View
16
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
PSİKOTERAPİLER
Pof. Dr. Esra ENGİN Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği
A.B.D.
«Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor da , hiç kimse kendisini değiştirmeyi
düşünmüyor.»
Tolstoy
PSİKOTERAPİ
Yunanca bir sözcüktür. Çocuk bakma ve emzirme anlamlarına gelir.
Güncel tanımıyla;
• Çağdaş ruh bilim bilgilerine dayanan
• Ruhsal bozukluğun iyileşmesi için hasta ile olumlu bir ilişki içinde
• Özel teknikleri kullanan bir takım uygulamalardır.
Danışmanlık - Psikoterapi
Danışmanlık, insan davranışının belli bir
alanında uzmanlaşmış bir kişi tarafından bilgi, öneri
ve komut verilmesidir.
Psikoterapi, bireylerin kendi düşünce, duygu ve davranışlarının bireysel
yaşamları üzerindeki etkilerini keşfetmelerine yardımcı olan bir süreçtir.
PSİKOTERAPİ YALNIZCA HASTALIKLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA MI GÜNDEME
GELMELİDİR?
Güleç (1993);
“Yaşam koşulları karşısında, toplumsal çevresiyle belirgin bir uyumsuzluk içine giren, kendi kişilik, özellik ve yetilerinden
hoşnutsuz olan, kendi varoluşunu başarıyla ve kendi istediği gibi, kendisi için doyurucu nitelik ve boyutta gerçekleştiremeyen
herkesin, psikoterapi gereksinimi olduğu söylenebilir.”
Terapiye birey;
Tek başına altından kalkamayacağı ve bir uzmandan başkasının yardım edemeyeceği karmaşık sorunlarına bir çözüm bulmak,
Kendine güvenen ve başkalarının da güvendiği biri olmak için girer.
Terapi sözleşmesinin koşullarına göre terapiye
zamanını verir, çaba gösterir, emek harcar.
TERAPİ SÜRECİ SİHİRBAZLIK DEĞİL,
SABIR VE KARŞILIKLI ANLAYIŞLA YÜRÜTÜLEN
BİR DEĞİŞME SÜRECİDİR.
PSİKOTERAPİ
İnsanların, kendileri ve birbirleriyle barış içinde mutlu yaşayabilmeleri için:
Kişiliklerindeki katılıkları,
İlişkilerini bozan oyunları,
Çözümlenemeyen çatışmalar ve tıkanıklıkları,
Olumsuz sonuçları olan alışkanlıkları,
Hedefleri ve davranışları arasındaki tutarsızlıkları,
Algılama hatalarıyla, gerginliklerle, kaygılarla, çökkünlüklerle nasıl etkili baş edebileceği
Onlara nasıl değişerek gelişebileceklerini gösteren tüm teknik ve yöntemleri içerir.
Her insan, her psikoterapi çeşidi için
uygun mudur?
PSİKOTERAPİ İÇİN HASTA SEÇİMİNDE ÖNEMLİ NOKTALAR
Kişiye özel psikoterapi türünün belirlenmesi için önemli koşullar:
Bireyin tanısı,
Bireyin terapi sürecinde istekleri-beklentileri,
Bireyin bilişsel zeka düzeyi, sorunlarını anlatabilecek konuşma ya da davranış yetisinin düzeyi,
Yaşam koşullarının ve ekonomik gücünün psikoterapiye devam edebilecek uygunlukta olması
Psikoterapi süresince alkol, uyuşturucu madde alanlar yeterince yararlanamazlar. Alkol ve madde etkisi altında
olan bireylerle psikoterapi uygulaması yapılmaz.
PSİKOTERAPİ TÜRLERİ
Freud’a “Kaç çeşit terapi var ?” diye sorulduğunda,
“Ne kadar terapist varsa, o kadar” diye yanıt vermiştir.
“Acaba bir hastaya uygulayacağımız
psikoterapiyi nasıl belirlemeliyiz?” “Hasta ne zaman, nereye kadar, ve
nasıl bir terapiyi kaldırabilecek durumdadır?”
Bu aşamada hastayı tanıma ve anlamanın önemi büyüktür.
PSİKOTERAPİ TÜRLERİ
1.Hastayla Kurulan İlişki Biçimine Göre
2. Kuramsal Altyapısına Göre 3. Tedavi Durumunun Biçimi Ve Yapısına Göre
a) Derinliğine araştırıcı
a) Psikodinamik Kurama Dayalı (Freudyen)
→Psikanaliz →Psikanalitik
A. Bireysel (individual) psikoterapi
b) Destekleyici b) Davranışçı Kurama Dayalı (Pavlov)
→Sistematik duyarsızlaştırma →Üstüne gitme (exposure), →İtici koşullama (aversive training), →Olumlu pekiştirme →Söndürme
B. Küme (group) psikoterapisi
c) Bastırıcı c) Bilişsel Kuram, Bilgi İşleme Modellerine Dayalı (Beck)
C. Psikodrama
d) Varoluşçu ve Olgu Bilimsel Kuramlara Dayalı
D. Oyun Psikoterapisi
E. Aile Psikoterapisi
DESTEKLEYİCİ TERAPİLER
Amaçları:
Çözümlemeye değil, birleştirme ve desteklemeye yöneliktir.
Geçmişe ve bu güne ilişkin örseleyici, yıpratıcı olaylar konuşulur, hastanın boşalmasına olanak sağlanır.
Uyum sağlamayan savunma düzeneklerini hastanın tanımasına bunları bırakabilmesi için başka davranış biçimleri aramasına yardımcı olunur.
Amaçları:
Hastanın normal yaşantısını sürdürebilmesi için gerekli yetenekleri geliştirerek onu psikolojik ve sosyal açıdan olabildiğince iyi bir duruma getirmek ve bunun devamlılığını güvence altına almak.
Hastanın saygısını ve kendine güvenini yitirmemesine , aksine bunların güçlendirilmesini sağlamak.
Hastayı gerçekler konusunda aydınlatmak. Bireyin kendi kişiliğinin ve tedavinin sınırlarını ve kendi durumunu değerlendirmesini sağlamak.
DESTEKLEYİCİ TERAPİLER
Rehberliğe gereksinim olunduğunda açıklama, yönlendirme, bilgi verme gibi destekler sağlanır.
Bir yaşam sorunu üzerine hasta karar vermeye hazırlanıyorsa
sorun tartışılır, karar hastaya bırakılır.
Bütün bunları yaparken aşırı iyimser tutumdan kaçınılır.
Her türlü ruhsal ve bedensel rahatsızlıkta kullanılabilir.
DESTEKLEYİCİ TERAPİLER
Tedavi Bileşenleri
Güvence vermek (güven duygusu)
Açıklamalar getirme
Yönlendirme (olumlu savunma)
Fikir verme
Cesaretlendirme
Hastanın çevresinde değişiklik yapma
Boşalıma olanak sağlama
DESTEKLEYİCİ TERAPİLERİN BİLEŞENLERİ
HASTAYA YAPILAN EN BÜYÜK DESTEK ONUN KİŞİLİĞİNE,BENLİĞİNE SAYGI
DUYAN, YARGILAMAYAN, ANLAMAYA ÇALIŞAN BİR TUTUMDUR.
DESTEKLEYİCİ TERAPİLER
PSİKANALİZ
VE
PSİKOANALİTİK (PSİKODİNAMİK )
YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİLER
PSİKANALİZ YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİ
Klasik psikanaliz özel bir yöntem ve çok yoğun çalışma gerektiren bir psikoterapi türüdür.
Psikanalistin özel eğitim görmesi, kendisinin eğitim için psikanalizden geçmesi gerekir.
Ruhsal sorunları olan kişiler arasında ancak, özel bir kesime uygulanabilir.
Sağaltım süresi yılları kapsayabilen uzunluktadır.
Hasta, haftada en az iki, ortalama üç dört kez terapi seanslarına gelmelidir.
Bu saatlerde hasta sedirde uzanarak konuşur.
Serbest çağrışım bu yaklaşımın temel kuralı kabul edilir.
PSİKANALİZ YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİ
Psikoanaliz ilkelerini temel alır. Fakat klasik uygulama kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmaz.
Hastalar klasik psikanalizdeki gibi özel seçilmelidir.
Haftalık sağaltım saatleri daha esnek tutulabilir.
Hasta sedire uzanmaz, yüz yüze konuşulur.
Serbest çağrışım bir kural değildir.
2-3 yıl, hatta daha uzun sürebilir.
PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİ
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK PSİKOTERAPİ
• Her iki sağaltım türü de iç görü kazanarak kişiliğin,
benliğin değişimini amaçlamaktadır.
• Çağımızda, klasik psikanaliz artık oldukça seyrek uygulanmaktadır.
• Psikanalitik yönelimli psikoterapi daha kısa süreli olması nedeniyle daha sık tercih edilmektedir.
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİ
FREUD’UN TEMEL KURAMLARI
1. Topografik kuram
2. Yapısal kuram
3. Libido kuramı
4. Psikoseksüel gelişim kuramı
5. Ruhsal çatışma, savunmalar ve belirti oluşumu kuramı
6. Sağaltım ve araştırma yöntemi olarak psikanaliz
BİLİNÇ – BİLİNÇ ÖNCESİ – BİLİNÇ DIŞI İD (ALTBENLİK)– EGO (BENLİK) –
SÜPEREGO (ÜSTBENLİK) GÜDÜLEME – İÇGÜDÜ - DÜRTÜ ORAL – ANAL – FALLİK – LATENT –
GENİTAL DÖNEM
«PSİKODİNAMİK» NESNE İLİŞKİLERİ KURAMI
BİLİNÇ
• Gerçeklere uyumu önde tutan mantıksal düşüncenin egemen olduğu bölmedir.
• Bilinçlilikte, düşünce, duygu,
anılardaki neden- sonuç, zaman,
yer bağlantıları gerçeğe uygun
olarak kurulur ve tüm bunlara
uyuma yöneliktir.
TOPOGRAFİK KURAM
Organizma belli bir anda kendi yeti ve gereksinimlerine göre seçmeler, ayıklamalar yapar, çok çeşitli
uyaranlardan bir kısmını sınırlar.
Sınırlananlar, represyon denilen savunma mekanizmasıyla bastırılırlar.
Neden ve niçin bastırıldığı ise bireye özgü olarak değişmektedir.
BİLİNÇ
TOPOGRAFİK KURAM
BİLİNÇDIŞI
Bireyin özel çabası ile bilince çağrılamayan, farkına varılamayan
yaşantılara bilinçdışı yaşantılar denir.
Bunlar bazen çok özel yöntemlerle bilince çağırılabilirler (hipnoz, serbest
çağrışım, düşler, psikotik dönemler gibi).
TOPOGRAFİK KURAM
YAPISAL KURAM (İD, EGO, SÜPEREGO)
Bu düzeyler tümüyle soyut kavramlardır.
Süperego/ Üst Benlik
Ego / Benlik
İd / Alt Benlik
İD
• Ruhsal düzeneğin en eski yada en ilkel parçasıdır.
• Hazza yöneliktir.
• Cinsel ve saldırganlık dürtülerinin enerjileri buradan kaynak alır ve egoya boşalım için baskı yapar.
YAPISAL KURAM
EGO • Benlik, ruhsal yapının düzenleyici, denge ve uyum
sağlayıcı bölümüdür.
• Gerçeklik ilkesine yöneliktir.
• Temel işlevi uyumdur.
YAPISAL KURAM
• İd ile süperego arasında uzlaşma sağlamaya çalışır.
• Neyin ne zaman ve nerede doyurulacağına karar verme, dürtüleri ve gereksinimleri bekletebilme ve erteleyebilme
gücüdür.
YAPISAL KURAM
•Bekletebilme,
•Erteleyebilme,
•Dürtülere başka türlü doyum yolları bulma,
•Onları değiştirebilme,
•Bastırabilme,
•Uygun yer ve zamanda uyumunu sağlayan eyleme girişme becerisi
Ancak Gelişmiş Ego Aracılığıyla Olur.
YAPISAL KURAM
SÜPERGO
Bireyin uzun yolculuk yılları sırasında benliğin bir parçası giderek daha çok ana- baba ve toplumsal değer yargılarını
içeren bir yapı olarak ayrışır.
YAPISAL KURAM
Bu nedenle üst benlik – Süperego denir.
Çocuk ikince yaştan itibaren çevreden
gelen iyi, kötü, doğru, yanlış değer
yargılarını öğrenmeye başlar.
Özellikle ebeveynin sevgisini de
kaybetmemek için istenileni yapmaya
çalışır.
Yasaklanılanı yapınca bu nedenle korku ve
utanç duyar.
PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM KURAMI:
1. ORAL DÖNEM (0-1 YAŞ)
2. ANAL DÖNEM (1-3 YAŞ)
3. FALLİK DÖNEM (3-6 YAŞ)
4. LATENT DÖNEM (6,7-12,15 YAŞ)
5. GENİTAL DÖNEM (15 YAŞ ..)
PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM KURAMI:
Freud cinsel terimini haz veren herhangi bir nesne ya da uyarana organizmanın yönelişi anlamında kullanmıştır.
Sevilen, haz veren doyum sağlayan her nesnenin cinsel nitelikleri vardır.
Bu nedenle Freud’ a göre temel inanışlar şöyledir;
-1-
Cinsel yaşam yalnız ergenlik çağında değil, doğumdan hemen sonra açık belirtilerle başlar.
PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM KURAMI:
Temel inanışlar -2-
Cinsel (seksüel) ve eşeysel (genital) kavramlarını kesinlikle birbirinden ayırmak gerekir.
Cinsel daha geniş bir kavramdır ve eşeysel organlarla ilgisi olmayan bir çok duygu ve eylem ve beden
bölgelerini kapsar.
PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM KURAMI:
Temel inanışlar -3-
Cinsel yaşam, bedenini belirli bölgelerinde haz duyma işlevleri ile oluşur.
Bu işlev sonunda üreme amacını doyurur.
PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM KURAMI:
Kuramın Temel Kavramları 1.DÜRTÜ 2. ENGELLENME – ÇATIŞMA 3. GÜDÜLEME – MOTİVASYON 4. İÇGÜDÜ
LİBİDO KURAMI
DÜRTÜLER Dürtüler, organizmanın gereksinimlerini karşılayan
davranışları başlatan güçlerdir.
• Organizmanın fizyolojik gereksinimlerinden doğan dürtüler, birincil dürtülerdir.
• Bunlardan kaynak alan gelişme sürecinde değişik öğrenmeler sonucunda nesne bakımından değişiklikler gösteren dürtülere ikincil dürtüler denir.
LİBİDO KURAMI
Her dürtünün bir amacı , bir nesnesi bir de kaynağı vardır.
Dürtünün amacı boşalma ve doyumdur.
Nesnesi, doyumunu sağlayacak herhangi bir şey, kişi, durum olabilir.
DÜRTÜLER
LİBİDO KURAMI
GÜDÜLER • Güdü terimi, dürtüyü de içine alır.
• Güdü, organizmayı belli ve düzenli bir davranışa yönelten bir durumdur.
• Bu organizmanın fizyolojik bir gereksiniminden doğabileceği gibi (açlık güdüsü), psikososyal gelişim sürecinde öğrenme ile de ortaya çıkabilir (başarı
güdüsü).
İç güdüler ise öğrenilmemiş, değişmeyen türe özgü kalıplaşmış davranışları oluşturan ve
sürdüren güçlerdir.
LİBİDO KURAMI
ENGELLENME- ÇATIŞMA (FRUSTRATİON- CONFLİCT )
Psikanalitik anlamda çatışma, ruhsal aygıtın üç yapısal öğesi arasında bir bağdaşmazlığın,
uyuşmazlığın ürünüdür.
Yanaşma- yanaşma çatışması
Uzaklaşma- uzaklaşma çatışması
Yanaşma- uzaklaşma çatışması
LİBİDO KURAMI
PSİKODİNAMİK TEMELLERE DAYANAN PSİKOTERAPİNİN UYGULAMA ALANLARI
1. Psikonevrozlar: Anksiyete, konversiyon bozukluğu, fobik bozluk, obsesif kompulsif bozukluk, hipokondriazis
2. Ruhsal etkenlerin rol oynadığı bedensel hastalıklar: Astım, ülser, hipertrioidi, diabet, migren, hipertansiyon, anoreksiya nervoza
3. Cinsel uyum sorunları: Cinsel güçsüzlük, güçsüzlük korkusu, soğukluk, vaginismus, aşırı cinsel korkular, cinsel kimlik sapmaları.
4. Sınır bozukluklarda çok değiştirilmiş ve hastanın durumuna göre ayarlanabilecek yöntemlerle uygulayanlar vardır.
Psikodinamik yönelimli terapilerde amaç;
bilinçdışının bilince ulaşmasıyla oluşan
içgörüyü sağlayarak,
kişilik büyümesinin sağlanmasıdır.
Şizofrenide ve benlik gücü zayıf, psikoza yatkın kişilerde uygulanmaz.
PSİKODİNAMİK TEMELLERE DAYANAN PSİKOTERAPİNİN UYGULAMA ALANLARI
TEDAVİ
BİLEŞENLERİ
• Eğindirme • İnandırma • Yol gösterme, rehberlik • Danışma • Uyutum • Uyuşturma • Boşaltma
• Güdümsüz görüşme • Serbest çağrışım • Düşlerin çözümlenmesi • Sürçmelerin çözümlenmesi • Simgelerin (sembollerin)
çözümlenmesi • Direnç ve aktarımın çözümlenmesi • Açıklamalar ve Yorumlar
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİDE KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER
• SERBEST ÇAĞRIŞIM: Bilinç dışının incelenebilmesi için bireyin aklına gelen bir düşünceyi hiçbir baskı, denetim ve süzgece uğratmadan açığa vurmasıdır.
• DİRENÇ (RESİSTANS): Bireyde bilinç dışının bilinçlenmesini, anormal davranış, düşünce ve duyguların bırakılmasını,değiştirilmesini, olumlu terapist- hasta ilişkisi kurulmasını, iç görü kazanmayı, değişme ve iyileşmeyi önleyen ya da güçleştiren ve bireyin içinden gelen her türlü bilinçli ya da bilinç dışı direnme ve savunmadır.
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİDE KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER
AKTARIM (TRANFERANS): Bireyin çocukluk çağında kendisi için önemli kişilerle (anne, baba, kardeş vs.) yaşamış olduğu duygu ve tutumlarını şimdi ilişki kurduğu kişilerle yeniden yaşaması ve bu kişileri kendi çocukluğundaki algı ve duygulara göre değerlendirerek tepki göstermesidir.
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİDE KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER
HİPNOZ Kişinin bilinçli özdenetimini geçici olarak bir yana
bırakarak hipnozu yapacak kişinin kendisine sunduğu önerileri almayı kabullendiği bir tür telkin yöntemidir.
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİDE KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER
İÇ GÖRÜ (INSIGHT)
Rahatsızlık belirtileri ile bunların kaynakları
arasındaki bağları görmektir .
PSİKANALİZ VE PSİKOANALİTİK YÖNELİMLİ PSİKOTERAPİDE KULLANILAN BAZI YÖNTEMLER
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
• 20 y.y. başlarında Rus fizyoloğu Pavlov
koşullanmış tepki (conditioned response)
denemeleri ile hayvanda ve insanda öğrenme
süreçleri konusunda bir çığır açtı.
• Öğrenme ilkeleri çağımızda psikolojinin en önemli
konularından birini oluşturmaktadır.
• Deneysel ve sosyal psikolojik çalışmalar, davranış
kuramları ve terapisi alanına yeni kavramlar ve teknikler
getirmiştir.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
Davranışçı terapiler; doğrudan ya da dolaylı olarak gözlenebilen davranışlarla ilgilidir.
Açık Davranışlar: Yürümek, koşmak, konuşmak gibi doğrudan gözlenebilir davranışlardır.
Örtülü davranışlar: Duygular, düşünceler gibi
doğrudan gözlenemeyen davranışlardır. Bunlar, ancak dolaylı olarak, açık davranışlar ya da bedensel tepkiler aracılığıyla anlaşılabilir.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
• Davranışçı yaklaşıma göre açık ya da örtülü hemen hemen tüm davranışlar öğrenme yoluyla kazanılmış
davranışlardır.
• Öğrenme ilkeleri bilinirse, bu ilkeler aracılığıyla bir çok davranış değiştirilebilir.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
DAVRANIŞ TERAPİLERİNDE
• KLASİK KOŞULLANMA( Pavlov):
Işık koşulsuz uyarıcıdır.
Günlük yaşamdaki her türlü uyarıcı nötrdür.
Ancak koşulsuz uyarıcı ile birlikte verilirse nötr uyarıcılarda koşulsuz uyarıcıya verilen tepkileri oluşturur.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
1. Koşullanmadan önce: yemek → köpekte salya tepkisi
oluşturuyor.
2. Koşullanmadan önce: Zil (Nötr Uyaran)→ köpekte salya
tepkisi oluşturmuyor.
3. Koşullanmada sürecinde: yemek ve zil birlikte verildiğinde→
köpekte salya tepkisi oluşturuyor ve köpek buna alışıyor.
4. Koşullanmadan sonra: Zil (Nötr - Koşullu Uyaran)→ Zil
artık koşullandırılmış bir uyaran ve yemek olmadan da zil
köpekteki salya tepkisini başlatabiliyor.
Klasik Koşullanmada (Conditioning)
EDİMSEL (OPERANT KOŞULLANMA): Davranış, sonuç, olumlu pekiştirme, olumsuz pekiştirmeleri
kapsar. Her davranışı mutlaka sonuç izler. Bu sonuçlar üç şekilde olabilir.
1.Belirli bir davranış sonucunda organizmanın hoşuna giden istenen
sonuç ortaya çıkabilir, davranış tekrarı artar. (olumlu pekiştirme )
2.Belirli bir davranış sonucunda organizma için hoş olan uyarıcı ortadan kalkarsa, o davranışın tekrar olasılığı azalır. Davranış söner.
3.Belirli bir davranış sonucunda organizma için hoş olmayan sonuç ortadan kalkarsa davranışın tekrarlanma olasılığı artar. (olumsuz pekiştirme)(Bu ceza değildir, karıştırılmamalıdır!)
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA Hastanın gevşemesi, rahatlaması sağlanır.
Hastadan bunaltı duyduğu imgeyi yaşatması, canlandırması istenir.
Sürekli yinelemelerle bunaltı söner.
Uygulamalar yapıldıkça, terapist tarafından desteklenir, ödüllendirilir.
Örümcek Fobisi için bir sistematik duyarsızlaştırma örneği:
Davranışçı Tedavilerin Ortak Özellikleri
Bireyin kendisinin farkında olduğu ve başkaları tarafından
gözlenebilir davranışlarla ilgilenir.
Bilimseldir, tedavinin amaçları ve yöntemi önceden
belirlenmiştir. Tedavinin etkinliği ve sonuçları objektif
olarak değerlendirilir.
Şimdiki zamana odaklanır.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
Davranışçı Tedavilerin Ortak
Özellikleri
Eğitici bir yönü vardır. Tedavi alan kişi, tedavi boyunca davranış değişikliklerinin ne şekilde ortaya çıktığının farkındadır.
Davranışçı tedaviler, çoğunlukla tedavi alan kişinin günlük yaşamında ve özellikle sorununun yer aldığı ortamda uygulanır.
Tedavi alan kişi öğrendiklerini günlük yaşamda çoğu kez kendi
başına uygular. Tedavi sorumluluğunun büyük bir bölümünü tedaviyi alan üstlenir.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
Davranışçı Tedavilerin Ortak Özellikleri
Davranışçı tedaviler eyleme yöneliktir. Yeni davranışların eyleme dönmesi önemlidir.
Tedavi yöntemleri, tedavinin amaçlarına ve tedavi alan kişinin gereksinimlerine göre seçilip gerektiğinde değiştirilebilir.
Çoğu zaman tedavinin başında terapistle tedaviyi alan bir anlaşma yapar.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
Davranış Tedavilerinin Uygulama Alanları
Kişilik bozuklukları: Pasif bağımlı,sınırda, paranoid, obsesif, histrionik.
Özel uyum sorunları: Okul, iş uyumsuzlukları, evlilik sorunları, kronik hastalıklar ya da sakatlıklara bağlı sorunlar.
Şizofreni hastaları için kronik tiplerde, sosyal beceri geliştirmeye yönelik davranış tedavileri.
DAVRANIŞ TERAPİLERİ
BİLİŞSEL TERAPİLER
• Biliş, iç ve dış dünyadan gelen uyaranları algı süreçlerine dönüştüren bunları belli bir düzen içinde işleyen ve onları adlandıran, depolayan ya da belleğe çağırıp değerlendirilmesini olanak sağlayan ruhsal süreçlerin tamamıdır.
• Terapist- hasta arasında yargısız, olumlu bir ilişki olmalıdır. Hastanın olumsuz algılarını ve değerlendirmelerini hastaya göstermede etkin davranır.
Hastalığa ve duruma göre değişmekle birlikte ortalama bir terapi süreci 15-25 seans arasında değişir.
Amaç: Eskiden yerleşmiş algılama değerlendirme kalıplarının değiştirilmesi, seçenek ve açıklamalar
kazanılması hastanın kendisine, dünyaya ve geleceğe daha esnek bakmasının sağlamaktır.
Epiktetos’un “İnsanları rahatsız eden olaylar değil, olaylara karşı kendi içinde oluşturduğu anlayışıdır.” sözü, bilişsel terapilerin temelini anlatıyor diyebiliriz.
BİLİŞSEL TERAPİLER
Kişi selam vermedi Saygısızlık, Ukalalık Öfke Tenezzül etmemiş olması. Beni selam vermeye değer Üzüntü bulmadı. Onu kıracak bir şey Suçluluk yapmış olmalıyım. Baktığı halde görmediğine Empati göre, bir sorunu olmalı.
BİLİŞSEL TERAPİLER
BİLİŞSEL TERAPİLER
• Bilişsel terapistler diğer kuram terapistlerine göre daha aktiftirler.
Terapist;
• Hastaya kendi düşünce biçimini eleştirel gözle ayırt etme becerisi kazandırır.
• Daha yeni ve daha gelişmiş problem çözme davranışlarını bulabilmek için yol gösterir.
• Hastaya ev ödevleri vererek kendi kendine keşfetmeyi ve öğrenmenin kalıcılığının arttırılmasını sağlar.
• Hastanın gerçeğe uygun değerlendirme ve yorum seçeneklerini görebilmesi için hastaya yardımcı olur.
BİLİŞSEL TERAPİLER
Hastanın gerçeğe uygun olmayan değerlendirme ve yorumları sıklıkla;
• Seçici soyutlama,
• Aşırı genelleme,
• Olayların önemini büyütme ya da küçültme,
• Olayları kişisel algılama,
• Keyfi çıkarsamalar,
• Olaylara yalnız ak ya da kara gözüyle bakma gibi hatalarla ortaya çıkar.
BİLİŞSEL TERAPİLER
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Terapistin tedavideki tutumu konusunda sistemli bir açıklama getirmemiştir. Bunun başlıca nedeni
insanların bir nesne olarak ele alınmasının tedaviyi bozacağı inancından dolayıdır.
• Hastayı anlayabilme ve ona yardımcı olabilmenin tek yolu, tedavi seansları sırasında
onun yaşamının bir parçası durumuna gelmek, hastaya yön veren değerleri ve onun
bu değerleri nasıl kullandığını anlamaya çalışmaktır.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Egoyu yeniden eğitme
Anlama
Hasta terapist ilişkisi
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
• Terapi süreci: Duyguların yaşandığı bir insan ilişkisidir. Bu ilişki içinde, her biri diğeriyle dürüstçe bir iletişim kurmaya çalışır.
• Tedavi ilişkisi / Hasta-terapist ilişkisi: May’ in (1961) tanımladığı iki kişinin dünyadaki ortak varoluşudur. Gerçek bir eşitliğe dayanan, yüz yüze aynı düzeyden görüşmeyi gerektiren bir ortaklıktır.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Anlama
Hastanın dünyasını ve varoluşunu onun özelliği içinde anlamak, kavramak gerekir.
Terapistin kafasında tanı endişesi dahi olmamalıdır. Anlama için şunlar yapılmalıdır.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Anlama İçin,
Toplanmış tüm bilgilerin anlamlarının açıklığa kavuşturulması, hastanın tüm ifadelerinin anlam çözümlerinin yapılması,
Hastanın yaşam öyküsünün iyi alınması,
Dağınık olarak varolan duygu ve düşüncelerin derlenip toparlanması,
Dünyadaki varoluşunun ne şekilde olduğu ve nasıl çarpıtılmaların olduğuna dikkat etme,
Birbirine bağlı temaları açıklığa kavuşturma.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Egoyu yeniden eğitme
Egonun kendisini gerçekleştirme yeteneğini yeniden kazandırmaktır.
Hasta kişisel yazgısını sorumluluğunu yüklenme biçimindeki aktif bilince doğru gelişmek zorundadır.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Varoluşçu psikoterapist Frankl’ a göre
Yaşamında anlam göremeyen kişi hastalanır, insan anlam yokluğunda var olamaz.
İrade ve sorumluluk duygusu uyandırılmaz ve desteklenmez ise gelişim mümkün olamaz.
Kişiye dayanabileceği kadar sorumluluk vererek yaşamın anlamında ve davranışlarda değişiklik yaratmak mümkündür.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
Varoluşçu terapideki esaslar
•Yüz yüze yöntemi
•Dinleme ve anlama, hasta tarafından anlatılan her bildirimin anlamı, ancak hastanın yaşantıları çerçevesi içinden çıkarılabilir. Bunun yolu hastayı “kendi dilinin akışı içinde dinlemeyi bilme” ve “bu anlattığınızın anlamı sizce nedir? “ şeklindeki sorularla hastayı daha iyi anlamaya çalışmakla mümkündür.
•Hasta ile ilgili konu öncelikleri, kişinin içinde yaşadığı şu an “şimdiki varoluşudur”. Geçmiş yaşanmış deneyimlerle, şimdiki zaman içinde de vardır. O nedenle şimdi ve burada ile ilgilenilmelidir.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİNİN ESASLARI
Terapistin gösterdiği anlama çabaları ile hasta kendisini anlamayı, kişiliğinin koşulsuz kabulünü yaşar.
Kişi pasif tutumdan uzaklaşır.
Hasta kendi varoluşuna tekrar hakim olmaya başlar.
VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ
TEDAVİ DURUMUNUN BİÇİMİ VE YAPISINA GÖRE;
Psikoterapiyi bir kişiyle yapılıyorsa bireysel terapi, çiftlerle
yapılıyorsa eş terapisi, aileyle yapılıyorsa aile terapisi, grupla yapılıyorsa grup terapisi adını alır.
A. Bireysel (individual) psikoterapi
B. Küme (group) psikoterapisi
C. Psikodrama
D. Oyun Psikoterapisi
E. Aile Psikoterapisi
GRUP TERAPİLERİ
• Grup terapileri insan ilişkilerine dayalı, duygusal açıdan yeniden eğitim ve öğretim denemelerini temel alan katılanları daha sağlıklı ve işlevsel yapmaya yönelik
sosyal ve psişik bir süreçtir.
• Grubun üye sayısının 10’ u geçmemesi önerilir.
• İyi dengelenmiş bir grup 4 kadın ve 4 erkeği kapsamaktadır.
• Yetişkinlerden oluşan grupta yaş sınırı 21- 50 arasında değişebilir.
Tedavi ekibi; terapist, bir gözlemci, bir not tutucu ve bir süpervizörden oluşmalıdır.
GRUP TERAPİLERİ
GRUP TERAPİLERİ
Grup psikoterapileri bireylerin birbirlerini ve kendilerini anlamalarını,
Bozuk davranış örüntülerini canlı biçimde grup etkileşimi sırasında görmelerini,
Topluma uyum güçlüklerini somut olarak kavramalarını,
Bunları düzeltme yollarını seçerek davranışları araştırma ve bulmalarını sağlar.
GRUP TERAPİLERİ
GRUP TERAPİLERİ
Grup psikoterapileri şimdi ve burada ilkesi üzerinde odaklaşır.
Açıklığı, dürüstlüğü ve grup üyeleri hakkında beslenen düşünceleri açıkça ifade edilmesini teşvik eder.
Kişilere kendilerinin ve başkalarının farkında olmayı öğreterek davranışı değiştirmeye yardımcı olur.
GRUP TERAPİLERİ
Tüm bu hedeflere aşağıdaki özellikleri sayesinde ulaşabilir: Bilgilendirme Umutlandırma Evrensellik Özdeşleşme Özgecilik ( elseverlik/altruizm) Toplumsallaşmanın gelişmesi Kişiler arası öğrenme İçgörü Grup dayanışması Primer aile yaşantılarının yeniden canlandırılması Varoluşunun ayırımına varma Duygusal boşalma vardır.
GRUP TERAPİLERİ
Grup terapileri;
Bireysel tedaviler gibi bir çok kurama dayanarak
hedeflerine, grup özelliklerine, birey
özelliklerine göre değişiklik gösterecektir.
GRUP TERAPİLERİ
PSİKODRAMA
Grup içinde yalnızca karşılıklı konuşmak yerine dışarıda yaşanılan olayları grupta oynayarak canlandırmak, canlandırılan olayları değişik tekniklerle yeni baştan
oynamak, oynarken seçenek, yollar göstermek yoluyla uygulanan bir grup psikoterapisidir.
AİLE TERAPİLERİ
Hasta ile bütün aile bireylerinin düzenli olarak terapiye katılmasıdır.
Terapi sırasında aile bireylerinin birbirleri ile doğal iletişim ve etkileşim kurmasına olanak sağlanır.
Aile psikopatolojisi daha iyi değerlendirilir.
Hasta üzerine yoğunlaşmaktan kaçınılır, önemli bunalımlar, olaylar üzerinde durulur.
Bir çiftin beraberliğinde fiziksel, duygusal, entelektüel, ruhsal ve sosyal ilişkiler vardır.
Bu terapi yönteminde var olan sorun bu alanlarda saptanır ve çalışılır.
Terapist cinsel sorunun esas olduğunda, bunun tek sorun olmadığını diğer ilişkilere yansıdığını gösterir.
EŞ TERAPİLERİ- CİNSEL TERAPİLER
• Amaç: Kişinin kendi cinselliğini kabul etmesi ve bu cinsel kimlik içinde kendisinin rahat etmesine yardımcı olmak, çiftlerin cinsel iletişim kalitesini arttırmaktır.
Tedavi esası eğitimdir. Eğitimle birlikte çiftlere davranışsal ödevler verilir.
Ortalama 18 seanstır ve her seans 30 dakikadır.
Eşlerle birlikte tedaviye devam edilir.
EŞ TERAPİLERİ- CİNSEL TERAPİLER
Cinsel terapi davranışsal terapinin en iyi örneklerindendir. Bu tedavinin prensipleri şunlardır:
Hastaya açık bir şekilde anlatılmış uygun ödevler verilir ve hastadan
daha sonraki seansa kadar bu ödevleri yapması istenir.
Verilen bu ödevlerin yapılıp yapılmadığı ve karşılaşılan güçlükler ayrıntılı bir şekilde ortaya konur.
Davranış tedavisi ile ilgili bu ödevleri zorlaştıran tutumlar, duygular ve dirençler saptanır.
Bu tutumlar değiştirilir. Böylece ödevlerin başarılması sağlanmış olur.
EŞ TERAPİLERİ- CİNSEL TERAPİLER
HERKES TERAPİST MİDİR?
HAYIR!!!
Dünyada lisans düzeyinde mezun olunduğunda psikoterapist
ünvanı verebilen herhangi bir üniversite eğitimi
bulunmamaktadır. Tıp fakültesinden, psikolojik danışmanlık
ve rehberlik programlarından ya da psikiyatri hemşireliği
yüksek lisans ve doktora programlarından bir diplomaya
sahip olmak KİMSEYİ PSİKOTERAPİST YAPMAZ!
Psikoterapist olunabilmesi için; terapinin temel aldığı kurama
ve teknik beceriye göre değişebilecek şekilde yıllarca sürecek
eğitimler ve süpervizyon uygulamaları tamamlanarak, ulusal
ve uluslararası akreditasyona sahip bir PSİKOTERAPİST
YETKİ BELGESİ alınması zorunludur.
GEÇMİŞ OLSUN!!
Recommended