6
04.01.2011 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Mandal’la yaptığımız 23.12.2010 tarihindeki toplantımızda 3 maddeden oluşan taleplerimizi iletmiştik. İlk talebimiz olan Özel Güvenlik Birimleriyle (Ö.G.B.) ilgili değişikliklerden ve üniversitemizde panolara ve billboardlara asılan kadın bedenini suiistimal eden eğlence afişlerin çıkartılması konusundaki ilerlemeyi gözlemliyoruz. Bu dosya 04.01.2011 Salı günü yapacağımız 2. toplantı için 3 maddeden oluşan talep dosyamızdır.

4 Ocak Talep Dosyası

Embed Size (px)

DESCRIPTION

4 Ocak Talep Dosyası

Citation preview

Page 1: 4 Ocak Talep Dosyası

04.01.2011

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Mandal’la yaptığımız 23.12.2010 tarihindeki toplantımızda 3 maddeden oluşan taleplerimizi iletmiştik. İlk talebimiz olan Özel Güvenlik Birimleriyle (Ö.G.B.) ilgili değişikliklerden ve

üniversitemizde panolara ve billboardlara asılan kadın bedenini suiistimal eden eğlence afişlerin çıkartılması konusundaki ilerlemeyi gözlemliyoruz. Bu dosya

04.01.2011 Salı günü yapacağımız 2. toplantı için 3 maddeden oluşan talep dosyamızdır.

Page 2: 4 Ocak Talep Dosyası

TALEPLERİMİZ:

1) ANADOLU ÜNİVERSİTESİNDE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYORUZ.

23.12.2010 Perşembe günü yaptığımız toplantımızda; Özel Güvenlik Birimlerinin üniversitede afiş asan, bildiri dağıtan, stant açan, gazete dağıtan ve toplantı yapan öğrencilere müdahale edilmeyeceğine dair söz aldık. 1. Toplantımızdan bu yana her hangi bir müdahale ile karşılaşmadık ve toplantıda konuştuğumuz gibi kantinlerimizden, fakültelerimizden kadın bedenini kullanarak suiistimal edilen eğlence afişlerinin çıkartılmasını olumlu değerlendiriyoruz.

Taleplerimiz, her vatandaşın kullandığı ifade özgürlüğü hakkıdır. Bu hakkı kullanmakta her vatandaşın en demokratik hakkı olduğu gibi üniversite öğrencilerinin de hakkıdır. 23.12.2010 tarihinde yaptığımız toplantının sonrasında, Anadolu Üniversitesi İki Eylül yerleşkesinde 5 Kasım tarihinde Yabancı Diller Yüksekokulunda yapılanlar sonrasında açılan soruşturma ve cezaları öğrendik. Soruşturmanın ve cezaların gerekçesi olarak: “kamu malına zarar vermek” ifadesi kullanılmaktadır. Elimizde bulunan ve internette de var olan görüntüler incelendiğinde, kamu malına verilen zararı öğrenci arkadaşlarımız değil, Anadolu Üniversitesi Rektör’ü Davut Aydın’ın çağrısıyla üniversitemize giren Çevik Kuvvet Polisleri camları kırarak vermiştir. Öğrenciler gözaltına alınmamak ve kendilerini korumak için kantin kapılarını kapatmışlardır. Çevik Kuvvet Polislerinin içeriye girmelerini engellemek için masa ve sandalyeleri kapının arkasına koymuşlardır. Sonrasında yine beklenen olmuş çevik kuvvet polisleri tarafından camlar kırılmış içeride bulunan masa ve sandalyelere çevik kuvvet polislerince zarar verilmiştir. Öğrenci arkadaşlarımızı da yaralayarak, darp ederek gözaltına almışlardır. 4 kadın arkadaşımız bu sırada kantinde olmamasına rağmen, Özel Güvenlik Birimlerince gözaltına alınmış, sözlü, fiziksel ve cinsel tacize uğramışlardır. Tacizde bulunan Özel Güvenlik Birimleri hakkında savcılığa şikâyette bulunulmuştur, fakat bu görevliler İki Eylül Yerleşkesinde hala görev yapmaktadırlar ve haklarında hiçbir işlem başlatılmamıştır. İki Eylül Yerleşkesinde öğrenim gören kadın öğrencilerin taciz edilmesi olasılığı bile Rektörlüğü harekete geçirmemiştir. İki Eylül Yerleşkesinde 5 Kasım günü yaşanan olaylar bizce bir saldırıdır. Öğrenciler bildiri dağıttığı için yaşanmıştır. Yani ifade özgürlüğünü kullandığı için, saldırıya ve gözaltına maruz kalmışlardır. Özel Güvenlik Birimlerinin tacizleri ve Çevik Kuvvet Polislerini içeriye alınması sorgulanmadan ve soruşturulmadan ceza ve soruşturmalar öğrenci arkadaşlarımıza verilmiş, şimdi ise, 17.786,00tl öğrencilere ödettirilmeye çalışılıyor. Anadolu Üniversitesi Hukuk Müşavirliğince gönderilen soruşturma evrakları ve öğrenci arkadaşlarımızın ailelerine gönderilen mektuplar elimizde mevcut. Öğrenci arkadaşlarımıza açılan soruşturmalar derhal geri çekilmelidir. İki Eylül Yerleşkesinde yaşanan bu olay bir emsal teşkil etmeli, soruşturma ve cezalar geri çekilmelidir. Öğrenci en ufak bir talebinde soruşturmalarla baskılanmaya ve susturulmaya çalışılmaktadır. Çevik Kuvvet Polisleri Rektörün bir çağrısıyla üniversitemize girebilmekte ve öğrencilere saldırabilmektedir. Saldırıya maruz kaldığımız yetmezmiş gibi bir de faturası öğrencilere kesilmektedir. Bu tutum önceki toplantımızın kararları ve uygulamalarını göz önüne aldığımızda bize samimi gelmemekte ve güven teşkil etmemektedir. Bu ana kadar açılan soruşturmalar ve cezalar derhal geri çekilmelidir. Soruşturmalar saldırıyı ve tacizi gerçekleştiren, Özel Güvenlik Birimlerine, Çevik Kuvvet Polislerine ve çağrıyı yapan yönetime uygulanmalıdır.

Page 3: 4 Ocak Talep Dosyası

İki Eylül Yerleşkesinde yaşananlar üzerine; ifade özgürlüğü kapsamında Anadolu Üniversitesi’nde yapacaklarımızın sınırlandırılmamasını ve sonrasında soruşturma ve cezalarla önümüzün kesilmemesini talep ediyoruz. Anadolu Üniversitesinde; Öğrenciler fikirlerini ve düşüncelerini özgürce ifade etmelidir. Bunların doğrultusunda; öğrenci ve gençlik örgütleri, fakülte dekanlıkları, öğrenci kulüpleri ve sendikalar gibi isimleriyle başvuru yaparak forum, etkinlik, panel ve toplantı yapmak istediklerinde Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünden salon talep edebilmelidir.

2) ANADOLU ÜNİVERSİTESİNDEKİ EĞİTİM NİTELİĞİ

İki Eylül Yerleşkesi Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne bağlıdır. Öğrencilerin şehir içinden ve Yunusemre Yerleşkesinden İki Eylül Yerleşkesine ulaşmaları her geçen gün daha büyük bir çileye dönüşmektedir. Büyükşehir Belediyesinin sağladığı belediye otobüsleri yeterli gelmemektedir. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünü bu sorunla ilgili ayrı bir bütçe oluşturup, ücretsiz servis sağlamalıdır. Öğrenciler derse yetişmek için saatler öncesinden hazırlanmak zorunda kalıyor, çoğu zaman derse yetişemediği için devamsızlık yapıyorlar. Rapor aldıkları takdirde ise kabul edilmiyor. Eskişehir küçük bir yerleşim bölgesi olmasına rağmen ulaşım büyük bir sorun yaratıyor. Özellikle Yabancı Diller Yüksek Okulunda öğrenim gören öğrenciler için, öğrencilerin yoğunlukta kaldığı bölgelerden ve Yunusemre Yerleşkesinden ücretsiz otobüslerin sayısı artırılmalıdır.

Sadece ulaşım sorunu değil, hazırlık okuyan öğrenciler için eğitimin niteliği başlı başına büyük bir sorundur. 2009-2010 hazırlık sınıfı öğrencilerinden sadece 300’ü kendi imkânlarıyla hazırlığı geçmiş olup çıkartılan af kararına rağmen yaklaşık olarak 1600 kişi hazırlık sınıfında ikinci yılını okumak zorunda bırakılmıştır. Bu başarısızlığa etki eden birçok faktör olduğu aşikârdır ve bu sorunlar aşılamadığı sürece bu senenin sonunda da yaklaşık bin öğrenci başka okulların eğitim dili Türkçe olan bölümlerine sürgün gönderilecektir. Derslerde devamsızlığa dair net bir bilgi verilmemesi, öğrencilerin kaldıklarını dönem sonunda öğrenmeleri ve devam zorunluluğunun %90 olmasına rağmen hiçbir şekilde raporun kabul edilmiyor olması öğrencilerin birçoğunun finale katılma hakkını elinden alıyor. Bununla birlikte dönem içerisinde ders veren hocalarımızın aksanıyla finallerde özellikle listening sınavlarındaki hocaların aksanı birbirini tutmuyor. Bu örnekte olduğu gibi sınavlarda derslerde verilen eğitimin niteliğiyle uyuşmayan bir zorluk söz konusudur. Hazırlık öğrencilerin geçen yıl ki rakamlara göre sadece %18’inin başarı sağlıyor olması af uygulandığında bile rakamların %50’ye ulaşmaması hazırlıkta verilen İngilizce eğitimin neye hizmet ettiğini bize sorgulatıyor. Bu sorunların çözümü için öğrenciler ücretli İngilizce kursları almakta, dönem sonunda okulun sınavı dışındaki çeşitli İngilizce sınavlarla başarı sağlamaya çalışmaktadır. İki yılın sonunda da başarılı olamayan öğrenciler için çözüm başka üniversitelere gönderilmek olmamalıdır. Anadolu Üniversitesini tercih eden öğrenciler olarak eğitim hakkımız yine Anadolu Üniversitesinde olmalıdır. Eğer üniversitenin verdiği öğrenimden öğrenciler yararlanamayacaksa hazırlık fakültesinin neden var olduğu tartışmalıdır. Sınavların zor olması ve sınavlardan geçen öğrencilerin az olması bir üniversitenin eğitiminin niteliğinin yüksek değil düşük olduğunu gösterir. Bu konuyla ilgili Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü acil çözümler bulmalıdır. Üçüncü toplantımızın gündemlerinden birisi bu olmalı Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünün bu konuyla ilgili çözüm yöntemleri üzerinden ilerleme kat etmeliyiz.

Page 4: 4 Ocak Talep Dosyası

3) PARASIZ EĞİTİM HAKKI İSTİYORUZ

12 Eylül 1980 yılında yapılan askeri darbe sonrasında üniversitelerin yönetimi, 6 Kasım 1981 yılında kurulan YÖK’ün yönetimine verilmiştir. YÖK’le birlikte üniversitelerde eğitimi paralı hale gelmiş, her yıl artan harç zamlarıyla maddi durumu yeterli olmayan öğrenciler için eğitim masraflarını karşılamak iyiden iyiye güçleşmiştir. 2010-2011 yılı itibariyle YÖK harçlara zam yapılmayacağını açıklamış, fakat üniversite rektörlüklerine %20 oranına kadar zam yapma inisiyatifi vermiş. Anadolu Üniversitesi bu hakkı sonuna kadar kullanmıştır. Eğitim paralı olmasının muhatabının doğrudan Anadolu Üniversitesi olmadığının YÖK olduğunu biliyoruz. 2. Dönem itibariyle üniversite rektörlüklerine bırakılan bu inisiyatifi Anadolu Üniversitesi kullanmasın ve katıldığı YÖK toplantılarında Anadolu Üniversitesi adına eğitimin parasız olması konusunda söz kullanmalıdır.

TOPLANTILARIMIZIN İŞLEYİŞİNE DAİR:

Anadolu Üniversitesi ve Gençlik Örgütleri olarak yaptığımız görüşmelerin resmiyeti ve güven oluşturması açısından toplantılarımızı rapor haline getirmeliyiz. Bu rapor görüşmeyi yapan kişilerce imzalanması gelecekte üniversitemizde yapacaklarımız doğrultusunda ilerleme kat etmemiz için önemlidir.

Aldığımız kararların öğrencilere duyurulması ve yayılmasını sağlanmalı. Toplantı raporları üniversitemizin sitesinden ve gazetesinden duyurulmalı. Raporlar tıpkı Rektörlük duyuruları gibi, fakülte ve üniversite panolarına asılmalıdır.