Upload
neslihan-tan
View
23
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
TCGİRESUN ÜNİVERSİTESİ ŞEBİNKARAHİSAR UBYO
Fatma AKYÜZ01133020013
Neslihan TAN 01133020039
İpek KALKAN 01133020049
Et Ürünlerinde Kullanılabilecek Soya Proteini Alternatifleri
Besin değeri bakımından yüksek kaliteli protein içeriği, diyet lifi açısından oldukça
zengin bir bitki olan soyanın gerek insan sağlığına olan yararları, gerekse soya ve soya ürünlerinin gıda
endüstrisinde geniş kapsamlı olarak kullanılması soyayı tarımsal ürünler arasında ve dünya ticaretinde
önemli bir yere getirmiştir.
Soyadan elde edilen soya proteinleri dünyada ve
ülkemizde;sosis, salam, köfte, hamburger
ve sucuk gibiet ürünlerinin hazırlanmasında hem teknolojik nedenlerle ürün
kalitesini iyileştirme amaçlı, hem de ürün
maliyetlerini azaltıcı yönde et ürünlerinde katkı maddesi olarak yaygın olarak kullanılmaktadır.
Son yıllarda genetik biliminin de ilerlemesiyle bilim adamları yüksek
verimli, pestisit ve zararlı organizmalara karşı daha dayanıklı
soya elde etmek amacıyla soya üzerinde
çeşitli çalışmalar yürütmüşler ve genetiği değiştirilmiş soya bitkisi
elde etmişlerdir .
SOYA PROTEİNLERİNE ALTERNATİF ARANMA NEDENLERİ
Son yıllarda genetik modifiyenişastaların modifiye
edilmemiş soya proteinleri ile karıştırılarak katkı maddesi yapımında
kullanıldığı rapor edilmiştir.
Devletler genetik modifiye soya katkıları içeren ürünlere karşı önlemler alırken, bilim dünyası da genetik modifiye soyaların
kullanıldığı ürünlerin tespit edilmesine yönelik bilimsel çalışmalar yürütmektedir.
Tüm bu nedenlerden dolayı gıda üreticileri ve araştırmacılar soya proteinine alternatif olabilecek bitkisel
proteinler üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmaktadırlar.
Günümüzde insanlar besin içeriği yüksek gıdalar tüketmearzusundadır. Bu nedenle et ürünlerine bitkisel ürünlerin
katılması diyeti zenginleştirerek sağlığı olumluyönde etkilemektedir.
Beslenme ve maliyet açısından hazır köfte, hamburger köftesi, sosis vb. et ürünlerine bitkisel veya tahıl
kaynaklı proteinlerin eklenmesi arzu edilmektedir. Bu sayede sadece etproteinleri içeren ürünlere kıyasla daha düşük maliyette ürünler elde
edilebilmektedir.
Et ürünlerinde kullanılacak bitkisel proteinlerin olabildiğince yüksek saflıkta ve düşük sıcaklıklarda
çözünebilme yeteneğine sahip olmaları istenmektedir.
Bitkisel proteinlerin et ürünlerinde kullanılmasının:
• Yağ emülsüfikasyonunun sağlanması, • su tutma kapasitesinin arttırılması, • istenen doku yapısının sağlanmasıolmak üzere üç temel amacı vardır.
Et ürünlerinde kullanılacak bitkisel proteinlerin ürüne hacim vermesinin yanı sıra yüksek yağ ve su
absorbsiyonuna, emülsiyon kapasitesine, stabilitesine, jelleşebilen doku yapısına ve uygun duyusal
özelliklere sahip olmasına katkıda bulunması istenmektedir.
Et ürünlerinde ürün kalitesinden ve besin içeriğinden taviz vermeden ürün maliyetinin azaltılması
amacıyla soya proteini yerine diğer bazı bitkisel proteinlerin kullanılmasının mümkün olabileceği araştırılmış ve
kullanılabilmesine karar verilmiştir.
Yapılan araştırmalarda özellikle bezelye ve acı bakla proteininin uygun oranlarda kullanıldığında ürünün duyusal ve dokusal
özelliklerine olumlu yönde katkı sağladığı, aynızamanda besin içeriği bakımından et ürünlerini zenginleştirdiği
bildirilmiştir.
BEZELYE PROTEİNİ
Bezelye farklı fonksiyonel özellikleri ve yüksek besin değerinden dolayı gıda
endüstrisinde kullanılan,baklagil familyasına ait protein
kaynaklarından biridir. Kurutulmuş bezelyeler genel olarak karbonhidrat
(%35), protein (%27) ve çok az miktarda da yağ içermektedir.
Tüketiciler kolesterol içermeyen ve düşük yağ içeriğine sahip ürünler talep etmektedir. Bu amaçla
kullanılan soya bazlı katkılara alternatif olarak bezelye bazlı katkılar kullanılabilmektedir.
Gıda formülasyonları içinde bezelye bazlı katkılar soya bazlı katkılar ile benzer besinsel ve fonksiyonel
özellikler göstermektedir.
Bezelye proteini kullanımı et ürünleri içinde özellikle köfte, hamburger ve sosiste yoğunlaşmıştır. Sosis
ürünlerinde bezelye proteinlerinin kullanımının sosislerin besin içeriğini arttırdığı belirtilmiştir. Duyusal
olarak değerlendirme yapıldığında bezelye proteininin optimum kullanım oranı %4-7 olduğu, %10’un
üzerindeki konsantrasyonlarda baskın bir bezelye unu tadını alır.
ACI BAKLA PROTEİNİ
Acı bakla bitkisinin yüksek protein içeriği ve yoğun
tarımsal uygulamalara ihtiyaç duyulmadan geniş bir
iklim alanında yetiştirilebilmeleri acı bakla
proteinini alternatif bir bitkisel protein olarak
kullanılmaktadır.
Acı bakla, soya proteininin amino asitprofiline çok yakın bir profile sahip olmasının yanı sıra soyadan
daha yüksek oranda protein içermesiyleiyi bir alternatif olarak ortaya çıkmakta ve “yeni soya” olarak
tanımlanmaktadır.
Acı bakla proteininin gıda katkı maddesi olarak %20’den fazla kullanılması durumunda gıdayı aşırı
viskoz hale getirdiği, acı bakla tadının hissedilir derecede arttığı ve ağızda yapışkan ve kuru bir his bırakır.
DİĞER BİTKİSEL PROTEİNLER
• Ayçiçeği proteinini• Mısır ununun,• Yabani pirinç çeşitlerinin
Et ürünlerinde su bağlayıcı ve hacim arttırıcı olarak kullanılanılır.
Patates, nişasta bağlayıcı özelliği nedeniyle et ürünlerinde kullanılmaktadır. Patates nişastasının sosis
başta olmak üzere farklı et ürünlerinde su bağlayıcı olarak kullanıldığı bildirilmiştir.
Darı ununun farklı oranlarda sosis üretiminde kullanılmasının sosislerin
depolanması ve duyusal kalitesi üzerine etkisi vardır.
KAYNAKÇA1. Nilüfer, D. ve Boyacıoğlu D., 2008. Soya ve Soya Ürünlerinin
Fonksiyonel Gıda Bileşenleri, Gıda(2008) 33 (5) : 241-250.
2. Öner, T., 2006. Soya Sektörü Raporu, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul.http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-84.pdf (erişim tarihi
02/01/2013)3. Haspolat, I., 2012. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ve Biyogüvenlik,
Ankara Üniversitesi.Veteriner Fakültesi Dergisi, 59, 75-80.
4. Çelik, V. ve Balık, D. T., 2007. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), Erciyes Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 23 (1-2) 13 - 23 (2007).5. Batalion, N., 2000. 50 Harmful Effects of Genetically Modified Foods,
Americans for Safe Food,Oneonta, NY.
6. Kulaç, İ., Ağırdil, Y. ve Yakın M., 2006. Sofralarımızdaki Tatlı Dert, Genetiği Değiştirilmiş
Organizmalar ve Halk Sağlığına Etkileri, Türk Biyokimya Dergisi, 31 (3) ; 151–155.