40
H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İ 6 16 12 Fas Diyanet’ine Ziyaret Kur’an Yılı Vesilesiyle Mühtedilere “Hollandaca Kur’an Meali” Dağıtıldı Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Görev Süresini Tamamladı OCAK • 2011 SAYI 22

HDV BULTEN SAYI 22

Embed Size (px)

DESCRIPTION

HDV BULTEN SAYI 22

Citation preview

H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İ

6

16

12

Fas Diyanet’ine Ziyaret

Kur’an Yılı Vesilesiyle Mühtedilere “Hollandaca

Kur’an Meali” Dağıtıldı

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Görev Süresini Tamamladı

OCAK • 2011SAYI 22

Değerli HDV Bülten Okuyucuları,

HDV Bültenin Ocak sayısında yine birlikteyiz. 2011 yılının bu ilk günlerinde Hollanda’da önemli bir takım olayların vuku bulduğunu

müşahade etmekteyiz. Bunlardan birincisi Yılbaşı gecesi bir camimize yapılan çirkin saldırıdır. Evet, Hollanda’nın Almere şehrinde bulunan HDV Sultan Ahmet Camimi-ze yılbaşı gecesi kimliği belirsiz kişilerce çirkin bir saldırı düzenlenmiş, kepenkler tahrip edilerek camlar kırılmaya çalışılmış ve Allah’a hamd olsun ki daha büyük zarar veril-meden saldırganlar kaçmışlardır.

Bu ve benzeri çirkin saldırılar vesilesiyle Hollanda kamu-oyuna yaptığımız açıklamada da belirttiğimiz üzere, en son yapılan yerel seçimlerde camilere ve müslümanlara yönelik ırkçı ve düşmanca söylemleriyle meşhur “fitne” kaynakla-rının bu şehirde maalesef birinci sırada olduğu hafızalarda yerini korurken, insanların kutsal mabedlerine yapılan bu saldırıların, Müslümanlar kadar, içinde yaşadığımız Hol-landa toplumunu da rahatsız ettiğini görmek ve inanmak istediğimiz, İslam düşmanı “nefret söylemi”nin bir ifade özgürlüğü olmaktan çıkıp nasıl “nefret suçları” tahrik

ettiğinin örneği olabilecek bu tür saldırılar karşısında ge-reken mercilerle görüşmeler yapılarak ve toplumumuzun sukûnetinin herhalukarda muhafaza edileceği, Avrupa’da ve Hollanda’da gittikçe artan İslamofobi ve ırkçılığa karşı demokratik mücadelenin birlik ve beraberlik içinde sürdü-rüleceği Hollanda kamuoyuna ilan edilmiştir.

Geçtiğimiz Ocak ayında yine Hollanda Dışişleri Bakan-lığı tarafından Amsterdam VU Üniversitesi ile Utrecht Üniversitesinden araştırmacılara, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Hollanda Diyanet Vakfı’nın yapısı ve faaliyetleri ile il-gili hazırlattığı bir rapor tamamlanmış, 27 Ocak’ta rapor bulguları ile ilgili kamuoyuna bilgi vermek maksadıyla, Amsterdam’da bir toplantı düzenlenmiştir. Bu raporla ilgili değerlendirmeyi gelecek sayılarımızda inşallah ele alacağız.

Bu sayımızda ayrıca Hollanda Diyanet Vakfı’ndan bir heyetin Fas Diyanet’inin daveti üzerine Fas’a yaptığı bir ziyaretin haberini ve ayrıca Hollanda asıllı müslümanların bir araya geldikleri “Mühtediler” toplantısının ayrıntılarını okuyacaksınız.

Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle sizle Yüce Mevla’ya emanet ediyorum.

Cevdet KESKİNHollanda Diyanet Vakfı

İdari Koordinatör

Bu sayıda

Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni

SAYI 22 | OCAK [email protected]@diyanet.nl

Islamitische Stichting NederlandHollanda Diyanet Vakfı

Javastraat 22585 AM Den Haag

T. 070-3624481F. 070-3644565

www.diyanet.nl • [email protected]

Genel Yayın YönetmeniDoç. Dr. Bülent ŞenayHollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüCevdet Keskin

HDV İdari Koordinatörü

HDV Bülten Yayın KuruluCevdet Keskin

Sabri GündoğanAbdullah Kaya

Yunus Türkyılmaz

TasarımBülent Yiğittop

BaskıDrukkerij Dizayn 010-4254030

HDV PersoneliAdı Soyadı Görevi

1 Cevdet Keskin İdari Koordinatör2 Sabri Gündoğan Muhasebe3 Abdullah Kaya Sekreter4 Erdal Çetinkaya Cenaze Fonu5 Uğur Kaya Gençlik Koordinatörü6 Orhan Yemenoğlu Cenaze Fonu7 Turgay Ergezen Cenaze Firması8 Osman Ergin Cenaze Firması9 İ lhan Karataş Cenaze Firması

2 | SAYI 22 | OCAK 2011

ÖNSÖZ

Değerli Dostlar, bundan bir önceki bültenimizde Peygamberler tarihi-ne göz atarak Hz. Adem ve Yara-

tılış meselesi üzerinde durmuştuk. Şöyle de-miştik: “insanın dünyaya gelişi aynı zamanda dönüş yolculuğunun da başladığı zamandır. İnsanlar artık geldikleri yerin özlemiyle ahi-ret yurdunu arayacaklardı. Unuturlarsa ha-tırlatılacaklardı.” Hz. Adem’den sonraki süreçte gelen diğer peygamberlerin in-sanlık ve medeniyet tarihindeki yerine bakmaya devam ede-ceğiz.

Ancak ruh dün-yamızın temel di-namikleri üzerinde durmak ve manevi meselelerimizi değer-lendirmek için niyet ve gayret gösterdiğimiz her aşamada, içinde yaşadığımız Avrupa/Hol-landa toplumunda entegrasyon, multikültü-relizm, din-toplum ilişkileri, imamlarımızın rehberliğinde sürdürülen din hizmetlerinin entegrasyona aykırı olduğu gibi tartışmalar, tekrar tekrar her fırsatta önümüze getirilmek-tedir. Bu tartışmalar, sosyal gerçekleri yansıt-maktan ziyade siyasi polemiklerin önyargılı iddiaları olarak dikkatimizi çekmektedir. Daha da çarpıcı olanı, camilerimizin enteg-rasyonu engellediğini, gençlerin toplumdan

uzaklaşmasına sebep olduğunu, “doktora ça-lışması yapmış olmak” adına sınırlı alan araş-tırma verilerini genelleştirerek Hollanda Türk toplumunun büyük çoğunluğunun “ruhen hasta” olduğunu iddia edecek kadar iz’an ve ferasetini kaybetmiş görünmektedir. Ayrıca Hollanda Türk toplumunu ciddi anlamda temsil etme niteliği ve yetkinliği olmadığı

halde “Türk profes-yoneller” adı altın-da bazı kimselerin, –üstelik- ismini kullandıkları bir fe-derasyon başkanı-nın da “kendi ismi-nin bilgisi dışında kullanıldığı”nı be-lirttiği bir manifes-toyu durup durur-ken Hollanda bası-nında yayınlatma-ları da bu sağlıksız

amacın bir göstergesidir. Hollanda’da Türkiye kökenli Hollanda vatandaşı Müslüman top-lumun gençleri arasında yüksek öğrenim gö-renlerin oranının arttığına dair araştırma ve veriler ortada iken, bunun aksini ileri süren bu “profesyoneller”in başka profesyonel bağlantı ve hesaplar içinde oldukları anlaşılmaktadır. Kimden hangi beklenti içindedirler? İçinden çıktıkları toplumun durumunu manipüle ederek ırkçı ve İslamofobik politikacıların hizmetine sundukları bu manifestonun bir “mefisto oyunu” olduğu açıklık derecesinde

Çokkültürlülük ve Avrupa’da Müslümanlar

Manifestoya Üç İhlasBir Felak Bir Nas

Doç. Dr. Bülent ŞenayHollanda Diyanet Vakfı

Yönetim Kurulu Başkanı

Hollanda’da yıllardan beri varolan dini kültürel hizmet kuruluşları ve birer “külliye” olarak faaliyet gösteren cami

dernekleri, camilerimiz, Hollanda’da kökleri mâzîde

(geçmişte) dalları âtîde (gelecekte) bir kalkınma ve ilerlemenin, birlik ve beraberliğin merkezleri

olmuşlardır.

OCAK 2011 | SAYI 22 | 3

BAŞYAZI

zannı gâliptir. Mefisto, meşhur Alman edebi-yatçı Goethe’nin Faust romanındaki “şeytan” karakteridir. Topluma hizmet etmek isteyen bir kimse eğer yetkinliği ve birikimi olduğu-nu düşünüyorsa, toplumun sevgi ve saygısı-nı kazanmış, hizmet kuruluşlarıyla işbirliği yaparak çözüme nasıl katkıda bulunacağını araştırmalıdır. Bunu yapmak yerine bir sabah Hollanda gazetelerinde Türk toplumuna zarar veren bir manifesto yayınlayan bu profesyo-nellerin neye hizmet ettikleri merak konusu olmakta, olsa olsa mefisto ile çalışma yapan profesyoneller olduklarını düşünmekten baş-ka çare kalmamaktadır. Hollanda’da yıllardan beri varolan dini kültürel hizmet kuruluşları ve birer “külliye” ola-rak faaliyet gösteren cami dernekleri, cami-lerimiz, Hollanda’da kökleri mâzîde (geç-mişte) dalları âtîde (gelecekte) bir kal-kınma ve ilerlemenin, birlik ve beraberliğin merkezleri olmuşlar-dır. Bunu görmemek, iyiliğe güzelliğe değil, ancak Mefisto’nun çağ-rısına kulak vermekle mümkündür.

Goethe’nin eserinde Mefisto (şeytan) Faust’a arkasından şunları söyler: “-Sen, in-sanın en kıymetli sermayesi olan, akıl ve bil-giden nefret et bakalım. Akıl ve bilgiyi inkar eden adam, imanını da koruyamaz... Kalbin-deki o son kaleyi de ele geçirmeme az kaldı”. Hollanda’da topluma hizmet eden pek çok dini-kültürel sivil toplum kuruluşunun kül-türel ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunan çalışmalarını görmezden gelerek yapılan bu tür subjektif açıklamaları gördüğümüzde, Mefisto’nun Hollanda’daki manifestocu pro-fesyonellerimize de ulaştığını anlıyor ve üzü-lüyoruz. Dini kültür ve örfümüzde, “nazara

uğramış, ruhî sıkıntılara kapılmış olanlara” şifa olsun diye okunan ihlas, felak ve nas su-releri vardır. Biz yine de bu manifestocu pro-fesyonellerimize “hayır dua” edip, üç ihlas, bir felak ve bir nas okuyarak iz’an ve ferasete davete etmiş olalım.

Duamızı da yaptıktan sonra, konunun kendisine gelelim: Avrupa’da dini azınlıklar, çokkültürlülük ve birlikte yaşam tartışmaları açısından bakıldığında Dünyada iki büyük yöneliş yaşanıyor: kitlesel göç ve artan grup çatışmaları. Tahmini 80 milyon göçmen, dünya nüfusunun neredeyse %2’si daimi ola-rak veya uzun süreli olarak kendi ülkelerinin

dışında yaşamaktadır-lar. Bu küresel gerçe-ğin, kültür ile ilgili or-taya çıkardığı önemli bir tartışma alanı var-dır. Göçmen kültür ile ev sahibi ülke kültürü-nün birarada iletişim içinde yaşayabilmesi yerine herkesin ken-di köşesinde ayrı bir

kültür olarak yaşamasından oluşan çokkül-türlülük, acaba başarılı olmuş mudur? Yakın zamanlarda Alman şansölye Angela Merkel, Almanya’da bir “mültikültürel” toplum inşası denemelerinin başarısız olduğunu ifade eden açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, göç ve “çokkültürlülük” ile ilgili şiddetli bir tar-tışmanın ortasına geldi, hatta “Multikulti”’ye son darbe, önceki sosyal-demokratik bir se-natör ve Alman merkez bankasının üst düzey memuru Thilo Sarrazin tarafından vuruldu. Provokatif başlığı “Almanya kendisini bitiri-yor” şeklindeki tercüme edilebilecek bir kitap yayınladı. Bu kitapta ve muhtelif konuşmala-rında, “Müslümanların refah devleti-welfare state ile suç-crime arasındaki tartışmaların birincil sorumlusu olduğu” anlamına gele-

“-Sen, insanın en kıymetli sermayesi olan, akıl ve

bilgiden nefret et bakalım. Akıl ve bilgiyi inkar

eden adam, imanını da koruyamaz... Kalbindeki o

son kaleyi de ele geçirmeme az kaldı”

4 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

cek açıklamalarda bulundu. Sarrazin’e göre bu göçmen toplulukları entegre olmak iste-memekte ve bu da aslında onların “genetik” olarak “aşağı” oluşundan kaynaklanmakta-dır. Genel kanaate göre, II. Dünya savaşın-dan bu yana, 65 yıldır, Almanya’da ve hatta Avrupa’nın genelinde, bu kadar üst düzeyde ve bu kadar keskin ırkçı bir açıklama duyul-mamıştı. Hollandalı anti-İslamist siyasetçiler bile Müslüman ve İslam düşmanlığını ge-netiğe kadar taşımamıştı. Oysa Sarrazin’in iddialarına pek çok kimse Almanya başta olmak üzere şaşırmış-tı. Ama Sarrazin’in ki-tabı tahmin edin kaç sattı? Eski senatör ve eski merkez bankası yöneticisinin bu ırkçı kitabı bir milyondan fazla satış yaptı. Bir başka tespit de İngiliz Başbakanı’ndan geldi. Münih’te 5 Şubat’ta yapılan Güvenlik Zirvesi’nde önemli bir açıklamada bulundu. Merkel’den sonra bu da tarihi bir açıklamaydı. Cameron diyordu ki, “Avrupa’da çokkültürlülükle ilgili devlet politi-kalarımız iflas etmiştir. Toplumu bir arada tu-tacak bir vizyon geliştiremedik. Toplumun fark-lı kesimlerine toleranstan anladığımız, onların birbiriyle temas etmeden ayrı ayrı yaşamaları şeklinde kendini gösterdi. Başaramadık.” Bu, tarihi bir itiraftır. Bugüne kadar akademik,

stratejik çevrelerde dile getirilen “Avrupa’da “çokkültürlülük politikasının bir asimilas-yon projesi olarak yürütüldüğü ve ancak ba-şarısız olduğu/olacağı” argümanı/tezi artık Avrupa’nın önde gelen devlet otoriteleri ta-rafından itiraf ediliyordu. Mösyö Sarkozy ile daha yakın zamanlarda Hollanda Başbakan yardımcısı Maxime Verhagen’in aynı yönde açıklamaları da birbirini takip etti. Yani top-lum kesimlerini ayrı ayrı yerlerde tutan ve buna da “çokkültürlülük” diyen toplum po-litikası başarısız olmuştu.

Şimdi bu yazı sınır-larında, varın siz dü-şünün ki, Avrupa’nın en üst düzey siyasetçi-leri göçmenlerle ilgili devlet politikalarının başarısız olduğuna dair “manifesto” ya-yınlarken, bizim pro-fesyonellere ne oluyor

da “kendi toplumlarının asimile olmayışına üzüldükleri”ne dair “manifesto” yayınlıyor-lar. Oysa yapılması gereken “mülti-kültürel” değil, “interkültürel” yani farklı kültürel top-lulukların iletişimine imkan veren bir sosyal vizyon - bir toplum inşası için çalışmak ol-malıydı. Bir sonraki yazımızda, bu konudan devam etmek üzere burada noktalayalım.

Dostluk ve selamlarımla.

Sarrazin’e göre bu göçmen toplulukları entegre olmak

istememekte ve bu da aslında onların “genetik” olarak “aşağı” oluşundan

kaynaklanmaktadır.

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu

Adı Soyadı Vakıf Görevi GöreviDoç. Dr. Bülent ŞENAY Başkan T.C. Lahey Din Hizmetleri MüşaviriVeysel Kükrek Sekreter Leerdam HDV Anadolu Camii Din GörevlisiRahim Usan Muhasip Heerhugowaard HDV Mimar Sinan Camii BaşkanıNevruz Özcan Üye Roermond HDV Fatih Camii BaşkanıRecep Erkoç Üye Kampen HDV Nebi Camii Denetleme Kurulu BaşkanıZekeriya Açkalmaz Üye Rotterdam HDV Eğitim Merkezi KoordinatörüAbdurrahman Aydeğer Üye Rotterdam HDV Mevlana Camii Başkanı

OCAK 2011 | SAYI 22 | 5

HDV BÜLTEN

Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Doç Dr. Bülent Şenay, Fas Krallığına bağlı Beytül Mal (Kudüs Vakfı) ve Hollanda Fas Camiler Birliği tarafından Fas’a davet edildi. 11-19 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen ziyarete, HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Senay, Din Görevlileri Koordinatörü Yunus Türkyılmaz ve Geçlik Koordinatörü Uğur Kaya katıldılar.

Yapılan program çerçevesinde ilk ziyaretler Fas’ın başkenti Rabat’ta Hadis Üniversitesi

Rektörü ve heyeti ile yapılan bir gö-rüşmeyle başladı. Bu toplantıda Üni-versite rektörü yanısıra Hollanda Fas Camiler Birliği yetkilileri de hazır bulunarak Hollanda Diyanet Vakfı ile işbirliği içerisinde imam yetiştirme programlarında ve din hizmetlerinde gereken her türlü desteğin verileceği ve bu konudaki Türkiye tecrübesin-den de yararlanarak yeni hizmetlere imza atılabileceği konuları dile getiril-miştir.

Üniversite rektörünün verdiği bil-giye göre, üniversitelerinde Fransızca, İspanyolca, İngilizce ve Arapça olarak eğitim verilebildiğini ve din hizmetleri noktasında böyle bir eğitimin de şart olduğunu dile getirmiş, ayrıca üni-versitelerinde Dinler Tarihi ve Felsefe gibi derslerin verildiğini ve din adam-larının eğitim seviyesini yükseltmek istediklerini belirterek bu konuda Di-yanet ile işbirliği yapmak istediklerini söyledi.

Fas Camiler Birliği Başkanı Yahya Buyafa ise Din Hizmetleri Müşaviri Bülent Şenay ile yapmış olduğu isti-şare neticesinde, Faslı müslümanların din hizmetleri ve irşat ehli, konu-larında, Suud ile El-Ehzer arasında kaldıklarını ve bu konuda Avrupa’da zorluklar ile karşılaştıklarını, Diyanet modelinin Faslı müslümanlar arasında da güç, disiplin ve strateji noktaların-da örnek alınmasını dile getirmiştir.

Üniversite rektörü ise, Fas dışında-ki dini hizmetler konusunda kanuni hazırlıklarının olmadığını, imkanları ölçüsünde bunu başlatmak istedikle-rini, Avrupa’ya yönelik din hizmetleri sunacak irşat ehli hazırlığına baslaya-caklarını söyledi.

Din Hizmetleri Müşaviri heyete Di-yanet Modelini anlatarak Türkiye’ye bu konu ile ilgili bir heyet gönderi-lebileceğini, Türkiye’nin ve Fas’ın bu konularda ayrılmaz iki kardeş gibi ol-duklarını ifade etmiştir.

Toplantı sonunda imam eğitimi ve öğrenci alış verişinde işbirliğinde bu-lunmak konularında görüş birliğine varıldı. Daha sonra karşılıklı hediye-leşmeler ile ziyaret son buldu.

Ziyaretin ikinci gününde, ev sahip-liğini üstlenen Kudüs Vakfı, ziyaret edildi. Burada, Kudüs Vakfı’nın Ge-nel Müdürü eski Din İşleri Bakanı Dr. Abdulkebir Medeghri tarafından karşılanan heyete, Kudüs Vakfı Genel Müdürü tarafından Vakfın çalışmaları hakkında bilgi verildi. Vakfın hizmet-lerini Kudüs, Mescid-i Aksa ve orada-ki yetimlere yönelik eğitim ve sağlık hizmetleri oluşturmaktadır. Kudüs Vakfı dünya çapında 13 ülke ile bir-likte projeler üzerine çalışmakta olup, bu noktada Hollanda Diyanet Vakfı ve Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte çalışma isteklerini toplan-tıda dile getirmişlerdir.

Hollanda Diyanet Vakfı, Hollanda Faslı Camiler Birliği’nin Daveti Aracılığı ile Fas Din ve Evkaf Bakanlığına Bağlı Darül Hadis ve Krallığa Bağlı Kurumları Ziyaret Etti

6 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Rabat V. Muhammed Üniversitesi Beşeri İlimler Fakültesini Ziyaret

Heyet daha sonra Fas’ın başkenti Rabat’ta 1398 den beri faliyette olan, en eski üniversitelerden biri olarak kabul edilen Külliyetil Adap da Ta-rih fakültesi dekanı ve kralın din hiz-metleri danışmanı olan Abdurrahim Benhadda ile İslami ilimler bölüm başkanı Prof. Dr. Roughi ile görüştü. Dekan Abdurrahim konuşmasında din hizmetleri noktasında Türkiye’nin din adamı yetiştirmekteki tecrübesini izleyerek hizmet etmek istediklerini söyledi. İslami ilimler konusunda da beraber calışmaya hazır olduklarını dile getirdi. Prof. Dr. Roughi görüş-mede Fas’ta yetişen din adamlarının, Kur’an ve hadis gibi temel islami ilim-ler dışında ufuk açıcı diğer ilimlerden de faydalanan ve böyle yetiştirilen din adamlarına ihtiyaçları olduğunu söy-ledi. Konuşmasının sonunda da bu noktada Fas’ta yetişen imamlardan memnun olmadığını dile getirmistir.

Heyet daha sonra Fas Diyanet Bakanlığı’na bağlı Meclis’ül-Ülema ile de görüştü. Kendilerine özelde imam eğitimi, genelde dini hizmet-lerde birlikte hareket etmenin önemi ve gerekliliği anlatıldı. Din adamı yetiştirmek bir makinanın geliştiril-mesi gibi olmayıp çeşitli müessese ve psikolojik ve fikri alt yapısının olması gerektiği, Avrupa’nın din hizmetlerine yönelik bir değişime gittiği bu minval-de müslümanların da genel anlamda müslümanları ilgilendiren konularda birlikte karar alıp beraber hareket et-meli ki hizmet sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmiş olsun fikri paylaşıldı. Ulemâ meclisi üyeleri Fas’daki imam yetiştirme ve tahsil sistemini kısaca ta-nıttı: Buna göre;

“Fas eğitim sisteminde Kanada eği-tim sistemi esas alınmış, 8-16 yaş ara-sı “el-Medreset’ül-Atika” adlı okulda usul ve dini eğitim alt yapısı veriliyor. Sonra “Ma’had”a geçerek 4 yıl da ora-da çeşitli dini ilimler tahsil ediyorlar. “Ma’had”ı bitiren hafızlık şartıyla imam adayı olabiliyor. Hollanda’daki yüksekokul (HBO) ayarındaki bir egi-

OCAK 2011 | SAYI 22 | 7

HDV BÜLTEN

tim periyodunu temsil ediyor burası. Burayı bitiren isterse 4 yıllık “Darü’l Hadis” üniversitesine geçip lisans ya da master çalışması yapabiliyor. İs-terse Meclis’ül ‘ulemâ’nın seçmesiyle onların vermiş olduğu bir yıllık imam eğitiminden sonra imam kadrosuna geçebiliyor. Ayrıca “el- Medreset’ül-‘Atika” daki zeki ve başarılı öğrenci-ler “Ma’had” okumadan doğrudan “Darü’l Hadis” Üniversitesi’ne gidebi-liyor. Kadrolu bir imam resmi olarak en fazla 300 euro kadar ücret alıyor.”

Fas ziyaretinin son gününde ise heyet, Uluslararası insani yardım ku-ruluşlarına üye olan ve Türkiye ile de irtibat halinde olan İçişleri Bakanlı-

ğına bağlı Fas’ın en büyük yardım kuruluşu olan “Cemiyyet’ül ‘avn vel’iğâse”, “Sosyal ve Kültürel Yar-dım Cemiyetini” ziyaret etti. Cemi-

yetin çalışmaları hakkında bilgi alan heyet Fas ziyaretini tamamlayarak Hollanda’ya döndü.

8 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

OCAK 2011 | SAYI 22 | 9

HDV BÜLTEN

HDV Harderwijk Mehmet Akif Ersoy Camii konferans salonunda Cami Gençlik kolları ve Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Koordinatörlüğü organizesiyle, Amersfort Mevlana Camii’nin de katkılarıyla; “Hollanda’da Müslüman Olmak” konulu bir Gençlik Konferansı düzenlendi.

Konferansa kalabalık bir gençlik topluluğu katıldı. Program İstiklal Marşı’nın

birlikte söylenmesiyle başladı. Tarık Avcı’nın Kur’an tilavetinin ardından, Harderwijk Gençlik Kolları Başkanı Volkan Fidancı açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında, eğitimli genç-likten, farklı hizmet gruplarının bir-likte hareket etmesinin öneminden bahsederek, ilim ehli hocaların, tec-rübeli, ileri görüşlü büyüklerin yar-dımlarını esirgememesini istedi.

Daha sonra Harderwijk Din Gö-revlisi Ahmet Karagöllü, Peygambe-rimizin Medine’ye Hicretini hatırlat-tığı konuşmasında; toplumun olgun-laşmasındaki Mescid-i Nebevi yanın-da bulunan Suffe ve orada eğitim alan Ashab-ı suffenin topluma katkısın-dan bahsederek bu katkının bugün

de yaşatabileceği üzerinde durdu ve gelin camilerimizdeki her eğitim ala-nımız bir suffe olsun, yetiştireceğimiz genç gönüllerde birer Ashab-ı Suffe olarak hizmet etsin dedi.

Harderwijk Dernek Başkanı Os-man Avcı da konuşmasında; top-lumumuza zarar verecek veya bize nefretle bakacaklara en iyi cevabın, iyi yetişmiş ve ilimle donatılmış genç nesillerle verileceğine vurgu yaptı.

HDV Harderwijk Mehmet Akif Camii’nde Gençlik Konferansı

10 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Gençler adına söz alan Harderwijk’tan Zehra Sarıaslan ise; “Hollanda’da müslüman olmak zor-dur ama imkansız değildir. Buralarda bizlere sağlanan kolaylıkları fırsata çevirebiliriz. Bu konuda burada bu-lunan hocalarımızdan da her zaman yardım bekliyoruz” dedi.

Emre Akbaş’ın “Ey Müslüman Genç” adlı beğenilen şiirinden son-ra, Gökkuşağı Sanat Grubunun ha-zırladığı “Hollanda’da yabancıların polis ve oturumla alakalı sıkıntıları” konulu skeçleri izleyicileri kahkahaya boğdu.

Programın son bölümünde konfe-ransını sunmak üzere kürsüye gelen,

Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, gençlere bir bucuk saat süren bir konferans verdi.

Konuşmasında; öncelikle takdim konuşmalarına değinerek, dile getiri-len konular için memnuniyetini ifade etti. Daha sonra “Tam otuz yıl saa-tim işlemiş ben durmuşum; Gök-yüzünden habersiz uçurtma uçur-muşum...” Necip Fazıl Kısakürek’ten bu mısralarla zamanı iyi kullanma, Gandi’den karakter oluşumu, Necip Fazıl Kısakürek’ten aldığı şiirlerle gençlerin dikkatini bu güne çekti. Değer verdiğiniz şeylere dikkat edin. Aşırı değer verdiğiniz şeyleri kaybet-tiğinizde de acınız büyük olur dedi. Twitter ve Facebook’ta gençliğini har-cayan, ilimle kendilerini geliştireme-yen gençlere uyarılarda bulunurken; bu sosyal paylaşım sitelerinin zama-nımızı çaldığını, yanlış konumlara gençleri taşıdığını anlattı. Müşaviri-miz gençlere, İslam ahlakının modern

çağa ışık tutan ilkelerinden bahsetti. Program, Harderwijk kız öğrencile-rinin hocaları Semra hanımın öncü-lüğünde hazırlamış olduğu güzel ilahi şöleniyle ve ardından Efe’lerin beğe-nilen folklor gösterileriyle sona erdi.

OCAK 2011 | SAYI 22 | 11

HDV BÜLTEN

Toplantıya Deventer Başkon-solosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahra-

man, Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) yöneticileri ve çalışanları, Türk İs-lam Kültür Dernekleri Federasyonu (TİKDF) Başkanı Arif Yakışır, cami dernek başkan ve yöneticileri, din görevlileri, Hollanda Türk İşadamla-rı Derneği (HOTİAD) üyeleri, ailesi ve 300 civarında davetli katıldı. Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay’ın bir konferans için Hollanda dışında bulunmasından dolayı katıla-madığı veda toplantısına, gönderdiği selam ve teşekkür mesajıyla başlandı.

Toplantıda söz alan cemiyet yöneti-cileri, din görevlileri Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu’nun yaptığı

çalışmalardan övgüyle bahsettiler. De-venter Başkonsolosluğu Din Hizmetle-ri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman şöyle konuştu: “Sayın Fevzi bey hocamız bir çok önemli projeye imza atmıştır. Bilgi, birikim ve tecrübelerinden isti-fade ettik. Bir dostumuzu Anavatana uğurlamak için toplandık. Kendisi git-tikten sonra “çok iyi insandı” dedirte-bilecek meslektaşıma bundan sonraki yaşamında başarı ve sağlık dolu günler temenni ediyorum. Siz kıymetli vatan-daşlarımız, burada kalıcısınız. Bu ül-kenin kural ve yasalarına göre hareket ediniz. Çocuklarımıza mutlaka en iyi eğitimi verelim.”

Hollanda Türk İslam Kültür Der-nekleri Federasyonu (HTİKDF) Baş-kanı Arif Yakışır, Fevzi Hamurcu hoca-

nın, Hollanda genelinde bulunan 142 şubenin bütün sorunlarıyla yakından ilgilendiğini, kendisiyle dört yıl bo-yunca çok iyi hizmet ettiklerini belirtti. Görevi boyunca kendisinden çok isti-fade ettiklerini söyleyen Yakışır, Fevzi Hamurcu’ya bundan sonraki iş yaşa-mında başarılar diledi.

Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) adına Zekeriya Açkalmaz ve Cevdet Keskin, Ataşe Fevzi Hamurcu’dan çok istifade ettiklerini, Ankara’da da çok önemli çalışmalar yapacağına inandık-larını söylediler.

Programda son olarak kürsüye gelen ve 1 Aralık 2006’da başladığı görev sü-resini 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle dolduran Ataşe Dr. Fevzi Hamurcu

Hollanda’da görev süresi dolan Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu için Rotterdam’da bulunan HDV Eğitim Merkezi’nde yemekli bir veda toplantısı düzenlendi.

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu Hollanda’ya Veda Etti

12 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

“Dört yıllık görev sürem içinde hep bir-likte güzel işler başardık. Görev sürem-de elbette zaman zaman sıkıntılar, fikir ayrılıkları olmuştur. Ancak hizmetlerin daha iyi olması noktasından asla ödün vermedik. Bilerek kimsenin kalbini

kırmadım, hakkı olan varsa hakkını he-lal etsin. Ben de herkese hakkımı helal ediyorum. Gerek ataşelik görevim ge-rekse (kısmen de olsa) Hollanda Diya-net Vakfı (HDV) başkanlığım sırasında birçok projeye imza attık, onurlu görev

yaptık. Halen devam eden projelerin benden sonra göreve gelecek olan mes-lektaşımın tarafından tamamlanacağını ümit ediyorum. Burada yaşayan Türk toplumu, birçok alanda gerçekleştirdiği başarılar takdire şayan. Bundan sonra da bu tür başarıların devam etmesi için çocuklarımıza anadilimizi mutlaka iyi şekilde öğretelim. Anadili iyi olmayan genç, ikinci dili öğrenmesi kolay değil-dir. Bizler gurbette, neslimizin gelece-ğinden endişe duymak, buna göre ted-bir almak zorundayız. Görev sürem bo-yunca çok iyi dostluklar edindim. Siz değerli dostlarımdan ayrılıyor olmak üzücü. Bir o kadar da mutluyum, çün-kü Anavatana gidiyor olmak, ayrı bir heyecan veriyor. Buradan güzel hatıra-

OCAK 2011 | SAYI 22 | 13

HDV BÜLTEN

larla dönüyorum.” şeklinde duyguları-nı dile getirdi. Programda Hollanda’da görev yapan din görevlilerinde oluşan 6 kişilik koro, birbirinden güzel türküler seslendirerek, Fevzi Hamurcu hocaya sürpriz yaptılar.

Toplantının sonunda HDV’ye bağlı cami şubeleri tarafından Fevzi Hamurcu’ya plaket ve çeşitli hediyeler verildi.

14 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

OCAK 2011 | SAYI 22 | 15

HDV BÜLTEN

Hollanda Diyanet Vakfının katkılarıyla İslamı keşfet (Ondekt Islam) kurumu

tarafından İslam dinini seçen müslü-manlar (Bekeerling) için bir program düzenlendi. 8 Ocak 2011 tarihinde düzenlenen programa davetli olarak dünyanın değişik ülkelerinden ko-nuşmacılar ve çoğunluğunu Hollan-dalı genç müslümanların oluşturduğu 1500 davetli katıldı. Toplantıya Hol-landa Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay da onur konuğu olarak katılıp “Dinin Maksatları ve Modern Çağda Maruf Fıkhı” konulu bir konuş-ma yaptı. Programın sonunda, katılan tüm davetlilere Hollanda Diyanet Vak-fı tarafından Kur’an-ı Kerim’in nuzü-lünün 1400. Yıldönümü” vesilesiyle bastırılan Hollandaca Kur’an-ı Kerim Meali dağıtıldı.

Hollanda Diyanet Vakfı tarafından Mühtedilere “Hollandaca Kur’an Meali” Dağıtıldı

16 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

OCAK 2011 | SAYI 22 | 17

HDV BÜLTEN

HDV Amsterdam Eyüp Sultan Camii’nde gençleri bilgilendirmek, Hollanda’da eğitim konusunda Türk gençlerinin başarıyı yakalaması ve kendi tarih ve kültürlerini, örf ve adetlerini unutmamaları amacıyla bir sohbet programı düzenlendi.

Programa konuşmacı olarak Hollanda Diyanet Vakfı Din Görevlileri Koordinatörü Yu-

nus Türkyılmaz ve HDV Gençlik Ko-ordinatörü Uğur Kaya katıldılar.

Sohbet programı, HDV Amster-dam Eyüp Sultan Camii Din Görevlisi Cemalettin Yiğit’in açış konuşmasıyla başladı. Din görevlisi konuşmasında toplantıya katılan misafir konuşma-cılara ve gençlere hoş geldiniz diyerek toplantımızın hayırlara vesile olması dilek ve temennilerini dile getirdi.

HDV Gençlik kolları koordinatörü Uğur Kaya tarihimizden ve balkanlar-dan örnekler vererek gençlerin ve gele-cek neslin geçmişini bilmeden gelece-ğine sağlıklı bakamayacaklarını ifade etti.Bundan dolayı Hollanda genelin-de HDV olarak bu tür gençlik toplan-tılarına önem verdiklerini belirtti.

HDV Amsterdam Eyüp Sultan Camii’nde Gençlere Sohbet

Bu kurallar;

1-Allah’tan korkmak2-Aklı nefsin arzularına hâkim kılmak3-Doğru sözlü ve düşünerek konuşmak4-Her işini düşünerek yapmak5-İşi danışarak yapmak6-Tatlı ve güzel sözlü olmak7-Hayâ sahibi olmak8-Yumuşak huylu olmak9-Alçak gönüllü olmak10-Üzerine vazife olmadığı halde bazı işleri gönüllü olarak yapmak.

Din Görevlileri koordinatörü Yunus Türkyılmaz’ da Avrupa’da yaşayan va-tandaşlar ve gençlerimizin ahlak sını-rını ihmal etmemeleri üzerinde dura-rak gençlerimizde olması gereken 10 temel kural üzerinde durarak sözlerine şöyle devam etti.

Yunus Türkyılmaz; ‘’Yaptığın işler-de arzuladığın Allah’ın rızası olsun ki murâdına ulaşasın; Hırsı ve tamahı kendinden uzaklaştır ki dünyada ve âhirette saadet bulasın’’ diyerek sözle-rini bitirdi.

HDV Amsterdam Eyüp Sultan Ca-mii gençlik kolları, toplantıya katılan gençlere ve misafir konuşmacılara te-şekkür ederek hoş bir ortamda geçen toplantıların devam etmesini arzula-dıklarını ve böyle bir programı tertip edenlere programda emeği geçenlere teşekkür ettiklerini belirttiler.

18 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Hengelo’da kız ve erkek öğrenciler için hazırlanan temel dini bilgiler, genel kültür ve Kur’an-ı Kerim dersleri 150 civarındaki değişik yaş grubundaki öğrencilere seviyelerine göre farklı kur sistemi uygulanarak devam ediyor.

16 Yaş altı ve 16 yaş grubunun oluşturduğu ders programları Çarşamba, Perşembe, Cuma,

Cumartesi ve Pazar günleri din gö-revlisi Ahmet Gözcü ve din eğitmeni eşi tarafından kız ve erkek öğrencilere farklı saat ve günlerde seviyelerine uy-gun kur sistemi ile uygulanmaktadır.

Öğrenciler için hafta içi cami ders-hanesinde verilen programlarda inanç esasları, ibadet, ahlak konuları, genel kültür ve insani değerler anlatılmakta doğru ve güzel Kur’an okumanın te-mel kurallarına ilaveten sure ve dua ezberlerine de ağırlık verilmektedir. Teorik olarak anlatılan bazı konuların pratiğe yansıması uygulamlı bir şekil-de cami içerisinde yapılmaktadır. Eğ-lendirerek ve sevdirerek öğretim tekni-ğinin model alındığı kurslarda ayrıca güzel dilimiz Türkçeyi ve Türk kültü-rünü de öğrenmeleri sağlanmaktadır.

Yine Hengelo HDV Ayasofya Camii’nde 15-25 yaş grubuna Cu-martesi akşamları kültürel etkinlikler yapılmakta, günün manasına uygun söyleşiler yapılıp hoşca vakit değerlen-dirilmektedir.

Ayrıca haftanın beş günü bayan din eğitmeni tarafından bu tür faaliyetler farklı yaş grubundaki bayan katılımcı-lara ve kız öğrencilerede sunulmakta, cemaatin dini, sosyal ve kültürel an-lamda kazanımlar edinmelerine katkı sağlanmaktadır. Yapılan hizmetler ce-

maatin büyük bir çoğunluğu tarafın-dan da takdirle karşılanmakta ve bu tür hayırlı etkinliklerin Hengelo’da devam etmesi arzu edilmektedir.

HDV Hengelo Ayasofya Camii’nde Eğitim Faaliyetleri Devam Ediyor

OCAK 2011 | SAYI 22 | 19

HDV BÜLTEN

Bu yıl Kurban Bayramı hafta içi ça-lışma saatlerine denk geldiğinden, Avrupalı Müslümanlar Bayramlaş-

ma heyecanını doyasıya yaşayamadılar. İşte bu burukluğu bir nebzede olsa gidermek amacıyla HDV Hoogvliet Merkez Camii, Kurban bayramından iki gün sonra 21 Ka-sım Pazar günü Hoogvlietteki müslümanları bir araya getirmek amacıyla, akşam namazına müteakip bir bayramlaşma programı hazırla-dı. Programda misafirlere Hoogvliet’li hayır-severlerin katkısıyla hazırlanan kavurma ve pilav ikram edildi. Yoğun iş yaşamı nedeniyle bir birlerini göremeyen, bayramlaşmayanlar bu vesileyle bayramlaşma ve hasbıhal etme fırsatı buldular. Bayramlaşma programı, HDV Hoogvliet Merkez Camii din görevlisi Seyit Ali Aydil’in duasıyla sona erdi.

HDV Hoogvliet Merkez Camii’ndeBayramlaşma Heyecanı

Uluslararası İlahiyat Öğrencisinden VaazAnkara İlahiyat Fakültesinde

Uluslararası İlahiyat kapsa-mında öğrenim gören Bün-

yamin Yıldız isimli İlahiyat öğrencisi, HDV Delft Sultan Ahmet Camii genç-lerinin ve cemaatinin gurur kaynağı oldu. 2007 yılından bu yana Din Gö-

revlinin tavsiyeleri sonucu Delft şehrin-den Türkiye’ye gidip, Uluslararası İlahi-yat Eğitimine başlayan Bünyamin Yıldız bu yıl fakülteyi başarı ile bitirmek üzere.

Yarı yıl tatili dolayısıyla Delft şehrin-deki ailesinin yanına gelen Bünyamin

04 Şubat 2011 Cuma günü Kur’an Okumanın ve Anlamanın Faziletleri konusunda etkili ve güzel bir vaaz verdi. Cemaatimizin büyük bir beğeni ve dik-katle dinlediği vaaz esnasında duygula-nanlar oldu.

20 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

16 Ocak 2011 tarihinde HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde düzenlenen Kur’an

ziyafeti programına HDV Hoogvliet Merkez Camii Kuran Kursu öğrencileri, din görevlisi Seyyit Ali Aydil ve veliler katıldı. Birbirinde değerli ve güzel kari-lerden Kur’an tilaveti dinleme fırsatını bulan öğrenciler için bu gezi ömür boyu

unutulmaz bir tecrübe oldu. Öğle vakti Veysel Yüksel ve Kadir Duman Hocala-rın okuduğu çifte ezanla başlayıp ardın-dan Menduh Karslı, Said Yozgat, Bay-ram Danacı, Ahmet Yazıcı, OsmanBay-ram Latıfoğlu gibi Kur’an üstadlarının okuğu aşırlarla devam eden program, Mahmut Rauf Arcaklıoğlu hocanın yaptığı veciz bir dua ve ardından yine

ikindi namazı için Veysek Yüksel ve Menduh Karslı Hocaların okuduğu çif-te ezanla sona erdi. Öğrencilerin hafıza-larında yer eden Kur’an tilavetleri minik öğrenciler için aynı zamanda mümtaz birer örnek oldular. “Kuran tilaveti nasıl olmalıdır ?” sorusuna HDV Hoogvliet Merkez Camii öğrencilerinin artık yaşa-yarak öğrendikleri bir cevapları var.

HDV Hoogvliet Merkez Camii Öğrencileri Kur’an Sofrasında

Hollanda Diyanet Vakfı, Almelo Yunus Emre Camii Din Görevlisi,

Abdülkadir Canlı tarafından veri-len haftalık sohbet programına ilgi her geçen gün artıyor.

Her hafta Cumartesi günü, Al-melo Türk–İslam ve Gençlik der-neğinde din görevlisi Abdülkadir Canlı, gençlerle biraraya gelmekte ve onlara dini sohbetlerde bulun-maktadır.

Almelo’da Sohbete İlgi

OCAK 2011 | SAYI 22 | 21

HDV BÜLTEN

HDV Alphen a/d Rijn Hacı Bayram Camii’nde organize edilen Aşure prog-ramı, din görevlisi Eray Güney’in yap-

tığı sunumla başladı.Din görevlisi yaptığı konuş-mada; aşure gününün tarihi seyri ile ilgili bilgiler verdikten sonra müslümanları ayrıştıracak şeylerin az olduğunu ama birleştirecek çok şeylerin bulun-duğunu bunlardan bir tanesininde aşure günü ol-duğunu söyledi.

Özelikle Kerbela olayına değinen Güney, Müslü-manın bu tarihi olaydan ders çıkarması, Müslüma-nın bilgili ve şuurlu olması ve en önemlisi tefrikaya düşmemek içinde uyanık olması gerektiğini anlattı. Program mevlidi şerifin okunmasının ardından ce-mate aşure dağıtılması ile sona erdi.

Cami Kadın kollarının orga-nize ettiği annelerle kızların beraber katıldıkları geceye

Alphen’da yaşayan çok sayıda kadın cemaat katıldı.

Kadın kolları başkanı İtibar Ağca yapmış olduğu konuşmada ancak böyle etkinlikler yapılarak kaynaşa-caklarını, sorunlarına cözümler bula-caklarını belirterek yapılacak olan bü-tün programlara başta gençler olmak

üzere tüm hanımların katılmalarını beklediklerini belirtti.

Gecenin bir bölümünde din görev-lisi Eray Güney de söz alarak; gençle-rin sorunlarına değinen din görevlisi bu sorunların çözümünün Cami’de olduğuna dikkat çekerek birlik ve be-raberliğin önemine vurgu yaptı. Bu manada genç kızlara yönelik sohbet akşamlarının düzenlendiğini Pazar günleri de hanımlara yönelik sohbet-

lerin yapıldığını hatırlattı. Gençlerin yalnız kalmaması gerektiğini mutla-ka sohbet edeceği, dertleşebileceği ve paylaşacağı arkadaş çevresinin olması gerektiğini ve bunu sağlayan en önem-li mekanlardan bir tanesininde cami olduğunu vurguladı.

Din görevlisinin konuşmasından ar-dından yapılan ikramlar ve daha sonra da dilek ve temennilerle program sona erdi.

HDV Alphen Hacı Bayram Camii’ndekadınlar ve genç kızlar buluştu

Alphen HDV Hacı Bayram Camii’nde Aşure Programı

Alphen HDV Hacı Bayram Camii’nde birlik ve beraberliğin pekişmesi için devam eden etkinlikler bu sefer hanımlarla genç kızları bir araya getirdi.

22 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Yılbaşı gecesi saat 02.30 su-larında camiye gelip etrafı kontrol ettiğini belirten Sul-

tan Ahmet Cami Şube Başkanı Rama-zan Gül, saldırının saat 02.30 sonrası yapıldığını kaydetti.

Başkan Ramazan Gül, Sultan Ah-met Camii’nin daha önce de bir kaç kez saldırganların hedefi olduğunu ve kepenklerin takılmasıyla son 3 yıldır herhangi bir saldırı olayı yaşanma-dığını anlattı. İbadete 1995 yılında açılan caminin başkanı, “Komşuları-mızla herhangi bir sorunumuz yok. Belediyedeki çeşitli siyasi partilerle de iyi ilişkiler içindeyiz. Polisin fail ya da

failleri bir an önce yakalamasını istiyo-ruz” diye konuştu. İçerde alarm sistemi bulunduğunu ifade eden Gül, camiye yakında güvenlik kameraları da yerleş-tirmeyi planladıklarını anlattı.

Almere kentindeki Sultan Ahmet Camii’ne yönelik saldırı olayıyla ilgili olarak Hollanda Diyanet Vakfı Yöne-tim Kurulu Başkanlığı tarafından yapı-lan açıklamada, “En son yapılan yerel seçimlerde camilere ve Müslümanlara yönelik ırkçı ve düşmanca söylemle-riyle meşhur ‘fitne’ kaynaklarının bu şehirde maalesef birinci sırada olduğu hafızalarda yerini korurken, insanla-rın kutsal mabedlerine yapılan bu sal-

dırıların, Müslümanlar kadar, içinde yaşadığımız Hollanda toplumunu da rahatsız ettiğini görmek ve inanmak istiyoruz” denildi.

Bu tür saldırıların İslam düşmanı “nefret söylemi”nin bir ifade özgürlü-ğü olmaktan çıkıp, “nefret suçlarını” tahrik ettiğinin örneği olabileceğine işaret edilerek, “Bu tür saldırılar kar-şısında gereken mercilerle görüşmeler yapılacak ve toplumumuzun sükune-ti her halükarda muhafaza edilecek, Avrupa’da ve Hollanda’da gittikçe artan İslamofobi ve ırkçılığa karşı demokra-tik mücadele birlik ve beraberlik içinde sürdürülecektir” ifadesinde bulunuldu.

HDV Almere Sultan Ahmet Camii’ne SaldırıAlmere kentinde bulunan HDV Sultan Ahmet Camii’nin camları kimliği meçhul kişi ya da kişiler tarafından kırıldı. Yılbaşı gecesi meydana gelen olayda saldırgan ya da saldırganlar, caminin demir kepengini bir levye ile kaldırarak camlarını kırdılar.

OCAK 2011 | SAYI 22 | 23

HDV BÜLTEN

HDV M. Akif Ersoy Camii’nde, “Mekke’nin Fethi ve Yılbaşı” konu-

lu bir program icra edildi. Özellikle gençlerimizin yoğun olarak katıldığı programda, İstiklal Marşı’nın coşku ile okunmasının ardından, din gö-revlisi Ahmet Karagöllü tarafından Kur’an-ı Kerim okundu. Daha son-ra dernek başkanı Osman Avcı genç-lere bir konuşma yaptı. Başkan ko-nuşmasında, gençliklerinde camiler ve derneklerin bu salonlarında ahla-ki, dini ve kültürel olarak şekillen-diklerini ve bugün topluma hizmet edebilmelerini bu tür programlara borçlu olduklarını dile getirirken; Gençlik Kolları Başkanı Volkan Fi-dancı da, gençleri cami çatısı altında toplanmasından dolayı memnuniye-tini dile getirip, yapılan aktivitelere gençlerin öneri ve desteklerini bek-lediklerini söyledi.

Din görevlisi Ahmet Karagöllü de, “Mekke’nin Fethini” kısaca izahtan sonra, Fethin akabinde peygambe-rimizin uygulamaları ve zararı do-kunan nice kimseleri affediciliğini örneklerle anlattı. İlahi, fıkra, teker-lemelerle devam eden program, din-leyicilere kısa bilgilendirici sorular sorularak, bilenlere hediyeler dağıtıl-dı. Geleneksel yarışmalar, geçmişten ilginç görüntüler ve 2010 yılı faali-yet resimlerinin slaytla gösterimiyle program sona erdi.

HDV Mehmet Akif Camii’nde “Mekke’nin Fethi ve Yılbaşı” Programı

24 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

HDV Cuijk Ahmet Yesevi Camii’nde Örnek Bir Uygulama

HDV Cuijk Ahmet Yesevi Camii’nde yaklaşık iki yıldan beri ,camiye devam

eden yüz kadar öğrenciyle birlikte hem öğrendikleri teorik bilgileri pra-tiğe yansıtmak, hem de namaz alış-kanlığını küçük yaşta kazanmalarını sağlamak için her hafta pazar günleri öğlen namazlarını çocuklarla birlikte kılınıyor.

Din Görevlisi Hikmet Bektaş ko-nuyla ilgili şunları ifade etti; “Cami-mizde yüz kadar öğrencimiz var. Bun-lardan 30 tanesi Kur’an-ı Kerim’i Tec-vid kurallarına göre okuyabilecek sevi-yeye geldi. 25 çocuğumuz ise Kur’an-ı Kerim-i yeni okumaya başladı. Geride kalan çocuklarımız ise Elif-Ba Cüzü okumaktadırlar. Çocuklarımız, baş-ta Kur’an-ı Kerim olmak üzere, dini bilgileri, namaz dua ve surelerini öğ-

reniyorlar; ancak anne ve babanın takibiyle öğrendikleri namaz dua ve surelerini namaz kılarak tekrarlamaz-larsa bir müddet sonra unutuyorlar. Öğrendikleri Kur’an-ı Kerim’i de pra-tik yapmadıkları takdirde unutuyor-lar. Hiç olmazsa bu eksiği bir nebze de olsa giderebilmek, çocuklarımıza ibadet alışkanlığını kazandırabilmek, Hz. İbrahim’in duasında ifade ettiği gibi, zürriyyetimizin namaz kılan-lardan olmasını temin edebilmek ve Peygamberimizin tavsiyesini anne-babalar adına yerine getirebilmek için bu uygulamaya başladık ve devam edi-yoruz. Her pazar günü ders bittiğinde çocuklarımızın kendiliğinden camiye geçip oturmaları, bize göstermektedir ki çocuklarımız, camiyi sevmektedir-ler, ibadet alışkanlığını kazanmışlardır, gelecekte de ibadetlerini bilinçli bir şekilde yapmaya devam edeceklerdir. Kız çocuklarımız camimizin alt katın-da bayan hocamız Bahar Tan rehberli-ğinde kılarken;erkek çocuklarımız ise cami cemaatimizle birlikte camimizin orta katında namazlarını kılmaktadır-lar. Ayrıca 10 tane öğrencimiz de bu namazlarda müezzinlik yapmakta, 8 öğrencimiz ise cuma günleri hutbeleri dönüşümlü olarak okumaktadırlar.”

OCAK 2011 | SAYI 22 | 25

HDV BÜLTEN

31 Aralık 2010 tarihinde Delft Sultan Ahmet Camii’nde Mekke nin Fethi konulu özel

bir program düzenlendi. Din görevlisi Mahmut Rauf Arcaklıoğlu tarafından hazırlanan programda Mekke’nin fethi

konusunda cemaat bilgilendirildi.Prog-ramda çeşitli şiirler ve marşlar okundu ve kısa sunumlar gösterildi. Yapılan bil-gi yarışması katılanlar tarafından büyük ilgiyle takip edildi. Gecede Camii yö-netim kurulu da katılan misafirlere çiğ

köfte ikramında bulundu. 2010 yılının son gününde yapılan bu aktiviteden son derece memnun kaldıklarını ifade eden cemaat, programda emeği geçen-lere teşekkür etti. Program, din görevli-sinin yaptığı dua ile sona erdi.

HDV Delft Sultan Ahmet Camii’nde “Mekke’nin Fethi” Programı

9.11.2010 ve 24.11.2010 tarihle-rinde gerçekleştirlen ziyarette, ilk defa camiye gelen 45 öğrenci, ve-

liler ve kilise papazı Kees de Jong sıcak bir şekilde karşılandı. Cami lokalinde yapılan sohbette; din görevlisi İsmail Teke tarafın-dan ilk kez camiye gelen gençlere, «islam ve müslüman deyince ne anlıyorsunuz,ilk aklınıza gelen nedir, sizde neyi cağrıştırı-yor›› sorusuna, gençlerden gelen değişik cevaplarda özellikle «cami-moskee» keli-mesinin öne çıktığı görülürken, bazı öğ-rencilerin «hiç bilgim ve fikrim yok sadece adını duydum « cevaplarıyla karşılaşıldı. Zeynep Bilir ve Saynur Akbulut`un ter-cümanlığında islamın tanımı, özellikleri, caminin islamdaki yeri ve önemi anlatılır-

ken, islamın; dini, dili, ırkı ne olursa ol-sun insana verdiği değer ve önem, islamda sevginin yeri gibi konulara değinildi. Bir insanın kalbini bile kırmanın, onu üzme-nin günah olduğu, aynı şekilde iyilikte bulunmanın da ne derece sevap olduğu vurgulandı. İnsan sevgisi ana temasının işlendiği sohbette, camiye ilk defa gelen gençlerin ve velilerin anlatılanları dikkat-lice dinledikleri gözlemlendi.

Gençlik lokalinde yapılan kısa sohbet-te, dinimizin gençliğe ve çocuklarımıza verdiği önem üzerinde duruldu. İba-det bölümünde sükunetle camiye giren gençlere, namaz ibadeti hakkında bilgi verilerek, kendilerine vakfımız tarafından

hazırlanmış olan broşürlerden dağıtıldı. Karşılıklı hediyeleşmelerde bulunuldu. Din görevlisi tarafından, Vakfımızca bastırılan “De Edele Koran” adıyla Hol-landacaya tercüme edilen Kur`an hediye edildi. Cami lokalinde yapılan ikramda Türk çayı ve Türk mutfağına ait çeşitli yiyeceklerden ikram edildi. Dernek baş-kanı Cercis Bilir de Türk misaferperliği konusunda sunumda bulunarak, caminin tüm insanlara açık olduğunu, her zaman rahatlıkla gelebileceklerini söyledi. Söz alan bir veli de pozitif düşüncelerle ay-rıldığını ve çok memnun olduğunu ifade etti. Gelirken yarım saat kadar kalmayı planladıklarını söyleyen kilise gençlerinin ziyareti yaklaşık 3 saat sürdü.

Dronten’de Kilise Gençliğinden Camiye Ziyaret

26 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

HDV Amersfoort Mevla-na Camii’nde düzenlenen Aşure programına çok sa-

yıda cemaat katıldı. Öğle namazından önce Mevlid-i Şerif ilahiler okundu. Yapılan konuşmalarda Muharrem ayı-nın önemi Aşurenin Kültürümüzdeki yeri ve Birlik ve beraberlik konuları işlendi. Namaza mütakip Mevlana Ca-mii Hanımlar kolu tarafından hazırla-nan aşureler vatandaşlara dağıtıldı.

Hollandalı Öğrencilerden HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’ne Ziyaret

HDV Amersfoort Mevlana Camii’nde Aşure Programı

Tiel’de bulunan Rotanda okulu 7 ve 8 grup öğrenci-leri HDV Tiel Ahmet Yese-

vi Camii’ni ziyaret etti. Din Görevlisi Ünal Yıldız, dernek başkanı Hüseyin Şahin, Kadın Kolları Başkanı Nezihe Çiftçi’nin de hazır bulunduğu ziya-rette, Hollandalı öğrencilere cami

gezdirildi. Tercüman Ümit Öztoprak aracılığı ile çocuklara din görevli-si Ünal Yıldız tarafından İslam dini, Kur’an-ı Kerim ve Cami hakkında genel bilgiler verildi. Camide yapı-lan faaliyetler anlatıldı. Çocuklardan gelen çeşitli sorular cevaplandırıldı. Aynı okulda ders gören öğrencilerden

Halit Çiftçi ezan okudu ve öğrenci-lere namazın nasıl kılındığı gösterdi. Programın sonunda öğrencilere çeşitli hediye verildi. Cami lokalinde ikram yapıldıktan sonra öğrenciler camiye geldikleri için memnun olduklarını ileride tekrar gelmeyi düşündüklerini söyleyerek ayrıldılar.

OCAK 2011 | SAYI 22 | 27

HDV BÜLTEN

Son aylarda artan ve özellikle Türk toplumunu rahatsız eden ev soygunları nedeniyle polisle

yakın ilişkiler kuran HDV Veghel Seli-miye Camii dernek yönetimi, 11 Ocak tarihinde yaptığı görüşmede emniyet görevlilerini cami ziyareti için davet etti.

Gerçekleşen bu ziyarette cami içerisinde bilgilendirme gezisi yapıldı ve ayrıca din ve toplumla alakalı sorular yanıtlandı. Çay ve kahve ikramı eşliğinde cemaati-miz polislerle sohbet etme imkanı bul-dular. Ardından dernek yöneticisi Halil İbrahim Acar, tim şefine Hollandaca

mealli Kur’ân-ı Kerim takdim etti. Hal-kımızın sorunlarını dinlemek üzere 04 Şubat 2011 Cuma namazına müteakip Türk cemiyetini ziyaret edecek olan dört emniyet görevlisi, 27 Şubat 2011 Pazar akşamı ise gençlerimize yönelik bir bilgi-lendirme toplantısı yapacak.

Emniyet Görevlilerinden HDV Veghel Selimiye Camii ZiyaretiNoord-Brabant eyaletinde bulunan Veghel beldesinde görev yapan 14 emniyet memuru 25 Ocak 2011 Salı günü HDV Veghel Selimiye Camii’ne bir ziyarette bulundular.

HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’nde, Stoet ve Boek işbirliğiyle genç kızlara

ve ailelere yönelik program düzenle-di. Programda gençlerin düşebileceği hataları önlemek için nasıl kendilerini korumaları gerektiği gelen konuşma-

cılar tarafından anlatıldı. Toplantılara konuşmacı olarak; Fatoş Aydın ve Pa-uline van der Leden katıldı.

Konuşmacılar gençlerin bir anlık yanılmaları sonucunda kendi hayat-larını nasıl kararttıkları ve dönüşü

olmayan hatalara nasıl düştükleri anlatıldı. Konuyla ilgili kısa filmler seyrettirildi. Bu filmlerde genç kızla-rın küçük bir hatayla nasıl hayatının karartıldığı gösterildi. Katılımcıların sorularının cevaplandırılmasıyla prog-ram sona erdi.

Tiel’de “Loverboys” Konusunda Bilgilendirme Toplantısı

28 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Hollanda Diyanet Vakfı Enk-huizen Alaattin Camii’nde, yaklaşık bir yılı aşkın süre-

dir mutad olarak sürdürülen ve vaize Dr. Fatma Ömeroğlu-Ergüneş tarafın-dan verilen sohbet ve vaaz programları devam ediyor. Vaazlara düzenli olarak katılan bayanlar bu imkanı sağlayanlara teşekkürlerini sunuyorlar.

2 Ocak 2011 Pazar günü, HDV Zwijndrecht Yavuz Sultan Se-lim Camii’nde anlamlı bir kut-

lama gerçekleştirildi. Öğrencilerden Fat-ma Nur Çağlıyan’ın Fetih suresi’nin ilk sayfasını okumasıyla başlıyan program, Kerbela’da Hz. Hüseyin (r.a.)’ın şehade-tini anlatan şiiri din görevlisi Muammer Yaman’ın okumasıyla devam etti. Öğ-rencilerin birlikte okuduğu “Aşura ila-hisi’’ dinlemeye değerdi.Yine öğrenciler-

den Serkan Tanrıseven ve Enes Çekiç’in birlikte okudukları “Mekke’nin Fethi’’ şiirinden sonra, Ahmet Asım Yaman’ın güzel sesiyle okuduğu ezan programa ayrı bir güzellik kattı. Cami ilahi ko-rosunun okuduğu ilahiler, dinlemeye gelenlere hoş duygular yaşattı. Program okunan Aşr-ı şerif ve yapılan hatim dua-sı ile sona erdi. Programdan sonra, erkek ve kadınlardan oluşan cemaate aşure tat-lısı ikram edildi.

HDV Enkhuizen Alaattin Camii’nde Bayanlara Vaaz

Zwijndrecht’de Aşure

Öğrencilerden HDV Hoogezand Orhan Gazi Camii’ne ZiyaretBir grup Hollandalı öğrenci

HDV Hoogezand Orhan Gazi Camii’ni ziyaret etti. Ziyarette

din görevlisi Adem Torluoğlu tarafından öğrencilere Cami ve İslam dini hakkın-da bilgiler verildi. Grup adına söz alan

öğretmen memnuniyetini ifade etti. Din görevlisi Adem Torluoğlu da grup adına öğretmen ve öğrencilere Hollan-da Diyanet Vakfı tarafından bastırılan Hollandaca Kur’an-ı Kerim meali ve dini broşürler hediye etti.

OCAK 2011 | SAYI 22 | 29

HDV BÜLTEN

HDV Amersfoort Mevlana Camii Kadın Kolları tara-fından tertiplenen konfe-

ransa konuşması olarak HDV Apeldo-orn Eyüp Sultan Camii Din Görevlisi Abdil Karakuş katıldı. Açılış Kur’an-ı Kerimini Amersfoort Mevlana Camii Din Görevlisi Fatih Özen’in okuduğu programa çok sayıda kadın cemaat de dinleyici olarak katıldı. Abdil Karakuş

konuşmasında çocuk eğitimi ve terbiye-sinin daha doğmadan önce başladığını, anne-babanın bir model olması hasebiy-le eğitimde anne babanı önemi, arkadaş çevresinin ve kitle iletişim araçlarının önemi hakkında doyurucu bir konuşma yaptı. Konferanstan sonra memnuniyet-lerini ifade eden dinleyiciler, bu tür faa-liyetlerin devamlı yapılması temennisini dile getirdiler.

HDV Amersfoort Mevlana Camii’nden Kadınlara Konferans

HDV Zwolle Ulu Camii’nde Kur’an-ı Kerim ve Dini Bilgiler eğitimi alan kız öğrencilerden

dördü Kur’an-ı hatmetti. Çocukların bu başarılarını kutlamak ve sevinçlerini paylaş-mak için camide bir program düzenlendi. Düzenlenen programda din Görevlisi Yasin Yıldız tarafından bir konuşma yapıldı. Din görevlisi konuşmasında Kur’an öğretimi ve din eğitiminde başarıya ulaşmada ailenin rolü üzerinde durdu. Öğrenciler tarafından Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından din görevlisi tarafından hatim du-ası yapıldı. Diğer öğrencileri teşvik etmek ve başarılı öğrencileri ödüllendirmek amacıyla programa katılan bütün öğrencilere yönetim tarafından çeşitli hediyelerin dağıtıldı.

HDV Zwolle Ulu Camii’nde Öğrenciler İçin Hatim Programı

30 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu

Adı Soyadı Vakıf Görevi GöreviDoç. Dr. Bülent ŞENAY Başkan T.C. Lahey Din Hizmetleri MüşaviriVeysel Kükrek Sekreter Leerdam HDV Anadolu Camii Din GörevlisiRahim Usan Muhasip Heerhugowaard HDV Mimar Sinan Camii BaşkanıNevruz Özcan Üye Roermond HDV Fatih Camii BaşkanıRecep Erkoç Üye Kampen HDV Nebi Camii Denetleme Kurulu BaşkanıZekeriya Açkalmaz Üye Rotterdam HDV Eğitim Merkezi KoordinatörüAbdurrahman Aydeğer Üye Rotterdam HDV Mevlana Camii Başkanı

Tâbiîn’in büyüklerinden âbid (çok ibâdet eden) bir zât. Ebû Muham-

med, Ebû Abdullah, Ebû-l-Fadlel-Medenî lâkâbları bildirilmiştir. 40 (m. 660) senesinde doğup, 118 (m. 736) târihinde vefât etti. Abbasî halifelerinin dedeleridir. Seyyid, şerîf ve belâgatı yüksek, heybetli ve çok hürmet edilen bir zâttı. Kardeşleri arasında yasça en küçükleri idi. Çok namaz kılardı. Onun için “Seccâd: Çok secde eden” diye lâkablandırmışlardır. Onun beşyüz kök zeytin ağacı vardı. Her gün, bir ağaç altında iki rekât namaz kılardı.

O, “Zü-s-sefinât” diye de lâkablanmıştır. Çünkü, her gün bin rekât namaz kılardı. Bu yüz-den dizleri nasırlaşmıştı. Meşhûr Müberrid “Kâmil” kitabında böyle olduğunu yazmaktadır. Yalnız Ebû-l-Ferece İbnül-Cevzî bu lâkabın Ali bin Hüseyn’e yani Zeyn-el-Âbidîn’e (r.a.) ait olduğunu söyler. Böyle olduğu “Elkâb: Lâkablar” isimli eserde zikredilmiştir. Babasından, Ebû Sa’îd, Ebû Hüreyre, İbn-i Ömer, Abdullah bin Cübeyr, Abdülme-lik bin Mervan bin el-Hakem’den hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendi-sinden de, oğulları Muhammed, Îsâ, Abdüssamed, Süleymân ve Dâvûd, Sa’d bin İbrâhîm, Zührî, Habîb bin Ebî Sâbit, Abdullah

bin Tavus gibi âlimler de ondan hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Az hadîs-i şerîf rivâyet edip, bu ilim-de sika (güvenilir) bir âlimdir.

Hakkında söylenilenler:Hz. Ali bir gün, Ali bin

Abdullah’ın babası, Abdullah’ı öğle namazında görememişti. Yanındakiler “Ona ne oldu? Bu-gün öğleye gelmedi” buyurunca, “Onun bir oğlu oldu” dediler. Hz. Ali efendimiz, öğle namazını kılınca, yanındakilere, “Beraber-ce onun yanına gidelim” dedi. Oraya vardıklarında, onu tebrik etti ve Allahü teâlâya şükretti. Allahü teâlâ, ihsan buyurduğu oğlunu sana mübârek kılsın, îsim vermemişsen, ben vereyim” de-yip, çocuğu istedi. Çocuğu getir-diklerinde, onu aldı, parmağı ile damağına tükrüğünü sürdü. Ona duâ buyurdu. Sonra, onu babası Abdullah’a vererek, ismini Ali, künyesini, Ebû-l-Hasan koydum” dedi. “Kâmil” isimli kitapda der ki: Ali bin Abdullah, Hişâm bin Abdülmelik’in yanına gitmişti. Halifenin yanında iki oğlu Seffâh ve Mansur vardı. Halife ona yer açıp, oturttu. Çok alâka göster-di. Bir ihtiyacı olup olmadığını sordu. Otuzbin dirhem borcu olduğunu söyledi. Bunun üzerine halife, onun borcunun ödenmesi-ni emretti. O da teşekkür etti ve çıkıp gitti.

Ali bin Abdullah’ın Hicâzlılar yanında kıymeti çoktu. Hişâm bin Süleymân bin Mahzûmî der ki: “Ali bin Abdullah hac için Mekke-i Mükerreme’ye gelmişti. Mescid-i Haram’a girince her-kes meclislerini ve sohbetlerini bırakıp, onun yanına koştular. Çok hürmette bulundular. Otu-rursa, oturdular, kalkarsa kalktı-lar. Yürürse, etrafında yürüdüler. Mescid-i Haram’dan ayrılıncaya kadar bir an bile yanından ayrıl-madılar.” Ali bin Abdullah (r.a.) uzun boylu cüsseli erkeğe yakışır güzelliği olan bir zâttı. Yolda gi-derken, sanki o, bir binek üze-rine binmiş, etrafındakiler yü-rüyerek gidiyor, sanırlardı. Sesi çok gür çıkardı. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler: Ali bin Abdullah bin Abbas babasından rivâyet etti. Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Verdiği rızıklarla beslediği için, Allahü teâlâyı seviniz. Al-lahü teâlâyı sevdiğiniz için beni seviniz. Beni sevdiğiniz için, ehl-i beytimi seviniz.” buyurdu. Resûlullah (s.a.v.) buyurdu: “Kim istiğfâra (Allahü teâlâdan afv ve mağfiret istemeye) iyi sarılırsa, Allahü teâlâ, onu her türlü ke-der ve sıkıntıda bir ferahlık ve rahatlık, darlık zamanında ise, çıkış ihsan eder. Onu, kendisine yetecek şekilde rızıklandırır.”

ALİ BİN ABDULLAH BİN ABBAS

OCAK 2011 | SAYI 22 | 31

HDV BÜLTENİSLÂM BÜYÜKLERİ

HİKEMİYÂT

Âdeme âdem gerekdir âdemi âdem ede,Âdem âdem olmayınca âdeme âdem nide!... Mahmut Kaya

Akl bir mîzân-ı nâkısdır hukûku vaz‘ içün,Gün olur kim hak çıkar, vaktiyle bâtıl sandığın. Ziya Paşa

Âkıl isen deme Ferhâd ile Mecnûn’a deli,Eylesen halka nazar, her biri bir gûne deli! Cafer Çelebi

Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hükmüne râm ol,Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol! Mehmed Akif

Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’tır,Nâşâd gönül bir gün olur şâd olacaktır. Ziya Paşa

Ârife mâlum olur bir cüz ile ahvâl-i kül,Bir gülistandan nişâne için yeter bir tâne gül. Mahmut Kaya

Âsûde olam dersen eğer gelme cihâna;Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazâdan. Ziya Paşa Âyînesi işdir kişinin lafa bakılmaz,Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Ziya Paşa

32 | SAYI 22 | OCAK 2011

ŞİİR KÖŞESİ

Sevgili okurlar,

Bu sayıda da yine sizlere daha önceki sayılarda olduğu gibi Lokman (as)ın hikmetli sözlerinden biri olan Lokman Suresi 13. Ayetini izah etmeye çalışacağız. Ayet-i kerimede “Hani Lokmân oğluna öğüt vererek şöyle demişti: “Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.” buyurulmaktadır.

Türkçemiz de şirket kelimesi bir ya da daha fazla kişi ile beraber ortak iş yapma anlamına gelmektedir. İşte aynı kök-ten gelen yani Arapça ş-r-k kökünden türeyen şirk kelimesi de kelime anlamı itibarı ile herhangi bir işte ortaklık anla-mına gelmektedir. Dini terim olarak İbadette ve uluhiyette Allah’la beraber başka varlıkları da aracı tanrılar olarak kabul etmek anlamına gelmektedir. Müşrik ise, Allah’a inanmakla beraber aynı zamanda bir takım putlara inanıp, bu putların kendi dilek, temenni, arzu, istek ve dualarını Allah’a ulaştı-racaklarına ve bu konuda kendilerine aracılık yapacaklarına ve bu putların kendilerini kötülüklerden koruyacaklarına inanan kimsedir. Ancak ayette açıkça beyan edildiği üzere şirk zulümlerin en büyüğü olarak tanımlanmıştır.

Kıymetli okurlar

Allah insanoğlunu yeme-içme, nefsi arzularına düşkün bir şekilde yarattığı gibi aynı zamanda onu yaratılışı itibarı ile bir şeylere inanmaya meyilli olarak da yaratmış, peygam-berler ve kitaplar da bunun için yani insanlar yanlışa değil doğru inanca sahip olsunlar diye gönderilmişlerdir. İnsanlar ne zaman ilahi mesajdan bir şekilde uzak kaldılarsa hemen put vb şeylere inanmaya başlamışlardır. Kur’an’da bunla-rın pek çok örneği vardır. Onun için tüm peygamberlerin temel mücadelesi tevhid inancını yerleştirmek ve insanları şirkten uzaklaştırmak olmuştur. Bunu Hz. İbrahim’de de, Hz. Musa’da da, Hz. İsa’da da ve diğer peygamberlerde de görmekteyiz. Tevhid yani bir olan Allah’a inanma Hz. Adem (as)’dan Hz. Muhammed(sav)’e kadar bütün peygamberle-rin üzerinde durduğu en önemli, en temel, en birinci, ol-mazsa olmaz prensibi Tevhid inancını yerleştirmek olmuş-tur.

İnsanların tabiatlarında var olan inanma arzusu ve duygu-su onları kolayca gözle görülene inanmaya yani şirke götür-

müştür. Şirk Allah’a inanmamak değil tam tersine ona inan-makla beraber ona bir takım şeyleri ortak koşmak demektir. H. Muhammed (as)’ın da Mekke döneminde üzerinde en çok durduğu konu bu olmuştur. Onlar da Allah’a inanıyor-lardı. Bu durum değişik ayetlerde şöyle ifade edilmektedir. ‘’Andolsun ki onlara: “Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?” diye sorsan, mut-laka, “Allah” derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah’a mah-sustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşün-mezler.” (Ankebut Suresi, 63). ‘Onlara sizi kim yarattı diye sorarsanız, muhakkak ki Allah derler.’ (Zuhruf, 87) ‘Onlara; yer ve gökleri kim yarattı diye sorarsan, muhakkak ki; Al-lah derler.’ (Zümer, 38) ‘Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah” derler. De ki, “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu bilmezler.’ (Lokman, 25) Fakat müşrikler putları kendi arzu ve istek-lerini Allah’a ulaştıracak aracılar olarak görüyorlardı. Salim düşünülebildiği zaman putların kendilerine bile faydası ol-mayan varlıklar olduğu açıkça görülmektedir.

Kur’an’da Hz. İbrahim’in put imalatçısı yani tanrı üre-ten, tanrı imal eden babası Azer ile konuşması anlatılırken bir yandan da putların kendilerine bile faydası olmayan varlık olduğu hususunda bizlere ders verilmek istenmiştir. “Kitap’ta İbrahim’i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir peygamber idi. Hani babasına şöyle demişti: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olma-yan şeylere niçin tapıyorsun?” (Meryem Suresi, 41-42) Yine Hz. İbrahim kavmine onca uğraşıdan sonra putlara ibadet ettirmeyi vazgeçiremeyence putların kendilerine bile bir fay-dası dokunmayan, kendilerini dahi koruyamayan varlıklar olduğunu göstermek ve düşünürler de şirk yolundan vazge-çerler diye tüm toplum bir bayram için şehir dışına çıkınca en büyükleri hariç bütün putları kırmıştı. Onların geri ge-lip, ‘Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın? sorularına karşılık, Hz. İbrahim, “Bu işi, belli ki, şu yapmıştır, putların en irisi yani: ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!” diye cevap verince önce bi-raz düşünüp kendilerinin asıl zalimler olduklarını söyledik-ten hemen sonra yeniden eski inatlarına dönmüşler ve Hz. İbrahim’i ateşe atmışlar, ama Allah oradan onu kurtarmıştır. Bu durum da Kur’an’da Enbiya suresin 51-71’inci ayetlerde detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Hz. Lokman (AS) veOğluna Nasihatleri (III)

Dr. Mustafa KahramanDeventer Din Hizmetleri AtaşesiŞirk En Büyük Zulümdür

OCAK 2011 | SAYI 22 | 33

HDV BÜLTEN

“Adl” kökünden gelen “adalet” kav-ramı sözlükte; “insaflı ve doğru olmak, doğru davranmak, zulmetmemek, eşit olmak, eşit tutmak, her şeye hakkını vermek, düzeltmek, mutedil olmak, her şeyi yerli yerinde yapmak, istika-met ve hakkâniyet” anlamlarına gelir. “Adl” kökü Arapça‘da “an” harfi cerri ile kullanıldığında doğruluktan ve yol-dan sapmak ve meyletmek; (ilâ) edatı ile kullanıldığında dönmek; (be) edatı ile kullanıldığında denk ve eşit tutmak anlamına gelir.

“Adl” kavramı meyletmek, sapmak, hak yoldan ayrılmak anlamına da gelir. Dolayısıyla bu kökün birbirine zıt iki anlamı vardır. Biri doğru, düzgün ol-maya, diğeri de eğri olmaya delalet eder. Bu iki zıt anlam; tevhîd (Allah‘ı birle-mek) ve şirk (Allah‘a ortak koşmak) şek-linde Kur‘ân‘da da kullanılmıştır (Nahl, 16/90; En‘âm, 6/1).

“Adl” ve “adâlet” kavramı dinî bi-rer terim olarak; ifrat ve tefrit arasında orta yolu takip etmek, hak yol üzere dosdoğru olmak, dinen haram kılınan şeyleri terk etmek, farzları yapmak, içi ve dışı, özü, sözü, fiil ve davranışları eşit olmak, haklıya hakkını, haksıza cezasını vermek, suç ve cezada eşit davranmak, şirk, küfür, nifak ve zulmü terk etmek, anlamlarına gelir. Adalet genellikle ve-rilen ile hak edilen arasındaki dengeyi ifade eder.

Adalet kavramı Kur‘ân‘da; • Fidye (bir şeyin karşılığı) (Bakara, 2/48),• Kıymet, denk, eşit (Mâide, 5/95),• Şirk, (yani Allah‘a ortak koşmak) (En‘âm, 6/1),• Haktan sapmak (Neml, 27/60), • Düzeltmek, ölçülü bir biçim vermek (İnfitâr, 82/6-7), • Tevhîd (yani Allah‘ı bir olarak kabul etmek) •(Nahl, 16/90), anlamlarında kullanılmıştır.

Sözde (En‘âm, 6/152), şahitlikte (Mâide, 5/8), yargıda (Nisâ, 4/58), ba-rışın sağlanmasında (Hücurât, 49/9), borçlanmalarda, senet tanzîminde (Ba-kara, 2/282) ve aile hayatında (Nisâ, 4/3, 129) âdil olunması emredilmiştir. Adâlet kavramının zıddı, cevr ve zulüm-dür. (İ.K.)

Hadis terimi olarak “adalet”; bir râvînin rivâyetinin kabul edilebilmesi için gerekli şartlardan birisi olup, her türlü günahtan ve mürüvvete aykırı du-rumlardan kaçınması demektir. Mürüv-vet, insanî ve örfî meziyetlerdir. Adalet vasfını taşıyan kimseye “âdil” veya “adl” denir. Bunların çoğulu “udûl” dür. Râvînin adaletli kabul edilebilmesi için; akıllı ve müslüman olması, büyük gü-nah işlememesi, küçük günahlarda ıs-rar etmemesi, insanî ve örfî meziyetlere aykırı söz ve davranışlardan kaçınması gerekir.

ADÂLET

Kaynak: Dini Kavramlar Sözlüğü (Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları)

34 | SAYI 22 | OCAK 2011

FIKIH KÖŞESİ

Okulların iki hafta tatil ol-ması münasebetiyle Assen HDV Mevlana Camiinde,

tatili daha iyi değerlendirmek maksa-dıyla Dini Bilgiler ve Kur’anı Kerim kurslarına devam eden çocuklar için bir program düzenlendi. İki haftalık tatil boyunca hergün 10:30-12:30 saatleri arasında camide çocuklara ders verildi. Bu derslere ilaveten, 29 Aralık 2010 Çarşamba günü bir grup öğrenci, din görevlisi Tacettin Bıyık ve bir grup veli-

nin iştirakiyle Speelstad Oranje adlı ka-palı eğlence parkına götürüldü. Burada doyasıya eğlenen çocuklar akşama doğru evlerine bırakıldılar. Aynı günün akşamı bir diğer grup öğrenci de Assen’da bulu-nan bir bovling salonuna götürüldü. Bu grup ta burada iki saat boyunca bovling oynayıp eğlendiler.

30 Aralık 2010 Perşembe günü de her iki grup için camide ayrı bir program daha tertiplendi. Din görevlisi Tacettin

Bıyık ile sohbet edip bazı oyunlar oy-nayıp ilahiler söyleyen çocuklar, masa tenisi, langırt gibi oyunlar oynadılar. Beraberce kılınan öğle namazı sonrası, çocuklara yiyecek, içecek ve pasta gibi ikramlar yapıldı. 2010 yılı cami dersleri bu şekilde sona ermiş oldu.

HDV Assen Mevlana Camii’nden Çocuklara Özel Program

OCAK 2011 | SAYI 22 | 35

HDV BÜLTEN

HDV Bergen op Zoom Ulu Camii’nde 02.01.2011 ta-rihinde bir Kur’anı Kerim

Ziyafeti programı düzenlendi. Progra-ma din görevlilerinden Osman Lati-foğlu, Memduh Karslı, Lütfü Aydın, Adnan Yuvacı, İbrahim Ege, Metin Dertli, Hafız Abdullah Bendersis, Ab-dulvahit Bensiamar okuyucu olarak katıldı. Programa çok sayıda cemaatin yanında, Bergen op Zoom şehrinde bulunan Faslı müslümanlar ve çevre camilerden davetliler de katıldı.

Öğle namazını mütakiben başlayan program ikindi namazına kadar de-

vam etti. Programın başlangıcında bir konuşma yapandin görevlisi Mehmet Aydın, “Kur’an-ı Kerim’in bizim ha-yat kaynağımız olduğunu, O’ndan ba-ğını koparan insanın hem dünyada hem de ahirette mutsuz olacağını söyledi. Cami dernek yönetimi de Bergen op Zoom’da ilk defa düzenlenen Kur’an-ı Kerim programını kalıcı hale getirmek istedikle-rini belirterek; her yılın ilk gününde Kur’anı Ke-rim programı yaparak bu

güzel ziyafeti geleneksel hale getirmek istediklerini belirtiler. Programın so-nunda gelen katılımcılara yemek ik-ram edildi.

HDV Bergen op Zoom Ulu Camii’nde Kur’an Tilaveti ProgramıHDV Bergen op Zoom Ulu Camii’nde Kur’an Tilaveti Programı

HDV Delft Sultan Ahmet Cami bünyesinde oluşturulan Eğitim Komisyonunun fedakarane çalış-

malarıyla çocuklar için eğitici ve eğlendirici bir program düzenlendi. Programda, kültü-rümüzde çok önemli bir yeri olan Hacivat-Karagöz canlandırıldı. Hacivat ve Karagöz oyunu çocuklar tarafından ilgiyle izlendi ve beğenildi. Programda ayrıca çocuklar ara-sında çeşitli yarışmalarla yapılarak hediyeler verildi. Yine, din görevlisi, cami yönetimi, bayanlar ve gençlik kolları ile cemaatin des-tekleriyle düzenlenen bu programa katkıda bulunan esnafa da teşekkür edildi.

HDV Delft Sultan Ahmet Camii’nde Çocuklara Eğlence

36 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTEN

Sana Kitap’ı

indiren O’dur.

Onda Kitap’ın temeli olan

kesin anlamlı ayetler vardır,

diğerleri de çeşitli anlamlıdırlar.

Kalblerinde eğrilik olan kimseler,

fitne çıkarmak, kendilerine göre

yorumlamak için onların çeşitli anlamlı

olanlarına uyarlar. Oysa onların

yorumunu ancak Allah bilir. İlimde

derinleşmiş olanlar: “Ona inandık,

hepsi Rabbimiz’in katındandır”

derler. Bunu ancak akıl sahipleri

düşünür;

(Ali İmran Suresi

7. Ayet) Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “(Ey

mü’minler! Amel ve ibadetlerinizi) itidal üzere yapın, ifrattan kaçının. Zira sizden hiç kimseyi (ateşten) ameli

kurtaracak değildir.”(Kütüb-i Sitte 7248)

ARALIK 2010 | SAYI 21 | 37

Bir Ayet, Bir Hadis-i Şerif

Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) risâleti, insanlığın yaradılış gayesinden uzaklaştığı, putperestlik, maddecilik ve aşırılığın yaygınlaştığı bir zamanda beşeri-

yet için bir kurtarıcı olmuştur. O’nun getirmiş ve yaşamış olduğu esaslarla, insanlık, içinden çıkamayıp boğulduğu problemlere çö-züm bulmuştur. Zulmün ve haksızlığın kol gezdiği, şirkin ve ah-laksızlığın mahvettiği toplumlar, O’nun nuruyla adâleti, tevhidi, merhameti ve ahlakı yeniden imar edebilmişlerdir.

Çünkü Efendimiz, beşeriyet için Allah tarafından seçilen ve korunan en güzel örnektir. O’nun ahlakı Hz. Âişe validemiz tara-fından da bildirildiği gibi Kur’an idi. Büyük İslâm bilginlerinden İbn Hazm: “Ahiret iyiliğini, düzgün yaşayışı ve bütün faziletleri ve hikmetleri kazanmak isteyen kişi, Hz. Muhammed (s.a.v) efen-dimizi örnek alsın. Şu sebepledir ki, Resûlullah bütün hayırlarda en ileridir. Bizzat Allah O’nun ahlakını övmüş, faziletleri en mü-kemmel şekilde O’nda toplamış ve O’nu her türlü kusurlardan arındırmıştır”.

AZİZ KARDEŞLERİM!

Unutulmamalıdır ki geçmişden bu güne ve gelecek dahil olmak üzere, her nerede olursa olsun gerek ferdî gerekse toplumsal hu-zurdan bahsettiğimizde bizleri huzura ve Allah’ın rızasına götüre-cek en güzel örnek efendimizdir. Dolayısıyla bizler birçok sıkıntı ve bunalım içerisinde bulunduğumuz bu çağda kurtuluş meşalesi olan peygamberimizin hayatını ve ahlakını iyice öğrenmeli ve ha-yatımıza tatbik etmeliyiz. O nasıl düşünür, neşekilde yönetir, nasıl sever, gününü nasıl geçirir, nasıl oturur kalkar, nasıl ibadet eder, nasıl güler bütün bunları hayatımıza uygulayıp kendimizi aydın-latıp, etrafımızı aydınlatmalıyız.

DEĞERLİ DOSTLAR!

İnsanlığa kurtuluş reçetesi olarak gönderilmiş İslâm peygamberi Hz Muhammed (s.a.v) efendimizin kutlu doğumu bütün insan-lık adına rahmet kaynağıdır, duamız ve temennimiz Hollanda’da,

Avrupa’da ve tüm dünyada birlikte huzur içinde yaşamayı seven ve sevdiren insanlar adına mübârek olsun.

Kullarına çok merhametli yüce Rabbim her birimize Resulullah’ın ahlakıyla ahlaklanmamızı lutfetsin. İnsanın içini ya-kan bir şiiride sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim. Bir Peygam-ber aşığı Esad Erbili’den:

“Tecellây-i Cemâlin’den Habîbim, nevbahâr âteş, “Gül ateş, bülbül ateş, sünbül ateş, hâk ü hâr âteş..” “Şuây-i âfitâbındır yakan, bilcümle uşşakî, Dil âteş, sîne âteş, hem dü çeşm-i eşkbâr âteş..” “Hayâl-i şem-i rüyinle, âcep mî yansa cân û dîl, Nigârım, gel de gör, kalbim de âteş, ah ü zar âteş..” “Ne mümkin bunca âteşle şehîd-i aşkı gasl etmek, Cesed âteş, kefen âteş, hem âb-i hoş güvar âteş..” “Ben el çekdim, safây-î hatır û ârâm-ı cânımdan, Safâ âteş, cefa âteş, firar âteş, karar âteş..” “Ne yapsam bu dili mahzûn u mesrûr eylemem şâhım, Gam âteş, gam-küsar âteş, temennây-i mesâr âteş..” “Ümid-i âfiyet besler mi Es’ad, Yâr’dan hâşâ, Saçar oldukça gözden ol nigâr-i gül’îzâr âteş..

Muhterem Müslümanlar!

1Tevbe, 9-1282 Buhârî, Edep, 112,VII,1193 Sahih-i Buhari, hadis no:17264 Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 18. I, 5145 Çağrıcı, Mustafa, “Nebevî öğretide ideal birey, Toplum ve Devlet”, s. 73,3. Baskı, Ankara 2000

“Ey Sevgili peygamberim.

Senin Cemâlinden zuhur eden nûr tecellîleri, baharları yaktı. Gül ve dikenleri eritdi. Bülbül ve sünbülleri yandırdı.”

“Senin nübüvvet güneşinin nurları, âşıkları yakıp, olgunluğa eriştirdi. Aşkının âteşi, sineleri tutuşturdu; Ve senin hasre-tinden dolayı, göz yaşı dökenlerin gönlünü eritdi, kül etti.” “Gönlüm, nurlar saçan yüzünün tecellîlelerini hayâl edip, mest olsa çok mudur? Sultanım, gel gör ki, sînem, Senin âh ü zârınla doludur.”

“Aşkla yanıp şehîd olan bir aşk şehidini yıka-mak nasıl mümkün olsun ki, Onun cesedi de, kefe-ni de, üzerine dökülen suyu da, zâten âteş olmuştur.” “Gönlümü tesellî edecek ve beni safalandıracak olan her fânî şeyden vazgeçtim. Zirâ, bana Sensiz, safâ da ateştir, cefa da ateştir. Firar ve karar da beni hicrân âteşiyle yakmaktadır.”

Yâ Rasulallah,

“Ne yapsam, gönlümün kederini gidermeye ve sürûra er-dirmeye muktedir olmamaktayım. Zîrâ, bana, gam da, gamımı gidereceğim sandığım her şeyin ve sürür geti-receğini ümit ettiklerimin hepsi de yakıcı olmaktadır.” “Es’ad hiç, îlahî aşkla gönlünün yanıklığına, Hak’dan âfiyet is-ter mi? Zîrâ O, her biri bir kıvılcım gibi yakıcı yaş damlalarını gözlerinden yanaklarına döker de, bu hâlinin devâmını ister. Çünkü bu hâl, Onun aşkının ifadesi ve devamıdır.

MUHTAÇ OLUNAN AŞK!“Andolsun size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O, size çok

düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhamelidir.”1

“Hz. Peygamber, ahlak itibariyle insanların en güzeli idi.”2

“Allâh’ım! Kulun ve peygamberin Muhammed’e rahmetini dileriz İbrâhîm’e vaktiyle rahmet ettiğin gibi Allâh’ım! Mu-

hammed ile Muhammed’in ümmeti üzerine bereket ihsân eyle Vaktiyle İbrâhîm ile ümmetine bereket ihsân ettiğin, gibi”3

Yunus TürkyılmazHDV Din Görevlileri

Koordinatörü

38 | SAYI 22 | OCAK 2011

HDV BÜLTENHUTBE

T.C.Lahey Büyükelçiliği

DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİile

HOLLANDA DİYANET VAKFItarafından

KAMPANYASI

Dergilerimize abone olmak için;1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası,

Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız.2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz

veya bölgenizdeki HDV Camii Din Görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ

Derginin Adı Yıllık Abone Ücreti 

Diyanet Avrupa Aylık Dergi 24 AvroDiyanet Çocuk Dergisi 24 Avro

Diyanet İlmi Dergi 20 Avro Diyanet Aylık Dergi 30 Avro

Adı : ......................................................................................................................................

Soyadı : ......................................................................................................................................

Adresi : ......................................................................................................................................

Posta Kodu : ......................................................................................................................................

Şehir : ......................................................................................................................................

E-mail adresi : ......................................................................................................................................

Telefonu : +31- .....................................................................................................................

ABONELİK MÜRACAATI

Tarih : . . . . . . . . . ./ . . . . . . . . . ./2011

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)

1. Diyanet Avrupa Aylık Dergi (24 Avro)2. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro)3. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro)4. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro)

Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.

Abonenin: