Osteoporoz ve Süt

  • View
    142

  • Download
    1

  • Category

    Food

Preview:

Citation preview

KEMİKLERİN SESSİZ HIRSIZI

OSTEOPOROZ

Burcu KUTLUCA

Osteoporoz Nedir?

• Kemik kitlesinde azalma ve buna bağlı olarak kemik dokunun daha kırılgan hale gelmesi ile karakterize edilen bir kemik hastalığıdır.

• Osteoporoz sadece en sık görülen metabolik kemik hastalığı değil aynı zamanda yaşlı popülasyonunun en sık karşılaşılan problemlerinden birisidir.

Osteoporoza yol açan kalsiyum kaybı yavaş ve fark edilmeden ilerlediği için bu soruna ‘kemiklerin sessiz hırsızı’ adı veriliyor.

Dünya çapında 200 milyon bireyi etkileyen en yaygın kemik hastalığıdır. En önemli sonucu kalça kırıkları olup, çoğu zaman

yatakta tedavi gerektirir, ~yüzde 20 ölüm riski ve kalıcı sakatlıklara yol açabilir

•Osteoporoz her yıl

•1.6 milyon kalça kırıklığına

•1.4 milyon omurga kırıklığına

• 1.7 milyon bilek kırığına sebep olmaktadır .

EPİDEMİYOLOJİK VERİLER• 50 yaş ve üzeri kadınların yaklaşık yarısı

osteoporotik veya düşük kemik kitlesine sahiptir.

• 60 yaş üzeri kadınların yarısı, erkeklerin 1/3’ü osteoporotiktir

• WHO tarafından 50 yaş üzeri postmenopozal kadınların %30’nun osteoporoz tanımı içine girdiği bildirilmiştir.

• Yalnız Amerika Birleşik Devletleri’nde Osteoporoz’a bağlı kırıklar için 1995 yılında 13.8 milyar dolar harcanmıştır. Önlem alınmadığında bu rakamın 2030 yılında 60 milyar dolara ulaşacağı beklenmektedir.

OSTEPOROZ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

Genetik ve yapısal faktörler

Yaşam şekli/Beslenme

İlaçlar/ Tıbbi faktörler

Düşme için risk faktörleri

• İlerleyen yaşla birlikte bağırsaklarda Ca ve D vitamini emilimi ve böbreklerde aktif D vitamini oluşumu azalmaktadır.

• Türkiye de 849 kadını kapsayan bir çalışmada 20-39 yaş grubunda kemik yoğunluğu normal bulunurken 40-59 yaş grubunda tüm lokalizasyonlarda belirgin olarak kemik yoğunluğunda azalma meydana gelmiştir.

• Kadınlarda menopozdan sonra östrojen hormonu yetersizliği nedeni ile kemik kaybı hızlanmaktadır. Çünkü östrojen kemiklerde kalsiyum azalmasını önleyen bir hormondur

• Asyalı kadınlar; beyaz ırktan gelmeleri, sigara, çay, kahve ve kolalı içecekleri artan miktarlarda tüketmeleri, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığının olmaması nedeniyle osteoporoz için risk faktörü olarak değerlendirilen birden fazla faktörü bir arada taşımaktadırlar.

• Yapılan çalışmalarda Türk kadınının kemik mineral yoğunluğu ABD ve Avrupa referanslarına göre %5 daha düşük olduğu belirlenmiştir.

• Sahip olduğumuz genetik özellikleri değiştiremeyiz ancak, osteoporozu önlemek veya yavaşlatmak için sağlıklı beslenme ve yaşam kriterlerini tercih edebiliriz.

FİZİKSEL AKTİVİTE

• Fiziksel aktivite çevresel faktörlerin en önemlilerindendir. Kemik yapımının hızlı olduğu yıllarda yetersiz aktivite kemiklerin normale göre daha az yoğun olmasına neden olur.

FİZİKSEL AKTİVİTE

• Osteoporozda egzersiz ve fiziksel aktivitenin yararlarıKemik kitlesindeki kaybı yavaşlatır.Kemik kitlesini artırır ve kırığı önler.Eklem esnekliğini ve sağlamlığını destekler.Denge sağlamayı geliştirerek düşmeyi önler.Kas gücünü geliştirir.Postürü (düzgün duruş) korur.Kalp ve solunum sisteminin dayanıklılığını artırır.Ruhsal dengeyi geliştirir, psikolojik ve sosyal güveni

artırır.

BESLENME VE OSTEOPOROZ

• Beslenme yaşamımızın her döneminde sağlığımızın temelini oluşturur.Beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, bu hastalığa yakalanmayı önlemenin yanı sıra hastalık görüldükten sonra sürecin yavaş ilerlemesinin sağlanması açısından da çok önemlidir.

Beslenmede dengeli ve yeterli kalsiyum alımı hastalık ile mücadelede anahtar rol

oynamaktadır.

• Söz konusu kalsiyumun vücuda alınmasında da süt ve süt ürünlerinin önemi herkes tarafından kabul edilmektedir.

• Süt ve ürünlerindeki kalsiyumun miktarının fazla olmasının yanında vücuda emilim konusundaki elverişliliği de süt ve ürünlerinin tüketimini, hastalığın önlenmesinde bir adım daha öne çıkarmaktadır.

Kemik metabolizmasında en etkili faktörlerden biri kalsiyumdur!!!

• Vücuttaki toplam kalsiyumun yüzde 99’u kemikler ve dişlerde geri kalan yüzde 1’i enzim aktivasyonu, hormon fonksiyonları, sinirsel iletim, kas kasılmaları, kanın pıhtılaşması ve membran üzerindeki transferler gibi çeşitli metabolik prosesler için gereklidir.

Diyetlerle alınması gereken kalsiyum miktarları (mg/gün)

Yaş grupları Önerilen miktar

Çocuk 1-3 Yaş 500mg

4-8 Yaş 800mg

Çocuk/genç 9-18 Yaş 1300mg

Yetişkin 19-50 Yaş 1000mg

51 + Yaş 1300mg

Gebe/ emziren 19-50 Yaş 1000mg

Diyetteki en iyi kalsiyum kaynağı süt ve diğer süt ürünleridir

• Öğünlerdeki kalsiyumun yüzde 70 kadarı süt ve süt ürünlerinden sağlanır (yetişkinlerde peynirden).Yeşil sebzelerden ve kurutulmuş meyvelerden çok azı iyi kalsiyum kaynağıdır.

* 1 su bardağı ayran 280mg Ca * 100mg elma 7mg Ca

1 BARDAK SÜT

10 PORSİYON FASÜLYE

16 PORSİYON ISPANAK

*1 dilim beyaz peynir 204mg Ca* 1 dilim ekmek 20mg Ca

1 SU BARDAĞI AYRAN

40 TANE ELMA

Laktoz içermemesi ve çok miktarda uzun zincirli doymuş yağ asitlerine sahip olmasına rağmen

peynirdeki kalsiyum kolay erişilebilir özelliktedir.

• Cheddar peyniri ile farelerde yapılan araştırmalar sonucu kalsiyumun en az sütteki kadar iyi absorbe edildiği ve yaşlanmadan etkilenmediği görülmüştür

D VİTAMİNİ ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜDÜR

• D vitamini eksikliğine yol açan en önemli faktörler diyetteki yetersiz alım yanında güneş ışığından yetersiz yararlanma sonucu deride sentezin bozulmasıdır.Normal koşullarda insan vücudunda bulunan D vitaminin %90-95’i güneş ışığının etkisiyle deride sentezlenmektedir.

‼ Ev içinde çok vakit geçirilmesi‼ güneş ışığından yararlanmayı zorlaştıracak

şekilde giyinme‼ güneşin zararlı etkilerinden sakınma amaçlı

yüksek faktörlü güneş kremi kullanımı‼ yoğun nüfus ve sanayi bölgelerinde yaşama‼ hava kirliliği gibi nedenlerle güneş ışığının alım

yetersizliğine bağlı D vitamini yetersizliği dünya genelinde sık görülen bir sorun haline gelmiştir.

D vitamininin iki temel fizyolojik görevi vardır

Kemik mineralizasyonu

Fosfat metobolizması

Kalsiyum metobolizması

D VİTAMİNİ ALIMI (mg/gün)

☻50 yaşa kadar 5mg☻50-70 yaş arası 10mg☻70 yaş üzeri 15mg

Günlük 5 mg D vitamini alımı günde yaklaşık yarım saat güneş ışığından yararlanılarak sağlanabilir.

Osteoporozun önlenmesi

• Osteoporozun önlenmesinde gerekli kalsiyum alımının çok önemli payı bulunmaktadır. Kalsiyumca zengin gıdaların (süt ve süt ürünleri) tüketiminin arttırılması, yalnız risk grupları için değil herkes için önemlidir.Bunun böyle olduğu çocuklar, gençler, yaşlılar ve özellikle de menopoz öncesi ve sonrası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarla da doğrulanmıştır.

• Beslenme durumu dikkate alınmadan, risk faktörlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi sağlıklı sonuca götürmeyebilir. Bugüne kadar süt ve süt ürünlerinin tüketiminden sakınmak için laktoz intoleransının dışında herhangi bir neden bulunmamaktadır.

• Laktoz intoleransı nedeniyle düşük oranda kalsiyum alımı, bu problemi olan sağlıklı kişilerde uzun vadede osteoporoz riskini doğurmaktadır. Beslenme fizyolojisi açısından ideal olan durum, marketlerde her zaman laktozsuz süt ve ürünlerinin bulunmasıdır.

SONUÇ

• Hayatın her döneminde yeterli kalsiyum tüketmek kemik sağlığı açısından çok önemlidir. Osteoporozdan korunmak için en iyi yol; çocukluk çağından başlayarak tüm yaşam boyunca süt ve ürünleri tüketmektir.

Çocuklarını düşünen, onları koruyan

ve sağlıklı

yetiştirilmelerini sağlayan bir ulus,

gözü arkada kalmadan, geleceğini daha iyi ve daha güzel olanların

ellerine terk edebilir.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Recommended