12
ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ /sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@ Yıl:10 Sayı: 462 Fiyatı:10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 İHRACATÇILARIN ALTIN ÇAĞI Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “Mart ayı ihracatı 15 milyar 488 milyon dolar olarak gerçekleşirken; ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87,9 oldu. Genel Ticaret Sistemine göre ise, 16 milyar 334 milyon dolar - lık bir ihracat gerçekleşti” dedi. 05 01 MOBİLYA OSB’DE SONA DOĞRU ANKAMOB Başkanı Hüseyin Taklacı, bir - çok şehrin uğrak noktası olan bir alana konuşlanan Elmadağ Mo- bilyacılar İhtisas OSB’yle sektörün bir çatı altına top- lanabileceğini söyledi. OSB’nin şimdiden neredeyse dolduğunu dile getiren Taklacı, “Arsa alımını bitiriyo- ruz, imar çalışması da bitti. Bakanlığa verip onayını aldıktan sonra altyapıya geçeceğiz” dedi. MESLEKİ EĞİTİME 5 MİLYON LİRA Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekrete- ri Mahmut Şahin, İmalat Sanayinde Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı ile başarılı bulunan projelere 5 milyon lira geri ödemesiz destek imkânı sunduklarını belirterek, “Eğitim kurumlarımızın makine, ekipman eksiklerinin giderilmesine destek olacağız” dedi. HEDEFLERİ TEKNOLOJİ TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Türki- ye’nin otomotiv tedarik sanayisin- de önemli avan- tajlara sahip ol- duğunu vurguladı. Sektörün sürekli gelişim gösterdiğine dikkat çeken Kanca, ana sanayinin gündeminde elekt- rikli araçlar, otonom araçlar, batarya teknolojileri gibi gelişmelerin olduğunu kaydetti. DİYARBAKIR AR-GE’LENİYOR Diyarbakır’ın Ar-Ge temasları meyve verdi. Kurulacak ofisle nitelikli kalkınmanın yollarının arana- cağını söyleyen Dicle Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Akkılıç, paydaş sinerjisinin inovatif kalkınmayı kamçılayacağı vurgusunda bulundu. SEÇİMLER TAM GAZ OSB’lerde seçim süreci devam ederken, dört OSB’de daha sanayici bölgeyi dört yıllığına yönete- cek isimler için oy kullandı. Gebze Güzeller OSB’de yapılan genel kurul toplantısında sanayici, müteşeb- bis heyetin devamından yana oy kullandı. Ankara Başkent OSB’de Şadi Türk başkanlığındaki yönetim yeniden göreve getirildi. Antakya OSB’de mevcut Başkan Tahsin Kabaali güven tazelerken, İskenderun OSB’nin yeni Başkanı E. Ayhan Tosyalı oldu. Tuğçe EROL Markalaşma tüyoları Helin AYGÜN İş gücüne dijital yelek Fatih AĞARMAN Sadece sanayicilerin değil Türkiye’nin milli meselesidir! Tevfik BULUT Döviz kurlarındaki dalga boylarının hesaplanması-I Prof. Dr. Hamit SERBEST Özdeğerlendirme ne yarar sağlar? Hakan AKGÜL Hangi şirketlerin etkin satiş, pazarlama bö- lümlerine ihtiyaci var? 04 05 08 09 09 09 Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan yeni dönemin sanayi politikasına kapsayıcı bir yol haritası geldi. Adım adım yapısal dönüşüme rota çizen pakette belirlenen 7 sektörün öncülüğünde kalkınmaya yön verilecek. Sanayide Yerlileştirme Programı için mayısı işaret eden pakete göre ekonomiye bahar, AR-GE ve ihracatı artırma önlemleriyle gelecek. ONLEMLER DEVREDE Sermayelendirme planlarından borç yapılandırmalarına, vergi dönüşümünden ihracata kadar ekonominin ana arterlerindeki tıkanıklığı çözecek birçok başlık, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamındaki “Yapısal Dönüşüm Adımları” adıyla kamuoyuna açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “sürdürülebilir büyüme ve istihdam” hedefiyle finansman, enflasyon, vergi adaleti, ihracat-üretim-stratejik planlama gibi farklı başlıklar altında topladığı yapısal dönüşüm adımlarında sanayiyle ilgili umut verici önlemler göze çarptı. Sanayide Yerlileştirme Programı için mayısın beklendiği ve devletin ihracatı artırmada daha agresif tutum sergileyeceği bilgileri öne çıktı. TÜRK SANAYİSİ YAPILANIYOR İhracat-üretim stratejik planlama altındaki 7 stratejik sektörün; enerji, maden, petrokimya, ilaç, turizm, otomotiv ve bilişim olarak açıklandığı yapısal dönüşüm adımlarında Ulusal Veri Merkezinin kurulacağı müjdelendi. Türkiye’de tasarruf döneminin başladığını vurgulayan Bakan Albayrak, “Tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığımızı azaltacağız” diye konuştu. 7 KOLDAN KALKINMA Sistemde biriken fonların reel sektöre ve Türkiye’nin büyümesi üzerinde kanalize edileceğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, KOBİ’lere de yeşil ışık yaktı. Bakan Albayrak, “Şirketlerimiz böylece daha ucuz finansmanla yatırımlarını yapabilecekler. Ek kaynak da oluşturacağız” bilgilendirmesini yaptı. Pakete göre, kredilerin stratejik sektörlere yönlendirilmesinin teşvik edilmesini sağlayacak bir yapı Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) bünyesinde kurulacak. Yapısal dönüşüm adımları kapsamında yapılacak düzenlemelerle ilgili kamuoyuna takvim sunan Albayrak, “Ağustos ayında İhracat Master Planı, eylül ayında ise Turizm Master Planı ve Lojistik Master Planının gerçekleştirilmesini arzu ediyoruz” şeklinde konuştu. Albayrak, yıl sonunda ise yargı reformu, bireysel emeklilik sistemi (BES), kıdem tazminatı reformu, sosyal güvenlik reformu ile istihdam eğitim planlamasının gündemde olacağını ifade etti. Sanayi camiası tarafından olumlu değerlendirmelerin paylaşıldığı pakette yerlileşme, ihracat, ve yüksek katma değerli üretime yönelik alanlara daha fazla teşvik sağlanmasına karar verildi. Gıda ürünlerine daha fazla markalaşma yolunun açılacağı yeni düzenlemelerde, gıda enflasyonu ile mücadele için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket incelendiğinde, Ticaret Bakanlığının da ihracatı artırma yönünde sıkı çalışacağı göze çarpıyor. Bakan Albayrak’ın “Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri azaltacağız, kurumlar vergisini daha rekabetçi noktaya taşıyacağız” açıklamaları, endüstri ve inovasyon camiasında OSB ve teknopark gibi yatırım bölgelerini yakından ilgilendiriyor. İşte üreticileri, KOBİ’leri, Ar-Ge camiasını, ihracatçıları ilgilendiren önemli başlıklar: Sanayide Yerlileştirme Programı mayıs’ta açıklanacak. Etki analizleri ile ihracatta devlet yardımları düzenlenecek. Ticaret Bakanlığı ihracatı artırma planlarını ağustos ayında açıklayacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tek pencereden yönetilen, öncelikli olarak orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlere ilişkin proje yürütecek. İhracata dayalı ekonomi tesis edilecek. Kısa, orta ve uzun vadede ihracat potansiyelinin belirlenerek ihracatın artırılması için uygun strateji ile ilgili adımlar atılacak. Özellikle gıda sektöründe markalaşma adımları sıklaştırılacak. KOBİ’YE EK KAYNAK FİKKO BÜNYESİNDE KURULACAK MARKALAŞMA DOPİNGİ CAMİAYA ROTA ALTIN REFORMLAR YEP-Yapısal Dönüşüm Adımları Markalaşma: Gıda sektörü İlgili bakan- lıklar: Sanayi ve Teknoloji, Maliye, Ticaret Stratejik sektör sayısı: 7 Büyütülecek alan: Reel sektör Sanayide Yerlileştirme Programı: Mayıs 2019 Yerlilik, teş- vik, stratejik sektörler Enflasyonla mücadele: Tarımda Milli Birlik Projesi Öne çıkan- lar: Muafiyet ve teşvikler Enerji, maden, petrokimya, ilaç, turizm, otomotiv, bilişim Çıktısı: Yatırım artışı İhracat Master Planı: Ağustos Lojistik Master Planı: Eylül Berat Albayrak Hedef: Yerlileşme, yüksek katma değer, ihracat Muhataplar: Yatırım bölgeleri Tasarruf artışı İlgili paydaşlar: KOBİ’ler Haber: F. Tuğçe EROL 03 02 07 04 10

10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Yıl:10 Sayı: 462 Fiyatı:10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019

İHRACATÇILARIN ALTIN ÇAĞI

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “Mart ayı ihracatı 15 milyar 488 milyon dolar olarak gerçekleşirken; ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87,9 oldu. Genel Ticaret Sistemine göre ise, 16 milyar 334 milyon dolar-lık bir ihracat gerçekleşti” dedi.

05

01

MOBİLYA OSB’DE SONA DOĞRU

ANKAMOB Başkanı Hüseyin Taklacı, bir-

çok şehrin uğrak noktası olan bir alana konuşlanan Elmadağ Mo-bilyacılar İhtisas

OSB’yle sektörün bir çatı altına top-

lanabileceğini söyledi. OSB’nin şimdiden neredeyse

dolduğunu dile getiren Taklacı, “Arsa alımını bitiriyo-ruz, imar çalışması da bitti. Bakanlığa verip onayını aldıktan sonra altyapıya geçeceğiz” dedi.

MESLEKİ EĞİTİME5 MİLYON LİRA

Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekrete-

ri Mahmut Şahin, İmalat Sanayinde Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı

ile başarılı bulunan projelere 5 milyon lira

geri ödemesiz destek imkânı sunduklarını belirterek,

“Eğitim kurumlarımızın makine, ekipman eksiklerinin giderilmesine destek olacağız” dedi.

HEDEFLERİTEKNOLOJİ

TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Türki-

ye’nin otomotiv tedarik sanayisin-de önemli avan-tajlara sahip ol-duğunu vurguladı.

Sektörün sürekli gelişim gösterdiğine

dikkat çeken Kanca, ana sanayinin gündeminde elekt-

rikli araçlar, otonom araçlar, batarya teknolojileri gibi gelişmelerin olduğunu kaydetti.

DİYARBAKIR AR-GE’LENİYOR

Diyarbakır’ın Ar-Ge temasları meyve

verdi. Kurulacak ofisle nitelikli kalkınmanın yollarının arana-cağını söyleyen

Dicle Teknokent Genel Müdürü

Prof. Dr. Kemal Akkılıç, paydaş sinerjisinin inovatif kalkınmayı

kamçılayacağı vurgusunda bulundu.

SEÇİMLER TAM GAZOSB’lerde seçim süreci devam ederken, dört

OSB’de daha sanayici bölgeyi dört yıllığına yönete-cek isimler için oy kullandı. Gebze Güzeller OSB’de yapılan genel kurul toplantısında sanayici, müteşeb-bis heyetin devamından yana oy kullandı. Ankara Başkent OSB’de Şadi Türk başkanlığındaki yönetim yeniden göreve getirildi. Antakya OSB’de mevcut Başkan Tahsin Kabaali güven tazelerken, İskenderun OSB’nin yeni Başkanı E. Ayhan Tosyalı oldu.

TuğçeEROL

Markalaşma tüyoları

HelinAYGÜN

İş gücüne dijital yelek

FatihAĞARMAN

Sadece sanayicilerin değil Türkiye’nin milli

meselesidir!

TevfikBULUT

Döviz kurlarındaki dalga boylarının hesaplanması-I

Prof. Dr.Hamit SERBEST

Özdeğerlendirme ne yarar sağlar?

HakanAKGÜL

Hangi şirketlerin etkin satiş, pazarlama bö-

lümlerine ihtiyaci var?

04 05 08 09 09 09

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan yeni dönemin sanayi politikasına kapsayıcı bir yol haritası geldi. Adım adım yapısal dönüşüme rota çizen pakette belirlenen 7 sektörün öncülüğünde kalkınmaya yön verilecek. Sanayide Yerlileştirme Programı için mayısı işaret eden pakete göre ekonomiye bahar, AR-GE ve

ihracatı artırma önlemleriyle gelecek.

ONLEMLER DEVREDE

Sermayelendirme planlarından borç yapılandırmalarına, vergi dönüşümünden ihracata kadar ekonominin ana arterlerindeki tıkanıklığı çözecek birçok başlık, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamındaki “Yapısal Dönüşüm Adımları” adıyla kamuoyuna açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “sürdürülebilir büyüme ve istihdam” hedefiyle finansman, enflasyon, vergi adaleti, ihracat-üretim-stratejik planlama gibi farklı başlıklar altında topladığı yapısal dönüşüm adımlarında sanayiyle ilgili umut verici önlemler göze çarptı. Sanayide Yerlileştirme Programı için mayısın beklendiği ve devletin ihracatı artırmada daha agresif tutum sergileyeceği bilgileri öne çıktı.

TÜRK SANAYİSİ YAPILANIYOR

İhracat-üretim stratejik planlama altındaki 7 stratejik sektörün; enerji, maden, petrokimya, ilaç, turizm, otomotiv ve bilişim olarak açıklandığı yapısal dönüşüm adımlarında Ulusal Veri Merkezinin kurulacağı müjdelendi. Türkiye’de tasarruf döneminin başladığını vurgulayan Bakan Albayrak, “Tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığımızı azaltacağız” diye konuştu.

7 KOLDAN KALKINMA

Sistemde biriken fonların reel sektöre ve Türkiye’nin büyümesi üzerinde kanalize edileceğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, KOBİ’lere de yeşil ışık yaktı. Bakan Albayrak, “Şirketlerimiz böylece daha ucuz finansmanla yatırımlarını yapabilecekler. Ek kaynak da oluşturacağız” bilgilendirmesini yaptı.

Pakete göre, kredilerin stratejik sektörlere yönlendirilmesinin teşvik edilmesini sağlayacak bir yapı Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) bünyesinde kurulacak. Yapısal dönüşüm adımları kapsamında yapılacak düzenlemelerle ilgili kamuoyuna takvim sunan Albayrak, “Ağustos ayında İhracat Master Planı, eylül ayında ise Turizm Master Planı ve Lojistik Master Planının gerçekleştirilmesini arzu ediyoruz” şeklinde konuştu. Albayrak, yıl sonunda ise yargı reformu, bireysel emeklilik sistemi (BES), kıdem tazminatı reformu, sosyal güvenlik reformu ile istihdam eğitim planlamasının gündemde olacağını ifade etti.

Sanayi camiası tarafından olumlu değerlendirmelerin paylaşıldığı pakette yerlileşme, ihracat, ve yüksek katma değerli üretime yönelik alanlara daha fazla teşvik sağlanmasına karar verildi. Gıda ürünlerine daha fazla markalaşma yolunun açılacağı yeni düzenlemelerde, gıda enflasyonu ile mücadele için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket incelendiğinde, Ticaret Bakanlığının da ihracatı artırma yönünde sıkı çalışacağı göze çarpıyor. Bakan Albayrak’ın “Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri azaltacağız, kurumlar vergisini daha rekabetçi noktaya taşıyacağız” açıklamaları, endüstri ve inovasyon camiasında OSB ve teknopark gibi yatırım bölgelerini yakından ilgilendiriyor.

İşte üreticileri, KOBİ’leri, Ar-Ge camiasını, ihracatçıları ilgilendiren önemli başlıklar:• Sanayide Yerlileştirme Programı mayıs’ta açıklanacak.• Etki analizleri ile ihracatta devlet yardımları düzenlenecek.• Ticaret Bakanlığı ihracatı artırma

planlarını ağustos ayında açıklayacak.

• Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tek pencereden yönetilen, öncelikli olarak orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlere ilişkin proje yürütecek.

• İhracata dayalı ekonomi tesis edilecek. Kısa, orta ve uzun vadede ihracat potansiyelinin belirlenerek ihracatın artırılması için uygun strateji ile ilgili adımlar atılacak.

• Özellikle gıda sektöründe markalaşma adımları sıklaştırılacak.

KOBİ’YE EK KAYNAK

FİKKO BÜNYESİNDE KURULACAK

MARKALAŞMA DOPİNGİ

CAMİAYA ROTA

ALTIN REFORMLAR

YEP-Yapısal Dönüşüm Adımları

Markalaşma: Gıda sektörü

İlgili bakan-lıklar: Sanayi ve Teknoloji,

Maliye, Ticaret

Stratejik sektör

sayısı: 7

Büyütülecek alan: Reel

sektör

Sanayide Yerlileştirme

Programı: Mayıs 2019

Yerlilik, teş-vik, stratejik

sektörler

Enflasyonla mücadele:

Tarımda Milli Birlik

Projesi

Öne çıkan-lar: Muafiyet ve teşvikler

Enerji, maden, petrokimya, ilaç, turizm, otomotiv,

bilişim

Çıktısı: Yatırım

artışı

İhracat Master Planı:

Ağustos

Lojistik Master

Planı: Eylül

Berat Albayrak

Hedef: Yerlileşme,

yüksek katma değer,

ihracat

Muhataplar: Yatırım

bölgeleri

Tasarruf artışı

İlgili paydaşlar:

KOBİ’ler

Haber: F. Tuğçe EROL

03

02

07

04

10

Page 2: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

02

15 Nisan - 21 Nisan 2019 Yeni Nesil Haber

cilik02 ROPORTAJ

ANKAMOB Başkanı Hüseyin Taklacı, mobilyaya tasarımı ve mühendisliğiyle hayat veren başkentte, sektör koordinasyonun artırılması ve el sanatlarının yaşatılması

gerektiği vurgusunda bulundu. Elmadağ Mobilyacılar İhtisas OSB’nin sektörü canlandıracağını ve geçiş noktası görevi göreceğini söyleyen Taklacı, meslek liseleriyle

ilgili de devlete çağrıda bulundu.

DEVLET ELIMIZDEN TUTSUN

“AR-GE MERKEZİ KURALIM”Türkiye’nin en dayanıklı mobilyalarının üretim üssü Ankara, mobilya sektörünü ekonominin koçbaşı haline getirmek için harekete geçmeye hazırlanıyor. Sanayi Gazetesine konuşan Ankara Mobilyacılar ve Lakeciler Esnaf ve Sanatkârlar Odası (ANKAMOB) Başkanı Hüseyin Taklacı, el sanatlarının ve mobilyacılık ruhunun kaybol-maması adına başkent esnafının harekete geçtiğini söyledi. Birçok şehrin uğrak noktası olan bir alana konuşlanan Elmadağ Mobilyacılar İhtisas OSB’yle de sektörün bir çatı altına toplanabileceğini söyleyen

Taklacı, hemen neticelenmesi durumunda OSB’nin bir sene içerisinde yatırımcısına kucak açabileceğini söyledi. Ankara’da mobilya sektörüne en sağlam çatıyı AR-GE ile kuracaklarını ifade eden Taklacı, meslek liseleri için de nitelik çağrısın-da bulundu. El sanatlarının kaderine terk edilmediği bir yapı için çabaladıklarını söyleyen Hüseyin Taklacı, yüksek katma değerli ürün üreten büyük endüstri kentlerinin duyduğu teşvik ihtiyacının da bir kez daha altını çizdi. İşte, Taklacı’nın sektörel değerlendirmeleri:

EĞİTİMDE NİTELİK TALEBİ Endüstri 4.0 noktasında planınız nedir? Endüstrinin Türkiye’deki hızı şu an tartışılır. Yenilikçi olmak şart artık. Endüstri 4.0’ın mobilya sektörüne hız kataca-ğını düşünüyorum, çünkü yeni tasarımlarla hız yakalamamız gerekiyor.

Mobilyacılar olarak devlet-ten ne istersiniz? Ankara’nın bu alanda AR-GE

üssü olmaya ihtiyacı var. Bizlerin de ihracatı zorlaması gerekiyor, neden; çünkü Türki-ye’nin 81 ilinde mobilya üretimi var. Meslek liselerinde mobilya bölümlerinin daha nitelikli hale getirilmesi gerekiyor. Meslek daha donanımlı makinelerle yapılsın ki, babadan oğula yeni kuşaklar da mesleğe özensin. Bu açıdan köklü çözümler üretmemiz gerekiyor.

44 İL GEÇİYORYer göstermek için bir çalış-manız var mı?Bizim sitelerimiz 1960’larda kurulmuş bir kooperatif şeklinde başlamış. Bir statü almamış; ne sanayi bölgesi ne OSB. En büyük sıkıntı budur, sınırları belli olmayan siteler. Biz mobilya OSB’yi bunun için düşündük; baktığımız zaman Elmadağ OSB bize birlikte ve güçlü bir şekilde hareket edip organize olmamız için oldukça gereklidir. Kuruluşu yapıldı, Ankara’nın 12’nci OSB’si oldu.

OSB’de faaliyet durumu nedir?OSB’miz neredeyse doldu. Şu anda arsa alımını bitiriyo-ruz, imar çalışması da bitti, Bakanlığa verip onayını aldıktan sonra altyapıya geçeceğiz. Arsa bittikten sonra altyapı desteği için çalışma başlatacağız. Hemen neticelendirse 1 sene içerisinde bitirebiliriz. İsteyen 3 ayda fabrikasını kurabilir. Küçük esnafımızı da düşündüğümüz bu yapı akıllı bir projedir. Esnafın önü bu gibi yenilikçi projelerle

açılacaktır. El sanatları, boyacılık ve ahşap ustacılığı yaşayacak, bizler mesleklerimize sahip çıkacağız.

Elmadağ OSB’nin konumu ne gibi avantajlar sunacak?Gidiş-dönüş zorluğu ve pahalılık olmamasına dikkat ettik. 116 hektarlık bir alan, 160 dönümlük bir yer... Eleman gitme-gelme konusunda sıkıntı çekmeyeceği için o bölgeyi düşündük. Burası sanayi bölgesi olacağı için 44 tane il geçiyor, tren yolu var yanında, üstünden otoban geçi-yor ve yolun tam kenarında. Bu yüzden bu projeyi yaptık, çünkü kimsenin geçmediği bir yer ölü doğar. Diğer iller de Ankara’yı lojistik üs olarak kullanıyorlar, bütün fabrikalarının ürettiği malları buradan pazarlama-ya başladılar. İleride üretim yaptığımızda daha çok verim alacağız. Siteler’deki vatanda-şımızı fabrikaya sokabilirsek kurtuluşumuz olacak bu durum, üstelik mobilya sektörüne can da verilecek.

DEVLET DESTEĞİ ŞART El sanatları konusuna ayrı parantez açmak istiyorsu-nuz... Biz mobilya sektörünün iki sınıfa ayrılmasını, fabrikasyon ürünlerin ve el sanatlarının ayrı tutulmasını istiyoruz. Şimdi fabrikasyon ürünlerde katma değeri belirleyebiliriz

çok satıldığı için ama özellikle el sanatlarında katma değerin ve stopajın muaf tutulması gerekiyor, el sanatlarına devlet desteği şart. Çünkü çok üretim, azı yutuyor, sektörün ayakta kalma şansı azalıyor. İleride usta bulmakta zorla-nacağız.MOBİLYA AR-GE’Sİ

ANKAMOB’un ülkemiz için taşıdığı önem nedir?Türkiye’nin diğer yerlerine bak-tığımız zaman değer yönünde daha düşük mallar üretmekte fabrikalar. Lakin burası katma değeri yüksek ürünler üretmek-tedir. El işçiliği yüksek, katma değerli ürünler üretiyoruz biz. Ankara, mobilyaları komple Siteler’den almak istese, tüm

Ankara’ya yetmez. Yeni evlene-cek çiftler de buraya yöneliyor, ürünler uygun fiyatlı olduğu için tercih ediyorlar. Bugün baktığı-mız zamanda 40 yaşın üzerin-deki insanlar Siteler’in ürünlerini tercih etmekte, hala daha kalıcı Orta Doğu ve Balkanların en iyi mobilya merkezine sahip yeriz. İhracat rakamlarına baktığınızda bizim ürettiğimiz ürünler bugün İstanbul’a da gidiyor. AR-GE’sini yenilemiş bir yer Siteler, ino-vasyon dediğimiz olayı, tasarım dediğimiz olayı yakalamış bir merkez. Tabi Türkiye’nin neye ihtiyacı var; AR-GE merkezine ihtiyacı var, tasarım merkezine ihtiyacı var. Türkiye’de mobil-yanın önünü açmak için AR-GE merkezi kurmamız gerekiyor.

KADERİNE TERK EDİLMESİNOdanızın öncülüğünü yaptığı bir AR-GE/tasarım merkezi var mı? 4 bine yakın üyenizden AR-GE merkezini oluşturmuş firmalar var mı?Mimarlarımız, el sanatları ve çi-zim ustalarımız var; lakin AR-GE noktasında kat edecek yolumuz uzun. Merkez olarak kurulması lazım çünkü Türkiye’nin AR-GE ve tasarım merkezlerine ihtiyacı var. Ortak alan oluşturulabilir, örneğin makine üzerinden. Hammaddesinden ambalajına ve nakliyesine kadar böyle bir

merkeze ihtiyacımız var. 2023 hedefleri ekseninde 2,5-3 milyon dolar ihracatımız var, bunu 10 milyon dolar seviyesine çıkar-mamız lazım. Katma değeri yüksek ürün üreten illerimizin desteğe ihtiyacı var. Devlet desteği olmadan hiçbir yere va-rılamaz, el işçiliğinde de destek şart. Sektörün hammaddesi yüzde 93 ülkemizden karşılanı-yor. Sektörün yüzde 7 oranında ihracatı var. KDV’nin ve stopajın muaf tutulması ve el sanatları-nın yaşatılması gerekiyor.

Kayseri’de 38 okuldan 900 öğrenci-nin katıldığı OSB Teknik Koleji Bahar Şenlikleri başladı. Bahar şenlikleri Kayseri OSB’nin coşkusunu artırdı. Kayseri OSB Genel Sekreteri Adil Öz-kan, okul faaliyetleri hakkında bilgiler vererek, şenliğe katılan öğrencilerin güzel vakit geçirmelerini ümit ettiklerini söyledi. Özkan; “Mesleki ve teknik eğitim büyük önem taşı-maktadır. Bir ülkenin geleceği, o ülke insanının göreceği eğitime bağlıdır. Bu maksatla kurulan okulumuz 2017- 2018 eğitim-öğretim yılından itiba-ren Kayseri OSB Bölge Müdürlüğü tarafından işletilmeye başlanmıştır.

670 öğrenciyle başladığımız yolcu-luğumuza bugün bin 500 öğrenciyle devam etmekteyiz. Toplam kapa-sitesi 3 bin 700 olan okulumuz tam donanımlı atölyelere, spor alanlarına, kütüphane ve laboratuvarlara sahip örnek bir okuldur” şeklinde bilgi verdi. Okulda hiçbir öğrencinin staj problemi yaşamadığını söyleyen Özkan, “Mezun olan öğrencileri-mizin tamamına yakını kendileri istedikleri takdirde işyerlerine yerleştirilmektedir. Ayrıca okulumuz yüzde 100 burslu ve devlet destekli olup öğrencilerimizden eğitim ücreti alınmamaktadır” dedi.

OSB’ye bahar geldi

KOSGEB’in imalat sanayisinde diji-talleşme temalı proje destek çağrısı, Elazığ OSB firmalarına anlatıldı. Elazığ OSB, KOSGEB ve Vodafone iş birliği ile KOSGEB’in imalat sanayi-sinde dijitalleşme temalı proje destek çağrısının anlatıldığı, 4.0 kapsamında dijitalleşmenin sağlanması amacıyla düzenlenen toplantıya, OSB Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Özen, KOSGEB İl Müdürü Şaban Yaşa, Vodafone Kıdemli Bölgeler Müdürü Barış Coşkun, OSB Bölge Müdürü Meh-met Yaşar Demirel, STK başkanları ve sanayiciler katıldı. KOSGEB İl Müdürü Şaban Yaşa, programın 2 Mayıs’ta sona ereceğini belirterek, Vodafone’nun sadece konuşmadan ibaret bir operatör olmadığını,

birlikte çeşitli projeler geliştirilerek işletmelere her konuda destekler sağlayabileceğini kaydetti. Vodafone Kıdemli Bölgeler Müdürü Barış Coşkun da firmaların dijitalleşmesi noktasında işadamlarına verdikleri destekler ile ilgili bilgi verdi. Coşkun, “Türkiye’de KOBİ’lerin dijital durumu-na bakacak olursak, her 10 KOBİ’den 8’i kendini internette temsil ediyor. İhracata çok önem vermemiz lazım. Bunu da dijitalleşme olmadan yapmamız imkânsız. O yüzden diji-talleşme çok çok önemlidir. Siz kendi dünyanızda dijitalleşmeyi yüzde 10 oranında artırabilirseniz gayrı safi milli hasılada yüzde 1,8’lik bir Türkiye desteğini sağlamış olursunuz. Bu da çok ciddi bir orandır” diye konuştu.

OSB’den4x4 dijitalleşme

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

EL SANATLARININ BEŞİĞİ KADERİNE TERK EDİLMİYOR

ANKAMOB Hüseyin Taklacı Ankara’da mobilya sektörü

OSB’nin işleyişine kalan süre: 1 yıl

Elmadağ OSB, el sanatları, teşvik

Köklü sanayi üssü OSTİM’in Başkanı Orhan Aydın, üretimin ve sanayileş-menin daha da çok önemsenmesi ve hızlı adımlarla geliştirilmesi gerek-tiğini vurguladı. Aydın, “Ekonomin temel dinamiklerinden olan üretimi ve sanayileşmeyi daha da çok önem-semeli ve hızlı adımlarla geliştirmeli-yiz. İçinde bulunduğumuz ortamdan Türkiye’yi çıkartacak yegâne rota; yerli ve milli sanayinin çarklarını hiç durmadan döndürmektir” şeklinde konuştu. Aydın sanayicinin istihdamı artırma, katma değerli üretimi geliştirme ve Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirme yolunda tüm gücüyle çalışmakta olduğunu söyledi.

OSB’lerin ürünleri pazarlanabilir Ankara Büyükşehir Belediyesinin 50’ye yakın kardeş belediyesi bulunduğunu ifade eden Aydın, “Başkentimizin potansiyeli ile bu şehirlerin ihtiyaçları eşleştirilebilir. ABB ve ilçe belediyelerinin başarılı her türlü hizmeti; altyapı, yol, kanal, çevre düzenleme, şehir planlama ve benzeri uygulamalar, sosyal projeler, eğitim, ulaşım, kalkınma projeleri ve bunları hayata geçiren firmalar, Belediyenin himayesinde kardeş şehirlerle buluşturulabilir, Anka-ra’daki OSB’ler ve şirketlerin ürünleri pazarlanabilir” dedi. Kümelenme-lerin iş birliklerinin geliştirilebileceği üzerinde duran Aydın, “Ankara’daki 7 teknoparkta üretilen teknolojinin transferi sağlanabilir, 21 üniversitenin eğitim imkânları, termal tesisler ile hastanelerin verdiği hizmetler kardeş şehirlere sunulabilir. Bunların hepsi bir takıma dönüştürülebilir; iş birliği platformunun oluşturulması müm-kündür ve Ankara ekosisteminin ekonomik potansiyeline büyük katkı sağlar” değerlendirmesinde bulundu.

İyi sanayiye tohumOSTİM Başkanı Orhan Aydın, yerel

seçimlerin ekonomiye olan etkilerini değerlendirdi. Aydın, belediyelerin reel sektörü geliştirme noktasında önemli sorumluluklar üstlendiğini söyleyerek, “Yerel yönetimlerin,

yatırım ve tedariklerinde ‘yerli üretim’ önceliklendirilmelidir” dedi.

RÖPORTAJ: Ümit UÇAR

Page 3: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI 03

03

15 Nisan - 21 Nisan 2019

DÖRT OSB’DE DAHA SEÇİMLER TAMAM

Gebze Güzeller OSB’de yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında, müteşebbis heyete devam kararı alındı. Ankara Başkent OSB’de Şadi Türk ve Antakya OSB’de Tahsin Kabaali güven tazelerken, İskenderun OSB’nin yeni Başkanı E. Ayhan Tosyalı oldu.

BASKANLAR GUVEN TAZELEDI

İSKENDERUN’A YENİ BAŞKAN

Bölgesinin önemli OSB’le-rinden biri olan Hatay İskenderun OSB’de başkan

değişimi yaşandı. İskenderun OSB Genel Kurul toplantısın-da, tek listeyle seçime katılan Erol Ayhan Tosyalı yeni OSB Başkanı olarak seçildi. Tür-kiye’nin en büyük yassı çelik ve çelik boru üreticisi Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Tosyalı, önümüzdeki 4 yıl İskenderun OSB’yi yönetecek. İskenderun OSB Başkan Vekilliğine ise Osman Gözükara seçildi.

KABAALİ YÖNETİMİ KAZANDI

Hatay Antakya OSB’de dü-zenlenen seçimli Genel Kurul toplantısında bölge katılımcı-ları, önümüzdeki 4 yılda görev alacak yöneticilerini belirledi. Seçime tek listeyle giren Tahsin Kabaali, yeniden seçildi. Antak-ya OSB bünyesindeki Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üye-

lerinde büyük değişim yaşandı. Mevcut Başkan Tahsin Kabaali ve Ahmet Taner dışındaki yöne-tim kadrosunun hepsi değişti. Kabaali, seçim sonrası yaptığı konuşmada, son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Kabaali, yeni dönemde bölge katılımcı-larıyla birlikte yürütecekleri yeni projelerle ilgili olarak, “OSB’mizi hep birlikte kalkındırmak için çalışmalar yürüteceğiz. Önümüzdeki dönemde daha güçlü bir bölge olacağız” dedi. Antakya OSB Yönetim Kurulu, daha sonra kendi içinde yaptığı seçimde, Tahsin Kabaali’yi Yöne-tim Kurulu Başkanı olarak seçti.

YATIRIMCISIYLA UYUMLU Genel kurulda konuşan Başkan Şadi Türk, kurulduğu zamandan itibaren genel kurul gerçek-leştiren nadir OSB’lerden biri olduklarını belirterek, “2018 yılı hepimiz için zordu. Özellikle ikinci yarısı ekonomik anlamda ciddi bir sıkıntı ile geçti. Başkent OSB’nin diğer alanlardan farkı krizlere rağmen hiç birimizin yere düşmemesi oldu diyebiliriz. Bu da işimizi doğru yaptığımızı gösterir. Hepinizden Allah razı

olsun işinizi doğru yaptığınız için sanayimize, ülkemize ve bölge-mize zeval getirmediğiniz için. Her zaman gururla söylüyorum Başkent OSB, kendine has tarzı ile yatırımcıları ile uyum içinde bir yapı sergiliyor. 2018 yılında ne olursa olsun biz ülkemiz için çalışmaya devam ettik, birlik ve beraberlik içinde geçirdiğimiz nice yıllarımız olması dileğiyle” dedi.

ŞADİ TÜRK YENİDEN BAŞKAN

Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan Başkent OSB’nin 15. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Katılımcıların

yoğun ilgisi ve desteği ile birlik ve beraberlik içinde geçen genel kurulda, mevcut Başkan Şadi Türk oybirliği ile yeniden seçildi. 2018 yılı faaliyetlerinin sunumunun yapılarak 2019 için projelerin paylaşıldığı genel kurulda, Başkent OSB Yönetim Kurulu önümüzdeki dönemde de yönetim vizesi aldı. Hali hazırda bulunan Yönetim Kurulu üyelerinde bir değişiklik olmazken, yönetim kurulu üye sayısı 2 artarak 7’ye ulaştı.

YÜZDE 100 DOLU

Güzeller OSB Başkanı Adem Ceylan toplantıda yaptığı konuş-mada, bölge olarak müteşebbis heyet ile yönetilmenin kendi-lerine sağladığı avantajlardan bahsederek, “Bizler müteşebbis

heyet olarak bürokrasideki işle-rimizi daha rahat çözebiliyoruz. Müteşebbis heyette kalmanın faydalı olacağını düşüncesinde-yim” dedi. OSB hakkında bilgiler de veren Ceylan, OSB’nin yüzde 100 doluluk oranına ulaşmış durumda olduğunu, altyapının yüzde 99 bittiğini söyledi. Ceylan, “OSB’mize gözümüz gibi bakıyoruz. OSB’miz 25-30 mil-yon dolarlık mal varlığına sahip. Toplanan paranın yüzde 80’ini yine bölgemiz için harcıyoruz. Yönetim kurulu üyelerimiz maaş almıyor” şeklinde konuştu.

OYBİRLİĞİYLE ONAYLANDIGebze Güzeller OSB’nin çok amaçlı salonunda yapılan genel kurula sanayiciler yoğun katılım gösterdi. Toplantıda, Divan Başkanlığına sanayici Fethi Hin-ginar, Bakanlık Temsilcisi olarak Turgut Bıyıklı ve Faruk Bektaş seçildi. Genel Kurul’da “OSB’nin

müteşebbis heyete devam edip etmeyeceği” yönündeki gündem maddesi oylandı. Gü-zeller OSB katılımcısı sanayiciler, bölgenin önümüzdeki dönemde de müteşebbis heyet ile yönetil-mesi yönünde oy verdi.

SEÇİMLER YAPILDISanayileşmenin planlı üsleri OSB’lerde başlayan seçimli genel kurul süreci, dört OSB’de daha sona erdi. Kocaeli’nin gelişmiş sanayi bölgesi Güzeller OSB’nin 2019 Yılı Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. 150’ye yakın firması ve 8 bine yakın istihdamıyla giderek güç-lenen Güzeller OSB’de sanayici, müteşebbis heyete devam ka-rarı aldı. Ankara’da 9 bin 500 ki-şiye istihdam sağlayan Başkent OSB’de, mevcut Başkan Şadi

Türk yeniden seçildi. Hatay’ın iki büyük sanayi bölgesi de seçimli genel kurullarını tamamladı. 90’a yakın firması, 2 bin 500 kişilik istihdamıyla güneyin güçlü bölgelerinden Hatay An-takya OSB’de sanayici, mevcut Başkan Tahsin Kabaali’ye güven oyu verdi. Antakya OSB’de Lütfullah Bakır da Başkan Vekili oldu. Hatay İskenderun OSB’de ise E. Ayhan Tosyalı Başkan olarak seçildi.

Sanayicilerin büyük endüstriyel kazaları önlemesi için güvenlik raporlarını hazırlamaları ve kaza senaryolarını oluşturacak acil durum planlarını yapmaları zorunlu hale geldi. Geçtiğimiz günlerde güncel-lenen “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik”in getirdiği yeni yükümlülükler Kocaeli Sanayi Odası tarafından düzenlenen 2. Proses Emniyeti Sempozyumu’n-da tartışıldı. Bilişim Vadisinde düzenlenen iki günlük sempozyum, bölge sanayicilerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bilişim Vadisinde gerçek-leştirilen Sempozyuma; Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy’un yanı sıra Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, kurum müdürleri ve davetliler katıldı.

Yatırım için teşvik talebiSempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Hasan Şerefhan, kazaları önlemenin sanayiciler olarak en büyük öncelikleri olduğunu söyledi. Yönetmeliği hayata geçirmek için Proses Güvenliği ve Süreçlerin İyileş-tirilmesi için Destek Paketi’ne ihtiyaç duyulduğunu anlatan Şerefhan, yönetmeliğe uyum için sanayicileri bekleyen 1-1,5 milyon lira düzeyinde yatırımlar için öncelikli beklentile-rinin teşvik desteği olduğunu ifade etti. Şerefhan, “Bu yönetmelikten Türkiye genelinde ilk etapta 773 firma etkilenecek. Bu nedenle bu kurumlara hibe ve teşvik desteğinde öncelik tanınmasını bekliyoruz. Bu sürecin firmalar için önemli avantaj-ları da olacak. Şirketler tüm proses-lerini test etme fırsatı yakalayacak. Bu da verimliliği de ölçme ve gerekli iyileştirmeleri yapma şansı sunacak. Ve tabii ki büyük endüstriyel kaza riskinin düşmesi demek, sanayiciyi de olası bir kazanın neden olabi-leceği yıkımdan koruması demek. Yani herkes için kazançlı bir değişim başladı diyebiliriz” dedi.

İş kazalarını azaltacakKocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, Türkiye’nin dış ticaret hacminin beşte birinin kentlerinde gerçekleştiğini anım-sattı. Yönetmelik kapsamına girin firmaların büyük kısmının Kocaeli’de bulunduğunu kaydeden Tuğrul, “Türkiye ve dünyadaki iş kazaları istatistiklerini karşılaştırdığımızda

ülkemizin Avrupa ve dünyada ilk sıralarda; ölümlü iş kazalarında ise ülkemizin Avrupa’da birinci sırada yer aldığını görüyoruz. Bu kötü olayların yaşanmaması amacıyla ilgili Bakanlıklar tarafından çıkarılan mevzuatları Oda olarak destekliyo-ruz” şeklinde konuştu.

En çok kimya sektörü etkilene-cekVali Hüseyin Aksoy, birçok sektörün Kocaeli sanayisinde yer aldığını ancak kimya sektörünün bu önemli sektörlerin başında geldiğini dile getirdi. Kocaeli’de kimya sektörüyle ilgili bazı verileri paylaşan Vali, “Özellikle Proses emniyetiyle ilgili düzenlemelerin en çok etkilendiği kimya sanayi alanında Türkiye’de en önde gelen illerden biri de Ko-caeli’dir. Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı alanında Kocaeli’de 280 kapasiteli raporlu tesiste toplam 21 bin 198 kişi çalışıyor. Bu da Türkiye ortalamasının yüzde 11,85’ine isabet ediyor. 37 tesiste yine 3 bin 631 kişi çalışıyor, bu da yüzde 11,40’a isabet ediyor. Kocaeli’de teşvik belgeli yatırım verileri ince-lendiğinde 2001- 2018 döneminde yerli ve yabancı sermayeli firmalar tarafından Kocaeli’de gerçekleştiril-mesi ön görülen teşvik belgelerine kayıtlı sabit yatırım tutarı içerisinde kimya sektörü yüzde 23 düzeyinde. Böylelikle Kocaeli’de kimya sek-töründeki yatırımların tüm sektör yatırımları içerisinde demir dışı metaller sektörünün ardından 2’nici sırada olduğunu ifade edebiliriz. Bu veriler kimya sektörünün ilimiz için önemini gösterirken aynı zamanda proses emniyetinin ilimiz için ne derecede önemli olduğunu ortaya koymaktadır” dedi

Öncü OdaKocaeli Sanayi Odası İş Geliştirme Sorumlusu Aynur Hacıfettahoğlu da Oda hakkında bilgi vererek, hizmet vermeye başladıkları ilk yıl-lardan itibaren çevre ve iş sağlığı ve güvenliği konularını gündemde tut-tuklarını ifade etti. Yeni güncellenen yönetmelikle ilgili Oda olarak hep öncü olduklarını anlatan Hacıfet-tahoğlu, “Söz konusu mevzuatların oluşturulması, üyelerimizin bu konu-da geliştirilmesi ve bilinçlendirilmesi çalışmalarında aktif rol aldık” dedi. Daha önce de bu sempozyumun birincisini düzenlediklerini belirten Hacıfettahoğlu, “Basınçlı kaplar ve dijital dönüşümün proses emniyeti-ne etkileri gibi yeni önemli konularla kuvvetlendirdiğimiz sempozyum ile bu yıl daha da geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Endüstriyel kazalaraKocaeli önlemi

HABER: Ali ŞAHİN

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Şadi Türk (Başkan) Mehmet Ergin (Başkan V.)

Ahmet Zeki TopdemirAtakan Yalçınkaya

Atilla AlakuşMurat Sevinçİ. Arda Şengeç

Tahsin Kabaali (Başkan)Lütfullah Bakır (Başkan V.)

Ahmet Taner

Mehmet Kahraman Hüseyin Kazar

E. Ayhan Tosyalı (Başkan)Osman Gözükara (Başkan V.)

Fatih Keseroğlu

Sedat UysalMustafa Kahraman

Adem Ceylan Mehmet Ertuğrul AlışanFethullah Fethi Hinginar

Arif Çandır

Mehmet BebekKadir Atilla

Sakup HasgülSüleyman Keleş

GÜZELLER OSB MÜTEŞEBBİSHEYET ÜYELERİ

BAŞKENT OSB YÖNETİM KURULU

ANTAKYA OSB YÖNETİM KURULUİSKENDERUN OSB YÖNETİM KURULU

Gebze Güzeller OSB Başkent OSB Antakya OSB İskenderun OSB

Seçim, genel kurul

Kocaeli Sanayi Odasının düzenlediği 2. Proses Emniyeti Sempozyumu’nda,

yönetmeliğe uyum için alınması gereken tedbirler sıralandı ve bazı taleplerde

bulunuldu.

Page 4: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

MESLEK LİSELERİNE BÜYÜK DESTEK VERECEKLER

TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Esnek olacağız, karmaşık sipariş yapısına uyum sağlayacağız ve sıfır stok ile çalışacağız. Bunu başarmak için inovasyon, AR-GE,

mühendislik ve yeni teknolojilere yatırım yapılması kaçınılmaz. Mutlaka ana sanayiler, diğer tedarikçiler ve startuplar ile iş birliği yapmamız lazım” dedi.

TASIT SANAYINDE HEDEF: YENI TEKNOLOJILER

MESLEK LİSELERİNE5,5 MİLYON TL’LİK DESTEKGerçekleştirilen etkinlikte TAYSAD’ın sosyal sorumluluk projelerine yönelik bilgiler de paylaşıldı. Konuyla ilgili bir sunum gerçekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Kerim Berke Ercan, TAYSAD üyele-rinin kullanmadığı makine ve teçhizatların meslek liselerine bağışlanmasını kapsayan ADMOG ve gençlerin mesleki gelişimini destekleyen “20.000 Kariyer” projelerinden bahsetti. Kerim Berke Ercan, “Mesleki eğitimden mezun olan 6 genç-ten sadece biri alanında kariyer yapıyor. Bizim bunu destek-

lememiz lazım. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz ADMOG Projemiz ile Türkiye’nin 81 iline ulaştık. 377 kurum katıldı ve 200 bine yakın ekipman toplandı. Bu ekipmanların toplam bedeli 5.5 milyon TL’ye ulaştı. 20.000 Kariyer Projesi ile de otomotiv şirketlerinin yoğun olduğu illerde yer alan üniversiteler ile ortak çalışmalar yürüttük. Yılda 20 bin yeni iş gücü ihtiyacımız-dan hareket ile başlattığımız proje kapsamında Marmara ve Uludağ Üniversitelerinin ders programlarına dahil olduk” dedi.

“3 ÜLKE İLE ANLAŞMA YAPILDI”TAYSAD’ın dikkat çeken projelerinden biri olan “lojistik projesi” ile ilgili de bilgi veren Kanca, “Şu anda sadece komple tır taşımaları üzerinde çalışılıyor. Ama lojistik çalışma grubumuz parsiyel ile ilgili de çalışmaya başladı. Hâlihazırda 3 ülke için anlaşma yapıldı. TAYSAD üyele-rinin toplu gücünü kullanarak 8

ayrı lokasyona, daha ekonomik sevkiyat ve yurt dışı depolama yapmayı hedefledik. Yapılan hesaplara göre bu projemizle lo-jistik maliyetinde yüzde 16.6’lık bir tasarruf sağlandığını gördük. Müşteri maliyetinin yüzde 3.5 düşürülmesi de mümkün” diye konuştu.

ÇİN ETKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ Otomotiv sanayinde son dö-nemde yaşanan gelişmelere de değinen TAYSAD Başkanı Kan-ca, geçen yıl dünya otomotiv sektörünün hem üretim hem de satış anlamında küçüldüğünü, bunun en büyük sebeplerinden birinin de Çin otomotiv pazarın-daki daralma olduğunu aktardı. Kanca, “Sadece Volkswagen’in cirosunun yüzde 50’si Çin’den

geliyor. Çin’deki düşüşler tüm dünyayı etkiliyor” diye konuştu. TAYSAD Başkanı Kanca, Avrupa otomotiv sanayinde tahmin edilenden daha fazla düşüş olacağı öngörüsünde bulundu. Kanca, otomotiv tedarikçilerine bu dönemi önümüzdeki yıllara hazırlık yaparak geçirmeleri tavsiyesinde bulundu.

“GİRİŞİMCİLER İÇİNMERKEZ KURULACAK”Otomotiv şirketlerinin sıfır stok ile çalışmaya başlayacağına dik-kat çeken Kanca, şimdiden bu tür gelişmeler için hazırlıklı olun-ması gerektiğini belirtti. Kanca, “Esnek olacağız, karmaşık sipa-riş yapısına uyum sağlayacağız ve sıfır stok ile çalışacağız. Bunu başarmak için inovasyon, Ar-Ge,

mühendislik ve yeni teknolojile-re yatırım yapılması kaçınılmaz. Mutlaka ana sanayiler, diğer tedarikçiler ve startuplar ile işbirliği yapmamız lazım. Bu nedenle TAYSAD’ın bulunduğu organize sanayi bölgesinde startuplar için bir merkez de kurduk” açıklamasını yaptı.

2030’DA YÜZDE 41 HİBRİTOtomotiv tedarik sanayinin sürekli gelişim gösterdiğine dik-kat çeken Kanca, ana sanayinin gündeminde elektrikli araçlar, otonom araçlar, batarya tek-nolojileri, otomotiv elektroniği, malzeme testleri gibi gelişme-lerin olduğunu anımsatarak, ilerleyen dönemde ise teda-rikçilerin bu konularda hangi noktada olduğunu sorgulayarak ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Araştırmalara göre 2030 yılında

üretilen araçların yüzde 18’inin tam elektrikli, yüzde 41’inin ise hibrit olacağına dikkat çeken Kanca, “Böyle bir gelecekte bizim şirketlerimiz nerede olur, cirosu ne kadar olur, bu kadar çalışanı olur mu? diye düşünme-miz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde üretim süreçleri çok daha kompleks olacak ve adet-ler artacak. Gitgide daha kısa vadeli tahminler olacak. Piyasa çok hızlı değişecek” dedi.

İMAJ VE ALGIYA VURGU Türkiye’nin önemli dernekle-rinden biri olan ve 400’ü aşkın üyesiyle otomotiv tedarik sana-yi sektörünün tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Ege Bölgesi Üye Toplantısı’nı gerçekleştirdi. İzmir’de gerçekleştirilen ve oto-motiv tedarik sanayinin günü-müzde geldiği noktanın değer-lendirildiği toplantıda, otomotiv tedarik sanayinin sorunlarının çözümü için izlenilmesi gereken yol haritası üzerinde duruldu.

TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Türkiye’nin otomotiv tedarik sanayisinde önemli avantajlara sahip olduğunu vurguladı. Olası Skoda yatırımına ilişkin gelişme-lere değinen Kanca, yatırım için adı geçen ülkeler arasında yer alan Bulgaristan ve Sırbistan ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin daha fazla avantajı olduğunu ancak imaj ve algı noktasında birtakım sorunlar bulunduğunu belirtti.

Markalaşma tüyolarıTakvimler 1974’ü gösterdiğinde

Zeytinburnu’nda 4 dikiş makinesi ve 10 çalışan ile kuruldu. Kaç metrekarelik alanda bulunduğuna aldırmadan gece-gündüz çalıştı. Emek karşılıksız kalmadı, kurul-duktan 8 yıl sonra Los Angeles’da bir mağaza açtı:

Derimod...Aslen traktör yapan bir çiftçi

olan İtalyan zengini Ferruccio Lamborghini, markanın debriyaj sorununu konuşmak üzere Fer-rari’nin Kurucusu Enzo Ferrari’yi ziyaret etti. Çünkü Lamborghini, sahip olduğu Ferrari’lerini tamire götürmekten ve tonla masraf etmekten sıkılmıştı. Enzo, kendi-sine “Senin arabaların çöp!” diyen Ferruccio’yu küçümsedi. Ferruccio da o an Ferrari’den daha iyi araba yapmaya karar verdi:

Lamborghini...Şapka Devrimi’nin ardından

1934 yılında Şen Şapka firması adı ile kurulmuş. İlk mağazasını 1962 yılında Beyoğlu’nda açan Vitali ve Alber kardeşler, ilk eşarbı 1938 yılında üretmiş. Türkiye’de bayan şapkasının revaçta olduğu zamanlar öyle bir çıkış yakalamış ki, bugün eşarp ve kravat denince Türkiye’de akla ikinci bir isim zor geliyor:

Vakko...II. Dünya Savaşı sonrası Çukuro-

va’nın zengin pamuk tarlalarını işleme ve tekstil sanayisi oluş-turma gayretiyle bir araya gelen 83 ortak... Kurulan mali bir yapı... Memleketlerinin baş harflerini dev bir bankaya veren özgür müte-şebbisler:

Akbank...Alaylı bir mühendis olan

Soichiro, Toyota’ya kendi piston tasarımlarını satıyordu. 2. Dünya Savaşı’nda ekonomi alaşağı oldu, petrol kısıtlandı, Soichiro araba-sını kullanamaz oldu. Bisikletine küçük bir motor taktı, büyük ilgi gördü. İşler iyi gittikçe motosiklet motoru yapmak için 1946’da kur-duğu teknik araştırma enstitüsün-den 3 sene sonra bugünün devini zincire kattı:

Honda...Bir başarı öyküsü de 3 girişimci

genç mühendisten... Bilgisayar mühendisleri olan Altan Aras Fakılı, Yalçın Yıldırım ve Ali İhsan Daşkın mezun olduktan sonra markaya hayat veriyor. 1991 yılın-da zincire katılan firma, bugün 34 bin 500 metrekarelik alanda yıllık 1 milyon adet üretim yapılabilen kabiliyetli tesislerinde, 417 kişiyi istihdam ediyor:

Casper...Türkiye’den ve dünyadan öne

çıkaramadığımız daha ne öyküler var... Her biri bizleri onurlandıran ve potansiyel girişimlere duydu-ğumuz güvenin artmasını sağla-yan başarı hikâyelerine sahip.

Peki, markalaşmak için tam olarak ne gerekiyor?

Her ne kadar markalaşmanın en önemli ayağı olarak kabul edilse de, markalaşma olgusu salt reklama dayanmıyor.

Doğru ve güncel bir pazar ve rekabet analizinden sonra işe koyulmalı KOBİ’ler.

Sektörün ne istediğini şıp diye anlamalı; ya daha önce üretilmiş fakat müşterilerden kalitesi veya işleviyle ilgili olumsuz bir eleştiri almış ürün ve hizmeti daha da iyileştirmeli, ya nadir kullanılan mal ve hizmeti yaygınlaştırarak alışkanlık haline dönüştürmeli, ya da var olmayanı üreterek yeni bir ihtiyacı tasarlamış ve aslında önemli bir fayda yaratmış olmalı.

Akılda kalıcı isim ve görsel hafı-zalardan kolay çıkmayan bir logo, markanın kalıcılığını artıracak en önemli unsurlardan kabul edilir.

Tüm bunları gerektiği kadar sermayeyle beslemek, marka için uluslararası pazarlarda önemli bir temsil gücü oluşturmak ve yerli iş ağlarının yanı sıra yabancı networkleri de portföye eklemek gerekir.

Kimsenin yapamadığını yapan markalaşır.

Büyüdükçe promosyon ve iş birlikleriyle, devleştikçe de sosyal sorumluluk, sanat, müzik ve barış temalı projeleriyle öne çıkar güçlü bir marka.

‘Baba Beni Okula Gönder’ler, Kardelenler, ‘Kirlenmek Güzel-dir’ler doğar her birinden zamanla.

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

İskenderun Belediye Başkanlığına, İskenderun OSB Başkanı olarak görev yapan ve önemli sanayici bir aileden gelen Fatih Tosyalı seçildi.

İskenderun’da Cumhur ittifakı’nın adayı olarak seçimi kazanan eski İskenderun OSB Başkanı Fatih Tosyalı düzenlenen törenle İskenderun Belediye Başkanlığı görevini Seyfi Dingil’den devraldı. İskenderun Adliyesinde, Seçim Kurulundan mazbatasını aldıktan sonra belediye binasına gelen Tosyalı’yı coşkulu bir kalabalık karşıladı İskenderun’un yeni belediye başkanı Fatih Tosyalı ise seçimin bittiğini artık hizmet zamanının geldi-ğini söyledi.

“Eşit hizmet edeceğiz”Tosyalı, “Bundan sonra tek bir amacımız var güzel olan İskenderun’u daha güzel yapmak. 250 bin nüfuslu İskenderun’un 45 mahallesine eşit şekilde hizmet etmek için gayret ve çaba göstereceğiz. Bugünlere gelmemizde emeği geçen herkese te-şekkür ediyorum” dedi. Sanayici bir aileden gelen ve İskenderun OSB’de önemli işlere imza atan Fatih Tosyalı, İskenderun Belediye Başkanı olarak görevini sürdürecek.

OSB’DEN, BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

15 Nisan - 21 Nisan 2019

[email protected]

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

TAYSAD Alper Kanca Taşıt Sanayi Teknoloji, Araç, Meslek Lisesi

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye’nin ambalaj sektöründe bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekti ve özellikle lojistik yönünden büyük avantajının olduğunu vurguladı. Türkiye’den Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun büyük bölümüne tırlarla 1-1,5 günde teslimat ya-pılabildiğini kaydeden Sarıbekir, ayrıca fiyat kalite dengesi olarak da Türkiye’nin son dönemde çok öne çıktığını belirtti. İngiltere ve İtalya başta olmak üzere Avrupa’ya yapılan ihracatın giderek arttığını ve Türkiye’nin pozisyonunu güçlendirdiğini kaydeden Sarıbekir, toplamda 180 ülkeye ihracat yapıldığının

altını çizdi. İhracattaki gelişme kadar ithalatın gerilemesinin de sektör açısından çok önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Sarıbekir, “Geçtiğimiz yıl bir ta-raftan ihracatımızı artırdık, diğer yandan ise ithalatı düşürdük. 2017 yılında 787,1 milyon dolar seviyesinde olan sektörel dış ti-caret fazlası geçtiğimiz yıl yüzde 67,9 artışla 1,32 milyar dolara yükseldi. Böylece cari açığa yap-tığımız pozitif katkıyı da artırmış olduk. Ambalaj sektörü olarak her geçen gün daha çok ihracat yapmak ve Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek amacıyla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Ambalaj sanayi güçlü

Page 5: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

05

05IHRACATYeni Nesil Haber

cilik

15 Nisan - 21 Nisan 2019

İTHALATIN YÜZDE 87’Sİ KARŞILANDI

TİM Başkanı İsmail Gülle; “Ülkemizin refahı, büyümesi ve istihdamı adına rekorlarımızı aynı azimle devam ettireceğiz. İhracatçılarımızın güçlü ihracat

performansının 2019 yılı boyunca devam edeceğine inancım tam” dedi.

2019’DA YUKU IHRACAT OMUZLAYACAK

OTOMOTİV SEKTÖRÜ LİDER Mart’ta 2,9 milyar dolarla yine otomotiv sektörü lider oldu. Bu sektörü 1,8 milyar dolarla Kimyevi Maddeler ve 1,7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon takip etti. İhracatını en çok artıran sektörler yüzde 95,5 artış oranı ile savunma ve havacılık sektörü, yüzde 25,8 ile gemi ve yat sektörü ve yüzde 18,9 ile çimento cam ve seramik ürünleri oldu. Ülke verilerine bakıldığında ise en

çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık ve İtalya oldu. AB ülkelerinin ihracatımızdaki toplam payı Mart ayında yüzde 48,7 olarak gerçekleşti. İllerin ihracatına bakıldığında ise 47 ilin ihracatı artarken en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 il, sırasıyla İstanbul, Bursa ve Kocaeli olarak gerçekleşti. En dikkat çekici artışlar ise Gümüşhane, Yalova ve Yozgat’ta yaşandı.

“DEVREDE OLACAK”“2023 ve 2030’a doğru çalışan ve genç nüfusun artışı devam ederken, çalışmalarımızı yepyeni bir ‘insan kıymetleri mimarisi ile’ birleştirdiğimizde Türkiye’yi Avrasya’nın en cazip yatırım merkezi haline getirebiliriz” şeklinde konuşan İsmail Gülle, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni bir vergi mimarisi, yeni bir finansal mimari ve yeni bir tedarik zinciri mimarisi nisan ayından itibaren devrede ola-cak. Dolayısıyla bu reform döne-minde ekonomi yönetimimiz küresel rekabetteki iddiamızı ve kabiliyetimizi perçinleyecek olan vergi reformlarını, finansal reformları, üretim, istihdam ve büyümede yeni model ve politikalara imkan sağlayacak reformları üretimde maliyetler

açısından ihracatçılarımıza odaklanacak”

Geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ‘Kâğıtsız İhra-cat’ uygulamasının lansmanını gerçekleştirdiklerini hatırlatan İsmail Gülle: “13 ayrı dijitalleşme projesini hayata geçirmiş veya geçirmek üzere olan Ticaret Bakanlığı, nisan ayı sonu itiba-riyle tüm gümrüklerde ‘Kağıtsız İhracat’ uygulamasını hayata geçiriyor. Deneme süreçleri pilot olarak seçilmiş gümrük-lerde tamamlanmış durumda. ‘Kağıtsız İhracat’ uygulaması, 83 bin ihracatçı firmamız ihracata konu toplam 154 belgede, fiziki olarak gümrüğe gitmeden, evraklarını elektronik ortamda ibraz edebilecek” dedi.

“DEVAM EDECEĞİNEİNANCIM TAM”Toplantıdaki konuşmasında küresel ticaretteki zorluğa rağmen, bu yılın mart ayında da ihracat performansını düşür-mediklerini belirten İsmail Gülle, yerel seçimleri de değerlendi-rerek şunları söyledi: “Halkımız demokrasisine sahip çıkarak, milli iradesini güçlü bir şekilde yansıttığı katılım oranı ile yerel seçimleri tamamlamıştır. Sonuçların ülkemize, milleti-mize hayırlı olmasını dilerim. Bugünden itibaren, önümüzdeki 4,5 yıl boyunca hızlı bir reform dönemi içerisine gireceğiz. TİM olarak bizler de, ilan ettiğimiz “Sürdürülebilirlik ve Yenilik Yılı” kapsamında bu reform

sürecinde ülkemizin refahı, büyümesi ve istihdamı adına rekorlarımızı aynı azimle devam ettireceğiz. İhracatçılarımızın güçlü ihracat performansının 2019 yılı boyunca devam ede-ceğine inancım tam.” Türkiye’nin küresel rekabetteki iddiasını perçinleyecek, yeni model ve politikalara imkan sağlanacak yeni bir döneme gireceklerini anlatan Gülle, ihracatçılar olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazandırdığı imkan ve kabiliyetlerle Türkiye’nin refahı, büyümesi ve istihdamı adına, rekorları aynı azimle sürdüreceklerini ifade etti.

16 MİLYAR DOLALIK İHRACATTicaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin katılımı ile Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen basın toplantısıyla Mart ayı ihracat verileri açıklan-dı. Mart ayı ihracatı, Özel Ticaret

Sistemi kayıtlarına göre 15 milyar 488 milyon dolar olarak gerçekleşirken; ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87,9 oldu. Genel Ticaret Sistemine göre ise, 16 milyar 334 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti.

[email protected]

İş gücüne dijital yelekNesnelerin interneti, yapay

zekâ, veriye dayalı ekonomi gibi teknolojik açıdan ezber bozan gelişmeleri beraberinde getiren dijital dönüşüm, Türkiye’yi geliş-miş ülkeler seviyesine çıkaracak. Toplumun her kesimi ve özellikle sanayi, dijital dönüşümün parçası olmak zorunda.

Konuyla ilgili her gün yeni çalışmalar yapılıyor, yeni raporlar hazırlanıyor. Topluma, dijital eko-nominin yapı taşları yapay zekâ, otonom robotlar, büyük veri, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti gibi alanlar tanıtılmaya çalışılıyor. Dijitalleşmeden doğacak yeni iş modelleri-mesleklerle ilgili, şu an bize ütopik gelebilecek fikirler ge-liştiriliyor. Ülkeler, dijital ekonomi karşısında etkin rol oynayabilmek için stratejiler oluşturuyor.

Yakın gelecekte iş gücü, dijital-leşmeyle ortaya çıkacak yeni iş ve yeteneklere hazır olacak. Dijital ortam ve dijital devletler oluşacak. KOBİ’ler dijital yeteneklerle dona-tılacak. Yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlarla gelecek kuşaklara yatırım yapan politikalar belir-lenecek. Yeni teknolojilerin hızlı adaptasyonunu sağlayacak ortam hazırlanacak.

Dijital Türkiye Platformu tara-fından PwC Türkiye’nin katkılarıyla hazırlanan “Dijitalleşme Yolunda Türkiye Raporu”, dijitalleşmenin yaratacağı fırsatlardan Türki-ye’nin nasıl yararlanabileceğiyle ilgili önemli açıklamalar getiriyor. Rapora göre, dijital becerilere hızlı geçiş için, işsiz insanların 3 ayda başlangıç seviyesinde web yazılımcılarına dönüştürülmesi sağlanabilir. Bu konuda, herkesin gerekli olan dijital becerileri 3-5 ay içinde öğrenmesine yardımcı olmayı hedefleyen ve Lüksem-burg’da uygulanan bir dijital okul olan NumericALL örnek alınabilir.

Okul, 3 aylık istihdam progra-mıyla, iş birliğine ve uygulamaya yönelik eğitim sağlıyor. Numeri-cALL, özel sektörle kurduğu or-taklıklar ve “ADEM” gibi istihdam büroları sayesinde özel sektörün ihtiyaçlarını belirleyerek, bu

ihtiyaçlar doğrultusunda öğren-cilerine dijital becerilerin yanında sosyal beceriler de kazandırıyor. Programla 6 ay sonunda yüzde 89 istihdam oranı sağlanıyor.

Avrupa’daki “Dijital Beceriler ve İş Koalisyonu” oluşumu gibi, Türki-ye’de de özel sektör, kamu kesimi, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumları bir araya gelerek, dijital becerileri bütüncül bir yaklaşımla artırmayı hedefleyen bir platform oluşturulabilir.

Hazırlanan hedefler doğrultu-sunda iş gücünün dijital becerileri artırılabilir. Buna yönelik özel sek-törün ihtiyaçları tespit edilerek, atılacak adımlarla ilgi kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapılabilir.

Eğitimde dijital becerilerin artması için de yol haritası çıkarıla-bilir. Kodlamanın tıpkı matematik ve fen bilimleri gibi temel beceri olarak görülmesi gerekiyor. Aynı zamanda eğitimcilere dijital yet-kinlikler kazandırılabilir.

Gençlerin dijital becerilerle iş gü-cüne kazandırılmaları için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Türkiye’de çalışmayan, eğitim ve öğrenim görmeyen 20-24 yaş aralığındaki genç nüfusun oranı yüzde 33 olarak açıklanıyor. Kay-naklar, bu oranın Almanya seviyesi olan yüzde 9’a indirilebilmesi du-rumunda, Türkiye ekonomisine 64,7 milyar dolar ilave ekonomik katkı sağlanabileceğini dile getiriyor. Genç nüfusa yönelik özel sektörün öncelik ve ihtiyaçlarına uygun olarak ilgili dijital becerilerin kazandırılması için özel sektör ve kamu sektörünün iş birliğiyle özel programlar tasarlanabilir.

Şu bir gerçek ki ülkelerin işsizlik ve verimsizlik nedeniyle karşıla-şacakları maliyet, şirketlerin dijital becerileri artırmaya yönelik yapa-cakları yatırımlardan daha fazla olacaktır. Türkiye’nin de rakipleri gibi değişen iş gücü piyasasının taleplerinin karşılayabilmesi için eğitim müfredatını yenilemesi, özel ve kamu iş birliğiyle gençlere dijital beceriler kazandıracak kurslar düzenlenmesi kritik önem taşıyor.

Editör

Helin AYGÜN

Türkiye otomotiv endüstrisi ihracatı mart ayında yüzde 8 düşüş yaşamasına rağmen tarihindeki en yüksek ikinci mart ayı performansına imza attı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi

İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün mart ayı ihracatı 2,9 milyar dolar oldu. Türkiye otomotiv endüstrisi ihracatı mart ayında yüzde 8 düşüş yaşamasına rağ-men tarihindeki en yüksek ikinci mart ayı performansına imza attı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün mart ayı ihracatı 2,9 milyar dolar olurken, Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı pay ise yüzde 18 düzeyinde gerçekleşti. Bu yılın ilk çeyreğinde dolar bazında ihracat yüzde 6 düştü ama ihracatın büyük bölümü-nün gerçekleştirildiği Euro bazlı ihracat yüzde 1,5 arttı. Euro/Dolar paritesi kaynaklı ihracat kaybı 500 milyon dolara yaklaştı. AB ülkelerine ihracatta düşüş yaşandı.

AB ülkelerine yüzde 12 düşüşTürkiye otomotiv endüstrisi ihracatı mart ayında yüzde 8 düşüş yaşamasına rağmen tarihindeki en yüksek ikinci mart ayı performansına imza attı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün mart ayı ihracatı 2,9 milyar dolar olurken, Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı pay ise yüzde 18 düzeyinde gerçekleşti. Mart ayında otobüs-minibüs-midibüs ürün grubu dışındaki ana ürün gruplarında ihracat düşüşü yaşandı. Toplam ihracattan yüzde 76 pay alan AB Ülkelerine ihracat yüzde 12 oranında düş-tü. Yılın ilk çeyreğinde Euro/Dolar paritesi kaynaklı ihracat kaybı 500 milyon dolara yaklaştı.

Otobüs ürün grubunda yüzde 3 artışMart ayına ürün grupları bazında bakıldığında, yüzde 8 azalışla 1 milyar 173 milyon dolar ihracat gerçekleştiren binek otomobil, endüstrinin ihracatındaki en büyük ürün grubu oldu. Tedarik endüstrisi ihracatı geçen ay yüzde 9 azalarak 950 milyon dolar, Eşya taşımaya mahsus motorlu ta-şıtlar ihracatı yüzde 16 azalarak 465 milyon dolar, Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 3 ar-tarak 113 milyon dolar oldu. Tedarik endüstrisinde en büyük pazar olan Almanya’ya ihracatta yüzde 12, ikinci en büyük pazar Fransa’ya da yüzde 7 azalma görülürken, önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a ise yüzde 21 ihracat artışı oldu.

AZALDI AMA EN YÜKSEK 2’İNCİ OLDUHAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

İnternet Editörü

Fatih AĞARMAN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafik Tasarım

Aydanur UZEL

Dağıtım

PTT Kargo

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

[email protected]@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Akademi Yayın Hukuk Danışmanı: Ilgın GÜLER Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: [email protected]ı Tarihi: 11 Nisan 2019

15 Nisan - 21 Nisan 2019 Yıl: 10 Sayı: 462

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

TİM Ticaret Bakanlığı İsmail Gülleİhracat tutarı: 16 milyar dolar

Page 6: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

SAVUNMA Yeni Nesil Haber

cilik

06

06İZMİR’DEN ANKARA’YA “SİLİKON VADİSİ” MESAJI

Türkiye’nin Silikon Vadisine ev sahipliği yapabilecek imkanlara sahip olduğu vurgulanan İzmir’de düzenlenen havacılık çalıştayında, savunma sanayi ve uzay

teknolojileri alanında mesafe kat eden Türkiye’nin, bu alanda kendi ayakları üzerinde durabileceği bir modelin tasarlanmasına karar verildi.

SAVUNMAYADAIMI ROTA

HAVACILIĞIN ÖNCÜSÜEge Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan ise üniversitelerinin havacılık kümelenmesi ve PLM konusunda öncülük yaptığına işaret ederek, Türkiye’de de yeni açılan havalimanı ve bu alandaki yatırımları ile son dönemde öne çıktığını söyledi. 2015 yılında PLM Mükemmellik Merkezi’ni kuran ilk üniversite olduklarını anımsatan Ersan, “Sanayiye iyi

bir eğitim ve araştırma ortamı oluşturmak için ticari PLM yazılım programları merkezimi-ze kazandırılmıştır. Sanayi için PLM Yüksek Lisans programı ilk uygulayan üniversiteyiz. Bu programda 36 öğrencimiz var ve ilk mezunlarımızı verdik. Bundan sonra da bu alandaki desteklerimizi sürdüreceğiz” dedi.

İZMİRLİ SANAYİCİLERİN DESTEĞİYLE... Parlamentoda 8 yıl Sanayi Ticaret Bilgi Teknoloji komisyo-nunda görev yaptığını ve Ege ve İzmir’in merkezi hükümetten stratejik hedefler konulup des-tek aldığı sürece her alanda hızlı bir kalkınma gerçekleştirebilece-ğini gördüğünü anlatan Susam, “İzmir ve Ege Bölgesi insan kaynağı, limanı, ticaret hacmi, yenilenebilir enerji kaynağı ve binlerce yıla dayanan birikime sahip. İstanbul, Antalya, Kocaeli gibi şehirler kendi alanlarında bugüne kadar birçok desteği

aldı. İzmir, Bilgi teknolojileri, havacılık ve uzay teknolojileri konusunda kümelenme çalış-maları için çok uygun. Silikon Vadisi kurulması için her türlü özelliği barındırıyor. Savunma sanayi müsteşarlığımızdan uz-manlar da aramızda. Ankara’nın yaptığımız çalıştaydan mesaj alacağına inanıyorum. İzmir’in sanayicilerimizin de desteği ile ileri teknoloji, havacılık ve sa-vunma sanayi alanında merkez olabileceğine inanıyorum” diye konuştu.

DEVRİMLER İRDELENDİ Çalıştayda Havacılık, Endüstri 4.0, PLM ve Dijitalizasyon konusunda ülkemiz sanayi ve ileri gelen kurumlarının vizyonu, yaptıkları, alınan tedbirler, gele-cekten beklentiler konularında Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, OSB’ler, serbest bölge temsilcileri ve TAİ / TEİ gibi

kurumların uzmanları, Ege Üniversitesi ve ilgili üniversite-lerin öğretim üyeleri tarafından irdelendi. Çalıştayda ayrıca havacılık sektöründeki endüstri 4.0 uygulamaları, nesnelerin interneti gibi son dönem sanayi devrimi olarak kabul edilen konuların havacılık sektöründeki yansımaları değerlendirildi.

KRİTİK DÖNEM Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV), Ege Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (HUKD) ve Sürdürüle-bilir Havacılık Derneği (SARES) tarafından ortaklaşa düzenlenen uluslararası katılımlı Sürdürü-lebilir Havacılık Araştırmaları, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) Çalıştayı, İzmir Atatürk Kültür Merkezinde yapıldı. Ça-lıştayın açılış konuşmasını yapan EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, İzmir ve Ege Bölgesi’nin ABD’deki Silikon Vadisi modelinin kurulması için her türlü imkâna sahip oldu-ğuna işaret ederek, Ankara’dan

bu konuda adım beklediklerini söyledi. Türkiye’nin yeni havali-manının hizmete girdiği, F-35 ve S-400 tartışmalarının yaşandığı bir dönemde ulusal savunma sanayinin bir kez daha ülke için ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Su-sam, “Savunma sanayi ve uzay teknoloji alanlarında çok önemli dönemden geçiyoruz. Ulusal bir savunma sanayi ve o sanayiye bağlı bir kalkınma modelini benimseyerek kendi ayaklarımız üzerinde durmamız gerektiği çok açık. Bu Çalıştayın bu konu-da da farkındalık yaratacağına inanıyorum” dedi.

“BAŞKA ŞANSIMIZ YOK”EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu yaptığı konuşmada ülkemizde artık büyüme modelinin odağı-nın “bilgi bazlı sanayi” olmasının zorunlu olduğunu söyledi. Bugün ileri teknoloji ihracatının imalat ürünleri ihracatı içindeki payı; Türkiye’de sadece yüzde 3,5’larda iken, dünya ortalama-sının yüzde 17’lerde olduğuna işaret eden Gökçüoğlu, “Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak; kendimize misyon edindiğimiz

Sanayi 4.0 sürecini anlatırken her zaman Eğitim 4.0’ın altını çizdik ve ayrı düşünülemeye-ceği vurgusunu yaptık. Her gün değişen teknoloji ve ihtiyaçlar doğrultusunda kendini yenile-yen, sonu olmayan bir süreçte, birey olarak da, firma ve kurum olarak da, ülke olarak da mut-laka sistemin içinde kalmalıyız. Güzel ülkemizin yarınları için, sürdürülebilir başarı ve sürdü-rülebilir üretim için başka da şansımız yok” diye konuştu.

15 Nisan - 21 Nisan 2019

EGEV Ege Üniversitesi Havacılık ve Uzay Küm. Dern.

Sürdürülebilir Havacılık Dern.

Mehmet Ali Susam Mehmet Ersan İbrahim

GökçüoğluPLM ÇalıştayıHavacılık, Endüstri 4.0, Silikon Vadisi

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Manisa TSO tarafından Zafer Kalkınma Ajansının Teknik Destek Programı kapsamında sunulan ve desteklenmeye hak kazanan “Savunma Sanayine Yön Verecek İşletmelerin Niteliklerinin Geliş-tirilmesi Projesi” çerçevesinde firmalara yönelik verilen eğitimler tamamlandı. Proje kapsamında yer alan firmalara danışmanlık hizmet-leri verilmesi amacıyla ziyaretlere

Metrosan firmasıyla başladı. Firma yetkilileriyle yapılan toplantının ardından heyetin ikinci durağı Sargözoğlu firması oldu. Manisa TSO koordinasyonunda nisan ayı boyunca sürecek görüşmelerde Manisa’da talaşlı imalat, döküm ve ekstrüzyon, elektronik kabin üreti-mi alanlarında faaliyet gösteren 23 firmaya ziyaret edilerek danışman-lık hizmeti verilecek.

Gözler savunmada

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, ASELSAN’ın yüzde 65’lik tedarikinin Ankara bölgesinde olduğunu belirterek, bunun, Anadolu’ya yayılması için çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. Elazığ TSO ile Fırat Üniversitesi öncülüğünde ASELSAN’la Savunma Sanayi İçin

Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP) protokolü imzalandı. Fırat Teknokentte gerçekleştirilen prog-ramda konuşan ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Görgün, Ankara’nın savunma sanayinin merkezi haline geldiğini söyledi. Görgün, “Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde sa-vunma sanayisinin, katkı sağlayacak birçok birikim ve insan kaynağı olduğuna inanan birisiyim. ASEL-SAN’ın yüzde 65’lik tedarikini Ankara bölgesinde olduğu bana söylenmişti. Bunun, Anadolu’ya yayılması ko-nusunda yeni bir şeylerin yapılması konusunda ekibimizle anlaştık” diye konuştu.

Tedarikte Anadolu rüzgarı

YATIRIM ÇEKEN HİZMETLER SARES Başkanı Hikmet Karakoç ise açılış konuşmasında bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler verirken, havacılık, sa-vunma sanayi ve uzay teknoloji-leri alanında farkındalık yarat-mak ve bu alandaki yatırımların artması konusunda önemli hizmetleri hayata geçirdiklerini

söyledi. Almanya Kaiserslau-tern Üniversitesinden Davetli Konuşmacı Prof. Dr. Martin Eigner de sunumunda havacılık ve uzay kümelenmesi ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verirken, Almanya’da bu konuda yapılan çalışmaları anlattı.

Page 7: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik

07

0715 Nisan - 21 Nisan 2019

Trakya Kalkınma Ajansı, bu sene üç farklı başlıkta toplam 15 milyon liralık kaynak kullandıracak. Mesleki eğitimin geliştirilmesi amacıyla çıkılan çağrıyla, proje başına en

az 50 bin lira, en fazla 400 bin liralık hibe verilecek.

TRAKYAKA’DAN15 MILYON LIRA

TEMATİK PROGRAMLARAjansın bu yıl daha tematik başlıklarda destek programlarını açıkladığını kaydeden Şahin, mesleki eğitimin geldiği nok-tada ciddi uygulama eksikleri olduğunu, açtıkları program-la mesleki eğitim alan ara elemanın sektör deneyimine ve gerçeklerine uygun bir şekilde yetişmesini sağlama azminde olduklarını dile getirdi. Genel Sekreter, “Bu program kapsa-mında eğitim kurumlarımızın makine, ekipman eksiklerinin giderilmesine destek olacağız” dedi. Yine Trakya’nın en güçlü olduğu sektörlerden süt ve süt ürünlerinde birlik ve koope-ratifleri destekleyeceklerini anımsatan Şahin, “Bölgemizde-ki işletme büyüklükleri istenilen düzeyde değildir. Dolayısıyla

alt yapıyı sektörün gerçeklerine uygun olarak yenilemek ve yatırım yapmak için kooperatif veya birlik olarak hareket etmek gerekiyor. Bu program ile de birlik ve kooperatiflerimizin kurumsal kapasitelerini artırmak ve pazarlama kapasitelerini ar-tırmak temel amacımız olacak” bilgisini verdi. Genel Sekreter Şahin, turizmde ise 2019 yılında kâr amacı gütmeyen kurumların projelerine destek olacaklarını, özellikle turizm potansiyeli taşıyan yapı ve alanların geliş-tirilmesi, bölge içinde turizm noktalarının çeşitlendirilmesi, alternatif turizm faaliyetlerinin ve ürünlerinin geliştirilmesinin öncelikleri arasında yer aldığını kaydetti.

80 MİLYONLUK KATKITRAKYAKA Genel Sekreteri Mahmut Şahin, 2019 Yılı Mali Destek Programlarını değer-lendirdi. Ajansın Trakya Bölge Planında belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik iş birliği, farkındalık oluşturma, Ar-Ge, yatırım ortamını iyileştirme çalışmaları ile birlikte bölgede yer alan kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin kalkınma sürecine katılımla-rını desteklemek üzere mali destekler sağladığını anımsatan Şahin, “Bu kapsamda geçtiğimiz yıllardan bugüne yaklaşık 80

milyon liralık bir tutarı yapılan sözleşmeler ile yararlanıcılara hibe olarak aktarmaya devam ediyoruz. Ajansın sağladığı bu hibeler ile birlikte yararlanıcıların projeler kapsamında harca-dıkları eş finansman rakamları ile bölgede 140 milyon liranın üzerinde bir kaynak hayata ge-çirilmiş oldu. Bu mali kaynaklar somut elde edilen çıktılar olarak gözükse de bu süreçte elde edi-len en önemli unsur kurum ve kuruluşlarda proje kültürünün geliştirilmesidir” dedi.

TURİZME 6 MİLYON LİRATrakya Kalkınma Ajansı, son olarak da 6 milyon liralık bütçeli Turizmin Geliştirilmesi ve Çeşitlendirilmesi Mali Destek Programı’nı ilan etti. Programın temel amacı Trakya’nın turizm-den elde ettiği geliri arttırmak olurken, bu amaca ulaşmak için üç öncelik belirlendi. Program kapsamında her bir projeye en az 100 bin, en fazla 750 bin lira

destek verilecek. Programın uygun başvuru sahipleri olarak kâr amacı gütmeyen mahalli idareler, diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve üni-versitelere bağlı uygulama ve araştırma merkezleri, fakülteler, yüksekokullar, enstitüler, kamu kurumu niteliğinde meslek ku-ruluşları, sivil toplum kuruluşları olarak belirlendi.

SÜT ÜRÜNLERİNE4 MİLYON LİRAAjans, mali destek programla-rıyla başta kooperatifler, birlikler ve dernekler olmak üzere kurum ve kuruluşların üretim ve pazarlama altyapılarını ge-liştirmek için de 4 milyon liralık bir program hazırladı. Teklif çağrısına çıkılan Süt Ürünleri Sektörünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı’nda belirlenen iki önceliğe göre, verilecek hibenin alt limiti 100 bin

liradan 500 bin liraya ya da 1 milyon liraya kadar çıkabilecek. Programın uygun başvuru sahipleri olarak birinci öncelikte süt ve süt ürünleri sektöründe faaliyet gösteren kooperatifler ve birlikler ile dernekler olurken, ikinci öncelikte süt ve süt ürün-leri imalatı sektöründe faaliyet gösteren en az yedi işletmenin ortak olduğu kooperatifler olacak.

SANAYİYLE ORTAKLIKİmalat Sanayinde Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı için meslek yüksekokulları, mesleki eğitim merkezleri, çok programlı Anadolu liseleri, Milli Eğitim Müdürlükleri; OSB’ler ticaret ve sanayi odaları veya küçük sanayi siteleriyle ortaklık kuracak. Ayrıca projede, konusu

veya alanıyla ilgili imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren en az üç işletme olması gerekecek. Böylece eğitim kurumları tarafından yapılacak proje başvurularının imalat sanayi sektörünün ihtiyaçlarıyla uyuş-ması sağlanacak. En az proje uygulama süresi 9 ay, en fazla 12 ay olacak.

MODERNİZE EDİLECEKProgram kapsamında; mesleki eğitim kurumlarında imalat sa-nayine yönelik alanlarda makine ve ekipmanların teknolojik açı-dan yeterli düzeye getirilmesi, mesleki eğitim kurumlarında hali hazırda bulunan imalat sanayi makinelerinin moderni-zasyonuna yönelik ekipman-ların temin edilmesi, alınacak ve kullanılan mevcut makine

ve ekipmanların kullanımına yönelik eğitimcilerin eğitiminin proje kapsamında sağlanması gibi projeler hazırlanabilecek. Bunların yanı sıra eğiticilerin dijitalleşmeye yönelik eğitim almasına, sanayideki uzmanlar tarafından koçluk ve ustalık eği-timi verilmesine yönelik projeler de kabul edilecek.

EĞİTİM İÇİN 5 MİLYON LİRATrakya Bölgesi’nde imalat sanayi sektörlerinin talep ettiği mesleklere yönelik mesleki eği-timin geliştirilmesi amacıyla ilan edilen İmalat Sanayinde Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Des-tek Programı kapsamında 5 milyon liralık destek sağlanacak. İmalat sanayi firmalarının talep ettiği mesleki iş gücü ihtiyacının yenilikçi modeller tasarlanarak karşılanması ve mesleki eğitim kurumlarının imalat sanayine

yönelik bölüm ve alanlarında makine, ekipman ve bilgi altya-pısının geliştirilmesini önceliğine alan programda, proje başına en az 50 bin lira, en fazla 400 bin liralık hibe verilecek. Destek miktarı, projenin toplum uygun maliyetinin yüzde 25’inden az ve yüzde 90’ından fazla olama-yacak. Destek Programı çerçe-vesinde başvuracak kuruluşlar, proje bütçesinin yüzde 10’unu karşılamak zorunda olacak.

ÜÇ BAŞLIKTA ÇAĞRITekirdağ merkez olmak üzere Edirne ve Kırklareli’nin kalkın-ması için hazırlanan projeleri desteklemek üzere faaliyet gösteren Trakya Kalkınma Ajan-sı, 2019 Yılı Proje Teklif Çağrısı’nı yayınladı. Üç başlıkta ilan edilen programlar için başvuru kabulü başladı. “İmalat Sanayinde Mes-leki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı”, “Süt Ürünleri

Sektörünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı” ve “Turizmin Geliştirilmesi ve Çeşitlendiril-mesi Mali Destek Programı” başlıkları altında duyurulan programlar aracılığıyla bölge paydaşlarına hibe desteği sağ-lanması planlanıyor. Destekler kapsamında toplam 15 milyon liralık kaynak kullandırılacak. TRAKYAKA Genel Sekreteri Mahmut Şahin, “İmalat Sanayinde Mesleki Eği-

timin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında eğitim kurumlarımı-zın makine, ekipman eksiklerinin giderilmesine destek olacağız” dedi.

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

HABER: Helin AYGÜN

KOSGEB iş birliği ile Karaman Merkez ilçelerinde ve Ermenek’te 2 ayrı grupta ve her grupta 30 kursiyer olmak üzere düzenlenecek 4 farklı

kursta toplamda 120 kişiye uygula-malı girişimcilik eğitimi gerçekleş-tirecek. Eğitimlerden biri, Ermenek Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet alanı kapsamındaki dezavan-tajlı gruba yönelik olacak. Karaman’ da düzenlenecek eğitimlerden diğeri ise çalışanlar için akşam grubu olarak planlandı. MEVKA Genel Sekreter Vekili Savaş Ülger, “Bu eğitimlerden en büyük beklentimiz sertifikalarını alan girişimcilerimizin kuracakları işlerle bölgemizin kalkınmasına, istihdamına ve ekonomisine katkı sunmalarıdır” dedi.

MEVKA’dangirişimciliğe davet

Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı ile Samsun TSO arasında teknik destek sözleşmesi imzalandı. 2019 yılı teknik destek programı kapsamında Sam-sun TSO’nun başvuru sahibi olduğu “İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu Paralelinde Pratik Bordro Yönetimi ve Özlük İşlemleri Eğitimi” başlıklı projesi destek almaya hak

kazandı. Ajans merkez hizmet bi-nasında düzenlenen sözleşme imza törenine Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Oda Genel Sekreteri Süleyman Karabük ve Ajans Genel Sekreteri Mevlüt Özen katilim sağladı. Projeyle 25 oda personeli 24 saat teknik eğitim alacak.

TSO üyelerinebordro eğitimi

İpekyolu Kalkınma Ajansı ile Kilis İl Özel İdaresi arasında “Teknik Personele Mesleki Yeterlilik Belgesi” Projesi imzalandı. Projenin sözleşmesi, İpekyol Kalkınma Ajansı

Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz ile Kilis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ramazan Sümer’in katılımları ile imza altına alındı. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ramazan Sümer, “Projemiz kapsamında, Su ve Kanal Hizmetlerinde çalışan teknik perso-nelin, hizmet vereceği alana ulusal ve uluslararası ulaşımı esnasında, Ulaştırma Bakanlığı 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsa-mında SRC 1,2,3,4 (Mesleki Yeterlik Belgesi) alması planlandı. Su ve Kanal Hizmetleri bünyesinde çalışan 20 personele SRC 1, 2, 3, 4 belgesi alınarak kurumsal kapasitemiz güçlendirilecektir” dedi.

Teknik personele ajans desteği

Tezmaksan tarafından geliştirilen ve firmaların kârlılıklarını yüzde 30’a kadar artıran yerli yazılım Kapasi-tematik, devlet tarafından destek kapsamına alındı. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen Kapasitematik, makina verimliliğini analiz ederek, hataları anında raporluyor. Bu sayede kullanıcıya hatasız üretim imkanı sağlanıyor. Üretim esnasında kapasite eksiklerini tespit eden sistem, iyileştirme yapılması gereken

noktaları belirleyerek bildirimde bu-lunuyor. Makina performansı, arıza dağılımı, planlı/plansız duruş süreleri ve makina ömrü gibi kritik noktaları analiz eden Kapasitematik, tüm bu verilerin online izlenmesine ve arşiv-lenmesine imkan tanıyor. Böylece şirketler zamandan ve maaliyetler-den tasarruf ederken, karlılıklarını yüzde 25 ile 30 arasında artırıyor. Tezmaksan Makina Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, “İşletmelerini yeni çağa hazırlamak ve karlılığını artır-mak için bu destekten yararlanmak isteyen işletmelere; yazılım giderleri olarak 100 bin lira hibe, 100 bin lira da faizsiz kredi desteği verilirken destek oranı Türkiye genelinde yüzde 60’ı buluyor. Yerli makine alımlarında yüzde 15 oranında artı ilave yapılırken faizsiz krediler de 18 ay ödemesiz 42 ay vadeli olarak sunuluyor” dedi.

Kapasitematikhibe aldı

TRAKYAKA Mahmut ŞahinTekirdağ, Edirne,

Kırklareli 15 milyon TL Son tarih:10 Mayıs 2019

Page 8: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

08

08

15 Nisan - 21 Nisan 2019

EBRD TÜRKİYE’DE YATIRIMLARINI ARTIRIYOR

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye’deki yatırımlarını 11 milyar Euro’nun üzerine çıkardı. EBRD, 2018 yılında Türkiye’de farklı sektörlerden 34 farklı

projeye yatırım yaptı.

YATIRIM 11 MILYAR EURO’YA CIKTI

12 MARKA VE 21 TESİS Koç Grubu şirketlerinden Arçe-lik, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yaklaşık 1 milyar TL tutarında kredi anlaşması imzaladığını duyu-rulmuştu. Şirketin, bu krediyle ürünlerinin enerji ve kaynak verimliliğini artırmak için Eski-şehir Buzdolabı ve Çayırova’daki Çamaşır Makinesi Fabrikası’nda yeni üretim hatlarına ayrıca kurulması planlanan yeni nesil AR-GE merkezine yatırım ya-pacağı belirtildi. İmza töreninde konuşan Arçelik Finansman ve

Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Polat Şen, “Arçelik olarak, 30 bin çalışanı-mız, 8 ülkede 21 üretim tesisimiz ve 12 markamız ile yaklaşık 150 ülkede küresel ölçekte faaliyet gösteriyoruz. EBRD’nin finansman desteği, Türkiye’ye, sektörümüze ve Arçelik’e olan inancın bir göstergesidir. Gelişmiş üretim teknolojilerine, inovasyona yatırım yapmak ve daha enerji verimli ürünler ge-liştirmek her zaman önceliğimiz oldu” şeklinde konuşmuştu.

EBRD VE ARÇELİK ANLAŞMIŞTI Arçelik, Türkiye’deki üretim tesislerinde enerji, kaynak ve-rimliliği yatırımlarında ve Ar-Ge alt yapısında kullanmak üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Ban-kası (EBRD) ile yaklaşık 1 milyar TL tutarında kredi anlaşmasına imza atmıştı. Arçelik Finansman ve Mali İşlerden Sorumlu Genel

Müdür Yardımcısı Polat Şen, “Gelişmiş üretim teknolojilerine, inovasyona yatırım yapmak ve daha enerji verimli ürünler geliştirmek her zaman önce-liğimiz oldu. Bu finansman ile gerçekleştireceğimiz yatırımlar sürdürülebilirlik alanındaki çıtayı yükseltecektir” demişti.

36 ÜLKEDE SPE’YE DESTEKAvrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) AAA/Aaa kredi notuna sahip, çok uluslu bir kal-kınma bankası. Ortaklık yapısını 64 ülke ve iki uluslararası kurum (AB ve Avrupa Yatırım Bankası) oluşturur. Orta Avrupa’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyada 36 ülkede serbest piyasa ekonomi-sini destekliyor. Türkiye’deki fa-

aliyetlerine 2009 yılında başladı. Bu 6 yıl içinde altyapı, enerji, tarım, sanayi ve finans sektör-lerinde 170’in üzerinde proje aracılığıyla toplamda 6.8 milyar Euro yatırım yaptı. Ülkeye aynı zamanda farklı kaynaklardan 16 milyar Euro’nun üzerinde finansman akışı sağlandı.

DÜNYADA BİR İLKBu süreçte çok sayıda ilke de imza atan EBRD, dünyada ilk kez gayrimenkul üretmek için bir ortaklık anlaşmasına imza atmış ve Nef ile birlikte 120 milyon dolar sermayeli Nef - EBRD Gayrimenkul Geliştirme A.Ş’yi kurmuştu. Söz konusu ortaklık önümüzdeki dönemde İstanbul’da ve Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde Nef markalı

konut projeleri ve Novu markalı öğrenci yurtlarını hayata geçi-recek. Ortaklık kapsam ında iki taraf her biri 60 milyon dolarlık bir katkıyla, Nef’in Türkiye’de büyüyen orta sınıfa yönelik öz-gün konut konseptlerini hayata geçirecek. Bu sermayeye ek olarak, proje bazlı finansmanlar ile yatırım miktarı 600 milyon doları geçecek.

11 MİLYAR EUROBugüne kadar Türkiye’de toplam 282 projeye, 11 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapan EBRD’nin portföyündeki şirketler arasında Türkiye’nin en itibarlı ve yenilikçi firmaları bu-lunuyor. Son olarak Türkiye’nin yükselen markaları arasında yer alan modanisa.com’a

yatırım yapan; Koç Topluluğu şirketlerinde Arçelik ile 1 milyar TL’lik kredi anlaşması imzalayan EBRD geçmiş dönemde de Türkiye’nin önde gelen bankaları Garanti Bankası, Yapı Kredi, İş Bankası ve Fibabanka gibi kuruluşlarla önemli finansal iş birliklerine imza atmıştı.

YÜZDE 32 SANAYİ Dünyada yüksek ve sürdürü-lebilir büyüme performansı sergileyen, bunun yanında güçlü finansal yapılara sahip firmalara yaptığı yatırımlarla bilinen EBRD’nin bugün itiba-rıyla Türkiye’deki toplam yatırım portföyü yaklaşık 7 milyar Euro

seviyesinde. Bu portföyün en önemli bölümünü yüzde 32’lik pay ile sanayi, ticaret ve tarım oluşturuyor. Bunu yüzde 28 ile finansal kurumlar, yüzde 22 ile altyapı takip ederken, kalan yüzde 19’luk pay ise enerjiye ayrılmış durumda.

34 FARKLI PROJEYE YATIRIMAvrupalıların Türk şirketlerine ilgisi Türkiye’de yaşanan ekono-mik konjonktürel dalgalanma-lara rağmen devam ediyor. Av-rupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD),son yıllarda Rönesans Holding, Nef, Arçelik, Yapı Kredi, Garanti, İş Bankası ve Migros gibi sektörlerinin önde gelen firmalarıyla önemli iş birliklerine giderken Türkiye’deki yatırımla-rını 11 milyar Euro’nun üzerine

çıkardı. Beş kıtadan 67 ülkenin ortak olduğu, 55 Milyar Euro bilanço büyüklüğüne Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Tür-kiye’nin önde gelen şirketleriyle iş birliğini genişletiyor. 2018 yılında Türkiye’de farklı sektör-lerden 34 farklı projeye yatırım yapan EBRD’nin iş birliğine gitti-ği firmalar arasında sektörünün önde gelen markaları yer alıyor.

SOCAR’dan Türkiye’ye 15 milyar dolar yatırım geldi. Toplam planlanan yatırım miktarı ise 20 milyar dolara kadar çıkacak.

SOCAR Türkiye Gayrimenkul ve İdari İnşaatlar Genel Müdürü Mammadov, Socar’ın Türkiye’ye 15 milyar dolar yatırım yaptığını belirterek, “Top-lamda planlanan rakam 20 milyar dolar. 3-4 sene içinde yatırılması planlanıyor” diye konuştu. Azer-baycan kökenli bir firma olan SOCAR yatırımlarını Türkiye’de artırıyor.

“Birkaç katına çıkmasını istiyoruz”Türkiye ile Azerbaycan dostluğu iki ülkenin ticaretinin son yıllarda katlanarak artmasında büyük rol oynadı. Türkiye’ye 2018’e kadar 26 milyar dolarla en büyük yatırım Azerbay-can’dan geldi. Azerbaycan iş insanları bu yıl da yatırım hedefine Türkiye’yi alırken bu yatırımın

2-3 kat artması için düğmeye bastı. Azerbay-canlı İş Adamları Birliği (TAİB) Başkanı Mehdi Nağiyev bu yatırımın yaklaşık 5,5 milyar dolarının iş insanları tarafından yapıldığını belirterek, “Bu yatırımın önümüzdeki birkaç yıl içinde birkaç katına çıkmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

DEV YATIRIM GELİYOR

YATIRIM

Üretmek sadece sanayicilerin değil Türkiye’nin milli meseledir!

Seçim bitti ama tartışmaları devam ediyor. Sanayiciler ise gözü kulağı gelecek olan yeni reform paketlerindeydi. Geçenki yazımda da belirttiğim gibi sa-nayiciler rahat nefes alabilecek-leri ve üretim endeksli bir paket bekliyorlar.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceliğinin bankalar olacağını belirtmiştim. Yeni reform paketini açıkla-yan Albayrak, konuşmasının henüz daha başında şu ifadeleri kullandı:

“Reform alanlarımızın başında finansal sektör geliyor. İlk alan bankacılık. Reel sektörü finanse etmeye devam etmesini temin etmek en önemli öncelikle-rinden biridir demiştik. Tahsili gecikmiş kredilerin oranı yüzde 4,2 düzeyinde. Tahsili gecikmiş alacakları bankacılık sektörü için bir risk oluşturmuyor. Sektörün daha dirençli hale gelmesini önemsiyoruz. Bu kapsamda bir dizi önlemi alıyoruz.”

Ayrıca kamu bankalara bankalarının sermayesinin güç-lendirilmesi için 28 milyar TL’lik DİBS verilecek. Bu da bankaların elini güçlendirecek. Umarım bankalar, sanayiciler için gerekli adımları atarlar ve bankalar gibi sanayicilerimizde biraz nefes alabilir.

Bir önceki yazımda da belirt-tiğim gibi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise sanayicileri rahatlatıcı projeler üzerinde çalışıyor. Albayrak ise bu konuda, “Sanayide yerlileşme programı mayıs ayında açıkla-nacak. Sanayi Bakanlığımız bu program ile AR-GE’den yatırım ve ihracata tek pencereden yönetildiği, öncelikli orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlere iliş-kin proje yürütülecek” şeklinde konuştu.

Ağustos ayında yayımlanacak planla ihracatta devlet yardım-ları yeniden düzenlenecek, birim ihraç fiyatları yükseltilecek.

Sanayide yerlileştirme prog-ramıyla 300 ürünün yerlileştiril-mesi planlanıyor.

Zorlanıyorlar!

Acil bir destek paketini sana-yiciler dört gözle beklerken, bazı sanayiciler sektörün kalıcı olarak toparlanmakta zorlandığına dikkat çekiyor.

Sanayici camiasında baş gösteren yeni sıkıntılardan biri de tahsilatlar… Firmaların çoğu ödeme alamadığından şikâyetçi. Bankalar tarafından sıkıntıya düşen sanayicilerin ödeme

alamaması elini, kolunu iyice bağladı. Maaşları ödeyemeyen firmalar ise küçülmeye gidiyor.

OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü geçtiğimiz günlerde 1 milyon 800 bin kişinin OSB’lerde istihdam edildiğini belirtmişti. İş yapamayan sanayicilerin küçül-meye gitmesi ilerleyen günlerde istihdam azlığının rekorlara koşması anlamına gelir.

Burada felaket senaryoları çiz-meye de gerek yok. Bu konuda gerekli adımların atılacağını ve sanayicilere gereken desteklerin verileceğini düşünüyorum.

İlk etapta enerji alanında sanayicilere indirim yapılması gerekiyor. Sanayicilerin belini büken en büyük sorunların ba-şında enerji maliyetleri geliyor

Özellikle sanayicilerin girdi maliyetleri üst düzeylerde seyrediyor. Doğal gaz, elektrik ve ham madde fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. Bu maliyetlerin en aza indirgenmesi gerekiyor.

Bakan Varank sanayicilere öncülük etmeli.

Seçim çalışmalarıyla yakından ilgilenen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın seçi-min bitmesiyle beraber sanayi camiasının yüzünü güldürecek çalışmalara yoğunluk verdiğini düşünüyorum.

Ekonominin en önemli gün-dem olması gereken bu zaman-larda Bakan Varank’ın sanayici-lere öncülük eden, toparlayıcı bir güç olacağını düşünüyorum.

Türk ekonomisin bel kemiği sanayicilere omuz atılmazsa eğer ilerleyen günlerde çok daha büyük sıkıntılar karşımıza çıkacak.

Üretimden düşen bir Türkiye’nin kalkanı mecburen düşecek.

Üretimi azalan bir Türkiye’nin son zamanlarda en büyük gücü olan ihracatının derinden etkile-neceği kanaatindeyim.

Üretmek ve üretenin arkasın-da durmak hem bizim hem de devlet büyüklerinin önemli bir görevi...

Sanayicilerin de durum ne olursa olsun karamsarlığa mahal vermeden üretim için tüm gücü-nü kullanması gerekir.

Ancak unutulmamalıdır ki üretim sadece sanayicilerin değil Türkiye’nin milli meseledir!

İnternet Editörü

Fatih AĞARMAN

[email protected]

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik

EBRD Avrupa Yatırım Türkiye

Page 9: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

09Yeni Nesil Haber

cilik YORUM www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Özdeğerlendirme kişinin veya işletmenin kendini belirli kıstaslara göre düzenli aralıklarda kontrol etmesidir. Tabii kontrol yapabilmek ve durumunu izleyebilmek için bu kıstasların ne olması gerektiğini bilmesi gerekir. Sorunlar yaşayarak bu kıstasları öğrenmek en zahmetli ve en pahalı olanıdır. Bireyden örnek vererek anlatacak olursak en kolayı sağlık durumunu ele almak olur.

Genellikle, insanlar sağlık sorunu yaşayabileceklerine ihtimal vermez-ler ve ancak sorunla karşılaştıkların-da farkına varırlar. İlk kez bir sorun yaşayanlar sorunu atlattıktan sonra unuturlar, sanki hiç öyle bir sorunla karşılaşmamış gibi yaşamlarını sürdürürler. Kimi insan aynı sorunu ikinci kez kimisi de üç veya daha çok yaşadığında sağlığıyla ilgili bir şeyleri takip etmesi gerektiğini anlar. Böylece, yaşadıklarından öğrendikleriyle, kan değerlerini veya kanında belirli özellikleri veya rönt-gen, MR gibi tetkiklerin sonucuyla kendi durumunu izlemeye başlar. Bir anormallik görmediği sürece normal yaşantısına devam eder, her seferinde doktora gitmez. Doktora gidip muayene olmak hem zahmetli hem de maliyetli bir iştir.

Şimdi bu yaklaşımı işletmelere uygulayacak olursak, tıpkı insan sağlığında olduğu gibi, yıl sonunda işletmenin kar etmiş olması bir soru-nu olmadığı anlamına gelmez. İşlet-me ciddi bir sorunla karşılaştığında bir uzmanın yardımını isteyecektir. Ancak, bir sorunla karşılaştığını her düşündüğünde uzman yardımı alması mümkün olmayacaktır. Sorun belki gerçekten vardır veya hiçbir sorun yoktur. Eğer kendisi belirli kıstaslarla bunu test edemiyorsa her an tehlikeyle karşı karşıya demektir.

Bu konuda İstanbul Sanayi Odası Kalite ve İhtisas Kurulu (İSO-KATEK) 2011 yılında “Sanayide Özdeğer-lendirme Modeli” isimli bir yayın çıkarmıştır. Gerekçesini ise şu şekilde açıklamıştır: Türk sanayi rekabet gü-cünü dünya çapında artırabilmek için gerçek ihtiyaçlarını tespit etmek ve kendini geliştirmek durumundadır. Bu ihtiyaçtan hareketle, İSO-KATEK firmaların kendi kendilerini test edebilecekleri anket metoduna da-yanan bir Özdeğerlendirme Modeli hazırlamıştır.”

Ayrıca, bu değerlendirme yönte-minin, tamamen şirketlere özel, pay-daşların algılamasını, geri bildirimini ve detaylı ölçümleri gerektirmediği ve belli aralıklarla yinelendiğinde, gelişmeleri gözlemlemenin veya iyi-leşmeye açık alanları tespit etmenin mümkün olduğu belirtilmiştir.

ÜSİMP İnovasyon Karnesi İSO-KATEK tarafından öngörülen işleri web tabanlı olarak yapmak-tadır. 7/24 erişilebilir durumda olan sistemin kullanımı ücretsizdir ve işletmeler altı ayda bir yeni veri girişi yaparak kendilerini önceki verileriyle kıyaslama imkanına kavuşmakta-dırlar.

Ayrıca, İSO-KATEK modelinde olduğu gibi, işletmede uygun sayıda yönetici tarafından doldurulacağı

öngörülmüştür. Sistem yönetici dışında 7 farklı birim yöneticisinin de veri girişine imkan vermektedir. Girilen tüm veriler ayrı ayrı görün-tülendiği gibi ortalamaları da ayrıca görüntülenmektedir. Farklı kişilerin veri girişi yapması işletme hakkında farklı görüşlerin ortay çıkmasını sağlayacaktır. Sağduyulu bir tepe yöneticinin, diğer yöneticilerle birlik-te toplantı yapması ve farklılıkların tartışılmasını sağlaması gerekir. Tar-tışmanın sonucunda bir uzlaşmaya varılması ve iyileştirilebilecek alanlar varsa bu işin kendi imkanlarıyla ya-pılıp yapılamayacağının belirlenmesi işletme için çok yararlı olacaktır.

Böyle bir çalışmanın birim yöneticilerinde aidiyet duygusunu arttıracağı ve işletmenin temel konularının topluca ele alınabil-diği, daha sağlıklı sonuçların elde edilebileceği bir platform yaratacağı açıktır. Böyle bir çalışma dışarıdan destek alınması gerekiyorsa, ne tür bir destek olması gerektiğinin de belirlenmesine imkan verir. En önemli husus ise, dıştan destek alınarak veya alınmadan yapılacak çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak değişimin yönetilmesini kolaylaştıra-cak olmasıdır.

Diğer bir husus ise firmanın kendi-si için yapacağı bu değerlendirmeyi hiçbir kuruma vermek durumunda olmaması tamamen kendi firmasına özel olmasıdır. Böyle bir çalışmayı ÜSİMP İnovasyon Karnesi aracını kullanarak yapması halinde, gireceği verilerin ve yapacağı değerlendir-menin hiçbir nedenle başka kişi veya kurumlarla paylaşılmayacağını bilmelidir. Verilerin girişi öncesinde ÜSİMP gizlilik konusunda yasal taahhütte bulunmaktadır.

ÜSİMP İnovasyon Karnesi, gerçekte sadece bir karne değildir; işletmelerin Ar-Ge, inovasyon,tek-noloji gibi konularda yenilikçilik kapasitelerini belirlemeye yarayan bir ölçme aracıdır. Ölçüm sonuçlarını 24 temel yenilik boyutunda belirler; girilen verileri kendi özel algoritması aracılığıyla bu değerlendirmeyi yapar. Ayrıca, işletmenin ne kadar yenilikçi olduğunun diğer firmalar ile yenilik boyutlarında kıyaslamasını gösterir. Karşılaştırmayı Türkiye’deki tüm firmaların ortalamalarına göre (halen 950 firma) yapar. Ayrıca, firmanın kendi sektöründe olan tüm firmalarla karşılaştırmasını verir. Bunun yanı sıra; bulunduğu ildeki firmalar arasında ve faaliyet göster-diği üretim alanındaki (OSB, TGB vb.) diğer firmalara göre, karşılaştırma-sını da gösterir. Firmaların, ücretsiz olarak, altı ayda bir değerlendirmele-rini yenileyebilecekleri ve kendilerini eski durumlarıyla da karşılaştırma imkanına sahip oldukları düşünü-lecek olursa yenilikçilik kapasitesini geliştirmek isteyen firmalar için vazgeçilmez bir araç olduğu açıktır (https://usimpinovasyonkarnesi.com.tr).

Yöneticilik dünyasının duayen-lerinden Peter Drucker’ın söylediği gibi; “Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yöne-temezsiniz ve iyileştiremezsiniz…”

[email protected]

Özdeğerlendirme ne yarar sağlar?

GirişGelişmekte olan ülke ekonomilerinde

döviz kuru dalgalanmaları iç veya dış kaynaklı olarak daha sık yaşanmaktadır. Bunun altında esasen birçok neden olmakla birlikte öne çıkabilecek birkaç sebep sayılabilir; Bunlardan ilki reel üretiminin düşük veya yetersiz olması, diğer bir deyişle, dışarıya bağımlı bir ülke ekonomisinin hakim olması ve üretim-den ziyade tüketime odaklı ekonomik yapının ağırlık kazanmasıdır. İkincisi, katma değeri düşük hizmet ana sektörü altındaki alt sektörlerin yaygın olmasıdır. Son olarak, para ve maliye politikası ile ithalata dayalı üretim ekonomisinin döviz kurlarında dalgalanmaya sebe-biyet vermesidir. Bütün bu sayılanlar aslında ekonominin kırılgan yapıya sahip olduğunu da göstermektedir.

Bu çalışmanın amacı, T.C. Merkez Bankası veri tabanından alınan dolar ve euro döviz alış kurlarının geliştirilen formülle aylık ve yıllık zaman dilimlerine dayalı olarak dalga boylarının, diğer bir ifadeyle, döviz şoklarının spektrumunu (etki alanını) hesaplayarak ortaya koy-maktır. Döviz kurundaki dalga boylarının hesaplanması, ekonomideki şokların olumsuz etkilerinin boyutunun ortaya konulması açısından önemli bir yere sahiptir. Yapılan çalışma, alanı içerisinde özgün bir çalışma niteliği taşımasının yanı sıra döviz kurlarının analizine yeni bir bakış açısı da getirmektedir. Bu çalış-mayla birlikte mevcut durumun bilimsel bir zeminde ortaya konulmasının yanın-da benzer fakat odağı farklı yapılacak diğer çalışmalara da ışık tutulacaktır.

Türkiye’deki döviz alış kuru hare-ketleri

Metodoloji kısmına geçmeden önce dolar ve euro döviz kurunun aylık ve yıllık olarak izlediği seyrin ortaya konulmasının yerinde bir karar olacağı düşünülmektedir. Bu amaçla, ilk olarak döviz kurunun izlediği seyir ilk olarak yıllık, sonra aylık izlediği seyir verilmiştir. Sunulan zaman serisine ait ham veriler, 01.01.2019-19.02.2019 tarihinde T.C. Merkez Bankasının veri tabanından elde edilen verileri kapsamaktadır. Döviz alış kurunun izlediği günlük seyri içeren

verilerin tamamı dolar ve euro bazında yıllık olarak verilerek vakaların seyrinin bir röntgeninin çekilmesi amaçlanmıştır. Şekil 1’de dolar ve euro bazında döviz alış kurlarının seyri 21 yılı içerecek şekilde yıllara göre verilmiştir. Daha gerçekçi ve daha güvenilir bir resmin ortaya konulması adına, döviz alış kurlarının ortalaması alınarak sunulması yoluna gidilmemiştir. Bunun nedeni, ortalama-lardan yola çıkıldığında döviz kurundaki sapmaların görülemiyor olmasıdır. Şekil 1, içerisinde yer aldığı yıl boyunca döviz alış kurlarının izlediği bütün hareketleri yansıtmaktadır. Buna göre, izlenen döviz kuru hareketlerinden;

• Euro ve dolar alış kurlarının bir-birine paralel bir seyir izlediği ve zamana bağlı olarak sürekli artış gösterdiği görülmektedir.

• Hem euro ve dolar alış kurlarında 2001 ve 2018 yıllarında büyük bir dalgalanma olduğu, ancak bu dalgalanmanın 2019 yılının ilk 2 ayı içerisinde dengelenme seyrine girdiği görülmektedir.

Şekil 1: Yıllara Göre Döviz AlışKurunun Seyri

Şekil 2’de ise aylara göre dolar ve euro bazında döviz alış kurlarının seyri verilmiştir. Şekil 2, içerisinde yer aldığı ilgili ay boyunca döviz alış kurlarının izlediği bütün hareketlerin bir röntgenini yansıtmaktadır. Buna göre, izlenen döviz kuru hareketlerinden;

• Euro ve dolar alış kurlarının aylık zaman serisi içerisinde birbirine paralel bir seyir izlediği tespit edilmiştir.

• Hem euro ve dolar alış kurunda ocak ve şubat aylarında dalga boyu yükseldikten sonra yaklaşık 4 aylık bir durgun seyirden sonra ağustos, eylül ve ekim aylarında ocak ve şubat aylarında daha yüksek bir dalga boyuna ulaştığı

görülmektedir. 11 ve 12’nci aylar-da ise bu yükseliş trendi yerini daha durağan bir seyre bıraktığı tespit edilmiştir.

Şekil 2: Aylara Göre Döviz Alış Kuru-nun Seyri

Şekil 1 ve Şekil 2’de verilen grafikler her ne kadar döviz alış kurlarının izlediği seyrin resmini ortaya koysa da yıllık ve aylık olarak bütün zaman serisi içerisinde ne kadarlık bir dalga boyuna sahip ol-duğunu ortaya koymamaktadır. Bu ne-denle, aylık ve yıllık döviz alış kurlarının dalga boylarının, diğer bir deyişle, döviz şoklarının spektrumunun hesaplanma-sına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla, bu ihtiyacın giderilmesine yönelik olarak metodoloji kısmında da bahsedileceği üzere dalga boylarının geçerli ve güve-nilir bir şekilde hesaplanmasına yönelik formül geliştirilmiştir.

MetodolojiÖrnek uygulama yapılacak veri,

19.02.2019 tarihinde TC. Merkez Banka-sının veri tabanından indirilmiştir. Veri seti, 4 değişken ve 5.067 gözlemden oluşmaktadır. 21 yıllık zaman serisini içinde barındıran veri seti 1999 yılı ile 18.02.2019 tarihleri arasında Merkez Bankası işlem günlerindeki günlük dolar ve euro döviz alış kuru (TL) verilerinden oluşmaktadır. Bu yıldan başlanılmasının nedeni, eşit zaman serisi elde edilerek karşılaştırma yapılmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. 2005 yılından geçer-li olmak üzere TL’den 6 sıfır atıldığı için, karşılaştırma sağlanabilmesi adına bu yıldan önceki zaman serilerine ait veriler de ağırlıklandırılmıştır. Diğer bir deyişle, 2005 öncesi döviz kurlarına karşılık gelen TL tutarları 1 milyona bölünerek indirgenmiştir.

Veri seti, analize uygun hale getirilme-den önce ve analiz sırasında Microsoft Excel 2016 ve R programlama dili kullanılmıştır. Alınan bu verinin keşifsel

veri analizi yapılarak aylık ve yıllık olarak döviz alış kurlarına göre aylık ve yıllık olarak dalga boyları ortaya konulacaktır. Dalga boyu hem fark olarak hem de yüzdesel fark olarak sunulmuştur.

Aylık fark hesaplamalarında döviz alış kurunun ait olduğu aydaki en küçük değeri ile ait olduğu aydaki en büyük değerin farkının hesaplanması esasına dayanmaktadır. Bu hesaplamalar gelişti-rilen eşitlik (1) yardımıyla yapılmaktadır.

Eşitlik 1’de Wt belirli bir zaman serisi içerisindeki döviz kurunun dalga boyunu göstermektedir. Maxi, ilgili döviz kurunun ait aylık veya yıllık zaman serisi içerisindeki en yüksek döviz alış kur değerini, Mini ise ilgili döviz kurunun ait aylık veya yıllık zaman serisi içerisindeki en düşük döviz alış kur değerini ifade etmektedir. Ct ise t belirli bir zaman serisi içerisinde Maxi ile Mini arasındaki farkın Mini değerine göre yüzdesel değişimini göstermektedir. Buradaki geliştirilen formülle döviz kuru dalga boyları, aylık ve yıllık olarak hesaplansa da haftalık, günlük veya istenilen zaman serilerine göre de hesaplanabilir.

Aylık % fark, diğer bir ifadeyle, aylık dalga boyu ise maksimum değerin mi-nimum değere göre yüzdesel değişimini göstermektedir. Benzer şekilde, yıllık fark hesaplamalarında ise döviz alış ku-runun ait olduğu yıldaki en küçük değeri ile ait olduğu yıldaki en büyük değer arasındaki fark hesaplanmıştır. Yıllık % fark, diğer bir ifadeyle, yıllık dalga boyu ise maksimum değerin minimum değere göre yüzdesel değişimini göstermek-tedir.

Makalenin bir sonraki kısmında, metodoloji kısmında geliştirilen yön-temlere göre hesaplanan döviz alış kurlarındaki dalga boylarının yıllık ve aylık zaman temelinde elde edilen bulgularına yer verilecektir.

Şirket yönetimleri ve hatta satış, pazarlama yöneticileri bile bölümlerin kıymetinin ve potansiyelinin, şirkete katabileceği değerin farkında olmayabilir.

Şirketler kurulduktan sonra bazen zaman içinde sırasıyla şu aşamalardan geçiyor (dönü-şüm): Üretim şirketi, ürün şirketi, satış şirketi, pazarlama şirketi. Üretim şirketi “En ucuz bende, gel benden al” derken, diğer uçtaki pazarlama şirketi “Hangi müşteri grubu için ne üretmeliyim?” stratejisiyle yol alıyor. “Üretim” ifadesiyle yalnızca bir ürünün değil, “servis/hizmetin üretimi”ni de kastediyoruz.

Bahsettiğimiz dönüşüm, şirketin gelecek

planı ve stratejik (kime ne satılacağı kararları ve bunları yaparken mevcut problemler) kararlarıyla ilgilidir: Ürün, müşteri, dünya pazarlarına açılmak, rekabeti takip etmek/önüne geçmek, sektörü etkileyen değişiklikleri öngörmek/reaktif olmak gibi. İşte satış ya da pazarlama şirketi olmaya karar veren şirketler için “Satış, Pazarlama, Ar-Ge ve Ür-Ge” bölüm-lerinin önemi artmaktadır.

Wall Mart gibi ABD’nin en büyük market zinciri her zaman bir üretim şirketi olarak kalmayı tercih ederken, Coca Cola, Starbucks, P&G gibi firmalar pazarlama firması olmak yönünde tercih kullanmış. Benzerlerini farklı

otel, restoran, benzin istasyonları markaların-da görebiliriz.

Türkiye’de kaç tane pazarlama şirketimiz oldu bilemiyorum.

Ancak bir kısım şirketimiz satış şirketine dönüştü.

O zaman, henüz şirketlerimizin çok büyük çoğunluğu, “üretim ve ürün şirketi”dir dersek yanlış olmayacaktır. Onlar için mevcut ürünü (bazen emtia haline gelmiş) rakiplerine göre daha ucuza teklif ediyor olmak, mevcut ürünü biraz daha iyileştirerek tercih edilmek bu aşamada yeterli. Bazen çeşitli OEM’lerle 2 – 3 senelik tedarikçi sözleşmeleri imzalayarak tüm

kapasitelerini zaten dolduruyorlar; dolayısıyla

yeni müşteri bulma çevrimleri çok uzun süreli.

Bu grubun içinden bir kısmı, maliyetle-

rini düşürmek ve/veya mevcut ürünü daha

hızlı ve biraz daha kaliteli üretebilmek için,

“satın alma, lojistik, mühendislik ve üretim”

bölümlerini geliştirmek istiyorlar ve Yalın

Uygulamalar’dan bu alanlarda faydalanıyorlar.

Ancak doğal olarak, satış bölümünün önceliği

geride kalıyor. Satış ekipleri daha çok “müşteri

ilişkileri” ve “dağıtım takibi” yapıyor.

Diğer Makaleler için: https://lean.org.tr/sa-

tis-strateji-yonetim-inovasyon-makaleleri/

Çukurova ÜniversitesiMühendislik-Mimarlık Fakültesi / ÜSİMP Yürütme Kurulu Başkanı

[email protected]

Hangi şirketlerin etkin satış,pazarlama bölümlerine ihtiyacı var?

Danışman, Yalın Enstitü YK Üyesi

Hakan AKGÜL

[email protected]

Döviz kurlarındakidalga boylarının hesaplanmasına yönelik yöntem önerileri-I:Wt ve Ct Yöntemleri

Sanayi ve Teknoloji Uzmanı

Tevfik BULUT

Prof. Dr.Hamit SERBEST

15 Nisan - 21 Nisan 2019

09

Stratejik Kararlar ve Dönüşüm

Page 10: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

Diyarbakır’ın Ar-Ge temasları meyve verdi. Kent ekonomisini sırtlayan yatırım bölgesinin içerisinde açılacak bilim ve teknoloji ofisiyle sanayiciler ve

akademisyenler nitelikli kalkınmanın yolunu birlikte arayacak.

“TEKNOKENTİ AKTİFLEŞTİRMELİYİZ”Dicle Teknokenti kastederek, OSB yönetimi olarak Teknokenti daha aktif hale getirmek için çaba gösterdiklerini dile getiren Özdoğan, “Teknokentte faaliyet gösteren firmalarımızın OSB ile doğrudan iletişime geçmesi de bizleri mutlu eder. Bu firmalarımızla iş birliği yapmak, birlikte değer üretmek için çaba göstermeye hazırız. Teknokent görevlileri, haftanın belirli günlerinde OSB’ye gelerek, bu-

rada sanayicilerimize yardımcı olmasının daha iyi olacağını düşünüyoruz. Böyle bir talep ve beklentimiz var” açıklama-larına yer verdi. Teknokentin sanayiciye sağladığı desteklerin pek fazla bilinmediğine işaret eden Özdoğan, “Üniversitenin bir ayağının OSB içerisinde olması gerektiğine inanıyorum. Başarılı sanayilerin içerisinde üniversitelerin rolü çok büyük-tür” ifadelerini kullandı.

BİLGİYİ DÖNÜŞTÜRME GÜCÜ

Sanayicilerin teknolojiye daha fazla yaklaşması gerektiğinin altını çizen Dicle Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Akkılıç, toplantıda yaptığı konuşmada, bölgedeki sanayicilerin yeni teknolojileri anında öğrenmesi ve bundan yararlanması için sanayi-ci-üniversite iş birliğinin ülke ve Diyarbakır ekonomisine büyük

katkı sağlayacağını ifade etti. Akkılıç, “Burada teorik ve pratik eğitimlerin sonuçları çok etkili oluyor. Bizler teorik olarak eğitim verebiliriz, ama yeni bir cihaz, pratik eğitimlerle öğrencilere gösterilmeli. Bunu da OSB’deki mühendisler uygulamalı olarak öğrencilere gösterebilir” diye konuştu. Akkılıç, “Diyarbakır’ın bize yüklediği misyon açısından bu kentin kalkınması için neler yapabiliriz onu konuşmamız lazım. Firmalar, teknokente gelerek ve teknokentten yarar-lanarak sinerjinin nasıl bir getirisi olacağını anladı. Önemli olan, edindiğimiz bilgiyi teknolojiye çevirmek” şeklinde konuştu.

SANAYİCİ-AKADEMİSYENFAYDA ZİNCİRİDiyarbakır’da üretim yapan sanayiciler, Diyarbakır OSB’nin girişimleriyle üniversite ile buluşmaya hazırlanıyor. Bu eksende bilgi teknolojileri başta olmak üzere; tıp, mekatronik, malzeme, nanoteknoloji, savunma ve çevre gibi alanlarda faaliyet sürdürmeyi hedefleyen Dicle Teknokentin Genel Müdü-rü Prof. Dr. Kemal Akkılıç’ın yanı sıra Diyarbakır OSB Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Özdoğan ve Dicle Üniversitesi Mühen-dislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Siraç Özerdem’in katıldığı toplantıda TSO, OSB ve Karaca-dağ Kalkınma Ajansı temsilcileri de hazır bulundu. Toplantıda sanayicilerin akademisyenler-den yeteri kadar yararlanması, üniversite öğrencilerinin staj

ve iş bulmaları, sanayi ve tarım sektöründeki teknolojik geliş-melerden en kısa sürede ve ye-teri kadar yararlanması için OSB bünyesinde bilim ve teknoloji ofisinin kurulması kararı alındı. Dicle Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Akkılıç ise, paydaşların birlikte çalışmasının önemine vurgu yaptı. Kemal Akkılıç, her sanayi bölgesinin bilim ve teknoloji birimi olması gerektiğini ifade ederek, OSB bünyesinde bir ofisin kurulması fikrine destek verdiklerini kay-detti. Diğer kurum temsilcileri de kısa konuşmalar yaparak, OSB bünyesinde kurulması düşünülen bilim ve teknoloji ofisi oluşturulması fikrine destek verdiklerini açıkladı.

NİTELİKLİ STAJOSB Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Özdoğan da üniversite ile sürdürülebilir ve değer yaratan bir ilişki geliştirmeyi hedefle-diklerini belirterek, “Ülkemizin ve ilimizin kalkınması ve çağın gereklerini yakalaması için bu önemli bir noktadır. Önemli birikime sahip hocalarımız var. Bu hocalarımızın sanayiciye danışmanlık yapmasını bekli-yoruz. Sanayicinin üniversite

tarafından yapılacak çalışma ve araştırmalarda imkân dâhilinde olan kaynaklarını seferber edeceğini düşünüyorum. En temel konulardan biri öğrenci-lerimizin nitelikli staj sorunudur. Bu konuyu ivedilikle ele alarak çözüm üretmeliyiz. Mezun olan öğrencilerimizin zaman kaybet-meden iş bulmaları açısından bu staj dönemleri önem arz ediyor” diye konuştu.

TEKNOLOJI OFISINI OSB’YE ACIYOR

15 Nisan - 21 Nisan 2019

Gaziantep TEKNOPARK tarafından hazırlanan ve İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Kalabalık Fonlama Eğitimi Protokolü Gaziantep TEKNOPARK’ta imzalandı.

Kalabalık Fonlama Eğitimi Protokolü Gaziantep TEKNOPARK’ta imzalandı. Toplantıya Gaziantep Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Metin Bedir, Gazi-antep Üniversitesi Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip

Fazıl Yılmaz, İpekyol Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, Gaziantep TEKNOPARK Genel Müdürü Ekrem Tekin, Genel Müdür Yardım-cısı Başar Kılıçparlar, Uzman Bünyamin

Kahraman ve TargeT Teknoloji Transfer Kurumsal İletişim Uzmanı Gamze Erden katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Gaziantep TEKNOPARK Genel Müdürü Ekrem Tekin

yaptı. Tekin, ortak sosyal ağın gönüllüğünden güç alarak ve yararlanarak, kaynakların bir araya getiril-me amacı taşındığını belirtti.

Başarılı örnekler yaygınlaşacakTekin, “Gaziantep Teknoparkta yer alan Çağan Yazı-lım, ARGEX gibi firmalarımız kitlesel fonlama ile belirli yerlere geldiler. Bugün Türkiye’de; Fongogo ve Trcell Arıkovanı gibi kitlesel fonlamada lider platformlar var. Bizde yerelde başarılı örneklerin yaygınlaşması ve konuyu bilmeyen kişiler için farkındalık oluştur-mak amacıyla bu eğitimi düzenleme kararı aldık” şeklinde konuştu.

KALABALIĞI FONLAYACAK

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

TEKSTİL KENTTE AR-GE UYANIŞI

Hacettepe Teknokent “Ön Ku-luçka ve Prototipleme Merkezi” açıldı. Firmaların ileri teknolojili ürünlerinin ticarileştirmesine altyapı oluşturmak için kurulan merkezin açılışına Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık, Hacettepe Teknokent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör ve

Genel Müdür Cem Ünal katıldı. Girişimcilere ve iş fikri olanlara üç boyutlu yazıcı, makine ve ekip-manlarla ürünlerinin prototiplerini çıkarma imkânı sunma hedefindeki Hacettepe Hamle Hızlandırıcı Prog-ramı çerçevesindeki projenin 417 bin liralık bütçesinin yüzde 75’i Ankara Kalkınma Ajansı, kalanı Teknokent tarafından finanse edildi.

Ticarileşme kurdelesi

İnovasyonu yeniden tanımlamak ve söz konusu kavramla ilgili yeni pencereler aralamak amacıyla oluşturulan Yeşim İnovasyon Atölyesi, önemli bir farkındalık oluşturmanın peşinde. Yeşim Fütürizm, İnovasyon ve Teknoloji Kulübü’nün organize ettiği ve BU1 yöneticilerinin yanı sıra AR-GE merkezi çalışanları ile kulüp üyele-rinin de katıldığı etkinliğe; İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İnovasyon Uzmanı Salih Keskin konuşmacı olarak konuk oldu. Etkinliğin açılışında söz alan Yeşim Fütürizm, İnovasyon ve Teknoloji Kulübü Lideri Neslihan Cingü, söz konusu etkinlik kapsamında Yeşim Tekstile gelerek değerli bilgilerini paylaşan Salih Keskin’e teşekkür ederek, verimli bir eğitim dileğinde bulundu.

Global firmalar ne yapıyor? Cingü’nün ardından söz alan İnovasyon Uzmanı Salih Keskin gerçekleştirdiği sunumda inovas-yonun tanımını yaparak, firmaların inovasyon yapmak için nasıl bir yol izlemesi ve neler yapması gerek-

tiğiyle ilgili bilgi verdi. İnovasyonu katma değer oluşturmak amacıyla yeni fikirlerin uygulamaya konul-ması olarak tanımlayan Keskin, söz konusu kavramın bilinmeyen bilginin keşfi olduğu için öğrenil-mesi en zor rekabet dersi olduğunu ve özünde farklılık, değişim ve yeniliği taşıdığını kaydetti. Keskin, inovasyon sürecinin nasıl işlediğine ve inovasyon yönetim sürecine değinerek, global firmaların gerçek-leştirdiği inovatif uygulamalar ve en inovatif şirketlerin ortak özellikleri ile ilgili de örnekler sundu.

Keskin’den ipuçlarıSunumun ardından devam eden workshopa katılan katılımcılar 5 ta-kıma ayrılarak örnek bir inovasyon çalışması gerçekleştirdi ve konuyla ilgili farkındalıklarını arttırma şansı buldu. Katılımcılar ayrıca inovasyo-nun etkili bir şekilde kullanılmasının şirketlere sağlayacağı avantajları örnek olaylar ve vaka çalışmalarıyla inceleyerek, inovatif bakış açısıyla çalıştıkları kuruma nasıl fayda sağlayabilecekleriyle ilgili ipuçları elde etti.

Tekstilcilerden büyük farkındalık

Dünya çapındaki Ar-Ge merkezleriy-le ve kullanıcı dostu yeni teknoloji-leriyle dikkat çeken Huawei’nin Tür-kiye AR-GE Merkezi Direktörü belli oldu. Uzun yıllar boyunca kuruluş çatısı altında görev alan Hüseyin Hai

göreve getirilen yeni isim oldu. 2005 yılından bu yana Huawei’ye hizmet eden Hai, Çin, Sun Yat-Sen Üniversi-tesi Bilgisayar Bilimleri bölümünden mezun. Hüseyin Hai, kariyerine Hu-awei’de Yazılım Mühendisi göreviyle başladı. PMP (Project Management Professional), CQE (Certified Quality Engineer) ve Altı Sigma Yeşil Kuşak Sertifikaları bulunan Hüseyin Hai, 2012 yılında Huawei’de Kıdemli Proje Müdürü olarak görev aldı. 2018 yılında Huawei Yazılım Süreç ve Ürün Kalite Bölüm Başkanlığı görevine getirilen Hai, Mart 2019 itibarıyla Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Direktörü oldu.

Huawei Türkiye’nin AR-GE’si ona emanet

Dicle TeknokentAli İhsan Özdoğan

Prof. Dr. Kemal Akkılıç

Bilim ve Teknoloji Ofisi

OSB, TGB, üniver-site ve kurumlar

Bilgiye anlam kazandıran kavram olan inovasyon, Yeşim Tekstilin

gündemindeydi.

Page 11: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

11

17 DÜNYA DEVİNİ GERİDE BIRAKTI

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

Yazılım firması Etiya, TM Forum Mükemmellik Ödülleri’nde Fizz projesiyle “Çığır Açan İnovasyon” ve “Üstün Müşteri Odaklılık” alanlarında finale kaldı.

DÜNYADA İLKLERDEN Etiya tarafından Kanadalı Telekom devi Videotron için hayata geçirilen projede, yüzde 100 dijital müşteriyi hedefleyen tamamen dijital yeni bir mobil ve internet markası yaratıldı. Kanada’nın ilk yüzde 100 dijital mobil ve internet servisi olan Fizz, müşterilerine kullanım planlarını kendi yönetebilecek-leri tamamen özelleştirilebilir bir hizmet sunuyor. Kullanıcıların birbirleriyle etkileşimde buluna-bilmelerine de imkan veren Fizz, sadakat programları sayesinde çeşitli kurgularla müşterilerine

hediye kazanma ve diğer kul-lanıcılarla mobil veya internet paylaşma imkanı da sağlıyor. Etiya’nın Yapay Zekâ Tabanlı Di-jital Servis Platformu sayesinde hayata geçen Fizz, tamamen yeni nesil müşterilerin deneyim-lerini esas alan çağrı merkezine sahip ve bayii ya da ofis olma-dan bütün müşteri işlemlerinin dijital ortamlardan yapılmasına olanak veriyor. Proje deneyime dayalı müşteri memnuniyeti ve operasyonel verimlilikte çığır açacak yeni bir iş modeli olarak değerlendiriliyor.

ALANINDAEN PRESTİJLİ ÖDÜLLER2007’den bu yana verilen TM Forum Mükemmellik Ödülleri, dünyanın alanında en prestijli ödülleri olarak kabul ediliyor. Üç ana kategoride ödüllerin verildiği TM Forum Excellence Digital Business Enabler (Dijital İş Sağlayıcı) ve Outstanding Ac-hievement (Üstün Başarı) ana

başlıklarında yarışacak. Bu ana kategorilerin altında şirketlere 9 dalda, yöneticilere ise 3 dalda ödül verilecek. Ödülü kazanan şirketler ve yöneticilerin isimleri ise Nice’te 13 Mayıs 2019 Pazar-tesi günü Digital Transformation World etkinliğin’de açıklanacak.

“GURURUMUZ KATLANDI”Dijital müşteri deneyimi ve dönüşümünü odaklarına aldıkla-rı 2019 yılında, bu gelişmenin Etiya adına heyecan verici oldu-ğunu vurgulayan Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan, “Yıllardır uzmanlaştığımız bütünleşik müşteri deneyimi ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettiğimiz yapay zeka servislerimiz sayesinde Fizz pro-jesinde hem ihale aşamasında hem de teknik değerlendirmede rakiplerimizi geride bırakmıştık. Çok kısa bir sürede yüzde 100 dijital yeni bir mobil ve internet

markasının piyasaya sürülme-sini sağlamamızın gururu, TM Forum’da iki dalda finale kalarak daha da katlandı” dedi. Finalde dünya devleriyle yarıştıklarını vurgulayan Doğan “Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin arasında bir Türk kurumsal ya-zılım markası olarak inovasyon ve müşteri odaklılık alanlarında final aşamasına kalmış olmamız, Türk yazılım sektörünün geldiği aşamayı ve neleri başarabile-ceğini göstermesi açısından ülkemiz için de heyecan verici” değerlendirmesini yaptı.

DİŞLİ RAKİPLERTM Forum Mükemmellik Ödül-leri’nde Fizz projesiyle Çığır Açan İnovasyon ve Üstün Müşteri Odaklılık alanlarında finale kalan Etiya, dünya devleriyle yarışa-cak. Firma, Çığır Açan İnovasyon ödülü için Marketsand Markets,

MTN Group, Visible, Zeetta Networks ve Zeotap ile rekabet edecek. Üstün Müşteri Odaklılık kategorisinde ise Etiya’nın ra-kipleri T-Mobile, China Telecom, Salesforce, Bharti Airtel gibi dev firmalar olacak.

ÜRÜNLERİYLE ÖNE ÇIKIYORYedi yüzden fazla çalışan sayı-sıyla Amsterdam, Silikon Vadisi, İstanbul, Ukrayna, Singapur, Dubai ve Montreal ofisleriyle hizmet veren Etiya, yüzde 100 yerli sermaye yapısı ile Yıldız Teknoparkta AR-GE yapıyor ve ürün geliştiriyor. Kanada’nın tamamen dijital yeni mobil ve internet markası Fizz’in piyasa-ya sürülmesini sağlayan Etiya, dünyanın bu alanda en prestijli ödüllerinin verildiği TM Forum

Mükemmellik Ödülleri’nde “Çı-ğır Açan İnovasyon” ve “Üstün Müşteri Odaklılık” kategorile-rinde finale kaldı. İhale ve teknik değerlendirme aşamasında 17 dünya devini geride bırakıp projeyi 10 ayda tamamlayarak teknoloji dünyasının dikkatlerini üzerine çeken Etiya, tamamen dijital yeni mobil ve internet markası Fizz için dijital müşteri deneyimini esas alarak Kana-da’da bir ilke imza atmıştı.

GENİŞ DENEYİMUluslararası altyapı standart-larına uygun ürün ve çözümler sunan, Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden Etiya, telekomünikasyon sek-törü için global bazda ortak dil ve standartlar belirleyen ulus-lararası bağımsız platform TM Forum Mükemmellik Ödülleri’n-de iki dalda finale kaldı. Müşteri ilişkileri yönetimi, katalog ve algoritma tabanlı operasyon ve iş destek sistemleri, müşteri ve sosyal medya veri analitiği alan-larında ürün ve çözümler üreten

Etiya’nın yeni nesil, rekabet avantajı sağlayan ve kurumları dijital ekonomiye entegre eden ürün ve çözümleri, Türkiye’de ve dünyada bağımsız kuruluşlar tarafından daha önce de birçok ödüle layık görüldü. Ürün ve çözüm portfolyosu ile kurum-lara sürekli yeni, adaptasyonu kolay öneriler sunan firma, son teknolojiye yatırım yaparak bir sonraki adım ihtiyaçlarını öngö-ren bir vizyonla hizmet sunmayı amaçlıyor.

ETIYA’NIN PROJESIDEVLERLE YARISIYOR

15 Nisan - 21 Nisan 2019

Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin arasında bir Türk kurumsal yazılım markası olarak yer almaları-

nın, sektörün geldiği aşama açısından heyecan verici olduğunu söyledi.

Etiya Aslan Doğan2004 700

PAGÇEV 780 milyon lira değerinde ambalaj atığını ekonomiye kazandırdı.Türkiye’nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşu PAGEV Geri Dönüşüm İşletmesinin (PAGÇEV) geri dönüşüm çalışmalarında yakaladığı ivme hız kesmeden devam ediyor. 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 28 artışla 280 bin ton ambalaj atığının kaynakta ayrılarak geri dönüştürülmesi faaliyetlerini yürüten PAGÇEV, ülke ekonomisine 780 milyon liralık katkı sağladı. “Sıfır Atık” projesinin de destekçileri ara-sında yer alan ve proje kapsamında pek çok çalışma hayata geçiren PAGÇEV, 2019 yılında 300 bin ton ambalaj atığını geri dönüşüme kazandırmayı hedef-liyor. PAGÇEV’in 2018 yılı çalışmalarını değerlendiren

PAGÇEV Genel Müdürü Yağmur Cengiz, plastikten kâğıda, camdan metale birçok atığı geri dönüştüre-rek bir yandan çevreyi korumaya devam ettiklerini, diğer yandan da ekonomiye 780 milyon lira katkı sağladıklarını kaydetti. PAGÇEV’in 2018 yılındaki bu çalışmaları sayesinde 2 milyon 200 bin ağacın kesil-mekten kurtarıldığını anlatan Cengiz, “7 milyon 300 bin kilovat saat elektrik tasarrufu, 326 milyon litre fosil yakıt tasarrufu ve 3,2 milyon litre su tasarrufu sağlandı. Tüm bu atıkların atık depolama sahaları yerine geri dönüşüme gönderilmesi sayesinde 2,9 milyon metreküp alandan tasarruf edildi” dedi.

280 BİN TONLUK DÖNÜŞÜM

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Sabancı Holding ve E.ON iştiraki olan ve elektrik dağıtım ve pera-kende sektöründe faaliyet gösteren Enerjisa Enerjinin 2018 Faaliyet Raporu’na göre, elektrik dağıtım

ve perakende satışında Enerjisa Enerji, 2018 yıl sonunda 3 milyar 845 milyon TL konsolide faaliyet geliri yaratarak, gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artırdı. Enerjisa Enerjinin baz alınan net kârı bir önceki yıla göre yüzde 40 artarak 730 milyon liraya yükseldi. Enerjisa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, 2018 yılının Türkiye elektrik enerjisi sektöründe makro-ekonomik gelişmeler doğrultusunda finansal sürdürülebilirlik kavramının öne çıktığı, yüksek değişim içeren zorlu bir yıl olduğunu belirtti.

Net kârınıyüzde 40 artırdı

Yapı malzemesi sektörünün öncü kuruluşlarından Türk Ytong, sanayi yapılarını güvenli yangın çözümleriy-le buluşturuyor. Alevlerin yayılması Ytong Yangın Duvarı ile önleniyor. Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, uluslararası standartlarda yan-gın duvarlarından 240 dakikaya va-ran yangın dayanımları beklendiğine dikkat çekerek, “A1 sınıfı hiç yanmaz özellikteki Ytong paneller ile oluş-turduğumuz Ytong Yangın Duvarı,

yasal düzenlemelerle belirlenenin çok daha üzerinde bir değerle, 240 dakikaya ulaşan sürelerde yangına dayanım sağlıyor. Ytong Yangın Duvarları, yüksek performansının yanında yangın esnasında alev almıyor, yanmıyor, zehirli gazlar ve duman açığa çıkarmıyor. Sanayi ya-pıları içerisinde Yangın Duvarı olarak kullanılmasının yanında, yapının çatı ve dış duvarları da Ytong panellerle oluşturulabilir” dedi.

Ytong’danyangın duvarı

Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde 1’inci ünitenin temel atma törenin üzerinden bir yıl geçerken, çalışmalar Rusya ile Türkiye arasında nükleer güç santralinin inşası için gerçekleştirilen iş birliğiyle hızla iler-liyor. Birinci Ünite reaktör binasının temel plakasının döşenmesine ilişkin çalışmalar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın güvenlik standartları ve Türkiye’nin ulusal standartları ile tam uyumlu olacak şekilde geçtiğimiz

mart ayında tamamlandı. 2018 yılının sonbaharının sonlarına doğru 2’inci ünite için sınırlı çalışma izni alındı ve çalışmalar başladı. Bir son-raki aşamada Akkuyu Nükleer A.Ş, 2’inci ünite için inşaat izni almayı ve 2’inci ünite temel plakasının döşen-mesi için beton atma çalışmalarına başlamayı planlıyor. Bunun yanı sıra, Doğu Kargo Terminali’nde inşaat çalışmaları tamamlandı.

Nükleer içingüçlü iş birliği

Wilo, pompa sektöründe çığır açan akıllı sistem çözümlerini IFAT Eurasia Fuarı’nda sergiledi. Pompa sistemleri sektöründe hayatı kolaylaştıran teknolojik çözümleri ve en yenilikçi deneyimleri sunan Wilo Türkiye’nin standı, üç gün boyunca fuarın çekim merkezi oldu. 15’e yakın yenilikçi pompa sergileyen Wilo’nun, özellikle Wilo-Rexa Solid Q ve EMUport Core adlı ürünleri sektör temsilcileri tarafından ilgiyle karşılandı. Wilo

Türkiye Altyapı ve Endüstri Satış Müdürü Ercan Tortumlu, “IFAT Eurasia 2019’da öne çıkardığımız ürünlerden EMUport Core ile atık su terfi istasyonlarında koku ve tıkan-ma problemlerine en etkili çözümleri sunuyoruz” dedi. Yapay zekâlı dalgıç su pompası Wilo-Rexa Solid Q’nun ise dijitalleşmenin getirdiği avantaj-ları kullanıcılara yaşattığını belirten Tortumlu, yapay zekâlı akıllı pompa dönemini başlattıklarını kaydetti.

Wilo ürünlerinebüyük ilgi

Page 12: 10 TL 15 Nisan - 21 Nisan 2019 05 ONLEMLER DEVREDE€¦ · için Tarımda Milli Birlik Projesi işaret edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının atılımlarını artıracak paket

Proje yönetiminin profesyonelliğine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen ve birçok sektörden önemli ismi bir araya toplayan UPMK 2019 büyük

ilgi gördü. TPYME Onursal Başkanı Nedret Orbay, “Projeleri özel hayatımızda da kullanabileceğimiz bir araç olduğunu düşünüyoruz. Proje

yöneticiliği standardının oluşması için bu yola baş koyduk” dedi.

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

ÇETİN CEVİZLERE ÖDÜLLER DAĞITILDI

PROJE YONETIMI ICIN TOPLANDILAR

Programın sonunda ise merak beklenen “Çetin Ceviz Ödülleri” sahipleri-ni buldu. İşte ödül kategorileri ve ödül alan isimler:

SAVUNMA SANAYİYİ KONUŞTU

BITES Savunma Havacılık ve

Uzay Teknolojileri Genel Müdürü Uğur Coşkun’da firma olarak yaptıkları çalışmalara değinerek, yeni nesil teknoloji trendleri hakkında bilgi verdi. Dünya askeri alanda ve savunma sanayi alanında yapılan çalışmalar hak-kında örnekler gösteren Coşkun, uzay ve havacılık dünyasında yaşanan son gelişmeleri de katılımcılarla paylaştı. Savunma

sanayi alanında ciddi çalışma-larda bulunan BITES Savunma Havacılık ve Uzay Teknoloji-leri, geleceğe dair yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Coşkun, uzay teknolojilerinin son trendlerini katılımcılarla payla-şırken izleyiciler dikkatle konuyu yakından takip etti. Konuşmacı-lar arasında sanayi alanında söz alan tek isim Coşkun oldu.

MİCROSOFT’TAN KONUK

Microsoft’un Orta Doğu ve Afrika “Project Online” Uzmanı Ahmed Ottmani Amaqui sunumunda Mic-rosoft’un ‘Project Online’ aracın tanıtımını yaptı. Araç hakkında açıklama-larda bulunan Amaqui, “Bu araç, proje ve program

yöneticilerinin masaüstü bilgisayarlarından cep telefonlarına kadar farklı cihazları kullanabilmelerini ve sağlıyor. Böylece her zaman ve her yerden projeleri izlemek mümkün. Her ölçekteki proje için proje faaliyetlerini izleme, yönlendirme, yönetim ve izleme raporlarını görme, interaktif olarak görevlerin düzenlenmesi ve ileriye dönük finansal analizlerin yapılabilmesini sağlayan Project Online bulut tek-nolojisini kullanıyor” dedi.

HAYAT VE SABIR

Diğer bir konuşmacı olarak katılımcılara seslenen İletişim Danışmanı ve Yazar Reyhan Saygın, “Hayat bize

beklemeyi ve sabretmeyi öğretiyor” derken, küçük-lükten beri yazar olmak iste-diğini belirtti. Daha sonra hayatın getirdiği şartlardan dolayı farklı sektörlerde çalıştığını söyledi. Başka bir sektöre geçiş yaptığını söyleyen Saygın, yeni çalıştı-ğı yerde işini zevkle yaptığını ve son olarak kitabını yazdı-ğını ifade etti.

HAYALLERİNE KOŞTU

Konferansta ilk konuşmacı olarak söz alan Fenomen Produksiyon Yönetici Ortağı Ebru Auf, “Birinin birine inanmasının çok de-ğerli bir kavram olduğunu belirterek, içindeki gücü keşfettiğini söyledi. Ön-celeri pazarlama işlerinde çalıştığını söyleyen Auf, bankacılık yaptığını da dile

getirdi. 12 sene boyunca finans sektöründe çalış-tığını belirten Auf daha sonrasında hayali olan Fenomen Prodüksiyonu kurarak, film ve içerik çe-kimleri yaptıklarını anlattı. İnsanların başarısızlıklarını anlattığı “Fuckup Night” etkinliğini Türkiye’de ortaya koydukların belirten Auf, bu etkinlikten insanların önemli dersler çıkardığına vurgu yaptı. Auf ayrıca, “Fuckup Night” etkinliğine bir sanayici de çıkaracaklarını sözlerine ekledi.

“BU YOLA BAŞ KOYDUK”

Ankara’da Ulusal Meslek Konferansı savunmadan bilişime sivil toplumdan yerel yönetimlere her sektörden proje yönetici-lerini bir araya getirerek mesleğin farkındalığı ve

gelişimi için katkı sağlıyor. Microsoft sponsorluğunda düzenlenen UPMK 2019 hakkında konuşan TPYME Onursal Başkanı Nedret Orbay, sertifika verebil-diklerine dikkat çekerek, projelerini iyi yönettikle-rinden bahsetti. Orbay, “Projeleri özel hayatımızda da kullanabileceğimiz bir araç olduğunu düşünü-yoruz. Proje yöneticiliği standardının oluşması için bu yola baş koyduk” dedi.

NİTELİKLİ İNSAN VURGUSUNorm Eğitim Danışmanlık Derneği tarafından orga-nize edilen ve Türk Proje Yönetim Meslek Enstitüsü tarafından (TPYME) yürü-tülen “Ulusal Proje Meslek Konferansı” gerçekleştirildi. Sanayi Gazetesinin de basın sponsoru olduğu organi-zasyonda Norm Eğitim Da-nışmanlık Derneği Başkanı Remime Koçoğlu TPYME Onursal Başkanı Nedret Or-bay, Fenomen Prodüksiyon Yönetici Ortağı Ebru Auf, Orta Doğu ve Afrika Micro-

soft Online Proje Uzmanı Ahmed Otmani Amaqui, Yazar Reyhan Saygın, BITES Savunma Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürü Uğur Coşkun ve çok sayıda katılımcı yer aldı. “Siber Savaş Gücümüz” adlı panel dikkat çekerken gecenin sonunda “Çetin Ceviz “Ödülleri” sahiplerini buldu. Konferans hakkında bilgi veren TPYME Onursal Başkanı Nedret Orbay, “ni-telikli insan yetiştirilmesine” vurgu yaptı.

Norm TPYME Nedret Orbay Ahmed Otmani Amaqui Reyhan Saygın Uğur Çoşkun Ebru Auf

EN İYİ ERKEK PROJE YÖNETİCİSİ

EN İYİ GENÇ PROJE YÖNETİCİSİ

MESLEĞE KATKI ÖDÜLÜ

EN İYİ KADIN PROJE YÖNETİCİSİ ONUR ÖDÜLÜ

EN İYİ PROJE EKİBİ

EN İYİ PROJE

Hilal ÜNAL TÜRKAN - Gökser Makine

Göbeklitepe - Weglobal Danışmanlık A.Ş.

Engelsiz Meslek Lisesi - SERÇEV

SEDEC Team - Luna Fuarcılık A.Ş.

Göbeklitepe - WEglobal Danışmanlık A.Ş.

YAKUTA - Vestel Ticaret A.Ş.

WiseWork- ODTÜ

Veysel BEYTUR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

İsmail KOYUNCU - Türk Kızılay Derneğiİbrahim Mert ÖCAL - İNNOVA Bilişim Çözümleri

İrem ÖRKMEZ - Domino’s Pizza

Sümeyye SARI - Türk Kızılay DerneğiBuğra TUĞRUL - TÜRKCELL Akademi

Mehmet AUF - Fenomen Prodüksiyon, Kurucu Ortağı

Çiğdem TOPALOĞLU - SENSBL Pazarlama Direktörü

Zeynep SELEN - İPYD Dönem Başkanı

İpek SAHRA - PMWorld Jurnal Türkiye Editörü

Yücel TELÇEKEN, TTGV, Genel Sekreter Danışmanı

Geçmiş yıllardan farklı olarak Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türkiye Siber Güvenlik Küme-lenmesi ana partnerliği ve Karel altın sponsor-luğunda gerçekleşen etkinlikte, bu sene odak sektör olarak “Siber Güvenlik” belirlendi. Yapılan başvurular arasından seçilen 8 siber güvenlik firması, uluslararası arenada kendilerini tanıtma fırsatını elde etmek için mücadele etti. Yarış-manın galibinin Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Grup Başkanı Mustafa Özçelik tarafından açıklandığı finalde, kazanan Atarlabs oldu.

Uluslararası rakipler olacakGet in The Ring, 2012 yılında kurulan aynı isimle kurulan bir vakıf tarafından organize edilen bir girişimcilik yarışması olarak dikkat çekiyor. Girişimciler gerçek bir ringe çıkarak karşısındaki rakipten daha iyi yanıtlar vermeye çalışken hem seyircinin hem de jürinin gözüne girmeye çalışı-yor. Bu konsept sonunda kendi ülkesinde birinci seçilen girişim de uluslararası finallerde farklı

ülkelerden rakiplerle karşılaşıyor. Düzenlenen törende söz alan Bilkent CYBERPARK Genel Müdürü Faruk İnaltekin yaptığı konuşmada, bu tarz etkinliklere ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını ifade etti.

Berlin’de temsil edecekYarışmanın konsepti gereği rakipleriyle ringde buluşan ve iş fikirlerini anlatan girişimciler, alanında uzman jüriyi etkilemek için ter döktü. Ringde rakiplerine üstünlük sağlayan Atarlabs firmasından Nurettin Erginöz ve Altosec firmasından Serkan Başaran finale kalma başarısı gösterdi. Yarışmanın galibinin Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Grup Başkanı Mustafa Özçelik tarafından açıklandığı finalde, kazanan Atarlabs oldu. Atarlabs ve yarışmayı ikinci tamamlayan Altosec, Berlin’de düzenlenecek GITR Global finaline katılma şansını yakaladı.

Girişimciler gerçektenringe çıktı

Girişimcileri gerçek bir boks ringinin ortasında ağırlayan ve geleneksel hale gelen Get in The Ring

Ankara’da Bilkent CYBERPARK tarafından düzenlendi. Ringde rakiplerine üstünlük sağlayan Atarlabs

firmasından Nurettin Erginöz ve Altosec firmasından Serkan Başaran finale kalma başarısı gösterdi.

HABER: Ümit UÇAR - Fatih AĞARMAN