8
EGOLU MİMAR Günümüzde mimarlık eğitimi yapı tasarımından pafta tasarımına dönüşmüştür. Mimarlık öğrencileri okulda kendini hocaya beğendirebilme gayreti içerisindedir. Günümüz mimarlık eğitimi egolu mimarlar yetiştirmeye başlamıştır. Evet mimarlar günümüzde egolu olmalıdır ki projesini pazarlayabilsin. Örneğin basit dikdörtgen bir evi çizmek için mimar olmaya da gerek yoktur. Birisine dikdörtgen bir ev çizince mimara, bunu bende çizerim hatta benim ilkokula giden çocuğum bile çizer diye ezici cümleler kullanılır. Ancak absürt formlar yaparak mimar hem egosunu tatmin eder hemde kendini iyi pazarlayabilir. Peki mimar egolu olmak zorunda mıdır? Eğer mimar para kazanmak istiyorsa egolu olmak zorundadır günümüz şartlarında. Peki bunu yaparken doğadan nasıl uzaklaştığımızın farkında mıyız ya da doğayı katlettiğimizin farkında mıyız? Eğitim olarak biz mimarlık öğrencileri ne kadar doğa ile iç içe bir eğitim alıyoruz? Günümüz mimarlık eğitiminde sürekli kapalı mekanlar yeni mekanlar tasarlatılıyor. Ancak bunların hangi biri doğa ile barışık halde? Hiçbiri değil çünkü sürekli beton binalar tasarlıyoruz göze görüntüsü hoş geliyor ama doğaya hiçte hoş olmayan yapılar. Aslında bize farkettirmeden doğayı katletmek öğretiliyor. Doğa döngüsüne devam eder, mimar veya tasarım dinlemez kendi bildiğini okur, bizleri de bu kapsamda yok olmaya mahkum bırakır. Mimarlık öğrencileri doğadan hayattan kopuk bir eğitim görüyorlar günümüzde. Bir mimarlık öğrencisinin eğitim gördüğü sürecin tümü kapalı alanlarda geçiyor ayrıca eğitim görmediği süreçte kapalı alanlarda geçiyor. Mimarlık öğrencisi bu süre zarfında ne doğayı tanıyor ne doğayı biliyor ne kendisini tanıyor. Bu yüzden dolayı da düşünceden yoksun merhametten yoksun kendini bilmekten yoksun sorgulamaktan yoksun mimarlık öğrencileri yetişiyor. 2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

EGOLU MİMAR

Günümüzde mimarlık eğitimi yapı tasarımından pafta tasarımına

dönüşmüştür. Mimarlık öğrencileri okulda kendini hocaya beğendirebilme

gayreti içerisindedir. Günümüz mimarlık eğitimi egolu mimarlar yetiştirmeye

başlamıştır. Evet mimarlar günümüzde egolu olmalıdır ki projesini

pazarlayabilsin. Örneğin basit dikdörtgen bir evi çizmek için mimar olmaya da

gerek yoktur. Birisine dikdörtgen bir ev çizince mimara, bunu bende çizerim

hatta benim ilkokula giden çocuğum bile çizer diye ezici cümleler kullanılır.

Ancak absürt formlar yaparak mimar hem egosunu tatmin eder hemde kendini

iyi pazarlayabilir. Peki mimar egolu olmak zorunda mıdır? Eğer mimar para

kazanmak istiyorsa egolu olmak zorundadır günümüz şartlarında. Peki bunu

yaparken doğadan nasıl uzaklaştığımızın farkında mıyız ya da doğayı

katlettiğimizin farkında mıyız? Eğitim olarak biz mimarlık öğrencileri ne kadar

doğa ile iç içe bir eğitim alıyoruz? Günümüz mimarlık eğitiminde sürekli kapalı

mekanlar yeni mekanlar tasarlatılıyor. Ancak bunların hangi biri doğa ile barışık

halde? Hiçbiri değil çünkü sürekli beton binalar tasarlıyoruz göze görüntüsü hoş

geliyor ama doğaya hiçte hoş olmayan yapılar. Aslında bize farkettirmeden

doğayı katletmek öğretiliyor. Doğa döngüsüne devam eder, mimar veya tasarım

dinlemez kendi bildiğini okur, bizleri de bu kapsamda yok olmaya mahkum

bırakır. Mimarlık öğrencileri doğadan hayattan kopuk bir eğitim görüyorlar

günümüzde. Bir mimarlık öğrencisinin eğitim gördüğü sürecin tümü kapalı

alanlarda geçiyor ayrıca eğitim görmediği süreçte kapalı alanlarda geçiyor.

Mimarlık öğrencisi bu süre zarfında ne doğayı tanıyor ne doğayı biliyor ne

kendisini tanıyor. Bu yüzden dolayı da düşünceden yoksun merhametten

yoksun kendini bilmekten yoksun sorgulamaktan yoksun mimarlık öğrencileri

yetişiyor.

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 2: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

Mimarlık öğrencisi kendini tanımayla başlamalı ben neyim demeli yani ÖZÜ

özünü bulmalı. Kendini bulmak için ise HABİTUS’a bakmalı çevresini tanımalı

sorgulamalı. Çevresi için ise İOKUS’u sorgulamalı. İokus ise mimarı COSMOS’a

yani evrene yönlendirecek. Evet mimar evreni tanımalı. Evreni anlamayan

haddini anlamaz. Evreni tanımaya başlayan mimar varlığı tanımaya başlar ve

kendi sınırlarını çizer. Varlığın sınırlarını evrenin sınırlarını anlayan mimar

haddini anlar. Ancak günümüz mimarları bu algoritmadan uzak yetiştiriliyor.

Yeryüzünü anlamayan bir mimarlık öğrencisi nasıl olur da nasıl yaşanılacağına

karar verebilir? Maalesef ki günümüz mimarlık eğitiminde yeryüzünü

anlamlandırmaya çalışılan bir sistem yoktur. Günümüz mimarlık eğitimi

öğrencileri katil yapıyor, evet doğa katili olarak yetişiyoruz. Sistem yıllardır bu

akıntıda ilerliyor ancak farkında değiliz ki doğayı alt üst etmişiz.

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 3: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

KİBRİTHANE

Günümüzde mimarlık okulları şehir ile iç içe sıkışık kentlerin içinde doğadan

kopuk bir halde varlığını devam ettiriyor. Ancak bu kapsam doğrultusunda biz

İstanbul ilinin Küçükçekmece ilçesini seçtik. Küçükçekmece hem kent

sıkışıklığından daha uzak hem de doğa ile iç içe bir göl kıyısına sahip olan bir

semtimizdir. İstanbul’un girişinde Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir

kontrol bölgesi olan Küçükçekmece sırtlarında tarihi bir yapı bulunmakta:

Osmanlı Kibritleri Fabrikası. Küçükçekmece’nin hala ayakta kalan tarihi yapıları

arasında bulunan 19. Yüzyılın başlarında Osmanlı Kibritleri Anonim Şirketi

tarafından kurulan kibrit fabrikasının ve Küçükçekmece’nin tarihinde kısa bir

yolculuğa çıkalım…

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 4: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un Avrupa yakasında, Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında bulunan Küçükçekmece’nin tarihi paleolitik çağa kadar uzanır. Tarih öncesi insanların yerleştiği Yarımburgaz Mağarası, Küçükçekmece Gölü’nün kuzeyinde yer alır. Küçükçekmece’nin adını Küçükçekmece Gölü’nün deniz ile bağlantısını sağlayan bir köprüden; “Küçük Köprü”den (Ponte Piccolo) aldığını yazar kaynaklar. “Çekmece” adının ise bölgede bulunan Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerinde balık tutmak için kurulan kafesli setlerden geldiği sanılmaktadır. Bizans döneminde “Region” ismini taşıyan bugünkü Küçükçekmece’nin merkezinde bir Bizans sarayı bulunmaktaydı. Bizans imparatorları seferden döndüklerinde bu sarayda dinlenirlermiş…Bulgarlar ve Latinlerin egemenliği altına giren “Region”,

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 5: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

1453 yılında Rumeli Beyler Beyi Karaca Bey tarafından ele geçirilir. “Region”, 1455 yılında Edirne’den İstanbul’a gelen Fatih Sultan Mehmed’in isteği ile imar edilir. Osmanlı döneminde önceleri “Çekme-i Sagir” daha sonra da “Çekme-i Küçük” olarak anılan “Region”, bu yıllarda küçük bir köydür. “Çekme-i Küçük”; köprünün, yolların onarılması, kervansarayların yapılması ile büyüyerek İstanbul’un girişinde Bizans döneminde olduğu gibi önemli bir konaklama noktası olur. Osmanlı döneminde köprüler, kervansaraylar, cami ve medreseler yapılan Küçükçekmece, 1908 yılına dek Çatalca kazasına bağlı bir kasabadır. 1908 yılından 1987 yılına kadar Bakırköy (Marki Köy) kazasına bağlı bir ilçe olarak İstanbul’un ünlü sayfiye semtlerinden biri olarak geçer tarihe. Bugün Küçükçekmece, ekonomisi sanayi ve ticarete dayalı bir yerleşim yeri olarak İstanbul’un büyümeye açık ilçelerinin başında gelmektedir.

Bu kapsamlar doğrultusunda, toprak işgalini tercih etmeyip Küçükçekmece

Gölü kıyısında bulunan atıl bir bina olan Küçükçekmece Kibrithanesi’ni tercih

ettik. Amacımız İstanbul’un sıkışık şehir yaşamından çıkıp daha sakin bir

bölgede mimarlık okulu kurmak. Gölün kenarını seçtik çünkü bizim isteğimiz

öğrenciler suyun sakinleştiriciliğinden faydalanmaları. Öğrenciler tasarımını göl

kenarına giderek doğa ile iç içe yapmaları, doğayı görmeleri tanımaları. Yeşilin

ve suyun buluşma noktasında canlılığı sevmeleri ve hayatı sorgulamaları

istenmektedir. Evreni sorgulamaları istenmektedir. Günümüz öğrencileri gibi

hocanın her dediğini direkt kabul eden öğrenciler değilde gerekirse hocayı bile

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 6: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

sorgulayabilen hatta kendini sorgulayan mimarlık öğrencileri yetiştirmeyi

planlıyoruz. İçeceğini alan öğrencinin göl kıyısına oturup eskizlerini tasarımlarını

yapmasını istiyoruz. Doğadan gelip tekrar doğaya karışacakları bilinci aşılanmak

istenmektedir bu sistemde. Bu yargıları kavrayan öğrenciler doğaya zarar

vermeden organik tasarımlar yapmayı başaracaktır. Her zaman savunduğumuz

gibi mimarlık eğitimi içerde değil dışarda olur. En temel hedeflerimizden birisi

budur.

Eğitimde ki bir başka eksiklik de şu an ki mimarlık eğitimlerinde öğrenciye bir

proje veriyorlar ve bu projenin çizimini istiyorlar. Öğrencide kağıda kesit

görünüşü çiziyor. Ne kadar doğru çizdiği de muamma ancak bir şekilde çiziyor.

Lakin öğrenci ne çizdiğini bilmiyor. Yığma taş duvar bir yapı çiziyor lakin havada

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 7: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

kalıyor. Örneğin yığma binada bir lento çiziyor ama lento dediğimiz kesit

çizimde dikdörtgen şekilde bir şey. Lakin yığma taş duvar bir yapı gezi sırasında

hocanın ‘bakın arkadaşlar bu bir lento örneği’ dediği anda öğrencinin ‘vay be

lento bu muymuş?’ dediği gözlemleniyor. Yani günümüz öğrencilerinde

bilmediği şeyleri gözlemlemediği şeyleri ezbere kulaktan dolma bir şekilde

çizdiği gözlemleniyor. Bizim istediğimiz sistemde ise öğrencilerin çizeceği

birimleri önce uygulaması isteniyor. Öğrenci uygulamada tecrübe edinecek ki

çizimine de bilerek uygulayabilsin.

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI

Page 8: 2 ì í9 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI...Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nın tarihindeki yolculuğumuza, Küçükçekmece’den başlıyoruz. İstanbul’un

SONUÇ

Sonuç olarak biz mimarlar şu anda en büyük katiliz. Doğa ile hala devam eden

bir savaşımız var kazanırsak kaybedeceğiz.

2019 YTONG MİMARİ FİKİR YARIŞMASI