1
Ç anakkale cephesine gelirken Türkleri birinci snf dövüen bir kalabala benzeten Bahriye Nazr Churchill öyle demiti: “Türkleri bir elimizi arkaya balar, dier elimizle ezer geçeriz...” Çanakkale’de Anadolu insannn iman dolu gösüne çarptlar. Dier ellerini bir daha ba- lamamak üzere tekrar çözdüler. ngilizlerin di- er eli hile, desise ve entrika siyasetidir. II. Abdülhamid Han’ o elle tahttan indir- milerdi. Hem de içimizdeki hain ve gafillerle. I. Cihan Harbi’nden sonra da ksm ksm böl- dükleri slam dünyasn birbirine krdrmaya devam ettiler. Katar’da oynanan oyun tam bir komedi ve ti- yatrodur. slam ülkeleri satranç tahtasının pi- yonları gibiler. Türkiye’de, 15 Temmuz darbe giriimine kar halkn ve Cumhurbakanmzn göstermi olduu dik duru sayesinde böyle bir piyon durumuna dümekten son anda kurtuldu. ngiliz siyaseti “radikal slam”, “ılımlı slam”, “Kur’an slam’ı” fikirleriyle, bin yldr ayn ruh ve imanla çarpan Müslüman inancn parça parça etti. ngiliz’in namlusu durumundaki ABD’nin uy- gulamalar sonucunda da son krk yldr Orta Dou kan gölü hâlindedir. Daha dün ran’la bar nutuklar atan ABD, imdi Suudilerin ban çektii ittifakla Katar’ vurdurmak istemektedir. Hedef ise hem ran hem Türkiye’dir. ABD, gerçekte kimin yannda- dr? Hiç kimsenin. Katar burada yem durumun- dadr. Bu arada 15 Temmuz darbesi baarl olsa, asl hesabn Türkiye ile ran’ kar karya getirmek olduu da hatrdan çkarlmamaldr. Katar ablukasna paralel olarak balayan ran’daki patlamalar her eyi izah etmiyor mu? Burada çözüm bin yıllık devlet tecrübe- siyle yine Türkiye’ye dümektedir. Souk- kanl, itidalli ve sabrl bir biçimde liderlerle gö- rüerek hadiseyi sonlandrabilir. ayet slam ül- keleri oyun için- de oyunlar çö- zebilirse bu kur- un, senaryoyu tertipleyenlere dö- necektir. Sabır acıdır ve fakat baarı sabırdadır. Ayrca sabır, güzel bir elbisedir. Katar bu elbiseyi giyebilirse so- nuç lehine tecelli edecektir. Türkiye de, Os- manldan bugüne sadk bir dost olan Katar’a srtn dönemez. Katar Emiri söz dinledii süre- ce, denge ve göz açma siyaseti ile Katar’n ya- nndan ayrlmamal, slam ülkeleri nezdinde giri- imlerini etkili bir biçimde devam ettirmelidir. Hayrl sonuç inallah slam dünyasnn ola- caktr. 2 aktüel 1 11 Haziran 2017 Pazar ¥ [email protected] ¥ ahmetsimsirgil.com @ a h m e t s i m s i r g i l PAZAR DİVANI e l o - - a ü r e - y a - g i r i - r . o l a - ¥ a . s i m s i r g i l @ g m a i l . c o @ @ a a h h m m e e t t s s i i m m s s i i r r g g i i l l TEFEKKÜR Yâr odur ki bun deminde yâr ola adlkta her kim ola yâr ola G eçen hafta seçme seçilme yann 18’e alndndan bahisle erken büyüyüp er- ken yetimekten ve Osmanl ehzade- lerinin 11-12 yalarnda Amasya, Mani- sa, Kastamonu, Trabzon, Konya gibi sancaklarda valilik yapacak derecede mükemmelen yetitiin- den söz etmitik. Aslnda bu ifadelerimiz eitim sistemimize çok yönlü bakmamz gerektiini ve yllardr yamal bohçaya dönen hâline bir yama daha vurmay de- il köklü bir reform yapmann zaruretini vurgulu- yordu. Biz bütün bunlar düünürken Millî Eitim Bakanmzn zorunlu eitimin 13 yla çkacan müjde gibi vermesi dorusu benim gibi pek çokla- rn da artt. Zira biz bunlar söylerken açkças zorunlu eiti- min 3+3+3 ekliyle dokuz yla düürülmesini arzu- luyorduk. Kaliteli bir eitimle dört yllk üniversite- lerimizin müfredat da üç ylda rahatlkla verilebile- cektir. Böylece alt yanda balayan zorunlu ve art üniversite eitimi 12 senede bitecektir. 18 ya- nda hayata atlan bir gencin verimlilii de inan- yorum ki o nispette artacaktr. te o zaman genç- lerimiz Sayn Cumhurbakanmzn arzusu dorul- tusunda hem seçme hem temsil etme yetkileri ile donanm olarak hayattaki yerini alacaktr. Aslnda mevcut eitimin ne olduunu anlamak için yediden yetmie bu ie kafa yoranlara soralm. Acaba memnun olan var mdr? Fakat eitimde köklü bir reform için önce zihinlerde balayan bir deiime ihtiyaç bulunmaktadr. Fazlalk ve lüzum- suz bilgilerin atlaca, derslerin yeniden düzenlene- cei, bilhassa pratiin son derece gelitirilecei bir müfredat reformuna ihtiyaç duyulmaktadr. Kendi bölümüm tarihten misal verecek olursam -abartmyorum- bugünkü lise bilgilerinin en az yüzde yetmii atlmaldr. Onlarn yerine gence ta- rih uuru, bilinci verecek, ibret almay öne çkara- cak, mukayese yeteneini gelitirecek, tahlil kabi- liyetini artracak bilgi ve beceriler sunulmaldr. lkokuldan balayp üniversitenin son ylna ka- dar, ngilizce dersine aylarn yllarn veren buna ramen üç cümle konuamayan nesiller bizdedir. Bu boa giden vakitlerin hesabn kim verecektir? Edebiyat, corafya ve dier baz ders kitaplarnda lüzumsuz o kadar bilgiler var ki akl durmaktadr. Aslnda bizim zorunlu eitimden gayemizi dahi sorgulamamz gerektiini düünüyorum. Maksat kendine güvenen, bir eyler yapabileceini ürete- bileceini bilen ve inanan insanlar yetitirmek de- il midir? Bugün sanattan iktisada kadar her alan- da en önemli büyümeyi salayan unsurlar arasn- da, yetimi insan gücü birinci srada yer tutuyor. Yetimi insan gücü denildiinde fenden önce sosyal branlar bir adm daha öne çkyor. Kiinin ruh yapsnn güçlü olmas önem arz ediyor. Nesille- re dilini, dinini, tarihini ve ecdadn gerektii ekilde anlatmayan bir eitim insan ancak sömürge kafal yapar. Böyle bir eitim sistemi içerisinde yetien ta- lebe yabanclara hayranlk duyarak aalk kom- pleksinden kurtulamaz. Bu iler, toplumuna yaban- c, misyoner kafal insanlarla gerçekleemez! Baknz 4 Mart 2009 ylnda Oktay Eki bir ma- kalesinde “Merak ediyoruz, bir Osmanlı modası çkarmaya çalanlarn derdi veya özlemi nedir?” diyerek Osmanllar hakknda ahkâm keserken öyle yazyordu: “…Toplam otuz altı padiah çkarm Osmanlı hanedanndan Fatih Sultan Mehmed’i, hadi klç- larnn hakkn vermek için Yavuz Sultan Selim ile bir de Kanuni Sultan Süleyman’ ayrrsanz geri- ye kalan 33 Padiah’tan hangisini saygyla, hay- ranlkla, ileri görülülükle anacaksnz? Kurucu te- baasn yani Türk halkn ezen ve aznlklara ezdi- ren baka bir hanedan biliyor musunuz? Tüm tari- hinin üçte birini zilletle geçiren hangi hanedana özlem duyulabilir? Hadi askerî alandaki yenilgileri- ni sineye çekmeye çalalm. Tüm Osmanlı tarihi- nin medeniyete katk anlamnda ortaya koyduu - Mimar Sinan’n hepimizin gösünü kabartan muhteem eserleri dnda- ne vardr da biz bilmi- yoruz? Koskoca 600 yl bir tek Sinan’la açklaya- bilir miyiz?..” Nadan ile sohbet etmek güçtür bilene Çünkü nadan ne gelirse söyler diline Bugün bir muhalefet liderinin sk sk “toplu ine ve eker üretemeyen Osmanl devleti” diyerek, yerli yabanc ilim adamlarnn hayranlklarn her ve- sile ile dile getirdii Türk ve dünya tarihinin en ileri medeniyet hamlelerini gerçekletirmi bir devleti- mizi karalamas böyle bir eitimin sorunu deil mi- dir? Cumhuriyetimizin 100. ylna yaklatmz bu zamanda kökleri ile bark olan bir devlet ancak ileri ufuklara yelken açabilir. Yoksa serap görmeye devam ederiz! ayet biraz cesur olabilirsek millî eitim ve kül- türde gerekli admlar atabilirsek on sene sonra ül- kemiz, kendisine ça atlatacak yetimi insan gü- cüne sahip olur. Bu sayede vatann milletini sev- mek, iini en dürüst ve en doru ekilde yapmak, hangi ite çalrsa çalsn ülkesini öne almak, ya- pc ve üretici olmak konusunda bütün okullarm- z, proje okullar hâline dönütürebiliriz. Aksi takdirde son 30 senedir altın nesil diye göklere çkarlan gençlerimizin nasl milletimizin üzerine gökten bombalar yadrdn ve ülkeyi ya- banclara peke çektiini asla anlayamayz. Orta Doğu’da yeni fitne! Mankurt olmaktan kurtulmak!

11 Haziran 2017 Pazar aktüel Orta Doğu’da yeni fitne! PAZAR …ahmetsimsirgil.com/wp-content/uploads/2017/05/... · 2017. 6. 12. · liyetini artracak bilgi ve beceriler sunulmaldr

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • Ç anakkale cephesine gelirken Türkleribirinci s�n�f dövü�en bir kalabal��abenzeten Bahri ye Naz�r� Churchill�öyle demi�ti:

    “Türkleri bir elimizi arkaya ba�lar, di�erelimizle ezer geçeriz...”

    Çanakkale’de Anadolu insan�n�n iman dolugö�süne çarpt�lar. Di�er ellerini bir daha ba�-lamamak üzere tekrar çözdüler. �ngilizlerin di -�er eli hile, desise ve entrika siyasetidir.

    II. Abdülhamid Han’� o elle tahttan indir-mi�lerdi. Hem de içimizdeki hain ve gafillerle.I. Cihan Harbi’nden sonra da k�s�m k�s�m böl-dükleri �slam dünyas�n� birbirine k�rd�rmayadevam ettiler.

    Katar’da oynanan oyun tam bir komedi ve ti-yatrodur. �slam ülkeleri satranç tahtasının pi-yonları gibiler. Türkiye’de, 15 Temmuz darbegiri�imine kar�� halk�n ve Cumhurba�kan�m�z�ngöstermi� oldu�u dik duru� sayesinde böyle bir

    piyon durumuna dü�mekten son anda kurtuldu.�ngiliz siyaseti “radikal �slam”, “ılımlı �slam”,

    “Kur’an �slam’ı” fikirleriyle, bin y�ld�r ayn� ruh veimanla çarp��an Müslüman inanc�n� parça parçaetti. �ngiliz’in namlusu durumundaki ABD’nin uy-gulamalar� sonucunda da son k�rk y�ld�r OrtaDo�u kan gölü hâlindedir.

    Daha dün �ran’la bar�� nutuklar� atan ABD,�imdi Suudilerin ba��n� çekti�i ittifakla Katar’�vurdurmak istemektedir. Hedef ise hem �ranhem Türkiye’dir. ABD, gerçekte kimin yan�nda-d�r? Hiç kimsenin. Katar burada yem durumun-dad�r. Bu arada 15 Temmuz darbesi ba�ar�l�olsa, as�l hesab�n Türkiye ile �ran’� kar�� kar��yagetirmek oldu�u da hat�rdan ç�kar�lmamal�d�r.Katar ablukas�na paralel olarak ba�layan�ran’daki patlamalar her �eyi izah etmiyor mu?

    Burada çözüm bin yıllık devlet tecrübe-siyle yine Türkiye’ye dü�mektedir. So�uk-kanl�, itidalli ve sab�rl� bir biçimde liderlerle gö-

    rü�erek hadiseyisonland�rabilir.�ayet �slam ül-keleri oyun için-de oyunlar� çö-zebilirse bu kur-�un, senaryoyutertipleyenlere dö-necektir.

    Sabır acıdır vefakat ba�arı sabırdadır. Ayr�ca sabır, güzelbir elbisedir. Katar bu elbiseyi giyebilirse so-nuç lehine tecelli edecektir. Türkiye de, Os-manl�dan bugüne sad�k bir dost olan Katar’as�rt�n� dönemez. Katar Emiri söz dinledi�i süre-ce, denge ve göz açma siyaseti ile Katar’�n ya-n�ndan ayr�lmamal�, �slam ülkeleri nezdinde giri-�imlerini etkili bir biçimde devam ettirmelidir.

    Hay�rl� sonuç in�allah �slam dünyas�n�n ola-cakt�r.

    2aktüel111 Haziran 2017 Pazar

    ¥ [email protected] ¥ ahmetsimsirgil.com@ahmetsimsirgil

    PAZAR DİVANI

    elo--a

    üre-ya-giri-r.ola-

    ¥ [email protected]@@aahhmmeettssiimmssiirrggiill

    TEFEKKÜR

    Yâr odur ki bun

    deminde yâr ola

    �adl�kta her kim ola

    yâr ola

    G eçen hafta seçme seçilme ya��n�n 18’eal�nd���ndan bahisle erken büyüyüp er-ken yeti�mekten ve Osmanl� �ehzade-lerinin 11-12 ya�lar�nda Amasya, Mani-sa, Kastamonu, Trabzon, Konya gibi sancaklardavalilik yapacak derecede mükemmelen yeti�ti�in-den söz etmi�tik.

    Asl�nda bu ifadelerimiz e�itim sistemimize çokyönlü bakmam�z gerekti�ini ve y�llard�r yamal�bohçaya dönen hâline bir yama daha vurmay� de-�il köklü bir reform yapman�n zaruretini vurgulu-yordu. Biz bütün bunlar� dü�ünürken Millî E�itimBakan�m�z�n zorunlu e�itimin 13 y�la ç�kaca��n�müjde gibi vermesi do�rusu benim gibi pek çokla-r�n� da �a��rtt�.

    Zira biz bunlar� söylerken aç�kças� zorunlu e�iti-min 3+3+3 �ekliyle dokuz y�la dü�ürülmesini arzu-luyorduk. Kaliteli bir e�itimle dört y�ll�k üniversite-lerimizin müfredat� da üç y�lda rahatl�kla verilebile-cektir. Böylece alt� ya��nda ba�layan zorunlu veart� üniversite e�itimi 12 senede bitecektir. 18 ya-��nda hayata at�lan bir gencin verimlili�i de inan�-yorum ki o nispette artacakt�r. ��te o zaman genç-lerimiz Say�n Cumhurba�kan�m�z�n arzusu do�rul-tusunda hem seçme hem temsil etme yetkileri iledonanm�� olarak hayattaki yerini alacakt�r.

    Asl�nda mevcut e�itimin ne oldu�unu anlamakiçin yediden yetmi�e bu i�e kafa yoranlara soral�m.Acaba memnun olan var m�d�r? Fakat e�itimdeköklü bir reform için önce zihinlerde ba�layan birde�i�ime ihtiyaç bulunmaktad�r. Fazlal�k ve lüzum-suz bilgilerin at�laca��, derslerin yeniden düzenlene-ce�i, bilhassa prati�in son derece geli�tirilece�i birmüfredat reformuna ihtiyaç duyulmaktad�r.

    Kendi bölümüm tarihten misal verecek olursam-abartm�yorum- bugünkü lise bilgilerinin en azyüzde yetmi�i at�lmal�d�r. Onlar�n yerine gence ta-rih �uuru, bilinci verecek, ibret almay� öne ç�kara-cak, mukayese yetene�ini geli�tirecek, tahlil kabi-liyetini art�racak bilgi ve beceriler sunulmal�d�r.

    �lkokuldan ba�lay�p üniversitenin son y�l�na ka-dar, �ngilizce dersine aylar�n� y�llar�n� veren bunara�men üç cümle konu�amayan nesiller bizdedir.Bu bo�a giden vakitlerin hesab�n� kim verecektir?Edebiyat, co�rafya ve di�er baz� ders kitaplar�ndalüzumsuz o kadar bilgiler var ki ak�l durmaktad�r.

    Asl�nda bizim zorunlu e�itimden gayemizi dahisorgulamam�z gerekti�ini dü�ünüyorum. Maksatkendine güvenen, bir �eyler yapabilece�ini ürete-bilece�ini bilen ve inanan insanlar yeti�tirmek de-�il midir? Bugün sanattan iktisada kadar her alan-da en önemli büyümeyi sa�layan unsurlar aras�n-da, yeti�mi� insan gücü birinci s�rada yer tutuyor.

    Yeti�mi� insan gücü denildi�inde fenden öncesosyal bran�lar bir ad�m daha öne ç�k�yor. Ki�ininruh yap�s�n�n güçlü olmas� önem arz ediyor. Nesille-re dilini, dinini, tarihini ve ecdad�n� gerekti�i �ekildeanlatmayan bir e�itim insan� ancak sömürge kafal�yapar. Böyle bir e�itim sistemi içerisinde yeti�en ta-lebe yabanc�lara hayranl�k duyarak a�a��l�k kom-pleksinden kurtulamaz. Bu i�ler, toplumuna yaban-c�, misyoner kafal� insanlarla gerçekle�emez!

    Bak�n�z 4 Mart 2009 y�l�nda Oktay Ek�i bir ma-kalesinde “Merak ediyoruz, bir Osmanlı modasıç�karmaya çal��anlar�n derdi veya özlemi nedir?”diyerek Osmanl�lar hakk�nda ahkâm keserken�öyle yaz�yordu:

    “…Toplam otuz altı padi�ah ç�karm�� Osmanlıhanedan�ndan Fatih Sultan Mehmed’i, hadi k�l�ç-lar�n�n hakk�n� vermek için Yavuz Sultan Selim ilebir de Kanuni Sultan Süleyman’� ay�r�rsan�z geri-ye kalan 33 Padi�ah’tan hangisini sayg�yla, hay-ranl�kla, ileri görü�lülükle anacaks�n�z? Kurucu te-baas�n� yani Türk halk�n� ezen ve az�nl�klara ezdi-ren ba�ka bir hanedan biliyor musunuz? Tüm tari-hinin üçte birini zilletle geçiren hangi hanedanaözlem duyulabilir? Hadi askerî alandaki yenilgileri-ni sineye çekmeye çal��al�m. Tüm Osmanlı tarihi-nin medeniyete katk� anlam�nda ortaya koydu�u -Mimar Sinan’�n hepimizin gö�sünü kabartanmuhte�em eserleri d���nda- ne vard�r da biz bilmi-yoruz? Koskoca 600 y�l� bir tek Sinan’la aç�klaya-bilir miyiz?..”

    Nadan ile sohbet etmek güçtür bileneÇünkü nadan ne gelirse söyler dilineBugün bir muhalefet liderinin s�k s�k “toplu i�ne

    ve �eker üretemeyen Osmanl� devleti” diyerek,yerli yabanc� ilim adamlar�n�n hayranl�klar�n� her ve-sile ile dile getirdi�i Türk ve dünya tarihinin en ilerimedeniyet hamlelerini gerçekle�tirmi� bir devleti-mizi karalamas� böyle bir e�itimin sorunu de�il mi-dir? Cumhuriyetimizin 100. y�l�na yakla�t���m�z buzamanda kökleri ile bar���k olan bir devlet ancakileri ufuklara yelken açabilir. Yoksa serap görmeyedevam ederiz!

    �ayet biraz cesur olabilirsek millî e�itim ve kül-türde gerekli ad�mlar� atabilirsek on sene sonra ül-kemiz, kendisine ça� atlatacak yeti�mi� insan gü-cüne sahip olur. Bu sayede vatan�n� milletini sev-mek, i�ini en dürüst ve en do�ru �ekilde yapmak,hangi i�te çal���rsa çal��s�n ülkesini öne almak, ya-p�c� ve üretici olmak konusunda bütün okullar�m�-z�, proje okullar� hâline dönü�türebiliriz.

    Aksi takdirde son 30 senedir altın nesil diyegöklere ç�kar�lan gençlerimizin nas�l milletimizinüzerine gökten bombalar ya�d�rd���n� ve ülkeyi ya-banc�lara pe�ke� çekti�ini asla anlayamay�z.

    Orta Doğu’da yeni fitne!

    Mankurt olmaktankurtulmak!