Duran M 1 , Turhan NÖ 1 , Köşüş A 1 , Köşüş N 1 , Erdoğan D 2

Preview:

DESCRIPTION

DENEYSEL OLARAK SİGARA DUMANINA MARUZ BIRAKILAN FARELERDE SİGARA DUMANININ VE E VİTAMİNİNİN ENDOMETRİAL PİNOPOD OLUŞUMU ÜZERİNE OLASI ETKİLERİ. Duran M 1 , Turhan NÖ 1 , Köşüş A 1 , Köşüş N 1 , Erdoğan D 2 Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast ve Doğum AD - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

DENEYSEL OLARAK SİGARA DUMANINA

MARUZ BIRAKILAN FARELERDE SİGARA

DUMANININ VE E VİTAMİNİNİN

ENDOMETRİAL PİNOPOD OLUŞUMU

ÜZERİNE OLASI ETKİLERİ

Duran M1, Turhan NÖ1, Köşüş A1, Köşüş N1, Erdoğan D2

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast ve Doğum AD

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji Embryoloji AD

RESEPTİVİTE - İMPLANTASYON:

Endometrium;

Menstrüel siklus boyunca olası bir fertilizasyon

açısından histolojik, morfolojik ve biyokimyasal olarak değişik

görünüm ve fonksiyon gösteren dinamik bir doku.

RESEPTİVİTE - İMPLANTASYON:

Embriyonun endometriuma implante olabilmesi için

endometriumun kendi içindeki değişimleri ve bu

değişimlerin kapsandığı döneme “İMPLANTASYON

PENCERESİ” veya “RESEPTİVİTE PENCERESİ” denir.

Bu değişikliklerden biri de ‘PİNOPOD’ adı verilen

membran projeksiyonlarının oluşumudur.

RESEPTİVİTE - İMPLANTASYON:

İmplantasyonun 3 fazı;

Karşılaşma

Adezyon

İnvazyon

RESEPTİVİTE - İMPLANTASYON:1.Karşılaşma ve Adezyon:

Pinopod oluşumu sitokinler, kemokinler, büyüme faktörleri, MUC-1, MAG, epitelyal

integrinler, östrojen/progesteron res. , glikodelin, Ca-125, HCG, prolaktin, lösemi inhibe edici faktör(LİF), IL-1B, TGF-B, IGFBP-1, VEGF, FGF, heparin bağlayıcı epidermal büyüme faktörü(HB-EGF), MMP, Matriks MMP doku inhibitörleri (TIMMP), Hoxa-10, Hoxa-11 gene ekspresyonu, kalsitonin, siklooksijenaz-2 ekspresyonu

2.İnvazyon: İntegrinler, MMP

PİNOPOD

Endometrial reseptivite biyomarkerı

İmplantasyon döneminde, endometrial hücrelerin apikal

yüzeyinde “pinopod” veya “uterodome” adı verilen bu

protrüzyonlar fare, insan ve diğer birçok türde gözlenmiştir.

PİNOPOD Endositoz ve pinositoz mekanizmasında görevli

Endometrial epitelin lüminal yüzünde endometrial reseptivite

döneminde belirginleşirler.

Amaç; blastokist yüzeyi ile yakın temas ve nidasyonu

kolaylaştırıcı düzlemlerin oluşturulmasıdır.

PİNOPOD

Pinopod oluşum safhaları progesteron etkisindedir.

Östrojen bu süreci olumsuz etkiler.

CC veya ekzojen gonadotropin sikluslarında pinopod

oluşumu azalmaktadır.

Prolaktin artışı da pinopod oluşumunu olumsuz

etkilemektedir.

PİNOPOD

Her ne kadar hormonların pinepod oluşumu üzerine

olumlu veya olumsuz etkileri araştırılmış olsa da çevresel

faktörlerin bu oluşum üzerine olan etkileri halen tam

olarak bilinmemektedir.

SİGARA–FERTİLİTE

Sigara dumanı içerisinde bilinen en az 4700 bileşik var.

Bu bileşenlerin çoğu farmakolojik olarak aktif, toksik, mutajenik

ve karsinojeniktir.

Sigaranın üreme sistemini etkilediğine dair birçok kanıt

bulunmaktadır.

Sigaranın IVF sikluslarında oosit sayısını, fertilizasyon

ve gebelik oranlarını azalttığı, düşük oranlarını artırdığı

gösterilmiştir.

Sigara kullanımı erken menopoza ve over rezervinin

azalmasına neden olmaktadır.

SİGARA–FERTİLİTE

SİGARA–FERTİLİTE

Sigara kullanımı ile semen kalitesinde azalma, ejakülat

volümü ve total sperm sayısı düşük bulunmuştur.

Anormal morfolojide artma saptanmıştır.

Leyding hücresi sekretuvar yetmezliğine, epididimal

sperm matürasyonunda ve spermin oositi penetre etme

kapasitesinde defektlere neden olmaktadır.

Anöploidi sıklığı ve DNA hasarı artmaktadır.

SİGARA–FERTİLİTE

Sigaranın fertilite üzerine olan olumsuz etkileri daha çok

over rezervi, oosit sayısı-kalitesi, tubal fonksiyonlar ve

sperm kalitesi değerlendirilerek gösterilmiştir.

Bununla birlikte sigaranın endometrium ve endometrial

reseptivite üzerine olası etkileri ile ilgili yeterli çalışma

bulunmamaktadır.

SİGARA–FERTİLİTE

Sigara içimi sırasında çok sayıda serbest radikal ve reaktif

oksijen metabolitleri üretilir.

Serbest radikaller hücrelerde membran lipitleri, proteinler,

karbonhidratlar ve DNA üzerine çok sayıda farklı

moleküller yol ile oksidatif hasara neden olmaktadır.

Bu oksidatif hasar bir antioksidanla engellenebilir mi?

E VİTAMİNİ

Esansiyel yağda eriyen bir vitamindir.

Etkisini erken dönemde serbest radikalleri bağlayarak

hücre membranlarını serbest radikallerin zararından

koruyarak yapmaktadır.

Biyolojik membranlarda bulunan, yağda çözünen ve

zincir kırıcı özelliği olan en önemli antioksidandır.

E VİTAMİNİ

Diyetle alınan E vitamininin üreme fonksiyonu üzerine

olumlu etkileri gösterilmiştir.

E vitamininin sperm parametreleri üzerine dolayısı ile

erkek fertilitesi üzerine olumlu etkileri birçok çalışmada

gösterilmiştir.

E VİTAMİNİ

Kadınlarda oral antioksidanların over, folikül sıvısı, tuba

uterina gibi hedef alanlara ulaşıp ulaşmadığı belirsizdir.

Optimal ilaçlar ve dozlar bilinmemesine rağmen

antioksidan tedavi ile nikotin metobolitlerini kapsayan

toksik maddelerin etkisinin engellenebileceği öne

sürülmüştür.

HİPOTEZ

Sigara fertilite üzerine olumsuz etki yapmaktadır.

İmplantasyonda önemli süreçlerden biri de endometrial

reseptivite dolayısı ile pinopod oluşumudur.

Sigara toksit metabolitleri ile endometrial pinopod oluşumu

üzerine olumsuz etkisi olabilir mi?

HİPOTEZ

Sigara içimi ile serbest radikaller ve reaktif oksijen

metabolitleri üretilir.

Bir antioksidan olan E vitamini sigaranın oksidatif

etkilerini engellemede rol alabilir mi?

MATERYAL- METOD

12-14 haftalık

Ortalama ağırlıkları 25,19 ± 4,34 gr olan 18 dişi ve

çiftleştirme amacıyla 12 erkek Swiss Albino Fare

MATERYAL- METOD

3 grup

Kontrol (n:6)

Sigara (+) (n:6)

Sigara+ Vitamin E (+) (n:6)

MATERYAL-METOD

10 hafta boyunca; Kontrol Grubu:

İntraperitoneal SF (50 mg/kg/gün) enjeksiyonuSigara Grubu;

20 sigara/günSigara+E vit Grubu:

20 sigara/gün + 50 mg/kg/gün intraperitoneal E vit

MATERYAL -METOD

Fareler çiftleştirilerek, vajinal sitoloji ile siklus günü belirlendi.

Uygun siklus gününde farelere ötenazi

Uterusları çıkarıldı.

Elektron mikroskopisi ile pinopod oluşumları incelendi.

  Kontrol

(n=6)

Sigara

(n=6)

Sigara + E

(n=6)

P değeri

Toplam pinopod sayısı 149 ± 6 11 ± 3 67 ± 4 <0.001*

• Pinopod sayısı sigara içen grupta oldukça az (p=0.002) • Sigara+E vitamini grubunda kontrol grubuna göre pinopod sayısı

az (p=0.002), ancak sigara içenlere göre pinopod sayısı anlamlı

olarak fazla (p=0.002).

Gruplara göre pinopod sayılarının dağılımı

Kontrol grubuna ait uterus dokusu elektron mikroskobik kesitlerinde pinopod (), çekirdek () ve yan yüz bağlantı

birimleri () izleniyor (Uranil asetat – Kurşun sitrat).

Sigaraya etkin bırakılmış gruba ait uterus dokusu elektron mikroskobik kesitlerinde mitokondriyon () ve yer yer birleşmiş mikrovilluslar ()

görülüyor (Uranil asetat – Kurşun sitrat).

Sigaraya etkin bırakılmış ve E vitamini uygulanmış gruba ait uterus dokusu elektron mikroskobik kesitlerinde mikrovillus (), mitokondriyon () ve çekirdek

() izleniyor (Uranil asetat – Kurşun sitrat).

SONUÇ

Sigara kullanımı sonucu endometriumda pinopod sayıları

azalmaktadır.

Pinopod sayısının azalması implantasyonu olumsuz

etkileyebilir, sigara ile fertilitenin azalmasında bir faktör

olabilir.

SONUÇ Sigaranın pinopod sayısını azaltması vitamin E kullanımı

ile kısmi olarak da olsa düzeltilebilir.

Sigarayı bırakamayan kadınlarda, E vitamini kullanımının

implantasyon üzerine olumlu etkisi olabilir.

Sigara içen kadınlarda antioksidan kullanımı ve uygun

dozların belirlenebilmesi için daha geniş çalışmalara

ihtiyaç vardır.

SONUÇ

İnfertil hastalar başta olmak üzere tüm kadınlar sigaranın

bu olumsuz etkileri konusunda bilgilendirilmeli, sigarayı

bırakmaları teşvik edilmelidir.

SİGARA–FERTİLİTE

Nikotin metaboliti olan kotinin nukleus ve stoplazmadaki proteinlere bağlanarak follikül matürasyonunu ve oositin mayotik oluşumunu bozar.

Mumcu et al. 2002, Racowsky et al. 1989

Sigarada bulunan ağır metaller olgunlaşan oositlerin fonksiyonunu inhibe ederek normal mayotik hücre bölünmesini bozduklarından ve tam matürasyona ulaşan oosit sayısının düşük kalmasından ve kromozomal anomalilerin görülmesinden sorumludur.

Sigara dumanındaki kimyasallar reprodüktif fonksiyon kaybını ve folliküler yetmezliği hızlandırmaktadır. Ortalama bazal FSH düzeyleri içmeyenlere oranla belirgin şekilde yüksek bulunmuştur.

El-Nemr et al. 1998, Cooper et al. 1995

Sigaranın tubal mukozada sillier aktiviteyi bozduğu gösterilmiştir. Bu nedenle pelvik inflamatuvar hastalık için risk faktörü olduğu ve tubal faktörlü infertilite ile birliktelik gösterdiği belirtilmiştir.

Van Voorhis et at. 1996, Knoll et al. 1998