65

2009 08 Mart

  • Upload
    malotof

  • View
    76

  • Download
    4

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2009 08 Mart
Page 2: 2009 08 Mart

8 MART 2009 • Aydınlık • 1

KAPAK

İÇİNDEKİLER

TÜRK�YEEKONOM� / EMEK

Ay d›n l›k Yerel Haftal›k Haber Yorum Dergisi 8 MART 2009 Say›: 1129

Sahibi: GÜNEY REKLAMCILIK YAYINCILIK MATBAACILIK ORGAN�ZASYON SANAY� ve T�CARET L�M�TED ��RKET�

Sorumlu Müdür: Z. Ruhsar �eno�luGenel Yay�n Yönetmeni: Deniz Y�ld�r�mYaz�i�leri Müdürü: Özlem Konur UstaHaber Ara�t�rma: Hikmet Çiçek Ankara Temsilcisi: Fikret Akf�rat ��çi-Sendika: Esin Ergenç Turhan Ekonomi: Z. Ruhsar �eno�luD�� Haberler: Zeynep Er Yurt Haberler: Emine DölekAr�iv : Ercan Dolapç� Foto�raf : Alpay Tu�luDa��t�m-Abone Ergin Onay Sayfa Tasar�m: Melih Y�ld�r�m - Mahmut �enTeknik Sorumlu: Mutlu Selçuk

BÜROLAR�stanbul: Gizem Ertu�rul Koç, Sibel Koç, Ufuk Akkaya, Serkan Koç, Meral Ergene, Veli Sivasl�, Sare Bako�lu, Merve Aksuna, Emrah Ta�tan,Teoman Alili, Önder Öztürk, Hakan Eröz, Naci Eri�Ankara: Levent Ak, Murat Ar�soy, Umut Albayrak, Can Özçelik, TeomanAlver, Bülent Akbu�a, Sabri Kara, Murat Karabulut, Didem Özder �zmir:Hayati Özcan, Ali Kar��layan, Belma Yücel Adana: Erkan �im�ek Antalya: Devrim A�k�n Karasoy, Burdur: Fatih Özcan Çanakkale: Zuhat Yoku� Hatay: Hüseyin Güler, Mansur Erk Isparta: Bora Tüfekli Kayseri: Ekrem Demir Kahramanmara�: Cafer Sincer

Mersin: Yusuf Çelik Mu�: Cevat Dani�, Ordu: Nam�k Canik, Rize: Gença�a Karafazl�, Samsun: S�rr� Turan,Siirt: Haydar Evin, Sivas: �smail Dursun, Tokat: Ali Yönel,Zonguldak: Naz�m Ayaro�lu, Avrupa: Ali Mercan

ADRES VE TELEFONLARYönetim Yeri: Alemdar Mah. Divanyolu Cad. Erçevik ��han� No:54/311Sultanahmet Eminönü-�STANBUL Tel: 0212 520 04 94E-posta:[email protected] http://www.aydinlik.com.trOFSET HAZIRLIK VE DA�ITIM ORGAN�ZASYON :Toros Yay�nc�l�k Yap�mc�l�k Matbaac�l�k Reklamc�l�k ve Turizm Organizasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. �ti. Tel ve Faks : (0212) 251 51 22�stiklal Caddesi Deva Ç�kmaz� 7/3 Beyo�lu- �stanbulAnkara: Tel: (0312) 229 52 52 Faks: (0312) 229 15 20�zmir: Tel: (0232) 445 27 26 Faks: (0232) 445 46 64Mersin: Kuvayi Milliye Cad. Akel ��merkezi K.4 No:63 03243364550Adana: Fevzi Ç�nar Tel: (0532) 467 43 27Almanya: Eylem Demirel Boral - Frankenallee 39, 60327-Frankfurt/MTel: 0049-69736253 Faks: 0049-6975009310Cep: 0049-1788547974 ee-posta: [email protected]�ngiltere: Musa Ball�kaya Tel: 0044 2085213525 Faks: 0044 2085093069 Cep: 0044 7961953300Azerbeycan: Agil Alesger Tel : 0099 412 409 66 65Bas�ld��� Yer: Rotamat Bas�n Yay�n Limited �irketiTurgut Özal Cad. No: 117/B Çelik-Yenal Endüstri Merkezi�kitelli / �STANBUL

DA �I TIM: Turkuvaz Da��t�m Pazarlama A.�

ABONE KO�ULLARI

Yurtd��� abone:

Almanya; A.Aslando�an, Postbank Essen 837 839 437, BLZ: 36010043

Hollanda; Av. Mahir Önel,

Tel: 0031640184484

�sviçre; Gülay S�nac� Tel: 0041 32 724 58 54

Cep Tel: 0041 76 302 39 51

e-posta: [email protected], [email protected]

Banque cantonale neuchâteloise, compte no 1003.00.73.3

ABONE BEDEL�:

6 Ayl�k Y�ll�k

TÜRK�YE 80 160 YTL

AVRUPA 70 125 Euro

�SV�ÇRE 120 230 Fr.

ABD VE UZAKDO�U 75 150 Euro

AVRUPA SATI� F�YATI: Avrupa 2.5 Euro, �sviçre 5 Fr.

Ayd�nl�k’ta yay�mlanan yaz�lar�n iktibas hakk� sakl�d�r.ISSN 1301-6579 Ay d›n l›k Ba s›n Mes lek ‹l ke le ri ne uy may› taah hüt eder

�leti�im/Abone Tel-faks: (0212) 251 51 22 e-posta: [email protected]

BAKANLI�IN BOE�NG 737 SIRRI

Uça��n bak�m kartlar�n� saklad�lar! 4

BARTU SORAL, BM’DEN BÖLÜCÜLERE 37 M�LYON DOLAR VER�LME-S�NE KAR�I DURMU�TUKemal Dervi�’e ta� koydu, CIA izlemeye ald�! 8SIR PERDES� ARALANIYORBehçet Oktay’�n yerine “çekirdekten Fethullahç�” atan�yor 9E. ALB. U�UR’UN MEKTUBU’NUN TAM METN�Zekeriya Öz: Baykal da Ergenekoncu 10ATA�EH�R’DE TOPLANTI OLMADI�I KANITLANDI!‘Osman�m’�n yalanlar�n�, baz istasyonu kay�tlar� çürüttü 13KANUNSUZLU�UN YEN� B�R KANITI ORTAYA ÇIKTI ��çi Partisi Savc� Pekgüzel’i Yüksek Kurul’a �ikayet etti 14Kad�nlar�n öne ç�kma zaman�d�rZERR�N ÖZTÜRK / �P Öncü Kad�n �stanbul B�k. 16ERB�L’DE KONFERANS MODA OLDUAKP, PKK’n�n da kat�laca�� Kürt Konferans�’n� destekliyor 18“ÇEK�LME DE��L ��GAL PLANI” HABER�M�Z SES GET�RD�Hillary Clinton’un çantas�nda “çekilme” pazarl��� 19E. TÜMG. OSMAN ÖZBEK:AKP’nin valileri suç i�liyor 20GAZETELERDE ‘KO�ULSUZ DESTEK’ �LANLARIAKP destekçisi ilanlar�n arkas�ndan Amerikan dolarlar� ç�kt� 21DURMAK YOK “DUBLE YOL”MAYA DEVAM…Duble yolun kilometresi 1 milyon dolara geldi 22C�T�BANK’IN VERG� BORCUNU NEDEN S�LD���N� HÂL AÇIKLAMADIÖzel yasa ç�kard�lar, denetimden kaçt�lar 24�P �STANBUL �L GENEL MECL�S� ADAYLARINI TANITTIKrizden korkmayan tek parti, ��çi Partisi’dir 27GER�C�L�K VE BÖLÜCÜLÜ�E KAR�I �STANBUL’DA ORTAK CEPHE�l Genel Meclisi’nde ayd�nlar�n oyu ��çi Partisi’ne 28

DÜNYA

K�TAP

YAZILARIYLA

DO�U PER�NÇEK 2 .F�KRET OTYAM 25SÜHA BAYKAL 26 .YILDIRIM KOÇ 42HÜSEY�N MAC�T YUSUF 43 .ARSLAN BA�ER KAFAO�LU 47MEC�T ÜNAL 57 .�ULE PER�NÇEK 62 SPOR 61 DEM�RTA� CEYHUN 64

Ç�N TOPLUMU VE EKONOM�S� KR�Z� NASIL YA�IYOR-1Te�et dedikleri bu olsa gerek 4427 BA�BAKANIN Z�RVES�NDEN KARAR ÇIKMADIKriz Avrupa ‘Birli�i’ni bölüyor 48ABD’N�N ‘YEN�’ �RAN POL�T�KASIObama’n�n diplomasi dedi�i �ran’� tecrit politikas� ç�kt� 50‘ABD YARIN TÜRK�YE’Y� DE SUÇLAYAB�L�R’�ran: Kimseden arabulucu olmas�n� istemedik! 51ÜN�VERS�TELERDEN B�R I�IK DO�DUGenç akademisyenler: Biz kal�yoruz, YÖK gitsin! 54

GENEL BA�KANVEK�L� M. BEDR� GÜLTEK�N SEÇ�M B�LD�RGES�’N� AÇIKLADI �P’ye verilecek her oy Milli Hükümet’e ça�r� mektubu olacak 30S�L�VR�’YE MEKTUPLARSa� görü�lüyüm, sizleri y�l�n adam� seçiyorum 37

SÖKE OVASI’NDA 1 BELDE, 3 KÖYE KONUK OLDUKAyd�n’da 100’ü a�k�n borçlu çiftçi intihar etti! 38

F�RDEVS GÜMÜ�O�LU’NUN “B�RG�’DE TOPLUMSAL YA�AM VEDE����M” K�TABI“Cumhuriyet Birgi’de kuruldu!” 58

SAMSUN DEVLET OPERA VE BALES� DÖNEM AÇILI�INI YAPTIÜç Bale 60

Page 3: 2009 08 Mart

2 � Ayd›nl›k� 8 MART 2009

Şu sıra ABD güdümlü Fethullahçı-Liboş tayfasının hedefinde Org. İsmailHakkı Karadayı var.

Niçin?28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı da

ondan.Tek başına bu olay, 28 Şubat’ın hangi

cephede olduğunu anlamaya yetiyor.Tarihsel roller, siyasal mücadele için-

deki konumlarıyla ve diğer güçlerle karşı-laştırmayla anlaşılır. 28 Şubat’ı da karşıt-

larına ve seçeneklerine bakarak değerlendirebilirsiniz. Tarih, varolan seçeneklerle ilgilenir.

İLHAN SELÇUK VE EROL MANİSALI’NIN YAZILARI

28 Şubat konusuna girmek, aklımızda değildi. 2 Mart 2009günü Cumhuriyet’te çıkan Prof. Dr. Erol Manisalı ve İlhan Selçuk’unyazıları aklımıza getirdi.

Ziyaretlerini özlediğim Erol Manisalı dostumuz, 28 Şubat’ı TayipErdoğan iktidarının önünü açan bir hareketgibi tahlil eden yazılar yazdı; yoksa ben miöyle anladım. İlhan Selçuk ise, aynı gün 28Şubat’ın ilerici tarihsel rolünü vurguladı;ancak yine de Ordu “ayıp etmişti”.

“Ayıp”lı bir ilericilik oluyor.

DIŞ CEPHE

28 Şubat 1997 Hareketi’ni dış cephede ikieksende değerlendirebiliriz: Irak ve Yugoslavya.

Irak ve Yugoslavya, o tarihte yalnız Türki-ye’nin değil, bütün dünya güçlerinin savaştı-ğı cephelerdir. Güçler yerlerini Yugoslavya veIrak’taki tutumlarına göre belirlemekteydi.

ERBAKANLARIN YUGOSLAVYA’NINPARÇALANMASINDAKİ UNUTULMAZ ROLLERİ

Erol Manisalı dostumuz, Erbakan’a otarih için “ABD ve Batı karşıtı” roller yükler-ken Yugoslavya’yı göz ardı ediyor. Yugoslavya’yı parçalama hare-kâtı, 1990’lı yıllarda ABD ve Avrupa’nın birinci gündemidir.

Hasan Bögün, “ABD ve AB Belgeleriyle Türk Ordusu” başlıklı ki-tabında çok iyi anlatır; Bosna’yı tezgâhına alan ABD, 1996 yılının ilkgünlerinde Toronto’da yapılan Bilderberg toplantısında, Çiller-Er-bakan Hükümetinin yolunu açar. Çiller biliniyor. Erbakan ise o sıraTürkiye’de en Bosnacı, en Sırp düşmanı siyasal akımın başındadır.İstediği kadar “Batı Kulübü” nutukları atabilir; oysa o gün Batı Ku-lübü, Bosna Kulübü’dür. Bu olay emperyalizme karşı, İslamcılık bay-rağı altında, hele Türkiye’de tutarlı bir mücadele yürütülemeyece-ğini bir kez daha göstermiştir.

O zaman “Yugoslavya’nın parçalanması Türkiye’nin parçalan-ması sürecini fitiller” diye az söylemedik. Yugoslavya’yı parçalama-da Erbakanlarla yarışa girebilecek bir güç, ne Ortadoğu’da ne Bal-kanlar’da bulunabilirdi. ABD, onları buldu ve Çiller’le yan yana ge-tirerek, o zamanki somut planını uyguladı. Gerisi teferruat idi.

Türkiye’nin Atatürkçü güçleri ve Org. Karadayı’nın Genelkur-mayı ise, Yugoslavya’nın parçalanmasını kaygıyla izliyorlardı.

ABD ÇELİK HAREKÂTINI HÂLÂ UNUTMUYOR

Gelelim Irak cephesine.

ABD, Türk Ordusu’nun 30 Mart 1995 günü başlattığı Çelik Hare-kâtı’nı hâlâ unutamıyor. O zaman bu harekâtı, Cumhuriyet, TurkishDaily News ve Aydınlık’ta yayımlanan yazılarla şöyle yorumlamıştım:

“Türk Ordusu, ABD denetimindeki topraklara girdi.”Öyle ya, Irak’ın kuzeyi ABD’den sorulurdu. O toprakları Çekiç

Güç bekliyordu. Türk Ordusu, ABD’nin hakimiyet alanına destursuzgirmiş ve çok kapsamlı bir harekât gerçekleştirmişti. Bu harekâtı da“28 Şubat ve Ordu” başlıklı kitabıma şöyle göz atarak hatırlayabi-lirsiniz (s. 24 vd).

Tuncay Güney’in CIA-MOSSAD kurgulu anlatımları ortalara dö-külünce, Org. Karadayı, ABD katındaki “suçlarını” hatırladı. “Biri-lerini rahatsız eden Çelik Harekâtı’nı ve Kardak Operasyonu’nuyapmıştık” dedi

28 Şubat, 1995 Çelik Harekâtı’nın ve 1996 Eylül ayında TürkOrdusu’nun Saddam Hüseyin ve Barzani ile birlikte gerçekleştirdiğiCIA Peşmergeleri’ne karşı harekâtın iç cephedeki devamıydı.

ABD merkezli sistem, bu eylemli girişimlerden sonra Türk Ge-nelkurmayı’nın üzerine mim koymuştu. Ordu, Eşref Bitlis’in planla-rını uyguluyordu; hizadan çıkmıştı.

ABD ASKERİ MÜDAHALEYE KARŞIYDI

Tabloyu kuşkusuz en iyi görenler arasın-da Washington yönetimi vardı.

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980’de“Bizim Oğlanlar” dediği komuta kademesiy-le darbeler tezgâhlayan ABD yönetimi,1993’te Org. Eşref Bitlis’i şehit ediyor ve1995 Çelik Harekâtı’ndan sonra Türk Genel-kurmayı’nı kara listeye koyuyordu.

CIA İstasyon Şefi Graham Fuller,1996’dan başlayarak, bu manzarayı ortayakoydu. ABD kaynakları artık askere ve askerimüdahaleye karşıydı. 28 Şubat öncesindeABD, bu tutumunda çok açık ve kararlıydı.Ne var ki, 28 Şubat’ı önleyemedi; ancak içinekendi Truva Atı’nı yerleştirdi: Org. Çevik Bir.

Şunu da görmek gerekir: Her hareket,içinde karşıtlarını da barındırır.

28 Şubat’ın devrimci olamayışı, yetersizlikleri, Çevik Bir’ler içinmanevra alanları sağlamıştır. Ancak, 28 Şubat’a damgasını vuranÇevik Bir değildir.

Bakınız bugün Fethullahçı-Liboş tayfasından hiç Çevik Bir’e sal-dıran var mı?

Hedefte Org. Karadayı var.Düşman kime vuracağını bilmektedir.

İÇ CEPHE

28 Şubat döneminde içteki cepheleşmeyi ve uygulamaları ha-tırlayalım. O cepheleşme bugün de aynen sürüyor. Fethullahçı-Li-beral işbirlikçiler, 28 Şubat’ın acısını unutamadılar.

28 Şubat ne yapmıştı?Bir: İşçi Partisi’nin 1996 yılı başında başlattığı “Cumhuriyet Dev-

rimi Kanunları Uygulansın” kampanyası, 28 Şubat 1997 günü dev-let kararı oldu.

İki: Eğitimde birliğin sağlanması yolunda tarihi bir adım atıldı;temel eğitim sekiz yıla çıkarıldı.

Üç: İmam Hatip Okulları ve Kur’an kursları sınırlandı.Dört: Ceza Yasasında irticaya karşı düzenleme yapılması gün-

deme getirildi.

28 Şubat ve “Ergenekon” tertibi

BAŞYAZI

DOĞU PERİNÇEK

� 28 �ubat’tan sonra

hat�rlanacakt�r; Ecevitsiz

hükümet kurulam�yordu.

Meclis’te zay�f olmas�na

ra�men, Ecevit hep

hükümetteydi. 28 �ubat’�n

önünü açt��� güç, Ecevit

olmu�tur. Nitekim bu sürecin

doru�unda, Nisan 1999’da

DSP birinci parti oldu. �

Page 4: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k� 3

Beş: İrticanın ekonomik temelinin yok edilmesi siyaseti ortayakondu.

Org.Karadayı’nın Genelkurmayı, 11 Haziran 1997 günü yaptığıbasın bilgilendirme toplantısında, “Gerekirse silah kullanılarak irti-canın önüne geçileceğini” ilan etti.

28 Şubat, ABD’nin yeşil kuşak ve Ilımlı İslam siyasetlerine karşıeylemli bir başkaldırıydı.

O nedenle 28 Şubat sürecini ancak yetersizliğiyle, bir hükümettasarımı yaratamadığı ve halkla birleşerek Haçlı İrtica’ya karşı kesinsonuçlu bir mücadele yürütemediği için eleştirebiliriz.

ERBAKAN’I ORTAĞIYLA ANLAMAK

28 Şubat’ı değerlendirirken Erbakan’ın ortağı unutulmamalı.Çiller, o zaman Türkiye’deki en Amerikancı liderdi. Refah Partisi,hem Bosna üzerinden, hem de Çiller aracılığıyla ABD politikalarınakelepçelenmişti. Erbakanlar, içerden de denetim altına alınmıştı.Bizzat Refah Partililer, Abdullah Gül için şu saptamayı yapıyorlardı:“Refah Partisi’nin ABD’deki temsilcisi mi, yoksa ABD’nin Refah Par-tisi içindeki temsilcisi mi?”

ABD’NİN 1996’DAKİ TAYYİP-GÜL PLANI

Sayın Erol Manisalı da sık sık yazıyor. CIA’nınünlü Rand Corporation adlı yan kuruluşu, 1996yılında artık Türkiye’nin merkez sağ ile denetimaltında tutulamayacağı tahlilini yaptı. Refah Par-tisi tek başına iktidara getirilmeliydi! Tayip Erdo-ğan, daha 1996’da Başbakanlığa atanıyor; Ab-dullah Gül’den de “geleceğin Dışişleri Bakanı”diye söz ediliyordu. Bunları 20 Ekim 1996 günüAydınlık yazdı. Ben de Sayın Leyla Tavşanoğ-lu’nun yaptığı görüşmede, bunları bir kez dahaaçıkladım(Cumhuriyet, 16 Şubat 1997). Bu gö-rüşme, yayımlandığı zaman 28 Şubat’a 12 günvardı. 28 Şubat, ABD’nin tek başına iktidar yap-maya hazırlandığı Refah Partisi’ne karşı yapıldı.Hükümetin diğer ayağı ise, Erbakan’ın TBMMkürsüsünden 1993 yılında, “Bu hanım Ameri-kan ajanı” dediği Tansu Çiller vardı.

ERBAKAN’IN YAVRULARI

Süreçler böyle yürür. Doğru, Erbakan’ın işiABD açısından artık bitmişti. Yugoslavya’nınparçalanmasındaki görevlerini yerine getir-mişti. Refah Partisi, “Gelenekçiler”den kurta-rılmalı ve “Yenilikçiler”le yürünmeliydi. Tayip-Gül ikilisi, ABD’nin oluşmakta olan BOP planları için, bulunmazözellikteydi. Böylece altı yıl içinde iktidar koltuklarına oturtuldular.

Evet, bu operasyon Erbakan’ın tasfiyesiyle oldu; ama şunu daunutmamak gerekir: Tayip-Gül ikizleri, Erbakan’ın yavrularıdır.

Türkiye gibi Kemalist Devrim’i yaşamış bir ülkede, emperyaliz-me karşı mücadele İslamcılık bayrağı altında yürümez. 1876’dan,31 Mart 1909’dan, 1920’lerden, 1950’lerden beri hep böyledir.

TAYYİP-GÜL İKİLİSİ 28 ŞUBAT’IN ETKİSİZ KILINMASIYLA İKTİDARAOTURTULDU

Erol Manisalı dostumuzla 28 Şubat-Tayyip Erdoğan ilişkisini tar-tışmamız gerekiyor. Tayyip Erdoğan’ların önü 28 Şubat sayesindeaçılmadı. Tam tersine ABD, 28 Şubat atağını kırarak Tayip-Gül yö-netimini gerçekleştirdi.

28 Şubat’tan sonra hatırlanacaktır; Ecevitsiz hükümet kurula-mıyordu. Meclis’te zayıf olmasına rağmen, Ecevit hep hükümetteidi. 28 Şubat’ın önünü açtığı güç, Ecevit olmuştur. Nitekim bu sü-

recin doruğunda, Nisan 1999’da DSP birinci parti oldu.

28 ŞUBAT’IN ZAAFLARI

İşte 28 Şubat’ın yetersizliği ve yanlışları, burada başlar. 28Şubat, Atatürk’ün devrimci çizgisinde değildi; ancak Ecevit’lerinbiraz ilerisindeydi. Oysa Türkiye, meselelerin ancak bir halk devri-miyle çözülebileceği bir döneme girmişti. Nitekim Ecevit yönetimi,sistem içinde olduğu için sorunların altında kaldı ve Sol’un gözdendüşmesine neden oldu.

28 Şubat, Tayip Erdoğanların önünü açmamış, ancak iktidaragetirdiği Ecevit’lerin çözümsüzlüğünü öğretmiştir.

28 ŞUBAT VE ERGENEKON TERTİBİ

28 Şubat’ı, bugün uygulanan Ergenekon Tertibi üzerinden deanlayabiliriz.

ABD emperyalizmi, Ergenekon Tertibi’nin 1998 Haziranındanbaşlayarak, 28 Şubat güçlerine karşı kurguladı. Hedefte Genelkur-may ve İşçi Partisi vardı.

2001 yılında Tuncay Güney üzerinden ortaya kondu bu hedef-ler. MİT’in yaptığı şemaya bakınız: Org. Kıvrıkoğlu “teröristbaşı”

konumuna oturtulmuştur. Çünkü 3 Eylül1999 günü, 28 Şubat’ı “Bin yıl devam ettir-me kararlılığını” ilan etmiştir.

ABD Gladyosu’nun düzenlediği “Erge-nekon Reorganizasyon Belgesi”nin tarihinebakınız: 29 Ekim 1999. Demek ki, 28 Şu-bat’ı Bin Yıl Sürdürme kararına verilencevap, Ergenekon tertibiyle artık gündemesokuluyordu.

Yalçın Küçük, bu olaya eskiden beri“Hilmi Özkök Darbesi” adını vermiştir.Şimdi iyice berraklaşmıştır. ABD, ErgenekonTertibiyle 2002 yılında Tayip-Gül- Özköküçlüsünü Türkiye’nin tepesine oturtmuştur.Bu, bir Gladyo darbesidir. 12 Mart ve 12Eylül çizgisinde, ancak başka yöntemlerle.

Bunu yapmak için vurulacak güçleri öğ-renmek isterseniz, MİT’in Ergenekon Şema-sı’na ve Tuncay Güney’in herzelerine birgöz atmamız yeter: Org. Karadayı, Org Kıv-rıkoğlu, Org. Koman, Doğu Perinçek, İlhanSelçuk, Dr.Kemal Alemdaroğlu vb. İlginçtirDeniz Baykal’ı da o Şemada unutmamışlar.

MİLLET-ORDU BİRLİKTELİĞİ

Ergenekon Tertibi, 28 Şubat’a karşıdır; ABD’nin karşı hamlesi-dir. Ergenekon Tertibiyle Genelkurmay başkanları, hem de MİT gibidevletin istihbarat teşkilatınca, “Terör Örgütünün başına” yerleşti-rilmiştir.

Genelkurmay başkanları “terörist başı” yapılırken, terörist başıda baş tacı yapılmaktadır. DTP Meclise yerleştirilmiş, PKK’nın yasal-laştırılması fiilen gerçekleştirilmiştir.

28 Şubat, yalnız irticaya karşı değildi; yetersiz de kalsa ABD’ninTürkiye’yi bölme planına karşıydı.

Her şey, Türk tarihinin son iki yüzyıllık saflaşmasına oturuyor.Karşı cephede emperyalizm güdümlü İşbirlikçi Sermaye-Haçlı İrtica-Bölücülük üçlüsü, bu tarafta Türkiye’nin Halkçı-Devrimci güçleri.

Millet-Ordu birlikteliği, yalnız Türk Devrimi’nin değil, bütün çağ-daş devrimlerin anahtarıdır. �

www.doguperincek.com.trwww.doguperincek.info

� Ergenekon �emas�’nda

“terörist ba��” makam�na

oturtulan Genelkurmay Ba�kan�

Org. K�vr�ko�lu, 3 Eylül 1999

günü, 28 �ubat’� “Bin Y�l

Sürdürme Kararl�l���n�”

ilan etmi�ti. ABD Gladyosu’nun

düzenledi�i “Ergenekon

Reorganizasyon Belgesi”nin

tarihine bak�n�z: 29 Ekim 1999.

Demek ki, bir buçuk ay sonra 28

�ubat kararl�l���na verilen

cevap, Ergenekon tertibiyle

gündeme sokuluyordu. �

Page 5: 2009 08 Mart

4 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

ES�N ERGENÇ

Ula�tırma Bakanlı�ı ve THYYönetimi, Amsterdam’dadü�tü�ü duyulur duyul-

maz, Boeing 737 tipi uça�ınbakım kartlarının kayıtlı oldu�usistemi kapattı. Faciayı duyanuzmanlar, ilk i� olarak uça�ınbakım kartlarını görmek istedi-ler. Ancak, kazadan önce rahat-lıkla ula�abildikleri sistem kapa-lıydı! Sistemi kapatabilecek tekyetkili THY yönetimiydi!

Hava-�� Sendikası Ba�kanıAtilay Ayçin de, Aydınlık’a “Ka-zanın oldu�u gün uça�ın geriyedönük bakım periyotlarıyla ilgilibakım kartlarını kontrol etmekistedi�imizde sistemin kapalı ol-du�unu gördük” dedi.

Daha kaza duyulur duyul-maz, kazanın sebeplerine ili�kinhiçbir i�aret ortada yokken, yet-kililer uça�ın bakım kartlarınıneden saklarlar?

Bu sorunun yanıtı 4 Martgünü açı�a çıktı.

Hollandalı yetkililer uça�ındü�ü� sebebini �öyle açıkladılar:“Altimetre (uça�ın yükseklikgöstergesi) arızalıydı, bundandolayı otomatik pilot yanlı� yük-seklikte gaz kesti ve uçak dü�tü.”

Bu açıklamanın ardındangözler Türkiye Ula�tırma Bakan-

lı�ı’na ve THY yönetimine çevril-di. Ama ne Bakanlık ne THYYönetimi açıklama yaptı.

AYNI ARIZADAN

İKİ KEZ HANGARA ÇEKİLDİ!

Hava-�� Sendikası Ba�kanıAtilay Ayçin dü�en uça�ın, daha

KAPAK

BAKANLI�IN BOE�NG 737 SIRRI

Uçağın bakım kartlarını sakladılar!Faciay� duyan uzmanlar, ilk i� olarak uça��n bak�m kartlar�n� görmek istediler. Ancak, kazadan öncerahatl�kla ula�abildikleri sistem kapal�yd�! Daha kaza duyulur duyulmaz, kazan�n sebeplerine ili�kinhiçbir i�aret ortada yokken, yetkililer uça��n bak�m kartlar�n� neden saklarlar?

Hollandal� yetkililerin aç�klamas�, �üpheyi kuvvetlendirdi: “Altimetre (uça��n yükseklik göstergesi)ar�zal�yd�, bundan dolay� otomatik pilot yanl�� yükseklikte gaz kesti ve uçak dü�tü.”

Bu uçak gerçekten böyle bir ar�zadan dolay� bak�ma girdiyse, ar�zay� gidermeden mi uçu�a izinverilmi�ti? E�er öyleyse buna hangi yetkili izin verdi?

Hava-�� Sendikas� Genel Ba�kan� Atilay Ayçin, uçaklar�n kontrolünü yap�p uçu�laraizin veren teknik ekipten geliyor. “30 y�ld�r bu i�in içindeyim” diyor

Page 6: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 5

önce iki defa, altimetre arızasınedeniyle hangara çekildi�i yö-nünde iddialar oldu�unu, bununancak bakım kartları açıklandı�ızaman kesinle�ece�ini söyledi.Ayçin, �u iki sorunun yanıtlan-masını istiyor:

Bu uçak gerçekten böyle birarızadan dolayı bakıma girdiyse,arızayı gidermeden mi uçu�a izinverildi? E�er öyleyse buna hangiyetkili izin verdi?

Böyle bir arızayla uçak gitmezdiyen teknisyene ra�men; teknis-yenin üstündeki amirin, amirliksıfatını kullanarak uçu�a izin ve-rilmesini zorlayan bir yetkili varmı?

Hava-�� Sendikası Genel Ba�-kanı Atilay Ayçin, uçaklarınkontrolünü yapıp uçu�lara izinveren teknik ekipten geliyor. “30yıldır bu i�in içindeyim” diyor.

“HAMDOLSUN CAN KAYBIMIZ YOK!”

25 �ubat’a dönüyoruz. Ams-terdam’dan kara haber geldiktenkısa bir süre sonra Ula�tırma Ba-kanı Binali Yıldırım ile THYGenel Müdürü Temel Kotil ka-meraların kar�ısına geçerek basınaçıklaması yaptılar. Binali Yıldı-rım konu�tu:

“Hamdolsun can kaybımızyok!”

Binali Yıldırım konu�urken,

Hollanda’dan gelen görüntülertelevizyonlarda gösterilmeye ba�-lanmı�tı: Yerde yüzü koyunyatan insanlar var, bazılarınınüzerleri örtülmü� bile!

Binali Yıldırım devam ediyor:“Pilotlarımız çok ba�arılı bir

ini� gerçekle�tirmi�tir!”Üç pilotumuzdan üçü de o sı-

rada hayatlarını kaybetmi�lerdi.Hava-�� Genel Ba�kanı Atilay

Ayçin “Bu nasıl aymazlık! Bunasıl bilgisizlik!” diyerek, BakanYıldırım’ın açıklamalarına isyanediyordu.

Bakan Yıldırım, iki gün sonrayeniden konu�tu, ele�tirenleri“pes” ettirdi: “Ne yapsaydım,

Uçak 24 saatte bir kez yetkili teknisyentarafından günlük bakım yapılarak uçu�averilir. Teknik defterde bu kontrol, tek-nisyenin diploma numarasını belirterekimzalamasıyla belgelenir. Pilotlar uçu�ageldiklerinde önce bu teknik “logbook”u(seyir defteri) incelerler, yetkili personelin“uçu�a elveri�li” onayını görerek uça�ıteslim alırlar.

Logbook’ta uça�ın daha önce yaptı�ıarızalar ve giderme i�lemleriyle ilgili açık-lamalar da bulunur. Örne�in bir göstergearızalanmı� ise arızayı gidermek için uça-�ın hangi i�lemlerden geçirildi�i logbo-ok’ta gösterilir. Bu i�lemi yetkili teknisyenyapar diploma numarasının da yazılı ol-du�u imza hanesini doldurur. Aynı �ekil-de bazı müdahale edilemeyen (zamanveya parça yetersizli�inden) göreli küçükarızalarda arıza giderme i�lemi dahasonra yapılmak üzere ertelenirse bu da il-gili bölüme yazılır. Bu durumda uça�ınuçabilirli�ine teknik doküman incelenerekkarar verilir ve aynı defterin ilgili bölümü-

ne not edilir. Örne�in “3 numaralı VORveya sol Logo Light arızalıdır “ gibi. Pi-lotlar bu imzayı görüp uça�ı teslim alır.Bu kayıtlar istatistikî bilgiler açısındansaklanır. Ama genellikle son bir iki gün-lük bölüm defterde görülebilir arızalaraçısından. Di�erleri ar�ivdedir…

�mza yetkisi olan lisanslı teknisyenlerdı�ında lisanssız istihdam edilen teknikpersonel de vardır. THY’de bu diploma velisans numaralı teknisyen sayısı giderekazaldı�ından bir lisans numarasıyla ba�kaba�ka teknisyenler imza atıyorlar. Teknis-yen izin gününde uçu� izni vermi� gibi.Bu, bir doktorun diploma numarasıylahastabakıcının reçete yazması gibi bir ga-rabet i�te…

Uçak ana üs dı�ındaki meydanlardandönü�te ise, orada teknisyen olmazsa kap-tan sadece dönü� için uça�ın kontrolünüyapıp uçu�u kendisi onaylar. Bu durumdateknik defterde kaptanın lisans numarasıyazılır ve imza atılır. Bu sırada uça�ınya�ı, hidroli�i vb kontrol edilir sadece.

Uça�ın teknik olarak uçu�a verili�i

“Bu uçak gerçekten

ar�zas�z olarak uçu�a

verilmi�se, her �eyi

yönetmeliklere uygun bir

�ekilde yapm��san�z, uçak

dü�tü�ü anda, bilgi

al�nabilecek bütün

kaynaklar� kapatman�n

mant��� nedir? Biri bunu

izah etsin!”

Page 7: 2009 08 Mart

ölü sayısını artıran açıklama mıyapsaydım!”

“KAZA” MI, CİNAYET Mİ!

9 insanın hayatına mal olankaza, “kaza” mı, cinayet mi?Soru bu!

Atilay Ayçin, bakım kartları-na eri�imin engellenmesineanlam veremedi�ini belirtereksoruyor: “Bu nasıl bir hızlılıktır,bu nasıl bir gizliliktir? Siz e�ergerçekten bu uça�ın uçu�uyla il-gili elveri�li kararı vermi�seniz,arıza konusunda gerekli müda-haleyi yapmı�sanız, bu uçak ger-çekten arızasız olarak uçu�a ve-rilmi�se, her �eyi yönetmeliklereuygun bir �ekilde yapmı�sanız,uçak dü�tü�ü anda bilgi alınabi-lecek bütün kaynakları kapatma-nın mantı�ı nedir? Biri bunu izahetsin!”

THY’NİN YÜZDE 51’İ

YABANCILARA SATILDI

Atilay Ayçin, AKP iktidarınınTHY üzerinde oynadı�ı oyunlaradikkat çekerek, Amsterdam’dakifaciaya giden yolların ta�larının,uzun zamandır yava� yava� dö-�endi�ini anlatıyor,

AKP iktidarı, halktan gizlioperasyonla THY hisselerini ya-bancılara satıp, yüzde 50’denfazlasını özelle�tirdi! THY’ninbugün sadece yüzde 49,8’i kamu-ya ait.

THY’nin 2008 yılı vergilendi-rilmi� kârı 980 milyon TL.THY’nin yüzde 51 hissesi ise 433milyon TL’ye satılmı�. 9 aylıkkârının kar�ılı�ı!

“STAR GİBİ” ÖLÜME YOLLADILAR

Hava-�� Genel Ba�kanı AtilayAyçin, AKP iktidarının atadı�ıTHY yönetimin, 3 hedef belirle-di�ine dikkat çekiyor:

THY’yi en kârlı �irket halinegetirmek, daha önceki yönetiminüstüne çıkararak kendilerini ba-�arılı göstermek;

Sektörün karakteristik yapısı-nı, uluslar arası standartları gözardı ederek i�letmeye AKP dam-gası vurmak! Eh, “kendinizi stargibi hissedeceksiniz”, “Uçakde�il, 5 yıldızlı otel” reklamlarıda bu anlayı�ın bir ifadesi de�ilmi?

Personel üzerinde baskıcı bir

THY Genel Müdürü Temel Kotil.AKP yönetimigelene�i dikkatealmad�. Diplomas�zyanda�lar� THY’yedoldurdu. AKP dahada ileri gitti. �mzayetkisi olanteknisyenlerin lisansnumaralar�n�, imzayetkisi olmayanlarada kulland�rmayaba�lad�.

6 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

22 Temmuz 2004’te �stanbul’dan 234yolcusu ve 11 personeliyle hareket eden“Hızlı Tren” Sakarya Pamukova’da ray-dan çıkmı�tı. Olayda 41 ki�i öldü 79 ki�iyaralandı. AKP o zaman da uyarıların hiç-birini dinlememi�ti. Uzmanlar bu aracınalt ve üst yapı çalı�maları yapılmadan faa-liyete geçmesine ba�ından beri kar�ı çıktı-lar. AKP hükümetinin Ula�tırma Bakanlı-�ı ise konuyu yalnızca bir propagandamalzemesi olarak görüyordu; uyarılarıdikkate almadı. Onlarcayurtta� göz göre göre ölümegönderildi... Makina Mü-hendisleri Odası, facianınnedenlerini açıklarken �u ol-gulara dikkat çekmi�ti:Dünya Bankası politikaları-na ba�lı olarak, “demiryol-larının yeniden yapılandırıl-ması” adı altında, TCDD’dekamu i�letmecili�ini yokeden politikalarla yatırımlarazaltıldı, bakım atölyelerininbüyük bir kısmı kapatıldı.

Propaganda u�runa katliam: ‘Hızlı Tren’

Page 8: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 7

politika olu�turarak emeklili�idolmu� insanları ya kendi iste-�iyle gitmeye ya i�ten atma nok-tasına getirip, onlardan bo�alanyere kendi yanda�larını yerle�ti-rip kadrola�mak

LİSANSSIZ TEKNİSYENLERE

İMZA YETKİSİ VERİLDİ!

THY’yi felakete sürükleyenkadrola�ma! Atilay Ayçin “Kad-rola�mada çok ileri gidildi”diyor. THY, AKP yanda�ları içinbir “havacılık oyunca�ına” çev-rilmi�.

THY geleneklerine göre, tek-nisyenlerin bir uçu� kararının al-tına imza atabilmesi için, kurumiçinde 5 yıl e�itimden geçmesi ge-rekiyordu. �mza yetkisi aldıktansonra da e�itimler devam ediyor,bilgiler sürekli yenileniyordu.

AKP yönetimi gelene�i dikka-te almadı. Diplomasız yanda�larıTHY’ye doldurdu.

AKP daha da ileri gitti. �mzayetkisi olan teknisyenlerin lisansnumaralarını, imza yetkisi olma-yanlara da kullandırmaya ba�la-dı. Uygulama �öyle: �mza yetkiliteknisyen izindeyse, yerine bakanyetkisiz teknisyen onun lisansnumarasıyla imza atabiliyor! Ge-rekçesi: Ne yapalım, yetkili tek-nisyen sayısı yetersiz!

4 yıl önce THY’nin 70 dola-yında uça�ı vardı, 12 bin 530personelle hizmet veriyordu.Bugün 119 uça�ı var, personelsayısı de�i�medi.

Bir yıl önceki yolcu sayısı 12milyon, bugün 20 milyon.

��te cinayet buralarda ba�la-tıldı!

Amsterdam’da dü�en uça�ınbakım kartları ortaya çıkarsa,uçu�una izin veren teknisyeninimza yetkisine sahip olup olma-dı�ı da anla�ılacak!

PİLOTLARA SORGU

Peki pilotlar bu duruma itirazetmiyor muydu?

Ediyordu.Bir THY pilotunun yönetici-

ler tarafından nasıl sorguya çe-kildi�i anlatılıyor. Pilotlardanbiri, 3 saat boyunca “çapraz sor-guya” tabi tutuluyor. “Böylesinebir psikolojik baskı altındaydı pi-lotlar.”

Ya dü�en Tekirda� uça�ının

Kaptan Pilotu Hasan Tahsin Arı-san?

�kinci pilotlar Murat Sezer ve

Olgay Özgür?Onlar da “çapraz sorguya”

u�ramı�lar mıydı?�

Karaköy iskelesi de, 22 Kasım 2008tarihinde batmı�, �ans eseri can kaybı ol-mamı�tı. �stanbul Deniz Otobüsleri A.�(�DO) Genel Müdürü Ahmet Paksoy,olaydan hemen sonra iskelenin �iddetlilodos nedeniyle battı�ını öne sürdü. Uz-manlar, Karaköy’ün konumu itibariyle lo-dostan etkilenmedi�ine dikkat çektiler.Deniz adamlarının de�erlendirmesinegöre batmanın tek bir sebebi olabilirdi:Dubalar çürüyerek uzun zamandan berisu almı� olmalıydı. Bunun böyle olup ol-madı�ını belgelerle net olarak ortaya koy-mak mümkündü.

Ancak AKP’li yöneticiler, batma son-rası savcılık soru�turması ve bilirki�i ince-lemesi yapılmadan, iskeleyi ertesi gün alelacele çıkartıp Tuzla’ya naklettiler…

Kimsenin çarpmadı�ı, sürtmedi�i, del-medi�i duran iskele neden ve nasıl batmı�-tı? Karaköy iskelesinin sigortası, iskeleyleilgili mevzuata uygunluk belgeleri varmıydı? Survey kontrollarını kim, hangi�irket yapmı�tı? Belgeler neden kamuoyu-na açıklanmıyordu?

AKP’li yöneticiler, bu ve buna ba�lı so-ruları geçi�tirdiler, “gizlilik” gerekçesiylesorulara yanıt vermekten kaçındılar. Ogün de gündeme gelen �u soru, yukarıda-kilerin tümünün ortak yanıtıydı: �DO is-keleleri devraldıktan sonra kaç çalı�ani�ten ayrılmı�, i�ten çıkarılmı� ya da emek-li olmu�tur? Kaç yeni eleman alınmı�tır?

AKP’nin kadrola�ma hırsı, iskelelerdede ehliyetli ki�ilerin i�ten çıkarılmasıylasonuçlanmı�tı.

Her gün binlerce insanın kullandı�ı

Karaköy iskelesinin altındaki dubalarınbakımı yapılmazken, i�bilmez yöneticiler,iskelenin üstüne, yani süsüne milyarlarharcamı�tı. Tıpkı bugün THY’de ya�andı-�ı gibi. “Star gibi” biniyordunuz vapurla-ra, sonrası Allaha emanet!

THY Yönetimi’ne sorularTHY Genel Müdürlü�ü’ne a�a�ıdaki

soruları sorduk. Dergimizin yayına girdi�isaatlerde yanıt henüz gelmemi�ti.

- Dü�en Boeing 737 tipi uça�a ait“bakım kartlarının” görüldü�ü sisteminkazanın ardından kapatıldı�ı iddia edil-mektedir. Bu iddia do�ru mudur?

- Kapatıldıysa nedeni nedir?- Uça�ın daha önce de aynı arızayı

yaptı�ı iddiası do�ru mu? Kartlarda buarızalar yer alıyor mu?

- THY bünyesinde teknik bölümde li-sanssız personel çalı�ıyor mu? Bu persone-lin imza yetkisi var mı?

- Dü�en uça�ın bakım kartında lisanslıpersonelin mi, lisanssız personelin mi im-zası var?

- Uça�ın arızası bakım kartında yer alı-yor ise uçu� izni ne gerekçeyle verildi?

Karaköy iskelesi batınca delilleri hemen yok ettiler!

Page 9: 2009 08 Mart

8 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

RUHSAR �ENO�LU

CIA’dan bir görevlinin 3 Mart ge-cesi google arama motoruna“Bartu Soral” yazıp, Soral hak-

kında internet üzerinden ara�tırmayaptı�ı ortaya çıktı. Görevli, bu ara�-tırma sırasında Soral’ın web sayfasınada girdi. CIA görevlisi, 1 dakika 55 sa-niye boyunca Soral’ın web sayfasın-daki ev-i� adresleri dahil bütün sayfa-larına giri� yaptı ve bilgi indirdi.Bu olay, ABD’nin dünya çapındaki

faaliyetini göstermesi bakımından çokönemli.

Soral bu bilgiye, web sayfası’nıngoogle motorundan ara�tırma hiz-meti almasıyla ula�ıyor.

Bartu Soral ki�isel web sayfası-na kimin, nereden, kaçta girdi�inidüzenli olarak takip ediyor. O

günkü giri�lerden birinin AmerikanDı�i�leri Bakanlı�ı (US Departmentof State) tarafından yapılması So-ral’ın dikkatini çekiyor. Servis sa�-layıcı yere (network location) ba-kıyor, ABD’nin Virginia eyaletin-den Arlington �ehri.

Ziyaret giderek ilginç hale geli-yor. Bartu Soral, ara�tırmayı sürdü-rüyor.

Network kaydının (servis sa�la-yıcı kaydı) bulundu�u Virginia-Ar-lington’da “US Department ofState”in legal bir büro-su olmadı�ını saptıyor Soral!Demek ki, birileri “US Departmentof State”in adını kullanıyor.

Bir devlet kurumunun yetkisinikim kullanabilir? Tabii ki bir ba�kadevlet kurumu. Soral ara�tırmayadevam ediyor. Sonuç: Virginia-Ar-lington’da “US Department ofState”in bürosu yok ama CIA vePentagon’un bürosu var! CIA, FBIve Pentagon da Amerikan Dı�i�leriBakanlı�ı’na ba�lı.

Bartu Soral’ın web sayfaların-daki gezintinin, sayfanın Türkçekısmında de�il, �ngilizce kısmınayapıldı�ını da belirtelim. Demekki Soral’ı ara�tıran ki�i Türkçebiliyor.

Bartu Soral’ın kimli�i ve ki�i-li�i, yukarıda anlattı�ımız ziyare-ti daha da anlamlı kılıyor. BartuSoral, Birle�mi� Milletler Kalkın-ma Programı Türkiye Müdürüy-ken, 37 milyon dolar BM parası-nın PKK ba�lantılı bölücülereaktarılmasına kar�ı çıktı�ı içini�inden olmu�tu. Soral, KemalDervi�’in Türkiye’deki gizli faali-yetlerini daha sonra da takip ettive açı�a çıkardı.

37 MİLYON DOLARIN ÖYKÜSÜ

2007’nin son aylarıydı. 37 Mil-yon dolarlık projenin fonlarınınkullanımında birinci derecede yet-kili olacak ve Diyarbakır’da görevyapacak proje müdürlü�ü göreviiçin bir eleman i�e alınacaktı.Kemal Dervi� ile Tarım BakanıMehdi Eker, devletin borçlandı�ıbu parayı Diyarbakır’daki bölücüörgütlere aktarmak istiyordu.

BM Kalkınma Programı Türki-ye Temsilcisi, Pakistan asıllı Ameri-kan vatanda�ı Mahmood Ayub veyardımcısı �sveçli Ulrika Richard-son Golinski ile Tarım BakanıMehdi Eker, 37 milyon doların yö-netimine Nurcan Baysal’ın getiril-mesi için baskı yaptılar. BartuSoral, BM mevzuatına uymayanbaskılara direnerek seçici kurulla-rın görevini yapmasını sa�ladı vekurullar göreve Kürt kökenli ba�kabir vatanda�ımızı seçtiler.

Bunun üzerine, Diyarbakır Bele-diye Ba�kanı Osman Baydemir ileyakın ili�kide olan Diyarbakır’da yer-le�ik bölücü Kürt örgütleri, PKK’nınkurucu ailesi Leygara’lar, TESEV yö-netiminden Osman Kavala, DilekKurban, Soros Türkiye Temsilcili�ive Taraf gazetesi yazarı Etyen Mah-çupyan, derhal Kemal Dervi�’le gör-ü�tüler. Soral, Kemal Dervi�’in ona-yıyla görevinden alındı.

UNDP Türkiye ofisinin di�erProgram Müdürü, Amerikan pasa-portlu Ye�im Oruç, UNDP müfett-i�lerine konuyu anlatırken aynen�öyle dedi: “Sayın Soral, türbana vebölgesel özerkli�i güçlendirecek herprojeye kar�ı çıkmı�tır. Her zamanba�ımıza bela olmu�tur.”

CIA’ya çalı�tı�ı konusunda is-tihbarat te�kilatında raporu oldu�usöylenen Nurcan Baysal, çalı�tı�ı�irket aracılı�ıyla (Özye�in Foun-dation) proje faaliyetlerine ortakolma giri�imlerini sürdürdü ve buarada TESEV Danı�ma Kurulu’naseçildi.�

BARTU SORAL, BM’DEN BÖLÜCÜLERE 37 M�LYON DOLAR VER�LMES�NE KAR�I DURMU�TU

Kemal Derviş’e taş koydu CIA izlemeye aldı!Ayd�nl�k okuru Bartu Soral’� Kemal Dervi�’in PKK’ya para aktarmas�n�önlemeye çal��an ki�i olarak tan�yor… Soral kalk�nma iktisatç�s� ve özelfirmalara dan��manl�k yap�yor. Bu çal��malar�n� gösterdi�i web sitesi, 3Mart gecesi saat.19.05’te CIA taraf�ndan ziyaret edildi. Soral bu bilgiye,web sayfas�’n�n google motorundan ara�t�rma hizmeti almas�yla ula��yor.

TÜRKİYE

Page 10: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 9

Aydınlık Oktay’ın yerineatanması planlanan ki�iyiara�tırdı. Emniyet Müdür-

lü�ü Tefti� Kurulu Ba�kanlı-�ı’nda görevli Ahmet AdnanAçıkba�’ın Özel Harekât DairesiBa�kanlı�ı’na atanması bekleni-yor. Açıkba�’ın Emniyet içerisin-deki Fethullahçı örgütlenmendenoldu�u kaydediliyor. Açıkba�için Emniyet kaynakları “dev�i-rilmeyen, çekirdekten Fethullah-çı. Akademideyken de cemaat-teydi” diyor.

Oktay’ın öldü�ü gün ö�len12.00 sıralarında bir telefon geli-yor. Emniyet Genel Müdürlü-�ü’nden üst düzey bir yetkili Ok-tay’a telefonda, “seni görevdenaldılar. Yerine Ahmet AdnanAçıkba�’ı getirdiler” diyor.Zaten o ak�am da Özel HarekâtDairesi Ba�kanı Behçet Oktay’ınölüm haberi geldi.

“SIKIŞTIK KALDIK NASIL ÇIKACAĞIZ

BİLMİYORUM”

Emniyet Genel Müdürlü�üÖzel Harekât Dairesi Ba�kanıBehçet Oktay’ı ölüme sürükle-yen nedenler bir bir ortaya çıkı-yor. Aydınlık’ın Emniyet kay-naklarından edindi�i bilgiyegöre Oktay’dan bo�alan ÖzelHarekât Daire Ba�kanlı�ı’naEmniyet’teki Fethullahçı yapı-dan bir müdürün atanaca�ı be-lirtiliyor. Geçen hafta Aydın-lık’a konu�an Oktay’ın çokyakın mesai arkada�ı �u çarpıcıbilgiyi vermi�ti:

“Fethullahçıların yıllardır

Emniyet’te giremedi�i tek birimÖzel Harekat Dairesi Ba�kanlı�ı.Behçet Oktay, FethullahçılarıÖzel Harekât’a sokmadı.”

Aydınlık bu bilgiyi ara�tırdıve yeni çarpıcı ayrıntılara ula�-tı:

“Behçet Oktay, Emniyet için-deki Fethullahçı yapılanmadançok rahatsızdı. Dostlarıyla gö-rü�melerinde sık sık rahatsızlı�ı-nı ifade ediyor ve bir �eyler yap-mak istedi�ini söylüyordu. ‘Sı-kı�tık kaldık buradan nasıl çıka-ca�ız bilmiyorum’ diyordu.”

BEHÇET OKTAY MEHMET AĞAR’IN

BASKILARINI GÖĞÜSLEDİ

“�brahim �ahin’in tutuklan-masından sonra Oktay’a kar�ıkaralama kampanyası ba�latıldı.Ancak �öyle bir ayrıntı varOktay, ‘�ahin’in adamı’ de�ildi.�brahim �ahin’in Özel HarekâtDairesi’nde kurdu�u yapıyı te-mizleyen ki�i Behçet Oktay’dır.Görev yıllarının ilk aylarındaMehmet A�ar’ın bizzat baskılarıoldu. Ancak o bu yapıyı temizle-di. Özel Harekât’ın toplumdakiimajını de�i�tirmek için çok u�-ra�tı ve u�ra�maya devam edi-yordu. Özel Harekât ülkücü ola-rak bilinir ama Oktay o yapıyıda sildi. Behçet Oktay’ın Ata-türkçü olması da kendisine yapı-lan baskıların artmasının sebep-lerinden biriydi. Emniyet içinde-ki yapılanma bundan rahatsızdıçünkü Emniyet’te Fethullahçıla-rın sızamadı�ı tek yer Özel Hare-kât Dairesi’ydi.”

“GÖREVDEN ALACAKSANIZ BEN

İSTİFA EDEYİM”

Emniyet kaynakları özellikleEski Özel Harekât Dairesi Ba�-kanvekili �brahim �ahin’in Erge-nekon operasyonuyla gözaltınaalınmasının ardından Behçet Ok-tay’ın üzerindeki baskının arttı-�ına dikkat çekiyor. Oktay bubaskıları dostlarına da anlatmı�-tı:

“Bir süredir Emniyet içindegörevden alınaca�ına dair dedi-kodular duydu�unu söylemi�ti.Emniyet Genel Müdürü ile gö-rü�mü� ve ‘beni görevden alacak-mı�sınız, ben istifa edeyim’demi�. Genel Müdürü O�uzKa�an Köksal da görevden alma-nın söz konusu olmadı�ını ve‘sen bizim için önemlisin yaptı�ıni�leri biliyoruz. Sen görevinin ba-�ında kalacaksın’ dedi�ini söyle-di. Ancak görevden alınaca�ınıbiliyordu. Yerine getirilmesiplanlanan ki�iyi hem biz hem dekendisi biliyordu.”�

SIR PERDES� ARALANIYOR

Behçet Oktay’ın yerine ‘çekirdekten Fethullahçı’ atanıyorÖzel Harekat Daire Ba�kan� Behçet Oktay’�n ölümündeki s�r perdesiaralan�yor. Ayd�nl�k’a ula�an bilgilere göre Oktay’�n Fethullahç�lar� ÖzelHarekat Dairesi Ba�kanl���’na sokmamas� büyük rahats�zl�k yaratt�.Emniyet’te Oktay’�n görevden al�naca�� dedikodusu yay�ld�. Oktay intiharetmeden önce Emniyetten üst düzey bir yetkili kendisini aray�p “görevdenal�nd�n” dedi. Behçet Oktay’�n o gece intihar etti�i iddia edildi. Oktay’�nyerine atanacak ismin Emniyet içindeki ‘çekirdekten Fethullahç�’ bir isminoldu�unu belirtiliyor.

Page 11: 2009 08 Mart

10 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

CAN ÖZÇEL�K

Ergenekon Savcısı ZekeriyaÖz’ün, Emekli JandarmaAlbay Atilla U�ur’a da ya-

lancı tanıklık kar�ılı�ı tahliyeteklif etti�i ortaya çıktı.

Albay Atilla U�ur; ZekeriyaÖz ve �stanbul Terörle Mücadele�ubesi’nde görevli EmniyetAmiri Mehmet Karabörk’ünkendisine söylediklerini, TBMM�nsan Hakları Komisyonu’nayazdı�ı mektupta ayrıntılarıylaaçıkladı. E. Albay U�ur’un mek-tubu, Komisyon’a iletilmeküzere, 26 �ubat’ta Silivri Ceza-evi’ni ziyaret eden Komisyonüyesi CHP Sivas MilletvekiliMalik Ecder Özdemir’e teslimedildi.

E. Albay Atilla U�ur mektu-bunda, Mehmet Karabörk ve Ze-keriya Öz’ün kendisinden E.Org. Hur�it Tolon ve E. Org.�ener Eruygur hakkında suçlayı-cı ifade istedi�ini anlatıyor. Mek-tupta dikkat çeken bir ba�kanokta da Öz’ün “Ergenekoncula-rın Fethullah Hocaefendi’ye dü�-man olduklarını” söylemesi.

E. Albay Atilla U�ur’unTBMM �nsan Hakları Komisyo-nu’na yazdı�ı 4 sayfalık mektu-bun tam metnini yayımlıyoruz,ara ba�lıklar bize ait.

EMNİYET AMİRİ: BİZ NE DERSEK

SAVCI ONU YAPAR

Gözaltına alındıktan sonragetirildi�im Vatan Caddesi’ndeki�stanbul Emniyeti TEM �ube

Müdürlü�ü’nde bodrum katındakonuldu�um B-10 numaralı hüc-reden bir gece yarısı yukarı kataçıkarıldım. Burada daha sonraadının Mehmet Karabörk oldu-�unu ö�rendi�im Emniyet amiri-nin odasına alındım. Emniyetamiri bana sadece sohbet etmekiçin ça�ırdı�ını söyledikten sonraözetle �unları ilave etti: “Bize�ener (Org. �ener Eruygur) veHur�it (Org. Hur�it Tolon) ile il-gili bir �eyler söyle biz de seni bı-raktıralım. Savcı, biz ne dersekonu yapar. Mesleki taassububırak bunları koruma, görecek-

Emekli JandarmaAlbay AtillaU�ur’un mektubu,TBMM �nsanHaklar�Komisyonu’nailetilmek üzereCHP MilletvekiliMalik EcderÖzdemir’e teslimedildi.

E. ALB. U�UR’UN MEKTUBU’NUN TAM METN�

Zekeriya Öz: Baykal da ErgenekoncuEmekli Jandarma Albay Atilla U�ur, TBMM �nsan Haklar�Komisyonu’na mektup yazarak, Ergenekon Savc�s� Zekeriya Öz ilearalar�nda geçen konu�may� anlatt�. E. Org. Hur�it Tolon ve E. Org.�ener Eruygur hakk�nda suçlay�c� ifade isteyen Öz, “Deniz Baykal’�n daErgenekon’un tam içinde oldu�unu” söylemi�.

“Daha sonra ad�n�n Mehmet

Karabörk oldu�unu

ö�rendi�im Emniyet amirinin

odas�na al�nd�m. Emniyet

amiri bana sadece sohbet

etmek için ça��rd���n�

söyledikten sonra özetle

�unlar� ilave etti: Bize �ener

ve Hur�it ile ilgili bir �eyler

söyle biz de seni

b�rakt�ral�m. Savc�, biz ne

dersek onu yapar. Mesleki

taassubu b�rak bunlar�

koruma, göreceksin ikisi de

tutuklanacak.”

Page 12: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 11

sin ikisi de tutuklanacak.”

AYNI TEKLİF

BU KEZ ZEKERİYA ÖZ’DEN

Verdi�im cevaplardan ho�nutolmayarak beni tekrar hücreyegönderdi. Bir sonraki gece yineaynı odaya çıkardılar. Emniyetamirinin koltu�unda savcı Zeke-riya Öz oturuyordu. Üç polis de(sivil giyimli) Mehmet Kara-börk’le birlikte odada idi. SavcıÖz, bana hitaben ‘Biz seni geçensene alacaktık, baktım yeniemekli olmu�sun, bırakayımbiraz ya�asın dedim. Bu �ener veHur�it’le ilgili her �eyi bize anlat,seni yarın sabah bırakayım’ dedi.

‘Bana, insanlara iftira atmamısöylüyorsun’ dedim. Bozuldu vekalktı gitti. Daha sonraki günnöbetçi mahkemeye çıkarıldım.Gözaltına alınmamdan nöbetçihâkim önüne çıkana kadar birsaat bile uyku uyumadım. �kigece yarısı kaldırılarak, sözdesohbete diyerek Be�ikta� Adliye-si’ne götürüldüm. Aslında �antajteklifine ve olmazsa yormaya vemoralman çökmeme zemin ha-zırlamaya götürüldüm. 28 yıl �e-refimle Jandarma subayı olarakgörev yaptım, eli kanlı bir terö-riste bile böyle gözaltı ve sorgusüreci uygulandı�ına tanık olma-dım.

“ERGENEKONCULAR FETHULLAH

HOCA EFENDİ’YE DÜŞMAN”

Tekirda� F-1 Kapalı Ceza-evi’nda tutuklu olarak bulunur-

ken 9 Ekim 2008 günü Be�ikta�Adliyesi’ne götürüldüm. BuradaSavcı Zekeriya Öz ile sözde soh-bet ettik. Bu görü�meye zamanzaman odaya giren savcı Meh-met Ali Pekgüzel ve savcı NihatTa�kın da katıldı. Altı saat sürenbu görü�mede Öz, özetle kanımıdonduran �u cümleleri söyledi:

“Bu Veli Küçük zaten Erme-ni’nin teki. Ben ara�tırdım, soyusopu taa Kafkasya’dan kalkıp Bi-lecik Gölpazarı’nın Türkmen kö-yüne gelmi�ler. Neden? ÇünküTürkmen ismindeki köye göçederek Ermeni olduklarını ka-mufle etmek istemi�ler. Ermenicede biliyor. Ben hem �ivesindenhem de evinden çıkan Ermenicebelgelerden onun Ermeni oldu-�unu anladım. Ayrıca bu Sevgidenilen kadın da Ermeni. (Ere-nol’u kastediyor.) Yozgat’ın Er-menelik köyünden, eski adı Er-meneli yani o da Ermeni... Bu Er-genekoncular iki �eye dü�manlar.Birincisi Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaati, bir de Almanvakıfları… Zaten (Necip) Hable-mito�lu da Ergenekon üyesiydi.

“Hatırlıyorsan Ak�am gazete-sinde ‘Ergenekon’da muvazzafsubaylar da var’ diye bir man�etvardı. Bu haberden sonra Hava

Kuvvetleri askeri savcısı beniaradı, nedir dedi. Gel dedim öncegelmedi. Sonra Genelkurmayböyle bir �ey yoktur açıklamasıyapınca geldi. Önüne dinleme ta-pesini attım. Orada Ak�am gaze-tesinde haberi yapan gazeteci ileGenelkurmay’da yalanlama açık-laması yapan pa�anın görü�mesivardı. Pa�a ‘bizim yalanlamamızseninle ilgili de�il, sen aynendevam et’ diyordu. Sıkıyorsa bupa�a ile ilgili i�lem yap dedim.Bozuldu ve kalktı gitti.

“DENİZ BAYKAL

ERGENEKON’UN TAM İÇİNDE”

“Aslında Deniz Baykal Erge-nekon’un tam içinde, biz biliyo-ruz... Nur Serter de bu i�in için-

Kerinçsiz: ‘Savcılar M�Tyazısında tahrifat yapmı�’

Ergenekon davasının 3 Mart’ta yapılan du-ru�masında söz alan Kemal Kerinçsiz, savcıların, 9Mayıs 2008 tarihli M�T yazısını tahrif ederek dos-yaya koyduklarını açıkladı. Tahrifat, Av. Kerinç-siz’in söz konusu yazıdaki tespitlere kar�ı açtı�ı da-vaya, M�T’in verdi�i cevap dilekçesiyle ortaya çıktı.M�T’in cevap dilekçesinde �öyle deniyor:

“Dava dilekçesinde, dava konusu yazıda geçme-yen bazı ibareler, sanki dava konusu yazıda varmı�gibi gösterilerek mahkeme yanıltılmaya çalı�ıl-mı�tır.”

�ddianamenin 50. sayfasında yer alan beyanla-rın kendine ait olmadı�ını açıklayan M�T, dilekçe-sinde bu beyanların davaya konu olamayaca�ınıbelirterek, do�rudan 9.5.2008 tarihli yazısının dik-kate alınmasını istemi�.

Söz konusu M�T yazısı ile, iddianamede yazıdanalındı�ı ileri sürülen bölümler arasındaki bazı fark-lar �öyle;

�ddianame, s. 50, 2. paragraf: “Ergenekon isimli bir yapılanma hakkında bazı

bilgiler tespit edilmi�tir” M�T yazısı, s.3, 2. paragraf: “Basında ‘Ergene-

kon’ adıyla yer verilen iddia niteli�indeki haberleparalel bilgiler tespit edilmi�tir” deniyor.

�ddianame, s. 50, 4. paragraf: “Ancak iddia niteli�indeki bu bilgilerin bir bi-

rinden müstakil de�i�ik kanallardan gelmesi ve bir-birini büyük ölçüde teyit eder olması, olaya dedi-kodu çizgisinin ötesinde bir anlam kazandırmaktave yönlendirilmi� organize bir faaliyetin i�aretlerinita�ımaktadır.”

M�T yazısı, s.3, 2. paragraf: “…bu çerçevedekibilgilerin müste�arlı�ımıza farklı kanallardan gel-mesi ve birbirlerini büyük ölçüde teyit eder olmasınedeniyle”

“9 Ekim 2008 günü Be�ikta�

Adliyesi’ne götürüldüm.

Burada Savc� Zekeriya Öz ile

sözde sohbet ettik. Bu

görü�meye zaman zaman

odaya giren savc� Mehmet

Ali Pekgüzel ve savc� Nihat

Ta�k�n da kat�ld�. Alt� saat

süren bu görü�mede Öz,

özetle kan�m� donduran �u

cümleleri söyledi: Bu Veli

Küçük zaten Ermeni’nin

teki. Ermenice de biliyor.

Ben hem �ivesinden hem de

evinden ç�kan Ermenice

belgelerden onun Ermeni

oldu�unu anlad�m.”

Page 13: 2009 08 Mart

de... Toplantı yaptıkları evlerifalan biliyorsan bize söyle...

“Bunlar nasıl Orgeneral ol-mu�lar ya... Do�u Perinçek efen-dinin emri ile hareket ediyorlar.Yok �u seminere git, yok �u kon-feransa katıl... PKK terörü neden2002’de tekrar ba�ladı. ÇünküAK Parti iktidara geldi. Onu bal-talamak için. Sen bize bu adam-larla ilgili bir �eyler söyle altınada imzanı at... Biz de senin içiniyi dü�ünelim.”

DEŞİFRE EDİLDİM,

AİLEM TEHDİT EDİLDİ

Sayın Ba�kan ve de�erli ko-misyon üyeleri; �uana kadar yaz-dıklarımın tamamı maalesef ya-�anmı�tır. 28 yıllık meslek haya-tım boyunca görevim gere�i terörve organize suç örgütleri ile mü-cadele ettim. Hem PKK hem deHizbullah ve hem de DHKP-Cterör örgütlerinin ölüm listesindeyer aldım. Bu yüzden ‘özel koru-ma’ statüsündeydim. Devletiminnitelikli görevlerinde bulunmak-tan daima onur duydum. Terö-ristba�ının �mralı adasındaki sor-gulama faaliyetinde görevlendi-rildim. On seneye yakın bir sürebu konuyu hem devletim ve hemde biz ‘gizli’ tuttuk. 1 Temmuzdalgasından hemen sonra de�ifreedildim. E�im, çocuklarım ve ya-

kınlarım örgüt tarafından defa-larca tehdit edildiler.

25 GÜNDÜR RAPOR BEKLİYORUM

2003 yılından beri kalp has-tasıyım, 2006 yılında beynimde(Hipofiz adenomu) ur tespit edil-di. Tekirda� F-1 Kapalı Ceza-evi’nde defalarca revire çıktım veTekirda� Devlet Hastanesi’nesevk oldum. Tekirda� DevletHastanesi heyet raporu ile EdirneTıp Fakültesi Hastanesi’ne sevketti. Ancak aynı gün Silivri Ceza-evi’ne nakledildim. Rahatsızlık-larım bu ko�ullarda artarak sür-mektedir. Yakla�ık 20-25 gün-dür raporun Tekirda� Ceza-evi’nden gelmesini ve tam te�ek-küllü bir hastaneye sevkimi bek-liyorum. Sa�lık raporlarımı daekledi�im tahliye ve tedavi tale-bimi içeren dilekçeye (24 Aralıktarihli) ret cevabı verilmi�tir.Yeni bir Kuddisi Okkır vakası mıyaratılmak istenmektedir? Bunuanlamakta açıkçası zorlanıyo-rum. �lgili makamlara defalarcaverdi�im ‘tahliye talebi’ içerendilekçeler sürekli matbu cümlelerile, detaylı açıklama yapılmadanreddedilmi�tir. Bunların yanı sırabazı basın yayın organlarında�ahsım hakkında inanılmaz ifti-ralar üretilmi�tir. Bununla ilgilihukuki yollara ba�vurdum ancakyapılan yayınlar ‘yargısız infaz’ve ‘hakaret’ niteli�inde olup tak-dir edersiniz ki kamuoyunda adı-

mın, �erefimin kirletilmesi sonu-cuna yol açabilecektir.

AİHM’E GİTMEKTEN ZÜL DUYARIM

Yedi buçuk ayı a�an tutuklu-luk halimle ilgili henüz Avrupa�nsan Hakları Mahkemesi’neba�vurmadım. Böyle bir ba�vu-ruyu yapmaktan zül duymakta-yım. Yıllarca hayatımı hiçe saya-rak hizmet etti�im devletimi �i-kâyet ediyor konuma dü�mek zo-ruma gidiyor. Ancak neticedeözellikle sa�lık ve ailemin tehditedilmesi konularında bu ba�vu-ruyu yapmak zorunda kalaca-�ım.

Sayın Ba�kan, de�erli üyeler;Yıllarca terör örgütlerine

kar�ı mücadele etmi� bir insanolarak �u anda ‘terörist’ suçla-masıyla tutuklu bulunmaktayım.Milletimizi temsil eden sizlerinbu konuları bilmesinde ülkemi-zin gelece�i ve insan hakları açı-sından büyük faydalar olaca�ıkanaatindeyim.

LEVENT GÖKTAŞ’A DA

Ergenekon Savcısı Öz, dahaönce de Emekli Albay LeventGökta�’tan TSK aleyhine ifadevermesini istemi�ti. E. AlbayGökta�, Öz’ün “PKK’yı TSK mıkurdu?” diye sordu�unu, olumlucevap vermesi durumunda “ken-disine yardımcı olacaklarını”söyledi�ini avukatı aracılı�ıylaaçıklamı�tı. �

12 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

“Bu Ergenekoncular iki

�eye dü�manlar. Birincisi

Fethullah Gülen Hoca

Efendi ve cemaati, bir de

Alman vak�flar�… Zaten

Hablemito�lu da Ergenekon

üyesiydi. Asl�nda Deniz

Baykal Ergenekon’un tam

içinde, biz biliyoruz... Nur

Serter de bu i�in içinde...

Toplant� yapt�klar� evleri

falan biliyorsan bize

söyle... Sen bize bu

adamlarla ilgili bir �eyler

söyle alt�na da imzan� at...

Biz de senin için iyi

dü�ünelim.”

Page 14: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 13

Danı�tay suikastı ve Cumhuriyetgazetesine yönelik el bombalısaldırıların faili ve Ergenekon sav-

cılarının ‘gizli tanı�ı’ Osman Yıldırım’ın,el bombalı saldırılarla Ergenekon’u ili�ki-lendiren ifadelerini “baz istasyonu” ka-yıtları çürüttü.

Osman Yıldırım ifadesinde “30Nisan 2006’da el bombalarını bizeAta�ehir’de Muzaffer Tekin verdi.Bombaları ba�ka bir odadan RasimGörüm getirdi. Fikri Karada� daoradaydı” demi�ti.

HİÇBİRİ ATAŞEHİR’DE DEĞİL

Bu ifadeler üzerine Ergenekondavasında müdahil olan Cumhuri-yet gazetesinin avukatları, 18 Kasım2008’de bu iddianın ara�tırılmasınıistedi. Dilekçede; Muzaffer Tekin,Rasim Görüm, Alparslan Arslan,Veli Küçük, Osman Yıldırım, OktayYıldırım, Fikri Karada� ve MehmetZekeriya Öztürk’ün 29 Nisan-12Mayıs 2006 tarihleri arasında tele-fon dökümlerinin, baz istasyonlarınıgösterir �ekilde alınması istendi. Do-kümanlara göre; sanıklardan hiçbirio tarihte Arslan ve Yıldırım’la gö-rü�medi. Baz istasyonları çizelgesiy-se �öyle:

30 Nisan:-Alparslan Arslan’ın telefonu

Zeynepkamil, Üsküdar, Alemda� veBalmumcu’da sinyal veriyor.

-Osman Yıldırım, 30 Nisan’daö�lene kadar Bursa ve Yalova’dagörünüyor. Telefonu, 14.54’te Du-dullu’da sinyal veriyor. O gün23.24’te kadar Sultançiftli�i’ndenayrılmıyor. Yıldırım ile Arslan, 30Nisan’da be� kez görü�me yapıyor.

-Muzaffer Tekin, 30 Nisan’daGöztepe Park’ta, Maltepe’de, Pen-dik’te, Beykoz’da ve Ziverbey’desinyal veriyor.

-Rasim Görüm, Adapazarı Hen-dek’te; Karada� ise Balıkesir’de gö-rünüyor.

1 May�s: -Arslan’ın telefonu Ata�ehir’de

14.27’de sinyal veriyor ve Yıldırım’ıarıyor. Üç kez telefonla görü�üyor-lar. Arslan’ın telefonu Ata�ehir’deen son 15.05’te sinyal veriyor.

-Aynı anda Yıldırım’ın telefonuda Ata�ehir’de sinyal veriyor. Yıldı-rım, 15.20’ye kadar burada kalıyor.Yıldırım’ın telefonu 16.02’de bir kezdaha sinyal veriyor. Sekiz dakikasonra Samandıra’da sinyal veriyor.

-Muzaffer Tekin ve ZekeriyaÖztürk o sırada Kadıköy’deydi.

-Rasim Görüm, Hendek’teydi. -Fikri Karada� ise Acıbadem ve

Sahrayıcedit’teydi.

3 May�s: -Alparslan Arslan’ın cep telefo-

nu 3 Mayıs’ta 15.31’de Ata�ehir’desinyal verdi. Fakat bundan yedi da-kika önce Dudullu, be� dakikasonra da Kayı�da�ı’ndaydı.

-Osman Yıldırım, bu saatlerde��kulesi’ndeydi.

-Muzaffer Tekin, Kadıköy’de;Görüm, yine Hendek’te, Fikri Kara-da� ise Acıbadem’de ve Salacak’tay-dı.�

ATA�EH�R’DE TOPLANTI OLMADI�I KANITLANDI!

‘Osmanım’ın yalanlarını baz istasyonu kayıtları çürüttü“30 Nisan 2006’da, el bombalar�n� bize Ata�ehir’de Muzaffer Tekin verdi”diyen ‘Osman�m’�n ifadelerin, baz istasyonu kay�tlar� yalanlad�. Mahkemeyegelen kay�tlara göre, ne Y�ld�r�m ne de Arslan 30 Nisan’da Ata�ehir’de!Muzaffer Tekin’in cep telefonu Kad�köy’de, Rasim Görüm’ünki Hendek’te,Fikri Karada�’�nki ise Bal�kesir’de sinyal veriyor.

Milliyet ve Vatan gazetesi 3 Mart’tayaptıkları haberlerde Ergenekon sanı�ıHüseyin Görüm’ün �P Genel Ba�kanıDo�u Perinçek’e “Siz ne ayaksınız?”diye sordu�unu iddia etti. Her iki gaze-te de haberlerinde “Siz ne ayaksınız”ba�lı�ını kullandı. Ancak bu sözler tu-tanaklarda yok. Hüseyin Görüm dava-nın 6 Mart’ta yapılan 61. duru�masın-da haberleri yalanlayarak ifadenin

kendisine ait olmadı�ını söyledi. Gazetelerin haberine göre 58. du-

ru�mada yapılan çapraz sorgusundaGörüm, Savcı Nihat Ta�kın’ın Do�uPerinçek ve grubunun Vatansever Kuv-vetler Güç Birli�i platformuyla ba�lan-tısı olup olmadı�ını sorması üzerine�öyle konu�tu: “Bilmiyorum, amaDo�u Perinçek’i tanıdı�ıma memnunoldum. ‘Siz ne ayaksınız?’ dedim.

‘Halk sizi PKK’nın adamı olarak bili-yor, kendinizi anlatın’ dedim”.

Di�er yandan Görüm sorgusundaDanı�tay saldırısı tetikçisi AlparslanAslan üzerinden çıkan ‘Ulusal Haber’kartının kendisi tarafından verildi�iniaçıkladı. Hüseyin Görüm, kartın An-kara’da Zekeriya Tümer tarafından çı-karılan Ulusal Haber isimli bir gazete-ye ait oldu�unu belirtti.

Hüseyin Görüm “Ne ayaksın”ı yalanladı

OsmanY�ld�r�m.

Page 15: 2009 08 Mart

14 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

��çi Partisi Genel Ba�kan Yar-dımcısı Av. Hasan BasriÖzbey, 5 Mart’ta “Ergene-

kon” Savcılarından Mehmet AliPekgüzel’in meslekten ihraç edil-mesi istemiyle, Hâkimler ve Sav-cılar Yüksek Kurulu’na (HSYK)

ba�vurdu. Özbey, içinde Yargı-tay krokisinin bulundu�u iddiaedilen CD’nin ��çi Partisi GenelMerkezi’nden çıkmadı�ının,Savcı Pekgüzel’in itirafı ile ortayaçıktı�ını hatırlattı. Özbey �öyledevam etti:

“Ergenekon soru�turmasındave davasında hukuksuzluk ve ka-nunsuzluklar devam etmektedir.Ergenekon Savcıları ZekeriyaÖz, Mehmet Ali Pekgüzel, NihatTa�kın ve aynı soru�turmada gö-revli di�er savcılar kovu�turmaa�amasında da aynı hukuksuz,kanunsuz fiillerine devam etmek-tedirler. Savcıların kanunsuzluk-larının yeni bir kanıtı daha orta-ya çıkmı�tır. Bu nedenle Ergene-kon savcılarından Mehmet AliPekgüzel’i Yüksek Kurul’a yeni-den �ikâyet ediyoruz”.

EMNİYET YA DA SAVCILIK’IN

İMALATI

��çi Partisi Genel Ba�kanı Do�uPerinçek ve ��çi Partisi Genel Se-kreteri Nusret Senem’in Savcılık veMahkeme sorgularında CD’lerin�stanbul Emniyeti veya Savcılıktaimal edildi�inin saptandı�ını vebunun soru�turulması gerekti�inibelirttiklerini söyleyen Özbey, bukanıtın da iddianamede yer aldı�ı-nı açıkladı. Özbey sözlerini �öylesürdürdü:

“Do�u Perinçek, saptanankanıtlardan biri olan �ddianameekinde yer alan 213. No.lu kla-sörün 215 dizisinde bulunan birel yazması belgeyi göstermi�ti.Anılan belgede el yazısı ile �ubeyan yer almaktadır:

‘��çi Partisi Genel Merke-zi’nde yapılan arama sırasındaele geçirilen CD’lerin incelenmesisırasında ‘Yargıtay’ isimli dosyaiçinde 1 adet Yargıtay binasınaait kroki ile ‘Krokinin Açılımı’isimli dosyada krokinin açıkla-

KANUNSUZLU�UN YEN� B�R KANITI ORTAYA ÇIKTI

İşçi Partisi Savcı Pekgüzel’i Yüksek Kurul’a şikayet etti��çi Partisi Genel Ba�kan Yard�mc�s� Av. Hasan Basri Özbey, 5 Mart’taErgenekon Savc�s� Mehmet Ali Pekgüzel’in meslekten ihraç edilmesiistemiyle HSYK’ya ba�vurdu. Av. Özbey, 3 Mart günü de Eski M�TMüste�ar� �enkal Atasagun hakk�nda Ankara CumhuriyetBa�savc�l���’na suç duyurusunda bulundu.

10 yıl önce Türkiye’den kaçarakAmerika’ya sı�ınan Fethullah Gülen,Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’edemeç verdi. Gülen, 28 �ubat ve Erge-nekon süreçlerini de�erlendirdi.Övür’ün 6 Mart’taki kö�esine ta�ıdı�ı

demecinde Gülen, Övür’e �unları söy-lüyor:

“Bu i�lerin sulandırıldı�ı gibi birkaygı var. Bana da öyle geliyor. Baksa-nıza sürekli Silivri Cezaevi’yle GATAarasında. Bir ara Cengiz Çandar söyle-

di, yatay geçi�, yani yatı� geçi�i var.Bizim Erzurumlular bunu �öyle yo-rumluyor: ‘Bu i�in içinde bir ‘GA-TA’kulli var.’ Hükümete kar�ı da bazıhesaplar seziliyor. Bunlar iyi �eylerde�il.”

Fethullah’tan Ergenekon yorumu

�P Genel Ba�kan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey. “Savcıların kanunsuzluklarınınyeni bir kanıtı daha ortaya çıkmı�tır. Bu nedenle Ergenekon savcılarından Pekgüzel’iYüksek Kurul’a yeniden �ikâyet ediyoruz”.

Page 16: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 15

ması görülmü�tür.”

HSYK’YA VE BAKAN ŞAHİN’E

SORULAR

Savcı Pekgüzel’in 24 �u-bat’taki duru�mada, el yazısınınkendisine ait oldu�unu ve davadosyasına “yanlı�lıkla” girdi�iniitiraf etti�ini hatırlatan Özbey,Adalet Bakanı Mehmet Ali �ahinve HSYK’ya �u soruları yöneltti:

-Bir savcı böyle bir not yazarmı?

-Görevi kapsamında ise yazı-nın altına adını ve imzasını ekle-mez mi?

-Savcı, yazdı�ı ve iddianame-sine ekleyerek dava dosyasınasunmakla resmi belge niteli�i ka-zanan yazıyı, resmi kayda geçir-mez mi?

-�çeri�inden ve Savcı Pekgü-zel’in itirafından bu notun resmibir kayıt olmadı�ı sabittir. Ohalde bu not nedir?

ATASAGUN HAKKINDA ŞUÇ

DUYURUSU

Av. Hasan Basri Özbey, 3

Mart’ta da Eski M�T Müste�arı�enkal Atasagun hakkında “Er-genekon �eması” düzenleyereksuç i�ledi�i gerekçesiyle AnkaraCumhuriyet Ba�savcılı�ı’na suçduyurusunda bulundu. Av.Özbey, Atasagun hakkındakamu görevini kötüye kullanmakve TSK’yı alenen a�a�ılama suç-larını i�ledi�i için kamu davasıaçılmasını talep etti. �enkal Ata-sagun ve ekibinin tertibin ba�ın-dan itibaren içinde yer aldı�ınıifade eden Özbey �öyle konu�tu:

“�enkal Atasagun’un görevve yetkilerini kötüye kullanarak,2002 yılında hazırladı�ı ‘Ergene-kon �eması’, tertibi ve tertipçileriele vermektedir. Bu �ema,TSK’ya kar�ı entrikalarda, kom-plolarda kullanılmı�tır. �ema,�enkal Atasagun’ların suçlarınınkanıtıdır.”

�ema ile Türk Ordusu’nunyıpratılmaya çalı�ıldı�ını belirtenÖzbey, �enkal Atasagun’un, ter-tipledi�i �ema ile bu suçun az-mettiricisi ve orta�ı oldu�unuvurguladı.�

Gürbüz Çapan: Veli Küçük’ün haraç istedi�i yalan

Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer 4Mart’taki kö�esinde, Eski Esenyurt BelediyeBa�kanı Gürbüz Çapan’ın, Silivri Cezaevi’ndeTBMM �nsan Hakları �nceleme Komisyonu’nunAKP, CHP ve MHP’li üyeleriyle yaptı�ı görü�me-ye yer verdi. Bayer, Gürbüz Çapan’ın a�zından�unları yazdı:

“Gazetelerde bana ithafen yazılanları okuyun-ca çarpıldım, inanamadım. Demi�im ki ‘VeliKüçük 10 milyon dolar istedi, bana çöktü…’ Val-lahi ilk kez duyuyorum.

Ben böyle bir �ey bilmiyorum. O me�hur ye-mekli görü�memizdir Ergenekon’a girip çıktı�ım.�ddianameye koydular. Veli Küçük’ü bir seferindı�ında ne gördüm, ne konu�tum. Bu sözler yalan.10 milyon dolar yok. Kimse benden haraç isteye-mez.”

Görü�mede Komisyon üyelerine, Adil SerdarSaçan’ın Ba�bakan’ı soru�turdu�u için bugünhapis yattı�ını söyledi�ini de belirten Çapan, Tun-cay Özkan’ın da Ba�bakan ve Emniyet �stihbara-tının kendilerini kamerayla 24 saat süreyle izleyipizlemedi�ini sordu�unu belirtti.

Page 17: 2009 08 Mart

16 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

ZERR�N ÖZTÜRK / �P Öncü Kad�n �stanbul B�k.

Kadının, insanlık tarihinin anaerkildöneminden sonra ya�adı�ı baskılar,�iddet, a�a�ılanma ve e�itsizlikler, yüz-yıllar içinde kadının kendi kurtulu�uiçin mücadele etmesinin ko�ullarını daolu�turmu�tur. 1857’de New York’lukadınların kötü çalı�ma ko�ulları, me-sainin 10 saate dü�ürülmesi için yürüt-tü�ü ve zorlu grevden bu yana 150,Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart’ınUluslararası Emekçi Kadınlar Günüolarak önerilerek kabul edilmesindenbu yana 110 yıla yakın zaman geçti.

Dünyada kadınların durumu ise,Birle�mi� Milletler tarafından yapılanbir ara�tırmaya göre;

- Dünyadaki i�lerin %66’sı kadınlartarafından görülüyor.

- Buna kar�ın kadınlar dünyadakitoplam gelirin ancak %10’una sahipler.

- Dünya’daki mal varlı�ının ise %1’ine sahipler.

- Ba�ka bir deyi�le dünyadaki i�lerin% 34’ü erkekler tarafından görülüyorama erkekler dünyadaki toplam gelirin% 90’ına ve toplam mal varlı�ının %99’una sahipler.

CUMHURİYET VE KADIN

Türkiye’de kadınlarımız, Cumhuriyet-le birlikte kazandıkları ve Avrupa

ülkelerindeki kadınların bile sahip ola-madı�ı medeni haklara kavu�mu�tur.Ancak, 1940’lardan sonra yasal olarak

elde ettikleri kazanımlar, sosyal, ekono-mik ve toplumsal ko�ullarda hayata geçiri-lememi�tir. 1990’lardan bu yana kadınla-rın yürüttü�ü örgütlü mücadelelerde, ya-salarda e�itsizli�in giderilmesi adına belliba�arılar elde edilmi�tir. Kısa süre öncesin-de de, Cumhuriyet ilke ve devrimlerineba�lılık söz konusu oldu�unda, kadınları-mız, dünyada bile görülmemi� biçimdeCumhuriyet mitingleriyle alanlara çıkarak,bir anlamda dünya kadınlarına örnekolu�turacak büyük bir ba�arıyı gerçekle�-tirdiler.

EŞİT VE ÖZGÜR BİREY OLMAKTAN

VAZGEÇMEMİZ İSTENİYOR

Ülkemizdeki, e�itsizli�in, a�a�ılanma-ların, �iddetin önünde bugün duran enbüyük engel, kadınların bu güçlü seslerinido�ru siyasete ta�ıyamamalarıdır.

Yurtseverlik, kadınların birincil mese-lesi olmu�tur. Çünkü tam ba�ımsızlı�ımıztehlikededir. Milli Mücadele’deki kadınla-rımızın özverisi, direnci, sarsılmaz inancı,kararlılı�ı, ümmetten millete geçi�imizisa�layan temel güçlerden biri olarak, biz-ler için de�erli bir örnek ve mirası olu�tur-maktadır.

Var olan yasal haklar toplumsal ve si-yasi bilince yerle�tirilemedi�i gibi, bunlarbir bir geriye alınmaya çalı�ılmaktadır. Çı-karılan �� yasası, tartı�ılmak istenen yenianayasa tasla�ı, de�i�tirilen Ceza Kanunumaddeleri, kadını ekonomik ve sosyal ha-yattan, üretimden kopartan dayatmalar-dır. Biz kadınların e�it, özgür, birey ve

yurtta� olmaktan vazgeçmemiz isteniyor.Haklarımızdan vazgeçmeyece�iz.

Kadından sorumlu Devlet Bakanlı�ı veT.C.Ba�bakanlık Kadının Statüsü GenelMüdürlü�ü, kazanılmı� yasal haklarımızıngeli�tirilmesi ve ya�ama geçirilmelerinisa�lamalıdır.

Bir ülkenin ne kadar güçlü oldu�u, nekadar geli�mi� ve ça�da� oldu�u, ancak oülke kadınlarının ne kadar özgür, e�it,birey ve yurtta� oldu�uyla ölçülebilir.

Kadınların e�it, özgür, ça�da� yurtta�-lar olarak toplumsal, ekonomik, siyasi ya-�ama katılması, ça�da� ve uygar bir ülke,ba�ımsız ve güçlü bir devlet olabilmeninkaçınılmaz ko�ullarındandır.

Ancak, kadınlar kendi haklarının ko-runması, ya�ama geçirilmesi için sesleriniduyurabilecekleri örgütsel alanlarda biraraya gelmelidirler. Dernekler, meslekodaları, siyasi parti, kadının kazanımları-nın savunuldu�u örgütlerdir. Siyasi partiörgütlenmesi, kadının ya�amsal hak ve öz-gürlüklerinin gerçekle�tirilmesi, her türlüe�itsizli�inin sona erdirilmesi için, iktidarolarak çözmek olana�ını sa�ladı�ı için,hepsinden önemlidir ve asıldır.

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN…

Türkiye varlık ve yoklukla kar�ı kar�ı-yadır. Sadece haklarımız için de�il, Cum-huriyet mitinglerinde oldu�u gibi yurdu-muzun birlik ve bütünlü�ünün korunmasıiçin örgütlenmeliyiz; ��imiz, a�ımız için ör-gütlenmeliyiz. Kadınlara yönelik her türlü�iddetin en çok bu süreçte artmasındandolayı örgütlenmeliyiz. Çocuklarımızıngelece�i için, evde-i�te-tarlada sosyal gü-vencemize kavu�mak için, e�itimsizli�imi-zin bitmesi için örgütlenmeliyiz.

Biz, kadınlar seslerimizi birle�tirmektegün geçirmeden öne çıkalım. Birle�elim.Örgütlenelim. Örgütlü güç sonuca ula�ır.8 Mart 2009, Türkiye’nin aydınlık gelece-�ine kadınlarımızın her zamankindendaha çok el attı�ı, gücünü birle�ti�i günle-rin ba�langıcı olsun. Susmak ve seyretmekzamanı de�il, konu�mak, sesimizi yükselt-mek ve haklarımızı i�imizi, ekme�imizi,Türkiye’nin gelece�ini savunmak zamanı-dır. Haydi kadınlar, öncüle�in, birle�in,öne çıkın, haklarınıza vatanınıza sahipçıkma zamanıdır.

Dünyada ve Türkiye’de tüm kadınlarıneme�ini selamlıyorum.

Ya�asın 8 Mart! �

Kadınların öne çıkma zamanıdırFORUM

Page 18: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 17

Anayasası İnsanın

Kan yasası bu insanın: Üzümden şarap yapacaksın Çakmak taşından ateş Ve öpücüklerden insan!

Can yasası bu insanın: Savaşlara yoksulluklara Ve binbir belaya karşın İlle de yaşayacaksın!

Us yasası bu insanın: Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksın!

Anayasası bu insanın Emekleyen çocuktan Uzayda koşana dek Yürürlükte her zaman

Can YÜCEL

Can dostum ve müstesna arkadaşım Ahmet Refik Zerekdüğününde olamasam da kalbim hep seninle. İlerisi güzel ve

aydınlık günleri hep birlikte yaşamak dileğiyle; Zerek çiftine birömür boyu mutluluklar dilerim.

Mahir Arıkanoğlu

BAŞSAĞLIĞI

Aydınlık yazıişleri eski müdürü, Ulusal Kanal program yapımcısı ve

eski haber müdürü, değerli arkadaşımız

Mehmet Ali Güller’in babası Mehmet Güller’i kaybettik.

Ailesinin ve dostlarının acılarını paylaşır, başsağlığı dileriz.

Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal çalışanları

BAŞSAĞLIĞI

Partimiz üyesi, Ulusal Kanal “Ufuk Ötesi” program sunucusu,

değerli arkadaşımız Mehmet Ali Güller’in babası Mehmet Güller’i kaybettik.

Güller ailesi ve dostlarına baş sağlığı dileriz.

Erkan Önselİşçi Partisi

Genel Başkan Yardımcısıİstanbul İl Başkanı

Page 19: 2009 08 Mart

18 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

MURAT ARISOY

Fethullahçı Abant Platfor-mu’nun Erbil’de düzenledi�iKürt Konferansı’nın ardın-

dan �imdi de Barzani’nin partisiKDP’nin Kürt Konferansı yap-ması gündemde. Konferans’ın 29Mart Yerel Seçimleri’nden sonrayapılması bekleniyor. Mesut Bar-zani’nin ba�kanlık etmesi bekle-nen konferans için Talabani’ninpartisi KYB ile Türkiye’denDTP’nin de davet edilece�i belir-tiliyor.

KDP’nin Türkiye TemsilcisiÖmer Mirani, 2 Mart’ta Tarafgazetesine verdi�i demeçte, Kon-ferans’a KADEP, Hak-Par, Suri-yeli Kürt grupların yanısıra PKKve PJAK’ın da katılaca�ını belirt-

ti. Konferans’ta PKK’ya silah bı-rakılmasının tavsiye edilece�inivurgulayan Mirani, “Bu konfe-ransın yapılma fikrini Türkiye dedestekliyor” dedi.

Türkiye’den konferansa katı-laca�ı açıklanan DTP ileKADEP, böyle bir konferans ya-pılmasından memnun görünü-yor.

DTP: BİZ ÖNERDİK

Aydınlık’a konu�an DTP’likaynaklar, “Böyle bir konferansyapılması fikri, Ahmet Türk’ünKuzey Irak ziyaretinde gündemegelmi�ti. Bize henüz davet gelme-di, ama davet geldi�inde konfe-ransa katılmayı dü�ünüyoruz”dediler.

KADEP Genel Sekreteri Nu-

rettin Maskan ise “Biz PKK’nınsilah bırakıp siyasal düzlemdetemsil edilmesini istiyoruz. Bunedenle KDP’nin ça�rısıyla dü-zenlenecek konferansın yararlıolaca�ını dü�ünüyoruz. Davetgelmedi, gelirse Genel Ba�kanı-mız’la daveti de�erlendirip kon-feransa katılırız” dedi.

BARZANİ: ABD, PETROL YASASINI VE

KERKÜK’Ü ÇÖZSÜN

Öte yandan Irak’ın kuzeyin-deki Kukla Devlet’in yöneticile-rinden Neçirvan Barzani, 2Mart’ta yaptı�ı açıklamada“Amerika, Irak’tan çekilmemeli”dedi. Barzani, ABD’nin petrolyasası ve Kerkük sorununu çöz-meden Irak’tan çekilmesi hâlindeIrak’ta Kürt-Arap çatı�ması çıka-ca�ını iddia etti. Irak’ta son geli�-melerden endi�e duyan Ameri-kan yönetimi, Kukla Devlet’inkendi ba�ına petrol çıkarması veKerkük’te hâkimiyet kazanmasıiçin acil formül pe�inde. Bu ne-denle, Barzani’ye üst üste buyönde açıklamalar yaptırılıyor.�

Barzani-Erdo�an. Foto Alt�: Erbil’deyap�lacaktoplant�n�ngündemi “PKK’y�yasalla�t�rma”.

ERB�L’DE KONFERANS MODA OLDU

AKP, PKK’nın da katılacağı Kürt Konferansı’nı destekliyorIrak’�n kuzeyinde, Fethullahç� Abant Platformu’nun düzenledi�i konferans�nard�ndan KDP’nin öncülü�ünde PKK’y� yasalla�t�rma toplant�s�gerçekle�tirilecek. Konferans’�n düzenleyicileri taraf�ndan aç�klanangündemi, “PKK’n�n silah b�rakmas�”. Bu nedenle, konferansa PKK ve PJAKda ça�r�lacak. KDP’nin Türkiye temsilcisi Ömer Mirani, konferans fikrininAKP taraf�ndan da desteklendi�ini belirtti.

Page 20: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 19

Aydınlık’ın geçen haftakikapak haberi, basın-yayın kurulu�larının il-

gisini çekti. Önce Ak�am ga-zetesi, ardından Star televiz-yonu, Amerikan askerlerininTürk topraklarını kullanarakIrak’tan çekilmesi konusunugündeme ta�ıdı. Her iki ya-yında da Aydınlık’ın verilerikullanıldı.

ALİ BABACAN: ABD’NİN

TALEPLERİNİ KARŞILAMAYA

HAZIRIZ

Ancak Amerikan askerininIrak’tan çekilmesi planı, uzunsüre Türkiye’nin gündemindeyer alaca�a benziyor. Dergimizbaskıya girdi�i saatlerde Türki-ye’ye gelmesi beklenen Ameri-kan Dı�i�leri Bakanı HillaryClinton’un çantasında da buplan var. Clinton, Amerikan as-kerlerinin �ncirlik üzerinden,mühimmatların Mersin ve �s-kenderun limanları üzerindenABD’ye gitmesini talep edecek.ABD Dı�i�leri Bakanı, Afganis-tan’a muharip Türk askeriningönderilmesini de isteyecek.ABD’nin amacı, Türk askeriniAfganistan’da muharip güç ola-rak kullanmak.

AKP Hükümeti, ABD’ninHillary Clinton aracılı�ıyla ile-tece�i mesajlara dünden razı birgörüntü sergiliyor. Dı�i�leri Ba-kanı Ali Babacan, 25 �ubat’tayaptı�ı açıklamada “Ameri-ka’ya Irak’tan çekilme konu-sunda yardım etmeye hazırız”dedi. Babacan, 4 Mart’taAk�am gazetesinde yayınlanan

söyle�isinde �öyle dedi:“Amerika’nın Irak’tan çekil-

mesi, yava� yava� Türkiye üze-rinden de ba�layacaktır, olabi-lir.”

Babacan’ın bu demeci, AKPile ABD’nin anla�tı�ı biçimindeyorumlandı. Dı�i�leri Baka-nı’nın Afganistan’a ek askergönderilmesi konusunda da“Talep gelmedi, talep gelirsehazırız” dedi�i belirtiliyor.

ÇEKİLME TAKVİMİ ERTELENDİ

Öte yandan ABD’ninIrak’tan çekilme takvimi erte-lendi. ABD Ba�kanı Obama, 27�ubat’ta yaptı�ı konu�madaAmerikan muharip gücünün2010’un A�ustos ayında Irak’ıtamamen terk edece�ini söyle-di. Daha önce 2009 Haziran’ın-

da muharip Amerikan askerle-rinin Irak’tan çekilece�i açık-lanmı�tı.�

“ÇEK�LME DE��L ��GAL PLANI” HABER�M�Z SES GET�RD�

Hillary Clinton’un çantasında ‘çekilme’ pazarlığıAyd�nl�k, geçen haftaki kapak haberiyle ABD’nin çekilme plan�n�n as�lamac�n� kamuoyuna duyurdu. Ayd�nl�k’�n haberi, hafta boyu tart���ld�.Bas�n-yay�n kurulu�lar�, Ayd�nl�k’�n haberindeki bilgileri kullanarakhaber yapt�lar. ABD D��i�leri Bakan� Clinton, ABD’nin Türk topraklar�n�kullanmas� talebiyle Türkiye’ye geldi. AKP’nin D��i�leri Bakan� Ali Babacan, ise sürekli “Haz�r�z” diyor.

ABD D��i�leriBakan�’n�n çantas�nda

Irak ve Afganistantalepleri var.

Page 21: 2009 08 Mart

20 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

UMUT ALBAYRAK

Yüksek Seçim Kurulu, Tun-celi �l Özel �daresi depola-rında AKP’nin propaganda

malzemelerinin bulunmasının ar-dından toplanarak Tunceli ValisiMustafa Yaman hakkında gerek-li i�lemin yapılması için �çi�leriBakanlı�ı’na ba�vurdu. YSK,Tunceli Valili�i’nin beyaz e�yada�ıtımın da suç oldu�unu vur-gulamı� ve savcıları göreve ça�ır-mı�tı.

AKP Hükümeti dönemindevalilerin AKP yanlısı uygulama-larını Emekli Tümgeneral, ara�-tırmacı-yazar Osman Özbek’lekonu�tuk. Valiler hakkındaçıkan haberlerle ilgili ar�iv çalı�-ması olan Özbek, AKP dönemin-de valilerin büyük ço�unlu�ununAKP’nin memuru gibi çalı�tı�ı

kaydetti.

‘BEN DEVLETİN VALİSİYİM’

DEMESİNLER

Bu valilerin 5302 sayılı �lÖzel �daresi Kanunu’nda yeralan görevlerini kötüye kullan-dıklarını ve suç i�lediklerini belir-ten Özbek, “bu valiler derhal gö-revden alınmalı. �çi�leri Bakanıda istifa etmeli” diye konu�tu.Özbek �öyle konu�tu:

“Bu valiler ‘ben devletin vali-siyim’ demesin. ‘AKP’nin memu-ruyum’ desin. Arabalarına daampul amblemi taksınlar.”

E. Tümg. Osman Özbek“bunlar ilk kez AKP dönemindeya�andı” diyerek AKP’nin me-muru gibi çalı�an valilerin uygu-lamalarını sıraladı. ��te Özbek’inanlatımıyla çarpıcı bir kaç örnek:

“Dönemin Kilis Valisi NevzatTurhan, Aktütün saldırısındanhemen ardından Türkiye’ninyasta oldu�u bir dönemde, AKPKilis milletvekili Halis Kara’nıno�lunun sünnet dü�ününe katıl-dı. Bu dü�ünde vali, Ula�tırmaBakanı Binali Yıldırım’la birlikteüzerinde AKP amblemi olanpasta kesti.

ŞANLIURFA VALİSİ AKP’NİN TEAMÜL

YOKLAMASINDA

Bazı valiler de ast solistli�eba�ladı. Kırklareli Valisi HüseyinAvni Ço�, bir Karadenizliler ge-cesinde ‘Karadenizliler Erdo�angibi evlat yeti�tirdi�i için mutlu’diye konu�tu. Vali Co�, aynı za-manda Tayyip Erdo�an’ın �stan-bul Büyük�ehir Belediye Ba�kan-lı�ı dönemiyle ilgili iddialarıara�tıran ve Erdo�an hakkındakibirçok iddianın ‘asılsız’ oldu�unakarar veren Mülkiye Ba�müfett-i�lerinden birisiydi.

AKP’nin 29 Mart yerel seçim-

leri için �anlıurfa’da yaptı�ı tea-mül yoklamasına �anlıurfa ValisiYusuf Yava�çan da katıldı. Üste-lik toplantıya makam arabasıylageldi. Yine �anlıurfa’da AKP’denayrılan Belediye Ba�kanı AhmetE�ref Fakıbaba, valinin kendisinitakip ettirdi�ini kaydetti.

Konya Valili�i, 18 ö�rencininölümüyle sonuçlanan kaçakkuran kursu binasının çökmesiolayından sonra hazırladı�ı ra-porda, “çöken yurt binasındaKur’an kursu verildi�ine dairherhangi bir bilgi ve belge tespitedilmemi�tir” dedi.

VALİYE GÖRE CUMHURİYET

MİTİNGLERİ SUÇMUŞ!

Ankara Valili�i, Cumhuriyetmitinglerinin Dernekler Kanu-nu’na aykırı oldu�u iddiasıylaAnkara Cumhuriyet Savcılı�ı’nasuç duyurusu yaptı. Bu mitingle-rin neresi suç? Bu suç duyurusuda AKP’den ba�ımsız ele alına-maz.

BOLU VAL�S� TSK’YIHEDEF ALIYOR

Manisa’da 2 Mart’ta bir açılı�töreni yapılıyor. Protokolün enönünde sarıklı, cübbeli bir �eyhManisa Valisi Celalettin Gü-venç’in yanında oturuyor. BülentArınç da onların yanında. Üstelikbu �eyh gazeteciler çekim yapın-ca yüzünü kapatıyor. Daha sonraprotokolde ikinci sıraya alınıyor.Bu da bir valinin hangi kesimler-le ili�ki içine girdi�ini göstermesiaçısından önemli.

Bolu Valisi Halil �brahim Ak-pınar Cumhuriyet’in 85’inci ku-rulu� yıldönümü etkinliklerinde‘Çözüm jakoben bürokrasininpa�a gönlünden koptu�u kadarde�il, sonuna kadar demokrasi-dedir’ diyerek Cumhuriyet’intemel de�erlerini ve Türk SilahlıKuvvetlerini hedef alabiliyor.

Tayyip Erdo�an’ın o�lu ve kı-zının dü�ünlerinde 5’er bin polisgörev alıyor. Kimsenin dü�ünün-de devletin polisi görev alamaz.�stanbul Valisi bu duruma ses çı-karmıyor.�

� Dönemin KilisValisi NevzatTurhan AKPpastas�n� kesiyor

E. TÜMG. OSMAN ÖZBEK:

AKP’nin valileri suç işliyorEmekli Tümgeneral, ara�t�rmac�-yazar Osman Özbek, AKP dönemindevalilerin büyük ço�unlu�unun AKP’nin memuru gibi çal��t���n�örneklerle anlatt�. Valilerin görev yetkilerini kötüye kullanarak suçi�lediklerini belirten Özbek, “bu valiler ve �çi�leri Bakan� derhal istifaetmelidir” dedi.

Page 22: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 21

MURAT ARISOY

28 �ubat’ın yıldönümündenhemen sonra gazetelerde“De�i�im ve Özgürlükler

Platformu” adlı bir platformuntam sayfa ilanları çıktı. �lanlardaTayyip Erdo�an’ın büyük bir fo-to�rafı ve Erdo�an’ın “icraatla-rı”na ko�ulsuz destek verilmesigerekti�ini savunan bildiri yeralıyor.

“Kimler var acaba bu platfor-mun içinde” dedik, ilanda verileninternet sayfasına girdik. �nternetsayfasında, bildiri dı�ında ileti-�im numaraları ile adres yer alı-yordu. Oysa bu gibi platformlar,inanırlı�ı sa�lamak için “Bizkimiz” ba�lı�ıyla kendilerini ta-nıtır ve internet sayfalarını ziya-ret eden ki�ilerden destek ister-lerdi.

AYHAN OGAN,

“PLATFORM” YETKİLİSİ

Bu sefer, De�i�im ve Özgür-lükler Platformu’nun internetsayfasındaki telefon numarasınıaradık. �lk iki aramada “Henüzyetkili ki�i gelmedi, gelince siziarayalım” dediler. Bu arada yet-kili ki�inin Ayhan Ogan oldu�u-nu ö�rendik. 3’üncü aramamızdaAyhan Ogan’a ula�tık. Ogan,“Kimlerin destek verdi�ini henüzaçıklayamam” dedi ve bu “yeni”platformda dernek, vakıf gibi ku-rulu�ların de�il, bireylerin temsiledildi�ini öne sürdü.

Oysa Ayhan Ogan, TürkiyeGönüllü Te�ekküller Vakfı’nınGenel Sekreteri’ydi. Dolayısıylao vakfı temsil etmekteydi. Türki-

ye Gönüllü Te�ekküller Vakfı iseAKP hakkında kapatma davasısürerken sönük eylemler yapanOrtak Akıl Hareketi’nin birincidestekçisi. Türkiye Gönüllü Te-�ekküller Vakfı ile Ortak AkılHareketi, neredeyse aynı kuru-lu�lardan olu�uyor. TGTV içindeMÜS�AD, Fethullahçı Gazetecive Yazarlar Vakfı’nın yanısıra�ngiltere merkezli DoctorsWorldwide’ın Türkiye temsilcisiYeryüzü Doktorları Derne�i debulunuyor.

ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ’NİN “İLGİ”Sİ

TGTV üyesi olan Ensar Vak-fı’nın AB fonlarından 17 binavro aldı�ı biliniyor. Yine Va-kıf’ın bir di�er üyesi �hlas Vakfıise, çe�itli yabancı kurulu�lardan13 bin avro aldı.

Türkiye Gönüllü Te�ekküllerVakfı’nın sicili, Büyük Ortado�uProjesi’ne destek vermesi bakı-mından kabarık. Örne�in 17�ubat 2004’te dönemin ABD Bü-yükelçisi Eric Edelman, ABD �s-tanbul Konsoloslu�u’nda bazı“sivil toplum örgütleri” a�ırladı.Gizli tutulan bu toplantıyaTGTV’den Hasan Mollao�lu dakatıldı. Edelman’ın bu toplantıda“sivil toplum”a destek olacakla-rını açıkladı�ı belirtildi. Bununhemen ertesinde, 18 �ubat2004’te ABD Basın ve KültürKonsolosu Walter Douglas ve Si-yasi ��ler Konsolosu JonathanHenick, Türkiye Gönüllü Te�ek-küller Vakfı Genel Merkezi’ni zi-yaret etti. Walter Douglas, ziya-retin amacını �öyle açıkladı:“Büyük Ortado�u Projesi kapsa-

mında, demokrasinin geli�mesiiçin NGO’lara destek vermek,NGO’larla birlikte çalı�mak.”

Bunun üzerine TGTV Ba�ka-nı Necmi Sadıko�lu, Ak�am ga-zetesinden Oya Berbero�lu’na 21�ubat 2004’te �u demeci verdi:

“Dü�ünece�iz. Amerikalı-lar’la birkaç seans daha görü�-memiz gerekebilir. O ülkelerdefaaliyet yapmak kolay de�il. Tür-kiye’de organizasyon yapıp davetedilebilirler.”

BOP KOORDİNATÖRÜ, RESMİ

GÖZLEMCİ

��te TGTV’nin rolü buradabelli oldu: Çünkü TGTV, 30Nisan-1 Mayıs tarihlerinde, �s-tanbul’da “De�i�en DünyadaYeni Bir Vizyon Arayı�ı” ba�lıklıuluslar arası bir toplantı düzenle-di. Toplantıya, tam da TGTVBa�kanı’nın tarif etti�i gibi “o ül-kelerden”, Irak ve Mısır’dantemsilciler katıldı. Dı�i�leri Ba-kanlı�ı Geni�letilmi� Ortado�uProjesi Koordinatörü BüyükelçiÖmür Orhun da resmî gözlemciolarak bu toplantıya katıldı. �

Gazetelere ilanveren de BOP’çu,

ilanda övülen de…

Mart ba��nda De�i�im ve Özgürlükler Platformu imzas�yla AKP’yiya�layan ilanlar�n arkas�ndan da Amerikan dolarlar� ve AB Euro’suç�kt�. Bu ilanlar� Türkiye Gönüllü Te�ekkülleri Vakf�’n�n ba��n� çekti�ibir “platform” taraf�ndan verilmi�ti. Türkiye Gönüllü Te�ekküllerVakf�’n�n sicili, Büyük Ortado�u Projesi kapsam�nda yürüttü�ü görevlernedeniyle kabar�k!

GAZETELERDE ‘KO�ULSUZ DESTEK’ �LANLARI

İlanların arkasından Amerikan dolarları çıktı

Page 23: 2009 08 Mart

22 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

Ula�tırma Bakanı Binali Yıl-dırım, duble yol çalı�mala-rı için 2003 yılından beri

15 milyar TL’nin üzerinde harca-ma yapıldı�ını açıkladı. Bakanınaçıklamasına göre duble yollaraaynı dönemde harcanan 15 mil-yar TL yakla�ık 12 milyar dolaradenk dü�üyor. Yani “dubleyol”un kilometre maliyeti ortala-ma 1 milyon dolara geliyor. Bu,neredeyse bir kilometrelik birincisınıf asfalt yol maliyetiyle e�.Oysa Erdo�an ve ekibi “dubleyol” maliyetinin çok daha az ola-ca�ını, yol yapımı için devletinkasasından daha az para çıkaca-�ını söyleyegeldiler. Yetkililer,birinci sınıf asfalt yola oranla ki-lometre maliyetinin ortalama 3kat daha ucuz olaca�ını savunu-yorlardı. Duble yolun ke�if mas-

rafı daha dü�üktü, kamula�tırmagideri ‘yok’ denecek kadar azdı,kullanılacak kaplama malzemeside birinci sınıf asfalttan dahaucuzdu. Uzmanlar daha o dönemdü�ük kalite malzemeyle yapıla-cak yolun astarının yüzünden pa-halıya gelece�ini savunmu�lardı.

DEVLETİN KASASINI NASIL

BOŞALTTILAR

2003 yılında bin 305, 2004’tebin 765, 2005’te 2 bin 45,2006’da bin 240 kilometre dubleyol trafi�e açılırken 2007 genelseçimleri arifesinde yapılan“duble yol”ların toplam uzunlu-�u bin 82 kilometreye kadardü�tü. Bu dü�ü�e ra�men Kara-yolları Genel Müdürlü-�ü(KGM)’nün, yol yapım harca-malarında ola�anüstü bir artı�

oldu. Bütçedeki 1,9 milyar TL’likyatırım ödeneklerine ra�men 4,8milyar TL yatırım harcamasıyapan KGM, Maliye Bakanlı-�ı’nın hesaplarını da alt üst etti.Bunun bir tek nedeni vardı. Mü-teahhitler, birikmi� alacaklarınıtahsil etmek için KGM’yi sıkı�tır-maya ba�lamı�, hesabı tuttura-mayan KGM de ödenek artı�ıiçin Maliye Bakanlı�ı’nı sıkı�tır-maya ba�lamı�tı. Yatırımlar için2007 yılında 1 milyar 857 mil-yon TL bütçe ayrılan KGM, Ma-liye’nin kar�ısına 4 milyar 160milyon TL’lik bir faturayla çık-mı�tı. Bu paranın büyük bir bö-lümü de müteahhitlerin alacakla-rıydı.

“DUBLE YOLDAN” ÜST ÜSTE KAZIK

DÖK MICIRI, KAPLA SATIHI…

AL SANA “DUBLE YOL”!

22 Kasım 2003’te Resmi Ga-zete’de yayımlanarak yürürlü�egiren 5003 sayılı KarayollarıGenel Müdürlü�ü’nce YapılacakBölünmü� Yol �n�asında Uygula-nacak Usul ve Esaslar Hakkında-ki Kanun’a göre ihalelere ba�lan-dı ve yollar �antiyeye çevrildi.Ancak beklendi�i gibi yollar as-faltla kaplanmıyordu. Öncezemin düzeltiliyor, ardından yolamıcır dö�eniyor, üstüne de bi-tümlü sıcak karı�ım adı verilenbir kaplama malzemesi atılıyor-du. Uzmanlar, bu kaplama mal-zemesinin, Türkiye’nin iklimselve co�rafik ko�ullarına uygun ol-

� Erdo�an veekibini büyükbulu�u “dubleyol”un maliyethesab� �a�t�.

DURMAK YOK “DUBLE YOL”MAYA DEVAM…

Duble yolun kilometresi 1 milyon dolara geldiUcuza geliyor diye yap�lan duble yol, birinci s�n�f asfaltla ayn� parayamal oldu. Erdo�an ve ekibi maliyetin çok daha az olaca��n�savunuyorlard�. Seçimlere do�ru bas�nda duble yol propagandas� artt�.Gizlenen gerçek ise 6 y�lda yollara gömülen milyarlar ve zengin edilenyanda� müteahhitler…

Daha alt� ay�n� doldurmayan

yollar için bu kez de bak�m

onar�m ihalelerine ç�k�ld�.

Örne�in sadece geçen y�l

yakla��k 15 bin kilometrelik

yol bak�m ve onar�m�

yap�ld�.

Page 24: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 23

Ayd�n-Çine dubleyolu. TayyipErdo�an aç�l���n�yapt�ktan bir haftasonra çöktü.(Foto�raf: Y�lmaz Ölmez)

madı�ını dile getirerek yöntemiele�tirdiler. Çok geçmeden ele�ti-rilerin ne kadar haklı oldu�u or-taya çıktı. “Kaplama yollar” ilkya�mur veya karda delik de�ikoldu. Daha altı ayını doldurma-yan yollar için bu kez de bakımonarım ihalelerine çıkıldı. �hale-leri de yine yanda�lar aldı. Geçenyıl yakla�ık 15 bin kilometrelikyol bakım ve onarımı yapıldı.

Öte yandan duble yolların ya-pımının trafi�in en yo�un oldu�ubölgelerde bir türlü bitmemesi vearaç trafi�inin az oldu�u bölgele-re duble yol yapılarak Hazinekaynaklarının israf edilmesi devatanda�ı çileden çıkardı.

ERGEZEN’İN “DUBLE REZALET”

İTİRAFI

Sabah Gazetesi yazarı Yavuz

Donat 22 Ocak 2004’te, KGM’nino dönem ba�lı bulundu�u döne-min Bayındırlık ve �skân BakanıZeki Ergezen’in itiraf niteli�indekibir genelgesini yayınladı. Donat,‘�tiraf’ ba�lıklı yazısında, Eski�ehir-Sivrihisar arasındaki ‘duble yol’da-ki sorunları anlattıktan sonra Ba-yındırlık ve �skân Bakanı Zeki Er-gezen’in ‘duble yolların’ ba�arısızoldu�unu itiraf eden yazısına yerverdi. ‘Genel Müdürlük yetkilileri-nin ve bölge müdürlerinin dikkatealması gereken hususlar’ diye ba�-layan Bakan Ergezen imzalı resmibelgede �öyle diyordu: “.... i�leriniyi izlenmesini istiyorum. Bu konu-da duyarlı davranılmadı�ını seya-hatlerimde gördüm. ... Gecikensathi kaplamalardan dolayı sorunya�anmakta. �� programına uygunhareket etmediniz. Ba�arısız oldu-�unuz görülmekte. Kaliteli kapla-ma yapınız. 2004’te hiçbir ba�arı-sızlık istemiyorum. Trafik i�aretle-ri eksik. Yol çizgilerinde kullanılanboya, hengi kalitededir ki, bir aydasiliniyor.”

ÇÖKEN, KAZALARA NEDEN OLAN

YOLLAR

Uzmanların dü�ük kalitelimalzeme kullanılıyor diye uyar-dı�ı duble yollar açılı�larındankısa süre sonra çöküyor ya daya�mur sularıyla delik de�ik olu-yordu.

2006 yılında, açılı�ını “dubleyol”un mimarı Recep Tayyip Er-

do�an’ın yaptı�ı Aydın ile Çine�lçesi arasındaki duble yol, açılı�-tan bir hafta sonra çöktü.

2007 yılının Nisan ayında da100 Karayolu’nda Abant Kav�a-�ı’yla Bolu arasındaki duble yolçöktü. Yapımı 2006’da tamam-lanan 15 kilometrelik dubleyolda, derin çatlaklar ve 40 san-timetrelik çökmeler olu�tu Çök-meler nedeniyle trafik uzun süretek �eritten verildi.

Duble yollar trafik kazalarınada neden oldu.

26 Ocak 2004’te Mersin’iAntalya’ya ba�layan “Kocaha-sanlı-Kızkalesi Duble Yolu”ndaölümlü bir kaza meydana geldi.Bu duble yol daha yeni yapılmı�-tı. 3 milyon lira harcanan yol, ilkya�murlarda delik de�ik oldu.�brahim Esmeyelim isimli vatan-da�ın kullandı�ı araç 20 santimderinli�indeki çukura dü�üncedireksiyon hâkimiyetini Esmeye-lim ya�amını yitirdi.

Bir ba�ka örnek olay da Sarı-kamı�’tan…

Yolgeçmez mevkiinde bulu-nan karayollarına ait köprüdengeçti�i esnada yolun sa� kısmı-nın çökmesiyle burada mahsurkalan kamyon �oförü uzun sürekurtarılmayı bekledi. Sa� arkalastiklerin yarıya kadar yola gö-mülmesiyle hareket kabiliyetiniyitiren kamyon çift �erit olanyolun yarısının trafi�e kapanma-sına neden oldu.�

Hükümet, “Duble yol” için

6 y�lda devlet kasas�ndan

15 milyar liradan fazla para

harcad�. Bu yollar birinci

s�n�f asfalt yol olsayd� yine

15 milyar liraya mâl

olacakt�. Duble yolun astar�

yüzünden pahal�ya geldi.

Dü�ük kaliteli yollar

sayesinde müteahhitler

zengin edildi.

Page 25: 2009 08 Mart

24 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

LEVENT AK

Maliye Bakanlı�ı’nın, Do�anYayın Holding’e kesti�i as-tronomik vergi cezası,

AKP’nin vergi sicilini yeniden tartı�-maya açtı.

Maliye Bakanı Kemal Unakı-tan’ın 2003 yılında koltu�a otururoturmaz ilk icraatı, Citibank’ın 3milyar dolarlık vergi borcunu sil-mek olmu�tu. Yasalarımız herhangibir vergi borcunu tamamen silmeyeimkân vermiyor. Ödeme gücü dik-kate alınarak yapılacak bir vergiazatlımı içinse, Danı�tay’dan onayalınması ve Bakanlar Kurulu kararıgerekiyor. Bununla birlikte, kamuyararı gözetilmesi �artı ko�uluyor.

Citibank’ın borcunu silmek içinAKP’nin ne çıkar elde etti�i sorul-duysa da, yöneticiler susarak konu-yu geçi�tirdiler.

AKP iktidarı, iktidarını ve çıkarçevresini güçlendirmek için Mali-ye’yi hep kullandı.

VERGİ BARIŞI MI, AKP’NİN AFFI MI?

Citibank olayından kısa bir süresonra, kapsamlı bir vergi affı gün-deme getirildi. 27 �ubat 2003 ta-rihli Resmi Gazete’de yayımlana-rak yürürlü�e giren 4811 sayılıyasa, özünde vergi kaçakçılarını venaylon faturacıları affediyordu.Yükümlüler 1998-1999-2000 ve2001 yıllarında beyan ettikleri mat-rahı gönüllü olarak artırıp; bu artı-rıma tahakkuk eden vergiyi ödeme-leri halinde, geçmi�e dönük vergiincelemesinden kurtarılmı� oldular.

Kemal Unakıtan ba�ta olmaküzere AKP’li bir çok yöneticininhissedarı oldu�u �irketler birerbirer aftan yararlandılar.

Örne�in Kemal Unakıtan’ın birdönem yönetim kurulunda oldu�uSakarya Gıda Sanayi A.�. �irket1998 yılında vergi dairesine vergiödeyecek kadar kazancı olmadı�ını

beyan ederek o yıl vergi ödememi�-ti. Ancak vergi affı yürürlü�e girergirmez, �irket bir düzeltme yaparak1998 yılı için 5 milyar 600 milyonlira gelir gösterdi. Af kapsamında,1998’i takip eden di�er üç yıl içinde gelir artırımı yapıldı ve vergilen-dirilen ticari gelirler için matrah ar-tırımına gidildi. Bu sayede, �irketinsorunlu olabilece�i dü�ünülen he-sapları için ek vergi ödenerek “de-netlenmeme” garantisi alınmı�oldu.

Yine Kemal Unakıtan’ın birdönem yönetim kurulunda oldu�uBEM Dı� Ticaret A.�., af kapsa-mında benzeri bir matrah düzenle-mesi yaparak denetlenmekten kur-tarıldı.

TAYYİP’İ DE KURTARDI,

DİĞERLERİNİ DE…

Aftan Recep Tayyip Erdo�anda nasiplendi. Erdo�an’ın yüzde12’sine sahip oldu�u Emniyet GıdaSanayi ve Ticaret A.�., daha önce“gelirim yok” diye bildirdi�i 2000yılı için, asgari matrah düzeyi olan8 milyar 437 milyon liralık gelirbildiriminde bulundu. 1998, 1999ve 2001 yılları içinde matrah artırı-mına giden �irket, hesaplarını de-netlenmekten kurtardı.

Yine Erdo�an’ın hissedarı oldu-�u �hsan Gıda Pazarlama ve TicaretA.�. de aftan yararlanarak denet-lenmekten kurtuldu. �irket dahaönceki vergi beyanında 1998, 2000ve 2001 yılları için gelirim yok der-ken, aftan sonra bu yıllar için gelirbeyan ederek denetim dı�ına çıktı.

Erdo�an’ın çocuklarını Ameri-ka’da okutan, Erdo�an’a “yakındostum” diyen Remzi Gür’ün �ir-keti Ramsey de afla temize çıktı.1999-2000 ve 2001 yılları için mat-rah artırımına giden Gür de Mali-ye’nin ceza sopasından kurtulmu�-tu. Yine, �stanbul Büyük�ehir Bele-diye Ba�kanı Kadir Topba�’ınSaray Gıda’sı aftan yararlanmakiçin ba�vurdu ve �irketin geçmi� he-saplarının incelenmesini önledi. �

C�T�BANK’IN VERG� BORCUNU NEDEN S�LD���N� HÂL AÇIKLAMADI

Özel yasa çıkardılar denetimden kaçtılarMaliye Bakanl���, Do�an Yay�n Holding’e, vergi kaç�rd��� gerekçesiyle 826,3milyon TL tutar�nda ceza kesti. Cezan�n gerekçesi “�irkete ait hisselerin sat���s�ras�nda vergi kaç�rma giri�iminde bulunulmas�”. Maliye’nin iddias�na göre,Do�an hile yapt�. Oysa AKP’nin iktidar serüveninde öyle vergi “katakullileri”var ki; Do�an’a isnat edilen suç, onlar�n yan�nda “hiç” kal�r.

Unak�tan aff� ç�kard�ktan

sonra, daha önce “zarar”

gösterdi�i y�llar için gelir

göstererek aftan yararland�.

Böylece Unak�tan’�n �irketi

“denetlenmeme garantisi”

ald�. Erdo�an,

Gür ve Topba� da aftan

yararland�.

Page 26: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k� 25

Geçen sayımızın kapağından başladı dehşete düşmem! Helehele ayrıntılarına girince! “Çekilme Değil İşgal Planı”, “İşçi Parti-si Genel Sekreteri Nusret Senem Savunmasını Yaptı / Gladyo’yu6 kez felç eden avukat!” İbret alan olur mu?

“İP Hakkında İnceleme Bekletici Sorun Kabul Edilmeli /50 yıl-lık yargı pratiğinde bu yargılamanın bir örneği yok” diyen İPGenel Sekreteri savunman Mehmet Cengiz’in konuşmasındaöne sürdükleri!

ŞUNA DA BAKAR MISINIZ EY MİLLET!

“… 24 Şubat günü çapraz sorgu başlarken, Ergenekon Sav-cısı Mehmet Ali Pekgüzel açıklamada bulunacağını belirterek sözaldı ve Nusret Senem’in bir gün önce savunmasında değindiğiimzasız belgeyi kendisinin yazdığını itiraf etti. Pekgüzel şöylededi:

“CD’lerin deliller arasında olduğuna ilişkin el yazısı metinbana aittir, dosya arasında sehven unutulmuştur.”

İtiraf pekgüzel de “Yüce Adalet”, başka “sehven”lerle ken-disine gölge düşürmesin dileğime inanıyorum siz de katıyorsu-nuz…

Hay merakım bata, kimileri geceleri nasıl uyuyor?Senem ve Cengiz canlara sorsalar işiniz ne diye sanırım ya-

nıtları şu olur:“Uyku zehir edici!”…ESKİ EKMEK TEKNEM CUMHURİYET GAZETESİ’NDEN:“TÜM KAMUOYUNU UYARMAK İÇİN HERKESE SORUYO-

RUZ:BİZ SUSARSAK...

KİM KONUŞACAK?” HERKESTEN BİRİ OLARAK DA YANIT VERMEZSEM NAN-

KÖRLÜĞE GİRER:“AKP Lİ RECEP TAYYİP, CHP Lİ DERYA BAYKAL ANLAŞMALI

OLARAK NAM –I HESABIMIZA, KARADA, DENİZDE, HAVADA,GÖLDE, ÇAYDA, DAĞDA BAYIRDA RADYOLARDA TELEVİZ-YONLARDA, YANDAŞ BASINLARINDA GÜNDE BEŞ DEĞİL, ELLİ

REKÂT KONUŞUYORLAR BOL BOL ÇARŞAFA DOLANIP! EVETBİZLER SUSTURUCU TAKMAZSAK / TAKAMAZSAK BU İŞ FELEĞEKALACAK VESSELÂM!” NAZIM USTA NE DİYORDU:

“HENÜZ VAKİT VARKEN GÜLÜM”Ekledim:“KENDİ SUSAN AĞLAMAZ!”Başbakanının sinirleri iyice bozuk.Önüne geleni hatta bakanlarını bile azarlıyor!.Yolsuzluklar ayyuka çıkmış, para “on para” etmiyor! Dış borç-

lar dağ gibi! Dış destekle ayakta durabiliyor ya da öyle sanıyor!Hele hele kendisini dellendiren basını “baş düşmanı”nı belli-

yor bunun vehmi akıl almaz boyutlara ulaşıyor, ardı ardına dava-lar açıyor, açtırıyor!

30 GAZETEYE BİRDEN AYNI HABERDEN DAVA!

“Gurup”tan hele hele Cumhurbaşkanından tıs yok, bana do-kunmayan yılan bin yaşasın havası içindeler!

Derken nasıl olduysa aklı başına gelmiş ki 29 gazeteden vaz-geçip bizim ULUS gazetesi için davayı sürdürmez mi?

Yazı İşleri Müdürü gencecik Beyhan Cenkçi “bermutat” içer-de!

Kelepçeli getirildi.Kimi televizyoncuların, yazarın sanki marifetmiş gibi vazgeçe-

medikleri şu dil ihaneti “detay” rezilliğine değil, “ayrıntısına”gerek yok, yargıç ne diyeceğini sordu Cenkçi gayet sakin yanıt-ladı:

“Başbakanın adli tıbba sevkini talep ediyorum”Gerekçe olarak, otuz gazeteye birden dava açmasını sonra da

bunu bire indirmesini göstermişti.Dillerinin ucundakileri, gönüllerinden geçenleri neden açıkla-

mazlar:“Gazete çıkarmak, TV lerde Mevlit dışında yayın yapmak kül-

liyen yasaktır!”N’olmuş yani?�

Antalya, 2 Mart 2009

…“BAŞBAKANIN ADLİ TIBBA SEVKİNİ TALEP EDİYORUM”…TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ KİMLER KARALIYOR / ÇATIYOR /HAYINCA FAKLAR KURUYOR /HAKKINDA DÜZMECELER DÜZENLİYOR? BİLGİSİNE BAŞVURULAN

İP LİDERİ DOĞU PERINÇEK ASKERİ SAVCILIKTA BUNLARIN“MARİFETLİLERİNİ” AÇIKLAYIP “AMAÇLARI VATANSEVER

SUBAYLARI TASFİYE ETMEK” OLDUĞUNU DA BELİRTİP : “KOMUTA KADEMESİ, TSK’NIN UYDURMA İSNATLAR İLE SUÇLANMASI KARŞISINDA YASAL MERCİLERE MÜRACAAT

EDEREK, İFTİRACILAR ŞİKAYET ETMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜYORUM”DEMİŞ. BİR OKURUM DA “SEN NE DİYORSUN” DEYİNCE YANITIM

KISA OLDU: “PAŞA GÖNÜLLERİ BİLİR”

…SUÇLANMASI NE OLURSA OLSUN YİNE BİR ASKER E. GENERAL VELİ KÜÇÜK’E HASTANEYE SEVK VERMEMEK İÇİN AYNI TAHLİLİ ÜÇ KEZ İSTEYENHİPOKRAT YEMİNLİ A DOKTOR, BÖYLELİKLE PAŞANIN YEDİ CANLI OLDUĞUNASEN DE KATILDIN TEŞEKKÜR YETMEZ TAHLİLLERİN BOL OLA! BU ASKER KİŞİYİDE ÖTEYE GÖNDERME ONURUNA BAKALIM KİM ERİŞECEK? …DEHŞETE DÜŞMENİN YAŞI YOK!

FİKRET OTYAM

Page 27: 2009 08 Mart

26 � Ayd›nl›k� 8 MART 2009

Yol kenarlarındaki papatyalar aç-maya başladı. Şimdi sıra, tarlalardakigelinciklerde. Kıraç yerlerdeki arapsaç-ları, radikalar kaynatılıp, sofralara taşın-maya başladı... Köy yerinde geçinmek;hem çok zor, hem de çok kolay. Haşla-nan otun üstüne biraz limon, bolcazeytinyağına eşlik eden kepekliekmek.. hele ekmek evde mayalanmış-sa.. yeme de yanında yat.

Rahmetli babam, ekmeğe katık yap-tığımız zeytinleri, ağzımıza çifter çifter attığımız zaman... gözucuyla bakardı? Belli ki kızardı! Onun, bunu israf kabul ettiğini bi-lirdim. Babam fakir bir insan değildi ama, çocukluk ve ergenlik ça-ğında, çok fakirlik çekmişti.

Dul bir ana.. dört kız kardeşin, o yaşta sorumluluğunu almakkolay mı? Üstelik Yunan, köye girmiş.. onlar Manisa’ya sığınmış-lardı.

Rahmetli cimri değildi ama… müsrif hiç değildi! Bonkörlükkonusunda ise, beni kıskanır.. “Vermeyi seviyorum ama, neden-se sonra düşünüyorum” diye hayıflandığında.. “Ne de olsa benHakkı Bey’in oğluyum” der, gönlünü alırdım.

HER 25 SANİYEDE BİR İNSAN SUSUZLUKTAN ÖLÜYOR

Dünyada, her 25 saniyede bir.. bir insanın.. özellikle çocukla-rın.. susuzluk veya kötü su içmekten hastalandıklarını, öldüklerinibiliyor musunuz? Ben daha düne kadar bilmiyordum. BBC yayı-nında UNİCEF, yılda hiç olmazsa 2 dolar bağış yapın diye, ekran-dan sesleniyordu.

Güneydoğu’daki kavganın… paylaşılmak istenenin, Dicle veFırat suları olduğunu, bir kez daha anladım.

5 MİLYON VATADAŞIMIZ YEŞİL KARTA MUHTAÇ

Yine bilmenizi istediğim bir rakam var. Ülkemizde sosyal gü-vencesini kaybetmiş, 5 milyon vatandaşımızın, yeşil karta muhtaçolduğunu biliyor musunuz?

İşten çıkartılanlar… işsiz kalanlar… kepenk kapatan esnaf..imalatı yavaşlatan sanayiciler.. çığ gibi büyüyor.

Bunları yazdığınız zaman, Recep Bey bizi “felaket tellalı” ola-rak tanımlıyor. İyi de Türkiye’nin Başbakan’ı Sayın Recep Bey..içinde bulunduğumuz ekonomik yangın, hâlâ felakete gidiş de-ğilse.. sizce felaket nedir?

Sanırım AKP iktidarı için felaket, altlarındaki koltukları kaybet-mektir. Başbakan’ın asabi hali bundandır. Başbakan’ın asabiyeti-ni anlamak mümkündür. Mümkündür çünkü, Sam Amca’nın biç-tiği. yeni Türkiye modelinin dikişi, henüz bitmemiştir.

Yaşadıklarımız, 46 beden Cumhuriyet’e giydirilmek istenen;34 beden takım elbisedir? Bu nedenle kemerlerimizi bağlayamı-yoruz.. ceketlerimiz iliklenmiyor!

Kimin umurunda? Recep Beyin mi? Unakıtanın mı? MaliyeBakanımızın sayın eşi, istiareye yatmış.. “Yüce Allah bana Ameri-ka’daki Celeveland adresini verdi” diyor.

Allahım sen akıl fikir ihsan eyle. Yahu bu işlere, Allah’ı nedenkarıştırıyorsunuz? Türkiye’de ameliyat olmaktan korktuk. ÖzalAmerika’da ameliyat oldu da kimsenin gıkı çıkmadı... Biz de git-tik! Size ne? Neden diyemiyorsunuz?

Diyemiyorsunuz çünkü, siz de eksikli olduğunuzu biliyorsu-nuz. Allah’ın arkasına saklanmak istemeniz bundan. İçinizdeki butedirginlik ile, ahrete gittiğiniz zaman, neyin arkasına saklanacak-

sınız sorusunun cevabını.. ben verirsem.. günah işlemiş olurum.Ben günahtan sakınıyorum ama.. halka doğruları anlatma-

yanlar asıl günahı işliyorlar. Herkes fili, körlerin tarif ettiği gibi an-latıyor? Böylece milletin eline, filin kuyruğunu veriyorlar?

Yok mu bu ülkede, ulusunu savunacak kimse?Diyeceksiniz ki; “Kardeşim bunca muhalefet partisi var”, onlar

ne güne duruyor? Doğru söylüyorsunuz, onlar kıyıda kenarda du-ruyor.. bakmayın siz bağırıp çığırdıklarına.? Aslında onlar usluuslu oturuyor.

Bunların “müzmin muhalefet” diye adlandırılması bundandır.Bunların iktidarla nikah kıyması mümkün değildir.

Bu sorunun yanıtı, bütün AKP karşıtlarını, CHP çatısı altınatoplayabilir misiniz, sorusuna verilecek yanıttır. Geçmişte DYP’ye..ANAP’a.. MHP’ye, Erbakan’a oy vermiş olanların.. Deniz Baykal’aoy vermesi mümkün müdür?

Denilebilir ki; bugün o partiler yine oy pusulalarında yazılıdeğil mi? Doğrudur. Yazılı ama isimleri var.. MHP dışındakilerincisimleri yok! DSP’yi bile içine sindiremeyen CHP’nin.. çarşaflıla-ra rozet takarak.. merkez sağdaki vatandaştan oy beklemesi, hamhayaldir!

MİLLET SAHİPSİZ

AKP, bütün ulusu kucakladığını iddia ediyor. Bu iddia geçer-siz.. köylü, işçi, emekli, esnaf sahipsizdir. Ne üzücüdür ki; Ata-türk’ün kurduğu CHP de, bu konuda basiretsizdir. Yerel seçim-lerde, beden ve fikir işçilerinin adaylarının olmadığı yerlerde, AKPkarşıtı yurtseverler, oylarını CHP’ye vereceklerdir.

Ben, eşim dostum ve arkadaşlarım da, bu kararı aldık. CHP’libelediye başkan adaylarını destekleyeceğiz.. Sayımız, RecepBey’in fiyakasını bozmaya yeter mi, erkenden bir şey söyleyemem.

Tek söyleyebileceğim; Recep Beyin fiyakasını bozacak olan..merkez sağdaki oyların.. asıl sahipleri tarafından geri alınmasıdır.Aksi takdirde; AKP içindeki emanet ANAP- DYP oyları.. gidecekbaşka çatı altı bulamadıkları için.. AKP’ye sığınmak zorunda kala-caklardır.

BİREY İÇİN YAPINCA

CHP ve AKP dışındaki adaylar sokaklarda dolaştıracak arababulmaktan bile aciz durumdalar. MHP biraz dik durmaya çalışı-yor ama, ANAP ve DYP oylarına talip olduğunun altını bir türlü çi-zemiyor. Çizemiyor çünkü; ANAP’ın, DYP’nin köşe başlarını içleri-ne sindiremiyorlar. Hasım görüyorlar?

Siyaseti ulus için değil, birey için yaparsanız, kaçınılmaz sonuçbudur. Bu hastalık, örgüt üyelerine liderlerden bulaşmıştır. Yeterki kendisi, meclis üyesi seçilsin. Gerisi kimin umurunda?

Türkiye’de beden ve fikir emekçilerine.. yani köylüsüne, işçisi-ne, aydınına sahip çıkacak, merkezin solundaki partiler, durdukyerde kurulmaz… durdukları yerde de; kendiliğinden güçlene-mez. Bunlara güç verecek olan sendikalar, örgütlü öncü kuruluş-lardır.

Bugün Türkiye’deki saldırganlık ve gövde gösterileri; sendika-ların ve örgütlü öncü kuruluşların, gözünü korkutmak, kolunu ka-nadını kırmak içindir.

Dahili ve harici bedhahlar, işbirlikçiler çok iyi biliyorlar ki.. birülkeyi topsuz tüfeksiz ele geçirmek.. ülkeyi Ermeniye -. Kürdiyeyapmak için; önce yurtseverleri parçalayıp, bölmek gerekmekte-dir. Buna razı mısınız?

SON SÖZ: Sönmez yurtseverin içindeki volkan, ne yağmurdane de kışta.�

Saldırganlık, korku belirtisidir

AKLIN SESİ

SÜHA BAYKAL

Page 28: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 27

��çi Partisi Genel Ba�kan Yardım-cısı Erkan Önsel, 28 �ubat’taTürkiye Gazeteciler Cemiyeti Lo-

kali’nde bir basın toplantısı düzen-leyerek �stanbul �l Genel Meclisiadaylarını kamuoyuna tanıttı ve Par-tisinin yerel seçimlerdeki politikala-rını açıkladı. �stanbul’un 39 ilçesinintamamında �l Genel Meclisi için adayçıkarttıklarını belirten Önsel, Prof.Dr. Ahmet Ercan, eski Devlet Plan-lama Te�kilatı Uzmanı Haluk Dural,Prof. Dr. Zerrin Bayraktar ve EczacıÖzden Gönül’ün de aralarında bu-lundu�u adaylarını basına tanıttı.

İL GENEL MECLİSİ’NDE OYLAR

İŞÇİ PARTİSİ’NE

Konu�masında, AKP’den kur-tulma ve milli bir hükümetkurma stratejisinin önemi üzerin-

de duran Önsel, “Milletimizi de-rinden vuran bu krizden bir tek��çi Partisi korkmamaktadır.Çünkü partimiz, milletimizin veülkemizin topyekûn kurtulu�unuve çözümünü biliyor. ��çi Partisi,çözümü olandır. Kurucudur. Ya-pıcıdır.” dedi. �l Genel Meclisiseçimlerinde yurtta�ların oy ve-rirken bu noktaları dikkate al-maları gerekti�ini belirten Önsel,konu�masını �öyle tamamladı.“Emperyalist saldırıya kar�ı va-tanımızı savunmak için, ekono-mik krize kar�ı halkçı-devletçibir ekonomi uygulayacak Milli

Hükümete kavu�mak için, Do�uPerinçek’lerle dayanı�ma için,��çi Partisi’ni iktidar seçene�i ha-line getirmek için, Atatürk Cum-huriyeti’ni yeniden kurmak içinbilginin, namusun ve cesaretinkalesi ��çi Partisi’ne oy ver!”

“İSTANBUL’U AKP’DEN KURTARALIM”

Erkan Önsel, seçim politikala-rını açıkladıktan sonra �stanbulBelediyelerindeki her seçim çevre-sinde AKP’ye ve bölücülü�e kar�ıhangi partiden olursa olsun bele-diye ba�kanlı�ında en güçlü adayaoy verme ça�rısında bulundu. Bupolitikanın milletin talebi oldu�u-nu belirten Önsel, “�stanbul’daBüyük�ehir Belediyesi’ni AKP’denkurtarmak için en güçlü adayKemal Kılıçdaro�lu etrafında oy-larımızı birle�tirelim.” diyereksözlerini sonlandırdı.�

�P �STANBUL �L GENEL MECL�S� ADAYLARINI TANITTI

Krizden korkmayan tek parti İşçi Partisi’dirYerel seçimlerde temel politikalar�n�n, belediyeleri “AKP vebölücülükten kurtarmak” oldu�unu belirten ��çi Partisi Genel Ba�kanYard�mc�s� Erkan Önsel, �stanbullular� �l Genel Meclisi seçimlerinde��çi Partisi’ne oy vermeye ça��rd�. Önsel, “��çi Partisi çözümü oland�r.Kurucudur. Yap�c�d�r.” dedi.

CHP’nin �stanbul Büyük�ehir Be-lediye Ba�kan adayı Kemal Kılıçda-ro�lu, �stanbul için projelerini açıkla-dı.

Düzenledi�i basın toplantısında“34’te 34 Proje” adını verdi�i hedefle-rini açıklayan Kılıçdaro�lu’nun enbüyük hedefi, her ailede en az bir si-

gortalı çalı�an olmasını sa�lamak.Kemal Kılıçdaro�lu, CHP �stanbul

il Ba�kanı Gürsel Tekin, Prof. Dr.Alper Ünlü ve Danı�ma kurulu üyele-riyle, Be�ikta� Mustafa Kültür Merke-zi‘nde kameraların kar�ısına geçti.Çok sayıda bilim adamının katılımıy-la uzun süreli bir hazırlık a�amasın-

dan sonra ortaya çıkan projeyle Kılıç-daro�lu kendine güvenen bir �stanbulyaratmayı amaçlıyor. Kılıçdaro�-lu’nun projeleri arasında ula�ımı 1 TLyapmak, üniversite ö�rencilerinin yurtsorunlarını çözmek, metro a�ını 80km’ye çıkarmak gibi oldukça iddialıhedefler yer alıyor.

Kılıçdaroğlu’nun “34’te 34 Proje”si

“Emperyalist sald�r�ya

kar�� vatan�m�z� savunmak

için, ekonomik krize kar��

halkç�-devletçi bir ekonomi

uygulayacak Milli

Hükümete kavu�mak için,

Do�u Perinçek’lerle

dayan��ma için ��çi

Partisi’ne oy ver!”

Page 29: 2009 08 Mart

28 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

ES�N AF�AR (Sanatç�)

Sol birlikte olmayıö�rensin

Üzerimize ölü topra�ı serpilmi�gibi durmaktansa biraz hareketegeçelim. Büyük�ehir’de Kılıçda-ro�lu’nu destekliyorum, �l GenelMeclisi’nde oyum ��çi Partisi’ne.Sol birlikte olmayı ö�rensin. Cum-huriyetimize sahip çıkalım.

OKTAY AKBAL (Gazeteci)

��çi Partisi’nin BelediyeMeclisi’ne katılmasınıisterim

Yazılarımda ortadaki partilerede�il de ki�ilere oy verilmesinindaha do�ru olaca�ını yazdım. Herzaman solun birlikte olmasını sa-

vunmu�umdur. Bugün de ��çi Parti-si’nin hiç olmazsa Belediye Meclisiüyeliklerine katılmasını isterim, sa-vunurum da.

MUZAFFER AKYOL (Ressam)

Demokratik haklaradına ciddi bir atılım

��çi Partisi’nin ça�rısını do�rubuluyorum. Demokratik haklaradına ciddi bir atılımdır. Bütün seç-menlerin sandık ba�ına gitmesini ve

ülkenin gerçeklerini göz önüne ala-rak oylarını kullanmalarını diliyo-rum.

PROF. DR. KEMALALEMDARO�LU

��çi Partisi �l GenelMeclisi’nde temsiledilmeli

Ülkemizin gereksinimi, katılım-cı demokrasidir. �l Genel Meclisleriilin en küçük köyünden en büyükmerkezine kadar her türlü konu-nun görü�üldü�ü platformudur.De�i�ik söylemi ve görü�ü olan par-tilerin orada temsil edilmesindeyarar var. Nitekim bu dü�ünceyle,

yasa koyucu, �l Genel Meclisi veBelediye Meclisi seçimleri için barajkoymamı�tır. �P üyesi olmamamakar�ın, özverili çalı�maları, özellik-le yurt dı�ında Ermeni soykırımıyalanı konusundaki büyük müca-deleleri nedeniyle, �P’nin �l GenelMeclisi’nde temsil edilmesinin ülkeyararına olaca�ına inanıyorum. Buaynı zamanda bir gerekliliktir.

BANU AVAR (Gazeteci)

Oyum ��çi Partisi’ne Ke�ke düzgün bir örgütlenmey-

le, ulusal cephe Türkiye çapındatek adaylar çıkarabilseydi. Çokdaha etkili olurdu. Ama ne yazık kibu birlik sa�lanamıyor. Bu seçim-

lerde de ulusal güçler da�ınık birgörüntü içinde. �l Genel Mecli-si’nde ��çi Partisi adaylarına oy ve-rece�im. Umarım yakın gelecektedaha örgütlü bir cephe varlık göste-rir.

�BRAH�M BALABAN (Ressam)

Cumhuriyet güçlerinibirle�tirecek bir adım

Cumhuriyet Devrimi güçlerinibirle�tirecek bir adım olarak görü-

GER�C�L�K VE BÖLÜCÜLÜ�E KAR�I �STANBUL’DA ORTAK CEPHE

İl Genel Meclisi’nde aydınların oyu İşçi Partisi’ne��çi Partisi Genel Ba�kan Yard�mc�s� Erkan Önsel, gericili�e ve bölücülü�ekar�� �stanbul Büyük�ehir Belediye Ba�kanl���’nda Kemal K�l�çdaro�lu’nu, �lGenel Meclisi’nde ��çi Partisi adaylar�n� destekleme ça�r�s� yapt�. Önsel’inça�r�s�na ayd�nlardan ve sanatç�lardan yan�t gecikmedi. Büyük�ehir’deK�l�çdaro�lu’na ve �l Genel Meclisi’nde ��çi Partisi adaylar�na oyvereceklerini aç�klayan ayd�nlar�n görü�lerini, alfabetik s�rayla yay�ml�yoruz.

Page 30: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 29

yorum. �l Genel Meclisi’nde barajınolmadı�ı ko�ullarda ��çi Partisi’nidestekleyece�im.

PEL�N BATU (Sanatç�)

Aynı çatı altındabulu�manın tam zamanı

Yıllardır oylarımız bölündü�üiçin istemedi�imiz insanlar tarafın-dan yönetiliyoruz. Yıllardır birlikolmayı beceremedi�imiz için �ikâ-yet etmekten çok fazla öteye gide-miyoruz. �imdi aynı çatı altındabulu�manın tam zamanı! �imdi, biraraya gelip bir �eyleri sarsmanın za-manı!

DEM�RTA� CEYHUN (Yazar)

Yeniden AtatürkTürkiye’si için…

Cumhuriyetimizi yeniden Ata-türk Türkiye’si rotasına getirmekiçin oyumu �l Genel Meclisi’nde ��çiPartisi’ne verece�im. Bütün yurtse-verleri ��çi Partisi’nin bu olumluça�rısına katılmaya davet ediyo-rum.

EKREM KAHRAMAN (Ressam)

Türkiye’yi yönetecekseçenek

��çi Partisi’nin ça�rısına katılı-yorum. Ülkeyi seven, gelen tehlike-nin farkında olan herkesin izlemesigereken akıllıca bir politika. Do�ruseçenek ��çi Partisi’nin tercih edil-mesidir. Belediye Ba�kanlı�ı seçim-leri kısa vadeli bir çözüm. �P’nin �lGenel Meclislerinde tercih edilmesiise çok daha uzun vadeli, önümüz-deki seçimlere yönelik bir tercih.Önümüzdeki süreçte ‘Türkiye’yikim yönetecek’ sorusuna kar�ı butercihin öne çıkması için, ��çi Parti-si’nin desteklenmesi gerekti�inidü�ünüyorum.

PROF. DR. YALÇIN KÜÇÜK

Sa�lıklı bir ça�rı,destekliyorum

��çi Partisi çok sa�lıklı bir ça�rı-da bulunuyor. Kemalist ve sosyalistbir parti olarak ��çi Partisi’ninça�rısını destekliyorum.

ÜM�T Z�LEL� (Gazeteci)

Seçmen oyunu akıllıca kullanmalı

Karanlık düzeni yıkabilmenintek ko�ulu, AKP’nin kar�ısında yeralan tüm ça�da� insanların birliktehareket etmesidir. Yurtta�lar san-dı�a gitmekten asla geri kalmamalı,gitti�inde de çok akıllıca oy kullan-

malı. En ba�ta kazanması dahamuhtemel görünen adaylara yönel-meliler. Örne�in �stanbul’da kimiktidarı yıkabilecek güçte? KemalKılıçdaro�lu mu, onun desteklen-mesi gerekiyor. Sol partilerin Mec-lis adaylarının iyi incelenmesi gere-kiyor. �P’nin �l Genel Meclisi’ndeba�arılı olmasını yürekten diliyo-rum. Orada gerçekten cebini de�il,bu halkı dü�ünen insanlar olmasıgerekiyor. O yüzden ��çi Partisi’neoy verilmesini yürekten diliyorum.

BERTAN ONARAN (Yazar)

Yurtseverler imeceye!

�stanbul’da Belediye Ba�kan-lı�ı’nda Kemal Kılıçdaro�lu’nu, �lGenel Meclisi’nde de ��çi Partisi’nidestekliyorum. Bu bir imecedir.Bütün yurtseverleri bu imeceye ka-tılmaya davet ediyorum.

FERHAN �ENSOY (Sanatç�)

Yakla�ım çok do�ru

Ben ��çi Partisi’nin bu yak-la�ımını çok do�ru buluyorum vekutluyorum. Soldaki di�er partile-rin de böyle davranmalarını umu-yorum.

Page 31: 2009 08 Mart

30 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

De�erli Yurtta�lar,Türkiye, ABD ile cephe cepheye

gelmi� ve bir vatan savunması döne-mine girmi�tir. Cumhuriyet tarihi-nin en büyük krizini ya�ıyoruz.

Belediyelerimiz haçlı irticanın vebölücülü�ün i�gali altındadır.

Ergenekon tertibi ile emperya-listler ve i�birlikçileri Atatürk’e,

Türk Ordusu’na, ��çi Partisi’neve tüm yurtseverlere kar�ı bir saldırıyürütülmektedir. 1919’daki tablo-dan sonraki en kritik günlerin için-deyiz.

BİR TEK İŞÇİ PARTİSİ DİRENİYOR

Bütün partiler, ABD kar�ısındaboyun e�mi�ler, dahası Türkiye’yibölen BOP içinde görev üstlenmi�-lerdir. Buna direnen, bir tek ��çi

Partisi’dir.ABD, ülkemizde haçlı irticayı ve

bölücü terörü desteklemektedir.Anayasa Mahkemesi tarafındanCumhuriyet yıkıcısı oldu�u tescille-nen AKP, hükümet etmeye devametmektedir. Erdo�an’a Ba�bakanlık

yolunu açan CHP, �imdi de haçlı ir-tica ile yarı�a girmi�tir. Çar�afarozet takarak, her mahalleye birkuran kursu diyerek, Atatürk Devri-mi yıllarını, “Tek Parti’nin yasakçıdönemi” diye niteleyerek, Atatürkve Cumhuriyet dü�manlarının ek-me�ine ya� sürmektedir. Haçlı irti-cayı Çankaya’ya ta�ıyan MHP,AKP’nin koltuk de�nekli�ini yap-maya devam etmektedir.

ABD tertipleriyle ��çi Partisi veTürk Ordusu’na hain saldırılar yö-neltilmektedir. Genel Ba�kanımızDo�u Perinçek ve yurtsever aydınla-rımız, Türk Ordusu’nun komutan-ları en temel hukuk kuralları hiçe sa-yılarak zindanlara atılmı�lardır.Amerika ve �srail’den güç alan üçbuçuk Fethullahçı, Amerika ile gizlihizmet sözle�mesi yaptı�ını itirafeden Abdullah Gül, BOP E�ba�kanı-yım diye kendi zavallı durumunu iti-raf eden Tayyip Erdo�an, bu Erge-nekon dalgalarında bo�ulacaklar-dır. Amerika kaybedecek, Türkiyekazanacaktır!

ATATÜRK DEVRİMCİLİĞİNİN BİRİCİK

TEMSİLCİSİ

Cumhuriyet tarihinin en a�ırekonomik krizinin içindeyiz. Krizinsorumlusu, 60 yıldır ülkemizi yöne-ten, serbest piyasa sistemini uygula-yan iktidarlardır.

Cumhuriyet tarihinin en büyükyolsuzlukları AKP iktidarı dönemin-de yapıldı. Türkiye, 20 ya�ındaki ço-cukların altına çekilen 100 metrelikgemicikleri, hanımların parma�ınatakılan 65 milyarlık yüzükleri,Bakan çocuklarının yumurta, mısırve internet üzerinden yapılan ticaretimparatorluklarını bu saltanat özen-tisi AKP iktidarında gördü.

Onun için krizin nedeni dı�arıdade�il, içeridedir. “Devleti küçülten-ler”, milli piyasaları daraltanlar kri-zin sorumlularıdır.

Bir yanda Haçlı �rtica ve bölücü-lük, bir yanda irticayı taklide soyu-nanlar! Hepsi de ABD ve AB’ci!Hepsi de kriz kar�ısında aciz ve çö-zümsüzdür.

Türk milleti bu seçeneklere mah-kûm edilemez. Halkımız bunlaramecbur de�ildir. Türkiye, KemalistDevrim’i tamamlamaya mecburdur.Biricik seçenek ve çözüm AtatürkDevrimcili�idir. Atatürk Devrimcili-�inin biricik temsilcisi ise ��çi Parti-si’dir!

29 MART YAKIN GELECEĞİN İKTİDARINI

İŞARET EDECEK

29 Mart seçimlerine Türkiye ça-pında, bütün seçim çevrelerinde ka-tılıyoruz. 29 Mart, yerel yönetimle-rin belirlenece�i bir seçim olmaktanöte ülkemizin rotasını belirleyecekönemdedir.

29 Mart’ta sandı�a atılacak oy-larla milletimizin gelece�i belirlene-cektir. Bunun için 29 Mart’ta, yakıngelece�in iktidarı i�aret edilecektir.

Bunun için 29 Mart’ta ��çi Parti-si’ne verilecek her oy, ba�ımsız, ba�ıdik, egemen, halkçı Türkiye’yi yara-tacak Milli Hükümete ça�rı mektu-bu olacaktır. 2009 Yerel seçimi,

� ��çi PartisiGenel Ba�kanvekiliMehmet BedriGültekin, partisininGenel Merkezi’ndedüzenledi�i bas�ntoplant�s�yla. Seçimbildirgesinikamuoyunaaç�klad�.

GENEL BA�KANVEK�L� M. BEDR� GÜLTEK�N SEÇ�M B�LD�RGES�’N� AÇIKLADI

İşçi Partisi’ne verilen her oyMilli Hükümet’e çağrı mektubudur��çi Partisi Genel Ba�kanvekili Mehmet Bedri Gültekin, 6 Mart günüAnkara’da bas�n toplant�s� düzenleyerek, partisinin seçimbildirgesini kamuoyuna aç�klad�. Tam metni www.ip.org.tradresinde yay�mlanan bildirgeden bir özet aktar�yoruz. Ara ba�l�klarbize ait.

Page 32: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 31

� “��çi Partisi,devletinyapamad�klar�n�yapar: Öyleysedevletin vehükümetin ba��nageçecektir.Türkiye’nin ihtiyac�budur.”

ABD ile Türkiye arasındadır.2009 Yerel seçimi, Haçlı irtica

ve bölücülük ile Atatürk Cumhuri-yeti arasındadır.

DEVLET HALKINDIR! BELEDİYELER

MİLLETİNDİR!

Halkın, alın teri ve göz nuruylakurdu�u Cumhuriyet Devrimi’ninekonomik kaleleri, yani K�T’ler,yerli ve yabancı sermayedarlaraadeta hediye edildi. Belediyeler debu özelle�tirme saldırısından nasibi-ni fazlasıyla aldı. Emperyalizm,özelle�tirme politikasıyla belediyele-ri yerel ve ulusal olmaktan çıkarttı.Halk yönetmiyor belediyeleri.Mafya, yerli ve yabancı �irketler,ihale komisyoncuları iktidarda.Türkiye ekonomisini mafyala�tıran,eroin gelirine ba�ımlı hale getiren-ler, belediyeleri de mafyala�tırdılar.Sistem aynı.

��çi Partisi, yönetime geldi�indeise mafya urunu temelli ve toptankesip atacak; kamu mallarına, hal-kın hak ve özgürlüklerine, yani

Türkiye’ye musallat olmu� yerlive yabancı �er odaklarının kökünükazıyacaktır.

��çi Partisi’nin sloganı �udur:Mafya Belediyesine son, Halkçı

Belediye!Belediyelerde özelle�tirmeye ve

ya�maya son!Belediyelerde mafya denetimine

son, Halkın belediyesi!Bütün iktidar halk meclislerine!Bütün yurtta�larımızı 29

Mart’ta, bu hedef ula�mak için �lGenel

Meclisleri seçiminde ��çi Parti-si’ne oy vererek ilk adımı atmaya ça-�ırıyoruz.

HER MÜCADELEDE EN ÖNDEYİZ

��çi Partisi, Türkiye’yi, Türk Or-dusu’nu ve Atatürk Devrimi’nihedef alan Ergenekon tertibine kar�ımücadelede, Deniz Feneri yolsuzlu-�u ba�ta olmak üzere AKP iktidarıdöneminde gerçekle�tirilen yolsuz-lukların açı�a çıkarılmasında, Cum-huriyet miting ve yürüyü�lerinintam ba�ımsızlık rotasına oturtulma-sında; Diyarbakırlarda milletin veülkenin birle�tirilmesinde, özelle�tir-meye kar�ı i�çi eylemlerinde; çiftçi-nin ya�am mücadelesinde; Bismil veÇat’ta a�alı�a kar�ı mücadelede,gençli�in vatan savunmasında, üni-versitelerde bilim, özgürlük ve ay-

dınlanma hareketinde, “DayanDenkta�, uyan Türkiye” yürüyü�le-riyle Kıbrıs’ın savunmasında; IrakTürkmen örgütleriyle el ele Irak’ınbütünle�tirilmesinde; Lozanlarda,Berlinlerde, Parislerde Ermeni soykı-rımı yalanını çi�neme mücadelesin-de; Paris istasyonunda Genelkur-may Ba�kanımızın resimlerini çi�-netmeyerek ülke onurunu koruma-da; uluslararası düzlemde Ortado�uve Avrasya ittifakının olu�turulma-sında hep en önde olmu�tur; bayra-�ı yüksekte tutmu�tur; denenmi�tir.

��çi Partisi, Lozan KahramanıGenel Ba�kanı Do�u Perinçek ön-derli�indeki tecrübeli, bilgili, cesur,dürüst kadrolarıyla; disiplinli örgü-tüyle, yi�it gençli�iyle; halka hizmetruhu ve namusuyla sınanmı� ve tekba�ına devletin yapamadıklarınıyapmı�tır.

��çi Partisi, yıkıcı de�il yapıcıdır;bozucu de�il kurucudur; korkakde�il cesurdur; boynu e�ik de�il ba�ıdiktir. ��çi Partisi, devletin yapama-dıklarını yapar: Öyleyse devletin vehükümetin ba�ına geçecektir. Türki-ye’nin ihtiyacı budur. ��çi Partisi, sis-tem partileri gibi bir yiyiciler �irketide�il; Türk Devrim tarihinin verici-lik mirasını sürdüren fedakârlar ör-gütüdür.

OYLARI BÖLMEYELİM, TÜRKİYE’NİN

ÖNÜN AÇALIM

De�erli Yurtta�,29 Mart Yerel Seçimleri emper-

yalizme, haçlı irticaya ve bölücülü�e

kar�ı milletimizi birle�tirmek için birfırsattır. Bütün yurtseverler güçbirli-�i yaparak emperyalistlere, haçlı ir-ticaya ve bölücülü�e esaslı bir cevapverebilirler. Belediyelerimizi AKP’yeve bölücülere kar�ı; her seçim çevre-sinde, en güçlü Atatürkçü aday etra-fında, en geni� birli�i sa�layalım. Be-lediye ba�kanlı�ı seçimlerinde oylarıbölmeyelim. AKP’den ve bölücüler-den belediyelerimizi kurtaralım!

Krize kar�ı halkçı devletçi eko-nomi için,

Emperyalist saldırıya kar�ı vata-nı savunmak için,

Ergenekon tertibine cevap ver-mek için,

NATO’dan çıkmak ve teröreson vermek için,

Parasız e�itim, parasız sa�lık için�rticanın Ortaça� karanlı�ından

Türkiye’yi kurtarmak için,AKP’yi ala�a�ı etmek için,Halkçı belediyeler için,Do�u Perinçeklerle dayanı�ma

için,Kemalist Devrimi tamamlamak

için,Halk hareketine önderlik edecek

ve Milli Hükümet Programı’nı ikti-dar yapacak ��çi Partisi’ni güçlendir-mek için,

Oyları bölmeyelim!�l Genel Meclisi Seçimlerinde ��çi

Partisi’nde birle�tirelim!Türkiye’nin önünü açalım!Evet mührünü çoban yıldızına

basalım!�

Page 33: 2009 08 Mart

32 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

SEYİR DEFTERİ

Zahid Akman’a yargı yolu göründü

RTÜK Ba�kanı Zahid Akman’a yargı yolu göründü.Danı�tay 1. Dairesi, RTÜK Ba�kanı Zahid Akman hakkın-da Tayyip Erdo�an’ın soru�turma izni vermeme kararınıkaldırdı. Daire ayrıca, Zahid Akman ve di�er RTÜK üye-leri hakkında soru�turma yapılabilece�ine ve dosyanın An-kara Cumhuriyet Ba�savcılı�ı’na gönderilmesine kararverdi.

RTÜK’te görevli Daire Ba�kanı Cengiz Özdiker görev-den alınmasının ardından açtı�ı göreve iade davalarını ka-zanmı� ve Zahid Akman ba�ta olmak üzere Kurul üyeleriile bürokratları hakkında suç duyurusunda bulunmu�tu.Ankara Cumhuriyet Ba�savcılı�ı da bu ki�iler hakkında,görevi kötüye kullanmak suçundan dava açmı�tı. Ancakdava devam ederken yürürlü�e giren kanun ile Üst Kurulüyelerinin soru�turma izni yetkisi Ba�bakan’a verilmi� vedavanın görü�ülmesi durdurulmu�tu. Dosya önce AnkaraCumhuriyet Ba�savcılı�ı’na, buradan da Ba�bakanlık’agöndermi�, Tayyip Erdo�an ise bu ki�iler hakkında so-ru�turma izni vermemi�ti.

Danı�tay 1. Dairesi’nin kararıyla, Ankara CumhuriyetBa�savcılı�ı, soru�turma sonucunda Akman ve di�er üyelerhakkında dava açabilecek.

Fırat ve Dicle için dünya liderleriyle 11 saat

5. Dünya Su Forumu 16 Mart’ta �stanbul’da yapılacak. 22Mart’a kadar sürecek olan foruma pek çok ülkeden DevletBa�kanı, Bakan ve yerel yöneticiler katılacak. 22 konununtartı�ılaca�ı forumda “Yönetimi ve Sınır A�an Sularda ��bir-li�i” konusu da ele alınacak. Dicle Havzası’nın kullanımı ne-deniyle, Türkiye’nin önemle izledi�i bu konu, 11 saat süren 5ayrı oturumda görü�ülecek.

ODTÜ Uluslararası �li�kiler Bölümü Ö�retim Üyesi Doç.Dr. Ay�egül Kibaro�lu’nun verdi�i bilgiye göre, “sınır a�ansu” kavramı, “farklı ülkelerden geçen bir akarsuyun, geçti�iülkedeki parçasında, o ülkenin tam egemenlik hakkı olması”anlamına geliyor.

Avrupa Birli�i’nin, 2003 Katılım Ortaklı�ı Belgesi, 2004ve 2005 �lerleme Raporları ile 2004 yılında yayımlanan,“Türkiye’nin Birli�e Adaylı�ına �li�kin Öncelikli Konuları veTürkiye’nin Muhtemel Üyeli�inin Birlik Üzerindeki Etkile-ri”ni içeren raporlarında, Türkiye-Irak-Suriye arasındakiFırat ve Dicle-Fırat havzasının kullanımında, “�srail’i dikkatealan uluslararası yönetim ve i�birli�ine gitmesi” istenmi�ti.

Bora Y�ld�z

RTÜK Ba�kanvekili DarendeliYargıtay üyesi olmak istiyor

RTÜK Ba�kanvekili Abdulvahap Darendeli, Yargıtayüyeli�ine oynuyor. RTÜK üyeli�ine AKP kontenjanındanatanan Darendeli’nin Yargıtay üyeli�ine atanabilmesi içinadlî sicilinin temiz olması gerekiyor. RTÜK Ba�kanvekiliDarendeli’nin sicilini kurtarmak için RTÜK aleyhine davaaçan kimi çalı�anlara baskı yaptı�ı, baskının sonuç verme-di�i durumlarda teklifler sundu�u belirtiliyor.

TGB, Kadıköy’de de Kültür Merkezi açıyor

Türkiye Gençlik Birli�i, 13 Mart’ta Marmara ÜniversitesiE�itim Fakültesi Spor Salonu’nda “Türkiye-Batı �li�kileri veSeçenekler” konulu panel düzenleyecek. Saat 13’te ba�layacakpanele, KKTC Kurucu Cumhurba�kanı Rauf Denkta�, onurkonu�u olarak katılacak.

Eski MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç, Emekli Bü-yükelçi Onur Öymen, Bilkent Üniversitesi Ö�retim ÜyesiProf. Dr. Semih Koray ve Marmara Üniversitesi AtatürkçüDü�ünce Kulübü Ba�kanı Mert Alparslan da panele ko-nu�macı olarak katılacaklar.

Aynı gün saat 16.30’da, Rauf Denkta�, Attila �lhan KültürMerkezi Kadıköy �ubesi’nin açılı�ını gerçekle�tirecek. Prog-ram, çok sayıda aydın ve sanatçının da yer alaca�ı etkinlikler-le devam edecek.

Page 34: 2009 08 Mart

SEYİR DEFTERİ

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 33

��çi Partisi Mersin �l Ba�kan� Nazmi Çak�r, Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenledi�i bas�n toplant�s�nda, yerel seçimlerde CHP’liMersin Büyük�ehir Belediye Ba�kan� Macit Özcan’� destekleyeceklerini aç�klad�. Partisinin �l Genel Meclisi adaylar�n� bas�natan�tan Çak�r, toplant�n�n ard�ndan, aralar�nda �air Mehmet Babacan ile Emekli Müfetti� Vas�f �entürk’ün de bulundu�u yeniüyelere rozetlerini takt�.

‘Üç Devrim Yasası’ 85 ya�ında�zmir Ulusal Uyanı� Platformu ve Cumhuriyet �çin Güçbir-

li�i Platformu, ‘Üç Devrim Kanunu’nun kabulünün 85. yıldö-nümü dolayısıyla 3 Mart günü Cumhuriyet Meydanı’na çe-lenk bıraktılar. Ulusal Uyanı� Platformu Dönem Sözcüsü Tah-fer �nak, Tevhidi Tedrisat Kanunu, �eriye ve Evkaf Kanunu ileHilafetin Kaldırılmasına Dair Kanun’un, Cumhuriyet tarihin-de laik ve demokratik devrimlerin ba�langıcını te�kil etti�inisöyledi.

Tüm Ö�retim Elemanları Derne�i’nden yapılan yazılı açık-lamada da “TÜMÖD Devrim Yasaları’nın ve AydınlanmaDevrimimizin arkasındadır ve sonsuza dek koruyucusu ola-caktır” denildi.

Ulusal E�itim Derne�i’nin açıklamasında da Devrim Ka-nunları’na aykırı uygulamaların yürürlükte oldu�u belirtile-rek, Milli E�itim Bakanlı�ı’nı yöneten zihniyet içinde medreseanlayı�ının hakim oldu�u ifade edildi.

Abdi �pekçi davasızamana�ımından dü�tü

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi �pek-çi’nin öldürülmesine ili�kin dava zamana�ımı nedeniyledü�tü. �stanbul 7. A�ır Ceza Mahkemesi, sanık YalçınÖzbey’in avukatının, suç tarihi nedeniyle davanın zama-na�ımından dü�ürülmesi talebini kabul etti.

Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında açılan kamu da-vasının zamana�ımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına veÖzbey hakkındaki yakalama kararının kaldırılarak gerialınması için Cumhuriyet Savcılı�ı’na yazı yazılmasınakarar verdi.

Page 35: 2009 08 Mart

34 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

SEYİR DEFTERİ

ABD Büyükelçisi: Irak’tançekilirken Mersin kilit nokta

ABD Büyükelçisi James Jeffrey, “Ortado�u’dayeni bir dönem ba�larken, Mersin’in kilit noktadabulundu�unu” söyledi.

4 Mart’ta ABD Adana Konsolosu Eric Gren ilebirlikte Mersin Valisi Hüseyin Aksoy’u ziyaret edenJeffrey, gazetecilerin ABD’nin Irak’tan çekilmesineili�kin sorularını yanıtladı. Irak’tan tamamen çekil-menin söz konusu olmadı�ını, çekilen 150 bin aske-rin yerine daha az sayıda asker bırakılaca�ını belirtenJeffrey, �öyle devam etti: “Bazı malzemeler bu yıl geriçekilecek olabilir. Fakat Türkiye ile Amerika arasın-daki geçerli anla�malar çerçevesinde, bunu yapmakiçin imkânları var. Bu konuda �imdiye kadar somutbir geli�me yok.”

Bir gazetecinin “Irak’ta bulunan ABD askerlerininMersin üzerinden çekilmesi söz konusu mu?” �eklin-deki sorusuna Jeffrey, bu konuda yeni bir bilgiyesahip olmadı�ı yanıtını vererek �öyle dedi: “Orta-do�u’da yeni bir dönem ba�larken, Mersin de kilitnoktada bulunuyor. Ayrıca Mersin, Do�u Akdeniz’inen modern ve en büyük limanlarından birine sahip.”

Emina�ao�lu’na ABD’den gönderilen zarf asitli çıktı

Yargıçlar ve Savcılar Birli�i Ba�kanı Ömer Faruk Emi-na�ao�lu’na 12 Ocak’ta ABD’den gönderilen tehdit içerikli zarfın,asitli oldu�u belirlendi. ‘Ergenekon soru�turmasından uzak dur’tehdidinin çıktı�ı zarfta, Yeni �afak gazetesinin Emina�ao�lu’nuErgenekon savcılarına baskı yapmakla suçladı�ı bir haberinin nüs-hası da bulunuyordu.

Emina�ao�lu, adına Yargıtay Ba�savcılı�ı’na gönderilen zarfı,tahlil için Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Ba�kanlı�ı’na gön-derdi. Tahlil sonucu, zarfta “paraaminobenzoik” asit oldu�u sap-tandı.

Emina�ao�lu, kendisine gönderilen zarfta “asit” tespit edilmesive mektupta hakaret ve tehdit unsurları bulunması üzerine, Anka-ra Cumhuriyet Ba�savcılı�ı’na suç duyurusu yaptı. Emina�ao�lu,mektup ve tahlil sonuçlarını da suç duyurusu dilekçesiyle birliktesundu. Emina�ao�lu’na gönderilen zarfın benzerlerinin dört yük-sek yargıca daha gönderildi�i ortaya çıktı. Ulusal Kanal Ana Haberbültenine 3 Mart’ta telefonla ba�lanan Emina�ao�lu, “Zarflar yar-gıyı yıpratma amaçlıdır. Ancak yargı ba�ımsızlı�ı ve hukukun üs-tünlü�ü için çalı�maya devam edece�iz” dedi.

Atatürk’süz müfredat Danı�tay gündeminde

Danı�tay 8. Dairesi, AKP Hükümeti’nin 2004 yılında yaptı�ımüfredat de�i�ikli�inin iptali istemiyle açılan davayı karara ba�la-yacak. Daire, ders kitapları üzerinde bilirki�i raporunun incelenme-sinin ardından kararını verecek.

Ankara Üniversitesi E�itim Bilimleri Fakültesi Ö�retim ÜyesiProf. Dr. Sedat Sever, �lkö�retim Türkçe ders kitaplarını inceleyerekmahkemeye rapor sundu. Prof. Sever, 4 ve 5’inci sınıf Türkçe ki-taplarında “ulusal de�erlerimiz çizelgesi” içinde Mustafa KemalAtatürk’ün bulunmamasının önemli bir eksiklik oldu�unu bildirdi.

Milli E�itim Bakanlı�ı’nın AB uzmanlarıyla birlikte hazırladı�ıde�i�iklik kapsamında, Sosyal Bilgiler müfredatından ‘Vatan-MilletSevgisi, Kurtulu� Sava�ı, Mondros Ate�kes Anla�ması, AtatürkçüDü�ünce Sistemi, Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk, Türk �nkı-lâbı, Tarih ve Türk Milletinin Özellikleri’ üniteleri kaldırılmı�tı. Milli E�itim Bakanlı�ı bu konuların yerine, “Birey ve Kim-lik”, “Kültür ve Miras”, Üretim, Da�ıtım ve Tüketim” gibi üniteleri koymu�tu.

Page 36: 2009 08 Mart

SEYİR DEFTERİ

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 35

Sudan ordusunun karavanasıTürkiye’den gidecek

Mersin Sanayi ve Ticaret Odası’nın öncülü�ün-de düzenlenen 3.Gıda, Gıda Teknolojileri ve Paket-leme Fuarı’na, Mısır, �ran, Suriye ve Sudan’dantemsilci düzeyinde 37 firma katıldı. Fuara damga-sını vuran geli�me ise Sudan resmi heyetinin ziyare-tiydi. 5 ki�i oldu�u ö�renilen heyet, Sudan Ordu-su’nun gıda ihtiyacının kar�ılanması için Türk �ir-ketleriyle görü�meler yaptı. Fuarı de�erlendirenMersin Sanayi ve Ticaret Odası Ba�kanı �erafettinA�ut, kriz nedeniyle daralan Avrupa Birli�i’ne Mer-sin’den yapılan ihracatın yüzde 67’den yüzde 47’yedü�tü�ünü belirterek, AB ülkeleri yerine, Orta-do�u, Kafkasya, Kuzey Afrika ve Orta Asya paza-rına yönelmek istediklerini açıkladı.

Yusuf Çelik/Mersin

Hüseyin Çelik:

80 bin sınıf açı�ı varMilli E�itim Bakanı Hüseyin Çelik, MHP Balı-

kesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ile MHPKahramanmara� Milletvekili Mehmet Akif Pak-soy’un soru önergesine verdi�i yanıtta, Türkiye ge-nelinde sınıf ba�ına 30 ö�renci esasına göre 80 bin131 derslik açı�ı oldu�unu belirtti. Çelik, “26Ocak 2009 tarihi itibariyle, ilkö�retimde, bir ders-li�e 30 ö�renci hedefine göre, 65 bin 212, or-taö�retimde ise bir dersli�e 30 ö�renci hedefinegöre, 14 bin 919 dersli�e ihtiyaç duyulmaktadır”dedi.

E�itim-�� �stanbul 2 No.lu �ube Ba�kanı AbidinBaysal, “Bakan Çelik geç gelen bir itirafta bulun-mu�tur. Hükümet olarak bir an önce gere�ini yap-malıdırlar” diye konu�tu

Emrah Ta�tan

Yeni YÖK üyesi selefini aratmıyorAKP Hükümeti, YÖK’ün görev süresi dolan üyesi Halis Ayhan’ın

yerine, Bakanlar Kurulu kontenjanından, ilahiyat profesörü MehmetAkif Aydın’ı seçti. Abdullah Gül de Marmara Üniversitesi Ö�retimÜyesi Aydın’ın atamasını 1 Mart günü onayladı.

AKP Hükümeti’nin, Bakanlar Kurulu kontenjanından 2005 yılın-da atadı�ı Konya Yüksek �slam Enstitüsü mezunu Halis Aydın,YÖK’e atanan ilk ilahiyatçı olmu�tu. Ayhan, YÖK’te görev yaptı�ıdönemde imam hatip liselerinin önündeki engellerin kaldırılması veüniversitelerde türbanın serbest bırakılması görü�lerini savundu. Ay-han’ın halefi Mehmet Akif Aydın da üniversitelerde türban serbest-li�ini savunanlardan.

“Troyalı Kadınlar” teslim olmadıTrabzon Devlet Tiyatrosu, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, 5-7

Mart tarihleri arasında “Troyalı Kadınlar” oyununu sahneye koydu.Euripides’in yazdı�ı, Jean Paul Sartre’ın tiyatroya uyarladı�ı “TroyalıKadınlar”, sava� kar�ıtı teması ve mücadeleci kadınlarıyla önemli birtragedya kabul ediliyor. Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde sergilenenoyun, Troya kentinin dü�mesiyle o�ullarını, e�lerini ve inançlarınıkaybeden, esir dü�en Troyalı Kadınlar’ın, a�ıtlarını ve boyun e�me-melerini anlatıyor.

�lyas Gümrükçü/Trabzon

Page 37: 2009 08 Mart

36 � Ayd›nl›k � 9 MART 2009

EĞRİYE EĞRİ / DOĞRUYA DOĞRU

Ahmet Taşgetiren

28 Şubat’a ne oldu?Ben başından beri 28 Şubat’ı “İslam’ı azaltma ope-

rasyonu” olarak niteledim. Siyasette, eğitimde, sosyalhayatta, ekonomide, bürokraside İslam’ın azaltılması.

Bugün, 28 Şubat 2009

Mehmet Altan

Askeri mahkemenin Ergenekon’u

Askeriye ince dengelerle hareket etse de... Ergene-kon’un reddedilemeyeceğini usul bir sesle de olsakabul ediyor...

Zaten o usul sesle konuşma olmasa, sanık general-ler her gün hapishanelerden hastane tarikiyle parçaparça firar edemezdi...

Star Gazetesi 27 Şubat 2009

Ekrem Dumanlı

Hangi parti kapatılmayı hak ediyor?

DTP konusunda oldukça titiz bir görüntü verenyargı, benzer bir durum başka bir parti için geçerli ol-duğunda niçin sus pus oluyor acaba? Mesela Doğu Pe-rinçek’in partisi hakkında hiçbir yasal işlem yapılmıyor.

Zaman, 3 Mart 2009

Hasan Cemal

Milliyetçilik ekonomide güçleniyorBu arada, krizi çok daha beter hale getirebilecek

korumacılık eğilimleri ve milliyetçilik ekonomide güçle-niyor.

Milliyet, 4 Mart 2009

Emre Aköz

Darbe heveslisi subaylarTSK içinde darbe heveslisi subaylar olduğunu biliyo-

ruz. Bu zihniyete hemen her kademede rastlanıyor.

Sabah, 3 Mart 2009

Nuh Gönültaş

28 Şubat kalleşliği 28 Şubat, alçakça hazırlanmış, kalleşçe provokas-

yonlarla yürütülmüş, haince yapılmış bir hükümet dar-besidir.

Bugün, 1 Mart 2009

Cengiz Çandar

Cumhuriyet mitingleri darbe senaryosunun parçası

Cumhuriyet mitingleri bir ‘senaryo’nun o senaryo-nun yazarlarının öngördüğü ve ‘askeri darbe’ amacınaulaşmak için kullandıkları araçlardan biriydi.

Radikal, 4 Mart 2009

Bekir Coşkun

Türkiye yine seninle gurur duyuyor...Onlarca çağdaş-yararlı derneğin başvurusu reddedilirken, dört sene

önce Dernekler Kanunu’nu değiştirerek Deniz Feneri’ni kamu yararınaçalışan dernek sayıp, saf Müslümanlardan para toplamasını kolaylaştı-ran, veraset ve intikal vergilerinden muaf sayan AKP Hükümeti’nin ka-rarnamesi ile AKP Hükümeti arasında herhangi bir ilinti var mı?...

Hürriyet, 27 Şubat 2009Mustafa Mutlu

Hayrünnisa Gül’ün makbuzu!Adalet (!) Bakanı’nın, çıkar amaçlı örgüt kurmakla suçlanan Akfırat

Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’a, arsa alması için kişisel vekâlet verdiğininortaya çıkmasından sonra... Jandarmanın Hilmi Yıldız’ın odasında yap-tığı aramalarda, Hayrünnisa Gül’e ait bir arsanın vergi makbuzları bu-lunmuş!

Vatan, 28 Şubat 2009Hikmet Çetinkaya

Popülist rant...Yandaş medya, yandaş gazeteci, yandaş gazete patronu, yandaş

müteahhit, yandaş işadamı... Hem Müslüman, hem demokrat, hemözgürlükçü AKP. Dünya lideri Tayyip Bey! Yandaş işadamına 14 milyardolar kamu ihalesi! Siyasi rant! Popülist rant! Bürokratik rant! Ben uy-durmuyorum bunları...

TEPAV’ın raporunda yazıyor, oradan aldım.

Cumhuriyet, 3 Mart 2009İbrahim Karagül

21. yüzyılın en önemli iki büyük projesi çöküyor!

Bu iki proje, dünyanın geleceğine ilişkin en köklü projeydi. Başkasıda yoktu. Avrupa Birliği’nin genişleme perspektifi ile Amerika’nın küre-sel liderlik projesi ne hale geldi bakar mısınız!

Yeni Şafak Gazetesi 3 Mart 2009Melih Aşık

Darbe günlüklerinin asıl amacıNeden darbe günlükleri gerçekmiş gibi gündemde tutuluyor?

Amaç TSK’yı baskı altında tutmak, Türkiye’yi darbe tehlikesi içinde gös-tererek AKP’nin karşı darbesini gözden kaçırmak olmasın?

Milliyet, 5 Mart 2009İlhan Selçuk

Ergenekon tertibinin yöneticisiSen Fethullah Gülen kaçıp yuvalandığın Amerika’dan elini uzat, Si-

livri hapishanesinin koğuşlarına bile sok... Mahkeme yok mu? Yargıçyok mu? Savcı yok mu? Ergenekon’u Feto mu yönetiyor?

Cumhuriyet, 3 Mart 2009Altemur Kılıç

Bugün 28 ŞubatBugün, gene “gemi azıya alan” gericiler, TSK’nın, o zamanki

tehlikeli gidişata engel olmasını, kara bir sayfa olarak göstermekpeşindeler.

Yeniçağ, 28 Şubat 2009

Page 38: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 37

TARIK SARAL (2 Nolu F tipi Cezaevi/Tekirda�)

Sen ve arkada�larıngerçek birer lidersiniz

Sa� görü�lü biriyim. Sizi yıl-larca yanlı� tanıttılar bize. Amaöyle olmadı�ını yeni anladım,ya�ım 35 olduktan sonra. Nesöylediyseniz do�ru çıktı. UlusalKanal’ı izledikçe kafamda mah-keme yapıyorum, her �ey do�ru.Sen ve arkada�ların gerçek liderve de cesaretli ki�ilersiniz. TarıkSaral olarak seni ve de arka-da�larını yılın adamı seçiyorum.�n�allah bu düzmeceyi yapan em-peryalist güçler ve yalaka vatanhainleri bir gün hesap verecek.�n�allah o günleri görürüm.

NURCAN KAYI� / G�RESUNU�runa ölünecekde�erlerin yolgöstericisisiniz

Cesaretinizden, açık yürekli-li�inizden, bu topraklara ba�lı-lı�ınızdan, güçlünün zayıfı sömü-rüsüne kar�ı koymanızdan,eme�in, alın terinin kutsallı�ınainancınızdan, asalak ya�amıde�er edinmi� parazitlere kar�ımücadelenizden, do�mu� vedo�acak yavrulara borcunuz bu-lundu�unu bilmeniz ve bununmücadelesi içinde olmanızdan,vatanın namus oldu�unu haykı-rarak namussuzlara gözda�ı ver-di�inizden, bu toprakların yeraltıve yer üstü kaynaklarının bu top-raklarda ya�ayanlara ait ol-du�unu bilmeyen cahillere, bilipde yabancılara pazarlayan hain-

lere kar�ı mücadelenizden, kısacainsan gibi insan olmanızdan do-layı bugün demir parmaklıklarardındasınız. Biz bunu biliyoruz.Biliniz ki yalnız de�ilsiniz. Bizleryanınızdayız. Biliyorum ki Tanrıda yanınızda.

Gün gelecek adalet, adaletsiz-li�i yenecek. Ve savundu�unuzde�erler bu topraklarda yenidenye�erecek kök salacak. Sizler köksalan bir a�açsınız. Umudunuzasla kırılmasın. Zordur elbetmahpus hayatı. Ama u�runa öle-cek de�er varsa, ölüm bile güzel-dir. Siz o de�erlerin yol gösterici-sisiniz. Aynı yolda ben de varım.Yanınızdayım. �

S�L�VR�’YE MEKTUPLAR

Sağ görüşlüyüm, sizi yılın adamı seçiyorumTekirda� 2 No.lu F tipi Cezaevi’nden yazan Tar�k Saral, Perinçek vearkada�lar�n� y�llarca yanl�� tan�d���n� söylemi� ve eklemi�: “Sizi y�l�nadam� seçiyorum.” Giresun’dan Nurcan Kay��, Perinçek’in “insan gibiinsan” oldu�u için tutuklu oldu�unu yazm��. �zmir’de ya�ayan EmekliKurmay Albay Cemalettin Korkut da �iirinde “fedai”leri anlatm��…

FEDAİ’NİN DESTANIAsya’n�n ortas�nda do�an,Ergenekon’dan Anadolu’ya akanMalazgirt’te kanatlananFedaileriz biz, korkmay�z, korkmuyoruz�nmeyecek, indirilemeyecek al y�ld�zl� bayra��m�z.Fedaileriz, fedaileriyiz ulusunÇerkez’iz, Yörük’üz, Kürt’üz, Laz’�z amaMayam�z Türklüktür, koparamaz bizi hiçbir güçMondros’u Sevr’i ile birbirimizden Çünkü FEDA�LER�Z.At�m�z y�ld�r�mlard�r, kanatlar�m�z rüzgârEnginlere s��may�z ta�ar�zF�rt�nay�z, kas�rgay�z, tufan�z, fedaileriyizBiz bu Cumhuriyetin, devrimlerin ve Ata’n�n FEDA�LER�Y�Z.Ankara’dan yükselen sesiydi Ata’n�n,Çanakkale’de yatanlar art�k bizim evlatlar�m�zd�.“Yurtta bar�� Dünyada bar��”t� parolam�zAncak dost ve dü�man unutmas�n ki Ba��ms�zl���m�z�n FEDA�LER�Y�Z.Yurdumuz, bayra��m�z, ulusumuz, devrimlerimiz�man�m�zd�r, iman�m�z kalacakt�r sonsuza kadar.Nöbetindeyiz, nöbette kalaca��zKirletmeyece�iz, koruyaca��z Can�m�z pahas�na da olsa, FEDA�LER�Z.Fedaileriz, fedaileriyiz, ulusumuzunÖncüleriyiz biz, Öncüleri olarak kalacak FEDA�LER�Z B�Z.Yer kabu�unun alt�na girsek de hattaPatlat�p ç�kacak �ehitlerin mirasç�s� FEDA�LER�Z B�Z.

Cemalettin Korkut (E. Kurmay Albay)

Page 39: 2009 08 Mart

38 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

KEVSER KÜLAHÇIO�LU / �ZM�R

Söke Ziraat Odası Ba�kanı Muh-sin Örnek rehberli�inde, SökeOvası’ndaki köyleri geziyoruz.

Söke Ovası’ndaki araziler �imdi sualtında. Sebebi ise, yörenin yıllardırbekledi�i ve 1958’de yapımına ba�-lanan Çine Barajı’nın bir türlü bitiri-lememesi. Ancak gelin görün ki, sualtındaki bu araziler yazın bir damlasuya bile muhtaç. Ziraat Odası Ba�-kanıyla bu hüzünlü manzara içindeyol alıyoruz. �lk dura�ımız Ba�arasıBeldesi’ne ba�lı Burunköy.

KREDİYİ KAPATMAK İÇİN

KREDİ ALDIK

Köyün muhtarı Halil Eskiba�ba�ladı anlatmaya, “Herkesborçlu, 30-40 bin dönüm bu�daysu altında. Çiftçi belki bu seneovaya inemeyecek, topra�ını eke-meyecek. Bırakın mazotu, ekmekparası yok; ak�am a�ını nasıl çı-

karaca�ını bilmiyor kimse”.Çiftçi Murat Üren devam edi-

yor, “Pamu�u bırakayım desen,ta�kın var, ba�ka mahsule geçe-miyoz. Pamuk eksek maliyeti çokyüksek. Aldı�ımız krediyle birsene öncesinin borcunu kapata-bildik.”

Ahmet Koyuncu adlı çiftçi ise2002 yılını milat alıp girdi söze

“Çiftçi hem de yabancı ban-kalara borçlu. Bu i� kömür da�ıt-mayla, ye�il kart vermeyle olmaz.Çiftçi üretmedi mi Türkiye aç de-mektir aç! Bunlar kendi çıkardık-ları kanunu da çi�nediler.2006’da tarıma milli gelirinyüzde 1’inden az olmamak üzerepay aktarılacaktı. �imdi pay nebiliyor musunuz? Binde 44! Dü-rüst, arlı insan aç kalır ama iste-yemez, söyleyemez. Yüzde 1 bileverselerdi yetinirdik; aç kalmazdıçiftçi.”

BAŞKANIN AMCAOĞLU DA…

Köyün az ilerisindeki Ba�ara-sı’na geçtik. Belde Belediye Ba�-kanı

Ünal Ye�il’i, günlerden Pazarolmasına ra�men makamındabulduk.

Ye�il’in amcao�lu da borç yü-zünden intihar etmi�; “Borçsuztek çiftçi bulamazsınız. SadeceAydın yöresinde 100’ün üzerindeinsanımız borçtan intihar etti.Biri de amcao�lum. IMF ile an-la�madık diyorlar ama bence giz-lice anla�tılar, seçimden sonraaçıklayacaklar.

Çiftçinin hakkını vermiyor-lar, ama su bile vermedikleri ille-re beyaz e�ya da�ıtıyorlar.”

Beldeye ba�lı CumhuriyetMahallesi Muhtarı Özcan Ye�ilçiftçili�i bırakıp, esnaflı�a ba�la-mı�. “Daha yeni, kaportacı birarkada�ımız kendini astı. Avucusımsıkı kapalıydı, zor açtık.Kime, nereye borcu varsa bir kâ-�ıda yazmı�” diyor.

Beldeden ayrılırken, bize e�likeden Ziraat Odası yöneticileri,bunca ölüm haberinden sonraruh halimizi de�i�tirmek için olsagerek, Haydarlı Köyü’nde yapı-lan deve güre�lerinden söz ettiler.

SÖKE OVASI’NDA 1 BELDE, 3 KÖYE KONUK OLDUK

Aydın’da 100’ü aşkın borçlu çiftçiintihar etti!Duyduk ki Söke Ovas�’ndaki çiftçiler da�daki otu toplay�p yiyormu�.Borçtan intiharlar ba�lam��. Sadece Ayd�n’da, borçtan intihar edençiftçi say�s�n�n 100’ü a�t��� söyleniyor. Söke’de borç kapatmak içinyeniden borçlanan çiftçilerin izini sürdük. Ziraat Odas�’n�n evsahipli�iyle Ova’n�n köylerini gezdik.

EKONOMİ / EMEK

Özba�� Köylüleri.

Page 40: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 39

Hep beraber u�radık. Rengârenkbir ortam, heyecanlı ko�u�turma-lar, ye�ile da�ılmı� kalabalık ara-sında bulduk kendimizi. Köyünmuhtarı Hüseyin Karata�, bu yıl13’üncüsü yapılan Deve Güre�le-ri’ni anlattı.

KDV’Yİ PIRLANTADAN DEĞİL

MAZOTTAN KALDIRIN

O gün son dura�ımız Özba�ıKöyü oldu. �htiyar Heyeti Azasıçiftçi

Sabahattin Tokur, borcuborçla kapattıklarını söylüyor.Adem Özlokma ise çok “�anslı”bir çiftçi. 350 Lira emekli aylı�ıvar...

“Tarım Bakanı 300 Lira des-tek verece�ini söylüyor. Ben di-lenci miyim? Ben eme�imin kar-�ılı�ını alayım, ürünüm paraetsin yeter. Köyde genç kalmadı”diyor.

Ayhan Yıldız köyde i� tutantek genç. Babadan kalma tarımmakineleri imalathanesi var. ��-yerindeki her �ey satılmayı bekli-yor. Özcan, “KDV’yi pırlanta-dan kaldırılacaklarına, mazot-tan, gübreden kaldırmaları gere-kirdi” diyor.

TARIMI BIRAKANLAR UÇUK

MÜHENDİSİ Mİ OLDU?

Hava kararınca köyün kahve-hanesine girdik. HüsamettinTemel Sökeli büyük bir çiftçi vebiyolog. Temel, �u çarpıcı sözler-le özetledi durumu:

“Çiftçi borçsuz olmak, alnıaçık ya�amak ister. E�e dosta, es-nafa ve özellikle de bankalaraborçlu bıraktılar insanları. Ailefaciaları, göçler, intiharlar ya�a-nıyor. Bu gidi�i, “gözünüzü top-rak doyursun” diyen Bakan mıdüzeltecek? Halkını dü�ünen, ül-kesini seven iktidarlara ihtiyacı-mız var ama biz göz boyayanlaraverdik oylarımızı. Bakan geçen-lerde büyük bir ba�arısını açıkla-dı; Tarım nüfusunu yüzde 8azaltmı�. Nerede bu insanlar?Uçak mühendisi falan mı oldu-lar?

HASAT ZAMANI İTHALAT YAPILIR

MI?

Ertesi sabah, gezimize SökeZiraat Odası’ndan ba�ladık. OdaBa�kan Yardımcısı Mustafa Tan-yeri’yle tanı�tık ve sohbet fırsatıyakaladık. Tanyeri, Söke pamu-�unun, Mısır’ın Nil pamu�undansonra dünyadaki en kıymetlipamuk oldu�unu söyledi. SökeOvası, Türkiye’nin toplampamuk ihtiyacının yüzde 40’ınıkar�ılıyormu� bir zamanlar.

Söz dönüp dola�ıp Çine Bara-jı’na geliyor. 2008 yılı Eylül ayın-da bu konuyu görü�mek için An-kara’ya gitmi�ler. Dertlerini vene istediklerini anlatmı�lar. Barajiçin henüz bir adım atılmamı�.

“Üreticiyi Koruma Yasası’naihtiyacımız var” diyor Oda Ba�-kanı Muhsin Örnek. “Hasat za-manı ithalat yapılır mı? Yabancıbankalara borç aldı ba�ını gidi-yor. �ntiharlarla kar�ı kar�ıyayız.9 Mart’ta Ba�bakan gelecekmi�.Odalara da 10 dakika ayıracak-mı�. Son giri�imimiz onunla gö-

rü�mek.

BİR HORTUMCUNUN ÇALDIĞIYLA

TÜM ÇİFTÇİ BORÇLARI KAPANIR

Son dura�ımız Av�ar köyü.Köy, sanki bir gölün kıyısında. Okoca su kütlesinin, bir ta�kın ol-du�unu ve altında on binlercedönüm ekili alan oldu�unu söy-lediler. Bizi gören köy halkı kah-vehaneye geldi.

Bir zamanlar tarlasındandönüm ba�ına 750 kilo pamukalan Ahmet Uyanık, �imdi doma-tes ekiyor. Oysa Söke Ovası’napamuk dı�ında bir ürün ekilme-sin diye yasa çıkarılmasını öneri-yor. �syanı büyük Ahmet

Bey’in, “Tek çözüm, batır-mak için de�il, ya�atmak için birtarım politikası olu�turmak. ��ebu Hükümet’ten kurtulmaklaba�lamalı. Bir hortumcunun çal-dı�ıyla tüm çiftçilerin borcu ka-panır. Her �eyi bitirdiler sıra top-raklara geldi. Sonunda, adamındedi�i gibi, sataca�ın bir kanınkalır, elalemin memleketine yol-larsın gencecik insanını…”

Söke Ziraat Odas� Ba�kan� MuhsinÖrnek. Arkada tarlalar su alt�nda. Ova,1958’den beri Çine Baraj�’n�ntamamlanmas�n� bekliyor.

Av�ar Köylüleri.

Ba�aras� BeldeBelediye Ba�kan�

Ünal Ye�il,muhabirimiz

KevserKülahç�o�l’nun

sorular�n�yan�tlad�. Ye�il,

amcas�n�no�lunun da

borçlar�nedeniyle intihar

etti�ini anlatt�.

Page 41: 2009 08 Mart

40 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

VARDİYA

Amerikan askerlerine ev yaptılar, paralarınıalamadılar!

Almanya’da kapatılan üsten �ncirlik’ekaydırılan Amerikan askerleri için 102villa yapılmak üzere açılan ihaleyi Makyalve Erka firmaları kazanmı�tı. Söz konusufirmalar i�çilerin maa�larının büyük kıs-mını ödemeden i�i Bima adlı bir ba�ka fir-maya devrettiler. �n�aatın yüzde 95’ininbitmesine ra�men in�aatta çalı�an 260 i�çifirmalardan alaca�ını hâlâ tahsil edemedi.�çeride 4 bin ile 12 bin lira arasında ala-ca�ı olan içiler, 4 Mart’ta D�SK Genel-��Adana �ubesinde açlık grevi ba�lattılar.

Mustafa I��k / ADANA

�zmir Yerel-�� üyelerine tehdit!

Yerel-i� Sendikası �zmir �l Temsilcili�i HarunYi�it isimli zabıta memurunun seyyar satıcılar ta-rafından bıçaklanması üzerine, 5 Mart’ta basınaçıklaması yapmak üzere üyelerini Konak mey-danında topladı. Fakat �zmir Büyük�ehir Beledi-yesine ba�lı Zabıta Daire Ba�kanı �lyas Ay eylemiengellemeye çalı�tı. �lyas Ay, sendika üyelerini“haklarında idari i�lem ba�latılaca�ını” söyleye-rek tehdit etti. Yerel �� Sendikası �zmir TemsilcisiSerkan Yıldırım ise �lyas Ay’ın 4688 sayılı kamusendikaları kanununa aykırı davrandı�ını söyle-di. Serkan Yıldırım, zabıtaları arkada bırakaraktek ba�ına açıklamayı okudu. Yıldırım “Yapılanhaksız bir uygulamadır. �lyas Ay taraf tutmama-lıdır” dedi.

Sa�lıkta sözle�meli sisteme hayır!Türk Sa�lık-Sen, 1 Mart’ta Ankara’da bir eylem yaparak krizle il-

gili önlem almayan hükümeti ele�tirdi. Abdi �pekçi Parkı’nda bir arayagelen sa�lık çalı�anları adına basın açıklaması yapan Kamu-Sen GenelBa�kanı Bircan Akyıldız, “Kriz te�et geçmedi, deldi geçti. Kriz nede-niyle 46 bin i�yeri kapatıldı” dedi. Akyıldız, AKP hükümetinin kriz ön-lemlerinin i�çiye, memura, emekliye ve çiftçiye yönelik olmadı�ın söy-ledi. Akyıldız, Tayyip Erdo�an’ın “kriz te�et geçti” açıklamasına gön-derme yaparak, “Kriz te�et geçmedi, deldi geçti. Kriz nedeniyle 46 bini�yeri kapatıldı.” dedi. Sa�lık çalı�anları Sa�lık Bakanlı�ı’nın söz-le�meli personel uygulamasını protesto için kendilerini zincire vurdu.

Page 42: 2009 08 Mart

VARDİYA

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 41

Durgunlukenflasyonu dü�ürdü

Türkiye �statistik Kurumu’nun rakamlarınagöre �ubat ayında tüketici fiyat endeksi yüzde0.34 geriledi, üretici fiyatları endeksi yüzde 1.17arttı. �ubat ayı itibarıyla yıllık enflasyon tüketicifiyatlarında yüzde 7.73, üretici fiyatlarında yüzde6.43 oldu. �ubat ayı itibarıyla 12 aylık ortalama-lara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarındayüzde 10.41, üretici fiyatlarında yüzde 12.63 dü-zeyinde gerçekle�ti. Uzmanlar, döviz kurları yük-seldi�i halde enflasyonun dü�mesini, durgunlu�aba�lıyorlar.

D�SK ise bir açıklama yaparak, yoksullar açı-sından enflasyonun dü�medi�ine dikkat çekti:“TÜ�K, varlıklı, varlıksız, i� sahibi, i�siz, yöneticive asgari ücret alan bütün kesimleri aynı sepetiçinde de�erlendirmektedir. Gıda ürünlerindefiyat artı�ları �ubat 2009’da yüzde 12,3, konutharcamalarında yüzde 20, ula�tırmada yüzde 7,4olmu�tur.”

Bursa’da günde 155 ki�ii�ten çıkarıldı

Türk-�� 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, 5Mart’ta Aydınlık’a yaptı�ı açıklamada; resmi ra-kamlara göre, 2008 yılında Bursa’da 56 bin 700ki�inin i�inden oldu�unu söyledi. ��ten çıkarmala-rın özellikle 2008’in son üç ayında yo�unla�tı�ınısöyleyen Kanca, bu aylarda otomotiv, otomotivyan sanayi, in�aat ve tekstil sektörlerinde i�ten çı-karılanların sayısının küçük bir ilin nüfusuna e�de�er oldu�unu belirtti. Kanca 2009’un Ocakayında ise 8 bin 401 ki�inin i�ten çıkarıldı�ınısöyledi. Kanca, krizden çıkı� yolunun istihdamıve üretimi arttırmaktan geçti�ini belirtti.

Sevim Erol / BURSA

�zmirli i�çiler: AKP halka hesap verecekKESK �zmir �ubeler Platformu, Disk Ege Bölge Temsilcili�i ve

TMMOB �zmir �ubesi 4 Mart’ta �zmir Basmane’den Konak’a yürüye-rek hükümeti ve krizi protesto etti. Konak meydanında toplanan i�çileradına KESK �zmir �ubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ergün Demir veD�SK Ege Bölge Temsilcili�i adına 5 No’lu �ube Ba�kanı Mehmet Çınarbirer konu�ma yaptı. Ergün Demir “AKP Hükümeti krizin üstünü ört-meye çalı�ıyor” dedi. Mehmet Çınar ise “AKP hükümeti sadaka kül-türü geli�tirerek, sosyal hukuk devletini yok etmeye çalı�arak i�inden,a�ından etti�i çaresiz insanların aklını, vicdanını, inancını teslim almayaçalı�ıyor. Bize dayattıkları sömürü düzeni, emperyalizm, yoksulluk vesefalettir” diye konu�tu. ��çiler, “Gün gelecek devran dönecek AKPhalka hesap verecek” , “Yalancı Ba�bakan” , “IMF’ye de�il, halkabütçe” sloganları attı.

Doktorlar i�güvenli�i istiyorlar �zmir Tabip Odası üyesi olan hekimler 4 Mart Çar�amba günü �zmir

Tepecik E�itim ve Ara�tırma Hastanesi’nde tıbbi maskelerini takarakbasın açıklaması yaptılar. Doktorlar adına konu�an, �zmir Tabip OdasıBa�kanı Dr. Suat Kaptaner “Bizler yıllardır, hastalarımızın sa�lık hak-kını savunduk. Toplumun gereksinimlerine uygun sa�lık politikaları uy-gulanması için mücadele ettik. Çalı�ma ko�ullarının olumsuzluklarınıa�maya çalı�arak hizmet vermeye çalı�tık. Kendi sa�lı�ımız hiç aklımızagelmedi. Sa�lık ku-rumlarımızda ne i�güvenli�i kurulları-mız vardır, ne riskde�erlendirme ku-rullarımız. Ne i� or-tamımızdaki risklerbelirlenir ne de veritoplanır. Biz hekim-ler de çalı�anlarız.��yerimizde ‘��yerisa�lık birimleri’ ku-rulmasını istiyoruz”dedi.

Belma Yücel / �ZM�R

Page 43: 2009 08 Mart

42 � Ayd›nl›k� 8 MART 2009

Krizin derinleştiği koşullarda herörgüt krizden çıkışla ilgili program-lar oluşturmaya ve geliştirmeye çalı-şıyor.

TÜRK-İŞ’in bu doğrultuda dörtmetni açıklandı. Birinci metin,2008 Kasım’ında hazırlanan “Eko-nomik Krize Karşı Önlemler Rapo-ru”dur. İkinci metin, bu metnin 5

Şubat 2009 tarihinde toplanan Ekonomik ve Sosyal Kon-sey’e sunulan biçimidir. Bu iki belge arasında bir fark yok-tur. Üçüncü metin, TÜRK-İŞ tarafından kurulan ve kimler-den oluştuğu belirtilmeyen “Akade-mik Kurul”un hazırladığı İstihdamınKorunması ve Geliştirilmesi, Uygu-lanması Gereken Para ve Maliye Po-litikaları raporudur. Bu rapor, TÜRK-İŞ’in internet sitesinde yayımlanmışve TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun14 Şubat 2009 günlü toplantısınasunulmuştur. Dördüncü metin iseTÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun 14Şubat 2009 günü yaptığı toplantısonrasında yayımlanan bildiridir.

TÜRK-İŞ’in krize ilişkin önerile-rinde çok ciddi hatalar ve eksikliklervardır.

RAPORDA EMPERYALİZM VE ALETLERİ YOK

Öncelikle ele alacağım metin,TÜRK-İŞ’in oluşturduğu AkademikKurul tarafından hazırlanan İstihda-mın Korunması ve Geliştirilmesi ra-poru.

Bu raporda Türkiye’de yaşanan krizin sorumluları ola-rak gösterilenler arasında emperyalizm, ulusötesi serma-ye, IMF, Dünya Bankası ve AKP iktidarı yer almıyor. Krizinnedeni, “Türkiye ekonomisinin döviz üretme yeteneğininhızlı biçimde artarken, döviz tüketme yeteneğinin dahahızla” artmasıymış. Ayrıca, “Türkiye küresel ölçekte parabolluğundan kaynaklanan sermaye girişlerini iyi idareedememiş.”

Raporda, Türkiye’nin on yıllardır bir avuç yerli ve ya-bancı sermayedar tarafından çok yüksek faizlerle nasıl so-yulduğu, Türkiye’den dışarıya nasıl bir kaynak akışı oldu-ğu, emperyalist güçlerin maşaları olan IMF ve Dünya Ban-kası’nın Türkiye ekonomisini nasıl bağımlı kıldığından sözedilmiyor.

Raporda, 1 Ocak 1996’da Avrupa Birliği ile girilenGümrük Birliği ilişkisinin Türkiye ekonomisinde nasıl tah-rip edici etkiler yarattığına hiç değinilmiyor.

Raporda, önceki iktidarların ve 6 yılı aşkın süredir deAKP iktidarının izlediği politikaların olumsuz sonuçlarınınbugün yaşanan kriz üzerindeki etkilerinden söz edilmiyor.

Özelleştirmeler yoluyla devletin zayıflatılmasının krizdeve krizden çıkma çabalarındaki duyarsızlıktaki olumsuzetkileri dile getirilmiyor.

Sonra da kalkıp şöyle yazılıyor: “IMF’siz bir programyapmak Türkiye ekonomisinin uzun vadeli önceliği olma-lıdır.”

TÜRK-İŞ’İN KRİZE ÜÇ ÇÖZÜM ÖNERİSİ!

Ne demek “uzun vadeli öncelik”? IMF’ye bağımlılığıkabul eden bir anlayış, krize karşı teslimiyeti kabul et-mektedir.

Raporda şöyle deniliyor: “Uzun dönemde ülkemizdehayat standartlarını yükseltmenin,yani ekonominin mal ve hizmetüretme potansiyelini artırmanın sa-dece ve sadece üç yolu vardır: İşgü-cünün miktarını ve kalitesini artır-mak; sermaye stokunu artırmak;ekonomik teknolojik yenilik yapmakapasitesini artırmak.”

Böyle saçmalık olur mu? Emperyalizmin sömürüsü altında

sürekli yoksullaştırılan bir ülkede,halkın refah düzeyini artırmak içinbunlar nasıl önerilebilir? Bu önerile-re, Amerika’daki iktisada giriş kitap-larında rastlayabilirsiniz. O kadar.TÜRK-İŞ, krizden çıkış ve halkımızınhayat standardının yükseltilmesi için“sadece ve sadece” bu üç yolu nasılönerebilir? Bu rapor, internet sitesi-ne yüklenmeden ve Başkanlar Kuru-lu’nda dağıtılmadan önce hiçbirciddi denetimden geçmedi mi?

PİYASA MEKANİZMASININ ANA FİKRİYLE YAZILMIŞ

Raporda, iş olanakları yaratılması için konut sektörü-nün canlandırılması öneriliyor. AKP bunu yıllar önce gün-deme getirmişti. Hangi ciddi iktisatçı, Türkiye’nin istihdamsorununun çözümünü zaten büyük bir kriz yaşayan inşaatsektöründe, zaten arz fazlası olan konut üretimine yatırımyaparak çözmeye çalışır. Bu raporu yazanlar, Sayın Başba-kan gibi, TOBB’a bir öneri götürerek, her işverenin bir işçidaha istihdam etmesini de isteyebilirler.

Raporu yazanların anlayışı “piyasa mekanizmasınınana fikriyle uyumlu” çalışmaktadır. Hâlbuki TÜRK-İŞ’in 5Şubat 2009 tarihli raporunda demokratik planlama savu-nulmaktadır.

RAPOR BİLİMSEL DEĞİL

Bilimsellik, gerçekliğin kavranmasıdır. Söz konusurapor gerçekleri kavramamıştır; yanlış yansıtmaktadır; bi-limsel değildir. TÜRK-İŞ’e yakışmamış.

Gelecek hafta, TÜRK-İŞ’in, Akademik Kurul’un raporu-na göre çok daha ciddi olan 5 Şubat 2009 tarihli raporu-na ilişkin görüşlerimi sunacağım.�

TÜRK-İŞ Akademik Kurulu’nun krizle mücadele programının hataları

SINIF GÖZLÜĞÜ

YILDIRIM KOÇ

� TÜRK-��’in krize ili�kin

önerilerinde çok ciddi hatalar ve

eksiklikler vard�r. Bu rapor, internet

sitesine yüklenmeden ve Ba�kanlar

Kurulu’nda da��t�lmadan önce hiçbir

ciddi denetimden geçmedi mi?

Raporu yazanlar�n anlay��� “piyasa

mekanizmas�n�n ana fikriyle

uyumlu” çal��maktad�r. Söz konusu

rapor gerçekleri kavramam��t�r;

yanl�� yans�tmaktad�r; bilimsel

de�ildir. TÜRK-��’e yak��mam��. �

Page 44: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k� 43

Kıbrıs Türkü 19 Nisan’da Millet-vekili Genel Seçimleri için sandık ba-şında olacaktır. Bu seçimin sonucu,sürdürülmekte olan müzakereleri,dolayısıyla da Kıbrıs Türkü’nün gele-ceğini yakından ilgilendirmektedir.KKTC’de bilindiği gibi CTP-BG-ÖRPhükümeti,

Anavatan Türkiye’deki AKP hü-kümeti ile işbirliği içerisinde, Kıbrıssorununa çözüm bulmak amacıyla

sürdürülen müzakereleri ve bu müzakereleri yürütenKKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı desteklemektedirler. KKTCCumhurbaşkanı Talat’ın tek egemen-lik, tek temsiliyet ve tek vatandaşlıkkonularında Rum lider Hristo-fiyaskoile yapmış olduğu prensip anlaşmasınıKıbrıs Türkü tasvip etmemektedir.

“EVET”ÇİLER YÜZDE 65’TEN 28’E DÜŞTÜ

KKTC’de yapılan anketler, Kıbrıs Tür-kü’nün ‘iki devletli bir çözümü’ tercihettiğini ortaya koymuştur. Kıbrıs TürküKKTC’den feragat ederek Rum’la an-laşmaya razı değildir. KKTC’ye sahip çı-kanların, 19 Nisan’da yapılacak seçim-lerde, mevcut iktidarın Kıbrıs çözüm si-yasetine destek vermeyeceği, son yapı-lan bir kamuoyu yoklamasında bir kezdaha ortaya çıkmıştır. Ankete göreAnnan Planı’nın destekçisi CTP-BG oykaybetmektedir.

Ankete göre, 2004 yılında BMGenel Sekreteri Kofi Annan tarafındanhazırlanan plana, referandumunda yüzde 65 ile “Evet”diyen

Kıbrıs Türk halkı, aynı planın yeniden referanduma su-nulması halinde yüzde 53,8 oranında “Hayır” demektedir.Güvenilirliği daha önceki kamuoyu yoklamalarında onay-lanmış KADEM’in anketinde, 2004 referandumunun tek-rarlanması halinde “Evet” diyeceklerin oranı yüzde27,9’da kalmaktadır. Kararsızların oranı yüzde 15,1 olur-ken, soruyu cevapsız bırakanlar ise yüzde 3,2 oranındadır.

ANKETLERDEKİ GERÇEK: KKTC İKİ AYRI DEVLETTEN YANA

Toplam 1387 KKTC vatandaşını kapsayan KADEM anke-tinde yer alan, “Kıbrıs sorununa nasıl bir çözüm istiyorsu-nuz?” sorusuna, yüzde 62,6 gibi oldukça yüksek bir oran-la vatandaş, “iki tamamen ayrı bağımsız devlet” yanıtınıvermiştir. Merkezi yapısı güçlü federasyona destek veren-ler yüzde 17,2, mevcut durumun devamına destek veren-ler yüzde 9,5, Türkiye ile entegrasyona destek verenler iseyüzde 5,3 oranında kalmıştır.

Anket’ten çıkan diğer önemli bir sonuç da sürdürülenmüzakerelerle ilgilidir. Halk, sürdürülen görüşmelerinçözüm getirmeyeceğine inanmaktadır. KKTC Cumhurbaş-kanı Mehmet Ali Talat ile GKRY Başkanı Dimitris Hristo-fi-

yasko arasındaki görüşmelerin, Kıbrıs sorununa çözümgetireceğine ‘kesinlikle inananlar’ yüzde 6,4, kısmen ina-nanlar ise yüzde 15,9 oranında kalırken, ‘hiç inanmayan-lar’ yüzde 55,9, ‘pek inanmıyorum’ diyenler de yüzde18,6 oranındadır. Böylece ‘hiç inanmayanlar’ ile ‘pekinanmayanların’ oranı yüzde 74,5’e ulaşmıştır.

Emperyalizmin 2004 yılında allayıp pullayıp ortaya koy-duğu şer plana artık KKTC’de destek yoktur. “Çözümhemen şimdi” diyerek iktidara gelenlerin itibarları da kal-mamıştır. 5 yılda Kıbrıs Türkü oynanmakta olan emperya-list oyunu görmüş ve yeniden Milli Dava’nın etrafında to-parlanabilmiştir. Emperyalizmin öngördüğü siyaseti gü-denler, bunun faturasını 19 Nisan’da çok ağır bir bedelle

ödeyeceklerdir.

SEÇİM SONRASI TALAT’I BEKLEYENLER

CTP-BG-ÖRP Hükümeti, Kıbrıs soru-nuna çözüm bulmak maksadıyla sürdü-rülen müzakereleri, Talat ile de istişareederek kesecek ve halkın önemli bir bö-lümünün desteğini alabilecek sayısız fır-satı fütursuzca harcamıştır. CTP-BG-ÖRP Hükümeti, Rum tarafının saldırgan,uzlaşmaz ve samimiyetsiz birçok eylemi-ne sessiz kalmış ve müzakereleri destek-lemiştir. CTP-BG, Güney Kıbrıs’taki koa-lisyon hükümetinin güçlü parçası olanAKEL ile yıllar önce Kıbrıs sorununaçözüm bulmak için belirledikleri pren-siplere bağlı kalmanın ve Anavatan Tür-kiye’deki AKP iktidarının dayatmalarınıncezasını 19 Nisan’da ödemek durumun-da kalacaktır.

19 Nisan’da iktidarın el değiştirmesimüzakereleri sürdüren

Cumhurbaşkanı Talat’ı da zor durumda bırakacaktır. İkiegemen devletli bir çözümü destekleyen partilerin iktidaragelmeleri halinde

Cumhurbaşkanı Talat’ın tek egemenliğe dayalı BirleşikKıbrıs hedefi ile müzakereleri sürdürebilmesi oldukça güç-tür. M. Ali Talat’ın 19

Nisan’da belirlenecek yeni iradeye göre hareket etmesi,hiç kuşkusuz demokrasinin gereğidir. Halk ve hükümetleters düşecek bir cumhurbaşkanının müzakereleri sürdürme-si zor olacaktır.

ULUSAL KONSEY KURULMALI

Anlaşılacağı üzere 19 Nisan seçimlerinde, Kıbrıs sorunu-nun nasıl çözüleceği konusunda partilerin tutumları belirle-yici olacaktır. Gönlümden geçen, 19 Nisan’da belirlenecekMeclis aritmetiğine bakılmaksızın, tüm partilerimizin MilliDava’mız etrafında uzlaşarak birleşmeleridir. Rum tarafın-daki gibi, bir Ulusal Konsey’in kurulması ve bu Konsey’dealınacak kararlara uyularak müzakerelerin sürdürülmesi endoğrusu olacaktır. Kıbrıs Türkü’nün Milli Davada birlik, be-raberlik ve dayanışma içerisinde olma ihtiyacı her zaman-kinden daha fazladır. Mukavemetçi Kıbrıs Türküne de zatenbu yakışır.�

19 Nisan seçimine doğru KKTC’de değişim

ULUSAL GÖRÜŞ

HÜSEYİN MACİT YUSUF

� 19 Nisan sonras� tüm partiler

Milli Dava’m�z etraf�nda

birle�melidir. Rum taraf�ndaki

gibi, bir Ulusal Konsey’in

kurulmas� ve al�nacak kararlara

uyularak müzakerelerin

sürdürülmesi en do�rusu

olacakt�r. K�br�s Türkü’nün Milli

Dava’da birlik olma ihtiyac� her

zamankinden daha fazlad�r.

Mukavemetçi K�br�s Türküne de

bu yak���r. �

Page 45: 2009 08 Mart

44 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

�ULE PER�NÇEK

Ak�am Ergenekon duru�masın-dan çıktık. Üzerimizde cezaevigerginli�i, omuzlarımızda “ne

olacak bu memleketin hali” a�ırlı�ıkendimizi Beijing havayolunda bul-duk. Yaz tatili yapmaya fırsat ol-mamı�tı. Yıllık iznimizi kullanı-yoruz. Ama gazeteciye durmakyakı�maz. Havada karada,Çin’de Maçin’de... Hemen önara�tırmaya ba�ladık. Çin HalkCumhuriyeti krize ili�kin ne gibiönlemler alıyor? Türkiye ekono-misi açısından bunlar ne anlamageliyor?

NEREDEN NEREYE GELDİ?

�lk önce Çin’in tarihi ve kültürelbirikiminde yo�un planlanmı� bir

programla gezintiye çıkıyoruz.Oldum olası Batı’da da, Do�u’dada feodalizmin o ezici ihti�amı, canacıtan �a�aası bize çok çekici gel-mez. Sonuçta verilmek istenen iletimimarisiyle de, kullanılan o a�ırıgösteri�li, süslü e�yalar ve giysilerlede “ben tanrıdan gücümü alırım,ulu ve büyü�üm; siz de minicik zer-reciksiniz bana boyun e�mek zo-rundasınız” buyru�udur. Ona dahemen ba�kaldırasınız gelir.

Müzeleri insan yaratıcılı�ı, es-teti�i ve eme�i hatırına gezerim.Hele Çin’de bir sarayı gezmek; bı-rakın saatleri, günler alıyor. YasakKent’te bir yandan yürüyoruz, biryandan da so�ukta ayaklarımızainen kara sular hesabına söyleni-yoruz. “Buraları tahtırevandade�il de, adam gibi yürüyerek

gidip gelsen böyle yapmazsın!!”�mparator efendi diyelim, biryerde gezerken bir gölü be�eniyor.“Aynısından ben de burada iste-rim” diyor. Yazlık Saray’a yapılı-yor. Tonlarca a�ırlıkta yekparekayalar bahçesine ta�ınıyor. Umu-runda mı… ta�ıyanların biri ölürbiri gelir… Büyük, kalın masif ka-pıların ardında halk açlık, sefalet,fuhu�, uyu�turucu bata�ında. Gir-mek yasak, çıkmak yasak. Dev-rimle indirilmi� a�a�ı. �mparatorabahçıvan olarak ya�ayıp ölme�ansı tanınmı�.

Tapınaklar da elbette bir okadar gösteri�li, el emekli, oymalı.Oruç var, hayvan kurban etme,kendini dünya nimetlerinden ko-parıp tecrit var… Beijing KentMüzesi’nin geleneksel yemeklerbölümünde bizim a�ureyi görmezmiyim! Herhalde Nuh peygamber-den de�ildir, buradaki. Ba�ka biröyküsü olmalı.

Bu arada Uygurların e�e�e tersbinen bir mizah ustaları var. Yadünya küçük, ya da ko�ullar benzer.

� 56 milliyetinya�am ve sanatkültürünün birebirkopyalar�n�nsergilendi�i aç�khava MilliyetlerMüzesi’nde hemenbize bir gösteriyapt�lar.

�N TOPLUMU VE EKONOM�S� KR�Z� NASIL YA�IYOR-1

Teğet dedikleri bu olsa gerekNe yar�n teti�i çekip intihar edecek gibi insan var, ne dokunsan patlayacakbarut. �nsanlar geleceklerinden umutlu, �imdi az olsa bile yar�n daha çokolaca��na güvenli. Herkes sevimli ve güler yüzlü bize bak�yor. Bir tek ufakbebeler hayretler içerisinde gözlerini gözlerimize dikiyor... Bat� bütün kirlikültürüyle aban�yor. Korunma önlemleri tayin edici.

DÜNYA

Page 46: 2009 08 Mart

� CennetTap�na��. 273hektar üzerinekurulu. Buras� iyiürün için duaedilen yer.

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 45

AYAĞINI SAĞLAM YERE BASAN KADIN

Yasak Kent’ten çıkarken Çindevriminin lideri Mao’nun ünlükonu�masını yaptı�ı kapıdaki fo-to�rafına ve tam kar�ıdaki anıtmezarına bir selam yolluyoruz. ��iAtatürk’ten bile çok zormu�. Açıkkonu�mak gerekirse Osmanlı, bu-radaki hanedanın yanında zem-zemle yıkanmı�.

Yıkılan imparatorlu�un baskı-cı gücü; devrimin büyüklü�ünün,Çin halkının nereden nereye ta�ın-dı�ının bir ölçütü. Ya�amı boyun-ca saraydan dı�arı adımını atma-yan, altın kakmalı zümrüt i�lemelilazımlı�a hacet gideren bir impa-ratorun tebası olmaktan ba�ka birdüzleme sıçrayan Çin halkının al-dı�ı yol insanı �a�kına çeviriyor.Devrimden bu yana aradan çokuzun zaman da geçmemi�. ÇinSeddi’ni tırmanırken minik ayaklıpıtı pıtı yürüyen ya�lı kadını gö-rünce hele kadınların ya�amındakigerçekle�en o büyük devrimin bi-lincine varıyorsunuz. Daha dündemir ayakkabılar içinde i�kenceiçinde ya�ayan kadın yere öylesinesa�lam basıyor ki. Her alanda var.�n�aat i�çili�inden, otobüs �oförlü-�ünden devletin en üst düzey yö-neticili�ine kadar.

BU POZLARI BİR YERDEN

ANIMSIYORUM

Çin’de zaten kavga eden çokaz. Hele bizim orada ya�ayanTürkler için i�çi bir kadının kala-balık metroda genç erkek memurunasıl evire çevire dövdü�ü gerçek-ten özel bir durum, anlatıp duru-yorlar. Adamca�ız canını zor kur-tarmı�. Ama bu arada “dı�a açıl-mayla” birlikte sanki marifet gibikoluna konan sine�i “ay ay” diyecilveli cilveli ba�rı�arak erkek ar-kada�ına kovduran genç yeni yet-meler de belirmi�. Tek ayak arka-da öpü�en gençleri görünce diyo-rum ki, ben bu pozları bir yerler-den anımsıyorum. Batasıca Batıdizileri! Basın devlet tekelinde. Onedenle televizyon kanallarındayok bu tür programlar, amadvd’leri her sokak ba�ında.

PERMA SAÇLAR, ESTETİK AMELİYATLI

GÖZLER

Her milletin kendine özgü birbeden dili vardır. Televizyondahaber okuyan genç bayanı anlamı-

yorum, ama uzun süre izliyorum.Edası sanki BBC’den stajdan yenidönmü� gibi. Gençlerin saçlarıkirpi dikeni modasında, kızlarınkiperma, kahküller burunlarında.En çok gözkapa�ı estetik ameliya-tı oluyorlarmı�. Bir de burun.

�i�man Çinli belki de gözünü-zün önüne getirmekte zorlanırsı-nız. Çünkü mutfaklarında ve kül-türlerinde yoktu.

Ama ne yazık ki obezlik ba�la-mı�. Onlu ya�lı çocuklarda özellik-le. McDonald’s “özgürlü�ünün”getirileri!

Ah bir de neler kaybettiklerini,kaybedeceklerini bilseler...

E�cinsellik de özgürlük ve ça�-da�lık kapsamında. Yaygınla�tı�ısöyleniyor. Gözle de görülüyorzaten.

Batı bütün kirli kültürüyle aba-nıyor. Korunma önlemleri giderekdaha tayin edici. Bir Batılı yazardiyor ki, “e�er Çin mantısı ham-burgere yenilirse, Çin gelece�inbüyük gücü olamaz.” Bu aynı za-manda ekonomik krizin de anlam-lı bir de�erlendirmesi.

TEĞET BU OLSA GEREK

Rakamlar elbette önemli, amabir yandan geziyoruz bir yandangöz ucuyla insanları gözlemliyo-ruz. Herhalde ekonomik ve siyasikriz “te�eti” bu olsa gerek. Metro-lara iniyoruz biniyoruz, dükkânla-ra girip çıkıyoruz, müzelerde kuy-ruklara giriyoruz, kalabalıkta iti�tepi� dola�ıyoruz. Ne yarın teti�içekip intihar edecek gibi insan var,ne de dokunsan patlayacak barut.Bu yalnızca Do�u’nun sakinli�in-den, Çin Halk Cumhuriyeti’nininsan sever ve sabır kültüründenkaynaklanmıyor. Burada uzun sü-redir ya�ayanlar da aynı saptama-yı yapıyor. �nsanlar geleceklerin-den umutlu, �imdi az olsa bileyarın daha çok olaca�ına güvenli.Herkes sevimli ve güler yüzlü bizebakıyor. Bir tek ufak bebeler hay-retler içerisinde gözlerini gözleri-mize dikiyor. Öyle ya bu da ne olaki, fincan gibi kocaman; �öyleipincecik çizgi gibi olacakken…Da�lar gibi bir burnu da altınakondurursan bakar elbette.

“Uzun ömür”, “mutluluk”...Dönüp dola�ıp bütün yollar bu ikikavrama çıkıyor. Yolda ya�lı biradam görüyorsunuz. Ters yürü-

yor, arka arka. Uzun ömür de-mekmi�. Aslında bulmaca yapmakgibi herhalde, beyin jimnasti�i.Çubuklarla yemek de iyi geliyor-mu�. Çöpleri bile çubuklarla top-luyorlar. Yumurta bile soyabildik-ten sonra marifet de�il, elbette.

KAMU SAĞLIĞI

Elbette kamu sa�lı�ı en önemlikonu. Koca Çin’de altı bebe�in öl-dü�ü zehirli mama olayında yargı-lananlardan ikisi idam cezasıalmı�, di�erleri ömür boyu hapis.Vay antidemokratikler!!

�nsan merkezli anlayı� onlarınya�amının bir parçası haline geldi-�i için bu “ça�da�lıklarının” çokfarkında olmayabilirler, ama bizhemen yadırgıyoruz.

Dünyanın birçok yerinde müzegezdim. Burada gerçi her �eyin birmüzesi var, “Geleneksel �laç Mü-zesi” ya da sayısı 400 bin kalmı�da dahil 56 milliyetin kültürünün,sanatının, ya�am tarzının sergilen-di�i “Çin Milliyetleri Müzesi” ör-ne�in. Gezmekle bitecek gibi de�ilama, düzenleme çok farklı. Bir ke-resinde Almanya’daydı galiba birsarayda parmaklarımın ucunu du-vara de�dirmi�tim ka�ıt mı kuma�mı diye de 20 metre uzaktan gö-revli avaz avaz azarlamı�tı, ödümkopmu�tu. Müthi� gerginlik içindegezersiniz müzeyi, oraya basmaburaya de�me, ne zaman bir hatayapaca�ım endi�esiyle. Çünküönemli olan siz de�il, sergilenen e�-

Page 47: 2009 08 Mart

yadır. Burada huzur içinde dola�ı-yorsunuz. Korunması gereken ca-mekan içine alınmı�, nemi ısısıayarlanmı�, burnunuzu yapı�tırıpbakıyorsunuz, foto�rafını çekiyor-sunuz. Müzeler buz gibi de�il, ya-�anan yerler. Çocuklara uygula-malı kurslar veriliyor, açık havasarayların bahçelerinde insanlaroturuyor, sohbet ediyor, müzikyapıp dans ediyorlar.

KİTAPLARI MARKET ARABASINA

DOLDURUYORLAR!

Ama en güzeli kitapçıları. As-ya’nın en büyü�ü dedikleri birdükkanı gezdik, kat kat. Her Asyaülkesinde mutlaka “Asya’nın enbüyü�ü” bir �ey vardır aslında.Burası gerçekten neredeyse bizimkitap fuarları kadar. Çok da kala-balık. Market arabalarıyla alı�veri� ediliyor. Tepeleme dolduru-yorlar. Ama önemli olan o de�il.Kitabı almak için paranız yoksabile, alıyorsunuz raftan istedi�ini-zi, yere oturuyorsunuz okuyorsu-nuz. Çocuklardan bazılarının içigeçiyor, uyukluyor. Dünyanın endo�al i�ini evlerinde yapar gibi.

AĞZIMIZA SERVİS

Ak�am yeme�imizi “ÇılgınMakarna Lokantası”nda yiyece-�iz. Çin’de dı�arıda yemek çokucuz. Burası kendin pi�ir kendinye türünden bir yer. Masanın orta-sına ocak düzene�i kuruluyor,suyun içine soslar atılıyor, sebzele-ri etleri menüden seçiyorsunuz.Kaynayan suyun içinde elbette be-cerebilirseniz çubuklarla daldırıp

yiyorsunuz. Bu sava�ımıza katılakatıla gülüp seyredeceklerine güleryüzlü bayan garson neredeyse a�-zımıza servis yapacak. Bah�i�i ke-sinlikle kabul etmiyorlar. Hizmeti-mizin kar�ılı�ını ücret olarak alı-yoruz diyorlar.

Çılgın Makarna adı da �ura-dan geliyor. Genç bir delikanlı es-tetik bir dans gösterisi e�li�indehamuru masanızın yanında hava-da döndürerek tel tel açıyor, ma-karna �eklinde, suda ha�lıyorsu-nuz. Kendin pi�ir, kendin ye hermahallede var. Burası biraz dahaözel. Onun için kalabalık, kuyrukvar. Ama ayakta beklemiyorsu-nuz. Küçük masalarda atı�tırmalıkbir �eyler ikram ediyorlar. Elbettedurmadan ye�il çay e�li�inde.Ayakkabınızı o arada müesseseninikramı olarak boyatabilir, mani-kür yaptırabilir, sergi gezebilir,dama oynayabilir, menüdeki ye-meklerin foto�raflarının oldu�ukâ�ıtlarla oyun oynayabilirsiniz.Sıra numaranız gelince ça�ırıyor-lar. Masaya oturur oturmazhemen arkanıza koydu�unuz pal-tonuzun üzerine kılıf geçiriyorlar.Hem ikide bir kaymasın hem deyemek kokmasın diye. Bu her lo-kantada adet. Burada bir de önü-müze önlük taktılar, yemek suyusıçrar belki. Bir ara çubuklarlamücadeleden midir, acılı yiyincemi ter bastı. Hemen güzel garsonkızımız saçımı toplamam için bantbulmu� getirdi.

�nsan merkezli olmayı yadırgı-yorum dedim ama insan hemen alı-�ıyor do�rusu. Oh bizde bir reha-

vet... �imdi metrolar çok kalabalıkya, hele i� saatlerinde. Yerlerde ka-pının tam duraca�ı yerde oklarvar. Bir düz; çıkan yolcu için, ikiyanda da gireceklere. Gidip oradauslu uslu sıra yapıyorsunuz. �çerisikalabalık, ama girerken kimsekimseyi ezmiyor. Ayakta bile olsa-lar Çinlilerin hemen bir be� dakikakestirme adetleri var. Onu neyazık ki edinemedim, çok özendimama...

KÖRLER İÇİN KALDIRIM

Kaldırımda yürürken bir süresonra dikkatimi çekiyor. Kabartılıbir bölümü var. Bütün kentin heryerinde. Düz gidiyor, dönüyor...Çözemedik, sorduk. Körler için-mi�. Ayakkabınızın altından algılı-yorsunuz, nerede kaldırım bitiyor,nerede kar�ıdan kar�ıya geçebilir-siniz... Çok basit, büyük bulu�de�il, yapmak da zor de�il. Dü-�ünmek yeter.

İÇKİLİ ARABA KULLANMAYA YARGISIZ

15 GÜN HAPİS

Çin’de epeyce içki içiliyor, sar-ho�lara yardım da çok ola�an.Amma içkili araba kullanmakmı... “��te, ondan Allahtan korkargibi korkarlar” diyorlar. Hemen,yargısız 15 gün hapis!

Toplum kurallara uyma konu-sunda çok duyarlı. Ak�am birkarar alınıyor diyelim, ertesi günsabah hemen uygulanıyor. Be� yılönce gitti�imizde her yerde sigaraiçmek serbestti. Olimpiyatlar ön-cesi yasaklar gelmi�. Küt demi� ke-silmi�. Kaldırımlara talim. Açıkhavada parkta dola�ırken ilk gitti-�imiz gün bizi bile uyardılar.“Yasak, hem�erim söndür” diye.Üstelik yabancılara o kadar özengösterdikleri halde.

Naylon torbalar marketlerdenkararın ertesi gün silinmi�. Paraylasatılıyor. Bez torbalara dönülmü�.

“Amerika bizden ileri...” Bizceen son söylenecek bir co�rafya. �le-rilik ne, gerilik ne... Aklımdan geç-medi de�il, alıp götüreceksin Chi-cago’nun, New York’un, Los An-geles’in arka sokaklarına farkıfark edecekler. Bulmu�lar böylealı�kanlıkların kültür ve sistem ha-line dönü�tü�ü toplumu, haksızlıkediyorlar. Haftaya ekonomik alan-da aldıkları önlemlerde de bu ko-nuyu tartı�aca�ız.�

46 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

Kitap sat�n alacakparan�z yoksakitapç�da bir kenaraçöküyorsunuz,ba�l�yorsunuzokumaya.

Page 48: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k� 47

AB kurulurken, Orta ve Doğu Av-rupa ülkelerinin böyle bir birliğe alın-ması düşünülmemişti. Birlik -o za-manki adıyla Ortak Pazar- konusun-da kafa yoranlar ve Birliğin fikir ba-balarının aklındaki; gelir düzeyleri,kültürel ve sosyal yaşamları birbirineyakın Batı Avrupaülkelerinin birOrtak Pazar halinegelerek üst düzey-de bir ortak uygar-

lık kurmalarıydı.Ancak özellikle ortak sayısı 15’i geçtik-

ten sonra, Birlik yöneticileri ortaklığı Ortave hatta Doğu Avrupa’ya uzatma yolunagittiler. Yazılarımı izlemiş olanlar, yaşamdüzeyleri ve kültürleri, ekonomik gelişmiş-likleri ilk 15 üyenin gerisinde olan yeni 12üyenin

Birliğe katılmasıyla, aslında Birliğinanlam ve yaşama olanağını yitirdiğini bir-çok kez yazdığımı herhalde anımsamışlar-dır.

AB GENİŞLEYEREK İÇ SORUNLAR YARATTI

AB’nin dünyanın diğer bölgelerindençok daha hızlı biçimde ekonomik ve sosyalkalkındığı dönem, kültürel ve sosyalyaşam düzeyleri birbirine yakın olan, azsayıdaki ülkeyle olduğu dönemdir. Hatta 9 üyeden sonraYunanistan, İspanya ve Portekiz gibi, farklı sosyal ve kültü-rel düzeyde ülkelerin girmesiyle, AB’nin dertsiz başı dertle-re girmişti. Doğal ki, 12 üye daha artırılınca meydana gelenülke yığınına, eski anlamıyla Birlik demek yanlış olurdu. SonKüresel Kriz, bu görüşümüzü daha kesin biçimde ortaya çı-kardı.

Geçen haftalarda AB zirvesi toplandı. Alınacak önemlikararlar vardı.

Küresel kriz, AB’nin ileri sanayi ülkelerini bile haşat et-mişti. İlk

15 üyeden olan İrlanda ve İspanya’nın hali haraptı amaAlmanya ve

İngiltere gibi görece iyi durumda olması gereken ülke-lerde de gerek mali kurumlar, gerekse sanayi sektörününhali harap.

Fakat daha da göze çarpan nokta, sonradan AB’yegiren ülkelerin adeta çoğunun ‘Devlet niteliğini yitirmeye

yakın’ hale gelmeleri. Toplantıda bu ülke-lerin sözcülüğünü üstlenen Macaristantemsilcisi, Doğu Avrupa’da durumubozuk ülkelerin durumunu düzeltmeleriiçin, diğer Birlik üyelerinin 190 milyondolar değerinde yardım etmelerini öngö-ren bir öneride bulundu. Ancak AlmanyaBaşbakanı Merkel’in sert itirazlarıyla buöneri ret oyu aldı.

AB’YE SORDADAN GİRENLER EKONOMİKDARBOĞAZDA

Durumu bozuk ülkelerin bellerini birparça doğrultmaları için muhtaç olduklarıdış yardımları İngiliz The Economist dergi-si, Milli gelirlerinin yüzdesi olarak şöylegösteriyor:

Bulgaristan: milli gelirinin yüzde 61’iEstonya: milli gelirinin yüzde 72’siMacaristan: milli gelirinin yüzde 80,2’siLitvanya: milli gelirinin yüzde 46,6’sıLetonya: milli gelirinin yüzde 59’u

Polonya: milli gelirinin yüzde 42,3’üRomanya: milli gelirinin yüzde 34,4’üGörüldüğü gibi AB’ye sonradan alınan 12 üyeden 8 ta-

nesinin yaşama olanakları kalmamış kadar kötü durumda.Bunların dışında Avusturya’nın -yani ilk 15’e dahil bu ül-

kenin de -durumu kötü. Çünkü bu ülkelere yüklü miktardaborç vermiş ve bunları geri alamamaktadır. Macaristan’ı veLetonya’yı IMF bile kurtaramamıştır. Avrupa eylemli olarakikiye ayrılmıştır ve bu iki parçanın bir arada nasıl yaşayacağıbilinmiyor. Belki yüz kere yazdığım doğru çıkmıştır: Ekono-mik düzeyleri böyle farklı ülkeler AB gibi bir ortaklığı kura-mazlar.�

AB ortadan çatlayacak mı?

EMEK DÜNYASI

ARSLAN BAŞERKAFAOĞLU � Avrupa Birli�i’ne

sonradan al�nan 12 üyeden

8 tanesi, ya�ama olanaklar�

kalmam�� kadar kötü

durumda. Avrupa eylemli

olarak ikiye ayr�lm��t�r ve

bu iki parçan�n bir arada

nas�l ya�ayaca��

bilinmiyor. Belki yüz kere

yazd���m do�ru ç�km��t�r:

Ekonomik düzeyleri böyle

farkl� ülkeler AB gibi bir

ortakl��� kuramazlar. �

BAŞSAĞLIĞI

Parti üyemiz Kemal Sönmez’in kayınvalidesi

Teybe Demir hayatını kaybetti.

Arkadaşımızın acısını paylaşır, ailesine ve tüm yakınlarına başsağlığı ve

sabır dileriz.

İşçi PartisiKeçiören İlçe Başkanlığı

BAŞSAĞLIĞI

Parti dostumuz Eczacı Barış Tolga Demircigil’in babası

Erol Demircigil’i kaybettik. Ailesine, yakınlarına ve

tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

İşçi PartisiKeçiören İlçe Başkanlığı

Page 49: 2009 08 Mart

48 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

HÜSEY�N VOD�NALI

27 üyesiyle, 500 milyonua�an nüfusuyla ve dünya varlık-larının yüzde 30’unu olu�turanservetiyle AB, yüzyılın en büyükve müreffeh projesiydi. Ta ki,geçen Pazar yapılan AB gayriresmi AB zirvesine kadar. Brük-sel’deki zirvenin gündemi ekono-mik krizdi… Krizle birlikte ihra-cata dayalı büyüme modelleriçöken Do�u Avrupa ülkeleri iflasbayra�ını çekmi�, gözlerini Brük-sel’den gelecek kurtarma paketi-ne dikmi�ti. Ancak Almanya Ba�-bakanı Angela Merkel, Macaris-tan, Polonya gibi ülkelerin heve-sini kursa�ında bırakacak açıkla-mayı daha zirve ba�larken yaptı:“Ortak kurtarma planına kar�ı-yız!” 190 milyar Avro’luk kur-

tarma paketinin mimarı Maca-ristan Ba�bakanı Ferenc Gyurc-sany, küresel mali kriz nedeniyleAB’nin yeni bölünmeler riskiylekar�ı kar�ıya oldu�unu belirte-rek, “Avrupa’yı ikiye bölecekyeni bir Demir Perde’ye izin ver-memeliyiz” dedi. Zirveye damga-sını vuran bir di�er konu, koru-macılıktı. Fransa Cumhurba�ka-nı Nicolas Sarkozy, Fransa tarı-mını, bankaları, otomobil devle-rini korumanın hakları oldu�unusavunarak, “Her koyun kendibaca�ından asılır” atasözünüunutuldu�u sandıktan çıkardı.

KAOS AB’Yİ SARDI

Öte yandan, iflas sınırındaolan Do�u Avrupa ülkelerine 1trilyon 300 milyar dolar krediakıtan Batı Avrupa bankalarınınbatması an meselesi. Kredilerin

geri ödenemeyece�i, krizin ba�taAvusturya olmak üzere �talya, �r-landa, Fransa, Belçika, Almanyave �sveç bankalarını da girdabınaalaca�ı konu�uluyor.

Borçlarını çevirmekte zorla-nan �rlanda, Yunanistan veAvusturya ile para birimleri hızlaa�ınan Letonya, Litvanya, Maca-ristan ve �ngiltere ise moratoryu-ma do�ru hızla yol alıyor.

AB Komisyonu’nun ekono-mik ve parasal i�lerden sorumluüyesi Joaquin Almunia, 2009’ugözden çıkardıktan sonra, Avru-pa’nın, 2010 yılında toparlanma-ya ba�laması ihtimalinin de azal-dı�ını söylüyor.

ALMANYA VE FRANSA

KORUMACILIĞA DÖNDÜ

Kriz, AB’nin aslında ne kadargev�ek ba�larla örülmü� bir sanalsistem oldu�unu ortaya koydu.Çaresiz AB Komisyonu bugünler-de Fransa, Almanya, �spanya,�talya, �sveç ve �ngiltere’nin ayrıayrı açıkladı�ı yardım paketleri-nin, kriterleri ihlal edip etmedi�i-ni inceliyor. �rlanda ise ba�ka bir

27 BA�BAKANIN Z�RVES�NDEN KARAR ÇIKMADI

Kriz Avrupa ‘Birliği’ni bölüyorEkonomik kriz, Birle�ik Avrupa projesinin sonuna gelindi�ini aç�kça gözlerönüne serdi. Bat�k durumdaki Do�u Avrupa ülkeleri ve Balkanlar, Bat�Avrupa’n�n devleri Almanya ve Fransa taraf�ndan ortada b�rak�ld�… �flass�n�r�nda olan Do�u Avrupa ülkelerine 1 trilyon 300 milyar dolar krediak�tan Bat� Avrupa bankalar�n�n batmas� an meselesi.

The Economist: Eski

komünist ülkelerin

ekonomik göstergeleri,

kimi eski Avrupa

ülkelerinden farkl� de�il.

Ama eski komünistler daha

iyi bir kredi sistemine,

sa�lam bir devlet

maliyesine ve güçlü bir

devlet yap�s�na sahipler.

Rafah seviyesi olarak da

öndeler. Örne�in, 1991’e

kadar komünizmle

yönetilen Slovenya’n�n

durumu, kominizmle asla

yönetilmemi� olan

Yunanistan’dan daha iyi.

Page 50: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 49

konu. Bütçe açıkları yüzde10’lara dayandı, Avro bölgesin-den çıkmaya hazırlanıyor. AB de-yince akla ilk gelen Almanya veFransa’nın durumu da vahim.2001’den beri krizi dı�arı ihraçeden ABD’nin en büyük mü�teri-lerinden olan Almanya, mali sis-temini kurtarmaya çalı�ırken,üzerine gelen küresel talebinbıçak gibi kesilmesiyle, en büyükgücü olan sanayisinde de zorlukiçinde. Otomotiv sektörü ba�taolmak üzere pek çok alandaalarm veren rakamlar, Berlin’i pa-ni�in e�i�ine getirdi. Ba�bakanMerkel artık sadece ve sadecekendi ülkesini dü�ünür hale geldi.Avro’nun hamisi Almanya, krizkar�ısında AB için ortak bir fonolu�turulmasına kar�ı çıkıyor veher ülkenin kendi yöntemlerinikullanması gerekti�ini savunuyor.En önemlisi de Rusya ile ba�ımsızve özel ili�kiler geli�tiriyor.AB’nin di�er “a�ası” Fransa dakrizle birlikte içine kapanarak,kendi kurumlarını gözeten mut-lak bir korumacılı�a yöneliyor.Fransa Cumhurba�kanı NicolasSarkozy, her demecinde ulusalvarlıkların gözetilece�i mesajını

veriyor. Bütün bunların anlamı,ortak ekonomik ve siyasi hedefle-rin artık sürdürülemez hale gel-mesi. Eskilerin dedi�i gibi, “öküzöldü, ortaklık bozuldu”.

ABD’NİN ÇÖKÜŞÜ, AB’NİN DE

ÇÖKÜŞÜNE YOL AÇACAK

AB sistemi aslında bir Atlan-tik projesi. ABD’nin 2. DünyaSava�ı sonrasında kurguladı�ıBatı Avrupa merkezli geni�lememodeli, NATO’nun da sınırlarınıgeni�letmesi anlamına geliyordu.Batı kapitalizminin serbest piya-sacı modeli bugün merkezindençökme noktasında. Maastrichtve Kopenhag kriterleri artık uy-gulanamaz hale geliyor. 10 tril-yon dolar borcuyla iflasa do�rudoludizgin giden �ngiltere, krizingetirdi�i çökü�te ABD’yi takipediyor. ABD ise kendi derdinedü�mü�, dünyaya nizam vermek-te zorlanıyor, Çin’den medetumuyor. Bugün artık ortak hare-ket eden bir “Batı” dünyasındansöz etmek mümkün de�il. Bu çö-zülme, AB projesinin de sonunagelindi�i görü�ünü destekliyor.

Batı Avrupa’da a�ırı sa� par-tiler yabancı dü�manlı�ıyla oy

kazanırken, sınıf bilincine geridönen çevre ülkelerde sol akım-lar güçleniyor. Artık “Ulusalcı-lık” gözde, “Globalle�me” de-mode. �

Ekonomik kriz, Avrupa’daki çatla�ıbüyüttü. �ngiliz sermayesinin önde gelenyayın kurulu�larından The Economistdergisi, Brüksel zirvesinden bir gün önceyayımladı�ı 28 �ubat sayısında “Avru-pa’yı da�ıtabilecek fatura” kapa�ıylaçıktı. The Economist’in kapak yazısında,Do�u Avrupa’daki çökü�ün Avrupa Bir-li�i’nin gelece�iyle ilgili tartı�maları yeni-den ba�lattı�ı belirtildi. �rlanda ve Yuna-nistan gibi ülkelerin durumunun daDo�u Avrupa ülkelerinden farklı olma-dı�ını bildiren dergi, Türkiye’nin AB’yeüyeli�inin ise daha büyük felakete yolaçaca�ını yazdı.

Batı Avrupa ülkeleri, birli�e sonra-dan katılan Do�u Avrupa ülkelerinin,batılı bankalara borçlarını ödeyemezduruma geldiklerini görerek tela�landı.Do�u Avrupa ülkelerine yatırım yapanve çok miktarda borç veren Avusturya,�talya ve �sviçre, bu ülkelerdeki varlık-larının büyük de�er kaybetmesindenkorkuyorlar. Do�u Avrupa ülkeleri ise,

batmamak için batıdan daha fazla des-tek olmalarını ve ortak para birli�inedahil edilmeleri istiyorlar.

AB ba�bakanlarının zirvesi, birkarar alınamadan da�ıldı. Sonuç bil-dirgesinde sadece korumacılı�ın çözümolmadı�ı, tek Pazar ilkelerine azami öl-çülerde uyulması istendi. Ama tartı�mayeni ba�lıyor.

“BATI, FATURAYI TAMAMEN

REDDEDEMEZ!”

The Economist, “Do�u Avurpa ba-tarsa, Batı’yı da beraberinde batırır”diyor. Do�u Avrupa ülkelerinin a�ırıborçlanıp, a�ırı tüketmeye alı�tı�ı, pa-raları altyapı ve tüketim harcamalarıy-la çarçur etti�i, buna kar�ılık söz ver-dikleri “yapısal reformları” tamamla-madıkları öne sürülüyor. Do�u Avrupaülkelerinin �imdi de Ortak Para siste-mine dahil olmak için yanıp tutu�tu�u-nu iddia eden The Economist, Batı’nınfaturayı tamamen reddedemeyece�ine

i�aret ediyor. Zira, Do�u Avrupa ülke-lerinin Batı’dan umut kesilirse Rus-ya’nın etki alanına girebilece�inden en-di�e ediliyor. The Economist’e göreRusya da, ya�adı�ı bütün sorunlarara�men bu fırsatı kaçırmaz!

The Economist, Do�u Avrupa ülke-lerinin çok farklı yapılarda oldu�unai�aret ederek, tek bir çözüm paketininde imkânsız oldu�unu anlatıyor.

Do�u Avrupa ülkelerinin durumu-nun tek tek ele alındı�ı yazıda dikkatçekici bir saptama daha var: Eski ko-münist ülkelerin ekonomik göstergele-ri, kimi eski Avrupa ülkelerinden fark-lı de�il. Ama eski komünistler daha iyibir kredi sistemine, sa�lam bir devletmaliyesine ve güçlü bir devlet yapısınasahipler. Devlet yönetimi ve rafah sevi-yesi olarak da öndeler. Örne�in, diyorThe Economist, 1991’e kadar komü-nizmle yönetilen Slovenya’nın durumu,kominizmle asla yönetilmemi� olanYunanistan’dan daha iyi.

�NG�L�Z SERMAYES�N�N YAYIN ORGANI THE ECONOMIST KAPAK YAPTI

Do�u Avrupa’nın Rusya’nın etkisine girmesinden korkuyorlar

Page 51: 2009 08 Mart

50 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

ZEYNEP ER

ABD Ba�kanı Barack Oba-ma’nın göreve gelmesiyleABD yönetiminin nasıl bir

Ortado�u politikası izleyece�imerak konusu oldu. Ortado�upolitikasında �ran ile ili�kiler isekilit bir noktada duruyor.

MEDVEDEV’E MEKTUP

Rusya’yı �ran’dan uzakla�tır-mak ve Rusya-�ran i�birli�inibozmak Obama’nın temel niyet-lerinden biri. Obama Polonya veÇek Cumhuriyeti’ne yerle�tiril-mesi planlanan füze kalkanı pro-jesini Rusya’yı �ran’dan uzakla�-tırmak için koz olarak kullanı-yor. New York Times’ın 2Mart’ta yayımlanan haberinegöre ABD Ba�kanı Obama,Rusya Devlet Ba�kanı Medve-

dev’e bir mektup yazarak Polon-ya Do�u Avrupa füze kalkanıprojesinden vazgeçebilece�inisöyledi. Ancak Obama’nın bir�artı var; “�ran’ın uzun menzillisilah geli�tirmesini engellemeyeRusya’nın yardımcı olması!”

Ancak Obama’nın bu planı�imdilik tutmadı gibi görünüyor.Medvedev resmi ziyaret için bu-lundu�u �spanya’dan Obama’nınteklifine yanıt verdi. Medvedev,“�ran ile ili�kilerimizi ABD iletakas konusu yapmayız.” dedi.Rusya Devlet Ba�kanı, ülkesininsava� nedeni olarak saydı�ı füzekalkanı projesi hakkında ise ya-pıcı önerileri ele almaya hazır ol-duklarını söyledi.

ORTADOĞU’NUN “YENİ LİDERİ”NDEN

İRAN KARŞITI AÇIKLAMA

Obama bir yandan �ran’ıRusya’dan koparma-ya bakarken bir yan-dan da Arap dünyasıiçinde �ran kar�ıtlı�ı-nı tırmandırmanınpe�inde. Ulusal Ame-rikan �stihbarat Kon-seyi “ABD’nin OrtaDo�u’daki Amaçları-nı Destek” adıyla yü-rüttü�ü çalı�manınraporunda önceSuudi Arabistan’ıOrtado�u’nun yenilideri olarak ilan etti.Raporun açıklanma-sının üzerinden çokgeçmedense SuudiArabistan, �ran’ıArap dünyası içintehdit olarak nitele-di. Suudi ArabistanDı�i�leri Bakanı

Prens Suud El Faysal, Mısır’ınba�kenti Kahire’de Arap Dı�i�leriBakanları toplantısında yaptı�ıkonu�mada Arap dünyasını�ran’a kar�ı birlik olmaya ça�ır-dı.

�ran’ın bölgedeki etkinli�iniazaltmanın ve �ran’ı yalnızla�tır-manın en önemli ayaklarındanbiri de ku�kusuz Filistin direni-�inden uzak tutmak. ABD Dı�i�-leri Bakanı Hillary Clinton’ınOrtado�u gezisi dönü�ü, �ran’ındini lideri Hamaney’in ‘’Filis-tin’in kurtulu�u, BM, zorba güç-ler ve siyonist rejim kapısında di-lenmekle mümkün olmayacak.Direni�, Filistin’i kurtarmak içintek yoldur’’ sözleri üzerine �ran’ıFilistin’in iç i�lerine karı�maklasuçlaması bu açıdan bakıldı�ındahiç de �a�ırtıcı olmadı.

ABD’DEN ÇİN’E

“İRAN’A SİLAH SATMA” ÇAĞRISI

Obama yönetimi, �ran’ınÇin’den silah almasından da hu-zursuz. ABD Savunma BakanYardımcısı David Sedney Kon-gre’de bir paneldeki konu�masın-da Obama yönetiminin, �ran’asilah satı�ına son vermesi konu-sunda Çin’i uyardı�ını söyleye-rek ‘’Çin’in, terörizmi destekle-yen ve nükleer silah geli�tirmeyiamaçlayan bir ülkeye silah satı�ı-nı yakından izliyoruz’’ dedi.

Obama yönetiminin �ran’azeytin dalı uzatmak bir yana, buülkeyi hedef tahtasına oturtmayaçalı�tı�ı ortada. Tüm bu geli�me-lerin yanına ABD GenelkurmayBa�kanı Mike Mullen’ın, �ran’ınnükleer silah üretmek için yeterlimalzemeye sahip oldu�una inan-dı�ını açıklaması da ekleninceABD’nin Ortado�u’daki planla-rının önündeki önemli ayak ba�-larından biri olarak gördü�ü�ran’ı tecrit ederek, bölgedeki et-kisini bertaraf etme iste�i kendi-ni gösteriyor. �

ABD’N�N ‘YEN�’ �RAN POL�T�KASI

Obama’nın diplomasi dediği İran’ı tecrit politikası çıktıObama göreve geldi�inden bu zamana �ran ile ili�kiler konusunda“diplomasi” sözcü�ünü dilinden dü�ürmedi. �ran’a zeytin dal�uzat�yormu� gibi görünen ABD yönetimi, bu ülkeyi kö�eye s�k��t�rmakve yaln�zla�t�rmak için her türlü yola ba�vuruyor.

Page 52: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 51

Büyük Ortado�u Projesi E�-ba�kanı Tayyip Erdo�an,Türkiye’nin �ran’la ABD

arasında arabulucuk yapmayahazır oldu�unu açıkladı. AncakErdo�an’ın bu sözleri Türki-ye’deki iç siyaseti etkileme çaba-sından öteye gitmedi. Çünkü butartı�manın bir tarafı da �ran.�ranlı yetkililer, Tayyip Erdo-�an’ın “arabuluculuk” söylemi-ne hiç de sıcak bakmıyorlar.

�ran Dı�i�leri Bakanlı�ı Söz-cüsü Hasan Ka�kavi, 2 Mart2009’da yaptı�ı haftalık basıntoplantısında “�ran �slâm Cum-huriyeti, ABD’yle ili�ki konusun-da, Tayyip Erdo�an dâhil, kimse-den arabuluculuk yapmasını iste-medi” dedi. �ranlı yetkililer, Er-do�an’ın “arabuluculuk” iste�ini“acıma duygusuyla yapılmı� birhayırseverlik” olarak nitelendiri-yorlar.

İRAN, KUKLA DEVLET’E KARŞI

ABD’nin �ran’a yönelik bas-kısını kaldırması ve Irak’ın güne-yindeki �ii bölgesinin denetimi-nin �ran’a verilmesi kar�ılı�ında,Irak’ın kuzeyindeki Kukla Dev-let’e ses çıkarmama konusundaTahran ile Washington’un anla�-tı�ına ili�kin iddialara da �ranlıyetkililer net yanıt veriyor. �ranlıyetkililer, buna da kar�ı çıkıyor.�ran’la ABD arasında 30 yıldırsorunların bulundu�unu hatırla-tan yetkililer, “Sorunlar, kısa sü-rede çözülemez” diyor.

�ranlılar, “Amerika, kendidü�üncelerine göre bir plan yap-mı�, onu yürütmeye çalı�ıyor.Ancak bu Ortado�u’daki ülkele-rin kar�ı çıkı�ına ra�men i�leye-

mez. Türkiye’yi buna katınca,ABD Türkiye’nin görü�ünü mübenimseyecek? Böyle bir durumsöz konusu de�il” diyor.

�ran’la Türkiye’nin pek çokortak yönü var. Bu yönlerdenbiri de Irak’ın kuzeyinde kurul-ması öngörülen Kukla Devlet’ekar�ı tutum. �ranlılar, Büyük Or-tado�u Projesi’nin haritasındakiKukla Devlet için de �u ifadelerikullanıyor:

“YARIN TÜRKİYE’Yİ DE SUÇLARLAR!”

“Türkiye’nin de �ran’ın da birkarı� toprak kaybetmesine izinvermeyiz. Türkiye’nin toprakla-rına saldırı gelirse biz buna kar�ıçıkarız. �ki ülkenin de ‘Kürdis-

tan’ ile ilgili görü�leri aynı.”ABD’nin �ran’ı nükleer silah

yapmakla suçladı�ına dikkatçeken yetkililer, �öyle konu�u-yor:

“Baradey, kendi adamları...O bile �ran’ın böyle bir hazırlıkiçinde olmadı�ını söylüyor. AmaABD, bizi suçluyor. Müslüman,nükleer silah kullanmaz. Hiro�i-ma’ya nükleer bombayı ABDattı. Buna benzer bir suçlamayarın sizin ba�ınıza da gelebilir.Çünkü Türkiye, Rusya ile enerjive elektrik konusunda bazı an-la�malar yaptı. Sizi de kendienerjinizi üretti�iniz için suçlaya-bilirler.”

Öte yandan Binali Yıldırım’ınAhmedinejat’a iki özel mesaj ilet-ti�i bilgisi do�rulandı. Ancakmektubun içeri�i konusundabilgi verilmiyor. Bu arada önü-müzdeki aylarda �ran Enerji Ba-kanı ile �ran Petrol Bakan Yar-dımcısı’nın Türkiye’yi ziyaret et-mesi bekleniyor. �

�ran: �li�kilerimizgeli�sin, ama

Türkiye’denarabuluculuk

istemiyoruz

‘ABD YARIN TÜRK�YE’Y� DE SUÇLAYAB�L�R’

İran: Kimseden arabulucu olmasını istemedik!AKP Hükümeti, Büyük Ortado�u Projesi’ndeki görevi kapsam�ndaOrtado�u’da öne ç�kmak istiyor. Tayyip Erdo�an, önce �srail ile Filistiniçin arabuluculu�a soyundu, ard�ndan da “ABD ile �ran aras�ndaarabulucu olabiliriz” dedi. Ancak �ran, bu öneriye so�uk. Bu arada�ranl� yetkililer, Türkiye ile iyi ili�kilerini sürdürmeyi istiyor. Hem de“Kimse, Türkiye’nin bir kar�� topra��na göz dikemez” diyerek.

Page 53: 2009 08 Mart

52 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

BEŞ KITADAN Haz�rlayan: Ahu Yalç�n- �afak Terzi

Chavez Cargill’i devletle�tiriyorVenezuela Devlet Ba�kanı Hugo Chavez, Tarım Bakanı Elias Ja-

ua’ya Portuguesa kentinde faaliyet gösteren ABD �irketi Cargill’in pi-rinç i�leme fabrikasını devletle�tirme talimatı verdi. Chavez’in bu ka-rarı almasında fabrikanın, hükümet tarafından belirlenen fiyatı pa-ketlere basmadan da�ıtarak Venezuela yasalarını ihlal etmesi etkilioldu. Venezuela’da hükümet fiyat kontrolünün, enflasyonun denetimaltında tutulabilmesi ve temel gıda maddelerinin makul fiyatlarda sa-tılması için gerekli oldu�unu dü�ünüyor; �irketler ise kontrolün ken-dilerini iflasa sürükleyebilece�ini öne sürüyor.

Chavez geçen yıl da, Venezuela’daki en büyük telekom, elektrik veçimento �irketlerini kamula�tırmı�tı.

Ukrayna gizli servisiNaftogaz’a baskın düzenledi

Ukrayna Devlet Ba�kanı Yu�çenko’ya ba�lı gizliservis elemanları gaz �irketi Naftogaz’ın merkez bi-nasına 4 Mart’ta baskın düzenledi. Ukrayna GizliServisi (SBU), baskının bir soru�turma çerçevesindegerçekle�ti�ini açıklarken, Naftogaz ise ajanlarıngeçen ay Rus Gazprom �irketiyle yapılan anla�ma-nın özgün metinlerini aradıklarını duyurdu. Baskınesnasında Timo�enko’ya ba�lı polis te�kilatı güçle-rinin de Naftogaz binası çevresinde mevzilendikleribelirtildi. Naftogaz, baskına ra�men Gazprom’aödemenin zamanında yapılaca�ını açıkladı. RusyaDevlet Ba�kanı Yu�çenko Rusya ile varılan an-la�mayı ülkesi için yenilgi olarak nitelendirmi�ti.2009 yılı ba�ında Rusya ve Ukrayna arasındanya�anan do�algaz krizi Avrupa’ya giden Rus do�al-gazından kesintiye yol açmı�tı. kriz birçok Avrupaülkesinde do�algaz sıkıntısına yol açmı�, sonundaRusya ve Ukrayna konuyu çözüp anla�ma imzala-mı�lardı.

Pravda: Kriz ABD’de suçörgütlerini büyütüyor

Rus Pravda gazetesi ekonomik krizin ABD’desuç örgütlerini büyüttü�ünü yazdı. Gazetede 26�ubat’ta yer alan bir habere göre Chicago polis yet-kilileri bu �ehirde geçen yıl 500’den fazla ki�i öldü-rüldü�ünü ve öldürülenlerden hepsinin de silahlı ya-ralanmalar sonucu hayatını kaybetti�ini açıkladı.500 ki�iden en az 450’si suç örgütlerinin arasındakihesapla�malarda öldürüldü.Habere göre Los Angeles dayakla�ık 120 bin çete üye-siyle ABD’nin bir di�ergangster ba�kenti. ABD ge-nelinde en az 30 bin çete,900 bin de çete üyesi bulun-du�u belirtiliyor.

Friedman: Türkiye Osmanlı olacakABD’de Özel CIA diye adlandırılan ve yönetime yakınlı�ı ile bili-

nen dü�ünce kurulu�larından Stratfor’un Ba�kanı George Friedman 3Mart’ta �stanbul’da katıldı�ı bir toplantıda Obama yönetiminin Tür-kiye’ye odaklanmasının ipuçlarını verdi. Friedman, “Türk Ordusu �s-rail’le birlikte bölgenin en büyük, NATO’nun da ikinci büyük ordu-su” diyerek Obama’nın planlarında Türkiye’nin nerede durdu�unui�aret etmi� oldu. ABD yönetimi bir yandan da Friedman aracılı�ıylaTürkiye’ye Osmanlı hayalleri kurdurtuyor. Friedman “Türkiye, Os-manlı’nın sahip oldu�u topraklara yeniden hükmedecek, �slam dün-yasını bir ülke yönetecekse o kesinlikle Türkiye olur” dedi. Tayyip Er-do�an’ın Davos’taki çıkı�ını ön plana çıkaran Friedman, Erdo�an’ın�srail’e verdi�i tepkinin dünyada büyük yankı uyandırdı�ını söyledi.

Osmanlı hayallerinin bu kadar yayıldı�ı bir dönemde, 3 Mart’ta�stanbul’daki metrobüs açılı�ında “Son Osmanlı padi�ahı I. Recep

Tayyip Erdo�an” pan-kartının açılması da te-sadüf de�il. Konu�ma-sında Friedman üstükapalı olarak Türki-ye’ye gözda�ı da ver-meyi ihmal etmedi. Fri-edman “ Türkiye’ninönündeki en büyüktehlike dı�arıda de�il,içeride: iç gerginliklerve çatı�malar “ dedi.

Page 54: 2009 08 Mart

BEŞ KITADAN

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 53

• ABD’de istinaf mahkemesi, gençlik ça�larındarahip Andrew Ronan tarafından taciz edildi�inive Vatikan’ın rahibin yaptıklarını görmezliktengeldi�ini iddia eden “John Doe” müstear isimlidavacının, Vatikan aleyhinde dava açabilece�i-ne karar verdi.

• Gürcistan’daki muhalefet partileri, Cumhur-ba�kanı Mihail Saaka�vili’nin istifası için 25 binimza topladıklarını açıkladı. Ayrıca, Giorgi Ga-çeçilatze adında bir eylemci baskıları kınamakiçin kendisini televizyon kameralarıyla donatıl-mı� bir hücreye kapattı.

• Rusya Ba�bakanı Vladimir Putin, Ukray-na’nın, olu�an yeni borçla ilgili 7 Mart’a kadarödeme yapmaması durumunda vanaları yenidenkapatacaklarını söyledi.

• �srail’de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi,�srail’in �ran’a askeri operasyon düzenleme ko-nusunda ciddi oldu�unu yazdı.

• �srail’de, Peace Now (Barı� �imdi) adlı örgüt,hükümetin i�gal altındaki Batı �eria’da Yahudiyerle�imciler için 70 binden fazla konut in�a et-meyi planladı�ını öne sürdü.

• Ekvador Dı�i�leri Bakanı Fander Falconi, ulu-sal egemenli�i savunarak ABD Ba�kanı GeorgeW. Bush’u ele�tirdi ve ‘Ortadan kaldırmamızgereken bir fikir var, bu da sınır ötesi müdaha-le, ba�ka ülkelere müdahale imkânıdır. Bu sonderece vahim ve kat’i olarak reddedilmesi gere-ken bir tavırdır, kabul edilemez, çünkü bir ülke-nin di�erinin topraklarına girmesini açıklayabi-lecek hiçbir ahlaki ve maddi tez bulunamaz”dedi.

• Hindistan’ın efsanevi lideri Mahatma Gan-di’nin ki�isel e�yalarını, ABD’deki bir müzaye-dede 1,8 milyon dolara satın alan Hintli i�ada-mı hepsini ülkesine ba�ı�ladı.

• �ranlı yetkililer, ülkeyi ziyaret eden Hollywo-od ekibinden, “The Wrestler” filmindeki “Aye-tullah” karakterinin �ran’ı a�a�ıladı�ını ileri sü-rerek özür talep etti.

• 4 Mart Çar�amba günü 11. Çin Ulusal HalkKongresi’nin ikinci oturumu sözcüsü Li Zhao-xing, dünyanın en büyük ordusu olan Çin’in as-keri bütçesinin bu yıl geçen yıla oranla yüzde14.9 oranında arttırılaca�ını açıkladı. Açıkla-mada bütçenin 480.686 Milyar Yuan’a (125Milyar Türk Lirası) çıkartılaca�ı bildirildi. Buoran bir önceki yıla göre 62.482 Milyar Yuan(16.5 Milyar Türk Lirası) daha fazla.

DEVR-İ ALEM

ABD’ye ‘aya�ını denk al’ mesajıInternational Herald Tribune’da yer alan habere göre Kuzey Kore, 9

Mart Pazartesi günü ba�layacak olan ve ABD ile Güney Kore’nin ortakdüzenleyece�i on iki günlük askeri tatbikat öncesinde bir açıklamayaptı. Kuzey Kore’nin ba�kenti Pyongyang’dan gelen açıklamada JaponDenizi üzerinden, kendi hava sahası yakınlarından geçen sivil GüneyKore uçaklarının güvenli�inin garanti edilemeyece�i söylendi.

Kuzey Kore’nin Pyongyang yönetimi, tatbikatın bir i�gal için hazır-lık oldu�unu öne sürüyor.

Washington ve Seul ise her yıl yapılan tatbikatın sadece savunmaamaçlı oldu�unu söylüyor. Ancak bölgede son haftalarda giderek artangerilim ile birlikte on binlerce askerin katılaca�ı böylesi bir askeri tatbi-katın yapılması tehdit ve sava� kı�kırtıcılı�ı olarak algılanıyor.

“ABD �ran’la diyalog için Haziran’ı bekliyor”

Amerika Haziran ayında �ran’da yapılacak seçimler için pusuyayattı. 3 Mart tarihli Amerikan Washington Post gazetesinde JamesDobbins imzasıyla çıkan bir yazı da bu bilgiyi do�ruluyor. Yazısında,Amerika’nın �ran’la ili�kiye geçmek için Haziran ayındaki seçimlerinsonucunu bekledi�ini belirten James Dobbins, ılımlı olarak niteledi�iMuhammet Hatemi’nin seçimde aday oldu�unu hatırlatıyor. Ameri-ka’nın �ran’la diyalog için gizli ve özel bir kanal kurması gerekti�ini be-lirten Dobbins, ayrıca ABD Ba�kanı Obama’dan, Amerikalı diplomat-ların �ranlı diplomatlarla görü�melerine ili�kin sınırlılıkları kaldırması-nı da istiyor.

Yazının sahibi James Dobbins’in ABD’deki görevi dikkat çekici.Dobbins Uluslararası Güvenlik ve Savunma Politikaları Merkezi veRand Corporation adlı kurulu�ların da yöneticisi. Bu kurulu�lar Penta-gon’a olan yakınlıklarıyla biliniyor.

Page 55: 2009 08 Mart

54 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

ÖNDER ÖZTÜRK

550 yıllık geçmi�iyle Türkakademik hayatının amiral gemi-si olan �stanbul Üniversitesi’nde-yiz. Türkiye’nin dört bir yanın-dan gelen ara�tırma görevlileri,‘Üniversiteyi terk etmeme’ eylemiyapıyorlar. �tirazları, 2547 sayılıYüksekö�retim Kanunu’nun50/d maddesine. �� güvenceleriniyeniden kazanabilmek için 33/amaddesine geçirilmek istiyorlar.Eylemleri 5 Mart’ı 6 Mart’a ba�-layan gece boyunca devam edi-yor.

“KAPININ ÖNÜNE KONMA

AŞAMASINDAYIZ”

Saatlerimiz 01.00’i gösteri-

yor. Genç akademisyenlerle be-raberiz. Kayna�ıyoruz bir süresonra. Bazıları yüksek lisans ö�-rencisi oldu�um enstitünün ho-caları. Fen Fakültesi’nin bahçe-sinde devam eden futbol maçınıizlerken sohbet etmeye ba�lıyo-ruz.

�.Ü. �ktisat Fakültesi Ara�tır-ma Görevlisi Ferda Karagöz ya-nımızda. “Niçin buradasınız”diye soruyorum kendisine.“YÖK’ün çıkartmı� oldu�u 31Temmuz 2008 yönetmeli�iyle 7-8 sene kendi kurumlarında hiz-met veren asistan arkada�larımız-ben de dahil olmak üzere- �uanda kapının önüne konma tehli-kesiyle kar�ı kar�ıyayız. Eylemle-rimizin bir parçası olarak bugün,bizden üniversitemizi terk etme-

mizi isteyen YÖK’e sesimizi du-yurmak istiyoruz. Üniversitemizibırakmayaca�ız!” diyor.

“BİRLİĞİMİZİ DEVAM ETTİRMEMİZ

ÖNEMLİ”

�stanbul Üniversitesi Ara�tır-ma Görevlileri Temsilciler Kuru-lu üyesi Levent Dölek’i yakalıyo-rum. Levent hoca, �ktisat Fakül-tesi’nde Ara�tırma Görevlisi.“Asistan Kıyımına Son” diyerekba�lattıkları mücadelenin içeri�ihakkında konu�uyoruz. Leventhocadan dinleyelim: “Anayasa,ara�tırma görevlilerinin özlükhaklarının, üniversitenin kendiorganları tarafından belirlenece-�ini söylüyor. Fakat YÖK, birsüredir bunu tamamen kendieline alarak hem üniversiteözerkli�ini çi�niyor hem de üni-versite üzerine yeni bir planlamaiçerisine giriyor. Biz de diyoruzki ‘Biz kalıyoruz, YÖK gitsin’.Sabaha kadar buradayız. Çalı�-malarımızı sürdürüyoruz. Üni-versitemizi bu anlayı�a terk et-

� �stanbulÜniversitesi önü /Gençakademisyenlerhayk�rd�:“Üniversitenin���klar� hiçsönmeyecek”

ÜN�VERS�TELERDEN B�R I�IK DO�DU

Genç akademisyenler: Biz kalıyoruz, YÖK gitsin!Türkiye’nin genç akademisyenleri “i� güvencesi” istiyor. E�erAra�t�rma Görevlisi atamalar�na, 2547 say�l� Yüksekö�retimKanunu’nun 50/d maddesine göre devam edilecek olursa Nisan ay�itibariyle birçok asistan i�siz kalacak. �stekleri ise çok basit:Atamalar�n�n, önceden oldu�u gibi 33/a maddesine göre uygulanmas�.

Levent Dölek: “Bu birli�imizi sa�lambir �ekilde devam ettirirsek mutlakaba�ar�ya ula�aca��z”

TOPLUM

Page 56: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 55

� Asistanlar içinyorucu bir günoldu, amagözlerindeki ���lt�hiç eksilmedi

meyece�iz. Buna en uygun eylembiçiminin bu oldu�unu dü�ün-dük.”

“Ba�arıya ula�aca�ına inanı-yor musunuz?” dememe kalma-dan ikimizin arasına bir futboltopu gelip duruyor. Pe�inden detopu kapmak için birbirine çalımatmaya çalı�an iki asistan. Oarada ikimiz de gülüyoruz. Le-vent hoca dönüyor bana, “Sonderece enerjik ve güçlüyüz gör-dü�ün gibi. Bu birli�imizi sa�lambir �ekilde devam ettirirsek mut-laka ba�arıya ula�aca�ız” �eklin-de cevap veriyor.

“BU TARİHİ BİR EYLEM”

Saatler gittikçe ilerliyor ancaketkinlikler durmak bilmiyor.Dans gösterimleri, piyano resital-leri, �arkılar, türküler… Sıcak birortam var. Futbol maçı yapanla-rı bahçede bırakıp Cemil BilselSalonu’na geçiyoruz. Yanımızda�leti�im Fakültesi’nde Ara�tırmaGörevlisi Deniz Morva var. Sah-nede devam eden müzik dinletisisohbetimize daha da güzel birhava katıyor. “Co�kulu bir �ekil-de devam ediyor eyleminiz” di-yerek söze giriyorum. Gözleriı�ıldayarak cevap veriyor: “Evet,evet. Aynen öyle devam ediyor.Yıllarca akademik çalı�maları-mız için geceledik. Bu kez de i�güvencesi için, üniversitelerimizeve gelece�imize sahip çıkmak

için geceliyoruz. Bu üniversite,bu meydan çok fazla miting veeylem gördü. Bu kez de i� güven-cesi için, ara�tırma görevlileriiçin bir eyleme ev sahipli�i yap-sın istedik. Bu tarihi bir eylemçünkü. Türkiye’de ara�tırma gö-revlileri çok uzun yıllardır ilkdefa bir eylem yapıyorlar, hemde böylesi büyük bir eylem.”

“BÜYÜK BİR UYANIŞ OLACAK”

Ali �ahin hocamızla enstitü-den de tanı�ıyoruz. Ali hoca,Atatürk �lkeleri ve �nkılâp TarihiEnstitüsü’nde Ara�tırma Görevli-si. “Hocam” diyorum, “Bugünneden böyle bir eylem gerçekle�-

tiriyorsunuz?” Hemen anlatıyor:“Ara�tırma görevlilerinin dokto-ra sonrası i� güvenceleri ortadankaldırılmakta ve görevlerine sonverilmektedir. Bizler de bunakar�ı bir süredir yürütmekte ol-du�umuz mücadeleyi üniversite-yi terk etmeme eylemiyle taçlan-dırdık. Umuyoruz ki, YÖK, aldı-�ı bu hatalı karardan dönecektir.Bu mücadele, sadece ara�tırmagörevlilerinin i� güvencesi içinde�il, üniversitelerimize ve ülke-mize sahip çıkmak için de önem-lidir. Bu mücadele aynı zamandaAKP hükümetinin ba�latmı� ol-du�u kadrola�ma hareketinekar�ı da büyük bir uyanı� olaca-

Ali �ahin: “Bu mücadele,üniversitelerimize ve ülkemize sahipç�kmak için de önemlidir.”

�.Ü. Cemil Bilsel Salonu / “YÖK’e sesimizi duyurmak istiyoruz. Üniversitelerimizi b�rakmayaca��z!”

Page 57: 2009 08 Mart

�ını dü�ünüyoruz.”

“BU BİR BAŞLANGIÇ”

Koridora çıktı�ımız sıradaNusriye hocayı (Makine Mühen-disli�i Bölümü Ara�tırma Görev-lisi), Atatürk büstünün hemenyanında tutuyoruz. “Hocam,nasıl gidiyor sizce eylem?” diyo-rum. “Aslına bakarsanız, bu ka-rarı ilk aldı�ımızda içimizde te-reddütler söz konusuydu. Amasesimizi ancak böyle bir eylemleduyurabilece�imizi dü�ündük.Daha önce çe�itli eylemlerimizolmu�tu ama medyada çok yeredinememi�tik. Sonuçlar da gös-teriyor ki, bu tarz bir eylem biçi-mi sesimizin daha fazla duyulma-sı konusunda yarar sa�ladı.“Peki, taleplerinizi elde etme ko-nusunda ba�arılı olacak mısı-nız?” diyorum. Burada sabahla-mak üzere hazır bulunan di�erasistanlar gibi onun da ilk sözü,

“Kesinlikle” oluyor. Ardından,“�u ana kadar gelen haberler dezaten olumlu sonuçlar alınaca�ıyönünde. Ama bu bir ba�langıç.Biz bu yola girdik ve i� güvence-mizi elde edene kadar bu eylem-lerin devam edece�ini kesin birkararlılıkla ifade ediyoruz.” di-yerek sözlerini tamamlıyor.

“HAKİKATEN EKMEK PEŞİNDEYİZ”

Ahmet Bekmen hocamızla(Siyasal Bilimler Fakültesi Ara�-tırma Görevlisi), birer çay alıp ba-samaklara oturuyoruz. “Hocam,bugün çok büyük bir eylem oldu,siz nasıl de�erlendiriyorsunuz?diye soruyorum. Önce gözleriminiçine bakarak derin bir “hoh” çe-kiyor. Sonra gülümsemeyledevam ediyor: “Açıkça söylemekgerekirse bu kadar iyi geçece�iniben de beklemiyordum. Gayet iyigeçiyor, çok iyi geçiyor. Biz iki se-nelik çalı�mamızın ürününü alı-

yoruz. Bir i�in meyvesini topla-mak kadar güzel bir �ey yok amabunlar ilk meyveler. Bunun deva-mını da getirece�iz.” Çayındanbir yudum alıyor. “Peki, bu mü-cadeleden nasıl bir sonuç elde et-meyi bekliyorsunuz?” diyorum.“Bizim amacımız çok belli. Bizhakikaten ekmek pe�indeyiz.Bizim 8-9 senelik emeklerimiz varüniversitelerde. Bunlar hiçe sayılı-yor ve yok ediliyor. Dolayısıylabir yandan kendi hayatımızın,ekmek paramızın pe�indeyiz.Ama bizim ekmek paramız yal-nızca bizim midemizi doyuran bir�ey de�il. Biz burada bilim üreteninsanlarız. Dolayısıyla bir yandanda üniversitelerin yeniden yapı-landırılmasına kar�ı bir �ey de ya-pıyoruz. �kisi arasında bir paralel-lik oldu�u için kendi ekmek para-mızla, üniversitenin demokratik-le�me mücadelesi paralel gidi-yor.”�

MuhabirimizÖnder Öztürk,ara�t�rmagörevlileriylebirlikte / Ön s�raSoldan sa�a:Deniz Morva,Önder Öztürk,Ahmet Bekmen

FOTO�RAFLAR:AHMET ÇAKAN

56 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

Yurdun dört bir yanındangelen ara�tırma görevlileri önce�stanbul Üniversitesi SiyasalBilgiler Fakültesi önünde top-landılar. Genç akademisyenler,en önde ta�ıdıkları dev pan-kartları ile haykırıyordu: “BizKalıyoruz, YÖK Gitsin!”. ‘Üni-versiteyi terk etmeme’ eylemineba�lamı�lardı. 2008 yılının eki-minde ilk kez toplandıklarıRektörlük binasının önünden

geçerek ana kapı önüne çıktı-lar. Burada basın açıklamasını�.Ü. Hukuk Fakültesi Ara�tırmaGörevlisi Cemil Ozansü yaptı.Genç akademisyenin sesi yankı-lanıyordu Beyazıt Meyda-nı’nda: “Üniversitenin bu gecehiç sönmeyecek ı�ıkları, güne�do�ana dek ülkemizi ve bilimdünyamızı aydınlatmayadevam edecek.” Görülmeyede�er bir co�ku vardı alanda.

Asistanlar hep bir a�ızdan ba-�ırdılar: “Doktoralı ��siz Olma-yaca�ız!”. Ozansü devam etti:“Anayasanın 130. maddesi,üniversite özerkli�ini tanımla-mı�tır. Öyleyse buradan Cum-hurba�kanlı�ı makamına dasesleniyoruz; Anayasanın uygu-lanmasını teminat altına almagörevi, makamınıza aittir. Üni-versite özerkli�ine sahip çıkı-nız!”

Üniversitenin ı�ıkları hiç sönmeyecek

Page 58: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k� 8

Son zamanlarda Türkiye bir anket vealan araştırması enflasyonu yaşıyor. Ga-zeteler yazı dizileri halinde bu anket vearaştırmaları yayımlıyor. Köşe yazarlarıbu anket ve araştırmaların sonuçlarını yo-rumluyor. Çeşitli TV kanalları programlaryapıyor. Anket ve araştırmanın da, yoru-mun da haddi hesabı yok!

Ancak benim sözünü ettiğim, önü-müzdeki yerel seçimlerle ilgili olarak,

daha çok da adaylarca ya da partilerince yaptırılan ve yaptırıl-makta olan anket ve araştırmalar değil. Bunların dışında, dahaköklü, daha kapsamlı, önümüzdeki yıllarda biçimlendirilmek is-tenen yeni ve başka bir Türkiye’yi tanımlamaya yönelik, şimdi-den, “Biz Kimiz” başlığı altında toplanmış bulunan anket vearaştırmaların çokluğu…

BİZ KİMİZ’E CEVAP: AİLE İÇİ ŞİDDET!

Bu türden araştırmalar ile bunların elde ettikleri bulgu ve so-nuçların, kimin yaptırdığına bağlı olarak bazı gerçekleri saptama-sına karşılık asıl olarak bizi birşeylere hazırlama amacı güttüğüaçık. Daha kestirmeden söylemek gerekirse, bilimsel bir çalışma ol-ması gereken, ancak şimdilerde özel şirketlerce yapılan bu türaraştırmalar, parayı kimin verdiğine bağlı olarak sonuçlanmakta.Kısacası, parayı veren istediği sonucu elde etmekte.

Son günlerdeki “biz kimiz” türü araştırmaları böyle değer-lendirmek mümkün.

Şimdi sözünü edeceğim araştırma, bu çerçevenin dışında,yine toplumumuzun durumuyla ilgili, hatta “biz kimiz” araştır-malarının sorduğu sorulara, bu araştırmaların pek de girmedi-ği, hatta girmek de istemediği bir alandan verdiği cevaplarlabulguyu hem doğrulayan, ama hem de temelden yanlışlayanbir sonuçlar bütününe sahip.

Araştırmanın başlığı “Aile İçi Şiddet”…Araştırmayı yaptıran kurum ise Kadının Statüsü Genel Mü-

dürlüğü…Gelelim araştırmanın ortaya koyduğu bulgulara…

HER YÜZ AİLEDEN KIRKINDA DAYAK VAR

ICON-Institut Public Sector, Hacettepe Üniversitesi NüfusEtütleri Enstitüsü ile BNB Danışmanlık’ın yürüttükleri “Aile İçiŞiddet Araştırması”nın sonuçlarına göre, aslında Türkiye’dedurum son derece vahim!

Araştırmanın en önemli bulgusunu bir cümleyle söylemekgerekirse ülkemizde her on kadından dördü eşi tarafından fi-ziksel şiddete uğruyor. Yani evli kadınların yüzde 40’ı eşleri ta-rafından dövülüyor. Bu da, evli erkeklerin yüzde 40’ının eşleri-ni dövdüğü anlamına gelir. Demek ki, her yüz aileden kırkındadayak var! Türkiye nüfusunun yüzde 51’ini kadınlar oluşturu-yor… Demek ki toplumumuzun aşağı yukarı yarısı öteki yarısı-nı dövüyor! “Biz kimiz” türünden, Türkiye’yi “yeni Osmanlı”ve “ılımlı islâm” düzenine alıştırma amaçlı anket sorusuna ve-rilecek bundan âlâ cevap olabilir mi?

GEBELİK SIRASINDA FİZİKSEL ŞİDDET

Türkiye genelinde 51 ilde, 24 bin 48 hanede, 15 ilâ 59 yaşarasındaki 12 bin 795 kadınla görüşülen araştırmanın ortayakoyduğu öteki gerçekler de şöyle:

Evlenmiş kadınların hayatlarındaki en yaygın şiddet, eşle-rinden gördükleri şiddet. Kadınların yüzde 39’u fiziksel şidde-te, yüzde 15’i cinsel şiddete maruz kaldıklarını belirtmişler

Cinsel şiddet birçok durumda fiziksel şiddet ile birlikte ya-şanmakta; kadınların yüzde 42’si fiziksel veya cinsel şiddetemaruz kaldıklarını belirtmişler.

Eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her10 kadından 3’ü eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddetemaruz kalmış.

Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan evlenmiş her 4 ka-dından biri yaşadığı şiddet sonucunda yaralanmış. Her 10 ka-dından biri gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kalmış.

Kadınların yüzde 7’si çocukluklarında (15 yaşından önce)cinsel istismar yaşadıklarını belirtmişler.

Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler) tarafından fiziksel veya cin-sel şiddete maruz kalmış her üç kadından biri yaşamına sonvermeyi denemiş.

BU SEÇİMLERDE DE KADININ YERİ YOK!

Elimizdeki, başka alanlara ilişkin dolaylı rakamları bu bul-guların sağlaması olarak da değerlendirebiliriz.

Son nüfus sayımı verilerine göre nüfusumuzun yüzde 51’ikadın. Oysa kadınlar, toplumumuzun karar ve yönetim meka-nizmalarında erkeklerle eşit oranda yer almıyor. TBMM’dekikadın milletvekili sayısı 46. Hükûmetteki bakanlardan sadecebiri kadın. Geçen dönemki yerel seçim sonuçlarına göre, 3 bin225 belediye başkanından sadece 18’i kadın. Bir il, 5 ilçe, 12belde belediye başkanının kadın olduğu mevcut durumda ka-dınların erkeklere oranı yüzde yarım. 34 bin 477 belediye mec-lis üyesinin sadece 799’u kadın (yüzde 2.3). 3. bin 208 İl GenelMeclisi üyesinin 56’sı (yüzde 1.7) kadın.

Şimdi bütün o resmi açıklamaların, çiçek vermelerin tersinebu 8 Mart’ta da, kadının toplumumuzdaki yeri aynı. Hele 29Mart yerel seçimleri yaklaşırken TV ekranlarına, gazete sayfa-larına, parti binaları ile seçim bürolarında gülümseyen aday re-simlerine bakın; çok büyük bir çoğunluğu erkek. Demek ki, buseçimlerde de kadının yeri yok!

BENİM OYUM MEZENGÜL’E.

Ama o, “ben varım” diyor…İstanbul Üsküdar-Ünalan Mahallesi Muhtar Adayı Mezengül

Şimşek, Ulusal Kanal’da katıldığı programda bütün bu sonuçlara, ra-kamlara hiç değinmeden öyle cümleler kuruyor ki, kadınların mutla-ka neden olması gerektiğini bir kez daha anlıyorsunuz. Kadın bakışıdiye bir şeyden söz ediyor Mezengül Şimşek… Kadınların her şeyi er-keklerden daha ayrıntılı ve bütünlüklü gördüklerinden, kafalarınakoydukları bir şeyi ne yapıp edip mutlaka gerçekleştirdiklerinden. Buyüzden, kadınlar olmadan, kadınlar katılmadan, kadın erkek eşitliğiher alanda sağlanmadan ne demokrasinin, ne başka bir şeyin olma-yacağından… Mezengül Şimşek konuştukça kadınların neden artıkkotada rakamı yüzde 50’ye çektiklerini de anlıyorsunuz. Ezbere ko-nuşmuyor Mezengül Şimşek, bir mücadelenin içinden, yoğun bir tec-rübenin ve bilginin birikimiyle geliyor, belli. Kolları sıvamış, işe en aşa-ğıdan muhtarlıktan başlamış. Toplumun asıl oralardan değiştirilebile-ceğini bildiği anlaşılıyor. Seçilirse Üsküdar-Ünalan Mahallesi’nin çokşey kazanacağını söylemek kehanet olmaz.

Şimşek’in muhtar adayı olduğu mahallede yaşamıyorumama, benim oyum Mezengül’e.�

Yerel seçimlerde kadın istisna

İNSAN YAŞADIĞI YERE BENZER

MECİT ÜNAL

Page 59: 2009 08 Mart

58 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

H�KMET Ç�ÇEK / S�L�VR�

“Cumhuriyet Birgi’de kurul-du. Kuvva-yı Milliye burada ör-gütlendi.”

2005 yılında 29 Ekim Cum-huriyet Bayramı törenlerinde Bir-gili Emin Ba�aranbilek böyle ko-nu�uyor. Birgi’nin eski BelediyeBa�kanlarından Mehmet Yade-len de aynı kanıda: “Cumhuri-yet’i biz kurduk, burada kur-duk.”

“İLK KURŞUN”UN ATILDIĞI BÖLGE

28 Mayıs 1919’da Tire’nin i�-

galinden hemen sonra Ödemi� veBirgi’de ilk direni� komiteleri ku-rulur. Kentin ileri gelenlerindenolu�an komite, depolardaki si-lahlara el koyar ve halka da�ıtır.Milli Mücadele’nin ilk kıvılcım-larının çakıldı�ı, “ilk kur�un”unatıldı�ı bölgedir burası.

�lk gönüllü Milli Mücadelemüfrezesi, Belediye Ba�kanı Tev-fik Bey ve Mertan Efe önderli�in-de kurulur. Silahlı mücadele ba�-lar ancak yenilgiye u�rar. Öde-mi� ve Birgi i�gal edilir. Esaretgünleri üç yıl, üç ay, üç gün süre-cektir.

Milli Mücadele’nin önemlikongrelerinden Ala�ehir Kongre-si’ne, Birgi de temsilciler gönder-di. 1919’un son haftasında Birgi-lilerin de katılımıyla Ödemi�Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ku-rulur.

2 Eylül 1922 günü Türk Or-dusu Birgi’yi kurtarmak için hü-cuma geçer. Birgi kurtulur. AmaYunanlılar kenti terk ederkenBirgi’yi ate�e verirler. Kentin üçteikisi yakılır, 1008 evin 500’üyanar, 84 ki�i yangın sırasındacan verir. Birgi’nin tarihsel doku-su büyük ölçüde harap olur.

BİRGİLİ “CUMHURİYETÇİYİM” DER

Hangi siyasal görü�te olursaolsun, Cumhuriyetçi olmak, tümBirgililer için en önemli ortakde�er. Birgiliye göre bu �irinbelde, efelerin-zeybeklerin baskı-sından, mültezimin zulmünden,üç yıl, üç ay ve üç gün sürenYunan i�galinden Cumhuriyetsayesinde kurtulmu�tur. Bu yüz-den Cumhuriyetçilik, Birgili içinen önemli haslettir. Gene Birgiliiçin ülkenin en iyi yönetildi�idönem, “önce Atatürk, sonra�smet Pa�a dönemi”dir. Ya�lı-

genç tüm kadınların katıldı�ıCumhuriyet Bayramı da, Birgili-nin en önemli günlerinden biri-dir.

BİRGİ’NİN İTTİHATÇI ADAYI

� FirdevsGümü�o�luBa�lam Yay�nlar��stanbul, 2008

F�RDEVS GÜMÜ�O�LU’NUN “B�RG�’DE TOPLUMSAL YA�AM VE DE����M” K�TABI

“Cumhuriyet Birgi’de kuruldu!”Firdevs Gümü�o�lu’nun kitab�, Birgi’nin çe�itli uygarl�klardan kalaneserlerini, özgün evlerini ve mimarisini, tarihsel ve kültürelbirikimini, toplumsal, siyasal ve ekonomik yap�s�n� derinli�ineinceleyen bir belde monografisi. Kitab� okuyunca, görmeseniz bileBirgi’yi seveceksiniz.

KİTAP

Cumhuriyetçi olmak,

tüm Birgililer için

en önemli ortak de�er.

Birgili için ülkenin en iyi

yönetildi�i dönem, “önce

Atatürk, sonra �smet Pa�a

dönemi”. 1957’de �smet

Pa�a yerel seçimlere

kat�lmama karar� alm��.

Birgililer tela�lanm��,

Demokrat Parti kazanacak

diye. Duymu�lar ki “Köylü

Partisi” var. Partiyi bir

gecede kurmu�lar.

Sonuç: DP 77,

Köylü Partisi 277!

Page 60: 2009 08 Mart

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 59

1908 yılında yapılan seçim-lerde �ttihat ve Terakki Cemiyeti,henüz kendi seçim programınıhazırlayamadı�ı için, adaylarkendi programlarını gazeteleryoluyla duyururlar. Birgi’den �s-tavri Fikri Bey’in seçim programıda Ahenk gazetesinde yayımla-nır. Fikri Bey seçilmi� midir, bi-linmiyor.

111 yıl içinde (1898) Birgi’de14 ki�i belediye ba�kanlı�ı yap-mı�. �imdi tarihlerindeki 15. be-lediye ba�kanını seçmeye hazırla-nıyorlar. 1950’den sonra 1984-1989 (ANAP) ve 1999-2004(DYP) dı�ında tüm belediye ba�-kanları CHP’den seçilmi�.

1957’de �smet Pa�a yerel se-çimlere katılmama kararı almı�.Birgililer tela�lanmı�, DemokratParti kazanacak diye. Duymu�larki “Köylü Partisi” var. Partiyi birgecede kurmu�lar. Sonuç: DP 77,Köylü Partisi 277!

“OSMANLI DEĞİLİZ,

AYDINOĞLUYUZ!”

Birgi, �zmir’in Ödemi� ilçesi-nin 2 bin 500 nüfuslu küçük birbeldesi. Be� bin yıllık bir uygarlıkbirikimine sahip. Lidya, Pers,Bergama, Roma ve Bizans uygar-lıklarına ev sahipli�i yapmı�.

Anadolu Beylikleri dönemin-de Aydıno�lu Beyli�i’nin ba�ken-ti. En görkemli dönemini de o

zaman ya�amı�. Batı Anado-lu’nun en büyük kenti. Osmanlıdöneminde ise imparatorlu�unAydın sanca�ı.

“Biz Osmanlı de�iliz, Aydı-no�luyuz… O�uz boylarında-nız” diyor, eski Belediye Ba�kan-larından Rafet Mülazımo�lu. (s.95)

EMPERYALİZM GİRİNCE

Büyük bir uygarlık birikiminesahip ve Batı Anadolu’nun enbüyük kenti iken Birgi, iki yüz yılönce neden bir gerileme ve yok-sulla�ma sürecine girdi?

Bunun nedeni emperyalizm-dir.

“Birgi’deki de�i�imin, Os-manlı �mparatorlu�u’nun ba�ta�ngilizler olmak üzere Batı ülke-leriyle girdi�i ekonomik ve siyasiili�kilerin özellikle Ege Bölge-si’ndeki etkilerinden ba�ımsızdü�ünülemeyece�i sonucuna gö-türdü. �zmir-Aydın demiryolu-nun tamamlanmasıyla, Batı’nınihtiyacı olan hammadde ve ta-rımsal ürünler hızlı ve güvenli birbiçimde �zmir limanına ta�ınmı�,eskiden merkez olan yerler ke-narda kalmı�tır.” (s. 20)

BİRGİYİ SEVDİREN KİTAP

Birgi’yi, Mimar Sinan GüzelSanatlar Üniversitesi Fen Edebi-yat Fakültesi Sosyoloji Bölümüö�retim üyesi Firdevs Gümü�o�-lu’nun “Birgi’de ToplumsalYa�am ve De�i�im” adlı kitabın-dan ö�reniyoruz.

Kitaba temel olan ara�tırma,

2005 yılında Gümü�o�lu ve ö�-rencileri tarafından yapılmı� veüç yıl sürmü�.

Çe�itli uygarlıklardan kalaneserlerini, özgün Birgi evlerini vemimarisini, beldenin tarihsel vekültürel birikimini, toplumsal, si-yasal ve ekonomik yapısını ay-rıntılı inceleyen bir belde mono-grafisi. Kitabı okuyunca, Birgi’yigörmeden seveceksiniz!�

Birgi, �zmir’in Ödemi�

ilçesinin 2 bin 500 nüfuslu

küçük bir beldesi. Be� bin

y�ll�k bir uygarl�k birikimine

sahip. Lidya, Pers,

Bergama, Roma ve Bizans

uygarl�klar�na ev sahipli�i

yapm��. Anadolu Beylikleri

döneminde Ayd�no�lu

Beyli�i’nin ba�kenti. En

görkemli dönemini de o

zaman ya�am��. Bat�

Anadolu’nun en büyük kenti.

Osmanl� döneminde ise

imparatorlu�un Ayd�n

sanca��.

Page 61: 2009 08 Mart

60 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

HAYAT� ASILYAZICI

Samsun Devlet Opera ve Balesi(SDOB) 2008 – 2009 dönemini ‘ÜçBale’ ile açtı. Açılı�ın Türk UlusalBalesi’nin klasikle�mi� ‘Üç Bale’ ya-pıtıyla gerçekle�tirilmesi, bale sana-tımız adına da önem ta�ıyor.

Bilindi�i gibi, Türk balesininkurucusu Ninette de Valois, e�itimkurumumuzun kurulu�unu balebölümü olarak gerçekle�tirmi� dün-yaca ünlü bir bale sanatçısıydı.Kendi ve seçti�i e�itmenlerle bale-mizin hem kurul�unu hem de yöne-timini üstlenmi� ve gerçek anlamdayeni bir Türk balesi yaratmı�tır.Bütün bunlarla yetinmemi�, klasikbale repertuarının örneklerini,bizim repertuarımıza kazandırmı�-tır. Bir ba�ka önemli ö�e de ulusalbalemize ilk deneysel örnek olan,‘Çe�meba�ı’ balesi adlı yapıtı ka-zandırmı�tır. Samsun Devlet Operave Balesi’nin repertuarına aldı�ı ilkbale yapıtı, Ninette de Valois’nınkoreografileyip, Türk ulusal baleyaratısının örne�i olan ‘Çe�meba�ı’ve yine Ninette de Valois’nın ö�-rencilerinden Oytun Turfanda’nın

iki ayrı balesi olan ‘Yoz Döngü’ ve‘Bebek’ adlı balesi bu dönemin açı-lı� yapıtı olarak yerinde bir seçimoldu.

ÇEŞMEBAŞI

‘Üç Bale’yi Deniz Olgay Ya-mansu sahneye koydu. ‘Üç Bale’ninilki ‘Çe�meba�ı’, Ferit Tüzün’ünmüzi�i ile Ninette de Valois’nın ilkörne�iydi. Türk balesinde ilk deko-ru Refik Eren, ilk giysi tasarımınıHale Eren yapmı� ve 1965’te Anka-ra Devlet Opera ve Balesi’nde oy-natmı�tır. Tüzün’ün ezgilerindedans ve sahne giysisi tasarımların-da, Anadolu’dan esintiler, gelenek-sel gölge oyunumuzdan Karagöz veHacivat görüntüleri vardı. Özünüve dokusunu koruyarak, SamsunDevlet Opera ve Balesi’nde DenizOlgay Yamansu ba�arı ile sahneyekoymu�tu. Samsun Devlet Operave Balesi’ndeki sahne ve giysi tasa-rımını Ömer Gündüz gerçekle�tir-mi�ti. Genç dansçıların yorumu ilgiuyandırdı.

YOZ DÖNGÜ

Halk müzi�inin çalgılarla seslen-

dirildi�i, Cengiz Tanç’ın ve GürayTaptık’ın müzi�i ile birlikte boyutkazandırdıkları, müzik ve dansınuyumunun görüldü�ü ‘Yoz Döngü’,klasik Türk balesi çizimine bir gön-dermedir. Koreografisini 1975’lerdeOytun Turfanda’nın yaptı�ı, birerperdelik bale olan ‘Üç Bale’ adlıyapıt, ba�arısını ve özgünlü�ünüDeniz Olgay Yamansu’nun SamsunDevlet Opera ve Balesi sahnesineyetkin bir �ekilde ta�ımasına borçlu.Dansçıların kolektif olarak ve este-tik katarak yorumladıkları ‘YozDöngü’nün tüm nitelikleri ortayakonuyor. Yapıtın sahne ve giysi ta-sarımı Adnan Öngün’e aitti.

BEBEK

Deniz Olgay Yamansu’nun sah-neye koydu�u ‘Bebek’ adlı tek per-delik bale, Jean Sibelius’un müzi�iüstüne koreografilenmi�ti. Ya�arKemal’in ‘Bebek’ adlı öyküsü Türkedebiyatında özel ve özgün bir yeriolan bir öyküdür. Oytun Turfan-da’nın koreografisi Sibelius’un mü-zi�i ile inanılmaz güzellikte örtü�ü-yordu. Bebek’i Deniz Olgay Ya-mansu aynı estetik de�erini koruya-rak sahneye koymu�tu. Tüm dans-çıların ba�arılı bütünlü�üyle, ‘ÜçBale’ Samsun Devlet Opera ve Ba-lesi’nin repertuarına renk ve de�erkattı. �stanbul Devlet Opera Bale-si’nde ilk sahneleni�i, koreografisinide yapan Oytun Turfanda gerçek-le�tirmi�tir.

‘Üç Bale’nin ı�ık tasarımı, ülke-mizin önde gelen ı�ık uzmanıAhmet Defne tarafından gerçekle�-tirilmi�ti.

Samsun Devlet Opera ve BalesiMüdürü ve Sanat YönetmeniKerim Soysal’ın ulusal balemizin üçseçkin ve birer perdelik balesiyle,açılı�ı gerçekle�tirmesi ayrıca övgü-ye de�er. Ödenekli kurumlarımız,Türk yapıtlarıyla bütünle�melidir.Özellikle sahne sanatları, böylesinerepertuarı gerektiriyor.

Mustafa Kemal ve Samsun’unyeri ne kadar önemliyse, tarihselanlam ta�ıması gibi; Atatürk’ünsevdi�i opera ve balenin kurulu�uda o denli önemlidir. �

� Ferit Tüzün’ünezgilerinde dans vesahne giysisitasar�mlar�nda,Anadolu’danesintiler,geleneksel gölgeoyunumuzdanKaragöz ve Hacivatgörüntüleri vard�.

SAMSUN DEVLET OPERA VE BALES� DÖNEM AÇILI�INI YAPTI

Üç BaleSamsun Devlet Opera ve Balesi Çe�meba��, Yoz Döngü ve Bebek adl� üçbale gösterisiyle 2008-2009 döneminin aç�l���n� yapt�. Koreografisini1975’lerde Oytun Turfanda’n�n yapt���, birer perdelik bale olan ‘Üç Bale’ adl�yap�t, ba�ar�s�n� ve özgünlü�ünü Deniz Olgay Yamansu’nun Samsun DevletOpera ve Balesi sahnesine yetkin bir �ekilde ta��mas�na borçlu.

Page 62: 2009 08 Mart

PERDE ARKASI

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 61

Haz�rlayan: F�rat Kayra

Ankara’da yapılan Türkiye Spor Yazarları Derneği, şubebaşkanlığı seçimine çıkan kavga damgasını vurdu. Basında yeralmayan olayın ayrıntıları spor basınına yakışmayacak cinsten.Küfür, para ve tehditler var. Olayın kahramanlarıysa iki gaze-teci, biri Anadolu Ajansı Spor Müdürü Soner Sayınlar, diğeriy-se Afyon temsilcisi Nadir Güzbey. Soner Sayınlar’ın ayrıcaönemli bir görevi daha var. O da Spordan Sorumlu Devlet Ba-kanı Murat Başesgioğlu’nun basın danışmanı. Olayın ayrıntıla-rına geçmeden akçeli ilişkiler hakkında ortada dolanan iddiayıyazalım. Seçimlerde TSYD Ankara Şubesi’nin yayın organınınbasım işlerini daha önce yapan firma kaynaklı belgelerde,TSYD’nin yeni çalışmaya başladığı firma ile çıkara dayalı ilişkiiçerisinde olduğu iddia edildi. Bu olay salondaki gerginliği art-tırdı. Gerginlik salonun dışında taştı ve bahçede devam etti.Soner Sayınlar ile Nadir Güzbey yumruklaştılar. Devletin haberajansının spor müdürü Nadir Güzbey’in burnunu kırdı. Taraf-lardan Sonar Sayınlar’ın iddiası “Adem Güzbey anneme küfüretti” şeklinde. Nadir Güzbey bu küfürü kabul etmeyip, SonarSayınlar’ın kendisine saldırdığını ve hatta Sayınlar’ın bürokratkişiliğini bu kavganın içine sokarak kendisini tehdit ettiğinisöyledi. Güzbey, Soner Sayınlar bana “Afyona gelirim ve senimemleketine gömerim” dedikten sonra ben oradan uzaklaş-mak istedim ama arkadan bana saldırdı” dedi, Sayınlar ise ya-lanladı. Kimin haklı, kimin haksız olduğunu zaman gösterecekçünkü olay adliyelik oldu, ayrıca iki isminde “Gazeteci arka-daşlar olaya şahit” diyor. Ortada tartışılması gereken bir

durum var o da ikti-dar savaşınınTSYD’ye kadar sıçra-mış. Çünkü iki isim-den biri başkanadaylarından AtillaTürker’in diğeriUğur Tenekecioğ-lu’nun yanındaydı.Hal böyleykenTSYD’nin bu konuhakkında hala sesizkalması ve bu kav-gayı ağızlarına dahialmamalarını anla-mak mümkün değil.Acaba bastırılmışduygular ya da ger-çekler mi var yoksa birilerinden mi korkuyorlar?

Korkmadıklarına dair benim en büyük ümidim, Ülker ile or-taklaşa düzenledikleri yarışmada yılın en iyi serbest yazısı ya-rışması dalında Milliyet yazarı Ercan Güven’i birinci seçmeleri.Ne var bunda olabilir diyebilirsiniz ama “en iyi serbest yazı”dalında Ercan Güven’in “Kutlu Doğum Haftasına YakışırDerbi” başlıklı yazısı birinci oldu. Hani şu tarikatçı Hakan Şü-kür’ü ve cemaati sert dille eleştiren yazı…

Fenerbahçe’de Mayıs ayında başkanlık seçimivar. Şu sıralar Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldı-rım’ın dilinden düşürmediği bir ifade var.“Lobi.” Kulağa çok hoş gelmeyen, ürkütücü birifade ama tabi nereden baktığınız önemli. Yıldı-rım’a göre kendisi aleyhine çalışan bu lobi (isimvermiyor ama kasteddiği isim Şadan Kalkavan)kendisini karalamak ve küçük düşürmek için uğ-raşıyor. Hatta Fenerbahçe’nin başarısız olmasıiçin dua edenler var dedi ve yine isim vermedi.Aziz Yıldırım’ın bu panik havası ve “lobi” ifade-siyle yaratmaya çalıştığı panik ortamı seçimleröncesi ortamı germeye başladı. Eski Yöneticiler-den Hakan Bilal Kutlualp, bu ifadeye sert tepkigösterdi. “Lobiciliği en iyi yapan Aziz Yıldı-rım’dır” dedi ve Yıldırım’ın başkan olmadanönce lobi faaliyetleri kapsamında gazete çıkardı-ğını, radyo kurduğunu söyledi. Fenerbahçe’debu tartışma hem uzayacak hem de seçimleri ger-gin hale getirecek. Lobicilikle suçlanan ŞadanKalkavan ise şimdilik susmayı tercih ediyor. “Yerigeldiğinde konuşacağım” diyor. Merakla bekliyoruz. “Lobi”tartışması bu kadar derinlik kazanmışken, geçmişte Aziz Yıldı-rım’ın yaptığı “lobi” faaliyetlerine bir olayla katkı yapalım.

Fenerbahçe başkanlığını Ali Şen’in elinden almayı planla-yan Aziz Yıldırım, 1996’lı yıllarda Fenerbahçe takımında futboloynayan futbolcular ile gizli gizli evinde bir araya geldi. Başkanolmak için alt yapı çalışmalarına futbolcuların saygı ve sevgisi-

ni kazanmakla başladı. İlginçtir o günlerde çok sevdiği solcubir futbolcuyu, göreve gelir gelmez “lobi” faaliyetleri kapsa-mında olsa gerek Fenerbahçe’den yollamak için her türlü yoludenedi ve başarılı oldu. Hakan Bilal Kutlualp’ın “Aziz Yıldırımlobiciliği iyi bilir” lafı bana geçmişe dair bunu hatırlattı. Hak-sızda değil Kutlualp…

Anadolu Ajans�Spor MüdürüSoner Say�nlar

TSYD neden korkuyor

Lobi ve Aziz Yıldırım

Page 63: 2009 08 Mart

62 � Ayd›nl›k � 8 MART 2009

RÜZGARGÜLÜ

ŞULE PERİNÇEK

[email protected]

Ellerim bo� kaldıKılıçdaro�lu’nu bürokratlık döneminden bu yana

izleriz. Sade, dürüst, sakin… Hâlâ birileri ba�ına festakınca ne yapaca�ını “�a�ırabilen” bir politikacı. Ge-çenlerde bir propaganda gezisinde diyor ki “Projeleri-miz yok diye bizi ele�tiriyorlar. Uygulanamayacak pro-jeler söylemek do�ru de�il.”

Haklı. Hiç ku�kumuz yok.�stanbul’un lale dikmekten, kaldırım söküp kaldı-

rım yapmaktan çok önemli sorunları “gerçek” çözümprojeleri bekliyor.

Projeler uzmanlık ve ekip i�idir. Program ve örgüti�idir.

��te CHP’nin tıkandı�ı yer.Sen yolsuzsun, ben yolsuz de�ilim demekle olmu-

yor ki…Ba�kasının “açılım” seçeneklerini kapı�makla ol-

muyor ki…Onlar zaten i�aretlenmi�. Bo�a zahmet.Kılıçdaro�lu da çaresiz ekliyor: “Gidin, Topba�’a

sorun. Onun projesi var mıymı�? Neymi�?”O da do�ru. Onun da yok.Ah, çözümünü sevdi�im milli hükümet neredesin?

Gündem kıyametYüz binlerce i�çi i�ten çıkarıldı…On binlerce esnaf kepenk kapattı…�hracat yüzde 35 dü�tü…�ubat ayında ödenmemi� çekler yüzde 53 artmı�.Fabrikalar bir bir kapanıyor…Çiftçinin ürünü para etmiyor…Memur, i�çi, emekli, geçinemiyor…Her kanalda ayrı bir çıldıran haberi. Elini sallayınca birine

de�iyor belli.�ntiharlar, fuhu�, gasp artıyor……Daha durun ba�ındayız üstelik.Kıyamete gidiyoruz.Ama gazetelere bakın, bunların hiçbiri birinci sayfalarda

yok…Oysa Ergene-

kon tertibi,Davos tezgahı,üçüncü sayfa seksve cinayet haber-leri kendilerinekocaman koca-man yer bulu-yor...

Erdo�an dazaten kamuoyuy-la resmen oynu-yor. Ekonomiyigündemin birincimaddesi yapma-mak için her �eyiyapıyor.

Peki muhale-fet ne yapıyor?

Onlar tezgahaoturmu� laf ye-ti�tiriyor.

Dosyalı, üslupsorunlu pin ponmaçı sürüyor.

Belli ki seçimekadar bu böyleolacak.

Ya sonra..?

El çaka yer çakaBuzdolabı, koltuk, çama�ır makinası gibi “seçim yardımları”

tarihimizde ilk kez oluyor.Devletin valileri sanki AKP il ba�kanı.Peki, da�ıtılan mallar kimden alınıyor?AKP’lilerden.Ne güzel de�il mi?Para devletten, oy AKP’ye, kârlar yine AKP’lilere.Briçte “el çaka yer çaka” diye bir tabir vardır, durum tam

böyle…Bu da AKP adaleti i�te…

AKP yöneticileri yatay geçi�pe�inde

AKP yöneticileri son altı yılda servetlerine servetkattılar. AKP’nin önde gelenlerinin çocuklarının bir el-leri ya�da, balda olsa hadi parmaklarını yaladılar di-yece�iz.

On binlerce, hatta yüz binlerce liralık yüzükler, ge-micikler, tersaneler, mısırcılar, komisyoncular…

Obezlikten çatlayacaklar. Bu durum parti tabanında bile ciddi olarak tartı�ılır

hale geldi.��te AKP kulislerinden kula�ımıza gelenler:-Bizimkiler bu dünyada cennetlerini yarattılar. Bu

dünyadaki cennetlerinden öbür dünyadaki cenneteyatay geçi� yapacaklarını sanıyorlar. Bakalım becerebi-lecekler mi? Allah affedicidir ama affetmeyece�i tek�ey kul hakkının yenmesidir.

Page 64: 2009 08 Mart

RÜZGARGÜLÜ

8 MART 2009 � Ayd›nl›k � 63

Cumhuriyet’e dönü� kâbusu mandac�lar�n bitmez taarruzu27 Mayıs 1960, 28 �ubat 1997… Ülkemiz iki büyük ba-

dire atlattı. Verilmi� sadakamız varmı�. Allah bir daha böyletarihleri bize nasip etmesin. Amin!..

Bireyci kapitalizmin ilahlar�Pop yıldızı Madonna 242 milyon dolar geliriyle 310

Türk �irketini geride bıraktı… 310 �irket ortalama yüz binemekçi istihdam etmi� ve onları bo�az toklu�una çalı�tıra-rak i� üretmi�. Madonna da yüz binlerce dinleyici toplamı�ve bo�az hançeriyle �arkı üretmi�. �u kapitalist düzenin ha-line bak, dünya i�çileri, uyanmazsanız bu size müstahak…

�leri karakol…Ba�bakan basına sava� açmı�… ABD ba�a getirdi�i

RTE’ye bu kadar kuçak açarsa, o da Türkiye’nin ba�ınadaha neler açmaz ki…

ÇİVİLEMELER / VURAL AHI

Kö�e bucak temizlik gerek2002 yılında Amerika’nın Irak’ı i�gali öncesinde Ame-

rika Türkiye’de büyük bir operasyon yaptı. Ecevit-Yılmaz-Bahçeli koalisyonu yıkıldı ve yerine AKP iktidarı getirildi.Amerika’nın BOP projesindeki yolu açıldı.

Türkiye’nin ba�ına bir canavar bela edildi. Do�an grubunun günahta payı çok.Peki �imdi ne oldu?Yaratılan o canavar �imdi de Do�an grubunu yemeye

çalı�ıyor.AKP artık en küçük muhalefete bile dayanamıyor.Ülkenin tüm kaynaklarını en yakın yanda�larına yem

etmekten hiç, ama hiç çekinmiyor.Peki �imdi Do�an grubu ne yapıyor?AKP ve Erdo�an kendilerine kar�ı açık sava� açmı� du-

rumda. Her gün saldırıyor. Onlar da “Biz halka kendimi-zi anlatalım”, “herkese e�it uzaklıkta yayınımızı sürdüre-lim”, “bazı konulara hiç girmeyelim, görmezden gelelim”“fazla germeyelim” gibi fikirlerle sürekli yumruk alıyorlar.

AKP çevrelerinde ise “burunlarını sürtüyoruz, seslerinibile çıkaramıyorlar” görü�ü giderek yerle�iyor ve saldırı-nın dozunu yükselttikçe yükseltiyorlar.

Eee bordroluların, ili�tirilmi�lerin, �kinci Cumhuriyet-çilerin aklıyla fikriyle AKP’ye kar�ı mücadele edilebilir mi?

Vaktiyle bu duruma kılavuzluk eden kö�eba�larını te-mizlemeden ba�arı �ansı yakalanabilir mi?

Emniyetten biri… Cuma sabahı Be�ikta� Emniyet Amirli�i’ne sarı basın kar-

tımla aldı�ım silah ruhsatımı o�luma devretmek için gittim.Tam Ergenekon tutuklanmaları sırasına denk gelmi�, uzatmasüresini iki gün farkla kaçırmı�ım. Kayınpederimin silahı ol-du�unu söyleyince Emniyet Müdürü “Madem hatıra. E�ini-ze veya o�lunuza devredin” diye yardımcı olmu�tu. ��lemleriba�lattık.

�ki haftalık mesele nedense garip �ekilde uzadı zaten.En son kayınpederim Erzincan Milletvekili Sadık Perin-

çek’in 30 yıl önce satın aldı�ı silahın faturasını istediler. Ba-listi�e gitti, yok numarası vb… Aylardır sürüyor. Benzer dos-yanınki hemen çözülmü�. “Aklınıza bir �ey gelmesin” diyor-lar ama gelmez mi… Neyse gereken i�lemleri yaptık çıktık.

Gece telefonlarım çalmaya ba�ladı. Ak�am saatlerinderuhsatsız silahla yakalanmı�ım, gözaltına alınmı�ım, Sulta-nahmet Adliyesi’ne götürülmü�üm, savcılı�a çıkarılmı�ım,sonra da serbest bırakılmı�ım.

Oturmu� biri uzun hikaye yazmı�. Kim?Emniyet’ten biri. Tek tek telefonla gazetecileri aramı�. O

gün internette, ertesi gün gazetelerde haber. Artık bu kadarkuyruklusuna Zaman muhabiri bile inanmamı�. Ama neyazık ki bazılarını da ben inandıramadım. “Ama Emni-yet’ten öyle dediler” diyor, “Ama ruhsatınızın süresi bitmi�”diyor, “ifadenizi okudum” diyor. Ne biçim gazetecilikse…

��lemler yapılırken Özel Harekat Daire Ba�kanı BehçetOktay için ba�sa�lı�ı dileyip bu i�lerin biraz da bu tür cina-yetlerin pe�ini bırakmadı�ımız için böyle aksadı�ını söyle-mi�tim.

Bugün hangi yılın 3 Mart’ı?Metrobüsün (Kadir Topba�’ın e�inin söyleyi�iyle “metro-

bas”ın… Bilgisayarım ne bilsin hemen yanlı� yazdım sandı. Al-tını kırmızı çizdi beni uyarmak için. Oysa özdeyi� Topba�hanım Amerikanca konu�uyor) Sö�ütlüçe�me hattının hizmeteaçılı� töreninde bir pankart açıldı: “Son Osmanlı Padi�ahı 1.Recep Tayyip Erdo�an”

Tarih 3 Mart.Saltanat kaldırılalı yıllar olmu�, sıra halifeli�e gelmi�. �eri-

ye ve Evkaf Vekilli�i’ne de son verilmi�, Osmanlı hanedanıkundaktaki bebesiyle bile sınır dı�ı edilmi�, tarihe gömülmü�.Tevhidi Tedrisat Kanunu da aynı gün kabul edilmi�. Üç dev-rim kanunu art arda.

Bugün yıldönümü.Gazeteciler Erdo�an’a ho� geldin pankartını görüntüleme-

ye ba�layınca, kaldırtmı�lar.Oysa kürsüden Erdo�an sesleniyor “Abdülhamid Han’ın

rüyasını gerçekle�tiriyoruz…”Ertesi gün “ahlaksızca, �erefsizce bana padi�ahlık pe�inde

ko�uyor yakı�tırması yapanlar var…” diyor.Biri benim koluma i�ne batırsın, lütfen!!

Page 65: 2009 08 Mart

64 � Ayd›nl›k� 8 MART 2009

Galiba 1980’li yılların sonlarında, televiz-yonda İran’la ilgili bir Amerikan belgeselindeizlemiştim. Emekli bir CIA yöneticisi,

1951 yılında düzenlettikleri darbeyle,Şah’ı yurt dışına kaçırtan

Başbakan Musaddık’a, petrolleri İngilizŞirketi BP’nin elinden ulusallaştırtarak aldırt-tıktan sonra, 1953 yılında da ikinci birdarbe ile

Musaddık’ı devirdiklerini anlatıyordu.CIA yöneticisi, yurda dönmesini sağladıkları

Şah’la nasıl yeni bir petrol anlaşması imzaladıklarını anlatırken, “Mu-saddık’ın devrildiği darbe çok da ucuza mal olmuştu bize, topu topubirkaç yüz (veya bin) dolar harcamıştık” demişti.

Bu nedenle NATO görevlilerinin, CIA ajanlarının, güya Türkiye’yedemokrasi getirilirken Güney Amerika’da, Kuzey Afrika’da,

Uzakdoğu’da, Ortadoğu’da askeri darbelerin ardı ardına patlatıldı-ğı, Yunanistan iç savaşı ile Vietnam ve Kore savaşları çıkarılırken İngi-lizceyi resmi dil kabul etmeleri koşuluyla Hindistan, Pakistan, Seylangibi sömürgelere altın tepsi içinde bağımsızlıkların sunulduğu SoğukSavaş’ın o ilk yıllarıyla ilgili olarak da, ileriki yıllarda daha birçok ilginçaçıklamalarda bulunacaklarından galiba kuşku duyulmasa gerektir.

TÜRKİYE’NİN NATO’YA ALINMASI NEYİN KARŞILIĞI?

NATO niçin kurulmuştu acaba? Söylenildiği gibi, amaç gerçektendünyayı özgürlüğe ve demokrasiye mi kavuşturmaktı, yoksa ABD em-peryalizminin dünya egemenliğini güçlendirmek miydi?

Biliyorsunuz NATO, ABD’nin çağrısıyla 4 Nisan 1949 günüWashington’da 12 ülke tarafından imzalanan bir anlaşmayla ku-

rulmuştur ve Türkiye bu 12 ülke arasında yoktur.Ama ertesi yıl 14 Mayıs 1950’de bir beyaz devrimle iktidara getiri-

len DP, Haziran ayında başlayan Kore Savaşı’na katılma çağrısını Tem-muz ayında kabul edip, Ekim ayında da Kore’ye tam 5 bin

90 kişilik bir tugay göndererek NATO’ya alınmamızı sağlamıştır.Gerçekten DP’liler NATO’ya girebilmek için kendi istençleriyle mi

almışlardır acaba bu kararı, yoksa bu da ABD ile yapılan gizli anlaşma-ların bir maddesi midir? Kim bilir? Çünkü kendilerini eleştirdiği için“Silah Türk’ün süsüdür, savaşmak erkekliğin şanıdır, bizi Dünya Sava-şı’na sokmayarak Türklüğün savaşçı niteliğini köreltmiştir” gibisindenpalavralarla İsmet Paşa’ya dahi saldırmayı göze alan DP’liler, Kore’yeasker gönderilmesi kararının Meclis’te görüşülmesine de izin verme-mişlerdir. DP’nin Anayasa’yı çiğneyerek aldığı bu kararla ilgili gerçeklerde, ola ki ABD ajanlarınca önümüzdeki günlerde bir belgesel filmlefilan açıklanır.

AZİZ NESİN SOVYET CASUSUYMUŞ!

Çünkü bu olay halktan da gizlenirmiş? Örneğin, askerlerimizi Ko-re’ye götürecek Amerikan gemilerinin 2 Ekim 1950 günü İskenderun

Limanı’ndan hareket edeceğinden haberi olmayan Aziz Nesin, ba-şından geçen ilginç bir anısını, birlikte çıktığımız bir dış gezi sırasındaanlatmıştı.

Bu anısından da bir yazısında söz etmiş midir, bilmiyorum. “‘BöyleGelmiş, Böyle Gitmez’de bunu da ayrıntılarıyla yazacağım” demişti,ama ne yazık ki ömrü yetmedi.

Anlattığına göre, bir yazısında hakaret ettiği savıyla İngiltere Krali-çesi

Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi ve Mısır Kralı Faruk’un birlikte aç-tırdıkları davada verilen 6 ay hapsi cezasını yatıp, tam da DP’nin ikti-dara geldiği günlerde hapishaneden yeni çıkmış. Güya özgürlüğe ka-vuşmuş, ama hiçbir gazete veya dergi bir iş vermiyormuş kendisine.

Kara kara düşünürken, DP iktidarının herkese 24 saat içinde

pasaport vereceğini öğrenince, hemen yazarlığı Paris’te sürdür-meye karar verip, pasaport için Emniyet Müdürlüğü’ne başvur-muş. Gerçekten 24 saat içinde pasaportunu alınca, para edeceknesi varsa satıp, eş dosttan borç alarak biraz da para toparlamışgurbet için.

Ne var ki, karar hacı adayları için verilmiş aslında. Asıl adı olan Nus-ret Nesin diye başvuran Aziz Nesin’i de hacı adayı sanmışlar ancak du-rumun farkına varınca hemen koşup geri almışlar pasaportu elinden.Bunun üzerine, Hatay’dan Suriye’ye kaçıp, oradan Paris’e gitmeyekarar vermiş ve ertesi gün Haydarpaşa’dan İskenderun trenine binmiş.İskenderun’a geldiğinde trenden bir inmiş ki, “İstasyon bile MİT ajan-larından geçilmiyordu” demişti.

İstanbul’a dönmeye karar vermiş ama hemen tren mi var? MeğerKore

Tugayı İskenderun’dan hareket etmek üzereymiş.“Hele bir karnımı doyurayım dedim ve ilk lokantaya girdim” diye

anlatmayı sürdürdü Aziz Nesin. Lokantada bir de ne görse…Babıali’den tanıdığı MİT ajanı bir gazeteci tek başına oturduğu ma-

sadan el ediyor kendisine... Çaresiz gitmiş yanına. Adam rakı içiyormuş,garsona bir bardak daha getirtmiş hemen. İskenderun’a niçin geldiğinianlatamadığından da, kem küm edip duruyormuş doğal olarak.

Bir süre sonra da adam güya tuvalete gitmiş. Ama daha o dönme-den, polisler basmış lokantayı, Aziz Bey’i yaka paça götürmüşler. “Koretugayı hakkında Sovyetlere haber vermek üzere İskenderun’a görevli

geldiği” suçlamasıyla da nezarete atmışlar. Ertesi gün KurbanBayramı imiş, aç susuz günlerce yatmış orada. Sonra da kelepçeleyip

jandarmalarla İstanbul’a göndermişler. Türkçenin büyük ustası AzizNesin Sovyet casusu olacak ha…“O gazeteci kimdi?”diye sormuştum, “Söylemem.“ ‘Böyle Gelmiş, Böyle Gitmez’de yazacağım adını” demişti öfkeyle.

NATO ŞİFRESİ: SOVYET ÖCÜSÜ

Gerçekten, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin ülkeyi birdenpıtrak gibi sardığı o yıllarda, gazetelerimiz de, telsizlerle Moskova’yabilgi verirken yakalanmış komünist yazar-çizer haberlerinden geçilmezolmuştu. Kimler suçlanmamıştı ki... Yaşar Kemal, Kadirli

Dağları’ndaki bir mağaradan, Orhan Kemal Adana’daki evinin birodasından, Fethi Naci üniversiteyi bursla okuduğu için Ereğli Sümer-bank Fabrikası’ndaki çalışma odasından Moskova’ya telsizle haber ver-mekle suçlanıp sorgulanmışlardı aynı yıllarda, kendilerinden dinlemiş-tim.

Ama ilginçtir, “komünizmin nedir?” diye yazı yazmak, kitap çevir-mek, yayın yapmak, hatta sormak bile yasaktı kesinlikle.

Kısacası, NATO güyâ olası bir Sovyet saldırısına karşı silahlı savun-ma örgütü olarak kurulmuştu. Ama bir sıcak savaşta tek bir mermi sık-mak şöyle dursun, tam karşıtı ABD’nin sinsice mandalaştırdığı ülkeleriSovyet öcüsü ile korkutarak daha ilk günden o halkların özellikle dekültürlerine saldırıyordu dil ve kavramlarla oynayarak. Komünizm söz-cüğü de yığınlara Sovyet ajanlarının kod adı olarak benimsetilmişti us-taca.

Çünkü Başsavcı A. Mitchel Palmer da 1919 yılında “ülkeyi Ruslarasatmak isteyenlerin kimler olduğunu ortaya çıkarmak amacıyla” genişçaplı bir soruşturma başlatmıştı Amerika’da. Hamilton Fish, Martin

Dies, Mac Carthy vb gibi ünlü senatörler “özgürlük Rusya ile sa-vaştır” diyerek, “Her komünistin mutlaka bir Sovyet ajanı olduğundankuşku duyulmaması gerektiğini” bütün dünyaya ilan etmişlerdi daha1930’larda.

Gerçekten, önümüzdeki günlerde kuruluşunun 60. yıldönümükutlanacak olan NATO nedir, niçin kurulmuştur acaba?

N’olur ciddi ciddi düşünelim artık bunları…�[email protected]

Gerçekten NATO niçin kurulmuştu?

SİS ÇANI

DEMİRTAŞ CEYHUN