ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Yıl: 9 Sayı: 432 Fiyatı: 7.5 TL 17 Eylül - 23 Eylül 2018

İŞ DÜNYASI YÖNETİMDETürkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. Yönetim

Kurulu’nda yer alacak isimler belli oldu. Başkanlığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüteceği Fonun Başkanvekilliğine, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak getirildi. Yönetim Kuruluna ise TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Arda Ermut, Hüseyin Aydın, Erişah Arıcan ve Zafer Sönmez atandı.

Hakan TAHAL

Yerli/Yabancı ERP Firmaları

GüneriGÖZÜAÇIK

Teknopark girişimleri yeni düzenlemelere

hazır mı?

0909 Dr. Halit SUİÇMEZ

Teknolojik gelişme ve verimlilik politikası

Prof. Dr. HamitSERBEST

TÜBİTAK TTOProgramı’nın önemli eksiği

Bulmaca

Simgesi “Cl” olan element...

Pres kullanan kimse…

Bir cins reçine…

01

BAŞKANLARDAN TANITIM ATAĞI

EBSO, İZTO ve EİB Baş-kanları, İzmir Enternas-yonel Fuarı kapsamında gelen yabancı heyetlere, kentin yatırım olanakla-

rını anlattı. Görüşmelerde İzmir’in, sanayi, ticaret ve

ihracat kapasitesi, özellikle tarıma dayalı sanayi, su ürünleriyle ilgili iş birliği konuları görüşüldü.

5 MİLYON ’LUKDİYALOG PROJESİ

Türkiye- AB İş Dünyası Diyalogu Projesi ile Türk

KOBİ’lerinin kullanması için oda ve borsalara 5 milyon Euro hibe kay-

nağı sağlanacak. Böylece AB-Türkiye ticari ilişkilerine

canlılık getirilecek.

BÖLGE SANAYİSİNE NİTELİK KATIYOR

Sanayiyle ilişkileri sıcak tutan Bartın Üniversitesi, ihtiyacı hissedilen nitelikli ara eleman sorunun çö-zümü için harekete geçti.

Üniversitede düzenlenen forklift operatörlüğü kursu,

sanayicinin bu ihtiyacını çözü-me kavuşturacak. Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için de “orman gülü”nden biyoyakıt üretmek üzere üç yıllık uluslararası bir proje başlattıklarını kaydetti.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMEIŞIK TUTUYOR

Endüstri 4.0 Dijital Dö-nüşüm Derneği Başkanı Ahmet Kaya, Türkiye’nin dijital teknolojileri kuracak ve birbirleri ile entegre ederek katma

değer üretecek entelektüel sermayesi olduğunu söyledi.

Kamu-sanayi-üniversite-özel sektör ekosistemi-nin kurulması amacıyla faaliyetler yürüttüklerini anlatan Kaya, 25-26 Eylül tarihleri arasında Kocaeli Bilişim Vadisinde “Geleceğin Fabrikaları” sempoz-yumu düzenleyeceklerini kaydetti.

02

07

06

03

Helin AYGÜN

İşsizlik, çarpık kentleşme ve çevre sorunlarına çözüm bulunmasında büyük rol oynayan OSB’lerin sayısı 324’e ulaşırken, 228 faal OSB’de katma değer üretiliyor. Büyük çoğunluğu Marmara Bölgesi’nde yer alan OSB’lerde toplam

1 milyon 803 bin kişiye istihdam sağlanıyor.

GURUR TABLOSU

İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi sanayi şehirlerinin kesişim noktasında yer alan Bilişim Vadisini gezen Bakan Mustafa Varank, burada güçlü bir ekosistem kurulacağını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bilişim Vadisi, oluşturacağımız güçlü ekosistemle dünya ölçeğinde bir teknoloji üssü olacak” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 Günlük İcraat Programı’nda yer alan, Bakanlığın “vizyon projesi” Bilişim Vadisi’nin 1. Etap 2. Kısmının tamamlanmasına yönelik çalışmaları yerinde inceleyen Bakan Varank, yetkililerden bilgi aldı. Toplam 3,5 milyon metrekare alan üzerinde, TÜBİTAK MAM’ın yanı başında, Osmangazi Köprüsü’nün eşiğinde bulunan Bilişim Vadisi’nin Genel Müdürü Fatih Özsoy, Bakan Varank’a tek-noparkı gezdirdi ve inşaat çalışmaları hakkında bilgilendir-mede bulundu.

Vizyon projesiBakan Mustafa Varank, Bilişim Vadisinin uluslararası ölçekte bir merkez olacağını belirterek, “Bilişim Vadisi, Bakanlığımızın vizyon projelerinden biri. Bu projeyi çok önemsiyoruz” dedi. Planladıkları başarının sadece ofisler ile sınırlı olmayacağını dile getiren Varank, “Bu amaçla Bilişim Vadisinde altyapısı, ortak atölyeleri, teknoloji transfer ofisi, veri ve kuluçka merkezleri ile güçlü bir ekosistem kurmaya kararlıyız. Bilişim Vadisi, oluşturacağımız güçlü ekosistemle dünya ölçeğinde bir teknoloji üssü olacak. Bugün itibariyle 39 firma burada Ar-Ge projeleri yürütüyor” bilgisini verdi.

BAKANLIĞIN VİZYON PROJESİ

Sanayinin planlı büyümesinde kilit rol oynayan organize sanayi bölgeleri (OSB’ler), bünyelerindeki on binlerce firmaya düşük maliyetli üretim ve rekabet üstünlüğü sağlıyor. İşsizliğin azaltılmasında, yatırımların hızlanmasında, üretimin çevreye zarar vermeden gerçekleşmesinde önemli yere sahip OSB ailesine, son dönemde üç yeni OSB katıldı. Balıkesir Ayvalık Gıda ve Gıda İşlemeleri İhtisas, Şanlıurfa Gıda İhtisas ve Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas OSB’nin de resmiyet kazanmasıyla, Türkiye’deki OSB sayısı 324’e ulaştı. Öte yandan Kütahya Simav OSB, Kocaeli Kandıra Gıda OSB ve Karaman TDİ (Süt) OSB ise kapısına kilit vurdu.

TOPLAM 324 OSB

Bugün itibariyle sayıları 324’ü bulan OSB’lerin 59’u ihtisas, 265’i karma nitelik taşıyor. Faaliyette olan 228 OSB’de 69 bin 526 firma üretim yapıyor. OSB’lerin 49’u inşaat, 48’i de kamulaştırma aşamasında bulunurken, OSB’lerin toplam büyüklüğü 117 bin 852 hektara ulaşıyor. Bulundukları bölgelerde her biri birer “istihdam kalesi” olan organize sanayilerde, toplam 1 milyon 803 bin kişiye iş olanağı sağlanıyor. OSB’lerin 13’ü tarıma dayalı ihtisas (TDİ), 2’si özel OSB, 8’i ıslah özelliği taşıyor. OSB’lerin 10’u ön arıtma tesisine, 54’ü belediye ile anlaşmalı arıtma tesisine ve 87’si de kendi arıtma tesislerine sahip.

1,8 MİLYON KİŞİLİK İSTİHDAM

OSB Sayısı Büyüklük Firma Sayısı

İstihdamToplam Parsel

DoluParsel

Toplam OSB324

117.852 hektar 69.526

1.803.001 46.286 33.497

Faal OSB228

İŞTE OSB PANORAMASI

Bölgelerin coğrafi dağılımına bakıldığında, ağırlığın Marmara Bölgesi’nde olduğu görülüyor. OSB’lerin yüzde 27’si Marmara’da, yüzde 17’si Karadeniz’de, yüzde 16’sı İç Anadolu’da, yüzde 15’i Ege’de, yüzde 9’u Akdeniz’de, yüzde 8’i Güneydoğu Anadolu’da, yüzde 7’si de Doğu Anadolu’da faaliyet gösteriyor. En çok OSB’ye sahip iller sıralamasında ise Bursa 18, Kocaeli 12, İzmir, Tekirdağ ve Ankara 13, Konya ve Afyonkarahisar 9, İstanbul 8 OSB ile başı çekiyor. İstanbul’daki OSB’lerde 34 bin 926 firma faaliyet gösteriyor ve 388 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Alan olarak Türkiye’nin en büyük OSB’si unvanını ise 4 bin 325 hektar ile Gaziantep OSB elinde bulunduruyor.

YÜZDE 27’Sİ MARMARA’DA

09 10 08

02

17 Eylül - 23 Eylül 2018 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi02 ROPORTAJ

GELECEĞİN FABRİKALARINA ROTA ÇİZECEK

Endüstri 4.0’ın yerli ve milli olarak geliştirilmesi için faaliyet yürüten Endüstri 4.0 Dijital Dönüşüm Derneği, farkındalık, eğitim, standartlaşma gibi çalışmalarına devam ediyor. Dernek Başkanı Ahmet Kaya, “Endüstri 4.0 olgunluk düzeyine en geç 10 sene

içerisinde geçebilirsek, bu fırsatı değerlendirmiş olacağız” dedi.

URETIMIN DIJITALKALDIRACI

PARMAKLA GÖSTERİLECEKSon olarak eklemek istedik-leriniz nelerdir?Endüstri 4.0 konusunu ülkemizin için değerlendiril-mesi gereken önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu konuyu gerçekleştirmek, ülkemizin için son derece önemli bir değişim fırsatıdır. Ülkemizin genç nü-fusu ve gelişmiş insan kaynağı, devletimizin ve milletimizin desteği ile üniversitelerimizin bu konuda yapacağı çalışmalar,

sanayicimizin bu konuya olan inancı ve özel sektörümüzün desteği ile tüm dünyada parmakla gösterilecek bir dönü-şümü başaracağımıza inancımız tamdır. Derneğimiz bu inançla çalışmalarına devam ediyor. Derneğimiz ile ilgili bilgi almak isteyen kişi ve kurumlar www.endustri40.org.tr web sitemizi ziyaret edebilir ve bizimle iletişi-me geçebilirler.

KAVRAM OLMAKTANÇIKACAKOrganizasyondan neyi amaç-lıyorsunuz, Endüstri 4.0’a ne gibi katkıları olacak?Organizasyonun en önemli kat-kısı Endüstri 4.0’ın fabrikalarda nasıl kullanılabileceği konusun-da üretim süreçleri üzerinden örnekler vermesi ve başarılı uygulamaları sanayicilerimizle paylaşmasıdır. Bu organizasyon sayesinde Endüstri 4.0 salt bir kavram olmaktan çıkacak ve fabrikalarımızda uygulanmaya

başlayacak. Derneğimiz web sitesinde “Endüstri 4.0’a niçin geçmelisiniz?” sorusuna üç cevap veriyoruz: Sürdürülebi-lirlik, verimlilik ve kârlılık. Bu üç önemli konu Endüstri 4.0 sayesinde sağlanabiliyor. İşte bu organizasyonla sürdürüle-bilirliği, verimliliği ve kârlılığı nasıl sağlayabileceklerini en ince detayına kadar tüm kamuoyu ile paylaşmaya çalışacağız.

SEMPOZYUMAGERİ SAYIMKocaeli Bilişim Vadisinde bir organizasyon düzenlenecek. Bunun hakkında bir bilgi verir misiniz?25-26 Eylül tarihleri arasında Kocaeli Bilişim Vadisinde “Gele-ceğin Fabrikaları” sempozyumu düzenleyeceğiz. Bu etkinlikteki amacımız, fabrikanın içerisindeki planlama-sipariş-tedarik-depo

ve stok yönetimi-üretim-kalite kontrol-teslimat gibi süreçler üzerinden Endüstri 4.0’ın getire-ceği yenilikler ve bu yeniliklerin nasıl uygulanacağı konusunda özel sektör temsilcilerin verece-ği uygulama örneklerini başta sanayicilerimiz olmak üzere tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

ENTEGRASYONSAĞLANMALITüm dünyanın yakaladığı Endüstri 4.0 trenini Türkiye kaçırıyor mu? Bu açıdan değerlendirdiğimizde bahsettiğimiz teknolojilerin tamamında lider bir ülke bulunmuyor. Ve ülke olarak en iyi yaptığımız işlerden bir tanesi de entegrasyon. Ülkemizin yetişmiş beyin gücü dikkate alındığında tüm bu teknolojileri kuracak ve birbirleri ile entegre ederek katma değer üretecek

entelektüel sermayemiz bulunuyor. Yapmamız gereken öncelikle; “Tüm sanayimizin 10 yıl içerisinde Endüstri 4.0’a geçi-şini tamamlamak” gibi bir hedef koymak, altyapı için gerekli finansman ve teşvik mekaniz-masını sağlamak ve hep birlikte kamu-sanayi-üniversite-özel sektör ile çalışarak ülkemizi müreffeh ülkeler seviyesine çıkmasını sağlamaktır.

BİRDEN FAZLATEKNOLOJİ İÇ İÇE Endüstri 4.0’ın üretimde yarattığı fark nedir?Endüstri 4.0’ın içeriğine baktığımızda, salt tek bir teknoloji alanından değil birden fazla teknoloji alanının iç içe kullanıldığını görüyoruz. Örneğin üretim alanında CNC tezgâhlarının yapmış oldukları üretimin miktarına ilişkin bilgiler, IoT ve Otomasyon Sistemleri

tarafından bir araya getirili-yor. Elde edilen bilgiler Bulut Bilişim alt yapısında Büyük Veri ile toplanıyor ve Yapay Zekâ algoritmaları ile ileriye yönelik olarak tahminleme yapılarak İş Zekâsı çözümleri ile raporlanıyor ve sonuçları Otonom Sistemler üzerinden değerlendirilerek fab-rikanın sürekli verimli bir şekilde çalışması sağlanıyor.

OLGUNLUK SEVİYEMİZZAMANLA YÜKSELMELİEndüstri 4.0 nedir? Türkiye için ne ifade ediyor? Endüstri 4.0 sadece bir kavramdan ibaret değil. Her yüzyılda ülkelerin önlerine yeni fırsatlar çıkar. Günümüz-de ise birkaç önemli fırsat bulunuyor. Bunların arasında elektrikli araçlar, yapay zekâ, nanoteknoloji ve Endüstri 4.0’ı sayabiliriz. Bu açıdan Endüstri 4.0 ülkemizin değerlendirilmesi

açısından önemli bir fırsattır. Şu anda yapılan araştırmalarda, ülkemizin Endüstri 4.0 olgunluk seviyesi 2.5 düzeyindedir. Bu düzeyin öncellikle 3.0 ve daha sonra 4.0’a ulaşması gerekiyor. Endüstri 4.0 olgunluk düzeyine en geç 10 sene içerisinde geçe-bilirsek, bu fırsatı değerlendirmiş olacağız. Aksi halde maalesef gelişen ülkelerle aramızdaki mesafe daha da artacak.

EKOSİSTEME KATKIEndüstri 4.0 Dijital Dönüşüm Derneği hakkında bilgi verir misiniz? Nasıl ortaya çıktı, nasıl oluştu? Endüstri 4.0 Derneğini 2016 yılı Haziran ayında kurduk. Endüstri 4.0 kavramını, sanayinin tekno-loji ile yeniden dizayn edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Endüstri

4.0 konusunda farkındalığın arttırılması, kamu-sanayi-özel sektör-üniversite ekosisteminin kurulması ve bu alanda çözüm ve hizmetlerin oluşturularak standartize edilmesi için derne-ğimizi kurduk ve çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

DENEYİMLİ YÖNETİMÖncelikli olarak sizi tanıyabi-lir miyiz? Profesyonel hayatıma 1999 yılında başladım. Çeşitli kamu kurumlarında ve özel şirket-lerde yazılım uzmanlığı, proje yöneticiliği, Ar-Ge müdürlüğü ve

yönetim danışmanlığı yaptım. Şimdilerde elde ettiğimiz deneyimleri ülkemizin ve mille-timizin faydası için kullanarak, Derneğimizin yönetim kurulu ve üyelerimiz ile birlikte çalışmala-rımızı sürdürüyoruz.

ÇÖZÜMLER OLUŞTURUYORDünyada birçok ülkede uygu-lanan dijital üretim süreçlerine uyum sağlamak, bu konudaki farkındalığı artırmak için faaliyet gösteren Endüstri 4.0 Dijital Dönüşüm Derneği, kamu-sana-yi-üniversite-özel sektör ekosis-teminin kurulmasını amaçlıyor. Bu alanda çözüm ve hizmetlerin oluşturularak standardize edil-mesini hedefleyen dernek, En-düstri 4.0 kapsamında ulusal ve uluslararası teknolojilerin takip edilmesini, konuyla ilgili olarak yerel standartların oluşmasını sağlamayı da görevleri arasında sayıyor. Sanayi Gazetesi Ankara Ofisini ziyaret eden Endüstri 4.0

Dijital Dönüşüm Derneği Baş-kanı Ahmet Kaya, Türkiye’nin dijital teknoloji karnesini de-ğerlendirdi. Türkiye’nin yetişmiş beyin gücü dikkate alındığında, tüm bu teknolojileri kuracak ve birbirleri ile entegre ederek kat-ma değer üretecek entelektüel sermayesi bulunduğuna dikkat çeken Kaya, “Yapmamız gere-ken öncelikle bir hedef koymak, altyapı için gerekli finansman ve teşvik mekanizmasını sağlamak ve hep birlikte kamu-sana-yi-üniversite-özel sektör ile çalışarak ülkemizi müreffeh ülkeler seviyesine çıkmasını sağlamaktır” dedi.

Kalıp sektöründeki gelişmelerin, sorunların ve çözümlerin yanı sıra dünyanın geleceğini etkileyecek yeni teknolojilerin ve fikirlerin ele alındığı 8. Ulusal Kalıpçılık Zirvesi, 20 Eylül Perşembe günü Kocae-li’de düzenlenecek. Etkinliğe, kalıp sektörünün etkileşim içinde olduğu tüm sektör temsilcileri katılacak. Türk kalıpçılık sektörünün gelişmesini sağlayacak fikirleri ortaya çıkarmanın amaçlandığı, otomotiv, beyaz eşya

gibi lokomotif sanayinin satın alma heyetleri dışında, yurt içi ve yurt dışı sektör temsilcilerinin de katılacağı zirvede, önemli konuklar konuşma yapacak. Ulusal Kalıpçılık Zivesi’nde Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) Başkanı Şamil Özoğul, TAYSAD Baş-kanı Alper Kanca, B Plas Kalıphane Müdürü Cüneyt Özumar, Beyçelik Gestamp Fabrika Direktörü Gökhan Besler gibi önemli isimler katılımcıla-ra seslenecek.

Kalıpçılar 8’inci kez toplanıyor

TÜBİTAK Marmara Teknokent (TÜBİTAK MARTEK) öncülüğünde teknopark yönetici şirketlerini, Ar-Ge firmalarını ve akademisyen-leri buluşturacak “Ar-Ge Sanayi Akademi (ASA) Buluşmaları”nın 5’incisi 31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. TÜBİTAK MARTEK’in yürütücülüğünde, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA), Kocaeli Sanayi Odası (KSO), Kocaeli Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP), Kocaeli Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ) Platformu İl Temsilci-liği destekleri düzenlenecek etkinlik, yine aynı tarihlerde kapılarını açacak TÜYAP 5. Doğu Marmara Sanayi ve Teknoloji Fuarı (SANTEK 2018) ile birlikte Kocaeli’de katılımcılarla buluşacak.

Ücret alınmayacakTürkiye’de faaliyetlerini sürdü-ren gösteren teknoloji geliştirme bölgeleri (TGB) yönetici şirketleri ve Ar-Ge firmalarının, akademisyenle-rin, sanayicilerin ve yatırımcıların bir araya geleceği fuarda, sanayiciler için araştırma programı düzenlenecek. 5. ASA Buluşması organizasyonu için 15 bin metrekare özel bir alan ayrıldı. Fuar alanı ve stantlar için TGB yönetici şirketleri ve TGB’de faaliyet gösteren Ar-Ge firmalarından ücret alınmayacak.

Son gün 21 EylülFuar bünyesinde “Match4Industry Eşleştirme Etkinliği” ile Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen firmaların, Türkiye pazarındaki stratejik ortaklar ile buluşturulması ve Türk firmaları ile teknolojik iş birliği oluşturulması-na imkan sağlanılacak. Fuara katıl-mak için son başvuru tarihi 21 Eylül 2018 Cuma Günü olarak belirlendi. Fuara katılacakların, taahhütname formunun doldurulup imzalı ve kaşeli bir şekilde asa@marmarateknokent.com.tr göndermesi gerekiyor.

Sanayinin kalbi ASA’da atacak

Gazetemizi ziyaret eden Endüstri 4.0 Dijital Dönüşüm Derneği Başkanı Ahmet Kaya, Türkiye’nin dijital teknolojilerle olan ilişkisini masaya yatırdı. Kaya, 25-26 Eylül tarihleri arasında Kocaeli Bilişim Vadisinde düzenlenecek “Geleceğin Fabrikaları Sempozyumu” etkinliği hakkında da bilgi verdi.

Endüstri 4.0 Dijital Dönüşüm Derneği 2006 Ankara Ahmet Kaya

Ümit UÇAR umitucar@sanayigazetesi.com.tr

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi03

03

17 Eylül - 23 Eylül 2018

EV KADINLARINA FORKLİFT EĞİTİMİ

Üniversite-sanayi iş birliğine verdiği önemle önemli projelere imza atan Bartın Üniversitesi, nitelikli iş gücüne katkı sunmak amacıyla forklift eğitim kursu düzenledi. Üniversite aynı zamanda, Türkiye’de ilk kez fındık koçanı ve orman gülünden biyoyakıt

üretmek üzere çalışma yürütüyor.

MESLEKI EGITIMDEBARTIN FARKI

AR-GE PROJE PAZARIRektör Uzun, Bartın Üniver-sitesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Ar-Ge proje paza-rının doğurduğu yeni fırsatlara da değindi. Etkinliğe 36 farklı ilden 211 proje geldiğini dile getiren Uzun, “Nitelikli projeler sunuldu. Özgün bir fikriniz olabilir ama onu ticarileştirmek oldukça zahmetli bir süreç. Proje pazarındaki projelerden, orta ve uzun vadede sonuçlar almayı bekliyoruz. Bu yıl bizi gururlan-

dıran şey; öğrencilerimiz tara-fından da sunulan bir projenin ROKETSAN’in ilgisini çekmesi oldu. ROKETSAN, Bartın Üni-versitesi öğrencileri tarafından sunulan proje ile ilgileniyor ve öğrencilerimizle görüşmeleri devam ediyor. Bölgemizin sanayisiyle, sanayi kuruluşlarıyla iş birliğini geliştirirken, aynı zamanda ulusal önceliklere de katkı sunacak bir anlayışla hareket ediyoruz” dedi.

FİRMALARA DANIŞMANLIK HİZMETİKOSGEB’in KOBİGEL projele-rinden faydalanmak isteyen bölge KOBİ’leri için rehberlik hizmeti sunduklarını anlatan Prof. Dr. Uzun, “Üniversitemiz bu firmalara proje geliştirme ve KOSGEB’in sunduğu destek programlarından yararlanılması konusunda ciddi katkı sunuyor. Geçen yıl 3 projeye hocaları-mız tarafından katkı sunuldu. Öğretim üyelerimiz, KOBİ’lerin danışmanlık hizmetini de yürütüyor. Bölgemizdeki sanayi kuruluşlarıyla da ciddi bir iş birliği arzusu içindeyiz. Uzun

vadede çok daha etki değeri yüksek işler yapma noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölgede ciddi bir orman varlığı var, defne bitkisi yaygın olarak kullanılıyor. Bir sanayicimiz, defne yaprağını kurutup ihraç ediyor. Defne yaprağını kurutu-lup ihraç eden bu sanayicimizin çalışmalarını biraz daha katma değerli hale getirebilmek için sa-bun geliştirme ve dermatolojik ürünler geliştirme çalışmala-rımız devam ediyor. Bununla ilgili patent çalışmalarımız var” bilgisini verdi.

POTANSİYEL İLEÖRTÜŞÜYORRektör Prof. Dr. Orhan Uzun, üniversitelerinde 8 fakülte, 3 meslek yüksekokulu ve 3 enstitü bulunduğunu kaydetti. Bu eğitim yılında 17 bin öğren-cilerinin olmasını beklediklerini dile getiren Uzun, “Kaliteyi ve bölgesel katkıyı merkeze alan, ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet edebilecek bir vizyonla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Gelişimimizi bölgenin potan-siyeliyle örtüşen alanlarda, yerelden evrensele uzanacak bir anlayışla devam ettirmek istiyoruz. Açtığımız bölüm ve programlar, hem bölgenin hem de ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verecek yapıda” dedi. 2020

yılında faaliyete geçmesi planla-nan Filyos Endüstri Bölgesinin, bölgedeki sanayi yapısını hare-ketlendireceğine dikkat çeken Uzun, “Filyos, aynı zamanda bir lojistik üs olacak. Bu nedenle bu bölgeye arka plan oluşturacak, oraya bilgi desteği sağlayacak bir bölüm olarak ‘uluslararası ticaret ve lojistik bölümü’ kuruyoruz. Ayrıca Bayanlara yönelik yapılan fortlift eğitimi yapacağımız diğer sosyal sorumluluk projelerinin başlan-gıcıdır. Bu vizyonu desteklemek üzere bu tarz sosyal sorumluluk projelerimiz devam edecektir.” şeklinde konuştu.

SANAYİNİN HİZMETİNESUNULACAK“Deyim yerindeyse bu bölgenin dağlarında ‘orman gülü denizi’ var” diyen Prof. Dr. Uzun, bu bitkinin zaman zaman Orman Genel Müdürlüğü tarafından or-mandan temizlendiğini söyledi. Uzun, “Bir anlamda orman atığı olan bu bitkiyi ekonomiye nasıl kazandırabiliriz düşüncesinden hareketle, biyoetanol ve biyo-yakıt yapmak için kolları sıvadık. Orman gülünün yanı sıra fındık

koçanını da kullanacağız. Bu, üç yıllık bir proje, henüz ilk yılındayız. Ormandan bu bitkiler toplandı, ilk çalışmalar yapıldı. Üç yılın sonunda orman gülü ya da fındık koçanından yüksek verimli biyoyakıt üretebilirsek bunu sanayicilerin dikkati-ne sunacağız. Bu yöntemle biyoyakıt üretilebilir diyeceğiz. Bu konuda oldukça umutluyuz” diye konuştu.

BİYOYAKIT ÜRETECEKRektör Uzun, ormanlarıyla ünlü Bartın’da bölgenin potansiyelini dikkate alarak Ar-Ge çalışmaları yürüttüklerini kaydetti. Aynı zamanda uluslararası ölçekte rekabet edebilecek bir anlayışı benimsediklerini dile getiren Rektör, “Bartın’ın yüzde 58’i ormanlarla kaplı. Bu kadar zengin bir orman varlığı, bölgenin en önemli potansi-yellerinden biri. Dolayısıyla bu varlıktan yararlanmamız lazım.

YÖK’ün Proje Tabanlı Mevlana Değişim Programı çerçevesinde uygulamaya koyduğu ilk ulus-lararası projemizi, Pakistan’da bir üniversiteyle ortaklaşa yürütüyoruz. Proje kapsamında ilk kez Bartın’da oldukça yaygın olan orman gülünden biyoyakıt üreteceğiz. Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke. Dolayısıyla her türlü alternatif enerji kaynakları geliştirmek durumundayız” dedi.

İŞ SAHİBİ OLACAKLARÖzellikle dezavantajlı gruplar için sosyal sorumluluk duygusu yüksek kuruluşlarla ortaklıklar kurduklarını anlatan Uzun, ev hanımlarına yönelik düzenledik-leri forklift kursuna büyük ilgi olduğunu söyledi. Uzun, “Daha önce hayatında hiç forklift gör-memiş hanımlara eğitim verdik. Bartın Valiliği bu projemize ciddi önderlik etmiştir. Ayrıca Ticaret

ve Sanayi Odası ile bölge-mizdeki sanayi kuruluşlarıyla görüştük. İŞKUR İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve sanayicilerimiz ortaklığında simülatör kursları düzenledik. Bu anlamda oldukça iyi bir uygulama örneği sayılabilecek dezavantajlı grupların meslek edindirilmesine yönelik çalışma-lar sürdürüyoruz” diye konuştu.

SANAYİ İLE GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİBatı Karadeniz’in incisi Bartın, bölge sanayisinin nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak için önemli bir projeyi hayata geçir-di. Bartın Valiliği ve Bartın Üni-versitesinin el ele vermesiyle, dezavantajlı gruplara simülatör üzerinden forklift eğitimi verildi. Türkiye’nin sivil anlamda meslek eğitimi teknolojileri geliştiren bir özel sektör firması tarafından Bartın Üniversitesinde açılan simülasyon merkezi, bölge-deki nitelikli iş gücüne katkıda bulunuyor. Sanayi Gazetesine

konuşan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, üniversite-sanayi iş birliği kap-samında yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi verdi. Rektör Uzun, “Ev hanımlarına, hiçbir mesleği olmayan hanımlara yönelik olarak bir özel sektör firmasıyla ortaklaşa forklift operatörlüğü kursu düzenledik. Amacımız, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü karşılamak ve istihdama katkıda bulunmaktır” dedi.

Denizli OSB Bölge Müdürlüğü ve Et-kin Teknolojiler A.Ş. iş birliği ile Bölge çalışanlarının 11-15 yaş aralığındaki çocuklarına yönelik “Etkin Bot Ro-botik Kodlama ve Arduino 1.0 Temel Elektronik” eğitimi düzenlendi. Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, açılan kurs ile çocukların eği-timine katkı sunmaya çalıştıklarını

belirterek, “Burada öncelikle kod-lama öğreniyorlar. Böylece onların matematiksel ve algoritmik zekâları gelişiyor. Aynı zamanda tasarım ye-tenekleriyle kendilerini keşfediyorlar. Bu eğitim özel okullarda verilen ciddi bir eğitimdir. Bölgemiz çalışanlarının çocukları buraya gelerek kendilerini geliştirip bilgilerini artırıyor.

Denizli OSB’den robotik kodlama

Güneydoğu’nun hızla gelişen ve 100’e yakın tesisine ev sahipliği yapan sanayi merkezi Batman OSB, itfaiye binasına kavuşuyor. OSB Böl-ge Müdürü Zeynep Akbel, tesislerde yangın olaylarına karşı kurdukları it-faiye teşkilatı binasının son aşamaya geldiğini ifade etti. Kısa bir süre önce Vali Ahmet Deniz’in desteğiyle 15 yatırımcıya yer tahsisinin yapıldığını da belirten Akbel, “Organize Sanayi Bölgesi günden güne büyüyor ve

gelişiyor. Yatırımcılara her türlü kolaylık sağlıyoruz. OSB’nin gerek-sinimi olan itfaiye teşkilat binasını idare binamızın yakınında kurduk. Yakında binanın eksiklikleri gideri-lecek ve itfaiye teşkilatını hazır hale getireceğiz. Amacımız olası yangın vakalarına karşı, teşkilatımızın anında müdahalede bulunmasıdır. Bu konuda belediyemizin gerekli desteği itfaiye teşkilatına vereceğine inanıyoruz” dedi.

İtfaiye teşkilatına kavuşuyor

Ege Sanayicileri ve İşadamları Der-neği (ESİAD), Milli Eğitim Bakanlığı ve Vehbi Koç Vakfı iş birliği ile 2006-2013 yıllarında Meslek Lisesi Mem-leket Meselesi Projesi’nde yer alan, 2012 yılında Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) tarafından devam ettirilen “Meslek Lisesi Koçları Prog-ramı”nın Ege Bölgesi yürütücülüğü görevini üstlendi. ESİAD Dernek Merkezi’nde ÖSGD Başkanı Semra Akman ve ESİAD Başkanı Fadıl Siv-ri’nin imzaladığı protokol ile ESİAD meslek lisesi öğrencilerinin kariyer

gelişimlerine büyük katkı sağlayan bu programın Ege Bölgesi’nde de yaygınlaştırmasını sağlaya-cak. ESİAD Başkanı Sivri, Meslek Lisesi Koçları Programı kapsamında, şirketlerin gönüllü çalışanlarının 10’uncu ve 11’inci sınıf meslek lisesi öğrencilerine grup koçluğu uygula-ması gerçekleştireceğini söyleyerek, programın aynı zamanda özel sektör ve meslek liseleri arasında kalıcı iş birlikleri yaratma fırsatı sunduğunu ifade etti.

Meslek liselerine ESİAD koçluğu

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Dezavantajlı grupların meslek edindirilmesine yönelik çalışmalar sürdürüyoruz. Daha önce hayatın-

da hiç forklift görmemiş hanımlara eğitim verdik” dedi.

Bartın ÜniversitesiProf. Dr. Orhan

UzunÜniversite-sanayi

iş birliği

Helin AYGÜN sanayigazetesi@gmail.com

2008

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

BAKAN YARDIMCISI, MÜSİAD’DA KONUŞTUAlternatif enerji kaynaklarına yönelen Niğde OSB, 100 dönüm arazi üzerinde kurduğu güneş panelleriyle bölgenin enerji ihtiyacının bir kısmını karşılamış

olacak.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, algı operasyonlarına rağmen yabancı yatırımcıların Türkiye’yi tercih

ettiğini söyledi. Bakan Yardımcısı, sanayicinin önünü açacak ve koruyacak çalışmalar noktasında ilerleme kaydettiklerini de kaydetti.

“SANAYICIYIKORUYACAGIZ”

”İRADEDEN MEMNUNİYET DUYUYORUZ”Sanayicilerin ölçek büyümesine destek olmayı sağlayacak me-kanizmalar kurulması, sürdürü-lebilir üretim ve kalıcı istihdam açısından önem taşıdığına vurgu yapan Erdal, özellikle kamuda yerli ve milli ürün kullanımının önemine vurgu yaptı. İlhan Erdal, “Sanayi kuruluşları, Ar-Ge merkezleri, KOBİ’ler, teknokent-ler ve üniversitelerin güç birliği-nin geliştirilmesinin sektörlere

olumlu yansımaları olacaktır. Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesi ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payının artırılmasına, dolayısıyla cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Uluslararası alan-da ABD eksenli olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışılıyor” diye konuştu.

“SANAYİCİNİN ÖNÜNÜAÇACAK…”MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükde-de’nin sanayiyi yakından bilen bir isim olduğuna dikkat çeke-rek, “MÜSİAD Genel Başkan Yardımcılığı ile önemli STK’larda çeşitli görevler ifa eden, 41 yıllık

üretici kimliği, engin birikimi ve tecrübesiyle Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyük-dede’nin yeni görevinde üretici ve sanayicinin önünü açacak önemli çalışmalara imza atacağı inancını taşımaktayız” dedi.“HEM İSTİHDAM HEM

İHRACAT ARTACAK”Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, burada yaptığı konuşmada, MÜSİAD’ın Türkiye’nin dönü-şüm sürecinde önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. Sanayici-nin önünü açacak ve koruyacak çalışmalar noktasında ilerleme kaydettiklerini belirten Bakan Yardımcısı, “İlgili bakanlıklarla bir araya gelerek ülkenin sanayi ve üretim kapasitesini artıracak, ihtiyaca uygun imar planları yapmayı amaçlıyoruz” dedi. Büyükdede,“Endüstri ihtiyacına

uygun yerlerin sayısı ile teşvik ve desteklerin artırılması, hem istihdamı artıracak hem de ihracatı artıracaktır. Reel sektörün görüşlerini oldukça önemsiyoruz. Ülkemize katma değer sağlayacak tüm aktörlerin bir araya geldiği toplantılardan çıkan sonuçlar oldukça değerli. Son zamanlarda ciddi bir algı operasyonu olmasına rağmen, ülkemize yabancı yatırımcılar-dan çok büyük yatırım projeleri geldiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

ÖNEMLİ BİLGİLER VERDİCumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, “Son zamanlarda ciddi bir algı operasyonu olmasına rağmen, ülkemize yabancı yatırımcılar-dan çok büyük yatırım projeleri geldiğini görüyoruz” dedi. MÜ-SİAD Ankara’nın konuğu olarak Yönetim Kurulu ile bir araya

gelen Büyükdede, Türkiye’nin son aylarda yaşadığı ekonomik durumlara dair iş dünyasını ve kamuyu ilgilendiren konularda önemli açıklamalarda bulundu. MUSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal da üreticiyi destekleyecek sürdürebilir stratejik politikaların önemine değindi.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, “İlgili bakanlıklarla bir araya gelerek ülkenin sanayi ve üretim kapasi-tesini artıracak, ihtiyaca uygun imar planları yapmayı amaçlıyoruz” dedi.

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) yö-netimi, yeni iş birlikleri oluşturmak, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak ve Eskişehir sanayisinin gelişimine katkı sağlamak için İstanbul Sanayi Odası ile (İSO) bir araya geldi. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Güçlü sermayeler kadar entelektüel ser-mayeye de ihtiyacımız var. Şehrimizi daha ileriye taşımak için yeni iş birlikleri ve diyalog için çalışıyoruz. Diğer yandan şehrimizi büyük kentlere nasıl açılabilir, yeni yatırımcıları şehrimize nasıl kazandırabiliriz üzerine çalışıyoruz. Bu amaçla gerçekleştirdiğimiz ziyarette güçlü bir sinerji oluş-turma arzusundayız” dedi.

İş birliği kapıları açıldıİSO Yönetimi ile İstanbul Odakule’de gerçekleş-tirilen buluşmada, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özharamaratlı da hazır bulundu. Ziyarette, görevleri süresince sanayiciler arasındaki her türlü iş birliklerinin artırılması için çalıştıklarını anlatan

Kesikbaş, bu bağlamda bir eğitim programı başlattıklarını ve buna ilk olarak patronlardan başlayacaklarını kaydetti. Kesikbaş, “İSO’nun birikimi çok değerli. Bu bağlamda bölgesel olarak pek çok işbirliği yapabiliriz. Birlikte bir sistematik oluşturarak çalışmalar yapılabilir” diye konuştu.

Birliktelik artmalıGüncel ekonomik gelişmeler ve sanayicinin gün-demi ile ilgili karşılıklı görüş alışverişlerinin yapıldığı görüşmede İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da sanayici olarak üretmenin, iş yaratmanın, ihracat yapmanın kendilerinin terk edemeyeceği bir ekonomik faali-yet olduğunu söyledi.

ODALARDAN SİNERJİK BULUŞMA

Öncü ve yenilikçi Çerkezköy OSB (ÇOSB) tarafından hayata geçirilen Özel ÇOSB Kreş ve Gündüz Bakıme-vinde branş dersleri de verilmeye başlandı. Minik öğrenciler gün boyu süren eğitimleri çerçevesinde beden eğitimi ve müzik dersleri almaya başladı. Uzman öğretmenler tarafın-dan verilen derslerde oldukça neşeli anlar yaşandı. OSB çalışanı anne ve babalara büyük bir kolaylık sağla-

manın yanı sıra kadın istihdamına da olumlu katkı sağlayan 240 çocuk kapasiteli kreşte, çocuklar doğal ortamlarında, uygun materyallerle, kendine güvenen, değerlerine bağlı bireyler olarak yetiştiriliyor. Kreşte, etkinlik sınıflarının dışında öğrencile-rin yararlanabileceği dram-müzik-sa-nat atölyesi, İngilizce dersleri, kapalı ve açık oyun alanları, yeşil alanlar da bulunuyor.

Örnek kreşten müzik eğitimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo-ğan’ın ay sonundaki Berlin ziyareti öncesinde ve Almanya Dışişleri Ba-kanı Heiko Maas’ın Ankara ziyaretini takiben TÜSİAD, Almanya iş dün-yasının temsil kuruluşu BDI heyeti ile önemli bir toplantı gerçekleştirdi. TÜSİAD Almanya Ağı Başkanı ve Siemens Türkiye Başkanı Hüseyin Gelis’in yönetimindeki toplantıya, BDI Genel Sekreteri Dr. Joachim Lang, TÜSİAD Genel Sekreteri Dr.

Bahadır Kaleağası ile Türk ve Alman şirketlerinin üst düzey temsilcileri katıldı. Toplantıda Türkiye-AB ilişkile-ri, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Endüstri 4.0, yenilenebilir enerji, Türkiye ve Alman özel sektörünün Afrika ve Çin’e yönelik iş birliği konu-ları ele alındı. Türkiye ekonomisinin istikrarının ve Almanya ile Türkiye arasındaki iş ortaklıklarının daha da artmasının tüm Avrupa ekonomisi için önemi özellikle vurgulandı.

Ortaklıkderinleşiyor

Dünya ülkeleri güneşten gelen enerjiyi daha kapsamlı kullanma-ya başlamışken, Türkiye’den de önemli bir atak geldi. Niğde OSB, 100 dönümlük araziye 6 milyon dolarlık güneş enerji panelleri kurdurdu. Türkiye gibi yılın dört mevsimi güneş gören bir ülke için oldukça başarılı bir projeye imza atan Niğde OSB Başka-nı Mustafa Altunbaş, 100 dönümlük araziye güneş panelleri kurulduğunu belirterek, 6 kilovat elektrik güce sahip santralde yıllık 10 milyon 700 bin kilovat saat enerji üretileceğini söyledi. Altunbaş ayrıca, 6 buçuk sene sonrasında 450-500 bin lira gelir kazanacaklarını kaydetti.

Maliyeti 6 milyon dolar Tesiste toplamda 23 bin adet panelle üretim yaptıklarını anlatan Altunbaş, “1 megavat 18-20 dönüm arazi üzerinde 6 trafoda uygulandı. Her 1 megavatlık ünitenin trafosuyla toplamda 6 megavat enerji üretmiş oluyoruz. OSB açısından verimli bir tesis oldu. Toplam 6 milyon dolar maliyeti var. Özel bir banka ile kredi çekerek yaptık. Kredimiz 1 yıl ödemesiz 8 yıl ödemeli olacak. Tesisimiz ürettiği enerji ile 6 buçuk yılda kendini amorti edecek. Aylık faturamız 160 bin dolar civarında. 6 buçuk sene sonrasında 450-500 bin lira sanayimize gelir bırakacak” dedi.

Karapınar ile eş değerAltunbaş, sanayiciden borç almadan projeyi gerçekleştirdiklerini belirterek , “7-8 aylık üretimimizde çizelgelerde görüneceği gibi çok işlevsel olarak çalışıyor. Arazi yapısının uygunluğuyla tek kalemde yapılan tesis, Karapınar Enerji Santrali ile eş değerdir. Niğde’de ortalama ışınlanma saat 1600-1700 saat civarında. En yakın olan Karapınar Santrali’dir. Orada toz-laşma yoğunluğu var ama Niğde’de daha iyi bir bölgede” diye konuştu.

Niğde güneşigördü

17 Eylül - 23 Eylül 2018

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı MÜSİAD

Hasan Büyükdede, İlhan ErdalAnkara

Sanayi, Yatı-rım, Ekonomi

05

05IHRACAT/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik

17 Eylül - 23 Eylül 2018

8 AYDA 11 MİLYAR 289 MİLYON DOLAR

Kimya sektörü, yılın ilk 8 aylık döneminde 11 milyar 289 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmayı başardı. İKMİB Başkanı Adil Pelister, hükümetin KOBİ

firmalarına yönelik sağladığı kredi vb. yeni teşvik ve desteklerle ihracatın artmasını beklediklerini söyledi.

KIMYA SEKTORUENGEL TANIMIYOR

46 MİLYAR DOLARLIKFİNANSMAN DESTEĞİFirmaların yeni pazarlara yönelmesi gerektiğini vurgu-layan Pelister, “Son dönemde firmalarımıza birçok teşvik sunuluyor. İKMİB olarak çatı kuruluşumuz TİM ile birlikte ihracatçılarımızın finansmana erişimde yaşamaları muhtemel zorlukların azaltılması, finans kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve artırılması çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla kaynakla-rımızı Eximbank’a kullandırma kararı aldık. Bununla birlikte Sayın Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın açıkladığı üzere Türk

Eximbank yılsonuna kadar ihracatçımıza toplamda 46 milyar dolarlık finansman desteği sağlayacak. Tüm bu teşviklerden yararlanarak farklı pazarlara yönelmek ve Ar-Ge’ye yatırım yapmak, ihracatımızın artması açısından büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda İKMİB olarak düzenlediğimiz yurt dışı fuarları ve ticari heyetleri gibi milli katılım organizasyonla-rımıza yapılan katılımlar, yeni ürünleri ve pazarları tanımaları bakımından firmalarımıza büyük fayda sağlıyor” dedi.

TATİLLER ETKİLEDİKimya sektörünün ağustos ayı performansını değerlendiren İKMİB Başkanı Adil Pelister, en çok ihracat gerçekleştirilen üçüncü sektör konumundaki kimya sanayinin ağustos ayı ihracatının geçen yıl ağustos ayına göre yüzde 5,86 azalarak 1 milyar 380 milyon dolar olduğunu, buna rağmen sekiz aylık performansının 2017 yılı aynı dönemine göre yüzde 6,59 artışla 11 milyar 289 milyon

dolara ulaştığını söyledi. Kurdaki artışın etkisi, bayram tatili ve 30 Ağustos haftasında şirketlerin/fabrikaların blok izin kullan-dırması sebebiyle ağustos ayı ihracatının düşüş gösterdiğini ifade eden Pelister, dış ticarette yaşanılan son gelişmelerle birlikte hükümetin KOBİ firma-larına yönelik sağladığı kredi vb. yeni teşvik ve desteklerle ihracatın artmasını bekledikleri-ni ifade etti.

PLASTİK ÜRÜNLERLOKOMOTİF GÜÇAlt sektörlerde plastik ve mamulleri ihracatı kimya ihracatının itici gücü olmaya devam ediyor. Ağustos ayında en fazla ihracatı gerçekleştirilen plastikler ve mamulleri, 442 milyon 267 bin 667 dolarlık ihracatla birinci sırada yer aldı. İkinci sırada 298 milyon 546 bin 880 dolarlık ihracatla mi-neral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri bulunurken, anorganik

kimyasallar ihracatı 149 milyon 881 bin 969 dolarla üçüncü sırada yer aldı. Anorganik kimyasalları takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; “kauçuk, kauçuk eşya”, “uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun”, “organik kimyasallar”, “eczacılık ürünleri”, “boya, vernik, mürek-kep ve müstahzarları”, “muhtelif kimyasal maddeler” ve “yıkama müstahzarları” oldu.

EN FAZLA MISIR’A İHRACATMısır, ağustos ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu. Mısır’a yapılan kimya ihracatı 2017 yılının ağustos ayında 44 milyon 785 bin dolar iken; 2018 Ağustos ayında yüzde 75,03 artışla 78 milyon 386 bin dolar olarak gerçekleşti. 2018 yılı sekiz aylık dönemde Mısır’a en çok mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürün-ler, fotoğrafçılık ve sinemacılıkta kullanılan ürünler, anorganik

kimyasallar, organik kimyasallar, boya, vernik, mürekkep ve müs-tahzarları, muhtelif kimyasal maddeler, yıkama müstahzarları ve barut, patlayıcı maddeler ve türevleri ihraç edildi. Sektörün ihracatında Mısır’dan sonra ilk onda yer alan diğer ülkeler ise; Almanya, Irak, İngiltere, İspanya, Hollanda, Çin, İtalya, Yunanistan ve Hindistan oldu.

AYDA 1,3 MİLYAR DOLARPelister, Türkiye’de ihracatın lokomotif sektörlerinden olan kimya sanayinin 2018 yılı 8 aylık ihracatının, 2017 yılı aynı döne-me göre yüzde 6,59 artarak 11 milyar 289 milyon dolara, ağus-tos ihracatının da 1 milyar 380 milyon dolara ulaştığını kaydet-ti. 8 ayda en çok ihracat ger-çekleştirilen ülkelerin Almanya,

ABD, Mısır, Irak, İspanya, İtalya, İngiltere, Hollanda, Yunanistan ve Çin olarak sıralandığını ifade eden Başkan Pelister, kimya ihracatında ağustos ayında ilk onda yer alan ülkelerin ise Mısır, Almanya, Irak, İngiltere, İspanya, Hollanda, Çin, İtalya, Yunanistan ve Hindistan olduğunu söyledi.

GİDEREK ARTAN İVME300 bin kişiye istihdam sağlayan ve Türkiye ihracatının yarısından fazlasını gerçekleş-tiren beş sektörden biri olan kimya sanayi, son dönemde küresel ticarette önüne çıkan engelleri aştı. Sektör, 2018 yılının ilk sekiz aylık döneminde 11 milyar 289 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmayı başardı. Dünya toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 16 trilyon seviyesindeyken, kimya sektörü 4 trilyon dolar ile küresel ticaret hacminden yüzde 25 pay alıyor. 2017 yılında 16,1 milyar dolar ile Türkiye’de en çok ihracat

gerçekleştiren 3’üncü sektör konumundaki kimya sanayinin, Türkiye’nin 160 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi içerisinde aldığı pay ise yüzde 10’a ulaştı. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, çeşitli etkenler nedeniyle ağustosta ihracatın düştüğünü belirterek, dış ticarette yaşanılan son gelişmelerle birlikte hükü-metin KOBİ firmalarına yönelik sağladığı kredi gibi yeni teşvik ve desteklerle ihracatın artması-nı beklediklerini söyledi.

İKMİB Başkanı Adil Pelister, kimya sektörünün sekiz aylık ihracat perfor-mansının 2017 yılı aynı dönemine göre yüzde 6,59 artışla 11 milyar 289

milyon dolara ulaştığını söyledi.

Türkiye ihracatının 12 yıldır liderliğini elinde bulunduran otomotiv sektö-rü, ağustos ayında Kurban Bayramı tatilinin etkisiyle aylık bazda ilk kez

düşüş yaşadı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün ihracatı ağustos ayında yüzde 12 azalarak 1,6 milyar dolar oldu. Son olarak Ocak 2016’da düşüş yaşayan endüstrinin, Türkiye ihracatından aldığı pay ise yüzde 13 oldu. OİB Baran Çelik, “Bayram tatili nedeniyle dört iş günü kaybedilmesi, ihracatın geçen yılın ağustos ayına göre düşüşünde-ki temel etken oldu. Ağustos ayında otobüs-minibüs-midibüs dışındaki tüm ana ürün gruplarında ihracat düşüşü görüldü” diye konuştu.

Rakamlaryüzde 12 azaldı

Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu ve önde gelen içecek markası Dimes, 2017 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 10 büyümeyle 32 milyon TL düzeyinde gerçekleşen ihracatını, 2018 yılında yüzde 30 ora-nında büyütmeyi hedefliyor. Dime-sin fidandan ürüne kaliteyi güvence altına alan dikey entegre üretim sistemiyle ihracat pazarlarında reka-

bet avantajı kazandığını vurgulayan DİMES Pazarlama Direktörü Duygu Süleymanoğlu, meyve suyunun yüksek katma değerli bir ihracat ürünü olduğuna da dikkat çekti. Ham maddesi Türkiye topraklarında yetişen meyve olan meyve suyu endüstrisinin, dış ticaret fazlası en yüksek sektörlerin başında geldiğini anlatan Süleymanoğlu, “Meyve suyu ihracatı yüzde 90’ı aşabilen oranda dış ticaret fazlası sağlar. Meyve suyu, meyvenin türüne göre, işlendiğinde 4 kata kadar daha de-ğerli bir ürün haline gelebilmektedir. Türkiye’mizin bereketli topraklarının ve tarım üreticilerinin ürünü olan meyveleri, yüksek katma değerli ihracat ürünü meyve suyu haline getiriyoruz; ülke ekonomisine tama-men yerli ve milli kaynak sağlıyoruz” diye konuştu.

Büyümesiniüçe katlayacak

Ayakkabı ve saraciye ihracatçı-ları, Moskova’dan yeni ihracat bağlantılarıyla döndü. 2018 yılının Ocak-Ağustos döneminde Rusya’ya ihracatını yüzde 102’lik artışla 103 milyon 784 bin dolara çıkaran ayak-kabı sektörü, Moskova’da düzenle-

nen Euro Shoes Collection Fuarı’na 27 firma ile çıkarma yaptı. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Bir-liği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, 2018 yılı sonu için Rusya’ya ihracatta 250 milyon dolar hedef koyduklarını, Euro Shoes Collection Fuarı’nın bu hedefe ulaşmak için önemli ve büyük bir adım olduğunu söyledi. Ayakkabı sektörü olarak Rusya’ya 2018 yılında yüzde 102’lik ihracat artış hızı yakaladıkları bilgisini paylaşan Zandar, “Türk deri sektö-rünün Rusya’ya ihracatı ise, yüzde 44’lük ihracat artışı yakaladı ve 170 milyon dolar döviz geliri elde etti. Rusya’ya deri ürünleri ihracatında ayakkabı ihracatımız ise; 103 milyon 784 bin dolar oldu. ” diye konuştu.

Hedef 250milyon dolar

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

İnternet Editörü

Fatih AĞARMAN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafik Tasarım

Aydanur UZEL

Dağıtım

Organize Yayın Dağıtım

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

sanayigazetesi@gmail.comsanayi@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 230Topkapı/İSTANBUL Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: akademiajansmatbaa@gmail.comBaskı Tarihi: 30 Ocak 2018

17 Eylül - 23 Eylül 2018 Yıl: 9 Sayı: 432

İKMİB Adil Pelister11 milyar 289 milyon dolar

İhracat, kimya, KOBİ

$

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi YATIRIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

06TEKNOLOJİ, TARIMI VE SANAYİSİYLE ÇEKİM MERKEZİ

İzmir Enternasyonel Fuarı için kente gelen yabancı bakan ve sanayicilere, 64 değişik sektörde yatırım yapılan kentin yatırım avantajları anlatıldı. EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, “Yabancı sermaye şirketlerinin en çok tercih ettiği İzmir, lojistik

olanakları bakımından da çok uygun” dedi.

IZMIR’DEN YABANCIYAYATIRIM DAVETI

HER HEYETİN ÖZELÖNEMİ VARToplantılarda yabancı ülke tem-silcilerine seslenen İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomik kalkınma için pazar çeşitlenmesinin şart olduğuna dikkat çekerek, kente gelen her heyetin özel bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. Bir liman kenti olan İzmir’in ticaret gele-neğinin çok eskilere dayandığını belirten Özgener, “İZTO, EBSO,

EİB ve İzmir Ticaret Borsası ile birlikte gerçekleştireceğimiz Tarım OSB Projesi kapsamında önemli işbirlikleri yapılabilir” dedi. Bunun yanı sıra balıkçılık ve su ürünleri gibi spesifik alanlarda da beraber çalışma yapılabileceğini dile getiren Öz-gener, karşılıklı ticareti artırmak için çalışmalarını sürdürecekleri-ni kaydetti.

YENİ PAZARLAR İÇİN FIRSATİzmir Enternasyonal Fuarı’nın İzmir’in dış ticaretine 1 milyar dolarlık katkı sağlamasını beklediklerini ifade eden EİB Koordinatör Başkanı Jak Eski-nazi, Türkiye’nin içinden geçtiği süreçte üretim ve ihracatın çok

daha önemli ve öncelikli hale geldiğini, İEF Uluslararası İzmir İş Günleri etkinliklerinin İzmir ve Ege Bölgesi’nin yeni ihraç pa-zarları bulması açısından doğru bir etkinlik olduğunu ve çok verimli geçtiğini kaydetti.

64 SEKTÖRDE YATIRIMEBSO Başkanı Ender Yor-gancılar, İzmir’in 13 organize sanayi bölgesi, 2 serbest bölge, gelişmiş altyapı olanakları ve yetişmiş insan kaynağı ile sanayi alanında çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Tarım OSB Projesi’nin kendileri için çok önemli olduğu-

nu da vurgulayan Yorgancılar, “İzmir’de 64 değişik sektörde yatırım yapılıyor. Çimento, demir-çelik, tütün öncelikli sek-törler. Yabancı sermaye şirket-lerinin en çok tercih ettiği İzmir, lojistik olanakları bakımından da çok uygun” bilgisini verdi.

SEKTÖRLER BELİRLENDİİş günleri kapsamında ayrıca, Güney Sudan, Gambiya, Lübnan, Karadağ, Sri Lanka, Kosova, Arnavutluk, Gana ve Nijerya’dan gelen bakan, bakan yardımcısı ve temsilcilerle gün boyu özel görüşmeler gerçekleşti. Güney Sudan Hayvancılık ve Balıkçılık Bakanı James Janka Duku, Tarım OSB Projesi ile yakından ilgilenerek bu konudaki iş birliği olanaklarının yakın takipçisi ola-caklarını ifade etti. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Ege İhracatçı Birliği Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi önderliğin-

de gerçekleşen görüşmelerde, ülkelerin karşılıklı olarak hangi sektörlerde iş birliği yapabile-cekleri konuşuldu. Toplantılarda İzmir’in sanayi, ticaret ve ihracat boyutları aynı anda masaya yatırıldı. Oturumların ikincisinde İzmirli sanayiciler ile Afrikalı paydaşları arasında yeni iş birliği fırsatları yaratmak, üretim ve ihracatlarını arttırmak amacıyla düzenlenen Afrika İş ve Yatırım Olanakları Toplantısı Türk ve Afrikalı iş adamlarının yoğun katılımı ile gerçekleşti. Toplan-tıda, Afrika ülkeleri ile İzmirli sanayiciler arsasındaki iş birliği olanaklarının nasıl geliştirilebile-ceği sorusuna yanıt arandı.

KONGO’DAN YATIRIM İLGİSİİZKA adına sunumu gerçekleş-tiren Yatırım Destek ve Tanıtım Uzmanı Sencer Özen, bilgi iletişim teknolojileri, yenile-nebilir enerji, kimya sektörü, biyoteknoloji, endüstriyel makineler, motorlu araçlar, havacılık ve savunma, gıda ve içecekler ve turizm sektörleri alanlarında mevcut konumu ve yatırım fırsatları hakkında bilgi verdi. Demokratik Kongo Sanayi Bakanı Marcel L. Leu, “İzmir’in kıyısal alanı, teknoloji, sanayi açısından gelişmişliği

ve bölgesel üretimleri ile çok ilerlemiş ve gelişmiş olduğunu gördük. Bu zengin bir deneyim. Çok fazla girişim imkanı ve çeşitliliği var. Biz de buraya, Türk yatırımcıların ülkemize yatırım yapabilmeleri için gereken iletişimi kurmaya geldik. Özel-likle tarım teknolojileri alanında yeni ürünlere ihtiyacımız var. Buradaki sanayiciler ile iletişim kurup, cumhuriyet yönetiminin siparişleri geçebilmesini ve bu makineleri ülkemize ithal etme-mizi sağlayacağız” dedi.

YATIRIM BÖLGELERİTANITILDIEkonomi Bakanlığı bünyesinde 2015 yılında başlayan, 2018 itibariyle Ticaret Bakanlığı hima-yesinde düzenlenen Uluslararası İzmir İş Günleri Toplantıları’nın ikinci günü, İzmir tanıtımı ile başladı. Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve

İzmir Ticaret Odası ortaklığında İzmir Kalkınma Ajansı tarafından gerçekleştirilen sunumda, yabancı heyetlere İzmir’in lojistiği, yerleşimi, ekonomik alt yapısı, insan kaynakları, ticari faaliyetleri ve yatırım bölgeleri hakkında bilgi verildi.

YABANCI BAKANLARAAKTARILDI87’inci İzmir Enternasyonel Fuarı (İEF) için kente gelen ve İZFAŞ’ın Uluslararası İzmir İş Günleri Toplantıları kapsamında iş dünyası ile buluşan yabancı heyetleri karşılamak için bu yıl yeni bir konsept tercih eden başkanlar, yabancı heyetlerle bir araya geldi. Böylece sanayi, ticaret ve ihracat boyutları aynı anda masaya yatırılırken, top-

lantı maratonu oldukça verimli geçti. Aralarında iki bakanın da bulunduğu heyetleri, İZTO Baş-kanı Mahmut Özgener, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, kurumların başkan yardımcıları ve yönetim kurulu üyeleri beraber karşıladı.

EGELİ OSB’LERTERCİH NEDENİUluslararası İzmir İş Günleri toplantılarında, yabancı heyetler İzmir iş dünyası temsilcileriyle buluştu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), yeni ihracat kapıları açılması ve kentin global ticaretten daha fazla pay alabilmesi için güç birliği yaptı. Üç kurumun da başkanları İzmir Enternasyonal Fuarı için kente gelen yabancı delegasyonu

ortaklaşa kabul etti. Görüşme-lerde İzmir’in yatırım olanakları, sanayi, ticaret ve ihracat, özel-likle tarıma dayalı sanayi, su ürünleriyle ilgili iş birliği konuları görüşüldü. İzmir’deki OSB’lerin lojistik olanakların yabancı sermaye yatırımları için tercih nedeni olduğu belirtilirken, özellikle tarıma dayalı sanayi, su ürünleri ve balıkçılık gibi alanlarda iş birliği düşünceleri masaya yatırıldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, haziran ayı yatırım teşvik belgelerini açıkladı. Buna göre, haziran ayında teşvike bağlanan yatırım tutarı ge-çen senenin aynı ayına göre yüzde 64,2 artış göstererek 15 milyar liraya yaklaştı. Aynı dönemde yatırım-lar için ithal edilecek makine ve teçhizat tutarı yüzde 161 yükseldi. Haziran ayında 570 kuruluş ve proje çeşitli vergi istisnaları içeren yatırım teşvik belgesi aldı. Sabit yatırım tutarı 14,7 milyar lira, ithal makine

ve teçhizat tutarı ise 1,6 milyar dolar olan bu yatırımlarla 28 bin 498 ki-şiye istihdam sağlanacağı belirtildi. Haziran yatırımlarının 32’si tarımda, 11’i madencilikte, 313’ü imalat sektöründe, 84’ü enerji sektöründe, 130’u da hizmetler sektöründe ya-pılacak. Öte yandan, aynı tebliğde, 37 kuruluşun, toplam 216 milyon liralık yatırım ile toplam 1219 kişilik istihdam öngören yatırım teşvik belgesinin iptal edildiği kaydedildi.

Yatırımlardayüzde 64’lük artış

Türkiye dahil toplam 4 ülkedeki yıllık 2,5 milyon ton üretim hacmiyle dünyanın beşinci büyük cam amba-laj üreticisi olan Şişecam Topluluğu, Mersin Cam Ambalaj Fabrikasında yaklaşık 18,2 milyon dolarlık yeni fırın yatırımı gerçekleştirecek. Top-luluk, Mersin Cam Ambalaj Fabrika-sında hayata geçireceği dördüncü fırınla Türkiye’deki yatırımlarına bir

yenisini daha ekleyecek. Yıllık 80 bin ton üretim kapasitesine sahip olacak yeni fırını için yaklaşık 18,2 milyon dolarlık yatırım öngörülü-yor. Şişecam Cam Ambalaj, Mersin fabrikasında yapacağı son fırın yatırımıyla Türkiye’deki yıllık üretim kapasitesini yaklaşık 1,3 milyon tona ulaştırmış olacak. Bursa, Eskişehir ve Mersin’de kurulu 3 fabrikasıyla Türkiye’nin en büyük cam ambalaj üreticisi Şişecam Cam Ambalaj, Ha-ziran 2017’de Mersin Cam Ambalaj Fabrikasında gerçekleştirdiği 33 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’de-ki üretim kapasitesini 1 milyon ton seviyesinin üzerine taşımıştı.

Şişecamdanyeni yatırım

Türkerler Holding, Manisa Alaşe-hir’de 2,2 milyar liralık jeotermal enerji santral yatırımından sonra, 4,4 milyar liralık yatırım için kolları sıvadı. Türkerler Holding Başkanı Kazım Türker, yeni yatırımlarla Alaşehir’i jeotermal enerji üssüne dönüştüreceklerini söyledi. Mevcut

yatırımlarına ek olarak bölgeye 4,4 milyar liralık bir yatırım daha yapa-caklarını belirten Türker, şimdiye ka-dar Manisa Alaşehir’de, JES 1 ve JES 2 Jeotermal Santralleri ile toplamda 200 milyon dolar değerinde yatırım yaparak 48 megavat kurulu güç elde ettiklerini anımsattı. Toplam 200 milyon dolarlık yatırım bedeliy-le hayata geçirdikleri bu santrallere ilaveten, 136 milyon dolar değerinde yılda 220 milyon kilovat saat enerji elde edebilecekleri JES 3 santralinin inşaatını hız kesmeden sürdürdük-lerini anlatan Türker, yeni yatırımları hayata geçirmeye devam edecekle-rini ifade etti.

Enerjiye 4,4milyar lira

17 Eylül - 23 Eylül 2018

EBSO EİBİZTOEnder

Yorgancılar Jak EskinaziMahmut Özgener

Uluslararası İzmir İş Günleri

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

07

0717 Eylül - 23 Eylül 2018

Avrupa Birliği ile son dönemde ticari ilişkilerde yaşanan gerileme, hibe desteğiyle aşılacak. Türkiye-Avrupa Birliği Diyalog Projesi ile Türk oda ve borsalara 5 milyon

Euro’luk hibe kaynağı sağlanacak.

AVRUPA BIRLIGI’NDEN5 MILYON ’LUK HIBE

“7 GÜN 24 SAAT KAPIMIZ AÇIK”Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin ise Türk dış ticaretinin yarısının AB ülkeleri ile yapıl-dığını belirterek, Türkiye ve AB arasındaki partnerliğin uzun soluklu yapısına dikkati çekti. Avrupalı katılımcılara seslenen Bakan Yardımcısı, “7 gün 24 saat kapımız, Türkiye ile ilgili bir ko-nuda desteğe ihtiyacı olan tüm şirketlere açıktır. Her zaman Türkiye’ye güvenen yatırımcının yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Güven

hususunda hiçbir şüpheniz olmasın” dedi. ABD’nin küresel ölçekte başlattığı korumacı eko-nomi politikasını eleştiren Me-tin, AB’nin ekonomik duruşunun bir örnek olması gerektiğini söyledi. AB Delegasyonu Baş-kan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals da Avrupa Komisyonu ve Türk hükümetinin global ortaklığa odaklandığı diyalog toplantılarının her iki partnere de güç kattığını söyledi.

“İŞ SİYASETTEN ÖNCE GELİR”Leitl, Avrupa’da 46 ülkenin Euro-chambres’e üye olduğunu, tüm üye ülkelerin hükümetlerine inovasyon konusunda öncülük edildiğini dile getirdi. “Lütfen, siyasi gelişmeler iş dünyası-nı, şirketleri, çalışmalarımızı etkilemesin” diyen Eurochamb-res Başkanı, “Bizler şirketleri dinliyor ve destekliyoruz.

Lütfen, hükümetler de şirketleri desteklesin. Bizim asıl işimiz ‘iş siyasetten önce gelir’ demektir. Avrupa, bu fikirler sayesinde birleştirilmiştir. Türkiye’nin en büyük hazinesi yetenekli insan kaynağıdır. Eğitimle bu kaynak daha büyük katma değer yaratabilir.

ZOR DÖNEMLER AŞILACAKEurochambres Başkanı Chris-toph Leitl de söz alarak, Türk oda, borsalarına ve Türk ekono-misine güvendiklerini söyledi. Ekonomide zorlu dönemler gö-rülebileceğini ama önemli olanın işleri düzeltmek için çalışmak olduğunu vurgulayan Leitl, “Bu noktada Türk hükümetine ina-nıyoruz. Toplam 20 bin Avrupalı şirket Türkiye’deki iş ortamına güvenerek burada yatırım yaptı.

Kurumsal iş birlikleri yaparak bu zorlu dönemleri aşmak mümkün. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası arasın-da iş birlikleri yapılabilir. Buna da oda ve borsalar eşlik edebilir. Eurochambres olarak, bu zorlu dönemi atlatmanızda size eşlik edeceğiz. Sorunların çözümü, birlikte çalışıp çalışmamaya bağlı” değerlendirmesini yaptı.

WIN-WIN SÜRECİOda ve borsalar arasında sağlanan iş birliğinin il ve ilçe-lerde yerel kalkınmaya da ivme kazandıracağını kaydeden TOBB Başkanı, bunun ayrıca yereldeki girişimcilerin Avrupa’ya açılma-sına imkan vereceğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, “Neticede Türkiye kazanacak, Avrupa ka-zanacak, birlikte çalışıp birlikte

kazanmış olacağız. İş dünyası olarak başlattığımız bu win-win, yani kazan-kazan sürecinin, ülkeler bazında da yansıması olacağına inanıyoruz. Bu proje-nin, ülkemiz iş dünyasına, oda ve borsa camiamızın hizmet kapasitesine ve Türkiye-AB diyaloğuna katkı sağlamasını diliyorum” diye konuştu.

20 ODA VE BORSAEŞLEŞTİRİLDİHisarcıklıoğlu, TEBD Projesi kapsamında Türkiye ve AB üyesi ülkelerden 20 oda ve borsanın eşleştirileceğini, Türk ve AB üyesi ülke odalarının bir araya gelip birlikte çalışacağını, birlikte proje üreteceğini ifade etti. Türk ve AB odalarının, birbirlerine ortak ola-cağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Kadın ve genç girişimciliğini geliştirme, çevre, ürün geliştir-

me, Gümrük Birliği gibi bir dizi iş birliği alanı söz konusu. Bu kapsamda, Eylül 2018 ila Haziran 2020 arasında 100’ün üzerinde etkinlik gerçekleştirmeyi planladık. Türk oda ve borsaları, AB’deki partnerleriyle birlikte bu alanlarda ortak projeler geliştire-cek ve uygulayacak” dedi.

ÜYELİK SÜRECİNE KATKI TOBB Başkanı, 2001’de Oda Geliştirme Projeleri’yle bu sürece başladıklarını, daha sonra Türkiye-AB Oda Forumu, şimdi de Türkiye-AB İş Diyalogu adıyla uyguladıkları projelerle oda ve borsalara destek olmaya devam ettiklerini kaydetti. Bu projeler-le, oda ve borsaların hizmet ka-pasitelerine destek sağlamanın yanında, Türkiye’nin AB üyelik sürecine de katkı verdiklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:“İş dünyasının birbirini daha yakından tanımasını sağlıyoruz.

Türkiye ile AB arasındaki diyalog platformlarına oda ve borsaları-mızı dahil ediyoruz. Şunu açıkça ifade etmek isterim; Türkiye ile AB arasındaki en etkili ve gide-rek daha da güçlenen diyalog platformu, oda ve borsaları-mızın liderliğinde iş dünyası tarafından yürütülmektedir. Daha çok diyaloğa ihtiyacımız olduğunu da biliyoruz. O ne-denle bu projemizi, Türkiye-AB bütünleşmesinin gerçek aktörle-rini yakınlaştıracak çok önemli bir adım olarak görüyoruz.”

ODA VE BORSALARAKAYNAKTOBB ve Eurochambres’ın ortak girişimi sonucu geliştirilen TEBD Projesi ile AB’nin, Türk oda ve borsalarına hibe kaynak sağla-yacağını anlatan Hisarcıklıoğlu, “TOBB ve Eurochambres’ın ortak girişimi sonucu şimdi bu projeyle AB, oda ve borsaları-mıza 5 milyon Euro hibe kaynak

daha sağlamış olacak. Bu proje, aynı zamanda, son yıllarda so-ğumaya yüz tutmuş AB-Türkiye ilişkisini yeniden canlandırmaya yönelik bir girişimdir. Ben, iş dünyamız adına, AB’ye ve başkan vekili olmaktan gurur duyduğum Eurochambres’a te-şekkür ediyorum” diye konuştu.

ÖNEMLİ İSİMLER BİR ARADAProjenin tanıtımı için düzen-lenen basın toplantısı; TOBB Başkanı ve Eurochambres Baş-kan Vekili M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Eurochambres Başkanı Chris-toph Leitl, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals ve Ti-caret Bakan Yardımcısı Fatih Metin’in katılımıyla İstanbul’da yapıldı. Toplantıda ayrıca, oda ve borsa başkanları ile Bosna

Hersek, Makedonya, Sırbistan, Rusya Federasyonu, Karadağ, Kosova, Belarus, Gürcistan Odalar Birliklerinin Başkanları ve temsilcileri yer aldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsalarının, iş dünyasına hizmet anlamında çok etkili kurumlar olduğunu söyledi.

DİYALOG GÜÇLENDİRİLECEKAvrupa Birliği (AB), Türkiye’deki oda ve borsalara 5 milyon Euro hibe kaynak sağlayacak. Tür-kiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Ticaret ve Sa-nayi Odaları Birliği (Eurochamb-res), “Türkiye- AB İş Dünyası Diyalogu Projesi (TEBD)”ni ha-yata geçiyor. Avrupa Birliği’nin mali destek sağlayacağı proje kapsamda, 100’ün üzerinde proje gerçekleştirilecek. TEBD Projesi kapsamında, kadın ve genç girişimciliğin geliştirilmesi, çevre, Türk KOBİ’lerin Avrupa’da

iş yapma zorluğunun tespiti için anket, inovasyon, enerji, KOBİ’lerin borç yönetimini kapsayan finansal eğitimlerin dışında, il ve ilçe düzeyinde yerel iş birliği projeleri geliştirilecek. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “AB, oda ve borsalarımıza 5 milyon Euro hibe kaynak daha sağlamış olacak. Bu proje, aynı zamanda, son yıllarda soğu-maya yüz tutmuş AB-Türkiye ilişkisini yeniden canlandırmaya yönelik bir girişimdir” dedi.

Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, Mardin’in Midyat ilçesinde özellikle hazır giyim sektöründe teşvikten yararlanan firmaların sayısında her geçen gün artışın yaşandığını söyledi. Hükü-metin sunduğu teşvik olanaklarının, girişimciler tarafından karşılık bulduğunu ve Mardin il geneline kıyasla Midyat’ta teşvik belgeli yatırımlarda nitelik ve nicelik olarak daha fazla artış olduğu anlatan Altındağ, “Dicle Kalkınma Ajansı

olarak yatırımcıların bu teşvikler-den doğru şekilde faydalanmaları amacıyla kendilerine rehberlik edip teknik destek sağlayarak yatırımların artmasına katkıda bulunuyoruz” dedi. Altındağ, DİKA’nın faaliyet gösterdiği Dicle Bölgesi’nde yatırım teşvik belgeli yapılan yatırımlarda son üç yılda hazır giyim sektöründe 61 teşvik başvurusu ile 133 milyon lira tutarında yatırım gerçekleştirildi-ğini kaydetti.

Tekstil sektörüne rehberlik ediyor

Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), geçen yıl 28 milyon liralık hibe desteği sağladı. OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen, bugüne kadar Ajans olarak 120 milyon liralık hibe desteği sunduğunu, bu sayede 250 milyon liralık yatırım

yapıldığını söyledi. Özen, Ajansın faaliyet gösterdiği 9 yılda 20 turizm, 8 de OSB’lerde olmak üzere toplam 40 projenin sözleşmeye bağlandığı-nı, 7 bin 500 kişiye çelişti konularda eğitimler verdiklerini ifade etti.

OKA’dan 120milyonluk hibe

Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreter Vekili Abdullah Güç, Balıkesir’in gıda ve tarım alanında çok büyük değerleri olduğunu ama en büyük sorunun markalaşma ve pazarlama olduğunu söyledi. “Balıkesir İli Gıda ve Tarım Ürünlerinin Etkin Bir Şekilde Tanı-tılması” konulu toplantıda konuşan Güç, “Balıkesir’deki paydaşlar olarak

bir araya gelelim ve bu konuda tanı-tımı sağlamak ve de marka değerini arttırmak için neler yapabiliriz so-rusuna yanıt alalım diye düşündük. Bu işi yönetim kurulunun önerisi ile Ajans olarak koordine ederek bu konuda ne yapabiliriz, çalışma olarak ne gibi eylemler, aksiyonlar alabiliriz diye bir çaba içerisine girdik” dedi.

Markalaşmaya GMKA vurgusu

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye’de cari açığın kapatılabilmesi için yüksek teknoloji ürünlerine gereksinim olduğunu be-lirterek, Bireysel Genç Girişim Prog-ramının (BiGG) önemine değindi. Katıldığı bir televizyon programında konuşan Mandal, “Türkiye’nin artık

yüksek teknoloji ürünlerini yerli ve millî olarak kendisinin üretmesi gerekiyor. Türkiye yüksek teknolojiyi yerli ve millî süreçler ile yönetebil-meli, bunun içinse gerekli nitelikli insan kaynağını oluşturabilmelidir. Dolayısıyla bu başlatmış olduğumuz program nitelikli insan kaynağımızı ve girişimcimizi desteklemeyi he-defliyor” dedi. Mandal, yüksek tek-noloji için 6 alanda çağrıya çıkıldığını belirterek, bunların; “Akıllı Ulaşım”, “Enerji ve Temiz Teknolojiler”, “Sa-nayide Dijital Dönüşüm”, “İletişim ve Sosyal Dönüşüm”, “Sağlık ve İyi Yaşam” ve “Sürdürülebilir Tarım ve Beslenme” olduğunu belirtti. Program kapsamında başarılı bulu-nacak genç girişimcilere 200 bin lira tutarında yüzde 100 hibe verilecek.

BiGG’den 200 bin liralık destek100’ÜN ÜZERİNDE PROJE HAYAT BULACAK

TOBB ABRifat

Hisarcıklıoğlu5 milyon Euro

Yeni Nesil Haber

cilik

03 Nisan - 09 Nisan 2017

ÜST BAŞLIK

SPOT

ANABAŞLIK

IHRACAT

Çözümü haftaya... Hazırlayan: Ahmet DÖNMEZ

09/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM

Dünyada olduğu gibi ülke-mizde de teknoloji geliştirme bölgeleri özellikle araştırma ve geliştirme, yazılım, tasarım ve inovasyon alanlarında faaliyette bulunan ya da bulunmayı düşünen girişim-cileri bir araya getirmekte ve onlara bölge dışında faaliyet gösteren şirketlere göre oldukça cazip mali imkânlar sunmaktadır. Ülkemizde böl-gelerin kurulmasına ve mali teşviklere olanak sağlayan kanuni düzenlemenin geç-mişi 2000’li yıllara uzansa da özellikle son yıllarda Ar-Ge ve teknoloji ekosisteminin geli-şimi, girişimcilerin talepleri ve kamu idaresinin destekleyici bakış açısı sayesinde düzen-leyici mevzuat adeta yaşayan bir mevzuat haline gelmiş, önemli değişiklikler gerçek-leşmiş ve ayrı bir uzmanlık alanı oluşmuştur.

Esas olan gayri maddi haklardan kazanç elde edilmesidir

Teknoloji geliştirme böl-gelerinde faaliyet gösteren girişimciler için ücret vergisi ve SGK prim desteğiyle birlikte en önemli üçüncü saç ayağını oluşturan kurumlar vergisi teşviki, esas olarak bölge içinde gerçekleştirilen yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilen kazançların desteklenmesini öngörmektedir. Bu kazancın gayri maddi hakka isabet kısmının tamamı kurumlar vergisi teşviki kapsamında iken üretim ve pazarlama or-ganizasyonu sonucunda elde edilen kazanç teşvik kapsamı dışındadır. Örneğin bölge içinde gerçekleştirilen Ar-Ge, yazılım ve tasarım projeleri sonucunda ortaya çıkan ileri teknoloji ürününün bölge içinde üretilmesi halinde bölge desteklerinin hiçbirin-den yararlanmak mümkün bulunmamaktadır. Konu sınai üretim açısından net olabilirken, yazılım ürünleri açısından çok farklı ayrıntılara dikkat etmek gerekmektedir.

Projeler için belgelendir-me şartı

Yapılan son düzenleme gereğince, bölgede 19.10.2017 tarihinden sonra başlayacak Ar-Ge, tasarım ve yazılım projeleri neticesinde elde edilen gayri maddi hakların satış, devir ve kiralanması halinde kurumlar vergisi teş-viki uygulaması farklı usullere tabidir ve belirtilen tarihten sonra başlayacak projeler için patent ya da patente eşdeğer belge temin edilmesi gerek-

mektedir. Örneğin yazılımlar için telif hakkı tescil belgesi yeterli iken, faydalı model belgesi, tasarım tescil belgesi gibi faaliyetin gerektirdiği diğer belgeler de patente eşdeğer belge olarak kabul edilmektedir.

Proje bitirme belgesi ibrazı da yeterlidir

Kazancın elde edildiği yıldan önceki son beş hesap döneminin ortalaması dikkate alınmak suretiyle gayri maddi haklardan elde edilen brüt sa-tış hasılatının 30 milyon TL’yi ve dahil olunan şirketler gru-bunun cirosunun 200 milyon TL’yi aşmaması halinde, Sana-yi ve Teknoloji Bakanlığından alınacak proje bitirme belgesi de istisnadan yararlanmak için yeterlidir. Bakanlığın söz konusu belgenin düzenlen-mesi ve temini ile ilgili esasları yakın zamanda belirlemesini beklemekteyiz.

Artık gayri maddi hak kazancının tamamı teşvik kapsamında olmayabilir

Belge şartını sağlayan girişimciler, 19.10.2017 tari-hinden son başlayacak her bir proje için olmak üzere, oldukça teknik hesaplamaları gerektiren ve o projeye ilişkin nitelikli harcamaların, toplam harcamalara oranını esas alan bir anahtar yardımıyla istisna kazanç tutarını belirleyecek ve buna göre beyanlarını oluşturacaklardır. Herhangi bir şarta bağlı olmaksızın istisna oranının yüzde 30’a kadar arttırılabilmesi de giri-şimcilerin ihtiyarına bırakıl-maktadır.

Artık teknoparklardaki Ar-Ge mali uygulamaları her zamankinden daha önemli hale geldi

Teknoloji geliştirme bölge-leri mevcut yapısı ve sağladığı mali teşviklerle mevcut ve potansiyel girişimcilere çok cazip fırsatlar sunmaktadır. Gelinen noktada, teknolojik bilgi üretimini, uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik ürün üretebilen bir Ar-Ge ekosisteminin gelişi-mini amaçlayarak kurulan teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcilerin doğru mali uygulamaları benim-semesi sürdürülmekte olan Ar-Ge projeleri kadar önemli hale gelmiştir. Öyle ki, hatalı teşvik uygulamaları sağlanan imkânların haksız yere fazla ya da eksik kullanımına sebe-biyet verebilmektedir.

guneri.gozuacik@modernymm.com

Teknopark girişimcileri yenidüzenlemelere hazır mı?

ERP üreticilerini “yerli/yabancı” olarak ayırmak

pek etik durmayabilir. Fakat sektörde de bu

ayrımın oturmuş olmasının birçok haklı nedeni

var. Birinci neden “gelişim çizgileri”. Yerli ERP’ler

çoğunlukla muhasebe yazılımı olarak ortaya çıkıp,

zaman içinde ERP’ye evrimleşmeye çalışmışlardır.

Yabancı ERP’ler ise genel olarak üretim takip ve

planlama (MRP) sistemleri olarak ortaya çıkıp

zaman içinde ERP’leşmişlerdir. Aynı kapıya çıkar

gibi görünse de bu ayrım tercih sırasında önemli

farklar yaratabilir. İkinci önemli sebep “yerelleştir-

me (lokalizasyon)”. Yerli ERP’ler yerel mevzuata

doğal olarak uygunken, yabancı ERP’ler bu

sorunu yerelleştirme ile aşmaya çalışırlar ki çetin

konulardan biridir. Üçüncü bir sebep olarak da

“verilen teşvikler ve yerli yazılıma olan inancın

artması” diyebiliriz. Bunların dışında uygulanan

fiyat politikası, iyi araştırmama, destek hizmetleri,

bütçe farklılıkları vs gibi nedenler de bu ayrımı

keskinleştirmektedir.

Dünya pazarlarında kullanılan birçok ERP sis-

temi mevcuttur. Türkiye pazarında faaliyette olan

yerli ve yabancı ERP yazılımlarına bir bakalım.

Yabancı ERP sağlayıcıları

SAP

Almanya menşeli firma ERP sektörünün

en köklü yazılımıdır. 1972 yılında kurulmuştur

ve % 25’lik pazar payıyla ERP pazarının dünya

lideri durumundadır. SAP, Türk pazarında çok

etkilidir. Bu pazardaki payı % 36,3 ve kullanıcı

sayısı 15.000. Yaklaşık 230 firma tarafından tercih

edilmiş durumdadır. Türkiye’nin İlk 500 firmasında

ERP olarak büyük oranda SAP tercih edilmiş

durumdadır.

ORACLE

Yaygın olarak veritabanı çözümleri ile

tanınan Oracle’ın “Oracle E-Business Suit” olarak

tanımlanan ERP paketi de mevcuttur. Oracle, ERP

pazarının dünya çapına ikincisi konumunday-

ken, üçüncü konumda bulunan Peoplesoft (JD

Edwards) firma ve yazılımını satın alarak, SAP’a

karşı ciddi bir atak yapmıştır. Oracle ve Peoplesoft

yazılımları birleştirme çalışmaları halen devam

etmektedir. Türkiye’de yaklaşık 200 kurulumu

bulunmaktadır.

MBS (Microsoft Dynamics)

Yazılım devi Microsoft, şirket satın alma stra-

tejisi ile son dönemde ERP pazarında yer almış

ve dünya çapında yaklaşık % 5 pazar payı elde

etmiştir. Türkiye’de aktif olan paketler Microsoft

Dynamics başlığı altında Axapta ve Navision’dır.

Pazar olarak SMB (Small and Medium Size

Business) KOBİ pazarını hedeflemektedir. Türki-

ye’deki çözümleri çözüm ortağı yerli birçok firma

uygulamaktadır.

IFS (Industrial and Financial Systems)

İsveç kökenli bir ERP olan IFS, farklı ölçekteki

işletmelerde kurulup adım adım genişleyen;

aralarında üretim, e-ticaret, finans, bakım, insan

kaynakları, tedarik zinciri yönetimi, müşteri

ilişkileri yönetimi, servis yönetimi gibi çözümlerin

de bulunduğu 60’tan fazla iş uygulamasından

oluşmaktadır. Türkiye’deki satış ve pazarlama,

yerelleştirme, implementasyon, müşteriye özel

uyarlama, eğitim ve danışmanlık hizmetlerini

yetkili ofisi vermektedir. IFS Uygulamaları, Türkiye

pazarında, 1995 yılından beri, aralarında İMKB

firmalarının da bulunduğu 50’yi aşkın firmada

2.000’den fazla kullanıcı tarafından kullanılmak-

tadır.

ABAS

1980 yılında Almanya Karlsruhe’de kurulan

ABAS, dünya üzerinde 2.100’ün üzerinde müşteri

ve 45.000’den fazla kullanıcıya 28 lisanda ERP ve

e-business çözümleri sunmaktadır. Eğitim, da-

nışmanlık, uyarlama ve proje yönetimi hizmetleri

ABAS’ın dünya üzerindeki 50 iş ortağı ve yaklaşık

580 personeli tarafından verilmektedir.

Yerli ERP firmaları

LOGO

Logo, kurulduğu 1984 yılından bu yana

pazarda muhasebe paketi ile kazandığı yaygınlığı,

ERP alanında ürettiği ürünler Unity ve Netsis ile

devam ettirmektedir. Yurt dışına da yazılım ihraç

eden Logo, son dönemde Java destekli “Unity on

Demand” ürününü piyasaya sürmüştür. Merkezi

İzmir’de olan yerli yazılım firması yazılım çözüm-

leri geliştirerek, bugün 40 çözüm ortağı ile birlikte

hizmet vermektedir.

UYUMSOFT

Ülkemizdeki ERP firmalarından biri de

Uyumsoft’tur. Ülkemizdeki birçok firmaya çözüm

sunan Uyumsoft, yönünü Avrupa’ya da çevirerek;

İngiltere, Azerbaycan, Arnavutluk ve İran pazarla-

rına yazılım ihracatı yapmaktadır.

MODEL ERP

Model ERP, 1992 yılından beri, orta ve orta

üzeri büyüklükteki yerel kuruluşların ve yabancı

kökenli firmaların ERP, CRM, MRP, MOBİL İNSİDE,

B2B gibi tüm yazılım ihtiyaçları konusunda çözüm

üreten bir uygulama yazılımıdır. Çözümün diğer-

lerinden ayrılmasını sağlayan en önemli özellikleri;

esneklik, güvenilirlik ve üretim becerisi. Bün-

yesinde 45 çalışanı ve birçok modülü ile hizmet

veren Model ERP, İTÜ Teknokentte faaliyetlerini

sürdürmektedir. Model, proje bazında kurumlara

özgün çözümler üreten bir yazılım firması olarak

kendi üretmiş olduğu Model ERP yazılımı ve kendi

yazlım anadili ile birçok değişik sektörde başarı

ile kullanılmaktadır. Ayrıca yapmış olduğu başarılı

Ar-Ge çalışmaları neticesinde TÜBİTAK tarafından

birçok kez ödüle layık görülmüştür.

WORKCUBE

WorkCube; şirketlerin çalışanlarını, müşterileri-

ni ve tedarikçiden servise kadar tüm iş ortaklarını

tek ve sağlam bir platformda iş yapabilir hale

getiren kapsamlı bir e-business uygulama

yazılımıdır. Tamamen web tabanlı bir kurumsal

yazılım olan WorkCube, kurumlara A’dan Z’ye

ortak bir veri tabanı üzerinden tüm iş, iş birliği ve

iletişim faaliyetlerini yürütebilecekleri bir platform

sunar. Workcube geçmişte ve günümüzde farklı

kategori ve tanımlarla ifade edilen kurumsal

yazılım çözümlerinin komple bir bileşkesi olarak

düşünülebilir. Bu açıdan WorkCube ERP, MRP,

CRM, Project Management vb. çözümlerdeki tüm

fonksiyonları kapsamakta ve birbiriyle entegre bir

biçimde kurumların kullanımına sunmaktadır.

TEKNOSOL

Ülkemizin bir diğer ERP yazılım firmaların-

dandır. Projeleri V-Era ERP ile ilaçtan kozmetiğe,

tekstilden boya sektörüne, ambalaj sanayisinden

otomotive, cam ve porselene vb. seksörlere

çözümler sunmaktadır. Teknosol farklı hizmet

anlayışlar doğrultusunda satış öncesi, proje

uygulaması ve satış sonrasında verdiği destekler

ile sektörde tercih edilen ERP’ler arasında

gösterilmektedir.

LOGİN YAZILIM

Login Yazılım, 1989 yılından beri Özelleştirilmiş

Kurumsal Yönetim Bilişim Sistem Çözümleri sun-

maktadır. Hedef müşteri kitlesi olan orta ölçekli

müşterilerine kendi geliştirdiği ürünlerle hizmet

vermektedir. Login Entegre ERP çözümü, yazılım

ekibi tarafından kapsamlı bir şekilde özelleştirile-

biliyor olması iş ortaklarının olumlu görüşlerinin

en önemli kaynağı olmuştur. Programın üretim

operasyonlarındaki yetenekleri, ülkemizde

siparişe özel üretim yapan firmaların ihtiyaçlarına

cevap vermektedir.

Dünya Bankasının son raporunun adı; Dünya Bankası 2019 Kalkınma Raporu.

Raporun ana teması, “İş’in Geleceği”.Teknolojik yenilikler artarak ilerliyor, iş

yaşamı durmaksızın yenileniyor, makineler sürekli insan emeğinin yerini alıyor.

Teknolojik gelişmelerle birlikte toplumsal ilişkiler de dönüşüme uğramaktadır. İş yaşamı da bu gelişmelere uyum göstermek zorundadır.

Teknolojik dönüşüm emek verimliliğini arttırmaktadır. Bu durum toplumsal ilişkilere de yansıyor ve böylece iş ilişkileri de yeni bir kurgu gerektirmektedir.

Bu saptamalar nesnel gerçekliklerdir.Bu noktadan başlayarak, nasıl bir tekno-

loji ve verimlilik politikası oluşturmalıyız, sorusuna ağırlık verilmelidir.

Bir yanda nesnel-küresel gerçeklikler var, bir yandan da ülkelerin özel koşulları.

Örneğin, Türkiye’de işsizlik hep yüksek düzeylerde, teknolojinin gereklerine uyulup, hep yeni ve son teknolojiler transfer edilecek-se, o zaman, mevcut işsiz sayımız daha da artacaktır.

Yeni teknolojiler; “verimlilik yasası” gereğince, emeğin üretkenliğini arttıracak,

birim iş gücü başına düşen sermaye birikimi, birim iş gücü başına düşen üretimi, yani emek verimliliğini arttıracaktır. Y= f(K,L); den, Y/L=f(K/L) olur ve emek üretkenliği sermaye yoğunluğu ile artar.

Emek verimliliği arttıkça da emeğin yerini makine ve donanımda içselleşen teknoloji alacaktır.

Sonuçta, toplumsal düzeyde işsizlik oranları artacak ve sosyal sorunlarımız ağırlaşacaktır.

Elbette her teknolojik gelişme “iş gücü azalttığı gibi, yeni istihdam da sağlayabilir.”

Burada net etki önemlidir, teknolojinin ka-zandırdığı ve kaybettirdiği istihdamın sektör-lere göre analizi yapılmalı ve sektörel gelişme politikaları da buna göre belirlenmelidir.

İktisat teorisinde, “ölçeğe göre verimler” yasası bu sorunun yanıtını kısmen de olsa verebilmektedir.

Ölçeğe göre azalan verimlerin saptandığı sektörlerde yeni istihdam gerekmez.

Aşağıdaki çalışmada imalat sanayinin sek-törleri bu açıdan analiz edilmiştir. (Saraçoğlu, B., & Suiçmez, H., (2006), Türkiye İmalat Sanayiinde Verimlilik, Teknolojik Gelişme, Yapısal Özellikler ve 2001 Krizi Sonrası Reel Değişimler (1980-2005), Milli Prodüktivite

Merkezi, Ankara.)Teknolojik gelişmeyle birlikte verimlilik

politikası da ülkenin istihdam, büyüme ve gelişme politikalarını belirleme de son derece önemlidir.

Nasıl bir verimlilik politikası?Statik, yani durağan, istihdam yaratmayan

bir üretkenlik artışı mı, yoksa dinamik, yani tüm değişkenlerin; verimliliğin, üretimin, üc-retin, ihracatın, istihdamın hep birlikte arttığı gerçek anlamda “toplumsal kalkınmaya” hizmet edici bir verimlilik politikası mı?

Elbette bizim gibi ülkeler için zorunlu olan ikinci tip bir uygulamadır.

Bu, öncelikle istihdam yaratan, teknoloji oluşturan ve geliştiren, kalkınmacı bir “büyü-me” modeli gerektirir.

Yine bu yaklaşım her durumda çalışan kesimin sosyal güvencelerinin korunup geliştirilmesini gerektirir.

Küresel iş gücü piyasalarında “parçalanma ve “enformelleşme” eğilimleri yaygındır.

Bunun başlıca nedenleri; sermayenin heterojen yapıları, sistemin özünde var olan eşitsiz gelişme eğilimi, asimetrik bilgi ve güç dağılımı gibi durumlardır.

Elbette bu yapısal durumlar kısa sürede

aşılamaz, ancak kapsamlı “iş düzenlemeleri” ile temelli olmasa da önemli adımlar atılabilir.

Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) ısrarla yürüttüğü “insan onuruna yakışır iş” çağrılarına gerçekten kulak verip, gerekli çalışmaların yapılması yerinde olacaktır.

Emeğin milli gelirden aldığı payın artma-sına yönelik çabalar da “dinamik bir verimlilik politikasının” temel dayanaklarından biri olacaktır. (Dr. Halit Suiçmez, Verimlilik Ekonomisi ve Politika Arayışları, Verimlilik Dergisi, 2013, Sayı 4)

Teknolojik gelişmelerin orta ve uzun dönemde emeğin üretkenliğini artıracağı bilinmektedir.

Emek yoğun ve teknoloji yoğun sektör-lerde hangi tip “verimlilik politikalarının” uygulanacağı ise kapsamlı bir “sektör-öl-çek-verim” bağlantısı çözümlemesi gerek-tirmekte, diğer yandan da makro anlamda, istihdam-büyüme ve bölüşüm dengelerinin gözetilmesini de zorunlu kılmaktadır.

İktisat insan içindir. İnsani gelişmeyi mer-keze alan yaklaşımların toplumsal gelişmeyi de hızlandıracağı açıktır.

Sevgiyle ve üretkenlikle kalın.

Yeminli Mali MüşavirModern Danışmanlık

drhsuicmez@yahoo.com

Teknolojik gelişme ve verimlilikpolitikasıVerimlilik Genel Müdürlüğü (VGM)

Sanayi ve Teknoloji Uzmanı

Dr. Halit SUİÇMEZ

hakan.tahal@mbi.com.tr

Yerli/yabancı ERP firmalarıİTÜ ARI Teknokent Model ERP Satış Danışmanı

Hakan TAHAL

Güneri GÖZÜAÇIK

17 Eylül - 23 Eylül 2018

09

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

TEKNOLOJİ TRANSFERİ VE YATIRIMA UYGUN ZEMİN

hamitserbest@gmail.com

Toplam 42 patentiyle fikri mülkiyet alanında öncü kuruluşlar arasında yer alan Erciyes Teknopark, bu alanda karşılaşılan sorunları masaya yatırdı.

EKOSİSTEME KATKIProf. Dr. Murat Doğan, Türki-ye’de yeni gelişime başlayan bu süreçte teknoloji transferinin temeli olan fikri/sınai mülkiyet hakları konularının kanaat önderleri tarafından değer-lendirildiği, teknoloji transfer ofisi fikri mülkiyet hakları profesyonellerinin süreçteki rolü ve sorumluluklarının irdelendiği çalıştay sonrası, ekosisteme önemli katkılar sağladıklarını söyledi. Tüm Türkiye’den 18 tek-noloji transfer ofisinden 37 fikri mülkiyet hakları profesyonelinin katılım gösterdiği Kapadokya

Uluslararası IP Günleri 2018 sonrasında oluşturulan sonuç raporunun ise ilgili kurum ve ku-ruluşlar ile paylaşılacağını ifade eden Doğan, “Erciyes Teknopark Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi olarak, fikri mülkiyet haklarının gelişmiş ülkelerdeki yasal ze-mine oluşması ve yaşanan bilgi karmaşasının giderilmesi adına kararlılıkla çalışmalarımızı sürdü-rüp bu konuda bilinç oluşturma konusundaki önderliğimize devam edeceğimizi belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE İLK DEFAErciyes Teknopark Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi olarak ülke ekonomisine sağladık-ları katkının daha da artması adına bilgiye dayalı ekonomiye geçmek için çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Doğan, bu anlamda da Erciyes Tekno-loji Transfer Ofisinin, Erciyes Üniversitesinin ticari değer ta-şıyan teknolojik bilgi ve patent

üretmesi hedefiyle çalışmala-rına devam ettiğini kaydetti. Doğan, “Erciyes Üniversitesi’ne ait toplam 42 patent mevcut olup, bunlardan iki adedi Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi vasıtası ile lisanslanmış, biri de devredilmiştir. Bu ticarileştirme ile Türkiye’de ilk defa üniversite sahipliğindeki bir patentin devri gerçekleşmiştir” dedi.

YARATICI FİKİRLEREKORUMA ŞEMSİYESİProf. Dr. Doğan, Erciyes Teknopark Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi olarak Türkiye’nin fikri mülkiyet hakları konusunda oturmuş bir sisteme sahip olmasını ve konuyla ilgili bilinç oluşmasını oldukça önemse-diklerini söyledi. Fikri mülkiyet haklarının, bilgi ekonomilerinde teknolojik ilerlemenin sağlan-ması adına yaratıcı fikirlerin korunması için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Doğan, “Bu sebeple gelişmiş ülkelerin çoğu fikri mülkiyet haklarını yasal süreçlerle koruma altına

almışlardır. Fikri mülkiyet hakla-rına verilen önem günümüzde teknoloji transferi, uluslararası ticaret, yatırımlar açısından belirleyici önemli bir etkendir. Diğer yandan fikri ürünlere kolay ulaşılması buluşçuların emeğini tam alamamalarına ve farklı buluşların yapılmasının artmasına engel olmaktadır. Bu da teknolojik anlamda ilerlemenin yavaşlamasına ve ülkelerin büyümesinin önüne geçmeye neden olmaktadır” diye konuştu.

TTO’LARDAN BÜYÜK İLGİTürkiye’nin fikri mülkiyet hakları konusundaki sorunlarının ele alındığı “Kapadokya Uluslararası IP (Intellectual Property/Fikri Mülkiyet) Günleri 2018”, büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Erciyes Teknopark tarafından bu sene üçüncüsü düzenlenen etkinliğe, tüm Türkiye’den 18 teknoloji transfer ofisinden (TTO) 37 fikri mülkiyet hakları profesyoneli, fikri ve sınai mül-kiyet hakları ile ilgili sektörün önde gelen uluslararası kurum

ve kuruluşlarının temsilcile-ri katılım gösterdi. Üç gün boyunca devam eden etkinlikle ilgili açıklama yapan Erciyes Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Doğan, “Kapadokya Uluslararası IP Günleri’nin bu yıl üçüncüsünü düzenleyerek çalıştayımızı geleneksel hale getirmiş olduk. Ayrıca bu sene çalıştay içeriğini üç güne çıkartarak iki önemli workshop ekledik” dedi.

TÜBİTAK TTO Programı’nın önemli bir eksiği

Dünya ekonomisinin liderleri konumunda olan ülkelerin geliş-mişlik süreçlerine bakıldığında, fakir ülkelerin önce ucuz iş gücünü, daha sonra nitelikli insan kaynaklarını ve şimdi de parlak “fikir-bilgi” göçünü uygulama mo-deline geçtiği görülür. Dünya eko-nomisi artık bilgi temelli süreçlerle yönetiliyor. Bilgiyi elinde tutan dünyanın herhangi bir köşesinde kendince en uygun olduğunu düşündüğü koşullarda üretim yapabiliyor veya yaptırabiliyor.

Günümüz dünyasında ürünlerin, teknolojilerin çok çabuk eskitildiği görülüyor; yani ekonomik ömrü dolmadan daha iyisinin piyasaya sürüldüğü biliniyor. Herhangi bir sektörde lider olan firmanın liderliğini sürdürebilmesinin tek yolu, rakiplerinden daha önce yeni ve daha iyi bir ürünü piyasaya sürebilmek. Şirketleri çok kısa sürelerde yok olma tehlikesiyle yüzleştiren bu yarışta var olabil-menin yolu, yenilikleri artan bir hızla yaratabilmektir.

Bu yeni sistem gereği, dünyanın hangi köşesinde olursa olsun, ekonomik değer yaratma ihtimali olabilecek tüm fikirlerin ortaya çıkması sağlanmalıdır. Dolayısıyla, filizlenecek fikirlerin beslenip bü-yütülmesi ve dünyanın beğenisine sunulacak hale getirilmesi gerekir.

Bir fikrin ticarileştirilmesi ve rafta bir ürün haline getiril-mesi süreçlerini profesyonelce yönetmeye başlayan ilk ülke ABD olmuştur. ABD, bugün tekno-loji transferi çalışmalarının tüm dünyaya yayılması için özel gayret göstermektedir.

Teknoloji transferi dünyasında ülkeler arasında kurulacak ağ yapılar ile “değer taşıma ihtimali olan her fikir” tüm dünyada görü-cüye çıkmış olacaktır.

Peki, sınırların yok olduğu küresel bir dünyada yaşadığımız söylense de uluslararası şirketlerin dahi ana vatanı vardır. Her top-lum, doğal olarak, öncelikle kendi çıkarlarını koruma peşindedir.

Türkiye’nin durumuna dönecek olursak; teknoloji transferi dünya-sının bir parçası olmaya çalışmak ve bu süreçleri kurguluyor olmak yanlış değil.

Zaten, ülkemizde son 15–20 senedir yaratıcı/yeni fikir/proje ad-larıyla gençlere yönelik yarışmalar yapılmaktaydı. Zamanla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB girişimcilik program-ları başlatılarak ekosistemin ilk tohumları atılmıştı.

Ek olarak ise yeni fikirleri bulacak, destekleyecek ve özellikle üniversiteden yeni fikirler çıkmasını sağlayacak sonunda bu

bilgilerin değişik yollarla sanayiye akmasını sağlayacak bir yapıya ihtiyaç vardı.

O nedenle, TÜBİTAK’ın TTO programını başlatmış olması yan-lış değildir ama eksiği vardır.

Ulusal kaynaklarımız kullanıla-rak kendi insanımızın geliştireceği fikirlerin öncelikle ülkemiz ekono-misine katkı sağlayacak sonuçlar doğurması beklenir.

Ülkemiz sanayiinin teknolojik seviyesinin yetersizliği, yeni tek-nolojilere ilgisizliği bu süreçlerden doğacak ürünlerin ulusal ölçekte ilgi görememe tehlikesine işaret etmektedir.

Rekabetçiliğini henüz teknoloji tabanlı sağlama, sürdürme anlayı-şını kavrayamamış sanayicimizin bu sistemden çıkacak ürünlere bugün ilgi göstermesini beklemek aşırı iyimserlik olur.

Diğer taraftan, Türk yatırımcısı-nın portföyüne henüz fikri haklar girmemiştir. İnsanımız için en iyi yatırım aracı döviz, altın veya ev, arsa gibi taşınmazlardır. O ne-denle, Türkiye’de gerçek anlamda melek yatırımcı bulmak veya yeni teknolojilere yatırım yapabilecek kişileri görebilmek çok zordur.

Ekosistemin ana aktörü durumundaki sanayicilerin tavrı ve toplumun yatırım anlayışı nedeniyle üreteceğimiz yeni fikir ve teknolojinin yurt dışına kaçışı zorunlu gibi görünüyor.

Amacımız bu kaçışın kesinlikle önlenmesini önermek değildir.

Bu sistem içinde tabii ki en iyiler gidecektir.

Ama hiç beklenmedik bir anda bir sanayicimiz “ben yaparım” diyebilir. Böyle bir şansı saklı tutmak adına devletin tedbirler alması gerekir.

Tıpkı patent yasasında tanım-lanan “işçi buluşu”nun “serbest buluş”a dönüşmesindeki gibi bir süreç tanımlanabilir. TOBB aracılığıyla tüm odalara ve oradan da tüm iş dünyasına dağıtım yapı-labilir. Sonuç ne olur bilinmez ama hiç değilse bir farkındalık yaratılır.

Bugün olmasa bile yarın bir iş insanı çıkıp, “Ben bu fikre yatırım yapmak istiyorum” diyebilir. Bu ihtimali kullanmak, kendimize bir şans tanımak hakkımız değil mi?

Serbest piyasa kurallarıyla tanınan ABD dahi bu konuda “her şey serbest” demiyor...

Fikirlerinize sahip çıkın. Devir değişti artık! Cebinizdeki para değil, aklınızdaki fikir gidebilir!...

Çukurova ÜniversitesiMühendislik-Mimarlık Fakültesi / ÜSİMP Yürütme Kurulu Başkanı

Prof. Dr. HamitSERBEST

FIKRI MULKIYETEERCIYES ELI

17 Eylül - 23 Eylül 2018

TOSB, otomotiv endüstrisinin inovasyon merkezi olacak. MARKA ve TOSB yöneticilerinin imza attığı proje ile özel sektör, kamu kuruluşları ve üniversiteler bir

araya gelecek,. Sektörün yeniden yapılandırılması üzerinde durulacak.

Otomotiv Yan Sanayi İhtisas OSB’de (TOSB) kurulacak inovasyon merkezi projesi için Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) ile 1 milyon liralık anlaşma çerçevesinde imzalar atıldı. İmza töreninde konuşan Ömer Burhanoğlu, “TOSB Türkiye otomotiv sektörünün inovasyon merkezi olacak” dedi. MARKA’da gerçekleştirilen imza törenine, TOSB Başkanı Ömer Burhanoğlu, TOSB

Yönetim Kurulu Üyesi Igal Zakuto, MARKA Genel Sekreteri Dr. Mustafa Çöpoğlu ve TOSB Bölge Müdürü Murat Demir katıldı. Otomotiv endüst-risinin gelecek piyasa ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını amaçlayan 1 milyon liralık “İnovasyon Merkezi Projesi”nin yüzde 75’ini MARKA, geri kalanını TOSB karşılayacak.

Bir adım daha yaklaştıTOSB’u inovasyon merkezi haline getirmek için buradaki firmaların ve çalışanların yeni teknolojileri deneyimlemesi adına bir ortam hazırlamak iste-diklerini dile getiren Burhanoğlu, “Bu projelerden bir tanesi de MARKA ile yaptığımız 1 milyon liralık

iş birliği olacak. Bu proje ile TOSB, inovasyon merkezi olmaya bir adım daha yaklaşacak” dedi.

Otomotivde güçlü iş birliğiSanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteklediği, TAYSAD, TOSB ve MARKA’nın birlikte hazırladığı bu proje ile kamu kuruluşlarının, üniversitelerin ve özel sektörün bir araya getirilmesi hedefleniyor. Projede ayrıca otomotiv endüstrisinin gelecek pi-yasa ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandı-rılması, TOSB içerisinde insan kaynakları alt yapısı, inovasyon merkezi ve otomotiv değer zincirine dayalı işbirliğini güçlendirmek amacıyla eksik kalan tüm noktalarının tamamlanması planlanıyor.

OTOMOTİVİN İNOVASYON MERKEZİ

Erciyes TeknoparkProf. Dr. Murat

DoğanFikri Mülkiyet

Günleri Kapadokya

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

11

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

3 milyon dolarlık yeni fabrika yatırımıyla Orta Doğu’da fırtına gibi esen ERDOOR, 2 OSB’de daha kurdele kesmeye kararlı. Her yıl için yüzde 40 büyüme hedefleyen firma,

müşterilerini nitelikli üretimle buluşturuyor.

Küçükoğlu Holding bünyesinde 3 yıl önce üretime başlayan Akteknik Kalıp İmalat

A.Ş, Nilüferköy’deki tesisini Türkiye’nin ilk sanayi bölgesi olan Bursa OSB’ye taşıdı.

YENİ OFİSLER GELİYOR Hatay üretim tesislerinde, 15 bin metrekarelik kapalı alanda günlük bin adet kapı üretimi yaptıklarını, Cezayir’deki tesiste ise günlük 500 adet kapı bileşeni ürettiklerini anlatan Vedat Ergünbaş, ayrıca 2 milyon dolarlık ek yatırımla LVT parke üretim tesisi kurmayı hedefle-diklerini vurguladı. Orta vadeli yatırım planlarına da değinen Ergünbaş, yurtiçinde iki farklı OSB’de fabrika kurmak için gö-rüşmelerinin devam ettiğini, bu fabrikaların açılışıyla birlikte 400 kişinin daha istihdam edileceğini

ifade etti. Ergünbaş, “Firmamı-zın İran ve Cezayir’de bulunan satış ofislerine ilave olarak orta vadede birçok ülkede yeni satış ofisleri açacağız. Türk Cumhu-riyetleri ile ilgili çalışmalarımızı da başlattık. İhracat miktarımız 2017 yılın da 7,5 milyon dolar oldu. Önümüzdeki her yıl için yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. Şirketimizin orta vadede Ar-Ge alanında planladığı yatırımın miktarı ise 5 milyon doları bula-cak” ifadeleriyle şirket vizyonu ve hedefleriyle ilgili bilgilendir-mede bulundu.

HEDEFİ TUTTURMAKLAKALMADIBirçok sektör ve firma açısından 2017 yılının zor bir yıl olduğunu, buna rağmen yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda belirledikleri satış hedeflerine büyük oranda ulaştıklarını belirten Ergün Yapı Yönetim Kurulu üyesi Vedat Ergünbaş, ihracatta öngördük-leri yüzde 20’lik artış hedefini de yüzde 22,7 oranıyla aştıklarını söyledi. Bu yıl ürün gamlarını artırdıklarını ve üretimi artırmak adına yurt dışında 3 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını kaydeden Ergünbaş, “Ceza-yir’de kurduğumuz fabrikada,

makinelerin bir kısmı firmamıza ulaşıp üretim proseslerindeki yerlerini aldı. Kalan bölümü ise bu yılın üçüncü çeyreğinde firmamızda olacak. Firmamız bu ilave makine yatırımlarıyla doğru orantılı olacak şekilde personel istihdam etti” açıkla-malarında bulundu. Yurtdışında ve yurtiçinde yeni pazar bulma çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Ergünbaş, “Bu yıl firmamız çağın gereksinimi hale gelen Ar- Ge çalışmalarına yaklaşık 1 milyon dolar bütçe ayırdı” diye de konuştu.

ORTA DOĞU’DA TÜRK İMZASI Firmalarının 1997 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde Rüstem Ergünbaş tarafından kurulduğunu hatırlatan Vedat Ergünbaş, bugün itibarıyla 250 personel istihdamı ile 90 milyon lira ciroya ulaştıklarını ifade etti. Ergünbaş, ERDOOR markasıyla ahşap kompozit iç oda kapıları ve kapı bileşenleri ürettiklerini, Docker ile de ahşap kompozit

deck ve prefabrik ev imal ettik-lerini söyledi. Hatay’daki fabri-kanın üretimi ile tüm Orta Doğu ülkelerine ihracat yaptıklarını, ayrıca Cezayir fabrikasından da tüm Afrika ülkelerine satış gerçekleştirdiklerini belirten Ergünbaş, “İran’daki satış ofisimiz ve Irak’taki depomuzla bu satışlarımızı destekliyoruz” şeklinde bilgilendirdi.

CEZAYİR TAMAM,SIRA OSB’LERDEAhşabın doğal güzelliğini üretim yetkinliğiyle şekillendirerek müşterileriyle buluşturan ER-DOOR, büyük bir başarıya imza attı. Kompozit iç mekân kapıları üreten Hataylı Ergün Yapının fir-ması olan ERDOOR, Cezayir’de yaptığı 3 milyon dolarlık fabrika yatırımıyla yurt dışı yatırımların-da ivme yükseltti. Yurt içinde 2 farklı OSB’de fabrika kurmak için

görüşmelerde bulunduklarını söyleyen Ergün Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Ergünbaş, geri dönüşümden başlayıp nihai tüketiciye yapı malzemeleri üre-ten bir yapıya dönüşen firmanın, bu yıl ürün gamlarını artırdığını ve üretimi çoğaltmak adına yurt dışında 3 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını kaydetti.

Yalıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden ODE Yalıtımın Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yar-dımcılığı görevine Erhan Özdemir getirildi. 1968 doğumlu ve evli olan Özdemir, Orta Doğu Teknik Üniver-sitesi Makine Mühendisliği Bölümü

mezunu. Yüksek lisansını PDJ Busi-ness School’da Satış ve Pazarlama üzerine yapan Özdemir, sonrasında Petrol Ofisi Satış Uzmanı, Grundfos Pompa Ülke Müdürü, Merkez Yayın Holding Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

ODE Yalıtımatecrübeli isim

Türkiye’nin lider güneş paneli üre-ticisi CW Enerji, göğüsleri kabarttı. Antalya OSB’de fotovoltaik güneş paneli üreten firma, kendi Ar-Ge çalışmaları neticesinde yüzyılın “Isı Yalıtımlı Elektrik Üreten Cam”ını üretti. Farklı tasarımlar kullanılarak

üretilen bu ürün özellikle bina dış cephelerinde izolasyon malzemesi olarak kullanılabiliyor. CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sar-van, hızla gelişen cephe üzeri güneş enerjisi pazarına yönelik inovatif ürün geliştirdiklerini söyledi.

Üreten camlarrevaçta

Akteknik Fabrika Müdürü Fehim Se-merci, yeni yatırımları ile sektördeki iddialarını perçinlediklerini söyledi. Semerci, “Tesisimizin yerleşimini oluştururken, kapasite ve kalite se-viyesini arttıracak yüksek teknolojili yeni makine ve teçhizat yatırımlarını da hedef aldık. Ayrıca, sektörde çok önemli bir yer tutan, ‘büyük ebatta alıştırma deneme presi’ni makine parkurumuza eklemek için anlaşmamızı yaptık. Bu sayede ürün kalitemizi daha da yükseltip, kapasitemizi iki katına çıkartma hedefimize kısa sürede ulaşacağız” dedi. Yeni tesiste sadece makine ve bina yatırımı yapmakla yetinmeyip, firmalarındaki mühendis ve teknik personel sayısını da arttırdıklarını

vurgulayan Fehim Semerci, sektöre adım attıkları günden beri istikrarlı büyüdüklerini ifade etti.

Endüstri 4.0’a uyumlu Semerci, 2016 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 30, 2017 yılında da yüzde 35’lik üretim artışı sağladık-larını, 2018 yılında ise hedeflerine uygun ilerlediklerini belirtti. Semer-ci, “Akteknik, Küçükoğlu Holding’in 2025 yılı hedefleri doğrultusunda oluşturulan stratejik plan çerçeve-sinde yeni teknoloji ve daha büyük hacimli kalıp imalatına ağırlık vere-cek. Makine-teçhizat yatırımlarımız, kalite iyileştirme-deneme-devreye alma süreçlerinin iyileştirilmesine ağırlık vereceğiz. Endüstri 4.0 stratejisine uyumlu çalışmalarımız kapsamında, üretim süreci ve ma-liyetleri azaltmaya yönelik üretim takip sistemini kuruyoruz. Bir Ar-Ge projesi kapsamında 3D tasarım yazılımı ile çalışarak, kalıp imalat standartlarına uyumlu kalıp tasa-rımı alt yapısını oluşturuyoruz. Bu sayede, tasarım verimliliğini artırıp, tasarım hatalarını minimize etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

İlk OSB’yi seçtiURETIMIYLE AFRIKAKAPILARINA DAYANDI

17 Eylül - 23 Eylül 2018

Ergün Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Ergünbaş, firmanın gelecek dönem-de sahip olacağı yatırım yoğunluğu hakkında bilgi verdi.

ERDOOR’un modern tesisleri, dünyanın dört bir yanına uzanan kapıları üretiyor

Türkiye’nin 81 ilinde 200 bayi ve 400 anlaşmalı servis ile hizmet eden motor üretim ve satış şirketi Anadolu Motor, ürün yelpazesini müşterilerinin ihtiyaçları

doğrultusunda zenginleştirmeye devam ediyor.Türkiye’de üretilen Antrac Oliva markalı

zeytin hasat makinaları ile çiftçilere kolay ve

ekonomik şekilde ürün toplamanın keyfini

yaşatan firma, IBEA markalı zeytin hasat

makinaları ile İtalyan kalitesi ve Anadolu

Motor güvencesini bir arada sunuyor.

Antrac Oliva ile aynı sürede 5 kat hızlı ürün

toplama fırsatı sunan Anadolu Motor,

IBEA ile uzun ömürlü ve kaliteli kullanıma

erişim olanağı yaratıyor. Eylül ayından

itibaren Anadolu Motor güvencesiyle yetkili

bayilerde alıcılarıyla buluşan teknolojiler,

ileri teknolojileriyle müşterilerin hayatını

kolaylaştırmayı sürdürüyor.

MOTOR DEVİ ÇİFTÇİNİN YANINDA

ERDOORYatırım, üretim, satış,

Ar-Ge, kompozit Vedat Ergünbaş1 milyon dolarCezayir fabrika

yatırımı ve üretimler 3 milyon dolar

$

$

SPOT

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

ÜST BAŞLIK

ANA BAŞLIK