View
40
Download
6
Category
Preview:
Citation preview
5/2 2008
DN
, T
EC
DD
ve
RE
FO
RM
ISSN 1304-5482
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ci l t : 5 say : 2 Mays - Austos 08
DN, TECDD ve REFORM
Hakan OLGUN Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
Yasin AKTAY Reform, ctihad ve Tecdid Balamnda
slam ve Hayat
Mehmet Hayri KIRBAOLU Tecdide Evet; Lakin Ortada
Tecdid Edilecek Bir Din Kalrsa!
evket KOTAN Fazlur Rahmann ctihad Teorisi
Ramazan YAZEK Din, Tecdid ve Reform Kavramlar
zerine Mlahazalar
S. Parvez MANZOOR Tanry Terk Etmeden
Tarihe Sahip kmak: slm, Seklerizm ve Dnyevileme Sorunu
Salime Leyla GRKAN Yahudi Geleneinde Reform Anlaylar
Ali YILMAZ Seluklu ve Osmanl Dnemi
Medreselerinde Geleneksel Yap ve Islah almalar: Konya rnei
o -
Kitap Tantm ve Tenkitler Milel ve Nihal Geleneinden
journal for studies of belief, culture and mythology
volume: 5 number: 2 May - August08
RELIGION, TAJDID and REFORM
Reformation and Classifications of Islamic Reform
Hakan OLGUN
Islam and Life in the Context of Reformation, Ijtihad and Tajdid
Yasin AKTAY
Tajdid is OK; But If There is any Religion
to Implement the Tajdid on! Mehmet Hayri KIRBAOLU
Fazlur Rahmans Theory of Innovation evket KOTAN
Some Remarks on Concepts of Religion, Reneval and Reform
Ramazan YAZEK
Reclaiming History without Renouncing God: Islam,
Secularism and the Quest for Worldliness S. Parvez MANZOOR
The Reform Concepts in Jewish Tradition Salime Leyla GRKAN
Traditional Structure of Madrasah of Saljuk and Ottoman Period and
Attempt of Reform: Example of Konya Ali YILMAZ o
Book Reviews From Tradition of Milel and Nihal
ISSN 1304-5482
MLEL VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ISSN: 1304-5482
DN, TECDD ve REFORM
Cilt/Volume: 5 Say/Number: 2 Mays Austos / May August 2008
MLEL VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
Cilt/Volume 5 Say/Number: 2 MaysAustos / MayAugust 2008 ISSN: 1304-5482
Sahibi / Owner
Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei
Editr / Editor
inasi Gndz
Editr Yrd. / Co-Editor
Cengiz Batuk
Say Editr / Editor of Issue
Hakan Olgun
Yayn Kurulu/ Editorial Board*
Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn,
Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Necdet Suba,
Burhanettin Tatar
Danma Kurulu/Advisory Board* Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya);
Adnan Aslan (Do. Dr., SAM); Kemal Ataman (Yrd. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn
(Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Prof. Dr., O.M..); Ahmet akr (Yrd. Do. Dr., O.M..);
Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at
Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do.
Dr., SAM) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr
(Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr.,
Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Do. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl
(Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Dr., Ankara); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .);
George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacet-
tepe .); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frank-
furt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem
Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds
Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., SAM); Mahfuz Sylemez (Do. Dr. Hitit .); Necdet
Suba (Yrd. Do. Dr., Mula .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); smail Tapnar (Do. Dr.
Marmara .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., ..); Ali Murat Yel (Yrd. Do. Dr., Fatih .);
Hseyin Ylmaz (Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..) * Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order
Bask / Publication
Doanbey Ladin Ofset - stanbul, 2008
Ynetim Yeri / Administration Place
Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei
Alemda Caddesi No 64/10-12 Tel: (0216) 344 64 25 amlca, skdar / stanbul
www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com
e-posta: milelnihal@dinlertarihi.com
Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir.
Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym
dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup,
yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama
tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.
bu sayda 4-7 Editrden
Makaleler
9-41 Hakan OLGUN Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
43-73 Yasin AKTAY Reform, ctihad ve Tecdid Balamnda slm ve Hayat
75-86
Mehmet Hayri KIRBAOLU Tecdide Evet; Lakin Ortada Tecdid Edilecek Bir Din Kalrsa!
87-101 evket KOTAN Fazlur Rahmann ctihad Teorisi
103-127 Ramazan YAZEK Din, Tecdid ve Reform Kavramlar zerine Mlahazalar
129-145
S. Parvez MANZOOR Tanry Terk Etmeden Tarihe Sahip kmak: slm, Seklerizm ve Dnyevileme Sorunu
147-159 Salime Leyla GRKAN Yahudi Geleneinde Reform Anlaylar
161-173
Ali YILMAZ Seluklu ve Osmanl Dnemi Medreselerinde Geleneksel Yap ve Islah almalar: Konya rnei
Kitap Tantm ve Tenkitler 175-181 182-185 185-188 189-196 196-203 203-208 208-213
R. hsan Eliak, slmn a B. Schaebler, L.Stenberg,Globalization and the Muslim World: B. A. Roberson (ed.) Shaping the Current Islamic Reformation R. Acar, Talking about God and Talking about Creation Mehmet Bayraktar, Bir Hristiyan Dogmas: Teslis Asiye Tl, Zerdt: Hayat ve retisi Antony Flew, Yanlmm Tanr Varm
Milel ve Nihal Geleneinden
215-222 Hakan OLGUN Osmanl Protestan Reformunu Nasl Alglad?
Editrden
ze Ballk ve Deiime Ayak Uydurma
Tartmalar Arasnda Din
Sahip olduu hakikat ve kurtulu retisiyle insan eitmeyi, etki-
lemeyi ve ynlendirmeyi ama edinen din iin insann deiken
yaps her zaman sorun olmutur. Dinin temel kaynaklarnn sabit
oluu ve genelde deimezlii karsnda insann bal olduu
artlarn zamana ve mekna gre deiebilirlii her zaman bu de-
ikenlik karsnda dinin nasl bir tavr almas gerektii sorununu
gndeme getirmitir. Bu dorultuda dinin anlalmasna ve alg-
lanmasna ynelik u problem birok dini gelenekte ska inanan
bireyin gndemini megul etmitir/etmektedir: Deien artlar
karsnda dinin temel alglarn ve bu alglara referans tekil eden
kaynaklarn m gzden geirmek gerekir, yoksa dinin temel algla-
r dorultusunda zamana ve mekna bal olmakszn insan m?
Problemi yle ifade etmek de mmkndr: Din ve insan ilikisin-
de aslolan dinin temel sabiteleri midir, yoksa insann, zamann ve
meknn deikenliine bal tarihsel varl m?
Tarihin akyla deien sosyo-kltrel artlara ve insann de-
ien ve yer yer gelien alglarna dinin baknn nasl olacana
ynelik bu sorun tektanrc dinlerden oktanrc geleneklere ve
slam, Hristiyanlk ve Yahudilikten Dou dinlerine kadar hemen
her inan sisteminin zerinde durduu nemli bir problem olmu-
tur. Zamann akna paralel olarak deien artlar dorultusunda
ortaya kan yeni teolojik tartma konularna ve insanlarn yaam-
larna ynelik yeni durumlara dinin kurumsal yapsnn nasl bir
tavr taknaca ilahiyatlarn ve dini kurumlarn zerinde en
fazla kafa yorduu bir konu olagelmitir. Yeni yeni ortaya kan
sorunlar karsnda din adamlar ve limleri cevaplar ve zm
yollar retmeye alrken, btn bu almalarda temel olarak
neyin belirleyici olmas gerektii konusunda da akl yrtmler-
dir. Her art ve durumda dini temel sabitelerinin mi yoksa zamana
ve mekna bal deikenliin mi temel alnaca sorunu dini ge-
lenein anlalmas konusunda yenilenme, tecdid, reform ve ben-
zeri kavramlarla ifade edilmeye allan birtakm alglar ve aba-
lar ortaya karmtr. Bu alglara ynelik olarak yaplan deer-
lendirmelerde zetle iki farkl perspektif temel alnmtr. Bunlar-
dan ilki dinsel yenilenmeyi ze dnlk abasyla zde olarak
gren anlaytr. kincisi ise yenilenmeyi zamana ayak uydurma ve
dini deerleri zamann artlarna gre yeniden yorumlama yakla-
mdr.
Hristiyan geleneindeki fundamentalist kilise akmlaryla s-
lami gelenekteki selefi anlay bu yaklamlardan birincisine rnek
olarak verilebilir. slam, Hristiyan ve Yahudi geleneklerindeki
modernist din alglar, tarihselci yorumlar ve ulusal din anlaylar
ise ikincisine rnek olarak verilebilir. ze dnlk yaklamn
esas alan yenilenmeci abalarda hangi zaman ve mekan diliminde
yaarsa yaasn insann dinden bir ekilde uzak olarak deerlendi-
rilen inan, dnce ve pratikleri dini retilerden uzaklamay ve
dinin temsil ettii hakikat ve kurtulu retilerinden farkllamay
ifade eden bir krlma an olarak grlr. Bu dorultuda dinin
temel deerleri ve zgn anlay dorultusunda tarihin ve toplu-
mun yeniden restorasyonu iin bir aba iine girilir. Bu abada
temel alnan referans dinin zgn kaynaklardr. Bunlar arasnda
kutsal metin nem itibaryla kukusuz ilk srada gelir. Bunun yan
sra peygamber, din kurucusu ya da dinin erken dnem temsilcile-
ri gibi ahsiyetlerin yaam tarzlarna ilikin anlatlar da bu resto-
rasyonda olduka belirleyicidir. Bu tarz yaklamlara dini gelenek-
lerden birok rnek verilebilir. rnein slami gelenekte ze d-
nl esas alan yaklamlarda dinin temel referanslar olan
Kuran ve Snnete dn hedeflenir, Kuran ve Snnete gre bir
yaantnn esas alnd Asr Saadet dnemi ideal rnek bir dnem
olarak grlr ve bunun yeniden tesisi gaye edinilir. Hristiyan
geleneindeki Protestan akmn balangtaki temel tezlerinden
birisi sola scripta yani yalnzca kutsal metin olmutur. Bu, dinin
anlalmasnda ve dini yaantnn tesisinde kilise gibi kurumsal bir
yapnn deil yalnzca kutsal metnin esas alnmas anlaydr.
Protestan gelenei ierisinde ortaya kan Funtemantalist akmlar
bu anlay temel almlardr. Ayrca Puritanizm, Mennonitler,
Amiler ve benzeri akmlar da sa Mesihin yaad erken dnem-
deki din algs ve dini yaanty yeniden tesis etmeyi kendilerine
ilke edinmilerdir. Bu nedenle gnmzde postmodern toplum
anlaylaryla olduka ilgin bir cemaat olan Amiler erken dnem
Hristiyan cemaatinin sosyo-kltrel hayatn ihya etme ve gn-
mz toplumunu buna gre restore etme amacyla gnmz tekno-
lojisine ve yaygn kiliselerin din anlayna srtlarn dnmektedir-
ler.
Dini yenilenmeyi zamana ayak uydurma ve sosyal ve kltrel
deiime paralel olarak dini yorumlama tarznda anlayan yakla-
mlarda ise esas alnan husus, iinde yaanlan zaman dilimi ve
artlardr. Bu yaklamda dinin temel referans konumunda olan
kutsal metin de dhil dini metinler, alglar ve deerler bugnn
artlar ve deer yarglar balamnda yorumlanmaya, deyim ye-
rindeyse yeniden ina edilmeye allr. Dini metinlerde ve dinin
erken dnem tarihinde oluan gelenekte mevcut deer yarglar ve
hkmler tarihselci bir bak asyla yeniden okunur. Zamann
deimesiyle ahkmn deiecei anlay genel geer bir ilke ola-
rak bu anlayta kendisini gsterir. Btn dini yaklamlardaki
evrensel z ya da mesaj ortaya kartlmaya ve bu erevede dini
alglarn bugne ynelik alm izah edilmeye allr. Dini gele-
neklerin bu tarz okunmasnda dini mesajn z olarak genellikle
iman ve ahlakn n plana karlmas bunun dndaki dier ilkele-
rin ise genelde tarihsel bir okumaya tabi tutulmas dikkati eker.
Dini algnn zamann ve meknn deikenliine bal olarak
tekrar ina edilmesine dayal anlay, dinin tarih iinde tezahr
eden kurumsal yapsna ilikin mahalli ya da ulusal yorumlar da
beraberinde getirir. zellikle Hristiyanlk ve Budizm gibi inan
sistemlerinin tarihsel geliimine baktmzda farkl corafyalarda
ve farkl etnik kimlikler arasnda dinin yeniden yorumlanp ina
edildiine ahit olunur. Temel kaynaklardan ya da dine ynelik
asli referanslardan hareketle dini alglama yerine milli kimlik ve
bununla yakndan ilikili gelenek dorultusunda dinin yorumla-
np kurumsallamas, karmza, rnein Hristiyan gelenei iinde
yzlerce ulusal kilise akmn karr. Benzer durumu Budizmin
tarihsel kurumsallamas srecinde de grmek mmkndr. Yine
benzer ekilde slam gelenei ierisinde de her ne kadar Hristi-
yanlk ve Budizm gibi dinlerle kyaslanabilir oranda olmasa bile-
zamanla yerel unsurlarn katksyla baz ulusal din yorumuna da-
yal mezhep hareketlerinin ortaya km olduuna ahit olunmak-
tadr.
Milel ve Nihal din, tecdid ve reform konulu bu saysnda
dinin ksaca ze ballk ve deiime ayak uydurma tartmalar
arasnda nasl yorumlanp alglandna ynelik eitli yaklamla-
rn ele alnp irdelenmesini konu edinmektedir. Bata slam olmak
zere eitli dini geleneklerdeki yenilenmeci akm ve anlaylarla
reform alglar Hakan Olgun, Yasin Aktay, Hayri Krbaolu, ev-
ket Kotan, Ramazan Yaziek, S. Parvez Manzoor, Salime Leyla
Grkan ve Ali Ylmazn yorum deerlendirmeleriyle ele alnmak-
tadr.
Editr
NOT: Milel ve Nihal dergisinin 2008/3 says Necdet Subann say edi-
trlnde G, Hicret ve Diyaspora konusunu ele alacaktr. 2009 yl
iinde yaymlanacak saylarn arlkl konular ve say editrleri yledir:
2009/1 Mitolojik Anlat ve Kssa Cengiz Batuk
2009/2 Bir Arada Yaama Mahmut Aydn
2009/3 bn Hazm Burhanettin Tatar
Aratrclarmzn, bilim insanlarmzn ve entelektellerimizin gerek bu
konularda gerekse konu harici katklarn bekliyoruz.
El Hamra Sarayndan bir grnm
MLEL
VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
cilt 5 say 2 Mays Austos 2008
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
Hakan OLGUN*
Atf/: Olgun, Hakan, (2008). Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri, Milel ve Nihal, 5 (2), 9-41.
zet: : slm reformu sylemleri uzun bir sredir Bat dncesi iinde tart-lan konularn banda gelmektedir. Bu tartmalarda slm reformu, ge-nellikle Protestan reformasyonuyla ilikilendirilerek ele alnmaktadr. Di-n reform eilimleri arasndaki karlatrma balamnda yakn dnemde sosyolojik, hermentik ve reddiyeci tanmlaryla farkl slm reformu sylemi ne kmtr. Sosyolojik tanmlama Hristiyanlk tarihinde oldu-u gibi slmn da kendi aydnlanmasn gerekletirecek zorunlu bir re-formunu beklerken, hermentik yaklam slm reformunun kutsal metin temelinde teolojik imknn hazrlamaktadr. Reddiyeci sylem ise bu iki yaklama kar karak slm reformunun Hristiyanlk tecrbesiyle k-yaslanmasnn imknszlna iaret ederek bu yaklamlarn daha ok po-litik gerekelere dayandn ne srmektedir.
Anahtar Kelimeler: slm reformu, Reformasyon, Protestanlk.
Giri
Din ve reform tartmalarnda 16. yzyldaki Hristiyan reformu
adeta bir postulat ilevi grmektedir. Ancak Hristiyan reform
tecrbesiyle model ve beklentileri asndan en fazla ilikilendiri-
len dinin slm olduu dikkati ekmektedir. Bu nedenle, nerdeyse
son iki asrdr dile getirilen slm reformu sylemleri asndan
Hristiyanlktaki Protestan reformasyon tecrbesinin nemli bir
* Yrd. Do. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
10
referans ifade ettiinden kuku yoktur. Hristiyan Reformasyon
tecrbesini slmi reformist sylemleriyle iki adan ilikilendir-
mek mmkndr. Bunlardan ilki, dini gelenek, yerlemi dini
formlar ve kurumsal din anlayna kar dile getirilen eletirel
yaklam balamnda olumsuz referanslk ilikisidir. Bu olum-
suzluk, en genel anlamyla dinin deitirilmesi ve dntrlmesi
kukusunu iermektedir. kincisi ise Protestan reformasyonun
Weberyen yaklamla Bat modernlemesinin nn aan ve akl
Roma Katolisizminin manevi kuatmasndan zgrletiren anla-
mndaki Batya has olumlu vehesinin ne karlmasdr. Bu
olumlu referanslk, Mslmanlarn modern Bat toplumlar kar-
snda dnyevi yaamn pek ok alanndaki geri kalmlklarnn
telafisinde dini bir reform srecine olan ihtiyaca vurguyu gerekti-
rirken, Hristiyanlk tarihindeki tecrbenin bu ihtiyaca ynelik
uygun bir model olarak alglanmasn iermektedir. slm reformu
sylemleriyle olumlu veya olumsuz ynleriyle ilikilendirilen H-
ristiyan Reformasyon tecrbesi, her iki dine ait reform sylemleri
arasnda youn bir karlatrma metodunu dourmutur.
Bu makalede, slma ilikin dini yenilenme sylemlerinin H-
ristiyan Reformasyonu balamnda ele aln irdelenecektir. s-
lmn reforma neden ihtiya duyduu, slmi reformun Hristiyan
Reformasyonu ile benzetirilmeleri ve bu benzetirmenin imknna
ilikin son dnemlerde zellikle Bat dnce evreleri iinde orta-
ya kan sylemler tasnif edilecektir.
slmn Reform a?
Modern ada Mslmanlarn batanbaa btn slm corafya-
snda slm inancnn temellerini, ncekilerin hayal dahi edemeye-
cekleri ekilde yaygn olarak sorguladklar ve bunun da slm
reformunun iareti olduu ileri srlmektedir.1 Nitekim Bat med-
yasnda, zellikle 1980lerden itibaren muhtemel slm reformu
beklentilerine vurgu yaplmakta ve bu reformun Hristiyan refor-
mu ile benzetii ifade edilmektedir. rnein gnmzde hicri
1 Dale F. Eickelman, Inside the Islamic Reformation, Wilson Quarterly, 22, 1998,
s. 80.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
11
takvime gre Mslmanlarn 14. asr yaadna dikkat ekilerek,
Hristiyanln neredeyse ayn dneminde, yani miladi 1415te Jan
Hus (1373-1415) ve John Wycliffe (1330-1384) gibi nc reformcu-
larn Katolik Kilisesine kar ilk bakaldrlar gerekletirip
reformasyonun habercileri olduklar ifade edilmektedir. Kilisenin
bu ilk reformist abalar bastrma giriimlerine ramen 1470lerde
icat edilen matbaann Kitab- Mukaddesin btn Avrupaya ya-
ylmasna imkn verdii, 1506da Ulrich Zwinglinin (1484-1531)
svirede reformcu vaazlarna balad ve 1517de ise Martin
Lutherin (1483-1546) reformcu tezlerini Wittenbergde kilise kap-
sna ast ifade edilerek, ilerin imdi daha hzl gelitii hatrla-
tlmaktadr. slm reformu sreci ise, Mslmanlarn eski dzenin
dini ve politik aygtlarna duyduu hayal krkl, genel bir umut-
suzluk, imann kklerine dnerek sorunlar zme ynnde id-
detli bir istek ve dardan elde edilen gdlerle bu eilimi zengin-
letirmek olarak tanmlanmaktadr.2
Modernleme ve kreselleme ann gereklerinin yan sra,
yakn dnemde Bat iin rktc bir tehdit olarak alglanan sl-
mi fundamentalizm tanmlamasnn da slm reformunun haberci-
si olarak grlmesi sz konusudur. Baz Mslman gruplarn din-
lerinden edindikleri telkinlerle uluslararas dzeyde byk karma-
alara yol at ve kutsal sava sylemini ne kard kanaati
pek ok Batl dnr iin slmn reform ann bir baka iareti
olarak yorumlanmaktadr. Nitekim Hristiyan reform hareketiyle
benzetirme yaplarak, az nce ifade edildii haliyle, Hz. Muham-
medin vefatnn zerinden on drt asr getii gnmzde Ms-
lmanlarn tpk Hristiyan reform andaki dinsel karmaalar,
engizisyonlar ve mezhep kavgalar gibi ok kaotik bir dnemi ya-
adklar ifade edilmektedir. slmn da, sa Mesihten sonra on
beinci asrdan itibaren ortaya kan Hristiyan reform tecrbesi
ncesindekine benzer bir kaotik ortam yaad ileri srlmekte-
dir. Reformlar arasndaki bu benzetmeyle, bu fikri savunanlar iin
2 Charles Kurzman, Michaelle Browers, Comparing Reformation, ed. C.
Kurzman, M. Browers, An Islamic Reformation? (New York: Lexington Books,
2004), s. 7.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
12
de bir rastlant olarak kabul edilmekle birlikte, byk dinlerin
mutluluk ana ulamalar iin bir sarslma dnemi geirdikleri
ima edilmektedir.3 Bu mutluluk ann, dinlerin kendi
reformasyonunu gerekletirip aydnlanmasn salamalaryla
ilikilendirildiinden kuku yoktur.
slm reformu srecinin iareti olarak kabul edilen bu gr-
nme, slm dncesi iinde ortaya kan eletirel sylemlerin
Protestan reformcularn sylemleriyle benzetirilmesi de eklenebi-
lir. zellikle slmi gelenee, tarihsel mirasa ve din kurumlara
ynelik eletirel yaklam sahiplerinin genellikle slmn Lutheri
olarak nitelenmeleri sz konusudur.4 Protestan reformunun Roma
3 Bkz. Nadir A. Hashemi, Islamic Fundamentalism and the Trauma of
Modernization, An Islamic Reformation?, ss. 160-61. Bat deerlerine kar oldu-
u dnlen slmi sylemleri niteleyen fundamentalizm teriminin, Hristi-
yan liberalizmini de ierecek ekilde liberalizmin btn formlarna tepki olarak
kan ve modernitenin bir rn olduu ifade edilen bir eilim olduu ileri s-
rlmektedir. Bylece Protestan fundamentalizmi gibi slmi fundamentalizmin
de tarihin kanlmaz modernite srecinin bir aamas olduu dile getirilmek-
tedir. Bkz. Timothy D. Sisk, Islam and Democracy (Washington: United States of
Peace Press, 2005), s. 5. 4 Bu erevede Cemaleddin Afgani Bat medenileme srecinin yegne sebebini,
Luther tarafndan ykseltilip yaylan dini hareket olarak iaret etmektedir. Bu
nedenle Protestanlk kurucularna lehte atfta bulunma, Mslmanlarn
Lutheri roln oynamay mit ettii grlen Afganinin birka alakasndan bi-
risidir. Ancak Afganinin Protestan reformuna olan ilgisi teorik olmaktan ok
daha fazla dnyevi ve pragmatiktir. Bu balamda Afgani iin Luther tecrbesi,
Mslmanlar kendilerinden ncekileri safa taklitten vazgeirmek ve daha
aklc, gelime ve yenilie imkn vererek daha az kstlayc bir yola yneltmek
iin gerek bir ihtardr *Nikki Keddie, Cemaleddin Efgani: Siyasi Hayat, ev. A.
Yalnkaya (stanbul: Bedir, 1997), ss. 191-192+. A. Hourani, Afganinin yazla-
rndan hareketle akln zgrletirilmesi, zincirlerinden kurtulmas ve dinin ait
olduu konumda yenilenmesi srecinde Protestan reformunun rnekliini tes-
pit etmitir. Bu balamda, slmn bir Luthere ihtiya duyduu Afganinin
nemli bir konusudur ve hatta Afgani kendisini bu Luther olarak grm olabi-
lir [Albert Hourani, Arabic Thought in the Liberal Age 1789-1939 (Cambridge:
Cambridge University Press, 1993), s. 122+. Muhammed Abduh ise Mslman-
lar arasnda bir reform hareketinden sz etmese de Protestan reform hareketine
olan hayranlnn takdim tarznn Mslman dnyas iin de benzeri bir re-
form hareketinin gerekli olduu fikrini tad ifade edilmektedir *Muhammed
Abduh, The Theology of Unity (London: George Allen&Unwin, 1966), s. 149].
Reid Rza dini yenilenme ile dnyevi yenilenmenin bir arada ele alnmasn
savunarak dini reformasyon ile dnyevi modernlemeyi birlikte gerekletiren
Avrupann tarzna dikkat ekmektedir *Muhammad Rashid Rida, Renewal,
Renewing, and Renewers, Modernist Islam, s. 80+. Muhammed kbal, Batnn
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
13
Katolik Kilisesi ahsnda kurulu dini dzen ve gelenee ynelik
eletirisinin, dini kurtulu srecinde bilinsiz eylemden ok bilinli
bir niyeti ne karmasnn ve zellikle Protestanln Bat aydn-
lanmasnn nn aacak ekilde sekler alan kiliseden ayrtran
syleminin slm reformu taraftarlarna rnek olduu dnl-
mektedir.
bu srecinin slm ile olan ilikisinin sadece Reformasyon tecrbesiyle deil,
ayn zamanda bu benzerliin demokratik politik deerler araclyla da ortaya
ktn ifade etmektedir. kbale gre dini despotizmin dman olan Luther
ve politikadaki despotizmin dman olan Rousseau, Avrupa insannn ar
papalk kuatmasndan ve idari mutlaklktan zgrletiricileri olarak dikkate
alnmaldr *Muhammad Iqbal, Islam as a Moral and Political Ideal, Modernist
Islam, ss. 306-307+. Hindistanl reformcu Seyyid Ahmed Han, Hindistanda sa-
dece bir Steele veya Addisona deil, hem de ve en mhimi, bir Luthere ihtiya
duyulduunu dile getirmektedir *Bkz. Mazharuddin Sddk, slm Dnyasnda
Modernist Dnce (stanbul: Dergah, 1990), s. 16+. Musa Carullah Bigiyev ise
medenilemenin msebbibi olarak Hristiyan reformunu grmektedir. Ona gre
Luther gibi btn reformcular Hristiyan dnyay bir ilerleme sreci iine sok-
mulardr. Pek ok yetkin din adam ve dini liderlere ramen Mslman dn-
yann gerilediini savunan Bigiyeve gre medenilemi toplumun ilerlemesi-
nin akl zgr brakmasna bal olduu, akln esir edilmesi nedeniyle de Ms-
lman dnyann ke getii ifade edilmektedir [Musa Jarullah Bigi, Why
Did the Muslim World Decline While the Civilized World Advanced,
Modernist Islam, s. 255+. Tataristandan Hadi Atlasi, Mslman toplumu kur-
tarmak iin Mslman bir Luthere acil ihtiya olduu, fakat 19. yzyldaki ye-
nilenmeci olan ve Rusyadaki slmi modernizimin kurucusu olarak grlen
Mslman Luther ehabeddin Marjaniye kadar kimsenin bu ykmllkle
ortaya kmadn ifade etmektedir *Bkz. Ahmet Kanldere, Reform within Islam:
The Tajdid and Jadid Movements among the Kazan Tatars, (Istanbul: Eren, 1997), s.
57+. Ali eriatinin de benzer deerlendirmeleri sz konusudur. eriatinin s-
lmn kendi Ortaa dneminin sonunu yaad sylemi, eski inanc ykarak
kendi kaderlerini belirlemek ve geleneksel Katolisizmi, kar koyan, dnyevi
akl nceleyen, politik ve materyalist Protestanla dntrmek isteyen Hris-
tiyan dnrlere benzetilmektedir. eriati, Mslmanlar Ortaa Hristiyan-
l iinde ortaya kt ekliyle slmi Protestanln ilevini dikkate almaya
armaktadr. Protestanln yaygn olduu blgelerde dnyaya deer veren
ve aklc ieriiyle Protestan lkelerin ekonomi, sanat ve kapitalizmde ilerledi-
ini kaydetmektedir. Bu da dnce geliimi ile toplumlarn geleceini cahilce
veya kastl olarak din adna kuatan ilevini kaybetmi geleneksel yaklamla-
rn yklmas ve yeni dnceler ile yeni hareketlerin douuna imkn verecek
ekilde olmaldr *Ali eriati, Ne Yapmal (stanbul: Dnce, 1981), ss. 34, 40+.
Yakn dnemde Muhammed ahrur da bir gn Martin Lutherin 1517de
Wittenberg Kalesinin kilise kapsna ast 95 Tezin Mslman karlnn g-
rlebileceinden sz etmektedir *Bkz. Charles Kurzman, Michaelle Browers,
Comparing Reformation, s. 6.+
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
14
Reformlarn Karlatrlmas
Reform balamnda slmn Protestan Hristiyanlk ile ilk benze-
tirilmesi, 1882 ylnda W. S. Blunt tarafndan yapld bilinmekte-
dir. Blunt, 19. yzylda Muhammed ibn Abdulvehhab tarafndan
kurulan Vehhabilii Lutheran reformasyon ile benzetirmitir.5
Hristiyanlk tarihiyle karlatrldnda Vehhabiliin, din gele-
nei, sembolik dini manifestolar ve ritelleri, ssl camileri ve
trbelere ynelik eletirileriyle Protestanla benzedii dile geti-
rilmitir. Mslmanlar arasnda bu benzetmeyi ilk dikkate alanla-
rn slm Bat deerleri ve kurumlaryla uzlatrma araynda
olduu ileri srlen modernist Mslmanlar olduu ifade edil-
mektedir.6 zellikle slmi bilimler tahsilinin yan sra Bat tarz
eitim de alan yeni Mslman entelektellerin ortaya kt ve bu
Mslman dnrlerin dinler arasnda daha bilimsel karlatr-
malara giderek slm reformu sylemini gelitirdikleri dile getiril-
mektedir. Bluntn yzyldan fazla bir sre nce tespit ettii bu
benzetirmenin daha ok ekilsel bir ierie sahip olduu grl-
mektedir. Bu benzetirme ve karlatrmann bir proje olarak ken-
dini gstermesi iin hem Hristiyanlk hem de slm dncesinde
20. yzyla has yeni yaklamlarn ortaya kmas gerekmitir. n-
celikle Hristiyan Reformasyonun bir model olacak ekilde olumlu
ynlerinin ne karlmas iin modernleme ve Protestanlk ara-
snda olumlu iliki kurulmas asndan Weberyen yorum sonraki
dnemlerde nemli bir kanaat oluturmutur. slm dncesinde
ise zellikle kolonileme sonrasnda zeletirel yaklamlar dinin
yeniden anlamlandrlmas asndan bir dnm noktasn ifade
etmitir. Bu nedenle slm dncesinde ortaya kan reformist
sylemler ile Hristiyan Reformasyonu arasndaki karlatrma
ltleri giderek eitlenmitir. Ana hatlaryla bu karlatrmalar
(i) sosyolojik ve benzetirici yaklam, (ii) oulcu hermentik yak-
lam ve (iii) reddiyeci ve balamsal farkllatrc yaklam for-
munda tasnif edilebilir.
5 Wifred Scawen Blunt, The Future of Islam (Lahore: Sind Sagar Academy, 1975), s.
46. (lk bask 1882). 6 Bkz. Modernist Islam, 1840-1940: A Source Book, ed. Charles Kurzman (New York:
Oxford University Press, 2002).
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
15
Sosyolojik ve Benzetirici Yaklam
Dinler arasnda karlatrma metodu erevesinde ekillendirilen
sosyolojik ve benzetirici yaklamda Hristiyanlk ve slm dinleri,
teolojik ieriklerinden ziyade tarihsel boyutlarndan ele alnmak-
tadr. Dinlerin reform sreleri arasnda pozitivist perspektifi yan-
str tarzda ve olduka sekler temelli bir benzetirme sz konusu-
dur. Reformlar arasndaki benzetirici yaklam, Protestan reform-
cu Lutherin Katolisizme kar 1521de Worms Meclisindeki sy-
lemini k kayna olarak grmektedir. Wormstaki mparatorluk
Meclisinde kilise temsilcilerinin huzurunda yarglanan ve refor-
mist fikirlerinden vazgemeye arlan Luther, kutsal metin ve akl
ile aksi kantlanmad srece bu fikirlerinde srar edeceini ak-
lamtr. Reformcu, bilincinin papaya veya konsillere deil, ancak
Tanrya bal olduunu sylemitir.7 Lutherin Worms Mecli-
sindeki reformcu sylemi her ne kadar kutsal metnin otoriterlii
retisini ieriyor grnse de esasen Katolik Kilisesi, papalk ve
konsiller nezdinde kurulu dini otoriteye bakaldry ifade ettiin-
den kuku yoktur. Nitekim kutsal kitabn otoriterlii, en azndan
dini gelenein bir unsuru olarak Katolik Kilisesi iin de ayn ekil-
de geerlidir. Lutherin kutsal kitabn otoriterlii temelinde gerek-
te kurulu dini dzene kar k, reform ann din d gelime-
lerinden nemli destek grmtr. Bu srete, Batnn Ortaaa
ait btn gelenekleri, reformun Katolik Kilisesine ynelik eletiri-
lerinin yan sra Rnesans ve hmanist dncenin de tehdidi al-
tndadr. Bu dnemde corafi seyahatlerle yeni ktalar kefedil-
mekte, yeni dnce, gelenek ve yaam tarzlar ortaya kmakta-
dr. Gutenbergin icat ettii matbaa ise iletiim yntemlerinde ra-
dikal deiimlere sebep olmutur. Byk aile ticaret irketleri ku-
rulmakta ve Avrupada kapitalist ekonomi kendi bamsz kuralla-
rn oluturmaktadr. zellikle kilisenin ekonomik smrsne
maruz kaldklarn dnen siyasi idarecileri, hatta inan olarak
Protestanl benimsemeyenleri dahi Reformasyona destek vermi-
7 Martin Luther, Luther at the Diet of Worms, 1521, Career of the Reformer II,
ed. J. J. Pelikan, H. C. Oswald&H. T. Lehmann, Luthers Works ( Philadelphia:
Fortress Press, 1999) c. 32, s. 112.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
16
lerdir. Ardndan siyasal oluumlarn imparatorluk yapsndan
yerel idareler ekline dnmesi ve matbaa sayesinde kutsal met-
nin Latince dndaki yerel dillerde evirilerinin baslmasyla Roma
Katolik Kilisesinin dini otoriterliini ve evrenselliini sarsan,
bylece yerel din yorumlarna yol aan Reformasyon retileri
hzla yaylma imkn bulmutur. Bu durum siyasi, ekonomik ve
entelektel geliimlerin havzasnda serpilen ve Katolisizmin otori-
tesini eletiren Lutherin dini reformunun yolunu aydnlatmtr.
Tarihsel perspektifi iinde tanmlanan Hristiyan
Reformasyon sreci, gnmz slm reformu araylarna uyar-
landnda, hem sosyolojik artlarn hem de reformist slmi sy-
lem ve tutumlarn Hristiyanlk tecrbesiyle benzetirilmesi kolay-
lamaktadr. Luther gibi, son dnemlerde kimi Mslman d-
nrlerin sadece Tanrnn sznn otoriterliine bavurmaya ve
halk dzeyinde Tanr ile insanlarn bilinleri arasna girmek iste-
yenlerin meruiyetsizliinden sz etmeleri bu sosyolojik ve ben-
zetirici yaklamn temelini oluturmaktadr. Hristiyan reformu-
nun kurumsal din yapya ynelik eletirel yaklam ve bu abay
kolaylatran din d unsurlarn etkisi, slm reformu dncesin-
de nemli bir modeli ifade edecek ekilde deerlendirilebilmekte-
dir. Bu yaklam, son dnemlerde slmi gelenein sorguland ve
bu erevede slm retilerinin modern ada nasl uygulanaca
ile iman ilkelerinin neler olduu sorularnn inananlarn zihinle-
rinde olumaya balad kanaatine dayanmaktadr. Bu srete
dikkat ekilen ve belki de en umut verici grnen tespitin slmi
dini yorumlardaki demokratikleme olduu grlmektedir. Bunun
yan sra yksek eitimin yaygnlamas, kitlesel medyatik etken,
iletiim ve uluslararas glerle standart bir eletirel dilin geliti-
rilmesi gibi din d etkenlerin de nemi fark edilmitir. yle g-
rlmektedir ki, sosyolojik ve benzetirici yaklam, deiimin kst-
layc unsuru olarak dini otoriter tekelcilie iaret etmektedir. s-
lm reformu srecinde bu otoriter tekelciliin egemenlik alannn
daraltlmas ve modernitenin salad unsurlarla almasnn ge-
rektii dnlmektedir. Buna bal olarak dini tekelciliin ykl-
mas, yeni dncelerin snrlar tesine yaylmas imkn, farkl ve
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
17
alternatif sylemlerin kendini ifade etme frsat ve bu sylemlerin
kresellemesi, slmi reformist fikirlerin nn aan etkenler
olarak grlmektedir. slm lkelerindeki okur-yazarlk orannn
artmas, din d eitimin yaygnlamas ve Batda eitim gren
Mslman rencilerin eletirel yaklamlar, Mslman halk ta-
bannn deiim beklentilerini artrc unsurlar olarak yorumlan-
maktadr. Ayrca yazl metinlerin lkeler arasnda kolayca yayla-
rak ierdii fikirlerin farkl kitlelere ulatrlp tartld, bu ekil-
de basn ve yayn ann olduka genilemesinin salad etkiyle
her geen gn daha fazla Mslmann slmn klasik ve modern
metinlerini bireysel olarak elde etme ve yorumlama imknlarna
sahip olduu ifade edilmektedir.8 Yksek eitimin kitlesellemesi
ve iletiim imknlarnn artmas sonucunda dini otoritenin merke-
zilemesine ve bu otoritenin taleplerine ynelik meydan okumala-
rn ortaya kt ve bylece dini adan merkezi otoritenin ke
getii dnlmektedir.
Her trl otoritenin artk halkn bildiklerini ve dndkleri-
ni kontrol altna alamad gereiyle gemiin din ve otoriter
tekelciliinin geri dnlemez ekilde sarsld kanaati bu yargy
glendirmektedir. Bylece gemii mevcut durumdan ayrtrma
eiliminde olan pek ok dindar insann dini, cemaati ve hatta top-
lumu yeniden kurma iiyle ykmlendii dnlmektedir. Ge-
mite dini ve ideolojik yaklamlar genellikle din otorite anlamn-
da yukardan dikte edilirken ve din ve politik liderler dzenle-
me yapp halkn bu dzenlemelere tbi olmas beklenirken gn-
mzde dini ve politik deerlere ilikin deiim beklentilerinin
byk lde entelektel nitelii artan Mslman halka izafeten
aadan geldii tespit edilmektedir.9 Bu deiimlerin sadece
politikalara ve ideolojilere ilikin olmad, ayn zamanda gemite
8 Yeni medya ann dini tutumlar zerindeki etkisi iki ekilde tanmlanmakta-
dr: Birincisi, medya dinin disipline edici ve otoriter etkilerinin, modern deer-
lerle kolayca uyum salayacak ekilde zlmesine imkn verir. kincisi, medya
dinsel alanda otoritenin demokratiklemesinin tartlaca ve bu sreci kolay-
latracak fikirlerin deerlendirilecei zel alanlar aar. Bkz. Peter Mandaville,
Global Political Islam (London: Routledge, 2007), ss. 332-323. 9 Dale F. Eickelman, Who Speaks for Islam?, An Islamic Reformation?, ed. M.
Browers, C. Kurzman (New York: Lexington Books, 2004), s. 19.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
18
formle edilmi inan ve pratiklere kar da eletirel bir yaklam
ierdii ima edilmektedir.
slm reformunun yolunu aan dini otoriter tekelciliin ykl-
masnda Avrupada yaayan gmen kkenli Mslmanlarn daha
verimli bir aba iinde olduklar dnlmektedir. Avrupadaki
Mslmanlar arasnda oluan slm anlaynn geleneksel mer-
kez-evre ilikisini deitirici bir etki oluturduu inanc yeni bir
srecin ifadesi olarak grlmektedir. Modern teknoloji ve kresel-
lemenin etkisiyle slmn tarihsel snrlarnn tesine getii ve
zellikle glerle Bat toplumu iinde etkin bir konum edinen Ms-
lman nfusun dini anlamda bir merkez-evre ilikisini yeniden
tanmlamaya balad dile getirilmektedir. Geleneksel olarak
merkezi ifade eden Mslman dncesinin Bat smrgeciliine
kar teolojik ve hatta ideolojik muhalefeti karsnda, Batda ya-
ayan Mslmanlarn, kendileri etrafnda ekillenen yeni bir
merkez oluturma gayretinde olduklar vurgulanmaktadr.10
Bat lkelerinde yaayan gmen kkenli Mslmanlarn bu mer-
kezi, g ettikleri Mslman blgenin dnce, gelenek ve anlay
tarzlarnn tesine geen translokal bir yaklamla iinde yaa-
dklar mevcut kltr evresi iinde ve onunla uyumlu zmler
retmeleri umulmaktadr. Her ne kadar entegrasyon projesi ba-
lamnda ne karlsa da translokalizmin ncelikle Batda yaa-
yan gmen Mslmanlarn dini kanaatlerinde ana kltrel co-
rafyalarnda geerli olan dini kurum ve sylemlerden bamsz-
lamasn ierdii fark edilmektedir.11
10 Jrgen S. Nielsen New Centers and Peripheries in European Islam? Shaping
the Current Islamic Reformation, ed. B. A. Roberson (London: Frank Cass, 2003), s.
67. 11 Bu tr translokal veya transnasyonal eilimlerin, Batl kurumlar iin gmen
Mslmanlarn entegrasyonuna imkn verici etkisi gibi olumlu yn kadar,
gmen Mslmanlar arasndaki politik btnlemeyi glendirici ynne de
bir risk olarak dikkat ekilmektedir. Bu erevede, rnein mmet kavram-
nn transnasyonal anlamlandrlmasyla ok farkl blgelerden bir araya gelmi
Mslman gmenlerin politik btnlemelerini klasik slm miras ve gelenei
zerinde gerekletirdikleri dile getirilmektedir. Bkz. Fred Halliday, The
Politics of Umma: States and Community in Islamic Movements, Shaping the
Current Islamic Reformation.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
19
Batnn entegrasyon projelerini de destekleyen benzetirici
yaklamla slm reformu beklentisinde olanlar, ada Mslman
lkelerde artk hibir grup veya liderlik trnn kutsal tek bana
idare etme tekelciliine sahip olmadna dikkat ekmektedir. By-
lece slm mefhumu zerinde daha fazla diyalog ve tartma orta-
mnn olutuu ve bu durumun tpk Katolisizmin Latince olan
din dili gibi slmn sembolik dilinin kullanm karsnda gittike
artan bir muhalefeti oluturduu ileri srlmektedir. Geleneksel
dini yaklamlara ynelik bu muhalif sylemlerin, reform anda-
ki matbaann ilevi gibi hzl iletiim aralaryla ktalar arasnda
abucak yaylarak kreselletiine iaret edilmektedir. Bylece
Mslmanlarn yerel sorunlar ksa srede kresel yorumlarla
karlanmakta ve dini otoriterlerin etki snrlarnn ok tesine
gemektedir. Bu durum din, sosyal ve politik yaklamlarn kesi-
tii kresel bir sivil toplumun zeminini oluturduu eklinde yo-
rumlanmaktadr. Bunun sonucunda Mslmanlarn artk sadece
Mslman kimliklerinin dini gereklerini deil aile fertleriyle
birlikte kendi sosyal ve ekonomik karlarn gzetme hissi iinde
olduklar ifade edilmektedir.12
slm reformu beklentisinde olan bu tr Batl yorumlar, H-
ristiyan Reformasyonu balamnda slm toplumunun reform
muhatab olarak tpk kilise gibi dini otoriteyi iaret ettii grl-
mektedir. Dini olan da ierecek ekilde bilginin kontrol edilemez-
liine yol aan kresellemenin, reform andaki byk sosyo-
ekonomik gelimelerle benzetirilerek slm reformu srecinin n
alnamaz bir yola girdii dnlmektedir. Protestan
reformasyonun Katolik Kilisesine ynelik bir reform giriimi ol-
duu dnldnde, reformcu Mslmanlarn da reform sre-
cinde din bilgiyi ve hkm verme hakkn elinde tuttuu dn-
len ulema snfn hedeflemesi n grlmektedir. Nitekim med-
yatik nitelemeyle molla egemenlii, slmi reform srecinde
neredeyse Katolik Kilisesi ile benzetirilmekte ve Mslmanlarn
12 Eickelman, Who Speaks for Islam?, ss. 23-24.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
20
bir Luthere ihtiya duyduu dile getirilmektedir.13 Esasen sosyo-
lojik ve benzetirici yaklamn bu sylemleri, Batda oka yaygn
olan slm adna kimin konuaca sorusunun cevabnn olu-
turulmas abasyla ilgisini grmek zor deildir. nk slm
reformu tartmalarnn merkezindeki bu soruya verilecek cevap,
Mslmanlardan beklenen hogr ve lmllk eilimine ramen
daha etkin olan ve modern slmi sylemler iine yerleen radikal
ve militan gruplara ynelik endieyi giderecektir.14
oulcu Hermentik Yaklam
Sosyolojik benzetirici yaklamn slm reformunun hedefine
koyduu dini bilgi ve hkm yetkisini elinde tutan dini otori-
tenin yan sra Kurann reformun muhatab olarak grld
daha teolojik bir slm reformu sylemi sz konusudur. slm ge-
leneinin yeniden gzden geirilmesi ve Kurann anlalmasna
ynelik yeni metodolojik yaklamlar bu sylem ierinde ele aln-
maktadr. Burada ada slm dncesindeki reform sadece
slmi temellere dn deil ayn zamanda bu dinin sosyal ba-
lam iinde tekrar tanmlanmas sreci olarak grlmektedir. Bu
nedenle slm dncesinde ortaya kan gelenek eletirisi ve kut-
sal metin yorum metodolojisinin slm reformunun iaretleri ola-
rak grlmesi sz konusudur.15 zellikle Kurann sosyal bala-
mnn modernitenin gerekleriyle ilikilendirilmesi erevesinde
yeniden ele alnmas, Batl evrelerce, Protestan reformcularn
Katolik Kilisesi geleneini reddederek Kitab- Mukaddesi her
bireyin yorumlama hakk elde etmesi anlamnda hermentik yak-
lam olarak deerlendirildii fark edilmektedir.
13 slmda Hristiyanlkta olduu gibi genel anlamda dini balaycl olan bir
din adam ve dini kurumsal yap olmadnn farknda olan baz Batl d-
nrler ise bu deerlendirmeye, ncelikle slmn Mslman bir Luthere mi
yoksa bir papaya m ihtiyac olduunu ironik bir dille tartmaktadr. Bkz. Ted
Olsen, Christianity Today Magazine, http://www.christianitytoday.com/ct/2006/
november/7.28.html 14 Mandaville, Global Political Islam, s. 302. 15 Bkz. Robin Wright, Two Visions of Reformation, Journal of Democracy, 7, 1996,
ss. 64-75.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
21
Lutherin, papaln dini meruiyetini yok sayarak kutsal
metnin dini otoriterlii gr, modern ada hermentik meto-
dun yeniden kefi olarak takdim edilmektedir. Hristiyan reform-
cunun hermentik prensipleri, teolojik konularda yegne otorite
kutsal metnin olduu, bu metnin alegorik olmayan ve literal bir
yorumla ele alnmas, gelenee ihtiya duyulmakszn metnin ken-
dini yorumlamas ve bu yorum srecinde asl grevin metin iin-
deki Mesihin kefi olarak srlanabilir. Protestan dncede Me-
sihi ykleyen kutsal metin aslnda bir tarihi, ounlukla da ka-
dim tarihi anlatan iirsel bir metindir. iirsel anlatmyla bu metin
ayn zamanda Tanry gnmz insanna anlatan bir aratr.16 Bu
tr hermentik prensipleri balamnda Lutherin Wittenbergdeki
ilk yazlarnn antik ve modern hermentikler arasnda sembolik
gei hareketi olarak nitelenmesi sz konusudur. Nitekim reform-
cunun rencilerine kilise babalarndan elde edilen mlahazalar
deil yorum tarihinin yeni batan ve tekrar allmasn tavsiye
etmesi, Lutherin modernizmi olarak deerlendirilmektedir. Pro-
testan gelenekte Kitab- Mukaddesin otoritesinin metinsel olma-
d, ona yksek deerini veren unsurun ierii olduu dnce-
si,17 slm reformunun hermentik yaklamyla en nemli ortak
temeli ifade etmektedir. slm reformu ile Hristiyan Reformasyo-
nu arasndaki karlatrmann ok zel tarzlar iinde yaplmas
durumunda benzetirmenin mmkn olduunu savunanlar, slm
dncesi iinde ortaya kan gncel dnmlerin bir ynyle
Protestan reformasyon ile paralelliine dikkat ekerek bunun s-
lm asndan da hermentik yaklamn imkn olduunu ileri
srmektedir.18 Bylece Kurann tek dze bir yorum metodunun
reddedilerek btn inananlarn kutsal metni yorumlamasn
ieren Protestan metodoloji balamnda Kurana ilikin farkl yo-
rumlarn ortaya karlmas beklenmektedir.
16 Georg W. Forell, The Protestan Faith (Philadelphia: Fortress, 1960), s. 65. 17 Oswald Bayer, Martin Luthers Theologie, (Tbingen: Mohr Siebeck, 2003), ss. 62-
63. 18 Michaelle Browers, Islam and Political Sinn: The Hermeneutics of
Contemporary Islamic Reformists, s. 55.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
22
slm reformu asndan Kurann stats ve anlalmas ba-
lamnda farkllaan yaklamlar ifade etmek iin 2003 ylnda
Amerika Birleik Devletlerinde yaynlanan RAND raporu ok
kullanl ipular sunmaktadr.19 RAND raporu, 11 Eyll saldrla-
ryla daha ok ne kan slmi fundamentalist eilime ramen
Batnn stratejik karlarna ve demokratik deerlerine uzun sreli
ve daha ykc tehdidin geleneki slmdan geldiini ileri sr-
mektedir.20 Rapora gre gelenekiler, Kurann Tanrnn aktel
szn ierdii ve hedeflerinin ortodoks deerleri, kurallar ve
davranlar korumak olduu inanlaryla tanmlanmaktadr.
Geleneki Mslmanlar slmi ibadet ve kurallar yerine getirme-
lerinde ve gnlk davranlarnda kat bir tutumla Kurana, sn-
nete ve fkhi hkmlere bavurmakla eletirilmektedir.21 RAND
raporu Mslman dnyasnda demokrasiyi gelitirmeye yardm
etmeleri iin geleneki Mslmanlarla ittifak yapmann imknsz-
ln dile getirmektedir. Geleneki slm anlaynn Mslman
lkelerin ekonomik kaynaklar zerinde egemen olan Batya kar
ok tepkisel bir tutum iinde olduu ve bu anlaytaki Mslman-
larn yaam tarzlar kadar kutsal metin grlerinin de Batnn
Aydnlanma deerleri ile uyumsuzluu, bu imknszln gereke-
19 Sz konusu raporu hazrlayan RAND Corporation uluslararas aratrma ve
analiz faaliyetleriyle adn duyurmu, zellikle son yllarda din, terrizm ve k-
resel tehlikeler ierikli aratrma projeleri yrterek ABD hkmetinin politika
oluturmasna katk salayan sivil bir kurulutur. 20 RAND enstitsnn Bat deerleri ltnde Mslmanlara ynelik kategorisi
olduka dikkat ekmektedir. RAND raporu Mslman toplumlardaki dnsel
farkllamay drt balk altnda ele almaktadr:
(i) Fundamentalistler, demokratik deerleri ve ada Bat kltrn reddeden-
ler ve sahip olduklar slm hukuk ve ahlakna ilikin ar gr uygulamak
zere otoriter ve dindar bir devlet isteyenleri tanmlamaktadr.
(ii) Gelenekselciler, moderniteye, yenilie ve deiime pheyle bakanlar ifade
etmektedir.
(iii) Modernistler, slm dnyasnn kresel modernitenin bir paras olmasn
isteyenleri ve slm modern a ile ayn izgiye getirmek iin modernletirilip
reforme edilmesini savunanlar nitelemektedir.
(iv) Sekleristler ise, slm dnyasnn Bat endstriyel demokrasileri tarznda
kilise ve devlet ayrmn isteyenleri tanmlamaktadr. Cherly Benard, Civil
Democratic Islam: Partners, Resources, and Strategies (Santa Monica: Rand Co.,
2003), s. x. 21 Benard, Civil Democratic Islam, s. 4.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
23
si olarak sunulmaktadr. Raporda gelenekilerin Kurann ilahili-
ine olan inanlarnn etkisiyle kutsal metni ancak tarihsel bir do-
kman olarak deerlendiremediklerine, *Hz+ Muhammedi sanki
u anda kendi zamanlarnn bir figr olarak grerek onun yaa-
mnn modern an taleplerini zmek iin pratik deerler sun-
duuna ve yetersizlik ve tezatlarla dolu karakterine ramen fkhi
gelenei eletirmedeki isteksizliklerine dikkat ekilmektedir.22
Gelenekiler bu tutumlaryla, modern demokrasinin zerinde bina
olduu Aydnlanmann kazanmlaryla elimekle ve gelenekili-
in eletirel dnce, yaratc problem zm, bireysel zgrlk
ve seklerizm balaml modern demokrasinin doasna aykr
olmakla eletirilmektedir.23
RAND raporunun esas, Mslmanlarn Kuran tarihselle-
tirmeyi renmeleri gerektii vurgusunu iermektedir ve bu tarih-
selletirmenin, Hristiyan reformistlerin Kitab- Mukaddesi anlam-
landrma metodundan farkl olmamas gerektii dile getirilmekte-
dir. Nitekim rapora gre Kuran, onaylad davranlar ve ierdii
ok saydaki hkm ve deerleriyle bugnn modern toplumu
iinde literal anlamda uygulanmas imknsz olmas bakmndan
Eski Ahitten farkl deildir. Rapor, sz gelimi bugn ok az
Hristiyann Kitab- Mukaddesin cebri literal tarznda yaamak
iin srar edeceklerini ifade etmektedir. Bunun yerine, Yahudiliin
ve Hristiyanln tarih ve rivayetten oluan literal metin zerinde
egemen olan gerek mesajnn dikkate aldna iaret edilmektedir.
Oysa geleneki Mslmanlarn Kuran metninin hakikatini, bu
metnin kltr ve tarihinde deil teolojik sylemlerinde arama ya-
nlgsn gsterdii ifade edilmektedir. Kitab- Mukaddes gibi
Kurann, ada yaamn sorunlarna rehberlik yapan bir kaynak
gibi i grmekten ok, tpk Protestan anlayta olduu gibi, estetik
ve airane bir sylem ve manevi bir deer olarak dikkate alnmas
nerilmektedir.24 Bu bak asna gre, doru bir yorum artk ne
alegorik ne de literal balamnda olabilecektir. nk doru yo-
22 Raporda bu tutumun en ak rnei, zellikle ok evlilik konusunda tartl-
maktadr. Bkz. Benard, Civil Democratic Islam, ss. 16-17. 23 Benard, Civil Democratic Islam, s. 33. 24 Benard, Civil Democratic Islam, s. 37.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
24
rumun Kuran ayetleri iinde kk salm olan tarihin deneysel
nosyonu zerine dayandnn ima edildii anlalmaktadr.
Rapor, Kurann geni bir yoruma alan bir tr metin oldu-
unu savunan baz liberal Mslman dnrleri bu yorum tarz-
nn temsilcileri olarak gstermektedir. Liberal eilimli bu dnr-
ler, Mslmanlar arasnda kk bir grup olsalar da slmn ay-
dnlanm formunu besleyen Batnn en iyi ortaklar olarak gr-
lr. RAND raporunun slmn kutsal metninin tarihselcilik pers-
pektifinde okumann tesinde oulcu anlamlandrmalara imkn
verecek ekilde ele alnmas isteinin sonucunu hsl edecek ekil-
de liberal Mslman dnr grubu iinden Nasr Hamid Ebu
Zeydin yaklamlar bir rnek-model olarak deerlendirilmekte-
dir.25 slm dncesinde uzun sreden beri tartma konusu olan
kutsal metnin metin-mesaj ilikisi erevesinde anlalmasna
dair yaklamlar bir yana, burada Ebu Zeydin kutsal metnin o-
ulcu yorumu vurgusuna dikkat ekilmektedir. slm asndan
kutsal metnin oulcu yorumu beklentisinin D. F. Eickelman gibi
pek ok Batlnn slm adna kimin konuaca sorusuna da
alternatifler oluturacandan kuku yoktur. ncelikle Ebu
Zeydin, dini retilere ynelik eletirel ve modernite asndan
pratize edilmesi mmknletirilmi kutsal metin yaklam hak-
knda nemli bir mirasa sahip olduu ifade edilmelidir. M.
Arkounun slm gelenei iinde hukuk kodlar ve sivil toplum
gibi yeniden dnlmesi imknsz saylan konularn geleneksel
ve dogmatik boyunduruktan kurtarlmasnn ada Mslman
dnya iinde akln ve toplumun radikal bir ekilde yeniden olu-
umunun yolu olarak tanmlamasnn,26 Ebu Zeydin metodunun
balang noktas olduu sylenebilir. Bu yaklamn merkezinde
yer ald grlen slmi akln eletirisi sylemi, klasik ictihadn
uygulamalarn bir yana brakarak slmi akln modern eletirel
analizinin yaplmasn gerekli grmektedir. Bu erevede tatbiki
slmoloji srecinin slmi akln eletirisi ile tesis edilebilecei ve
25 Saba Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire: The Politics of Islamic
Reformation, Public Culture, 18:2, 2006, s. 337. 26 Mohammed Arkoun, Rethinking Islam, Common Questions, Uncommon Answers,
tr., ed. R.D.Lee (Oxford: Westview, 1994), ss. 1-4.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
25
modernitenin dourduu sorunlara ancak bu metotla zm reti-
lebilecei savunulmaktadr.27 Bu yaklam, slm toplumunun dini
siyasete balayan eski mitten kurtuluuyla ilikilendirilmekte-
dir.28
Tarihsel mirasa eletirel yaklam ieren ekliyle Ebu Zeyd
gibi Kuran hermentiini savunanlar, bu metodun hem sekler
hem bilimsel olduunu ifade etmektedir. Bylece yorumsal atsn
objektif ve bilimsel olarak tanmlamak suretiyle metnin tarih-
sel ynlerini fark etmede baarsz olan geleneksel limlerin al-
malarndan ayrld dnlmektedir. Kurann ilahi metinsel
niteliini tartan ieriiyle RAND raporu yanklanrken, hermen-
tik balamda Kurann nce Hz. Muhammede vahyolunduu,
bylece tarihe girdii ve artk tarihsel ve sosyolojik kurallarn ve
dzenlemelerin konusu olduu dncesi ne srlmtr. Bu
yaklama gre Kurann literal anlatm bakmndan sabitlenmi bir
dini metin olmakla birlikte bu metin bir mefhum eklinde insan
aklnn konusu olaca ve bylece sabitliini kaybederek anlamnn
oalmaya balayaca ngrlmektedir.29 Kur-ann ilahi orijinine
erimenin gl, aslnda onu dier dnyevi metinlere yakla-
trmaya ve onlarla karlatrmaya imkn verecek ekilde dnye-
vi versiyonunda hmanize edilmesinin yolunu amtr. Bu reto-
rik iddia, edebi, tarihsel ve sosyolojik gibi farkl Kuran okumalar-
na kap aralamtr. Bu metodun, metnin dini olmayan konular
karsnda daha biimlendirilebilir ve uyumlu olmasna imkn
salad ifade edilmektedir. Nitekim oulcu hermentik taraftar-
larna gre, son tahlilde din metin linguistik metinden bakas
deildir. Bu metin artk zel kltrel yapya aittir ve bu kltrn
kurallarna gre retim yapar. RAND raporunun dikkat ektii
liberal slmclara gre, eletirel dncenin asli grevi, Kurann
ve tefsirlerinin doas gerei, onlarn iine yerlemi olan kendi
dnemlerinin eilim ve nyarglarn ortaya karmaktr. Burada
27 Mohammed Arkoun, The Unthought in Contemporary Islamic Thought (London:
Saqi Books, 2002), ss. 10-11. 28 Bkz. Tark Ramazan, slmi Yenilenmenin Kkenleri, ev. A. Meral (stanbul:
Anka, 2005), s. 28. 29 Bkz. Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire, s. 337.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
26
ne kan soru, bir kez metafizik mn metinden ayrtrldktan
sonra bu metnin nasl okunaca ve seklerlemi inanan iin onun
neminin ne olacadr. Liberal reformcularn bu soruya cevaplar
RAND raporu balamnda, Kurann bir iaretler ve semboller
sistemi gibi okunmas gerektiidir. Onun anlam bir edebi metin
ya da iir okurken kullanlan metotla ayn ekilde yorumlanmal-
dr. Bu anlam sonsuz hareket serbestliine ak olmakla birlikte
sadece tarihsel tespite yneliktir. Artk din metin iine yerletiri-
lemeyen aknlk mefhumu, bireysel okuyucunun zellemi ve
tanmlanmas g olan zihin dnyasnda yerini bulur. Bu okuyucu,
szn gerek anlamn tecrbe etmek iin artk geleneksel otoriteye
deil kendi kltrel hassasiyetlerine ynelecektir.30
slm dncesi iinde gelien hermentik metodun slmi re-
form tarihi asndan yeni bir eilimi ifade etmenin yan sra re-
formun konusunu da farkllatrdna dikkat ekilmektedir. Sz
gelimi 19. yzyl slmi reformistlerin pek ou dinin merkezi
unsuru olan erken dneme ve Ortaaa ait maslahata dnk fkhi
prensipleri yeniden gzden geirme taraftar olurken dini liberalle-
rin geleneksel fkh ekollerince gelitirilen prensipleri bir tarafa
iterek btnyle yeni bir hermentik gelitirmenin peine dtk-
leri ifade edilmektedir.31 Bu yaklamn temeli ise, slm reformu
abalarndan beklenen sonucu ifade eder ekilde, ulema ve fukaha-
nn kutsal metni gramatik kurallar ve kelimeler balamnda analiz
ederek vahyin hakikatini kendi kontrolleri altna ald dncesi-
ne dayandrlmaktadr.32
oulcu yorum yaklamyla vahyin hakikatinin klasik din
otoriteden bamszlatrlmas metodunu, modernite karsnda
din ile de temellendirilmi yeni bir pozisyon belirleme abasyla
ilikilendirmek mmkndr. Modernitenin rn olarak ortaya
kan Batnn evrensel deerleri ile geleneksel slm anlay
arasndaki uyum sorunu Abdullahi An-Naim tarafndan ele aln-
30 Bkz. Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire, ss. 338-339. 31 Browers, Islam and Political Sinn, s. 56. 32 Leonard Binder, Islamic Liberalism (Chicago: The University of Chicago Press,
1988), s. 161.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
27
maktadr. slm eriat ve uluslararas modern hukuk deerleri
arasndaki bu uyum sorunu An-Naimin temel varsaymdr. An-
Naime gre geleneksel olarak ne srlen mevcut eriat hkmleri
din aznlklar, kadnn konumu, inan ve ifade zgrlkleri ba-
lamnda pek ok problematii iermektedir; nk eriat modern
uluslararas hukukun prensiplerini reddetmektedir. Ancak bu iki
farkl hukuk dzenlemesi, hatta birbirleriyle rekabet eden bu iki
hukuk anlay arasnda uzlamann salanmas iin anayasaclk,
cezai adalet, uluslararas hukuk ve insan haklar gibi modern l-
tler ile uyumlu bir slmi kamu hukuku versiyonunun geliti-
rilmesi gerekmektedir.33
slmi yenilenme sylemini modern Bat deerleri erevesin-
de ekillendirdii grlen An-Naime gre, slm hukukunun ka-
musal ynnde deiimini zorlayan hususlar, eriat uygulamala-
rnn modern uluslararas hukuk ve insan haklar retileri kar-
sndaki tarihsel sorunluluunu iermektedir. Nitekim sekler
hukukun ieriinin gncel sorunlar karsnda daha zmleyici
olduu ne srlerek, dini hukukunun bu modern hukuk man-
zumesi nezdinde tahlil edilmesi sz konusudur. Bu erevede,
eriatta irtidat sebebiyle vatandalktan karlma ve slmn ya-
ylmas amacyla g kullanlmasnn meruiyeti inanc, modern
hukuk ile eliik grlmektedir. eriat temelinde dzenlenen din
ve cinsiyet farkllna dayal uygulamalar da uluslararas insan
haklar retilerinin ihlali olarak deerlendirilmektedir. eriat
iinde zmmi statsyle ikinci snf vatandala itilen gayrims-
limlerin ve toplumsal konumu reddedilen, kamu ve alma ala-
nndan dlanan kadnlarn durumu da sekler kamu hukuku
nezdinde eriatn ngrdnden daha ileri konumda olarak de-
erlendirilmektedir. Bu yaklama gre, uluslararas hukuk ve
insan haklar retisinde iddetle reddedilen klelik uygulamas
slm lkelerinde ancak 1960larda yasaklanabilmitir ve bu yasak-
lama da eriatn deil sekler hukukun araclyla gereklemitir.
33 Abdullahi An-Naim, Toward an Islamic Reformation: Civil Liberties, Human Rights,
and International Law (Syracuse: University Press, 1990) s. 9.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
28
Bununla birlikte artlar mevcut olduunda eriata gre klelii
yeniden uygulamann mmkn olduu ileri srlmektedir.34
An-Naimin uluslararas hukuk nezdinde eriat eletirisinin
pek ok farkl disipliner analizin yaplmasn gerektirdiini d-
nen oulcu hermentik taraftarlarndan Ebu Zeyd, bu srete
ncelikle Kurana hermentik bir yaklamn gerektiini savun-
maktadr. Ebu Zeyde gre bir sylem olarak szl Kurann zel
tarihsel durumlara balanacak ekilde bir dil ve metin, ayrca mitik
ve sembolik ifade formlar iinde iletildiinden, btn tefsir gele-
nei Mslman toplum iindeki farkl fraksiyonlar tarafndan bu
hakikatin tahsisi ve snrlandrlmas srecini ifade etmektedir.35
Bu erevede Kurann metinsel balaycl anlaynn kutsal
metnin literalliine ve bu metnin sabitlemi anlam olduuna
dnk kat bir eilim oluturduu ve bu eilime, sadece kendileri-
ne slmn koruyucusu stats veren din otoritenin ulamasnn
sz konusu olduu vurgulanmaktadr. Nitekim Ebu Zeyde gre,
Kuran kanonize edildii andan gnmze kadar Mslman d-
nrlerce hep bir metin olarak alglanmtr. rnein her teolo-
jik eilimin mteabih ayetlere kendi teolojik pozisyonlar ereve-
sinde farkl anlam yklemeleri ve hatta muhkem ve mteabih
ayetleri zaman zaman yer deitirmeleriyle Kurann teolojik,
politik ve sosyal alglar arasnda neredeyse bir sava alanna ev-
rildiini vurgulamaktadr.36 Hlbuki Kurann oulcu hermen-
tie konu olacak ekilde sylem olarak ele alnmas durumunda
moderniteyle uyumsuz zel tarihsel uygulamalara kar Kurann
bir mesnet olarak kullanlmasnn mmkn olmayaca; bununla
birlikte literalizm ve fundamentalizme kar mcadelenin kolayla-
aca umulmaktadr. Ancak bunun iin ncelikle slmn politik,
sosyal ve dini gelenekler adan btn speklatif glerden zgr-
letirilmesi, ardndan inananlar topluluuna anlam biimlen-
dirmek adna yetki verilmesiyle demokratik ve ak hermentie
imkn salanmas beklenmektedir. Nitekim dini anlamn tecrbi
34 An-Naim, Toward an Islamic Reformation, s.161-181. 35 Nasr Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought: A Critical Historical Analysis
(Amsterdam: Amsterdam University Press, 2006), s. 85. 36 Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought, s. 93.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
29
farkll, genel olarak hayatn anlam evresinde ortaya kan ve
modern yaamn olumlu bir deeri olarak varsaylan insani farkl-
ln bir paras olarak grlmektedir.37 Liberal Mslmanlar tara-
fndan savunulan Kurana ynelik bu oulcu hermentik yakla-
mn, Kurann tarihsel ve metinselliini ne sren klasik ulema-
nn son kalesini ykt ve bylece onlarn kendi egemenlik alanla-
rndaki otoritelerini zarara uratt dnlmektedir.38
Batl evrelerce bu tr hermentik yaklam, reformlar ara-
sndaki benzetirmelerin aslnda snrn ifade etmektedir. Nitekim
bu yaklamn tesine geilmesinin, sosyolojik ve benzetirici yak-
lamda olduu gibi, slm dncesinin Batya has tarihsel bir
yrngeye paralel yol alarak bu srete ilerledii dncesine yol
aacandan hermentik metot dnrlerinin abalarn olumsuz-
lamasndan endie edilmektedir. Bununla birlikte ayn evre, do-
rudan metne geri dn ve metni yeniden okumay ieren me-
todun gemi yorumlar ama imknn saladn ve slmi re-
form metodu olarak dini metinlerin yeniden okunmas zerinde
younlamann slmi metinlerin niteliini artrc bir etkisi olaca-
n ileri srmektedir.39 nk bu metodun teoloji, felsefe, hukuk
ve politika alanlarnda klasik ve ada slm anlayna eletirel
yaklaarak modern bir slm dncesi gelitirdiine inanlmakta-
dr. Bylece fikir zgrl, insan haklar, sosyal adalet, demokra-
si ve kreselleme gibi deerleriyle modern dnya ile slm ara-
snda bir kpr oluturulmas beklenmektedir. Ayrca Mslman-
lar asndan geleneksel dini otoritenin deiimi de bu erevede
deerlendirilmektedir. Kurann ok farkl yorumlara ak bir me-
tin olarak grlmesinin, geleneksel slm ulemas ve fukahasnn
meruiyet kayna olmaktan karlp metnin tarihsel sylem ba-
lamndaki mesajnn dikkate alnaca umulmaktadr. Bu metodun
37 Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought, ss. 98-99. Ebu Zeyde gre nass
dilsel bir metindir; olgunun telakkilerini kendisine hareket noktas yapmtr.
Olgu iinde ekillenmi olan dille ve sayesinde biimlendii kltrel sistemle
son derece gl bir baa sahiptir. Bkz. Mehmet Emin Maal, Nasr Hmid
Eb Zeydin Yorum Telakkisi ve Bu Telakkinin Niyetselci ve Felsefi
Hermentie Atflar, Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi, 3 (1), 2004, ss. 76-77. 38 Bkz. Browers, Islam and Political Sinn, s. 59. 39 Browers, Islam and Political Sinn, ss. 70-71.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
30
bir yandan hermentik stratejilerin oalmasna imkn tanrken
dier yandan slm mmeti iindeki pek ok bireyin miras ald
dini gelenei yeniden gzden geirip bireysel akl yrtmelere
imkn vererek ictihad kapsn aaca beklenmektedir. Nitekim
hermentik yaklamlarn oulculuu, slm toplumu iinde sos-
yal ve politik reformasyona ilikin yaklamlarn oulculuuna
imkn salayacaktr.
Ebu Zeydin demokratik hermentik olarak ifade ettii bu me-
tot balamnda tek bir kltr veya tek bir slm toplumu yeri-
ne kltrler ve slm toplumlarnn ortaya kmas salanm
olacaktr. Bu durum, Batnn politik kurumlarnda ska sorulan
slm adna kimin konuaca sorusuna farkl alternatifler sun-
mu olacak ve her proje iin uygun slmi sylemlerin ortaya
kmasna imkn salayacaktr.
Reddiyeci ve Balamsal Farkllatrc Yaklam
Sosyolojik ve metodolojik benzetirmenin yan sra reform konusu
olan dinlerin mahiyeti itibariyle birbirlerinden farkl olduklar ve
benzetirmelerin doru sonular vermeyeceini ieren gl bir
reddiyeci yaklam sz konusudur. Bu yaklamn ne kard
husus, Hristiyan Reformasyonun Roma Katolik Kilisesine ynelik
zel bir hareket olduudur. Dolaysyla slm reformu sz konusu
olduunda her iki dinin reform konusu arasnda balamsal bir
farkllk olduu ileri srlmektedir.
Reddiyeci yaklam, Hristiyan Reformasyonun, esasen Roma
Katolik Kilisesinin dini smr ve istismarna dnk bir reform
sreci olduuna iaret ederek Reformasyon ve Katolik Kilisesi
balamnda kurumsal farklla dikkat ekmektedir. Hristiyanlk
vehesinde kilise formunda dini adan merkezi bir otorite vardr
ve btn Hristiyan cemaatini kuatan bu otorite tarihsel adan
egemen bir kudreti ifade etmektedir. Hristiyan Reformasyonun
Hristiyanlk dinine deil daha ok Roma Katolik Kilisesi ve papa-
la dnk bir eletirel eilim olduu dikkate alndnda, slmn
bylesi bir balayc dini kurum ve ahsiyete sahip olmamasnn
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
31
benzetirme nndeki en nemli engeli oluturduu ifade edil-
mektedir. Ayn ekilde Hristiyan reform tecrbesinden hareketle,
gnmzde slmn Hristiyanln Ortaa dnemine benzer bir
karanlk iinde olduu imas balamnda kendi Aydnlanma sre-
cini gerekletirerek dinsel reformunu ortaya koyaca dncesi
pozitivist ilerlemeci tarih anlayna dayanan ideolojik bir yaklam
olarak grlmektedir. Dinler arasndaki bu balamsal farkllk, S.
Ismail gibi karlatrmann imknszln ve faydaszln savu-
nanlara gre, Protestan reformasyon ile bir benzetirme yaparak
bunun referans noktas olarak kullanlmas, slmi grlere yne-
lik toptanc bir yaklama ve slm toplumlarn anakronistik bir
tarihsel yrngeye itme hatasna yol aacaktr. Hatta byle bir
benzetirme ada slmi reform projelerini glgeleyecektir.40
Reddiyeci yaklam savunanlar iin slm reformu sylemle-
rini Hristiyan Reformasyonu ile benzetirmek, Mslman toplum-
larn kendi dini inan ve deerleriyle kar karya gelmeleri tehli-
kesini iermektedir. Katolik gelenein reddedilerek kutsal kitap
merkezli bir din anlay rneinden hareketle slmi reform sy-
leminin meydan okumasnn kurulu dini otoritelere ve dini bilgi-
nin monolitik sahiplenilmesine ynelikmi gibi tasarlanmasnn
sradan Mslmann bile kendi din mirasn yeniden yorumlama
gibi g bir ie bulatrlaca dile getirilmektedir. Nitekim mira-
s tarihselletirme hedefinin, dini hakikatin elde edilmesi gr
veya dinin temellerini yeniden ele geirme isteiyle olan ilikisi
phelidir. Dini hakikati elde etme aray sz konusu olduunda
Hristiyan tecrbeyle benzeim sorunu daha ok ortaya kmakta-
dr. nk slm reformu projelerinde inanan kimsenin ilahi olan-
la ilikisine dair durumu hakknda teolojik bir tartma zemini sz
konusu deildir. Hlbuki insan ve Tanr ilikisine dair bu teolojik
konu Hristiyan Reformasyonun merkezini tekil etmektedir. nsa-
ni sorumluluun yeniden ortaya karlmas asndan dnyevi
meslek kavramnn Protestan dnceye eklenmesi bile imann
kiiye zel bir gayesi olduunun ileri srlmesi isteinin rn-
40 Salwa Ismail, The Politics of Historical Revisionism: New Re-Readings of the
Early Islamic Period, An Islamic Reformation?, s. 102.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
32
dr. Hristiyan Reformasyon yazlarnn merkezini youn bir teo-
lojik temele dayanan ibadete, inanca ve litrjiye ait amalar olu-
turmaktadr. Reddiyeci yaklam bunun iareti olarak da Hristi-
yan reform risalelerindeki dua, kutsama ve tekfir ifadelerine iaret
etmektedir. Bu adan slm reformu dncesinde Hristiyan
reform teolojisine benzer ekilde teolojik bir yn bulunmad ifa-
de edilebilmektedir. slm reformu projelerinde bunun yerine daha
ok slmn ilk dnemine ait anlatlarn mitolojiletirilmesi eili-
minin sz konusu olduu dile getirilerek bu eilimin politik oldu-
u ve politik otoritenin doas ve bu otoritenin meruiyet kaynak-
lar hakkndaki modern ilgilere atfedildiine dikkat ekilmektedir.
Bu modern ilginin slm reformculuun merkezinde din mirasn
tarihselcilik perspektifi balamnda kurumsallatrlmas suretiyle
slmi kimliin seklerletirilmesi projesini rettii dnlmek-
tedir.41
Reformasyonlar arasndaki benzetirici yaklamlara kar
reddiyeci tavrla ne kan dnrler, reform projesinin asl hede-
fini slm toplumlarnn son dnemlerindeki olumsuz politik tec-
rbeleriyle ve Bat deerleriyle uyum sorunuyla ilikilendirmekte-
dir. Mslmanlarn sosyal ve politik buhranlarnn Bat perspektifi
nezdinde, demokrasi, insan haklar ve liberal ekonomi gibi evren-
sel deerler karsndaki olumsuz tutuma atfedildii aktr. Bu
anlay, sekler politik otoritenin meruiyetini reddedip dini
militanizmi tevik etmek suretiyle slmn demokrasiyle uyum-
suzluu sonucunu doramaktadr. Ayrca, slmn kendine has
Ortaa hatalarndan kurtulup dengeli bir politika gelitirememe-
sinin Mslmanlarn modernleme srecinin glklerini ifade
ettii dile getirilmektedir. Mslmanlarn bu inancnn saiki ise
slmn politik sistemini eriat temelindeki hukuk kodlarna
endeksledii fakat gerekletirilmesi imknsz olan bu kodlarn
tesis edilmesiyle Mslmanlara er ya da ge meru bir idare gre-
cekleri kanaati olduu ifade edilmektedir.42 Mslman toplumun
41 Ismail, The Politics of Historical Revisionism, ss. 119-120. 42 Daniel Pipes, Slave Soldiers and Islam: The Genesis of a Military System (Yale: Yale
University, 1981), s. 62.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
33
demokratikleme beklentileri hakknda daha ktmser yaklamlar
da vardr. Mslman lkelerdeki toplumlarn slmdan bylesi
bir yeni anlam elde etme konusundaki eksiklikleri, onlarn tabiat-
larndaki zayfla balanmaktadr. Bu kanaate gre slmi dokt-
rin, inanann kaderci ve Tanr huzurundaki itaatkr teslimiyeti ile
onun kaprislerine boyu een bir ekilde tasavvur etmi ve bu du-
rum sadece dini konularda deil politik davranlarda da Tanrnn
yeryzndeki glgesi altnda idare edildikleri eklinde dnl-
mtr. Buna gre despotizm slmn gizlenmi bir esasn ifade
etmektedir. slm bylece, sadece bir din deil btncl bir hayat
tarzn ifade etmektedir.43
slmn demokrasiye kar olduu uzun yllardan beri tart-
lan bir konudur. Pek ok Batl gzlemci slmn monolitik bir
yapda olduu inancndan hareketle militan slm sorununun, dini
bir reform srecinden geilerek Mslmanlarn slmn kstlama-
larndan nispeten serbest kalarak ve Aydnlanma ile seklerleme-
yi tecrbe ederek zgrlk ve demokrasi yolunda ilerleyebilecek-
leri umudunu ifade etmektedir. Nitekim Mslmanlarn modern-
lemesinin yegne yolunun slmdan bamszlamak suretiyle
gerekleecei iddias gncel slm reformu tartmalarnn ok
ncesine uzanmaktadr.44 slmn Bat demokratik sistemiyle
uyum sorunu, demokrasinin Protestanlk ile olduka gl bir ba
olduu sylemi ile ele alnabilmektedir. Protestanln uyum sa-
lad demokrasi sisteminin Hinduizm ve intoizm gibi Dou ge-
leneklerinde uygulanabilirliine karn slmda din ile politika
arasnda bir ayrmn olmadndan slmn demokrasiyle uyum-
suzluu tartma konusu edilmektedir. Mslmanlarn yeni d-
nceler ve din ile inan farkllklar karsndaki tutucu tavrlar
bu uyumsuzlukla ilikilendirilmektedir. Bu dnce erevesinde
M. Faour, Mslman despotlarn, ulemann ve baz slmi radikal
akmlarn etkisiyle Batda yaygn olarak slmn demokrasi ile
43 Bkz. Yahya Sadowski, New Oriantalism and the Democracy Debate, Political
Islam, ed. J. Beinin, J. Storke (Berkeley: University of Califronia Press, 1997), s.35. 44 Daniel Lerner, The Passing of Traditional Society: Modernizing the Middle East
(New York: The Free Press, 1965), s. 405.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
34
ztlk iinde olduu dncesini dile getirilerek bu olumsuzluun
ra kurumu ile giderilmesi gereinden sz etmektedir.45
Reform benzetirmelerine dnk reddiyeci yaklam savu-
nanlar, balamsal farklln yan sra slm reformu tartmalar-
nn temelinde slmn demokrasiye uygunluuna ilikin bu para-
doksunun da yer aldn tespit etmitir. Nitekim her dnem farkl-
lamakla birlikte son dnemlerde demokrasi temelinde bir uyum
abas olarak yorumlanan slmi reform taleplerinin, tpk Protes-
tan reformu gibi bir din-devlet ayrmn nerdii ve dinin apolitize
edilmesini savunduu grlmektedir. Dolaysyla, yukarda iaret
edilen RAND raporunu da dikkate aldmzda, slmi reform
projeleri ile Bat demokratik sistemi iinde slmn apolitizasyonu
sreci arasnda gz ard edilemeyen bir iliki kurulduu grl-
mektedir. Nitekim slm toplumlarndaki kutsal ile politikalar
arasndaki etkileimi eletirenler, bu durumu Mslman toplumla-
rn ekonomik geri kalmlnn da sebebi olarak grmektedir. Bu
sorunun zm iin Weberyen balamnda kapitalist ekonomik
sisteme dikkat ekilmektedir. Kapitalist ekonomi sisteminin geli-
me frsatn Protestan toplumlar iinde bulduuna ve varl de-
mokrasi iin hem bir etken hem de zorunlu bir koul olan ehirli
snfn yarattna vurgu yaplmaktadr. Kapitalist ekonominin
yan sra bireyselcilik de Mslmanlarn sorunlarna gsterilen
areler arasndadr. Protestanln bireysel sorumluluk stnde
srar edii, bu lkelerde demokratik deerlerin ortaya kna yar-
dm ettii ve ehirlilerle monariyi saklamak isteyen tahtn arasn
at, demokrasinin tutucu tabakalarda kabuln salad d-
nlmektedir.46 Dolaysyla bu yaklama gre, yaygn olarak Pro-
testan nfusun youn olduu blgelerde kilise ve devletin ayrm
daha etkin bir ekilde baarlmaktadr.47
45 Muhammad Faour, The Arab World After Desert Storm (Washington: United
States of Peace Press, 2005), s. 50. 46 S. Martin Lipset, Siyasal nsan, ev. M. Tunay (Ankara: Teori Yaynlar, 1986), s.
54. 47 Yakn zamanlara kadar Latin Amerikadaki otoriteryanizm ve otoriter eilimler
Katolisizm ile aklanm ve bu eilimlerden beryan kltr sorumlu tutul-
mutur. Fakat Brezilya ve Arjantin gibi Latin Amerika lkelerindeki veya dier
blgelerdeki baarl demokratik srelerin tecrbe edilmesi, bu kltralist ta-
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
35
Sosyolojik ve benzetirici yaklam, oulcu hermentii salk
veren RAND raporu verileriyle birletirildiinde, Batdaki slm
reformu beklentilerinin, reddiyeci yaklam savunanlarn vurgu-
lad gibi politik gerekelerle yakn ilikisini grmek zor deildir.
Dolaysyla iki dinsel gelenek arasndaki metodolojik ve teolojik
farkllk dikkate alndnda, her trl kyaslayc yaklama yne-
lik phelerin artmas doaldr. slm ve demokrasi uyumu hak-
knda sre giden tartmalar bir yana, Protestan tecrbe balamn-
da tasarlanan slm reformu projesini gvenilmez reform olarak
tanmlayan A. El-Affendi, slmi reformun Mslmanlarn istik-
rarl ve mutabakata dayanan politik kurumlar tesis etmelerinde ne
zorunlu ne de yeterli olduunu dile getirmektedir. Bu dnceye
gre reformasyon, ncelikle arzu edilebilen bir durum olmaldr ve
bu Mslmanlarn karar verecei bir husustur. Politik uygunluk
adna ksa sre iinde bak asn deitirmek, daha nce Hristi-
yan reformunda olduu gibi, korkun blnmelere ve iddete yol
aabilecek ve hatta baar ihtimali olmayan bir sretir.48 El-
Affendinin Batl perspektiften hazrlanp Hristiyan tecrbe ba-
lamnda tasarlanan slm reformu projelerinin temelinde politik
gerekelerin bulunduuna dikkat ekerek slm reformu tartma-
larn, slmn Batl deerlerle uyum abas olduu kanaatiyle ele
nmlamalarn geerliliini azaltmtr. Benzer ekilde Konfyanizm de Japon-
yadaki demokrasi karsnda indeki otoriteryanizm balamnda sulanm-
tr. Ancak imdilerde, uzak Asya lkelerindeki ekonomik baarlar Konfyan
alma ahlkna balanmaktadr. Neo-oryantalist yaklama gre, toplumlar
aklamada kltrel ynler hlen etkisini korumaktadr; ancak toplumlarn
kendi ilerindeki yapsal grnmleri de bu toplumlarn tanmlanmasnda
nemi artan bir etkiyi iermektedir. Bu erevede, slmn da dier dinler gibi
evresiyle srekli bir etkileim iinde olmasn ieren dinamik bir gce sahip
olduu ifade edilmektedir. Bylece, 1970lerden itibaren balad dile getirilen
slmi yenilenme hareketlerinin de d politikalardan etkilenerek i politikala-
rnda yapsal deiiklikler iine girdikleri vurgulanmaktadr. Bu balamda
fundamentalist slmclar ile daha pragmatik slmi gruplar arasnda, politik
dzenlemeye ilikin hedef, ama, metot ve strateji asndan byk farkllk ol-
duu, fakat pragmatik slmc gruplarn kendi dlarnda var olan ve deien
d evreye olumlu bir cevap verme sorumluluunda olduuna iaret edilmek-
tedir. Bkz. Ali Reza Abootalebi, Islam and Democracy (New York: Garland
Publishing, 2000), s. 66. 48 Abdelwahab El-Affendi, The Elusive Reformation, Journal of Democracy, 14:2
(2003), s. 38.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
36
almaktadr. Reform projelerini politik balamda deerlendirdiin-
den slm ve demokrasi ilikilendirmesinde olduka pheci bir
tavr iinde grnen El-Affendi, bu projelerin tam aksine demok-
rasiye kar slmi alternatifler olarak sadece ray deil hilafet
modelini de sunmaktadr.49 slm ile demokrasi uyumu sorununa
indirgenen slm reformu tartmalarnda reddiyeci yaklamn
slm devleti teorisini ieren slmi alternatiflerin dile getirmesi,
Batl evreler iin yeniden baa dnmekten baka bir anlam ifade
etmemektedir.
Reform Modeli Olarak Protestan Tecrbe
slm reformuna dair tarihsel sre perspektifli sosyolojik benze-
tirici yaklam, kutsal metnin otoriterlii balamnda oulcu
hermentik yaklam ve din-devlet ilikisine dair tartmayla uza-
yp giden reddiyeci yaklamdan her birinin gerekte Hristiyan
Reformasyonun farkl boyutlaryla ilikilendirildii grlmektedir.
Protestan teolojinin sadece bu boyutlarna ynelik bir gz at bile
bu yaklamlarn tutarllk veya handikaplarna iaret edici bir etki
salayacaktr.
Protestan reformasyonu Hristiyanlk tarihinde gemii 14.
yzyla uzayan Katolisizm kart bir dini eletiri mirasna sahiptir.
Lutherin reformcu sylemleri toplumsal zemini nemli lde
hazrlanm uygun bir havzada gelimitir. Reform, Rnesansn
din d akl ne karan etkisinin yan sra dini adan asli kaynak-
lara dn savunan bir hmanizm geleneinden bamsz d-
nlemez. Corafi keifler, matbaa faktr ve kilisenin dzenleme-
lerini gittike aan ekonomik gelimeler, Roma Katolik Kilisesinin
evrensel balaycln nemli lde sorun haline getirmiti. Re-
formun ite bylesi uygun bir srecin adeta ortak unsuru olarak
ortaya kt sylenebilir. Burada Lutherin dini otorite karsnda
siyasi idareyi kutsayan teolojisi de dikkate alnmaldr. ki krallk
doktrini olarak tanmlanan bu yaklam, kilise kadar devletin de
Tanrnn insanlar ynetme grevine ilikin ilahi misyonu yklen-
49 Abdelwahab El-Affendi, Democracy and Its (Muslim) Critics: An Islamic
Alternative to Democracy? Islamic Democratic Discourse, ed. M. A. Muqtedar
Khan (New York: Rowman&Littlefield, 2006), ss. 232-37.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
37
diini iermektedir. Bylece Protestan reform retilerinin Avru-
pann pek ok siyasal erki tarafndan kabullenilmesinin yolu al-
mtr. Nitekim henz reformun ilk asrnda baz lkeler reform
teolojisini resmi din olarak benimsemitir. Elbette reform retile-
rine ynelik bu ilginin altnda sekler idarenin kutsanmas, Latin
Katolisizme kar milli duygularn uyandrlmas ve papalktan
bamszlatrlan ekonomik kazanmlar gibi din d unsurlarn
etkisi gzden kamamaktadr. Dolaysyla Protestan reformunun
sadece dini alan dzenleyen bir giriim olmad, bunun dnda
ileri kolaylatrc politik dzenlemeler salad fark edilmekte-
dir. Benzetirici yaklam taraftarlarnn savunduu gibi, Protestan
reformunun, tarihsel seyir iinde ortaya km mstakil bir eilim
olduu sylenemez.
Kutsal metnin otoritesi ve yorum meselesi de her iki dini ge-
lenek arasnda kyaslama yapmann zor olduu bir grnm
ifade etmektedir. Katolik Kilisesi, Kitab- Mukaddesi kendi ku-
rumsal yaps iinde yorumlamakta; kutsal metni, kilise olarak
kendisinin koruduunu ve bu nedenle bireylerin kutsal metne
sadece kilise araclyla ulamas gerektiini savunmaktadr.50
Reformistler ise Katolik Kilisesinin Hristiyanlar ile kutsal metin
arasnda bir engel oluturduunu dnmekte ve bireylerin kutsal
metinden uzaklatrlmasna kar koymaktadr.51 Buna bal ola-
rak Katolik Kilisesi ve papal kutsal metni Hristiyanlarn okuma
ve anlamalarna engel olmak, bu metni yorum hakknn sadece
kendi yetkilerinde bulunduunu savunmak ve btn bunlara
ramen onlar kutsal metinden bir ey renmemi olmakla su-
lamaktadr. Btn bu gerekeler nedeniyle reformcular, yeniden
kutsal metin merkezli bir Hristiyanlk tanm yapmaya girimi ve
papaln otoritesini reddederek Hristiyanlk iin yegne dinsel
50 Esasen bu dnemde Kutsal Metin sadece baz teoloji rencilerinin Kilisenin
zel ktphanelerinde ulaabildikleri ve Latincenin zor bir versiyonu olan
Vulgata formundadr. Bylesi bir metni Reformasyon dnemindeki Hristiyan-
larn okuyup anlamalar ve hatta yorumlamalar bir yana bu metne ulamalar
bile neredeyse imknszdr. 51 Bernhard Lohse, Martin Luthers Theology: Its Historical and Systematic Develop-
ment, tr. and ed. Roy A. Harrisville (Minneapolis: Fortress Press, 1999), s. 188.
Hakan OLGUN
MLEL
VE NHAL inan kltrmitoloji
38
otoritenin kutsal metin olduunu savunmutur. Ancak buradaki
hedef, kutsal metnin snrszca yorumlanmasndan ok dini kurtu-
luun kilisenin ihdas ettii uygulamalarla deil sadece iman arac-
lyla gerekleecei ilkesinin ne karlmasdr. Kitab- Mukad-
des tercme ve yorumlar ancak bu metin iinde yklenen Me-
sihin misyonunun kefidir ki bu husus, benzetirici yaklamn
varsayd gibi, ok farkl perspektiflere konu olacak ekilde kap-
saml bir yorum konusu da deildir. Nitekim reform teolojisine
gre btn Hristiyan kutsal metinleri insanlara Mesihi gsterir ve
onlara Mesihten baka bir ey anlatmad gibi kutsal metinden
Mesih karldnda geriye bir ey kalmayacaktr.52
Reddiyeci yaklamn son tahlilde slm ve modern deerler
arasndaki uzlamazla dayandrd tespitleri ynnden bakld-
nda, Protestanln demokrasiyle ilikisinin slma atfedilen
tanmlardan daha sorunlu olduu sylenebilir. Protestan nclerin
retilerine gre politik idareciler kt ya da beceriksiz olsa dahi
yaplan idare ii her zaman merudur.53 Bu anlaya gre, herhangi
zel bir idare tarz dierlerinin karsnda daha meru deildir. Bu
sylem Lutheran dncede krallklar, demokrasi ve diktatrlk-
ler de dhil olmak zere btn idari sistemlerin tanrsal amalar
yerine getirme imknna sahip olabilecei eklinde tanmlanmak-
tadr.54 Bu anlayn temelinde Protestan reformcularn toplumlar
ynetilmesi gereken birer gruh olarak grd gerei yer
almaktadr ve bu durum Batda kkl monarilerin domasna
sebep olmutur. Buna bal olarak Batda demokrasi ve sivil r-
gtlenmelerin geliimi asnda Protestanln siyasi otoriteye kar
pasif itaatsizlik ya da sadk muhalefet gibi ilkeleri nemli bir engeli
oluturduundan ada olan Katoliklere gre siyaseten daha
52 Luther, The Bondage of the Will, 1525, Career of the Reformer III, Luthers
Works, c. 33, s. 26. 53 Martin Luther, Temporal Authority: To What Extent it Should Be Obeyed,
1523, The Christian Society, II, Luthers Works, c. 45, s. 120. 54 Mary Jane Haemig, The Confessional Basis of Lutheran Thinking on Church-
State Issues, The Church and State: Lutheran Perspectives, ed. J. R. Stumme and R.
W. Tuttle (Minneapolis: Fortress Press, 2003), s. 7.
Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri
MLEL
VE NHAL inankltrmitoloji
39
otoriteryen olduu gz ard edilmektedir.55 Kalvinci gelenekte de
demokrasi adna durum ok farkl deildir. Kalvinizm farkl ege-
menlik alanlarna dikkat ekmekte ve farkl grev ve sorumluluk
alanlaryla birlikte insan yaamnn her vehesinin kendine has
otoritelerinin olduunu vurgulamaktadr. Nitekim toplumda pek
ok egemenlik alanlar vardr ve egemen olan sadece devlet deil-
dir. Yaamn dier alanlarna ait otoriteler de devletten tremez;
bu otoritelerin kayna da Tanrdr. Dolaysyla devlet, yaamn
dier fonksiyonlarna ait otorite alanlarn ineyemez. Kilise, aile,
eitim ve i ortam kendine has egemenlik alanlardr ve devlet bu
egemenlik alanlarn tanmal ve saygl olmaldr. Bu teolojik g-
rleri erevesinde John Calvinin (1509-1564) kilise-devlet ayr-
mnn ok uzanda kalarak devleti kiliseye tbi tutarak tesis ettii
teokratik devlet oluumu tarihsel bir tecrbedir.56 Protestan teoloji
erevesinde tasarlanan iki idare tarznn, yani kraln ayn zaman-
da dini lider olduu Lutherci monarinin ve devletin kiliseye tbi
olduu Kalvinci teokrasinin modern demokratik uygulamalara
referans alnamayaca aikrdr.
Sonu
Bat dnce sistemi iinde yer alan ve
Recommended