Upload
sertac-dalgalidere
View
221
Download
4
Embed Size (px)
DESCRIPTION
22 TEMMUZ 2012 4. SAYI
Citation preview
İskenderun Müftüsü Hamdi Kavil-lioğlu, Ramazan ayı münasebe-tiyle yaptığı toplantıda pek çokyerde dini program düzenlenece-ğini duyurdu. >>8’de
Ramazan ayında her yerde ibadet var
Kalp - Damar cerrahisi uzmanıOp. Dr. Ahmet Birol Özelçi, kalphastalarının oruca niyetlenme-den önce mutlaka doktora gö-rünmelerini istedi. >>8’de
Kalp hastaları oruçöncesi kontrol edilmeli
İskenderunSarıseki Bel-desine bağlıAkarca Köyükırsalındaoperasyonakatılan köykorucusuÖmer Salıkşehit ol-muştu.
Haftalık bağımsız siyasi gazeteYıl: 1 Sayı: 4 Fiyatı: 1 TL 22 Temmuz 2012
Amanosları adeta üst olarak kullanan terör örgütü PKK, son bir ay içerisinde 6 vatan evladını şehit etti. Suriye’deki içkaışıklıkları da fırsat bilen terör örgütü Amanoslar’dan Türkiye’ye geçiş yapıyor. Adeta hainler Amanoslar’da cirit atıyor.
Amanoslar 1992 yılındanberi terör örgütünün sıkça kullandığıbir alan. Coğrafî olarak kuzeyden gü-neye doğru uzanan ve Asi Nehri'nindenize döküldüğü Samandağ sahilindesona eren Amanoslar, sahip olduğu or-manlık yapısı sebebiyle terör örgütü-nün saklanması için elverişli bir yer.Bir ucu Suriye sınırındaki Keldağ böl-gesine uzanan, bir ucu da Osmani-ye'nin Bahçe, Düziçi ilçeleri ileGaziantep'in Nurdağı ve İslâhiye ilçe-lerini kapsayan Amanoslar'ın, Hatay'ın Erzin, Dörtyol, İskenderun, Hassa,
Belen, Samandağ ve Kırıkhan ilçele-rinin tamamına uzanan kolları var. Amanoslar’dan gelen saldırılardason bir ayda 6 şehit verdik.Terör örgütü PKK, son yıllarda sadeceKuzey Irak sınırından geçiş yaparakdeğil, Karadeniz ve Amanoslar’da dasaldırılar düzenliyor. Amanoslar’dayapılan saldırılarda son bir ayda bi-lanço 6 Şehit ve onlarca yaralı. Nere-deyse her hafta bir kireç veya taşocağını basan teroristler, alanda, taşocağını yerinden söktürecek kadarkorku salmış. Dörtyol’da 4 askeri is-
tihbarat görevlisinin şehit edilmesi,Gedik yaylasında askerlerin pusuyadüşürülmesi, operasyona giden birliğesaldırı düzenlenerek bir korucununşehit edilmesi ve kireç ocağı baskın-ları. Bunlar terör örgütü PKK’nınAmanoslara yuvalandığının en büyükgöstergesi. Amanoslar’a pusu kuranterör örgütü PKK, Suriye’deki iç karı-şıklıklardan da faydalanarak Bölgederahatça hareket ediyor ve Amanoslar’ıTürkiye’ye giriş yapmak için en rahatgeçiş yolu olarak görüyor ve buralarıkullanıyor. Haber Merkezi.
Terörün hain eliAmanos’larda cirit atıyor
DESTANwww.destanhaber.com
“İlk ve tek habercilikdestanı”
02 GÜNDEM 22 Temmuz 2012DESTAN
Destan Gazetesi, Hatay BasınKulübü 1. Başkanı Ahmet Erdoğanve 2. Başkanı Neşet Alkan’ı maka-mında ziyaret etti. Yerel basının sı-kıntılarının konuşulduğu ziyaretteöncelikli olarak Basın Kulübü’nünkuruluş amacına değinen Erdoğan,amaçlarının yerel basının kültürel,sosyal haklarını korumak ve meslekörgütü oluşturmak olduğunu dile ge-tirdi. Hedeflerinin ise Hatay’a hitapetmek olduğunu vurgulayan Erdo-ğan, “Aynı mesleği yaptığımız mes-lektaşlarımızla bir çatı altındantoplanmadn hedefledik. Mesleğin iti-barlı gazetecilere ihtiyaçları var.”dedi.
Yerel basının sıkıntılarına da deği-nen Erdoğan, “Yerel basının sıkıntısıçok, kendi yöresindeki işletmelerden
sanayiden iş adamlarından beklediğidesteği alamıyor. Reklam ve abonealınamıyor. Gelişen teknolojiye yenikkaldı. İnternet üzerinden haberler ya-yınlandığı için eksik kalıyor ilanları,bilbordlara kaptırıyoruz. İskende-run’da yerel dergiler var. Dergilerdetanıtım yapmak firmaların işine geli-yor daha ayrıntılı yazıyorlar. Gaze-tede 1 sayfada yapılanlar dergilerde8 sayfa yapılıyor. Bu da firmalarınişine geliyor.” şeklinde konuştu.Meslek Yüksekokulu basın mezun-
ları işlerini yapmıyor
İskenderun’da bulunan gazetecileredeğinen Erdoğan, “Basın yayın mes-lek yüksek okullarından mezun maa-lesef mesleklerini yapmıyorlar.Eskiden iyi bir gazeteci iyi bir fotoğ-rafçıydı. Şimdiki teknoloji ile bu da
değişti. Okumayan nesil okutamaz.Gazetecilerde maalesef okumuyor vekendini yetiştirmiyor. Eskiden hergazetecinin bir imla kılavuzu deyim-ler sözlüğü, atasözleri sözlüğü vardışimdiki gazetecilerde bu yok. Kendidilimize hâkim değiliz. Gazetecilergünümüzde haber atlatmak peşinde.”ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bugün yapılan gazeteciğişu sözlerle değerlendi. “Haberin izin-siz yayınlanması suçtur. Gazeteci ha-beri veren değil haberiyaygınlaştırandır. Özel haber çalışıl-mıyor. Araştırmacı gazetecilik bitti.Haberde yorum yapılmaz. Yerelbasın bunu yapıyor. Haber yaratmakönemli, İskenderun’da haber bülten-ciliği yapılıyor. Bugün matbaası olanherkes gazeteci oluyor genel kültürü
olmayan kişiler gazeteciyim diyor.”şeklinde konuştu.Yerel gazeteler basın bültenleriyle
çalışıyor
Erdoğan, yerel gazetelerin haber bül-tenlerinden haber aldıkları için hep-sinin birbirine benzemesindenyakındı. 2. Başkan Alkan ise, “Evetbirbirlerine benziyor. Basın bültenleriyapmak, araştırma yapmamak, iyigazetecilerin olmaması. İskende-run’da gerçekten bu işi hakkı ileyapan gazeteciler var ama hakları ye-niyor basın kulübü olarak amacımızbu gazetecilerin haklarını korumakve aynı çatı altında buluşmak.” diyekonuştu. Erdoğan ve Alkan son ola-rak Destan gazetesine yayın haya-tında başarılar diledi. Haber: EbruArslan, Burak Milli.
Hatay Basın Kulübü 1. Başkanı Ahmet Erdoğan ve 2. Başkanı Neşet Alkan, yerel basının sorunlarına ilişkin açık-lamalarda bulundu. Erdoğan ve Alkan “yerel basın basın bülteni haberciliği mantığından kurtulmalıdır.” dedi.
Hatay BasınKulübü 1. Baş-
kanı Erdoğanve 2. Başkanı
Alkan, Yerel ba-sının sorun ve
sıkıntılarınailişkin Destan
gazetesine ko-nuştu.
“Malesef basın bültenihaberciliği yapılıyor”
03 HABER 22 Temmuz 2012DESTAN
Rektör Güder: İlimizdeki çok kültürlülük her ile nasip olmamıştırTRT Anadolu'da yayınlanan
Takım Oyunu isimli programın konuğuolan MKÜ Rektörü Prof. Dr. HüsnüSalih Güder, “İlimizdeki çok kültürlü-lük her ile nasip olmamıştır.”dedi.Güder, programda Üniversitede yürütü-len çalışmalara, üniversitenin Hatay kül-tür ve turizmine katkıları ve AntakyaMedeniyetler Korosu’nun Nobel BarışÖdülü adaylığıyla konulara değindi.Ha-tay’daki çok kültürlülüğüe değinenGüder, “Türkiye’de pek çok ile nasip ol-mayacak önemli bir mozaiği oluştur-makta ve 3 semavi din ile 6 ayrımezhebin müntesipleri ilimizde barış,kardeşlik, hoşgörü içerisinde herkesinkendini olduğu kadar bir başkasını daaziz bildiği bir düşünce anlayışı içeri-sinde yaşamlarını sürdürmektedir.” şek-
linde konuştu. Üniversitesi’nin 1992 yı-lında dönemin Cumhurbaşkanı TurgutÖzal tarafından kurulmuş 21 üniversite-den bir tanesi olduğunu söyleyen Güder,“10 Kasım itibari ile üniversitemiz 20yaşını dolduracak, halen 56 birim ilehizmet veren üniversitemiz 30 bin öğ-renciye son derece yüksek nitelikli, id-dialı, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlıTürkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mille-tiyle birlikte bölünmez bütünlüğünü an-latan, özümseten bir yüksek öğretimkuruluşudur.” dedi. Sağlık Uygulama veAraştırma Hastanesi’ne ilişkin de bilgi-ler aktaran Güder, Hatay coğrafyasındadevletimizin yapmış olduğu en önemlikamu yatırımının Mustafa Kemal Üni-versitesi Sağlık Uygulama ve AraştırmaHastanesi olduğunu belirtti. Antakya
Medeniyetler Korosu Nobel BarışÖdülü hakkında da görüşlerini belirtenGüder, “Hatay’ımız bir kültür ve mede-niyetler mozaiği. Romalılardan başla-yarak, Asurlular, Selçuklular,Osmanlılar gibi çok çeşitli medeniyetle-rin varlığı bu yörede çok çeşitli toplumkesimlerinin uzunca bir süredir var ol-masına yol açmış. Buna bağlı olarak daçok kültürlü bir toplum yapısı oluşmuş-tur. Bu çok kültürlü toplum yapısı Tür-kiye’de pek çok ile nasip olmayacakönemli bir mozaiği oluşturmakta ve 3semavi din ile 6 ayrı mezhebin münte-sipleri ilimizde barış, kardeşlik, hoşgörüiçerisinde herkesin kendini olduğukadar bir başkasını da aziz bildiği birdüşünce anlayışı içerisinde yaşamlarınısürdürmektedir.” ifadelerine yer verdi
Mübarek Ramazan ayının tümİslam alemine huzur, mutluluk
ve birliktelik getirmesini dilerimAli UYSAL
Uysal İnşaat
Evveli rahmet, ortası mağfiret, son günleride Cehennem azabından kurtuluşa vesileolacak Mübarek Ramazan ayınızı en kalbi
duygularımla kutlar, Yüce milletimiz veİslam alemi için hayırlara vesile olmasınıCenab-ı Allah’tan niyaz eder. Selam ve
saygılar Sunarım
NİHAT DAĞLIAK PARTİ BELEN
İLÇE BAŞKANI
Paylaşma, bereket ve hoşgörü ayıRamazan’ın Belen halkına ve tüm
insanlığa hayırlar getirmesini dilerimCemil Yılmazlar
Belen Belediye Başkanı
04 YORUM 22 Temmuz 2012
SÖZÜN ÖZÜ
İki hafta geçmedi bölgede ikinci, üçüncü terör vakası.Alın gazeteleri okuyun. Yalan- yanlış, eksik- tam, on-larca, yüzlerce yazı. Herkes, haliyle, kendi düşüncedünyasından bakarak olan biteni yorumluyor. Milletintahammül mülkü yıkıldı. Haksız: yok. Haklı: hak getire…Neler neler söyleniyor. Hemen büyük bir acıyı siyaset malzemesi yapıp ‘Bizdemedik mi?’ diyerek lisan-ı hal ile ‘oh olsun’ demeyegetirenden tut; ‘şunlar gitsin, biz gelelim hemencecikbu işi çözeceğiz, reçete elimizde ama vermem haa!’ di-yerek kendini ele verdiğinin farkında bile olmayan bir-çok akl-ı nakemale kadar herkes eteğindekini döküyorda döküyor.Tabi bir şeyi unutup geçiyorlar:Tıp ilmiyle az çok alakadar olan herkesin malumudur.İnsana şifa olması için yazılan ilaçların ‘yan tesir’ diyebir risk faktörü vardır. Vücudun bir bölümüne şifa ver-mesi için kullanılan ilaç, bazen öyle bir hal alır ki vü-cutta diğer bölümün kuvvetini azaltabilir, direncikırabilir. İlaç hemen kesilmezse daha vahim sonuçlarortaya çıkartabilir. İlaç mevzuunda olduğu gibi ademoğlunun aklının yet-tiği her işte de bir yan tesir (aksi tesir) faktörü vardır.Yani bir taraf için yapıcı diye kurduğunuz cümleler, ger-çekleştirmeye çalıtığınız atılımlar iyi hesap edilmezse,önü ardı tam düşünülmezse başka bir tarafta aksi tesiricra edebilir. Seçim meydanlarını Teksas zannederek ‘falanca hay-dutu sen as, yok ben asayım, asmayayım besleyeyim’lakırdıları serdedip Red-Kit’liğe soyunan haşmetme-ab’larımız ‘düğün geçti kınayı bir tarafına yak!’ sözün-den ilham alamıyorlarsa, bari en ufak bir ilacın bile aksitesiri olduğundan olsun ders almazlar mı? Birinin ‘de-nize düşen…’ misali açılım diye ortaya attığı bir görüşühiçbir gerekçe göstermeden, hiçbir farklı yol sunmadantepetalak etmeye çalışan güruh yan tesir diye bir şeyduymamış mıdır?Ve sizler…Etnik grubuna bakarak ‘bunların hepsi böyle, hepsi des-tekliyor, Allah beni sevmez ben onları’ gibi şom ağızlısözlerle, bir etnik grubu rencide edip onları terörün ku-cağına oturttuğunun farkında bile olmayan (inşallahböyledir) sözümona memleket sevdalıları. Şunu iyibilin. Terörün dini, imanı, milliyeti, rengi… hiçbir şeyiyok. Sadece akıttığı kanı ve bu kandan nemalanan kanemicileri var. Bu böyle biline…e-mail: [email protected]
FAHRİ SÖZÜPEK
Bu memleketböyle ağlar
DESTAN
Büyük sıkıntı...DÜZ KÖŞE
SERTAÇ DALGALIDERE
Düşününce insan işin içindençıkamıyor. O zaman hiç dü-şünmeden yaşayalım. İşte
bunu hiç yapamıyor insan, enindesonunda düşünüyor. Büyük sıkıntıda bu noktada başlıyor. Oysa aldır-mamak, gamsız adam olmak güzel-dir. Güzeldir de nedense pekçoğumuz bunu başaramıyoruz.Anayı, babayı, memleketi, parayı,evladı, arkadaşı, akrabayı düşünmek
bunlar en kolay düşünmeler. Bir deinsanın beynini yiyen öte dünyayıdüşünmek var. Düşünülecek ne varki arkadaş! Demeyiniz lütfen… Dü-şünüyor işte insan, manevi bir dö-neme girdik. Mübarek Ramazanayında insanın içini daha fazla uhr-evilik kaplıyor. Sahurlarda, iftar-larda ve günün pek çok anında Allahiçin bir şey yaptığının bilinciyle dü-şünme işi daha fazla mesai yapıyor.
Tüm büyük sıkıntıya rağmen düşün-mek güzeldir. Usta öykücümüz SaitFaik Abasıyanık, düşünce haya-tımda büyük bir yer edinmiştir. O dadüşünen adamdır çoğu zaman. Kimizaman küçük insanların hikayelerinikimi zaman büyük, kellifelli insan-ların öykülerini bize aktarır. Ancaksürekli yaptığı iş düşünmektir. Buusta kalemi düşünmenin ötesindeçıldırtan bir şey daha vardır yazmak.
Ve bu durumunu şu sözlerle özetler,“Yazmasam çıldıracaktım.” Yazmaköncesinde düşünmeyi gerektirir el-bette. O halde düşünmek güzeldir.Düşünelim dostlar, bir söylemedenbin düşünelim ve şu manevi gün-lerde mümkünse daha çok düşüne-lim. Herkese tavsiye ederim.Ramazan ayınızın huzurlu ve bere-ketli geçmesi dileğiyle.
METİN GÜLERe - mail: [email protected]
Bir ramazana daha erişmenin huzuru içerisinde-yiz. Sabrın doruklara ulaşacağı varken yok’u ya-şamanın ne demek olduğunu bir kez dahaanlamaya çalışacağımız bu kutsi ayda ramazanınedebiyatımıza yansımasını sütünumuzun yettiğiölçüde ele almak istedim.
İslamiyetin Türkler arasında yayılmasıyla, sos-yal hayatta büyük değişiklikler olmuş ve bu ede-biyatımıza da yansımıştır. Benimsenen yeni diningereklerini eksiksiz yerine getirme gayreti ken-dini hemen her alanda hissettirmiş ve dini bir ede-biyat oluşmasına vesile olmuştur.
Divan edebiyatında ramazanı konu alan şiirlerramazannameler, ramazan ilahileri, ramazan ma-nileri, ramazanla ilgili koşmalar, gazeller olarakkendini göstermiş, şairlerimizin ruh dünyaların-dan kalemlerine ramazanı her yönüyle anlatan ef-sunlu şiirler dökülmüştür.
Osmanlı padişahı 1. Ahmet’e ait olan şu gazeldivan edebiyatında ramazan konulu gazellerin engüzel örneklerindendir: Ramazan erdi yine her gece yanar kandilEhl-i İslama salar şu'le ser-a-ser kandil.Yeri gökten nice fark ede gece ehl-i nazarSahn-ı arz üzre ki olmuş durur ahzer-i kandil.Şeb-i çerağ ile yine cümle menan donatıpHer birinin kemerin kıldı mücevher kandil.Guşe guşe üç ayaklı küpe gibi sarkarCami'in hak bu iki menguşuna benzer kandil.Ruzenin her şebi dönse n'ola kadre BahtiKi olupdur ramazan ayına ziver kandil.Ramazanın ne manaya geldiğini ifade eden şumani çağlardan günümüze kadar gelerek bizlerebir şeyler fısıldar durur:Bu aya hürmet olunurHerkese izzet olunurRamazana mahsus şeydirFakire ihsan olunurDivan edebiyatında başlı başına bir tür olan Ra-mazan şiirlerinin sadece şairlerinin listesini ver-mek için bile birkaç sütunluk yazı yazmamızgerekir. Konuyla ilgili Muhsin Macit ve Dr. FilizKılıç’ın Türk Edebiyatında Ramazan Şiirleri(TDV yayınları) adlı eserine müracaat edilebilir.Ramazan cumhuriyet sonrası Türk edebiyatındada kendine yeterince yer bulmuştur. Ramazanınruhuna uygun idrak edilmesi gerektiğine gön-derme yapan Necip Fazıl Kısakürek, bir şiirinde: Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı ‘Bilinmez’i bilirler, bilseler ağlamayı
Dizeleriyle işin ruhunun unutulmamasına dikkatçekmeye çalışır. Yine Necip Fazıl bir başka şii-rinde:Bu kaçıncı Ramazan daha kaç tane kaldı? Renkuçuk, nakış silik, ocak sönük… Ne kaldı? Sözleriyle bizlere her ramazanın son ramazan ola-bileceğini ifade eder. Ramazanı şiirlerinde konuedinen onlarca şairimizden biri de Arif Nihat As-ya’dır. Büyük şair Ramazan Akşamı şiirinde:İftar topu aksedince İhsaniye’denSeslendi ezanlarım, Süleymaniye’denAltında ve üstünde yanıp bin kandilNur indi civara Nuruosmaniye’den. Sözleriyle seslenerek ramazanın bütün İstanbulusardığını ifade eder. Divan edebiyatının son tem-silcilerinden Yahya Kemal Beyatlı da ilhamını ra-mazandan alan şairlerimiz arasında müstesna biryere sahiptirİftardan önce gittim Atik-Valde semtine,Kaç defa geçtiğim bu sokaklar bu gün yine,Sessizdiler. Fakat, ramazan maneviyyeti,Bir tatlı intizara çevirmiş sükûneti.Edebiyat yalnız şiir mi? Tabi ki hayır. Nasrettinhoca ve bektaşi fıkraları, yazarlarımızın ruhların-dan dökülen güzelim denemeler de ramazanınhuzur iklimiyle doludur. Tabi okuyana. Hayırlı ra-mazanlar.
İslamiyet Öncesi Türk Kültüründe‘Oruç’ Karşılığı Bir Kelime Var mıydı?Türkçemizdeki birçok dini kelime gibi(namaz, peygamber, abdest…) oruç da bi-linenin aksine Arapça değil Farsçadır. Ke-lime Farsça ruze kelimesinin Türkçesöyleyişe bürünmüş ve Türkçeleşmiş şek-lidir. Kaşgarlı Mahmut’un muhteşemeseri Divanü Lügati’t- Türk’ten öğrendi-ğimiz bilgiye göre eski Türkler oruç kar-şılığı olarak ‘baçağ’ kelimesinikullanıyorlardı. DLT’deki kayıt Hristi-yanların bugünkü oruca benzer ibadet şe-killerine Türklerin baçağ dedikleriyönündedir. Kaşgarlı Mahmut Türk boy-ları arasından derlediği kelimeyi İsalı(Hristiyan)ların orucu, perhizi şeklindekaydetmiştir. Yani eski Türkler arasındaoruç biliniyordu ve Türkçe baçağ kelime-siyle karşılanıyordu.
DİL TARİHİMİZDEN
DİL DOKTORU
EDEBİYATIMIZDA RAMAZAN
e-mail: [email protected]
06 HABER 22 Temmuz 2012DESTAN
Türkiye’de medyanın terör haberlerini izler ve okur kitleye aktarırken ne gibi hatalar yapılıyor? Acaba görselve yazılı medya terör haberlerini kamuoyuna akatarırken aynı zamanda terör örgütlerine de hizmet mi ediyor?
Türkiye’deterör haber-
lerinin verilişbiçimi tartı-
şılmayadevam edi-yor. ‘Terör
mü insanlarıkorkutuyor
yoksa medyamı korkutu-
yor.?’ sorusunu akade-misyen ve
gazetecilercevapladı
Türkiye’de medyanın terörhaberlerini ele alış biçimine ilişmin tar-tışmalar giç hız kesmeden devam edi-yor. Gün geçmiyor ki, yeni bir terörolayı yaşanmasın ve bu olayla ilgili Türkbasını kendini eleştireceği birçok yanlışıardı ardına sıralamasın. Yaşanan birterör olayını medyanın ele alış biçimi;gazeteciler, akademisyenler ve siyasilertarafından sürekli tartışılıyor ancakgenel bir bakış açısına ulaşıldığını söy-lemek ise hâlâ güç. Hiç şüphesiz bir terör eylemi haberdir.
Hele ki, bu eylem Taksim’in ortasındagerçekleşiyorsa haberdir. Peki, kamuo-yunu bilgilendirme görevini yerine ge-tirmekle yükümlü olan medya, haberinasıl vermeli? Canlı yayınlarda neleredikkat etmeli? ‘Bilgi yoğun habercilik’nasıl gerçekleştirilmeli? Terör görüntü-leri, çoğu zaman görüntülerin törörü ha-line nasıl dönüştürülüyor. Tüm bu soruve sorunları akademisyen ve gazeteci-lerle konuştuk. Doç. Dr. Hawks: Türk medyası ‘Bu-
merang’ etkisi oluşturuyor
Medya ve terör alanında araştırmalaryapan Doç. Dr. Banu Barbars Hawks,terörün en önemli amacının fizikselyıkım değil psikolojik yıkım olduğunusöylüyor. Hawks, yapılan eylemin genişölçekli bir ilgi oluşturmaması halinde te-röristlerin yaptığı eylemin bir değeri ol-madığını ve bunun için bu ilgiyi,medyayı araç olarak kullanarak oluştur-duklarını ifade ediyor. Yaşanan terör
olaylarını etkisi hakkında ilginç bir ben-zetmede bulunan Hawks, “Normal ko-şullarda sınırlı bir ölçekte kalabilecekterör olayının etkisi, medyada geniş birşekilde yer alıp manşetlere taşınınca çokdaha artar ve ‘bumerang’ etkisi oluştu-rur.” diyor. NTV Haber Müdürü Çubukçu: Bu
tür görüntüler ekrana verilmemeli
Uzun yıllar savaş muhabirliği yapmışolan usta gazeteci NTV Haber MüdürüMete Çubukçu ise akademisyenHawks’dan biraz daha farklı düşünüyorve Türk medyasının terör haberleriniveriş biçimi açısından eskiye nazarandüzelme sürecinde olduğunu söylüyor.Ekranlara kanlı görüntülerin yansıma-ması gerektiğini dile getiren Çubukçu,“Birkaç dakika kaybetmek pahasına daolsa böylesi görüntüler ekrana yansıtıl-mamalı” diyor.Savaş, çatışma, terör eylemleri gibi dö-nemlerde yapılan ‘kriz haberciliği’ üze-rine de değerlendirmelerde bulunanÇubukçu, “Haberi veren kişinin, bunadahli olan editöryal kadrosunun da so-ğukkanlı davranması gerekiyor. İnsan-
ları paniğe sevk edecek, muhabirin mi-miği ve sesiyle, televizyondaki görüntü-lerler bu tür şeylere yol açmayacakşekilde verilmeli. Gelen bilgilerle sınırlıkalmak şartıyla, yayın sürecinde olma-yan şeyleri olmuş gibi haberin içeriğinibozmamalı ve seyirciyi yanıltmamalı.Terör haberleri tabii ki bir şekilde veril-meli, öyle bir çağda yaşıyoruz kihaberigizlemek mümkün değil ama haberi ve-rirken insanları panikletmemek, terörpropogandasına, o tuzağa düşmemekgerekiyor. Erinç: ‘Vay sen özgürlüklere karşı
mısın ?’ eleştirileri alıyorum
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı(TGC) Orhan Erinç, medyanın terör gö-rüntülerine kurban gitmesini, ekonomikaçıdan aşırı bir rekabetçiliğin olmasınabağlıyor. Erinç, terör haberlerinin veril-memesi diye bir şeyin kesinlikle olama-yacağını ancak belirli sınırların daolması gerektiğini belirtiyor. Erinç, “Benim kişisel olarak belirli sı-
nırlarım var. Türkiye’de demokrasi yada özgürlükler, dediğimiz konu, henüzher isteyenin canının istediğini yaması
özgürlüğü olmaktan çıkarılamadı. O ne-denle böyle bir sınır koyalım dediğimizzaman; ‘Vay sen özgürlüklere karşımısın?’ gibi bir eleştiri geliyor. O ne-denle demokrasinin gerçekte bir disip-lin rejimi olduğunu ve kural koymayı vekoyulan kurala uymasını gerektiren birgerçek olduğunu öğrenmeden bunlarıhep tartışacağız diye düşünüyorum.”diyor. Doç. Dr. Şeker: Terörün haber yapıl-
maması ve otosansür uygulanması
habercilerden beklenemez
Medya ve terör konusunda görüşünü al-dığımız Selçuk Üniversitesi İletişim Fa-kültesi Gazetecilik Bölümü ÖğretimÜyesi Doç. Dr. Mustafa Şeker, terör ha-berlerinin sunumu konusundaki hatala-rın sadece Türkiye’ye has olmadığını,İspanya ve İngiltere’de de bu tarz tartış-maların yaşandığını söylüyor. Şeker,terör haberlerinin negatif bir olay olma-sına rağmen pek çok açıdan haber de-ğeri taşıdığına vurgu yapıyor. “Negatifbir olaydır, siyasi yönü vardır, insanlarhayatını kaybetmiş ya da yaralanmıştır.,ülkenin genel istikrarı açısından izleyi-ciyi/okuyucuyu ilgilendirir vs. Dolayı-sıyla terörün haber yapılması buhaberlere otosansür uygulanması haber-cilerden beklenemez. Fakat terör haber-lerinin, teröristlerin amacına hizmetetmeyecek şekilde verilmesi, haber ku-ruluşlarının dikkat etmesi gereken çokhassas bir noktadı.” Haber: Sertaç Dal-galıdere, Cihan Haber Dergisi
Terör değilmedya korkutuyor
DESTAN GAZETESİ
“İlk ve tek habercilik destanı”
SahibiBurak Milli
Sorumlu Yazı İşleri MüdürüBurak Milli
Genel Yayın EditörüUğur Yiğit
MuhabirMehmet Geyik
Erhan Öz
Hukuk DanışmanıAv. Ayşegül Dalgalıdere
İletişimFatih Mahallesi, Kanuni Sultan Süleyman Cad-desi, Mekan Kent Sitesi, A - Blok Belen - Hatay
Tel: 0543 343 99 [email protected]
www.destanhaber.comBaskı Ulaş Ofset, Büyükçarşı İş Hanı, B - Blok
Zemin Kat NO: 420
Gazetemizdeki yazı ve fotoğraflar izinsiz vekaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
07 HABER 22 Temmuz 2012DESTAN
Gümrük Muha-faza ekipleri ta-
rafındanyapılan operas-
yonda piyasadeğeri yaklaşık
1 milyon 275bin TL olan ‘on
numara yağ’ele geçirildi.
On numara yağa 10 numara operasyon
Akaryakıt fiyatlarının sonyıllarda hızla yükselmesi kara taşıma-cılığında kaçak akaryakıt kullanımınınpatlamasına neden oldu. Kamyon veotobüs firmaları motorine göre dahaçok daha ucuz olan ’10 numara yağa’yönelince madeni yağ ithalatı tavanyaptı. İç piyasada kullanmak üzeremadeni yağ ithal eden firmaları geçenyılın ortasından itibaren denetlemeyebaşlayan EPDK uzmanları ve güven-lik güçleri 38 firmanın madeni yağları’10 numara yağa’ dönüştürdüğünü tes-pit etti. İskenderun Gümrük MuhafazaKaçakçılık ve İstihbarat ekipleri de‘on numara yağ’a’ karşı mücadelesinisürdürüyor. TIR’lar Suudi Arabistan’tan geli-
yor
İskenderun, Cilvegözü ve MersinGümrük Muhafaza Müdürlüklerininkoordineli bir şekilde yürüttüğü ope-rasyonlar kapsamında Suudi Arabis-tan’tandan gelen dört TIR’da beyanedilen BASE OİL eşyasının TÜBİ-
TAK, Gebze Petrol İhtisas Müdürlüğüve Malatya İnönü Üniversitesi Labu-ratuvarının yaptığı analizler sonucubeyana uymadığı tespit edildi. DörtTIR’daki 480 varil yani 115.000 litreyağa İskenderun ve Reyhanlı adli ma-kamlarınca el konuldu ve yakalanan
eşyalar Hatay İl Özel İdaresine Teslimedildi. Sürdürülen İstihbarati Çalış-malar sonucunda yakalanan yükün de-vamı olarak nitelendirilen beş TIR’dadaha Cilvegözü Gümrük’ünde kont-roller yapılmış ve bu yükün de beyanauymayan yağ olduğu tespit edilerek
600 varil yani 130.000 litre yağ’a elkonuldu. Mersin Gümrük MuhafazaEkipleri de aynı firmaya ait bir TIR’dayaptığı kontroller sonucu bir TIR’a veiçindeki 120 varil yani 30.000 litresahte yağa el kondu. El konulanbeyan dışı akaryakıtların toplam mik-tarı 275000 litre olup, piyasa değeri1.275.000 TL’dir. Operasyon kapsa-mında el konulan 9 TIR’ın da piyasadeğeri 900.000 TL’dir. Soruşturma kapsamında üç kişi hak-kında suç duyurusunda bulunuldu vesoruşturma çok yönlü olarak devamediyor. Sahte yağlar, içine çeşitli mad-deler karıştırılarak araçlarda yakıt ola-rak kullanılıyor. Ancak bu akaryakıttürevi motorlarda yanmaya varan za-rarlar vererek araçta bulunanların ca-nını tehlikeye atıyor. Fakat benzin vemazota göre çok ucuz olduğu için sü-rücüler ‘on numara yağ’ı tercih ediyor.Bu da ‘on numara yağ’ kaçakçılığınınartmasına sebep olmaktadır. Haber:
Uğur Yiğit.
İskenderun Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat elipleri “on numara yağ” ile mücadelelerini ara-lıksız sürdürüyor. Ekipler son operasyonda piyasa değeri 1 milyon 275 bin TL olan sahte yağ ele geçirdi.
Bunaltıcı sıcaklar yurdunher tarafında etkisini göstermeyedevam ediyor. Güneyin en güzelşehirlerinden iskenderun´da da 40dereceyi bulan sıcaklık ve yüzde80´lere varan nem insanları bu-nalttı. Hafta sonu şehir boşaldı. Va-tandaşlar Karaağaç ve Arsuz
Plajlarına akın etti. Plajları doldu-ran insanlar denizde serinlemeyeçalıştı. Arsuz Plajında sadece İs-kenderunlular değil, bölge halkıhatta Suriye’deki iç savaşa rağmenSuriyeli turistlerde vardı.Ramazandan önceki son hafta so-
nunu iyi değerlendirmek isteyen
vatandaşlar Arsuz Maliye Kampıhalk plajını tercih etti. Arsuz Ma-liye Kampı plajı görevlileri; plajıdolduran vatandaşları, denizi veplajı kirletmemeleri aynı zamandaçizilen yüzme şeridinin ötesinegeçmemeleri konusunda uyardı.Haber: Uğur Yiğit
Sıcaktan bunalan vatandaş sahile koştu
Ramazan ayınaözel programlar
Müftü Kavilioğlu, her günYeşil Caminde 10.00-11.00 arasındahanım cemaate vaaz verileceğini,Fatih, Sakarya Eski, Körfez, Deniz-ciler Numune, Tedaş Camilerinde ha-timle teravih namazı kılınacağını, camigörevlilerince, camilerde sabah na-mazından önce mukabele okutula-cağını da kaydetti. HamidiyeCamisinde 10 Ağustos'ta yatsı na-mazından sonra Kuran ziyafeti pro-gramı yapılacağını da sözlerineekleyen Kavillioğlu arife günü ikindinamazına müteakip Merkez Kaptan-paşa’da, aynı gün yatsı namazınamüteakip Merkez Hamidiye Cami-lerinde Sakal-ı Şerif ziyareti yapıla-cağını da duyurdu. Makamında yaptığıbasın toplantısında 2012 yılı sadaka-ıfıtır miktarının kişi başı en az 8.50 liraolarak tespit edildiğini söyleyen Kav-illioğlu; “Bu duygu ve düşüncelerleRamazan ayının tüm halkımızın ve in-sanlığın birliğine, hidayet ve barışınavesile olmasını diliyorum. Tuta-cağımız oruçlarımızı, kılacağımız na-mazlarımızı, vereceğimiz zekât, fitreve sadakalarımızı, yapacağımız hayır-larımızı kabul buyurmasını Yüce Al-lah'tan dua ve niyaz ederim” dedi.
Kalp hastaları oruçöncesi doktora danışmalıKalp - Damar cerrahisi uzmanı Op. Dr. Ahmet Birol Özelçi, kalp hastalarınınoruca niyetlenmeden önce mutlaka doktora görünmeleri gerektiğini söyledi.
Kalp - Damarcerrahisi uzmanı
Op. Dr. AhmetBirol Özelçi, kalp
hastalarınınoruca niyet et-
meden öncemutlaka doktor-larına görünme-
leri gerektiğinisöyledi.
İskenderun Devlet Hasta-hanesi Kalp Damar cerrahisi uzmanıOpr. Dr. Ahmet Birol Özelçi, Rama-zan ayında dikkat edilmesi gerekensağlık problemleri hakkında bilgiverdi. Özelçi, bu yıl ramazanda oruçsüresinin uzun olması ve sıcak havaile birlikte beslenme aralıklarınındeğişmesinin kalp-damar ve tansi-yon rahatsızlığı olanların sağlığınıciddi şekilde etkileyebileceğini söy-ledi. “Normalde, kalpten atılankanın en fazla onda biri derimizegider. Sıcaklarda kalp deriye dahaçok kan gönderir. Bunu yaparken,diğer organların payından kısmakyerine daha kuvvetli ve daha sıkpompalama yapar. Derideki damar-lar da artan kana yol açmak için ge-nişlerler. Kaybedilen su yerinekonmazsa tansiyon düşer, hayati or-ganlarda aksamalar olmaya başlar.”diyen Özelçi, oruç tutarken artan sukaybı yerine konulamayacağı içinsıcak ortamlardan uzak durulmasını.sıcakta ağır iş yapmaktan kaçınıl-ması tavsiyesinde bulundu. Özel-likle kalp damar hastaları ve yüksektansiyonluların çok daha dikkat et-meleri gerektiğine değinen Özelçi,“Ramazanda günlerin oldukça uzun
ve sıcak olması, oruç tutanlarda fi-ziksel yorgunluğu artırabilir, kan şe-kerini düşürebilir, tansiyonsorunlarına ve ciddi sıvı kayıplarınayol açabilir.. Buna bir de birdenfazla sayıda kullanılan ilaçların alımaralarının açılması eklenirse tansi-
yon kontrolü bozulabilir. Bu neden-lerle özellikle kilolu ve fazla sayıdailaç kullanan, tansiyon kontrolü çokiyi olmayan hastaların oruç tutma-ları önerilmemektedir.” şeklinde ko-nuştu. Özelçi, yeterli sıvıalamamanın, ter yoluyla vücuttansıvı kaybı ve kan basıncı düzensiz-
liklerine sebep olabileceğinin altınıçizdi. Kalp hastalığı olanlar oruç tutma-sın demiyoruz ancak doktor kont-rolünden mutlaka geçmeliler.Kalp-damar hastalığı olan kişilerde,mevcut damar darlığı nedeniyle vü-cuttaki bazı dengelerin bozulabile-ceğini hatırlatan Özelçi, “Kanbasıncı düştüğünde kalb daha azbeslenir, bu durumda salgılananbazı hormonlar kalbin hızını arttıra-bilir, ritm bozukluğu yapabilir vekalp kasını yorup damar darlıklarınıdaha da arttırabilir. Kan basıncıyükselmesi de kalbin yükünü arttı-rabilir.” ifadelerini kullandı. Uzungünlere denk gelen ramazanda bah-sedilen riskler nedeniyle kalp damarhastalığı olanların oruç tutmalarızuygun olmayabileceğini vurgulayanÖzelçin, “Kalp hastalarının hiçbirioruç tutmamalıdır demek yanlışolur. Ama, kalp yetersizliği olanlar,düzeltilmemiş damar veya kapakhastalığı olanlar, yüksek tansiyonhastalığı kolayca kontrolden çıkan-lar, tedavinin sağladığı dengelerinkolayca bozulabileceğini unutma-malı, doktorlarına danışmadan orucaniyet etmemelidir.
Haftalık siyasi bağımsız gazete
“İlk ve tekhabercilikdestanı”
Yıl: 1 Sayı: 4 22 Temmuz 2012
ElamanAranıyor
Özel bir eğitim kuru-munda istihdam
edilmek üzere; Sınıföğretmeni, Okul
öncesi öğretmeni vebranş öğretmenleri
alınacaktır.Müracaat:
0536 788 12 12
DestanReklam Ajansı
Kurumsal tasarım, elilanı, afiş tasarımı,web sitesi tasarımı
yapılır. Müracaat:
0543 343 99 44
DESTANwww.destanhaber.com
“İlk ve tekhabercilikdestanı”
Destan gazetesinde yayınlanmasını istediğiniz reklam ve ilanlarınız için;
Reklam ve İlan Sorumlusu: 0543 343 99 44