24
GENEL GİDİŞAT 2015 ŞUBAT 2015 Halil Aksu yazar

Gelecek hane perspektif-raporu-subat-2015

Embed Size (px)

Citation preview

G E N E L G İ D İ Ş A T 2 0 1 5

ŞUBAT 2015Halil Aksuyazar

Geçmiş geride kalmışt ır . Gelecek biz im el imizdedir !

1

Halil AksuBaş FuturistGelecekHane A.Ş.Düşünce Kuruluşu

Genel gidişat iyiye doğru gitmektedir. Yaşam kalitesi genel itibariyle gelişmektedir. Ancak eşit oranlarda dağılmamaktadır. Bilim ve teknoloji daha önce görülmediği hızda gelişmektedir. Ancak gezegenin büyük sorunları vardır ve yeterli hassasiyet henüz oluşmamıştır.

Orta vadede toplumsal duyarlılık artacaktır. Ekonomiye ve çevreye olumlu yansımaları olacaktır. Çevre ile uyumlu, iklim ve enerji dengesi daha sağlıklı bir insanlık tablosuoluşacaktır.

Teknolojik devrimler ile insanın ömrü uzayacak, sağlığı gelişecektir. Diğer canlı türlerin verimi ve kalitesi artacaktır. Yeni malzemeler ve yeni üretim şekilleri ile hayal edilen her şey üretilebilir hale gelecektir. Canlı olmayan tüm eşyalar internet üzerinden birbirleriyle vebizimle ilişkilendirilecektir. Yapay zeka insan aklını geçecektir.

21. yüzyılın ikinci yarısında dünya nüfusunun artışı duracak, yavaşça azalmaya başlayacaktır. İnsanlar orta sınıfa yükselmeye devam edecektir.Üst gelir gruplarındaki insanlar yeni yetkinlikler ve yeni meslekler edinecektir.

Majör doğal felaketler veya insanlığı tehdit edecek savaşlar yaşanmazsa, toplumsal ayrışmanın önüne geçilirse, insanlık bu yüzyılda daha önce hayal dahi edilemeyen yeni bir medeniyet tesis edecektir. Bilim ve teknoloji pek çok sorunun çözümü içinkullanılacaktır. İnsan daha önemli ve yararlı konularla meşgul olacaktır.

Tabiat, iklim, doğal kaynaklar, enerji, siyaset ve ekonomi, insan ve toplum dengelerini tutturmamız şarttır. Teknolojik devrimleri bu dengeyi tutturmak için seferber etmeliyiz.‘Ben’ odaklı düşünceden ‘Biz’ odaklı düşünce yapısına geçmek zorundayız. Bunlarıbaşarırsak, 21. yüzyıl ve sonrası çok güzel olacak.

2

BAŞLARKEN...

RAPORUN AMACI

3

Geçmiş geride kalmıştır. Gelecek bizim elimizdedir!

Bundan dolayı herkes gelecek ile ilgilenmeli, geleceğe

bilinçli şekil vermeli ve faydalı katkıda bulunmalıdır. Daha

önceki nesillerin yaptığı gibi, sonraki nesillere yaşanası bir

dünya bırakmalıyız.

Bu rapor 21. yüzyıla etki edecek trendleri göstermektedir,

onları kısaca açıklamaktadır. Gelecek senaryoları hazırlan-

mıştır, onlar paylaşılmıştır. Bu içerik gelecek ile ilgilenen

herkese rehber olması içindir.

Eğitim sektöründe çalışan herkes bu trendleri incelemeli,

gelecek hakkında bilgi sahibi olmalı, gençlere bu bilgileri

aktarmalı, meslek seçimlerine, kariyer planlarına ve uğraş

alanlarını buna göre şekil vermelidir.

Kamu çalışan ve yöneticileri gelecek hakkında bilgi sahibi

olmalı, faaliyetlerinde daha bilinçli olmalı, uzun vadeli

düşünmeli, kanun, politika ve yönetmelikleri buna göre

düşünmeli, hazırlamalı ve icra etmelilerdir.

Özellikle özel sektör çok bilinçli olmak zorundadır, zira

dünyaya en çok etkisi olanlardır. Kullandığımız pek çok

eşyayı üreten, her gün kullandığımız pek çok hizmeti

mümkün kılanlar onlardır. Aynı zamanda çevreye en çok

etkisi olan, en çok kaynak ve enerji tüketen de onlardır.

Gelecek bizim elimizde. Ellerimize yön veren aklımız

olmalı, kalbimiz olmalıdır. Güzel yarınlar için, çok daha

bilinçli, çok daha sağduyulu, çok daha uzun vadeli düşün-

mek, karar vermek, aksiyon almak ve yaşamak zorundayız.

Bu raporu herkes okumalı, içselleştirmelidir.

GelecekHane Gelecek Modeli

Kişisel TıpSentetik Biyoloji

Yaşam Bilimleri Devrimi

Genetik

Su & Gıda

TabiKaynaklar

Biyo Çeşitlilik

Tabiat & Kaynaklar

Robotlar

Akıllı Eşyalar

İnsansız Araçlar

Akıllı Cihazlar Devrimi

Güç Kayması

Şeffaflık

Post- Kapitalizm

Politika & Ekonomi

Beyin Bilimi

Yapay Zeka

Sonsuz Bilişim

Yapay Zeka

Devrimi

Uzun Yaşam

Şehirleşme

Bireyselleşme

İnsan & Toplum

YeniMalzemeler Yeni

Üretim Modelleri

Miniyatür-leştirme

Malzeme Bilimleri Devrimiİklim

Değişimi

Enerji Kaynakları

Enerji Verimliliği

Enerji & İklim

4 İnsan

maddeye hükmedecek

İnsanlığın gelişimini sağlamak

Akıl sonsuz güce

erişecek

Gelir eşitsizliğini azaltmak

İnsan evrime

hükmedecek

Sürdürülebilirliğisağlamak

Her şey internete

bağlı olacak

Gezegeni korumak

GelecekHane Gelecek Modeli

GelecekHane Gelecek Senaryoları

Kontrol

Disip

linKural

SENFONİ

• Merkezsiz• Özgür• YaratıcıCAZ

MARŞ

• Merkezi• Kuralcı• Disiplinli

• Düzenli• Uyumlu• Güvene Dayalı

5

GelecekHane Gelecek Senaryoları

Otorite

Yetkinlik

Güven

Senaryolar nasıl kullanılmalı?Geliştirdiğimiz bu üç senaryo, olası üç farklı istikameti

betimlemek içindir. Bu senaryoların her biri olasıdır.

İster özel bir şirket, ister aile ortamı, isterse bir

toplum veya devlet, alacağı kararlar, geleceğe vere-

ceği şekil, bu yönlerden birine doğru yönelecektir.

Bundan dolayı karar merciinde olan kişiler, verdikleri

kararların farkında olmalılar, oluşacak sonuçların

farkında olmalılar. Zira bir karar ile o yöne girilmemiş gibi görünse de, o istikametin iklimi oluşmaya başlar. Belli

bir süre sonra, o iklim hakim olur. O yönü değiştirmek

giderek güçleşir.

Güzel bir gelecek tasarlamak ve hayata geçirmek için, arzu

ettiğimiz yarınlarda yaşayabilmek için, neler arzu ettiğimizi

ifade etmek lazım. Vereceğimiz kararların, alacağımız aksiy-

onların nelere mal olacağını iyi kurgulamak lazım. Bu sena-

ryolar, vereceğimiz kararların bizi nereye doğru götüreceğini

gözler önüne seren bir modeldir, bu amaçla kullanılmalıdır.

6

Her toplum, her organizasyon, her kurum, her aile, her

birey, geleceği ile ilgilenmeli, onu tarif etmelidir. Oraya

nasıl ulaşacağını düşünmeli, ona uygun kararlar

almalıdır. Genel iklimi ve genel gidişatı gözden geçirmeli

ve bu veya buna benzer bir senaryo kurgusu ile kontrol

etmelidir.

7

İnsanlık temel değerler bakımından mutabakata varmıştır. Bilimsel ve

teknolojik gelişim her türlü güç arayışının önüne geçmiştir. Paylaşım ekonomisi, şeffaf siyaset, eşitlik odaklı toplum düzeni benimsenmiştir. Merkezi

yapılar yerine yerel ve dağıtık modeller ön plana çıkmıştır. Yeni zenginlik insani ve ekolojik değerler üzerinden tanımlanmıştır.

Yorum: Caz senaryosunun gerçekleşme olasılığı en düşük olanıdır. İnsanın tabiatında olan

hayatta kalma ve çoğalma iç güdüsü var olduğu sürece,

güç ve iktidar ön plana çıkacaktır. Eğitim ve medeniyet gelişir, yaygınlaşırsa, belki eski

ve yeni değerlerin kıymeti daha iyi anlaşılır,

ve yeni medeniyete doğru yelken açarız.

Caz Senaryosu

Genel olarak kurulu bir düzen vardır ve muhafaza edilmektedir. Temel değerler üzerinden genel bir güven vardır. Toplum, ekonomi ve siyaset uyum içindedir. Merkezi yapılar vardır, ancak katıl ımcı ve şeffaf bir üslup benimsenmiştir. Kişilerin, toplumların, kurumların ve devletlerin davranışları büyük oranda öngörülebilir seyretmektedir.

Yorum:Bu senaryo gerçekleşme ihtimali en yüksek olandır. Toplumsal gelişmelere şeffaflık ile cevap verilmektedir. Teknolojik devrimler liberal bir şekilde işletilmektedir. Güç odakları büyük oranda dengede tutulmaktadır.

Senfoni Senaryosu

Devletler katılaşır. Menfaat ön plana çıkar, güven azalır. Merkezi yapılar güçlenir. Toplum baskı altında tutulur. Teknolojik gelişmeler kontrollü ve disiplinli bir şekilde insanlığın kullanımına sunulur. Alternatifler azaltıl ır. Pek çok karar kanunla belirlenir.

Yorum: Mevcut güç odakların tercih ettiği senaryodur. Ancak toplumsal gelişmelere bakılırsa, bu senaryonun devam etme ihtimali düşüktür. Siber ataklar ve biyolojik terörün artması, küresel şirketlerin ulusal kimlikleri ağır basması, toplumları ve devletleri zor durumda bırakabilir. Toplumlar ve devletler refleks olarak savunmaya geçebilir, kendi kabuklarına çekilebilir. Bu durumda bu senaryo daha ön planda olacaktır.

Marş Senaryosu

Trendler

İnsanlık sürekli bir devinim içindedir. Yeni icatlar, yeni liderler, yeni felsefeler, yeni modalar. Sürekli yenilikler. 20. yüzyılda medy-anın ve sonrasında iletişim imkanlarının yay-gınlaşması ile pek çok gelişme çok hızlı yaygın-laştı, duyuldu, öğrenildi. Dünya şeffaflaştı.

21. yüzyılda şeffaflaşma devam edecek. Daha çok icat, daha çok moda, daha çok yeniliklerle karşılaşacağız. Anında bunları duyacağız, anında bunlara uyacağız, anında bunları tüke-teceğiz. Anında bunların yerine, yenisini koya-cağız. Gündem çok hızlı değişecek. Bu hız belli bir şekilde artmaya devam edecek.

Politika ve ekonomi alanında yeni bir düzene geçilecektir. 20. yüzyıla kapitalizm damgasını vurdu. 21. yüzyılda kapitalizm sonrası bir düzene geçilecektir. Dünya savaşları, ABD’nin global liderliği ve soğuk savaş yaşandı, geçti. Güç dengeleri bakımından yeni bir düzen oluşacaktır.

Toplumsal gelişmeleri kestirmek çok zor. Ancak ömürler uzayacak, bireyselleşme artacak, şehirlerimiz kalabalıklaşacak. Bu dinamikler yeni bir toplumsal düzen, yeni yaşam şekilleri ve yeni aile düzenleri getirecektir.

En büyük sorunlarımızdan birisi yer kürenin durumudur. İklim değişimini kontrol altına almak zorundayız. Enerji verimliliğimizi, enerji kaynaklarının çeşitliliğini yönetmek zorundayız. Yoksa bu son yüzyılımız olabilir.

Artan nüfusun artan gereksinimleri olacak. Beslenme, barınma, tüketim ve benzeri. Beslenme zincirinin herkese ulaşması, herkese adil barınma imkanı sağlanması, gezegenin kaynaklarını zorlayacaktır. Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik gözetilirse, pek çok sorun fırsata dönüşecektir.

Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Her tehditle birlikte bir fırsat vardır. Değişim illa ki olacaktır. Önemli olan insanlığa hizmet edecek şekilde ilerlemesidir. Bu gelişmeleri iyiye çevirmek, bizim elimizdedir. Akıllı tasarımlar, insanlığı geleceğe taşıyacaktır. Bu konuda hepimiz sorumluyuz.

9

ANA TRENDLER

Yeni bir binyıla girilmiştir. 3. milenyumda bulunmaktayız.

Şüphesiz ki daha önceki yüzyıllardan ve binyıllardan

çok farklı bir aşamaya gelindi. Büyük savaşlar yaşandı.

Ama büyük dersler alındı. Son 60 yıldır daha önceki

dönemlere göre daha barışçıl bir dünya gözlemliyoruz.

Soğuk savaş yaşandı ve bitti.

Bugünlerde Doğu’da büyüyen

ve gelişen yeni devler var.

Soğuk savaş dönemi gibi

olmasa da, yine bir ceph-

eleşme yaşanmaktadır. Askeri

ittifaklar ve ticaret yollarını

kontrol etme eksenli yeni bir

dünya düzenine doğru

gidilmektedir.

Küresel kapitalist düzen, devleşen uluslararası

şirketler, merkezileşen sermaye kesimleri, bu yapıları

koruyan devlet yapıları giderek katılaşmaktadır. Aynı

zamanda bu yapıların yönetimi giderek zorlaşmakta

ve yozlaşmaya yüz tutmaktadır. Bu alanda, yani

devlet, toplum ve sermaye yönetiminde, yenilikler

görülecektir.

POLİTİKA & EKONOMİ : Gelir eşitsizliğini azaltmak

Dünya sürekli bir hareket içindedir. Toplumlar ve bireyler

gözünü açtı. Haksızlık artık çok daha zor. Zulüm yapmak

artık daha zor. Zira insanlar bunu kabul etmiyor.

Toplumlar iktidarda olanları, ister sivil, ister piyasada,

ister kamuda daha şeffaf davranmalarını zorlayacaktır.

Teknolojinin gelişmesi ve

verilerin bilinçli bir şekilde veya

istenmeyen şekilde açığa çıkması

sayesinde, yapılan her şey

görünür hale gelmektedir.

Bu şeffaflaşma artarak devam

edecektir, etmelidir.

21. Yüzyılda yeni bir düzen kurulacaktır!

Şu an insanlığın en önemli sorunlarından biri gelir

eşitsizliğidir. Doğru ve insan odaklı tercihlerde bulun-

mazsak, bu eşitsizlik artacaktır ve çok vahim sonuçlar

doğuracaktır. Bundan dolayı bu konuda herkes

bilinçlenmelidir, bilinçli davranmalıdır. 50

2010

2030

100

200

150

250

300

SENARYO 1

SENARYO 2

SENARYO 3

DÜNYA EKONOMİSİ**Kaynakça: DB, IMF, BM, OECD

GDP – Trilyon USD

2050

10

İnsanoğlu var oluşundan beri sürekli gelişmiştir.

İlla ki gelişmeye devam edecektir. Varoluşunu

güvence altına almak zorunda hissettiği için, buna

mecburdur. Bilim ve teknoloji de bu şekilde gelişmektedir.

20. yüzyılda başlayan bir ‘ben’ olgusu bulunmaktadır.

Birey ön plana çıkmıştır. Bunun yaş sınırı giderek

düşmüştür. Bu akımın uğramadığı yer kalmamıştır.

Bireyselleşme 21. yüzyıl boyunca toplumsal düzeni-

mizi ve bireyin yaşam şekillerine etki edecek en

önemli trenddir.

Dünya nüfusu bugünlerde 7,3 milyar kadardır. Her

gün artmaya devam etmektedir. Hatırlanmalı ki,

1950 yılında 2,5 milyar insan yer yüzünde yaşıyordu.

Ancak bu hızda artmayacağı öngörülmektedir. 2050

– 2060 yılları arasında 9,5 – 10 milyar civarında zirve

yapması beklenmektedir.

Bireyselleşme, yeni

yaşam şekilleri ve artan

refah seviyesi nedeniyle

nüfus artışı yavaşlayacak,

2060 sonrası düşecektir.

Bugünlerde dünyaya gelen yeni bireyler, yeni nesil,

İNSAN & TOPLUM : İnsanlığın kolektif gelişimini sağlamak

farklı emellerin peşinde olacaklar, farklı öncelikleri ve

farklı yaşam şekilleri benimseyeceklerdir. Maslow piramidi

yeniden şekillenmesi gerekecek ve üstüne bir kaç

katman daha çıkılacaktır. Özellikle bilimsel ve teknolojik

vasıfları artırılmış insan ötesi bireyler için, çok farklı

heyecanlar, zevkler, emeller ortaya çıkacaktır.

Sanayi devrimiyle birlikte şehirler

büyümeye başlamıştır. İstihdam

imkanları, kültürel ve sanatsal

faaliyetler, ekonomik fırsatlar,

insanları şehirlere taşınmaya

teşvik etmiştir. Şu an itibariyle, insanlığın yaklaşık yarısı

şehirlerde yaşamaktadır. Bu oran bu yüzyıl boyunca

hızlıca artmaya devam edecektir. Mega kentlerin sayısı

dünyanın her bölgesinde artmaya devam edecektir.

Teknolojinin ve özellikle yaşam bilimlerinin gelişmesiyle,

bu yüzyılda tıpta daha önce görülmemiş gelişmeler ve

yenilikler görülecektir. Tıbbın gelişimi, insanlığın

yaşlanmasından daha hızlı gelişecektir. Bu sayede, bu

yüzyılın sonunda ortalama ömürler 100 yılı aşacaktır.

Emeklilik sistemleri, meslek dalları, kariyer yolları ve daha

pek çok unsur yeniden düşünülmesi ve tasarlanması

gerekecektir.

Bir yandan çok zengin ve çok güzel şehir merkezleri

oluşacaktır. Diğer yandan içinde kanun olmayan varoş

mahalleler oluşacaktır. Eğitim, sağlık ve istihdam

konusunda fırsat eşitliği önemsenmezse, toplum ikiye

bölünecek ve cepheleşecektir. Bu cephelerin barış ve

uyum içinde yaşamaları imkansızdır.

11

Yeni bir medeniyet tesis etme şansımız vardır. Bunu kullanmalıyız!

*Kaynakça: BM, CIA, Gap Minder

2030

DÜNYA NUFÜSU*

2

4

6

8

10

12

Nüfus – Milyar

19502030

2100

SENARYO 3

SENARYO

2SE

NARYO 1

Gezegenin vücut ısısı artmıştır, artmaya devam

etmektedir. Enerji sarfiyatımız durmaksızın

çoğalmaktadır. Normal koşullarda da artmaya

devam edecek gibi görünmektedir. Fosil tabanlı

yakıtlar ile enerji üretmeye ve atıkları düşünmeksizin

havaya vermeye devam edersek, gezegenimizi

yaşanamaz hale getirebiliriz. Bu insanlığın sonu

anlamına gelecektir. Başka bir gezegene yerleşme

hayalleri bunun alternatifi değildir.

İklim değişimi konusunda en genç yaştan başlamak

üzere farkındalık artmak zorundadır. İklim değişimi

konusunda toplumsal farkındalık, siyasi liderlik ve

ekonomik modeller kurgulanmak durumundadır.

ENERJİ & İKLİM : Gezegeni korumak

Yoksa felaket kaçınılmazdır. Bununla ilgili çevreci, yeşil

ve sürdürülebilirlik eksenli ipuçları oluşmaya başlamıştır.

Hızlıca çoğaltılmak ve yaygınlaştırılmak zorundadır.

Yeni ve özellikle yenilenebilir enerji kaynakları en önemli

kurtarıcıdır. 21. yüzyılda enerji teknolojilerinde, yoğun

inovasyon ve kalkınma yaşanacaktır. Doğru kurgularla

bunlar fosil tabanlı eski alışkanlıkların yerine geçecek ve

böylelikle karbondioksit salınımların azalmasını sağlayacaktır.

Ayrıca enerji verimliliği akıllı teknolojiler ve akıllı

davranışlar ile sağlanacaktır. Şehirlerde, fabrikalarda,

binalarda, evlerde, okullarda, kısaca her yerde, enerji

sarfiyatı daha detaylı ölçümlenecektir, akıllı sistemler

ile yönetilecektir ve çok daha hassas bir şekilde enerji

tüketimi sağlanacaktır. Sadece bu şekilde dahi karbon-

dioksit salınımında ciddi tasarruflar sağlanacaktır.

Enerji ve iklim dengesi hayati bir meseledir. Gezegenin

bize sağladığı yaşam koşullarını bozarsak, geri çevrilmesi

imkansız bir yola girilebiliriz ve bu da insan türünün sonu

anlamına gelebilir. Evrenin tarihinde insanın bulunduğu

kozmik zaman aralığı çok kısa bir süredir. En hızlı

gelişmiş, en hızlı yok olmuş tür olarak anılmak istemeyiz,

istememeliyiz.

Bu konuda herkes sorumludur. Araç kullanırken, ışık

yakarken, üretim yaparken, seyahat ederken,

yaptığımız tüm aktivitelerin gerekliliği sorgulanmalıdır

veya verimliliğinden emin olunmalıdır. Bugün için bu

konfor kaybı gibi algılanabilir. Ancak yarının yeni

konfor ve moda davranışları bunlar olabilir. Bu tür

akımların gençlerin arasında yaygınlaşması çok daha

olasıdır. Zira onların geleceği risk altındadır.

12

Gezegen ateşlenmiştir.Dikkat etmezsek, kendi yuvamızı yıkabiliriz.

*Kaynakça: IEA, DB, BM

DÜNYA’DA TÜKETİLEN ENERJİ*

0

2012

2047

Mtoe

20172027

20322042

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

20000

16000

18000

SENARYO 1

SENARYO 2

SENARYO 3

Gezegenimiz genel itibariyle kapalı bir sistemdir.

Yoktan var olmaz, vardan yok olmaz. Bu anlamda

gördüğümüz canlı ve cansız her şey maddeden

ibarettir. Bugünkü bildiğimiz çerçevede periyodik

cetveldeki elementler bulunmaktadır. Bunlar hal veya

şekil değiştirerek ve kimyasal tepkimelere girerek yeni

bağlar ve yeni formlar oluşturmaktadırlar. Bu esnada

enerji kullanılmakta veya açığa çıkmaktadır.

İnsanın yaşaması için su ve temel besinler elzemdir.

Bunlar yeryüzünde bulunmaktadır. Bilinçli tüketim,

bilinçli üretim ve döngüsel bir düzen ile bu kaynaklar

tüm insanlığa yetecek cömertliktedir. Hoyrat

kullanımda ise hızlıca tükenebilir.

TABİAT & KAYNAKLAR : Sürdürülebilirliği sağlamak

İklimin ısınması ile su kaynakları tehdit altındadır. Gıda

üretimi giderek zorlaşacaktır. Ancak gelişmiş teknolojiler

ile her türlü su arıtılabilir ve her ortamda gerekli gıda

yetiştirilebilir. Çok zor koşullarda dahi su ve gıda temin

edilebilir. Ancak bu teknolojilerin yaygınlaşması zaman

alacaktır. Ayrıca bilinçli tüketim ve tabiatın dengesinin

korunması ile çok daha kolay çözümler sağlanabilir.

Aynı şekilde üretilen her şey tabiatın sağladığı ham

maddeler ile gerçekleşmektedir. Bu ham maddeler şekil

değiştirerek ve üretim süreçleri ile birleştirilerek, ürünler

haline gelmektedir. Ürünün kullanım süresi dolunca

çöpe dönüşmektedir. Bugünlerde çöp atılmakta ve yerin

altına gömülmektedir.

Ancak bu ham maddelerde darboğaz yaşanmaya

başlandığında çöpün geri dönüşümü çok daha büyük bir

önem kazanacaktır. Hatta yerin altına gömülmüş eski

çöpler ortaya çıkarılmak zorunda kalınabilir. Alternatif

yine bilimsel ve teknolojik gelişmelerden gelecektir. Yeni

üretim modelleri, yeni malzemeler ve yeni ekonomik

modeller ile tabiatın ve üretimin ve böylece insanlığın

sürdürülebilirliği sağlanacaktır.

Evren 4,5 milyar yaşındadır. İlk

canlı 3,8 milyar yıl önce

oluşmuştur. 3,8 milyar yıl içinde

evrim sayesinde yer yüzündeki tüm canlılar ortaya

çıkmıştır. İnsan milyonlarca türden yalnızca bir tanesidir.

Bir türün gezegenden yok olması çoğu zaman küçüm-

senmektedir. Ancak

o türün tabiattaki

görevi net olarak

bilinmediği için, belki

çok büyük öneme

sahip olabilir.

Bundan dolayı

gezegenin biyo-

çeşitliliği mutlaka güvence altına alınmalı, serbestçe

çoğalması ve evrimleşmesi

sağlanmalıdır.

13

Bu gezegen kapalı bir sistemdir.Yoktan var olmaz, vardan yok olmaz.

20. yüzyılda bilim ve teknoloji daha önce hiç

görülmeyenv hızlı gelişti. Bugünlerde yaşadığımız

yaşam kalitesi bu gelişmelerin sayesindedir. Bu

buluşlar ve özellikle bilişim ve iletişim teknolojileri

alanındaki kapasite, 21. yüzyılda çok daha fazla bilimsel

gelişmelerin olacağını haber vermektedir.

Eğer bu gelişmeleri mantıklı bir şekilde kullanırsak,

insanlık hayallerinin ötesinde bir medeniyete doğru

yükselecektir. Eğer nefsi ihtiraslar mantığı köreltirse,

bu bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanlığın yok

olmasına neden olacaktır.

Daha önceki zamanlarda bir veya iki alanda çok hızlı

bilimsel gelişmeler yaşanırken, bugünlerde çok farklı

alanlarda çok daha fazla inovasyon görülmektedir.

Bunlar yaşam bilimleri alanındaki gelişmeler,

TEKNOLOJİK DEVRİMLER

malzeme bilimleri alanındaki gelişmeler, akıllı cihazlar

devrimi ve yapay zeka devrimidir.

Bunların dördü aynı anda son sürat gelişmeye devam

etmektedir. Her birinin diğerleriyle kesişmeleri vardır.

Hepsinin aynı anda cereyan etmesi, baş döndürücü bir

değişim ve gelişim sürati beraberinde getirecektir.

Akıllı canlılar, zeki cihazlar, insana benzer robotlar,

moleküler seviyede tasarlanmış fabrikalar ve özellikle

de yetkinlikleri artırılmış insanlar.

Bugünden hayal edilmesi güç olan gelişmeleri hep

birlikte izleyeceğiz. Pandoranın kutusu açılmıştır. Hiç

bir teknolojiyi geri koymadık, geri koymayacağız.

Hepsini mantıklı bir şekilde kullanmayı öğreneceğiz,

öğreteceğiz. Temel insani değerleri muhafaza

ettiğimiz sürece, bilim ve teknoloji insanlığa hizmet

edecektir. Amaç bu olmalıdır.

14

Teknoloji yalnızca bir araçtır, insanlığın gelişimine hizmet etmelidir.

2003 yılında insanın gen şifresi çözüldü. 21. yüzyılın

lider teknolojisi genetik tabanlı inovasyonlar olacaktır.

Sadece insanın geninin çözülmüş olması değil, tüm

canlıların geni okunmaktadır. Bu şekilde hayvanların

ve bitkilerin de geni okunabilmektedir, anlaşılmaktadır.

Böylece hastalıkların tespiti ve tedavisi, verimliliği

ve ömrü artırıcı müdahaleler, hatta yeni türlerin icat

edilmesi mümkün olacaktır. Gen dizileme teknolojilerinin

ucuzlaması, yaygınlaşması, kalitesinin ve süratinin

artması, bu alanın çok hızlı gelişmesini sağlamaktadır.

Biyoloji bilimi büyük oranda bilişim tabanlı bir bilgi

analizi bilimine dönüştü. Bilgisayar başında

hastalıklar anlaşılmakta, türler tespit edilmekte,

yeni diziler icat edilmekte, ve daha nice deneyler

yapılmaktadır. Son on yıllardaki gelişmelere bakılırsa,

önümüzdeki on yıllarda bunların alası yaşanacaktır.

Genetik biliminin ilerlemesi, tıbbı baştan aşağı

değiştirebilir. Genele hitap eden tıp dönemi tarih

olabilir. Kişisel tıp dönemi başlamaktadır. Kişiye özel

YAŞAM BİLİMLERİ DEVRİMİ : İnsan evrime hükmederse

teşhisler, kişiye özel tedaviler, kişiye özel ilaçlar normal

olacaktır. Bu durum tedavi ve özellikle ilaç geliştirme ve

yaygınlaştırma sürelerini azami düzeyde kısaltacaktır.

Yaşam bilimlerinin önemli başka bir alanı ise sentetik

biyolojidir. Canlıların moleküler

yapısı kimyasal olarak bilinmektedir.

Artık canlıların moleküler biyolojik

yapıları da çözümlenmiştir.

Kimyasallardan ve genetik şifrenin insan tarafından

tasarlanması ile mevcut canlılara müdahale edilebilmektedir.

Aynı zamanda yeni canlılar, tümüyle insan tarafından

tasarlanan yeni türler icat edilebilmektedir.

Genetik ve tüm ilgili bilim dalları, biyoteknoloji denilen

uygulama alanları, sentetik biyoloji ve kişisel tıp alanındaki

gelişmeler ile insan evrime hükmedecektir. Bu yetkinlik

gıda üretiminde (bitkiler ve hayvanlar bakımından) devrim

olacaktır. Aynı zamanda insan sağlığı bakımından da daha

önce görülmemiş gelişmeler getirecektir. Eğer dikkatli

olunmaz ise, bu teknolojiler insanlığın sonunu getirebilecek

kadar tehlikeli birer silaha dönüşebilir. Ancak aklıselim

kazandığı sürece, bu bilim ve teknolojiler bizi üst

medeniyetlere taşıyacaktır.

15

İnsan evrimi ele geçirmiştir. Artık yaşam bizim kontrolümüzdedir.

*Kaynakça NIH (Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü)

Genome Dizileme Maliyeti / M

0

$1

$10

$100

$1.000

$10.000

$100.000

$1.000.000

$10.000.000

$100.000.000

20012004

20072010

2013

DİZİLEME MALİYETİ DÜŞÜŞÜ*

Geçtiğimiz yüzyıl içinde bilimsel temelleri atılan nanoteknoloji,

bu yüzyılda çok önemli bir rol oynayacaktır, çok hızlı bir

şekilde gelişecektir. Nanometre 10-9 metredir. Yani

milimetrenin milyonda biri kadardır. Bir karbon atomu

0,2 nm büyüklüğündedir, bir hidrojen atomu 0,1 nm

büyüklüğündedir. Bu atomların büyüklüğünü

bilebildiğimiz gibi, atom seviyesinde tasarım yapabilmekteyiz.

Bir atomu bir tuğla ile karşılaştırırsak, metreler ölçeğinde

bir fabrikayı, nanometreler ölçeğinde tasarlayabilir, hayata

geçirebiliriz. Bu fabrika şu aşamada basit nano

ölçeğinde eşyalar üretebilir. Teknoloji geliştikçe daha

sofistike tasarımlar ve üretimler gerçekleşecektir. Hayal

edebildiğimiz her şeyi minyatürleştirebiliriz, atomik

seviyede hayata geçirebiliriz.

Bunun çeşitli uygulama alanları olacaktır. İnsan vücudu

içinde – mesela damarları içinde veya bağırsakları içinde

– hareket edebilen cihazlar, teşhis veya tedavi amaçlı.

Farklı ekipmanların eklemlerinde, yüzeylerinde veya

MALZEME BİLİMLERİ DEVRİMİ: İnsan maddeye hükmederse

daha farklı alanlarda, çok hassas detaylar gerektiğinde, nano

teknolojileri devreye girecek.

Bu seviyedeki bilimsel olgunluk ile yeni malzemeler icat

edilmektedir. Grafen tek karbon atomu kalınlığında

dünyanın ilk iki boyutlu malzemesidir, yani 0,2 nm kalınlığında

ince karbon levhalardır. Çelikten sağlam, alüminyumdan

hafif, 21. yüzyıla yarısına damgasını vuracak bir malzemedir.

Uygulama alanları inşaattan havacılığa, uzaydan haberleşmeye

kadar pek çok alanı kapsamaktadır.

Üretim alanında bu malzemelerin devreye girmesi ve her

şeyin minyatürleşmesi ile birlikte, aynı zamanda yeni

üretim teknikleri yaygınlaşacaktır. 3 boyutlu baskı sistemleri

(3d printer) patentleri halka mal olmuştur. Bu sayede bu

sistemler çok hızlı gelişmiş, yaygınlaşmış ve ucuzlamıştır.

Daha da ucuzlayıp, yaygınlaşacaktır.

3 boyutlu yazıcılarla birlikte 3 boyutlu tasarım yazılımları,

3 boyutlu tarayıcılar ve bu teknolojilerin kullanımının

kolaylaşması, hatta çocukların oynayabileceği seviyeye

dönüşmesi sayesinde, önümüzdeki yıllarda bu alanda çok

ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Bu üretim teknikleri ile

daha önce mümkün olmayan tasarımlar, artık mümkün

hale gelmektedir. Ki bu daha başlangıç.

Böylece kalıptan çıkan değil, kişiye özel, duruma özel,

mekana özel tasarımlar yapılacak, anında ve yerinde

üretilecek, tedarik zinciri kısalacak, yan sanayi denklem-

leri değişecek ve dünya çok daha kişiselleştirilmiş, çok

daha renkli bir ortama dönüşecektir. Zira bir adet ile bin

adet üretmek arasında bir fark kalmayacak.

16

Bu yüzyılda insan maddeye tümüyle hükmeder hale gelecektir!

05.000 10.000 15.000

20.000 25.00030.000

35.00040.000

ÇİN

ABD

HİNDİSTAN

GÜNEY KORE

ALMANYA

JAPONYA

İRAN

FRANSA

İNGİLTERE

İSPANYA

NANO MAKALE SAYISI*

*Kaynakça: statnano.com, Ocak 2015

Büyük ölçekli bilgisayarlardan sonra, kişisel bilgisayarlar

hızlıca her eve ve her ofise girdiler. Cep telefonu ve

tablet bilgisayar ise çok daha hızlı yaygınlaştı.

Bugünlerde konuşulan akıllı nesneler ise hayatın her

alanındadır. Yaygınlaşmaları eksponansiyel şekilde

cereyan edecektir.

Gözetleme kameraları, bina giriş turnikeleri, klima

cihazları, kombi cihazları, evlerimizdeki beyaz

eşyalar, akıllı ev otomasyonu, bina otomasyonu,

fabrika otomasyonu, araç takip sistemleri, akıllı

otomobiller, akıllı oyuncaklar ve daha niceleri internete

doğrudan ve otonom bir şekilde bağlı olacaklar.

Kendi aralarında ağlar oluşturacaklar, üzerlerindeki

sensörler ve kameralar ile sürekli veri üretecekler,

uzaktan erişilebilir olacaklar, her daim göreve hazır

AKILLI CİHAZLAR DEVRİMİ : Her şey internete bağlanırsa

bulunacaklar ve hayatımızı kolaylaştıracak senaryoların

içinde yer alacaklar. Elbette bunun için programlanmaları

gerekmektedir.

Bu cihazlardan halihazırda 7 – 8 milyar kadar bulunduğu

düşünülmektedir. Yani yeryüzündeki insan sayısı kadar

akıllı nesne vardır. 2020 yılına kadar bu sayı 3 – 4 katına

çıkması düşünülmektedir. Zira henüz akıllı olmayan ve

internete bağlı olmayan araçlar, beyaz eşyalar, ev, bina

ve fabrika otomasyon sistemleri ve daha pek çok diğer

potansiyel cihazla internete bağlanabilir hale gelecektir.

Diğer yandan robotlar hayatımıza girmeye ve bizlere

yardımcı olmaya devam edecektir. Servis robotları, oyun

robotları, ev arkadaşı robotları, endüstriyel robotlar ve

henüz düşünemediğimiz pek çok robot çok kısa zamanda

ucuzlayacak ve günlük yaşantımızın ayrılmaz parçaları

haline gelecektir. Bazı öngörülere göre 2050 yılında

gerçek insan ile robot ayırt edilemeyecek kadar birbirine

benzeyecek, hareket edebilecek ve davranabilecektir.

İlginç bir vizyon.

Akıllı cihazların arasında ayrı bir kategori daha

bulunmaktadır. İnsansız araçlar. Havada hareket eden

drone’lar, yerde hareket eden sürücüsüz araçlar (yolda

veya rayda) ve suda giden otonom su üstü,

su altı deniz araçları. Motor teknolojileri, kameralar,

sensörler ve bunların entegre bir şekilde yönetilmesi

sayesinde bu hayaller gerçek oldu ve hızlıca yaygınlaşacaktır.

Bugün itibariyle bazı

gelişmeler oyun, gereksiz,

lüks veya faydasız gibi

görünse de, bunlar temel

teknolojilerdir. İnovasyon

bu teknolojilerin doğru ve

yararlı uygulama alanlarını bulacaktır. İnsanlığa hizmet

eden, ister eğlence için, ister öğrenme için, ister verimlilik

için, hızlıca kullanıma girecektir. Böylece bu teknolojiler

yaygınlaşacak ve hayatlarımızın vazgeçilmezleri haline

gelecektir.

17

Canlı ve cansız her şey internete bağlanacaktır!

AKILLI CİHAZ SAYISI *

10

50

100

250

500

1000

Milyar adet

20152025

2035

2045

*Kaynakça: muhtelif araştırmalar, bizim tahminler

Bilişim kapasitesi her gün artmaktadır. Moore yasasına

göre iki yılda bir bilişim kapasitesi ikiye katlanmaktadır.

Bu yirmi yılda 1000 kat demektir. Son 40 yıldır bu

hızdan daha hızlı gelişmiştir. Önümüzdeki yıllarda

artarak gelişmeye devam edecektir.

Bilişim kapasitesinin bu şekilde sonsuza doğru

artması, veri miktarının, hesaplama kapasitesinin ve

araştırma kapasitelerinin de eksponansiyel bir şekilde

artmasını beraberinde getirmektedir. Yaşam

bilimlerinde ve malzeme bilimlerindeki gelişmeler

tümüyle bilişim gücüne dayanmaktadır.

Her şeyin kaydının tutulması, bu kayıtların analiz

edilebilir hale gelmesi yepyeni ufuklar açacaktır. Son

günlerde büyük veri olarak adlandırılan kavram,

aslında yalnızca bilginin miktarının artışını değil,

YAPAY ZEKA DEVRİMİ : Yapay zeka insan zekasını geçerse...

süratini, işlenebilirliğini ve buradan yeni ip uçları ve yeni iş

modelleri türetme imkanlarının tümünü kapsamaktadır.

İçinde bulunduğumuz günler çoğu zaman ‘bilgi çağı’ ve

biz de ‘bilgi toplumu’ olarak isimlendirilmektedir. Tarım

toplumu sonrası sanayi toplumu ve şimdi de bilgi toplumu.

Dünyanın en zengin kişileri ve kurumları arasında petrol

veya sanayi devleri değil, teknolojik cihazlar üreten veya

internet üzerinde vakit geçirdiğimiz sitelerin sahipleri

bulunmaktadır. Bu önemli bir göstergedir. Bilişim ve iletişim

teknolojileri hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmiştir.

Pek çok sektör tümüyle dijitalleşmiştir. Diğer sektörler

de peyderpey tümüyle veya kısmen dijitalleşecektir.

Beyin bilimi, insan beyninin hastalıkları ve çalışma

prensiplerini araştırmaktadır. Görüntüleme teknolojileri

ve yüksek kapasiteli bilişim kapasitesi sayesinde son

yıllarda beyin bilimi çok hızlı bir şekilde gelişmiştir.

Önümüzdeki bir kaç on yıl içinde insan beyninin sırrı

tümüyle çözülmüş olacak.

Bu sayede beyinle ilgili hastalıkların tedavisi konusunda

büyük gelişmeler görülecek. Aynı zamanda öğrenme,

eğlence, hafıza, duygular ve zeka konusunda çığır açacak

gelişmeler yaşanacaktır. Ayrıca beyin ile dijital dünya

arasında köprü kurulmuştur. Bu köprünün kapasitesi ve

özelliklerinin gelişimine göre, hayallerin ötesinde uygulama

alanları karşımıza çıkacaktır.

Yapay zeka ise dijital ortamda temel yapı taşları insan

tarafından geliştirilen yazılım programlarıdır. Ancak bu

programlar öğrenen mekanizmaları vardır, kendi

içlerinde akıl üretirler ve otonom çalışabilirler. Yapay

zeka önümüzdeki on yıllarda insan zekasını geçmesi ve

yüzyılın yarısına doğru tüm insanlığın zekasını geçmesi

beklenmektedir.

Bu zeka insanlık için kullanılırsa, açlık, sefalet, su

dağıtımı, enerji verimliliği, gıda güvencesi gibi konuları

çözüme kavuşturabilir. Ancak bu zeka kötü emelli

güçlerin eline geçerse, insanlığın sonu anlamına gelebil-

ir. Ölümcül tehditlere karşın alınan tedbir, teknolojiyi

yasaklamak olmamıştır. Kötüye kullanıma karşın önleyici

tedbirlerin alınması düşünülecektir.

18

Sayısal akıl sonsuz güce erişecek.

Sonuçlar

Dünya ve insanlık büyük bir değişim içindedir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bilim ve teknoloji öyle bir hal almıştır ki, insan dünyanın pek çok dengesine hükmeder hale gelmiştir. Bu hem iyi hem tehlikelidir. Eğer dikkatli ve akıllıca davranmazsak, 21. yüzyıl insanlığın son yüzyılı olabilir. Eğer aklıselim galip gelir ve bu bilimsel ve teknolojik seviyeyi insanlığın hizmeti için kullanırsak, bu yüzyılda çok yüce bir medeniyetin temelleri atılabilir.

Politika ve ekonomi, insan ve toplum, enerji ve iklim, tabiat ve kaynaklar konusundaki trendler son derece belirgindir. Ancak bunların önümüzdeki yıllarda ne denli etkili olacağı çok net değildir. Zaman gösterecektir.

Zira toplumların başındaki liderler, doğal felaketler, beklenmedik toplumsal direnişler, öngörülemeyen ekonomik çalkantılar, sıra dışı bilimsel gelişmeler, sürpriz medyatik hadiseler ve benzerleri, dünyanın ve insanlığın gelişimini öngörülmesi ve kurgulanması son derece zor bir hale sokmaktadır.

Bilim ve teknoloji tam olarak böyle değil. Rasyonalite ön planda olduğu için, 21. yüzyıla damgasını vuracak olan teknolojik devrimler oldukça belirgin ve öngörülebilir. Yaşam bilimleri devrimi ile insan evrime hükmedecek. Malzeme bilimleri devrimi ile insan maddeye hükmedecek. Akıllı cihazlar devrimi ile canlı ve cansız her şey internete bağlanacak. Yapay zeka devrimi ile bilişim aklı, insanlığın aklını geçecek.

Elbette tam süreleri bilemeyiz, arada sürpriz mucitler çıkacaktır, rekabetin zorlaması ile umulmadık inovasyonlarla karşılaşacağız, bilim adamları bilmedikleri bir yenilik bulacaklar ve bu dünyaya etki edecek ve daha nice öngörülemeyecek hadise cereyan edecektir.

Ancak teknolojik devrimlerin ana kurgusu ve genel gidişatı son derece belirgindir. 2020 yılına geldiğimizde, gen dizileme normalleşmiş ve yaygınlaşmış olacak. Nano ölçeğinde tasarım ve bunların Grafen ile üretimi mümkün hale gelmeye başlayacak. Akıllı cihaz sayısı onlarca milyarı bulacak ve hepsi internete bağlanmış olacak. Yapay zeka kapasitesi insan beynine adım adım yakınlaşmaya devam edecek.

2030 yılına yaklaşırken kişisel tıp yaygınlaşmış olacak. Nanoteknoloji bazlı kişisel ürünler sıradanlaşacak. Herkes, her ev ve her araç internete standart olarak bağlı olacak. Yapay zeka indirilebilir bir uygulama olarak insana yardımcı olacak. Yapay zeka kapasitesi insan aklını geçmiş olacak.

SONUÇLAR

20

Elimizdeki bu güçler ile neler yapmalıyız? İnsanlığın büyük sorunları vardır. Açlık, sefalet, hastalıklar, çocuk ölümleri, erkek – kadın eşitsizliği, gelir adaletsizliği, eğitim ve benzeri temel haklarda fırsat eşitliğinin olmaması, iklim dengesi, enerji verimliliği, gıda ve tabi kaynakların sürdürülebilirliği. Eğer çocuklarımıza ve gençlerimize bunları iyi anlatırsak, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri bu doğrultuda kullanmalarını ikna veya teşvik edebilirsek, bu yüzyılın ikinci yarısı çok daha güzel olacak.

Bilgi uzmanı, gen dizileme analisti, nano tasarımcı, 3 boyutlu kişisel üretici, robot programlayıcı, drone pilotu, trafik koordinatörü, enerji şebekesi analisti, iklim uzmanı, çevre bilim insanı, gelir dağılımı gözeticisi, sağlık danışmanı ve daha onlarca yeni meslek karşımıza çıkacak.

Atık dönüştürme tesisi, bilgi sağlama platformu, drone limanı, insansız trafik sistem entegratörü, akıllı şehir kurucu, yapay zeka santrali, iklim sertifika düzenleyicisi, Grafen fabrikası, genetik aktariye, sentetik çiftlik ve benzeri yeni iş alan-ları veya sektörler türeyecek.

Teknolojik devrimleri insan üzerinde uygulayacağız. Yaşam bilimleri öngördüğümüz şekilde gelişirse, insan kolay kolay hasta olmayacak, ömrü 100 yılın ötesine uzayacak, çok sağlıklı ve sürekli genç olacak. Malzeme bilimlerinin gelişimi ile, insana nano ölçekte yardımcı olacak ilaveler entegre edeceğiz. İnsana muhtelif amaçlı giyilebilir cihazlar vereceğiz ve hatta çipler gömeceğiz. Bunlar insanın pek çok özelliğini artıracak. Eğer yapay zeka hayal edildiği gibi gelişirse, insan beyni ile internet arasında yüksek bant genişliği bağlantısı kurulursa, normal beyin kapasitemizin çok ötesine geçeceğiz.

İşte böyle bir insana artık insan denilemez. Bu insan ötesi, insan üstü bir varlık olur. Dünya literatüründe Transhuman veya popüler tabiriyle İnsan 2.0 denilecektir. Gel gör ki bu teknolojiler önce güçlü, zengin ve güzeller arasında yaygınlaşacaktır.

Üretim, dağıtım ve servis işlerinde çalışan mavi yakalılar ise giderek fakirleşme riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Onlara da insan denilemeyecek. Ama onlar insan 2.0 değil, ancak insan 0.5 kıvamına dönüşebilir. Bu mutlaka önlenmelidir.

İnsan 2.0 başarılı olursa, toplum 2.0 tesis edilecektir. Medeniyet 2.0’a şekil verilecektir. Eğitimin çok daha gelişmiş olduğu, sağlık sisteminin kişiye özel olduğu, gelir dağılımındaki eşitsizliklerin azaldığı, iklim dengesinin sağlandığı, siyasi ihtirazların azaldığı, henüz hayallerini dahi kuramadığımız kültür ve sanat ile uğraşılan bir toplumsal yapıya geçebiliriz. İşte bu heyecan verici olacaktır.

Evrim 3,8 milyar yıldır belli bir tempoda, doğal seleksiyon, mutasyon ve deneme yanılma prensipleri ile ilerlemiştir. Her şeyin olgunlaşması ve mükemmelleşmesi için zaman gereklidir. Eğer acele edersek, beklenmedik sonuçlar doğurabiliriz. Eğer akıllıca davranırsak, evrime katkıda bulunabilir, yaratılışı zenginleştirebilir, yeryüzünü ve insanlığı güzelleştirebiliriz. Amacımız bu olmalıdır.

SONUÇLAR

21

Herkesin gelecek hakkında bilimsel, tutarlı, bütünleşik

ve uzun vadeli bilgi edinmesi son derece önemlidir.

Ebeveyn olanlar, ailelerine ve çocuklarına katkıda

bulunmak için, doğru eğitim ve gelecek seçimleri için

bu çok gereklidir. Özel, sivil veya kamu kurumlarında

çalışan ve yöneticiler daha güzel yarınlara şekil vermek

için, gelecek hakkında bilgi sahibi olmaları kesinlikle

gereklidir.

ÖNERİLER

22

BilinçlenmeGelecek ve onun nasıl olması gerektiği bir kişiye veya

az sayıda güçlü kişiye, yöneticilere bırakılamaz. Herkesin

fikri olmalıdır, herkes geleceğin şekillendirilmesine dahil

olmalıdır. Her görüşün değeri vardır. Bundan dolayı

bu rapor ve bu düşünce kuruluşu açık toplantılar

düzenlemektedir. Herkes görüşlerini paylaşmakta

özgürdür, herkesin görüşü dikkate alınmalıdır.

DahiliyetDüşünmek önemlidir, ama yeterli değildir. Tartışmak,

konuşmak, anlaşmak çok faydalıdır, ama yeterli değildir.

Yarınların güzel olması için harekete geçmek lazım.

Düşünülenleri, konuşulanları, tasarlananları ve anlaşılanları

hayata geçirmek zorundayız. Değişim ve gelişim ancak bu

şekilde mümkün olacaktır. Bu alanda herkes sorumludur,

herkesin üzerine düşen görevleri vardır. İster ev hanımı,

ister ebeveyn, ister kamu çalışanı, ister holding yöneticisi,

ister öğrenci, ister engelli, ister futbolcu olsun, atacağı her

adım, yapacağı her aksiyon, söyleyeceği her söz, vereceği

her karar geleceğe şekil vermektedir. Herkes sorumludur,

herkes yarının bir parçasıdır.

Aksiyon

www.gelecekhane.com

E [email protected] +90 212 245 01 97F +90 212 245 01 98

Bereketzade Mahallesi Yüksek Kaldırım Caddesi No: 26 Keçeci İş Hanı Kat 2 Daire 21 34420 Karaköy – Galata