17
1 FATĠH PROJESĠ Türkiye BiliĢim Vakfı’nın GörüĢleri Kasım 2011

Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

1

FATĠH PROJESĠ

Türkiye BiliĢim Vakfı’nın GörüĢleri

Kasım 2011

Page 2: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

2

ĠÇĠNDEKĠLER

1. Giriş

2. Projenin Kapsamı

3. Neden Bu Raporu Hazırladık ?

4. İşletim Sistemi ve Yazılım

5. Eğitsel e-İçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi

6. Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim

7. Ağ Altyapısı ve Geniş Bant İnternet Kullanımı ve Güvenlik

8. Tablet

9. Yazıcı Donanım Talebi

10. Sonuç

Page 3: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

3

1. GĠRĠġ

Türkiye Bilişim Vakfı 1995‟te kurulduğundan bu yana, ülkemizde örgün eğitimin

çağdaş ve küresel rekabete uygun bilgi ve becerileri genç kuşaklara teknolojiyi kullanarak

aktarması gerektiğini anlatmak için çaba göstermiştir. Yerinde eğitim ve uzaktan eğitimin

nasıl yapılması gerektiğine dair raporlar hazırlamıştır.

Ve daima “eğitim”, kullandığı teknolojiyle değil, içeriği ile önemli olmalı tezini savunmuştur.

Eğitimin bütününde daima öne çıkması gereken öğenin “Ne öğretiyoruz? Nasıl öğretiyoruz?”

olduğuna inanmıştır.

Eğitimin, ekonomik kalkınmadaki rolü hep bilindiğinden, teknolojiyle destekleyerek,

Türkiye‟de eğitimi hızlandırma ve yaygınlaştırma fikri ilk kez 1984‟te 1,100 adet bilgisayarın

MEB tarafından satın alınmasıyla başladı. 1987‟de Türkiye‟de ilk kez bir “Bilgisayar Destekli

Eğitim Konferansı” düzenlendi. İlk kez bir başbakan (Turgut Özal), “Bilgisayar Destekli

Eğitimde Bir Milyon Bilgisayar” hedefini dile getirdi. 1984 -1990 arasında 5 bin bilgisayar,

MEB okullarına girmiş oldu.

1997-98 döneminde ortaöğretimin 8 yıla çıkartılmasıyla birlikte BDE konusu yeniden

gündeme geldi. Türkiye‟de İnternet “başlamıştı” ve bundan, okullarda eğitim-öğretimde

yararlanmak gerekiyordu. Bu kez, Dünya Bankası‟ndan sağlanacak 600 milyon Dolar

krediyle BDE uygulamasını ortaöğretime yerleştirmeye karar verildi. Anlaşma 25 Haziran

1998‟de imzalandı.

1998-2003 döneminde satın alınan ve sınıflara yerleştirilen bilgisayar sayıları hakkında MEB

web sitesindeki sayısal bilgiyi buraya aktarmak mümkün değil. Yapılanlar ve bunların

sayılara yansıması etkileyici. Temel Eğitim Projesi çerçevesinde “221 bin öğretmenin

bilgisayar eğitimi aldığı” bilgisi varsa da maalesef bu eğitimin “ne işe ve nasıl” yaradığına dair

“çıktı” bilgisini bulamıyoruz. Bu nedenle etkileyici sayıların, toplumsal katma değerini

hesaplamamız mümkün olmuyor.. Ancak 2003 ve 2004 yıllarında, Lise Giriş Sınavları‟nda

önce 40 bin, sonra 64 bin öğrencinin (yani, sınava giren adayların %10‟unun) “sıfır” puan

almaları arzu edilen neticenin bir hayli gerisinde kaldığımızın bir göstergesi olabilir.

Ve bugüne geldiğimizde karşımıza bu kez FATİH Projesi çıkıyor.

Page 4: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

4

Biz de Türkiye Bilişim Vakfı olarak değişik paydaşlarımızla birlikte projeyle ilgili kapsamlı bir

çalışma yaptık. Bu raporun hazırlanmasında çok değerli katkılar sağlayan Türkiye Bilişim

Vakfı‟nın değerli kurum ve kişi üyelerine teşekkürlerimizi sunarız.

2. PROJENĠN KAPSAMI

FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi

iyileştirmek amacıyla Bilgi Teknolojisi araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha etkin

kullanımı için; okul öncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki 40.000 okulun 620.000

dersliğine dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlamayı hedeflemekte,

okulları BT ekipmanları ile donatarak eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları

artırma ve okullarımızda teknolojiyi iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Projenin 2013 yılı sonuna

kadar tamamlanması öngörülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve

Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen bir projede, 1.yıl ortaöğretim okulları, 2. yıl

ilköğretim ikinci kademe, 3. yıl ise ilköğretim birinci kademe ve okul öncesi kurumlarının bilgi

teknolojileri donanım ve yazılım altyapısı, e-içerik ihtiyacı, öğretmen kılavuz kitaplarının

güncellenmesi, öğretmenler için hizmet içi eğitimler ve bilinçli, güvenli, yönetilebilir bilgi

teknolojileri ve internet kullanımı ihtiyaçlarının tamamlanması hedeflenmektedir.

3. NEDEN BU RAPORU HAZIRLADIK ?

Özetle anladığımız kadarı ile hedef, Türkiye Bilişim Vakfı‟nın kuruluşundan beri eğitimde

önemini hep vurguladığımız “bilgiye 7/24 erişmeyi sağlayacak ortamı,” ülke çapında

gerçekleştirmek ... FATİH Projesi bu bakımdan, devletin, eğitimi çağdaş teknolojiyi kullanarak

etkinleştirme gayretinde şimdiye kadarki en kapsamlı ve organize girişim olarak karşımıza

çıkıyor. Gelecek kuşağın zihnini şekillendirme ve eğitme gibi çok yaşamsal önemde bir

projenin, bundan önceki iyi niyetli ama organizasyonu yetersiz projelere benzememesi ve

gerçekten “işe yaraması” için Türkiye Bilişim Vakfı olarak görüşlerimizi -1995‟ten beri

yaptığımız gibi- ilgililere iletmeye devam edeceğiz.

Fatih Projesi ile 2013 yılı sonuna kadar dersliklere BT araçlarının sağlanması ve BT destekli

öğrenimin gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Bu proje ile eğitimde fırsat eşitliğinin yanı sıra

Türkiye‟nin geleceğini yönetecek öğrencilerimizin bilgi çağının teknolojik araçları ile

tanışması, öğrenme ve araştırma yeteneğinin gelişmesi sağlanacaktır. Fatih Projesi, orta ve

yüksek teknoloji merkezi olmak, e-devlet yapısına biran evvel kavuşarak vatandaşların

Page 5: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

5

ihtiyaçlarına yeni teknolojiler ile cevap vermek gibi stratejik hedeflere sahip Türkiye için

önemli bir fırsat yaratmaktadır.

Dünyada bile eşine az rastlanan bu çapta bir eğitim hamlesi, kurulum ve daha önemlisi

“kurgulanma” aşamalarında azami özen ve dikkati gerektirmektedir. Projenin ölçeğinden

kaynaklı olarak barındırdığı risklerin daha tasarım aşamasında öngörülmesi ve önlemlerin

planlanması kritik başarı unsurlarıdır.

Fatih Projesi‟ni altı ana başlık altında inceledik. Bu ana başlıkların ayrıntılarını takip eden

sayfalarda bilgilerinize sunuyoruz.

ĠĢletim Sistemi ve Yazılım

Eğitsel E-Ġçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi

Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim

Ağ Altyapısı ve GeniĢ Bant Ġnternet Kullanımı ve Güvenlik

Tablet

Yazıcı Donanım Talebi

4. ĠġLETĠM SĠSTEMĠ VE YAZILIM

Sistemin iĢletim sistemi ve yazılım ile ilgili bileĢenlerine 5 ana baĢlıkta özen göstermenin

uygun olacağı düşünülmektedir:

Güvenlik

Güvenilirlik

Birlikte çalıĢabilirlik

Yönetilebilirlik

Sürdürülebilirlik

Güvenlik, böyle bir sistemin hem başarısı için gerekli asli bileşen, hem de zafiyeti

durumunda ülke çapında tüm gençlerimizi etkileyebilecek bir risk unsurunu oluşturmaktadır.

Her geçen gün karşımıza daha sık çıkmakta olan biliĢim güvenliği olayları, ancak

karşılarında sistemi oluşturan bileşenler (özellikle işletim sistemi) ile ilgili her zaman hazırlıklı

olan, yazılımları sürekli ve zamanında güncelleyen ve de gerektiği anda uygun tepkiyi

profesyonel bir ortamda anında verebilecek yapılar olması durumunda önlenebilmektedir.

Page 6: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

6

Güvenilirlik ise sistemin idamesinde çok önemli bir unsurdur. Türkiye gibi geniş bir

coğrafyanın her köşesine yayılacak olan Fatih Projesi, İdare‟ye ve İdare‟nin ilgili

bakım/destek ekiplerinin omuzlarına önemli bir yük ve sorumluluk bindirmektedir. Burada

bahsi geçen sistemlerin MTBF ve MTTR ifadeleri ile anlam bulan “sorunsuz olarak ayakta

kalma” ve “sorun vukuunda çözüm bulabilme” süreleri ön plana çıkmaktadır. Dolayısı ile

dünyada benzer ölçeklerde sınanmış ve kendini ispatlamış çözümlerin (özellikle işletim

sistemi olarak), Fatih projesinde alt bileşen olarak dahil olması burada önem arz etmektedir.

Birlikte çalıĢabilirlik, bir bilişim sisteminin mevcut olan ve ileride mevcut olacak olan

diğer yazılım ve donanım bileĢenleri ile sorunsuz bir Ģekilde çalıĢabilmesini ifade

etmektedir. Halihazırda Türkiye‟de (ve Dünya‟da) eğitim alanında geliştirilmiş içerik ve birçok

yardımcı yazılımlar bulunmaktadır. Doğal olarak gelecekte bu alandaki çalışmalar ve

üretimler devam edecektir. Fatih Projesi kapsamında kurulacak olan sistemlerin hem mevcut

olan hem de ileride sunulacak olan bu içerik ve yazılımlar ekosistemine uyumlu olması

gerekli ve faydalı olacaktır. Donanım anlamında ise hem mevcut hem de piyasaya ileride

çıkacak olan teknolojiler ve ürünler ile uyumluluk, sürücü yazılımların mevcudiyeti gibi

konular önemli sistem gereksinimlerindendir.

Yönetilebilirlik, sistemin uzun vadede bekası ve başarısı için ana unsurlardandır. Sistem

yöneticilerinin tüm Türkiye‟ye yayılmış ve nerede ise 7/24 hizmet beklenen böyle kritik bir

sistemi uzaktan kolay ve güvenli olarak idame etmeleri ve yönetmeleri asli bir gereksinimdir.

Dolayısı ile sistemi oluşturan alt bileşenlerin de (özellikle işletim sistemi) bu tarz geniş çaplı

kurumsal kullanımlarda, yönetim ile ilgili işlevselliği sunabilmesi aranacak bir ön şart

olmalıdır.

Sürdürülebilirlik, Fatih projesi gibi yıllarca gençlerimize hizmet verecek olan bir sistemden

doğal bir beklentidir. Yukarıda da ifade edildiği şekilde güvenlik, güvenilirlik, birlikte

çalışabilirlik ve de yönetilebilirlik bağlamlarında sağlanacak yetkinlik sistemin

sürdürülebilirliğini de mümkün kılacaktır. Ayrıca sistemi oluşturan alt bileşenlerin (ve özellikle

işletim sisteminin) önünde geliştirme ile ilgili net bir yol haritası ve de bunu mümkün kılacak

ticari ve pazar desteği ve gücünün mevcut olması da bu sürdürülebilirliğin asli bir unsuru

olacaktır

Page 7: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

7

5. EĞĠTSEL E-ĠÇERĠĞĠNĠN SAĞLANMASI VE YÖNETĠLMESĠ

Fatih Projesinin eğitsel e-içeriğin sağlanması ve yönetilmesi bileşeni, dersliklere BT

araçlarının sağlanması ve eğitim-öğretimin BT destekli hale getirilmesiyle birlikte daha etkin,

verimli, öğrenci merkezli bir öğrenimin sağlanması için en önemli bileşendir.

Fatih Projesi kapsamında tüm sınıflar için farklı içerik sağlayıcılar tarafından geliştirilmiş,

online olarak sunulan dijital içeriklerin kullanılması planlanmaktadır. Bu içeriklerin Fatih

Projesi‟nde donanım başlığında yer alan ve tüm sınıflara temin edilmesi planlanan akıllı

tahtalarla uyumlu olarak çalışmaları gerekmektedir. Diğer taraftan farklı içerik sağlayıcılar

tarafından farklı standartlar baz alınarak geliştirilmiş olmaları nedeniyle bu içeriklerin

kullanıcılara çok farklı deneyimler sunduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Projeye tablet cihazların da dahil olmasıyla e-içerik konusuna farklı bir boyut daha

eklenmiştir; öğrencilerin tablet cihazlarından içeriklere her an, her yerden eriĢebilir olması

çok önemlidir. Şu halde, farklı içerik sağlayıcılar tarafından sunulan e-içeriklerin akıllı

tahtalara ek olarak tablet cihazlarla da uyumlu olması bir gerekliliktir.

Projede farklı içerik sağlayıcılardan içeriklerin alınarak herhangi bir işleme tabi tutulmadan

kullandırılması projenin etkinliğini etkileyecek bir faktör olabilir. Verimlilik ve etkinlik

açısından bütünsel bir yaklaşımla akıllı tahtaların ve tablet cihazların sınıflarda etkin

kullanımını destekleyecek bir sistemsel alt yapının planlanması ve geliştirilmesi elzem

görünmektedir. Bu alt yapı üzerinde çalışacak farklı medya türlerinde içerikler için bir takım

açık standartlar belirlenebilir ve bu standartlara uyumlu bir şekilde içeriklerin geliştirilmesi ve

sistem üzerinden kullanılabilir hale getirilmesi sağlanabilir.

Diğer taraftan bu sistemin, hem akıllı tahtadan hem de öğrenci tabletlerinden eriĢilebilir bir

yapıda olması hedeflenmelidir. Dolayısıyla bu sistemin, her cihaz için uyumlu arabirim

desteği sunan, her öğrencinin ve öğretmenin güvenli Ģifreleri ile ders programlarına uygun

içeriklere ulaşabildikleri, her an her platformdan erişilebilir olmasını sağlayan bulut biliĢim

mantığıyla geliştirilmesi ve sunulması sistemin etkinliğini artırıcı bir faktör olacaktır.

Öğrencilerin farklı öğrenme stillerinde olabilecekleri ön görülerek, kullanılacak içeriklerin

farklı medyalarla da desteklenmiş olması çok önemlidir; akıllı tahtalarda ve tabletlerde

sunulacak içeriklerin, e-kitapların video, ses gibi yardımcı medyaları da oynatabilir olması ve

farklı platformlarda da çalışabilir olması için HTML5 gibi formatlara uyumlu geliştirilmiş

olması gereklidir.

Page 8: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

8

Geliştirilecek sistem sınıf içerisinde etkileşimi destekleyecek uygulamaları da içermelidir.

Özellikle öğrenci tabletleri üzerinde çalışacak uygulamalarla öğrencilerin içeriklere erişmesi

sağlanırken, öğretmen ve öğrenci arasındaki iletiĢimi iki yönlü olarak artırması da

kurgulanmalıdır. Örneğin, öğretmen, sınıf içerisinde mini sınavları öğrencilerin tablet

cihazlarına göndererek yapabilir; böylece hem sonuçları değerlendirmek için vakit kaybetmez

hem de kağıt masrafları minimuma indirilmiş olur. Sınav tarihlerini, ödevlerini unutmaması

için öğrenci tabletlerinde yer alacak takvimlere işleyebilir. Öğrenciler tablet cihazlarındaki

kitaplarına notlarını alabilir; dilerlerse bunu başka arkadaşları ile ya da öğretmenleri ile

paylaşabilir. Tablet cihazları aynı zamanda derste anlatılan konularla ilgili internet üzerinden

destekleyici materyallere ulaştıkları bir kanal olacaktır.

Sınıf içerisinde akıllı tahta ve tablet cihazlar arasındaki iletişimin sağlanabilmesi için Wi-Fi

alt yapısı ile ilgili geliştirmeler yapılmalıdır, en basitinden kurulacak alt yapıda kullanılacak

network cihazlarının sınıf içerisinde küçük bir LAN oluĢturacak kapasitede olması, öğrenci

öğretmen iletişimini bu network üzerinden uzak bir sunucuya ulaşmadan sağlaması

gerekmektedir.

Kurulacak içerik sisteminin; öğretmen-öğrenci arasındaki iletişimle ilgili tutulan kayıtları

optimize ederek düzenli olarak bulut yapısına aktarması gerekmektedir. Böylece öğrencinin

herhangi bir nedenle yeni bir cihaza geçmesi durumunda derslerinden geri kalmadan

programa kaldığı yerden devam ediyor olması sağlanabilir.

Bu noktada öğrencilerin tablet cihazlarının, her an her yerden bulut yapısında tutulacak

sisteme erişebilmesi, e-içeriklere ulaşması, öğretmen ve öğrencinin sistem üzerinden her an

iletişimde olabilmeleri için her türden internet ağına bağlanabilme özelliğine sahip olması

gerekmektedir.

6. TEKNOLOJĠ DESTEKLĠ EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠM

FATİH projesi kapsamında eğitim ve öğretimin teknoloji destekli hale getirilmesiyle daha

etkin, verimli, çağdaş ve öğrenci merkezli bir yaklaşımın benimsenmesi ülkemiz adına

sevindirici bir gelişmedir.

Gelişen teknoloji ve değişen dünyayla artık çocuklar teknolojinin içine doğuyor ve

büyüyorken, eğitim öğretim sistemimizin teknolojiden uzak olması düşünülemez.

Teknolojinin eğitime bu kadar yaklaştığı bir dünyada 3 önemli konu ön plana çıkmaktadır.

Bunların birincisi bu içeriklere ulaşılacak cihazların sağlanması, ikincisi cihazlar ve sistemler

Page 9: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

9

arasında kaliteli bir altyapının oluşturulması; üçüncüsü ise eğitim içeriklerinin dijital dünyaya

aktarılması ve yeni e-içeriklerin oluşturulmasıdır.

FATİH projesinin bu aşamada yukarıda bahsettiğimiz donanım temini konusunda detaylı

çalışmalara sahip olduğunu görmekle birlikte, içerik / müfredatın dijital ortama aktarılmasında

önemli noktalara deneyimimize istinaden dikkat çekmek isteriz.

A) Eğitim Ġçeriklerinin Dijital Ortama Aktarılması:

Öğrenme içeriklerinin dijitalleştirilmesinde birden fazla paylaşım yöntemi kullanılmaktadır (

mobil eğitim, e-kitap, video eğitim, sanal sınıf vb ). Burada kritik başarı faktörü uygun

içeriklerin uygun eğitim yöntemi ile dijitalleştirilmesidir. Her türlü içeriğin tek bir yöntemle

sunulmaya çalışılması her zaman başarılı sonuçlar vermemektedir.

Öncelikle müfredat konuları detaylıca incelenerek bunlardan hangilerinin nasıl bir yöntemle

dijital ortama aktarılması çalışması yapılmalıdır. Kullanılan kitapların birer e-kitap şekline

getirilip öğrencilerle paylaşılması yeterli kalmamakla birlikte içeriklere interaktivitenin dahil

edilmesi gerekmektedir.

Bu çalışmalar yapılırken pedagoji ve uzaktan eğitim temel prensipleri dikkate alınmalıdır.

Örneğin öğrencilerin eğitimde kullanacakları cihazları ne kadar süre kullanacakları, hangi

koşullarda kullanacakları gibi birçok etken değerlendirilerek, içerik dijital ortama

aktarılmalıdır.

Projede öğretmenlerin e-içerik üretmesi amacıyla eğitilmesi ve ilerleyen süreçlerde e-

içeriklerin büyük ölçüde öğretmenler tarafından tasarlanması planlanmaktadır. Oysa video,

müzik, animasyon gibi öğrenim öğeleri oluşturma ve bu öğeler arasındaki interaktif süreçleri

tasarlamada kullanılan üretim araçlarına ve bilgisayar programlarına eğitmenlerin tamamen

hakim olması çok da imkan dahilinde görünmemektedir.

Bu bağlamda e-içeriklerin pek çok medyayı kapsadığı, bu medyaların bileşiminden oluştuğu

ve e-içerik üretiminin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu göz önüne alındığında, ancak bu alanda

uzmanlaşmış profesyoneller ve e-içerik hazırlamada uzman firmalarla çalışılması sayesinde

e-içeriklerin niteliksel seviyesi garanti altına alınabilecektir.

Page 10: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

10

B) ÇağdaĢ E-Öğrenme Yöntemlerinin Kullanılması:

Dünyada uzaktan öğrenme eğilimlerini incelediğimizde özellikle mobil eğitim / video

kullanılarak hazırlanan eğitimlerin ve sanal sınıf eğitimlerinin en çok tercih edilen eğitim

yöntemleri olduğunu görmekteyiz.

Mobil eğitim; öğrencilerin zaman ve mekandan bağımsız, mobil cihazlar üzerinden

gerçekleştirdikleri asenkron eğitim yöntemidir.

Sanal sınıf; eğitmen ve öğrencinin aynı anda, farklı lokasyonlardan sanal bir sınıfa

bağlanarak eşzamanlı olarak eğitim faaliyetini gerçekleştirdikleri eğitim yöntemidir.

FATİH projesinde yukarıda bahsettiğimiz çağdaş içerik oluşturma ve sunma teknik ve

teknolojilerinin kullanılması proje değer katarak başarısını arttıracak pozitif bir etken

olacaktır.

C) Eğitim Ġçeriklerine EtkileĢim Katılması:

Yeni yaklaşımla geliştirilecek teknolojik içeriklerin ve altyapının sınıf içerisinde etkileşimi de

destekleyecek bir yapıda olması gerekmektedir. Özellikle öğrenci ve öğretmen arasındaki

ilişkiye bakıldığında öğrencinin sadece tablet cihazdan içeriği takip etmesi, öğretmenin de

sadece akıllı tahtadaki bilgileri paylaşması yeterli olmamaktadır. Bunun yerine öğretmenin

öğrencileriyle, öğrencilerin öğretmen ve sınıftaki diğer arkadaşlarıyla çift yönlü iletişim

kurabilecekleri bir altyapı eğitimin etkinliğini arttıracaktır.

Bu imkanı sağlayan mobil eğitim platformları sayesinde, örneğin öğretmen anlattığı konuyla

ilgili sınıfına bir sınav uygulayabilir ve bu sınavın sonuçlarını alması sadece bir kaç

dakikasını alacaktır. Bu gibi sistemlerle aynı zamanda sınıf içinde, okul içinde, hatta ilçeler ve

bölgelerde başarı sınavları sadece bir kaç saatlik bir ön hazırlıkla hazırlanıp yapılabilecek ve

kağıt okuma, sınav değerlendirme gibi bir zaman ayırmaya gerek kalmadan tüm sonuçlar bir

kaç dakika içinde raporlanabilmektedir.

D) Eğitim Yönetim Sistemlerinin Teknolojik Ġçeriklere Uyumluluğu:

Teknoloji destekli eğitimlerle birlikte eğitim yönetim sistemleri ve eğitim müfredatlarına da bir

kez daha bakılması gerekliliği unutulmamalıdır.

Page 11: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

11

Teknoloji destekli eğitim yapılarında dijital ortamda verilen ödevler ve derslerin kaydedilmesi

ve değerlendirilmesi gerekliliği esastır. Bu noktada da tüm dijital eğitim içeriklerinin

kaydedildiği, her öğrenci başına hangi içeriği ne kadar okumuş, sınavdan kaç puan almış gibi

verilerin kaydedileceği ve sonu karnesinde bu verilen kullanılabileceği bir eğitim yönetim

sistemine ihtiyaç bulunmaktadır.

Projede kullanılan e-içeriklerin pek çok firma tarafından üretileceği ve bir çok farklı medyayı

bir araya getireceği göz önünde bulundurulduğunda, eğitim yönetim sisteminin farklı

kaynaklardan gelecek içeriklerin kaydını tek bir noktada tutma yeteneğine sahip olması

gerekmektedir.

E) Müfredatı Destekleyecek Bireysel Öğrenme Kaynaklarının Sunulması:

Öğrenci merkezli eğitim yaklaşımlarında sunulan eğitim müfredatının yanı sıra öğrencinin

kendi istediği zamanda konuları pekiştirecek eğitim araçlara sahip olması kritik önem

taşımaktadır.

Bu noktada kendi kendine öğrenme araçları adı verilen tamamlayıcı eğitim materyallerine de

ihtiyaç duyulmaktadır. Bu materyaller öğrencinin ilgilisini çekmekle birlikte konuların

pekişmesine katkı sağlamaktadır.

FATİH Projesi kapsamında müfredatı destekleyecek kendi kendine öğrenme araçları;

- Okuma dokümanları

- Ders notları

- Konuyla ilgili etkileşimli oyunlar

- Eğitim videoları

- Deney Simülasyonları

gibi bir çok yöntemi içerebilir. Üstelik bu araçlar bir kere üretildikten sonra tüm öğrencilere

teknolojinin imkanlarıyla hızla ulaştırılabileceği için hem maliyet avantajı hem de fırsat eşitliği

sağlayacaktır.

Tüm bu sistemin uçtan uca kurulup, sorunsuz bir şekilde yaşatılabilmesi için kaliteli,

kesintisiz, yüksek ve en son teknolojiyi kullanan; deneyim sahibi, kurulum sonrası kaliteli bir

Page 12: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

12

teknik destek sunabilecek yeterlilikte iş ortaklarıyla hareket edilmesi projenin başarısı

üzerinde kritik etki sahibidir. Özellikle ileri teknoloji tarafında mobil geniş bant, fiber optik

altyapılar zaruri hale gelmiştir.

Aynı zamanda teknolojinin gelişme ve yenilenme hızı göz önüne alındığında iş ortaklarının

bu değişime öncülük edebilecek yeterlilikte olması projenin sürdürülebilirliğinin önemli bir

belirleyicisi olacaktır.

Kamuoyu FATİH Projesi‟nden büyük başarı beklemektedir. Bu nedenle projenin çeşitli

açılardan derinlemesine değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, bunlardan belki de en

önemlisi projenin okullardaki uygulayıcılar yani öğretmenler açısından ele alınması, temel

direğini oluşturan öğretmenlerin projenin gerektirdiği temel bilgi ve becerilere ne düzeyde

sahip olduklarının ciddi biçimde ele alınması gerekir.

FATİH Projesinin uygulanabilirliği konusundaki tartışmaların odak noktasını teşkil eden

öğretmenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma konusunda ciddi eksikliklerinin olduğu

iddiaları çok yaygındır.. Bu kanaatten hareketle FATİH projesinin amacına ulaşabilmesi için

bilgisayar okur-yazarlığının yaygınlaştırılması ve projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere

yönelik eğitimlerin sunulmasını hayati önem taşımaktadır..

Ülkemizde öğretmenlerin bilgi teknolojileri kullanımıyla ilgili durumunu araştıran çalışmalar

yapılmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, bilgi teknolojilerinin öğretmenler tarafından

benimsenmesi, uygulamaya konması ve kurumsallaştırılması sürecinin zorluklarla dolu ve

zaman alıcı olduğu görülmektedir

Öğretmenlerin sınıflarında etkin bilgi teknolojilerini kullanımını sağlamak ve desteklemek

amacıyla hizmet-içi eğitimler verildiği bilinmektedir. Bu eğitimlerin içeriklerinde daha çok

temel kavramlar, kelime işlemciler, İnternet kullanımı vb. konularına yer verildiği

görülmektedir. Oysa Fatih Projesi ile ilgili öğretmen eğitiminde yukarıda sıralanan içeriğine

yaklaşımın daha değişik olması gerekmektedir. Daha önceki deneyimlerin ışığında, her

okulda eğitilmiş öğretmenler arasından seçilmiş ve “öğretmene öğretmenlik” yapabilecek

kapasitede, “liderlik” vasıflarına sahip “danışman” öğretmenler sağlanmalı, bulundukları

okulda uzun süre görevlerine devam etmelerini mümkün kılacak ortamlar yaratılmalıdır.

Sonuç olarak, FATİH projesinin başarıya ulaşması projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere

yönelik eğitimlerin öncelikle ve ivedilikle ele alınması hayati önem taşımaktadır. Öğretmen

eğitiminin sürekli olması sağlanmalı, proje kapsamında kullanılacak donanımın ve e-içeriğin

bilgi teknolojileriyle uyumlu hale getirilen öğretmen kılavuzlarının da sürekli güncel tutulması

Page 13: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

13

arzu edilen başarıyı getirecektir. Başarının devamı da bu desteklerin uzun yıllar sürdürülmesi

ile mümkün olacaktır.

7. AĞ ALTYAPISI VE GENĠġ BANT ĠNTERNET KULLANIMI VE GÜVENLĠK:

Fatih Projesinin temel bileşenlerinden biri olan ağ altyapısı ve geniş bant Internet kullanımı

projenin başarısı açısından oldukça önemlidir.

Fatih Projesi kapsamında Türkiye genelinde 42000 okula eriĢim sağlanması söz

konusudur. Bu bağlamda sağlanacak olan erişim teknolojisinin hangi teknoloji olduğunun

öneminden önce eriĢimin kesintisiz ve tüm Turkiye genelinde sağlanabilir olması

hedeflenmelidir.

EriĢim modeli olarak karma bir çözüme gidilmesi projenin başarısı bakımından önemlidir.

Öğretmen ve öğrencilerin, içeriğe en etkin, hızlı ve kesintisiz şekilde erişebilmeleri için

okulların geniĢ bant eriĢimi büyük önem taşımaktadır. Fiber, 3G, xDSL, radyolink ve uydu

teknolojilerinin alternatifli olarak kullanılması ve SLA bazlı servis anlaĢmalarına olanak

sağlanması projenin etkinliği ve başarısı için gerekli görülmektedir.

Bu karma eriĢim modeli ile Fatih Projesi alternatif operatörlere de açılmıĢ olacak ve

hizmet kalitesi ve çeşitliliğinin sağlanması ile birlikte Ģeffaf bir rekabet ortamı da sağlanmış

olacaktır.

Alt yapı ve erişim modeli hizmetinin Servis Seviyesi Anlaşmaları (SLA) ile belirlenmesi, erişim

teknolojisinde hangi teknolojinin kullanıldığından çok, erişim hizmetinin performans

ölçümlemesine bağlı olarak verilmesi ve kriter olarak teknoloji bağımsız eriĢimin

sağlanması hedeflenmelidir.

Fatih Projesi kapsamında oluşturulacak ağ, özel sanal bir ağ (VPN) olmalı ve Internet‟ten

doğrudan (kontrolsüz) eriĢim olmamalıdır ve tüm okullar bu ağ üzerinden birbirleri ile

haberleşebilmelidir. Ağ güvenliği (DDoS, IPS ve Firewall, viruswall hizmetleri) merkezi bir

noktadan sağlanmalı, Internet erişimi kontrolü de (Websense, Güvenli Internet, vekil sunucu

hizmetleri, 5651 sayılı yasa kapsamındaki kayıt işlemleri) aynı noktadan sağlanmalıdır. Bu

şekilde merkezi kontrollü bir ağ güvenliği tesis edilmiş olacaktır.

Page 14: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

14

Uzaktan eğitim içeriği de aynı merkezden yönetilerek, Internet üzerinden gelecek saldırılara

karşı içerik güvenliği de sağlanabilecektir. Merkezlerde Bulut Bilişim Mimarisi kullanılarak,

pek çok eğitim ve öğretim uygulaması sunulması değerlendirilebilir.

8. TABLET

Fatih kapsamında öğrencilere dağıtılacak tabletlerin hem Wi-Fi hem de 3G uyumlu olmasının

önemli olduğunu düşünüyoruz.

Dünya geneline ve Türkiye pazarına baktığımızda, tüketicilerin tercih ettiği cihazların sadece

Wi-Fi erişimini destekleyen değil, aynı zamanda da günümüzün iletişim teknolojisinin

standardı haline gelmiş olan 3G teknolojisine sahip cihazlar olduğunu görmekteyiz.

Günümüzde internet kullanımı yaygınlaşmakta ve insanlar „her yerde her zaman‟ bilgiye

erişebilir olmak istemektedir. Tüketici tercihleri de bu doğrultuda değişmekte ve mobil geniş

bant kullanımı hızla artmaktadır.

Aynı şekilde öğrencilerimizin sadece okulda değil, evde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda

da bilgiye ulaşma ihtiyacı olduğu belirtilmektedir. . Öğrencilerimizin güvenliği açısından aileler

dilediklerinde cihazın ve öğrencinin konum bilgisini takip edebilmektedir. Bununla birlikte;

Fatih Projesi kapsamında dağıtılacak olan tabletlerin sadece Wi-Fi erişimine imkan tanıması

durumunda, cihazların sınırlı teknolojik kullanım ve sınırlı güncelleme nedeni ile kısa sürede

güncel teknolojinin gerisinde kalacağı öngörülmektedir. Böyle bir durumun İnternet erişim

sağlayıcılarının projeye katılımını sınırlaması olasılığı yüksektir ve sonucunda, mobil

şebekelerden faydalanılması mümkün olamayacaktır.

Öğrencilere dağıtılacak tabletlerin sınıf içerisinde öğretmen tarafından kontrol edilebilmesi

önemlidir. Böylelikle sınıf içerisinde, öğretmen tabletlerdeki 3G özelliğini kapatabilir,

gerektiğinde öğrencilerin derse odaklanmaları ve oyun ve benzeri diğer uygulamaları

kullanmamaları için tabletleri kullanmaları kısıtlanabilecektir.

3G uyumlu tabletlerin verilmesi halinde 3G kullanım kararı velilerin inisiyatifine bırakılacak,

isteyen veli, öğrencinin okul dışında internete wifi aracılığı ile bağlanmasına, isteyen veli,

öğrencinin okul dışında internete 3G ile bağlanmasına izin verecektir.

3G özelliği, bölgemizdeki diğer ülkelere ve dünyaya Fatih Projesi ile model olma fırsatı

sağlayabilecektir. Çevremizdeki pek çok ülkede ADSL kullanımı düşük iken mobil geniş bant

kapsaması yüksektir.

Page 15: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

15

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de, devlet 3G yatırımlarını desteklerken, aboneleri de

veri kullanımı konusunda vergi sübvansiyonları ile teşvik etmektedir. 2009 „da hayata geçen

3G teknolojisi devletimizin desteği ile hızla 25 milyon kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Fatih

Projesi de; 3G teknolojisinin teşviki açısından önem taşımaktadır.

Projenin kaynaklarından olan Evrensel Destek Fonu, tüm operatörlerin katkıları ile

oluĢmakta, bu fonun kullanımı esnasında operatörler açısından da sürdürülebilir bir

yaklaĢım benimsenmesi beklenmektedir.

Tablet üzerinde çalışacak mobil işletim sisteminin geliştiriciler ile birlikte zengin bir

ekosisteminin olması; bu kapsamda mobil işletim sisteminin, ekosistemde yer alan

geliştiricilerin maliyet, etkinlik ve hız açısından uygun koşullarda çözümler geliştirebilmesi

amacıyla, geliştiricilerin ulaşabileceği gerekli bilgi ve araçlarının bulunması, üzerinde durulan

konulardan biridir.

Cihazın genel özellikleri:

Kaliteli bir kalem desteği olmalıdır, bir öğrenci araştırmasında %40 oranında kalem

tercihi vardır.

Cihaz değiĢikliğinde tüm bilgilerin yeni cihaza en kolay Ģekilde aktarılması önemli bir

ihtiyaçtır.

Parental filtrelerin tabletlere de uygulanabilir olması gerekmektedir.

Cihazın 3G uyumlu olması uzaktan yönetilebilme ve online içeriğe eriĢim konusunda

önemli bir ihtiyaçtır. Cihazın 3G destekli olmaması durumunda kullanıcılar kendileri faklı

çözümler üretmeye çalışacaktır ki, bu çok daha farklı güvenlik risklerini gündeme

getirecektir.

Cihaz yönetimi ve güvenlik:

Tablet cihazların öğrencilere dağıtılması ile birlikte bu kadar yüksek sayıda cihazın

yönetilmesi ve güvenliği ile ilgili sorunlar da gündeme gelecektir. 3G şebekesine

bağlanabilen bir tablet çok önemli avantajlar sunmaktadır:

Cihazlar öğrencilere teslim edilirken ROM içerisindeki yazılımların son hali bulunacaktır,

fakat yazılım dünyasında güncellemeler sürekli olacaktır. Bunların ortak platform

üzerinden yönetilmemesi durumunda sahada çok farklı sürümlerde uygulamalar olacaktır.

Bir içeriğin bir öğrencinin tabletinde çalıĢması, diğerinde çalıĢmaması gibi sorunlar

özellikle kırsal bölgelerde önemli sorunlara yol açabilir.

Page 16: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

16

Yine kırsal kesimlerde cihazlara destek verecek saha personelinin bulunması son

derece güçtür. Bu gibi durumlarda dünyada çağrı merkezleri üzerinden kullanıcının

cihazına bağlanan “Remote Device Management” standartları ve çözümleri mevcuttur.

Diğer taraftan öğrencilerin bu cihazları yanlarında taşımaları, gasp gibi güvenlik

risklerini de doğurmaktadır. 3G şebekesine bağlı bir çözüm ile cihazın yerinin

belirlenmesi, uzaktan kilitlenmesi, içerisindeki bilgilerin silinmesi ve kullanılamayacak hale

getirilmesi mümkündür, bu amaca yönelik “Mobile Device Management” platformları

mevcuttur. Tabletlerde 3G teknolojisine uyum olmaması, gasp, çalınma, kaçırılma gibi

öğrencilerin güvenliğini tehdit eden olaylara davetiye çıkarabilir. Bu nedenle bir

öğrencimizin mağduriyeti tüm projeyi gölgede bırakacak üzücü sonuçlara yol açabilir. Bu

nedenledir ki, tabletlerin 3G uyumlu olması üzerinde durulması gereken bir konu olduğu

kanaatindeyiz..

Son bir önemli nokta da cihazların yedeklenmesidir. Bir öğrencinin cihazı

bozulduğunda veya kaybolduğunda eğitim programının gerisinde kalmaması için en kısa

zamanda kişiye özel içeriklerinin (eğitim, sunum, sınav…) yeni cihaza aktarılabilmesi

gerekmektedir. Aynı zamanda cihaza girerken kullanacağı bir “Authentication” altyapısı

ihtiyacı da bulunmaktadır.

Bu veriler doğrultusunda cihazların yönetilmesi ve güvenliği de üzerinde düşünülmesi

gereken son derece önemli bir maddedir, uzaktan yönetim yazılımları ve bu yazılımlar için

gerekli bağlantı yöntemleri de proje şartnamesine dahil edilmelidir.

9. YAZICI DONANIM TALEBĠ

Mevcut çok fonksiyonlu yazıcı donanım talebi ile ilgili olarak üzerinde durulması gereken

konu, alınması planlanan A3 ve A4 çok fonksiyonlu yazıcıların, çok genel özelliklerde

istenildiği hususudur.

Oysa günümüzde üretilen çok fonksiyonlu yazıcı ürünlerinde genişleyebilirlik ve diğer farklı

donanımlarla etkileşimli iletişim ön plana çıkmaktadır.

Mevcut talepte bu tür çok fonksiyonel baskı cihazlarının ileriye dönük ihtiyaçlara bağlı olarak

geniĢleyebilme yeteneklerinden söz edilmemektedir. Örnek vermek gerekirse öğrencilerin

muhtemelen sahip olacakları manyetik kimlik kartları ile bu türlü baskı cihazlarının

entegrasyonu mümkün olmalıdır ve öğrencilerin yazdırma veya fotokopi faaliyetleri

kolayca takip edilebilmeli, gerekirse kotalandırma veya ücretlendirme opsiyonu

bulunmalıdır.

Page 17: Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

17

Öte yandan istenilen donanım özellikleri, orta ve/veya orta üst tip olduklarından bunların

dokunmatik kullanıcı panelleri bulunmakta ve bu paneller vasıtasıyla sunucular üzerinden

etkileşimli bağlantı kurulup gerekli bilgiler ekrana getirilebilmektedir. Örneğin, öğretmenlerin

ders notları dijital ortamda sunucuda tutulabilir, yetkilendirmeler dahilinde öğrenciler bu ders

notlarını çok fonksiyonel yazıcı LCD panelinden görüntüleyebilir ve istedikleri belli bölümlerin

kolayca baskısı alınabilir. Ayrıca benzer şekilde kütüphanelerde dijitalleştirilmiş kitaplar ve

diğer dokümanlar kolayca öğrenciler tarafından görüntülenip baskısı alınabilir.

Bunun yanı sıra öğrencilerin kullanımına sunulması planlanan tablet bilgisayarların bu türlü

çok fonksiyonel yazıcılarla bağlantılı kullanılması gerekecektir. Ancak bu bağlantının

mümkün olabilmesi için çok fonksiyonel cihazların bu tip bağlantıya uygun yazılım ve/veya ek

donanım özellikleri olması gereklidir. Bu durum Ģartnamede belirtilmemiĢtir.

Son olarak binlerce çok fonksiyonel yazıcı ve benzer donanımların ağ bağlantılı olarak

istenildiği düşünülürse, bu bağlantı sadece ağ üzerinden baskı alınması veya tarama

yapılması vs şeklinde sınırlandırılmamalıdır. Diğer özellikleri de kullanıma açık olmalıdır.

Günümüzde bu tip cihazların uzaktan yönetimi mümkün olabilmektedir. Yani merkezi bir

sistemle sarf malzeme kullanım durumları, sarf malzeme ihtiyaçları, cihaz üzerindeki arızalar,

cihaz kullanım istatistikleri merkezi veri tabanı ve oluşturulacak bir merkezi çağrı sistemi ile

kolayca takip edilebilir. Bu durumda bu cihazların kesintisiz ve verimli kullanımı maksimize

edilebilir.

10. SONUÇ

Fatih Projesi‟nin dünya ölçeğinde önemli bir eğitim projesi olduğunu düşünüyoruz.

Fatih Projesi‟nin donanım, yazılım, işletim sistemi, iletişim alt yapısı gibi unsurlarını

belirlemek ve sağlamak projenin en çok ilgi çeken tarafları olarak karşımıza çıkıyor. Oysa

bunlar projenin göreceli olarak kolay çözüme kavuşturulacak unsurlarıdır. Temel konumuz

projenin tüm ögeleri ile “bütünleşik” bir tarzda ve uzun vadede “sürdürülebilir” özellikte

planlanmasıdır. Bu da projenin tüm ögeleriyle, tüm paydaşlar tarafından tartışılması ile

mümkündür. Gereksinimlerin net olarak belirlenmesi değişik ortamlarda gündeme getirilmesi

ile kabildir.

Bir STK olarak Fatih Projesi ile ilgili her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek

isteriz.