223
5/2 2008 DİN, TECDİD ve REFORM inanç, kültür ve mitoloji araştırmaları dergisi cilt: 5 sayı: 2 Mayıs - Ağustos„08 DİN, TECDİD ve REFORM Hakan OLGUN Reformasyon ve Ġslâm Reformu Tasnifleri Yasin AKTAY Reform, Ġctihad ve Tecdid Bağlamında Ġslam ve Hayat Mehmet Hayri KIRBAġOĞLU Tecdid‟e “Evet”; Lakin Ortada Tecdid Edilecek Bir Din Kalırsa! ġevket KOTAN Fazlur Rahman‟ın Ġctihad Teorisi Ramazan YAZÇĠÇEK Din, Tecdid ve Reform Kavramları Üzerine Mülahazalar S. Parvez MANZOOR Tanrı‟yı Terk Etmeden Tarihe Sahip Çıkmak: Ġslâm, Sekülerizm ve DünyevileĢme Sorunu Salime Leyla GÜRKAN Yahudi Geleneğinde Reform AnlayıĢları Ali YILMAZ Selçuklu ve Osmanlı Dönemi Medreselerinde Geleneksel Yapı ve Islah ÇalıĢmaları: Konya Örneği —— o ——- Kitap Tanıtımı ve Tenkitler Milel ve Nihal Geleneğinden journal for studies of belief, culture and mythology volume: 5 number: 2 May - August„08 RELIGION, TAJDID and REFORM Reformation and Classifications of Islamic Reform Hakan OLGUN Islam and Life in the Context of Reformation, Ijtihad and Tajdid Yasin AKTAY Tajdid is “OK”; But If There is any Religion to Implement the Tajdid on! Mehmet Hayri KIRBAġOĞLU Fazlur Rahman‟s Theory of Innovation ġevket KOTAN Some Remarks on Concepts of Religion, Reneval and Reform Ramazan YAZÇĠÇEK Reclaiming History without Renouncing God: Islam, Secularism and the Quest for Worldliness S. Parvez MANZOOR The Reform Concepts in Jewish Tradition Salime Leyla GÜRKAN Traditional Structure of Madrasah of Saljuk and Ottoman Period and Attempt of Reform: Example of Konya Ali YILMAZ —— o —— Book Reviews From Tradition of Milel and Nihal ISSN 1304-5482

1 MilelveNihal_c5_s2 DEHR, sekülerizm ,aşkınlık.pdf

Embed Size (px)

Citation preview

  • 5/2 2008

    DN

    , T

    EC

    DD

    ve

    RE

    FO

    RM

    ISSN 1304-5482

    inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

    ci l t : 5 say : 2 Mays - Austos 08

    DN, TECDD ve REFORM

    Hakan OLGUN Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    Yasin AKTAY Reform, ctihad ve Tecdid Balamnda

    slam ve Hayat

    Mehmet Hayri KIRBAOLU Tecdide Evet; Lakin Ortada

    Tecdid Edilecek Bir Din Kalrsa!

    evket KOTAN Fazlur Rahmann ctihad Teorisi

    Ramazan YAZEK Din, Tecdid ve Reform Kavramlar

    zerine Mlahazalar

    S. Parvez MANZOOR Tanry Terk Etmeden

    Tarihe Sahip kmak: slm, Seklerizm ve Dnyevileme Sorunu

    Salime Leyla GRKAN Yahudi Geleneinde Reform Anlaylar

    Ali YILMAZ Seluklu ve Osmanl Dnemi

    Medreselerinde Geleneksel Yap ve Islah almalar: Konya rnei

    o -

    Kitap Tantm ve Tenkitler Milel ve Nihal Geleneinden

    journal for studies of belief, culture and mythology

    volume: 5 number: 2 May - August08

    RELIGION, TAJDID and REFORM

    Reformation and Classifications of Islamic Reform

    Hakan OLGUN

    Islam and Life in the Context of Reformation, Ijtihad and Tajdid

    Yasin AKTAY

    Tajdid is OK; But If There is any Religion

    to Implement the Tajdid on! Mehmet Hayri KIRBAOLU

    Fazlur Rahmans Theory of Innovation evket KOTAN

    Some Remarks on Concepts of Religion, Reneval and Reform

    Ramazan YAZEK

    Reclaiming History without Renouncing God: Islam,

    Secularism and the Quest for Worldliness S. Parvez MANZOOR

    The Reform Concepts in Jewish Tradition Salime Leyla GRKAN

    Traditional Structure of Madrasah of Saljuk and Ottoman Period and

    Attempt of Reform: Example of Konya Ali YILMAZ o

    Book Reviews From Tradition of Milel and Nihal

    ISSN 1304-5482

  • MLEL VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

    ISSN: 1304-5482

    DN, TECDD ve REFORM

    Cilt/Volume: 5 Say/Number: 2 Mays Austos / May August 2008

  • MLEL VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

    Cilt/Volume 5 Say/Number: 2 MaysAustos / MayAugust 2008 ISSN: 1304-5482

    Sahibi / Owner

    Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei

    Editr / Editor

    inasi Gndz

    Editr Yrd. / Co-Editor

    Cengiz Batuk

    Say Editr / Editor of Issue

    Hakan Olgun

    Yayn Kurulu/ Editorial Board*

    Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn,

    Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Necdet Suba,

    Burhanettin Tatar

    Danma Kurulu/Advisory Board* Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya);

    Adnan Aslan (Do. Dr., SAM); Kemal Ataman (Yrd. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn

    (Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Prof. Dr., O.M..); Ahmet akr (Yrd. Do. Dr., O.M..);

    Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at

    Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do.

    Dr., SAM) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr

    (Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr.,

    Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Do. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl

    (Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Dr., Ankara); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .);

    George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacet-

    tepe .); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frank-

    furt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem

    Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds

    Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., SAM); Mahfuz Sylemez (Do. Dr. Hitit .); Necdet

    Suba (Yrd. Do. Dr., Mula .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); smail Tapnar (Do. Dr.

    Marmara .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., ..); Ali Murat Yel (Yrd. Do. Dr., Fatih .);

    Hseyin Ylmaz (Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..) * Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

    Bask / Publication

    Doanbey Ladin Ofset - stanbul, 2008

    Ynetim Yeri / Administration Place

    Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei

    Alemda Caddesi No 64/10-12 Tel: (0216) 344 64 25 amlca, skdar / stanbul

    www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com

    e-posta: [email protected]

    Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir.

    Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym

    dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup,

    yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama

    tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.

  • bu sayda 4-7 Editrden

    Makaleler

    9-41 Hakan OLGUN Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    43-73 Yasin AKTAY Reform, ctihad ve Tecdid Balamnda slm ve Hayat

    75-86

    Mehmet Hayri KIRBAOLU Tecdide Evet; Lakin Ortada Tecdid Edilecek Bir Din Kalrsa!

    87-101 evket KOTAN Fazlur Rahmann ctihad Teorisi

    103-127 Ramazan YAZEK Din, Tecdid ve Reform Kavramlar zerine Mlahazalar

    129-145

    S. Parvez MANZOOR Tanry Terk Etmeden Tarihe Sahip kmak: slm, Seklerizm ve Dnyevileme Sorunu

    147-159 Salime Leyla GRKAN Yahudi Geleneinde Reform Anlaylar

    161-173

    Ali YILMAZ Seluklu ve Osmanl Dnemi Medreselerinde Geleneksel Yap ve Islah almalar: Konya rnei

    Kitap Tantm ve Tenkitler 175-181 182-185 185-188 189-196 196-203 203-208 208-213

    R. hsan Eliak, slmn a B. Schaebler, L.Stenberg,Globalization and the Muslim World: B. A. Roberson (ed.) Shaping the Current Islamic Reformation R. Acar, Talking about God and Talking about Creation Mehmet Bayraktar, Bir Hristiyan Dogmas: Teslis Asiye Tl, Zerdt: Hayat ve retisi Antony Flew, Yanlmm Tanr Varm

    Milel ve Nihal Geleneinden

    215-222 Hakan OLGUN Osmanl Protestan Reformunu Nasl Alglad?

  • Editrden

    ze Ballk ve Deiime Ayak Uydurma

    Tartmalar Arasnda Din

    Sahip olduu hakikat ve kurtulu retisiyle insan eitmeyi, etki-

    lemeyi ve ynlendirmeyi ama edinen din iin insann deiken

    yaps her zaman sorun olmutur. Dinin temel kaynaklarnn sabit

    oluu ve genelde deimezlii karsnda insann bal olduu

    artlarn zamana ve mekna gre deiebilirlii her zaman bu de-

    ikenlik karsnda dinin nasl bir tavr almas gerektii sorununu

    gndeme getirmitir. Bu dorultuda dinin anlalmasna ve alg-

    lanmasna ynelik u problem birok dini gelenekte ska inanan

    bireyin gndemini megul etmitir/etmektedir: Deien artlar

    karsnda dinin temel alglarn ve bu alglara referans tekil eden

    kaynaklarn m gzden geirmek gerekir, yoksa dinin temel algla-

    r dorultusunda zamana ve mekna bal olmakszn insan m?

    Problemi yle ifade etmek de mmkndr: Din ve insan ilikisin-

    de aslolan dinin temel sabiteleri midir, yoksa insann, zamann ve

    meknn deikenliine bal tarihsel varl m?

    Tarihin akyla deien sosyo-kltrel artlara ve insann de-

    ien ve yer yer gelien alglarna dinin baknn nasl olacana

    ynelik bu sorun tektanrc dinlerden oktanrc geleneklere ve

    slam, Hristiyanlk ve Yahudilikten Dou dinlerine kadar hemen

    her inan sisteminin zerinde durduu nemli bir problem olmu-

  • tur. Zamann akna paralel olarak deien artlar dorultusunda

    ortaya kan yeni teolojik tartma konularna ve insanlarn yaam-

    larna ynelik yeni durumlara dinin kurumsal yapsnn nasl bir

    tavr taknaca ilahiyatlarn ve dini kurumlarn zerinde en

    fazla kafa yorduu bir konu olagelmitir. Yeni yeni ortaya kan

    sorunlar karsnda din adamlar ve limleri cevaplar ve zm

    yollar retmeye alrken, btn bu almalarda temel olarak

    neyin belirleyici olmas gerektii konusunda da akl yrtmler-

    dir. Her art ve durumda dini temel sabitelerinin mi yoksa zamana

    ve mekna bal deikenliin mi temel alnaca sorunu dini ge-

    lenein anlalmas konusunda yenilenme, tecdid, reform ve ben-

    zeri kavramlarla ifade edilmeye allan birtakm alglar ve aba-

    lar ortaya karmtr. Bu alglara ynelik olarak yaplan deer-

    lendirmelerde zetle iki farkl perspektif temel alnmtr. Bunlar-

    dan ilki dinsel yenilenmeyi ze dnlk abasyla zde olarak

    gren anlaytr. kincisi ise yenilenmeyi zamana ayak uydurma ve

    dini deerleri zamann artlarna gre yeniden yorumlama yakla-

    mdr.

    Hristiyan geleneindeki fundamentalist kilise akmlaryla s-

    lami gelenekteki selefi anlay bu yaklamlardan birincisine rnek

    olarak verilebilir. slam, Hristiyan ve Yahudi geleneklerindeki

    modernist din alglar, tarihselci yorumlar ve ulusal din anlaylar

    ise ikincisine rnek olarak verilebilir. ze dnlk yaklamn

    esas alan yenilenmeci abalarda hangi zaman ve mekan diliminde

    yaarsa yaasn insann dinden bir ekilde uzak olarak deerlendi-

    rilen inan, dnce ve pratikleri dini retilerden uzaklamay ve

    dinin temsil ettii hakikat ve kurtulu retilerinden farkllamay

    ifade eden bir krlma an olarak grlr. Bu dorultuda dinin

    temel deerleri ve zgn anlay dorultusunda tarihin ve toplu-

    mun yeniden restorasyonu iin bir aba iine girilir. Bu abada

    temel alnan referans dinin zgn kaynaklardr. Bunlar arasnda

    kutsal metin nem itibaryla kukusuz ilk srada gelir. Bunun yan

    sra peygamber, din kurucusu ya da dinin erken dnem temsilcile-

    ri gibi ahsiyetlerin yaam tarzlarna ilikin anlatlar da bu resto-

    rasyonda olduka belirleyicidir. Bu tarz yaklamlara dini gelenek-

    lerden birok rnek verilebilir. rnein slami gelenekte ze d-

  • nl esas alan yaklamlarda dinin temel referanslar olan

    Kuran ve Snnete dn hedeflenir, Kuran ve Snnete gre bir

    yaantnn esas alnd Asr Saadet dnemi ideal rnek bir dnem

    olarak grlr ve bunun yeniden tesisi gaye edinilir. Hristiyan

    geleneindeki Protestan akmn balangtaki temel tezlerinden

    birisi sola scripta yani yalnzca kutsal metin olmutur. Bu, dinin

    anlalmasnda ve dini yaantnn tesisinde kilise gibi kurumsal bir

    yapnn deil yalnzca kutsal metnin esas alnmas anlaydr.

    Protestan gelenei ierisinde ortaya kan Funtemantalist akmlar

    bu anlay temel almlardr. Ayrca Puritanizm, Mennonitler,

    Amiler ve benzeri akmlar da sa Mesihin yaad erken dnem-

    deki din algs ve dini yaanty yeniden tesis etmeyi kendilerine

    ilke edinmilerdir. Bu nedenle gnmzde postmodern toplum

    anlaylaryla olduka ilgin bir cemaat olan Amiler erken dnem

    Hristiyan cemaatinin sosyo-kltrel hayatn ihya etme ve gn-

    mz toplumunu buna gre restore etme amacyla gnmz tekno-

    lojisine ve yaygn kiliselerin din anlayna srtlarn dnmektedir-

    ler.

    Dini yenilenmeyi zamana ayak uydurma ve sosyal ve kltrel

    deiime paralel olarak dini yorumlama tarznda anlayan yakla-

    mlarda ise esas alnan husus, iinde yaanlan zaman dilimi ve

    artlardr. Bu yaklamda dinin temel referans konumunda olan

    kutsal metin de dhil dini metinler, alglar ve deerler bugnn

    artlar ve deer yarglar balamnda yorumlanmaya, deyim ye-

    rindeyse yeniden ina edilmeye allr. Dini metinlerde ve dinin

    erken dnem tarihinde oluan gelenekte mevcut deer yarglar ve

    hkmler tarihselci bir bak asyla yeniden okunur. Zamann

    deimesiyle ahkmn deiecei anlay genel geer bir ilke ola-

    rak bu anlayta kendisini gsterir. Btn dini yaklamlardaki

    evrensel z ya da mesaj ortaya kartlmaya ve bu erevede dini

    alglarn bugne ynelik alm izah edilmeye allr. Dini gele-

    neklerin bu tarz okunmasnda dini mesajn z olarak genellikle

    iman ve ahlakn n plana karlmas bunun dndaki dier ilkele-

    rin ise genelde tarihsel bir okumaya tabi tutulmas dikkati eker.

    Dini algnn zamann ve meknn deikenliine bal olarak

    tekrar ina edilmesine dayal anlay, dinin tarih iinde tezahr

  • eden kurumsal yapsna ilikin mahalli ya da ulusal yorumlar da

    beraberinde getirir. zellikle Hristiyanlk ve Budizm gibi inan

    sistemlerinin tarihsel geliimine baktmzda farkl corafyalarda

    ve farkl etnik kimlikler arasnda dinin yeniden yorumlanp ina

    edildiine ahit olunur. Temel kaynaklardan ya da dine ynelik

    asli referanslardan hareketle dini alglama yerine milli kimlik ve

    bununla yakndan ilikili gelenek dorultusunda dinin yorumla-

    np kurumsallamas, karmza, rnein Hristiyan gelenei iinde

    yzlerce ulusal kilise akmn karr. Benzer durumu Budizmin

    tarihsel kurumsallamas srecinde de grmek mmkndr. Yine

    benzer ekilde slam gelenei ierisinde de her ne kadar Hristi-

    yanlk ve Budizm gibi dinlerle kyaslanabilir oranda olmasa bile-

    zamanla yerel unsurlarn katksyla baz ulusal din yorumuna da-

    yal mezhep hareketlerinin ortaya km olduuna ahit olunmak-

    tadr.

    Milel ve Nihal din, tecdid ve reform konulu bu saysnda

    dinin ksaca ze ballk ve deiime ayak uydurma tartmalar

    arasnda nasl yorumlanp alglandna ynelik eitli yaklamla-

    rn ele alnp irdelenmesini konu edinmektedir. Bata slam olmak

    zere eitli dini geleneklerdeki yenilenmeci akm ve anlaylarla

    reform alglar Hakan Olgun, Yasin Aktay, Hayri Krbaolu, ev-

    ket Kotan, Ramazan Yaziek, S. Parvez Manzoor, Salime Leyla

    Grkan ve Ali Ylmazn yorum deerlendirmeleriyle ele alnmak-

    tadr.

    Editr

    NOT: Milel ve Nihal dergisinin 2008/3 says Necdet Subann say edi-

    trlnde G, Hicret ve Diyaspora konusunu ele alacaktr. 2009 yl

    iinde yaymlanacak saylarn arlkl konular ve say editrleri yledir:

    2009/1 Mitolojik Anlat ve Kssa Cengiz Batuk

    2009/2 Bir Arada Yaama Mahmut Aydn

    2009/3 bn Hazm Burhanettin Tatar

    Aratrclarmzn, bilim insanlarmzn ve entelektellerimizin gerek bu

    konularda gerekse konu harici katklarn bekliyoruz.

  • El Hamra Sarayndan bir grnm

  • MLEL

    VE NHAL inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

    cilt 5 say 2 Mays Austos 2008

    Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    Hakan OLGUN*

    Atf/: Olgun, Hakan, (2008). Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri, Milel ve Nihal, 5 (2), 9-41.

    zet: : slm reformu sylemleri uzun bir sredir Bat dncesi iinde tart-lan konularn banda gelmektedir. Bu tartmalarda slm reformu, ge-nellikle Protestan reformasyonuyla ilikilendirilerek ele alnmaktadr. Di-n reform eilimleri arasndaki karlatrma balamnda yakn dnemde sosyolojik, hermentik ve reddiyeci tanmlaryla farkl slm reformu sylemi ne kmtr. Sosyolojik tanmlama Hristiyanlk tarihinde oldu-u gibi slmn da kendi aydnlanmasn gerekletirecek zorunlu bir re-formunu beklerken, hermentik yaklam slm reformunun kutsal metin temelinde teolojik imknn hazrlamaktadr. Reddiyeci sylem ise bu iki yaklama kar karak slm reformunun Hristiyanlk tecrbesiyle k-yaslanmasnn imknszlna iaret ederek bu yaklamlarn daha ok po-litik gerekelere dayandn ne srmektedir.

    Anahtar Kelimeler: slm reformu, Reformasyon, Protestanlk.

    Giri

    Din ve reform tartmalarnda 16. yzyldaki Hristiyan reformu

    adeta bir postulat ilevi grmektedir. Ancak Hristiyan reform

    tecrbesiyle model ve beklentileri asndan en fazla ilikilendiri-

    len dinin slm olduu dikkati ekmektedir. Bu nedenle, nerdeyse

    son iki asrdr dile getirilen slm reformu sylemleri asndan

    Hristiyanlktaki Protestan reformasyon tecrbesinin nemli bir

    * Yrd. Do. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    10

    referans ifade ettiinden kuku yoktur. Hristiyan Reformasyon

    tecrbesini slmi reformist sylemleriyle iki adan ilikilendir-

    mek mmkndr. Bunlardan ilki, dini gelenek, yerlemi dini

    formlar ve kurumsal din anlayna kar dile getirilen eletirel

    yaklam balamnda olumsuz referanslk ilikisidir. Bu olum-

    suzluk, en genel anlamyla dinin deitirilmesi ve dntrlmesi

    kukusunu iermektedir. kincisi ise Protestan reformasyonun

    Weberyen yaklamla Bat modernlemesinin nn aan ve akl

    Roma Katolisizminin manevi kuatmasndan zgrletiren anla-

    mndaki Batya has olumlu vehesinin ne karlmasdr. Bu

    olumlu referanslk, Mslmanlarn modern Bat toplumlar kar-

    snda dnyevi yaamn pek ok alanndaki geri kalmlklarnn

    telafisinde dini bir reform srecine olan ihtiyaca vurguyu gerekti-

    rirken, Hristiyanlk tarihindeki tecrbenin bu ihtiyaca ynelik

    uygun bir model olarak alglanmasn iermektedir. slm reformu

    sylemleriyle olumlu veya olumsuz ynleriyle ilikilendirilen H-

    ristiyan Reformasyon tecrbesi, her iki dine ait reform sylemleri

    arasnda youn bir karlatrma metodunu dourmutur.

    Bu makalede, slma ilikin dini yenilenme sylemlerinin H-

    ristiyan Reformasyonu balamnda ele aln irdelenecektir. s-

    lmn reforma neden ihtiya duyduu, slmi reformun Hristiyan

    Reformasyonu ile benzetirilmeleri ve bu benzetirmenin imknna

    ilikin son dnemlerde zellikle Bat dnce evreleri iinde orta-

    ya kan sylemler tasnif edilecektir.

    slmn Reform a?

    Modern ada Mslmanlarn batanbaa btn slm corafya-

    snda slm inancnn temellerini, ncekilerin hayal dahi edemeye-

    cekleri ekilde yaygn olarak sorguladklar ve bunun da slm

    reformunun iareti olduu ileri srlmektedir.1 Nitekim Bat med-

    yasnda, zellikle 1980lerden itibaren muhtemel slm reformu

    beklentilerine vurgu yaplmakta ve bu reformun Hristiyan refor-

    mu ile benzetii ifade edilmektedir. rnein gnmzde hicri

    1 Dale F. Eickelman, Inside the Islamic Reformation, Wilson Quarterly, 22, 1998,

    s. 80.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    11

    takvime gre Mslmanlarn 14. asr yaadna dikkat ekilerek,

    Hristiyanln neredeyse ayn dneminde, yani miladi 1415te Jan

    Hus (1373-1415) ve John Wycliffe (1330-1384) gibi nc reformcu-

    larn Katolik Kilisesine kar ilk bakaldrlar gerekletirip

    reformasyonun habercileri olduklar ifade edilmektedir. Kilisenin

    bu ilk reformist abalar bastrma giriimlerine ramen 1470lerde

    icat edilen matbaann Kitab- Mukaddesin btn Avrupaya ya-

    ylmasna imkn verdii, 1506da Ulrich Zwinglinin (1484-1531)

    svirede reformcu vaazlarna balad ve 1517de ise Martin

    Lutherin (1483-1546) reformcu tezlerini Wittenbergde kilise kap-

    sna ast ifade edilerek, ilerin imdi daha hzl gelitii hatrla-

    tlmaktadr. slm reformu sreci ise, Mslmanlarn eski dzenin

    dini ve politik aygtlarna duyduu hayal krkl, genel bir umut-

    suzluk, imann kklerine dnerek sorunlar zme ynnde id-

    detli bir istek ve dardan elde edilen gdlerle bu eilimi zengin-

    letirmek olarak tanmlanmaktadr.2

    Modernleme ve kreselleme ann gereklerinin yan sra,

    yakn dnemde Bat iin rktc bir tehdit olarak alglanan sl-

    mi fundamentalizm tanmlamasnn da slm reformunun haberci-

    si olarak grlmesi sz konusudur. Baz Mslman gruplarn din-

    lerinden edindikleri telkinlerle uluslararas dzeyde byk karma-

    alara yol at ve kutsal sava sylemini ne kard kanaati

    pek ok Batl dnr iin slmn reform ann bir baka iareti

    olarak yorumlanmaktadr. Nitekim Hristiyan reform hareketiyle

    benzetirme yaplarak, az nce ifade edildii haliyle, Hz. Muham-

    medin vefatnn zerinden on drt asr getii gnmzde Ms-

    lmanlarn tpk Hristiyan reform andaki dinsel karmaalar,

    engizisyonlar ve mezhep kavgalar gibi ok kaotik bir dnemi ya-

    adklar ifade edilmektedir. slmn da, sa Mesihten sonra on

    beinci asrdan itibaren ortaya kan Hristiyan reform tecrbesi

    ncesindekine benzer bir kaotik ortam yaad ileri srlmekte-

    dir. Reformlar arasndaki bu benzetmeyle, bu fikri savunanlar iin

    2 Charles Kurzman, Michaelle Browers, Comparing Reformation, ed. C.

    Kurzman, M. Browers, An Islamic Reformation? (New York: Lexington Books,

    2004), s. 7.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    12

    de bir rastlant olarak kabul edilmekle birlikte, byk dinlerin

    mutluluk ana ulamalar iin bir sarslma dnemi geirdikleri

    ima edilmektedir.3 Bu mutluluk ann, dinlerin kendi

    reformasyonunu gerekletirip aydnlanmasn salamalaryla

    ilikilendirildiinden kuku yoktur.

    slm reformu srecinin iareti olarak kabul edilen bu gr-

    nme, slm dncesi iinde ortaya kan eletirel sylemlerin

    Protestan reformcularn sylemleriyle benzetirilmesi de eklenebi-

    lir. zellikle slmi gelenee, tarihsel mirasa ve din kurumlara

    ynelik eletirel yaklam sahiplerinin genellikle slmn Lutheri

    olarak nitelenmeleri sz konusudur.4 Protestan reformunun Roma

    3 Bkz. Nadir A. Hashemi, Islamic Fundamentalism and the Trauma of

    Modernization, An Islamic Reformation?, ss. 160-61. Bat deerlerine kar oldu-

    u dnlen slmi sylemleri niteleyen fundamentalizm teriminin, Hristi-

    yan liberalizmini de ierecek ekilde liberalizmin btn formlarna tepki olarak

    kan ve modernitenin bir rn olduu ifade edilen bir eilim olduu ileri s-

    rlmektedir. Bylece Protestan fundamentalizmi gibi slmi fundamentalizmin

    de tarihin kanlmaz modernite srecinin bir aamas olduu dile getirilmek-

    tedir. Bkz. Timothy D. Sisk, Islam and Democracy (Washington: United States of

    Peace Press, 2005), s. 5. 4 Bu erevede Cemaleddin Afgani Bat medenileme srecinin yegne sebebini,

    Luther tarafndan ykseltilip yaylan dini hareket olarak iaret etmektedir. Bu

    nedenle Protestanlk kurucularna lehte atfta bulunma, Mslmanlarn

    Lutheri roln oynamay mit ettii grlen Afganinin birka alakasndan bi-

    risidir. Ancak Afganinin Protestan reformuna olan ilgisi teorik olmaktan ok

    daha fazla dnyevi ve pragmatiktir. Bu balamda Afgani iin Luther tecrbesi,

    Mslmanlar kendilerinden ncekileri safa taklitten vazgeirmek ve daha

    aklc, gelime ve yenilie imkn vererek daha az kstlayc bir yola yneltmek

    iin gerek bir ihtardr *Nikki Keddie, Cemaleddin Efgani: Siyasi Hayat, ev. A.

    Yalnkaya (stanbul: Bedir, 1997), ss. 191-192+. A. Hourani, Afganinin yazla-

    rndan hareketle akln zgrletirilmesi, zincirlerinden kurtulmas ve dinin ait

    olduu konumda yenilenmesi srecinde Protestan reformunun rnekliini tes-

    pit etmitir. Bu balamda, slmn bir Luthere ihtiya duyduu Afganinin

    nemli bir konusudur ve hatta Afgani kendisini bu Luther olarak grm olabi-

    lir [Albert Hourani, Arabic Thought in the Liberal Age 1789-1939 (Cambridge:

    Cambridge University Press, 1993), s. 122+. Muhammed Abduh ise Mslman-

    lar arasnda bir reform hareketinden sz etmese de Protestan reform hareketine

    olan hayranlnn takdim tarznn Mslman dnyas iin de benzeri bir re-

    form hareketinin gerekli olduu fikrini tad ifade edilmektedir *Muhammed

    Abduh, The Theology of Unity (London: George Allen&Unwin, 1966), s. 149].

    Reid Rza dini yenilenme ile dnyevi yenilenmenin bir arada ele alnmasn

    savunarak dini reformasyon ile dnyevi modernlemeyi birlikte gerekletiren

    Avrupann tarzna dikkat ekmektedir *Muhammad Rashid Rida, Renewal,

    Renewing, and Renewers, Modernist Islam, s. 80+. Muhammed kbal, Batnn

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    13

    Katolik Kilisesi ahsnda kurulu dini dzen ve gelenee ynelik

    eletirisinin, dini kurtulu srecinde bilinsiz eylemden ok bilinli

    bir niyeti ne karmasnn ve zellikle Protestanln Bat aydn-

    lanmasnn nn aacak ekilde sekler alan kiliseden ayrtran

    syleminin slm reformu taraftarlarna rnek olduu dnl-

    mektedir.

    bu srecinin slm ile olan ilikisinin sadece Reformasyon tecrbesiyle deil,

    ayn zamanda bu benzerliin demokratik politik deerler araclyla da ortaya

    ktn ifade etmektedir. kbale gre dini despotizmin dman olan Luther

    ve politikadaki despotizmin dman olan Rousseau, Avrupa insannn ar

    papalk kuatmasndan ve idari mutlaklktan zgrletiricileri olarak dikkate

    alnmaldr *Muhammad Iqbal, Islam as a Moral and Political Ideal, Modernist

    Islam, ss. 306-307+. Hindistanl reformcu Seyyid Ahmed Han, Hindistanda sa-

    dece bir Steele veya Addisona deil, hem de ve en mhimi, bir Luthere ihtiya

    duyulduunu dile getirmektedir *Bkz. Mazharuddin Sddk, slm Dnyasnda

    Modernist Dnce (stanbul: Dergah, 1990), s. 16+. Musa Carullah Bigiyev ise

    medenilemenin msebbibi olarak Hristiyan reformunu grmektedir. Ona gre

    Luther gibi btn reformcular Hristiyan dnyay bir ilerleme sreci iine sok-

    mulardr. Pek ok yetkin din adam ve dini liderlere ramen Mslman dn-

    yann gerilediini savunan Bigiyeve gre medenilemi toplumun ilerlemesi-

    nin akl zgr brakmasna bal olduu, akln esir edilmesi nedeniyle de Ms-

    lman dnyann ke getii ifade edilmektedir [Musa Jarullah Bigi, Why

    Did the Muslim World Decline While the Civilized World Advanced,

    Modernist Islam, s. 255+. Tataristandan Hadi Atlasi, Mslman toplumu kur-

    tarmak iin Mslman bir Luthere acil ihtiya olduu, fakat 19. yzyldaki ye-

    nilenmeci olan ve Rusyadaki slmi modernizimin kurucusu olarak grlen

    Mslman Luther ehabeddin Marjaniye kadar kimsenin bu ykmllkle

    ortaya kmadn ifade etmektedir *Bkz. Ahmet Kanldere, Reform within Islam:

    The Tajdid and Jadid Movements among the Kazan Tatars, (Istanbul: Eren, 1997), s.

    57+. Ali eriatinin de benzer deerlendirmeleri sz konusudur. eriatinin s-

    lmn kendi Ortaa dneminin sonunu yaad sylemi, eski inanc ykarak

    kendi kaderlerini belirlemek ve geleneksel Katolisizmi, kar koyan, dnyevi

    akl nceleyen, politik ve materyalist Protestanla dntrmek isteyen Hris-

    tiyan dnrlere benzetilmektedir. eriati, Mslmanlar Ortaa Hristiyan-

    l iinde ortaya kt ekliyle slmi Protestanln ilevini dikkate almaya

    armaktadr. Protestanln yaygn olduu blgelerde dnyaya deer veren

    ve aklc ieriiyle Protestan lkelerin ekonomi, sanat ve kapitalizmde ilerledi-

    ini kaydetmektedir. Bu da dnce geliimi ile toplumlarn geleceini cahilce

    veya kastl olarak din adna kuatan ilevini kaybetmi geleneksel yaklamla-

    rn yklmas ve yeni dnceler ile yeni hareketlerin douuna imkn verecek

    ekilde olmaldr *Ali eriati, Ne Yapmal (stanbul: Dnce, 1981), ss. 34, 40+.

    Yakn dnemde Muhammed ahrur da bir gn Martin Lutherin 1517de

    Wittenberg Kalesinin kilise kapsna ast 95 Tezin Mslman karlnn g-

    rlebileceinden sz etmektedir *Bkz. Charles Kurzman, Michaelle Browers,

    Comparing Reformation, s. 6.+

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    14

    Reformlarn Karlatrlmas

    Reform balamnda slmn Protestan Hristiyanlk ile ilk benze-

    tirilmesi, 1882 ylnda W. S. Blunt tarafndan yapld bilinmekte-

    dir. Blunt, 19. yzylda Muhammed ibn Abdulvehhab tarafndan

    kurulan Vehhabilii Lutheran reformasyon ile benzetirmitir.5

    Hristiyanlk tarihiyle karlatrldnda Vehhabiliin, din gele-

    nei, sembolik dini manifestolar ve ritelleri, ssl camileri ve

    trbelere ynelik eletirileriyle Protestanla benzedii dile geti-

    rilmitir. Mslmanlar arasnda bu benzetmeyi ilk dikkate alanla-

    rn slm Bat deerleri ve kurumlaryla uzlatrma araynda

    olduu ileri srlen modernist Mslmanlar olduu ifade edil-

    mektedir.6 zellikle slmi bilimler tahsilinin yan sra Bat tarz

    eitim de alan yeni Mslman entelektellerin ortaya kt ve bu

    Mslman dnrlerin dinler arasnda daha bilimsel karlatr-

    malara giderek slm reformu sylemini gelitirdikleri dile getiril-

    mektedir. Bluntn yzyldan fazla bir sre nce tespit ettii bu

    benzetirmenin daha ok ekilsel bir ierie sahip olduu grl-

    mektedir. Bu benzetirme ve karlatrmann bir proje olarak ken-

    dini gstermesi iin hem Hristiyanlk hem de slm dncesinde

    20. yzyla has yeni yaklamlarn ortaya kmas gerekmitir. n-

    celikle Hristiyan Reformasyonun bir model olacak ekilde olumlu

    ynlerinin ne karlmas iin modernleme ve Protestanlk ara-

    snda olumlu iliki kurulmas asndan Weberyen yorum sonraki

    dnemlerde nemli bir kanaat oluturmutur. slm dncesinde

    ise zellikle kolonileme sonrasnda zeletirel yaklamlar dinin

    yeniden anlamlandrlmas asndan bir dnm noktasn ifade

    etmitir. Bu nedenle slm dncesinde ortaya kan reformist

    sylemler ile Hristiyan Reformasyonu arasndaki karlatrma

    ltleri giderek eitlenmitir. Ana hatlaryla bu karlatrmalar

    (i) sosyolojik ve benzetirici yaklam, (ii) oulcu hermentik yak-

    lam ve (iii) reddiyeci ve balamsal farkllatrc yaklam for-

    munda tasnif edilebilir.

    5 Wifred Scawen Blunt, The Future of Islam (Lahore: Sind Sagar Academy, 1975), s.

    46. (lk bask 1882). 6 Bkz. Modernist Islam, 1840-1940: A Source Book, ed. Charles Kurzman (New York:

    Oxford University Press, 2002).

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    15

    Sosyolojik ve Benzetirici Yaklam

    Dinler arasnda karlatrma metodu erevesinde ekillendirilen

    sosyolojik ve benzetirici yaklamda Hristiyanlk ve slm dinleri,

    teolojik ieriklerinden ziyade tarihsel boyutlarndan ele alnmak-

    tadr. Dinlerin reform sreleri arasnda pozitivist perspektifi yan-

    str tarzda ve olduka sekler temelli bir benzetirme sz konusu-

    dur. Reformlar arasndaki benzetirici yaklam, Protestan reform-

    cu Lutherin Katolisizme kar 1521de Worms Meclisindeki sy-

    lemini k kayna olarak grmektedir. Wormstaki mparatorluk

    Meclisinde kilise temsilcilerinin huzurunda yarglanan ve refor-

    mist fikirlerinden vazgemeye arlan Luther, kutsal metin ve akl

    ile aksi kantlanmad srece bu fikirlerinde srar edeceini ak-

    lamtr. Reformcu, bilincinin papaya veya konsillere deil, ancak

    Tanrya bal olduunu sylemitir.7 Lutherin Worms Mecli-

    sindeki reformcu sylemi her ne kadar kutsal metnin otoriterlii

    retisini ieriyor grnse de esasen Katolik Kilisesi, papalk ve

    konsiller nezdinde kurulu dini otoriteye bakaldry ifade ettiin-

    den kuku yoktur. Nitekim kutsal kitabn otoriterlii, en azndan

    dini gelenein bir unsuru olarak Katolik Kilisesi iin de ayn ekil-

    de geerlidir. Lutherin kutsal kitabn otoriterlii temelinde gerek-

    te kurulu dini dzene kar k, reform ann din d gelime-

    lerinden nemli destek grmtr. Bu srete, Batnn Ortaaa

    ait btn gelenekleri, reformun Katolik Kilisesine ynelik eletiri-

    lerinin yan sra Rnesans ve hmanist dncenin de tehdidi al-

    tndadr. Bu dnemde corafi seyahatlerle yeni ktalar kefedil-

    mekte, yeni dnce, gelenek ve yaam tarzlar ortaya kmakta-

    dr. Gutenbergin icat ettii matbaa ise iletiim yntemlerinde ra-

    dikal deiimlere sebep olmutur. Byk aile ticaret irketleri ku-

    rulmakta ve Avrupada kapitalist ekonomi kendi bamsz kuralla-

    rn oluturmaktadr. zellikle kilisenin ekonomik smrsne

    maruz kaldklarn dnen siyasi idarecileri, hatta inan olarak

    Protestanl benimsemeyenleri dahi Reformasyona destek vermi-

    7 Martin Luther, Luther at the Diet of Worms, 1521, Career of the Reformer II,

    ed. J. J. Pelikan, H. C. Oswald&H. T. Lehmann, Luthers Works ( Philadelphia:

    Fortress Press, 1999) c. 32, s. 112.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    16

    lerdir. Ardndan siyasal oluumlarn imparatorluk yapsndan

    yerel idareler ekline dnmesi ve matbaa sayesinde kutsal met-

    nin Latince dndaki yerel dillerde evirilerinin baslmasyla Roma

    Katolik Kilisesinin dini otoriterliini ve evrenselliini sarsan,

    bylece yerel din yorumlarna yol aan Reformasyon retileri

    hzla yaylma imkn bulmutur. Bu durum siyasi, ekonomik ve

    entelektel geliimlerin havzasnda serpilen ve Katolisizmin otori-

    tesini eletiren Lutherin dini reformunun yolunu aydnlatmtr.

    Tarihsel perspektifi iinde tanmlanan Hristiyan

    Reformasyon sreci, gnmz slm reformu araylarna uyar-

    landnda, hem sosyolojik artlarn hem de reformist slmi sy-

    lem ve tutumlarn Hristiyanlk tecrbesiyle benzetirilmesi kolay-

    lamaktadr. Luther gibi, son dnemlerde kimi Mslman d-

    nrlerin sadece Tanrnn sznn otoriterliine bavurmaya ve

    halk dzeyinde Tanr ile insanlarn bilinleri arasna girmek iste-

    yenlerin meruiyetsizliinden sz etmeleri bu sosyolojik ve ben-

    zetirici yaklamn temelini oluturmaktadr. Hristiyan reformu-

    nun kurumsal din yapya ynelik eletirel yaklam ve bu abay

    kolaylatran din d unsurlarn etkisi, slm reformu dncesin-

    de nemli bir modeli ifade edecek ekilde deerlendirilebilmekte-

    dir. Bu yaklam, son dnemlerde slmi gelenein sorguland ve

    bu erevede slm retilerinin modern ada nasl uygulanaca

    ile iman ilkelerinin neler olduu sorularnn inananlarn zihinle-

    rinde olumaya balad kanaatine dayanmaktadr. Bu srete

    dikkat ekilen ve belki de en umut verici grnen tespitin slmi

    dini yorumlardaki demokratikleme olduu grlmektedir. Bunun

    yan sra yksek eitimin yaygnlamas, kitlesel medyatik etken,

    iletiim ve uluslararas glerle standart bir eletirel dilin geliti-

    rilmesi gibi din d etkenlerin de nemi fark edilmitir. yle g-

    rlmektedir ki, sosyolojik ve benzetirici yaklam, deiimin kst-

    layc unsuru olarak dini otoriter tekelcilie iaret etmektedir. s-

    lm reformu srecinde bu otoriter tekelciliin egemenlik alannn

    daraltlmas ve modernitenin salad unsurlarla almasnn ge-

    rektii dnlmektedir. Buna bal olarak dini tekelciliin ykl-

    mas, yeni dncelerin snrlar tesine yaylmas imkn, farkl ve

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    17

    alternatif sylemlerin kendini ifade etme frsat ve bu sylemlerin

    kresellemesi, slmi reformist fikirlerin nn aan etkenler

    olarak grlmektedir. slm lkelerindeki okur-yazarlk orannn

    artmas, din d eitimin yaygnlamas ve Batda eitim gren

    Mslman rencilerin eletirel yaklamlar, Mslman halk ta-

    bannn deiim beklentilerini artrc unsurlar olarak yorumlan-

    maktadr. Ayrca yazl metinlerin lkeler arasnda kolayca yayla-

    rak ierdii fikirlerin farkl kitlelere ulatrlp tartld, bu ekil-

    de basn ve yayn ann olduka genilemesinin salad etkiyle

    her geen gn daha fazla Mslmann slmn klasik ve modern

    metinlerini bireysel olarak elde etme ve yorumlama imknlarna

    sahip olduu ifade edilmektedir.8 Yksek eitimin kitlesellemesi

    ve iletiim imknlarnn artmas sonucunda dini otoritenin merke-

    zilemesine ve bu otoritenin taleplerine ynelik meydan okumala-

    rn ortaya kt ve bylece dini adan merkezi otoritenin ke

    getii dnlmektedir.

    Her trl otoritenin artk halkn bildiklerini ve dndkleri-

    ni kontrol altna alamad gereiyle gemiin din ve otoriter

    tekelciliinin geri dnlemez ekilde sarsld kanaati bu yargy

    glendirmektedir. Bylece gemii mevcut durumdan ayrtrma

    eiliminde olan pek ok dindar insann dini, cemaati ve hatta top-

    lumu yeniden kurma iiyle ykmlendii dnlmektedir. Ge-

    mite dini ve ideolojik yaklamlar genellikle din otorite anlamn-

    da yukardan dikte edilirken ve din ve politik liderler dzenle-

    me yapp halkn bu dzenlemelere tbi olmas beklenirken gn-

    mzde dini ve politik deerlere ilikin deiim beklentilerinin

    byk lde entelektel nitelii artan Mslman halka izafeten

    aadan geldii tespit edilmektedir.9 Bu deiimlerin sadece

    politikalara ve ideolojilere ilikin olmad, ayn zamanda gemite

    8 Yeni medya ann dini tutumlar zerindeki etkisi iki ekilde tanmlanmakta-

    dr: Birincisi, medya dinin disipline edici ve otoriter etkilerinin, modern deer-

    lerle kolayca uyum salayacak ekilde zlmesine imkn verir. kincisi, medya

    dinsel alanda otoritenin demokratiklemesinin tartlaca ve bu sreci kolay-

    latracak fikirlerin deerlendirilecei zel alanlar aar. Bkz. Peter Mandaville,

    Global Political Islam (London: Routledge, 2007), ss. 332-323. 9 Dale F. Eickelman, Who Speaks for Islam?, An Islamic Reformation?, ed. M.

    Browers, C. Kurzman (New York: Lexington Books, 2004), s. 19.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    18

    formle edilmi inan ve pratiklere kar da eletirel bir yaklam

    ierdii ima edilmektedir.

    slm reformunun yolunu aan dini otoriter tekelciliin ykl-

    masnda Avrupada yaayan gmen kkenli Mslmanlarn daha

    verimli bir aba iinde olduklar dnlmektedir. Avrupadaki

    Mslmanlar arasnda oluan slm anlaynn geleneksel mer-

    kez-evre ilikisini deitirici bir etki oluturduu inanc yeni bir

    srecin ifadesi olarak grlmektedir. Modern teknoloji ve kresel-

    lemenin etkisiyle slmn tarihsel snrlarnn tesine getii ve

    zellikle glerle Bat toplumu iinde etkin bir konum edinen Ms-

    lman nfusun dini anlamda bir merkez-evre ilikisini yeniden

    tanmlamaya balad dile getirilmektedir. Geleneksel olarak

    merkezi ifade eden Mslman dncesinin Bat smrgeciliine

    kar teolojik ve hatta ideolojik muhalefeti karsnda, Batda ya-

    ayan Mslmanlarn, kendileri etrafnda ekillenen yeni bir

    merkez oluturma gayretinde olduklar vurgulanmaktadr.10

    Bat lkelerinde yaayan gmen kkenli Mslmanlarn bu mer-

    kezi, g ettikleri Mslman blgenin dnce, gelenek ve anlay

    tarzlarnn tesine geen translokal bir yaklamla iinde yaa-

    dklar mevcut kltr evresi iinde ve onunla uyumlu zmler

    retmeleri umulmaktadr. Her ne kadar entegrasyon projesi ba-

    lamnda ne karlsa da translokalizmin ncelikle Batda yaa-

    yan gmen Mslmanlarn dini kanaatlerinde ana kltrel co-

    rafyalarnda geerli olan dini kurum ve sylemlerden bamsz-

    lamasn ierdii fark edilmektedir.11

    10 Jrgen S. Nielsen New Centers and Peripheries in European Islam? Shaping

    the Current Islamic Reformation, ed. B. A. Roberson (London: Frank Cass, 2003), s.

    67. 11 Bu tr translokal veya transnasyonal eilimlerin, Batl kurumlar iin gmen

    Mslmanlarn entegrasyonuna imkn verici etkisi gibi olumlu yn kadar,

    gmen Mslmanlar arasndaki politik btnlemeyi glendirici ynne de

    bir risk olarak dikkat ekilmektedir. Bu erevede, rnein mmet kavram-

    nn transnasyonal anlamlandrlmasyla ok farkl blgelerden bir araya gelmi

    Mslman gmenlerin politik btnlemelerini klasik slm miras ve gelenei

    zerinde gerekletirdikleri dile getirilmektedir. Bkz. Fred Halliday, The

    Politics of Umma: States and Community in Islamic Movements, Shaping the

    Current Islamic Reformation.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    19

    Batnn entegrasyon projelerini de destekleyen benzetirici

    yaklamla slm reformu beklentisinde olanlar, ada Mslman

    lkelerde artk hibir grup veya liderlik trnn kutsal tek bana

    idare etme tekelciliine sahip olmadna dikkat ekmektedir. By-

    lece slm mefhumu zerinde daha fazla diyalog ve tartma orta-

    mnn olutuu ve bu durumun tpk Katolisizmin Latince olan

    din dili gibi slmn sembolik dilinin kullanm karsnda gittike

    artan bir muhalefeti oluturduu ileri srlmektedir. Geleneksel

    dini yaklamlara ynelik bu muhalif sylemlerin, reform anda-

    ki matbaann ilevi gibi hzl iletiim aralaryla ktalar arasnda

    abucak yaylarak kreselletiine iaret edilmektedir. Bylece

    Mslmanlarn yerel sorunlar ksa srede kresel yorumlarla

    karlanmakta ve dini otoriterlerin etki snrlarnn ok tesine

    gemektedir. Bu durum din, sosyal ve politik yaklamlarn kesi-

    tii kresel bir sivil toplumun zeminini oluturduu eklinde yo-

    rumlanmaktadr. Bunun sonucunda Mslmanlarn artk sadece

    Mslman kimliklerinin dini gereklerini deil aile fertleriyle

    birlikte kendi sosyal ve ekonomik karlarn gzetme hissi iinde

    olduklar ifade edilmektedir.12

    slm reformu beklentisinde olan bu tr Batl yorumlar, H-

    ristiyan Reformasyonu balamnda slm toplumunun reform

    muhatab olarak tpk kilise gibi dini otoriteyi iaret ettii grl-

    mektedir. Dini olan da ierecek ekilde bilginin kontrol edilemez-

    liine yol aan kresellemenin, reform andaki byk sosyo-

    ekonomik gelimelerle benzetirilerek slm reformu srecinin n

    alnamaz bir yola girdii dnlmektedir. Protestan

    reformasyonun Katolik Kilisesine ynelik bir reform giriimi ol-

    duu dnldnde, reformcu Mslmanlarn da reform sre-

    cinde din bilgiyi ve hkm verme hakkn elinde tuttuu dn-

    len ulema snfn hedeflemesi n grlmektedir. Nitekim med-

    yatik nitelemeyle molla egemenlii, slmi reform srecinde

    neredeyse Katolik Kilisesi ile benzetirilmekte ve Mslmanlarn

    12 Eickelman, Who Speaks for Islam?, ss. 23-24.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    20

    bir Luthere ihtiya duyduu dile getirilmektedir.13 Esasen sosyo-

    lojik ve benzetirici yaklamn bu sylemleri, Batda oka yaygn

    olan slm adna kimin konuaca sorusunun cevabnn olu-

    turulmas abasyla ilgisini grmek zor deildir. nk slm

    reformu tartmalarnn merkezindeki bu soruya verilecek cevap,

    Mslmanlardan beklenen hogr ve lmllk eilimine ramen

    daha etkin olan ve modern slmi sylemler iine yerleen radikal

    ve militan gruplara ynelik endieyi giderecektir.14

    oulcu Hermentik Yaklam

    Sosyolojik benzetirici yaklamn slm reformunun hedefine

    koyduu dini bilgi ve hkm yetkisini elinde tutan dini otori-

    tenin yan sra Kurann reformun muhatab olarak grld

    daha teolojik bir slm reformu sylemi sz konusudur. slm ge-

    leneinin yeniden gzden geirilmesi ve Kurann anlalmasna

    ynelik yeni metodolojik yaklamlar bu sylem ierinde ele aln-

    maktadr. Burada ada slm dncesindeki reform sadece

    slmi temellere dn deil ayn zamanda bu dinin sosyal ba-

    lam iinde tekrar tanmlanmas sreci olarak grlmektedir. Bu

    nedenle slm dncesinde ortaya kan gelenek eletirisi ve kut-

    sal metin yorum metodolojisinin slm reformunun iaretleri ola-

    rak grlmesi sz konusudur.15 zellikle Kurann sosyal bala-

    mnn modernitenin gerekleriyle ilikilendirilmesi erevesinde

    yeniden ele alnmas, Batl evrelerce, Protestan reformcularn

    Katolik Kilisesi geleneini reddederek Kitab- Mukaddesi her

    bireyin yorumlama hakk elde etmesi anlamnda hermentik yak-

    lam olarak deerlendirildii fark edilmektedir.

    13 slmda Hristiyanlkta olduu gibi genel anlamda dini balaycl olan bir

    din adam ve dini kurumsal yap olmadnn farknda olan baz Batl d-

    nrler ise bu deerlendirmeye, ncelikle slmn Mslman bir Luthere mi

    yoksa bir papaya m ihtiyac olduunu ironik bir dille tartmaktadr. Bkz. Ted

    Olsen, Christianity Today Magazine, http://www.christianitytoday.com/ct/2006/

    november/7.28.html 14 Mandaville, Global Political Islam, s. 302. 15 Bkz. Robin Wright, Two Visions of Reformation, Journal of Democracy, 7, 1996,

    ss. 64-75.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    21

    Lutherin, papaln dini meruiyetini yok sayarak kutsal

    metnin dini otoriterlii gr, modern ada hermentik meto-

    dun yeniden kefi olarak takdim edilmektedir. Hristiyan reform-

    cunun hermentik prensipleri, teolojik konularda yegne otorite

    kutsal metnin olduu, bu metnin alegorik olmayan ve literal bir

    yorumla ele alnmas, gelenee ihtiya duyulmakszn metnin ken-

    dini yorumlamas ve bu yorum srecinde asl grevin metin iin-

    deki Mesihin kefi olarak srlanabilir. Protestan dncede Me-

    sihi ykleyen kutsal metin aslnda bir tarihi, ounlukla da ka-

    dim tarihi anlatan iirsel bir metindir. iirsel anlatmyla bu metin

    ayn zamanda Tanry gnmz insanna anlatan bir aratr.16 Bu

    tr hermentik prensipleri balamnda Lutherin Wittenbergdeki

    ilk yazlarnn antik ve modern hermentikler arasnda sembolik

    gei hareketi olarak nitelenmesi sz konusudur. Nitekim reform-

    cunun rencilerine kilise babalarndan elde edilen mlahazalar

    deil yorum tarihinin yeni batan ve tekrar allmasn tavsiye

    etmesi, Lutherin modernizmi olarak deerlendirilmektedir. Pro-

    testan gelenekte Kitab- Mukaddesin otoritesinin metinsel olma-

    d, ona yksek deerini veren unsurun ierii olduu dnce-

    si,17 slm reformunun hermentik yaklamyla en nemli ortak

    temeli ifade etmektedir. slm reformu ile Hristiyan Reformasyo-

    nu arasndaki karlatrmann ok zel tarzlar iinde yaplmas

    durumunda benzetirmenin mmkn olduunu savunanlar, slm

    dncesi iinde ortaya kan gncel dnmlerin bir ynyle

    Protestan reformasyon ile paralelliine dikkat ekerek bunun s-

    lm asndan da hermentik yaklamn imkn olduunu ileri

    srmektedir.18 Bylece Kurann tek dze bir yorum metodunun

    reddedilerek btn inananlarn kutsal metni yorumlamasn

    ieren Protestan metodoloji balamnda Kurana ilikin farkl yo-

    rumlarn ortaya karlmas beklenmektedir.

    16 Georg W. Forell, The Protestan Faith (Philadelphia: Fortress, 1960), s. 65. 17 Oswald Bayer, Martin Luthers Theologie, (Tbingen: Mohr Siebeck, 2003), ss. 62-

    63. 18 Michaelle Browers, Islam and Political Sinn: The Hermeneutics of

    Contemporary Islamic Reformists, s. 55.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    22

    slm reformu asndan Kurann stats ve anlalmas ba-

    lamnda farkllaan yaklamlar ifade etmek iin 2003 ylnda

    Amerika Birleik Devletlerinde yaynlanan RAND raporu ok

    kullanl ipular sunmaktadr.19 RAND raporu, 11 Eyll saldrla-

    ryla daha ok ne kan slmi fundamentalist eilime ramen

    Batnn stratejik karlarna ve demokratik deerlerine uzun sreli

    ve daha ykc tehdidin geleneki slmdan geldiini ileri sr-

    mektedir.20 Rapora gre gelenekiler, Kurann Tanrnn aktel

    szn ierdii ve hedeflerinin ortodoks deerleri, kurallar ve

    davranlar korumak olduu inanlaryla tanmlanmaktadr.

    Geleneki Mslmanlar slmi ibadet ve kurallar yerine getirme-

    lerinde ve gnlk davranlarnda kat bir tutumla Kurana, sn-

    nete ve fkhi hkmlere bavurmakla eletirilmektedir.21 RAND

    raporu Mslman dnyasnda demokrasiyi gelitirmeye yardm

    etmeleri iin geleneki Mslmanlarla ittifak yapmann imknsz-

    ln dile getirmektedir. Geleneki slm anlaynn Mslman

    lkelerin ekonomik kaynaklar zerinde egemen olan Batya kar

    ok tepkisel bir tutum iinde olduu ve bu anlaytaki Mslman-

    larn yaam tarzlar kadar kutsal metin grlerinin de Batnn

    Aydnlanma deerleri ile uyumsuzluu, bu imknszln gereke-

    19 Sz konusu raporu hazrlayan RAND Corporation uluslararas aratrma ve

    analiz faaliyetleriyle adn duyurmu, zellikle son yllarda din, terrizm ve k-

    resel tehlikeler ierikli aratrma projeleri yrterek ABD hkmetinin politika

    oluturmasna katk salayan sivil bir kurulutur. 20 RAND enstitsnn Bat deerleri ltnde Mslmanlara ynelik kategorisi

    olduka dikkat ekmektedir. RAND raporu Mslman toplumlardaki dnsel

    farkllamay drt balk altnda ele almaktadr:

    (i) Fundamentalistler, demokratik deerleri ve ada Bat kltrn reddeden-

    ler ve sahip olduklar slm hukuk ve ahlakna ilikin ar gr uygulamak

    zere otoriter ve dindar bir devlet isteyenleri tanmlamaktadr.

    (ii) Gelenekselciler, moderniteye, yenilie ve deiime pheyle bakanlar ifade

    etmektedir.

    (iii) Modernistler, slm dnyasnn kresel modernitenin bir paras olmasn

    isteyenleri ve slm modern a ile ayn izgiye getirmek iin modernletirilip

    reforme edilmesini savunanlar nitelemektedir.

    (iv) Sekleristler ise, slm dnyasnn Bat endstriyel demokrasileri tarznda

    kilise ve devlet ayrmn isteyenleri tanmlamaktadr. Cherly Benard, Civil

    Democratic Islam: Partners, Resources, and Strategies (Santa Monica: Rand Co.,

    2003), s. x. 21 Benard, Civil Democratic Islam, s. 4.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    23

    si olarak sunulmaktadr. Raporda gelenekilerin Kurann ilahili-

    ine olan inanlarnn etkisiyle kutsal metni ancak tarihsel bir do-

    kman olarak deerlendiremediklerine, *Hz+ Muhammedi sanki

    u anda kendi zamanlarnn bir figr olarak grerek onun yaa-

    mnn modern an taleplerini zmek iin pratik deerler sun-

    duuna ve yetersizlik ve tezatlarla dolu karakterine ramen fkhi

    gelenei eletirmedeki isteksizliklerine dikkat ekilmektedir.22

    Gelenekiler bu tutumlaryla, modern demokrasinin zerinde bina

    olduu Aydnlanmann kazanmlaryla elimekle ve gelenekili-

    in eletirel dnce, yaratc problem zm, bireysel zgrlk

    ve seklerizm balaml modern demokrasinin doasna aykr

    olmakla eletirilmektedir.23

    RAND raporunun esas, Mslmanlarn Kuran tarihselle-

    tirmeyi renmeleri gerektii vurgusunu iermektedir ve bu tarih-

    selletirmenin, Hristiyan reformistlerin Kitab- Mukaddesi anlam-

    landrma metodundan farkl olmamas gerektii dile getirilmekte-

    dir. Nitekim rapora gre Kuran, onaylad davranlar ve ierdii

    ok saydaki hkm ve deerleriyle bugnn modern toplumu

    iinde literal anlamda uygulanmas imknsz olmas bakmndan

    Eski Ahitten farkl deildir. Rapor, sz gelimi bugn ok az

    Hristiyann Kitab- Mukaddesin cebri literal tarznda yaamak

    iin srar edeceklerini ifade etmektedir. Bunun yerine, Yahudiliin

    ve Hristiyanln tarih ve rivayetten oluan literal metin zerinde

    egemen olan gerek mesajnn dikkate aldna iaret edilmektedir.

    Oysa geleneki Mslmanlarn Kuran metninin hakikatini, bu

    metnin kltr ve tarihinde deil teolojik sylemlerinde arama ya-

    nlgsn gsterdii ifade edilmektedir. Kitab- Mukaddes gibi

    Kurann, ada yaamn sorunlarna rehberlik yapan bir kaynak

    gibi i grmekten ok, tpk Protestan anlayta olduu gibi, estetik

    ve airane bir sylem ve manevi bir deer olarak dikkate alnmas

    nerilmektedir.24 Bu bak asna gre, doru bir yorum artk ne

    alegorik ne de literal balamnda olabilecektir. nk doru yo-

    22 Raporda bu tutumun en ak rnei, zellikle ok evlilik konusunda tartl-

    maktadr. Bkz. Benard, Civil Democratic Islam, ss. 16-17. 23 Benard, Civil Democratic Islam, s. 33. 24 Benard, Civil Democratic Islam, s. 37.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    24

    rumun Kuran ayetleri iinde kk salm olan tarihin deneysel

    nosyonu zerine dayandnn ima edildii anlalmaktadr.

    Rapor, Kurann geni bir yoruma alan bir tr metin oldu-

    unu savunan baz liberal Mslman dnrleri bu yorum tarz-

    nn temsilcileri olarak gstermektedir. Liberal eilimli bu dnr-

    ler, Mslmanlar arasnda kk bir grup olsalar da slmn ay-

    dnlanm formunu besleyen Batnn en iyi ortaklar olarak gr-

    lr. RAND raporunun slmn kutsal metninin tarihselcilik pers-

    pektifinde okumann tesinde oulcu anlamlandrmalara imkn

    verecek ekilde ele alnmas isteinin sonucunu hsl edecek ekil-

    de liberal Mslman dnr grubu iinden Nasr Hamid Ebu

    Zeydin yaklamlar bir rnek-model olarak deerlendirilmekte-

    dir.25 slm dncesinde uzun sreden beri tartma konusu olan

    kutsal metnin metin-mesaj ilikisi erevesinde anlalmasna

    dair yaklamlar bir yana, burada Ebu Zeydin kutsal metnin o-

    ulcu yorumu vurgusuna dikkat ekilmektedir. slm asndan

    kutsal metnin oulcu yorumu beklentisinin D. F. Eickelman gibi

    pek ok Batlnn slm adna kimin konuaca sorusuna da

    alternatifler oluturacandan kuku yoktur. ncelikle Ebu

    Zeydin, dini retilere ynelik eletirel ve modernite asndan

    pratize edilmesi mmknletirilmi kutsal metin yaklam hak-

    knda nemli bir mirasa sahip olduu ifade edilmelidir. M.

    Arkounun slm gelenei iinde hukuk kodlar ve sivil toplum

    gibi yeniden dnlmesi imknsz saylan konularn geleneksel

    ve dogmatik boyunduruktan kurtarlmasnn ada Mslman

    dnya iinde akln ve toplumun radikal bir ekilde yeniden olu-

    umunun yolu olarak tanmlamasnn,26 Ebu Zeydin metodunun

    balang noktas olduu sylenebilir. Bu yaklamn merkezinde

    yer ald grlen slmi akln eletirisi sylemi, klasik ictihadn

    uygulamalarn bir yana brakarak slmi akln modern eletirel

    analizinin yaplmasn gerekli grmektedir. Bu erevede tatbiki

    slmoloji srecinin slmi akln eletirisi ile tesis edilebilecei ve

    25 Saba Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire: The Politics of Islamic

    Reformation, Public Culture, 18:2, 2006, s. 337. 26 Mohammed Arkoun, Rethinking Islam, Common Questions, Uncommon Answers,

    tr., ed. R.D.Lee (Oxford: Westview, 1994), ss. 1-4.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    25

    modernitenin dourduu sorunlara ancak bu metotla zm reti-

    lebilecei savunulmaktadr.27 Bu yaklam, slm toplumunun dini

    siyasete balayan eski mitten kurtuluuyla ilikilendirilmekte-

    dir.28

    Tarihsel mirasa eletirel yaklam ieren ekliyle Ebu Zeyd

    gibi Kuran hermentiini savunanlar, bu metodun hem sekler

    hem bilimsel olduunu ifade etmektedir. Bylece yorumsal atsn

    objektif ve bilimsel olarak tanmlamak suretiyle metnin tarih-

    sel ynlerini fark etmede baarsz olan geleneksel limlerin al-

    malarndan ayrld dnlmektedir. Kurann ilahi metinsel

    niteliini tartan ieriiyle RAND raporu yanklanrken, hermen-

    tik balamda Kurann nce Hz. Muhammede vahyolunduu,

    bylece tarihe girdii ve artk tarihsel ve sosyolojik kurallarn ve

    dzenlemelerin konusu olduu dncesi ne srlmtr. Bu

    yaklama gre Kurann literal anlatm bakmndan sabitlenmi bir

    dini metin olmakla birlikte bu metin bir mefhum eklinde insan

    aklnn konusu olaca ve bylece sabitliini kaybederek anlamnn

    oalmaya balayaca ngrlmektedir.29 Kur-ann ilahi orijinine

    erimenin gl, aslnda onu dier dnyevi metinlere yakla-

    trmaya ve onlarla karlatrmaya imkn verecek ekilde dnye-

    vi versiyonunda hmanize edilmesinin yolunu amtr. Bu reto-

    rik iddia, edebi, tarihsel ve sosyolojik gibi farkl Kuran okumalar-

    na kap aralamtr. Bu metodun, metnin dini olmayan konular

    karsnda daha biimlendirilebilir ve uyumlu olmasna imkn

    salad ifade edilmektedir. Nitekim oulcu hermentik taraftar-

    larna gre, son tahlilde din metin linguistik metinden bakas

    deildir. Bu metin artk zel kltrel yapya aittir ve bu kltrn

    kurallarna gre retim yapar. RAND raporunun dikkat ektii

    liberal slmclara gre, eletirel dncenin asli grevi, Kurann

    ve tefsirlerinin doas gerei, onlarn iine yerlemi olan kendi

    dnemlerinin eilim ve nyarglarn ortaya karmaktr. Burada

    27 Mohammed Arkoun, The Unthought in Contemporary Islamic Thought (London:

    Saqi Books, 2002), ss. 10-11. 28 Bkz. Tark Ramazan, slmi Yenilenmenin Kkenleri, ev. A. Meral (stanbul:

    Anka, 2005), s. 28. 29 Bkz. Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire, s. 337.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    26

    ne kan soru, bir kez metafizik mn metinden ayrtrldktan

    sonra bu metnin nasl okunaca ve seklerlemi inanan iin onun

    neminin ne olacadr. Liberal reformcularn bu soruya cevaplar

    RAND raporu balamnda, Kurann bir iaretler ve semboller

    sistemi gibi okunmas gerektiidir. Onun anlam bir edebi metin

    ya da iir okurken kullanlan metotla ayn ekilde yorumlanmal-

    dr. Bu anlam sonsuz hareket serbestliine ak olmakla birlikte

    sadece tarihsel tespite yneliktir. Artk din metin iine yerletiri-

    lemeyen aknlk mefhumu, bireysel okuyucunun zellemi ve

    tanmlanmas g olan zihin dnyasnda yerini bulur. Bu okuyucu,

    szn gerek anlamn tecrbe etmek iin artk geleneksel otoriteye

    deil kendi kltrel hassasiyetlerine ynelecektir.30

    slm dncesi iinde gelien hermentik metodun slmi re-

    form tarihi asndan yeni bir eilimi ifade etmenin yan sra re-

    formun konusunu da farkllatrdna dikkat ekilmektedir. Sz

    gelimi 19. yzyl slmi reformistlerin pek ou dinin merkezi

    unsuru olan erken dneme ve Ortaaa ait maslahata dnk fkhi

    prensipleri yeniden gzden geirme taraftar olurken dini liberalle-

    rin geleneksel fkh ekollerince gelitirilen prensipleri bir tarafa

    iterek btnyle yeni bir hermentik gelitirmenin peine dtk-

    leri ifade edilmektedir.31 Bu yaklamn temeli ise, slm reformu

    abalarndan beklenen sonucu ifade eder ekilde, ulema ve fukaha-

    nn kutsal metni gramatik kurallar ve kelimeler balamnda analiz

    ederek vahyin hakikatini kendi kontrolleri altna ald dncesi-

    ne dayandrlmaktadr.32

    oulcu yorum yaklamyla vahyin hakikatinin klasik din

    otoriteden bamszlatrlmas metodunu, modernite karsnda

    din ile de temellendirilmi yeni bir pozisyon belirleme abasyla

    ilikilendirmek mmkndr. Modernitenin rn olarak ortaya

    kan Batnn evrensel deerleri ile geleneksel slm anlay

    arasndaki uyum sorunu Abdullahi An-Naim tarafndan ele aln-

    30 Bkz. Mahmood, Secularism, Hermeneutics, and Empire, ss. 338-339. 31 Browers, Islam and Political Sinn, s. 56. 32 Leonard Binder, Islamic Liberalism (Chicago: The University of Chicago Press,

    1988), s. 161.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    27

    maktadr. slm eriat ve uluslararas modern hukuk deerleri

    arasndaki bu uyum sorunu An-Naimin temel varsaymdr. An-

    Naime gre geleneksel olarak ne srlen mevcut eriat hkmleri

    din aznlklar, kadnn konumu, inan ve ifade zgrlkleri ba-

    lamnda pek ok problematii iermektedir; nk eriat modern

    uluslararas hukukun prensiplerini reddetmektedir. Ancak bu iki

    farkl hukuk dzenlemesi, hatta birbirleriyle rekabet eden bu iki

    hukuk anlay arasnda uzlamann salanmas iin anayasaclk,

    cezai adalet, uluslararas hukuk ve insan haklar gibi modern l-

    tler ile uyumlu bir slmi kamu hukuku versiyonunun geliti-

    rilmesi gerekmektedir.33

    slmi yenilenme sylemini modern Bat deerleri erevesin-

    de ekillendirdii grlen An-Naime gre, slm hukukunun ka-

    musal ynnde deiimini zorlayan hususlar, eriat uygulamala-

    rnn modern uluslararas hukuk ve insan haklar retileri kar-

    sndaki tarihsel sorunluluunu iermektedir. Nitekim sekler

    hukukun ieriinin gncel sorunlar karsnda daha zmleyici

    olduu ne srlerek, dini hukukunun bu modern hukuk man-

    zumesi nezdinde tahlil edilmesi sz konusudur. Bu erevede,

    eriatta irtidat sebebiyle vatandalktan karlma ve slmn ya-

    ylmas amacyla g kullanlmasnn meruiyeti inanc, modern

    hukuk ile eliik grlmektedir. eriat temelinde dzenlenen din

    ve cinsiyet farkllna dayal uygulamalar da uluslararas insan

    haklar retilerinin ihlali olarak deerlendirilmektedir. eriat

    iinde zmmi statsyle ikinci snf vatandala itilen gayrims-

    limlerin ve toplumsal konumu reddedilen, kamu ve alma ala-

    nndan dlanan kadnlarn durumu da sekler kamu hukuku

    nezdinde eriatn ngrdnden daha ileri konumda olarak de-

    erlendirilmektedir. Bu yaklama gre, uluslararas hukuk ve

    insan haklar retisinde iddetle reddedilen klelik uygulamas

    slm lkelerinde ancak 1960larda yasaklanabilmitir ve bu yasak-

    lama da eriatn deil sekler hukukun araclyla gereklemitir.

    33 Abdullahi An-Naim, Toward an Islamic Reformation: Civil Liberties, Human Rights,

    and International Law (Syracuse: University Press, 1990) s. 9.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    28

    Bununla birlikte artlar mevcut olduunda eriata gre klelii

    yeniden uygulamann mmkn olduu ileri srlmektedir.34

    An-Naimin uluslararas hukuk nezdinde eriat eletirisinin

    pek ok farkl disipliner analizin yaplmasn gerektirdiini d-

    nen oulcu hermentik taraftarlarndan Ebu Zeyd, bu srete

    ncelikle Kurana hermentik bir yaklamn gerektiini savun-

    maktadr. Ebu Zeyde gre bir sylem olarak szl Kurann zel

    tarihsel durumlara balanacak ekilde bir dil ve metin, ayrca mitik

    ve sembolik ifade formlar iinde iletildiinden, btn tefsir gele-

    nei Mslman toplum iindeki farkl fraksiyonlar tarafndan bu

    hakikatin tahsisi ve snrlandrlmas srecini ifade etmektedir.35

    Bu erevede Kurann metinsel balaycl anlaynn kutsal

    metnin literalliine ve bu metnin sabitlemi anlam olduuna

    dnk kat bir eilim oluturduu ve bu eilime, sadece kendileri-

    ne slmn koruyucusu stats veren din otoritenin ulamasnn

    sz konusu olduu vurgulanmaktadr. Nitekim Ebu Zeyde gre,

    Kuran kanonize edildii andan gnmze kadar Mslman d-

    nrlerce hep bir metin olarak alglanmtr. rnein her teolo-

    jik eilimin mteabih ayetlere kendi teolojik pozisyonlar ereve-

    sinde farkl anlam yklemeleri ve hatta muhkem ve mteabih

    ayetleri zaman zaman yer deitirmeleriyle Kurann teolojik,

    politik ve sosyal alglar arasnda neredeyse bir sava alanna ev-

    rildiini vurgulamaktadr.36 Hlbuki Kurann oulcu hermen-

    tie konu olacak ekilde sylem olarak ele alnmas durumunda

    moderniteyle uyumsuz zel tarihsel uygulamalara kar Kurann

    bir mesnet olarak kullanlmasnn mmkn olmayaca; bununla

    birlikte literalizm ve fundamentalizme kar mcadelenin kolayla-

    aca umulmaktadr. Ancak bunun iin ncelikle slmn politik,

    sosyal ve dini gelenekler adan btn speklatif glerden zgr-

    letirilmesi, ardndan inananlar topluluuna anlam biimlen-

    dirmek adna yetki verilmesiyle demokratik ve ak hermentie

    imkn salanmas beklenmektedir. Nitekim dini anlamn tecrbi

    34 An-Naim, Toward an Islamic Reformation, s.161-181. 35 Nasr Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought: A Critical Historical Analysis

    (Amsterdam: Amsterdam University Press, 2006), s. 85. 36 Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought, s. 93.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    29

    farkll, genel olarak hayatn anlam evresinde ortaya kan ve

    modern yaamn olumlu bir deeri olarak varsaylan insani farkl-

    ln bir paras olarak grlmektedir.37 Liberal Mslmanlar tara-

    fndan savunulan Kurana ynelik bu oulcu hermentik yakla-

    mn, Kurann tarihsel ve metinselliini ne sren klasik ulema-

    nn son kalesini ykt ve bylece onlarn kendi egemenlik alanla-

    rndaki otoritelerini zarara uratt dnlmektedir.38

    Batl evrelerce bu tr hermentik yaklam, reformlar ara-

    sndaki benzetirmelerin aslnda snrn ifade etmektedir. Nitekim

    bu yaklamn tesine geilmesinin, sosyolojik ve benzetirici yak-

    lamda olduu gibi, slm dncesinin Batya has tarihsel bir

    yrngeye paralel yol alarak bu srete ilerledii dncesine yol

    aacandan hermentik metot dnrlerinin abalarn olumsuz-

    lamasndan endie edilmektedir. Bununla birlikte ayn evre, do-

    rudan metne geri dn ve metni yeniden okumay ieren me-

    todun gemi yorumlar ama imknn saladn ve slmi re-

    form metodu olarak dini metinlerin yeniden okunmas zerinde

    younlamann slmi metinlerin niteliini artrc bir etkisi olaca-

    n ileri srmektedir.39 nk bu metodun teoloji, felsefe, hukuk

    ve politika alanlarnda klasik ve ada slm anlayna eletirel

    yaklaarak modern bir slm dncesi gelitirdiine inanlmakta-

    dr. Bylece fikir zgrl, insan haklar, sosyal adalet, demokra-

    si ve kreselleme gibi deerleriyle modern dnya ile slm ara-

    snda bir kpr oluturulmas beklenmektedir. Ayrca Mslman-

    lar asndan geleneksel dini otoritenin deiimi de bu erevede

    deerlendirilmektedir. Kurann ok farkl yorumlara ak bir me-

    tin olarak grlmesinin, geleneksel slm ulemas ve fukahasnn

    meruiyet kayna olmaktan karlp metnin tarihsel sylem ba-

    lamndaki mesajnn dikkate alnaca umulmaktadr. Bu metodun

    37 Abu Zayd, Reformation of Islamic Thought, ss. 98-99. Ebu Zeyde gre nass

    dilsel bir metindir; olgunun telakkilerini kendisine hareket noktas yapmtr.

    Olgu iinde ekillenmi olan dille ve sayesinde biimlendii kltrel sistemle

    son derece gl bir baa sahiptir. Bkz. Mehmet Emin Maal, Nasr Hmid

    Eb Zeydin Yorum Telakkisi ve Bu Telakkinin Niyetselci ve Felsefi

    Hermentie Atflar, Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi, 3 (1), 2004, ss. 76-77. 38 Bkz. Browers, Islam and Political Sinn, s. 59. 39 Browers, Islam and Political Sinn, ss. 70-71.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    30

    bir yandan hermentik stratejilerin oalmasna imkn tanrken

    dier yandan slm mmeti iindeki pek ok bireyin miras ald

    dini gelenei yeniden gzden geirip bireysel akl yrtmelere

    imkn vererek ictihad kapsn aaca beklenmektedir. Nitekim

    hermentik yaklamlarn oulculuu, slm toplumu iinde sos-

    yal ve politik reformasyona ilikin yaklamlarn oulculuuna

    imkn salayacaktr.

    Ebu Zeydin demokratik hermentik olarak ifade ettii bu me-

    tot balamnda tek bir kltr veya tek bir slm toplumu yeri-

    ne kltrler ve slm toplumlarnn ortaya kmas salanm

    olacaktr. Bu durum, Batnn politik kurumlarnda ska sorulan

    slm adna kimin konuaca sorusuna farkl alternatifler sun-

    mu olacak ve her proje iin uygun slmi sylemlerin ortaya

    kmasna imkn salayacaktr.

    Reddiyeci ve Balamsal Farkllatrc Yaklam

    Sosyolojik ve metodolojik benzetirmenin yan sra reform konusu

    olan dinlerin mahiyeti itibariyle birbirlerinden farkl olduklar ve

    benzetirmelerin doru sonular vermeyeceini ieren gl bir

    reddiyeci yaklam sz konusudur. Bu yaklamn ne kard

    husus, Hristiyan Reformasyonun Roma Katolik Kilisesine ynelik

    zel bir hareket olduudur. Dolaysyla slm reformu sz konusu

    olduunda her iki dinin reform konusu arasnda balamsal bir

    farkllk olduu ileri srlmektedir.

    Reddiyeci yaklam, Hristiyan Reformasyonun, esasen Roma

    Katolik Kilisesinin dini smr ve istismarna dnk bir reform

    sreci olduuna iaret ederek Reformasyon ve Katolik Kilisesi

    balamnda kurumsal farklla dikkat ekmektedir. Hristiyanlk

    vehesinde kilise formunda dini adan merkezi bir otorite vardr

    ve btn Hristiyan cemaatini kuatan bu otorite tarihsel adan

    egemen bir kudreti ifade etmektedir. Hristiyan Reformasyonun

    Hristiyanlk dinine deil daha ok Roma Katolik Kilisesi ve papa-

    la dnk bir eletirel eilim olduu dikkate alndnda, slmn

    bylesi bir balayc dini kurum ve ahsiyete sahip olmamasnn

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    31

    benzetirme nndeki en nemli engeli oluturduu ifade edil-

    mektedir. Ayn ekilde Hristiyan reform tecrbesinden hareketle,

    gnmzde slmn Hristiyanln Ortaa dnemine benzer bir

    karanlk iinde olduu imas balamnda kendi Aydnlanma sre-

    cini gerekletirerek dinsel reformunu ortaya koyaca dncesi

    pozitivist ilerlemeci tarih anlayna dayanan ideolojik bir yaklam

    olarak grlmektedir. Dinler arasndaki bu balamsal farkllk, S.

    Ismail gibi karlatrmann imknszln ve faydaszln savu-

    nanlara gre, Protestan reformasyon ile bir benzetirme yaparak

    bunun referans noktas olarak kullanlmas, slmi grlere yne-

    lik toptanc bir yaklama ve slm toplumlarn anakronistik bir

    tarihsel yrngeye itme hatasna yol aacaktr. Hatta byle bir

    benzetirme ada slmi reform projelerini glgeleyecektir.40

    Reddiyeci yaklam savunanlar iin slm reformu sylemle-

    rini Hristiyan Reformasyonu ile benzetirmek, Mslman toplum-

    larn kendi dini inan ve deerleriyle kar karya gelmeleri tehli-

    kesini iermektedir. Katolik gelenein reddedilerek kutsal kitap

    merkezli bir din anlay rneinden hareketle slmi reform sy-

    leminin meydan okumasnn kurulu dini otoritelere ve dini bilgi-

    nin monolitik sahiplenilmesine ynelikmi gibi tasarlanmasnn

    sradan Mslmann bile kendi din mirasn yeniden yorumlama

    gibi g bir ie bulatrlaca dile getirilmektedir. Nitekim mira-

    s tarihselletirme hedefinin, dini hakikatin elde edilmesi gr

    veya dinin temellerini yeniden ele geirme isteiyle olan ilikisi

    phelidir. Dini hakikati elde etme aray sz konusu olduunda

    Hristiyan tecrbeyle benzeim sorunu daha ok ortaya kmakta-

    dr. nk slm reformu projelerinde inanan kimsenin ilahi olan-

    la ilikisine dair durumu hakknda teolojik bir tartma zemini sz

    konusu deildir. Hlbuki insan ve Tanr ilikisine dair bu teolojik

    konu Hristiyan Reformasyonun merkezini tekil etmektedir. nsa-

    ni sorumluluun yeniden ortaya karlmas asndan dnyevi

    meslek kavramnn Protestan dnceye eklenmesi bile imann

    kiiye zel bir gayesi olduunun ileri srlmesi isteinin rn-

    40 Salwa Ismail, The Politics of Historical Revisionism: New Re-Readings of the

    Early Islamic Period, An Islamic Reformation?, s. 102.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    32

    dr. Hristiyan Reformasyon yazlarnn merkezini youn bir teo-

    lojik temele dayanan ibadete, inanca ve litrjiye ait amalar olu-

    turmaktadr. Reddiyeci yaklam bunun iareti olarak da Hristi-

    yan reform risalelerindeki dua, kutsama ve tekfir ifadelerine iaret

    etmektedir. Bu adan slm reformu dncesinde Hristiyan

    reform teolojisine benzer ekilde teolojik bir yn bulunmad ifa-

    de edilebilmektedir. slm reformu projelerinde bunun yerine daha

    ok slmn ilk dnemine ait anlatlarn mitolojiletirilmesi eili-

    minin sz konusu olduu dile getirilerek bu eilimin politik oldu-

    u ve politik otoritenin doas ve bu otoritenin meruiyet kaynak-

    lar hakkndaki modern ilgilere atfedildiine dikkat ekilmektedir.

    Bu modern ilginin slm reformculuun merkezinde din mirasn

    tarihselcilik perspektifi balamnda kurumsallatrlmas suretiyle

    slmi kimliin seklerletirilmesi projesini rettii dnlmek-

    tedir.41

    Reformasyonlar arasndaki benzetirici yaklamlara kar

    reddiyeci tavrla ne kan dnrler, reform projesinin asl hede-

    fini slm toplumlarnn son dnemlerindeki olumsuz politik tec-

    rbeleriyle ve Bat deerleriyle uyum sorunuyla ilikilendirmekte-

    dir. Mslmanlarn sosyal ve politik buhranlarnn Bat perspektifi

    nezdinde, demokrasi, insan haklar ve liberal ekonomi gibi evren-

    sel deerler karsndaki olumsuz tutuma atfedildii aktr. Bu

    anlay, sekler politik otoritenin meruiyetini reddedip dini

    militanizmi tevik etmek suretiyle slmn demokrasiyle uyum-

    suzluu sonucunu doramaktadr. Ayrca, slmn kendine has

    Ortaa hatalarndan kurtulup dengeli bir politika gelitirememe-

    sinin Mslmanlarn modernleme srecinin glklerini ifade

    ettii dile getirilmektedir. Mslmanlarn bu inancnn saiki ise

    slmn politik sistemini eriat temelindeki hukuk kodlarna

    endeksledii fakat gerekletirilmesi imknsz olan bu kodlarn

    tesis edilmesiyle Mslmanlara er ya da ge meru bir idare gre-

    cekleri kanaati olduu ifade edilmektedir.42 Mslman toplumun

    41 Ismail, The Politics of Historical Revisionism, ss. 119-120. 42 Daniel Pipes, Slave Soldiers and Islam: The Genesis of a Military System (Yale: Yale

    University, 1981), s. 62.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    33

    demokratikleme beklentileri hakknda daha ktmser yaklamlar

    da vardr. Mslman lkelerdeki toplumlarn slmdan bylesi

    bir yeni anlam elde etme konusundaki eksiklikleri, onlarn tabiat-

    larndaki zayfla balanmaktadr. Bu kanaate gre slmi dokt-

    rin, inanann kaderci ve Tanr huzurundaki itaatkr teslimiyeti ile

    onun kaprislerine boyu een bir ekilde tasavvur etmi ve bu du-

    rum sadece dini konularda deil politik davranlarda da Tanrnn

    yeryzndeki glgesi altnda idare edildikleri eklinde dnl-

    mtr. Buna gre despotizm slmn gizlenmi bir esasn ifade

    etmektedir. slm bylece, sadece bir din deil btncl bir hayat

    tarzn ifade etmektedir.43

    slmn demokrasiye kar olduu uzun yllardan beri tart-

    lan bir konudur. Pek ok Batl gzlemci slmn monolitik bir

    yapda olduu inancndan hareketle militan slm sorununun, dini

    bir reform srecinden geilerek Mslmanlarn slmn kstlama-

    larndan nispeten serbest kalarak ve Aydnlanma ile seklerleme-

    yi tecrbe ederek zgrlk ve demokrasi yolunda ilerleyebilecek-

    leri umudunu ifade etmektedir. Nitekim Mslmanlarn modern-

    lemesinin yegne yolunun slmdan bamszlamak suretiyle

    gerekleecei iddias gncel slm reformu tartmalarnn ok

    ncesine uzanmaktadr.44 slmn Bat demokratik sistemiyle

    uyum sorunu, demokrasinin Protestanlk ile olduka gl bir ba

    olduu sylemi ile ele alnabilmektedir. Protestanln uyum sa-

    lad demokrasi sisteminin Hinduizm ve intoizm gibi Dou ge-

    leneklerinde uygulanabilirliine karn slmda din ile politika

    arasnda bir ayrmn olmadndan slmn demokrasiyle uyum-

    suzluu tartma konusu edilmektedir. Mslmanlarn yeni d-

    nceler ve din ile inan farkllklar karsndaki tutucu tavrlar

    bu uyumsuzlukla ilikilendirilmektedir. Bu dnce erevesinde

    M. Faour, Mslman despotlarn, ulemann ve baz slmi radikal

    akmlarn etkisiyle Batda yaygn olarak slmn demokrasi ile

    43 Bkz. Yahya Sadowski, New Oriantalism and the Democracy Debate, Political

    Islam, ed. J. Beinin, J. Storke (Berkeley: University of Califronia Press, 1997), s.35. 44 Daniel Lerner, The Passing of Traditional Society: Modernizing the Middle East

    (New York: The Free Press, 1965), s. 405.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    34

    ztlk iinde olduu dncesini dile getirilerek bu olumsuzluun

    ra kurumu ile giderilmesi gereinden sz etmektedir.45

    Reform benzetirmelerine dnk reddiyeci yaklam savu-

    nanlar, balamsal farklln yan sra slm reformu tartmalar-

    nn temelinde slmn demokrasiye uygunluuna ilikin bu para-

    doksunun da yer aldn tespit etmitir. Nitekim her dnem farkl-

    lamakla birlikte son dnemlerde demokrasi temelinde bir uyum

    abas olarak yorumlanan slmi reform taleplerinin, tpk Protes-

    tan reformu gibi bir din-devlet ayrmn nerdii ve dinin apolitize

    edilmesini savunduu grlmektedir. Dolaysyla, yukarda iaret

    edilen RAND raporunu da dikkate aldmzda, slmi reform

    projeleri ile Bat demokratik sistemi iinde slmn apolitizasyonu

    sreci arasnda gz ard edilemeyen bir iliki kurulduu grl-

    mektedir. Nitekim slm toplumlarndaki kutsal ile politikalar

    arasndaki etkileimi eletirenler, bu durumu Mslman toplumla-

    rn ekonomik geri kalmlnn da sebebi olarak grmektedir. Bu

    sorunun zm iin Weberyen balamnda kapitalist ekonomik

    sisteme dikkat ekilmektedir. Kapitalist ekonomi sisteminin geli-

    me frsatn Protestan toplumlar iinde bulduuna ve varl de-

    mokrasi iin hem bir etken hem de zorunlu bir koul olan ehirli

    snfn yarattna vurgu yaplmaktadr. Kapitalist ekonominin

    yan sra bireyselcilik de Mslmanlarn sorunlarna gsterilen

    areler arasndadr. Protestanln bireysel sorumluluk stnde

    srar edii, bu lkelerde demokratik deerlerin ortaya kna yar-

    dm ettii ve ehirlilerle monariyi saklamak isteyen tahtn arasn

    at, demokrasinin tutucu tabakalarda kabuln salad d-

    nlmektedir.46 Dolaysyla bu yaklama gre, yaygn olarak Pro-

    testan nfusun youn olduu blgelerde kilise ve devletin ayrm

    daha etkin bir ekilde baarlmaktadr.47

    45 Muhammad Faour, The Arab World After Desert Storm (Washington: United

    States of Peace Press, 2005), s. 50. 46 S. Martin Lipset, Siyasal nsan, ev. M. Tunay (Ankara: Teori Yaynlar, 1986), s.

    54. 47 Yakn zamanlara kadar Latin Amerikadaki otoriteryanizm ve otoriter eilimler

    Katolisizm ile aklanm ve bu eilimlerden beryan kltr sorumlu tutul-

    mutur. Fakat Brezilya ve Arjantin gibi Latin Amerika lkelerindeki veya dier

    blgelerdeki baarl demokratik srelerin tecrbe edilmesi, bu kltralist ta-

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    35

    Sosyolojik ve benzetirici yaklam, oulcu hermentii salk

    veren RAND raporu verileriyle birletirildiinde, Batdaki slm

    reformu beklentilerinin, reddiyeci yaklam savunanlarn vurgu-

    lad gibi politik gerekelerle yakn ilikisini grmek zor deildir.

    Dolaysyla iki dinsel gelenek arasndaki metodolojik ve teolojik

    farkllk dikkate alndnda, her trl kyaslayc yaklama yne-

    lik phelerin artmas doaldr. slm ve demokrasi uyumu hak-

    knda sre giden tartmalar bir yana, Protestan tecrbe balamn-

    da tasarlanan slm reformu projesini gvenilmez reform olarak

    tanmlayan A. El-Affendi, slmi reformun Mslmanlarn istik-

    rarl ve mutabakata dayanan politik kurumlar tesis etmelerinde ne

    zorunlu ne de yeterli olduunu dile getirmektedir. Bu dnceye

    gre reformasyon, ncelikle arzu edilebilen bir durum olmaldr ve

    bu Mslmanlarn karar verecei bir husustur. Politik uygunluk

    adna ksa sre iinde bak asn deitirmek, daha nce Hristi-

    yan reformunda olduu gibi, korkun blnmelere ve iddete yol

    aabilecek ve hatta baar ihtimali olmayan bir sretir.48 El-

    Affendinin Batl perspektiften hazrlanp Hristiyan tecrbe ba-

    lamnda tasarlanan slm reformu projelerinin temelinde politik

    gerekelerin bulunduuna dikkat ekerek slm reformu tartma-

    larn, slmn Batl deerlerle uyum abas olduu kanaatiyle ele

    nmlamalarn geerliliini azaltmtr. Benzer ekilde Konfyanizm de Japon-

    yadaki demokrasi karsnda indeki otoriteryanizm balamnda sulanm-

    tr. Ancak imdilerde, uzak Asya lkelerindeki ekonomik baarlar Konfyan

    alma ahlkna balanmaktadr. Neo-oryantalist yaklama gre, toplumlar

    aklamada kltrel ynler hlen etkisini korumaktadr; ancak toplumlarn

    kendi ilerindeki yapsal grnmleri de bu toplumlarn tanmlanmasnda

    nemi artan bir etkiyi iermektedir. Bu erevede, slmn da dier dinler gibi

    evresiyle srekli bir etkileim iinde olmasn ieren dinamik bir gce sahip

    olduu ifade edilmektedir. Bylece, 1970lerden itibaren balad dile getirilen

    slmi yenilenme hareketlerinin de d politikalardan etkilenerek i politikala-

    rnda yapsal deiiklikler iine girdikleri vurgulanmaktadr. Bu balamda

    fundamentalist slmclar ile daha pragmatik slmi gruplar arasnda, politik

    dzenlemeye ilikin hedef, ama, metot ve strateji asndan byk farkllk ol-

    duu, fakat pragmatik slmc gruplarn kendi dlarnda var olan ve deien

    d evreye olumlu bir cevap verme sorumluluunda olduuna iaret edilmek-

    tedir. Bkz. Ali Reza Abootalebi, Islam and Democracy (New York: Garland

    Publishing, 2000), s. 66. 48 Abdelwahab El-Affendi, The Elusive Reformation, Journal of Democracy, 14:2

    (2003), s. 38.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    36

    almaktadr. Reform projelerini politik balamda deerlendirdiin-

    den slm ve demokrasi ilikilendirmesinde olduka pheci bir

    tavr iinde grnen El-Affendi, bu projelerin tam aksine demok-

    rasiye kar slmi alternatifler olarak sadece ray deil hilafet

    modelini de sunmaktadr.49 slm ile demokrasi uyumu sorununa

    indirgenen slm reformu tartmalarnda reddiyeci yaklamn

    slm devleti teorisini ieren slmi alternatiflerin dile getirmesi,

    Batl evreler iin yeniden baa dnmekten baka bir anlam ifade

    etmemektedir.

    Reform Modeli Olarak Protestan Tecrbe

    slm reformuna dair tarihsel sre perspektifli sosyolojik benze-

    tirici yaklam, kutsal metnin otoriterlii balamnda oulcu

    hermentik yaklam ve din-devlet ilikisine dair tartmayla uza-

    yp giden reddiyeci yaklamdan her birinin gerekte Hristiyan

    Reformasyonun farkl boyutlaryla ilikilendirildii grlmektedir.

    Protestan teolojinin sadece bu boyutlarna ynelik bir gz at bile

    bu yaklamlarn tutarllk veya handikaplarna iaret edici bir etki

    salayacaktr.

    Protestan reformasyonu Hristiyanlk tarihinde gemii 14.

    yzyla uzayan Katolisizm kart bir dini eletiri mirasna sahiptir.

    Lutherin reformcu sylemleri toplumsal zemini nemli lde

    hazrlanm uygun bir havzada gelimitir. Reform, Rnesansn

    din d akl ne karan etkisinin yan sra dini adan asli kaynak-

    lara dn savunan bir hmanizm geleneinden bamsz d-

    nlemez. Corafi keifler, matbaa faktr ve kilisenin dzenleme-

    lerini gittike aan ekonomik gelimeler, Roma Katolik Kilisesinin

    evrensel balaycln nemli lde sorun haline getirmiti. Re-

    formun ite bylesi uygun bir srecin adeta ortak unsuru olarak

    ortaya kt sylenebilir. Burada Lutherin dini otorite karsnda

    siyasi idareyi kutsayan teolojisi de dikkate alnmaldr. ki krallk

    doktrini olarak tanmlanan bu yaklam, kilise kadar devletin de

    Tanrnn insanlar ynetme grevine ilikin ilahi misyonu yklen-

    49 Abdelwahab El-Affendi, Democracy and Its (Muslim) Critics: An Islamic

    Alternative to Democracy? Islamic Democratic Discourse, ed. M. A. Muqtedar

    Khan (New York: Rowman&Littlefield, 2006), ss. 232-37.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    37

    diini iermektedir. Bylece Protestan reform retilerinin Avru-

    pann pek ok siyasal erki tarafndan kabullenilmesinin yolu al-

    mtr. Nitekim henz reformun ilk asrnda baz lkeler reform

    teolojisini resmi din olarak benimsemitir. Elbette reform retile-

    rine ynelik bu ilginin altnda sekler idarenin kutsanmas, Latin

    Katolisizme kar milli duygularn uyandrlmas ve papalktan

    bamszlatrlan ekonomik kazanmlar gibi din d unsurlarn

    etkisi gzden kamamaktadr. Dolaysyla Protestan reformunun

    sadece dini alan dzenleyen bir giriim olmad, bunun dnda

    ileri kolaylatrc politik dzenlemeler salad fark edilmekte-

    dir. Benzetirici yaklam taraftarlarnn savunduu gibi, Protestan

    reformunun, tarihsel seyir iinde ortaya km mstakil bir eilim

    olduu sylenemez.

    Kutsal metnin otoritesi ve yorum meselesi de her iki dini ge-

    lenek arasnda kyaslama yapmann zor olduu bir grnm

    ifade etmektedir. Katolik Kilisesi, Kitab- Mukaddesi kendi ku-

    rumsal yaps iinde yorumlamakta; kutsal metni, kilise olarak

    kendisinin koruduunu ve bu nedenle bireylerin kutsal metne

    sadece kilise araclyla ulamas gerektiini savunmaktadr.50

    Reformistler ise Katolik Kilisesinin Hristiyanlar ile kutsal metin

    arasnda bir engel oluturduunu dnmekte ve bireylerin kutsal

    metinden uzaklatrlmasna kar koymaktadr.51 Buna bal ola-

    rak Katolik Kilisesi ve papal kutsal metni Hristiyanlarn okuma

    ve anlamalarna engel olmak, bu metni yorum hakknn sadece

    kendi yetkilerinde bulunduunu savunmak ve btn bunlara

    ramen onlar kutsal metinden bir ey renmemi olmakla su-

    lamaktadr. Btn bu gerekeler nedeniyle reformcular, yeniden

    kutsal metin merkezli bir Hristiyanlk tanm yapmaya girimi ve

    papaln otoritesini reddederek Hristiyanlk iin yegne dinsel

    50 Esasen bu dnemde Kutsal Metin sadece baz teoloji rencilerinin Kilisenin

    zel ktphanelerinde ulaabildikleri ve Latincenin zor bir versiyonu olan

    Vulgata formundadr. Bylesi bir metni Reformasyon dnemindeki Hristiyan-

    larn okuyup anlamalar ve hatta yorumlamalar bir yana bu metne ulamalar

    bile neredeyse imknszdr. 51 Bernhard Lohse, Martin Luthers Theology: Its Historical and Systematic Develop-

    ment, tr. and ed. Roy A. Harrisville (Minneapolis: Fortress Press, 1999), s. 188.

  • Hakan OLGUN

    MLEL

    VE NHAL inan kltrmitoloji

    38

    otoritenin kutsal metin olduunu savunmutur. Ancak buradaki

    hedef, kutsal metnin snrszca yorumlanmasndan ok dini kurtu-

    luun kilisenin ihdas ettii uygulamalarla deil sadece iman arac-

    lyla gerekleecei ilkesinin ne karlmasdr. Kitab- Mukad-

    des tercme ve yorumlar ancak bu metin iinde yklenen Me-

    sihin misyonunun kefidir ki bu husus, benzetirici yaklamn

    varsayd gibi, ok farkl perspektiflere konu olacak ekilde kap-

    saml bir yorum konusu da deildir. Nitekim reform teolojisine

    gre btn Hristiyan kutsal metinleri insanlara Mesihi gsterir ve

    onlara Mesihten baka bir ey anlatmad gibi kutsal metinden

    Mesih karldnda geriye bir ey kalmayacaktr.52

    Reddiyeci yaklamn son tahlilde slm ve modern deerler

    arasndaki uzlamazla dayandrd tespitleri ynnden bakld-

    nda, Protestanln demokrasiyle ilikisinin slma atfedilen

    tanmlardan daha sorunlu olduu sylenebilir. Protestan nclerin

    retilerine gre politik idareciler kt ya da beceriksiz olsa dahi

    yaplan idare ii her zaman merudur.53 Bu anlaya gre, herhangi

    zel bir idare tarz dierlerinin karsnda daha meru deildir. Bu

    sylem Lutheran dncede krallklar, demokrasi ve diktatrlk-

    ler de dhil olmak zere btn idari sistemlerin tanrsal amalar

    yerine getirme imknna sahip olabilecei eklinde tanmlanmak-

    tadr.54 Bu anlayn temelinde Protestan reformcularn toplumlar

    ynetilmesi gereken birer gruh olarak grd gerei yer

    almaktadr ve bu durum Batda kkl monarilerin domasna

    sebep olmutur. Buna bal olarak Batda demokrasi ve sivil r-

    gtlenmelerin geliimi asnda Protestanln siyasi otoriteye kar

    pasif itaatsizlik ya da sadk muhalefet gibi ilkeleri nemli bir engeli

    oluturduundan ada olan Katoliklere gre siyaseten daha

    52 Luther, The Bondage of the Will, 1525, Career of the Reformer III, Luthers

    Works, c. 33, s. 26. 53 Martin Luther, Temporal Authority: To What Extent it Should Be Obeyed,

    1523, The Christian Society, II, Luthers Works, c. 45, s. 120. 54 Mary Jane Haemig, The Confessional Basis of Lutheran Thinking on Church-

    State Issues, The Church and State: Lutheran Perspectives, ed. J. R. Stumme and R.

    W. Tuttle (Minneapolis: Fortress Press, 2003), s. 7.

  • Reformasyon ve slm Reformu Tasnifleri

    MLEL

    VE NHAL inankltrmitoloji

    39

    otoriteryen olduu gz ard edilmektedir.55 Kalvinci gelenekte de

    demokrasi adna durum ok farkl deildir. Kalvinizm farkl ege-

    menlik alanlarna dikkat ekmekte ve farkl grev ve sorumluluk

    alanlaryla birlikte insan yaamnn her vehesinin kendine has

    otoritelerinin olduunu vurgulamaktadr. Nitekim toplumda pek

    ok egemenlik alanlar vardr ve egemen olan sadece devlet deil-

    dir. Yaamn dier alanlarna ait otoriteler de devletten tremez;

    bu otoritelerin kayna da Tanrdr. Dolaysyla devlet, yaamn

    dier fonksiyonlarna ait otorite alanlarn ineyemez. Kilise, aile,

    eitim ve i ortam kendine has egemenlik alanlardr ve devlet bu

    egemenlik alanlarn tanmal ve saygl olmaldr. Bu teolojik g-

    rleri erevesinde John Calvinin (1509-1564) kilise-devlet ayr-

    mnn ok uzanda kalarak devleti kiliseye tbi tutarak tesis ettii

    teokratik devlet oluumu tarihsel bir tecrbedir.56 Protestan teoloji

    erevesinde tasarlanan iki idare tarznn, yani kraln ayn zaman-

    da dini lider olduu Lutherci monarinin ve devletin kiliseye tbi

    olduu Kalvinci teokrasinin modern demokratik uygulamalara

    referans alnamayaca aikrdr.

    Sonu

    Bat dnce sistemi iinde yer alan ve