ı Hak
Didi nûş it hamr-ı e'azzi 'ulâya Şâh Hüseyn
İbn-i 'Abbâs didi gitme saña düşmândur Yezîd
Didi râzî olmışam hükm-i Hudâya Şâh Hüseyn
Evliya ahlâkıdur teslîm rızâ sabr-ı cemîl
Sabr idüben oldı serdâr evliyaya Şâh Hüseyn
Da'vet itdiler 'Irâka idelim şûra deyü
Oldı râzî Hak rızâsi-çün kazaya Şâh Hüseyn
İtdi zann ol Yezîdîler eyledik hud'a deyü
Bilerek düşdi varub dâm-ı ezaya Şâh Hüseyn
Sırrını bu vak'anın ceddi bilürdi kendi hem
Ol ecilden sâbir oldı her belâya Şâh Hüseyn
Bize keffâret anın hep çekdiği cevr ü sitem
İtdi kurbân nefsini bizlere fedâ Şâh Hüseyn
Kanının kokusı mahşer halkına virir safâ
Gark ider mü'minleri bahr-ı safâya Şâh Hüseyn
Hem anın susız şehîd oldığının sırrı bu kim
Su viriser ümmet-i hayrü'l-verâya Şâh Hüseyn
Olmasa bu ümmete hîç bir şefi ol şâh yeter
'Avn ider mahşerde ceddi Mustafâya Şâh Hüseyn
Ağla Kuddûsî şehîdler serveri içün hemân
Çün kavuşmuşdur atası Murtazâya Şâh Hüseyn
653
Saña bir söz söyleyim ey sâlik-i Hakk gel beru
Vasl-ı cânân ister iseñ 'ışka yâr ol zühdi ko
'Işk-ıla buldı bulanlar cümle maksûda zafer İste
Mevlâdan akıtsun gönlüne mânend-i hû
Sen hemân fıkh u ferâ'iz okumakla ey fakîh
Zann ider misin tolar içine bu esrâr-ı hû
Ehl-i zahir bilemez 'ayne'l-yakîn Hakkı 'ayan
326
Ehl-i bâtın 'ilmini sen sanma zâhid güft ü gû
Lezzet almaz kişi Kuddûsî dise biñ kerre bâl
Görmedikçe Kâ'be-i câyı olur mı rû-be-rû
654
Cânân beni çün itdi hevâsına giriftar
Yanmak baña kâr oldı hemân 'ışk-ıla her bâr
Terk eyleyüben rahatı bir dehşete düşdüm
Eyler mi 'aceb vaslına lâyık beni ol yâr
Ben diñlemezem hûr u cinân vasfını vâ'iz
Dost medhini it gayrisini söyleme zinhar
Havf eylemezem nâr-ı cahîmden dahi zîrâ
Olmaz ise ferman nice yakar beni ol nâr
Kuddûsîye dahi eyleme çün artdı cünûnı
Pes oldı garîb başına anın bu cihan tar
655
Dimiş Peygamber-i Muhtar kamu derdin devası var
Devâ-yı zenbdir istiğfar devam eyle aña her bâr
Sebebdir fakra bil 'isyan makarr olma aña ey cân
Ki tevbe itmeyüb Şeytân sürüldi hem olub nâçâr
Olur tevbe iden mağfur kılar Mevlâ anı mesrur
Dahi rahmetden itmez dûr günâhın 'afv ider Gaffar
Çün istiğfar emân bize devâdur zenblerimize
Nasihat eylerem size ümîdi kesmeniz zinhar
Sever tevvâbları Mevlâ dimiş Kur'ânda ol zîrâ
İnan mü'min iseñ aña bil istiğfarda çok sır var
Ki bu ümmet günâh-kârdır dem-â-dem işi evzârdır
Hudâ Gaffar u Settârdır 'af ider mağfiret kılar
Sakın zâhid sözin tutma ağuyı bal sanub yutma
Sen istiğfarı unutma var anda bî-hisâb esrar
Ümîdi kat' iden kâfir olur idügi hoş zahir
Hazer kıl ölmeden hâsir ki kanıtlar kamu füccâr
Bu Kuddûsîden al pendi hemân zikr it Hudâvendi
Bırak bu gaflet ü fendi Hudâdan yeğ bulunmaz yâr
656
'Alîmâ sen bilürsin hâlimi çün olmışam nâçâr
Yaşım seksen marîzem hem saña yalvarıram her bâr
327
'Iyâl evlâd ehibbâ akraba çokdur velâkin heb
Benim gibi 'avâciz idemezler 'avn baña anlar
Cihan halkı saña muhtâc gedâ sultân ulu kiçi
Kapuñ sâ'illeri cümle 'atanı dileyüb ağlar
Baña it rahm u lutf u rıfk u re'fet ey kerem ıssi
Hem eyle mağfiret ben kocayı ismiñ-durur Gaffar
İder bîçâre Kuddûsî recâ sen pâdişâhından
Ki fazlınla idüb mesrur dahi vasim ile ibşâr
657
Eğer Mevlâ ise maksûdın eyle zikrini iksâr
Dimiş çün ben celîsiyem beni zikr idenin her bâr
İrer mezkûre zâkir zikr-ile sa'y it gice gündüz
Münafıklar ne dirlerse disünler zikri it iksâr
Dir iseñ çok-durur envâ'ı zikrin kangı efdaldir
Resûl-i Hak buyurmışdur ki tevhîd efdalü'l-ezkâr
'Aded olmaz usûlde az ü çok dime hemân çalış
Sakın âbdestsizim deyü dilinden kesme sen ey yâr
Dahi on kez salât-ıla selâmı oku terk itme
Beher gün it hemîn Gaffara sen yüz kerre istiğfar
Bu Kuddûsî fakîrin pendini tut Hakka ol vâsıl
Kerem kıl Hak sözi münkirleyin sen itme gel inkâr
658
Ey dost beni lutf eyleyüben 'ışkına kıl yâr
Şevk-ıla seni zikr ideyin her dem ü her bâr
Cennet virüben senden ayırma beni şâhâ
'Uşşâka safâ virmez imiş zerrece ağyar
Çün rûz-ı ezelde saña olmış idim 'âşık
Mümkin mi ki meyi eyleye dil gayrine zinhar
Oldum nice dem 'ışk-ı mecazî ile rüsvâ
Ol hâlde dahi eyler idim zikrini iksâr
Kuddûsî-yi bîçâre değil 'ışkına lâyık
Fazlınla aña eyle 'atâ ey şeh-i Settâr
659
Bu cihanda olmasa üç nesne inşân biñ yaşar
Biri tütün biri kötü kokudur biri gubâr
Eksen halk-ı zemân şimdi içerler tütüni
Anda var kötü koku hem içeni bîmâr kılar
328
Cismini ider 'alîl ol 'aklını dahi kalîl
Mâl ü dîn ü 'ömrine hem vaktine ekdârı var
Çün Frenkler bu duhân sancıya nâfi'dir deyüb
Nâsa virirler imiş olur sanub derde tîmâr
Lezzeti yok bir acı ot yedi iklîm halkı hem
Nice 'ilm ü ehl-i 'irfan şürb ider leyi ü nehâr
Kahveyi tütün gibi derde deva olsun deyü
Kaynadub içerler imiş bitdiği yirde kibar
Şimdi sacda kavırub ihrâk idüben (hem anı)
Bir siyah acı suyı içüb iderler iftihar
Bil şerî'atde yanık etmek yimek oldı haram
Yâ tütün kahve haram olmaz mı eyle i'tibâr
Hem haşîş içmek şarâb gibi haramdır bilmiş ol
Şâribin serhöş idüb 'aklın ider bil târümâr
Dahi efyûni yimekde var imiş yetmiş zarar
Cümlesinin asgari dünyâdan îmânsız çıkar
Pâdişâh men' idemez anları bil Kuddûsîyâ
Pâk ider dünyâyı Mehdî hoş bi-'avn-i Kird-gâr
660
Bil âhiret ehline haram cîfe-i murdar
Hem cennete meyi eyleme ol 'âşık-ı dîdâr
Kul her ne ki isterse virir anı Hudâsı
Vehhâb-durur ol Mâlik-i mülk Hâlık u Cebbar
Sen iste hemân vaslını ol şâh-ı 'azîmin
Yok çünki vezîri Ahad u Fâ'il ü Muhtar
İt kendine hem himmet-i bâlâ ki olasın '
Uşşâk-ı Hudâ zümresine mürşid-i sâlâr
Bu pendi ider nefsine Kuddûsî-yi gafil
Hem saña birader tutalım biz anı zinhar
661
Günâh-kârâne çün büyük emân imiş bu istiğfar
Recâ it mağfiret Hakdan Gafurdur ol dahi Gaffar
Hazer eyle riyadan gizlü şirkdür çün işit pendi
Namaza ihtimam it kıl cemâ'at ile sen her bâr
Mecâlis olma asla beynamaz dervîşler-ile hem
Susızlıkdan ölür ise dahi su virmegil zinhar
329
Dahi bir lokma etmek virme sakın tut sözimi çün
Aña yardım iden zîrâ olısar bil ki ehl-i nâr
Sülûkün şartı hem 'ilm ü 'ameldür dinle Kuddûsî
Ki 'ilmi olmayan dervîşde zann itme ki îmân var
662
Devası var kamu derdin devâ-yı zenbdir istiğfar
Devam eyle aña her gün ki itsün mağfiret Gaffar
Hadîs mefhûmıdır evvelki mısra' hem sahîhdir bil
İder imiş anı yüz kerre her gün dost-ı Hak tekrar
Ne devletdir ne ni'metdir bize Mevlâ anı virdi
Bilüb kadrin idelim dâ'imâ anı hemîn iksâr
Dahi her gün ü her gice salât-ıla selâmı biz
Şefî'ü'l-müznibîn yâr-ı Hudâya idelim her bâr
Olalım her zemân tevhide meşgul sıdk u şevk-ıla
Tarîk-ı evliyayı itdi Kuddûsî size izhâr
663
Dilersen dâ'-i zenbe sen devayı eyle istiğfar
Günâhım çok deyü kesme recâyı eyle istiğfar
Anınla buldılar nice günâh-kârlar necatı heb
Gafurdur hem Rahimdir bil Hudâyı eyle istiğfar
'Alîmdir hem Basîrdir hem kamu şey'e Kadîrdir hem
Semî'dir hem işidir ol nidayı eyle istiğfar
Ümîd kat' eyleme zinhar kapusından sakın gitme
Ki setr ü 'afv ider 'ayb u hatâyı eyle istiğfar
Belâya müstahak olmış isen de mağfiret iste
Lâtîfdir def ider senden belâyı eyle istiğfar
Cihan tolmış ise dahi zünûbınla dile gufran
İder fazl-ıla red hışm u kazayı eyle istiğfar
Tutub sözini Kuddûsî fakirin salim ol gamdan
Mücîbdir ol kabul eyler du'âyı eyle istiğfar
664
Günâh-kârâna bir hoşça emân olmışdur istiğfar
Beher gün it şefî'-i müznibân olmışdur istiğfar
Sever tevvâbları Mevlâ sakın terk eyleme anı '
Usât-ı ümmete lutf-ı Hanân olmışdur istiğfar
Resûl-i Hak didi var mü'mine nef'i günâhın bil
330
Muhakkak mevsil-i dâr-ı cinân olmışdur istiğfar
Olur mağfur ki müstağfir günâhı pek çoğ-ısa da
Zahîr ü 'âsiyân ü mücrimân olmışdur istiğfar
Ümîdi kesme çok cürmim deyü bol rahmet-i Rahman
Ki her derde emân-ı müznibân olmışdur istiğfar
Beher dem eyle Kuddûsî bu istiğfarı tekrar sen
Makama irmeğe çün nerdibân olmışdur istiğfar
665
Nefsime 'özr eyledim hem gayre bî-had bî-şümâr
Mağfiret eyle beni ey rahmeti bol Kird-gâr
Dahi atamı anamı akrabamı hem kamu
Asdikâmı mağfiret it kılma bizi şerm-sâr
Cümle dîn kardaşlarımı dahi eyle mağfiret
Ol habîbin hürmetine bizi itme ehl-i nâr
Uyuban 'ışk-ı mecaza çok nisa itdim nikâh
Sâlike olur imiş ezvâc u evlâd cümle bâr
'İlm ü a'mâl zühd ü takvadan eser komadı 'ışk
Girüben dil karyesine eyledi heb târümâr
Şimdi olub pîr ü 'âciz eyledim ikbâl sana
Gice gündüz işim ancak i'tirâf ü i'tizâr
Sen Gafûrsın hem habîbindür Şefî"ü'l-müznibîn
Geç günâhımdan kamu küçük büyük gizlü 'ayan
Âsitânın oldı Kuddûsî kuluna çün makam
Ak sakallı gözi yaşlı kârı dâ'im âh ü zâr
666
Besledi seksen sene ben kulum Perverdigâr
Rızkımı virdi beher gün lutf idüb ol Kird-gâr
Şimdi oldum pîr-i fânî haste artdı 'ışk u hâl
Dahi cezbe 'aklımı bunlardır iden târümâr
Az yimek az uyumak az söylemek az ihtilât
Evliyanın hilyesidir bâ-husûs nâsdan firar
Şeyh-i 'âciz hem sakîm olmak ile anları Hak
Vir dirîgâ olmışam bugün velîkin bî-karâr
Şi'ri terk itmiş iken oldum yine ben mübtelâ
Çün olur ilhâm-ı Rabbânî baña leyl ü nehâr
Başlarım yazmağa gündüz ekl ü şürbi unıdub
331
Hem anınla eğlenir oldum bugün bî-ihtiyâr
Fahr-ı 'âlem Hazret-i Ka'biñ demin itmiş heder
İşidüb anı kasîde itdi inşâ oldı yâr
Buldı çok 'izzet sa'âdet mağfiret olundı hem
Eyleyüb nazm-ıla tevbe dahi bî-had i'tizâr
Sevdiler çünki be-gâyet ehl-i İslâm cümlesi
Oldı ashâb içre mahbûb u mu'azzez bahtiyar
Dahi Hassan hem Ebû Mu'allâ sâ'ir şâ'irân
Şi'ri iderler idi inşâ ol ashâb-ı kibar
Dinler idi Hak Resûli şi'ri ashâb-ıla heb
İder idi şi'r ile hem ihtibâr u iftihar
Câhilem gerçi velâkin i'tirâf idüb direm
'İlmi yok ise bu Kuddûsî kocanın 'ışkı var
667
Şikâyet Hakkadır her bâr belâya olmışuz dûçâr
Nitekim oldılar ahyâr ki oldur Vâhid ü Kahhâr
Beher Mûsâya bir Fir'avn yine pes kendi eyler 'avn
Yaradur Halik u dû kevn ki ism-i pâkidir Settâr
Yoğiken ortada inşân ne kıldı Ademe Şeytân '
Adûsız kalmadı bir ân kemâl ehli kamu ey yâr
Olur çok nâzı mahbûbın güzeldir cümlesi hûbın
Tefekkür kıl ki Eyyûbun belâsında ne halet var
Dükenmez 'arifin hemmi hemân Hakdır anın gammı
Kayırmaz medhi vü zemmi ne dirse pes disün ağyar
Yönelse Hakka bir 'âşık ki olsa Hazrete lâyık
Geçer yolına bir fâsık ezâ eyler aña her bâr
İder Hak dostların giryân değil vallahi ol hizlân
Bu tarz-ıla virir ey cân olara menzil-i sâlâr
Hudânın gayrıya şekva ne lâyıkdır ola hâşâ
Ne beğ diriz ne höd pâşâ bize kâfî-durur ol yâr
Benim nefsim gibi gümrâh cihanda yokdur eyvallah
Direm idüb enîs ü âh suçum bağışla yâ Gaffar
Hemân sabr eyle Kuddûsî di yâ ze'l-'arşi ve'l-kürsî
Düşer elbetde kendüsi bize şol kim kuyu kazar
668
'Işk damına çün oldum giriftar
332
İstemem andan çıkmağı zinhar
Zikr-i ma'şûkdur hirfetim dâ'im
Rûz u şeb anı iderim iksâr
Vakt-i sabâda olmışam 'âşık
Dîvâne gönlüm vaslın arzular
Pîr-i fânî hem haste isem de
İçime tolub 'ışk cevlân kılar
Zâkirin Mevlâ olur celîsi
Zikri Kuddûsî eyle çok tekrar
669
Zâhid-i meşhûrı ancak zühd-ile şöhret yıkar '
Abid-i cennet-peresti gayrıya rağbet yıkar
Eylemez hüzn ü keder 'arif kıyamet kopsa da
Ma'rifetsiz müdde'înin gönlini kürbet yıkar
Rızk-ı maksûma kanâ'at eyleyen olur 'azîz
Şol tama'-kâr-ı harîsi hırs-ıla şöhret yıkar
Gice gündüz iştigâl it zikr-i Hakka sâlikâ
Sa'y iden irer murada gafili gaflet yıkar
Bir kişi kimi severse ismini çok yâd ider
Yârini yâd itmeyen battalı gam kasvet yıkar
Ehl-i dünyâ ehl-i 'ukbâ oldılar Hakdan cüda
Kimini dünyâ yıkar nâsın kimin 'ukbâ yıkar
Çok 'ibâdet çok keramet itmesün mağrur seni
Kimini kıllet yıkar halkın kimin kesret yıkar
'Işkdan özge nesneyi itme taleb Kuddûsîyâ
'Âşıkı irşâd ider 'ışk münkiri reybet yıkar
670
'Âşıkân-ı sâdıkân bir hoşça bâzâr yapdılar
Mâsivâsını virüb 'ışk-ı nigârı kapdılar
Müslimân dinür hakîkatde hemân anlara kim
Virmediler dû cihâna dil Hudâya tapdılar
'İlm-ile a'mâle mağrur oluban çok kimseler
Gitdiler râh-ı dalâle râh-ı Hakdan sapdılar
Nice kuttâ'-ı tarîk 'ışk-ıla buldılar salâh
Nice 'ubbâd 'ucb u kibr-ile îmânsız kopdılar
Dâ'imâ şükr eyle Kuddûsî Hudâya rûz u şeb
333
Çün ana rahminde 'ışkı yüreğine sepdiler
671
Cihanda gizlü bî-had evliya var
Bilinmezler tesettür idüb anlar
Sıfâtlanub sıfât-ı nâs ile çün
İderler Hak ile mahfîce bâzâr
Kimi tacir kimisi ehl-i san'at
Ma'âş içün çalışırlar beher bâr
Kimi hakan kimi pâşâ kimi beğ
Kimi 'asker-durur kimisi cân-dâr
Kimi sâyis kimisi yol kesici
Kimi meymûnci kimi kendi oynar
Kimi vâ'iz olur nâsın zekâtın
Kimi sûhte kimi dervîş ü cerrar
Hudâ setr eylemiş bil evliyasın
Di Kuddûsî kimi görsen bu dîndâr
672
Sakın ashâb-ı vakti ey birader eyleme inkâr
Beher vaktin olur ehl-i Hudâ ebdâlidür anlar
Bedel koymış Hudâ anları pes rûy-ı zemîn üzre
Bu dünyânın nizâmı anlar ile olısar ey yâr
Kişi itse ki hüsn-i zann eğer taşa bulur nef'in
İder ol intifa' taşdan didi Peygamber-i Muhtar
Hikâyet olunur ki Basrada var idi bir 'arif
Anı inkâr idüben Basra halkı oldılar nâçâr
Mahabbet şahının eyle serây-ı gönlini ta'mîr
Basiret üzre ol kardaş sakınub yıkmagıl zinhar
Murada ireyim dirseñ meşâyih kapusın bekle
Hemân anlara mâl u cân ile hizmeti it her bâr
Zemânında diyarında eğer buldun ise bir şeyh
Aña eyle inâbet sıdk-ıla pes idüben ikrar
Tecessüs eyleme asla arayub 'aybını şeyhin
Beşerdür ol senin gibi kamuyı 'afv ider Gaffar
Dime kim şu niçün böyle işine i'tiraz itme
Döğer söğerse de gitme kapusında durub yalvar
Eğer şeyhin içün saña cefâ eylerse münkirler
334
Tahammül eyle usanma di hıfz it bizi yâ Settâr
Bu yolda çünki sermâye hemân şeyhe mahabbetdir
Ki şeyhine muhibb olan olısar mürşid-i sâlâr
Ne buldı ise Kuddûsî mahabbet ile bulmuşdur
Hemân sev ehl-i vakti sen ki tolsın goñliñe envâr
673
Zühhâd bizi beyhude vü bîgâne sanurlar
Meclislerimiz bî'a vü puthâne sanurlar
'Işk hamrını nûş eylemişüz rûz-ı ezelde
Sekrân ideni cîfe-i meyhane sanurlar
Geylânî tarîkına sülük eylemişiz hem
Anlar bizi heb zümre-i dîvâne sanurlar
Deryaya talub 'ışk ile dürdâne bulurız
Anlar göricek boncığı dürdâne sanurlar
Kuddûsîye fazlıyla Hudâ 'ışkını virdi
Sûfîler o bîçâreyi gûyâ ne sanurlar
674
Ey bugün bize bu yolda iş olan yoldaşlar
İdelim kulluk Hudâya rûz u şeb kardaşlar
Tâ'at itmez ise bir kul sıdk-ıla seyyidine
Bir ragîf vir aña virmez ta'âmlar aşlar
Geydirir hem bir kamîs eyler sefil çıplak anı
Hışm-ıla söyler kaçan görse çatuban kaşlar
'İzzeti olmaz anın hîç seyyidi 'indinde hem
Nâs içinde hör olur her kim görürse taşlar
Dahi şol bir bende kim tâ'at ider seyyidine
Dem-be-dem ol aña ihsan u 'ataya başlar
Biz de tâ'at eylesek Mevlâmıza bizi sever
Sevdirir hem cümle halka kalmaz istîhâşlar
Bürüdi gaflet hicabı gönlümüz mir'âtını
Gözimizden akmaz oldı ol ecilden yaşlar
Pes 'ubûdiyyetde taksîr eyledik biz Teñriye
Bu sebebledir kamu itdikleri îhâşlar
İşimiz bid'at dalâlet cürm ü 'isyan u fücur
Farz ü sünnet müstehâb yok olmışuz evhâşlar
İçeriz kahve tütün esrar hamr tönbek hemân
335
Buyruğın tutmakda Hakkın olırız gaşşâşlar
Yirde gökde her ne ki var Teñriye eyler sücûd
Cümle zî-ruh nâtık u sâmit ağaçlar taşlar
Suçumızı bilmeyüben eksilünce rızkımız
Zeyde 'Amre tanlub pes olurız fahhâşlar
Unudub Rezzâkı nâsdan umarız rızkımızı
Celb-i dünyâ itmek içün olmışuz kallâşlar
Bu cihanda yok bu Kuddûsîleyin alçak kişi
İşi güci yiyüb içüb eylemek ifşâşlar
675
İlâhî sen bu taklîdden beni kurtar
Usandım hem iderim gice gündüz sen şehimden 'âr
Olub mahbûs-ı bâtın zikrin ile eğlenirem hem
Tekellüf ile inşâ eylerem zahmet çeküb eş'âr
Halâvetsiz kelâmlar nazm idüb etrafa neşr itdim
Ne hüsni var ne ma'nâsı hemân bir kuru şöhret var
Muhibler hüsn-i zann idüb okurlar çok mecâlisde
Muhakkıklar müdekkikler bilürler oldığın evzâr
İderem çoğını ihrâk olub tâ'ib hulûs-ıla
Yine yazmağa başlaram idüb her gün aña ısrar
Geçirdim vaktimi beyhude sözler ile direm hem
Dilerem mağfiret senden beni 'afv eyle ey Gaffar
Bu Kuddûsî kuluñ eyler recâ sen pâdişâhından
Ki anı bu 'abes kârdan geçirüb zikrini kıl kâr
676
İştiyakım var benim sen şahıma ey Kird-gâr
Tâ ezelden girdi şevkin gönlime itdi karâr
Eylerem ârzû gice gündüz seniñ vasim demin
Gönlümün eğlencesi zikrin hemîn leyi ü nehâr
Gerçi yok bende liyâkat vaslına lâyık şehâ
Kesmeyüb hergiz ümîdi isterem bî-ihtiyâr
Çengel-i 'ışkın takub çekdin nice gafilleri
Zikrine meşgul olurlar cümle gizlü aşikâr
Bakuban anlara öğrendim dahi zikr itmeği
İsmini yâd eylemek oldı beher ân baña kâr
Yok huzur kalbimde lâkin zikrine çalışuram
336
Eyleyüb taklîd hemân 'uşşâkı ey Perverdigâr
Zikrini iksâr idüb olurlar imiş çün velî
Evliyadan yaz beni fazlınla eyle bahtiyar
Anlara iden teşebbüh karışurmış anlara
İtdi Kuddûsî teşebbüh anlara hem hubbı var
677
Gel seninle tutuşuban idelim Hakka firar
Yetişür cisr-i mecazda nice dem kıldık karâr
'Işk yüzinden ikimiz de eyledik bî-had günâh
Komaz imiş 'ışk meğer 'âşıkda nâmûs-ıla 'âr
Bizde icra eyledi Settârlığın ancak Hudâ
İdelim hamd ü senalar biz aña leyl ü nehâr
'Aybımıza perde çekdi itmedi rüsvây bizi
Setr idüben kılmadı etrafımız muhkem hisar
Halk olaydı zenbimize muttali' bir kez eğer
Bakmaz idi yüzimize kimse olmaz idi yâr
Kılmasa hilm ü sıyânet ol halîm ü Lâ-Yezâl
Olur idi rif'at ü devlet sa'âdet târümâr
Şol habîb-i Mustafâsı hürmetine hîç bize
Virmesün zillet fazâhat dû cihanda Kird-gâr
Yüzimize urmasun suçlarımızı ol Gafur
Ab-ı gufran ile tathîr eylesün her ne ki var
Er olalım kesmeyelim rahmetullahdan ümîd
Kapusında ağlayanlar olısarlar bahtiyar
Sâ'ili kırmaz sever redd eylemez Vehhâbdır ol
Bekleyelim âsitânın eyleyüben iftikâr
Oldı Kuddûsî fakîr kardaş seninle ey 'azîz
Siz bizimle biz sizinle eyleyelim iftihar
678
Zikr-ile 'ışk tîz gelür dil hanesine tolar
Zikr eyleyen er olur Mevlâya ider firar
'Işk-ile 'irfan dahi hâsıl olur ey ahî '
Arif olısar sahî varını yağma kılar
İki cihanın çün ol zînetin itmez kabul
Olur güşâd aña yol rûhı tâ 'arşa çıkar
Hem kadr olur her düni bayram dahi her güni
337
Nitsün o şunı bum pes cümle nâsdan kaçar
Kuddûsîyâ sen çalış Hak zikrine yaz u kış
Maksûdına hem iriş dirseñ olam bahtiyar
679
'Uyûbum çok benim lutf idüben setr eyle ey Settâr
Günâhı işledim bî-hadd ü pâyân eyledim ikrar
Beni hem cümle îmân ehlini sen mağfiret eyle
Gafurdur çünki bilürem senin ismin dahi Gaffar
Sabî iken olub sâlik tarîk-ı evliyaya hem
Çalışdım rûz u şeb tevhîde çün ol efdalü'l-ezkâr
Yaşım yetmiş tokuz tevhîdi hergiz kesmezem dilden
Tolu kalbimde 'ışkın hem iderem zikrini her bâr
Günâh-kâr pîr-i fânî haste Kuddûsî diler senden
Habîbini şefi' kılub 'uyûbın itmemen izhâr
680
Gelür dünyâda gerçi 'ârif-i Yezdâna ekdâr
Velâkin kuvvet-i 'irfan ile komayub atar
Mahabbet hamrını nûş eyleyen bir kez olur mest
Gözi açık özi hayran gören sanur ki hüşyâr
Şehide yarasının acısı virmez elem hîç
Ki zann eyler ısırmışdır bire kendüsin ey yâr
Halîlullahı atdı oda Nemrûd zu'm idüben
Ki yakub mahv ider anı hemân atdığı dem nâr
Girer ise de bu ümmet cahîme yakmaz ateş
Gelür arkasına görmez odı uykuya talar
Çıkar iken cehennemden teni terler akar su
Buyurmuş bum peygamber hadîsdür itme inkâr
'Azabı ümmetin dünyâda çekdiğidür ancak '
Azâb yok âhiretde anlara od itmez âzâr
İder Kuddûsîyâ dostlarına fazl-ıla Mevlâ
Dikenlü çöli bâğ u bakce dahi nârı gülzâr
681
Ey sâlik eğer oldun isen hüzne giriftar
Hak zikrini it leyi ü nehâr şevk-ıla iksâr
Ol olur imiş zâkirinin çünki celîsi
Yanında bilüb anı hemân sıdk-ıla yalvar
338
'Arz eyle aña hacetini söyleme gayra
Kapanur ise bir kapu ol bir dahi açar
Her işini ısmarla aña eyle tevekkül
Bir işi murâd eyler ise çün eyü yapar
Kuddûsî-yi nâçâr aña tefvîz ider işin
Dir şu işimi gör benim ey Kadir ü Cebbar
682
Rahîmâ baña rahm it olmışam bugün marîz nâçâr
Habîbin hürmetine men kulum kürbeden kurtar
Ya vir sıhhat selâmet bu kederlerden baña lutf it
Ya kabz it rûhımı îmân-ı kâmil ile ey Cebbar
Günâhı çok deyü tahmîl-i hami itme za'îfem çün
Gafûrsın mağfiret eyle bu gümrâh pîri ey Gaffar
Tahammül idemem hergiz belâya sen bilürsin hoş
Gice gündüz hemân kârım du'â vü zikr ü istiğfar
Bu Kuddûsî güneh-kârın 'uyûbı hem hisâbsızdır
Kadirsin çünki her şey'e anı setr eyle ey Settâr
683
Başladım şimdi recâya nazm-ıla ey Kird-gâr
Sâ'ilem gerçi velâkin bilmezem edeb ü 'âr
Çün su'âl üslûbını bilmek gerek dilenciye
Ben ne üslûb bilürem ne haşmet ü hilm ü vekâr
Takatim yok sabra vir matlûbımı lutf eyleyüb
Virmez isen yüreğimi iştiyak odı yakar
İstemekden olmazam fârig hemân yalvarıram
Cümlenin sensin muradın virici Perverdigâr
Pîr ü 'âcizdir bu Kuddûsî kulun it merhamet
Çünki Vehhâbsın anın matlûbını vir itme zâr
684
Yokdur şu cihan içre benim gibi güneh-kâr
Hîç uymaz içim zahirime gizlü zünûb var
Çün eyler imiş kalbe nazar Hazret-i Hallâk
Kalbimde tolu meyl-i sivâ ülfet-i ağyar
Hizmet idemez oldım aña cism-ile şimdi
Bir haste kocayam iderem zikrini iksâr
'Aybım katı çok gerçi velîkin bilürem kim '
Âşıklarının 'aybını setr eyler o Settâr
339
Kuddûsî gibi yok şu cihan içre zelîl kul
Umar ki ide mağfiret ol kocayı Gaffar
685
Cihanı sanmanız hâlî içinde nice agâh var
Gezer köhne pelâs içre Hudânın 'arifi şâh var
Kubâb altında gizlü evliyası var-durur Hakkın
Ki andan gayrı kimse bilemez mahfîce bir râh var
Yaturlar kûşe-i meyhâne-i 'ışkda havas kullar
Görüb anları zâhid dir ki bir alay gümrâh var
Melâmiyyûn dinür anlara ehlullah arasında
Hudâ 'indinde anların içün gayet 'azîm câh var
Be-sûret görinürler birtakım bî-dîn ü bî-îmân
Ne dîndâr kimseler kim içlerinde pâk mihir-gâh var
Müberrâ eylemiş anları Hak 'ucb u riyâ kînden
Sivâyı neylesünler çün bilürler 'âlî dergâh var
Sakın hör görme bir ferdi birader eyleyüb tahkîr
Atarlar ehl-i kibri bil ki Gayya adlu bir çâh var
Bu Kuddûsî fakiri hoş görün siz ki olasız hoş
Anın gönünde zîrâ cümlenin ma'bûdı Allah var
686
Benim bir misli yok asla güzeller şâhı yârim var
Düşelden 'ışkına anın ne sabrım ne karârım var
İşidüb cân kulağı hüsnini kalmadı ârâmım
Yitirdim 'aklımı divanelikle iştiharım var
Nice demdir mecazî 'ışk-ıla rüsvâ-yı halk idim
Bugün geçdim sivâdan ol dilârâya firarım var ,
Değişdim 'ilm ü zühd ü câhı 'ışka cümlesini heb
Zarurî sanma zâhid terkimi çün ihtiyarım var
Gerekmez yârimin gayri anınla itdim istînâs
Beni zann itmeniz kim mâsivâya i'tibârım var
Hicaz u Rûm u Şâmı gezmişem 'ışkı ile anın
Yanarım âteş-i hiere visale intizârım var
Nazîri yok gönül cezb eylemekde çün güzel gayet
Anın meczûbı oldum ben ne 'aklım var ne 'arım var
Cihanın nakşına aldanmagıl Kuddûsîyâ zinhar
Di ben bir hûba dil virdim anın-çün âh ü zarım var
340
687
Benim bir Iutfı bî-had ben kulına şehr-yârım var
Virir çün her ne istersem baña ol kâr-güzârım var
Komaz 'uryân u âc eyler 'atayı bî-şümâr dâ'im
Yüzime 'aybımı urmaz hem örter istitârım var
Kusurum çok olur vâki' huzurunda anın amma
Baña cevr ü ' itâb itmez Halîm Perverdigârım var
Gice gündüz benim kârım anın ismini yâd itmek
Kamu kârlardan el çekdim bugün pes hoşça kârım var
Benim adımı hem yâd eyler ol fazl u kerem ıssı
Aña mensûblığ-ıla halk içinde iştiharım var
Anı da'vet iderem hâne-i vîrânıma gelmez
Oluram muntazır aña ümîd-i intizârım var
İçimde 'ışk odı hâsıl olub yanmağa başladı
Dün ü gün artar eksilmez yakar bağrımı nârım var
Kapusından o hûblar şahının Kuddûsîyâ gitme
Deyüb men mâsivâyı neylerem yok misli yârim var
688
Benim Vehhâb u Mugnî bir şehen-şâh-ı kerîmim var
Ne kesbe iktidarım var ne çok mâlım ne sîmim var
Günâhı bî-hisâb diyüb gıdamı kesmez ol hergiz
İder dürlü ni'am ihsan baña Rabb ü Rahîmim var
'İkâb itmez baña hem 'aybımı setr eyler ol dâ'im
Umaram rahmetin her an Hudâvendâ Halîmim var
İşidür ol nidamı hem kabul eyler du'âmı kim
Kazâ eyler kamu hâcâtı Mennân-ı 'Azîmim var
Aña Kuddûsî-yi miskîn tevekkül eyleyüb dir kim
Benim ahvâlimi bilür Habîrim hem 'Alîmim var
689
Cem' eyleme bu cîfe-i murdarı ölüm var
Kenz itme sakın dirhem ü dînârı ölüm var
Şeddâd ile Nemrûdı ölüm neyledi fıkr it
Mahv.oldı kamu 'asker ü câhlan ölüm var
Kârûn ile Fir'avnı düşün var ise 'aklın
Kurtaramadı kerizleri anları ölüm var
Zikr eylese çok ölümi inşân uyanur hem
341
Dir nefsine hîç işleme evzârı ölüm var
Kuddûsî-yi miskîn sözini tut saña dir ki
Hak isteyelim nidelim ağyarı ölüm var
690
Yaşım yitmiş hem altı kocalıkda başka halet var
Ki itdim tecrübe dünyâyı dürlü dürlü san'at var
Nizâ'ı çok belâsı çok cefâsı çok 'inâsı çok
Safâsının devamı yok tolu ekdâr u zahmet var
Ider şâh u gedâ andan şikâyet ağlaşurlar heb
Kedersiz bir güni geçmez ne ârâm ü ne rahat var
Eşeddür ihtiyâç tamu odundan sabr olunmaz hîç
Ne dervîşde tahammül var ne zenginde kanâ'at var
Fakîrin çekdiği zahmet günâhların ider tekfir
Aña hem bî-hisâb cennetde rahmet ile ni'met var
Ganî kesb eyler-ise mâlı hûb niyyetle me'cûrdur
Eğer fahr ise maksûdı kıyâmetde 'ukubet var
Ana rahminde başlar çekmeye zahmet keder inşân
Cesedden cân çıkan vakte kadar dâ'im meşakkat var
Sakın beyhude sanma çekdiğin zahmeti Kuddûsî
Terakkiye sebebdir cümlesi her şeyde hikmet var
691
Ey Mugís ü 'abd-i bî-kes-i Halik Perverdigâr
İsterem senden 'inayet çün olmışam pîr huvâr
İdemem kulluk sana cismim nahîfdir hem 'alîl
Hizmete sen şahıma yok bende hergiz iktidar
Kılamaz oldum nemâzı kâ'imen hîç bu sene
Bir çocuk gibi kocayım eylerem pes i'tizâr
Sohbet-i nâsdan usanub mâsivâdan el çeküb
Eyledim fazlın ile halvetde vahdet ihtiyar
Sen buyurmışsın bize evlâd u ezvâc fıtnedür
Kesret-i evlâda oldum mübtelâ ey Kird-gâr
Olmışam mağlûb-ı 'ışk u hâl u cezbe şöyle kim
Kılmazam ârzû-yı cennet bilmezem hem havf-ı nâr
Eylerem zikrinle istînâs beher dem her zemân
Tâ sabî iken çü 'ışkın eylemiş dilde karâr
Pâdişâh âzâd ider yetmiş yaşında bendesin
342
Pes bu Kuddûsî kulun yetmiş ü altısında var
692
Sakın hüzn itme ey 'âşık bizim zîrâ Hudâmız var '
Adûnın var ise mâlı bizim fakr u fenamız var
Şikâyet itmeyiz Hakka cefâ eyler ise münkir
Hikâyet eyleriz ihvana ki anda safâmız var
Eğer zemm itseler bizi diriz ki ol Hudâdandır
Dahi medh itseler böyle ki teslîm ü rızâmız var
Mürâ'î müdde'î zâhid keramet gösterir halka
Biz anlardan kaçarız şimdi bizim inzivamız var
Melâmiyyûndanız biz çün melâmet hırkasın geydik
Selâmet bulmışuz anın içinde ihtifâmız var
Cihanın nakşına aldanmayız 'uşşâk-ı Hakkız biz
Ki dost 'ışkı yiter bize anınla iktifamız var
Meramı 'âbidin cennet içinde yiyüb içmekdir
Bizim maksûdımız Hakdır ki ârzû-yı likamız var
Muhiblik gösterir bize münafık içi düşmandır
Bizi fehm eylemez asla 'acâ'ib maceramız var
Hezâr elhamdülillah kim nasîb itdi bize 'ışkı
Tehî zann itme ey sûfî delîl-i pîşvâmız var
Bu 'ışkı iktibas itdik Resûl-i Hak Muhammedden
Gideriz isrine anın ne güzel muktedâmız var
Hidâyet irdi Hâdîden habîbinden dahi himmet
Ki bulduk ni'met-i 'ışkı dükenmez bir nevamız var
Bu Kuddûsî teşekkür eyleyüb Yezdâna dir ki biz
Kanâ'at kenzini bulduk 'aceb tûl-ı gınamız var
693
Bizim bir cilvesi çok kendi hûb cananımız var
İder 'uşşâkına bî-had 'ata hakanımız var
Halimdir ol gazab itmez bize itsek de taksîr
Görür dâ'im bizim her ân nice 'isyanımız var
Virir ol bize her dem her nefesde dürlü ni'met
Bizim aña teşekkürde katî noksanımız var
Huzurunda edebsizlik işimiz gücimiz her ân
Bizim yüzimize urmaz günâhı hânımız var
Usanmaz itmez istikrah sever sâ'illerini
343
Sü'âl itmekde bizim gaflet ü nisyânımız var
Gice gündüz kapusı dâ'imâ açık kapanmaz
Virir maksûdımızı böyle cömerd hânımız var
Anın bir adı Gaffardır dahi bir adı Settâr
Bizi gufrana ol kâdir-durur îmânımız var
Bu Kuddûsî olub dellâl güneh-kârâne dir kim
Bizim bir rahmeti bol fazlı çok Rahmanımız var
694
Ey birader gel seninle idelim Hakka firar
Mâsivâyı terk idüben isteyelim vasl-ı yâr
Eyledik biz tecribe kim yok bu dünyâda vefâ
Nakşına aldanmayalım bulalım bir hoşça kâr
Cennetin hür u kusurı cümle dostun gayrıdır '
Aşık-ı Mevlâ olan eyler mi gayr-ile karâr
Eyleriz çünki meşakkatle terakki tîz hemîn
Olısar mağfur meşakkat ile zenb-i bî-şümâr
Sâlike san'at zirâ'at yâ ticâret hoş-durur
Andadır fehm it sözi işit rızâ-yı Kird-gâr
Kazanub yiyüb yidirmek bil 'ibâdetdir size
Eylemez Hak 'arifi halvetde meksi ihtiyar
Hem makama tîz irer tevhîde çalışan kişi
Dir ki Kuddûsî hemân çalışalum leyi ü nehâr
695
Erkân-ı tarikat didiler altıdur ahyâr
Hem hilye-i ebdâl dinilür bunlara ey yâr
Evvelkisi taklîl-i ta'âm oldı 'azîzim
İkincisi taklîl-i menâm itmeli zinhar
Üçüncisi taklîl-i kelâm dinle birader
Dördüncisi bu kim idesin 'uzlet-i ağyar
Fikr oldı beşincisi anın halk-ı Hudâdan
Altıncısıdur zikr-i müdâm it anı her bâr
Kuddûsî umar ki yiyüb içüb uyur iken
Bir gün ola virile aña rütbe-i sâlâr
696
Yitmiş iki yıl kapuñda ağladım ey Kird-gâr
Virmediñ maksûdımı işim benim âh-ıla zâr
344
Eskidi şimdi kafes oldum za'îf-i nâtüvân
Başıma geldi şu za'fımda belâ-yı iştihar
Hultat eylerdim ben evvel nâsa vüs'im var iken '
Aciz olmakla kamu halkdan bugün itdim firar
Kesmedin hîç rızkımı virdin hisâbsız ni'meti
Eyler iken dâ'imâ ben cürm ü 'isyan bî-şümâr
Aybımı setr eylediñ hem itmedin rüsvâ-yı
Halk Bilseler yüz binde birin cümlesi benden kaçar
Eylerim ni'metleriñi i'tirâf hem zenbimi
Sensin ancak cümle halkı besleyen Perverdigâr
Vir benim maksûd-ı aksamı dahi fazlın ile
Ki baña vir 'ışkını mest olayın leyi ü nehâr
Oldı Kuddûsî kulun her vech-ile rahme seza
Sürme kapuñdan anı mahşerde itme şerm-sâr
697
Sene biñ iki yüz altmış iki oldı bu gün ey yâr
Cihan halkın şerâr-ı nâs şaşırub itdiler bîzâr
Uyandı fitne-i âhir zemân Mehdîye muhtacız
Musibetler belâlar artdı olduk cümlemiz nâçâr
Lisân-ı hâl ile münkir olurlar Hakkı hem mevti
Dahi ba'si iderler hâl diliyle cümlesin inkâr
Nasihat idene buğz u 'adavet kîn iderler hem
Helakin kasd idüb aña derin bir kuyu kazarlar
Hudâya sığınub hasta koca bî-çâre Kuddûsî
Hemân dir Hak Hafîzimdür beni her fitneden saklar
698
Girmişem ben bir yola kim toğrı Yezdâna gider
Bundan özge yola giden kişi yabana gider
Cümle yollardan yakîn hem sâlike âsân bu yol
Kâr-bânı eylemez havf çünki sultâna gider
Göricek kaçar harâmî sâlikinden bu yolun
Semtine varsa bilür kim canı kurbâna gider
Vecd ü 'ışk u cezbe vü hâldir silâhı anların
Tabl ü kûsi urılur anlar ki şâhâna gider
Reşk ider gökde ferişte ol gürûhın seyrine
Çünki anlar bir nefesde 'arş-ı Rahmana gider
345
Yol dimekden bil garaz tevhîd yolıdır sâlike
Her kim eylerse devam tevhide Hannâna gider
Kâdirîyüz biz ki 'Abdü'l-Kâdirin ebdâlıyuz
Yolı anın Şîr-i Yezdan Şâh-ı Merdâna gider
Girdi Kuddûsî bugün gerçek erenler yolına
Bildi zîrâ ol muhakkak Fahr-ı ekvâna gider
699
Bulmışam bir yol bugün kim toğrı Yezdâna gider
Kârbânı eylemez havf çünki sultâna gider
Cümle yollardan yakîn hem düz kolay tev yolcısı
Bundan ayruğa giden bîgâne yâbâna gider
Tacirinden bu yolun kaçar harâmî korkuben
Görmeyüb asla keder cennât-ı Rıdvâna gider
Sen de gel eyle sülük bu râha uyub mürşide
Yalınız giden kişinin sonı hüsrana gider
Tut bu Kuddûsî fakirin sözini gir bu yola
Kim tutar ise bu pendi bil ki ol hâna gider
700
Ey birader bu denî dünyâ içün çekme keder
Çün beher hâl dem eker gam cümlesi kalmaz gider
'Arif olan yir mi kaydın hîç bu zâ'il dirliğin
Şol kişi kim ehl-i Hakdır mâsivâsını nider
Bir sebatı yok hayâle goñliñi virme sakın
Sihri azgundur ba'îd ol kim seni meşhur ider
Öni ma'mûr görinür amma olur âhir harâb
Yıkılub bir gün bu köşkler mahv olur taş u meder
Geldi her bir ferd aña kim buldılar âhir fena
Bir büyük arkdur hemîn ol günde biñ inşân yudar
Savdı atan hem anañ kavm ü kabîlen nevbetin
Nevbetiñe sen de hâzır ol ki böyledir kader
Olma gafil bir nefes çünki emâmında ölüm
Başına takmış licâmı ol seni dâ'im yeder
'Âkil isen ol basîret üzre dinle sözimi
Nefs ü şeytân sû-yı akran şerlerinden kıl hazer
Bir gün ola kim ferişte almağa gele canın
Turdığı dem cümle a'zâdan akar sel gibi der
346
Şol kıyamet hevline eyle keder Kuddûsîyâ
Ki kaçar kişi dimez kavm ü karındaş u peder
701
Şol kişi kim zikr-i Mevlâ ile istînâs ider
Evliyaya karışur Hak anı hayrü'n-nâs ider
Müstecâb eyler du'âsın hem günâhın mağfiret
Hem mülûk-i ehl-i bâtın postına iclâs ider
Kayd ider hem defter-i merdân-ı Hakda ismini
Kullanur hizmetde kim anı Hızır-İlyâs ider
Yağdırır yağmurı anın hürmetine Kird-gâr
Hem olur mürşid kulûbdan mahv-ı kir ü pâs ider
Tut bu Kuddûsî fakirin pendini sen ey ahî
Sevdiği kulı Hudâsı zikrine înâs ider
702
Çün haram iki cihan Hak 'âşıkına ey püser
Mülki sevme mâliki sev ki olasın gerçek er
Hırs-ıla cem' itme dünyâ mâlını hîç sevme hem
Sevdiği içün anı Kârûn yire batub gider
Cennet ârzûsı ile Mevlâya kulluk itme hîç
Olısar dostdan cüda şol kişi kim ağyar sever
Cîfedür dünyâ dahi tâlibleri anın kilâb
Bil buyıran bu hadîsi yâr-ı Hak hayrü'l-beşer
Sen bu Kuddûsî fakirin sözini tut sâlikâ
Olayın dirseñ Hudâ 'indinde makbul mu'teber
703
Talibe 'ilm-i şerifi öğredirler hocalar
Mübtedî iken o tâlib dersi harf harf hîceler
İrişür ise ma'ûnet Hak Te'âlâdan aña
Sa'y ider hoş dersine her gündüz ü her giceler
Sa'yi mikdârı olur 'âlim ziyâde olamaz
İrdiler 'âlî makama sa'y ile heb yüceler
Hak yolına sâlik olan kişi dahi böyledir
Tîz açılmaz mübtedîye râh-ı kapu bacalar
Kul mücâhid olmayınca yolını açmaz Hudâ
Gidemez bu yola cismin semr iden bîcbâceler
Zahiri tezyîn ile olmaz münevver kasr-ı dil
Pes heba taçlar kemerler hırkalar feraceler
347
İştigâl it rûz u şeb Kuddûsîyâ tevhide çün
İrişürler zikr ile Mevlâya gençler kocalar
704
'Aşık-ı bî-çâre ma'şûkına vuslat arzular
Neylesün miskin ü şeydâ görmeğe yüzin diler
'Işk u cezbe zahm u firkat derdi virüb ıztırâb
İdemez ârâm gönül mürgi yiri göği gezer
Aramak ile bulunmaz yorılub 'âciz kalur
Eylemez halk ile ülfet kaçuben vahşet ider
Olmasa muhtâc kaçar evlâd u ehlinden dahi
Ba'zı vakt olur ki anları da yanından sürer
Pîr-i fânî olıcak hem haste Kuddûsîleyin
Zikr-i kalbi eylemek olur afla hoş mu'teber
705
Bir zemân şi'ri usanub eyledim terk ey püser
Nideyim bir gice baña subhadek öğretdiler
Başladım yazmağa yine şi'ri bilmem hikmetin
Olmışam nâzım mukallid bî-'ilim hem bî-hüner
Yalınız bir hücrede sakin oluben her gice
Mevc-i deryâ-veş gelür 'ışk gönlümi tahrîk ider
Hak celîsim olısar çiinki anı zikr eylerem
Ol beni gümrâh deyü hışm-ı 'itâb itmez sever
Tesliye ider hazîn kalbimi dâ'im ol Kerîm
Çünki Erhamdir bu Kuddûsîye hîç virmez keder
706
Geldi yine mevsim-i gül bülbül ağlar iniler
Bülbül inler güller inler dahi gülzâr iniler
'Işk ne müşkil renc imiş dil hanemi itdi harâb
Dertli gönlüm oldı bir hâle giriftar iniler
Sûk-ı 'ışka girüben kıldım nazar şöyle kamu
Müşteri bayi' dekâkîn çârşû bâzâr iniler
Bu cihan halkı iniltimden düşübdür hayrete
Baña bakub yirde gökde her ne ki var iniler
Gönlimi Tâtâr-ı 'ışk yağmalayub kıldı esîr
Yıkılub dil şehri vîrân oldı her bâr iniler
İçime bir od düşüb yanar ciğerciğim hemân
348
Dûd-ı âhımdan hevâda tayr u tayyar iniler
Gözlerimden yaş revân oldukda her dem sil gibi
Coşuben derya iniler mevc ü teyyâr iniler
Artdı Kuddûsî fakíriñ derdi âh eyler müdâm
Neylesün nitsün ki bîmâr oldı nâçâr iniler
707
Bugün ben sevmişem bir hûb ki vasfın idemez diller
Denizler mevc urub coşar akar 'ışkı ile seller
Ne gökçek yüzlü dilber kim aña halk-ı cihan hayran
Anın 'ışkı ile raks eyleyüb dâ'im eser yeller
Beni levm eylemez illâ bu 'ışkdan bî-haber zâhid
Gülün şevkıyla gülşende iderler nâle bülbüller
Kolay mı zann ider sûfî bu 'ışkın derdini zîrâ
Virür dehşet hezâra dürlü behcet gösterüb güller
Bu meyden nûş iden mestân gelürler heb bu meydâna
Yanar 'ışk odına bu 'arsada 'âşık olan kullar
Şeker tadın bilür mi sormayanlar kamışın hergiz
Bu sırra olamazlar âşinâ bigâne câhiller
Giriftar olmayan 'ışk derdine işbu cihan içre
Behâ'imden sayılurlar ki görmez Hakkı gafiller
Dün ü gün çağrışır Allah deyü endâm-ı Kuddûsî
İder zikri dili dahi kamu 'uzvındaki teller
708
Ben mest-i müdâmım baña hüşyâr dimesünler
Yâr 'âşıkıyam sûfî-yi bî-kâr dimesünler
'Işk derdi baña Nahnü kasemnâda virildi
Bu günde hemân oldı giriftar dimesünler
Yok sabra mecalim hele ben yârsız olamam
Gül derdiyle kim mâ'il-i gülzâr dimesünler
Leylâya gönül vireli dünyâyı unutdum
Dost tâlibiyem tâlib-i dînâr dimesünler
Çok ise kusurum o şehin bendeliğinde
Zinhar anı sevmekde kusur var dimesünler
Cezb itdi beni kendüsine dost nideyim ben
Tav'-ıla bu 'ışk odına yanar dimesünler
Kuddûsîye 'ışk oldı nasîb 'âbide cennet
349
Aldanmış o taksimde bu nâçâr dimesünler
709
Ey zâhid-i câhil sana dânâ mı disünler
Yok zerrece 'ışk 'âşık-ı Mevlâ mı disünler
İçinde riyâ tolu arıt kalbini şirkden
Mü'min mi disünler sana tersâ mı disünler
İhlâs ile it kulluğı Hallâk-ı 'Azîme
İşrâk idene mü'min-i sârâ mı disünler
Hak bendesine lâzım olan sıdk-ıla 'ışkdur
Kezzâb u mürâ'î kula ra'nâ mı disünler
'Işk zikr-ile bil kalbine derya gibi tolar
Zikr itmeyene bende-i zîbâ mı disünler
Kuddûsîye bu gaflet ile sâdık erenler
Hak 'âşıkı hem 'ârif-i koca mı disünler
710
Sûfî sana bu tarz ile inşân mı disünler
Bu gaflet ile bende-i Yezdan mı disünler
Sâlik oluban eylemedin Hakka inayet
Dânâ mı disünler sana nâdân mı disünler
Cân kaydı yimez şem'a yanar 'âşık-ı sâdık
Ten besleyene tâlib-i cânân mı disünler
Zühdinde riyâ eyler isen müşrik olursın
Ey münkir-i Hak küfrine îmân mı disünler
Olsaydı eğer ma'rifetin Hakkı bilürdin
İnşân mı disünler sana hayvan mı disünler
'Işk badesini içmeyeni bil ki hımârdır
Kerkes kuşuna bülbül-i nâlân mı disünler
Kuddûsî eğer bahr-i kesel içre kalursan
Nâ'im mi disünler sana yakzân mı disünler
711
Dimiş medhin sever Mevlâ nebiler şâhı Peygamber '
Aruz 'ilminde râsihler anı nazm-ıla öğerler
Ne 'ilmim var ne (de) 'aklım ki bir Türkmân kocasıyam
Hemîn dîvâne gönlüm nazm-ıla meddahlığı ister
Bu mahlûkâtı kün emri ile yaratdı ol Hallâk
Binâ iden bu bünyâdı dahi ol Sâni'-i ekber
350
Eğer mâlik iki olsa bu mülk hergiz nizâm bulmaz
Anın birliğine tanık nücûm u şems ü mâh yeter
Virüb ruhsat biraz ahmaklara didirdi Tenriyem
Ki hayrü'l-mâkirîndir ol işinde nice hikmet var
Bilür 'âkil dahi 'arif olan Hak bir ider tevhîd
Menîden halk olunan kimse(Ier) mevt camın içerler
Bu işler heb Hudâ birliğine açık 'alâmetdir
Kamu eşya vü Kuddûsî anı tevhîde meşguller
712
Merdim dime zinhar seni meydâna çekerler
Da'vâ ideni bahs-ile burhana çekerler
Kaldırma sakın başını kibr ile semâya
Müstekbir olan serkeşi nîrâna çekerler
Suçunı bilüb tevbe iden buldı selâmet
Kibr eyleyeni 'adl-ile mîzâna çekerler
Sen nefsini alçakda gözet itme tereffu'
Fir'avn gibi ben diyeni 'ummana çekerler
Tûr tağı tevazu' idüben buldı tecellî
Yükseklik iden tağları hırmâna çekerler
'İlm ü 'amele itme gurur misl-i' Azâzîl
Mağrur olanı vâdî-yi hizlâna çekerler
Dûr olma hemân meclis-i 'uşşâk-ı Hudâdan
Anlar nice fâcirleri Yezdâna çekerler
Dünyâyı sevenlerden ırag ol sözimi tut
Kârûna karîn olanı yeksana çekerler
Toymaz gözi çok olsa dahi mâlı harîsin
Geldikde ecel cismini dîdâna çekerler
Vârislere kalur nesi var ise kamusı
Cem' itdiği sîm ü zeri yâbâna çekerler
Muflís aña dirler yarın ol rûz-ı cezada
Ashâb-ı hukuk hak deyü dîvâna çekerler
Kuddûsîyedir heb bu nasâyih dahi saña
Kim tutar ise bil anı Rıdvâna çekerler
713
'Âşıkân bâğ-ı ma'şûk gülüni kokmak dilerler
Mest ü müstağrak dâ'im yüzine bakmak dilerler
351
İltifat itmezler dü-cihânın ziynetine hîç
'Işk ateşine her ne var ise yakmak dilerler
İşleri vecd u şevk u tarab hem raks u semâ'dur
Çağlayub akub deryâ-yı 'ışka akmak dilerler
Çünki bayrâmdur mahbûba her gün munkabız olmaz
Hüzn ü kabz-ıla kalblerin zühhâd sıkmak dilerler
Girdi Kuddûsî râh-ı merdâne istemez çıkmak
Münkir münafık girseler dahi çıkmak dilerler
714
Yâri dileyüb gayriyi terk eyleyen erler
Gösterdiler 'âlemde nice nice hünerler
Seyyah oluban geşt ü güzâr eylemez anlar
Çün haylî uzak yirlere bir demde irerler
Dünyâ ile 'ukbâya gönül virmeyüb asla
Dildâra teveccüh idüben toğrı giderler
'Abidlere cennet sözi lezzet virir ancak '
Uşşâk-ı Hudâ rü'yet-i dîdâra giderler
Çün rûz-ı ezel eylediler dost ile 'ahdi
Tâ vakt-i mülakata değin anı güderler
Zühhâd idemez zerresine sabr u tahammül
Şol çille-i 'ışkın ki anı günde çekerler
Kuddûsîye te'sîr idemez pendi fakîhin
Merdân-ı Hudâ çünki anı Hakka yiderler
715
Ebnâ-yı zemânın çoğı il hakkını yirler
Nush eyleyene eyle sükût söyleme dirler
A'zâb-ıla ya sirkat ile biri birinin
Mâlını alub kalbine çün korkı virirler
Hîç havf u hazer eylemeyüb gice vü gündüz
Girüb evine her ne ki var ise alurlar
İnsaf u mürüvvet bu vakitlerde ider yok
Küçükleri balık gibi yir oldı kebîrler
Yok vâlî-yi nafiz ki ide anları tahvîf
Şer işi kılar şimdi civanlar gibi pîrler
Kuddûsî-yi miskîn ider anlara nasâyih
Pes diñlemeyüb sözine son demde gelürler
352
716
Bu 'ışkı baña zâhidler kerih gavgâ dimişler
Bize lâzım değildür öyle bed sevda dimişler
Kadîmden böyledir 'âdet atarlar 'âşıka taş
Ki nice 'ârif-i danalara tersâ dimişler
Riyâ şirk-i hafî deyü buyurmış Hak resûli
Anın-çün 'âşıkânın dilleri derya dimişler
Serây pâk olmayınca pâdişâha lâyık olmaz
Kulûb-ı ehl-i 'ışk Yezdâna hoş me'vâ dimişler
Me'âli bu kelâmın dilde komaz hîç sivâyı
İder Kuddûsîyâ 'ışk 'âşıkı sârâ dimişler
717
Firakın zehrini her dem yudan 'uşşâka sem neyler
Süyûf-ı 'ışk-ıla mecruh olan ekbâda em neyler
Sabâdan bûy-ı zülfün zerresin şol cân ki pes tuydı
Cihanın mâl ü câhını cinân mülkini hem neyler
Ma'ârif kenzini bulan hakîkat sırrına irer
Bu kîl ü kâli hem lâf-ı güzâfı ey dedem neyler
Hevâ-yı vaslına yârin düşen dil oldı dîvâne
Anın 'ışkıyla her kim oldı Mecnûn anda gam neyler
Melâmet hırkasın giyüb koyan nâmûsı Kuddûsî
Kayırmaz levmini halkın aña çün medh ü zem neyler
718
Hudânın lutfına mazhar olan tevhide sa'y eyler
Gice gündüz beher dem her zemân tevhide sa'y eyler
Olur meşgul hemân zikre çeker el meyl-i dünyâdan
Yanub 'ışk odına idüb figân tevhide sa'y eyler
Ne dünyâ mâlını direr ne cennet ni'metin özler
Şarâb-ı 'ışkı nûş idüb kanan tevhide sa'y eyler
Resul dir bir 'amel tevhidi geçmez hem günâh koymaz
Aña îmân iden mü'min hemân tevhide sa'y eyler
Hem ol şâh didi tevhîd cümle zikrin efdalidir bil
Hadîs-i Mustafâyı haklayan tevhide sa'y eyler
Anı tekrar ide ide gelür pes gönline cezbe
Olur meczûb Hudâ ile kalan tevhide sa'y eyler
Gelür bu cezbeden sonra anın bil gönline 'irfan
Serây-ı gönline 'irfan tolan tevhide sa'y eyler
353
Görür her şeyde Allahı bilür 'ayne'l-yakîn bî-şek
Kamu mahlûkda Hallâkı bulan tevhide sa'y eyler
Toğar kalb 'âleminde şems-i 'ışk pür nûr olur ol dem
Ki 'ışkın şemsi gönünde toğan tevhide sa'y eyler
Dimiş kürsîde vâ'iz nâsa şeyhsiz itmeniz zikri
Kulağına bu pendi koymayan tevhide sa'y eyler
Beni çok zikr idin didi bize Kur'ânda çün Allah
Bu izni Hak Te'âlâdan alan tevhide sa'y eyler
İder Allah seni irşâd ki şeyhim yok deyü korkma
Sığınub Hakka bu bahre talan tevhide sa'y eyler
Bulunmaz şeyh deyü Kuddûsîyâ terk itme zikri sen
Hudâya vuslatı ârzû kılan tevhide sa'y eyler
719
'Aceb niçün behey gâfil nefı' virmez sana sözler
Geçer gaflet-ile gider bu giceler bu gündüzler
Gözini aç nazar eyle bu dolabı kuranı bil
Hemân tevhîde ol meşgul yazı kışı bahâr gözler
Seni halk eyledi zîrâ beni bilsün deyü ancak
Niçün bilem dimezsin sen bilürler anı gözsüzler
Yiyüb içüb uyumanla sanur mısın biter işin
Senin itdiklerini çün ider ahurda öküzler
Ölümü bil muhakkak hîç çıkarma hâtırından çün
Ki cân almağa 'Azrâ'il geliser vaktini gözler
Olur elbetde bir gün ki gider kuvvet bu a'zâdan
Ecel câmı hâzırlanub depeye dikilür gözler
Bedenden çıkıcak rûhın götürüb kabrine korlar
Çürür cîfe olur anda dutan eller güleç yüzler
Kıvandığın serâylar bağçeler bâğlar olur vîrân
Eser kalmaz birisinde kamusını ölüm düzler
Bu Kuddûsî olubdur müsta'îd ki mevte hâzırdur
Nolur ölürse çün 'âşık olan ma'şûkını özler
720
İkbâl idelim sıdk-ıla biz Hakka birâder
Ağyânna meyi itmeyelim er olalım er
Hem itmeyelim cennet içün biz aña kulluk
Zâhid gibi biz olmayalım ahmak u ahser
354
Şer'-ile 'amel eyleyüben râha gidelim
Envâr-ı ma'ârif ile kalb ola münevver
Tevhide çalışub gice gündüz bulalım zevk
Me'mûl ki 'ilim ola hakîkatde müyesser
Kuddûsîye bu nazmı Hudâ eyledi ilhâm
Aniñla 'amel iden olur mürşid-i rehber
721
Yâr zülfine esdikce sabâ telleri ditrer
Kim itse temâşâ anı mafsılları ditrer
Gülşende çiçek hem bezenüb dürlü be dürlü
Her birisi bir cilve ider gülleri ditrer
Mürgân içine gulgule düşmiş ötüşürler
Hem nâle idüb 'ışk-ıla bülbülleri ditrer
Bir goncaya 'âşık elini kokmağa sunsa
Endâmına heb lerze düşer elleri ditrer
Kuddûsîyi öldürmek imiş kasdı o hûbın
Ebruları müjgânları sünbülleri ditrer
722
Seni mahşerde mü'mindür diyü i'zâz iderler
Eğer îmân ile gitmek olur ise müyesser
Gurûr itmez bu gökçek sûretine ehl-i 'irfân
Çevir olur zalûm olur Hudâyı bilmeyenler
Bu sûretde kopar zann itme kabrinden her inşân
Olur kimisi meymûn kimi hınzîr kimisi har
Kimi arslan kimi kablan kimi katır kimi kelb
Kimi karga kimi baykuş kimi olur kebûter
Kişi kangı sıfatla muttasıf olur ise de
Girüb ol şekle iderler temâşâ halk-ı mahşer
Nice inşân girerler dürlii hayvân suretine
Güzel hey'et günâh şûmı ile bed şekle döner
Çalış tevhide rûz u şeb elifi çek mâsivâdan
Dahi çok eyle istiğfân her dem ey birâder
Bu Kuddûsî li-vechillah ider saña nasihat
Tutar isefi ider dahi seni 'uşşâka server
723
Nemâza eyle ta'zîm ey birâder
355
Seni'Hak eylesün a'lâ vü bihter
Firâr it bî-nemâz mülhid şakîden
Uyuz 'illeti gibi saña serper
Aña kız virme hem kızını alma
Yarın girer o hınzîr şekline har
Yedirme hîç ta'âm bir lokma aña
Ölür ise dahi rahm itme ol er (
Nemâz kılânı sev Kuddûsiyâ çün
Hudânıfi sevdiği kul anı kılar
724
Cânân ise gönlüm aña râm olmağı ister
Gönlüm ise aniñla müdâm olmağı ister
Cânân ise ister ola gönlüm aña bende
Gönlüm ise kullukda devâm olmağı ister
Cânân ise ister ki vire goñlüme 'ışkın
Gönlüm ise 'ışk-ıla kıyâm olmağı ister
Cânân ise dir gönlüme kim nûş-ı şarâb it
Gönlüm ise mestâna imâm olmağı ister
Cânân ise dir gönlüme ko 'ârı ol 'âşık
Gönlüm ise rüsvâ-yı enâm olmağı ister
Cânân ise dir gönlüme geç nâm ü nişândan
Gönlüm ise bî-şöhret ü nâm olmağı ister
Cânân ise dir göfilüme Kuddûsîye yâr ol
Gönlüm ise 'uşşâka gulâm olmağı ister
725
Eliñde var ise ey hoca hüccet bize gel göster
Eğer bu 'ışkdan efdal bilür iseñ bir 'amel göster
Virirmişsin Hudâ 'âşıklarının küfrine fetvâ
Getür buldiñ ise Kur'ân içinde bir mahal göster
Salât u savm-ıla sanma olur hâsıl ledün 'ilmi
Fünûn içre bu fenne bulunur ise bedel göster
Bu 'ışk-ı pâke nâ'il olamaz şol bî-basar münkir
Gerekse yüz kitâb okı gerekse yüz mesel göster
Şol insân kim 'asel adın işitdi yimedi hergiz
Ne bilsün dâdını aña 'asel göster basel göster
Tarîk-ı 'ışka dimişsin dalâlet râhı ey sûfî
356
Erenler yolıdır bunda bulunursa halel göster
Nedir bu rütbe Kuddûsî fakîre buğzına bâ'is
Cihân içre eğer var ise bî-'ışkdan adal göster
726
Hudânın dostı Peygamber
Hem enbiyânın sultânı server
Gökler ti yirler kürsî yanında
Sahrâda yatur hulkıya benzer
Kanatdılar zincîr ile asılmış
Taht-ı kürsîde bir şey'i asfer
Kürsîde 'arşın altında maslûb
'Arş cümlesinden a'zam u enver
Kün hitâbıyla anlar yoğiken
Var iden yokdan Hallâk-ı ekber
Zâtında Hakkın itme tefekkür
Hilkatinde idüb olgıl muzaffer
Kendüsi bilür zâtını ancak
Bizi düşünmek dîvâne ider
Nehy eylemişdir bizleri andan
Şâfı'-i ümmet sâhib-i kevser
Eyle Kuddûsî halkda tefekkür
Kudretin bilüb Hâlikın ol er
727
Kubbeler altında gizlü evliyâ her an gezer
Anları gören sanur ki birtakım nâdân gezer
Her sıfât-ıla sıfatlanurlar anlar sûretâ
Kimi uslu kimi dîvâne kimi sekrân gezer
Yok nişânı anların kim her gören fehm eyleye
Kimisi giymiş samûrlar kimisi 'uryân gezer
Kimi sâ'il kimi tâcir kimi seyyid kimi kul
Kimisi gül gibi handân kimisi nâlân gezer
Kimisi nâs ile ülfet eyleyüben yir içer
Kimi halkdan vahşet idüb dâ'imâ hayrân gezer
Kimi sâzende kimi kürsîde halka va'z ider
Kimi 'ârif kimi 'âşık kimisi büldân gezer
Kimi 'âlim kimi ümmî kimi tâlibdür henüz
357
Kimi sâlik kimi mürşid gizlüce sultân gezer
Kimi kâdî kimi müftî kimi 'asker kimi şâh
Kimi harrâs kimi ırkâd kimisi çoban gezer
Kimi dellâl kimi cezzâr kimi hırka ehlidür
Kimi bir köhne pelâs içre fakîr pinhân gezer
Sûretâ kimi harâbâtî sanursiñ şerr-i nas
Kimisi itmez tesettür sâhib-i bürhân gezer
Kimi Şâmî kimi Mısrî kimi Hindî kimi Türk
Kimi Rûmî kimi Tâtâr kimisi a'vân gezer
Kimi erkek kimi nisvân kimisi şâb kimi pîr
Kimisi menfûr-ı nâs olmış zelîl ü giryân gezer
Gavs-ı a'zam kutb-ı a'lem bil kimi gorseñ hemân
Gönlini yap himmet iste derd gezer dermân gezer
Eyle Kuddûsî Hudânın kullarına hüsn-i zann
Kimi görsen di velîdür bu kişi pinhân gezer
728
Rü'yâda içdim iki deryâyı suları sâfî billura benzer
Bir demde itdim nûş cümle mâ'î dir beni gören mahmûra beñzer
Dünyâ suyına benzetme zinhâr hem tatlı baldan başka hâlet var
Şâribin içi tobtolu envâr taşrası Nîl-i deycûra beñzer
Biri mecâzî 'ışk o deryânın 'ışk-ı hakîkî birisi anın
Gerçek bu rü'yâ dostlar inaniñ aña inanan mağfura beñzer
İtme istib'âd Hakkiñ işini 'âşıkın eyler tasdîk düşini
Bil hem aniñ sen gözi yaşını katresi bahr-i mescûra beñzer
'Uşşâk-ı Hakkı eyleme inkâr kahr ider hasmın anların Kahhâr
Çün ol gürûhın düşmânı bed-kâr şol Ebâ-Cehil ma'mûra beñzer
Nice bir buğz u gavgâ şemâtet 'âşıka zâhid itmek 'adâvet
İtmez nifâka tevbe nedâmet kalbinde inkâr mestûra beñzer
Olgıl muhibbi 'âşık gedânıfi kalbini ta'mîr it hemân aniñ
Çün zâkir ider dâ'im Hudânın yok aña mahbûb mezkûra beñzer
Kâr-ı nasîhat cümle ihvâna eyler mi te'sîr pend münkirâna
Nâsı da'vetdir kasdı Yezdâna ol niyyet-ile me'cûra beñzer
Rif'ate 'ilme 'izze kıvanma nushın kabûl it hergiz usanma
Sa'yini anın beyhûde sanma size nush-ıla me'mûra beñzer
İtsün dir iseñ Hak seni ahsen hüsn-i zann eyle Kuddûsîye sen
Hem olma aña dahi idenlerden 'ışkdan nasibi mevfûra beñzer
358
729
Bil hilye-i merdân-ı Hudâ terk-i sivâdır
Ağyâra meyil eyleyeniñ 'ömri hebâdır
Bu menzile 'âbid iremez çünki aniñ pes
Maksûdı cinân içre hemân nân u nevâdır
Bu 'arsada baş oynadı merdân-ı mahabbet
Her kim ki kılar cânı fidâ dosta salâdır
Vâ'iz sakın uzatma zebániñ bize çünki '
Uşşâka cefâ eyleyeniñ hasmı Hudâdır
'Işk ehline dahi eyleme zîrâ o gürûhın
Hak goñlini cezb eylemiş anlar büdalâdır
Kuddûsîye cevr itmek ile 'ışkdan usanmaz
Ey zâhid aniñ himmeti ma'şûka likâdır
730
Saña birkaç sözüm vardır ki her derde devâdır
Anı tutan muhakkak bil ki mahbûb-ı Hudâdır
Marazlar içine tolmış seni iderler ihlâk
Şarâb-ı müshili nûş eyleyüb sürmek revâdır
Bu sözime inan yokdur hilâf anda 'azîzim
Goñül emrâzına zîrâ mücerreb bil şifâdır
Eğer sâlik çalışub anları çıkarmaz ise Olur
İblîs gibi merdûd ki Hakdan ol cüdâdır
Kulak vir sıdk-ıla diñle hazer kıl saña diyem
Marazlar didiğim kibr ü hased 'ucb u riyâdır
Şarâb-ı müshili bil kim diyem saña nedir ol
Hemân iste Hudâdan anı çün ulu 'atâdır
Şarâb-ı müshil ancak 'ışkdır anı eyle tahsîl
Ki şöyle bil ki bu 'ışk bâ'is-i vasl-ı likâdır
Bu 'ışka zikr-ile nâ'il olur sâlik birâder
Aña meşgul olanlar heb gürûh-ı evliyâdır
Eğer dirseñ ki zikrin efdali ne söyle ey yâr
Kamunın efdali tevhîd diyen dost Mustafâdır
Bu Kuddûsî nasihat eyleyüben dir murâdım
Rızâ-yı Hak dahi ihvânımızdan bir du'âdır
731
Medîne menzil-i vahy-i Hudâdır
359
Medîne menba'-ı feyz-i hüdâdır
Medîne oldı yenbû'ı 'ülúmuñ
Medîne muksim ü 'ilm-i 'atâdır
Medîne ümm-i büldân didi Tâhâ
Kamu büldân aña rızk-ı gıdâdır
Bukâ'ın efdalidir Mekke andan
Medîne kâ'il-i hayrü'l-verâdır
Niçün olmaya eşref cümle yerden
Turan anda Muhammed Mustafâdır
Zemîn ü âsümân heb gıbta eyler
Ki me'vâ-yı imâmü'l-enbiyâdır
Aña dertlü varan bulur devâlar
Kamu emrâza toprağı şifâdır
Olubdur mevlidi pes Mekke şehri
Medîne mehcer-i bedri'd-dücâdır
Medîne nefy ider komaz içinde
Sürer anları ki tarda sezâdır
Medîne ehline kim ide ta'zîm
Kıyâmetde yiri tahte'l-livâdır
Medîne ehline viren hediyye
Ulu devletlere irse revâdır
Medîne ehline cevr eyleyenler
Sa'âdet bulmaz anlar eşkıyâdır
Medîne ehliniñ ayağı tozı
Bu Kuddûsî gözine tûtiyâdır
732
Bu pendi okuyub tutan kişiler evliyadir
İnan kardaş ki ma'nâ-yı hadîs-i Mustafâdır
Kitâbda bu hadîsi göricek ihvâna yazdım
Gerekdir bize çün kavl-i Resûl-i Müctebâdır
Su'âl itdiler andan ümmetin eşrârı kimdir
Buyurdı ol sa'âdetle ki eşrâr ağniyâdır
Murâd bil ağniyâdan hırs-ıla dünyâ sevenler
Mahabbet eyleyen ol cîfeye Hakdan cüdâdır
Zarar virmez helâl mâl sevmeyüb hırs itmedükce
Anı sen sevme Kuddûsî di mahbûbım Hudâdır
360
733
Dimiş ki Resul mü'mine mir'ât-ı Hudâdır
Şükr eyle birâder bu fazîlet çü sanadır
îmânını tevhîd ile tecdîde devâm it
O1 cisme şifâ ruha safâ kalbe cilâdır
Sa'y eyleyüben leyl ü nehâr 'ârif-i zât ol
Bil ma'rifeti sâlike bir tuhfe 'atâdır
Hak olur imiş zákiriniñ çünki celîsi
Olsun dir iseñ saña celîs anı anadır
Tîz kalbe tolar 'ışk-ı Hudâ zikr-ile zinhâr
Kuddûsîye de zikr-i şerîf ulu nevâdır
734
'Âşıklara 'ışkın elemi zevk u safâdır
Zann eyleme bu 'ışkı ki beyhude hevâdır
Hor bakma sakın 'âşık-ı rüsvâ-yı cihâna
Ol ma'nîde sultân velî sûretde gedâdır
Mü'min aña dirler ki ola ma'rifet anda
'İrfânı aniñ kim yoğ-ısa nâra sezâdır
Bu ma'rifetiñ mâyesidir cezbe-i Rahmân
Tahsîl idegör anı ki derdiñe devâdır
Sen dirseñ eğer cezbeyi ben kande bulayım
Bil aña sebeb leyi ü nehâr zikr-i Hudâdır
Mağrûr oluban zühdiñe dûr olma bu 'ışkdan
Ey zâhid-i mağbûn emeğin yohsa hebâdır
Kuddûsîye Hak 'ışkı vire 'âbide cennet
Matlûbı anıfi 'ışk-ı Hudâ terk-i sivâdır
735
Salâ 'uşşâk-ı cânâne visâlin şimdi çağıdır
Tağıtmış zülfini gûyâ o sayyâdın tuzağıdır
Mülâzım olmışuz dâ'im kapusında koyub başlar
O yârin âsitânı çünki 'âşıklar turağıdır
Biz ol deryâ-ı 'ışk içre gezer mâhîleriz gûyâ
Bu ni'metler bizi sayd itmek içün özge ağıdır
O bir dilber ki 'âlem halkı olmış hüsnine hayrân
Bizi mest eyleyen ol gül ruh-ıla al yanağıdır
Bu Kuddûsîye Kulluk tarzını 'ışk eyledi ta'lîm
361
Anın üstâdı oldı 'ışk u ol 'ışkın çerâğıdır
736
Senden özge ey Hudâ Perverdigârım var mıdır
Rızkımı dâ'im virir bir Kird-gârım var mıdır
Cümle mahlûkâtı sensin besleyen leyl ü nehâr
Yâ benim bir gayrı cömerd şehr-yârım var mıdır
Çünki ben yitmiş sekiz yaşında haste kocayım
Hâlimi bilüb gelüb her dem sorarım var mıdır
Pes garîb oldum vatanda sen terahhum kıl baña
Sen eğer rahm itmez iseñ kâr-güzârım var mıdır
Zikrine meşgul bu Kuddûsî marîz ise dahi
Dir seniñ zikrin gibi bir yâr-ı gârım var mıdır
737
Bir hûba 'aşık olmışam ki cümle halk hayranıdır '
Işkın şarâbın nûş idenler tâ ebed mestânıdır
Her kimi cezb itdi ise geçdi sivâsından anın
Nicé selâtîn-i cihân ol cezbeniñ 'uryânıdır
Keşf ü kerâmet ile ma'rûflar gurûr u 'ucb idüb
Dostdan cüdâ oldı çü mu'cibler anın düşmânıdır
Yazmak okumak bilmeyen ümmîleri kıldı velî
Nice koyun güden çobanlar ol şehin yârânıdır
Şart-ıla kulluk eyleyen 'ubbâdı matrûd eyledi
İblîs ü Bersîsâ vü Bel'am dûzah-ı sükkânıdır
Anlarda 'ışk u cezbe çünki yok imiş bil ey ahî '
Işksız 'ibâdet eyleyen Hak râhının nâdânıdır
Hâsıl olur 'ışk-ıla tîz kalbde hulûs bî-şekk ü reyb '
Âbidde ihlâs olmadıkça heb işi şeytânîdir
'Işk zikr-ile hâsıl olur aña çalışub 'âşık ol
Maksûdı ancak 'âşıkın pes rü'yet-i cânânıdır
Tevhîd imiş hem cümle zikriñ efdali itme gümân
Zîrâ anı diyen cemî'-i enbiyâ sultânıdır
Mevlâ bu nutkı eyledi ilhâm fakîr Kuddûsîye
Zâhid güzâf zann itmesün anı kamu Rahmânîdir
738
Çün Muhammed cümle halkın aslı Hakkın yâridir
Hem resûl-i ins ü cin peygamberân serdârıdır
362
Nûrını evvel yaratmış cümle mahlûkdan Hudâ
Hâlikın ol Mustafâ vü Ahmed-i Muhtârıdır
Andan özge baş göziyle kimse Hakkı görmedi
Ol anın mahbûbıdur hem 'âşık-ı dîdârıdır
Evvelîn ü âhirinin 'ilmini virmiş aña
Kird-gârm 'ârifi hem 'âlim-i esrârıdır
Buldılar gamdan selâmet enbiyâ ol şâh-ıla
Dû cihânda çâresiz kalanlanın ol çârıdır
'İllet-i gâ'iyye-i kevn ü mekândır şübhesiz
Halk-ı 'âlem bâ'isi hem cümleniñ sâlârıdır
Rûz u şeb şevk-ıla Kuddûsî ider âh u figân
Bu garîb müştâk hezârm ol gül-i gülzârıdır
739
Beni dîvâne kılan bir güzelin behcetidir
Gice gündüz hemân andan dileğim vuslatıdır
Nice demler kapusında idüben âh u figân
İki gözümden akan yaş sebeb-i firkatidir
Bu cihânı baña zindân iden 'ışkıdır aniñ
Başıma halkı üşüren bu cünûn 'illetidir
Nideyim kalmadı hergiz tâkatim sabra benim '
Aşık-ı'bîçârenin âh u figân 'âdetidir
Baña ta'n eyleyeniñ yok mıdır iz'ânı 'aceb
Ki sebeb vecdime dâ'im dilimiñ hayretidir
Tarab eyler oda yanan taş ata sûfî hemân
Düşiren anı gurura bî-hulûs tâ'atidir
'Ameliñ rûhı çün ihlâs ansız olur bilgi hebâ
Nâsı müflis iden ancak nâs ile ülfetidir
İdegör Kuddûsîyâ ünsiyet ol yâr ile çün
Kulı Mevlâya yakın eyleyen ünsiyyetidir
740
Dünyâya gönül virme ki vîrân olacakdır
Heb cümle gidüb Vâhid-i bî-çûn kalacakdır
Fırsat eliñe girmiş iken eyleme gel fevt
Cânlar alıcı cânını bir gün alacakdır
Pes 'âleme hükm idici sultân dahi olsañ
Kabr içre girüb gozleriñe hâk tolacakdır
363
Her kim ki anadan toğuban geldi cihâna
Âhir anı mevt zîr-i zemîne salacakdır
Pek sevdiceğin sîm ü zeri mülk ü metâ'ı
Hak sevmediğin várisiñe mâl kılacakdır
Fânî evini tezyîn idüb bağlama dil çün
Bir gün ola ki ıssı gidüb yıkılacakdır
Kuddûsî-yi bî-çâre sivâ koyma gönülde
Ağyârı koyan yârini zîrâ bulacakdır
741
'Âşık olanın kalbi mücellâ yüzi akdır
Var sen de hemân cânını 'ışk odına yakdır
Bu hufret-i sugrâda telef olmada zevk yok
Ceyhun oluban bahr-i muhîte yüri akdır
'Ubbâda Hudâ virdiği dem hûr u cinânı
'Işk ehline emr ide ki sen yüzime bakdır
Yok fâ'ide hîç zâhide vasf eyleme 'ışkı
Çün kalbi anın bil ki hacerden katırakdır
'Işk atına kim bindi ise irdi murâda
Kuddûsî hemân bin yola git menzil ırakdır
742
Ma'şûkına 'âşık irince mest-i lâ-ya'kıl olur '
Işkın virüb ma'şûkı ol bî-çârenin 'aklın alır
Hîc iltifât itmez anın ağyârına görmez gözi
Her kande bakarsa anı anda görüb hayrân kalır
Pervâne-veş 'ışk odına yanub ider cânın fedâ
Yanmakda eyler iftihâr çün kalbi hoş lezzet bulur
Başlar anı zikr itmeye turmaz hemân leyi ü nehâr
Bülbül gibi feryâd ide ide çıkub rûhı ölür
Kuddûsiyâ gel sen de 'ışk âteşine yan ol mahıv '
Âşık olan ma'şûkının yolunda mahv olsa nolur
743
Tıfl iken zâhid henüz bu yolda şâb oldum sanır
Özini tanımayub 'âlî-cenâb oldum sanır
Mekteb-i 'irfâna girüb ebcedi öğrenmemiş '
İlm-i zâhir okumakla feyz-yâb oldum sanır
Hîç karınca idebilür mi meges-veş irtifâ'
Ki kanatlanınca ol miskîn zübâb oldum sanır
364
Perde-i zühd-ile mahcûb olmış ol nâdân hemîn
Bilmeyüben nâ'il-i ecr ü sevâb oldum sanır
Nâgehân bir meclis-i 'ışka girer ise eğer
Bir kebîre irtikâb itdim harâb oldum sanır
Zerre-i nâçîz iken 'ucb u gurûra düşüben
Müdde'î bî-behre gûyâ âfitâb oldum sanır
Ma'rifetden nokta yok kalbinde Kuddûsîleyin
Kurılub sadr-ı mecâlisde lübâb oldum sanır
744
'Âşıka 'ışkın odına her ân yanmak yaraşır
Dest-i sâkîden hamn nûş idüb kanmak yaraşır
İltifât itmek çün harâm dostın mâsivâsına
İki cihânın ni'metinden usanmak yaraşır
Nakkâşa müştâk olan nukûşa hergiz aldanmaz
Ancak nisâya dürlü nakşa aldanmak yaraşır
Gerçek erenler hırka içinde gizlü selâtîn '
Ârife dünyâ kılletine katlanmak yaraşır
Mevti çok yâd it kalbin uyansun hâb-ı gafletden
Yol mahûf uzak sana erken uyanmak yaraşır
'llm-i nebîye vâris olan hîç sihre inanmaz
Câhile sihr-i sehhâreye inanmak yaraşır
Turma Kuddûsî ol zikre meşgûl ma'rifet kazan
Bize çalışub 'ışk u 'irfân kazanmak yaraşır
745
Bilmeyüb nakkâşı dâ'im nakşa bakmak nice bir
Su gibi mâyi' olub ingine akmak nice bir
Rûz u şeb tevhide meşgûl ol ki Hakkı bilesin
Eyleyüb dünyâyı ta'mîr dîni yıkmak nice bir
Sa'yı mikdân bulur feyzi kişi çalış hemân
Gaflet-ile harmen-i 'ömrini yakmak nice bir
'Işk-ı Mevlâ zikr-ile kalbe tolar deryâleyin
Dil serâyına sivâ-yı şâhı tıkmak nice bir
Gâfıl olma bir nefes Kuddûsîyâ usanma hem
Zikr-i Kuddûsdan behey dîvâne bıkmak nice bir
746
Nice bir bu elem-i firkat-i dildâr nice bir
365
Nice bir bu keder-i ülfet-i ağyâr nice bir
Bize olur mı müyesser 'aceb ol şâha visâl
Nice bir bu kesel ü gaflet ü evzâr nice bir
Kaçalım halk-ı zemândan gidelim Hakka hemîn
Nice bir bu fukarâya buğz u inkâr nice bir
Kâdiriyyü'l-vakt olalım gidelim yolımıza
Nice bir bu hubb-ı dünyâ cem'-i dînâr nice bir
Geliyor mâh-ı Muharrem kabanr nefs-i Yezîd
Nice bir bu it gibi hırıltı her bâr nice bir
Yanına varanı kapar şol kudurmış kelb gibi
Nice bir bu sitem ü cevr-i sitem-kâr nice bir
Ki bu aylar gelicek ta'na cesâret ider ol
Nice bir bu gazab u hışmet ü evzâr nice bir
Eylemez gayre şikâyet Tenrisin 'ârif olan
Nice bir bu nâsa şekvâ hâli iş'âr nice bir
İdelim şevk-ıla zikri çalalım tabi u kudüm
Nice bir bu hazer ü havf u riyâ 'âr nice bir
Yolumuz Hazret-i Geylânî yolı çünki bizim
Nice bir bu bize hor bakdılar anlar nice bir
Biz anın işiğinin bendesiyüz ez-dil ü cân
Nice bir bu bende-i nefs-ile bâzâr nice bir
Nice bir fâsıkı sâlih sanuban sevdiğimiz
Nice bir bu 'amel-i bâtılı ızmâr nice bir
Yiridür ehl-i nifâkın derk-i esfel didi Hak
Nice bir bu şerri ızmâr hayrı izhâr nice bir
O münâfık bizi aldadığını Tenri bilür
Nice bir bu garaz-ı fâsidi iksâr nice bir
Virdi Kuddûsîye nefret mâsivâ endîşesi
Nice bir bu mâsivâya meyle ısrâr nice bir
747
Ey Kâdir ü Hâdî beni bu kîl ile kâlden geçir
Mest-i müdâm it dâ'imâ ağyâra ikbâlden geçir
Varlık sana mahsûs hemân yokluk benim hâlim-durur
Toldır içime 'ışkını pes cümle işgâlden geçir
Unudayın iki cihânın devletin gidem sana
Şol ibn-i Edhem-veş kamu evlâd u emvâlden geçir
366
Kıl fazl u lutfınla gürûh-ı 'ârifândan ey Lâtîf
Bu bî-hulûs-ı takvâdan 'ilm-ile a'mâlden geçir
Dostun Muhammed hürmetine bu garîb Kuddûsîyi
Mevzun kelâm inşâ ile i'câb u imlâlden geçir
748
Şehâdet eylerem hakkâ ki Hâlik Ferd ü Ahaddir
Bu mevcûdâtı mûcid ol hemîn Hallâk u Vâhiddir
Şerîki yok nazîri yok vezîri yok nasîri yok
Şerîki var diyen müşrik-durur çün hakkı câhiddir
Şerîki olsa idi mülk nizâm bulmaz idi bir dem
Anı bir bilmeyen mü'min değil îmânı fâsiddir
Bu mahlûkât yoğ-iken var idi ol Kâdir ü Kayyûm
Ne bilsün Hâlikın gâfil ki anın tab'ı câmiddir
Hemân zikr eyle Kuddûsî dilinden kesme tevhidi
Sülük ehline tevhîd şübhesiz kuvvetli mürşiddir
749
Bize sûfî buğz idermiş zikr-i Yâ Hûya ne dir
Gönlümüzde çağlayub coşub akan cûya ne dir
Tolanub pervâne-veş etrâf-ı şem'i şevk-ıla
Ateşe yanmağa itdikleri ârzûya ne dir
'Aşıkın gitmez hayâlinden cemâli yârinin
Gözine ol derd-mendin görinen rüya ne dir
Çalınub tabl u kudüm ney Allah Allah diyicek
Rikkat-i kalb-ile gözden dökilen suya ne dir
Ta'n ider Kuddûsîye münkir tarab eyler diyü
Dost ilinden şol sabâ ile gelen bûya ne dir
750
Cezbe mi 'ışk mı cünûn mı bilmezem bu hâl nedir
İdemem idrâk Hudânın sevdiği a'mâl nedir
Kulluğa yitmez gücüm hergiz cevârihle bugün
Oluben mahzûn direm bu kıldığım ihmâl nedir
Bendeye lâyık olan Mevlâsına hıdmet imiş
Hıdmete yok iktidârım yâ bu gökçek fâl nedir
Eyledim çünki tefe'ül geldi 'ışk yahşi baña
Câhil iken yazdığım bu vezn-ile akvâl nedir
Hem koca hem haste hem meczûb bu Kuddûsî fakîr
367
Pes zemânın halkını itdiği istiskâl nedir
751
'Işk beni dîvâne kıldı bilmez oldum 'âr nedir
Var ise gel söyle zâhid bundan a'lâ kâr nedir
Urdı bu 'ışk bağrıma bir yâre ki tîmârı yok
Sen tabîb-i hâzık iseñ di aña tîmâr nedir
Görelim göster bize bir dîni bütün Müslimân
Sen de dirsin Müslimem biliñdeki zünnâr nedir
Yârdan özge her ne ki goñlüñde var zünnârdır ol
Fehm idebilmezsin aslâ yâr nedir ağyâr nedir
Sâlikifi sermâyesi 'ışkdur sülük ansız muhâl
Çünki 'âbid bilemez dîdâr nedir dîvâr nedir
Şol kişi kim gönline 'ışk tolmadı deryâ-misâl
Her kimi görse sorar bu 'ışkdaki esrâr nedir
Zevk ile ma'lûm olur ancak bu 'ışkın lezzeti
Tatmayan fark idebilmez bal nedir âher nedir
Şükr-i bî-had Teñriye kim 'ışkı bahş itdi bize
Anlamaz bî-'ışk olanlar dost-ıla bâzâr nedir
Ol sanur ki kâl ile fehm olınur esrâr-ı 'ışk
Göz görür mi 'âşıkın içindeki envâr nedir
Yandı Kuddûsî bugün 'ışk odına oldı remâd
Eylemez ârzû-yı cennet bilemez hem nâr nedir
752
Avâmın dürlü hânından bize kuru çörek yeğdir
Yimekden şübheli helvâ şa'îr ü mercimek yeğdir
Ta'âm-ı ağniyâda gerçi var kesret velâkin bil
İder ifsâd bizi kesret kanâ'at eylemek yeğdir
Olısar çok yimekden çok maraz hâsıl işit kardaş
Tabîb-i hâzıkın sözi budur ki az yimek yeğdir
Behâ'imden nedir farkın haber vir var ise fehmin
Eğer inşân isen düşün ki pek çok yimemek yeğdir
Hudâ her ne virir ise yiyüb şükr eyle Kuddûsî
Ki râzî olmışam taksîm-i Rezzâk eylemek yeğdir
753
Aşüfte kılan bizi güzeller güzelidir '
Âşıklığımız şimdi değil tâ ezelîdir
368
Medh eyleme vâ'iz bize sen hür-ı cinânı
Ağyâra meyil eyleyeni bil ki delidir
Enîs-i Izidiz dâ'imen çünki anınla
Dil virmişüz ol dilbere kim lem-yezelîdir
Zann eyleme zâhid bizi kendin gibi mağbûn
Zîrâ yolumuz iki cihân fahri yoludur
Dört yoldur anın açdığı yollar bize ammâ
Gizlü kimisi dahi sa'b kimi celîdir
Biz bir yola girdik ki gider aña mecâzib
Anları gören dir ki cihân mübtezelidir
Cezb itdi Hudâ bizi hemîn 'ışkını virdi
Bildik ki çeken bizi aniñ kudret elidir
Sûretde hakirdir bu gürûh gerçi velîkin
Her biri hakîkatde Hudâ dostı velîdir
Fazlıyla bu Kuddûsîyi cezb eyledi Kuddûs
Miskin ü zelîl 'âşık-ı bî-çâre kulıdır
754
Bir dilberi sevdim ki cihânın güzelidir
Dil virdim aña 'ışk-ıla 'ahdim ezelîdir
Lutf u keremi fazl u 'atâsı katî çokdur
Bulunmaz aniñ misli ki bir bî-bedelîdir
Dil hânesini yıkdı harâb eyledi bu 'ışk
Geldi baña bu derd ki o yâri sevelidir
Rahm eylemez ağladığına záhidiñ ol yâr
Bilür ki kamu dökdiği yaşlar 'amelîdir
Mahrum mı kalur bî'at iden 'ışk-ı 'azîze
Hırmânına bâ'is fukarânm keselidir
'Âşık aña dirler ide terk gayriyi dostiñ
Şol cennet içtin sa'y ideni bil ki delidir
Kuddûsîye 'ışk Nahnü kasemnâda virildi
'Âşıklığı rü'yet-i nigârı görelidir
755
Ehl-i 'ışka nâr-ı 'ışk bâl u şekerden tatlıdır '
Âşık-ı Mevlâya 'ışkın zahmeti lezzetlidir
'Işk odı yakub zer-i hâlis gibi sâfî kılar
Anlar içtin 'ışk u cezbe sahibi kuvvetlidir
369
Zikr-ile hâsıl olur 'ışk rûz u şeb sa'y it aña '
Abidiñ 'ışksız 'ibâdâtı kamu âfetlidir
Cümle zikriñ efdali tevhîd dimiş şâh-ı rüsül
Dû cihânda anı iksâr eyleyen 'izzetlidir
Cân u dilden diñle Kuddûsî sözin tut ey ahî
Bu sözi her kim tutar başı anın devletlidir
756
İktirâb itdi kıyâmet havf u haşyet vaktidir
Bilmiş ol zinhâr Hicâza 'azm-i hicret vaktidir
Medrese mescid binâ itmek hamâkatdır bugün
Çekdiğin zahmet hebâ hep çünki rihlet vaktidir
Mâlını itlâf u isrâf eyleme tut sözimi
Dirhem ü dînâra şimdi mess ü hâcet vaktidir
Cümle ümmet kor gider mülk ü esâs-ı beytini
Yüce eyvan yapmagıl sanma sefâhat vaktidir
Pes kıyâs itme bu vakti başka evkâta sakın
Her kişi itdikleri cürme nedâmet vaktidir
Çok mesâcid yok namâzını huzûr-ıla kılan
Hâlbuki bu gün tazarru'la 'ibâdet vaktidir
Eyle istiğfâr gözünden yaş yirine kan döküb
Bu zemânda çok 'alâmetler kıyâmet vaktidir
İttifâkîdir kıyâmet olması bil kâ'ime
Dört yüz-ile beş yüzüñ beyninde gamret vaktidir
'Aklını dir başıfia terk eyle dünyâ zînetin
Hoş bilür 'âkil olanlar terk-i zînet vaktidir
Eyle Rezzâka tevekkül nzk-ıla oldur zamîn
Virdiğine kâni' ol sabr u kanâ'at vaktidir
Tut bu Kuddûsî fakíriñ nushını sen ey püser
Ataniñ evlâdına zîrâ nasihat vaktidir
757
'Işkın meyine kanmayanm kârı keseldir
Zühdine gurûr eyleyeniñ işi dageldir
Savm-ıla salâtında eğer yoğ-ısa ihlâs
Heb saña vebâl oldı anı sanma 'ameldir
Var kalbini pâk eyleyegör kibr ü riyâdan
Çün müşrik olan kişi behâ'imden adaldir
370
Gerçi bu sözüm zâhide acıdır ağudan
'İrfanı olan kişilere kand ü 'aseldir
Kuddûsîye ilhâm-ı Hudâ oldı bu iş'âr
Sen eyle te'emmül anı kim hoşça gazeldir
758
Hudânın birliğine halk-ı 'âlem heb delildir
Şerîki yok mu'îni yok Ahad Ferd ü Celîldir
Eğer olsa idi iki bu mülk olmazdı ma'mûr
Bu mülkin mâlikin bir bilmeyen müşrik rezîldir
Seni bir nutfe iken ahsen-i hey'etde kıldı
Bilürsin aslını bî-şübhe kim mâ-yi kalîldir
Kıyâs eyle kamu mahlûkı saña kıl tefekkür
Anı bir bilmeye zîrâ tefekkür hoş sebildir
Tolar kalbe tefekkür itmek ile cezbe-i 'ışk
Gidilmez 'ışka cezbe olmayınca yol mehildir
Diliñden kesme tevhidi gice gündüz devâm it
Kulacı ehl-i tevhîdifi çıkar 'arşa tavîldir
Resülullah 'Alîye anı telkîn eylemiş bil
Gözüm nûrı çalış tevhide çün nef'i cezîldir
Bu Kuddûsî fakíriñ tut sözini ey 'azîzim
Tevekkül eyle Mevlâya ki ol saña vekildir
759
Zuhûr-ı Hazret-i Mehdî zemânı bil yakındır
Nebí Isâ nüzûl vakti hem ol vakte karîndir
Kıyâmet iktirâb itdi dimiş l^ur'ânda Mevlâ
Resûle anı inzâl eyleyen Rûhü'l-Emîndir
Anın dört yüz ile beş yüz arasında kıyâmı
Dimişlerehl-i 'ilmiñ cümlesi emr-i mübîndir
Sene biñ iki yüz elli tokuzdur şimdi târîh
Çekilmek vakti mü'minler Hicâza müstebîndir
Cehâlet zulmeti yir yüzini itdi ihâta
Ki 'ilmiñ tâlibi az ekser-i nâs câhilindir
Havâs gizlendiler çünki bilinmez oldı şimdi
Mukallid müdde'î nâdân ü gâfıl post-nişîndir
'Avâmm ekseri 'uşşâk-ı Hakka buğz iderler
Hudâ zâkirlerine zâhid-i bî-'ışk mühîndir
371
Halîfe bir diyânetlü velîyullah kişi hem
Du'âcısı amfi ehl-i semâvât u zemindir
Adı ' Abdülmecîddür ol 'azíziñ it muhabbet
Muhibbi ol mu'azzî çünki Rabbü'l-'âlemîndir
Anı her kim sever ise olur mahbûb-ı Yezdân
Dahi iki cihânda cümle âfâtdan emîndir
İhânet eyleyen aña olur makhûr u magzûb
Çün ol bu ümmet-i melhûfeye çâr-ı güzîndir
Eğer olmasa bir gün ol uyanur fitne derhâl
Fesâd ile cihân toldı cehennem-veş sahîndir
Bize hem vâcib olmışdur o şâh-ı 'âlem içün
İtâ'at u du'â zîrâ şi'âr-ı mü'minîndir
Sakın nazm itdi Kuddûsî bum sun'-ıla sanma
Anı bil şöyle kim Hallâk-ı mahlûkât Mu'îndir
760
Tut yâ Gıyâse'l-müstagîsîn destimi ol dest-gîr
Cismim nahîf sinnim kesîr cürmüm 'azîm cirmim sagîr
Mekrûbları tefrîc iden sensin muhakkak bî-gümân
îki cihânda it baña sen 'avn u nusret ey Nasîr
Nâsdan kaçub itdim saña ikbâl bugün lâkin benim
Yok râhatım leyi ü nehâr işim katî oldı 'asîr
Toprakda biñ yıl yatmadan bir kerre tevhîd yeğ-durur
Mevti temenniden bizi nehy eylemiş dostuñ beşîr
Rahm itmeyüb halk-ı zemân ben haste vü bî-çâreye
Haml-i sakîl tahmîl iderler dimeyüb koca fakîr
İtsem ifâde hâlimi kimse inanmaz sözime
Her kim ki başı ağrısa baña gelüb sıklet virir
Hicret nebîler sünneti gerçi velâkin 'âcizem
Saña 'ayân hâlim benim çün sen 'Alimsin hem Basîr
Lutf eyleyüb rahm eyleyüb 'afv eyleyüb setr it beni
Zîrâ bi-küllî şey'e sensin şübhesiz Rabb u Kadîr
Gökden iner esmâ yoğ-ısa da liyâkat bende hîç
Virdiñ çü Kuddûsî adın kıldın beni aña cedîr
761
Saña çok didim ey zâhid bu fursatlar gider âhir
Bu kuvvetler şecâ'atler bu sıhhatler gider âhir
372
Yaratmışdur bizi Hallâk-ı halk kulluk içün hemîn
Bu mansıblar bu rif atler bu 'izzetler gider âhir
Kıvanma hîç bu zâ'il dirliğe mevt var emâmında
Gelür ol lâ-cerem cümle halâvetler gider âhir
Bakan gözler tutan eller kamu endâm bozılur hem
Bu şevketler bu savletler bu haşmetlar gider âhir
İder pervâz cesedden cân olur nâzik beden cîfe
Bu cünbişler bu ferhatler bu 'işretler gider âhir
Virir mühlet saña Mevlâ sakın ihmâl ider sanma
İder mevt rihleti ta'cîl bu mühletler gider âhir
Tekebbürden gurûrdan ictinâb eyle tevâzu' kıl
Bu gılzetler tefâhürler sa'âdetler gider âhir
Çıkarma mevti kalbinden hemîn it zikrini ekser
Bu kesretler bu ülfetler bu ni'metler gider âhir
Yıkar lezzetleri ölüm olur rü'yâ gibi cümle
Bu râhatlar bu şehvetler bu lezzetler gider âhir
Sözin tut gel bu Kuddûsî fakirin zikre meşgûl ol
Ki bu yıllar bu aylar heb bu sâ'atler gider âhir
762
'Aceb olur mı bir dem kim olam dost yüzine nâzır
Unutdum cennetin hür u kusûrın oluban sâkir
Girüben cennetü'r-Rıdvâna kalam tâ ebed anda
Olub ol bî-nazîr hûba visâle râzî vü şâkir
Değilem gerçi ben lâyık velâkin olmazam kânıt
Ümîdi kat' iden Hak rahmetinden olısar kâfir
Girenler cennete zîrâ girerler cümle rahmetle
Hadîs-i Mustafâdır bu sakın olma aña münkir
Baña bu maksad-ı aksâ virirse ol Ganî Vehhâb
Sivâsına nazar itmem oluram hâ'ir ü bâ'ir
Ana rahminde itmişem anı tevhîd ü takdîs men
Geçirdim 'ömrimi zikriyle aniñ oluban zâkir
İder ma'şûkınıfi yâd ismini 'âşık unutmaz hîç
Gice gündüz iderem zikrini pes olmazam fâtır
Olubdur 'âşık-ı tevvâkı ol húbiñ bu Kuddûsî
Visâlini umub olur beher an zikrini müksir
763
373
Vakt olur bu gönlime bir cezbe Rahmândan gelir
Sanuram ki berk-ı hâtıf çerh-ı devrândan gelir
'Aklımı Tâtâr-ı 'ışkı yârimin yağmaladı
Yahşi kem her ne gelürse kula sultândan gelir
Derdime dermân umarken derdimi artdırdı dost
Añladim ki derd-i gam ârzû-yı dermândan gelir
Bağrıma kâr eyledi şol kez bu 'ışkın tîri kim
Kalmadı cismimde tâkat acısı cândan gelir
Bahr-ı 'ışka taldı gönlüm dürr-i 'irfân bulmağa
Dürr-i meknûn çün sadef içinde 'ummândan gelir
Dürr-i meknûnın eğer aslını bilem dir iseñ
Balığın ağzına düşer katre bârândan gelir
Olamaz her âb-ı bârân dürr-i meknûn mutlakâ
Hikmet-i Hallâk-ıla ol âb-ı nîsândan gelir
Her türâb altun olur mı ateşe yakmağ-ıla
Himmet-i üstâd-ile aslı anın kândan gelir
Cezbe yükine tahammül eyle Kuddûsî hemân
Bir ulu devletdir ol kim câna cânândan gelir
764
Baña rahm itseñ Kerîmâ rahmetin mi eksilir
Çünki Rahmân oldığını halk-ı 'âlem heb bilir
Eyledim ben gerçi bî-had bî-hisâb cürm ü hatâ
Sen ki Gaffâr u Ganîsin fazla noksân mı gelir
Sen 'atâ itdiñ ezel bezminde îmânı baña
Zu'm ider vâ'iz ki 'isyân ile îmân bozulur
Bir gurura düşmiş ol miskîn bahadırlık satar
Râh-ı Hakka gitse bir dem yorgun at gibi solur
Halka va'zı cem'-i mâl itmek içün eyler hemân
İl atar tutub sözini kendisi kapub alır
Dahi ider 'âşıkların zikr ü semâ' u vecdine
Meclis-i gaybetde gûyâ bülbül-i handân olur
Söylenür 'âdet kadîmden meyl ider cins cinsine
Ehl-i 'ışk 'uşşâkı münkir münkiri arar bulur
Geç bu Kuddûsî günâh-kârın suçından çünki sen
Hem Rahimsin hem Halimsin hem Sabûrsın hem Gafûr
765
374
Senden özge hâlimi ey Rabb u Rahmân kim bilir
Eylesem de gice gündüz âh u efgân kim bilir
Cümle 'âlem halkı baña merhamet itse dahi
Bilemez hâlimi (ki) derdime dermân kim bilir
Eylemiş 'ilmiñ ihâta çün be-küllî şeyleri
Pes benim matlûbımı ihsânı her an kim bilir
Olmışam muhtâc bugün eyle telattuf yâ Latîf
Yoksa baña lutfı ey Vehhâb u Mennân kim bilir
İtdi Kuddûsî tevessül ol habíbiñle saña
Sensin ancak müşkilâtı hall ü âsân kim bilir
766
Çün ey Hudâ muztarlara sensin Mugís ü dest-gîr
Kaldım bugün nâçâr u muhtâc u garîb ü haste pîr
Sen rahm u rıfk eyle baña hâlim perîşân el-emân
Gam-nâk ü melhûf olmışam sensin Habîr dahi Basîr
Sensin cemî'-i ráhimíniñ erhami hem ekremi
Geldim kapuña sâ'ilem matlûbımı fazliñla vir
Seksen iki yıl her murâdımı sen ihsân eylediñ
Bu gün dahi lutf eyleyüb vir 'âfiyet kılma hakîr
Dûr itme Kuddûsî gedâyı hoş nazardan bir nefes
Hem mağfiret eyle anı hem emriñi kılgıl yesîr
767
Mahbûs-ı bâtın olmışam ma'lûm saña çün ey
Habîr 'ílmiñ muhît her şey'i 'Allâmu'l-Guyûbsın hem Basîr
Sen ráhimíniñ erhamisin rahmetiñ evsa'-durur
Rahm it baña oldum bugün muhtâc marîz 'abd-i hakîr
Ehl ü 'ıyâl evlâd ü ahfâd akrabâ heb 'âcizân
Anlara hem baña sen ol iki cihânda dest-gîr
Seksen ikidir pes yaşım cismim nahîf sıbyânleyin
Şâh merhamet re'fet ider 'abdi olursa haste pîr
Çok mihneti yok râhatı Kuddûsî-yi bîçârenin
Hem mağfiret hem nusret it ol kocaya sen ey Nasîr
768
Bir güzeliñ 'âşıkıyam ki aña yok misi ü nazîr
Vuslatını ârzûlaram hicri beni itdi hasîr
Virdim aña varımı heb eyleyüben anı taleb
Girmeye 'ışk oldı sebeb çünki firâk emr-i 'asîr
375
'Işkına dil düşeliden cân u tene geldi vehen
Oldı harâb burc-ı beden kıldı beni derdi 'asîr
Goñlime 'ışk virdi safâ rûhıma hem oldı gıdâ
Buldum anı derde devâ hükmi kavî nef'i kesîr
Her kim aña oldı şikâr dünyâ olub başına tar
Eylemez ol kibr ti vakâr çünki olur hor u hakîr
Havf u recâ bilmez olur 'âr u hayâ bilmez olur '
Iyş u safâ bilmez olur dir aña nâs merd-i fakır
Ol ise bir şâh-ı cihân köhne pelâs içre nihân '
Ârif-i zât kutb-ı zemân vâsıl-ı Yezdân u Kebîr
Gel sözimi diñle dedem virme bu Kuddûsîye gam
Yahşidir 'ışk gayrisi kem gayrı ko 'ışk bahrine gir
769
Cirmim sagîr cürmüm kebîr 'ömrüm kasîr emrim 'asîr
Cismim 'alîl hamlim sakîl 'aklım kalîl 'ıyşım kesîr
Hak 'ışkını virdi baña pes 'âşık olmışam aña
Ol bir güzel ma'şûk-durur ki yok aña misi ü nazîr
Takdîri hoş tedbîri hoş her işi hoş bir pâdişâh
Bu cümle halkı yaradan Hallâk u Cebbâr u Kadîr
İsmi Kerîmdir hem Halîm ü râhimînin erhami '
İlmi kamu şey'i muhît ol Rabb u 'Allâm u Habîr
Hem altı günde gökler-ile yirleri halk eyleyen
Oldur bu mülkiñ mâliki ortağı yokdur çünki bir
Bir anda kün dise olur idi kamusı var hemîn
Kullarına ta'lîm içün itmiş bu fi'li ol Nasîr
Her bir güni biñ yıl imiş ol günleriñ işit ahi Kâdir
Kavî hem Muktedir aña olur güç iş yesîr
Yetmiş sekiz yaşında bir câhil iken Kuddûsîye
Bu nazmı ilhâm eyledi ol ise bir meczûb fakîr
770
Helâl me'kil ider imiş kişinin kalbini tenvîr
Harâm ider imiş inşânı kurd kablan veyâhûd şîr
Olur arslan gibi şerîr kaçar andan kamu mahlûk
Eğer inşân eğer hayvân kimi bulursa yıkar yir
İlâhî it baña ihsân helâl rızık hazíneñden
Bilürsin çok 'ıyâl evlâd helâlından rızıklar vir
376
Baña gösterme dâreynde meşakkat gussa gam hergiz
Bilürsin pîr-i fânî hasteyem it yolum teysîr
Tahammül idemez ekdâra Kuddûsîye rahm eyle
Ki vîrân kalbini anm hemîn it lutf-ıla ta'mîr
771
Beyhude sanub eyleme zâhid bizi tahkîr
Çün itdi bizim göfilümizi 'ışk-ıla tenvîr
Nûş eylemişüz rûz-ı ezelde tolu câmı
Dost cezb idüben kıldı bizi kendine teshîr
Virmiş size ol günde hemân zühd-ile 'ucbı
Hoş geldi bize eylemesi 'ışkını takdîr
Var fakre rızâmız ideriz fahr u mübâhât
Mevlâ fukarâ zümresine itdi bizi mîr
Ol rızkımıza çünki zamîn eylemeyiz şekk
Esbâb-ı ma'âşî ider ol lutf-ıla teysîr
Hakdan diledi Şâh-ı rüsül olmağı miskîn
Eyler idi miskinlere in'âm-ıla tevkîr
Pes hirfetimiz vecd ü tarab zikr ü tevekkül
Bu râha tevâzu' idüben sen dahi gel gir
Kuddûsîye hem eyle meveddet ki olubdur
Bir 'âşık-ı Hak mest-i müdâm bağrı yanık pîr
772
Ey bâd-ı sabâ 'ışkımı cânâna haber vir
Hem itdiğini hasreti bu câna haber vir
Heb başıma bir bir geleni eyle ifâde
Bu bendesinin hâlini sultâna haber vir
Her şâm u seher eylediğim âh u figânı
01 kân-ı kerem sâhib-i ihsâna haber vir
Çekdiklerimi anın içün dest-i rakîbden
Var ol saçı sünbül lebi mercâna haber vir
Kuddûsî-yi dîvâne sana sıdk-ile 'âşık
Olmış deyü ol server-i hûbâna haber vir
773'
Sülük ahvâlini sâlik yola gidüb gelenden sor
Eğer gavvâs olam dirsen bu deryâya talandan sor
Tarikat sırrını sorma muhaddisden müderrisden
377
Hakîkat 'ilmini dersi Hudâsından alandan sor
Bilemez ehl-i zâhir ehl-i bâtın bildiğin zinhâr
Sorar isen anı 'ayne'l-yakîn Hakkı bilenden sor
Bu bir 'ilm-i ledünnî kim bilen dimez diyen bilmez
Bilür 'ârif bu 'ilmi sen yüri var anı andan sor
Bu Kuddûsîleyin câhil mukallid müdde'î çokdur
Visâlin tarzını mürşid olub vâsıl kılandan sor
774
Firâkın acısını zâhidâ gel ben garîbden sor
Ne eyler 'âşıka ma'şûkı anı 'andelîbden sor
Bu 'ışkın kadrini müftî müderris sanma bilürler
'Ulüvv-i kadrini anın sülük ehli münîbden sor
Devâ-yı derd-i hicrânı eğer sormak diler isen
Bu fende bir mahâretli hazâkatli tabîbden sor
Ne bilsün dost elinden hâletîn hamrıñ o sûfî hem
Bu Kuddûsî fakîr ki gönü 'ışk-ıla ra'îbden sor
775
Dâr-ı rihletdir bu dünyâ câhına itme gurûr '
Akıbet aña gelenler cümlesi eyler 'ubûr
Mâlını cem' itme zinhâr hâlini ifsâd ider
Dînini yağmaya virme terk-i dünyâ idegör
Balı semdür mâlı hemdür 'îşi gamdur hoşı kem
Dür ider Hakdan seni anın hemân terkini ur
'Aşık-ı sâdık olan itmez aña hîç iltifât
Çün kati mekkâredir süllâki yoldan alıkor
Hak Te'âlâ mü'mine dünyâyı zindân eylemiş
Sen bu zindânın içinde yapayım dirsin kusûr
Sanma kim bir ferde eyler kahbe zen zerre vefâ
İşleri çünki dem-â-dem hud'a vü mekr ü fücûr
Var kubur içre yatan mevtâya kıl bir kez nazar
Anlara ol eylemiş mi hîç vefâ ey gözi kör
Nice bir tâbi' olursın bu hevâ-yı nefse sen
Eğri yola çün gidersin toğrıdan idüb nüfûr
İsteme Kuddûsiyâ dünyâda câh u mâlı sen
Çün harâmdır ehl-i Hakka dû-cihân cennât u hûr
776
378
Ma'âdin kesbidir inşân kimi mahbûb kimi menfur
Kiminiñ halka nef'i çok 'azîz makbul kimi mehcûr
Kimi 'âlim kimi câhil kimi 'âdil kimi zullâm
Kimi muslih kimi müfsid kimi mün'im kimi makhûr
Kimisi 'âşık-ı Mevlâ kimisi tâlib-i cennet Kimi
Kârûn kimi mâl cem' idüb olur Hudâdan dûr
Kimisi hayra sa'y ider kiminiñ kârı şer hemân
Kimi ihsân-ıla ma'rûf kimisi gasb-ıla meşhur
Kiminde yok iken 'irfân aña Hak 'ârifi dirler
Kimisi ma'rifet kânı velî iken olur mestur
Kimisi ehl-i dünyâ sûretinde hâs veliyullah
Kimi eyler riyâ halka içi vîrân tışı ma'mûr
Bize vâcib olan Hakka inâyet sıdk u şevk-ıla
Olur Kuddûsîyâ bil niyyeti ile kişi me'cûr
777
Mağfiret eyle bizi ey Rabb u Tevvâb u Gafûr
İşledik biz hadden efzûn zenb ü tuğyân u fücûr
Kudretin var gerçi her şey'e velâkin ey Kadîr
Saña lâyık 'afv u gufrân bizlere 'ayb u kusûr
Dû cihânda şerm-sâr itme günâh-kârdır deyü
İderiz tevhîd seni çün rahmetiñden kılma dûr
Kesmeyiz hergiz ümîdi suçumuz çok ise de
İtmişüz îmân saña kim hem Halîmsin hem Sabûr
Pîr-i fânî haste Kuddûsî kuluñ ma'lûm saña
Lutf idüben eyle idhâl kalbine anın sürür
778
Beni Mecnûn-ı şeydâ eyleyen bir bî-misil hûbdur
Gürûh-ı 'âşıkân beyninde anm vaslı matlûbdur
Bu mülkiñ mâliki oldur nazîri yok şerîki yok
Şerîki var diyen müşrik münâfık bil ki mahcûbdur
Riyâ şirk-i hafî imiş hazer kıl zâhidâ andan '
Amelde olmasa ihlâs çoğ-ise dahi ma'yûbdur
Şerî'at var tarikat var ma'ârif var hakikat var
Kamusından hakikat 'ilmi râh-ı Hakda mergûbdur
Sülük eyle tarîk-ı evliyâya kalma zâhirde
'İlimler içre bâtın 'ilmi çün bu yolda mergûbdur
379
Tarîklar içre süllâke tarîk-ı Kâdirî eshel
Ki bu gaflet zemânında bu yol âsân ü merhûbdur
Hızır-veş ol velîsine tecellî eylemişdir Hak
İder melhûflara imdâd husûsâ ol ki mekrûbdur
Dimiş ben iderem irşâd mürîdimi olub rehber
Muhakkak bilsün ol sâlik erenlerden ki mahsûbdur
Hemân alsun icâzet bir icâzet sâhibi erden
Karışmasun halîfe hîç aña çün baña mensûbdur
Halîfe kâmil olmak şart değildür bu tarîkda bil
Dime kâmil değil şeyhim hevâ-yı nefse mağlûbdur
Gice gündüz beher dem sen hemân tevhîde ol meşgûl
Münâfıklar disünler bu kişi mecnûn u meczûbdur
Bu Kuddûsî fakîr dervîş-i Gîlânî olub dir kim
Bize buğz u cefâ iden felâh bulmaz çü magzûbdur
779
Ne sırdur bu ne hikmet ehl-i Hakda derd belâ çokdur
Ki aniñ dostlanniñ ekserinde mübtelâ çokdur
Ne 'illetden ne kılletden ne zilletden olur hâlî
Hudâ ehlinde gam gussa elem rene ü 'anâ çokdur
Münâfık mülhid ü zındîk mürâ'î şâd u handândır
Muhakkak 'ârif ü kâmilde her dürlü cefâ çokdur
Bulunmaz sâlik-i sâdık müsellikler çekildiler
Hilâfet iddi'â iden mukallid bî-vefâ çokdur
Şerî'atdan tarîkatdan hakîkatdan tehî desti
Satar şeyhlik hemân halka içinde kin riyâ çokdur
Sözimiz zâhire bizim değildür bâtın ehline
Kubâb altında Hakdan gayrı bilmez evliyâ çokdur
Sıfât-ı nâs ile anlar sıfatlanub bilinmezler '
Avâm şeklinde görinür gürûh-ı asfıyâ çokdur
Sene biñ iki yüz elli ve üçdür eyledim tevrîh
Bu târîhde melâmet ehli ahyâr var katî çokdur
Ümîdi kesme yok mürşid deyii Allah ki Hâdîdür
Devâm it zikre çün zâkirlere Hakdan 'atâ çokdur
Beni çok zikr idiñ deyü bize emr itdi Kur'ânda
Ki çok zikr eyleyenlerde ehibbâ-yı Hudâ çokdur
Yaşım yetmiş bire irdi sabâvetden berü zikrim
380
Hemân tevhîd-i Hak çün anda esrâr ü safâ çokdur
Bu Kuddûsî teşekkür eyleyüb dir zikr ile geldim
Bu pîrlik çağına bildim ki tevhîdde 'alâ çokdur
780
Pîr-i 'âciz olmışam hâlâ işim zenb ü fücûr
Rahmetiñden kesmezem hergiz ümîdi ey Gafur
Nefs ü iblîs ü hevâ şehvet dahi sû'-i karîn
İtdiler igvâ beni kalmadı gönlümde huzûr
Toldı pes 'ışk-ı mecâzî kalbime deryâ gibi
Çok nisâ itdim tezevvüc virdiler baña fütur
Geçmedi bu pîrliğimde dil mecâzîden henüz
İtmedi 'ışk-ı hakîkî güneşi kalbde zuhûr
Zühd ü takvâ 'ilm ü a'mâli unutdurdı bu 'ışk
Girdi ol dil karyesine itdiler anlar nüfûr
Kesret-i evlâda olub mübtelâ çekdim cefâ '
Işkım fazlınla vir bulsun hazîn gönlüm sürur
Mâsivâdan eyle ignâ bu fakîr Kuddûsîyi
Dâ'imâ kalsun seniñle itme senden anı dûr
781
Zâkir-i Hallâk-ı halkın tâli'i mes'ûd olur
Bil aña buğz eyleyen İblîs gibi merdûd olur
Hak buyurmış kim celîsiyem beni zikr ideniñ
Her kimiñ Mevlâ celîsi olsa ol mahmûd olur
Kalbde 'irfân zikr-ile hâsıl olur ancak işit
Zâkiri her kim sever andan Hudâ hoşnud olur
Sohbet iden ol gürûh-ile şakî olmaz imiş
Eşkıyâdan ise de ol zümreden ma'dûd olur
'Işksız olan kişinin girmez kulağına simâ'
Ehl-i 'ışka savt-ı bülbül nağme-i Dâvûd olur
İtme anlara 'adâvet sev seni sevsin Hudâ
Her kimi sevmez Hudâ dîni anın mefkûd olur
Eski zâkir hem müzekkirden bu Kuddûsî fakîr
Her kim atarsa aña taş kendi nâ-mevcûd olur
782
Her ne kim kişi severse ol aña ma'bûd olur '
Âşıkın ma'bûdı Mevlâ kendüsi mes'ûd olur
381
Mâsivâya meyl iden Hakdan cüdâ olur hemîn
Defter-i 'uşşâkda aniñ ismi nâ-mevcûd olur
Zikr-ile kalbe tolar 'ışk-ı Hudâ deryâ-misâl
'Işksız olan 'âbid olursa dahi merdûd olur
Çün 'ibâdet eyler ol cennet içün Tenrisine
Zümre-i ehl-i Hudâya girmeyüb mefkûd olur
Ma'rifet şemsi gönülde zikr-ile eyler tulü'
Sıdk u ihlâs-ıla zikre sa'y iden mahmûd olur
Olagör tevhide meşgûl rûz u şeb Kuddûsîyâ
Ehl-i tevhîdden Hudâsı râzî vü hoşnud olur
783
Çille-i 'ışka giriftâr olmayan dervîş m'olur
Gice gündüz derd-ile zâr olmayan dervîş m'olur
Bir zemân Rûmi Hicâzı yalın ayak baş açık
İbn-i Edhem gibi devvâr olmayan dervîş m'olur
Ta'n-ı a'dâya tahammül herkesin kârı değil
Çevre katlanub cefâ-kâr olmayan dervîş m'olur
Bülbül-âsâ âh u efgân eyler ehl-i 'ışk olan '
Işk-ıla nâlân u giryân olmayan dervîş m'olur
Zâhidin dünyâ vü 'ukbâda merâmı 'izz ü nâz
Mübtelâ-yı zili ü ekdâr olmayan dervîş m'olur
Şerr-i münkirden fırâr idüb ilinden ayrılub
Ulu tağda sâkin-i gâr olmayan dervîş m'olur
Firkatin ağusını yudub ümîd-i vasl-ıla
Başına işbu cihân tar olmayan dervîş m'olur
Dost yolunda çekmeyen dürlü-be-dürlü mihneti
Sabr idüb derdine tîmâr olmayan dervîş m'olur
Yavrısını aldırub hüzn ile ağlayub hemîn
Cismi beyzâ gönü bîmâr olmayan dervîş m'olur
Vahşet idüben halâ'ikdan kaçub ıssız çöle
İns ü yâr ile beher bâr olmayan dervîş m'olur
' Aşıkın gönline nûr-ı 'ışk tolar deryâ-misâl
İçi taşı tolu envâr olmayan dervîş m'olur
Hubb-ı dünyâ her günâhın başıdır didi Resûl
Târik-i dünyâ-yı pür-hâr olmayan dervîş m'olur
Dervîş oldum sanma Kuddûsî değilsin şübhesiz
382
Gayrı koyub vâsıl-ı yâr olmayan dervîş m'olur
784
Varını yağma iden tâlib-i Yezdân olur
Cân u cihândan geçen vâsıl-ı cânân olur
Dirme bu sîm ü zeri cifeden olgıl beri
Râh-ı Hudâ leşkeri dünyâda 'uryân olur
Ardına ağyârı at eyleme hîç iltifât
Giceyi gündüze kat sa'y iden inşân olur
Ko kesel ü gafleti eyleme fevt fırsatı
Zikre iden gayreti sâhib-i 'irfân olur
Zâkiri Mevlâ sever zikre çalış ey püser
Gâfil olan bî-hüner sonra peşîmân olur
Gaflet ile bitmez iş turma birâder çalış
Ehl-i sülûke karış yol sana âsân olur
Aç gözini uykudan rengine 'ışkın boyan
Gâfil oluban yatan yolda kalağan olur
Tut sözi Kuddûsîyâ itme bu 'ömri hebâ
Zâkiri sanma gedâ çünki o sultân olur
785
Leyi ü nehâr tevhîd idüb Mevlâyı kul bulsa nolur
Hem cür'a-i 'ışkı yudan deryâ gibi tolsa nolur
Cânâna virse varını terk eylese ağyârını
Zikr ide ide yârını sararuban solsa nolur
Üstâdından destur alub 'ışk bahrine gavvâs olub
Ka'rına ol bahriñ talub dürr-i yetîm bulsa nolur
Ferhâd gibi tağı delüb ma'şûkına vuslat bulub
Cân mürgini dosta salub ölmezden ön ölse nolur
Hak zikrine itse devâm dil kişveri bulsa nizâm
Nûş eylese hem tolu câm mest-i müdâm olsa nolur
Kuddûsîyâ sâdık olan irer murâda bî-gümân
'Ârif olub nefsin bilen Teñrisini bilse nolur
786
'Âdeti 'âşıkların âh-ile efgân olur
'Işk-ıla yaniklarıñ işleri giryân olur
'Işka giriftâr olan gönlini dosta salan
'Aklı virüb 'ışk alan vâlih ü hayrân olur
383
İçine bir od düşer 'ışk-ıla kaynar taşar
Cismi yanuban bişer ciğeri biryân olur
Gönline hîç mâsivâ gelmez anıñ mutlakâ
Sanmanız anı gedâ çünki o hâkân olur
Ad-ıla sandan geçer iki cihândan geçer
Cism ile cândan geçer vâsıl-ı cânân olur
Kârı olur zikr-i yâr 'ışkı ider ihtiyâr
Zühdi gönülden savar mahzen-i 'irfan olur
Halkın içinden çıkar kal'a-yı nefsi yıkar
Sîl gibi çağlar akar soñ ucı 'ummân olur
Dir ana münkir deli ol ise Hakka velî
Zikre müdâvim dili 'ârif-i pinhân olur
Kande bakar dost görür vecde gelüb raks urur
'Âleme hükmi yürür cümleye sultân olur
Gönüne cezbe tolar benzi sararır solar
Yârini ârzû kılar vasl-ıla handân olur
Eyleme Kuddûsîyâ kendini dostdan cüdâ
'Işka olan âşinâ vâsıl-ı Yezdân olur
787
Bâde-i 'ışkı içen esrük ü medhûş olur
Pence-i 'ışka giren vâlih ü hâmûş olur
Varını ma'şûkına 'âkıbet eyler fidâ
Ayağının altına yüzleri mefrûş olur
Subh u mesâ ismini turmayuban yâd ider
'Akl u şu'ûrı gider şöylece bî-hûş olur
'Aşık-ı dîdâr olan meyl-i sivâ eylemez
Levha-i gönülde dost çehresi menkûş olur
Mültefit olur mı hîç 'âşık-ı zât gayriye
Bakmaya ağyâra bî-tâkat u bî-tûş olur
Mülki gözi göremez mâlikini görenin
Kird-i sivâdan kamu taht-ı dili boş olur
Sen dahi Kuddûsîyâ nûş-ı şarâb eylegil
Çün anı bir kez içen sermedî serhoş olur
788
Derd-i 'ışkı çekmeyen insân değil hayvân-durur
Ana her kim mübtelâ oldıysa ol insân-durur
384
Birtakım dünyâ-perestin lâfına yok i'tibâr
Sûret uğrıları anlar sanmanız merdân-durur
Sözleri ahlâ 'aselden özleri taşdan katı
İşleri kibr ü riyâ vü hîle vü destân-durur
Yakmamış ol zâhidin 'ışk ateşi çün bağrını
Oturub meclisde dir kim ehl-i 'ışk nâdân-durur
Bir nefes dûr olma 'ışkdan sen hemân Kuddûsîyâ
Her kimin kim 'ışkı yokdur bil işi hüsrân-durur
789
Her kim ki döşek altına esmâ yazılmış nesne kor
Havf itmeyüb Hakdan anın üstine her dem oturur
'İlm ü 'ibâdâtı çok ise de dahi kâfirdür ol
Dîn ü nikâhı cümle a'mâli anın habt olunur
Ahir nefesde selb-i îmân ibtilâsından dahi
Ol gâfilin küfr-ile mahşûr olmasından korkulur
Ta'zîm-ile vâsıl olur imiş kamu ehl-i kemâl
Ta'zîmi terk iden oluban münkatı' mahrum kalur
Bilen 'Azîmi ismine ta'zîm ü tekrîmler ider
'İrfânı olmayan ider iclâl ü ta'zîmde kusûr
Kâdî müderris müftî beg pâşâ vücûh-ı beldeler
İşler bu fi'li eksen cühhâl görüb hoş kâr sanur
Ahir zemân mü'minlerinin hâlleri müşkil-durur
Elfâz-ı küfri söyleyüb dirler bize bundan nolur
Kuddûsîyâ sen eyle istiğfâr kamu ihvân içün
Virir Hudâ kul her ne ister ise matlûbın bulur
790
Kerîmâ kapuna geldim beni kıl şâd u mesrur
Olalı mübtelâ 'ışka bu gönlüm oldı meksûr
Ne hâcet i'tizâra çün bilürsin 'özrimi sen '
Alîmsin oldığımı 'ışk u sevdâ ile ma'zûr
Kime 'arz ideyim ahvâlimi ben senden özge
Şu vîrân gönlimi vaslın demiyle eyle ma'mûr
Saña ma'lûm-durur ki ehl-i 'ışk bilmez utanmak
Olurlar halk içinde ol mesâkin hór u menfûr
Ya tahlîs it beni girdâb-ı gamdan ey Hudâvend
Ya vir matlûbumı olsun bu gönlüm beyti pür nûr
385
Habíbiñ hakki-çün Kuddûsîye lutf eyle ey Hak
Günâhına bakub itme anı gümrâh deyü dür
791
Biz güneh-kâr kulları sen mağfiret it yâ Gafûr
Çün saña gufrân yaraşur bizlere cürm ü kusûr
Birtakım mücrimleriñiz biz velîkin dâ'imâ
Eyleyüb tevhîd seni zikrinle bulırız huzûr
Zenbimiz itdi ise hadden tecâvüz pes bizim
Rahmetiñ deryâsının bir katresi anları yur
İtmişüz îmân saña hem dâ'imâ zikr ideriz
Bizi ihrâk idemez girsek cahîme dahi kor
Nûr-ı tevhîd nûr-ı îmân nûr-ı 'ışk u ma'rifet
Birleşüb itfâ iderler nâr-ı dûzah mahv olur
Gice gündüz tevbe istiğfâr-durur hem kârımız
Dir bu Kuddûsî bizi sen rahmetiñden itme dûr
792
Bil ki cennet ikidür birinde var hûr u kusûr
Birisinde 'âşıkân eyler hemân zevk u huzûr
Anlarm dâ'im işi dost yüzine itmek nazar
Cennetin ni'metleriyle eylemezler hîç sürür
Tâ ezelden kalblerin cezb eylemiş ol dil-rübâ
Ol gürúhiñ tâ ebed manzarları dîdâr olur
Yigrenürler cîfe-veş cennetden ol 'uşşâk-ı Hak
Halk içinde şimdi anları gören nâdân sanur
Eskiler geyüb gezerler taş atarlar nâs hemîn
Tıfl-ı asgar yüzlerine sille urub tükürür
Eylemezler pes gazab gülüb olurlar şâd-mân
Hoşlanub cünbüşlenürler eylemezler hîç nüfûr
Sen niçün sabr eylemezsin münkirânın ta'nına
Hâlbuki Kuddûsîyâ kârın senin zenb ü kusûr
793
Bugün ey râhimînin erhami düşdüm beni kaldır
Ki çok ağlamışam rahm eyleyüb fazlın ile güldür
Bilürsin çünki yokdur itmeye kulluk sana şimdi
Kocadım lutf idüb 'ışkın ile dil hânesin toldur
Gice gündüz olayın zikrine meşgûl huzûr-ıla
Tulü' itsün ma'ârif şemsi kalbimde seni bildir
386
Geçir bu kîl ü kâlden it hidâyet râh-ı merdâna
Gürûh-ı 'âşıkândan kıl beni 'ışk bahrine taldır
Dahi inşâ-yı eş'ârdan geçir kıl zikrine meşgûl
Bu pîr Kuddûsîyi ölmezden evvelce hemîn öldür
794
Eğer ister isen olmak ma'ârif bahrine gavvâs
Resûlin isrine tâbi' olub ayağını bek bas
Bu yolda ins ü şeytânı ider çok sâliki ihlâk
Sanurlar anı Rahmânî ol ise mülhid ü harrâs
Mukayyed olmaz aslâ sûret-i şer'-i şerîf ile
Nice mü'minleri yoldan çıkaruban ider irhâs
Uçarsa dahi aldanma ki istidrâcdur ol bî-şek
Kanadlarını kes aniñ elinde çün seniñ mikrâs
Li-vechillah ider nushı saña vallâhî Kuddûsî
Resúliñ izini gözle dir iseñ kim olayım hâs
795
Sâlikâ ihlâsı eyle cümle a'mâle esâs
Şol zeheb kim hâlis olmaz adına dirler nuhâs
Ehl-i mahşer itdiği demde feza'lar şöyle bil
Görmez aslâ muhlis olan kişiler hîç irtikâs
Kalbiñi kibr ü riyâdan pâk ider iseñ eğer
Geydirir yarın seniñ Hak eğnifie nûrdan libâs
Şol mürâ'î záhidiñ heb zühd ü takvâsı hebâ
Çün ne mikdârı 'amel kıldıysa eyler intımâs
Zühd ü takvâyı virüb yağmaya aldiñ 'ışkı pes
Eyle Kuddûsî dem-â-dem Hâlika hamd ü sipâs
796
Olur müflis iden insân-ı câhil ile istînâs
Birâder 'uzlet it nâsdan ki saña gelmesin iflâs
Yaraşmaz sâlike gâfıller ile eylemek ülfet
İderler çün anı igfâl tolar kalbine pes vesvâs
Bu vaktiñ halkiniñ zîrâ kulûb sarrafıdır çoğı
Saña lâzım olan tenhâda itmek zikr-i Rabbü'n-nâs
Kıyâmet iktirâb itdi sakın ta'mîr-i dünyâdan
Gice gündüz Hudâyı zikr idüb ol sâhib-i ihsâs
Ta'allüm it 'ulûm-ı nâfi'e hem it 'amel zîrâ
387
Hudânm düşmeni câhil ider igvâ anı hannâs
Beher gün eyle istiğfârı yüz kerre huzûr-ıla
Anı idende bil kalmaz günâhdan hâsıl olan pâs
Salât-ıla selâm it günde on kerre Resule çün
Devâm ider aña cümle melek inşân Hızır İlyâs
'Adedsiz olarak tevhide meşgul ol hemîn dâ'im
İcâzet virdi Kuddûsî saña ol çalışub habbâs
797
Yâ İlâhî isterem lutfiñla hicrândan halâs
Kıl 'inâyet yohsa olmaz baña 'isyândan halâs
Mühtedîdir şol kişi kim sen hidâyet eylediñ
Yohsa mümkin mi olur igvâ-yı Şeytândan halâs
Mu'cizât-ı Mustafâyı gün gibi görmiş iken
Bulmadılar ehl-i tuğyân şirk ü küfrândan halâs
Nefs ü İblîse uyub taldım hatâ deryâsına
İsm-i zâtıfi hürmetine dilerem andan halâs
Gerçi Kuddûsî saña hîç itmedi kulluk velî
Rahmetiñle geç suçundan bula nîrândan halâs
798
Hudânın zikrini itmekle zâkir eyler istînâs
Gice gündüz devâm it zikre sen de ol e'azz-i nâs
Gezer iken oturub hem yatur iken okur iseñ
İder Mevlâ saña 'ârif libâsın 'âkıbet ilbâs
Resül dimiş ki tevhîd cümle zikrin efdali hem çün
Bırakmaz hîç günâh zâkirde hem kalbinde kir ü pâs
Goñüller saykalı tevhîd-durur koymaz sivâ hergiz '
Adedsiz oku anı eyleme az çok deyu vesvâs
Beşerlik hâlidir kâh az okur kâh çok anı zâkir
Eğer bir mâni' olub terk olunsa itme hüzn ü yâs
Dahi câ'iz-durur zikr eylemek âbdestli âbdestsiz
Seni men' itmesün andan cevâz yokdur deyü hannâs
Sözin tut ey birâder sen bu Kuddûsî fakirin bil
Ki buldı zikr ile 'izzet sa'âdet Hazret-i İlyâs
799
Kamu zikriñ buyurmış efdali tevhîd çü hayrü'n-nâs
Devâm idüb aña sen ey ahî ol sâhib-i ihsâs
388
'Alîye eylemiş telkîn anı iki cihân fahri
Çalış aña dir iseñ kalmasun goñlümde kîr ü pâs
Okumak câ'iz imiş bil anı âbdestli âbdestsiz
Hemân zikr eyle rûz u şeb idüb anınla istînâs
Geçirme vaktim boşa idüben nâs ile ülfet
İder ünsiyyet itmek halk ile îrâs saña iflâs
Tutar iseñ eğer pendini Kuddûsî fakíriñ sen
Olurlar heb saña yoldaş meleklerle Hızır İlyâs
800
Sâlikâ olmak dilerseñ Hak katında 'abd-i hâs
Eyleme bir hatve Peygamber izinden infisâs
Aña uyan kámiliñ ardınca git ayrılma hem
Ayağın basdığı yire gözle dâ'im sen de bas
Çün şerî'atsiz tarîkat işi bitmekdir muhâl
Her ne buldılarsa buldılar şerî'atla havâs
Ma'rifet işi dahi bitmek tarîkatsiz muhâl
Hem hakîkat ma'rifetsiz bil olunmaz iktinâs
Mü'min-i kâmil-durur Hakkı bilen 'ayne'l-yakîn
Ol ki Mevlâsını bilmez nice eyler ihtisâs
Ma'rifetsiz kişi benzer şol kalaylu tasa kim
Kırmızı bakır içi anın hemân taşı rasâs
Turma Kuddûsî çalış tahsîl-i 'irfân eyle kim
Tenriyi her kim bilürse ol bulur şirkden halâs
801
Bir ahad bulmaz cihânda derd ü mihnetden halâs
Ne refî' u ne vazî' u ne 'avâm u ne havâs
Çok meşakkat derd ü mihnet her belâ inşân içün
Kimine keffâret olur görmez âhretde hasâs
Kimisi bulur terakkî rütbesi olur yüce
Kimine kahr u gazabdur ki Hudâ eyler kısâs
İşlemez aslâ melâ'ik zenb ü 'isyân zerrece
Ol ecilden oldı üç hâl nev'-i insânîye hâs
Çün meleklerde günâh olmaz ki keffâret ola
Ya olalar kahra lâyık bulalar höd infisâs
Hem meşakkat görmez anlar ki terakkî ideler
Sana muhtass bil terakkî sabr idüb ol 'abd-i hâs
389
Mü'minin çekdikleri zahmet kamu rahmet-durur
İtme Kuddûsî belâ vü mihneti hîç iğtimâs
802
Ey Mugîs 'abd-i nâçâre eyle imdâd el-Gıyâs
Yolcıyam hîç yok fakîrim râh ile zâd el-Gıyâs
İbtidâ hâlimde hoş itmiş idim râha sülük
Eyledi yoldan beni dür nefs-i bî-dâd el-Gıyâs
Gönlüme 'ışk-ı mecâzî toluban itdi harâb
Kıl bu vîrân gönlümi 'ışkınla âbâd el-Gıyâs
Hırs ile şehvet beni rüsvâ-yı 'âlem itdiler
Oldı fitne mâl ü ezvâc dahi evlâd el-Gıyâs
İstihâre istişâre sünnet iken itmedim
Bu kuyüduñ cümlesinden eyle âzâd el-Gıyâs
Yok mu'înim senden özge hîç baña ol dest-gîr
İsmini idem beher ân her zemân yâd el-Gıyâs
Çıkdı Kuddûsî tarîk-ı evliyâdan Hâdiyâ
Ol tarîkdan azmışı it yola irşâd el-Gıyâs
803
Yâ Mugís ü Müste'ân zulmetde kaldım el-Gıyâs
Pîr-i fânî olmışam kürbetde kaldım el-Gıyâs
Yok enîsim ki idem aniñla istînâs bugün
Sen baña olgıl enîs vahşetde kaldım el-Gıyâs
Düşmişem tut destimi ol dest-gîr kaldır beni
Hasteyem kıl tesliye gamretde kaldım el-Gıyâs
İdemez oldum saña kulluk cevârih ile hîç
Tâkatim yok kulluğa hayretde kaldım el-Gıyâs
Nûr-ı 'irfân tolmadı deryâ gibi hem göñlime
Olmadım 'ârif seni kasvetde kaldım el-Gıyâs
'Uzlet itdim nâsdan ammâ fitneden kurtulmadım
Çünki çok evlâd 'ıyâl kesretde kaldım el-Gıyâs
Ehl-i dünyâ itmek isterler beni bu fitneler
Eyle âsân işimi 'usretde kaldım el-Gıyâs
Sûretâ gerçi vatanda sâkinim lâkin katı
İgtirâbım var-durur gurbetde kaldım el-Gıyâs
Sen beher şey'e kadirsin eyle îsâl şu beni
Ol habíbiñ şehrine hasretde kaldım el-Gıyâs
390
Eyle Kuddûsîye imdâd ki katî melhûf olub
Rûz u şeb dir ey Rahîm firkatde kaldım el-Gıyâs
804
'Işk-durur iki cihânda çün baña mergûb şâdî
İtme andan dûr beni ey Müste'ânım el-Gıyâs
Neylerem men mâsivâyı var iken sen şâh-ı hûb
Eyledi evsâf-ı hüsnüñ şehr-i dilde inbisâs
Zümre-i 'uşşâk ile bahs-ı visâlin eyleriz
İtmeyiz 'ubbad ile cinâne lâyık ibtihâs
Zikrini eyler muhib dâ'im hemân mahbûbının
Şevk-i dildân ider gönlinde zîrâ ibti'âs
Kılma 'ışkdan ey Hudâ Kuddûsiyi hergiz cüdâ
Görmesün bir dem seniñ lutfuñla andan ihtisâs
805
Ey Hudâ men kapuña ihsâna geldim el-Gıyâs
Bir fakîrem sen Ganî sultâna geldim el-Gıyâs
Çok kabâhat yok 'ibâdet yoldan azdım nideyim
Mağfiret deryâsı bol gufrâna geldim el-Gıyâs
Gerçi mislim yok-durur 'isyânda ben bir sâ'ilem
Sen Cevâd u Kâdir ü Kayyûma geldim el-Gıyâs
Nefs ü şehvet 'ışk-ı hûbâna düşürdiler beni
Her cihetden dertlüyem dermâna geldim el-Gıyâs
'Ar u nâmûs havf u haşyet koymadı 'ışk-ı mecâz
Bir güneh-kâr kuluñam sen Hâna geldim el-Gıyâs
Okudum esmâ-yı hüsnâ içre Gaffâr ismini
Kesmezem ümîdi sen Hannâna geldim el-Gıyâs
Yok bu Kuddûsî gibi 'âlemde bir gümrâh deyüb
İ'tirâf-ı cürm-ile dîvâne geldim el-Gıyâs
806
Kâ'inâtı yaradan Hallâk u Deyyân el-Gıyâs
Eylegil bu derdime yâ Rabbi derman el-Gıyâs
Takatim yok hasretin acısına sabr itmeğe
Eylerem subh u mesâ âh ile efgân el-Gıyâs
Çeşmime hâbı haram itdi visalin arzûsı
Yakdı kül itdi beni pes nâr-ı hicran el-Gıyâs
Bî-karâr oldum tuyaldan 'ışkın esrarını ben
Bir dem eğlenmez dil ü canım perîşân el-Gıyâs
391
'Andelîbem ağlarım 'ışkınla vakt-i subha dek
Her gice iki gözümden dökilür kan el-Gıyâs
Dost beni vaslın hevâsı kıldı bî-râhat nidem
Kalmadı bu dilde takat sabra bir ân el-Gıyâs
'Işkına gönlüm giriftar oldı ârâm eylemez
Eyledi çün başıma dünyâyı zindan el-Gıyâs
Arzular canım visalin şerbetini teşnedür
Bir kadeh bahr-ı keremden eyle ihsan el-Gıyâs
İtme Kuddûsî fakîri bâb-ı lutfundan cüda
Yandı cismi firkatinle oldı biryân el-Gıyâs
807
Yokdur cihanda nesne kim halk eylemiş Mevlâ 'abes
Zâhid sanur 'uşşâk-ı Yezdan olısar hâşâ 'abes
'Işk-ı mecazî kantara 'ışk-ı hakîkîye işit
Zann itme sûfî 'ışk 'abes Mecnûn 'abes Leylâ 'abes
Zemm eyleme dünyâyı çün 'ukbâya oldur armağan
Tahsîl-i zâd iden mücâhid der mi hîç dünyâ 'abes
Küffârı hem yaratmasında hikmeti çok Halikın
Pes dime Nasrânî Yahûdî müşrik ü tersâ 'abes
Mü'min olur me'cûr gazâ itmek ile hem bî-hisâb
Fehm eyle sen olmadığın bunca kıtal gavgâ 'abes
Ahretde her bir mü'mine olur iki kâfir fedâ
Ey ma'rifetsiz kişi bir şey'e dime asla 'abes
Ölümde var çok fâ'ide Kuddûsiyâ fehm eylegil
Zîrâ değil toprak içinde yatdığı mevta 'abes
808
Eylemez bir nesne halk Halik işit zinhar 'abes
Niçün olsun cân u dilden 'âşık-ı Cebbar 'abes
İtme 'uşşâk-ı Hudâya buğz u inkâr zâhidâ
Bil muhakkak kim senin bu itdiğin inkâr 'abes
Anların kârı hemân zikr-i Hudâdır her zaman
Zu'm ider misin 'aceb kim olısar bu kâr 'abes
Cümle eşya Teñriyi takdîs ü tesbîh idicek
Hîç olur mı ehl-i 'ışkın itdiği ezkâr 'abes
Fehm olunmaz dir imişsin anların hem zikrine
Sanma kuşdan kurbağadan sâdır olan zâr 'abes
392
'Âşıkân beyninde dirler zikr-i zenbûrî aña
Cümle hakdır dime kim izhâr güzel ızmâr 'abes
Bıçkı zikri var erenler arasında mu'teber
Nûr-ı 'irfan ile fehm iden dimez minşâr 'abes
Hem körükden ism-i Hûyı aşikâre fehm iden
Diyebilür mi bu körükde olan esrar 'abes
Cümle mahlûkâta bak eyle tefekkür sıdk-ıla
Di bize bulur iseñ 'âlemde bir şey var 'abes
Münkir ü mubgızlan yaratmasında var hikem
Dime imdi yitmiş iki fırka hem küffâr 'abes
Nice hikmet var Hudâ halk itmesinde dûzahı
Bil yakînen kim değil uçmak 'abes hem nâr 'abes
Ta'n ider sûfî Hudâ 'uşşâkına Kuddûsiyâ
Zer gibi zakirleriñ gönlindeki envâr 'abes
809
Dostdan beni dûr itmeğe sensin sebeb ey hâr nefis
Yol virmediñ bir dem baña dostdan yaña mekkâr nefis
Yoldan şaşırdın beni ey 'ariflerin (pes) düşmeni
Hükm eylediñ şeytân-ıla oldiñ baña ağyar nefis
Ağyar ile yâr eylediñ yârimi ağyar eylediñ
Turağımı nâr eylediñ âhir benim murdar nefis
Gayet ile sevdim seni inkârlara saldın beni
Râm eylediñ cân u teni sen kendine idbâr nefis
Yâr olmışam şimdi saña hîç bakmazam dostdan yaña
Endîşeler virdiñ baña turmayuban ekdâr nefis
Dürlü nefis ta'âm-ıla besler idim dâ'im seni
Bir kezceğiz itsem su'âl heb eylediñ inkâr nefis
Hîç bir vefan yokdur bize bildim seni ey muhteşem
Olsa idin atamıza itmez idin icbar nefis
Var nefs-ile eyle cidal vakt-i seher Kuddûsîyâ
Tâ ki saña bu fânîde el katmaya zinhar nefis
810
İdelim dostlar sizinle hüsn-i canandan bahis
İtmeyelim câh u mâl u cism ile candan bahis
Çün kadîmdür zât-ı pâki mâsivâsı fânîdir
Her zemânda her nefesde idelim andan bahis
393
Varmayalım yanına hîç bahs-i ağyar idenin
Çün ider 'ubbâd u zühhâd hûr u gılmândan bahis
Nidelim biz himmeti alçak olan nadanları
Ehl-i 'ışk ile idelim vasl-ı Yezdândan bahis
İbn-i Edhem gibi cümle varımızı terk idüb
İtmeyelüm kand ü bâl ü âb ile nândan bahis
Açalım meydân-ı zikri yanalım 'ışk odına
Eyleyelim bizi yakan nâr-ı sûzândan bahis
E's-salâ dir size Kuddûsî fakîr ey 'âşıkân
Zühdi koyub eyleyelim 'ışk u 'irfandan bahis
811
Çün Hudâ ben zâkirime olurum dimiş celîs
Zikr-i ağyardan geçüb ol zikr-i Mevlâya enîs
Tîz vakitde ma'rifet şemsi toğar kalbinde bil
Zikri iksâr eyleyen olur kamu nâsa re'is
Pâk ider dil şehrini hem mâsivâdan 'akıbet
Ehl-i zikre cevr iden bulmaz felah olur habîs
Yâr-ı Hakdır çünki zâkir it mahabbet dinle söz
Kabri cennet ravzası olur anın sanma halîs
Sen hemân tevhîde eyle iştigâl Kuddûsîyâ
Gice gündüz turma hîç zâhidleyin olma hasîs
812
Senin Gaffar u Settâr oldığın çün bildim ey Kuddûs
Günâhım bî-şümâr iken kapuna geldim ey Kuddûs
Habîbin Ahmed-i Muhtara adaş olmışam zîrâ
Vesâ'il içre anı hoş vesîle buldum ey Kuddûs
Ne denlü gâfıl isem de iderem zikrini dâ'im
Ki zikrinden be-gâyet zevk u lezzet aldım ey Kuddûs
Zikirsiz fevt olan vaktim heba oldığını bilüb
Nedamet seyfi ile yüreğimi dildim ey Kuddûs
Hemân şimdi seni tevhîd ü takdîs eylemek şuglım
Bu gönlüm pasını tevhîdin ile sildim ey Kuddûs
Sana fazlın ile ancak beni mensûb iden sensin
Ki Kuddûsî dinilmekle tefe'ül kıldım ey Kuddûs
813
Beni bir nutfe iken çünki insân itdin ey Kuddûs
394
Dahi îmân u 'ilm ü 'ışkı ihsan itdin ey Kuddûs
Hemîn bu ümmet-i merhûme-i magfûreden kıldın
Dahi ehl-i yakîn u sıdk u 'irfan itdin ey Kuddûs
Tarîk-ı evliya vü asfiyâya eyledin teslîk
Muhibb-i âl-i sahb-i fahr-i ekvân itdin ey Kuddûs
Nihayet yok senin bahr-i 'atâ vü rahmetine hîç
Kılub 'âşık sana işimi efgân itdin ey Kuddûs
Halâ'ik içre Kuddûsî deyü adımı söyletdin
İçirüb hamr-ı 'ışkı mest ü hayran itdin ey Kuddûs
814
Gel beni gûş eyle var ise eğer sende hulûs
İdeyim sana vasiyyet tut 'azîzim on husus
Birisi bu kim tevazu' idesin toprak gibi
Üzerine bassalar sabr eyle şekva itme sus
Hem ikincisi budur kim kıl ma'âsîden hazer
Yimegil asla haramı yidin ise dahi kus
Dahi üçüncisi dünyâya harîs olma sakın
Ki aña hırs eyleyenler buldılar cümle nühûs
Râbi'inci bu-durur kim sırrını ketm idesin
Dir isen rûz-ı kıyâmetde ide nûrım dulûs
Hâmisinci bu ki az yi az içüb hem az uyu
Kendine himmet idüben evliyâullâha bûs
Sâdisinci bu ki cûmerd olasın güneş gibi
Buldılar çünki hidâyet anın ile çok lusûs
Sabi'inci bu ki nâsdan idesin 'uzlet hemân
Çok fevâ'id var didi 'uzletde ol sâhib-füsûs
Sâmininci şehveti terk eylemekdür mutlaka
Nefs ü şeytâna uyub kıldıklarından it huyûs
Tâsi'inci beş vakit farzı cemâ'atle kılub
Görmeyesin dû cihanda hergiz ekdâr u fuşûs
Dir ki Kuddûsî onuncısı-durur zikr-i müdâm
İt bulasın sen de şol gerçek erenler gibi bûs
815
Sene biñ iki yüz elli dahi altı-durur kardaş
Kabarub nefsimiz kaldırdılar İblîse uyub baş
Nasihat eylemez oldı bize te'sîr niçün bilmem
395
Gelüb gönlümüze rikkat akıtmaz gözlerimiz yaş
Bu 'asrın halkının binde birinde 'ışk-ı Mevlâ yok
Hudâ 'âşıklarına buğz idüb dâ'im atarlar taş
Gerekdir 'ışk u cezbe sâlike şartdır ki anlar bil
Sakın sen sâlik-i sırf-ıla hergiz olmagıl yoldaş
Hemân it zikr ü istiğfar sığın Settâra Kuddûsî
Meseldir ekseri dirler yanar kurılar içre yaş
816
Erenler zümresinden olmağı istersen ey kardaş
Şerî'atden 'udûl itme hem olma mülhide hâldaş
Tarikat ansız olmaz çün hakikat de tarîkatsız
Melâmiyyûn gürûhı gizleyüben'şer'i itmez fâş
Bakub sen anların zahirlerine iktidâ itme
Ki sâdıklardır anlar eylemezler kimseyi sırdaş
Ekâbir evliya çok anların içinde bilinmez
Bu ezmânda velîler oldılar anlar ile yoldaş
Aramakla bulunmaz mürşid-i kâmil işit pendi
Tarîk-ı Kâdirîye gir hem eyle zikri nân ü aş
İder irşâd müridin ol Hudânın dostı pirimiz
Bugün Kuddûsîyi Mevlâsı kıldı 'âşıkâna baş
817
Beni Mecnûn iden kimdür diyeyim dinle kardaş
Bilüben 'özrimi ma'zûr tutub hem atmagıl taş
Umar her gördiğinden haste gönlüm tıfla benzer
Görüb bir dilberi olur dü çeşmimden revân yaş
Temellük idüb aña hem 'atasını umaram
İder biñ dürlü istiğna süzüb gözi çatub kaş
Oluram hüsnine hayran gice gündüz idüb âh
Hemîn havf iderem eyler deyü bu sırrımı fâş
Yanar içimde bir âteş ki kalmaz sabra takat
Tefekkür eyleyüb direm ne hûbdur nakş-ı nakkaş
Mecazî 'ışk-ıla mahlut olur ol dem hakîkî
Tolar dil şehrine dehşet ider cismimi a'şâş
Benim sevdam ne sevdâdur ki bilmez anı zâhid '
Aceb bulur mıyam bir er ola ol baña hâl-daş
Bakuben sûretâ Kuddûsîye ta'n itme sûfî
396
Kefen soyar iken Hakkın velîsi oldı nebbâş
818
Devam eyle nemâza secdeden kaldırmagıl baş
Deniz it secde-gâhı gözlerinden akıdub yaş
Dahi meşgul olasın savm-ı isneyn ü hamişe
Bu iki günde sünnetdir yidirme nefsine aş
Tezellül eyleyüb Hakka yüziñi tut niyaza
Aña makbul olan ancak temellük oldı kardaş
Fena mülkini ta'mîr eylemekden fârig ol gel
Ziyâde yapma hâcetden koma taş üstüne taş
Gice gündüz hemân sa'y eyleyüben ir murada
Cebîn olma cesur ol kaçma günden misl-i huffâş
Her inşâna kumaş sandığın açma toğrı sanub
İderler varını yağma sakıngıl eyleme fâş
Mecazî 'ışkı özine makam idinme zinhar
Ki Hak 'ışkı-durur maksûd değildir göz-ile kaş
Bu 'ilm-i zühd ü takvaya tayanub olma mu'cib
Kamusı korkarın kabir içinde olur ahnâş
Hudâ emr eyledi gerçi 'ibâdetle velâkin
Kabul itmem didi ihlâsı hem itmezse yoldaş
'Ucub ehliyle Kuddûsî hazer kıl itme sohbet
Kurı yanında çün meşhur meseldir ki yanar yaş
819
Yiter nâ-puhtelik sûfî girüb tennûr-ı 'ışka biş
Yaraşmaz sâlik-i Hakka bu hasletler ki heb yanlış
Eğer vuslat bulayım dir isen Tenri Te'âlâya
Zikirden olma hâlî gice gündüz turmayub çalış
Irag ol ehl-i gafletden sirayet itmesün sana
Mücâhidler gürûhına yakın ol eylegil teftîş
Sakın aldanmagıl nefs ü 'Azâzîle sığın Hakka
Seni ihlâk içün anlar gice gündüz bilerler diş
Bu kuvvet 'afiyet böyle kalur zann eyleme zîrâ
Gelür bir dem ki dirsin âh günüm gaflet ile geçmiş
Musâhib olmagıl zinhar refik olma anınla kim
Özine cem'-i mâlı hubb-ı câhı pîşe idinmiş
Derûn emrazına derman iden hazık tabîbi bul
397
İçi vîrân tısı ma'mûr olandan olma ey derviş
Riyâ şirk-i hafîdür ey mürâ'î Müslimân ol gel
Ki için gizlü şirk ile münafıklar gibi tolmış
Mahabbet eyle ehl-i zikre inkâr itmegil zinhar
Hudâ münkirlerin me'vâsını çünki cahîm kılmış
Hemân ol 'ışka râgıb zühdi put idinme gel böyle
Devam it zikre çün Hakkı bulanlar zikr-ile bulmış
Dahi çok ağla dünyâda ki 'ukbâda olasın şâd
Meseldür ağlayan kişi düşünde oynayub gülmiş
Be-gâyet kıl hazer beş nesneden ki tarda bâ'isdir
Gururdur biri 'ucb u kibr ü şek dahi biri teşvîş
Bu 'ışk-ı pâki her kime Hudâ virdiyse Kuddûsî
Anın gönünde ağyarı komayub süpürüb silmiş
820
Her günâhın başı hubb-ı cîfe-i dünyâ imiş
Sevme hergiz anı çün mebgûze-i Mevlâ imiş
Pes olur tâlibleri bî-şekk anın cümle kilâb
ismidir dünyâ anın dahi seven ednâ imiş
Yok zarar destinde olmakla eğer sevmez isen
Elde olub sevmeyen hoş 'ârif-i dânâ imiş
Bu sıfatla muttasıf olmak erenler kârıdır
Anlara bakub harîs olan kişi hünsâ imiş
Sözimiz ancak anı sevmekde işit sâlikâ
Var iken elde teneffür haslet-i bâlâ imiş
İtmeyelim nefsimizi biz kıyâs 'ariflere
Ehl-i 'irfan zümresi çün zümre-i ra'nâ imiş
İtme Kuddûsî mahabbet ni'met-i cinâna hem '
Aşıkın maksûdı ancak çehre-i zîbâ imiş
821
Ehl ü evlâd nefs ü mâl a'dâ imiş
Dostı ancak kişinin Mevlâ imiş
Eyle anlardan hazer Hakka sığın
Hakka ikbâl eylemek evlâ imiş
Çekme zahmet sîm ü zer cem' itmeğe
Mâl-ı dünyânın işi etgâ imiş
Pâdişâhlara gerekdür sîm ü zer '
398
Askeri hoş beslemek ahrâ imiş
Hâne eshâbına hem lâzım-durur
Zayfa ikram haslet-i ra'nâ imiş
Terk-i dünyâdır 'ibâdâtın başı
Hubb-ı dünyâ hirfet-i tersâ imiş
Cenneti sevmez Hudânın 'âşıkı
Gayrı sevmek pek kabîh gavgâ imiş
Zikre meşgul ol ki 'âşık olasın '
Aşık-ı Hak 'ârif-i dânâ imiş
'Arife 'ilm-i hakikat virilür
Bil hakikat rütbesi bâlâ imiş
Mâsivâya virme dil Kuddûsîyâ
Ehl-i 'ışkın çün dili derya imiş
822
Ey tâlib-i sâdık bu 'ışk bir ka'rı yok 'umman imiş
Gavvâs olub aña talanlar zümre-i merdân imiş
Tal sen de bu deryaya gel ki bulasın dürr ü güher
Bu cevherin pes kıymeti bî-hadd ü bî-pâyân imiş
Bir 'ârif-i dânâya hürmet it hemîn ez-cân u dil
Şâh-ı mahabbet bendesi ma'nâda çün sultân imiş
Ma'şûkına cân u teni iden fedâ pervane-veş
Görüb makamını o demde vâsıl-ı cânân imiş
Dünyâ vü 'ukbâya gönül viren denîye olma yâr
Ağyara iden iltifat bu yolda çün nâdân imiş
Ehl-i tarîkin 'ışkını hoş gör mecazî ise de '
Işk-ı mecazînin içinde 'ışk-ı Hak pinhân imiş
Zühdinde her kim ki riyâ eyler ise müşrikdir ol
Gönünde yok ihlâs aña mü'min adı bühtan imiş
'Ucb u gurur ile 'Azâzîlin düşün nolduğını
Şol kes ki nefsin yeğ bilür bil ki işi hizlân imiş
Kibr ü riyâ itme sakın Kuddûsîyâ var 'âşık ol '
Işksız olan bî-çârenin hâli katî yaman imiş
823
Cennet içinde gizlü Rıdvan adlu cennet var imiş
Sâkinlerinin dâ'imâ arzuları dîdâr imiş
399
Olmaz imiş anda yimek içmek dahi dürlü ni'am
Çün anların sevdikleri anda hemân dildâr imiş
Sevmezler imiş cenneti hem ni'metini yigrenüb
Anlar burınlarına çünki cîfe-veş kokar imiş
Hak mı güzel halk mı güzel bil var ise 'aklın düşün
Meczûb-ı Hak olan halâ'ikdan kamu kaçar imiş
Bilmez çün ol dost gayrisin hayran ü müstağrak olur
Pervâne-veş şem'-i cemâle dâ'imâ yanar imiş
Hak düşmeni dünyâ seven niçün seversin ey deli
Pes cîfe-i murdar muhibbi kelb gibi murdar imiş
Mülke mahabbet eyleme Kuddûsîyâ sev mâlikin
'Âşıkların mahbûbı ancak Mâlik ü Cebbar imiş
824
Seyr-i gülistan istedim 'ışk odı hoş gülzâr imiş
Hem bî-kesâd kâr istedim bu 'ışk hümâyûn kâr imiş
Zühd-ile dostı bulmağa nice zemân cehd eylerem
Bildim (ki) zühhâdın işi güci kamu evzâr imiş
Şîrîn belâ dirler bu 'ışka mübtelâlar çün kim ol
Kalbe safâ ruha gıda her dertlere tîmâr imiş
Bu çarşûda zühd ü verâ' didikleri mergûb değil
Çünki bu yir cân satılub yâr alınan bâzâr imiş
Ta'n itmesün vâ'iz baña yokdur deyü ârâmı hîç
Mecnûn olan turmayuban Leylâsını arar imiş
Tayanmasun inkârına şol 'âbid-i cennet-perest
İblîsi merdûd eyleyen 'ucb u hased inkâr imiş
Vecd ü semâ'ı 'âşıkın bed görinür hem sûfîye
'Işk camını nûş eyleyen raks uruban oynar imiş
Ur tablı mutrib sen hemân yansun gürûh-ı 'âşıkân
Rûhıyla çengi dinleyen 'ışk odına yanar imiş
Maksûd ise vasl-ı Hudâ bir kâmile it iktidâ
A'ceme uyan sâlikin gitdiği yol kühsâr imiş
Kuddûsîyâ dûr olma 'uşşak meclisinden bir nefes
Çün anların her zerrede gördükleri dîdâr imiş
825
Mü'mine zindan bu dünyâ kâfire cennet imiş
Anda rahat yok imiş hem istemek töhmet imiş
400
Sûretâ dost görinür düşmen hakîkatde saña
Aldanub aña mahabbet eylemek âfet imiş
Dâ'imâ işi hemân mekr ü hiyel mekkâredir
Fahişe hâtûn gibi kârı anın ziynet imiş
Hırs-ıla cem' eyleme ol cîfe-i murdarı sen
Çün anı çok direnin sonı katî haybet imiş
Cennet içün dahi kulluk eyleyüb çekme emek
Mâsivâ içün 'ibâdet eylemek şakvet imiş
Kıl şerî'atle 'amel sonra tarîka it sülük
Bil tarîk-ı Kâdirî hem bizlere rahmet imiş
Eyler irşâd çün müridin şeyhe muhtâc eylemez
Dir bu Kuddûsî o sultân sâhib-i himmet imiş
826
Kimi kullarına Mevlâ 'atasını cezîl itmiş
Kimini ibtilâ-yı fakr u zilletle zelîl itmiş
Kimine hazz-ı 'âcil virüben dünyâda itmiş bay
Kimine ecr-i lâ-yuhsâ virüb rızkın kalîl itmiş
Kiminin halka-i lâ'net takub boynına itmiş tard
Kimine geydirüb hülle ridasını Halil itmiş
Kiminin tab'ını câmid idüb hîç virmemiş 'ışkı
Kiminin toldırub 'ışk-ıla gönün bahr-ı Nîl itmiş
Kiminin hulkını cûd u sahâ itmiş cihan içre
Kimine mâl-ı dünyâyı virüb nefsin bahîl itmiş
Kimine 'izzet ü rif'at sa'âdet tacı geydirmiş
Kimini halk-ı 'âlem içre menhus u rezîl itmiş
Kimine semt-i maksûda muvafık rûzigâr virmiş
Kimin girdaba düşürmiş halâsın müstahîl itmiş
Kiminin diline zikrini virmiş gönüne fikrin
Kiminin mürg-i laklak-veş işini kâl u kîl itmiş
Kimine hoş nazar kılub makamın eylemiş 'âlî
Kimisini nazardan eyleyüb sakıt sefil itmiş
Kiminin şuglını kılmış hemân hırs-ıla cem'-i mâl
Kimi bâb-ı tevekkülde Hudâsını vekîl itmiş
Kiminin sevgisin koyub gönüllerde habîb itmiş
Kimisini halâ'ik içre menfur u sakîl itmiş
Kimin 'arif kimin 'âbid kimin 'âşık kimin zâhid
401
Kimin Kuddûsî-tek âvâre cebbar u celîl itmiş
827
Menânımda baña Vehhâb resûlin dest-gîr itmiş
Ki ben kulın Medîne şehrine şimdi müdîr itmiş
Müdîrin bilmezem ma'nâsını hayretde kaldım çün
Beni Hallâk-ı 'âlem böyle bir dîvâne pîr itmiş
Bu rü'yânın 'aceb ta'bîrini kimden su'âl itsem
Bilür zîrâ anı şol zâtı ki Mevlâ habîr itmiş
Değil her kişinin kârı bu sırrı eylemek idrâk
Hudâsı kimi sevdi ise 'irfanın kesîr itmiş
İki dürlü olur ta'bîri bu rü'yânın amma hîç
Aña bende liyâkat yok ki Hak miskîn hakîr itmiş
Biri zahir müdîri olmağa dâl birisi bâtın
Baña zahir yaraşmaz Halikım müflis fakîr itmiş
Dahi bâtın müdîri olmağa yok bende istihkak
Denâ'etde kabâhatde Hudâvend bî-nazîr itmiş
Bulub Kuddûsî-yi bî-çârenin gönü teselli dir
Beni Hak nûr-ı fahr-ı kâ'inâtdan müstenîr itmiş
828
Medîne şehrine Mevlâ beni düşde müdîr itmiş
Habîbi işiğinde bende-i bî-kes hakîr itmiş
Uyanub uyhudan kıldım tefekkür sırrını anın
Didim Hak dostını fazlıyla baña dest-gîr itmiş
O 'âlî mansıba hergiz değil isem de ben lâyık
Mücerred rahmetiyle ol Hudâ lutfın kesîr itmiş
Sene bin iki yüz elli tokuz mâh-ı Muharrem hem
Bu târîhde baña Vehhâb ki bahşîş-i kebîr itmiş
'Amelden kalmış öküzler gibidür şimdi Kuddûsî
Beni zikr eylesün kulum deyü Hallâkı pîr itmiş
829
Beher şey'e kadirsin çünki ey Hallâk-ı mahlûkât
Benim bir hacetim var it kazâ yâ Kâdiye'l-hâcât
Seniñ kapuñda biter işleri halk-ı cihanın heb
Saña kulluk iderler cümle masnû'ât ü mevcudat
Kamusının virirsin fazlın ile sen murâdların
Kimi ancak diler dünyâ kimisi ni'met-i cennât
402
Dilerem ben kuluñ bir nesne kim yok bende istihkak
Velîkin rahmetin ile virilür cümle matlûbât
Bu Kuddûsî hemân sen pâdişâhından diler her ân
Cemâl-i pâkine bakub ola mest dâ'imü'l-evkât
830
Ey Hudâ ben eyledim çok mâsivâya iltifat
Düşmişem girdâb-ı zenbe tut elimi vir necat
Ol habîbin hürmetine geç günâhımdan kamu
Kim anı kıldın şefî'-i müznibîn ü müznibât
Halkı yaratdın anınçün hem anı kendin içün
Bâ'is-i îcâd-ı mahlûkât-ı fahr-ı kâ'inât
Andan eşref kimse yokdur cümle mahlûk içre çün
Gönderildi on sekiz bin 'âleme rahmet o zât
İtdiler anı vesîle enbiyâ vü mürselîn
Aña hem anlara olsun bî-şümâr bî-had salât
İttihâz itdiñ ânı dost kendine kıldın halîl
Destine virdin şefâ'at mansıbı içün berât
İder anınla tevessül ins ü cin imlâk saña
Olınur şer hayre tebdil mahv olur her seyyi'ât
Altun idem saña Bathâ tağını dimiş iken
Arpa çöreğini yidi yimeyüb kand ü nebat
Mâsivâya bakmayub hîç iştiyakından senin
Cümle peygamberlere şâh oldı min külli'l-cihât
Aña bağışla bu Kuddûsî güneh-kâr kulunı
Mürde gönli bahr-i rahmetden kanub bulsun hayât
831
Câm-ı 'ışkı nûş idüb serhoş olan pâkîze zât
Dû cihanın gussasından lâ-cerem bulur necat
Cezbe-i 'ışk her kimin gönüne tolarsa eğer
Gözlerine girmez anın subh u şâm asla sebat
Aferin ol merde kim kodı bu yolda başını
Sen de 'âşıksan eğer var kendini meydâna at
Ta'ne-i 'ışk ile maktul olanı sanma ölür
Haydur ol geldi yeniden cismine anın hayât
Kalb-i 'uşşâka füyûzât irişür Hakdan müdâm
Anın içün eylemezler mâsivâya iltifat
403
Nûr-ı 'ışk-ıla mücellâ 'âşıkın dil hanesi
Ehl-i 'ışkın oldı a'lâ kadri min külli'l-cihât
'Âşıkân eşrâf-ı halkdur anların hürmetine
Yağdırır bârânı Yezdan bitirir yerde nebat
Kulluk istersen Hudâya 'âşık ol Kuddûsiyâ
Yek nefes cezbe hayırlu ez-hezâr savm u salât
832
Zümre-i 'uşşâkın olur cümle günâhı hasenat
Sanma ki uçmakda bulur 'ışksız olanlar derecât
Mü'min-i 'ışk muhlis ider mürşid olub anı yeder
Tutub elin dosta gider olur o kul 'âşık-ı zat
Çünki 'ibâdetde riyâ iden olur tarda seza
Sevmez anı bil ki Hudâ yerini eyler derekât
Eyleyen İblîsi harûn itmediği 'ışka rükün
Kılmadı 'ışk bağrını hûn bulmadı îmân u sebat
Olsa idi 'ışkı eğer şirkden ider idi hazer
Olmaz idi ehl-i sefer bulur idi fevz ü necat
Ademe çün eyledi kîn benlik idüb oldı la'în
Eylemeyüb secde hemîn itdi gavâyet iki kat
'Işk odına yanmamağın bâde içüb kanmamağın
Kibr idüb utanmamağın kârına irişdi şetât
Yok idi Bel'amda dahi zerrece 'ışk diñle ahî
Eyledi 'ucbuñ vesahı misl-i hamîr fi'l-felevât
Redd idüben anı Hudâ kıldı makamını lazâ
Kalmadı heb oldı heba 'ilm ü 'amel savm u salât
Her kimi kim sevse Hudâ 'ışkın aña eyler 'atâ
Gönü bulur zevk u safâ virmek-ile 'ışk neşevât
Kıldı safî Âdemi 'ışk oldı anın hem-demi 'ışk
Virdi hemîn hoş demi 'ışk gitdi kamu gam kasevât
Virdi terakkî aña hem 'ışk-ı 'azîz añla dedem
Zellesine itdi nedem yok bu sözümde şübehât
Cümlemizin ceddi o zât bulmuşuz anınla hayât
İderiz aña salavât küllü 'aşiyy ü gadevât
İtme bu Kuddûsîye sen buğz u 'adavet kötü zan
Hakdır aña 'ışkı viren kıldı enîs fi'l-halevât
833
404
Her kimin kim oldı 'âlemde hemân maksûdı zât
İtmedi hîçbir cihetle mâsivâya iltifat
Çünki virmez gönlüni yâr isteyen ağyarına '
Abidiñ tâ'ati 'arifler katında seyyi'ât
Cennet içün rûz u şeb sa'y eyleyen 'âşık değil
Varsun ol kılsun hezârân savm u hace ile salât
Ey mürâ'î mü'min olmadın henüz bil kendini
Çün riyâ şirk-i hafîdiir didi fahr-i kâ'inât
Zikre meşgul ol gice gündüz ki kalbin ola pâk
Hem fütûh ola müyesser sana min külli'l-cihât
Mâsivâdan zerre kalmaz zâkirin gönünde hem
Bulısar zevk u safâ rûhı dahi cismi hayât
Hazret-i Kuddûsa 'âşık ol hemân Kuddûsîyâ
Koyma ağyarın gönülde her ne ki var ise at
834
Hemân kullukda ol sana ider Mevlâ hidâyet
Hazer eyle riyadan çünki ol büyük kabahat
'Amelde şart hulûsdur ansız olur kişi müşrik
Mukarrebler iderler kalblerin şirkden sıyânet
Bilür Halik ne merkûz oldığın gönülde zâhid
Kolay zann itme istînâs anınla güç be-gâyet
Ki 'allâmu'l-'uyûbdur ol riyadan ictinâb it
Olur techîl anı hâşâ riyâ dinle nasîhat
Hulûs 'ışk-ile 'ışk zikr-ile kalbde hâsıl olur
Çalış Kuddûsiyâ zikre dem-â-dem eyle gayret
835
Hudânın kullarına çün ulu ni'met nasîhat
Sakın itme 'inâd zâhid bize rahmet nasîhat
Ki vardur anda bî-had sırr u hikmetler fevâ'id
Virür mü'minlerin îmânına kuvvet nasîhat
Kelâmında bize eyler nasîhat Hazret-i Hak
Tutanları kılısar lâyık-ı cennet nasîhat
Resûlullah nasîhat eylemiş çok ümmetine
Anın çün oldı bize vâcib ü sünnet nasîhat
Ebûcehlin sebeb hüsranına oldı 'inadı
Ebûbekri kılandur efdal-i ümmet nasîhat
405
Bu minberler bu kürsîler kadîmden oldı sünnet
Münafık münkir ü fâsık sanur bid'at nasîhat
Gelübdür devr-i Ademden berü öğüt bu âne
Sakın zann itme kim olmuş yeni 'âdet nasîhat
Hidâyet Hakdan olunca kula tutar sözi bil
Eğer tutmaz ise olur büyük âfet nasîhat
Hemân nush eyle Kuddûsî ider ise de îrâs
Zemân bozılmağ-ıla nâsıha zahmet nasîhat
836
Ey Rabb u Latîf vir bize sen emn ü selâmet
Sana yaraşur lutf u kerem bize hatî'at
Olduk bu belâyâya seza gerçi velâkin
Rahman ü Ra'ûfsun bize it rahmet ü re'fet
Tevhîd ideriz biz seni dâ'im bilüriz hem
Var sende'azâba dahi 'afv itmeye kudret
Eyle bizi ıslâh idelim hoş sana kulluk
Hem eyleyelim sıdk-ile ikbâl ü inâbet
Kuddûsî-yi pîrin bu-durur şimdi du'âsı
Rıfk-ile bizi toğrı yola eyle hidâyet
837
Ey birader cîfe-i murdara itme iltifat
Sevme hergiz çünki dünyâ hubbı re's-i seyyi'ât
Niceler cem' eyleyüben itdiler tuğyan kamu
Kesret-i mâl ile oldılar salâh ehl-i 'usât
Bil ki yaklaşdı kıyamet bozılur cümle cihan
Gün-be-gün artar fesâd ü fitne min külli'l-cihât
Medrese mescid ü tekye yapmanın vakti değil
Çekme zahmet mâlı itlaf eyleyüb kılma rüfâ
Ehl-i îmân hicret iderler Hicaza cümlesi
Pes nisa sıbyân giderler mâşiyât u hâfiyât
Çün kıyamet dört yüz ile beş yüzün beynindedir
İttifâkîdir bu söz sanma anı sen türrehât
Dört yüze varmağa vardır yüz otuz iki sene
Anın içinde vuku' çok fitne var dimişler rüvât
Nice mü'min sâlihi merdûd u mel'ûn kıldı mâl
Dir ki Kuddûsî dimiş mâl fitne fahr-i kâ'inât
406
838
Hasret odı şâhâ yüreğe itdi sirayet
Olmaz mı 'aceb hûb yüzüni görmeğe ruhsat
Lâyık değilem gerçi senin vaslına amma
Yokdur keremin bahrine hîç hadd ü nihayet
Taklîddür işim gerçi benim cümle velâkin
Tahkîka irer sıdk ile çok ehl-i vühâlet
'İlm ile 'amel zühdi kamu 'ışka değişdim
Bildim ki riyâ eylemez erbâb-ı melâmet
Kuddûsîye it vaslını fazlınla müyesser '
Ubbâdına vir cennet-i Firdevsde refâhet
839
Sâlikâ ister isen 'azm itmeye toğrı sırat
Dâ'imâ tevhide meşgul ol gönülde bul neşât
Zikrini kesme lisânından gice gündüz hemîn
Halikın hem kulluğunda it be-gâyet ihtiyat
Ehl-i dünyâdan ırag ol çok da ülfet eyleme
Hacetin mikdân söyleş eyleme hîç ihtilât
Mülhidiñ yanına varma ki seni ıdlâl ider
Meclisinde oturuban itme asla inbisât
Sûfî-yi câhilden eyle ihtiraz olma refîk
Kâmilin ayağı altına döşen misl-i ribât
Ehl-i zikre it mahabbet çün celîsi Hakk anın
Münkirin incinme kardaş itdiğine inhirât
Zikre Kuddûsî devam eyle hemân leyl ü nehâr
Vâsıl-ı Mevlâ olub bul dû cihanda igtibât
840
Kime 'arz ideyin ben hâlimi ey Kâdîyü'l-hâcât
Basîrsin sen 'Alimsin hem Mücîb hem Sâmi'ü'l-esvât
Ulu kiçi gedâ sultân kapuñ sâ'illeridür heb
Kılub hoşnud kamusını idersin dürlü taltîfât
Saña ma'lûm ki yaşımdur benim yetmiş tokuz şimdi
Tezâyüd eyledi mihnet elem ekdâr ile 'âhât
Bu gün rahme seza oldum baña it merhamet re'fet
Marîzem hâlimi sor lutf idüb fî ekserü'l-evkât
Vatanda olmışam mahzun garîb hem münkesir gönlüm
Buyur kıl tesliye bu gönlümi sen eyle teşrifat
407
'Iyâl ü akrabadan yok baña 'avn ü meded hergiz
Dilerler dâ'imen senden i'ânet cümle mahlûkât
Bilürsin çünki Kuddûsî tevekkül eylemiş saña
Vekilisin anın sen dû cihanda eyle tekrîmât
841
Fıkh ile bilinmez imiş esrâr-ı mahabbet
Zühd ile zuhur eylemez âsâr-ı mahabbet
Vir varını heb yâre koma dilde sivâyı
Yağmalasun ağyarını Tâtâr-ı mahabbet
Aç gözini bak sun'ına Hallâk-ı Azîmin
Gönülde temevvüc ide ebhâr-ı mahabbet
Zikr eyle hemîn bir nefesi boşa geçtirme
Tolsun içine zikr-ile envâr-ı mahabbet
'Işk 'âşıkı cezb eylese dildâre 'aceb mi
Elbetde gelür dostına bîmâr-ı mahabbet
Dirler baña ihvân-ı zemân söyleme gel çok
Mümkin mi ki söylenmeye güftâr-ı mahabbet
Meydân-ı ma'ârif mütezehhidlere kaldı
Çok sûfîyi câhil ider izhâr-ı mahabbet
Da'vâ-yı mahabbet mi ider 'âşık-ı sâdık
Hak talibi olan ider ızmâr-ı mahabbet
Yok zerrece 'ışk münkir-i bî-çârede nitsün
Ol 'özr ile dûr itdiği inkâr-ı mahabbet
Hâl ehline kâl ehli nice (olur) mümasil
Çün anın akar gönline enhâr-ı mahabbet
Zevk eylemeyen lezzet-i 'ışkı bilemez hîç
Olmadı o bîgâne giriftâr-ı mahabbet
Kuddûsîyi 'ışk mest-i müdâm itdi ayılmaz
Hem yüreğini yakdı anın nâr-ı mahabbet
842
Zâhid çekemez çünki ağır nâr-ı mahabbet
Hem sığmaz anın ağzına güftâr-ı mahabbet
Dünyâyı sever canı gibi vâ'iz-i höd-bîn
Halk içre oturmış ider izhâr-ı mahabbet
İtmez mi 'aceb havf u haya Hazret-i Hakdan
Sanur özini vâkıf-ı esrâr-ı mahabbet
408
'Âbid çalıştır cennet içün gice vü gündüz
Yakmadı anın bağrını hîç nâr-ı mahabbet
Zann itme tehîdür bu cihan 'âşık-ı Hakdan
Sen sözimi tut eyleme inkâr-ı mahabbet
Her beldede var ehl-i mahabbet ki hemân sen
Bul anları sev eyleyüb ikrâr-ı mahabbet
Ol tâ'ifenin bil ki Hudâ oldı celîsi
Pes eyledi anları giriftâr-ı mahabbet
Sevdiği içün anları ol sevdiler anlar
Anlara zuhur eyledi âsâr-ı mahabbet
Çün oldılar anınla enîs bezm-i elestde
Pes toldı gönüllerine envâr-ı mahabbet
Kuddûsî-yi bî-çâreye ta'n eylemeniz kim
Yok 'aklı anın olalı bîmâr-ı mahabbet
843
Geldi dil-i dîvânına çün bûy-ı mahabbet
Düşürdi bu gavgâlara âmû-yı mahabbet
Seyyah oluban Hindu Yemen Rûm u Hicazı
Olursa revân derd-ile hem cûy-ı mahabbet
Müştak oluban nâre gönül eylemez ârâm
Nitsün aña sihr eyledi câzû-yı mahabbet
Olmadı müyesser baña bu dünyâda bir dem
Rahat vire bu cân u dil ârzû-yı mahabbet
Fahr eyleme zâhid 'amelim çok deyü zîrâ
Temyîz ider a'mâli terâzû-yı mahabbet
Gark itdi vücûd mülkini deryâ-yı teşevvuk
Göründi gönül gözine çün sû-yı mahabbet
Cânânı taleb eyler iseñ canı fidâ it
Gel gör ki açık 'âşıka çârşû-yı mahabbet
Kuddûsîye Hak ni'metini eyledi itmam
Çün gönlini pâk eyledi câzû-yı mahabbet
844
Muhibb olmağa sa'y it gör ne hâletdir mahabbet
Hısâl-i evliyadan hoşça hasletdir mahabbet
Mahabbetsiz havâyic kulluğu makbul değildir '
İbâdet içre bir güzel 'ibâdetdir mahabbet
409
Mahabbetle necatı buldı rif at dû cihanda
Sa'îd olur muhib zîrâ sa'âdetdir mahabbet
Hem oldı şâh-ı Tubba' sâlihînden bin yıl akdem
Muhiblerden olagör sen kerâmetdir mahabbet
Keder itme ki bende yok deyü 'ilm ü 'amel hem
Yeter sana 'azîzim ulu devletdir mahabbet
Dahi kat'-ı ümîd itme günâhım çok deyü sen
Muhibb ol eyle istiğfar ki rahmetdir mahabbet
Bakılmaz hîç muhibbin zenbine 'âdet kadîmden
Ne devletdir ne 'izzetdir ne ni'metdir mahabbet
Muhib mahbûba Kuddûsî olur anınla vâsıl
Sebeb vasla mahabbetdir mahabbetdir mahabbet
845
Hazer kıl itme sâlik tâlib-i dünyâ ile sohbet
Yaraşmaz 'âşıka ki râgıb-ı 'ukbâ ile sohbet
İrer gizlü gicenin sırrına vâkıf mukarrebler
Virir kalbe safâ bil 'ârif-i dânâ ile sohbet
Dimişdür çünki Mevlânâ ki yüz bin etkıyâdan yeğ
Hemân bir dem gürûh-ı 'âşık-ı Mevlâ ile sohbet
Firar it kalbi a'mâ münkir-i 'uşşâk-ı Yezdândan
İder îrâs bürûdet kalbine a'mâ ile sohbet
Musâhib olma sûfîlerle câhil şeyhe bir lahza
Virir gaflet bu Kuddûsîleyin ednâ ile sohbet
846
Bir şehin 'ışkı beni dîvâne kıldı 'akıbet
Şem'ine karşu yanar pervane kıldı 'akıbet
Düşürüb sevdasına rüsvâ-yı 'âlem eyledi
Ülfet-i nâsdan çeküb bîgâne kıldı 'akıbet
Gönlümi cezb itdi hergiz 'akl u 'arım kalmadı '
Işk girüb dil şehrine vîrâne kıldı 'akıbet
Tıfl iken içirdi baña hem şarâb-ı 'ışkını
Pîrliğimde sâkî-yi meyhane kıldı 'akıbet
Varımı heb aldı yağma eyledi 'ışkı gelüb
Bu garîb Kuddûsîyi ferzâne kıldı 'akıbet
847
Sabr eyle gönül derdine derman gelür elbet
410
Sen hasteye bil şöyle ki Lokman gelür elbet
Zühd ile kişi sanma ki Hakkı bulur ancak '
Işk olmasa yoldaş aña hüsran gelür elbet
Nâlân olur 'âşık olan üftâde bu yolda
Bülbül gül içün gülşene giryân gelür elbet
Bu 'ilm-i cedel kibre sebeb dimiş erenler
Müstekbir olan kimseye hizlân gelür elbet
Şeyhin izini gözle sakın olma muhalif
Ki şeyhsiz olan sâlike şeytân gelür elbet
'Işkı idegör başına tâc dime mecazî '
Âşık olanın gönline 'irfan gelür elbet
Her gice temellük idüben yârine yalvar
Nâlân olagör ki sana ihsan gelür elbet
Çok cürm ü günâhım deyü kat' itme ümîdi
Suçum bilen müznibe gufran gelür elbet
Kuddûsî-yi bî-çâre koma gayriyi dilde
Şol hâne ki âbâd aña sultân gelür elbet
848
Sebebdir rızka san'at yâ ticâret
Kadîmden böyle olmış çünki 'âdet
Viren Hâlik-durur heb halka rızkı
Husûline sebebler oldı âlet
Nice mahlûka virir hem sebebsiz
Kamusına ider rızkı kifayet
Tevekkül it aña her hâlde sâlik
Tarîka sıdk-ıla eyle 'azîmet
Şerîatsiz sülük itmekdir ilhâd
Tarîkin çün esâsıdır şerî'at
Bilinmez ma'rifet sırrı tarîksız
Bulunmaz ma'rifetsiz hem hakîkat
Saña öğretdi Kuddûsî sülûki
Yola git iste Hâdîden hidâyet
849
Allâhı seven eylemez ağyar ile sohbet
Ağyarı seven kande ide yâr ile ülfet
Sevmek dir isen şahını bende nice olur
411
Turmaz dili her dem ider ezkâr ile ülfet
Her kim ki ider nâs ile üns müflis olur hem
Dünyâ sevenin cismi ider nâr ile ülfet
Cennet dileyen terkin urur fânî cihanın
Hîç eylemez olur sîm ü dînâr ile ülfet
Hak 'âşıkının iki cihan gönüne girmez
Maksûdu hemân rü'yet-i dîdâr ile ülfet
'Abid de diler cennet içinde yiyüb içmek
'Aşık diler ancak ide dildâr ile ülfet
Bu kîl ile kaiden geçüben zikre çalışmak
Farz 'âşıka kim eyleye bu kâr ile ülfet
Kuddûsîye bu pend yeter eylerse tenassuh
Simden girü çok itmesün eş'âr ile ülfet
850
Ey 'âşık eğer ister isen yârine vuslat
Dünyâyı sevenlerle sakın eyleme ülfet
Aldanma anın nakşına sen gönlini virme
Çün zahiri ni'met görinür bâtını mihnet
Hırs ile anı cem' idenin turma yanında
Hak sevmez o sehhâreyi hîç itme mahabbet
Halk itdi Hudâ çünki seni ma'rifet içün
Tahsîl-i ma'arif idegör itme batâlet
Karun gibi dînârı dirüb dînini yıkma
Tut sözümi Hak virdiğine eyle kanâ'at
Bu mezra'ada kesb olunur âhiret ancak
Cehd eyle bugün geçmiş iken destine fırsat
Hem kıllet-i kesbiyye musîbet bu cihanda
Kesret dü cihanda olısar ulu musîbet
Yâd eyle seni halk idenin ismini dâ'im
Kuddûsî-yi bî-çâre ider sana nasihat
851
İlâhî dilerem senden suhulet
Ki ola beynimizde hoşça hûlet
Za'îfem idemem saña 'ibâdet
Yaşım yetmiş sekiz geldi kehûlet
Dahi mağlûb-ı 'ışk u cezbe oldum
412
Delüyem 'aklıma irdi füyûlet
Günâhım mağfiret kıl hadden efzûn
Kamu ihvan ile gösterme hûlet
Hidâyet it tarîk-ı müstakime
Baña sen eyle rıfk-ile dulûlet
Lisân zikrinle kalb fikrinle olsun
Sülük ehline anlar ulu devlet
Kafes eski gönül mahzun sakam çok
Olur sıhhat ile ancak rücûlet
Diler Kuddûsî-yi bî-çâre kulun
Gele zikrin ile aña butûlet
852
Baña Hakdan ulu ni'met bu 'uzlet
Ki ben hocaya hoş devlet bu 'uzlet
Çekildim haneme elhamdülillah
Virir sâliklere rağbet bu 'uzlet
Sanur zâhid ki 'uzlet bid'at ancak
Ne bilsün oldığın müddet bu 'uzlet
Terahhum eyleyüb ol ulu Rahman
Didi kulım saña bir hamd bu 'uzlet
Çü halkın ekseri dünyâya tâlib
Fakîr Kuddûsîye 'ismet bu 'uzlet
853
Vir İlâhî rahmetinle baña sıhhat 'afiyet
Şeyh-i fânî haste oldum eyle re'fet merhamet
Ser tabîbim var iken bir kimseden itmem su'âl
Kapıma geldim Kerîmâ eyle kuvvet mevhibet
Çok zünûbum hem 'uyûbum eylerem senden recâ
O1 habîbin Mustafânın hürmetine mağfiret
Olmışam nâçâr bilürsin ey 'Alîm ahvâlimi
Dû cihanda ol mu'înim baña gösterme 'anet
İt bu Kuddûsî gedânın sen du'âsını kabul
Cümle ihvan ile hergiz görmesün havf u kalet
854
Geldim Gafûrâ Kapuña idüb recâ-yı mağfiret
Yaş yetmiş üçdür ak sakal cismim nahîf it merhamet
413
Nefsim katı azgun olur senden cüda itmek diler
Şehvet hevâ yerleşdiler ider 'Azâzîl şeytanet
'Ucb u gurur kibr ü riyâ ilkâ iderler gönlümi
Hem dir ki boldur rahmeti işle hemân sen ma'siyet
Sığınuram andan saña hıfz eyle şerrinden beni
Nice keramet sahibin îmândan itdi ta'riyet
Esmâ-yı hüsnâ hakkiçün ol dest-gîr Kuddûsîye
A'dâsına kılma zebûn virgil selâmet 'afiyet
855
Ey kamu halka na'îmler eyleyici mevhibet
Pîr ü 'âciz bir fakîr ü sâ'ilem it merhamet
Beklerem gitmem kapuñda eyleme mahrum beni
Eyle vîrân gönlümi fazlınla ta'mîr tesliyet
Bendelikde var ise taksirim ey şahım benim
Sen Gafûrsın dahi Tevvâbsıfi idersin mağfiret
Cümle mahlûk olsalar sana mutî' virmez nefa'
Hem hüzün virmez sana halk itseler heb ma'siyet
Kapuna mahzun gelen mesrur olur dâ'im senin
Geldi Kuddûsî kapuna eyleyüben ma'zeret
856
Hudâdan isteme keşf ü keramet
Hemân iste hidâyet istikâmet
Haram 'uşşâk-ı Hakka mâsivâ çün
Yaraşmaz bil sana gayre mahabbet
'Azîzim lutf idüb tutgıl sözimi İrer
Mevlâya tîz tutan nasîhat
Seni kulluk içün yaratdı Halik
Kula farz müstehabdır şâha hizmet
Gürûh-ı sâdıkâna ol mecâlis
Ta'allüm eyle ihlâs u sadâkat
Hazer kıl zümre-i ehl-i havâsdan
Görirler âhiretde gam kasavet
Okurlar çünki esmâ-yı Hudâyı
İderler sû'-i niyyetle kabahat
Dahi dervîş-i câhilden ırag ol
Sebeb hizlân ü hüsrana cehalet
414
Bu Kuddûsî kocanın oku nazmın
'Amel it kim bulasın Hakka vuslat
857
Bugün bin iki yüz elli tokuz târîh-i hicret
Muhakkak bil birader kim karîb rûz-ı kıyamet
Zuhur ider imiş yüz yıl başında çiinki Mehdî
Eğer üç yüzde iderse zuhur yaklaşdı müddet
O vakte varmağa kalur hemân kırk dahi bir yıl
Yaraşmaz ehl-i îmâna bu ezmân içre gaflet
Eğer dört yüzde teşrîf ider ise ol cihanı
Kalur yüz kırk ve bir yıl bulmağa ümmet refâhet
Hurûc ider imiş sonra dahi Deccâl ü fiten
Cihanda yok imiş andan eşed hergiz musibet
İnüb' Isâ nebî gökden anı kati eyler imiş
Ahadîs ile müsbetdir ki hîç yok şekk ü reybet
Kıyamet dört yüz ile biş arasında koparmış
Bize lâyık olan şimdi bükâ-yı havf u haşyet
'Alâmetler te'âkub ider imiş ol zemânda
Dime yokdur kıyamet iktirâbına 'alâmet
Zuhur ider imiş tîz tîz melâhim az vakitde
Çeker imiş o günlerde cihanın halkı zahmet
İdelim rûz u şeb Kuddûsiyâ mü'minler ile
Du'â vü zikr ü istiğfar ü Mevlâya inâbet
858
İder hicret Hicaza cümle ümmet
Muhakkak bil karîbdür çün kıyamet
Binâ-yi medrese mescid hebâdur
Sakın mâl hare idüben çekme zahmet
Medîne şehrine îmân çekilür
Buyurmışdur Resul yok şekk ü reybet
Eğer var ise dînâr itme itlaf
Olur lâzım sana tutgıl nasîhat
Sana pend itdi Kuddûsî 'azîzim
Harîs ü müsrif olma it kanâ'at
859
Gafûrâ çok benim zenbim sen eyle mağfiret re'fet
415
Rahîm ismin dahi Rahman baña it lutf ile rahmet
'Uyûbum hem hesâbsızdır seniñ adın-durur Settâr
Eğer setr itmez isen cümle halk benden ider nefret
Gice gündüz günâhı işlerem çün olmışam mecbûl
Seniñ Gaffârhgın virir ki istiğfarıma kuvvet
Menâmımda Habîbin cismimi mesh eyledi bî-had
İder bu gönlümi ol tesliye çünki büyük ni'met
Bu Kuddûsî ümîdi kesmeyüb hîç rahmetinden dir
Beni tard itme kapuñdan Kerîmâ it kerem 'ismet
860
Ey birader ikidir bil ki cennet
Birinde var-durur envâ'-ı ni'met
Birinde rü'yet-i dîdâr iderler
Bulurlar dâ'imâ rü'yetde lezzet
Görünmez gözlerine mâsivâ hîç
Beher ân işleridir çünki hayret
Olurlar tâ ebed sekrân u hayran
Cemâl seyrine iderler kanâ'at
Sever anları Kuddûsî-yi gafil
Anın kârı-durur ancak mahabbet
861
Geylânî tarîki bu zemân halkına rahmet
Ol zât-ı şerif çünki ider bize i'ânet
Dünyâya rükün eyleyüben yolı yitirdik
Eyler bizi irşâd içün ol himmet ü gayret
Görmez aña her kim ki mürîd olur ise gam
Çekmez aña mensûb olan üftâde meşakkat
A'dâsını bâtın kılıcıyla ider ihlâk
Yatub uyur iken ider ol sâlike nusret
Kılmaz anı çalışmağa muhtâc gice gündüz
Ol zümreden olur yoğise dahi liyâkat
Olur aña mensûb kişi itmek ile da'vâ
Eyler aña ben Kâdirîyem dimek kifayet
Hak anı kılar sâlih ise talih ü 'âşık
İtmek ile sıdk ile o sultâna meveddet
Anlara mukârin olan olur sü'edâdan
416
Anlar ile Hak sevdiği kimse ider ülfet
Kuddûsîye çok eyledi eltâf-ı keremler
Ol bâr-ı Hudâ sâhib-i ihsân-ı keramet
862
Bu dünyâ mü'mine zindan imiş bil kâfire cennet
İder tathîr günâhdan mü'mini heb çekdiği mihnet
Günâhı kalmayub hergiz olısar rütbesi bâlâ
Virir cennetde aña Hak Te'âlâ bî-hisâb ni'met
Cahîmde kâfire olan 'azaba nisbet ile hem
Olur dünyâ aña cennet gibi görmez keder sıklet
Birader ol belâya sâbir ü râzî kazaya sen
Hudâdan iste dâ'im mağfiret rahmet dahi re'fet
Sever Mevlâ ihanet eylemez mü'min kulına hîç
İder Kuddûsîye ikram bu zahmetler olur rahmet
863
Resûl-i Hak buyurmış yok-durur dünyâda rahat
Dimiş hem mü'mine zindandır ol küffâra cennet
Ana rahminde çekmişem sıkıntı dürlü dürlü
Toğar iken dahi çok çekmişem şiddet meşakkat
Sabî iken ne mihnetler çeküb ağlamışam çok
Cüvânlıkda olub aşüfte çekdim dahi 'usret
Hevâ-yi nefse uyub nice dem 'ışk derdi çekdim
Tezevvüc eyledim nisvânı artub nâr-ı şehvet
Tevellüd itdi anlardan yigirmi iki evlâd
Kamusı virdiler baña hisâbsız hüzn-i kürbet
Cemî'-i hâlde kârım zikr-i Mevlâ idi zîrâ
Bulur idi anın (yâdıyla) gönlüm hoş halâvet
Karışdım nice dem nâsa cefâlar itdiler çok
Dahi başıma geldi pîrliğimde bâr-ı şöhret
Za'îf olub firar itdim kamu halk-ı cihandan
Bu vaktimde baña oldı ulu ni'met bu 'uzlet
'Asîr imiş kocalık takatim yok kulluğa hîç
Ne rahat var ne kuvvet var ne takat var ne lezzet
Keder eksik değil evvelki vaktim gibi el'ân
Tahammül idemem ahzâna virir baña sıklet
Meşakkatle terakkî ider imiş çünki inşân
417
Olur Kuddûsiyâ bil kim meşakkat ile vuslat
864
Men bir marîz koca kişiyem ey Rahîm it merhamet
Gaffar u Settâr u Halîmsin it beni hem mağfiret
Nefsin hevâsına uyuban işledim bî-had günâh
İblîs dahi itdi beni igvâ içün pes şeytanet
'İrfan 'ilim tahsiline hîç sa'y u gayret itmedim
Virilmez imiş rûz u şeb nâ'im olana ma'rifet
Âhir zemânın halkına menfûr-durur nush eyleyen
Fâsık zalûm pes 'indlerinde mu'teber hem mültefet
'Afv eyle yâ Kuddûs Kuddûsî güneh-kâr Ahmedi
Gufran yaraşur pâdişâha çün aña da ma'siyet
865
Dilerem senden Latîfâ lutf u rıfk u 'afiyet
'Ayb u zenbim çok-durur hem eyle setr ü mağfiret
Ben za'îf kalb münkesir ekdâr u ahzân bî-şümâr
Kuvvet-i kudsiyye vir hem gönlümi it tesliyet
Gice uzun uyhu az yaklaşdı çü kış günleri
Takatim yok hasteyim pîrim baña it merhamet
Hoş bilürsin yalınuz bir hücrede eğlenirem
Ol celîsim gice gündüz dahi gösterme 'anet
Yardım eyle dû cihanda bu koca Kuddûsîye
Pâdişâh ider kocayınca kulına mevhibet
866
Beni bağlamalu dîvâne kıldı 'akıbet hasret
Haram oldı henüz ağyar ile 'îş ü dem ü 'işret
Karârı kalmadı 'ışkın tuyaldan sırrını cânâ
Gönül sabr eylemez bir lahza yokdur neylesin kudret
Ne mümkindir baña simden girü rahat cihan içre
İrişdi gûş-i cana çünki gel 'ışka deyü na'ret
Eğerçi dû cihanın devletinden yeğ-durur 'ışkın
Velâkin 'âşıka müşkil belâdur firkat ü hicret
Güzellikde senin ferd oldığın fehm eyleyüb ey dost
Cemâl-i bî-misâlin görmeğe gönlüm çeker gayret
Sabâ esdikce zülfiñ kohısından oluram medhûş
Ne sırdur bu ne hikmet kim irişdi gönlüme hayret
418
Bıragub ibn-i Edhem-veş kamu varım olam dervîş
Gerekmez şol 'alâ'ik kim baña şuglı virür 'usret
Onulmaz derde oldı mübtelâ Kuddûsîye lutf it
Visalin merhemin gönder ki artdı dem-be-dem gamret
867
Hudâvendâ baña vir lutf idüb zikrin ile ülfet
Kaçuban cümle nâsdan eyleyem âhû gibi vahşet
Ki kıldım vaktimi nâs ile istînâs idüb zayi'
Beni simden girü hıfz it kamu nâsdan idem 'uzlet
Kocadım idemez oldum saña kulluk cevârihle
İdüb meczûb u hayran kıl mukarreb bulayın kurbet
Saña her kim olur 'âşık sivâya iltifat itmez
Baña vir 'ışk u cezbe mâsivâdan eyleyem nefret
Bu Kuddûsî kulun seksen yaşında bir güneh-kârdır
Kapuñdan itme tard anı hem eyle re'fet ü rahmet
868
Rahîmâ it Muhammed ümmetine lutf u rahmet
Kamusın mağfiret eyle çü fazlın bî-nihâyet
'Uyûblarını setr it bilmesünler ehl-i mahşer
Habîbini şefî' kıl anlara itsün şefâ'at
îderler cân u dilden sen 'azîmü'ş-şânı tevhîd
Bilüb hem suçların dirler ki yokdur bizde takat
Geçir eshel tarîkıyla ne takdîr itdiñ ise
Seniñdür emr ü hükm ü re'y ü tedbîr ü irâdet
Dahi it mağfiret îmân u İslâm ehlini heb
Bu Kuddûsî günâh-kâr kocaya hem eyle re'fet
869
Tefekkür eyleyüb eslâfı hüzn itdim be-gâyet
Ki anlar turmayub sa'y eylemişler bî-nihâyet
Seher vaktinde halvet içre halkdan hâlî idim
Didim var mı benim gibi iden dürlü gavâyet
Nasihat iderem nâsa tutun sözimi direm
İderem tutmayanlara 'adavet kîn rimâyet
Baña nush eyleyenlerden idüb nefret kaçaram
Olur yanımda mergûb eyleyenlerim vişâyet
Ne 'ilmim var ne a'mâlim ne zühdüm var ne hâlim
İşim gücüm hemân gaflet kesel zenb ü cinayet
419
Ne sabrım var ne hilmim var ne teslim ne tevekkül
Gelür ise keder cüz'î iderem çok şikâyet
Ne 'arım var ne 'aklım var ne fikrim ey karındaş
Utanmak bilmezem asla iderem zel hazâyet
Ne kesbim var ne kârım var ne hirfet ne hırâyet
Umaram ilden ihsanı idüb dâ'im devâyet
Ne ağlar gözlerim var ne yanar 'ışk-ıla gönlüm
Ne bülbül-veş lisânım var ider derdin hikâyet
Ne haccım var ne savmım var riyasız ne salâtım
Ki yok kalbimde âyât-ı hulûsdan zerrece ât
Ne dostum var ki ola anda dosta bir hediyye
Diyem şâha fakîr-âne idiser bu kifayet
Ne cismim var ki kulluk eyleyem Hakka keselsiz
Gice gündüz idem âdâb u tâ'ât ü ri'âyet
Bu Kuddûsî gibi yokdur cihanda bir güneh-kâr
Meğer ola bu gümrâha Hudâsından hidâyet
870
Hicranın odından iderem saña şikâyet
Cismimi yakub cân u dile itdi sirayet
Ey dost beni kurtar bu belâdan kerem eyle
Kıl bendene rahm eyleyüben 'avn ü 'inayet
Gam bahrine 'ışkın beni gark eyledi âhir
Şahım aña hîç yok mu 'aceb ka'r u nihayet
Nûş eylemişem rûz-ı ezel camı yedinden
Pes anın içtin 'ışkıma olmadı bidayet
Tâ bezm-i elestden berü ben 'ışk ile zârem
Bunca elemi çekdiğim itmez mi kifayet
Şol 'îd-i visalin demini ger sürer isem
Her lahzada biñ kez ideyim şükre ri'âyet
Göster yüziñi perdeyi ref eyle aradan
Hasret elemi bağrıma kâr itdi be-gâyet
Kuddûsî-yi bîçâreye lutf eyle kerem kıl
Hışm eyleme ol itdi deyü cürm ü cinayet
871
Ey Hudâ fazlınla baña eyle ihsan 'afiyet
420
İsterem sen pâdişâhımdan beher ân 'afiyet
Dîn ü dünyâ âhiretde istedi anı Resul
Hem ulu ni'met didi ol fahr-i ekvân 'afiyet
Bir fakîr ü sâ'ilem geldim kapuña itme red
Dilerem senden diler hem cümle yârân 'afiyet
'Afiyet ister virirsin çünki heb halk-ı cihan
Vir baña hem ey Ganî Hannân ü Mennân 'afiyet
Eyle 'afv u 'afiyet in'âm kulun Kuddûsîye
Vir o pîre rahm idüb ey Rabb ü Rahman 'afiyet
872
Ey Gafur çokdur zünûbum sen beni it mağfiret
Hem kamu ahvâlde ihsan eyle 'afv u 'afiyet
Ehl-i îmânı cemî'an mağfiret eyle hemîn
Dû cihanda bize gösterme 'azâb ile kalet
İtmişüz îmân sana Rabb ü Halîmsin bî-gümân
Dahi Rahman ü Rahîmsin eyle rıfk u merhamet
Çün habîbin rahm ü re'fet eyleyicidür bize
Ol Şefî'ü'I-müznibîne lutf idüb kıl mevhibet
Pîr-i fânî haste Kuddûsî ider senden recâ
Hüsn-i a'mâl hüsn-i ahvâl dahi hüsn-i 'afiyet
873
Ey Gafur çokdur günâhımız bizim it mağfiret
Dileriz senden beher ân setr ii 'afv ü 'afiyet
Sebkat itmiş rahmetin çün hışmını yok şübhemiz
Her kime rahm ider isen ol kulun görmez kılet
Sen 'azîmü'ş-şâna yaraşur bizi 'afveylemek
Bize yaraşur hemân cürm ü hatâ 'ayb u 'anet
Çünki bir adın Halîmdir dahi bir adın Kerîm
Hem Ra'ûfsın hem Rahîmsin bize eyle merhamet
Dahi Rabbü'l-'âlemînsin eyledin Kuddûsîyi
Seksen iki yıl hesâbsız ni'metinle terbiyet
874
Biz hesâbsız işledik suç ey Gafur it mağfiret
Sana lâyık 'afv u gufran bize cürm ü ma'siyet
İ'tirâf-ı zenb idüb geldik senin dergâhına
Çünki Rahman u Rahîmsin bize eyle merhamet
421
Hem buyurmuşsın ki müstağfirlere itmem 'ikâb
İsteriz biz gice gündüz mağfiret hem 'afiyet
Kârımızdır zikr ü istiğfara dâ'im iştigâl
Dû cihanda lutf idüb gösterme hîç mihnet 'anet
Oldı Kuddûsî bu gün pîr 'aybını setr eyle hem
'Işk u cezbe eyle ihsan dahi hüsn ü 'afiyet
875
Kadirsin ey Hudâ her şey'e vir bu cismime sıhhat
Seni zikr eyleyüb dâ'im bulayın anda hoş lezzet
Sivâ efkârı kalmasun deli gönlümde pâk olsun
Gürûh-ı 'âşıkâna it beni ilhak virüb hayret
Teneffür ideyin iki cihanın zînetinden hem
Beni dür itmesün bir lahza senden ni'met-i cennet
Bakayın dâ'imâ gökçek yüziñe görmeyüb gayrı
Cihanın hür u gılmânından idem vahşet ü nefret
Bu Kuddûsî kulum zümre-i 'âşıklarından kıl
Aña gösterme ey Sübbûh ü Kuddûs mihnet-i firkat
876
Virir eshâb-ı Kehfiñ kıssası inşâna çok hayret
Tefekkür itmek-ile Hakkı bilüb buldılar 'izzet
Cihanın halkı eyler heb şahadet kudret-i Hakka
Velâkin anların emsali hergiz itmemiş sebkat
Anın hem varlığına cümle eşya âyet olmuşdur
Olubdur anların ahvâli dahi bir büyük âyet
Nazar itdim yere göğe dimişler biz bu mahlûkun
İdelim Halikına cân u dilden sıdk-ıla hizmet
Kaçub tağa girüb gara uyumuşlar nice yıllar
Yatub üç yüz tokuz yıl eylemiş anları Hak 'ismet
Yimek içmek ferâş yorgan hasîr dahi yoğ-iken hîç
Kuru hâk üzre bulmuşlar ki bir sâ'at gibi rahat
Hudânın kudretin bil ey birader oku bu nazmı
Tefekkür eyle anların işini sen de al 'ibret
Kaçuban ehl-i dünyâdan teveccüh eyle Mevlâya
Gice gündüz hemîn tevhide ol meşgul idüb gayret
Girerler cennete zikr itmek-ile nice mîr pâşâ
Zarar itmez imiş 'âşıklara hîç saltanat kesret
422
Hudâ 'âşıklarına sen mahabbet eyle Kuddûsî
Olur imiş ki anlardan muhibb olan belâ zahmet
877
Zen gibi gel sîm ü zer çokluğına olma neşît
Cem' iden mâlı olur rûz-ı kıyâmetde habît
Ehl-i dünyâya haramdır âhiret didi Resul
Aña dirler yok senin bunda nasibin ey ratît
Hazzını dünyâda aldın diyeler ol eblehe
Hazz-ı kâmil şol kişinin dir ki olmışdur samît
Âhiretden eksilür dünyâdaki derdin ile
Dirmegil bu cîfe-i murdarı ey ahmak zagît
Cem'-i dünyâ eyleme Kuddûsîyâ ol ehl-i
Hak Mâsivâsın sevme anın 'ilmi her şey'i muhît
878
'Işk beni mahzun iken kıldı bu dem şâd u neşît
Eyledi hem nev-cüvân olmış iken pîr ü rehît
Virdi hayret gönlüme şol kez ki ârâm idemem
Çekdi ma'şûka beni boynuma takuban şerît
Bende-i sâdıkleyin ilter beni ol şahıma
Rehberimdir 'ışk benim çün olmışam aña rabît
Varlığımdan her ne ki var ise virdim dosta heb
Böyle oldığına ahvâlim anın 'ilmi muhît
Ebsem ol zâhid sakın gel hemm-i 'ışk-ıla ki tâ .
Eyleme Kuddûsîye cevr gönü olmışdur basît
879
Ey peyk-i Hudâ var şeh-i hûbâna selâm it
Gir ravzasına benden o sultâna selâm it
Ahvâl-i perişanımı 'arz it aña bir bir
Ta'zîm ile dîvânına tur Hâna selâm it
Teblîg-i salât ile selâm itdi fakirin
Bu bendeden ol Hazret-i Hâkâna selâm it
Gün yüzine bir perde çeküb gizledi şimdi
Sor hikmetini tur ulu dîvâna selâm it
Hasret elemi bağrıma kâr itdi be-gâyet
Ol kân-ı vefâ sâhib-i ihsana selâm it
Şehrinde mücavir idim itdi beni ihrâc
Koysun yine ol cennet-i Rıdvâna selâm it
423
Şehrinden ırag oldı ise cism-i nahîfim
Ayrılmadı canım var o cânâna selâm it
Mahzun u mükedder komasun Rûmda beni ol
Her derde deva idici Lokmana selâm it
Gir bâb-ı selâmdan yine ta'zîm eyle turub
Ol bahr-i 'ilim ma'den-i 'irfana selâm it
Dört yârına Sıddîk u 'Ömer hem dahi
'Osman Ol bâb-ı 'ilim Haydar-ı Arslana selâm it
Ol şehr-i münevverde yatanlara 'umûmen
Hem cümle civarındaki ihvana selâm it
Hem âline ashabına etbâ'ına cümle
Etbâ'ına hem zümre-i yârana selâm it
Lütfen keremen her ne ise cürm ü günâhım '
Afv eylesün ol bâ'is-i ekvâna selâm it
Di saña selâm eyledi Kuddûsî-yi 'âşık
Çeksün beni lutf eyleyüb ol yana selâm it
880
Ey bâd-ı sabâ es yürü ol yâra selâm it
Mahbûb-ı Hudâ Ahmed-i Muhtara selâm it
Sevdası anın itdi beni zâr ü perîşân '
Arz eyle bu ahvâlimi dildâra selâm it
Şevki ile nolduğımı heb eyle ifâde
Pes ol şeh-i hûbân gül-i gülzâra selâm it
Çün olmuş idim bir sene şehrinde mücavir
İtsün bu firak derdine bir çâre selâm it
Yanar yüreğim âteş-i hicran ile dâ'im
Ol kâşif-i gam dâfi'-i ekdâra selâm it
Eflâki yaratmaz idi ol olmasa Hallâk
Ol bâ'is-i halk menba'-ı esrara selâm it
Hem eyledi 'âlemlere Yezdan anı rahmet
Muztarlara imdâd idici çâre selâm it
Ahz eylediler şems ü kamer nuru yüzünden
Ol şâh-ı rüsül matla'-ı envâra selâm it
Teblîg-i salât ile selâm it aña tekrar
Biñ şevk ile ol Kâdî-yi etvâra selâm it
424
Di eyle şu Kuddûsî-yi gümrâha şefâ'at .
Her derde deva idici hünkâra selâm it
881
Rızk ister iseñ Râzıka tevhide devam it
Hem dostına iksâr-ı salât ile selâm it
Hem eyle taleb mağfiret ol Rabb ü Gafurdan
Pes leyi ü nehâr zikr ile tahsîl-i meram it
Reyb itme bu nutkımda birader çü sahîhdir
Zikre çalışub kendini sen mest-i müdâm it
Zikr ile murada iriştir bil ki irenler
Sen zikre hemân sa'y-i belîğ subh ile şâm it
Her derde deva zikr-i Hudâ sözimi tutub
Ref'-i elem ü girye vü ahzân u sakam it
Mürşid oluben tâlib-i sâdıklara sen de
Kıl himmet-i bâlâ nice azmışları râm it
Muztar olıcak eyle anı ......
Di ey kerem ıssı beni sen sâ'il-i kâm it
Vir fazlın ile dileğimi eyleme mahrum
Rahmin ile lutf eyleyüben ref'-i.... it
Al iki cihan hubbını eyle sana müştak
Toldır içime 'ışk-ıla ağyarı haram it
Kuddûsî-yi bîçâre sana himmet idüb dir
Tut sözimi sen özini zikr ile hümâm it
882
Ey Hudâ sen ben kulum zümre-i merdândan it
Eyleme münkir güruhundan zevi'l-'irfândan it
Kat habîbin hürmetine ehl-i 'ışk dostlarına
İtme zühhâddan beni 'uşşâk-ı meczûbândan it
Nûş iden 'ışkın şarâbın istemezler mâsivâ
Dû cihâna bakmayan kûyindeki sükkândan it
Cennet içün çalışan bigânelerden eyleme
Nâr-ı dûzahdan haber-dâr olmayan mestândan it
Virme Kuddûsîye dünyâ âhiret sevdasını
Nâr-ı 'ışkın ile yanan hizb-i müştâkândan it
883
Diler iseñ Hudâyı 'arif olmak dâ'imâ zikr it
Olur hâsıl çü 'irfan zikr ile subh u mesâ zikr it
425
Anın ile gönülde ma'rifet şemsi tulü' ider
Eğer kalbimde toğsun dir iseñ şems-i Duhâ zikr it
Yakın yol sâlike tevhîd imiş aña devam eyle
Eğer maksûdun ise Hâlik-ı arz u semâ zikr it
Resûlullah 'Alîye çünki telkîn itdi tevhidi
Dimiş budur yakîn yol yâ 'Aliyy-i Murtazâ zikr it
Nasîhat itdi Kuddûsî saña eyle kabul sâlik
Eğer olmak ise matlûb ki mahbûb-ı Hudâ zikr it
884
Sen ey Hâdî bizi toğrı yola sevk-ı delâlet it
Cehaletle dalâlet râhına gitdik hidâyet it
Bizi İblîs ü nefs ü sû-i akran itdiler ıtlâl
Habîbin hürmetine sen Latîfâ lutf u re'fet it
Günâhımız nihayetsiz velâkin ehl-i tevhidiz
Seni zikr eyleriz dâ'im 'ukûbetden sıyânet it
Kamu mahlûk saña muhtâc dilerler cümlesi bârân
Rahîm ismin dahi Rahmân-durur inzâl-i rahmet it
Mesâ'ib gün-be-gün artub gider bir kimse havf itmez
Nasîhat idene dirler hemîn terk-i şemâtet it
Gafûrâ mağfiret eyle bu Kuddûsî kulunı hem
Cemî'-i ehl-i îmânı dahi tevsî'-i ni'met it
885
Zâhidâ 'ışk-ıla zühdi tutma yeksan itme halt
Bir gönülde cem' olunmaz iki zıddân itme halt
Yâri istersen eğer ağyarına meyi eyleme
Olmasun dirseñ dahi gönlüm perîşân itme halt
Ehl-i Hakka çün haram oldı bum bil dû cihan
Himmet eyle kendine ol ehl-i Yezdan itme halt
Derd-i 'ışka derd imiş derman anı kesb idegör
Semm-i kattâlı sakın zann itme derman itme halt
Hâne-i dilde koma hîç mâsivâ Kuddûsîyâ
Tolmasun evsâh-ıla me'vâ-yı sultân itme halt
886
Lisânım zikrine meşgul beher subh u mesâ ey dost
Çü 'âşık yâd ider ma'şûkı ismin dâ'imâ ey dost
Buyurmuşsun beni zikr idenin ben hoş celîsiye'm
426
Gice gündüz celîsimsin mu'însin hem baña ey dost
Geçir bu gönlümi lutf eyleyüb ağyara meyilden
Haramdır zümre-i 'uşşâka meyl-i mâsivâ ey dost
Kocayub şeyh-i fânî olmağ-ıla idemem kulluk
Çocuk-veş bilmez olmışam edeb iz'ân haya ey dost
Saña ma'lûm ki Kuddûsî olubdur bî-edeb meczûb
Habîbin hürmetine sen 'itâb itme baña ey dost
887
Seni medh idemez bir kimse senden mâ-'adâ ey dost
Çün itdi i'tirâf 'aczin cemî'-i evliya ey dost
Bu tarz ile seni zikr eylemekdür niyyetim ancak
Nazîrin yok ki sensin Hâlık-ı arz u semâ ey dost
Dahi anlarda ne ki var anı halk eyleyen sensin
İderler cümlesi tesbîh seni subh u mesâ ey dost
Be-küllî şey'e kadirsin yaratdın Âdemi hâkden
Hemin kıldın anı esrâr-ı 'ilme âşinâ ey dost
Anın zürriyyetinden enbiyâ halk eylediñ bî-had
Habîbin Ahmedi kıldın kamudan müctebâ ey dost
Hidâyet eyleyüb bize o şâha eylediñ ümmet
Ki fazlınla aña biz eyledik hem iktidâ ey dost
Bize bildirdi kulluk resmini ol eyleyüb himmet
Anın irşadı ile mü'min olduk biz saña ey dost
İşi dâ'im himâyetdir bizi iki cihanda çün
Anamızdan bize eşfakdurol hayrü'l-verâ ey dost
Saña hamd eyleriz dahi salât ile selâm aña
Dahi eshâb ü âline anın bî-intihâ ey dost
Bu Kuddûsî fakîrin kârıdır zikrin gice gündüz
Günâh-kâr ise de tevhide meşgul dâ'imâ ey dost
888
'Işkın beni bu 'âleme şân eyledi ey dost
Hicrin elemi bağrımı kan eyledi ey dost
Gezdim emel-i vaslın ile Şâm u Hicazı
Bu derd beni bî-nâm ü nişan eyledi ey dost
'İlm ü 'amel ü zühdimi yağmaladı 'ışkın
Hüsnün dahi Mecnûn-ı zemân eyledi ey dost
'Ar şişesini taşa çalub koymadı 'ışk 'âr
427
Kârımı hemîn âh u figân eyledi ey dost
Kuddûsîye 'ışk ma'nâda çok menfa'at itdi
Zahirde sanurlar ki ziyan eyledi ey dost
889
Ben kime varub 'arz ideyim hâlimi ey dost
Firkat elemi bükdü katî bilimi ey dost
Riisvâ-yı cihan eyledi 'ışkın beni şimdi
Vaslın ile şâd eyle hazîn bâlimi ey dost
Ben istemezem devletini dâr-ı fenanın
Koydum yolma câh ile emvalimi ey dost
Hem neylerem ağyarını oldum saña 'âşık
Zühhâda virüb 'ilm ile a'mâlimi ey dost
Kuddûsî-yi bîçâre niyaz eyleyüben dir
Cezb eyle beni kıl saña ikbâlimi ey dost
890
Visalinle beni handan kıl ey dost
Baña ol devleti ihsan kıl ey dost
Liyâkat yok-durur bende velâkin
Bu müşkil işimi âsân kıl ey dost
Safâ virmez baña cennet na'îmi
Makamım cennetü'r-Rıdvân kıl ey dost
Girerler cennete halk rahmetinle
Beni kûyinde sen mihmân kıl ey dost
Temâşâ-yi cemâlinden ayırma
Hemân ol ni'meti her ân kıl ey dost
Benim maksûdım ancak çünki sensin
Beni ez-zümre-i merdân kıl ey dost
Diler Kuddûsî-yi bîçâre senden
Anı 'ışkın ile hayran kıl ey dost
891
Düşüb sevdana dilden mâsivânı sürmişem ey dost
Seni alub kamu varlığımı ben virmişem ey dost
Belâ vü firkatinle nice demdir mübtelâ idim
Bihamdillah visalin 'îdine pes irmişem ey dost
Cihâneynin na'îminden baña yeğdür seniñ 'ışkın
Ki rûyun hüsnini mir'ât-ı dilde görmişem ey dost
428
Seniñ 'ışkınla eğnime melâmet hırkasın giydim
Çaluban şîşe-i 'ân yire hem kırmışam ey dost
Benim adımı Kuddûsî didin 'uşşâkın içinde
Oların zümresine fazlın ile girmişem ey dost
892
Sensin beni rüsvâ-yı cihan eyleyen ey dost
Dâ'im işimi âh ü figân eyleyen ey dost
Gönlüm evine 'ışk gelüben eyledi vîrân '
Işkın beni Mecnûn-ı zemân eyleyen ey dost
'Özrüm saña ma'lûm baña it rıfk u terahhum
'Işkdur beni ma'zûr-ı nihân eyleyen ey dost
Ol eyledi 'ilm ü 'amel ü zühdimi yağma
Oldur bu benim bağrımı kan eyleyen ey dost
Kuddûsîye it vasimi fazlınla müyesser
Sensin aña lutf-ile hanân eyleyen ey dost
893
Girüben dil şehrine 'ışk varlığım buldı sübût
'Ar u nâmûs şîşesi hem eyledi taşa sükût
Sanur idim zühd ü takva ile Yezdan bilinür
Şimdi bildim ki muhakkak zahidin işi şuhût
'İlm-i zahirle bilinmez hem Hudâ 'ayne'l-yakîn
Rabbini bilmez henüz vâ'iz hemân eyler tuyût
Cennete girmez 'amel ile didi bir ferd Resul
İtme ey kardaş Rahîmin rahmetinden sen kunût
O1 erenler gibi er hîç kesme rahmetden ümîd
Olma vâ'iz gibi Kuddûsî mukannit hem kunût
894
Göklere pervâz iderken mürg-i dil itdi hubût
Eyledim kullukda taksîr hâsıl oldı pes sükût
Nefs ü İblîs ü hevâ şehvet bu gönlüm şehrini
Yıkdılar 'isyân ile misl-i diyâr-ı kavm-i Lût
Bir zamân 'ilm ü 'amel takvâya cehd itdim idi
Girdi 'ışk dil karyesine gitdi erkân-ı şurût
Vasl-ı yâre ârzû-mend oldum velâkin nideyim
Beyzâ-yı mürg-i gönül itdi yuvasından sükût
Kesme Kuddûsî ümîdi bâb-ı tevbe çün acık
429
Er olan itmez Rahîmin rahmetinden hîç kunût
895
Kudretin göstermek içün Ferd ü Hayy u Lâ-yemût
Hûta buyurdı ki dostum Yûnusı rıfk-ile yut
Eyledi tenbîh dahi ol hûta didi bilmiş ol
Bu benim dostum emânetdir sana zann itme kût
Anı hıfz eyle eritme eyledim mihmân sana
Çünki peygamberdir ol i'zâz idüben hoşça tut
Oldı birkaç gün balık karnında sâkin ol 'azîz
Tenrisin unutmayub itdi o zulmetde kunût
Sonra emr itdi kenâra tîz anı çıkar deyü
Emre idüb imtisâl çıkardı Hak izniyle hût
Biz 'aceb kullukda taksîr eyleriz bilmem niçün
Dir gören inşân değil bunlar ya çamdır ya söğüt
Cümle halkın echeli Kuddûsî-yi âvârenin '
İlm ü 'amel ü 'ibâdâtı ke-beytü'l-'ankebût
896
Ey gözüm niçün di senden turmayub akar dumû'
Gelmez oldı sana bilmem ne 'aceb hergiz hucû'
Ey kulağım hüsn-i cânân vasfını işitmeğe
Özenirsin rûz u şeb hîç turmayub oldun helû'
Kara yüzüm yâ senin süründiğin hâke neden
Kimin içün bu sücûd u bu rükû' u bu huzû'
Sen de rûy-ı dilberin çok medhin eylersin dilim
Ara yirde tercümân olmağa mı itdin şürû'
Ey tehî destim semâya toğrı açık her zamân
Eğri boynunla kimin bâbında eylersin kunû'
Ey ayaklarım 'aceb noldı size ki turmayub
Seyriniz buldı bu 'âlem halkı içinde şüyû'
Ey benim eczâ-yı cismim bir telâşeye bugün
Düşdiniz kim itmedi hîç 'ömrüm içinde vukû'
İnilersin rûz u şeb özüm bunun aslı nedir
Şol ezelki eski derdin itdi mi yohsa rücû'
Böyle hayrân u perîşân oldığın 'aklım neden
Turmayub yanımda benden 'âkıbet itdin züyû'
Dertli gönlüm sabr u ârâm eylemezsin bir nefes
430
Pes hümâ gibi idersin göklere her dem sutû'
Rûh-ı Kuddûsî yanarsın intizâr âteşine
Yohsa vuslat gicesinifi fecri mi itdi tulü'
897
01 güzeller şâhınıfi 'âşıkları hayrân kamu '
Işk şarâbın nûş idenler tâ ebed mestân kamu
Zâhid ağlar gice gündüz cennet içün dâ'imâ
Zümre-i 'uşşâka cennet görinür zindân kamu
Anlara virmez safâ nâm na'îmi cennetiñ
Anlariñ 'indinde cennet derdlisi nâdân kamu
Çün Resûl buyurdı cennet içre bir cennet ki var
Mâsivâ yok anda hîç ehli anın merdân kamu
Cennet-i Rıdvân aniñ ismi girer 'uşşâk aña
Ehl-i cennet gözlerinden ol gürûh pinhân kamu
Mâsivâya meyi idenler oldılar Hakdan cüdâ
Ehl-i dünyâ ehl-i ahret işleri harmân kamu
'îlm ü a'mâl ü kerâmâta gurûr idenleriñ
Olısar mahşerde tâ'at sandığı 'isyân kamu
'Âşıkıfi zenbi yazılmaz defter-i ma'şûkına
îder ol dîvânenin 'ışk 'aklını tâlân kamu
Girdi Kuddûsî fakîrin karye-i göüline 'ışk
Yakdı yıkdı eyledi ol karyeyi vîrân kamu
898
Gönül dîdârına yârin kılar subh u mesâ ârzû
İder şem'ine yanmağa beher şeb gayret ü umu
Aña vuslat içündür âh u efgânım dem-â-dem (bil)
Bu sevdâ ile sîl gibi akar iki gözümden su
Baña bir lâhza râhat mı ola bu derd-i hicr-ile
Anın 'ışkı şarâbıdır beni mest eyleyen yâ hû
Dilersen dil sarayına şehen-şâhın nüzul ide
Süpür koma çıkar zibli serây içini arıt yu
Bu derdin yine derd imiş hemân dermanı Kuddûsî
Eğer sıdk-ıla ararsan anın dermanı budur bu
899
Ben ol Mecnûn-ı zârem yâre karşu
Visalin gözlerem eshâre karşu
431
Beni bî-çâre kıldı 'ışkı âhir
Umaram ki kıla bir çâre karşu
Anub adın dem-â-dem çağırıram
Gözim yaşı akar ebhâre karşu
Bu gönlüm döyemez hicrin odına
Ki biryân oldı cismim nâre karşu
İniltimden cihanın halkı 'âciz
Olubdur her gice enhâre karşu
İdüb feryâd u âhı bülbül-âsâ
Seherde 'ışk-ıla gülzâre karşu
Beni bu derd-i 'ışkı itdi bîmâr
Yine derdi deva bîmâre karşu
' Aceb bir gün ola mı yâri görmek
Açuban dîdemi dîdâre karşu
Kanadım yok uçam varam o dostun
Yüzi andan görinen dâre karşu
Gice tâ-be-sabâh olınca zâram
Elim açık turıram yâre karşu
Beni Mansûrgibi 'ışkı sonunda
İder bir dâr-ı rüsvâ dâre karşu
Tahammül eylemez bakmağa çeşmim
Tecellî kıldığı envâre karşu
Bu Kuddûsî irübdür sırr-ı 'ışka
Mukabil zerresi esrâre karşu
900
Kapuñda beklerim ağlayu ağlayu '
Atanı isterem ağlayu ağlayu
Cüda düşdüm bugün sen pâdişâhımdan
Visalin özlerim ağlayu ağlayu
Seniñ kapuñdan a'lâ bir penâhım yok
Ki varub yalvaram ağlayu ağlayu
Tevessül eylerem saña habíbiñle
Marîzem iñlerem ağlayu ağlayu
'Alâ'ik fitnesi kesdi (bu) yolumı
Bakub hüzn eylerem ağlayu ağlayu
Yolı bilmem delîlim yok şaşub kaldım
432
Hidâyet dilerem ağlayu ağlayu
Bu Kuddûsî eğüb boynum kapuñda
Diler senden kerem ağlayu ağlayu
901
'Alîmâ hoş bilürsin gelmez oldı gözime uyhu
Çocuk gibi iderem eki ü şürb ü uyhuyı ârzû
Baña rahm itmeyince sen 'Azîmü'ş-şân yâ kim ider
Cemî'-i râhimînin erhamisiñ çünki sen yâ Hû
Kime 'arz ideyim ahvâlimi sen var iken ey şâh
Cüdâ olmam kapuñdan hîç sükûtıma sebebdir bu
Kamu halkm mu'îni dest-gîrisin benim dahi
Günâhım hadden efzûn rahmetiñ bahrinde anı yu
Diler senden bu Kuddûsî ki dâreynde aña lutf it
Yaşı seksen dahi birdür aña gösterme gam gaygu
902
Sâlikâ vuslat dilerseñ Hakka turma 'ışka uy
Kendim şugl-ı 'alâ'ik birle yorma 'ışka uy
Hacc u savm-ıla ma'ârif kenzini bulmak muhâl
Rızk-ıla gel başıfia bu halkı dirme 'ışka uy
Bu riyâyı terk idüb gir meclis-i 'uşşâka hem
İt ayakları tozın goziñe sürme 'ışka uy
Şol 'amel kim anda ihlâs olmaya cümle hebâ
Kıldıgın a'mâli zerre deñlü görme 'ışka uy
'Âşıkın bir lem'ası biñ yıl 'amelden yeğ-durur
Diñle Kuddûsî kelâmın yâde virme 'ışka uy
903
Ey kerem kânı sañadur ilticâ vü iltiyâz
Çün kamu mahlûka sensin Müste'ân ü Müste'âz
Bahr-i hayretde garîkam dertliyem bî-çâreyem
Kapuña geldim Hudâyâ eylerem saña liyâz
Mücrim ü cânî benim çok cürm ü 'isyân eyledim
Suçluyam gerçi velâkin sen şehi kıldım mülâz
Âh idüben ağladıkça her seher bülbül gibi
Gözlerimden dökilür rûy-ı zemîn üzre rizâz
Bilimi bükdi visalin ârzûsı ey pâdişâh
Hasretin acısı çünki bağrıma itdi nefâz
433
Hâne-i gönlüm harâb oldı yıkıldı hicr-ile
Gönderüb mi'mâr-ı vaslın yap anı kılma cüzâz
Vird-i Kuddûsî budur okur hemân leyi ü nehâr
Yâ İlâhî firkatinden el-emân ü el-'ıyâz
904
Sâlikâ 'ışk iste Hakdan kıl riyadan ihtiraz
Çün 'amel ihlâs ile makbuldür olsa dahi az
Bil murâ'î zahidin a'mâli benzer meyyite
Canı olmayan şehi evlâdı tahtında komaz
İtseler ihdâ sana bir câriye hûb canı yok
Red idersin itmeyüb hîç inbisât u i'tirâz
Gizlü şirk imiş riyâ îmânı olmaz müşrikin
Ehl-i nârdur tutsa da bin yıl oruç kılsa nemâz
Zikre sa'y it 'âşık olayın dir isen ey ahî
Dinle Kuddûsî sözin it dâ'imâ zikr ü niyaz
905
Uyuma böyle ey 'âşık ki 'uşşâk-ı Hudâ îkâz
Yanarlar odına 'ışkın iderler cân fidâ îkâz
Giyindin eğnine gaflet libâsın uykuya taldın
Uyan gör kulların Hakkın ki isterler rızâ îkâz
Sıratı öte mi geçdin yatursın korkusız gamsız
Mübeşşerler dahi dâ'im iderlerdi bükâ îkâz
Yiyüb içüb behâ'im-veş olursın subha dek nâ'im
Gözün aç bir nazar kıl kim kamu şâh u gedâ îkâz
Uyumaz on sekiz bin 'âlemin halkı sana noldı
îderler cümlesi tesbîh ü ezkâr u du'â îkâz
Uyumaz 'arş u ferş ü şems ü mâh u necim ü kürsî
Yedi derya yedi kat yir dahi yedi semâ îkâz
Uyumaz od su yil toprak ağaç taş heb cemâdât hem
Bulut kar yıldırım yağmur ki bunlar dâ'imâ îkâz
Uyumaz derd-i 'ışk olan özünde zerre mikdârı
İniler hasteler her şeb ki isterler şifâ îkâz
Uyumaz ins ü cin ü vahş u tuyûr u horûs esmâk
Dilerler cümle mevcudat u mahlûkât 'atâ îkâz
Uyumazlar melekler hîç olarda yok-durur gaflet
İderler secde vü tesbîh ü tâ'ât ü sena îkâz
434
Uyumaz Halikın çünki münezzehdir uyumakdan
Uyan Kuddûsîyâ uyan ki senden mâ'adâ îkâz
906
Sâlik-i râh-ı Hudânın oldı minhâcı nemâz
Tâlib-i bezm-i visalin feyz-i seccâcı nemâz
Anın ile rütbe-i 'ulyâya tîz irer kişi
Ehl-i îmânın muhakkak bil ki mi'râcı nemâz
Dîn-i İslâmın 'imâdı oldığında şübhe yok
Tatlı hem baldan münafık zann ider acı nemâz
Anı kıl ta'dîl-i erkân ile ki yarın hemân
Olmasun dîvân-ı Hakda sana da'vâcı nemâz
Mâsivâyı heb gönülden tağıdub atmağa pes
Ehl-i 'irfan zümresinin oldı mihlâcı nemâz
Delmek içün bağrını İblîs-i mekkârın hemân
Sâlihînin seyf-i rümh ü kavs-i âmâcı nemâz
Enbiyâ vü evliyanın cümleten Kuddûsîyâ
Gözleri nûrı nemâz hem başlan tacı nemâz
907
Ol Hudânın kullarına ulu ihsanı nemâz
Menzil-i a'lâya çün ref eyler inşânı nemâz
Var 'ibâdâtın begim çok gerçi envâ'ı velî
Anların pes cümlesinin şems-i tâbânı nemâz
Anda cem' itdi nice a'mâli Cebbar u Celîl
Bil muhakkak kim kamunın oldı sultânı nemâz
Hak buyurdı ista'înü sabr-ıla salât-ıla
Çaresiz dertlüleriñ bir özge dermanı nemâz
Didi Şâh-ı Enbiyâ dînin 'imâdıdır aña
Şübhesiz eyler ikâmet dîn ü îmânı nemâz
Şer'-i Ahmed hısn-ı a'zamdur giren bulur necat
Bil ki ol hısnın esâsı dahi haytanı nemâz
Pes huşû'-ıla anı ta'dil-i erkân iderek
Kılar iseñ men' iderfahşâ vü destanı nemâz
Eyle Kuddûsî nemâza gice gündüz sen devam
Artırır iklîm-i dilde nûr-ı 'irfanı nemâz
908
Hudâ 'âşıklarında 'ucb u kibr ü kizb ü kîn olmaz
Resûl-i Hak didi kîni olan kişide dîn olmaz
435
Sakın kîn ü küdûretden halîm ol ma'rifet kesb it
Kıyamet kopsa 'arif Teñriden bilür hazîn olmaz
Tekebbür itme ey zâhid güneh-kâr kullara zîrâ
Enâniyyet iden 'âbid Hudâsına yakîn olmaz
Sivâdan geç eğer yâr ise maksûd olmagıl müşrik
Ki gayre iltifat iden-durur hâ'in emîn olmaz
Hazer it kibr ü şirkden hîç tekebbür itme Kuddûsî
Ululuk idene Mevlâ gazab eyler mu'în.olmaz
909
Tevazzu' eyleyen Hakka yakın olur batîn olmaz
Tekebbür iden İblîs-tek olur merdûd yakîn olmaz
'Amel çokluğına mağrur oluban itmegil benlik
Özin alçak bilen zîrâ 'azîz olur mehîn olmaz
Sever tâ'ibleri Allah günâhım çok deyü korkma
Suçın bilüb iden tevbe olur mağfur zanîn olmaz
Riyâ şirk-i hafidir gel bu müşriklikden it tevbe
Mürâ'î 'âbidin kalbinde çün îmân u dîn olmaz
Temellük eyle Kuddûsî hemân sür yüziñi hâke
Kebîre bendelik iden kişide kibr ü kîn olmaz
910
Bu yolda sâlike 'ışkdan gereklü yâr-ı gâr olmaz
îrişmez menzile şol kim bu 'ışk-ı pâke yâr olmaz
Beraber ins ü cin a'mâline bir cezbe ey zâhid
Hadîs-i Mustafâdur bu ki münkir bahtiyar olmaz
Eğer 'âşık olayım dir iseñ tevhide ol meşgul
Sülük ehli olana zikr-i Hakdan özge kâr olmaz
Olur 'ışk-ı İlâhî zâkirin gönlünde bir derya
Nihayet yok o deryaya dahi ka'r u kenar olmaz
Talar 'âşık gice gündüz aña cevher bulur dâ'im
O cevher ol kadar 'izzetlü kim kıymet-sâlâr olmaz
Murâd cevher dimekden ma'rifetdir añla bu remzi
Ki 'irfan olmayan gönül serayı şehriyâr olmaz
Haram iki cihan Hak ehline buyurdı Peygamber
Sivâya meyi iden gafil habîb-i Kird-gâr olmaz
Hemân zikr eyle Kuddûsî Hudâyı 'ışk u şevk-ıla
Gelür ölüm geçer fırsat bu sıhhat ber-karâr olmaz
436
911
Dîvâne gönül güzeli sevmekden usanmaz
Dirler baña bî-'âr kişidür halkdan utanmaz
Her kim ki dili teşnesidür âb-ı visalin
Aksa yedi derya suyı heb ağzına kanmaz
Vâ'iz dir imiş 'âkile 'ışk kârı ne lâzım
İnşân değil ol kimse ki 'ışk odına yanmaz
Lezzet mi bulur bâl yimeyen bâl dise biñ kez
Zâhid bu ecilden dem-i 'uşşâka inanmaz
Kuddûsîyi mest eyledi çün 'ışk-ı nigârı
Münkirler aña her ne ki dirlerse bulanmaz
912
Zahirde şimdi rehber bulunmaz
Sâliki irşâd ider bulunmaz
Tâlib-i sâdık çünki kalîldür
Sıdk-ıla râha gider bulunmaz
Gizlendiler heb evliya bizden
Ehl-i sülûki yeder bulunmaz
Ehl-i dünyânın etbâ'ı çokdur
Ehl-i Mevlâya uyar bulunmaz
Deccâlden evvel çıkdı Deccâller
Anlara uymaz erler bulunmaz
Bin koyun korkar cümle bir kurddan
Koyum hoşça güder bulunmaz
Kuddûsî yalvar Hak Te'âlâya
Andan özge 'avn eyler bulunmaz
913
Derd-i 'ışkdur 'âşıkân beyninde dermandan garaz
Cân fidâ itmekdür ancak kurb-ı sultândan garaz
Zahidin maksûdı cennetde hemân zevk u safâ
Zann ider ol kim yimek içmek gülistandan garaz
Çille-i merdânı her kim ki çekerse merd olur
Mısra sultân olmağ-imiş meks-i zindandan garaz
Şâkiriz Mevlâya ki virdi bize 'ışk derdini
Derdimiz artsun deyüdür bunca şükrandan garaz
İste Kuddûsî o yârin 'ışkını leyi ü nehâr
437
Rengine 'ışkın boyanmak dîn ü îmândan garaz
914
Ma'rifetdir sâlikâ dünyâya gelmekden garaz
Ma'rifetsiz 'âbidin gönünde toludur maraz
Cümle eşya turmayub kulluk iderler Tenriye
Nev'-i inşân oldı efdal cümleden buldı dahaz
Çünki ancak ma'rifet inşânda var gayride yok
Âdeme virdi hilâfet Hak bu 'irfandan gavaz
Sen bu 'ilm-i zahire mağrur olub kalma hemîn
İdegör tahsîl-i 'irfan gezme gel misl-i faraz
Al icazet şeyh-i kâmilden çalış leyi ü nehâr
Zikri tekrar ide ide olasın sen de haraz
Dir iseñ ben kankı zikre meşgul olayım eğer
Ol hemân tevhide meşgul 'ışk-ıla eyle habaz
Zikre Kuddûsî devam it ma'rifet tolsun dile
Hâsıl olsun hem gönülde zikr ide ide ramaz
915
Ebsem ol sûfi bize sen itme asla i'tirâz
Çünki 'ışk-ı yâr ile itdik sivâdan inkızâz
Geç riyâ vü süm'adan gel 'ışkı tahsil it hemân
Dir iseñ mir'ât-ı kalbim ola ay gibi beyaz
Zühd ü takva 'ilm ü a'mâl eylemiş mağrur seni '
Ucb-ıla tolmış için pes Hakdan itmişsin gamâz
Cennet içtin çalışursın himmetin bâlâ değil
'Aşık-ı sâdık ider mi hizmetinde i'tiyâz
'Işka nâ'il olmak istersen devam it zikre sen
Kalbe tolar zikr-ile 'ışk gelmez asla in'iyâz
Cümle zikrin efdali didi Resul tevhîd-durur
Ol aña meşgul ki hergiz görmeyesin irtimâz
Atma Kuddûsî za'îfe i'tirâz taşlarını
Eyledi ol âsitân-ı yâri 'ışk-ıla ızâz
916
Hudâ zâkirlerine bil celîs olan şakî olmaz
Hemân anlarla ol hemdem seni Mevlâ ider i'zâz
Uyub münkir münafık sözine 'uşşâka buğz itme
Cefâ idenleri anlara Hak dergâhına koymaz
438
Düşün Ashâb-ı Kehfın kelbini al 'ibret andan kim
Cihanın kelblerinden oldı müstesna dahi mümtaz
Niçün inşân iken inkâra düşüb kelb olursın (pes)
Olursın birtakım a'dâ-yı Yezdân-ıla (sen) dem-sâz
Tutar bilen bu Kuddûsî fakîrin nutkının sırrın
Muvaffak olmayan bed-baht u bed-kâr bilmeyüb tutmaz
917
Şol şi'ir kim sâmi'i giryân u sekrân eylemez
Yok halâvet anda hîç 'atşânı reyyân eylemez
Ehl-i hâle ehl-i hâl şi'ri virür zevk u safâ
Ehl-i zahir sözüni hâl ehli bürhân eylemez
Şâ'irânın kalbleri Hakkın hazâ'ini imiş
Hem mukallid sözleri 'uşşâkı hayran eylemez
Ehl-i hâlin kalbine ilham ider şi'ri Hudâ
Ehl-i zahir sözleri irşâd-ı ihvan eylemez
Ehl-i hâlin sözleri îkâz ider gafilleri
Ehl-i zahir şi'ri 'ışk u cezbe ityân eylemez
Ehl-i hâlin sözleri hakdır ki Hakdan söyler ol
Ehl-i zahir sözleri teşvîk-ı yârân eylemez
Var nice şi'ir fasîh mevzun belâgatlü rak
Okuyanlar dinleyenler kesb-i 'irfan eylemez
Kuvvet-i 'ilm-ile söyler şi'ri çok ehl-i kemâl '
Aşıkın bağrın yakub 'ışk-ıla biryân eylemez
Bî-tekellüf söylenen söz 'âşıka halet virir
Külfet-ile söyle en eşfâ-yı 'atşân eylemez
Ehl-i hâl şi'ri kulûba ok gibi te'sîr ider
Ehl-i zahir şi'ri kalbde dostı mihmân eylemez
Gerçi var hüsn-i fasâhat yok velâkin lezzeti '
Akılı medhûş idiib 'aklın perîşân eylemez
Hâl ile söylenmeyen söz şi'r-i Kuddûsî gibi
Mâsivâ hubbıyla âbâd gönü vîrân eylemez
918
Yaşım yitmiş iki hem 'ışk u cezbe artar eksilmez
Bu bir sırr-ı Hudâdır kim anı bir gayrı ferd bilmez
Ki rü'yâmda iki derya suyun baña içirdiler
Aña kudret işi dirler ki diişde dahi içilmez
625
439
Mecazî biri deryanın hakîkî 'ışk biri lâkin
Değil şehvet ile bu ma'nevî bir hâl ki dinilmez
Hakîkî 'ışk benim gibi hakîre yaraşur mı hîç
Gürûh-ı 'âşıkânın defterinde ismim anılmaz
Bu bir hayz-ı ricaldir hergiz ifşa eylemek olmaz
Çü Kuddûsî mecazîden-durur ihfâ-yı sır bilmez
919
Derd çekmeyicek devlet-i vuslat ele girmez
Sabr itmeyicek zilletle 'izzet ele girmez
Sen hasta iseñ saña tabíbiñ geliir ancak
'Işk derdlisi ol turma ki fırsat ele girmez
Çün 'ışksız olan kişi behâ'imden adaldür
Kesb eyle hemân 'ışkı bu kuvvet ele girmez
Dost re'fet ider 'âşıka itmekle tezellül
Tut pendimi kibr itme çü re'fet ele girmez
Kuddûsîye alçak görinür nefsi il a'lâ
Dûn bilmeyicek kendini rif'at ele girmez
920
Muhibb-i cîfe-i dünyâya sâkî bil ki cem virmez
Sivâya meyi iden kullarına sultân nikam virmez
Bu zühd ü tâ'at ü takva keramet prde gönülde
Gurur iderseñ anlara Hakîm saña hikem virmez
Gurur u 'ucb-ile sürüldi İblîs bâb-ı Yezdândan
Sanur idi ki bu yolda enâniyyet nedem virmez
Suçum i'tirâf idüben Adem buldı çok 'izzet
Tevazu' ideni Mevlâ sever 'ukbâda gam virmez
Teveccüh eyle Kuddûsî Hudâya gayre dil virme
Bu pendi gûş idüb tutan kişiye Hak nikam virmez
921
Uşşâk-ı Hudâ râh-ı sivâya sefer itmez
Bu derde düşen kopsa kıyamet keder itmez
Dünyâyı seven âhiretin zevkini bulmaz
Mevlâyı seven gayriye hergiz nazar itmez
Şol zühdine mağrur olucı zahidi gör kim
Hak 'ışkı anın gönline asla eser itmez
Gel tut sözimi Teñriye tap gayriyi terk it
Ağyara tapan müşrik olur hoş hüner itmez
625
440
Mâl çokluğı Kârûnı düşün neyledi âhir
Hak 'âşıkı olan kişi hîç cem'-i zer itmez
'Işk iste Hudâdan ki odur mürşid-i kâmil
Çün aña mürîd olanı ol der-be-der itmez
Kuddûsîye 'ışk oldı nasîb itdi kanâ'at
Kâni' olanın yerini Mevlâ sakar itmez
922
Da'vet itdi kûyine çünki bizi ol şahımız
Pes icabet eyledik bugün açıldı rahimiz
İtdi ta'lîm hem bize seyr ü sülûkin tarzını
Pîşvâ-yi sâlikîn olan Resûlullahımız
Toldı 'ışk u cezbe dil iklimine deryâ-misâl
Bu sebeble mürtefi' oldı be-gâyet câhımız
Bakmanız çeşm-i hakaretle bize ey zâhidân
Dost yanında mu'teber hor görinen gümrâhımız
Yanarız 'ışk odına Kuddûsîyâ leyi ü nehâr
Kıldı 'âlem halkını 'âciz figân u ahımız
923
Merhamet it bize ey rahmeti bol şahımız
Çün seni tevhîd ider muslih ü gümrâhımız
Hasretin ağusına takatimiz yok bizim
Dem-be-dem olur mezîd girye ile ahımız
Cenneti virüb hemîn eyleme senden cüda
Vaslını eyle nasîb ola bülend câhımız
Çeşmimizin yaşı sel olub akar Nîl-veş
Ağlaşırız rûz u şeb mücrim ü agâhımız
Mağfiret it cümle ümmet ile Kuddûsîyi
Dostına bahş it kamumızı ey Allahımız
924
Işkını virdi bize çün şeh-i hûbânımız
Çengeli gönlimize takdı o sultânımız
Virmedi hergiz emân aldı cezb itdi hemân
Yandı kamu cism ü cân kalmadı hîç sânımız
Varımızı târ-mâr itdi gelüb 'ışk-ı yâr
Kıldı bizi bahtiyar mürtefi' ol sânımız
'Işka iden iktidâ dosta ider cân fidâ
625
441
Bil ki bizim zâhidâ böyledir erkânımız
Ni'met-i zîbâ bu 'ışk devlet-i 'uzmâ bu 'ışk
Mansıb-ı a'lâ bu 'ışk virdi bize hânımız
Dertlere derman bu 'ışk hastaya Lokman bu 'ışk
Her dem ü her ân bu 'ışk hüccet ü burhanımız
Sâlike rehber bu 'ışk mürşid-i ekber bu 'ışk
Şeyh-i hünerdir bu 'ışk sâkî-yi 'atşânımız
'Işksız olan hör-durur gafil ü ebter-durur
Nefsine çâker-durur münkir ü düşmanımız
Her kime kim 'ışk gelür varını koymaz alur
Teftriyi vâhid bilür zümre-i mestânımız
Eyleme Kuddûsîyâ kendini 'ışkdan cüda
İste hemân ki sana 'ışk vire Mennânımız
925
Çengel takub gönlümize cezb eyledi cananımız '
Işkı gelüb tutdı hemîn itdi esîr sultânımız
Varımızı yağmaladı bu 'ışk girüb dil şehrine
Yıkdı harâb itdi hemân kalmadı hân-mânımız
'İlm ü 'amel takva keramet 'izz ü nâz oldı heba
Bulduk marazlardan necat idüb 'ilâç lokmânımız
'Ucb u riya kibr ü gurur emrâz-ı kalbdür cümlesi
01 'ışk tabîb oldı bize geldi bugün dermanımız
Hubb-ı riyaset hubb-ı câh Nemrûd u Şeddâd fi'lidir
Sildi süpürdi anları bu 'ışk yüceldi sânımız
'İzzet sa'âdet zann iderdik devlet-i dünyâyı biz
Bu zann-ı fâsidden geçirdi lutf idüb Yezdânımız
İki cihanın nakşına aldanmayız 'âşıklarız
Gizlü velîlerdür kubâb altında dervîşânımız
Tahkîr iderler bizi nâs çeşm-i hakaretle bakub
Zilletde bulduk 'izzeti ma'nîde şâh 'üryanımız
'İlm ü 'amel keşf ü keramet çoklığı virir gurur
İblîs yiter 'ibret bize var çün bizim iz'ânımız
Bezm-i elest mestâniyüz biz tâ ebed ayıkmayız
Eşbâhımız nâs ile amma dost bizim mihmânımız
Zikr-i Hudâdır kârımız leyi ü nehâr her dem bizim
Çün anı zikr itmek ile kuvvetlenür îmânımız
625
442
Eyler terakkî sâlikân tekrâr-ı zikrullah ile
Tekrâr-ı zikr-ile olur ehl-i kemâl nadanımız
Kuddûsîye devlet yiter kanşdığı meczûblara
Dir dost yanında 'âkılândan yeğ bizim mestânımız
926
Ey bizim Hannânımız Mennânımız Settârımız
'Afv u gufrandır senin işin bizim zenb kârımız
Mağfiret setr -i 'uyûb rahmet kerem lâyık sana
Bize çok olmak yaraşur 'aybımız evzârımız
Şâh-ıla kul fark olunmaz böyle olmasa eğer
Ey şehen-şâh-ı gafûrımız dahi gaffarımız
Mülk senin ancak şerîk yokdur sana hîç bî-gümân
Birliğine var bizim îmânımız ikrarımız
Nefs ü şeytân u hevâ şehvet ile sû-i karîn
İtmek ile bizi iğfal çok-durur suçlarımız
Var imiş her derde derman zenbe istiğfar imiş
Ol ecilden bî-hisâbdur zikr ü istiğfarımız
Eyle Kuddûsî kuluna rahm u re'fet yâ Ra'ûf
Hem cemî'-i mü'minâna çünki çok ekdârımız
927
Yaslını bize müyesser eyle ey dildârımız
Firkatin odına yandık âh u efgân kârımız
İşledik gerçi hatâya nefs ü şeytâna uyub
Hîç zarar virir mi sana bu bizim evzârımız
Pîşemiz ancak bizim sehv ü zelel cürm ü hatâ
Sen 'ayıblar örtücisin ey bizim Settârımız
Ağlayu kapuna geldik birtakım gümrâhlarız
Varlığına birliğine yok-durur inkârımız
Biz elest bezminde peymân eyledik sen şâh-ıla
Bozdur mı hîç bizim ol ahdimiz ikrarımız
İhtiyâr-ı fakr idüb girdik yolına sıdk-ıla
Çekmeyiz derd 'ışkımız var yoğ-ısa dinarımız
Gönlümüz dillendi hüsn-i vechini işideli
Bâd-ı 'ışk esdikce zîrâ şu'lelendi nârımız
Dir ki Kuddûsî bizim suçlarımız çoğ-ısa da
Kesmeyiz hergiz recâyı çünki var Gaffarımız
625
443
928
Çün güzel ol yârimiz yok bizim inkârımız"
Oldı aña tâ ezel 'ahd ile ikrarımız
'İlm ü 'amel zühd ü 'âr oldı kamu tar-mâr '
Işk bizi kıldı şikâr kalmadı hîç 'arımız
Eyledi hem şâd-mân bizi o şâh-ı cihan
Subh u mesâ her zaman zikri hemân kârımız
Hamrı içüb kanarız vecde gelüb döneriz '
Işk odına yanarız nûrı olur nârımız
Tut dilini zâhidâ itme bize sen cefâ
Dost-ıla var dâ'imâ gizlice bâzârımız
Hak yolıdır çün bu yol sen de aña sâlik ol
Pendimizi it kabul çok bizim esrarımız
İsteme Kuddûsîyâ derdine 'ışkın deva
Kıldı bizi pîşvâ 'ışkını dildârımız
929
Nüzul itmez yakında Hazret-i Isâ sanur misiz
Kıyamet kâ'ime olmaz kalur dünyâ sanur misiz
Yaparsız yüce mescid medrese türbe serâylar pes
Koyub gitmez Hicâze ümmet-i zîbâ sanur misiz
Çalışursız bilür iken zemân oldığını âhir
Harâb olmaz bu yirler hem yidi mînâ sanur misiz
Medîne şehrine hicret iderler cümle mü'minler
'Aceb kalmaz bu büldân 'akıbet tenhâ sanur misiz
Nasihat eyleyüb size bu Kuddûsî koca dir kim
Şu fânî mülki tahrîb eylemez Mevlâ sanur misiz
930
Biz bahr-i 'ışka talmışız ölmezden öndin ölmişiz
İki cihanı terk idüb dost-ıla tenhâ kalmışız
Zikr-i Hudâdır kârımuz gizlicedür esrârımuz
Cezb itdi bizi yârımuz meydân-ı 'ışka gelmişiz
Biz kâ'il olduk rahmete irdik tükenmez ni'mete
Vasl-ı Cenâb-ı 'izzete çün pek yakîn yol bulmışız
Ol Kird-gâra 'âşıkız hem 'ışkımızda sâdıkız
Bezm-i visale lâyıkız vuslat yolum bulmışız
Hak bize ihsan eyledi yolunuz âsân eyledi
625
444
Katremiz 'umman eyledi kevn ü mekâna tolmışız
İçdik mahabbet şerbetin bulduk gönülde lezzetin
İki cihanın devletin bulub seyelân olmışız
Dost da'vetin gûş eyledik 'ışk camını nûş eyledik
Derya gibi cûş eyledik her yana mevci salmışız
Kuddûsî yanar 'ışk-ıla gerçek erenlerle bile
İrişmişüz bir menzile bilinmeyiz kim nolmışız
931
Nebîler serveri fahrü'l-verânın ümmetiyiz biz
Nebîyullah Muhammed Mustafânın ümmetiyiz biz
Bi-küllî 'âlemine rahmet irsal eyledi Yezdan
O şems-i kâ'inât Bedrü'd-Dücânın ümmetiyiz biz
Dimiş Mevlâ yaratmışım bu halkı ben senin içün
O fahr-ı dû-cihân yâr-ı Hudânın ümmetiyiz biz
Dahi dimiş seni kendim içün halk itdim ey dostum
Vücûd-ı halka bâ'is Müctebânın ümmetiyiz biz
Ana inşân melek cin reşk iderler dû-cihânda kim
Hudâ dostı Şefî'-i Müznibânın ümmetiyiz biz
Anın nûrından itmiş iktibas bu mihr ü mâh nûrı
Ki asl-ı nûr-ı mahlûk-ı cihanın ümmetiyiz biz
Kamu ümmetler üzre ümmetin Hak eylemiş tafdîl
Resûl-i üns ü cin Şemsü'd-Duhânıfi ümmetiyiz biz
Hudâ Kur'ân içinde bizi medh eyler sarîhân hem
Pes ol kân-ı kerem bahr-i vefanın ümmetiyiz biz
Tevessül itdiler Hakka anınla enbiyâ cümle
O sultân-ı cemî'-i enbiyânın ümmetiyiz biz
İder her dem teşekkür Hazret-i Kuddûsa Kuddûsî
Bizi ol şâha ümmet kıldı anın ümmetiyiz biz
932
Bu tarîki eyler isen ehl-i 'irfandan ahiz
İtmiş olursın muhakkak Şâh-ı Merdândan ahiz
Dür ider Hakdan seni yol urucılar kıl hazer
Nakısa aldanma it bir kâmil inşândan ahiz
Ol basiret üzre zinhar ey begim aç gözüni
Eyleme her suret uğrıları nadandan ahiz
Şer'-i pâki hor gören a'dâ-yı Hakdan sormagıl
625
445
Bu yolun ahyârını var eyle yarandan ahiz
İtme nâmerd ile ülfet bu sözümi dinlegil
Eyle Kuddûsî bu fende dersi ihvandan ahiz
933
Biz zümre-i 'âşıklarız tevhîd bizim eğlencemiz
Yok kizbimiz sâdıklarız tevhîd bizim eğlencemiz
'Işkın şarâbın içmişüz meyl-i sivâdan geçmişüz
Halk sohbetinden kaçmışuz tevhîd bizim eğlencemiz
Buğz eyleme zâhid bize dahi itme hem zikrimize
Bizden zarar gelmez size tevhîd bizim eğlencemiz
Ahzâb okumak bilmeyiz hem nâsı teshîr kılmayız
Hîç kahre meşgul olmayız tevhîd bizim eğlencemiz
Sünnet olan zikr ü du'âyı okurız subh u mesâ
Hizb okumağa yok rızâ tevhîd bizim eğlencemiz
'Ubbâd işi savm u salât zenginlerin hacc u zekât '
Âşıkların tevhîd-i zât tevhîd bizim eğlencemiz
Nâsın çoğı dünyâ sever çoğı dahi 'ukbâ sever
Kimi hemân Mevlâ sever tevhîd bizim eğlencemiz
Sîm ü zeri cem' itmeyiz Kârûn yolına gitmeyiz
Bir kimseyi incitmeyiz tevhîd bizim eğlencemiz
Hubb-ı riyaset bizde yok ârzû-yı cennet bizde yok
Dünyâya rağbet bizde yok tevhîd bizim eğlencemiz
Kuddûsînin maksûdı zât itmez sivâya iltifat
Öğretdi fahr-ı kâ'inât tevhîd bizim eğlencemiz
934
Neyleriz ağyarı 'ışk-ı yâr bizim eğlencemiz
Gonca gül 'uşşâkıyuz gülzâr bizim eğlencemiz
Cîfe-i murdara hergiz rağbet itmez gönlümiz
Yanarız 'ışk âteşine nâr bizim eğlencemiz
El çeküb cümle sivâdan dost ile üns eyleriz
Zikr-i dâ'imdür hemân leyi ü nehâr eğlencemiz
Kârımız 'ışk u semâ' u vecd ü hâl ü cezbedür
Sanma zâhid bizi hâlî var bizim eğlencemiz
İlmimiz a'mâlimiz hayratımız yok ise de
Zikr-i Mevlâ eyleriz ezkâr bizim eğlencemiz
Zühd ü takva idi evvel pîşemiz lâkin bu 'ışk
446
Bozdı heb anları bu eş'âr bizim eğlencemiz
Halk-ıla bâzârı Kuddûsî fakîr terk eyleyüb
Dir kim ancak dost ile bâzâr bizim eğlencemiz
935
Dost-ıladır şimdi bizim gizlüce hoş sohbetimiz
Kalmadı hîç iki cihan ni'metine rağbetimiz
Çengel-i 'ışkını takub gönlimizi çekdi hemân
Terk-i sivâ eylemişiz zikr-iledir ülfetimiz
Nâs-ıla ünsiyyet iden çünki olur Hakdan cüda
Hakk-ıla ünsiyyet içündür bu bizim 'uzletimiz
Hultat-ı nâs eyleyenin kalbi huzur bulmaz imiş
Kalbde huzur bulmak içün halvet ile vahdetimiz
Dahi ider imiş bize şol zâhid-i bî-'ışk dün ü gün
Hâlbuki 'ışk odına yanmak ezelî 'âdetimiz
'Abide cennetde safâ sevgilü Kuddûsîye dost
Dir bize kâfî şeh-i hûbân yüzüni rü'yetimiz
936
Safâ virmez baña ey dost cihanın lezzeti sensiz
Olur ağu içimde bal ü sükker şerbeti sensiz
Tahammül idemem hergiz firakın giryesine çün
Ki virir rûhıma sıklet cinânıfı ni'meti sensiz
Marîz-i derd-i 'ışkın olmışam gel hâlimi sorgıl
Ne mümkindir baña bulmak tabibim sıhhati sensiz
Nider 'âşık olan sen hûba ağyarın likasını
Ki bulmaz gönli bir lahza huzur u rahatı sensiz
Bu Kuddûsî kulun şâhâ seninle i'tizâz eyler
Temennî eylemez asla o miskîn 'izzeti sensiz
937
Biz bu 'ışkın bir bölük gam-nâkiyiz '
Âşıkânın ayağının hâkiyiz
Lutf ile sundı bize dost cür'ayı
Ol şarâbın mest-i bî-idrâkiyiz
Vechine müştaklarız ol dilberin
Hüsn-i bî-hemtâsının derrâkiyiz
Bizi yazdı bende-gân dîvânına
447
Ol güzeller şahının emlâkiyiz
Eyle Kuddûsî o yâre çok sipâs
Biz anın mestân-ı 'ışk-ı pâkiyiz
938
'Aşıka bir nesne olmaz vuslat-ı yârdan lezîz
Bülbüle gül vaslı zinhar seyr-i gül-zârdan lezîz
Zahidin maksûdı cennet içre eki ü şürb hemân
Zann ider hîç kâr bulunmaz baña bu kârdan lezîz
Şem'a pervane ider mi ihtiyar canın fidâ
Sanur ol bî-çâre kim yok nesne bu nârdan lezîz
Eyleyüb Mecnûn telezzüz 'ışk-ı Leylâ ile hoş
Zikr-i Leylâ oldı aña cümle ezkârdan lezîz
Ehl-i dünyâ cem'-i dînâr ile eyler iltizâz
Dir ki nesne yok cihanda cem'-i dînârdan lezîz
Ehl-i şirk eyler telezzüz surete tapmak ile
Çün aña bir nesne yokdur şirk-i inkârdan lezîz
Zikr-i Hakk ile bu Kuddûsî safâlar kesb ider
Yok anın 'indinde nesne zikr-i dil-dârdan lezîz
939
Uşşâk-ı Hudâ 'ışk elemiyle mütelezziz
'Abid de cinânın ni'amıyla mütelezziz
Monlâ dün ü gün dersi ile hoş müteselli
Vâ'iz de hikâyât-ı fem-ile mütelezziz
Müftî ile kâdî çalışub hıdmet iderler
Kâtib de devât ü kalem-ile mütelezziz
Pâşâ tuğ-ıla sancağı virmez dû cihâna
Sultân dahi taht u haşem-ile mütelezziz
Sûk ehli hemân bey' ü şirâ ile ferah-nâk
Debbâğ ile cezzâr desem-ile mütelezziz
Dünyâyı cemi' eylemedir şuglı bahîlin
Cûd ehli 'atâ vü kerem-ile mütelezziz
Şol ânesi rahminde cenîn hâlini gör kim
Hîç gayriyi bilmez o dem-ile mütelezziz
Pes halk-ı cihan her biri bir lezzete düşmiş
Kuddûsî dahi câm-ı Cem-ile mütelezziz
448
940
Gel bizimle hemdem ol cânâna varır yolumuz
Sanma bîgâne bizi dîvâna varır yolumuz
Dürr-i mercan ister isen tal bizimle bahre sen
Bahrîyüz biz lü'lü ü mercana varır yolumuz
Havz içinde su görüben sanma deryadır anı
Bî-nihâyet ka'rı yok 'ummana varır yolumuz
'İlm-i zahir ehl-i Hakkı bilemez 'ayne'l-yakîn
Hakkı bilen sâhib-i 'irfana varır yolumuz
Dem-be-dem artub gider derdim deyü olma melûl
Derd-i 'ışkdır adı bir dermana varır yolumuz
Râh-ı merdân-ı Hudâ dirler bu râha sen de gir
Cümleye rahmet olan sultâna varır yolumuz
Dinle Kuddûsî kelâmın cân u dilden sâlikâ
Gide gide 'akıbet Yezdâna varır yolumuz
941
Bir gün olur mı 'aceb kim göre yâri gözümüz
Bizde yok gerçi liyâkat ki siyâhdır yüzümüz'
Kalmadı hem intizâr-ı vasl-ıla bizde mecal
Oldı yeksan bu ecilden gicemiz gündüzümüz
Derd-i hicrana tahammül güç imiş âh nideyim
Geçmedi ol şeh-i hûbâna niyaz u nâzımız
Kapusında nice demdir ideriz âh u figân
Yolumuz uğradı sarpa yokuş oldı düzümüz
Perde çekdi yüzine ol dil-rübâ kaldırmadı
Oldı fitne mâl u 'avret oğlumuz hem kızımız
Dir ki Kuddûsî umarız ol Kerîm'in keremin
Aña ma'lûm her ne ki var ise gizlü razımız
942
Bir muradım kaldı nâ'il olmadım aña henüz
Gitmedi dîvâne gönlümden benim sevda henüz
Gün-be-gün artub gider 'ışk bir dem ârâm eylemez
Gözüme göründi vech-i dilber-i ra'nâ henüz
Pîr-i fânî oldum amma dil cüvândır kocamaz
Âh u efgân eylemek hâlim hezâr-âsâ henüz
İrmeyince yârine ol turmayub leyi ü nehâr
449
İniler ağlar yenilmez dinlemez servâ henüz
Tazelendi derdi Kuddûsî garibin neylesin
Aldı şu nâçârlığında başına gavgâ henüz
943
Tşk ehli ider derd ü belâ ile telezzüz
Gör Kaysı nice itdi cefâ ile telezzüz
Zâhid ne bilür kadrini 'ışkın ki meramı
İtmekdir amfi işi safâ ile telezzüz
Berdâr olıcak buldı lika yârine Mansûr
Pes güldi idüben o lika ile telezzüz
Hîç virmeyicek canını cânân bulunur mu
Hem itmeyicek terk-i sivâ ile telezzüz
Kuddûsî-yi bîçâre tut ol 'ışk eteğin kim
Âhir idesin vasl-ı Hudâ ile telezzüz
MURABBALAR
1
Ben iderem 'arz-ı hâl
Nazm-ile yâ ze'l-Celâl
Hirfetim ancak su'âl
Matlûbum vir baña
Destimi tut düşmüşem
'Aciz olub şaşmışam
Fur'na girüb bişmişem
Merhamet it ey Hudâ
Kapuña geldim bu gün
Suçumı bildim bu gün
Sâ'ilin oldum bu gün
İt baña gufran 'atâ
Oldı kesîr hüzn ü gam
Dürlü belâ derd elem
İt baña lutf u kerem
(Lutfına) yok inkızâ
Hem di ki Kuddûsîyâ
Rahm iderem ben saña
Sen dahi her dem baña
Eyle sipâsı vaktâ
2
Hudâyı isteyen ihvan
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
450
Hulûs-ı kalb ile her ân
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
Gözünden gel akıt yaşlar
Nitekim akıdır taşlar
Tutun sözümi kardaşlar
Hemân tevhîd idin tevhîd
Mecâlis olmanız zinhar
Aña kim dînidür dînâr
Beher dem her nefes her bâr
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
Gönüller pasını silsün
Saraya pâdişâh gelsün
Dün ü gün 'îd-ı Kadr olsun
Hemân tevhîd idin tevhîd
Münafık sözine uyman
Kulağınıza hem koyman
Didiklerini hîç tuymañ
He-mân tevhîd idiñ tevhîd
Ne lâyık sâlike hultat
Ki nâs ile ide ülfet
Kamudan eyleyüb 'uzlet
Hemân tevhîd idin tevhîd
Reva mıdır size gaflet
Ki nefse viresiz mühlet
Eğer dilerseniz vuslat
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
Yatur iken otururken
Ayak üzre yürür iken
Gezer iken turur iken
Hemân tevhîd idin tevhîd
Dinilmez kim aña 'âkil
Çalışmaz hîç olur gafil
Tutun bu pendi ve'l-hâsıl
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
İdin tevhîd kurun halka
Dahi i'lâm idin halka
Duruşub bu güzel halka
Hemân tevhîd idin tevhîd
Bu Kuddûsî ider pendi
'Amel itmezse de kendi
Çözülsün kalbleriñ bendi
Hemân tevhîd idiñ tevhîd
451
3
Zikr eyle Hakkı ey hümâm
Gel fırsatı fevt eyleme
Tevhîde eyle ihtimam
Gel fırsatı fevt eyleme
Döndür Hudâya yüziñi
Zikr eyle pâkle özini
Sevdir aña kend'özini
Gel fırsatı fevt eyleme
Boşa geçirme fırsatı
Hak zikrine it rağbeti
Bul dû cihanda 'izzeti
Gel fırsatı fevt eyleme
Şol kez devam eyle aña
Ki diyeler Mecnûn saña
Hem diyeler ider riyâ
Gel fırsatı fevt eyleme
Hak yollarının akrebi
Budur gidüb bul matlebi
Hâlî koma rûz u şebi
Gel fırsatı fevt eyleme
Dirseñ enîs Hakka olam '
Ayne'l-yakîn Hakkı bilem
Eyle hemân zikre devam
Gel fırsatı fevt eyleme
Madem ki canın tendedir
Fırsat bugün bil sendedir
Hak zâkiri hâs bendedir
Gel fırsatı fevt eyleme
Tevhide çalış rûz u şeb
Oldı visale çün sebeb
Sıdk-ıla kıl yâri taleb
Gel fırsatı fevt eyleme
Turmaz bu fırsat tîz geçer
Handur cihan konan göçer
Bu cân kuşı bir gün uçar
Gel fırsatı fevt eyleme
Zikr-ile tol deryâ-misâl
Cehd eyle ol ehl-i kemâl
Zâkir bulısar vecd ü hâl
Gel fırsatı fevt eyleme
452
Dinle beni sen sözi kes
Zikr eyle her dem her nefes
Hak zikri bes Bakî heves
Gel fırsatı fevt eyleme
Zikr it hemân Kuddûsîyâ
Koyma gönülde masivâ
İster isen dosta lika
Gel fırsatı fevt eyleme
4
Benim yok şuglım ey Mevlâ
Sana yalvarmadan gayrı '
İlâç bulamadım asla
Sana yalvarmadan gayrı
Kesel deryasına taldım
Gemimi engine saldım
Necat olmadığın bildim
Sana yalvarmadan gayrı
Gönül ağyarı terk itmez
Sana ikbâl idüb gitmez
Ben anladım işim bitmez
Sana yalvarmadan gayrı
Beni bu nefs-i emmare
Yolumdan kıldı âvâre
Düşündüm bulmadım çâre
Sana yalvarmadan gayrı
Günâhım gerçi gayet çok
Velakin rahmetin artuk
Elimde bir vesilem yok
Sana yalvarmadan gayrı
İrüb maksûda gülmedim
Visale nâ'il olmadım
Bu derde çâre bulmadım
Sana yalvarmadan gayrı
Benim hâlimi kim bile
Ki rahm idüb kerem kıla
Çalışdım bulmadım hîle
Sana yalvarmadan gayrı
Hemân Kuddûsîyâ yalvar
Di ya Settâr u yâ Gaffar
Kapunda bulmadım bir kâr
Sana yalvarmadan gayrı
5
453
Rıfk eylemen dostlar baña
Uzletde buldum rahatı
İtdi terahhum çün Hudâ
Uzletde buldum rahatı
Dünyâda cennet var imiş
'Âşık aña uğrar imiş
Halvet ne hoş gülzâr imiş '
Uzletde buldum rahatı
Halvetde bulınur huzur
Halvetde tolar kalbe nûr
Hakk-ıla üns anda olur '
Uzletde buldum rahatı
Zann itmeniz mihnetdeyim
Çün yâr-ıla sohbetdeyim
Anınla ünsiyyetdeyim '
Uzletde buldum rahatı
Uzlet erenler kârıdur
Vahşet erenler kârıdur
Halvet erenler kârıdur '
Uzletde buldum rahatı
Halk-ı zemân kalb uğrusı
Gelmez baña hîç toğrusı
Virir gelen baş ağrısı '
Uzletde buldum rahatı
Kimisi dünyâ talibi
Kimisi 'ukbâ talibi
Az şimdi Mevlâ talibi
'Uzletde buldum rahatı
Hultatda çok olur zünûb
Gaybet dahi sâ'ir 'uyûb '
Uzletde nûrlanur kulûb
Uzletde buldum rahatı
Yok bu zemânda sâdıkân
Olan da heb olmış nihân '
Uzlet zemânı bu zemân '
Uzletde buldum rahatı
Hak söyleyen olur zelîl
Çün ehl-i Hak gayet kalîl
Halvetde olmaz kâl u kîl '
Uzletde buldum rahatı
Halvetde kalb hâlî olur
Ağyar gider Mevlâ kalur
454
Nâsdan kaçan rahat bulur '
Uzletde buldum rahatı
Kuddûsîye itdi Hudâ
Pes devlet-i 'uzlet 'atâ
Dir hamd idüb her dem aña '
Uzletde buldum rahatı
6
Gözün aç uykudan uyan
Gönül saña dimedim mi
Kalur yolda çok uyuyan
Gönül saña dimedim mi
Kesel deryasına taldın
Ki nevmiñ tadını aldın
Erenlerden girü kaldın
Gönül saña dimedim mi
Âmân gönlüm didim saña
Gidelim gel Hakdan yaña
İdelim bendelik aña
Gönül saña dimedim mi
Didim gel idelim gayret
Ki elde var iken fırsat
Tutub turmaz seni sıhhat
Gönül saña dimedim mi
Bu dünyâya gelen ölür
Ölüm acısını bilür
Senin de başına gelür
Gönül saña dimedim mi
Ben itdikde saña pendi
Baña sen eylediñ fendi
Çizilür cisminin bendi
Gönül saña dimedim mi
Olur billur beden'uryân
Kabir içinde yir dîdân
İderler mâlını tâlân
Gönül saña dimedim mi
Atan anañ ider feryâd
Kavm u kardaş 'ıyâl evlâd
İdemez kimse hîç imdâd
Gönül saña dimedim mi
Beni sen çokça incitdiñ
Rızâsız yollara gitdiñ
Sivâ-yı Hakka meyi itilin
455
Gönül saña dimedim mi
Ne sen kadrini bilürsin
Ne benden öğüt alursın
Yarın sözime gelürsin
Gönül saña dimedim mi
Giden günler girü gelmez
Bu demler de geçer kalmaz
Çalışmayan murâd almaz
Gönül saña dimedim mi
Gönül Kuddûsîye yâr ol
Ki Mevlaya olalım kul
Kişi sa'y-ile alur yol
Gönül saña dimedim mi
7
Aşık-ı bîçâreyi giryân u zâr eyler bu 'ışk
Komayub sabrını asla bî-karâr eyler bu 'ışk
Şîşe-i 'arını taşa çaluben Mecnûn ider
Düşürür sevdalara bî-nâm ü 'âr eyler bu 'ışk
Dû cihanın lezzetinden 'âşıkı 'ışk dûr ider
Sağır eyler hem kulağını gözini kör ider
Nâs içinde sûretâ gerçi anı menfur ider
Ma'nâda anı habîb-i Kird-gâr eyler bu 'ışk
Ta'n-ı a'dâdan hazer eyler mi ehl-i 'ışk olan
Mâsivâya meyi ider mi gönlini dosta salan
Devlet-i 'uzmâya irerkenzini 'ışkın bulan
'Âşıkı iki cihanda bahtiyar eyler bu 'ışk
Her kime sundıysa sâkî bir kadeh memlû şarâb
Gözini Ceyhun idüben bağrını eyler kebâb
Hân-mânın cism ü canın yıkuban eyler harâb
'Âşıkıfi başına bu dünyâyı tar eyler bu 'ışk
Gezdirür Rûmu Hicazı 'ışk u sevda 'akıbet
Bilmez olur zühd ü takva resmin asla 'akıbet
'İlm ü a'mâli ider bi'l-cümle yağma 'akıbet
Hâsılı heb varlığını târ ü mâr eyler bu 'ışk
Dir ki Kuddûsî irilmez 'ışka câh u mâl ile
Kâmil olmaz kişi ancak 'ilm ile a'mâl ile
Fehm olunmaz sırrı 'ışkın dahi kîl ü kâl ile
Her kime olursa rehber yâre yâr eyler bu 'ışk
8
Hak misli yok bir Tenri hem
Ekber Eceli Ekber Eceli
Ben pür kusur bir bendeyem
456
Kârım zelel kârım zelel
Halk itmemiş hîç ol Samed
Ben gibi bir mücrim ahad
Çün işlemişim bî-'aded
Cürm ü dagel cürm ü dagel
Hem görmedi halk-ı cihan
Ben gibi gümrâh bir zemân
Zîrâ işim dâ'im hemân
Mekr ü hiyel mekr ü hiyel
Nefsim nasîhat almadı
İtmediğim suç kalmadı
Dünyâya bir ferd gelmedi
Benden adal benden adal
Aslım benim çünki menî
Bu hey'eti virdi Ganî
Aslım denî fer'im denî
Oldum ezel oldum ezel
İçimde yok 'ışk-ı Hudâ
Gönlümde çok kibr ü riyâ
İtdi beni Hakdan cüda
Tûl-i emel tûl-i emel
Çok olmağın zenb ü kusur
Hîç gönüme gelmez huzur
Virir hemân 'ucb u gurur '
İlm ü 'amel 'ilm ü 'amel
'Işkın şarâbın içmedim
Meyl-i sivâdan geçmedim
Dostdan yana per açmadım
İşim kesel işim kesel
Sevdim mecazî dilberi
İtdim fedâ cân u seri
Zenb-i hatânın asgari
Mislü'l-cebel mislü'l-cebel
Toldı dile şehvet hevâ
Takva verâ' oldı heba
İrdi kulağıma nida
Geldi ecel geldi ecel
Sin altmış altıdır dahi
Geçdi yedi mah ey ahi
Pîrifi olur Hak musrihi
Görmez vecel görmez vecel
457
Ol râhimînin erhami
Sarar yaraya merhemi
Zevk u safâ 'îş u demi
Sür korkma gel sür korkma gel
Tevvâbları hem pek sever
Kendi kelâmında öğer
İt sen de tevbe ey püser
İtme mehel itme mehel
Kuddûsîyâ itme keder
Hak serleri heb hayr ider
İtmez seni hîç der-be-der
Hulkı güzel hulkı güzel
9
Nutkımı tut sâlikâ
Eyle tevhîde devam
Olmasun 'ömrin heba
Eyle tevhîde devam
Hakkı eylersen taleb
Eyle tevhîd rûz u şeb
İr murada bî-naseb
Eyle tevhîde devam
Yâ Resul didi 'Alî
Hakka di akreb yolı
Ol buyurdı ey velî
Eyle tevhîde devam
Pek yakîn Hakka bu yol
Gir aña bul tîz vusul
Bu sözi it sen kabul
Eyle tevhîde devam
Eyle iksâr anı tâ
Diyeler mecnûn sana
Gice gündüz dâ'imâ
Eyle tevhîde devam
Hem şu kez zikr it ki tâ
Diyeler eyler riyâ
Bil hadîsdir bum hâ
Eyle tevhîde devam
Siyi olub deryaya ak
Münkire virme kulak
Sen benim sözime bak
Eyle tevhîde devam
Gönlüne deryâ-misâl
458
Tola çok zikr ile hâl
İtme gayrı kîl ü kâl
Eyle tevhîde devam
Eyle Kuddûsî hemân
Zikri her dem her zemân
Hâb-ı gafletden uyan
Eyle tevhîde devam
10
Kuddûsa mensûb olmışam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Hem aña meczûb olmışam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Rûz-ı elestde ben aña
Dimiş idim çünki belâ
Ol 'ışkını virdi baña
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Bil ana rahminde beni
Ki itmişem takdîs anı
Anam işitmişdir bum
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
On ikiye irdi yaşım
'Işk oldı yâr u yoldaşım
Takdîs-i Hak idi işim
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Yigirmide itdim hereb
Gezdim Hicazı Şâmı heb
Kuddûs içün çekdim naseb
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Şevkiyle oldum bî-karâr
İçimde 'ışk odı yanar
Kuddûsa itmişem firar
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Çekdim sivâsından eli
Buldum aña giden yolı
Varsun disün münkir deli
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Yetmiş dahi üç oldı sin
Hayran baña heb ins ü cin
Kuddûse gönlüm mutma'in
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Tedbîr-i dünyâ bilmezem
Arzû-yı cennet kılmazam
459
Ağyara mensûb olmazam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Kuddûsîyi cezb itdi ol
İster aña her dem vusul
Dir bilmeyüb iz'ân usûl
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
11
Kuddûse 'âşık olmışam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
'Işkımda sâdık olmışam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Zikr eylerem dâ'im anı
O1 dahi zikr eyler meni
Döndürmişem aña yöni
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Çün hamr-ı safî içmişem
İki cihandan geçmişem
Dostdan yana per açmışam
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
O1 goñlümiñ mihmânıdur
Hem canımın cânânıdur
Men kulının sultânıdur
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Men anı tevhîd eylerem
Tekbîr ü temcîd eylerem
Takdîs ü tefrîd eylerem
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Men bağrı yanıklardanım
Kuddûse 'âşıklardanım
Yanmakda fâ'iklardanım
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
Kuddûsîyâ Kuddûse gel
Çün ol E'azdür hem
Eceli Di gayrisinden çekdim el
Kuddûsîyem Kuddûsîyem
12
Noldı bu gönlüm noldı bu gönlüm
Kevn ü mekâna toldı bu gönlüm
……….
………..
'Işka giriftar 'ışka giriftar
Oldı da buldı derdine tîmâr
460
Yâr ile itdi gizlice bâzâr
Matlab-ı a'lâ buldı bu gönlüm
Geçdi sivâdan geçdi sivâdan
İtdi feragat gayrı hevâdan
'Uzlet idüben çıkdı aradan
Yâr ile pes yâr oldı bu gönlüm
Derdine derman derdine derman
'Işk imiş ancak anladı el'ân
Hem bulınurmış 'ışk-ıla cânân
Tarz-ı visali bildi bu gönlüm
Tolu piyâle tolu piyâle
İçdi de yandı şem'-i cemâle
İrmek içün ol bezm-i visale
'Işk-ıla bağrın deldi bu gönlüm
Bilmez usanmak bilmez usanmak
Kârı dem-â-dem âteşe yanmak
Kalmadı hergiz anda utanmak
Şîşeyi taşa çaldı bu gönlüm
Gör neler itdi gör neler itdi
'Arsa-yı 'ışkda hoş hüner itdi
Yolına yârin terk-i ser itdi
Bahr-i fenaya taldı bu gönlüm
Medhe sezâdur medhe sezâdur
Her ne dinürse aña revâdur
Bildi ki bu 'ışk derde devâdur
Komadı gayrı sildi bu gönlüm
Kuddûsîyi dir Kuddûsîyi dir
'Işka mürîd ol sıdk-ıla el vir
Bulmayuban hîç bir gidecek yir
Özini yâre saldı bu gönlüm
13
Yârimi gördüm
Maksûda irdim
Varımı virdim
Geçdim sivâdan
Gayet güzeldür
Ki bî-bedeldür
A'zam ecelldür
Ekber kamudan
Ansız olamam
Yârsiz kalamam
Gayri dilemem
461
Çün 'âşıkam ben
Aç gözini bak
Ol aña müştak
Oldur muhakkak
Her işi iden
Hûblukda yekta
Yok misli asla
Hem sânı a'lâ
Ol vech-i ahsen
Buldum yakîn yol
Oldum aña kul
'Akılları ol
Dîvâne kılan
Her kande baksam
Anı görürem
Ol sûfî ebsem
Uzatma dil sen
Takdîr ü tedbîr
Eyler mi tagyîr
Gel itme tenfîr
Bizi bu 'ışkdan
Çün böyle takdîr
Boş re'y ü tedbîr
Eyler mi ta'zîr
'Özrimi bilen
'Aşk bahri taşdı
Mevc başdan aşdı
Yandı tutuşdu
Heb cân ile ten
Kuddûsiyâ sen
Dûr olma 'ışkdan
Çün 'ışksız olan
Bîgâne dostdan
14
Ey tâlib-i vasl-ı Huda
Tevhide meşgul ol hemân
Tut sözimi direm sana
Tevhîde meşgul ol hemân
Hem cümle zikrin efdali
Dimiş nebîler ekremi
İksâr iden olur velî
Tevhîde meşgul ol hemân
462
'Işk zikr-ile hâsıl olur-
Hem gönlüne 'irfan gelür
'Arif Hudâyı tîz bilür
Tevhîde meşgul ol hemân
Hak yollarının akrebi
Tevhîd yolı dimiş Nebî
Bu-durur anlar mezhebi
Tevhîde meşgul ol hemân
Kalbi sivâdan pâk ider
Koymaz 'alâ'ikdan eser
'Âşık olam dirsen eğer
Tevhîde meşgul ol hemân
Zikre çalış itme kesel
Çek mâsivâ şuglından el
Ağyarı terk it Hakka gel
Tevhîde meşgul ol hemân
İt zikre Kuddûsî devam
Çün sâlike gaflet haram
Bitmek ise işin meram
Tevhîde meşgul ol hemân
15
Vasf-ı hüsn-i yâr içün şi're heves itdim bugün
Nazımla güftâr içün şi're heves itdim bugün
Bilmezem 'ilm-i lügat 'ilm-i 'aruz sâ'ir 'ulûm
'Aczimi ikrar içün şi're heves itdim bugün
Okusam yazsam dahi 'arif dinilmez nâmıma
'İlm ü 'irfan yaraşur mı hîç bu tab'-ı hamıma
Sağ u sola bakmayuban halkıma kuddâmıma
Cehlimi iş'âr içün şi're heves itdim bugün
Çünki bu dil karyesine şevket ile girdi 'ışk
Mâsivânın leşkerini komayuban kırdı 'ışk
Oturub taht üzre vuslatdan haberler virdi 'ışk
Vuslat-ı dil-dâr içün şi're heves itdim bugün
Söylemem beyhude ilhâm-ı Hudâdan söylerem
Tâlib-i sâdıklara terk-i sivâdan söylerem
'Âşıkâna lezzet-i 'ışk-ı Hudâdan söylerem
Rü'yet-i dîdâr içün şi're heves itdim bugün
Dir ki Kuddûsî elest bezminde itdim hamri nûş
Hüsn-i vech-i dil-rübâyı cân kulağı itdi gûş
Şi'r-i mevzun ile anın medhi baña geldi hoş
Hâlimi ihbar içün şi're heves itdim bugün
463
16
Ey Hakka vuslat isteyen
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Görsem cemâlini diyen
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Gel 'ömrüni kılma heba
Zikr-i Hudâ it dâ'imâ
Dîvâne disünler saña
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Bülbül kadar da yok mısın
Çün 'ışk-ıla eyler enîn
Bul sen de 'ışkın lezzetin
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Hultat reva mı 'âşıka
Kesret reva mı 'âşıka
Gaflet reva mı 'âşıka
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Zikre çalış ko gafleti
İt mâsivâdan nefreti
Kıl zikr-ile ünsiyyeti
Zikr it hemân leyi ü nehâr
'Işkın şarâbın eyle nûş
Derya gibi hem turma cûş
İt pendimi sıdk-ıla gûş
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Aç gözini eyle nazar
Ki cümle halk tesbîh ider
Olma sakın sen der-be-der
Zikr it hemân leyi ü nehâr
Kuddûsîyâ kes sözini
Nâdâna açma razını
Pâk idegör sen özini
Zikr it hemân leyi ü nehâr
17
'Işk-ı nigâr kandedir
Şevk-ı tarab andadır
Hak dil-i virandadır
İşde safâ andadır
Kimi virir nân u aş
Kor yolına cân ü baş
Kimi atar aña taş
İşde safâ andadır
464
Kimisi virir 'atâ
Hem diler andan du'â
Kimisi eyler cefâ
İşde safâ andadır
Kimisi candan sever
Hizmetine pek iver
Kimi yanından kovar
İşde safâ andadır
'Işka uyandır velî
Teñriye hem sevgüli
'Aşıka dirler deli
İşde safâ andadır
Kimi mahabbet ider
Virir aña sîm ü zer
Kimi de döger söger
İşde safâ andadır
Kimi elini öper
Gönlini hoşça yapar
Kimisi yıkar deper
İşde safâ andadır
Kimisi Kuddûsîyâ
Eyler aña cân fidâ
Kimi ider çok ezâ
İşde safâ andadır
18
Ey derde derman isteyen
Gel halka-i tevhîde gir
Sıdk-ıla cânân isteyen
Gel halka-i tevhîde gir
İnkârı ko ikrara gel
Ağyarı terk it yâra gel
Bülbül gibi güftâra gel
Gel halka-i tevhîde gir
Hakkın habîbi Mustafâ
Dir ravza-i cennet aña
İblîse uyma ey hümâ
Gel halka-i tevhîde gir
'Aşıkda'âr olmaz şehâ
Zâhid ider kibr ü riyâ
Tâlib isen Hakkı biyâ
Gel halka-i tevhîde gir
Bu halkada iş tîz biter
465
Giren murada tîz irer
Bu pendimi tut ey püser
Gel halka-i tevhîde gir
Bulur 'alîl bunda şifâ
Zîrâ celîs olur Hudâ
Zikirlere eyler 'atâ
Gel halka-i tevhîde gir
Mü'min olan tevhîd ider
îmânını tecdîd ider
Gönlündeki teşvîş gider
Gel halka-i tevhîde gir
Yâd eyle dostın adını
Ki bulasın 'ışk dadını
Kesb eyle gel bul zâdını
Gel halka-i tevhîde gir
Dür olmagıl bu halkadan
Dirsen bulayım dostı ben
Gûş eyle bu sözimi sen
Gel halka-i tevhîde gir
Bu halkada hâzır olan
Mağfur olısar bî-gümân
Hak dostlarıdur zâkirân
Gel halka-i tevhîde gir
Zâkirler ile hem-dem ol
Dahi itme bize ebsem ol
Esrâr-ı zikre mahrem ol
Gel halka-i tevhîde gir
Dahi itme bize vâ'izâ
Çün eyleriz zikr-i Hudâ
Maksûd ise ancak rızâ
Gel halka-i tevhîde gir
Ko gafleti Kuddûsîyâ
Zikr-i Hudâ it dâ'imâ
İster isen vasl-ı lika
Gel halka-i tevhîde gir
19
Hak 'âşıkı olanların
Dâ'im işi tevhîd olur
Terk-i sivâ kılanların
Dâ'im işi tevhîd olur
İtmez ma'âş içün keder
Halkdan kaçub Hakka gider
466
Turmaz lisânı zikr ider
Dâ'im işi tevhîd olur
Mevlâsına eyler firar
Zikrin ider leyi ü nehâr
Bu kârı idüb ihtiyar
Dâ'im işi tevhîd olur
Cismi olur inşân ile
Kalbi olur Yezdan ile
Gâh gizlü gâh ihvan ile
Dâ'im işi tevhîd olur
'Işkı ider ruha gıda
Zikri ider kalbe cilâ
Tevhîdde buluban safâ
Dâ'im işi tevhîd olur
Fakr-ıla ider iftihar
'Işk odına dâ'im yanar
Bilmez nedür nâmûs u 'âr
Dâ'im işi tevhîd olur
Vahşî olub 'uzlet ider
Halkdan hemîn nefret ider
Mevlâ ile sohbet ider
Dâ'im işi tevhîd olur
Kuddûsînin pendi sana
Zikr-i Hudâdur dâ'imâ
'Aşıkların subh u mesâ
Dâ'im işi tevhîd olur
20
Gel sürelim dem
Hu diyelim hu
Def idelim gam
Hu diyelim hu
Zühdi koyalım
Işka uyalım
Sırrı tuyalım
Hu diyelim hu
Ey şâh-zâde
Düşme fesâde
Subh u mesâde
Hû diyelim Hû
'Aşıka bürhân
Bâ'is-i 'irfan
Dertlere derman
467
Hû diyelim Hû
Nutkımı dinle
'Işk-ıla iñle
Ben de seninle
Hû diyelim Hû
Zahide tanma
Kavle inanma
Hû diyelim Hû
Ateşe yanma
Gezme yabanda
Kalma gümânda
Pes heme ânda
Hû diyelim Hû
Münkire uyma
Sözini tuyma
Gûşine koyma
Hû diyelim Hû
Nefse cihâd it
Terk-i 'inâd it
Halikı yâd it
Hû diyelim Hû
Terk-i sivâ it
Canı fedâ it
Zikr-i Hudâ it
Hû diyelim Hû
Huya sen ol kul
Ol aña makbul
Hû ile Hû bul
Hû diyelim Hû
Mürşide vir el
Müşkili it hail
Kuddûsîye gel
Hû diyelim Hû
4. MUHAMMESLER
1
Geç günâhımdan Gafûrâ bakma bu'isyanıma
İ'tirâf idüb suçumı gelmişem Rahmanıma
Zenbimi yazdırma lutf it defter-i dîvânıma
Dûzahın ahvâlini gösterme cism ü canıma
Dest-gîrim ol iriş feryadıma efgânıma
Tîg-ı hicrin bağrımı deldi revân itdi demi
Bilmez oldum hayretimden gündüzimi gicemi
468
Yüreğimin yarasına sar kerem kıl merhemi
Dertliyim rahm eyle sen ey râhimînin erhami
Senden özge kimsenin yitmez güci dermanıma
Pes tefekkür eyledim hîç benden alçak kimse yok
Zenbimi kıldım tefahhus çün kevâkibden de çok
Bî-nihâyet eyledim dünyâda 'isyan u fusûk
Halka çok zulm eyledim hem bende var bî-had hukuk
Ne yüzüm var ki ideyim 'arz-ı hâl sultânıma
İtdiğim cürm ü hatâyı itmediler ins ü cân
İsm-i Settârınla anı eyle yâ Rabbi nihân
Görmesün bir zerresini 'ayn-ı halk-ı dû cihan
Kavm u yaranımla 'afv it cümlemizi el-emân
Vaslını eyle müyesser baña hem ihvanıma
İtdi Kuddûsî tevessül çün habíbiñle saña
Bizi bağışla cemî'an ey Hudâ lutf it aña
Eylediñ sen bize anı dû cihanda pîşvâ
Hem bize didin ki idiñ aña sizler iktidâ
Ki iresiz anın ile siz benim ihsanıma
2
Her kimin kim 'ışk-ı Hak gönünde mihmân olmadı
Ders-i Hakdan almadı ol ehl-i 'irfan olmadı
Haste-i 'ışk olmayan giryân u nâlân olmadı
Edhem oğlu şâh iken tav'-ile 'uryân olmadı
Meyl iden iki cihâna ehl-i Yezdan olmadı
Zikr-ile hâsıl olur 'ışk sâlikin gönünde bil
Levh-i dilden kir ü pası çalışub zikr-ile sil
Eyle ikbâl sen Hudâya gayrisine virme dil
Çün bu yolda mâsivâdan geçmeyen sâdık değil
Şol serây ki pâk değildür taht-ı sultân olmadı
Dirme bu sîm ü zeri gel dinle söz çekme emek
İt kanâ'at virdiğine Râzıkın yi mercimek
Yetiştir ehl-i siilûke günde bir iki çörek
Buldığını yi dime az isteme helva börek
Hoş tutan bu pendimi tâmûda biryân olmadı
Çün hadîsinde buyurdı ol Resûl-i muhterem
Dürlü ta'amlar yiyen dûzahda göriser elem
Gel birader uyma nefse âhiretde çekme gam
Bu cihanın devleti mihnet-durur tiryak u sem
Geçdi mi bir pâdişâh kim köşki vîrân olmadı
Niceler Hakdan cüda oldığına bil ki sebeb
Put iderler mâl-ı dünyâyı taparlar rûz u şeb
Nicesi de cennete tapub hemân eyler taleb
'Âşık-ı sâdık ider 'ışk-ı Hudâ ile tarab
Hamr-ı 'ışkı itmeyen nûş kâmil inşân olmadı
469
Çün bilür kalb hâlini Tefiri Te'âlâ Hazreti
Bunı böyle bilmeyenin gönlüdür taşdan katı
Şol ki 'ışk u cezbesi yok kande bulsun vuslatı '
İlmine a'mâline mağrura itme rağbeti
Ol 'Azâzîl çünki kolayına şeytân olmadı
Tâhir ol şirk-i hafiden itme ey zâhid riyâ
Hem tekebbürden hazer kıl eyle Allahdan haya
Aña mahsûsdur muhakkak 'izz ü mecd ü Kibriya
Cümle halkın alçağı bil nefsini Kuddûsîyâ
Nefsini alçak bilenin sonı hüsran olmadı
3
Bir gün olub dertli gönlüm vasl-ıla kâm ala mı
Lutf idüb hâne-i vîrânıma cânân gele mi
Sinemin yâresine merhem-i şâfî sala mı
Beyt-i dil zevk u safâ vü tarab-ile tola mı
Yüreğimde hüzn-i hasret yohsa böyle kala mı
Kime şekva ideyim 'ışkın elinden sorayım
Ya kimin kapusına boynumı büküb turayım
Var mı bir güzel cihanda aña gönlüm vireyim
Bakmayub gayrıya anın hûb cemâlin göreyim '
Aceb ol kapuya varan kimse mahrum ola mı
Çille-i 'ışk ne güzeldir tayanuban çekicek
Kulle-i kâfa fütüvvet 'alemini dikicek
Mezra'-ı dilde ma'ârif tohmların ekicek
Gice gündüz ağlayuban gözleri yaş dökicek
Ol kerem sahibi şâh sâ'ilini boş sala mı
Düşeliden dâm-ı 'ışka iñlerem leyi ü nehâr
Taşa çaldım şişeyi kalmadı hergiz nâm u 'âr
Hüzn-i hicran ile oldı bu cihan başıma tar
Uçdı gözden mürg-i hâb kalmadı hîç sabr u karâr
Çeşmimin yaşını lutf eyleyüb ol yâr sile mi
Derd-i firkat güç imiş başıma geldi benim ol
Aradım Rûm u Hicazı bulmadım vaslına yol
Neylesün 'âşık-ı miskin yâri itmezse kabul
Umaram re'fetini çünki anın rahmeti bol
Diye Kuddûsîye bir gün eyleye baña vusul
Gide gönünde olan firkat ü hicran elemi
4
'Işka uy tutma hazer it 'akl-ı bî-kâr eteğin
Pîşvâ eyleme anı sen salma zinhar eteğin
Kays-ı Leylâ gibi mesken eyle kühsâr eteğin
Taşa çal şîşeyi alma destiñe 'âr eteğin
Pendimi gûş eyleyüben tutagör yâr eteğin
470
Asitân-ı yâri eyle sıdk u 'ışk-ıla penâh
Gice gündüz bülbül-âsâ eyleyüb derd-ile âh
Eğnine eyle bu 'ışkı hırka başına külah
Kim ki giydi bu külahı oldı kevne pâdişâh
Pendimi dinle 'azizim tutma inkâr eteğin
Sevmeği ister isen sev bir nazîrsiz güzeli
Ki anın olmaya asla dü cihanda misili
Eyleye mest 'âşıkı gören aña diye deli
Zümre-i merdân içinde diyeler aña velî
Vir yolına varını tut sen o dildâr eteğin
Nideyim kalmadı bende sabr u ârâma mecal
Kametim oldı bugün kürbe vü ahzân ile dâl
Vay baña olmaz ise ol şâh-ı hûbâna visal
Olur ol demde perişan hüzn-i hicran ile hâl
Tutmayınca olmadı 'ârif-i dîndâr eteğin
Olalar hüsnine hayran o şehin hâs ile 'âm
Bendelikde ideler sıdk u hulûs ile devam
Kılalar özlerine hem gayre ikbâli haram
Yanalar pervâne-veş şem'-i cemâline müdâm
Diyeler Kuddûsîye gel tutalım yâr eteğin
5. MÜSEDDESLER
1
Mâsivânın rengini boz gel boyan 'ışk mûyına
Çağlayub ak turma siller gibi 'irfan cûyına
Şol mürâ'î zahidin aldanma hay u huyına
Çün riyâ hoş gelmez asla Kird-gârın huyına
'Işkı rehber eyleyüb 'azm eyle yârin kûyına
Ki temâşâ idesin anın kamer-veş rûyına
Hakka vuslat ister isen âteş-i 'ışkına yan
Bahr-i 'irfana talınmaz hacc u savm-ıla hemân
Yok hilafım sözlerimde cümle gerçekdir inan
Buldı 'ışk-ıla visâl-i yâri cümle sâlikân
'Işkı rehber eyleyüb 'azm eyle yârin kûyına
Ki temâşâ idesin anın kamer-veş rûyına
'Âr ü nâmûs şîşesini taşa çalub 'âşık ol
Cümle varını virüben 'ışkı alub 'âşık ol
Uyuban gavvâs-ı 'ışka bahre talub 'âşık ol
Zühd ü takvayı dahi ehline salub 'âşık ol
'Işkı rehber eyleyüb 'azm eyle yârin kûyına
Ki temâşâ idesin anın kamer-veş rûyına
Kişide 'ışk olmayınca sanma Allahı bulur
Bu yola 'ışksız gidenler dökülür yolda kahır
Kimini tutub harâmîler metâ'ını alur
Hâsılı bu 'ışk u cezbe kadrini 'arif bilür
'Işkı rehber eyleyüb 'azm eyle yârin kûyına
471
Ki temâşâ idesin anın kamer-veş rûyına
Gel bu Kuddûsî fakirin pendini eyle kabul
Kim tutar ise bulur cümle muradına vusul
Şöyle bil kim 'ışk yolıdır Hakka giden toğrı yol
Ber-murâd olmak dilersen nutkumı tut ey oğul
'Işkı rehber eyleyüb 'azm eyle yârin kûyına
Ki temâşâ idesin anın kamer-veş rûyına
2
Dem-âdem eylerem efgân u âhı
Niderem ben cihanda mâl ü câhı
Baña lutf eyle göster toğrı râhı
Senin 'ışkın-durur kullar penâhı
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
Elest bezminde ey Rezzâk u Cebbar
Kamu esnaf kabul itdi birer kâr
Be-küllî aldılar san'at ne ki var
Beni de 'ışkına itdiñ giriftar
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
Diler her kul kapuñda bir muradı
Saña itmiş kamusı i'timadı
Kimi işler salâh kimi fesadı
Bu 'âlem halkı heb râzî vü şâdî
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
Hudâyâ sensin ol Vehhâb-ı 'âlem
Ki oldılar 'atiyyâtınla hurrem
Buyurdın kim benim Allah u Erham
Baña rahm eyle kıl 'ışkınla mun'am
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
İlâhî 'âşıkânın hürmetine
Gürûh-ı evliyanın hürmetine
Cemî'-i enbiyânın hürmetine
Muhammed Mustafânın hürmetine
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
Bu Kuddûsî diler senden Kerîmâ
Anı 'ışkınla zâr it biilbül-âsâ
Senin 'ışkın ider bizi tüvânâ
Komaz ağyarını gönlünde asla
Meded ey pâdişâhlar pâdişâhı
Beni 'ışkından ayırma İlâhî
472
3
Ey Hudâ kıldı perîşân 'aklımı Cebbârlığın
Her kaçan fikr eylesem havf eylerem Kahhârlığın
Eyledim îmân ki hakdır birliğin hem varlığın
Kulların bâzârlığına benzemez bâzârlığın
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlığın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Kanmazam şol 'âbid-i câhil mukannit sözine
Düşürür ol vesvese miskîn güneh-kâr özine
Rahmeti göstermez asla ehl-i cürmin gözine
Olmaz idi takatim bakmağa inşân yüzine
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlığın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Kendimi dellâla virüb satar idim bir pula
Kimse rağbet eylemez zîrâ benim gibi kula
Kudretim yok gitmeğe bir hatve hergiz hak yola
Cismimi bahre atardım bakmayub sağa sola
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlığın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Rahmetim boldur didin Kur'ân içinde ey
Mecîd Tevbe-kâr kullarına olur senin fazlın mezîd
Suçum bilüb sana ikbâl iden olur sa'îd
Oda yanub kül olurdum olmasa hulkun hamîd
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlığın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Soyunub 'uryân olurdum giyüben köhne pelâs
Yiyüb içüb uyumazdım giymez idim hîç libâs
Nâsa karışmazdım asla ider idim ihtiras
Tenhâ çöllerde gezerdim görmez.idim cism-i nâs
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlıgın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Eylediñ bir kez tecellî pâre pâre oldı Tûr
Men za'îfe lutf-ıla bir kez nigâh itseñ nolur
Sen Latifsin hem Halimsin hem Kerîmsin hem Sabûr
Ol habîbine bağışla men kulunı ey Gafur
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlıgın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
Çünki bir adın Rahimdir bir adın Rahman senin
Hem cömerdsin ki işin sâ'illere ihsan senin
Geldi Kuddûsî kapuña kul senin ferman senin
Sen 'ayıblar örtücisin 'afv-ile gufran senin
Tağlara çıkar giderdim olmasa Settârlıgın
İtmese hem tesliye bu gönlümi Gaffârlığın
6. MU'AŞŞERLER
1
473
Bir güzel sevdim cihanda yok aña misi ü bedel
Hüsnini gören olur 'âşık aña itmez kesel
Hîç umûrında bulunmaz zerre mikdârı halel
'Arız olmaz aña asla zahmet ü 'acz ü 'ilel
Hastalık uyku ölüm yokdur anın-çün Lem Yezel
Cümle halka hükmi nâfız yok umûrında dagel
Kamunın işin bitirir hîç aña gelmez sakal
Kim ki aña 'âşık olmaz ol behâ'imden adal
Nice sevmem ben anı çünki o ahsen hem Ecel
Rûyı güzel huyı güzel cümle ef'âli güzel
Kapu kullarına eyler bî-hisâb ni'met 'atâ
İstemez gayrı anın 'ışkına olan mübtelâ
Hân-mânın cümle varın heb aña eyler fidâ
Durmayuban yâd ider hem ismini ol dâ'imâ
Gözine görinmez olur zerrece hîç mâsivâ
Gice gündüz âh u efgân eyleyüb ister lika
Görmedim anın gibi diller kapar bir dil ruba
Mest ü hayranım olalı 'tşkına çün âşinâ
Öyle bir güzel benim yârim ki sânî yok aña
Rûyı güzel huyı güzel cümle ef'âli güzel'
Eylemez 'uşşâkını red itselerde çok günâh
Bulınur mı böyle hîç bir 'afvı gâlib pâdişâh
Gelmişem kapusına destim tehî yüzüm siyah
Bülbül-âsâ eylerem 'ışkı ile efgân u âh
Taşa çaldım şîşe-i 'ân bugün oldum tebâh
Mevc urur deryâ-yı 'ışk gönlümde coşub gâhi gâh
Eyledim ümîd-i vasl-ıla o hûbın 'azm-i râh
Oldı ol ârzû ile baña bu dünyâ ka'r-ı câh
Yok güzellikde anın yektâlığına iştibâh
Rûyı güzel huyı güzel cümle ef'âli güzel
Başıma tar oldı sevdasıyla ol yârin cihan
Gönlüm ister soyunub 'uryân olub gitmek hemân
Mâsivâdan geçmeyince dost yüzin itmez 'ayan
'Âşıka farzdur taleb itmek nigârın her zemân
Ulu tağ başı idi Mecnûn-ı Leylâya mekân
Anda Leylâ diyerek Mevlâya irdi ol civan
Çünki oldı 'âşıka gözyaşı 'ışk odı nişan
Nideyim bir güzelin 'ışkıyla bağrım oldı kan
Gice gündüz anın içün eylerem âh u figân
Rûyı güzel huyı güzel cümle ef'âli güzel
Men o yârin 'ışk u sevdasıyla oldum bî-karâr
Arzular dîvâne gönlüm itmeği aña firar
Çünki 'âşık ma'şûkını turmayub dâ'im arar
Kalmadı gönlümde asla kibr ü kîn nâmûs u 'âr
Şimdi buldum nâs içinde zillet ile ihtiyar
Hâlimi kıldı perişan intizâr-ı vasl-ı yâr
Sevmişem ol güzeli yâd iderem leyi ü nehâr
Bir güzel bî-hâre müştâkam ki yok hîç anda hâr
474
Neylesiin ağyarı Kuddûsî anın bir yâri var
Rûyı güzel huyı güzel cümle ef âli güzel
2
Kalbi teşvîk idiser manzum kelâmlar lâ-cerem
Sâmi'in gönlünde 'ışk hâsıl olur görmez (elem)
Ol hemân sen 'ışka hem-dem oku şi'ri dinle hem
Gir semâ'a şevk-ıla eyle tarab gitsün sedem
Zikr-i Yezdâna devam it gice gündüz ey dedem
Fursatı fevt itme zîrâ gün bu gündür dem bu dem
Gülşen-i dâr-ı fenanın 'akıbet solar güli
Ne güli kalur ne gülzârı kalur ne bülbüli
Zann ider gafil olan bakî bu 'ıyş-ı zâ'ili
Sanma 'âlimdir bu dünyâ zînetine mâ'ili
'İlmi nâfi' itmez aña yarsa dahi bir kılı
Her kime kim 'ışkı ihsan itdi Hak olur velî
Mâsivâya iltifat itmez çeker halkdan eli
Gice gündüz zikr ider Mevlâsını turmaz dili
Zikr-i Yezdâna devam it gice gündüz ey dedem
Fursatı fevt itme zîrâ gün bu gündür dem bu dem
Hakka giden yolların bil pek yakınıdır bu yol
Çünki tevhidi 'Alîye eyledi telkîn Resul
Olma zâhid gibi münkir eyle bu râha duhûl
Gör Ebûcehli ki noldı itmeyüb nushı kabul
İtdi istikbâr 'Azâzîl sürilüb oldı melûl '
İlm ü a'mâlin görüb ol itdi bu râhdan 'udûl
Söz tutan sâlih olur söz tut birader sâlih ol
Rûz u şeb zikr eyle 'ışk-ı sıdk-ıla Mevlâyı bul
Zikr-i Yezdâna devam it gice gündüz ey dedem
Fursatı fevt itme zîrâ gün bu gündür dem bu dem
Zikr ile hâsıl olur 'ışk kalbde aña it devam
Sohbet-i nâsı koyub zikr-i Hudâ it subh u şâm
Zümre-i 'uşşâk-ı Hakka halk ile sohbet haram
Cümle zikrin efdali tevhîd-i Hakdır ey hümâm
Bu hadísiñ kâ'ili hayrü'l-verâ fahrü'l-enâm
Zikr ile zâkir ider nûş dost elinden tolu câm
Ey gözüm nûrı 'azîzim eyle zikre ihtimâm
Zikr ile irmiş erenler heb Hudâya ve's-selâm
Zikr-i Yezdâna devâm it gice gündüz ey dedem
Fursatı fevt itme zîrâ gün bu gündür dem bu dem
Yok huzûr kalbimde dime çün gerek zikr-i lisân
Gaflet-ile ise dahi eyle zikri sen hemân
İt lisân-ıla devâm çün hem gelür zikr-i cenân
Pâdişâhdır kalb bedende hem lisândır tercemân
Zikri âbdestsiz de itmek câ'iz imiş bî-gümân
Bulamazsañ bir icâzet sâhibi şeyh-i cihân
Virdi Kuddûsî icâzet saña zikr it her zemân
Pirimiz Geylânîdir eyler seni irşâd inan
475
Zikr-i Yezdâna devâm it gice gündüz ey dedem
Fursatı fevt itme zîrâ gün bu gündür dem bu dem
3
Âşıka ta'n ideniñ 'irfânı yokdur bî-gümân
Eyleyen 'ışkdur anı bed-nâm ü rüsvâ-yı cihân '
Işk-ı Yûsuf çün Zelîhanın çeküb goñlin alan
Kaysı Leylâ 'ışkıdur 'aklın alub Mecnûn iden
Deldiren Ferhâda tağı 'ışk-ı Şîrîndür hemân
Bülbüle gül 'ışkıdur hem itdiren âh ü figân
'Işk-durur pervâneyi şem'e atuban yandıran
Her kime uğrasa 'ışk resmin bozar virmez emân
Bâyezîd-âsâ ider 'ışk 'âşıkı kutb-ı zemân
Münkeşif olur aña mir'ât gibi kevn ü mekân
'Âşık-ı miskîni 'ışk evvel zelîl ü hor ider
Varını yağma idüb dil şişesin meksûr ider
Cümle evlâd u 'ıyâl u asdikâdan dûr ider
Mâl ü emlâk ü vatandan ayırub mehcûr ider
Halk-ı 'âlem içre Mecnûnlık ile meşhûr ider
Düşürür sevdâ-yı Leylâya anı ma'zûr ider
Döndirir Mevlâya soñra goñlüni pür nûr ider
Ol yıkılmış şehri ta'mîr eyleyüb ma'mûr ider
Bâyezîd-âsâ ider 'ışk 'âşıkı kutb-ı zemân
Münkeşif olur aña mir'ât gibi kevn ii mekân
Her kişiye 'ışkı ihsân eylemez Hay y u Ahad
Her kula olmaz nasîb 'ışk aç gözüni yâ veled
'İlmine mağrur olanı sevmeyüb Hak itdi red
Sürdi İblîsi 'amel itmiş iken ol bî-'aded
Şartı ile kulluk idüb çekmiş iken ta'b ü ked
La'ne lâyık itdi anı kibr ü 'ucb u kîn hased '
Işk ile Adem selâmet buldı 'afv itdi Samed
İ'tirâf-ı hâl idüb irdi aña Hakdan meded
Bâyezîd-âsâ ider 'ışk 'âşıkı kutb-ı zemân
Münkeşif olur aña mir'ât gibi kevn ü mekân
Her kime kim 'ışk virildi buldı dâreyn devletin
İstemez 'âşık cihânın mâl ü câh u 'izzetin
Mâsivâya iltifât itmez içen 'ışk şerbetin
El çeker cümle 'alâ'ikdan olur gamdan emîn
Gice gündüz derd-i 'ışk-ıla ider âh u enîn
Zikr ider dâ'im Hudâyı ârzûlayub vuslatın
Kalbde komaz zikr-ile hîç 'ucb u hıkd u kibr ü kîn
Zákiriñ olur celîsi Hak hemîn olur mu'în
Bâyezîd-âsâ ider 'ışk 'âşıkı kutb-ı zemân
Münkeşif olur aña mir'ât gibi kevn ü mekân
Sâlikâ tut pendimi sen it hemân zikre devâm
Anı çok itmekle bulmışdur bulan 'âlî makâm
Zâkiri zikr eyler imiş çünki Hallâk-ı enâm
Zikr ile toğar goñülde şems-i 'irfân bî-gümân
476
Zikr-ile müzdâd olur 'ışk turma çalış subh u şâm
Cümle zikriñ efdali tevhîd imiş it igtinâm
Ol aña meşgûl ki tolsun goñlüñe 'ışk bi't-tamâm
Oldı Kuddûsî fakîr 'uşşâk-ı Yezdâna gulâm
Bâyezîd-âsâ ider 'ışk 'âşıkı kutb-ı zemân
Münkeşif olur aña mir'ât gibi kevn ü mekân
7. MÜSTEZAT
Ben kime şikâyet idem ol zülf-i siyâhdan
Hem ol yüzi mâhdan
Kurtulmadım aslâ düşeli derdine âhdan
Dil kaldı kütâhdan
Firkat odına nice tahammül idebilsün
Zehri yudabilsün
Şol 'âşık-ı bîçâre ki dûr oldı nigâhdan
Aynldı o şâhdan
Râh-ı vera'ı meslek idinmiş idim ammâ
Gitdim idi gûyâ
Pes 'ışk-ı nigârım beni çıkardı o râhdan
Kurtardı o câhdan
Zâhid dir imiş 'ışka günâh ben de direm ki
Çok gussa yirem ki
Hâlî oluram mı ki deyüben o günâhdan
Ol ulu penâhdan
İrgürdi bu Kuddûsîyi 'ışk câh-ı 'azîme
Bir emr-i cesîme
Vâ'iz di eğer var ise hûb nesne bu câhdan
Bu 'ışk-ı İlâhdan
KIT'ALAR
1
Allahı bilmek her kula farzdır
Ma'rifet içün geldim cihâna
Geçdi gaflet-ile 'ömr-i 'azîzim
Bilmedim kadrin virdim ziyâna
Nefs ü hevâya ittibâ' itdim
Zenbimi disem sığmaz beyâna
Râh-ı merdâna girmiş idim hoş
Sapub yolumdan gitdim yabana
Dîvâne gönlüm çün hevâlandı
Düşdi gavgâ-yı hubb-ı zenâne
Pes on nisâyı itdim tezevvüc
477
Geldim bu yüzden hem çok lisâna
Nâsdan kaçarkan eyledim hultat
Nefs-i emmâre buldı bahâne
Toğdı anlardan bî-'aded evlâd
Virdiler sıklet rûha cenâna
Cem' eyledim hem üç dört 'ıyâli
İtdi isti'câb halk-ı zemâne
Kurtılmadım pes 'ışk-ı mecâzdan
Şükr eylesün çok din kurtılana
'Işk-ı mecâzî cisr-i hakîkî
Anda çok turmak yok sâlikâna
Geçmeyen andan olamaz kâmil
Görmeyen dahi benzer çûbâna
Dimezler inşân merdân içinde
'Işk ateşine hîç yanmayana
Lâkin bu 'ışkın oyum güçdür
Pek kolay gelür oynamayana
Bahsimiz bizim 'ışk-ı sâlikde
Sözümüz yokdur nefse uyana
Almasun ruhsat eşkıyâ bundan
Hak 'azâb eyler ol fâsıkâna
Çünki sevdâmız başkadır bizim
Biz karışmayuz fâcir olana
İsterem şimdi Hakka inâbet
Eylerem gıbta pes tâ'ibâna
Geçmedi nefsim emmârelikden
Biñ çille çekse gelmez emâna
Çâresiz kaldım nideyim bilmem
Kaldı işim ol Hak Müste'âna
Kesme Kuddûsî zikri hîç dilden
Zer gibi hâlis ol yana yana
2
Bir dil-rubânm Mecnûnıyam ben
Dîvânelikde iştihârım var
Çün tâ ezelden 'âşıkam aña
478
'Özr-i 'ışk-ıla i'tizânm var
Firkat 'azâbı 'uşşâka güçdür
Kalmadı sabra tâkatim hergiz
Oldum mu'azzeb ol 'azâb-ile
Vasıl-ı dildâra intizârım var
İ'tizâr taşın dâ'imâ zâhid
Turmayub atar inkisârım var
Gün-be-gün derdim artar eksilmez
İçimde yanar gizlü nârım var
Her derde vardur dermân cihânda
Bu derde lâkin 'ışk dermânım var
'Işk imiş ancak anın devâsı
Gönlümde derd-i 'ışk-ı yârim var
Kuddûsî şükr idüb dâ'imâ dir kim
Neylerem gayrı yâr-ı gârım var
B. HECE VEZNİ ÎLE YAZILAN ŞİİRLER
DÖRTLÜLER
1
01 ir murâda
Fısk u fesâda
İşler ziyâde
Sığın Hudâya
Rabbü'l-verâya
Yüz tut du'âya
Subh u mesâda
Eyle istiğfâr
İtme istikbâr
Sen hemân yalvar
Hayy u Cevâda
Korkma ey ahmak
Ey Hakkı tâlib
Ol 'ışka râgıb
Hem nefse gâlib
'Abdi o bed-kâr
Kılan güneh-kâr
Meyli beher bâr
Yüz virme aña
Bir tarfe aslâ
Şerri ol zîrâ
479
Çün Gafûrdur Hak
Ümmeti mutlak
Yakmaz lazâda
Rahmet seninçün
Cennet seninçün
Rü'yet seninçün
Ey 'ammi-zâde
Terk it hevâyı
Sevme sivâyı
'Işk-ı Hudâyı
Toldur fu'âde_
Mevt gelüb nâgâh
İdiser âgâh
Tutalım ol şâh
Dâr-ı fenâda
Heb gelen geçer
Şerbeti içer
Cân kuşı uçar
Turmaz yuvada
Olmışam ozan
Yokdur anlayan
Dinler mi nâdân
Gönli sivâda
Mâlım didiği
Giyüb yidigi
Cem' eylediği
Turmaz yuvada
Çün tutuk özi
Tuyamaz sözi
Göremez gözi
Düşer 'inâda
Hâlıkı zikr it
Kudretin fikr it
Dâ'imâ şükr it
Olgıl senâda
Kıl 'ışkı rehber
Ol dînde server
Zen olma ol er
Râh-ı Hudâda
Çün ehl-i 'irfân
Olmaz perîşân '
Uşşâk-ı Yezdân
480
Zevk u safâda
Kuddûsîyâ sen
'Işk iste Hakdan
Hem ehl-i 'ışkdan
İt istifâde
2
Hâzım Efendi
Pek bağla bendi
Bu derd-mendi
Zikr it du'âda
Pes sizi hergiz
Unutmayız biz
Bizi dahi siz
Anın du'âda
Bu dünyâ fânî
Küffâr cinânı
Kim sevdi anı
Yanar lazâda
Deryâya taldık
Bir gevher bulduk
Çâresiz kaldık
Virdik mezada
Sen pendi gûş it
Bir hoşça iş it
Hak yolına git
Kalma arada
Cin melek inşân
Heb cemâd hayvân
Zikr ider her ân
Arz u semâda
Râha girenler
Sırra irenler
Şimdi erenler
Heb ihtifâda
Kalmadı tâkat
Eyledim hultat
Çün virdi vahşet
Mevlâ fu'âda
Mevte isti'dâd
Pîşe-i evtâd
Çün eyleriz yâd
Subh u mesâda
481
Tevbe istiğfâr
İdelim her bâr
Ağlayan nâçâr
İrer murâda
Döner bu devrân
Yıkılur eyvan
Kuş gibi bu cân
Uçar hevâda
Hîç giden gelmez
Noldığın bilmez
Bircânlu kalmaz
Arz u semâda
Halk-ı zemâne
Düşmüş gümâne
Kaçar yabane
Kanmaz fesâda
Sâdık sıddîk yok
Müşfik refîk yok
Ehl-i tarîk yok
Kaldık piyâde
Zâhirdedür söz
Sanma tozı koz
Tâlib isteriz
Lâyık üstâde
Eylemez her ân
Zikri ol nâdân
Zann ider 'irfân
Ağ u karada
Vakt-i kıyâmet
Yaklaşdı gâyet
Kalmadı râhat
Bay u gedâda
Yüze gülerler
Hîle kılarlar
Bıçak bilerler
Bilişe yâda
Sâlik-i Allâh
Az kaldı billâh
Kanı bir âgâh
Ki içe bâde
Yok-durur ihlâs
482
Nice olsun hâs
Sanki bir rakkâs
Oynar arada
Kuddûsîyâ sen
Kalma yolundan
Gide cân u ten
Râh-ı Hudâda
3
Artdı mesâ'ib
Çün bu zemânda
Kalmadı tâkat
Sabır inşânda
Şerrimüz artuk
Hayrımuz hîç yok
Olmışuz matrûk
Heb bu ahyânda
İdelim dostlar
Tevbe istiğfâr
Cümlemiz nâçâr
Oldık cihânda
Ağlayalım hem
Oldı müsted gam
Rabbimiz Erham
Koymaz dumanda
Çünki Gaffârdur
Dahi Settârdur
İşi tîmârdur
Ka'r-ı zindânda
Yok şerîk sana
Hâşâ ve kellâ
Kaldık Latîfâ
Bahr-i ahzânda
Diyelim ey Hak
Hallâk muhakkak
Hem sensin ancak
Şâh bu eyvânda
Ey Ganî Vehhâb
Vey Gafur Tevvâb
Gönlimizi yap
Sicn-i hicrânda
Kuddûsî-yi pîr
Sana yalvarır
483
Tehlîl ü tekbîr
Kârı her ânda
4
Sensin velîler şâhı
Yâ Hazret-i Mevlânâ
'Afv it şu ben gümrâhı
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Gâyet 'azîmdir câhın
Mahbûbısın Allâhın
Dârü'l-emân dergâhın
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Çün tıfl iken ey sultân
Eflâki itdin seyrân
Oldı melâ'ik hayrân
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Kapunda çok muhtâcân
İrer murâda her ân
Devrinde sürer devrân
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Bed-kâr u âvâreyim
Pür zenb-i bî-çâreyim
'Asî yüzü kâreyim
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Sen şol ulu sultânsın
Ki server-i merdânsın
Hem ma'den-i 'irfânsın
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Muhtâcınam in'âm it
Mihmânınam ikrâm it
İhsânını itmâm it
Yâ Hazret-i Mevlânâ
Bencileyin yok gümrâh
Lâkin didim eyvallâh
Geldim sana şey'li'l-lâh
Yâ Hazret-i Mevlânâ
'Ariflerin sultânı
Dertlülerin dermânı
Kuddûsinin cânânı
Yâ Hazret-i Mevlânâ
5
Hakkı dilersen eğer
Zikre sa'y it (ey) püser
484
Çün zâkiri ol sever
Ol müştagil sen aña
Hem seni zikr ider ol
Rahmet ile bilmiş ol
Rahmeti eyler nüzûl
Her kande olsañ saña
Kâdirî râhı güzel
Gir o râha bî-mehel
Şeyhe vir sıdk ile el
Hem aña it iktidâ
Hem Hak celîsin olur
Kalbine virir sürür
Çünki eyler 'ışk zuhûr
Kalbde kalmaz mâ-sivâ
'Işka sebeb zikr olur
Zikr ile 'ışk tîz gelür
Kadrini 'âşık bilür
Turma çalış sâlikâ
Pîr seni irşâd ider
Gönlüni âbâd ider
Her zemân imdâd ider
Bil ol şeh-i evliyâ
İtdi bu Kuddûsîye
Himmet kalb-i kâsîye
Didi otur kürsiye
Süllâke ol râh-nümâ
6
Geliñ ey yârân
Rüfekâcasına
Olalım ihvân
Sulehâcasına
Girelim râha
Varalım şâha
İrelim câha
Nukabâcasına
Virelim varı
Görelim yâri
Sürelim 'ârı
Büdalâcasına
Giyelim tâcı
Olalım racî
Dün ü gün nâcî
485
Fukarâcasına
Virelim cânı
Alalım anı
Görelim onı '
Uzemâcasına
Alalım himmet
Bulalım vuslat
Kılalım 'uzlet
Nücebâcasına
Geçelim yemler
İçelim cemler
Saçalım demler
Şühedâcasına
Alalım habli
Salalım nebli
Çalalım tabii
Ümerâcasına
Koyalım gayri
Tuyalım sırrı
Diyelim şi'ri
Şu'arâcasına
Yiyelim kandi
Koyalım fendi
Diyelim pendi
Hutebâcasına
Virelim bir cân
Görelim cânan
Sürelim devrân
Şürefâcasına
Sevelim bir hûb
Ki ola mergûb
Olalım meczûb
Hunefâcasına
Bilelim râzî
Olalım gâzî
Alalım bâzı
Huzekâcasına
Yanalım her ân
Olalım hayrân
Kılalım seyrân
Gurebâcasına
486
Bulalım teslîm
Alalım ten'îm
Kılalım ta'lîm
'Ulemâcasına
Kanalım her ân
Yanalım her ân
Dönelim her ân
Üdebâcasına
Açalım meydân
Saçalım mercân
Uçalım her ân
Zurafâcasına
Bulalım bürhân
Olalım Lokmân
Kılalım dermân
Hükemâcasına
Geliñ kardaşlar
Baña hâldaşiar
Dökelim yaşlar
Zu'afâcasına
Eyle Kuddûsî
Hakk-ıla ünsi
Ko kamu nâsı
'Ukalâcasına
7
Rıfk it Latîfâ
Hasteyim zîrâ
Lutf idiib baña
Kıl şifâ i'tâ
Derdim kati çok
Râhatım hîç yok
Fazlmsa artuk
Geldim çü saña
Çün 'ıyâl evlâd
İdemez imdâd
Gönlümi âbâd
Eyle sen şâhâ
Medhûş olmışam
Yanaram her dem
Cân kayırmazam
Pervâne-âsâ
Oldı kalb vîrân
487
Tobtolu ahzân
Hâlim perîşân
Sanadur şekvâ
Şevk ile her ân
Eylerem efgân
Direm ey Rahmân
Rahmetin deryâ
İtdi Kuddûsî
Terk üns-i nâsı
Artdı sevdâsı
Pîr iken hâlâ
8
Matlûbın dîdâr ise
Tevhide gel tevhide
Maksûdın o yâr ise
Tevhide gel tevhîde
İster isen ey püser
Vasl-ı Yezdânı eğer
Geç kamudan ser-te-ser
Tevhîde gel tevhîde
Tevhîd ile gir yola
'Işk-ı Hak tolsun dile
İrem dirsen menzile
Tevhîde gel tevhîde
Çal yire 'âr şîşesin
Öğren 'ışk lebîşesin
Ko sivâ endîşesin
Tevhîde gel tevhîde
Ol Kird-gâr-ı Ganî
Niçün yaratdı seni
Bilmek istersen anı
Tevhîde gel tevhîde
'Âr u nâmûsı bırak
Cümle varın oda yak
Sîl olub 'ummâna ak
Tevhîde gel tevhîde
Yan 'ışk(ın) odına yan
Nûr-ı tevhîde boyan
Bulsun ol cânânı cân
Tevhîde gel tevhîde
Her kim tevhîde gelür
Maksûdını tîz bulur
488
Dû cihânda şâh olur
Tevhîde gel tevhîde
Subh u mesâ yaz u kış
Derûn tevhîde çalış
Hail olur her müşkil iş
Tevhîde gel tevhîde
Halka-i tevhîde gir
Şîşe-i nâmûsı kır
Varlığını sîle vir
Tevhîde gel tevhîde
Ey Kuddûsî sözi kes
Allah bes Bâkî heves
Şirk ehli oldı nekes
Tevhîde gel tevhide
9
'Âşıkam yâre
Oldum âvâre
Yanaram nâre
İsterem çâre
Ağlamak kârım
Dün ü gün zârım
Bakmaz ol yârim
Ben günâh-kâre
Dil dama düşdi
Gam başdan aşdı
'Andelib şaşdı
Girdi gülzâre
'Işka yâr oldum
Bî-karâr oldum
Şerm-sâr oldum
Düşdüm eş'âre
Turmayub her ân
Eylerem efgân
Olmışam hayrân
Hüsn-i dil-dâre
Bu 'ışk-ı ra'nâ
Bir kâr-ı zîbâ
Benzemez aslâ
Bir gayrı kâre
'Ummâna taldım
Hayretde kaldım
Gönlimi saldım
489
Ben o dil-dâre
Kuddûsîyâ gel
Çek cümleden el
Olmagıl tenbel
Git Kird-gâre
10
Mâ'ilem yâre
Bakmam ağyâre
Yanuban nare
Düşdüm eş'âre
'Işkdır üstâdım
Dostdur murâdım
Var istinâdım
Ol kâr-güzâre
Manzaram dîdâr
Görirem her bâr
Gözlerim bakar
Rûy-ı dildâre
Çünki 'ışk geldi
Varımı aldı
'Akıbet saldı
Gönlümi yâre
Ağlamak kârım
Yok ihtiyârım
Dün ü gün zârım
Bulmadım çâre
'Işk nâr u nurdur
Hüzn ü sürürdür
Ehli mesrurdur
Râzî bu kâre
Bilinür dildâr
'Işk-ıla ey yâr
Münkir-i bî-'âr
Gelmez ikrâre
Sen de ey sâlik
Ol 'ışka mâlik
Olmagıl hâlik
Git Kird-gâre
Zâhidin bâli
Cezbeden hâlî
Benzer a'mâli
Nakş-ı dîvâre
490
Çok 'amel kılmış
'Ucb-ıla tolmış
Benlikde kalmış
Düşmiş inkâre
Cenneti almış
Kasvetle tolmış
Gönlüni salmış
Semt-i ağyâre
Atdı Kuddûsî
'Arı nâmûsı
Düşdi ârzûsı
Seyr-i dildâre
11
Durmaz lisânım
Dir Allah Allah
Cismimde cânım
Dir Allah Allah
Yüzüm yanağım
Dişim dudağım
Sadrım dimâğım
Dir Allah Allah
'Işk oldı kasmim
Zikr oldı resmim
Eczâ-yı cismim
Dir Allah Allah
Çeşmim kulağım
Destim ayağım
Lahmimde yağım
Dir Allah Allah
Hem üstühânım
Tamarda kanım
Dâ'im cenânım
Dir Allah Allah
Sen de ey mü'min
Bum vird idin
İnşân melek cin
Dir Allah Allah
Zî-rûh cemâdât
Ehl-i semâvât
Cümle beriyyât
Dir Allah Allah
İsm-i Zâtdur bu
491
Kıl ü kâli ko
Külli şey yâ
Hû Dir Allah Allah
Her dem di Allah
Kevneyne ol şâh
Necm ü şems ü mâh
Dir Allah Allah
İtme Kuddûsî
Gayr-ıla ünsi
Allah enîsi
Dir Allah Allah
12
'Aşık-ı Yezdân
Dir Allah Allah
Tâlib-i 'irfân
Dir Allah Allah
Nemi ü tuyûr hem
Zikr ider her dem
Nâtık u ebsem
Dir Allah Allah
Zî-rûh cemâdât
Eyler 'ibâdât
Cümle mahlûkât
Dir Allah Allah
Mahv eyle sânı
Ol Hakda fânî
Kim diler anı
Dir Allah Allah
İt hemân tekrâr
Bu ismi her bâr
Sâlik-i Cebbâr
Dir Allah Allah
İns ü cin dâ'im
Kullukda kâ'im
Vahş u behâ'im
Dir Allah Allah
Yirler felekler
Cümle melekler
Suda semekler
Dir Allah Allah
Allah di ey yâr
Her zemân her bâr
492
Müştâk-ı dîdâr
Dir Allah Allah
Her derde dermân
Zikr-i Hak ey cân
İsteyen rıdvân
Dir Allah Allah
Zikr eyle'âşık
Ol vasla lâyık
Tâlib-i sâdık
Dir Allah Allah
Gel yan bu nâra
Git Kird-gâra
Arayan çâre
Dir Allah Allah
Olma Kuddûsî
Bu ismi nâsî
Hak âşinâsı
Dir Allah Allah
13
Vird-i cümle enbiyâ
Lâ ilâhe illallâh
Dahi vird-i evliyâ
Lâ ilâhe illallâh
Zikr iden 'âşık olur
Vuslata lâyık olur
Çok diyen sâbık olur
Lâ ilâhe illallâh
Eyle iksâr anı sen
İtme gaflet misl-i zen
Di gücün yiter iken
Lâ ilâhe illallâh
Sen de meşgûl ol aña
Gice gündüz sâlikâ
Şevk-ıla di dâ'imâ
Lâ ilâhe illallâh
Mü'min ider kâfiri
A'lâ ider ahkarı
'Ârif olur müksiri
Lâ ilâhe illallâh
Gitdi kervân kalk uyan
Çok yatan görür ziyân
Di hemân zâhir nihân
493
Lâ ilâhe illallâh
Zikre Kuddûsî çalış
Bil anınla biter iş
Çok diyüb Hakka iriş
Lâ ilâhe illallâh
14
Zikr içinde pâdişâh
Lâ ilâhe illallâh
Di bulasın 'âlî câh
Lâ ilâhe illallâh
Hakkı eylerseñ taleb
Tevhîd eyle rûz u şeb
Kurb-ı Mevlâya sebeb
Lâ ilâhe illallâh
Cümle zikrin efdali
Çok diyen olur velî
Âsân ider müşkili
Lâ ilâhe illallâh
İt kamudan 'uzleti
İhtiyâr it vahdeti
Diler iseiı vuslatı
Lâ ilâhe illallâh
Her kim eylerse devâm
Bulur ol yüce makâm
Turmayub di subh u şâm
Lâ ilâhe illallâh
Tağı bâğıstân ider
Nârı gülistân ider
Bendeyi hâkân ider
Lâ ilâhe illallâh
Gâfili âgâh ider
Hem fakîri şâh ider
Vâsıl-ı dergâh ider
Lâ ilâhe illallâh
Mücrimi mağfur ider
Dilleri pür-nûr ider
Mâsivâdan dür ider
Lâ ilâhe illallâh
Alçağı a'lâ ider
Re'yini evlâ ider
Vâsıl-ı Mevlâ ider
Lâ ilâhe illallâh
494
Yolların çün akrebi
Didi tevhîddür Nebî
Çok diyüb bul matlabı
Lâ ilâhe illallâh
'Ariflerin sal'ası
Ehl-i 'ışkın cür'ası
Mü'minin hoş kal'ası
Lâ ilâhe illallâh
Göklere nûrı ağar
Meclise rahmet yağar
Disün kibâr u sığâr
Lâ ilâhe illallâh
Bahr-i'ışka taldurur
Kalbe 'irfân toldurur
Sana Hakkı bildirir
Lâ ilâhe illallâh
Şânını hem ref ider
Cümle renci def ider
Her belâyı def ider
Lâ ilâhe illallâh
Göreyim dirsen cemâl
Lücce-i tevhide tal
Eşref-i cins-i mukâl
Lâ ilâhe illallâh
Çün 'Alîye bilmiş ol
Eyledi telkîn Resul
Didi Hakka toğrı yol
Lâ ilâhe illallâh
Turma Kuddûsî hemân
Anı vird it her zemân
İsm-i a'zam bî-gümân
Lâ ilâhe illallâh
15
Sálikleriñ menheci
Lâ ilâhe illallah
Bendeyi şâh idici
Lâ ilâhe illallah
Gayrı gönülden sürer
Huyım güzel ider
Di be-her dem ey püser
Lâ ilâhe illallah
495
Saña direm diñle ben
Fırsatı fevt itme sen
Di diliñ söyler iken
Lâ ilâhe illallah
Kalbde şevk hâsıl olur
Hem aña 'irfân gelür
Çok diyen vuslat bulur
Lâ ilâhe illallah
Hak Resûlinden
'Alî İstedi akreb yolı
Didi vird it ey velî
Lâ ilâhe illallâh
Mâsivâ hubbın komaz
Zâkire tatlı niyâz
Turma oku kış u yaz
Lâ ilâhe illallâh
İt anı iksâr hemîn
Dâ'imen fî-külli hîn
Cümle yollardan yakîn
Lâ ilâhe illallâh
Eyle Kuddûsî devâm
Her zemân her subh u şâm
Di cemâl ise merâm
Lâ ilâhe illallâh
16
Cümle zikriñ efdali
Lâ ilâhe illallah
Çok diyen olur velî
Lâ ilâhe illallah
Turma sa'y eyle aña
Gice gündüz dâ'imâ
Şevk-ıla di sâlikâ
Lâ ilâhe illallah
Ma'rifet şemsi toğar
Kalbe hem rahmet yağar
Disün kibâr u sığâr
Lâ ilâhe illallah
Bir dise kâfir anı
Mahv idiser küfrini
Pâk ider hem kalbini
Lâ ilâhe illallah
Zikr-ile 'ışk tîz gelür
496
Kalbe hem âgâh olur
Çok diyen Hakkı bulur
Lâ ilâhe illallah
Bil ki dimişdür
Nebí Aña yollar akrebi
Esheli hem ensebi
Lâ ilâhe illallah
Fazlı bî-had kendi az
Aña uymaz hac niyâz
Bir diyende zenb komaz
Lâ ilâhe illallah
Çok diyen fikr it nolur
Ecri çün efzûn olur
Müksiri devlet bulur
Lâ ilâhe illallah
Münkiri menfur olur
Câhidi makhûr olur
Kâ'ili mağfur olur
Lâ ilâhe illallah
Hakka isterseñ likâ
Eyle zikrin dâ'imâ
Di hemân Kuddûsîyâ
Lâ ilâhe illallah
17
Bâg-ı'ışkım gül oldı
Heb çemen sünbül oldı
Dertli dil bülbül oldı
Yandı cismim kül oldı
'Işkı içime girdi
Zühdi yağmaya virdi
Şîşe-yi 'ân kırdı
Baña mürşid ol oldı
'Işk baña mu'teberdir
Şöyle ki tâc-ı serdir
Hem rûhuma perdedir
Aña rûh oğul oldı
Goñlümi yâre saldım
Bahr-i sevdâya taldım
Dâm-ı dehşetde kaldım
Ab-ı dîdem sîl oldı
Aldı heb varımı çün
Eyledi yüreğim hûn
497
Baña 'ışk-ı hümâyûn
Râhib-i müşkil oldı
'Işkıfi oldum gulâmı
Bilmezem subh u şâmı
Zâhidâ kes kelâmı '
Işka cânım kul oldı
Eyle ey Rabb ü Settâr
'Işka Kuddûsîyi yâr
Göre 'ışk-ıla dîdâr
Çün saña 'ışk yol oldı
18
Allah Ahaddir
İtmem gümânı
Bâkî Sameddir
Fânî kalanı
Bu mülke mâlik
Oldı ey sâlik
Külli şey' hâlik
Kalanı fânî
A'zam Eceldir
Hem Lem-Yezeldir
Gâyet güzeldir
Yok aña sânî
Hakdır inandım
Aña tayandım
Şevk-ıla yandım
Sevdim ben anı
Hüsnini tuydum
'Uşşâka uydum
Yolına koydum
Baş-ıla cânı
Bu râha girdim
Dünyâyı sürdüm
'Ubbâda virdim
Hûr-i cinânı
Çün anı bildim
'Işk-ıla toldum
Fark itmez oldum
Yahşi yamanı
Gel sen de kardaş
Ol bize yoldaş
Eyleriz hâl-daş
498
Sâdık olanı
Terk eyle kibri
Fikr eyle kabri
Fevt eyle sabrı
İncitme cânı
Aslın menîdür
Zâtın denîdür
Rabbin Ganîdür
Halk itdi sânı
Zen olma ol er
Sır virme vir ser
Sevme birâder
Cennet seveni
Bir gönli yıkma
Gir gönle çıkma
Gönlüne tıkma
Luss-ı nihânı
Olma sen ey cân
Bu 'ilme handân
Çün alur şeytân
Yoldan sapanı
Zikr-i Hudâ it
Sözimi işit
Hakdan yana git
Kur nerd-bânı
Hakka itâ'at
Bihter sanâ'at
Eyle kanâ'at
Yi kurı nâm
Tevhide çalış
'Işk odıyla biş
Söz dinle derviş
Görme ziyânı
Dünyâyı dirme
Hîç gayrı görme
Dostdan ayırma
Bir dem cenânı
Git yola sapma
Hem nefse tapma
Kelb gibi kapma
Mâl-ı cihânı
499
Kuddûsîyâ sen
Lutf iste Hakdan
Ol-durur iden
Kula cinânı
19
Koyub Şem'î Baba dâr-ı fenâyı
Cihân-ı bâkîye göçüben gitdi
Atub hem ardına cümle sivâyı
Ecel şerbetini içüben gitdi
'Âşık ma'şûkını çünki ârzûlar
Cemâlin görmeğe eyler intizâr
Câvidân gülşânın idüb ihtiyâr
Dost iline cânı uçuban gitdi
Solar bu bakcede açılan gonca
Evrâkı dökilür vakti gelince
Emân virmez ölüm kocaya gence
Dirler fulan kimse kaçuban gitdi
Bu evde yahşi kem bir ahad kalmaz
Gelen gider hemîn bir dahi gelmez
Gördün mi anadan toğanı ölmez
Âdem Ata yolu açuban gitdi
'Âşık olan yimez sivâ gussasın
Kulağına koymaz zâhid kıssasın
Erenler feyzinden alub hissesin
Cihâna cevherler saçuban gitdi
Bu 'âlemde nice dem sürmiş idi
Evliyâ râhına hoş girmiş idi
Menzil-i bâlâya hem irmiş idi
Mâsivâdan cümle geçüben gitdi
Kuddûsîyâ aña bil gerçek 'âşık
Sâzendedir diyü zann itme fâsık
Ehl-i Hak olmağa oluban lâyık
Yârini ağyârdan seçüben gitdi
20
Bil ki ey oğul
Tevhîd yakîn yol
Ol aña meşgul '
İrfân-ıla tol
Zikr it Mecîdi
Oku tevhîdi
Gice gündüz di
Ol Hakka makbul
500
Okuma ahzâb
Hazl ider îcâb
Ahret evin yap
Olmagıl meczûl
Hizb ile 'irfân
Bulmaz çalışan
Arar o nâdân
Tağ başında gül
Kuddûsîyâ sen
Kaç hurûfîden
Gücün yiterken
Zikre sâ'î ol
21
Ey Hakk u Rahmân
Vir 'ışk u 'irfân
Zikrine her ân
Kıl beni meşgûl
Zikr ile anlar
Hâsıl olurlar
Dimiş erenler
Zikre akreb yol
Tâ çocuk iken
Sâlik oldum men
Hoş bilürsin sen
Çünki 'ilmin bol
Düşde içmişem
İki bahri hem
Yok şekk ü şübhem
Mesned-durur ol
Sensin içiren
Anları viren
Cümlesi senden
Hâsıl u mahsûl
İdeyin tekrir
Zikri beher bâr
Eyleyen iksâr
Olur 'azîz kul
Eyledin müştâk
Sana ey Hallâk
Hem idüb intâk
Çok nazmı makbul
Biri şerî'at
501
Biri tarikat
'İlm-i hakîkat
Oiınur me'mûl
Kuddûsîyâ sen
Vusl iste Hakdan
Geç sivâsından
Olmagıl mahlûl
22
Dermân imiş derd
Men anı buldum
Derd ehlidir merd
Merdânı buldum
Derd 'ışk-ı Yezdân
'Işk şems-i tâbân
Dir anı bulan
Dermânı buldum
'Işkı kesb it sen
Bul dostı irken
Di hamd idüben
Cânânı buldum
Zikre devâm it
Hak yolına git
Aniñla işit
Hannânı buldum
Kuvvetli mürşid
Himmetli mürşid
Nusretli mürşid
Geylânı buldum
Aña mürîd ol
Maksûdmı bul
Di oluban kul
Sultânı buldum
Kuddûsîyâ gel
Vir mürşide el
Olmagıl tenbel
Di Hânı buldum
23
Ey şehen-şâhım
Çokdur günâhım
'Abd-i gümrâhım
Dilerem gufrân
Suçumı bildim
502
Kapuña geldim
Çâresiz kaldım
Sen eyle dermân
Pîr olub bugün
Hem hasta mahzûn
Oldı gam efzûn
Kıl beni handân
Yok çünki tâkat
İtmeye hıdmet
İt baña kuvvet
'Âfıyet ihsân
Eylerem ârzû
Eki ü şürb uyhu
Oluban sayru
İnlerim her ân
Bî-hisâb ekdâr
Gün-be-gün artar
Oldı ey Gaffâr
Hâlim perîşân
Kuddûsî dâ'im
Nefsile kâ'im
Olmayub sâ'iııı
Bir misl-i sıbvân
24
İli yirme sen
Yirilür yiren
Sevilür seven
Dögilür dögen
Çün iden bulur
Öldiren ölür
Udi hoş olur
İli hoş gören
İli bil cemîl
Özini zelîl
İli yahşi bil
Seni müfetten
İli itme zem
Dime nâsa kem
Seni öğme hem
İle di hasen
İli yakmagıl
İli yıkmagıl
503
İli sıkmagıl
Sıkılur sıkan
İle it 'atâ
Hemân al du'â
Yapagör binâ
Yıkılur yıkan
İli hayr ile
Mugîn al dile
Sögme hîç ile
Sögilür sögen
İle eylik it
Sözimi işit
Yola toğrı git
Olma yol kesen
İle di reşîd
Özine pelîd
Di ile sa'îd
Ögilür öğen
Di Kuddûsîyâ
Dâ'im ey Hudâ
İle vir a'lâ
Baña hüsn-i zann
25
Aradım bulmadım Rumda Hicâzda
Karidedir ey gönlüm bilmem turağın
Eğlenüben kaldiñ 'ışk-ı mecâzda
Hakîkat râhına gitmez ayağın
Kalbiñiñ bünyâdı buldı vehânet
İtmediñ sen anı aslâ sıyânet
Ben seni eyledim Hakka emânet
Söyünmesün hergiz nûr-ı çerâgın
Beklemeyüb bir dem feryâd idersin
Mecnûn olub sahrâlara gidersin
Dâ'imen Leylânm izin güdersin
Yiriñ oldı başı pes yüce tağın
'Aceb niçün uyhu gelmez goziñe
Bir kimse de mahrem olmaz râzına
İnanmazam şimden girü sözine
Belürsizdir zîrâ sol ile sağın
Coşkun sular gibi akub çağlarsın
Kendini odlara yakub tağlarsın
Gice gündüz efgân idüb ağlarsın
504
Eridi kalmadı yürekde yağın
Meyil virme dirdim nakş-ı cihâna
Tutmadın sözimi atdın yabana
'Işk derdini itdin 'özür bahâne
Tuymadı pendimi aslâ kulağın
Gel geç mecâzîden dîvâne gönlüm
Tâlib ol 'ilm ile 'irfâna gönlüm
Dost elinden nûş it peymâne gönlüm
Dirsen yakın olsun eğer ırağın
Kuddûsîye cefâ itme ey gönül
Hem 'ömrini hebâ itme ey gönül
Gel meyl-i mâsivâ itme ey gönül
Bâkî kalur sanma geçer bu çağın
26
Yârim şâh-ı hûbândır
Oldukça bu tarz olsun
Cânım aña kurbândır
Oldukça bu tarz olsun
Dildâra elim irmez
Ağyârı gözüm görmez
Bir mahbûb-ı tâbândır
Oldukça bu tarz olsun
Pervâne olub müştâk
Şem'a cân ider ihrâk
Bülbül güle hayrândır
Oldukça bu tarz olsun
Hamr-i 'ışkı itdim nûş
Oldum tâ ebed sarhoş
'Aşk her derde dermândır
Oldukça bu tarz olsun
Bu 'ışka nihâyet yok
Bir deryâ ki gâyet yok
Âşık işi efgândır
Oldukça bu tarz olsun
Men terk-i sivâ itdim
Hem meyl-i Hudâ itdim
Çeşmim yaşı bârândır
Oldukça bu tarz olsun
Dîvânesiyem anın
Hem kulı o sultânın
Çün ol şâh-ı şâhândır
Oldukça bu tarz olsun
505
Kuddûsî-durur adım
'Işk oldı ki üstâdım
Ol bir bahr-i 'ummândır
Oldukça bu tarz olsun
27
'Uşşâk-ı Yezdân
Gerçek erenler
Tâ ebed mestân
Gerçek erenler
Erbâb-ı irşâd
Ashâb-ı imdâd
Aktâb-ı evtâd
Gerçek erenler
Gayrı terk iden
Mevlâya giden
Süllâki yiden
Gerçek erenler
'Işk-ıla tolan
Cân fidâ kılan
Mevlâyı bulan
Gerçek erenler
Yok 'ucb u riyâ
Anlarda aslâ
Evliyâ hakkâ
Gerçek erenler
Kıydılar câna
İrdiler kâna
Hizb-i merdâne
Gerçek erenler
Yandılar nâre
Buldılar çâre
Gitdiler yâre
Gerçek erenler
'Işka giriftar
Oldılar anlar
Zümre-i şüttâr
Gerçek erenler
'Akla gelmezler
Ayık olmazlar
Re'yi bilmezler
Gerçek erenler
506
Halkdan kaçarlar
Dosta uçarlar
Serden geçerler
Gerçek erenler
Tuyan nidâyı
Koyan sivâyı
Bulan Hudâyı
Gerçek erenler
İdiserler bil
Ma'rifet tahsîl
Hem kat'-ı menzil
Gerçek erenler
Kuddûsîyâ sen
Olgıl anlardan
Tenriyi bilen
Gerçek erenler
28
Mest ü hayrânım
Zâr u giryânım
Her dem lisânım
Hû dimek ister
Pendimi tut gel
Bir ere vir el
Ölmezden evvel
Hû dimek ister
Gezme yabanda
Bul Hakkı sende
Olmağa bende
Hû dimek ister
Gayriyi koyan
Kalbini yuyan
'Aşıkım diyen
Hû dimek ister
'İrfân isteyen
İhsân isteyen
Cânân isteyen
Hû dimek ister
İns cin melekler
Yirler felekler
Suda semekler
Hû dimek ister
Gözümden yaşlar
507
Akmağa başlar
Cümle kurd kuşlar
Hû dimek ister
Gice ol kâ'im
Gündüzin sâ'im
Ehl-i Hak dâ'im
Hû dimek ister
Oda yak cânı
İste cânânı
İsteyen anı
Hû dimek ister
Terk it sivâyı
Olma hevâî
Seven Hudâyı
Hû dimek ister
O1 nefse mâlik
Olmagıl hâlik
Sıdk-ıla sâlik
Hû dimek ister
Anın 'ışkıyla
Leyi ü nehârâ
Sâ'at dakîka
Hû dimek ister
Hû ism-i a'zam
Hû Hû di hocam
Kuddûsî her dem
Hû dimek ister
29
Hoca efendi
Dinle bu pendi
'Ömrin tükendi
Rihlet yakındır
Yok ölüm sandın
Nefse aldandın
Câha güvendin
Rihlet yakındır
Tuydum azmışsın
Kuyu kazmışsın
Sıdkı bozmışsın
Rihlet yakındır
İtmedin ikrâr
Eyledin inkâr
508
Eyle istiğfâr
Rihlet yakındır
Çok cefâ kıldın
İtdiğin buldın
Bil imdi noldın
Rihlet yakındır
Bu cihân fânî
Mahdûd zemânı
Bil böyle anı
Rihlet yakındır
Hoş muhib iken
Oldın çü düşmen
Hâzır ol var sen
Rihlet yakındır
Azmayınca kul
Olur mı ma'zûl
Oldı güşâd yol
Rihlet yakındır
'Uşşâka kardaş
Niçün atdın taş
Gidiyor cân baş
Rihlet yakındır
Koyuban hayrı
İşledin şerri
Eyle sen seyri
Rihlet yakındı
Kuddûsîyi Hak
Bil itdi muntak
Hâzır ol fakfâk
Rihlet yakındır
30
Kutbü'l-evliyâ
Re'sü'l-etkıyâ
Restü'l-enbiyâ
İz'ân sizdedir
Hakkın hâzini
Sırr-ı râzını
Künti kenzini
'İrfân sizdedir
Fazlın duyuldı
Kadrin bilindi
îkân kılındı
509
İhsân sizdedi
Zemînde şâh siz
Sırra âgâh siz
Semâda mâh siz
Cevlân sizdedir
Ulu sultânım
Vâfır selâmım
Gizlü penâhım
Rıdvân sizdedir
Kuddûsî bildim
Kapuna geldim
Bâba kul oldum
Gılmân sizdedir
31
Sene bin iki yüz kırk sekiz oldı
Kıyâmet 'alâmeti eyledi zuhûr
Bir şedîd kış olub benzimiz soldı
Ditreşüb inleriz misâl-i zenbûr
Görmemiş böyle bir şitâ pîrler
Ecdâdımız dahi görmemiş dirler
'Akıllar ağlaşub gam gussa yirler '
Ârif olan bundan çok 'ibret alur
Küp küpecik desti bardak yarıldı
Koyun kiçi sâ'ir hayvân kırıldı
Bu musîbet bize Hakdan virildi
Sanmanız anı kim 'abes oluyor
'
Alimler kitâbın sırrın bilürler
Kâmiller kıssadan hisse alurlar
Dün ü gün tevbeye meşgûl olurlar
Dirler kıyâmetin rûzı geliyor
Zukâklar buz ile kar ile toldı
Dükkân değirmenler kapanub kaldı
Bir köyden bir köye gidilmez oldı
Üç guruşa çıkdı bir tabla kömür
Evlerimiz dahi toldı kar ile
Az kaldı ki tağlar taşlar yarıla
Ünsiyyet eyledik şimdi nâr ile
Elmadan armuddan tatlı oldı kor
Çocuklar tandırın başına üşdi
Garîbler miskinler külhâna düşdi
Yolcılar yazıda üşüyüb şaşdı
Kimisi kurtılur kimisi ölür
510
Çün idelim istiğfârı kardaşlar
Dökelim gözlerden kan ile yaşlar
Döyemez bu kışa ağaçlar taşlar
İnşân hayvân aña döye mibilür
Yaz gelüb semûmdan öldi çok inşân
Kış gelüb kırıldı bî-hisâb hayvân
Ağlayub yalvaralım isteyüb gufrân
Diyelim 'afv eyle bizi ey Gafûr
Bundan eşedd imiş cehennem kışı
Ta'zîb iderler(miş) anda serkeşi
'Akıldan hâricdür Teñriniñ işi
Her şeyde var hikmet bizlere mestur
Zulm eylemez nâsa zerrece
Hudâ Lâyık olduk geldi bize bu şitâ
A'mâle göredür herkese cezâ
Taksîr iden lâ-büd cezâsın bulur
Kur'ânda Gaffârım ben deyü söyler
Suçum bileni mağfiret eyler
Kibr ü 'inâd iden tamuyı boylar
Bilmeyen suçum olısar makhûr
'Âmmeten geldi çünki bu belâ
Dir iseñ bunuñ hikmeti nola
Diñle cevâbını vireyim saña
Müntakam kimimiz kimimiz me'cûr
'Ayân oldı bunda kudret-i Kahhâr
Eyleyelim gice gündüz istiğfâr
Kurılar içinde yaşlar da yanar
Tâ'ibleri sever Hak idüb mağfur
Kalbinden 'adâlet merhamet gitdi
Pâdişâhı bize musallat itdi
Emr-i Hallâk ile halkı incitdi
Añlamayan anı kul itdi sanur
Uzatdiñ (sen) katı sözi Kuddûsî
Uyandırmak kasdiñ pend idüb nâsı
Vir nefsiñe öğüt ey kalbi kâsî
Gözsizleri nice yidebilür kör
32
Korkutma ümmeti söyleme artuk
Yürekleri yufka tâkatleri yok
Rahmândur Tenrinin rahmeti pek çok
Me'mûldür cümleyi itmesi mesrur
511
Hadîsde buyurdı Habîb-i Vehhâb
Yokdur ümmetime ahretde 'azâb
'Azâbı dünyâda çekdiği 'ikâb
Ahretde ne 'azâb ne 'ikâb görür
Sahîhdir bu hadîs gerçi ey kardaş
Lâkin sen rûz u şeb dök gözünden yaş
İtme gurûr olma şeytâna yoldaş
Çünki gurûr ile oldı ol menfur
33
Dost da'vetin gûş idüb
Çağırıram dost dost
Deryâ gibi cûş idüb
Çağırıram dost dost
Gönlüm diler yârını
İstemez ağyârını
Ârzûlar dîdarını
Çağırıram dost dost
İsmini yâd eylerem
Şugl-i evrâd eylerem
Âh ü feryâd eylerem
Çağırıram dost dost
Döyemez dil hasrete
Tâkatim yok firkate
Düşmişem bir hayrete
Çağırıram dost dost
'Işk odına yanaram
Dostuma irsem direm
Seyr-i dîdâr isterem
Çağırıram dost dost
Taldı 'ummâna gemim
Yâreme yok merhemim
'Işk u sevdâ hem-demim
Çağırıram dost dost
Ad u sandan geçmişem
Cism ü cândan geçmişem
Dû cihândan geçmişem
Çağırıram dost dost
Tıfl oluban ağlaram
Yüreğimi tağlaram
Gâh sil olub çağlaram
Çağırıram dost dost
Gâh gül olub kokaram
512
Gâh od olub yakaram
Gâh su olub akaram
Çağırıram dost dost
Görmişem ol güzeli
Gün gibi hüsnü celî
'Işk ile oldum deli
Çağırıram dost dost
Gâhi olub mest-i câm
Söylemezem hîç kelâm
Gâhi olub şâd-kâm
Çağırıram dost dost
Hicre olub mübtelâ
Bulmadım aslâ devâ
Arzûlayuban likâ
Çağırıram dost dost
Dindi Kuddûsî bana
Giderem dostdan yana
Turmayub subh u mesâ
Çağırıram dost dost
34
Tevhîd erenlerin yoludur yolu
Bu yola gitmeyen delüdür delü
………………..
……………….
Hakka giden yollar çokdur be-gâyet
Yokdur hisâbına hadd u nihâyet
Tevhide çalışub iden ri'âyet
Hak katında kadri uludur ulu
Tahsîl-i ma'rifet bununla olur
'Âşıklar vuslatı bununla bulur
Her kim ki tevhide hoş devâm kılur
Mevlânın sevgilü kuludur kulu
Yalınız 'ilmiyle kişi er olmaz
Zikre çalışmayan Allahı bulmaz
'Işk bağında biten çimenler solmaz
Zâkir ol bağçanın gülüdür gülü
Zikr eyle Kuddûsî sen leyi ü nehâr
Dîvân-ı Kuddûsa tevhîd ile var
Zâkirin gönünde şöyle bil envâr
Bahr-i 'ummân gibi toludur tolu