16
2014 H. SERKAN AKILLI (ed) Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü 23.12.2014 ÇALIŞTAY RAPORU

Çalıştay Raporu

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Çalıştay Raporu

2014

H. SERKAN AKILLI (ed)

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF

Kamu Yönetimi Bölümü

23.12.2014

ÇALIŞTAY RAPORU

Page 2: Çalıştay Raporu

2

Önsöz

Bu rapor Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü tarafından 16-17 Ekim

2014 tarihlerinde Ürgüp, Nevşehir’de gerçekleştirilen “TR71 Bölgesinde Kamusal Hizmet Sunumunda

Etkinlik, Etkililik ve Ortak Karar Almanın Güçlendirilmesi” çalıştayında ortaya çıkan görüş ve önerileri

sunmak için hazırlanmıştır. Raporda yer alan görüş ve öneriler kolektif olup, raporda çıkabilecek her

türlü eksik ve hatanın sorumluluğu şahsıma aittir.

Bu çalıştayın için görevlendirme yaparak önemli katkıda bulunan Başbakanlık İdareyi Geliştirme

Başkanlığı’na, Aksaray Valiliği’ne, Ahiler Kalkınma Ajansı’na, TÜİK Nevşehir Bölge Müdürlüğü’ne,

Nevşehir Belediyesi’ne ve Nevşehir İl Özel İdaresi’ne ve değerli zamanlarını ayırarak etkinliğe katılan

tüm kişilere çalıştay kurulu adına teşekkür ediyorum.

Bu raporda yer alan görüşlerin ve geliştirilen tartışmaların hem katılımcı kurumlar hem de bölgedeki

diğer ilgili kurumlar açısından ufak da olsa bir yararı olması en büyük dileğimizdir. Hemen her

kurumun stratejik planında “performans, kaynakların rasyonel kullanımı, hesap verebilirlik, şeffaflık

ve katılımcılık” değerlerine yer verildiği görülmektedir. Bu kavramların içinin doldurulması ve kamusal

hizmetlerde iyileştirme sağlanabilmesi için somut adımlar atılması iyi yönetişim idealinin gerçeklik

kazanması için büyük önem taşımaktadır.

Etkinliğin gerçekleştirilmesinde verdikleri destekler için Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF

Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri Yrd.Doç.Dr. Leyla Kahraman, Yrd.Doç.Dr. Hüsniye Akıllı,

Yrd.Doç.Dr. Görkem Birinci ve araştırma görevlileri Çağrı Kan, Sezen Ravanoğlu Yılmaz ve Abdullah

Dirikoç’a teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca gönüllü olarak çalıştay günlerinde görev üstlenen Kamu

Yönetimi Bölümü öğrencileri Doğan Çiçek, Nazmi Dereli, Ümmühan Çetin, Tuğba Kula ve Kübra

Oğuz’a; Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Uygulama Oteli personeline de teşekkür ediyorum.

Yrd.Doç.Dr. H. Serkan AKILLI

Nevşehir, 2014

Page 3: Çalıştay Raporu

1

ÇALIŞTAYIN GEREKÇESİ

“TR71 Bölgesinde Kamusal Hizmet Sunumunda Etkinlik, Etkililik ve Ortak Karar Almanın

Güçlendirilmesi Çalıştayı”nın gerekçesi genel ve bölgesel içerikli olmak üzere iki kaynaktan

beslenmektedir. Bu bölümde çalıştaya neden ihtiyaç duyulduğu kısaca açıklanmaya çalışılacaktır.

Genel Nedenler Kamu hizmetlerinin sunulmasında etkinlik ve etkililik arayışları kamu yönetimi disiplini için kuşkusuz

yeni bir konu değildir. Frederick Taylor, Max Weber, Lyndall Urwick, Luther Gulick ve Herbert Simon

gibi kamu yönetimi disiplinin gelişiminde önemli rol oynayan bilim insanlarının temel amaçlarından

bir tanesi yönetsel etkinliğin sağlanması olmuştur. Dwight Waldo’nun 1948 tarihli The Administrative

State başlıklı eserinde, 19.yy sonlarından II. Dünya Savaşı sonrasına kadar olan dönemde etkinlikle

ilgili mekanik ve değer temelli yaklaşımlar arasında önemli tartışmaların yaşandığı görülmektedir. II.

Dünya Savaşı sonrasında yükselişe geçen refah devleti anlayışı döneminde kamu tercihi

kuramcılarının etkinlik ve rasyonellik konularında eleştiriler getirdikleri görülmektedir. 1980li yıllarda,

başta Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olmak üzere, ekonomide devlet müdahalesinin

azaltılması, sosyal refah devleti harcamalarının kısılması, bürokratik devlet yapısının küçültülmesi,

özelleştirme ve ekonominin siyasetten ayrılması gibi ilkeler temelinde uygulanan kamu yönetimi

reformlarında ekonomik etkinlik arayışının temel dayanaklardan birisi olduğu görülmektedir. Yine

1990lı yıllarda Yeni Kamu İşletmeciliği (YKİ) yaklaşımının egemen olduğu reform dalgalarında

ekonomik etkinliğin arttırılması amacıyla özel sektör uygulamalarının kamu kesimine aktarılması,

rekabetçi sözleşmeler yoluyla maliyetlerin düşürülmesi, somut performans göstergelerine dayanan

sonuç odaklı yönetim anlayışı ve âdem-i merkeziyetçi örgütlenme biçimleri önemli yer tutmuştur. YKİ

yaklaşımının demokratik açıklıklar yaratmasına yönelik eleştiriler, kamusal hizmetlerin doğasından

kaynaklanan kamusal değerlerin somut göstergelerle ölçülememesi, rekabetçi sözleşmelerin her

zaman istenilen sonuçları üretmemesi ve kamusal hizmetlerin sunumunda serbest piyasa ilkelerinin

uygulanmasına yönelik tepkiler gibi nedenler sonucunda YKİ-sonrası (post-NPM) yaklaşımlar

geliştirilmiştir. Böylelikle kamusal hizmetlerin kim tarafından, nasıl, ne kadar ve hangi maliyetlerle

yerine getirileceği soruları etrafında şekillenen etkinlik ve etkililik konularının kamu yönetimi disiplini

açısından temel bir araştırma ekseni olduğu görülmektedir.

Kamu Yatırımlarının Durumu

Kuşkusuz kamusal hizmet sunumunda etkinlik ve etkililik arayışlarının yalnızca kuramsal nedenleri

yoktur. Günümüzde kamu kurumları, artık klasikleşmiş bir ifadeyle söylemek gerekirse, “daha azıyla

daha çok şeyi” başarmak durumundadır. Bu ifade somut verilerle birlikte düşünüldüğünde daha

anlamlı hale gelmektedir. Tablo 1’de 2007 ekonomik krizinden 2012 yılına kadar olan dönemde

Avrupa ülkelerinde kamusal yatırım harcamalarının gayri safi yurtiçi hâsılaya oranı gösterilmiştir.

Tabloda görüleceği gibi krizden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan İspanya, Yunanistan ve

Portekiz gibi ülkelerde kamusal yatırımlarda önemli azalışlar olmuştur.

Altyapı çalışmalarını tamamlamış, yüksek GSYH sahibi gelişmiş ekonomilerde kamusal yatırım ihtiyacı

daha az hissedilebilir durumdayken, Türkiye’de eğitim, sağlık, ulaştırma, ar-ge, tarım, teknoloji, çevre,

ekonomik ve sosyal kalkınma gibi temel kamu hizmetlerinin hem nicelik hem de nitelik olarak

geliştirilmesi için önemli miktarda kamu yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır. Tablo 2’de görüleceği gibi

Page 4: Çalıştay Raporu

2

2007-2013 yılları arasında genel devlet sabit sermaye yatırımlarının GSYH içindeki paylarına

bakıldığında, Türkiye’nin kimi yıllarda 27 Avrupa Birliği üyesinin ortalamasından daha az sabit

sermaye yatırımı yapabildiği görülmektedir. Avro Bölgesi dışındaki ülkelerin ortalaması

düşünüldüğünde ise bu fark daha fazla açılmaktadır. Ekonomik olarak gelişmiş ve alt yapısını büyük

oranda tamamlamış olan Japonya ile karşılaştırıldığında, benzer oranlarda sabit sermaye yatırımı

gerçekleştirildiği söylenebilir. Ancak Türkiye’de kamusal yatırım harcamalarına olan ihtiyaç çok daha

fazladır.

Tablo 1 Avrupa Ülkelerinde Kamu Yatırım Harcamalarının 2007-2012 Yılları Arasında Değişimi (GSYH’ya oranı)

Ülke/yıl 2007 2008 2009 2010 2011 2012

Belgium 1,56 1,56 1,7 1,64 1,76 1,8

Bulgaria 5,25 5,58 4,95 4,59 3,4 3,26

Czech Republic 4,17 4,58 5,1 4,33 3,66 3,2

Denmark 1,88 1,88 2,04 2,23 2,16 2,56

Germany 1,48 1,57 1,75 1,66 1,67 1,55

Estonia 5,06 5,39 5,07 3,87 4,13 5,43

Ireland 4,68 5,27 3,75 3,48 2,48 2,04

Greece 3,37 3,68 3,13 2,27 1,64 1,7

Spain 4,04 4,01 4,47 3,99 2,96 1,71

France 3,26 3,24 3,41 3,12 3,13 3,14

Italy 2,33 2,24 2,53 2,09 2,03 1,85

Cyprus 3,01 3,08 4,21 3,78 3,55 2,74

Latvia 5,69 4,86 4,29 3,72 4,25 4,39

Lithuania 5,2 4,93 3,89 4,56 4,36 3,67

Luxembourg 3,3 3,39 3,93 4,12 3,79 3,83

Hungary 3,66 2,9 3,15 3,39 3,06 3,43

Malta 3,7 2,33 2,29 2,1 2,48 3,08

Netherlands 3,32 3,45 3,76 3,64 3,34 3,34

Austria 1,07 1,15 1,19 1,11 0,98 0,99

Poland 4,17 4,59 5,22 5,62 5,72 4,58

Portugal 2,7 2,94 3,01 3,76 2,61 1,66

Romania 5,67 5,53 5,29 5,7 5,42 :

Slovenia 4,22 4,4 4,61 4,45 3,59 3,21

Slovakia 1,87 1,97 2,33 2,6 2,3 1,92

Finland 2,44 2,53 2,83 2,49 2,52 2,59

Sweden 3,07 3,29 3,52 3,48 3,4 3,53

United Kingdom 1,91 2,3 2,7 2,46 2,15 2,17

Norway 3,11 3,08 3,6 3,2 3,14 3,06

Switzerland 2 2,09 2,23 2,32 2,32 :

Kaynak: http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/national_accounts/data/main_tables, erişim:

27/10/2014

Bir önceki yıla göre aynı kalan veya azalan Bir önceki yıla göre artış

Kamusal harcamalarda yaşanan sıkıntıların somut sonuçları başta ulaşım, sağlık, eğitim olmak üzere

kamusal hizmetlerin nicelik ve niteliklerinde yaşanan olumsuzluklardır. Özellikle ekonomik kriz

dönemlerinde kamusal hizmetlerin sunulmasında kritik öneme sahip olan kamusal yatırım

Page 5: Çalıştay Raporu

3

harcamalarında önemli kesintiler yapılmakta; bu gibi dönemlerde öncelikli hizmetlere pay ayrılırken

geriye kalan birçok hizmet alanında daralmalar yaşanabilmektedir.

Tablo 2 Genel Devlet Sabit Sermaye Yatırımlarının GSYH İçindeki Payı

(Yüzde)

Ü l k e l e r 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013

Avro Bölgesi Ülke. Ort. (17 Ülke) 3,0 3,1 3,2 3,0 2,6 2,5 2,4

Avro Bölgesi Dışı AB Ülke. Ort. (10 Ülke) 4,1 4,2 4,1 4,0 3,8 3,5 3,7

AB Ülkeleri Ort. (27 Ülke) 3,4 3,5 3,5 3,3 3,1 2,9 2,9

ABD 2,4 2,6 2,6 2,5 2,3 2,1 2,1

Japonya 3,1 3,0 3,4 3,3 3,1 3,7 4,0

Türkiye 3,1 3,4 3,3 3,4 3,3 3,5 4,0

Kaynak: 2014 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki,

syf.: 25-26.

Kamusal hizmetlerin finansmanında yaşanan güçlüklere ek olarak, toplumsal değişimle birlikte ihtiyaç

duyulan hizmet türlerinde de bir artış olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle, kamu kurumları daha

çok hizmeti daha az kaynakla gerçekleştirmenin yollarını bulmak; var olan kaynakların kullanımında

etkinlik ve etkililiği sağlamak durumundadır.

İyi Yönetişim

Kamu kurumları daha az kaynakla daha fazla hizmeti sunmak durumunda olmakla birlikte, bu

hizmetlerin nasıl sunulduğu konusu da önemlidir. Kamu kurumları görevlerini yerine getirirken aynı

zamanda iyi yönetişim ilkelerine uygun hareket etmek zorundadır. İyi yönetişim kavramının değişik

tanımlamaları olmakla birlikte kamu kurumlarının performansının (etkin ve etkili) geliştirilmesi,

dürüstlük, hesap verme, katılım, şeffaflık, taleplere duyarlı olma ve hukukun üstünlüğü ilkelerini

barındıran bir içeriği olduğu söylenebilir. Bu kavramların kamu yönetimi reformlarında sıklıkla tekrar

edilen kavramlar oldukları ve kamu yönetimi reformlarının temel dayanak noktaları oldukları

görülmektedir. Kamu kurumlarının stratejik planlarının çoğunda iyi yönetişim ilkelerinin yer aldığı,

kurumların bu değerleri kurum değerleri olarak gösterdikleri görülmektedir. Öte yandan Uluslararası

Para Fonu, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Komisyonu gibi uluslararası örgütler iyi

yönetişim uygulamalarını yakından takip etmekte, fon ve proje desteklerine karar verilirken iyi

yönetişim standartlarına uyum şartları arayabilmektedirler.

İyi yönetişim ilkelerinin toplum genelinde yerleşmesi ve geliştirilmesi, demokratik bir toplum olma

yolunda yaşamsal öneme sahiptir. Bu nedenle iyi yönetişim ilkelerinin yaygınlaştırılması ve

geliştirilmesi için kamu kurumlarının hizmet kapasitelerinin arttırılması, kamusal hizmet sunumunda

değişik aktörlerin taleplerinin karşılanması, kamusal hizmetlere ilişkin politikaların belirlenme,

uygulama ve değerlendirme süreçlerinde koordinasyon ve katılımcılığın güçlendirilmesine yönelik

yenilikçi çözümlerin tartışılması gerekmektedir.

Karmaşık Ağlar

Günümüzde kamu hizmetlerinin yalnızca kamu kurumları tarafından sunulması neredeyse olanaksız

duruma gelmiştir. İster iklim değişikliği, salgın hastalıklar, çevre sorunları, yoksullukla mücadele,

ekonomik ve sosyal kalkınma gibi sınır tanımayan büyük sorunlar isterse yerel yönetimlerin kültürel

hizmetleri olsun her bir kamusal sorun karmaşık ilişki ağları içinde yer almaktadır. İlgili paydaşların

Page 6: Çalıştay Raporu

4

katılımı olmaksızın, kamu kurumlarının belirli bir kamu hizmetini tam anlamıyla etkin ve etkili

sunmaları tek başına yeterli olmayabilmektedir.

Kamu kurumları bu ağlar içinde diğer kamu kurumları, vatandaşlar, sivil toplum örgütleri ve özel

sektörle işbirlikleri kurmak, kamusal hizmetlerin sunumunda koordinasyon kanallarını geliştirmek

durumundadır. Bu koordinasyon kanalları uzun süreli/kısa süreli, tek amaçlı/çok amaçlı,

formel/enformel, yatay/dikey, zorunlu/isteğe bağlı, sektörler arası/sektör içi gibi bir çok biçimde

olabilir.

Yeni koordinasyon biçimlerine olan ihtiyaç ve çoklu-aktörlerden oluşan karmaşık ağlar aynı zamanda

bunlara karşılık gelen yönetsel düzenlemelerin de yapılmasını gerekli kılmaktadır. Yönetimin tek

taraflı iradesini yansıtan ve bu nedenle daha geniş paydaş tabanından destek alamayan kamusal

politikaların başarılı olması olanaklı görünmemektedir. Ancak bu ağlarda aktörlerin yetki ve

sorumluluklarının belirlenmesi, aktörler arasında güven geliştirilmesi, ağların yönetişim ilkeleri ve

ağların başarılı yönetimi için gerekli kurumsal kapasite ve liderlik niteliklerinin geliştirilmesi gibi

konularda çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Bölgesel Nedenler TR71 Bölgesi, Avrupa İstatistik Bölge sınıflandırması NUTS II düzeyinde belirlenmiş olup Nevşehir,

Niğde, Kırşehir, Kırıkkale ve Aksaray illerini kapsamaktadır. NUTS II bölge düzeyleri, bölgeler arası

eşitsizliklerin giderilmesi, bölgeler arasında rekabet ve işbirliklerinin geliştirilmesi, sürdürülebilir

ekonomik ve beşeri kalkınma, sosyal içerme ve çevre koruma gibi temel politika alanlarında

kullanılacak yapısal uyum fonlarının temel birimleri olarak kabul edilmektedir. Türkiye’nin kalkınma

stratejisinde de bölgesel ve yerleşim yeri merkezli gelişme politikaları önemli bir sütunu

oluşturmaktadır. Söz konusu politikaların belirlenip uygulanmasında bölgedeki merkezi yönetim,

yerel yönetim, sivil toplum, özel sektör birimleri ve vatandaşlar arasında işbirliği kültürünün

desteklenmesi önemlidir.

TR71 Bölgesi, aşağıdaki haritadan görüleceği üzere Ankara, Konya, Mersin, Adana ve Kayseri

metropol bölgeleriyle komşudur. 6360 sayılı kanun sonrasında bu büyükşehirlerde kamusal hizmet

sunumunda merkezi yatırım izleme ve koordinasyon birimleri oluşturulmuş, yerel kamu hizmetlerinin

sunulmasında ölçek ekonomilerinden yararlanma olanağı doğmuştur. 6360 sayılı kanunun büyükşehir

belediyelerindeki etkileri önümüzdeki yıllarda görülecektir. Ancak metropol illerin çekiciliklerinin

artışının TR71 bölgesi illeri açısından sonuçları izlenmelidir. BGUS Raporuna göre bölgede yer alan

illerin toplam nüfus içindeki payı ve geliri azalmakta, sosyal sermaye endeksinde düşüş

gözlemlenmekte, bölgedeki iller orta-düşük gelir düzeyinde bulunmakta, ulaşım ve erişilebilirlik

altyapısının geliştirilmesi ihtiyacı bulunmakta ve bilişim hizmetlerine erişimde sorunlar

yaşanmaktadır. Metropol alanların aksine TR71 bölgesi içinde bölgesel düzeyde koordinasyonla ilgili

merkezi bir birimin olmaması nedeniyle var olan yasal ve yönetsel düzenlemeler içinde formel ve

enformel koordinasyon kanallarının geliştirilmesi ve uygun kamusal hizmet alanlarında ölçek

ekonomilerinden yararlanılması yöntemlerinin araştırılması gerekmektedir. Çünkü bölge düzeyinde

karşılaşılan ve çözüm bekleyen sorunlarla bu birimlerin tek başlarına mücadele edebilmeleri olanaklı

görülmemektedir.

Page 7: Çalıştay Raporu

5

Şekil 1 Büyükşehir Belediyeleri

ÇALIŞTAYIN AMAÇLARI Yukarıdaki bölümde genel olarak değinilen genel ve bölgesel nedenler kapsamında çalıştayın amacı,

kamusal hizmet sunumunun geliştirilmesi için bölgesel düzeyde kapasite geliştirme, koordinasyon ve

katılımcılık başlıklarında işbirliği içinde hazırlanabilecek kapsamlı bir proje için bir tartışma zemini

oluşturulmak olarak belirlenmiştir. Çalıştayda öğretim üyeleri ve bölgedeki merkezi ve yerel kamu

kurumlarının bir araya getirilmesi ve görüş alışverişinde bulunulması amaçlanmıştır.

Bu amaca yönelik olarak bölgesel düzeyde:

Belirli bir kamusal hizmetin sunumunda iyileştirme sağlamak,

Tematik bir alanda kurumlar arası koordinasyon modeli geliştirmek,

Kamu politikalarının uygulanmasında katılımcılığı güçlendirmek,

Ve ortak araştırma ve uygulama planı oluşturmak konularında somut öneriler

geliştirmek üzere sunuş ve tartışmalar gerçekleştirilmiştir.

SUNUŞLAR Çalıştayda gerçekleştirilen sunuşlar aşağıdaki gibidir:

1) Fatih TEMUÇİN; İstatistik Verilerle TR71 Bölgesi, TÜİK Nevşehir Bölge Müdürlüğü.

2) Ahmet COŞKUN, Emrah TOPÇU; Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Yeni Düzenleme ve

Faaliyetler, Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı.

3) Cengiz AKTAŞ, Ahiler Kalkınma Ajansının Bölgesel Koordinasyon Rolü, Ahiler Kalkınma Ajansı.

Page 8: Çalıştay Raporu

6

4) Yusuf KAYA, Kapadokya İl Özel İdareleri ve Belediyeler Birliğinin Etkinliğini Arttırmaya Yönelik Öneri

ve Sorunlar, Nevşehir Belediyesi.

5) Yrd.Doç.Dr. Leyla KAHRAMAN, Kamusal Hizmet Sunumunda Katılımın Güçlendirilmesi, Nevşehir

Hacı Bektaş Veli Üniversitesi.

TARTIŞILAN KONULAR VE ÖNERİLER Çalıştayda ilgili sunuşlar sonrasında belirlenen tartışma konuları kapsamında katılımcıların

değerlendirmeleri alınmış, bu değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki başlıklarda gösterilen öneriler

geliştirilmiştir. Ayrıca sunuşlar ve tartışmalar sırasında ortaya koyulan bir takım sorun alanları da

tespit edilerek raporda yer almıştır.

Bölgesel Bilginin Üretimi ve Paylaşımı Kamu hizmetlerinin karar alma, sunum ve değerlendirme aşamalarına ilişkin olarak etkinlik ve

etkiliğin tespitinde doğru ve güvenilir verilerin sağlanması kuşkusuz ilk ve en önemli adımdır. Kamusal

hizmetlerin doğru zamanda, doğru yerde, doğru maliyette, doğru kişilere sunulması politika

başarısızlıklarının ve bununla bağlantılı kamu kaynakları israfının en aza indirilmesini sağlayacaktır. Bu

kapsamda çalıştayda geliştirilen öneriler ve sorun alanları aşağıda maddeler halinde gösterilmiştir.

Özellikle ilçe ve köy gibi yerleşim alanları açısından istatistik verilerin yetersiz olması ve

verilerin güvenilirliği sorunu bulunmaktadır.

Bölgesel bilgi yalnızca istatistik verilerden oluşturulamaz. Nicel verilerin nitel araştırma ve

yorumlarla desteklenmesi gerekmektedir.

Tek kaynaklı veri sorununun aşılması için değişik kaynaklardan elde edilen bulgular birlikte

değerlendirilmelidir.

Meta-analizlere odaklanan araştırmaların yapılması bir ihtiyaçtır.

Kamusal hizmetlerin niceliksel özelliklerine ek olarak hizmet kalitesine ilişkin bilgi sağlanması

gerekmektedir.

Kamu kurumlarının yanı sıra özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin veri üretimine nasıl dâhil

edilebileceği araştırılmalıdır.

Kamu politikasının üretimine faydalı olacak spesifik verilerin üretilmesi genel içerikli verilerin

toplanmasından daha yararlı olabilir.

Girdi/Çıktı temelli veri üretimi yerine sonuç odaklı (outcome) veri üretimi sağlanmalıdır,

Açık erişim (open government data) portalı oluşturularak kurumların veri üretme

motivasyonu ve isteğini arttırıcı önlemler alınmalıdır.

Özellikle zaman serisi analizlerinin önem kazandığı alanlarda veri üretiminin periyodik olarak

sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.

Veri toplama ve değerlendirme aşamalarında metodolojik sorunların aşılmasına çalışılmalıdır.

Page 9: Çalıştay Raporu

7

Birçok alanda karşılaştırmalı çalışmalarda kullanılmak üzere uluslararası düzeyde standartlara

uygun veri bulunamamaktadır.

Veriler bazında politika üretilmesi (delil tabanlı politika üretimi) ve politikaların işleyip

işlemediğinin yine veriler üzerinden denetiminin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

Üretilen verilerden rahatsızlık duyma ve verileri gizleme isteği gibi objektifliği sarsan ve veri

manipülasyonuna yol açan alışkanlıkların mutlaka aşılması gerekmektedir.

Üretilen veriler halkın erişimine açık olmalı, tüm sektörlerde demokrasi kültürünün

derinleştirilmesine (açık verilerle halka hesap verme ve şeffaflığın sağlanması) yönelik

çalışmalar yapılmalıdır.

TÜİK verilerinin alındığı kurumlardan veri dışında verilere ilişkin ek bilgiler de talep

edilebilmelidir.

Veri sapmalarına ilişkin kurumlardan açıklama isteyebilmeli, TÜİK bu açıklamaları

yayınlayabilmelidir.

Kamusal hizmet sunumuna ilişkin olarak kurumlar arasında standart, karşılaştırılabilir,

ölçeklendirilebilir veriler üretilmelidir.

Bazı ölçümlerde kullanılan ölçeklerin (endekslerin) toplumun kültürel özelliklerine

uyarlamalar gerçekleştirilmelidir.

Kurumların hangi verilere sahip olduklarının belirlenmesi, standartlaştırılması ve

sürdürülebilirliğinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. TÜİK’in farklı kurumlardan bu verilere

kolaylıkla ulaşması ve paylaşabilmesi sağlanmalıdır.

Gerekirse kamu kurumları veri paylaşımı konusunda zorlanmalıdır. Böylelikle kamu

kurumlarının verimliliğinin ölçülmesi ve hesap verebilirliğinin sağlanması büyük önem

taşımaktadır.

Kamu politikası üretiminde kullanılacak verilerin ihtiyaca uygun bir biçimde toplanması

gerekmektedir. Mevzuatla standartlaştırılmış verilerin TÜİK tarafından kıyaslama ve düzenli

değerlendirme yapılacak şekilde toplanması sağlanmalıdır.

Yerel özellikleri dikkate alan veri tabanlarının oluşturulması ve politika yapım süreçlerinde

mekan bazlı verilerin kullanılması (örn.: Aksaray Mercedes örneği- Üretim tesisleri Aksaray’da

bulunmasına rağmen merkezi İstanbul’da görünüyor. Dolayısıyla yardım ve teşvikler de bölge

içinde yanlış yere aktarılmış oluyor).

Yerel yönetimlerin bölgesel bilgi üretme sürecine katkıda bulunması sağlanmalıdır. Yerel

yönetimlerin bilgi üretme kapasitelerinin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Kurumların birçoğunda alan araştırmaları gerçekleştirmek için mali kaynak ve personel

imkânları sınırlıdır. Bu olanakların geliştirilmesi ve ortak araştırma kültürünün

benimsenmesine yönelik adımlar atılmalıdır.

Page 10: Çalıştay Raporu

8

Kurumların kendi faaliyetleri nedeniyle ürettiği verilerin yayınlanması bir zorunluluk haline

getirilmeli ve bu verilerden gizliliğe aykırı olmayanlar periyodik olarak kurumsal portal

aracılığıyla paylaşılmalıdır.

Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Yeni Düzenleme ve Faaliyetler Bilişim ve iletişim teknolojilerinin kamu yönetiminde yoğun olarak kullanılmasıyla birlikte geniş

kapsamlı e-devlet uygulamalarının da yaygınlaştığı görülmektedir. Bilgi toplumu stratejisi içinde de

önemli yer tutan başlıklardan bir tanesi kamusal hizmet sunumunda bilişim sistemlerinin

yaygınlaştırılması olarak gösterilmiştir. Bu kapsamda çalıştayda Başbakanlık İdareyi Geliştirme

Başkanlığı bünyesinde bütünleşik bir yönetim bilgi sistemi olarak geliştirilen Elektronik Kamu Bilgi

Yönetim Sistem (KAYSİS) konusunda katılımcılara bilgi verilmiştir. Yapılan değerlendirme ve öneriler

aşağıda gösterilmiştir.

KAYSİS, kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarının, hizmet ve süreçlerinin, belgelerinin,

stratejik planlarının, arşiv kodlarının dinamik olarak tanımlanarak mevzuat dayanaklarıyla

ilişkilendirildiği ve vatandaş memnuniyeti ile kurum performanslarının izlenebileceği bir yapı

öngörmektedir. Kapsadığı alt uygulamalardaki çalışmaların büyük bir kısmı tamamlanmıştır.

DETSİS (Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sistemi): Bu sistem, devlet yapılanmasında yer alan

tüm kurumların alt birimleriyle birlikte kodlanarak girişinin yapıldığı bir envanter olarak

görülebilir. Bu sistemde her bir kurumun kendine özgü numarası bulunmaktadır. Bu sistemin

tamamlanmasıyla birlikte her bir kurumun ve alt biriminin bağlı ve ilgili kuruluşları, idari tüm

özellikleri, devlet yapılanmasındaki yeri gibi konularda bilgi alınabilecektir. DETSİS e-devlet

uygulamaları için temel veri tabanlarından bir tanesi olarak önemli bir işlev üstlenecektir.

HEYS ve HSYS (Hizmet Envanteri Yönetim Sistemi ve Hizmet Standartları Yönetim Sistemi):

HEYS ve HSYS bilgi sistemleri kamu kurumlarının sundukları hizmetlere ilişkin gerekli belgeler,

işlem süresi ve işlemlerin kayıtlarına ilişkin standartların belirlenmesi, belgelerin dayandıkları

mevzuatların belirlenmesi, işlem sonucunda üretilecek belgeler, belge üretimine ilişkin sayısal

veriler gibi bilgilerin yer aldığı sistemler olarak tasarlanmıştır. Bu sistemlerin

yapılandırılmasıyla gereksiz veya mevzuatta yer almayan belgelerin istenmesinin önlenmesi,

belge ve işlem süreçlerinde standardizasyonun sağlanması amaçlanmaktadır. Bu sistemlerin

işlemlerde ön görülebilirlik, zaman tasarrufu, bürokratik işlemlerin azaltılması yönünde

katkıları olacağı değerlendirilmektedir.

DBYS (Devlet Belge Yönetim Sistemi): DBYS’nin, kamu hizmetlerinde üretilen belgelerin

standardizasyonunda önemli katkı sağlayacağı değerlendirilmiştir. Kamu kurumlarının

ürettikleri belgelerin dayanaklarının belirlenmesi, kurumlar tarafından mükerrer belge

istenmemesi, kurumların diğer bilgi sistemlerinden çekebilecekleri bilgilerin tespit edilerek

bunların vatandaşlardan talep edilmemesi, hazırlanan belgelerin mevzuata ve yazışma

Page 11: Çalıştay Raporu

9

kurallarına uygunluğunun sağlanması gibi avantajlar sağlanabilmektedir. Böylelikle bürokratik

işlemlerin azaltılıp hızlandırılmasıyla birlikte zaman, emek, kaynak israfının önlenmesi

açısından önemli katkılar sağlanabilmektedir.

Belge hazırlamak için standart sürelerin ve işlem basamaklarının belirlenmesi, vatandaşların

kamu kurumlarıyla olan ilişkilerinde güven unsurunu geliştirmek için önemli bir adımdır.

Nitekim bu standartlar kamu idaresinin taahhüdü sayılır ve kurumlar tarafından bu

standartlara uyulması için çaba gösterilmelidir.

Kamu Mevzuat Sistemi (KMS), Kamu Memnuniyet Anketi (KMA), Kamu Stratejik Yönetim

Sistemi (KSYS) ve Kamu Performans Takip Sistemi (PERTİS) uygulamalarının hayata

geçirilmesinin kamu kurumlarında, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri bağlamında önemli

katkıları olacağı değerlendirilmiştir.

Kurumlar tarafından hazırlanan ve uygulanan stratejik planların amaçlarına ulaşma

derecelerinin takip edilmesi, denetiminin sağlanması gerekmektedir. Uygulama sonuçlarının

kamuya açık bir biçimde erişime açılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.

Kamu yönetiminde ve kamusal hizmetlerde etkinlik ve etkililiğin arttırılması için personelin

kamu reformları konusunda eğitilmesi gerekmektedir.

Üst düzey bürokratların eğitimi kısmen gerçekleştirilmiş olsa da halkın daha çok iletişime

geçtiği memurun kamu görevlisinin eğitilmemiş olması hizmet sunumunda belirlenen

hedeflere ulaşılmasını güçleştirebilmektedir.

Kamu kuruluşlarında üst ve orta düzey yöneticilerin liderlik nitelikleri önemli bir çalışma alanı

olarak değerlendirilmelidir. Günümüz koşullarında ihtiyaç duyulan liderlik becerilerinin

geliştirilmesine yönelik faaliyetler geliştirilmelidir.

Kamu hizmetlerinin üretiminde ve sunumunda kurumlar arası koordinasyon eksikliğini

azaltmaya yönelik tedbirler alınmalı ve kurumlar arası işbirlikleri geliştirilmelidir.

Vatandaş memnuniyetinin belirlenmesi, kaynakların rasyonel kullanımının sağlanması ve

hizmetlerin iyileştirilmesi ihtiyacı sürekli birer faaliyet alanı olarak değerlendirilmelidir.

Kalkınma Ajansının Bölgesel Koordinasyon Rolü ve Sorunlar Kalkınma Ajansları Türkiye yönetim yapısı içinde yeni bir kurum olup, bölgesel düzeyde faaliyet

göstermektedir. Günümüzde nüfus başta olmak üzere sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ve diğer

faktörler göz önünde bulundurularak belirlenmiş 26 kalkınma ajansı kurulmuş durumdadır. Kalkınma

ajanslarının temel amacı bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesine yönelik projelerin

desteklenmesi, ekonomik ve sosyal kalkınmanın desteklenmesi ve bölgeler arası gelişmişlik

farklılıklarının azaltılması olarak gösterilebilir. Kalkınma ajansları aynı zamanda kamusal yatırımlarının

koordinasyonunda da görev alabilmektedir. Ancak yönetim yapısı içinde sonradan eklemlenen bu

Page 12: Çalıştay Raporu

10

kurumların görev, yetki ve işleyişine ilişkin bir takım sorunların olduğu görülmektedir. Çalıştayda

kalkınma ajanslarına ilişkin ele alınan konular ve öneriler aşağıda gösterilmiştir.

Bölgenin etrafının büyükşehirlerle kuşatılmış olması bölgede yer alan illerin gelişmesinde

sınırlandırıcı etki yapmaktadır.

TR71 bölgesindeki illerin ekonomik önceliklerinin önemli ölçüde ayrışması ve sorunların

örtüşmemesi.

Ajanslara merkezden aktarılan payların tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş,

gelişmekte olan ve az gelişmiş bölgelerin kalkınma ajanslarına aktarılan payın belirlenmesinde

bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldırma amacı ön plana alınmalıdır. Var olan durumda

kalkınma ajanslarının bu işlevi etkisiz kalmaktadır.

Diğer kamu kurumlarından daha esnek düzenlemelere tabi olan kalkınma ajanslarının mali ve

demokratik hesap verebilirliğinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Kalkınma ajansları yalnız ekonomik kalkınma amaçlı projelere değil aynı zamanda sosyal

projelere ağırlık vermelidir.

Kalkınma ajansı proje desteklerinde somut ürünlü projelere ağırlık verilmektedir. Ancak

kamusal yarar ve kamusal değer üretme gibi ölçülemeyen çıktıların da değerlendirmeye

alınması gerekmektedir.

Yönetim yapısı içinde bölge düzeyinde merkezi bir idari birim olmaması nedeniyle bölge

özelinde bir koordinasyon modelinin oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu

koordinasyon modelinde formel ve enformel bağlar olabileceği gibi, araştırma-uygulama-

değerlendirme sonuçlarının paylaşımı, hizmetten yararlananların kamu politikası oluşturma

sürecine katılımı, ve ortak delil tabanı oluşturma yöntemleri de kullanılabilir.

Bölgenin göç veren bir bölge olması önümüzdeki yıllarda kamusal hizmetlerin sabit

maliyetlerinde artışa neden olacaktır. Kurumların bu maliyet artışları karşısında bölgesel

işbirlikleri geliştirmesi ve dış göçü azaltıcı tedbirler alması gerekmektedir.

Merkezi ve yerel yönetimlerle sivil toplum örgütleri ile iletişim kanallarının daha esnek olması

nedeniyle Kalkınma Ajansının bölgenin ortak bilgi merkezi olarak faaliyet göstermesi uygun

olabilir.

Sosyal kalkınmaya yönelik çalışmaların artırılması ve bu konuda ilgili kuruluşlarla ortak

platformlar aracılığıyla orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmelidir.

Ajans öncülüğünde tematik işbirliklerinin geliştirilmesi amacıyla bölgesel oluşumların

desteklenmesi ve örgütlenmesi sağlanmalıdır.

Kamusal faaliyetlerde etkinliğin geliştirilmesi amacıyla teknik ve mali araçlarla kapasite

artırılmasına yönelik faaliyetler desteklenmelidir.

Page 13: Çalıştay Raporu

11

Üniversite sanayi işbirliği gibi stratejik konularda Ajans destek araçlarının da kullanılması ve

ilgili diğer kuruluşlarla ortak projeler geliştirilmesi konularında çalışılmalıdır(İşkur, TSO vs.)

Kurumlar arasında daha etkin iletişimin kurulması için enformel ağların geliştirilmesi ve

desteklenmesi gerekmektedir.

Kamusal eylem ve işlemlere katılımın sağlanması için sivil örgütlerinin geliştirilmesine önem

verilmelidir.

Belediyeler arasında Koordinasyon ve İşbirliği: Mahalli İdare Birliği Örneği Çalıştayda yerel yönetim birimleri arasında koordinasyon ve işbirliğinin geliştirilmesi başlığı altında

mahalli idare birliklerinin durumu ve öneriler görüşülmüştür. Mahalli idare birliklerine yönelik

geliştirilen öneriler ve sorun alanları aşağıda maddeler halinde gösterilmiştir.

Mevzuatın ruhu, mantığı çok iyi olmakla birlikte (yerel düzeyde sorunların ele alınması,

katılım, işbirliği vs. açısından) uygulamada sorunlar olduğu gözlemlenmektedir.

Çok amaçlı ve süresiz birliklerinin yanı sıra tek amaçlı ve kısa/orta süreli birliklerin alternatif

yöntemler olarak geliştirilmesi düşünülebilir.

Birliğin ihtiyaç duyduğu personel, araç-gereç ve mali kaynaklar gibi konularda üyeler arasında

dengesiz dağılımlar ortaya çıkabilmektedir.

Mahalli idare birliklerinde denetim, mali kaynak yetersizliği, nitelikli personel istihdamı, üye

aidatlarının tahsili sorunu gibi önemli sorunlar bulunmaktadır.

Birlik üyelerinin karar alma mekanizmalarında katılım konusunda isteksiz davranmaları,

meclis toplantılarına katılım sorunu gibi sorunlar nedeniyle işleyişte sorunlar ortaya

çıkabilmektedir.

Birlik içinde karar alıcı ve uygulayıcı pozisyonlarda yer alan kişilerin özellikle mevzuat

konusunda bilgilendirilmesi ve eğitimler alması gerekmektedir.

Birlik toplantılarına STK, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve ilgilerin de

katılımının sağlanması gerekmektedir.

Birliklerin mali yapısının güçlendirilmesine yönelik önlemler alınmalıdır.

Kapadokya Birliğinin faaliyet alanı tüzükte çok geniş yer bulmasına karşılık çalışmalar çevre

konusunda yoğunlaşmıştır. Çevre Bakanlığından (Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünden)

alınan destekler sayesinde birlik varlığını ve işlevini devam ettirebilmektedir. Katı atık düzenli

tesisi bu çerçevede inşa edilmiştir.

Birlik üyesi yerel birimlerin merkezi yönetimden alınan desteğe güvenerek psikolojik

beklentilerinin artması, kendilerini bu hizmete yönelik kaynak aktarma zorunluluğunda

görmemeleri önemli bir sorun olarak değerlendirilmelidir.

Page 14: Çalıştay Raporu

12

Mahalli idare birliklerinin güçlendirilmesi önemli işbirlikleri ve koordinasyon biçimlerinin

sağlanmasını gerçekleştirebilir.

Birliklerin güçlendirilmesi için İller Bankası’ndan pay aktarılması düşünülmelidir.

Birliklere kısmi ya da proje zamanlı personelin alınmasıyla ilgili çalışma yapılmalıdır.

Birlikler ortak alım platformlarının oluşturulması (hizmet, mal, araç kiralama, sözleşmeli

personel alımı gibi) için uygun bir zemin oluşturacak biçimde tasarlanabilir. Ölçek

ekonomilerinden yararlanmaya yönelik başka araçlar da araştırılmalı ve uygulanmalıdır.

Birliklerin çalışmasında enformel ağlar kullanılmalıdır. Üniversitedeki uzman kişilerin

bilgilerinden yararlanılmalı.

Yerel birimlerin koordineli ve işbirliği içinde yürüteceği hizmet sunumunun merkezi

yatırımlardan daha etkin olabileceği düşünülmelidir.

Yerel yönetim birimleri olan köylerde muhtarlıkların etkinleştirilmesi, diğer yerel yönetim

birimleriyle koordineli çalışması gereklidir.

Mahalli idare birlikleri kapsamında da değişik düzeylerde katılım kavramının işlevsel hale

getirilmesi gereklidir.

Yerel yönetimlerde halkın isteklerinin ihtiyacının ön planda tutulduğu yöresel sorunlara

odaklanılıp daha etkin katılımcı çalışmaların yapılması sağlanmalıdır.

Kamusal Hizmet Sunumunda Katılımın Güçlendirilmesi Kamusal hizmetlerin sunumunda en önemli konulardan bir diğeri kamusal hizmetlere ilişkin

politikaların belirlenmesinde, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde katılım boyutudur. Öyle ki bir

çok ülkede kamu hizmetlerinin üretiminde vatandaş katılımını ifade eden birlikte üretim (co-

production) kavramı giderek artan bir ilgi görmektedir. Çalıştay kapsamında kamusal hizmet

sunumunda katılıma ilişkin geliştirilen öneriler aşağıda gösterilmiştir.

Vatandaşlar, kamu politikalarından etkilenen en önemli paydaşlardır.

Vatandaşların kamusal hizmetlere ilişkin talep ve beklentilerinin yerinden tespiti büyük önem

taşımaktadır.

Kamusal hizmete ilişkin politikaların belirlenmesinde vatandaşların katılımının sağlanması,

kamusal hizmetlere ilişkin farkındalık, bilgi ve bilinç oluşturulması gerekmektedir.

Yerel ölçekli kamusal hizmetlerin planlanmasından uygulanmasına ve değerlendirilmesine

kadar olan tüm süreçlerde ve aşamalarda yerel paydaşların katılımını sağlayacak

düzenlemeler yapılmalıdır.

Medya ve özellikle internet ve cep telefonu gibi bilişim iletişim teknolojileri aracılığıyla halkın

yönetim sürecine dâhil olmasını sağlayıcı kanallar geliştirilmelidir.

Page 15: Çalıştay Raporu

13

Vatandaşların kolaylıkla erişebileceği, görüşlerinin hızlı bir biçimde toplanabileceği

yöntemlerin geliştirilmesi gerekmektedir.

Kamusal hizmetlere katılım çok farklı paydaş gruplarına yönelik olarak değişik düzeylerde

tasarlanabilir.

Katılımcılığın niteliği vatandaşlar lehine geliştirilmelidir.

Katılımcılığı arttırmaya yönelik adımların yanı sıra, vatandaşların kamusal hizmetleri takdir

etme kapasitesinin de geliştirilmesi önemlidir.

Yerel politikaların belirlenmesinde Kent Konseylerinin daha aktif ve güçlü olarak yer alması

sağlanmalıdır. Kentlilerin yaşadıkları kente sahip çıkma bilinç ve duyarlılıklarının geliştirilmesi

sağlanmalıdır.

Kamusal hizmet sunumunda uygulama aşamasına katılımın sağlanması için geleneksel

dayanışma biçimlerinin canlandırılması düşünülebilir.

Kamu yönetiminin yalnızca kamu görevlilerinin yaptığı bir iş olarak değil kolektif bir çaba

olduğu gerçeğinin vurgulanması önemlidir.

Merkezi ve yerel yönetim birimleri, katılımcılığı yönetim sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak

görmeli, katılımı bir denetleme ve baskı aracı olarak değerlendirmemelidirler.

SONUÇ

“TR71 Bölgesinde Kamusal Hizmet Sunumunda Etkinlik, Etkililik ve Ortak Karar Almanın

Güçlendirilmesi” çalıştayında ortaya çıkan görüş ve öneriler değerlendirildiğinde bölgesel bilginin

üretimi ve paylaşımı, kurumlar arasında (merkezi yönetim, yerel yönetim, sivil toplum örgütleri)

formel ve enformel katılım ve işbirliği biçimlerinin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç, yerel yönetim

birimleri arasında mahalli idare birlikleri yoluyla koordinasyon ve işbirliği olanaklarının geliştirilmesi,

bilişim ve iletişim teknolojilerinin kamusal hizmet sunumuna katkıları ve katılımcılık boyutunun

geliştirilmesine ilişkin kullanım alanları gibi başlıklarda var olan fırsatlar ve atılabilecek adımlar

konusunda bir görüş birliği olduğu söylenebilir.

Çalıştay sırasında geliştirilen önerilerin başlıklar itibariyle somut birer plan çerçevesinde uygulama

alanı bulmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Bu eylem planlarının hazırlanması ve

uygulanmasında bölgede yer alan ilgili kurumların destek ve ilgilerinin sağlanması gerekmektedir. Bu

amaçla kurum yöneticileriyle yüz yüze görüşmeler yapılması, kurumların işbirliği ile il veya bölge

düzeyinde hazırlanabilecek kamusal hizmetlere ilişkin sonuç odaklı projeler üretilmesi, kurumlar arası

güven ve işbirliği kültürünü geliştirici araştırma ve faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gibi yöntemler

değerlendirilebilir.

Page 16: Çalıştay Raporu

14

ÇALIŞTAY PROGRAMI

SAAT/TARİH 16.10.2014

09:30 Kahve ve Tanışma

10:00 I. Oturum (1. Bölüm) H. Serkan AKILLI, Çalıştay Gündemi ve Amaçlar, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi.

10:30 I. Oturum (2. Bölüm) Fatih TEMUÇİN; İstatistik Verilerle TR71 Bölgesi, TÜİK Nevşehir Bölge Müdürlüğü.

11:00 Tartışma: Bölgesel Bilginin Üretimi ve Paylaşımı

12:00 Öğle yemeği

13:00 II. Oturum (1. Bölüm) Ahmet COŞKUN, Emrah TOPÇU; Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Yeni Düzenleme ve Faaliyetler, Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı.

13:30 Tartışma: Kamusal Hizmet Sunumunda Etkinlik ve Etkililiğin Ölçülmesinde Yeni Eğilimler.

14:30 II. Oturum (2. Bölüm) Cengiz AKTAŞ, Ahiler Kalkınma Ajansının Bölgesel Koordinasyon Rolü, Ahiler Kalkınma Ajansı.

15:oo Kahve Molası

15:15 Tartışma: Bölgesel Koordinasyonda Yasal ve Yönetsel Yapı

16:00 BİRİNCİ GÜN KAPANIŞ

SAAT/TARİH 17.10.2014

10:00 III. Oturum (1. Bölüm) Yusuf KAYA, Kapadokya İl Özel İdareleri ve Belediyeler Birliğinin Etkinliğini Arttırmaya Yönelik Öneri ve Sorunlar, Nevşehir Belediyesi.

10:30 III. Oturum (2. Bölüm) Yrd.Doç.Dr. Leyla KAHRAMAN, Kamusal Hizmet Sunumunda Katılımın Güçlendirilmesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi.

11:00 Tartışma: Enformel Ağlarda Yönetişim

12:00 Öğle yemeği

15:00 İKİNCİ GÜN DEĞERLENDİRME

16:00 SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ VE KAPANIŞ

18:30 ÇALIŞTAY AKŞAM YEMEĞİ