24

1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

  • Upload
    ergunm

  • View
    4.148

  • Download
    5

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 2: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Savaş Ekonomisi :

Cepheye silah gönderebilmek , askerlerle sivillerin savaştan

doğan ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla ulusal üretimin

devletler tarafından yeniden örgütlenmesi .

Page 3: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

CEPHE GERİSİNDE SAVAŞ

Cepheye malzeme ,savaşa para

Page 4: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 5: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 6: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Savaşın ve yıkımın izleri

Page 7: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 8: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 9: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 10: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

1920‟li yıllarda refah ve sınırları

* İkinci sanayi devriminin yayılması

Page 11: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Refahın zayıf noktaları

Page 12: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 13: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Versailles Anlaşması‟nın ekonomik açıdan etkileri:

1-Almanya, savaş öncesindeki topraklarının % 13.05‟ini kaybetti.

2-Demir açısından oldukça önemli Lorraine bölgesinin Almanya‟nın

elinden çıkması demir-çelik endüstrisi için büyük bir darbe oldu.

3-Saar ve Yukarı Silezya bölgelerinin elden çıkması da benzer

etkiler yarattı.

4- Ayrıca tarım yapılabilir alanın %15.5‟i elden çıktı.

Bütün bunların sonucu olarak Almanya birçok açıdan dış dünyaya

bağımlı bir ülke haline gelmişti. Bunun yanında tarım yapılabilir

arazinin azalması Almanya‟yı endüstriyel hammaddeleri dışardan

almaya yöneltti. Almanya ekonomisini savaş sonrasında etkileyen

faktörler de doğal olarak bu alanlarla ilgili olacaktı.

5-Bütün bunlara ek olarak Versailles anlaşması, 269 milyar altın

Mark gibi ödenmesi zor bir savaş tazminatı da getirmişti. Bir sene

sonra yapılan görüşmelerle bu miktar 132 milyara düşürüldü. Yine

de bu ödenmesi neredeyse imkansız bir meblağ idi. Zafer kazanan

devletlerin istediği bu tazminat ekonomik krizin önemli bir etkenidir

ve bu tazminata bağlı olaylar dolaylı olarak ekonominin gidişatını

etkilemiştir, ancak bu tazminat tek başına olayların kötü gidişinin

sebebi değildir. Hatta daha da ileri gidip, savaş tazminatı ekonomik

değil psikolojik bir sorun olmuştur bile denilebilir.

Page 14: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Oyuncaklardan

bile daha ucuz!

1923‟de

Almanya‟da

yaşanan

enflasyon krizi

sırasında

çocuklar tuğla

olarak para

tomarlarını

kullanıyorlar.

Page 15: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Duvar

kağıdından bile

ucuz!

Kağıt paralar bir

apartman

dairesinin

duvarlarını

süslüyor

Page 16: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar
Page 17: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

1920‟li yıllarda sanayi

üretimi

Page 18: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

SAVAŞLA DİRİLEN İMPARATORLUK

Tarih Vakfı

İttihat ve Terakki yöneticilerinin savaşa girerken temel düşüncesi,

Osmanlı imparatorluğu üzerindeki ekonomik ve mali vesayetleri

kaldırmak ve imparatorluğu Türk – İslam imparatorluğu haline

getirmekti.

*Birinci amaca uygun olarak kapütülasyonlar ve gümrükleri

sınırlayan ticaret antlaşmaları hemen tek taraflı olarak kaldırıldı.

*1915‟ten itibaren gümrük tarifeleri ve gümrük vergisi oranları

serbestçe belirlenmeye başlandı.

•Savaş koşullarında , devletin elindeki ulaşım olanakları ve diğer

ayrıcalıklar kullanılarak Türk kökenli tüccarların sermaye

birikimine olanak verecek düzenlemeler yapıldı.

•Cemiyet , İstanbul‟un ihtiyaçlarını gidermek amacıyla hem kendisi

şirketler kurdu hemde kurulmasını sağladı.

Page 19: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Osmanlı Devleti‟nin yüzyıllardır süre gelen düzeni I.Dünya Savaşı ile

son buldu. Topyekûn savaş cephe gerisine sarktı.

Fakir zengin farklılaşması, sefalet sefahat çelişkisi Cihan Harbi‟nde

ortam buldu.

Osmanlı ilk kez “savaş ekonomisi”yle baş etmek zorunda kaldı.

İttihad ve Terakki doğrudan devletçiliğe başvurup piyasaya çeki düzen

vermeyi denediyse de, savaşın uzaması Osmanlı‟yı çözümden yoksun

bıraktı.

Savaş giderleri diğer ülkelerde büyük ölçüde vergi, ya da iç

borçlanmayla karşılanıyordu. Finansal derinlikten yoksun olan

Osmanlı ekonomisinin ise para basmaktan başka çaresi yoktu.

Üretimde bulunmaksızın ya da karşılıksız emisyonda bulunmak

enflasyon demekti. Kısa sürede olağan dışı fiyat hareketleri izlendi.

Spekülatif gelişmelerin önü alınamadı. “Harb zenginleri” türedi.

Kazanç hırsı toplumsal dengeleri altüst etti.

Tüketici fiyatlarında yılda yüzde 300‟e varan artışla Osmanlı, dünya

iktisat literatürüne “enflasyon” kavramını soktu. Altı yüzyıllık

imparatorluğu çökerten “cephe”den çok savaş ekonomisine uyum

sağlayamayan “piyasa”ydı.

İttihad - Terakki ve Cihan Harbi Savaş Ekonomisi ve Türkiye'de Devletçilik 1914-1918 Zafer Toprak Homer Kitabevi;

Amaaa..

Page 20: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

I.Dünya Savaşı yıllarında gelir dağılımı iyice dengesizleşti.

Sabit gelirliler ( asker, memur emekli...) yoksullaştı , mülksüzleşti.

Buna karşın, pazarın ihtiyacı olan malı üreten toprak sahipleri,

Taşra tüccarları,İttihat Terakki Cemiyetine yakınlığı tanınan ve

İstanbulun ihtiyaçlarını sağlayan örgütlü esnaf , “ harp zengini”

diye tanınan spekülatif girişimleri sonucu hızla zengin olan savaş

tüccarları kazançlı çıkan gruplar oldu.

Page 21: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Narh: Mal ve hizmetlerin satış fiyatlarının kamu otoriteleri tarafından saptanmasıdır.

Narhlar, taban ve tavan fiyatların belirlenmesi şeklinde hem üreticiyi, hem de

tüketiciyi korumaya yöneliktir.

Değişik örgütlenme biçimleri denensede halkın beslenme sorunlarına

etkin bir çözüm oluşturulamadı.

Temel tüketim maddelerine narh kondu.

Fiyat denetimine gidildi.

Karneyle mal dağıtıldı. Ancak ekonomi daha da olumsuz etkilendi.

Yıllık yüzde 300 „e ulaşan enflasyon geleneksel Osmanlı düzenini

altüst etti.

Osmanlı toplumsal kuruluşunun belkemiğini oluturan sabit gelirli

asker ve memur kesimi yıkıma uğrarken yeni bir “orta sınıf “ oluştu.

Page 22: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Kurtuluş Savaşı yıllarında halk herşeyi ile savaşa katılmıştır.

Gıda ülke içinden sağlansa da silah için ihracat serbestliği

sağlanmıştır.

Ordunun ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için Tekâlif-i Milliye Kanunu

çıkarılmıştır.

Page 23: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Tekâlif-i Milliye Emirleri,

Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi

öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın kanunla kendisine verilen yasama

yetkisini kullanarak yayınladığı "Ulusal Yükümlülük Emirleridir".

7 Ağustos 1921'de yayınlanmış olup toplamı on maddedir.

- Her ilçede bir tane Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacak.

- Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.

- Her aile bir askeri giydirecek.

- Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40'ına el konacak ve bunların karşılığı

daha sonra geri ödenecek.

- Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40'ına el konacak ve

bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.

- Her türlü makineli aracın %40'ına el konacak.

- Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20'sine el konacak.

-Sahipsiz bütün mallara el konacak.

- Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun

emrinde çalışacak.

- Halkın elindeki araçlar aylık 100 km. askeri ulaşım yapacaklar

Page 24: 1 savaş ekonomisi ve 1920'li yıllar

Devlet korporatizmi: Meslek örgütlenmelerinin resmi makamlar tarafından

oluşturulması, denetlenmesi ve yönetilmesini öngören öğreti.

Müslüman – Türk orta sınıf yaratma çabaları ve savaş enflasyonunun

neden olduğu toplumsal çöküntü İttihadcıları korporatif bir devlet anlayışına

doğru yöneltti.

İzleyen Cumhuriyet dönemi ekonomi politikaları, 1940’ların ikinci yarısına

kadar savaş ekonomisinin gündeme getirdiği sorunlar ışığında biçimlendi.

“ Milli iktisat” ilkesi sürdürülürken Dünya Savaşının neden olduğu sorunlar

anılardan silinmedi.

Savaşlar Türkiye topraklarında büyük yıkıma neden oldu. İnsan kaynakları bir

yana üretim kapasiteleride derin çöküntüye uğradı.

Savaşan diğer ülkeler 1920’lerde savaşta yitirdiklerini geri kazanırken TC.

1912 -1922 arasındaki faturayı uzun yıllar ödemek zorunda kaldı.

Kişi başına düşen gelir 1930’ların sonunda ancak 1914’teki düzeyine ulaştı.

Sağlam para ve denk bütçe uzun yıllar Cumhuriyet maliyesinin temel dayanağı

oldu.

Olanaklar ölçüsünde dışa borçlanmaksızın kendi yağı ile kavrulan Türkiye

içe kapandı.

İki dünya savaşı arasında Türkiye’nin pek fazla seçeneği yoktu.