7 İçten Gelen Ateş - Carlos Castaneda

Preview:

DESCRIPTION

Carlos Castaneda

Citation preview

lsBN 975-7190-1 4-04

, llil |l lilililllrililrlrlrlll

qAGDA$ OcnerilER (NEwAGE) oizisi: ro

Ozgrin Adr:

THE FIRE FROM WITHIN

Copyright @ Carlos Castaneda, 1981

Ttirkiye Temsilcisi Kesim Ajans

Yayrn Hakkr o 1998 soz YAYIN OYUNAJANS LTD.

P.K.7 Levent

80622 istanbul

a

Bi.iro Telefonlan: (0 212) 293 10 40 & (0 212) 244 02 26 . Btiro Faksr: (0 212) 245 41 02

ISBN 975-7190-14-04

Birinci Basrm

Mays 1998

Kapak:

Mario Toral

Baskr ve Cilt:

Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)

Carlos Castaneda, dofaiisti.i giigleri nedeniyle Gi.ineyba-trh srradan halkrn korktulu ve gekindi$i bir Yaqui Krzrl-derilisi olan Don Juan'la ilk tanrgtrlrnda, California Uni-versitesi'nde, Meksika'nrn Sonora yciresindeki Krzrl-derililerin kullandrlr gegitli sa[altrcr bitkiler iizerindebilgi toplayan bir lisansiistii antropoloji o$rencisiydi.Don Juan'rn gizli bilgisi Carlos Castaneda'yr Batr uy-garh[rnrn kullandrfr kavramlann otesindeki biiyri ve si-hir, giizellik ve dehqet gibi kavramlann ycinettifi birdtinyaya ycineltti.

Castaneda'nrn don Juan ile, usta ve gomezi olarak gegir-diEi ilk beg yrh anlatan birinci kitabr, Don Juan'm Og-retileri'ni, Bir Bagka GerEeklik, Ixtlan Yolculudu, ErkOykiileri, ikinci Erk Qemberi ve Kartal'm Armadant iz-ledi.

tFpnt

usrA oGnnrunttiu H.Y.L.' YE,nnxnui TAZELEM EME vARD rMC r o tnuGu,

rEranririr vp nsntrriGiw niGnn nin yoruNu)GnarriGi iEiN ouyouGuM HAnRANLTGT vEcoxur BzRCUMU oirn corinunx isrnniu.

igindekiler7

Qevirenin Onsdzii9

Onsriz

l3

I Yeni Gdriiciiler23

2 UfakTiranlar42

3 Kartal'tn Yayilrmlart57

4 Farkmdaltk Panlnst7t

s ittc o*nat85

6 inorganik Varl*larll0

7 BirleSim Noktast128

8 Birlegim Noktasmtn Konumut4t

9 ASafi Kayryt57

I 0 Bilyilk Yayiltm Bantlart166

Il iz Siirme, Niyet ve Riiya Gorme Konumu181

12 Nagual Julian199

I 3 Yeryiiziiniin D este {i212

14 YuvarlaruE Kuweti2U

15 Ott;me Meydan Okuyanlar247

I6 insan Kaltbtzffi

17 Rilya Gdren Bedenin Yolculudu275

I8 Algt Engelinin Ythlmast283

SONSOZ

2t214 Yuvarlanry Kuvveti

224

15 Oltime Meydan Okuyanlar

247

16 ihsan Kahbr

zffi17 Ri.iya Gciren Bedenin Yolcululu

275

18 Algr Engelinin Yrkrlmasr

283

SONSOZ

qEViRENiN SozU

Carlos Castaneda Club (CCC)

CCC kurma fikri, okurlanmrzla stirdtiregeldi$im giizel iligkileri, onlann kendiaralannda da gergeklegtirebilmeleri iste[inden dofdu. ideal olarak, ig agrcr or-tamlarda bir araya gelerek iletigimimizi yakrnlagtrrabilmemiz elbet ilk amactm

olarak siirtiyor. Ashnda bunu kimi okurlanmzla yapmrqhfrm var ve hili dayapryorum. Ne var ki, griniil, hig kimseyi drqanda bnakmak istemiyor. Bunaen yakrn griziim, okurlanmrzrn kendi bulunduklan yrirelerde, Castaneda okur-larryla bir araya gelebilmeleri. Umanm, burada verecepim bilgiler, sizleri bir-birinize yakrnlagtrrmakta yararh olur. Dtigtincelerinizi bana y azrn.

S. Serap Akag 0212-244 0279Tevfik Akmuslu 0232 343 45 03;0522 827 16 59; Fax: 0232-339 46 22;

QaEn: 133-261 85 2lMeral Altrndal 0212-252 68 77Arzu Aslaneli 0212-510 30 68

Can Aslaneli0212-510 30 68

Hasan Serkan Altmkaya 0224-524 86 00'dan 291;E-mail : B orusangqc@ turk.net

IqTEN GELEN ATE$

Deniz Baqprnar 0312-215 03 87

Bedros Qevikoflu 0212-63817 57;638l7 76Burhan Elmas 0216-374 07 62Sona Ertekin 0312-229 41 02Erkan Mehmet Gencol 0232-422 21 55;Fax:0232-421 32 02Hakan Gencol 0232-422 21 55;Fax: 0232-421 32 02Tufba Giinvar 0232-422 51 89; 38129 28

$eref Kalpakgr 0216-372 28 24sertag Kartal 0212-249 26 20:0212-661 34 39NariE Kula0212-257 02 4lAkrn Metino$lu 0232-484 43 30/510Yaman Olgag 0252-316 37 74Kemal OzanoSlu 0212-267 08 78Sibel 6zdemir (2/8 Sok.74110 Oyak Sitesi, Ugkuyular-izmir)Ozge Ozkiipri.ilti (1. Cad. 117/3 Bahgelievler-06490 Ankara)Koray Ozttirk 0312-484 05 96Faruk Paksoylu 0212-573 99 82Erkan $imqek (Kitapevi: Topgu Sok. 7/A Kag-Antalya)Gtil Ay Taner 0232-227 31 14

Mert Topgu 0212-259 05 10

Begiim Uger (Lise Cad. Qotak Sitesi, Elif Apt. No:73l7)Leyla Ustel 021 2 -260 42 90Erkut Yefenoflu (Tavuskugu Sok. 23/20, Dikmen-06460 Ankara)ifatat H. Yrlmaz 0232-259 53 55Ndsu Yrlmaz 0232-259 53 55Abidin Yrlmazkaya0216-316 83 20

Nevzat Erkmen14 Mayn 1998

Sraselviler-istanbul

Onsciz

Meksikah Krzrlderili biiyticti don Juan Matus'la gcimezlik iliqkimi ay-

rrnttlarryla uzun uzadtya yazmlg bulunuyorum. Don Juan'tn anlamamt

ve igselleqtirmemi istedili kavram ve uygulamalann yabancrhltndan

dolayt, cilretilerini bir anlatl, yagananlarrn bir hikdyesi olarak, oldufugibi anlatmaktan bagka garem yok.

Don Juan'm <ifretme di.izeni, insanda iki ttir farkrndahk oldufudtigi.incesine dayantyordu. Onlarr sa! yan ve sol yan olarak adlandrr-

ml$tr. Birincisini, gtnliik hayatrn gerektirdili olalan farkrndahk olarak

tanrmhyordu. ikincisi, dediline gtire, insantn, bi.iyi.icii ve gcirticii ola-

rak iqlev giirmesi igin gereken farkrndahk durumu olan, bilinmeyenyandr. Bu nedenle don Juan ycinergesini, sa! yan igin dlretiler ve sol

yan igin olretiler olarak ikiye aylrml$tl.

Sa[ yan olretilerini ola[an farkrndahltm strasrnda vermigti; bu

<i$retileri tiim kitaplarrmda anlatmrqtrm. Ola[an farkrndahk durumun-

dayken don Juan bana bir biiyticti oldulunu soylemigti. Hatta beni bag-

ka bir btiyiiciiyle, don Genaro Flores'le tanrgttrmrg ve bu birliktelifindofasr gerefi, manttken, beni gomezleri kabul ettikleri sonucuna var-

mrgtrm.

Qcimezlilim, don Juan ve don Genaro'nun uygulamama yol agtrk-

larr akrl almaz bir edimle sona elrniqti. Beni dorulu yassl bir da$rn te-

pesinden boglu$a atlatmrglardr.

O dalrn dorulunda neler oldu[unu anlattlanmdan birinde aktar-

IqTEN GELEN ATE$

ml$tlm. Don Juan'rn sa! yan dfretilerinin son sahnesi, don Juan'rnkendisi; don Genaro; iki gcimez, Pablito ve Nestor ile benim tarafim-dan oynanmrqtr. Pablito, Nestor ve ben o doruktan boglula atlamrqtrk.

Bundan sonraki yrllarda, yok olugla kagrnrlmaz bir biEimde burunburuna geldilim o anda, don Juan ve don Genaro'ya duydulum tamgiivenin, tiim ussal korkulanmr silmeye yettifini dtiqtindi.im. Artrkbciyle olmadrfrnr, bunun srrnnln don Juan'rn sol yan olretilerinde yat-tr$rnr ve don Juan, don Genaro ve yoldaglannrn bu cilretileri iletmekigin muazzam bir tizdenetim ve sebat sergilediklerini biliyorum.

Don Juan'rn, sol yan rilretileri srrasrnda tam olarak ne yagadrfrmrve beni bciylesi anlagrlmaz bir eyleme, yani boglu[a atlamaya neyin budenli istekli krldrlrnr anrmsamam neredeyse on yrhmr aldr.

Don Juan, kendisinin, don Genaro'nun ve yoldaglanrun gergektebana ne yaptrklarrnr ve kim olduklannr sol yan ofretilerinde agrklamrg-il. Bana btiyi.iciiltifii delil, kendilerindeki eski bir bilginin i.ig niteliEi-ni: farktndaltk, iz siirme ve niyette ustalagmayr cilretmiglerdi. Ve on-lar biiyiicii defil, gririictiydiiler. Ve don Juan yalnrzca bir gorticti delil,bir nagualdr da.

Don Juan, nagual ve gdrme konulannr, saf yan dlretilerinde ye-terince agrklamrgtr bana. Gdrmeyi, insanlann algr alanlannr, qeylerinyalnrzca drg g6rtintimiinti defil, tiziinii de tayin edecek denli geniglet-me yetisi olarak anlamrgtrm. Gciri.iciilerin, insanr rgrk sagan bir yumur-tayabenzeyen bir erke alanr olarak gdrdiikterini de agrklamrgtr. insan-larrn biiytik go[unlulunun erke alanlannrn iki bcili.ime ayrrldrlrm sciy-

lemigti. Qok az erkek ve kadmm ise drirt, kimi zaman da tig biiltimtivardr. Bunlar, srradan insanlara oranla daha esnek olmalarrndan dola-yr, g drmeyi cilrenmelerinin ardrndan nagual olabilirlerdi.

Don Juan, sol yan <ilretileri srrasrnda bana gdrmenin ve nagual ol-manln zorluklarrnr agrklamrgtr. Nagual olmanrn, salt gormeyi cifren-mig esnek insan olmaktan daha karmagrk ve ulagrlmasr zor bir gey ol-dulunu sciylemigti. Nagual olmak, cinder olmayr, cilretmen ve ktlavuzolmayr igeriyordu.

Bir nagual olarak, don Juan, nagual birlifi olarak da bilinen, Ceci-lia, Delia, Hermelinda, Carmela, Nelida, Florinda, Zuletca ve Zoilaadrndaki sekiz kadrn gririiciiyle; iig erkek gciriiciiden, Vicente, SilvioManuel ve Genaro; ve diirt ulak ya da haberciden, Emilito, John Tuma,Marta ve Teresa'dan olugan gciriictiler grubunun <inderiydi.

iqreN GELEN ATE$

DonJuan,nagualbirlifinintinderlifiniyapmanrnyanlsrra,yeninagual birlili udryia bilinen bir dizi Eomez giiriiciiye de cifretmenlik ve

krlavuzluk yapryordu. Bu birlik Pablito, Nestor, Eligio ve Benigno ad-

lannda dtirt geng erkekten ve soledad,la Gorda, Lidia, Josefina ve Ro-

sa adlanndategkadrndan oluguyordu. Ben, nagual kadrn Carol'la bir-

likte yeni nagual birlilinin bir bakrma tinderiydim'

Don Juan'ln, sol yan tifretilerini bana aktarabilmesi igin, ileri far-

krndahk olarak bilinen, benzersiz bir algrsal duruluk durumuna gir-

mem gerekiyordu. onunla birlikte oldufum yrllar boyunca, strttmda

okkal tokatlar patlatarak bir gok defa bu duruma gegmemi saflamtgtt.

Don Juan, gomezlerin, ileri farkrndahk durumundayken gi'inliik

yagamdaki kadai dofal davranabileceklerini, bununla birlikte zihinle-

rini benzersiz bir kuivet ve durulukla herhangi bir Dey iizerinde yofun-

lagtrrabildiklerini agrkladr. Ancak ileri bilinglilifin dolasr onun normal

anlmsama si.ireci yttuytu kullanrlmaslna olanak vermiyordu' Bu du-

rumdan, gtimezin iu"fif. farkrndallrna stzanlar ise ancak zorlu bir ga-

ba sonucu antmsanabiliYordu'

Nagual birlifiyle olan iligkilerim, bu anrmsama zorlulunun bir tir-

nefiydi. Don Genaro drqrndaki iiyelerle yalntzca ileri bilinqlilik duru-

munda bir araya geliyordum; bu nedenle de giinli'ik yagantrmda onlart,

bir riiyanrn ,itit "t

igitit t"ri olarak bile anrmsamryordum' onlarla her

bulugmam, n"."deyse bir rittiele dtiniigmtigtii. Arabamla, don Gena-

ro,nun Meksika'nrn giineyindeki kiigiik bir kasabada yer alan evine gi-

derdim. Hemen ardtndan, don Juan bize katrlrr ve iigtimiiz don Juan'tn

sa! yan dlretilerine kendimizi kaptrrrrdrk. Daha sorlra, don Juan far-

kriaalrt< di.izeyimi defigtirir ve beraberce di[er on be; giiriictiniin ya-

gadrlr, yakrndaki daha biiyiik bir kasabaya giderdik'

ileri bilinglili[e her giriqimde, iki yanrm arastndaki farka hayret

etmigimdir. Her seferinde giizlerimin tiniinden bir perde kalkmrq' san-

ki daha <ince yan kiirmiigiim de gimdi gdrebiliyormugum gibi hisseder-

dim. o anlarda beni saran tizgtiilti[ti,benzersiz neqeyi yagadrlrm bag-

ka higbir geyle kargrlaqtrramam. Bununla birlikte, korkutucu bir hiiziin

ve 6zlem auygusu da iizgiirliik ve nege duygusuna eglik ederdi' Don

Juan bana htiziin ve ijzlem olmadan biitiinliik olmayacafrnr, giinkii

bunlar olmadan safduyu ve Sevecenlifin de olamayacalrnr sciylemigti'

Sevecenlikten yoksun bilgelik ve sa[duyusuz bilgi yararstzdtr, derdi'

Sol yan rilreti diizeni, don Juan ile diler bazr gciriici'i izdeglerinin'

bana bilgilerinin iig ytiziinti agrklamalannt gerektiriyordu: Jarhndal*-

1110

t2 iqreN GELEN ATE$

/a ustalagma, iz siirmede ustala.gma ve niyette ustalagma.

Bu gahgma, don Juan'rn tiim cilreti derleminin farkrndahkta usta-lagma bciliimtiyle ilgili; bu derlemle, beni bir boglula atlamak gibi ga-

grrttcr bir eyleme hazrrlamrgtr.

Burada anlattrfrm deneyimler ileri farkrndahkta gergekleqtili igin,giinliik hayat dokusuna sahip olamadrlar. Elimden geldifince kurguyadciniiqti.irmeden anlatmama kargrn dtinyasal igerikten yoksunlar. ilerifarkrndahktaki kigi, gevresi hakkrnda pek az bilingli oluyor, giinkti ki-qinin ttim konsantrasyonu o anki eylemin aynntrlannda yo$unlagryor.

Bu durumda sciz konusu olan, do[al olarak, bilinglilikteki ustalag-manln agrklamasrdrr. Don Juan, farkrndahktaki bu ustalagmayr, eskiToltec grirticiilerinin gok, gok eski geleneklerinin galdaq bir uyarlama-sr olarak griri.iyordu.

Bu eski gelenefe ayrrlamayacak denli balh oldulunu hissetmesi-ne kargtn kendisini yeni dcinem gririiciilerden sayryordu. Ona bir kere-sinde yeni ddnem gciri.iciilerin ana <izellifinin ne oldulunu sordu[um-da onlann tamamryla ozgi.irliik sava$grsr olduklanny farkmdal*ta, izsiirme ve niyette eriqtikleri ustahkla diler iili.imlii insanlar gibi ciliimeyakalanmayrp bu dlinyadan ayrrlacaklan anl ve ne gekilde gidecekleri-ni kendilerinin segti[ini siiyledi. O anda igten gelen bir ategle grra gibiyanlp ttikeniyor ve sanki hig var olmamrggasrna di.inyanrn yi.izi.inden si-liniyor, ozgtirlegiyorlardr.

1

Yeni GiiriiciilerDon Juan't aramak amactyla dallata do!ru giderken' Giiney

Meksika'daki oaxaca kentine varmrgtrm. Sabah erkenden

kentin drqrna dofru yola koyuldu[umda' qehir meydanl"q.ll

;"9,191| !.t"r.tifi hissine kaprldrm ve onu, orada, en sevdigi

Sankrnda geqm;mi beklermig gibi oturur buldum'

ona katrldrm. Bana, qehirde ig igin bulundufunl, yerel bir

pansiyonda kaldrlmr, geqirmeli geretel iki gtinii daha oldu-

iunu ve istersem"onuJa kalabileie[imi sdyledi. Benim neler

iuptrgr* ve akademik hayattaki sorunlanm hakkrnda konuq-

tuk biraz.HerzamanyaptlElgibi,enbeklemedilimbirandasrtrma

vurdu ve bu uu*q U"e"I ileri bir farkrndalk durumuna gegir-

di.

T4 IqTEN GELEN ATE$

Qok uzun bir stire sessizce oturduk. sabrsrzhkla konug-maya baqlamasrnr bekledim, ama baqladr[rnda qagkrnllktandonakaldrm.

"ispanyollar Meksika'ya gelmeden gok zaman {ince," de-di "olafandrgr Toltec gori.iciileri vardr, akrl almaz iqler yapa-bilen insanlar. Binlerce yrl oncesine dayanan bir bilgi ziniiri-nin son halkasrydrlar."

"Toltec gciriictileri -kasvetli, gayretli, giiglii biiyticiiler;srrlarr ortaya grkaran ve gizlibilgileri elde ederek insanlan et-kileyip, kurbanlannrn farkrndahklarrnr segtikleri herhangi bigey tizerine sabitleqtirerek aldatan, ahqrlmadrk insanl ardt."

Don Juan sustu ve bana dikkatle baktr. Bir soru sorrnamrbekledi[ini anladlm, ama ne sorrnam gerektigini bilmiyor-dum.

"Bi noktanrn cinemini vurgulamak lazrm," diye devametti, "kurbanlannrn farkrndahklannr nasrl sabitlegtireceklerinibiliyorlardr. Bunu yakalayamadm. Bahsettilimde, higbi geyifade etmedi sana. Bu qaqrrtrcr de[il. Kabullenmesi en zorgeylerden biri, farkrndahfrn yonlendirilebilmesidir. "

Kafam kanqmrqtr. Beni bir qeye do!ru yrinelttilini bili-yordum. Yeni bir cilretiye baqla drpr zamanlar kaprldrfrm o ta-nrdrk endiqeyi hissettim.

Hissettiklerimi ona sciyledim. Belirsizce gtiliimsedi. Ge-nellikle, giildtiltinde, mutlulu[unu belli ederdi; bu sefer ke-sinlikle zihninin bir geylere rakrldrfr belliydi. Konugmaya de-vam edip etmemesi gerektilini tartar gibiydi. Gcizlerini yeni-den dikerek, incelercesine bedenimin tizerinde alrr alrr do-laqtrrdr. Sonra, memnun kalmrg olmah ki, bagrnr sallidr vebtitiin savaqgrlann kendilerini bir baqlanna kalmaya uygunbulmalarmdan evvel denemek zorunda olduklan son ahqtrr-ma igin hazn oldu[umu sriyledi. Her zamankinden gok ]iay-ret ve merak igindeydim.

"Farkmdahk hakkmda konuqaca Etz," diye stirdiirdti soz-lerini. "Toltec gcirticiileri, farkmdahlr kullanma sanatrnr bili-yorlardr. Aslmda, o sanatrn en tisti.in ustalanydrlar. Kurbanla-

YENI COnUCulBn

rrnln farkrndahlrmn nasil sabitlegtirilece[ini bildiklerini soy-

lerken, grzLrbilgi ve gizli uygulamalan sayesinde farkrnda ol-manln grzrm ortaya grkarabildiklerini kastetmigtim. Uygula-malanndan yeteri kadarr bugi.ine kadar gelmiqtir, ama gansh-

yrzkide[igmiq olarak. $anshyrz diyorum gtinkii o uygulama-lar, anlatacaltm gibi, eski Toltec gortici.ilerinin ozgi.irlti$.inede[il, felaketine neden oldu."

"O uygulamalart sen de biliyor musun?" diye sordum.

"Evet, tabii ki," diye cevap verdi. "O teknikleri bilmeme-miz gibi bir gey sciz konusu olamaz, amabu onlartbtz de uy-guluyoruz anlamtna gelmez. Brzim baqka gortiglerimuz var.Biz yeni bi donemdenrz."

"Ama sen kendini b{iyticii saymlyorsun don Juan, delilmi?" diye sordum.

"Hayr, saymlyorum," dedi. "Ben goren bi savaqgrylm.

Aslmda, hepimiz los nuevos videntes -yem gortictileriz. Eskigortici.iler, btiyticiiydiiler.

"stradan bi insan igin," diye devam etti, "biiyiiciiliikolumsuz bi iqtir, ama aym zamanda akrl almazdn da. Bu yiz-den, normal farkrndahlrnda bizi biiyticii olarak algrlamanigin cesaretlendirdim seni. Boyle olmasr onerilir. Bu, daha

gok itgi duyulmasrna yol agar. Ama bizim igin btiyiicii olmak,grkmaz bi sokala girmeyebenzer."

Ne demek istedi[ini sordum, ama bu konuda konuqmaytreddetti. Farkrndahlrn agrklamast srrasmda bunun hakkrndadaha fazla konugacalrnr soyledi.

Sonra ona Tolteclerin bilgilerinin kokenini sordum.

"Tolteclerin bilgi yoluna ilk grkrqlan erk bitkileri yiyerekbaqladr," diye cevapladt. "Meraktan mt, aghktan mr yoksayanhqhkla mt yedikleri belli de[il. Baztlanmn deneyimlerinigozi.imlemeleri sadece zarnan iqiydi. Bana kalrsa, bilgi yo-lundaki ilk insanlar gok cesur fakat gok kusurluydular."

"Bu tamamen senin tahminin, de[il mi don Juan?"o'Hayr, bu bi tahmin degil. Ben bi gortictiytim ve gorme-

mi o zamana odakladrfrmda, olanlann hepsini biliyorum."

15

l t]L6

l

IqTEN GELEN ATE$

"Gegmigte olan geylerin aynntrlanm gorebiliyor musun?"diye sordum.

{'Gormek, bilmenin garip bi hissidir," diye cevap verdi,"bi qeyi gi.iphenin golgesi olmadan bilmektir. Bu durumda, oinsanlann neler yaptrlrnr, salt gorebildi{im igin delil, birbi-rtnize bu kadar srmsrkr ba[h oldu[umuz igin de biliyorum."

Don Juan sonra bana kullandr[r 'Toltec' scizci.ifiiini.in be-nim anladrfrm anlama gelmedifini de sciyledi. Benim iginanlamr bir ktilttir, Toltec imparatorlulu idi. Onun iginse, 'Tol-tec''bilgi adamr' demekti.

Bahsettili zaman, ispanyol Fethi'nden yizyilIar, belkibin yil evveldi, btiti.in bilgi adamlan geniq bir colrafi alandayagryorlardr, Meksika vadisinin kuzey ve giineyine da[rlmr$-lardr, ve belirli ig kollarrnda gahgryorlardr; sa[altrm, biiyiiyapmak, hikdye anlatmak, dans etmek, falcrhk, yiyecek veigecek hazrlamak gibi. Bu ig kollan bu insanlan difier srra-dan insanlardan ayuan belirli bir bilgeli[i besliyordu. Toltec-ler, aynr zamanda, gi.inliik hayatrn kahplanna da doktor, sa-natgr, olretmen, rahip, veya tticcar olarak uyuyordu. Meslek-lerini, kesin kontrol altrndaki dtizenli kardeglik birlili altrndauyguluyor, o kadar uzmanlagrp etkili oluyorlardr ki Tolteccolrafi yoreleri drqrndaki yerlerdeki gruplan dahi yonetiyor-lardr.l

Don Juan, en sonunda -yizyrllarca erk bitkileriyle ufraq-trktan soffa- gormeyi d[rendiklerinde bu adamlardan en gi-riqken olanlannrn diler bilgi adamlanna da aynl geyi o[ret-meye baqladrklanm soyledi. "Ve bu onlarrn sonunun baqlan-grcr oldu. Zaman gegtikge gortictilerin sayrsr arttr, ama igleri-ni saygr ve korkuyla dolduran gr)rdiiklerine kargr takmtilan okadar yo[unlagtr ki, bu onlan bilgi adamr olmaktan grkarttr.Gorme ve taruk olduklarr yabancr dtinyalan kontrol etmekonusunda olalatistii ustalaqmalan da kdr etmedi. Gorme on-lann dayanrkhhlrnr azalttr ve gordiiklerini kafalanna takma-lanna yol agtr.

"Bu kaderden kagabilen gcirticiiler de olmugtu, tabii," di-ye devam etti don Juan, "gdrmelerine ra$men bilgi insanr ol-

YENI GORUCUI-BN

maktan grkmayan biiytik insanlar. Baztlan gormeyi olumlu

olarak kullanmak igin gabaladt ve bunu izdeglerine 6[retti'inanryorum ki onlartn ycinetimi alflnda, kimi gehirlerin niifu-

,unun tamamr diler dtinyalara gitti ve bi daha geri gelmedi'

"Fakat sadece gorebilen gortici.iler tamamen bagartszdt

ve yagadrklarr topraklar iqgal edildilinde onlar da herkes ka-

dar savunmastzdllar.".'$u fatihler," diye siirdiirdti, "Toltec dtinyasrnt ele gegir-

diler -onlar her geyi sahiplendiler- ama higbi zaman gdrmeyi

o!renemediler.,,Neden olrenemediklerini di.iqtiniiyorsun gdrmeyi ?" diye

sordum."qunki.i Toltec goriiciilerinin yaptrklarr iqlemleri, Toltec

ig bilgelifine sahip olmadan taklit ettiler. Bugtin dahi Meksi-

ka'nrn hei tarafinda bu fatihlerin takipqisi, Toltec yolunu uy-

gulayan birgok biiytici.i var, ama bunlar ne yaptrklarrnt da ne-

den bahsettiklerini de bilmezler, giinki.i onlar gorticii delil-ler."

"O fatihler kimdi, don Juan?",.Di[er Krzrlderililer," dedi. "ispanyollar geldilinde, eski

gorticiiler yiizyrllar once gitmiqti, ama, yeni bi donemde yer-

Ierini sallamlagtrrmaya baglayan yeni bi gorticii kuqalr var-

dr.""Yeni bir goriicii kuqa[ryla ne demek istiyorsun?"

"ilk Tolteclerin diinyasr pa,rgalandrktan sonra, kurtulan

gorticiiler geri gekilip uygulamalartnt gozden gegirdiler' Ilk

laptrklan ge1 ii si)rme, riiya gorme ve niyeti anahtar iqlem-

iei olarak koymak ve erk bitkilerinin kullanrmtnrn onemini

azaltmaktr; muhtemelen bunun bize verdili ipucu, gergekten

onlara erk bitkileriyle birlikte ne oldufudur.

"Yeni donem tam oturmaya baglayacakken ispanyol fa-

tihler tilkeyi silip siipiirdtiler. Neyseki, yeni gorticiiler bu teh-

likeyle baga grtmayu tamamen haztlardt. Onlar goktan iz

si)rme sanatrnrn fevkalade uygulayrcilan olmuglardr.

Don Juan'rn dedifine gore boyunduruk altrnda gegen ve

l

lr

Li

l

t918 IQTEN GELEN ATE$

yiizyrllar alan bu stire, yeni gcirticiilerin becerilerini miikem-mellegtirebilmeleri igin gerekli ideal gartlarr sallamrg. Garip-tir ki, bu zamarun alr insafsrzhk ve baskrsr yeni gcirticiilerinbecerilerinde yeni kurallar geligtirebilmeleri igin gerekli diir-tiiyii vermig. Ve yaptrklarrnr hig yaymamrqlar, bu durum yii-ziinden de bulduklannr haritalamak konusunda yalnrz kal-mrqlar.

"Fetih srrasrnda gok sayrda yeni gorticti var mrydr?" diyesordum.

"En baqta vardr. Sonuna do[ru birkag tane kalmrqtr. Geri-si yok edilmiqti."

"Ya gtiniimtizde, don Juan?""Birkag tane var. Her tarafa yayrlmrg durumdalar, anhyor-

sun ya.""Onlan tanryor musun?"diye sordum."Bciylesine basit sorular cevaplamasl en zor olanlandlr,"

diye yanrtladr. "Qok iyi tanrdrfrmrz birkagr var. Fakat onlarbizim gibi de[iller, giinkii bilginin yeni gorticiilerin tavsiyeettigi iz silrme, rilya gorme, ve niyet gibi ozellikleri yerinedans etmek, safaltrm, biiyii yapmak, konugmak gibi baqkabazr belirgin yanlarma yolunlaqtrlar. Btiti.iniiyle bizim gibiolanlarla bizim yolumuz kesiqmez. Fetih srrasrnda yagayangortictiler, ispanyollarla kargrlaqtrklarrnda yok edilmektenkurtulmayr bagardrlar. O goriiciilerden her biri bi neslin teme-lini attr. Ve hepsi soylannr siirdiiremedi, o yizden az sayrdaizdeq topluluk var."

"Tam bizim gibi olan kimse tanryor musun?" diye sor-dum.

"Qok az," diye krsaca yanrtladr.Sonra ona, bu konuya duydugum hayati ilgiyi vurgulaya-

rak verebilece$i tiim bilgileri vermesi igin sorular sordum;beni do!rulayacak ve onaylayacak insanlann isimleri ve ad-reslerini bilmek en onemlisiydi.

Don Juan hig orah olmuqa benzemiyordu. "Yeni gori.icii-lerin gegtili onaylamanln gok anydr," dedi. "Yansl kemikle-

YENI CONUCULER

rini onay odasmda brraktr. $imdi onlar, yalntz kuqlar. Braka-lrm oyle kalsrnlar. Konugabilece[imiz tek qey bizim yolu-muz. Bunun hakkrnda, sen ve ben carumlz ne kadar isterse

konuqabilirtz."Tiim gorticti topluluklannrn aynl zamanda ve aynr bigim-

de baqladrlrnr agrkladr. On altrncr yiizyrlm sonlartna dolru,her nagual kendini ve gorticti grubunu di[er gortici.ilerle agrk

temasa gegmekten bilerek uzak tutmuq. Bu belirgin ayrr kal-

malann sonucu olarak bireysel nesiller olugmuq. Bizim nesli-mizin, on dort nagual ve yiz yirmi altr gorticiiden olugtulunusoyledi. Bu on dort nagualdan baztstntn en az yedi, baztsrnrn

on bir, kiminin de on beq tane goriiciisti varrru$.

Bana, cilretmeninin -ya da onun adlandrrdrfr haliyle, ve-

linimetinin- nagual Julian ve Julian'dan oncekinin de nagual

Elias oldu[unu stiyledi. Ona, on dort nagualm hepsinin ismi-ni bilip bilmedifini sordum. Kim olduklarrnr cilrenmem iginsuastyla sayarak hepsinin ismini soyledi. Ayrrca kendi velini-metinin grubundaki on beq gdriici.iyle, velinimetinin ofretme-ni, nagual Elias ve onun grubundaki on bir gorticiiyii kiqiselolarak tanrdrlrnr da belirtti.

Don Juan, ll23 yrhnda bir drq etkenin sonucu olarak ize-rimize gelen ve gidiqatrmrzr tamamen farkhlaqtrran btiytik birde[iqiklik yiizi.inden, bizim toplulu[umuzun oldukga srradtqt

olduluna dair beni temin etti. Olayr qu anda tartrgmak isteme-

se de o zamanrn yeni bir baqlanglE sayrldrfrnl; o zamandan

itibaren toplulu[u ycineten sekiz nagualm, onlardan cinceki

altrsrndan aslen farkh olduklartnt anlattt.

Don Juan'rn iqleri olmahydr ki ertesi giin dllene dek gcir-

medim onu. Bu arada, kente onun iig gomezi gelmiqti, Pabli-to, Nestor ve la Gorda. Pablito'nun halt doqeme igi igin alet

ve malzeme ahgveriqi yapryorlardt. Onlara katrldrm ve igleritamamlalarr igin yardrm ettim. Sonra hepimiz pansiyona ge-

ri dondtik.Don Juan odama geldilinde dcirdtimiiz oturmuq konugu-

lrll

liii

ll

ir

ll'

l

I

i

iiiirj

vsNi conUculsn 2lIqTEN GELEN ATE$

yorduk. Yemekten sonra ayrrlacalrmtzr, ancak yemekten on-ce benimle cizel olarak konugacalr qeyler oldulunu soyledi.ikimizin gehrin meydarunda bir gezintiye grkmasml ve sonrada hepimizin bir lokantada bulugmasrnr istiyordu.

Pablito ve Nestor aya$a kalktrlar ve bizle buluqmadancince yapacak birkag igleri oldulunu sciylediler. La Gordahognut delilmig gibi goriiniiyordu.

"Ne hakkmda konugacaksrnrz?" lafi grkrverdt a{zrndan,ama gabucak hatasrnr anladr ve krkrrdadr.

Don Juan ona garip bir bakrg firlattr ama bir qey soyleme-di.

Don Juan'rn sessizlilinden cesaret alan la Gorda onu dayanLmtza almamrzr cinerdi. Bizi hig rahatsrz etmeyecefinesoz verdi.

"Btzi rahatsz etmeyece[ine eminim," dedi don Juan,"ama gergekten ona soylemem gerekenlerin higbirini duyma-nr istemiyorum."

La Gorda'nln krzdrlr ortadaydr. Krzardr ve don Juan'laben odadan grkarken srkmtr ve gerginlikle bulutlanmrg ytizti-nti burugturdu. A$zr agrk, dudaklarr kupkuruydu.

La Gorda'nrn bu durumu beni endigelendirdi. Hakikatenrahatsz oldum. Higbir gey soylemedim ama Don Juan duygu-lanmr fark etmig gibiydi.

"La Gorda'ya yatrp kalkrp qtikretmen gerekir," dedi ani-den. "Krndine verdi[in 6nemi yok etmene yardlmcl oluyor.Sen her ne kadar fark edememig de olsan, o senin hayatrnrnufak tiranr."

Sinirim yatrgmcaya kadar meydanda dolaqtrk. Sonra yineonun en sevdi[i banka oturduk.

"Eski gorticiiler gergekten de gok ganshydrlar," diye bag-ladr don Juan, "giinkii harika geyler olrenmek igin yeterli za-manlan vardr. Sana qu kadarrm soyleyebilirim ki bizim bu-gtin hayal bile edemeyece$imiz kerametler biliyorlardr."

"Onlara btiti.in bunlan kim olretmigti?" diye sordum."Her qeyi gcirerek kendileri cilrendiler," diye cevapladr.

"Bizim neslimizdeki qeylerin goEu onlar tarafindan oluqturul-

du. Yeni goriictiler, eiki gortictilerin hatalarlnr dtizelttiler,

ama bildilimiz ve yaptrflmlzln temeli Toltec zamanlnda kay-

boldu."Agrklamaya giriqti. o[retim agtsmdan, en basitlerinden

biri ve bir o kadai dicinemli bulgu, dedifine gcire, insanrn ikitiir farkrndahlr oldu[u bilgisiydi. Eski gortici.iler onlara, insa-

nrn sa[ ve sol yanl derlermiq.

"Eski goriictiler $unu bulmuqtu," diyerek siirdtirdti, "bil-

gilerini olietmenin en iyi yolu, gomezlerini.sol yana kaydrra-

iak yiiksJtihiq farkrndahk durumuna gegirmekti. Esas ci[-

renme orada olur..,Qok geng gocuklar gomez olarak verilirdi, eski goriicti-

lerin yutrnu,"-OeAi don Juan, "ki hayatrn baqka qeklini tantya-

-urrnlur. Bu gocuklar, karqrh[rnda, zamanL gelince baqka 9o-

cuklarr gomei olarak aldrlar. Yiizyrllarca stiren sola ve sa[a

kaydrrma yo[unlagmalarrndan sonra aErfa grkarmrq olmalart

gereken qeyleri bi dtiqtinsene."

Benim igin bu kaydrrmalann ne kadar gagtrttct oldulunu

belirttim. Benim tecrtibemin onunkine yakrn oldulunu soyle-

di. Velinimeti, nagual Julian, onun iEinde derin bir boli.inmii$-

liik yaratmrg, bunu bir Eeqit farkrndahktan citekine ileri ve ge-

ri taqryarak yapmrq. Ytikseltilmiq farkrndalftl yaqadrfr gorii$

te s{int i g i vL tiz gtirltik, normal durumundaki farkrndallrnda-ki uslarnlamalarina, savunmalartna, krzgrnhflna ve korkusu-

na tamamtyla ters diiqiiYormuq.

Eski goriictiler, bu kutupsalhlr kendi amaglarr do!rultu-

sunda kullanmak igin yaratrlarmrq; bununla, gomezlerinin

biiyiiciiltik tekniklerini o[renmesi igin gereken yofunlaqma-

ya-zoflarlarmrq. Fakat yeni gdrticiiler, dedi[ine gore, bunu go-

mezlerini insanda bitinmeyen imkdnlar oldufuna inandrrmak

igin kullanryorlarmtq."Yeni goriictilerin en biiytik bagartsr," diyerek devam etti

don Juan, ifarkmdah[rn gizinin aqrklamastdr. Hepsini birkag

kavram ve eylem halinde toparlayrp ileri farkrndaltk srasm-

da gomezlere cilretilecek hale getirdiler'"

22 IQTEN GELEN ATE$

soyledifine gore yeni gcirticiilerin ci[retim metodunundeleri, ileri farkrndahk srasrnda olanlan kimsenin anrmsa-mamaslndan ileri geliyordu. Ammsamadaki baganszhk, elerdevam edeceklerse, kendilerine verilen biiti.in agrklamalananlmsamalan gereken savaqgrlar igin agrlamaz bir engel olug-turuyordu. Yrllarca stiren gaba ve disiplinden sonra savaqgrlaryeniden anrmsayabiliyorlardr. o zamana dek, onlara o$reti-len kavramlar ve yontemleri igselleqtirrni$ ve yeni gortictile-rin sahip olmalannr istedikleri gi.icti kazanmrg oluyorlardr.

2Ufak TiranlarDon Juan, farkrndahkta ustalaqma konusunu benimle aylarsonrasrna kadar konuqmadr. O sualar, nagual toplulu$ununyagadrfr evdeydik.

"Hadi, bi yiiriiyi.ig yapahm seninle," dedi elini omzumaatarak. "Hatta daha iyisi, kentin meydaruna bi dolu insarunoldu[u yere gidelim ve orada oturup konugahm."

Benimle konugmasma $a$rrmrqtrm. Birkag giindtir evdekahyorduk ve neredeyse bana bir merhaba bile dememiqti .

Don Juan ve ben evden grkacalrmrz srrada la Gorda yolu-muzu kesip kendisini de yanrmtza almamur istedi. Hayrr, ya-mtmr kabul etmemeye kararh gcirtiniiyordu. Don Juan goksert bir sesle benimle ozel konu$masl gerektilini soyledi.

"Benim hakkrmda konugacaksrnrz, de[il mi?" dedi la

24 IqTEN GELEN ATE$

Gorda, sesinden ve tavrrlarrndan, kuqkusu ve hrgmr farkedili-yordu. "Hakhsln," diye yanrtladr don Juan kuru bir ses to-nuyla. sonra dontip bakmadan, ontinden gegerek yiirtidri.

Peqi srra gittim ve konugmadan, kent meydaruna kadaryiiriidiik. oturdulumuzda ona, la Gorda'yla ilgili konugacakne gibi bir qey oldufunu sordum. Evden grkarken :.dzerimizediktigi tehditkar bakrglar hala canrmr srkryordu.

"La Gordaya da baqkasrndan soz edecek de[iliz,,' dedi."Yalnrzca kendisine verdili devasa cinemi krgkrrtmak igin ciy-le soyledim. iqe de yaradr. Bize gok sinirtenai. Eler onu iyitarumrqsam eminim qimdi oturmug kendisiyle konuquyor, kr-nlan ozgtivenini onarmaya gahqryor ve reddedilmenin, aptalyerine konmanrn hakh ofkesini dindirmeye gahqryordur. bu-rada, bu bankta otururken grkrp gelirse hig qaqmam.,'

"E$er La Gorda'dan sciz etmeyeceksek, ne konuqacafrzpeki?" diye sordum.

"Oaxaca'da baqladr$rmrz konuqmayr siirdiir ecepiz,,' dedi."Farkrndahlrn agrklamasrnr anlamak, farkrndahk dtizeyleriarasrnda yapaca$rn gidiq geliglerde yiiksek gaba ve isteklilikgcistermeni gerektirecek. Tartrqmamrz boyunca senden tamyolunlaqmanl ve sabrrh olmanr istiyorum.',

Yakmmayla karrqrk, gegen iki gtin boyunca benimle ko-nuqmak istememesinden ne denli rahatsrzhk dirydufumu sciy-ledim. Bana bakrp kaqlannr kaldrrdr. Dudaklarrnda bir an iginbir giiltimseme belirip kayboldu. Bana, la Gorda'dan daha iyiolmadrlrmr gostermekte oldu[unu aynt ettim.

"Kibrini krgkrrtryordum," dedi kaglarrnr qatarak. "Kendi-nt fazla onemseme en btiytik dtiqm antmrzbizim. Bi diiqtin ba-kalrm bunu -bizi giigsriz diiqiiren, dostlanm rzn yapttklartnuve yapmadrklanna duydulumuz giicenme duygusudur. Kibir,zamanrmrzrn golunu baqkalan tarafindan yaprlanlara ahna-rak gegirmemizi sa$lar.

"Yeni gcirtictiler, kibri savaggrlar olarak yagamlanmrzdansilmemiz igin elimizden geleni yapmamrzr onerirler. Ben bucineriyi uyguladrm ve btitiin gabamla sana en gok kibri ya$a-

UFAK TIRANLAR 25

mrmrzdan grkardr$rmrz an incitilemez hale gelece$imizi gos-

termeye gahqttm."

Ben onu dinlerken gozlerrbirden parlayrverdi. Tam onunbir kahkaha koyvermek izere oldu[unu ve bunun bir sebebi

olmadrlrnr dtiqiindiifiim an safi yana[rma garpan sert bir to-katla yerimden stgradtm.

Aya[a firladrm. La Gorda eli hala havada arkamda duru-yordu. Yiizti sinirden krpkrrmrzr olmuqtu.

"$imdi hakkrmda soyleyece[in ne varsa soyleyebilirsin,daha hakh sebepler bulman kaydryla tabii " diye bafrrdr."Bununla beraber sciyleyeceklerini ytizi.ime soyle! "

Bu grkrq onu tiiketmiq olmahydr ki, betona oturup aftla-maya baqladr. Don Juan ytiztinde anlaqrlmazbtt neqeyle krh-nr krprrdatmadan oturuyordu. Bense, sinirden kaskatr kesil-miqtim. La Gorda bana bir baktr ve sonra don Juan'a dcintip

zayf bir sesle onu krnamaya hakkrmrz olmadrlrm soyledi.

Don Juan oyle bir kahkaha kopardr ki neredey.se yerindenyuvarlanacaktr. Giilmekten konuqamtyordu bile. Iki ya da iigkez bana bir qeyler sciylemeye gahqtrysa da sonunda kalktpkahkaha sarsrnfilan iginde yiiriiyerek uzaklaqh.

Gozlerimi dikmiq la Gorda'ya bakryordum -o anda go-

zi.imde tiim delerini yitirmiqti- don Juan'rn peqinden gitmekiizereydim ki bana olalantistti bir qey oldu. Don Juan't budenli neqelendiren geyin ne oldulunu fark ettim. La Gorda veben korkung benzeq iyorduk. Kibrim iz muazzam boyutlarday-dr. Yedi[im tokatrn verdili qaqkrnhk ve ofkeyle, la Gorda'nrnkrzgrnhk ve kuqku duygularr tiimi.iyle aynrydt. Don Juan hak-hydr. Kibrin yiikii korkung alrrdr.

Bunun iizerine coqkuyla, gozlerimden yaqlar akarak pe-

qinden koqtum. Onu yakaladrm ve neyin aytrdma vardrlrmranlatflm. Gozleri muziplik ve neqeyle parhyordu.

"La Gorda konusunda ne yapmahytm?" diye sordum.

"HiEbi $ey," diye yanrtladr. "Boylesi aymalar her zamankiqiseldir."

Konuyu de$iqtirdi ve sciyleqimizi evinde, geniq bir odada

26 iqreN GELEN ATE$

rahat koltuklara oturarak ya da sundurmanrn gevreledi[i arkaavluda stirdtirmemrze iliqkin yoralar oldulunu soyledi. Agrk-lamasrnr ne zaman evde si.irdtirecek olsa bu iki yerin bizdenbagka herkese kapak olacalrnr ekledi.

Eve dcindiik. Don Juan, la Gorda'nrn ne yaptr[mr herke-se anlattr. Gortictilerin alay etmekten duydu[u haz, la Gor-da'nrn durumunu iyice zorlagtmyordu.

"Kibrin i.istesinden nezaketle gelinm ez,', yorumunu yaptrdon Juan, la Gorda'nln haline iiztildtifiimi.i sriylememin ir-drndan.

Derken, herkesin odayr terk etmesini istedi. oturduk veagrklamalarrna yeniden bagladr.

Gortici.ilerin, eski ve yeni olarak iki kategoriye ayrrldr[r-nr sciyledi. itt kategori, cizdenetim uygula-ur-r.ru istekli u"

"t-kinliklerini yararh amaglara yoneltebilen, bciylece di[er gdrti-gtilere ve genelde insanh[a yararh olanlardan oluquyordu.Ikincisini ise, ozdenetime veya yararh amaglara cinem verrne-yenler oluqturuyordu. Gortici.iler, ikinci kategoriye girenlerinkibir sorununu aqamadrklarr dtigiincesinde birleqiyordu.

"Kibir, basit ve masum bi gey de$ildir," diye agrkladr. ,.Biyandan btzde iyi olan her qeyin cizi.idiir, ote yandan da gtirti-miig her geyin cizti. Kibrin gtirtimtig yanrndan kurtulmak usta-hkh bi taktik gerektirir. Qallar boyunca gciri.ictildrin rakdirinien fazla bunu bagarabilenler kazanmrqhr.',

Kibrimi silme diigtincesinin, kimi zamanlar bana hog gel-se de gok anlagrlmaz bir qey olmasrndan yakmdrm. ona, bukonuya iliqkin scizlerini gok belirsiz bulduEum igin uygulaya-madrlrmr sciyledim.

aKim bilir kagkez sciyledim sana," dedi, "bilgi yolunu iz-lemek isteyen kiqinin diiglem gtictini.in ytiksek olmasr gerekirdiye. Gortiyorsun ya, bilgi yolundaki higbi qey bizim istedigi-miz kadar anlagrlrr de!iI."

Duydulum rahats nhk, kibir konusunda sciylediklerininbana katolik sciylemi ga$rrgtrrdrlrnr sciylememe neden oldu.Yagamrm boyunca gtinahlann kottiltiltinii dinremekten gma

UFAK TIRANLAR

gelmigti."Savaqgrlar kibirle taktik gereli savaqrlar, ilkeleri ytizi.in-

den de!il," diye yamtladr. "Senin yanltgm, benim soyledikle-rimi ahlaki yonden almanda."

"Bence oldukga ahlakh bir insansln sen, don Juan," diyedirettim.

"Sen benim kusursuzlu$umun ayrdma vardtn, hepsi bu,"dedi.

"Kusursuzluk da kibirden kurtulma gibi belirsizligi yii-ztinden benim igin deleri olmayan bir kavram" diye ekledim.

Don Juan giilmekten krnlrrken ondan kusursuzlu[u agrk-lamasrnr istedim.

"Kusursuzluk, erkenin do!ru kullanrmmdan baqka bi qey

defildir," dedi. "Sciylediklerimin ahlakla zerre kadar alakastyok. Ben, beni kusursuz krlan erkeyi biriktirdim. Bunu anla-man igin senin de yeterince erke biriktirmen gerekir."

Uzun stire sessiz kaldrk. Soylediklerini dtiqiinmek istiyor-dum. Birdenbire yeniden konuqmaya bagladt.

"Savaggrlar, taktik listeleri olugtururlar," dedi. "Yapttk-larr her qeyi srralarlar. Boylelikle rahatlamak ve erkelerini ar-trrmak amacryla bunlardan hangilerini de[igtirebileceklerinekarar verirler."

Tuttuklan listenin, ne var ne yok her geyi kapsamasl ge-rekecefini belirttim. Sabrla, soziinii ettili taktik listesinin,yagamak ve esenlik igin oz oluqturrnayan, davrantqsal kahp-lardan oluqtulunu anlatfi.

Hayatta kalma ve esenlilin sonsuz bigimde yorumlanabi-lecek konular oldufunu, dahasr neyin oz, neyin gereksiz ol-duluna da karar verilemeyecelini belirtme firsattm kagrrma-drm.

Konugtukga hrzrmr yitiriyordum. Sonunda soyledikleri-min boqunahfrnrn farkma vanp sustum.

Bunun arkasmdan, don Juan savaggrlarrn taktik listesindekibri, erkeyi en gok tiiketen ve dolayrsryla koktinden yokedilmesi gereken bir eylem olarak andrklarrnr soyledi.

27

28 IQTEN GELEN ATE$

"Savaqgrlar igin en rinemli meselelerden biri, bu erkeyi bi-linmeyenle yiizlegmek igin serbest brrakmaktlr," diye stirdtir-dti don Juan. "Bu erkeyi yeniden yonlendirmenin adr da, ku-sursuzluktur."

Bu konudaki en etkin takti[in, iz siirmenin tarttgmasz us-talan olan Fetih dcinemi gorticiileri tarafindan geliqtirildilinisoyledi. Kendi iglerinde etkilegen altr oleden oluguyordu butaktik. Bunlardan begine savaqgrh$rn cizellikleri deniyordu;denetim, disiplin, sabr, zamanlama ve isteng. Kibrini kaybet-mek igin savagan sava$gmm dtinyasrnrn pargalanydr bunlar.Belki de en cinemlisi olan altmcr cile ise, drg diinyaya aitti veadt ufak tirandr.

Sessizce anlayrp anlamadrlrmr sorarcastna bana baktr."Kafam gergekten kanqtr," dedim . "La Gorda'nrn benim

yagamrmrn ufak tiranr oldulunu soyleyip duruyorsun. Nedirbu ufak tiran peki?".

"Ufak tiran bi igkencecidir," diye agrkladr. "savaggrnrnoliim kahm erkini elinde tutan ya da en basiti rahatsrz ederekgrlgrna Eeviren birisi. "

Don Juan konuqurken muzipge giiltimsedi. Yeni gcirtici.ile-rin kendi ufak tiran srralamalarrnr olugturduklanm soyledi;bu kavram onlann en ciddi ve cinemli bulgulanndan biriydiancak yeni goriiciiler bunda bile mizahi bir yan bulmayr be-cermiqlerdi. Yaptrklan her smrflandrrmad a, biraz kara mizahanlayrqr oldu[u konusunda beni temin etti, gi.inkti mizah, in-san bilingliliginin zorakr listelemeler ve hantal smrflandrrrna-lar yapmaslnt engellemenin tek yoluydu.

Yeni gcirticiiler, uygulamalanmn rqrfrnda evrenin ilk vetek yoneticisi olan erkenin srruflandlrrnaslnl yaparken, bununbaqhca kayna[rna basitge 'tiran' demeyi uygun bulmuqlardr.Despotlann ve yetke merakhlannrn geri kalanr dolal olaraktiran srnrflandurnasrnrn kesinlikle altrnda kahyordu. Her qe-yin kayna[ryla kargrlaqtrrrldr$rnda en korkulacak zorba in-sanlarrn bagrnda soytarrlar geliyordu; sonug olarak bunlarpinches tiranos, ufak tiranlar olarak adlandrrrldrlar.

UFAK TIRANLAR 29

Onemsiz ufak tiranlann iki alt srnfi oldulunu soyledi. Ilkalt stnrf, eziyetr yapan ve yayan ama genelde oliime neden

olmayan ufak tiranlardan oluquyordu. Bunlara ufactk tiran-crklar, pinches tiranitos adr veriliyordu. Ikincisi ise sonsuz

srkmfi verenlerden oluquyordu. Bunlara ise ufak tefek tiran-La1 repinches tiranitos ya da mini minnactk tiranlar pinches

tiranitos chiquititos adr veriliyordu.Srnrflandrrmalartn komik oldulunu diiqtindtim. ispanyol-

ca terimlerle dofaglama yaptrlrna emindim. Bciyle olup ol-madrfrnr sordum.

"Hig de de!il," diye yanrtladr, e[lenirmig gibi. "Yeni go-

rtictiler, smtflandrrTna iqinde miithigtiler. Genaro ise hig kug-

kusuz en miithiqlerinden biri; efer onu dikkatle izlersen, yenigcirticiilerin kendi stntflandrrmalart konusunda tam olarak ne

his settiklerini anlarstn.

Benimle makara gegip gegmedi[ini sorarken qaqkrnh[r-ma ki.ikrercesine giildti.

"Akltmdan bile gegmez," dedi gi.iliimseyerek. "Bak, Ge-naro yapabilir bunu ama ben, struflandrmalar konusunda ne-

ler hissetti[ini bildigim igin yapmam. Yeni gorticiiler korkungsayglslz insanlardt."

Ufak tiranlann da aynca dort srrufa ayrrldtklannt ekledi.Biri tiranhlrnr sertlik ve qiddetle igkence yaparak gosterir-ken, bir di$eri ortahfr kanqtrrrp dayanrlmaz stkmtt yaratatak,bir baqkasr hiiztinle insan iistiinde baskr kurarak gosteriyordu.Ve sonuncusu da savaqgtlarr krzgrnhktan kudurtarak iqkence

yapryordu."La Gorda kendine has bi stntf," diye ekledi. "Numaracl,

ufacrk bi tiran o. Sinirden kztp kudurmana neden oluyor. To-kathyor bile seni yahu! Boylece sana yansrzhlt olretiyor-"

"Miimkiin de[il!" diye karqr grktrm.

"Yeni goriiciilerin taktilinin ti.im pargalarrnr bi araya geti-

remedin hentiz," dedi. "Hele bunu bi bagar, ufak tiran kullan-mamn ne denli etkili ve akrlhca bi qey oldu[unu anlarsrn.

Taktik yalnrzca kibirden kurtarmakla kalmaz, savaggrlan bil-

30 IqTEN GELEN ATE$

gi yolunda, cinemli olan tek qeyin kusursuzluk oldu[u nihaikavrayrqrna da hazrlar."

Yeni gbrtici.ilerin akrllarrndakinin oliimctil bir manevraoldu[unu ve buna gcire de ufak tirant da[rn dorufu, sava$gt-nrn ozhitelikleriniyse o dorukta buluqan dafcrlar gibi dtiqtin-di.iklerini soyledi.

"Genellikle sadece dort dznitelik oyuna dahil olur," diyesi.irdiirdti, "Beqinci, isteng, savaqgilann son kargrlaqmast igin,deyim yerindeyse, idam mangaslna, karqr sakh tutulur."

"Niye boyle yaprlr?""qilnkii isteng baqka bi katmana, bilinmeyene aittir. Ote-

ki dordii, tamamryla ufak tiranlann yerleqtifi yere, bilineneaittir. Ashnda insanlan ufak tiranlara dontiqttiren qey de bili-nenin takrnakh bir gekilde yonlendiriliqidir."

Don Juan, savaqgrlarrn beq ozniteli[inin ti.imiini.in kendiaralannda iliqkiye yalntzca kusursuz sava$gl olan ve istengiizerinde ustalaqan gcirticiilerce sokulabilece[ini agrkladr.Boyle bir iliqki, giinltik yagam sahnesinde yririittilemeyecekkadar tisttin bir manevraydr.

"Dcirt oznitelik, ufak tiranlann en kottisiiniin iistesindengelmeye yeter de artar bile," diye siirdiirdti. Tabii yeter ki oufak tiran bulunabilsin. Dedilim gibi ufak tiran drgsal etken-dir, denetleyemedi[in tek unsur ve belki de iglerinde enonemlisi. Velinimetim, yoluna ufak tiran grkan sava$gr talihlisavaggrdr, derdi. Yani karqma bi tane grkarsa qanshsm, gtin-kii aksi takdirde gidip senin bulman gerekir."

Fetih donemi goriiciilerinin baqardrklan en btiytik iqler-den biri iig aqamah ilerleme adrnr verdikleri bir oluqumdu.Ufak tiranlarla karqr karqrya kalan goriictiler insan do[asrnranlamrq olduklarrndan, kendilerine hdkim olmayt becerebil-dikleri takdirde sarsrlmadan, bilinmeyenle de yiizleqebilecek-leri, hatta bilinemeyenin varhfrna bile dayanabilecekleri gibisu gotiirm ez btr sonuca varmrqlardr.

"Srradan insan ise bunun tersytiz edilmesi gerektilini dti-giiniir," diye devam etti. "Bilinmeyenle yiizlegebilen bi gorii-

UFAK TIRANLAR 3I

cti, ufak tiranlarla da kolayca ytizleqebilir. Lakin bu boyle de-

[il. Eski zamanlarln o mtithiq goriictilerinin sonunu getiren de

i,,' runt oldu zaten. $imdilerde daha iyi biliyoruz bunu. Sa-

va$gl tinini, erk eylemleri olarak, higbi qeyin zor kiqilere

lrl.yOun okumak kadar gelikleqtiremeyecefini biliyoruz. Sa-

vaqgilar, bilinemeyenin baskrsma dayanacak sa[duyu ve din-

gintife ya\nrzca bu koqullar altrnda ulaqabilirler'"

$iddetle kargr grktrm ona. Tiranlarm kurbanlarlnl umar-

srzlaqtrracaklannt ya da en azkendileri kadar acrmaslzlaqttra-

caklirrnr diigiindtiltimii sdyledim. Bu ttir kurbanl'ann u[ra-drklarr bedensel ve tinsel iqkencelerin etkileriyle ilgili saylslz

qahqmanrn yaprldrfrna dikkatini gektim..,Fark, az once soyledifin qeyde yatryor," diye sertge kar-

,srlrk verdi. "Onlar kurban, savaqgl degil. Bi zamanlar ben de

ienin gibi hissermiqtim. Fikrimi neyin deliqtirdifini soyleye-

cclim sana, ama <ince Fetih'le ilgili sozlerime donelim.o t?,llontn gorticiileri daha miikemmel bi ortam bulamazlardr- Is-

lranyollar, gorticiilerin yeteneklerinin srntrl ann r zorlat caslna

ilenemelerini saflayan ufak tiranlardr; bu fatihlerle kaprqan

gorticiiler her qeyle yiizleqebilecek yetiye sahip hale geldiler.tn,lihliydiler. O zamanlar i.ilke, ufak tirandan gegilmiyordu.

"Boylesi bereketli yrllann ardtndan her qey oldukga de-

[iqti. Ufak tiranlar higbi zaman o eski gaplarrna ulaqamadr-

lar; smtrsrz yetkeleri yalntzca o zamana ozgtiydii. Ustiin bi

gortictiniin oluqumundaki en onemli unsur, slnlrslz yetkeye

sahip bi ufak tirandrr.""Ne yazrk ki giiniimiizde goriiciilerin deferli bi tiran bul-

malan igln bayafr ufragmalan gart. Qo[u zaman ufak tefek bitiranla idare etmeleri gerekiyor."

"Sen kendine bi ufak tiran bulabildin mi, don Juan?"

"$anstm vardt. Kral bi tanesi beni buldu. Ashna bakarsan

seninie aynt duygular igindeydim o zamanlar; ne kadar $ans-

lr oldufumun farkrnda defildim."Don Juan, kendi gilesinin, velinimetiyle kargrlaqmasmdan

birkaE hafta once baqladrlrnr sciyledi. Yeni yirmisine eriqmiq

i

I

I

l

,l

ll

32 IqTEN GELEN ATE$

o zamanlar. Bir qeker fabrikasmda iq bulmuq. Her zamangiiglii oldu[u igin kolayca kas giicti gerektiren iqler bulabilir-miq. Bir gtin alrr qeker guvallannr tagrdrlr bir srra, bir kadrngrkagelmiq. Qok iyi giyimli ve her halinden varsrl oldufu an-laqrlan bir kadrnmrq. Don Juan, onun ellilerinde, oldukga bu-yurgan goriiniiqlii bir kadrn oldulunu soyledi. Don Juan'abakmrq ve ustabaqryla konuqup gitmig. Derken ustabaqr donJuan'rn yaruna yaklaqrp bir ticret karqrh[rnda onu patronunevinde gahqmasr igin onerebilecelini soylemig. Don Juan,adama parasmm olmadrlrm soylemig. Ustabaqr gillmiiq vekaygrlanmamaslnr, giinkii maaqlann odenece[i gtin yeterinceparaslrun olaca[rnr soylemiq. Don Juan'tn srrtrnr stvazlaytppatron igin gahqmanln biiytik bir onur oldulu konusunda ken-disine giivence vermiq.

Don Juan, kazandrplnl o giin harc ayan, cahil bir Krzrlde-rili olarak kendisine soylenen her $eye inanmakla kalmayrptalihin ona gtildtiliinii diigiindii[tinii soyledi. Ustabaqrna, nekadar para isterse kendisine odeyece[ine stiz vermig. Ustaba-gr taksit taksit odeyeceli yiiklii bir tutar istemiq.

Bunun hemen ardmdan da ustaba$mm bizzat kendisi, donJuan'r patronun kasabadan oldukgauzak olan evine gcittirmiiqve onu irikryrm, esmer, girkin ve bir yrlrn soru soran bir baq-ka ustabagma teslim etmiq. Adam, don Juan'm ailesiyle ilgilisorular sorrnu$. Don Juan hig akrabasr olmadrfrnr soylemiq.Bu, adamrn oylesine hoguna gitmiq ki, gtirtik diqlerini gosteregostere gtilmtiq bile.

Don Juan'a yiiklii bir iicret odeyeceklerine iligkin sozvermiq hatta para bile biriktirebilece[ini, giinkii hig para har-camasrna gerek olmadrfrnr, evde yattp, evde yiyecelini soy-lemig.

Adamrn giiltiqii tirkiingmiiq. Don Juan, oradan hemen kag-masr gerekti[ini hissetmiq. Kaprya do!ru kogmug lakin adamelinde bir tabancayla yolunu kesmiq. Tabancayr don Juan'tnmidesine dayamrq. "Geberinceye dek gahqmak igin burada-srn," demiq. "Sakrn akhndan grkarma bunu." Demir bir gu-bukla don Juan'r diirterek onu evin yan tarafina gottirmtig ve

UF'AK TIRANLAR

gtin dofumundan batrmrna kadar arahksrz gahgan adamlannabir goz attrktan sonra don Juan'a, kocaman iki aEag kiittiEti-ni.i topraktan kazrp grkarma igini vermiq. Yeniden kagmayakalkarsa ya da yetkililere gitmeyi denerse onu vuracafrnr -ol-mez de kurtulursa mahkemede don Juan'rn patronu cildilrmekistedi[ine iliqkin yemin edecelini sciylemiq. "Olene dek bura-da gahqacaksln," demig. o'Sonra bir baqka Krzrlderili gelip se-nin iqini siirdiirecek, $u an senin cilii bir Krzrlderilinin yeri-ni aldrlrn gibi."'

Don Juan, evin kaleye benzedilini, her yerde pala kuqan-mrg silahh insanlarm dolandr[rnr soyledi. Bciylece gahqmayakoyulmug ve bagrna gelenleri diiqi.inmemeye gabalamrq. Gti-ntin sonunda, adam geri gelmiq ve onu mutfala kadar tekme-leyerek gotiirmtiq, gtinkti don Juan'm gozlerindeki meydanokuyan bakrgtan hoglanmaml$. Kendisine boyun e[mezsekollannrn kiriqlerini ayrrmakla tehdit etmiq.

Mutfakta yaqh bir kadrn yemek getirmiqse de, tiztintiidenve korkudan don Juan'rn bolazrndan bir lokma bile gegme-miq. Yaqh kadrn ise olabildi[ince yemesini sahk vermiq. GtiE-lii olmasr gerekti$ini, giinkti iqinin higbir zaman bitmeyeceli-ni soylemiq. Yerini aldrfr adamm daha bir giin cince dldtilii-nti soyleyerek uyanda bulunmuq. Adam artrk gahgamayacakkadar zayf diiqtii[iinden ikinci kattaki pencerelerin birindendtiqiip olmiiq.

Don Juan patronun yerinde iig hafta gahqtrlrnr ve ustaba-glrun gi.intin her amnda kendisini tehdit ettilini soyledi. Onu,brgalrnrn, tabancasrnrn ve demir gubu[unun tehdidini tistiin-den eksik etmeden en tehlikeli kogullar altrnda, diigiiniilebile-cek en zor iqlerde gahqtrrmrq. Onu her gtin sinirli damrzhk at-lann banndrfr ahularr temizli$e gondermig. Don Juan, hergtintin baqlangrcrnda, o gtiniin diinyadaki son gtinti oldufiunudiigiintirmiiq. Hayatta kalmak da artrk onun igin yalntzca, er-tesi gtin de aynr cehennemi yaqamak anlamrna geliyormug.

Don Juan'rn biraz izne grkmak istemesi, sonu yaklaqtrrangey olmuq. $eker fabrikasrndaki ustabagma odeme yapmaslgerektilini one siirmtiq. Diler ustabagr bir dakika bile iqinin

-.t1J

34 iqrnN GELEN ATE$

baqrndan aynlamayacalrm, gtinkii orada gahqmanrn verdiliayncahkla grtlalma kadar borg iginde oldufunu soylemiq.

Don Juan, suyunun kaynadrfmrn farklna varrnrg. Adamrngevirdifi dolabr anlamrq. O ve citeki ustabaqr igbirligi yaparakag a$r tabakadan Krzrlderilileri fabrikadan giftli$e gcittirtip cil-dtire s iye g ah q trny or, kazanql arrnr da ar alan nda p ayl a gr y orl ar-mrq. Bunun farkrna varmak onu oylesine sinirlendirmiq ki ba-

lrra ga$rra mutfaktan grk rp evin igine dalmrq. Ustabaqr ve di-ler iqgiler qagkrnhk iginde kalakalmrqlar. Tam ana kapryava-rrp kendisini drqan atmak tizereymig ki ustabagr yetigip onugcilsiinden vurrnuq. Otatiliinti diiqtindti$ii igin de, onu oradabrakrp gitmiq.

Don Juan, oliimiin yazglsmda olmadrfrnr sciyledi, onuorada bulan velinimeti iyilegene dek bakmrg ona.

"Velinimetime oykiiniin ttimtinii anlattrktan sonra," dedidon Juan, "heyecanrnr zorlukla bastrrabildi. 'O ustabagl ger-gek bir odi.il' dedi. 'Kagurlamayacak kadar iyi. Gtintin birin-de o eve geri donmelisin."

"Milyonda bi bulunacak ttirden, slnlrslz erk sahibi bi ufaktirana rastladrfrm igin ne kadar gansh oldufumu soyleyipdurdu. Yagh adamm kagrk oldu[unu sandrm. Tabii neden sozettilini yrllar son-ra anladrm."

"Bu qimdiye kadar dinledilim en ttiyler tirpertici hikdye-lerden birisi," dedim.

"Gergekten geri dondtin mii o eve?""Tabii ki dondtim, tig yil sonra. Velinimetim hakhydr.

Onun gibi bi ufak tirana ancak milyonda bi rastlanabilirdi vebu firsat kagmazdr."

"Geri dcini.igi.inti nasrl ayarladrn? ""Velinimetim, s avaq gilr[rn ci[elerinden dordtinii : de net im,

disiplin, zamanlama ve sabrt kullanarak bi taktik geliqtirdi."Don Juan, velinimetinin kendisine o iblisle gcirtiqmesinin

ne gibi yararlar sallayacalrnr agrklarken yeni gcirtici.ilerin bil-gi yolundaki ddrt adrmr nasrl ele aldrklanru da anlattr[rnr soy-

UFAK TIRANLAR 35

lcdi. ilk adrm, gcimez olma kararrydr. Qomezler, kendileri vetliinya hakkrndaki goriiglerini defiqtirdikten sonra ikinci adr-

nrr ahyor, kendi tizerlerinde mutlak denetim ve disiplin sa[-layarak savaggr oluyorlardr. Sabrr ve zamanlamanrn oziim-scnmesinin ardrndan srra tigtincti adrma, bilgi adamt olmayageliyordu. Bilgi adamlan, gormeyi olrenerek dordiincii adr-nrr attrklannda artrk goriicti oluyorlardr.

Velinimeti, don Juan'rn bilgi yolundaki ilk iki ogeyi; de-netim ve disiplini gok az da olsa edinecek derecede ilerledi-

fini vurgulamrq. Don Juan, bu iki o[enin igsel bir duruma oz-gii oldulunu agrkladr. Bir savaggr ciztine yonelirmiq, ne var kibencilce olmazmrq bu, ciziin siirekli bigimde ve tiimiiyle ince-lcnmesiyle ilgiliymiq.

"O zamanlar citeki iki o[enin esamesi okunmuyordu ben-rlc," diye stirdiirdii don Juan. "Sabrr ve zamanlama ciyle tamanlamryla igsel bi durum degil. Bilgi adammrn alanrna girerbunlar. Velinimetim, taktigi ba$ammda bunlan da gosterdibana."

"Bu, ufak tirarun karqrsma tek bagrna grkamazdrn, anla-rnlna mr geliyor?" diye sordum.

"Tek baqrma ilstesinden gelebilecek olduluma emindimcle bunu ustahkla ve zevkle baqarabilecelimden kuqku duy-rnuqumdur hep. Velinimetim bu karqrlaqmayr srf yonetmeklemtithiq keyifleniyordu. Bi ufak tiranr drze gettrme dtiqiincesiyalnrzca sava$gmrn tinini pekiqtirmekle kalmaz, aynl zaman-dahaz ve mutluluk verir bu."

"Anlatfilrn ttirde bi canavardan kim keyif alabilir ki?""Yeni goriiciilerin, Fetih srrasmda kargrlagtrklarr hakiki

canavarlann yanlnda bi higti o. Goriinen o ki, gortictiler tiran-lanrun keyfini sonuna kadar grkarmrqlar. Onlar kiginin bi sa-va$gl olmasr koquluyla en berbat tiranla ulraqmamn bile zevkverecelini kanrtladrlar. "

Don Juan, suadan insanlann tiranlarla savaqlmr srasmdadtiqti.igii en btiytik hatanrn, mi.icadelesini dayandrracak birtaktik kurmamak oldu$unu sciyledi; srradan insanlann kendi-

J

36 rQTEN GELEN ArE$

lerini aqrrr ciddiye almalan oli.imci.il bir kusurmug; hem ken-di eylem ve duygularr, hem de tiranrnkiler her qeyden onem-liymiq onlar igin. Savaqgrlannsa hem gok iyi dtigiintilmiiq tak-tikleri varrnrg, hem de kibirden kurtulmuqlar. Gergekli[in,yaptrlrmz yorumdan baqka bir gey olmadr[rnr anlamak onla-n bundan kurtarmrg. Yeni goriiciilerin, sr! dtiqtinceli ispan-yollara karqr olan tisttinlii[ii de bu bilgiymiq.

Don Juan, ufak tiranlar kendilerini cilesiye ciddiye alrr-ken, savaqgrlann bunun kryrsrndan bile gegmemelerinin far-kma varmakla bile, ustabagmr dtze getirebileceline inandr[r-nr sciyledi.

Velinimetinin taktilini uygulayan don Juan, ayru gekerfabrikasrnda yeniden ige girmiq. Gegmiqte orada gahqtrlrnrkimsecikler ammsamamr$; o fabrikaya gtindelikgi iqgiler ge-lir ve hrg iz brrakmadan giderlermig.

Don Juan, velinimetinin taktigi uyarrnca her kim olursaolsun, bir baqka kurban aramaya gelenlerin cintinde istekli go-rtinmeliymiq. Sonunda, ayru kadrn yrllar cince yaptr[r gibi ge-lip onu iqaret etmig. Don Juan, bedensel agrdan bu kez eski-sinden de giigltiymti$.

Aynr qeyler yinelenmig. Ne var ki bu kez takti$e gore, bi-rinci ustabagma cideme yapmayl reddetmig. Buna ahqrk olma-yan adam gafil avlanmrq. Don Juan'r iqten grkarmakla tehditetmiq. Don Juan da do!rudan hammefendinin evine gidiponunla konugaca[rnr soyleyerek korkutmu$ onu. Don Juan,fabrikanrn sahibinin eqinden baqkasr olmayan kadmrn, bu ikiustabaqrnrn qevirdikleri dolabrn farkrnda olmadrfrnr biliyor-mu$. Ustabagrna, kadrnrn nerede oturdu[unu bildilini, giin-kii bir zamanlar onun evine yakrn tarlalarda gekerkamrqr ke-simi iginde gahgtrfirnr soylemiq. Ustabaqr, pazarlrk etmeyekoyulmug ama don Juan harumefendinin evine gitmeyi kabuletmeden cince adamdan para talep etmiq. Ustabaqr teslim ol-mu$ ve ona bir miktar para vermig. Don Juan, bu teslim olu-qun kendisini eve yonlendirmek igin dtigtiniilmi.iq bir kurnaz-lft oldulunun tiimtiyle ayrrdrndaymrg.

"Yine kendisi gcittirdii beni eve," dedi don Juan. "$eker

UFAK TIRANLAR

lnlrrikasrnrn sahiplerine ait eski bi konaktr. Bu varsil insanlar,yn olup bitenleri biliyor ve buna onem vermiyor ya da farkr-nn varamayacak kadar kayrtsrz davranryorlardr.

"Gider grtmez kadrnr bulmak iEin eve koqtum. Onu bul-rlrtrrt ve diztistti gdktip, ellerini optiim ve teqekktir ettim. ikirrsllhagr mosmor olmuqtu."

"Evdeki ustabaqr yine aynl yolu izledi. Fakat bu defarrrrrrnla baq etmek igin gereken donanrma, yani denetim, di-silrlin, sabr ve zamanlamaya sahiptim. Olaylar velinimetiminilngOrdtilti gibi gergeklegti. Denetimim, adamrn en eqekge is-ternlerini bile yerine getirmeme yardlmcl oldu. Bu ttirden birrlrryda bizi en gok yoran $ey kibrimizin yaralanmasl ve zarargiirrrtesidir. Insanlardaki en ufak gurur pargasl bile boyle dav-rnnrglar sonunda kiqinin kendini defersiz hissedip yrkrlmasr-rrir neden olur."

"Benden istedili her geyi memnuniyetle yerine getirdim.Ncqeli ve giigltiydiim. Gururum ya da korkum umurumda de-

Aildi. Kusursuz bi savaqgr olarak bulunuyordum orada. Ada-rrutt teki seni ayaklarrnrn altrnda gi$nemeyehazrclarurken ti-rrine ince ayffi gekmenin adr, denetimdir."

Don Juan, velinimetinin taktiEinin eskisi gibi baqrna ge-lcnlere tiztilmek yerine ivedilikle adamrn gtiglti noktalannr,zlyrflrklannr, davranrq aksakhklanm saptamayr gerektirdifi-ni itgrkladr.

Adamrn en giiglti noktalarrnrn, vahqi dolasr ve cesaretioldulunu gormiiq. Don Juan'r giin ortasmda herkesin gozi.itintinde vurmuqtu. En biiyiik zayrflr$r ise iqini sevmesi ve bu-nu tehlikeye atmak istememesiymiq. Bu ytzden ne olursa ol-strn, don Juan'r evin arazi smrrlarr iginde gi.indiiz vakti vura-nrirzmrq. Aile babasr olmasr ise onun diler zayl'f yanrymlg.Ilvin yakrnlannda bir barakada yagayan bir egi ve gocuklanvilrml$.

"Bi araba kotek yerken ttim bu verileri bt araya getirme-rrin adrna da disiplin derler," dedi don Juan. "Tam bi zebaniy-tli. Aman vermezdi. Yeni gortictilere gcire, mi.ikemmel bi ufak

31

38 iqrnN GELEN ATE$

tiranda aclma duygusu bulunmaz."Don Juan, savaggrhlrn kendisinde hentiz bulunmayan

oteki iki o[esinin; sabrr ve zamanlamamn, velinimetinin tak-tilinde kendililinden yerini almrq oldu$unu soyledi. Sabrr,dinginlikle -acele etmeden, kaygr duymadan- beklemek, ola-caklan yahnhk ve negeyle ertelemekti.

"Her giin yerlerde stirtindiim," diye siirdtirdii don Juan,"kimi zaman kamgr altrnda inledim. Yine de mutluydum. Buadamrn davramglanndan nefret etmeden gtinden giine ya$a-maml saflayan qey velinimetimin takti[iydi. Bi savaggrydrmben. Bekledilimi biliyordum, ne bekledilimi de. Savaggrhlrnbtiyiik zevki iqte buradadrr."

"Velinimetimin takti[inin, tist diizey insanlann korumasraltrnda, adamr dizgeli bir bigimde daha yiiksek bir giiciin ar-dma saklanrp rahatsrz krlmayr amagladrlrnr ekledi, trpkr yeninesil gtirtici,ilerin Fetih srrasrnda kendilerini Katolik Kilise-si'nin ardrna gizlemeleri gibi. Aqalr kademeden bir rahip, ki-mi zaman bir soyluya oranla daha fazla erk sahibi olabilir-mi$."

Don Juan'rn kalkanr, kendisini ige aldrlr igin her gordti-[tinde ontinde diz goktiili.i hanrmmrq. O'nu her gcirdi.iltindetiniinde diz goker ve kendisinin bir azize oldulunu sciylermig.Kadrna aziz patronun bir resmini kendisine vermesi igin yal-vanp, boylece onun salhk ve esenlili igin dua edebilecefinibile sciylemiq.

"Verdi de," diye devam etti don Juan. "Bu, ustabagrnr hid-detten kudurttu. Geceleyin ugaklarla birlikte dua ettifimizigortince hele, neredeyse kalp krizi gegirecekti. Beni oldi.irme-ye ondan sonra karar verdi sanlnm. Yaptrklanmr siirdiirmemeizin veremezdi."

"Karqr cinlem alarak, evin ttim hizmetlileriyle birlikte,goyle tespihli mehpihli bi dua toreni dtizenledim. Hanrmefen-di tam bi dindar oldu[uma emindi artrk."

"Tabii bundan soffa brrak rahat uyumayl yerimde yata-maz oldum. Her gece qattya trmamyordum. Oradan iki kez

UFAK TIRANLAR

katil bakrqh ustabaqmtn beni aradrfrnt gordiim.""Gtindiizleri belki ezilerek oliiri.im umuduyla beni aygr-

larm ahrrlanna gonderdi. Fakat, kalm tahtadan yaprlmrq bipano vardt elimde ve bunu koqelerden birine dayayrp ardm-da korunabiliyordum. Adam bunu hlgbi zamanbilemedi g{in-

kii ahrr onun midesini bulandrnyordu -bu, ustabaglrun zayfnoktalanndan biriycli, olaylann gosterece[i gibi en oltimctiliibelki de."

Don Juan, zamanlamantn gemlenen her qeyi koyvermeyiycineten nitelik oldu[unu soyledi. Denetim, disiplin ve sabrardmda her qeyin biriktili bir baraja benzermtg. Zamanlamada bu barajrn kapalrymrq.

Adamm tek bildilt, zorbahkla korku salmakmrq. $iddetidindirilse , garesiz kalacakmrq. Don Juan, adamm kendisinievin gorti$ alarunda oldiirme goztipeklilini gosteremeyecefi-nin farkrndaymrg. Boylece, bir giin di[er iqEilerin gozi.i ontin-de, hanrmm da gorebileceli bir yerde, adama hakaret etmiq.

Patronun eqinden cilesiye gekinen ustabaqma korkak demig.

Velinimetinin taktiEi, boyle bir anr kollayarak ufak tiranthazrrlrks v y akalamayr gerektiriyormug. B eklenmedik qeyler

hep boyle geliqirmiq. En sefil kole, birden tiranla dalga geger,

onu kzdrtr, cinemli tanrklar oni.inde onu kiigi,ik dtiqiirtir ve ti-rana kendini toplama firsatt bile vermeden kagrp gidermig.

"Bi an sonra, adam ofkeden deliye dondi.ilti srada benhanrmtn ontinde saygryla diz gokiiyordum," diye siirdiirdii.

Don Juan, kadrn igeriye girince adamm ve arkadaglanrunonu yapllmast gereken igleri bahane ederek evin arkasrna ga-

frrdrklannr soyledi. Adamrn ofkeden beti benzi atmrq. DonJuan, sesinin ttnrstndan ustaba$trun akhndan gegenleri oku-mug. Buyrula boyun efmiq gibi gortiniip bir anda ahtrlaradofru koqmaya baglamrq. Atlarrn yapaca[r gtirtiltii patrtryasahiplerinin gelip neler oldufuna bakaca[rnr umuyorrnug.Adamrn, ona ateq etmeye gekinece[ini biliyormuq. Bu, gokgi.irtiltti kopanrmr$ ve adamm iqinden olma endiqesi gok giig-liiymtiq. Don Juan, ayrlcaustabaqrnrn sabn tagmadrkga atlann

39

I

4140 rqTEN GELEN ATE$

bulundulu yere gitmek istemeyecefini de biliyormu$."En vahqi aygrnn balk oldufiu boliime attrm kendimi,"

dedi don Juan, "ve ofkeden gozti kararan ufak tiran da brga-

[rnr gekip peqim sua atladr. Do!ruca, beni koruyan tahtanrnardrna vardrm. At adama bi tek gifte vurdu ve her qey bitti."

'oO evde alh ayrm gegti ve bu stire boyunca savaqgrhfrndort cilesini uyguladrm. Bunlar sayesinde baqardrm. Ne ken-dim igin tiztildtim, ne de garesizlik nedeniyle tek bi damla yagdokttim. Neqeli ve huzurluydum. Denetim ve disiplinim enkeskin halini almrqtr, sabr ye zamanlamanrn kusursuz sava$-grlara neler saflayabilecefini yakrndan gcirmtiqttim. Bi kezbile olsun adamrn olmesini de istememiqtim."

"Velinimetim, gok ilging bi geyi agrkladr bana. Sabrr, sa-va$gmm yapmaya hakkr oldu[unu bildigi bi qeye tiim tiniylegem vurmasrdrr. Tabii bu savaqgmrn gidip herhangi birisinediizen hazrlamasl ya da eski hesaplann peqine diiqmesi anla-mrna gelmez. Sabrr balrmsrzdr. Savaqgr, denetim, disiplin vezamanlamaya ulaqmrqsa, sabrr kim neyi hak ediyorsa onubulmasmr sallar."

"Ufak tiranlann kazandrklarr, kendileriyle miicadele edensavaqgrlarr yok ettikleri olur mu?" diye sordum.

"Elbette. Fetih'in ilk yrllannda savaqgrlar sinek gibi oldii.Bi gofu katledildi. Ufak tiranlar, salt canlarr istedili igin biri-lerini oldiinirlerdi. Gcjrtici.iler ulviyete bt tarz bi baskr altrndaulaqtrlar."

Don Juan, hayatta kalan gorticiilerin iqte o dcinemde yeniycintemler aramak igin srnrrlannr zorlamaya baqladrklannrsciyledi.

"Yeni g<iriiciiler, ufak tiranlan," dedi don Juan, goziiniibenden ayrmadan bakarak, "yalnrzca kibirden kurtulmakigin de[il, bu di.inyadan grkmak gibi gok karmagrk bi manev-rayr bagarmak igin de kullandrlar. Farkmdahkta ustalaqma ko-nusunu konugtukga bu uygulamayr daha iyi anlayacaksrn."

Don Juan'a, ufacrk denilen ufak tiranlann griniimiizde, bi-zim zamanrmtzda savaqgilan yenip yenemeyeceklerini merak

UFAK TIRANLAR

ettifiimi soyledim."Her zaman," diye yanrtladr. "Sonuglan uzak gegmiqteki

denli korkutucu olmasa da. Bugiin, savaggrlann kendilerinitoparlayrp geri dcinme gibi bi qanslan var. Ama bu sorunun bide oteki yi.izi.i var. Ufak tefek tiran tarafindan yenilmek oltim-ctil de[il ama ezicidir. Bunun mecazi olarak taqrdr[r oltim-ciilltik derecesi, gergekten olmekle neredeyse egittir. Yani,ufak tefek bi tirana rastlayan savaqgilar kendi baganszhk vedefersizlik duygularrna yenik dtiqerler. Bu da yeterince oli.im-ciil geliyor bana."

"Yenilgi anlayrqrn ne?""Ufak tiranla aynl duruma diiqtiin mii yenilmiqsindir. Of-

keyle, denetimsiz ve disiplinsiz, sabrrnr koruyamadan dav-ranmak yenilmektir."

"Peki savaqgrlar yenildikten sonra ne olur?""Ya kendilerini yeniden toplarlar ya da bilginin peqinden

gitmeyi brrakrp yagamlarrnln sonuna kadar ufak tiran safla-nndaki yerlerini altrlar."

il

,iiii

I

I

tl

i

il

rl

l"

I

JKartal'm YaythmlartErtesi gtin, don Juan'la ben oaxaca qehrine giden yol boyun-ca yi.irtiytige grktrk. o saatlerde yolda in cin top oynuyordu.Saat olleden sonra iki idi.

Keyifle ilerlerken, don Juan birdenbire konugmaya baqla-dr. ufak tiranlarla ilgili konuqmamlzln farkrndairk konururrubir giri$ten baqka bir qey olmadrlrnr soyredi. Ben, o konug-manrn bende yepyeni bir bakrq aglsl yarattrfrnr belirttim. Nedemek istedilimi agrklamamr istedi.

Bunun, birkag sene once yaqui Krzrlderilileriyle ilgiliyaptr$rmz tarfigma hakkrnda oldu$unu sciyledim. sag yancilretileri srasmda bana, Yaqui Krzrlderililerinin, baskr alirn-da olmalannrn yaraflr yanlannr bulabildiklerini anlatmayagahgmrgtr. Ategli bir gekilde yagadrkran periqan durumun hig-

KARTAL'IN YAYILIMLARI

bir yaran olamayacafmr savunmuqtum. Ve kendisinin de birYaqui olarak bu bariz haksrzhla nasrl karqr grkmadrlrnr anla-madrlrmr sdylemigtim.

Dikkatle dinlemigti. Tam, kendi gtiriigtini.i savunacalm-dan emin oldu$umda, Yaqui Krzrlderililerinin yagadrklarrqartlann hakikaten periqan oldulunu onaylamrgtr. Fakat, ttiminsanh[rn yagam gartlannrn durumu tirktitiiciiyken Yaquileridilerlerinden ayurnam rztn y ar ars rz h lrna de I inmiq ti.

"Yalnrzca zavalh Yaqui Krzrlderilileri igin tiztilme," de-miqti, "insanhk adma tiztil. Yaqui Krzrlderilerinin gansh oldu-[unu bile soyleyebilirim. Onlar baskr altrnda kaldrlar ve busebeple bazrlan sonunda galip geldiler. Ama baskr yapanla-nn, kryrcrlann, onlan ezen ufak tiranlann cehennemde bileqanslan yok."

Hemen ona ardr ardrna politik sloganlarla cevap vermig-tim. Sciylemeye gahgtrlr noktayr hiE anlamamrqtrm. Bana tek-rar ufak tiranlar kavramrnr agrklamaya gahgmt$ ama konu birkulalrmdan girip diferinden grkmrgtr. Ancak gimdi her qeyyerli yerine oturuyordu.

"Higbi qey yerine oturmadr daha," dedi soylediklerimegi.ilerek. "Yann, olalan farkrndah[rna dondiiliinde, gu andaaytrdma vardrklanm ammsamayacaksrn bile."

Yo[un bir tiziintti duydum, sciyledi[inin do$ru oldulunubiliyordum.

"Sana, bana olan olacak," diye devam etti. "Velinimetim,nagual Julian, ufak tiranlar hakkrnda senin anladrklannr be-nim de ileri farkrndahkta anlamamr saflamrgtr. Ve sonugta,gtinliik hayatrmda, sebebini bilmeden fikrimi deliqtirmeyebagladrm."

"Her zaman baskr altrnda kalmrgtrm, kryrcrlarlma karqrhakikaten garezim vardr. Kendimi ufak tiranlann dostlulunuararken buldufumdaki qaqkrnhlrmr bi di.iqiin. Kafayr i.iqiitttimsandlm."

Yol kenannda toprak kaymasryla bazr kaya pargalanrunyarr gomiilti oldufu bir yere geldik; don Juan o tarafa ytiri.i-

43

44 IqTEN GELEN ATE$

ytip yassr bir kayanrn tistiine oturdu. Tam kargrsrna gelecekqekilde oturmamr imledi. Sonra daha bagka bir giriq yapma-dan farkrndahkta ustalaqmayr agrkl aurnaya baqladr.

Farkrndahkla alakah eski ve yeni ttim gortictilerin keqfet-tikleri bir gergekler dizisi oldufunu ve bciyle gergeklerin, an-laqrlabilmeleri igin belirgin bir srralamayla dizenlendifinisriyledi.

Farkrndahkta ustalagmanln, ttim bu gergekler silsilesininigselleqtirilmesiyle meydana geldilini agrklaor. itt gergek de-di, diinya ile olan aqinahlrmrzrn bizi, algrladrltmri uzie ken-di baglanna ve kendileri olarak varolan nesnelerle gevrili birdi.inyada oldu$umuzu sanm aya zorlarrrasrdrr. oysa, ashnda,mevcut olan gey nesneler dtinyasr de[il, Kartal'rn yayrhmla-nrun bir evrenidir.

sonra bana, Kartal'm yayrhmlanm agrkramadan cince, bi-linen, bilinmeyen ve bilinemeyenden bahsetmesi gerekti[inisoyledi. Farkrndahkla ilgili gergeklerin go[u eskigcirti"il",tarafindan keqfedilmiq. Fakat ayarlandrklan dtizenceyi yenigoriictiler olugturmuq. ve bu dtizence olmadan o gergeklerneredeyse kavranrlamazmr g.

Bir dtizence arayr$ma giriqmemeleri eski gori.iciilerin enbiiyiik hatalarrndan biri olmug. Bunun ciltimctil bir sonucu;bilinmeyenle, bilinemeyenin aynl qey oldulunu sanmalany-mrq. Bu yanhqr dtizeltmek yeni gciri.iciilere dtigmtiq. odar jr-rurlar koyup, bilinmeyeni insan dan gizlenmig, 'frzeri drttiltikorkutucu bir ballam, fakat yine de insanrn ulagabileceli birgey olarak tarumlamrqlar. Bilinmeyen, belirli bir zaman so-nunda bilinen olurmuq. Bilinemeyense, betimlen emez, dtiqti-niilemez, anlaqrlamazmlg. Higbir zamanbilinmeyecek olma-sma ralmen yine de orada, goz kamaqtrncr ve aynr zamand,aenginli[iyle korkutucuymuq.

"Grirticiiler ikisi arasmdaki farkr nasrl aymrlar?" diye sor-dum.

"Basit bi kurah vardr," dedi. "Bilinmeyen sciz konusu ol-dufunda, insan maceraperesttir. Bize umut ve mutluluk ver-

KAKIAL'IN YAYILIMLARI 45

mek, bilinmeyenin bi ozelli[idir. insan kendini ding, keyiflihisseder. Hatta arttrrdrlr zlhtnkavrayrgr bile qok tatmin edici-dir. Yeni gorticiiler, insanrn en iyi bilinmeyende oldulunugi)rmiislerdi;'

Ne zaman bilinmeyen sanrlan bilinemeyen grksa sonugfelaket olmug. Goriictiler tiikendiklerini, kafalanrun allakbullak oldulunu hissetmiqler. Korkung bir basBr onlarr ele ge-girmig. Bilinemeyenin higbir erke verici etkisi olmadrlrndanbedenleri esnekli[ini yitirmiq, manttk ve safduyulan amag-stzca uzaklaqrp gitmiq. Insanrn bilinemeyende ulaqabilece$ibir qey olmadr[rndan aptalca hatta tedbirle bile ona kangma-mak gerekmiq. Yeni gortictiler, onunla en hafif ballantr igindahi a$rn bir ceza cidemeye hazrrhklt olmalarr gerektilini al-grlamrqlar.

Don Juan, bana yeni gorticiilerin aqmalan gereken gokbiiyi.ik geleneksel engeller oldulunu agtkladr. Yeni donembaqladrlmda higbiri, saylslz geleneklerinden hangisinin do[-ru hangisinin yanhg oldufunu bilmiyormuq. Belli ki, eski go-rticiilerin yaptr[r bir qeyler yolunda gitmemig, fakat yeni go-

riici.iler neyin ytiriimedi[ini bilemiyorlarmrq. Onlar,r iqe geg-miqteki onciilerinin yaptrklannrn tamamtnrn hatah oldu[unuvarsayarak baglamrqlar. Bu gok eski gortictiler varsaytmda us-taymrqlar. Onlar sadece SdrryF becerilerinin kendilerini koru-yacafrna inanmrqlar. Istilacrftr onlarrn canlna okuyup kor-kung oliimlerle hayatlpnna son verene kadar dokunulmaz ol-duklarrnr di.iqiinmi,iqler. Qok eski gortictilerin, yaralanamazolduklarmdan kesinlikle emin olmalan drgrnda hiEbir savun-malan yokmuq.

Yeni gori.ictiler zamanlannt neyin yolunda gitmedilinedelin fikir yiiriiterek kaybetmemiqler. Bunun yerine bilinme-yeni, bilinemeyenden ayrracak gizgey t. oluqturmuqlar.

"Bilinmeyenin gizgesini nastl yaptrlar don Juan?" diyesordum.

"Denetimh gorme kullanarak," diye yanrtladr.

Ben, aslmda bilinmeyenin gizgesini yapmak igin ne ge-

I

46 IQTEN GELEN ATE$

rekti$ini sormak istedi$imi sciyledim.Bilinmeyeni gizgeye dokmenin, onu algrmtza agmak ol-

du[unu sciyledi. Diizenli bir qekil de gormeyi uygulayarak,yeni goriiciiler, bilinmeyenle bilinenin aslmda aynr yaprda ol-dulunu giinkti ikisinin de insamn algr alanr srrurlarrnda oldu-lunu bulmuglar. Gciriictiler, esasrnda, herhangi bir an bilinenibrakrp, bilinmeyene girebiliyorlarmrq.

Bizim algr kapasitemizin otesinde kalansa bilinemeyen-mig. onunla, bilinenebilecek arasmdaki fark hayati cinem ta-gryormug. Bilinemeyenle karqrlaqrldrfrnda, ikisini birbirinekanqtrrmak, gcirtictiyti en tehlikeli duruma sokuyormug.

"Eski gcirtictilere bu oldulunda," diye siirdtirdti don Juan,"ycintemleri zrvanadan grktr sandilar. orada olarun go[unun,bizim anlayrqrmrz drqrnda olabileceli hig akrllanna gelmedi.Sonunda bedelini alrr cidedikleri korkung bi yargr liatasrydronlannki."

"Bilinmeyenle, bilinemeyen arasrndaki farkrn ayrdmavanlmca ne oldu?" diye sordum.

"Yeni dcinem bagladr," diye cevapladl. " Bu fark, eski ileyeni arasmdaki smrdr. Yeni goriictilerin ttim yaptrklarrnrnkoktinde bu farkr anlamalan yatar."

Don Juan'a gcire, gorme eski gortictilerin dtinyasrnln yr-

!*t ile yeni gortiqiin yaprlanmasrnda en onemli etken olmug.Gorme sayesinde yeni gciriictiler belli yadsmamaz gergekle-ri keqfetmig, onlan belli, kendileri igin devrimci, insanin do-$asr ve dtinya hakkrnda sonuglara ulaqmak igin kullanmrglar.Yeni doneme imkan yaratan bu sonuglar, Don Juan'rn banaagftladr[r farkrndahkla ilgili gergeklerdi.

- Don Juan, gehir merkezinde ufak bir gezinti igin ona ka-tilmamr istedi. Yolda, makinelerden ve hassas aletlerindenbahsettik. Aletlerin, duyul artmtztn devamr oldulunu soyledive ben de bu kategoride sayilmayacak aletler oldulunu, gtin-kii bizim fizyolojik olarak yapmamza olanak olmiyan igiev-leri yerine getirdiklerini soyledim.

KAKIAL'IN YAYILIMLARI 41

"Duyulartmrz her qeyi yapabilir," diye belirtti."Hig fazla dtiqtinmeden, uzaydan gelen radyo dalgalarrnt

alabilen aletler oldulunu soyleyebilirim," dedim. "Bizim du-yulanmt z r ady o dalgalarr m alamaz."

"Benim baqka bi goriigiim var," dedi. "Ben, duyulanmtzmetrafimrzr saran her qeyi alabilecefini diigtini.iyorum."

"Ya ultrasonik ttnrlar?" diye direttim. "Bizim onlarr duya-bilecek bir organtmLz yok."

"Goriictilerin kanaatine gcire, biz kendimizin ancak ufakbi parEasmr ortaya grkarabildik," diye cevapladr.

Sanki bundan sonra ne sciylemesi gerektiline karar verir-mig gibi bir stire diiqi.incelere daldr. Sonra gtiliimsedi.

"Farkrndahk hakkrndaki ilk gergek, sana soyledifim gi-bi," diye baqladr, "etraftmrzdaki dtinyanrn tam olarak diigiin-diiftimiiz gibi olmadrlrdrr. Biz onu bi ozdek diinyasr olarakdiigiiniiyoruz ama o oyle de[il."

Sozlerinin etkisini cilgermig gibi durakladr. Onciiltini.i ka-bul ettilimi giinkti her qeyin bir erke alaruna indirgenebilece-

lini soyledim. Sadece bir gergeli sezdifimi ve bir qeyden so-

nug grkarrnanrn onu do!rulamak olmadrlrnr soyledi. Benimonaylamam ya da onaylamamamla defil, bu gergelin altrndayatanr anlamaya gahgmamla ilgileniyordu.

"Erke alanlarrna tanrk olamazsrn," diye si.irdiirdii konuq-masrnl. "Tabii, sradan bi insan olarak. Tabii eler onlan gdre-

bilsen, bi goriicii olursun ki bu durumda farkrndahkla ilgiligergekleri agrkhyor olurdun. Demek istedi[imi anlayabildinmi?"

Uslamlamayla ulaqrlan sonuglarrn, hayattmtzm akrqrm

deliqtirmede gok azveya hig etkisi olmayaca$rnr sciyleyerekdevam etti. Agrk kanaatteki sayrstz insantn her seferinde ka-naatlerinin tam tersine davranmalarmdan ve davrantqlarmmtek izahr olarak da hata yapmarun insana has oldufunu soyle-melerinden soz etti.

"ilk gergek diinyanln goriindti[ii gibi oldulu ve aslmdaolmadr[rd1r," diyerek devam etti. "Algtmtzrn inanmaya zoF

48 iqrEx GELEN ATE$

ladrfr kadar kah ve gergek de[il, ama bi serap da de[ildir.Dtinya soylendifi gibi bi yanrlsama delildir; bi taraftan ger-gektir, difier taraftan defildir. Buna gok dikkat et, bunu sade-ce kabul etmen defil, anlaman lazrm. Biz algrlarrz. Bu zor brolgu. Ama ne algrladr[rmrz aynr tiir bi olgu de[il, grinkii neal grlayac aprmrzr o[reniriz. "

"Drqarda bi qey duyularrmrzr etkiler. Gergek olarun parga-sr budur. Gergek olmayan parga duyularrmrzrn orada oldu$u-nu soyledifidir. Mesela bi da[r ele alahm. Duyularrmtz onunbi madde oldulunu sciyltiyor. Boyu, rengi, bigimi var. Hattada! kategorileri var ve sonuna kadar belirginler. Bunda higyanhq yok; akhmrza hig duyulanmrzrn sadece yiizeysel bi roloynadrlr igin noksan oldufu gelmiyor. Duyularrmrz oyle al-grhyor, giinkti farkrndah[rmrzrn bi nitelili onu ciyle yapmayazorluyor."

Yine onu onaylamaya baqladrm, ama istedifim igin de[il,gtinkti tam olarak bakrq aglslnl anlamamrqtrm. Daha gok, teh-dit edici bir duruma tepki veriyordum. Beni durdurdu.

" Kullandrlrm terim 'diinya'," diye devam etti don Juan,"gevremizdeki her qeyi anlatmak igin. Daha iyi bi terimim vartabii, ama senin igin baya[r anlaqrlmaz olabilir. Gciriiciiler,orada bi madde diinyasr oldufunu diiqtinmemizin sebebi far-krndalrflmrzdn,, der. Fakat esasrnda gergekte oradaki akrqkan,siirekli hareket halinde ve yine de defigmeyen, sonsuza deksiirecek olan Kartal'rn yayrhmlandlr."

Tam ona Kartal'rn yayrhmlannln ne oldufunu soracak-ken, eliyle iqaret ederek beni durdurdu. Eski gortictilerin bizebrraktr[r en cinemli mirasrn, ttim hisseden varhklann varoluqnedeninin farkrndah$rn arttrnlmasr oldu[unun keqfi oldulu-nu soyledi. Don Juan buna muazzam bir keqif diyordu.

Yan ciddi bir tonda, insanh[r her zaman meqgul etmiq qu

soruya daha iyi bir cevap bilip bilmedi[imi sordu: varolug se-

bebimiz. Hemen savunmaya gegerek mantrksal olarak cevap-lanamayacafrndan, sorunun anlamsrz oldu[unu ileri stirdtim.Bu konuda tartrqmak igin dini inanrqlardan bahsetmemiz ge-rektilini ve bunun da konuyu inanq meselesine doniiqtiirece-

KARTAL'IN YAYILIMLARI 49

fini soyledim."Eski gorticiiler salt inangtan soz etmiyorlardl," dedi.

"Yeni gciriiciiler kadar becerikli olmasalar da ne gordiiklerinibilecek kadar becerikliydiler. Sana bu soruyla gcistermeye 9a-lrgtrfrm, yalnrzca mantr[rmnla, beynimizde vvrdayan bu

soruya, varoluq sebebimize bi cevap bulunamayacafr. Hercevap verece[inde, konu inang meselesine doniigtir. Eski go-

riictiler yeni bi yol tercih ettiler ve sadece inanqla ilgili olma-yan bi cevap buldular."

Eski goriictilerin, tarifsiz tehlikeler goze alarak, tiim his-

seden varltklarn kaynalr olan tarumlanamaz giici.i gergekten

gordiiklerini soytedi. Ona Kartal demiqler, giinkii mi.imktin

olan birkag krsa bakrq anrnda, siyah-ve-beyaz, sonsuz boyut-larda Kartal'a benzeyen bir gey gormiisler-

Onlar, farkrndafilr bafirglayanrn da Kartal oldulunu gor-iniisler. Kartal, hisseden varltklar yarattyormuq ki onlar ya-

$asm ve verdili yaqamla farkrndahfr zenginleqtirsin. Ayncaaynr zenginle$mi$ farkrndahlr, hisseden varltklar ciliim anln-

da terk edip gittikten sonra yiyip yutarun da Kartal oldu[unugormiisler.

"Eski gorilciiler igin," diye devam etti don Juan, "farktn-dahlrn arttrtlmaslnln varoluqun sebebi oldu[unu soylemek,

inang veya inangsrzltk meselesi defildi. Bunu gormtiElerdi."

"Hisseden varhklann farkrndah[rntn, oliim arunda ugup'

rqrk sagan saydam bi top pamuk gibi Kartal'rn gagasrndan

igeri ttiketilmek iizere siiztildiilini gormiislerdi. Eski gorii-ctiler igin bu, hisseden varhklann sadece Kartal'm besini olan

bilinci zenginleqtirmek igin yaqadrklarrna kantttt."

Don Juan krsa bir iq seyahatine gitmesi gerektilinden,agrklamalanna ara verdi. Nestor, onu arabayla Oaxaca'ya go-

ti.irdii. Yola grkrqlarrnt seyrederken, don Juan'la birlikteligi-mizin baqlarrnda ne zaman iq gezisinden bahsetse baqka birqey kastettilini di.iqtindtigtim geldi akhma. Sonugta, sciyledi-

!ini, anlatmak istedilinin ayrrdrna vardtm. Ne zarnan bciyle

50 IQTEN GELEN ATE$

bir yolculu[a grkacak olsa, kusursuzca dikilmiq i.ig pargah ta-krmlanndan birini giyer ve tanrdrlrm yaqh Krzrlderiliden ba$-ka her $eye benzerdi. Ona bu incelikli baqkalaqrmryla ilgilibirkag laf etmigtim.

"Bi nagual herhangi bi gey olabilecek kadar esnek biri-dir," demiqti. "Bi nagual olmak igin, di[er qeylerin yanrnda,kiginin savunulacak bi davasr olmamahdr. Bunu anrmsa-bu-nu defalarca tekrarlay acapn."

Buna, miimkiin olan her yoldan kag kere de[inmiqtik:gergekten de savunacak bir davasr yokmuq gibi gortiniiyorduama Oaxaca'daykenki yoklufiu srrasrnda igime bir kurt diiqtii.Birdenbire, bir naguahn savunacak bir davasr oldu[ununayrdma vardrm -Kartal'rn tasviri ve ne yaptrlr, fikrimce, tut-kulu bir savunma gerektiriyordu.

Bu soruyu don Juan'rn bazt arkadaglanna sorrnayr dene-dim ama sorulanmr geEiqtirdiler. Bana, don Juan agrklamala-nnr bitirene kadar bu tiir tartrqmalardan uzak durmamr soyle-diler.

Dcindtilti an oturup konuqtuk ve ben de bunu ona sordum."Bu gergekler tutkuyla savunulacak qeyler de[ildir," diye

yarut verdi. "Onlarr savunmaya gahqtr[rmr sanryorsan, yanl-Iryorsun. Bu gergekler, savagqrlartnhaz ve aydmlanmasr iginbi araya getirilmigtir, ozel duygulanna kullanmalarr igin de-

!il. Sana bi naguahn savunacak davasr olmadrfrnr soyledi-fimde, baqka qeylerin drqrnda bi naguahn takrnfllan olmadr-

lrnr sciylemek istedim. "Ona, olretilerini takip edemedifimi gtinkii Kartal'rn tas-

virine ve ne yaptrlrna akhmrn takrhp kaldr[rm sciyledim.Tekrar tekrar bu fikrin ne denli dehgete diigtirticti oldufunubelirttim.

"Bu sadece bi fikir de[il," diye cevapladl. "Bu bi gergek.Ve fena halde korkutucu bi gergek, bana sorarsan. Yeni gorti-ctiler sadece fikirlerle oyun oynamryordu."

"Ama Kartal ne gibi bir kuvvet olabilir?""Buna nasrl cevap verilece[ini bilemem. Kartal, gcirticii-

KAKTAL'IN YAYILIMLARI 51

ler igin, sana yergekimLve zm{ran nasrl gergekse o kadar ger-

gek ve aynt onlar kadar soyut ve kavranmaz.""Dur btaz, don Juan. Onlar soyut kavramlar ama dofru-

lanabilir gergek bir olayr ifade ediyorlar. Ttimi.iyle onlara

adanmtg bilim dallarr bile var.""Kartal ve yayrhmlart da aynen oyle do!rulanabilir," de-

di don Juan. "Ve yeni goriictilerin bilimi de iqte bunu yapma-ya adanmtgttr."

Ondan, Kartal'tn yayrhmlannt agtklamasrnr istedim.

Kartal'm yayrhmlannrn kendi iginde defiqmezbit qey ol-dulunu, var olan, bilinebilecek ve bilinemeyecek her qeyi

kapsadrlrnr sciyledi.

"Kartal'tn yayilrmlarrnm ne oldulunu sozciiklerle betim-lemenin bi yolu yok," diyerek stirdiirdii konuqmasrm. "Bi gci-

rticti onlara tanrk olmahdr.""Sen kendin taruk oldun mu, don Juan?"

"Tabii ki oldum ama yine de sana ne olduklannr sciyleye-

mem. Onlar bi varhk, neredeyse bi gegitler kiltlesi, goz ka-maqtrrrcr duyular yaratan bi baskr. Onlar ancak bi anhk yaka-lanabilir, Kartal'rn da sadece krsa bi anhk gortintiisiiniin ya-

kalanabileceli gibi.""Kartal, yayrltmlarrn kaynalrdrr diyebilir misin, don Ju-

an?""Kartal'tn yayrhmlann kaynalr oldu[unu soylemeye ge-

rek bile yok.""Gcirsel olarak da boyle mi oldu[unu sorrnak istemiqtim.""Bu Kartal'rn gorselli[i ile ilgili bir qey degil. Bi gorti-

cti tiim vticuduyla duyumsar Kartal'r. Hepimizin iginde bizittim bedenimizle taruk yapacak bi qey vardrr. Goriiciiler, Kar-tal't gdrme eylemini basit kavramlarla agrklar; insan Kar-tal'rn yayrhmlanndan oluqtufundan, O'nu gorebilmesi igininsanrn sadece pargalarrnr eski haline dondtirmesi gerekir.Sorun insarun farkrndahlrndan grkar; farkrndahk dolaqrp kar-maqrklaqr. En onemli anda, basitge yayrhmlarrn kendilerinikabulleneceli durumda insamn farkrndahlr yorum yapmaya

I

I

trili

L

lir s2 rqTEN GELEN ATE$

zorlarur. Sonug Kartal'rn ve Kartal'm yayrhmlanrun gcirstisti-diir. Ama Kartal da, Kartal'm yayrhmlan da yoktur aslmda.Orada olan higbi canhrun havsalasrnrn alam ayacapr bi qey-dir."

Ona yayilrmlann kaynalrna, kartallann genelde rinemlitizellikleri oldulundan mr Kartal dendilini sordum.

"Bu basitge, bilinemeyenin silikge bilinene benzemesidurumudur," diye yanrtladr. "Anlatrmlarda, kesinlikle Kar-tal'rn olmayan ozelliklerde doldurulmaya gahqrlmrgtr. Amabu hep kolay etkilenen insanlar biiytik sa$duyu gerektirenedimler yerine getirdilinde olmuqtur. Ne de olsa her ttirdengciriicti bulunur."

"Yani, defiigik tiir gortictiler oldufunu mu siiyltiyorsun?""Hayrr. Gorticti olmayr beceren sayrsrz embesil var de-

mek istiyorum. Gcirtictiler, kusurlarla dolu insanlardrr ya dadaha do!rusu kusurlarla dolu insanlar da gori.icti olma yetisin-deler. Aynen sefil bigok insarun fevkalade bilim adamlarr ol-malarr gibi.

"Sefil goriictilerin cizellili, dtinyanln kerametini unutma-ya yatkrn olmalarr dl.r. Gormeleri gergelin den fazlasryla etki-lenir ve bunun kendi dehalarrmn cjnemi ile ilgili oldulunainarurlar. Bi gortictintin, insanrn durumunun yrlmaz gevqekli-gini aqabilmesi igin bi erdem cirneli olmasr gerekir. Gormek-ten daha onemli olan gcirticiiniin gordiidiiyle ne yaptrlrdrr."

"Bununla ne kastediyorsun, don Juan?""$u bikag gortici.iniin bize yaptrlrna bi bak. Onlann, bizi

ytineten ve ciltim arunda yiyen Kartal gcirsiisiine saplarup kal-drk."

Bu yaklaqrmda belirli bir gevqeklik oldulunu ve kiqiselolarak bu yiyip yutan gey diiqiincesinden pek haz etmedi[inisoyledi. Ona gore, bilincimrzibir mrknahsm demir pargacrk-lannr gekti$i gibi geken bir kuvvetin varh[r daha yerinde biranlatrm olurmug. ottim anrnda, ttim varh lr-mrzbu biiytik kuv-vetin gekimiyle ayngtyormuq.

Bu olayrn, tasvir edilemez bu edimin, yemek gibi srradan

KARTAL'IN YAYILIMLARI 53

bir gey haline sokulmasrnl ve Kartal'rn bizi trkrnmasr olarakyorumlanmasrnl gtilting buluyordu.

"Ben gok srradan bir adamrm," dedim. "Bizi yiyip bitirenbir Kartal tasviri tizerimde btiyi.ik bir etki yaptr."

"Gergek etki, kendin gordii{iln ana kadar cilgtilemez,"dedi. "Ama kula$rna ktipe olmasr gereken goriicii olduktansonra da kusurlanmzrn bizimle olacafrdrr. O kuvveti gordil-

fiilnde, ona Kartal diyen gevgek gcirtictileri benim gibi onay-layabilirsin. Onaylamayabilirsin de. Kavranarnaz olana, in-sanca cizellikler atfetme zaafrna kargr koyabilir ve onun igingergekten yepyeni, daha uygun bi isim tiretebilirsin."

"Kartal'rn yayrhmlarrnr goren gciriiciiler, onlara srkhklacmirler derler," dedi don Juan. "Onlara, yayrhmlar demeyeahgmrg olmasam emirler de diyebilirdim. Benimki velinime-timin tercihine kargr bi tepkiydi: Onun igin onlar emirdir. Benbu terimin, onun gibi gtiglti bi kigili[e benden daha fazla uy-dulunu dtiqtintiriim. Ben qahsi olmayan bi qey istedim. 'Emir-ler'bana gok insani geldi, ama esasmda onlar gergekten emir-dir."

Don Juan, Kartal'rn yayrhmlannl gormenin felakete da-vet oldufunu sciyledi. Yeni gortictiler, krsa zarrranda bununzorluklarmr gormi.iqler ve ancak gizgelerini yapmaya gahqrr-ken biiytik srkrnfilar atlatrp bilinmeyeni bilinemeyendenayrrdrktan soffa her qeyin Kartal'm yayrhmlanndan ibaret ol-dufunu anlamrqlar. Bu yayrhmlann ancak ufak bir pargasrnainsan farkrndah$ryla ulaqrlabiliyormuq ve bu ufak parga daha,Ja azalarak gtinliik yagamlmlzln srrurlamalanyla ciizi birorana iniyormug. Kartal'm yayilrmlannrn bu ciizi oranr, bili-nen, insan farkrndahfrnrn ulaqabilecefi ufak parga, bilinme-yen ve geriye kalan hesaplanamaz alan da bilinemeyenmiq.

Yeni gortictilerin, gergekgilige yatkrn olduklarmdan, ya-yrlrmlann zorlayrcr erkinden hemen haberdar olduklannr,sdyleyerek devam etti. Onlar, ttim yafayan canlilann ne ol-duklannr higbir zaman bilmeden Kartal'm yayrhmlannl uy-gulamay a zorlandtklanrun farkma varmrglar. Aynca , organiz-malann srrf belirgin bir srnrra kadar yayrhmr anlamak izere

/

I

54 IQTEN GELEN ATE$

oluqturuldufunu ve her canh tiirtintin kesin bir smm oldulu-nu da fark etmiqler. Yayrhmlar, organizmalar iizerinde btiyiikbaskr uyguluyorlarmrq ve bu baskr sayesinde organizmalarkendi algrlanabilir diinyalannr oluqturuyorlarmrq.

"Bizim durumumuzda, insan olarak," dedi don Juan, "brzyayrhmlan uyguluyoruz ve onlan gerqeklik olarak yorumlu-yotuz. Ama, insarun duyumsadr[r Kartal'rn yayrhmlannln okadar azbr pargasl ki, algrmnafazla gtivenmemiz gtiliing veyine de bizim igin algrmna aldrrnamak, olanaksz. Yeni go-rtici.iler, bunu zor yoldan, heybetli tehlikelere davetiye grkar-drktan sonra buldular. "

Don Juan, biiytik odada her zamanki yerinde oturuyordu.Normalde, bu odada hig mobilya olmazdr -insanlar yerlerdeyaygrlar tizerinde otururlardr- ama nagual kadrn Carol, bura-yr rahat koltuklarla, onun ve benim srayla ispanyolca konu-gan gairlerin eserlerini don Juan'a okuma toplantrlanmrz igindcigemiqti.

Ben oturur oturmaz, "Ne yaptrlrmrzm farklna varrnanr is-tiyorum," dedi. "Farkmdahkta ustalaqmayr tartrq Lyoruz. Bah-setti[imiz gergekler, bu ustalaqmanln kurallarrdlr."

O kurallan, sa! yan olretilerinde ola[an farkrndah$rmagorticii yandaglanndan biri olan Genaro'nun yardrmryla gcis-terdifiini ve Genaro'nun farkrndahlrmla yeni gortic,iilerinmeqhur mrzah anlayrgl ve umursamazhfryla oynadr[rnr ekle-di.

"Sana, Kartal'dan bahsetmesi gereken Genaro'dur," dedi,"sadece onun bakrgr fazla sayglstzca. O, o giicii Kartal diyeadlandran goriiciilerin ya gok aptal olduklannl ya da koca biqaka yaptrfrnr dtiqi.iniiyor, giinkii kartallar srrf yumurta de[il,defi hacet de brrakrr."

Don Juan giildti ve Genaro'nun yorumu bu kadar yerin-de oldufu igin kendini gtilmekten ahkoyamadrfrnr soyledi.E[er Kartal'r tasvir edenler yeni gortictiler olsaydr, tasvirinkesinlikle qaka ile karrqrk yaprlacalrnr ekledi.

KARTAL'IN YAYILIMLARI 55

l)on Juan'a, bir dtizeyde Kartal'r bana haz veren qairane

bir imge olarak aldr[rmr baqka bir di.izeyde de tam soylendi-

[i gibi aldrfrmr ve bunun beni dehgete dtiqtirdiifiinti soyle-

tlim."savaqgrlann, hayatlarrndaki en biiytik kuvvetlerden biri

korkudur," dedi. "Onlart ofrenmeye teqvik eder."

Bana, Kartal tasvirinin eski goriiciilerden geldifini hatrr-

lattr. Yeni gorticiiler, tasvir, kargtlaqtrrma ve varsaytmm her

Eeqidinden gegmiqler. Onlar, dofrudan kayna[a gitmek isti-yorlarmt$ ve sonugta ona varmak igin srnrrsrz tehlikeler goze

almrqlar. Kartal'rn yayrhmlarlnl gormiigler. Ama, Kartal'rntasvirini hig kurcalamamlglar. Onlar, Kartal'r gormenin gok

fazla erke tiikettifini ve eski goriictilerin bilinemeyene dolrukrt kanaat, anltk bir bakrg rginfazlasryia afrr bedeller odedik-lerini hissetmiqler.

"Eski gortictiler, Kartal'rn tasvirini nastl yapabildiler?"diye sordum.

"Ofreti amactyla bilinemeyen hakkmda en az rehber bil-gi derlemine ihtiyaglarr vardl," diye yanrtladr. "Olan her qeyi,

ycineten kuvvetin kabataslak bi tasviriyle Eoziimlediler. Amayayrhmlarn tasviriyle defiil, giinkii yayrhmlar higbi qekilde

karqrlagtrrma diline gevrilemiyordu. Bireysel goriiciilet, bazryayrhmlar hakkrnda yorumlar yapmanln oniine gegemeyebi-

lirler, fakat bunlar kiqisel kalrr. Yani baqka bi deyigle, yayl-hmlann, Kartal'da oldufu gibi aniden agrklanabilecek bi ba-

krq agrsr yoktur.""Yeni gori.iciiler bayalr soyut kahyorlar," diye yorum

yaptrm. "Aynr galdaq felsefeciler gibiler.""Haytr. Yeni gcirticiiler dehgetengiz pratik insanlardl," di-

ye cevapladr. "LJssal kuramlarr birbirine karrqttrmakla ufraq-madrlar."

Asrl, eski gortictilerin soyut dtigiiniirler oldufunu soyledi.

Onlar kendilerine ve zamanlanna yaktqan anttsal soyutlukyaprlan dikmiqler. Ve aynen ga[dag felsefeciler gibi bunlarrnbirbiriyle olan baflantrlarlnr tam denetleyememigler. Halbuki

I

l

s6 rqTEN GELEN ATE$

yeni gortici.iler uygulamacrhlr iyice ciztimsediklerinden, yayr-ltmlann akrgmr ve insan ve di[er canlilann kendi algrlanabi-lir diinyalan igin bunu nasrl kullandrklanm gdrebiliyorlar-mt{.

"O yayilrmlar, insanlar tarafindan nasil kullanrhyor, donJuan?"

"O kadar basit ki sana aptalca gelecek. Bi goriicti igin, in-sanlar rqrk sagan varhklardrr. Bu parlakhk, Kartal'rn yayrhm-lannrn parqasl olan yumurtamsr kozamrzla krhflanmrgtrr. iqtebu parga,bu az sayrdaki, krhflanmrg yayilrmlar, biz insanla-n oluqturur. Algrlamak, kozanrn igindeki yayrhmlarla, drqar-dakileri birbiriyle karqrlaqtrmaktr. "

. "Orne[in gciriictiler, herhangi bi canhnrn igindeki yayr-Itmlan gdrtir ve bunlann drqardaki hangi yayrhmlarla uyabi-lece[ini soyleyebilir. "

"Yayrhmlar, rgrn qavkr gibi midir?" diye sordum."Hayr. Hig degildir. Bu gok basit olurdu. Onlar tarumla-

namaz bi qeydir. Yine de, kiqisel yorumum onlann rgrk lifgik-leri gibi olduklandrr. Olalan farkrndah[rn kavrayamadrlr,lifgiklerin farkrndahfrdrr. Bunun ne demek oldulunu sanasoyleyemem, gi.inkti ne soyledilimi bilmiyorum. Sana, kigiselyorumumla ttim sciyleyebilecefim, lifgikler kendilerinin far-krndadrr, canh ve titreqim halindedirler, onlardan o kadar gokvardrr ki sayrlannln anlamr yoktur ve her biri kendi iginde bisonsuzluktur."

4

Farktndahk PanlfistDon Juan, don Genaro ve ben, gevredeki daflardan bitki top-lamaktan yeni dcinmi.iqtiik. Don Genaro'nun evinde, masanln

Eevresinde.otururken, don Juan farkrndahk dtizeyimi de! i gtir-

memi safladr. Don Genaro bana bakryordu ve krkrrdamayabagladr. Farkrndah[rmrn iki yanr olmasrmn ne kadar tuhaf o1-

du$unu diiqtindii[iinti soyledi. Onunla olan iligkim bunun en

belirgin cirne[iydi. Sa! yantmda, saygr duyulan ve korkulandon Genaro'ydu, anlaqrlmaz eylemleri beni hem hazla doldu-ran hem de oldtiriicti dehqete sokan bir btiyiici.i. Sol yarum-

daysa, adtna 'don' eklenmeden anilan alelade Genaro veya

Genarito'ydu, benim yaptrklartmla veya yapmaya gahgtrkla-

nmla uyumlu, tamamryla anlaqilrr, cana yakrn ve yumugakbir goriicti.

I

rl

58 rqrEN GELEN ATE$

Bu fikrine katrldrm ve sol yarumda, varhltyla dahi beniyaprak gibi titreten kiqinin don Juan'rn en gizemli yandaqla-nndan biri olan Silvio Manuel oldu[unu ekledim. Aynca donJuan gerEek bir nagual olarak keyfi standartlann citesinde vebence, her iki durumda da saygrn ve hayranhk uyandrncrydr.

"Fakat ondan korkulur mu?" diye sordu Genaro titreyenbir sesle.

"Qok korkulur," diyerek ince bir sesle araya girdi don Ju-an.

Hepimiz giildiik, ama don Juan ve Genaro o kadar kendi-lerini kaybettiler ki bilmedigim bir qeyi sakladrklanndanqiiphelendim hemen.

Don Juan beni kitap gibi okuyordu. Ara konumda, sol yanfarkrndahfa tamamryla gegmeden cince, fevkalade bir yolun-lu[a ulagmak olanakhydr ama aynr zarrranda insan akla gele-bilecek her ttirlti etkiye de agrktr. Ben, qtiphenin etkisindey-dim.

"La Gorda her zarflan bu konumda," dedi. "Giizelce o[re-niyor, fakat koca bi baq belasr. Yoluna grkan herhangi bi di.ir-ttiden etkilenmeden yapamryor, tabii keskin bi yolunlagmagibi iyi qeyler de dahil olmak tizere."

Don Juan, yeni gortictilerin gegig doneminin en iyi olren-me zamanr oldufunu ve bu zamanda savaqgrlann grizetilme-leri ve uygun deferlendirebilmeleri igin agrklamalann veril-mesi gerektilini keqfettiklerini agrkladr. Eler sol yana girme-den once hig agrklama yaprlmazsa harika biiyiictiler olabili-yor fakat eski Toltecler grbr zayrf gcirticiiler oluyorlarmrq.

Ozellikle kadrn savaqgrlar sol yanln cazibesine kaprhyor-muq. O kadar atik oluyorlarmrq ki sol yana hig bir gaba g6s-termeden, genellikle kendi iyilikleri igin gabucak gegebiliyor-larmrq.

Uzun bir sessizlikten sonra, don Genaro uyuyakaldr. DonJuan konuqmaya bagladr. Yeni gori.ici.ilerin farkrndahkla ilgiliikinci do[ruyu agrklamak tizere bazt tertmler uydurmak zo-runda kaldrklarrm sciyledi. Velinimeti bu kavramlann bazila-

FARKINDALIK PARILTISI 59

nnr kendisine gore defiqtirmigti ve don Juan da hangi t"117

kullanrlrrsa kullanrt*rtigltgekl,er gorerek dofrulandrfr miid-

J"tg" hig fark etmeyece[i konusunda rehberlik eden gorticii-

lerin izinden gitmiqti.

Hangiterimleride[iqtirdifinimerakediyordumamatamolarak nasrl soracafrnir

-Uit"-"ai*. Onun defigtirme hakkr

;"t" yetene[i olup"olmadr[rnr sorguladr[rmr sandt ve ancak

tinlraigimizlerimier m antiftmtzda oluqurs a, gtinltik hayattn

"i"g.itabulleni g ini anlatabilecelini ag rkl adr.

. D ifer y anda.1,

gtiti"rif"r bir kavram one siirdtililerinde bu bir mecaz de[il-

Iriq, gtintc15 gormekten kaynaklarurml$ ve gortici.ilerin ulaqa-

bilecefii her qeYi kaPsarmtq'

Ona terimleri neden de[iqtirdifini sordum'..Binagualngorevi,herZamafieniyibigimdeagrklama

yapmaktrr,; aiy" lanrtladr ' "Zaman her qeyi de[iqtirir ye her

nagual gormesi;ini betimleyecek yeni sozctikler, yeni diiqiin-

."Lt bi araya getirmek zorundadrr'",.Bir nuguuirn, fikirlerini giinliik ya$am diinyasrndan aldr-

frm mr soylemek istiyorsun?" diye sordum'

"Hayrr. Bi naguahn her zamar., gdrmeye duT yeni yollar-

dan konuqrugon.isoylemek istiyorum," dedi. "Orne[in, yeli

nuluur oturaf senin, farkrndalk algryr artrnr, demen gerekir.

ntijf"fitle velinimetimin soyledifini soylemiq olursun, ama

baqka bi qekilde.""Yeni gorticiiler, algrntn ne oldufunu soyler' don Juan?"

"Onlar, algtrun bi baflanrq durumu- oldulunu soylerler:

kozanrn igindJti yayrhmLr, diqa'da onlara uyanlarla bafla-

mrlar. Baflanrq, furktnOah[rn iiim canltlar tarafindan iglen-

mesini ,u!lur. boru"ut"r bunu, onlan' yaqayan canltlan ger-

g"t ,"r, oliuklarr gibi -p1rlu\, beyaz rqrk k6piifii gibi gortinen

varlrklar olarak- gordiikleri igin ifade eder."

ona, kozanrn igindeki yayrhmlarla drgrndakilerin, algrya

ulaqmak igin nasrl uydufunu sordum'""igerdeki

yayrhmlar ve drqardaki yayrhmlar," dedi' 'oaynl

rqrk teicikterioir. Hisseden uu.ltklut bu telciklerden, mikros-

I

I

i

iir

I

il

60 IQTEN GELEN ATE$ FARKINDALIK PARILTISI

Susup hala derin bir uykuda olan Genaro'ya baktt."Genaro, aErklamalara aldnmaz," dedi. "O, yapar. Velini-

metim onu siirekli gozij,lmez sorunlarla yij^z yize brraktr.Bciylece sol yana rahatga girdi ve bunun hakkrnda fazla diiqii-necek, merak edecek bi durumu olmadr."

"Boyle olmak daha mr iyidir, don Juan?""Belli olmaz. Onun igin miikemmel. Sen ve benim igin

tatminkar olmazdr, $u ya da bu qekilde bi agrklamaya ihtiyagduyardrk. Genaro veya benim velinimetim yeni gorticiilerdengok eskilere benzerler: farkrndahk parrltrsryla istediklerinidenetler ve yaparlar."

Oturdulumuz yaygrdan kalkrp, kollannr ve bacaklarrntesnetti. Konuqmaya devam etmesi igin lsrar ettim. Gi.iliimse-di ve dinlenmem gerektifini, konsantrasyonumun azaldrfrnrsoyledi.

Kapr gahndr. Uyandrm. Karanhktr. Bir an nerede oldufu-mu grkaramadrm. igimde bir gey, sanki bir pargam hala uyku-daymrqgasrna gok uzaklardaydr, yine de tamamen uyaruktrm.Agrk pencereden gelen ay rqrlr, gorebilmeme ancak yetiyor-du.

Don Genaro'nun kalkrp kaprya gittilini gordiim. Onunevinde oldulumun aytrdrna vardrm. Don Juan yerdeki biryaygrda, derin bir uykudaydr. Ugtimtiziin dallara yaptr[rmtzyolculuktan sonra cilii gibi yorgun dcintip uyuyakaldrfrmrzapagrk ortadaydr.

Don Genaro, gaz lambasrnl yaktr. Onu takip edip mutfa-

!a gittim. Birisi ona srcak gorbayla bir yrlrn mrsrr ekmeli ge-tirmiqti.

"Sana kim yemek getirdi?" diye sordum. "Senin igin ye-mek yapan bir kadrn mr var burada?"

Don Juan da mutfala gelmiqti. ikisi de smtarak bana bak-trlar. Her nedense giiltimsemeleri beni dehqete diiqiiriiyordu.Hatta, don Juan srrtrma vurup beni ileri farkrndahk durumu-na gegirdi[inde neredeyse dehqetten grflrk atacaktrm. O za-

61

kobik rgrk noktalanndan yaprlmrg, sonsuz yayrhmlara iliqmigminnacrk kciptiklerdir. "

Yagayan varhklann saydam rqrhsmm, Kartal'rn yayrhm-lanrun parlak koza igindeki belirgin bir pargasrndan yaprldr-E_rnr agrklayarak devam etri. Gcirtittiler, uigry, gdrdiiileiindr,Kartal'rn yayrhmlanrun rqrltrsryla o yaratr[* lioruu drgrnda-ki rgrltrnrn, koza _igindeki yayrhmlantt tqiltrgnr parlatirlrnatanrk olurlarmrg. Drgandaki rgrltr igeridekini gekei; o.ru f,up_seder ya da sabitlegtirirmig. nu ruuitlenme, irer bir varhlinfarkrndahlrymrq.

Gciriiciiler, kozanrn drgrndaki yayrhmlann igerdeki yayblrm pargalanna nasrl bir baskr uyguladrklarrnr da'gdri)rtriiis.Bu baskr, her varhlrn farkrndahk derecesini beliilermiq.

r

ona, koza drqrndaki Kartal yayrhmla.nnm igerdekilere na-srl baskr uyguladrlrnr sordum.

"Kartal'rn yayrhmlan, rgrk telciklerinden fazladtr,,' diyecevapladl. "Her biri smrsrz birer erke kaynalrdrr. Bunu $6;r-le dti g tin : Kozadr grndak i b azr yayrhmlar i geraetilerle uy"i j _

dulundan erkeleri devamh bi baskr gibidir. Ama koia, aprigindeki yayrhmlan yalrtrr ve bu ytizden baskryr ycinetir.,'

"sana, eski gciriiciilerin farkrndahk idaresi sanatmda ustaolduklanndan bahsetmigtim," diye devam etti. ..$imdi

ekle_yebilecelim onlann bu sanatta ustalaqmaslnln nedeninin in-sanrn kozasrnrn yaplsml ycinetmeyi <i[renmig olmalandr.Farkrnda olmanrn gizini ortaya grkardrklannl sciylemiqtim.Bununla, farkmdallEy ya$ayan varhklarm kozasrniaki bi pa-rrltr oldulunu gordiiklerini ve ayrrt ettiklerini sciylemek isti-yorum. Buna hakh olarak, farkrndahk parrltrsr dediler."

Eski gcirtictilerin insanrn farkmdahlrnr kozarun geri kala-rundan gok daha yo[un, kehribar rengiiaydam, rqrlJayan birparrltr olarak gordiiklerini agrkladr. Bu pinltr, kozanrn

"n ,u_

[rnda, boylu boyunca uzanan, dar,yatay uit bantmrg. Eski gci-rtictilerin ustahfr bu panltryr hareket ettirebilmeleriymig, Jri-jinal yerinden, kozanrn ytizeyinden geniglilince t<ozanrn igi-ne yayabilmeleriymiq.

62 IqTEN GELEN ATE$

rnan, belki de uykudayken ya da uyarurken giinliik farkrnda-h[a geri donmtig oldulumu anladrm.

Sonra, tekrar ileri farkrndahla gegti[imde tattr$rm duy-gular, ferahlam a, krzgrnhk ve belirgin bir htizntin karrqrmly-dr. Tekrar kendim oldulum igin igim rahatlamrqtr giinkti buanlaqrlmaz durumlan kendi oz benligim saymaya baglamrq-trm. Bunun basit, tek bir nedeni vardr -bu dururnda iken ken-dimi btitiin hissediyordum; higbir qeyim eksik de$ildi. Krz-grnlrk ve htiziin, gtigstizlti[e tepkiydi. Her zamankinden faz-la varhflmln srnrrlannrn farkmdaydrm.

Don Juan'a yaptr[rmr nasrl yapabildi$imi sordum. ilerifarkrndahk durumunda geriye bakrp hakkrmdaki her qeyi ha-trrhyordum; iki curumda da yaptrklanmrn dcikiimiinri yapabi-lirdim; hatta anlmsama konusundaki yetersizligimi bile ha-trrhyordum. Ama ola$an, giindelik farkrndahlrma dondii-liimde ileri farkrndahkta yaptrlrm herhangi bir geyi hayatrmbuna balh olsa bile hatrrlamryordum.

. "Dur, dur biraz," dedi. "daha bi qey hatrrlamrq delilsin.ileri farkrndahk yalnrzca bi ara durumdur. Arkasrnda sayrsrzbaqka geyler vardr ve hayatrn buna balh olsa bile bunlarr ha-trrlamana olanak yok."

Hakhydr. Neden bahsettilinden hig haberim yoktu. Agrk-lamasr igin yalvardrm.

"Agrklamasr gelecek." dedi. "Uzun bi stireg olsa da so-nunda oraya gelecefiz.uzungtinkti ben de senin gibiyim; an-lamak istiyorum. Agrklamalara bulaqmayan velinimetirnintam tersiyim. onun igin srrf eylem vardr. Bizi anlaqrlmaz so-runlarla kargr karqrya brrakrr ve gcizrnemizi beklerdi. Bazrla-rtmLz higbi qey gcizemedi ve eski gortic{iler gibi olup grktr: ta-mamen eylemci ve gergekte bilgisiz."

"O anrlar hafizamda kalmrq mr?" diye sordum."Hayrr. Bu gok basit olurdu." diye cevapladr. "Goriici.ire-

rin eylemleri insanr zihin ve beden olarak ayrrrnaktan dahakarmagrktrr. Sen ne yaptrlrru ya da neye tanrk oldufunu unut-tun gtinkii eylem halindeyken unuttu$un gorliyor oldu$undu."

FARKINDALIK PARILTISI 63

Son soylediklerini yeniden yorumlamastnl istedim.

Sabrla, unuttufum her qeyin giinltik farkrndahfrmrn ge-

liqtigi ve yo[unlaqtr[r bir durumda yer aldtlrnr, bunun da

varhlrmrn di$er tiim alanlanrun kullanrldrfr bir durum oldu-

funu agrkladr."Unuttulun her qey, tiim varhfrnrn o alanlannda yakalan-

mrq," dedi. "O di[er alanlan kullanmak gormektir.""Kafam her zamankinden daha fazla kanqtt, don Juan,"

dedim."Sug sende de!il," dedi. "Gdrmek, her qeyin gekirdelini

grrrlgrplak ortaya koymak, bilinmeyene tantk ohnak ve bili-nemeyene de goz atmaktr. Boyle oldulundan kimseye rahatverrnez. Gortici.iler, gofunlukla varoluqun anlagrlmaz derece-

de karmaqrk oldufunu bulguladrklannda dafrlrrlar ve olalanfarkrndalrp.tmrz ktsttlamalarryla onu kavramayl daha da zor-lagtrrrr.

Konsantrasyonumun tam olmast gerekti[ini tekrarladt,anlamak gok onemliydi, yeni gciriiciilerin en gok defer verdi-gi qey derin, hissiyatsl^z aymalardt.

"Ornelin, gegen giin," diye devam etti, "la Gorda ve se-

nin kibrinrzi anladrfrnda aslmda gergekte higbi qey anlama-mrqtm. Duygusal bi patlama yagadtn, o kadar. Bunu qundansoyltiyorum, ertesi gtin, higbi qeyin ayrdma varmarntg gibi,kibrin yeniden doludizgin trmanmrqtr.

"Eski goriiciilere de ayntsl oldu. Onlar duygusal tepkilerekaprldrlar. Ama ne gordilklerini anlama zamanr geldifinde,yapamadrlar. Anlamak igin salduyuya gereksinim duyulur,duygusalhfa defil. Ayrrdrnda olduklarr igin aflayanlara dik-kat et giinkii onlar higbi qeyin ayrdma varamalntqlardrr."

"Bilgi yolunda, olEiilii anlayrqta olmayanlar igin dile gel-meyecek tehlikeler vardrr," diye devam etti. "Sana, yeni go-riiciilerin, farkmdahlrn gergeklerini srraladrklan diizeni gore-rek -lakin gozlerinle de[il- destekleyece[in bi yolu ana hatla-nyla gcisterecegim.

Uzun bir sessizlik oldu. Bana gozlerini dikmigti. Kesin-

rl

64 iqrnN GELEN ATE$

likle ona bir soru sorrnamr bekliyordu."Herkes, gr)rmenin gcizlerle yaprldrlrnr sanma yanrlgrsr-

na dtiqer," diye devam etti. "Ama bu kadar yrl sonra uit"gormenin gozle alakasr olmadrlrrun hala ayrdrna varama-mana $a$uma. Bu yanhqrn yaprlmasl ola!an."

"Peki nedir gt)rmek o zaman?', diye sordum.

fGormek, ba[lanmaktr," diye yanrtladr. Ve ben de ona,alg baflanmadrr dedi[ini hatrrlattrm. sonra bana, her zaman-ki yayrhm ballanmalarrnrn, gtinliik drinyarun algrlanmasr iginkullanrldr[rnr, ama yayrhm ballanmalarttrtr roudan hayattahigbir zaman kullanrlmayanlannn gdrmek oldulunu ugit tu-dr. Bciyle bir ballanma gergekleqti[inde gdriiriiz dedi. Gor-mek, o yi.izden, srradrqr bir ballanma sonucu olugtufundan bi-rinin bakabilece$i bir qey olamazml$. Sayrsrz aeratar gorme-me ra$men gcizlerime cinem verrnemenin hig akhmdin geg-medilini soyledi. Gormenin, sunuluquna ve betimine y"nitdiiqmiiqttim.

"Gcirticiiler gordtiklerinde, yeni bi ba[lanma olurken biqey ler qeyi agrklar," diye devam etti. " Bu kulaklarrna neyinne oldulunu soyleyen bi sestir. Bu ses yoksa gorticiini.ir -Lq-guliyeti gorme de[ildir."

Bir anhk duraklamadan sonra, gorme sesini agrklamayadevam etti. Gdrmenin duyma oldulunu sciylemenin aynr de-recede hatah oldulunu sciyledi, giinkti bundan gok daira faz-lasrydr, fakat griri.ictiler bu yeni ballanrq igin r"ii ,itgti olarakkullanmayr tercih etmiqlerdi.

Gorme sesinin gok gizemli, agrklanamaz bir qey oldulu-nu sciyliiyordu. "Kiqisel fikrim, gdrme sesinin sadece insinaait oldupudur," dedi. "Bunun nedeni konuqmanrn insan a oz-gti olmasr olabilir. Eski goriictiler, bu sesin insanh[a gok ya-krn bi iistiin varh[rn, insanrn koruyucusunun olduguna inan-drlar. Yeni goriictilerse, insanrn kahbr dedikleri bu varh[rn bisesi olmadrlrnr bulguladiar. Gorme sesi, yeni gcirtictil", iginoldukga anlaqrlm az bi qeydi; Kartal'rn kanatlarrnda, harpisiinparmaklanrun harp risttinde gezdipi gibi gezinen farkrndahk

FARKINDALIK PARILTISI 65

llanltrsr derler buna."Daha fazla aErklama yapmayl, sonradan agrklamalannr

yaptrkga her qeyin netlegecegini soyleyerek reddetti.

Don Juan konuqurken ttim konsantrasyonumu ciylesineona verrniqim ki sofraya oturdu[umu dahi hatrrlamryordum.Don Juan konugmayr kesince gorba tabafrnrn boq oldu[unulirrk ettim.

Genaro rqrldayan bir gtiliimsemeyle bana gcizlerini dik-rniqti. Tabalrm ciniimde masadaydr ve o da boqtu. Sanki yeniyemeyi bitirmiqim gibi sadece azrctk gorba artrlr vardr igin-tle. Ne yemek yedi[imi ne de masaya gidip oturdulumuanlmsamryordum.

"Qorbayr belendin mi?" diye sordu Genaro ve gcizlerinikagrrdr.

Be[endifimi sciyledim, giinkti anrmsamakta Eekti[im zor-lulu kabul etmek istemiyordum.

"Benim damak zevkim igin biraz fazla acrhydr," dedi Ge-naro. "Sen de hig acilr yemezsin, onun igin sana d.okunmaya-calrnr umanm. Keqke iki porsiyon yemeseydin. Ileri farkrn-rlalrkta daha bi igtahh oluyorsun santnm , ha?"

Herhalde hakhydr. Susuzlufumu bastrrmak ve bofazrmryumuqatmak igin koca bir stirahi su uzattr. Ciddiyetle hepsiniigti[imde ikisi de uluyarak kahkahalara bo[uldular.

Birdenbire, neler oldu[unu anlayrverdim. Ayrrt edigim fi-z.ikseldi. Sanki tam gozlerimin ortasrnda bir kibrit yakrlmrqgibi bir rqrk gaktr beynimde. Genaro'nun beni tiye aldr[rnl ozaman anladrm. Yemek yememiqtim. Don Juan'rn konuqma-lanna o kadar kaprlmrgtrm ki onun drqrnda her qeyi unutmug-Ium. Oniimdeki tabak Genaro'nundu.

Yemekten sonra don Juan farkrndahk panltrsryla ilgili ko-nugmaya devam etti. Genaro yarumda oturup sanki bu agrkla-rnalan daha once hig duymamr$casrna dinledi.

Don Juan, drqardaki yayrhmlar denen kozanrn drgrndakiyayrhmlann baskrslnln koza igerisindeki yayrhmlara baskrsr-

66 IqTEN GELEN ATE$

nrn, tiim hisseden varhklarda aynr oldu[unu sciyledi. Fakat bubaskmm sonuglan apayrlydr, giinkii kozalar baskrya akla ge-lebilecek her qekilde tepki gosteriyordu. Yine de belirli slnrr-lar iqerisinde bazr benzerlikler vardr.

'o$imdi," diye devam etti, "gori.iciiler drqardaki yayrhmla-nn baskrslnrn igerdeki, her zaman hareket eden yayrhmlarryendifini ve hareketini kesti[ini gciriince, saydam varhlrn oanda farkrndahkla sabitlendi[ini bilirler.

"Drgardaki yayrhmlarrn, kozarun igerisindeki yayrhmlanyendilini ve durdurdulunu soylemekle gciri.ici.ilerin anlafrla-maz bir qey gordil{iinii, hig qtiphelenmeden bunun anlamrnrbildiklerini sciylemek istiyorum. Bu da gdrme sesinin, iger-deki yayrhmlarm tamamryla durdufu ve drgardakilerden ba-zilarryla uydulunu onlara soyledigi anlamma geliyor."

Gortictilerin, do[al olarak, farkrndah$rn bizim drqrmzdangeldifine, gergek gizemin igimizde olmadr[rna inandrklannr,soyledi. Yaratrhq olarak drqardaki yayrhmlar, koza igindekiyayrhmlarr sabitlemek igin yaprlmrglardr, farkrndah[rn nu-marasr sabitleyici yayrhmlarr iEimizdekilerle birlegtirmesiigin brrakmasrymrg. Gciriictiler, eler bunun olmasrna izin ve-rirsek gergekten olmamrz gereken $ey olacafrmza inanryor-larmrq -akrqkan, devamh hareket halinde, oli.imsiiz.

Uzun bir sessizlik oldu. Don Juan'rn gozlerinde yofun birparlakhk vardr. Bana, gok derinden bakar gibiydiler. Gcizle-rinden her birinin ba[rmsrz birer prrrltr noktasr oldulu hissi-ne kaprldrm. Bir an igin gortinmez bir giice, igten gelen, onuttiketmeye niyetlenen bir ateqe, karqr gabalar gibi goriindii.Bu gegince konuqmasrnl siirdiirdti.

"Her bi hisseden varhfrn farkmdahk derecesi," diye de-vam etti, "drqardaki yayrhmlann baskrslnln ne kadarrnr onuntaqrmasr igin brrakabileceline ba$hdrr."

Don Juan, uzun bir aradan sonra agrklamaya devam etti.Goriictiler, farkrndahlrn, dollenme arundan itibaren yagantr-mrz boyunca arttrlmr , zenginlegtifini gormilEler. Gciriiciile-

FARKINDALIK PARILTISI 67

rin, cirnelin, bir bocelin veya bir insantn farkmdah$rnrn dol-lenme arundan itibaren qaqufict farkhhkla fakat egit tutarhhk-ta biiyiidti[iinii gordiiklerini sciyledi.

"Farkrndahk, dcillenme anrndan mr yoksa dolum antn-dan itibaren mi geliqir?" diye sordum.

"Farkrndahk, dcillenme arundan itibaren geligir," diye ce-vapladr. "Sana her zaman cinsel erkenin gok onemli oldulu-nu ve biiytik dikkatle denetlenip kullanrlmasr gerektilini soy-lemiqimdir. Ama sen her zatrlan darrhp denetimle ilgili soyle-diklerimi ahlaki agrdan soyltiyorum sandm; bense erkeyi bi-riktirip baqka tar afa ycinlendirmeyi anlatmak istemiqtim. "

Don Juan Genaro'ya baktr. Genaro baqrm sallayarakonayladr.

"Genaro sana velinimetimiz nagual Julian'tn cinsel erke-yi biriktirmek ve bagka tarafa aktarmakla ilgili soylediklerinianlatacak," dedi don Juan.

"Nagual Julian, seks yapmak bir erke meselesidir, derdi,"diye baqladr Genaro. "Mesela, onun higbir zaman seks yapmaproblemi olmadr, giinkti her zaman tonlarca erkesi vardt. Amabana sadece qoyle bir bakrp benim ufakhkla sadece iqememisahk verdi. Bana seks igin yeterince erkem olmadr[rnr sciyle-di. Ebeveynlerimin beni yaparken gok srkkln ve gok yorgunolduklannr soyledi: ben gok srkrcr bir cinsel birleqme -coiidaaburrida - sonucu olmuqum. Ben boyle dofdum, stkktn veyorgun. Nagual Julian, benim gibi insanlarm hig seks yapma-masml tavsiye eder; boylece sahip oldufumuz krt erkeyi bi-riktirebilirtz."

'oAynr geyi Silvio Manuel ve Emilito'ya da soyledi. Di-ferlerinin yeterli erkesi oldulunu gormiiq. Onlar srkrcr seks

sonucu olmamrq. Onlara cinsel erkeleriyle istediklerini yapa-bileceklerini sciylemiq ama kendilerini denetleyip Kartal'rnemrini, seksin farkrndahlrn panlilsma ba$rglanmasl igin kul-lanrlmasrnr anlamalartnr tavsiye etmiq. Hepimiz anladrfrmrzrsciylemiqtik."

"Bi giin, higbi uyanda bulunmadan, kendi velinimeti na-

68 iqreN GELEN ATE$

gual Elias'rn yardrmryla obtir diinyanrn perdelerini agtr ve higtereddtit etmeden hepimizi igine itti. Silvio Manuef in drqrn-da hepimrz orada neredeyse olecektik. 6btir dtinyanrn etkisi-ne dayanacak erke yoktu bizde. Silvio Manuel drqrnda higbi-rrmiz nagualin tavsiyesine uymamrqtrk."

"Obiir diinyanrn perdesi nedir?" diye sordum don Juan'a."Genaro'nun soyledili iqte -bi perde," diye cevapladr

don Juan. "Ama herzamanki gibi konu drgrna grkryorsun. $uanda Kartal'rn seksle ilgili emrinden bahsediyoruz. Kartal'rnemri cinsel erkenin hayat yaratmak igin kullarulmasrdrr. Cin-sel erke yoluyla Kartal farkrndahk bafrglar. Yani hissedenvarhklar cinsi iliqkiye girdilinde, kozanrn igindeki yayrhmlarfarkrndah[r yeni yarattrklan varhla balrqlamak igin ellerin-den geleni yapar."

Seks eylemi srrasrnda, giftlerin kozalan igine kapatrlanyayrhmlarrn esash bir tahrik gegirdilini ve eylemin zirvesin-de her iki eqten gelen birer parga farkrndahk panltrsryla ko-zalardan aynlan yayrhmlarrn birbiri iginde eriyip birleqtiginisciyledi.

"Seks iliqkisi her zaman farkmdahfrn balrqlanmasrdrr,her ne kadar bu bafrq saflamlaqtmlamasa da," diye devam et-ti. "insanlann kozalan igindeki yayrhmlar ellencelik iliqkidiye bi gey bilmezler."

Genaro, masanln karqrsrndaki iskemlesinden bana egilipalgak bir sesle, kafasrnr soylediklerini vurgulamak istercesinesallayarak konuqtu.

"Nagual sana gergefi soyliiyor," dedi ve bana goz krrptr."$u yayrhmlar hakikaten bilmezler."

Don Juan giilmemek igin kendini zor tuttu ve insanm ya-nrlgrsrnrn varoluqun srrrrna tamamryla kayrtsrz kalmasr ilehayatr ve farkrndahfr bafrqlarnak gibi asil bir eylemi, kendiistefi dolrultusunda oynayabilece[i fiziksel bir dtirtii san-masr oldufunu soyledi.

Genaro, miistehcen hareketler yaprp, pelvisini gevirip du-ruyordu. Don Juan bagrnr salladr ve anlatmak istedilinin aynen

FARKINDALIK PARIRISI 69

bu oldu[unu sciyledi. Genaro, farkmdahfrn agrklamasma dairtru ilk ve tek katktsmt takdirinden dolayr ona teqekktir etti.

itisi de, grlgrnca giildiiler ve eler velinimetlerinin, farkm-dahfrn agrklamasr hakkrnda ne kadar ciddi oldufunu bilebil-seydim onlarla gtilecefimi soylediler.

Ciddiyetle don Juan'a tiim bu anlattrklarlnln suadan birinsanrn gtindelik dtinya aktqrna gore ne anlama geldifini sor-dum.

"Genaro'nun yaptr[rnr ml soruyorsun?" diye yapmacrkbir ciddiyetle sordu bana.

Neqeleri bulaqrcrydr. Yatrqmalan uzun stirerdi. Erke sevi-yeleri her zaman o kadar yiiksekti ki yanlarrnda yaqh ve der-rnansrz kahyordum.

"Hakikaten bilmiyorum," diye cevap verdi don Juan so-

nunda. "Tek bildi[im bunun savaqgrlar igin ne demek oldu[u-tlur. Onlar, gergekten sahip oldulumuz tek erkenin yaqam ba-

lrqlayan seks erkesi oldulunu bilirler. Bu bilgi onlart siireklisorumluluklarmm bilincinde tutar.

"E[er savaqgrlar gormek igin yeterince erke istiyorlarsa,cinsel erkeleri konusunda tutumlu olmalart gerekir. NagualJulian'rn bize verdifi ders buydu. Bizi bilinmeyene ittigindelrepimiz neredeyse oltiyorduk. Her birimiz gormek istedifi-rnizden tabii ki farkrndahk panlttmtzt harcamaktan kagrn-tltk."

Bu inancr dile getirdi[ini daha once de duymuqtum. Nezaman sdylese bir tartrqmaya girerdik. Ben bunu sekse sofubir bakrq tarzr saydrfrmdan protesto etmek ve karqt goriiqii sa-

vunmak zorunda hissederdim.

Kargr gortiqlerimi yineledim. Gozlerinden yaqlar akanatlck gi.ildiiler.

"insanrn dofal duyarhhfryla ne yaprlabilir?" diye sordumrl<-ln Juan'a.

"Higbi $ey," diye cevapladt. "insantn duyarhhfrnrn yanhgbi tarafi yok.Yanhq olan, insanrn sihirli tabiatr hakkrndaki ca-lrilli$ ve kayrtsrzhp:,. Pervastzca yagam-baftglayan seks gti-

trlii

i

r

t

rl

1l

1ri'

ir

il

l

rlll

llili1

i

liri

iili

,l

1l

ir

.70 iqrnN GELEN ATE$

c{inti harcamasl ve gocuk sahibi ormamasr hatadrr, ama gocuksahibi olarak farkrndah[rn panlhsmr tiiketece$ini bilmemeside hatadrr."

"Grirtictiler, gocuk sahibi olmarun farkrndarrk pa'ltlsrnlttikettilini nasrl bilirler?,, diye sordum."Qocuk sahibi oldukla'nda, ebeveynlerin farkrndarrk pa_

'ltrsrnrn scintip, goculunkinin arttr[rni grirtirler. Fazla has s asve zayrf ebeveynlerde farkrndarr$rn pirttr' neredeyse yokolur. Qocuklar farkrndahkla'nr getigtir,oikg", ebeveynlerinparlak kozasmda, panltrnrn ahndr!, y"rin t'am orada koca_man' koyu bir leke olugur. Bu genettitte kozarun orta bcilii_mtindedir. Bazen bu lekeler viicudun i.istiine konmuq gibi bi_le gcirtilebilir."

ona farkrndahk panrtrsr hakkrnda insanrara daha dengeribir anlayrg sallamari konusunda herhangi bi;;"y yaprhp ya-prlamayaca[rnr, sordum.

. . -'.Higbi qey," dedi. "En azrndan gciriictilerin yapabilecelihigbi gey yok. Gortictile r, yargila-ulun turuii' tanrklar ola-rak, ozgrir olmayr amaglar; yotru daha fazla ayarlanmrq bi$o1em] baq latmanrn s orumluiulunu ii s tlenmek zorunda kalrr_lardr' Bunu kimse yapamaz. ?eni dcinem,

"g". gelecekse,

kendili$inden gelmeli. ;'

5

itn ntnnatErtesi giin giineg dolarken kahvaltrmrzr ettik, sonra don JuanIarkrndahfrmr deligtirmemi sa[ladr.

"Bugiin, orijinal bi yere gidelim," dedi don Juan Gena-ro'ya.

"Nasrl istersen," dedi Genaro kaba bir sesle. Bana bir ba-krp duymamr istemezmig gibi algak bir sesle de ekledi, "Git-rnek zorunda m1... belki de fazla olur..."

Birkag saniye iginde dehget ve qiiphem katlanrlmaz birboyuta vardr. Terliyordum, nefesim kesiliyordu. Don Juan ya-nrma gelip denetleyemedili keyifli bir ifadeyle Genaro'nunbenimle dalga gegerek ellendigini ve ilk gortici.ilerin binlerceyrl cince yaqadrlr yerlere gidecelimizi sciyledi.

Don Juan benimle konugurken Genaro'ya baktrm. yavaq-

ll

i

72 rqTEN GELEN ATE$

ga kafasrnr bir yandan obiir yana salhyordu. Neredeyse farkedilemez bir hareketle don Juan'rn bana do!ruyu soylemedi-$ini ima ediyordu. Histeriye yakm, sinirli bir grlgrnhk duru-muna girdim -ve ancak Genaro bir giilme krizine girincekendime geldim.

Duygusal dengemin bu kadar kolay bozulmaslna, bir ba-qa grkrlamazboyttlara trmanlp, bir ortadan kalkmasma, ga;-trm.

Don Juan, Genaro ve ben, Genaro'nun evinden sabah er-kenden ayrrldrk ve yakm gevredeki gorak tepelere do!ru yol-landrk. Hafif meyilli, yeni bigilmiqe benzeyen bir mrsrr tarla-srndaki kocaman yassl bir kayanm tistiine oturduk.

"iqte burasr orijinal yer," dedi don Juan bana. "Agrklama-larrm srasrnda buraya birkag defa daha gelece$i2."

"Geceleri gok garip qeyler olur burada," dedi Genaro."Nagual Julian burada bir dost yakalamrgtr. Hatta daha dado!rusu, dost..."

Don Juan, kaqlarryla fark edilir bir hareket yaprnca Gena-ro ciimlesini yanm brraktr. Bana giiltimsedi.

"Korkutucu hikayeler igin daha gok erken," dedi Genaro."Karanhlr bekleyelim. "

Aya[a kalkrp, omurgasr geriye do!ru btiktilti, parmak ug-larr tisttinde ytiriiytip siiriinerek kayarun her tarafinr dolanma-ya baqladr.

"Velinimetinizin burada buldu[u dost hakkrnda ne anlatr-yordu?" diye don Juan'a sordum.

Hemen yanrtlamadr. Genaro'nun maskarahklarrnr izle-mek onu kendinden gegirmiqti.

"Farkrndahfrn geliqmiq bi kullantmtna deliniyordu," de-di sonunda, gozlerini Genaro'dan ayramadan.

Genaro, kayanrn etrafinda bir tur tamamladr ve geri gelipyanrma oturdu. Zorlukla, hmltryla soluyordu, nefes nefesekalmrqtr.

Don Juan, Genaro'nun yaptrfrna hayran olmuq gortinii-yordu. Yine beni makaraya alarak efleniyorlar, hakkrnda hig-

it-r PITKAT 13

bir qey bilmedifim bir qeyler tasarltyorlar hissine kaprldrm'

Birden, don Juan agrklamalanna baqladr. Sesi beni yattq-

trrdr. Kayda defer birgok zahmetten sonra, goriiciiler eriqkin

insanlartn bilinElili[inin, btiyiime siirecinde olgunlaqtrfrn-r,

claha yofun u" kur-uqrk bir $eye doniigtiifitinil bunun igin de

artrk faikrndahk olarak adlandmlamayacafr sonucuna var-

rnrqlar ve bunu, dikkar olarak adlandrrmrqlar'., Goriictiler, in s anrn farkrnd ahlrnrn geliqtirilip biiyiidiifii -

nti nastl bilirler?" diYe sordum.

insarun biiyiimesi srasmda belirli bt zamanda, kozaslnln

igindeki yayrlimlar bandr gok aydrnlarur; insanlar deneyim

klzandrkga panldamaya baqlarmrq. Bazr anlarda, bu yayrlm-

lar bandrnrrpanltrst o kadar artarmtg ki drqardaki yayrltmlar-

la birbirin" kuynugrrmlq. Bu ttir bir geliqmeyr goren gorticii-

ler, farkrndati[rn hammadde ve dikkatin de olgunlaqmarun

sonucu oldufunu gtkarsamrqlar.,,Goriici.iler dikkati nasrl betimler?" diye sordum.

"Dikkatin, canh olma siireci iginde farkrndahfrn geliqti-

rilmesi ve gahqtrnlmasr oldufunu sciylerler," diye yanrtladr'

Tarumlann tehlikesinin, meseleleri anlaqrlrr krlmak iEin

basitleqtirmesi oldu[unu soyledi; bu durumda, dikkatin ta-

nrmlanmasryla insan-, sihirli, mucizevi bir baqanyt srradan bir

$eye doniiqtiirme riski taqryormug Dikkat, insanln en bi.iytik,

iek baqarriry-rq. Ham, hayvansal farkrndahktan tiim insani

,"g"rr"kleri -kapsayana

dek geliqiyormuq. Goriiciiler, insani

olanaklarrn tiimtini.i geniqletip onu daha da miikemmelleqtir-

miqler.Gortictilerin gori.iqiine gore segenek ve olanaklarrn ozel

bir onemi olup olmadr[rnr ofirenmek istedim'

Don Juan, insan segeneklerinin kiqi olarak bizim seEebi-

lece[imi z her qey oldugur,r, soyledi. Bunlar gtinliik alan de-

recJmrzle; bilinente ilgiliymiq ve esastnda bu sebeple sayt ve

saha olarak oldukga sinrrhymrq. insantn olanaklarr, bilinme-

yene aitmiq. onlai bizim segebileceltmiz defil bizim ulaga-

bileceklerimizmiq. insarun segeneklerine bir ornelin de, in-

74 IqTEN GELEN ATE$

san vticudunun maddeler arasrnda bir madde oldufiuna inan-mamuz oldu[unu sciyledi. insan olanaklanna cirnek ise, gorti-ctilerin insanr parrldayan yumurtaya benzeyen varhklar ola-rak gorebilme baqansrymrq. insan, viicudu bir madde olarak,bilineni; parlak bir yumurta olarak da bilinmeyeni zapt eder-miq; insan olanaklarr o nedenle ttikenmez btr sahaya sahip-mi$.

"Gciriictiler, tig tip dikkat oldulunu sciylerler," diye siir-dtirdi.i don Juan. "Bunu soylediklerinde tiim hisseden varhk-larr de[il sadece insanr kastederler. Fakat bunlar yalnrzca dik-kat tipleri delil, daha gok dikkat dereceleridir. Bunlar ilk,ikinci ve tigi.incti dikkattir, her biri kendi iginde biittin, bafrm-sz alanlardlr."

insandaki ilk dikkatin hayvansal dikkat oldulunu, dene-yim si.ireci sayesinde gtindelik hayatrn saylslz yoniinii ger-gekten halleden karmagrk, detayh ve son derece hassas bir ye-tenek olarak geligtilini agrkladr. Diler bir deyigle, insanrn di.i-gi.inebilecefi her gey ilk dikkatin pargaslymrg.

"ilk dikkat, srradan bi insan olarak her qeyimizdir," diyedevam etti. "Hayatrmrzt bu kadar kesin ycineten bi tesirin al-trnda ilk dikkat, srradan bi insanrn sahip olabileceli en deler-li varhktrr. Belki bizim tek deferli varhlrmrzdrr."

"Yeni goriictiler gergek delerini goz oni.ine alarak, gormeyoluyla ilk dikkati yofun bi qekilde incelemeye bagladrlar.Bulgularr, hem kendilerinin hem de, golu onlarrn ne gordii-fiinii tam anlamasa da, takipgilerinin ilk tam goriiglerinioluqturdu."

Yeni gcirticiilerin yolun incelemelerinin neticelerinin akrlve mantrkla gok az alakasr oldu$unu da vurgulayarak uyardrbeni, giinkii ilk dikkati inceleyip agrklamak igin insanln onugormesi gerekirmiq. Bunu ancak gortictiler yapabilirmiq. An-cak gori.ictilerin ilk dikkatte gordilklerini incelemek gartmrq.Ilk dikkatin nasrl igledilini anlamak igin tek olanakmrq bu.

"Gcirticiilerin gdrdiiklerine gore, ilk dikkat farkrndahkpanlhsmrn gok ytiksek bi parlakhfa ulaqmrg halidir," diye de-

nr oirKAT

vam etti. "Ama bu kozarun iisttine sabitlenmig bi parrltrdrr de-

nebilir. Bu bilineni orten parrltrdr.""ikinci dikkat ise, farkrndahk panhsrnrn daha karrqrk.ve

uzmanltk gerektiren bi durumudur. Bilinmeyenle ilgilidir. In-

sanln kozast igindeki kullamlmayan yayrhmlar de[erlendiri-lirse oluqur."

,.ikinci dikkat, uzmanhk gerektirir dememin sebebi bu

kullanrlm ayan yayrhmlarr de[erlendirmek igin bi insarun ah-

qrlmadrk, ayrrntrh taktikleri tisttin bi dtizence ve yofunlaq-

mayla uygulamaslnt gerektirdi[indendir. "Bana daha evvel, rilya gorme sanattnr cilretirken sciyle-

dili gibi, insanrn riiya gori.irken, rtiya gordtifiiniin ayrdmavaracak yofunlu[a ulaqmasr ikinci dikkatin onkoquluymuq.

Bu yofunlagma gekli, gtinli.ik hayatla ulraqrrken sahip oldu-

lumuz bilinglilik gibi bir bitinglilik tiirii de[ilmiq.

ikinci dikkat aynca sol yan farkrndahlr olarak da adlan-

drnhyormuq; insanrn imgeleyebilecefii en genig alanmrq hat-

ta oyle geniqmiq ki smrstz sayrlabilirmiq."Hayatta orada avarelile kalkrqmazdrm," diye devam et-

ti. "O kadar karrgrk ve tuhaf bi bataktrr ki akh baqrnda gorti-

ctiler bile yalntzca gok stkt kurallar altrnda oraya girerler."

"Btiyiik zorluk, ikinci dikkate girigin acayip kolay ve ca-

zibesinin neredeyse kargr konulmaz olmasrdlr."

Farkrndah[rn ustasr olan eski gortici.ilerin, uzmanltklarrntkendi farkrndahk parrlttlanna uygulayrp onu akrl almaz bo-yutlara geniqletti[ini soyledi. Esasmda kozalan igindeki yayr-

Irmlarm her seferde tek bandmr aydrnlatmayl amaglamrqlar.

Baqarmrqlar da, fakat gariptir her seferinde bir bant aydrnlat-

ma baqarrlarr ikinci dikkatin batalrna hapsolmalarrna neden

olmuq."Yeni gorticiiler bu hatayr dtizelttiler," diye devam etti,

"ve farktndahk ustahlrmn do[al sonuna ulaqmastnt, yani tek

bi vuruqta farkrndahk parrltrstnrn geniqleyerek saydam koza-

nrn smrrlan dtqma eriqmesini sa[laddar.""Ugiinci.i dikkate, farkrndahk parrltrsr igten gelen ateqe

75

76 IqTEN GELEN ATE$

doniigtii[i.inde ulaqrlrr: bu tek bi bandr defil insanrn kozasrigindeki btitiin Kartal yayrhmlarmr alevlendiren bi panltrdrr."

Don Juan, yeni gciriictilerin hayattayken ve kimliklerininbilincindeyken iigiincii dikkate ulaqmak igin gosterdikleri ga-bayr saygrh bir korkuyla ifade etti.

Ayrrksr insanlann ve di[er hisseden varhklarrn bilinme-yen ve bilinemeyene farkrnda olmadan giriqlerini bahse de[erbulmuyordu; bunlardan Kartal'rn armalanr olarak scjz etti.Yeni gori.iciiler igin iigi.inci.i dikkate girmek de bir arma[an-ml$ ama anlamr farkhymrq. Bu, ulaqtrklan nokta igin bir odiil-mtiq.

Ottim anrnda, ttim insanlar bilinemeyene girer, fakat bazt-larr gok krsa bir an igin ve sadece Kartal'm besinini antmakigin tigiincti dikkate ulaqrrmrq.

"insanrn en iistiin baqarrsr," dedi, "bu dikkat derecesine,yagam giictine sahipken, titrek bi rqrk gibi Kartal'rn gagaslnado!ru yuvarlanan bedensiz bi farkrndahfa dontiqmeden, ulaq-makttr."

Don Juan'rn agrklamalarrnr dinlerken etrafimdaki her qe-yin goriintiisiinri tamamryla gozden kaybettim. Gcjri.ini.iqe go-re Genaro kalkmlq ve grkrp gitmiqti, ortada yoktu. Gariptir,kendimi kayanrn tisttine sinmiq, yarumda don Juan'r beni na-zlkge omuzlarrmdan kavrayrp tutmuq buldum. Kayarun iistii-ne uzanlp gcizlerimi kapadrm. Batrdan esen yumugak bir esin-ti vardr.

"LJyuma," dedi don Juan. "Higbi sebeple bu kayada uyu-yakalma sakln."

Oturdum. Don Juan, gcizlerini dikmiq bana bakryordu."Kendini rahat brrak," diye devam etti. "igsel konuqma-

nr sustur."

Bir korkuyla sarsrldrlrmda ttim yolunlaqmam onun sdy-ledikleri tizerindeydi. Once ne oldulunu bilemedim; baqka birgtivensizlik nobeti geEiriyorum sandrm. Ama sonra bir andakafama dank etti, akqami.istiiniin gok geg bir saati olmuqtu.Benim bir saat stirdti sandrfrm konuqma ttim gtin stirmtiqtti.

ILK DIKKAT

Bana ne oldufiunu anlayamama rafmen bir uyumsuzlukoldufiunun tamamen ayrdmda olarak, stgraylp kalktrm. Vii-cuduma kogma isteli veren garip bir his duyumsadrm. DonJuan beni zorla zapt edip durdurdu. Yumugak yere diiqtiik vebeni orada stmstkt tuttu. Don Juan'tn bu kadar giiglti oldu[u-nu hig bilmiyordum.

Vi.icudum qiddetle sarsildt. Kollanm sallarurken her yanasavruldu. Ani bir nobet gegiriyor gibiydim. Yine de bir ya-nlm, vticudumun titreyip, bi.iki.iltip sallanmasrnr hayranhklaseyredebilecek kadar benden ayrrlmrqtr.

Nihayet spazmlar kesildi ve don Juan beni brraktr. Sarf et-ti[i gaba onu soluk solu[a brrakmrqtr. Tekrar kayarun iistiinetlrmarup, ben iyilegene kadar orada oturmamzt onerdi.

Onu her zamanki sorumla srkbolazettrm: Bana ne olmuq-tu? Benimle konuqurken belirli bir smrtn citesine itilip sol ya-nrn gok derinlerine girdi[imi soyledi. O ve Genaro, benim pe-gimden oraya gelmiqlerdi. Ve nastl hrzla girdiysem aynr h:.;zla

grkmrgtrm."Seni tam zamarunda yakaladrm," dedi. "Yoksa do[rudan

normal benli[ine dcinecektin. "Akhm tamamryla karrqmrqtr. Ugiimtiztin farkrndahkla oy-

namlg oldu[umuzu agtkladr. Ben korkup onlardan kagmrq ol-mahydrm.

"Genaro, farkmdahk ustasldtr," diye si.irdtirdti konuqma-smr don Juan. "silvio Manuel, isteng ustastdrr. Ikisi de act-maslzca bilinmeyene itilmiglerdi. Velinimetim onlara velini-metinin kendisine yaptrfrnt yapmrqtr. Genaro ve Silvio Ma-nuel bazr yonlerden aynr eski gciriictiler gibiler. Ne yapabile-ceklerini biliyorlar ama nasrl yaptrklan umurlarrnda degil.Bugiin, Genaro senin farkrndahk panltmr itme olanafirnr kul-landr ve brz de kendimtzi bilinmeyenin acayip srnrlanndabulduk."

Bilinmeyende neler oldu[unu bana anlatmasr igin yalvar-drm.

"Bunu senin anlmsaman gerekiyor," dedi tam kulalrmrn

77

78 iqrnN GELEN ATE$

dibinde bir ses.

Gormenin sesi oldufuna o kadar emindim ki beni higkorkutmadr. Hatta arkama dcinme diirttistine bile boyun e!-medim.

"Ben gormenin sesiyim ve sana kazkafa diyorum," dedises tekrar ve krkrrdamaya baqladr.

Arkamr dondiim. Genaro tam arkamda oturuyordu. O ka-dar qagrrdrm ki herhalde onlardan bile daha isterikge giilmii-gtimdiir.

"Hava karanyor," dedi Genaro bana. "Sana bugiin once-den sciz verdilim gibi burada bir balo yapacalrz."

Don Juan araya girdi ve benim korkudan cilebilecek tiptebir sersem oldufumdan bugi.in igin kesmemiz gerektifinisoyledi.

"Boqver, iyidir," dedi Genaro omzuma vurarak."istersen ona sor," dedi don Juan Genaro'ya. "Kendisi de

bciyle bi sersem oldulunu sciyleyecektir.""Gergekten ciyle bir sersem misin?" diye sordu Genaro

kaqlannr gatarak.

Ona cevap vermedim. Ve bu da onlann giilmekten bayrl-malanna neden oldu. Genaro tamamen aqa[r yuvarlanlp, yer-lere yatmrgtr.

"Yuttu," dedi Genaro don Juan'a, beni kastederek. DonJuan agalr atlayrp onun kalkmasrna yardrm etti. "Higbi za-man bi sersem oldulunu sciylemez. Bunun igin kendint, fazlacinemser ama bi sersem oldulunu itiraf etmedifii igin ne ola-cafrndan korkup donuna eder."

Onlarr gtilerken seyrederken sadece Krzrlderililerin budenli negeyle gtilebilecefiine iyice emin oldum. Ama aynL za-manda kotti niyet damarlarmm kabardrfrna da emindim. Kr-zrlderili olmayan biriyle dalga gegiyorlardr.

Don Juan hissettiklerimi hemen yakaladr."Kibrinin dizginlerden kopmasrna rzin verme," dedi.

"Sen higbi ycinden ozel de[ilsin. Higbirimrz deprlia Kzrlde-rili veya delil. Nagual Julian ve onun velinimetibize gtilerek,

iI-r oirKAT 79

hayatlarrna yrllarca ne$e kattrlar."Genaro, gevik bir hareketle kayaya geri firmarup yaruma

geldi."Senin yerinde olsam utangtan oliir, aflardrm," dedi bana.

"Afla, hadi a!la. iyi bi a$arsan daha iyi hissedersin."

Son radde bir qaqkrnhkla yumu$akga a$lamaya baqladrm.

Sonra o kadar krzdtm ki ofkeden gi.irledim. Anca ondan son-

ra daha iyi hissettim.Don Juan yumugakga srrtrmt srvazladr. Genellikle ofke-

nin, bazen korkunun bazen de mizahrn gok ayrltrcr oldufunusoyledi. Benim vahqi mizactm sadece cifkeye tepki verrnemesebep oluyordu.

Farkrndahk parrlttstnda ani bir kaymantn bizi giigstiz dii-qtirdiifiinti de ekledi. Beni giiglendirip, destekliyorlardr. Go-rtintiqe gore, Genaro bunu beni gileden grkararak baqarmrgtr.

Alacakaranhk gokmiiqtii bile. Birden Genaro, havada goz

seviyesindeki titrek bir alevi iqaret etti. Alacakaranhkta, otur-dulumuz yerin gevresinde ugugan biiyiik bir gi.iveye benzi-yordu.

"Aqrrr mizacma kargr rhmh ol," dedi don Juan bana. "Bukadar hararetli olma. Brrak Genaro sana krlavuzluk etsin.

Gozlerini o noktadan aytrma."Titreyen ateq kesinlikle bir gilveydi. Tiim hatlarrnr aErkga

ayrrabiliyordum. Ktvrilan, yorgun ugugunu, kanatlan iizerin-deki her toz lekesini gorene kadar izledim.

Sonra bir qey beni kendime getirdi. Sanki buna olanakvanru$ gibi, tam arkamda sessiz bir giiriilti.i salanalr hisset-tim. Arkamr dcindiim ve kayarun diger ucunda, bizim oturdu-

lumuz yerden btraz daha yi.iksekteki kenarda bir dizi insangciziime iliqti. Yakrnda oturan insanlann biitiin giin etrafta do-

lagmamtzdan qiiphelenip bize zarar vermek izere kayaya grk-

trklannr dtigi.indtim. Niyetlerini hemen anladrm.

Don Juan ve Genaro kayadan agafr kaydrlar ve bana da

gabucak gelmemi soylediler. Arkamrzr dontip, adamlarrn bizitakip edip etmediline bakmadan hemen oradan ayrrldrk. Ge-

8180 iqrnx cELEN ATE$

naro'nun evine geri donerken don Juan'la Genaro konuqmak-tan kagrndrlar. Hatta don Juan hiddetli bir homurtuyla, par-malrnr dudalrna koyarak susturdu beni. Don Juan beni sii-riikleyip igeri sokarken Genaro eve girmeyip ytiriimeye de-vam etti.

"Kimdi o insanlar, don Juan?" diye sordum, ikimiz deigerde gtivenlikte olup, lambayr yaktr[rnda.

"Onlar insan delildi," diye cevapladr."Hadi don Juan, durumu gtzemlt bir havaya sokma," de-

dim. "Onlar insandr; kendi gozlerimle gordiim.""Tabii, kendi gcizlerinle gordtin," diye sertge cevap verdi,

"ama bu bi qey ifade etmez. Gozlerin seni aldattr. onlar insandegildi ve seni takip ediyorlardr. Genaro onlan senden uzak-laqtrrmak zorunda kaldr."

"insan delillerse, neydi o zaman onlar?""Ah, iqte giz bu," dedi. "Bu farkrndahlrn bi gizi ve man-

trksal olarak konuqarak gozmek miimkiin defil. Gize sadecetanrk olunabilir."

"O zaman brrak tanrk olaylm," dedim."Ama zaten oldun, hem de bi giinde iki defa," dedi. "$u

anda anrmsamryorsun. Ama, sana soz etti[im farkrndahk gi-zine tantk olup parrldayan yayrhmlan tekrar canladrrdr[rndaanrmsayacaksrn. Bu arada, brz farkrndahk agrklamalanmrzageri donelim."

Farkrndah[rn, kozanrn drqrndaki yayrhmlann igerde hap-solmuqlara yaptr[r devamh baskr sonucu bagladrlrnr tekrarla-dr. Bu baskr, bilingliligin ilk eylemini olugtururmuq; kozayrkrrmak igin oliimtine savaqan hapsolmuq yayrhmlarrn devini-mini durdururmuq.

"Bi gorticii igin, gergek, ttim canh varhklann olmek iginEabaladr$ldlr," diye devam etti. "Oliimii durduran, farkrnda-hktrr."

Don Juan, yeni gorticiilerin, farkrndahlrn oliimii onleme-sinden ve aynr zamanda Kartal'a yem olmaya tegvik etmesin-den adamakrlh rahatsrz olduklannr sciyledi. Bunu agrklaya-

Lr pirKAT

rnayan ve varoluqun anlaqrlmaslnrn mantrkh bir yolu olma-thfrm anlayan gortici.iler, bilgilerinin karqrt savlardan oluqtu-

fiunun farkrna varmtqlar."Neden karqrtlar dizgesi geligtirdiler?" diye sordum.

"Bi qey geliqtirmediler," dedi. "Onlar, gormeleri sayesin-

rle sorgulanmaz do!rular buldular. Bu dofrular, giiya bartzkarqrtlarla dtizenlenmiqti, hepsi bu."

"Ornefin, gortici.ilerin dizgeli, mantrkh, salduyulu, iyiliktimsali varhklar olmast gerekir ama aynl zamanda, biitiintiy-le ozgiir ve varoluqun gizlerine agrk olabilmeleri igin biitiinbu ozelliklerden kagtnmalan da gerekir.

Ornefi beni qaqrrttr ama o kadar fazla degil. Ne demek is-redilini anladtm. Kendisi de benim mantt[rmt, strf pargalayrptamamen yok olmastnl istedifi igin korumuqtu. Ona fikrininastl anladrfrmr soyledim.

"Yalmzca iistiin bi salduyu hissi karqrtlar arastnda kopriikurabilir," dedi.

"Kopriiyii kurmarun bu iqin sanatr oldulunu soyleyebilirniyiz, don Juan?"

"Karqrtlar arastndaki koprtiye istedifin adr verebilirsin

-sanat, zaaf , safduyu, aqk hatta qefkat."

Don Juan agrklamastna devam etti ve yeni goriictilerin ilkdikkati incelerken, insan drqrnda ttim organik varhklarrn uya-rrlmrq, hapsolmuq yayrhmlannt bastrnp drqardaki kendine eq

yayrhmlarla baflanmaslnl safladrklarlnt fark ettiklerini, soy-ledi. insanlar bunu yapmtyormuq; bunun yerine, ilk dikkat,kozalannrn igindeki Kartal'm yaythmlarrrun listesini yapr-yonnu$.

"Liste nedir, don Juan?" diye sordum."insanla r, kozalan igindeki yayrhmlarr fark ederler, " diye

cevapladt. "Baqka higbi yaratrk bunu yapmaz. Drqardaki ya-yrlrmlar igerdekileri sabitledifi anda, ilk dikkat kendini goz-lemlemeye baqlar. Kendisi hakkrnda her qeyi kaydeder, veyacn azrndan geqitli sapkrn yollarla dahi bunu yapmarun her yo-lunu dener. Bu, goriici.ilerin liste yapmak dedi[i iqlemdir."

82 IQTEN GELEN ATE$

"insanlarrn liste yapmayl tercih etti[ini sciylemek istemi-yorum, veya almayr yadsryabileceklerini. Liste yapmak, Kar-tal'm emridir. Esasmda iradeye kalan, emre hangi qekildeuyulduludur."

Yayrhmlara, emir demekten hoqlanmadrfrnr ama onlarrnaslmda emir oldufunu ve kimsenin de buna uymamazhk ede-meyecefiini soyledi. Ne var ki onlara karqr gelmenin yolu daonlara uymanrn kapsamr igindeymiq.

"ilk dikkatin kaydr konusunda," diye devam etti, ..gcirti-

ctiler uymamazhk edemeyeceklerinden kaydederler. Ama bikere aldrlar mr da br tarafa atarlar. Kartal bize listeye tapma-mtzt emretmez; sadece liste yapmamtzt emreder, o kadar.,,

"Gcirticiiler, insanrn liste yaptr[rnr nasrl gdriirler?" diyesordum.

"insanrn kozasr igindeki yayrhmlar, drgardakilerle egleqti-rilmek igin susturulmaz," diye yanrtladr. 'oBu di[er yaratrkla-nn ne yaptrklanm gordiikten sonra ortadadr. susturuldu-lunda, baz:Jan drqardaki yayrhmlarla birleqip beraber devi-nir. Gciriiciiler, cirnefin, bokbocelinin yaydrlr rqrlrn gok ge-niq boyutlara ulaqtrfirn y g orebilir."

"Fakat insanlar, yayrhmlarrnr susturur ve sonra da onlarayansrlar. Yayrhmlar, kendilerine odaklanrr."

insanlar, liste yapma emrini mantrken en aglnya taqryrpgeri kalan her qeyi goz ardr ederlermiq. Bir kere listeyle de-rinden ilgilenirlerse iki qey olabilirmig. Drqardaki yayrhmla-rrn tepisini yadsryabilir ya da gok ozgiin bir qekilde kullanrr-larmrq.

Liste yaptrktan sonra bu tepileri yadsrmanln sonucu, man-trk olarak bilinen gok ayrrcahkh durummuq. Her tepinin oz-gtin qekilde kullanrmr da kendi kendini yurma olarak bili-nirmiq.

insan mantr[r, bir goriici.iye ahqrlmamrg tiirde homojen,sonrik bir panltr olarak gortiniirmiig, bu panltr, drgardakt ya-yrlrmlann si.irekli baskrsma ancak bazen o da geniq anlamdatepki verir -bu parrltr yumurtamsr kabulu sertleqtirir, ama da-

ILK DIKKAT

ha krrrlgan yaparmtg.

Don Juan, insan cinsinde mantrlrn bol olmasr gerekti[iniama gergekte gok az oldufunu belitti. insanlann go[u kendikendini yutmaya donermiq.

Tiim yagayan varhklarrn farkmdahfrnrn, birbirleriyle an-laqabilmeleri igin kendine has bir oz-yanstma derecesi oldu-[u savrnr ileri siirdti. Ama insanrn ilk dikkati drqrnda higbirgeyde bu derece kendine dcinme yokmuq. Drgardaki yayrhm-lann tepisini yadsryan mantrk insanlanna karqr, kendine do-ntik bireyler her tepiyi kullamr ve o tepileri koza iginde hap-solmuq yayrhmlan kanqtrran bir gi.ice gevirirlermi$.

Tiim bunlarr gcizlemleyen gortici.iler uygulamah bir sonu-ca ulaqmrglar. Onlar mantrk insanlanrun, drqardaki yayrhmla-nn tepisini yadsryarak kozalan igindeki dofal uyarrlmayrsusturduklarrndan daha fazla yaqamaya mecbur oldulunugormilEler. Di$er yandan, kendine doniik bireylerse, drgarda-ki yayrhmlann tepisini kullanarak daha fazla uyanlma yara-trp, yagamlarmr krsaltryorlarmrq.

"Gortictiler, kendine dcinmtig insanlara baktrklarrnda negdrilrler ?" diye sordum.

'oOnlarr, uzun arahklarla, canstz, kesik kesik parlayan be-yaz rqrk patlamalan olarak gorilrler," dedi.

Don Juan konuqmasmr kesti. Soracak baqka sorum yoktuveya belki de soru soramayacak kadar yorgundum. Hoplama-ma neden olan yi.iksek bir gi.iriiltti koptu. On kapr ardma ka-dar agrldr ve nefesi kesilmiq halde Genaro igeri girdi. Kendi-ni yaygrnrn iisttine brraktr. Kan ter igindeydi.

"ilk dikkatle ilgili agrklama yaplyordum," dedi don Juanona.

"ilk dikk at yalmzca bilinende iqler," dedi Genaro. "Bilin-rneyende iki para etmez."

"Bu tam do!ru de!il," diye sertge cevapladr don Juan."[lk dikkat, bilinmeyende gok giizel igler. Onu bloke eder; ciy-le heyecanla yadsrr ki sonunda ilk dikkat igin bilinmeyen varolmaz."

83

84 igrnN GELEN ATE$

"Liste yapmak biziyaralanmaz yapar. Zaten liste en baq-

ta bu ytizden oluqturulmuqtur.""Neden bahsediyorsun?" diye sordum don Juan'a.

Yanrtlamadr. Yanrtr Genaro'dan beklermiq gibi ona baktt."Ama e[er kapryr agarsam," dedi Genaro, "ilk dikkat i'

ri girenle baq edebilir mi?""seninki ve benimki edemez ama onunki eder," dedi don

Juan, beni gosterip. "Hadi deneyelim.""ileri farkrndahkta olmasma ralmen mi?" diye sordu Ge-

naro don Juan'a."Hig fark etmez," diye cevapladt don Juan.

Genaro kalktr, on kaprya gitti ve gekip agtr. Anrnda geri-ye zrpladr. Ani bir soluk .rizgdr igeri girdi. Don Juan da Ge-naro da yaruma geldiler. Ikisi de qakrnhkla bana baktrlar.

On kapryr kapatmak istedim. Sofuktan rahatsz olmuq-tum. Ama kaprya yaklaqrrken, don Juan ve Genaro ciniime at-layrp beni korudular.

"Odada bir qey fark ediyor musun?" diye sordu bana Ge-naro.

"Haylr, fark etmiyorum," dedim ve gergekten de oyleydi.Agrk kaprdan igeri dolan soluk hava drqrnda hissedilecek

higbir qey yoktu."Kapryr agtrfrmda tuhaf yaratrklar girdi igeri," dedi. "Hig

fark etmiyor musun?"

Sesinde bir qey bu sefer dalga gegmedilini soyli.iyordu.

Ugi.imiiz, ikisi iki yanrmt kuqatarak, evden grktrk. Don Ju-an gaz lambasrnr aldr ve Genaro on kapryr kilitledi. Yolcu ka-prsmdan anbayabindik. Once beni igeri ittiler. Sonra don Ju-an'rn ileriki kasabadaki evine gittik.

6

inorganik VarlftlarErtesi giin, don Juan'a defalarca Genaro'nun evinden alelace-

le grkrqrmtzln nedenini sordum. Olaydan bahsetmeyi dahi

reddetti. Genaro da yardrmcr olmadt. Ona her soruqumda ba-

na goz krrprP, aPtalca srrtttr.

Don Juan, ben ofleden sonra gomezleriyle konuqurken,

evin arka sundurmasrna geldi. Sanki bunu beklermig gibi,

geng gcimezlerin hepsi bir anda gittiler.

Don Juan kolumdan tuttu ve koridor boyunca yiiriimeye

baqladrk. Herhangi bir qey soylemedi; bir siire boyunca park-

ta gezintmiq gibi etrafta dolandrk.

Don Juan yiiri.imeyi brrakrp, bana dondti. Bakrqlartnt tiim

viicudum da gezdirerek etrafimda dolandr. Beni gordilgiinii

biliyordum. Tuhaf bir yorgunluk, gozleri tistiimde dolaqana

86 IQTEN GELEN ATE$

dek hissetmedifim bir tembellik hissediyordum. Birdenbirekonugmaya baqladr.

"Genaro ve benim dtin gece olanlara odaklanmak isteme-yiqimizin sebebi," dedi, "bilinmeyende oldulun si.ire boyun-ca gok korkmug olman. Genaro seni itti ve orada sana bi qey-ler oldu."

"Nasrl geyler, don Juan?""$u anda sana agrklanmasr hala zor hatta olanaksz olan

qeyler," dedi. "Bilinmeyene girip onu anlamaya yetecek ka-dar erke fazlan yok. Yeni gori.ictiler farkrndahkla ilgili ger-gekleri diizenlediklerinde, insanlann sahip oldu[u farkrndahkparrltrsmrn hepsini ilk dikkatin tiiketti[ini ve geriye gok ki.i-gtik bi parga erkenin dahi serbest kalmadrlnt gormilsler.$imdi senin sorunun bu. Boylece yeni gortictiler, savagqrlannbilinmeyene girmeleri gerektifinden, erkelerini biriktirmele-rini onerdiler. E$er hepsi almmrgsa erkeyi nereden bulacak-lardr? Yararsrz ahqkanhklannr silerek kazanacaklar, dedi ye-ni gcirtictiler."

Konuqmasrnr kesti ve sorulan bekledi. Yararsrz ahgkan-hklan silmenin, farkmdahlrn parrlhsma ne yaptr[rnr sordum.

Farkrndah$t, ozyansrmadan ayrarak cizgilrleqip baqka birgey i.izerine odaklamasrna olanak salladrlrnr sciyledi.

"Bilinmeyen sonsuz $u andrr," diye devam etti, "ama bi-zim olafan farkmdahfrmrzm imkanr drqrndadrr. Bilinmeyen,srradan insamn gereksiz pargasrdrr. Gereksizdir, giinkti slra-dan insamn bunu kavramaya yetecek bafrmsrz erkesi yok-tur."

"Savaqgr yolunda gegirdi[in bunca zarnandan sonra, bi-linmeyeni kavramaya yetecek balrmsrz erken var, ama anla-ytp hatta bi de anrmsamana yetecek erken yok."

Yassr kayanrn oldulu yerde, bilinmeyenin gok derininegirdi$imi agrkladr. Ama a$ln tabiatrma kaprlmrq ve dehgetediigmiigiim ki bu da herhangi birinin yapabilece[i en kottigeymiq. Bciylece, arkama bakmadan sol yandan aceleyle ay-nlmrqrm; maalesef, hem de yaruma bir alay tuhaf $ey alarak.

iNOnCENiK VARLIKLAR 87

Don Juan'dan, scizti dolandrrmadan astl cinemli noktayagetirmesini, bana bir alay tuhaf qeyle neyi kastetti[ini agrkqa

sciylemesini istedim.

Beni kolumdan tuttu ve etrafta dolanmaya devam ettik-

"Farkrndahfr aqrklarken," dedi, "tahminen her qeyi veya

neredeyse her qeyi uygun bi hale getiriyorum. Hadi bttaz da

cski gciriictilerden bahsedelim. Sana soyledilim gibi, Genaro

onlara gok benziyor."Beni btiytik odaya gdttirdii. Oturdu ve rzah etmeye baqla-

dr.

"Yeni gcirticiiler, eski goriictilerin yrllarca toparladrlr bil-gi karqrsmda dehqete dtiqtiiler," dedi don Juan. 'oBu anlaqrla-

bilir. Yeni gciriiciiler, bilginin yalnrzca ytktma yol agtrlrnr bi-liyorlardr. Ne var ki yine de etkisinde kalmtglardt, cizelliklede uygulamalartn."

"Yeni goriictiler bu uygulamalan nereden biliyorlardt?"diye sordum.

"Eski Tolteclerin mirastydr onlar," dedi. "Yeni goriictiler,bunlar hakkrnda gittikge daha fazla bilgi ediniyorlar. Onlanhemen hig kullanmasalar da bu uygulamalar onlann bilgisi-nin bi pargast."

"Ne tiir uygulamalar bunlar, don Juan?"

"Anlaqtlamayan formtiller, sihirli scizler, gok gizli bi gi.i-

ctin idare edilmesiyle ilgili bi stirti uzun iqlem. Yani en azrn-

dan eski Toltecler igin gizliydi ki, bunu maskeleyip oldulun-dan daha da korkutucu bi hale doniigttirdiiler."

"Bu gizli giiE nedir?" diye sordum.

"Bu, olan her qeyde bulunan bi giigttir," dedi. "Eski gorti-ctiler, onlann gizlt uygulamalar yaratmasrna neden olan bugrzi ortaya grkarmaya hig gahqmadrlar; onlar bunu kutsal biqey olarak oylece kabul ettiler. Fakat yeni gdr{ictiler bununlayakrndan ilgilendiler ve isteng dediler, Kartal'rn yayrhmlan-nrn istenci ya da niyet."

Don Juan, eski Tolteclerin, grzlibilgilerini, her biri iki bci-

liimden oluqan beq derlemeye ayrrdrklannt agtklayarak de-

88 iqreN GELEN ATE$

vam etti: toprak ve karanhk bolgeler, ateq ve su, iist ve alt, gti-ri.ilttilti ve sessiz, hareket eden ve sabit duran. zaman gegtik-ge, binlerce deliqik teknik gittikge daha ayrrntrh hale dcintig-mti$.

"Topralrn gizli bilgisi," diye devam etti, "yer tisttinde du-ran her geyle ilgiliydi. insanlara, hayvanlara,bocek, a!ag, kti-giik bitkiler, kayalar ve topra[a uygulanan belirli hareket der-lemleri, scizler, merhemler, iksirler vardr."

"Eski gortictileri dehqetli varhklar yapan teknikler bunlar-dr. ve toprakla ilgili grzh bilgiler, yerytiztindeki herhangi biqeyin bakrlmasr ya da yok edilmesinde kullanrlrrdt."

"Topra$rn karqrh, karanhk bcilgeler olarak bildikleri yer-di. Bu uygulamalar hepsi iginde en tehlikeli olanlarrydr. or-ganik yagamr olmayan varhklarla ilgiliydi. $u anda diinyadaolan ve ni.ifusu oluqturan ttim organik varhklarla ya$ayan can-h yaratrklar."

"Hig gtiphesiz, eski gciriici.ilerin ozellikle onlar igin en ya-rarh bulgulanndan biri, organik yaqamrn bu topraklar tizerin-deki tek yaqam ttirti olmadrlrnr keqfetmeleri oldu."

Sciyledi[ini tam olarak anlayamadrm. Konuyu agrklama-srnr bekledim.

"Organik varhklar yagayan tek yaratrklar defiller," dedive yine agrklamalannr diiqi.inmem igin bana stire tanrrmrg gi-bi ara verdi.

Yaqamrn ve canh olmanrn tarumr iizerine uzun bir tartrq-mayla karqr koydum. Ureme, metaboli zma ve biiytime gibicanh organizmalan cansrzlardan farkh krlan iqlevler hakkrn-da konuqtum.

"Organik yagamm taslalrnr giziyorsun," dedi. "Ama sa-dece bi misal bu. soyleyebilecelin her qeyi srrf bi yanrndanalmamahsill."

"Baqka nasrl olabilir ki?" diye sordum."Gcirticiiler igin yaqamak, farkmda olmaktrr," diye cevap-

ladr. "sradan insan iginse farkrnda olmak bi organizma ol-maktr. iqte gortictiler burada farkhdrr. onlar igin, farkrnda ol-

INONCNNIK VARLIKLAR 89

mak, farkrndahfa sebep olan yayrhmlann karqtlandr[r yerde

tutulup ortiilmesidir"...organik canlilann, yayrhmlarr igine alan bi kozasr var-

drr. Fakat krhflarr gorticiilere koza gibi gortinmeyen baqka

yaratrklar da vardr. Ne var ki, onlarrn da iglerinde farkrnda-

irk yayrhmlan yer alr ve tireme ve metabolizma drqrnda ya-

qamsal ozellikler vardlr.""Ornelin ne gibi, don Juan?",.Duygusat ba[rmhhk, keder, ne$e, hiddet ve daha bi siirii

qey gibi. V" n"."deyse en iyisini unutuyordum; insarun ak|-nrn dahi alamayacalr ti.ir bi sevgi."

"Ciddi misin, don Juan?" diye sordum samimiyetle',,Hem de nasrl ciddiyim," diye cevap verdi suratmda ruh-

suz bir ifadeyle ve sonra da bir kahkaha patlattr'

"Gcirtictilerin gordiiklerini, ipucumuz olarak alrrsak," di-

ye devam etti, "hayat gergekten de ola[andrqtdtr'"

"E[er o varhklar cankysa neden kendilerini insana belli

etmiyorlar?" diye sordum."Ediyorlar, hem de her zaman. ve sadece gorticiilere de-

[il, srradan insanlara da. S.orun, miimktin olan biitiin erkeyi

Irc ain utin ti.iketmesinde. insarun kaydr hepsini almakla kal-

mryor aynr zamanda kozayr da sertlegtirerek esneklifini kay-

beitiriyor. Bu qartlar altrnda, karqrhkh itiqki olanaksrz."

Bana, gomezli[im srrastnda saytstz kereler inorganik var-

lrklarla yiz ylze kaldrlrml anlmsattr. O seferlerin neredeyse

hepsine tek iek baqka agrklamalar getirdigimi soyleyerek kar-

qrtit< verdim. Hatta, ci[retilerinin, gomez iisttinde sannlandrrr-

ir bitkiler sayesinde diinyamn daha ilkel bir yorumuna sebep

oldufu yolundaki hipotezimi bile oluqturmuqtum. Ona, esa-

srndi buna resmi olarak ilkel yorum demedifimi, fakat insan-

bilimsel aEtdan 'avcl ve toplaytcr toplumlarrn di'inya goriiqi'i'

olarak adlandrrdrlrmr soYledim.

Don Juan nefesi kesilene dek giildti.,.Ashnda, olalan farkrndahk durumunda mt yoksa ileri

farkrndahk durumunda mt daha kotti oldulunu bilemiyo-

lili

lr

ll

ir

l

ilir

l

i

rl

l

ll

I

ii

lr

ili

lll

'iL

rlil

riii

rlj

rl

l

,ilir

ill

l

I

i

90 iqrnN GELEN ATE$

rum," d'eoi. "Normal halinde gi.ipheci degil ama srkrcr derece-de mantrksalsm. Sanrrrm, tuuii diinkri giui t ., geyden fenah{de dehgete dtiqmen drqmda, senden en gok iyice sol yaruniginde oldu[unda hoqlanryorum. "

Daha bir qey sciylememe firsat kalmadan, bir ttir karqrlaq-trrma olarak eski gcirtictilerin yaptrklanyla yeni gclnictilerinbaqanlarmr ortaya koyacalrm, bu sayede karqr koyacalrmfarklar hakkrnda daha genig bir gcirtigeiahip olmamr sagla"ya-calrnr belirtti.

s onra eski gcirtici.ilerin uygulamalannr agrklamaya devam:tli Diger biiytik bulgulanndan birinin, bundan sonraki gizhbilgiyle ilgili oldulunu sciyledi: ateq ve su. onlar, alevleringok acayip bir cizellilini keqfetmigler; alevler, insanr vticudu-nu, aynen su gibi bir yerden bir yere tagryabiliyormug.

Don Juan buna parlak buluq diyordu. ona, bunun olanak-srz oldu[unu kanrtlayacak fizik kurallarr oldu[unu belirttim.Her qeyi agrklamasrnr bekleyip sonra bir sonug grkarmamr

l-uu:il" etti. Aqrn mantrksalhlrmr denetlememi gtintcti bununileri farkrndahk durumumu etkiledi[ini belirtti. bu drgsal et-kilere tepki vermekten gok kendi tuzaprmadtigmekti.

Eski rolteclerin, agrkg a gormererine ra[men, ne gordi)k-I e r i n i anlayam adrkl annr agrkl ayarak devarn-etti. B ulg:ul arr nr,btiytik bir oyunun pargalan olarak birbirine ballamiy a zah-met etmeden kullanmrglardr. Ateg ve su srnrflindrrmasrndaateqi, rsl ve alev, suyu da rslakhk ve akrqkanhk olarak aylr-mrqlar. Isr ve rslakhlr birbiriyle ballayrp iz cinemli ozelliklerdemiqler. Alevleri ve akrqkanhlr onemii ve sihirli ozelliklersaymrglar ve bedenin bir yerden baqka bir yere taqrnmasl, or-ganik olmayan

^1leme gegigi igin kullun*rqlut nu ttir ya$am

hakkrndaki bilgileri ile areg ve su uygulamilarryla, eskig,iru-ctiler dciniiqii olmaz gekilde bir batala saplanrp kalmrqli.

Don Juan, organik olmayan varlftla'n keqfinin yeni gci-rtictilerin gciztinde de ahqrlmadrk orduluna ancak oniu.rn du-ruma eski gdriictilerin inandrklan gibi bakmadrfrna dair benitemin etti. Kendilerini, diler bir yagam riirtiyltbirebir iligkiiginde bulmak, eski gorticiilere yanlig bir yaralanmazhk hissi

iNOnceNiK VARLIKLAR 9I

vermig ki bu da onlann felaketi olmuq.Ondan, ateq ve su tekniklerini daha detayh agrklamasmr

istedim. Eski goriiciilerin bilgilerinin aynnfih oldulu kadaryararsfl oldulunu ve bu ytizden sadece ana hatlannr agrkla-yacalrnr soyledi.

Sonra, iist ve alt uygulamalarrnr cizetledi. Ust rizgar, ya|-mur, yrldrrm, bulutlar, gcik gtirtilttisti, gtin rqr[r ve giineg hak-krndaki grzli bilgilerle ilgiliydi. Altla ilgili bilgi sis, yeraltrkaynak sularr, batakhklar, gimgek, deprem, gece, ay rgrlr veay hakkrndaydr.

Gtirtiltii ve sessizlik, sesin ve sakinli$in kullanrmr ile ilgi-li gizli bir bilginin boltimleri, hareket eden ve sabit duran,hareket ve hareketsizlifin gizh ycinleriyle ilgili uygulamalar-dr.

Ona, bu ana hatlarryla bahsetti[i tekniklerden herhangibiri hakkmda bir cirnek verip veremeyece[ini sordum. Banayrllar boyunca diizinelerce sefer bunlarr gostermiq oldufunusciyledi. Yaptrfr her qeyi manhksal olarak agrklamrq oldu-lumda lsrar ettim.

Yanrt vermedi. Ya sorduEu- sorulara krzmrqtr ya da ciddibir gekilde iyi bir ornek aramakla meqguldti. Bir siire sonragtiliimsedi ve uygun orneli akhnda canlandrrdrlrnr soyledi.

"Akhmdaki ornek, bi akarsuyun srf sulannda iqleme ge-girilmeli," dedi. "Genaro'nun evinin yakrnrnda boyle bi tanevar.t'

"Benim ne yapm am laztm?""Sen orta boy bi ayna bul."istefine qagrrmrqtrm. Eski Tolteclerin aynalarr bilmedi[i-

ni soyledim."Bilmiyorlardl," diye gi.ilerek kabul etti. "Bu, benim veli-

nimetimin tekni[e bi ilavesi. Eski goriiciilerin srrf yansrtan biyizeye ihtiyacr vardr."

'Ieknifin, parlak bir yiizeyi sr! akan bir suya daldrrmak-tan ibaret oldulunu agrkladr. Ytizey, gortintii yansrtma kapa-sitesi olan, yassl herhangi bir cisim olabilirdi.

92 IQTEN GELEN ATE$

"Orta boy bi aynaya uyacak, metal levhadan dayanrkh bigergeve yapmanr istiyorum," dedi. "Su gegirrnez olmah yanikatranla srvamahsm. Kendi ellerinle yapman Lazrm. Yaptrlrn-da, buraya getir. Ordan devam ederrz."

"Ne olacak don Juan?""Endiqelenme. Eski Tolteclerin uygulamalanmn cirnelini

bana sen kendin sordun. Ben de kendi velinimetimden aynlistekte bulunmuqtum. Sarunm bunu herkes bi noktada sorar.Velinimetim kendisinin de aynr $eyi yaptr[rnr soylemiqti.Onun velinimeti, nagual Elias, ona bi ornek gostermiq, veli-nimetim sonugta bana ayrusmr gcisterdi ve gimdi ben de sanaonu gcisterecelim."

"Velinimetim bana orneli verdili zaman nasrl yaptrfrnrbilmiyordum. $imdi biliyorum. Bi gtin sen kendin de tekni-lin nasrl iqledi[ini bileceksin; tiim bunlann arkasmda yatanranlayacaksln."

Don Juan'rn Los Angeles'a, eve dcinmemi ve ayna gerge-vesini orada yapmamr istedilini sanmrgtrm. ileri farkrndakk-ta olmazsam, bu igi yapmanln benim igin olanaksrz olacalrnadair fikrimi belirttim.

"Bu fikrinde akla yatmayan iki qey var," dedi. "Birincisi;qu andaki gibi ben, Genaro veya nagual grubundaki herhangibi savaqgr giintin her saati sana bakmadr[r stirece ileri farkrn-dahkta kahp iglev gormene olanak yok. Di[eri, Meksika Ayde[il. Burada da hrrdavatgrlar var. Oaxaca'ya gidip gerekenher qeyi alabthriz."

Ertesi gtin qehre gittik ve gergeve igin gerekecek tiim par-galarr aldrm. Hepsini ufak bir i.icret kargrhfrnda bir demircidiikkanrnda birleqtirdim. Don Juan, onu arabamln bagajrnakoymamr soyledi . Goz ucuyla bile bakmamrqfi.

Akqamtistti Genaro'nun evine dofru yola grktrk ve sabaherkenden oraya vardrk. Genaro'yu aradrm. Orada yoktu. Evterk edilmiq gibiydi.

"Genaro bu evi neden tutuyor?" diye sordum don Juan'a.

iNonceNir vanlIKLAR 93

"Beraber ya$lyorsunuz de[il mi?"Don Juan yamtlamadr. Bana garip bir bakrq atlu ve gaz

lambasmr yakmaya gitti. Karanhk odada yalnrzdrm. Dallar-daki uzun, yrlankavi yoldaki yolculu[umuza atfetti[im btiyiikbir yorgunluk vardr iisti.imde. Uzanmak istiyordum. Karanhk-tan Genaro'nun yaygrlarr nereye koydugunu goremiyordum.

Yaygrdan bir obefe aya[rm taktltverdi. Ve sonra Genaro'nunbu evi niye tuttufunu anladrm; ola[an farkrndahklarr srrasm-

da orada yagayan erkek gcimezler Pablito, Nestor ve Benig-no'ya bakryordu.

Keyifli hissediyordum; artrk yorgun delildim. Don Juan

lambayla igeri girdi. Aymamdan bahsedince nasrlsa uzun sti-

re anrms amayaca[rm igin fark etmeyecelini soyledi.

Ona aynayr gostermemi istedi. Memnun goriindii ve hafifolmastntn yarunda dayarukh da oldu[unu belirtti. Krrk beq

santimetre uzunlulunda, otuz beq santimetre geniqli[indekiaynanln arkasrna aliminyum metal levhayr metal givilerlemonte etti[imi fark etmigti.

"Ben aynam igin tahta bi gerqeve yapmtqttm,"dedi. "Bubenimkinden gok daha iyi goriiniiyor. Benim gergevem hem

hantal hem de gok krtlgandt.""$imdi ne yapac alrmtzr anlataytm," diye devam etti, ay-

nayl incelemesi bitince. "Ya da belki ne yapmayr deneyeceli-mrzi demeliyim. ikimizberaber, bu aynayl evin yakrnrndakiakarsuyun yiizeyine yerleq tteceprz. Amacrmrz igin yeterince

geniq ve sr! orasl.""Tasan, suyun akrqkanh$rnrn basrng yaparak bizi baqka

bi yere gotiirmesi."Ben daha herhangi bir yorum yapmadan veya soru sorrna-

dan, bana gegmiqte benzeri akan bir suyu kullanrp srradrgr al-grlama baganlarr elde etti[imi antmsattr. Birkag kez sannsal

bitkilerin iizerimde yarattrfr etkiler sonucu, Kuzey Meksi-ka'daki evinin arkasmdaki sulama kanalma battr[rmda tecrii-be ettiklerimden bahsediyordu.

"Goriictilerin, farkrndahk hakkrnda bildiklerini sana anla-

94 IQTEN GELEN ATE$

tana kadar sorularrnr sakla," dedi. "o zaman, sana anlattrkla-rrmr baqka bi rqrk altrnda anlayacaksm. Ama cince, usuliimii-ze gore devam edelim."

Yakrndaki suya yiiriidtik ve yassr, meydana grkmrq taqla-nn oldufu bir yer segti. orada, suyun amacrmrza uygun ola-rak yeterince sr$ oldulunu sciyledi.

"Ne olmaslnr bekliyorsun?" diye sordum etkisi altrndaoldulum srkmtilr bir havayla.

"Bilmem. Bildigim tek gey ne yapmaya gahqaca[tmtz.Aynayr gok dikkatli ama srmsrkr tutacaprz. onu yumugakgasuyun ytizeyine yerlegtirece$rz ve soma dibe insin diye bra-kacalrz. Sonra dipte onu tutac a$v. Kontrol ettim. orada, par-maklarrmvla kazrp aynarun altrndan srkrca tutmamrza yete-cek kadar balgrk var."

Sakince akan suyun ortasmda suyun yizeyi tistiindekiyassl bir kayaya gomelmemi ve iki elimle aynanln bir ucun-dan, neredeyse koqelerinden tutmamr istedi. o da yiizii banadoniik olarak gomeldi ve aynayr benim tuttu[um gibi tuttu.Ayna dibe batsm diye brraktrk ve sonra kollanmrzr clirselimi-zekadar suya daldrrrp, onu yakaladrk.

Kendimi diiqi.incelerden anndrnp aynanrn yiizeyine gozi-mii dikmemi emretti. Defalarca burada iqin ptif noktasrnrn,higbir qey diiqtirunemek oldulunu soyledi. Israrla aynayabaktrm. Sakin akrntr, don Juan ve benim yi.izlerimizin yanir-masrnr hafifge kanqtrnyordu. Gciziimii birkag dakika aynayadiktikten sonra, aynada onun ve benim ytiz imgelerimiz dahabelirginleqmiq gibi geldi bana. Aynarun da boyurlarr biiyiiytipneredeyse bir metre kare olmuqa benziyordu. Akrntr durmuqve ayna sanki suyun tistiindeymiq gibi duru gciriiniiyordu. Da-ha da garibi yansrmalarrmrzrn netlifiiydi. Sanki suratrma, bo-yut defil fakat odaklanma olarak biiyiitegle bakrlrr gibiydi.Ahn derimin gozeneklerini gorebiliyordum.

Don Juan, sakince kendi gcizlerime ya da onunkilere goz-lerimi dikmememi, bakrqlanmr yanslmalanmrzrn herhingibir pargasr iizerinde odaklamadan gezdirmemi fisrldadr.

iNoRcaNiK VARLIKLAR 95

"Gozi.inii dikmeden bakrqrnr sabitle!" diye kuvvetli bir fi-srltryla tist tiste emretti.

Soyledi[ini, belirgin karqrthfirnr zihnimde tartmak iginduraksamadan yaptrm. O an igimde bir qey o aynada yakalan-dr ve karqrthk anlam kazandt. 'Gozlerini dikmeden bakrqlarr-nr sabitlemek miimkiin' diye dtiqtindiim ve bu dtiqiince ka-famda oluqtufu an, don Juan ve benimkinin yarunda bir kafadaha gciriiniiverdi. Aynanln aqa[r tarafinda, benim solumadofruydu.

Ttim viicudum sarstldt. Don Juan sakinleqmemi, korkuveya gaqkrnhk gcistermememi fisrldadr. Tekrar, yeni gelenegozlerimi dikmeden dikkatlice bakmamt emretti. Soluklanrp,aynayl brakmamak igin inamlmazbtr gaba harcryordum. Vii-cudum, baqtan aya$a titriyordu. Don Juan, tekrar kendimitoplamamr fisrldadr. Omzuyla defalarca dtirttii beni;

Yavaq yavag korkumu denetleyebildim. Ugiincti kafayadikkatlice baktrm ve zafiranla bunun bir insan ya da hayvankafast olmadrlrntn ayudtna vardrm. Ashnda, bu bir kafa bilede[ildi. Igsel deliqkenlili olmayan bir qekildi. Bu dtigiinceakhma geldi[inde, antnda bunu dtigiinenin ben olmadrfrmrnayrdma vardrm. Aynmsamam da bir diiqiince defildi. Dehqetbir endiqe anl gegirdim ve sonra kavranmazbir qeyi anladrm.Diigiinceler kula$rmda bir sesti!

"Goriiyorum!" diye ingilizce bafrrdrm, arya hig ses yok-tu. "Evet, gorilyorsun," dedi kulafrmdaki ses Ispanyolca.

Kendimden biiyiik bir kuvvetin kapanlna krsrldrlrmr his-settim. Acr hatta rshrap duymuyordum. Higbir qey hissetmi-yordum. Bir qtiphe krnntrsr duymadan, ses oyle sciyledifii iginisteng ve dayanrkhhkla bu giigten kurtulamayaca$rmr biliyor-dum. Olmekte oldulumu anladrm. Otomatik olarak don Ju-an'a bakmak igin gozlerimi kaldrrdrm ve gozlerimizin buluq-tu[u an, kuvvet beni brraktr. Ozgtirdiim. Don Juan, nelerdengegti[imi tam olarak bilirmiq gibi bana giiltimsiiyordu.

Ayafa kalktr[rmm ayrdrna vardrm. Don Juan, suyunuakrtmak igin aynayr koqesinden tutuyordu.

&

96 iqrEN GELEN ATE$

Sessizce eve do$ru yiiriidi.ik."Eski Toltecler, bulgularrndan biiyi.ilenmiqlerdi," dedi don

Juan.

"Neden oldu[unu anlayabiliyorum," dedim."Ben de," diye karqrhk verdi don Juan.

Beni igine almrq olan kuvvet oyle giigliiydii ki, saatlersonraslna kadar konuqmamr, hatta dtiqtinmemi olanaksrzlaq-tudr. Beni, tamamryla irade drgr dondurmuqtu. Ve buzlanmzamanla azar azar goziiltip eridi.

"Kendi istefimizle herhangi bir miidahalede buluruna-dan," diye devam etti don Juan, "bu eski Toltec teknili, seninigin iki krsma boltindti. Birinci boliim, senin ne olup bitti[ineahqman igindi sadece. ikincisinde, eski goriiciilerin peqinediiqtiifiti qeyi bagarrnaya gahqaca[r2. "

"GerEekten orada ne oldu, don Juan?" diye sordum."iki yorum var. Sana once eski goriici.ilerin yorumunu an-

latayrm. Onlar, suya daldrrrlan parlak bi nesnenin yanslyanyiiztiniin suyun erkini arttrrdr[rnr diiqiindijler. Onlar, su kiitle-sine bakarlardr ve yanslyan yizey, iqlemlerini hrzlandrrmayayardrmcr olurdu" Onlar, gozlerimrzin bilinmeyene giriqinanahtan oldufuna inandrlar; suya bakarak, gozlerin yolu aE-

rRasrnl safhyorlardl."Eski gortictilerin suyun rslakhfrnrn sadece nemlendirip

rslattrfrnr fakat suyun akrqkanhfrnrn devindirdi[ini gozlem-lediklerini soyledi. Altrmrzdaki difer katmanlan araqtrrmakigin aktrftnt, zannetmiqler. Suyun bize sadece yaqam igin de-

fil alttaki difer katmanlara bir ba[, bir yol olarak verildi[ineinanmrqlar."

"Altta gok katman var mt?" diye sordum."Eski goriiciiler, yedi kat saymrqlardr," diye yanrtladr."Sen kendin de biliyor musun onlan, don Juan?""Ben, yeni donem goriiciilerdenim ve bunun igin gorii-

qtim farkh," dedi. "Ben sadece sana eski goriiciilerin ne yap-trlrnr gosteriyor ve neye inandrklarrnr soyltiyorum."

Kendi goriiqlerinin farkh olmasrnrn eski gcirticiilerin uy-

iNOnCaNiK VARLIKLAR

gulamalannln gegersiz oldu[u anlamrna gelmedilini belirtti;onlarrn yorumu yanhqtr, ama do!rulannrn onlar igin uygula-malt deferi vardr. Su uygulamalan srrasrnda, suyun akrqkan-h[rnr kullanarak bizim yaqadrlrmrz katmandan alttaki her-hangi yedi katmandan birine ya da oldu[umuz katmanda suboyunca istenilen ycine bedenen gidilebilece[inden emin ol-dular. Buna gcire, bizim katrmrzda bir yerden bir yere gitmekigin akan suyu ve derinlere gitmek igin de derin gol sularrnrveya su kuyularrndaki sulan kullandrlar.

"Sana gosterdifim teknifii kullanrrken iki geyin pegindey-diler," diye siirdtirdti konuqmasrnr. "Bi taraftan, suyun akr$-kanhlrnr hemen alttaki ilk katmana gitmek igin kullandrlar.Diler taraftan, onu bu ilk katmandaki canh varhklarla yizyize bulugmak igin kullandrlar. Aynadaki o kafa gibi qekil bi-ze goz atmaya gelen o yaratrklardan biriydi."

"O zatnan sahiden varlar!" diye hayretle balrrdrm."Kesinlikle ciyle," diye karqrhk verdi.Eski gori.ici.ilerin, usullerine yaplglp kalmalarrndaki hatah

rsrarlarrndan zarar gordtigiini.i soyledi, ama bulduklan her neise gegerliymiq. Onlar, o yaratrklardan biriyle bulugmantn enemin yolunun bir su ktitlesi kanahyla oldufunu bulgulamrq-lar. Suyun hacmi hig fark etmiyormuq; bir okyanus ya da birktigtik gcil aynr amaca hizmet edebilirmiq. Kendisi, rslanmak-tan nefret ettili igin ufak bir akarsu segmiq. Aynr sonuglarr birgol veya btiytik bir nehirde de alabilirmiqiz.

"Di[er yaqam, insanlar ga[rrrnca neler oldu$unu gormekigin geliyor," diye devam etti don Juan. "Bu Toltec teknifi,onlann kaprlannr trklatmak gibi. Eski goriici.iler, suyun dibin-deki bu parlak yiizeyin bi yem ve bi pencere gibi iq gcirdiilii-ni.i soyler. Boylece insanlar ve o yaratrklar pencerede bulu-qurlar."

"Bana, orda olan bu muydu?" diye sordum."Eski gorticiiler, senin suyun erki ve ilk katrn kuvvetine

ilaveten penceredeki yaratrlur manyetik etkisiyle gekildiginisciyleyebilirler."

97

ti

1j

L

98 iqmN GELEN ATE$

"Ama kulalrmda olmekte oldufumu soyleyen bir ses

duydum," dedim."Ses hakhydr. Oltiyordun ve orada olmasaydrm oyle olur-

du. Toltec tekniklerini uygulamanrn tehlikesi budur. Aqri'r et-kin fakat gogu zaman oldtiriici.idtirler."

Ona dehqete dtigtiiftimti itiraf etmekten utandrlrmr soyle-dim. Onceki gtin gekli aynada gormek ve o beni kaplayankuvveti etrafimda hissetmek bana gok fazla qey kanrtlamrqtr.

"Seni telaglandrmak istemem," dedi, "ama sana daha hig-bi qey olmadr. Eler bana olan gey sana olacaklara yol goste-recekse, en iyisi sen kendini hayatmrn qokunahaztla. $imdikendi kendine titremen, yann korkudan dlmenden iyidir."

Korkudan o kadar dehqete diiqttim ki akhma gelen sorula-rr bile seslendiremedim. Yutkunmakta zorlanryordum. DonJuan okstirtiklerle kesilene dek giildii. Suratr morardr. Sesimyerine geldifinde, sorulanmrn her biri yeni bir kahkaha firtr-nasr baqlattr.

"Tiim bunlann benim igin ne kadar komik oldulunu bile-mezsin," dedi sonunda. "Sana giilmiiyorum. Bu duruma gti-liiyorum... Velinimetim benim de aynr deneyimden gegmemisa$amrqtr ve sana bakarken kendimi gormeme engel olamr-yorum."

Ona midemin bulandr[rnr soyledim. Bana bunun normal,korkmanrn dolal oldu[unu ve korkuyu denetlemenin yanhgve anlamsrz oldu[unu soyledi" E,ski gortictiler korkudan pa-nik olmalan gerekirken, korkularrnr bastrrma duygusuna tut-sak olmuqlar. Yaptrklarr iqi durdurmak ya da rahatlatan biri-kimlerini terk etmek istemediklerinden bunun yerine korku-lannr denetlemiqler.

"Aynayla baqka ne yapac aPn?" diye sordum."O ayna, seninle dtin srrf baktr[rn yaratr[rn, liz yiize bu-

luqmasr igin kullanrlacak.""Yid^z yijze buluqmada ne olur?""Bi ttir yagamln, insan cinsinin, bi baqka yagam tiiriiyle

karqrlaqmasrdrr. Eski gcirticiiler bu durum, suyun akrqkanh-

iNonceNiT VARLIKLAR 99

[rnrn ilk katrndan bi yaratrkla insarun buluqmasr derler."Eski gori.iciilerin, altrmrzdaki yedi katr, suyun akrqkanhfir-

run katmanlarr saydrklannr agrkladr. Onlar igin bir kayna[m,sciylenemez onemi varrnlq gtinkti bu durumda suyun akrqkan-hfirnrn tersine dondiiriildii[iinii ve derinden yiizeye gittilinidtiqtiniiyorlarmrq. Bunu, diler yagam ti,irlerinin baqka dij'z-lemlerdenbize bakrp, bizi incelemeye gelmeleri igin bi aragolarak kabul ediyorlarmrq.

"Bu bakrmdan eski gorticiiler yanrlmryorduo" diye devametti. "Tam on ikiden vurmuqlardr. Yeni gortici.ilerin dost dedi-

[i varhklar su kuyularr etrafinda gciri.iltirler.""Aynadaki yaratrk bir dost muydu?" diye sordum."Tabii ki. Ama kullanrlabilecek bi tane de[il. Gegmiqte

sana tanrttrlrm dost gelene[i do!rudan eski goriictilerden ge-lir. Dostlarla mucizevi iqler yaptrlar ama kendileri gibi insanolan gergek diiqmanlarr geldilinde yaptrklannln higbi delerikalmadr."

"O yaratrklar dost oldu$una gcire, gok tehlikelidirler," de-dim.

"Biz insanlar kadar tehlikeliler, ne daha gok ne de az.""Bizi oldi.irebilirler mi?""Do!rudan oldtiremezler ama kesinlikle korkudan olme-

mize sebep olabilirler. Smrlarr kendi kendilerine gegebilirlerya da sadece pencereye gelirler. $u ana kadar anlamtg. olabi-lecelin gibi, eski Toltecler de pencerede durmadrlar. Otesinegegmek igin tuhaf yollar buldular."

Tekni[in ikinci uygulamast, benim rahatlayrp ig karmaqa-mr durdurrnamln iki kat daha uzun si.irmesi drgmda, tamamry-la ilki gibi gegti. Bu oldufunda, don Juan ve benim yiizleri-mizin yanslmasl anmda durulaqtr. Onunkinden benimkinebelki bir saat boyunca baktrm. Dostun her an goriinmesinibekledim ama higbir qey olmadr. Boynum a$rryordu. Srttmtutulmug, bacaklarrm hissizleqmiqti. Kayanrn tistiine drz go-ki.ip srrtrmrn a[rtsmt biraz gegirrnek istiyordum. Don Juan,

100 rQTEN GELEN ATE$

dost belirdi[i anda rahatsrzhlrmrn kaybolacalrnr fisrldadr.Tamamryla hakhydr. Aynanrn koqesinde yuvarlak bir gek-

lin gciriinmesine taruk olmanm goku, ttim rahatsrzh$rmr da-!rttr.

"$imdi ne yaptyoruz?" diye fisrldadrm."Rahatla ve bakrgrnr herhangi bi $eye bi an bile olsa odak-

lama," diye cevapladr. "Aynada goriinen her qeyi izle. Gozle-rini dikmeden dikkatlice bak."

Sciylediklerini yerine getirdim. Aynamn iginde kalan her$eye krsa bir bakrg atfim. Kulalrmda garip bir vrzrldama var-dr. Don Juan ahqrlmadrk bir kuvvet tarafindan sanldr[rmr his-sedersem, bakrglanmr saat yontinde yuvarlamamr fisrldadr;fakat higbir qartla kafamr kaldrrrp ona bakmamamr tisttine ba-sarak soyledi.

Bir an sonra aynarun brzim suratlanmtzve yuvarlak qekil-denfazlasrnr yansrttrlrnr fark ettim. Yiizeyi kararmrgtr. Yo[unmor bir rgrfrn lekeleri gori.iniiyordu. Gittikge btiyiidtiler. Sim-siyah lekeler de vardr. Sonra, gordiidilm $ey ay rqrlrnda birgece bulutlu gcikyiiziintin yamyassl bir resmi gibi bir geye do-ntigtii. Birdenbire, tiim yizey sanki hareket eden bir resimmiqgibi odala yaklaqtr. Yeni gori.intti, derinliklerin iig boyutlu ne-fes kesen bir gortinttistiydii.

Benim igin bu gortinttiniin gorkemli gekicili[iyle sava$-manln kesinlikle olanaksrz oldulunu biliyordum. Beni iginegekmeye bagladr.

Don Juan, kuvvetle, canlml kurtarmak u!runa gozlerimiyuvarlamamr fisrldadr. Hareket anrnda rahatlama yarattr. Ye-niden bizim ve dostun yanslmalanm ayrrt edebiliyordum.Sonra dost kayboluverdi ve aynanrn diler yanrnda tekrar go-riindti.

Don Juan ttim gtictimle aynaya asrlmamr emretti. Sakinolmam ve ani bir harekette bulunmamam igin uyardr.

"Ne olacak?" diye fisrldadrm"Dost, grkrp gelmeye gahgacak," diye yamtladr.Bunu sciyler soylemez giiglii bir gekiq hissettim. Bir

INORGANIK VARLIKLAR 101

qey kollarrmr birdenbire gekti. Qekiq aynarun altrndandr. Qer-gevenin her noktasrna egit baskr yantan bir emig giici.i gibiy-di.

"Aynayr srkrca tut ama sakm klrma," diye emretti don Ju-an. "Emmeye karqr koy. Dostun aynayr gok derine batrrmasr-na izin verme."

IJzerimrzdeki aqa[r qeken kuvvet muazzamdr. Parmakla-nmm krnlaca[lnl veya dipteki taqlardan paramparga olacalr-m hissediyordum. Bir noktada, don Juan ve ben, dengemizikaybettik ve yassr kayalardan akarsuyun igine indik. Su baya-

!r srldr ama dostun aynanm gergevesi gevresindeki galkala-masr sanki btiyiik bir rmaktaymrgrz kadar korkungtu. Suayaklarrmtzrn etrafrnda delice girdaplar yaplyordu ama ayna-daki imgelere bir qey olmuyordu.

"Dikkat et!" diye ba[rrdr don Juan. "iqte geliyor!"

Qekme, alttan gelen bir itmeye dontigtti. Bir gey aynarunkenarrnr yakahyordu; bizim tuttulumuz gergevenin drgrndandefil, camln iginden. Cam yizeyr sanki agrk bir pencereydive bir qey veya biri iginden trrmanryordu.

Don Juan ve ben umutsuzca karqr koyuyorduk; ya aynaylyukarr gekildiginde itiyor ya da aqalr do!ru gekildifinde yu-kanya kaldrrryorduk. it<i Utitttim halde, orijinal yerimizdenakrntr yoniinde aqafrya do[ru yava$ga hareket ediyorduk. Sudaha derin ve dip kaygan taglarla kaphydr.

"Hadi aynayt sudan grkartahm da onu sallayrp sryrrahm,"dedi don Juan sert bir sesle.

Giirtiltiilii galkalanma stirekli devam etti. Sanki koskocabir bahgr grplak ellerimizle yakalamrgtrk ve Eevrede grlgrncaytiziiyordu.

Bana oyle geldi ki, ayna aslmda bir kulugkaydr. Garip birqekil, gergekten de yumurta gibi iginden grkmaya gahqryordu.Kulugkanrn kenanna muazzam bir alrrhkla dayanryordu vedon Juan'la benim suratrmrzln yanslmasrnr yerinden oynata-cak kadar biiyiiktii. Artrk btzt gdremiyordum. Sadece kendiniyukan itmeye gahqan bir cismi ayrrt edebiliyordum.

r02 IQTEN GELEN ATE$

Ayna artrk dipte yatmryordu. Parmaklarrm kayalarabastr-nlmryordu. Ayna orta derinlikteydi, dostun ve bizim birbirinekarqr koyan kuvvetlerimizle duruyordu. Don Juan, elleriniaynarun altma yayaca$rnr ve hrzla onlarr yakalayrp kollarrmr-zr birleqtirerek aynayr manivela gibi alttan kaldrrmamLzt soy-ledi. Brraktr[rnda, ayna yana do[ru e[ildi. Hrzla ellerineuzandrm ama altta higbir gey yoktu. Kararsrzhfrm biraz uzunstirdti ve ayna ellerimden ugtu.

"Yakala onu! Yakala onu!" diye balrrdr don Juan.Aynayr tam kayalara dtiqecekken yakaladrm. Sudan grkar-

dtm, ama yeterince hrzh delildim. Su, yaprqkan gibiydi. Benaynayr drgarr gekerken alrr lastifimsi bir cismin pargasrnr dagektim ki o da aynayr ellerimden geri suya Eekti.

Don Juan, olafaniisti.i bir geviklikte, aynayr yakaladr vekolayhkla kenanndan gekip Erkardr.

Hayatrmda hig bciyle bir melankoli krizine tutulmamrg-trm. Belirgin bir dayanalr olmayan bir hiiztindii bu; aynadagordiigtim derinliklerin anrsrna ba$hyordum. igimdeki duy-gu o derinlikler igin an bir hasret ile onlarm dondurucu yal-ruzhfmm keskin korkusunun kanqrmrydr.

Don Juan, sava$gmm yagamrnda, ortada bir neden olma-dan htizi.inlenmenin gayet do[al oldu$unu betirtti. Gciriiciile-re gore , bilinenin srnrrlanmn krnldrfr yerde parlak yumurta,bir enerji alanr olarak son van$ noktasrnr, duyumsarmrq. Ko-zantn drqrndaki sonsuzlufa esash bir bakrq, mevcudiyet key-finin bozulmasr igin yeterliymiq. Sonucundaki melankoli,bazen o kadar yofun olurmug ki dliime neden olabilirmiq.

Melankoliden kurtulmanrn en iyi yolunun onunla dalgagegmek oldufunu soyledi. Alayh bir tonla, ilk dikkatimin,dostla temasrmda bozulan diizeni onarmak igin elinden gele-ni yaptrfmr izah etti" Mantrk yoluyla onanlamadrfrndan, ilkdikkatim tiim giictini.i htizne odaklayarak yapryordu bunu.

Ona, yine de bunun melankolinin var oldugu gergelinidefigtirmeyece[ini sciyledim. Buna anlayrq gostermek, keyif-

INORGANIK VARLIKLAR 103

siz ve kederli olmak, o derinlikleri arumsadrfrmdaki yalnrzhkhissinin pargalarr degildi.

"sonunda bi qey igine iqlemeye baqhyor," dedi. "Haklt-sm. Sonsuzluktan daha yalnz bi qey yoktur. Ve bizim igin in-san olmaktan daha rahat bi qey yoktur. Bu da ashnda baqka bigeliqki -insan nastl hem insanhk baflarrnr koruyup hem de

tamamryla mutlulukla ve amagh olarak sonsuzlufun mutlakyalnrzhfrna atrlabilir? Bu bilmeceyi gozdtigtinde sonuncu

yolculuf una hazr olacakstn. "O zaman, htizniimtin sebebini kesinlikte anlayabildim. Bu

unutup bir daha ayrrdma varana kadar tekrar eden bir histibende: aynada yansrmlg gordiiliim kendi-igindeki-qeyin en-

ginl igine karq r hk ins anh [r n cezalandrnc rhlr."insanlar gergekten bir hig, don Juan," dedim.

"Kesinlikle ne dtiqiindti$iinii biliyorum," dedi. "Tabii, bizhtgtz, ama bu kesin bir meydan okuyuqun da temeli, biz hig-ler sahiden sonsuzlu[un yalnrzh[ryla yiz yize gelebiliriz."

Konuyu bir anda kesip defiqtirdi, a$ztm gelecek sorumusoylemek iizereyken agrk kalmrqtr. Dostla dalaqrmrzt tarhg-

maya baqladr. Her qeyden cince, dostla ufraqrmrzbtt qaka de-

gildi. Ottim kahm meselesi defiildi belki ama bir piknik de

de!ildi.. "O teknifi segtim," diye stirdtirdii, "giinki.i velinimetim

bana onu gostermigti. Ondan bana eski gori.iciilerin teknifininbir ornefini vermesini istedifimde neredeyse gi.ilmekten ka-srklan gatlamrqtr: ricam ona o kadar kendi deneyimini antm-satmrq ki. Onun velinimeti, nagual Elias da ona teknifin sert

bi uygulamaslnr yapmtgtt."Don Juan, kendisi aynanrn gergevesini tahtadan yaptr[r

igin benden de aynr geyi istemesi gerekti[ini ama velinime-tininki de oyle oldufundan gergeve daha dayanrklt olursa ne

olacalrnr merak ettifini soyledi. Her ikisinin de Eergevelerikrnlmrqtr ve ikisinde de dost grkrp gelmiqti.

Kendi dalaqr strastnda dost gergeveyi pargalamrqtr. O vevelinimeti, ayna suya batrp dost iginden grkarken, tahtanrn iki

to4 iqreN GELEN ATE$

pargasmrn kenanndan tutup kalakalmrglardr.Velinimeti onlan ne ttir bir belanrn bekledilini biliyor-

mu$. Aynadaki yansrmalannda dostlar esasmda korkutucudefillermig giinkti onlar sadece bir qekil, bir tiir ktitle olarakgoriiliirlermi$. Ama drqarr grktrklarrnda, sahiden korkung go-rtinmelerinin yanr sra baga fena bela olurlarmrq. Dostlar birkere kendi katlarrndan grktr mr geri donmeleri de gok zormug.Bunun ayntsl, insan iqin de gegerliymiq. Gciriictiler, o yaratrk-lann katma girmeye criret ettikleri takdirde, btiytik olasrhklaonlardan bir daha hig haber almmazmr;.

"Benim aynam, dostun kuvvetiyle paramparga olmuqtu,"dedi. "Artrk pencere yoktu, dost geri donemezdi, boylece be-nim arkamdan geldi. Gergekten yuvarlanarak arkamdan ko-valadr beni. Elim ayalrma dolaqmrq, son hrz kagrp korkuylaba[rrryordum. Cin garpmrq gibi aqa$r yukarr koquqturuyor-dum. Trim bu zaman boyunca dost bi metre bile uzafrmdadefildi."

Don Juan, velinimetinin onun arkasrndan koqtufunu soy-ledi, ama gok yaqh oldufundan yeterince hrzh hareket edemi-yormu$; yine de don Juan'a geriye dontig yapmasmr soyleme-yi akrl etmiq de, o da bu qekilde dosttan kurtulmak igin dnlemalabilmig. Bafrrarak, bir ateq yakaca[rnr ve her qey hazrr ola-na kadar don Juan'rn daireler grzerek koqmastnl soylemig.Don Juan korkudan delirmig halde bir tepe etrafinda koqarkenkuru dallar toplamaya gitmiq.

Don Juan done done koqarken, velinimetinin biitiin bun-lardan hoqlandrlr diiqiincesinin akhna geldi[ini itiraf etti. Ve-linimetinin, akla gelebilecek her durumdan tad alabilecek birsavaqgl oldu[unu biliyormuq. Bundan neden almasrnmrg ki?Bir an igin velinimetine o denli krzmrg ki dost onu kovalama-yr brrakmrg ve don Juan kesin bir dille velinimetini kotii ni-yetlilikle suqlamrq. Velinimeti cevap vermemi$ ama don Ju-an'rn arkasrndan ikisinin iizerine karaltrsr Eoken dosta bakrphakiki bir dehqet ifadesi takrnmrq. Don Juan bi.ittin krzgrnh$r-nr unutup tekrar dcinerek koqmaya baqlamrq.

"Velinimetim, sahiden qeytani bi ihtiyar adamdr," dedi

[NoncRNiK VARLIKLAR 105

don Juan giilerek." O iginden gillmesini cifrenmigti. Surafin-dan hig belli olmazdt, aflryormuq gibi ya da cifkeden grldrr-mrq gibi davranabilirdi ama aslmda giilerdi. O gtin, dost benidone dcine kovalarken, velinimetim orada durup kendini sug-

lamalanma karqr savundu. Uzun konuqmaslnln krsa pargala-nnr ciniinden her koqarak gegiqimde duyuyordum. Bu bitti-fiinde baqka bi uzun konuqmanm pargalartnr duydum; bi siirtiodun toplamasr gerektifini, dostun biiyiik oldufunu, ateqindost kadar bi.iyiik olmast gerektifini, bu manevranrn ige yaru-mayabilecefini s oyliiyordu.

"sadece grldrrtan korkum devam ettirdi beni. Sonunda,yorgunluktan olmek tizere oldufumun ayrrdtna vardr; ateqiyaktr ve alevlerle beni dosttan korudu."

Don Juan ateqin yanrnda ttim gece kaldrklannt soyledi.En kotti zamant velinimetr bnaz daha kuru dal aramak iginuzaklaqrp onu yalnrz brakfi[rnda gegirmig. O kadar korkmuqki Tann'ya bilgi yolunu brrakrp bir giftgi olacafr sciziinii ver-mi$.

"Sabah, ttim erkemi tiikettikten sonra dost beni ateqe siir-meyi bagardr ve baya[r kcitii yandrm," diye ekledi don Juan.

"Dosta ne oldu?" diye sordum."Velinimetim, ona ne oldu[undan bana hig soz etmedi,"

diye yanrtladr. "Ama hala amags:r,ca ortalarda dolanrp geriyedonmek igin bi yol aradrfr hissi igindeyim."

"Tann'ya verdi[in soze ne oldu?""Velinimetim, tiziilmememi iyi bi soz verdi[imi ama he-

niiz boyle bi sozii duyacak kimse olmadr[rnr, gtinkti Tanrr'ntnvarolmadrftnt, soyledi. Olan her qey Kartal'tn yayrhmlanydtve onlara scjz vermeye olanak yoktu."

"Dost seni yakalasaydr ne olabilirdi?" diye sordum."Korkudan olebilirdim," dedi. "Yakalanmanln neye sebep

olaca[rnr bilseydim beni yakalamaslna izin verirdim. O za-

manlar pervaslz bi adamdrm. Bi dost seni yakaladrfrnda yakalp krizi gegirip oliir ya da onunla giireqirsin. Sahte bi vah-qilikle bi anhk dalaqtan sonra dostun erkesi zayrflar. Dostun

106 iqrnN GELEN ATE$

brze yapabileceli higbi qey yoktur veya tam tersi. Bi boqluk-Ia ayrtltrtz."

"Eski gorilciiler, dostun erkesinin yava$ yavag azalmayabaqladr[r anda erkini insana teslim ettifine inarurlardr. Erk,inanamryorum! Eski goriiciilerin dostlarr, her yanlanndanfiqkrrryordu ve dostlannrn erkinin higbi anlamr yoktu."

Don Juan, bir kere daha bu karrgrkhfir diizeltmenin yenigortictilere dtiqtri[tinti agrkladr. Onlar, tek aslolan qeyin ku-sursuzluk oldufunu bulgulamrqlar, yani bafrmsrzlaqmrg erke.Eski gciriictiler arasrnda gergekten de bazilarr dostlan tarafin-dan kurtarrlmrqlar ama bu dostun erkinin korumasryla defil;daha gok, o insanlann kusursuzluklarrnrn, difer yagam tiirle-rinin erkesini kullanmasrna olanak tanrmasmdanmrg.

Yeni gciriictiler, ayru zamanda, dostlar hakkrndaki enonemli qeyi bulgulamrqlar: onlan insanlara neyin yararsrz ve-yayararh yaptr$rnr. Yararsrz dostlar ki bunlardan sayrlamaya-cak kadar varrnr$, iginde bizim igimizdekilere eq yayrhmlarrbulunmayanlarmrq. Bizden farkhhklan nedeniyle tamamrylakullanrlamazlarrmq. Di[er dostlar ki sayrlan oldukga azmt1,bize yakrnlarmrg, yani arada bizimkilere denk diigen bazrya-yrhmlara sahiplermig.

"Bu tiir, insan tarafindan nasrl kullanrhyor?" diye sordum." 'Kullanmak' yerine baqka bi kelime bulmalryrz." diye

cevapladr. "Gcirtictilerle bu ti.ir dostlar arastnda olanlar, adil bierke defiq-tokugudur bence."

"Bu de[iq-tokuq nasrl olur?" diye sordum."Birbirine eg yaylhmlar sayesinde," dedi. "Bu yayrhmlar,

tabii ki insanrn sol yan farkrndah[rndadrr; sradan insanrn higkullanmadr[r yanda. Bu nedenle, dostlar sa[ yan farkrndah[r-nln ya da manttfrn tamamryla drqrnda brrakrlmrgtrr."

Birbirine eg yayrhmlann ikisine de ortak bir alan verdili-ni soyledi. Sonra, ahqkanhkla, daha derin bir ba[ kuruluyor-muq ki bu iki yagam ti.irtintin de grkarrna oluyormu;. Gorticti-ler, dostun dtinyevi olmayan aydrnhk ve hassasiyetinin peqin-deymiq; onlardan qahane gozcti ve koruyucu olurmuq. Dost-

iNonCANiT VARLIKLAR 107

lar, insanrn daha btiyiik olan erke alanrnrn peqindeymiq ve

hatta onunla kendilerini maddelegtirebilirlermig bile.

Beni, deneyimli gortictilerin bu eq yayrhmlarla hepsini

odaklayana kadar oynadrklan konusunda temin etti; degi$-to-

kuq o zarnan oluyordu. Eski gorticiiler bu iqlemi anlamaml$-

lar ve benim de aynada gordiifiim derinlere inmek igin kar-

magrk bakma teknikleri geligtirmiqler.

"Eski goriiciilerin, aqalt inmelerine yardrmct olan detayh

bi aletleri vardt," diye siirdiirdti. "Belleri etrafina bafladrkla-n ozel sicimli bi ipti bu. Trpa gibi gobefe yerlegtirilen yumu-

qak regineye bafirrlmrq bi ucu vardt. Goriictilerin bi ya da bi-kag yardlmcrsl olurdu; onlar dikkatli bakrp kaybolduklannda,ipinden tutarlardr. Tabii ki derin, duru bi golet veya goldekiyanslmaya dosdo!ru bakmak bizim aynayla yaptrlrmtzla kar-

qrlaqtrnlamayacak kadar hayrete diiqiiri.icii ve tehlikelidir.""Ama sahiden bedenleriyle mi dibe indiler?" diye sor-

dum."insanlann, cizellikle farkrndahklannt denetlerlerse, neler

yapabileceklerine gagarsm," diye yanrtladr. "Eski gciriiciilerhatalrydr. Derinlere yaptrklan gezintilerde mucizevi qeyler

buldular. Dostlarla karqrlaqmak onlar igin rutindi."..Tabii qimdiye kadar, derinler dememin lafin geliqi oldu-

lunu aynt etmiqsindir. Derinler yoktur sadece farkrndahfrnidare edilmesi vardtr. Maalesef eski gortictiler bunun ayrdmahig varamadrlar."

Don Juan',a dostla ilgili kiqisel deneyimim ve dostun su-

daki galkalama giiciinden kaynaklanan gcireceli intibama da-

yanarak dostlarr gok saldrgan buldulumu soyledim.

"Pek de$il," dedi. "saldrrgan olacak yeterli erkeleri olma-drfirndan degil ama daha gok farkh ttirde erkeleri olmastndan.

Onlar daha gok elektrik akrmr gibiler. Organik varhklarsa da-

ha gok rsr dalgalarr gibidir.""Ama neden seni o kadar zaman kovaladr?" diye sordum.,,Bu slr defil ki," dedi. "onlar duygularrn gekicilifiine ka-

prhyor. Hayvansal korku onlart en gok cezbeden qey; onlara

108 rqTEN GELEN ATE$

uyan erke tiirtinii agrfa grkanyor. iglerindeki yayrhmlar huy-vansal korkuyla canlarup toparlanryor. Benim korkumunamanszh[rndan dolayr dost arkamdan geldi veya daha doE-rusu korkum dostu yakaladr ve brakmadt."

Dostlarrn, her qeyden fazla hayvansal korkudan hoqlan-drklannr eski goriictiler bulmuqlar. Hatta agrlya giderek in-sanlan amagh olarak oldiiresiye korkutarak dostlanna yemyapmrqlar. Eski grirticiiler, dostlarrn insani hisleri oldulunaeminmig ama yeni gcirtictiler bunu baqka ttirlti gcirmiigler. on-lar, dostlann duygularla agrfia grkan erkenin gekicili[ine ka-prldrlrnr gcirmtiqler ; sevginin etkisi nefret ve kedere eqitmiq.

Don Juan, o dost igin sevgi hissetse de, dostun yine peqin-den gelece$ini ama kovalamacanrn tarzrmn farkh olaca$rnrekledi. ona, efer korkusunu denetleseydi dostun onu kovala-yrp kovalamayaca[rnr sordum. Korkuyu denetlemenin, eskigortictilerin bir hilesi oldu[unu sdyleyerek cevapladr sorumu.onu pargalara bciliip denetleyecek kadar biliyorlarmr$. Dost-larrnr cince korkulanyla balhyor, sonra da korkularrnr azarazar yem gibi dafrtarak onlan kendilerine esir olarak tutu-yorlarmrg.

"Eski goriiciiler, korkung insanlarmlq," diye devam ettidon Juan. "Gegmig zaman kullanmamam gerekir -bugiin halakorkunglar. Giriqimleri herkesi ve her qeyi idare altrna ahphiikmetmek."

"Bugiin hAl6 mr, don Juan?" diye sordum, daha fazlaagrklamasrnr umarak.

Gergekten cilgtilemeyecek derecede korkma olana[rnr ka-grrdr[rmr soyleyerek konuyu deliqtirdi. Aynanrn gergevesinikatranla srvama qeklimin suyun camln arkasrna akmasmr ke-sinlikle engelledigini soyledi. Bunu, aynayt dostun pargala-masrndan koruyan sebep sayryordu.

"Ne fena," dedi. "Bu dostu sevebilirdin. Bu arada, bi on-ceki gi.in gelen de[ildi bu. ikincisi miikemmel derecede ya-krndr sana."

"Senin debazr dostlann yok mu, don Juan?" diye sordum.

iNoRcnNiK VARLIKLAR 109

"Bildilin gibi, ben velinimetimin dostlarrna sahibim," de-

di. "Onlar igin velinimetimin hissettikleriyle aynr qeyi duydu-

lumu soyleyemem. Sakin, arna tamamtyla ihtirash bi adam-

dr, erkesi dahil sahip oldu[u her qeyi savurganhkla dafrtrrdr.Dostlanna bayrlrrdt. Onun igin dostlannrn erkesini kullanma-larrna izin verip, kendilerini maddelegtirmeleri igten sayrl-mazdr. Tuhaf bi insan gekli alan bi tanesi bile vardr."

Don Juan, dostlara karqr taraf tutmadr$rnr soyleyerek de-

vam etti. Velinimetinin gcifstindeki yaru iyilegmeden ona

yaptrfr gibi onlann gergek tadrnr bana daha gosterememiq.

Biitiin bunlar velinimetinin garip bir adam oldulu dtiqiince-siyle baqlamrq. Don Juan, ufak bir tiranrn kucafmdan dahayeni kagmrgken, yeni bir tanesinin tuzalrna diiqtti$iinden gilp-heleniyormug. Niyeti birkag giinde toparlanmayr bekleyipsonra da yaqh adam evde yokken kaEmakmrg. Ama yaqh

adam dtiqiincelerini okumuq gibi bir gtin gizli bir tonda donJuan'a en krsa zamanda iyilegmesini ve ikisinin, bu zuliim veceza gektirenden kagmalanm fisrldamrq. Sonra, korku vegiigsiizliikle titreyip kapryr savurup agmr$ yaqh adam ve ca-

navanmsr bahk suratlt bir adam sanki kapr arkasrndan onlandinlermig gibi hemen igeri girmiq. Gelen grimsi-yegil renk-teymiq, koca bir krrprlmayan goziJ varrru$ ve kapr kadarmrg.

Don Juan o kadar gagmp korkmug ki bayrlml$ ve bu korku-nun biiyiisiinden gtkmast seneler si.irmtig.

"Dostlarrn sana yararlt mt, don Juan?" diye sordum.

"Bu karar vermesi zor bi $oy," dedi. "Bazr yonlerden ve-linimetimin verdi[i dostlarr seviyorum. Kavranamaz bi sevgivefine yetisindeler. Ama benim igin anlaqrlmazlar. Kartal'myayrlrmlart olan enginliklerde, olur da bi giin yalnrz kalrrsam,arkadaghk edebilmeleri igin verildiler bana. "

7

BirleEim I,{ oktastDon Juan, dostla dalagrmdan sonra farkrndahkta ustalagmaagrklamalanna birkag ay ara vermiqti. Bir gtin yeniden bagla-dr. Bunu tuhaf bir olay baqlattr.

Don Juan, Kuzey Meksika'daydr. Akqamtistiiydii. Orada-ki evine varlr varmaz beni ileri farkrndahla kaydrrmrqtr. vebir anda Don Juan'rn yenilenmek amacryla hep buraya, Sono-ra'ya geldilini anlmsamrgtim. Bir naguahn, lider olarak fev-kalade sorumluluklan oldu[undan fiziki bir nirengi noktasr,sorumlu erkelerinin birleqip beraber aktrlr bir yerinin olmasrgerektilini agrkladr. sonora Qolii, onun igin bciyle bir yerdi.

ileri farkrndah$a girerken, evin yan karanh[rnda sakla-nan birinin oldulunu fark etmigtim. Don Juan'a, Genaro'nunonunla olup olmadr[rnr sordum.Yalntz oldu$unu, benim fark

nizu-ngiM NoKTASI

ettilim qeyin evini koruyan bir dost oldu[unu, sciyledi.

Sonra garip bir hareket yaptr. $aqrrmrq ya da dehqete diil-mi.iq gibi surattnt garprttr. Ve anrnda odanrn kaptsrnda tuhaf,korkutucu yaprh bir adam belirdi. Varh$r beni o denli dehqe-

te dtiqiirdti ki baqrm dondti. Ve daha kendime gelemedenadam kan dondurucu bir vahqet iginde sendeleyerek banado[ru yoneldi. Kollanmr yakaladtft srrada kendimi bir elekt-rik akrml garpmasrna tutulmuq gibi hissettim.

Konuqamryordum, iginden grkrlmaz bir korkuya kaprl-mrqfim. Don Juan bana giiltimstyordu. Mnldanrp inleyerekaman dilemeye gahgrrken daha beter bir garprlma hissettim.

Adam beni daha stkt kavrayarak yere, geriye do[ru atma-yr denedi. Don Juan, sakin bir sesle kendimi toplamamt vekorkumla sava$mak yerine onu kendi haline brakmamr bu-yurdu. "Dehqete dtiqmeden kork," dedi. Yantma geldi ve ga-

bamr engellemeden ttim konsantrasyonumu bedenimin ortanoktasrna toplamamr fisrldadr kulalrma.

,Yrllar boyunca, bedenimin uzunlufu ve geniqli[ini olE-mem ve tam olarak orta noktastnr belirlemem konusunda ts-rar etmiqti. Her zaman boyle bir noktanrn hepimizin igindekierkenin gergek merkezi oldufunu soylemigti.

Dikkatimi bulmuq oldu[um orta noktada odakladrfrmdaadam beni brraktr. O anda insan sandrlrm qeyin asltnda sade-

ce insana benzer bir qey oldufunun farkma vardtm. Benimigin insan qeklini kaybettifi anda, dost qekilsiz, donuk bir rqrkdamlasma doniiqtii. Uzaklaqtr. Bu donuk rqrfr takip etmemisallayan bir kuvvetle hareket ederek, arkastndan gittim*g

Don Juan beni durdurdu. Beni nazikge kaptrun oniine gt-kardr ve bank olarak kullandrlr dayanrkh bir sandrlrn iistiineoturttu.

Bu deneyimden fena halde rahatsrz olmuqtum, ama benifelg eden korkumun bu denli gabuk ve tamamen gegmesindendaha da rahatsrzdrm.

Ani ruh hali de[iqikli[imden soz ettim. Don Juan, degiq-kenlilimin garip bir yanr olmadrfrnl ve farkrndah[rn partlttst

111

Itz IQTEN GELEN ATE$ einr-eqiM NoKTASI 113

insanrn kozasmdaki belirli bir egikten gegti[i andan itibarenkorkunun yok oldufunu sciyledi.

Agrklamaslna bagladr. Krsaca, farkrndahkla ilgili konug-tufumuz gergekleri nesnel bir dtinya olmadrlr, sadece gorti-ciilerin Kartal'rn yayrhmlan dedifi erke alanlan evreni oldu-!u qeklinde cizetledi. insanlann, Kartal'm yayrhmlarrndanmeydana geldifini ve esasrnda parlak erke balonlarr oldu[u-nu; her birimizin bu yayrhmlann ufak bir pargasmr kaps ayanbir kozayla sarmalandr[rnr soyledi. Farkrndahk, koza drgrn-daki yayrhmlarrn kozamrzrn iEindekilere uyguladr[r devamhbaskr sayesinde oluquyor ve kozamtzrn igindeki yayrhmlarkendilerine uyan drqardaki yayrhmlarla birleqtilinde algryrgenigletiyordu.

"Sonraki gergek, algtmn," diyerek devam etti, "her biri-mizin iginde igsel ve drqsal yayrhmlan segip birleqtirmeklegorevli bi birleqim noktasr oldufudur. Di.inya olarak algrladr-ftrmtz bu belirli birleqtirrne, birleqim noktamrzrn kozamvda-ki belirgin yerinin eseridir."

Bunu kavrayabilmem igrn zaman vererek birkag kez tek-rarladr. Sonra, farkrndahkla ilgili gergekleri do$rulayabil-mem igin erke gereksinimim oldu[unu sdyledi.

"Sana," diyerek si.irdiirdii, "ufak tiranlarla ulragmanrn go-rtictilerin bi manevrasrna olanak tanrdrlrnr anlatmrqtrm: Bumanevra, birleqim noktasmr hareket ettirebilmektir."

Benim dostu algrlamamln, birleqim noktamr her zamankiyerinden uza$a hareket ettirdifiim anlamrna geldilini soyledi.Di[er bir deyiqle, farkrndahk panltrm belirli bir eqi$in oresi-ne gegmig, korkum silinmiqti. Ve ttim bunlar yeterli erkem ol-dufu igin olmugtu.

O gece daha geg vakitlerde, don Juan'rn sa$ yan o[retile-rinin bir pargasr olarak gevredeki da[lara yaptr[rmn gezidendondtikten sonra, beni tekrar ileri farkrndahla kaydrrdr veagrklamasma devam etti. Birlegim noktasmrn dofasmr tarhq-mak igin, ilk dikkatin bir tarfigmasryla baglayacalrm sciyledi.

Yeni goriictiler, ilk dikkatin nasrl iqledilinin fark edilme-yen yollarma bakmrglar ve bunu baqkalarrna agrklamaya Ealt-qrrken farkrndah[rn gergekleri hakkrnda bir dtzge icat etmig-

ler. Bana soyledifine gore her goriicii agrklamalara merakh

de[ilmiq. orne[in, velinimeti nagual Julian agrklamalara higaldrrnazmrq. Ama nagual Julian'm velinimeti, don Juan'tn

tanrqmak qerefine eriqti[i nagual Elias aldtrrmtg. O da Nagu-al Elias'tn ayrmtth, uzun agrklamalarr, nagual Julian'rn boliikporgtik agrklamalan ve bunlann arastnda kendi gordtikleriile bu gergekleri anlar ve do[rular bi hale gelmiq.

Don Juan kendi kiqisel dikkatimrzin alg:Jadrprmrz diinya-yr odafa getirmesi igin insarun farkrndah[rnrn yer aldrft dar

yayrhm bandrnda betirli yayrhmlara afirrhk vermesi gerekti-

[ini agrkladr. Boqta kalan yayrhmlar hala ulaqabilecefimizbir yerde ama uyuquk, hay atrmtz boyunca bize bilinmez ka-lrrmrq.

Yeni gori.ictiler, vurgulanan yayrhmlara sa! yan, olafian

farkmdalrk, tonal, bu dilnya, bilinen, ilk dikkat detlermiq. Sr-

radan insansa buna gerEeklik, manttksallft, sagduyu dermiq.

Vurgulanan yayrhmlar, insantn farkrndahk bandmm bii-yiik bir krsmrnr, fakat insantn kozast igindeki ti.im tayfin gokaz br ktsmtnt oluqtururmuq. Insan bandrndaki dikkate alm-mayan yayrhmlar bir geqit bilinmeyene cinsoz olarak diiqiini.i-

liirmiiq. Bilinmeyen de, kalan yayrhmlar, insan bandrnrn birpargasl olmayan ve higbir zaman vurgulanmayan yayrhmlar-mrq. Gori.ici.iler onlara sol yan farktndahfi, nagual, digerdiinya, bilinmeyen, ikinci dikkat derlermiq.

"Bu belirli yayrhmlart vurgulama iqlemi," diye devam et-

ti don Juan, "eski gorticiiler tarafindan kegfedilip uygulandr.Onlar, bi nagual erkek ya da nagual kadtntn, fazladan giiciioldufundan vurgulamarun itme yoluyla harekete gegirilerek

alr q rlmr q y ayrhml ard an b aqka tar af a, y akrnrndakilere aktanl a-

bilecefinin ayrdma vardilar. Bu itiq, nagual vuruqu olarakbilinir."

Don Juan, bu deliqimin eski gorticiiler tarafindan uygu-lamada gomezleri esir tutmak igin kullamldrfrnr soyledi. Bu

rt4 iqreN GELEN ATE$

vurugla, gcimezlerinin ileri, keskin, hassas farkrndahk duru-muna girmesini sa$ryorlarmrq; o arada onlar ellerinden birgey gelmezcesine uysalken, eski gciri.iciiler, aynl o[retmenle-ri gibi, onlan mefum insanlara geviren hatah teknikler o$re-tiyorlarmrq.

Yeni goriictiler aynr teknikleri baya[r amaglar yerine gci-mezlerine insanrn olanaklarrnr ofretip krlavuzluk etmek iginkullanmrq.

Qon Juan, nagual vurugunun tam yerine, birleqim nokta-slnrn tisttine yaprlmagr gerektifini ve bunun insandan insanaazrcrk degiqtigini sciyledi. Ayrrca, bu vurug goren bir nagualtarafindan yerine getirilmeliymiq. Bir nagualm kuvvetine sa-hip olup gcirmemekle , gdriip de nagual kuvvetine sahip ol-mamak aynr kertede yararslzml$. Her iki durumda sonug sa-dece bir vuruqmu$. Bir goriicii belli noktaya tekrar tekrar far-krndahlr hareket ettirme kuvveti olmadan vurabilir ve gor-meyen bir nagual bu noktaya isabetli vuramazmr;.

Eski goriictilerin, birleqim noktasrnrn fiziksel bedende ol-madrlrnr keqfettiklerini de sciyledi, bu nokta kozanrn kendi-sinde, parlak kabuktaymrg. Nagual, burayr yolun parlakhlrn-dan belirler ve vurmak yerine daha gok itermiq. Bu itiq kuv-veti, kozada bir gogiik yaratr ve bu da sa! ktirek kemilinde,akcilerdeki bi.itiin havayr bogaltan bir darbe gibi hissedilir-mi;.

"Farkh gogtik ti.irleri mi vardrr?" diye sordum."Sadece iki tane," diye cevap verdi. "Bi tanesi igbrikey ve

di$eri yanktrr; ikisinin ayn etkisi vardu. igbiikeylik gegici biozelliktir ve gegici bi degiqim do[urur ama yarrk kozanrnesash ve kahcr bi cizelligidir ve devamh bi kayrga nedenolur."

Don Juan genellikle, oz-yansrmayla sertleqen parlak ko-zantn nagualin vurugundan hig etkilenmedilini soyledi. Nevar ki, bazen insarun kozasr gok yumuqak olurmuq ve en ufakkuvvet, boyu ufak bir goktigten btitiin kozanrn tigte biri bii-ytiklii[tinde; veya kozanrn yumurtamsr kabulunun ttim ge-

ninlngiM NoKTAST lts

niglilince veya boylu boyunca kasemsi bir yanla sebep olupkozarun kendi tisttine krvrrlmrq gibi gortinmesine neden olur-mu$.

Bazr saydam kabuklar, grikmeden sonra hemen eski qekil-lerine dcinermiq. Di[erleri, saatlerce hatta giinlerce gcigtik ka-lr ancak yeniden kendi eski hallerine donermi$. Yine di[erle-ri sert, ntifuz edilemeyen gogmeler ahp, nagualin parlak koza-daki o alam eski haline dcindtirmesi igin bir baqka vurug yap-masrna gerek duyarmrq. Ve gok azbazlan da bir kere o gogi.i-

lii aldrlar mr bir daha kaybetmezmig; nagual kag kere vurur-sa vursun tekrar eski yumurtamsr qekillerine dcinmezlermiq.

Don Juan, gogtiliin ilk dikkati, farkmdahlrn panltrsmmyerini de[iqtirerek etkiledi[ini sciyledi. Gogiik, parlak kabu-lun igindeki yayrhmlara baskr yapar ve gciriictiler de ilk dik-katin bu baskrnrn kuvveti altrnda vurgusunu nasll kaydrrdrlr-na taruk olurlarmrq. Gogiik, kozanrn igindeki Kartal yayrhm-larrnrn yerini de$iqtirerek farkrndahlrn panltrsmrn ilk dikka-tin normalde ulaqrlmaz alanlanndaki yayrhmlara ulaqmasmrsallarmrq.

Ona, farkrndah[rn panltrsmrn sadece parlak kozanrn yii-zeyinde mi goriindilfiiinii sordum. Hemen yanrtlamadr. Di.i-qiincelere dalmrq gibi goriintiyordu. On dakika kadar sonrasorumu yanrtladr; normalde farkrndahk parrltrsrnrn tiim hisse-den varlrklarda kozanrn yi.izeyinde goriindii{iinii sdyledi. La-kin, insan dikkatini geliqtirdikten sonra, farkrndahk panltrsrderinlik kazarurmrq. Diler bir deyiqle, panltr kozanrn ytize-yinden kozarun igindeki birgok yayrhmlara gegermiq.

. "Eski gorticiiler, farkrndahkla u$raqrrken ne yaptrklarrnrbiliyorlardl," diye siirdtirdii. "Onlar, insanrn kozasmda bi go-giik yaratarak farkrndahlrn panlusmr zorlayabileceklerini,parrltr kozanrn igindeki yayrhmlarda zaten varoldu[undanyanrndakilere de dalrlabilecefinin ayrrdrna varrntqlardr."

"Fiziksel bir meseleymiq gibi konuquyorsun," dedim."Sadece parrltr olan bir qeyin iEine nasrl gogiik yaprlabilir?"

"Agrklanmaz bi yolla, bu bi panltrrun baqka bi panltrda

116

gcigtik yaratmasr meselesi," diye yanrtladr. "Senin hatan,mantrk kayrtlarrna yaprglp kalman. Mantrk, insanla erkeymiqgibi ufragmaz. Mantrk, erkeyi yaratan araglarla ufraqr amamantrkta higbi zaman bizim araglardan iyi olabilecefimizedair bi gey yoktur: biz erke yaratan organizmalarru. Biz, birererke balonuyuz. Bi erke balonunun bagka bi tanesi tizerindebi gogtik yaratmasr da o kadar usdrqr de[iI."

Gogtikle yarafilan farkrndahk panltrslnln gegici ileri dik-kat olarak adlandrnlmasr gerekti[ini giinkti ahqrlmrq yaythmlann en yakrnlannr vurguladr$rndan de$iqimin minimaloldu$unu ama bunun bile anlamak, yo[unlaqmak yetisi veher qeyin de tistrinde unutma yetisi yarattrlrnr soyledi. Gdrti-ctiler bu deligimi derece derece kullanmayr biliyorlarmlq.onlar, nagualin vuruqundan sonra salt gtinltik kullandr[rmr-zm gevresindeki yayrhmlann parladr[rnr gcirmtiqler. Dahauzak olanlar hareketsiz kahyorlarmrq ki bu da onlara insan-lann ileri dikkat durumundayken gtinliik hayatlarrnda iqlev-sel kalabileceklerini gcistermig. Onlar igin, nagual adam venagual kadrn en cinemli gereksinim olmuq qiinkii bu durumgogtik kaldr[r stirece devam edip sonra birden her qey unutu-lurmug.

"Neden unutulmak zorunda?" diye sordum."Qiinkti daha fazla keskinlikten sorumlu yayrhmlar, sa-

vaggrlar ileri farkrndahktan grktrfir anda vurgusunu kaybe-der," diye yanrtladr. "Bu vurgulama olmadan deneyimledik-leri ya da tanrk olduklarr her ne olursa olsun yok olur."

Don Juan, yeni gorilci.ilerin cilrencileri igin tasarladrklarrgorevlerden birinin, onlarrn ileri farkrndahk durumunda kul-landrklarr yayrhmlarr daha sonra vurgulamaya gahqmalan vekendi kendilerine tekrar anrmsamalan oldufunu soyledi.

Bana her zaman kurgunkalem yerine parmafrmm ucuylay azmamr tavsiye eden, boylelikle notl arrmrn birikmeyece[inisciyleyen Genaro'yu anrmsattr. Don Juan, Genaro'nun ashn-da anlatmak istedi[inin benim ileri farkrndahk durumunday-ken bazr kullanrlmayan yayrhmlan sriyleqi ve deneyimlerinkaydedilmesi igin kullarup, bir giin o zaman kullanrlan yayl-

ninr-ngiM NoKTASI

hmlarr yeniden vurgulayarak tekrar anlmsamam oldu$unusoyledi.

ileri farkrndahk durumu, srf insanlann yumurtamsr gek-

linin daha derinine giden bir parrltr gibi goriinmeyen aynl za-

manda kozanrn ytizeyinde de daha yofun gortinen bir parrl-

trymrq. Ne var ki bu, parlak yumurtanrn ttimiinde bir akkor-luk patla[r olarak goriilen tam farkrndahk durumunda oluqan

parrltryla kargrlaqtrctlamazmrq bile. Bu oyle bir rqrk patlama-slymrg ki kabufun smrrlarr yayrlrr ve igerdeki yayrhmlar dii-giintilebilecek her qeyin otesinde geniqlermig.

"Bunlar 6zel durumlar mt, don Juan?""Kesinlikle. Bunlar salt gori.iciilere olur. Baqka higbi in-

san ya da yaqayan yaratrk boyle rqrldamaz. Tam farkrndah[abilerek ulaqan gcirtictiler, goriilesi bi manzaradr. O, igten ge-

len ateqle yandrklart andr. Igten gelen ateq onlan ttiketir. Tamfarkrndahkta kendilerini drqardaki yayrhmlarla eritip kaynaq-

trnr ve sonsuzlula kayarlar."

Sonora'da birkag gtinden sonra don Juan'r, savaqgr toplu-lufuyla yaqadrfir Giiney Meksika'daki kasabaya arabayla ge-

ri gcittirdiim.Ertesi gi.in stcak ve pusluydu. Yorgun ve nedense sinirli

hissediyordum. Ogleden sonra, kasabada hig hoq olmayan birsessizlik vardr. Don Juan ve ben, btiytik odadaki rahat koltuk-larda oturuyorduk. Ona, Meksika taqra hayafirun bana gdre

olmadr[rnr sciyledim. Bu kasabadaki zoraki sessizlik duyu-mundan hoglanmryordum. Duyulan tek ses uzakta ba[rrangocuklarrnkiydi. Oynadrklanndan mr yoksa actdan mr balrr-drklarrnr higbir zaman anlayamamrgttm.

"Burada oldu[unda hep ileri farkrndahk durumundasln,"dedi don Juan. "Bu btiyiik bi fark. Ama ne olursa olsun, bdy-le bi kasabada yagamaya ahgmaltsm. Bir gtin sen de boyle biyerde yaqayacakstn."

"Neden bciyle bir yerde yaqamak zorunda olayrm, don Ju-

an?"

IQTEN GELEN ATE$ tt7

118

"Sana yeni gortictilerin ozgiir olmayr amagladrklannragrklamrqtrm. Ve balrmsrzhfirn yan etkileri en mahvediciolanlardrr. Bu yan etkilerin arasrnda, savaqgrlann amagh ola-rak de$iqiklik arayrgl vardrr. Senin tercihin yagadrfrn gibi ya-qamaktrr. Sen mantrlrnr kayrtlarrndan gegirerek canlandurve arkadaqlanrun kayrtlanna kargr tuzalm olugturursun. Bumanevralar sana, kendini ve kaderini incelemen igin gok azzaman brrakr. Ttim bunlarr brrakman gerekir. Bunun yerine,tiim bildilin bu kasabarun cilii sakinlili olsaydr eninde sonun-da araman gereken madalyonun diler ytizti olacaktr."

"Senin burada yaptrfrn bu mu, don Juan?""Bizimki biraz deliqik, giinkti biz yolun sonundayv. Br

gey aramtyoruz. Hepimizin burda yaptrfr ancak savaqgrlannanlayabileceli bi qey. Bi qey yapmadan giinden gi.ine gegiyo-ru2. Bekliyoruz. Bunu tekrarlamaktan brkmayaca$rm: bekle-dilimizi ve ne bekledi[imizi biliyoruz . Biz ozgtirliifii bek-liyoruz!

"Ve gimdi bunu bildi$ine g{ire," diye bir srntmayla ekle-di, " farkrndahk konugmamrza dcinelim."

Genellikle, bu odadayken bizi kimse rahatsrz etmez veher zaman konugmamlzln uzunlu[una don Juan karar verirdi.Ama bu kez kaprda nazk bir trklatma oldu ve Genaro giripoturdu. Evinden aceleyle koqturup grktr[rmrz giinden berigormemiqtim Genaro'yu. Ona sanldrm.

"Genaro sana bi qey sciyleyecek," dedi don Juan. "Sana,onun farkrndahk ustasr oldu$unu sciylemiqimdir. $imdi bu-nun ne demek oldu[unu soyleyeyim. O, birlegim noktasrnr,nagual vuruquyla yerinden sarsildrktan sonra parlak yumurta-nrn daha derinine do!ru oynatabilir."

Genaro'nun sayrsrz seferler birleqim noktamr ileri farkrn-dalr$a gegtikten sonra ittifini soyledi. Devasa yassl kayaya,konuqmaya gitti[imizde, Genaro birleqim noktamr gok fazlasol yana oynatmrqtr hatta o kadar fazla oynatmrqtr ki bu btraztehlikeli olmugtu.

Don Juan konuqmasrna son verip Genaro'ya sffaslnl ver-

ninr-EgiM NoKTASI

meye hazr gciriindti. Genaro'ya bir gey sciylemesini imlemekister gibi baqrnr salladt. Genaro kalkrp yaruma geldi.

"Alev gok onemlidir, " dedi yumuqakga." Biiyiik yasst ta-qrn iizerinde, sana giineg rqrlrnrn kuvars pargast tizerindekiyansrmasrnr gcisterdilim gtinii arumslyor musun?"

Genaro bahsetti$inde arumsadtm. O giln, don Juan konuq-masrnl bitirdikten sonra, Genaro cebinden grkanp yasst kaya-ya koydu[u cilalanml$ kuvars pargasmrn iginden gegen rqrfrnkrnlmasrnr gostermiqti. Kuvarstn pnlttst hemen dikkatimigekmiqti. Bundan sonra ilk anrmsadtftm, yassl kayada go-melmiqken don Juan'rn yanrmda surattnda kaygrh bir ifadey-le durdufiuydu.

Konuqmaya baqladrfrnda Genaro'ya arumsadrlrmr soyle-mek tizereydim. Alzrnr kulalrma dayadr ve odadakr tkr gaz

lambasmdan birini imledi."Aleve bak," dedi. "iginde rsr yok. Salt alev. Saf alev se-

ni bilinmeyenin derinliklerine gcittirebilir. "O konuqtukga, tuhaf bir baskr duyumsamaya baqladrm; fi-

ziksel bir afrrhktr. Kulaklanm u[ulduyor; gozlerirn mobilya-larm qekillerini ayrrt edemeyecek kadar sulantyordu. Gortiqti-mti hig odaklayamaz oldum. Gozlerim agrk olmaslna ra$mengaz lambalarrnln yo[un rqrlrnr goremiyordum. Qevremdekiher qey karanhktr. Karanhlr, devinen bulutlan aydrnlatanfosforlu gizgilerden hatlar vardt. Sonra ttim bunlar solup gi-derken gorilqtim gittifii gibi birden geri geldi.

Nerede oldufumu aynmsayamadtm. Bir balon gibi siizii-Itir gibiydim. Yalnrzdrm. Ani bir korkuyla sanctlandtm vemantrlrm o an bana anlam ifade edecek bir agrklama igin hrz-la galrqtr: Genaro gaz lambaslnln alevini kullanarak beni hip-notize etmiqti. Neredeyse tatmin olmugtum. Sessizce siiztil-dtim; dertlenmemeye gahqtrm; dertlenmeyi engellemenin biryolunun uyanmak igin gegece$im kademelere yolunlaqmakolacafrnr diiqiindiim.

ilk fart< ettilim kendim olmadrfrmdr. Higbir $eye baka-rrrryordum gtinkii bakmak iEin bir qeyim yoktu. Viicudumu

IqTEN GELEN ATE$ 119

r20 IQTEN GELEN ATE$

inceledifimde yalnrzca farkrnda olabildi[imi ayrrt ettim nevar ki sonsuzlu[a bakar gibiydim. Fevkalade rqrkh harikula-de bulutlar ve kapkara kiitleler vardr; ikisi de hareket halin-deydi. Net olarak, devasa, yavaq bir okyanus dalgasr gibi ba-na dofru yaklagan kehribar parrltrh bir dalgacrk gordilm. Ozaman sanki tzayda siiztilen bir qamandra gibi dalgarun be-ni alrp tagryaca$mr anladrm. Bunu cinlenemez olarak kabul-lendim. Ama tam bana garpacakken tamamen beklenmedikbir qey oldu, bir yel beni dalganrn yolundan ugurdu.

RtizgArrn kuvveti beni korkung bir hrzla taqrdr. Yo[unrenkli rqrkh koca bir ti.inelin iginden gegtim. Goriiqtim tama-mryla kanqtr ve uyandrlrmr duyumsadrm, rtiya gori.iyordum,Genaro'nun safladrlr hipnotik bir rtiya. Bir sonraki an, yineodada don Juan ve Genaro'ylaydrm.

Ertesi giiniin golunu uyuyarak gegirdim. Akgamiistti gegsaatlerde, don Juan'la ben tekrar konugmaya oturduk. Gena-ro daha cince benimleydi ama deneyimime dair yorum yap-maktan kaErndr.

"Genaro, yine birlegim noktanr itti dtin gece," dedi donJuan. "Ama belki de itiq fazla kuvvetliydi."

Heyecanla, don Juan'a gortimiin igerilini anlattrm. Belir-gin bir srkrntryla gtiltimsedi.

"Birleqim noktan normal yerinden oynadr," dedi. "Ve buda ola[an durumlarda algrlayamayacalrn yayrhmlan algrla-manr salladr. Anlamsrz gtbi geliyor, di mi? Halbuki bu yenigortici.ilerin aydrnlatmaya gahqtr[r i.istiin baganlardan biri."

insanlann, tekrar takrar algrlamak iEin aynr yayrhmlarrkullanmaslnrn iki nedeni oldufunu soyledi. ilk ve en onemli-si bu yayrhmlann algrlanabilir oldufunu rilrenmemizden veikincisi de, birleqim noktalarrmrz bu yayrhmlarr segip kulla-nrlmak izere hazrrladrlrndanmrq.

"Yaqayan her canhda olan birleqim noktasr," diye devametti, "vurgulanacak yayrhmlan seger. Gcirtictiler, di[er hisse-den varhklann aynr dtinya gciriiqi.inii paylagrp paylaqmadrlrnr

BIRLE$IM NOKTASI

birleqim noktalannrn seEtifi yayrhmlann aynr olup olmadrfr-nr gorme yoluyla, gortir."

Yeni goriici.ilerin en onemli ilerlemelerinden birinin, ttimcanlilann kozalannda o noktarun oldufu yerin devamh birozellik olmadrfrnr ve ahqkanhkla aynr yere kuruldufunu bul-malanymrq. Buna dayanarak, yeni goriictiler yeni eylemler,yeni elveriqliliklere korkung onem vermiqler. Onlar, umutsuz-ca yeni kullanrmlara, yeni ahqkanhklara ulaqmaya gahgmrg-lar.

"Naguahn vurugunun biiyi.ik onemi vardr," diye devametti, "giinkti o noktayl oynatu. Yerini defiqtirir. Bazen oradadevamh bi yarrk yaratn. Birleqim noktast tamamen yerindengrkar ve farkrndahk fazlasryla defiqime ufrar. Ama daha daonemlisi, bu noktanln kendi kendine oynatrlabilece[inin ayr-dma vanhp farkrndahkla ilgili gergeklerin tam anlaqrlmastdtr.Bahtsrzhk gu ki, insanlar ihmalden kaybeder. Kendi olanakla-n hakkrnda bi qey bilmezler."

"Bir kimse bu deliqikligi kendi iginde nastl bagarabilir?"diye sordum.

"Yeni gcirtictiler, bu tekni[in idrak oldulunu soyler," de-di. "Onlar, cincelikle bi kimse, algrladrfrmrz dtinyanrn birle-qim noktaslnrn kozantn belirli bi yerinde durmast sonucu ol-du[unun farkma varmaltdtr, derler. Bu anlaqrldrfrnda, birle-gim noktasr yeni ahqkanhklan takiben kendilifinden oynar."

Ahqkanhklarla ne demek istedifini tam anlamamrqtrm.Daha agrk konu$maslnl istedim.

"insanrn birleqim noktasr, Kartal'rn buyrufuyla kozadabelirli bi alan etrafinda gortini.ir, " dedi. "Ama kesin noktaahqkanhkla, tekrar edilen eylemlerle belirlenir. Once oradayer alabilece[ini ofireniriz ve sonra kendimiz orada olmastnrbuyururuz. Buyrulumuz Kartal'm buyrulu olur, nokta o yer-de sabitlenir. Bunu dikkatlice tafi; buyru[umuz Kartal'rnbuyrufu olur. Eski goriiciiler bu bulguyu canlarryla odediler.Sonra bu konuya geri donece$i2."

Bir kere daha eski gorticiilerin, btiy{iciiltiliin en karmaqrk

r7.1

t22 iqrnN GELEN ATE$

binlerce teknilinin geliqtirilmesine yo[unlagtrklannr belirtti.onlann hig fark etmedikleri, gapraqrk buluqlarrnrn, acayip ol-duklarr kadar, birleqim noktasmrn sabitlenmesini krnp oynut-mak igin arag olmaktan baqka deleri olmadr[rydr.

Ondan soyledilini agrklarnasml istedim."sana btiyticiilii[tin, grkmaz bi soka$a girmek gibi oldu-

lunu soylemigtim, " diye yanrtladr. "soylemeye gahqtr[rmbi.iyiictiltik uygulamalannrn higbi hakiki de$eri olmadi[rdrr.Bunlarm deleri dolayhdrr, esas iglevleri birleqim noktasrnrkaydrrrp insanr ilk dikkatin o noktadaki denetiminden kurtar-maktr.

"Yeni gcirticiiler, btiytictiliik uygulamarannrn oynadrlresas rolii anladrlar ve difer tiim sagma ritriel ve sihirlerdenkagrnarak do[rudan birleqim noktalannr kaydrrma igleminegegmeye karar verdiler. Ne var ki rittiel ve sihirler de ashndabr zaman her savaqgmm hayatrnda gereklidir. Ben kendim srrfilk dikkatini cezbedip, birlegim noktanr kaskatr sabit tutankendi igine gekilmenden uzaklaqtrrmak igin seni her tiirdenbiiyticiiliik usultiyle baglatmayr uygun g6rdi.im. "

itt< oittcatin kendi igine gekilmey e ya damantrla takrlma-slnrn giiglii bir ballayrcr kuvvet oldulunu ve ritiiel davranrqmtekrar edici ozellili nedeniyle , ilk dikkatin kaydr seyretmeerkesinin bir krsmmr cizgtirlegtirdifini ve bunun sonucundabirleqim noktasrnrn katrh[rnr kaybetti[ini ekledi.

"Birlegim noktalan katrh[rnr yitiren kimselere ne olur?"diye sordum.

"savaggr de[illerse, akrllannr kaybettikrerini sanrrlar,"dedi giilerek. "Aynen senin br zaman akhnr oynattrlrnr sandr-$m gibi. Ancak savagglysalar o zaman akrllannr oynattrklarr-nr bilirler ama sabrla beklerler. Goriiyorsun, safhkh ve ma-kul olmak, birleqim noktasmm devinemez oldugunu gcisterir.Kaydr[rnda, bi kimse harfiyen bi qeyleri kanqtrrmrq demek-tir."

Birleqim noktalarr kayan savaggrlann iki segene$i vafinl$.Bir tanesi, kayma kuvvetinin onlarr tanrk olmaya roiludtgt tu-

ninr-eqiM NoKTASI r23

haf d'iinyalara duygusal tepki vererek hasta olduklannr kabul-lenmek; di$eri, birleqim noktasrntn her zaman orijinal pozis-yonuna donecefini bilerek vurdumdvymaz, etkilenmemigkalmakmrg.

"Ya birleqim noktasr eski pozisyonuna dcinmezse?" diyesordum.

"O zaman o insanlar kaybolur," dedi. "Birleqim noktalartdiinyayr bizim bildi[imrz grbt bi araya toplayamayacalrndanya salaltrlamaz kadar gatlak olur ya da bilinmeyene do[ruyol almaya baqlamrg emsalsiz gortici,iler olurlar."

"Biri ya da diferi olmasrna ne karar verir?""Erke! Kusursuzluk! Kusursuz savaggrlar kegileri kagrr-

maz. Dokunulmaz kaltrlar. Sana kag kere kusursuz savaggrla-

nn korkung diinyalar goriip bi sonraki an qakalar yaprp arka-

daqlan ya da yabancilarla giilebilecelini soyledim."Ona, daha cince kag kez soyledifim gibi, kendimi hasta

sanmama sebep olan qeyin sanrtsal bitkiler yutmamrn netice-si olarak arka arkaya rahatsz eden duyusal deneyimler yaga-

rnak oldu[unu soyledim. B{ittiniiyle yer ve zaman uyugmaz-hklarrndan, gok sinir bozucu akrl konsantrasyon bogluklarrn-dan gergek gdriiler veya yer ve insanlara gergekten varrnl$-lar gibi dikkatle baktrfrm sannlar yaqamrqtrm. Akhmt oynat-trlrmr diigtinmekten alamtyordum kendimi.

"Tiim srradan olgtilere gore hakikaten aklmt oynatlyor-dun," dedi, "ama goriiciilerin gortiqtine gore e[er kaybettiy-sen fazla bi qey kaybettin sayilmaz. Zihin, bir goriicti igin in-san kayrtlarmm ozyanstmasmdan bagka bi qey defildir. Bucizyansrmayr kaybeder ama desteklerini kaybetmezsen, ashn-

da bunu tutsaydrn olacafrndan stnrrsz daha giiglii bi hayatyagarstn."

Duyusal deneyimimin acayiplilini fark etmemi onleyenduygusal tepki kusurumun, birleqim noktamtn insarun yayl-hm bandlnrn ne kadar derinine ilerlediline gore belli oldufu-nu belirtti.

Agrkladrlrnr anlayamadrfrmr soyledim gtinkii insarun ya-

t24 IqTEN GELEN ATE$

ylhm bandr olarak adlandrrdrlr qeyi kafamda tam canlandrra-mtyordum. Onu bir topun yizeyr gevresine konmuq bir kur-dele gibi diiqtinebiliyordum.

Ona bir bant demenin insanr yanhq yonlendirdilini ve an-latmak istedilini bir kryaslamayla gosterece[ini soyledi. in-sarun parlak qeklinin, igine kahn bir disk koyu peynir zerkedilmiq bir tekerlek peynir gibi oldulunu agrkladr. Bana ba-krp iginden krkrrdadr. Peynir sevmedigimi biliyordu.

Ufak karatahtaya bir $ema yaptr. Yumurtamsr bir qekil Ei-zip bunu uzunlamaslna dort bolmeye ayrrdl ve aynm gizgtle-rini hemen silebilece[ini, onlan salt bana bantlann insan ko-zaslnrn neresinde oldufu fikrini vermek igin gizdifini soyle-di. Sonra ilk ve ikinci bolme arasrna kahn bir bant gizip ayrr-ma gizgrlerini sitdi. Bandm taze kaqar peyniri igine yerlegti-rilmiq bir disk gedar peynir gibi oldulunu agrkladr.

"E[er bu gedar peyniri geffaf olsa," diye devam etti, "in-san kozaslnln miikemmel bi benzeri olurdu. Qedar peynir ta-ze peynir tekerinin taa igine kadar gider. Bu bi yandaki yii-zeyden di[er yandaki yizeye giden bi disktir.

"insanrn birlegim noktasr yukarrda yumurtanrn koza yii-zeyinin dortte iigii yiikseklifindedir. Bi nagual bu yo[un say-damhk noktasma bastrrdr[rnda nokta gedar peyniri diskineoynar. iler farkrndahk birleqim noktasmrn yogun pariltrsr enigerdeki gedar peynirindeki uyuguk yayrhmlarr canlandrrdr-lrnda ortaya grkar.- Birleqim noktasmrn panltrslnln o diskinigine oynadrlrm gormek kozanrn ytizeyinin sola do!ru kay-drlr duyumsamasrnr verir."

Kryaslamaslnl iiq ya da dort kere tekrarladr ama anlaya-madrm ve daha fazla agrklamasr gerekti. Ashnda birleqimnoktasrnrn her hareketi derinine, insan qeridinin geniqlilinceparlak yumurtanrn merkezine dofru olmasrna rafmen, parlakyumurtanrn qeffaflr[rnrn sola do!ru bir hareket etkisi yaratfi-[rnr soyledi.

Soylediginin goriici.ilerin birleqim noktasmrn hareketinigcizlerini kullanarak gdrmesine benzedilini belirttim.

nizu-egiM NoKTASI r2.5

"insan bilinemez de$ildir," dedi. "insantn panlhst nere-

deyse sadece gozler kullanrlarak g or iil ebilir ."Eski gorticiilerin, birlegim noktasrnrn hareketini gormele-

rine ra$men bunun derine bir hareket olabilece[ini anlama-

drklannr soyledi; onun yerine kendi gormelerini izlemiqlerve gordtiklerine yeni gorticiilerin hatah oldulunu bilmelerinera[men ismen yefledikleri "sola kaytq" admt takmrqlar.

Onunla eylemlerim srrasrnda birleqim noktaml $u anda da

oldulu gibi sayrstz kereler oynattr$rnr soyledi. Birleqim nok-tasrmn kayrgr hep derinine oldufundan daha evvel kullanma-drlrm yayrhmlarr kullanmama rafmen kiqilik hissimi higkaybetmemigtim.

"Nagual bu noktayr ittifinde," diye devam etti, "nokta in-sanln bandr boyunca herhangi bi yone yollanrr ama nereyeyollandrfr hig fark etmez gtinkii her zaman daha evvel ayakbasilmamrq yerlerdir.

"Yeni gortictilerin savaqgr-gomezleri igin geligtirdikleri en

biiytik slnav, nagualm etkisi altrnda birleqim noktasmrn yol-cululunu yeniden gozden gegirtmeleridir. Bu gcizden gegirmetamamlandrfrnda, insantn biitiinliifiinii yeniden kazanmast

olarak adlandtnltr."Yeni gortictilerin miicadelesi, biiyilmemiz strastnda far-

krndah[rn panlhsr insanrn yayrhm bandtna odaklandr[rndave bazt yayrhmlarr vurgulamak igin segtilinde, krsrr dongii-ye girmesi nedeniyleymiq. Belirli yayrhmlarl ne kadar vurgu-larsa birleqim noktast o kadar saflam olurmuq. Bu bizim buy-rulumuzun Kartal'm buyrulu oldulunu soylemekle ayruy-mrq. Hig sciylemeye bile gerek yokmuq ki farkrndahfrmrz ilkdikkat derecesine geliqince buyruk o kadar giiglenirmi$ ki kt-srr dongilyii krrrp birleqim noktasmr kaydrrmasr gergekbt za-

fere doniiqiirmi.iq.

Don Juan, ayrrca birlegim noktasmrn ilk dikkatin demet-ler halinde algrlamasrndan da sorumlu oldu[unu soyledi. Bir-leqimi vurgulanan yayrhm demetlerine bir cirnek algrladrlr-mrz haliyle insan bedeniymiq. Ti.im varhlrmrzrn baqka bir

r26 IqTEN GELEN ATE$

pargasr, parlak kozamrz, hig vurgulanm az ve unutulmuglufasiir{ili.irmiiq; gtinkii birleqim noktasrnrn etkilerinden biri yayr-hm demetlerini algrlamak oldufu gibi bir di[eri de yayrhm-lara aldrrmamakmrq.

Demetleme konusunu bir ornekle agrklamasl igin rsrar et-ti$imde birleqim noktasmrn sagtrfr panltrnrn krhflanmlq ya-yrhmlarr bir araya desteledi$ini soyledi. Sonra bu desteler,deste halinde drqardaki yayrhmlarla birlegirmiq. Demetleme,gortictiler higbir zaman kullanrlm ayan yayrhmlarla ulraqtr-frnda bile olurmuq. Ne zaman vurgulansalar biz onlarr ilkdikkatin demetlerini algrl a dtlrmrz gib i al grl armr $rz.

"Yeni gcirtici.ilerin en yiice anlanndan biri," diye siirdiir-dii, "bilinmeyenin, ilk dikkat tarafindan dikkate almmayanyayrhmlar oldu[unu bulmalan oldu. Bu koca bi iliqkidir, amadikkatini gekerim, ancak demetlemenin yaprlabildifi yerdekurulabilecek bi iliqki. Bilinemeyen, diler yandan, birleqimnoktamrzm herhangi bi qeyi demetleyemeyecefi bi sonsuz-luktur."

Birleqim noktasmrn parlak bir mrknatrs gibi oldu[unu, in-sanrn yayrhm bandr srnrrlan iginde nereye hareket etse yayr-hmlan segip gruplandrrdrlrnr agrkladr. Bu keqif, bilinmeyeneyeni bir rqrk tuttu[undan yeni gorticiiler igin bir zafermig. ye-ni gciriictiler, kendilerine musallat olan kavranmasr neredeyseolanaksrz bazr hayallerin, insan bandrndaki birlegme noktasr-nrn her zarnanki yerinden taban tabana ntbir noktaya kayma-sryla ortaya grktrlrnr fark etmigler.

"Onlar insanrn karanhk yantnln hayalleriydi," diye ileristirdii.

"Neden insanrn karanhk yonii diyorsun?" diye sordum."qUnkii nalet ve rjnceden hissediliyor," dedi. "Yalnrzca

bilinmeyen delil aynt zamanda bilmek-kimin umrundaki bd-liimii."

"Yakozanrn igindeki ama insan bandmrn srnrrlan drqrnda-ki yayrhmlar?" diye sordum. "Onlar algrlanabilir mi?"

"Evet, ama betimlenemez yollarla," dedi. "Onlar insan

BIRLE$IM NOKTASI 127

bandrndaki kullanrlmayan yayrhmlar gibi insan bilinmeye-ninde delil, ama insanrn niteliklerinin tasavvur edemeyecefiolgtilemez bi bilinmeyende. O kadar gtiglii bi enginlik ki eniyi gortictiler dahi bunu betimlemekte zorlanrrlar."

Bana gizin hala brzim igimizdeymiq gibi geldigi konu-sunda lsrar ettim.

"Giz, bizim drqrmrzda," dedi. "igimizde srrf kozayr yrk-maya gahqan yayrhmlar var. $oyle ya da bciyle srradan bi in-san da sava$gr da olsak bu gergek bizi saptrrryor. Sadece ye-ni gortici.iler bunun ardrna gegebilir. Onlar gormeye gabalar.Ve birleqim noktalannrn kayrgryla gLztn algrlayrq oldufununayrrdrna varrrlar: Ne algrladrfrmzrn de[il daha gok neyin al-grlamamrzr safl adr[rnrn. "

"Sana, yeni goriiciilerin duyularrmrzrn herhangi bi qeyiortaya grkarma yetisinde oldu[una inandrklanndan bahset-miqtim. Onlar, buna birleqim noktasmrn konumunun duyula-nmrzln ne algrlayacalrnr belirledi$ini gordiiklerinden inanrr-lar.

"Birleqim noktasr kozanrn igindeki yayrhmlan norrnaldendefiqik bi konumda birleqtirirse, insan duyulan akl,J almazgeyler algrlar."

8Birle Eim N oktastntn KonumuDon Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrnl ozetledilindeyine Giiney Meksika'daki evindeydik. Bu ev ashnda nagualtoplulu$unun ttim tiyelerine aitti, arna Silvio Manuel resmiolarak ev sahibi gcirevini i.istlenmiqti ve herkes de buradanagrkga Silvio Manuel'in evi diye soz ederdi; halbuki benagtklanamazbtr nedenle buraya don Juan'rn evi demeye ahq-mrqtrm.

Don Juan, Genaro ve ben, da[lara yaptrfrm ru bir gezideneve donmiigttik. o gtin, ofle yerne$imizi yedikten sonra yolyorgunlu[umuzu atmak igin dinlenirken, don Juan'a bu ga-rip yanrlsamanm nedenini sordum. Bunun bir yanrlsama ol-madrlrnr ve oraya Silvio Manuel'in evi demenin nagual gru-bunun biitiin iiyelerince herhangi bir ahvalde hattakendi kigi-

ninl-ngiM NoKTASININ KoNUMU LZ9

sel dtiqiincelerinde bile yerine getirilmesi gereken btr iz silr-me sanatr altgttrmasr oldufunu sciyledi. Onlardan herhangibiri igin o eve iliqkin baqka tiirlti diiqi.inmekte rsrar etmek na-

gual grubuyla ballantrlarlnr yadsrmakla aynrydr.

Bana bunu daha once hig soylemedili igin kargr grktrm.Ahqkanhklartmla higbir aykrrrhfa neden olmak istememiq-tim.

"Dert etme," dedi bana, giili.imseyip srrtrmr trprqlayarak."Bu evden istedigin gibi soz edebilirsin. Bu naguahn deneti-minde. Ome[in, nagual kadrn buraya golgeler evi diyor."

Sohbetimiz boliindi.i ve birkag saat sonra beni arka sun-

durmaya ga[rrtana kadar onu gormedim.

O ve Genaro, koridorun ucunda dolaruyorlardr; ellerinioynatarak hararetli bir konugma yaplyor gibi gori.iniiyorlardr.

Agrk, giineqli bir gi.indti. O$teden soffa giineqi, korido-run gevresindeki sagaklardan sarkan gigek saksilan iizerineparhyor ve golgelerini sundurmanln kuzey ve dolu duvarla-nna yansrfiyordu. Yofun san giineq rqr[r, saksilarm kapkaragolgesi ve iglerindeki zarrf gigekli bitkilerin gtizelim, narin,yalrn gcilgeleri goz ahcrydr. Gozleri uyum ve di.izenden iyianlayan biri, bitkileri bu nefes kesen etkiyi yaratacak tarzdabudamrqtr.

"Nagual kadrn y.?ptr bunu," dedi don Juan sanki akltmtokuyormuqgasma. "O$eden sonralart gozlerini bu golgelerediker."

Onun, ofleden sonra bu golgelere gozlerini dikmesi dti-qi.incesi bende ani ve mahvedici bir etki yarattr. Bu saatin yo-

[un sarl rgrlt, kasabarun siikuneti ve nagual kadrna duydu-

E.r* sevgi bir anda bana savaggmln sonu olmayan yolununtiim yalnrzhfrnr gafirrqtrrdr.

Don Juan bana bu yolun kapsamrnt, yeni goriici.ilerin tii-miiyle ozgtirliik savagglsr olduklarrnr soyledi[inde tantmla-mrqtr; onlarrn tek aradtklan, tam farkrndahla ulaqtrklanndagelen en son kurtuluqtu. O duvardaki akrldan grkmayan gol-gelere bakarken nagual kadrnrn, tininin gevqemesinin tek yo-

130 iqreN GELEN ATE$

lunun yiiksek sesle giir okumakla oldulunu soyledi[inde nedemek istedi[ini, eksiksiz bir durulukla anladrm.

Bir giin {ince, orada, sundurmada bana bir qey okudu$unuarna rsrar ve hasretini anlamadrlrmr anrmsadrm. Bu Juan Ra-mon Jimenez'in 'Hora Inmensa'adh qiiriydi ve onun iEin, sa-vaggmm tiimtiyle ozgiirlii$e kagmak igin yaqamasrnt yalmzh-$ryla bireqim haline getiriyordu.

Yalnrzca bir kuq ve bir gan yrrtar sessizlili...Sanki ikisi, batan giineqle soylegirler.Altrn renkli sessizlik, billurdan akqamtistii.Sakin apaglar, dolanan saflrkla sallarur,ve tiim bunlann ardrnda,incilerin iizerinde yaprlan bir yolculuk hayal edersaydam bir rrmakkaybediqi agan

ve akan sonsuzlula.

Don Juan ve Genaro yaruma gelip bana qagkrn nazarlarlabaktrlar.

"Gergekten ne yaplyoruz don Juan?" diye sordum. "yok-sa sava$grlar kendilerini yalnrzca <iltime mi hazrhyor?"

"Yok canlm," dedi, yumuqakga sntrmr trprqlayarak. "Sa-vaqgrlar kendilerini farkrnda olmayahaznlar ve tam farkrnda-kk artrk kendilerine hig cinem verrnediklerinde gelir. Ancak,higbi gey olduklannda her qey olurlar."

Bir an sustuk. Sonra, don Juan bana kendime acrma san-crlarrna mr girdifimi sordu. Emin olamadr[rm igin cevap ve-remedim.

"Burada oldufun igin piqman de[ilsin di rni?" diye silikbir giiliimsemeyle sordu don Juan.

"Kesinlikle delil," diye ona giivence verdi Genaro. Son-ra, bir an tereddiit edermiq gibi oldu. Baqrm kaqrdr, bana bak-tt ve kaglannr kaldrrdr. "Belki ciylesin," dedi. "Oyle misin?"

ninr-eqiM NoKTASININ KoNUMU 131

"Kesinlikle de[il," diye bu sefer don Juan Genaro'ya ga-

ranti verdi. Aynr mimikleri tekrarlayrp bagrnr kagrdr ve kaqmtkaldrrdr. "Belki oylesin," dedi. "Oyle misin?"

"Kesinlikle delil!" diye patladr Genaro ve ikisi denetlen-mez bir kahkaha tufanrna tutuldular.

Yatrgtrklartnda, don Juan kibrin, biitiin melankoli firtrna-larrnr yi.ireklendiren kuvvet oldulunu soyledi. Savaggilann,esash mahzunluklara hakiarr varrnl$ ama bu mahzunluk sade-

ce onlarr gtildiirmek igin olmahymrg."Genaro, sana cesaretini toplayrp bt araya getirebilecelin

ttim kendine actmadan gok daha heyecanh bi qey gostere-

cek." diye devam etti don Juan. "Birleqim noktasmtn konu-muyla ilgili bi qey."

Genaro birden koridorda arkaya kaykrhp uyluklarrnr ba[-nna gekerek yiiriimeye baqladr.

"Ona boyle yiiriimeyi nagual Julian gosterdi," dedi donJuan fisrltryla. "Buna erk tlnsr denir. Genaro, bikaq geqit erktrrrsr bilir. Gciziinii ayrmadart tzle."

Genaro'nun devinimleri gergekten de biiytileyiciydi.Kendimi onu izler buldum, ilkin gozlerimle ve sonra karqr

konulmazcaslna ayaklarrmla. Trrstnr taklit ettim. Bir keresundurmayr dolanrp, durduk.

Ytirtirken, her adrmrn bana safladrlr olalandrgr berrakh-gr fark ettim. Durdu$umuzda keskin bir dikkate ulaqmrgtrm.

Her tmtyr duyabiliyor; gevremde rqrkta ya da golgedeki herdegiqikli[i fark edebiliyordum. Yaprlmasl askrda kalmrq bireylemin aciliyeti hissine kaprimrqtrm." Kendimi, olafandrqrsaldugan, atletik, cesur duyumsuyordum. O anda, oniimdeyayrlr mrrazzam geniq bir alan, tam arkamdaysa bir ormangordiim. Koca a[aglar, duvar gibi dikilmiqti. Orman karanhkve yeqil; diizltikier giineqli ve sartydt.

Nefes ahqtm, derinden ve garip bir qekilde hrzlanmrqtrama anorrnal deliidi. Ne var ki, beni yerimde koqmaya zorla-yan da nefesimin ritmiydi. Koqmayr brrakmak istiyordum da-

ha da do$rusu bedenim istiyordu ama tam ben brrakacakkenbir gey beni durdurdu.

t3z iqreN GELEN ATE$

Don Juan ve Genaro, aniden yarumda bitiverdiler. Safrm-da Genaro'yla koridorun sonuna yiiriidtik. Beni omzuyladiirttii, viicudunun afrrh[rnr iistiimde duydum. NazikEe benisola iteledi ve dofrudan sundurmantn dolu duvarrna dayan-drk. Bir an igin, duvardan gegecekmiqiz gibi bir hisse kaprl-drm ve hatta kendimi bu etkiye karqr sallamlaqhrdrm amatam duvarrn dibinde durduk.

Suratrm duvara karqr dururken, ikisi beni dikkatle incele-diler. Neye baktrklanm biliyordum; birlegim noktamr kaydrr-mrg oldulumdan emin olmak istiyorlardr. Haleti ruhiyem de-giqti$inden bunu yapmrq oldufumu biliyordum. Belli ki onlarda biliyordu. Nazikge kollarrmdan tutup, beni sessizce kori-dorun cibiir yaruna yiirtitttiler. O karanhk dar hol, sundurmayrevin kalan difer yanma baflayan gegitti. Orada durduk. DonJuan ve Genaro benden birkag adrm uzaklaqtrlar.

Evin, karanhk golgeler igindeki yanryla kargr karqrya br-rakrldrm. Boq, karanhk bir odaya bakryordurn. Fiziksel birbezginlik hissediyordum. Yorgunluk ve kayrtsrzhk hissedi-yor fakat aynr zamanda tinsel bir kuvvet deneyimliyordum.Iqte o zaman bir qey kaybettilimi anladrm. Bedenimde higderman kalmadr. Zorlukla ayakta duruyordum. Sonunda ba-caklarrm tutmaz oldu, oturdum ve sonra yana yat0m. Oradayatarken en muhtegem, tatminkar Tann sevgisi ve iyilik his-leriyle doldum.

Sonra, bir anda bir kilisede mihrabrn ontinde buldum ken-dimi. Altrn varakla yaldrzlanmrq kabartmalar binlerce mumunrqr[ryla panldryordu. Dev bir tahtrrevana konmug, koca birhag taqryan erkek ve kadrnlann koyu karaltrlanm gcirdiim.Yollanndan gekilip, kiliseden drqan grktrm. Bir gok insanrn,bir mum deryasmm [zerime geldilini gordiim. Seving iqin-deydim. Onlarla olmak, Tanrr'ya dua etmek istiyordum. insangtiruhundan birkag adrm citedeydim ki bir qey sryrlp gotiirdtibeni.

Bir sonraki an, don Juan ve Genaro'ylaydrm. iki yarumlkugatmrq olduklan halde, tembelce sundurmada dolanlyor-duk.

ninr-ngiM NoKTASININ KoNUMU r33

Ertesi giin, olle yeme[i yerken, don Juan, Genaro'nunerk finsryla birleqim noktamr ittilini ve bunu ben igsel sessiz-lik iginde oldulumdan yapabildi[ini soyledi. Gorticiilerin,yaptrklarr her qeyin birlegti[i noktarun ilk karqtlaqtrlrmrzgiinden beri bahsetti$i bir gey oldu$unu agrkladr: ig soyleqiyidurdurmak. Ustiine basarak defalarca, ig soyleqinin birlegimnoktasmrn yerini sabitleyen $ey oldu[unu soyledi.

"Bi kere sessizlik sallanrrsa, her gey olasrdtr," dedi.

Ona, golunlukla kendimle konuqmayl brrakma hususun-da bilingli oldufumu ama bunu nastl yaptrlrmr bilmedilimisoyledim. Usuli.inti agrklamam istense ne diyecefimi bile-mezdim.

"Bunun agrklamasr, yalmhfm ta kendisidir," dedi. "Senona isteng duydun ve yeni bi niyet, yeni bi buyruk koydunortaya. Sonra senin buyrufiun, Kartal'rn buyrulu oldu.

"Bu yeni gcirticiilerin buldu[u en srradtqr geylerden biri:bizim buyrulumvz Kartal'rn buyru[una doni.igebilir. Ig soyle-gi baqladrlr yolla sona erer: bi isteng eylemiyle. Ashndabrzikendimizle konuqmaya baqlatan, bize o[retenlerdir. Bize o!-retirken, biz de onlar da bilmeden istenElerimizi iqin igine ka-tartz. Kendimizle konugmayl ofrendikge istengle ufraqmayrofreniriz. Kendimizin, kendimizle konuqmasrna istenE du-yaflz. Kendimizle konu$mayl durdurmanln yolu tamamrylaaynr yontemi uygulamaktr: isteng duymah, niyet etmeli-yiz;'

Birkag dakika suskun kaldrk. Ona, kendimizle konuqma-yr ofreten o[retmenlerimiz vardr demekle, kimi kastettilinisordum.

"insanlara bebekken olanlardan soz ediyordum," diye ce-vap verdi, "gevrelerindeki herkes tarafindan kendileri hakkrn-daki bitmek bilmez bi sciyleqi tekrarlanrrken cifretilenden" Busoyleqi igselleqtirilir ve sadece bu kuvvet birlegim noktasmtsabit tutar.

'oYeni gortictiler, kiigtik gocuklartn, onlara birlegim nokta-larmr nereye yerleqtireceklerini cifreten yizlerce cilretmeni

134 iqreN GELEN ATE$

oldufunu sciyler."Gortictiler, ktigiik gocuklarrn ilkin sabit birlegim noktalarr

olmadr[rnr gortirlermiq. . Krhfl anmr g yayrhml an mu az zarrt btrcurcuna durumundaymrq ve birleqim noktalan insan bandrn-daki her bir yere kayarmrq ki bu da onlara daha sonra tama-mryla gozardt edilecek yayrhmlara ycinelik btiyiik bir odakla-ma yetisi verirmiq. Onlar btiytidtikge gevrelerindeki daha yag-h insanlar gocuklarrn tizerindeki dikkate deler erkleri ve gi-derek karmaqrklaqan bir ig soyleqi yoluyla gocuklarrn birle-qirn noktalarrnr daha dura[anlaqtmrmrq. iE soyleqi, birlegimnoktasmm konumunu devamh saflamlaqtran bir iqlemmiq vebu konum rastlantrsal oldu[u igin devamh desteklenmeyegereksinim duyarmrq.

"Aslrnda gergek, gocuklann golunun gordii{iidiir," diyedevam etti. "Gorenlerin goEu terelelli sayrlr ve onlan dii-zeltmek igin her ti.irlii gaba harcarup, birlegim noktalannrnkonumu katrlaqtrrlhr. "

"Fakat gocuklarr, birlegim noktalannr daha akrqkan brrak-malarr igin cesaretlendirmeye olanak var ml?" diye sordum.

"Yalntzca, yeni gcirtictilerin arasrnda yaqarlarsa," dedi."Yoksa, eski goriic{iler gibi insanrn sessiz yanlrun anlaqrlmaz-Itklanrun tuza$rna yakalanrrlar. Ve inan bana, bu mantrksalh-firn kuca[rna diigmekten gok daha beterdir."

Don Juan, insarun, Kartal'm yayrhmlan karmaqasma kat-tr$r dtizene olan esash hayranhlrnr dile getirerek devam etti.Her birimizin kendi gaprnda ustahkh bir sihirb az oldu$una vesihrimizin birleqim noktamzr de[iqmezcesine sabit tutmarnrzoldufuna inanryordu.

"Drqardaki yayrhmlann kuvveti," diye devam etti, " bir-leqim noktamrzabazt yayrhmlarr segtirir ve ballanma ve algrigin demetler. Bu Kartal'm buyrulurdur fakat algrladrflrnlzmti.imiine yiikledifrmrz anlam bizim buyrulumuzdur, bizim si-hirli arm apantmrzdrr. "

Agrklamalarma gcire, onceki giin Genaro'nun bana yaptrr-dtlr ahqrlmadrk karmaqrkhkta ve esaslnda gok yahnmrq. Kar-

ninl-egiM NOKT'ASININ KONUMU 135

maqrkmrq gtinkii katrlan herkesin fevkalade srkr bir di.izence

iginde olmasr gerekiyormug; ig soyleqi durdurulmah, ileri birfarkrndaltk konumuna ulaqtlmah ve biri, birinin birleqim nok-tasrnr ahp gitmeliymiq. Bu karmaqrk usuliin ardrndakiler gokbasitmig; yeni gortici.iler, birleqim noktaslnln tam konumuatalarrmrz tarafrndan bizim igin saptanan rastlanttsal bir ko-num oldu[una gcire gcireceli az br gabayla oynatrlabilir; birkere oynadr mt da yeni yayrhm ballantrlart yani yeni algrlarayol agar, derlermiq.

"Sana, birleqim noktant oynatman igin erk bitkileri verir-dim," diye devam etti don Juan. "Erk bitkilerinin bciyle biretkisi var; ama aghk, yorgunluk, ytiksek ateq ve buna benzerbaqka qeylerin de benzer etkisi vardtr. Srradan insantn kusu-ru, bu kayrqrn sonucunu biitiintiyle anltksal sanmastdrr. Seninde tanrk oldu[un gibi, oyle de[il.1'

Birleqim noktamm, gegmiqte Eok kez aynen bir gtin cince-

ki gibi kaydrfirnr ve bir araya topladrklarrnrn go[unun giinliikhayata, giinliik hayat aslmda hayalet diinyaymlgcasma yakrnoldulunu agrkladr. Bu ttir hayallerin, yeni goriictiler tarafin-dan otomatikman yadsrndr[rnr vurguladr.

"Boyle hayaller, insantn kayttlarrnrn tiriiniidtir," diye stir-dtirdii. "Tiimi.iyle ozgtirliik arayrgrndaki savaqgrlar igin yokturbi deleri, gtinkii birleqim noktasmrn yana kayrgryla oluqur-lar."

Sustu ve bana baktl. 'Yana kayrq'ile kastettifinin insanrnyayrhm bandrnda derinlifiine bir kayrq yerine geniqlifince birkayrq oldufunu biliyordum. Ona hakh olup olmadrlrmr sor-

dum."Tamamen kastettilim bu," dedi. "insanrn yayrltm bandr-

nrn iki kenannda da tuhaf kahntr depolan, hesaplanamayacakkertede gok insan gopti obekleri vardrr. Bu, gok marazi, tekinolmayan bir depodur. Eski goriictiler igin onemli delerdeydiamabizim igin oyle degil.

"Birinin yapabileceli en basit qey buna kaprlmaktrr. DtinGenaro ve ben, sana yana kayrqrn hrzh bi ornefini vermek is-

136 iqrex GELEN ATE$

tedik; o ytizden birleqim noktam kaydrrdrk, ama herhangi bi-ri de bu depoya ig sciyleqisini durdurarak ulaqabilir. Kayrg enazdaysa, sonuglar zihnin fantazileri olarak agrklanrr. Kayrgdikkate delerse, sonuglanna sanrr denir."

ondan, birlegim noktasrnr kaydrrma eylemini agrklamasr-nr istedim. Savaqgrlann, ig sciyleqilerini durdurarak igsel se-sizli$e eri gtiklerinde, erk tmsrnrn goriinttistinden fazla sesininbirleqim noktasrnr tuzala dtiqtirdii$tnti soyledi. Bolucuadrmlarm ritmi, anrnda koza igindeki ig sessizlikle kopmugyayrhmlarrn bafl anrq kuvvetini yakahyormu$.

"Bu kuvvet, birdenbire bandrn kenarlanna asrlr," diyedevam etti. "sa[ ugta sonu gelmez tiziksel aktivite, qiddet, ol-dtirme, qehvet hayalleri buluruz. sol ugtaysa tinsellik, din,Tann bulunur. Genaro ve ben, birleqim noktanr iki uca da yii-riitttik ki bu insan gdpii obefinin tam bi gortintilstinti verebi-lelim."

Don Juan, tereddtit edermiq gibi, goriiciilerin bilgisinin engizli taraflanndan birinin, ig sessizlilin inanrlmaz etkisi oldu-lunu yeniden belirtti. Bir kez igsel sessizlile eriqildi mi, bir-leqim noktasmr o belirgin yere tutturan ballar kopmaya baq-lar, birleqim noktasr serbestge oynarml$.

Devinim, goEu insarun yonsel tercihi ve do[al tepkisi ola-rak, ahgrlmrq qartlarda sola do!ru olurmu$; ama kimi gcirticii-ler devinimi, noktanrn oldulu ahgrlmrq yerlerden aga[r nokta-lara ycinlendirebilirmig. Yeni gortictiler bu kaymaya 'aqalrkayrg' dermig.

"Gcirtictiler, kazaen aqafr kayrqtan da mustariptiler,', diyesi.irdi.irdti. "Birleqim noktasl gans eseri orada uzun siire kal-maz, giinkti burasr iblisin yeridir. Aga[r gitmek, yaprlacak enkolay gey olmasma rafimen bizim ilgimize zrtttr."

Don Juan, eski gorticiilerin igledifi bir gok yargrhatasmrnarasrnda en elem vericilerden birinin birlegim noktasmr a$a-

lrdaki cilgiilemez alana oynatarak hayvan bigimlerine girme-de uzman olmalan oldu[unu da sciyledi. Deliqik hayvanlarrbaz alarak o hayvanr naguallan olarak adlandrrmrqlar. Birle-

niru-n5iM NOKTASININ KONUMU r37

qim noktalarrnr belirli yerlere oynatarak, segtikleri hayvanrn

nit"likl"tini; kuvvetini, bilgelifini, kurnazhk, geviklik ya da

zaltmh|tnt kazanac akl anna inanmr q I ar.

Don Juan, btiyle ttiyler iirpertici birgok uygulamarun bu

giini.in gortictleri arasrnda dahi siiregeldigini soyledi. Birle-gi- ttoltastntn daha agalr herhangi bir yere oynamasrndaki

goreceli kolayhk, ozellikle o uca hevesli gortici'ilere bi.iyiik

bir teqvik oluqturuyormug. O ytizden, savaqglyr smamak na-

gualm gcireviymiq.

Sonra bana, birleqim noktamt bir erk bitkisi etkisi altrn-

dayken aqafrya bir konuma oynatarak beni srnadr[mr sciyle-

di. Ardrndan birleqim noktama, kargarun yayrhm bantlanntyalrtmamr sallamak i.izere kilavuzluk etmiq, kargaya doniiq-

meme yol agmrqtt.

Don Juan'a, ona dtizinelerle kez sordufum soruyu tekrar

sordum. Ben fiziksel olarak bir kargaya doni.iqmtig mtiydtim,

yoksa ashnda sadece ciyle diigtiniip, oyle mi hissetmiqtim.

birleqim noktasmrn agafrya kayrqmrn her zaman tam bir do-

niiqiimle sonuglanacalmt agrkladr. Birleqim noktast, hayati

biieqikten gegti[inde dtinyanln yok oldufiunu, btzim igin in-

san seviyesinde oldufu gibi olmaktan grktrlrnr ekledi.

Doniiqiimi.imi.in, her ihtimalde dehqetengiz oldu[unu soy-

ledi. Bu deneyime tepkim, ona bu tarafa dofru hig elilimimolmadrlrnr kanttlamtgtt. Boyle olmasaydt, bazr goriiciileringok rahat buldufu bu aqalrdaki alanda kalmaya duydufumyatkrnlrkla savagmak igin muzzam erke kullanmam gereke-

cekmiq.Aynca, habersiz bir aqa[r kayrqrn her goriiciintin zaman

zamanyaqadrfrnl ama bu agafir kaytqm, birlegim noktast sola

oynadrkgi, gittitge daha az srkhkta tekrarlandrfrnr soyledi.

Lakin, frer oiOugunda bunu atlatan gortictintin erki onemli de-

recede azalrmtq. Bu, diizeltilmesi zaman alan ve biiyiik zah-

met gerektiren bir sakrncaymlg.

"Bu zaman arafuklan, gorticiileri a$1n somurtkan ve dar

kafalr yapar," diye devam etti, "ve bazt durumlarda da aqrt

138 IQTEN GELEN ATE$

mantrksal.""Gorticiiler bu aqa[r kayrqlan nasrl onler?" diye sordufn."Her $ey sava$glya ba[hdr," dedi. "Ome[in senirr gibi

olan baztlan dolal olarak kendi tuhaflrklanna kaprlmaya me-yillidir. Bunlar, fena garprlrr. Senin gibiler igin, her yaptrklarrqey igin yirmi dort saat uyaruk kahp ncibet tutmalanm tavsi-ye ederim. Diizenceli adam ve kadrnlar, boylesi kayrglara da-ha az e$ilimlidir; onlar igin yirmi iig saatlik bi ncibet tavsiyeedebilirim."

Parrltrlar sagan gozleriyle bana bakrp gtildii."Diqi gorticiilerin erkeklere nazaran daha srk aqalr kayrq-

larr olur," dedi. "Ama erkekler tehlike iginde o konumda oya-lanrrken, kadrnlar oradan hrzla grkma yetisine de sahiptirler."

Kadrn goniciilerin, birleqim noktalarrnr aqa[rdaki alandaherhangi bir konumda tutturma yetisine de sahip olduklannrsoyledi. Erkekler bunu yapamlyormug. Erkeklerin sa[duyuve amaglart varrnlg, ama yetenekleri azmrq; bu sebeple bir na-guahn grubunda sekiz kadrn gorticii olmasr gerekirmig. Ka-dtnlar, bilinmeyenin cilgiilmez enginli$inin gegilmesine sevkederlermiq. Bu dolal kapasiteyle ya da onun sonucu olarak,kadrnlar en giddetli yolunlu[a sahipmiq. O sebeple, onlar birhayvarun qekline hararet, kolayhk ve karqrlagtrnlam az birvahqilikle girebilirmi$.

o'Korkutucu qeyler dtiqtindiiliinde," diye devam etti,"isimsiz, karanhkta kol gezen bi tehlike, bilmeden diiqiindti-liin aqafrdaki olgiilemez alanda konumlanmlg bi kadrn gdrti-ciidiir. Gergek dehget iqte tam oradadr. E[er sapkrn bi kadrngoriiciiye olur ya rastlarsan, arkana bakmadan da[lara kag!"

Ona diler organizmalarrn birleqim noktalannr kaydrrrpkaydrramadrklarrm so.rdum.

"Onlarrn noktasr kayabilir," dedi, "ama onlarrn kayrqr is-teyerek olmaz."

"Organrzmalann birleqim noktasr da oldu[u yerde gortin-mek igin mi e$itilmiqtir?" diye sordum.

"Her yeni do$an organizma $u veya bu qekilde e[itilmiq-

ninlegiM NoKTASININ KoNUMU 139

tir," diye cevapladr. "Biz belki nastl egitildiklerini anlamryo-

ruz -brz zaten bizim bile nasrl efitildip:tmrzi anlamtyotuz da-

ha- ama gori.iciiler onlann kendi tiirlerindekilerin yaptr[rnryapmaya qartlandrrrldr[rnr gortirler. Bu tamamen insan yav-

rularrna olanla ayntdr: gortictiler onlann birleqim noktalan-nrn her bi yana gittifini goriirler ve sonra eriqkinlerin olma-

srnrn o noktayr belirli bi yere nasrl bafladr[nt gortirler. Ay'nrsr ttim di[er organizmalara da olur."

Don Juan, bir an igin ifadesizlegti, sonra insarun birleqimnoktasmtn tamamryla kendine has bir etkisi oldufiunu ekledi.

Drqardaki hir a[acr imledi."Biz, ciddi, eriqkin insanlar olarak bi afaca baktrfrmrz-

da," decli, "birleqirn noktamlz slnlrsrz saytda yayrhmr birleq-

tirir ve bi tansrk gergekleqir. Birleqim noktamrz, bizim a$ag

diye adlandrrdr$rmtz bi yayrhm demeti algrlar."

Birleqim noktasr, algr iEin gerekli baflanrqr etkilerneklekalmaz aynt zamanda belirli bagka yayrhml an benzersrz in-sani hilelerle aigmtn daha fazla antrlmasr, siiz{ilmesi igin si-

lip yok edermiq.

Yeni gciriiciiler, salt insanlartn, yaytltm demetlerini daha

fazla demetleyebilmek yetisinde olduklannr gcizlemiq" Si.iz-

menin, ispanyolca karqrltF.r, desnate'yi bir kap kaynamtq sii-

ti.in soluduktan sonra iisttinden en leziz yeri olan kaymalrnrtoplamak eylemini betimlemek igin kullandr. Aynr gekilde, al-

glslna gore, insantn birlegim noktast yayrhmlarrn ba[lanrgigin onceden seEtiPibazt pargalarr alrr ve onlarla daha lezzet-

li bir yapl elde edermi$."insantn siizmeleri," diye devam etti don Juan, "difer ya-

ratrklann algrladrklanndan daha gergek. iqte bizim di.iqtiifii-miiz tuzakbu. O kadar gergekler ki, biz birleqim noktalanmt-zaverdtlrmlz buyruk yi.iztinden onlann bize boyle gortindti-

ftinii unutuyoruz. Onlan gergek olarak algrlamak iEin verdi-

limiz buyruk sayesinde bize gergek gibi geldifini unutuyo-ru2. Ba$lantqlarrn kayma[rnr si.izme erkine sahibiz de, kendi-mtzi, verdifimiz buyruktan koruma erkine sahip de[iliz. Bu-nu ci[renmek gerekiyor. Siizmelerimize, brzim yaptrfrmv gt-

t4o iqrnx GELEN ATE$

bi yardrm eli uzatmak, eski gortici.ilerin kendilerininkiler igincidedikleri ceza gibi, ridedi[imiz gok yiiklii bi yargr hatasr."

9

AEafi KaytgDon Juan ve Genaro, senelik gifah ot arayrglarr igin Meksi-ka'ntn kuzeyine Sonora Qolti'ne gitmek igin yola grkmrglar-

dr. Nagual'tn toplulu[undaki gori.ictilerden biri, otact Vicente

Medrano, o bitkileri ilag yaprmrnda kullamrdr.

Don Juan ve Genaro',ya yolculuklarrnrn son safttasrnda

tam onlann giineye, eve geri donecekleri bir noktada Sono-

ra'da katrldrm.

Doniiq yolculu[undan bir gtin once Don Juan farkrnda-

hkta ustalaqma agrklamalanna birdenbire yeniden bagladr.

Dallarrn yamacmdaki uzun gahlarrn gcilgesinde dinleniyor-duli. Akqamiistiintin geg saatleriydi, hava neredeyse karar-

mak iizeieydi. Ugiimiiz de agzrna kadar bitkilerle dolu guval-

lar taqryorduk. Onlan yere koyar koymaz Genaro katlaytp

k.

142 rqTEN GELEN ATE$

yere koydulu ceketinin iizerine krvrrhp uyudu.Don Juan Genaro'yu uyandrrmak istemezcesine krsrk bir

sesle konuqmaya baqladr. Farkrndah$a dair qimdiye kadarpek gok gergeli agrkladrlrnr, geriye tartrqrlacak yalruzca birgergek kaldr[rnr soyledi. Bu son gergek, eski kugak btiyticti-lerin kendilerinin de farkrnda olmadan bulduklan en onemligergekmiq. Bulugun muazzam de$eri ancak yizyillar sonrayeni goriictiler tarafindan anlaqrlabilmig.

Don Juan konuqmasrnl, "sana insanrn birleqim noktasr-run algr igin, yayrhmlara ayarh oldu[unu sciylemiqtim" diyesiirdiirdti, "Noktanrn sabit konumundan hareket edebildiginide tartrgmrqtrk. son gergek, birlegim noktaslnln belli bir smr-nn otesinde hareket etmesi halinde bildigimiz bu diinyadanbiitiiniiyle baqka dtinyatr arl a birleq ebilmesidir. "

Bazr colrafi bcilgelerin bu tehlikeli harekete yardrm efine-nin yanr srra hareket igin cizel yonler belirledifini fisrldadr.ome[in sonora Qolti birleqim noktasrnrn her zamanki yerin-den aqafir co$ru hareket etmesini saliryordu, iblisin oldu[uyere.

"Bu nedenle sonora' da gergek biiyiictilerle karqrlaqabilir-sin" diye si.irdiirdii scizlerini. "Ozeilikle de kadrn btiytictiler-le. Daha gimdiden birini biliyorsun; La Caralina. Gegmiqteikiniz arasrnda dalaqlar ayarlarruqtlm. Birleqim noktarun ha-reket etmesini istemiqtik ve I.a Catalina btiyiiciiltik maskara-lftlanyla onu yerinden sallayrp gevqetmigti."

Don Juan, La Catalina ve benim aramda geliqen ttiylertirpertici deneyimlerin ikisi arasrnda cjnceden diizenlenmiqanlagmamn bir pargast oldu$unu agrkladr.

Genaro kalkrp sesini ytikselterek, "bize kahlmasr iginO'nu davet etsek ne diiqiinrirdiin?" diye bana sordu.

Sorusunun keskinli$i ve sesindeki garip ton nedeniyleani bir dehget duygusuna kaprldrm.

Don Juan gtildti ve beni kollarrmdan tutup sarstr. Kork-mam igin herhangi bir neden olmadrlr yolunda bana gtivenceverdi. Lacatalina'nrn bizebt kuzen ya dateyze yakrnhsrn-

A$AGI KAYI$ 143

da otdu[unu soyledi. Bizim adtmlarrmLzt izlemese de diinya-mrzrn bir parEasrydr. Eski biiyticiilereyse slnlrslz derecede

daha yakrndr.

Genaro giiliimsedi ve bana goz krrptr."Korkudan solu[unun kesilmesini anltyorum" dedi.

"Onunla her yizytize geldifinde daha gok korktufunu bana

kendisi soyledi."Don Juan ve Genaro neredeyse histerik bir bigimde giil-

dtiler.Kabul etmeliydim ki, La Catalina'yr hem gok korkung

hem de gok gekici bulmuqtum her zaman. Beni onda en goketkileyen de iizerinden taqan erkiydi.

"O kadar gok erk biriktirdi ki" diye devam etti Don Juan,"birleqim noktanr sol yarun derinliklerine do!ru hareket ettir-mesi igin ileri farkrndahkta olman bile gerekmiyor."

Don Juan ve Genaro, La Catalina'ntn nagual Julian'mtoplululunda oldufu igin bizle yakrn alakah oldufunu tekraretti. Bir nagual ve onun yandaqlarmln genellikle dtinyadanayru zamanda aynldrklarlnr ama bazen ufak gruplar halindeveya teker teker ayrrlabildiklerini de agrkladr. Nagual Julianve grubu ikincisine bir ornekti. O dtinyadan krrk sene cince

ayrrlmrg olmasrna ra[men, la Catalina hala buradaydr.

Bana daha cince soyledi[i bir geyi anrmsattt. Nagual Juli-an'rn toplulufu, tig tantamen cinemsiz erkek ve sekiz mi.ikem-mel kadrn gortictiden oluquyormug. Don Juan her zaman bueqitsizli[in nagual Julian'rn grubunun tek tek aynlmalartmnnedenlerinden biri oldu$unu iddia etmiqti.

La Catalina'nln, nagual Julian'm grubundaki miikemmelkadrn goriici.ilerden, ona birlegim noktasrnr aqa[rya kaydrr-mak igin ahqrlmadrk manevralar o[reten birine balh oldufu-nu soyledi. Bu gciri.icti diinyadan son aynlanlardanmrg. Aqrnuzun yrllar yagaml$ ve ikisi, la Catalina da, o da Sonora'ntnyerlisi olduklartndan gole geri donrntigler ve ileri yaqlannda o

gcirticii kadrn diinyadan ayrilana dek bir arada yaqamrqlar. Be-raber gegirdikleri yrllar boyunca la Catalina ona kendini ada-

t44 IqTEN GELEN ATE$

mrq bir yardrmcr, birlegim noktasmr eski gori.iciiler gibi en de-libozuk yollarla kaydrrmayr cifrenmeye istekli bir o[renciolmug.

Don Juan'a, la Catalina'nln bilgisinin onunkinden tabi-atryla mr farkh oldulunu sordum.

"Tamamen ayruyrz," diye yanrtladr. "O daha gok SilvioManuel veya Genaro gibi, onlann kadrna uyarlanmrqr ama ta-bii kadrn olmasr dolayrsryla, ikisinden de slnlrslz derecededaha saldrrgan ve tehlikeli."

Genaro, baqryla nzaslnl imledi. "srnrrsrz derecede dahafazla," deyip yine goz krrptr.

"Senin toplululuna baflr ml?" diye sordum don Juan'a."Btze kuzen veya teyze gibi oldu[unu soyledim ya," diye

yanrtladr. "Hepimizden geng olmasrna ralmen yaqh nesilden-dir. O, o toplulu[un sonuncusu. Bizimle gok az temasa geger.Bizi pek sevmez. Biz onun rgrnfazla srkrcryrz; o nagual Juli-an'rn tarztna ahqkrn. Bilinmeyenin engin macerastnr ozgiir-liik arayrqrna tercih eder."

"ikisi arasmdaki fark ne?" diye sordum don Juan'a."Farkrndahla de$gin gergekleri agrklamamln son bcilii-

mtinde," diye yanrtladr," bu farkr yavag yavag, tamamryla tar-figaca[rz. $u an, senin igin cinemli olan, sol yan farkrndahfrn-da krskangga sakladr[rn garip gizlerdir; bu ytizden la Catali-na ve sen birbirinizden hazzetmektesiniz."

Ondan hazzetmemle ilgili olmadrfmr, onun kuvvetinehayran oldufiumu rsrarla soyledim.

Don Juan ve Genaro gtildtiler ve sanki benim bilmedifimbir qeyi biliyormu$casrna beni trprqladrlar.

"Seni seviyor gtinkti neye benzedi[ini biliyor," dedi Ge-naro ve dudaklannr gaprrdattr. "Nagual Julian'r gok iyi tanrr-dl."

itisi beni utandran uzun bir bakrq attilar."Ne demek istiyorsun?" diye kavgacr bir ses tonuyla sor-

dum Genaro'ya.Bana srrrtrp, kaglarrnr yukarr aqalr komik bir ifadeyle oy-

A$AGI KAYI$ 145

nath. Ama sessiz kaldr.

Don Juan konugup suskunlu$u bozdu.

"Nagual Julian'la aranrzda tuhaf bazt ortak noktalar var,"dedi. o'Genaro yalnrzca senin bunun farkrnda olup olmadr[rnrortaya grkarmaya gahqtyor. "

ikisine de bciyle akrl atrmazbr geyin nasil farkrnda olabi-lece[imi sordum.

"La Catalina boyle dtiqi.iniiYor," dedi Genaro. "O, nagual

Julian'r burdaki herkesten daha iyi tanrdrlr igin bciyle soylii-yor."

Nagual Julian krrk sene evvel diinyadan ayrtlmrq oldufu-na gore, onu tanrdrfrna inanamayacafrmr belirttim.

"LaCatalina da tazebir pilig de!il," dedi Genaro. "Sade-

ce genE gortiniiyor; bu onun bilgisinin bir parqasr. Nasrl birzamanlar, nagual Julian'rn bilgisinin bir pargaslysa. Sen o ka-

dmrn srrf geng halini gordi.in, yaqh halini gcirsen, korkudannutkun tutulurdu."

"La Catalina'run yapttlr," diye aruya girdi don Juan , "yal-nTzca tig ustalaqma yoluyla agrklanabilir: farkrndahkta usta-

laqma, iz stirmede ustalaqmave niyette ustalaqma.

"Fakat bugiin onun yaptrfrnr salt farkrndahfrn son gerge-

[i rqrfirnda inceleyece$rz: birleqim noktasr, orijinal konumun-dan oynadrktan soffa bizimkinden deliqik diinyalan birlegti-rir diyen gergefin rqrfirnda.

Don Juan ayapa kalkmamr imledi. Genaro da kalktr. Benhig diiqtinmeden qifah ot dolu guvah kaptrm. Tam strtrma ata-

cakken Genaro beni durdurdu."Quvalt brrak bir," dedi srntarak. "Tepeye trrmanrp, la Ca-

talina' yla buluqaca ln )'"Nerede o?" diye sordum."Yukarda," dedi Genaro, ufak bir tepenin ucuna parmafr-

nr do!rultarak. "E!er gozlerini yarr krstp dikkatlice bakarsan,

onu qu yeqil fundahklann oniinde, koyu bir leke olarak gore-

bilirsin."O koyu lekeyi gorebilmek igin kendimi zorladtm ama bir

I

'r

r

I

ir

l,i

146 IQTEN GELEN ATE$

qey gciremedim"Neden oraya yiiriimiiyorsun?" dedi don Juan.

Baqrm doniiverdi, midem bulandr. Don Juan elinin bir de-vinimiyle beni yola koyulmaya sevk etti ama hareket etmeyecesaret etmedim. Sonunda, Genaro kolumdan tuttu ve ikimiztepeye trrmanmaya baqladrk. Yukan vardr[rmrzda, don Ju-an'ln tam arkarnrzdan geldi[inin ayrdma vardtm. Ugiimiiztepeye ayru anda ulagtrk.

Don Juan, btiytik bir sakinlik iginde Genaro'yla konuqma-ya baqladl. O'na, nagual Julian'tn birgok defalar korkularrnafazla kaprldrklan igin ikisini de oldiiresiye bofmak tizere ol-dufunu anlmsayrp ammsamadrlrnr sordu.

Genaro bana dontip nagual Julian'm insafstz bir ci[retmenolduluna dair giivence verdi. O ve kendi o[retmeni, heniiz ozamanlar diinyada olan nagual Elias, herkesin birleqim nokta-srnr hayati bir srnrnn otesine iter ve kendi kendilerini koru-malan igin brrakrrlarmrr;.

"Sana bir zamanlar nagual Julian'rn cinsel erkemizi boqaharcamamamlzr tavsiye ettilini soylemiqtim," diye devam et-ti Genaro. "Bununla birleqim noktasrnrn kaydlnlmast igin ki-giye erke gerektifini soylemek istemigtim. E[er birinde buyoksa, naguahn vuruqu cizgiirliik yerine oliim vuru$u olur."

"Yeterli erke olmadrfrnda," dedi don Juan, "baflanl$ gii-cti ezicidir. Srradan qartlar altrnda gergeklegmeyen baflanrqrnbaskrsrna karqr dayanabilmek igin yeterince erkeye sahip ol-mak gerekir."

Genaro, nagual Julian'tn ilham veren bir o[retmen oldu-

lunu soyledi. Her zaman olretip aynr zamanda da kendinie$lendirecek yollar bulurmuq. En sevdi[i yontemlerden biribir ya da iki defasrnda yaptrfr gibi hig fark ettirmeden onlartolafan farkrndahklarrnda yakalayrp, birleqim noktalannt kay-drrmak olurmuq. O zamandan beri, boltinmez dikkatlerinisallamak igin ti.im yapmasr gereken onlart beklenmedik birnagual vuruquyla tehdit etmek olmug.

"Nagual Julian, gergekten unutulmaz bi adamdt," dedi

A$AGI KAYI$ t41

clon Juan. "Sanki onda qeytan ti.iyii vardt. Dilnyadaki en koti.i

;eyi yapsa da, o yuptnia harika olurdu. Bagka herhangi biri

iuiuftnAan yaprlsa bunlar ham ve kaba kaqardr',,Nagual Elias'rn, difer yandan oyle bi niteli[i yoktu ama

biiytik, yiice bi olretmendi.""Nagual Elias, nagual Juan Matus'a gok benzerdi," dedi

Genaro bunu. "Birbirleriyle gok iyi geginirlerdi. ve nagual

Elias ona her qeyi,hig sesini bile yiikseltmeden veya onu kan-

drrmadan ofretmiqti-,.Ama nagual Julian farkhydr," diye siirdi.irdii Genaro, be-

ni dostEa bir dtirterek. "Diyebilirim ki o aynen senin gibi, sol

yanrnda tuhaf strlartnt krskanghkla sakladt. Sence de oyle de-

fil mi?" diye sordu don Juan'a.

Don Juan cevap vermedi ama baqtyla onayladr. Kahkaha-

srnt tutmaYa gahqrYordu..

"oyunbazbtmizacr vardr," dedi don Juan ve ikisi kahka-

halara bofuldular.Bildikleri bir qeyi ima ecliyor olmalan beni daha da tehdit

alfinda hissettirdi.Don Juan, ciddiyetie nagual Julian'tn hayatr boyunca o[.-

rendifi acayip bfiydciiltit tetnitterini kastettiklerini soyledi.

Genaio, nuguut Julian'rn nagual Elias'tan baEka nevi qahstna

miinhasrr bir ofretmeni daha oldulunu soyledi' Ofretmeni,

onu fazlasryla sevmiq ve ona ahqrlmaml$ ve karmaqrk birle-

qim noktasi oynatma yollan olretmiqti. Bunun sonucunda na-

gual Julian aliqrtrmadrk, deliqmen yaradrhgta biri olmuqtu.

"Kimdi o o[retmen, don Juan?" diye sordum'

Don Juan ve Genaro birbirlerine bakrp gocuklar gibi kt-

krrdadrlar...Bu gok zor yanftlanacak bi soru," diye cevap verdi don

Juan. "Tijm soyteyebilecefim bizim tarzrmtzr sapfiran 6g_t9t-

rnen oldufu. gt i iyi kotti bi gok qeyi ogretti ama olrettikle-

rinin en fenasr eski gorticiilerin yaptrklarrydr' Boylece ara-

rnrzdan bazrlan tuzafii diiqtii. Nagual Julian bunlardan biriy-

cli, la Catalina da oyle. tsiz yalnrzca senin onlart izlemeyece-

l

lr

I

I

i

148 iqrnN GELEN ATE$

lini iimit ediyoruz."Hemen karqr koymaya bagladrm. Don Juan beni susturdu.

Neye karqr koydu$umu bilmedilimi soyledi.Don Juan konuqurken, oha ve Genaro'ya fena halde krz-

drm. Aniden hiddetten kudurarak, avaz avaz onlara balrrma-ya bagladrm. Tepkim, o kadar bana uymuyordu ki kendimdenkorktum. Sanki ben bir baqkasrydrm. Durdum ve yardrmumuduyla onlara baktrm.

Genaro'nun kollarr destek gereksinirmig gibi don Juan'rnomzundaydr. ikisi de ciniine gegilmez bir qekilde giiliiyorlar-dr.

O kadar umutsuzdum ki neredeyse gozlerimden yaglarboqanacaktr. Don Juan yaruma geldi. Kolunu giiven verici birgekilde omzuma attr. Sonora Qolti'ntin, onun anlayamadr[rnedenlerden dolayr insanr veya herhangi bir di$er organtzma-yr kavgacrhla tegvik ettilini sciyledi.

"insanlar, burada hava gok kuru oldulundan diyebilir,"siirdtirdti,"ya da gok srcak oldulundan. Goriici.ilerse, burarunKartal'rn yayrhmlannrn belirli bi kavgalr oldulunu ve dahaonce soyledilimiz gibi birleqim noktasrnrn aqafr kaymasmayardtmct oldulunu soyleyebilirler. "

"Nastl olurs a ol sun, s avaq gilar kendilerini tarafs n tanrklarolarak elitmek, kendi gizlerini anlamak ve kim olduklannrbulmarun cogkusunu tatmak igin dtinyadadrr. Bu yeni gcirticii-lerin emellerinin en yiikse[idir. Ve her savaqgr buna ulaga-maz. Biz nagual Julian'm ulagamadrlrnr saruyoruz. O yoldakaldr, la Catalina da."

Emsalsiz bir nagual olmak igin bir kimse ozgiirltilti sev-meli ve her qeyden en ytiksek mertebede kopmuq olmahymrq.Savaggrmn yolunu bu kadar tehlikeli yapan galdaq insarunyaqammm tam tersi olmasrymrq. Qa$daq insap, bilinmeyen vegiz alemini brrakrp iglevsellik aleminde yerleqmiq. Oncedenhissedilen ve coqku veren di.inyaya srtrm dciniip, can srkrntr-srnr diinyasrna buyur etmig.

"Tekrar giz diinyaslna dcinme $ansr verilmesi," diye si.ir-

A$AGI KAYI$ 149

dtirdii don Juan,"bazen savaqgilarafazla gelir ve dayanarn.?z-

lar; benim bilinmeyenin macerasl dedi[im yolda kalrrlar. Oz-

giirltik arayrqlarrnr unuturlar; tatafsz taruklar olmayt unutur-lar. Bilinmeyen de kaybolup gider ve buna bayilrrlar."

"Ve sen benim de boyle oldu[umu diigi.iniiyorsun' degilmi?" diye sordum don Juan'a.

"Bciyle dilqiinmilyor, bunu biliyoruz," diye cevapladr Ge-

naro. "Ve la Catalina herkesten daha iyi biliyor.""O nerden bilecek ki?" diye diklendim."qiinki.i o da senin gibi," diye yanrtladr Genaro sozlerini

komik, monoton bir ses tonuyla vurgulayarak.

Srkr bir tartrgmaya girmek tizereyken don Juan beni yinesusturdu.

"Bu kadar heyecanlanacak bi gey Yok," dedi bana. "Sen

neysen osun. Ozgiirliik igin savag bazrlan igin daha zordur.

Sen onlardan birisin."Tarafstz taruklar olmak igin," diye devam etti, "birleqim

noktasmrn deviniminin sabitleniqini anlamak, bizim ve ne

olursa olsun tanrk oldu[umuz di.inya igin, her qeydir.

"Yeni goriictiler, kendi kendimizle konu gmamrz o[retildi-

finde birleqim noktasmr bi yere sabitlemek igin ruhsuzlaq-

manln yolunun da cilretildifiini sciylerler."

Genaro, gtirtiltiilti bir bigimde ellerini birbirine garprp, birfutbol antrenortinii oyktinen, ige iqleyen tshfmr koyverdi.

"$u birlegim noktaslnl bi oynatahm!" diye balrrdr. "Yu-karr, yukarr, yukan! Oynat, oynat, oynat!"

saf yanrmdaki gahlar birdenbire karrgtrlmda hala giilii-yorduk. Don Juan ve Genaro aniden sol ayak altlartna krvrrl-mrg qekle gegtiler. Sa! ayak, diz yukanda ijnlerinde bir kal-kan gibiydi. Don Juan bana da aynml yapmamr imledi. Ka$-

larrnr kaldrrrp a$ztntn kenarmdan bir koyverme mimi[i yap-

tr.

"Biiyi.ictilerin kendilerine has tuhaflrklan vardrr," dedi fi-srltryla. "Birlegim noktast normal konumunun agalrsrnda biyere oynaymca biiyticiintin gortigii krsrtlanrr. Ayakta goriirler-

150 iqrnN GELEN ATE$

se, saldrrtrlar.""Nagual Julian, beni bir keresinde iki gtin savaqgt pozis-

yonunda tutmugtu" diye fisrldadr Genaro bana. "iqerken bilebu pozisyonda kalmam gerekti."

"Ve srgarken de," diye ekledi don Juan."Do!ru," dedi Genaro. Ve emin de$ilmig gibi bana fisrl-

dadr, 'olJmanm sen kakanr onceden yapmrqsmdr. Eler la Ca-talina ortaya grktrlrnda ba[rrsaklannr boqaltmamrq olursan,pantolonuna edersin. Tabii sana pantolonunu grkarmayr dagcisterebilirim. Eler bu konumda srgacaksan pantolonunu gr-karmaltstn. "

Bana, pantalonumdan nasrl grkaca[rmr gcisterneye baqla-dr. Bunu en ciddi ve ilgili haliyle yapryordu. Tiim konsantras-yonum devinimlerinde yolunlaqmrqtr. Ancak pantalonumdansrynldr$rmda don Juan'rn kahkahalarla ktikredigini fark ede-bildim. Genaro'nun beni yine makaraya aldr[rnr ayrt ettim.Ayala kalkrp pantolonumu giyecektirn ki don Juan beni dur-durdu. Gtilmekten scizctikleri zorlabir araya getirebildi. Ba-na oldufum gibi kalmamr, Genaro'nun her qeyi yarr qakayaptr[rnr ve la Catalina'run gergekten orada galilarrn arkasrn-da oldulunu sciyledi.

Kahkahalar arasmda ortaya koydufu ses tonuyla beni et-kiledi. Yerimde donup kaldrm. Bir saniye sonra gahhklardakibir hrqrrtr, beni oylesine pani$e soktu ki pantalonumu unut-tum. Genaro'ya baktrm. O tekrar pantalonu giymiqti. Omuz-lannr silkti.

"6zir dilerim," diye fisrldadr. "Sana onu kalkmadan na-srl giyecelini gostermeye vaktim olmadr."

Onlara krzacak ya da kahkaha ciimbiiqlerine katiacak za-manlm olmadr. Aniden, tam ontimde gahlar yanldr ve olabi-lecek en korkung mahlukat ortaya grktr. o kadar acayipti kiarttk korkmuyordum, biiytilenmiqtim. ontimcle duran her neise, bir insan deEildi; hatta insanla uzaktan yakrndan alakasrbile yoktu. Daha gok bir si.iningenebenziyordu. Ya da biiytikciisseli garip bir boce$e. Yahut krlh, son derece tiksindirici

A$AGI KAYI$ 151

bir kuqu bile andrnyordu. Vi.icudu koyu renkliydi ve kahn kr-

zrhmsr krllarla kaphydr. Bacak goremiyordum, srf devasa

girkin bir kafa. Burnu yassl ve burun delikleri yanyana iki ko-ca delikti. Diqli gaga gibi bir geyi de vardr. Ne kadar korku-tucu olursa olsun gozleri qahaneydi. Onlar kavranmaz duru-

lukta biiyiileyici iki havuz gibiydi. Bilgelik doluydular. insangozi, kug gozii ya da qimdiye kadar gordiifi.im herhangi birtiJrr goz defillerdi.

Mahlukat, galilan hrgrrdatarak soluma do!ru hareket etti.

Baqrmr onu izlemek igin oynattrlrmda, don Juan ve Gena-

ro'nun da ottun ortaya grkrqrndan benim gibi tutulmug kalmrq

olduklarrnr gorebildim. Onlarm da boyle bir qeyi htg gdrme-

mi$ olabilecekleri akltma geldi.

Bir anda, mahlukat tamamryla gozden kayboldu. Fakatbir dakika sonra bir homurtu duyuldu ve devasa qekii yeni-den oniimiizde belirdi.

$aqrrmrqttm ama aynt zamanda bu tuhaf mahlukattan hig-bir korku duymadrlrm igin de kaygrhydrm. Sanki daha evvel-ki panifim baqkast tarafindan deneyimlenmiqti.

Bir an aya$a kalkmaya baqladrfirmr duyumsadtm. Irade-me karqrn bacaklanml diizelttim ve kendimi mahlukattn kar-qrsmda dimdik ayakta buldum. Ceketimi, gomle[imi ve ayak-kabrmr grkardrlrmr goyle bir hissettim. Artrk grplaktrm. Ba-cak kaslartm kuvvetli bir erkle kasrlmrqtr. Mi.ithig bir gevik-likle yukarr aqafr zrphyordum ve sonra o mahlukat ve benuzaktaki tarif edilmez bir yeqillife do[ru yarrqtrk.

Mahlukat, kendi iistiinde bir yrlan gibi krvrrhp burularakbenim ciniimde ilerliyordu. Ama sonra onu yakaiadrm. Birlik-te hrzla ilerlerken daha cince bildifiim bir qeyin farkma var-drm, mahlukat gergekte la Catalina'ydr. Bir anda, la Catalinaetiyle kemifiyte yaru baqrmdaydr. Qaba harcamadan hareketediyorduk. Sanki biz durafandtk, hareket ve htz halindeymiqpozundaydrk da o srada etrafimrzdaki ti.im manzataharcket

"ttirltiyor, muhteqem bir ivme etkisi yaratrhyordu'

Yartqtmtz, baqladrlr gibi bir anda sona erdi ve sonra la

T52 IQTEN GELEN ATE$

catarrna'yla baqka bir di.inyada yalnrz kaldrm. orada, tek birtanrnabilir nitelik yoktu. Koskoca kayalarla kaph olan toprakgciriiniimtindeki yerden geldi[ini sandrlrm yo$un, goz ka-maqtmcr bir panltl ve rsl vardr. Yerdekiler en aztndan kayagibi gciriintiyordu. Kumtaqr rengindeydiler ama alrrhklanyoktu; stingerdenmig gibi krsa kahn pargalardr. onlan, sade-ce dayanarak hrzla savurabiliyordum.

Kuvvetimden o kadar biiyiilenmiqtim ki baqka higbir geyumrumda defildi. Nasrl olduysa, gcirtiniirde afrrhksrz bumalzemenin bana kargr koymadr[rnr tayin etmiqtim. ustiinderecedeki kuvvetim onlan savurup etrafa da$rtryordu.

onlarr ellerimle yakalamayr denedim ve ttim bedeniminde[iqtigini ayrrt ettim. La Catalina bana bakryordu. o yinecinceden oldulu o tuhaf mahlukattr ve ben de oyleydim. Ken-dimi gciremiyordum ama yine de ikimizintamamen benzedi-gini biliyordum.

Tarif edilmez bir nege, sanki bu nege benim drqrmdan ge-len bir kuvvetmig gibi, beni ele gegirdi. La catalina ve benqahlandrk, dolandrk ve bende higbir diigiince, his veya insanifarkrndahk kalmayana dek oyun oynadrk. Ne var ki, kesinlik-le farkrndaydrm. Farkrndahlrm, insani hislerin bireyselliliolarak degil ama her qeyin varoluqunun duyumu olarak ba-na giivence veren belirsiz bir bilgiydi; srnrrs v bir gtiven, va-roluqumun fiziksel kesinlifiydi.

sonra her qey yine bir anda insani odafa geldi. La catari-na elimi tutuyordu. Fundalar arasrnda golde ytiriiyorduk. Anive acl veren bir bigimde, gol taqlarr ve sert pislik kiimeleriningrplak ayalrmr fena halde yaraladrllrun aylrdma vardrm.

Qorak bir yere geldik. Don Juan ve Genaro oradaydrlar.Oturdum ve elbiselerimi tisti.ime gegirdim.

La Catalina'yla deneyimim, Gtiney Meksika'ya yapaca-prmrz geri dontiq yolculufunu geciktirdi. Betimlenemez birbigimde dengem bozulmugtu. ola[an farkrndah$rmda herqeyden kopmuqtum. Sanki dayanak noktamr kaybetmiqtim.

A$AGI KAYI$ 153

Umitsizlife kaprlmrqtrm. Don Juan'a ya$ama arzumu dahi

kaybettifimi soyledim.

Don Juan'rn evinin verandasmda oturuyorduk. Quvallararabama yiiklenmiqti, yola grkmaya hazrdrk ama iimitsizlikhissi takatimi kesmigti, aflamaya bagladrm.

Don Juan ve Genaro gozleri yaqanncaya dek giildiiler.

Ben umutsuzlufa kaprldrkga negeleri arttr. Sonunda don Juan

beni ileri farkrndahla kaydrrdr ve gi.ilmelerinin, onlarrn act-

masrzhflmn veya girip mizah anlayrqlannln bir pargasr de[il,benim Uitgi yolunda ilerledilimr gormenin verdili mutlulu-

lun igten bir yansrmasr oldu[unu aqrkladr...Sana, nagual Julian'm biz senin oldu[un duruma geldi-

limizde ne soyledilini soyleyeyim," diye devam etti. "Btiy-

i""", ya\mz olmadr[rnr anlarsrn. Sana olanlar, bilinmeyene bi

bakrq-atmak igin yeterince erke biriktirebilen herkese olur"'

Nagual Julian, onlara hayatlan boyunca yaEadrklarr ev.le1-

den kafr drgarr edildiklerini soylermi$. Erke biriktirmelerininbir sonucu, rahat fakat gok smrh ve s*lct giinliik hayat dtin-

yalarrndaki yuvalarrnln pargalanmasl olmug. Depresyonlarr,

nagual Julian'rn soyledi[ine gore, yuvalarrnr kaybetmenin

iiziintiisiinden gok yerleqecek yeni bir havali aramak zorun-

da olmantn kzgmh[rYmtq."Yeni havali," diye siirdiirdti don Juan, "o kadar rahat de-

lil ama slnrsrz daha geniqtir..,Senin kapr drqarr edilme uyarm da,brze oldufu gibi bii-

ytik bi depresyon, yagama arzusu kaybr olarak geldi. Sen bi-

2", yagamak istemedifini soyledifinde, kahkahalarrmtzm

oniine gegemedik.""$imdi bana ne olacak?" diye sordum'..senin anlayacafrn, kendine yeni bi doqek bulman gere-

kecek," diye yanrtladr don Juan.

Don Juan ve Genaro yeniden biiytik bir mutlulukla giil-

meye baqladrlar. Her laflarr ve yorumlan, onlarr isteri nobeti-

ne doniigen bir kahkaha tufantna sokuyordu'

"Her qey gok basit, " dedi don Juan. "Yeni erke merteben,

154 IQTEN GELEN ATE$

birlegim noktarun yerlegece$i yeni bi yer yaratacak. Ve brzleher bi araya geliqinde siirdiirdi.ifiin savaqgr soyleqisi, bu yenikonumu kuvvetlendirecek. "

Genaro, ciddi bir ifade takrndr ve patlayan bir sesle bana

$unu sordu. "Bugtin srgtm mt?"Baqmm bir devinimiyle yanrtlam aya zorladr beni. "Yaptrn

mr ha, yaptrn ml?" diye sordu. "Hadi savaqgl soylegimtze de-vam edelim."

Kahkahalarr yatrqtrfrnda, Genaro bir sakrncanln farkrndaolmam gerektilini soyledi. Birleqim noktast zaman zaman es-ki yerine dcinermiq. Kendi birleqim noktasmrn ola[an konum-da insanlan krqkrtrcr ve srk srk korkung yaratrklar olarak gor-meye zorladrlrnr sciyledi. Son derece biiytik bir gaqkrnhklabir giin de$iqtigini ayrrt etmiq. Karqrlaqtmlamayacak derece-de daha cesurlaqmrg ve olalan hallerde onu karmaqa ve kor-kuya siirtikleyecek bir durumla baqarryla baga grkabilmig.

"Bir baktrm ki seviqiyorum," diye devam etti Genaro vebana gciz krrptr. "Genellikle kadrnlardan cilesiye korkardrm.Halbuki bir gtin kendimi en zaliminden bi kadrnla yataktabuldum. O kadar ben delildim ki ne yaptr[rmr fark ettifimanda neredeyse kalp krizi gegiriyordum. Bu sarsrntr birleqimnoktamrn eski sefil yerine donmesine neden oldu ve ben iir-kek bir tavqan gibi titreyerek evden kagmak zorunda kaldrm.

"Sen en iyisi, birleqim noktarun geri gekilmesine karqrdikkatli ol," diye ekledi Genaro ve ikisi yine gtildiiler.

"insanrn kozasrndaki birlegim noktaslnln konumu," diyerzahetti don Juan, "ig sriyleqiyle yerinde tutulur ve bu yi.izdende en iyi halde dahi gevqek bi konumdur. iqte bu nedenle, er-kek ve kadrnlar akrllannr bu kadar kolay kaybeder, cizelliklede ig soyleqileri tekrardan ibaret, srkrcr ve derinlikten yoksunolanlar.

"Yeni goriicriler, ig sciyleqileri akrqkan ve geqitli olanlaresnek insanlardlr, der."

SavaqErnrn birleqim noktasrrun konumunun gok daha kuv-vetli oldu$unu, Etinkti birleqim noktasrnrn kozada oynamaya

A$AGI KAYI$

baqlar baqlamaz, saydam panlttsmda birleqim noktaslnl o an-

dan itibaren banndrran bir gukur oluqturdufunu soyledi.

"Bu ytizden, savaqgrlann akfint kaybetti[ini soyleyeme-

yrz,,, diye siirdiirdii don Juan. "E[er bi qeyleri kaybolursa, bu

ancak Eukurlan olabilir."Don Juan ve Genaro bu yorumu o kadar komik buldular

ki giilmekten yerlere yuvarlandrlar.

Don Juan'dan, la catalina'yla deneyimimle ilgili agrkla-

ma rica ettim. Ve ikisi de yine kahkahalarla inlemeye bagladr-

lar."Kadrnlar, erkeklerden gok daha acayiptir," dedi sonunda

don Juan. "Bacaklarr arasrndafazladan bi agrkhk olmast on-

larm garip etkilere maruz kalmasma neden oluyor. Tuhaf,

kuvvetli giiEler onlan bu agrklanndan ele gegiriyor. Onlannacayipliklerini anlayabilmemin tek yolu bu."

Bir stire sustu ve ben de ne demek istedifini sordum.

"La Catalina bize devasa bi solucan gibi gortindii," diye

cevapladr.

Don Juan'rn bunu soylerkenki ifadesi ve Genaro'nun pat-

layan kahkahast beni katrksrz bir coqkuya siiriikledi. Nere-

deyse takatim kalmayana kadar giildiim.Don Juan, "la catalina'nrn becerisi o kadar ahgrlmadrk ki,

iblisin alerninde istedifi her tiirlii qeyi yapabilir" dedi- Ona

olan yakrnhfrm, onu benzersiz gosterisine sevk etmiqti. Ttimbunlann sonucund a, la Catalina birleqim noktamt kendisiyle

beraber gekmiqti."Siz, ikiniz solucanken neler yapttmrz bakafum?" diye

sordu Genaro strttma bir tane patlatrp.

Don Juan giilmekten bo$ulmak iizereydi.

"iqte bu ytizden kadrnlar, erkeklerden daha tuhaf diyorumya," dedi sonunda.

"Senle ayru fikirde de[ilim," dedi Genaro don Juan'a'

"Nagual Julian'rn bacak arasmda f,azladan bir aqrfr olmama-

sma ralrnen la Catalina'dan da acayipti. Sanrnm bu solucan

numarasrnr da ondan ofrenmiqtir. O, la Catalina'ya yapardl

155

156 IQTEN GELEN ATE$

bunu."Don Juan altrnr rslatmaktan korkan bir gocuk gibi yukarr

aga[r zrphyordu.Bir olgiide sakinlegtifinde, nagual Julian'm en tuhaf du-

rumlan yarutrp kullanmakta marifetli oldulunu soyledi. DonJuan, la Catalina'nln bana aqa$r kayrqa m{ikemmel bir cimekverdilini de belirtti. O, birleqim noktasmt oynatarak bigimi-ni aldrfr yaratrlr gormemi saflamrq ve sonra benimkinin ko-numunu, o canavarsal goriinti.iyti verecek, aynl yere oynatma-ma yardrmcr olmugtu.

"Nagual Julian'rn difer cifretmeni," diye siirdlirdii donJuan, "ona agafrdaki enginlikteki belirli noktalarr olretmiq.Higbirimiz onu oralarda takip edemeyiz ama onun toplulu-

lundaki bi.iti.in yandaqlarr edebilir, ozellikle de la Catalina veona cifretmeni olan kadrn goriicii."

Don Juan, aqafrya kayrgrn bir gciriiq gerektirdilini de sciy-ledi. Bagka hususi bir diinyanrn delil de, kendi gtnliik ya$a-

drlrmrz dtinyanrn baqka bir agrdan gortintiqii. Benim bagkabir di.inya gorebilmem igin Kartal'rn yayrhmrnrn bagka bii-ytik bir bandrnr algrlamam gerekiyormug.

Sonra tzahtnt bitirmeye giriqti. Yayrhmlarrn biiyiik bant-larr hakkmda fazla ayrmtilr konuqmayacalrmrzr giinkti yoladtiqmemiz gerektigini soyledi. Ben biraz daha kahp konuq-mak istiyordum ama onun bu konuyu agrklamak igin baya[rzamanave benim de yenilenmiq bir yo[unlaqmaya gereksine-cefimi ileri siirdii.

10

B iiy iik Yayiltm B antlartDon Juan, giinler sonra Giiney Meksika'daki evinde agrkla-

malanna devam etti. Beni bi.iyiik odaya gotiirdii. Akqamiis-ttiydi.i. Oda karanhktr. Gaz lambalannt yakmak istedim ama

don Juan izin vermedi. Birleqim noktaml oynatmast igin ken-

dimi sesinin ttnrsrna brakacaktrm; boylece birleqim noktamoynaylp tam yolunlaqma ve tam gafinqtrrma yayrhmlan tize-

rinde parlayabilecekti.Sonra bana, btiyiik yayrhm bantlan hakkrnda konuqaca[r-

mrzt soyledi. Bu, eski gorticiilerin yaptr[r onemli, fakat yenigorticiiler ortaya gtkarana kadar yanhqhkla unutulmuqlu[asiiriilmtiq bir bagka keqifmig.

"Kartal'tn yayrhmlan her zaman demetlerle gruplanlr,"diye si.irdiirdii. "Eski gciriiciiler bu demetlere btiyiik yayrhm

{

I

,iL

l

t,

ii

158 IqTEN GELEN ATE$

bantlan derdi. Gergekte bant deliller, ama bu ad takrh kalmrq."Ornefin; organik varhklar iireten olgiilemez bi demet

vardrr. Bu organik bandrn yayrhmlan bi geqit tiiy gibiclir. say-damdrrlar ve kendilerine has bi rqrklan, gutip bi erkeleri var-drr. Farkrndadrrlar, ztplarlar. Bu yiizden tti-brgunik varhklarkendilerini ttiketen garip bi erkeyle doludur. Diler bantlar da-ha koyudur ve_daha az ttiy gibidir. Bazrlartntn hig rqr$r yok-tur ama bi mathk niteligii vardrr.',

"Tiim organik varhklann kozalannda aynr tiir yayrhmlarmr vardrr demek istiyorsun, don Juan?" diye sordum.

, "Hayrr, oyle demek istemiyorum. organik varhklar aynlbtiyiik banda ait olmalanna rafmen bu o kadar da basit ,oegit.Bunu muazzam geniq, saydam bi lifgikler banch, sonu oln-ra-yan, saydam, rqrkh telcikler olarak dtiqiin. organik varhklar,saydam lifgik gruplerr gevresinde btiyriyen balonlardrr. Bu or-ganik yagam bandrnda, bazr balonlarrn saydam lifgikler gev-resinde bandrn merkezin de, baziannrn g.p*r" yuktn biqirn-lendifini imgele; banr her gegit organik varhfr'fazladai yerkalacak qekilde bulundurm aya yetecek kadar geniqtir. noytebi diizenlemede, gepere yakrn balonlar bandrn rneikezinalnyayrhmlarr sadece merkezle ballantrh balonlarla birleqtikle-rinden tamamryla kagrnr. Aynr qekilde, merkezdeki baionlarda geperden gelen yayrhmlan kagmr.,,

"Anlayaca$rn, organik varhklar bi bandrn yayrhmlarrnrpaylaqrr; ne var ki gorticiiier bu organik bant igindl varhkla-rrn olabildi$ince de$iqik oldulunu gcirtirler."

"Bu bijyi.ik bantlardan gok var mrdrr?" cliye sorclum."Sonsuzluk kadar gok," cliye yanrtlach. "Buna ralmen gci-

rtictiler, drinyada srrf krrk sekiz bciyle bant olclufunu bulgja-drlar."

"Bunun anlamr ne, don Juan?""Gciriiciiler igin bu, dtinya tizerinde knk sekiz orgtitlenme

tiirri, krrk sekiz demetya dayapl ttirti var demek. organik ha-yat bunlardan yalmzca biri."

"Bu krrk yedi tiir organik olmay an hayat tririi mti var de-

gUyUT YAYILIM BANTLARI r59

mek?""Hayrr, hig de de[il. Eski goriictiler, yedi organik olma-

yan farkrndahk balonu tireten bant saymrglar. Di[er bir deyiq-le, krk tane farkrndahfir olmayan balon i.ireten bant var; bubantlar sadece orgtitlenme iqini gevirirler.

"Btiytik bantlarr, aEaE gibi dtiqiin. Hepsi meyve tagu; on-lar yayrhmla dolu kaplar iiretirler, buna ra[men bunlardan an-cak sekiz a$ag yenebilir meyveler taqr; bunlar farkrndahk ba-lonlandrr. Yedisinin meyvesi ekgidir ama yenebilir ve bi tane-sininki de en sulu, en a$za layrk meyvedir."

Gtildti ve kryasmr Kartal'rn gortigiine gcire yaptrfrnr soy-ledi. Kartal'rn goriiqiine gore organik farkrndahk balonlannrnen leztz lokmalar oldulunu soyledi.

"O sekiz bandrn farkrndahk iiretmesini saflayan nedir?"diye sordum.

"Kartal, yayrhmlan sayesinde farkrndahlr bahqeder," di-ye yanrtladr.

Yanrtr, onunla tarhqmama neden oldu. Ona, Kartal'rn far-krndahlr yayrhmlanyla safladrfrnr soylemenin, sofu bir ada-mrn Tanrr hakkrnda, Tann hayatr sevgiyle saflar demeye ben-zedilini soyledim. Bunun higbir anlamr yoktu.

"iki yorum ayru goriiq agrsrndan yaprlmamlqtlr," dedi sa-brrla. "Ne var ki, yine de aynr anlama geliyorlar. Tek fark,gciriiciilerin Kartal'm farkrndahlr yayrhmlarryla safladr[rnrgormesi ve sofu insanlarrn Tanrr'nrn sevgi sayesinde hayatrnasrl ba[rqladr$rnr gorememesidir."

Kartal'rn farkrndahfir bafrqlamasr, sekiz biiytik bant bo-yunca yer alan tig dev yayrhm destesi sayesindeymiq. Bu des-teler gdriiciilerin renk hissetmelerini safladrklanndan olduk-ga tuhafmrq. Bir demet, pembe-bej olma hissi verirmiq, pem-be renkli sokak lambalan panltrsr gibi; bir baqkasr qeftali ren-gi olma hissi verirmiq, kahn deriyle kaph neon rgrklarr gibi;ve tigiincii deste berrak, bal gibi, kehribar rengi olma hissi ve-rirmiq. "

"Yani gortictiler, Kartal'r yayrhmlanyla farkrndahk sa!-

160 IqTEN GELEN ATE$

larken gordiiklerinde bu bir renk gorme meselesidir," diyedevam etti. "Sofu insanlar, Tanrt'ntn sevgisini gormez amae[er gorebilselerdi onun pembe, qeftali veya kehribar rengioldulunu bilirlerdi."

"Orne[in insan, kehribar renge ba$lanmrqtrr, ama baqkavarhklar da ciyle."

insanla o yayrhmlan paylaganlann hangi varltklar oldu-

lunu ci[renmek istedim."Bunun gibi ayrrnhlarr kendi gormenle kegfetmen gere-

kecek," dedi. "Benim sana hangileri oldulunu soylememinanlamr olmaz: sadece bagka bi kayrt yaparsln o kadar. Bunukendi kendine keqfetmen, yapacalrn en heyecanh qeylerdenbiri olacak demek yeterli olur santrlm."

"Pembe ve qeftali rengi desteler insanda da gortintir mii?"diye sordum.

"Higbi zaman. O desteler diler yaqayan varhklara aittir"diye yanrtladr.

Bir soru daha soracaktrm ki elinin kuvvetli bir devinimiy-le susmamr imledi. Sonra da dtiqiincelere daldr. Uzun bir sti-re tamamen sessiz kaldrk.

"Sana, insanda farkrndahk parrltlslmn farkh renkleri ol-dufunu soylemigtim," dedi sonunda. "Sana evvelce daha ora-ya gelmedi[imiz igin soylemedifim, onlarrn renkler olmayrpkehribar rengin tonlarr oldu[udur."

Amber farkrndahk destesinin, her zaman farkmdahlrnkalitesindeki farkhhlr gosteren slnrrsrz defiqik geqitleri var-mrq. Pembe ve soluk-yegil kehribar en srk rastlanan renk ton-larrymrq. Mavi kehribar bayafr srradrqryml$ ama saf kehribarrengi hepsinden az bulunurrnu$.

"Kehribarrn tonu neye gcire belli olur?""Gorticiiler, bi kimsenin biriktirdifi ve depoladr[r erke

miktan tonu belirler, der. Sayrslz sava$gr, srradan pembe keh-ribar renk tonuyla baqlayrp kehribann en arr tonuyla bitirmig-tir. Genaro ve Silvio Manuel buna cirnektir."

"Hangi yagam tiirleri pembe ve qeftali farkrndahk deste-

BUYUK YAYILIM BANTLARI

lerine aittir?" diye sordum.

"ig deste ttim tonlarryla sekiz bantt baqtan baqa dolaqr,"diye yamtladr. "Organik bantta, pembe deste golunlukla bit-kilerindir, geftali bant boceklere aittir ve kehribar bant ise in-sana ve di$er hayvanlara aittir.

"Aynt durum organik olmayan bantlara da uyar. i9 farkrn-dahk destesi, yedi btiytik bandrn her birinde tizel, organikvarhk tiirleri iiretir."

Ondan var olan inorganik varhk tiirlerini aynnhlarryla an-

latmasrnr istedim."Bu da kendin gormen gereken baqka bi gey," dedi. "Ye-

di bant ve iirettikleri, gergekten insan uslamma ulagrlmazdrrama insan gormesine de$il."

Ona, btiytik bantlar agrklamasrm tam kavrayamadtltmt,giinkti tanrmrrun, baftms:a tel desteleri ya da hatta yassl taqt-

ma bandr gibi qeyler imgelememe yol agtrlrnr soyledim.

Bana biiytik bantlann ne yassr ne yuvarlak oldu[unu, ama

tanrmlanmaz qekilde saman balyalan gibi betimlenemez de-

metlerle onlarr havaya firlatan elin kuvvetiyle bir arada tutul-duklarrnr agrkladr. Buna gdre, yayrhm dizgesi diye bir gey

yokmuq; merkez ya da geper boliimleri oldufunu soylemekde insanr yanhq yonlendiriyormuq ama anlagilmast igin ge-

rekliymig.Devam ederek, diler yedi farkrndahk bandrnrn i.irettili

organik olmayan varhklartn hareketi olmayan bir kap olarakkarakterize edildilini

-oldukga gekilsiz, rqrltrh saydamh[r

az olan bir kap oldu[unu agrkladr. Organik varhklartn kozastgibi goriinmiiyormug. Organik varhklarrn, iginden erke fiqkr-ran saydam top goriintiisiini.in gerginliline ve qiqme ozelli$-ne sahip de[illermiq.

Don Juan, organik olan ve olmayan varltklann arasmdakitek benzerli[in, hepsinin farkrndahk sallayan pembe, geftaliya da kehribar rengi yayrhma sahip olmalart oldulunu soyle-di.

"O yayrhmlar, betirli qartlar alfinda," diye devam etti,

161

162 IQTEN GELEN ATE$

"sekiz biiyiik bandrn varhklarr arasrnda en fevkalade iletiqi-me olanak verir."

Genellikle, daha btiyiik erke alanr olan organik varhkla-rrn, inorganik varhklarla ballantrya gegiqin baglatrcrlarr oldu-!unu, ama daha gciztimi zor ve ince diigtiniilmtiq bir takibinorganik olmayan varhklann sahasrna girdilini soyledi. Birkere engel yrkrldrlrnda, inorganik varhklar de$iqip gorticiile-rin dost dedili qey olurmug. Bu andan itibaren, inorganik var-hklar gortictilerin en esrarengiz di.iqtince veya ruh halleriniveya korkulannr sezinleyebilirlermiq.

"Eski gcirticiiler, dostlarrrun kendilerini bciylesine adama-lan karqrsmda biiyi.ilenmiqler," diye stirdiirdii. "Oykiilere go-re, gcirtictiler dostlanna istedikleri her qeyi yaptrrabilirlermiq.Bu, yaralanamaz olduklanna inanmalannrn sebeplerinden bi-ri. Kibirleri yiiziinden aldandrlar. Dostlar, ancak onlarr gcirengcirticil kusursuz bi erdem timsali oldu[unda erk sahibidirler;ve eski goriictiler kusursuz delillerdi."

"Organik olmayan varhklar da yagayan organizma kadargok mu?" diye sordum.

inorganik varhklar, organik olanlar kadar gok sayrda de-lilmig fakat bu inorganik farkrndahlrn biiytik sayrdaki bant-lan sayesinde onemini kaybediyormug. Aynca inorganik var-hklar arasrndaki farkhhklar, organik varhklar arasrndakin-den, organizmalar bir banda aitken, inorganik varhklar yedibanda ait oldu[undan gok daha genigmig.

"Hem organik olmayan varhklar organizmalardan gok da-ha fazla yaqar," diye devam etti. "Bu konu, eski gorticiileringormelerini dostlar i.izerinde yolunlaqhrmalanna neden ol-du ki bunun sebeplerini sana sonra anlataca[1m."

Eski gortici.iler, organizmalarrn y{iksek erkesinin ve bunaba$r olarak farkrndahklanrun yiiksek derecede ilerlemesininonlan Kartal igin bu kadar leziz bir lokma haline getirdilininde farkrna varruglar. Eski gorticiilerin gortigiine gcire, Kar-tal'rn olabildifince gok organizma iiretmesinin nedeni obur-lukmuq.

BUYUT YAYILIM BANTLARI r63

sonra da, di[er krrk biiyiik bandrn iiretiminin farkrndahkbile olmadr[rm ama sonilk birer erke sureti oldu[unu agrkla-

dr. Eski gorticiiler bu bantlar sayesinde iiretilenlere, tas deme-

yi tercih etmigler. Kozalar ve kaplar, yiiklti erkeleri sayesinde

balrmsrz rgrldayan farkrndahk alanlanyken, taslar erke yiikliifarkrndahk alanlan olmadan yayrhmlan tutan sert kaplalml$.Onlann tgrltrst sadece krhflanmrq yayrhmlann erkesinden ge-

lirmig."Diinyadaki her geyin krhflanmrg oldufunu saktn akhn-

dan grkarma," diye devam etti. Algrladrlrmv het qey kozapargalanndan veya yayrhm taslanndan yaprlmtgttr. Biz nor-malde organik olmayan varhklann kaplanm hig algrlama-ytz."

Bana, anladr[rma dair bir igaret gormek izete baktr. On-

dan bir beklentim olmadrfrnr gori.ince izahma devam etti.

"Tiim diinya krrk sekiz banttan yaprlmrgtrr," dedi. "Birle-qim noktamzrn, ota[an algtmrz igin birleqtirdili diinya ikibanttan yaprlmrgtrr; bi tanesi organik bant, di[eri ise yaptst

olan fakat farkrndah$r olmayan banttrr. Diler krrk altr btiyiikbant bizim algrladrltmlz diinyamn pargasl delildir."

Tekrar soyledikleriyle ilgili sorulanm igin durakladr. Hig-bir sorum yoktu.

"B irlegim noktamrzrn birleqtirebileceli bagka tam dtinya-lar var," diye siirdi.irdi.i. "Eski gdriiciiler, boyle yedi diinyasaymrqtr, her farkrndahk bandr igin bi tane. Ben gtinliik ya-

gantrmzrn diinyasr drgrnda bunlardan iki tanesinin birlegtir-memiz igin kolay oldulunu ekleyeceEim; difer beg tanesiyse

baqka dava."

Tekrar konugmak igin oturdulumuzda, don Juan hemen laCatalina'yla olan deneyimimden soz etmeye baqladr. Birle-qim noktaslnln her zamanki konumundan aqafrlara kayrgrrun,

gortictiye bildilimiz diinyamn daha ayrrntilr ve dar bir gcirii-

giinii sundulunu soyledi. Manzara o denli ayrrntrhymrq kisanki tamamtyla baqka bir dtinyaymlg. Bu ozellikle, macera-cr fakat nasrlsa iiqengeg ve tembel tinli goriictiler igin miithig

t64 iqreN GELEN ATE$

cazibesi olan btiytileyici bir manzaraymr$."Bakrq agrslnrn de[iqmesi mutluluk verir," diye devam et-

ti don Juan. "Az bi gaba gerektirir ve sonuglar sersemletici-dir. Eler bi gciriicti gabuk kazang umudundaysa, aqa[r kayrg-tan daha iyi bi manevra olmaz. Tek sorun, birleqim noktasrnrno konumunda, gortictilerin insanrn durumundaykenkindendaha vahgice ve daha gabuk bi oliimle bezdirilmesidir.

"Nagual Julian, orarun gahlanmak igin harika bi yer oldu-lunu dtiqiiniir ama iqte hepsi bu."

Gergek bir dtinya defiqimi, birleqim noktasr insanrn ban-drnda hayati eqi[e ulaqacak kadar derine inip, o noktada diferbiiyiik bantlarr kullanabildi[inde olurmuq.

"Onu nasrl kullanrrl ar?" diye sordum.Omuzlarrnr silkti. "Erke meselesi," dedi. "Gciriictintin ye-

terli erkesi oldu[unda ba$anrq giicti baqka bi banda kancayttakar. Normal erkemiz birleqim noktasrnrn bi biiyiik yayrhmbandrrun baflanrq giiciinii kullanmaya izin verir. Ve biz debildifimiz dtinyayr algrlanz. Ama eler fazladan erkemiz var-sa, di[er btiytik bantlann baflanrq giiciinti kullanabiliriz vesonugta baqka diinyalar algrlarrz."

Don Juan ansrzln konuyu de[iqtirdi ve bitkilerden soz et-meye bagladr.

"Bu sana garip gelebilir," dedi, "ama cirnefin alaglar in-sana kanncalardan daha yakrndrr. Sana insanlar ve afaglarrnharika bi iliqki geliqtirebilecelini sciylemiqtim; bu ortak yayr-hmlar paylaqtrklarr igin bciyle."

"Onlarrn kozasr ne kadar biiyiikliikte?" diye sordum.'oDev bi afacrn kozasr, alagtan pek fazla biiyiik de[ildir.

Enterasan olan bazr minicik bitkilerin kozasrnrn neredeyseinsan bedeni kadar biiytik ve geniglilinin tig katr olabilmesi-dir. Bunlar erk bitkileridir. Onlar insanla en fazla yayrhmrpaylaqr, ama farkrndahk yayrhmlarrnr delil, baqka genel ya-yrhmlarr."

"Bitkilere ozgi diler bir qey de rqrltrlanntn farkh renktonlan olmasrdrr. Farkmdahklan pembe oldulundan genel-

eUyUT YAYILIM BANTLARI 165

likte pembemsidirler. Zehirhbitkiler solgun sanmsl pembedir

rr" qif. verici bitkiler parlak mor pembedir. Beyaz pembe

olanlarsa erk bitkileridir; bazrlankirli beyazdt, di[erleri par-

lak beyaz.

"Ama, bitkilerle diler organik varftklar arasndaki gergek

fark, birleqim noktalannrn konumudur. B itkilerinki kozalan-

mn alt tarafinda, diler organik varhklarrnki kozalanrun iisttarafindadr.

"Ya organik olmayan varltklarmki?" diye sordum. "Onla-

nn birleqim noktasr nerededir?""Baztlannrnki kaplarrmn alt ktsmmdadlr," dedi. "Bunlar

insana tamamen yabanct ama bitkilere yakrndrr. Di[erlerinin-ki kaplannm tist ktsmmda herhangi bi yerdedir. Onlar insana

ve difer organik yaratrklara yakrn olurlar-"

Eski gortici.ilerin, inorganik varltklarm en yo[un ballantt-yr bitkilerle kurduklanndan emin olduklarrnr ekledi. Onlar,

birleqim noktasr ne derece altta olursa, bitkilerin algr engeli-

ni o denli kolay yrktrlrna inanrlarmrg; gok btiytik afaglar ve

gok ufak bitkilerin kozalanndaki birleqim noktalan gok alt-

iuy-tq. Bu ytizden eski gciriiciiler, bi.iyiictiliik teknikleriningofunda alaglarrn ve ufak bitkilerin farkrndahklanndan ya-

iuilatttr, onlarr, karanhk bolgenin en derin katmanlan dedik-leri yerlere inmek igin krlavuz olarak kullanrrlarmlq.

"Tabii gunu anltyorsundur," diye siirdi'irdii don Juan, "de-

rinlere indiklerini diiqtindiiklerinde es asrnda birleqim noktala-nnr diler algrlanabilir di.inyalan o yedi btiyiik bantla birleqtir-mek igin itiyorlardt"

"Ancak farkrndaltklarmrn slnlnnl zorlay arak tehlikeli bideligim gegirdiklerinde, onlerine agrlabilecek beq btiyi.ik ban-

drn diinyaslnl birlegtirdiler.""Yani eski gcirtici.iler o diinyalarr birlegtirmeyi baqardr

m1?" diye sordum..,B agardrlar," dedi. "s apkmhklarrndan tiim algr engelleri-

ni yrkmarun bunun igin defdifine inandrlar, bunun igin afagolmalan gerekse bile."

11

iz Siirme, Niyet ve Riiya Giirme KonumuErtesi gtin, yine akqamiistti, don Juan ben Genaro'yla konu-qurken odaya geldi. Beni kolumdan tuttu ve evi gegerek arkasundurmaya grkardr. Hava qimdiden oldukga karanhktr. sun-durmayr gevreleyen koridor boyunca ytirtimeye bagladrk.

Ytirtirken, don Juan bilgi yolunda, anlaqrlmazhklar vehastahk derecesinde ilgi arasrnda kaybolmanrn gok kolay ol-du$u konusunda beni tekrar uyarmak istedi$ini sciyledi. G6-rtictilerin, emellerini yok edebilecek, kafalarmr kanqtrrlp on-lan zayff dtigtirebilecek dehgetengiz di.igmanlara karqr durma-sr gereki*i$; bu diigmanlar, sava$gmrn yolunda tiqengeglik,tembellik ve gurur gibi gtinli.ik hayatm aynlmaz pargalarrolan hisler sayesinde kendililinden yaratrlrrmrg.

Eski gcirtictilerin, iigengeglik, tembellik ve gurur sonucun-

iZ SUNUE, NIYET VE RUYA GORME KONUMU 167

da yaptrklal hatalar o denli devasa ve vahimmig ki' yeni go-

rtictitere kendi geleneklerini hor gdriip yadsrmaktan bagka se-

t*:Xlittili}T;rin gereksindi[i en rinemli qev," dive de-

vam etti don Juan, "birleqim noktalalm kaydrrmak igin uygu-

lanabilir adrmlardr. Ellerinde bu olmadrfrndan, farkrndakk

parrlfism t gdrmek en gok ilgilerini geken qey olmaya baqladr

ve bunun sonucunda geliqtirdikleri iig teknik derlemi onlann

temel tagr oldu."Don Juan, bu tiE derlemeyle yeni goriiciilerin en ahqrlma-

drk ve en zor utkuyu kazandrklannt sciyledi- Onlar belli birdizge yoluyla, biriegim noktastnt her zamanki konumundan

baqla iuruiurukaydrrmayr bagarmrglar. Eski gtiriici.iler de bu

bagarryr kazanmrqlar, fakat onlar bunu kigisel maymun iqtah-

hhk cizellikleri sayesinde bagarmrqlar.

Yeni goriictilerin, farkrndahfrn parrhsmda gormtig ol-

duklarr qeylerin, eski g6rtictilerin farkrndahk hakkrndaki ger-

gekleri dtizenledikleri sraya neden oldulunu agrkladr. Bu

iarkrndahkta ustalaqma olarak biliniyordu. Bundan, iig teknik

derlemi geliqtirmiglerdi. ilki iz silrmede ustalaqma, ikincisi

niyette *tuluqma ve i.igtinciisii de riiya gdrmede ustalaqma.

nu tig derlemi bana rastladr[tmtz ilk gilnden beri olretmekteoldulunu iddia etti.

Bana farkrndahkta ustalaqmayl' aynen yeni goriictilerin

onerdifii gibi iki yoldan olretmiq. Olalan farkrndahkta yaptt-

!r sa! yan olretilerinde, iki amaclna ulaqmrq: bana sava$gmm

yolunu ofretmiq ve birlegim noktamr orijinal yerinden gev-

qetmiqti. iteri farkrndahkta siirdiirdti[ii sol yan ofretilerindede iki amactna ulaqmrqtr: birleqim noktamt dayanma yetim

olan enfazla sayrda konuma kaydrrmlq ve bana uzun agrkla-

malarda bulunmuqtu.

Don Juan konugmayr brrakrp gozlerini sabitleyerek baktq-

lannr bana dikti. Srkrntrft bir sessizlik hiikiim siirdti; sonta iz

silrmeyle ilgili konuqmaya baqladr. Bunun gok miitevazr ve

rastlanfisd kbkenlere sahip bir mesele oldufunu soyledi. Ye-

ni goriici,iler, savaggrlann kendilerine gore ahqrlmamrq qekil-

168 iqrnN GELEN ATE$

de davrandrklarrn da, kozalanndaki kullamlmayan yayrhmla-nn parlamaya baqladr$rnr gcizlemlemiqler. Ve birlegim nokta-larr gok hafif, uyumlu, zorlukla fark edilen bir tarzdakayryor-mu$.

Bu gozlemle gayrete gelen yeni gori.iciiler davrantglannaplanlr denetim uygulamaya baqlamtglar. Bu uygulamaya izsiirme sanatr demiqler. Don Juan, bu ismin karqr grkrlabilirolmasma ra[men uygun oldufunu, gi.inkii iz siirmenin insan-da sakh sayrlabilecek belirgin ttirde bir davrantqa neden oldu-

lunu belitti.Bu teknikle donanmrg yeni gciriictiler, bilinenin, temkinli

ve verimti bir qekilde iistesinden gelmiqler. Ardr arkasr kesil-mez uygulamalanyla birleqim noktalannr stirekli oynatabil-miqler.

"iz siirme, yeni gcirtictilerin en onemli iki baqartsrndan bi-ridir," dedi. "Yeni goriiciiler bunun galdaq bi naguala birle-gim noktasr sol yamn iyice derinliklerine oynadr[rnda ci[retil-mesine karar verdiler. Bu kararrn nedehi, nagualtn iz silrmeilkelerini insana ait kayrtlan engel olmadan ofrenmek zorun-da olmasrdrr. Ne de olsa, nagual grubun lideridir ve liderinhrzla, onceden diigiinmek zorunda olmadan eyleme gegmesigerekir.

"Diler savaggrlar, iz siirmeyi, ileri farkrndahkta ofren-meleri tavsiye edilse de olafan farkrndahkta da olrenebilirler

-bu ileri farkrndahfrn de[erinden de[il, gerEekte iz siirme-nin sahip olmadrfr bi gizi sindirmesindendir; iz siirme oy-lesine, insana ozgii bi davranrqtrr.

$imdi, yeni gortictilerin ufak tiranlarla etkilegimlere birle-qim noktasrnrn kaydrrrlmasrnln nedeni olarak neden bu kadaronem verildi[ini anlayabilirmiqim. Ufak tiranlar, gori.ictileriiz silrme ilkelerini kullanmaya zorlarmr$ ve bunu yaparakgoriiciilerin birleqim noktalannr oynatmalanna yardtmctolurlarmrg.

Ona eski gortictilerin iz silrmeyle ilgili herhangi bir qey

bilip bilmediklerini sordum.

iz SUNUE, NIYET VE RUYA GORME KONUMU 169

"iz siirme, tamamen yeni gorticiilere aittir," dedi giiltim-seyerek. "insanlarla ulragmak zorunda kalan tek gortictileronlardr. Eskiler kendilerini erk duyumlarlna o denli kaptrr-mrglardr ki insanlann var oldufundan, insanlar canlannr oku-yamaya baqlayana kadar haberleri bile olmadt. Zaten bunla-nn hepsini biliyorsun."

Don Juan, yeni goriictilenn niyette ve iz siirmede usta-lagmasmm galdaq gorticiilerin ortaya grkrqrnt gosteren gokcinemli iki ibare oldulunu soyledi. Yeni gciri.iciiler, kryrcrlantizerinde bir iistiinliik sa[lama gabast iginde her olanafr de-

[erlendirmigler. Seleflerinin, onlann sadece erk olarak tanrm-layabildikleri, gtzrl ve mucizevi bir giici.in idare edilmesiylesradrqr bagarrlar kazandrklannr biliyorlarml$. Yeni goriiciile-rin bu giig hakkrnda gok az bilgileri oldu[undan onu gorerekplanh bir qekilde incelemek zorunda kalmrqlar. Qabalart, bugiictin baflanrg erkesi oldufiunu keqfetmeleriyle fazlasrylaodtillendirilmiq.

Farkrndahk panltlslnln, kozanrn igindeki yayrhmlar, dt-qrndaki yayrhmlarla ballantrken boyutga ve yolunlukga na-srl arttrfrnr gcirerek baqlamrglar. Bu gcizlemi aynen iz stirme'de yaptrklarr gibi bir atlama tahtasr olarak kullanarak, yayt-hmlann ba$lanrqrnr ele almak igin karrgrk teknikler geliqtir-meye giriqmiqler.

Onceleri bu tekniklere, baflanrqta ustalaqma diyorlarmrq.Sonradan, bunun kapsamtnrn ballantgtan gok daha fazla ol-dufunun; yayrhmlann baflanrqryla ortaya grkan erkeyi kap-sadrfmm ayrdma varmtqlar. Bu erkeye, istenE demiqler.

istenE, ikinci bazr olugturmuq. Yeni gorticiiler bunun, bi-zi davrandrfrmrz bigimde davranmaya iten, kor, kiqisel olma-yan, aralrksrz bir erke patlamasr oldulunu anlamtg. Isteng,bizim srradan dtinya olaylan algrmrzdan ve dolayrsryla bu al-gr giictiyle birlegim noktasmm ahqrlmrg konumuna yerlegme-sinden sorumluymu$.

Don Juan, yeni goriiciilerin g{inltik yagam dtinyasrnln na-srl algrlandrlrm incelediklerini ve istencin etkilerini gcir-dtiklerini soyledi. Algryr devamh igine sindirmek igin bag-

r7o iqreN GELEN ATE$

lanrgrn arahksz yenilendilini gormiiqler. Baflamgrn, her se-

ferinde yeni bir yagayan dtinya yaratmasr igin gereken tazeli-

lini saflamak amactyla, bu baflanrglardan grkan erke patla-malanrun kendi kendine hareket eden bazt segilmig baflanrg-lan yeniden ycinlendirmesi zorunluymu$.

Bu yeni gozlem, yeni goriiciilere bagka bir atlama tahtastolarak hizmet edip, iigiincti derlem temeline ulagmalannayardrmcr olmuq. Buna niyet demigler ve istencin, baflamgerkesinin, maks ath ytinlendirilmesi olarak tarumlamr glar.

"Nagual Julian, Silvio Manuel, Genaro ve Vicente'yi, go-ri,icillerin bilgisinin $u tig yantnl o[renmeleri igin zorladr," di-ye devam etti. "Genaro, farkrndahlr idare etmekte ustadrr,Vicente iz stirme ustasr ve Silvio Manuel niyet ustasrdrr.

"$imdi farkrndahkta ustalaqmanln en son izahm yapaca-

!rz; bu yi.izden Genaro sana yardtm ediyor."

Don Juan uzun siire kadm gomezlerle konuqtu. Kadrnlarytizlerinde ciddi bir ifadeyle dinlediler onu. Kadrnlann, hara-retle yolunlagmalanndan grkarttrlrm kadanyla onlara zor ig-lemler hakkrnda aynnhh yonergeler veriyordu.

Onlann buluqmasrna kahlmam men edilmigti ama Gena-ro'nun evinin on odasrnda konuqurlarken onlan seyretmigtim.Mutfak masasmda oturup, konugmalan bitene kadar bekle-dim.

Sonra kadrnlar aynlmak iizere aya$a kalktrlar, ancak git-meden don Juan'la birlikte mutfa[a geldiler. O bana dontikotururken, kadmlar benimle tuhaf bir resmiyette konuqtular.Beni gergekten de benimsemiglerdi. Hepsi ahqrlmadrk dosta-nelikte hatta konuqkanhktaydrlar. Genaro'yla saatler tince gi-den erkek gomezlere katrlacaklanm soylediler. Genaro hepsi-ne riiya goren bedenini gosterecekmf.

Kadrnlar gider grtmez don Juan birdenbire agrklamaslnlcizetlemeye giriqti. Zmrtan gegtikge ve yeni gorticiiler uygu-lamalarmr yerine oturttukga bu gegerli yagam gartlarr alfinda,iz stirmenin birlegim noktasmr ancak btraz oynatabildigini

iz SUNiT,TE, NIYET VE RUYA GORME KONUMU LzI

ayrrmsamrglar. Enfazla etki igin , iz stirmenin en uygun yer-leqime ihtiyacr varmlg; btiyiik kudret ve erk sahibi konumasahip ufak tiranlar gerektiriyormul. Bu, yeni goriiciilerin ken-dilerini sokmalarr gittikge daha zorlaqan bir durummug; bunudo[aglamak ve aramak gorevleri dayanrlmasl zor bir yiik ha-line gelmig.

Yeni gciriictiler, birleqim noktasrnr hareket ettirmenin ye-ni bir yolunu bulmak igin Kartal'tn yayrhmlannl gi)rmeninzorunlu oldulu hiikmiine varmtglar. Yayrhmlan gdrmeye 9a'lrqrrken ciddi bir sorunla yiz yize gelmigler. OtdUrucii birrisk almadan, onlan gdrmenin bir yolu olmadr[rm bulgula-mrqlar, fakat yine de onlan gdrmeliymiEler.Igte o zaman, es-

ki gciri.iciilerin teknifi olan riiya gormeyi, kendilerini Kar-tal'rn yayrhmlannrn ciltimciil darbesinden koruyacak bir kal-kan gibi kullanmrglar. Bciyle yaparak, birleqim noktasmr oy-natmanrn en etkin yonteminrn zaten rtiya gorme oldu$unuaynmsamrqlar.

"Yeni gcirtictilerin en kesin buyruklanndan biri," diye stir-di.irdti don Juan, "savaqgilann riiya gormeyi ola[an farkrnda-kkta ci[renmek zorunda olmasrdrr. Bu buyruktan dolayt sana

riiya gormeyi olretmeye neredeyse tanrqfilrmrz ilk giindenitibaren baqladrm."

"Yeni gorticiile rr iiy a g orme nin neden ola[an farkrndahk-ta olretilmesini buyururlar?" diye sordum.

"Rilya gorme gok tehlikeli ve rilya gortictiler gok incine-bilir oldufundan," dedi. "Kavrantlmaz bi erki oldu[undantehlikelidir; riiya goriiciileri, baflanrqrn kavranamaz gticii-ntin insafina brraktr$rndan incinebilir krlar.

"Yeni goriiciiler, olafan farkrndahk durumumuzda brzikullanrlmayan yayrhmlara karqt koruyan saylslz savunmamlzoldulunun ve bu yayrhmlann riiya gorme strasrnda birden-bire bafl andrlrmn farkma vardtlar."

Don Juan, rilya gormenin de iz silrme gibi basit birgcizlemle baqladr[rm agrkladr..Eski gdrtictiler, rtiyalarda bir-legim noktasrnln en dofal bir tavrrla hafifge sol yana kaydrlr-

n2 rQTEN GELEN ATE$

nr fark etmiqler. Bu nokta, gergekten insan uyudu$unda gev-

$er ve her ti.irlti kullanrlmayan yayrhm parlamaya baqlarmrq.Bu gcizlem birdenbire eski gori.iciilerin merakrnr gekmiq

ve bu dolal kayrgla onu denetim altrna alana dek ulragmrqlar.Bu denetime r[iya gorme demigler ya da riiya goren bedeninidare edilmesi sanatr.

Rilya gdrmeyle ilgili bilgilerin enginli[ini betimleyecekscizciik olmadrlrnr belirtti. Ne var ki bunun ancak gok az birktsmr yeni gorticiilere yararhymtg. Yeniden yaprlanma zarfia-ru geldi[inde, kendilerine riiya gormenin salt en yahn, en ge-rekli bilgilerini Kartal'rn yayrhmlannr gdrmek ve birleqimnoktalarrnr kaydrrmak igin yardrm etsin diye almrglar.

Eski ve yeni gortictiler, rilya gormeyi, birlegim noktasr-run uykuda gegirdili do$al kayrqr denetleyebilmek olarak an-larmrg. Bu kayrqr denetlemenin, higbir gekilde onu yonetmekanlamma gelmedifini vurguladr, bu, birleqim noktasrnln uy-kuda oynadr[r yerde sabitlenip tutulmasr demekmig. Eski go-riictilerin, bagarmak igin korkung gaba harcadrklarr ve yofun-lagtrklan en zor manevra.

Don Juan, rilya goriic[ilerin, rtiyalann arastna girilme-mesi, riiya gorenin bilingli gabasryla buyurulmamasr ve yi-ne de birleqim noktasrmn kayrqrnrn rilya gorticiln[in buyru-luna uymasr zorunlu oldu[undan, gok karmaqrk bir dengekurmalan gerektifini agrkladr. Bu ussallaqtrnlmayrp uygula-mada gozi.ilmesi gereken bir zrthkmrg.

Riiya goriiciileri uyurken izledikten sonra eski gortictilerrtiyalan kendi do[al akrqrna buakma goziimiine rast gelmiq-ler. Bazt riiyalarda, rilya goriicilniin birleqim noktasrnrn di-ler rtiyalara oranla sol yanrn gok daha derine siirtiklendifinigormiiqler. Bu izlenim, riiyanrn igerilinin mi birlegim nokta-smr oynattr[r, yoksa birleqim noktasmrn hareketinin mi ri.iya-nln igeri[ini kullanrlmayan yayrhmlan harekete gegirerekiirettili sorusunu dolurmug.

Krsa zarnanda, birlegim noktasmrn sol yana kayrgrnrn rti-yalara sebep oldulunun ayrdma varrnr$lar. Hareket ne denli

iz sunnaE, NIYET vE nUva cOnue KoNUMU 113

uza[aysa, riiya o denli, canh ve garipmiq. Kagrnrlmaz olarak,

birlegim noktalannt sol yanm derinlerine oynatmayl amagla-

yarak rtiyalarrna hakim olmayr denemiqler. Denerneleri sonu-

cunda , ri.iyalar bilingli ya da yan-bilingli olarak ycinlendiril-dilinde, birleqim noktasrnm aniden het zamanki yerine don-

dti[iinti kegfetmigler. istedikleri, o noktanln oynamast oldu-

fundan, kagrmlm az bir qekilde rtiyalarrn arasma girmeninbirlegim noktasmrn kayrqrntn araslna girmek oldu[u sonucu-

na varmrglar.Don Juan, buradan eski gorticiilerin konu iizerinde son

derece qagrttcr bilgiler geliqtirdiklerini, riiya gorme ile ilgilibu bilgilerin yeni goriiciilerin fevkalade geyler yapmayt tasar-

ladrklan ancak orjinal bigiminde pek i$e yaramayan bir ya-

prda olduklarrnr soyledi.

Her ne kadar riiya denetimini hig anlamasam da, rilyagormek ve rtiyamda ellerimi bulmak gibi uygulamalanyla,rtiyalarrmr denetlemeyi o[retmek amaglanmrqfi . Bu ahqtrrma-lar, birleqim noktamr uyku srrasrnda oynadr[r yere sabitleye-

bilmem iginmiq. Riiya gt)rilc.illerin, nazlk bir denge kurmasrgereken nokta iqte buymuq. idare edebilecekleri tek gey birle-qim noktaslrun sabitlenmesiymiq. Gorticiiler, kendini istedi[iyana firlatan bir ipte donanmrg bahkgrlar gibiymiq; tek yapa-

bilecekleri ipi battrlr yerde demirli tutmakmrg.

"Birleqim noktasmrn rtiyalarda oynadt[t yere riiya gorme

konumu, denir," diye siirdi.irdii. "Eski gortictiler, riiya gorme

konumlarmr tutmada oylesine ustalaqtrlar ki, birlegim nokta-

lan orada demirliyken uyanabiliyorlardr bile.,'Eski goriictiler bu durumu rtiya g6ren beden olarak ad-

landrrdrlar, giinki.i bunu her seferinde yeni br riiya gorme ko-

numunda uyandrklannda gegici bi yeni beden yaratacak den-

li denetleyebildiler."Sana agrkqa soylemeliyim kr rilya gdrmenin fena bi sa-

krncasr var," diye devam etti. "Eski goriiciilere ait, onlarrn

ruh haliyle lekelenmi$ bi qey. sana bundan srynlmanda gok

dikkatlice krlavuzluk ettim ama bundan emin olmanrn bi yo-lu yok."

174 iqrnN GELEN ATE$

"Beni neye karqr uyanyorsun, don Juan?" diye sordum."Seni hakikaten muazzam olan riiya gormenin gizli teh-

likelerine kargr uyanyorum," diye yanrtladr . "Riiya goriirken,gergekten birlegim noktasmrn devinimini idare etmenin yok-tur bi yolu; bu kayrqr idare eden tek gey rtiya gdrtictintin ig-sel direnci veya zayrfltpr. igte ilk tuzak tam buradadr."

Yeni gortictiler, onceleri riiya gormeyi kullanma konu-sunda duraksamrglar. Riiya gdrmenin, savaggrlan gtiglendire-celi yerde zayrf , zorlanmrg, kaprisli yaptrlrna inanmrqlar. Es-ki gorticiilerin hepsi boyleymig. Yeni gcirticiiler, rilya gdrme-nin

-onu kullanmaktan baqka segenekleri olmadr[rndan-

qeytansr etkisini alt etmek igin, karmaqrk ve zengin bir davra-mg dtizencesi geligtirip buna savaggmrn yiirtidtilii yol veyasava$gmrn yolu demiqler.

Bu di.izenceyle, yeni gcirticiiler kendilerini giiglendirip,birlegim noktasmrn riiyalarda kayrgrna kilavuzluk etmek ize-re gereksindikleri iE dirence kavuqmuqlar. Don Juan tizerinebasarak bahsetti[i direncin yalnrzca kanaat olmadrlrm soyle-di. Hig kimsenin eski gorticiiler kadar gtiglti kanaati olmamrgfakat onlar gekirdekte zayfimrq. ig direng, solukkanhhk du-yumu, neredeyse umursamazhk, bir hafife alma hissi ama herqeyden cite dolal ve esash bir inceleme ve anlayrq e[ilimi de-mekmig. Yeni gortictiler bu karakter niteliklerinin ttimtinesalduyu dermiq.

"Yeni gortictilerin kanaati," diye siirdi.irdi.i, "kusursuz biyagamm kendili$inden, kagrnrlmaz olarak sa[duyu duyumu-na neden oldu[u ve bunun da sonugta birlegim noktasmrn de-vinimine neden olduludur.

"Yeni gciriiciilerin,. birleqim noktaslntn igimizde kendili-finden oynatrlabileceline inandr$rnr soylemigtim. Onlar, biadtm daha ileri gittiler ve kusursuz insanlann onlara krlavuz-luk edecek hig kimseye ihtiyaglan olmadan kendiliklerinden,erkelerini biriktirerek, gortici.ilerin yaptrfr her geyi yapabile-ceklerini iddia ettiler. Tek gereksindiklen, azrcrk bi gansla,goriictilerin ortaya grkardr$r olanaklardan haberdar olmalan. "

iZ SUNUE, NIYET VE RUYA CONUE KONUMU 175

Ona yeniden baqta ola[an farkrndaftlrmda oldu[um du-

rumda oldu[umuzu soyledim. Kusursuzluk ve erke biriktir-mek o kadar belirsizlerdi ki herhangi bir kimse tarafindan is-

tedikleri qekilde yorumlanabilirlerdi.

Daha fazla konuqup fikrimi savunacakttm ama garip birhis beni ele gegirdi. sanki bir geyi htzla gegip, athyormu$um

gibi gergek bir fiziksel duyumdu. Ve sonra kendi fikrimi yad-

irdrm. Yitt" hig kugkusuz don Juan'rn hakh oldtrfunu anla-

mrgtrm. Ttim gereken kusursuzluk, erkeymi$ ve bu da kastth,

teJin ve devamh olmast gereken tek bir eylemle baqlarmtq.

E[er bu eylem yeterince uzun tekrarlanrrsa, bir kimse herhan-

gibagka bir geye uygulanabilecek biikiilmez byniyer duyu-

ttru "Aittlrmi$.

E[er bu baqanlusa, yol agrkmrg. Savaqq;r grzil-

giictintin tamamtnt ayrt edene dek bir gey dilerine yol agar-

mlq.Don Juan'a biraz once neyi fark ettifimi sciyledilimde,

belirgin bir neqeyle gtildti ve bunun gergekten de bahsettifidirence uygun bir omek oldufiunu belirtti. Birleqim noktammkaydr[rnl ve salduyuyla oynadr[r konumun beni anlayrqa

teqvik ettili agrklamasmr yaptr. Daha tjnce birgok defa oldu-

[u gibi, kaprisle sadece gumrumu geliqtirebilecek bir konu-

ma da oynayabilirdi."Hadi, qimdi de riiya goren bedenden bahsedelim," diye

siirdtirdii. "Eski gdrtictiler tiim gabalannt rilya goren bedenin

keqfi ve istismarr tizerinde yo[unlagtrrmrglardr. Ve onu uygu-

layrcr bi beden olarak o kadar iyi kullanmayl baqardrlar ki,kendilerini gittikge daha garip yollarla yaratmaya baqladr-

lar."Don Juan, stiriiyle eski biiyiici.iniin sevdikleri bir rilya 96-

ren bedende tyandrktan sonra geri ddnmedifinin, yeni gorti-

ciiler arasmda gok duyulmug bilgilerden oldufunu iddia etti.

$u anda biiyiik olasrhkla, kavranamaz o diinyalarda olmiig ya

da davranl$ ve bigimlerini kimsenin bilemeyeceli garprkhkta

defiq tirmiq olarak, hala hay atta olabilirlermi$.

Durup bana baktl ve koca bir kahkaha patlattr.

t76 iqrEx GELEN ATE$

"Bana eski gori.iciilerin riiya gdren bedenle neler yaptr[r-nr sormak igin yanrp tutuquyorsun, degil mi?" diye sorup ge-

nesiyle yaptr[r bir hareketle sormamr teqvik etti.

Don Juan, Genaro'nun tartrqmaslz bir farkrndahk ustasrolarak, bana olalan farkrndahfrmdayken bir gok kez riiya go-ren bedeni gcisterdigini soyledi. Genaro bu gcisterisiyle, bir-legim noktamr ileri farkrndahk konumundan de[il ola[an yer-leqiminden oynatmak gibi bir etki hedeflemiq.

Sonra bana, sanki bir srn sciylermig gibi Genaro'nun bi-zi evin yakrnlarrndaki bir yerlerde riiya gdren bedenini gds-termek rtzerc bekledifini sciyledi. Defalarca $u anda rtiya go-ren bedenin ne olduluw gormek ve anlamak igin mtikem-mel bir farkrndahk durumunda oldulumu tekrarladt. Sonrabeni kaldrrdr ve cin odadan gegip drqanya grkan kaprya glaq-trk. Tam kapryr agacaktrm ki yerde, gomezlerin yatak olarakkullandrklan yaygr obelinin tistiinde birinin yattr[rnr fark et-tim. Qcimezlerden birinin, ben don Juan'la mutfakta konuqur-ken eve dcinmtig oldu[unu dtigiindtim.

Ona do!ru gittim ve Genaro oldulunun ayudrna vardrm.Derin bir uykudaydr, sakince horuldayarak yi.iziistii yatryor-du.

.. 'ofJyandrr onu," dedi bana don Juan. "Gitmemiz laztm.Olti gibi yorgun olmah."

Nazikge salladrm Genaro'yu. Yavagga dondi.i, derin biruykudan uyanan birinin seslerini grkardr. Kollarrnr gerdi vesonra gcizlerini agtr. Elimde olmadan ba[rrrp, geri srgradrm.

Genaro'nun gozleri, hig insan gozii gibi delildi. Yolunkehribar rengi rqrktan iki noktaydrlar. Korkumun sarsrntrsr odenli giddetli oldu ki goztim karardr. Don Juan srtrma vura-rak dengemi dtizeltti.

Genaro kalkrp bana giiltimsedi. Suratr katrydr. Devinim-leriyse sanki sarhoqmu$ ya da bedensel oziirltiymtiq gibiydi.Yanrmdan gegip do!rudan duvara yiiriidii. Yaklaqan ga{pr$-madan iirkttim arna o, sanki duvar orada yokmug gibi ge-gip gitti. Mutfak kaprsmm eqi$inden odaya geri dcindii. Ve

iz SUnIIE, NIYET VE NUYE GORME KONUMU 177

sonra, ben hakiki bir tirktiyle bakarken, Genaro ilk once du-varlarda vticudu yere paralel olarak sonra da tavanda bag

aqalr yiiriidii.Devinimlerini izlemeye gahqrrken arka iistii diiqttim. Bu

konumdan arttk Genaro'yu gciremiyordum; onun yerine, id,ze-

rimdeki tavanda ve odayt geviren duvarlarda hareket eden birrgrk damlasrna bakryordum. Sanki birisi dev bir el fenerininrqrnryla tavana ve duvarlara rgrk veriyordu. Iqin sonund4 ke-sildi. Bir duvara kargr kaybolarak gozden yitti.

Don Juan, hayvansal korkumun her zarnan olgii drqr oldu-

lunu belirtti. Bunu denetlemek igin u$ragmam gerekirmiq fa-kat genelde gok iyi davranmt$lm. Genaro'nun rilya gorenbedenini gergekte oldu[u gibi gormiigiim, rgrk damlasr ola-rak.

Bunu yaptrlrmdan nastl bu denli emin oldu[unu sordum.Birlegim noktamt ilkin korkumu denkleqtirmek igin olafankonumuna, sonra sol yantn daha derinliklerine devinerek,kugkuya olanak vermeyecek bir noktantn otesine oynattr[rmrgormtiq.

"O konumda, bi kimsenin gorece[i tek qey vardr: erkedamlalarr," diye si.irdiirdii. "Fakat ileri farkrndahktan bu difernoktaya sol yamn derinliklerine krsa bi sekmedir. Asrl baqartbirleqim noktasrnr olalan konumundan kuqku brrakmayannoktaya kaydrrmaktr."

Hala, Genaro'nun rilya goren bedeniyle evin gevresinde-ki alanlarda, ben olalan fakrndah[rmdayken bir buluqmamrzoldulunu ekledi.

Tekrar Silvio Manuel'in evine dondiifiimiizde, don Juan

Genaro'nun riiya goren bedenle- maharetinin, eski gorticiile-rin onunla yaptrklannrn yanrnda solda srfir kaldrfrnr soyledi.

"Bunu yakrnda gcireceksin," dedi ulursuz bir ses tonuy-la, sonra da giildti.

Artan bir korkuyla, onu bununla ilgili sorguladrm, bu da

yalnrzca daha gok gi.ilmesine neden oldu. Sonunda durup ye-

178 iqrrN GELEN ATE$

ni gortictilerin riiya goren bedene ne yolla ulagtrfrnl ve neyolda kullandrlmr anlatacalrnr soyledi.

"Eski gcirticiiler, bedenin mtikemmel bi kopyasrnl yapma-ya gahgtrlar," diye si.irdtirdti, "ve neredeyse bagardilar da.Higbi zamankopya edemedikleri tek gey gcizlerdi. Gcizler ye-rine, riiya goren bedende srrf farkrndahk panltrsr vardr. Bu-nu daha cince Genaro sana riiya goren bedenini gosterdilizamanlar hig fark etmemigtin.

"Yeni gcirtictiler miikemmel bi vticut suretini hig umursa-madrlar; hatta onlar vticudu kopya etmekle ilgilenmediler bi-le. sadece bu ismi, rilya gdren bedeni, birleqim noktasrnrndevinimiyle bu diinyamn herhangi bi yerine veya insana agrkdi[er yedi dtinyadan birine tagman btiyilk bi erke dalgasrnr, bihissi ifade etmek igin tuttular."

Don Juan sonra riiya goren bedene ulagmak igin kullanr-lan usuldan kabataslak sciz etti. Bunu baglatan ilk eylem, des-teklenmek suretiyle biiktilme z niy e ti besliyormuq. Biikti lmezniyet, ig sessizli$e yol agryor ve ig sessizlik, birlegim nokta-slnln rtiyada uygun konumlara kaydrnlabilmesi igin gerekenig direnci karqrhyormu$.

Bu sralamaya, temel iqlem diyordu. Denetim, temel ig-lem bittilinde geliqiyordu; inatla rtiya gorstistine tutunarakriiya gdrme konumunun planh olarak korunmasrndan olugu-yordu. Diizenli uygulama, yeni ri.iyalarda yeni riiya g6rmekonumlart tutmakta btiytik kolayhla sebep oluyormuq; bu,kigi uygulamayla kasti denetim elde ettilinden defil, denetimher uygulamayla igsel direnci giiglendirdi$indenmig. Giiglen-mig igsel direng sonugta birleqim noktasmrn salduyuyu teg-vik etmek igin gittikge daha uygun rtiya gorme konumlannakaymasrna veya bagka bir deyigle, riiyalann kendililindendaha baga grkrhr hatta dtizenli olmasma yol agryormu$.

"Riiya goriiciilerin geliqimi dolayhdr" diye stirdtirdti."Bu ytizden yeni gortictiler, riiya gormeyi kendililimizden,y alnrz baqrmrza yapabilecelimize inandrlar. Riiy a g orme, do -

!al, yerle$mi$ bi birlegim noktasr kayrgr kullandrfrndan bizeyardrm edecek kimseye gereksinim duym amahyru.

iZ sUnruE, NIYET VE nuya GoRME KoNUMU I7g

"Fena halde gereksindifimiz, safduyudur ve kendimiz dr-grnda kimse bunu bize veremez ya da bunu sallamamvayabdrmcr olarnaz. Onsuz, birleqim noktasrrun kayrqr dtizensizdir,srradan ri.iyalanmnrn dizensiz olmasr gibi.

"Yani sonugta, riiya goren bedeni sallamanrn usulu gtin-li.ik hay a trmrzda ku s ursuzlu [u s a[ I am aktrr. "

Don Juan, sa$duyu bir kere ele gegtilinde ve riiya gormekonumlart gtiglendilinde, bir sonraki adrmm herhangi birriiya gorme konumunda uyanmak oldulunu soyledi. Bu ma-nevra, gok basitmiq gibi gortinmesine ra$men ashnda gokkarmaqrk bir meseleymiq

-hatta oyle karmaqrkmrg ki sadece

salduyu delil savaggrhfrn ti.im niteliklerini, en fazla da niye-ti gerektirirmi$.

Ona, niyetin gcirtictilere riiya gorme konumunda uyan-maya nasil yardrmcr oldufunu sordum. Niyet, baflanrq giicii-niin en karmagrk denetimi olarak, riiya goriiciiniin safiduyu-su ile birleqim noktasrnrn deviniminden aydrnlanan bir yaybhm varsa onlarrn ballamqrnr korurmuq.

Don Juan, riiya gormenin bir tane daha heybetli, gizlitehlikesi oldu[unu soyledi: rtiya goren bedenin kendi diren-ci. Ornefin, riiya goren bedenin hig arahkslz, uzun siirelerKartal'm yayrhmlanna gozlerini dikip bakmasr gok kolaymt$ama bunun sonunda onlar tarafindan tamamen tiiketilmesi degok kolayml$. Kartal'rn yayrhmlanna, riiya goren bedenleriolmadan gozlerini diken gcirtictiler olmtiqler ve rilya gorenbedenleriyle gcizlerini dikenler de igten gelen bir ateqle ya-rup kavrulmuqlar. Yeni goriictiler, bu sorunu takrm halindegorerek gozmtigler. Bir goriici.i yayrhmlara gciztinii dikerken,di[erleri gormeyi bitirmeye hazl.r beklemiqler.

"Yeni gortictiler nasrl takrmlar halinde gormtiEler ?" diyesordum.

"Beraber rilya gdrdiller," diye yanrtladr. "Senin de bildi-lin gibi, bi gorticii grubu igin aynr kullanrlmayan yayrhmlanharekete gegirmek gayet olanakh. Bu durumda da, bilinen biyol yok, kendili$inden oluveriyor; izlenecek bi teknik yok."

180 rqTEN GELEN ATE$

Beraber rtiya gcirtirken, igimizde bir $eyin dizginleri elealdrlrnr ve birdenbire kendimizi di[er rtiya gortictilerle aynrbakrgr paylaqrrken buldu[umuzu ekledi. Olan guymug, insanidurumlanmlz, farkrndahk panltrsmr kendililinden diler in-sanlann kullandrlr yayrhmlar tizerine odaklamamrzr sa!h-yormut ; birle gim noktalanmlzrn konumunu etrafimrzdaki di-ler insanlannkine uyduruyormu$uz. Bunu sa! yanda, olafanalgrmrzda, sol yanda da beraber rtiya goriirken yaplyormu-

$uz.

T2

Nagual JutianEvde garip bir heyecan vardr. Don Juan'tn toplululundakittim gortici.ilerin akh o kadar havalardaydr ki gergekten dik-katsizdiler; bu daha cince hig tanrk olmadr[rm bir geydi. Ah-grldrk yiiksek erke seviyeleri daha da artmtqtr. Iyice endige-lenmeye baglamrqtrm. Ne olup bittilini don Juan'a sordum.Beni arka sundurmaya gtittirdii. Bir dakika sessizce yiiriidtik.Hepsi igin gitme zamafftmn yaklaqtr[rnr soyledi. Agrklamala-rLnt zamarunda bitirmek igin ktsa kesiyordu.

"Aynlma zamanLmn yaklaqtrlrnr nasil anlarsrruz?" diyesordum.

"Bu bi ig bilgidir," dedi. "Sen de bi giin bunu bileceksin.Anlarsm ya, nagual Julian benim birlegim noktamt saytsrz ke-reler kaydrrdr, aynen benim seninkini kaydrrdrlrm gibi. Son-

t82 IqTEN GELEN ATE$

ra bana, bu kayrglar sonucu baflamama yardrm ettili ttim oyayrhmlan yeniden baflama gorevini brraktr. Bu her nagu-ahn gorevidir.

"Her ihtimalde, ttim yayrhmlan tekrar baflama igi, kozaigindeki tiim yayrhmlan yakmak gibi tuhaf bi manevrarun yo-lunu agaL Ben bunu neredeyse yaptrm. Doruk noktama erig-mek iizereyim. Ben nagual oldufumdan, ben bi kere kozam-daki ttim yayrhmlan yaktrlrmda, bi anda hepimiz gitmiq ola-caprz.

Uzgiin olmam ve allamam gerektilini hissettim ama igimnagual Juan Matus'un ozgiir olmak izere oldulunu duymak-tan oylesine cogkuluydu ki qen gakrak, hoplayrp zrplayrp ba-lrrdrm. Er geg baqka bir farkrndahk durumuna ulaqacafrmrve tiziinttiden allayacafirmr biliyordum. Ama o giln mutlulukve iyimserlikle dopdoluydum.

Nasrl hissettifimi don Juan'a soyledim. Gtildti ve srrtrmrsrvazladr.

"Sana sciylediklerimi anlmsa," dedi. "Duygusal aymalaragiivenme. Brak, ilkin birleqim noktan oynasm sonra yrllannardrndan farkma varlrstn."

Biiyiik odaya gittik ve oturup konuqtuk. Don Juan bir anduraksadr. Camdan drqarr baktr. Koltulumdan sundurrnaylgorebiliyordum. Akqamiizerrydi; bulutlu bir giindi.i. Yalmuryalacak gibiydi. Batrdan firtma bulutlan yaklagryordu. Bu-lutlu gtinleri severdim. Don Juan sevmezdi. Daha rahat biroturma qekli bulmaya gahgrrken huzursuzmu$ gibiydi.

Don Juan aydrnlatmalanna, ileri farkrndahkta ne oldu[u-nu ammsamadaki zorlulun, birlegim noktaslrun normal ye-rinden gevgedikten sonra edinebileceli konumlarrn srmrsrzh-[ryla ilgili olduluna de$inerek bagladr. Diler yandan, olalanfarkrndahkta olanlan ammsamanln kolayh[r birlegim nokta-srntn bir noktadaki -her zamanki oturdu$u yerde- sabitti$iy-le ilgiliydi.

Beni teselli etti. Ammsamakta zorlandr[rmr, gcirevimdebagansz olabilecelimi ve onun baflamama yardrmcr oldulu

NAGUAL JULIAN 183

ttim yayiltmlarr tekrar ballamayr higbir zarflan beceremeye-

bilece[imi kabul etmemi onerdi.

"Bunu qoyle dtiqtin," dedi gilltimseyerek. "Sana fu an sl-radan ve do$almrq gibi gelen bu konugmayl higbi zatranha-firlamayabilirsin.

"igte farkrndahlrn gizemt budur. insanlarrn bu gizemden

odti patlar, karanhktan, agrklanamaz qeylerden cidtimiiz ko-par. Kendimizi bagka tiirlii sanmak delilik olur. Oyle kendineaclylp, manttksal grkarsamalar yaparak insantn gizemini aqa-

lt gormeye kalkma. Igindeki insanm aptalhfrnt anlamaya 9a'lrqarak aga$rla onu. Fakat ikisi igin de ozir bulma; ikisi de ge-

reklidir."iz siiriiciilerin btiytik manevralanndan biri bu gizemi

her birimizin igindeki aptalhla kargr kaprgtrrmakttr."iz stirme uygulamalan, kimsenin memnunlukla kafllaca-

!r bir qey defilmig; ashnda bunlara tamamryla kargr grkrlabi-lirmiq. Bunu bilerek, yeni gortictiler iz siirme ilkelerinin ola-

lan farkrndahkta tartrgrlmasl ya da uygulanmaslntn genel is-tele karqr olacalrnr ayut etmiqler.

Ona bir geliqkiyi gcisterdim. Savaggrlann ileri farkrndahk-tayken dtinyada eyleme girmesine olanak olmadr$rru soyle-migti ve bir de iz siirmenin insanlara belirli gekilde davranmaycintemi oldulunu sciylemigti. Bu iki ifade birbirine zfitr.

"Yalruzca bi naguala olretirken ola$an farkrndalftta o!-retmemekten bahsediyordum," dedi. "Iz siirmenin amact ikiyanhdrr: ilki birlegim noktasrnr olabildilince dtizenli ve gii-venli bir gekilde oynatmak ki higbi qey bunu iz silrme kadariyi yapamaz; ikincisi, ilkeleri insan kayrtlannt yadstma vemantrfa aykrn herhangi bi geyin yargrlanmasr dolal tepkisiagrlabilsin diye daha derine tesir ettirmek."

Ona, bciyle bir qeyi yargrlayabilecefimden de, reddedebi-lecelimden de igtenlikle kugku duydulumu soyledim. Gtildiive benim istisna olamayacafirmt, usta bir iz siiriicii olan ken-di velinimeti nagual Julian'rn yaptrklartnt duyunca, herkes gi-bi tepki verecelimi soyledi.

tB4 iqrnN GELEN ATE$

"Sana nagual Julian'm rastladr[tm en sradrqr iz s[irticiioldu$unu sciylerken abartmlyorum," dedi don Juan. "Onun zsiirme becerilerini qimdiye dek herkesten duydun. Ama dahabana ne yaptrlmr anlatmadrm sana."

Ona, nagual Julian hakkrnda hig kimseden higbir gey duy-madrlrmr agrkga sciylemek istedim ama tam itraztm a$nm-dan grkmadan, tuhaf bir kararsrzhk duydum. Don Juan anln-da ne hissetti[imi anlamrq gibiydi. Negeyle yutkundu.

"AnrmsamazsLn, giinkfl heni.iz isteng sana agrk de[iI," de-di. "Kusursuz bi hayat ve biiyiik bi erke fazlasrna ihtiyacrnvar, ancak ondan sonra isteng o amlan agla grkarabilir.

"Sana, nagual Julian'm onunla ilk karqrlagtrlrmda bananasrl davrandrlrrun oyktisiinti anlatacalrm. Onu yargrlar vedavranrqrm ileri farkrndahktayken dahi kargr grkrlabilir bulur-san, dtiqiin ki ola[an farkmdahlrnda nasil isyan ederdin."

Beni duruma karqr hazrladt[r igin itiraz ettim. Bana buoyktiyle sadece, iz stiriiciilerin davrandrklan qekli ve bununnedenlerini gostermek istedilini sciyledi.

"Nagual Julian eski devir iz siiriicillerin sonuncusuydu,"diye siirdtirdii. "O kendi hayat qartlan ytiztinden de[il, karak-ter elilimi yiiziinden iz siirilciiydti;'

Yeni gorticiiler, iki ana grup insan oldufunu gcirmiiqler :

baqkalanna aldranlar ve aldrrmayanlar. Bu iki a$rn ug arasm-da bunlann sonu gelmeyen bir kangrmmrn bulundulunu gcir-miiqler. Nagual Julian aldrrmayan insanlar ulamrna aitmiq;don Juan kendisini kargr ulama ait saydr.

"Ama sen bana nagual Julian'm comert oldu[unu, srtrn-daki gomle[i dahi sana verebilece[ini soylememiq miydin?"diye sordum.

"Kesinlikle oyle," diye yamtladr don Juan. "Sadece co-mert defil, a$m gekici, cazip biriydi. Her zaman gevresinde-ki herkesle derinden ve igtenlikle ilgilenirdi. $efkatliydi vcagrkfi, sahip oldulu her qeyi ihtiyacr olan herhangi birine yada sevdi[i birine verirdi. Buna karqrhk herkes tarafindan se-vilirdi giinkii usta bi iz stirticii olarak onlara geigek hislerini

NAGUAL JULIAN 185

yansttrdr: onlan hig takmazdt-'

Bir qey sciylememe ra[men don Juan soylediklerine ina-

namazblLmln ya da hatta srkmttmtn farkrndaydr. Yutkunup

baqrm bir yandan di[er yana salladr.

"Bu iz si)rmedir," dedi. "Gcirdtin mi.i, daha nagual Julian

ciykiime baqlamadan, qimdiden sinirleniyorsun' "Ben nasrl hissetti[imi agrklamaya gahgrrken koca bir kah-

kaha patlattr."Nagual Julian kimseyi umursam azdr," diye devam etti.

"Bu yiizden insanlara yardrm edebilirdi. Ve ederdi de; srrtrn-

daki gomleli dahi verirdi onlara giinkii onlan hig dert etmez-

di."..Yani di[er insanlara yardrm edenler onlarr hig umursa-

mayanlardr mt demek istiyorsun, don Juan?" diye sordum ta-

mamen dargrnhkla."iz silriictiler boyle der," dedi prrrl prnl bir giiliimsemey-

le. "Ornelin nagual Julian, fevkalade bi salaltrmcrydr. Bin-

lerce u*u Uittterce insana yardrmct oldu ama bunu hig iistlen-

medi. insanlarrn, toplulu[undaki baqka bi kadrn tarafindan

s a$ altrldrklanna inanmasr na rzin verdi.

"E[er o insanlara aldran bi adam olsaydr bunun igin ta-

,unrnuyr beklerdi. Di[erlerine aldrranlar kendilerine aldrrlarve gereken yerde tamnmayr isterler."

Don Juan, insanlara aldrran ulama ait oldulundan hig

kimseye higbir zaman yardtm etmemiq. Ccimertlik yaparken

rahatsiz hisiedermig; hatta nagual Julian gibi sevilmeyi bile

akh almryormu$ ve de srrttndaki gomlefi birine vermek onu

kesinlikle enayi gibi hissettirirmiq.,.insanlara o denli aldrnyorum ki," diye devam etti, "on-

lar igin bi qey yapmryomm. Ne yapaca[rmr kestiremiyorum.

Ve h-er zamanbiri iizerinde kendi isteklerimi zorladrlrm his-

siyle kendimi yiyiP bitirirdim."Tabii ki, biittin bu duygularr sava$gmm yoluyla alt ettim.

Herhangi bi savaggr insanlarla nagual Julian'rn oldulu gibi

baqarrh olabilir yeter ki birleqim noktasmr insanlarrn onu se-

186 rqTEN GELEN ArE$

vip sevmemesine ya da varhfrnr yok saymasma bile aldrrma-drlr bi yere oynatsm. Ama bu aym gey de[il."

Don Juan ilk defa iz siiriiciilerin ilkelerinin farkrn a va.-drlrnda, o srada benim oldu[um kadar srkrntrhymrg. DonJuan gibi olan nagual Elias ona nagual Julian gibi iz silriici)-lerin insanlann do$al liderleri oldufunu agrklamrg. onlar in-sanlara istedikleri herhangi bir qeyi yapmakta yardrm edebi-lirmig.

"Nagual Elias, bu savaggrlar insanlan sa$altmaya,,' diye-rek stirdtirdii don Juan, "ya da onlann hastalanmasma yar-drmcr olur, der. onlann mutlululu bulmasm a da, kederi tat-masrna da yardrmcr olabilir. Nagual Elias'a, bu savaggdanninsanlara yardrm etmek yerine insanlan etkiledilini soyleme-mizi onermiqtim. o, onlann insanlan sadece etkilemekle kal-maylp onlara etkin bi gobanhk ettilini soyledi."

Don Juan yutkunup bakrglannr bana sabitledi. Gcizlerindeyaramaz bir panltr vardr.

"Iz siirticiilerin insanlarla ilgili gcirdiiklerini dtizenledik-leri yol tuhaf delil mi?" diye sordu.

Don Juan sonra, nagual Julian hakkrndaki oykiistine bag-ladr- Nagual Julian gok, gok uzun yrllar bir gome z nagualbeklemig. Bir gtin tanrdrklarryla yakrndaki bfu koye yaptrgtkrsa ziyaretten dcinerken don Juan'a rastlamrg. Ashnda o, yol-da gtiriilttilti bir silah sesi duyup etrafa kagrqan insanlar gcir-dti[tinde akhnda bir nagual gomez bulmak varmr$. onlarlayolun kenanndaki gatrhklara kogup, saklandrfr yerden ancakbir grup insanrn yerde yatanyarah birinin gevresinde toplan-drklannr gori.ince grkmrg.

Yarah kigi, tabii ki zalim ustabaqr tarafindan vurulmuqolan don Juan'mt$. Nagual Julian, hemen don Juan'm kozasriki yerine dcirde bciliinmiiq ozel bir adam oldu[unu gcirmiiq;aynca don Juan'rn kciti.i bir yara almrg oldu[unun da ayudmavarml$. Harcayacak zaman olmadrlrm anlamrg. Dile[i yerinegelmiq, ama hig kimse ne oldu[unu anlamadan hrzlahareke-te gegmesi gerekiyormug. Kafasmr kaldrnp, "o$lumu vurdu-

NAGUAL JULIAN 187

lar!" diye ba[rrmaya baqlamrq.

Halk arasrnda resmi olarak onun karrst konumunda, girret,

krsrk sesli, Krzrlderili kadrn gortictilerden biriyle seyahat edi-

yormug. Miikemmel bir iz siiriicii takrmrymrqlar. Kadrn go-

rtictiyii de oyuna dahil etmiq ve o da aflaylp, o anda bilingsizve oliimciil kanamah ollu igin feryat figana baqlamrq. Nagu-

al Julian, onlara bakanlardan, resmi makamlarr galrrmak ye-

rine oflunu biraz citedeki qehirdeki evine taqtmaya yardrm et-

meleri igin yalvarmrg. Giiglii, kuvvetli, birkag geng adama ya-

rah, olmek iizere olan o$lunu tagrsmlar diye para teklif etmiq.

Adamlar don Juan'r nagual Julian'rn evine taqrmrg. Nagu-

al onlara karqr gok comert davranrp yiikli.ice bir para odemiq.

Adamlar tiim yol boyunca a[layan yash giftin halinden oyle-sine duygulanmrqlar ki parayl almayt reddetmigler, ama nagu-al Julian o[luna ulur getirmesi igin almalannda rsrar etmiq.

BirkaE giin boyunca don Juan kendisini ahp, evlerine ge-

tiren bu gift hakkrnda ne diiqtinecelini bilememiq. Nagual Ju-

lian ona neredeyse kagrk yaqh bir adam gibi goriinmi.iq. Kt-zrlderili defilmiq ama geng, huysuz, qigman, sinirli oldufukadar fiziksel olarak da kuvvetli bir Krzrlderili kadrnla evliy-mi$. Don Juan, kadrrun yarasma bakmasrndan ve odanrn

onun yattr[r boliimiine yrfdrklarr qifa verici otlann goklu[un-dan onun kesinlikle bir safaltrmcr oldu[unu diiqiinmii$.

Kadrn aynl zarrtanda yagh adamr da idare edip, onun hergiin don Juan'rn yarasma bakmasrnr sa[hyolmug. Kahn biryer yaygrsmdan don Juan'a yatak yapmrglar, yaqh adamsa

don Juan'rn yattrlt yere ulaqmak igin gomelip uzanmakta bti-yiik zorluk gekiyormu$. Don Juan, dizlerini krrmak igin elin-den geleni yapan adamm komik gclri.intiisiine gtilmemek iginkendini zor tutuyolmu$. Yaqh adam yaraslru yrkarken hig dur-

madan mrildanumlg; gozlerinde bog bir bakrg valmlg, ellerititrermig ve viicudu baqtan agafr sallarurmrq.

Dizleri tisttine oturdufiunda higbit zaman kendi kendine

ay alakalkamazml g. Denetlemeye g a[ gtr[r ofkeyle ytiklti, ku-lak trrmalaytcr bir sesle ba[rrarak karrsrru ga$rrrrmrg. Karrst

odaya gelir ve ikisi korkung bir tartrqmaya girerlermig. Qo-

189188 iqreN GELEN ATE$ NAGUAL JULIAN

lunlukla kadrn drgan grkar, yaqh adamr kendi kendine kalk-

masr igin brrakrmlg.Don Juan, gimdiye kadar bu zavallr, qefkatli, yaglr adama

acrdr[r kadar kimseye acrmamrq. QoEu kez kalklp onu] ka]k-

,rrurriu yardrm etmek istemig ama kendisi neredeyse hareket

bile edemiyormug. Bir kereiittO" adam, yanm saat lanetler

okuyup balrrrp gafrrdrktan sonra oflaya puflaya bir solucan

giuistiru"""*t tuptyu kadar ilerlemig ve acryla ayala kalka-

bilmig.Don Juan,a, kotii sallrlrnrn ileri yaqrndan, krnlrp yanlrg

kaynamrq kemiklerinden ve romat izmalanndan kaynaklandl-

grnr stiytiyor-uq. Yagl adam gdzlerini gokyiiztine do!ru kal-

irrrp aln irrun'a-dtinyadaki en sefil adam-oldufunu itiraf et-

mql intiyacr oldu[u igin geldifi sa[altrcryla evlenip onun kti-

Iesi haline geldilini soYlemig...Ya$h adama neden gekip gitmedilini sordum,,' diye de-

vam etti don Juan. "Gcizleri korkuyla agrldr. Beni susturmaya

gahgrrken kendi ttikrii[iiyle trkandl ve sonra katrlagrp kiitiik

iiUiy"t", yatalrmr1 yintttu diiqtti. 'S_en ne dedifini bilmiyor-

irrn, ,"r, ne Aetigini bilmiyorsun! Hig kimse buradan-kaga-

maz,, diye gdzlerlnde vahqi bi ifadeyle tekrarlayrp durdu."

"Ve ona inandtm. Onun benden daha zavalhve sefil oldu-

fundan emindim. ve o evde gegen her_giin -duydufum rahat-

izhk giderek arttr. Yemeklei harikaydr ve kadrn her giin in-

sanlarrn tedavisi igin drqarrdaydt, boylece ben yagh adamla

kafuyordum. Benim hayatrm hakkrnda gok konuqtuk. Onunla

konugmayr severdim. -Bana

gosterdili qefkat igin odeyecek

p.un1 olmadrfrnr ancak ona yardtm etmek -igin

benden iste-

iigi trertrangi ii qeyi yapabilecelimi stiyledim. Bana, yardr-

mi gereksinmenin btesinde, tilmek izere oldu[unu ama soy-

ledilimde gergekten igtensem, oldiikten sonra karrsryla evle-

nirsem gok memnun olaca[rm sdyledi'

"iqte o zamanyaq| adamm delinin biri oldufunu anladtm:

oradan en ktsa zamandakagmam gerekiyordu'"

Don Juan, yardrm almadan etrafta yiirtiyebilecek kadar

iyilegtifinde,velinimetionatzsiiriiciiyetisiylekandondu-mcu bir gt5steJ;;;f ' Hglrangi b-ir uyarl Y"yu

giriq yapma-

dan, don Jrran,ri""tg"i,if.tlt uuiftkla y-iiz y.f.ze getirmiq' Don

Juan'tnkaqmayrplanladr[rmhissedince'canavarlmsrbiradam gibi gilrtilfnivi beceren bir dostla onu korkutma firsa-

trm kullanmtq'"Dostun gdriintiisii beni neredeyse grldftlyordu"' diye

devam "tti ooriiilurr"*GOrt"time inanamryordum ama cana-

var tam ontimJeyAi' Y." narin ya$h adlm yanrmda srzlarup ca-

navardan hayatrm ba[rqlamuri igitt lalvSrvordu' Anlarsln ya'

. velinimetim eski gtiriiliiler gtuivli;'r.grkuiunu azat azar bra-

kabiliyoro,, u" ao-rt da buna ;;ili;"tiyordu. Ben bunu bilmi-

yordum. ctiri"ii*re fiim gtitJuilaigim kortcung bi yaratr[rn

lime lime ",*"ft ti' ercbrze yaklaqtrltylt'

-

..Dostyrlangibitrslayrpsendeleyerekiistiimi.izeyiiriime-

ye baqlao,e, i'i #y,*i;i'{ ii"Ji# geldifiimde vaqlr adam

ir^t"ltir" b"i anlagma yaptrfrru stlyledi'"

Adam, efer don Juan gnun hizmetine girerse' ikisini de

rrldrirmem"yi;"b"i- "r,igini uqilf ut"t g

: P9" Juan endiqe iEin-

de hizmetin neyi igerdifint s.'o;il' *qlt ldam iqin kdlelik

oldufunu stiylemiq ve nasrl "i;;i;tag giin 6nce vuruldu[un-

dadonJuan'tnhayattnrnsonaermek dizercoldufunuanlm-

satmrq ona' O ve kansr gelip kanamasmt durdunnasayml$

don Juan kesin tilmiiq oro*oi 1*i "t "o a

^pazarhfa agrk bir

durumpekde[it'hleyokmuq'bunauu"*tiadambunubili-yonnu$ t" ;;;il'ol".o",ao"' r"* namlunun ucundayml$'

yaqh udum,-Joi Jourr,u d"trkr"-ayr brrakrp anlaqmayr ka-

bul etme*irriliyr"*iq qii"kij' kabul "tm"rs" kaprmn arkasrn-

da dinlemekte olan .*unuri*ri uau* tuprdan dahp onlann

ikisini de oracrkta 6ldiiriip ;;;;*en iqlerini bitirebilirmig'

"Yaprak gibi titreYon' narin' yaqh 3qu'*u' adamrn bizi na-

srl rjldiir; E*;"t' #;: ro'k ;;' d" s o fukkan' olabilmiqtim "'

diye o",ram?tti don Juan. "canavann ayaklanmrzdan baqla-

y arak viicudumu zdaki ttim kemikl ?:":: r s trraptan lavrarup

Er[hklar "t;k;; kracafmr ve olmemizin en az beq giin siire-

cefini sdYledi'

190 iqreN GELEN ArE$

"Adamrn gartlanru arunda kabul ettim. Yagh adam gozle-rinde yaqlarla beni kutlayrp anlagmamn o kadar da kotii olma-drfrm soyledi. Kcileden gok adamrn tutuklulan gibi olacaktftama giinde iki kez yemek yiyecektik; ve bi hayatrmrz oldulun-dan cizgiirlti$timtiz igin u[raqabilecektik; kumpas kurup gozyumarak cehennemden grkrq yolumuz igin savaqabilirdik."

Don Juan giiltimseyip sonra da bir kahkaha attr. Oncedennagual Julian hakkrnda neler hissedece[imi anlamrgtr.

"Sana krzacafrnr soylemigtim," dedi."Gergekten hig anlamryoilffi, don Juan," dedim. "Bu ka-

dar aynntrh bir numara yapmasmrn anlamr nedir?""Anlamr gok basit," dedi gtiliimsemesini stirdtirerek. "Bu

cilretmenin bi baqka yolu, hem de gok iyi bi tanesi. Olretici-nin muazzamhayal gtictinti ve heybetli denetimini gerektirir.Benim ycintemim senin olretim saydrlrn $eye daha yakrn.Muazzan sayrda sriz gerektiriyor. Ben laf yapmakta aqmyakagryorum. Nagual Julian iz siirmede agrrlya kagardr."

Don Juan, gcirticiiler arasrnda iki geqit olretme yontemioldu$unu sdyledi. O ikisini de biliyormu$. Her qeyi agrklayrpdifer insarun eylemin gidigatrnr cinceden bildigi yolu tercihedermig. Bu, ozgiirltik, segim ve anlayrq geliqtiren bir diz-geymiq. Velinimetinin ycintemi di[er yandan daha zorlayrcry-mrq, segme ya da anlamaya tzin vermiyormu;. Biiytik yaran,savaggrlan goriici.intin gorii gleriyle do!rudan yag amay a zorla-maslyml$.

Don Juan velinimetinin ona yaptrlr her geyin bir stratejigaheseri oldulurtu agrkladr. Nagual Julian'm kelime ve ey-lemlerinin her biri belirli bir etki yaratmak iizere bilerek se-gifrrig. Onun sanafi, soz ve eylemlerine en uyacak igerilioluqturarak gerekli etkiyi yaratmalannl safl amakmr g.

"Bu iz siiriiciiniln yontemi," diye stirdiirdti don Juan."Anlayrg defil, mutlak ayma saflar. Ornefin, beni dostla kar-grlaqtrrmakla ne yaptrlrru ayrt etmem yrllar siirdti, lakin bu-nu anlamam igin hig agftlama verilmedili halde deneyimi yu-qayarak anlamrqtrm.

NAGUAL JULIAN 191

"Sana, 6me[in Genaro'nun ne yaptrfry anlamadr[rnt

ama yaptrklarrnir olabildi[ince keskinlikle farkrnda oldufu-

;" ;6yftmgimJir. Bunun iebebi birlegim noktasmtn LZ riitti-

ctiniin yontemiyle oynafilmastndan'"

E[er birlegim noktast, benim durumumda oldu[u gibi

urrqt f, yerden tL, f"yi" agrklanmasr ycinremiyle oynatilrsa

sadece birleqim ,rof1urrnr yerindett sokm"k igin defiil neler

oiJugunu "Einu*^t igin de biri gerekirmig. Fakat birleqim

noktasr onun u"yu Genaro'nun durumunda oldulu gibi -iz

sii-

riic iiniln ytint#iyle oynadlysa, sadece baqlangrgta hrzlandr-

ncr bir "yi"* noklayr aniden yerinden gekermiq'

NagualJulianDonJuan'tcanavargoriiniiqtiidostlakar-grfultrrfirfrnda Uiit"gi* noktast korkunun etkisiyle hareket et-

mig. Bu karqrlaqmayla ortala grkan \g:kY 6Jl" yolunmuq ki-iijrf

nitset f.:o"aiit'ott rylu birleqtifinde birleqim noktasr-

,t t y"rirrden sokiitmesi igin en uygun durum olmuq'

Korkununyaralayrcretkilerinidengelemekigin,hrzrnrnkesilmesi ama'"o uruindirilmemesi gere\r1miq. I" Stdyeu'nu

"irti"-rr. r.ort"vu en a-zaindirebilirmiq. Nagual Julian'm ar-

zusu, baglangr;;tOt hrzlandrnct korkuyu gerektifi kadar gok

kullanmak, *'u uiot zamandada bunun yrkrcr etkisinin htzr-

m kesti[inden emin olmakmt g; maskaraltkrtumaraslnln sebe-

bi buymuq. e"iutilan ne denli ay'ntr'1e dlapatik olursa hrz

kesmesi o denli biiytik olurmuq. E[er kendisi de don Juan'la

aynr tarafta gdriintiise, don Juan'rn korkusu yalnrz olmast ka-

dar yofun olmazmrg'..Dramyaratmayaduydufukuvvetliyakrntrkla,,'diyesi.ir-

diirdii don Juan, ., ulhrrimetim benim birlegim noktamr savaq-

gmm iki temei-niteli[ini benden hemenceCik siizecek qekilde

lynatmayr baqardr: kl'cr gaba ve btikiilmez niyet. Bi gi.in ye-

niden ozgtir oi-uf. emeliyie, narin yaq! adamtn iqbirli[iyle.ki

benim gtirtigtime !tit" yardrmrmu, -b"tti*

onunkine gereksin-

dilim kadar rn"t,iE,r, ig1enfi ve devamh bi gekilde gahqmak

zorunda otu.ut ir*. UigUi qiiphe krmttsr taqrmadan hayatta

her qeyd .ntu"t-u-yapmut istlOigim geyin bu oldulunu biliyor-

dum."

192 iqrnN GELEN ATE$

Iki gtin sonraya dek don Juan'la tekrar konuqamadrm. oa-xaca'daydrk, sabahm erken saatlerinde qehir merkezinde do_lanryorduk. okulu- {yrtiy.n gocukrar, kiiiseye giden insanlar,banklarda oturan birkag adam ve merkezdekiotelden turistbekleyen taksi qotorleri vardr.

"sciylemeye bile gerek yok; savaggmrn yolundaki en zorgey birlegim noktaslnr oynatmaktrr,,' dldi don Juan. ..Bu

ha_t*"r, savaqgmm araylgrmn tamamlanmasrdrr. oradan devameden bagka bi arayrqtr; tam anlamryla, grirticiiniin arayrgrdr.,,

- savaggmrn yolunda birlegim noktasrnrn kayrgrnrn her geyoldulunu tekrarladr. Eski gcirticiiler bu g"rg"gi' ra*rna iriivaramamrglar. onlar noktayr devindirmeyi, bii piyasada krrl'numla'nr belirleyecek bir deler cilgtisii otarat otigti"-tiqr"r.Algrla'nr belirleyen geyin aslinda bl konum oldu[unu hilb;zaman kavrayamamr gl ar.

eci"Iz siirilciilerin ycintemi," diye stirdtirdi.i don Juan,,,na_gual Julian gibi usta bi iz siiriiciiniin ellerinde birleqim nok_tasrnrn muazzam kayrglanndan sorumludur. Bunla,

"il" tutu_

lur de$igikliklerdir; iz siiriicii -ci$retmen gcimezi destekleye_rek gomezin tam iqbirli[ini ve tam katrhmrnr sallar. Herhan_gi birinin tam igbirli[i ve tam katrhmrnr sallamik neredeyseiz siiriicii ycinteminin en cinemli sonucudilr; lr" nagual Juli-an bunlann ikisini de sallamakta en iyisiydi.;,

Don Juan, nagual Julian'm kigili[ini, hayatrrun karmagave zenginlilini yavag yavag keqfed-erken iginde yagadrlr frrtr-nayr anlatmasrmn onun igin higbir yolu otmaoigrnr s6yledi.Kargrsmda narin, yaqh, korkmug, yardrma muhiag gcirunenbir adam bulundulu stirece kendini oldukga rahat t ilr"t*ij.futu! birgtin, don Juan'rn canavar gcirtintigiri olarak dtigtindd_lii adamla anlagmayr yaptrktan krsa stire soffa, nagual Juli-an'rn don Juan'a diler bir cesaret kmcr iz stirme becerisigostermesiyle hig rahatr kalmamrq.

Don Juan u{t\ bayalr iyi olmasma ralmen naguar Julianhala ona bakmak igin ayru odada uyuyorriu$. o gIn uyandr-lrnda, don Juan'a kryrcrlannrn birkig gtinttigtin" gittigi" i, yu-ni artrk yagh adam rolii yapmak ,o*-trdu oimaoigrni auyur-

NAGUAL JULIAN 193

mu$. Don Juan'a sadece canavar gortiniimlii adamr kandrr-mak igin yaghymrg gibi davrandrlr slrrrnl vermig.

Don Juan'a dtigtinecek vakit brrakmadan, yaygrsrndaninarulmaz bir geviklikle firlamrq; baqrnr, tizerine elildigi birkap suya batrrrp orada bir stire tutmug. Tekrar dimdik kalktr-lrnda sagr kuzgun karasrymlq, sagmrn grili[i yrkanrp akmrqve don Juan daha cince hig gcirmedifi bir adama, belki otuz-lannm sonlannda birine bakar bulmug kendini. Kaslannl es-netmig, derin bir nefes almrg ve vticudunun tiim pargalannrsanki gok uzun bir siire kafeste kapah kalmrg gibi germiq.

"Nagual Julian'r geng bi adam gibi gcirdtifiimde onungergekten geytan oldulunu diiqiindtim," diye siirdtirdti donJuan. "Gozlerimi kapattrm; sonumun yaklagtr[rnr biliyordum.Nagual Julian gcizlerinden ya$ gelene dek giildi.i."

Don Juan sonra nagual Julian'm onu sa! yan ve sol yanfarkrndahk arasmda ileri ve geri kaydrrarak rahatlattrlrm sciy-ledi.

"iki giin boyunca o geng adam evin iginde caka satarakdolandr durdu," diye devam etti don Juan. "Bana hayatrylaalakah oykiller anlattr, beni kahkahalara bolan qakalar yaptr.Daha da gagrrtrcr olan kansmdaki de[igimdi. Ashnda incecikve gtizeldi. Ben onun tamamryla farkh bi kadrn oldulunusanmrgtrm. Ondaki ttimden deliqime ve bu kadar gi.izel go-riinmesine bayrlmrqtrm. Geng adam kryrcilarr ortada yokkenkadmrn gergekten bambaqka biri oldulunu sciyledi."

Don Juan gtildti; geytani velinimeti gerge$i soyltiyotmu$.Kadrn aslmda nagualm toplululundaki diler bir gortici.iymiiq.

Don Juan, geng adama neden olmadrklarr bir qeymiq gibidavrandrklannr sormu$. Geng adam don Juan'a, gozleri yaq-larla dolarak bakmrg ve diinyarun gizemlerinin gergekten deakrl srr ermez oldulunu soylemig. Dediline gcire kendisi vegeng kansr agrklanamazbazr gi.igler tarafindan yakalanmr$ vekendilerini ancak bu sahte numarayla koruyabiliyorlarmr$.

$imdiye kadar yaptrklanm dermansrz, ihtiyar bir adam olarakstirdiirmesinin nedeni kryrcilanrun kaprdaki Eatlaklardan sti-

194 iqTEN GELEN ArE$

rekli onlan gozetlemesiymig. Don Juan'a onu aldatmasrnr af-fetmesi igin yalvarml$.

Don Juan o canavar gcirtini.iglti adamrn kim oldufunu sor-mu$. Geng adam, derin bir ig gekiqle tahminde dahi buluna-mayacafirm itiraf etmig. Elitimli biri, Mexico city'deki tiyat-rolann tamnmrq bir oyuncusu olmasrna ralmen don Juin'a9}rlu agrklayamadr[rm sriylemiq. Ttim bildigi senelerdir gek-ti$i, onu ttiketen hastah$rrun redavisi igin buraya geldiEiy-mi$. Akrabalan onu salaltrmcrsrna getirdiklerinde cirmer<tizereymig. Krz onun iyilegmesine yardrmcl olmuq ve o dageng, giizel Krzrlderili'ye delicesine agrk olup onunla evlen-miq. Plam, onu bagkente gotiirtip krzrn salaltrm yetisiyle zen-gin olmalanymrg.

Mexico city yolcululuna grkmadan cince, krz bir biiyticti-den kagabilmek igin kryafet de[igtirmeleri gerektifi uyarrsrn-da bulunrnug. Krz ona annesinin de bir sa[altrmci oldufunu,salaltrmr o b{iytici.i ustasrndan cifrendi[ini ve ustanrn <l[ret-tiklerine kargrhk, ana krzm hayat boyu yarunda kalmasrnr ar-zuladrlrnr sciylemig. Delikanh, kansma bu iligkiye dair sorusorrnamrq. o sadece, krzr ozgidiiltine kavugiurmak istiyor-mugi boylece kendisi ihtiyar adam, krz da giqman kadrn trh-[rna girmigler.

oykii mutlulukla sona ermemiq. Korkung adam onlan ya-kalamrg ve tutsak etmig. Bu kabus gibi adam karqrsrnda yeni-den _krhk deliqtirmeye cesaret edememiqler u" o oldu[u za-manlar birbirlerinden nefret edermig gibi davranmrqlar; r*utaslmda birbirleri igin yanrp tutuquyor ve srf adamr n uzaktaoldu$u krsa zamanlar igin yaqryorlarmrg.

l)elikanh ona sanhp, don Juan'rn uyudufu odanrn evdekitek gtivenli yer oldufunu sciylemig. Acaba drgan grkrp o karr-sryla seviqirken erketeye durur muymug?

"Ev, tutkulanyla sallandr," diye siirdiirdti don Juan," ben-se onlann seslerini duyuyor olmanrn verdili sugluluk iginde,adam her an dcinecek diye korkudan rilerek otuidum. ve ay-nen umdu$um gibi, onun eve geldilini duydum. Kapryr yum-ruklamaya bagladrm ve onlar cevap vermeyince, igeii daidrm.

NAGUAL JULIAN 195

Geng kadrn yatakta grnlgrplak uyuyordu ve geng adam orta-da yoktu. Omriimde giizel grplak bi kadrn gormiigliiEiim yok-tu. Hala gok zayrftrm. Canavarrmst adamrn drgarda grkardrlrsesleri duyuyordum. Utanclm ve korkum o denli giigltiydii kibayrlmrqlm."

Nagual Julian'm yaptrklarrnrn oyktisii beni son derece

krzdrrmrgtr. Don Juan'a nagual Julian'm iz siirme becerileri-nin defierini anlamaktan yoksun oldufumu soyledim. Don Ju-

an tek bir yorum yapmadan beni dinledi ve konuyu da[rtrp,vlr vrr konugmama izin verdi.

Sonunda bir sraya oturdu[umuzda gok yorulmugtum.Bana nagual Julian'rn yontemiyle ilgili anlattrklarrna neden

bu denli krzdrlrmr sordulunda diyecek laf bulamadrm.

"Onun egek qakalarrndan hoqlanan biri oldu[u hissindenkurtulamlyorum," dedim sonunda.

"Egek gakasr yapanlar gakalanyla bi qey o[retmeyi amag-

lamazlal" diye karqrhk verdi don Juan. "Nagual Julian oyun-lar oynardr, birlegim noktasrrun oynamasrnt gerektiren biiyii-lii dramlar."

"Bana bayalr bencil bi insan gibi geliYor," diye rsrar et-tim.

"Sana, yargrlayrcrhlrndan dolayr oyle geliyor," diye ya-nrtladr. "Ahlakgrhk yapryorsun. Ben de aynl yollardan geg-

tim. Nagual Julian hakkrnda sadece iqittiklerinden dolayrbciyle hissediyorsan, diigiin ben evinde yrllarca yaqarken ne-

ler hissettim. Srasryla onu yargrladrm, ondan korktum veona grpta ettim.

"Onu sevdim de, ama imrenmem sevgim den fazlaydr. is-teline gcire geng ya da ihtiyar olugundaki gizemli yetisine,teklifsizli[ine, Allah vergisi yetene[ine ve hepsinden fazlagevresinde kim varsa onun tistiindeki etkisine grpta ettim.Onun insanlan en enterasan soylegilere siirtikledi[ini duymakbeni alt iist ederdi. Her zaman soyleyecek geyi vardr; benim-se yoktu ve her zaman kendimi yetersiz, drglanmrg hisseder-dim."

te6 iqrrN GELEN ATE$

Don Juan'm, kendini bciylesine agrla vurnasr beni igtenige hasta etti. Konuyu deliqiirmesini-isterdim, g{inkti uenimgibi oldulunu. duymaya tahammiiltim yoktu. Benim gciztim-de benzersiz biriydi. Belli ki nasrl hisseitilimi biliyord"u. Gtil-dii ve srrtrmr srvazladr.

"imrenme riyktimle yapmaya gahgtl$Im," diye devam et-ti, "sana gok cinemli bi geyi, biriegim noilur-rn konumlanrunnasil davrandr$rmrzr ve hissetti[imizi emretti$ini gcistermek_ti.

"o zaman- benim btiytik eksiklilim bu ilkeyi anlayama-mamdr. Hamdrm. Aynr senin gibi, tiuit sayesind" yuqryo,dum, gtinkii birlegim noktamm yerleqtili yei orasrydi. ccirti_yorsun ki, bu noktayr oynatma yolunun yeni aligkanhklar*i*9t, oynatma istenci duymak ordulunu cilrenememiq-tim daha. Birlegim nokram oynadr$rnda ieqfettilim, velini-metim gibi emsalsiz bi savaggryla biga grkmanrn tek yolunun,onu yansz olarak takdir edebilmek igin kibirsizle$rnek oldu_[uydu."

Don Juan'rn- dediline gore aymalar iki tiirltiydti. Birigziyfle yaprlan konugmalar, bi.iytik duygu patlamalanndanbaEka bir gey de$ildi. Dileri birleqim noliurrrun kayrgrnrn birtiriintiydti; bir duygu patlamustyla delil eylemle eglegirdi.Duygusal aymalar savaggrlaru, yiuur"u-ronru kullanrm *rr-cu birlegim noktasrnrn yeni konumu katrlagrnca gelirdi.

"Nagual Julian hepimize bu ttir bi kayrg igin yorulmadankrlavuzluk etti," diye devam etti oon iuln. *irayata

d,airdramlannda hepimiiden tam iqbirlili ve katrhm ,"Cr"ii. o.-nefin, delikanh, kansr ve kryrcilanyla ilgili dramryla ttim bri-Itinmez dikkat ve endiqeme sahipti. gani gcire geng olan ihti_yar adam ciykiisli gok gergele yatkmdr. burruuu, gcirtintiqliiadamr kendi gozlerimle gormiigttim, yani delikanh! u uurgr-gilemez bi yakrnhk duyuyordum."

- Don Juan, nagual Julian'm bir sihirb az, stadan insanirakrl almaz gelecek derecede istenci idare kudretine sahip birhokkabaz oldulunu sciyledi. Dramlan niyet kudretiyle gag-nlan, korkung, insani qekle girebilen inoiganik varhk giui sT

NAGUAL JULIAN 197

hirli karakterleri de kapsryordu."Erki o kadar kusursuzdu ki," diye stirdiirdti don Juan,

"herhangi bi kimsenin birleqim noktasmr kaymaya zoflaytp oyayrhmlan ballayarak kendisi ne arzularsa onu algrlamaslnlsallardr. Ornelin, bagarmak istedi[ine gore yaqrndan gokyaqlr ya da gok geng gtirtinebilirdi. Ve naguah tanryan herhan-gi birinin ttim soyleyebilecefi yaqrnrn dalgalanrp defigtiEiy-di. Onu tanrdrlrm ottz iki yrl boyunca kimi zaman senin ya-qrnda gcirtindii, kimi zamansa konuqamayacak denli yaqh."

Don Juan, velinimetinin krlavuzlu[u altrnda birleqim nok-tasrmn fark edilmeden ancak esash bir qekilde devindilinisciyledi. Ornelin, bir giin durup dururken bir taraftan ona an-lamsrz gelen bir korkunun diler taraftan kendisi igin di.inya-daki en anlamh his oldulunu anlamrg.

"Korkum, aptalhkla cizgiir olma $ansrmr yitirip, babamrn-ki gibi bi hayat yagamaktr.

"Bilmelisin ki, babamrn hayatrnda higbi yanhq yoktu. O,birgok insandan ne daha iyi ne de daha kotti yagam siirdii;cinemli olan birlegim noktam oynadrlrnda babamm hayatr vetiltimiin{in ne bagkalan ne de kendisi igin bi kazang olmadr-

lrnr anlamrq olmam."Velinimetim, babam ve annemin ben olayrm diye ya$a-

yrp cildtiklerini, onlann ebeveynlerinin de onlar igin aynr qe-

yi yapfilrnr sciyledi. Savaggrlarrn birlegim noktalannr hayat-lan igin cidenen korkung bedelin ayrdma varacak kadar kay-drrmakla farkhlagtrklannr soyledi. Bu kayrg onlara, ebeveyn-lerinin genel olarak yagam veya dzellikle hayatta olmak iginhissedemedikleri saygl ve sakrnlml sunar."

Don Juan, nagual Julian'm gomezlerine birlegim noktasr-m devindirmek igin krlavuzluk ederken baqarrh olmakla kal-mayrp, bundan fevkalade zevk aldrlrnr da soyledi.

"Benimle kesinlikle acayip ellendi," diye stirdtirdti donJuan. "Yrllar sonra toplululuma diler gorticiiler gelmeyebagladrlmda ben bile her biri igin yaratrp geligtirdi[i inanrl-maz durumlan sabrrsrzhkla bekler oldum.

198 IQTEN GELEN ATES

"Nagual Julian dtinyadan aynldrlrnda nege onunla yokolup gitti ve bi daha da geri gelmedi. Genaro bazen bizi neqe-lendiriyor a.ma kimse nagual Julian'm yerini tutamaz. Onurrdramlan her zaman hayattan daha esashydr. O dramlardanbaz:Ian geri tepene kadar keyfin ne oldufiunu tatmamrgtrk.

Don Juan en sevdili srradan kalkrp bana diindti. Gozleriprnl pml ve huzurluydu.

"E!er gorevinde bagansruh$a ulrayacak kadar aptalsan,"dedi, "hig delilse bu sraya gelmek igin birlegim noktaru oy-natmana yetecek kadar erkeye sahip olmahsm. Di.igtinceler-den ve arzulardan srynhp biraz oturuver buraya; ben neredey-sem gelip seni alacafrm. Sana sciz veririm bunu deneyece-

Eim."Sonra, yemini inamlmasr gok giili.ing bir geymiq gibi kocir

bir kahkaha patlattr."Bu scizci,ikler akgamiistti edilmeliydi," dedi hala giiler-

ken. "Higbi zaman sabahleyin edilmemeli. Sabah, insanlaniyimser hissettirir ve boyle scizciikler anlamlanm kaybeder."

13

Yeryiiziintin Deste{i"HadiOaxacayolundayiiri'iyelim"'dedidonJuanbana"'Ge-nuto bizi yolda Ui yerae bekliyor'"

Ricasr beni gajrrttr. Biitiin giin agrklamalanna devam et-

mesini beklemiffi Evinden alnfrpr_kenti gegerek kaldrrlm-

;;;;y"la dofru sessizce yiiriidiik. urun bir stire rahatEa ge-

,irrOit. Don Juan birden konugmaya baqladr'

"Sana bagrndan beri eski gorticiilellt.yuptt[r bi'iytik bul-

gulardan sti, "Oiy;;;," $e-Oi' "Organik hayatrn diinya ize-

rindeki tet yaqalm olmadr[rm bul'duklan gibi yeryiiziiniin

kendisinin de "'u"it

bi varlk oldufunu keqfettiler'"

Devametmeden6ncebirkagsaniye.bekledi.Beniyo-rum yapmuyu ouu"t edercesine gtittimsedi. Akhma soyleye-

cet higbir qeY gelmedi'

2oo igreN GELEN ATE$

"Eski scirtigtil-er yeryiztintin bi kozasr oldu$u nu gc)rdii_ler," diye stirdtirdii. ';y"iytiziinti krhf gibi saran bi top, Kar-tal'rn y.ayrhmlanmyakarayan saydam 5i koru gdrdiirer. yer_yrt,j bizim mazur kaldrklan ^riluaym kuvvetlere mazur ka_lan, sezgili bi varhktrr."

. .Eski gcirtictilerin, bunu kegfeder kegfetmez hemen bu bil_ginin uygulanabilir kuilanrmranyla ilgilendikrerini agrkladr.Bu ilginin neticesfg", btiyiictiltikleririin "r,

t *ugrk ulamr_Dr, yeryi.izti ile ilgili olanlar oluqturmuq. yeryiiztinti, oldulu_muz her geyin kdkti, kayna$r saymrglai. - --J'

Don Juan eski gcirtictilerin yarurmadr$rnr, giinkti yeryiizi_ntin gergekren ilk kdklerimizin kaynasr Jrffinu sciyledi.Bir mil kadar ileride Genaro'yla kargrlagirru delin higbirgey demedi. Genaro, yolun kena'nda bir tuyuyu oturmug bi_zi bekliyordu.Beni srmsrcak bir qekilde

bitki rirttisi.iyle kaph engebeli,mz gerektilini sciyledi.

selamladr ve sofu[a dayamkhufak dallann tepesine grkma_

YERYUZUNUN DESTEGT 2OI

da[r imledi."O dallarda birlegim noktanl sarsacak kadar panltr var,"

dedi bana. "Giineg batr doruklan arkasma inmeden hemencince gereksindi[in ti,im panltryr yakalayacak birkag dakikanolacak. Yerytiziini.in kaprlanru agan sihirli anahtar, ig sessiz-likle beraber goz alan herhangi bir geyden yaprlmrgtr."

"Tam olarak ne yapmahyrm, don Juan?" diye sordum.itisi de beni inceledi. Gozlerinde hem merak hem de nef-

retin kangrmrru gordti[iimii dtigtindtim."Sadece ig soylegini kes," dedi bana don Juan.

Yo[un bir endiqe ve giiphe sancrsl igimi kemiriyordu; is-temekle bunu yapabilefime hig gi.ivenemiyordum. Beni ke-miren ilk yorgunluk anrndan sonra kendimi salt rahatlamayabrraktrm.

Qevreme bakrndrm. Uzun dar vadiye tepeden bakacak ka-dar yiiksekte oldulumuzun farkma vardrm. Gi.ineq, vadinindi[er yarunda do[u srradaflannrn eteklerinde hala panldryor-du; gi.ineg rqrklarr gorak daflan agr boyasr rengi yapmlg, dahauzaklardaki mavimsi doruklarsa eflatunumsu bir renk tonuedinmiqlerdi.

"Bunu daha once yaptr[rnr ayrrt edebiliyorsun, defil mi?"dedi don Juan bana fisrltryla.

Ona herhangi bir qeyi aynt etmedifimi soyledim."Burada bagka seferler de oturmugtuk," diye rsrar etti,

"Ama bu onemli de[il, giinkti asrl bu sefer sayrlacak."Bugi,in, Genaro'nun yardrmryla her geyin kilidini agan

anahtan bulacaksrn. Bunu hentiz kullanamayacaksrn ama neoldu[unu ve nerede oldulunu bileceksin. Gcirticiiler bunu o!-renmek igin en alrr bedeli oderler. Sen de senelerdir bununkarqrhlrm odtiyordun. "

Her geyin anahtarr dedi[inin, yeryi,iziini.in sezen bir varhkolup, savaqgrlara qahane bir destek verebildiginin ilk elden bi-linmesi oldulunu agrkladr; bu yeryiizi.ini.in kendi farkrndah-

lmdan, sava$ gmrn kozasrndaki yayrhmlar y eryiztiniin koza-srndaki uygun yayrhmlarla ballandr[r anda gelen bir gtidtiy-

"ugi.imtiz bi kayaya kargr oturup,,' dedi don Juan bana,"gtineg rgrlrnr.do[u dalla'ndu yunrrit* r"yr"dece$iz. Gi.i_neg batr dorukla' ardrna inerken, yerytizii ballanrgr "gc;rrnriisa$layabilir."

Dalrn tepesine ulagtrlrmrzda don Juan,rn sciyredili gibisrrtrmrzr kayaya vererek oturduk. Don Juan beni ikisinin ara_sma oturttu.

- T" yupmak niyetinde ordulunu sordum. Gizri anlamlragrklamala' ve uzun sessizriklerf hayr. .i"*Lt de$ildi. Fenahalde endigelendim.Bana yanrt vermedi. Ben hig konuqmamr$lm gibi konug-

masrna devam etti."Algmrn, ballamq oldulu kegtini yapan eski gciri.ictilerm'azzam bi geyle kargr

_kargryayd rlar,;, dedi. ..U;;;";i;;,sapkrnhklanrun bagardiktan

-qlyin ne'orJugrnu bilmeleriniengellemesi.

ufak vadinin dofusunda, kentin ordu$u yandaki bir sua_

2oz iqrnN GELEN ATE$

mii$. Hem yerytizi.i hem de insan sezgili varhklar oldulun-dan, yayrhmlan birbirine uyarmlq. Daha do!rusu, yeryiiziin-de insandaki yayrhmlann ve aslmda ttim sezgili organik veinorganik varkklardaki yayrhmlann hepsi varmrg. Bir ba$la-mg anrnda, sezgili varhklar ballamgr smrrh bir gekilde kulla-mp kendi dtinyalanru algrlarmrg. savaggrlar bu ba$lamgr yaherkes gibi algrlamak ya da hayal bile edilemeyek dtinyilaragirmeyi sallamak igin destek olarak kullanrrmrE.

"Bana sorabilecelin en anlamh soruyu sonnan igin bekli-yorum ama bi ttirlti sormuyorsun," diye stirdi.irdti. "Ttim bun-

1*r gizinin igimizde mi oldulunu sonnakta takrhp kaldrn.Yine de yeterince yaklaqtrn sayilr.

'iBilinmeyen, gergekte insan kozasrnda farkrndahk tara-findan dokunulmamlq yayrhmlar arasrnda delildir ama yinede bi qekilde ordadr. Bi tiirli.i anlayamadr[rn nokta bu. Suttubildigimiz drgrnda yedi diinya birlegrirebilecelimizi sciyledi-[imde, sen bunu igsel bi ig gibi aldrn giinkti bizimle yaptrkla-nm tiimi.iyle imgelediline inanmaktan yanasm. Bu nedenle,bilinmeyenin aslmda nerede oldulunu hig sormadm. yrllarca,gevremizdeki her qeyi elimle imleyip bilinmeyenin orada ol-du$unu soyledim sana. Higbi zarnan ba[lantryr kurmadrn."

Genaro gi.ilmeye bagladr soffa okstirdii ve ayala kalktr."Hala ba$lantryr kuramadr ki," dedi don Juan,a.

Kurulacak bir ba$lanfi vardrysa bunda baqansrz oldufu-mu kabul ettim.

Don Juan tekrar tekrar, insarun kozasmdaki yayrhmlannbir pargasrnrn orada salt farkrndahk igin oldulunu ve farkm-dahlrn, bu yayrhmlar pargasmr drgardaki aynr yayrhmlar par-gasryla eglegtirmek oldulunu sciyledi. Bunlara, drqardakiyu-yrhmlar denirmig gtinkii gok enginlermig; ve insinrn kozasrdrqrndakinin bilinemeyen oldu[unu sciylemek bilinemeyeninyeryiiziintin kozasr iginde oldu$unu sriylemekmig. Ne var kibilinmeyen de yerytiztintin kozasr igindeymig ve insanm ko-zasr iginde bilinmeyen, farkrndah$rn dokunmadr$r.yayrhm-larmrg. Farkrndahk panlflsr onlara dokundulunda hareketegeger ve drgardaki kendilerine iligkin yayrhmlarla ballamr-

YERYUZUNUN DESTEGI 203

larmrq. Bu gergekleqti[inde, biliruneyen algrlamr ve bilinenhaline gelirmiq.

"Ben fazla aptaltm, don Juan. Anlayabilmem igin bunu

pargalara ayrmahsrn," dedim.

"Genaro senin igin pargalata b6lecek," diye karqrhlr ya-

prqtrrdr don Juan.

Genaro aya$akalkrp, daha cince evinin yakrnrndaki mrsrtarlasmdaki devasa, yassr kayayt, don Juan'rn hayran nazar-

lan altmda turlarken yaptrlt erk trrtsrnr yapmaya baqladr. Busefer don Juan kulalrma Genaro'nun hareketlerini, ozelliklebaldrrlarrnr her golsiine kaldrnp adtm atrgmrnda duymaya 9a'hqmamr fisrldadr.

Genaro'nun devinimlerini gozlerimle takip'ettim. Birkagsaniye iginde bir pargamrn Genaro'nun bacaklanna yakalan-

drlrm duyumsadrm. Baldrrlanrun hareketi beni brrakmlyor-du. Onunla beraber yiiriiyormu$ hissine kaprldrm. Hatta nefe-

sim kesildi. Sonra gergekten Genaro'yu izledi$imi ayrrt et-

tim. O'nunla oturdulumuz yerden luza{a yiiriiyordum.

Don Juan'r gcirmiiyor, srf Genaro'nun cintimde o tuhaftarzda yiiriimesini izliyordum. Saatlerce ama saatlerce yiirti-diik. YorgunluEum o denli yofundu ki korkung bir bag alrrsr-na tutuldum ve aniden fenalaqtrm. Genaro yiiri.imeyi brrakrpyaruma geldi. Qevremizde yo$un, gciz kamaqtmcr bir rqrk

vardr ve rgrk Genaro'nun yiiz hatlarrndan yanslyordu. Gozle-

ri kor gibi parhyordu."Genaro'ya bakma!" diye bir uyan duydum kulafrmda.

"Qevrene bak!"Itaatettim. Cehennemde gibiydim. Qevremdekileri 7dr-

menin qoku o denli biiytiktti ki korkuyla bafrrdrm fakat sesim

grkmadr. Etrafimda Katolik yetiqtirilmemin betimledili en

canh cehennem manzatasr vardt. Srcak ve bunalfict, karanltkve malaramsl, gokytiziisii olmayan, Eevremizde hrzla hareket

eden lazrl rqrklann yansrmalarr drqrnda rqrksrz, ktzthmsr birdi.inya gortiyordum.

Genaro tekrar ytirtimeye baqladr ve bir qey beni onunla

204 iqreN GELEN ATE$

gekti. Genaro'yu izlememi sa$layan kuvvet aynr zamandabe_ni gevreme bakmaktan da it*oyou. Farkrndarr$rm Gena-ro'nun devinimlerine yaprgmrgtr.Genaro'nun sanki son derece yorgunmu$ gibi diiqtip otur_dugunu gcirdtim.

9 v"r degdigi "" iirr"rmer< igin gerindili

an igimde bir gey bogalor ve-tetlur g"u*" uutuuilmeye bag_ladrm. Don Juan meiakra beni seyrediy";;.-y;il;"'Gru, ayakta duruyordum. itk oturdulumuz yeroeydik, ufak birdalrn tepesindeki genig kayahk ot g*ititiau. c"naro nefesnefeseydi, ben g:.v1". Ter igind"yoi"il"it* rprsraktr. Krya-fetlerim de sanki sudan grkmrg gibi srnlrrklurndr.

"Aman Tannm, nerer oluyor!" diye ciddiyetle, endiqeiginde ba$rrdrm.

Balrrmam o denli ahmakgaydr ki don Juan ve Genarogtilmeye bagladrlar."Senin, ballanrqr anlamanr saflamaya gahg tyoruz,,, dediGenaro.

Don Juan yumuqakga oturmama yardrm etti. Kendi de ya-nrma oturdu."Ne oldufunu anrmsryor musun?" diye sordu bana.ona anrmsadrlrmr sciyredim, o da tam olarak ne gcirdiili.i-mii anlatmam igin rsrar etti.Dite[i bana. sciyledikleriyle -deneyimrerimin tek de$eri_nin birlegim noktamrn oynrnu' orup, igeri$inin cinemsizoluguyla- uyugmuyordu.Genaro'nun daha cince de aynen gimdi yaptr$r gibi banayardrm ettilini fakat onra' higbir ruo,unun'rrnruyu-adrlrmr

agrkladr. Genaro'nun bu sefer iutru tir""ti sili birlegim nok_tama krlavuzluk. ederek, bagka.bir diinyurrirr-utiytik' yayrhmbantlannr birleqtirmemi safladrlrnr rtiyf "Ji.uzun bir sessizlik oldu. Duyula'mr yitirmigtim, qoktay-drm, fakat yine de farkrndarrlrm gimdiye tuou, olmadr$r ka_dar keskindi. sonunda ba$lanlgrn ne ordulunu anladr$rmr dti_giiniiyordum. igimd", ttuJil olugturdugu;u bilemedigim birqey, beni btiyiik bir gergeli anladr$rm fonuru"Ju emin hisset_

YERYUZUNUN DESTEGI 205

tiriyordu."Sanlnm kendini toparlamaya baqladln," dedi don Juan

bana. "Hadi eve gidelim. Bi gtin iEin bu kadan yeterli.""Dur, ya," dedi Genaro. "Bir boladan daha giiglii. Biraz

daha zorlanabilir.""Hayrr!" dedi don Juan duygulanmr sezerek. "Direncini

biriktirmemizlazrm. Ancak bu kadanna sahip."Genaro kalmamrzda rsrarhydr. Bana bakrp goz krrptr."Bak," dedi bana dallarrn dolu yakasmr imleyerek. "Gii-

ne$ o dallara bir metre dahi yaklagmadr ve sen cehennemdesaatlerce gabaladrn. Bunu ezici bulmuyor musun?"

"Onu gereksiz yere korkutma!" dedi don Juan neredeysehiddetle kargr grkarak.

iqte o zarfian numaralarnt gordiim. O an, gormenin sesiba-na don Juan ve Genaro'nun benimle oynayan mtikemmelbir iz siiriicii takrmr oldufunu sciyledi. Beni her zaman slnrr-lanmm otesine zorlayandon Juan'dr ama hep Genaro'nun zo-ra koqmaslnl sa$hyordu. O giin Genaro'nun evinde, isterikbir korkuya kaprlmrq tehlikeli bir durumdayken Genaro, donJuan'I, daha fazla zorlarup zorlanmamama dair sorgulamlg vedon Juan, Genaro'nun benimle dalga gegip, ellendilini soy-lemiqti, halbuki Genaro benim igin gergekten endigelenmigti.

Gormem, beni oylesine gok etti ki giilmeye baqladrm.Don Juan'la Genaro, ikisi de qagkrnlftla bana bakakaldrlar.Don Juan akhmdan geqenleri hemen ayrt edivermiq gibiydi.Genaro'ya sriyledi ve ikisi gocuklar gibi gtildtiler.

"Nihayet krvamrna geliyorsun," dedi don Juan bana."Tam zamantnda, ne gok aptal ne de gok akrlhsm. Aynen be-nim gibi. Sapkrnhklarrnda benim gibi delilsin. Onlarda btraznagual Julian gibisin, ondan zeka figkrrmasr harig."

Ayala kalkrp srtmr gerdi. Bana qimdiye dek gordiiltimen delici, yabani bakrqlarla baktr. Yerimden kalktrm.

"Bi nagual, hig kimseye, higbi zarnan sorumlu oldulunubelli etmez," dedi bana. "Bi nagual, iz brrakmadan gelir vegider. Onu nagual yapan bu cizgtirltikttir."

206 igreiv cELEN ArE$

Gcizreri bir an igin parradr, sonra kemale ermig birinin sef_kat, insancrilrk uurrtrutryla kaplandr u" i"t rur don Juan,rngcizlerine dcini.i g ttiler.Dengemi zorrukra koruyordum. Kendimi tutamayarak ba_yrlrr gibi oldum. Genaro firiayrpy#Gldi, orur*ama yar_drmct oldu' ikisi, iki yanrmr sanp beni oturtuverd'er."Yerytiztinden bi desrek yatataya"ukrrr,ll illl, Juanbir kula$rma."Nagua|rn gcizrerini diigtin,', dedi Genaro diferine."o dalm tam tepesinde pa'rtryr gcirdtiltin an destek ge_

,'ffi:; dedi don Juan ue Jolu r<anaoria"kiLr vilksek dorugu

,, rrr.Yr*E|rt#gcizlerini bir daha hig gciremeyeceksin,,, diye

t iirs ul::::1'1.:"J ;f"T: t t ! ti vere gi t, nereve g ci ttirtirs e g ci -

"Nagual'rn s,cizrgrini diigiinrirsen bir madalyonun iki yiizrioldulunu fark edersin,,, aiyi, fisrldadr Genaro.ikisinin de sciyrediklerini gyg"."-:y" gutrgtrm ama dtigtin_celerim bana itaai etmedi. usttimden bir giy aqalr do!ru bas_tmyordu. Qektigimi, kr saldrErmr his settim. iaia"*in bulandr_lrnr duyumsacrrm: Ak$y sSls"r"rinin dolu dagranmn tisrre-

;il:t#?Tr15,'flTigoiotimldiil;;'ffi rJsuvo-,.,,il;;"igte baghyor," dedi Genaro kulafrma.

,uun."utiik dorulu seyret, panltryr seyret,,, dedi dilerine don

Gergekten don Juan'rn imredili srradalrn en ytiksek do_rulunda yolun bir aydrnr**u u*dr. son gtineg l$rnrmn onuniisttine yansrmasrnr seyrertim. friloertEfi;;; bir yerde, afa_$r diigiiyormu$um giui ui, ;;qiut t irr"ttim.

Duymaktan gok, uzakrarda bir aepreJn gumbtirttisiiniinaniden beni ele gegirdilini Juyu-rudrm. sir.it dalgalar odenli giirtilrtilti vg a9v_asayoiti, u"rrim igin ttim anramrannryitirdiler. Depremle btiktiliip trurrrun .in"*, ii armikroptum.

ypnyuzuNUN npsrndr 207

Devinim azar azar yavagladr. Her gey durmadan rjnce birdeprem vuruqu daha oldu. Qevreme bakmaya gahqtrm. Bir ni-rengi noktam yoktu. Bir alag gibi dikilmig gibiydim. Uzerim-debeyaz, parlak, akrl almaz btiytikliikte bir kubbe vardr. Var-h[r, ayaklarrm yerden kesilmig gibi hissetmeme neden oldu.Ona do!ru ugtum ya da daha gok bir giille gibi firlatrldrm.Rahat, ihtiyaglan kargrlanmtg, gtivende hissediyordum; kub-beye yaklagtrkga bu hislerim yo$unlagtr. Sonunda bana tisttingeldiler ve ttimtiyle kendimi kaybettim.

Sonra hissettilim tek qey, diiqen bir yaprak gibi havadasallandr[rmdr. Yorgundum. Emici bir giiq beni gekti. Kara birdelikten gegtim, bir sonraki an don Juan ve Genaro'ylaydrm.

Ertesi gtin don Juan, Genaro ve ben Oaxaca'ya gittik.Don Juan'la ben akgamiistii qehir merkezinde gezinirken, ani-den cinceki gtin yaptrklanmrzdan sciz etmeye bagladr. Bana,eski gcirticiilerin heybetli bir geyle karqrlagtrklannr sciylerkenneden bahsettilini anlayrp anlamadrlrmr sordu. ..

Ona anladr[rmr ama scizciiklerle anlatamayacatrmr sriyle-dim.

"Senin o dalrn baqrnda bulmanr istedilimiz temel geyinne oldulunu diiqtini.iyorsun?" diye sordu.

"Baflanrg," dedi bir ses kulalrma, ben aynrsrnr soylerken.Tepkimiq bir hareketle arkama donmemle, tam ardrmdan

ytiri.iyen Genaro'yla garprgmam bir oldu. Hareketimin hrzronu gagrrtmrqtr. Krkrrdaylp beni kucaklayrverdi.

Oturduk. Don Juan di,inyadan aldrlrm desrekle ilgili s6y-leyecek pek az geyi oldu[unu, savaggrlann bu konuda hepyalnrz oldufunu ve gergek aymalann gok sonra, yrllarca ga-barun ardmdan geldi[ini soyledi.

Don Juan'a, onun ve Genaro'nun ttim iqleri yapmasmdandolayr anlayrg sorunumun arttrlrnr sdyledim. Salt onlann ma-nevralanna tepki veren edilgen bir denektim. Hayatrm paha-srna herhangi bir eylem baglatam azdrm, gtinkti uygun eyle-min ne oldufuna dair higbir fikrim yoktu ya da nasrl baqlaya-

IqTEN GELEN ATE$

caErmr bilmiyordum."Zaten olmasr gereken bu," dedi don Juan. "Heniiz bil-

men gerekmiyor. $u anda yaptrlrm:.z her qeyi kendi kendineyapabilmen igin arkada kalacak, kendinle brrakrlacaksm. Bugorevle her naguahn yiizleqmesi gerek.

"Nagual Julian da aynrsrm bana yaph, hem de benim sa-na yaptr[rmdan gok daha aclmaslzca. Ne yaptrlrnr biliyordu;nagual Elias'rn ona cilrettili her qeyi birkag yrlda yeniden or-ganize etmeyi beceren fevkalade bi nagualdr. O, senin ya dabenim igin hayat boyu stirecek bi qeyi, krsacrk bi zamandaya-pardr. Fark, nagual Julian'rn tek gereksindi$i geyin hafif biima olmasrydr; bundan sonra farkrndahlr devralrr ve olan tekkapryr agardr."

"Olan tek kapryla ne demek istiyorsun, don Juan?""insanrn birleqim noktasr hayati bi noktamn citesine geg-

tilinde, sonuglar her insan igin aynrdrr demek istedim. Bunuoynatma teknili ne denli deliqirse deligsin sonuglar hep ay-nrdrr, bu da birlegim noktasr yeryiiziiniin destefiyle dilerdtinyalarr birleqtirir anlamrna gelir."

"Yeryiiztiniin desteli her insan igin aynr mrdrr, don Ju-an?"

"Tabii ki. Srradan insanrn zorlandrlr ig soylegidir. Saltmutlak sessizlile erigildilinde kiqi desteli kullanabilir. Bugergefii, desteli kendin kullanmayr denedilinde do!rulaya-caksln."

"Denemeni hig tavsiye etmem," dedi Genaro igtenlikle."Kusursuzbtr sava$gl olmak seneler siirer. Di.inyanrn deste$i-nin etkisine kargr koyabilmek igin qu anda oldulundan dahaiyi olmahsln."

"Bu destelin hzr sendeki her geyi gcizer," dedi don Juan."Onun etkisi altrnda biz hig oluruz. Hrz ve bireysel varoluqhissi bi arada yiiriimez. Di.in, dalda Genaro ve ben seni des-tekleyip, sana grpa demti vazifesi gcirdi.iki /oksa geri done-meyebilirdin. Desteli bir amag u!runa kullanan bazilan gibibilinmeyene gitmiq ve hala akrl almaz enginliklerde baqrboq

geziyor olurdun.

Bunubtrazdahaaynntrhagrklamasrntistedimamakabuletmedi. Aniden ko"uyu de[igtirdi'

.,Yeryi.iztiniin sezgili bi varhk olmasr hakkrnda anlayama-

drfrn bi qey daha v;,' dedi. ..ve Genaron bu berbat Genaro

r"ii, anlayana kadar zorlamak istiyor'"

itisi de gtildii. Genaro oyunbazca iteledi beni ve afzrndan

gu ,t "ltiklei

grkarken bana goz krrptl' "Ben korkuncum'"

"Genaro, gok fena bi angaryactdtr' sert ve aclmaszdlr"'

diye J"u* etii don Juan. "Korkularrna, aldrrmadan seni zo-

ra kogar. Ben olmasaYdtm"'"

O, iyi, dii qiinceli, ihtiyar bey"-f"nqiti .b.t

g

Ttyla canlT+tl-

yorO-u. COrf "iini-irrJirip,'igini

gekti. itisi kahkahalara boful-

dular.Sakinleqipseslerikesildifinde,donJuanGenaro'nunda-

ha anlayamaa,lrm geyi gtistermek istedifini, diler biiyiik ya-

virt-r"i uunarfia aJgigti" yi?." yol agamn yeryiizi'iniin yiice

iarkrndahlr oldufunu soYledi'

"Bizcanhlaralgrlayrcrlarz,"dedi"'Vebiz'insamnkoza-sr igindeki Uurt Vu'if ,,"lut drq ardak t bazr y ayrlml arla b a[lan-

aigi igi" aLgii;-'Ba[lamg bu ytiz$en' gizli gegi$ voludur ve

V"?Vtiluniii desteli de bunun anahtandrr'..Genaro,baflanrqarunlseyretmeniistiyor.Seyretonu!''

Genaro bir glvmen gibi kalktr ve selam verdi, sonra bir si-

hirbaz gibi kolunda yata pantalonunda sakladr[r higbir qey

olmadrlrrrr gtirl"tdi. Ayakkabilannt grka'p onlart sallayarak

orada {a giitisakh birgey olmadrlrnr g6sterdi'

Don Juan giilmekten kendini kaybetmiqti. Genaro ellerini

aga[r yukan oi"utiyordut lgvinim igimd9 ani bir sabitlenme

iixti.nirdenUire iigtimiiziin kalkrp, ikisi iki yanrmda mey-

iandan ayrrldrfrmlzl duyumsadrm'

Ytiriimeye devam ederken drl go,ruq s3hamr kaybettim'

Artrkevlerivesokaklarrayrram'yo.au-..Higbirda!yadabitki orti.isii de fark etmiyordum. Bir an don Juan ve Gena-

ro'yugozOentcuyU"ttigi*iayrrtettim;onunyerineikisay-

YERYUZUNUN DESTEGI

2t0 iqrnN GELEN ATE$

dam rqrklr destenin yammda yukan agafr devindi[ini gordiim.Aniden pani$e kaprhp, hemen denetledim. Ahgrlmadrk,

ama tanrdrk kendim delildim ne var ki yine de kendimimduygusuna kaprldrm. Qevremdeki her geyin garip ve aynr za-manda gayet tamdrk bir yetenefin yardrmryla farkrndaydrm.Diinyaya ait gortintiiler birdenbire geri geldi. Her geyim ta-mamryla gdrdii, normal bilincimde bedenim olarak saydrfrmbtittinliik, duyumsama yetisine sahip, devasa bir gozmtig gibiher geyi ortaya grkarmrgtr. O iki rgrk damlasrm gordtikten son-ra ilk ortaya grkardrlrm, keskin mor-eflatun renkli pano vegardak gibi geylerden yaprlmrq bir dtinyaydr. Yassr, ekramm-'sr, diizensiz, ig ige gegmiq dairelerden oluqan panolar her.yan-daydr.

Her yammda biiytik bir baskr hissettim ve sonra kulalrm-da bir ses duydum.Gdrilyordum. Ses, baskrnrn hareket etmeeyleminden kaynaklandr$rnr soyledi. Don Juan ve Gena-ro'yla beraber hareket ediyordum. Ka[rt bir engel pargalamr-qrm gibi silik bir sarsrntr hissettim ve kendimi saydam birdtinyayla karqr karqrya buldum. Igrk her yandan yayrhyordu,ama goz kamagtrrmadan. Sanki gi,ineg qu beyaz, geffaf bulut-lann ardrndan volkan gibi patlayrp grkacakfi. Aqa[r, rqr$rnkaynalrna bakryordum. Nefis bir goriintiiydii. Toprak hacmiyoktu, sadece yumuqak beyaz bulutlar ve rqrk. Ve biz bulutla-nn iistiinde yiirtiyorduk.

Sonra bir qey beni yeniden tutsak etti. Yammdaki iki rqrkdamlasryla beraber aynt hrzdahareket ediyordum. Dereceler-le parlakhklannr kaybetmeye baqlaylp sonra donuklagtilar vesonunda don Juan ve Genaro oldular. $ehir merkezindenuzakta terk edilmig bir yan yolda yi.irtiyorduk. Sonra geriyedcindtik

aro, biraz once yayrhmlannr drqardaki baqka bandaait yayrhmlarla ba$lamana yardrmcr oldu," dedi don Juan ba-na. "Ballanrq, gok banggrl, fark edilmeyen bi eylem olmah-drr. Ugup gitmek yok, fazla dert yok."

Birlegim noktasrmn, bagka diinyalan birleqtirmesini sa!-lamak igin gereken salduyunun do[aglama yaprlam ayacafit-

YERYUZUNUN DESTEGI

nr sciyledi. Sa[duyu olgunlaqmah ve sava$grlann cezasLzcaalgr engelini yrkabilmelerinden once kendi iginde bir gtig ol-mahydr.

Merkeze yaklagryorduk. Genaro tek soz etmemigti. Dti-qtincelere dalmrq gibi sessizce yiiriiyordu. Tam meydana ulaq-madan, don Juan Genaro'nun bana bir gey daha gostermek is-tedi[ini soyledi: birlegim noktasmrn konumu her qeymig veonun algrlamamtzt safladr[r di.inya oyle gergekmiq ki, ger-geklik drgrnda higbir $eye yer brrakmlyormug.

"Genaro, srrf senin yaranna birleqim noktasrnrn bi bagkadtinyayr birleqtirmesine izin verecek," dedi don Juan bana."Ve sonra o onu algrlarken sen, algr kuvvetinin baqka higbi$eye yer brrakmadrlrnr fark edeceksin."

Genaro ontimiizden ytiri.iyordu ve don Juan bana Gena-ro'ya bakarken onun tarafina gekilmeyeyim diye gozlerimisaatin tersi yonde yuvarlamamr buyurdu. Ona ttaat ettim. Ge-naro benden birkag metre otedeydi. Birden qekli yayrldr vebir anda havaya ugup kayboldu sanki.

Gcirdtiltim bilim-kurgu filmlerini dtiqi.intip, igten ige ola-naklanmrurn farkrnda olup olmadr$rmtzl merak ettim.

'oGenaro qu anda bizden algr kuvvetiyle ayrrldr," dedi ses-sizce don Juan. "Birleqim noktasr bi diinya birlegtirdifinde, odiinya mutlaktrr. Eski gciriictilerin rastlantryla bulduklarr bukerametti ve ne oldulunu hig anlayamadilar: yeryiizi.intin far-krndahfr, brze diler biiytik yayrhmlar bandrnr ballayarakdestek verir. Ve bu yeni ballanrg kuvveti diinyanrn gozdenkaybolmaslnr saflar.

"Yeni gori.iciiler her bi yeni baflayrq yaptrklarrnda, agalr-daki derinliklere daldrklanna ya da yukarrdaki cennete grktrk-larrna inandrlar. Yeryiizti yeni bi mutlak ballanrq, bambaqkabi dtinya algrlamamtzl salladrlrnda bu di.inyamn havada birnefes gibi yok olabilece[ini hig anlayamadrlar,"

211

t4YuvarlaruE KuvvetiDon Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrna baqlayacak-ken fikrini de[igtirdi ve ayapa kalkti. Btiytik odada sessizccoturuyorduk.

_ 'K1nal'rn yayrhmla'nr gormeyi denemeni istiyorum,"dedi. "Bunun igin rince birleqim noktanr insarun kozasrnr gr;rene dek oynatmahsrn."

Evden gehir merkezine ytirtidiik. Kilisenin oniindeki bo.,s,krnk dokiik bir banka oturduk. o[leden sonraydr, bir siirti irrsanln gevrede gezindili gtinegli , rizgarh bir gtindi.i.

Aklrma kazrmaya gahqrr gibi baglaru$m benzersiz bir giir,oldulunu gtinkii ya birleqim noktasrna yardrmcr oldu[unu"yrrda_ ahgrldrk yerine yaprqrk tuttufiunu iekrarladr. Ba!lanrq,,,noktayr ayrr yerde oynamadan tutan <izellili, isteng

-u" or.,,,

YUVARLANT$ KUWETT 2r3

kaydrran da niyetmiE . Akrldan grkmayacak gizemlerden biriballamqrn, kigisel olmayan kuvveti olan istencin her bire-yin hizmetine giren kuvvet olan niyete dcinilgmesiymig.

"igin garip yaru bu de[igimin baganlmasmrn gok kolay ol-masr," diye stirdiirdi.i. "Ama kolay olmayan, kendimizi bununolanalr oldu[una inandrrabilmek. igte tam orada giivenlik pi-mimiz durur. Inandrnlmamlz gerekir. Ve higbirrmrz bunu is-temeyiz."

Sonra bana, en keskin farkrndahk durumumda oldulumuve niyet edersem birleqim noktamr sol yanrmrn derinlikleri-ne, rilya gdrme konumuna kaydrrabilece[imi sciyledi. Sa-vaggilarrn, riiya gormenin yardrmr olmadan gormeyi dene-memesi gerekirmig. Herkesin ortasmda uyuyakalmamn, iyiyanlanmdan biri olamayacalr konusunda kuqkulanmr belin-tim. Birleqim noktasrnr dolal yerlegim yerinden uza$a oyna-trp, yeni bir yerde sabit tutmamn uykuda olmak oldulunusoyleyerek agrkhk getirdi; uygulamayla, gtirtictiler uykudaolmayr ve yine de onlara higbir gey olmuyormug gibi davran-mayl olrenirlermig.

Bir anhk duraklamadan sonra, insanrn kozasrm gdrmekigin kiginin insanlara arkadan, uzaklaqrrken gcizlerini dikme-si gerekti[ini ekledi. insanlara yrtz yizeyken gciz dikmek, in-sanrn yumurtamsr kozasrnm ciniinde gciri.ictilerin rin panel de-dikleri, koruyucu bir kalkan oldufundan yararsrzmrq. Bu, ya-yrlrmlann kendinden kaynaklanan, hayatrmrz boyunca bizikoruyan kuvvetin karqr konulmaz saldmsma karqr neredeysezaptedilm ez, e$rlmez bir kalkanmrq.

Aynca bana vticudum donmug gibi kaskatr kesilirse de ga-

$umamamr soyledi; bunun ayru bir odamn ortasrnda duran bi-rinin camdan drgan sokala bakrgr gibi duyumsanaca[mr veinsanlar gdrme penceremden agm hrzb hareket edip gegece-

$inden, hrztn esas oldu[unu soyledi. Sonra kaslanml gevge-tip ig soyleqimi kesmemi ve birleqim noktamr, igsel sessizli-

lin biiyiisi.iyle si.iri.iklenmeye brrakmamr istedi. Sa! yanrm iis-tiine kalga kemi[im ve goli.is kafesim araslna nazik ama da-yanrkh bir yumruk patlatmahymrqrm.

zL4 iqreN GELEN ATE$

Bunu iig kere yaptr[rmda derin bir uykuya dalmrEtrm.

Qok tuhaf bir uyku haliydi. Viicudumun uyugukluluna ra[-men olan her geyin tamamryla farkrndaydrm. Don Juan'rn be-nimle konugmasrnl ve sciyledifii agrklamalann her birini san-ki uyanrkmrgrm ancak bedenimi hig hareket ettiremiyorrnu-gum gibi takip edebiliyordum.

Don Juan, bir adamtn gorme penceremden gegece[ini veonu gdrmeye gahqmamr sciyledi. Bagansrzhkla bagrmr oy-natmayr denedim ve sonra parlak yumurtamsr bir qekil gcirtin-dti. Goz ahcrydr. Gcirtintiistine hayran oldum, qagkrnhktankurtulana kadar uzaklaqmrqtr. Hafifge aqalr yukan krmrldaya-rak stirtiklendi.

Her qey o denli hrzh olmugtu ki, beni brkkrnlaqtrnp sabr-srzlaqfirdr. Uyanmaya bagladrlrmr hissediyordum. Don Juantekrar benimle konuqup gev$emeye sevk etti. Sabrrsrz olma-ya hakkrm ve zamanrm olmadr[rnr soyledi. Birdenbire baqkabir parlak varhk gortindti ve uzaklaqtr. Beyaz fosforlu kege-den yaprlmrg gibi gori.intiyordu.

Don Juan'rn kula$rma, eler istersem gcizlerimin iizerineodaklandrfr her qeyi yavaqlatma yetisinde oldufunu fisrldadr.Sonra bana, baqka birinin geldifi uyansml yaptt. O an iki ses

oldulunu ayrt ettim. Biraz cince duymug oldu[um bana sa-

brrh olmamr tembih edenle aynrydr. Don Juan'rnkiydi. Di[e-ri, devinimi yavaqlatmak igin gcizlerimi kullanmamr soyle-yen, gormenin sesiydi.

O akgamiistii yavagga devinen on parlak varhk gdrdiim.Gormenin sesi, onlann iginde don Juan'rn farkrndahk panl-trsr hakkmda soyledi[i her $eye tanrkhk etmem igin bana kr-lavuzluk etti. O yumurtamsr, parlak yaratrklarrn sa[ yarundadikey, daha kuvvetli kehribar rengi panltrsr olan bir bant var-dr; belki ttim koza oylumunun onda biri kadardr. Ses, bununinsamn farkrndahlr oldufiunu sciyledi. Ses, insarun bandmdabir beneli igaret etti; dikdortgenimsi gekillerin yukansrnda,tam tepesindeydi; ses bunun birlegim noktasr oldufunu sciy-ledi.

Her parlak yaratrfrn yumurtamsr geklini profilden gordii-

YUVARLANI$ KUVVETL 2r5

{timde, vticut bakrmrndan kenan iistiinde duran dev asimet-

It uir yoyoya ya da neredeyse yuvarlak yT tarafi iisti.inde

kapalr ug* out* bir tencereye benziyordu. Kapak gibi g9ry-

n"r, [rrr- on paneldi; ttim kozarun belki begte biri kahnhk-

taydt.O yaratrklan gdrmeye devam edebilirdim ama don Juan

artrk insanlara y;i1z yizeyken 96z dikmemi ve bakrqrmt, enge-

li krrana ve yayrfumlan gorene kadar tutmamr soyledi.

Buyrulunauydum.Neredeysehemenalkaarkayaenpar-lak, canlt u" ,otiayrcl rgrk telciklerini gordiim- Aniden den-

gemi bozan,heyeian verici bir goriintiiydti. Yanrmdaki beton

fddrrrma diiqiiverdim. Oradan zorlayrcr l$ft telciklerinin

kendi kendine golaldrklannr g6rdtim. Yaflhp aEtltnca iglerin-

den saytsrz baqkitelcikler grkryordu. Ama telcikler zotlayrcr

olmalanna ra[men her nasrlsa olalan gcirtigtime engel olmu-

yorlardr. Kiliseye giden bir siirii insan vardt. Artrk onlan go-

iemiyordum. Sirarun gevresinde birgok kadrn ve adam vardt'

G6zierimi onlara odaklamak istedim ama bunun yerine o rqrk

telciklerinden birinin nastl birden giqtilini..fark ettim' Qapt

belki 2-3 mette olan bir ateq topu oluverdi. Usttime yuvarlan-

Or. itt< diirtiim yolundan gekilmek oldu. Daha tek kasrmr bile

oynatamadan t-op bana girpmrqtr. Sanki biri karnrmdan hafif-

g" yu*klamrg gibi agrk hissettim. Bir an sonra, bir bagka

ut"q topu garpti bana, bu seferki daha kuvvetliydi ve sonra

Oon luan agrf eHyle yana[lma gergekten okkah bir tokat aqk

etti. istemeyerek srgradtm ve rgrk telcikleriyle, bana garpan

balonlan gozden kaYbettim.

Don Juan, Kartal'tn yayrfumlarryla ilk krsa karqilaqmama

bagarryla dayandr[rmr soyledi ama ytktctnrn birkag itekleme-

si aratr[rmr iehtikeli bir bigimde agmrqtr. Bana garpan topla-

,u yuuullanan kuvvet ya da yrkrcr dendi[ini ekledi.

Evine donmtigtiik, ancak nasrl ve ne zaman anlmsamlyor-

dum. Bir gegit yitt uyur durumda saatler gegirmiqtim. Don

Juan ve toptutulund*i diler gorticiller igmem igin bana ol-

dukga fazlisu vermiqlerdi. Beni buz gibi suyla dolu bir kiive-

2t6 IqTEN GELEN ATE$

te de krsa siireler daldrrrp grkarmrglardr."O gordii{iim telcikler Kartal'rn yayrhmlan mr?" diye

sordum don Juan'a."Evet. Fakat sen ashnda onlan gormedin," diye yamtladr.

"Gdrmeye baqlamanla yrkrcrmn seni durdurmasr bir oldu. Bian daha kalsaydrn seni mahvedebilirdi."

"Yrkrcr tam olarak nedir?""Kartal'rn yayrhmlanndan gelen gtig," dedi. "Yagamrmr-

zrn her amnda bize garpan, scinmeyen bi gtig. Gorilldii{iindeoltimciildiir, ama diler hallerde suadan hayatrmrzda koruyu-cu kalkanlmrz oldu[undan onu nazan dikkate almay:z. Far-krndalr[rmrzr tamamen oyalayrp ttiketen ilgilerimiz var. De-vamh mevkimiz, sahip olduklanmrz hakkmda endiqeleniyo-ru2. Yine de bu kalkanlar yrkrcryr uzak tutmaz sadece do!ru-dan gdrmemizi engeller, bize garprp yaralayacak ateq toplarr-nt gdrme korkusundan korur. Kalkanlar bizim igin btiyiikyardrmcr ve engeldir. Bizi yatrqtrrrp bizi aldatular. Bize, yan-lry bi giivenlikte olma hissi verirler."

Beni hayatrmda bir an gelip, devamh kalkansrz olarak yr-krcrnrn insafina kalacalrma dair uyardr. Bunun, sava$gmmhayafirun zorunlu bir evresi oldufunu ve insan bigimini kay-betmek olarak bilindilini sriyledi.

Ondan insan bigiminin ne oldu[unu ve onu kaybetmeninne demek oldulunu bir seferde agrklamasrnr istedim.

Gortictlerin, insan formunu, farkrndahk panlhsmrn nor-malde insarun birleqim noktasrnrn sabitlendi[i belirli bir yer-de yanan yayrhmlar ballanr$mm zorlayrcr gtici.i olarak betim-lediklerini soyledi. Bu bizleri kigi yapan kuvvetmig. Yani ki-gi olmak bu ballamq gi.ictiyle yakrn iliqkide olmaya zorlan-mak ve sonugta bunun tam grkrq noktasryla iligkide olmak-mr$.

Eylemleri dolayrsryla, savaggrlann birleqim noktasr her-hangi bir anda sola stiri.iklenirmi$. Bu, ahgrlmadrk bir gekin-genlik, denetim ya da hatta her geyden el gekmeyle sonugla-nan kahcr bir devinimmiq. Birlegim noktasmrn stirtiklenmesi,

YUVARLANI$ KUVVETT 211

yayrlrmlann yeni baflanrglarlna sebep olurmuq. Gorticiiler,

bu ilk kayrqa insan io*unu kaybetrne.demeyi yerinde..bul-

;"$il gtintti u" uitr"gim ngftaitntr, orijinal yerinden diren-

;; ;;"lnimini u.iiir"t-iq ki bu bizi kigi yapan giigle, geri

iontil-"zbtr iliqki kaybrna neden olurmuq'

Sonra benden ategioplarryla itgili ttim aynntrlan tarumla-

maml istedi. Ona, oniur, gok ftrsa gArailgiim Lgrn aynntilt tas-

vir edip edemeyecefime emin olmadrlrmr soyledim'

Gormenin btrieqim noktaslnl oynatmak igin bir mec.az

oldufunu ve benimkini azrcrk daha sola oynatsam ateq topla-

;f;p"grk bir gdrtintiisiine- eriqecefi1i'. .sonra gortintiiyii

onlananlmsamrq"gibiyorumlayabilecefiimibelirtti.Agrk bir gortintii oluqturmak istedim ama yapamadrm'

biiylece salt anrmsadrklarrmr tammladrm'

Beni dikkatle dinledikten sonra, gordiiklerimin ateq top-

larrmryoksadairelermiolduklanntarumsamayazor|adt.Ona anrmsayamadrfrmr soYledim'

Bana o ateg top[nmn, insanlar igin hayati cinemi oldu[u-

nu gilnkii yug*rn ve oliim{in ti.im aynntrlarma dair bir giiciin

ifadesi olduklannr ve bunu yeni gbrticiilerin yuvarlamq kuv-

veti olarak adlandrrdrlrnr sdyledi'

ondanya$amavetjltimedairtiimayrrntilarlanedemekistedifini agrklamaslnr rica ettim'

"Yuvarlantq kuvveti, Kartal'rn koruma igin ya$am- ve far-

krndalk oagrdd uurrtuarr,,, dedi. "Fakat aym zamanda, nasrl

desem, kira tffiv* r.r""ettir de. Ttim yaqayan varhklan 6l-

diirtir. Bugtin ghrdii!ilne, eski gortictiler yrkrcr derlerdi.''

Gorticiileri' o,,t' hig durmadan ya$ayan varhklar i'izerine

yuvarlanan a;; ioprry'y.u qu yanardiner halkalardan oluqan

sonsuz bir haiLfuiuf. UeiimeAiklerini sdyledi' Saydam orga-

nik varlklar, tuuu"t onlar iEin gok fazlaF"lip sonunda pugu-

yanakadar,yuvarlanrqkuvvetinetamkafadangu'p1'1'$.ES-ki gtirticiiler, y*i"t"tn onlan Kartal'm gagasl tarafindan ye-

nilipyutulmakizerenasilyrkrpyuvarladrplnrgordiiklerindeUtiWf"".iqler. Bu nedenle ona yrkrcr demigler'

2t8 iqreN GELEN ATE$

o'Bunu btiyiileyici bir gciriintti oldulunu sriyledin. senkendin de yrkrlan insanlar [Aratin mii ?,,

"Tabii ki.gordiim," diye yanrtladr ve sonra bir ara veripekledi," sen ve ben krsa bi siire cince Mexico city'de g6;dtik;'

ileri stirdtigii gey o kadar akrl alma zdr ki, bu sefer yanrl-drErnr sciylemeye mecbur hissettim. Gtildti ve bana M-exicocity'de Alameda parkr'nda oturdulumuzda bir adamrn cili.i_mi.ine tanrk oluqumuzu anrmsattr. Bu olayr hem gtinltik belle_Eime hem de sol yan yayrhmlanma kaydeuiEid sriyredi.

Don Juan konuqurken igimde bir $eyin azar azar aydrnlan-drlrm duyumsadrm ve parkta olanlan iekin olmayan, keskinbir berrakhkla akhmda canlandrrdrm. eimenlerin tizerindeyatan bir adamm yarunda tig polis gevredeki seyircileriuzaktutmaya gahqryordu. Don Juan'rn farkrndahk ieviyemi de-[igtirmek igin srrtrma vurdulunu aynmsryordum. Sonra gdr-diim. Gormem_ kusurluydu. Giinttit trayat diinyasrnrn gciriin-ttilerinden srynlmayr beceremedim. sonugta git urtuuiiaigirnbinalann ve trafilin tisttine konmug harikulade renkli, karila_fangrk lifgiklerdi. Lifler ashnda yukandan gelen renkli rgrkhatla'ydr. igsel hayatlan vardr; aydrnhk ve Jrke doluydular.

oten adama baktr[rmda don Juan,rn neden bahsetti[inigcirdiim; ate$ g:llberreri ya da yanardciner arapsagrmsr birqey gcizlerimi odakladrlrm her yerde yuvarlanryordu. e"*_berler, insanlar, don Juan ve benim tisttimde yuvarlamyordu.Onlan kamrmda hissettim ve hastalandrm.

Por Juan gcizlerimi cilen adam i.izerinde odaklamamr iste_di. onu bir an tesbih bcice$i dokunuldu[unda nasrl krvnlusaciyle krvnlrken gcirdtim. Akkor gembeiler onu sanki kendidefigmez haqmetli, gagm az yorairndan atarmrggasrna uzapaittiler.

Bu hissi sevmemigtim. Ateg gemberleri beni korkutma-mrgtr; korku verici veya fesat delillerd i. Marazi ya da nalethissetmemigtim. Qemberler en fizla midemi buLndrrmrgtr.onlan gcibek delilimde hissetmigrim. o gtin hissettifim, tik-

YUVARLANI$ KUVVETI 2t9

sintiydi.Onlan tekrar anlmsam*, o sefer deneyimledilim ttim ra-

hatsrzhk hissini btiytilti bir bigimde geri getirdi. Ben hastala-mrken don Juan giilmekten nefesi kesilene dek giildti.

"Oyle abartrk bi tipsin ki," dedi. "Yuvarlanrq kuvveti okadar da kotii delildir. Aslmda, bayalr iyidir. Yeni gortictilerkendimizi ona agmarrrtzr cinerir. Eski goriictiler de kendileri-ni ona agmrgtr ama go[unlukla gurur ve takmtr gibi neden veemellerle.

"Ancak, yeni gciri.ictiler onunla arkadag olurlar. Bu kuv-vetle, gurur olmadan ulraqrp, yakrnlagrrlar. Sonug hayrete dii-qiirticiidtir."

Birleqim noktasmrn kayrqr, kiginin yuvarlanan kuvveteagrlmasr igin gereken tek geymig. E[er kuvvet kasrth bir qe-

kilde gciriiliirse tehlike en aza inermiq. Fiziksel yorgunluk,duygusal dayanrksrzlrk, hastahk, korkmak ya da sarhog ol-mak gibi basit ve hafif, duygusal veya fiziksel bir nobet so-nucunda birleqim noktasr istemeden kaydrlrndaysa agrn teh-likeli bir durum olugurmuq.

"Birleqim noktasr istemeden kayarsa yuvarlanrg kuvvetikozayr klrar," diye stirdiirdti. "Birgok kereler insanrn gtibelialtrndaki arahktan bahsetmigtim. Ashnda tam gobelin altrndadelil de gcibek seviyesinde, kozamn i.istiindedir. Aralft, bi go-gtik, ashnda piiriizsiz olan kozamn i.istiinde do$al bi hatadrr.Yrkrcmm bize hig durmadan vurdufu ve kozayt krrdrlr yerorastdtr."

Eler birlegim noktasmrn kayrgr 0nemsizse, gatlak gokufak olurmug, kozafuzla kendini onanr ve insanlar da herke-sin gu ya da bu gekilde deneyimledili bir gey deneyimlermiq:kocaman renk lekeleri ve goz kapansa da ortadan kalkmayanburulmug bigimler.

Eler dikkate deler bi kayrgs a, o zaman gatlak genig olur-mu$ ve bu kayrgr sallamak igin amagh olarak erk bitkilerikullanan savaggrlann ve uyuqturucu kullanrp habersizce aynrgeyi yapan insanlann durumlannda oldulu gibi, kozamn ken-

l,

iqreN GELEN ATE$

dini onarmasr zaman alrrmrg. Bu durumlarda insan duyarsrzve soluk olurmuq; konugmaktahatta dtiqiinmekte bile zorla-nrr; sanki igerden donmug gibi hissedermiq.

Bir travmaya da ciliimctil bir hastahk sonucunda birleqimnoktasr giddetli kaydrlrnda, yuvarlanrq kuvveti kozanrn uzun-lulu boyunca bir gatlaSa sebep olurmuq; kozagciker ve kenditisti.ine krvnlrml$ ve kiqi cililrmiig.

"Gciniillil bir kayrgta bu ttir bir arahk yaratmaya olanakvar mt?" diye sordum.

"Bazen," diye yanrtladr. "Gergekten zayfv. yrkrcr bizetist tiste vururken, ciliim bize arahktan gelir. oli.im, yuvarlanrqkuvvetidir. Parlak bi yaratrlrn arahlrnda bi zaytflrk buldu-lunda otomatikman onu knp agar ve gcikertir.,,

"Yaqayan her varhlrn arahll var mt?,' diye sordum."Tabii ki," diye yanrtladr. "E!er olmasaydr cilmezdi. Ne

var ki, arahklar boy ve qeklen farkhdrr. insanrn arahlr yum-ruk boyunda, kasemsi bi gukurdur, gok hassas ve yaralanabi-lir bi gekildir. Di[er yaratrklann arahklan insarunkine olduk-ga benze\ baz;J'an bizimkinden giiglii bazrlanysa daha zayff -tr. Ama inorganik yaratrklann arah[r gergekten farkhdrr.uzun bi iplik, saydam bi sag teli gibidir; sonugta inorganikvarlrklar bizden gok daha dayamkhdrr.

"o yaratrklann uzun cimtirlerinin dayanlmaz bi gekicililivardr ve eski gcirtictiler bu cazrbeye karqr koyamamrglar."

Birbirlerine ytiz seksen derece karqr gelen iki etki, bu giigtarafindan tiretilirmig. Eski gciriici.iler yuvarlanrq kuvveiin.tutsak olmuq ve yeni gciriiciiler, tuzaklan igin cizgtirltik arrna-lanryla cidi.illendirilmigler. Niyetteki ustahkla yuvarlanrqkuwetine ahgan yeni gcirtici.iler, bir an gelmiq kozalannr ag-mrglar ve krvnlmrq bir tesbih boce$i gibi yuvarlanacaklairyerde, kuvvetle uktp gitmiqler: Sonugta ti.imden ve amnda da-lrlmrglar.

ona, panldayan varhlrn igten gelen ateqle ti.ikendiktensonra farkrndah$rn stirmesiyle ilgili bir stirti soru sordum.Yanrtlamadr. Yalnncayutkundu, omuzlannr silkti ve eski gci-

YUVARLANI$ KUWETI

riici.ilerin yrkrcryla ilgili takrnaklannln onlan kuvvetin di[ertarafina korleqtirdifini soyledi. Yeni goriiciiler her zamanki

titizlikleriyle gelenekleri yadsrmrg ve kargrt uca gitmigler.

Onlar onceleri, gormelerini yrkrct i.izerinde odaklamak ko-nusunda muhaliflermig; drgardaki yayrhm kuvvetinin hayat

veren ve farkmdahk geligtiren yanlanyla anlagrlmasr gerekti-

lini savunmuglar."Onlar bi geyi yok etmenin, onu yaplp korumaktan," diye

siirdiirdti don Juan," slrurslz daha kolay oldulunun farktnavardilar. Hayatr kullamp atmak, onu beslemenUr yanrnda biqey delildi. Tabii ki, yeni gcirtictiler bu konuda hatahydr ama

yot uttit en hatalartnt dtizelttiler.""Ne yonden hatahydrlar, don Juan?"

"Gdrme igin herhangi bi geyi yalrtmak yanhgtrr. itt Uag-

larda, yeni goriici.iler seleflerinin yaptrklanrun tam tersiniyaptrlar. Egit dikkatle yrkrclnln difer yaruna odaklandtlar.

Onlara olan eski gorticiilere olan kadar, belki daha da k6ttiy-dii. Aynen srradan insanlar gibi aptalca ciltimlerle oldiiler. Es-

ki gtirtictilerin gizemiya da garazkath[r yoktu onlarda,hattabugtintin gorticiileri gibi ilzgtirltik arayrqlan dahi yoktu.

"O ilk yeni gorticiiler herkese hizmet ettt. Gormeleriniyayrhmlann hayat veren kuvvetine odakladrklarrndan, sevgi

ve gefkat doluydular. Ama bu onlarr yrkrhp yuvarlanmaktankurtaramadt. Marazilikle dolu eski goriici.iler kadar krnlgan-drlar."

Qagdaq yeni goriictiler igin, denetim ve tuzak dolu bir ha-

yattan sonra, hayatlarrnda bir tek amaca yonelik am olmayan-

lar gibi zor durumda kalmak dayamlmazml$.

Don Juan, yeni goriiciilerin, gelenekle yeniden ba[lanttkurduktan sonra eski gorticiilerin yuvarlanrq kuvvetiyle ilgilibilgilerinin tamam oldulunu fark ettiklerini soyledi; bir yer-

de eski gorticiiler aynt kuvvetin iki gehresi oldu[u sonucuna

varmtglar. Yrkrcr yant, tamamtyla yok etme ve oltime deSgin-

mig. Qembersel yaruysa, hayatr ve farktndahlr, doyum ve

arnacl koruyanmrg. Ancak onlar, cizellikle yrktcr yanryla u[-

221

222 IQTEN GELEN ATE$

ragmayl segmiqler."Takrmlar halinde bakan yeni gortici.iler, yrkan ve gem-

bersel taraflarrn aynmmr gormeyi becerdiler," diye agrkladr."iki kuvvetin kaynaqtrfrnr ama aynl olmadrlrnr gordtiler.

Qembersel kuvvet tam bizi yrkan kuvvetten once gelir; birbir-lerine o kadar yakrndrrlar ki bize aynrymrg gibi gciriintirler.

"Qembersel kuvvet denmesinin sebebi halkalarla, ipli-kimsi ilmiklerden bi yanardoner olarak gelmesindendir ki bu-gergekten gok nazlk bi iqtir. Ve aynen yrkan kuvvet gibi ya-

$ayan varhklara stirekli garpar, ama bagka bi amagla. Onlaradayanrkhhk, yon, farkmdahk yani hayat vermek amacryla.

"Yeni gortictilerin keqfettigi, yagayan varhklarda bu ikikuvvetin dengesinin gok hassas oldu[udur," diye devam etti."E!er herhangi bi zaman kigi, yrkan kuvvetin gembersel kuv-vetten daha kuvvetli garptrfrnr duyumsarsa bu denge bozuldudemektir; bundan sonra yrkan kuvvet gittikge daha, daha kuv-vetli Earpar; ta ki yagayan varhlrn arahlrnr krnp onu cildtire-ne dek."

Benim ateq toplan diye adlandrrdrklanmrn insana, aEa-c3, mikroba ya da dosta yagayan varhlrn boyu kadar, yanar-dciner bir gember halinde geldilini ekledi.

"Defigik boy gemberler mi var?" diye sordum.

.. "Her dedi[imi harfi harfine anlama," diye karqr grktr."Oyle gemberler filan yok, sadece onu rtiyada gdren gciri.ici,i-

lere halka hissi veren gembersel bi kuvvet var. Ve ayrrca de-giqik boylar da yok. Ttim yagayan varhklara, organik ve inor-ganik yart$klara uyan ayrrlamaz bi kuvvet var."

"Eski gortictiler neden yrkan gehresine odaklandilar?" di-ye sordum.

"Qtinkii hayatlarrnl onu gdrmeye baflr sandrlar," diye y:rnrtladr. "Gormelerinin, yrllanmrq sorulanna yanrt olacalrndan emindiler. Anlayacalrn gibi, yuvarlanrq kuvvetinin giziniortaya grkarfirlarsa yaralanamaz ve oltimsiiz olacaklarrnr umdular. Uziicii olan, griyle ya da boyle gizi ortaya Erkarmalarrve yine de ne yaralanamaz hale gelmeleri ne de ciliimstizleq

YUVARLANI$ KUVVETT 223

meleri. .

"Yeni goriici.iler, insanrn bi kozasr oldulu siirece tlliim-

siizliilti elde etmenin higbi yolu olmadrfrnt anlayarak her qe-

yi degiqtirdiler."Don Juan, eski gorticiilerin, kozanrn bir krhf oldufunun

ve yuvarlanrq kuvvetinin saldrrrslna sonuna kadar dayanama-

yaca[rmn higbir zaman farkrna varamadtklartnt aqrkladl. Bii-tiin biriktirebildikleri bilgiye ra[men durumlarr sonugta sra-dan insandan daha iyi defilmiq, hatta belki daha kottiymiig.

,.Sradan insandan ne bakrmdan daha kotiiler?" diye sor-

dum"Heybetli bilgelikleri onlara segimlerinin y anrlmaz oldu-

funun garantisi gibi geldi," dedi. "Ne olursa olsun ya$ama-

yr segtiler."Don Juan bana bakrp gtiltimsedi. Dramatik duraksama-

sryla bana kavrayamayacalrm bir $ey soylemeye gahqryordu.

"Yaqamayr segtiler," diye tekrarladr. o'Aynl, neredeyse

ulaqrlmi z bantlarla dtinyalarr birleqtirmek igin alag olmayr

segmeleri gibi.""Ne demek istiYorsun, don Juan?"

"Yuvarlanrq kuvvetini, yenip yutulmak igin Kartal'rn ga-

g asma yuvarlanmay a brrakac aklan yerde birleq im noktalannt

f,ayal bile edil emez rilya gorme konumlarrna kaydrrmak

igin kullandrlar demek istiyorum."

l,

15Oliime Meydan OkuyanlarGenaro'nun evine cilleden sonra, saat 2:00 civannda vardrm.Don Juan ve ben biriohbete daldrk ve sonra Jon Juan, farkrn_dahk diizeyimi deligrirmemi salladr.

"igte iigtimiiz o ITlt raqa gittigimiz giinkii gibi burada-yrz," dedi don Juan. "ve bu"akgam"o,*urZ aigka bi gezi y^_pacaprz.

. . "$imdi o yer ve farkmdahk tizerindeki etkisi hakkrnd.ciddi neticelere varabilecek yeterli bilgin ;."O yerin nesi var, don Juan?,,

. -"9., akqam,. yuvarranrg kuvveti hakkrnda eski gcinictileri'derledi[i bazr dehqetli geigekleri ci[renecek ve sana eski go_.ici'ilerin her qeye 5afmen-yagamayr segtiklerini sciyledi$im-de ne demek istedi[imi gcirlcetsin.,,

OT-UTT,TB MEYDAN OKUYANLAR 225

Don Juan uyumak iizere olan Genaro'ya dcindti. Onu dir-se!iyle dtirttii.

"Genaro, sence de eski gciri.ictiler ttiyler tirpertici adam-lardr, degil mi?" diye sordu don Juan.

"Kesinlikle," dedi Genaro gevrek bir ses tonuyla ve son-ra bezgtnlile yenik dtiqmtiq gortindti.

Fark edilir qekilde bagrnr sallamaya baqladr. Bir anda de-rin bir uykuya daldr, genesi igeri trkrlmrq, bagr gofsiine yas-lanmrqfi. Horulduyordu.

Yi.iksek sesle giilmek istedim. Ama sonra Genaro'nunsanki gozleri agrk uyurmu$ gibi bana baktr[rnr fark ettim.

"O kadar ti.iyler tirpertici adamlardr ki oliime bile meydanokudular," dedi Genaro horultularrnrn arasrnda.

"Bu dehqetli adamlann <iliime nasrl meydan okuduklannrmerak etmiyor musun?" diye sordu don Juan bana.

Onlann dehgetengizliliyle ilgili bir soru sorrnaya teqvikeder gibiydi beni. Duraksayrp iglerinde beklenti panltrsr ol-dulunu sandrfrm nazarlarla baktr bana.

"Bir cirnek vermeni istememi bekliyorsun, degil mi?" de-dim.

"Bu biiyiik bi an," dedi omzuma vurup giilerek. "Velini-metim bu noktada beni meraktan gatlatmrqtr. Ondan bi cirnekvermesini istedim, o da verdi; gimdi sen istesen de, istemesende sana bi tane verece[im."

"Ne yapacaksrn?" diye korkudan midem burkularak, se-sim kesilerek sordum.

Don Juan'rn kahkahalarrrun yatrgmasr baya[r zaman aldr.Her soze baqladr$mda gtilmekten okstiriik ncibetine tutulu-yordu.

"Genaro'nun soyledi[i gibi, eski gcirticiiler tiiyler iirperti-ci adamlardl," dedi gcizlerini oluqturarak. "Ne olursa olsunengellemeye Eahqtrklan bi qey vardr: olmek istemiyorlardr.Srradan insan da olmeyi istemez diyebilirsin, ama eski gorti-ci.ilerin sradan insana nazaran sahip olduklarr tisttinliik, iste-dikleri geyi uzaklaqtrrmak igin konsantrasyon ve denetimle

226 IQTEN GELEN ATE$

niyet etmeleriydi ve gergekten oliimti uzak tutmaya niyetettiler."

Susup, kaqlannr kaldrnp, bana baktr. Benim geride kaldr-

!tmt, ahgrldrk sorulanmr sormadr$rmr soyledi. Beni, eski go-ri.iciilerin ciltimti uzaklagtumayr bagarrp bagaramadrlmr sor-maya yonlendirdilini, ama kendisi onlann yrkrcr hakkrndakibilgilerine rafmen oliimden kurtulamadrklarml soyledi[in-den, yanrtrn apagrk oldu[unu belirttim.

"Oliimii uzaklagtrrmayl niyet etmeyi bagardrlar," dedi,scizlerini btiytik bir dikkatle telaffuz ederken. "Ama yine dcolmeleri gerekiyordu."

"Oliimii uzakhqtumaya nasrl niyet ettiler?" diye sordum."Dostlannr gcizlemlediler," dedi, "onlann yuvarlanrq kuv-

vetine kargr daha gabuk toparlayan varhklar olduklannr gci-

riince, dostlan cirnek aldrlar."Eski gortictiler, don Juan'rn agrkladrlrna gcire, sadece or-

ganik varhklann kasemsi bir arah[r oldulunun farkrna var-mrqlar. Bu arahk, boyu bigimi ve krrrlganh$ryla, devirerrkuvvetin saldrnlan kargrsrnda saydam kozayr krrrp parEalamasrnl hrzlanduan ideal bir qekle sahipmiq. Di[er taraftarrdostlann, yuvarlantg kuvvetine dayanmasl gereken arah[r srrlbir gizgi oldufundan uygulamada ciliimstizlermiq. Sagyolu inceli$inde araltklar, yrkrcrya ideal bir qekil sunmadr[rndarrkozalan s aldrnl ara s lnlrs rzc a dayanabiliyormuq.

"Eski goriici.iler arahklannr kapatmak igin en garip teknikleri geligtirdiler," diye siirdiirdii don Juan. "Esasrnda, saq

yolu arah$m, kasemsi arahktan daha dayanrkh oldufunu diiqiinmekte hakhydllar. "

'oO teknikler hala var ml?" diye sordum."Hayrr, yoklar." dedi. "Ama onlarr uygulamrq bazr gorii

ciiler hala var."Bilmedi$im bir nedenden bu agrklama bende katrqrksrz

bir dehget yarattr. Nefes ahq-verigim anmda deligti ve hrzrnrdenetleyemez oldum.

"Bugtin hala hayattalar, delil mi Genaro?" diye sordu dorr

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 227

Juan.

"Kesinlikle," diye belirgin, bir bigimde mrnldandt Ge-naro derin uykusunun arasmdan.

Don Juan'a bu kadar korkmamrn sebebini bilip bilmedi-lini sordum. Bana daha cince ayru odada, Genaro kapryt agtr-

lrnda igeri giren tuhaf yaratrklarr fark edip etmedilimi sor-duklarr zamanl ammsattr.

"O gtin birlegim noktan sol yarun gok derinlerine inmig vekorkutucu bi dtinya ile birlegmigti," diye devam etti. "Amasana bunu daha once de soyledim; senin anlmsamadrfrn dog-rudan gok tzak bi diinyaya gitmiq ve kendini donuna edesi-ye korkutmug oldulun."

Don Juan ayaklannrn oni.inde bacaklarlnt uzatmtq, sakinsakin horuldayan Genaro'ya dondti.

"Donuna edesiye korkmamtq mtydt, Genaro?" diye sordu.

"Kesinlikle, donuna edesiye," diye mmldandt Genaro vedon Juan bir kahkaha attr.

"Bilmeni isterim ki, korktu[un igin seni suglamryonrz,"diye siirdi.irdii don Juan. "Biz, kendimiz eski gorticiilerin ba-zrharcketlerinden tiksiniyoruz. Eminim artrk, o gece hakkrn-da amms ayamadrklannrn, eski goriiciilerin hala yagadrklanmgdrmen oldufunun farkrnda varml$s1ndlr."

Higbir qeyin farkma varmadr[rmr soyleyerek karqr grkma-yr istedim, fakat sozciikler bopaztma takrldr. Bir sciz soyle-mek iqin defalarca bo[azrmt temizlemem gerekti. Genarokalkmrq, boluluyonnugum gibi yumugakga strflma, ensemindibine vuruyordu.

"Bolazrnda bir kurba[a var," dedi.

Yiiksek, crrlak bir sesle ona tegekki.ir ettim."Yok, bir tavuk kalmrg orada," diye ekledi ve oturup uyu-

du.

Don Juan, yeni goriiciilerin, eski goriiciilerden kalma tu-haf uygulamalara isyan edip onlan hem gereksiz hem de mut-lak vailr lrmrzr yaralayrcr olarak ilan ettiklerini sciyledi. Oteknikleri yeni savaggrlara olretilenler arasrndan yasaklaya-

228 IQTEN GELEN ATE$

cak kadar ileri gitmiqler ve nesiller boyunca o uygulamalanrrsozii bile edilmemiq.

On sekizinci ytizyrhn baglarrnda, do!rudan don Juan'trrbulundu[u nesildekilerden nagual Sebastian o tekniklerirrvarhlrnr yeniden keqfetmig.

"Nasrl yeniden kegfetmig?" diye sordum."Muhteqem bi iz siirilciiydii ve bu miikemmelli$ yiiztin

den tansrklar o$renme $ansrna erdi," diye yanrtladr don Juan.

Bir gi.in, nagual Sebastian giinli.ik rutin iqlerine baqlaya-cakken -yagadr[r kentin katedralinde zangogmu$- kilisenirtkaprsrnda miiqkiil durumda, orta yaqh, Krzrlderili bir adarrr

bulmuq.Nagual Sebastian adamm yaruna gidip yardrma gereksi-

nip gereksinmedifini sormug. "Arahlrmr kapatmak igin erkc-ye gereksinmem var," demig adam ona oldukga net, ytiksekbir sesle. "Bana erkenin bir krsmrnr verebilir misin?"

Don Juan'a anlatrlanlara gore, nagual Sebastian'rn qaq-

krnlrktan a\zt agrk kalmrg. O, adamrn neden bahsettilini hiqanlamamrq. Krzrlderiliye isterse cemaat papaztnr gorebilecc

lini sciylemiq. Adam sabrrnr kaybedip, nagual Sebastian'ra$tz yapmakla suglamrg. "Senin erkeni gereksiniyorum gtinki.i sen bir nagualsln." demiq. "$unu sessizce halledelim."

Nagual Sebastian, yabancrnrn manyetik gi.ictine yenikdiigmtiq ve uysalhkla onunla dallara gitmig. Gilnlerce ger i

donmemiq. Geri dondti$tinde eski gorticiilerin bakrq agrsrnnryanrnda, tekniklerinin aynntrh bilgisine de sahipmiq. Yabarrcr eski bir Toltecmiq. Son hayatta kalanlardanmrq.

"Nagual Sebastian, eski gciriictiler hakkrnda harika qeylt'r

buldu," diye siirdtirdti don Juan. "O onlarrn ne kadar tuhaf vcsapkrn oldulunu ilk keqfedendi. Ondan once, bilgi kulaktlrrdolmaydr."

"Bi gece velinimetim ve nagual Elias, o sapkrnhklarrn lri

ornefini gcisterdiler bana. Gergekte Genaro ve bana berabt'rgosterdiler, o ytizden en uygunu aynl orne[i sana berabcrgostermeml.)'

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 229

Laf olsun diye konugmak istedim; yatrqmaya, meseleleridi.igtinmeye gereksinmem vardt. Ama bir gey sciyleyemeden,don Juan ve Genaro beni neredeyse yaka paga evin drgrna gr-

kardrlar. Daha cince gittifimiz gorak tepelere do[ru yoneldi-ler.

Biiyiik, grplak bir tepenin altrnda durduk. Don Juan uzak-ta gtineye do!ru bazt da$larr igaret etti ve durdu$umuz yerleo daflardaki, agrk bir aPtz gibi gortinen, do$al bir kesik ara-srnda eski goriictilerin farkrndahk erkelerinin hepsini odakla-drklan en az yedi tane yore oldu[unu stiyledi.

Don Juan o gortictilerin bilge ve cesur olmakla kalmayrp,tam anlamryla baqarrh olduklarrnr da soyledi. Velinimetininona ve Genaro'ya, eski gciriiciilerin yaqama isteklerinden ge-len gayretle kendilerini canh gcimdtikleri ve yuvarlanrq kuv-vetini atlatmaya niyet ettikleri bir yore gosterdifini ekledi.

"O yerlerde goze batan higbi qey yoktur," diye devam et-ti. "Eski gcirtictiler iz brrakmayacak kadar dikkatliydiler. Her-hangi bi yeryiizti pargasr. Birinin o yerlerin nerede oldu[unuanlamak igin gormesi gerekir."

Uzak yerlere yiiri.imek istemedilini fakat beni en yakm-dakine gotiirecelini sciyledi. Ne yapmaya gahqtr[rmrzr olren-mekte rsrar ettim. Gomiilmi.iq gcirtici.ileri gorece{imizi vebunun igin karanhk basana kadar bazr yeqilliklerin ardmasaklanacr[rmzr soyledi. Onlarr imledi; belki yanm mil otede,dik bir yamacm tepesindeydiler.

Qahhk araziye ulaqrnca, olabildi$ince rahat oturduk. Al-gak bir sesle, eski gortici.ilerin baqarmak istedikleri qeye gcire,yerytizi.inden erke ahp kendilerini belirli siireler gomdtikleri-ni agrklamaya baqladr. Gcirevleri ne kadar zorsa o kadar uzungomi.ilii kalrrl armr q.

Don Juan ayapa kalkrp melodramik bir bigimde, oldulu-muz yerden birkag metre uzakta bir yeri gosterdi.

"Orada iki eski gorticti gcimiilii," dedi. "iki bin yrl kadaronce gomdiiler kendilerini, ciliimden kagmak u$runa delil fa-kat ona meydan okumak igin."

230 iqrnN GELEN ArE$

Don Juan Genaro'dan, bana eski gcirtictilerin gomtili.i ol-dufu kesin yeri gostermesini istedi. Genaro'ya bakmak iginkafamr gevirdi[imde, onun yanrmda yine uyuyakalmrg oldu-

funu gordiim. Ama tiim gagkrnh[rma ra[men, zrylaytp kalktrve dcin ayapr iisttine dikilip havlayarak don Juan'rn imledifiyere do!ru kogmaya bagladr. Tam o yere geldi[inde ufak birkopele dyktnerek koguqturmaya baqladr.

Ben gosterisini gok giiliing bulmugtum. Don Juan giil-mekten yerlere yuvarlanacaktr.

"Genaro sana sradrgr bi gey gcisterdi," dedi don Juan, Ge-naro yafimtza dciniip tekrar uyuduktan sonra. "Sana, birlegimnoktasr ve r[iya gdrmeyle ilgili bi qey gosterdi. $u anda ril-ya goriiyor, ama tamamen uyantkmtg gibi davrarup sciyledi-

fiin her qeyi duyabilir. Bu haldeyken, uyaruk oldulundan gokdaha fazlasmr yapabilir. "

Sonra bir an ne sciylemek istedilini tartarmtq gibi durala-dr. Genaro ritmik bir gekilde horluyordu.

Don Juan, eski gcirtictilerin yaptrklannda kusur bulmanrttonun igin o kadar kolay olmasrna rafmen, tarafsv baktr[rndaonlann bagarrlanm tekrar tekrar bahsetmekten hig usanmaya'ca[mr belinti. Onlar yerytiziinti mtikemmel anlamrq. Sadeccyerytiztini.in destelini kegfetmekle kalmamtg e[er gomtilti ka-lrrlarsa birleqim noktalannrn ahqrlmrg durumlarda ulaqilmaz,yayrhmlan ballayabilece$ini, bu bafl antrntn yuvarlantq kuvvetinin sonu gelmez garprqlannln, yerytiztintin garip, agrk-lanmaz saptrma kapasitesini igine aldr[rm keqfetmiqler. SonuEta, kendilerine zarar vermeden, agtn uzun stirelerle, en gil-qrtan ve karmaqrk gomiilti kalma tekniklerini geliqtirmiqlcr'.Oltime karqr mticadelelerinde bu si.ireyi bin yrla kadar grkarmayl ofrenmiqler.

Bulutlu bir gtindi.i ve gece gabucak indi. Ktsa zamantlrrher yer karardr. Don Juan kalkrp bana ve uyurgezer Gett:t

ro'ya, buraya ilk vardrlrmrzda dikkatimi gekmig olan yassr

bir kayaya do$ru yol gosterdi. Bu daha once gittigimiz yassr

kayaya benzer ama daha biiyilk bir taqtr. Bu taq bu kadar de

vasa olmasrna ra[men, sanki buraya kasrth konmuq gibi gcl

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 231

di bana.

"Bu baqka bi yore," dedi don Juan. o'Bu koca kaya insan-lan gekmesi igin buraya kondu. Yakrnda bunun sebebini de

bileceksin."Tiim bedenimden soluk ter boqandr. Bayrlacalrmt san-

drm. Kesinlikle fazla tepki gosteriyordum, bununla ilgili birgeyler soyleyeyim dedim, alna don Juan boluk bir fisrltrylakonugmasrna devam etti. Genaro'nun riiya gormesi nede-niyle kendi birlegim noktasmr kayanm gevresindeki ozelyayrhmlan uyandtracak noktaya getirme denetimine sahip

oldu[unu sciyledi. Benim de birleqim noktamr oynatrp Ge-naro'yu izlememi dnerdi. Bunu oynatmak igin, ilkin biikiil-mez niyetimi hazrlamah ve sonra durumun getireceli igeri-

!e gcire oynamaya brakmahymrgrm.Bir an dtiqtindtikten sonra, gortictilere de ya da aslmda st-

radan insana da gerEekten ahqrlmadrk qeylerin golunun ken-dili[inden, niyetin aruya girmesiyle oldufiunu, bunun usulu-nu kafaya takmamamt fisrldadt.

Bir si.ire sessiz kaldrktan sonra benim igin tehlikenin, gci-

miilii goriiciilerin kaErntlmaz bir qekilde beni korkutmayakalkrqacak olmalarr oldu[unu ekledi. Gonltimi.i ferah tutmam,korkuya teslim olmamam ama Genaro'nun devinimlerini iz-lemem igin uyardr beni.

Fenalaqmamak igin kendimle umutsuzca sava$trm. DonJuan omzuma vurup, benim acemi gaylak roliini.i mtikemmeloynayan bir profesyonel oldulumu soyledi. Bilingli olarakbirleqim noktamt oynatmaktan kagmmasam da, her insan oto-matikman bunu yapa(ml$.

"Bi qey senin odiinii patlatacak," diye fisrldadr. "Saktnkendini brrakma, yoksa oltirsiin ve erken bu gevredeki eskiyrtrcr kuqlara ziyafet olur."

"Hadi buradan gidelim," diye yalvardrm. "Eski gortictile-rin acayipliginin ornelini gdrmek gergekten de umrumda de-

Eil.""Artrk gok geg," dedi Genaro, gimdi tamamen uyanmlg

232 iqrnN GELEN ATE$

yarumda dikiliyordu. "Sen gitmek istesen de, o iki goriictiylediler yerdeki dostlan senin yolunu keserler. Qevremizde birgember olugturdular bile. $u anda iisti.ine odaklanmrq on altrkadar farkrndahk var."

"Kim onlar?" diye fisrldadrm Genaro'nun kulalrna."Dcirt gorticti ve avanesi," diye yamtladr. "Geldilimizden

beri varhfrmzm farkrndalar. "Kuyru[umu krstrnp, hayatrm pahaslna oradan uzaklaq-

mak istiyordum ama don Juan kolumdan tutup bana gokyii-ztinii imledi. Gririiq netli[inde fark edilir bir defigiklik oldu-funu aynmsadrm. Hakim olan katran karasr karanhk yerine,hog bir giindolumu alacakaranh[r vardr. Hrzla yontimti belir-lemeye gahgtrm. Gokyiizti doluya do!ru daha aydrnhktr.

Baqrmrn etrafinda garip bir basrng hissettim. Kulaklanmululduyordu. Aynr anda hem fiqiiyor hem de ateqim grkmrEgibi hissediyordum. Hayatrmda korkmadr[rm kadar kork-mugtum ama asrl beynimi kemiren, odlekli[im, yeniklik hisi-siydi. Midem bulanryordu, kendimi sefil hissediyordum.

Don Juan kula$rma tetikte olmamr, eski gciriiciilerin {igti-miize saldmsmrn artrk her an hissedilebilece[ini fisrldadr.

"istersen bana tutunabilirsin," dedi Genaro sanki bir qey

onu krqkrtmrq gibi hrzh bir fisrltryla.Bir an duraksadrm. Don Juan'rn, korkumdan Genaro'ya

tutunmak zorunda kaldrfrmr dtigiinmesini istemiyordum."iqte geliyorlar!" dedi Genaro yiiksek sesli bir fisrltryla.Bir qey beni sol ayak bilefiimden yakalaytnca diinyam

sanki aniden tersine dondii. Oltimtin nefesini ti.im bedenimdehissettim. Demir bir kenet, belki bir ayr kaparuna yakalandr-

lrmr anladrm. Tiim bunlar, korkum kadar yofun ve kulaklarrsa[rr eden bir grflrk koyvermeden cince akhmdan yrldrnm hr-zryla gegti.

Don Juan ve Genaro kahkahalarla gtildii. itcisi iki yanrmrsarrnrg, tig adrm uzafirmda bile olmamalarrna ra[men, o kadarkorkmuqtum ki onlan fark etmemiqtim.

"$arkr sciyle! Canrn ufruna garkr soyle!" diye emretti[ini

OIUUB MEYDAN OKUYANLAR 233

duydum don Juan'tn nefes nefese.

Ayafirmr Eekip kurtarmaya gahqtrm. sonra sanki an sok-

mug, a"ii-" ign"i"t batryormug gibi hissettim. Don Juan tek-

rar tekrar qarkt soylemem igin rsrar ediyordu. O ve Genaro

popiiler bii qarkr soylemeye baqladrlar. Genaro bir kol boyu

yui.ttttmOu, bu.ru bakarak garkr sozlerini soyliiyordu. Czrttlt,ietone sesleriyle o kadar nefesleri kesilene ve sesleri yetersiz

kalana dek qarkr soylediler ki, gi.ilmeye bagladrm'

"Soyle yoksa oliirsiin," dedi don Juan bana'..Hadi iiglii yapahm," dedi Genaro, "bir bolero soyleyece-

Etz-"Detone bir iiglii oluqturduk. Avazrmrz grktrfr kadar sar-

hoglar gibi qarkt toyt"aik. Bacafrmdaki demir ktskacm, dere-

ce dereie beni brraktrlrnr hissettim. Bile[ime bakmaya cesa-

ret edememiqtim. Bir an baktrm ve orada beni tutan bir kapan

olrnadrlrnr fark ettim. Koyu, kafamst bir qekil beni lsflyor-du!

Muazzam bir gabayla kendimi bayrlmaktan ahkoydum.

Midemin kalktr[rni hissedince otomatikman one efildim ama

insani.istti giigte biri beni dirseklerimden, ensemden yakaladr

ve hareket etmemi engelledi. Oldufiu gibi elbiselerimin iistii-

me gtkardrm.Tiksintim o denli tamdr ki kendimden gegmeye bagladrm-

Don Juan dafilara gittigimizde hep yarunda taqrdrlr, kiigiik

sukabafrndan suratrma su garptr. Su yakamdan igeri akn. 59

rinlik, lirhi dengemi sallamama yardtmcr oldu ama dirsek-

lerimden ve ensemden tutan kuvveti etkilemedi.,.sanrlm korkuna fazlakaprkyorsun," dedi don Juan yiik-

sek sesle ve sesinin tonunun ciddiyeti hemen bir dtizen hissi

yarattt."Hadi, tekrar qarkr soyleyelim," diye ekledi. "Hadi esasfu

bi qarkr soyleyelim -artrk bolero duymak istemiyorum."

Sessizce, sa[duyusu ve yiice gonlii iEin ona gtikrettim'.'La Valentina'yi' soylediklerini duydufumda oyle duygulan-

drm ki aflamaYa baqladrm.

IQTEN GELEN ATE$

Tutkum yiizi.inden, diyorlark6tti talih yakamr brrakmryor.Hig fark etmezisterse geytamn kendisi olsun,nasil ciltinecelini biliyorum.

Valentina, Valentina.Yeter ki sen iste.

Eler bir giin cileceksem,o tek sefer, neden bugiln olmasm?

Ti.im benlifim, bu deferlerin akrl almaz yan yana geligi-nin etkisiyle sersemledi. Higbir garkr bu denli anlamh olma-mrqfl benim igin. Giinltik hayatta, ucuz bir duygusalhkla do-lu oldu[unu dtgiindii[iim bu garkr scizlerini dinlerken, savag-gmrn tarznn anladrlrmr hissettim. Don Juan, savaqgrlannoltimle yan yana yagadrlrnl ve bunu bildiklerinden hei qeyleytizleqebilecek cesareti duyduklannr beynime kazrmrqh. DonJuan bize olabilecek en koti.i geyin cilmemiz olacalrru ve bubizim de$iqmez yazgtm:.z oldulundan ozgir oldulumuzusriylemiqti; her qeyi kaybetmig olanlann artrk korkacak higbirgeyi olmazml$.

Don Juan ve Genaro'ya do!ru ytiriidtim ve onlara karqrduydu[um slnlrslz gi.ikran ve hayranhfr ifade etmek igin sa-nldrm.

Sonra arttk beni higbir $eyin tutmadr[mm farkrna vardrm.Don Juan, tek sciz sciylemeden kolumdan tuttu ve beni gotti-rtip yassr kayaya oturttu.

"Gcisteri baqlamak idrzere," dedi neqeli bir ses tonuyla Ge-naro, oturacak rahat bir bigim bulmaya gahqrrken. "Az cincegiriq biletini odedin. Tamamr ba$rrnda duruyor."

Bana baktr, ikisi beraber gi.ilmeye bagladrlar."Bana gok yakrn oturma," dedi Genaro. "Kusmukgular-

OIUUE MEYDAN OKUYANLAR 235

dan hoqlanmam. Ama fazla uza$a da gitme. Eski goriiciiler

daha oyunlannr bitirmediler."Nezaket elverdifi olEtide onlara yaklagtrm. Durumum bir

an igin beni endigenlendirdi ama sonra bi,itiin kuruntularlmsagma geldi, gtinkti bize do[ru gelen birkag adam fark ettim.

Bigimlerini tam ayrt edemiyordum ama yarl karanhkta ha-

reket eden bir insan figiirleri kiitlesi aynmsadtm. Bu saatte

hala gereksinecekleri fener ya da el lambast tagtmtyorlardr.

Nedense bu aynntr beni endiqenlendirdi. Buna odaklanmak

istemedim ve kasrth olarak manttksal di.igiinmeye baqladtm.

Ytiksek sesle qarkr sciylememizin dikkat gekmiq olabilecefiinive onun igin aragtrrmaya geldiklerini. tahmin ettim. Don Juan

omzuma vurdu. Qenesinin bir devinimiyle, bir grup adamrn

en oniindekileri imledi."$u dordii eski gorticiiler," dedi. "Gerisi, dostlarr."

Ben daha onlarrn yerli koyliiter oldufunu soyleyemeden

tam arkamda bir vrzrltt sesi duydum. Tamamen telagla arka-

ma dondiim. Devinimim o denli hrzh oldu ki, don Juan'rn

uyanst geg kaldt."Arkana donme!" diye bafrrdr[mr duydum.

Sdzleri ancak arka plandaydr; benim igin bir qey ifade et-

mediler. Geri donmemle tig tane tuhaf, deforme adamrn tam

arkamdan kayaya trrmanmrq olduklanm gordtim; a$tzlanka-busumsu bir yiz buruqturmayla agrlmrq, kollan beni yakala-

mak izere iki yana gerilmiq stirtinerek bana do!ru geliyorlar-dr.

Ciferlerim elverdifince bir grfhk atacakttm ki sanki birqey nefes borumu trkarmrq gibi cefah bir ses gtktt afzrmdan.

Otomatikman onlardan uzaklaglp yere yuvarlandrm.

Kalkarken, don Juan yaruma atladr. Aym anda don Ju-

an'tn bana imlemiq oldu[u kalabahk adamlar, yrttct kuqlar

gibi iizerime indiler. Gergekten yarasa ya da fare gibi crhyor-lardr. Dehget iginde ba[rrdrm. Bu sefer kulak yrtan bir Erfhkatabilmigtim.

Don Juan, formunun zirvesinde bir sporcu kadar gevik,

k

236 rQTEN GELEN ATE$

beni onlarrn kucafrndan kayamn iistiine qekti. Sert bir ses to-nuyla, ne kadar korkarsam korkayrm, arkama bakmak igindcinmememi sciyledi. Dostlann hig kimseyi itemeyece[iniama kesinlikle beni korkutup agafr dtiqtirebileceklerini sciyle-di. Ne var ki yerde, dostlar istediklerini tutabilirmig. E[er go-rticiilerin gcimiilti oldu$u yerin yakrnlannda yere dtigersemonlann insafina kalrrmrqrm. Dostlarr tutarken beni parampar-ga edebilirlermiq. Bunu bana daha evvel sciylemedifini giin-kti bunu goriip kendililimden anlamaya mecbur olacafirmrummuqtu. Karan neredeyse hayatrma mal oluyordu.

O acayip adamlann hemen arkamda oldulu hissi, nere-deyse dayanrlmazdr. Don Juan beni yatrgmam ve dikkatimion, on iki kiqiden oluqan kalabahfrn bagrndaki dort adamaodaklamam igin zorladr. Gozlerimi tizerlerine odakladrlrmanda, bunu beklermiq gibi hepsi yassl kayarun kenarrna geri-ledi. Orada durdular, siirtingenler gibi flslamaya bagladrlar.ileri geri yiiriidiiler. Devinimleri eqzamanhydr. O kadar tutar-h ve diizenliydi ki, mekanik gibi goriiniiyordu. Sanki tekrar-lanan bir dtizen izleyerek beni btiytilemeyi amaglar gibiydi-ler.

"Gozlerini onlara dikme, canrm," dedi Genaro bana sankibir gocukla konuqur gibi.

Bunu tzleyen kahkaha, korkum kadar histerikti. O kadarsesli giildiim ki trnrsr gevredeki tepelerde yankrlandr.

Adamlar hemen durdu, allak bullak olmuqa benziyorlardr.Konuqurlarmrq, aralannda dtigtiniip taqrnrrlarmrq gibi kafala-nnln aqafir yukarr krmrldattrklarrnr aynmslyordum. Sonra birtanesi kayanrn iistiine zrpladr.

"Dikkat! Bu bir gcirticti!" diye bafrrdr Genaro."Ne yapacaprz?" diye balrrdrm."Tekrar qarkrya baqlayabiLtrz," diye yanrtladr don Juarr

ciddiyetle.O zarnan korkum yine doruklara trmandr. Aqafr yukan

ztplamaya, hayvanlar gibi bciftirmeye baqladrm. Adam aqa[r-ya, yere atladr.

OIUNIE MEYDAN OKUYANLAR 237

..Bu palyagolara bakma artlk," dedi don Juan. "Hadi her

zamanki gibi konuqaltm."Oraya benim aydrnlanmam igin gittiPrmizi ve bunda fena

halde baganstz oldufumu soyledi. Tekrar kendimi toparla-

mam g"tLkiyordu. ilk yapmam gereken, birlegim noktamm

oynadifrnr u" tuhaf yayrhmlan parrldattlg1l anlamakfi. Her

,u*unti farkrndahk durumumun hislerini, birleqtirdifimdiinyaya taqrmak gergekten de komik bir taklitmiq; korku

ancak giinttik hayat yayrhmlannda yaygmml$'

ona eler birlegim noktam soyledifi gibi kaydrysa, ona

soyleyec "iburt geylerim oldulunu belirttim. Korkum gtinliik

niyaitaqimdiye d"l d"neyimledi[im herhangi bir qeyden da-

ha btiytik ve YtPrattcrYdt...Yanr1yorsun," dedi. "ilk dikkatinin ak1 kangmrq ve de-

netimi elden brrakmak istemiyor, hepsi bu. O yaratrklann

karqtstna dikilip onlarla yiizleqebilece[ine ve onlann sana bi

gey yapmayaca[rna eminim."Boyle akrl almazbir geyi smayacak durumda olmadrfrm-

da rsrar ettim.

Bana giildti. Er ya da geg kendimi bu delililimi sa[alta-

cak hale getirmeliymiqim. itt< giriqimi yaprp, qu dort gdriiciiy-

le yiizleqmek, onlan gorebilmem fikrinden daha akrl almaz

olamazmrg. ona gore delilik, iki bin yrldrr kendini gommtig

ve hala "unlt

olan bu insanl arla yizleqmek ve bunun akrl al-

mazhfrn bir ozeti olarak diiqiinmemekmig'

soyledigi her qeyi duymama rafmen, aslmda ona dikkat

etmiyordu*. tr(uyintn arkasrndaki adarnlardan tldiim path-

yordu. Btze, dahn do!rusu bana do!ru nplanaya hazularur

glUiterfi. Bana sabitlenmiglerdi. Sanki bir kas sakathlrndan

irustaripmiqim gibi, sa! kolum sallanmaya baqladr. Sonra_go-

[tin rgrklurrnrr deliqtilini ayrrt ettim. Onceden, gtinegin dog-

iufunu fark etmemiqtim. Garip olan, denetlenemez bir teg-

vikle ayapakalkrp.o adam toplululuna koqturmamdt.

O an, aynr olay hakkrnda tamamen farkh iki hissim vardt.

Daha az cinemli oian, kesin bir dehqet. Dileri, astl onemlisi,

238 rqTEN GELEN ATE$

mutlak aldrmazhk. Hig umursamryordum.Toplulu[a yaklaqtrfrmda don Juan'm hakh oldufunu fark

ettim; gergekten de insan defillerdi. Sadece dordtiniin insanabenzerlili vardr ama onlar da insan de$ildi; koca sarr gcizleriolan tuhaf yaratrklardr. Di[erleri, insana benzeyen dordti ta-rafindan cine itilen biqimlerdi.

Sarr gozlii o yaratrklar igin ahgrlmadrk bir i.iztintfl duy-dum. Onlara dokunmaya gahqtrm, ama onlan bulamadrm. Birgeqit yel, gekip, uzaklaqtrrdr.

Don Juan ve Genaro'yu aradrm. Orada delillerdi. Hava,tekrar katran karasr oldu. Tekrar tekrar onlan gafrrdrm. BirkaE dakika karanhkta krvrandrm. Don Juan yaruma gelip, be-ni korkutup, qaqrrttr. Genaro'yu gcirmedim.

"Eve gidelim," dedi. "Yolumuz vzurn."

Don Juan gomtilmiiq gciriiciilerin oldulu yerde ne kadariyi oldulumdan soz etti, ozellikle de kargrla$mamrzrn son krs-mmda. Birleqim noktasmrn kayrqrnrn, bir rgrk de[iqimiyle iga-retlendilini belirtti. Giindi.izleyin, rgrk gok karanhk olurmuq;gece ise, karanhk, alacakaranhk. Srrf hayvansal korku yardr-mryla, kendi kendime iki kayrq gergekleqtirdi[imi ekledi.Kargr oldulu tek qey kendimi kaptrrdrlrm korku olmuq, ozel-likle de savaqgrlann korkulacak higbir geyi olmadrlrru cifren-dikten sonra.

"Bunun farkrna vardrfrmr nasrl anladrn?" diye sordum."Qiinkii ozgtirdtin. Korku kayboldufunda, bizi baflayan

tiim baflar boqanrr," dedi. "Dostlardan biri ayafinayaplgmtg-tt, gilnkii hayvansal korkunun gekicililine kapilmrgtr."

Ona aymamr destekleyemedilim igin ne kadar tiztildiilii-mi.i soyledim.

"Bunu dert etme," diye giildti. "Bu tiir aymalann beg pa-ra etmedigini bilirsin; bunlann sava$gl igin bi deleri yokturgiinkti birlegim noktasr kayrnca iptal olurlar."

"Genaro ve benim yapmak istedilimiz, seni gok derinekaydrrmaktr. Bu sefer Genaro srrf eski gortictileri ayartmak

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 239

igin oradaydr. $imdiden bi kere yaptr ve sen sol yanm oylederinine gittin ki bunu anlmsaman bayalr zarnan alacak. Buakgam korkun, ilk defa gortictilerin ve dostlarrnm seni buodaya izledikleri zamanki kadar yo[undu, ama sersemlemigolan ilk dikkatin onlann farkma varnanl engelledi."

"Bana gcirtictilerin orada ne oldulunu agrklar mrsrn?" di-ye sordum.

"Dostlar seni gormeye geldi," diye yanrtladr. o'Onlann

erkesi az oldulundan her zaman insamn yardrmma gerek du-yarlar. Dort gorticti, on iki dost toplamlq."'

"Meksika'nln krrsal alanlan ve bazr kentler tehlikelidir.Sana olan, herhangi bi adama ya dakadrna olabilir. Bu meza-ra rastlarlarsa ve korkularr birleqim noktalannr kaydrrabile-cek kadar uysallarsa, gcirtictileri hatta dostlannr dahi gore-bilirler; fakat kesin olan, korkudan cjlecekleri."

"Gergekten o Toltec gciriiciilerinin hala yagadrlrna inam-yor musun?" diye sordum.

Gtildii ve baqmr inanamazcasrna salladr."$u birlegim noktam brazcrk kaydrsan baya$r iyi ola-

cak," dedi. "Bu ebleh di.izeyindeyken seninle konuqamryo-rum."

Elinin ayasryla iig yerime vurdu: sa! kalqa kemilimin te-pesine, srtrmda, ktirek kemiklerimin tam ortaslna ve sa! go-!i.is kasrmm yukarr krsmrna.

Kulaklanm hemen vzildamaya bagladr. Sa! burun deli-limden bir damla kan yavaqga akh ve igimde bir qey fiqtengekilir gibi oldu. Sanki bir tiir erke akrmr, gimdiye kadar dur-durulmuqtu da birdenbire akmaya baglamrgtr.

"O gorticiilerle dostlan neyin pegindeydi?" diye sordum."Higbi qeyin," diye yamtladr. "Biz onlann pegindeydik.

Gortictiler, tabii ki, erke alarunr onlarr ilk gordii{iinde farkettiler; geri geldilinde seninle bi ziyafet yapmay a hazrdtlar."

"Onlarrn hayatta olduklannl ml iddia ediyorsun, don Ju-an?" dedim. "Onlar, dostlar gibi hayatta demek istiyor olma-hsrn, de$il mi?"

244 rQTEN GELEN ATE$

"Bu tamamryla dofru," dedi. "Ama seninle benim oldu-

Eum gibi hayatta olamaz. Bu sagma olurdu."Eski gori.iciilerin oli.ime olan ilgileri, onlann en tuhaf ola-

naklarr delerlendirmesine yol agmlg. Dostlan cimek segenlerkesinlikle srlmacak bir liman bulma arzusundaymlg. Ve onu,inorganik farkrndahlrn yedi bandrndan birinin sabit konu-munda bulmuglar. Gcirtici.iler orada, goreceli daha emniyettehissetmigler. Ne de olsa, gtinltik dtinyadan neredeyse iistesin-den gelinmez bir engelle, birlegim noktasr tarafindan konmugbir algr engeliyle ayrrhyorlarml$.

"O dort gori,icii, senin birleqim noktanr kaydrrabildiginigoriince cehennemden havalanan yarasalar gibi kagtgttlar,"dedi ve gtildii.

"Yedi di.inyadan birini mi birlegtirdim demek istiyorsun?"diye sordum.

"Hayr, ciyle yapmadrn," diye yanrtladr. "Ama daha cince,gortictilerle dostlan seni kovaladrlrnda yaptrn. O gtin onlarrndiinyasrna gittin. Sorun, ebleh gibi davranmaya bayilman,boylece higbi qeyi arumsamryorsun."

"Bunun nagualm varh[r yiiztinden oldu[una eminim," di-ye devam etti, "bu bazen insanlann aptal gibi davranmaslnaneden oluyor. Nagual Julian varken ben gimdikinden daha ap-taldrm. Ben artrk burada olmadrlrmda, senin her geyi anlmsa-yacalrna inancrm sonsuz."

Don Juan bana oliime meydan okuyanlan gostermesi ge-rektilinden, o ve Genaro'nun onlan diinyamrzrn eteklerinegektiklerini agrkladr. Ben ilk 6nce, onlan insan olarak gor-meme olanak taruyan derin yan kayrg yapmrgtrm, ama so-nunda onlan, dltime meydan okuyanlar ve dostlarmr oldukla-n gibi gormeme mtisade eden do!ru kayrqr yapmrgtrm.

Ertesi giin, Silvio Manuel'in evinde, don Juan beni erken-den, btiytik odaya gegen gece olanlan tartrgmaya ga[rrdr. Benyorgundum, dinlenmek, uyumak istiyordum ama don Juan'rrraz zamam vardr. Hemen agrklamasrna baqladr. Eski gorticiilc-

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 241

rin, yuvarlanrq kuvvetini kullanmamn ve onunla itilmenin biryolunu bulduklannr soyledi. Ytktcmm saldmlanna yenikdiiqmek yerine ona binip, birlegim noktalanm insanrn olanak-larrrun srnrnna oynatmasr igin brrakmrglar.

Don Juan bciyle bir baganya tarafsubt hayranhk duydu-

lunu belirtti. Yrkrcmm birlegim noktasma verdi[i destefibaqka higbir geyin veremeyecelini kabul etti.

Ona yerytizi.intin desteli ile yrkrcmtn deste[i arasrndakifarkr sordum. Yerytiztintin deste[inin, sadece kehribar rengiyayrhmlann baflantq kuvveti oldulunu agrkladt. Bu, farkrn-dah[r di.iqtintilemeyecek di.izeylere yi.ikselten bir destekmiq.Yeni gcirticiilere gcire bu mutlak ozgiirl{ik dedikleri smrrsrzbilinglilik patlamasrymrq.

Diler yandan, yrkrcmm deste$i, cili.imiin kuvvetiymig. Yr-krcrrun etkisi altrnda birleqim noktasr yeni, cinceden kestirile-meyecek konumlara oynarmrq. Bu yiizden- eski gorticiiler,ortak bir giriqim iginde olmalanna ra$men, yolculuklarrnda

" her zaman yalruzmrq. Yolculuklannda diler goriictilerin egliketmesi rastlanfisal olurmu$ ve go$unlukla i.istiinlti$ii ele ge-girme konusunda verilecek bir mi.icadele olacalt anlamrnagelirmiq.

Eski gortictilerin endiqelerinin, bana ne olursa olsun ma-razi korku oyktilerinden daha beter geldi[ini itiraf ettim donJuan' a. Ktikreyerek gtildti. Durumdan hoqnut gciriintiyordu.

"Ne kadar ifrenirsen i[ren, o geytanlann oldukga cesuroldulunu kabul etmelisin," diye stirdiirdii. "Onlart ben de higsevmedim, arna onlara duydu[um hayranhlrn ciniine gegemi-yorum. Yaqama duyduklan sevgi, gergekten de beni agtyor."

"Bu nasrl yaqam sevgisi olabilir, don Juan? Bu i!reng,"dedim.

"Yaqam sevgisi olmasa bagka ne insam o aqmltklara zor-lar?" diye sordu. "Yaqamr o kadar yolun seviyorlardr ki bit-mesini istemiyorlardr. Ben bunu boyle gordiim. Velinimetimbaqka bi qey gordii. O onlann olmekten korktu[una, giinkiihayatr sevdiline inanryordu, gtinkti kerametler gc)rmiiElerdi,

242 IqTEN GELEN ATE$

yoksa hasis, ufak canavarlar olduklarrndan degil. Hayrr. Sap-krndrlar giinkti kimse onlara meydan okumadr ve $rmank go-cuklar gibiydiler ama cesaretleri kusursuzdu, yigitlikleri de

ciyle.""Hlrs yiiziinden bilinmeyene atiltr mrydrn? Olanaksrzbu.

Hrs ancak srradan iqlerde vardrr. Dehqetengrzyalnrzhfa atrl-mak igin kiqide hrrstan fazlast olmasr lazrm. Sevgi; kiqininhayat, entrika, giz sevgisi olmah. Bastrrtlmaz bi merak vemangal gibi bi yiirek laztm bunun igin. Beni bu tiksinmiqsinsagmah[ryla ufragtrma. Bu utang verici!"

Don Juan'rn gozlen zaptettr[i kahkahanrn prrrltrsryla rqrlrqrldr. Bana haddimi bildiriyor, ama gi.ilmeden de edemiyor-du.

Don Juan beni odada bir saate yakrn yalnrz brraktr. Dii-gtincelerimi ve hislerimi dtizenlemek istedim. Ama bir tiirltiyapamadrm. Hig qi.iphesiz, birleqim noktam uslamlamantnhakim olmadrlr bir konumdaydr ama yine de akla uygun en-diqelerle doluydum. Don Juan teknik aynnhda, birleqim nok-tasr kaydrlrnda uyuyakafurz, demigti. Omelin, drqardan ba-kan birinin gozi.iyle, bana Genaro'nun gcirtindtigii gibi uyku-da gcirtintp goriinmedi$imi merak ettim.

Doner donmez don Juan'a bunu sordum."Hig abartmasrz, kesinlikle uyuyorsun," diye yanrtladr.

"$u anda olalan farkrndahk durumundaki insanlar seni gtir-se, biraz bagr donmiig, hatta sarhog gibi gciriinebilirdin onl:rra."

Normal uyku srrasrnda, birleqim noktasmrn kayrqrnrn irt

sanln bandmm iki yanrndan biri boyunca oldulunu agrklaclr.

Boyle kayrglar her zaman uykuyla eqlegirmiq. Uygulamaylloluqturulan kayrqlar, insanrn bandrnda, orta ktstm boyunclolurmug ve uykuyla eqlegmezmiq, ne var kt riiya gorilc[i uykuda olurmug.

"igte tam bu kritik durumda, yeni ve eski gortictiler farklr

OLUME MEYDAN OKUYANLAR 243

erk giriqimleri yapttlar," diye devam etti. "Eski gori.ici.iler bi-raz daha fiziksel kuvveti olan bi viicut sureti istediler ki bu-nunla birleqim noktalannr insanrn bandmrn sa! yanl boyuncakaydrrdrlar. Sa! kenarrn ne denli derinine oynatrrlarsa, riiyagoren bedenleri o denli acayipleqti. Sen kendin de diin ge-ce safi kenar boyunca derin kayrgrn korkung sonuglartna tarukoldun."

Yeni gcirticiilerin tamamen de[iqik olduklarrm, birleqimnoktalannr insan bandmrn orta ktsmr boyunca tuttuklannlsoyledi. E[er bu kayrq, ileri farkrndahla kayrg gibi ytizeyselolursa, rtiya gorticti korku ve qtiphe gtbibazr yonlerden duy-gusal hassashlr drqrnda sokaktaki herkes gibi olurmuq. Fakatderinlilin belirli bir dtizeyinde, orta ktstmda kaydrranbtr ril-ya gr)riicil rqrk damlasma doniigiirmii$. Iqrk damlast, yeni go-rticiilerin rtiya goren bedeniymiS.

Aynca kiqisel olmaktan bciylesine uzak olan bir riiyagoren beden tiim yeni gortici.ilerin temelde yaptr[r gibianlamak ve deneyimlemek agtsmdan iyi bir vesileymig.Eski gcirticiilerin derinine insanlaqmrq rilya goren bedeni,onlarm egit derecede kigisel, insanst yanrtlar aramaslna yolagml$.

Don Juan birden soyleyecek soz bulamaz gibi oldu."Oliime bi bagka meydan okuyan daha var," dedi ktsa-

cd, gcirdti[iin dort taneden o kadar farkh ki, sokaktaki srra-dan insandan ayrrnana olanak yok. Bu ozgiin baqanyt, aralt-

lrnr istedtpl zaman aglp kapayarak bagarryor."

Sinirli bir bigimde parmaklarryla oynadt."Bu ciltime meydan okuyan, nagual Sebastian'rn I723'te

buldu[u eski goriicii," diye siirdtirdti. "O giinii hatttmztn baq-langrcr, ikinci baqlangrg saylyoruz. Yi.izlerce yrldrr dtinyai.izerinde olan o oliime meydan okuyan, bazilanmn daha esas-

lr olmak izere karqrlaqtr[r her nagualm hayattnt defiqtirdi.Ye 1723'deki o gtinden beri hattrmrzdaki her nagualla tek tekkargr kargrya geldi."

Don Juan grizlerini bana dikti. Tuhaf bir gekilde utandrm.

244 iqrnN GELEN ATE$

Utangaghlrmrn bir ikilem sonucu oldu[unu diiqiindiim. Oy-ki.iniin do!rululuna dair ciddi qiiphelerim vardt ve aynl za-

manda soylediklerinin hepsinin dolru olduluna dair qagrrtrcr

bir giiven duyuyordum. Ikilemimi ona anlatttm."Mantrkh inanmamazhk srf senin sorunun de!il," dedi

don Juan. "Velinimetimin de ilkin aynl soruyla canr srkrlmrq.Tabii sonradan her geyi arumsadr. Ama bunu yapmak uzunzamamnr aldr. Ben ona rastladrltmda her geyi anlmsamrgtr da

ben qiiphelerine hig tanrk olmadtm. Sadece onlan iqitmiqtim.""igin garip tarafi adamr gozleriyle gormemiq olanlar,

onun orijinal gori.iciilerden olduluna inanmakta daha az zor-larur. Velinimetim ikileminin, boyle bi yaratrkla kargtlagma-nrn qokunun bazt yayrhmlan bir araya toplamasrndan kay-naklandrlrnr soylemiqti. O yayrhmlann birbirinden aynlmastzaman ahr."

Don Juan birlegim noktamm kaymaya devam ettikge, uy-gun yaylhm bileqimine garpacafrnt agrklayarak devam etti; oanda bu adamrn varhlrmn karuil bana bunalttct derecede agrkolacakmrg.

Kararszhlrm hakkrnda konuqmak zorunda hissettim.

"Konu drgrna grkryoruz," dedi. "Sanki seni o adamrn var-hfrna inandrmaya gahqryormu$um gibi gortinebilir ve ashn-da soz etmek istedifim, eski goriiciini.in yuvarlantg kuvveti-nin nasil idare edilebilecefini bilmesi. Senin onun var oldu-

[una inanrp inanmamanrn onemi yok. Bi gi.in onun arahlr ka-patma baqansmrn gergek oldu[unu anlayacaksrn. Her devrinnagualmdan odting aldr[r erkeyi srf arah[rnr kapatmak iginkullanrr."

"Kapatmayr nasil baqarmrq?" diye sordum."Bunu bilmemize olanak yok," diye yanrtladr. o'Ben o

adamla yiz yiJrze gortigmiiq, kargrla$mt$ iki nagualle de ko-nugtum, ne nagual Julian ne de nagual Elias nasil oldulunubilmiyordu. Adam,bi zaman sonra iyice agrlmaya baqladrlr-nr sandr[rm arahfr nasrl kapattrlrnr hig agr$a vuffnamrg. Na-gual Sebastian, eski gortictiyii ilk gordiiliinde adam gok za-

dIunne MEYDAN OKUYANLAR 245

yrf, neredeyse olmek i.izereymig. Fakat velinimetim onu birdelikanh dingli[inde caka satarken bulmuq."

Don Juan, nagual Sebastian'rn isimstz adarna 'kiract'admr taktr[rnr gtinkii aralanndaki anlagma uyannca, adamaerke, yani barrnak sa$anmasr karqrhfirnda onun iyilik ve bil-giyle kira odedi$ini soyledi.

"Bu defiq-tokuqta canr yanan oldu mu hig?" diye sordum."Onunla erke defig-tokuq eden naguallann higbirine bi

qey olmadr," diye yanrtladr. "Adamtn vaadi, bol erkenin bira-zrnr armai..anlar karqrhfrnda, srradrqr yetilere kargrhk almak-tr. Ornelin, nagual Julian erk trrrsrnr aldr. Onunla, kozasmda-ki yayrhmlarr istedili zaman yaqh ya da geng gostermek iginharekete gegirip, durdurdu."

Don Juan, oltime meydan okuyanlarrn genelde kozalann-daki dostlarrn yayrhmlarlna uyanlar drqrnda ttim yayrltmlan-m cansrzlaqtrrmak kadar ileri gittiklerini soyledi. Bu sayedebir bigimde dostlara oykiinebilmigler.

Don Juan'tn dedi[ine gore, kayada karqrlaqtr[rmrz oltimemeydan okuyanlardan her biri, birlegim noktasmt kozasmdadostlarla paylaqaca[r yayrhml vurgulayacak ve iligki kurabi-lecek belirgin noktaya oynatmayr baqarmrg. Ne var ki bu go-rtictiler birleqim noktalanm ahgrldrk konumuna geri oynatrpinsanlarla iligkiye girebilme yetisinde delillermig. Diler yan-dan, kiracr, higbir gey olmamrg gibi birlegim noktasmr gi.inde-lik dtinyayla birlegtirebilecek kayrgr yapabiliyormug.

Don Juan aynca, velinimetinin gundan emin oldulunusoyledi -ki o da tamamryla ona katrhyordu- erke odiing alrrur-ken, eski bilyiici,i, nagualm birlegim noktasrnt, naguahn koza-srndaki dostla ortak yayrhmlannl vurgulamak ijrzerc kaydrnr-mrg. Sonra o, o kadar zaman derinden canslz kalmtq, birden-bire ballanmrg yayrhmlann iirettifi btiyiik erke sarsrntrsrnrkullanrrmrg.

igimizde cansz yayrhmlarda, kilitli duran erkenin muaz-zambn kuvveti ve hesaplanmaz bir ufku varml$. E$er giinliikyagam di.inyasrnda, insanrn kozasrndaki krhflanmrg yayrhm-

246 IQTEN GELEN ATE$

lann onda birinin bile algrlama ve eylemlemede kullanrlanba$anrg iirtinii oldu[unu di.iqtintirsek, bu mtrazzarr' kuvvetinufkunu agalr yukarr saptayabilirmigiz.

"Oliim arunda olan, tiim bu erkenin bi anda serbest bra-krlmasrdrr," diyerek devam etti. "Yaqayan varhklar o anda en

kavranamaz kuvvetle siirtiklenirler. Arahklan ktran yuvarla-nrg kuvveti defildir, giinkii o kuvvet higbi zaman kozanrn igi-ne girmez; yalnrzca onu patlatrr. Onlan siirtikleyen ttim bi ya-qam boyunca cansrz kalmrq yayrhmlann, birdenbire baflan-masrndan grkan kuvvettir. Bu kadar dev bi kuvvetin araltktankagmak drqrnda grkrgr yoktur."

Eski biiyticiiniin bu erkeyi srzdrrmarun yolunu buldu[unuekledi. Naguahn kozasr igindeki srmrh ve gok belirgin bircansz yayrhmlar tayfinr ba$layarak, eski gcirticti srnrrlt fakatdevasa bir sallantryr akrtrrmr$.

"Bu erkeyi kendi viicuduna nasrl altyor sence?" diye sor-dum.

"Naguahn arahlrnr gatlatarak," diye yanrtladr. "Nagualtnbirlegim noktasmr arahk braz agrlana dek oynatryor. Yenibaflanmrq yayrhmlann erkesi o araltktan agr$a gtkrnca kendiarah[rna ahyor."

"O eski goriicti bunlan neden yapryor?" diye sordum.

"Bana sorarsan krramadtfr bi krsrr dcingtiye yakalanmrqvaziyette," diye yanrtladr. "Onunla anlaqtrk. O bunu tutmakigin elinden geleni yapryor,btz de ciyle. Onu yargrlayamayrz,ama yolunun onu cizgtirlii[e ulagtrrmayacalrnr biliyoruz.Hem durumunun, hem de durumunu defigtiremeyece[infarkrnda, kendi yarattrlr bi durumun tutsaEr o. Tek yapa-

bileceli dosta benzer varolug qeklini olabildi[ince uzatmak."

16

insan KalfitOgte yemefinden sonra, don Juan'la konugmak igin oturduk.

Hlrhangi bir girig yapmadan dofrudan soze girdi. Agrklama-

larrrun sonuna geldi[imizi bildirdi. Benimle, ozenle ttim ay-

nnfilannu uutrttluya dek eski gorticiilerin kegfetti[i btittin far-

krndahk gergeklerini tartrgtrlrm soyledi. $imdi yeni gtrriigti-

Ierin onlarr dtizenledigi dizgeyi bildifimi vurguladr' Agrkla-

malarrnrn son oturumlannda birlegim noktamzt oynatmaml-

za yardtmcr olan iki gtictin ayrrnflh dokiimtinil yapml$: yer-

ytiitintin deste[i ve yuvarlamq kuvveti- Yeni gortictiler \Vra-irndan iglenmig iz iiirme, niyet ve rilya gdrme isimli iig

teknik iie bunlann birlegim noktastnln oynamasr flzerindeki

etkilerini de agrklamrgtr.

"$imdi, farkrndahk ustalagmasl agrklamalanru bitirmeden

248 IQTEN GELEN ATE$

once tek yaprlmasr gereken," diye stirdi.irdii, o'algr engelinikendi kendine yrkmabilmen. Birleqim noktanr kimsenin yar-drmr olmadan oynatman ve bagka bi btiyiik yayrhmlar bandryakalaman gerek.

"Bunu yapmazsan, ttim ofrendiklerin sadece lafta kalrr.Ve scjzciikler de beq para etmez."

Birleqim noktasr ahgrldrk yerinden uzaklaqrr ve belirli de-rinlile eriqirse, bir engeli yrkarak kendi yayrhmlarr baflamayetisine gegici olarak engel olurmuq. Bunu algrsal boqluk ola-rak deneyimlermiqiz. Eski goriictiler bu ana, ne zaman yayl-hm ballanrqlan duraklasa bir sis ktimesi goriindtili.i igin, sisduvarr dermiq.

Onunla ufraqmanrn tig yolu oldufunu soyledi. Kuramsalolarak, algr engeli gibi kabul edilebilir; tiim bedenin srkr birkafrdr yrrtmasr gibi hissedilebilir ya da sis duvarr olarak gci-rtilebilirmiq.

Don Juan bana, gcimezlilim srrasrnda algr engelini gor-mem igin sayrsz kereler yol gostermiqti. ilk cinceleri sis du-varr fikrini sevmiqtim. Don Juan beni eski gorticiilerin de onuoyle gdrmeyi tercih ettikleri konusunda uyarmrgtr. Onu sisduvarr olarak gi)rmenin btiytik rahathk ve kolaykk saflama-sma ra[men aynl zamanda kavrarulmazbir $eyi, karanltk veonceden sezilen bir qeye gevirmek gibi vahim bir tehlikesi ol-du[unu soyledi. Bu nedenle onun cinerisi, kavramlmaz Eey-leri kavranrlmaz brrakmak ve onlan ilk dikkat kayrtlarmrnbir pargasr haline getirmemekti.

Sis duvannr gormenin krsa siiren rahatlatrcr hissindensonra, don Juan'rn gegig dcineminin kavramlmaz bir kuramolarak tutulmasr fikrine katrldrm, fakat gegen o zamanln ar-drndan farkrndahlrmrn sabitlenmesini krmam artrk olanak-szdr. Ne zaman algr engelini yrkmak durumunda kalsam sisduvarrnr gdrtiyordum.

Gegmiqte, bir defasrnda, don Juan ve Genaro'ya, sis du-van yerine baqka bir qey gormeyi istememe ralmen bunudefiqtiremedifimden gikayet etmigtim. Don Juan bunun, gar-

INSNN KALIBI 249

prk fikirli ve nalet oldu[umdan anlagrlabilir oldufunu, ben ve

onun bu yonden farkh oldu[umuzu sciylemiqti. O, qen qakrak

ve uygulamactydr, insantn kayrt ettiklerine tapmryordu. Di-

fer yandan, ben kayrtlanmt firlattp atmaya istekli olmadr[rmgibi, sonugta a[r, fesat ve uygulama yoksunuydum. Sert

eleqtirisi beni gok edip, tizdti; kederlendim. Don Juan ve Ge-

naro yanaklartndan yaglar akana kadar gtildi.iler.

Genaro, ttim bunlardan bagka kinci ve qigmanhla da me-yilli oldufumu soyledi. O kadar giildtiler ki, sonunda kendi-mi onlara katrlmak zorunda hissettim.

Don Juan, difer diinyalan birleqtirme altqtrrmalannrnbirleqim noktasrnrn kayrqrnda deneyim kazanmasrnl sa[ladr-

frnr sciylemiqti. Buna ralmen, her zaman birlegim noktamtahgrldrk yerinden oynatmak igin ilk desteli nastl alacafirmrmerak etmigtim. Gegmiqte bunu sorguladr[rm zamanlar, ba[-lanrg her qeyle ilgili giig oldulundan birleqim noktasrnl oyna-tan geyin niyet oldu[una igaret etmigti.

Ona tekrar bunu sordum."$imdi bunu yanrtlayabilecek durumdasln," dedi. "Birle-

qim noktasrna destek veren farkrndahkta ustalaqmadr. So-

nuEta, bizimle alakah pek bi qey yok; esasrnda biz belirli ko-numda sabitlenmiq birlegim noktalarrndan baqka bi gey de[i-liz. Hem diiqmanrmLz, hem de aynr zamanda dostumuz i9

sciyleqimiz, kayrtlarrmtz. Bi savaqgr ol; i9 sciyleqini kes; kayrt-lannr yaplp, bi kenara at. Yeni goriictiler, tastamam kayrtlaryaplp sonra onlara gi.ilerler. Kayrt olmazsa birlegim noktastserbest kaltr."

Don Juan, kaydrmrzm en dayanrklt yanlarrndan biri olan

Tanrr fikrimizden oldukga fazla soz etti[ini anrmsatfi. Buyan, birlegim noktamrzr orijinal yerine ba[layan kuvvetli biryaprgtrrrcr gibiymiq. E[er baqka bi.iyiik yayrhmlar bandrylabagka bir gergek diinya birleqtireceksem, zorunlu bir adrm

atrp birleqim noktamt ttim ba[larrndan koparmam gerekirmiq.

"Bu adrm, insantn kahbrnr gdrmektir," dedi. "Bunu bu-giin yardtm almadan yapmak zorundasln."

250 IqTEN GELEN ATE$

"Insanln kahbr nedir?" diye sordum."Bi gok kez onu gormene yardtmct oldum," diye yanrt-

ladr. "Neden sciz ettilimi biliyorsun."Neden sciz ettilini bilmedi[imi soylemekten kagrndrm.

insarun kahbrm gordiin diyorsa ciyleydi, fakat neye benzedi-

liyle ilgili higbir fikrim yoktu.Akhmdan ne gegtilini biliyordu. Anlayan bir gtiliiqle ba-

krp yavaqga baqrnr bir o yana bir bu yana salladr.

"insan kaltbr, organik yagamm biiyiik bandr iginde deva-sa bi yayrhmlar demetidir," dedi. "Demet sadece insanm ko-zasrnda gortilebildilinden, ona insanrn kahbr denmiqtir.

"insan kahbr , gcirtici.ilerin kendileri igin bi tehlike olma-dan gorebildigi Kartal yayrhmlan pargasrdr."

Tekrar konugmaya baglamadan once uzun bir ara verdi."Algr engelini yrkmak, farkrndahkta ustalagmadaki son

gorevdir," dedi. "Birlegim noktant bu konuma oynatmak iginyeterince erke toplaman lazrm. Bi yeniden canlanma yolculu-

[u yap! Ne yaptrlrnr anrmsa!"

insan kaltbmm ne oldulunu ammsamaya gahqrp, becere-medim. Bir siire sonra gergek bir krzgrnhfa doniiqen rsttrapdolu bir hayal krrrkhlr hissettim. Kendime, don Juan'a, her-kese krzrp koptiriiyordum.

Don Juan cifkemden etkilenmemigti. Gayet ciddi, ofkenin,birlegim noktasrnrn emir i.izerine oynamastnrn duraklamasmadolal bir tepki oldufiunu soyledi.

"Buyrulun Kartal'm buyruluna doni.iqmesi kurahm uy-gulayabilene kadar zarnan gegmesi laz:rm," dedi. "Niyet gi-zinin esasr budur. Bu arada, en koti.i zamanda dahi srkrhp krz-mama buyrufunu ver. Bu buyrulun duyulup, Kartal'tn buy-ruluymuq gibi itaat edilmesi gok yavaq bi iglemdir."

Birlegim noktasmrn ahgrldtk konumuyla, algr engelininneredeyse kendini gosterdi[ine hig giiphe olmayan nokta ara-

smda olgtilemezbir farkrndahk alam oldulunu da sciyledi. Buneredeyse algr engelinin gtiriindiili,i noktaymrq. Bu olgtile-mez alartda savaggrlar akla hayale gelebilecek her kottiliiliin

iNSNN KALIBI 251

tuzafinadi.iqermiq. Beni, gevreyi iyi kolagan etmem ve nasil-

sa kagmtLmaz olarak bir sefer yakalanacafrm bozgun hissine

karqr gtivenimi kaybetmemem konusunda uyardr..,Yeni goriiciiler, yollarrna sabrrsrzftk, umutsuzluk, ktz-

grnlrk ya dakeder grktr[rnda gok basit bi eylem onerirler," di-ye siirdtirdti. "S avaqgrlarrn gozlerini yuvarlamasrnt cinerirler.

ilerhangi bi ycine do!ru olabilir; ben saat yontinde gevirmeyiyeflerim.

"Gciztin devinimi, birleqim noktasmt anhk olarak yerin-

den oynatrr. Bu devinim seni rahatlatacak. Bu, gergek niyet

ustahfrnm yerine kullamlrr."Niyet hakkrnda daha fazla gey soylemek igin zamant

olmadrlrndan yakrndrm.

"Bi giin hepsi yeniden akhna gelecek," diyerek giiven

verdi bana. "Bi qey diferini tetikleyecek. Bi anahtar sozctik

ve her qey gorap sokiifti gibi arkasmdan gelecek."

Sonra tekrar insan kahbr tartrgmasrna dondi.i. Onu kimse-nin yardrmr olmadan, kendi baqrma gormenin onemli biradtm oldulunu giinkti hepimizin ozgi.ir kalmadan once krnl-masr gereken belirti fikirlerimizin oldulunu; bilinemeyenigdrmek iEin bilinmeyene yolculuk yapan bir gorticiiniin ku-

inrt.r, bir varhk durumunda olmasr gerekti[ini soyledi.

Bana goz krrprp, kusursuz bir varhk durumunda olmak

igin kiginin ussal sant ve ussal korkulardan uzak olmast ge-

t"t tigitti soyledi. Ussal sanl ve ussal korkularlmln ikisinin de,

o utdu insan kahbrnr gordiiltimii anlmsamamr sa[layacakyayrhmlara yeniden baflanmaml engelledifini belirtti. Beni

gevqeyip, birlegim noktamr kaydrrmak i.izere tegvik et!i. Tek-

iar tekrar kahbr yeniden gormeden cince, onu onceden gor-

diifiim{i anlmsamamln, gergekten tjnemli oldulunu anlm-

satir. Ve bu durum zamant gergekten az oldulundan, benim

ahgrldrk yavaqh$rm igin hig de uygun de[ildi.Gozlerimi onerdili gibi oynattrm. Neredeyse hemen ra-

hatsrzhlrmr unuttum ve ani bir bellek aydrnlanmasryla insan

kalrbrnr gdrdiigilmii antmsadtm. Bu yrllar cince, gok arumsa-

252 IQTEN GELEN ATE$

nabilir bir vesileyle olmuqtu; giinkii don Juan benim gelenek-sel Katolik yetiqtiriliq gtiriiqtime kryasla hig duymadr[rm ka-dar gi.inahkar yorumlar yapmtgtt.

Her gey Sonora Qolii'ntin eteklerinde yiiriirken yaptrlr-mrz srradan bir sohbet srrasrnda baqlamrqtr. Bana o[retileriy-le yaptrklannrn ne anlama geldilini agrkhyordu. Dinlenmekigin durduk ve btiytik bir kaya pargasma oturduk. Bana o$re-tim usultinii agrklamaya devam etti ve bu da beni yi.iztinctikez bunun hakkrnda neler hissettilimi sayrp d6kmeyi dene-

meye yiireklendirdi. Bunu tekrar duymak istemedili agikardt.Farkrndahk di.izeyimi degigtirdi ve bana eler insan kahbrmgoriirsem yaptr[r her geyi anlayaca[rmr ve ikimizi de sene-

lerce stirecek zahmetten kurtaracalrmr soyledi.

insan kahbrnrn ne oldu$u hakkrnda aynntrh bir agrklamayaptr. Ondan, Kartal'rn yayrhmlan olarak de[il de, insanhkniteliklerini biyolojik maddeden bigimsiz bir damla i,izerine

damgalayan bir erke omeli olarak sciz etti. En azmdan ben,mekanik bir karqrlaqtrma kullandrlt tarumdan sonra, konuyuboyle anladrm. Bunun sanki seri tiretim bandmdan ona geleninsanlan, durmakstzln damgalayan devasa bir miihiir gibi ol-dulunu soyledi. iqlemi iki elinin ayasml bilyiik bir giigle biraraya getirip, bir insantn, miihiir kahbrmn iki yansmr birbiri-ne garprp kahbrnr grkartmrq gibi gok canh bir qekilde canlan-drrdr.

Her cinsin kendine has bir kahbr oldu[unu ve iglemle ka-hptan grkan her cinsin her bireyinin kendi ti.iri.ine ait ozellik-ler gcisterdi[ini de sciyledi.

Sonra insamn kahbr hakkrnda a$m rahatsz edici bir aqrk-lama yapmaya girigti. DtinyamLzrn grzemcileriyle eski gorti-ciilerinin tek bir ortak yaru oldu[unu soyledi, -insamn kah-brnr gorebilmiqler fakat ne oldufunu anlayamaml$lar. Gizem-ciler, gaflar boyunca , brze deneyimlerinin dokunaklt oyktile-rini anlatmrqlar. Ama bu ciykiiler, ne kadar giizel olurlarsa ol-sunlar, insan kahbrmn her qeye kadir, her geyi bilen bir yara-trcr olmasr gibi adi ve timitsiz bir yanhgtan mustaripmiqler veeski gciriictilerin yorumu olan insan kahbrnrn dost bir tin, bir

INSNN KALIBI 253

insan koruyucusu olmast da o denli hatahymtq.

Yeni gorticiilerse, insan kahbrnt g6riip, ne oldu[unu an-

layacak kadar salduyulu kimselermiq. Anladrklarr insan ka-

hbmm bir yaratrct olmayrp, diigiinebildilimiz hatta akhmr-

zm almayacafr her geqit insansr sfattan oluqmug bir ornek

olduluymug. Kahp , btzi higbir qeyden yarattr[rndan, kendiimge ve benzerliliyle yaptrfrndan defil biz onun bizi damga-

ladr[r gey oldu[umuzdan, Tannmrzml$. Don Juan'rn fikrince,insan kahbr karqrsrnda secdeye durmamn,krbit ve insani oz-

merkezcilikten bagka bir qey delilmiq.Don Juan'm agtklamasmt duydu[umda gok endiqelen-

dim. Her ne kadar kendimi dindar bir Katolik saymasam da,

imansrzca anlatmak istedikleri beni qok etmigti. Nazikge onu

dinlememe rafmen, gtinahkar yargrlanna ara verip konuyude[iqtirmesi igin sabrsrzlantyordum. Ama fikrini acrmasrzca

ortaya koydu. Sonunda onun soziinii kesip ona Tann'nln var-

h[rna inandrlrmr soyledim.

Buna inanmamrn, inang ve buna benzer, ikinci el hi.ikiim-

liiliiklerden kaynaklanan, higbir yere valrnayan qeylere da-

yandrlrm; Tanrt'nrn varftfma inanmamln herkes gibi kulak-tan dolma dayanaklarr oldufunu ve gdrme eylemini igerme-

di[ini soyledi.G oreb il s em btle, gizemcilerin yaptrklarryla .aynr yargr ha-

tasrm yapmaktan kurtulamayacalrmr soyledi. Insan kahbrntgciren herhangi bir kimse otomatikman onun Tann oldufunusarurmlq.

Bu mistik deneyim, bir gdrme firsatr, bir defaya mahsus

iq olarak adlandrrrhp onemsiz olarak addedilebilirdi giinkti

birleqim noktasmrn geliqigiizel bir deviniminden kaynaklam-yordu. Yeni goriiciilerin ashnda bu konuda hakkryla bir yargl

ileri stirecek tek kimseler oldulunu gtinkii onlarrn qans eseri

gormeyi bir kenara brrakrp, insan kahbrm istedikleti zaman

gorme yetisine ulaqtrklarrnr iddia etti.

Bu nedenle, bizim Tann dedilimiz qeyin erki olmayan,

statik bir insanhk prototipi oldulunu gormiiEler. insan kahbr

254 IqTEN GELEN ATE$

higbir gartta bizim adrmrza mtidahale edip, btze yardrmct o1-

maz, yanhqlanmLzt cezalandfiamaz ya da bizi odiillendire-mezmig. Biz basitge onun miihriiniin iirtinti; onun imgesiymi-giz. Insan kahbr aynen admtn ifade etti[i gibi bir cirnek, birbigim, insan dedi[imiz belirgin, lifgik tiiri.i unsuru bir arayatoplayan bir dcikme kahbrymrg.

Soyledigi bana btiyiik bir srkrntt vermigti . Fakat o, igtenrstrrabrma aldrrmryor gortiniiyordu. Beni qans eseri gorenle-rin affedrlmez sugu dedili, yerine konulmaz erkemizi herhan-gi bir iqimize yarumayan, erki olmayan bir qeye odaklama-mrz konusunda kzdrmaya devam etti. O konuqtukga ofkemarttr. Tam krzgrnh[lm ona balrracak kadar arttrlrnda, benidaha da derin bir farkrndahk durumuna gegirdi. Sug yanrma,kalga kemi[imle gci$iis kafesim arasrna vurdu. Bu vuruqla,havada siiztiliip parlayan rqtfa, bu en banggrl ve enfes gid,zel-

likteki qeffaf kaynalrn igine ugtum. Bu tgtk, gevremdeki ka-ranhktan koruyan bir liman, bir vahaydr.

Nesnel bakrq agtmdan, bu rqrfr olgi.ilmez btr zaman bo-yunca gordiim. Gcirtintiiniin ihtigamr soyleyebilece[im herqeyin otesindeydi fakat yine de onu bu kadar gij'zel yapan ge-

yin ne oldu[unu grkartamtyordum. Sonra, giizelli$nin uyum-dan, barl$ ve dinginlik duyumundan, sonuca varrnrg olmak-tan giivende olmaktan kaynaklandrlr fikri geligip btiyiid{iigimde. Kendimi her nefeste sessizlik ve ferahlama ahp verirhissettim. Ne harika bir yeterlik hissi! Bir kuqku krrrnttsr duy-madan her geyin kaynafryla, Tanrr'ylayizyize geldilimi an-ladrm. Ve Tann'run beni sevdilini anladrm. Tanrr sevgi ve ba-

lrglanmaydr. Iqrk beni yrkadr ve annmtg, yeni dolmuq gibihissettim. Denetlenmez bigimde, golunlukla kendim igin a!-ladrm. Goz ahcr rgrlrn gortintiisti beni defersiz, kotii, girkinhissettirmigti.

Birden don Juan'rn sesini duydum kulaltmda. Kahbrncitesine gitmem gerektilini, kahbrn sadece bir sahne oldu[u-nu, bilinmeyene yolculuk edenlere gegici barrq ve stikunet

veren aslmda verimsiz, de[iqmeyen bir mola noktasr ol-du[unu soyledi. Aynr zarnanda hem aynarun kendi, hem de

INSAN KALIBI 255

aynada yanslyan diiz bir imgeydi. Ve imge, insanrn imgesiy-di.

Don Juan'tn soylediklerine iEtenlikle gticenmiqtim; iman-srz, gtinahkar scizlerine kargr isyan ettim. Ona gekip gitmesi-ni sciylemek istedim ama gormemin baflayrcr erkini krrama-drm. Yakalanmrgttm. Don Juan nasrl duyumsadr$rmr da, ne

s<iylemek istedilimi de tam olarak bilir gibiydi."Naguala gekip gitmesini soyleyemezsin," dedi kulalr-

ma. "Giirmeni sallayan nagual. Naguahn teknifi, nagualmerki. Nagual krlavuzun."

O zamankulalrmdaki sese dair bir geyin ayrdma vardrm.Onun sesi gibi gelmesine rafimen don Juan'rn defildi. Aynca,ses haklrydr. Bu gormeyi sallayan nagual Juan Matus'tu.Onun teknili ve erki Tanrr'yr gormemi salhyordu. Tann ol-madr[rnr, insan kahbr oldulunu sciyliiyordu; hakh oldulunubiliyordum. Ne var ki bunu kabul edemiyordum, krzgrnhk yada inatgrhktan delil de, sadece oniimde duran ilahiyata duy-du$um sadakat ve sevgimden.

Igr$a igimden gelen en fazla tutkuyla, dikkatle bakarkenrqrk yo[unlaqtr ve bir adam gordtim. Karizma, sevgi, anlaytq,

igtenlik, do!ruluk yayan parlak bir adam. iyi olan her qeyin

toplanrp bir araya getirildigi bir adam.

Bu adamr gordti[iimde hissettilim qiddetli arzu hayatrmboyunca duydufium her geyden oteydi. Dizlerimin i.istiine dii-giip, Tann'nln kiqileqtirilmig haline tapmak istedim, fakat donJuan araya girdi ve sol tist golsiime, koprticiik kemifiimin ya-krnrna kiit diye vurdu ve Tanrt'nrn gori,intiisiinti kaybettim.

Hayal krrrkh[r hissiyle, vicdan azabr, ktvang, kesinlik vekugku karrgrmryla kalakalmrqtrm. Don Juan benimle alay etti.Benim dindar ve dikkatsiz oldufumu ve mtithiq bir papaz ola-bilece[imi sdyledi; Tann'yt gdrme $ansma eriqmiq tinsel birlider bile sayrlabilecelimi sciyledi. Beni, $aka yollu, vaazver-meye ve gordtiliimii herkese anlatmaya tegvik etti.

Goriini.iqte gok ilgili ama sradan bir bigimde soru gibi de

olan bir yorum yaptt.

256 iqreN GELEN ATE$

"Ya o adam?" diye sordu. "Tanrl'nrn eril oldulunu unut-

mayastn."Btiyiik bir duruluk haline girerken, igimde betimlenmez,

engin bir qey dofmaya baqladr.

"Qok hoq, di mi?" diye ekledi don Juan giilerek. "Tanrt birerkek. Aman ne ferahlama!"

Don Juan'a ne anlmsadrlrmr naklettikten sonra, bana fe-

na halde tuhaf gelen bir qeyi sordum. insan yaplsml gormek

igin, belli ki birleqim noktamrn kayrqrm sa[lamrqtrm. Hisleri-min ve aymalanmrn canhhlr bana btiyiik bir yararsrzhk his-

si vermigti. O anda hissettilim ve yaptrlrm her qeyi qu anda

hissediyordum. Ona, bu kadar agrk anlamtq olmama rafmennasrl olup da tamamen unutabildi[imi sordum. Sanki, geg-

migte ne kadar ilerlemiq olursam olayrm, olan higbir qeyin

cinemi olmamrq gibi en baqtan baqlamam gerekiyordu.

"Bu yalnvca duygusal bi izlenim" dedi. "Tamamen yan-

hq anlama. Yrllarca once yaptrfrn her leyse kullanrlmayan biyayrhm iginde, krhflanmrg duruyor. Orne[in, insan kahbrnrgormeni safladr[rm o gtin ben tamamen yanhq bi anlamada

bulundum. Onu gordiigtinde anlayabilecefini sandtm. Benimagrmdan bu tamamryla yanhg anlamaydt."

Don Juan her zaman kendisini yavaq anlayan biri saymrq-

tr. inancrnr smayabileceli bir qansr olmamtqtr, gtinkti baz ala-bileceli bir qey yoktu. Ben ortaya Erkrp, o olretmen oldu[un-da - ki bu onun igin tamamen yeni bir qeydi - anlamayr htz-landrmamn bir yolu olmadrfrnr ve birlegim noktasmt yerin-den sokmenin de yeterli olmadr[mt fark etmiqti. O bunun ye-

terli olacalrnr dtigiintirmi.iq. Krsa zamanda birlegim noktastnormalde rtiyalarda, ahqrlmadrk uzakhklara kaydr[rndan ne

zaman tetiklenmiq bir kayrq yagasak bunu hemen telafi et-

mekte uzmanla$mt$ oldufumuzu anlamrq. Kendimizi stirek-li yeniden dengeliyor ve faaliyete bize higbir qey olmamrq gi-bi devam ediyormu$uz.

Yeni gciriiciilerin grkarsamalarrmn de[eri bir kimse, baq-

ka birinin birleqim noktasml oynatmayr denemeden o kadar

INSAN KALIBI 257

agrkga anlagrlmlyormug. Yeni gortictiler, bu yandan bakrldr-

lrnda birleqim noktasmm yeni konumunda de[iqmezli[inisaflamlagtrrma gabasmm sayrldrfrm soylermig. Bunu konu-gulmaya de[er tek ofretim usulu saymlglar. Ve onlar bununyaval yavag, kaplumba$a hrzrnda ilerleyerek uygulanmasrgereken uzun bir iqlenr oldulunu biliyorlarmt$.

Don Juan yeni goriiciilerin cinerisiyle uyum iginde, go-mezlilimin baqlarmda erk bitkileri kullandr$rnr soyledi. On-lar, deneyimle ve gcirerek erk bitkilerinin birleqim noktasmrolafan yerleqiminin gok uzaklarma oynathfrnr biliyorlarmrq.Erk bitkilerinin, birleqim noktasr tizerinde etkisi rtiyalann et-kisine oldukga benzermig: rtiyalar onu oynatrmrq; fakat erkbitkileriyle kayrq daha biiytik ve daha iginde kaybolunan bo-yutta olurmuq. Sonra cifretmen, boyle bir kayrqrn zihin karrg-ttran etkilerini diinya algrsmrn higbir zaman nihai olamayaca-!r zanrunr saflamlaqtrrmak igin kullanrrrnl$.

O zaman, insan kahbrnr yrllar boyunca beq sefer dahagordilgiimii arumsadrm. Her seferinde onun hakkrnda dahaaz tutkulu oluyordum. Yine de higbir zaman Tanrr'yr eril ola-rak gr)rdiigilm gerge[ini iizerimden atamadrm. Sonunda be-nim igin Tanrr olmaktan grkrp insan kahbr oldu, fakat don Ju-an'ln soyledikleri yi.iziinden degil de, eril bir Tanrr savunula-maz hale geldifinden. O zaman don Juan'ln o konudaki ifa-desini anlayabildim. O scizler hig de imansrz ya da gtinahkardeEildi; giinltik diinya igerigi iginde soylememiqti onlarr. Ye-ni gorticiilerin insan kahbrnr istedikleri kadar srk gorebilmek-Ie farkh olduklarrnr sciylemekte hakhydr. Ama benim igin da-ha da onemli olan onlann ne gordtiklerini inceleyecek kadarsa$duyu sahibi olmalarrydr.

Ona neden insan kahbrnr her zaman eril olarak gordiigii-mii sordum. Bunun birleqim noktamln o zamanlar yeni konu-muna yaprqrk kalacak kadar de[iqmez olamadr[rndan ve ya-na do!ru, insanrn bandrna kaydr[rndan oldu[unu soyledi.Bu, algt engelini sis duvarr olarak gorme durumuyla aynry-dr. Birlegim noktasrnl yana do!ru oynatan neredeyse kagrnrl-mazbn atztJ, anlaqrlmaz olam bize en tanrdrk olan terimlerle

258 iqreN GELEN ATE$

doniigttirmek gereklilifiymig: engel bir duvar ve insan kahbrda insandan baqka bir qey olamazmrq. Ben kadrn olsaymrqrm,kalrbr kadrn olarak gorecefiirni dtiqtiniiyordu.

Don Juan sonra kalkrp, kentte bir gezinti yapmamLzln za-

manl geldilini, insan kahbrnr insanlar arasrnda gormem ge-

rektilini soyledi. Sessizce kent merkezine yiirtidiik ama da-

ha oraya varmadan, oniine gegilmez bir erke dalgasryla soka-

lrn difer yantna, qehir dtqma kogmaya baqladrm. Bir koprtiyegeldim ve insan kahbrm goz ahcl stcak, kehribar rengi birrqrk olarak tam orada beni beklermig gibi gordiim.

Dindarhktan delil de, qaqkrnh[rn fiziksel tepkisi olarakdizlerimin iisttine diiqtiim. Insan kahbmtn gciri.inti.isii her za-

mankinden daha qagrrtrcrydr. Higbir kibir duymadan, onu ilkkez gordiidiimden bu yana devasa bir defiqimden gegtilimihissettim. Ne var ki, gdrdilEilm ve olrendi[im her gey gozle-rimin ontindeki bu tansr[a daha biiyiik, daha esash bir hay-ranhk uyandrrmtqtt.

ilk once insan kahbr kciprtini.in iisttindeydi, sonra gozleti-mi yeniden odaklayrnca insan kahbrnrn yukarr aqafr yayrla-rak sonsuzlu[a uzandr[rn gordilm; kdprii kuru bir kabuk,sonsuzlufa do[ru oturtulmug minicik bir taslaktr... Ve gev-

remde devinen, bana arslz, merakh nazarlarla bakan minna-crk insan figtirleri de. O anda son derece yaralanabilir olma-ma rafmen onlardan kopmugtum. insan kahbrrun beni koru-yacak ya da esirgeyecek erki yoktu, yine de onu slnlr tantmazbir tutkuyla seviyordum.

.igte o zaman don Juan'rn bana defalarca tekrarladr[r bir$eti, gergek aqkrn bir yatrrrm olamayacafrnr anladrry.rZevkleinsan tahbrnrn ugafr olarak kalrrdrm, bana verebilecekleri,igin delil, ona karqr duydufum katrqrksz aqktan dolayr.

Bir qeyin beni gekip uzaklaqtrrdr[rnr duyumsadtm ve hu-zurundan kaybolmadan insan kahbrna bir yemin ba[rdtm,fakat ne demek istedifimi tam soyleyemeden bir qey beni sr-

yrlp gcittirdii. Birdenbire kendimi kopriide diz gcikmi.iq, birgrup kciyltiyti bana bakrp giilerken buldum.

DonJuanyarumagelipkalkmamayardrmettivebenimleeve ytiriidti.

..insan kalbrnr gormenin iki yolu var," diVe baqladr don

Juan oturur oturmai. "Onu insan olarak da, rqtk olarak da go-

rebilirsin Bu birleqim noktasrnln kayrqrna ba[[drr' Kaytq ya-

na do[ruysa, kaltp insandrr; kayrq insarun bandmtn orta kts-

mrndaysu tutrp ,it trr. Bugiin yuptrgtntn tek deferi birleqim

noktasrnrn orta boltimde kaymrq olmasl'"

insan kahbrnr gordtifiimi.iz konumun riiya goren beden

ve algr engelinin g'tirunJtigii yere gok yakrn oldufunu soyle-

di. B; yiizden y"nl gorticiiier insan kalbrnrn gortilmesi ve an-

iNSEN KALIBI 259

laqrlmasrnr oneriYorlarmtq.anladrlrna emin misin?" di-"insan kahbrnrn ne oldufunu

sordu bana giiliimseYerek.

"Seni temin ederim don Juan, insan kaltbntn ne oldufu-ye

nun tamamen farkrndaYlffi," dedim'..Koprtiye vardrfrmda insan kaltbrna sagmahklar bafrrdr-

lrnr duydu-,"d"di en muzip giiltimsemesiyle'

De[ersizbirefendiyetaprnan,defersizbiruqakgibihis-setti[irii soyledim u" yi.t"

-de katrqrksrz aqkla duygulanmrg,

oliimstiz sevgi sozii vermiqtim'

Ti.im bunlan gok gamatalt bulup nefesi kesilene dek giil-

dii..,Defersiz bi uqafm, defersiz bi efendiye verdifi soz de-

[ersizdii," deyip tekrar kahkahalara bo[uldu'

Durumumu savunmak istemedim- insan kahbrna aqkrm,

karqrhfrnda tjdiil bekleme di.iqiincesi olmadan verilmiqti' Ver-

Jigi- iorti' de[ersiz olmastrun, benim igin onemi yoktu'

T7

Riiya Gtiren Bedenin Yolculu{uDon Juan bana, ikimizin son kez oaxaca kentine gidece[imi-zi soyledi. Bir daha orada beraber olmayacaprmrzr kesin biragrkhkla belirtti. Belki hisleri o yere geri donebilirmig, fakatttim varhlr asla.

Don Juan, Oaxaca'dayken rengi solmug duvarlar, uzakdaflarrn gekilleri, krnlmrg betondaki desenler, insan'y'ftzlerigibi srradan, alelade qeylere bakarak saatler gegirdi. sonragehrin merkezine gittik ve o istedi[inde her zaman bog olanen sevdi[i banka oturduk.

Kentteki uzun yririiytiqtimiz srasrnda kendimi kederli vesuratsrz bir hale sokmaya hazrlamrqtrm, ama bunu becereme-dim. Gidiqiyle ilgili qenlikli bir yan vardr. Bunu, mutlak oz-

RUYA GOREN BEDENIN YOLCULUGU 261

giirlii[tin denetlenemeyen gayreti olarak agrklamrqfi .

"Ozgiirliik, bulaqrcr bi hastahk gibidir," dedi. "insandan

insana bulagrr; taqryicrsr kusursuz bi nagualdrr. insanlar bu-

nu takdir edemeyebilir ve bu ozgiir'olmak istem6diklerinden-dir. Ozgtirliik korkutucudur. Bunu anlmsa. Ama bizim iginciyle de[il. Ben tiim hayatrm boyunca kendimi buna hazvla-drm. Ve sen de oyle olacaksrn."

Tekrar tekrar, bu oldulum noktada higbir mantrksal tah-minin eylemlerimi bolmemesi gerekti[ini soyledi- Riiya go'ren beden ve algr engelinin, birleqim noktasmrn konumlarroldu[unu ve bu bil$nin gorticiiler igin, uygar insan igin oku-fl*, yazmak ne denli hayati onem tagryorsa o denli onemlioldufunu sciyledi. itisi de yrllar stiren ufirag sonunda kazam-lan bagarrlarmtq.

"$u anda, senin igin birleqim noktanln bu konuma ulaqtp,

rilya goren bedenini yarattr[r zamanl anlmsamak gok cinem-

li," dedi bunu olabildifince vurgulayarak.

Sonra gtili.imsedi ve zamantn a$rl krsa oldulunu belirtti;riiya goren bedenimin ana yolcululu, birlegim noktamr baq-

ka bir diinya birlegtirmek tizere algr engelini krracak konumagetirecekmiq.

"Ri)ya gQren beden degiqik isimlerle bilinir," dedi uzun

bir aradan sonra. "Benim en sevdilim isim, difieri. Bu terim,taqrdr[r tiim ruh haliyte beraber eski gorticiilere ait. Ben ruhhallerine aldrrmryorum ama terimlerini sevdilimi kabul et-

mem gerekir; Di[eri. Gizemli ve yasak bir isim. Aynr eskigciri.ictler gibi, bana karanhlrn ve gcilgelerin hissini veriyor.Eski gcirtictiler, dileri her zaman rizgata sannmrg gelir, der-

ler."Yrllar boyunca don Juan ve toplulu[undaki yandaqlan,

aynr anda iki yerde olabilme yoluyla algrsal ikilik tiirti birqey deneyimleyebilecelimizi fark etmem igin ufraqmrqlardr.

Don Juan konuqurken, sanki ilk once sadece hakkrnda birqeyler duydu$um, gok derinlerde unutulmuq bir geyi anrmsa-

maya baqladrm. Sonra, adtm adtm bu deneyimi kendimin ya-

262 IQTEN GELEN ATE$

qadrlrnrn farkma vardrm.Aynr anda iki yerde olmuqtum. Bu, bir gece Kuzey Mek-

sika da$lannda olmuqtu. Btitiin giin don Juan'la bitki topla-mrqtrm. Gece igin durmuqtuk ve ben neredeyse yorgunluktanuyuya kalacakken birden ani bir rizgar grkmrq ve Genaro, ka-ranhktan tam cjntime firlamrq ve neredeyse korkudan olmemeneden olmugtu.

iU< atiqtincem, kuqku olmuqtu. Genaro'nun btitiin giin ga-hlarda saklarup, dehqetengiz gcisterisini yapmadan cince ka-ranhlrn basmasrnr bekledifine inanmrqtrm. Caka satarak gev-rede dolanmasrna bakarken o gece onda gergekten garip birqey oldufunu fark ettim. Bartz, gergek bir qeydi, ne var ki tamolarak grkartamryordum.

Benimle dalga gegip eliyle eqek gakasr yaptr, manfifrmameydan okuyan eylemler sergiledi. $aqkmhkla don Juan'rngrlgrnlar gibi giilmesine katlandrm. Zamamn do!ru oldu[ukanrsrna vannca, beni ileri farkrndahfa kaydrrdr ve bir an igindon Juan ve Genaro'yu iki rgrk damlasr olarak gorebildim.Genaro olafan farkrndahlrmda bildi[im kanh-canh don Ge-naro defiil de riiya goren bedeniydi. Bunu soyleyebiliyorumgiinkti onu yerden ytiksekte, bir ateq topu olarak gormiigttim.Don Juan gibi kok salmrq degildi. Sanki Genaro bir rgrkdamlasr olarak havaya kalkmak iizereydi, qimdiden havada,yerden bir metre kadar ytiksekte, firlamayahaztdr.

O gece yaptrfrm ve olayl toparlamaya baqladrkEa banabirden agrk olan bagka bir qey de, birleqim noktamr kaydrr-mak igin gozlerimi hareket ettirmem gerekti[ini otomatik-man bilmemdt. Niyetim sayesinde, Genaro'yu bir rqrk dam-last ya da garip, bilinmeyen, tuhaf biri olarak gormemi sa!-layan yayrhmlan bafl ayabilirdim.

Genaro'yu tuhaf olarak gordiigiimde, gozlerinde karan-hktaki u$ursuz bir yaratr[rn gozleri gibi hain bir parrltr vardr.Ama yine de ne olursa olsun gozdii onlar. Onlarr kehribarrengi rgrk noktalan olarak gormemiEtim.

Don Juan o gece Genaro'nun birlegim noktamr gok deri-

RUYA GOREN BEDENIN YOLCULUGU 263

ne kaydrrnama yardrm edecefini, onu taklit edip yaptrfr her

q"yi iztememi soyledi. Genaro arka poposunu iyice drqan 9t-

t urtrp, pelvisini uiiytit bir giigle one savurdu. Bunun miisteh-

cen bir hareket oldu[unu diiqiindiim. Bunu defalarca tekrarla-

ytp, dans eder gibi gevrede dolandr'

Don Juan kolumdan dtirttip Genaro'yu taklit etmeye teg-

vik etti beni ve ben de ettim. ikimiz bir qekilde gevrede .aza-

rak, bu tuhaf devinimi sergiledik. Bir si.ire sonra, bedenimin

bu hareketi kendi kendine, sanki gergekte ben olmadan ger-

g"t t"qtirdifi hissine kaprldrm. Bedenimle gergek benli[imin

uyrrtri, dalia da belirginlegti ve sonra bir an kendimi iki ada-

mrn birbirlerine mUslehcen hareketler yaptrfr bir olayr izler

buldum.Btiyiilenmiq bir qekilde seyrederken, iki adamdan biri ol-

dulumun farkrna uurdr-. Bunu fark ettifim an bir qeyin b-"li

g"ftigirri hissettim ve kendimi Genaro'yla uyum iginde pelyi-

,i-l lleri geri savururken buldum. Neredeyse hemen, don Ju-

an,ln yurrr"pau baqka bir adamrn durup bizi seyrettilini fark et-

tim. Ri.izgu, E"urlsinde esiyordu. Saglarrnrn hafifge dalgalan-

drfrnr gSr"Uitiyordum. Qrplaktr ve utanmrq gortintiyordu'

nfrrgurl orru korurmu$ giUi etrafina dolanmrqfl ya da belki

tam tersi onu ugurup uzaklaqtrrmak ister gibi'

Difer adamm ben oldu[umun farktna varrnam u.?un si.ir-

dti. Farkrna vardrftmda, haytrtrmrn qokunu yaqadrm. onceden

etkisi olEiilemeyJn bir fiziksel giig lifgiklerden yaprlmtqtm

gibi benipuru*purga etti vetekrar ben olan, Genaro'yla azrp

iuru.,, a!), ugribana bakan birine bakar buldum kendimi' Ve

uyn tu.i'anda ben olan, Genaro'yla miistehcen hareketler ya-

plrten a$zr agrkbana bakan glplak bir a_dama bakryordum- oludu. UtiJ'tit< Uir qot yagadrm ki hareketlerimin ritmi bozuldu

ve yere dtigtiim.

Bundan sonra ilk ayrrt etti[im don Juan'm kalkmama yar-

dlm etti[iydi. Genaro ve di[er ben, grplak olant kaybolmuq-

lardr.Don Juan'rn bu olayr konuqmayr reddettifini de anrmst-

yordum. Genaro'nun ikizini, ya da dilerini, yaratmakta uz-

264 IqTEN GELEN ATE$

man oldulunu soylemesi ve o'nun ikiziyle olafan farkrnda-hlrmda hig farketmeden uzun gcirtiqmelerim oltnuu drqrndaagrklama yapmadr.

"o gece daha once yiizlerce kere yaptrlr gibi, Genaro bir-leqim noktanr sol yamn gok derinrerine kaydridr," diye yorumyaptl don Juan ona anlmsadrfrm her qeyi naklettikten

-sonra.

"o'nun ciylesine bi erki var ki senin birleqim noktanr riiyagoren bedenin gcirtindiigti yere gekebiliy or. Ri)ya gdren be-deninin seni seyrettilint gordiin. ve onun dansr

-bu oyu-

nu yaptr."ona Genaro'nun miistehcen deviniminin bu giddetli etki-

yi yaprgrnr agrklamastnl istedim."Sen bi fazilet taslayrcrsrn," cledi. "Genaro senin, mtisteh-

cen bi hareket sergilerken hemen ortaya grkan hoqnutsuzlufu-nu ve-utangaghlrnr kullandr. o rilya gorin bedende oldulin-dan, Kartal'in yayrhmlannl gorecek erki vardr; bu fayda" sa-yesinde birlegim noktanr oynatmak gantada keklik sayrhrdr.,'

Genaro'nun o gece yapmama yardrmcr oldu[u geylerinonemsiz oldulunu, Genaro'nun birgok defalar uiitegim nok-tamr oynatrp, riiya gdren beden tiretti$ini ama benim anlm-samaml istedili olaylann bunlar olmadr[rnr sciyledi.

"Ben uygun yayrhmla' yeniden bafilaylp, gergekten birtiya gorme konumunda uyandrlrn zamant anlmsamanristiyorum," dedi.

igimde bir erke patlamasl yaqar gibi ordum ve anlmsama-mr istedili qeyin ne oldulunu anladrm. yine de, bellegimiolayrn tamamr tizerinde odaklayamryordum. Sadece bir-par-gasmr anrmsayabiliyordum.

Bir sabah olalan farkrndahlrmdayken don Juan veGenaro'yla yine bu banka oturdulumuzu arumsadrm. DonGenaro, birdenbire, ayapa kalkmadan bedeninin banktanuzaklaqaca[rnr soylemigti. Soyledilinin, o ana kadar tartrqtrk-lanmrzm igeri[iyle alakasr yoktu. Ben don Juan'rn dtizenli,ci$retici scjz ve eylemlerine ahqkrndrm. Bir ipucu igin don Ju-an'a dcindtim, ama o hig hareketsiz, sanki don Genaro ve ben

RUYA GOREN BEDENIN YOLCULUGU 265

orada yokmuguz glbr dosdo[ru ileri bakryordu.

Don Genaro dikkatimi gekmek igin beni di.irttti ve gok ra-

hatsz edici bir goriintiiye tanrk oldum. Genaro'yu gergekten

meydarun di[er yarunda gordiim. Bana gelmem igin iqaret

ediyordu. Fakat don Genaro'yu yarumda oturup, aynt don

Juan gibi dosdoEru ileri bakarken de gormiistiim-

Bir qey soylemek, qaqkrnh[rmr ifade etmek istedim ama

beni konuqturmayan bir kuvvetin etkisindeydim, basiretimba$lanmrgtr. Tekrar parkrn diler yanrndaki Genaro'ya bak-

trm. Hala orada, baqmm bir igaretiyle ona kafllmamr istiyor-du.

Duygusal srkmtrm her saniye biraz daha arttyordu. Mi-dem bulanmaya bagladr ve sonunda bir tiinel goriinti.i oluqtu ,

beni dofirudan meydanrn diler yanrndaki Genaro'ya ycinelten

bir tiinel. Ve sonra biiyiik bir merak ya da bana o anda merakgibi gelen btiyiik bir korku beni onun oldu[u yere gekti. Ger-

gekten havada siiztiliip, bulundu[u yere vardrm. Beni dondti-

rrfrp, zaman durmuggasrna, durafan bir halde bankta oturan tig

insanr gosterdi.

Feci bir rahatsrzhk, vi.icut boglu[umdaki biitiin yumuqak

organlar yaruyolmug gibi igsel bir kagrntr hissettim ve sonra

tekrar banktaydlm ama Genaro gitmiqti. Meydanrn difier ya-

nrndan bana veda etmek igin el salladr ve pazma giden insan-

lann arasrna karrgrp yok olduDon Juan negelenmiqti. Bana bakrp duruyordu. Aya[a

kalkrp gevremde dolandt. Tekrar oturdu, benimle konuqurkenyi.izi.inii di.izgi.in tutamtyordu.

Neden boyte davrandr[rnrn farkma vardrm. Don Juan'rnyardrmr olmadan ileri farkrndahk durumuna girmigtim. Gena-

ro, birleqim noktamrn kendili[inden oynamasrnr sa[lamaylbaqarmtqtt.

Don Juan'tn cebine vakurla koydufu, not defterimi _96-rtince istemeyerek gtildiim. ileri farkrndahk durumurhu,-ba-na insanrn ve diinyanrn gizemlerinin sonu olmadr$rnt goster-

mek igin kullanacafrm soyledi.

266 iqreN GELEN ATE$

Ttim konsantrasyonumu sdzlerine odakladrm. Ne var ki,don Juan anlamadrfrm bir gey sciyledi. Soyledi[ini tekrarla-masrnr istedim. Qok yumuqakga konuqmaya baqladr. Dilerinsanlar tarafindan duyulmamak igin sesini algalttrfrnr di.i-giindtim. Dikkatle dinledim, ama soylediklerinin tek kelime-sini dahi anlayamtyordum; ya bilmedifim bir dilde konuqu-yordu ya da rvlr zrvr qeyler sciyli.iyordu. Garip yaru, bir qey

benim boliinmez dikkatimi yakalamrgfi, ya sesinin ritmi ya dakendimi gergekten onu anlamayazorlamtg olmam. Farkm neoldufunu grkartamasam da, zihnimin ahqrldrktan farkh oldu-

!u hissindeydim. Dtigtinmekte zorlamyor, neler oldulunumantrken agrklayamryordum.

Don Juan gok yumugakga kulafrma bir geyler soyltiyordu.ileri farkrndahfa onun yardrmt olmadan girdilimden, birle-qim noktamrn gok gevgek oldulunu ve iyice rahatlayrp, bubankta uykuya dalarak onu sol yana kaydrrabilece[imi sciyle-di. Bana gciz kulak olacafr igin korkacak higbir gey olma&[t-nr s6yledi. Beni sakinlegip birleqim noktamt oynamasr iginbrrakmaya teqvik etti.

Aniden derin bir uykuda olmamn afrrh[mt hissettim. Biran, riiya gordii{iimiin farkma vardrm. Daha once gordiiliimbir ev gordiim. Sokakta gezermigim gibi yaklaqtrm o eve.Bagka evler de vardr ama onlara dikkat edemiyordum. Bir qey

farkrndalr[rmr gordii$iim, bu belirgin ev iizerinde sabitle-miqti. On bahgesi olan, biiyiik, modern, algr si.islemeli bir ev-di.

Eve yaklaqtrkga, sanki onu daha once de rtiyamda gormii-giim gibr bir tamdrkhk hissettim. Qakil tagh patika yoldan 6nkaprya ytiriidtim; agrktr, igeri girdim. Karanhk bir koridor vesala do[ru, kcigeye yerlegtirilmiq koyu krrmtzr kanape ve uy-gun koltuklarla doqenmiq bir oturma odasr vardt. Kesinlikletiinel gori.inttiye sahiptim; sadece gciziim{in cintindekileri go-rebiliyordum.

Kanapenin yanrnda, sanki tam ben. girerken aya$a kalk-mrg gibi duran geng bir kadrn vardt. Ince ve uzundu, terzielinden grkma zarif yegil takrmryla qrk giyimliydi. Belki yir-

RUYA CONS,N BEDENN YOLCULUCU 267

mili yaqlarmrn sonlanndaydr. Koyu kahverelgi saglan, gii-

ttimser gi6i yanan rqrl irl kahverengi gozleri, zanfge gi'

zilmiq, [akrk bir burnu uuidr. Teni baqak rengiydi ama muh-

teqem bir bronzlukla yanmrqtr. onu ahmh, glflzel buldum.

Amerikah,ya benziyordu. Giilerek bagrm sallaytp, ayasl aqa-

[r doniik "iini sanki kalkmama yardtm edecekmiq gibi uzat-

tr bana.

Ellerini olabilecek en uygunsu z bir hareketle kavradtm'

Kendimi bile korkutup geri getcilmeye gafugtrm ama beni srkr-

ca ve yine de gok nurt{g" tutt t. Elleri uzun ve giizeldi. Belir-

siz bir aksanla benimle ispanyolca konugtu. Gevqememt elle-

rini hissetmem igin yalvirdr, yi.izi.ine konsantre olup alztntn

hareketlerini izlernemi istedi. Ona kim oldufiunu sormak iste-

dim ama alzrmdan tek soz grkmadr'

sonra kulafrmda don Juan'tn sesini duydum. Beni daha

yeni bulmug gi6i, .,oo, burdaymrgsrn,,, dedi. onunla parktaki

bankta oturuyordum. Ama geng kadmrn ses_ini de duyabili-

yordum. "Gel, benimle otur," dedi' Aynen bunu yapttm ve

ilenim igin en inamlmaz bakrq aglsl deliqimi bagladr. St:

rasryla 'bi,

don Juan, bir geng kadrnlaydlm. onlan herhangi

bir qey kadar agrk segik gorebiliyordum'

DonJuanbanaonube[enipbefenmedilimt,cazipvefa-hatlatrcr bulup bulmadr[rmr sordu. Konuqamryordum lTuher nasilsa o bayandan ievkalade hoqlandr[rm hissini ifade

edebildim. Ortada bir neden olmamaslna rafmen, onun qef-

katli bir iyitik timsali, don Juan'rn benimle yaptrklarrnrn za-

ruri bir pargasl oldu[unu diiqiindtim'

Don Juan tekrar kula[rma do!ru, efer onu befendiysem

onun evinde uyanmam gerektilini s6yledi,, bu durumda ona

olan hislerimin srcakhfive sevgisi bana kilavuzluk edebile-

cekti. Krkrr krkrr gtitiyordum ue pervaslzdrm. Bedenimde

baqtan aqafr bunalticr bir heyecan hissi dalgalandr. Bu heye-

"ur, U"nigergekten pargalata ayn1yor gibi hissettim. Bana ne

oldu[u umrumda OeglAi. Memnuniyetle, sozctiklerle betim-

lenmez bir karanhla daldrm ve soffa kendimi geng kadmm

evinde buldum. Onunla kanapede oturuyordum'

268 rqTEN GELEN ArE$

Bir anhk hayvansal bir panikten sonra, bir qekilde tam ol-madrfrmr fark ettim. igimde bir gey eksikti. *n" de bu du-rumda tehdit altrnda hissetmiyordum. Akhmdan riiya gcirdil-Etim ve gimdi uyarup kendimi oaxaca'da parktaki bankta,don Juan'rn yanrnda, gergekten bulundulum, ait oldulumyerde bulacafrm gegti.

Geng kadrn kalkmama yardrm etti ve beni koca, suyla do-lu bir ktivetin olduEu banyoya gcittirdti. o zaman grrrlgrplakoldulumun farkma vardrm. o nazikge ktivete girmem e yar-dtmcr oldu ve ben yan yanya igine kayarken baqrmr yukardatuttu.

Bir siire sonra kiivetten grkmama yardrm etti. zayrf vegevgek hissediyordum. salondaki kanapede yatarken yanlmageldi. Kalp atrqlannr ve vi.icudunda hrzladolaqan kanm basm-crnr duyabiliyordum. Gcizleri ne rqrk ne de sriakhk kaynafry-dr fakat tuhaf bir gekilde ikisi arasr bir qeyin gifte parlakhfr-nr taqryordu. Gozlerinde, vi.icuduna yanslmlg olan yaqam gti-ctinti gdrdiidilmti biliyordum. Tiim vticudu canh bir ocak gi-biydi; parhyordu.

Tum varhlrmr heyecanlanduan garip bir sarsmtr hisset-tim. sanki sinir uglarrm agrlmrgtr ve birisi onlan yoluyordu.Bu duygu rstuaptan krvrandrnyordu. Sonra ya bayrldrm ya dauyuya kaldrm.

Uyan&frmda birisi yi.iziime ve srrtrrna so$uk suyla rslatrl-mrq ufak havlular koyuyordu. Geng kadrnrn, yattrfrm yatapa,bagucuma oturdulunu gdrdilm. Komodinin tistiinde bir kovasu vardr. Don Juan yatalrn ucunda, kryafetlerim koluna asrlrduruyordu.

o zaman tamamen uyandrm. oturdum. Beni bir battani-yeye sarmrglardr.

"Yolcumuz nasrl?" diye sordu don Juan giiltimseyerek."$imdi tek parga haline gelebildin mi?"

Ttim anlmsayabildifim bu kadardr. Bu olayr don Juan'aanlattrm ve konugurken akhma bagka bir krsrm daha geldi.Don Juan'rn beni bayamn yata$rnda grplak bulmasryla ilgili

RUYA GOREN BEDENIN YOLCULUGU 269

sataqrp, dalga gegti[ini arumsadrm. Sozleri beni fena haldegticendirmiqti. Kryafetlerimi giyip, ofkeyle kendimi evdendrqan atmrqtrm.

Don Juan cin bahgede bana yetigmiqti. Ciddi bir tonda be-nim yine girkin, aptal kendim oldu[umu belirtmigti, kendimiyine utangaghlrmla toparlamtgtrm ki bu da ona kibrimden ha-la vazgegmedilimi kamtlamrgtr. Fakat gontil ahcr bir ses to-nuyla bunun qu anda onemli olmadtfrnr ekledi; en cinemlisibirleqim noktamr sol yarun gok derinlerine oynatmrq olup so-nugta akrl almaz mesafeler katetmiq olmammrq.

Keramet ve gizlerden bahsetti, fakat ben korku ve kibrinyayhm ateqine yakalanmrq, sciylediklerini dinleyemez durum-daydrm. Ashnda krzgrnhktan kcipilrtiyordum. Don Juan'rnbeni parkta hipnotize etti[ine ve son-ra bayanrn evine gotiir-dtifiine ve ikisinin bana fena geyler yaptrklarma emindim.

Hiddetim kesiliverdi. Sokakta bir gey beni oylesine kor-kuttu, ciylesine qok etti ki ofkem arunda gegti. Fakat daha dti-qiincelerim tam yerine oturmadan don Juan srrtrma vurdu vebir an 6nce olanlardan geriye higbir gey kalmadr. Tekrar ken-dimi gtinlilk mutlu aptalhlrmda, neqeyle don Juan'r dinleyipbeni sevip sevmedi$ini dert ederken buldum.

Don Juan'a bnaz cince anrmsadr[rm yeni krsmr sciylerken,duygusal karmaqalanmla baga grkma yontemlerinden birinin,beni ola$an farkrndahla kaydrrmak oldu[unun farkma var-drm.

"Bilinmeyene yolculuk edenleri yafigtrran tek gey unut-madlr," dedi. "Stradan bi diinyada olmak ne de rahatlatrcr-dtr!"

"O gtin harika br zafer kazandm. Benim igin yaprlacak enuyanrkga qey seni ona odaklanmaya brrakmamak. Tam ger-gekten panikledifin &n, seni olafian farkrndah[a birleqimnoktarun artrk hig giiphe duymadrlr bir noktaya kaydrrdrm.Savaggrlar igin boyle iki konum vardr. Birinde her qeyi bildi-fin igin hig qiiphe yoktur. Di[erinde, ola[an farkrndahkta,higbir gey bilmedifin igin hig qiiphen yoktur.

270 IqTEN GELEN ATE$

"O zaman gergekten ne oldu[unu cilrenmen igin gok er-kendi. Ama bilmen igin dofru zaman gimdi geldi. Bu sokalabakarken, rilya gorme konumunun nerede oldu[unu bul-mak iizereydin. O gi.in devasa bi mesafe kat ettin."

Don Juan ne$e ve keder gibi kanqrk duygularla inceledibeni. Hissetti[im tuhaf rahatsrzhfr denetlemek igin elimdengeleni yapryordum. Bellelimde, benim igin korkung onemiolan bir qeyin kayboldu[unu ya da don Juan'rn scizleriyle birzamanlar ba$lanmrg olup da kullanilmayan yayrhmlarda kal-drlrnr duyumsadrm.

Sakin kalmak igin gabam, yapilmamasr gereken bir qey-miq. Ansrzrn, dizlerim titredi ve bedenimin orta krsmma sinirspazmlarr yayrldr. Ses grkarmaktan actz, mmldandrm. Tekrarsukunetimi kazanmadan cince sertge yutkunmam ve derin ne-fes almam gerekti.

"Buraya konuqmak igin ilk oturdu[umuzda, higbi mantrk-sal tahminin goriictiniin eylemlerine miidahale etmemesi ge-rekti[ini sciylemiqtim," diye sert bir ses tonuyla devam etti."Yapttklannda hak iddia edebilmek igin akhnla iistesindengelmen gerektilini biliyordum ancak bunu qu anda bulundu-lun farkrndahk seviyesinde yapmahsrn."

Akhn bir baflamq durumu, gok gok birleqim noktasrnrnbir konumu oldu[unu anlamam gerekti[ini agrkladr. Bunu, quanda oldufum gibi btiytik bir yaralanabitirlik durumunda an-lamam gerektifini onemle belirtti. Bunu, birleqim noktamhigbir qiiphe olmayan konumdayken anlamam yararslzmtggiinkti bu konumda bu tiir aymalar bol olurmuq. Bunu olalanfarkrndahkta anlamak ayru derecede yararslzmrq; bu durum-da aymalar duygu gegene kadar yaganan duygusal patlama-larmrg.

"O giin biiyiik bi mesafe kat etti[ini sciyledim," dedi sa-kince. "Ve bunu sciylememin nedeni bunu biliyor olmam. Benordaydrm, anlmstyor musun?"

Sinir ve endiqeden a$rrr terliyordum."Yolculuk ettin giinkti uzak br riiya gorme konumunda

RUYA CONEN BEDENIN YOLCULUGU 271

uyandrn," diye devam etti. "Genaro seni, bu banktan meyda-nrn karqrsrna gektilinde birleqim noktanrn olafan farkrnda-lrktan taa rilya goren bedenin gortindiilti konuma oynama-srnr safladr. Riiya goren bedenin gergekten goz agayrp ka-payana kadar inanrlmaz bi mesafeyi ugup gegti. Lakin onem-li olan bu defil. Gtz, riiya gorme konumunda. Seni gekecekkadar gtigltiyse, dtinyanrn sonuna hatta otesine dek gidebilir-sin, aynr eski gcirticiiler gibi. Onlar bilinmeyenin smulan ote-sinde bi riiya gorme konumunda uyandtklanndan bu diln-yadan kayboldular. O giinkti rilya gorme konumun bu'dtin-yadaydr, ancak Oaxaca kentinden hayli uzaktr."

"Bunun gibi bir yolculuk nasrl gergekleqir?" diye sordum."Bunun nasil yaprldrfrnr bilmenin bi yolu yok," dedi.

"Giiglti duygular, btikiilmez niyet ya da biiytik ilgi insanarehberlik edebilir; sonra birleqim noktast r[iya gdrme ko-numunda, koza igindeki tiim yayrhmlarr kendisiyle geke-bilecek kadar uzun siire, erkle sabitlenir."

Sonra don Juan, yillar boyunca siiren iligkimizde, birgokkez olafan farkrndahk durumunda ya da ileri farkrndahktagdrmemi sa$adr[rnr soyledi; ancak qimdi birbirini tutan birbigimde anlamaya bagladr[rm sayrslz gey gormiigttim. Bu tu-tarhk mantrksal veya ussal delildi ama yine de garip bir qe-

kilde yaptrlrm her qeyi, bana yaprlan her qeyi ve onunla oldu-

Eum ttim bu yrllar boyunca gcirdtiklerimi berraklaqtrrryordu.

$imdi son bir agrklama daha gereksindigimi sciyledi: Dtinya-da algrlamayr o[rendi$tmiz her qey gdztilmezbtr bigimde bir-leqim noktasrnrn konumunun nerede oldufiuna baflrymrq.Birleqim noktasr bu konumdan oynattlrrsa, diinya bizim iginoldu[u qey olmaktan grkarmrq.

Don Juan, birleqim noktasrntn insanrn kozasrnrn ortasrn-dan otede bir yere oynafllmasrnrn bildigimiz di.inyanrn biranda sanki btiti.iniiyle silinmiggesine yok olmasrna yol ag-

trlrnr; sabitlifin dayanrkhh[rn algrlanan di.inyaya ba$a-nrgla ilgili oldulunu belirtti. Bazr yayrhmlar birlegim nok-tasrrun belirgin bir ycireye sabitlenmesi ytiztinden siirekli bag-lanrrmrq; igte bizim biittin dtinyamrz buymuq.

272 IQTEN GELEN ATE$

"Dtinyanrn saflamhfr serap de!il," diye devam etti, "bir-leqim noktasmm herhangi bi yerde sabitlenmesi bi seraptrr.Gortictiler birleqim noktalarrnr kaydrrdrklarrnda bi hayallekarqrlaqmazlar, karqrlaqtrklarr bambaqka bi diinyadrr; bu yenidiinya qu anda seyrettiftmrz diinya kadar gergektir, ama budtinyayr ortaya grkaran birlegim noktalannrn yeni bir yeresabitlenmesi de eski sabitlenme kadar seraptrr".

"Omefin seni ele alahm; qu anda ileri farkrndahk duru-mundastn. Bu tiir durumlarda yapabileceklerin bi hayal degil;yann giinltik yagammda karqr karqrya gelecelin diinya kadargergek ve yine de yarrn, qu anda tanrk oldulun diinya var ol-mayacak. Yalnrzca birlegim noktan qu anda oldulu noktayaoynarsa var olur."

Savaggrlarrn e$itimlerini tamamladrktan sonra gcirevleri-nin biitiinleme oldufunu ekledi. Efitim srrasrnda savaqgrla-nn, cizellikle de nagual olanlarrn olabildilince gok deliqikyere kayrgta bulunmalarr saflanrrrnl$. Benim dururnumda, birgtin tamamlnl birbirini tutar hale getirecelim saylslz konumahareket etmiqim.

"Orne[in, birleqim noktanr belirli bi konuma kaydrrabilseno harumrn kim oldulunu arumsardrn," diye tuhaf bir giiltimse-meyle devam etti. "Birleqim noktan yizlerce kez o yerde bu-lundu. Bunu biiti.inlemek senin igin gocuk oyuncafr olmah."

Sanki akhma gelmesi onun cinerisine baflrymrq gibi, silikanrlar, geqitli hisler canlanmaya baqladr. Beni cezbeden slnlr-stz bir sevgi hissi vardr; tam olarak, sanki arkamdan gelen bi-ri iisttime koku dokrniig gibi en hoqundan bir tathhk havayrdoldurdu. Arkamr dahi dondiim. Sonra arumsadrm. O Ca-rol'du, nagual kadrn! Onunla, daha onceki gtin beraberdim.Onu nasil unutmuq olabilirdim?

Psikolojik repertuarrmdaki tiim fikirlerin akhmdan akrpgegtigi tanrmlanmaz bir an yaqadrm. Onun iki bin mil otede,Tucson Arizona'daki evinde uyanmtg olmama olanak varmtydr, diye sordum kendime? Ve ileri farkrndah[rn her aru-nrn kiqinin onlan anrmsayamayaca$r kadar yalrtrlmrq olma-sma?

RUYA cOnnN BEDENiN YOLCULUGU 273

Don Juan yaruma gelip elini omzuma koydu. Neler his-settilimi gok iyi bildifini soyledi. Velinimeti, onun da ben-zer deneyirnlerden gegmesini saflamrqtr. Ve qu anda onun be-nimle yapmaya gahqtr[r gibi, velinimeti de onunla bunu de-

nemiqti: Sozlerle yatrqtrrmayr. Velinimetinin gabasrnr takdiretmiqti, ama o zamarr da gimdi oldufu glbr riiya goren bede-nin yolculufunun farkma varan birini yatrqtrrmanln bir yoluoldulundan emin degildi.

Artrk akhmda hig giiphe kalmamrqtr. igimde bir qey Oaxa-ca, Mexico ve Arizona'nrn Tucson gehirleri arastnda yolculuketmigti. Sonunda sugtan paklanmr$rm gibi tuhaf bir rahatlamahissettim.

Don Juan'la gegirdigim yrllar boyunca, bellefimde hepboqluklar oluqmuqtu. Onunla Tucson'daki o gtinkii birlikteli-fiim bu boqluklardan biriydi. Tucson'a nasrl gitti[imizi anrm-sayamadrfrm akhma geliyordu. Yine de buna hig onem ver-memigtim. Bu boglu[un don Juan'la eylemlerim sonucundaoldu[unu saruyordum. Olafan farkrndahk durumunda ussalgiiphelerimi do[urmamak konusunda her zaman gok dikkat-liydi, ancak e[er qiipheler kagrmlmaz olursa, onlart eylemle-rimizin do[asrnrn bellekte ciddi ayrrmlaqmalar yarattr[rqeklinde agrklayrp gegiqtirirdi.

Don Juan'a o gi.in ikimizde aynr yerde olabildifiimize go-re, iki ya da daha fazla kiginin aym riiya gorme konumundauyanma olanalr olup olmadr[rnt sordum.

"Tabii ki," dedi. "Eski Toltec biiyticiileri bu qekilde grup-lar halinde bilinmeyene gittiler. Birbirlerini izlediler. Birinindiler baqkasrnr nasrl izledilini bilmenin yolu yok. Sadeceoluyor. Rliya goren beden bunu yaplyor. Baqka br rtiya gorii-cilniin varhlr onu teqvik ediyor. O gtin sen beni kendinle gek-tin. Ve ben de seninle olmak istedifim igin seni izledim."

Ona soracak o kadar Eok sorum olmasrna rafmen her biriItizumsuz goriindti.

"Nasrl oldu da nagual kadrnr anlmsayamadrm?" diye mt-nldandrm ve feci bir keder ve cizlem sardt beni. Artrk keder-

274 iqreN GELEN ATE$

lenmek istemiyordum. Fakat birden keder beni acr gibi yrrtrp

gegti.

"Hala da ammsamlyorsun," dedi. "Ancak birleqim noktan

kaydrfirnda akhna gelecek. O senin igin bi hayalet gibi ve sen

de onun igin oylesin. Onu bi kere olalan farkrndahfrnda gor-

diin, ama o seni olafan farkmdahlrnda hig gormedi. O senin

igin ne kadar cinemli bi qahsiyetse, sen de onun igin oylesin.Bi sabah uyarup btittin her geyi birbirine bi.itiinleme olasrhlrndrqrnda. Senin bunu yapacak yeterince vaktin olacak, onun

olmayacak. Onun buradaki zamanl az."

Bu korkung haks nhfia kargr grkmak geldi igimden. Zih-nimde kargr grkrqlar haznladrm, ama hig sesim grkmadr. DonJuan'tn giiltimsemesi prrrl prnldr. Gozleri neqe ve haylazltkladolu parlryordu. Sanki benim a$zrmdan grkacaklan bekler, ne

sciyleyecefimi bilir gibiydi. Ve bu duygu beni durdurdu ya da

birleqim noktam kendili$nden hareket etti[inden bir qey sciy-

lemedim . O zaman nagual kadrnrn zalnant olmadrlrna acrnl-lamayacafirnr ya da benim zamantm oldulundan memnunolamayaca[rmr anladtm.

Don Juan beni bir kitap gibi okuyordu. Beni aymamr bi-tirmem ve tiztintii ya da memnunluk duymamam konusundabir neden sciylemeye tegvik etti. Bir an neden oldufunu his-settim. Ama sonra ipin ucunu kagrrdrm..

"Zaman olmastnrn heyecanr olmamasmrnkiyle ayntdrr,"dedi. "Hepsi ayntdr."

"Uzgtin hissetmek, pigman hissetmekle aym delil" de-

dim, "ve ben korkung derecede iizgtin hissediyorum.""Uziintiiye kim aldtrrr?" dedi. "sadece gizemleri diiqi.in;

her qeyden cinemlisi gizemdir. Biz yaqayan varhklarrz; cilmekve farkmdahlrmrzt terketmek zorundayv. Bunun yalntzcabrnebzesini defiiqtirebilirsek,bizi ne gizemler bekler! Ah ne gi-zemler!"

18

Algt Engelinin YftilmastAkqami.istii, don Juan'la ben qehrin merkezinde geziniyor-duk, hala Oaxaca'daydrk. En sevdifii banka yaklaqrrken, ora-da oturan insanlar kalkrp uzaklaqtrlar. Oraya do$ru selirtipoturduk.

"Farlandahk agrklamamrn sonuna geldik," dedi. "Ve bu-gtin, kendi kendine baqka bi dtinya birlegtirecek ve ttim qtp-helerini bertaraf edeceksin.

"Yapacaklannla ilgili higbi hata olmamah. Bugiin, ilerifarkrndah[rn tisttinlii[iiyle birleqim noktant oynalrp bi anda

bagka bi diinyanrn yayrltmlannr ballayacaksm."Birkag giin sonra, Genaro'yla ben bi da! baqrnda senin-

le bulugtulumuzda ayntsrnt ola[an farkrndah[rn sakrncasma

rafimen yapacaksrn. Bagka bi dtinyanrn yayrhmlarrnt ancak bi

276 iqrnN GELEN ATE$

dakika onceden haberin olup baflayacaksm; efier yapmazsansarp kayahklara yuvarlanan sradan bi adamrn oltimiiyle ole-ceksin."

Sa! yana iliqkin o[retilerinin sonuncu eylemini ima edi-yordu: bir dalrn doru[undan boqlufa atlamayl

Don Juan, savaqgrlarrn e$itiminin, algt engelini krrma ye-tisine hig yardrm almadan, ola[an farktndahktan baqlayarakulaqtrklarrnda bitti[ini belirtti. Nagual savaqgrlan bu eqife ka-dar yonlendiriyorrnug, fakat baqan kiqiye ba$rymrq. Nagu-alrn en fazla yapabileceli, onlan kendilerini savunmak izeresiirekli srnamakmrq.

"Ba$anrqr gegici olarak iptal eden tek kuvvet, baflanrq-trr," diye devam etti. "Gtinltik yagam dtinyasrnt algtlamantsaflayan baflanrglarr iptal etmen gerek. Birleqim noktan iginyeni bi konum ve onu orada yeterince uzun siire sabit tutma-yr niyet ederek baqka bi diinya birleqtirecek ve bu dtinyadankagacaksm.

"Eski gcirtictiler, bugtin hala srrf bunu yaparak, yani bir-leqim noktalannr herhangi yedi diinyadan birinde sabit tuta-rak, oliime meydan okuyorlar."

"Baqka bir dtinya baflamayr baqanrsam ne olur?" diyesordum.

"Oraya gidersin," diye yanrtladr. "Tam burada bi gece, sa-na baflanr$m gizemini gosterirken Genaro'nun yaptr$r gibi."

"Ben nerede olacafrm, don Juan?""Baqka bir diinyada tabii ki, nerede olabilirsin ki?""Ya Eevremdeki insanlar, binalar, da$ar ve baqka her

$ey?""Ttim bunlardan kendi krrdr[rn engelle ayrrlmrq olacak-

sm: algr engeliyle. Ve aynen oli.ime meydan okumak igin ken-dini gommi.ig olan eski gciri.iciiler gibi, bu dtinyada olmaya-caksrn."

Agrklamalarrnr dinlerken igimde bir mticadele koptirerekytikseliyordu. Bir yanrm don Juan'tn durumunun savunula-maz oldu$una dair yaygara koparrrken, difer yanrm hig sor-

ALGI ENGELININ YIKILMASI 277

gusuz hakh oldufunu biliYordu.

Ona birleqim noktamr sokakta, Los Angeles'ta trafifin or-

tasmda oynattrsam ne olacalrnt sordum.

'ol-os Angeles, bir nefes gibi havada kaybolur," diye ya-

mtladr ciddi bir ifadeyle. Ama sen kalrrsln'"

"Sana agrklamaya Eafgtr ltm gtz bu iqte. Bunu deneyimle-

din ama hentiz anlayamadrn, bugtin anlayacaksul'"

Benim heniiz yeryiiziiniin deste[ini baqka bir btiyiik yayl-

hmlar bandrna kaydrrmak igin kullanamadt[tmt, ama kaydrr-

mak igin buyurgan bir gereksinmem oldu[undan bu gereksi-

nimin bana irrlatrcr kzak gibi hizmet decefini soyledi.

Don Juan yukan, goge do!ru baktr. Kollarrnt baqmm iis-

ttine kaldrrrp, sanki uzun zamandt oturuyolmu$ ve fizikselyorgunlufunu bedeninden atmak istiyormuq gibi esnetti. Ba-

iru iE soyl,egimi kesip, igsel sessizlile girmemi emretti. Sonra

uyu$uf<incip meydandan uzaklagmaya baqladr; onu izlememi

mteai. Bomboq bir yan soka[a saptt. Bunun, Genaro'nun ba-

na baflanrq goslerisini yaptrlr sokak oldulunu fark ettim. Bu

akhmi getAig anda, kendimi don Juan'la gayet iyi tanrdrfirm

bir yerde yiiriirken buldum: siilfiir oldufunu sandrftm, san

kum tepeciklerinden oluqan terk edilmiq bir ovada. O zaman

don Juin'tn bu diinyayr ytizlerce kez algrlamaml salladrfrntanrmsadtm. Aynca, kum tepelerinden-oluqan bu lssrz peyza'jrn ardrnda enfes, deliqmez, alr bir rqrkla parlayan baqka birdi.inya oldufunu da anrmsadtm.

Bu sefer onun igine girdifimizde, her ytinden gelen bu rqr-

[rn canlandrmayan fakat yattqttran ve bana kutsalmrg gibi

gelen bir rqrk oldufunu duyumsadrm.

Bu kutsal rqrk beni yrkarken, ig sessizlifimde ussal birdiiqilnce patlayrverdi. Gizemcilerin ve azizlerin bu birleqim

noktutt yblculufunu yapmrq olmasmm oldukga olanakh__ol-

dufunu diiqtindiim. insan kahbrnda Tanrt'yt gormtiqlerdi. Kii-ktiitten kum tepelerinde cehennemi gormiiglerdi. Ve qeffaf

rqrkta cennetin ihtiqamrnr gormiiglerdi. Ussal dtigiincem algt-

taOrgrm qeylerin saldrrrst karqrsrnda aniden yitip gitti. Farkm-

278 iqrnN GELEN ATE$

dahfrm her yagtan kadrn, erkek ve gocuk gibi birgok bigiminve difer anlagrlmaz,kor edici beyaz bir rqrk sagan hayaletle-rin etkisindeydi.

Don Juan'rn yanrmda, hayaletlere defil de bana gcizlerinidikmig yiirtiyordu, fakat bir sonraki an onu saydam bir topolarak yukan agalr krmrldamrken, benden bir metre kadarotede gt)rdiim. Top, ani ve korkutucu bir devinim yaplp, ya-krnrma geldi ve igini gordiim.

Don Juan, farkrndahk panltlsrnl yararrma kullamyordu.Panltr birden sol yarundaki dort ya da beq tane iplikimsi lif-cilin tistiinde parladr. Orada sabit kaldr. Tiimtiyle onun tis-tiinde yolunlagmrqtrm; bir tiipi.in iginden gekermig gibi birgey beni gekti ve o anda dostlan gdrdiim -tig tane karanhk,uzun, sert, riizgann solulundaki yapraklar gibi iirpermiq qe-

kil. Arka plan neredeyse fosforlu pembe bir renkteydi. Goz-lerimi iizerlerine odakladrlrm anda oldu[um yere yiirtiyerek,kayarak ya da ugarak delil de benden grkan beyazltkh teller-le kendilerini gekerek geldiler. Bu beyazlk, rqrk ya da parrltrde[il tebegirle gizilmiq gizgi gibiydi. Hrzla dalrldrlar ne varki yeterince gabuk de$il. Qizgiler yok olmadan once dostlartistiimdeydi.

Beni srkrgtrrdrlar. Krzdlm ve dostlar onlan cezalandlnnr-qm gibi hemen uzaklagtrlar. Onlar igin tiziildi.im ve bu hissimonlan hemen geri gekti. Yine geldiler ve bana dayandrlar. Ozaman, akarsudaki aynada gordiifiim bir geyt gordilm. Dost-lann ig panltrsr yoktu. igsel deliqkenlikleri yoktu. iglerindehayat yoktu. Fakat yine de yaqryorlardr. Fermuan gekilmiquyku tulumlarrna benzeyen tuhaf qekillerdi. Gerip uzatilmrgqekillerinin ortasmdaki rnce gizgi onlan dikilmiq gibi gosteri-yordu.

Hoqa giden gekiller defillerdi. Onlann bana tamamen ya-bancr olduklarrnr duyumsamak beni rahatsrz, sabrrsrz hisset-tirdi. Dostlarrn yukan ya da aqafr zrplar gibi devindiklerinigcirdtim; iglerinde silik bir parlakhk vardr. Parlakhk, sonun-da aralarmdan bir tanesinin igi iyice panldayana dek yolun-laqtr.

ALGI ENGELININ YIKILMASI 279

Bunu gordiifiim anda siyah bir diinyayla kargr karqtyay-

drm. Gecenin karanh[r gibi bir karanhk da delil. Qevremde-ki her qey kapkaraydr. Go[e baktrm ve higbir yerde rgrk gore-

medim. Gokde karaydr ve defiqik siyah tonlarda ELZgtve dti-

zensiz dairelerle kaphydr. Gdk, kabartmalarla dokusunu belli

eden, siyah bir tahta pargasl gibi gortiniiyordu.

Aqalr dolru, yere baktrm. Tiiy gibi ugugkandr' Agar ta-

bakaliri gibi gortindii bana; donuk defillerdi ama parlak da

defillerdi. itisinin arasrnda bir geydi, hayatrmda hig gcirme-

di[im bir qeydi; siyah a5at.

Sonra gormenin sesini duydum. Birleqim noktamrn dilerbiiyi.ik yuyilt- bantlanyla beraber baqka bir btitiin dtinya bir-legtirdifini sciyledi: kara bir dtinya.

Duydulum her scizti oziimsemek istedim; bunu yapmak

igin konsantrasyonumu bolmem gerekiyordu. Ses sustu; goz-

lerim tekrar odaklandt. Don Juan'la qehrin merkezinden birkag blok otede duruYorduk.

Dinlenecek hiq zamanlm olmadr[rnr hissettim, qok o1-

makla gegirilec ek zartan yararstz olacaktr. Tiim direncimi

topladrm ve don Juan'a bekledi[ini yaprp yapmadrftmt sor-

dum."Tamamen senden bekleneni yaptrn," dedi gtiven vererek.

"Hadi qimdi tekrar kent merkezine dontip, braz daha dolana-

hm oralarda, bu dtinyadan aynlmadan son bi defa."

Don Juan'rn ayrrhqr hakkrnda diigiinmek bile istemedim,

boylece ona kara dtinyayr sordum. Onu daha once gordiifii-me dair silik anrlarrm vardt.

"Birleqtirilebilen en kolay diinyadrr," dedi. "Ve deneyim-

lediklerin iginde tek dikkate de[en de kara diinyadrr. $imdiyekadar yaptr[rn tek gergek baqka biiyi.ik bant ba[lanrgr. Diper-

leri hep insarun bandrnda yanakayrqiardl, zuna hep aynr bant-

talardr. Sis duvarl, sarl kum tepeleri dtizltfti, hayaletler dtin-

yasl -hepsi birlegim noktamrzrn gok onemli bi konumuna

yaklagrrken neden oldulu yana baflanrqlar."

Merkeze dcinerken, kara dtinyanrn tuhaf ozelliklerinden

280 IQTEN GELEN ATE$

birinin, diinyamrzda zaman olarak sayilan yayrhmlara sahipolmamasr oldulunu agrkladr. Onlar baqka sonuglarr olan fark-h yayrhmlarmrq. Kara diinyaya yolculuk yapan goriiciiler,orada sonsuzluk kadar uzun kaldrklannr duyumsarrnl$ fakatbu dtinyamrzda bir an sayilrrmrg.

"Kara dtinya korkung bi diinyadrr gtinkil bedenimizi yag-landrrr," dedi goniildeg bir edayla.

Agrklamasrnr istedim. Yavaglayrp bana baktr. Bana Gena-ro'nun her zamanki do[rudan yoluyla bunu daha cince ifadeetmeye gahgtrlrnr anrmsatfi. Biz cehennemde sonsuz uzun-lukta bn zaman iginde gabalarken, bildip.imtz diinyada birdakika bile gegmemiq oluyordu.

Don Juan genglifinde kara di.inyaya takrnafr oldu$unubelirtti. Velinimetinin oniinde, oraya gidip bir stire kalsa neolacafrnr merak etmiqti. Velinimeti de agrklamalarla pek faz-la oyalanmadr[rndan don Juan'r kara diinyaya sokmug ve ora-yr kendi kendine keqfetmesini saflamrqtr.

"Nagual Julian'rn erki o denli srradrqrydr ki," diye devametti don Juan," o kara diinyadan geri donmem giinler stirdii."

"Yani birleqim noktanr olalan konumuna geri dcindiirmengtinler siirdti demek istiyorsun, defil mi?" diye sordum.

"Evet, ciyle," dedi.Kara dtinyada kayboldulu birkag gtinde en azrndan on

yaq, belki de daha fazla yaglandrfrnr agrkladr. Kozasrndakiyayrhmlar tek baqrna yrllarrn gabasmm duygusal ve zihinseigerginlilini hissetmiq. Silvio Manuel'in durumu ise tamamenfarkhymrq. Nagual Julian onu da bilinmeyene daldrrml$ amaSilvio Manuel baqka bir bantlar derlemiyle baqka bir dtinyabirleqtirmiq, yine zaman yayrhmlan olmayan ama gorticrileri.izerinde zrt etkisi olan bir dtinya. Yedi sene boyunca ortadanyok olmu$ ama ona yalnncabr anh[rna yok olmuq gibi gel-miq.

"Bagka dtinyalarr birleqtirmek sadece uygulama delil ay-nt zamanda niyet meselesidir de," diye devam etti. "Ve sade-ce o dtinyalardan bi lastik bantla gekilip, drqan hrzla grkma

ALGI ENGELININ YIKILMASI 28r

ahqtrrmasr da de[ildir. Gcirtiyorsun ya, bi gorticiintin ytirekliolmasr gerekir. Bi kere algr engelini krrarsan diinyada aynryere gelmek zorunda kalmazsrn. Ne dedi[imi anlayabildinmi?"

Yavaq yavaq soylediklerini anlamaya bagladrm. Boylesagma bir fikre giilmemek igin neredeyse cintine gegilmez birarzu duyuyordum, fakat fikir kesinlife ulaqrp, arumsamayabaqladr[rm qeyi grkaramadan don Juan benimle konuqup, ba-na engel oldu.

Savaqgrlar igin baqka diinyalar birleqtirmenin tehlikesinindi[er di.inyalarrn da bizimki gibi sahiplenici olmasrymrq.Baflanrq kuvveti ciyle bir kuvvetmiq ki bir kere birlegim nok-tasr ola[an yerinden uzaklaqrnca, baqka ballamqlarla, bagkakonumlarda sabit kalrrmrq. Ve savaqgrlar akrl almazyalmzhk-larda kalakalma riskine girermiq.

Merakh, ussal yarum onu kara diinyada saydam bir topolarak gordilgtim yorumunu yaptr. Bu nedenle, o dtinyada in-sanlarla olmak olasrydr.

"Yalntzca insanlar kendi birleqim noktalannl sen oynattr-

lrnda oynatrp senin gevrende seni izlerse," diye yanrtladr."Ben kendiminkini seninle olmak igin kaydrdrm; yoksa ora-da dostlarla yalnrz kalrrdrn."

Durduk ve don Juan benim gitme vaktimin geldifini soy-ledi.

"Ttim yana kayrqlan atlamanr istiyorum," dedi, "ve do[-rudan bundan sonraki diinyaya, kara diinyaya git. Bikag giiniginde ayru qeyi kendi baqrna yapman gerekecek. Alelade qey-Iere zamanln olmayacak. Oltimden kagmak igin bunu yapmangerekecek."

Algr engelini krrmanrn gorticiilerin tiim yaptrklarrnln sonnoktasr oldu[unu soyledi. Engel yrkrldrfr andan itibaren sa-vaggl igin, insan ve kaderi baqka bir anlam taqrmaya baqlar.Bu engeli krrmanrn dolaiistii cineminden dolayr yeni gortici.i-ler krrma eylemini son slnav olarak kullanrrlar. Smav, olafanfarkrndahk durumundayken bir da[rn dorulundan boqlu la at-

zB2 iqreN GELEN ATE$

lamayr igerir. E[er boglula atlayan sava$gl gtinliik di.inyayrsilip, dibe vurmadan bagka bir dtinya birleqtiremezse, oltir.

"Yapacafm bu dtinyamn gozden kaybolmaslnt safla-mak," diye devam etti, "ama bi gekilde kendin olarak kalma-hsm. Bu son mUdafa noktasr, gririictilerin son dayana[rdrr.Bilingle yarup kavrulduktan sonra, kendileri olma duyumunukoruduklarrnr bilirler. "

Gtiliimsedi ve durdulumuz yerden gcirebildifimiz bir so-ka[r imledi -Genaro'nun bana ba$lamgrn srrlannr gosterdi[isokaktr bu.

"Bu sokak da her sokak gibi sonsuzlu[a agrh," dedi."Ttim yapman gereken mutlak bi sessizlik iginde izlemek.$imdi zarnanr. Git hadi! Git!"

Arkasmr doniip benden uzaklagtr. Genaro koqede onubekliyordu. Bana el sallayrp, hareketler yaparak geri gelme-mi imledi. Don Juan arkasrna bakmadan ytirtimeye devam et-ti. Genaro ona katrldr. Onlan izlemeye bagladrm, ama bununyanlrq oldu$unu biliyordum. O zanran, tarn ters ycine ycinel-dim. Sokak karanhk, lsslz ve grplaktr. Baganszhk ve yeter-sizlik hislerime boyun e[medim. ig sessizlikle yi.iriidtim. Bir-leqim noktam biiyiik bir hrzla oynuyordu. Ug dostu gordiim.Ortalanndaki gizg.i, onlan dikey olarak giiltimsiiyorlarmrq gi-bi gosteriyordu. Onemsiz oldu[umu hissettim. Ve sontu riir-ganmsr bir giig dtinyayr ugurup gcitiiriiverdi.

Sons6z

Birkag gtin sonra, ti.im nagual toplululu ve tiim gomezler, don

Juan'rn bana soz ettili yassr dorukta toplandrk.

Don Juan gdmezlerden her birinin herkese goktan elve-

da dedi[ini ve hepimizin duygusalhla yer olmayan bir far-

krndahk durumunda oldufumuzu sdyledi. Bizim igin yalntz-

ca eylem vardt. Biz mutlak savaq durumunda olan savaggrlar-

dft.Don Juan, Genaro, Pablito, Nestor ve benim drgrmda her-

kes yassr doruktan braz uzaklaqrp Pab1ito, Nestor ve bana

ola[an farkrndahk durumuna gozden uzak girebilmemiz igin

imkan yarattrlar.

Ancak daha cince, don Juan kolumuzdan tutup bizi yasst

dorulun gevresinde Yiirtittt...Bi dakika soffa, birleqim noktasrrun oynayl$Iru niyet ede-

ceksiniz," dedi. "Ve hig kimse size yardrm etmeyecek. $imdi

284 iqreN GELEN ATE$

yalruzsm n. N iy e t i n br emirle bagl adrlrnt anrms amanLz laztm."Eski goriiciiler, efer gorticii ig sciyleqi yaparsa bunun uy-

gun bi soyleqi olmasr qarttrr, derler. Eski gortici.iler igin bu,biiytictiliik ve ozyansrmanln geliqtirilmesiyle ilgili bi soyleqianlamr taqrr. Yeni gortictiler igin, bu soyleqi delil, niyetinsa[duyulu buyruklar sayesinde tarafsrzca idare edilmesi-dir."

Tekrar tekrar niyetin idare edilmesinin kiqinin kendisi-ne verdifii emirle baqladr[rnr sciyledi; buyruk sonra Kartal'mbuyru[u olana kadar tekrarlanlr ve sonra buna uygun olarak,savaggrlar ig sessizlile erigtili anda birlegim noktasr kayar-ml$.

Bu tarz bir manevraya olanak olmasr, yeni ve eski ttimgciriictiler igin birbirine karqrt nedenlerle de olsa en onemlitek qeymiq. Bunu bilmeleri sayesinde eski gcirticiiler birle-gim noktalarrnr ugsuz bucaksz bir bilinmeyen iEinde, akrlsrr errnez riiya gorme konumlarrna oynatabilmiqler; yeni gci-riictiler igin bu yem olmayr yadsrmak anlamrna geliyormu$ve birleqim noktasrnr mutlak cizgi.irliik denen belirli bt rfiyagorme konumuna oynatarak Kartal'dan kagmak anlamrnr ta-$lyormuq.

Eski gonictiler, birleqim noktasrnr bilinenin slrurlna oy-natmanrn ve asrl ileri farkrndahkta sabit tutmanrn olanafr ol-dufunu keqfetmigler. Bu konumdan birleqim noktalarrnr ya-va$ga bu konumun citesinde baqka noktalara oynatmarun ya-rarhhlrnr gormtiqler -bu cesaretli fakat sa[duyudan yoksunmuazzam bir zafermiq, gtinkii birleqim noktalannrn hareketi-ni higbir zaman geri dondiirememi$ yu da belki dondtirmeyihigbir zaman istememiq ler.

Don Juan, srradan iqler dtinyasrnda olmek ya da bilinme-yen diinyalarda olmek segenekleriyle karqr karqrya kalan ma-ceracl insanlarrn kagrnrlmaz olarak ikincisini segeceklerinisoyledi. Seleflerinin sadece cilecekleri yeri defiqtirmeyi seg-tiklerini fark eden yeni goriictiler tiim bunlann gereksizliginikavramrqlar; yoldaqlannr denetlemeye gabalamanrn gerek-sizlifini, difer dtinyalan birleqtirmenin gereksizligini ve hep-

SONSOZ 28s

sinden fazla da kibrin gereksizlifini.Yeni goriici.ilerin en talihli kararlanndan biri, birleqim

noktalannr ileri farkrndahk drqrnda higbir konuma kahcr ola-

rak oynatmamalanymlg. Bu konumda, gereksizlik ikileminigozmtiqler ve goztimiin, oliinecek bir dtinya segmek defil de

mutlak biling, mutlak ozgtirltifti seqmek oldufiunu keqfetmiq-

ler.

Don Juan, yeni goriictilerin mutlak ozgtirltifti segerek ha-

bersizce seleflerinin geleneklerini devam ettirip, oliime mey-

dan okuyanlartn ozii haline geldikleri yorumunu yaptt.

Yeni gori.ici.iler, birleqim noktast siirekli olarak bilinmeye-nin smtrlanna kaydrrrlrr fakat bilinenin stnrrtnda bir konuma

donmek zorunda btraktlrrs a, o zaman birden brrakrldr[rndayrldrrrm gibi insanrn kozast boyunca oynayarak, kozadaki yu-

yrhmlarrn hepsini bir anda bafladr[rnr bulmuqlar.

"Yeni goriictiler ballantq kuvvetiyle yanarlar," diye de-

vam etti don Juan, "kusursuzca siirdtirtilmiiq bi hayattn niye-

tine doniiqti.irdtikleri isteng kuvvetiyle. Niyet, farktndahfirntiim amber rengi yayrhmlannln baflanrgrdr, yani mutlak ciz-

giirliifiin mutlak farkrndahk oldufunu soylemek dofru olur.""Hepinizin yapacafr bu mu, don Juan?" diye sordum.

"Yeterli erkemiz olursa, kesinlikle," diye yanrtladr. "67-giirltik, Kartal'tn insana armafantdr. Maalesef, pek az insan

bunun gibi harika bi armafanr kabul etmek igin gerekenin sa-

dece yeterli erke oldulunu anlar.""E[er tek gereken qey buysa, o zaman kuqkusuz erkeyi

cimrice kullanmahy rz."Bundan sonra don Juan hepimizi ola[an farkrndahk duru-

muna soktu. Alacakaranltkta, Pablito, Nestor ve ben boqlu$a

atladrk. Ve don Juan ile nagual toplulufu igten gelen ateqle

yandilar. Mutlak farkrndahfa girdiler, Eiinkii bu tistiin ozgtir-

liik arma[anrnr kabul edecek yeterli erkeleri vardr.

Pablito, Nestor ve ben koya[rn dibinde olmedik -ve once-

den atlamrq olan gomezlerin higbiri de olmedi- giinkti higbiri-mLZ oraya ulaqmadrk; cili.imtimiize atlamak gibi boylesine

286 iqrnN GELEN ATE$

mvazzam ve akrl almaz bir eylemin etkisiyle hepimrzbtrle-qim noktamrzl oynattrk ve baqka dtinyalar birlegtirdik.

$imdi ileri farkrndahlr anrmsamak ve biitiinlti[timtizti ye-niden kazanmak zorunda oldufumuzu biliyoruz. Ve ne kadargok anrmsarsak, krvang, hayretimizin o kadar yofun, kuqkuve qagkrnh[rmrzrn o kadar fazla olacalrm da.

$imdiye dek, sadece dolanln ve insan kaderinin en akrlsrr errnez sorulanyla hayal krrrkhfr tatmaya brrakrlmrqtrksanki. Taa ki don Juan'rn bize o[rettili her geyi do$rulayrp,Kartal'rn armafamm kabul etmek igin yeterli erkeye ulaqaca-prmtz zamana kadar.

Fiyat Listesi(Bu fiyatlar 1 Temmuz 1998 g0nune kadar gegerlidir)

Ltitfen, soz YAYIN oYUNAJANS Ltd. girketinin "T. i$ BANKASI (1014)

c i Hnruc i n- isrnN e u L $ UBES i' N D erci zzt osz N u MARALI H ESAB I NA'

kitap ya da kitaplarrn bedeli kadar para yattrtn ve BANKAALINDISINI(0212) 245 41 02 numaraya fakslaytn.

ya da

soz YAYIN oYUNAJANS Ltd. girketinin "105 31 66 NUMARALI

POSTA QEKI HESABINA', kitap ya da

kitaplarrn bedeli kadar para yattrtn ve POSTA QEKi ALINDISINI

(0212) 245 41 02 numaraya fakslayrn.

Banka Havalesi ve Posta Qeki ile sipariglerinizde istedi$iniz kitaplartn adlartnt

belirtmeyi unutmaytn!

Sipariglerinizde, posta giderleri igin 400.000 TL ekleyin.

P.K.7 Levent

80622 istanbulo

BrjroTelefonlarr:(0 212)29310 40 & (0212)24402 26. B0ro Fakst:(0 212)2454102

KDV DahilTLYAztN oizisi--t- rfiax oitiNiv ]YAK (Kafiye) sdzt)au, Nevzat Erkmen,

Reklamolarrn, $airlerin, Ttlrk Dili Tutkunlartntn 1 NumaraltElkitabr, 1983 . 750.000

2 YOGAYAPABILEN BIR TEKIR ($iirler),Yavuz Erten, Birinci Hamur, 1992. 750.000

3 ULySSES -TELEMACHUS'CALYPSO (Work in Progress),James Joyce, (Qeviri: Nevzat Erkmen), Birinci Hamur,1993 ...1.000.000

4 ZEN KAQIKLARI, Jack Kerouac, (Qeviri: Nevzat Erkmen),.1.475.000