44
04 - 05 / 2017 Kişiselleştirilmiş Etiket Baskısı Butik Üreticilere Büyük Avantajlar Sağlıyor • Türkiye Yükselişini Sürdürüyor Kurumsal Dünyanın Kalbi Bu Etkinlikte Attı • Odaklı Saldırıların Sayısı Her Geçen Gün Artıyor Yazılım Üretimi Oyunun Kurallarını Değiştiriyor • Türkiye’yi Hızlı İnternetle Tanıştıran 4.5G Hizmeti Bir Yaşında Mobil Dünyanın Geleceği Bu Etkinlikte Tartışıldı • Siber Saldırganlar Kendi Ordularını Kurmaya Başladı Gelecek Teknolojiler Için Emniyetli ve Güvenli Bir Yol Olusturmalıyız! ~ .

BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

04 - 05 / 2017

Kişiselleştirilmiş Etiket Baskısı Butik Üreticilere Büyük Avantajlar Sağlıyor • Türkiye Yükselişini Sürdürüyor

Kurumsal Dünyanın Kalbi Bu Etkinlikte Attı • Odaklı Saldırıların Sayısı Her Geçen Gün ArtıyorYazılım Üretimi Oyunun Kurallarını Değiştiriyor • Türkiye’yi Hızlı İnternetle Tanıştıran 4.5G Hizmeti Bir Yaşında

Mobil Dünyanın Geleceği Bu Etkinlikte Tartışıldı • Siber Saldırganlar Kendi Ordularını Kurmaya Başladı

Gelecek Teknolojiler IçinEmniyetli ve Güvenli Bir Yol Olusşturmalıyız!~

.

Page 2: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
Page 3: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

editör

Yapılan mobil cihaz araştırmasına göre dünya çapında kullanıcılar her ay ge-nellikle 12 Android uygulaması yüklüyor fakat buna karşılık sadece 10 tane uygulama siliyor ve dolayısıyla cihazlarına her ay 2 uygulama daha ekliyor. Cihazlara yüklenen uygulama sayısı arttıkça, dijital dağınıklığı engellemek için uygulamaların yönetimine önem vermek gerekiyor. Ancak araştırmaya göre, Türkiye’deki kullanıcıların %37’si cihazlarının içeriğini güncellemek ve kullanılmayan doküman ve uygulamaları silmek konusunda geri kalıyor.

Cihazlarımızdaki dijital yığıntının birikerek büyümesi sebebiyle, uygulama-ların silinmesi veya güncellenmesi, uygulamalardaki açıklardan faydalanan zararlı yazılımlarla mücadele konusunda şimdiye dek olmadığı kadar önem kazanmış durumda. Fakat yapılan ankete göre Türkiye’deki kullanıcıların dörtte birinden fazlası (%29) cihazlarındaki uygulamaları sadece zorunlu kaldıkları durumlarda güncellerken, %9’u ise mümkünse bunu hiç yapma-mayı tercih ediyor.

Bulgulara göre kullanıcıların yönetebileceği her 100 Android uygulamasın-dan 83’ünün, kontaklar, mesajlar ve ilgili veriler gibi hassas kullanıcı veri-lerine erişimi bulunuyor ve hatta bazıları arama yapıp SMS bile atabiliyor. Kullanıcıların Android cihazlarında ortalamada 66 uygulama bulunuyor. En popüler 66 Android uygulamasının temsili bir örneklemi test edildiğinde, bunlardan 54’ünün kullanıcılardan habersiz olarak arka planda çalışmaya başladığı ve herhangi bir kullanıcı etkileşimi olmadan günde ortalama 22Mb veri aktardığı görüldü.

Cihazlardaki dijital yığıntı ve dağınıklıkla baş edip kişisel verilerinizi koru-mak için şu önlemleri almanızda fayda var:

Biraz zaman ayırın ve cihazlarınızı inceleyerek hangi verilerinizin hangi uygulamalar veya dosyalar içerisinde saklandığını anlayın. Dijital ortamınızı düzenlemek için cihazlarınızda sakladığınız ve özellikle de kullanmadığınız verileri belirli aralıklarla temizleyin. Uygulama ve yazılımlarınızı düzenli olarak, yeni sürümleri çıkar çıkmaz güncelleyin. Cihazınıza yüklenmiş olan tüm uygulamaları tarayarak potansiyel olarak risk teşkil edenleri veya nadi-ren kullanılanları tespit eden bir güvenlik uygulaması kullanın.

Güncelleme Yapmazsak İşimiz Zor!Kurumsal dünyada güncelleme yapılmayan akıllı telefonlar tehdit saçıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, dijital dağınıklık sorunu geleceğimizin en büyük tehditlerinden bir tanesi.

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yö[email protected]

3

Page 4: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

IBM, Turkcell Superonline’a Filenet Çözümü Sunuyor

Turkcell Superonline’a yenilenen FileNet platformu ile hizmet veren IBM ve Aksis, Superonline’ın müşterilerine sunduğu

hizmetin kalitesini artırarak kesintisiz ve kusursuz bir altyapı sağlamasına yardımcı oluyor.

İşletmelerin içerik ve iş süreçlerini yönetmeleri için etkili bir yazılım olan FileNet’i 2008’den bu yana Turkcell Superonline’a sunan IBM ve Aksis, bu sayede Turkcell

Superonline’in müşteri evraklarının toplanması, düzenlenmesi, saklanması, çeşitli kanallardan müşteriyle paylaşılması gibi gereksinimlerinin karşılanmasını sağlıyor. FileNet ile en kritik konu olan müşteri hizmetleri ve kesintisiz hizmet seviyelerini; sunulan hizmetleri anlık olarak hızlandırmak ve kalitesini artırmak, veri hacimleriyle paralel olarak müşteri dokümanlarına kolay erişebilir hale getirmek mümkün olabiliyor.

IBM FileNet P8 Platformu ile yeni bir dönem başladı

Değişen teknolojik ihtiyaçlar ve genişleyen sistemiyle paralel olarak IBM FileNet P8 Platformuna geçiş ile şirketin FileNet iş ilişkisinde yeni bir döneme girilmiş oldu. Özel kurumsal sistemler geliştirmek ve spesifik iş süreçlerini yönetmek için tasarlanmış bir çerçeve olan FileNet P8 platformunun güncelleme süreci yaklaşık 4 aylık kısa bir sürede tamamlandı.

Güncelleme ihtiyacını ve geçiş sürecini değerlendiren TURKCELL ICT CRM - İş Zekası - Dijital Yetenekler Direktörü İnanç Çakıroğlu: “Turkcell Superonline olarak yeni teknolojileri takip ederek, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. FileNet platformunu uzun zamandır kullanıyoruz ve IBM’in platform üzerinde yaptığı güncellemeler ile son teknolojileri bizlere sunması son derece sevindirici. Geçtiğimiz dönemde operasyon tarafında ihtiyacımız olan yeni özelliklerin yanı

sıra günümüz teknolojisinin gerektirdiği standartları yakalamak için FileNet platformunu yeni sürüme güncelleme kararı aldık. Bu güncelleme işlemiyle birlikte hedeflerimizden biri de mobil taraftaki kullanım oranını artırmak. Aksis ve IBM, 4 aylık proje süresi içerisinde geçişi hızlıca gerçekleştirdi. Bu güncellemeyle sistemsel ve performans ile ilgili iyileştirmeler yapıldı.” Geçiş aşaması sorunsuz tamamlandı

IBM Filenet platformunun yeni versiyonuna upgrade sürecine Turkcell tarafından teknik ekipler, IBM çözüm ortağı Aksis ve katma değerli hizmetleriyle IBM distiribütörü Avnet (Tech Data) dahil oldu. Bunun yanı sıra IBM danışman ve destek kadroları da her aşamada projeye destek verdi. Güncelleme öncesi yapılan planlamada yeni FileNet versiyonunun yeni donanımlar üzerinde çalıştırılması kontrolleri yapıldı. Donanımların kurulum aşamasının ardından yeni versiyona geçiş süreci kesintisiz ve hızlı bir şekilde tamamlandı.

Avrupa’daki en büyük elektronik arşivlerden biri artık online olarak çalışıyor

IBM’in sunduğu yeni versiyon FileNet P8 platformuyla Avrupa’daki en büyük elektronik arşivlerinden birisine sahip olan Superonline tüm arşivinin online olarak görüntülenmesine olanak tanıyor. Ayrıca saniyeler içerisinde istenen evraklara ulaşılabiliyor. FileNet platformunun yeni versiyonunun getirdiği entegrasyon kolaylıklarının yanı sıra proje sürelerini kısaltılması da iş gücü kaynağı açısından ciddi avantajlar yaratıyor.

Müşteri memnuniyetini artıran bir sistem

“Kendini yenilikçi bir kurum olarak konumlandıran ve rekabet avantajını koruyarak büyümesini sürdürme hedefi olan Turkcell Superonline, bu vizyonuyla paralel olarak teknolojiyi yakından takip ediyor ve bu anlamda bizden de taleplerde bulunuyorlar” diyen ve projeyi değerlendiren IBM çözüm ortağı Aksis Genel Müdürü Burak Müjdeci : “Gelişen teknolojinin sunduğu nimetlerden yaralanmak isteyen firmalar için geliştirdiğimiz birçok yenilikçi teknolojiye sahibiz. Buradaki en önemli konu doğru teknolojiyi doğru firmaya uygulayarak değer yaratmaktan geçiyor. Turkcell Superonline ile gerçekleştirdiğimiz IBM FileNet P8 platformu güncellemesinin başarılı olmasındaki en önemli sebeplerden bir tanesi Turkcell Superonline’in vizyonu. Bu durum Turkcell Superonline’in rakiplerine göre her zaman avantajlı olmaya devam edeceğinin bir göstergesi. Aksis olarak bu sürecin parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

IBM çözüm ortağı Aksis Genel Müdürü Burak Müjdeci sözlerini şöyle sürdürüyor: “Turkcell Grubu, bulunduğu bölge itibarıyla büyük bir organizasyon. Abone sayısı açısından baktığımızda Dünyada da sayılı operatörler arasında yer aldığını söyleyebilirim. Projenin başarılı bir şekilde sonuçlanmasından mutluluk duyuyoruz. Arka tarafta çalışan teknik proje ekibinin işi benimsemesi ve sağladığı özverili çalışmanın projenin gerçekleşme sürecine büyük bir değer kattığını belirtmemde fayda var. “

Başarı Öyküsü

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Turkcell_Logo_CS5.pdf 1 03/02/17 14:23

Page 5: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

www.aksis.com.tr

adve

rtoria

l

Soldan sağa: Murat Yardım - TURKCELL Uygulama Operasyonları Yöneticisi / Korcan Okkalı - TURKCELL Uygulama Operasyonları Uzmanı / Nevra Bıyıklı - TURKCELL Müşteri İlişkileri Yönetimi Yöneticisi / Sedat Okçuoğlu - TURKCELL Müşteri İlişkileri Yönetimi İş Analisti / Burak Müjdeci - AKSİS Genel Müdür

Genel BakışGereksinim:

• Online olarak müşteri evraklarını toplamak, düzenlemek, saklamak, çeşitli kanallardan müşteriyle paylaşmak. • Operasyon kısmındaki sıkıntıları gidermek, en yeni teknolojinin gerektirdiği standartları sağlamak • Sistemsel ve performans aksaklıklarını gidermek, esneklik ve entegrasyonu yakalamak • Performansı çok yüksek ve istikrarlı bir sistem elde etmek

Çözüm:

• 2008 yılında IBM’in FileNet yazılımı kullanılmaya başlandı• 2015 yılında FileNet P8 5.2.1 versiyonuna 4 aylık bir süreçte geçişi ve donanım bileşenlerinin yeni güncelleme için yenilenmesi sağlandı.• Turkcell Superonline tarafından Kanal Yönetimi ve Satış Ekibi ile Operasyon ve Analiz Ekipleri dâhil oldu. • FileNet konusunda ciddi bir deneyime sahip IBM çözüm ortağı Aksis ve IBM’in danışman ve destek kadroları her aşamada projeye destek verdi.

Avantaj

• Teknik olarak üst seviye performans sunması, arkada çalışan yazılımın hızlı yazma ve okunma imkânı tanıması • Tüm fonksiyonların uygun donanım yatırımıyla karşılaması • Verilere doğru ve tek seferde hızla erişim sağlaması • Elektronik arşivin milisaniyeler mertebesinde online görüntülenmesi• Güvenlik seviyelerinin denetim şirketlerinin arzu ettiği seviyede olması• Daha hızlı entegrasyon kurulması, kuruma çok daha fazla süreçle çok daha hızlı bütünleşme avantajı sunması ve sonuçların daha kısa zaman diliminde alınması • Maliyet avantajları ve kuruma değer katacak ya da kazanç sağlayacak olan çalışmaların hızla hayata geçirilmesi• Daha önce yıllar seviyesinde alınan bazı aksiyonların aylara indirgenerek tamamlanmaya başlanması• FileNet platformunun entegrasyon kolaylıklarıyla proje sürelerinin kısaltılması, iş kaynağı olarak ciddi avantajlar yaratılması ve daha şeffaf bir ortam sunulması

Çözüm bileşenleri

IBM FileNet P8 platformu ve Aksis ECM Uygulamaları

Danışmanlık, Kurulum, Eğitim, Destek

Turkcell Superonline olarak yeni teknolojileri takip ederek, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. FileNet platformunu uzun zamandır kullanıyoruz ve IBM’in platform üzerinde yaptığı güncellemeler ile son teknolojileri bizlere sunması son derece sevindirici. İnanç ÇakıroğluTURKCELL ICT CRM-İş Zekası-Dijital Yetenekler Direktörü

Page 6: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

6

künye

içindekiler

03 Ali Yavuz ŞAHİN: Güncelleme Yapmazsak İşimiz Zor!

08 Haberler12 Kişiselleştirilmiş Etiket Baskısı Butik

Üreticilere Büyük Avantajlar Sağlıyor14 Mobil Dünyanın Geleceği Bu Etkinlikte

Tartışıldı16 Söyleşi: Juraj Malcho, Kendimizi, Evimizi ve

Ailemizi Nasıl Koruyabiliriz?19 Söyleşi: Gary Davis, Gelecek Teknolojiler İçin,

Emniyetli ve Güvenli Bir Yol Oluşturmalıyız22 Söyleşi: Jean-Pierre Brulard, İletişim Servis

Sağlayıcıları VMware İle Güç Kazanıyor24 Kurumsal Dünyanın Kalbi Bu Etkinlikte Attı!26 Söyleşi: Christian Funk, Odaklı Saldırıların

Sayısı Her Geçen Gün Artıyor30 Yazılım Üretimi Oyunun Kurallarını

Değiştiriyor32 Siber Saldırganlar Kendi Ordularını Kurmaya

Başladı!32 Türkiye’yi Hızlı İnternetle Tanıştıran 4.5G

Hizmeti Bir Yaşında36 BT Günlüğü Test Merkezi56 Ecevit BIKTIM: Türkiye Yükselişini Sürdürüyor

Yazı İşleri

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yönetmeni

(Sorumlu)

[email protected]

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı

[email protected]

Mehmet Ali GündüzProdüksiyon Sorumlusu

[email protected]

Editörler

Süleyman SertkayaBarış TerunCan DevecioğluMutlu ÇavuşMustafa Hanlı[email protected]

KreatifCreative [email protected]

Reklam

Reklam Departmanı[email protected]

AdresEylül Medyaİnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 ÇeliktepeKağıthane / İstanbulTel : 0212 270 36 37 PBXFax: 0212 270 36 37

DağıtımEtkin Dağıtım

Baskı ve CiltÖzgün OfsetAytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul

Tel : 0212 280 00 09

Fax: 0212 264 74 33

6

Page 7: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

Siber güvenlik konusunda yerel sorunlara odaklanan Türkiye’nin ilk ve tek etkinliği e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi, 30 Mart 2017, Perşembe günü Ankara’da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) merkez bina-sında düzenlendi. Kamu dünyası, sektör ve basının yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe yaklaşık 540 kişi katıldı. Güvenlik konusunda uzman isimlerin ve sektör profesyonellerinin yer aldığı zirvede siber güvenlik konusunda önleyici tedbirler masaya yatırıldı. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan e-Safe Kurucusu Musa Savaş “2015 yılının son çeyre-ğinde ülkemizin gündemine giren ve artık kamudaki karar vericilerin de göz ardı edemediği bir gerçek olan Siber Güvenlik konusunu e-Safe ile yeni bir boyuta taşımayı amaçladık. Bu etkinlikte konusunda uzman isimlerin paylaştığı kıymetli bilgiler doğrultusunda hazırlayacağımız ve ilgili kurumlarla paylaşacağımız sonuç bildirgesinin ülkemizdeki karar vericilere ışık tutacağını umuyoruz”, diye konuştu. Zirvede konuşma yapan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, siber saldırılara karşı hazırlık seviyesinin artırılması ve güvenlik seviyesinin yüksel-tilmesi için yapılacaklar olduğunun farkında ve daima ileri düzeyde teyakkuzda olmak ve özellikle önleyici mahiyette tedbirleri sürekli olarak geliştirmek duru-munda olduğumuzun altını çizdi ve üzerimize düşen görevlerden bahsetti:“Bütün bunlar bize, saldırganlar için zor bir hedef olma misyonunu yüklemektedir. Aslında bu sadece siber alem için değil, içinde yaşanan ve yaşanılan bütün sistemler için geçerli bir nokta. Siber alemde izi, eli, işi olan ne varsa, fizik alemdeki bir varlığın adeta gölgesinden ibaret” dedi.

e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi Ankara’da Gerçekleştirildi

Berlin’de gerçekleştirilen uluslararası Bosch Connecte-dWorld 2017 konferansında teknoloji ve servis tedarikçisi, otonom araçlara yönelik bir yerleşik bilgisayarı tanıttı. Yapay zeka (AI) sayesinde bilgisayar, makine öğrenme yöntemlerini uygulayabiliyor. AI yerleşik bilgisayarın, karmaşık trafik durumlarında veya otomobil açısından yeni olan durumlarda bile otonom otomobillere rehberlik sağlaması bekleniyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, nesnelerin interneti konulu konferan-sında, “Otomobile, karayolu trafiğinde kendi başına nasıl manevra yapabileceğini öğretiyoruz.” dedi. Otomobiller, çevrelerini takip etmek için zaten Bosch sensörlerini kullanıyor. Yapay zekanın kullanılmasıyla, diğer karayolu kullanıcılarının davranışı hakkında tahminlerde bulunmak üzere bu okumaları da yorumlayabilecekler. Bosch CEO’su sözlerine şöyle devam etti, “Otonom sürüş, yolları daha emniyetli hale getiriyor ve yapay zeka da bunun gerçekleş-mesindeki anahtar. Otomobilleri akıllı hale getiriyoruz.” Temel yerleşik bilgisayarın oluşturulmasında Bosch, Ame-rikalı teknoloji şirketi Nvidia ile işbirliği yapmayı planlıyor. Nvidia, Bosch’a makine öğrenme yöntemleriyle oluşturu-lan, algoritmaları kaydeden bir yonga tedarik edecek. AI yerleşik bilgisayarın, en geç 2020 yılının başında üretimine başlanması bekleniyor. Dördüncü kez düzenlenen Bosch ConnectedWorld 2017, 15-16 Mart tarihlerinde Berlin’de gerçekleştirdi. Bu yıl konferansa yaklaşık 2.700 geliştirici, iş camiası temsilcisi ve gazeteci katıldı. Bosch CEO’su Dr. Volkmar Denner’in yanı sıra, yaklaşık 130 konuşmacının arasında Timotheus Höttges (Deutsche Telekom CEO’su), Edzard Overbeek (HERE CEO’su) ve Dr. Jen-Hsun Huang (Nvidia CEO’su) yer aldı.

Bosch, OtomobillereÖğrenmeyi Öğretiyor

haberler

7

Page 8: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

Türk sigorta pazarının büyük oyuncuları arasında yer alan Groupama yenilikçi ve yaratıcı çözümleriyle,teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, müşterilerinin ve paydaşlarının beklentilerini en üst seviyede karşılama misyonuyla hareket ediyor. Mümkün olduğu kadar sanal ortamın faydalarını kullanmak isteyen Groupama, istemci tarafını yaygınlaştırma hedefinde ilerlerken gerek operasyon gerekse yatırım açısından

ihtiyaçlarını karşılamak için Proline danışmanlığıyla VMware Horizon Enterprise’ı tercih etti.

600’e yakın çalışanıyla sektörde ilk sıralarda yer alan Groupama’dadönüşüm gerektiren güçlüklersırasıyla; • Her bir istemcide özel operasyonlara gerek duyulması,

• Problem yaşandığında ne olduğunun anlaşılması için destek ekibinin kullanıcının yanına gitmek zorunda kalması,

• Uygulama yüklenmesi gerektiğinde her istemciye ayrı ayrı yüklenmesi gerektiği için ciddi operasyon

maliyetinin ortaya çıkması ve iş sürekliliği açısından sıkıntıların yaşanması.

“Sorunlarımızı ortaya koyduğumuzda,BT dönüşümünün en önemli unsurlarından olan

sanallaştırmanın bizim için en doğru tercih olduğu konusunda hemfikir olduk. VDI teknolojisini

seçme nedenimiz kişilerin masaüstü bilgisayarlarını tamamen fiziksel cihazlardan bağımsız, her yerden,

her türlü medyada ve her cihazdan erişilebilirnoktaya getirmesi oldu.”

Groupama CIO’su Serkan Avcı

İhtiyaç

Page 9: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

46 kişilik Groupama BT ekibinde uygulama geliştirme ekibi, veri ambarı iş zekası ekibi, proje yönetimi ekibi, iş analistleri, kontrat yönetim ekibi ve dış tedarik yönetim ekipleri yer alıyor.

BT ekibi 2006-2007 yıllarında sunucu sanallaştırma uygulamalarına başlayarak fizikselden sanala doğru geçiş çalışma-larını gerçekleştirmiştir. Operasyonel verimlilik açısından bakıldığında sanal-

laştırma sayesinde, çağrı merkezinde 3 saatte yapılan bir iş 5-10 dakikalık bir süreye inmiştir.

Groupama, son kullanıcının verilerinin korunması ve yedeklenmesi için fiziksel makineleri sanallaştırarak ciddi faydalar elde etti. BT dönüşümünün en önemli un-surlarından olan sanallaştırma Groupama için en doğru tercih oldu. 2015’te başlatı-lan sanal istemci tarafında toplamda 500 istemci hedefiyle yola çıkıldı. İlk etapta 100 adet istemcisanallaştırıldı.

VMware Horizon Enterprise sayesinde; • Destek ekiplerinin 2-3 saatini alan işlemlerin süresi 5-10 dakikaya düştü,

• Masaüstü bilgisayarlar her türlü med-yada, her cihazdan erişilebilir noktaya getirildi,

• Birimler en olağanüstü durumlarda,en kısa sürede çalışabilir noktaya geldi,

• VDI teknolojisi ile enerji tüketimi yüzde 90-95 daha azaldı,

• İnce istemci maliyetleri desktop bilgisa-yarların 4 veya 5’te birine karşılık geldi.

“Dünya çapında her boyutta birçok firma sanallaştırma çözümlerini kullanmaktadır. Groupama bilişim altyapısının sanallaştırılması mevcut donanımlarının verimliliğinin, utilizasyonunun ve esnekliğinin arttırılmasının yanı sıra maliyetlerin de azaltılmasını sağlamıştır. Proline olarak müşterilerimizin mevcut ortamlarını analiz edip, ihtiyacı doğru algılayıp, teknolojiyi takip edip, ileriye dönük yeniliklerin yapılarına sağlayacağı faydaları da hesaplayarak sanallaştırma stratejilerini

belirliyoruz. Groupama’da yaptığımız çalışma örnek niteliğinde olup bu mimari yaklaşımın başarılı bir örneğidir.”

Proline Profesyonel Çözümler Direktörü Melih Özhan

Çözüm

Fayda

“Sanallaştırma verimliliği artırmanın yanı sıra kurumları ek donanım yatırımlarından da kurtarmaktadır. Sanallaştırılmış platformlar, ağ ve güvenlik bileşenlerini tek bir platformda toplayarak yönetimsel olarak da kolaylık sağlamaktadır. Proline olarak müşterilerimizin bakım maliyet giderlerini düşürmemizin yanı sıra onlara mobil olarak da erişebilecekleri platformlar sağlıyoruz. Groupama’da yaptığımız proje kullanıcı sayısının hayli yüksek olduğu sigortacılık sektörü için örnek teşkil etmektedir.”

Proline Satış DirektörüBilginç Işık

“Normal PC’de 110 -125 watt arası bir enerji tüketirken bu oran ince istemcilerde

yüzde 90-95 daha azalıyor. VDI teknolojisinin enerji kazanımını görüyoruz. Bunu yaygınlaştırır-sak bize daha da ciddi kazanım-lar sağlayacaktır. Operasyonel verimlilik açısından bakıldığında ise sanallaştırma sayesinde, çağrı merkezinde 3 saatte yapı-lan bir iş 5-10 dakikalara inmiş bulunuyor.”

Groupama Altyapı Yöneticisi Cemal Çolak

“Avnet VMware ekibi olarak kanal iş ortaklarımızın ihtiyaç duydukları her noktada iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Proline uzman teknik da-nışmanlarının sınırsız katkısıyla başlangıç aşamasından projenin tamamlan-ması sonrasında dahi projeyi yakınen takip ettik. Projede iş ortağımız Proline ve Avnet olarak çok yakın çalışarak iş süreçlerine katkı sağlamaya azami özen gösterdik. Bu önemli proje deneyimlerimize bir yenisini daha eklerken; farklı birçok projede yeniden birlikte çalışmak bizleri mutlu edecektir.”

Avnet İş Geliştirme Müdürü Tamer Yalnız

Page 10: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

15 yılı aşkın tecrübesiyle İsveç’teki ana merkezi dışında stratejik pazarlardaki yerel ofisleriyle dünya genelinde faaliyetlerini sürdüren, ödeme sistemleri güvenliğinde en yüksek standart olan PCI-DSS alanında hem da-nışmanlık hem de denetim ve sertifikasyon hizmetini birlikte sunan 24 Solutions, şirketleşme sürecini ta-mamlayıp İstanbul’da açtığı ofisle Türkiye pazarına girdiğini duyurdu. 24 Solutions Türkiye Ülke Direktörü Emrah Elmas yaptığı açıklamad yüzde 3 büyüme ile 176 milyon adete ulaşan kart sayısıyla Türkiye’nin Avrupa liginde ilk sıraya yerleştiğine dikkat çekerek, “Kartlı ödemelerin hane halkı harcamaları içindeki payı son 5-6 yılda %28’den %40’a çıktı. Bunun en büyük destekleyici-si ise kartlı ödeme sistemleri. Geçtiğimiz yıl internetten kartlı ödeme tutarı %23 artıp 68,4 milyar TL’ye ulaşırken bunun %51’ini mobil alışveriş oluşturdu ve her beş kredi kartından ikisi internet ödemelerinde kullanıldı. Bu tablo gösteriyor ki, Türkiye’de e-ticaret ve paralelinde dijital dönüşüm günden güne hızlanıyor.

İsveçli “24 Solutions” Türkiye Pazarına Girdi

Dijital Stüdyo tarafından tasarlanan ve Radore Think-in etkinlik zincirinin ilk hal-kasını oluşturan “Network Güvenliği” etkinliği, Brocade işbirliği ile Radore müşte-rilerine özel olarak gerçekleştirildi. Teknolojinin gelişmesiyle hızla büyüyen dijital dünyada giderek önem kazanan Network Güvenliği konusu değerli konuşmacılar ve panelistler eşliğinde tüm yönleriyle 24 Mart, Cuma günü Workinton Levent şubesinde ele alındı. Radore Genel Müdürü Sadi Abalı’nın açılış konuşmasını yap-tığı etkinlikte, konuşmacılar ve panelistler arasında Brocade Türkiye Ülke Müdürü Feyyaz Atalay, Mazars Denge Bağımsız Denetim Bilgi Güvenliği Hizmetleri Direk-törü Ateş Sünbül, Ruckus Wireless Part of Brocade Kıdemli Sistem Mühendisi Nabi Hacıgaffaroğlu, Mayasoft Profesyonel Hizmetler Direktörü Hakan Uzuner, İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Sertel Şıracı ve Radore Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol yer aldı.

Radore Think-in Etkinlik Zinciri “Network Güvenliği” İle Başladı

Bireysel ve kurumsal müşterilerinin teknoloji ihtiyaçlarını finanse etmek üzere kurulan Finan-cell markasıyla hizmet veren Turkcell Finansman ile 2008 yılından bu yana Türk sigortacılık sektö-ründe faaliyetlerini sürdüren BNP Paribas Car-dif Türkiye uzun süreli ve güçlü bir iş birliğinin temellerini attı. İş ortaklığının ilk adımı olarak Turkcell müşterilerine sunulacak “Financell Kredim Güvende” Kredi Koruma Hayat Sigortası ile 2017 yılında iki milyon Turkcell müşterisi-nin güvence altına alınması hedefleniyor. Kredi Koruma Sigortası ile müşteriler istemdışı işsizlik, geçici iş göremezlik ya da hastanede gündelik tedavi görülmesi durumlarında cihaz kredisi tak-sitlerinin teminatlar dahilinde geri ödenmesini, vefat ve maluliyet gibi durumlarda ise kalan kredi borcunun tamamının ödenmesini güvence altına alıyor. Financell’den cihaz kredisi kullanan, 18-67 yaş arasında herkes “Financell Kredim Güvende”-den faydalanabiliyor. Sigortanın basit ve hızlı bir başvuru süreci bulunuyor.

Turkcell Finansman ile BNP Paribas Cardif’ten Güçlü İş Ortaklığı

haberler

10

Page 11: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

11

Microsoft Office 365’in kolaylıklarını, ekip ruhu ile taçlandıran Microsoft, yeni hizmeti Microsoft Teams ile takım çalışmasına dinamizm katacak. Sohbet ta-banlı ekip çalışma platformu Microsoft Teams, ortak belge üzerinde birlikte çalışmaktan, farklı konular-da ekip içinde görüş paylaşmaya, grup konferans görüşmesi yapmaktan, toplantı notlarını paylaşmaya kadar farklı özellikleriyle öne çıkıyor. Dünya çapın-da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 181 ülkede kullanıma sunulan Microsoft Teams ile ilgili detaylar İstanbul’da Microsoft Office Pazarlama Grup Mü-dürü Çiğdem Kayalı’nın ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.“Şirketlerin dijital dönüşümüne katkıda bulunmak ve ekiplerin takım içi iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen Microsoft Teams, Office 365 ekosistemi ile entegre olarak çalışabiliyor” diyen Çiğdem Kayalı sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzün kurumsal dünyasın-da takımların birlikte daha uyumlu çalışmaları ve daha üretken olmaları için aynı ortamda bir arada olmalarına gerek yok. Esnek çalışma saatleri, evden çalışmak gibi konular iş hayatında yerini alırken, çalışanların yüzde 70’e yakını artık mobil. Microsoft olarak yeni sohbet tabanlı birlikte çalışma platformu Microsoft Teams’i geliştirdik. Her geçen gün daha fazla bilgi tüketiyor, veri saklıyoruz. Bu kadar çok bil-gi arasında anlamlı veriler çıkarmak, gündemi takip edip, iletişimde kalmak için çaba harcıyoruz. Bütün bunlara bakacak olursak bu yeni iş hayatında takım olmak, takım olarak birlikte çalışmak için teknolo-jinin nimetlerinden yararlanmamız gerekiyor. Bu nedenle Microsoft Teams ekip ruhunu kaybetmeden, çalışanlara istedikleri an istedikleri yerden birlikte daha güzel işler yapmalarına imkan tanıyor.”

Microsoft Teams: Kurumların Yeni Çalışma Ortamı

SE Labs tarafından Ekim-Aralık 2016 döneminde, önde gelen güvenlik yazılımlarına (Anti-Malware) yönelik bir dizi test gerçekleştirildi. ESET, SE Labs Anti-Malware test-lerinin sonucunda bir değil, tam üç alanda yani bireysel, kurumsal ve küçük-orta işletmelere yönelik testlerde yüz-de 100 koruma sağladı. ESET Smart Security yazılımıyla bireysel tüketicilere yönelik ‘Home Anti-Malware Prote-ction’ testinde; ESET Endpoint Security ürünüyle de ku-rumlara yönelik ‘Enterprise Anti-Malware Protection’ ve küçük-orta ölçekli işletmelere odaklanan ‘Small Business Endpoint Anti-Malware Protection’ testlerinde en yüksek skoru elde eden ESET, SE Labs tarafından AAA notuna layık görüldü. Ödülü değerlendiren ESET Türkiye CEO’su Alain Soria, şu bilgileri paylaştı: “ESET olarak her gün 350 bin yeni zararlı yazılım tespit ediyoruz. Dijital dünyadaki toplam zararlı yazılım sayısı ise 600 milyon adete ulaştı. Bilgisayarımız, telefonlarımız ve tabletlerimiz her 4 sani-yede dijital saldırıya maruz kalıyor. Durum böyle olunca, siber saldırılar ve siber güvenlik herkesin gündeminde yer alıyor. Oysa etkili çözümler sunanlar çok az. Bu nokta-da, sorun belli, çözümü de gayet net diyoruz: ESET, SE Labs’tan aldığı ödülle, hem bireyler hem de kurumlar için dijital güvenlik konusunda global düzeyde en iyi çözümü sunduğunu ortaya koymuş oldu.” Sıfır yanlış tespit, sistem kaynaklarını minimum kullanım ve yüzde 100 proaktif koruma, ESET yazılımlarını SE Labs testlerinde başarıya taşıdı. Kurumsal tarafta ESET Endpoint Security, bulaşıcı bağlantıları ve sızıntıları engelleme, ayrıca zararlı olma-yan uygulama ve siteleri ayırt edebilmesi gibi özellikleri sayesinde en iyi sonuçları aldı. Test katılımcıları, özellikle hedefli saldırıları engelleme özelliğini çok başarılı buldu. Bireysel tarafta test edilen ESET Smart Security programı ise fidye yazılımları, bankacılık saldırıları ve casus yazılım-lar gibi tehditlere karşı güçlü koruma sağladı.

ESET, SE Labs Anti-Malware Testinde %100 Koruma Sağladı

Page 12: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

12

Epson olarak Türkiye’dekietiket yazıcı pazarında neler yapıyorsunuz?

Türkiye’de etiket yazıcı pazarının geniş bir hacme sahip olduğunu söy-leyebilirim. Endüstri tarafına baktığı-mızda Türkiye’de etiket ihtiyacı olan firmaların sayısının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Ancak endüstri-yel üretim yüksek adetli olduğundan firmalar etiket ihtiyaçlarını matba-alar vasıtasıyla çözümlemeyi tercih etmekte. Diğer taraftan az adette, çok çeşitli veya değişkenleri olan etiketleri basmak istediğiniz zaman zorlanıyorsunuz. Çünkü matbaalarda az adetli etiketleri basmak maliyetli bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra zaman açısından da olumsuz sonuçlar doğurabili-yor. Bizde Epson olarak bu noktada devreye giriyor ve küçük üreticilere çözüm sunuyoruz. İstediğiniz zaman diliminde, istediğiniz miktarda ve tasarımda etiket basabilmenizi sağlayan yazıcılarımız mevcut. Daha çok etiket üzerinden konuşuyor olsak da belirtmekte fayda gördüğüm bir nokta da bazı modellerimizle bilet, giriş kartı vb. dokümanları basmanız da mümkün. Epson olarak iki farklı seriyle bu alanda yer alıyoruz; Co-lorWorks ve LabelWorks.

Etiket baskısı dendiğinde akla genellikle kağıt geliyor. Epson etiket yazıcılarıyla farklı mater-yallerin üzerine de baskı almak mümkün mü? Epson olarak her zaman tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Yazıcılarımız ile hem renkli hem de siyah-beyaz etiket baskı imkanı sunabildiğimiz gibi aynı zamanda farklı materyaller üzerine baskı alınması da mümkün. Mesela kurdele üzerine baskı ala-bilirsiniz. Küçük bir hediyelik eşya dükkanınız olduğunu düşünün ve hediye paketlerindeki kurdelelerin üzerine kişinin ismini ya da alanın mesajını yazabildiğinizi hayal edin, kişiselleştirmekten kastımız da bu. Veya tasarım t-shirtler yapıyorsu-nuz ve markanızın etiketini binlerce adet olmadan temin etmeniz gerek. Epson etiket yazıcılarıyla t-shirte transfer etiket baskısı alabilirsiniz. Isıya dayanıklı etiketlerden, fosforlu etiketlere; birçok farklı malzemenin kullanımı da mümkün.

İlk sorumda müşterilerini-ze sunduğunuz etiket yazıcı gruplarından bahsetmiştiniz. ColorWorks ve LabelWorks nasıl ve kimlere yönelik çözümler sunuyor?

Epson ColorWorks serisinde büyük ebatlı etiketlere baskı almak isteyen kullanıcılara özel çözümler sunu-yoruz. Bu seride üç farklı ürünümüz bulunuyor. Bunlar C3500, C7500 ve C831 modellerimiz. Bu yazı-cılar endüstriyel alanlarda etiket baskısı yapmak için geliştirilmiş. Az adette ve değişkenlere sahip etiketleri basmak için kullanılıyor. Şu anda Türkiye’de pek çok alanda kullanılmakta ve pek çok fabrikanın veya işletmenin etiket ihtiyaçlarına çözüm getiren bir yapıya sahip. Co-lorWorks yazıcılarımız ile ister bir adet isterseniz bin adet baskı alın hepsi aynı maliyette.Kağıdı yazıcı-larımızın içerisine yerleştirebildiği-niz gibi isterseniz dışarıdan da bir rulo vasıtasıyla besleme yapabili-yorsunuz.

ColorWorks serisi yazıcılarımız içerisinde birçok etiket tipini kul-lanmanız mümkün. Mesela şişe etiketlerine kolaylıkla baskı ala-biliyorsunuz. Butik bir zeytinyağı üreticisisiniz ve üretim miktarı-nız çok fazla değil ve farklı farklı ürünler üretiyorsunuz. ColorWorks serisi ürünlerimiz ile tüm ihtiyaçla-rınızı karşılayarak hızlı bir şekilde etiket baskısı almanız mümkün. 500 ila 1000 adetlik etiket baskısı için

Kişiselleştirilmiş Etiket Baskısı Butik Üreticilere Büyük

Avantajlar Sağlıyor

söyleşi

Son dönemin yükselen trendlerinden biri olan butik üretimde ambalajı farklı kılan tasarımı yüksek etiketlerin önemi giderek artıyor. Özellikle gıda

ve içecek sektöründe şişelenmiş ve paketlenmiş ürünler için etiket baskı cihazlarının kullanımı yükseliyor. Etiket yazıcıları üreten Epson, Türkiye’de geniş bir ürün yelpazesine sahip. Etiket yazıcılarıyla ilgili aklımıza gelen

soruları Epson Türkiye POS Uzmanı Ahmet Gürle’ye sorduk.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 13: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

13

ColorWorks serisinin biçilmiş bir kaftan olduğu söylenebilir. Sağlık sektöründe de etiket uygula-maları sıkça kullanılıyor. Bu alanda genellikle siyah-beyaz etiketler kullanılmakta. Bizim ürünlerimi-zin sunduğu renkli baskı sayesinde sağlık sektöründe de farklılık ya-ratıyoruz diyebilirim. Çünkü renkli etiketler kullanıldıkları ürün üze-rinde farkındalık yaratıyor ve sağlık sektöründe de dikkat çok önemli bir faktör. Mesela yazıcılarımız ile hastanın bilekliği üzerine resim ya da farklı renklerle tanımlama yapa-rak baskı alabiliyorsunuz. Güvenlik açısından bu özelliğe sahip olmanın sağlayacağı katkı oldukça kıymetli. Bunun dışında biletleme uygula-malarında da hızlı baskı imkanı sunuyoruz. Birçoğumuz fuarlara gidiyor, giriş için uzun kuyruklarda bekliyoruz. Hâlbuki kendi resmini-zin dahi olduğu bir bileti kolay ve hızlı şekilde yazıcılarımız üzerin-den almanız mümkün.

ColorWorks yazıcılarımızın öne çıkan bir diğer özelliği de hızı. Bu yazıcılarımız ile saniyede 30 cm’ye kadar renkli etiket baskısı alabilirsi-niz. Yazıcının ön tarafına takılacak bir sarma aparatıyla yüzlerce hatta binlerce etiketi hızlı bir şekilde bas-manız ve sarılmanız mümkün. LabelWorks yazıcılarımız ile daha küçük boyutlarda etiket baskı imkanı sunuyoruz. Şu anda Tür-kiye’de 5 farklı modelimiz satışta

bulunuyor. Bunlar; LW-400, LW-400VP, LW-600P, LW-700, LW-900P. Hali hazırda bu cihazları Türkiye’de elektrikçiler, ağ kablolaması yapan işletmeler daha çok kullanıyor. Bu tarz kullanımlarda amaç; kablonun bir ucu ile diğer ucu arasındaki numaralandırmayı yaparak istenil-diğinde doğru yerlere hızlıca erişe-bilmeyi garanti altına almak. Fakat hemen belirteyim bu kategoriye Ep-son olarak ayrı bir soluk getirdik ve kullanım alanını epeyce geliştirdik. Piyasadaki LabelWorks ürünlerimiz ile hali hazırda kurdele üzerine bile baskı almanız mümkün. Bunun dışında tekstil ürünleri üzerine transfer yapabileceğiniz etiketlere baskı imkanınız bulunmakta, hatta karanlıkta görülebilecek fosforlu, 250 dereceye dayanabilen türde

etiketlere baskı almanız mümkün. LabelWorks yazıcılarımızın en büyük avantajlarından bir tanesi taşınabilir olması. Satışta olan mo-dellerimiz içerisinde bilgisayardan bağımsız olarak kullanabileceği-niz modellerimiz olduğu gibi aynı zamanda Bluetooth bağlantısına sa-hip olan ürünlerimiz de bulunmak-ta. Bu sayede cep telefonunuz veya tabletiniz üzerinden tasarladığınız bir etiketi cihazlarımız üzerinden hızlıca basabilirsiniz. Etiket pazarı tüm dünya ve Türki-ye’de hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Epson olarak mevcut ürünlerimizin sayısını artırarak müşterilerimize daha hızlı, kaliteli ve farklı çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Ahm

et Gürle / Epson Türkiye PO

S Uzm

anı

Epson Colorworks C7500 Epson ColorWorks C3500 Epson LabelWorks LW-700

Page 14: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

14

Her yıl İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen dünya mobil kongresi bu yıl 27 Şubat – 2 Mart arasında gerçekleştirildi. Bu yıl kongreye 208 farklı ülkeden 108 bin kişi katılım gösterdi. Medya ve ba-sın mensuplarının sayısı ise 3500’in üzerindeydi. Devasa bir alanda gerçekleştirilen 2017 Mobil Dünya Kongresini 4 gün içinde gezmeniz, tüm firmaları görmeniz ve çözüm-lerini incelemeniz mümkün değil. Tüm bunu denemek yerine odak-ladığımız yeni teknolojiler üzerine turumuzu gerçekleştirdik. Haydi başlıyoruz…

Mobil Dünya Kongresi öncesindeki iki gün ve kongrenin başladığı ilk gün çok hareketliydi. Çünkü son kullanıcılara yönelik akıllı telefonlar bu günler dahilinde tanıtıldı ve göz-ler önüne serildi. Bu yazımızda bu ürünlerden çok fazla bahsetmesem de hangi ürünlerin tanıtıldığına yer vermek istiyorum. 2017 Mobil Dün-ya Kongresinde BlackBerry KeyOne, Huawei P10, Huawei P10 Plus, LG G6, Moto G5, Moto G5 Plus, Nokia 3310, Nokia 6 – 5 – 3, Sony Xperia XZs ve Sony Xperia XZ Premium öne çıkan akılı telefonlar arasındaydı. Tabii ki Tablet ve akıllı saatler de

kongre çerçevesinde sergilendi fakat bu tarz ürünlerin geçtiğimiz yıllara göre daha az ilgi gördüğünü söyle-yebilirim.

Gelecek Robotların Olacak

Ürünlerden kurtulduğumuza göre sıra geldi yeni ve ilginç olaylara. Kongre çerçevesinde hemen hemen her yerde robotlara rastladığımı söy-leyebilirim. Görüntülü reklamlardan tutunda endüstriyel ürünlere kadar pek çok farklı alanda çalışan robot veya robotik ürün vardı. Bu ürün-lerin hemen hemen her sektörde

Mobil Dünyanın Geleceği Bu Etkinlikte Tartışıldı

Gelenekselleşmiş Mobil Dünya Kongresi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Peki kongre çerçevesinde öne çıkanlar neler? Tüm bunlar ve daha fazlası sisin için hazırladığımız özel Mobil Dünya

Kongresi dosyamız içerisinde bulabilirsiniz.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 15: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

özel haber

15

bizlere fayda sağlayacağını söyle-yebilirim. Özellikle kendi kendine öğrenen robotlar ve bu teknolojiyle donatılmış kişisel asistan robotların ilk örneklerini gördük. Bu tarz ürün-ler önümüzdeki günlerde daha po-püler olacak. Belki de gelecekte en yakın arkadaşınız bir robot olabilir.

Sanal Gerçeklik

Sanal gerçeklik (VR) pazarı geniş-liyor ve gelişiyor. VR pazarı hala ilk günlerinde olsa da, bu teknoloji üzerine çalışan şirketler ve başkala-rını atlamak isteyen diğer teknoloji ustaları stratejilerini değiştiriyor ve yeni ürünler başlatıyorlar. Bu alandaki gelişmelere baktığımızda: Qualcomm, VR gelişimini kolaylaş-tırmak için yeni bir VR geliştirme kiti ve baş monteli ekran (HMD) geliştirici programı duyurdu. HMD geliştirici programı şimdi açıkken, geliştirme kitinin 2017 yılının 2. çeyreğinde başlatılması bekleniyor. Oculus, daha çok kişiye erişmek için donanım fiyatlarını düşürdü. Samsung ise VR kitlere yeni denet-leyici ekleyerek dokunmatik nokta-lar sunan bir yüzey ve bir tetikleyici ile yarışa devam edeceğini gösterdi. Bağımsız VR kulaklıkları şimdiye ka-dar üretmek zordu. Çünkü gerçekten etkileyici VR deneyimini güçlendir-mek için gereken işlem gücü bir VR setinin içine koymak yer açısından zorlu bir yol. Samsung, kulaklığa güç sağlamak için en üst seviye Exynos yongasını kullanmaya başladığını duyurdu. Bu sayede VR deneyimi-nin daha üst seviyelere çekilmesi hedefleniyor.

Internet of Things

Mobil Dünya Kongresi içerisndeki hemen hemen her salonda bir IoT servisiyle karşılaştığımız söyleyebi-lirim. IoT’nin önemi günden güne artıyor ve bu trend mobil dünyayı yavaş yavaş ele geçiriyor diyebiliriz. Bu konuda öncelikli çalışan firmala-rın otomobil sektöründen olduğunu

söyleyebiliriz. Bağlantılı otomobil-ler her yerde vardı, hatta otomotiv şirketleri Ford ve Mercedes gibi yeni, yenilikçi bağlı otomobillerini sergilediler. “Bağlı arabalar” (Con-necting Car) kavramının henüz tam anlamıyla oturmadığını söyle-yebiliriz. Bu kavramı şöyle açıkla-yabilirim: Bağlantılı bir otomobil kendi İnternet bağlantısına sahiptir ve diğer IOT cihazlarıyla iletişim kurmasına izin verilmiştir. Örneğin, akıllı telefonunuzda aracınızın bir yağ değişimine ihtiyacı olduğunu ve servis istasyonunuzda randevu almanızı öneren bir bildirimi alabi-lirsiniz. Bu sayede tek tuşa basa-rak randevu alabilir ve bunun için harcayacağınız zamanı tekrar elde etmiş olursunuz.

IoT traımda da kullanılmaya baş-lanmış durumda. Bu özel endüstri Internet için bir gecikmişken, IOT cihazları yakında çiftçilere toprak ve bitkiler hakkında bilgi verebilir du-ruma gelece. Belirli besin maddeleri, nem seviyeleri ve zararlı böceklerin varlığı için ölçümler çiftçilere su-nulabilecek. Testleri manuel olarak gerçekleştirmek için alanlara birisi-ni göndermek yerine, IoT sensörleri çiftlik yöneticilerine kararlarını yönlendirmede ve tarım işlemlerini daha etkin ve başarılı hale getirebi-lecekleri raporlar sunacak.

5G ve Ötesi

Mobil ağın yeni nesli bu yıl MWC’de yoğun bir şekilde tartışılan konu-lar arasında kendine yer edindi. GSMA’in açıklamalarına göre 2025 yılında 5G’nin 1,1 milyar dolar de-ğere sahip olması bekleniyor. Eğer bu tahmin doğru ise 2025’te küresel olarak her sekiz mobil bağlantıdan yaklaşık bir tanesi 5G bağlantısı olacak. Ancak bunun gerçekleşme-sinden önce, ilgili şirketlerin ilgili hükümetler konusunda işbirliği yapması gerekiyor. Tüketicilerin 5G’ye ulaşmasının en büyük engel-leri; mobil şebeke sağlayıcıları, aygıt

üreticileri ve ekipman üreticilerinin uyması gereken ortak standartların eksikliği.

Yapay Zekanın Yükselişi

Yapay zeka (AI), hem tüketiciler hem de işletmeler için yeni bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Kongre çerçevesinde, tüketicilere yönelik çeşitli cihaz ve yazılımlarda yeni AI servislerini sergileyen çok sayıda duyuru yapıldı. Mesajlaşma uygulaması LINE, Clova adlı bir AI dijital asistan planını açıkladı. Bu uygulama sisteme bağlı bir hoparlör üzerinden erişilebilir olacak. LINE ayrıca AI dijital asistanları ile do-natılmış akıllı telefonlar yaratmak için Sony ile ortaklık kurduğunu da açıkladı.

Reklamcılıktan kaçınma ve reklam engelleme evrenselliği arttıkça yayıncılar ve markalar, 360 derece video, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi etkileyici videolara dönerek bazı kullanıcıları geri kazanmak için kaybettikleri pazar payına gözlerini diktiler. Gizli video, tüketicilerin ilgisini çekmek ve doymuş reklam alanını kesmek için ihtiyaç duyulan etkileyici, duygusal temelli hikaye anlatımı işe yarayabilir gibi gözüküyor. Bu konu-da şimdiye kadar birçok endüstride önemli başarılar elde edilmiş gözü-küyor. Örneğin, Hong Kong Hava-yolları’nın 360 derece reklamı, aynı geleneksel 2D reklamdan 35 kat daha etkili oldu. Lionsgate’in Blair Witch VR kampanyası,% 57 gönüllü yeniden oynatma oranını sağladı. Ve tüketiciler sürükleyici videonun geleceğine güveniyor.

Bir Mobil Dünya Kongresini daha yorucu bir şekilde tamamladığımı söyleyebilirim. Yukarıda yazdıkla-rımve gördüklerim olayın sadece bir kısmı. Önümüzdeki günlerde farklı yazılarım içerisinde başka deneyim ve gördüklerimi sizlere paylaşmaya devam edeceğim.

Page 16: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

16

Dünya Mobil Kongresine özel katılımcılara gösterdiğiniz ürünler neler?

Evet bu konuda katılımcılara gös-terdiğimiz ürünler var. Bizler son kullanıcılara özel güvenlik ürün-leri geliştiriyoruz ve bu konuda geniş bir yelpazemiz var. Bunlar arasında masaüstü, sunucu ve mobil cihazlara özel çözümlerimiz var. Mobil kongredeki standımızda kullanıcılara Android işletim sis-temi için geliştirdiğimiz güvenlik ürününü gösteriyoruz. Bunun yanı sıra İOS işletim sistemi için geliş-tirdiğimiz MDM adı veriler Mobil Cihaz yönetimi uygulamamızda mevcut.

Geçtiğimiz dönemde Andro-id kötücül yazılım sayısında büyük bir artış gördük, bunun başlıca sebepleri neler?

Bunun başlıca sebebi para. Çünkü bu tarz yazılımları ortaya çıkaran kötü insanların amacı para bir şekilde kazanmak. Aslında geçti-ğimiz yıl bu alanda çok büyük bir artış gözlemlemedik. Birkaç yıl önce söylediğiniz rakam artışları vardı fakat şimdilerde bu durul-muş durumda. Rakamlar masaüstü cihazlarda yaşadığımız senaryo-nun bir benzerini gösteriyor. Artık mobil cihazlara saldırıda buluna-

cak kişiler belli özelliklere göre hareket ediyorlar ve kendi saldı-rılarına uygun daha çok kazanç sağlayabilecekleri özel kişilere, özel bölgelerdeki kullanıcılara yöneliyorlar.

Mobil tarafta birçok siber sal-dırı yaşıyoruz. Peki, 5G geldi-ğinde bu durum nasıl olacak?

5G’nin tamimiyle farklı bir plat-form olduğunu söyleyebiliriz. 5G geldiğinde son kullanıcı tarafında pek fazla bir şey değişmeyecek. Kullanıcılar yine şimdilerde oldu-ğu gibi güvenlik uygulamalarını cihazlarına yükleyerek emniyetli bir bağlantı sağlayabilecek. Fakat bu durum ağ geçitleri için aynı değil. Güvenlik alanında ağ geçit-leri için farklı bir sayfa açılacak diyebiliriz. Çünkü kullandığımız cihazların verileri ağ geçitleri üzerinden yayılıyor ve bu verile-rin güvenliği servis sağlayıcılar tarafından korunuyor. Önümüz-deki günlerde nesnelerin interneti güvenliğinin daha önemli bir hale geleceğini söyleyebilirim. Servis sağlayıcı sektöründe güvenlik yaklaşımının çok daha önemli ve üzerine düşünülen bir konu olaca-ğı görüşündeyim. Tabii ki bunun yanı sıra cihaz üreticileri de bu konuda odak noktası haline geli-yor. Üreticilerin cihaz dizaynları-

nın önemi artacak ve bu cihazlar üzerine yapılacak güncellemelerin de kolay ve hızlı yapılması sağla-nacak. Çünkü bunu yapmazlarsa cihazların kullanım ömrü çok kısa olacak ve kolaylıkla kötü kişiler tarafından ele geçirilebilecek.

Günümüzde her şey birbirine bağlı. Bu durumda kendimizi, evimizi ve ailemizin kişisel bilgilerini nasıl koruyabiliriz?

Bu sorunuzun cevabına bir önceki soruda biz nebze olsun değinmiş-tim. Koruma konusunda yapa-bileceğiniz şeylerin başında bir güvenlik uygulaması yüklemekle başlayabilirsiniz. Tabii ki bu sa-dece başlangıç seviyesi bir koru-ma yöntemi. Güvenlik konusuna teknik olarak baktığımızda hangi cihazları kullandığımız konusun-da bilgili olmamız gerekiyor. Bu konusunda nasıl bir farkındalık duyduğumuz, geçmişimiz ve sahip olduğumuz bilgilerin önemi bü-yük. Ama bunlar yeterli değil. Eğer Facebook hesabız varsa kolayca kötü niyetli kişilerin saldırıları ile karşılaşmanız mümkün. Çünkü bu tarz uygulamalar içerisinde atak-ların nasıl ve nereden yapılacağı konusunda bilgimiz yok. Kulla-nıcılar kendi hesapları içerisinde korunduklarını düşünüp buna göre hareket ederken her şeye onay ve-

Kendimizi, Evimizi ve Ailemizi Nasıl Koruyabiliriz?

söyleşi

Kişisel bilgilerin korunması konusunda uzun yıllardır deneyimi olan ESET’in mobil platform tarafında geliştirdiği ürünleri başarısıyla göz dolduruyor. ESET Chief Technology Officer (CTO) Juraj Malcho bizlere

güvenlik konusundaki son trendler ve tehditler karşısında neler yapabileceğimizden bahsetti.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 17: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

17

rebiliyorlar. Bu da kötü sonuçlara yol açabilir.

Güvenlik konusunda birçok araştırmanız var. Son dönemin en dikkat çekici tehditleri neler?

Bu sorunun cevabı büyük resme nereden baktığınızla ilgili. Tü-ketici tarafına baktığımızda en dikkat çekici tehditleri para odaklı ataklar olduğunu görüyoruz. Bir kişi bot yazılımları tarafından ele geçirildiğinde çok fazla önem-semiyor, çünkü yazılım o an için sistemi veya kişiyi rahatsız edecek hareketlerde bulunmuyor. Sade-ce belirtilen alanlara arka taraf-ta girişler yapılarak kötü niyetli kişilerin emelleri gerçekleştirili-yor. Fakat durum Turuva atlarında böyle değil. Eğer bilgisayarınıza veya bağlı bir cihazınıza Turuva Atı bulaşmışsa kötü niyetli kişiler banka hesaplarınız dahil birçok değerli veriye erişerek para kay-betmenize yol açıyorlar. Bu du-rum ransomeware atakları için de aynı. Bu durum bilgisayar, telefon veya Tablet için yaşanabiliyor ve kötü niyetli kişi sisteminizdeki verileri şifreledikten sonra sizden bu verileri kullanıma açmak için para istiyor ve birçok kullanıcı bu bedelleri ödemek sorunda kalıyor. Ransomeware ataklarının son kul-lanıcı tarafında en tehlikeli ataklar olduğunu söyleyebilirim. İş dünyasına baktığımızda ise teh-likelerin farklılaştığını görüyoruz. Çünkü kötü amaçlı kişiler hedefli saldırılara yöneliyorlar ve saldırı-yı yaparken almak istediği şeyin varlığından haber olup ona göre hareket ediyorlar. Bu konuda fir-maların her zaman tetikte olması ve kendilerine gelebilecek saldırı-

ların önüne geçmek için teknolojiyi yakından takip etmesi gerekiyor.Başta da söylediğim gibi saldırılar çok çeşitli ve kişilerin potansiyeline göre tehlike dereceleri değişiyor.

Gelecekte sizce güvenlik alanında neler yaşanacak?

Günümüzde birçok insan farklı tehlikelere maruz kalmakta. Me-sela ben IOT’den bahsettim sen ise 5G’den. Güvenlik deyince tüm bunların hepsi bir araya geliyor. Sadece bir son kullanıcı çözü-mü ile tüm güvenliği sağlamanız mümkün değil. Gelecek için aklını-za gelebilecek her alanda güvenli

yolları bulmamız gerekiyor. Bu sadece düşünmek değil kesinlikle uygulamamız gereken bir yol. Son kullanıcı güvenlik uygulamaları sağlayan şirketler olarak kullanı-cılara hızlı ve basit bir şekilde gü-venlik çözümü sağlayarak sorunla-rını çözüyoruz.

Tüm bunlar gelecekte yavaş yavaş değişecek ve bizler de bu değişime ayak uyduracağız. Gelecekte yeni platformlar, yeni sistemler ve yeni cihazlar hayatımıza girecek. Bu konuda da şimdilerde olduğu gibi içerik filtreleme ve güncelleme gibi alanlarda lider olmaya devam edeceğiz.

Juraj Malcho / ESET Chief Technology O

fficer (CTO)

Page 18: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

özel haber

VMware, Mobil Dünya Kongresi'nde Telekom, kablo ve mobil operatörlerini çevik servis sağlayıcılarına dönüştüren dijital dönüşüm alanındaki

liderliğini ortaya koydu.

VMware Çözümleri İle Dijital Dönüşümde Yeni Fırsatlar

VMware’in Ağ İşlevleri Sanallaştır-ma (NFV), Mobilite ve Nesnelerin İnterneti (IoT) alanlarını kapsayan yazılım tanımlı birleşik mimarisi sayesinde global iletişim servis sağlayıcıları (CSP), sürdürülebilir maliyet azaltımı, arttırılmış es-neklik ve güvenlik ile birlikte, 5G ve nesnelerin internetine hazır modernize ağlarla yeni gelirler elde etmesini sağlıyor. VMware’in CSP’ler için tüm çözüm portfö-yü, bu hafta 3. salonda 3K10 nolu stantta sergilendi. Günümüzde, CSP’ler müşterilerin yüksek beklentilerini, artan reka-bet ve maliyet, servis farklılığının

azlığı ve yeni iş modelleri gibi ticari zorluklar nedeniyle denge-lemek zorunda. CSP’ler aynı anda kendi içlerine bakarak ağlarını hem bugün hem de yarın için nasıl inşa edeceklerine karar vermek zorun-da oldukları gibi şirket dışında da yeni servis fırsatlarını yakalamalı. En üst (OTT) servis sağlayıcılar; ağların maliyetlerinin ortaya çı-kardığı sınırlamalardan, gelirlerini azaltmaktan ve müşteri kaybın-dan endişe duymadan yeni yüksek marjlı servisleri sunabilecek hız ve çevikliğe sahip.

Gelecekte ise 5G ağlar, mobilalt-yapının bir sonraki önemli dalga-

sını temsil ediyor. Video ve sanal gerçeklik gibi yüksek bant genişliği gerektiren servislerin arttırdığı kapasite ihtiyacının IoT ve bulut altyapılarının yıkıcı doğaları ile bir araya gelmesi, ağların doğru mimaride çalışmaması durumunda abonelere ulaştırılan servislerin güvenilirlik, performans ve kali-tesini de ciddi şekilde etkiliyor. CSP’lerin kurumsal müşterileri için mobil bilişim, yeni yönetim ve gü-venlik zorlukları ortaya çıkararak yeni yönetimli servis ürünlerinde yeni fırsatlar yaratıyor. VMware’in Telco Group Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Mü-dürü Shekar Ayyar konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Hızla değişen teknoloji dünyasında telekomü-nikasyon ve CSP’ler için başarı-nın ve büyümenin devam etmesi, bağlantılı sağlayıcılar olmaktan çıkıp zengin servisler, içerikler ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan yenilikçilere dönüşmekten geçiyor.

Yazılım tanımlı sanallaştırılmış mimariler, servis sağlayıcılarının ağlarını modernize etmelerini, 5G’ye uyumlu hale getirmelerini ve işlerini yeni fırsatlara açmala-rını hızlandırıyor. VMware’in NFV, mobilite ve IoT için yazılım tanımlı mimarisi sayesinde CSP’ler, servis inovasyonunu hızlandırabiliyor, operasyon ve yönetimi geliştire-biliyor ve ölçeklenebilir güvenli mobil uygulama ve servisler suna-biliyor.”

18

Page 19: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

19

Mobil Dünya Kongresi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Avrupa’nın mobil ve tüketici elektroniği konusundaki en büyük etkinliğine bu yıl 200

binin üzerinde ziyaretçi katıldı. Biz de sizler için oradaydık ve Intel Security Başkan Yardımcısı, Global Tüketici Pazarlama Bölümünden sorumlu Gary

Davis ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Gelecek Teknolojiler İçin, Emniyetli ve Güvenli Bir Yol

Oluşturmalıyız

söyleşi

Geçtiğimiz yıllarda birçok siber saldırı yaşadık. 5G saldırıları nasıl etkilenecek?

5G geldiği zaman en önemli nokta-lardan biri hız olacak. Saniyede 1 TB hızlardan bahsediyoruz, Bu durum yüksek kapasiteli verilerin çok hızlı yer değiştirebileceği anlamına geli-yor. Burada veriler kaynaktan çıktı-ğında varış noktasının yanlış adres olmaması emin olmamız gereken konuların başında geliyor. Bu konu en önemli nokta ve güvenlik için buna yoğunlaşmamız şart.

Günümüzde hemen hemen her şey birbiriyle bağlantılı. Böyle bir durumda kendimizi, evimizi ve ailemizin kişisel bilgilerini nasıl koruyabiliriz?

Çok haklısın, artık evlerimize bağ-lantı yapan birçok cihaz giriyor ve bu cihazların çoğunun güvenlik kontrol katmanı yok. İlk önce şunu kendimi-ze sormalıyız. Evlerimizde cihazları nasıl konumlandırmalıyız? Basitçe şöyle bir cevap verebilirim. Evimizde kullandığımız veya sonradan ekle-diğimiz cihazların sahip olduğumuz router veya ağ geçidi tarafından korunduğuna emin olmalıyız.

İntel Security tarafından güven-lik alanında yapılan birçok araş-

tırma var. Sizce günümüzdeki en önemli tehlikeler neler?

Günümüzdeki en büyük tehditleri kategorize edersek mobil tehdit-lerin en fazla yaşanan saldırı türü olduğunu söyleyebilirim. Her saat, her gün milyonlarca mobil cihaz online oluyor. Bu cihazların geneline baktığımızda herhangi bir güvenlik katmanı tarafından korunmadığını görüyoruz. Bu cihazlara atak yapıl-dığında kullanıcıların büyük sorun-larla boğuşturduğunu görmekteyiz. Kötü amaçlı kişiler, şu anda mobil cihazlara yoğunlaşmış durumdalar ve bu konudaki tehditlerin her geçen gün daha da kötüye ilerlediğini görüyoruz.

McAfee Secure Home Platform adında bir ürününüz bulunmak-ta. Bu platformu sağlamanızın amacı nedir?

Tüketici elektroniği deyince, güven-lik kavramını bu cihazlarla birleştir-menin zor olduğunu düşünüyoruz. O halde; kullandığımız cihazları, aynı zamanda ev içerisindeki bağlı olan cihazları nasıl koruyacağız? Ev içerisinde kullandığımız ve ağımı-za bağlı olan akıllı televizyon veya bu tarz cihazları router üzerinde güvenlik katmanı kullanarak riskten uzaklaştırabiliriz. Router üzerinden

korumanın, tüketiciler için hem hızlı hem de en basit bir koruma yöntemi olduğunu görüyoruz. McAfee Secure Home Platform ile basit olarak bu alanda hizmetler sunduğumuzu söyleyebilirim.

Bilişim Teknolojileri lideri ola-rak gelecek hakkındaki beklen-tileriniz neler?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, ge-lecek konusunda çok heyecanlıyım, bağlı cihazlar büyük bir potansiyel yaratıyor. Gelecek ile ilgili iyimser bir yapım var. Bu konuda 5G ve bağlı cihazların getirecekleri oldukça ikna edici. Tabi ki bizlerin yapması gereken bazı şeyler var. Gelecek tek-nolojiler için, emniyetli ve güvenli bir yol oluşturmak adına çalışmamız gerekiyor.

Gary D

avis / Intel Security Başkan Yardımcısı, G

lobal Tüketici Pazarlam

a Bölümünden Sorum

lu YöneticiAli Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 20: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

özel haber

Intel Security, etkinlik boyunca yeni nesil teknolojilerin beraberinde getirdiği tehditlere karşı etkili güvenlik yöntemleri hakkında bilgi payladı.

Aynı zamanda Humax ve Intel iş birliğiyle sunduğu yeni McAfee Secure Home Platform’u tanıttı.

Intel Security, Mobile World Congress’te “Akıllı Geleceğin”

Taşıdığı Risklere Işık Tuttu

Barselona’da düzenlenen MWC’nin ana gündeminde bağlantılı otomobil, akıllı ev ve yeni akıllı telefon tek-nolojilerinin geleceği yer alıyor. Intel Security’nin son yaptığı araştırma tüketicilerin bu teknolojilerin sağla-dığı verimlilik ve eğlence olanaklarından etkilendiğini ancak bu teknolojileri nasıl koruyacaklarını bilmedik-lerini ortaya koyuyor. Akıllı ev teknolojilerinde son dö-nemde yaşanan tehditlere karşı Intel Security, Humax ve Intel iş birliğiyle yeni bir çözüm geliştirdi. Humax’ın Quantum T9 yönlendiricisi bu sayede kesintisiz bağlan-tı ve güvenlik sunuyor. McAfee Secure Home Platform ise tüm tehditlere karşı ev içerisindeki internet bağ-lantılı cihazların otomatik olarak korunmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar, ebeveyn kontrol özelliği ve potan-siyel risklere karşı gerçek zamanlı uyarılarla evlerindeki bağlantılı cihazları çok daha kolay ve esnek bir şekilde yönetebiliyor.

Intel Security EMEA CTO’su Raj Samani, “Son araştır-ma sonuçlarımıza göre ebeveynlerin %79’u bir siber suçlunun çocuklarıyla iletişime geçmesinden korkuyor. Buna rağmen %40’ı çocuklarının internet kullanımı-

nı izlemiyor ve %29’u da daha kolay bir yolu olsaydı çocuklarının internetteki aktivitelerini takip edebile-ceklerini söylüyor. Humax iş birliğimiz ile ebeveynlerin evlerindeki internet bağlantılı cihazları aktif bir şekilde yönetmelerine ve potansiyel risklerden korunmalarına olanak tanıyoruz. 5G akıllı ve bağlantılı teknolojilerin yaygınlaşmasıyla evlerdeki internet kullanımı artarken, evlerimizi kontrol etmek için yeni nesil araçlara olan ihtiyacımız da artacak. Bu nedenle ağ ve yönlendiriciler başta olmak üzere tüm cihazların ve bu cihazları kont-rol eden yazılımların uçtan uca korunduğundan emin olmalıyız” şeklinde konuştu.

Ölü Uygulamalar Ölümcül Sonuçlar Doğurabilir

Intel Security, tüketicileri kullanımdan kaldırılmış, ölü uygulamalar hakkında uyarıyor. McAfee Labs’in yaptığı son araştırmaya göre günümüzde 500.000’den fazla cihaz ölü uygulamaları aktif bir şekilde kullanmaya devam ediyor. Zararlı uygulamalar, büyük uygulama mağazalarında sunulan 2 milyon uygulama arasına sızmayı başarıyor. Geçen yıl 4.000’den fazla uygulama kullanıcılara uyarı gönderilmeden Google Play’den kaldırıldı. Bunları kullanan kişiler ve kurumlar, ölü uygulamalara yerleştirilmiş tehditler, riskler ve zararlı yazılımlara maruz kalıyor.

Ölü uygulamalardan korunmak için kullanıcıların çok dikkatli davranmaları gerektiğini vurgulayan Samani, “Ölü uygulamalar kişisel verileri tehdit altına alıyor. Bunun için kullanıcıların herhangi bir uygulamayı indirmeden önce uygulamayı geliştiren kurumu araştır-ması ve buna göre işlem yapması gerekmekte. Aynı za-manda uygulamaların artık mağazada satılıp satılma-dığı ve neden mağazadan kaldırıldığına dair bilgi veren güvenlik önlemlerinden de yararlanmalılar” dedi.

20 21

Page 21: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

Zyxel, Barselona’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi MWC 2017’de tanıttığı yeni ürünü LTE5366 ile fuarın yıldızlarından biri oldu.

Mobil Dünya Kongresi 2017’de LTE5366 Rüzgârı

Zyxel, geçtiğimiz günlerde İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleşen Mobile World Congress (MWC) 2017’de LTE-Mobil Erişim ve bina içi kapsama çözüm-lerini sergiledi.

Bu ürünlerden ön plana çıkan LTE5366 ise 802.11ac Wave 2 Wi-Fi teknolojisine sahip ilk LTE kapalı ağ ge-çitlerinden biri. LTE5366 ayrıca ev ya da ofislere ultra hızlı mobil genişbant bağlantısı sağlarken, kurulduğu noktalardaki kablosuz performansı ve kapsama alanı-nı da genişletiyor.

Wave 2 Teknolojisi İle Her Yerde Maksimum Hız

Yeni LTE5366’nın iç mekân bağlantısını LTE CAT6 uyumluluğuyla desteklediğini belirtenZyxel Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Kaan Tuncer , “Ancak, Wi-Fi per-formansını LTE hızlarıyla eşleştirmek oldukça zorlu bir süreç. Biz de bu yüzden LTE5366’da 4x4 akışı olan 802.11ac Wave 2 teknolojisini kullandık. Zyxel olarak, yüksek hızlı, geniş kapsama alanı ve daha fazla cihaz ve uygulama desteği sunan 11ac Wave2 teknolojisinin avantajlarını deneyimleme olanağı tanıyan ilk çözüm sağlayıcılarından biri olmayı başardık” dedi.

Kategori 6 Uyumluluğu İle LTE5366, kategori 4 model-lerine göre iki kat daha hızlı ve sabit hat ethernetten daha iyi olan, kullanıcılara yüksek hızlı internet suna-rak 300Mbps’ye varan veri indirme hızlarını sağlıyor.

Hızlı Mobil Geniş Bant Bağlantısı

Zyxel LTE5366, LTE, DC-HSPA +/HSPA/UMTS ve EDGE/GPRS/GSM protokolleri ile uyumlu ve kullanıcı-ların dünyanın dört bir yanındaki çeşitli mobil ge-nişbant hizmetlerine bağlanmalarına olanak tanıyor. Zyxel LTE5366 ayrıca şık, modern ve zarif tasarımı sayesinde bulunduğu ortama uyum sağlayan dekoratif bir ürün.

Zyxel’in LTE portföyü, evde, ofiste veya hareket ha-lindeyken de dahil olmak üzere farklı ortam ve şartta internete bağlanırken kullanıcıların en iyi mobilite ve esnekliği elde etmelerini sağlıyor. LTE5366, modüler “4G LTE-A CAT9 HomeSpot-II” ve kompakt “LTE CAT4 Kapalı Yönlendirici” ile birlikte Zyxel’in bu yıl piya-saya sunacağı üç yeni modelden biri olarak karşımıza çıkıyor.

özel haber

20 21

Page 22: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

22

VMware olarak Mobil Dünya Kongresinde yoğun bir gün-deminiz var. Öncelikle kong-renin nasıl geçtiğini sormak istiyorum? Bir de son dönemde VMware olarak odaklandığınız konular neler?

Evet söylediğiniz gibi yoğun günler geçiriyoruz. Mobil kongre içerisinde gördüğünüz gibi VMware ve Dell Teknolojinin büyük yatırımları var. Vmware olarak Mobil Dünya Kong-resinde yaptığımız yeni tanıtımlar için çok heyecanlıyız. Kongreye bu yıl 108 binin üzerinde ziyaretçi katılıyor. Bu bakımdan Avrupa’nın Mobil ve Telekom alanında en büyük toplantısı olduğunu söyleye-biliriz. Geçtiğimiz yıl Barselona’da gerçekleştirdiğimiz VMworld etkin-liğimize 10 bin kişi katıldı. Mobil Dünya kongresinin bundan 12 kat daha fazla ziyaretçiye sahip olması sevindirici.

Üç yıl önce VMware olarak Mo-bil Dünya Kongresinde ilgi çekici ürünlerimizi tanıtmıştık. Bu ürün-lerimiz ile birlikte, İletişim servis sağlayıcılarına hizmetlerini sunar-ken yardım etmeye odaklandığımızı göstermiştik. İletişim servis sağ-layıcılarının her geçen gün dijital-leştiğini görüyoruz. Biz de sundu-ğumuz yazılım tabanlı dijitalleşme ürünleriyle bu değişimin süresini

hızlandırıyoruz. Biraz da bugün sizlere tanıttığımız yeni ürünlerden bahsetmek istiyo-rum. Ürünlerimiz üzerinde farklı bir Bulut mimarisi kullanıyoruz. Bu mimari sayesinde kullanıcıla-rımıza analitik işlem kapasitesi ve ağ kullanım fonksiyonları konu-larında yeni imkanlar sunuyoruz. Yeni ürünlerimiz Avrupa’da kabul gören SD standardıyla tam uyum-lu. NFV ürünümüzün ikinci versi-yonunu duyurduk. Şimdiye kadar 40’ın üzerinde servis sağlayıcısı bu ürünümüzü kullanıyor. Plat-formumuz üzerinde 70 uygulama bulunmakta ve bu uygulamalar ile 300 milyonun üzerinde müşteriye hizmet sunuluyor. Platformumuzun ikinci versiyonuyla birlikte sunulan eşsiz yenilikleri göz önünde bulun-durduğumuzda, müşteri ve kullanıcı sayımızın günden güne artacağını öngörebiliriz. Sunduğumuz plat-form ile BT altyapıları, Bulut ve Ağ altyapısı uyum içinde çalışarak tek bir nokta üzerinden yönetiliyor.

Platformumuz sayesinde iletişim servis sağlayıcılarının sunacakları servis ve hizmet çeşitliliği kat kat artacak. Aynı zamanda bu servis ve hizmetleri çok kısa süreler dahi-linde sunabilecekler. Yine bugün içerisinde yaptığımız tanıtım ile platformumuz üzerinden sunulan IoT servisini gün yüzüne çıkardık.

Platformumuzu kullanan Yeni IoT servisleri sayesinde otomotiv, şehir içi taşımacılığı ve ses tanıma konu-sunda farklı yaklaşımlar ile insanla-rın hayatı kolaylaştırılıyor. Bir diğer tanıttığımız servis ise mobil üzerine. Bu yeni servisimi-zi tüm iletişim servis sağlayıcıları kullanabilecek ve mobil cihazlar üzerine farklı hizmet ve servisler sunabilecekler.

Mobil dünya kongresi kapsamında 5G çalışmalarımız konusunda da bilgiler verdik. Bildiğiniz gibi bu konuda Atos ile yaptığımız iş birlik-teliği anlaşmasını duyurduk. Atos 2020 Tokyo olimpiyat oyunlarının platform sağlayıcısı. Atos ile birlikte 5G çalışmalarına hız verdik ve bu konuda yeni bir ARGE laboratuvarı kurduk. Bu ve bunun gibi çalışmalar bizleri gelecek için heyecanlandı-rıyor.

Dell ve EMC kombinasyonu siz-leri nasıl etkiledi?

Bu konuda öncelikle mutluluğu-mu belirtmeliyim. Birleşmenin ardından Dell EMC olarak yolla-rına devam ediyorlar. VMware ise eskiden olduğu gibi bağımsız olarak yoluna devam ediyor. Tabii ki Dell Teknoloji bizim iş ortaklarımızdan bir tanesi fakat bunun yanı sıra iş

İletişim Servis Sağlayıcıları VMware İle Güç Kazanıyor

söyleşi

Mobil Dünya Kongresinde en büyük alanlardan birine sahip olan VMware odağını mobil tarafa kaydırmış durumda. Yapılan yeni duyurular ile

firmanın mobil taraftaki etkinliği önümüzdeki günlerde kat kat artacak gibi gözüküyor. Tüm bu konular hakkındaki sorularımızı VMware Kıdemli Başkan

Yardımcısı ve EMEA Bölgesi Genel Müdürü Jean-Pierre Brulard’a sorduk.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 23: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

23

ortaklarımızın arasında birçok firma var. Bunlar arasında uzun yıllardır çalıştığımız HP ve IBM gibi firmalar var. Ayrıca biraz önce söylediğim gibi 5G ve IoT konusunda yeni iş ortaklıklarımızı açıkladık. Android ve Apple ekosistemi konusunda da iş ortaklıklarımız var. Son dönemde mobil taraftaki iş ortaklarımızın sa-yısının arttığını görüyoruz. Tabii ki Dell Teknoloji ana firmamız altında VMware olarak aynı sinerjiye sahi-biz. Fakat söylediğim gibi bağımsız olarak çalışıyoruz ve birçok firma ile iş ortaklığımız bulunmakta.

Herkes BT dönüşümü hakkında konuşuyor. Bu konuda VMware olarak yol haritanız nedir?

Herkesin BT dönüşümü hakkın-da konuşmasının ilk sebebi dijital dönüşüm. Çünkü dijital dönüşüm BT dönüşümü olmadan düşünebi-lecek bir şey değil. Dijital dönüşüm sadece birkaç sektör için geçerli de-ğil, aklınıza gelebilecek her sektör dijital dönüşüm konusunda hareke-te geçmeli. Tabii ki bu durum hali hazırdaki firmaların dönüşümünü içerdiği gibi aynı zamanda yeni fir-maların doğmasına da sebep oluyor. Mesela IoT konusundaki firmalar yeni yeni yapılanıyor ve şirketle-rinin ana yapı taşı dijitalleşme. Bu tarz şirketler dijitalleşme süreciyle para kazanabilecekler.

BT Dönüşümü tüm düzeni değiştiri-yor. Geleneksel BT düzenine baktı-ğımızda bin civarında uygulama ve on bin civarında masaüstü kullanıcı görürken yeni dünyada BT dönüşü-mü ile bu değerler kat kat artıyor. BT dönüşümü ile Bulut üzerinde istediğiniz kadar uygulamaya sahip olabilir veya milyarlarca kullanıcıya tek bir platform üzerinden hizmet veya servis sağlayabilirsiniz. Gele-neksel BT altyapılarında donanım tabanlı sistemler kullanırken BT dönüşümü ile bu sistemler yazılım tabanlı olarak dönüştürülüyor. Tabii ki bir donanım ihtiyacı var. Fakat bu

ihtiyaç sizleri sınırlayacak bir yapı-da değil. Yazılım tabanlı sistemler sayesinde sınırları ortadan kaldıra-rak işinize hayat verebiliyorsunuz. BT dönüşümü konusunda VMware olarak iyi bir pozisyonda olduğu-muzu düşünüyorum. Bu konuda tek söyleyebileceğim şey; biz yazılım tabanlı altyapılar sağlıyoruz ve dijitalleşme konusunda insanların sunduğumuz bu altyapıya ihtiyaç-ları var.

Türkiye’de yaşanan döviz kuru dalgalanmalarının ardından müşterileriniz ve iş ortaklarınız hakkındaki görüşleriniz neler?

Öncelikle şunu söylemeliyim; Tür-kiye’deki çalışmalarımız konusunda çok mutluyuz. Tabii ki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türki-ye’deki iş ortaklarımızın çalışma azimleri bizi gururlandırıyor. Bunun

yanı sıra Türkiye’deki VMware takı-mıma güvenim tam. Hem VMware Türkiye hem de iş ortaklarımız iyi bir iletişime sahipler ve gelecek konusunda çok fazla kaygıları yok. Tabii ki zor durumlardan geçtiğimi-zi kabul ediyoruz. Fakat söylediğim gibi Türkiye’ye güvenimiz tam.

Bir BT lideri olarak gelecekle ilgili beklentileriniz neler?

Dijital dönüşüm konusunda hızlıca yol kat edeceğimizi düşünüyorum. Bulut, Mobil ve Güvenliğin çok önemli bir hale geleceğini bili-yoruz. Bu konuda sunduğumuz platformlar ile daha da iyisini ya-pacağımız görüşündeyim. Dijital-leşme süreci önümüzdeki günlerde de artan bir şekilde devam edecek. Bu konuda Türkiye’deki takımımız ile daha iyisini sunmaya devam edeceğiz.

Jean-Pierre Brulard / VM

ware K

ıdemli Başkan Yardım

cısı ve EMEA Bölgesi G

enel Müdürü

Page 24: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

24

2017 yılı CeBIT Hannover fuarı 3000 firmanın katılımıyla gerçekleştiril-di. 200 bin civarında kişinin ziyaret ettiği fuar çerçevesinde 2000 konfe-rans düzenlendi. Bu konferanslar ile birlikte ziyaretçiler gelecek tekno-lojilerin iş dünyasını nasıl şekil-lendireceği yönünde bilgilere sahip oldular. CeBIT Hannover fuarı şu anda dünyanın kurumsal teknoloji-lere özel en büyük temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda rakip tanımayan fuar son teknolojinin barometresi olarak tanımlanırken aynı zamanda günümüz endüst-ri eğilimlerine de ışık tutuyor. BT

Günlüğü olarak CeBIT 2017 Hanno-ver fuarını ziyaret ettik. İsterseniz şimdi geleceğimizi şekillendirecek teknolojilere yakından bakalım.

Yapay Zekanın Yükselişi

Teknoloji sektöründeki en büyük odaklarından biri “yapay zeka”. Bu konunun önümzdeki yılların itici güçlerinden biri olacağı konusunda kimsenin şüphesi yok. CeBIt fuarı-nın akıllı makinelerle dolup taştı-ğını söyleyebiliriz. Hemen hemen het firmanın standında farklı bir yapay zeka ürünü ile karşılaştık.

İnsan maliyetini ve hatayı en aza indirirken daha etkili bir yönetim sistemi oluşturabilme özelliğine sahip olan “Yapay Zeka” konsepti-ne sahip makinalar özellikle artan miktarda verinin ele alındığı işlet-meler için ideal çözümler sunacak gibi gözüküyor. Şöyle bir düşünün; büyük veri yığınlarına sahipsiniz ve bu verileri ayıklamak sadece ufak bir cihazın işi. Kim böyle bir ürün kullanmak isteme ki?

Yapay zeka ile veriler üzerinde yapı-labilecekler, dosya yönetiminin çok ötesine geçmektir. Akıllı sistemler,

Kurumsal Dünyanın Kalbi Bu Etkinlikte Attı!

Her yıl Almanya’nın Hannover kentine düzenlenen CeBIT fuarı bu yıl da yüksek ziyaretçi katılımı ile gerçekleştirildi. Ziyaretçiler kurumsal

dünyadaki yeni teknolojileri deneyimleyerek gelecekte neler yaşanabileceğine şahit oldular.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 25: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

25

akıllı şehir yönetimi, akıllı bina yönetimi ve hatta müşteri hizmet-leri rolleri gibi bir dizi uygulama için kullanılabilirler. Accenture, önümüzdeki yıllarda Yapay Zekanın bir markanın temsilciliğini yapan bir şirket sözcüsüne benzeyeceğini söyledi. Bu tanımın oldukça dikkat çekici bir yolu işaret ettiğini söyle-yebiliriz.

Bu yılki fuarın ilginç ürünlerinden biri, Fujitsu tarafından geliştiri-len bir yapay zeka ürünüydü. Bu ürünün çalışma sistemi bakımından Alexa’ya benzediğini söyleyebiliriz. Fakat fiziksel açıdan ürün farklı-lıklar gösteriyor. Fujitsu’nun akıllı ürünü, müşteri hizmetleri rolü sağ-lamayı amaçlıyor. Çeşitli şekillerde yerleştirilebilen ürün sesle size cevap veren ve isteklerinizi yerine getiren küçük bir robot.

Çok Yakında Ticari Dronlar Hayatımızın Bir Parçası Olacak

CeBIT’te bu yıl gerçekleştirilen başka bir büyük etkinlik de insansız araçlarla (Dron) ilgiliydi. Dronlar şirketlere yeni kazançlar sergiledi-ğinden son yıllarda hem ticari hem de kurumsal pazarlarda hızlı bir büyüme kaydetti.

Bu yıl ki CeBIT içerisinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Japon-ya Başbakanı Shinzo Abe’nin de ka-tıldığı, Intel tarafından desteklenen ve Dronların performansının ser-gilendiği büyük bir açık hava parkı bulunuyordu. Dronların gösterim için sahip olduğu alan aynı zaman-da bu teknolojinin potansiyelini de bizlere gösterdi. Bir anlamda CeBIT; tüm sektörler ve endüstrilerde, insansız sistemlerin kullanımını şekillendirmek isteyen aynı görüş-lü ve yenilikçi firmaların buluşma noktası oldu.

CeBIT’de sunulan etkileyici Dron

modellerden biri, engelleri tanı-yabilen ve bağımsız olarak çarpış-maları önleyebilen Çinli Üretici Yuneec’in ‘Typhoon H’ modeliydi. Basit el kontrolörleri yerine klavye ve fare ile yönetilebilen bu model standart dronlardan çok farklı bir seçenek sunuyordu. Bu yeni dronun menzili de bir hayli ilgi çekici. 60 kilometreye kadar bir yarıçap içeri-sinde çalışabilen bu Dron kurumsal dünyada farklı fırsatların yaka-lanmasında bir öncü olacak gibi gözüküyor.

IOT’nin Kapsamı Genişliyor

Bu yılki fuarın en göz alıcı konula-rından biri internete bağlanabilecek her şeyi kapsayan IoT’di CeBIT’de gösterime çıkan yenilikler arasında teknolojik uygulamalardan tutun-da birbirine bağlı robotlar, akıllı şehir yönetim sistemleri ve akıllı çöp kutuları gibi birçok çözümün doğuşuna şahit olduk. Bunun yanı sıra fuar çerçevesinde IoT alanında-ki platformların ve uygulamaların tartışıldığı IoT zirvesinin yanı sıra altyapıyı tasarlamak ve güvence altına almak için son birkaç yıldır gerçek bir endişe kaynağı haline gelen konular da bir dizi konferans çerçevesinde tartışıldı.

Bu yılın en etkileyici uygulamalar-dan biri de Huawei’nin akıllı şehir operasyon merkezi oldu. Bu Kap-samlı IoT sistemi, sokakların yo-ğunluğunu, acil servislerin ve toplu taşıma araçlarının coğrafi olarak nerede bulunduğunu, ısı haritaları-nı gösteren bir bütün şehir hakkın-da genel bilgiler veriyordu. Gele-cekte 5G kullanıma sunulduğunda bilgi akışı daha da hızlanacak ve hali hazırdaki sistemlerin kullanım potansiyeli daha da artacak.

Hangisi Gerçek

Sanal Gerçeklik teknolojileri Ce-

BIT 2017’de çok büyük bir beğeni topladı. Fuarın 17 gösterim salo-nunun birçoğu VR teknolojilerine ayrılmıştı. Son zamanlarda VR teknolojisinin kullanımı Vive ve PSVR gibi yüksek kaliteli cihazla-rın ana akım izleyiciler tarafından benimsenmesini ve bu teknolo-jinin milyonlarca eve girmesini sağladı. VR, günümüzde kabul edilen bir teknoloji şekli olduğuna göre, şirketlerin bu yeni kitleden yararlanmak için bir yol bulmaya çalışması mantıklıdır.

Fuarda gördüğümüz pratik VR uygulamalardan biri, Framefield şirketinin VR etkinlik planlayıcı-sıydı. VR etkinlik planlayıcısı, kul-lanıcıların yaşamları içerisindeki nesneleri yerleştirebilecekleri, değiştirebilecekleri ve yapılandı-rabilecekleri şekilde tasarlanmış. Etkinliklerini planlamak ve sanal gerçeklik içinde alanı yönetmek için kullanıcılara olanak tanıyan bu uygulamanın fiyatı ise henüz belli değil.

5G’ye Biraz Daha Yaklaştık

5G teknolojisi günden güne de-taylanıyor ve bu yeni nesil mobil bağlantı teknolojisini birkaç yıl içinde kullanmaya başlayacağız. 5G hayatımıza girdiğinde, sahip olduğu yüksek hız ve düşük gecik-me süreleri sayesinde tükettiğimiz verilerin radikal bir şekilde artma-sı bekleniyor.

5G CeBIT fuarının ön saflarında yer alan bir konuydu. 5G hak-kındaki çözümlerin ana konusu: Daha kolay erişilebilecek yüksek hızlı bağlantılar vasıtasıyla muaz-zam miktarlarda veri iletimi olarak karşımıza çıktı. 5G daha kullanıma başlamadan bu kadar etki yaratı-yorsa kullanmaya başladığımızda neler olacağını tahmin edemiyo-rum.

özel haber

Page 26: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

26

İlk sorum en tehlikeli atak-larla ilgili. Son günlerdeki en tehlikeli ataklar neler?

Bu soruya cevap vermenin imkân-sız olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda öncelikle şunu belirleme-liyiz. Bu ataklar kime yapılıyor? Mesela bir ev kullanıcısı iseniz ve online bankacılık sistemini bir PC üzerinden kullanıyorsanız tehlikedesiniz demektir. Çünkü son dönemlerde online bankacılık ataklarında artış görüyoruz. Örne-ğin gelişmiş teknolojiler üreten bir şirketseniz verilerinizin güvenliği tehlikede demektir. Son dönem-de bu alanda yapılan atakların sayısında da artış görmekteyiz. Günümüzde hemen hemen herke-sin tehlikede olduğu söylenebilir. Mesela Ransomeware’i ele alalım. Bu tarz bir atak kullanıcının ma-kinasını şifreliyor ve kötü niyetli kullanıcılar dosyaların şifrelerini açmak için bir bedel istiyorlar. Bu tarz bir atak herkesin başına gelebilir. Genel olarak kimsenin güvende olmadığını ve odaklı sal-dırıları tehditlerinin günümüzde daha da arttığını söyleyebilirim.

Ransomeware ataklarından

bahsettiniz. Bu atakların şir-ketlere olan zararları neler?

Bu tarz atakların zararlarına baktığımızda şirketlerin büyük ve küçüklüğüne göre değiştiğini söyleyebiliriz. Genel olarak kişisel ransomeware ataklarında hac-kerların 200 dolar ile 1000 dolar arasında bir bedel istediğini görü-yoruz. Fakat bu durum şirketlerde aynı değil. Şirketlerden isteni-len bedeller ise daha yüksek. Bu durumu gören kötü niyetli kişiler odaklı ransomeware ataklarına başladılar. Bu sayede seçtikleri firmalara saldırmak için fırsat kol-luyorlar. Bu yolda saldırı şekilleri de değişiklik gösteriyor. Eğer kötü niyetli bir kişi şirket bilgilerini ele geçirip ana makine üzerinde şifrelerse yapılacak çok fazla bir şey kalmıyor.

Günümüzde şirketler karşı-laştıkları siber ataklara karşı kendilerini nasıl koruyabilir-ler ve bu şirketlere tavsiyele-riniz neler?

Eğer şirketler tüm sistemlerindeki verileri korumak istiyorsa doğru yapılandırmaya sahip olmaları

gerekiyor. Altyapı içerisindeki ağ geçitleri, web sunucuları, e-posta sunucuları gibi birçok siste üze-rinde doğru yapılandırma gereki-yor. Bunun yanı sıra çalışanların güvenlik konusunda aynı bilince sahip olması gerekiyor. Çalışan-ların güvenlik konusunda neler yapması gerektiği ve neler yap-maması gerektiğini bilmesi şart. En önemli şeylerden bir tanesi ise şirket güvenlik kültürünün olgun-laşmış olması gerekiyor. Kulla-nıcılar bir şeye tıklamadan önce yöneticiye sormak yerine tıklama-nın ardından neler yaşanabilece-ğinin bilincinde olması gerekli. Bu sayede şirketler güvenlik risklerini yönetebilirler.

Şirketlerin güvenlik konusun-da yaptığı yatırımlar hakkında ne düşüyorsunuz?

Eğer bir şirket bu alanda yatırım yapmazsa kendini güvende tuta-maz. Eğer bu tarz yatırımlardan kaçınan bir firma iseniz sonucuna katlanmanız gerekir. Bu konuda şirketlerin yatırım yapması şart. Güvenlik konusunun şirket içeri-sinde öncelikli olarak ele alınıp iyi değerlendirilmesi şart.

Odaklı Saldırıların Sayısı Her Geçen Gün Artıyor

söyleşi

Güvenlik konusundaki endişeler her geçen gün artıyor. CeBIT fuarında uzun yıllardır güvenlik alnında faaliyet gösteren Kaspersky Lab standını ziyaret ettik. Kaspersky Lab Global Araştırma ve Analiz Ekibi Direktörü

Christian Funk bizlere çok değerli bilgiler verdi. Aşağıdaki söyleşimizde tüm detayları bulabilirsiniz.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 27: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

27

Siber ataklar sadece insan veya şirketleri etkilemiyor bazen de kamu kurumlarını etkileyen DDOS gibi ataklar-la karşılaşıyoruz. Bu konuda kamu kuruluşlarının neler yapması gerekiyor?

Siber saldırılar karşısında kamu kurumları da birer şirket gibi davranmalılar. Öncelikle kamu kurumlarının güvenlik alanında yetkin insanları bünyesinde çalış-tırması gerekiyor. Bu tarz insanla-rın sahip olduğu güvenlik bilgileri-nin değeri büyük. Çünkü herhangi bir siber atak karşısında neler yaşanabileceğini biliyorlar ve buna göre tedbir alabilecek seviyedeler. Güvenlik alanında yetkin insanlar oyunun kurallarını biliyorlar ve bu kurallara göre çalıştıkları kurum-larda gerekli tedbirleri alabilirler.

IoT ve 5G hakkında ne düşü-nüyorsunuz? Bu yeni tekno-lojiler ile güvenlik tehditleri nasıl şekillenecek?

IoT hakkında büyük endişelerim var. Çünkü hali hazırda IoT tüm dünyada yaygın olarak kullanılmı-yor. Gelecekt bu cihazların sayısı artacak ve IoT çok daha tehlikeli bir hale gelecek. IoT ile birlikte birçok yeni cihaz hayatımıza gi-riyor ve bu cihazların birçoğunun yazılımı güncellenmiyor. Uzun süre güncellenmeyen yazılımlar yeni nesil ataklara karşı açık olabi-liyor. Konumlandırılan cihazlar ilk zamanlarda güvenlik konusunda yeterli olsa da zaman ilerledikçe bu yeterlilik seviyesi düşüyor. Şöy-le düşünün bir cihaz konumlan-dırdınız ve üzerinden 5 yıl, 10 yıl geçti. Bu cihaz için potansiyel gü-venlik riski olduğu açıkça ortada. IoT konusunda daha başlardayız fakat şimdiye kadar birkaç ör-nek ile karşılaştık. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Mirai Botnet ortaya çıktı. Bu Botnet güvenlik kamera-

larını etkileyen bir saldırıydı. Söy-lediğim gibi daha yolun başındayız ve önümüzdeki günlerde nelerle karşılaşacağımız göreceğiz. Fakat çok riskli bir dönemden geçtiğimi-zi söyleyebilirim.

5G geldiğinde yeni türde saldı-rılarla karşılaşacağımızı düşün-müyorum. 5G’nin bir anlamı da daha fazla veri yolu hızı demek. Bu durum günümüzde gördüğü-müz atakların daha da sertleşeceği anlamına geliyor. Özellikle DDOS ataklarının daha kuvvetli olacağı kanaatindeyim.

Gelecekte siber güvenlik ko-nusunda neler yaşanacağını düşünüyorsunuz?

Gelecekte şuan karşılaştığımız

tehlikelerin devam edeceğini ön-görüyorum. Fakat bu saldırıların kalitesinde artışlar olacak. Mesela günümüzde ransomeware ataklar karşımıza çıktı. Gelecekte bunun gibi daha üst seviyede ve odaklı ataklar ile karşılaşacağız. Bildiğiniz gibi ransomeware ataklarda bilgi-sayar üzerindeki verileri şifreleni-yor ve bu şifreyi açmak için belli bir bedel isteniyor. Bu tarz ataklar gelecekte farklı şekillerde karşımı-za çıkabilir. Bunun yanı sıra Switch saldırılarının artacağını düşünü-yorum. Günümüzde bu konuda birkaç örnek yaşadık. Switch’ler üzerinden birçok veri akışı oluyor ve Switch’in içine girecek bir yol bulmuşsanız bu verilere erişme imkanına sahip oluyorsnuz. Bu ve buna benzer atakların gelecekte karşımıza çıkması muhtemel.

Christian Funk / Kaspersky Lab G

lobal Araştırm

a ve Analiz Ekibi D

irektörü

Page 28: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

özel haber

Veri depolama çözümleri üreticisi Seagate, 2017 CeBIT Hannover fuarında dahili disk portföyündeki tüm ürünleri katılımcılara gösterdi. Seagate’in

portföyü içerisnde kurumsal dünyadan her kesime hitap edecek depolama çözümleri bulunuyor.

Seagate 10TB’lık Diskleriyle Gövde Gösterisi Yaptı

Dünyadaki kurumsal verinin %60’ı Seagate disklerin üzerinde depola-nıyor. Bu sayede özellikle işletmele-rin ihtiyaçlarını iyi analiz edebilen firma yeni diskler sayesinde kişisel ve kurumsal dijital veriyi muhafaza etme ve yönetimini kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda sunduğu özellik-ler ve hız ile rakiplerine göre avan-taj sunuyor. Seagate fuar kapsamın-da aşağıdaki ürünlerini ziyaretçilere gösterdi.

BarraCuda ve FireCuda Diskleri

Seagate’in dizüstü ve masaüstü bil-gisayar için geliştirdiği BarraCuda ve FireCuda diskleri, 2,5 ve 3,5 inç olmak üzere iki farklı boyutta satışa sunuluyor.

Yüksek kapasite, ekonomik fiyat yaklaşımı ile ortaya çıkan Barra-Cuda’nın 2,5 inç formundaki diski altı farklı kapasiteye sahip. (500GB, 1TB, 2TB, 3TB, 4TB, 5TB) 3,5 inç

formundaki diski ise beş farklı ka-pasiteyle satışa sunulacak. (500GB, 1TB, 2TB, 3TB, 4TB)

Yine 3,5 inç formundaki BarraCuda Pro diski ise 4, 6, 8 ve 10TB olarak raflarda yer alacak. 10TB kapasiteli diskin, 7200 RPM ve 7/24 çalışa-biliyor olması performansının da en üst seviyede olacağını ortaya koyuyor. Özellikle ofis profesyo-nellerinin, oyuncuların ve perfor-mans kullancılarının tercih edeceği BarraCuda Pro’nun garanti süresi de 5 yıl olacak. 2 yıllık ücretsiz veri kurtarma hizmeti de ürünle birlikte sunuluyor.

FireCuda ise Seagate’in hibrit diski. Sabit disk ve SSD’nin bir araya gel-mesiyle (HDD+SDD=SSHD) oluşan disk, flash teknolojisi sayesinde emsal sabit disklere göre 5 kat daha hızlı bir performans sergiliyor. Fire-Cuda’nın kapasite seçenekleri 1 ve 2TB’dan oluşuyor.

IronWolf Diskleri

NAS çözümleri için üretilen IronWolf diski, çoklu sürücü sis-temlerinde titreşimi azaltmak için RV (döngüsel titreşim) sensörlerine sahip. Bu sensörler NAS sistem-lerinin performansını ve ömrünü artırıyor.Gelişmiş güç yönetimi ile enerji tasarrufu sağlayan disk, 3,5 inç boyutlarında. Yıllık 180TB’lık iş yükü oranı sunan IronWolf’un 1TB’dan 10TB’a kadar kapasite seçenekleri mevcut. Bu disk 1 ila 8 yuvalı NAS’larda kullanılabiliyor.Yıllık 300TB’lık iş yükü oranı sunan IronWolf Pro ise 16 yuvalı NAS’la-ra kadar kullanılabiliyor. Bu diskin kapasite seçenekleri arasında 2, 4, 6, 8 ve 10TB yer alıyor. 2 yıllık ücret-siz veri kurtarma hizmeti de ürünle birlikte sunuluyor.

SkyHawk Diskleri

Görüntüleme ve video kayıt sistem-lerine yönelik ilk disklerini 10 yıl önce üretmeye başlayan Seagate, bu alanda sektörünün lideri konumun-da. 7/24 izleme ortamları için ideal hale getirilen SkyHawk diskler, 64 adet HD kamerayı destekleyen bir yapıya sahip. Diskin 1TB’dan 10TB’a kadar kapasite seçenekle-ri bulunuyor. Skyhawk Güvenlik diskleri RV (döngüsel titreşim) sensörleri sayesinde içsel ve dışsal titreşimi tolere edip arızaya uğra-madan, uzun süre sorunsuz kayda imkan veriyor.

28

Page 29: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

TP-Link, bu yılki CeBIT Fuarı’nda dijital çağa geçiş için gerekli olan hem ev hem de kurumsal yepyeni ürünlerini tanıttı. Şirket, fuarda ayrıca bayileri

için yeni ‘Partner Programı’ da duyurdu.

TP-Link'ten Dijital Çağ İçin Yeni Ürünler

Kablosuz ağ pazarında dünya lide-ri arasında olan TP-Link, geçtiği-miz günlerde Almanya’da gerçek-leştirilen CeBIT Fuarı’nda dijital çağa geçişi simgeleyen ürünleri ile yer aldı. Dijital toplumun bel kemiği olan hızlı, kablosuz inter-net için hem ev hem de kurumsal ürünlere sahip olan TP-Link, Ce-BIT’teki standında kablosuz erişim noktalarından mobil 4G taşınabilir yönlendirici ve akıllı ev çözümle-rine değin geniş ürün yelpazesinin son örneklerini sergiledi. Şirket fuarda ayrıca, bayileri için de yeni ‘Partner Programı’nı duyurdu.

Yeni Erişim Noktaları ve Denetleyici

TP-Link’in CeBIT’teki standında yeni kurumsal ağ ürünleri dikkat çekti. Yeni erişim noktası ailesi olan Auronet CAP serisi ve bunları

yönetmeyi sağlayan denetleyiciler CeBIT’te görücüye çıktı. TP-Link standında CAP1750 ve CAP300 model erişim noktaları ve AC500 ve AC50 model kablosuz denetle-yiciler yer aldı. Otel, hastane, alış-veriş merkezi, üniversiteler, konut

siteleri gibi çok sayıda kişinin kablosuz ağa bağlandığı ve geniş alana yayılmış işletmeler için için kolay kullanımlı, yüksek perfor-manslı bu çözümler CeBIT’te öne çıkan kurumsal ağ çözümlerinin arasında göz doldurdu.

Menzil Artırıcı Ürünler

TP-Link standında ayrıca evlere yönelik yeni kablosuz ağ çözüm-leri de yer alıyor. Akıllı evler için kablosuz ağın menzilini artıran yüksek performanslı yeni menzil genişletici RE270K, bu ürünler

arasında en dikkat çekenlerden biri oldu.

AC standardına sahip olan ürün, TP-Link’in akıllı ev uygulama yazılımı olan Kasa ya da Amazon Alexa üzerinden kolayca yöneti-lebiliyor. Android ve IOS uyumlu ücretsiz bir uygulama olan Kasa ile RE270K, akıllı telefonlardan her yerden ve her zaman kontrol edilebiliyor. Şık tasarımı ile de dikkat çeken ürün Nisan ayından itibaren Avrupa pazarında satışa sunulacak.

Dijital çağda bireyler her yerden, her zaman internete bağlı olmak istiyorlar. CeBIT’te TP-Link stan-dında yer alan yeni Mi-Fi (mobil WiFi) yönlendirici olan M7650, seyahatte, tatilde, yazlıkta vb her yerde SIM kart ile bir kablosuz ağ oluşturmayı sağlıyor.

özel haber

29

Page 30: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

30 31

Nesnelerin İnterneti, 5G gibi yeni nesil iletişim teknolojileri ve gömlek cebinize bile sığabilecek PC’ler konusunda geliştirmelerini gösteren Intel gelecekte neler yapabileceğini CES 2017 fuarı kapsamında katılımcılara

gösterdi.

Yazılım Üretimi Oyunun Kurallarını Değiştiriyor

özel haber

Alexa, Siri ve Cortana’nın ortaya çıkmasıyla şirketler de müşterilerine bu etkileşimli kullanıcı ara yüzlerinden faydalanarak nasıl daha iyi hizmet verebileceklerini araştırmaya yöneliyor. Şirketlerin ihtiyaçlarına özel ya-zılım çözümleri ile iş inovasyonu, teknik çözüm gelişimi ve dijital strateji hizmetleri sunan küresel teknoloji danışmanı ThoughtWorks, en son Teknoloji Radarı’nda bu trendin altını çiziyor. Yılda iki kez yayınlanan rapor, yazılım geliştirme ve iş stratejilerinin geleceğini şekil-lendiren yeni trendleri değerlendiriyor. Teknoloji Rada-rı’nın bu sayısında öne çıkan konular şunlar:

Gelecek Yüz Tanıma Teknolojisinde

Bugün, Etkileşimli Kullanıcı Arayüzü, doğal dil işleme yoluyla dile getirilen amacı anlayan akıllı chatbot’lar gibi bir dizi tasarımı içeriyor. Günümüzde, yöneticilerin yüzde 32’si, ses tanımanın faaliyetlerinde en çok kullan-dıkları yapay zeka teknolojisi olduğunu söylüyor. Ancak ThoughtWorks, jest, yüz ifadesi ve dokunuş gibi bir dizi etkileşimle entegre olmuş Çok Kipli Etkileşimi, etkile-şimli kullanıcı ara yüzünün geleceği olarak görüyor.

Servis Olarak “Yapay Zeka”

Son zamanlarda, ses işleme, doğal dil anlama, imaj tanı-ma ve derin öğrenme gibi şaşırtıcı derecede güçlü araç-lardan oluşan geniş bir yelpazeyi kapsayan bir platform-lar kümesi ortaya çıktı. Firmalar da, kendi sektörlerinde ürün tanıma ve yapay zekayı birleştirerek, yeni fırsatlar yaratmanın yollarını araştırıyor.

Kullanıcı deneyimi tasarımı, uzun yıllardır teknoloji şirketleri için önemli bir farklılaştırıcı oldu. Mühendislik yeteneği için verilen mücadele ile birlikte yeni araçların ortaya çıkması, benzer şekilde geliştirici deneyimi üze-rinde de odaklanmaya yol açıyor.

Doğru Platformu Seçmeli

Bugünün platformları, Docker, Kubernetes ve DCOS gibi olgunlaşmakta olan araçlarla birlikte bir self-servis API kullanmakta ve bunlar bir ekip tarafından yapılan-dırılıp tedarik ediliyor. Yakın dönemde, AWS (Amazon Web Services) altyapı platformlarına sahip Amazon gibi birtakım tanınmış Silikon Vadisi şirketleri, doğru plat-formu inşa etmenin önemli yararlar sağlayabileceğini gösterdi.

Python Yayılıyor

Geçmişte, şirketler, uygulama üretiminde Python’ı na-diren birinci sınıf bir dil olarak kabul ediyordu. Ancak, yapay zeka ürünleri ve uygulamalar etrafında şekille-nen endüstri trendleri, Python 3’ün olgunluğu, mikro servis ve taşıyıcılar gibi mimari yaklaşımlar Python’ın programlama ekosistemindeki değerini yükseltti. Mo-delleme, araştırma ve nihai üretimin yerleştirilmesi için ortak dil olarak kullanılan Python’ın, şirketlerde veri uzmanlarını ve mühendisleri birleştirip bölünmüş bu iki dünya arasında köprü kurduğunu görülüyor.

Page 31: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

30 31

Epson yeni ürünlerini dünyanın en büyük kurumsal teknoloji fuarı CeBIT’te görücüye çıkardı. Epson WorkForce Pro WF-C869RDTWF çok

fonksiyonlu yazıcı ve Epson EB-L25000U projeksiyon cihazı gösterime çıkan yeni ürünler arasında göz doldurdu.

Epson CeBIT Fuarında Yeni Ürünlerini Tanıttı

Epson WorkForce Pro WF-C869RDTWF

Yüksek verimli baskı imkanı sunan Epson WorkForce Pro WF-C869RDTWF, tahmin edilebilir baskı mali-yetleri ve minimum kullanıcı müdahalesiyle başarılı çözümler sunan 4’ü bir arada ofis tipi bir MFP. Bu çok fonksiyonlu yazıcı ile birlikte enerjiden tasarruf sağla-dığınız gibi aynı zamanda da atıkları azaltmanız müm-kün. Epson’un süper yüksek verimli Değiştirilebilir Mürekkep Paketi Sistemini (RIPS) kullanan WorkForce Pro WF-C869RDTWF ile sarf malzemesi değişikliği olmadan 84.000 sayfa baskı alabiliyorsunuz. Müda-hale sürelerini kısaltan bu yazıcı ile, enerjide %931 ve atıklarda %991 oranında kar edebilirsiniz. Ayrıca hızı, kalitesi, güvenilirliği ve verimliliğiyle Epson’un meşhur PrecisionCore teknolojisini de bu yazıcı üzerinde kulla-nılmış. PrecisionCore baskı kafasına sahip olan Work-Force Pro WF-C869RDTWF’nin ağızlık yapılandırması-na baktığımızda 800 Siyah ve 800 Renk başına nozüle sahip olduğunu görüyoruz. Değişken noyutlu damlacık teknolojisine sahip olan ürünün asgari damlacık boyu-tu 4,6 pl. Bunun yanı sıra ürün üzerinde Replaceable Ink Pack System (RIPS) mürekkep teknolojisi kullanıl-mış. Baskı, tarama, kopyalama ve faks özelliğine sahip olan ürün ofisler için biçilmiş bir kaftan.

Epson EB-L25000U Projeksiyon

Çok yönlü, güçlü ve dayanıklı geniş mekan projek-siyonu olan EB-L25000U, 25.000 lümen değeriyle piyasadaki en parlak 3LCD lazer projeksiyon çözümü olarak karşımıza çıkıyor. 4K zenginleştirme ve 4K uyumlu lensler ile birlikte 3LCD teknolojisine sahip EB-L25000U üstün netlik ve esnekliği bir arada sunu-yor. Bu özelliklerle birlikte kapalı bir optik birim bu modeli, tozlu ve dumanlı ortamlar gibi dış etkiler için ideal hale getiriyor.

Optimize edilmiş yeni soğutma sistemi sayesinde, çok yönlü EB-L25000U 360° döndürülebilir ve serbestçe ayarlanabilir. Bu sayede herhangi bir açıyla monte edilebilir ve görüntüleri dikey veya başka bir yönde yansıtabilir.

Kapalı optik birim ve inorganik fosfor çarkı sayesinde EB-L25000U, konser salonları ve tiyatrolar gibi çok dumanlı ortamlarda dahi güvenilir ve 20.000 saatlik bakım gerektirmeyen kullanım özelliği sunuyor. Ay-rıca cihazın sağlamlığını artırmak için Epson ürünün etrafını boru çerçeve ve taban plakası ile donatılmış.

Page 32: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

32

telekom

Siber Saldırganlar Kendi Ordularını Kurmaya Başladı!

Siber güvenlik konusunda yapılan araştırma, hızla evrimleşen teknoloji altyapılarını hedefleyen sofistike saldırıların hızla büyüyen yeraltı siber

suç ekonomisi nedeniyle arttığını gösteriyor.

Fortinet geçtiğimiz günler-de Global Tehdit Dünyası Raporu’nun sonuçlarını yayınladı. Araştırma, siber suçluların uyguladıkları

metot ve stratejileri detaylı bir şekil-de ortaya çıkarırken bu uygulamala-rın dijital ekonomi üzerinde gelecek-te yaratabileceği potansiyel etkiyi de ortaya koydu. Eski tehditler yeniden ortaya çıkarken ve yeni, otomatik ve yüksek hacimli saldırılar artarken “En büyük tehdit ne?” sorusu yanıt-lanması en zorlu soru olarak kalmaya devam ediyor.

Global tehdit dünyası raporunda öne çıkan noktalar ise şunlar: Altyapı Trendleri ve Bu Trendlerin Tehditler İle İlişkisi

Altyapı trendlerinin ve bu trendlerin tehdit dünyası ile ilişkileri önemli. Exploit’ler, malware’ler ve botnet’ler dışarıdan kopuk bir şekilde gerçek-leşmediği gibi tehditlerin tespiti ve önlenmesi de ağ altyapılarının ev-rimleşmesiyle daha da komplike bir hal alıyor. Veriler SSL kullanılarak şif-relenmiş trafiğin %50 civarında sabit

kaldığını ve bu trafiğin bir organizas-yon içerisindeki web trafiğin yaklaşık yarısına tekabül ettiğini gösteriyor. HTTPS trafik kullanımı takip edilme-si önemli bir trend çünkü bu trafik her ne kadar mahremiyet için iyi olsa da şifrelenmiş iletişim içerisine gizle-nebilen tehditlerin tespitini zorlaş-tırıyor. SSL trafiği, trafiğin açılması, denetlenmesi ve yeniden şifrelen-mesi için aşırı işlem yükü gerektir-diğinden genellikle denetlenmiyor. Bu da ekipleri koruma ve performans arasında bir seçim yapmak zorunda bırakıyor.

Page 33: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

33

Kurum başına tespit edilen toplam uygulamalar açısından bulut uygu-lamaların sayısı 63 ile yükselen bir trend izleyerek tespit edilen tüm uygulamaların yaklaşık üçte birini oluşturuyor. BT ekipleri, bulut uygu-lamaları içerisinde yer alan verilerin kullanımı ve bu verilere kimlerin erişim sağladığı üzerinde daha az et-kiye sahip olduğundan bu trend ciddi sonuçlar doğuruyor. Sosyal medya, yayınlanan müzik ve videolar ve P2P uygulamaları ise ciddi bir yükseliş trendine sahip değil. Dijital Yeraltı Dünyasının Güçlendirdiği Nesneler Ordusu

IoT cihazları, dünya genelindeki siber suçlular için aranılan emtialar. Saldırganlar “nesnelerden” oluşan kendi ordularını kuruyor. Bu sayede saldırıların ucuz maliyetle çarpıcı bir hızda tekrarlanabilmesi ve ölçekle-nebilmesi modern siber suç ekosiste-minin merkezine oturdu. 2016 yılının 4. çeyreğinde, endüstri Yahoo! ve Dyn DDoS saldırılarından darbe aldı. Çeyrek dönemin yarısı bitmeden her iki vaka kayıtların bozulmasına ne-den olmakla kalmadı aynı zamanda saldırılar iki katına çıktı.

Mirai botnet’i tarafından ele geçirilen nesnelerin interneti (IoT) cihazları, çoklu kayıt-ayarlı DDoS saldırıları başlattı. Mirai’nin kaynak kodlarının yayınlaması botnet aktivitesini bir hafta içerisinde 25 kat, yıl sonuna kadar ise 125 kat arttırdı.Bazı cihaz kategorilerinde IoT-ilişkili exploit ak-tivitesi, savunmasız ev router’larında ve yazıcılarında üst sırada yer alsa da DVR/NVR’ler 6+ şiddetinde bir sıçrama ile kısa süreliğine router’ları gölgede bıraktı. Mobil malware her zamankinden daha büyük bir prob-leme dönüştü. Her ne kadar toplam malware hacminin sadece 17’sini oluştursalar da her beş organizasyon-dan biri, mobilde görülen walware’la-rın neredeyse tamamının Android üzerinde gerçekleştiğini raporladı. Mobil walware saldırılarında önemli

bölgesel farklılıklar da görüldü. Bu saldırıların yüzde 36’sı Afrikalı orga-nizasyonlardan, yüzde 23’ü Asya’dan, yüzde 16’sı Kuzey Amerika’dan ve sadece yüzde 8’i Avrupa’dan geldi. Otomatik ve Yüksek Hacimli Saldırılar Yaygın

Exploit hacmi ve yaygınlığı arasın-daki korelasyon malware ile saldırı-ların otomatikleştiğini, maliyetlerin düştüğünü ve derin internet üzerin-den araçların dağıtıldığını gösteriyor. Bu durum, siber suçluların saldırıları gerçekleştirmesini her zamankinden daha ucuz ve kolay hale getiriyor. SQL Slammer, exploit tespit listesin-de başı çekiyor ve özellikle eğitim ku-rumlarını etkiliyor.Microsoft Uzaktan Masaüstü Protokolü (RDP) üzerinden “brute force” saldırısını kullanan bir exploit yaygınlık açısından ikinci sırada yer alıyor. Bu exploit her 10 saniyede bir 200 kez RDP çalıştırı-yor ki bu durum global kurumlarda bu exploitin yüksek hacimde tespit edilme nedenini de açıklıyor.

Windows Dosya Yöneticisi içerisinde Memory Corruption açığı ile bağlan-tılı bir imza üçüncü sırada yer alıyor. Bu açık sayesinde uzaktan bir saldırı, savunmasız uygulamalar içerisinde bir jpg dosyası ile rastgele kod çalış-tırabiliyor. H-Worm ve ZeroAccess botnet ailesi içerisinde yaygınlık ve hacim açısından en yüksek seviye-ye sahip botnetler. Her iki botnet siber suçlulara etkilenmiş sistemleri kontrol etme imkanı sunarak verileri elde etmelerini veya fraud tıklama ve bitcoin madenciliği yapmaları-nı sağlıyor. Teknoloji ve hükümet sektörleri bu iki botnet ailesinin en yüksek seviyede saldırı gerçekleştir-diği sektörler olarak öne çıkıyor. Fidyeciler Hiçbir Yere Gitmiyor

Fidye yazılımlar, tüm endüstrilerde dikkatleri üzerine çekerken yük-sek-değerli saldırı metotları servis olarak fidye yazılım (RaaS) büyümesi

nedeniyle muhtemelen büyümeye devam edecek. Bu saldırı yönteminde potansiyel suçlular, hiçbir eğitime veya yeteneğe sahip olmaksızın araçları indirerek kurbanları hedef alabiliyor. Organizasyonların %36’ı botnet aktivitelerin fidye yazılım-lar ile ilişkili olduğunu tespit etti. TorrentLocker ilk sırada, Locky ise üçüncü sırada yer alıyor.

Malware ailesinin Nemucod ve Agent üyeleri, siber suçlarda başı çekiyor. Tüm malware olaylarının yüzde 81,4’ü bu iki üyeden kaynaklanıyor. Nemucod ailesinin adı fidye yazılım olarak ün salmış durumda.Fidye yazılımlar, tüm bölge ve sek-törlerde görünse de özellikle sağlık kurumlarında daha fazla görülüyor. Bu durum oldukça önemli çün-kü hasta verileri ele geçirildiğinde bunun telafisi çok daha zorlu olabi-liyor. Çünkü bu veriler diğer verilere kıyasla geçerliliklerini ve değerlerini çok daha uzun koruyor. Geride Hiç İz Bırakılmıyor

Saldırganlar, “geride hiçbir iz bırak-ma” politikasını uyguluyor. Ancak ne yazık ki eski cihaz ve yazılımlarda gü-venlik yamalarına ve açıklarına odak-lanılması günümüzün dijital cihazları tarafından arttırılan saldırılara odak-lanılması için daha az vakit anlamına geliyor. Exploit açıkları ile saldırıların gerçekleştirildiği firmaların %86’sı bu saldırıların yaşı on yıldan fazla açık-lara yönelik yapıldığını tespit etti. Bu şirketlerin yaklaşık %40’ı bu süreden daha eski açıklara saldırılar yapıldığı-nı belirtti.Kurum başına ortalama 10.7 benzersiz uygulama exploit’i tespit edildi. Her 10 firmadan 9’u kritik veya yüksek tehlikede exploitler tespit etti.

Genel olarak, Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika, benzersiz exploit, malware ve botnetin ortalama sayısı dikkate alındığında her bir kategori için daha yüksek sayıda ve çeşitlilikte olay yaşadı. Bu farklılıklar botnetler de daha fazla öne çıktı.

Page 34: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

34

Türkiye’yi hızlı internetle tanıştıran, 1 Nisan 2016 tarihinde hizmete giren, hız, kapasite ve sağladığı verimlilikle haberleşmeyi daha da

kolaylaştıran 4.5G teknolojisi bir yaşında.

Türkiye’yi hızlı internetle tanıştıran, 1 Nisan 2016 tarihinde hizmete giren, hız, kapasite ve sağladığı verimlilikle haberleşmeyi daha da kolaylaştıran 4.5G teknolojisi bir yaşında. 4.5G hizmetinin

bir yaşına girmesi sebebi ile açıklamalarda bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başka-nı Dr. Ömer Fatih Sayan, mobil cihazlarda internet hızını 12 kat artıran

4.5G’nin aradan geçen bir yılda vatandaşlarımızdan büyük ilgi gördüğünü ifade etti. (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan şu bilgileri aktardı:

“1 Nisan 2016 tarihi itibarıyla hayata geçen 4.5G hizmeti aradan geçen bir yılda vatandaşlardan büyük ilgi gördü ve halkımız tarafından hızla benimsenerek yılsonunda 51,6 milyon abone 4.5G’ye geçti. Toplam mobil abone sayısının 75 milyon olduğu düşünüldü-

Türkiye’yi Hızlı İnternetle Tanıştıran 4.5G Hizmeti

Bir Yaşında

34

Page 35: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

35

ğünde bunun önemli bir başarı olduğu görülmekte-dir. 4.5G hizmeti için önem arz eden bir diğer rakam olan aktif 4.5G kullanıcı sayısı yani uyumlu SIM kartı ve cihazı olan 4.5G aboneleri 2016 sonunda 19,2 mil-yona ulaşmıştır.

4.5G hizmeti, ana unsuru olan mobil internet kul-lanımını da büyük oranda etkilemiş olup, 2016 yılı sonunda mobil genişbant abone sayısı 51.7 milyona ulaşmış ve bunların 32.8 milyonu 4.5G kullanıcısın-dan oluşmaktadır. Bununla birlikte mobil abonelerin neredeyse 3’te 2’sinin 4.5G hizmeti almaya başladığı tespit edilmiştir.

2016 yılı dördüncü çeyrekte kullanılan mobil verinin yaklaşık %90’ını 4.5G abonelerinin kul-landığı, ortalama mobil veri kullanımının bir önceki yıla göre %53 artarak 2 GB’a ulaştığı kaydedilmiştir. Rakamlar aylık mobil internet kullanımının geçen yıl 1.3 GB iken, şu an kişi başına ortalama 2.2 GB’a kadar ulaştığını göstermektedir. Cihazı ve SIM kartı uyum-lu 4.5G abonelerinde mobil internet kullanım oranı 5.4 GB’a ulaşmış durumdadır. Ayrıca gerçekleştirilen fiber yatırımlar sonucu geçen yılsonu itibarıyla fiber altyapı miktarı 290.000 km’yi aşmıştır.”

Geçen yıl Nisan ayında BTK olarak yaptığımız 4.5G ihalesinde yer verdiğimiz yerlilik şartı ile ülkemizin yerli ve milli bir altyapıya kavuşması için çalışma-larında aynı hızla sürmekte olduğunu ifade eden Sayan, buradaki ana hedefin 4.5G ile başlayan yerli üretim ile 5G’de de öncü ülkelerden olabilmek ve 5G’ye yerli imkânlarla geçebilmek olduğunu belirtti.

Sayan şunları söyledi:

“Ülkemizde de bu gelişimin ve değişimin öncüsü olan Sayın Cumhurbaşkanımızın, 2023 vizyonu doğrul-tusunda sektörümüze yerli malı katkısı, ARGE’nin özendirilmesi, KOBİ’lerin desteklenmesi

ve 5G gibi yenilikçi teknolojiler konularında öncü olmak için teknolojiyi tüketen değil, üreten Türki-ye olma yolunda önemli bir adım 4.5G ile atılmış-tır. 5G’de yerli ve millilik oranını yükseltmek için 4.5G’de yerlilik oranını artırma konusunda tüm pay-daşlar yerlilik oranlarına özen göstermektedir.”

Sayan, ayrıca 4.5G’ye toplam 1 milyar 561 milyon 454 bin lira yatırım yapıldığını belirterek, 4.5G yüküm-

lülükleri kapsamında işletmecilerimizin yerli malı belgeli ürünlerinin hedeflenen oranların altında kaldığını belirtti. Başkan Sayan, Ülkemizin mobil haberleşme şebeke ekipmanlarında dışa bağımlılığı ve dolayısıyla cari açığının azaltılması noktasında büyük öneme haiz ULAK projesi ile ilk defa tamamen yerli ve milli imkanlar ile 4.5G baz istasyonunun ta-sarım ve üretiminin gerçekleştirildiğini, geçtiğimiz günlerde Barcelona’da düzenlenen GSMA Dünya Mobil Kongresinde işletmecilerimiz ile ana yüklenici firmamız arasında 3 işletmeci ile 250’şer baz istas-yonu için satın alma anlaşmaları imzalandığını ifade etti.

Ülkemizde yerli ve milli üretimin geliştirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında, 5G konusunda BTK tarafından kurulan “Yeni Nesil Mobil Haberleşme Teknolojileri Türkiye Forumu (5GTR)” çalışmalarını hızla sürdürmektedir. Bunun yanı sıra 5G konusun-da öne çıkan Kore ve Japonya gibi ülkelerle işbirliği anlaşmaları yapılmıştır.

35

3G ve 4.5G Hizmeti Kullanıcı Verileri

Toplam Mobil Abone Sayısı ve Nüfusa Göre Penetrasyon

Page 36: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

36 37

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz [email protected].

donanım

Page 37: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

36 37

Asus Zenfone 3 Max, 3 Gbyte bellek ve 32 Gbyte’lık bir kapasiteye sahip. Üzerinde bulunan işlemci ise Media-tek’in dört çekirdekli MT6737 ürünü. 64 bit Cortex-A53 (28 nm) mimarisine sahip olan bu işlemci 1.25 GHz sistem saat frekansı ile daha çok giriş seviyesi ürün-lerde kullanılıyor. Dolaysıyla yaptığımız denemelerde, Asus Zenfone 3 Max’in arada sırada takılması bizi pek şaşırtmadı. Bu takılma Asus’un kendi geliştirdiği arayü-zünden de kaynaklanıyor olabilir. Belki bir yazılım gün-cellemesi ile bu sorunun üstesinden gelinebilir. Fakat, benzer ürünlerin bu alanda çok daha akıcı çalıştıkları gerçeğini değiştirmez.

Asus Zenfone 3 Max’in grafik yongası Mali-T720 MP2. Artık eskilerde kalan bu grafik yongası günümüzde performans değerlerinin altında kalıyor. Asphalt 8 oyu-nunu çalıştırdığımızda grafik performansının yetmediği hemen belli oluyor. Hatta yüksek detaylarda oyunu oynamak neredeyse imkansız. Asus Zenfone 3 Max, ancak Angry Birds gibi grafik performansına pek ihtiyaç duymayan oyunlarda istenilen oyun performansını ve-rebiliyor.Ürünün en büyük özelliği kuşkusuz pil ömrü. Zenfone 3 Max, 4100 mAh kapasiteli pili ile yük altında 14 saat dayanabiliyor. Bu gerçekten iyi bir rakam. Fakat aynı kapasiteye sahip LG, 16 saat dayanabiliyor. Bunun nedeni, Asus Zenfone 3 Max’in genel olarak yüksek güç çekmesi. 2 gün boyunca şarj olmadan kullanılabi-len bu ürün belki daha fazla dayanabilirdi. Bu arada bu ürünün neden hızlı şarj özelliğini desteklemediğini de anlamış değiliz.

Kamera

Asus Zenfone 3 Max, 13 MP’lik bir arka kameraya sahip. Güneşli ortamlarda ortalama bir performans sergileyen bu kamera, loş ortamlarda ne yazık ki istenilen perfor-

mansı veremiyor. Karanlık ortamlarda çekilen fotoğraf-lar keskin değil ve renk dağılımı da yetersiz. Buna kar-şın video kaydında tam tersi bir durum var. 1080p video kayıt edebilen bu kameranın kalitesi gayet başarılı. Video çekimlerde hızlı fokuz yapabilen arka kamera, keskin ve renk paleti zengin videolar kayıt edebiliyor. 5 MP’lik ön kamera genel olarak iyi bir performans sergi-liyor. Karanlık ortamlarda yeterli bir kalite sergiliyor.

Sonuç

Asus Zenfone 3 Max, çift SIM kart desteğine sahip. Daha doğrusu ikinci SIM kartı, MicroSD kart yuvasına takmalısınız. Üründe beğendiğimiz en önemli özellik metal kasa sistemi, 32 Gbyte’lık kapasite ve ergonomi-si. Ayrıca Pil kullanım süresi de gayet başarılı. Buna karşın Zenfone 3 Max’in performansı çok daha iyi olabilirdi.

Uygun bir fiyat ile satılan Asus Zenfone 3 Max, oyun oynamaktan çok temel ihtiyaçları karşılamak ve uzun bir pil ömrüne sahip olmak isteyen kullanıcılar tarafın-dan tercih edilmeli.

Uzun Pil Ömrü İle Fark YaratıyorAsus Zenfone 3 Max

Orta seviyeye hitap eden ve uzun pil ömrü ile fark yaratmak isteyen Zenfone ailesinin yeni üyesi olan Asus Zenfone 3 Max’e yakından bakıyoruz.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Mediatek MT6737Ekran: 5.2 inç 1280×720 pikselBellek/Kapasite: 3/32 GByteKamera: 13 MP arka/ 5 MP önBoyut: 8.55 x 149.5 x 73.7 mmAğırlık: 148 gr

Page 38: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

38 39

donanım

5.2 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan P9 Lite, 1920x1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Bu çözünür-lük değeri 423 ppi piksel yoğunluk değeri ile beraber çok keskin görüntüler oluşturabiliyor. P9 Lite, tıpkı abisi gibi çok kaliteli bir ekrana sahip. 550 Candela parlaklık değeri ve renk doğruluğu %96 olarak ölçülen bu ekranda, P9 ile kıyasla zaman zaman daha iyi sonuçlar verebiliyor. Öyle anlaşılıyor ki Huawei, özellikle ekranda bir kısıtlamaya gitmedi ve kullanıcının karşısında çok başarılı bir ekran ile karşısına çıktı. P9 Lite’da sekiz çekirdekli Kirin 650 işlemcisi yer alıyor. Orta sınıf bir işlemci olan Kirin 650, dört çekirdeğini 2 GHz diğer dört çekirdeği de 1.7 GHz hızında çalıştırıyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik 3 GByte bellek kapasitesinde herhangi bir kısıtlamaya gidil-memesi. Android 6.0 işletim sistemi ve EMUI 4.1 arayüzü takılmadan ve hızlı çalışabiliyor. P9 Lite’in aynı zamanda Asphalt Nitro gibi oyunlarda da iyi bir performans sergi-lemesi bizi fazlasıyla şaşırttığını söylemeliyiz. Öyle ki P9 Lite günlük kullanımda kullanıcıyı kesinlikle yarı yolda bırakmadığını. Huawei, P9 Lite’da ne yazık ki Leica lens

kullanmadı. P9’un 12 MP’lik monochrome lensi yerine, 13 MP arka ve 8 MP ön lensler tercih edildi. Kullanıcıya avantajlar sağlayan alan derinliği veya Monochrome yani siyah beyaz çekim teknolojileri burada ne yazık ki yer almıyor. Yaptığımız denemelerde, P9 lite’ın özellikle gün ışığında kaliteli fotoğraflar çekebildiğini gördük. Bu fotoğraflara detaylıca baktığınızda ise fotoğrafların bazı detaylardan yoksun olduğunu ve renk doğruluğunun hafiften kaydığını söylemeliyiz.

Kablosuz kulaklık piyasası tekrar canlandı. Eskiden hantal ve tek kulağa takılan Bluetooth kulaklıklar ciddi anlamda yenilendi. Tıpkı bu ay sizlere tanıtacağımız Plantronics BackBeat 105 gibi. Plantronics BackBeat 105, başarılı ergonomisi ve ses kalitesi ile ilgi çekiyor. Bu ürün, stereo müzik dinlemenizi sağladığı gibi telefon görüşmelerini de iyi bir kalitede gerçekleştiriyor. Bu esasında bizi fazla şaşırtma-dı. Çünkü Plantronics, ses teknolojisindeki tecrübesini BackBeat ailesine entegre etmişti. Dolaysıyla BackBeat 105’de de daha aşağı bir kalite beklenilemezdi.Üründe beğendiğimiz bir özellik boyundan geçen tasarımı sayesinde, kulağınızda hissetmeyeceğiniz hafif bir yapıya sahip olması. Kullanıcılar zaman zaman bu ürü-nü yanında taşıdıklarını unutabilirler. BackBeat 105 kullanılmadığı zaman, boyun-da bir aksesuar gibi duruyor. Kablolar kırılmaz ve kopmaz bir yapıya sahip olması önemli bir avantaj. Bununla birlikte boyun aparatı oldukça esnek ve stabil. BackBe-at 105, Bluetooth 4.1 bağlantı teknolojisini kullanıyor. Bluetooth sayesinde telefo-nunuza kolayca bağlanan BackBeat 105, üzerinde bulunan tuşlar sayesinde müzik oynatımı yapabiliyor ve telefona gelen çağrıları da yönetebiliyor. Üründe beğendiği-miz bir özellik, ince kulak yapısıyla kulakları yormaması ve kulak içi kulaklıklarıyla dış sesleri izole edebilmesi. Noise Cancelling Teknolojisine sahip olan BackBeat 105, üzerinde bulunan mikrofon sayesinde de eko efekti oluşmasını da engelliyor. Bu sayede sesiniz temiz ve net bir şekilde karşı tarafa aktarılıyor.

Uygun Fiyata Güncel TeknolojiHuawei P9 Lite 2017

Özgün Tasarım ve Yüksek Performans Plantronics BackBeat 105

Teknik Özellikler

Ekran: 5.2 inç, 1920x1080İşlemci: Kirin 650, Sekiz çekirdekKapasite/Bellek: 16/3 GByteKamera: 8 MP ön/13 MP arkaBoyut: 146.8 x 72.6 x 7.5 mmAğırlık: 147 gr

Teknik Özellikler

Kablosuz teknoloji: Bluetooth 4.1İki Telefona Bağlanabilme: VarKonuşma mesafesi: 10 mBoyut: 18.8 x 4.4 x 21.1 cmAğırlık: 27 gr

Page 39: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

38 39

Galaxy A7, görsel olarak A5’e çok benziyor. Farkı, sahip olduğu teknolojiler. Galaxy A5’de 5 inç büyük-lüğünde Super AMOLED bir ekran kullanıldı. Galaxy A7’de bu ekran 5.7 inç büyüklüğüne çıktı. Galaxy S6’nın ekranı 2560×1440 piksel çözünürlüğü ve 557 ppi piksel yoğunluğuna ulaşırken, Galaxy A7’de 1920×1080 çözünürlük ve 386 ppi yoğunluk değerle-ri boy gösteriyor. Bu değerlere baktığımızda Galaxy A7’nin ekranı, iPhone 6 Plus ayarında bir ekrana sahip olduğu ve ortalama bir kullanıcı için fazlasıyla yeterli olduğunu söylemeliyiz. Yaptığımız deneme-lerde en küçük yazı fontlarında bile keskinliğin ve kontrastın yerinde olduğunu gördük. Buna karşın Ga-laxy A7’nin parlaklığı, güneşli ortamlarda ne yazık ki yetersiz . Galaxy A7’nin 5.7 inç’lik ekranı 2.5D Gorilla Glass ile korunuyor.

Performans

Galaxy A7, sekiz çekirdekli Samsung Exynos Octa 7880 işlemcisine sahip. 1.9 Ghz sistem saat frekan-sında çalışan bu işlemci , orta segment akıllı telefon ailesi için geliştirildi. 3 Gbyte sistem belleği ile bir-likte iyi değerlere ulaşan toplam sistem performansı,

günlük işlerinizi yapmanız için fazlasıyla yeterli. İşlemcide yer alan ARM Mali-T830 MP3 grafik yon-gası, ne yazık ki yeni nesil 3D oyunlarda yetersiz. Bu grafik yongası ile grafik performansını çok yüklen-meyen oyunlar oynayabilir. Menüler arasında geçiş, uygulamaların hızlıca çalıştırılması ve benzer görev-ler Galaxy A7’yi pek zorlamadığını söylemeliyiz.

Android 6.0.16 Marshmallow kullanan Galaxy A7, elbette yeni nesil TouchWiz arayüzüne sahip. Yeni-lenen TouchWiz, tıpkı Galaxy S7 Edge gibi çok kolay bir kullanım sunuyor. Büyük ekranda web sayfaları arasında gezmek gerçekten çok keyif verici.

2017 modelinde yapılan diğer önemli bir değişiklik 2600 mAh’lik pil yerine 3600 mAh’lik pilin tercih edilmesi. Önceki nesil Galaxy A7’nin en büyük so-runu pil kapasitesinin çok düşük olması ve hızlı şarj özelliğine sahip olmaması. Galaxy A7 2017’de işte bu sorunlar düzeltildi. USB Type C ile birlikte hızlı şarj özelliği geldi. 3600 mAh’lik pil de gün boyu kullanım için yeterli kalıyor.

Kamera

Samsung Galaxy A7 2017, 13 ve 5 MP’lik kamera-lar yerine f/1.9 diyafram aralığına sahip iki adet 16 MP’lik kamaralar kullanıyor. 0.1 sn içinde fotoğraf çekebilen bu kameralar Galaxy S6’nin kamera per-formansından çok daha iyiler. Gündüz çekimlerde ortalamanın üzerinde bir fotoğraf performans sergi-leyen bu kameralar, detaylı incelendiğinde keskinlik ve kontrast geçişlerinde biraz zorlandığı görülüyor. Galaxy A7 2017, düşük ışıklı çekimlerde önceki se-riden daha iyi fotoğraf çekiyor. Ama buradaki kalite ortalamayı geçemiyor. Buna karşın hareketli çekim-lerde ve video performansında iyi bir kalite yakala-mak mümkün.

Phablet Sınıfının Yeni GözdesiSamsung Galaxy A7 2017

Aluminyum kasa sistemi, ince, zarif ve göz alıcı bir tasarıma sahip olan ve Phablet dünyasına giriş yapmak isteyen Samsung Galaxy A7 inceleme altında.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Exynos Octa 7880Ekran: 5.5 inç 1920×1080Bellek/kapasite: 3/32 GByteKamera: 16 MP arka/16 MP önBoyut: 156.8 × 77.6 × 7.9 mmAğırlık: 186 gr

Page 40: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

40 41

donanım

Alcatel Pop 4S’in boyutlarına ve ekran büyüklüğüne bakıldığında, onu bir Phablet olarak da konumlan-dırmak mümkün. IPS teknolojiye sahip 5.5 inç ekran 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. 400 ppi’lik piksel yoğunluk değeri ise, yeterince keskin bir görüntü oluşturduğunu söylemeliyiz. Sekiz çekirdekli Media-tek Helio P10 işlemcisini barındıran bu ürün 2 GByte bellek ile beraber AnTuTu testinde 44352 puan alıyor. Bunun anlamı Qualcomm Snapdragon 617 işlemcisi ile aynı güçte olması. Yaptığımız performans testlerinde Pop 4S’in gayet iyi sonuçlar aldığını söylemeliyiz. Öyle ki bu ürün LG G4 ile neredeyse aynı güçte. Alcatel Pop 4S’in sahip olduğu Mali T860 grafik yongasından ise çok fazla bir şey beklememek gerekiyor. Grafik ağırlıklı Benchmarklardan (3D Mark 480 Puan) zaten bu çok fazla belli oluyor. Günlük kullanım için bu kesinlikle bir engel değil. Uygulamaların kullanılması, Youtube’da video seyretmek veya İnternet performansı kullanıcıyı pek fazla etkilemiyor. Asphalt Nitro oyununu rahatlıkla oynadığımızı da söylemeliyiz. Grafik performansına

yüklenen yeni nesil 3D oyunlarda ise ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Alcatel orta sınıfa hitap eden Pop 4S’e, genelde üst seviye telefonlarda gördüğümüz birçok özellik entegre etti. Arka kamera performansı görülme-ye değer. Bununla birlikte başarılı bir hoparlör entegre ettiğini de söylemeliyiz. En zayıf noktası ise ön kame-rası. Buna karşın sahip olduğu 2960 mAh’lik bataryası bizi fazlasıyla şaşırttı. Bu ürün, düşük güç kullanımda iki buçuk gün şarj olmadan kullanılabiliyor.

TP-Link RE450, yeni nesil 802.11ac standardını destekleyen çift kanallı bir kablo-suz ağ genişletici ürünü. İlk bakışta sıra dışı ve fütüristtik tasarımı ile ilgi çeken bu ürün inceleme altında. TP-Link RE450, Dual band yani çift bant çalışmaya elverişli. Bunun anlamı hem 2.4 GHz hem de 5 GHz frekans bandında aynı anda toplamda 1750 Mbit/sn hızında veri iletimi yapabilmesi. 802.11ac standardı sayesinde 5 GHz frekans bandında 1300Mbit/sn, 2.4 GHz frekans bandında da 450Mbit/sn’lik teorik hızlara ulaşıyor. Bunlar önemli avantajlar. Fakat bu üründe Cross-Repating modu-nun da olmasını çok isterdik. Cross-Repating modunun avantajı, veri iletimini iki frekansta paylaşılabilmesi. TP-Link RE450’nin üzerinde Gigabit Ethernet bağlantı-sının olması iyi düşünülmüş bir özellik. Bu sayede akıllı televizyonunuzu veya uydu alıcınızı Ethernet kablosu yardımı ile ağınıza dahil edebiliyorsunuz. Ethernet’te Bridge özelliği ne yazık ki desteklenmiyor. TP-Link RE450 ile güçlenen kablosuz ağ, elbette çeşitli şifreleme standartlarını destekliyor. WEP ve WPA şifrelemenin yanı sıra daha güvenli olan WPA2 şifreleme standardını ayarlayabiliyorsunuz. TP-Link RE450’in performansına gelince ciddi anlamda çok şaşırdığımız söylemeliyiz. Bu ürün, sinyal mesafesini oldukça fazla yükseltiyor. Yaptığımız denemelerde, mode-min ulaşamadığı yerlerde TP-Link RE450’in rahatlıkla ulaşabildiğini gördük. Üst katlardan tutun bahçeye kadar, TP-Link RE450 neredeyse engel tanımıyor. Sinyal kalitesinde de durum çok farklı değil. Yüksek çözünürlüklü videoları kablosuz ağ üzerinden rahatlıkla seyredebildiğimizi söylemeliyiz.

Orta Sınıfın İddialı Akıllı TelefonuAlcatel Pop 4S

Fütüristtik Tasarım Güncel Teknoloji İle BirleştiTP-Link RE450

Teknik Özellikler

İşlemci: Mediatek Helio P10 2GHzBellek/Kapasite: 2/16 GByteEkran: 5.5 inç 1920×1080Kamera: 5 MP ön/13 MP arkaBoyut: 152 x 77 x 8 mmAğırlık: 150 gr

Teknik Özellikler

WLAN standardı: 802.11 a/b/g/n/acÇift bant desteği: VarVeri aktarım hızı 5 GHz: 1300Mbit/sVeri aktarım hızı 2.4 GHz: 450Mbit/sBoyut: 163 x 76 x 67 mmAğırlık: 299 gr

Page 41: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

40 41

4’ü 1 arada baskı istasyonu olan Epson L1455’e yakın-dan bakıyoruz. Epson L1455, çift taraflı A3 ve A4 baskı alabiliyor. Çift taraflı baskı teknolojisi sayesinde kağıt kullanımınızı yarıya düşürmeniz mümkün. Ayrıca Ep-son’un, mürekkep seviyesini rahatlıkla görebileceğiniz, entegre mürekkep tankı sistemi de, uygun maliyetli A4 ve A3 baskılara olanak sağlıyor. Hızlı mürekkep doldur-ma teknolojisi, belirgin bir şekilde etiketlenmiş şişeler ve damlatmayan nozüller sayesinde ayrı mürekkep şişele-ri kullanıyor. Bunun sonucunda baskı maliyetlerinden %90’a kadar tasarruf eden L1455, pakete dahil olan ilk iki orijinal mürekkep setiyle 10.500 sayfaya kadar baskı verebiliyor. Baskı hızı siyah beyaz çıktılarda 32 sayfa/da-kika , renkli sayfalarda da 20 sayfa/dakika. Bu baskı hızı

elbette kompleks olmayan baskılar için geçerli. Örneğin Word dokümanı basmak gibi. Grafik ağırlıklı ve fotoğraf baskılarda baskı hızı siyah beyaz çıktılarda 18 Sayfa/dak ve renklilerde 10 sayfa/dakika ’ya düşüyor. Üründe beğen-diğimiz bir özellik, kart okuyucusunun yanı sıra kablosuz baskı teknolojisini üzerinde barındırması ve bu sayede de bilgisayardan bağımsız çıktılar alabilmesi. Yaptığımız testlerde 4800×1200 dpi baskılar verebilen L1455, kulla-nıcılara ofis ortamında fazlasıyla iyi bir kalite sunuyor. Bu ürün ile fotoğraf baskıları bile alabiliyorsunuz. Elbette baskı kalitesinin yanında baskı hızı da ön plana çıkıyor. Kompleks bir renkli baskıyı dakikada 10 sayfa basabilmesi ofis ortamları için önemli bir artı. 1200×2400 tarama çö-zünürlüğünü de unutmamak gerek. Epson L1455, tarama, kopyalama ve faks kategorilerinde de geri kalmıyor.

Gear 360’ın üzerinde temel fonksiyonları kullanabileceğiniz (açma kapama, kayıt, menü) üç adet düğme bulunuyor. Yaptığınız ayarlar, üzerinde bulunan 0.5 inç büyüklüğündeki OLED ekrandan takip edilebiliyor. Detaylı ayarla-ra ulaşmak için mutlaka akıllı telefona Gear 360 uygulaması yüklü olması gerekiyor. Gear 360’ı akıllı telefon ile haberleşmek içinse NFC bağlantısından faydalanabiliyorsunuz. Gear 360 uygulamasına baktığımızda, video çözünür-lüğünü 1920×960’dan toplam dört kademe olarak 3840×1920’ye kadar yük-seltebiliyorsunuz. Diğer bir önemli özellik ise, Gear 360’ı 2560×1440 piksel çözünürlükte bir aksiyon kamerası olarak da çalıştırabilmeniz. Fotoğrafları 7776×3888 piksel çözünürlüğünde çeken Gear 360, beyaz dengesi ve ISO gibi gelişmiş ayarlar da atanabiliyor. Gear 360 ile çekilen görüntüler microSD kart-lara yazılıyor. Bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor. İki lens yüksek çözü-nürlükte video çektiğinden dolayı hızlı bir microSD karta ihtiyaç duyuluyor. Gear 360’ın sahip olduğu pil yaklaşık 100 dakikalık bir çekime izin veriyor. Şarj işlemi ise üzerinde bulunan Micro USB’den gerçekleşiyor. Samsung Gear 360, kullanıcısına çok farklı bir video deneyimi sunuyor. Beraberinde gelen uygulamaların kullanımı çok da kolay değil. Ne yazık ki video kalitesi, bir Aksiyon kamerasını geçemiyor. Buna karşın Gear 360, kullanıcı ile müthiş bir etkileşim sunuyor. 360 derecelik Panorama kalitesi çok başarılı. Videoları içindeymişçesine yaşayabiliyorsunuz.

4’ü 1 Arada A3 Baskı İstasyonuEpson L1455

360 Derece Video Kaydı Yapmaya Ne Dersiniz? Samsung Gear 360

Teknik Özellikler

Teknolojisi: Mürekkep püskürtmeliBağlantılar: USB, Ethernet, WiFiBaskı Hızı: 32 s/dk siyah, 20 s/dk renkliTarama Kalitesi: 1200x2400 dpiBoyut: 795 x 640 x 560 mmAğırlık: 23.16 kg

Teknik Özellikler

Ekran: 0.5 inç OLEDSensor: 15 MP CMOSBellek: 1 GBytePil: 1350 mAhBoyut: 66.7 x 56.2 x 60 mmAğırlık: 145 gr

Page 42: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

42 PB

editör

GCI 2017 endeksine göre; dijital ekonomiye yönelik küresel ilerleme hız kaza-nıyor. Dünyanın GCI puanı, 2015’ten bu yana dört puanlık bir artış gösteriyor. Rapor, BİT’in, ekonomik büyümenin bir motoru haline geldiğini gösteriyor. Değerlendirilen 50 ülkeden 16 tanesi öncü, 21 tanesi benimseyen, geri kalan 13 tanesi ise yeni başlayanlar olarak kabul ediliyor. Bu kümeler ülkelerin dijital dönüşümdeki ilerlemelerini yansıtıyor. Öncüler (kişi başına GSYİH ortalama 50,000 dolar civarında olan) çoğunlukla gelişmiş ülkeler ve akıllı ve verimli bir toplum yaratmak için dijital kullanıcı deneyimini sürekli güçlendiriyorlar, büyük veri ve IoT kullanıyorlar. Benimseyenler, (kişi başına GSYİH ortalama 15,000 dolar civarında olan) yüksek kalite ekonomik büyüme elde etmek ve endüstriyel dijital dönüşümü sağlamak için artan BİT talebini karşılamaya odaklanan ülke-ler. Yeni başlayanlar ise (kişi başına GSYİH ortalama 3,000 dolar civarında olan) BİT altyapısı inşasında daha yolun başında olan ve sayısal dünyaya daha fazla erişim sağlanabilmesi için BİT altyapısını güçlendirmeye odaklanan ülkelerden oluşuyor.

Türkiye 35’inci Sırada

GCI sıralamasına göre 2015 yılına kıyasla Türkiye 2016 yılında 3 puanlık bir artış gösterdi. Türkiye’nin GCI sıralamasındaki yeri değişmedi ve 35’inci sıradaki po-zisyonunu korudu. Rapor planlamacıların dikkatlerini öncelikle gittikçe büyüyen eşitsizliğe vermesi gerektiğini belirterek ‘’dijital bölünme dijital uçurum haline gelir’’ uyarısında bulundu. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: ‘’GCI’nin 3 yıllık verileri değerlendirildiğinde, eşitsizliğin büyüdüğünü gözlemlemekteyiz. Bu ‘Matthew Etkisinin’ - zengin daha zenginleşir, fakir daha fakirleşir düşünce-sini savunan sosyolojik teori - BİT versiyonu. Bu, zamanla birikmiş bir avantaja sahip gruplar ya da bireylerin, başarılı olmasının ötesinde, rakiplerinin fersah fersah önüne geçmek için başlangıçtaki avantajlarından yararlandıklarını ileri sürmektedir. Siyasi karar vericiler, bu gittikçe genişleyen sayısal bölünmenin ekonominin ve toplumun tüm katmanlarını etkileyeceğini anlamak zorundalar. Sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayamayan ülkeler, vatandaşlarını besleme, eğitim olanakları ve istihdam yaratmada da zorluklar yaşayabilirler.’’

Öncüler; bulut, büyük veri ve nesnelerin interneti olanaklarını artırarak 2015-2017 yılları arasında 4.7’lik bir GCI puan artışı sağladılar. Benimseyenler aynı dönemde ortalama 4.5 puanlık bir artış elde ettiler. Daha yavaş olan yeni başla-yanlar ise sayısal ekonomide rekabet becerisinde sadece 2.4 puanlık bir ilerleme ile toplam GCI sıralamasında çok gerilerde kaldılar.

Türkiye Yükselişini SürdürüyorÜlkelerin dijital dönüşümde nasıl bir başarı elde ettikleri-ni ortaya koyan Küresel Bağlantı Endeksi’ne göre; Türkiye, yer aldığı 50 ülke arasında GCI skorunu 3 puan artırdı ve 35. sırada yer buldu.

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı[email protected]

Page 43: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 44: BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017