Upload
eminbayrak
View
236
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
İŞ KAZALARI
Ölüm Ve Bedensel Zarar Hallerinde Karşılananlar
Sigorta Girişi Olmayan İşçinin İş Kazası Halinde Durumu
İşveren Hangi Halde Sorumlu Olmaz
İŞ KAZASI NEDİR?
İş Kazasının Bildiriminden Kimler Sorumludur?
İş Kazası ve Meslek Hastalığında Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu
Nedir?
İş Kazasında Sigortalının Yükümlülüğü
İş Kazalarında Yapılacak Adli ve İdari İşlemler
İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALILARINA İLİŞKİN SGK
VERİLERİ
Verilere Göre En Çok İş Kazaları
İŞ KAZASINDA MADDİ TAZMİNAT DAVASI ÖRNEĞİ
Yargıtay Kararları
İŞ KAZALARINA İLİŞKİN KÜRESEL ÖLÇEKTE KISA BİR
DEĞERLENDİRME
4857 sayılı iş kanunumuz 77.
maddesinde işverenler iş yerlerinde iş sağlığı
ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her
türlü önlemi almak, araç ve gereçleri
noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı
ve güvenliği konusunda alınan her türlü
önleme uymakla yükümlüdürler
6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunumuzun 49. maddesinde
kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar
veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa
bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren
de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50.madde
de “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu
ispat yükü altındadır. “demektedir.
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi
giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya
da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu
sebeple uğradıkları kayıplar.
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da
yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan
kayıplar.
Manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani
zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem
nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi
tazminat isteyemezler.
Ancak; cismani zarar kavramına ruhsal bütünlüğün ihlali
sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu
maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil
ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu öğretide
ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir.
Eğer bir kimse, kazadan bir saat önce işe alınmış olsa
bile, 506 sayılı yasaya göre “sigorta” kapsamında bir
işçidir. Hizmet akdi niteliğinde, zaman ve bağımlılık
unsurlarını içerecek biçimde işe başlatılan bir
kimse SGK 'ya bildirilmemiş ve henüz sigorta sicil
numarası almamış olsa dahi yasa kapsamında korunan
bir işçi durumundadır. Henüz sigorta kaydının
bulunmaması, olayın bir iş kazası sayılmasına engel
değildir.
Eğer işçi sigortaya kayıt ettirilmeden iş
kazası geçirmişse, 506 sayılı yasanın 10.maddesine
göre işveren sorumlu tutulmaktadır. Açıklanan bu
nedenlerle, dava konusu iş kazası ile ilgili olarak
ilgili SSK Sigorta Müdürlüğü’ne duyuruda
bulunulurken, yalnızca işveren şirketin ad ve
unvanının bildirilmesi ve kaza ile ilgili tüm tutanak ve
belgelerin dilekçeye eklenmesi yeterlidir.
İşverenin kusurlu eylemi ile zarar arasında uygun
bir illiyet( Ortaya çıkan zarar ile failin davranışı
(fiil) arasındaki bağlantı) bağı yoksa işverenin
sorumluluğundan söz edilemez.
Kusurlu olmadığı halde işvereni, meydana gelen
zarardan sorumlu tutmak adalet ve hakkaniyet
duygularını incitir. Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun 18.03.1987 tarih ve 1986/9-722
Esas, 203 sayılı kararı da aynı doğrultudadır.
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere
gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan
olaydır.
İş kazasının, kazalı işçiyi çalıştıran işveren
tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine
derhal ve Kuruma da en geç kazadan
sonraki 3 iş günü içinde bildirilmesi
zorunludur. Bu bildirim işveren tarafından
yerine getirilmemiş ise bildirim kazalı işçi
tarafından yerine getirilmelidir.
İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi
sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak
sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması
gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin
işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere,
Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Sigortalı, uğradığı iş kazasını en geç kazadan sonraki iki
gün içinde işveren veya Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Sigortalıya, uğradığı iş kazasını işveren veya Kuruma
bildirme yükümlülüğü getirilmesine karşın, bildirme
mecburiyetinin yerine getirilmemesine herhangi bir
müeyyide öngörülmemiştir. Dolayısıyla, bu görevini yerine
getirmeyen sigortalılar hakkında herhangi bir işlem
yapılması mümkün değildir.
Bir iş kazasında işverenin sorumluluğundan
bahsedebilmek için iki şart aranabilir.
İlki işçinin kaza sırasında işverenin otoritesi altında
bulunup bulunmadığıdır.
İkinci şart ise; kazanın doğrudan doğruya veya dolaylı
olarak işin yarattığı bir tehlike veya işverenin
üstlendiği koruma borcuna aykırı davranış sonucu
olması şartının bulunmasıdır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına uymayan
işveren iş kanununun 'Ceza Hükümleri ' başlığı
taşıyan 97-108 nci maddelerinde belirtilen
cezalara muhatap olacaktır.
Bu cezalar idari nitelikte cezalar olup,
uygulanması için kaza meydana gelmesi
gerekmez.
Iş verenin sağlık ve güvenlik tedbirlerine uymaması, suçun oluşması için
kafidir.
Cezalar hayati tehlike arz eden noksanların bulunması halinde noksanlar
giderilinceye kadar işin bir bölümünü durdurma veya kapatma şeklinde
veya idari para cezaları şeklinde uygulanır.
idari para cezaları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Bölge Müdürlüklerince verilir, bu cezalar mahalli Sulh Ceza
Mahkemeleri nezdinde itiraz edilebilir. Mahkemece verilen cezalar
kesindir.
Kazaya uğrayan sigortalıya kurum sağlık tesislerince işe el
konuluncaya kadar ( S.S.K sağlık tesislerine işyeri vizite kağıdı
ile ulaşacağı ana kadar) sağlık durumunun gerektirdiği sağlık
yardımlarının (İşyeri doktoru işyerinde ise işyeri doktorunca,
sağlık memuru varsa o an için yapılabilecek ilk müdahale) yapılır.
Görgü şahitlerinin ifadesi alınarak işverence 3 nüsha halinde
olayın tafsilatlı bir şekilde tutanağa geçirilir. Tutanak işveren
veya vekili ve görgü şahitlerince imzalanır.
Kazanın meydana geldiği yer zabıtasına (Jandarma veya Emniyet Birimleri
) derhal yazı ile bildirilir.
Sosyal Sigortalar Kurumu ilgili Sigorta Müdürlüğüne kaza anından
itibaren en geç 2 gün içinde yazılı bildirimde bulunulur.(Bu bildirim
Vizite kağıdı ile yapılır.)
Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili Bölge Müdürlüğüne kaza anından
itibaren en geç 2 gün içinde yazılı bildirimde bulunulur.(Bu bildirim iş
Kazası Bildirim Formu ile yapılır.)
Kurum Müfettişlerince soruşturmanın yapılacağı
düşünülerek; işçinin fiilen işe başlamadan
kendisinden alınan veya işyeri doktorunca tanzim
edilen doktor raporu (iş ağır ve tehlikeli işe giriyorsa,
akciğer grafisi ve kan grubu tespit edilmiş "Ağır ve
Tehlikeli İşlerde Çalışabilir" raporu ) ve iş kazası
anında işverence tutulmuş bulunan tutanağın bir
nüshası ayrı bir dosyada dosyalanır.
İş kazası Cumhuriyet Başsavcılığına intikal
etmiş ise Başsavcılıkça istenilen belgeler bir
dosya halinde bu makama gönderilir.
Faaliyet grupları bazında sıralama yapıldığında,
2011 yılında en fazla iş kazasının 9 bin 217
(yüzde 13,3) kaza ile Kömür ve Linyit Çıkartılması
faaliyetinde yaşandığı görüldü.
Bunu 7 bin 268 (yüzde 10,5) kaza ile Makine ve
Teçhizatı Hariç Fabrikasyon Metal Ürünleri
İmalatı, 5 bin 272 (yüzde 7,6) kaza ile Ana Metal
Sanayi izledi.
Meydana gelen iş kazalarının sayısı ile
sektörde istihdam edilenlerin sayısının bir
arada değerlendirildiği standardize iş kazası
oranına göre de en sık kaza Kömür ve Linyit
Çıkartılması faaliyetinde meydana geldi.
En fazla iş kazasının yaşandığı iller sıralamasında ilk üç
sırayı İstanbul (9 bin 303), İzmir (7 bin 852) ve Manisa (5
bin 629) aldı. Bu illeri 5 bin 450 kaza ile Bursa, 4 bin 738
kaza ile Kocaeli izledi. 81 ilin 78’inde ölümlü iş kazasının
meydana geldiği 2011 yılında, sadece Ardahan, Kars ve
Kilis’te ölümlü iş kazası yaşanmadı. İl bazında meslek
hastalığı dağılımına göre ise en çok meslek hastalıkları
sırasıyla Kütahya (278), Zonguldak (159), Ankara (154) ve
İstanbul’da (47) teşhis edildi.
Yaşanan iş kazalarının en önemli nedenleri;
bir veya birden fazla cismin sıkıştırması,
ezmesi, batması ve kesmesi, düşen cisimlerin
çarpıp devirmesi, kişilerin düşmesi ve
makinelerin sebep olduğu kazalar şeklinde
sıralandı. Bu nedenlerle yaşanan kazalar,
toplam kazaların yüzde 80’ini oluşturdu.
İş kazaları sonucu oluşan yaranın vücuttaki yeri
bakımında sınıflandırmaya göre parmaklar 15 bin
133 yaralanma ile ilk sırada yer alırken, bunu 14
bin 346 ile eller takip etti. Veriler, toplam
kazaların yüzde 53’ünün üst ektremitelerde
(Omuz ve omuz eklemleri, kol ve dirsek, bilek,
parmaklar, eller gibi) yaralanma ile
sonuçlandığını gösterdi.
Yaş gruplarına göre dağılımda 25-29 yaş
grubundakilerde,
İşyerinde çalışan sigortalı sayılarına göre 1-3
arası işçi çalıştırılan işyerlerinde,
İşçinin son işveren nezdindeki çalışma
süresine göre 3 ay-1 yıl arası kıdemlilerde, 3.
iş saatinde yaşandı.
Sonuçlara göre 2011 yılında iş kazalarında en
yüksek ölüm 304 ile “Bina İnşaatı” faaliyet
grubunda meydana geldi. Bunu 194 ile Kara
Taşıma ve Boru Hattı Taşımacılığı, 148 ile
Özel İnşaat Faaliyetleri izledi.
İlki 2007 yılında yapılan “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri”
konulu araştırma, Hanehalkı İşgücü Anketi ile birlikte ülkemizde ikinci
defa 2013 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında, gerçekleştirilmiştir.
Araştırma sonuçları, uygulama dönemi itibariyle istihdamda olan veya
son 12 ay içinde bir işte çalışmış olan fertlerin, son 12 ay içinde herhangi
bir iş kazası geçirip geçirmedikleri veya referans haftasında istihdam
edilen ya da geçmişte çalışmış olanların son 12 ay içinde işe dayalı bir
sağlık probleminin etkilerine maruz kalıp kalmadıklarına ilişkin bilgiler
vermektedir.
Son 12 ay içerisinde çalışmış olanların %2,3’ü
bir iş kazası geçirdi
Türkiye genelinde son 12 ay içinde istihdam
edilenlerden %2,3’ü bir iş kazası geçirdi. Bu
oran erkeklerde %2,8 iken, kadınlarda %1,3
olarak gerçekleşti. Toplam iş kazası
geçirenlerin %81,6’sını erkekler oluşturdu.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ruhen ve bedenen zarar gören işçi,
işveren aleyhine maddi tazminat davası açma hakkına sahiptir.
İşverenin kendisine bağımlı olarak çalışan işçisini koruma ve gözetme
borcuna aykırı hareket etmesi sonucunda iş kazası veya meslek
hastalığına maruz kalan işçi, Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi gereğince
işvereninden sadece uğradığı cismani zararı için tedavi giderlerinin
karşılanmasını değil, aynı zamanda ileride ilerde iktisaden
karşılaşabileceği mağduriyetinden doğabilecek zarar ve ziyanın
masraflarını da talep etme imkanına sahip bulunmaktadır.
Yargıtay kararlarında ağırlıklı birçok karar
çalışanın lehinedir.
Birçok örnek karar da Çalışanın doğru beyanda
bulunması şartıyla hakim kararını işçi yönünde
kullanmıştır.
Çalışanın haklı görülmesiyle hakim tazminat
kararlarını hukuka uygun çerçevede kabul ederek
onaylamıştır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünya çapında;
Her 15 saniyede bir, bir işçi, iş kazası veya meslek hastalığı
kaynaklı nedenlerle ölmekte,
Her 15 saniye içerisinde ise yaklaşık 160 işçi iş
kazasıgeçirmektedir. Bu da yılda global ölçekte yılda 300 milyon
iş kazası ve 300 bin civarında ölüm olayının gerçekleştiği
anlamına gelmekte; bunların büyük kısmı da iş ve işgücü kaybına
yol açmaktadır. İş ve meslek kaynaklı ölümlerin % 14’ü doğrudan
iş kazası şeklinde gerçekleşmektedir.
Kötü ve eksik iş sağlığı ve güvenliği
uygulamalarının ekonomik yükünün her yıl
küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 4’ü
olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Dünya ölçeğinde gerçekleşen iş kazaları
istatistikleri ne yazık ki halen çok yetersiz olup,
büyük ölçüde tahmini verilere dayanmaktadır.
Örneğin bu konuda en güncel veri olan “ILO-
2008 Yılı İş Kazası Olayları” bildirimlerine göre;
düşük/orta gelirli Doğu Akdeniz ülkelerinde
hiçbir ölümlü iş kazası gerçekleşmemiştir (!).
Söz konusu sayı, Uzakdoğu’da yalnızca 81,
Afrika’da ise 759’dur. Resmi rakamlara göre; tüm
dünyada gerçekleşen ölümlü iş kazası sayısı
21.604 olup, bunların yarıdan fazlasının yüksek
gelir grubu ülkelerinde gerçekleştiği
anlaşılmaktadır. Bununla birlikte; bu rakamların
gerçek durumun oldukça uzağında olduğu apaçık
ortadadır.
2010 yılı istatistiklerine göre; ABD’de toplam 370.130
yaralanmalı ve 4.690 adet ölümlü iş kazası (910 adet trafik
iş kazası, 609 adet yüksekten düşme ve 432’si cinayet,
kalanı diğer olaylar şeklinde tasnif edilmiştir) meydana
gelmiştir. SGK verilerine göre ise aynı yıl ülkemizde 65.619
adet iş kazası (1.096 adedi ölümlü) gerçekleşmiştir.
Geçtiğimiz yıl (2011) rakamı ise % 10 civarında bir artışla
71.074 adet olmuştur. 2011 yılı içinde en çok iş kazası
gerçekleşen iller sırasıyla; İstanbul, İzmir ve Manisa’dır.